EDİP CANSEVER ŞÜKRÜ GENÇ / Sarıyer Belediye Başkanı
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
SAYI: 09 ŞUBAT 2018 ÜCRETSİZDİR SARIYER BELEDİYESİ KENT KÜLTÜRÜ VE YAŞAM DERGİSİ “Ne gelir elimizden insan olmaktan başka” Doğumunun 90. yılında EDİP CANSEVER ŞÜKRÜ GENÇ / Sarıyer Belediye Başkanı Merhaba Sevgili Dostlar, Elinizde tuttuğumuz YEŞİL MARTI’nın Şubat YEŞİL MARTI’nın bu sayısında da yine SARIYER’imizin, sayısında, yine bir efsaneye, yine Türk Şiiri’nin tarihi, turistik, doğal ve kültürel güzelliklerine ilişkin temel taşlarından birine ayırdık kapak konumuzu. bölümleri okuyabilirsiniz. Mesela, İsmail Bakar’ın kaleminden, “Sarıyer’in Anıt Ağaçları”nı. Orhan Alkaya’nın kullandığı tabirle “Biraz Üç Alman yazardan üç kısa masalın ve Türk günün içinde, biraz da dışında, zamanınsa tam Sineması’nın çok yönlü sanatçılarının yer aldığı içinde” olmuş bir şaire.. EDİP CANSEVER’e… bölümlerimiz de ilginizi çekebilecek sayfalarımız arasında. Hani şu, “..Ve yazmış olacağım bir de.. Her Şeref Birsel, yine bir efsane şairimiz Özdemir dönemde, her çağda. Sevdanın kendi özgü Asaf’ın Lavinia şiirini, Metin Yeğin de diliyle…” diyen CANSEVER… Hemingway’i analiz etti bu sayımız için. Hani şu, “Bütün sanatsal türler, şiirin Sarıyer Belediyesi’nin önemli kültür sanat etkinlikleri potasında eriyebildiğince, şiirin doğal FAKİR BAYKURT ÖYKÜ YARIŞMASI’nın detaylarını gereçleridirler” diyen CANSEVER… Mayıs ayında yapılacak geleneksel EDEBİYAT Hani, şair kişinin tanımını yaparken, “Şair, GÜNLERİ’ne ilişkin bilgileri ve yine Belediyemiz’in kendi kişiliğini şiirinin ardında gizlemesini iyi yeni modern kompleksi bünyesinde yakında açılacak bilmelidir” diyen CANSEVER.. olan BKSM (BOĞAZİÇİ KÜLTÜR SANAT MERKEZİ)’nin duyurularını da bu sayımızda bulabilirsiniz. En güzel dizeleri, yaşamından kesitlerle çarpıcı fotoğraf albümü ile ve hakkında yazılan nefis Kısacası, yine dopdolu bir YEŞİL MARTI ile anlatım ve analizlerle karşınızdayız. EDİP CANSEVER sayfalarımız, bu sayının en Kültür, Sanat, Sevgi, Barış ve Huzur dolu günler önemli içerikleri arasında. diliyorum. Yeşil Adres: Yaşar Kemal Kültür SAYI: 09 ŞUBAT 2018 [email protected] Merkezi, Derbent Mahallesi Sahibi: T.C. SARIYER BELEDİYESI ADINA ŞÜKRÜ GENÇ Akgün Caddesi No: 1 Sarıyer / İstanbul Genel Yayın Yönetmeni Editör Yayın Kurulu CENGİZ KAHRAMAN ASLAN ÖZDEMİR Halil Genç [email protected] [email protected] Vecdi Çıracıoğlu www.sariyer.bel.tr Filiz Coşkun 444 1 722 Genel Koordinatör Yayın Koordinatörü Cengiz Kahraman İSMAİL ERDEM VECDİ ÇIRACIOĞLU Aslan Özdemir [email protected] vecdihisar @gmail.com Baskı: Turkuvaz Haberleşme ve Yay. A.Ş. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Kreatif Yönetmen Sabah Matbaa Tesisleri Sancaktepe / İstanbul ÖNDER KÖMÜR MUSTAFA GÖKMEN Tel: 0216 585 90 00 [email protected] [email protected] 3 Yeşil DOSYA: EDİP CANSEVER sandığı da olmuştur belki... türlü görünmeyenin apayrısı / EDIP CANSEVER Bayan Sara, “Tanrım / bana Gün günden sevdaya benzer”e öykümü geri ver” dediğinde, uzatırsak, beliren sürekli¬likte Bir gün bir su birikintisinde asıl sözü, “bu otelden de “ölünen yüzler gibi bir Seni Günlere Böldüm bunalmıştım” ol¬duysa eğer, bütündür adamlar”ı mı buluruz? tanıdım sakallarımı kendimde, Manastırlı Hilmi Bey’e İşte bam teli! Ölen yüzler Seni günlere böldüm, seni aylara mektup yazan Cemile’yle Cemal’i değil, ölünen yüzler... Asyatik Daha yıllara, yüzyıllara böleceğim Edip Cansever’de buluşturan bir bir mitologyanın kendine Ve her zaman söyleyeceğim ki beni anla kerteriz görme konusunda, sayısız projeksiyonu... Edip Cansever’in, EDİP CANSEVER haklar bulabilirim demektir. niye söylensel önyüzlü uzun Böyle eskitilmiş de olsa bu kalbi Her şeyi bir bir anımsıyordu! şiirlere bağlandığını anlar gibi Minesi çatlamış bir diş gibi durduracağım karşısında. Cumhuriyet’e geçişle hatırat oluyorum, bu yazıyı yazarken. geleneğimizin geri sayması iyi mi “Gitmek”i yazmıştı defterine Şiirler söylenir, şiirler biter ol¬muştur acaba? Ya hatırladıklarını çoktan! Ama gitmedi gibi görünür. Biz bu sevdayı neresine sakladıktı sen ona bak da şiire değil de düzyazıya geçseydi? Hayır! Hep gitti... Yahut kaç potansiyel şair, Nereye? Kahverengi avuçlarına mı gözlerinin hatıralarında boğulmuştur? “Ve aşklar ki şekilsiz Tam oradan mı kahverengi yağan bir aydınlığa. “Bahar Sezgisi Bahar Ötesi— eylemlerdir gün günden” den, Bütün günler yenileşir her bekleyişte Bahar Ertesi” şiirinin sonunda, “Ama her şeyden önce / Ona “Bir başka yol bulmalı bana kalırsa” bir merhaba desem”e... Ve bütün dünler, bütün geçmişler dedikten hemen sonra, tam dokuz “Ne çıkar siz bizi anlasanız da Kapını açarsın ki bir de, hiç kimseler yok / Evet, siz bizi anlamasanız da “nasıl” eklemiştir. Çaresiz, benim sana gelişim de hep böyle. İşte, o inanılmaz geniş alnının ne çıkar / Eh, yani ne çıkar siz hiçbir kırışığında boğulmamasını, bizi anlamasanız da.” Önünde Dün akşama doğru turuncu bir bulut geçti gövdesinden gelen sesi değil, sonunda, “Ne gelir elimizden insan Sonra bütün bulutlar hep birden geçti yarattığı auranın sesini dinlemesine olmaktan başka?” bağlayabilir miyiz. Herkesin Gözlerinin o derin tarihinde, Anılar, anılar, belki hepsi bir kelime. hemen anlayabileceği haliyle “Hangi hoş kokulu zamanların, söylersek; ürettiği yazıda —şiirde— acıyla unutulmuş / Çağların boğulmamış az şairdendir. Bunu, katı bilinci”! Kimbilir, dağınık Bu Gemi Ne Zamandır Burada zamanın içinde olmayı seçen¬ler olmayan dağılımının bir açıklaması Bu gemi ne zamandır burada klasmanı içinde(n) söylüyorum... da buradadır belki. Çoktan boşaltmış yükünü “İnsan şiiri çoğu kez Güçlü ve yılgın! Sunduğunda yazdıktan sonra düşünüyor.” bu da vardır. Yılgın: asla umut Gece de olmuş, rıhtım da bomboş İşte bir kendinin ‘kazıcısı’ndan, en beslememiş gibi görünür-- aslında Mavi bir suyun düşünü uyutur bir tayfa hakiki şiiri sözü! beklentidir burada ‘umut’un Buradan giderek, içini dışa karşılığı... Ufkunu aurasında tutan Arkada, güvertede çıkardıktan sonra, zihninin gizli da budur belki... Ah, neresinden baksam sessizlik gene. kompartımanlarını deşifre ettikten Ama güçlü... Hep yazdı! son ana sonra, bir de aynaya bakmış mıdır? kadar yarattığını üretti... Yılgınlığı Yürürüm usuldan, girerim bir meyhaneye Orada, “Bütün yüzler birbirine ne kadar filozofik ise güçlülüğü o İçerde üç beş kişi karıştı”dan vazgeçip, “Günaydın” kadar reeldi. demiş midir atılmış bir kâğıt Hep bakmıyormuş gibi bakan, Yalnızlık üç beş kişi parçasına? görmüyormuş gibi gören yüzünde, Bir kadeh rakı söylerim kendime İşte benim soru(nu)m, tam da bu arka plan vardır: Güçlülük! Bir kadeh rakı daha söylerim kendime bu noktada, Cansever’in, yüzüne “Bir gün bir su birikintisinde bakma serüvenine karşı duyduğum tanıdım sakallarımı”. İşte -Söyle be! ne zamandır burda bu gemi derin merakta düğümleniyor. yaklaşıldı şimdi o yüze... Bundan -Denizin değil hüznün üstünde “Bir gün seninle ve mıdır Edip Cansever’in hep sevişmeden / sevdaya baktık sakalsızlığı? n Belki yarın gidecek ikimiz”in tarihini, “Tut ki ben her Bir anı gelecek bir başka anının yerine. İnsan bazen ağlamaz mı bakıp bakıp kendine. Adsız Bir Çiçek Bir çehrenin şiiri için önsöz Rengini dünyaya ilk defa sunan Adsız bir çiçek gibi parlıyorsa gözlerim EN ÇOK “bir”i kullandı. “Bir” ki, ipince humourunu kaç kişi Sevgilim sen kalmıştın sen, ey sonbahar ORHAN ALKAYA ayrımsamıştır, bile¬mem... ılımı, dörtnala gelen”... “İyimser Çünkü Edip Cansever’in Bana ‘sen bir şairsin’ dediğin zaman. neresi midir? Tam olarak söylemek humour’u, “Mendilimde kan bir duvarcıyım her gün bir tuğla tanımlanan arasındaki ayrım kadar Yalnız sana yazıyorum bu şiiri düşürürüm elimden”... “Bir tutam istemem ama, bana tıraşlı bir sabah keskindir burası... “Gezginim, açık sesleri” kırılganlığındaydı. “Bir saçın öne düşüştü”... “Belli belirsiz yüzünü düşündürdü bu yazdığım. denizlerden yanayım / Bir de ölü nedir ki bir ölüm nedir / İstersen bir şiir gibi okuma bir birim”... Biraz daha geliştirirsek, “insan Akdenizliyim, bu işte böyle kalır Acıyla kirlenmektir, acıyla Çünkü her yıl yeniden yazacağım onu Bir’di ve birisiydi... yaşadığı yere benzer” dizesini / —...— / Biz ki bir konuşuruz, sevinmektir”. Şiirde akustik’i aradı. Alnıyla —ilk bulabiliriz. Giderek, Mefharet Hanım’ı geriye on şey kalır”. Ne kadar az nokta, virgül Soğuklar başlayınca havalanıp ve son kez Amerikan Hastanesi’nin düşünmekten de alıkoyamıyorum Bu noktada, aynı şiirden — kullanmış. Düzyazıyı mı Millerce yol katettikten sonra Reanimasyon Servisi’nde kendimi. Sonrası kalır— giderek. “Vakit dağıtıyordu, bilincini mi birbirine Güneyi tadan bir kuşun sevinciyle. ayrımsadığım— ayakları arasındaki O da bir “temsil” şairiydi. vakit incelen vakit” dersem, uluyordu? akustik gibi. Belki... Temsil ne midir? Biraz, günün açıklan¬maya başlar ayrım. Otel saplantısını da hep Ve yazmış olacağım bir de Buradan gelen bir dağılımı vardır. içinde ve dışında olmaktır... Yüzünde taşıdığı melankoli, şiir düşünmüşümdür. Sanırım, Her dönemde her çağda Ama hiç dağınık olmadı sanki... Zamanınsa tam içinde! tarihine olan sımsıkı ve gösterişsiz gidilecek en uzak yerdi orası... Bütün şiirleri bir kesişim Gün ya da süre ile zaman bağlılığındandı, diyorum. Sürekli Dünyası öyle içrekleşmişti ki, Sevdanın kendine özgü diliyle. noktasında buluşur bence. Orası arasındaki ayrım... Tanımlayanla derinleşti mi bu melankoli? O kadar alnının kırışıklarını bir dalgalı deniz 4 5 Yeşil DOSYA: EDİP CANSEVER BAŞLANGIÇ ŞİİR ÜSTÜNE SÖYLEŞİ NOTLARI Doğanın bana verdiği bu ödülden Çıldırıp yitmemek için “NE GELİR ELİMİZDEN İNSAN OLMAKTAN BAŞKA” İki insan gibi kaldım EDIP CANSEVER Birbiriyle konuşan iki insan. Benden veya benim kuşa- DOĞUMUNUN 90. YILINDA ğımdan önce yazılmış şiirleri 1 kendi değerleriyle başbaşa bırakarak araya kesin