1X0 Okul Duvarları Temiz Görünsün Diye Plastik Boyayla Süslemeleri

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

1X0 Okul Duvarları Temiz Görünsün Diye Plastik Boyayla Süslemeleri CORE Metadata, citation and similar papers at core.ac.uk Provided by Istanbul Sehir University Repository ri. ',01 1X0 CUMARTESİ, 27 Temmuz 2002 CUMARTESİ Cümsi Kapak konusu Ortaköy tarihten temizlendi sultanların kemikleri sızlıyor Erhan İşözen (mimar) S o n olarak Naime Sultan Yalısı yandı. Daha önce aynı kıyıda yanyana Okul duvarları temiz görünsün diye sıralanmış diğer yalıların akibeti de aynıydı; son 6 0 plastik boyayla süslemeleri kapatmışlar yıl içinde çıkan yangınlarda Ortaköyun düzenlenmesi kül oldular. Çoğu 19. çalışmalarından ötürü Ortaköy Mimarı yüzyılın ortalarında yapılmış diye anılan Erhan İşözen, Naime Sultan olan ve Esma, Hatice, Yalısı yangınından çok etkilenmiş. Çünkü, bu yalmın restore edilmesi ve Fehime, Hatice (V. yapının bir İstanbul Enstitütüsü'ne Murad'ın kızı), Zekiye ve dönüşmesi için çok gayret göstermiş. O Naime Sultanlara ait altı dönemde Gazi Osman Paşa İlkokulu'na fotoğraf çekmek için gittiği bir günü yalıdan geriye sadece biri şöyle anlatıyor: "Zemin katı birinci kata NAİME SULTAN kaldı. Şimdi yerinde yeller bağlayan merdiven sahanlığının esen bu yalıların her biri duvarmda eşsiz güzellikte peysaj Bu binaya gelin gitmişti süslemeler vardı. Gördüklerim mimarlık tarihi açısından Diğer adı Gazi Osman Paşa Yalısı. Hanım sultan karşısında şaşkına döndüm: Resimlerin yalılarının günümüze kalan son iki örneğinden çok önemliydi ve işleme, altı merdivenlerin eğimine göre bir biriydi. Yalı mabeyin müşiri olarak atandığında süsleme, duvar resimleriyle metre boyunda boyanmıştı. Plastik Gazi Osman Paşa’ya II. Abdülhamid tarafından boyayla yapılan bu kapatma işleminin bir dönemin zevkini 1883'te hediye edilmişti. Cumhuriyetten sonra nedenini okul müdürüne sorduğumda, Gazi Osman Paşa İlköğretim Okulu olarak bir yansıtan değerli sanat akıl almaz bir cevap aldım. Müdür Bey, eğitim yuvasına dönüştürülen yalıya Naime Sultan eserleriydi. 1 8. ve 19. çocukların merdivenlerden çıkarken gelin olarak gitmişti. 1898'de Gazi Ösman Paşa'nın dayandıkları duvarlan elleriyle yüzyıl Osmanlı tarihine ışık oğlu Kemalettin Paşa ile evlenen Naime Sultan, kirlettiğini, sözkonusu pisliğin ise bir yapıyı büyük bir onarmadan geçirdi. Bu yalı klasik tutacak özelliklere sahiptiler. eğitim kurumuna yakışmadığını dönem Osmanlı yapılarından farklı özellikler taşıyordu. Birbirinin eşi Bu yalılarda hayatının bir söyledi. Düşünsenize minicik ellerin Yalısı'nın üstüne akbabalar nasıl envanterinin ve İstanbul üzerine haremlik ve selamlık bölümleri çift koridorlu bir sistemle birbirine izlerini yok etmek için Türkiye'nin en bölümünü geçiren padişah üşüşecek. Daha önce yalının (okulun) yazılmış tüm eserlerin içinde bağlanmıştı. Yapının tüm odaları ve salonlar deniz tarafındaki önemli sanat eserlerinden birinin yarısı kızlarının her birinin hayat bahçesini otopark olarak kullananlar toplanacağı bir enstitüye cepheye açılıyordu. Bu sistem yapıyı denizle daha fazla feda edilmişti..." İşözen meramım bile talipliler araşma girecek. Buna izin dönüştürmeliyiz. Bunu yapmazsak, bu bütünleştiriyor, manzarayı daha fazla içine almasmı sağlıyordu. hikayesi hayallere bile anlatamıyor ve 1991'de işin peşini vermemeliyiz. Bu binayı tekrar ayağa binayı ortadan kaldırmış olan zihniyet, Yalının iç duvarlarında ve merdiven sahanlıklarında bulunan peysaj bırakıyor: "Şimdi bakın, Naime Sultan sığmayacak zenginliklerle kaldırarak, tüm İstanbul'un tarihi yapı emeİine ulaşmış olacaktır." süslemeler ile ahşap tavan işlemelerinin dünyada bir eşi daha yoktu. ve trajedilerle doluydu. Çoktan kül olmuş duvarlar ORTAKOY'DEKI 5 YALI, 60 YIL İÇİNDE ÇIKAN YANGINLARDA KUL OLDU Erhan İşözen arşivinden arasında şatafat, ihtiras, Son olarak Naime Sultan Yalısı yandı. Daha önce aynı kıyıda aşk, aldatma, yanyana sıralanmış diğer yalıların akibeti de aynıydı; son 60 yıl h * j * î» m «■? * * - iktidar içinde çıkan yangınlarda kül oldular. Çoğu 19. yüzyılın savaşları, ortalarında yapılmış olan ve Esma, Hatice, Fehime, Hatice (V. m* Mahmud'un kızı), Zekiye ve Naime Sultanlara ait 6 yalıdan geriye kudret, sadece biri kaldı. Yandaki fotoğraf 19. yüzyıl sonunda çekilmiş. azamet, Tüm yalılar sapasağlam, Boğaz kıyılarını süslüyor. Bugün ise iîifF sefalet iç içe yerlerinde karayollarının estetiksiz binaları, eğlence yerlerinin derme çatma mekanları ve otoparklar bulunuyor. yaşandı. W] ESMA SULTAN V. MURAD'IN KIZI HATİCE SULTAN Tahta çıkan ilk Kocasını yatağına almadı, komşu yalıdaki kadın olacaktı Zekiye sultan'm kocasıyla aldattı Ortaköy'den Kuruçeşme'ye uzanan sahildeki Ortaköy'deki yangınlardan arta olarak verdi. Sultanla evlendikten ilk yalıydı. I. Abdiilhamit'in kızı Esma Sultan’a kalan tek yalı Hatice Sultan Yalısı. sonra paşa olan Vasıf'ı Hatice aitti. Esma Sultan 25 yaşında dul kaldı. Ondan V. Murad'ın Şayan Kadın'dan olan Sultan yatağma hiç almadı. sonra da hiç evlenmedi. Yaşadığı aşklarla kızı Hatice Sultan'a aitti. 93 gün Yaptıklarından ötürü padişaha ünlenen, eğlenceye ve şık giyinmeye düşkün padişahlık yaptıktan sonra deliren kızgın olan Sultan, bitişik yalıda Esma Sultan bu yalıda, o dönem İstanbul'unda V. Murad, çok güzel olan bu kızının oturan II. Abdülhamid'in kızı Zeki­ çıkan isyanları el altından destekledi. Bunun eğitimine önem verdi, piyano ye Sultan'm kocası Nurettin Paşa'yı üzerine kardeşi TV. Mustafa, devrin padişahı II. dersleri almasmı sağladı. Fakat, elinden aldı. Haberin duyulması Mahmud tarafından bir gece boğduruldu. Ama tahttan indirildikten sonra ailesiyle üzerine, Nurettin Paşa Bursa'ya sü­ ayaklanmalar yatışmadı, yeniçeriler, tahta Esma birlikte Çırağan Sarayı'na kapatılan rüldü, Hatice Sultan ise kocasından Sultan'm çıkmasını talep ettiler. Eğer başardı V. Murad, devrin padişahı II. Ab- boşandı. Ama gönül maceralarına olsalardı Esma Sultan, Osmanlı tahtma çıkan ilk dülhamid'ten izin çıkmadığı için kı­ kaldığı yerden devam etti. Cumhu­ kadın olacaktı. II. Mahmud kızkardeşine bir şey zım 31 yaşma kadar evlendiremedi. riyet'ten sonra Beyrut'a yerleşen yapmadı. 1975'deki yangından sonra sadece Sonunda Enderun'da sorgu işleriyle Sultan, sefalet içinde öldü.Bir beden duvarlan kalan Esma Sultan Yalısı'nın uğraşan, asık suratlı, pala bıyıklı, eğitim kurumuna dönüştürülen ya­ bahçesi konser ve davetler için kullanılmaya çirkin bir adam olan Vasıf Bey'le lı, 1972'de Yüzme İhtisas Kulübü'de başlandı. Geçen yıl ise dış silueti aynen evlendirildi. Padişah, Ortaköy'deki tahsis edildi. Aslma uygun bir korunarak iç mekana tamamiyle camdan Neşatabat Sahil Saraylarından şekilde restore edilen eser, bugüne duvarlar geçirildi ve kapalı bir alan elde edildi. birini de Sultan'a evlilik hediyesi kadar ayakta kalmayı başardı. HATİCE SULTAN ZEKİYE SULTAN Mimarıyla İlişkisi pek yakındı Kocasml Hatice Sultan'a kaptırdı J L J TTII. AhHiilTıamiH'in Abdülhamid'in V kızıt z i Z Zekiyep F î v p W \ -flı* III. Mustafa'nın kızı olan yaptırdı. Bu ortak çalışma Sultan'm en büyük talihsizliği Hatice Sultan, 1786'da Hotin sırasında Melling ile Hatice Hatice Sultan'm komşusu Muhafızı Seyyid Ahmed Paşa ile Sultan arasındaki yalanlaşma o olmasıydı. Kocası Nurettin Paşa'yı evlendi. 1796'da Eyüp'te denli ilerledi ki, ünlü mimar Hatice Sultan'a kaptırdıktan sonra, Defterdar İskelesi'nde bir sultanın isteği üzerine kendisi Ortaköy'deki şatafatlı yalısmda bir sahilsarayı olduğu bilinen Hatice için Sahilsarayı'nm bünyesinde daha mutlu olmadı. 1924'te Sultan, bir taraftan burayı iki katlı bir ahşap konak inşa etti. hanedanın yurtdışma sürülmesi yenilerken, aynı zamanda 1804'te İçinde leylak, gül ve akasya sonrasmda Fransa'nm Pau kentin­ Ortaköy-Kuruçeşme arasındaki ağaçlarının oluşturduğu labirent de küçük bir otel odasma yerleşti, Zekiye Neşatabat Sarayı'nı da kısmen gibi büyük bir bahçesi de 1950'de kaldığı otel odasmda öldü. Sultan'm onardı. Hatice Sultan, saraym bulunan saray, daha sonraki Göz bebeği gibi baktığı yalı ise çocukluğu dekorasyonunu mimar-ressam yıllarda ortaya çıkan 1940'lann başında çıkan bir yangınla kül oldu ve Ze­ Antoine-Ignace Melling'e yangınlardan nasibini aldı. kiye Sultandan geriye sadece hatıralar kaldı. FEHİME SULTAN Fahişe kölesinin parasıyla geçindi V. Murad'ın Meyliserved Sarayı, İstanbul'un işgal edildiği Kadın'dan 1875'te doğan kızı yıllarda İngilizlerin uğrak yeri Fehime Sultan, pek güzel değildi. olunca dedikodular çıktı. Sürgün Padişah II. Hamid tarafından Galip sırasında Nice'e gitti. Kocası, İstan­ Bey'le evlendirildi. Çocuğu olma­ bul'da sattıkları mülklerin parasını dığı için ablası Hatice Sultan gibi alarak ortadan kaybolunca Fehime kendini alemlere verdiği biliniyor. Sultan'm çileli günleri başladı. Her Subaylıktan ayrılma, evli ve iki ço­ şeyini kaybeden Fehime Sultan'ı cuk sahibi bir adama gönlünü kap­ bir tek güzel ve vefalı Habeşi cari- tırarak kocasmdan ayrıldı. Boşan­ yesi terketmedi. Bu Habeşi geceleri maları sonrasmda Mahmud Bey'le sokaklarda fahişelik yaparak ve di­ evlenerek muradına eren sultan, lenerek topladığı paralarla sultanı cumhuriyetin ilanına kadar ikinci geçindirdi. Sultan, cariyesinin hi­ kocasıyla birlikte bu yalıda yaşadı. mayesinde Nice'de öldü. Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi.
Recommended publications
  • Sosyoloji Dergisi
    SOSYOLOJİ DERGİSİ SOSYOLOJİ DERGİSİ/SOCIOLOGY JOURNAL Cilt/Volume 37 • Sayı/Number 2 • Aralık/December 2017 ISSN 1304-2998 • eISSN 2148-9165 • doi 10.26650/TJS Sosyoloji Dergisi uluslararası ve hakemli bir dergidir. Yayımlanan makalelerin sorumluluğu yazarına/yazarlarına aittir. Sociology Journal is the official peer-reviewed, international journal of the Istanbul University Department of Sociology. Authors bear responsibility for the content of their published articles. Baş Editör/Editor-in-Chief Prof. Dr. İsmail Coşkun (İstanbul Üniversitesi) Sayı Editörü/Guest Editor Yrd. Doç. Dr. Ekin Öyken (İstanbul Üniversitesi) Yönetici Editör/Managing Editor Arş. Gör. M. Fatih Karakaya (İstanbul Üniversitesi) Çeviri Editörleri/English Language Editors ENAGO Kevin A. Collins Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Akyurt Arş. Gör. Nuseybe Ağırman Arş. Gör. Salih Ünüvar Yayın Kurulu/International Editorial Board* Yrd. Doç. Dr. Ayşen Şatıroğlu (İstanbul Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. Craig Browne (Sydney University, Avustralya) Prof. Dr. David R. Segal (Maryland University, ABD) Prof. Dr. Douglas Kellner (University of California, ABD) Doç. Dr. Enes Kabakcı (İstanbul Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Glenn Muschert (Miami University, ABD) Prof. Dr. İsmail Coşkun (İstanbul Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. J. Scott Brown (Miami University, ABD) Prof. Dr. Jeffrey C. Alexander (Yale Univerity, ABD) Doç. Dr. Mehmet Samsakçı (İstanbul Üniversitesi, Türkiye) Dr. Michael Illner (Bilimler Akademisi, Çek Cumhuriyeti) Doç. Dr. Orhan Gürbüz (İstanbul Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. Oya Okan (İstanbul Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Philip Smith (Yale Univerity, ABD) Prof. Dr. Ryan Kelty (Washington College, ABD) Prof. Dr. Sujatha Fernandes (City University of New York, ABD) Prof. Dr. Timothy Shortell (City University of New York, ABD) Prof. Dr. William Peter Baehr (Lingnan University, Hong Kong) Prof.
    [Show full text]
  • XIX. Yüzyılda Piyano Ve Osmanlı Kadını*
    Araştırma Makalesi https://doi.org/10.46868/atdd.77 Original Article XIX. Yüzyılda Piyano ve Osmanlı Kadını* Arif Güzel* ORCID: 0000-0002-0144-1145 Öz XIX. Yüzyıl Osmanlı Devleti’nin idari ve sosyal alanda büyük değişimlere uğradığı bir çağdır. Devletin yapısal değişiminin yanında sosyal alanda da birçok değişim gözlenir. Bu sosyal değişimlerden biriside müzikal dönüşümdür. Batı müziğinin Osmanlı topraklarında kabul görmesiyle birlikte bu müziğin en mühim sazı (enstrümanı) olan piyano hem Osmanlı Sarayı’nda hem de “Osmanlı kentlisi” arasında Avrupai görünümün ve müzikal estetiğin simgesi olarak yaygınlaşır. Bu değişim rüzgârları Osmanlı kadınını da içine alır. Kadın sultanlar, devlet adamlarının kızları ve hâli vakti yerinde olan aileler özel hocalar aracılığıyla piyano eğitimi almaya başlarlar. Müzikal dönüşüm, kadınların sosyal hayata katılımlarını kolaylaştıracak bir basamak olur. Yetenekli Osmanlı kadını piyano icra etmekteki maharetini gösterir. Gerek saray gerekse toplum içerisinden fevkalade kadın piyano icracıları ve besteciler çıkar. Bu çalışmada Osmanlı müzikal dönüşüm süreci piyano ve piyano icracısı Osmanlı kadınları üzerinden değerlendirilerek sosyal dönüşümün açıklanması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Piyano, Müzik, Kadın Gönderme Tarihi: 16/11/2020 Kabul Tarihi:20/03/2021 * Bu makale yazarın ‘’XIX. Yüzyılda Sultanın Mülk ünde Piyano’’, adlı yüksek lisans tezinden üretilmiştir. *Doktora Öğrencisi, Balıkesir Üniversitesi, Tarih Anabilim Dalı, Tarih Bölümü, Balıkesir- Türkiye, [email protected] Bu makaleyi şu şekilde kaynak gösterebilirsiniz: GÜZEL, A., ‘’XIX. Yüzyılda Piyano ve Osmanlı Kadını’’, Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, C. 8, S. 1, 2021, s.246-261. Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Cilt:8 / Sayı:1 Güzel/ ss 246-261 Mart 2020 Piano and Ottoman Women In The XIX. Centruy Arif Güzel* ORCID: 0000-0002-0144-1145 Abstract The XIX.
    [Show full text]
  • Professional Interdisciplinary Position
    Protection of cultural heritage 8 (2019) 10.35784/odk.1027 PROFESSIONAL INTERDISCIPLINARY POSITION AND ROLE OF ACADEMIC CONSERVATOR-RESTORERS IN THEORY AND PRACTICE Methodical symbiosis and transdisciplinary cooperation using the example of the rebuilding and conservation of two Ottoman palaces in Istanbul BREITENFELDT Jörg 1 1 University graduated Conservator-Restorer, M.A. in Architectural-History, Consulting Engineer of the Brandenburg Chamber of Engineers and member of the German National Committee of ICOMOS and the German National Scientific Committee for the Conservation and Restoration of Wall Painting and Architectural Surface, expert for building conservation-restoration and owner of a conservation-restoration office in Berlin; j.breitenfeldt@ jorgbreitenfeldt.com https://orcid.org/0000-0001-6176-9612 ABSTRACT: Professional ethics and tasks for conservator-restorers, in the preservation of cultural heritage in Europe today: considering the development of scientific conservation-restoration and the improvement of academic education for conservator-restorers in the course of the twentieth century, this paper will analyse the professional position of conservator-restorers and their role in the interdisciplinary cooperation with other professionals dealing with the preservation of cultural heritage. How does cooperation run in the planning stage and in theory and in practice on site? How can we differentiate between the specific professional contributions of conservator-restorers and the activities of other professionals in the field
    [Show full text]
  • Payitaht Istanbul'da Osmanli Merasimleri
    PAYİTAHT İSTANBUL’DA OSMANLI MERASİMLERİ AHMET ÖNAL* stanbul, payitaht oluşundan bu yana emperyal ihtiyaç maddelerinin tedariki ve bunların fiyatlarının İözelliklerinin bir gereği olarak resmî tören ve denetimi gibi teftiş amaçlı tebdiller ile ziyaret, dinlenmek, seremonilere sahne olmuş, hususiyle bu açıdan bir eğlenmek, ibadet etmek veya bir alay geçişini izlemek “merasimler kenti” vasfı kazanmıştı. Osmanlılar maksatlı olanları arasında fark bulunduğu söylenebilir. döneminde üç kıtaya yayılan imparatorluğun ana merkezi İlk grupta yer alan aleni binişler, saltanatın olarak resmî törenler Bizans dönemine nispetle biraz daha şiarından olup genellikle pazartesi ve perşembe günleri farklılaşarak sürdü. İmparatorluğun yönetim merkezi yapılmaktaydı. I. Abdülhamid devrine ait bir vesika, olması, sarayda divan toplantılarını özel bir merasim alanı bu binişlerin maksadını açık bir şekilde izah eder. hâline de getiriyordu. Öyle ki burası çeşitli meselelerini 1782 yangınlarında birçok kimsenin evsiz kalması, takip edenlerce merakla izlenen bir resmî merkez konumu yiyecek sıkıntısı çekilmesi ve padişahın da binişleri terk kazanmış gibiydi. Saray merkezli merasimler için divan etmesi üzerine sadrazam, I. Mahmud’un serhadlerden günlerinin özel bir önemi olduğuna şüphe yoktur. Öte kederli haberler gelmesine rağmen buna devam ettiğini yandan ordunun sefere çıkışı, hacıların payitahttan hatırlatarak, binişlerin ihmal edilmemesini rica etmiş ayrılışı, kutsal günler ve dinî bayramlar, saray kaynaklı ve bu sıkıntılı zamanda padişahı gören halka metanet
    [Show full text]
  • Abdülhamid” Üzerinden İncelenmesi1
    International Journal of Cultural and Social Studies (IntJCSS) June 2021 : Volume 7 (Issue 1) / e-ISSN : 2458-9381 Araştırma Makalesi ● Research Article Türk Dönem Dizilerinde Kullanılan Tarihsel Motiflerin Payitaht “Abdülhamid” Üzerinden İncelenmesi1 Research of Historical Motifs Used in Turkish Period Series on Payitaht “Abdülhamid” a, b Şina Ceylan Gündüzeri Yalçın Lüleci a Marmara Üniversitesi, İstanbul Türkiye. [email protected] ORCID: 0000-0003-4375-6978 b Dr. Öğr. Üyesi, Marmara Üniversitesi, İstanbul, Türkiye. [email protected] ORCID: 0000-0002-2957-0352 ÖZ MAKALE BİLGİSİ Medya, günümüzde bilgiye ulaşmak isteyen bireylerin başvurduğu mecralardan biri haline Makale Geçmişi: gelmiştir. Medya araçları içerisinde olan televizyon, birçok konuda olduğu gibi tarih alanında da Başvuru tarihi: 24.04.2021 izleyicileri bilgilendirmeye başlamıştır. Televizyon ve sinema gibi görsel işitsel mecralara konu Düzeltme tarihi: 01.07.2021 olan tarih, bu sayede her eve girme fırsatı bulmuş ve araştırma yollarına girmeden herkesin tarih Kabul tarihi: 02.07.2021 hakkında bilgi sahibi olmasının yolları açılmıştır. Yoruma açık olan tarih, medyanın amacına Anahtar Kelimeler: hizmet edecek biçimde bir propaganda unsuru haline gelmiş, bu durum kurgusal gerçeklik ile Göstergebilim, olgusal gerçekliğin yer değiştirip değiştirmediği sorusunu akıllara getirmiştir. Bu araştırmada, TRT Olgusal Gerçeklik, ekranlarında yayınlanan Payitaht “Abdülhamid” adlı dizideki tarihsel göstergeler, temsil ve Kurgusal Gerçeklik, gerçeklik ilişkisi açısından incelenmiştir.
    [Show full text]
  • Osmanli Hanedaninin Geri Dönen Ilk Üyeleri (1924‐1951)
    TARİHİN PEŞİNDE THE PURSUIT OF HISTORY ‐ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ‐ ‐INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY AND SOCIAL RESEARCH‐ Yıl: 2014, Sayı: 12 Year: 2014, Issue: 12 Sayfa: 83‐117 Page: 83‐117 SÜRGÜNDEN VATANA: OSMANLI HANEDANININ GERİ DÖNEN İLK ÜYELERİ (1924‐1951) Cahide SINMAZ SÖNMEZ* Özet 3 Mart 1924 tarihinde Halifeliğin kaldırılmasıyla beraber Osmanlı Hanedanı üyeleri de süresiz bir şekilde sınır dışı edilmişlerdir. Sürgüne giden hanedan mensuplarının pek çoğu bu durumun kısa sürede son bulacağı ümidiyle ülkeyi terk etmişler, ancak dönüş süreci beklenenden uzun sürmüştür. Kadınlar 16 Haziran 1952 tarihinde çıkarılan özel bir kanunla dönüş izni alırken, erkekler ise 15 Mayıs 1974 tarihli Genel Af yasasının 8. mad‐ desiyle geri dönebilmişlerdir. Ancak, 1952 yılına kadar yasağın devam ediyor olmasına rağmen bazı istisnai uygulamalar yaşanmıştır. Bu araştırmanın konusunu da 3 Mart 1924 tarihinden 16 Haziran 1952 tarihine kadar geçen süre içerisinde yaşanan istisnai örnekler oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler Halifeliğin Kaldırılışı, Osmanlı Hanedanı, Sürgün, Geri Dönüş, Pasaport Kanunu FROM EXILE TO THE HOMELAND: THE FIRST RETURNING MEMBERS OF THE OTTOMAN DYNASTY (1924‐1951) Abstract Members of the Ottoman Dynasty were sent into an indefinite exile after the abolishment of the Caliphate on March 3, 1924. A great majority of the dynasty members left the country with the hope that deportation would end soon, but the process of returning back to the country has lasted longer than expected. Female members of the dynasty have acquired the right to return with a special law issued on June 16, 1952 while the male members of the dynasty were able to return with the 8th article of the General Amnesty issued on May 15, 1974.
    [Show full text]
  • 120F847e430bb756d667968aee
    ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ORTAÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI Naim ÜRKMEZ II. ABDÜLHAMİD’İN MODERNLEŞME ANLAYIŞI YÜKSEK LİSANS TEZİ TEZ YÖNETİCİSİ Yrd. Doç.Dr. Yavuz ÖZDEMİR ERZURUM - 2006 İÇİNDEKİLER SAYFA NO ÖZET ........................................................................................................................III ABSTRACT .............................................................................................................IV ÇİZELGELER DİZİNİ........................................................................................... V ÖNSÖZ .....................................................................................................................VI KISALTMALAR .....................................................................................................VII 1.GİRİŞ..................................................................................................................... 1 1.1.Modernleşme Hakkında................................................................................ 1 1.2.Osmanlı Modernleşmesi................................................................................ 10 2.SULTAN II. ABDÜLHAMİD’İN ŞEHZADELİK YILLARI...........................20 3.SULTAN II. ABDÜLHAMİD’İN HÜKÜMDARLIK DÖNEMİ......................26 4.SULTAN II. ABDÜLHAMİD’İN KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ.......................... 52 5.EĞİTİM................................................................................................................. 56 5.1.Modernleşme İçerisinde
    [Show full text]
  • Sultan II.Abdulhamid Han'ın Zevceleri Ve Çocukları
    Sultan II.Abdulhamid Han'ın Zevceleri ve Çocukları Tarih: Ağustos 2015 Yayın: idealistkalemler.com Dosya No:004 idealistkalemler.com SULTAN II. ABDULHAMİD HAN'IN ZEVCELERİ İzdivaç Senesi 1- Nazikeda Kadınefendi ....................................................................................... 1851 2- Nürefzun Kadınefendi ........................................................................................ 1851 3- Bedrifelek Kadınefendi ...................................................................................... 1851 4- Bidar Kadınefendi .............................................................................................. 1851 5- Dilpesend Kadınefendi ...................................................................................... 1865 6- Mezidimestan Kadınefendi ............................................................................... 1869 7- Emsalinur Kadınefendi ...................................................................................... 1866 8- Müşfika Kadınefendi ......................................................................................... 1867 9- İkbal Sazkar Hanımefendi .................................................................................. 1875 10- İkbal Peyveste Hanımefendi ............................................................................. 1873 11- İkbal Fatma Pesend Hanımefendi ..................................................................... 1876 12- İkbal Behice Hanımefendi ................................................................................
    [Show full text]
  • Prof. Dr. Harun Güngör Armagani
    PROF. DR. HARUN GÜNGÖR ARMAGANI Hazırlayanlar Mustafa ARGUNŞAH - Mustafa ÜNAL YAYIN Nü: 18 ISBN: 987-605-4117-47-5 yayın editörü: Hayati Develi kapak: Salih Koca iç düzen Burhan Maden baskı ve cilt: Bayrak Matbaacılık Davutpaşa Cad. No: 14 Kat: 2 Topkapı/İstanbul Tel: 0212 493 11 06 biıinci baskı: Haziran 20 l O sertifika no: 11805 K[ Si lYAYI NLAR 1 Ticarethane Sk. Durmuşoğlu İş Hanı No: 59 Kat: 2 Cağaloğlu-İstanbul Tel: 0212 511 68 28-0212 512 56 33 Faks: 0212 512 56 63 www.kesityayinlari.com e-mail: [email protected] © Kesit Yayınları Yayınevinin izni olmadan kopyalanamaz ve çoğaltılamaz. Kesit Yayınları, Karbey Yayıncılık Eğt. Ve Dan. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. b.'UIUluşudur. GURBETTE BİR SULTAN HAZİRESİ: ŞAM SÜLEYMANİYE KÜLLİYESİ HAZİRESİ Prof. Dr. Kerim TÜRKMEN<'! Suriye'nin başkenti Şam'da bulunan Süleymaniye Külliyesi1 (1554-1555) hazi­ resi içerisinde yer alan Osmanlı saltanat ailesine ait mezar taşlan bu makalenin ko­ nusunu teşkil etmektedir. Hazire, külliye içerisinde yer alan caminin kuzeybatısında bulunmakta olup, sade bir şekilde yapılmış mezar taşlarından ibarettir. Hazirede yer alan en erken tarihli mezar, Sultan Vahdeddin'e aittir (H.1345- M.1926). Diğer aile üyelerinin mezarları bu tarihten sonraki dönemlerde hazire ala­ nına yerleştirilmiştir. Hazirede saltanat ailesine ait on beş adet mezar bulunmakta­ dır. Mezarların sultan Vahdeddin'in mezarı etrafında şekillenmesinden dolayı, Sultan Vahdeddin'in kısaca hayat hikayesinden bahsetmek yerinde olacakbr. Osmanlı Devleti'nin otuz altıncı padişalu olan Sultan Vahdeddin, 2 Şubat 1861 yılında İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda doğdu. Babası Sultan Abdülmecid, annesi ise Abdülmecid'in dördüncü l<adın efendisi Gülüstü Haseki'dir. Anne ve babasını erken yaşta kaybetmesinden dolayı ağabeyi Sultan II.
    [Show full text]
  • Patrimoines Immateriels Elif Mahir Metinsoy
    Women, Fashion and Turkish Nationalism during the Armistice Period, 1918-1923 Elif Mahir Metinsoy Introduction At the end of World War I, Ottoman Empire was on the side of the losers and had to endure the harsh treatment of the winners. The Peace Treaty of Sèvres that was signed by the Ottoman Grand Vizier Damad Ferid and accepted by the Istanbul government on August 10, 1919 left only the capital city and certain parts of Anatolia as the remnant of the Ottoman Empire that once ruled in three continents. The power of the sultan and the Istanbul government was curbed especially after the occupation of Istanbul by English, French and Italian army forces. A new political center appeared in Ankara under the leadership of Mustafa Kemal, a well-reputed Turkish army officer. Mustafa Kemal organized a national struggle in Anatolia together with his colleagues like Rauf (Orbay), Refet (Bele), Ali Fethi (Okyar), Ali Fuat (Cebesoy), and Kâzım (Karabekir). Turkey emerged as a sovereign state at the end of the National Struggle and with the ratification of the Lausanne Peace Treaty on July 24, 1923. The Armistice period and the Occupation of Istanbul by the Allied forces that comprises the years between 1918 and 1923 is one of the most omitted accounts of the Ottoman-Turkish historiography since the historical account of the National Struggle that also took place within the same period had a more political importance. However, the Armistice Period witnessed a new Turkish woman, which was more modern and nationalist at the same time in the conditions of World War I and the National Struggle that followed.
    [Show full text]
  • Indirmenin, Ihtiyaç Sahibinin Onurunu Korumanın, Dünyanın Nere- Sinde Bir Mazlum Varsa Yarasını Sarmanın, Gözyaşını Silmenin Mücadelesini Veriyoruz
    TÜRK KIZILAYI TARİH DİZİSİ Türk Kızılayı, Türk Halkının dünyaya uzattığı merhamet eli olarak yak- laşık bir buçuk asırdır ulvi bir görevi büyük bir özveri ile yerine getirmekte- dir. Kurulduğu 1868 yılından bu yana halkımızın ve özellikle yakın coğrafi komşularımızın başına gelen her türlü felâkette görev alan ve tarihe tanıklık eden Türk Kızılayı, maalesef bu tanıklığını ilgililere ve yeni nesillere taşıya- cak çalışmaları ihmal etmiştir. Elbetteki yapılan her türlü yardım çalışmasının yazışmaları Türk Kızılayı arşivlerindeki yerlerini almıştır. Ancak, bu çalışmaları arşivlerden kurtarmak ve yardımlaşma duygusunun cisimleşmiş hali olan Türk Kızılayı’nın anlata- cak eserleri haline getirmek bizler için tarihi bir görev olmuştur. Bu görevi yerine getirebilmek amacıyla bir çalışma başlatılmıştır. Türk Kızılayı Kitaplığı olarak adlandırılan bu çalışmada ilk olarak Kızılayımızın tarihine ışık tutacak belgelerin kitaplaştırılması hedeflenmiştir. Zaman için- de ise güncel çalışmalar kitaplaştırılacaktır. Türk Kızılayı, tarihi tanıklığıyla dünün daha iyi anlaşılmasına, bugünün bu bilgiler ışığında değerlendirilme- sine ve geleceği planlarken ulusumuzun geçirdiği acılı sürecin bilinmesinde büyük yararlar görmektedir. Türk Kızılayı Kitaplığı serisinin oluşumuna fikirleri ve emekleriyle destek veren herkese teşekkürü bir borç biliriz. Padişah'ın Himayesinde OSMANLI KIZILAY CEMİYETİ 1911-1913 YILLIĞI Hazırlayanlar Yrd. Doç. Dr. Ahmet Zeki İZGÖER • Msc. Ramazan TUĞ Koordinatörler Belgin Duruyürek Şahin Cengiz Kapak Fotoğrafı Osmanlı Kızılay Cemiyeti
    [Show full text]
  • Ahmet Cevdet Pasha and Change: a Three-Tiered Approach
    AHMET CEVDET PASHA AND CHANGE: A THREE-TIERED APPROACH by İSMAİL NOYAN Submitted to the Institute of Social Sciences in partial fulfillment of the requirements for the degree of Master of Arts Sabancı University July 2018 © İsmail Noyan 2018 All Rights Reserved ABSTRACT AHMET CEVDET PASHA AND CHANGE: A THREE-TIERED APPROACH İSMAİL NOYAN M.A. Thesis, July 2018 Thesis Supervisor: Asst. Prof. Yusuf Hakan Erdem Keywords: Ahmet Cevdet Pasha, change, conservative In this thesis, I attempted to address three interconnected issues. First, I questioned the validity of using imagined dichotomies as analytical tools to understand the Late Ottoman Empire, with specific emphasis on one of the leading figures of the period, Ahmet Cevdet Pasha. Second, I examined Cevdet Pasha’s attitude toward change. Third, I engaged with controversies on the definition of conservatism and conservatives. Accordingly, I have done the empirical study on Cevdet Pasha within the context of the Ottoman Empire and the theoretical discussion on conservative attitude toward change simultaneously. That is, I suggested a more nuanced understanding of the Late Ottoman Empire and its figures rather than simplifying the complexities of the period by examining them with dichotomous frameworks of ‘reactionary/conservative,’ progressive; secular, religious; and Western-oriented, Eastern-oriented. Also, I proposed a three-tiered framework (nature of change, nature of challenge and nature of current constraints) to have a better understanding of the attitude of conservatives toward
    [Show full text]