Turgutlu – Salihli Arasında Organik Tarım Faaliyetlerinin Toprak
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Ege Co÷rafya Dergisi, 18/(1-2) (2009), 17-30, øzmir Aegean Geographical Journal, 18/(1-2) (2009), 17-30, Izmir—TURKEY TURGUTLU – SALøHLø ARASINDA ORGANøK TARIM FAALøYETLERøNøN TOPRAK ÜZERøNDEKø ETKøLERø Effects of Organic Farming on Soil Properties in the Turgutlu-Salihli Region M. Kirami ÖLGEN Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Co÷rafya Bölümü 35100 Bornova-øzmir [email protected] Ülfet ERDAL UluslararasÕ TarÕmsal AraútÕrma ve E÷itim Merkezi Menemen-øzmir Ömer SÖKMEN UluslararasÕ TarÕmsal AraútÕrma ve E÷itim Merkezi Menemen-øzmir Abstract Several studies in literature have compared organic and conventional farming systems in terms of soil properties especially contents of organic matter and cation exchange capacity (CEC). Aim of this study is to determine the effects of organic farming activites on soil properties in the Turgutlu-Salihli region. The study area is the first place where organic farming was started in Turkey. Geostatistical analysis techniques have been applied to results of soil samples analysis. Two soil properties, organic matter and CEC taken into account for geostatistical analysis and produced spatial distribution maps of these properties. The maps clearly show that organic matter and CEC values were markedly higher in the organic farming areas than others. Key words: Organic farming, organic matter, CEC, Turgutlu-Salihli, geostatistics Öz Literatürde organik ve konvansiyonel tarÕm faaliyetlerinin toprak özelliklerine olan etkisini belirlemeye yönelik birçok çalÕúma mevcuttur. Bu çalÕúmanÕn amacÕ da Turgutlu-Salihli arasÕnda organik tarÕm faaliyetlerinin topra÷Õn organik madde miktarÕ ve katyon de÷iúim kapasitesi (KDK) üzerine etkisini belirlemektir. ÇalÕúma alanÕ Türkiye’de ilk kez organik tarÕmÕn baúladÕ÷Õ yerdir. Araziden alÕnan toprak örneklerinin laboratuar analizlerinden elde edilen sonuçlar jeoistatistiksel yöntemler kullanÕlarak de÷erlendirilmiútir. Bu de÷erlendirme sonucu organik madde miktarÕ ve KDK’nÕn mekansal de÷iúimi haritalanmÕútÕr. Bu haritalar organik tarÕm uygulanan yerlerde topraktaki organik madde miktarÕ ve KDK de÷erlerinin konvansiyonel tarÕm yapÕlan alanlara göre belirgin miktarda fazla oldu÷unu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Organik tarÕm, organik madde miktarÕ, KDK, Turgutlu-Salihli, jeoistatistik 18 M. Kirami ÖLGEN - Ülfet ERDAL - Ömer SÖKMEN yeúil gübreleme, münavebe, topra÷Õn muhafazasÕ, Giriú bitkinin direncini artÕrma, parazit ve predatörlerden Günümüzde insan ve toplum sa÷lÕ÷Õ, çevre koruma yararlanmayÕ tavsiye eden, bütün bu olanaklarÕn bilinci ülkelere göre farklÕlÕk göstermektedir. kapalÕ bir sistemde oluúturulmasÕnÕ talep eden, Çevre kirlili÷i denildi÷inde, endüstriyel atÕklar, üretimde miktar artÕúÕ yanÕnda ürünün kalitesini de nükleer atÕklar, hava kirlili÷i ve su kirlili÷i gibi yükseltmeyi amaçlayan bir üretim úeklidir konular ilk olarak akla gelmektedir. Ancak çevreyi (AltÕndiúli vd. 2000). kirleten, sentetik kimyasal girdileri genellikle Organik tarÕm bir ürünün ekim veya dikiminden kontrolsüzce kullanan konvansiyonel tarÕmÕn sonra hiç bir uygulama yapmadan kendi haline terk yarattÕ÷Õ kirlilik, birim alandan en yüksek ürünü edilmesi veya eski úekline dönüú de÷il, aksine almak amacÕnÕ taúÕmaktadÕr. Ürünü garanti altÕna gelece÷in ihtiyaçlarÕna yönelik görüúlere dayanan, almak için gittikçe artan oranlarda kullanÕlan dikkat, bilgi ve özveri gerektiren bir tarÕm úeklidir sentetik ticari gübreler ve sentetik kimyasal tarÕm (AltÕndiúli vd. 2000). ilaçlarÕnÕn kullanÕmÕnÕn tercih edilmesi, do÷al dengenin bozulmasÕna ve besin zinciriyle tüm Ülkemizde organik tarÕm, 1984-1985’li yÕllarda canlÕlara ulaúabilen hayati tehlike, di÷er kirlilikler konvansiyonel ihraç ürünlerinden olan kuru üzüm kadar dikkati çekmemektedir. ve incirin organik ürün olarak yurt dÕúÕndan talep edilmesi ile baúlamÕútÕr. Daha sonraki yÕllarda da YÕllar geçtikçe monokültür tarÕmÕn sürekli ürün çeúitlili÷i yurtdÕúÕndan gelen taleplere göre yapÕlmasÕ, münavebenin tercih edilmemesi sonucu úekillenmiútir. zararlÕ ve hastalÕklarÕn aúÕrÕ ço÷almasÕna neden olurken bunlarla mücadele etmek için kullanÕlan 1990 yÕlÕnda sadece 8 farklÕ ürün 1037 ha alanda sentetik kimyasal pestisitlerin gere÷inde fazla ve organik olarak üretilirken üretim miktarÕ ve ürün bilinçsizce kullanÕmlarÕ sonucu faydalÕ ÕrklarÕn yelpazesi yÕllar içinde, özellikle 2000 yÕlÕndan kaybolmasÕna yol açarak biyolojik dengenin de itibaren büyük artÕú göstermiútir. 2006 yÕlÕnda 210 bozulmasÕna neden olmuútur. Birim alandan daha ürün toplam 192.789 ha alanda üretilmiú ve toplam çok ürün alabilmek için daha çok sentetik mineral üretici sayÕsÕ 14.256'ya ulaúmÕútÕr. 2008 yÕlÕnda ise gübreler kullanÕlmÕú, gere÷inden fazla kullanÕlan ürün çeúitlili÷i 247’ye çÕkmÕútÕr. Bu ürünler içinde bu gübreler yer altÕ sularÕnÕ kirleterek hayvan ve çekirdeksiz kuru üzüm, üretim ve dÕú ülkelerden insan sa÷lÕ÷Õna zarar verecek ölçüde nitrat kirlili÷i gelen talep miktarÕ açÕsÕndan birinci durumdadÕr. oluúturmuútur. Yetiútiricilikte ürünün sa÷lÕklÕ ve Organik tarÕmda yalnÕzca üretilen tarÕmsal ürünün kaliteli olmasÕ ikinci plana bÕrakÕlmÕútÕr. Bunun istenilen standartlarda olmasÕ de÷il aynÕ zamanda yanÕnda mekanizasyonun bilinçsizce artÕrÕlmasÕ tarÕm yapÕlan topra÷Õn fiziksel ve kimyasal sonucu hem topra÷Õn canlÕ tabakasÕ yok edilmiú özelliklerinin de belli standartlarda olmasÕ gerekir. hem de sert tabakalarÕn oluúmasÕ sonucu erozyon Bir baúka deyiúle organik tarÕm topra÷ÕnÕn da zirai riski artmÕútÕr (AltÕndiúli vd. 2000). ilaç ve endüstriyel gübrelerle kirlenmemiú olmasÕ Konvansiyonel tarÕmÕn do÷urdu÷u bu olumsuz istenir. Söz konusu kriterlere uygun tarÕm alanÕ sonuçlar nedeniyle geliúmiú ülkeler baúta olmak bulmak neredeyse imkânsÕzdÕr. Ancak uzun süre üzere birçok ülke bilinçlenerek bu üretim sistemine organik tarÕm uygulanan yerlerde toprak da kendini alternatif ve çevreyle dost bir tarÕm sistemi olarak yenileyerek organik tarÕma elveriúli hale gelebilir. organik tarÕm (de÷iúik ülkelerde ekolojik ve Topra÷Õn geçirdi÷i bu de÷iúimde en belirgin olarak biyolojik tarÕm isimleri de kullanÕlmaktadÕr) göze çarpan ise topraktaki mikrobiyal faaliyetlerin sistemini tercih etmiúlerdir. konvansiyonel tarÕm yapÕlan alanlara oranla çok daha yüksek olmasÕdÕr. Çünkü organik tarÕmda Organik tarÕm; ekolojik sistemde hatalÕ toprak yapÕsÕnÕn iyileútirilmesi ve gübrelemenin uygulamalar sonucu kaybolan do÷al dengeyi esasÕnÕ toprak organik maddesinin artÕrÕlmasÕ yeniden kurmaya yönelik, insana ve çevreye dost oluúturmaktadÕr. Topraklardaki mikrobiyolojik üretim sistemlerini içermekte olup, esas itibariyle aktivitenin artÕúÕ topraktaki besin maddelerinin sentetik kimyasal ilaçlar ve gübrelerin yarayÕúlÕlÕ÷ÕnÕ da artÕrmaktadÕr. Topra÷Õn fiziksel kullanÕmÕnÕn yasaklanmasÕnÕn yanÕnda, organik ve ve kimyasal yapÕsÕnÕn korunmasÕ da yine EGE COöRAFYA DERGøSø Aegean Geographical Journal, VOL. 18 (1-2), 17-30, (2009) Turgutlu – Salihli ArasÕnda Organik TarÕm Faaliyetlerinin Toprak Üzerindeki Etkileri 19 Effects of Organic Farming on Soil Properties in the Turgutlu-Salihli Region verimlili÷i arttÕran di÷er faktörlerdendir (Kaçar, toprak yönetiminden kaynaklanan toprak 1986). koúullarÕndaki hÕzlÕ de÷iúimlere hassas olduklarÕnÕ belirlemiúlerdir. Okur vd. (2007) piyasada organik Literatürde bu olguyu destekleyen çok sayÕda tarÕma yönelik satÕlan bazÕ organik gübrelerin, çalÕúma mevcuttur. Regenold (1995), kÕúlÕk sebze bitki örtüsü altÕndaki topraklarÕn konvansiyonel tarÕm altÕndaki topraklara oranla mikrobiyal biyokütle ve enzim aktivitesi organik tarÕm yapÕlan topraklarda daha yüksek pH, üzerindeki etkilerini araútÕrmÕúlardÕr. Bu çalÕúmaya organik C ve N, katyon de÷iúim kapasitesi, göre %3 saf azot içeren sertifikalÕ organik gübre mikrobiyal biyomas ve enzim aktivitesi uygulanan topraklarda konvansiyonel tarÕma oranla saptamÕútÕr. Jackson vd. (2003) organik tarÕmÕn biyokütle miktarÕ %77, dehidrogenaz %175, ȕ- temel uygulamalarÕndan biri olan organik gübre glukozidaz %55, alkalin fosfataz %44 ve proteaz kullanÕmÕnÕn topraktaki besin maddesi %69 oranÕnda artmÕútÕr. Yine Çengel vd yarayÕúlÕlÕ÷ÕnÕ, topra÷Õn su tutma kapasitesini, (2009)’nin organik ba÷ topraklarÕnda yeúil gübre havalanmayÕ, toprak yapÕsÕnÕ iyileútirerek bitkisel bitkileri ve çiftlik gübresi uygulamalarÕnÕn üretimin ekolojik koúullarÕnÕ düzelterek, süreklilik topraktaki mikrobiyal aktiviteye etkisini sa÷ladÕ÷ÕnÕ bildirmiúlerdir. Organik gübrelerin araútÕrdÕklarÕ çalÕúmalarÕnda arpa+fig uygulanmÕú topra÷Õn tüm fiziksel ve kimyasal özelliklerini topraklarda Toplam Organik Karbon, arpa+fig ile iyileútirdi÷i gibi topraktaki mikrobiyal topluluk bakla+fig uygulamasÕnda ise humik madde sayÕsÕnÕ, çeúitlili÷ini ve aktiviteyi de artÕrdÕ÷ÕnÕ miktarÕnda önemli miktarlarda artÕú oldu÷unu tespit etmiúlerdir. Lopez-Hernandez vd. (2004), belirlemiúlerdir. Castillo ve Joergensen (2001)’in Venezuela’da 5 ha alanda 25 yÕl organik gübre Nikaragua’da yaptÕklarÕ çalÕúmaya göre organik uyguladÕklarÕ çalÕúmada bu alanlarÕn fiziksel ve tarÕm faaliyetinin topraktaki C miktarÕnda önemli kimyasal özelliklerinin de÷iúti÷ini, biyolojik bir artÕú gözlenmiútir. Gopinath vd (2008) ise aktivitenin, toprak verimlilik parametrelerinden konvansiyonel tarÕm yapÕlan bir arazide iki yÕl N,P,K,Ca ve Mg içeri÷inin arttÕ÷ÕnÕ bildirmiúlerdir. boyunca organik tarÕm yapÕldÕ÷Õnda toprakta Bunun yanÕnda mikro fauna ortamÕndaki oluúan de÷iúiklikleri araútÕrdÕklarÕ çalÕúmalarÕnda, geliúmenin toprak solucanlarÕ sayÕsÕnÕ ve pedo toprakta iki yÕl öncesine oranla mikrobiyal fauna populasyonu bileúenlerini de artÕrdÕ÷ÕnÕ faaliyetlerde, organik karbon miktarÕnda N ve P belirtmiúlerdir.