Kırmızı Kalem Halit Ziya'nın Kırk Yıl Adlı Kitabında Geçen

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Kırmızı Kalem Halit Ziya'nın Kırk Yıl Adlı Kitabında Geçen KIRMIZI KALEM Dr. Ali ALGÜL İKSAD Publishing House KIRMIZI KALEM HALİT ZİYA’NIN KIRK YIL ADLI KİTABINDA GEÇEN YAZINSAL KONULAR ÜZERİNE BİR İNCELEME Dr. Ali ALGÜL Copyright © 2020 by iksad publishing house All rights reserved. No part of this publication may be reproduced, distributed or transmitted in any form or by any means, including photocopying, recording or other electronic or mechanical methods, without the prior written permission of the publisher, except in the case of brief quotations embodied in critical reviews and certain other noncommercial uses permitted by copyright law. Institution of Economic Development and Social Researches Publications® (The Licence Number of Publicator: 2014/31220) TURKEY TR: +90 342 606 06 75 USA: +1 631 685 0 853 E mail: [email protected] www.iksadyayinevi.com Editör: Dr. Mehmet ŞAHİN It is responsibility of the author to abide by the publishing ethics rules. Iksad Publications – 2020© ISBN:978-625-7914-73-4 Cover Design: İbrahim KAYA March / 2020 Ankara / Turkey Size = 13,5 x 19,5 cm Dünyamızı zenginleştiren şair ve yazarlara... iii Tokat-Zile doğumlu olan Dr. Ali ALGÜL, orta öğrenimini İstanbul’da Ümraniye Namık Kemal Lisesi’nde yapar. Lisans eğitimini Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde; yüksek lisans ve doktora eğitimini Hacettepe Üniversitesi’nde tamamlar. Ağırlıklı olarak Melih Cevdet Anday ve Abdülhak Hâmit Tarhan üzerine çalışmaları bulunan Ali ALGÜL’ün Evrensellikten Ulusallığa Melih Cevdet Anday adında bir kitabı ve Neler Dediler? “Türk Teceddüd Edebiyâtı Târihi” Hakkında Tenkîdler ve Cevâblarım adında bir çeviri kitabı; bunların yanında da konusu Yeni Türk Edebiyatı sahası olan makale, bildiri tarzında olmak üzere otuz civarında bilimsel çalışması bulunmaktadır. Halen Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde görev yapmaktadır. E-posta: [email protected] iv KIRMIZI KALEM İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ .............................................................................. vii GİRİŞ.................................................................................. 11 BİRİNCİ BÖLÜM 1. 1. SANAT ....................................................................... 23 1. 2. TİYATRO .................................................................. 26 1. 3. ÇEVİRİ ...................................................................... 38 1. 4. ELEŞTİRİ .................................................................. 49 İKİNCİ BÖLÜM 2. 1. TÜRK EDEBİYATI .................................................. 53 2. 1. 1. Servet-i Fünûn Edebiyatı’ndan Önceki Türk Edebiyatı ............................................................................ 53 2. 1. 2. Servet-i Fünûn Edebiyatı ...................................... 59 2. 1. 2.1. Ortam .................................................................. 59 2. 1. 2. 2. Tanışmaları ve Akıma Dönüşmeleri ................ 82 2. 1. 2. 3. Eski Edebiyat Yanlılarıyla Yaptıkları Kavgalar ........................................................................................... 101 2. 1. 2. 4. Dağılışları ve Sonrası ....................................... 128 2. 1. 2. 5. Türk Edebiyatına ve Diline Katkıları ............ 138 2.2. ŞAİR VE YAZARLAR ............................................ 143 v 2. 2. 1. Halit Ziya Kendini Anlatıyor ............................. 143 2. 2. 2. Tevfik Fikret ........................................................ 172 2. 2. 3. Mehmet Rauf ....................................................... 193 2. 2. 4. Cenap Şahabettin ................................................ 203 2. 2. 5. Hüseyin Cahit ...................................................... 206 2. 2. 6. Ali Ekrem ............................................................. 211 2. 2. 7. Recaizade Mahmut Ekrem ................................. 213 2. 2. 8. Muallim Naci........................................................ 219 2. 2. 9. Hüseyin Rahmi .................................................... 224 2. 2. 10. Ahmet Haşim ..................................................... 227 2. 2. 11. Diğer Şair ve Yazarlar ...................................... 228 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3. 1. BASIN ....................................................................... 233 3. 2. GAZETELER VE DERGİLER ............................. 242 SONUÇ ............................................................................. 257 KAYNAKÇA ................................................................... 270 EKLER ............................................................................. 276 DİZİN ............................................................................... 302 vi KIRMIZI KALEM ÖNSÖZ Türk edebiyat tarihindeki önemi nedeniyle Halit Ziya’nın romanları ve hikâyeleri üzerine onlarca tez yazılmış ve kitap çıkarılmıştır. Bu yapılan çalışmalar içinde Türkiye’de Tanzimat’la başlayan Yeni Türk Edebiyatı’nın, XIX. yüzyılın sonundan II. Meşrutiyet yıllarına kadar, adım adım nasıl başarıldığını anlatan Kırk Yıl adlı eserindeki edebiyat, dil ve basın konuları üzerine günümüze kadar bilimsel bir çalışma yapılmamıştır. Bu durum hem Halit Ziya’yı tanımada hem de Türk edebiyatını daha iyi anlamda büyük bir eksiklik olarak görüldüğü için Kırmızı Kalem (Halit Ziya’nın Kırk Yıl Adlı Kitabında Geçen Yazınsal Konular Üzerine Bir İnceleme) bu eksiklikleri gidermek amacıyla hazırlanmıştır. Çalışma “Giriş”, “Sonuç”, “Kaynakça”, “Ekler” ve “Dizin” dışında üç bölümden oluşmaktadır. Girişte anı kavramı ve Halit Ziya’nın anı yazarlığı ele alınmıştır. Bu bağlamda, dünya edebiyatında ve Türk edebiyatında öne çıkan anı yazarlarından örnekler verilmiştir. Halit Ziya Uşaklıgil’in Kırk Yıl’da sergilediği anı anlayışı da dil ve anlatım özellikleri bakımdan irdelenmiştir. Çalışmanın birinci bölümde Halit Ziya’nın çocukluk yıllarında İstanbul’da başlayan sanat ve tiyatro sevgisi ile bu sevginin sanatına yansıması üzerinde durulmuş ve Türk tiyatrosu hakkındaki düşünceleri farklı kaynaklardan da beslenilerek açıklaya kavuşturulmuştur. İzmir’de yaşadığı yıllarda yaptığı çeviriler, Tanzimat yıllarında ve kendi dönemlerinde yapılan çevirilere yaklaşımı; eleştiri anlayışı yine bu bölümde ortaya çıkarılıp açıklanmıştır. vii Kitabın adını da doğuran ikinci bölüm, Türk edebiyatında büyük bir ilerleme olan Edebiyat-ı Cedîde’yi, edebiyatçılarını, yazınsal dili gerçekleştirmelerini ve akımla bir şekilde bağlantısı olan çeşitli edebiyatçıları içermektedir. Kırk Yıl’ın birçok sayfası Edebiyat-ı Cedîde üzerinedir. Kapsamlılığı nedeniyle ikinci bölüm “Servet-i Fünûn Edebiyatı” ve “Şairler ve Yazarlar” olmak üzere iki başlığa ayrılmıştır. Bu başlıklardan “Servet-i Fünûn Edebiyatı” başlığı da kendi içinde altbaşlıklara ayrılarak ele alınmaktadır. Bu başlıklar oluşturulurken tarihsel çizgi esas alınmıştır. Bu bağlamda, önce Edebiyat-ı Cedîde’nin kendini gösterdiği dönem, “Ortam” başlığı altında ele alınarak o yılların siyasal, sosyal ve yazınsal durumu irdelenmiştir. Sonra da akıma dönüşmeleri, verdikleri mücadeleler ve Türk edebiyatına katkıları incelenip eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirilmiştir. İkinci bölümün diğer bir başlığı olan “Şairler ve Yazarlar”da ise Halit Ziya’nın başta kendi sanatı olmak üzere konu edindiği edebiyatçılar ele alınmıştır. Halit Ziya kendinden söz ederken daha çok İzmir ve İstanbul’daki iş ve sosyal yaşamıyla romanları üzerinde durur. Özellikle de ilk romanlarını İzmir’de nasıl yazdığından yola çıkarak II. Meşrutiyet’in ilk yıllarında yazdığı Nesl-i Âhir’e kadar geçen sürede kaleme aldığı Sefile, Nemîde, Ferdi ve Şürekâsı, Kırık Hayatlar, Mâî ve Siyah gibi yapıtlarının oluşum aşamalarını konu edinir. Bu çalışmayla birlikte Halit Ziya’nın bu romanaları yazarken neler yaşadığı, sansürle nasıl mücadele ettiği günümüz okuruna açıklanmıştır. Yine bu bölümde Kırk Yıl’da değinilen öncelikle Tevfik Fikret başta olmak üzere Mehmet Rauf, Cenap Şahabettin gibi yazar ve şairlerin gerek Edebiyat-ı Cedide içinde gerekse Türk edebiyat tarihinde oynakları rol Halit Ziya’nın görüşleri altında ve farklı kaynaklardan yararlanılarak açıklığa kavuşturulmuştur. viii KIRMIZI KALEM Üçüncü bölüm Halit Ziya’nın da içinde bulunduğu basın dünyasını açıklamak için düzenlenmiştir. Türkiye’de Tanzimat Fermanı sonrasında başlayan basının II. Abdülhamit dönemindeki durumunu gösteren bu bölüm, Halit Ziya Uşaklıgil’in hem gazeteci hem de bir yazar olarak İzmir’de ve İstanbul’da basınla olan ilişkilerini açığa çıkarmaktadır. Servet-i Fünûn’un nasıl kurulduğu ve nasıl edebiyat dergisine dönüştüğü, Hüseyin Cahit’in “Edebiyat ve Hukuk” adlı yazısı sonrasında yaşanan gelişmeler de bu bölümün diğer önemli konuları arasında yer almaktadır. Çalışmanın sonuna konulan ekler ise kitap içinde sözü geçen ve okur için gerekli olduğu düşünülen metinlerdir. Dr. Ali ALGÜL Ağrı-2020 ix 10 KIRMIZI KALEM GİRİŞ Türkiye’de yeni edebiyat XIX. yüzyılın ikinci yarısında başlar. Şinasi, Şemsettin Sami, Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Abdülhak Hâmit, Recaizade Mahmut Ekrem gibi Tanzimat dönemi edebiyatçıları, başta tiyatro, roman, hikâye olmak üzere Batı tarzı ilk yerli eserleri ortaya koyarlar. İkiye ayrılarak incelenen Tanzimat Edebiyatı’nın her iki döneminde de memleket gerçeklerinden ötürü iki farklı edebiyat anlayışı görülür. Tanzimat Edebiyatı’nın birinci kuşağında sanat topluma yönelik olarak yapılırken ikinci kuşağında değişen siyasal atmosfer nedeniyle sanat kabuğuna çekilerek kendisine yönelik olarak yapılır. Tanzimat dönemi ikinci kuşağından sonra gelen Servet-i Fünûn Edebiyatı’nda da sanat sanat anlayışı devam ettirilir.
Recommended publications
  • Garip Ve İkinci Yeni Şiirinde Bir Kaynak Olarak Humour Ve İroni
    GARĐP ve ĐKĐNCĐ YENĐ ŞĐĐRĐNDE BĐR KAYNAK OLARAK HUMOUR ve ĐRONĐ ∗ Özlem FEDAĐ ÖZET Bu çalışmada, Türk şiir tarihinde nesnel gerçeklik, yalınlık ve doğallığı esas alan bir estetik alt yapıyla, 1930’lu yılların sonundan itibaren toplumun alt ve orta katmanlarının dünyasını yansıtmayı hedefleyen Garip (I. Yeni) şiirine, “humour/mizah” ögesinin estetik yapı, an- latım biçimi ve topluma yönelişte bir kaynak oluşu üze- rinde durulacak; ayrıca Đkinci Yeni şiirine “humour”dan çok “ironi”nin kullanılması ve her iki şiir hareketinin humour ve ironiyi şiirde kullanış şekli değerlendirilmeye çalışılacaktır. Anahtar sözcükler : humour, ironi, Garip, Đkinci Yeni, şiir HUMOUR AND IRONY IN THE POEMS OF GARĐP AND ĐKĐNCĐ YENĐ (THE SECOND NEW MOVEMENT) ABSTRACT This study is going to point out that, with an aes- thetic structure based on objective truth, simplicity and unsophisticatedness in the history of Turkish poetry, Garip’s poetry (First New Movement), which since the end of the 1930’s aimed to reflect the societies middle class and lower class layers, has in matters of the aesthetic structure, the phraseology and the way of addressing the public, it’s source in the element of “humour”. ∗ Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, [email protected]. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 4 /1-I Winter 2009 998 Özlem FEDAĐ Furthermore this study is going to deal with the subject of acquirement of the element “irony” instead of “humour” through the “Second New Movement”, which was seen as the new poetical movement and the analysis of the utilisation of the elements “irony” and “humour” within the poetical languages used by both movements.
    [Show full text]
  • 361-409 C. Gariper
    Osmanl› Kad›n› Hakk›nda Hukuk Kaynaklar›na Dayal› Çal›flmalar 361 Türkiye Araflt›rmalar› Literatür Dergisi, Cilt 4, Say› 7, 2006, 361-409 Türk Edebiyat›nda Mensur fiiir Literatürü Cafer GAR‹PER* MENSUR ŞİİR, edebî bir tür olarak Fransız edebiyatında XIX. yüzyılın ortaları- na doğru ortaya çıkmış, söz konusu yüzyılın ikinci yarısında yine aynı edebiyat dünyasında yaygınlık kazanmıştır. Fransız edebiyatında güçlü kalemlerin elin- de temsil imkânı bulan mensur şiir, daha sonra diğer Batı edebiyatlarında çe- şitli sanatkârların eser verdiği bir tür olmuştur. Türk edebiyatına XIX. yüzyılda başta Fransız edebiyatı olmak üzere Batı edebiyatlarından yapılan tercümeler yoluyla yenileşmenin ikinci nesli ile Ara Nesil döneminde giren mensur şiir, edebî dönemler içerisinde çeşitli kelime ve kelime gruplarıyla anılmış, Servet-i Fünûn ve II. Meşrutiyet dönemlerinde ilgiyle karşılanmış, gittikçe çok sayıda yazarın tecrübe ettiği edebî türlerden biri olmuştur. Cumhuriyet dönemi şair ve yazarlarının da zaman zaman denediği mensur şiir, bu dönem içerisinde Servet-i Fünûn ve II. Meşrutiyet yıllarında gördüğü ilgiyi pek bulamamış, güç- lü kalem sahipleri tarafından sürdürülen ve temsil edilen bir edebî tür olmak- tan gittikçe uzaklaşmıştır. Çeşitli sanatkârların kaleminde ara sıra parlasa da hikâye, roman ve şiirin yanında geniş bir alan bulamadan varlığını sürdüregel- miştir. Son yıllarda edebiyat araştırmacılarının ve akademik çevrelerin üzerin- de durduğu mensur şiir, ortaya çıkışı, gelişim seyri, edebî türe ait karakteristik özellikleriyle ele alınmaya ve inceleme konusu yapılmaya başlanmıştır. 1. Mensur Şiirin Edebî Tür Olarak Ortaya Çıkışı Mensur şiir, oldukça yeni bir edebî türdür. İlk defa Fransız edebiyatında rastlanır. Fransız edebiyatında sanatkârane nesir anlamına gelen “prose poéti- que” adıyla anılan bazı eserler kaleme alındıktan sonra, edebî bir tür olarak mensur şiirin ilk örneklerine “poème en prose” adıyla Aloysius Bertrand (1807- 1841)’ın 1842’de yayımlanan Gaspard de la Nuit [Gecelerin Gaspard’ı] başlıklı * Yard.
    [Show full text]
  • Bosnian Muslim Reformists Between the Habsburg and Ottoman Empires, 1901-1914 Harun Buljina
    Empire, Nation, and the Islamic World: Bosnian Muslim Reformists between the Habsburg and Ottoman Empires, 1901-1914 Harun Buljina Submitted in partial fulfilment of the requirements for the degree of Doctor of Philosophy in the Graduate School of Arts and Sciences COLUMBIA UNIVERSITY 2019 © 2019 Harun Buljina All rights reserved ABSTRACT Empire, Nation, and the Islamic World: Bosnian Muslim Reformists between the Habsburg and Ottoman Empires, 1901-1914 Harun Buljina This dissertation is a study of the early 20th-century Pan-Islamist reform movement in Bosnia-Herzegovina, tracing its origins and trans-imperial development with a focus on the years 1901-1914. Its central figure is the theologian and print entrepreneur Mehmed Džemaludin Čaušević (1870-1938), who returned to his Austro-Hungarian-occupied home province from extended studies in the Ottoman lands at the start of this period with an ambitious agenda of communal reform. Čaušević’s project centered on tying his native land and its Muslim inhabitants to the wider “Islamic World”—a novel geo-cultural construct he portrayed as a viable model for communal modernization. Over the subsequent decade, he and his followers founded a printing press, standardized the writing of Bosnian in a modified Arabic script, organized the country’s Ulema, and linked these initiatives together in a string of successful Arabic-script, Ulema-led, and theologically modernist print publications. By 1914, Čaušević’s supporters even brought him to a position of institutional power as Bosnia-Herzegovina’s Reis-ul-Ulema (A: raʾīs al-ʿulamāʾ), the country’s highest Islamic religious authority and a figure of regional influence between two empires.
    [Show full text]
  • The Representation of Ethnic Minorities in Twentieth Century Turkish Fiction
    The Representation of Ethnic Minorities in Twentieth Century Turkish Fiction Ruth Margaret Whitehouse School of Oriental and African Studies London University ProQuest Number: 10672680 All rights reserved INFORMATION TO ALL USERS The quality of this reproduction is dependent upon the quality of the copy submitted. In the unlikely event that the author did not send a com plete manuscript and there are missing pages, these will be noted. Also, if material had to be removed, a note will indicate the deletion. uest ProQuest 10672680 Published by ProQuest LLC(2017). Copyright of the Dissertation is held by the Author. All rights reserved. This work is protected against unauthorized copying under Title 17, United States C ode Microform Edition © ProQuest LLC. ProQuest LLC. 789 East Eisenhower Parkway P.O. Box 1346 Ann Arbor, Ml 48106- 1346 Abstract During the first half of the twentieth century, the ethnically segmented Ottoman empire was transformed into a nation state of Turkish citizens. This thesis explores and evaluates the representation of ethnic minorities in Turkish fiction against a background of demographic, political, and social change. Within this context, novels and short stories of selected writers have been studied with a view to determining differences of experience, perception and attitude. The writers include: Huseyin Rahmi Giirpmar, Halide Edip Adivar, Re§at Nuri Guntekin, Halikarnas Bahk9isi, Orhan Kemal, Haldun Taner, Sait Faik, and Ya§ar Kemal. The thesis comprises an introduction, three chapters and a conclusion. The Introduction gives a brief overview of historical events relating to demographic changes and ethnic minority status, and looks at the popular perception of minorities in the Ottoman performance arts.
    [Show full text]
  • Türk Hiciv Şiirinde Rüşvet
    İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Araştırma Merkezi Konferansları 57. Seri / Yıl 2012-[1] TÜRK HİCİV ŞİİRİNDE RÜŞVET Prof. Dr. Nihat FALAY İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü 2 ÖZET Bu tebliğde hiciv ve rüşvet anahtar sözcükleri çeşitli kaynaklara deği- nilerek kavramsal olarak ele alınacak. Ayrıca ekonomik bir kavram olan rüşvetin Türk hiciv şiirindeki yeri örnekler gösterilerek açıklanacaktır. Osmanlı-Türk toplumlarında rüşvete ilişkin hiciv örneklerinin gelişimi çeşitli yüzyıllar kapsamında incelenecektir. Bu bağlamda 13-14-15. yüzyıllar, 16. yüzyıl, 17. yüzyıl, 18. yüzyıl, 19. yüzyıl ve 20. yüzyıl kendi özgün yapıları içerisinde sırasıyla ele alınmıştır. Osmanlıda 13. ve 14. yüzyıllardan beri ağır eleştiri, suçlama ve hiciv örnekleri ile dolu olan çeşitli zanaat ve mes- leklere ait şiir ve nesir şeklindeki edebiyat yapısı 15. ve 16. yüzyıllarda da devam etmiş, özellikle 17. ve 18. yüzyıllarda bu hiciv giderek artmıştır. 19. ve 20. yüzyılların hiciv örnekleri ise giderek daha bürokratik bir nitelik kazanmıştır. Toplumun üst katmanları ve sınıflarındaki küçük bir azınlık tüketim heveslerine dayalı yüksek hayat standartlarında yaşarken, toplumun orta ve düşük gelirli katmanları ve sınıflarındaki büyük bir çoğunluk ise düşük hayat standartlarında yaşamıştır. Anahtar Sözcükler: Edebiyat, Şiir, Hiciv, Türk Hiciv Şiiri, Rüşvet. Bribery In Turkish Satirical Poetry ABSTRACT In this paper, satire and bribery keywords will be considered as conceptual with reference to various sources. In addition, the meaning of bribery (eco- nomical concept) in Turkish satirical poetry will be explained by showing examples. The development of satire examples for bribery at the Ottoman- Turkish societies will be examined within the scope of several centuries. In this context, 13-14-15th centuries, 16th century, 17th century, 18th century, 19th century, and 20th century have been discussed respectively in their original structures .
    [Show full text]
  • Copyright by Hülya Yıldız 2008
    Copyright by Hülya Yıldız 2008 The Dissertation Committee for Hülya Yıldız Certifies that this is the approved version of the following dissertation: Literature as Public Sphere: Gender and Sexuality in Ottoman Turkish Novels and Journals Committee: Ann Cvetkovich, Supervisor Kamran Asdar Ali, Co-Supervisor Elizabeth Richmond-Garza Samer Ali Sonia Seeman Yıldıray Erdener Literature as Public Sphere: Gender and Sexuality in Ottoman Turkish Novels and Journals by Hülya Yıldız, B.A.; M.A.; M.A. Dissertation Presented to the Faculty of the Graduate School of The University of Texas at Austin in Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree of Doctor of Philosophy The University of Texas at Austin August, 2008 Dedication To Hamdi and Hamide Yıldız, my parents Acknowledgements This study would not have been possible without the contributions of many individuals and institutions over the years. With the risk of unintentionally leaving someone out, I would like to thank those who have trained, helped, supported and funded my research and me. I would first like to thank my committee members who have inspired, challenged, supported, and improved my work. My co-chairs, Ann Cvetkovich and Kamran Asdar Ali, have been generous supporters and kind critics. Ann Cvetkovich has helped me to develop a fuller sense of the roles of print culture, public cultures, and the public sphere in understanding the Ottoman society and culture. She has read several different drafts of this dissertation, giving critical, thoughtful, and encouraging feedback on all versions. She pushed me to articulate my arguments with force and confidence. I am especially thankful to her for always respecting me as a scholar and expressing her belief in me.
    [Show full text]
  • Tevfik Fikret'in Resmindeki Şiir, Şiirlerindeki Resim
    T.C. FAT İH SULTAN MEHMET VAKIF ÜN İVERS İTES İ SOSYAL B İLİMLER ENST İTÜSÜ TÜRK D İLİ VE EDEB İYATI ANAB İLİM DALI YÜKSEK L İSANS TEZ İ TEVF İK F İKRET’ İN RESMİNDEK İ Şİİ R, Şİİ RLER İNDEK İ RES İM KÜBRA DEM İR 110101006 TEZ DANI ŞMANI Prof. Dr. HASAN AKAY İSTANBUL 2013 T.C. FAT İH SULTAN MEHMET VAKIF ÜN İVERS İTES İ SOSYAL B İLİMLER ENST İTÜSÜ TÜRK D İLİ VE EDEB İYATI ANAB İLİM DALI YÜKSEK L İSANS TEZ İ TEVF İK F İKRET’ İN RESMİNDEK İ Şİİ R, Şİİ RLER İNDEK İ RES İM KÜBRA DEM İR 110101006 Enstitü Anabilim Dalı : Türk Dili ve Edebiyatı Enstitü Bilim Dalı : Yeni Türk Edebiyatı Bu tez 17/06/ 2013 tarihinde a şağıdaki jüri tarafından Oybirli ği /Oyçoklu ğu ile kabul edilmi ştir. Prof. Dr. Hasan AKAY Prof. Dr. Fatih ANDI Prof. Dr. Fahameddin BA ŞAR Jüri Ba şkanı Jüri Üyesi Jüri Üyesi BEYAN Bu tezin yazılmasında bilimsel ahlâk kurallarına uyuldu ğunu, ba şkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunuldu ğunu, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadı ğını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya ba şka bir üniversitedeki ba şka bir tez çalı şması olarak sunulmadı ğını beyan ederim. Kübra Demir ÖZ Türk Edebiyatının önde gelen şahsiyetlerinden Tevfik Fikret, aynı zamanda güzel sanatlara ilgi duyan bir ressamdır. Servet-i Fünûn edebiyatçıları tabiatı şiire sokarken onu bir ressam edasıyla kelimelere yerle ştirmeye çalı şmı şlardır. Servet-i Fünûn şairi Tevfik Fikret’in de şiirlerinin birço ğunda ‘tablo gibi şiir yazma’ anlayı şına rastlanmaktadır.
    [Show full text]
  • Tevfik Fikret Hayatı, Sanatı, Şahsiyeti
    Merhum Tevfik Fikret’in vefatı tarihini? otuzuncu yıldönümü münasebetiyle yazılan Tercümei hali TEVFİK FİKRET Hayatı - San’atı - Şahsiyeti Dr. RIZA TEVFİK İNKILÂP KİTABE Vİ İstanbul, Ankara Caddesi, No. 155 KENAN MATBAASI İSTANBUL — I 94» MUKADDİME Memleketimizin uyanık ve okumuş adamları içinde Tevfik Fikretin adını bilmiyeri yok gibidir. Böyle olmakla beraber, eserlerini lâyıkiyle okuyup da mâneviyetini iyice tanıyanlar ve şiirlerinden hakkiyle zevk alanlar — genç nesil efradı arasında— pek çok olmasa gerektir. Her şeyi öğrenmeğe ziyadesiyle hevesli ve meraklı olan bu kıymetli gençlerimizin Fikret hakkında bildikleri şeyler birkaç an­ toloji kitaplarında (Sis) ve (Tarihi kadîm) gibi, en ziya­ de şöhret kazanmış olan bir iki manzumesinden ibaret gibidir. Onlar da — benim tahkikime göre— hatâdan sâ- lim değil!.. Bu mahrumiyete sebep, memleketimizde (ede­ biyatı cedide) devrinin en kudretli âmillerinden olan bu hamiyetli şairin eserlerini yeni harflerle bastırıp ihyaya himmet eden bir kimse bulunamamış olmasıdır. Kendisi bundan otuz sene evvel ölmüş olduğundan dolayı bizzât bu işle takayyüd edemezdi. Bu vazife onun kadrini ve kıymetini bilen ve adını unutturmak istemiyen sadık ve samimî döstlarına düşerdi. Ne kadar yazık ki henüz kırk sekiz yaşında iken (yani kendisinden tam olgun ve değerli eserler beklenildiği bir zamanda!) talihin kahrına heder olup giden bu heyecanlı şair, ayni zamanda kâmil bir edib ve kâtip idi. Fazla olarak nâzenin bir zevk sahibi, zarif bir artist ve hususâ muhayyilesi çok rengin ve zengin bir müstait ressamdı. Çok talebe yetiştirmiş kıymetli ve sa­ lâhiyetti bir hoca idi. Hele yüksek mânasiyle hayırlı bir insan nümunesiydi. Memleketimizin ve gençliğin hem muhlis hizmet­ kârları, hem de velinimetleri olan büyük adamlarını 4 TEVFİK FİKRET o gençliğe hakkiyle tanıtmak, (o büyük adamlara hür­ met ve yetişecek gençlere' hizmet) borcudur.
    [Show full text]
  • Sadik Uygun Yayinlari Paragraf
    11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: ANLATIM BİÇİMLERİ SADIK UYGUN YAYINLARI 01 PARAGRAF Paragrafta Anlam Paragrafta Yapı Konu Başlık Ana Düşünce Yardımcı Düşünce Paragrafın Bölümleri Akışı Bozan Cümle İkiye Bölme Paragraf Tamamlama • • • • Paragrafta üzerinde • Paragrafın konusu- • Paragrafta, yazarın • Ana düşünceyi geliştirmek, 1. Giriş Bölümü Her paragrafta bir Her paragraf, bir ana Bir paragraf tamam- en çok durulan kav- nun bir ya da birkaç okuyucuya vermek açıklamak ve desteklemek İçinde bağlayıcı ögeler bu- konu ele alınır ve pa- düşünceyi ele alır. lanırken öncelikle pa- ram ya da kavram- sözcükle ifade istediği mesajdır. amacıyla kurulan cümleler lunmayan, açıklanıp geliştiri- ragraftaki cümleler de İkiye bölme sorula- ragrafın konu ve ana lardır. edilmesidir. yardımcı düşünceleri oluşturur. lebilecek genel ve bağımsız bu konu bütünlüğünü rında paragraf, ana düşüncesi belirlenme- • “Yazarın vermek yargıların olduğu bölümdür. sağlayacak şekilde düşüncenin değiştiği lidir. Çünkü paragrafın • “Yazar ne anlatı- Başlığın bulunabil- istediği mesaj nedir, • Yardımcı düşünce soruları kullanılır. Paragrafın veya farklı bir yönün başına, ortasına veya yor, neyden söz mesi için öncelikle yazar niçin anla- olumsuz ifadelerle sorulur: 2. Gelişme Bölümü anlam bütünlüğüne ele alındığı yerden sonuna getirilebilecek ediyor?” sorusunun konun belirlenmesi tıyor?” sorularının Konunun örneklerle zengin- ✓ değinilmemiştir uymayan, paragrafta itibaren bölünür. cümle; paragraftaki yanıtıdır. gerekir. yanıtıdır. leştirilip açıklandığı bölümdür. ✓ çıkarılamaz
    [Show full text]
  • Language Use in the Ottoman Empire and Its Problems
    LANGUAGE USE IN THE OTTOMAN EMPIRE AND ITS PROBLEMS (1299-1923) by Yelda Saydam Dissertation submitted in fulfilment of the requirements for the degree M. Phil. in the Faculty of Humanities (Department of Greek and Centre for Islamic Studies) at the University of Johannesburg Supervisor: Prof. B. Hendrickx Co-supervisor: Dr A. Dockrat Johannesburg 2006/7 Abstract The Ottoman Empire, an imperial power that existed from 1299 to 1923, was one of the largest empires to rule the borders of the Mediterranean Sea. Ottoman Turkish was used especially between the 16th and 19th centuries during the Ottoman Empire. This ornamented, artificial language separated the general population from intellectual and palace elite and a communication problem followed. Although the minorities of the Ottoman Empire were free to use their language amongst themselves, if they needed to communicate with the government they had to use Ottoman Turkish. This thesis explains these language differences and the resulting problems they created during the Empire. Examples of original correspondence are used to highlight the communication differences and the difficulties that ensured. From this study, the author concludes that Ottoman Turkish was not a separate language from Turkish; instead, it was a variation of Turkish in inexistence for approximately 600 years. I Preface My family and I came to South Africa from Turkey during August 2002 for my husband’s sabbatical as a post-doctoral fellow at University of The Witwatersrand. We both took a years leave from our jobs when we came to South Africa. I was working for Havva Özişbakan High School in İzmir, Turkey as a Turkish Language and Literature teacher.
    [Show full text]
  • Tam Metin (PDF)
    Veni Türk Edebiyatı Araştırmaları, 2, Temmuz-Aralık 2009 GARİP ŞİİRİ BAGLAMINDAGELENEGİN SORUNSALLAŞTIRILMASI* MitatDurmuş** Özet: Cumhuriyet dönemi Türk edebiyahnın başlangıç yıllarında şiirde yenileşme ve değişme yolunda Garip şiir hareketinin önemli katkısı olmuştur. "Birinci Yeni" olarak da adlandırılan bu hareketin geniş anlamı ile sanat ve kültürel miras, dar an­ lamı ile gelenek konusundaki görüşleri ve düşünceleri edebiyat dünyasında geniş yankılar uyandırmışhr. Biz incelememizde Garip şairlerinin gelenek kavramına ya da olgusuna nasıl bakhk­ lannı ve bu kavramın neden bir sorun olarak algılandığını irdelemeye çalışacağız. Gelenek, yenide devam eden eski, bunun algılanması, tanımlanması, uygulanması ya da yadsınması ise geleneğin sorunsallaştinlmasıdır. "Yapıyı teınelindçıı değiştir­ me" ilkesi ile yola çıkan ve eskiye ait ne varsa tümünü atmayı poetik duruş olarak belirleyen Garipçilerin gelenek, geleneksel nitelik kazandığı söylenen Divan şiiri ve bu şiirin uygulanıyor olması ile klasik olgusunun nasıl algılandığını açıklamak bu incelemenin asıl amacıdır. Anahtar Kelimeler: Garip şiiri, gelenek, Orhan Veli, Oktay Rıfat, Melih Cevdet. PROBLEMATIZATION OF TRADITION IN THE CONTEXT OF THE "GARİP" POETRY Abstract: Dııriııg t/1einitial years of the republicaıı eraof Turkishliterature, the Garippoetry movemeııt lıelped in the renewingand transformingof poetry.Alsa called"Birinci Yeni" (T/ıe First New), the movement's views oıı arts aııd cultural heritageiıı a wider prospectand traditionin a ııarrower prospecthave had a powerfulec/ıo
    [Show full text]
  • Azerbaycan Edebiyat Muhitinde Tevfik Fikret
    T.C. ARDAHAN ÜN İVERS İTES İ SOSYAL B İLİMLER ENST İTÜSÜ TÜRK D İLİ VE EDEB İYATI ANAB İLİM DALI AZERBAYCAN EDEB İYAT MUH İTİNDE TEVF İK F İKRET MESUT KAPLAN YÜKSEK L İSANS TEZ İ ARDAHAN 2017 T.C. ARDAHAN ÜN İVERS İTES İ SOSYAL B İLİMLER ENST İTÜSÜ TÜRK D İLİ VE DEB İYATI ANAB İLİM DALI AZERBAYCAN EDEB İYAT MUH İTİNDE TEVF İK F İKRET YÜKSEK L İSANS TEZ İ MESUT KAPLAN Tez Danı şmanı: PROF. DR. ORHAN SÖYLEMEZ ARDAHAN 2017 “Annem Kadriye Kaplan ile Babam Ömer Kaplan’a…” TE ŞEKKÜR Tevfik Fikret hakkında hazırlamı ş oldu ğumuz bu çalı şma, anmadan geçemeyece ğim isimlerin katkıları olmadan şüphesiz ki gerçekle şemezdi. Bu sebeple, Yeditepe Üniversitesi Çeviribilim Bölümü Ö ğretim Üyesi Prof. Dr. Nedret Kuran Burço ğlu’na, Girne Amerikan Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gahadir Golkarian’a, İstanbul Üniversitesi Slav Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Türkan Olcay’a, yazar Mine Kaya Sa ğlam’a, hocalarım Prof. Dr. Şurettin Memmedli ve Doç Dr. Ahmet Ali Arslan’a, Mehemmed Hâdi ar şivini benimle payla şan ve yardımını esirgemeyen Marmara Üniversitesi Türkiyat Ara ştırmaları Enstitüsü Ö ğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Mehdi Genceli’ye, kaynak temini konusunda bana yardımcı olan ara ştırmacı yazar Hayri Ata ş ve Nergiz Hüseyn’e, A şiyan Müzesi yöneticisi Ata Yersu ve Osman Ocak’a, Emine Çizmecio ğulları’na de ğerli dostum Fırat Toker’e ve son olarak, çalı şmamın her a şamasında beni sabırla takip eden, deste ğini her daim gördü ğüm de ğerli hocam, danı şmanım Prof.
    [Show full text]