Içindekiler 1. Giriş 1.1 Önsöz

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Içindekiler 1. Giriş 1.1 Önsöz İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ 1.1 ÖNSÖZ......................................................................................................sf.1 2.TÜRKİYE'NİN SİNEMAYLA TANIŞMASI......................................................sf.2,3 3.TÜRK SİNEMASI'NIN DÖNEMLERİ 3.1 1896 – 1913 DÖNEMİ..............................................................................sf.4 3.2 1910 – 1930 DÖNEMİ..............................................................................sf.5,6,7 3.3 1931 – 1960 DÖNEMİ..............................................................................sf.8 3.4 1961 – 1970 DÖNEMİ..............................................................................sf.9,10 3.5 1971 – 1980 DÖNEMİ..............................................................................sf.11,12 3.6 1981 – 1990 DÖNEMİ..............................................................................sf.13 3.7 1990 – 2000 DÖNEMİ..............................................................................sf.14 3.8 2000'DEN SONRASI..................................................................................sf.15 4.ÖNEMLİ KİŞİLER 4.1 YÖNETMENLER........................................................................................sf.16 4.2 OYUNCULAR............................................................................................sf.17,18 5.ÖNEMLİ FİLMLER 5.1 KLASİKLER..............................................................................................sf.19,20,21,22,23 5.2 MODERN DÖNEM FİLMLERİ..................................................................sf.24 5.3 KÜLT FİLMLER........................................................................................sf.25,26 5.4 TİCARİ BAŞARI SAĞLAYAN FİLMLER.......................................................sf.27 6.ÖNEMLİ ETKİNLİKLER 6.1 FESTİVALLER..........................................................................................sf.28,29 7.KAYNAKÇA...............................................................................................sf.30 ÖNSÖZ 1895'te doğuşundan bu yana sinema dünyanın her yerinde insanları büyüleyen, mesaj veren, ağlatan bir sanat, tiyatronun yanında insanlığa ikinci bir ayna oldu. Bizse, bir anıt yıkışının görüntülenmesiyle başlayıp, milyon dolarlık onlarca yapımın üretildiği bir sektöre dönüşen Türk sinemasının başlangıcından günümüze kadar olan yolculuğunu anlatıyoruz. 1914'ten 1996'ya kadar geçen süreçte yıl yıl öne çıkan oyuncuları, yönetmenleri, filmleri, olayları dönemin eleştiri ve inceleme yazıları ışığında aktarıyoruz. Fotoğraflar ve afişlerle desteklenen çalışma hem kişisel hem de genel sinema tarihini günümüz sinemaseverleriyle buluşturuyor. "Türk Sineması'nın her sinema meraklısı her okuyucu ve seyircinin kütüphanesinde bulunabilecek bir çalışma olduğunu düşünüyoruz. Sf.1 TÜRKİYE'NİN SİNEMAYLA TANIŞMASI Türk sineması veya Türkiye sineması (Yeşilçam olarak da bilinir), Türkiye'deki film endüstrisine dair faaliyetleri ve sinema kültürünü kapsamaktadır. Türkiye'de sinemanın geçmişi Osmanlı İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. Başlangıç tarihi tam olarak bilinmese de Anadolu'ya sinemanın gelişinin II. Abdülhamit döneminde gerçekleştiği varsayılmaktadır. İlk toplu film gösterimi ise 1896 - 1897 yılları arasında Sigmund Weinberg tarafından İstanbul'da gerçekleştirilmiştir. İlk toplu gösterilen film ise Lumière Kardeşler yapımı "Bir Trenin La Ciotat Garı'na Gelişi" filmi olmuştur. İstanbul’da yapılan ilk film gösterimi, izleyenlerin trenin üstlerine geldiğini sanmaları sebebiyle, salondan kaçmalarıyla son bulmuştur. Bu tarihten, 14 Kasım 1914 yılına kadar da özellikle Lumière Kardeşler'in yaptığı filmler başta olmak üzere yabancı yapım filmler gösterilmiştir. Dünyanın her yerine kameramanlar yollayan Lumier Kardeşler’in 1897 yılında kameraman Alexander Promio’yu İstanbul’a göndermesi üzerine ülkedeki ilk çekim yapılmış oldu. Haliç’te bir kayığın üzerinde yapılan çekim, günümüz kameralarının slider veya şaryo üzerinde yaptığı kaydırma (travelling) tekniği Türkiye’de ilk kez uygulanmış oldu. 1914 yılına gelindiğinde İstanbul'da bugünkü Yeşilköy yakınlarında bulunan Ayastefanos Rus Abidesi'nin yıkılması kararlaştırılmış ve bunu da bir filme çekme fikri ortaya çıkmıştır. Bu fikir ile birlikte Avusturya'dan bir film ekibi davet edilmiş daha sonra ise bu filmi bir Türk'ün çekmesi şartı ortaya atılmıştır. Bu iş için de o sıralarda Osmanlı ordusunda görevli olan Fuat Uzkınay uygun görülmüş ve Avusturyalı film ekibi tarafından Fuat Uzkınay'a filmi nasıl çekmesi gerektiği öğretilmiştir. Sf.2 Kısa bir eğitimin ardından, 4 Kasım 1914 günü Fuat Uzkınay tarafından çekilen Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı filmi, bir Türk'ün çektiği ilk film olmuştur. Bu gelişme sonrası Enver Paşa'nın direktifleri doğrultusunda Almanya'daki "Ordu Sinema Kolu"'ndan esinlenilerek 1915 yılında Merkez Ordu Sinema Dairesi kurulmuş ve bu kurum, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye sinema tarihinin ilk resmi sinema kurumu olmuştur. Merkez Ordu Sinema Dairesi, 1. Dünya Savaşı boyunca, savaş belgeselleri çekmiştir. 1922 yılına gelindiğinde ise Türkiye'nin ilk özel film şirketi olan Kemal Film, Kemal Seden tarafından İstanbul'da kurulmuştur. Günümüzde ise Türkiye sineması, ulusal ve uluslararası birçok yapım şirketinin yer aldığı, yılda ortalama 100 filmin üretildiği bir sinema pazarı haline gelmiştir. Sf.3 TÜRK SİNEMASI'NIN DÖNEMLERİ 1896 -1913 DÖNEMİ Osmanlı'nın sinemayla tanışması ilk kez 1895 yılında gerçekleşmiştir. Lumière Kardeşler'in Bir Trenin La Ciotat Garına varışı'nı anlatan L'Arrivée d'un train en gare de La Ciotat filminin, 29 Aralık 1895'te, Paris'teki ilk gösteriminden yaklaşık bir yıl sonra, bir Alman Yahudisi olan Sigmund Weinberg tarafından, İstanbul Galatasaray'daki bir birahanede gösterilmesiyle Türk toplumu sinemayla tanışmıştır. İstanbul’da yapılan ilk film gösterimi, izleyenlerin trenin üstlerine geldiğini sanmaları sebebiyle, salondan kaçmalarıyla son bulmuştur. Sf.4 1910 – 1930 DÖNEMİ Türkiye'de halka açık ilk sinema 19 Mart 1910’da, İstanbul Şehzadebaşı’nda "Millî Sinema" adı altında faaliyete geçmiştir. O zaman İstanbul Sultanisi’nde gösterimler düzenleyen ekip maddi imkân bularak ikinci Türk sineması Ali Efendi Sinemaları’nı açmıştır. Türkiye’de sinemanın kurumlaşması ise I. Dünya Savaşı döneminde gerçekleşmiştir. Alman ordularının, filmleri bir propaganda unsuru olarak ve askerlerin eğitimi için kullandığını gören, dönemin Osmanlı İmparatorluğu Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı görevlerini sürdüren Enver Paşa, sinema olgusunun önemi fark etmiş ve 1915’te Merkez Ordu Sinema Dairesi (MOSD)’ni kurarak, Türk Sineması’nın kurumlaşmasının temellerini atmıştır. MOSD’nin kurulması ve takip eden dönemde yapılan hikâyeli filmler sinema tarihi için o yılların en önemli gelişmelerindendir. Merkez Ordu Sinema Dairesi, 1. Dünya Savaşı boyunca, savaş belgeselleri çekti. Fuat Uzkınay'ın çektiği "Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı" adlı belgesel Türk Sineması'nın ilk eseri olarak 14 Kasım 1914 tarihinde gösterime girmiştir. 150 metrelik bir belgesel olarak çekilen filmin günümüze hiçbir kopyası ulaşmamıştır. Sf.5 1916 yılında Müdafaa-i Milliye Cemiyeti de aldığı bir kararla sinema çalışmalarına başlamış, Almanya’dan getirttiği aletlerle film çekimlerine başlayan cemiyet, savaştan görüntülerin de yer aldığı haber filmi niteliğinde filmler hazırlamıştır. İlk konulu Türk filminin ise, her ikisi de 1917'de Müdafaa-i Milliye Cemiyeti tarafından çekilen, Pençe ve Casus adlı filmler olduğu konusunda tartışmalar bulunmaktadır. Aslında Türk sinemasında ilk konulu film denemesi Leblebici Horhor Ağa olmasına rağmen film oyunculardan birisinin ölmesi üzerine tamamlanamamıştır. İkinci film ise Himmet Ağa'nın İzdivacı olmasına rağmen, filmin oyuncuları Çanakkale Savaşı'na katıldıklarından dolayı çekimler ancak 1918 yılında tamamlanmıştır. 1919 yapımı ve yönetmenliğini Ahmet Fehim'in yaptığı Mürebbiye isimli film sansüre uğrayan ilk Türk filmidir. Sf.6 Türk sinemasında ilk komedi filmi serisine ise 1917 yılında başlanmıştır. Yönetmenliğini Hüseyin Şadi Karagözoğlu'nun yaptığı Bican Efendi Vekilharç isimli 1917 yapımı Türk komedi filmi büyük ilgi görünce, 1921 yılında Bican Efendi Mektep Hocası ve aynı yıl içerisinde Bican Efendinin Rüyası isimli Türk komedi filmleri çekilerek gösterime girmiştir. 1922 yılından 1940’ların ortasına kadar Türk Sineması’nın tüm yükü usta yönetmen Muhsin Ertuğrul tarafından omuzlandı. Tiyatrocular dönemi olarak adlandırılan bu dönemde Muhsin Ertuğrul, 32 filme imza attı. Sf.7 1931 – 1960 DÖNEMİ Bu dönemde Türk Sinemaları'nın ilk sesli ve Türk-Mısır-Yunan ortak yapımı olan "İstanbul Sokaklarında" çekilmiştir. Ayrıca ilk kısa metraj filmler ve dönem filmleri bu dönemde çekilmiştir. 1931-1950 yılları arasındaki en önemli gelişme Türk Sineması Cemiyeti tarafından düzenlenen yarışma olmuştur. Yarışmada Şakir Sırmalı'nın filmi " Unutulan Sır" en güzel film seçilmiştir. 1949 yılında çekilen Çığlık, ilk Türk korku filmi, 1953 yapımı Halıcı Kız filmi ise çekilen ilk renkli Türk filmi olmuştur. Sf.8 1961 – 1970 DÖNEMİ Sinema tarihindeki 2. yarışma bu dönemde "İstanbul Yerli Film Yarışması" adı altında yapılmıştır. Ayrıca kapalı sinemaların hayata geçirilme fikri bu yıllarda iyice ağırlık kazanmıştır ve renkli film uygulamasına hız verilerek Türk sinema tarihindeki en büyük aşamalardan biri kaydedilmiştir. Üretilen film sayısının 789'a ulaştığı bu yıllarda, yaşanan tüm bu gelişmelerin ışığında, 1963 yapımı Susuz Yaz uluslararası alanda yapılan sinema festivallerinde ödül alan ilk Türk filmi olmuştur. Sf.9 Türk Sineması’nın
Recommended publications
  • Turkish Cinema
    Turkish cinema Nezih Erdoğan Deniz Göktürk The first years Cinema, as a Western form of visual expression and entertainment, did not encounter resistance in Turkey, a country culturally and geographically bridging East and West. It perfectly represented the ambivalent attitudes of the national / cultural identity under construction. On one hand, cinema came as a sign of modernization / Westernization, not only for the images of the Westbeing projected onto the screen, but also for the condi- tions of its reception. Cinematography was a technological innovation imported from the West and the ritual of going to the movies became an important part of the modern urban experience. On the other hand, cinema offered possibilities for the production of a ‘national discourse’. Many of the early feature films reflect the ‘birth of a nation’ or resis- tance to the Allied Forces during World War I. The audience was already familiar with the apparatus (theatre, screen, figures, music and sound, light and shadow), which bore some resemblance to the traditional Turkish shadowplay Karagöz, one of the most popular entertainment forms of the past. Ayse Osmanoğlu, the daughter of Sultan Abdülhamid II, remembers that the French illusionist of the palace used to go to France once a year and return with some novelties to entertain the palace population; a film projector throwing lights and shadows on a wall was the most exciting of these spectacles. The first public exhibition took place in 1896 or 1897 in the Sponeck pub, which was frequented by non-Muslim minorities (namely Levantines), as well as Turkish intellectuals infatuated with the Western civilization in Pera (today Beyoğlu), a district in the European part of Istanbul known for its cosmopolitan character.
    [Show full text]
  • Türk Sinema Tarihi
    TÜRK SİNEMA TARİHİ RADYO TELEVİZYON VE SİNEMA BÖLÜMÜ DOÇ. DR. ŞÜKRÜ SİM İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ Yazar Notu Elinizdeki bu eser, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi’nde okutulmak için hazırlanmış bir ders notu niteliğindedir. İÇİNDEKİLER 1. SİNEMANIN TÜRKİYE'YE GELİŞİ VE TÜRKİYE'DE YAPILAN İLK FİLMLER ..................................................................................................................... 3 2. SİNEMACILAR DÖNEMİ-2(1950-1970) ......................................................... 27 3. SİNEMACILAR DÖNEMİ(1950-1970) ............................................................ 53 4. KARŞITLIKLAR DÖNEMİ(1970-1980) .......................................................... 78 5. HAFTA DERS NOTU ........................................................................................... 98 6. VİZE ÖNCESİ GENEL DEĞERLENDİRME ................................................. 117 7. VİZE ÖNCESİ TEKRAR ................................................................................. 143 8. 1980 DÖNEMİ TÜRK SİNEMASI(1980-1990) .............................................. 158 9. 1980 DÖNEMİ TÜRK SİNEMASI(1980-1990) .............................................. 175 10. YENİ DÖNEM TÜRKİYE SİNEMASI ............................................................ 191 11. TÜRK SİNEMASINDA SANSÜR ................................................................... 201 12. MİLLİ SİNEMA ...............................................................................................
    [Show full text]
  • Kitabı Inceleyin
    FOLKLOR ve SİNEMA Ahmet Özgür GÜVENÇ YAYIN NU: 1556 KÜLTÜR SERİSİ: 894 T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI SERTİFİKA NUMARASI: 16267 ISBN: 978-605-155-969-8 www.otuken.com.tr [email protected] ÖTÜKEN NEŞRİYAT A.Ş.® İstiklâl Cad. Ankara Han 65/3 • 34433 Beyoğlu-İstanbul Tel: (0212) 251 03 50 • (0212) 293 88 71 - Faks: (0212) 251 00 12 Editör: Göktürk Ömer Çakır Kapak Tasarımı: GNG Tanıtım Dizgi-Tertip: Ötüken Kapak Baskısı: Pelikan Basım Baskı: ANA BASIN YAYIN GIDA İNŞ.SAN.VE.TİC.A.Ş Mahmutbey Mah. Devekaldırımı Cad. 2622 Sk. Güven İş Merkezi Nu:6/13, Bağcılar-İstanbul Sertifika Numarası: 20699 Tel: (0212) 446 05 99 İstanbul- 2020 İstanbul- Kitabın bütün yayın hakları Ötüken Neşriyat A.Ş.’ye aittir. Yayınevinden yazılı izin alınmadan, kaynağın açıkça belirtildiği akademik çalışmalar ve tanıtım faaliyetleri haricinde, kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz; hiçbir matbu ve dijital ortamda kopya edilemez, çoğaltılamaz ve yayımlanamaz. Ahmet Özgür GÜVENÇ: Aslen Erzurum İspirli olan müellif, 1979’da Adana’da doğdu. Adana’da başladığı ilköğrenimini Diyarbakır’da, orta ve lise öğrenimini ise Erzurum’da tamamladı. 1998’de Atatürk Üniver- sitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazan- dı. 2002’de mezun oldu. Başkent Üniversitesindeki tezsiz yüksek lisans eğitimini 2004’te bitirdi. Aynı yıl Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Türk Halkbilimi (Folklor) alanında doktoraya başladı ve 2005 yılında buraya araştırma görevlisi olarak girdi. Doktorasını tamamlayarak 2010 yılında çalıştığı bölüme Yrd. Doç. Dr. olarak atandı. 2015’te Doçent unvanı aldı ve hâlâ aynı bölümde akademik çalışmalarına devam etmektedir. Âşık Tarzı Şiir Geleneği, Halk Edebiyatı ve Mizah, Halkbilimi ve Med- ya, Türk Anlatı Geleneği, Karşılaştırmalı Edebiyat, Kültür Değişmeleri, Kültür Tarihi, Halk İnançları, Türk Spor ve Eğlence Kültürü, Geleneksel Türk Tiyatrosu gibi alanlarla ilgilenen Güvenç’in çeşitli dergilerde yer alan makaleleri ve yayımlanmış üç kitabı bulunmaktadır.
    [Show full text]
  • 1 ARZU FİLM'de BİR SENARYO YAZARI Âlâ Sivas Giriş Yavuz
    ARZU FİLM’DE BİR SENARYO YAZARI Âlâ Sivas Giriş Yavuz Turgul Sineması üzerine kaleme alınmış kimi çalışmaların değişim temasına odaklandığı ve bu temayı çeşitli açılardan değerlendirdikleri göze çarpıyor.1 Turgul’un değişim bağlamında, bireyden hareketle toplumsal hikâyelere yönelen bakışı, filmlerini yaşanan dönemin tanığı konumuna taşır. Toplumsal ve kültürel değişimlerin bireydeki yansıması, kimi zaman değişime inat eden, kimi zaman ayak uyduramayan, kimi zaman da dinamiklerin farkında olup değişmek isteyen ama başaramayan, yaratılmış ve yaşayan karakterler üzerinden seyredilir. Bir anlamda onun filmlerini seyretmek, Türkiye’nin kültürel ve toplumsal dönüşümlerini gözlemek şeklinde yorumlanabilir. Yavuz Turgul, değişimin farkındadır ve buna dair çatışmaları filmlerine yerleştirmesinin yaptığı işi kalıcı kılacağını bilmektedir. Turgul’un sinema alanındaki çalışmalarına Arzu Film’de Ertem Eğilmez’in yanında senaryo yazarı olarak başladığı bilinmektedir. Yavuz Turgul’un değişime dair gözlemlerini Arzu Film’deki deneyimlerine bağlamak ve gözlemci üslubunun ilk adımlarını bu şirkete bağlı olarak yazdığı senaryolarında görmek mümkün müdür? Bu sorudan hareketle yola çıkan bu çalışmada, öncelikle Ertem Eğilmez güldürülerinin Arzu Film güldürüleri olarak şirket adıyla anılmasına uzanan dönemde Yavuz Turgul’un bir senaryo yazarı olarak bu üretime dahil olması aktarılacaktır. Ardından Turgul’un Eğilmez ile çalışmalarından edindiği deneyimlerle birlikte, senaryosunu yazdığı Arzu Film yapımlarındaki toplumsal ve kültürel dönüşüme dair gözlemlerinde,
    [Show full text]
  • ROMANDAN SİNEMAYA UYARLAMALAR (1960-1986) FİLİZ DURMAZ (Yüksek Lisans Tezi) Eskişehir, 2013 Ii
    i ROMANDAN SİNEMAYA UYARLAMALAR (1960-1986) FİLİZ DURMAZ (Yüksek Lisans Tezi) Eskişehir, 2013 ii ROMANDAN SİNEMAYA UYARLAMALAR (1960-1986) Filiz DURMAZ T.C. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı YÜKSEK LİSANS TEZİ Eskişehir 2013 iii T.C. ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Filiz DURMAZ tarafından hazırlanan Romandan Sinemaya Uyarlamalar (1960-1986) başlıklı bu çalışma 13/ 09 /2013 tarihinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’nin ilgili maddesi uyarında yapılan savunma sınavı sonucunda başarılı bulunarak Jürimiz tarafından Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir. Başkan: Yrd. Doç. Dr. Soner AKPINAR Üye: Yrd. Doç. Dr. Eylem SALTIK Üye: Yrd. Doç. Dr. Dilek E. ATAİZİ ONAY ..../…./2013 ……………………………... Enstitü Müdürü iv ÖZET ROMANDAN SİNEMAYA UYARLAMALAR (1960-1986) DURMAZ, Filiz Yüksek Lisans- 2013 Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Eylem Saltık Bu tez, uyarlama eleştirileri ve sorunları etrafında roman-sinema ilişkisi üzerine kurulu bir çalışmadır. Bu çerçevede roman ve sinemanın tarihsel süreci, dil ve anlatım unsurları tespit edilerek bu iki anlatının birbirini etkileyen sanatsal gelişimleri vurgulanmıştır. Uyarlama yaklaşımlarının ele alındığı bu araştırmada temel uyarlama sorunlarına ilişkin görüşler tespit edilmiştir. Bu çalışmada ayrıca uyarlamalar açısından 1960-1986’lı yılların kronolojik değerlendirilmesi yapılarak Türk sinemasında öne çıkan roman uyarlamaları ve bu yapımlara yansıyan eleştirel bakış açısı saptanmıştır. Araştırmanın son kısmında klasik yapıtlardan seçilen karşılaştırmalı roman-film analizleriyle teoride ifade edilen uyarlama problemlerinin, incelenen bu eserlere nasıl yansıdığı tespit edilmiştir.
    [Show full text]
  • 2010-2015 Yillari Arasinda Türk Sinemasi'nda Komedi Ve Kadin
    T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ RADYO, TELEVİZYON VE SİNEMA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ 2010-2015 YILLARI ARASINDA TÜRK SİNEMASI’NDA KOMEDİ VE KADIN BEGÜM NEGİZ 2501150561 Tez Danışmanı Prof. Dr. RENGİN OZAN İSTANBUL, 2019 ÖZ 2010-2015 YILLARI ARASINDA TÜRK SİNEMASI’NDA KOMEDİ VE KADIN BEGÜM NEGİZ Türk Sineması’nda komedi filmleri tarihine bakıldığında, genellikle komik olanın erkek temsilleri olduğu görülmektedir. Bu önermeden yola çıkılarak Türk Sineması’nda komedi filmlerindeki kadın temsillerinin yeri incelenmiştir. Araştırmanın amacı; kadın temsilerine biçilen görevleri, ilişkilendirildikleri kavramları, cinsiyet bağlamında kadının yerini, erkek ve kadın temsillerinin rol dağılımını, toplumbilimsel kavramlar (sınıf, yaşam biçimi, rol ve statü) çerçevesinde yaşadıkları değişimi ve toplumsallaştırma karşısındaki tepkilerini ortaya koymaktır. İncelenen filmler seçilirken her yıl için bir film olması, en çok izlenen komedi filmi olması, kadın yönetmenlerin yönettiği filmler olması ve komedi türünün baskın olması göz önüne alınmıştır. Bu doğrultuda; 2010-2015 yılları arasındaki altı film (Off Karadeniz-2010, Eyvah Eyvah 2-2011, Sen Kimsin?-2012, Hükümet Kadın 2- 2013, Gülcemal-2014, Kocan Kadar Konuş-2015) Arthur Asa Berger’in toplumbilimsel çözümleme yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Berger’in on altı ayrı kavram kullandığı yöntemden film içeriklerine uygun altı kavram (sınıf, yaşam biçimi, rol, cinsiyet, toplumsallaşma ve statü) seçilmiştir. Bu altı kavram etrafında incelenen kadın temsillerinin 2010-2015 yılları arasındaki Türk komedi sinemasında komediyi üstlendikleri, erkek temsilleriyle birlikte komediyi paylaştıkları ve geçmişle karşılaştırıldıklarında daha görünür oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Kadın, Komedi, Tür, Toplumbilimsel Yöntem, Türk Sineması iii ABSTRACT COMEDY AND WOMAN IN TURKISH CINEMA BETWEEN THE YEARS 2010-2015 BEGÜM NEGİZ When looking at the history of comedy movies in Turkish Cinema, it is often seen that men are the ones who are representatives of comic characters.
    [Show full text]
  • Ye Ş I L Ça M F Il M L Er in I N I Zi N De
    Y E Ş İ L Ç A M FİLMLERİNİN İZİNDE “Sultanahmet ve Çevresi” 2 İçindekiler İçindekiler ........................................................................................... 3 Ah Güzel İstanbul (1958) ................................................................... 4 Baba Bizi Eversene (1975)................................................................ 7 Dokunmayın Şabanıma (1979) .......................................................... 8 Kezban Paris’te (1971) ..................................................................... 10 Kılıbık (1983) ................................................................................... 11 Nereye Bakıyor Bu Adamlar (1976) ................................................ 12 Öğretmen (1988) .............................................................................. 14 Boyacı (1966) ................................................................................... 16 Saygılar Bizden (1992) .................................................................... 19 Şark Bülbülü (1979) ......................................................................... 20 Vesikalı Yarim (1968) ..................................................................... 22 Umut Dünyası (1973) ....................................................................... 23 100 Numaralı Adam (1978) ............................................................. 25 Acı İle Karışık (1969) ...................................................................... 30 Ah Müjgan Ah (1970) .....................................................................
    [Show full text]
  • Yabancı Dil Olarak Türkçe Ders Materyallerinde Türk Ve Türkiye Imajına Ilişkin Unsurlar
    232 / RumeliDE Journal of Language and Literature Studies 2021.22 (March) Elements related to Turk and Turkey's ımage in Turkish as a foreign language textbooks / E. Aktaş (pp. 232-257) 12. Yabancı dil olarak Türkçe ders materyallerinde Türk ve Türkiye imajına ilişkin unsurlar Elif AKTAŞ1 APA: Aktaş, E. (2021). Yabancı dil olarak Türkçe ders materyallerinde Türk ve Türkiye imajına ilişkin unsurlar. RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, (22), 232-257. DOI: 10.29000/rumelide.890442. Öz Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminin en önemli boyutlarından biri kültür aktarımıdır. Bu çalışmanın amacı yabancı dil olarak Türkçe ders materyallerinde Türk ve Türkiye imajının nasıl betimlendiğini belirlemektir. İmaj bir kişinin, kurumun, nesnenin, toplumun veya ülkenin sahip olduğu tüm değerlerle ilgili unsurların algılanış biçimidir. Nitel bir anlayışla desenlenen çalışmada doküman inceleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın inceleme nesnelerini İstanbul TÖMER, Yeni Hitit ve Yedi İklim yabancı dil olarak Türkçe öğretim setleri (30 kitap) oluşturmaktadır. Araştırmanın veri toplama aracı, literatür taranarak hazırlanan ve uzman görüşü alınıp son şekli verilen ‘Türk/Türkiye İmajı Belirleme Formu’dur. Formda imaj belirlemek için altı ana kategoriye yer verilmiştir: Gastronomi, mekân, kültürel unsurlar (dinî ve millî), meslekler, ünlü kişiler/kurumlar, edebiyat/sanat/spor ile ilgili imajlar. Veriler, içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Çalışmanın sonunda İstanbul TÖMER ders ve çalışma kitaplarının Türk imajı ile ilgili daha fazla sayıda ögeye yer verdiği tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra tüm kitaplarda ve tüm düzeylerde yeme-içme ve mekân ile ilgili imajlar kendine daha fazla yer bulmuştur. Tüm öğretim setlerinde özellikle meslekler ile ilgili imajların eksik olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Modern ve popüler mesleklerin daha çok yer aldığı kitaplarda geleneksel ve Türk kültürüne özgü meslekleri yansıtmada Yedi İklim öğretim setinin daha başarılı olduğu görülmüştür.
    [Show full text]
  • Resignifying the Mainstream: Transgender Embodiment In
    RESIGNIFYING THE MAINSTREAM: TRANSGENDER EMBODIMENT IN CINEMA IN TURKEY BERFU ŞEKER BOĞAZİÇİ UNIVERSITY 2011 RESIGNIFYING THE MAINSTREAM: TRANSGENDER EMBODIMENT IN CINEMA IN TURKEY Thesis submitted to the Institute for Graduate Studies in the Social Sciences In partial fulfillment of the requirements for the degree of Master of Arts in Critical and Cultural Studies by Berfu Şeker Boğaziçi University 2011 Thesis Abstract Berfu Şeker, Resignifying the Mainstream: Transgender Embodiment in Cinema in Turkey This study focuses on the mainstream representation of the transgender phenomenon in the cinema of Turkey during a forty year period starting from the 1960s. In studying these images, the main argument of this thesis is that although mainstream cinema has been conceptualized as incapable of producing meanings that are anti hetero-patriarchal; factors such as audience reception, textual incongruity and directorial intentions might produce ambiguities in order to trigger subversive readings and identifications with these images. By reaching masses of audiences, mainstream representation of transgender embodiment might offer a possibility that might challenge the binary thinking and normative identificatory mechanisms. Conceptualized within their specific historical milieu and in relation to each other, these images also refer back to a historical subconscious in which the repressed desires return back to haunt the heteronormative binaries of gender and sexuality. Reading these films through gender parody, masquerade, heterosexual melancholia, shame and transnational circulation of transgender images, this study explores the relation between performance and performativity in order to resignify the mainstream from within. iii Tez Özeti Berfu Şeker, Ana Akımı Dönüştürmek: Türkiye Sinemasında Transgender Tecessüm Bu çalışma 1960lardan başlayan kırk yıllık bir dönem içerisinde transgender fenomeninin Türkiye sinemasındaki ana akım temsillerine odaklanmaktadır.
    [Show full text]
  • Geçmişten Geleceğe Belgeler...Bilgiler 1968 / 2008 Cilt 4
    1081 Geçmişten Geleceğe belgeler...bilgiler 1968 / 2008 Cilt 4 1082 1083 Sesimi Duy On beş bölümden oluşan bu yapımda; parçalanmış kadın kimliği, kadının nasıl yaşadığı ve varolma savaşı, Türkiye’nin her bölgesinde yaşayan ve Avrupa’ya (Fransa, İsviçre, Almanya) göç etmiş kadınların öyküleri anlatılmaktadır. Bölgesel, ekonomik, kültürel, geleneksel ve coğrafi farklılıklar kadınların hayatını, yaşam biçimlerini, dünyayı algılayışlarını etkilemektedir. Programda; kadınların, şiddet, geleneksel yaklaşımlar, toplumsal baskılar ve erkek egemen sistem içinde var olma ve direnme biçimleri işlenmektedir. 1. Bölüm: “Tanrıçalıktan Köleliğe” Anadolu’nun birçok bölgesinde heykelcikleri bulunan tanrıça Kibele’den bahsedilmekte ve Kibele’nin 25.000 yıl önce yeryüzünü eşitlik ilkesiyle ve adaletle yönettiği, kadınların kraliçe olduğu, kralla birlikte ülke yönettikleri ve her alanda birlikte çalıştıkları konu edilmekte, mitolojide Kibele’nin egemenliğinden Zeus’un egemenliğine kadar geçen dönem anlatılmaktadır. 2. Bölüm: Karadeniz Bölgesi ve Kars’taki kadınların günlük yaşamının anlatıldığı bu bölümde, Yapımcı Nuran Seyhan BAYER kadınların erken evlenmesi, iyi eğitim görememeleri, çok çocuklu bir yaşam sürmeleri ve aile içi şiddete Yönetmen Nuran Seyhan BAYER maruz kalmaları konu edilmekte, yöre halkıyla yapılan görüşmelere yer verilmektedir. Yapım Yardımcısı Tuvana BERKAY 3. Bölüm: Karadeniz kadınlarının zor şartlarda çalışmaları, ormandan odun taşımaları, hayvanlarla Ümit HARATA ilgilenmeleri, ev işleri ile uğraşırken erkeklerin kahvehanelerde oturmaları,
    [Show full text]
  • T 1-££P991 a Chronological History of the Turkish Cinema
    t 1-££P991 A Chronological History of the Turkish Cinema (1914-1988) Agâh Özgüç £ ( he cinema is such an invention that one day, as will be seen, it will change the outcome of world civilisation much more than the invention of gun powder, electricity or printing. The cinema will give to people living in the most distant places of the world the chance to know and love each other. The cinema will erase the differences in thoughts and appearance between human beings and be of great help in the realisation of the human ideal. We must give to the cinema the importance that it is worthy of.” Kemal Atatürk Undoubtedly each country has its own history of the cinema and such an history is confirmed by documents. According to such documents, the official history of the cinema, known then as the cinématograph, begins on December 22, 1895, in Paris, at the Grand Café, near the Boulevard des Capucines, where two young Frenchmen, the brothers Louis and Auguste Lumière, stage a first showing. Agah Ozgüç, Researcher 53 TURKISH REVIEW According to several sources the cinema enters Turkey first through private showings, held at the Sultan’s court (The Yıldız Palace), followed by public ones. We know, for example, that in 1897 a Rumenian citizen of Polish origin, Sig­ mund Weinberg staged a first public show in Istanbul, the place being Sponeck’s beerhouse in Galatasaray square. 1914 Starting from 1908 more movie theaters are opened in various cities, most of them owned by foreigners or minorities. Practically, the history of the Turkish cinema starts on November 14, 1914, when Fuat Uzkinay, being at that time an army officer, shoots a 150 meter long documentary (Ayos Stefanos’daki Rus Abidesinin Yıkılışı/T/ıe Demolition o f the Russian Monument in St.
    [Show full text]
  • THE TURKISH SATIRIC COMEDIES in the 1980S
    THE TURKISH SATIRIC COMEDIES IN THE 1980s A THESIS SUBMITTED TO THE GRADUATE SCHOOL OF SOCIAL SCIENCES OF MIDDLE EAST TECHNICAL UNIVERSITY BY DEN İZ TÜRKER IN PARTIAL FULFILLMENT OF THE REQUIREMENTS FOR THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE IN MEDIA AND CULTURAL STUDIES GRADUATE PROGRAM SEPTEMBER 2006 Approval of the Graduate School of Social Sciences ________________________ Prof. Dr. Sencer Ayata Director I certify that this thesis satisfies all the requirements as a thesis for the degree of Master of Science. _______________________ Prof. Dr. Ra şit Kaya Head of Department This is to certify that we have read this thesis and that in our opinion it is fully adequate, in scope and quality, as a thesis for the degree of Master of Science. _______________________ Assist. Prof. Dr. Necmi Erdo ğan Supervisor Examining Committee Members Assist. Prof. Dr. Necmi Erdo ğan (METU, ADM) _________________ Dr. Barı ş Çakmur (METU, ADM) ________________ Dr. Levent Cantek (GAZI Un., COM) _________________ I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work. Name, Last name : Deniz Türker Signature : iii ABSTRACT THE TURKISH SATIRIC COMEDIES IN THE 1980s Türker, Deniz M.S., Media and Cultural Studies Graduate Program Supervisor: Assist. Prof. Dr. Necmi Erdo ğan September 2006, 123 pages This thesis is an attempt to analyse the narrative structure of the Turkish satiric comedies that were produced in the 1980s.
    [Show full text]