BYZANTION VE ÇEVRESİNDE YER ALAN KUTSAL ALANLAR

Yard. Doç. Dr. Mehmet Fatih YAVUZ 1

Abstract

Commanding the Bosporos, Byzantion was located in one of the most strategic locations in the ancient Mediterranean world. We do not know exactly where its territories extended in the west. But in the north, Byzantine khora extended as far as the Pontic mouth of the Bosporos. Furthermore the Byzantines at times clashed with the Bithynians and Khalkedonians to control the Asian of the Bosporos. The Byzantines thus built several sanctuaries along the shores of the Bosporos to declare their sovereignty visually to all. Also, Byzantion and the waters around it were quite rich fish grounds (esp. Bosporos and Keras), and strategic maritime highways (Propontis, Bosporos) and harbors (Keras). Fishermen and sailors must have built sanctuaries to offer sacrifices to deities in order to ward off dangers and offer thanks. In this study we focus on the sanctuaries around Byzantion.

Özet

Byzantion antikçağın en stratejik noktalarından birinde, Bosporos’a hâkim bir noktada yer almaktaydı. Kentin topraklarının batıda tam olarak nereye kadar uzandığı bilinmese de, kuzeyde, Boğaz’ın Karadeniz’in ağzına kadar uzanmaktaydı. Aynı zamanda Byzantion, Boğaz’ın Asya yakası için hem Bithynialılar hem de Khalkedonlularla mücadele etmişlerdir. Dolayısıyla

1 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tarih Bölümü – Çanakkale. [email protected]



Byzantionlular, hâkimiyet alanlarını ve sınırlarını görsel olarak belirlemek için özellikle de Boğaz kıyılarında birçok kutsal alan inşa etmişlerdir. Ek olarak Byzantion’un etrafındaki sular zengin balık yatağı ve stratejik suyolları olduğundan, balıkçılar ve denizciler tanrılara şükranlarını sunmak ve denizlerin tehlikelerinden korunmak için özellikle de Boğaz’da kutsal alanlar inşa etmişlerdir. Bu çalışmamızda Byzantion ve civarındaki sayısız kutsal alanlar incelenmektedir.

Anahtar kelimeler / Keywords: Byzantion, Bosporos, Keras, Fishermen, sailors, sanctuaries.

Bilindiği gibi Eski Yunan kentlerinin en önemli görsel özelliklerinden biri, kutsal alanlar ( temenos , çoğul temenoi ) ve özellikle de bu alanların içinde yer alan tapınaklardır. 2 Sözgelişi Atina denildiğinde akla ilk olarak Atina’nın akropolisinde yer alan Athena Tapınağı gelir. Esasen bu durum tesadüf değildir. Zira Yunan uygarlığının en değer verdiği şair olan Homeros, Odysseia adlı eserinde bir kent kurucunun ( oikistes ) ilk icraatları arasında, tanrılar için kutsal alanların ayrılması gerektiğini yazmaktadır.3 Diğer bir deyişle, eski Yunan medeniyetinde kutsal alanlar, bir polisin olmazsa olmaz öğeleriydiler.

Byzantion’un kurucuları (Megaralılar ve diğerleri), beraberlerinde kültlerini de getirmişlerdir. Kurucuların ilk icraatları arasında tanrılara kutsal alanların ayrılması yer almış olmalıdır. İlaveten başka bir hususun da altını çizmek gerekir. Byzantion, eski Yunan kentleri ( poleis ) arasında en stratejik konumda yer alan bir yerleşimdi. Kent, sadece Trakya yani batı yönünde değil, aynı zamanda kuzey, yani Karadeniz yönünde ilerleyen topraklara sahipti. Dahası, Byzantion, Boğaz’ın Asya kıyılarına da hâkim olmuş ve bu hususta Bithynia’ya hakim olan

2 Aslında “tapınak”, Eski Yunanca’da “naos” kelimesi ile ifade edilen kült yapısı için uygun bir kelime değildir. Eski Yunanlılar, naos içinde yani bizim tapınak adını verdiğimiz yapılarda değil, tanrılara ayrılan yerlerde (temenos), açık havada tanrılara taparlardı. 3 Homeros, Odysseia , 6.4-10



güçlerle ya da Khalkedon’la mücadeleler vermiştir. 4 Fransız araştırmacı Polignac’ın anıtsal eserinde ortaya koyduğu üzere, eski Yunan kent devletleri, arazilerinin ( khora ) stratejik ve sınır bölgelerinde tanrılar için kutsal alanlar ve tapınaklar inşa etmiş ve böylece dosta düşmana hâkim oldukları yerleri görsel olarak göstermişlerdir. 5 Kutsal alanların, Haliç’in en iç kısımlarında ve Karadeniz ağzına kadar uzanan yerlerde inşa edilmesi, Byzantion’un buralardaki hâkimiyetini adeta tescil etmekteydi.

Kentteki kutsal alanları üç bölümde inceleyeceğiz. İlk önce kent merkezinde, surlar içine kalan kutsal alanlar; ardından Haliç kıyısında ve Haliç’e bakan tepeler üzerinde yer alan kutsal alanlar; ve nihayet Boğazı’nda bulunan kutsal alanlar.

I. Surlar (“Byzas Surları”) İçinde Kalan Kutsal Alanlar.

Surlar içinde kalan kutsal alanlarla ilgili bilgiler, genellikle geç dönem yazılı kaynaklarda yer almaktadır. Kaynaklar, kutsal alanların özellikle akropolis ve eteklerinde yer aldığını kaydetmektedirler. Akropolis in eteklerinde (muhtemelen Sarayburnu), Yunan yerleşimcilerin ilk karaya çıktığına inanılan yerde Athena Ekbasia (Karaya sağ salim vardıran Athena) sunağı vardı. 6 Dionysios, Byzantion’u kuran yerleşimcilerin burada karaya çıktığını ve burada cesurca savaştıklarını kaydetmektedir. 7 Diğer bir deyişle, Byzantion’u kuranlar, hem burada kazandıkları zaferin anısı için hem de Athena’ya şükranlarını sunmak için bu sunağı inşa etmişlerdi. Denizden biraz yukarda, daha sonraları şehit Menas’ın türbesinin olduğu yerde Poseidon Tapınağı yer almaktaydı. 8

Yazılı kaynaklar, şehir merkezinde ( asty ) Yunan pantheon unun önde gelen tanrılarından Artemis, Apollo ve Aphrodite’nin kutsal alanlarının olduğunu bildirirler. Bunlardan Artemis’e ait olan kutsal alanın en azından MÖ 6. yüzyılda

4 Dionysios Byzantios, tou Bosporou , 92. 5 Kutsal alanların hâkimiyet sembolü olarak kullanılması hususunda bkz. Polignac 1995, 104; Pedley 2005, 52-56. 6 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 8. 7 Ibid. 8 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 9. Hesykhios FGrH 390 F 15.



var olduğunu biliyoruz. Zira Herodotos’un kaydettiğine göre, Pers Kralı Dareios İstanbul Boğazı’nı geçtiğinde Boğaz’da diktiği kitabeler, daha sonra Byzantionlular tarafından sökülerek kente getirilmiş ve Artemis sunağının yanı başına bırakılmıştır. 9 Geç dönem yazılı kaynakların bildirdiğine göre Artemis tapınağı akropolis te idi. 10 Akropolis te yer alan diğer bir kutsal alan, en erken dönemlerden itibaren Byzantion’da saygı görmüş olan tanrılardan biri olan Apollon’a aittir. 11 Bu tapınak, MS 465 yılında meydana gelen büyük yangında tahrip olmuştur. 12 Akropolis te yer alan diğer bir tapınak ise tanrıça Aphrodite’ye aittir. 13 Zosimos’un bildirdiğine göre Aphrodite Tapınağı, denizine ve Khrysopolis’e (Üsküdar) bakan bir noktadaydı. 14 Bu tapınak, daha sonra Theodosius döneminde, üst düzey bir bürokratın rezidansı haline getirilmiştir. 15

Herodotos, Byzantion’da bir Dionysios tapınağı olduğunu bildirir. 16 Ancak bu tapınağın tam olarak nerede olduğunu belirtmez. Herodotos, Byzantionluların, Perslerin Boğaz’da diktikleri kitabelerden bir tanesini oradan aldıklarını ve şehirdeki Dionysios Tapınağı’nın yanı başında, herkesin görebileceği bir yere bıraktıklarını söyler ki, bu da Dionysios Tapınağı’nın en azından sur duvarları içinde, belki de yakınlarında bir yerde olduğuna işaret eder.

Hesykhios, bugünkü Sultanahmet ve Ayasofya civarında kutsal alanlardan ve yapılardan bahsetmektedir. Akropolis in hemen dışında sonraları Akhilleon hamamlarının olduğu yerde, bugünkü Gülhane Parkı’nın Ayasofya girişinde, Aias ve Akhilles için dikilmiş sunaklar yer almaktaydı. 17 Akropolis in duvarlarının dışında, güneyde, Atmeydanı’nın olduğu yerde Hekate için inşa edilmiş bir

9 Herodotos 4.87.2. 10 Khronikon Paskhale I 495 Bonn = Malalas, Khronographia 292; Hesykhios FGrH 390 F 16. Hannel 1934, 169, 183vd., 186, 187, n.4. 11 Khronikon Paskhale I 495. 12 Evagrios 2.13. 13 Khronokion Paskhale I 495 Bonn = Malalas, Khronographia 292. Malalas, Khronographia 345. Van Millingen 1899, 12. 14 Zosimos 2.30. Krş. Notitia ad Rheg II; Khronikon Paskhale 495; Hesykhios FGrH 390 F 16. 15 Malalas, Khronographia 345. 16 Herodotos 4.87.2. 17 Hesykhios FGrH 390 F 16.



tapınak vardı. 18 Ayasofya meydanının hemen yakınlarında, sonraları Zeuksippos Hamamları’nın olduğu yerde Herakles koruluğu ve Zeus Hippios sunağı vardı. 19 Hesykhios’un bahsettiği bu kutsal alanlar ve yapılar, çok büyük bir olasılıkla Septimius Severus’un kenti MS 197’den sonra yeniden kurmasının ardından inşa edilmiş olmalıdırlar.

II. Surlar Dışında Haliç kıyısında ve Haliç’e bakan tepeler üzerinde Yer Alan Kutsal Alanlar

Akropolis in batısında, şehir surlarının dışarısında Süleymaniye Camii’nin olduğu tepenin eteklerinde, Ge Onesidoras temenosu yer almaktaydı. Ana Tanrıça’ya adanmış bu kutsal alanda, çatısı olmayan, etrafı perdahlı taşlarla çevrili bir tapınak yer almaktaydı. 20 Hesykhios, Basilika adlı yerde Ana tanrıça Rhea’nın tapınağından bahsetmektedir. 21 Basilika, Yerebatan Sarayı’nın hemen üstündeki mevkii olduğundan, Rhea tapınağının, Ge Onesidoras tapınağı olması olası değildir. 22

Ge Onesidoras Tapınağı’nın biraz yukarısında, muhtemelen Süleymaniye Camii’nin olduğu yerde veya yakınlarında, yan yana Demeter ve Kore tapınakları yer almaktaydı. 23

Üzerinde Çemberlitaş’ın olduğu ikinci tepenin yamaçlarında, denize yakın bir yerde ( kata apobasin tes Thalasses ), Pluton ve Hera tapınakları vardı. 24 Sur duvarları dışında yer alan bu iki tapınak, Byzantion’un kuruluşunda inşa edilmiş olmalıydılar. Zira Byzantionlular, tıpkı metropolisleri Megara’da da adet olduğu üzere kâhin Polydeios’a burada kurban keserlerdi. 25 Hera tapınağı, Persler tarafından MÖ 512’de kendilerine isyan eden Byzantionluları cezalandırmak

18 Hesykhios FGrH 390 F 15. 19 Hesykhios FGrH 390 F 37. 20 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 12. 21 Hesykhios FGrH 390 F 15. 22 Otto Frick’in bu husustaki görüşü için bkz. Müller 1855, II, vi, n. 1. 23 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 13. 24 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 14. 25 Ibid .



için yakılmıştır. 26 Pluton Tapınağı da MÖ 340-339’da Byzantion’u kuşatan Makedonya Kralı Philippos tarafından kereste ihtiyacı duyduğu için yıkılmış ve yağmalanmıştır. 27

Erken dönemlerde, bilinmeyen bir tarihte Byzantionlular, üçüncü ve dördüncü tepelerin arasında yer alan bölgede (yani Unkapanı), kente saldıran Thrakları başarıyla püskürtmüş, ardından kendilerine yardım ettiklerine inandıkları tanrıça Athena Skedasias =dağıtan, püskürten Athena’ya şükranlarını sunmak için burada bir sunak dikmişlerdi. 28 Byzantion’a ilk gelen yerleşimciler arasında yer alan Arkadailılar, yine aynı civarda, yani bugünkü Unkapanı’nda Zeus Hapsaseion için bir tapınak ya da kutsal alan inşa etmişlerdi. 29

Kaynaklar bu noktadan, Haliç’in uç kısmına kadar olan sahilde veya tepelerde yer alan her hangi bir kutsal alandan bahsetmemektedirler. Ancak Haliç’in en iç kısmında, Kydaros (Alibeyköy) ve Barbyses (Kağıthane) derelerinin birleştiği yerde, nympha Semystra için dikilmiş bir sunak vardı. 30 Yine aynı yerde, Castor ve Polluks için inşa edilmiş bir kutsal alan olduğunu Hesykhios aktarmaktadır. 31

Haliç’in diğer yakasında, Drys olarak bilinen yerde (Hasköy civarı) Apollon’a adanmış bir kutsal alan ( temenos ) vardı. 32 Daha ilerde yine Haliç kıyısında, bir dalyanın olduğu yerde, muhtemelen balıkçılar tarafından dikilmiş Nikaios sunağı yer almaktaydı. 33

III . İstanbul Boğazında Yer alan Kutsal Alanlar .

26 Ibid . 27 Ibid . 28 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 16. Krş . Pausanias 3.12.9. Parastaseis Syntomoi Khronika (56), MS 330’dan önce tam da kıstağın olduğu yerin proteikhisma (“savunma hattı”) olarak adlandırıldığını kaydetmektedir. 29 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 19. 30 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 24; Hesykhios FGrH 390 F 15. 31 Hesykhios FGrH 390 F 8, 15. 1949 yılında bu iki derenin birleştiği mevkiinin yakınlarında, Silahtarağa’da bulunan heykeller ve diğer arkeolojik buluntular, burada önemli bir temenosun yer aldığını göstermektedir. Buluntular arasında, Apollon, Artemis ve Selene heykelleri dikkati çekmektedir. 32 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 26. 33 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 28.



Yunanların MÖ 7. yüzyılın ilk yarısından itibaren Karadeniz kıyılarına yerleşmelerinin ardından İstanbul Boğazı, Karadeniz ve Ege Dünyası arasında ulaşımı sağlayan deniz yolunun can damarı haline gelmiş, dolaysıyla oldukça önem kazanmıştır. 34

MÖ 680 yılında Khalkedon ve MÖ 658 yılında Byzantion’un kurulmasının ardından her iki polis , Boğaz üzerindeki hâkimiyetlerini göstermek için Boğaz’ın her iki yakasında birçok kutsal alan inşa etmişlerdir. Bunun yanında, İstanbul Boğazı, eski dünyanın en işlek deniz yollarından ve balık avlanma sahalarından biri olduğu için, denizciler ve balıkçılar tarafından inşa edilmiş birçok kutsal alan vardı. 35 Bu iki hususa ek olarak, efsanelere göre Argonotlar Hellespontos ve Bosporos’tan geçip Doğu Karadeniz’de olduğu düşünülen Kolkhis’e gittikleri için Boğaz’daki birçok yer Argonotlar efsanesi ile ilişkilendirilmiştir. 36

Galata’da (Hippostehenes) Megaralı kahraman Hipposthenes’in mezarı (taphos ) bulunmaktaydı. 37 Karaköy’deise, efsanevi kâhin Amphiaraos ve onun arabasının sürücüsü Skhoiniklos hatırasına ve onuruna inşa edilen kutsal alan (temenos ) yer almaktaydı. 38

Yine Karaköy’de yer alan ve antikçağlarda adı verilen bölgede (Deniz İşletmelerinin civarı), Artemis Phosphoros (=Işık saçan Artemis)’a ve Aphrodite

34 Boardman 1980, 238-245. 35 Denizcilerin dini inanışları için bkz. Burkert 1985, 266-267; Buxton 1994, 97-104. Daha detaylı bilgi için bkz Wachsmuth 1967 ( non vidi ). Balıkçılara gelince, Aristoteles ( Politika 4.4.1 [1291b 14]) Byzantion’da bir balıkçı sınıfının olduğundan bahsetmektedir. Dolaysıyla sayıları fazla olan balıkçıların, antik dünyanın en önemli balık avlanma sahalarından biri olan İstanbul boğazının kıyılarında, avlarının bereketli geçmesi için tanrılara kutsal alanlar inşa etmeleri şaşırtıcı değildir. 36 İstanbul Boğazı ve Argonotlar efsanesi için bkz. Dewing, 1924, 469-83. 37 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 32. 38 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 34. Gyllius ( de Bosporo Thracio 2.5)’un aktardığına göre burada Skhoiniklos’un temenos ’u değil, Amphiaraos’un tapınağı ( templum Amphiarai, delubrum Amphiarai ) yer almaktaydı. Hesykhios ( FGrH 390 F 16), Amphiaraos’un tapınağının adlı yerde olduğunu kaydetmektedir. Hanell’in (1934, 189) de işaret ettiği gibi, Hesykhios’un Sykai’si Dionysios’ta belirtilen Sykides olmalıydı. Amphiaraos’un Byzantion’da da saygı görmesi, Argosluların da Byzantion’un kurucuları arasında yer aldıklarına işaret etmektedir. Öte yandan, Boiotia’da ünlü bir Amphiaraos tapınağının varlığı ve Konstantinos Porphyrogenitos ( de them . 2 s. 46 Bonn)’un Boiotialıları Byzantion’un kurucuları arasında sayması, bu kültün Byzantion’a Boiotia’dan getirilmiş olabileceğine işaret etmektedir.



Praeia (Uysal Aphrodite)’ya adanmış temenos yer almaktaydı. 39 Byzantionlu Dionysios’un aktardığına göre Byzantionlular, uygun rüzgârları bağışladıklarına ve fırtınaları dindirdiklerine inandıkları Aphrodite Praeria için her yıl kurban kesmekteydiler. 40 Dionysisos Metopon (Tophane)’da Apollon’un saygı gördüğünü bildirir, diğer bir deyişle burada bir Apollon’a ayrılmış bir kutsal alan vardı. 41 Az ileride, Salıpazarı civarına adı verilmekteydi. 42 Büyük bir olasılıkla burada Salamisli kahraman Aias’a adanmış bir kutsal alan yer almaktaydı. Bu kült, arkaik çağda Salamis adasına sahip olan Megaralılar tarafından Byzantion’a getirilmiş olmalıdır.

Az ileride, Fındıklı civarında, bir savaş esnasında kendilerine hayati yardımlarda bulunan Mısır kralı II. Ptolemaios Philedelphos (MÖ 283-246) onuruna inşa edilmiş bir tapınak ( naos ) vardı. 43

Beşiktaş’ta Argonotların lideri Iason’un karaya çıktığına inanılan yer, olarak bilinmekteydi. 44 Burada bir Apollon sunağı vardı. 45 Geç antikçağda İmparator Zenon’a isyan eden pagan Basiliskos, burada bir Zeus Tapınağı inşa etmişti. Ancak pagan asinin isyanının bastırılmasının ardından tapınak da yerle bir edilmiştir. 46

Ortaköy’den hemen sonra gelen Defterdar Burnu üzerinde yaşlı bir denizci heykeli vardı. 47 Kimin tarafından, ne zaman dikildiği bilinmeyen bu heykelin tam olarak kime ait olduğu bilinmemekteydi. Eskiçağda dahi, heykelin farklı mitolojik figürlere ait olduğu iddia edilmiştir. Bazıları heykelin Nereus’a,

39 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 34. 40 Ibid . Denizcilerin koruyucusu Aphrodite için bkz. Larson 2007, 123; Rosenzweig 2004, 90. 41 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 38. 42 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 39. 43 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 41. MÖ 3. yüzyılın ortalarında, Seleukos Kralı Antiokhos II, Byzantion’a saldırdığında, Ptolemaios, muhasara altındaki Byzantionlulara yardım ederek kentin düşmesine engel olmuş ve bu yüzden Byzantionlular, Ptolemaios’u onurlandırmak ve şükranlarını sunmak için bu tapınağı inşa etmişlerdir. Antiokhos’un Byzantion seferi hakkında bkz. Memnon FGrH 434 F 15; Aphrodisiaslı Apollonius FGrH 740 F 14 (=Steph. Byz. s.v. Ankyra ); Polyaenos 4.16. 44 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 46. 45 Ibid . 46 Parastesis syntomoi Khronikai 22. 47 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 49.



başkaları ise Phorkys’e, Proteus’a, Semystra’nın babasına ya da Iason’a bilgi veren boğazın kılavuzuna ait olduğunu iddia etmişlerdir. 48 Byzantionlu Dionysios, Byzantionluların bir kehanete binaen heykele saygı gösterdiklerini kaydetmektedir. 49 Diğer bir deyişle burada ritüellerin düzenlendiği bir kutsal alan olmalıydı.

Defterdar burnunun ilersinde, eskiçağda Baka olarak adlandırılan civarda Tanrıların Anası’na ait bir tapınak ( Metros Theon ) vardı. 50 Daha ilerde, Bebek’te balıkçıların kutsadığı Artemis Diktynna (“Ağların Artemis’i”) tapınağı (hieron ) yer almaktaydı. 51 Bu tapınak, muhtemelen balıkçılar tarafından balık sezonunun bereketli geçmesi ve balıkçıların tanrıçaya şükranlarını sunmaları için inşa edilmiş olmalıydı. Bebek ve Balta Limanı koyları arasında yer alan ve eskiçağda Pyrrhias Kyon (=“Kızıl Köpek”) adı ile bilinen Rumeli Hisarı’nda Hellenistik dönemde Hermes’e adanmış bir kutsal alan vardı. 52 Bu kutsal alan, ya tüccarlar tarafından ya da balıkçılar tarafından kurulmuş olmalıydı. 53

Şeytan Burnu’nun açıklarında yer alan beyaz bir kaya da Barbyses’in kızı Phidalia olarak yorumlanmıştır. Söylencelere göre şehrin kurucusu Byzas ile ilişkiye giren Phidalia, daha sonra utancından burada kendini denize atmış, kendisine acıyan dedesi Poseidon tarafından taş haline getirilmiştir. 54

Emirgan’da Hekate Tapınağı ( templum Hecate ) vardı. 55 Hekate hem balıkçıların hem de denizcilerin saygı duyduğu bir tanrıçaydı. 56 Büyük bir olasılıkla Hekate, “Ay tanrıçası” sıfatıyla gece denizde yol alanlara veya balığa çıkanlara gecenin karanlığını ışığıyla aydınlattığı için denizciler ve balıkçılar için ayrı bir öneme sahipti. Dolaysıyla Emirgan’daki bu tapınak da

48 Ibid . 49 Ibid . 50 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 52. 51 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 56. 52 Polybios 4.43. 53 Krş. Oppianos Halieutika 3.9-28. 54 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 59. Phidalia hakkındaki değişik söylenceler için bkz. Malalas, Khronographia 13.7; Khron. Paskh I 494. 55 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 62. 56 Hesiodos Theog . 440-447.



Bebek’teki Artemis Diktynna Tapınağı gibi Boğaz’da avlanan balıkçılar ve denizciler tarafından inşa edilmiş olmalıdır.

Byzantionlu Dionysios, Amphiaraos’un bir kehanete binaen Lasthanes’te (İstinye) saygı gördüğünü söyler. 57 Dolayısıyla İstinye’de Amphiaraos’a adanmış bir temenos bulunmalıdır. Başka kaynaklara göre, Argonotlar bölgede hüküm süren Kral Amykos’tan kaçınmak için Lasthanes’e sığınır ve burada bir tapınak inşa ederler. 58 Argonotlar tarafından inşa edildiği söylenen bu tapınak, sonraları İmparator I. Constantinus tarafından kilise olarak yeniden inşa edilmiş ve büyük melek Mikhael’e adanmıştır. 59

Büyük Dere koyu (Bathykolpos) kıyısında Megaralı kahraman Saron için dikilmiş bir sunak ( ara ) vardı. 60 Byzantionlu Dionysios, burada bir dalyanın olduğunu ve Boğaz’dan geçen balıkların burada toplandığını kaydetmektedir. 61 Dolaysıyla burada yer alan sunak, balıkçıların tanrılara şükranlarını sunmak için dikilmiş olmalıydı.

Boğaz’daki ilgi çekici kutsal alanlardan biri Mesar (Simas) Burnu’nda idi. Dionysios, burada fahişelerin Aphrodite’sinin (Venus Meretrix = Aphrodite Hetaira ya da Pandemos) heykelinin dikili olduğunu ve bu civarda “Simas adında çok güzel, zeki ve hünerli” birinin yaşadığını ve “boğazdan geçenlerden Aphrodite’nin ücretini tahsil” ettiğini kaydeder. 62 Belki de burada denizcilerin uğradığı bir porneion (genelev) vardı. 63

Sarıyer (Skletrinas)’de Apollon’un ve Tanrıların Anası’nın sunakları ( arae Apollinis et Matrum deum ) vardı 64 Daha ilerde, Rumeli Kavağı’nda Hieron adlı kutsal yer almaktaydı. Kaynaklardan anlaşıldığı kadarıyla, Burası İstanbul

57 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 63. 58 Malalas, 4.78 (Bonn neşr.); Ioann. Antiokh. 2.390 (= FHG IV 548). Dewing 1924, 470, n. 6. 59 Krş. Eyice1976, 36. 60 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 71. Saron için bkz. Aristides [cilt 2 s. 208 (Dindorf)]. Eustathius ad Dionys. 422; Steph. Byz. “Saron”. 61 Ibid . 62 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 73. 63 Fahişeler ve Aphrodite arasındaki yakın ilişki için bkz. Neils 2000, 203-226; Pirenne- Delforge 2007, 311-323. 64 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 74.



Boğazı’nın Avrupa yakasındaki en büyük ve birden çok külte ev sahipliği yapan bir kutsal alandı. Strabon’un “Byzantionluların Hieron’u” olarak adlandırdığı bu kutsal alanda, 65 Mısır Tanrısı Sarapis’e adanmış bir tapınak yani Sarapieion ,66 üzerinde Iason’un on iki tanrıya kurban kestiğine inanılan sunak 67 ve Phrygia tanrıçası yani Kybele için inşa edilmiş bir tapınak vardı 68

Bugünkü Çalı Burnu Aphrodision olarak adlandırmaktaydı. 69 Büyük bir olasılıkla burada Aphrodite’ye adanmış bir temenos vardı. Karadeniz’e yelken açan veya Karadeniz’den dönen denizciler, Aphrodision’da denizcilerin koruyucusu olarak da bilinen tanrıça Aphrodite’ye kendilerini koruması için kurban sunuyorlardı. 70

Boğaz’ın Avrupa yakasının Karadeniz kıyısında, “Öreke Taşı” adı verilen küçük adacıkların hemen karşısında, ıssız ve çorak arazide yer alan burun, Paneion (Fenerköy) olarak bilinmekteydi. 71 Muhtemelen burada Pan’a adanmış bir kutsal alan ( Paneion ) olmalıydı. Zira eskiçağda yerleşik alanlar dışındaki ıssız ve yabani bölgelerde Pan’ın yaşadığına inanılmaktaydı.72 İlaveten Pan, özellikle balıkçıların saygı gösterdiği bir tanrıydı. 73 Bu nedenle söz konusu kutsal alan, balıkçıların uğrayıp saygılarını ve şükranlarını sunduğu bir yer olmalıydı.

İstanbul Boğazı’nın Karadeniz ağzında, hem Asya hem de Avrupa kıyılarının açıklarında küçük adacıklar vardı. Eskiçağda “Kyaneai” olarak bilinen bu adacıklar, aynı zamanda “çarpışan kayalar = symplegedes ” olarak da

65 Strabon 7.6.1. 66 Polybios 4.39. 67 Polybios (4.39), Argonotların burada değil, Kolkhis’ten dönüşte Asya Hieronu’nda oniki tanrıya (Hera, Poseidon, Demeter, Hermes, Hephaistos, Apollon, Artemis, Hestia, Ares, Aphrodite ve Athena) kurban sunduğunu kaydetmektedir. 68 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 75. 69 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 80. 70 Krş. Anth. Pal . 9.143. 71 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 86. Burunlar üzerindeki kutsal alanlar için bkz. Semple 1931, 612-634. Morton 2001, 192 vd., 197-200, 310-16. 72 Borgeaud 1988, 59-61. Schumacher 1993, 82. 73 Theocritus 5.14; Anth. Pal . 6. 11-16, 167, 179, 180, 181-187; 10.10. Sophokles Aj . 695. Buxton 1994, 97.



adlandırılmaktaydılar. 74 Avrupa açıklarındaki Kyaneai’de Romalılar tarafından dikilmiş bir Apollon sunağı ( ara ) vardı. 75 . Petrus Gyllius ( de Bosporo Thracio 2.24) kendi zamanında bu sunaktan üzerine C. Caesar yazısı kazınmış bir mermer bir sütun dışında geriye pek fazla bir şey kalmadığını yazmaktadır. 76 Avrupa Kyaneai’sini ziyaret eden seyyahlar, Gyllius’un bahsettiği sütun ve sunağı görmüş ve sunak üzerideki yazıtı kayda geçirmişlerdir. 77 Epigraflar da seyyahlarin bildirdigi farkli okunuslari duzelterek su sekilde okunmasi gerektigini ileri surmektedirler 78

CAESARI AVGVSTO

F(E)C(I)T L. ANNIDIVS

L. F. CLA(UDIA) FRONTO

Claudia klanından Lucius oğlu Lucius Annidius Fronto, Caesar Augustus için dikti .

İstanbul Boğazı’nın Asya yakasının Karadeniz ağzı Argonotlarla ilişkilendirilmiştir. Burada yer alan Yum Burnu, Argonotların buradan bir taş bir çapa aldıklarına inanıldığı için Ankyreion (“Demirleme Yeri”) olarak bilinmekteydi. 79 Yum Burnu’nun hemen açıklarında yer alan bir kaya, Argonot efsanesi ile ilişkilendirilmiş ve Kolkhisli Medeia’nın Pyrgos’u olarak adlandırılmıştır. 80 Pilav Burnu’nun güneyinde yer alan koyda, eskiçağ kaynakların bahsetmediği,

74 Strabon 7.6.1: “Kyaneai Pontos’un ağzının yakınlarında 2 adacıktır. Bunlardan biri Avrupa’ya, diğeri de Asya’ya yakındır.” Strabo 1.2.10; 3.2; Pindaros Pyth . 4.208-9; Diodoros 5.47, 11.3; Plinius Naturalis historia 4.13, 17; Arrianos Periplus Ponti Euxini 37. Wieseler 1874; Grosvenor 1895, 199-205; Eyice 1976, 46-8. Symplegades: Euripides Med . 2, 1263; Euripides Iphig. in Taur . 241; Apollod. 1.9, 22; Apoll. Rhod. Argonautica 2.549; Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 89. Boğaz’ın Karadeniz ağzında yer alan bu kayalar, Planktai (=“hareket edenler”) olarak da adlandırılmışlardır: Apoll. Rhod. 4.850, 939; Krş. Plinius Naturalis historia 6.12. Asya Kyaneai için bkz. Herodotos 4.85.1. 75 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 86. 76 Gyllius, de Bosporo Thracio 2.24. 77 Mango 1965, 313-315; Eyice 1976, 47, n.104. 78 Lajtar 2000, 44. 79 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 87. Krş. Apollonios Rhodios 1.955; Plinius Naturalis historia 36.23. Dewing (1924, 478), Apollonios Rhodios (1.955-958)’a atıfta bulunarak bu efsanenin sonradan Boğaz’ın ağzı için uydurulduğunu söyler. 80 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 88.



ancak Petrus Gyllius’un izlerini gördüğü, Zeus’a adanmış bir kutsal alan vardı. Üstelik bu mevki Gyllius döneminde (16. yüzyıl) dahi Dios Sacra (Zeus Akra?) olarak adlandırılmaktaydı.

Eskiçağda Boğaziçi’nin en önemli kutsal alanı hiç kuskusuz Yoros Kalesi ve hemen civarında yer alan ve YZ Z[\Z] YZ ^_`abcd]Ze] ya da YZ Z[\Z] YZ ZfZ_g (Fanum Asiaticum) olarak da bilinen Hieron idi.81 Yazılı kaynaklar, Hieron’un Karadeniz’in ağzının en dar yerinde, ileri doğru uzanan Asya yakasındaki bir burunda yani bugünkü Anadolu Kavağı’nda olduğunu yazarlar. 82 Dionysios Byzantion, daha detaylı bilgiler vererek, Hieron’un kutsal alanının büyük bir bölümünün burnun batısında, Macar Koyuna bakan alt kısımlarında ve burnun doğuda kalan üst kısmında müstahkem bir kale olduğunu söylemektedir. 83 Esasen Anadolu Kavağı’nın üst kısmında yer alan kalenin şimdiki adı olan Yoros Kalesi, Hieron’un Anadolu Kavağı’nda olduğunu ispatlamaktadır. 84 Zira “Yoros” adı, Hieron’da bulunan en önemli kült Zeus Ourios adının Türkçeleşmiş adından başka bir şey değildir.

Anadolu Kavağı’nın güneyinde yer alan Macar Koyu çok büyük bir olasılıkla Hieron’un limanı olarak kullanılmaktaydı. 85 Bu koy, yaz ayları boyunca esen ve Boğazda ilerlemeyi zorlaştıran kuzey-doğu rüzgârlarına ( Etesias ) karşı korunaklı, sahile kadar derin ve emniyetli bir limandı. 86 Liman, Hieron’un onemli bir kutsal

81 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 92. Gyllius ( de Bosporo Thracio 3.5); Müller 1855, 75. Janin 1964, 441-2; Walbank 1957,489; Hammond & Griffith 1979, 576, n.1. Lehmann 1921, 168-181; Moreno 2008. 82 Pindaros, Pythia 4.203-210; [Scylax], Periplus 67.32-45 (Müller 1855, ss. 56-57; FGrH 709); [Scylax], Periplus 92.1-12 (Müller 1855, 67-68; FGrH 709); [Demosthenes], In Lacritum 35.10; Nymphis FGrH 432 F9 = Athenaeus 12.50.21-33 (536a-b); Polybios 4.39.5-6; Polybios 4.43.1; Polybios 4.50.2-3; Cicero In Verrem 4.128-130; Menippus, Periplus D 5604, 5622, 5703 17 ( apud Marcianus, Epitome Peripli Menippei 6-8; ayrıca bkz. Stephanos Byzantios s.v. Khalkedon ); Strabon 7.6.1.45-53; Pomponius Mela, De chorographia 1.19; Arrian, Periplus ponti Euxini 12.2- 3; Arrian, Periplus ponti Euxini 25.4; DB 75; Ptolemaeus, Geographia 5.1.2-3; Fl. Philostratus, Vit. Soph . 1.528; Scholia in Demosthenem 91a, 91b; Malalas, Khronographia 432.10-21; Procopius, Historia arcana 25.1-6; Anonim, Periplus ponti Euxini 1.4; 2.1; 3.1; 90.9; 91.2, 5, 7, 12; 92.1, 8, 13 (Müller 1855, ss. 402-423). 83 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 75. Lehmann 1921, 180-181. 84 Kale için bkz. Lehmann 1921, 63-92. 85 Stephanos Byzantios s.v. Phriksos . Krş. Müller 1883-1901, 792 (“ab eoque distinguendus est alter Phrixi portus a Dionysio Byz. [99] commemoratus, qui hodie vocatur Kandlische [ Kanlıca] a Fano c. 50 meridiem versus”. 86 Petrus Gyllius, de Bosporo Thracio 3.5; Oberhummer 1899, 744.



alan olmasında kilit bir rol oynamaktaydı. Zira birçok geminin buraya sığınmasına, dolaysıyla da kutsal alanın birçok denizci ve yolcu tarafından ziyaret edilmesine neden olmaktaydı.

Hieron’un tam olarak ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. Söylencelere göre Hieron, Iason ve Argonotlar tarafından ya Kolkhis’e giderken 87 ya da Kolkhis’den dönerken inşa edilmiştir. 88 Başka söylencelere göre de Phriksos, ya da Phriksos’un oğlu veya oğulları tarafından inşa edilmiştir. 89 Bu farklı söylenceler, Yunanların da Hieron’un erken tarihi hakkında bir bilgilerinin olmadığını göstermektedir. Hieron hakkındaki ilk tarihsel bilgi Herodotos tarafından verilmektedir. Herodotos, Pers Kral Darius’un İskit seferi sırasında (MÖ 514) Boğaz’ı geçmeden önce, Hieron’a uğradığını ve bugünkü Yoros Kalesi’nin olduğu yerden Karadeniz’i seyrettiğini söylemektedir. 90 Bu bilgi bize terminus ante quem vermektedir yani; Hieron, MÖ 514 yılından önce kurulmuş olmalıdır. Kutsal alan, büyük bir olasılıkla Karadeniz’in Yunanlılar tarafından yerleşime açılması esnasında, MÖ 7. yüzyılın sonlarında veya MÖ 6. yüzyılın başlarında kurulmuştu.

Hieron kutsal alanında birçok tanrı ve tanrıça için sunaklar ve tapınaklar inşa edilmişti. Yazılı kaynaklardan anlaşıldığına göre Hieron’daki en önemli kült, uygun rüzgârları bağışlayan Zeus Ourios’a adanmış idi. 91 Ancak kaynaklar Zeus Ourios’un yanı sıra on iki tanrı kültünden 92 , Poseidon’dan 93 , Artemis’ten 94 ve

87 Pindaros, Pythia 4.203-210; T13 Apollonius Rhodius, Argonautika 2.528-33, Pomponius Mela, De chorographia 1.19; Scholia in Apollonii Rhodii Argonautica ad 2.531-532; Scholia in Demosthenem 91a, 91b; Hesykhios, FGrH 390 F 33.1-6. 88 Polybios 4.39.5-6; Diodorus Siculus 4.49.1-2; cf. Herodoros FHG II F 47; Timosthenes (Wagner F 28). 89 Phriksos tarafından: Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 92-94; Phiriksos’un oğlu tarafından: Herodorus FHG II F 47; Phriksos’un oğulları tarafından: Timosthenes (Wagner F 28). 90 Herodotos 4.87. 91 Cicero In Verrem 4.128-130; Menippus, Periplus D 5604, 5622, 5703 17 ( apud Marcianus, Epitome Peripli Menippei 6-8). İlaveten bkz. Pomponius Mela, De chorographia 1.19, Arrian, Periplus ponti Euxini 12.2-3, Arrian, Periplus ponti Euxini 25.4; Anonim, Periplus ponti Euxini 1.4; 2.1; 3.1; 90.9; 91.2, 5, 7, 12; 92.1, 8, 13; CIG II 3797 = IKalch 14. 92 Herodorus FHG II F 47; Apollonius Rhodius, Argonautika 2.528-33; Timosthenes (Wagner F 28); Nymphis FGrH 432 F9 = Athenaeus 12.50.21-33 (536a-b); Polybius 4.39.5-6; Diodorus Siculus, 4.49.1-2; Scholia in Apollonii Rhodii Argonautika ad 2.531-532; Scholia in Demosthenem 91a, 91b; Hesykhios, FGrH 390 F 33.1-6.



Priapos’tan 95 bahsetmektedirler. Denizciler, bütün Yunan dünyasının kutsal kabul ettiği bu alanı, Karadeniz’e gidişte veya dönüşte ziyaret ediyor ve işlerinin daha iyi gitmesi için adı geçen tanrı ve tanrıçalara tapınıyorlardı. 96 Eski kaynaklar, burada dillere destan adak sunulardan (özellikle de heykeller) bahsederler. 97 Galatlar, MÖ 278 yılında Bosporos üzerinden Küçük Asya’ya geçerken, zenginliği ile dillere destan olan bu kutsal alanı yağmalamıştır. 98

İstanbul Boğaz’ındaki en yüksek tepe olan Yuşa Tepesi’nin zirvesi Herakles’in Yatağı ( Herculis Kline ) olarak bilinmekteydi. 99 Boğaz’ın en yüksek tepesi olması nedeniyle en erken dönemlerden itibaren Yuşa Tepesi’nin zirvesi kutsal bir alan kabul edilmiş, bu durum Hıristiyan Roma imparatorluğu döneminde devam etmiştir. Osmanlı fethinden sonra burada bir yatır mezarı ve tekke inşa edilmiş ve bu kutsal alan “İslamlaşmıştır”. On yedinci yüzyılın ortalarından beri tepedeki mezarın Hz. Yuşa’ya ait olduğuna inanılmaktadır. 100

Herakles Klinesi’nin yakınlarında nympha ların yaşadığına inanılan Nymphaion, oradan da 5 stadia (=1 km) uzakta da Çılgın Defne (Umur Yeri?) yer almaktaydı. 101 Çılgın Defne’nin Argonot Efsanesinin en önemli olaylarından birine sahne olduğuna inanılmaktaydı. Söylencelere göre buralarda hüküm süren Bebryk Kralı Amykos, Argonotlardan Polluks dövüşmüş ve yenilerek

93 Pindaros, Pythia 4.203-210; Timosthenes (Wagner F 28); Nymphis FGrH 432 F9 = Athenaeus 12.50.21-33 (536a-b). 94 Ptolemaeus, Geographia 5.1.2-3. Krş. Hesykhios, FGrH 390 F 33. 95 Anth. Pal . 10.7; 10.14; 10.16. 96 Krş. Hasluck 1929, 348. Boğaz’dan Karadeniz’e açılan gemicililerin eskiçağdan 20. yüzyıla kadar saygı duydukları kutsal alanlardan ve şahsiyetlerden bahsetmektedir. İstanbul Boğazı’ndan geçen gemiciler, eskiçağda Zeus Ourios’a ortaçağda Aziz Mikhael’a ve Osmanlı döneminde Durmuş Dede’ye uğradıktan sonra Karadeniz’e veya Marmara’ya yelken açarlardı. 97 Bronz kazan: Herodotos 4.81 ve Heraklialı Nymphis FGrH 432 F 9. Zeus heykeli: Cicero in Verrem 4.57, 129. Bir cocuk heykeli: Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou 93. 98 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 93. 99 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 95. 100 Galland 1973, II, 89 vd., 93 vd; Schmidt 1871, 207; Hasluck 1929, I, 303-308; Eyice 1976, 65-68; Dethier 1993, 89. Burada yattigina inanılan Hz. Yuşa’nın kim oldugu hususnda tam bir bilgi yoktur. Hz. Musa ile beraber Ibranileri Mısır’dan çıkaran Hz. Yuşa olması olası değildir. 101 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 95. Tenedoslu Androitas, Gemiyle Marmara’nın Çevresinde ( FHG IV 304).



hayatını kaybetmişti. 102 Apollodoros, Kral Amykos’un mezarının ( Heroon Amykou ) Amykos adı verilen yerde (bugün Beykoz) olduğunu söylemektedir. 103 Amykos’un öldüğüne inanılan yerin ilersinde, muhtemelen Hünkâr İskelesi yakınlarında Poseidon tapınağı vardı. 104 Hesykhios’un naklettiğine göre, Kanlıca ( Phryksou Limen )’da ilk olarak Iason’un inşa ettiğine inanılan ve daha sonra Byzantionlu strategos Timesios tarafından yenilenen Artemis Tapınağı vardı. 105

Pers Kralı Dareios, İskit seferi esnasında ordusuyla Avrupa’ya geçerken Boğaz’ın en dar yeri olan Anadolu Hisarı ile Rumeli Hisarı arasında yer alan yerde yan yana dizilmiş gemilerden bir köprü inşa etmişti. 106 MÖ 5. yüzyılın ikinci yarısında yaşayan Knidoslu tarihçi Ktesias, Darius’un köprünün Asya yakasındaki ayağının bulunduğu yerde yani bugünkü Anadolu Hisarı’nda “Zeus Diabaterios = Geçişlerin Zeus’u” için bir sunak inşa ettiğini ve daha sonra Khalkedonluların köprü ile beraber bu sunağı yıktıklarını aktarmaktadır. 107

Buradan Haydarpaşa’ya kadar olan yerlerde kutsal alan olduğuna dair elimizde bir bilgi yoktur. Bir tek, Üsküdar’da, Salacak Burnu’nda (Bous) Atinalı general Khares’in eşi Boidion’un mezarı yer almaktaydı. 108 Haydarpaşa yakınlarında kahraman Eurostos’a adanmış bir temenos , biraz ilersinde içinden

102 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 95. Krş. Plinius Naturalis historia 16.89; Schol. ad. Apol. Rhod. 2.159. 103 Apollodoros FHG IV 304. 104 Plinius Naturalis historia 5.150. Plinius, yanlışlıkla Hieron’daki Poseidon tapınağını buraya yerleştirmiş olabilir. Ancak bkz. Oberhummer, RE “Bosporos” sütun 753. 105 Hesykhios FGrH 390 F 33. Kaynaklar (bkz. dipnot 83, Hieron’un limanın (Macar Koyu) adının Phriksos Limanı olduğunu belirtmektedirler. Kanlıca’nın adı da Phriksos idi. Bu durum karışıklığa yol açmaktadır. Ya eski kaynaklar, aynı adı taşıyan bu yerleri karıştırmaktadır ya da her iki yerde de Artemis temenosu vardı. 106 Herodotos 4.85-88. 107 Ktesias Persika 17. 108 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 110. Atinalılar, Khares’i Byzantion’u kuşatan Philippos’a karşı Byzantionlulara yardım etmek üzere göndermiştir. Atinalı General, Üsküdar’ı us olarak kullanarak Philippos’un ablukasını kırmaya çalışmıştır. Bu sırada ona eşlik eden hetairası Boidion hastalanarak burada ölmüştür MÖ340/339.

Ayrılık suyunun aktığı Aphrodite temenos u yer almaktaydı. 109 Khalkedon (Kadıköy)’da da eskiçağın en ünlü Apollo kehanet merkezlerinden biri vardı. 110

Sonuç

Görüldüğü üzere, eskiçağda İstanbul ve yakın çevresi (Byzantion, Khalkedon ve arazileri) kutsal alanlarla doluydu. Ancak bu kutsal alanların büyük bir kısmı, sınırları sadece hayali çizgilerle veya alçak duvarlarla belirlenmiş kutsal alanlardı. Dolaysıyla İstanbul ve çevresi, tapınaklarla dolu bir yer değildi. Ancak yukarıda da görüldüğü üzere, eskiçağda İstanbul ve civarında ortalamanın çok üzerinde kutsal alan vardı. Bu durum, burada yer alan iki kent devletinin yani Byzantion ve Khalkedon’un eskiçağın en stratejik boğazı Bosporos üzerinde yer almalarından kaynaklanmaktaydı. Boğaz, hem önemli bir balık yatağı olduğundan, hem de Karadeniz-Ege deniz ticaret yolu üzerinde yer aldığından, boğazın her iki yakasında tüccarların ve balıkçıların özellikle de saygı duydukları tanrı ve tanrıçalara kutsal alanlar adanmıştı.

109 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou , 111. Kahraman Eurostos hakkında başka bir bilgi yoktur. 110 Ibid . Lucianus, Alex . 9-11.

KAYNAKÇA

Boardman, John. The Greeks Overseas: Their Early Colonies and Trade. New York: Thames and Hudson, 1980.

Borgeaud, Philippe. The Cult of Pan in Ancient Greece . Chicago: University of Chicago Press, 1988.

Burkert, Walter. Greek Religion . Cambridge, Mass: Harvard University Press, 1985.

Buxton, R. G. A. Imaginary Greece: The Contexts of Mythology . Cambridge: Cambridge University Press, 1994.

Dethier, Philipp Anton. Boğaziçi ve İstanbul (19. yüzyıl sonu) . (Çev. Ümit Öztürk) İstanbul: Eren, 1993.

Dewing, H. B. “Argonautic Assocations of the Bosporus”, The Classical Journal 19 no. 8 (1924), ss. 469-83.

Dionysius, (Rudolph Gu •ngerich ed.). Dionysii Byzantii Anaplus Bospori = Dionysiou Byzantiou Anaplous Bosporou . Berolini: apud Weidmannos, 1927.

Eyice, Semavi. Bizans devrinde Boğaziçi . İstanbul: İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Yayınları, 1976.

Galland, Antoine. İstanbul’a ait günlük anılar . Ankara: Türk Tarih Kurumu, 1973.

Gilles, Pierre. İstanbul Boğazı . (Çev. Erendiz Özbayoğlu). İstanbul: Eren, 2000.

Grosvenor, Edwin A. . Boston: Roberts Bros, 1895.

Gyllius, Petrus & Ant. Gyllius. P. Gyllii De Bosporo Thracio lib. III . Lugduni Batavorum: apud Elzevirios, 1632.

Hammond, N. G. L. & G. T. Griffith. A History of Macedonia. Volume 2, 550-336 B.C . Oxford: Clarendon Press, 1979.

Hanell, Krister. Megarische studien . Lund: A.-b. Ph. Lindstedts univ.-bokhandel, 1934.

Hasluck, Frederick William. Christianity and Islam Under the Sultans . Vol. 1. Oxford: The Clarendon press, 1929.

Janin, Raymond. Constantinople Byzantine: Developpement Urbain Et Repartoire Topographique . Paris: Institut Franc •ais d'E tudes Byzantines, 1964.

Łajtar, Adam. Die Inschriften von Byzantion . Bonn: R. Habelt, 2000.

Larson, Jennifer. Ancient Greek Cults: A Guide . New York: Routledge, 2007.



Lehmann, K. 1921. “Das Kap Hieron und die Sperrung des Bosporus,” şu eserde: Festschrift zu C.F. Lehmann-Haupts sechzigstem Geburtstage , ed. K. Regling, H. Reich, Vienna, ss. 168-181.

Mango, Cyril A. Mango, “Constantinopolitana: C. Pompey’s Pillar,” Jahrbuch d. Deutschen Arch. Instituts 80 (1965), ss. 313-315

Moreno, Alfonso. “Hieron: The Ancient Sanctuary at the Mouth of the Black Sea,” Hesperia 77:4 (2008), ss. 655-709.

Morton, Jamie. The Role of the Physical Environment in Ancient Greek Seafaring . Mnemosyne, bibliotheca classica Batava, 213. Leiden: Brill, 2001.

Müller, Karl. Geographi Graeci minores . Vol. II. Parisiis: A. Firmin Didot, 1855.

Müller, Carl Friedrich Wilhelm, and Claudius Ptolemaeus. Claudii Ptolemaei Geographia . Parisiis: A. Firmin Didot, 1883-1901.

Neils, Jenifer. “Others within the Other: an intimate look at hetairai and maenads,” su eserde: Cohen, Beth. Not the Classical Ideal: Athens and the Construction of the Other in Greek Art . Leiden: Brill, 2000, ss. 203-226.

Oberhummer, Eugen “Bosporos,” Paulys Real-Encyclopa die Der Classischen Altertumswissenschaft . Sütun 741-757.

Pedley, John Griffiths. Sanctuaries and the Sacred in the Ancient Greek World . New York: Cambridge University Press, 2005.

Pirenne-Delforge, Vinciane. ‘‘Something to do with Aphrodite’’: Ta Aphrodisia and the Sacred,” şu eserde: Daniel Ogden (ed.) A Companion to Greek Religion . Malden, MA: Blackwell Pub, 2007, ss. 311- 323.

Polignac, Franc •ois de. Cults, Territory, and the Origins of the Greek City-State . Chicago: University of Chicago Press, 1995.

Rosenzweig, Rachel. Worshipping Aphrodite: Art and Cult in Classical Athens . Ann Arbor: University of Michigan Press, 2004.

Schmidt, Bernhard. Das Volksleben der Neugriechen und das Hellenische Alterthum . 1871.

Schumacher, R. W. M. “Three Related Sanctuaries of Poseidon: Geraistos, Kalaureia, and Tainaron,” şu eserde: Nanno Marinatos, Robin Hägg (ed.) Greek Sanctuaries: New Approaches . ed.. London; New York: Routledge, 1993.

Semple, Ellen Churchill. The Geography of the Mediterranean Region: Its Relation to Ancient History . New York: H. Holt and Co, 1931.

Van Millingen, Alexander. Byzantine Constantinople, the Walls of the City and Adjoining Historical Sites . London: J. Murray, 1899.



Wachsmuth, Dietrich. Pompimos ho daimo n: Untersuchung zu den antiken Sakralhandlungen bei Seereisen . Berlin, 1967.

Walbank, Frank W. A Historical Commentary on Polybius Commentary on Books I - VI. 1 . Oxford: Clarendon Press, 1957.

Wieseler, Friedrich. De Cyaneis sive Symplegadibus . Gottingae: Officina accademica Dieterichiana, 1879.