Baro Bülteni İlkbahar 2017
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
113 DİYARBAKIR BAROSU BÜLTENİ Diyarbakır Barosu Adına İmtiyaz Sahibi Av. Ahmet ÖZMEN/ Baro Başkanı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Av. Cihan ÜLSEN Yayın Kurulu Av. Mehmet AKBAŞ Av. Kamuran KURTAR Av. Baran ÖZTÜRK Av. Şiraz BARAN Av. Mürsel EKİCİ Editör Av. M. Neşet GİRASUN Yönetim Yeri Diyarbakır Barosu Adliye Sarayı Tel: 0412 224 44 41 Fax: 0412 228 22 09 Web www.diyarbakirbarosu.org.tr E-Posta basinyayin@diyarbakırbarosu.org.tr Tasarım&Baskı A grafik: 0412 237 27 07 Bu dergi içeriğindeki tüm yazı ve resimler kaynak gösterilmeksizin ve izin alınmaksızın kullanılmaz. Tüm ya- zıların sorumluluğu yazarlarına aittir. İÇİNDEKİLER 04 İÇ GÜVENLİK PAKETİNE KARŞI BAROLAR DİYARBAKIR’DA YÜRÜDÜ 06 BAROMUZUN MAKALE KOBANÊ ZİYARETİ ETKİNLİKLER 04-14 15 10 HAYATIN TOPACI PANEL-SEMİNER NEWROZ AV. CİHAN İPEK 31-34 RESEPSİYONU 2015 KURS 18 13 TARİHTE BASIN AÇIKLAMASI 43-62 İÇ GÜVENLİK PAKETİNE KARŞI DİYARBAKIR BAROSU BARO BAŞKANLARI ANKARA’DA AV. HÜSEYİN TAYFUN YÜRÜDÜ GENEL KURUL 63-65 14 20 ZİMAN Û HEST EZÎDÎLERİ ZİYARET AV. FAHRİ KARAKOYUNLU HABERLER 66-71 29 22 KURUM AVUKATLARININ MOBBİNG / SORUNLARI İŞYERİNDE PSİKOLOJİK TACİZ AV. AHMET DAĞ 72-77 35 ZİYARETLER KAYIP YAKINLARIYLA 24 300. OTURMA EYLEMİNDEYDİK CİNSEL SUÇLARDA YARGISAL MÜSAMAHA, BİR YARGI KLASİĞİ KÜLTÜR-SANAT 78-79 39 AV. MÜZEYYEN NERGİZ ENFAL KANUN TEKLİFİ 27 YEMİN TÖRENLERİ 80-81 HAK İLE ADALET KAVRAMININ 42 İLİŞKİSİ VE UYGULAMASI AV. SIDKI ZİLAN STAJYER AVUKATLARLA BASINDA TANIŞMA YEMEĞİ 82-84 BAROMUZ Ahmet ÖZMEN / Baro Başkanı Saygıdeğer meslektaşlarım, Asla yerini dolduramayacağımız, yılmaz bir edilmesi ile karşı karşıya kalınmıştır. Sur, Silvan, insan hakları savunucusu ebedi Başkanımız Tahir Derik, Nusaybin, Silopi, Yüksekova, Cizre ve Şırnak Elçi’nin katledilmesinin ardından yaptığımız 45. gibi kadim kentler tahrip edilmiş, yüz binlerce in- Olağan Genel Kurulumuzda gösterdiğiniz teveccüh san zorunlu göç mağduru olmuştur. Yaklaşık çeyrek ile bu onurlu göreve gelmiş bulunuyoruz. Yeni Yö- asır sonra tekrar eden yerinden edilmenin toplumsal netim Kurulumuz ile verdiğimiz sözün ve Diyarba- dokuyu tahrip ettiği ve toplumu tekrar travmaya sü- kır Barosunun misyonunun gereği olarak, toplumun rüklediğini not etmek isteriz. 90’lardan daha ağır içerisinden geçtiği bu zorlu süreçte yaşadığı güncel olarak niteleyebileceğimiz sürecin sonunda yerinden hukuki sorunlara çözüm üretmek, hak ihlallerini edilmenin başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere takip etmek, adalet, demokrasi ve hukukun üstünlü- toplum üzerinde yarattığı tahribatın yakın bir zaman ğü mücadelesine destek olmak için var gücümüzle içerisinde giderek ağırlaşan sonuçlarının görülebile- çalıştığımızdan ve bu şiarla hareket edeceğimizden ceğinin tahmini hiç de güç değildir. Baromuz tara- kimsenin kuşkusu olmamalıdır. fından yaşanan bu süreçlerle ilgili hazırlanan insan hakları ihlalleri raporlaştırılmış ve kamuoyu ile pay- Türkiye, bir asırdan uzun geçmişe sahip olan ve laşılmıştır. Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletlerin ne yazık ki son kırk yılda binlerce cana mal olan raporlarına da konu olmuş bu ihlallerin araştırılma- Kürt meselesinin yarattığı sorunlarla boğuşmaya sı, sorumluların bulunması ve cezalandırılması artık devam ediyor. 15 Temmuz darbe kalkışması ve bu Uluslararası kamuoyunun gündemine taşınmıştır. kalkışmanın sonucunda ilan edilen Olağan Üstü Hal Diyarbakır Barosu olarak, uluslararası hukuk ku- ( OHAL ) dayanak gösterilerek çıkarılan ve artık bir rumlarıyla tam bir dayanışma ve iş birliği içerisinde “yönetim biçimine” dönüştüğüne dair haklı itirazları olacağımızı, elimizdeki tüm bilgi ve belgeleri pay- barındıran Kanun Hükmünde Kararnameler Reji- laşmaya hazır olduğumuzun bilinmesini isteriz. minin derinleşmesinin kökeninde, -sürecin gelişimi göz önüne alındığında- yatan dinamiğin Kürt mese- Yaşadığımız dönemi, korkunç ve vahim insan lesinin çözümsüzlüğündeki ezberlenmiş tutumlar ve hakları ihlalleriyle dolu bir dönem olarak görüyoruz. bu tutuma yansıyan güvenlik perspektifli politikalar Binlerce insanın, haklarında bir soruşturma veya olduğu açıktır. mahkeme kararı olmaksızın kamu görevinden atıl- mış olmasını, örgütlenme özgürlüğünü ortadan kal- 7 Haziran 2015 tarihinde gerçekleştirilen se- dıracak şekilde dernek ve vakıfların kapatılmasını, çim sonuçları, seçim öncesinde devam eden çözüm basın ve ifade özgürlüğünü hiçe saymak suretiyle sürecine teveccüh ve destek, toplumun büyük ço- basın yayın kuruluşlarının kapatılmasını, halkın ira- ğunluğunun demokrasinin gelişmesini, toplumsal desini temsil eden milletvekili ve parti başkanlarının barışın tesisini, Kürt Meselesinin demokratik, ba- tutuklanmasını, yine belediye başkanlarının görev- rışçıl yol ve yönetmelerle nihai çözüme kavuşturul- den alınmasını ve bu belediyelere kayyum atanma- masını arzuladığını açıkça işaret etmektedir. Ancak sını vahim bir hukuki hata ve temel insan hakları bu olumlu tablo 7 Haziran seçimleri sonrasında ihlali olarak görüyoruz. Ayrıca ilan ediliş amacından sürdürülememiş, barış süreci sekteye uğramış, 90’lı uzaklaşılarak temel hak ve özgürlükleri tehdit eden yılları aratmayacak şekilde çatışmalı sürece geri dö- bir şekilde ve muhalif kesimlere karşı sürdürülen nülmüştür. Çatışmalı süreçle beraber, Başkanımız OHAL’in toplumda yarattığı huzursuzluğun görül- Tahir Elçi’nin katledilmesi, çatışmaların sivil yerle- mesi ve sona erdirilmesi gerekliliğini özellikle vur- şim alanlarına yayılması, şehir merkezlerinde ağır si- gulamak isteriz. lahlı askeri operasyonların gerçekleştirilmesi, yaşam alanlarının ve binlerce yıllık kültürel mirasın yok Türkiye’nin yönetim ve hukuk sistemini nere- deyse baştan sona değiştirecek Anayasa değişiklik- sonra yaşanan başta yaşam hakkı olmak üzere insan lerine dair halk oylamasının 16 Nisan’da yapılması hakları ihlalleri biz avukatların suç duyurularına rağ- öngörülmektedir. Toplumun ihtiyaç duyup duymadığı men soruşturulmamış, failler yargı karşısına çıkarıl- tartışmalı olan ve Anayasa Hukuku’nun temel prensip- mamıştır. Son olarak Kemal KORKUT adlı gencimi- lerine aykırı olduğu hukukçular tarafından dile getiri- zin Newroz günü gerçekleşen öldürülme anına ilişkin len bu Anayasa değişikliklerinin, toplumda yeterince fotoğraflar, polisin silah kullanmadaki ölçüsüzlüğünü tartışılmamış olması, siyasi partilerin, sivil toplum bir kez daha kamuoyunun gündemine getirmiştir. Fail- kuruluşlarının ve toplumun diğer kesimlerinin görüş lerin adli kontrolle serbest bırakılması, önceki suçların ve önerilerinin dikkate alınmaması ve olağanüstü hal soruşturulmasında izlenen cezasızlık politikasının de- devam ederekten yapılıyor olması hukuken oldukça vam ettirildiğine dair inancı pekiştirmiş ve toplumda sakıncalıdır. Herkesin malumu olduğu üzere, ana- infial yaratmıştır. Bu cinayetle beraber benzer mahi- yasaların ve anayasa değişikliklerinin meşruiyeti ve demokratik oluşları içerikleri kadar yapım ve oyla- yetteki soruşturma ve davaların takipçisi olacağımızı ma süreçlerini de kapsamaktadır. Bu bağlamda baş- bir kez daha dile getirmek isteriz. ta bölgemiz olmak üzere, Olağanüstü Halin yarattı- Temmuz 2015’ten bu yana sokağa çıkma yasak- ğı özgürlükleri kısıtlayıcı ortam, muhalif basın yayın ları kamu erkinin olağan uygulaması haline gelmiştir. kuruluşlarının KHK’ler ile kapatılmış bulunması ve Kent merkezlerinden sonra köylerde de sıklıkla soka- ikinci büyük muhalefet partisi olan HDP’nin eş ge- ğa çıkma yasakları ilan edilmeye başlanılmıştır. Soka- nel başkanları başta olmak üzere milletvekilleri, il ve ğa çıkma yasağı uygulamalarının Anayasal ve yasal alt ilçe yöneticilerinin tutuklu bulunmaları gibi sebeplerle yapısı hukuken son derece tartışmalıdır ve hak ihlalle- kampanya sürecinin eşit şartlarda yürütülememesi re- rine neden olmaktadır. Son olarak Mardin Valiliğince ferandumun meşruiyetine ve demokratik çoğulculuğu- Nusaybin ilçesi Koruköy, Talate ve çevre Köylerinde na gölge düşürmektedir. Bu konuda yaptığımız açık- lamalar, sivil toplum örgütleri ile yapılan görüşmeler ilan edilen sokağa çıkma yasağı kararının kaldırılma- ve diğer demokratik platformlarda dile getirdiğimiz sından sonra hak ihlallerinin araştırılması ve tespiti görüşlerimizle sürece dair eleştiri ve katkılarımızı de- amacıyla, diğer insan hakları örgütleriyle incelemeler- faatle dile getirdik. Bilinmelidir ki Türkiye toplumun de bulunulmuştur. S Yaptığımız tespit ve incelemeler, ihtiyaç duyduğu bir anaysa değişikliği değil, toplumun kamuoyu ile paylaşılmış, duyulan kaygılar dile geti- tüm kesimlerinin üzerinde ittifak ettiği, demokratik, rilmiştir. sivil ve çoğulcu yeni bir anayasadır. Diyarbakır Barosu olarak, toplumsal süreçlere Diyarbakır Barosunca iki yıldır yürütülen “Ceza- olan aktif müdahilliğimizin yanında meslek örgütü ol- sızlık ile Mücadele Projesi” bu yıl şubat ayı itibarı ile manın gerekliliği olarak da bu süreçte bir çok eğitim sona ermiştir. Bu projenin sonuç raporu bültenimizde çalışması, panel ve konferansta düzenledik. Eğitim ve meslektaşlarımızın taktirine sunulmuştur. Yargı siste- panel çalışmaları ile meslektaşlarımızın taleplerini kar- minin en büyük sorunlarından biri de kamu görevlile- şılamaya çalışırken başta anayasa ve kanun hükmünde rinin işlemiş oldukları ağır insan hakları ihlalini teşkil kararnamelere ilişkin konferanslar olmak üzere diğer eden suçlarda cezasızlık zırhı ile korunmalarıdır. 90’lı panel ve konferanslarda ülkede yaşanan tartışmalara yıllarda JİTEM tarafında işlenen cinayetlere ilişkin katkı sunmak istedik. başta Tahir Elçi olmak üzere birçok insan hakları ak- tivistinin çabalarıyla açılan davalar uzun yargılamalar Diyarbakır Barosu, mesleki bir örgüt ve hukuk sonrasında batı illerine nakledilmiş