1 ARZU FİLM'de BİR SENARYO YAZARI Âlâ Sivas Giriş Yavuz

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

1 ARZU FİLM'de BİR SENARYO YAZARI Âlâ Sivas Giriş Yavuz ARZU FİLM’DE BİR SENARYO YAZARI Âlâ Sivas Giriş Yavuz Turgul Sineması üzerine kaleme alınmış kimi çalışmaların değişim temasına odaklandığı ve bu temayı çeşitli açılardan değerlendirdikleri göze çarpıyor.1 Turgul’un değişim bağlamında, bireyden hareketle toplumsal hikâyelere yönelen bakışı, filmlerini yaşanan dönemin tanığı konumuna taşır. Toplumsal ve kültürel değişimlerin bireydeki yansıması, kimi zaman değişime inat eden, kimi zaman ayak uyduramayan, kimi zaman da dinamiklerin farkında olup değişmek isteyen ama başaramayan, yaratılmış ve yaşayan karakterler üzerinden seyredilir. Bir anlamda onun filmlerini seyretmek, Türkiye’nin kültürel ve toplumsal dönüşümlerini gözlemek şeklinde yorumlanabilir. Yavuz Turgul, değişimin farkındadır ve buna dair çatışmaları filmlerine yerleştirmesinin yaptığı işi kalıcı kılacağını bilmektedir. Turgul’un sinema alanındaki çalışmalarına Arzu Film’de Ertem Eğilmez’in yanında senaryo yazarı olarak başladığı bilinmektedir. Yavuz Turgul’un değişime dair gözlemlerini Arzu Film’deki deneyimlerine bağlamak ve gözlemci üslubunun ilk adımlarını bu şirkete bağlı olarak yazdığı senaryolarında görmek mümkün müdür? Bu sorudan hareketle yola çıkan bu çalışmada, öncelikle Ertem Eğilmez güldürülerinin Arzu Film güldürüleri olarak şirket adıyla anılmasına uzanan dönemde Yavuz Turgul’un bir senaryo yazarı olarak bu üretime dahil olması aktarılacaktır. Ardından Turgul’un Eğilmez ile çalışmalarından edindiği deneyimlerle birlikte, senaryosunu yazdığı Arzu Film yapımlarındaki toplumsal ve kültürel dönüşüme dair gözlemlerinde, günümüzde değişime bakışının ilk adımlarını bulmak hedeflenmektedir. Ertem Eğilmez Güldürülerinden Arzu Film Ekolüne 12 Mart 1971 ara rejimi sonrasındaki politik kutuplaşmaların gündelik yaşamda ve sinema üzerinde etkisi olmakla birlikte 70’li yıllarda sinema sektörü için en ciddi tehdidi, ülke genelinde yaygınlaşan televizyon yayınlarının oluşturduğu bilinmektedir. Renkli filme geçişle birlikte film yapım maliyetlerinin artışı, sansür, arabesk filmlerin üretilmeye başlaması, erkek egemen seyirciye yönelik çevrilen düşük kaliteli seks güldürüleri, ailenin ve kadın seyircilerin sinema salonlarından uzaklaşması gibi döneme dair olguların arasında Ertem Eğilmez’in kurucusu olduğu Arzu Film bünyesinde çevrilen güldürü filmleri, seyirciyi sinema salonuna çekmeyi başaran kitle sineması örnekleri olarak dikkat çekmektedir. 50’li yıllarda Çağlayan Yayınevi’ni kurup Tef adlı mizah dergisini çıkaran Ertem Eğilmez, 60’larda Nahit Ataman ile birlikte kurduğu Arzu Film bünyesinde aslında yalnızca yapımcılık yapmayı hedeflemiş olsa da kendi ifade ettiği üzere, yönetmene verecek parası olmadığı için (aktaran Scognamillo, 1998: 324) mecburen rejisörlüğe başlamıştır. 1964’te yönettiği ilk filmi Fatoş’un Fendi Erkeği Yendi bir güldürüdür. Yönetmen olarak daha çok güldürüleri yeğlemişse de yapımcılıktan dolayı bundan başka türleri de denemiştir: Roman uyarlamaları (Senede Bir Gün, 1965 ve 1971; Nilgün, 1968), milli mücadele filmleri (Bir Millet Uyanıyor, 1966), ikinci çevrimler (İngiliz Kemal, 1968; Küçük Hanımefendi, 1970) ve yabancı kaynak uyarlamaları (Sürtük, 1965 ve 1970; Sürtüğün Kızı, 1967) (Scognamillo, 1998: 324) Eğilmez’in özellikle 60’lı yıllarda imza attığı türlere dair çeşitliliği örnekleyici niteliktedir. 1965-72 yılları arasında, komedi filmi çekmediği dönemde, “Aşk filmlerinin ünlü 1 Yavuz Turgul filmlerinde “değişim” teması çerçevesinde çalışmalar için bkz: İspi (2004); Yorulmaz ve Sarı (2009); Kıraç (2008); Kayador ve Esen (2009-2010). 1 yönetmeni” adıyla anılan Eğilmez, kendi ifadesiyle, “bazen birbirinden pespaye, bazen içinde iyileri olan” (aktaran Scognamillo, 1998: 324) filmlere imza attıktan sonra 1973 yılında çektiği Canım Kardeşim’in ardından tamamen güldürü türüne eğilerek bir gelenek yaratır. Bir ekip çalışması uygulayarak kendi yapım şirketine kalabalık bir oyuncu kadrosunu bağlar. (Scognamillo, 1998: 325) Hiçbir ismin yıldızlaşmadan, eşit rol dağılımıyla çalıştığı bu oyuncu kadrosunun yer aldığı Eğilmez’in güldürülerinde, aile içi ilişkilere dayalı, acılarıyla, mutluluklarıyla, mizahıyla sıcak, insancıl bir dünya yaratılmasında bilinçli bir “ekip çalışması”na dayalı yeni bir anlayış egemendir. Bu yenilikçi anlayış, “Ertem Eğilmez Güldürüleri”nin 70’lerin ikinci yarısı itibariyle “Arzu Film Güldürüleri” olarak adlandırılmasına yol açacaktır. (Özgüç, 2005: 72; Dorsay, 1989: 190). “Bir bakıma bu güldürüler, dünya sinemasındaki Ealing güldürüleri ile MGM müzikalleri gibi şirket adıyla örtüşen akımların Türk sinemasındaki küçük ölçekli bir benzeri olarak algılanabilir.” (Evren, 2006: 278) Eğilmez’in güldürülerinin şirket adıyla anılmasının sebeplerini, kolektif çalışma ve üretme yöntemine dayalı olması, tipik belirtisi olan kalabalık oyuncu kadrosuna yer vermesi, tek boyutlu olmanın ötesinde ikinci düzeyde bir okuma gerektiren duygusal komedinin temellerini atması, çaresiz olsalar da çare yollarını aramaktan bıkmamış, ezilmiş, toplumun kıskacına yakalanmış küçük insanlardan kahramanlar yaratması ve odak noktasının kişi değil olaylara dayanması şeklinde özetlemek mümkündür. (Evren, 1990: 42) Bu temel özellikler biraz daha genişletilerek ele alındığında, yönetmenliğini Ertem Eğilmez yapsın ya da yapmasın, standart popüler kültür ürünleri üreten Arzu Film’den çıkan filmlerin oyuncu, teknik ekip ve yazar kadrosuyla dikkat çekici biçimde bir standartta buluştuğu görülür. Oyuncu kadrosu gibi görünen etkenlerin yanı sıra, Eğilmez ve senaryo yazarı Sadık Şendil gibi kurucu ve görünmez öğelerle birlikte filmlerin seyirci üzerindeki muhtemel etkileri ve seyircinin bu filmlerin üretilmesindeki ‘görünmez’ ama etkili payı da dikkat çekmektedir. (Kırel, 2010: 209) Ayça (1996: 133), Yeşilçam döneminde Türk sinemasının kalıplara, tiplere yönelmesini ortak bir bilinç olan Türk insanının sözlü kültür geleneğine bağlamakta ve halkın geleneksel sözlü kültür geleneğiyle bütünleşmiş popüler sinema anlayışı olan Yeşilçam’ın, gölge oyunu, orta oyunu, meddahlık, masal, destan anlatıcılığı geleneklerini birleştirerek sürdürdüğünü ifade etmektedir. Dolayısıyla Ayça’nın tanımıyla, Yeşilçam sineması anlatımcı, Yeşilçam sinemacısı da yönetmeninden senaryocusuna ve oyuncusuna dek anlatıcıdır, meddah-masalcıdır. Bu dönemin sineması gölge oyunu ve orta oyunundaki “karakter-tipler”le Anadolu masallarının baş kahramanları olan mitik tipleri birleştirmiştir. Anadolu masallarının mitik-tiplerini baş oyunculara verirken, diğer tipler, karakter-tipler olarak yerlerini almışlardır. Orta ve gölge oyunundaki baş kişiler (Karagöz, Hacivat, Pişekâr, Kavuklu) Yeşilçam’da karakter-tipler grubu içinde dağılarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. (Ayça, 1996: 137-139). Özön de (1995: 349-350), Yeşilçam sinemacısının kendi kafasında yarattığı kalıpların gerçeğin yerine ikame edildiğini; insanların, davranışların, ilişkilerin, konuşmaların bu kalıplara döküldüğünü ve bunun sonucunda ortaya hemen hemen bir karagözcünün geniş “tasvir” koleksiyonundan alınmışa benzeyen kişiler, kalıp-tipler çıktığını ileri sürmekte, hatta bu durumun sinema izleyicisini koşullandırdığını ve giderek karagöz izleyicisine dönüştürdüğünü belirtmektedir. Bu çerçevede, Arzu Film güldürülerinin belli başlı örneklerine baktığımız zaman bu filmlerin tema, motif ve tiplemeler açısından geleneksel Türk mizahından ve halk eğlenceliklerinden beslendiği görülebilir. Karagöz veya orta oyunundaki Karagöz-Hacivat veya Pişekâr-Kavuklu gibi karşıt eksen kişilerin yansımalarına Arzu Film güldürülerinde rastlamak mümkündür. Örneğin bu bağlamda, Şabanoğlu Şaban (Ertem Eğilmez, 1977) filminin başındaki “Her şeyin taklit ve şakaya dayandığı geleneksel Türk Temaşa Sanatı’nın sinemaya ilk uyarlanışı” yazısı dikkat çekicidir. İçten pazarlıklı, hesapçı, işine geldiği gibi 2 yön değiştiren Hacivat’ın yansımasıyla cahil, tepkilerini hemen dışavurabilen Karagöz’ün temsillerini bir başka Arzu Film üretimi olan Süt Kardeşler (Ertem Eğilmez, 1976) filmindeki Şaban-komutan çekişmesinde izlemek olasıdır. Biçimsel açıdan bakıldığında, bu filmlerde ritimde belirgin bir tempo farkı görülür. Canlı, kıvrak anlatım, hızlı bir kurguyu da beraberinde getirir. Bu anlamda kısa planların çekildiği, kalabalık sahnelerin yer aldığı ve hareketli sahnelerin bütüne hâkim olduğu göze çarpar. Fon olarak kenar mahalle ve İstanbul’un sık kullanıldığı bu örneklerde bağımsız gibi görünen kimi gag’lar son tahlilde filmin bütününü tamamlar (Dikiciler, 2002: 29-31). Geleneksel mizah unsurlarının yanında, Arzu Film yapımlarında ufak tefek değişikliklerle süreğen bir aile yapısının varlığı dikkat çeker. Yoksulluk, ancak ailenin sevgi, dayanışma ve beraberlik duygularıyla hafifletilirken, zenginlerin bu yoksul dünyanın çok uzağında, bundan farklı olduğunun altı çizilir. (Bizim Aile, Ergin Orbey, 1975; Aile Şerefi, Orhan Aksoy, 1976) Diğer yandan birlik, düzen, alışılan değerler sisteminin, statükonun korunması ve yaşatılmasını temsil eden aile, bu filmlerde yoktan yahut yeni baştan, ne pahasına olursa olsun mutlaka kurulmalıdır (Kırel, 2010: 223). Örneğin, Neşeli Günler (Orhan Aksoy, 1978) filminde hatırlanacağı üzere boşanmış bir çiftin, yıllarca ayrı evlerde yaşamak zorunda bırakılmış yedi kardeşin bir araya getirilmesi ve sonunda ailenin yeniden kurulması söz konusudur. Birliktelik, dayanışma, kardeşlik, dostluk gibi duyguların merkezde olduğu bu filmleriyle Arzu Film, 1970’li yıllarda dışarıda yaşananlara inat seyirciye gereksinim duyduğu güvenlik duygusunu geçirebilir özellikte olması açısından da önemsenmelidir (Kırel, 2010: 227). Abisel’in (2005: 77) belirttiği gibi Türk filmlerinde korunması ve yüceltilmesi
Recommended publications
  • Turkish Cinema
    Turkish cinema Nezih Erdoğan Deniz Göktürk The first years Cinema, as a Western form of visual expression and entertainment, did not encounter resistance in Turkey, a country culturally and geographically bridging East and West. It perfectly represented the ambivalent attitudes of the national / cultural identity under construction. On one hand, cinema came as a sign of modernization / Westernization, not only for the images of the Westbeing projected onto the screen, but also for the condi- tions of its reception. Cinematography was a technological innovation imported from the West and the ritual of going to the movies became an important part of the modern urban experience. On the other hand, cinema offered possibilities for the production of a ‘national discourse’. Many of the early feature films reflect the ‘birth of a nation’ or resis- tance to the Allied Forces during World War I. The audience was already familiar with the apparatus (theatre, screen, figures, music and sound, light and shadow), which bore some resemblance to the traditional Turkish shadowplay Karagöz, one of the most popular entertainment forms of the past. Ayse Osmanoğlu, the daughter of Sultan Abdülhamid II, remembers that the French illusionist of the palace used to go to France once a year and return with some novelties to entertain the palace population; a film projector throwing lights and shadows on a wall was the most exciting of these spectacles. The first public exhibition took place in 1896 or 1897 in the Sponeck pub, which was frequented by non-Muslim minorities (namely Levantines), as well as Turkish intellectuals infatuated with the Western civilization in Pera (today Beyoğlu), a district in the European part of Istanbul known for its cosmopolitan character.
    [Show full text]
  • Female Silences, Turkey's Crises
    Female Silences, Turkey’s Crises Female Silences, Turkey’s Crises: Gender, Nation and Past in the New Cinema of Turkey By Özlem Güçlü Female Silences, Turkey’s Crises: Gender, Nation and Past in the New Cinema of Turkey By Özlem Güçlü This book first published 2016 Cambridge Scholars Publishing Lady Stephenson Library, Newcastle upon Tyne, NE6 2PA, UK British Library Cataloguing in Publication Data A catalogue record for this book is available from the British Library Copyright © 2016 by Özlem Güçlü All rights for this book reserved. No part of this book may be reproduced, stored in a retrieval system, or transmitted, in any form or by any means, electronic, mechanical, photocopying, recording or otherwise, without the prior permission of the copyright owner. ISBN (10): 1-4438-9436-2 ISBN (13): 978-1-4438-9436-4 To Serhan Şeşen (1982-2008) and Onur Bayraktar (1979-2010) TABLE OF CONTENTS List of Figures .......................................................................................... viii Acknowledgements ..................................................................................... ix Notes on Translations ................................................................................. xi Introduction ................................................................................................. 1 And Silence Enters the Scene Chapter One ............................................................................................... 30 New Cinema of Turkey and the Novelty of Silence Chapter Two .............................................................................................
    [Show full text]
  • Türk Sinema Tarihi
    TÜRK SİNEMA TARİHİ RADYO TELEVİZYON VE SİNEMA BÖLÜMÜ DOÇ. DR. ŞÜKRÜ SİM İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ Yazar Notu Elinizdeki bu eser, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi’nde okutulmak için hazırlanmış bir ders notu niteliğindedir. İÇİNDEKİLER 1. SİNEMANIN TÜRKİYE'YE GELİŞİ VE TÜRKİYE'DE YAPILAN İLK FİLMLER ..................................................................................................................... 3 2. SİNEMACILAR DÖNEMİ-2(1950-1970) ......................................................... 27 3. SİNEMACILAR DÖNEMİ(1950-1970) ............................................................ 53 4. KARŞITLIKLAR DÖNEMİ(1970-1980) .......................................................... 78 5. HAFTA DERS NOTU ........................................................................................... 98 6. VİZE ÖNCESİ GENEL DEĞERLENDİRME ................................................. 117 7. VİZE ÖNCESİ TEKRAR ................................................................................. 143 8. 1980 DÖNEMİ TÜRK SİNEMASI(1980-1990) .............................................. 158 9. 1980 DÖNEMİ TÜRK SİNEMASI(1980-1990) .............................................. 175 10. YENİ DÖNEM TÜRKİYE SİNEMASI ............................................................ 191 11. TÜRK SİNEMASINDA SANSÜR ................................................................... 201 12. MİLLİ SİNEMA ...............................................................................................
    [Show full text]
  • Film, Philosophy Andreligion
    FILM, PHILOSOPHY AND RELIGION Edited by William H. U. Anderson Concordia University of Edmonton Alberta, Canada Series in Philosophy of Religion Copyright © 2022 by the authors. All rights reserved. No part of this publication may be reproduced, stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means, electronic, mechanical, photocopying, recording, or otherwise, without the prior permission of Vernon Art and Science Inc. www.vernonpress.com In the Americas: In the rest of the world: Vernon Press Vernon Press 1000 N West Street, Suite 1200, C/Sancti Espiritu 17, Wilmington, Delaware 19801 Malaga, 29006 United States Spain Series in Philosophy of Religion Library of Congress Control Number: 2021942573 ISBN: 978-1-64889-292-9 Product and company names mentioned in this work are the trademarks of their respective owners. While every care has been taken in preparing this work, neither the authors nor Vernon Art and Science Inc. may be held responsible for any loss or damage caused or alleged to be caused directly or indirectly by the information contained in it. Every effort has been made to trace all copyright holders, but if any have been inadvertently overlooked the publisher will be pleased to include any necessary credits in any subsequent reprint or edition. Cover design by Vernon Press. Cover image: "Rendered cinema fimstrip", iStock.com/gl0ck To all the students who have educated me throughout the years and are a constant source of inspiration. It’s like a splinter in your mind. ~ The Matrix Table of contents List of Contributors xi Acknowledgements xv Introduction xvii William H.
    [Show full text]
  • TUR 329: TURKISH CINEMA Spring 2019
    University of Texas at Austin Department of Middle Eastern Studies TUR 329: TURKISH CINEMA Spring 2019 Unique #: 41385 Course Hours and Room: Instructor: Jeannette Okur MWF 12:00-1:00 PM in PAR 103 Office: CAL 509 Office Hours: T-TH 11:00 AM-12:00 PM Email: jeannette.okur @austin.utexas.edu or by appointment Course Description: Global flows of information, technology, and people have defined Turkish cinema since its inception in the early 20th century. This course, taught entirely in Turkish, will introduce different approaches to studying cinema, while also providing students with the opportunity to achieve advanced-level language skills. This is a screening-intensive course, and we will watch a wide range of films, including popular, arthouse, auteur-made, generic, and independent works. In each unit, we will read film history and criticism in both Turkish and English and closely examine primary sources in their original language. Our goal will be to determine what constitutes Turkish cinema as a national cinema and identify the ways in which its constitutive elements are part of transnational movements. To this end, we will discuss the socio-political contexts, industrial trends, aesthetic sensitivities, and representation strategies of selected films. By constantly reformulating the essential question of “what Turkish cinema is,” we seek to understand how Turkey’s filmmakers, critics, cultural policy-makers, and viewers have answered this question in different historical periods. Prerequisite: TUR 320K/TUR381K with a letter grade of C or higher (or via placement via successful performance on the DMES Turkish placement exam) Language/Content Learning Objectives: By the end of TUR 329 you will, inşallah: • initiate, sustain, and close a general conversation with a number of strategies appropriate to a range of circumstances and topics, despite errors.
    [Show full text]
  • Kitabı Inceleyin
    FOLKLOR ve SİNEMA Ahmet Özgür GÜVENÇ YAYIN NU: 1556 KÜLTÜR SERİSİ: 894 T.C. KÜLTÜR ve TURİZM BAKANLIĞI SERTİFİKA NUMARASI: 16267 ISBN: 978-605-155-969-8 www.otuken.com.tr [email protected] ÖTÜKEN NEŞRİYAT A.Ş.® İstiklâl Cad. Ankara Han 65/3 • 34433 Beyoğlu-İstanbul Tel: (0212) 251 03 50 • (0212) 293 88 71 - Faks: (0212) 251 00 12 Editör: Göktürk Ömer Çakır Kapak Tasarımı: GNG Tanıtım Dizgi-Tertip: Ötüken Kapak Baskısı: Pelikan Basım Baskı: ANA BASIN YAYIN GIDA İNŞ.SAN.VE.TİC.A.Ş Mahmutbey Mah. Devekaldırımı Cad. 2622 Sk. Güven İş Merkezi Nu:6/13, Bağcılar-İstanbul Sertifika Numarası: 20699 Tel: (0212) 446 05 99 İstanbul- 2020 İstanbul- Kitabın bütün yayın hakları Ötüken Neşriyat A.Ş.’ye aittir. Yayınevinden yazılı izin alınmadan, kaynağın açıkça belirtildiği akademik çalışmalar ve tanıtım faaliyetleri haricinde, kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz; hiçbir matbu ve dijital ortamda kopya edilemez, çoğaltılamaz ve yayımlanamaz. Ahmet Özgür GÜVENÇ: Aslen Erzurum İspirli olan müellif, 1979’da Adana’da doğdu. Adana’da başladığı ilköğrenimini Diyarbakır’da, orta ve lise öğrenimini ise Erzurum’da tamamladı. 1998’de Atatürk Üniver- sitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü kazan- dı. 2002’de mezun oldu. Başkent Üniversitesindeki tezsiz yüksek lisans eğitimini 2004’te bitirdi. Aynı yıl Atatürk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Türk Halkbilimi (Folklor) alanında doktoraya başladı ve 2005 yılında buraya araştırma görevlisi olarak girdi. Doktorasını tamamlayarak 2010 yılında çalıştığı bölüme Yrd. Doç. Dr. olarak atandı. 2015’te Doçent unvanı aldı ve hâlâ aynı bölümde akademik çalışmalarına devam etmektedir. Âşık Tarzı Şiir Geleneği, Halk Edebiyatı ve Mizah, Halkbilimi ve Med- ya, Türk Anlatı Geleneği, Karşılaştırmalı Edebiyat, Kültür Değişmeleri, Kültür Tarihi, Halk İnançları, Türk Spor ve Eğlence Kültürü, Geleneksel Türk Tiyatrosu gibi alanlarla ilgilenen Güvenç’in çeşitli dergilerde yer alan makaleleri ve yayımlanmış üç kitabı bulunmaktadır.
    [Show full text]
  • Silencing on Board Silent Representations of Women in the New Turkish Cinema
    Silencing On Board Silent Representations of Women in the New Turkish Cinema By Ozlem Guclu Submitted to Central European University Department of Gender Studies In partial fulfillment for the degree of Master of Arts in Gender Studies Supervisor: Professor Jasmina Lukic Budapest, Hungary CEU eTD Collection 2007 Abstract: This study explores the functions of the different forms of silences of the female characters on the New Turkish Cinema screen through representative examples. I discuss the functions of the silences of female stories, female point of view and female characters under the four main types of silences- silencing silences, resisting silences, complete silences and speaking silences in order to reveal both the dominant meanings and the possibilities and limits of the alternative meanings. CEU eTD Collection I Acknowledgements: I want to thank my supervisor Jasmina Lukic for her tremendous support, and for everything she taught me. She is the one who always trusted in my work and motivated me every time I lost my patience and energy. I want to thank all of my dear friends for making life bearable, easier and fun during the thesis writing period. CEU eTD Collection II Table of Contents: Introduction:.........................................................................................................................1 Chapter 1: The New Turkish Cinema and Women's Silences............................................4 1.1 The New Turkish Cinema: .........................................................................................4
    [Show full text]
  • Brand New Content
    Brand New Content Brand New Content 2018 2018 8 Drama 34 Turkish Drama 54 LatAm Drama 66 People 122 Wild 144 Adventure 154 Science 172 History 186 Food Welcome Hola Hoşgeldiniz Bem vindos 欢迎 Bienvenue Welkom Benvenuto 6 7 / / OUR BUSINESS AT A GLANCE A AT BUSINESS OUR About us at a glance OUR BUSINESS AT A GLANCE A AT BUSINESS OUR 19k Over 90 19,000 130 years 18 Offices More than Over a Awards hours of National Worldwide 40 languages quarter of Geographic proceeds Our content has won, Over 19,000 hours A global sales team Readily accessible content re-invested or been nominated for, of top rated Celebrating 130 years located in all the major in multiple languages. more than 90 major programming territories. of ground breaking We support science, awards in the past from our content storytelling from around 12 months. partners. conservation, the world. sustainability projects, exploration and education by selling National. Geographic content. 8 / DRAMA We are drama. Atlanta: Robbin’ Season 21 Deep State 17 Genius: Einstein 15 Genius: Picasso 13 Legion 19 Long Road Home, The 25 MARS 33 Mr Inbetween 23 Outcast 29 State, The 27 Walking Dead, The 11 Wayward Pines 31 10 / DRAMA 11 / DRAMA SEASON 9: 16 x 60 COMING SOON SEASON 8: 16 x 60 SEASON 7: 16 x 60 SEASON 6: 16 x 60 According to independent data scientists Executive Producers SEASON 5: 16 x 60 Parrot Analytics, The Walking Dead was Scott M. Gimple SEASON 4: 16 x 60 the second most in-demand TV show in Gale Anne Hurd SEASON 3: 16 x 60 the world in 2017, just fractionally behind Robert Kirkman
    [Show full text]
  • ROMANDAN SİNEMAYA UYARLAMALAR (1960-1986) FİLİZ DURMAZ (Yüksek Lisans Tezi) Eskişehir, 2013 Ii
    i ROMANDAN SİNEMAYA UYARLAMALAR (1960-1986) FİLİZ DURMAZ (Yüksek Lisans Tezi) Eskişehir, 2013 ii ROMANDAN SİNEMAYA UYARLAMALAR (1960-1986) Filiz DURMAZ T.C. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı YÜKSEK LİSANS TEZİ Eskişehir 2013 iii T.C. ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Filiz DURMAZ tarafından hazırlanan Romandan Sinemaya Uyarlamalar (1960-1986) başlıklı bu çalışma 13/ 09 /2013 tarihinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’nin ilgili maddesi uyarında yapılan savunma sınavı sonucunda başarılı bulunarak Jürimiz tarafından Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir. Başkan: Yrd. Doç. Dr. Soner AKPINAR Üye: Yrd. Doç. Dr. Eylem SALTIK Üye: Yrd. Doç. Dr. Dilek E. ATAİZİ ONAY ..../…./2013 ……………………………... Enstitü Müdürü iv ÖZET ROMANDAN SİNEMAYA UYARLAMALAR (1960-1986) DURMAZ, Filiz Yüksek Lisans- 2013 Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Eylem Saltık Bu tez, uyarlama eleştirileri ve sorunları etrafında roman-sinema ilişkisi üzerine kurulu bir çalışmadır. Bu çerçevede roman ve sinemanın tarihsel süreci, dil ve anlatım unsurları tespit edilerek bu iki anlatının birbirini etkileyen sanatsal gelişimleri vurgulanmıştır. Uyarlama yaklaşımlarının ele alındığı bu araştırmada temel uyarlama sorunlarına ilişkin görüşler tespit edilmiştir. Bu çalışmada ayrıca uyarlamalar açısından 1960-1986’lı yılların kronolojik değerlendirilmesi yapılarak Türk sinemasında öne çıkan roman uyarlamaları ve bu yapımlara yansıyan eleştirel bakış açısı saptanmıştır. Araştırmanın son kısmında klasik yapıtlardan seçilen karşılaştırmalı roman-film analizleriyle teoride ifade edilen uyarlama problemlerinin, incelenen bu eserlere nasıl yansıdığı tespit edilmiştir.
    [Show full text]
  • Köksal, Özlem. "Introduction." Aesthetics of Displacement: Turkey and Its Minorities on Screen. New York: Bloomsbury Academic, 2016
    Köksal, Özlem. "Introduction." Aesthetics of Displacement: Turkey and its Minorities on Screen. New York: Bloomsbury Academic, 2016. xv–xxviii. Topics and Issues in National Cinema. Bloomsbury Collections. Web. 30 Sep. 2021. <>. Downloaded from Bloomsbury Collections, www.bloomsburycollections.com, 30 September 2021, 23:21 UTC. Copyright © Özlem Köksal 2016. You may share this work for non-commercial purposes only, provided you give attribution to the copyright holder and the publisher, and provide a link to the Creative Commons licence. Introduction I grew up in Turkey in the 1980s, and my knowledge of Turkish history was limited, predominantly, to the information disseminated by the education system, which provided a binding, unifying narrative. Although at times a contradictory piece of information would enter into my world, I was, never- theless, equipped with the necessary unifying narrative to put those fragments into working pieces within that narrative. Hence, I was convinced that the girl with a non-Turkish name in high school was a “foreigner” who spoke perfect Turkish. At school we were also taught that Turkey was a “cultural mosaic.” This usually meant the inclusion of different ways of life (which revealed itself in accents, culinary differences, folk dances, etc.), but never the stories behind what created those differences. I first encountered the stories behind those different cultures in my twenties, and that was predominantly through film and literature. When Yeşim Ustaoğlu’s film Bulutları Beklerken/Waiting for the Clouds (2003) was released, I was in London and saw the film as part of the London Turkish Film Festival. Narrating the story of a Greek survivor of the forced marches of the early twentieth century, part of the efforts to homogenize the populations of both Greece and Turkey, the film ended on a relatively sad note.
    [Show full text]
  • Yavuz Turgul Sinemasinda “Kimlik” Sorunsali
    T.C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ RADYO SİNEMA TELEVİZYON ANABİLİM DALI YAVUZ TURGUL SİNEMASINDA “KİMLİK” SORUNSALI YÜKSEK LİSANS TEZİ İrem DABBAĞOĞLU 121105102 Danışman: Yrd. Doç. Dr. Hakan AYTEKİN İstanbul, Mayıs 2014 i ÖNSÖZ Bu araştırma süresince yardım ve katkılarıyla beni yönlendirip tez danışmanlığımı üstlenen sevgili hocam Yrd. Doç. Dr. Hakan Aytekin’e; akademik hayata adım atmam konusunda, maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen, fikirlerine her zaman önem verdiğim babama, anneme ve kardeşime; değerli hocalarım Prof. Dr. Selahattin Yıldız’a ve Yrd. Doç. Dr. Mine Demirtaş’a en içten teşekkürlerimi sunarım. İrem Dabbağoğlu ii ÖZET Türkiye’nin Batılılaşma ve modernleşme sürecinde yaşadığı kimlik çatışmalarını anlayabilmemiz için öncelikle modern kimlik ile geleneksel kimliğin oluşumlarına bakmamız gerekir. Bu süreçte ortaya çıkan kültürel kimlikler, bireylerde uyum sorunlarına neden olmaktadır. Bu uyum sorunu bireyleri yabancılaştırmakta ve karşısındakini “öteki” olarak adlandırmasına sebep olmaktadır. Bu tezin ana sorusu Türkiye’nin modernleşme sürecinde bireylerde oluşan kimlik çatışmalarının bireyleri ne ölçüde etkilediklerini sinema alanında ele almak; Yavuz Turgul Sinemasındaki karakterler üzerinden somutlaştırmaktır. Bu doğrultuda seçilen Yavuz Turgul’un Muhsin Bey, Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni ve Eşkıya filmlerinde yaşanan gelenek ve modernizm düalizmi Tajfel ve Turner’ın sosyal kimlik kuramına dayandırılarak sosyolojik film çözümlemesi yöntemi ile verilmiştir. Bununla birlikte toplumda kimlik arayışı, modernizm, göç ve gecekondulaşma gibi toplumsal değişimleri açıklayan kavramlara da değinilmiştir. Modernitenin sebep olduğu toplumsal çözülmelerin ve yozlaşan değerlerin Turgul sinemasına yansımalarını ortaya koymak amaçlanmıştır. Anahtar Sözcükler: Modernizm, Kimlik, Türk Sineması, Yavuz Turgul iii ABSTRACT In order to be able to realize identity clashes taken place during the process of westernization and modernization in Turkey, we primarily, should examine modern and traditional identity formations.
    [Show full text]
  • Türk Halk Tiyatrosu'nun Sinemaya Etkileri
    _____________________________________________________ART-SANAT 9/2018_____________________________________________________ TÜRK HALK TİYATROSU'NUN SİNEMAYA ETKİLERİ MURAT ÜNAL Yrd. Doç. Dr., Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi, [email protected] Öz Çağdaş sanat, geçmişin yaratıcı çalışmalarının üzerinde yükselir. Bazı dönemlerde geleneksel olana tepki gösterse de bir yanıyla bu mirastan beslenir. Türk sanatı özellikle mimari, edebiyat, müzik ve tiyatro konularında zengin bir kültürel ve sanatsal geçmişe sahiptir. Yüz yaşına giren Türk Sineması, bu sanatsal mirastan kimi zaman bilinçli olarak kimi zamansa bilmeden yararlanmıştır. En fazla yararlanılan kaynaklar; Karagöz, meddah, ortaoyunu gibi Türk halk tiyatrosu ile sözlü anlatılar ve yazılı mizah edebiyatının kimi örnekleri olmuştur. Türk halk tiyatrosuyla ve sözlü edebiyatla sinemanın ilişkisi, olay örgülerinin perdeye transfer edilmesi ve yüzyıllar içinde kendisini ispatlamış garantili güldürme tekniklerinin ödünç alınması biçiminde başlamıştır. Zira Karagöz, Ortaoyunu, Meddah ve diğer sanatlar, yüzlerce yıl boyunca toplumun seyir zevkine yönelik ihtiyacı gidermişlerdir. Bu seyirlik oyunların tümü sözün gücüne ve hareket komiğine dayalıdır. Bu gelenek sinemamızı da etkilemiştir. Türk halk tiyatrosunda eleştiri sanıldığının aksine vardır ancak bilinçli bir muhalefet kurumu biçimine tam olarak dönüşemez. Bu gelenekten beslenen güldürü sinemasında da benzer eğilimler ve nitelikler göze çarpar. Bu filmlerde eleştiri geleneğinin kurumsallaşmadığı bir topluma özgü; kimseyi kırmadan kendisi
    [Show full text]