Uluslararasi Uskudarsempozyumu

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Uluslararasi Uskudarsempozyumu _. w uı N , 0..ro ::ı ' o­ , c: tO ULUSLARARASI c:: ::ı 00 •• (!) {/) (!) USKUDARSEMPOZYUMU ..,:J VII 2-4 Kasım 2012 1352'den bugüne şehir • ClLT I EDiTÖR Süleyman Faruk GÖNCÜOGLU OSKODAR BELEDiYESi - 5 ULUSLARARASI , ÜSKÜİ>AR SEMPOZYUMU Vll Yayın Kurulu Prof. Dr. İdris BOSTAN Prof. Dr. Ahmet Emre B iLGİLİ Prof. Dr. Abdulllah UÇMAN Prof. Dr. Ahmet YÖRÜK Prof. Dr. Hamza GÜNDOGDU Prof. Dr. Orhan OKAY Doç. Dr. Ahmet ŞiMŞEK Doç. Dr. Mehmet BAYARTAN Yrd. Doç. Dr. Yahya BAŞKAN Editör Süleyman Faruk GÖNCÜOGLU Tasarım/Uygulama .. · Prfabrik Uetişim Sanatl8n, . ·· Erhan YALUR - . -- . Baskı ve·Cilt Altan Basım Tic. Ltd. Şti. ·- ·-. İstanbul2014 . ISBN 978-605-84934~ 1-4 Telif haklan Üsküdar Belediyesine aittir, tamamı veya bir kısmı izinsiz basılamaz, çoğaltılamaz, kaynak gösterilmeden iktihas edilemez. ÜSKÜDAR BELEDİYESİ KÜLTÜR VE SOSYAL iŞLER MÜDÜRLÜGÜ .. Mimar Sinan Mahallesi, Hakimiyet-i Milliye Caddesi, No:35 Usküdar 1 ISTANBUL Tel: 0216 531 30 0012376- Faks: 0216~ 531 32 89 www.uskudar.bel.tr - www.uskudarsempozyumu.org 4 1352’den bugüne şehir ARŞİV BELGELERİNE GÖRE ÜSKÜDAR SIBYÂN VE İBTİDÂÎ MEKTEBLERİ Mehmet CEMAL ÖZTÜRK ÖZET Üsküdar, İstanbul’un fethiyle beraber Fatih camii, Rumi Mehmet Paşa külliyesi gibi eserlerle imar edilmeye başlanmıştır. Sıbyan mektebleri ihtiyaca göre inşa edilmiş, Tanzimatla da mekteb-i ibtidâîler ilköğretimi sürdürmüştür. Sıbyan mektepleri hemen her mahallede bulunduğundan halk arasında Mahalle Mektebi adıyla anıldığı gibi, çoğu taşla yapılmış binalar olduğundan Taş Mektep de denirdi. Bu mektepler ekseriyetle camilere bitişik büyük bir odadan ibaretti. 1870 tarihlerinde yalnız Üsküdar›ın merkezinde faal 28 sıbyan mektebi vardı. Dersler elif-bâ, imlâ, ilm-i hâl ve hesaptı. Sonradan tarih ve coğrafya ilâve olmuştur. Erken başlayan dersler, ikindiye kadar devam ederdi. Hatim indiren mektebi bitirmiş olurdu. 1927 senesinde Vakıflar Müdürlüğü’ne bağlı olan sıbyan mektepleri, özel idareye devredilmiş, özel idare de bunların çoğunu tarihi ve mimari değeri olmadığından satmış, nihayetinde de yıkılıp, gitmişlerdir.1 Üsküdar sıbyan mekteplerini incelediğimizde sayının altmışa kadar ulaştığı görülmektedir. Bunlardan bazıları tarih boyunca çeşitli sebeplerle harap olduklarından yenilenmişler ve tamir ettirenlerin isimleriyle anılır olmuşlardır. Elimizdeki kaynaklara ve Osmanlı Arşivi kayıtlarına göre Üsküdar Sıbyan mekteplerinden, Mihrimah Sultan, Solak Sinan, Hz. Hüdai, Fıstıklı (Hatice Sultan), Esma Sultan, Hacı Selim Ağa ve Selimiye mektepleri örnek olmak üzere bu tebliğde ele alınmıştır. Anahtar kelimeler: Üsküdar, Sıbyan Mektebi, İbtidai Mekteb, Eğitim Üsküdar, İstanbul’dan yaklaşık yüzyıl önce 1352’de, Osmanlı Devleti idaresine geçmiştir. II. Bayezid, Güzelce Hisar da denilen Anadolu Hisarını 1395’te yaptırmıştır. Bölgenin en eski yerleşkeleri, günümüzde Merdivenköyü Şahkulu Bektaşi dergâhı2, ile Karacaahmet Sultan dergâhı olan yapılardır. Göztepe’ye ismini veren Gözcü Baba da sayılabilir. Ancak maalesef bu en eski eser bölgeleri lâyık oldukları derecede bilinmemekte ve değerlendi- rilememektedir. Fetihle beraber Üsküdar da imar açısından gelişmeye başlamış, ilk yapılan külliyelerle birlikte sıbyân mektepleri de inşâ edilmiştir. Sıbyân mekteplerine, her mahallede bulun- 27 7. ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU duğundan, mahalle, taştan yapıldığından taş mektep de denilmiştir. Haksan, Üsküdar’daki ilk sıbyân mektebinin, 1470’li yıllarda Rûmî Mehmed Paşa Camii’nde yapıldığını ifade etmektedir3. Ancak Rum Mehmet Paşa Külliyesi’nin, câmî, türbe, medrese ve imâretten oluşmakta olduğu kaynaklarda belirtilmektedir.4 Bu durumda Üsküdar’da günümüze ula- şan ilk sıbyân mektebi olarak 1548 tarihli Mihrimâh Sultân Külliyesi’nin mektebi kabul edilebilir. Hemen aynı tarihlerde yapıldığı zikredilen Solak Sinan Mektebi ise günümüze ulaşmamıştır. Tesbit edilebildiği kadarıyla Üsküdar’da yaklaşık altmış civârında mahalle/sıbyân mek- tebi yapılmıştır. Günümüze pek azı ulaşabilen mektep binaları, müştemilât, vakıf, kü- tüphâne olarak kullanılırken bir kaçı da hâlâ mektep olarak faaliyet göstermektedir. Me- selâ, Mihrimâh Sultân Külliyesi’nin mektebi kütüphâne, Mihrimâh Sultân’ın eşi Rüstem Paşa Mektebi Divân Edebiyâtı Vakfı olarak hizmet verirken, Hacı Selimağa ile Ayazma Mektepleri hâlen okul olarak işlev görmektedir. Mektepler genellikle câmilere bitişik ya- pıldığından sonraki onarımlarda bazıları câmiye dâhil edilmişler -Malatyalı İsmail Ağa gibi-. Bazıları da çeşme üstüne yapılmışlar. Yıkılıp, gidenler ihyâ olunamadığında dersler câmîlerin son cemaat yerlerinde yapılmıştır. Çocuklar genelde dört yaşında âmin alayı ile sıbyân mektebine başlarlar, elif-bâ, imlâ, ilmihâl ve hesap öğrenirlerdi. Dersler sabahleyin başlar, ikindiye kadar devam eder, ders- lere gülbank ile başlanırdı. Âmin alayında genellikle Yunus Emre ve Niyâzî Mısrî’nin ilâhileri okunurdu5, geçilen yerlerde bulunan türbeler ziyaret edilirdi. Mektep gülbankı: Allâh Allâh eyvallâh. Celîlü’l-Cebbâr Muînu’s-Settâr Hâliku’l-leyli ve’n-nehâr. Lâ yezâl zü’l-celâl, birdir Allâh, erin erliğine, Hakk’ın birliğine, din-i mübîn uğruna şehîd olan gāziler aşkına, diyelim aşk ile Allâh, Allâh, Allâh. Allâh dâim Hayy. Evveli Kur’an, Âhiri Kur’an, tebârekellezi nezzele’l furkân.6 Hatim indiren mektebi bitirmiş olurdu. 1868’den sonra Mekteb-i ibtidâilerin açılmasıyla sıbyân mektebleri bu isimle anılır olmuştur. Mekteblerin hocalarına muallim, yardımcıla- rına kalfa/halife denirdi. Osman Ergin Türkiye Maârif Tarihi’de İstanbul’da 373 sıbyân mektebi olduğunu bildirir.71998 senesinde Cumhuriyetin 75. yılında Üsküdar’ın Tarihi Okulları adlı bir çalışma heyetinde bulunmuştum. O tarihte Üsküdar’ın eski okullarını ziyaret etmiş ve bulabildiğimiz belgeleri incelemiştik8. Kimileri özenle saklanırken, ki- mileri de çatı aralarında gelişigüzel durmaktaydı. Tarihi objelerle ilgili Üsküdar’da olsun İstanbul’da olsun planlı bir değerlendirme olmamasının büyük bir eksiklik olduğu aşikâr- dır. O günden bugüne konuyla daha detaylı ilgilenmek arzumu, bu sempozyum vesilesiy- le sunacağım tebliğle biraz daha yerine getirmiş olacağımdan mutluyum. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde, Üsküdar Sıbyân Mektebleri ile ilgili mevcut evraklar- daki bilgilerin değerlendirilmesi, mekteplerle ilgili bilgilerin biraz daha tamamlanması- nı sağlayacaktır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki bütün sıbyân mekteplerine ait bütün evrakların incelenmesi bir tebliğ konusunu aşacağından, Mihrimah Sultan (1548), Solak Sinan (1547), Hz. Hüdâî (1594), Fıstıklı (Hatice Sultan) (1764), Esmâ Sultan (1780), Hacı Selimağa (1782) ve Selimiye (1801) mekteplerine ait evraklar örnek olmak üzere incelenmiştir. 1.Mihrimâh Sultân Külliyesi (954/1548) 954/1548 yılında, yapılmıştır. Mimarı Sinan’dır. Câmî, medrese, imâret, hamam, mek- tep, muvakkithâne, kervansaray ve türbeden oluşmaktadır. Külliyenin, kervansaray ve imâreti günümüze ulaşamamıştır. Külliyenin mektep bölümü 1969’da çocuk kütüphane- 28 1352’den bugüne şehir sine dönüştürülmüştür. aşbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan 1263/18469 tarihli evraka göre, mekteb hocasına meşrut hânenin 19.625 kuruşa mâl olarak yapılması hakkında- dır.1334/191810 tarihli diğer evrakta, mektepte vazife yapan muallimlerin isim ve vazi- felerini göstermektedir.Bu tarihte ismi Mihrimâh Sultan İnâs Nümûne Mektebi olarak kayıtlı olup, Nakiye Hanım müdir muavinesi terbiye-i bedeniye muallimidir.11 Resim 1: Mihrimah Sultan Külliyesi’ne ait sıbyan mektebinden bir görünüş. Resim 2: Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi’nin bugünki durumu. 29 7. ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU Resim 3: Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi’ne ait arşiv belgesi. 2. Solak Sinân Mektebi (954/1547) Selâmi Ali Efendi caddesinde idi. Solakbaşı12 Sinan Ağa câmi ile birlikte yaptırmıştır. Ca- miî’nin yanında olup, yerinde meşruta bulunmaktadır 13. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan 1138/172514 tarihli evraka göre, mektep muallimi Mustafa bin Mehmed vefat etmiş, Abdurrahim b. Mustafa bu vazife için dilekçe vermiştir. Resim 4: Solak Sinan Sıbyan Mektebi. 30 1352’den bugüne şehir Resim 5: Solak Sinan Sıbyan Mektebi (954/1548) arşiv belgesi 3.Hz. Hüdâî Külliyesi Mektebi (1003/1594) Hz. Hüdâî Külliyesi, cami, imâret, türbe, kütüphane, çeşme, derviş hücreleri, harem, fı- rın, hamam ve mektepten oluşmaktaydı. Bânisi Mihrimâh Sultan’la Rüstem Paşa kızları Ayşe Hanım Sultândır. 1266/1850’de yanan külliyeyi Sultan Abdülmecid yenilemiştir. Mektep, Kapıcı çıkmazı ile Aziz Mahmud Efendi Sokağı köşesinde idi. Hâlen sokağın ismi Aziz Efendi Mektebi Sokağı’dır15.Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki, 1212/179716 tarihli bir belgede, günlük on akçe ile muallim-i mektep ve dört akçe ile halife-i mektep olan es-Seyyid Abdülvehhab b. Abdullah beratını kaybettiğinden yenisini taleb etmekte- dir.1271/185417 tarihli ikinci belgede, günlük 3 akçe ile halife-i mektep olan İbrahim b. Abdullah vefat edip, sulbünden oğlu Osman vazifeye tâlib olması hakkındadır. 31 7. ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU Resim 6: Aziz Mahmut Hüdai Sıbyan Mektebi’nin günümüzdeki hali. Resim 7: Aziz Mahmut Hüdai Külliyesi’nin sıbyan Mektebi ile alakalı arşiv belgesi. 4.Debbağ Mahmud Ağa Kız Mektebi (1263/1847?) Arşiv kayıtlarında, adına bir iskele bulunduğu anlaşılan Mahmud Ağa’nın, Hz. Hüdâî ci- varında bir inas mektebi de yaptırdığı Osmanlı Arşivi’nde bulunan evrak ile tarafımızdan tespit edilmiştir. Gördüğümüz kaynaklarda böyle bir bilgiye rastlayamadığımızdan kim- liği ve eserin yapılış tarihi şimdilik meçhulümüzdür. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki 1263/184718 tarihli evrakta, muallime Şerife Hatun’un çocuksuz vefat ettiğinden, yerine Hatice Hatun yapılan imtihanda liyakat ve istihkakı ortada olduğundan vazifeye tayininin uygun olduğu
Recommended publications
  • The Ottoman Empire As a World Power, 1453-1603
    THE CAMBRIDGE HISTORY OF TURKEY * VOLUME 2 The Ottoman Empire as a World Power, 1453-1603 * Edited by SURAIYA N. FAROQHI Istanbul Bilgi University KATE FLEET University of Cambridge CAMBRIDGE UNIVERSITY PRESS 13 The visual arts c;:iGDEM KAFESciOGLU Visual articulations of an imperial identity, as well as its dynamic encounters and reformulations beyond the imperial locus, constitute a unifying thread through the century and a half that is examined in this survey. Between the 1450S and the turn of the seventeenth century, the agents of - and the media in which - such articulation occurred changed considerably. Scholarship on Ottoman visual arts has tended to prioritise the "classical era", particularly the second half of the sixteenth century. The progressive and evolutionary emphases of the art historical discipline on the one hand and the correspon- I dence of this period to the "classicism" of Ottoman institutions on the other have reinforced the characterisation of this period as the unquestionable apex of Ottoman arts towards which all converged and after which there followed an insipid lack of creativity. Rather than the "classicization" of the later six­ teenth century, with its connotations of maturation, lucidity and stasis, this chapter seeks to foreground the dynamism embodied in the shifting priorities of artists, patrons and intermediaries over this century and a half and to high­ light the plurality of loci and actors that shaped the production and use of artworks. The power of the Ottoman centre as the creator and disseminator of cultural trends and of the Ottoman court as the primary arbiter of taste were unquestionable for the larger part of the spatial and temporal expanse with which this survey is concerned.
    [Show full text]
  • Osmanli Araştirmalari the Journal of Ottoman Studies
    OSMANLI ARAŞTIRMALARI THE JOURNAL OF OTTOMAN STUDIES SAYI / ISSUE 55 • 2020 OSMANLI ARAŞTIRMALARI THE JOURNAL OF OTTOMAN STUDIES İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ OSMANLI ARAŞTIRMALARI THE JOURNAL OF OTTOMAN STUDIES Yayın Kurulu / Editorial Board Prof. Dr. İsmail E. Erünsal – Prof. Dr. Heath Lowry Prof. Dr. Feridun M. Emecen – Prof. Dr. Ali Akyıldız Prof. Dr. Bilgin Aydın – Prof. Dr. Seyfi Kenan Prof. Dr. Jane Hathaway – Doç. Dr. Baki Tezcan İstanbul 2020 Bu dergi Arts and Humanities Citation Index – AHCI (Clarivate Analytics), Scopus (Elsevier),Turkologischer Anzeiger ve Index Islamicus tarafından taranmakta olup TÜBİTAK ULAKBİM Sosyal ve Beşeri Bilimler veri tabanında yer almaktadır. Articles in this journal are indexed or abstracted in Arts and Humanities Citation Index – AHCI (Clarivate Analytics), Scopus (Elsevier), Turkologischer Anzeiger, Index Islamicus and TÜBİTAK ULAKBİM Humanities Index. Baskı / Publication TDV Yayın Matbaacılık ve Tic. İşl. Ostim OSB Mahallesi, 1256 Cadde, No: 11 Yenimahalle / Ankara Tel. 0312. 354 91 31 Sertifika No. 15402 Sipariş / Order [email protected] Osmanlı Araştırmaları yılda iki sayı yayımlanan uluslararası hakemli bir dergidir. Dergide yer alan yazıların ilmî ve fikrî sorumluluğu yazarlarına aittir. The Journal of Ottoman Studies is a peer-reviewed, biannual journal. The responsibility of statements or opinions uttered in the articles is upon their authors. Elmalıkent Mah. Elmalıkent Cad. No: 4, 34764 Ümraniye / İstanbul Tel. (216) 474 08 60 Fax (216) 474 08 75 [email protected] © İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM), 2020 Osmanlı Araştırmaları / The Journal of Ottoman Studies Sayı / Issue LV · yıl / year 2020 Sahibi / Published under TDV İslâm Araştırmaları Merkezi ve İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi adına the auspices of Prof.
    [Show full text]
  • 3 Introducing the Ottoman Empire 49 4 Scholars in Mehmed II’S Nascent Imperial Bureaucracy (1453–1481) 59 5 Scholar-Bureaucrats Realize Their Power (1481–1530) 83
    Scholars and Sultans in the Early Modern Ottoman Empire During the early Ottoman period (1300–1453), scholars in the empire carefully kept their distance from the ruling class. This changed with the capture of Constantinople. From 1453 to 1600, the Ottoman government coopted large groups of scholars, usually more than a thousand at a time, and employed them in a hierarchical bureaucracy to fulfill educational, legal, and administrative tasks. Abdurrahman Atçıl explores the factors that brought about this gradual transformation of scholars into scholar- bureaucrats, including the deliberate legal, bureaucratic, and architectural actions of the Ottoman sultans and their representatives, scholars’ own participation in shaping the rules governing their status and careers, and domestic and international events beyond the control of either group. abdurrahman atçıl is Assistant Professor and a fellow of the Brain Circulation Scheme, co-funded by the European Research Council and the Scientific and Technological Research Council of Turkey, at IstanbulSehir ¸ University. He also holds an assistant professorship in Arabic and Islamic studies at Queens College, City University of New York. Downloaded from https:/www.cambridge.org/core. Cambridge University Library, on 13 Feb 2017 at 10:56:57, subject to the Cambridge Core terms of use, available at https:/www.cambridge.org/core/terms. https://doi.org/10.1017/9781316819326 Downloaded from https:/www.cambridge.org/core. Cambridge University Library, on 13 Feb 2017 at 10:56:57, subject to the Cambridge Core terms of use, available at https:/www.cambridge.org/core/terms. https://doi.org/10.1017/9781316819326 Scholars and Sultans in the Early Modern Ottoman Empire abdurrahman atçıl Downloaded from https:/www.cambridge.org/core.
    [Show full text]
  • Ottoman Empire
    OTTOMANIA_OK_cover 07.05.13 14:39 Seite 1 MICHAEL HÜTTLER, Dr. phil., studied theatre, film DON JUAN ARCHIV WIEN DON JUAN ARCHIV WIEN is an independent research and media studies as well as journalism and communica- OTTOMANIA OTTOMAN EMPIRE institute for opera and theatre history in Central and tion studies at Vienna University; he has been conducting 1 AND Mediterranean Europe from the beginnings to the nine- research for the DON JUAN ARCHIV WIEN since teenth century. 2001. From 2007 to 2010 he has been Director of DON The symposia and books series Ottoman Empire and European Theatre OTTOMANIA EUROPEAN THEATRE JUAN ARCHIV WIEN and since 2011 he is Director of emphasizes the various theatrical and musical expressions of the exponents 1 Don Juan is an important figure in cultural and theatre HOLLITZER Wissenschaftsverlag. of the Ottoman Empire, presented on the theatrical stages of Europe, as well history, originating in Spain in the early seventeenth century, as the appearance of European theatre and opera in the Ottoman Empire, I becoming increasingly widespread in Europe and since the HANS ERNST WEIDINGER, Gewerke, Dr. phil., stu- especially in its political and cultural centre, Constantinople (now Istanbul). late eighteenth century continuously disseminated overseas. Few publications on the topic of the cultural connections between the died law, classical languages, archeology, theatre studies The numerous traces of this theatrical triumphal procession Ottoman Empire and Europe focus on theatre and opera; fewer still have THE AGE OF and art history at Vienna University, and dance, voice and are being systematically catalogued and documented by engaged the topic of the interaction and reciprocal influences of the Ottoman piano in Vienna and Prague.
    [Show full text]
  • The Kadirga Palace: an Architectural Reconstruction
    TOLAY ARTAN THE KADIRGA PALACE: AN ARCHITECTURAL RECONSTRUCTION This contribution is part of a larger work which will pre­ teenth century, the ishak Pasa palace in northeastern sent evidence for two discoveries. The first is that the Anatolia. Other, non-imperial antecedents of compara­ Ottoman palace at Kadirga Limam in Istanbul, long re­ ble size in Istanbul are two palaces belonging to six­ ferred to as "Esma Sultan's palace" and loosely attri­ teenth-century grand viziers, Ibrahim Pasa and Sokollu buted to one or the other of two eighteenth-century Mehmed Pasa ." But, although Esma Sultan's palace was princesses of that name, in fact dates back to the six­ organized along hierarchical lines that reflected the or­ teenth century. It was built for a much earlier Esmahan ganization of the Ottoman regime, its buildings could (Ismihan) Sultan (1545-85), the daughter ofSelim II by have been remodeled indefinitely to accommodate Nurbanu Sultan (nee Cecilia Venier-Baffo) , grand­ changes in fashion. Its structural skeleton would in all daughter of Siileyman the Magnificent, and wife of probability have remained relatively unchanged, how­ Grand Vizier Sokollu Mehmed Pasa . The second discov­ ever, which is important to bear in mind in tackling its ery is that the architect for this monumental palace was reconstruction and tracing and dating its origins. none other than Sinan. This makes Kadirga the first of The extensive palace at Kadirga Limaru (the Harbor Sinan's numerous palaces for which we have an actual of the Galleys; so-called because it had been a harbor layout. and arsenal complex in Byzantine times and the harbor 4 I have presented evidence for both Esmahan's patron­ for the Ottoman fleet from the conquest until 1515 ) was age and Sinan's design elsewhere.I Here I shall limit the only Ottoman royal palace in Istanbul built to look myself to the task of architectural reconstruction.
    [Show full text]
  • Sosyal Bilimler Dergisi / the Journal of Social Science Yıl: 5, Sayı: 24, Haziran 2018, S
    ISSN: 2149-0821 Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science Yıl: 5, Sayı: 24, Haziran 2018, s. 386-397 Zeynep BAŞPINAR Gazi Üniversitesi Yeniçağ Tarihi Yüksek Lisans Öğrencisi, [email protected] GEVHERHAN SULTAN VAKFI’NIN HAREMEYN HİZMETİ: 34-35 NUMARALI SURRE DEFTERLERİ ÖRNEĞİ Özet Osmanlı Devleti’nde kurulan vakıflar yüzyıllarca kutsal topraklarda yaşayan insanlara yardım etmiştir. Bu bağlamda “vakfiyeler” ve “surre defterleri” yapılan hizmetler için önemli bilgiler vermektedir. Vakfiye ile çalışma konusu olan Osmanlı hanedanına mensup Gevherhan Sultan’ın kim olduğu, ekonomik durumu ve vakfı kurarken hangi maksatla kurduğu açıklanmıştır. Surre defterleri ile Haremeyn hizmetine dahil olunarak kimlere ne miktarda yardım yapıldığı görülmüştür. Bu hizmet çerçevesinde Surre defterleri ile Gevherhan Sultan vakfiyesinde bulunan miktarlar birbiri ile ne kadar uyumlu sorusuna da yanıt verilmiştir. Vakıflar, tarih boyunca bir milletin sosyo-ekonomik ve kültürel değerlerine mercek tutmuştur. Yapılan çalışmayla Osmanlı’da toplumsal yardımlaşmaya dayanılarak kadının rolü hakkında fikir edinilmiştir. Araştırmada başta Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi olmak üzere tetkik eserlerden yararlanılmıştır. Bu bilgilerin analiziyle konuda bütünsellik sağlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Vakıf, Kadın, Surre, Gevherhan Sultan, II. Selim. HAREMAYN SERVICE OF THE GEVHERHAN SULTAN FOUNDATION: SAMPLE OF SURRA KEEPS NUMBER 34-35 The foundations established in Ottoman Empire helped people living in holy lands for centuried. At this point “endowments” and “surra keeps” give very important informations abaoud the services that had been made. Gevherhan Sultan’s, being study subject with endowment, frame of mind was explained by learning her economical situation and her purpose of establishing the foundation. For that, Gevherhan Sultan Vakfı’nın Haremeyn Hizmeti: 34-35 Numaralı Surre Defterleri Örneği information was recieved abaut who she is and her properties.
    [Show full text]
  • Budin Ve Tımışvar Eyaletlerinin Paşaları: Karşılaştırmalı Bir Analiz*
    OTAM, 46 /Güz 2019, 191-229 Budin ve Tımışvar Eyaletlerinin Paşaları: Karşılaştırmalı Bir Analiz* Orhan KILIÇ** Özet Macaristan coğrafyasında Osmanlılar tarafından 1541 yılında Budin, 1552 yılında ise Tımışvar vilayetleri kurulmuştur. Budin yaklaşık 145 yıl, Tımışvar ise 164 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kalmıştır. Bu çalışmada, yeni bilgi ve belgeler ışığında Budin ve Tımışvar vilayetleri/eyaletlerini yöneten paşalar önceki çalışmalardaki bir kısım eksiklikler giderilerek güncellenmiştir. Ancak bu çalışmanın temel amacı, sadece Budin ve Tımışvar paşalarını tespit etmeye yönelik değildir. Daha önce Rumili ve Kıbrıs paşaları ile başlattığımız ve Osmanlı eyaletlerini yöneten paşaları farklı bir yöntem ve bakış açısı ile birçok bakımdan bir analize tabi tuttuğumuz metot, bu çalışmada Budin ve Tımışvar için mukayeseli olarak birlikte uygulanmıştır. Bahse konu eyaletleri yöneten paşaların doğum yerleri, milliyeti, Osmanlı bürokrasisinin hangi kaynağından geldikleri, rütbeleri (beylerbeyi/vezir), atanma, ibka ve azil tarihleri, eyaleti tasarruf usulleri, görev süreleri, gelirleri, önceki ve sonraki görev yerleri ve bölgesel bağlantıları olabildiğince tespit edilmiş ve tablolara dökülerek sistematik bir analiz yapılmıştır. Bu iki eyaletin yönetici profilinin tespitinin, sadece Osmanlı paşaları hakkında yapılacak genel değerlendirmelere katkı sağlamayacağı, Osmanlı Devleti’nin Macaristan topraklarını idare prensiplerine de ışık tutacağı düşünülmektedir. Araştırmanın temel kaynakları; eyalet, sancak ve alaybeylik tevcih defterleri, mühimme defterlerindeki
    [Show full text]
  • FACTIONS and FAVORITES at the COURTS of SULTAN AHMED I (R. 1603-17) and HIS IMMEDIATE PREDECESSORS
    FACTIONS AND FAVORITES AT THE COURTS OF SULTAN AHMED I (r. 1603-17) AND HIS IMMEDIATE PREDECESSORS DISSERTATION Presented in Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree Doctor of Philosophy in the Graduate School of The Ohio State University By Günhan Börekçi Graduate Program in History The Ohio State University 2010 Dissertation Committee: Professor Jane Hathaway, Chair Professor Howard Crane Professor Stephen F. Dale Copyright by Günhan Börekçi 2010 All rights reserved ABSTRACT This dissertation examines the changing dynamics of power and patronage relations at the Ottoman sultan’s court in Istanbul between the 1570s and the 1610s. This was a crucial period that many scholars today consider the beginning of a long era of “crisis and transformation” in the dynastic, political, socio-economic, military and administrative structures of the early modern Ottoman Empire. The present study focuses on the politics of factionalism and favoritism at the higher echelons of the Ottoman ruling elite who were situated in and around Topkapı Palace, which served as both the sultan’s royal residence and the seat of his imperial government. It is an effort to shed light on the political problems of this period through the prism of the paramount ruling figure, the sultan, by illustrating how the Ottoman rulers of this era, namely, Murad III (r. 1574-95), Mehmed III (r. 1595-1603) and Ahmed I (r. 1603-17), repositioned themselves in practical politics vis-à-vis alternative foci of power and networks of patronage, and how they projected power in the context of a factional politics that was intertwined with the exigencies of prolonged wars and incessant military rebellions.
    [Show full text]
  • Istanbul in Mimar Sinan's Footsteps
    1 Pertev Pasha Tomb 19 Sultan Selim I Medrese Originally an Albanian, Pertev Mehmet Pasha served as a Vizier during the reigns of Built in his father’s name on the orders of Suleiman the Magnificent, the medrese consists 30 Şehzade Mehmet Tabhane 40 Molla Çelebi Mosque Suleiman the Magnificent and Selim II. He commissioned Sinan to build a large külliye of a series of porticoed student rooms lined up around a courtyard and a large dershane Similar to Fatih Mosque, Şehzade Mehmet Mosque does not have an integrated tabhane According to the vakfiye (endowment charter) of the mosque from 1570, the complex was (complex) in İzmit and had his tomb constructed in Istanbul while he was still alive. (main classroom) that is used as a small mosque. Unlike the rest of the structure, the (guesthouse). Instead the tabhane was designed as a separate building in the külliye and designed as a small külliye. Sinan built its hamam and mosque, which has a hexagonal dershane is built with limestone accentuates the importance of the dershane. has design references to the early periods of Ottoman architecture. The building consists plan. The sıbyan mekteb (children’s Koran school) and hamam have not reached our day. 2 Tomb of Siyavuş Pasha’s Son of two symmetrical parts covered with a dome with a cupola in the middle and four The tomb is situated inside a large courtyard and three of its walls go beyond the 20 Hüsrev Çelebi (Ramazan Efendi) Mosque domed sections surrounding the covered hall therein. 41 Sinan Pasha Mosque courtyard wall.
    [Show full text]
  • Vakıf Kuran Kadınlar Vakıflar Genel Müdürlüğü & Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi 11 Mayıs 2018, İSTANBUL
    Vakıf Kuran Kadınlar Vakıflar Genel Müdürlüğü & Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi 11 Mayıs 2018, İSTANBUL - Bildiriler - V r a a k l ı n f ı d K a u r a n K Hazırlayan Prof. Dr. Fahameddin Başar VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI Ankara - 2019 İÇİNDEKİLER VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI: 132 Vakıf Kuran Kadınlar Sahibi Takdim Vakıflar Genel Müdürlüğü Adına Dr. Adnan ERTEM ................................................................................................................................................ 5 Dr. Adnan ERTEM Sunuş Prof. Dr. Fahameddin BAŞAR ...........................................................................................................................7 Yayın Koordinatörü Haktan Aldığını Halkına Dağıtan Örnek Vakıf İnsanı: Bezmiâlem Valide Sultan Rifat TÜRKER Arzu TERZİ ........................................................................................................................................................... 13 Yayın Sorumlusu Anadolu Selçuklularında Vakıf Eserleri Yaptırmış Kadınlar Aynur DURUKAN .............................................................................................................................................. 21 Mevlüt ÇAM Ankara’da Hayırsever Bir Sultan: Melike Hâtun Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin ÇINAR ................................................................................................................................................... 37 Mehmet KURTOĞLU Huant/Huvant (Hunat) Hatun Vakıfları Mevlüt ÇAM ......................................................................................................................................................
    [Show full text]
  • Sokolluzade Hasan Paşa and Hadım Yusuf Paşa and Their Art Patronage in Early-Seventeenth-Century Baghdad Melis Taner*
    Two Paths to Power: Sokolluzade Hasan Paşa and Hadım Yusuf Paşa and Their Art Patronage in Early-Seventeenth-Century Baghdad Melis Taner* İktidar Yolları: Erken Onyedinci Yüzyıl Bağdad’ında Sokolluzade Hasan Paşa ve Hadım Yusuf Paşa’nın Sanat Hamiliği Öz On altıncı yüzyılın sonlarında Bağdat’ta canlı bir sanat ortamı oluştu. Bu makale bu canlanmaya katkıda bulunan iki vali hakkındadır. Bunlardan birisi resimli bir evrensel tarih yazdıran Sokolluzade Hasan Paşa (ö. 1602), diğeri ise İstanbul’dan Bağdat ve Basra’ya seyahati ve oradaki ayaklanmaları bastırmasıyla ilgili resimli, ufak bir eser yazdıran Yusuf Paşa’dır (ö. 1614). İki vali için hazırlanılan ve yaklaşık olarak aynı zamanlarda yazılan ve resimlendirilen bu eserler atandıkları eyalette, özellikle de yerel ve sınır ötesi huzursuzlukların, ama aynı zamanda, sanatta canlanmanın olduğu bir dönemde, güçlerini sağlamlaştırmaya çalışan bu valilerin sanat patronajlarında seçtikleri farklı yolları gösterir. Sadrazam Sokollu Mehmed Paşa’nın oğlu olarak çok daha muazzam bir eser hazırlatır Sokolluzade Hasan Paşa ve kendisini de evrensel tarihin bir parçası olarak hayal eder. Öte yandan, Yusuf Paşa’nın daha mütevazı eseri onu ayaklanmaları bastıran cesur ve dindar bir vali olarak yansıtır. Anahtar kelimeler: Hasan Paşa, Yusuf Paşa, Bağdat, Basra, Sanat Patronajı, Propaganda. This article focuses on the art patronage of two viziers in early-seventeenth- century Baghdad: Sokolluzade Hasan Paşa (d. 1602), a vizier prone to much grandiosity, and Hadım Yusuf Paşa (d. 1614), a court eunuch who rose to the rank of vizier but who, for the most part, seems to have fallen through the cracks of history. Through two unique works that were composed for these governors it shows the different directions the two patrons took in crafting an image for themselves as they dealt with uprisings and as they sought to establish themselves in their posts.
    [Show full text]
  • Yüzyıl Dönümünde Bir Valide Sultan: Safiye Sultan'ın Hayatı Ve Eserleri
    T.C. SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜZYIL DÖNÜMÜNDE BİR VALİDE SULTAN: SAFİYE SULTAN’IN HAYATI VE ESERLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Mustafa ALTUN Enstitü Anabilim Dalı : Tarih Enstitü Bilim Dalı : Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Tez Danışmanı: Prof. Dr. Arif BİLGİN AĞUSTOS – 2019 ÖNSÖZ Vâlide Safiye Sultan, 16. yüzyıl Osmanlı tarihinin en önemli şahsiyetlerinden birisidir. "Kadınlar Saltanatı" olarak adlandırılan 16. ve 17. Yüzyıllar bu alanda tam incelenememiş olup, az olan akademik literatür ise dağınık vaziyettedir. Bu çalışmamızda Valide Safiye Sultan hakkındaki mevcut akademik literatürü derleyerek ve yeni bulunan bilgileri eklemeye çalışarak Valide Safiye Sultan’ın hayatına ışık tutmaya çalıştık. Başta, büyük bir sabırla yoğun bir literatür okuma ve yazım sürecinde bana destek olan saygıdeğer danışmanım Prof. Dr. Arif BİLGİN hocama, bana çok değerli kitaplar önererek ufkumu açan Arş. Gör. Şaduman TUNCER hocama, tüm bu zorlu süreçte yanımda olup beni motive eden dostlarım Yasemin GÜNDOĞDU, Tuğba DEMİRCİ, Fatma ALTIOK, Ümmügülsüm KAYĞUSUZ, Esra TOKER’e okumalarımı yapan editör Merve KIRMAN, Dilek TUTAN ve Ezgi MARANGOZ’a eserlerinden faydalandığım bütün değerli hocalara ve son olarak maddi manevi desteklerini benden esirgemeyen ve tezimi okuyarak fikirlerini benimle paylaşan ablalarım Şehnaz ALTUN KELEŞ, Hümeyra DEMİRCİOĞLU, Zübeyda CİRİT ve Züleyha GELEÇ’e, her an yolumu aydınlatan babam İzzet ALTUN’a ve benim “Valide Sultanım” sevgili annem Zehra ALTUN‘a teşekkürü bir borç bilirim. Mustafa Altun 29.08.2019 İÇİNDEKİLER
    [Show full text]