Içindekiler 1. Giriş 1.1 Önsöz
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ 1.1 ÖNSÖZ......................................................................................................sf.1 2.TÜRKİYE'NİN SİNEMAYLA TANIŞMASI......................................................sf.2,3 3.TÜRK SİNEMASI'NIN DÖNEMLERİ 3.1 1896 – 1913 DÖNEMİ..............................................................................sf.4 3.2 1910 – 1930 DÖNEMİ..............................................................................sf.5,6,7 3.3 1931 – 1960 DÖNEMİ..............................................................................sf.8 3.4 1961 – 1970 DÖNEMİ..............................................................................sf.9,10 3.5 1971 – 1980 DÖNEMİ..............................................................................sf.11,12 3.6 1981 – 1990 DÖNEMİ..............................................................................sf.13 3.7 1990 – 2000 DÖNEMİ..............................................................................sf.14 3.8 2000'DEN SONRASI..................................................................................sf.15 4.ÖNEMLİ KİŞİLER 4.1 YÖNETMENLER........................................................................................sf.16 4.2 OYUNCULAR............................................................................................sf.17,18 5.ÖNEMLİ FİLMLER 5.1 KLASİKLER..............................................................................................sf.19,20,21,22,23 5.2 MODERN DÖNEM FİLMLERİ..................................................................sf.24 5.3 KÜLT FİLMLER........................................................................................sf.25,26 5.4 TİCARİ BAŞARI SAĞLAYAN FİLMLER.......................................................sf.27 6.ÖNEMLİ ETKİNLİKLER 6.1 FESTİVALLER..........................................................................................sf.28,29 7.KAYNAKÇA...............................................................................................sf.30 ÖNSÖZ 1895'te doğuşundan bu yana sinema dünyanın her yerinde insanları büyüleyen, mesaj veren, ağlatan bir sanat, tiyatronun yanında insanlığa ikinci bir ayna oldu. Bizse, bir anıt yıkışının görüntülenmesiyle başlayıp, milyon dolarlık onlarca yapımın üretildiği bir sektöre dönüşen Türk sinemasının başlangıcından günümüze kadar olan yolculuğunu anlatıyoruz. 1914'ten 1996'ya kadar geçen süreçte yıl yıl öne çıkan oyuncuları, yönetmenleri, filmleri, olayları dönemin eleştiri ve inceleme yazıları ışığında aktarıyoruz. Fotoğraflar ve afişlerle desteklenen çalışma hem kişisel hem de genel sinema tarihini günümüz sinemaseverleriyle buluşturuyor. "Türk Sineması'nın her sinema meraklısı her okuyucu ve seyircinin kütüphanesinde bulunabilecek bir çalışma olduğunu düşünüyoruz. Sf.1 TÜRKİYE'NİN SİNEMAYLA TANIŞMASI Türk sineması veya Türkiye sineması (Yeşilçam olarak da bilinir), Türkiye'deki film endüstrisine dair faaliyetleri ve sinema kültürünü kapsamaktadır. Türkiye'de sinemanın geçmişi Osmanlı İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. Başlangıç tarihi tam olarak bilinmese de Anadolu'ya sinemanın gelişinin II. Abdülhamit döneminde gerçekleştiği varsayılmaktadır. İlk toplu film gösterimi ise 1896 - 1897 yılları arasında Sigmund Weinberg tarafından İstanbul'da gerçekleştirilmiştir. İlk toplu gösterilen film ise Lumière Kardeşler yapımı "Bir Trenin La Ciotat Garı'na Gelişi" filmi olmuştur. İstanbul’da yapılan ilk film gösterimi, izleyenlerin trenin üstlerine geldiğini sanmaları sebebiyle, salondan kaçmalarıyla son bulmuştur. Bu tarihten, 14 Kasım 1914 yılına kadar da özellikle Lumière Kardeşler'in yaptığı filmler başta olmak üzere yabancı yapım filmler gösterilmiştir. Dünyanın her yerine kameramanlar yollayan Lumier Kardeşler’in 1897 yılında kameraman Alexander Promio’yu İstanbul’a göndermesi üzerine ülkedeki ilk çekim yapılmış oldu. Haliç’te bir kayığın üzerinde yapılan çekim, günümüz kameralarının slider veya şaryo üzerinde yaptığı kaydırma (travelling) tekniği Türkiye’de ilk kez uygulanmış oldu. 1914 yılına gelindiğinde İstanbul'da bugünkü Yeşilköy yakınlarında bulunan Ayastefanos Rus Abidesi'nin yıkılması kararlaştırılmış ve bunu da bir filme çekme fikri ortaya çıkmıştır. Bu fikir ile birlikte Avusturya'dan bir film ekibi davet edilmiş daha sonra ise bu filmi bir Türk'ün çekmesi şartı ortaya atılmıştır. Bu iş için de o sıralarda Osmanlı ordusunda görevli olan Fuat Uzkınay uygun görülmüş ve Avusturyalı film ekibi tarafından Fuat Uzkınay'a filmi nasıl çekmesi gerektiği öğretilmiştir. Sf.2 Kısa bir eğitimin ardından, 4 Kasım 1914 günü Fuat Uzkınay tarafından çekilen Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı filmi, bir Türk'ün çektiği ilk film olmuştur. Bu gelişme sonrası Enver Paşa'nın direktifleri doğrultusunda Almanya'daki "Ordu Sinema Kolu"'ndan esinlenilerek 1915 yılında Merkez Ordu Sinema Dairesi kurulmuş ve bu kurum, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye sinema tarihinin ilk resmi sinema kurumu olmuştur. Merkez Ordu Sinema Dairesi, 1. Dünya Savaşı boyunca, savaş belgeselleri çekmiştir. 1922 yılına gelindiğinde ise Türkiye'nin ilk özel film şirketi olan Kemal Film, Kemal Seden tarafından İstanbul'da kurulmuştur. Günümüzde ise Türkiye sineması, ulusal ve uluslararası birçok yapım şirketinin yer aldığı, yılda ortalama 100 filmin üretildiği bir sinema pazarı haline gelmiştir. Sf.3 TÜRK SİNEMASI'NIN DÖNEMLERİ 1896 -1913 DÖNEMİ Osmanlı'nın sinemayla tanışması ilk kez 1895 yılında gerçekleşmiştir. Lumière Kardeşler'in Bir Trenin La Ciotat Garına varışı'nı anlatan L'Arrivée d'un train en gare de La Ciotat filminin, 29 Aralık 1895'te, Paris'teki ilk gösteriminden yaklaşık bir yıl sonra, bir Alman Yahudisi olan Sigmund Weinberg tarafından, İstanbul Galatasaray'daki bir birahanede gösterilmesiyle Türk toplumu sinemayla tanışmıştır. İstanbul’da yapılan ilk film gösterimi, izleyenlerin trenin üstlerine geldiğini sanmaları sebebiyle, salondan kaçmalarıyla son bulmuştur. Sf.4 1910 – 1930 DÖNEMİ Türkiye'de halka açık ilk sinema 19 Mart 1910’da, İstanbul Şehzadebaşı’nda "Millî Sinema" adı altında faaliyete geçmiştir. O zaman İstanbul Sultanisi’nde gösterimler düzenleyen ekip maddi imkân bularak ikinci Türk sineması Ali Efendi Sinemaları’nı açmıştır. Türkiye’de sinemanın kurumlaşması ise I. Dünya Savaşı döneminde gerçekleşmiştir. Alman ordularının, filmleri bir propaganda unsuru olarak ve askerlerin eğitimi için kullandığını gören, dönemin Osmanlı İmparatorluğu Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı görevlerini sürdüren Enver Paşa, sinema olgusunun önemi fark etmiş ve 1915’te Merkez Ordu Sinema Dairesi (MOSD)’ni kurarak, Türk Sineması’nın kurumlaşmasının temellerini atmıştır. MOSD’nin kurulması ve takip eden dönemde yapılan hikâyeli filmler sinema tarihi için o yılların en önemli gelişmelerindendir. Merkez Ordu Sinema Dairesi, 1. Dünya Savaşı boyunca, savaş belgeselleri çekti. Fuat Uzkınay'ın çektiği "Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı" adlı belgesel Türk Sineması'nın ilk eseri olarak 14 Kasım 1914 tarihinde gösterime girmiştir. 150 metrelik bir belgesel olarak çekilen filmin günümüze hiçbir kopyası ulaşmamıştır. Sf.5 1916 yılında Müdafaa-i Milliye Cemiyeti de aldığı bir kararla sinema çalışmalarına başlamış, Almanya’dan getirttiği aletlerle film çekimlerine başlayan cemiyet, savaştan görüntülerin de yer aldığı haber filmi niteliğinde filmler hazırlamıştır. İlk konulu Türk filminin ise, her ikisi de 1917'de Müdafaa-i Milliye Cemiyeti tarafından çekilen, Pençe ve Casus adlı filmler olduğu konusunda tartışmalar bulunmaktadır. Aslında Türk sinemasında ilk konulu film denemesi Leblebici Horhor Ağa olmasına rağmen film oyunculardan birisinin ölmesi üzerine tamamlanamamıştır. İkinci film ise Himmet Ağa'nın İzdivacı olmasına rağmen, filmin oyuncuları Çanakkale Savaşı'na katıldıklarından dolayı çekimler ancak 1918 yılında tamamlanmıştır. 1919 yapımı ve yönetmenliğini Ahmet Fehim'in yaptığı Mürebbiye isimli film sansüre uğrayan ilk Türk filmidir. Sf.6 Türk sinemasında ilk komedi filmi serisine ise 1917 yılında başlanmıştır. Yönetmenliğini Hüseyin Şadi Karagözoğlu'nun yaptığı Bican Efendi Vekilharç isimli 1917 yapımı Türk komedi filmi büyük ilgi görünce, 1921 yılında Bican Efendi Mektep Hocası ve aynı yıl içerisinde Bican Efendinin Rüyası isimli Türk komedi filmleri çekilerek gösterime girmiştir. 1922 yılından 1940’ların ortasına kadar Türk Sineması’nın tüm yükü usta yönetmen Muhsin Ertuğrul tarafından omuzlandı. Tiyatrocular dönemi olarak adlandırılan bu dönemde Muhsin Ertuğrul, 32 filme imza attı. Sf.7 1931 – 1960 DÖNEMİ Bu dönemde Türk Sinemaları'nın ilk sesli ve Türk-Mısır-Yunan ortak yapımı olan "İstanbul Sokaklarında" çekilmiştir. Ayrıca ilk kısa metraj filmler ve dönem filmleri bu dönemde çekilmiştir. 1931-1950 yılları arasındaki en önemli gelişme Türk Sineması Cemiyeti tarafından düzenlenen yarışma olmuştur. Yarışmada Şakir Sırmalı'nın filmi " Unutulan Sır" en güzel film seçilmiştir. 1949 yılında çekilen Çığlık, ilk Türk korku filmi, 1953 yapımı Halıcı Kız filmi ise çekilen ilk renkli Türk filmi olmuştur. Sf.8 1961 – 1970 DÖNEMİ Sinema tarihindeki 2. yarışma bu dönemde "İstanbul Yerli Film Yarışması" adı altında yapılmıştır. Ayrıca kapalı sinemaların hayata geçirilme fikri bu yıllarda iyice ağırlık kazanmıştır ve renkli film uygulamasına hız verilerek Türk sinema tarihindeki en büyük aşamalardan biri kaydedilmiştir. Üretilen film sayısının 789'a ulaştığı bu yıllarda, yaşanan tüm bu gelişmelerin ışığında, 1963 yapımı Susuz Yaz uluslararası alanda yapılan sinema festivallerinde ödül alan ilk Türk filmi olmuştur. Sf.9 Türk Sineması’nın