272 Kemal YAVUZ

At this study written for his 515th deathday, firstly it is dealed with his life and education, afterwards it is determined his literary character FRENGĐSTAN’DA AĞLAYAN BĐR AĐR: ÖLÜMÜNÜN and his place in Turkish literature. Also his poems will be compared with the other poets who are lived at his age or following ages and it 515. YILINDA CEM will be found similarities between them.

Key words : Classical Turkish Literature, Sultan Djem, Bayezid II, Homesick, Shahzade. Kemal Yavuz ∗∗∗

Fatih’in üç oğlundan en küçüğü olan Cem Sultan 23 Aralık 1459 Özet tarihinde ’de doğdu. Be yaına bastığında öğrenime baladı. Bu zamana kadar iyi dayeler elinde yetiti. On yaına geldiği zaman Fatih onu sancak Cem Sultan, Fatih Sultan Mehmed’in üç oğlundan en küçüğüdür. beyliği vazifesi ile ’ya gönderdi. Bu zamana kadar sarayda iyi bir Babasının ölümünden sonra ağabeyi Bayezid ile girdiği saltanat mücadelesini kaybetmi ve gurbete çıkmak zorunda kalmıtır. eğitim aldı. Öğrenimine sancak beyi olduğu Kastamonu’da devam etti. Edebî, Rodos’tan balayan bu gurbet yolculuğu Fransa’da da devam etmi ve dinî, tarihî ve kültür bakımından köklü kazanımlarını burada elde etti. Ayrıca Đtalya’nın Velletri ehrinde sonlanmıtır. Cem’in iirlerinde genç yata Arap ve Fars dillerini öğrendi. Türkçe iirleri yanında Farsça gazeller de yazdı. vatanından uzakta kalmanın etkisiyle gurbet duygusu ve vatan özlemi Bir ara 1472 tarihinde Đstanbul’da bulundu. Bu zamanda sünnet olan Cem önemli yer tutar. Divan’ ı, Cemid ü Hurid ve Fâli Reyhânı Sultân Sultan’ı daha sonra Fatih, Uzun Hasan üzerine sefere çıkması üzerine, Cem adlı mesnevileri ile Osmanlı hanedan airleri içinde önemli bir Edirne’de Rumeli muhafızlığı vazifesini vererek yerine naip bıraktı. yeri vardır. Fatih Akkoyunlu Uzun Hasan’a karı yaptığı galibiyetle biten seferden Ölümünün 515. yılı dolayısıyla yazılan bu yazıda Cem’in dönünce ehzade Bayezid’i Amasya’ya, ehzade Mustafa’yı da ’ya hayatından ve eğitiminden bahsedildikten sonra, eserlerinden yola gönderdi. Otlukbeli muharebesinin kazanılması ülkede büyük enliklere sebep çıkılarak edebî kiiliği ve Türk edebiyatındaki yeri belirlenecektir. oldu. Ancak valisi ehzade Mustafa’nın 17 Ağustos 1474 tarihinde Ayrıca Cem Sultan’ın iirleri gerek kendi devrinde gerekse sonraki Niğde civarında aniden ölmesi bu enliklere gölge düürdü ve bütün ülke yasa devirlerde yaamı diğer airlerin iirleri ile karılatırılacak ve aradaki boğuldu. Fatih, bir baba, bir padiah olarak bu duruma çok üzüldü. ’da benzerlikler ortaya konacaktır. onun için ayrı bir türbe yaptırdı ve 1479 yılında be sene sonra ehzade Anahtar Kelimeler: Klasik Türk Edebiyatı, Cem Sultan, II. Mustafa, Alaeddin Sultan’ın türbesinden alınarak buraya nakledildi. 1 Mustafa Bayezid, Gurbet, ehzade. halkın çok sevdiği bir ehzade idi. Bata Ahmet Paa olmak üzere devrin büyük airleri onun ölümü için mersiyeler yazdılar. Ahmet Paa’nın; A POET WHO IS CRYING AT FRENGĐSTAN: SULTAN DJEM AT HIS 515TH DEATHDAY Tolabı çarh dökdügi seyli fenâyimi Abstract Sultan Djem is the youngest son in three sons of Sultan Mehmed II. Bâğı zamâne toptolu hârı cefâyimi After his father died, he has losted the Sultanate fight aganist Bayezid II who is his brother and then he had to go to abroad. This travel started from Rodos and continued in and finished in Velletri, Italy. Kûteh biçildi kaddine rûhun kabâyı ten Feeling of homesick keeps important place in Djem’s poems. And also Tûlı bekâ anun ki kabâsı abâyimi he is important in the other poets of with his Diwan and mathnawis named as Fali Reyhanı Sultan Cem. eklinde balayan ve be bentten oluan terkibi bendinde,

∗ Prof. Dr., Đstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. 1 Münever Okur Meriç, Cem Sultan: Hayatı, Esareti, Edebi Kiiliği, Eserleri, iirleri , 2006, s. 13. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 273 274 Kemal YAVUZ

Ol burcı devlet ahteri eh Mustafâ kanı Sultan Cem’e Karamanlılar igvâlar virdiler; Sultan Cem’i alup Bursa’ya Ol taht u tâc zîveri eh Mustafâ kanı gelür oldılar. Sultân Bayezid Han’a da habar oldı. Đki bin mikdarı yiniçeri göndürdi. Deniz tarafından vardılar. Mudanya’dan Bursa’ya iridiler. Cem ……. dahı maan bile iridi. Bursa halkı umarlardı kim Sultân Bayezid kendü bile Sâhibkıran önince güne gibi tîg ile geleyidi. Hemin yiniçeriler yalunuz geldüginden ihtiraz itdiler. Zira kim Açmağa heft kiveri eh Mustafâ kanı yiniçerinün bazısı Đstanbul’da kendülerün adına sığmaz iler ilemileridi. Ve hem Sultan Cem dahı kendü padiahları oglıyıdı. Anunçun ana muti oldılar….. Bu tarafda devleti Sultan Bayezid gâlib idi. Ol kadim Âli Osman Dillü dilince zârılık eyledi kâ’inât tahtını kim Sultan Bayezid Han’un devleti feth itdi ve Cem’ün saltanatı heman Bu idi cümle sözleri eh Mustafâ kanı 2 ol kadarıdı… Cem dahı Sultan Bayezid’ün salabetine döyemedi, baın alup kaçdı…. Sultan Cem Yiniehir’den Konya’ya altı günde vardı. Anasını ve dahı

cariyelerinün bazısını alup andan Mekke tarafına gitdi. Sultan Bayezid dahı diye bütün kâinatın ve bütün varlıkların ölümüne ağladığı ve nerede olduğunu sürdi, Karaman vilayetine çıkdı ve ol vilayeti de zabt itdi. sorduğu ehzade Mustafa, Ahmet Paa’nın daha sonraları Bakî’ye de tesir edecek mersiyesinde dile geldi ve dualarla anıldı. Sultan Cem haccını tamam eda itdükden sonra Mekketullah’dan Mısr’a indi ve bu tarafda Gedük Ahmed Larende’de oturmııdı kim Karamanoğlu Bu büyük acıdan sonra Cem Sultan 25 Aralık 1474 tarihinde Karaman Đçil’deyidi…. Cem hôd Mısr’a gelmi idi. Karamanoglı tezvir mektubıyıla ülkesine ağabeyi Sultan Mustafa’nın yerine vazifeye gitti. Cem Sultan Konya Sultan Cem girü Rûm’a hareket itdi. Sultan Bayezid Han dahı anun halkı, âlimler ve idareciler tarafından sevildi. Etrafında oluan ve sonradan Cem hareketinden âgâh oldı…. Sultan Cem anasını Mısr’da kodı. Kendüsi sürdi âirleri adı ile anılan airler tarafından övüldü. Bunlar gerçekten Cem Adana’ya geldi. Karamanoğlı Kasım Beg dahı Sultan Cem’i Adana’da Sultan’dan ayrılmayan airlerdi. Burada da Kastamonu’da olduğu gibi üç yıl karuladı. … Adana’dan Cem Rûm’a teveccüh itdi. kaldı. Bölge halkı ondan çok memnundu. Konya ve Karaman’da imar ilerinde bulundu ve Karaman’a bir saray yaptırdı. 3 Cem Karamanoglıyılan yöridi; Engüri’ye geldiler. Bu tarafdan Sultan Bayezid Han dahı yörüdi; togrı Engüri’ye hücum itdi….. Bu tarafdan Sultan Cem Sultan 1474 yılında Rodos’ta yapılacak barı görümeleri için Bayezid Han dahı devlet ilen sürdi Engüri’ye vardı. Engüri’de birkaç gün rahat babası tarafından elçi olarak görevlendirildi ise de, bu müzakereler sonuçsuz oldılar. Cem, Karamanoglıyılan kaçup Đçil’e girdi. Sultân Bayezid Han dahı kaldı ve Karaman’a döndü. Aynı yıl Karaman’da evlendi. 5 Nisan 1480 tekrar girü Konya’ya çıkdı. Cem’ün ardınca. Erler seçdiler, kovdılar. Cem kaça tarihinde oğlu Oğuz Han Konya’da doğdu. Karamanlı air Aynî bu doğum için vardı, lebi deryaya indi. Bir gemi eline girdi; bindi gemiye, tarafı deryaya yazdığı kasidede Oğuz Han’ın doğumuna; gitdi. Bilinmez kandalıgı. Bunda dahı garayib ve acayib hikâyetler çokdur; fakir ihtisar itdüm. Vilâdet ka’besinde oldı târîh Gerçekten Cem Sultan Âıkpaazâde’nin de belirttiği gibi Karamanoğlu Kasım Beg tarafından kandırılmıtır. Karamanoğlu bununla da kalmadı Cem’i Đmâmı tayyibün min âli Osmân Rodos’a Pierre d’Abusson’a gönderdi. Artık Cem esirdir. Cem ve II. Bayezid’le ayrı ayrı anlamalar yapan Rodos Beyi Pierre d’Abusson ve yandaları onu ellerinde tuttukları müddetçe II. Bayezid’den floriler alacaktır. 30 Temmuz 4 beytini tarih olarak düürdü. Bu tarihten bir yıl ve bir ay sonra da Fatih sefere 1482’de Rodos’a gelen Cem burada 33 gün kaldıktan sonra, 1 Eylül 1482 çıktı. Ancak 3 Mayıs 1481 tarihinde Gebze Ovası’nda vefat etti. Bu ve daha 5 tarihinde Fransa’ya gitmek üzere yola çıktı ve 16 Ekim 1482 tarihinde Nis’e sonrası ile ilgili hadiseleri devrin tarihçisi Âıkpaazâde öyle anlatır. ayak bastı. 5 ubat 1483 tarihinde Nis’ten ayrıldı. Sonunda Savoie Dükalığı’nın baehri olan Chambẻry’ye getirildi ve burada Savoie dükü I. Charles ile görütü. Cem bu yolculuğu sırasında oğlu Oğuz Han’ın ölüm haberi 2 Ali Nihad Tarlan, Ahmed Paa Divanı , Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, Đstanbul 2005, s.106111. 3 Münevver Okur Meriç, age., s. 1525. 4 Ahmet Mermer, Karamanlı Ayni ve Divânı, , Akçağ Yayınları, Ankara 1997, s. / Münevver Okur Meriç, 5 Kemal Yavuz – M. A. Yekta Saraç, Âıkpaazâde; Osmanoğulları’nın Tarihi, Koç Kültür Sanat Tanıtım age. , s. 2829. Yayınları, Đstanbul 2003, s.545549. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 275 276 Kemal YAVUZ ile bir kez daha yıkıldı. I. Charles Cem’e kurtulması için elinden gelen iyiliği Cem Sultan ve iiri yapacağını bildirdi. O gerçekten Cem’e gösterdiği ilgi yanında onun Eski Türk edebiyatı airleri içinde kendisinden en çok bahseden air Cem kurtulmasını da istiyordu. Ancak Pierre d’Abusson’un hileleri ve Venediklilerin Sultan’dır. Bu onun üç dönemli hayatından kaynaklanmaktadır. Đlk iirleri oyunu buna mani oldu. Onu bu sırada La Pouet atosu’nda hapsettiler. 6 Kral henüz öğrenme döneminin eserleridir. Bu dönem Cem Sultan’ın en mesut VIII. Charles övalyelerin ve Venedik hükümetinin hilelerini geç fark etti. Fakat zamanlarıdır. iirlerinde en çok sevgiliden aktan bahsettiği bu dönemde Cem Cem’in kurtulmasındaki niyeti samimi idi. Bunu sezen övalyeler Cem’i Sultan, tahsilini bir tarafa bırakırsak okuduğu ve okuyarak açıldığı, iir Rochechinard atosu’na hapsettiler. Cem burada hisar beyinin esiz güzellikteki denemeleri yaptığı bir hayatın sahibidir. Onun için Cem’in ilk iirlerinde bir kızı Philippine Helene ile tanımı, aralarında meydana gelen dostluk ve sevgi taklit bir acemilik bir kompozisyon eksikliği kendini gösterir. Çok güzel bağı ile iirler de söylemitir. Ancak övalyeler ehzadeyi rahat bırakmadılar. matla’larla baladığı gazelleri aynı canlılık ve sanat üstünlüğü ile devam etmez. Onu Osmanlı devletine kaı bir tehdit unsuru ve varlığı sayesinde gelir getiren His değiikliği ile baka bir yöne çekilir. Ancak bütün bunlarda samimîdir. Cem bir rehine olarak kullandılar; kaleden kaleye getirerek hapis hayatına attılar. bu iirlerinde biraz da gelecekteki hayatını terennüm eder veya bu iirlerin bazı Cem Sultan 12 ubat 1489 tarihinde Roma yolculuğuna çıktı ve 2 Mart beyitleri onun acıklı hayatı için söylenmi gibidir. O bu zamanda kuvvetli bir 1489’da bu ehre geldi. Papa VIII. Innocent ile tanıtı. Fakat yine esirdi. Onun dinî bilgi de almıtır. Perçinlenmi sarsılmaz bir imanın sahibidir. Divanının esareti Papa’ya büyük gelir sağlıyordu. 7 Papa VIII. Innocent, 1492 yılının 25 baında yer alan ve yüce Allah’ı anlatan iirinde, Temmuzunu 26’sına bağlayan gecesinde ölünce yerine VI. Aleksandre

(Rodrigue Borgia) geçer. Cem ile ilgilenen Fransa kralı VIII. Charles de ehzadeyi Papadan ister. Đsteği kabul edilmeyence ordu ile 10 Aralık 1494 Senden umar iki âlem halkı rahmet iy Rahîm tarihinde Roma’ya girer. Papa ile anlaan Kral birlikte Cem Sultan’ın yanına Kim Kadîmi lemyezelsin hem Hakîmi lâyezâl giderler. Saint Angelo atosu’nda Cem ile tanıan Kral bu bulumadan dört gün …….. sonra 27 Ocak 1495 tarihinde ehzadeyi teslim alır. VIII. Charles Cem Sultan’la 28 Ocak 1495 tarihinde Roma’dan ayrıldı. Papa oğlunu da beraber göndermiti. Zâtunun mâhiyyetine iremez fehm ü ukûl Velletri ehrine gelindi ve burada kalındı. Ancak papanın oğlu Sezar Borgia’nın Hikmetünün kudretine iremez vehm ü hayâl Cem’i zehirlemek gibi bir vazifesi vardı. Sezar Borgia iini bitirdikten sonra kaçmı, Cem de daha yolculuğun baında hastalanmıtı. Kral VIII. Charles ne kadar doktor ve ilaçlara bavurdu ise de Cem iyilemedi. Hatta Cem’i Yine Hazreti Muhammed için yazdığı naatında yer alan, kendisinin kaldığı Capona atosu’na aldırdı. Doktorların yoğun çabaları sonuçsuz kaldı. Nihayet Cem Sultan 1495 yılı ubatının 24’ünü 25’ine bağlayan Đzzet anun ki sözini cânında hıfz ider gecenin seherinde vefat etti. Böylece Cem’in Avrupa’da, çoğu zaman sıkıntı, üzüntü ve ümitsizlik içinde geçen acılı, acıklı hayatı sona erdi ve öldüğü zaman Devlet anun ki gördi yüzini Muhammed’ün 36 yaını iki ay sekiz gün geçmiti. Cem Sultan’ın tabutu da Avrupalılar ……. tarafından pazarlık konusu edildi. Napoli kralları, Papa ve Osmanlı devleti Lafzı latîf iken kütübi enbiyâyı gör arasındaki çekimeli görümeler neticesinde, tam dört yıl geçtikten sonra, 29 Ocak 1499 tarihinde teslim alınarak deniz yolu ile yurda getirildi. Ancak Cem Nesh itdi cümlesini kitâbı Muhammed’ün için Bursa’da özel bir türbe yaptırılmadığından cenaze, Fatih’in ortanca oğlu ehzade Mustafa için Muradiye Camii avlusunda yaptırdığı türbeye defnedildi. Püt ü penâhum eyle penâhını dâyimâ O zamana kadar ehzade Mustafa adı ile anılan bu türbe, Cem’in Đzzet penâhıdurur çü penâhı Muhammed’ün gömülmesinden sonra Cem Sultan Türbesi olarak anılmaya balandı.

6 Münevver Okur Meriç, age., s. 163164. 7 Münevver Okur Meriç, age., s. 223. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 277 278 Kemal YAVUZ beyitleri ondaki iman gücünün Allah ve peygamber akının ne kadar yüksek ………. 8 olduğunu göstermektedir. Gel perîân itme Cem gönlin didüm zülfeynüne Cem’in iirlerinde sevgili ön plandadır. Âık onun karısında her eyini Didi kim diller perîân eylemekdür ânumuz verir. Cem’de ak esastır. Âık olmayan gönül botur. O,

* * * Ne hâsıl ık olmayan gönülden Harâb olsun ol ev kim bîhevâdur Hâme erh eyleyimez ruhları gülgûnlıgını Nitekim gözlerümün hâleti pürhûnlıgını der. Cem pek çok gazelinde sevgili karısında çeitli tavırlar alır. beyitleri buna örnektir. 9 Ancak onun Her kaçan kim gamı ıkun dili gamnâke düer Dil ü cân öyle yanar k’âtei eflâke düer Cem yüzüni gördi dir bîihtiyâr Elvedâ iy zühd ü takvâ elvedâ10 * * * gibi çarpıcı beyitleri yanında, batan sona kadar sevgiliyi veren gazelleri de Hevâyı cenneti kûyun dile penâh yiter vardır. Bu durum pek az divan airimizde görülür. Aağıdaki gazelde Cem bir Đki cihânda kapun câna secdegâh yiter beyitte sevgiliyi, ikinci beyitte de kendini koyarak sevgili ile konuur. Bu iir sevgili ve onun karısında âıkın hâllerini anlatan, eski iirimizi de özetleyen bir gazeldir. Tezatlar yığını ile ortaya konmu olan bu gazele bakalım. * * *

Bir sencileyin dilberi ayyârı kimün var Cânumı sanma ki bir dem kûyı cânândan gider Uâka cefâlar kılıcı yâri kimün var Gitmeyince kendüden kaçan bu can andan gider

* * * Bir bencileyin haste vü dildâde vü gamgîn Ne sengîn dilsin iy sîmînbeden kim Sergete cefâdîde vü gamhârı kimün var Dahı kılmaz senün kalbüne te’sîr Bir sencileyin âıkın öldürici suçsuz * * * Bîrahm ü dilâzâr ü sitemkârı kimün var Yanmaz idi bu gam odlarına her dem cânumuz

Ger nazar kılsa bu kullar hâline sultânumuz

8 Halil Ersoylu, Cem Sultan’ın Türkçe Divanı, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1989, s. 34, 10 9 Halil Ersoylu, age ., s. 80. 87, 87, 97, 98, 116, 230. 15/2,14 ve 47,61,128. beyitler. 10 Halil Ersoylu, age ., s. 131/7. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 279 280 Kemal YAVUZ

Bir bencileyin derd ü belâ dâmına dümi Cem’deki ak mecazî aktır. u gazeli airin sevgiliye bakı açısını verir ve benzetmeleriyle sava dilinden konuur. Bîçâre vü âvâre giriftârı kimün var

Gözlerün merdümi kim gamzen okın câna atar Bir sencileyin bülbülini gam dikeninde Dest ü bâzûsına kuvvet ki ne merdâne atar Zârıla nizâr idici gülzârı kimün var

Kalarun yayı gibi egriyi kendüye çeküp Bir bencileyin güleni hüsnün hevesinden Gamzen okı gibi togruyı yabâna atar Bülbül bigi zâr olıcı herbârı kimün var

Atmasun gamzesi okın dili pürâtee kim Bir sencileyin kaddıla bostânı cinânda Ol dahı oda yanar bir dahı da yana atar Bir servi cefâ berg ü belâ bârı kimün var

Gözleri zülfi kemendiyile rahm eylemeyüp Bir bencileyin üstine yaprak gibi ditrer Bend idüp cân u dili çâhı zenahdâna atar Ol servi serefrâz u hevâdârı kimün var

Ikun odından Cem’ün hâlini gören didi kim Bir sencileyin hüsni kumaını satarken Kim ola kendüzini âtei sûzâna atar 12 Bâzârını germ idici tarrârı kimün var

Ayrıca Cem kıskanç bir airdir. Bunu da, Bir bencileyin nakdi dil ü cânı kılup harc

Cânıla o bâzâra harîdârı kimün var Yüzün ayını gözüm âyinelerden güniler

Nice ho dikkat ider ayı nelerden güniler Bir sencileyin dilberi hûrîsıfat elhak

Sûretde melekhûy u perîvârı kimün var Lebüni bûseden ü bûseni cândan sakınur

Yüzüni gözden ü gözüni nazardan güniler Bir bencileyin zülfi esîriyiken iy Cem

Bahtı siyehüm gibi siyehkârı kimün var 11

11 Halil Ersoylu, age ., s. 7778. 12 Halil Ersoylu, age ., s. 88. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 281 282 Kemal YAVUZ

Yaumun âbı revânına nazar kılma ki dil Vâlih ü sermest ü hayrân nâgeh eylerken güzer Yüzüni zâhir olan ekli basardan güniler Gördüm ikki goncai ter bâgı hüsn içre gezer

Hüsnünün farkı ayıyıla yirden göge dek Birinün mügîn saçından bû umar mügi Hoten Seni cânıla seven gör ki nelerden güniler Birinün lâle lebi yâdına içer hûn ciger

Severem dimez idüm ben dahı iy cân seni kim Birinün kandîli rûyından alur nûr âfitâb Delü gönlüm seni bu resme haberden güniler Birinün tâbı ruhından nûr umar cirmi kamer

Dilemez gündüzi dil zülfüni gösterdügi’çün Birinün servi sehî kaddi serefrâzına kul Gel kıyâs it ki cemâlüni nelerden güniler Birinün ayagına yüzin sürer bâdı seher

Devri çemünde dile la‘lüni andurmadı cân Birinün kimse elini öpemez illâ âstîn Bu ne dîvâne ki bâdâmı ekerden güniler Birinün kimse bilini kuçamaz illâ kemer

Her kaçan kim beni bîzer göre bîzâr ola yâr Birinün âhû gözinün hamlesi saydı cihân Cân u dil vuslatı bâzârını zerden güniler Birinün bir gamzesine döyemez bin îri ner

Cem diler kim kemeri zer kıla kolın bilüne Birinün zülfi cihân mülkine sûd eylese bes Gerçi kim sîm miyânunı kemerden güniler 13 Birinün çemi cihânâûbına sevdâ yiter

Cem güzelleri her zaman divan iirinin penceresinden görmez; bazen Birinün bir zülfi kılına cihân mülki bahâ gerçek tabiatta görünen âleme de açılır. Gezerken rastladığı ve tabiattan aldığı Birinün bir îvesi bin mülki Đskender deger güzelleri divan iirinin dili ile tasvir yönüne gittiği gibi, aralarında karılatırmalarda da bulunur. Hatta bu güzelleri tabiattaki varlıklar ile de kıyaslar. Cem’e göre pek çok varlığa üstün olan bu güzellerden tabiattaki Birinün zînet ruhı verdinden alur bâgı hüsn varlıklar güzellik unsuru olarak, bazı eyler de almılardır. Birinün cüllâbı la‘linden alur lezzet eker

13 Halil Ersoylu, age ., s. 9697. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 283 284 Kemal YAVUZ

Birinün müjgânı tîri âleme nâvekfigen Birinün la‘line tene çemei Âbı hayât Birinün bir gamzesi uâka bin hançer çeker Birinün zülfi siyâhı Âbı hayvâna makarr

Birinün zülfi siyehpûı Hatâ mülkine âh Cem nice erh eyleye ol mâhrûlar vasfını Birinün hâli ruhı sultânı Hindistân geçer Mâhasal cevr ü cefâda biri birinden beter 14

Birinün hâli ruhından lâlenün bagrında dâg airimiz bazen sevgilinin yanındadır. Onunla en samimî ekilde konuur. Türk iirinde balangıcı Dîvânü Lugati’tTürk’ e kadar çıkan dedimdedi Birinün zülfiyle sünbül illeti sevdâ çeker eklindeki her beytin baında yer alan bu ifade tarzı Cem Sultan’da da görülür.

Birinün zülfeyni tâcı devlet içün aynı dâl Didüm zülfün kemendi pürham olmı Birinün hâki rehi izzet niânından eser Didi cânun anunçun hurrem olmı

Birinün her gûede ebrûsı gizler bin kemân Didüm kûyun itiyem iy kamerruh Birinün her gamzesi bir demde gizler bin seher Didi gör bu da ya‘nî âdem olmı

Birinün anber saçı yanında sünbül hâki râh Didüm çemümde mesken eyle iy dôst Birinün anber gözi katında nergis bîbasar Didi yir yok yaundan pürnem olmı

Birinün lü’lü’i lâlâsı içün dil rîdür Didüm gamzen okı zahm urdı câna Birinün yâkûtı katında güher seng ü meder Didi âd ol mahabbet muhkem olmı

Birinün pâyına sîmefân çemi âfitâb Didüm öldürmedin sen gamdan öldüm Birinün hüsni nazîrin görmemi çemi beer Didi gam yime ol dem bu dem olmı

Birinün zülfi hevâsından döker ehper perî Didüm bend urmag ister câna zülfün Birinün iügi hâki kîmyâyı aynı zer Didi zülfüm anunçun pürham olmı 15

14 Halil Ersoylu, age ., s. 106107. 15 Halil Ersoylu, age ., s. 122123. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 285 286 Kemal YAVUZ

Cem sevgiliye her yönü ile bakan bir airdir. Fâli Reyhânı Sultân Böylece air tabiattaki çiçeklerin merkezi olarak sevgiliyi gösterir. Bu Cem ’de 16 on be civarında çiçeğe yer verir. Bunları da getirip sevgilide toplar. çiçekleri ele almak gerekmez. Onlar hatırlandıkça sevgiliye bakmak yeterlidir. Bunu yaparken çiçek isimlerini sanatlı bir ekilde, iir diline sokar. Sevgili açılmı kitap gibidir. Onunla tefe’’ül edilebilir. Her sayfası veya Aliterasyonlardan ve asonanslardan faydalanır. Çiçekler olsun, sesler olsun sevgilinin her görünüü bahtınıza bir çiçek çıkarır. sanki havada uçuur. Küçük bir mesnevi olmasına rağmen; kıvrak, uçucu, ba döndürücü bir üslup bu iirin dikkat çekici tarafıdır. Tabii olarak Cem kelimelerdeki âhengi iirinde, en iyi ekilde kullanma yönüne gitmitir. u mısralara bakarsak bunu görmekte gecikmeyiz. Eger gül istesen dildâra yâr ol Güli ruhsârı yâdına hezâr ol Benefe gonca sûsen lâle sünbül Semen zanbak karanfül yâsemîn gül Ki zîrâ gül yüzinden bir varakdur Gülâb anun suyından bir arakdur akâyık nergis ü nesrîn ü reyhân Dahı hem za’ferân çün hattı cânân Eger gonca dilersen hâtırı teng Dehânı yâri bul hîç eyleme ceng Bu gülzârı temââ eyle bir dem Ki ezhâr itdi her birini hurrem Ki zîrâ goncadur dilber dehânı N’idersin goncayı bulursan anı Semen nesrîn ü zanbak za’ferân gül Bile hem zînet içün bergi sünbül eklinde devam eder. Zaten eski edebiyatımızda sevgilinin yüzü cennet ve bostan veya gül bahçesi değil midir? Öyle olunca Cem bütün çiçekleri sevgilide ve onun yüzünde görmütür. Âık da ona karı bülbül kesilmitir. Sen âık isen * * * ona bak; gül onun yüzünden bir sayfa, gonca sevgilinin dudağı, misk kokusu Benefe zanbak u reyhân u sûsen onun hattı, nergis gözü, lale dudağının rengi, ahı sünbül bendi kâkülü, sûsen akâyık za’ferân nesrîn ü gülen sevgilinin hattı, semen rûyı nigâr, yasemin hattı ve güzelliğinin çiçeği, zambak yanağı, karanfil beni, reyhan saçları, nesrin ve zayferan da yine sevgilinin yanağını temsil ederler. Cem böylece bütün çiçekleri sevgilide toplar. u hâlde Gönülden seyr kıl gel bu cihânı hangi çiçek olursa olsun o sevgilidir ve sevgilide görünür. Cem bununla sanat Gözet sûsen akâyık za’ferânı yaptığını söyler ve bunu,

Bile reyhân u nesrîn dahı nergîs Degüldür hükmi gaybî kasdum elhak Karanfil yâsemîn zanbak hemîn pes Hemân maksûd olan san‘atdur elhak

Ki hükmi gayba Hak’dur ancak ahkem

16 Münevver Okur Meriç, age ., s.638641. Budur söz togrusı vallâhu a‘lem Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 287 288 Kemal YAVUZ mısralarında dile getirir. Sevgili kitaptır, Cem onun yüzünü gönlün isteğine göre Dembeste vü hayrân yaturam bir nefesüm yok açar, bahtına çıkan çiçeklerde yine sevgiliyi görür. Bu bir fal gibidir. Ancak Cân virmege bir mürdeye Îsânefesüm yok gizli hükümleri en iyi bilen Allah’tır.

Cem iirine hayatını sokan airdir. Hiçbir divan airi iirinde hayatına Gülzârı ruhun yâdına bülbül gibi her dem onun kadar yer vermemitir. Eski edebiyatımızı bu yönü ile gözden geçirenler, bu açıdan bakınca, herhâlde ilk önce Cem Sultan’ı göreceklerdir. airimizin u Feryâd iderem âh ki feryâdresüm yok iki gazeli, onun hayatını daha önceden veren iirler olarak değerlendirilebilir. Ancak burada Cem sevgili ile konumaktadır. Đy bâdı sabâ yâr iiginden demidür gel Kim senden ilerü dahı bir hemnefesüm yok Olaldan ıkun iy meh bana vâkı‘ Gelüpdür bauma dürlü vakâyi‘ Bu ravzai kûyunda makâm eyleyeli dil Cennetde mukîm olmaga bir dem hevesüm yok Gönül çün gördi vasluna irimez Cefâ vü mihnetüne oldı kâni‘ Oldum yine Cem gibi esîri gamı hicrân Vaslına dirîg ol sanemün destresüm yok 18 Tulû‘ itmedi ol meh revzenümden Yogımı iy dirîgâ bizde tâli‘ Ne zaman yazıldığını bilmediğimiz bu gazeller, bir noktada Cem Sultan’ın hayatındaki acıklı hâlin de habercileri gibidir. Cem bazen sevgiliye Dirîg itme marîzi ık olandan sitemlerde de bulunur. Aağıdaki gazelinde bunu açıkça görmek mümkündür. arâbı la‘lüni kim ola nâfi‘ Ritei ömrüm dükendi gerçi nâzundan senün Bana yitmez mi derd ü gam ki zülfün Kılca eylük görmedüm zülfi dirâzundan senün Yüzün görmege oldı ol da mâni‘ Đy sanem ıkı hakîkî dahı olsa rehnümûn Gönül bizden gidüp zülfüne vardı Ger dönersem kâfirem ıkı mecâzundan senün K’olur mevcûd olan aslına râci‘

Yire dökmege Cem kanını nâhak Secde itsem kûyına ta‘n itme zâhid kim anun Çeker gamzen hemîe seyfi kâtı‘ 17 Yigdurur bir secdesi cümle namâzundan senün

* * *

17 Halil Ersoylu, age ., s. 131132. 18 Halil Ersoylu, age ., s. 139. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 289 290 Kemal YAVUZ

Devr eli gevek buraldan iy gönül tanbûrvâr Cem kulun sensüz olamaz rahm kıl Od düer evci semâya söz ü sâzundan senün Gel kerem kıl pâdiâhum gitme gel 20

Nesne yok sana niyâzundan gönül var fârig ol gazeli bunun açık bir örneğidir. Sevgiliyi özlediği de olur. Onun eski edebiyatın dilinde özelliklerini verirken gelmesi için bir beklentide olduğunu da belirtir. Çünki fârig dil geçer dilber niyâzundan senün

Đy aceb ol sîmten gelmez mi ki Yakup agzın em‘i berdâr itdiler bâzârda Ol kadi servi çemen gelmez mi ki Fâ idelden iy sanem bir emme râzundan senün

Sımaga peymâneve peymânını Hey ne âıksın sen iy Cem kim kamu hûbânı ehr Ol büti peymâniken gelmez mi ki Kurtılımaz dîdei ma‘ûkbâzundan senün 19

Kaldı dil Ya‘kûb’ı mahzûn u hazîn Ancak sevgiliye olan yalvarmaları da eksik değildir. Yûsufı gülpîrehen gelmez mi ki

Gitmege azm itme âhum gitme gel Yolına cân virmege Ferhâdvâr Çün yigitsin alma âhum gitme gel Husrevi îrîn dehen gelmez mi ki

Sen sefer azmin kılıcak cân u dil Cân u dil bezmin mu‘attar kılmaga Çagırur kim âh âhum gitme gel Ol hatı mügi Hoten gelmez mi ki

Sînem üzre ger güzer kılsan sana Hançeründen cân virenler harde Dil uzadur her giyâhum gitme gel Lâleve hûnîn kefen gelmez mi ki

Çün yanıldum secdei sehv ola mı Mihnet ü gamdan usanmaz hîç Cem Kalarundur secdegâhum gitme gel Yoksa ol ana mihen gelmez mi ki 21

20 Halil Ersoylu, age ., s. 157. 19 Halil Ersoylu, age ., s. 145. 21 Halil Ersoylu, age ., s. 228229. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 291 292 Kemal YAVUZ

Cem bazen sevgiliye sorular da yöneltir. Aağıdaki gazelinde her Sen pisteri gülde yatasın evkıla handân mısrada, sebeb ne diyerek sevgiliye sorular sorar. Ayrıca kendi hâlini sevgiliye Cem hicrile bâlin idine hârı sebeb ne 23 açar ve sitemlerde de bulunur.

Bu beytin, Ham kıldı kadüm derd ü gamun bârı sebeb ne

Çekmek bu kadar derd ü gamun bâri sebeb ne Sen bisteri gülde yatasın evk ile handân

Ben kül döenem külheni mihnetde sebeb ne 24 Bir bûse virem dimi iken gonca dehânun

Terk itdi yine yok yire ikrârı sebeb ne olarak değiik bir ekli daha vardır. Ancak iki beyit arasında anlam bakımından

pek fark görülmez. Buna karılık II. Bayezid, Sultan Cem’e; Gülzârı cemâlün güli gül gibi gülelden

Rekinden ider ol güle gül zârî sebeb ne Çün rûzı ezel kısmet olınmı bize devlet Takdîre rızâ virmeyesin buna sebeb ne Hattun variken kesme seri zülfi siyâhı Kat‘eylemek ol kâfire zünnârı sebeb ne Haccü’lharameynem diyü da‘vâlar idersin 25 Yâ saltanatı dünyâ içün bunca taleb ne

Bir bûseye bin cân viricek yok didi gamzen beyitleri ile karılık verir. Sehi Beg bu mektuplamalarda ilk mektubu yazanın Serd eylemek iy dôst bu bâzârı sebeb ne II. Bayezid olduğunu belirtir ve yalnız ikinci beyiti kaydeder. 26 Bu beyitler Cem’in mücadeleye giritiği bir hayatın mahsulüdür. Cem, Bursa ve Yeniehir savaları sonunda Konya’ya dönmü ve hacca niyet ederek buradan ayrılmıtır. Zülfün koma kim hemser ola bâdı sabâya Cem’in edebî hayatının ikinci safhası bu ekilde balamı oldu. Mısır yolu ile Virmek yile ol nâfei Tatar’ı sebeb ne hacca giden Cem edebiyat ve kültür dünyasından kopmadı. Burada Hasan bin Mahmud Bayatî ile görütü. Bu zat Oğuznâme ’den faydalanarak, Cem’in isteği

üzerine, Câmı Cem Ayin adında bir kitap yazdı. Cem de Bayatî’nin Farsça Sen pisteri nâz içre yatup gül gibi her dem gazeline, Cem derdile bâlîn idine hârı sebeb ne 22 Her çend âdemîzâd olmaz cihânda bîgam Bu iirin redifleri ve son beyti daha sonra Cem Sultan’ın ağabeyi II. Gam sonı âdılıkdur iy dil taralma epsem Bayezid’e yazdığı mektupta baka ekilde karımıza çıkacaktır. Cem Sultan bu mektubunda aynı sesten konuur ve be altı kelime değiikliği ile son beyti gönderir. 23 Günay Kut, Het Bihit, Sehî Beg Tezkiresi, Harvard Üniversitesi Yayınları, Harvard 1978, s. 100. 24 Münevver Okur Meriç, age ., s.98. 25 Münevver Okur Meriç, age ., s.100. 22 Halil Ersoylu, age ., s. 197198. 26 Günay Kut, age ., s. 100. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 293 294 Kemal YAVUZ

Sultânlık olmazise dervilik de hôdur Çarhı devlet sernigûn oldı dirîgâ çâre ne Gör nice terk idindi taht ile tâcı Edhem Ahteri izzet zebûn oldı dirîgâ çâre ne 28

Olsan ehinehi Rûm olmazdı hac nasîbün Gerçekten Cem Sultan hayattan bıkmı bir airdir. Avrupa onun için hep gurbettir. u iiri bu duygularını en iyi ekilde dile getirmektedir. Bin ükür oldı rûzî bu devleti mu‘azzam

Bu gurbet câna gâyet kâr kıldı Mahrem i‘ârı mûtû min kable en temûtû Ki âlemden beni bîzâr kıldı Đhrâm ile bürinüp n’ola kefen geyinsem

Ne kılam gerdii eyyâm bini Dil Ka‘be çem ü ebrû kapuları biaynih Belâ vü derdile bîmâr kıldı Müjgân misâli huccâc göz yaı reki zemzem

Ne nahs olur aceb bu tâli‘üm kim Alçaklık eyle cânâ kûhı Arefe mânend Beni âlem içinde zâr kıldı Tâ çevrine bauna lebbeyk diyüben âlem

Gülistân yirine ni‘me’lbedeldür Bezmi Safâyı hô tut evk üzre Merve hakkı Felek yirümi imdi hâr kıldı Nû eyle câmı vahdet iret demidür iy Cem 27

Görün gerdûnı dûnun himmetini Cem bu iirinde daha çok tasavvufî açıdan konuur ve kendisini Đbrahimi Edhem’e benzetir. Onun dervilik hâlini öne çıkarır; ancak sultanlık hevesinden Bu gurbetde Cem’i bîmâr kıldı 29 bir türlü vazgeçmez. Üçüncü defa savaa girer. Bu Cem Sultan’ın bir noktada hayatının üçüncü safhasını kendi eli ile hazırlaması demektir. Artık Rodos’a gidecek Pierre d’Aubusson’un eline düecek ve ölünceye kadar rehin hayatı Cem hiçbir zaman rahat değildir. Yine de bir ümit ile yazdığı Kerem yaayacaktır. Öyle de oldu. Cem vatandan ayrı dütüğü gibi artık çoluk Kasidesi ’nde Sultan II. Bayezid’e yalvaracaktır. çocuğundan, annesinden de ayrı kalmıtı. Đte Cem Sultan hayatının üçüncü safhasında ağlamaklı, acıklı, hasret ve özlemini dile getiren, yer yer gezdiği, kaldığı yerlerdeki hadiseleri anlatan ve gözlemlerini bildiren iirler yazar ve Çal safâ topını meydânı mürüvvetde ehâ acılarını anlatır. Ama artık kendisini de sorgulamaktadır. Bütün bahtını u beyti Çünki Hak sundı senün destüne çevgânı kerem anlatır gibidir. ……

28 Halil Ersoylu, age ., s. 242. 27 Münevver Okur Meriç, age ., s. 9092. 29 Halil Ersoylu, age ., s. 233. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 295 296 Kemal YAVUZ

Peyki zîsıdkumı kapuna revân eyledüm u Hak mezîd eyleye tûmârei ömrüni senün Ger icâzet vire dergâhına derbânı kerem Zeyn ola nâmun ile defter ü dîvânı kerem

Sûzii hâlümi ol resme beyân ide sana Devletün dârını ma‘mûr ide mi‘mârı ezel Der ü dîvâr dahı aglaya kim kanı kerem öyle kim yüz süre iigüne erkânı kerem 30

Söyünür bâdı cefâyıla ehâ em‘i hayât Ancak bu yalvarmalar fayda vermez. Cem bunu bildiği için, Perdegîr olmazise ger ana dâmânı kerem Hayfâ ki kalmadı kerem ehli cihânda hîç Ölürem zehri gamı dehrile ben hasta garîb Her kime kim kerem disem eydür ki ben kejem 31 Ger dirîg eyleye tiryâkini Lokmânı kerem …… beyti ile tersine konuur ve sitemlere yer verir. Bunun da ötesinde acılarına acılar eklenir. Oğlu Oğuz Han’ın ölümü de Cem Sultan’ı çok sarsmıtır. Çocuk Nûhı lutfun eger irgürmeye ketîi necât edebiyatımızda kendi oğlu için yazdığı bu iir de bir hayli acıklıdır. Cem bu Gark ider bahrı belâya beni tûfânı kerem iirinde felekten ikâyet eder ve aağıya aldığımız beyitlerde kendi hâlinden, ……. kaderinden bahs eder. Katrei cûdunı çok görme bu ben tenedile Mevci lutfunda ayân oldı çü ummânı kerem Mülki Yunân’a serâser hükm iderken âh kim …… Eyledün mesken bize imdi Firengistân felek Umaram meyvei lutfunla bulam lezzeti cân Gönül ecârı çü arz eyledi agsânı kerem Yakamı yırtup elünden nicesi âh itmeyem …… Cânumı odlara atdı derdi Oguz Han felek Keremün cümle giriftârı halâs eyleriken Ne revâdur bana lâyık göre zindânı kerem Aglamakdan ol cigergûem firâkından müdâm …… Kara kara kanlara boyandı bahristân felek Âmdur lutfı amîmün ko günâhumı benüm Merhamet vaktıdurur varısa imkânı kerem Bauma karanulık itdün cihân aydınlıgın …… Kara yüzlü kara bulıtlu peri bârân felek

30 Halil Ersoylu, age ., s.2429. 31 Halil Ersoylu, age ., s.3839. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 297 298 Kemal YAVUZ

Bir kılına virseler virmezdüm Oguz Hân’umun Her ki âkıldür cihâna kılmasun hîç i‘tibâr Genci Kârûnıla bin bin mülketi Osmân felek Fursatı fevt itmesün zevk ü safâ sürsün felek 32

Sînemi çâk eyle cânum hâk ü gönlüm derdnâk diyerek kendi tecrübesini ortaya koyar. Cem gerçekçi bir air olarak, karımıza çıkar. Yer yer sitemlerine, özlemlerine yer veren acılarını ortaya koyduğu Çünki Oguz Hân’um oldı hâkile yeksân felek iirleri yanında, Avrupa da onun iirlerinde bir hayli yer tutar. Frenklerin durumları, meclisleri, Avrupa’da gördüğü yerler iirine aks eder. Bunu annesine Âh u vâveylâ dirîg u hasret ü sad derd âh yazdığı yirmi üç beyti bulan mektubunda dile getirir. Bu iir, daha sonra Hicaz’da tanıtığı air ve âlim Hasan Bayatî tarafından tahmis edilir. 33 Bir de Kim Oguz Hân’um dahı görmege yok imkân felek Cem Sultan, Avrupa’da baından geçen hadiseleri, kurulan meclisleri, orada gördüklerini eksiksiz bir gözlem ve ince bir dikkatle anlatır. Biz bunu, Kimseyi âlemde hergiz kılmamısın âdmân Câmı Cem nû eyle ey Cem bu Firengistân’dur Âh idüp aglar elünden bende vü sultân felek Her kulun baına yazılan gelür devrândur ……

Salalıdan beni girdâbı Firengistân’a sen beyti ile balayan kasidesinde görürüz. 34 Burada Cem’in edebiyat ve kültür Gözlerümden kanlu ya deryâ gibi akar felek bakımından eski hayatına göre bir kısıtlamanın olduğunu da belirtmeliyiz. Önceki hayatında daha geni bir edebi topluluğa sahip olan Cem, Avrupa’da …… bunu bulamamıtır. Ayrıca okuduğu eserler var mıdır? Olsa bile bunlar da sınırlı Göreliden hasret ü derdile iy Cem hâlüni olacaktır. Önceleri her istediği eseri bulup okuyan ehzade Cem’in hayatı bu Gör nice dîvâne olmıdur semâ‘ eyler felek açıdan ele alınınca edebiyat ve kültür yönü ile dar bir dünyanın içine dütüğünü söylemek gerekir. Ancak bunu gördükleri ve anlattıkları ile ortaya koyduğu …… eserde devam ettirir. O bu verimlerinde kendini sorguladığı gibi bir Đidelden âh Oguz Hân’un ehîd oldugını karılatırmayı da karımıza çıkarır. Ama iiri canlı ve hareketlidir. Buna kendi samimi duygularını da katar. Böylece gerçekçi bir dünyayı gözler önüne serer. Derdile oldı Firengistân’da Cem mecnûn felek Hâlini ortaya koyarken büyük bir pimanlığın, özlemin içindedir ve hiçbir …… zaman rahat değildir. Terkibi bendindeki u beyitlere bakarsak; Cânumı yakdun u yıkdun ömrümün dîvârını Bîdi eyvânun yıkılsun aaga geçsün felek Küffâra esîr itdün Đslâm ehlini Bir sora göre kimse görür mi revâ felek Fakat bir anda kendine gelir ve, ……

32 Halil Ersoylu, age ., s.2931. 33 Münevver Okur Meriç, age ., s.436440. 34 Halil Ersoylu, age ., s.3235. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 299 300 Kemal YAVUZ

Ben bir hevâda uçarıdum kayd u bend yok Bir yire gelmiem ki bedeldür cahîmden Kanda iridi bana bu dâmı belâ dirîg Bana makâm olmıiken Konya’da Merâm …… Dümenler içre niçe aceb hâle ugradum Ne turfa hâl olur Arasât olmadın henûz Bir dôst yok kim eyleye bir merhabâ dirîg Bauma koparur bu zemâne kıyâmeti …… Kendü elümle bauma aldum belâları Dil yandı cân dutıdı ne diyeyin Kendümden oldı bana bu cürm ü hatâ dirîg Elkıssa gussa hissesinün yok nihâyeti 35 …… Oldum esîr kâfire nâgâh bîgünâh Bu durum zaman zaman söylediği müfretlerinde de dile gelmitir. Kendü elümle ayaguma balta urdum âh …… Çarhı devlet sernigûn oldı dirîgâ çâre ne Đy dôstlar beni anıcak mâtem eylenüz Ahteri izzet zebûn oldı dirîgâ çâre ne Eyle tutun ki gurbet içinde ben ölmiem * * * Kanı ol dem ki feritehhâne idi hânemüz imdi yirümi gûei deyr eyledün felek imdi gör eytân evine döndi bu vîrânemüz 36 Ol dem kanı ki mesken idi sâheti Đrem beyitleri buna örnektir. Onun en çok özlediği eylerden biri de ezan sesidir: Nat‘ı zemînde gam beni bir gün adem kılur Kendü oyunumıla çü ehmât olmıam Đrimeyeli gûuma âvâzı mü’ezzin Her kanda bakam gözde uçar sahnı musallâ 37 Hayfâ ki kalmadı kerem ehli cihânda hîç Her kime kim kerem disem eydür ki ben kejem Kısaca söylemek gerekirse Cem bu iirlerinde her zaman geçmii özler, eski hâllerine hasret duyar ve bulunduğu durumdan memnun olmadığını bildirir.

Bunu tezatlı ekilde anlattığı u iirinde görürüz. Dîvâne gibi idemezem bir nefes karâr

âd olmasun cihânda ki aklum tagıtdı gam

35 Halil Ersoylu, age ., s.3539. 36 Halil Ersoylu, age ., s.242, 244. 37 Halil Ersoylu, age ., s.21/61. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 301 302 Kemal YAVUZ

Ol dem kanı ki Ka‘bei kûyun mekân idi Edebiyat tarihimiz açısından bakarsak Osmanlı ehzadeleri içinden verimli eserler Cem’den gelmitir. Sehi Beg, Het Bihit adlı tezkiresinde Âramgâhı gönlümün ol âsitân idi Hurîd ü Ferahâd (Cemîd ü Hurîd) için, gâyet güzel itmidür, içinde çok hâssa maânî var, nazmı selîs ve üslûbı nefîs kitâbdur 39 demektedir. Cem bu Ol dem kanı ki merkebi bahtı sitâremün eserini babası için yazmı ve ona armağan etmitir. Cem’in daha küçük yata balayan iir denemeleri, henüz on dokuz yaında iken, Cemîd ü Hurîd gibi Hayli semendi vaslun ile heminân idi bir eserin ortaya çıkmasına sebep olmutur. 5473 beyit olan eser 1478 yılında yazılmıtır. air eserinin hatime kısmında mehur Đran airi Selmân’dan esinlendiğini söylemektedir. 40 Cem Sultan bu mesnevisi ile Osmanlı ehzadeleri Ol dem kanı ki sâyei perri hümâ bigi içinde mesnevi yazan ilk ve son air olarak görülür. Zıllı zalîli gerdi rehün sâyebân idi Cem Sultan kendinden önceki airlerden eyhî ve bilhassa devrinin airi Ol dem kanı ki sebzelerin tâze tutmaga Ahmet Paa’nın tesiri altındadır. Ancak Farsça eser verme yönü ile Gülehrî ve Ahmedi Dâî gibi airlere benzer. Onun bazı söyleyileri kendinden sonra gelen Ol gülsitâna yalarum âbı revân idi airler tarafından daha da ileri götürülmütür. Bu açıdan bakınca,

Ol dem kanı ki sahnı sarâyı sürûruna Đy kıssamuz soran berü gel hissei gam al Her dem kavâfili dil ü cân mihmân idi Sen dahı bil nedür felegün armağanı gör * * * Ol dem kanı ki murgı dile âsitânunun Ne hâsıl kim kılur dil murgı feryâd Her gûei müerrefi bir âiyân idi Terahhum eylemez çün ana sayyâd 41

Ol dem kanı ki mesken idi iügün Cem’e beyitleri bizi Fuzûlî’nin Leylâ vü Mecnûn adlı eserine götürür. Yine, 38 Hayfâ ki geçdi bilmedük ol hô zamân idi Zülfün ol sünbül kim âftâb üstindedür Görüldüğü gibi Cem Sultan’ın iir hayatı üç dönemli bir hayattır. Đlk Dilerün ol lü’lü’ kim yakutı nâb üstindedür iirleri hariç o, iirlerinde kendini anlatan airdir. Tabii bütün bunlar Cem’deki inili çıkılı, sonraları da hep aağıya düen bir hayatı verirler. Böyle olmasına, ve, hatta oğlu Oğuz Han’ı kaybetmesine rağmen hiçbir zaman II. Bayezid’e dil Âfitâbı hüsnün iy meh kim nikâb altındadur uzatmaz. Onu hep büyük görür ve padiah bilir. Ondan kerem diler, ilgi 42 göstermesini ve kendisinin papanın elinden kurtarılmasını ister. Ancak sitemleri Sanasın bedri dücâdur kim sehâb altındadur vardır.

39 Günay Kut, age ., s. 102. 40 Münevver Okur Meriç, age ., s.422, 430. 41 Halil Ersoylu, age ., s.36/14, 63/1. 38 Halil Ersoylu, age ., s.227. 42 Halil Ersoylu, age ., s. 83, 84/1. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 303 304 Kemal YAVUZ matla’ları ile balayan gazellerde on altıncı yüzyılın bahtsız airi Figânî’yi görür Devri hüsnünde gözün meyl eylemidür zülfüne gibi oluruz. Çîn sahrâsında sünbül otlar âhûlar gibi

Lebün hâlini zülfün halkası çekmi kenârına Hey ne küstâh olur ol zülfi siyehler bîrızâ Sanasın tıfliken Îsâ yatur Meryem kucağında 43 Gül direrler güleni hüsnünde Hindû’lar gibi

beyti Gelibolulu Âlî’ye; Dilberün cevri degüldür yalunuz ben çekdügüm

Bu felek de cevr ider her lahza mehrûlar gibi Cihân gözüme zindândur tapunsuz

Cehennemdür bana gülzâr sensüz 44 Çemi Cem’den sihrile dâ’im hayâli zülfi dôst

Ülker indürür yire her lahza câdûlar gibi 47 beyti eyhülislâm Bahâî’ye;

gazelinin de etkisindedir ve ilhamının kaynağı olarak Cem Sultan’a bağlanır. Dilde gamzen okı variken gönderme kim

Konmak olmaz iy sanem mihmân mihmân üstine 45 Eski Türk edebiyatı içinde yer alan bu airler yanında, yeni Türk edebiyatı sahasındaki bazı airleri de Cem’le irtibatlandırmak mümküdür. beyti ile de Râsih’e gideriz. Ancak Nedim bu airler içinde Cem’le daha fazla irtibatlı olan bir baka air olarak görünür. O, Cânumı yakdun u yıkdun ömrümün dîvârını

Bîdi eyvânun yıkılsun aağa geçsün felek 48 Kabâdan incinür cismün sana key yaraur iy meh

Çü hayyâtı ezel gülden kadüne pirehen kesdi 46 beyti de Âkif Paa’yı verir ve bizi “Adem Kasidesi” ne götürür. Cem Sultan’la Âkif Paa arasındaki benzerlik bu kadar değildir. Her iki airde de ölüm karısında, ölümün sevdiklerini alıp gitmesi bakımından, bir benzerlik de vardır. beytinden etkilendiği gibi; Yukarıda görüldüğü gibi, Cem oğlu Oğuz Han için ağlayıp mersiye yazarken, Âkif Paa da torunu için ağlar ve; Deste baglayup müjem her lahza cârûlar gibi Đigün pâk itse yaum su seper sular gibi Tıflı nâzenînim unutmam seni Aylar günler değil geçse de yıllar

43 Halil Ersoylu, age ., s. 201/2. 44 Halil Ersoylu, age ., s. 111/4. 45 Halil Ersoylu, age ., s. 210/5. 47 Halil Ersoylu, age ., s. 231. 46 Halil Ersoylu, age ., s. 223/4. 48 Halil Ersoylu, age ., s. 31/29. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 305 306 Kemal YAVUZ

Telhkâm eyledi firakın beni Cem Sultan ayrıca muamma yazan bir airdir. Türk edebiyatı bu açıdan gözden geçirilirse, Doğu Türkçesi ile yazan airleri bir yana bırakırsak, Çıkar mı hâtırdan o tatlı diller Anadolu’da ortaya çıkan Türk edebiyatı içinde Cem Sultan’la Karamanlı Aynî’yi bu türü ciddi ekilde ilk defa ele alan airler olarak görmek mümkündür. 51 Son aratırmalara göre, Cem’in muammalarının sayısı 59’u dörtlüğü ile balayan komasını yazar. Cem’de olduğu gibi Âkif Paa da bu 52 siyah bahtı felege yükler ve, bulmaktadır. Cem Sultan’ın Türk kültür ve edebiyatına hizmeti yalnız bunlar değildir. Cem Sultan’ın etrafında oluan edebî canlılık daha dikkat çekiciydi. Bunda, Feleğin kînesi yerin buldu mu Cem’in sanatkâr yönünün bulunması, Türk kültürüne dükünlüğü de rol Gül yanağın rengi rûyu soldu mu oynamıtır. Bu sebeple bata ehzadenin kendisi olmak üzere, etrafında toplanan airler topluluğu dikkat çekiyordu. Bunlar Cem airleri adı ile anılıyor ve her Acaba çürüyüp toprak oldu mu biri Cem’in siyasî hayatı boyunca da vefa ve bağlılık gösteriyorlar, etrafında Öpüp kokladığım o pamuk eller 49 pervane oluyorlar, onunla ağlayıp onunla gülüyorlardı. Bu bakımdan Cem, Türk edebiyatına önemli hizmetlerde bulundu. 53 Konya’da tahsilini ilerleten ehzade, özellikle defterdar, niancı gibi memurlarını da edebiyat ve iirle uğraan edebî mısralarında bunu dile getirir. Ancak Cem iirini kaside nazım ekli ile zevk sahibi kimselerden seçti. Aynî ve Türâbî, Cem’in hocası, Sâdî niancısı idi. âhidî ve Haydar da defterdar olarak hizmetinde bulundular. Bu airlerden yazarken, Âkif Paa halk iirinin koma nazım ekli ile verir. Bu iirler çocuk 54 edebiyatımızda bir babanın ve bir dedenin söyleyileri olarak çocuğa bakıı ve baka Kandî, La’lî, âhidi, erîfi Âmidî Cem’in etrafında bulunan airlerdi. onun kaybedilii karısında duyulan üzüntüleri vermesi bakımından önemlidir. Bu airlerin hepsi iirlerinde ona yer verdiler. Ancak hayatı hakkında pek az Fakat Cem, Âkif Paa’dan dört yüz sene önce konuur. Böylece edebiyatımızda, bilgiye sahip olduğumuz âhidî, Güleni Uâk veya Mecnûn u Leylâ adındaki Âık Paa’dan sonra, çocuğu konu alan ikinci bir air olarak görülür. mesnevisini 1478 yılında Cem Sultan adına yazmıtı. Haydar, Kandî, La’lî ve Sehâyî de Cem Sultan’ı hiçbir zaman terk etmeyen ve onunla birlikte sonuna kadar gurbette kalan airlerdendirler. Cem’in, Cem Sultan’ın Türk kültür dil ve edebiyatına bir baka hizmeti de Saru Aklı kül cehd eyleyüp mâhiyyetüni bilimez Saltuk’ın menkıbelerini Ebu’lhayrı Rumî’ye toplattırması olmutur. Cem 1473 50 yılı Edirne Sarayı’nda babası tarafından naip bırakıldığı zaman Saru Saltuk’un Kimsene eyleyimez keyfiyyetünde kîlukâl menkıbelerini dinlemi ve çok beğenmitir. Bu hikâyelerin toplanması için de Ebu’lHayrı Rumî’yi görevlendirmitir. Ebu’lHayrı Rumî bu hususta, Pes Cem Sultan emriyle memlekette yüridüm, kankı yirde kim bunun menakın beyti de bizi ister istemez felsefî düüncelere ve Ziyâ Paa’ya götürür. iitdüm; yazdum, birbirine tertip üzre uydurup bir kitâb idüp yidi yılda tamâm eyledüm. Sultân katına getürüp teslîm itdüm. Dâim bu kitâbı Sultân Cem okıdup dinlerdi diye bu durumu anlatmaktadır. 55 Cem Sultan bundan baka olarak yine Bunların yanında üzerinde durulması gereken bir nokta da vatan fikridir. Hasan bin Mahmud Bayatî’den Osmanlı sülalesinin eceresini yazmasını Büyük ve kurucu air Ahmedî iirinde “vatan tutmak” fikrine yer verir. Cem’de istemesidir. Bunun üzerine Hasan Bayatî Câmı Cem Âyin adlı eseri yazar. 56 ise “vatan hasreti” vardır. Bu durum XIX. yüzyılda Namık Kemal’e gelecek ve onun tarafından dillendirilecektir. Böylece vatan konusunda, Namık Kemal’e 51 Kemal Yavuz, “Nihânî’nin Sultan I. Selim Adına Yazdığı Muammalı Kasidesi ve Çözümü”, ĐÜEF Türk kadar gelen çizginin balarında Cem Sultan’ı da görürüz. Dili ve Edebiyatı Dergisi , c. XXVIII, Đstanbul 1998, s.547583. 52 Münevver Okur Meriç, age ., s. 403404. 53 Bu hususta daha geni bilgi için bkz. Kemal Yavuz, “Fatih Devrinde Türk Dili ve Edebiyatı”, Fatih ve Dönemi , Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Yayını, Đstanbul 2004, s. 329353. 54 Ahmet Mermer, Karamanlı Aynî ve Divanı , Akçağ Yayınları, Ankara 1997, s. 8. 49 Ahmet Hamdi Tanpınar, 19 uncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi, Çağlayan Kitabevi, Đstanbul 1976, s. 9899. 55 ükrü Haluk Akalın, Saltuknâme , c. III, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara 1990, s. 366. 50 Halil Ersoylu, age ., s. 3/10. 56 Münevver Okur Meriç, age ., s. 9596. Frengistan’da Ağlayan Bir air: Ölümünün 515. Yılında Cem Sultan 307 308 Kemal YAVUZ

Bütün bunlar Sultan Cem’in, Türk edebiyatı, Türk dili, Türk kültür ve tarihine Onların acılarını mücadelenin içinde bulunanlar da yaadı. Cümlesi bu kadere olan dükünlüğünü ve millî uura bağlı seçkin bir ehzade olduğunu ve bu acıya sabrettiler. Hepsine rahmet olsun. göstermektedir.

Ahmet Hamdi Tanpınar, Bursa’da Zaman adlı iirinde; KAYNAKÇA AKALIN, ükrü Haluk, Saltuknâme, c.III, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Bursa’da eski bir câmi avlusu Ankara 1990. ERSOYLU, Halil, Cem Sultan’ın Türkçe Divanı, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara Küçük adırvanda akırdayan su 1989. zamanından kalma bir duvar… KUT, Günay, Het Bihit, Sehî Beg Tezkiresi, Harvard Üniversitesi Yayınları, Harvard 1978. Onunla bir yata ihtiyar çınar MERMER, Ahmet, Karamanlı Aynî ve Divanı , Akçağ Yayınları, Ankara 1997. Eliyor dört yana sâkin bir günü. TANPINAR, Ahmet Hamdi; 19 uncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi, Çağlayan Kitabevi, …. Đstanbul 1976. Bir zafer müjdesi burada her isim: TARLAN, Ali Nihad, Ahmed Paa Divanı , Millî Eğitim Bakanlığı Yayınları, Đstanbul 2005. Sanki tek bir anda gün, saat, mevsim. OKUR, Meriç Münevver, Cem Sultan: Hayatı, Esareti, Edebi Kiiliği, Eserleri, iirleri , Yaıyor sihrini geçmi zamanın Ankara 2006. YAVUZ, Kemal, “Nihânî’nin Sultan I. Selim Adına Yazdığı Muammalı Kasidesi ve Hâlâ bu talarda gülen rü’yânın Çözümü”, ĐÜEF Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi , c. XXVIII, Đstanbul 1998, s. Güvercin bakılı sessizlik bile 547583. YAVUZ, Kemal, SARAÇ, M. A. Yekta, Âıkpaazâde; Osmanoğulları’nın Tarihi, Çınlıyor bir sonsuz devam vehmiyle. Koç Kültür Sanat Tanıtım Yayınları, Đstanbul 2003. Gümülü bir fecrin zafer aynası YAVUZ, Kemal, “Fatih Devrinde Türk Dili ve Edebiyatı”, Fatih ve Dönemi , Türk Muradiye sabrın acı meyvası Kültürüne Hizmet Vakfı Yayını, Đstanbul 2004, s. 329353.

Ömrünün timsali beyaz Nilüfer, Türbeler, camiler, eski bahçeler anlı hikâyesi binlerce erin, Sesi nabzım olmu hengâmelerin Nakleder yadını gelip geçene. derken, bize bu iirinde Bursa’yı tanıtır. Gümülü, Muradiye, Nilüfer gibi semtleri de gezdirir. Muradiye’yi, sabrın acı meyvesi olarak öne çıkarır. Burada yatanların çoğu, bata Cem olmak üzere hükümdarlık hayalleri ile düüp kalktılar. Ancak onlara padiahlık nasip olmadı. Onların her biri bir acılı hayatın sonunda orayı mekân edindiler. Böylece Muradiye, sabrın acı meyvesi oldu.