Sultan Muradın Kızları Nasıl Evlendirildiler, Nasıl Boşandılar?

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Sultan Muradın Kızları Nasıl Evlendirildiler, Nasıl Boşandılar? Safcifç 8 AKŞAlh wot± Abdfllmaeit) AbdOULKİK, Murat, Abdülhamit, Reşat, V>hid»ddlp) devirlarind« 'tazan ; SÜLEYMAN KANI - Tercûm#, iktibas hakkı mahfuzdur Tefrika n o . 250 Sultan Muradın kızları nasıl evlendirildiler, nasıl boşandılar? Suitan Murat Çırağanda mah* dirilip çıkarılmaları iltizam edili­ ra yalılar tahsis etti; mükemmel pusiyet âleminde seneler geçirir­ yordu. cihaz hazırlattı. ken kızlan Hatice, Fehime, Fat­ Bu misafir sultanların kocaları­ Düğün yalılarda yapıldı. Fakat ma sultanların evlenme çağları nı Abdülhamit intihap edecekti. Fehime ve Hatice sultanlar koca­ da geçiyordu. Abdülhamidin kadınefendile- larını altı ay hareme kabul etme­ Vakıa gayet iyi musikişinas olan ri ve ikballeri bunun için her fır­ diler. Sonra (aba) larmın nasi­ Sultan Murat kızlarının sıkılma- hatlerini dinliyerek kabule razı ması için saz fasılları gibi eğlen­ sattan efendilerini tazyik ediyor oldular. celerle vakit geçirmelerini isterdi. lardı; Abdülhamit koca bulama­ Fakat kızların bütün ömürleri bit­ dığından itizar ve taallûl ettikçe Hatice sultan daima babasının tabi bu kapalı dairede geçemez­ kızıyorlardı. kendisine verdiği gerdanlığı ta­ di^; evlendirilmeleri lâzım idi. Kendi kızlarım maruf paşaza­ kar, gelinliğinde Abdülhamidin Hatice ve Fehime sultanlar delerle evlendiren padişah bira­ verdiği gerdanlığı boynuna iliştir­ can s'kmtısile babalarına karşı bi­ derinin kızlarını hiç bir vezir ve mez idi. Abdülhamit Hatice sul­ tanın bu hareketini Vasıf beyden le lüzumu kadar riayetkar davran­ müşürünün oğullarına vermeğe mıyorlardı. Hatice sultanın vali­ razı olmuyordu. öğrenince kızmış, bir musahip desi Şayan kadın ile aralarına so­ göndererek hediyesini geri almak Refik beyle evlendirilen Fatma istemişti. ğukluk girmişti. sultanın düğünü ve hayatı gürül­ Şayan kadın bu hale nihayet tüsüz geçti. Hatice sultanla Vasıf beyin yıl­ vermek üzere sultanların evlen­ dızları hiç barışmamış, Vasıf bey Fakat Fehime, bilhassa Hatice dirilmelerine pek ziyade lüzum gene selâmlığa rücua mecbur kal­ sultanlarınki böyle olmadı. görüyordu. mış, fakat Abdülhamit bir türlü Kızlar da artık evlenme arzula­ Fehime sultana mabeyin şifre ayrılmalarına müsaade etmemiştir. dairesinde Galip, Hatice sultana rını açığa vurmağa, ısrar eyleme­ Nihayet Sultan Reşat zamanın­ ğe başladılar. Abdülhamide ha­ enderonda yetişmiş Vasıf beyler da Hatice sultan yalısına yakın berler isal edildi. namzet olmuşlardı. (Çıngıraklı bostanı) zevcine ter­ Abdülhamit: Abdülhamit mabeyin şifre kâ­ ke muvafakatle aralarında talâk — Dışarı çıkarsanız bir daha tibi Asım bey marifetile Galip ve vaki olmuştur. Çıragana dönmek istemiyecek mi­ Vasıf beylerden aldırdığı fotoğ­ Fehime sultan da Galip beyden siniz? raf ilerini (1) iki misafir sultana ayrılmıştır. Diye sultanlardan teminat arat­ göndermişti. Bunlar namzetleri­ Gerek Fehime, gerek Hatice tı. Bunlar da: nin kimler olduğunu Öğrenince sultanlar bundan sonra Sultan Re- — Hayır! Babamız sensin! kabul etmek istemediler. şadın tensibine mukarin olmıya- Cevabını gönderdiler. Fakat iş — Kendi kızını Gazi Osman rak (bu defa istediğimize vara­ uzadıkça uzuyordu. Nihayet Ab- paşanın oğluna verir de neden bi­ cağız) diye arzu ettikleri beylerle dülhamıtten: evlenmişlerdir. — Talip arıyorum. Fakat kim­ zi enderonlunun Fehime sultan umumî harp mü­ se istemiyor! oğullarına vermek istiyor! Diye itiraz ettiler... Şifre kâ­ tarekesinde lstanbulu işgal eden Cevabı gelmesi üzerine Hatice ecnebi zabitlerine salonunu aç­ sultan: tibi Asım bey de namzetliği boz­ mıştı. Bu salon o zaman pek mu­ mak istedi ise de Abdülhamit razı — Beri Nadir ağaya (üçüncü teber ve revnaklı idi! musahip), Felıimeyi de Selim ağa­ olmadı. (Arkası var) ya (dördüncü müsabip) veremez (Burada ilânihaye oturamaz­ mi? lara! İşte bu gençlerden münasibi­ Haftada 30 saat Diyerek Çırağanda kapanıp kal­ ni bulamıyoruz!) Vaşington 7 (A.A.) — Mümes­ manın kendileri için ne büyük Cevabile evlenmelerini tesri etti. siller meclisi iş komisyonu İktisa­ azap teşkil eylediğini, burada Nihayet kalfalar iki misafir sul­ dî kalkınma idaresinin nezareti al­ böyle mahpus hayatı sürmekten tanı İrza ettiler. tında bulunan sanayiler için otuz ise birer harem ağasiie evlenmeği Abdülhamit Ortaköyde bunla- tercih eylediklerini anlattı. saat iş haftasını ittifakla kabul (U Vasıf beyin iotoğrafisindeki tavrım etmiştir. Fakat işçi azlığı gibi hu­ Sultan Murat tarafından da Ab­ susî vaziyetler için ihtiyat kayıt­ dülhamide: beğenoıi) en Abdülhamit bu damadı ikinci bir resim çıkartmağa mecbur etmişti. ları da konulmuştur. — Kızlar kaldı. Bunlar evlen­ dirilsin! Haberi gönderildi. Çankırıda kış sporları Bunun üzerine üç sultan Çıra- ğandan alındı ve Yıldız sarayın­ da kendilerine daire gösterildi. Abdülhamidin bu biraderzade- lerine haremi hümayunca «misa­ fir sultanlar» denildi. Bunlardan Hatice sultan pek alafranga meşrep idi. Bittabi ha­ remi hümayunun bu misafir sul­ tanlarla münasebette bulunması padişahça hoş görülmezdi. Hatice sultan Yıldızda bu mi- safiret günleri uzadıkça çok sıkı­ lıyordu. Nihayet gönlünü güzel bir habeş harem ağasiie eğlendir­ mek yolunu tutmuştu! Çankırı gençliğinde günden güne artmakta olan bir spor isteği Zaten bu gen harem ağası en­ göze çarpmaktadır. Top taburunun kıymetli kumandanı Yakup beyin damındaki zarafetle sarayda bir teşvik ve müzaharetile her fırsatta sürek avları tertip edilmekte çok kadınların nazarım celbedi- ve kış sporlarına pek müsait olan Çankırı dağlarında günlerce yordu. Hatice sultan da onu elmas devam eden hareketler görülmektedir. Gönderdiğim resim geçen yüzükler, kıravat iğnelerile süslü­ hafta Hacet tepe sırtlarında yapılan kayak ve karda yürüyüş spor­ yordu. Plâtonik muhabbet ve flört larına ait bir gruptur. Buna iştirak edenlerin ekserisini zabitan ancak bu kadar olabilirdi! idman yurdu azası ve avcıları teşkil etmektedir. Resimde X işaretli Haremi hümayunca sultan Mu- zat tabur kumandanı Yakup ve ayakta sivil elbiseli de avcılar t kızlarının bir an evvel evlen­ kulübü umumî kâtibi Rifat beylerdir. Taha Toros Arşivi.
Recommended publications
  • XIX. Yüzyılda Piyano Ve Osmanlı Kadını*
    Araştırma Makalesi https://doi.org/10.46868/atdd.77 Original Article XIX. Yüzyılda Piyano ve Osmanlı Kadını* Arif Güzel* ORCID: 0000-0002-0144-1145 Öz XIX. Yüzyıl Osmanlı Devleti’nin idari ve sosyal alanda büyük değişimlere uğradığı bir çağdır. Devletin yapısal değişiminin yanında sosyal alanda da birçok değişim gözlenir. Bu sosyal değişimlerden biriside müzikal dönüşümdür. Batı müziğinin Osmanlı topraklarında kabul görmesiyle birlikte bu müziğin en mühim sazı (enstrümanı) olan piyano hem Osmanlı Sarayı’nda hem de “Osmanlı kentlisi” arasında Avrupai görünümün ve müzikal estetiğin simgesi olarak yaygınlaşır. Bu değişim rüzgârları Osmanlı kadınını da içine alır. Kadın sultanlar, devlet adamlarının kızları ve hâli vakti yerinde olan aileler özel hocalar aracılığıyla piyano eğitimi almaya başlarlar. Müzikal dönüşüm, kadınların sosyal hayata katılımlarını kolaylaştıracak bir basamak olur. Yetenekli Osmanlı kadını piyano icra etmekteki maharetini gösterir. Gerek saray gerekse toplum içerisinden fevkalade kadın piyano icracıları ve besteciler çıkar. Bu çalışmada Osmanlı müzikal dönüşüm süreci piyano ve piyano icracısı Osmanlı kadınları üzerinden değerlendirilerek sosyal dönüşümün açıklanması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Piyano, Müzik, Kadın Gönderme Tarihi: 16/11/2020 Kabul Tarihi:20/03/2021 * Bu makale yazarın ‘’XIX. Yüzyılda Sultanın Mülk ünde Piyano’’, adlı yüksek lisans tezinden üretilmiştir. *Doktora Öğrencisi, Balıkesir Üniversitesi, Tarih Anabilim Dalı, Tarih Bölümü, Balıkesir- Türkiye, [email protected] Bu makaleyi şu şekilde kaynak gösterebilirsiniz: GÜZEL, A., ‘’XIX. Yüzyılda Piyano ve Osmanlı Kadını’’, Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, C. 8, S. 1, 2021, s.246-261. Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Cilt:8 / Sayı:1 Güzel/ ss 246-261 Mart 2020 Piano and Ottoman Women In The XIX. Centruy Arif Güzel* ORCID: 0000-0002-0144-1145 Abstract The XIX.
    [Show full text]
  • Professional Interdisciplinary Position
    Protection of cultural heritage 8 (2019) 10.35784/odk.1027 PROFESSIONAL INTERDISCIPLINARY POSITION AND ROLE OF ACADEMIC CONSERVATOR-RESTORERS IN THEORY AND PRACTICE Methodical symbiosis and transdisciplinary cooperation using the example of the rebuilding and conservation of two Ottoman palaces in Istanbul BREITENFELDT Jörg 1 1 University graduated Conservator-Restorer, M.A. in Architectural-History, Consulting Engineer of the Brandenburg Chamber of Engineers and member of the German National Committee of ICOMOS and the German National Scientific Committee for the Conservation and Restoration of Wall Painting and Architectural Surface, expert for building conservation-restoration and owner of a conservation-restoration office in Berlin; j.breitenfeldt@ jorgbreitenfeldt.com https://orcid.org/0000-0001-6176-9612 ABSTRACT: Professional ethics and tasks for conservator-restorers, in the preservation of cultural heritage in Europe today: considering the development of scientific conservation-restoration and the improvement of academic education for conservator-restorers in the course of the twentieth century, this paper will analyse the professional position of conservator-restorers and their role in the interdisciplinary cooperation with other professionals dealing with the preservation of cultural heritage. How does cooperation run in the planning stage and in theory and in practice on site? How can we differentiate between the specific professional contributions of conservator-restorers and the activities of other professionals in the field
    [Show full text]
  • Abdülhamid” Üzerinden İncelenmesi1
    International Journal of Cultural and Social Studies (IntJCSS) June 2021 : Volume 7 (Issue 1) / e-ISSN : 2458-9381 Araştırma Makalesi ● Research Article Türk Dönem Dizilerinde Kullanılan Tarihsel Motiflerin Payitaht “Abdülhamid” Üzerinden İncelenmesi1 Research of Historical Motifs Used in Turkish Period Series on Payitaht “Abdülhamid” a, b Şina Ceylan Gündüzeri Yalçın Lüleci a Marmara Üniversitesi, İstanbul Türkiye. [email protected] ORCID: 0000-0003-4375-6978 b Dr. Öğr. Üyesi, Marmara Üniversitesi, İstanbul, Türkiye. [email protected] ORCID: 0000-0002-2957-0352 ÖZ MAKALE BİLGİSİ Medya, günümüzde bilgiye ulaşmak isteyen bireylerin başvurduğu mecralardan biri haline Makale Geçmişi: gelmiştir. Medya araçları içerisinde olan televizyon, birçok konuda olduğu gibi tarih alanında da Başvuru tarihi: 24.04.2021 izleyicileri bilgilendirmeye başlamıştır. Televizyon ve sinema gibi görsel işitsel mecralara konu Düzeltme tarihi: 01.07.2021 olan tarih, bu sayede her eve girme fırsatı bulmuş ve araştırma yollarına girmeden herkesin tarih Kabul tarihi: 02.07.2021 hakkında bilgi sahibi olmasının yolları açılmıştır. Yoruma açık olan tarih, medyanın amacına Anahtar Kelimeler: hizmet edecek biçimde bir propaganda unsuru haline gelmiş, bu durum kurgusal gerçeklik ile Göstergebilim, olgusal gerçekliğin yer değiştirip değiştirmediği sorusunu akıllara getirmiştir. Bu araştırmada, TRT Olgusal Gerçeklik, ekranlarında yayınlanan Payitaht “Abdülhamid” adlı dizideki tarihsel göstergeler, temsil ve Kurgusal Gerçeklik, gerçeklik ilişkisi açısından incelenmiştir.
    [Show full text]
  • Osmanli Hanedaninin Geri Dönen Ilk Üyeleri (1924‐1951)
    TARİHİN PEŞİNDE THE PURSUIT OF HISTORY ‐ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ‐ ‐INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY AND SOCIAL RESEARCH‐ Yıl: 2014, Sayı: 12 Year: 2014, Issue: 12 Sayfa: 83‐117 Page: 83‐117 SÜRGÜNDEN VATANA: OSMANLI HANEDANININ GERİ DÖNEN İLK ÜYELERİ (1924‐1951) Cahide SINMAZ SÖNMEZ* Özet 3 Mart 1924 tarihinde Halifeliğin kaldırılmasıyla beraber Osmanlı Hanedanı üyeleri de süresiz bir şekilde sınır dışı edilmişlerdir. Sürgüne giden hanedan mensuplarının pek çoğu bu durumun kısa sürede son bulacağı ümidiyle ülkeyi terk etmişler, ancak dönüş süreci beklenenden uzun sürmüştür. Kadınlar 16 Haziran 1952 tarihinde çıkarılan özel bir kanunla dönüş izni alırken, erkekler ise 15 Mayıs 1974 tarihli Genel Af yasasının 8. mad‐ desiyle geri dönebilmişlerdir. Ancak, 1952 yılına kadar yasağın devam ediyor olmasına rağmen bazı istisnai uygulamalar yaşanmıştır. Bu araştırmanın konusunu da 3 Mart 1924 tarihinden 16 Haziran 1952 tarihine kadar geçen süre içerisinde yaşanan istisnai örnekler oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler Halifeliğin Kaldırılışı, Osmanlı Hanedanı, Sürgün, Geri Dönüş, Pasaport Kanunu FROM EXILE TO THE HOMELAND: THE FIRST RETURNING MEMBERS OF THE OTTOMAN DYNASTY (1924‐1951) Abstract Members of the Ottoman Dynasty were sent into an indefinite exile after the abolishment of the Caliphate on March 3, 1924. A great majority of the dynasty members left the country with the hope that deportation would end soon, but the process of returning back to the country has lasted longer than expected. Female members of the dynasty have acquired the right to return with a special law issued on June 16, 1952 while the male members of the dynasty were able to return with the 8th article of the General Amnesty issued on May 15, 1974.
    [Show full text]
  • Prof. Dr. Harun Güngör Armagani
    PROF. DR. HARUN GÜNGÖR ARMAGANI Hazırlayanlar Mustafa ARGUNŞAH - Mustafa ÜNAL YAYIN Nü: 18 ISBN: 987-605-4117-47-5 yayın editörü: Hayati Develi kapak: Salih Koca iç düzen Burhan Maden baskı ve cilt: Bayrak Matbaacılık Davutpaşa Cad. No: 14 Kat: 2 Topkapı/İstanbul Tel: 0212 493 11 06 biıinci baskı: Haziran 20 l O sertifika no: 11805 K[ Si lYAYI NLAR 1 Ticarethane Sk. Durmuşoğlu İş Hanı No: 59 Kat: 2 Cağaloğlu-İstanbul Tel: 0212 511 68 28-0212 512 56 33 Faks: 0212 512 56 63 www.kesityayinlari.com e-mail: [email protected] © Kesit Yayınları Yayınevinin izni olmadan kopyalanamaz ve çoğaltılamaz. Kesit Yayınları, Karbey Yayıncılık Eğt. Ve Dan. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. b.'UIUluşudur. GURBETTE BİR SULTAN HAZİRESİ: ŞAM SÜLEYMANİYE KÜLLİYESİ HAZİRESİ Prof. Dr. Kerim TÜRKMEN<'! Suriye'nin başkenti Şam'da bulunan Süleymaniye Külliyesi1 (1554-1555) hazi­ resi içerisinde yer alan Osmanlı saltanat ailesine ait mezar taşlan bu makalenin ko­ nusunu teşkil etmektedir. Hazire, külliye içerisinde yer alan caminin kuzeybatısında bulunmakta olup, sade bir şekilde yapılmış mezar taşlarından ibarettir. Hazirede yer alan en erken tarihli mezar, Sultan Vahdeddin'e aittir (H.1345- M.1926). Diğer aile üyelerinin mezarları bu tarihten sonraki dönemlerde hazire ala­ nına yerleştirilmiştir. Hazirede saltanat ailesine ait on beş adet mezar bulunmakta­ dır. Mezarların sultan Vahdeddin'in mezarı etrafında şekillenmesinden dolayı, Sultan Vahdeddin'in kısaca hayat hikayesinden bahsetmek yerinde olacakbr. Osmanlı Devleti'nin otuz altıncı padişalu olan Sultan Vahdeddin, 2 Şubat 1861 yılında İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda doğdu. Babası Sultan Abdülmecid, annesi ise Abdülmecid'in dördüncü l<adın efendisi Gülüstü Haseki'dir. Anne ve babasını erken yaşta kaybetmesinden dolayı ağabeyi Sultan II.
    [Show full text]
  • Indirmenin, Ihtiyaç Sahibinin Onurunu Korumanın, Dünyanın Nere- Sinde Bir Mazlum Varsa Yarasını Sarmanın, Gözyaşını Silmenin Mücadelesini Veriyoruz
    TÜRK KIZILAYI TARİH DİZİSİ Türk Kızılayı, Türk Halkının dünyaya uzattığı merhamet eli olarak yak- laşık bir buçuk asırdır ulvi bir görevi büyük bir özveri ile yerine getirmekte- dir. Kurulduğu 1868 yılından bu yana halkımızın ve özellikle yakın coğrafi komşularımızın başına gelen her türlü felâkette görev alan ve tarihe tanıklık eden Türk Kızılayı, maalesef bu tanıklığını ilgililere ve yeni nesillere taşıya- cak çalışmaları ihmal etmiştir. Elbetteki yapılan her türlü yardım çalışmasının yazışmaları Türk Kızılayı arşivlerindeki yerlerini almıştır. Ancak, bu çalışmaları arşivlerden kurtarmak ve yardımlaşma duygusunun cisimleşmiş hali olan Türk Kızılayı’nın anlata- cak eserleri haline getirmek bizler için tarihi bir görev olmuştur. Bu görevi yerine getirebilmek amacıyla bir çalışma başlatılmıştır. Türk Kızılayı Kitaplığı olarak adlandırılan bu çalışmada ilk olarak Kızılayımızın tarihine ışık tutacak belgelerin kitaplaştırılması hedeflenmiştir. Zaman için- de ise güncel çalışmalar kitaplaştırılacaktır. Türk Kızılayı, tarihi tanıklığıyla dünün daha iyi anlaşılmasına, bugünün bu bilgiler ışığında değerlendirilme- sine ve geleceği planlarken ulusumuzun geçirdiği acılı sürecin bilinmesinde büyük yararlar görmektedir. Türk Kızılayı Kitaplığı serisinin oluşumuna fikirleri ve emekleriyle destek veren herkese teşekkürü bir borç biliriz. Padişah'ın Himayesinde OSMANLI KIZILAY CEMİYETİ 1911-1913 YILLIĞI Hazırlayanlar Yrd. Doç. Dr. Ahmet Zeki İZGÖER • Msc. Ramazan TUĞ Koordinatörler Belgin Duruyürek Şahin Cengiz Kapak Fotoğrafı Osmanlı Kızılay Cemiyeti
    [Show full text]
  • Boğaziçi'ni Çevreleyen Hayatlar
    View metadata, citation and similar papers at core.ac.uk brought to you by CORE provided by Istanbul Sehir University Repository Esma Sultan Yalısı Boğaziçi’ni çevreleyen hayatlar Özellikle 18. yüzyıldan sonra Boğaziçi kıyılarını renklendiren sahil saraylarında ve yalılarda yaşanan nice sevinç ve hüzün dolu yaşamları ve Boğaziçi’nin bu eşsiz yapılarını Osman Öndeş yazdı ve fotoğrafladı. ir şairin dediği üzere "Allah dünyayı halk eyledi, rakol olarak hizmet veren yapıların dışında kalanlar ise ne ama İstanbul'u nakşeyledi." Boğaziçi yalıları ve sa­ yazık ki yok olmaya terk edilmiştir. Böylece Moda’daki Mah­ hil sarayları ise bu eşsiz doğa harikası kıyıların na­ mut Muhtar Paşa Köşkü Kız Lisesi, Beşiktaş'taki Feriye sa­ Bkışları olmalı. Boğaziçi'ni dünyanın benzersiz gü­ raylarından biri Orta Okul, Adile Sultan Sarayı Kandilli Kız zeli yapan yapılar, sahilleri boyunca sıralanmış saraylar ve Lisesi, Beykoz Kasrı Çocuk Hastanesi, Baltalimanı'ndaki yalılar olmuştur. Aslında birer çiçek demeti gibi dizilmiş olan Mustafa Reşid Paşa Yalısı Kemik Hastanesi olarak varlıkları­ kültür ve sanat varlıkları olan sarayları ve yalıları Orhan Er- nı sürdürmüştür. Bugün giderek daha çok yalı aslına sadık denen'in adlandırdığı gibi "Boğaziçi sahilhaneleri" diye ta­ kalarak restore ediliyor ve yeni sahipleri ile yeni bir yaşama nımlamak daha doğru olmalı. Sahil yapıları İstanbul'un geç­ merhaba diyor. Ne yazık ki bir de türlü nedenlerle yok olma­ mişinin renkleri ve kültür mirasımızın değerli varlıklarıdır. ya terk edilmiş olanları var ki bunların içinde en kötü durum­ Osmanlı döneminden Cumhuriyete miras kalan bu yapılar da olanı Büyükdere’deki Apraham Paşa Yalısı'dır. Boğazi­ genel olarak kamu yararına kullanılmıştır. Okul, hastane, ka­ çi'nin incileri olan bu eşsiz yapıların giderek daha çoğunun 128 eski güzelliklerine kavuştuğu bu günlerde gönül diliyor ki Hatice Sultan Yalısı kültür mirasımızın ve tarihimizin bu vazgeçilmez yapıları es­ Fehime Sultan yalısının hemen yanında yer alan yalı Ha­ ki görkemli günlerine bir an önce dönsün ve Boğaz kıyılarını tice Sultan’a II.
    [Show full text]
  • Hilâl-I Ahmer Hanimlar Merkezinin Kuruluşu Ve
    HİLÂL-İ AHMER HANIMLAR MERKEZİ’NİN KURULUŞU VE FAALİYETLERİ (1877-1923) Muzaffer TEPEKAYA* - Leyla KAPLAN* ÖZET Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti bünyesinde 20 Mart 1912 tarihinde “Osmanlı Hilâl-i Ahmer Hanımlar Merkezi” kurulmuştur. Kurulan bu teşkilatla kadınlar etkili bir şekilde Hilâl-i Ahmer faaliyetlerine katılmışlardır. Kuruluşundan itibaren cephede savaşan askerlere, yaralı ve hastalara, kimsesizlere ve bakıma muhtaç olanlara, şehit ve asker ailelerine göçmenlere, esirlere yardım eden Hilal-i Ahmer Hanımlar Merkezi, bu faaliyetlerini bağış kampanyalarının yanı sıra, aşhane, çayhane, hastane, dispanser, sanat evi, atölyeler, nekahet-hane, gibi kuruluşlar aracılığıyla gerçekleştirmektedir. Osmanlı Devleti’ni sona erdiren 24 Temmuz 1923 Lozan siyasi antlaşmasının imzalanmasından sonra yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde de faaliyetlerine devam eden dernek Yunanistan’la yapılan Türkiye Rum mübadelesinde önemli görevler üstlenmiştir. Mübadele ile gelen göçmenlerin sağlık, giyim ihtiyaçlarının karşılanması, yerleşecekleri yerlere nakilleri, hastalarının bakımı ve sağlık bilgilerinin verilmesinde başarıyla görev yapmıştır. Cumhuriyetin ilânından sonra “Cumhuriyet Vatandaşı” kimliği oluşturmak için yapılan çalışmalara katılan ve yenilikleri Türk toplumuna benimsetmede önemli görevler yerine getiren Hilâl-i Ahmer Kadınları “Cumhuriyet Kadını” kimliğini benimseterek bunun yaygınlaştırılmasında başarıyla çalışmıştır. Yardım faaliyetleriyle birlikte peş peşe gerçekleştirilen inkılapları destekleyen derneğin çalışmalarına dönemin gazetelerinde
    [Show full text]
  • Harun Açba KADINEFENDİLER {1839-1924} KADINEFENDİLER {1839-1924}
    SON DÖNEM OSMANLI PADİŞAH EŞLERİ Harun Açba KADINEFENDİLER {1839-1924} KADINEFENDİLER {1839-1924} Harun Açba PROFİL O Hanın Açba O PROFİL YAYINCILIK Yazar/Harun Açba Eserin Adı / Kadirdendiler Genel Koordinatör /'Münir Üstün Genel Yayın Yönetmeni / Cem Küçük Redaksiyon I Elif Avcı Kapak Tasarım/ Yunus Karaasian İç Tasarım I Adem Şenel Baskı-Cilll Kitap Matbaası Davulpap Cad. fminraj Ka/ım Dinçol San. Sil. No.81/21 Topkapı -İstanbul Tel: 0212 567 .10 8-1 1. BASKI KASIM 2007 978-975-996-109-1 PROFİL : 65 İNCELEME-ARAŞTIRMA :07 PROFİL YAYINCILIK Çatalçcsme Sk. Meriçli Apt. No: 52 K.3 Cagaloglu - İSTANBUL www.profilkilap.com / [email protected] Tel. 0212. 514 45 11 Faks. 0212. 514 45 12 Profil Yayıncılık Maviağaç Küllür Sanat Yayıncılık Tic.Ltd.Şti rnarkasıdır. ı © Bu kitabın Türkçe yayın hakları Harun Açba ve Prolil Yayıncılık'a aittir. Yazarın ve yayıncının izni olmadan herhangi bir formda yayınlanamaz. kopyalanamaz ve çoğaltılamaz. Ancak kaynak gösterilerek alınlı yapılabilir. İÇİNDEKİLER Bölüm 1 Kafkasya Hanedanları / 9 Saray Protokolü /13 Bölüm 2 Sultan I. Abdülmecid Han Ailesi / 17 (1839-18611 Sultan Abdülaziz Han Ailesi / 81 (1861-1876) Sultan V. Murad Han Ailesi / 96 (1876) Sultan II. Abdülhamid Han Ailesi / 117 (1876-1909) Sultan V. Mehmed Reşad Han Ailesi / 161 (1909-1918) Sultan VI. Mehmed Vahideddin Han Ailesi / 180 (1918-1922) Halife II. Abdülmecid Efendi Ailesi / 207 (1922-1924) Bibliyografya / 217 Teşekkkürname / 218 Bu kitabı aileme ithaf ediyorum. BÖLÜM 1 KAFKASYA HANEDANLARI smanlı Sarayı'na alınan kızların (19. yy. özellikle) Çerkeş olduğu biliniyor. Sultan Abdülmecid Han'a kadar tâbi Okalınan köle, yani cariye ticareti üzerine kurulan Os­ manlı haremi Abdülmecid Han'dan sonra değişikliğe uğramıştır.
    [Show full text]
  • BEING an URBANITE in the 19Th CENTURY OTTOMAN EMPIRE A
    View metadata, citation and similar papers at core.ac.uk brought to you by CORE provided by Bilkent University Institutional Repository THE CITY AS A REFLECTING MIRROR: BEING AN URBANITE IN THE 19th CENTURY OTTOMAN EMPIRE A Ph. D. Dissertation by NAHİDE IŞIK DEMİRAKIN In Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree of DOCTOR OF PHILOSOPHY in THE DEPARTMENT OF HISTORY İHSAN DOĞRAMACI BİLKENT UNIVERSITY ANKARA May 2015 To My Family and In Loving Memory of Ayşegül Keskin Çolak THE CITY AS A REFLECTING MIRROR: BEING AN URBANITE IN THE 19th CENTURY OTTOMAN EMPIRE Graduate School of Economics and Social Sciences of İhsan Doğramacı Bilkent University by NAHİDE IŞIK DEMİRAKIN In Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree of DOCTOR OF PHILOSOPHY in THE DEPARTMENT OF HISTORY İHSAN DOĞRAMACI BİLKENT UNIVERSITY ANKARA May 2015 I certify that I have read this thesis and found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy in History. -------------------- Asst. Prof. Oktay Özel Supervisor I certify that I have read this thesis and found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy in History. -------------------- Asst. Prof. Berrak Burçak Examining Committee Member I certify that I have read this thesis and found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy in History. -------------------- Asst. Prof. Mehmet Kalpaklı Examining Committee Member I certify that I have read this thesis and found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy in History.
    [Show full text]
  • Book of Ibn Al-Nafis
    JOURNAL OF THE INTERNATIONAL SOCIETY FOR THE HISTORY OF ISLAMIC MEDICINE (JISHIM) CHAIRMAN OF EDITORIAL BOARD Dr. Hajar A. HAJAR AL BINALI (Qatar) EDITORS IN CHIEF Dr. Ayşegül DEMIRHAN ERDEMIR (Turkey) Dr. Abdul Nasser KAADAN (Syria) ASSOCIATE EDITORS Dr. Oztan ONCEL (Turkey) Dr. Sahin AKSOY (Turkey) Dr. Sharif Kaf AL-GHAZAL (England) EDITORIAL BOARD Dr. Mahdi MUHAQAK (Iran) Dr. Husain NAGAMIA (USA) Dr. Nil SARI (Turkey) Dr. Faisal ALNASIR (Bahrain) Dr. Mostafa SHEHATA (Egypt) Dr. Rachel HAJAR (Qatar) EDITORIAL SECRETARY Dr. Elif ATICI (Turkey) Dr. Sezen ERER (Turkey) INTERNATIONAL ADVISORY BOARD Dr. Alain TOUWAIDE (Belgium) Dr. Rolando NERI-VELA (Mexico) Dr. Ahmad KANAAN (KSA) Dr. Zafar Afaq ANSARI (Malaysia) Dr. David W. TSCHANZ (KSA) Dr. Husaini HAFIZ (Singapore) Dr. Abed Ameen YAGAN (Syria) Dr. Talat Masud YELBUZ (USA) Dr. Keishi HASEBE (Japan) Dr. Mohamed RASHED (Libya) Dr. Mustafa Abdul RAHMAN (France) Dr. Nabil El TABBAKH (Egypt) Dr. Bacheer AL-KATEB (Syria) Hakim Naimuddin ZUBAIRY (Pakistan) Dr. Plinio PRIORESCHI (USA) Dr. Ahmad CHAUDHRY (England) Hakim Syed Z. RAHMAN (India) Dr. Farid HADDAD (USA) Dr. Abdul Mohammed KAJBFZADEH (Iran) Dr. Ibrahim SYED (USA) Dr. Nancy GALLAGHER (USA) Dr. Henry Amin AZAR (USA) Dr. Riem HAWI (Germany) Dr. Gary FERNGREN (USA) Dr. Esin KAHYA (Turkey) Dr. Arın NAMAL (Turkey) Dr. Mamoun MOBAYED (England) Dr. Hanzade DOGAN (Turkey) Dr. Taha AL-JASSER (Syria) I JOURNAL OF THE INTERNATIONAL SOCIETY FOR THE HISTORY OF ISLAMIC MEDICINE (JISHIM) Periods: Journal of ISHIM is published twice a year in April and October. Address Changes: The publisher must be informed at least 15 days before the publication date.
    [Show full text]
  • Feminist/ Nationalist Discourse in the First Year of the Ottoman Revolutionary Press (1908-1909): Readings from the Magazines of Demet, Mehasin and Kadin (Salonica)
    FEMINIST/ NATIONALIST DISCOURSE IN THE FIRST YEAR OF THE OTTOMAN REVOLUTIONARY PRESS (1908-1909): READINGS FROM THE MAGAZINES OF DEMET, MEHASIN AND KADIN (SALONICA) The Institute of Economics and Social Sciences of Bilkent University by TÜLAY KESKİN In Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree of MASTER OF ARTS IN HISTORY THE DEPARTMENT OF HISTORY BILKENT UNIVERSITY ANKARA SEPTEMBER 2003 iii I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Master in History ____________________________ Prof. Stanford J. Shaw Supervisor I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Master in History ____________________________ Associate Prof. Nur Bilge Criss Examining Committee Member I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Master in History ____________________________ Dr. Eugenia Kermeli Examining Committee Member Approval of the Institute of Economics and Social Science ____________________________ Prof. Kürşat Aydoğan Director iv To Calkan v ABSTRACT Feminist/ Nationalist Discourse in the First Year of Ottoman Revolutionary Press: Readings from the Magazines Demet, Mehasin and Kadın (Salonica) This paper examines the emergence of a Feminist discourse and its evolution alongside with Turkish nationalism in the late nineteenth and twentieth centuries in the Ottoman revolutionary press by focusing on the readings of Demet, Mehasin and Kadın, which appeared after the 1908 Revolution and provided an early debate for discussion of women’s rights in the context of the Turkist movement.
    [Show full text]