Çatışmaların Kaynağı Olarak Ayrımcılık.Pdf
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
A.U. S.B.F. İNSAN HAKLARI MERKEZİ YAYINLARI NO: 20 İHANKARA U N Mİ V K R S İ I H S I SİYASA! BİICİLEK FAKÜLTESİ İNSAN HAKLARI MUKKLZI ÇATIŞMALARIN KAYNAĞI OLARAK AYRIMCILIK PROF. DR. TÜRKKAYA ATAÖV ANKARA - 1996 » * * * * * * * + Bu yayın Avrupa Birliği Komisyonu'nun malî katkısıyla gerçekleştirilmiştir. © İnsan Haklan Merkezi Siyasal Bilgiler Fakültesi 06590 Cebeci, Ankara. Tel: 319 65 95 ISBN 975-8034-07-3 Baskı, Cilt: ZİRVE OFSET TEL+FAX : 229 66 84 Yayın Notu Bu kitap Sayın Prof. Dr. Türkkaya ATAÖV'ün 1992'de UNES- CO'nun Paris Sekretaryası için ingilizce olarak hazırlamış olduğu ra- porun türkçe çevirisinin yazar tarafından gözden geçirilmiş ve ge- nişletilmiş biçimidir. Çeviri, Araştırma Görevlisi İlhan UZGEL tarafından yapılmıştır. Yazarın özellikle belirtilmesini veya vur- gulanmasını istediği nokta, kitapdaki düşüncelerinin UNESCO adına açıklanmayıp kendisine ait olduğudur. Merkezimiz üyesi Sayın Ataöv'ü birkaç sözcükle tanıtmak olanak dışıdır. Uluslararası ilişkiler uzmanları arasında özgün yeri, aldığı ödüllerle de pekişen yazar, Fakültemizde yüksek lisans düzeyinde "azınlıklar" dersi de vermektedir. Yapıt, ayrımcılık yasağı ve azın- lıklar üzerine yazılmış ilk kitaplardan biri olma niteliğini, önemini ta- şımaktadır. Prof. Dr. Tekin AKILLIOĞLU İHM Müdürü İÇİNDEKİLER I. Giriş 1 II. Birleşmiş Milletler Sisteminde Ayrımcılık Karşıtlığı 2 III. İnsan Haklan ve Azınlık Haklan 5 IV. Amerika Anakarası 7 V. Batı Avrupa 14 VI. Almanya'nın Özel Konumu 22 VII. Doğu Avrupa 27 VIII. Balkanlar 34 IX. Orta Doğu 46 X. Orta ve Güney Asya 54 XI. Afrika.... 61 XII. Avustralya ve Pasifik 64 Xm. Kadınlar 68 XIV. Mülteciler ve Göçmen İşçiler 71 XV. Sonuçlar 74 XVI. Yazann Konuyla İlgili Bazı Kitap ve Makaleleri 81 ÇATIŞMALARIN KAYNAĞI OLARAK AYRIMCILIK L Giriş: Ayrımcılık bir devletin ya da toplumun bazı üyelerinin, ötekilere sağlanan belli hak ve/veya ayrıcalıklardan yoksun bırakılmasıdır. Bazı birey ya da gruplar "kategorik olarak ayrımcılığın" konusu olurlar çünkü toplumsal olarak "ya ırk, din, cinsiyet ya da bir toplumun üye- lerini birbirinden ayırmada kullanılan herhangi bir tanımlama yü- zünden" belli bir sınıflama içine sokulurlar.1 Bu durum, bazı insanların yasal tanımlama, kanı ya da varsayıma dayalı olarak olumsuz ni- teliklere sahip olabilecekleri gerekçesiyle daha kötü bir davranışa hedef olacakları anlamına gelir. Geri Kalanlar "doğuştan gelen üs- tünlükleri ya da sahip oldukları ekonomik konum, eğitim, ya da mes- lekleri nedeniyle" daha fazla hak ve/veya ayrıcalığa sahiptirler.2 Bu ayrımcılık, bazan, geleneksel ya da hukuksal nedenlerle o toplumun üyelerinden bazılarına renkleri ya da varsayılan diğer ırksal nitelikleri yüzünden eşit olmayan biçimde davranıldığında ırk ayrımcılığı haline gelir. Hernekadar bazı toplumlar, "eşit muamele"ye gerek duymamakta ve "makûl"3 bir düzeyde kaldığı sürece sınıflandırmayı sanki kabul et- mekteyseler de, bu tür ayrımcılık, herzaman olmasa da çoğu durumda, ulusal ve/veya uluslararası çatışmaların kaynağı olmaktadır.4 Bazı toplumların anayasal sistemleri ve organları, grupların bir bölümünün 1 E[mest] Ellis Cashmore, Dictionary of Race and Ethnic Relatioııs, London, Routledge, 1988, s. 79. 2 Edward Conrad Smith ve Arnold John Zurcher, A Dictionary of American Politics, New York, Barnes and Noble, 1944, s. 102. 3 Jack C. Plano ve Milton Greenberg, The American Political Dictionary, 8th ed., NewYork, Holt Reinhart and Winston, Inc., 1989, s. 273. 4 B N. Ponomareva, Politicheskiy Slovar', Moskova, Gosyjlarstvennoe Izdatel'stvo Politicheskoy Literaturi, 1958, str. 175. 1 üstünlüğüne, diğer bazılarının ise daha alt düzeyde olduğu varsayımına yaslanıp uygulanmaktadır. Zamanla, ayrıcalıklı olanlar daha da ay- rıcalıklı duruma gelirken, haklardan yoksun kalanların durumu daha da kötüleşmektedir. Bu durumda, egemen grup ayrıcalık, seçenek ve ba- ğışıklıklarını korumak için, çatışmayı yoğunlaştırarak, daha fazla bas- kıya başvurabilir. Böylece belirlenen düşmanlıklar, kanlı karşılaşmalar da dahil olmak üzere, farklı biçimlerdeki çatışmaları yansıtabilirler. Artık çatışma ayrımcılığın sona ermesine dek sürme eğilimi gös- terecektir. Konuya genel bir giriş niteliğindeki bu çalışma Birleşmiş Milletler sistemi içinde ayrımcılığın ortadan kaldırılması ilkesi ve bununla ör- tüşen insan hakları ile azınlık hakları arasındaki bağlantıyla ilgili kısa bir anımsatmanın ardından, ayrımcılığın gerçek ya da potansiyel ça- tışmaya yol açabilecek özellikleri ile dünyanın çeşitli yerlerindeki ör- neklerine dikkati çekmeyi amaçlamaktadır. Bu çok sayıdaki örnekten bazıları uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden boyutlarda silâhlı çatışmalara neden olmuş ya da olmaktadır. Diğerleri çatışmaları sonucu belli olmayan boyutlara yükseltebilecek basit düşmanlıklar da olabilir. Kadın haklan gibi temelde coğrafi olmayan konular, hernekadar po- tansiyel çatışma anlamında tehlike yaratmıyorsa da, dikkati çekeh ko- nular olarak sivrilmektedirler. II. Birleşmiş Milletler Sisteminde Ayrımcılık Karşıtlığı: Ayrımcılığın ortadan kaldırılması gerektiği inancı Birleşmiş Mil- letler sisteminin yazılı kaynaklarının temelini oluşturur. Birleşmiş Milletler Antlaşmasının 1/3. Maddesi, Örgüt'ün amaçlarından birinin "insan haklan ve temel hakların herkes için ırk, cinsiyet, dil ya da din farkı gözetmeksizin geliştirilmesi" olduğunu belirtir. Birleşmiş Mil- letler, bu bağlamda aynntılı hükümleri içeren yasal düzenlemeleri ha- zırlama görevini de üstlenmiştir.5 Özellikle ayrımcılığa yönelik ulus- 3 Metinler ;u kaynakta bulunabilir: lan Brownlie, ed., Basic Documents on Human Rights, Oxford, Clarendon Press, 1981; Tekin Akıllıoğlu, der., İnsan Haklarının Ko- runması Alanında Uluslararası Temel Belgeler, 3. B., Ankara, Bilgi Yayınevi ve S.B.F. İnsan Haklan Merkezi, 1995. 2- lararası sözleşme ve bildirgeler, soykırıma karşı sözleşme (1948), her türlü ırk ayrımına karşı bildirge (1963) ve sözleşme (1965), genel ola- rak apartheide. karşı (1973) ve sporda apartheidc karşı (1990) söz- leşmeler, iş yaşamında ayrımcılık (1958) ve eşit ücret (1951) ko- nusunda ILO sözleşmeleri, ırksal önyargı konusunda UNESCO bildirgesi (1978), eğitimde ayrımcılığa karşı sözleşme (1960) din ve inanca dayalı ayrımcılığa karşı bildirgeyi (1981) içerir. Uluslararası toplum, genel olarak ayrımcılığı ahlâksal açıdan yanlış ve hukuksal açıdan savunulamaz bulurken, ırk ayrımcılığına ilişkin davranışları yasalarca cezalandırılması gereken suçlar olarak görür. Yüzaltı oya karşılık sıfır oyla kabul edilen "Her Türlü Irk Ayrımının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme" ırk ayrımının tanımını vermektedir. Bu tanım,"siyasal, ekonomik, toplumsal, kültürel ya da kamu yaşamının diğer alanlarında insan haklarının ve temel öz- gürlüklerinin tanınmasını, bunlardan yararlanılmasını, veya uy- gulanmasını önleme ya da zarar verme amacını taşıyan ırk, renk, köken, ya da ulusal veya etnik kökene dayalı her türlü ayrım, dışlama, kı- sıtlama ya da tercihtir" biçiminde yapılmıştır. İki Birleşmiş Milletler Sözleşmesi (1966), birtakım sivil, siyasal, kültürel ve ekonomik hakları sıralamanın yanısıra, ulusal, ırksal ya da dinsel düşmanlıkların savunulmasını yasaklar ve özgül olarak etnik, dinsel ya da dilsel azınlık mensuplarının haklarından söz eder. Bu söz- leşmelerin aynı zamanda uluslararası ve ulusal düzeyde de uy- gulanması gerekir. Sözleşmeler değerlendirme raporları verme ve devletlerarası şikâyetleri de öngörür. Zorunlu Olmayan (Optional) Protokol bireylere dilekçeyle başvurma hakkı tanır. Aynısı, Her Türlü Irk Ayrımının Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (Madde 14/1), Ame- rikan İnsan Haklan Sözleşmesi (Madde 44) ve Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi (Madde 25) için de geçerlidir. Bununla birlikte, bu son üç sözleşme, Sivil ve Siyasal Haklar Sözleşmesi (Madde 27) gibi azın- lıklarla ilgili herhangi bir madde içermemektedir. İnsan hakları ve aynmcılığın ortadan kaldırılması sorunları ile en yakından ilgili Birleşmiş Milletler organlan Ekonomik ve Sosyal Konsey tarafından oluşturulan İnsan Hakları Komisyonu ile sekreterlik 3 tarafından oluşturulan İnsan Haklan Bölümüdür. Bir de Ayrımcılığın Önlenmesi ve Azınlıkların Korunması Alt-Komisyonu kurulmuştur. Devletlerden gelen raporları değerlendirmek, insan hakları ihlâli id- dialarına ilişkin şikâyetleri kabul etmek ve ilgili sözleşmelerin uy- gulamaya geçirilmesi için alınacak önlemlere ilişkin raporları de- ğerlendirmek ve yorumlamak amacıyla kurulmuş olan Irk Ayrımının Ortadan Kaldınlması Komitesi bulunmaktadır. Aynca, Kadının Ko- numuna İlişkin Komisyon da vardır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1973-1983 yılları arasını "Irkçılık ve Irk Aynmı ile Savaşım İçin On-Yıllık Eylem Dönemi" olarak ilân etti. Aynı konuda 1978 ve 1983 yıllarında dünya konferanslan dü- zenlendi. İkinci konferansın sonucu olarak, B.M. Genel Kurulu 1983- 1993 arasını "Irkçılık ve Irk Aynmcılığı ile Savaşımda İkinci On-yıllık Dönem" olarak ilân etti. İkinci Onryıllık Eylem Döneminin başlıca amacı ırk, renk, soy ya da ulusal/etnik köken açısından aynm gö- zetilmeksizin, herkesin haklarını geliştirme, ırk ayrımını ve ırkçılık üzerine dayalı rejim ve politikalan ortadan kaldırmaktı. Ulusal yasaların aynmcılığa karşı savaşımdaki önemini kabul eden ikinci dünya konferansı, hükümetlerin, inter alia, ırka dayalı ayrım yapmamalarını ve anayasalarında ve tüm yasalarında eşit haklar tanıma konusunda güvence vermelerini, yasalannda varolan tüm ayrımcı hü- kümleri kaldırmalannı ve yasalarını uluslararası kurallar tarafından belirlenmiş ölçülere uydurmalarını önermiştir. Devletler ırk ayrımcılığı yapmama, geliştirmeme ve desteklememe yükümlülüğünü üst- lenmişlerdir.