Abhazya/Gürcistan: Tarih – Siyaset – Kültür
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
TÜR L Ü K – CEMAL GAMAKHARİA LİA AKHALADZE T ASE Y Sİ – H ARİ T : AN T S Cİ R A/GÜ Y ABHAZ ZE D İA AKHALA İA L İA İA R ABHAZYA/GÜRCİSTAN: ,6%1 978-9941-461-51-4 L GAMAKHA L TARİH – SİYASET – KÜLTÜR CEMA 9 7 8 9 9 4 1 4 6 1 5 1 4 CEMAL GAMAKHARİ A Lİ A AKHALADZE ABHAZYA/GÜRCİ STAN: TARİ H – Sİ YASET – KÜLTÜR Tiflis - İ stanbul 2016 UDC (uak) 94+32+008)(479.224) G-16 Yayın Kurulu: Teimuraz Mjavia (Editör), Prof. Dr. Roin Kavrelişvili, Prof. Dr. Erdoğan Altınkaynak, Prof. Dr. Rozeta Gujejiani, Giorgi Iremadze. Gürcüce’den Türkçe’ye Prof. Dr. Roin Kavrelişvili tarafından tercüme edil- miştir. Bu kitapta Gürcistan’ın Özerk Cumhuriyeti Abhazya’nın etno-politik tarihi üzerine dikkat çekilmiş ve bu bölgede bulunan kadim Hıristiyan kül- türüne ait ana esaslar ile ilgili genel görüşler ortaya konulmuştur. Etnik, siyasi ve kültürel açıdan bakıldığında, Abhazya’nın günümüzde sahip olduğu toprakların, tarihin eski dönemlerinden bu yana Gürcü bölgesi olduğu ve bölgede gerçekleşen demografik değişiklilerin ancak Orta Çağın son dönemlerinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bu kitabın yazarları 1992 – 1993 yılları arasında Rusya tarafından Gürcistan’a karşı girişilen hibrid savaşlardan ve 2008’de gerçekleştirilen açık saldırganlıktan bahsetmektedirler. Burada, savaştan sonra meydana gelen insani felaketler betimlenmiş, Abhazya’nın işgali ile Avrupa- Atlantik sahasına karşı yapılan hukuksuz jeopolitik gelişmeler anlatılmış ve uluslararası kuruluşların katılımıyla Abhazya’da sürekli ortaya çıkan çatışmaların barışçıl bir yol ile çözülmesinin gerekliliği üzerinde durulmuştur. Düzenleme Levan Titmeria ISBN 978-9941-461-51-4 İçindekiler Giriş (Prof. Dr. Cemal Gamakharia) ..................................... 5 1. Abhazya/Gürcistan Tarihi ve Siyasi Konular (Prof. Dr. Cemal Gamakharia) ......................................................................... 9 1.1. Tarihi Abhazya ve Abazalar ............................................ 9 1.2. Yeni Abhazya ve Abazalar ........................................... 27 1.3. Gürcistan Demokratik Cumhuriyetinin Özerk Cumhuriyeti Abhazya ....................................... 39 1.4. Bolşevik Rusya Tarafından Gürcistan’ın İ şgali ve Sovyet Abhazya ............................................................. 44 1.5. Bağımsız Gürcistan Cumhuriyetini Yıkma Teşebbüsleri ve Abhazya Savaşı ................................... 51 2. Abhazya/Gürcistan Mimari Eserlerinin Kısa Tanıtımı (Prof. Dr. Lia Akhaladze) .............................. 61 3. Ekler (Prof. Dr. Cemal Gamakharia) ............................... 86 3.1 Tarihi Haritalar ........................................................... 86 3. 2. Prof. Dr. Andria Kurayev’in Abazalar Tarihi Hakkında Görüşleri ......................................... 90 Bibliyografya ...................................................................... 93 4 5 Giriş Abhazya problemleri ile ilgili bu kısa denememizin Türkçe yayımlan- ması, komşu ve stratejik ortak olan Türkiye Cumhuriyeti’nin bilim ve siyaset çevresine, konu ile ilgilenen vatandaşlarına ve Tüm Türk Dünyasına, 1992-1993 yıllarında Gürcistan’ın Karadeniz sahilinde bulunan bölgesinde meydana gelen trajik olaylar hakkında gerçeği sunmayı amaçlamaktadır. Meydana gelen bu trajedi günümüze kadar devam etmektedir. Çalışmamızın tek amacı geniş Türk camiasına, Türkiye’de oturan ve Abhazya’da meydana gelen olaylardan üzüntü duyan Gürcü ve Abaza kökenli Türk vatandaşlarına doğruları aktarmaktır. 20 yıl önce yerel işbirlikçiler vasıtasıyla Rusya tarafından düzenli aske- ri birlikler sokularak Gürcistan’a karşı savaş başlatılmıştır. Bu savaş sonu- cunda çoğunluğu Gürcülerden oluşan Abhazya Özerk Cumhuriyetinde ya- şayan insanların katliamı ve ahalinin üçte birinin sürgünü gerçekleşmiştir. Avrupa, II. Dünya harbinden sonra böylesine insanlık dışı trajediye, katli- am ve acıya şahit olmamıştır. Bu trajik hadiseler çeşitli metot ve yöntemlerle hala devam etmektedir. Sürgün edilen binlerce insanın her gün çektiği acılara bir yenisi eklenmektedir. Abhazya’da Gürcülerin katliamları için hiç kimse resmen sorumlu tu- tulmamıştır. Ancak, bunun Rusya Federasyonu silahlı güçleri tarafından yapıldığı herkesçe malumdur. Dahası, Rusya 2008 Ağustos’ta barışı sağla- mak bahanesiyle Gürcistan’a saldırdı. Beş gün süren savaştan sonra, sal- dırgan Rusya, Abhazya ve Tshinvali Bölgesini (sözde Güney Osetya) işgal etti. Saldırılara karşı veya saldırgan Rusya’ya karşı Birleşmiş Milletler Konseyi, Avrupa Birliği ve bütün uygar dünya tarafından gösterilen tepkiler sert olmasaydı, işgal sonuçları daha da ağır olabilirdi. 26 Ağustos 2008’de Kremlin tarafından yerli halktan arındırılan her iki bölge, uluslararası hukuk çiğnenerek, bağımsız devletler olarak tanındı. Moskova, yaptığı kanunsuzlukların meşrulaştırılması için işgal ettiği bölgelerin uluslararası camia tarafından tanınmasına ihtiyaç olduğunu çok iyi bilmektedir. Bu yüzden elinden gelen her türlü imkân ve kurnazlığı kullandı ve kullanmaktadır. Rusya, bu amaçla ayrılıkçılar adına 1991’den itibaren yaptığı savaşları, 2008 saldırısını, etnik temizliği ve soykırımı kapatmak ve işi kendi lehine çevirmek için muhtelif devlet liderlerini rüşvetle satın almaya kalktı, her türlü bilgi kirliliği yarattı ve benzeri teşeb- büslerini günümüze kadar devam ettirdi. Ayrıca Kremlin’in ideolojik hedeflerinde sahte tarih bilgileri kullanılması özel ve önemli bir yer tutmaktadr. 6 Bütün uygar dünya ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından Rusya’nın karşı çıkışlarına rağmen verilen mücadele, Gürcistan’ın işgal altında bulunan topraklarının başka bir ülke ve devlet toprağı sayılmasını ve bu devletlerin resmen tanınmasını engelledi. Demokratik ülkelerin gayretleri sayesinde Rusya, yaptıklarını meşrulaştıramadıve inanıyoruz ki, bu konuda amacına ulaşamayacaktır. Şunu da belirtmeliyiz ki, Rusya federasyonu ile ayrılıkçıların bir küçük grubu tarafından Abhazya’da insanlığa karşı işlenen suçun ağırlığını dünya kamuoyu henüz tam anlamıyla fark etmemiştir. Aşağıda linkini verdiğimiz ve İngilizce olarak hazırlanan kitap- ta Rusya Federasyonu güçleri ve bir kısım ayrılıkçıların işledikle- ri suç etnik temizlik, soykırım olarak değerlendirilmiştir (Internati- onal society to bring a verdict on the tragedy of Abkhazia/Georgia (Je-mal Gamakharia, Tamar Japaridze, Ketevan Chigogidze). Tbilisi, 2015. http://dspace.nplg.gov.ge/handle/1234/117908). Uygar dünya Gürcistan’ınişgal edilen topraklarında günümüze kadar devam eden zulme, haksızlığa, binlerce masum insanın cinayeti ile katliamına, sürgününe ve ortaçağ me- totlarıyla insan haklarının çiğnenmesine karşı sesini yükseltmelidir. Bu kitap, siz okurlara, Abhazya Özerk Cumhuriyetinde meydana gelen trajik olayların doğru anlaşılmasında aydınlatıcı olacaktır. Kısaca kitapta gerekli delillere, bilimsel literature, Türkçe ve diğer yabancıkaynaklı Abhazya tarihinin eskiden günümüze kadar olan temel konuları ele alın- mıştır. Bölgede Gürcülere ait eski Hıristiyan kültürünün emsalsiz örnek- leri bulunmaktadır. Çalışmamızda günümüz işgalcilerinin kültür anıtlarıüzerindeki vandalcıdavranışları anlatılmış, Gürcü izlerinin nasıl silindiği ve gerçeklerin Rus rejimi lehine nasıl değiştirildiği gösterilmiştir. Kitapta, XV-XIX. Yüzyıllarda Abhazya Beyliğinde meydana gelen tarihi süreçler üzerine, Osmanl-Gürcü ilişkilerinin etkisi açıklanmıştır. 1992- 1993’te Abhazya Özerk Cumhuriyetinde yapılan savaşların korkunç sonuçları değerlendirilmiştir. Abhazya, yalnız Gürcistan’ın sorunu değil ve olmamalıdır. Bu problemin ortak bir problem olduğunu 24 Kasım 2014’te Rusya Federasyonu ile Abhazya “de facto” kukla hükümeti arasında imzalanan“ Ittifak ve Stratejik Ortaklık” sözleşmesi de göstermektedir. Zaten, bu sözleşme baştan beri bütün uluslararası hukuk kurallarına aykırıdır. Gürcistan’a ait 200 km’lik Abhazya bölgesinin sahili son zamanlarda işgal edilen Kırım ile birlikte, Türkiye dâhil olmak üzere, bütün Avrupa-Antlantik dünyasına karşıkurulan bir savunma ve saldırı hattı haline getirilmiştir. Bunu yalnız kukla ayrlkçlar değil Rusya’nın üst düzey yetkilileri de daima beyan etmektedirler. 7 Rusya, Abhazya ve Kırım’ıişgal ve ilhak etmekle Karadeniz havzas ile çevresinde jeostratejik avantaj sağlamak için gerekli ön koşullar olu- turmuştur. NATO liderleri, Kremlin’in bu tür davranışlarla yetinmeyeceğini bilmeliydiler. Anlaşılan, onlar bütün bu davranışları hesaba katmadılar veya gerekli tedbirlerin alınmasında geç kaldılar. Moskova’nın NATO’ya karşı yalnız Karadeniz havzasında değil, diğer bölgelerde de bask yapacağ aşikardır. Bu yüzden, Moskova Akdeniz ile Yakın Doğu’da askeri gücünü artırmak için her türlü gayreti göstermektedir. Tabi ki, bunu kendini savunmak için yapmadığıaşikardır. Hedefi, Arap ülkeleri dâhil olmak üzere, Avrupa ve Afrika kıtalarıdır. Moskova terorizme karşımücadele çatısıaltşnda planladığıamaçları adım adım yerine getirmektedir. 24 Kasım 2015’te Ankara’nın hava sahasını ihlale karşı verdiği gerekli cevabş Rusya tarafından, Rusya tarafından gerek iç problemlerini “çözmek”, gerekse geniş kapsamlı hedeflerini yerine getirmek için kullanılmaktadır. Moskova’nın bu davranışları NATO üyesi olan bağımsşz bir ülkenin hava sahasının ihlaline karşı gösterilen orantısız yaklaşımlar olarak değerlendirilebilir. Rus uçağınşn düşürülmesinden sonra meydana gelen gelişmeler Kremlin tarafından yukarıda belirtilen amaçlarını yerine getirilmesi için bilerek yapılan bir provokasyon olduğunu düşündürmektedir. Günümüzde ise Rusya Suriye ile Akdeniz’de askeri gücünü açık bir tarzda artırmaktadır. Orada bulunan askeri birlikler de işgal edilen Kırım ve Abhazya’da bulunan Rus askeri üsleri tarafından destek