YERLİ MÜZİK TÜRKİYE’NİN ŞARKILI TARİHİNE ADANMIŞ RESİMLİ KÜÇÜK SÖZLÜK A BRIEF ILLUSTRATED GLOSSARY OF ’S HISTORY THROUGH MUSIC

bi’bak * IN REFERENCE TO MUSIC, THE MUSIC INDUSTRY DEFINES YERLI MÜZIK AS RECORDINGS YERLİ MÜZİK* PRODUCED WITHIN TURKEY FOR TURKISH-SPEAKING AUDIENCES.

angi siyasi yönetim, toplumsal kırılma veya eko- çağıran Çağrı veya Almanya’da yaşayan Türkiyeli o matter what political system, societal change (Tourism Song), or an unpublished tune on Turk- H nomik kriz olursa olsun - şarkılar hep bir ülkenin göçmenlere adanmış ve daha önce yayımlanma- N or economical crisis - songs and musical trends ish migrants in : Berlin Berlin. Ranging gelişimini ve değişimini yansıtırlar. Yani müzik ve mış bir şarkı Berlin Berlin bunlara örnek. Sözlük, always reflect on a country’s development. Music from ostensibly different places such as Gezi Park, müzisyenler dönemlerine tanıklık ederler. İşte Gezi Parkı, Kreuzberg ve İMÇ gibi ilk bakışta belki and musicians can, in this light, be considered as Kreuzberg and İMÇ, the glossary moves through şarkılar ve toplum arasındaki bu karşılıklı bağlan- bir araya gelmeyeceği düşünülen ama her biri witnesses to history. In Turkey, this interconnect- the diverse landscape of music production, draw- tının Türkiye’de tecrübeli bir gözlemcisi var: Müzik Türkiye’nin sınırları içindeki ve ötesindeki müzik edness of songs and society, music and history has ing a map of music culture in Turkey and beyond. tarihçisi, yazarı ve koleksiyoneri Murat Meriç, üretimine tanıklık etmiş önemli mekanları da es a qualified observer: Murat Meriç, music historian, Berlin’deki proje mekanı bi’bak için Yerli Müzik – geçmiyor. author and collector, curated the live radio perfor- Türkiye’nin Şarkılı Tarihi adlı etkinlikler dizisinin mances Yerli Müzik – Turkey’s History Through Murat Meriç is a radio producer, author, music kuratörlüğünü üstlendi. 2018 yılı boyunca gerçek- Music for bi’bak in Berlin. Throughout nine events historian, collector and researcher. He founded leşen dokuz etkinlikte Osmanlı İmparatorluğu’nun Murat Meriç, radyocu, yazar, müzik tarihçisi, in 2018, he presented a special selection of songs and published the magazines Müzük and Roll / Ex- son günlerinden günümüze kadar uzanan geniş araştırmacısı ve koleksiyoneri. 1996’da Müzük adlı from the final days of the Ottoman Empire span- press. His writings have been published in various bir zaman diliminden seçtiği şarkılarla Türkiye’nin dergiyi çıkartan ekipten. Sonrasında Roll müret- ning until today and told the political and cultural magazines and newspapers. He produced the TV farklı dönemlerinin siyasi ve kültürel klimasını tebatına katıldı. Birçok dergi ve gazetede yazıları climate of different eras in Turkey. show Kırkbeşlik (45) for the channel TRT. He has anlattı. Yerli Müzik bir nevi “canlı radyo” deneyimi yayınlandı. TRT için Kırkbeşlik adlı televizyon published two books on popular music in Turkey: yaşatmayı amaçladı. programını hazırlayıp sundu. Pop Dedik / Türkçe urkey’s (music) history is a course that starts Pop Dedik / Türkçe Sözlü Hafif Batı Müziği(İletişim Sözlü Hafif Batı Müziği (İletişim Yayınları, 2006) ve T with marches, is shaped by alaturca and folk Yayınları, 2006) and 100 Şarkıda Memleket Tarihi ürkiye’nin şarkılı tarihi, marşlarla başlayan, 100 Şarkıda Memleket Tarihi (Ağaçkakan Yayınları, music, follows the conflicts of westernization, (Ağaçkakan Yayınları, 2016). In 2017 he produced T alaturka ve halk müziği ile şekillenen, batılı- 2016) adli iki kitabı yayımlandı. 2017 senesi bo- explores the problems suffered by migrant work- the daily show The Country’s History through laşma sürecini takip eden, Avrupa’daki göçmen yunca Açık Radyo’da, hafta içi her sabah Şarkılarla ers and their families, until it arrives in today’s Sounds for the radio station Açık Radyo. Meriç işçilerinin dertlerine tercüman olan ve günümü- Memleket Tarihi adlı programı hazırladı ve sundu. popular songs. This glossary tracks this course by regularly writes for the independent newspapers zün popüler şarkılarına kadar ulaşan uzun bir Düzenli olarak Gazete Duvar, Kafa ve Spor Arena bringing out the highlights of Yerli Müzik. Besides Gazete Duvar, Kafa and Spor Arena Plus. For the süreç. Elinizde tuttuğunuz bu küçük sözlük de bu Plus’ta yazıyor. Online müzik platformu Motto reflecting on historical events, there certainly are online music platform Motto Müzik he produces sürecin izini sürüyor. Tarihi olayları anlatmasının Müzik için Plak Dolabı adlı programı hazırlayıp some stars that became history themselves – such the show Plak Dolabı. yanı sıra Zeki Müren, , Barış Manço ve sunuyor. as Zeki Müren, Erkin Koray, Barış Manço or Ajda Ajda Pekkan gibi kendileri tarih yazmış yıldızlara Pekkan. While presenting songs that were loved da yer veriyor. Bir yandan İşte Benim Zeki Müren by the masses such as İşte Benim Zeki Müren (Here veya Nikah Masası gibi kitlelerin gözdesi olmuş I am, Zeki Müren) or Nikah Masası (Wedding Table), şarkılardan bahsederken diğer yandan Türk pop Yerli Müzik also digs out some unknown names tarihinin pek bilinmeyen seslerine ve isimlerine de and tunes of Turkish pop history. It includes new kulak kabartıyor. Uzaylı dostu halk türküsü Uzay- discoveries such as the alien-friendly outer-space- lılar Hoşgeldiniz, Avrupalı turistlere memlekete folk-song Uzaylılar Hoşgeldiniz (Welcome, Aliens), a welcoming tune for European tourists, Çağrı 3 1 MAYIS MARŞI MAY DAY ANTHEM

arper Özsan imzalı marş. 1974 yılında his march has Sarper Özsan’s signature. It was S Sanat Tiyatrosu tarafından sahneye konulan, T written in 1974 by the Ankara Art Theater for Bertolt Brecht’in Maksim Gorki’den uyarladığı Bertolt Brecht’s adaption of Maksim Gorki’s “The “Ana” adlı oyun için yazılmış. 1976’da ilk kez 1 Mother”. In 1976 it was sung for the first time Mayıs kutlamalarında söylenmiş. 34 kişinin haya- on the streets during May Day protests. Dostlar tını kaybettiği, tarihe “kanlı 1 Mayıs” olarak geçen Chorus performed the anthem in 1977 during a 1977 Taksim buluşmasında marşı Dostlar Korosu demonstration in Taksim, where 34 people lost seslendirmiş. onlardan duymuş, Al- their lives, now known as “Bloody May Day”. After manya sürgününden önce Dervişan’la yaptığı son hearing it, Cem Karaca included this anthem in plağa bu marşı almış. Öncesinde bir yorum daha his record with Dervişan before he went to exile var: Timur Selçuk, 1977 yılında yayımlanan albü- in Germany. Another interpretation of the anthem münü “1 Mayıs Marşı” ile kapatıyor. 2010 yılında, existed already: it was the closing song of Timur yıllar sonra Taksim’de yapılan ilk kutlamada bu Selçuk’s album from 1977. In 2010, he performed marşı yine Timur Selçuk seslendirdi. Marş, farklı the anthem in Taksim in reference to “Bloody May dönemlerde Grup Yorum’dan Edip Akbayram’a Day”. The May Day anthem has also been adapted pek çok isim tarafından kayıt altına alındı. Entere- by many different artists, such as Grup Yorum or san yorumlarından biri, 1986 yılında Mesut Ço- Edip Akbayram. An unexpected interpretation was bancaoğlu’nun Frank Baier’le yaptığı “Dolap Niçin made in 1986 by Mesut Çobancaoğlu and Frank İnilersin” başlıklı plaktaki Türkçe-Almanca yorum. Baier, who included a Turkish-German version of the anthem in their album “Dolap Niçin İnilersin”.  CEM KARACA, GEZI

5

555K

nlamı “5. ayın 5. günü saat 5’te Kızılay’da bulu- is an abbreviation for “Let’s meet on the A şalım” olan parola. Dönemin başbakanı Adnan 555K 5th day of the 5th month, at 5 o’clock at Menderes’e karşı ilk büyük kalkışmanın simgesi. Kızılay”. It refers to the first uprising against the Ankara’nın en büyük meydanı, 1960 yılının 5 Mayıs Prime Minister Adnan Menderes. On the 5th May günü, ’da başlayan “özgürlük” hareketini 1960, Kızılay square, the biggest square of Ankara, desteklemek üzere bir araya gelenlerle doldu. O was filled with people who came together to sup- gün orada buluşanların dilinde “Osman Paşa Mar- port the freedom movement which had started in şı” vardı: “Olur mu böyle olur mu? / Kardeş kardeşi Istanbul. They were singing the “Osman Pasha An- vurur mu? / Kahrolası diktatörler / Bu dünya size them”: “Can it be like that? / Does a brother shoot kalır mı?” Marş, üç hafta sonra yapılan darbenin his brother? / Damned dictators / Will this world be de simgesi oldu. 27 Mayıs 1960’ta ordu yönetime left for you?” The march also became the symbol el koydu ve bu, Demokrat Parti hükümetinin sonu of the coup that took place three weeks later. On oldu; Başbakan Adnan Menderes ve iki bakan, the 27th May 1960, the army seized power, mark- asılarak idam edildi. ing the end of the Democratic Party government. Prime Minister Adnan Menderes and two ministers were hanged.  GEZI

7 ACILARIN KADINI [BERGEN] THE WOMAN OF SORROWS [BERGEN]

ir trajedinin kahramanı. ‘70’li yılların ikinci yarı- he hero of a tragedy. She was one of the most B sında büyük çıkış yapan, ‘80’li yılların başında T popular stars in the genre of arabesk, which en çok dinlenen tür olan arabeskin yıldızlarından. started in the ‘70s and peaked in the ‘80s. Her Lakabını en popüler şarkısından alıyor: “Acıların nickname derives from her most popular song: Kadını”. Ankara’da konservatuvar okurken keş- “The Woman of Sorrows”. She was discovered fedildi, gazinoların aranan yıldızı oldu ve İstan- while studying at the conservatoire in Ankara, then bul’a gitti. Kezzapla yaralanan yüzünü saçlarıyla quickly became a star at night clubs and went to kapatmış, bu görüntüsüyle büyük ilgi görmüştü. Istanbul. Her acid-scarred face was partly covered 1982’den itibaren art arda yaptığı albümlerin satışı with hair, which attracted great attention. From milyonlara ulaştı. Bergen, 1989 yılında bir cinayete 1982 onwards, the success of her albums reached kurban gitti: Yüzüne kezzap atarak onu yaralayan millions. Bergen was assassinated in 1989: she ve sürekli peşinden gelen eski kocası tarafından, was killed by her ex-husband, who had scarred her ününün doruğundayken öldürüldü. face with acid before and was stalking her ever since.  ARABESK, NIKÂH MASASI,

9

AHMET KAYA

evrimci şarkıcı. ‘80’li yıllarda art arda yayımladı- evolutionary singer. He was one of the best D ğı albümlerle darbe sonrasında insanlara umut R narrators of the military coup in 1980, giving verdi. İlerleyen yıllarda baskıdan ve yasaklardan hope to the people with his records. In the follow- nasibini aldı, albümleri toplatıldı, konserlerine izin ing years he became a victim of repression and verilmedi, hapis yattı. 1999 yılında katıldığı bir prohibitions: his albums were confiscated, his ödül töreninde Kürtçe şarkı söyleyeceğini açıkladı- concerts were banned and he was imprisoned. In ğı için, bir gazetenin kışkırtmasıyla toplumsal lince 1999, after he announced that he would sing in maruz kaldı. O gece orada onu yuhalayanlar ve Kurdish at an award ceremony, Kaya was exposed çatal bıçak atanlar arasında ‘90’lı yıllarda meşhur to a social lynch by the provocation of a news- olmuş kimi şarkıcılar da vardı. Kaya, bu olaydan paper. Some singers who became famous in the sonra ’e gitti ve orada geçirdiği bir kalp krizi ‘90s attacked him with knives that night. After this sonucu 43 yaşında hayatını kaybetti. 12 Eylül’de incident, Kaya went to Paris and died at the age of yapılan darbe sonrası yaşananları en iyi anlatanlar- 43 from a heart attack. dan biriydi.  ZÜLFÜ LIVANELI

11

AJDA PEKKAN

üperstar” unvanıyla anılan şarkıcı, Türkiye’nin he artist known as “Süperstar” was the face of “S Batı’ya dönük yüzü. ‘60’lı yıllarda sinema T Turkey to the West. In the ‘60s she moved from dünyasından müziğe transfer oldu, ilk adımlarında cinema to music, where she stayed ever since after hızla zirveye yerleşti ve hep orada kaldı. “Aranj- her quick rise to the top. She is the star of reinter- man”ın yıldızı. Popüler Batı müziğinin meşhur pretations, becoming famous by singing popular şarkılarını Türkçe söyledi, ününü bunlarla yaptı. songs from the West with Turkish lyrics. She added Yorumladığı şarkılara bambaşka bir tat kattı ve her a new flavour to the music and had many hit songs. dönem pek çok “hit” şarkıya imza attı. Kimi zaman Despite her occasional critics, she never allowed kıyasıya eleştirildi ama hep doğru adımlar attığı anyone to replace her. As she had the opportunity için yerini kimseye kaptırmadı. Çok uluslu bir şir- to be on an international record label, she also ketin şarkıcısı olması, en büyük şansı. Bu vesileyle made records in English, French, German, Span- İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca, Yunanca ish, Greek and Japanese. Consequently attracting ve Japonca plaklar yaptı, bu plaklar yayımlandık- great attention in these countries, she took part ları ülkelerde büyük ilgi gördü, önemli televizyon in important television shows and starred with programlarına katıldı, gibi yıldızlarla names such as Enrico Macias. sahne aldı.  ARANJMAN, PET’R OIL

13 ALMANYA’DA NELER VAR? WHAT’S UP IN GERMANY?

ayserili Aˆşık Metin Türköz’ün eğlenceli şarkısı. fun song by Aˆşık Metin Türköz from Kayseri. K 30 Ekim 1961’de Almanya ile imzalanan anlaş- A Due to the bilateral agreement signed with ma, Türkiyeli işçilerin evlerini ve ailelerini bırakıp Germany on 30th October 1961, workers from çalışmak üzere Almanya’ya gelmelerine sebep. Turkey left their homes and family to work in Ger- Türköz, Almanya’ya işçi olarak gelen ilk kervan- many. Türköz was one of the first ones to come to dan. Köln’de Ford fabrikasına girmiş, çalışmaya Germany as a worker at the Ford factory in Co- başlamış. Saz çaldığını görenler onu bir eğlence logne. As the story goes, some fellow workers saw gecesine davet etmiş. Sazını çıkarmış, mızrabını him playing the saz and invited him to an event. vurmuş, aklına geleni söylemiş. O gün orada He took his instrument, hit it with his plectrum and doğaçlama yazılan, sonradan “Alamanya Destanı” sang his heart out. On that day he improvised a olarak adlandırdığı eser. Çok ilgi görünce plağa song which later became his hit song “Alamanya kaydedilmiş, sonrası hızla gelmiş. Metin Türköz, art Destanı” (“Epic of Germany”). As it received lots of arda yaptığı onlarca plakta, Almanya’da yaşanan- attention, he decided to put it on a record. Metin ları saza ve söze aktarmış. “Almanya’da Neler Var”, Türköz has published dozens of recordings in sokakta gördüklerini anlattığı şarkı: “Almanya’da which he told his stories about Germany. “Alman- neler var, / Tek tek izah eyleyeyim: / Guten mor- ya’da Neler Var” (“What’s Up in Germany?”) is the gen, guten tah, / Guten abend, gute naht, / Danke song in which he sings about what he saw on the şön, bitte şön, / Affedersin çüş diyorlar / Her türlü street: “What’s Up in Germany? / Let me explain to nane yiyorlar! /…/ Yemek listeleri şöyle / Her gün you one by one / Guten Morgen, Guten Tag / Guten yerler patatesi / Domuz eti, yılan eti / İt eti, kap- Abend, Gute Nacht / Dankeschön, Bitteschön / lumbağa, kurbağa / Sümüklü böcek, tosbağa / They say ‘whoa’! / They eat all kinds of things! / … Hayvanların sülalesi…” Kaynaklara ve tanıklıklara / Their meals look like this / Potatoes every day / göre, Almanya’da yayımlanan ilk Türkçe plak. Bir Pork meat, snake meat / Dog meat, tortoise, frog / anlamda, furyayı başlatan eser. Snails, turtles / All kinds of animals … “ Allegedly, this is the first Turkish record published in Germa- ny, starting a great tradition.  AVUSTRALYA TÜRKÜSÜ, BERLIN BERLIN, KÖLN BÜLBÜLÜ

15 ARABESK

öyden kente göç edenlerin, horlananların, hâkir he music of those who had migrated from the K görülenlerin müziği. Alaturka ve halk müziğin- T village to the city and were seen as “the oth- den beslendi, “kentli” bir tür olarak tarihte yerini ers” within their own country. It was influenced by aldı. Kökü ‘30’lu yıllara uzanıyor: Bu dönemin son- alaturca and folk music and became known as the larında Türkiye’de gösterime giren Mısır filmleriyle “urban” music. It is rooted in the ‘30s, influenced tohumları atılan, ‘50’li yıllarda yaşanan köyden by the popularity of Egyptian films in Turkey and kente göçle perçinlenen bir melez tür. Nağmelerini was established after the ‘50s through the migra- Arap müziğinden alıyor ancak altyapılar Batılı. Pop tion from rural to urban. Arabesk gets its melody deseniz değil, türkü hiç değil. Köylerini bırakıp from Arabic music, but its musical arrangements kente göç eden ancak kentin içine giremeyen ve from the West. It is neither pop, nor folk. It tells the varoşlarında kurulan gecekondu mahallelerinde troubles of the citizens living in the suburban shan- yaşayan vatandaşların dertlerini anlatıyor. İşe gidip tytowns, who had left their villages, but still could gelenlerce minibüste dinlendiği için “minibüs not enter the city. The genre is also known as “min- müziği” adıyla da anılıyor. ‘60’lı yılların sonunda ibus music”: people know it from the minibuses, adından söz edilmeye başlandı, ‘70’li yıllar boyu shared public taxis, which they take to work. At the hızla büyüdü, ‘80’li yıllarda en çok dinlenen tür end of the ‘60s, it was categorised and discussed oldu. Dönemin başbakanı Turgut Özal sevdiği için in music, during the ‘70s it very quickly grew in arabesk bu yıllarda devlet katında itibar gördü. the music industry and became the most popular Bir ara bu itibarı artırmak için devlet eliyle “acısız genre during the ‘80s. Turgut Özal, Turkey’s prime arabesk” bile yaptırıldı ama Batılı sazlardan kurulu minister back then, loved arabesk, which shows büyük orkestrayla desteklenen şarkı halk arasında the genre’s reaches in the governmental circles. rağbet görmeyince ısrar edilmedi, arabesk “dertli- For a while the government was trying to establish lerin müziği” olarak kaldı. Gurbetçilerin dertlerini an arabesk “without sorrows” to make the genre dile getiren şarkılar, bu türü Türkiye dışındaki less heavy. However, this Western version was not Türkiyeliler arasında da yaygınlaştırdı. appealing and arabesk stayed the music of those who are “troubled”. Migrants abroad singing about their sorrows made the genre become international.  ACILARIN KADINI, NIKÂH MASASI, ORHAN GENCEBAY

17 ARANJMAN REINTERPRETATION

ürkiye’ye özgü bir kavram. Bir dönem çok moda concept unique to Turkey that was very popular T olan bir akımı işaret ediyor. Batı müziğinin A for a while. New songs, which were Western meşhur şarkıları üzerine yazılmış Türkçe sözlerle songs with new Turkish lyrics, took over the market oluşturulmuş “yeni” şarkılar, ‘60’lı yıllardan itiba- in the ‘60s. The songs were not only reinterpre- ren piyasayı ele geçirdi. Türkçeleştirilen şarkılar tations of European or American songs, but also arasında sadece Avrupa ve Amerika’da meşhur Arabic or Israeli. This genre, which was initiated olmuş şarkılar yok, İsrail ve Arap ülkelerinden by Fecri Ebcioğlu and continued by Sezen Cumhur alınmış besteler de var. Fecri Ebcioğlu’nun baş- Önal, grew with the appearance of female song- lattığı, Sezen Cumhur Önal’ın sürdürdüğü akım, writers such as Fikret Şeneş and Ülkü Aker. Zeki Fikret Şeneş, Ülkü Aker gibi kadın söz yazarlarının Müren’s “Beni Terektme”, a Turkish version of “Ne katılmasıyla büyüdü, güzelleşti.. Zeki Müren, “Ne me quitte pas”, might be the most beautiful piece Me Quitta Pas” üzerine kendi yazdığı sözleri “Beni of work in this genre. Nesrin Sipahi’s “Hayat Tatlı Terketme” adıyla seslendirdi, belki de bu akımın Bir Rüya” was actually the Turkish version of “Lili en güzel şarkılarından birine imza attı. Nesrin Marleen”. The Cedars’ “For Your information” and Sipahi’nin seslendirdiği “Hayat Tatlı Bir Rüya”, “Lili Mary Hopkin’s “Those Were The Days” were the Marleen”in Türkçesiydi. The Cedars’ın “For Your most popular songs and have been reinterpreted Information” adlı şarkısı ve Mary Hopkin’in yorum- by different artists with different Turkish lyrics. ladığı “Those Were The Days”, en çok ilgi gören şarkılar oldu ve değişik isimler tarafından farklı Türkçe sözlerle seslendirildi.  AJDA PEKKAN, BITLILER, HER YERDE KAR VAR

19

ATTF

vrupa Türkiyeli Toplumcular Federasyonu. 1968 ocialist Federation of Turkey in Europe. It was A yılında Avrupa’daki işçi örgütlerinin birleşme- S created in 1968 by the unification of workers’ siyle oluşturuldu. 1973 yılında bünyesinde kurulan organisations in Europe. Founded in 1973, the ATTF İşçi Korosu, çalışmalarını Batı Berlin Türk ATTF Workers Choir continued its work in the Toplumcular Ocağı’nda sürdürdü. Koro, Temmuz Turkish Community Quarries in West Berlin. In July 1974’te “İşçi Şarkı ve Marşları” adını taşıyan bir 1974, the choir produced a record titled “İşçi Şarkı plak doldurdu. “Enternasyonal”den “Vencere- ve Marşları” (”Workers’ Songs and Marches”). The mos”a uzanan devrimci marşların bugün hâlâ Turkish versions of revolutionary anthems such söylenen Türkçe versiyonları ilk kez Almanya’da as “Enternasyonal” or “Venceremos”, were pro- basılan bu plak aracılığıyla dinleyiciye ulaştı. Bu duced on this record in Germany and are still sung kadarla da kalmadı: Koro repertuvarındaki şarkılar, today. Not only that: the notes and lyrics of various türküler ve marşların sözleri ve notaları, “Kavga folk songs and marches were also collected and Sesleri” başlıklı bir kitapta toplandı. Koroyu (M. published in a book called “Kavga Sesleri” (“Fight Erdemir adıyla) çalıştıran Tahsin İncirci, sonrasında Sounds”). Tahsin Incirci, who led the choir (with his Batı Berlin İşçi Korosu’nu kurdu ve bilhassa ‘80’li alias M. Erdemir), founded the West Berlin Work- yılların başında Sema’dan Sümeyra’ya pek çok ers Choir and worked with many musicians such as müzisyenle çalışmalar yaptı. Sema and Sumeyra at the beginning of the ‘80s.  BERLIN BERLIN, KREUZBERG

21 AVUSTRALYA TÜRKÜSÜ THE AUSTRALIAN FOLK SONG

vustralya’dan işçi şarkıları külliyatına enteresan n interesting contribution from Australia to the A bir katkı. Avrupa ülkeleri bir yana, Türkiye’den A world of workers’ songs. Unlike the European Avustralya’ya “dünyanın diğer ucu ama ekmek countries, Australia was on the other end of the kapısı” deyip gidenler de oldu. Orhan Gazi, bun- world, yet some people from Turkey had also mi- lardan biri. Sydney’e yerleşen, sazını eline alan ve grated there. Orhan Gazi was one of them. The art- türkülerini söyleyen sanatçı, plağının kapağında ist, who had settled in Sydney, took his instrument şöyle tanıtılıyor: “Anavatandan binlerce kilomet- and sang folk songs. On the cover of his record he re uzakta saf folk müziğimizi büyük bir başarıyla was introduced as: “Australia’s one and only Turk- yaşatan, Avustralya’nın biricik Türk halk sanatkârı ish folk singer, Orhan Gazi, brings pure folk music Orhan Gazi…” Şarkı derseniz, arabeskten hâllice: so close to us, even though we are thousands of “Şu Sydney’e düşeli ben / Çile çektim gülemedim miles away...” The “Australian Folk Song” goes like / Kara yazmışlar yazımı / Çok uğraştım silemedim this: “Since I’ve arrived in Sydney / I’ve suffered, /…/ Gözlerimden akan yaşı / Izdırapla sileceğim never laughed / They’ve written my fate dark / I / Korkuyorum kaderimden / Şu Sydney’de ölece- tried, but could not erase it / … / The tears from my ğim…” eyes / I will wipe away with agony / I’m scared of my fate / I’m going to die in Sydney…”  ALMANYA’DA NELER VAR, BERLIN BERLIN, KÖLN BÜLBÜLÜ

23

BAĞLAMA

özlüklerin “üç çift teli olan, mızrapla çalınan bir t is a folk music instrument that dictionaries S saz” olarak tarif ettiği halk müziği enstrümanı. I describe as a three-stringed instrument played Kopuzdan curaya, tardan saza uzanan, 12 tellisiyle, with a plectrum. It has a large family, ranging from kısa ve uzun saplılarıyla çeşitlenen geniş bir ailesi kopuz to curaya, from tar to saz, with 12 strings var. Ağaçtan yapılıyor. Halk müziğinin yürütücü and short and long fingerboards. The bağlama sesi, Alevi kültürünün ayrılmaz bir parçası. Pir is made of wood. It is the voice of folk music and Sultan Abdal’dan bugüne halk ozanlarının elinde thereby an integral part of the Alevi culture. Since bir silah gibi durdu, onlar gerçekleri söylerken ve the time of the Alevi poet Pir Sultan Abdal, folk itirazlarını dile getirirken söylediklerini güçlendir- singers have held the instrument like a weapon. di. şık Mahzuni Şerif’ten Ruhi Su’ya pek çok isim It brought power to their words while they were elinde bağlamasıyla sahneye çıktı, kitleleri tek expressing their feelings and objections. Artists sazla coşturdu. Onların elinde büyüyen bağlama like Mahzuni Şerif and Ruhi Su have appeared on zaman zaman pop şarkılarına sızdı, onları renklen- stage with the instrument, creating an enthusiastic dirdi. Biraz da bu sebeple, ‘90’lı yılların başlarında and passionate audience. Through them, the use yeniden popülerlik kazandı. Tam da bu dönemde of bağlama has increased and even occasionally yaşanan bir , 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta bir appeared in pop songs. For a little while in the şenlik bünyesinde saz çalmak, şiir okumak, oyun early ‘90s it gained popularity again. During an oynamak için toplananların yakılarak öldürülmesi, event on the 2nd July 1993 in Sivas, where Alevi bağlamaya ve onu çalanlara yönelik bir kalkışma artists were playing bağlama, reading poems and olarak tarihe geçti. Bir Moğollar şarkısı, bu hadise- dancing, a fire was set with malicious intent, killing ye gönderme yapıyor: “Canlar, sazlar / Kan oldular many people. After this incident, the bağlama also / Kesildi teller / Durdu nefesler…” became the symbol of those victims. A Moğollar song refers to this: “Souls, saz / Became blood / Their string have been cut / Their breaths have stopped...”  KATIL AMERIKA, MOĞOLLAR, NEŞET ERTAŞ, TÜRKÜLERIMIZ KARDEŞTIR, UZAYLILAR HOŞGELDINIZ

25 BARIŞ MANÇO

den 77’ye herkesin çok sevdiği şarkıcı. ‘60’lı beloved singer from young to old. He had 7’ yılların ortalarından itibaren etkin oldu. Başta A been active since the mid-60s. At first he sang rock’n’roll şarkıları söylerken sonrasında farklı rock’n’roll songs and later experimented with dif- denemelere girişti. Klasik kemençe kullandığı şar- ferent genres. His song “Dağlar Dağlar” (“Moun- kısı “Dağlar Dağlar”, Anadolu-pop akımında yeni tains Mountains”), with the traditional instrument bir hat açtı. Türkülerden ziyade alaturka şarkıları kemençe, started a new wave in the Anatolian-pop sevdi, ara ara onları düzenledi ama aslında hep movement. He loved songs of alaturka rather than kendi şarkılarını söyledi. Konusunu halk hikâyele- folk songs. But he preferred to sing his own songs. rinden alan şarkılarının sözlerini halk deyişleriyle His songs were inspired by folk tales. The people bezedi; insanlara küçük hikâyeler anlattı ve kimse- loved the stories which he told in his songs. He nin yapamadığını yaptı: Çocuklara ve yaşlılara aynı did what no one else could do: he reached with anda aynı şarkıları dinletti. Bıyığı, saçları ve giyi- the same songs both children and adults simulta- miyle ayrı bir sempati topladı, farklı bir ekol oldu. neously. With his moustache, hair and outfits, he Kuşaklar boyu sevildi, şarkıları kuşaktan kuşağa gained a lot of fans, becoming a star. All gener- aktarıldı, aktarılıyor. ations love him and his songs are still given from one generation to the next.  TRT

27 BERLIN BERLIN

rgüder Yoldaş tarafından bestelenen yayım- Nur Yoldaş song, composed by Ergüder lanmamış Nur Yoldaş şarkısı. ‘80’li yılların ba- A Yoldaş, which has never been published. This E şında yaptıkları “Sultan-ı Yegâh” adlı albümle duo made the record “Sultan-ı Yegâh” in the ‘80s o güne kadar yapılan işleri bir adım öne götüren, and other songs from alaturka to pop. They creat- alaturkadan popa uzanan bir köprü kuran ve iki ed a bridge between these two genres. Ergüder türü aynı potada harmanlayan ikilinin bilinmeyen Yoldaş, who came to Berlin in the ‘70s wrote this şarkılarından. ‘70’li yılların sonunda bir proje için song about his observations: “Berlin Berlin fun Berlin’e gelen Ergüder Yoldaş, gördüklerini satırla- Berlin / Many walls in Berlin / In a ghetto in Kreuz- ra dökmüş: “Berlin Berlin şen Berlin / Duvarları bol berg / I’ve become a captive, Berlin // Berlin Berlin Berlin / Kreuzberg’de bir gettoda / Tutsak olmu- all over / Walls have been built / Starting with a şum Berlin // Berlin Berlin üstüne / Duvar duvar song / Bitter years have been buried // Hey Lili örülmüş / Bir şarkıyla başlayan / Acı yıllar gömül- Marleen / Berlin’s singing…” Nur Yoldaş comments müş // Hey Lili Marleen / Şarkı söylermiş Berlin…” on the song: “This song about Berlin is of course Nur Yoldaş, şarkı hakkında şunları söylüyor: not talking about its history or touristic sights, it is “Berlin’den söz eden bu şarkı tabii ki şehrin tarihi trying to tell the stories, feelings, hopes and loves ve turistik yerlerini değil, gettolara sıkışıp kalmış, of those workers who got stuck here.” umutları, sevgileri, her şeyleriyle Türk işçilerinin iç dünyalarını anlatmaya çalışmıştır.”  ALMANYA’DA NELER VAR, AVUSTRALYA TÜRKÜSÜ, KÖLN BÜLBÜLÜ, KREUZBERG

29 BITLILER THE ONES WITH LICE

eatles’a Türkiye’de verilen isimlerden biri. Her ne of the names given to the Beatles in Turkey. B şeyin Türkçeleştirildiği ‘60’lı yıllarda sadece O In the ‘60s in Turkey all foreign influence was Beatles şarkıları değil, topluluğun adı da Türkçe- “turkified”. So not only the Beatles’ songs, but also leştirilmiş. Yakıştırılanlar çeşitli: Sözcüğün çağrış- the name of the band was translated into Turkish. tırdıklarıyla Pireler, Hamam Böcekleri gibi isimler Sometimes it was translated word by word, such ya da ses benzeşmesinden yola çıkılarak Bitliler, as Fleas or Cockroaches, sometimes names were Bitlis, Bitlisliler gibi kelimeler... Gençlerin Beatles used that sounded similar, such as Bitliler (the sevgisi, o dönem tartışmaları da beraberinde ones with lice), Bitlis, Bitlisliler (the ones from getirmiş: Kimi muhafazakarlar topluluğun tarzını Bitlis). Young people loved the Beatles, which “orta cins”in temsilcisi sayarak eleştirmişler, hatta also led to debates in society. Some conservatives bazı yasaklar getirmeye çalışmışlar. Buna rağmen criticised that the style transported by the Beatles Beatles çılgınlığı tüm hızıyla sürmüş. Bitliler’e 1965 blurred gender roles and amplified a so-called yılında İlham Gencer tarafından yapılan “Zamane “in-between gender”. Despite this, the Beatles’ Kızları” adlı şarkıda rastlıyoruz: “Bitliler’den sıra craze continued. We also come across Bitliler in kalmaz / Başka müzik dinlemezler…” O yıllar, İlham Gencer’s “Zamane Kızları” (“These Days’ Türkçe Beatles şarkılarının da ortalığı sardığı Girls”) in 1965: “Only occupied with Bitliler / They yıllar: Mavi Işıklar “Yesterday”i “Yalnızım”a çevirdi; don’t listen to other music”… Some Beatles songs Fikret Kızılok, “All My Loving”i “Sevgilim” adıyla were sung with Turkish lyrics: Mavi Işıklar sang Türkçeleştirdi. “A Hard Day’s Night”, “Ne Zormuş “Yesterday” as “Yalnızım” (“I am Lonely”). Fikret Unutmak” adıyla Ali Atasagun ve Zümrüt tarafın- Kızılok translated “All My Loving” to “Sevgilim” dan ayrı ayrı plak yapıldı. “Girl”, Boğaziçi Orkest- (“My Lover”). “A Hard Day’s Night” became “Ne rası’nın elinde “Sen”e dönüştü, “Something” ise Zormuş Unutmak” (“Forgetting is Difficult”) by Ali Gün Yüksel tarafından “Sanki” adıyla yorumlandı. Atasagun and Zümrütı. “Girl” was interpreted as Kendilerini “daha ziyade Beatles tarzı müzik yapan “Sen” (“You”) by the Boğaziçi Orchestra, and Gün bir topluluk” olarak tanıtan Cahit Oben 4 ve bir dö- Yüksel sang “Something” as “Sanki” (“As If”). Some nem katıldığı bütün yarışmalarda “en iyi Beatles” other interesting artists were for example Cahit seçilen Faruk Akel Show Orkestrası, o dönemden Oben 4, who said they were making music like kalan enteresan isimler. the Beatles, and also Faruk Akel Show Orchestra, which was voted the “Best Beatles”.  ARANJMAN 31 BÜLENT ERSOY

iva namıyla maruf Türkiye’nin ilk trans kadın alled “Diva”: the first trans woman singer in D şarkıcısı. 1981 yılında Londra’da geçirdiği C Turkey. After her gender-compliance surgery cinsiyet uyum ameliyatı sonrasında hayranları onu in London in 1981, it took eight years until she bağrına bastı ama devlet kademesinden tepki received her new ID. Fans tightly embraced her, gördü: 12 Eylül darbecileri tarafından sahneye but were shocked by a state decision: she was for- çıkması yasaklandı. Pembe nüfus kağıdını, sekiz bidden from appearing on stage after the military yıl sonra alabildi. Bu dönemde Almanya’da yaşadı coup in 1980. During this period, she lived in Ger- ve burada bir kısım video filmlerde oynadı. Kon- many and played in some video films there while servatuvar mezunu. ‘70’li yıllarda alaturka reper- graduating from the conservatoire. While singing tuvarının ağır ve ağdalı şarkılarını söylerken ‘80’li more alaturka songs in the ‘70s, she sang arabesk yıllarda arabeske, ‘90’lı yıllarda pop’a meyletti. O in the 80’s and pop in the ‘90s. She became very dönemde televizyon ekranlarının aranan ismi oldu, popular on TV, her concerts were always packed. konserleri hınca hınç doldu. Türkiye’nin gördüğü She’s one of the biggest stars in Turkey. en büyük yıldızlardan.  ARABESK, İŞTE BENIM ZEKI MÜREN

33

CARTEL

ürkiye’ye rap’i sevdiren topluluk. Aslında üç he group that made rap music popular in T topluluğun 1994 yılında bir araya gelerek T Turkey. In fact, three groups came together in oluşturdukları bir proje. Alper Aga’nın Kabus 1994 and formed this project. Karakan, which was Kerim’le birlikte Nürnberg’de kurduğu Karakan, founded by Kabus Kerim and Alper Aga in Nürn- Berlinli rap’çi Erci-E ve Kiel’den Da Crime Posse ya berg, the rapper Erci-E from Berlin and Da Crime da Türkçe adıyla Cinai Şebeke yan yana gelmişler, Posse from Kiel came together in the ‘90s and ‘90’lı yılların ortalarında yükselen yabancı düşman- raised their voices against the rising xenophobia. lığına karşı seslerini yükseltmişler. Kendi adlarını The high sale of their first and only record, titled taşıyan ilk ve tek albümün satışının yüksek olması, “Cartel”, also attracted attention to this issue. Its dikkatlerin bu meseleye çekilmesine sebep oldu. echo was heard in Turkey too: Cartel’s love and at- Yankısı Türkiye’de de duyuldu: Cartel, Türkiye’deki tention to music bolstered the popularity of music müzikseverlerin dikkatini gurbet illerde yapılan made by Turkish people abroad. Afterwards, rap çalışmalara çekti. Sonrasında Türkiye’de Türkçe music became hugely popular in Turkey. rap hızla yayıldı, ana artere çıktı.  BERLIN BERLIN, KREUZBERG

35

CEM KARACA

ir dönem kitleleri peşinden sürükleyen, politik e was a loud, full-voiced singer who attract- B şarkılarıyla dikkat çeken gür sesli şarkıcı. ‘70’li H ed attention through his political songs. The yılların ortalarından itibaren yazdığı şarkılar, o songs he wrote since the mid-‘70s can be read like dönem yaşananların belgesi. Cem Karaca, şarkı- reports of that period. While bands were forming cılar arasında da kamplaşmanın yaşandığı yıllarda groups and communities, Cem Karaca chose to be “halktan yana” tavır alanlardan. Şarkılarında sa- “on the side of the people”: he did not only ex- dece dönemin acılarını değil, halkın taleplerini de press the pain of the time but also the demands of dile getirdi. Bu yüzden 12 Eylül darbesinden sonra the people. He lived in exile in Germany after the memleketinden uzakta kaldı, Almanya’da sürgün military coup in 1980. Karaca, who was dismissed hayatı yaşadı. Bu dönemde vatandaşlıktan çıkar- from his citizenship in that period, made German tılan Karaca, burada kurduğu Die Kanaken adlı songs with Die Kanaken, which he founded in toplulukla Almanca şarkılar yaptı ve bu kez burada Germany, becoming the voice of the migrants yaşayanların sesi oldu. Güçlü hikâyeler anlattığı from Turkey living there. His songs spoke of peace, şarkılarında barıştan, kardeşlikten, özgürlükten brotherhood and freedom. In 1987, he returned söz etti. 1987 yılında Türkiye’ye dönüşü sol çevre- to Turkey and was heavily criticised by the left lerde tartışma yarattı. Ona “dönek” diyenlere bir for his decision. He was called a “turnaround”, to şarkıyla cevap verdi: “Ben döneksem döndüm diye which he replied with a song: “If I am a turnaround, memleketime / Döndüm baba döndüm işte oh be!” because I returned to my home / I am back father, I have returned, oh finally!”  MOĞOLLAR

37 ÇAĞRI TOURISM SONG

yılında bizzat Kültür ve Turizm Bakanlı- n 1981, the Ministry of Culture and Tourism 1981 ğı tarafından yaptırılan tanıtım şarkısı. I made this promotional song. From Pamukkale Pamukkale’den Gökova’ya Türkiye’nin tarihî ve to Gökova, it lists Turkey’s historical and touristic turistik “hazineler”inin art arda sıralandığı, arada “treasures”, including young women in bikinis, bikinili kızlar ve mayolu delikanlılarla birlikte hasır young men in swim shorts and men with hats and şapkalı, çiçekli gömlekli amcaların göründüğü klibi flowered shirts. This clip was broadcasted on TRT her gece TRT ekranlarından yayımlanırdı. Amaç, every night. Composed by Suavi Karaibrahimgil, Türkiye’yi tanıtmak ve bir turizm hamlesi baş- the aim was to promote Turkey and trigger a latmak. Farklı dillerde yapılan ve değişik isimler tourism boom. The song and its video, which was tarafından seslendirilen şarkının klibi o dönem made in different languages and​​ performed by Avrupa televizyonlarında da yayımlanmıştı. Bes- different singers, was also published on European tecisi, Suavi Karaibrahimgil. Adı üstünde, şarkıda television channels. As the name suggests, this bir davet var: Avrupalılar tatillerini yapmak üzere song is an invitation. Europeans are encouraged to Türkiye’ye davet ediliyor, orada karşılaşacakları visit Turkey for their vacations by listing what they şeyler anlatılıyor… Bunu yaparken türküler ve can expect... while doing so, the traditional alco- geleneksel içkimiz olan rakı unutulmuyor: “Kucak holic drink rakı is of course mentioned: “People kucak insanlar gelmeli Türkiye’ye / Yan yana oynan- should come to Turkey / They should dance side malı samba ve harmandalı / Gitar cevap vermeli şu by side, Samba and folk dance / Our folk songs bizim türkülere / Dünya gülümsemeli ve hep böyle should be played with a guitar / The world should kalmalı // İnsanlar bir arada hayattan zevk almalı always smile and always stay like this // People / Düşünün Antalya’da mutlu bir Hollandalı / Türk, should enjoy life together / Imagine a happy Dutch İtalyan, İngiliz bir Bodrum gecesinde / Rakı bardak- in Antalya / Turk, Italian, British together in Bodrum larında kardeşliği bulmalı…” at night / They should find their brotherhood in a glass of rakı.”  TRT, UZAYLILAR HOŞGELDINIZ

39 ÇEKIRDEK SANAT EVI ÇEKIRDEK ART HOUSE

de Fikret Kızılok tarafından İstanbul n art house founded by Fikret Kızılok in 1982 1982’ Çatalçeşme’de kurulan, faaliyetini ‘80’li A in Istanbul Çatalçeşme, which continued its yılların sonlarına kadar sürdüren sanat evi. Kapıla- activities until the late ‘80s. It opened its space rını çalacak salon bulamayan genç müzisyenlere to young musicians, who could not find other açan, onların konserlerini düzenleyen kuruluşta rehearsal spaces, organised concerts and gave müzik eğitimi de veriliyordu. Çekirdek’in entere- music education. Çekirdek’s practices were inter- san bir uygulaması vardı: 20-25 kişilik bir salonda esting as well: the concerts given in a hall of 20-25 verilen konserler kaydediliyor, bu kayıtlar bir people were recorded, and the tapes were given kasete basılıyor ve konser sonrasında dinlemeye to visitors who came after the concerts. From gelenlere hediye ediliyordu. . Erkan Oğur’dan Erkan Oğur to Doğan Canku, from Yeni Türkü to Doğan Canku’ya, Yeni Türkü’den İlkin Deniz’e pek Ilkin Deniz, many important musicians passed çok önemli müzisyen Çekirdek sahnesinden geçti, through the Çekirdek stage, some of them even kimi ilk konserini orada verdi. “İlkçağ’da Anadolu gave their first concert there. “İlkçağ’da Anadolu Müziği”, “Engizisyon Şarkıları”, “Adorno ve Müzik”, Müziği” (“Ancient Anatolian Music”), “Engizisyon o dönem düzenlenen konserlerden bir kısmının Şarkıları” (“Inquisition Songs”), “Adorno ve Müzik” başlığı. Kısa süre sonra Kızılok’la çalışmaya başla- (“Adorno and Music”), were the titles of some of yan Bülent Ortaçgil, Çekirdek’in diğer kahramanı. the concerts that took place in that period. Bülent İkili Çekirdek’in son döneminde yapım işine de Ortaçgil, who started to work with Kızılok, was the girdi ancak piyasa koşullarına direnemeyen sanat other hero of Çekirdek. The duo of Fikret Kızılok evinin faaliyeti, ‘80’li yılların sonlarına doğru dur- and Bülent Ortaçgil also started producing music, du. Çekirdek’te konser veren müzisyenler önemli however, Çekirdek could not keep up with the yerlere geldi, Fikret Kızılok ve Bülent Ortaçgil ise market conditions and had to shut down at the solo çalışmalarına devam etti. end of the ‘80s. The musicians who gave concerts in Çekirdek achieved good careers. Fikret Kızılok and Bülent Ortaçgil continued their solo works.

41 DERDIYOKLAR

li Ekber Aydoğan ve İhsan Güvercin tarafından ounded in 1979 by Ali Ekber Aydoğan and İhsan A 1979’da kurulmuş ikili. Modern folk ve disko F Güvercin. They received lots of attention for folk adını verdikleri türde çalışmalarıyla dikkat their music, which they defined as modern folk çektiler. Sahne şovları çok önemli: Düğünlerde and folk. Derdiyoklar’s stage shows were yaptıkları gösteriler, hızla tanınmalarına sebep. very important: their wedding performances Enstrümanlarını kendileri yapıyorlar ve sahnelerine made them famous. They made their instruments teatral bir hava getiriyorlar. Bir yandan gelenek- themselves and brought a theatrical atmosphere sel türküler söylerken diğer yandan Almanya’da to the stage. On the one hand they were singing yaşayan Türkiyelilerin meselelerine dikkat çeken traditional folk songs, on the other hand they were şarkılar yapıyorlar. Müzikleri çağının ilerisinde, bu drawing attention to the issue of people from Tur- yüzden hâlâ dinleniyorlar. İkilinin kurucularından key living in Germany. Their music was ahead of Aydoğan, Güvercin’in ayrılmasından sonra yoluna their time and is still popular today. Aydoğan went başka isimlerle devam etti. Hâlâ sahnede ve hâlâ on with other names after Güvercin left the duo. aynı enerjiyle gösterisini sürdürüyor. He is still on stage with the same energy.  ALMANYA’DA NELER VAR, BERLIN BERLIN

43 DOSTLUK ŞARKISI FRIENDSHIP SONG

oice of America / Amerika’nın Sesi Radyosu romotional record printed by Voice of America V tarafından bastırılan ve ücretsiz dağıtılan 78 P that was free of charge. The government of the devirli plastik promosyon plağı. Adnan Menderes Democratic Party led by Adnan Menderes came to başkanlığındaki Demokrat Parti hükümeti 14 Mayıs power after the first multi-party elections held on 1950’de yapılan ilk çok partili seçimler sonrasında 14th May 1950, and turned the country’s orienta- iktidara gelmiş, icraatının ilk yıllarında rotayı Ame- tion towards America. The “Friendship Song” was rika’ya çevirmişti. “Dostluk Şarkısı”, bu dönemde made during this period. The song was sung by yaptırıldı. Şarkıyı seslendiren Celal İnce, dönemin Celal İnce, the biggest star of the period. Turkey’s en büyük yıldızı, Türkiye’nin ilk “popstar”ı: Söyle- first “popstar” was stealing the hearts of young diği tangolarla genç kızların kalbini çalıyor. Tek girls with the tangos he sang. His only dream was hayali Amerika’ya yerleşmek –ki bu plak sonrasın- to settle in America – which came true after this da bu hayalini gerçekleştiriyor... 1956 yılında İzmir record. The record was distributed for free at a fair Fuarı’ndaki Amerika pavyonunda ücretsiz dağıtılan in Izmir and can be considered as a propaganda plak, sonradan çok rastlayacağımız “plaklı propa- record from today’s perspective. It is assumed that ganda”nın ilk örneklerinden. Dönemin Amerikan at the time 50,000 of these records had reached raporlarında bu plaktan 50 bin kopyanın ücretsiz households. The lyrics of the song praise Ameri- olarak Türkiye’deki hanelere ulaştırıldığı yazıyor. ca’s friendship: “America America / As long as the Şarkının sözleri, Amerika ile olan dostluğun nişa- world exists, Turks / Will stay by your side / in this nesi: “Amerika Amerika / Türkler dünya durduk- war for freedom...”. President Celâl Bayar, who ça / Beraberdir seninle / Hürriyet savaşında…” went to America at the time of the publication of Plağın yayımlandığı dönemde Amerika’ya giden the record, had spoken a memorable statement at Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, dönüşünde yaptığı one of his meetings: “We hope that in 30 years this mitinglerden birinde unutulmaz cümleyi kurmuştu: blessed country with its 50 million population will “Öyle ümit ediyoruz ki, 30 sene sonra bu mübarek become a little America too.” memleket 50 milyon nüfusu ile küçük bir Amerika olacaktır.”  KATIL AMERIKA

45 EROL BÜYÜKBURÇ

lı yılların kült şarkıcısı. İlerleyen dönemde cult singer of the ‘60s. His name can be found ’60’ Türkiye’de müzik adına yapılan her şeye A in relation with many songs in the history onun şarkılarında rastlamak mümkün: Erol Bü- of Turkey: the first “reinterpretations”, the first yükburç külliyatında Türkiye’de türünün ilk örneği compositions and edits are part of the Erol Büyük- sayabileceğimiz bir çok çalışma mevcut. Bu, onu burç corpus. This has brought his musical status ulaşılamayacak bir mertebeye taşımış ve dönemin to an untouchable level and made him one of the en önemli ismi kılmış. Turne için gittiği şehirlerde most important artists of his time. On tour, his car arabasıyla beraber omuzlara alınmış, büyük coş- would be carried by fans; he was always met with kuyla karşılanmış. Türkiye’ye Batı müziğini sevdi- great enthusiasm. He sang local folk songs from ren isimlerden. Bunda küçük cinliklerinin de payı the cities he was performing in, and as a result, var: Konserlerine gittiği şehirlerin meşhur türküle- the audience fell for him straight away. Büyükburç riyle başlamayı adet edinmiş, dinleyiciyi ilk andan brought many innovations to the music scene. Not itibaren avucunun içine almış. Sahnelere getirdiği only were his songs a topic of discussion, but also yenilikler cabası. Sadece şarkıları değil, kıyafet- his clothes. He is the first name that comes to mind leriyle de konuşulmuş. Rock’n’roll denince akla when it comes to rock’n’roll – also known as the gelen ilk isim –ki “yerli Elvis” olarak da tanınıyor. “Turkish Elvis”.  CEM KARACA, BAĞLAMA

47 ERKIN KORAY

rken dönem rock şarkıcılarından. Memleketin ne of the first rock singers and founder of one E ilk rock’n’roll topluluklarından birinin kuru- O of Turkey’s earliest rock’n’roll bands. Not only cusu. Orada kalmadı, poptan arabeske uzanan that, he also produced music in the genre of pop, bir çizgide ürünler verdi. Uzun saçları bir dönem alaturka and more. His long hair was rejected for a tepkiyle karşılandı ama bunlara direndi, sahnedeki period of time, but he resisted and did not change duruşunu ve tavrını değiştirmedi. Şarkıları güzel his stance or attitude. His songs received popular- düzenlemeleriyle dikkat çekti. Kulağını Türkiye ity through their beautiful arrangements. He also dışına da çevirdi ve hem Batı’dan hem Doğu’dan had his eye set on the countries outside of Turkey, beslendi. Kökü Arap yarımadasında olan şarkıları so he was influenced from both the East and the Hint müziğinden etkilendikleri izledi. Bunları bir West. His songs were influenced by Arabian and potada topladı, kendince farklı bir senteze ulaştı. Indian music, merging them with his own unique Yaptıkları hâlâ dinleniyor, plakları bilhassa Av- synthesis. His songs are still widely popular and rupa’da çok ilgi görüyor. 1975 tarihli “Elektronik his records are still being listened to, especially Türküler”, içeriği ve düzenlemeleriyle bu anlamda in Europe. His album “Elektronik Türküler” (“Elec- hâlâ aşılamamış bir albüm. tronic Folk Songs”) of 1975 is a milestone in the genre of psychedelic music.

49 EZAN

slam dininde namaza çağrı. Türkiye’deki en rayer call in Islam. The center of one of the İ önemli tartışmalardan birinin merkezi. ‘30’lu P most important debates in Turkey. A number yıllarda yaşanan bir kısım hadiseler, dinde re- of events in the ‘30s accelerated the efforts for form için yapılan çalışmaları hızlandırdı. Mustafa reform in religion. In 1932, Mustafa Kemal Atatürk Kemal Atatürk, 1932 yılında ezanı Türkçe okuttu changed the prayer call to Turkish and it stayed ve bu sonrasında böyle sürdü. Adnan Menderes like this. As soon as the leader of the Democratic başkanlığındaki Demokrat Parti, 1950 yılında Party Adnan Menderes came to power in 1950, it iktidara gelir gelmez ezanı orijinal dili olan Arap- was returned back to its original language Ara- çaya döndürdü. 17 Haziran 1950’de, müftülüklere, bic. On the 17th June 1950, the authorities were ezanın istenirse Arapça okunabileceği tebliğ informed that the prayer call could only be read edildi ancak ezan, bir daha hiç Türkçe okunmadı. in Arabic and it was never read in Turkish again. Tartışma o günden bugüne sürüyor. Türkçe ezan Since then, the debate has been ongoing. When yakın dönemde yeniden gündeme gelmiş, döne- the idea of reading the prayer call in Turkish came min başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından up again, the then Prime Minister Recep Tayyip “zulüm” olarak nitelendirilmişti. Erdoğan called it a “cruelty”.  555K, DOSTLUK ŞARKISI, HARFLER MARŞI

51 GEZI

stanbul Taksim Meydanı’ndaki Gezi Parkı’nda he Gezi park protests began at Taksim Square İ başlayan, hızla tüm Türkiye’ye yayılan eylemler T in Istanbul and quickly spread all over Turkey. zinciri. Park yapılmadan önce alanda bulunan Top- On the 28th April 2013, young people protested çu Kışlası’nı yeniden inşa etmek isteyen dönemin against the Prime Minister Recep Tayyip Erdoğan’s başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı birleşen plan to abolish the Gezi park by occupying and her fikirden gençler, 28 Mayıs 2013 günü ağaçların sleeping in the park. After the brutal police kesilmemesi için parkta nöbete başladı. Polisin intervention, the protests grew bigger. On the orada bulananlara yönelik sert müdahalesi eylemi 31st May, the first larger protests in Istanbul had büyüttü. 31 Mayıs’ta önce İstanbul’da sonra diğer started, quickly spreading to other cities too, until illerde başlayan eylemler hızla yayıldı, memleket a major part of the country was in resistance. The sathında bir kalkışmaya, kalkışma direnişe dönüş- actions were suppressed by a very harsh interven- tü. Eylemler polisin iki hafta sonra yaptığı çok sert tion two weeks later, but there are many songs, müdahaleyle bastırıldı ama o günlerden bugüne slogans and hopes written about those days. Fans yazılmış pek çok şarkı, slogan ve umut kaldı. in the stadiums, who usually stayed bitter rivals, Stadyumlarda asla birleşmez denilen ezeli rakip- suddenly joint forces, songs were made, a new lerin taraftarlarının birleşerek yan yana yürümesi, young humour came into existence, and the sense yapılan şarkılar, yeni ve genç bir mizah ve “birle- of “we can succeed, if we stay together” from şirsek başarabiliriz” duygusu Gezi’den bugüne those days is still remembered today. Duman’s kalanlar. Duman’ın “Eyvallah”ıyla başlayan ve song “Eyvallah” (“Cheers”) became the anthem of sayıları yüzlere ulaşan şarkılar, direnişin her safha- the movement. Kardeş Türküler’s “Tencere Tava sında yaşananları tarihe geçirdi. Kardeş Türküler’in Havası” (“Pan Pot Anthem”) welcomed the differ- “Tencere Tava Havası”, memleket çapında yapılan ent means of noise making in the country. Noises ses çıkarma eylemlerine selam çakıyordu. Sadece were also coming from abroad: Joan Baez sang memleket içinden değil, dışarıdan da destek geldi: “Imagine” with a Turkish intro, and Roger Waters Joan Baez, “Imagine”ı başına Türkçe bir sunuş ek- not only published a support message, but also in- leyerek seslendirdi, Roger Waters ilk anda destek cluded the photographs of those who died during bildirisi yayınlamakla kalmadı, İstanbul konserinde the Gezi resistance in his show “The Wall”. Gezi direnişi sırasında ölenlerin fotoğraflarını “Duvar”a yansıttı.  555K

53 HARFLER MARŞI ANTHEM OF LETTERS

tatürk tarafından yaptırılan, yeni harfleri tanıt- n anthem commissioned by Atatürk to intro- A maya yönelik marş. 29 Ekim 1923’te kurulan A duce the new alphabet. On the 29th October Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında yapılan 1923, one of the biggest reforms in the first years yeniliklerden biri, alfabenin değiştirilmesi. O güne of the Republic of Turkey was made: changing the dek kullanılan Arap alfabesi, 1 Kasım 1928’de alphabet. The Arabic alphabet, which had been yapılan bir hamleyle değiştirildi ve “yeni” cumhu- used until that day, was replaced with the Latin riyet, Latin harflerini kullanmaya başladı. Tarihe alphabet on the 1st of November 1928. This event, “harf devrimi” olarak geçen bu uygulamanın which is referred to as the “Letter Revolution” in bir marşla halka duyurulması öngörüldü ve yeni history, was announced to the public by an an- harfler (“İstiklal Marşı”nı da besteleyen) Osman them by Osman Zeki Üngör, the composer of the Zeki Üngör’e ısmarlanan marş aracılığıyla tanıtıldı. national anthem. In this anthem, the letters of the Marşta, alfabedeki harfler, Türkçe söylenişiyle ve new alphabet were sung according to their correct müzik eşliğinde art arda seslendiriliyor. pronunciation.  İSTIKLAL MARŞI

55 HER YERDE KAR VAR THERE IS SNOW EVERYWHERE

ak Bir Varmış Bir Yokmuş”la başlayan “aranj- he record by the Belgian-Italian singer Adamo, B man” akımının ilk yıllarında piyasaya çıkan, bü- T beginning with the song “Bak Bir Varmış Bir yük ilgi gören ve bu akımın gelişmesini hızlandıran Yokmuş” (“Once upon a Time”), was one of the Adamo plağı. Şarkılarını orijinal dili olan Fransızca first to be published in a period when reinterpreta- dışında dillerde de seslendiren İtalyan kökenli tions were popular. It received lots of interest and Belçikalı şarkıcı Adamo, 1965 yılında konser ver- attention, accelerating the movement of reinter- mek için geldiği Türkiye’de stüdyoya girdi ve Fecri pretations. Adamo, who sang in French and many Ebcioğlu’nun yazdığı sözlerle en sevilen şarkıların- other languages, came to Turkey for a concert in dan birini (“Tombe la Neige”) Türkçe seslendirdi. 1965 and recorded a Turkish version of his famous Plak çok sattı. Batı’dan gelen şarkıların orijinaline song “Tombe la Neige” with lyrics written by Fecri sadık kalarak ve kendi dilinde söylenmesi gerekti- Ebcioğlu. While people thought Western music ğine inananlar, bu plakla birlikte Türkçe de söyle- had to be sung the original way, after Adamo’s nebildiğini gördüler. Ancak Adamo yorumundaki release singers started singing Western songs in kırık Türkçe esas alındığından ana dili Türkçe olan a broken Turkish. For this reason, Turkish records şarkıcılar da kırık Türkçeyle şarkı söylemeyi tercih from that period all have accents. Adamo is not ettiler. Adamo tek örnek değil; o dönem İstan- the only example; almost all singers who visited bul’u ziyaret eden neredeyse bütün şarkıcılar, Fecri Istanbul at that time recorded songs with lyrics Ebcioğlu ve Sezen Cumhur Önal’ın yazdığı Türkçe by Fecri Ebcioğlu and Sezen Cumhur Önal. “Twist sözlerle meşhur şarkılarını plağa okudu. Dönemin King” Peppino Di Capri, the French star Johnny “twist kralı” Peppino Di Capri, Fransızların “yıldız”ı Hallyday, Brigitte Bardot’s fiancé Sacha Distel, Johnny Hallyday, “Brigitte Bardot’nun nişanlı- French singer Patricia Carli, Italian artist Mina and sı” olarak ün yapan Sacha Distel, Fransız şarkıcı the Armenian-French singer Marc Aryan are some Patricia Carli, İtalyanların en mühim isimlerinden examples of the “foreigner who sang in Turkish”. Mina ve kökü memlekete dayanan Ermeni-Fransız Juanito, the lead singer of Los Alcarson, recorded şarkıcı Marc Aryan, “Türkçe söyleyen yabancı şar- a song in Istanbul and liked it so much that he kıcılar”dan birkaçı. İçlerindeki ayrıksı örnek, Türkçe stayed in Turkey for good. plak yapmak üzere stüdyoya giren Los Alcarson grubunun solisti Juanito. Türkiye’yi çok seven şar-  ARANJMAN kıcı İstanbul’a yerleşti ve art arda yaptığı plaklarla kariyerini burada devam ettirdi.

57 İMÇ

nkapanı’nda bir pasaj. Adı İstanbul Manifatura- passage in Unkapanı. The actual name is İs- U cılar Çarşısı ama iki bloğuna müzik yapımcıları A tanbul Manifaturacılar Çarşısı (İstanbul Mani- yerleştiği için bilhassa ‘70’li yıllarda ve sonrasında facturer Bazar), but it is known as the place where müziğin kalbinin attığı yer olarak anılıyor. Bir umut music’s heart beats in the ‘70s. It symbolised a kapısı: Meşhur olmak isteyenler sazını, gitarını ala- door of hope: those who wanted to be famous rak oraya gidiyor, yapımcılara hünerini gösteriyor. went there with their guitar, showcasing their skills Köyden kente göç, biraz da bu sebeple hızlanıyor. to the producers. İMÇ also contributed to the ‘80’li yıllara doğru orada üretilen karışık kasetler, migration from the village to the city. The compi- plağın yok olmasına sebep. Ekseriyetle “Karışık lation tapes produced there in the ‘80s replaced Aranjmanlar” başlığıyla piyasaya sürülen, günün vinyl records. These cassettes, which were usually moda şarkılarını bir araya toplayan bu kasetler, bir released as a selection of popular songs, were dönem bütün evlere girdi. Unkapanı camiasının adopted by all houses in this period. It’s also the ikiye ayrıldığı dönem bu: Yapımlarını yasal yollarla time that the Unkapanı community was divided halka ulaştırmak isteyenler ve onların yaptıklarını into two: those who wanted to bring their works korsan olarak, kolayca insanlara dağıtanlar… ‘90’lı legally to the public, and the ones who wanted to yıllardaki pop patlaması pasaja bir bereket getirdi sell cassettes illegally… The pop explosion in the ancak sonraki yıllarda ortalığı saran mp3 salgını ‘90s brought life and jobs back to this passage, işleri bir hayli düşürdü. Bugün sessiz, sakin, eski but when mp3 took over the market the passage şaşaalı günlerinden çok uzakta ama hâlâ Türki- lost its prestige. Today the place is quiet, calm, far ye’de müziğin kalbi orada atıyor. from the old glory days, but it is still the beating heart of music in Turkey.  ARABESK

59 İSTIKLAL MARŞI INDEPENDENCE ANTHEM

ürkiye Cumhuriyeti’nin millî marşı. Cumhu- he national anthem of the Republic of Turkey. T riyet yolunda yapılan ilk icralardan biri, yeni T One of the first steps to be taken in the new rejime yakışır bir marş besteletmek. Öncesinde, republic was to compose a worthy anthem. In padişahların her birinin kendine mahsus marşı the past, each of the sultans had his own anthem vardı ve resmî törenlerde bunlar çalınıyordu. that was played in official ceremonies. During the Geçiş döneminde, hangisinin çalınacağı bilinme- transition period, it was not known which anthem diği için törenlere katılanların başına enteresan would be played, and those who attended the cer- şeyler gelmişti. Türkiye’yi temsil eden bir futbol emonies experienced interesting things. A foot- takımnın, bayrağı göndere herkesçe bilinen bir ball team representing Turkey was introduced with türkü olan “Hamsi Koydum Tavaya” ile çektirdiği, the folk song “Hamsi Koydum Tavaya” (“I Put the Kaiser Wilhelm Kanal’ın açılışına katılan donanma Anchovies in the Pan”), Kaiser Wilhelm was accom- bandosunun marş yerine bir çocuk şarkısı çaldığı, panied with a children’s song, and at the end of Birinci Dünya Savaşı bitiminde bir grup askerin WW1 a group of Ottoman soldiers have marched “Deutschland Über Alles”e tekbirlerle karşılık with takbir to “Deutschland über Alles”. Attempts verdiği kayıtlara geçmiş. Buna bir son vermek için were made to put an end to this. Mehmet Akif girişimlere başlanmış. Burdur Milletvekili Mehmet Ersoy’s poem dedicated to “our hero army” was Akif Ersoy’un “kahraman ordumuza” ithafıyla yaz- accepted with great enthusiasm and applause dığı şiirin 12 Mart 1921’de alkışlarla ve heyecanla from Turkey at the Grand National Assembly on Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilmesi ilk 12th March 1921. Then a composition contest was adım. Sonrasında bir beste yarışması açıldı, kaza- opened and Ali Rıfat Çağatay’s alaturka composi- nan Ali Rıfat Çağatay’ın Acemaşiran makamındaki tion was first chosen. However, because it was not alaturka bestesi oldu ama Batılı olmadığı gerekçe- being perceived as Western enough, Osman Zeki siyle ilerleyen yıllarda Osman Zeki Üngör tarafın- Üngör’s composition became the new anthem, dan yapılan ve hâlâ kullanılan besteye geçildi. Şiir, and so it has remained ever since. Ersoy’s poem sonradan bu beste üzerine oturtuldu. Bu yüzden- was latter paired with this composition. That is dir ki halen kullanılan marşta prozodi hataları var why there are still some mistakes in the prosody ve heceler yerine pek oturmuyor. and the syllables do not fit well.  HARFLER MARŞI

61 İŞTE BENIM ZEKI MÜREN HERE I AM, ZEKI MÜREN

eki Müren’in sahneden çekilmesini müteakip song by İ. Behlül Pektaş and Muzaffer Özpı- Z yayımlanmış, sözlerini İ. Behlül Pektaş’ın yaz- A nar, sung by Zeki Müren and dedicated to his dığı, Muzaffer Özpınar tarafından bestelenmiş withdrawal from the music scene. In a sense, the şarkı. Bir anlamda vasiyet şarkısı. Müren, bizzat song is a testament. Müren speaks of himself and kendinden ve yalnızlığından söz ediyor. ‘50’li his loneliness. He began in the 50s and remained yıllarda başlayan müzik hayatında hep zirvede always at the top of his music career. He made kalmış bir isim Zeki Müren. Her kulvarda ürün music in every genre, from folk music to reinter- verdi, “aranjman”dan halk müziğine uzandı, neye pretations. Perhaps he had the best handle on the dokunursa güzel yorumladı. Belki de Türkçeyi en . Composers wrote songs just for iyi kullanan sanatçıydı. Besteciler ona özel şarkılar him, every song he sang became popular. He com- yazdı, seslendirdiği bütün şarkıları popüler yaptı. posed about 300 songs and released more than 300 civarında şarkı besteledi. 500’ün üzerinde 500 singles and dozens of albums. There is even a 45’lik, onlarca albüm yaptı. Sadece onun plaklarını record company (Müren Plak) that has been set up basmak üzere adına kurulan bir plak şirketi (Müren to press his records. As a showman, he invented Plak) bile var. Sahnede bir gösteri insanı olmayı a T-shape stage so that he could be closer to the tercih etti. Sahneye getirdiği dekorlu düzen, “halka audience, and his wardrobe was always special daha yakın olmak için” icat ettiği T sahne, kendine and always discussed. He appeared on stage in eşlik eden sazları bir örnek giydirmesi ve kıyafet- a miniskirt and costumes that he styled himself. leri radikal hareketlerdi, hep konuşuldu. Sahneye In the 80s, his song “Kahır Mektubu” (“Sorrow mini etekle ve kendi çizdiği şatafatlı giysilerle Letter”) is widely accepted as the arabesk oratorio. çıktı. ‘80’li yıllarda arabeske meyletti ve “arabesk He was the first homosexual to be acknowledged oratoryosu” olarak tarihe geçen “Kahır Mektu- by the conservative society. Not only his singing, bu”nu yaptı. Muhafazakâr topluma kendini kabul but even his name has become an inspiration. ettirebilen ilk eşcinseldi. Sadece yorumu değil, The name of a dessert in Turkey is “Zeki Müren adı da şarkılara girdi. Türkiye’de bir tatlının adı Göbeği” (“Zeki Müren Belly”) and a type of knit- “Zeki Müren Göbeği”, bir örgü çeşidi “Zeki Müren ting is called “Zeki Müren Kirpiği” (“Zeki Müren Kirpiği” olarak anılıyor. Lashes”).  ARANJMAN, BÜLENT ERSOY

63

KANTO

ökü İstanbul’da olan, orada çalınan, söyle- genre which is rooted in, performed in, and K nen ve yine orada yok olan özgün tür. Yapısı A then to finally disappear in Istanbul. Its struc- itibariyle Batılı, söylenişiyle Doğulu, çalınışıyla ture is Western, its tradition Eastern. Played geleneksel, anlattıklarıyla asrî. Sarayda icra edilen traditionally, it narrates modernity. The lightness ağır ve ağdalı alaturka musikiye halkça verilen bir of Kanto appeared as a resistance to the heavy tepki olarak ortaya çıkan kantolar, Türkiye’de Batı alaturka music that had its origin in the palaces, müziğinin ilk popüler ürünleri sayılır. Konusunu it can be considered Turkey’s first Western pop- gündelik hayattan, hayatı değiştiren yeniliklerden ular music. It takes its subjects from daily life, ve yaşanan hadiselerden alıyor: İstanbul’u sarsan life-changing innovations or historical events: the yangınlar, Boğaziçi’nde işlemeye başlayan va- fires that shook Istanbul, the ferries which trav- purlar, ailece çıkılan sandal sefaları, bu gezilerde elled the Bosphorus, the family trips with the boat, yenilen dondurmalar, yeni yeni kullanılan daktilo the ice creams, the new typewriters – these were gibi aletler kantolarda karşımıza çıkanlar... O popular topics in Kanto… It was also established dönem tiyatronun merkezi olan Direklerarası’nda on the theatre stage: Kanto songs were sung be- yeşermiş: Sahnelenen oyunların perde arasında tween scenes so that people would not leave the izleyicilerin salondan çıkmasını engellemek için ya- theatre. They were usually improvised on stage. pılan gösterilerde söylenmiş, çok tutunca sokağa Some of the songs were recorded too, however, taşmış. Kantolar, ekseriyetle sahnede doğaçlama only a few records can be found nowadays. This söylenen şarkılar. Kiminin notaları yazılmış, taş genre, first performed by Peruz and Şamram plak döneminde kayıt altına alınmış ama bugüne Hanım, was represented in the ‘70s by Nurhan ulaşan örneği çok az. Peruz ve Şamram Hanım Damcıoğlu and Huysuz Virjin. tarafından icat edilen bu tür, ‘70’li yıllara Nurhan Damcıoğlu ve Huysuz Virjin gibi isimlerle taşındı ama sonrasında bunlar da kayboldu.

65 KATIL AMERIKA KILLER AMERICA

ayımlandığı dönemde çok ses getiren bir şık Mahzuni Şerif song which gained much pop- Y Mahzuni Şerif türküsü. Amerika, tam da “mütte- A ularity. America, precisely Turkey’s “ally”, fikimiz” olarak konumlandırıldığı dönemde Türki- intervened in the internal affairs of the country, ye’nin iç işlerine müdahale edince halk arasında which led to a judgmental reaction among the bir tepki oluştu. Mahzuni, bunu sazıyla dile getirdi. people. Mahzuni voiced this with his saz. America, Amerika, “Defol git benim yurdumdan / Amerika “Go away from my homeland / America killer killer katil katil / Yıllardır bizi bitirdin / Amerika katil / You’ve used us for years / America killer killer” katil” sözleriyle başlayan plakta “dünyanın en na- opens one song. Anti-American records then mussuzu” olarak nitelendirilmişti. Sonrası da geldi. started spreading. Mahzuni Şerif was a poet who Amerika karşıtı plaklar bir anda ortalığı sardı. şık was distinguished from the others through his Mahzuni Şerif, sazıyla ve sözüyle diğerlerinden instrument and his words. He absorbed the culture ayrılan bir ozan. Alevî kökenli ve oradan aldığı kül- he got from his Alevi origin and reflected it in his türü özümsemiş, öğütmüş, türkülerine yansıtmış. songs. He was very popular, holding an audience Çok seviliyor. Bir spor salonunu aynı gün art arda that could fill up a stadium for three concerts on verdiği üç konserde de doldurabilecek bir - the same day. His songs were also interpreted by yici kitlesine sahip. Sadece kendi sesinden din- Edip Akbayram, Selda, Cem Karaca and attracted leyicilere ulaşmadı, Edip Akbayram, Selda, Cem an even wider audience. Karaca gibi “halktan yana” şarkıcılarca yorumlandı, yorumlanıyor.  DOSTLUK ŞARKISI, SELDA, CEM KARACA

67 KOBRA

erlinli topluluk. Neue Deutsche Welle akımın- Berlin group. Maybe inspired by Neue B dan beslenen Türkçe sözlü ama ziyadesiyle A Deutsche Welle, but they have become a band Berlinli bir türün belki de ender örneklerinden biri specific to Berlin. They were popular during the oldular. ‘80’li yılların başında yaptıkları çalışma- beginnings of the ‘80s. One of the records they larla dikkat çektiler. O dönemde yapmış oldukları made at the time, “Hey! Gençliğe sesleniyoruz!” plaklardan biri, “Hey! Gençliğe sesleniyoruz!” (“Hey! We Speak to the Youth!”), was a maxi-sin- sloganıyla piyasaya verdikleri bir maxi-single ya da gle they distributed to the market. And they have tercih ettikleri adla küçük uzunçalar. Bir de albüm- made albums, too. They participated in festivals, leri var. Festivallere katılmışlar, verdikleri konser- gained a reputation with their concerts and pro- lerle adlarından söz ettirmişler ve ‘80’li yılların ilk claimed themselves in the music market of Germa- yarısında Almanya müzik piyasasında kendilerine ny in the first half of the ‘80s. The drummer of the bir yer bulmuşlar. Topluluğun davulcusu Hayrettin band, Hayrettin Öneşol, made a song under the Öneşol, ‘90’lı yıllarda Türkiye’de yaşanan pop pat- name Barbaros Hayrettin during the pop explo- laması sırasında Barbaros Hayrettin adıyla yapmış sion in the ‘90s with the title “Ben Sizin Babanızım” olduğu “Ben Sizin Babanızım” adlı tuhaf şarkısıyla (“I am your Father”). It was a rather strange song adını duyurdu ama tek şarkıyla kaldı. and remained his only solo song.  BERLIN BERLIN, KREUZBERG, YARINISTAN

69 KÖLN BÜLBÜLÜ NIGHTINGALE OF COLOGNE

alatyalı şarkıcı Yüksel Özkasap’ın lakabı. Özka- he nickname of the female singer Yüksel Öz- M sap, Türkiyeli gurbetçilerin sesi. Art arda yaptı- T kasap from . Özkasap became the voice ğı plaklarla burada yaşayanların dertlerine tercü- of Turkish expats by interpreting their sorrow man oluyor. Bunu yaparken farklı denemelere de and troubles in her records. She also attempted girişiyor. Caz altyapısıyla söylediği “Mercie Cheri”, different musical experiments: she sang a jazz Almanyalı dinleyiciler hedef alınarak yapılmış bir song called “Merci Cheri” for a German audience. plak ama başarılı olamamış ve Özkasap, bildiği As it was not successful she continued her musical yoldan yolculuğuna devam etmiş: Gurbet türküle- career as before: she added arabesk to her folk rinin yanına arabeski iliştirmiş, “dertli” şarkılarıyla songs and created a bridge between the ones buradan Türkiye’ye uzanan köprüyü kurmuş. Gur- suffering in Germany and the people in Turkey. bete gelip dönemeyenlerin, burada âşık olanların, She became the voice of those who could not memleketini özleyenlerin ve memlekette özleyen- return home, those who fell in love in Germany, lerin sesi olmuş. Hâlâ Köln’de ya da gurbetçilerin those who missed Turkey and those who were left tabiriyle Kölün’de yaşıyor ve zaman zaman çıktığı behind in Turkey. She lived in Cologne and from televizyon programlarında türkülerini söylüyor. time to time she performed her music on public Yüksel Özkasap şarkılarından birinin adı, “Nasıl television shows. One of the hit songs of Yüksel Yolum Düştü Kölün’e”. Türkiye’den gelen bir işçinin Özkasap is “Nasıl Yolum Düştü Kölün’e” (“How Almanyalı bir kıza âşık olmasını anlatıyor. Roman did I end up in Cologne”). It tells the story of a gibi bir şarkı bu, içinde her şey var: Geçim sıkın- worker from Turkey in Germany, who falls in love tısı, yalnızlık, sıla hasreti, dil bilmezliğin getirdiği with a German girl. This song is like a novel. It has dertler ve ağır çalışma koşulları… everything: hardship, loneliness, homesickness, not knowing the language and hard labour…  ALMANYA’DA NELER VAR, ARABESK, AVUSTRALYA TÜRKÜSÜ

71 KREUZBERG

erlin’deki küçük Türkiye. Bilhassa üçüncü erlin’s little Turkey. Especially where many B kuşaktan yetişen pek çok müzisyenin çıktığı B musicians from the third generation grew up. yer. Batı Berlin’de Duvar sınırında olduğu için The houses, which were close to the Berlin Wall pek rağbet görmeyen bu mahalledeki evler ‘60’lı and therefore unpopular in the ‘60s, were rented yıllarda Türkiye’den gelen işçilere tahsis edilmişti. to labour migrants from Turkey. Their children and İkinci ve üçüncü kuşak, ekseriyetle burada yetişti. grandchildren have been raised here. To protect ‘80’li yıllarda mahalleyi “dazlaklar” olarak tabir the neighbourhood in the 80s from “skinheads” edilen Nazi yanlısı ırkçılardan korumak için bir çete (or Nazis) a gang called “36 Boys” was formed. oluşturulmuş, 36 Boys adlı bu çete Türkiyelilere Killa Hakan, one of the most important rap stars yapılan saldırıları püskürtmüştü. Bugünün önemli of today, was once part of this gang but he later rap yıldızlarından Killa Hakan, bu çeteden çıkma. quit. He was also a member of the second term of Yine Kreuzbergli bir topluluk olan Islamic Force’un the Islamic Force, again a group from Kreuzberg. ikinci dönem üyelerinden. Çalışmalarını Türkiye’de Fuad, who is working from Turkey, and Alpha Ber- sürdüren Fuat ve Berlin şarkılarıyla dikkat çeken lin are two of Kreuzberg’s musicians. Kreuzberg Alpa Gun, Kreuzbergli müzisyenlerden ikisi. Kreuz- became a popular place after the collapse of the berg, Duvar’ın yıkılmasından sonra rağbet gören Wall, and in recent years it has become the center bir yer hâline geldi, bilhassa son yıllarda sanatın ve of art and entertainment. eğlencenin de merkezi oldu.  BERLIN BERLIN, CARTEL

73 KÜÇÜK ŞARKICILAR LITTLE SINGERS

’li yıllarda, pop’un sahiden popüler olduğu n the ‘70s , there were three children ’70 dönemde üç çocuk şarkıcı vardı: Şanar Yur- I singers: Arda Kardeş, son of Şanar Yurdatapan, datapan’ın oğlu Arda Kardeş, Muhittin Paydaş’ın Büyük İskender, son of Muhittin Paydaş, and Alper oğlu Büyük İskender ve Neşe Karaböcek’in oğlu Karaböcek, son of Neşe Karaböcek. The three of Alper Karaböcek. Üçü de çok satan plaklar yaptı, them made best-selling records, which became o dönem çok meşhur oldu. ‘80’li yıllarda başka very famous. There was another big event in the bir furya çıktı: Arabesk söyleyen çocuk şarkıcılar! ‘80s: children singing arabesk! It started with Başlatan isimler Küçük Emrah ve Küçük Ceylan. Küçük Emrah and Küçük Ceylan. Both of them İkisi de taklitlerinin arasından sıyrıldı, söyledikleri were pioneers in their field and became very fa- şarkılar dilden dile yayıldı. Sonrasında büyüdüler, mous. They grew up, continued their careers, but kariyerlerini sürdürdüler ama akıllarda kalan, o they have been reminiscing about their childhood dönemde yaptıkları… ‘90’lı yıllarda pop’un yeni- career ever since. In the ‘90s, both of them started den popüler olduğu dönemde her ikisi de bu tarza making pop. Their spot as childhood stars was yöneldi. Boşluğu, o yıllarda piyasaya çıkan Küçük replaced by Küçük Ibo, who by now is a grown up İbo doldurdu ama artık o da büyük. too.  ARABESK

75 MFÖ

azhar Alanson, Fuat Güner ve Özkan Uğur’dan op-rock band with Mazhar Alanson, Fuat Güner M kurulu pop-rock topluluğu. Mazhar Fuat Özkan P and Özkan Uğur. They started off with the name adıyla müzik dünyasına adım attılar, MFÖ olarak Mazhar Fuat Özkan and continued as MFÖ. In the yollarına devam ettiler. ‘60’lı yıllarda Kaygısız- ‘60s, they called themselves Kaygısızlar and in the lar, ‘70’li yılların ortalarında İpucu Beşlisi olarak ‘70s İpucu Beşlisi, however, they ended up settling plaklar yapmışlardı, MFÖ son durak oldu. 1984 down for MFÖ. Their debut album, “Ele Güne Karşı sonlarında yayımlanan ilk albümleri “Ele Güne Yapayalnız” (“Lonely against Everyone”), released Karşı Yapayalnız”, memleket müziği açısından bir in late 1984, was a breaking point for Turkey’s kırılma noktası. 12 Eylül darbesinden sonra cılız- music. After the military coup in 1980, the music laşan müzik piyasası bu albümle birlikte canlandı, market had paused, yet together with this album it pop’un yanında rock yeniden yeşermeye başladı. came back to life. Their albums and two Eurovision Art arda yayımlanan albümler ve iki Eurovision performances granted them a space in Turkey’s seferi, topluluğun kalıcılığını sağladı. Eurovision music history. Their song “Sufi” was performed şarkılarından “Sufi”, plak olarak Avrupa’da da at Eurovision, later it was released as a record in yayımlandı, diskolarda çalındı. Türkiye’de yapılan Europe and was played in clubs. One of the first ilk Türkçe sözlü rap çalışmalarından biri olan “Ali Turkish rap songs made in Turkey, “Ali Desidero” Desidero”, onların marifeti. Pek çok hit şarkı yap- can be credited to them too. They made many hit tılar, müziklerini kuşaktan kuşağa taşıdılar. Bugün songs, carrying their music from generation to konserleri hâlâ büyük ilgi görüyor, yeni albümleri generation. Nowadays their concerts are still very yayımlanmaya devam ediyor. popular and they continue publishing albums.

77 MINIK SERÇE LITTLE SPARROW

ürkiye’nin en önemli besteci ve yorumcuların- nickname for , one of Turkey’s most T dan Sezen Aksu’nun lakabı. 1978 yılında yap- A important composers and performers. It was mış olduğu bir şarkı ve aynı yıl çevirdiği filmden given to her after her song “Minik Serçe” and a film mülhem. İlk plağını 1975 yılında yapan, sonrasında with the same name from 1978. Sezen Aksu, who art arda yaptığı 45’liklerle ünlenen Sezen Aksu, made her first record in 1975 and became famous 1978 yılında çıkardığı “Kaybolan Yıllar” ile zirveye after publishing record after record, reached yerleşti, orada kaldı. ‘80’li yıllarda, Aysel Gürel ve the peak of the music market with “Kaybolan Attila Özdemiroğlu ile birlikte yükselen arabeske Yıllar” (“Lost Years”) in 1978 and stayed there. In alternatif çalışmalar yaptı. Onno Tunç’la yaptığı ça- the ‘80s she worked with Aysel Gürel and Attila lışmalar, ‘90’lı yıllarda yükselen pop’un önünü açtı. Özdemiroğlu and tried alternative arabesk col- O yıllarda , Levent Yüksel, Harun laborations. Her work with Onno Tunç opened the Kolçak, Aşkın Nur Yengi, Göksel gibi isimler onun way for the rising pop wave in the ‘90s. In those himayesinde müzik piyasasına girdi. Sezen Aksu, years, names such as Sertab Erener, Levent Yüksel, sadece besteleri ve sözleri değil, gençlere verdiği Harun Kolçak, Aşkın Nur Yengi and Göksel en- destekle de önemli bir konuma geldi. Şarkılarında tered the music market under her guidance. Sezen yaşadığımız duyguları alabildiğine yalın bir şekilde Aksu reached an important position not only with anlatıyor, bu yüzden herkese hitap ediyor. her compositions and words but also because of her support for young people. Due to her pure expression of feelings in her songs, she appeals to everyone.

79 MOĞOLLAR

yılında kurulmuş topluluk. Başta türküleri band founded in 1968. At first they were sing- 1968 İngilizce seslendiriyorlardı, sonrasında A ing folk songs in English, later they were pro- Türkçe düzenlemelerle adlarından söz ettirdiler. ducing Turkish songs. In 1970, they coined a new 1970 yılında, o dönem popüler olan ve türkü genre: Anatolian pop. This was hugely popular düzenlemelerinden müteşekkil türün adını koydu- at that time and consisted of folk song variations. lar: Anadolu-pop. Sonraki çalışmalarında bu türün In their later works, they showed that Anatolian sadece düzenlemelerden ibaret olmayacağını, pop was not only a genre of reinterpretations, but türkülere yakın ya da kökünü onlardan alan, yerli also could include compositions enriched with enstrümanlarla zenginleştirilmiş besteler de ya- traditional instruments, bringing them closer to pılabileceğini gösterdiler. ‘70’li yılların ortalarına their folk roots. They were active until the mid-70s. kadar etkindiler, sonra sessiz bir döneme girdiler. After a quiet period, they reunited in 1993 with 1993 yılında yeniden bir araya geldiler, eski çalış- more politicised content in their music. Released malarının yanına politik çalışmaları da eklediler. in in 1971, their albums have received the 1971 yılında Fransa’da yayımlanan albümleri, o Charles Cross Academy Award, which was also güne dek Pink Floyd, Frank Zappa gibi isimlere given to artists like Pink Floyd and Frank Zappa. In verilen Charles Cross Akademisi ödülünü aldı. 2018, the Moğollar celebrated their 50th year with 2018’de 50. yıllarını görkemli bir konserle kutlayan a magnificent concert. To this day, they are still Moğollar hâlâ sahnede, şarkılarını söylüyor. singing and performing on stage.  CEM KARACA, BAĞLAMA

81 NIKÂH MASASI WEDDING TABLE

tarihli Ümit Besen şarkısı. Arabeskin yük- he title of a Ümit Besen song from 1982. It has 1982 seldiği dönemde bir yan tür olarak ge- T become a symbol of tavern music, which came lişen taverna müziğinin simgesi. Alaturka ve halk up as a side effect during the rise of arabesk. müziğinden beslenen “kentli” bir tür olarak tarihte Tavern music entered history as an urban genre, yerini aldı. Türe adını veren tavernalar, komşu ülke which has been influenced by alaturka and folk Yunanistan’ın gece hayatını renklendiren eğlence music. The tavern in Turkey got its name from the mekânları ancak Türkiye’de biraz yanlış anlaşıldı Greek tavern, however, it was misunderstood in ve ‘80’li yıllarda piyanist şantörlerin sanatlarını Turkey, so “taverna” was used in the ‘80’s to de- icra ettikleri yerler olarak tarihe geçti. Dinleyicisi scribe places in which piano players, singers and köyden kente göç eden varlıklı kesim ya da 1980 songwriters were performing. The audience were sonrasının yeni zenginleriydi. Taverna şarkıcıları wealthy people who migrated from the village orglarının başında yerini alıyor, dinleyicileriyle ko- to the city or the new money. The singers at the nuşarak interaktif bir şekilde geceyi sürdürüyorlar- tavern would sit at their keyboard and entertain dı. Gelen önemli konuklar, “O ooo kimleri görüyo- their audience throughout the night with social ruz… Meşhur fabrikatör Ahmet Bey, hoş geldiniz! interactions. Important guests would be greeted Zarif eşinizle birlikte sizi bu şarkı eşliğinde dansa personally, which would give them an even higher davet ediyorum” tarzında cümlelerle karşılanıyor, status: ”Oooh who are we seeing… Welcome, statüler ön plana çıkartılıyordu. Yol, Ümit Besen ve famous factory owner Ahmet Bey, welcome! Ferdi Özbeğen’in piyanolarının başında şarkılarını Please dance with your beautiful wife to this song.” söylerken ilgi görmesiyle açıldı, ilerleyen yıllarda A new genre grew out of Ümit Besen and Ferdi piyanolar orga dönüştü hatta “oryantal klavye”ler Özbeğen’s piano-accompanied songs, but in the kullanılmaya başlandı. “Nikâh Masası”, başlama vu- following years their pianos were replaced by key- ruşunu yapan şarkılardan. Almanya’da yayımlanan boards or even oriental keyboards. “Nikah Masası” kasette bu tür için başka bir isim önerilip kapağa (Wedding Table) started off the evolvement of this işlenmiş: “Romantik Müzik”. genre. In the German release of the cassette, the genre was given another name: “Romantic Music”.  ARABESK

83 NEŞET ERTAŞ

alk müziğinin büyük üstadı. Aˆşık Mahzuni e is a great master of folk music. Together with H Şerif’le birlikte iki farklı koldan pop ve rock’u H Aˆşık Mahzuni Şerif, he fed pop and rock from besledi: Selda Bağcan çıkışını Neşet Ertaş türküle- two different branches. The famous Selda Bağcan riyle yaptı, Aˆşık Mahzuni Şerif türkülerine çark etti. made her debut with songs of Neşet Ertaş and Kendilerini “halktan yana” konumlandıran Cem reinterpreted Aˆşık Mahzuni Şerif’s folk songs. Karaca, Edip Akbayram, Fikret Kızılok gibi şarkıcı- Musicians such as Cem Karaca, Edip Akbayram lar ağırlıkla Aˆşık Mahzuni Şerif türküleri söylerken and Fikret Kızılok, who placed themselves on the şarkılarını siyasetten uzak tutan Barış Manço, Erkin side of the people, sang songs of Aˆşık Mahzuni Koray, Neşe Karaböcek gibi isimler Neşet Ertaş Şerif; whereas Barış Manço, Erkin Koray, Neşe eserlerini repertuvarına aldı. “Tatlı Dillim”den Karaböcek, who were less political, took Neşet “Gönül Dağı”na uzanan yolda kâh hüzünlü kâh oy- Ertaş’ songs in their repertoire. With songs like nak havalarla mızrabını tellere kondurdu, oradan “Tatlı Dillim” (“Sweetly Spoken”) or “Gönül Dağı” türküler havalandırdı. Babası Muharrem Ertaş’ın (“Love Mountain”) Neşet Ertaş both entertained geleneğini sürdürdü, Kırşehir yöresinin bozlak- and saddened his audience and brought Turkish larını bugüne taşıdı. Art arda yaptığı plaklarla bir folk music to the fore. He continued the musical dönem piyasada fırtına gibi esti ama ‘80’li yıllarda tradition of his father Muharrem Ertaş and his Almanya’ya geldi, uzun süre Köln’de yaşadı ve dü- hometown Kırşehir. For a while he owned the ğün müzisyenliği yaparak hayatını kazandı. 2000’li music market, but in the ’80s he left for Germany. yılların başında, “adı unutuldu” denilen zamanda He lived in Cologne for a long time and became a Türkiye’ye döndü, büyük kitle konserlerinin yıldızı wedding musician. At the beginning of the 2000s, oldu. Son deminde külliyatı toparlanarak yeniden when his name was nearly forgotten, he returned yayımlandı, hakkında kitaplar yazıldı. Geleneksel to Turkey and gave big concerts. His collections halk ozanlarının son temsilcilerinden biriydi. Ölü- have been published and a book about him has müyle bir devir bitti. been written. He was one of the last representa- tives of the traditional folk. With his death, an era ended.  BAĞLAMA

85 ORHAN GENCEBAY

rabeski başlatan isimlerden. Her ne kadar ilk ne of the names that led arabesk. He was a A plaklarıyla bu türün ateşleyicisi olsa da ilerle- O pioneer of this genre with his first recordings. yen yıllarda yaptıklarını “serbest çalışmalar” olarak His songs “Bir Teselli Ver” (“Give a Consola- nitelendirdi. İlk çıkışını ‘60’lı yılların sonlarında tion”), “Hatasız Kul Olmaz” (“There’s no flawless yaptı. “Bir Teselli Ver”, “Hatasız Kul Olmaz”, “Bir Human”), “Bir Araya Gelemeyiz” (“We can’t get Araya Gelemeyiz” gibi Gencebay şarkıları, arabes- Together”) propelled arabesk into the limelight. ki görünür kıldı. ‘70’li yıllarda arabesk yaygınlaşır- Later he described his work as “freestyle work”, ken Gencebay kendini bu türden kopardı ve biraz distancing himself from the genre arabesk and da o dönemde yakınlaştığı Erkin Koray’ın etkisiyle began experimenting with the influence of Erkin farklı denemelere girişti. Sitar çalması, şarkılarında Koray. The use of tunes and substructures from the Batı ve Doğu’dan gelen melodileri ve alt yapıları West and East in his new songs created a unique kullanması, kendine özgü bir tür yarattı ve yolunda genre. As arabesk was banned he could not yalnız yürüdü. Arabeskin yasaklığı olduğu TRT’ye appear on national TV, TRT, but he still managed çıkartılmadığı dönemde her sahnesi klip tadında to reach his audience through his films. Neverthe- işlenmiş filmler aracılığıyla hayranlarına ulaştı. less, he was allowed to sing songs on TRT screens Yine de bir armağan gibi her yılbaşı gecesi özel with special permission every New Year’s Eve. He izinle TRT ekranlarına çıktı, şarkılarını söyledi. expressed the troubles of the people in his films Filmlerinde halkın dertlerini dile getirdi ve bilhas- and sung about the pains in the slum neighbour- sa arabeskin asıl dinleyicisini oluşturan gecekondu hoods, which made up his main audience. At the mahallelerinde yaşanan acıları işledi. Gecekondu- end of the film “Derdim Dünyadan Büyük” (“My larını yıkmaya gelen inşaatçılara direnen bir mahal- Sorrows are Bigger than the World”), he sings of a leyi anlattığı “Derdim Dünyadan Büyük” adlı filmin neighbourhood resisting the builders who came sonunda söylediği şarkı gelecek güzel günlere to demolish the shanty houses. It expresses the olan inancı dile getiriyor ve o dönemde yapılan belief in the beautiful days to come and stands şarkılar arasında umuduyla bir adım öne çıkıyor. out among the songs made at the time. Recently, Orhan Gencebay, yakın dönemde müzik çalışmala- rather than his music, Gencebay’s closeness to the rından ziyade iktidara yakınlığıyla gündeme geldi. current government has been discussed.

 ACILARIN KADINI, ARABESK

87 PET’R OIL

yılında Hollanda’nın Lahey kentinde his song represented Turkey in the 25th Euro- 1980 yapılan 25. Eurovision Şarkı Yarışma- T vision Song Contest in the Hague in the Neth- sı’nda Türkiye’yi temsil eden şarkı. Sözlerini Şanar erlands in 1980. The song was written by Şanar Yurdatapan’ın yazdığı şarkının bestecisi, Attila Yurdatapan and composed by Attila Özdemiroğlu. Özdemiroğlu. TRT, öncesinde alınan başarısızlıkla- TRT decided to send the biggest name of the ra karşı bir önlem olarak dönemin en büyük ismini period to the competition considering the failures yarışmaya göndermeye karar vermiş, yorumcu of the years before and chose Ajda Pekkan as the olarak “Süperstar” unvanını henüz kazanmış Ajda great superstar. The song touched on a current is- Pekkan’ı seçmişti. Şarkı, güncel bir konuya, petrol sue: the oil crisis. TRT announcer Şebnem Savaşçı krizine değiniyordu. Yarışma günü şarkıyı TRT presented the contest song with the following spikerlerinden Şebnem Savaşçı sunmuş, şu cümle- sentences: “Hello, dear viewers from the tulip’s leri kurmuştu: “Laleler ülkesinden merhaba sevgili country... Turkey is participating in this year’s com- izleyiciler… Türkiye bu yılki yarışmaya bir aşk petition with a love song. It is not a usual love, but şarkısıyla katılıyor. Ama alışılmış bir aşkın değil, a love story about the world’s beloved oil. Turks, dünyanın güncel sevgilisi petrole duyulan aşkın who brought the tulip to the Netherlands centuries hikâyesi. Yüzyıllar önce Hollanda’ya laleyi getiren ago, now bring oil and its song in 1980.” Pet’r Oil Türkler, 1980’de petrolü ve onun şarkısını getiri- did not succeed in Eurovision and finished 15th yor.” “Pet’r Oil”, Eurovision’da başarılı olamadı ve in the competition. Ajda Pekkan, who could not yarışmayı 15. sırada bitirdi. Bunu hazmedemeyen digest the result, left the country and did not re- Ajda Pekkan Türkiye’yi terk etti ve üç yıl ülkeye turn for three years. The song, however, was very dönmedi. Şarkı, oryantal ezgisi ve kolay akılda much loved in Turkey thanks to its easy refrain and kalan nakaratı sayesinde Türkiye’de çok sevildi the oriental tunes, but was also heavily discussed. ancak bir o kadar da tartışıldı. Sözleri yazan Şanar Şanar Yurdatapan, who wrote the lyrics, declined Yurdatapan, TRT’nin sözlere müdahale ettiği ge- an award that he should have received because rekçesiyle ona verilen ödülü canlı yayında protesto TRT tried to change his lyrics. ederek reddetti.  AJDA PEKKAN, TRT

89 SELDA (BAĞCAN)

ürkiye’nin Joan Baez’i olarak nitelendirilen singer who is described as Turkey’s Joan Baez. T şarkıcı. ‘70’li yılların başında gitarı eşliğinde A She became widely known in the ‘70s for seslendirdiği türkülerle adını duyurdu. İlerleyen playing folk songs with her guitar. In the following yıllarda funk öğeleriyle süslü şarkılardan büyük years, she performed many songs ranging from orkestra eşliğinde söylediği türkülere uzanan songs with funk elements to folk songs accom- pek çok deneme yaptı. Sesi ve yorumu benzersiz. panied with a large orchestra. In all, her voice Aileden müzisyen: Abileri, Ankara’da dönemin en and interpretations are unique. Coming from önemli kulüplerini işletirken onların sahnesinde a musician’s family, she also performed in her yetişti. Yeniden yayımlanan albümleriyle birlikte brothers’ clubs in Ankara. She was discovered in Avrupa piyasasında keşfedildi. 1986’da Peter the European market with her re-released albums. Gabriel tarafından WOMAD’a davet edilmiş, dev- In 1986, Peter Gabriel invited her to WOMAD, but let sakıncalı olduğu gerekçesiyle pasaportuna el she could not go because the state had taken her koyduğu için gidememişti. O yıl bir şarkısı festival passport away from her. Her song and this story plağında bu hikâyeyle yer alınca dikkatleri üzerine were published on a poster at the festival and çekti ve sonraki yıllarda pasaportuna kavuşunca when she got her passport back in the following bu festivale katıldı. Söylediği şarkılar yüzünden years, she attended this festival. Because of her iktidarla arası hiçbir zaman iyi olmadı. Son dönem- songs, she has always had a difficult relationship de İsrailli topluluk Boom Pam’la yaptığı çalışmalar, with the government. Through her recent work onu genç bir dinleyici kitlesiyle buluşturdu. Hâlâ with the Israeli group Boom Pam she reached a festival sahnelerinin aranan yıldızı. new hipster audience. She’s still the star of the festival scene.

91 TRT

ürkiye Radyo ve Televizyon Kurumu. Mazisi bir urkey Radio and Television Organisation. Its T hayli eskiye uzanıyor ama ‘70’li yılların ortala- T history in radio extends quite a bit, but in the rında televizyon yayınlarının devreye girmesiyle mid-’70s, its television broadcasts were gaining bilinirliği büyük ivme kazanıyor. Bir dönem rad- momentum as televisions were becoming more yoda yayımlanan programlar, insanların bilhassa widespread. People got in touch with Western Batı müziğiyle tanışma sebebi. Sadece pop ya da music through its radio programmes. Not only rock değil, işin ehlince sunulan klasik Batı müziği pop or rock, but also its classical Western music programları da birkaç kuşağın bu kurum aracılı- reached several generations. Thanks to Radio ğıyla bilgilenmesini sağladı. FM bandından yayın 3 broadcasts from the FM band and TRT-3 with yapan Radyo 3 ya da o dönemki adıyla TRT-3, İzzet İzzet Öz and Yavuz Aydar, pop and rock culture in Öz’den Yavuz Aydar’a uzanan yapımcılar sayesin- Turkey developed. The TRT Supervisory Board, de Türkiye’de pop ve rock kültürünü yerleştirdi, which was launched with the start of television geliştirdi. Artısı çok elbette ama eksileri de var: broadcasts, was also a source of large anxiety for Televizyon yayınlarının başlamasıyla devreye giren singers and bands. They were checking the songs TRT Hafif Müzik Denetleme Kurulu, şarkıcı ve top- and did not give screen permissions to those who lulukların korkulu rüyasıydı. Şarkıları denetliyor, did not comply with the norms they determined. belirledikleri normlara uymayanlara ekran vizesi Each year a booklet listed the songs which could vermiyordu. Her yıl yayımlanan kitapçıklar aracılı- be published. The reasons for prohibiting a song ğıyla “yayınlanabilir” bulunan şarkılar duyuruluyor, ranged from “tune error” to “indivisible integrity bu kitapçıklara giremeyenler yayınlanamıyor. of the state”. “Against the common morality” was Normlar çeşitli: “Prozodi hatası”ndan “devletin included too. The song “Lambaya Püf De” (“Say bölünmez bütünlüğü”ne uzanıyor. Bunlar arasın- Puff to the Lamp”) by Barış Manço was subjected da, “genel ahlaka mugayyir”lik de var. Dönemin to the latter due to its sexual innuendos. Manço en önemli isimlerinden biri olan Barış Manço’nun and his band Kurtalan Ekspres tried to find a “Lambaya Püf De” adlı şarkısı, sonuncu maddeye solution straight away: they made an instrumental takılanlardan: Sözleri erotik bulunarak yasaklanı- version of the song and changed the name to “Tav- yor. Manço ve ekibi Kurtalan Ekspres, hemen bir uklara Kışşt De” (“Say Kshh to the Chicken”). The çözüm buluyor ve şarkının enstrümantal versiyonu- board rejected it again. The reason was just like a nu “Tavuklara Kışşt De” ardıyla yayımlıyor. Kurul, joke: the guitarist plays too erotically! bunu da reddediyor. Gerekçe, fıkra gibi: Gitarcı gitarı erotik çalıyor!  BARIŞ MANÇO

93 TÜRKISCH MANN TURKISH MAN

yılında piyasaya verilen Yusuf Cavak usuf Cavak’s parody record released in 1977. 1977 imzalı parodi plak. Şarkının yaratıcısı, Y The composer of the song produced a Turkish 1974 yılında Almanya’da bir Türkçe plak yapmış record in Germany in 1974, but received attention ancak dikkatleri bu “Türkisch Mann” la üzerine with his “Türkisch Mann” (“Turkish Man”) song. çekmiş. Yusuf, şarkıyı söylerken kasıtlı bir şekilde Cavak, while singing the song, uses deliberate- kırık Almanca kullanıyor ve sözlerde Almanya’daki ly broken German and emphasises the clichés Türklere yönelik klişeleri vurguluyor. Plağın arka against the Turks in Germany. On the back of the yüzünde yer alan “Blondes Haar” da aynı minval- record, the song “Blondes Haar” (“Blonde Hair”) de bir şarkı: Türkiye’den gelen erkeklerin sarışın draws on similar clichés: the blonde German Alman kadınlarına düşkünlüğünü ti’ye alıyor. women don’t care for the Turkish men’s obsession with them.  ALMANYA’DA NELER VAR

95 TÜRKÜLERIMIZ KARDEŞTIR OUR FOLK SONGS ARE BROTHERS

anar Yurdatapan tarafından düzenlenen, Şivan eries of concerts, organised by Şanar Yurdata- Ş Perwer ve Melike Demirağ’ın solist olarak S pan, sung by Şivan Perwer and Melike Demirağ. katıldıkları konserler dizisi. 12 Eylül darbesi son- It was composed to oppose the Kurdish-Turkish rasında Türkiye’de yaşanan Türk – Kürt ayrımına separation after the military coup in 1980, and it karşı kamuoyu oluşturmak için düzenlenmişti, was successful. “Türkü” is the general name for başarılı oldu. Türkü, halk müziği ürünlerine verilen folk song. It is specific to Turkey, coming from the genel isim. Türkiye’ye özgüler ve halkın bağrın- people’s hearts. “Türkülerimiz Kardeştir / Sitra- dan çıkıyorlar. “Türkülerimiz Kardeştir / Sitranen nen me Dostin” (Our Folk Songs are Brothers) me Dostin” başlığıyla kaset olarak da yayımlanan was released as a cassette and also performed bu konserlerde Türkçe ve Kürtçe olarak yapılan in Turkish and Kurdish during concerts. The texts konuşmalar, hadiseyi anlatırken insanlara umut are designed to raise people’s hope: “Today all aşılıyor: “Bugünkü Türkiye’de tüm Kürt kültürü ve Kurdish culture and language have been prohib- dili yasak. Bu yasağın karanlığında Kürt türküleri- ited in Turkey. In the darkness of this prohibition, nin talan edilmesine karşı çıkmak hepimize görev it is our duty to oppose the plundering of Kurdish oluyor. Kültürlerimiz yan yana büyümüş iki ulu folk songs. Our cultures are two large trees grown ağaçtır. Bu iki ağacın meyvaları, türkülerimiz kar- side by side. The fruits of these two trees, our folk deştir! Türkler ve Kürtler, iki kardeş ulus. Savaşsız, songs, are brothers! Turks and Kurds, two brother sömürüsüz, baskısız bir dünyada neden yaşamaya- nations. Why not live in a world without war, with- lım dostça, yan yana?” out exploitation, without oppression, in friendship, side by side?”  BAĞLAMA

97 UZAYLILAR HOŞGELDINIZ WELCOME, ALIENS

ırşehirli halk ozanı Şemsi Yastıman’ın eğlenceli olk singer Şemsi Yastıman’s fun record; reflect- K plağı; insanoğlunun uzay sevdasının türkülere F ing on mankind’s excitement for aliens. Russian yansıması. Rus kozmonotların atmosfer dışına çıkı- cosmonauts and American astronauts going şı ve Amerikalı astronotların aya gidişi, Türkiye’de to space and flying to the moon were met with de heyecanla karşılanmıştı. Bu dönemde art arda great interest in Turkey. During this period, many mevzuyla alakalı plaklar yapıldı ama Yastıman’ınki records with this thematic context were published, hepsinden öte: Türkiye’yi ziyarete gelen uzaylıları but none of them were like Yastıman’s. In his song, karşısına oturtuyor ve onlarla “konsültasyon” yapı- he is greeting the aliens and discusses Earth and yor. Başta onları tanımaya yönelik sorular soruyor, outer-space with them. At first he asks questions sonrasında onlara memleket ahvalini anlatıyor ve to get to know them, then tells them about the bir anlamda döneminin fotoğrafını çekiyor. Bu yö- country and delivers a current summary of it. From nüyle memlekette yapılmış ilk belgesel plaklardan. this point of view, it can be seen as one of the first documentary records of the country.  ÇAĞRI

99 YARINISTAN

edim Hazar Bora ve Geo Schaller tarafından edim Hazar Bora and Geo Schaller founded this N kurulan, kendilerini “Almanya – Türkiye müzik N group as a “Germany - Turkey music coalition”. koalisyonu” olarak tanıtan topluluk. ‘80’li yılların Nedim Bora, who came to Germany in the early başında Almanya’ya gelen, Hazar takma adını alan ‘80s and took the pseudonym Hazar, studied with ve burada bulunan bir başka siyasî sürgün olan Şanar Yurdatapan, a political exile like him. He Şanar Yurdatapan’la çalışmalar yapan Nedim Bora, describes the group as “funny, romantic, happy, Yarınistan’ı “komik, romantik, şen, çılgın, acıma- crazy, unforgivingly provocative, even anarchist sızca provokatif hatta anarşistçe ve aynı zamanda and at the same time multi-lingual”. He explained çok dilli” bir grup olarak tanımlıyor ve yaptıklarını their style as this: ”a lot of young Turkish have şöyle anlatıyor: “Bir çok Türkiyeli gencin bir kula- disco music in one ear, traditional Turkish music in ğında disko müziği, bir kulağında geleneksel Türk the other ear. Based on this, we tried to reach such müziği var. Bundan yola çıkarak böyle bir bileşimi a combination.” Besides Turkish songs, they also canlandırmaya çalıştık.” Repertuvarlarında Türkçe have Kurdish and German songs in their reper- dışında Almanca ve Kürtçe şarkılar da var. Grubun toire. The group’s name is inspired by the German adı, Almanca “morgenland” kelimesinden esinle word “Morgenland”. Their first album was pub- oluşturulmuş. İlk albümleri, 1986 tarihli. Dört al- lished in 1986 and afterwards they created a total bümleri var. Bu albümlerdeki şarkıları ‘80’li yıllarda of four albums. They have performed these songs Almanya’yı karış karış dolaşarak verdikleri 250’yi during the ‘80s in more than 250 concerts in Ger- aşkın konserde seslendirmişler ve politik sebepler- many and all around the world, except for Turkey, le giremedikleri Türkiye hariç bütün dünyada bu which they avoided for political reasons. konserlerini sürdürmüşler.  KOBRA

101 ZÜLFÜ LIVANELI

’li yılların başından itibaren yaptığı al- revolutionary singer whose albums from ’70 bümlerle bir dönemin fotoğrafını çeken, o A the ‘70s were like snapshots documenting a dönem yaşanan acıları bugüne taşıyan devrimci period. His music has carried historical memories şarkıcı. Plakları sadece Türkiye’de değil, tüm dün- to the present. His records were not only highly yada ilgi gördü. Bunda, bir kısmını sürgünde yap- esteemed in Turkey, but all over the world. Despite mış olmasının payı büyük: Türkiyeli müzikseverler, the prohibition of his records and his time in exile, Livaneli şarkılarını (plakları yasak olduğu için) his popularity was furthered by Turkish music elden ele dolaşan çekme kasetlerden dinledi. ‘70’li lovers who listened to Livaneli’s cassettes and yılların başında İsveç ve Fransa’da, ‘80’li yıllarda circulated them far and wide. He lived in Sweden Almanya’da yaşadı. Halk müziği tavrına getirdiği and France in the early ‘70s and in Germany in yenilikler ve türküleri yaylı sazlarla harmanladığı the 1980s. The new attitude he brought to folk düzenlemeler çok sevildi, memleket müziğinde music and his reinterpretations with stringed bunlar sayesinde yeni bir hat açıldı. Şarkıları dilden instruments became very popular – thanks to this, dile yayıldı, kitlelerce seslendirildi. Konserleri, a new wave started in Turkey’s music. His songs yüzbinlerce dinleyicinin bir araya geldiği büyük were passed around through word of mouth and buluşmalara dönüştü. his concerts were grand gatherings of hundreds of thousands of listeners, all singing his songs together. Despite the banning of his albums, his songs were passed around through word of mouth and his concerts were grand gatherings of hundreds of thousands of listeners, all singing his songs together.  AHMET KAYA

103 KÜNYE / IMPRINT

KÜRATÖR VE YAZAR / CURATOR AND AUTHOR Murat Meriç

SANAT YÖNETIMI / ARTISTIC DIRECTION Can Sungu, Malve Lippmann

ILLÜSTRASYON / ILLUSTRATION Christine Gensheimer

GRAFIK TASARIMI / GRAPHIC DESIGN Jan Grygoriew, jangry.com

ÇEVIRI / TRANSLATION Esra Akkaya

DÜZELTI / TEXT EDITING Maike Suhr, Megan Black

TEKNIK YÖNETIM / TECHNICAL DIRECTION Joe Green

SOSYAL MEDYA VE BASIN / SOCIAL MEDIA AND PRESS Selim Özadar

© bi’bak Berlin, 2018

bi’bak

bi-bak.de Prinzenallee 59, 13359 Berlin YERLİ MÜZİK