<<

GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS TANITIM GÜNLERİ

26-29 NİSAN 2018 Atatürk Kültür Merkezİ ANKARA

T.C. ANKARA VALİLİĞİ

SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS TANITIM GÜNLERİ SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS

Geçmişin İzleri, Yarının Sesleri Sözlü anlatımlar, sözlü gelenekler, gösteri sanatları, toplumsal uygulamalar, ritüel ve festivaller, halk bilgisi, evren ve doğa ile ilgili uygulamalar, el sanatları geleneği gibi kültürel ürünleri ve üretim süreçlerini ifade eden bir kavramdır.

Toplulukların, grupların ve kimi durumlarda bireylerin, kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, temsiller, anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ve kültürel mekanlar anlamına da gelmektedir.

Kuşaktan kuşağa aktarılan bu somut olmayan miras, toplulukların ve grupların çevreleriyle, doğayla ve tarihleriyle etkileşimlerine bağlı olarak, sürekli biçimde yeniden yaratılır ve bu onlara kimlik ve devamlılık duygusu verir; böylece kültürel çeşitliliğe ve insan yaratıcılığına duyulan saygıya katkıda bulunur.

1 Geçmememiz Gereken Bir Geçmiş

PROJEMİZ

Küreselleşmenin ve kültürel tek-tipleşmenin doğurduğu sorunları Türk Kültürü özelinde masaya yatırabilmek amacı ile tasarlanmıştır.

Pamuk Prenses yerine NARDANİYE HANIM’I, Robin Hood yerine KÖROĞLU’NU, Romeo ve Juliet yerine KEREM ile ASLI’YI ve bunlar gibi yüzlerce ortak bellek unsurumuzun gerek gündelik gerekse sanat üretim ve tüketim alanlarından uzaklaştırılmasında Somut Olmayan Kültürel Mirasa dayalı Kültürel İfade Çeşitliliğimizi nasıl ortadan kaldırdığımıza DİKKAT ÇEKMEK ve UNESCO Sözleşmesinden de hareketle çözüm önerileri getirilebilmesine katkı sağlayabilmek üzere ortaya çıkmıştır.

2 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 3 NEYİ AMAÇLAMAKTAYIZ

• Somut Olmayan Mirası Korumak

• Somut Olmayan Kültürel Mirasın Taşıyıcısı Konumundaki Toplulukların, Grupların ve Bireylerin Bu Değerlerine Gereken ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ - ANKARA Saygıyı Göstermek

• Konunun Önemi Anlamında Yerel, Ulusal ve Uluslararası Düzeyde Duyarlılığı Artırmak ve Karşılıklı Mutabakat Yönünde Ortak Paydalarda Birleşebilmek Üzere DEĞER BİLİRLİĞİ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİNİ HİÇ BÖYLE GÖRMEDİNİZ Sağlayarak Artırabilmek

• Genel Anlamda İşbirliği ve Yardımlaşmayı Sağlamak Atatürk Kültür Merkezi gerek iç alan, gerekse dış alanda yapılacak çeşitli düzenlemeler ve Somut Olmayan Kültürel Miras dokusuna uygun süslemelerle son derece şık ve büyülü bir alana dönüştürülecek, etkinlik bu yönü ile bundan sonra yapılacak işler için de doğru bir örnek teşkil edecek. Ziyaretçiler bambaşka bir Atatürk Kültür Merkezinde bulunmanın keyfini yaşayacak.

GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 4 5 NELERİ NELERE ÖNEM DEĞERLENDİRECEĞİZ VERECEĞİZ

TAŞIYICI İŞLEV GÖREN KÜLTÜREL MİRASLARIMIZIN YAŞAYABİLİRLİĞİNİ GÜVENCE ALTINA ALABİLMEK ADINA Destan, Efsane, Halk Hikayeleri, Atasözleri, Masallar ve Fıkralar gibi DİL, SÖZLÜ GELENEK ve ANLATIMLARI Kimlik Saptamasına • • Belgelemeye Karagöz, , Kukla, Halk Tiyatrosu gibi • GÖRSEL SANATLARI Araştırmaya • • Nişan, Düğün, Doğum, Nevruz gibi kutlama, ritüel ve şölen Muhafaza edebilmeye anlamında gerçekleşen TOPLUMSAL UYGULAMALARI • Geliştirmeye • • Geleneksel Yemek, Halk Hekimliği, Halk Takvimi gibi Doğa ve Güçlendirmeye Evrenle İlgili BİLGİ ve UYGULAMALARI • • Örgün ve Yaygın Eğitim yolu ile Dokumacılık, Nazar Boncuğu, Telkari, Bakırcılık gibi Kuşaktan Kuşağa Aktarmaya EL SANATLARI GELENEKLERİNİ

6 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 7 NELERİ ÖN PLANA ÇIKARACAĞIZ

MEDDAHLIK • MEVLEVİ SEMA GÖSTERİSİ • AŞIKLIK GELENEĞİ • KARAGÖZ • NEVRUZ • GELENEKSEL SOHBET TOPLANTILARI • KIRKPINAR YAĞLI GÜREŞ FESTİVALİ • ALEVİ BEKTAŞİ SEMAH RİTÜELİ • TÜRK KEŞKEK GELENEĞİ • MESİR MACUNU FESTİVALİ • EBRU SANATI • TÜRK KAHVESİ KÜLTÜRÜ Geçmişin Muhteşem İzleri ile • GELENEKSEL ÇİNİ USTALIĞI Selamlaşın • İNCE EKMEK YAPMA VE PAYLAŞMA KÜLTÜRÜ

8 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 9 ANKARA’NIN DÜNYA MİRAS LİSTESİNDE TÜRKİYE SOMUT KÜLTÜREL VE KÜLTÜREL DEĞERLERİ Başkent Ankara ve İlçelerinin aşağıda listelenen kültürel değerleri ; Ankara Valiliği DOĞAL MİRASLARIMIZ İl Kültür Turizm Müdürlüğü ve Ankara Kalkınma Ajansı iş birliğinde çeşitli sahne Dünya Miras Listesinde Türkiye somut ve kültürel doğal miraslarımıza ait performansları ve sergileme yöntemleri ile ön plana çıkartılacak. 3D fotoğraflar ve maketler etkinlik alanında sergilenecek ziyaretçilerin detaylı bilgilendirilmesi sağlanacak.

Ahilik Geleneğinde Ankara’nın Yeri ve Önemi İstanbul [1985] Akköprü ve Gelenekleri Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (Sivas) [1985] Ankara’da Güvey Görme Geleneğinde Höşmerim Hattuşa (Boğazköy) - Hitit Başkenti (Çorum) [1986] Ankara’nın Tarihi Hamamları ve Hamam Kültürü Nemrut Dağı (Adıyaman - Kahta) [1987] Xanthos-Letoon (Antalya - Muğla) [1988] Ankara Yemeği Safranbolu Şehri (Karabük) [1994] Ankara’da Bağlama Yapımı ve Geleneği Troya Antik Kenti (Çanakkale) [1998] Ankara ve Çevresinde Geleneksel Beştaş Oyunu Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi (Edirne) [2011] Beypazarı Bürgü Dokuması Çatalhöyük Neolitik Kenti (Konya) [2012] Ankara’da Çalı Gezme (Yağmur Duası) Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (İzmir) [2014] Ankara İli Çeyiz Serme Geleneği Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu (Bursa) [2014] Ankara’da Çiğdem Günü Geleneği Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri [2015] Ankara’da Ferfene Geleneği Efes (İzmir) [2015] Ankara’da Geleneksel Mangala Oyunu Ani Arkeolojik Alanı (Kars) [2016] Hacı Bayram-ı Veli ve Etrafında Oluşan Kültürel ve Sosyal Değerler Afrodisias (Aydın) [2017] Kalecik Kasnak Böreği kültürel olarak; Ankara Yöresinde Köy Konağı Geleneği

Nallıhan İğne Oyaları Göreme Milli Parkı ve Kapadokya (Nevşehir) [1985] Ankara Seğmenlik Geleneği ve ‘’ Kızılca Gün ‘’ Pamukkale-Hierapolis (Denizli) [1988] Ankara’da Sinsin Oyunu Ankara Sof Dokumacılığı hem kültürel, hem doğal miras olarak listeye alınmıştır. Ankara ve Beypazarı’nda Telkari Sanatı Ankara-Nallıhan Sarıçalı Bayramı

10 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 11 NELER YAPACAĞIZ KARAGÖZ

Deve veya manda derisinden yapılan ve tasvir adı verilen insan, hayvan veya eşya şekillerinin çubuklara takılıp arkadan yansıtılan ışıkla beyaz perde üzerinde Kongre ve Tartışma Ortamları hareket ettirildiği bir gölge oyunu türüdür. Karagöz oynatan ve usta-çırak ilişkisi içinde yetişen sanatçıya Konserler ve Sahne performansları hayali denmektedir

Sergi ve Fuar Çalışmaları Karagöz, sanatçının performansına dayalı bir gölge oyunu olup Karagöz ve Hacivat arasında Kitap ve Bildiri Sunumları geçen karşılıklı komik diyaloglar ve atışmalara dayanır. Güldürü özelliği kelime oyunları, danslar ve hareketlerle sağlanır. İnteraktif DVD Çalışmaları Oyunda Karagöz ve Hacivat dışında Fotoğraf ve Video Kayıtları Zenne,Çelebi,Tiryaki, Beberuhi, Laz, Kayserili, Kastamonulu, Rumelili Arap, Kürt, Arnavut, Frenk/ Çoğaltım ve Dağıtım Hizmetleri Rum, Ermeni, Yahudi, Matiz, Külhanbeyi ve Çengi gibi farklı karakterler bulunmaktadır. Televizyon Programları Karagöz, 2009 yılında ülkemiz tarafından İnsanlığın Gençlerle Söyleşi Programları Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne kaydettirilmiştir. Kültür Aktarımı İçin

Basılı Malzeme Çalışmaları

SAHNE PERFORMANSLARI VE UYGULAMALAR Bursa ilimiz, düzenlemiş oldukları Karagöz Kültür Şenlikleri ve Göl- ge Kukla oyunları Festivali kapsamında etkinliğe davet edilecek, Karagöz ve Hacivat oyunları sahnelenecek,

Çeşitli resim ve el sanatları stantları açılacak. Ankara Somut Olma- yan Kültürel Miras Müzesi tarafından çocuk ziyaretçilere ve merak- lılarına Hacivat-Karagöz ve Kukla yapımı öğretilecek.

12 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 13 Geçmişten Geleceğe Uzanan Köprü MEVLEVİ SEMA TÖRENİ

‘‘ DİKKAT BÜYÜLENEBİLİRSİNİZ’’ Tören, birbiriyle bütünlük içinde farklı tasavvufî anlamlar içeren naat, ney taksimi, peşrev, Devr-i Veledî ve dört selâm bölümünden oluşmaktadır.

Devr-i Veledî ölümden sonra dirilmeyi betimler. Hırkası kabri; sikkesi mezar taşı olan semâzen, otururken ölmüş sayılır. Devr-i Veledî’den sonra başlayan törende semâzenler usulünce hırkalarını çıkarır, dünyevi işlerinden soyunurlar.

Semâ törenlerinde selam bölümü dört kısımdan oluşmaktadır: 1. Selâm, insanın kulluğunu idrak etmesini; 2. Selâm, Allah’ın kudreti karşısında hayranlık duyulmasını; 3. Selâm, kudret karşısında duyulan hayranlığın aşka dönüşmesini; 4. Selâm, insanın kulluğa dönüşünü anlatır. Tören, okunan Kur’an-ı Kerim ve dualarla bitirilir.

Semâ yapılan yer yuvarlak olmasından dolayı dünyaya, Post-nişîn güneşe, semâzenbaşı aya ve semâzenler de gezegenlere benzetilerek semânın güneş sistemini sembolize ettiği varsayılır.

İcra edilmesi özen ve dikkat gerektiren bu tören, başından sonuna kadar birçok aşamada mistik anlamda semboller taşır.

Semâ esnasında dönmek tüm mekân ve yönlerde Allah’ı seyretmeyi temsil eder.

Ayak vurmak, nefsin sınırsız ve doyumsuz isteklerini ayaklar altına alıp ezmek ve onunla mücadele edip nefsi mağlup etmektir. Kollarını yana açmak, en mükemmel’e yönelik bir acziyettir.

Semâda sağ elin yukarı, sol elin ise aşağı doğru kollar açık bir hale gelmesi, sağ elle Tanrı’dan feyiz alıp O’ndan başkasına yüz çevirmek ve sol elle bu feyzin dağıtılması anlamına gelmektedir.

İlahi aşkı anlatan Mevlevî Semâ Törenleri, Mevlâna’nın ölüm yıldönümü olan ve kulun Rabb’ine kavuşma gecesi olarak kabul edilen Şeb-i Arus’la (17 Aralık) Türk tarihinin ve kültürünün önemli bir parçası haline gelmiştir.

UNESCO İnsanlığın Sözlü ve Somut Olmayan Kültürel Mirası Başyapıtları Programı çerçevesinde 2005 yılında Başyapıt olarak ilan edilen Mevlevî Semâ Töreni, 2008 Yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’ne ülkemiz adına kaydettirilerek tüm dünyaya tanıtılmıştır.

SAHNE PERFORMANSLARI VE UYGULAMALAR T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Konya Valiliği iş birliği ile Sema gösterileri sahnelenecek, Mevlevi Dervişlerinin giydikleri kostümler ve başlıklar sergilenecek, Mevlâna Müzesi’nde yer alan sikkeleri imal eden ‘’Yaşayan İnsan Hazinesi ‘’Mehmet Girgiç etkinliğe davet edilecek ve ziyaretçilerle söyleşi gerçekleştirecek. 14 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 15 GELENEKSEL ÇİNİ USTALIĞI

Hamur haline getirilmiş killi toprağın pişirilmesiyle yapılan, çeşitli renk ve motiflerle süslenmiş sırlı seramik ev eşyaları veya duvar panolarına “çini” denir. Çinicilik ise, “minai”, “lüster”, “perdah”, “sıraltı” gibi kendine özgü yapım ve süsleme teknikleriyle 12. yüzyıl dan beri yaşayan geleneksel Türk çini sanatının etrafında şekillenen zanaatkârlığı ifade etmektedir.

Çini ustaları, doğayla ilgili geleneksel bilgi içeren reçeteler doğrultusunda yaptıkları çinilerde 16. yüzyıldan beri yaygın olarak “sıraltı tekniği”ni kullanmaktadırlar. Bu teknikte çamur, reçetesine göre hazırlanarak hamur haline getirilir.

Hamur şekillendirildikten sonra üzerine astar sürülerek kurutulur ve çini fırınlarında pişirilerek “bisküvi” denilen pürüzsüz bir yüzey elde edilir. Kağıt üzerine ajur tekniği ile delinip hazırlanan desenler kömür tozuyla yüzeye aktarılır ve desenin dış konturları (tahrir) siyah boya ile fırça kullanılarak elle çizilir. Sonraki aşamada çeşitli renklerle desenler boyanır. Son olarak, seramiğin üzeri sır ile kaplanır ve ikinci kez 900-940°C derecede pişirilerek çininin yapımı tamamlanır.

“Geleneksel Çini Ustalığı”, 28 Kasım-02 Aralık 2016 tarihleri arasında Etiyopya/Addis Ababa’da düzenlenen Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetlerarası Komite 11. Olağan Toplantısı’nda ülkemiz adına UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine kaydedilmiştir.

SAHNE PERFORMANSLARI VE UYGULAMALAR Geleneksel çini sanatı alanındaki derin bilgileri ve yüksek becerileri ile Yaşayan İnsan Hazinesi olarak ilan edilen Mehmet GÜRSOY davet edilecek. Kütahya Valiliği ve İznik Belediyesi destekleri ile Çini Eserleri sergilenecek, çini atölyesi kurularak uygulamalar yapılacak, son dere- ce derin bir felsefesi olan çinicilik sanatı bir söyleşide konuşulacak. 16 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ KIRKPINAR YAĞLI GÜREŞ FESTİVALİ

İki insanın birbiriyle hiçbir araç ve gereç kullanmadan eşit şartlarda belli bir alan, belli kurallar ve belli bir zaman içinde gerçekleştirdiği zihinsel ve fiziksel mücadele şeklinde tanımlanan güreş, insanlık tarihinin en eski sporlarından biridir. Tarihin her döneminde ilgi gören ve geleneksel olarak uygulanan güreş, ülkemizde ata sporu olarak anılmaktadır.

Türkiye’de güreş denildiğinde ilk akla gelen Kırkpınar Yağlı Güreşleri, 14. Yüzyılda Rumeli’de doğup günümüze kadar uzanan geçmişiyle dünyanın en eski güreş festivallerinden biridir. Yağlı güreş, pehlivanların beli ve paçası iple bağlı deri pantolonlar (kispet) giydiği ve zeytinyağı ile yağlanarak çim üzerinde yarıştığı güreş şeklidir.

Kırkpınar Yağlı Güreşleri, davet aşamasından ödül törenine kadar pek çok ritüeli içinde barındırır.

Geleneksel olarak pehlivanları güreşe çağırma, yarışmaları düzenleme, festivale ilişkin finansal kaynak sağlama, örf ve adetlere uygun olarak güreşlerin yapılmasını sağlama ve ödüller verme gibi görevleri yerine getiren Kırkpınar ağası, pehlivanları seyircilere tanıtan ve güreşi başlatan kişi olan cazgır, davul zurna ekibi, pehlivanları yağlamaya yardım eden yağcı ve havlu tutan peşkirci Kırkpınar Yağlı Güreşlerinin en önemli aktörleridir. SAHNE PERFORMANSLARI VE UYGULAMALAR Yüzyıllardır devam eden Kırkpınar güreşlerinin gelecek nesillere akta- Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali, 2010 yılında rılması amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı, Edirne Belediyesi, Trakya UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Üniversitesi işbirliği ile Yağlı güreş müsabakası düzenlenecek, Kırk- Temsili Listesine ülkemiz tarafından kaydettirilmek pınar ağalarının ve pehlivanların kullandıkları elbiseler, zembil, yağ suretiyle tüm dünyaya duyurulmuştur. testileri, davul-zurna, altın kemer gibi Kırkpınar güreşlerine özgü bir- çok eşya ve fotoğraf sergilenerek ziyaretçilerimizin bu ata sporumuzu daha yakından tanımaları sağlanacak, sembolik bir yağlı güreş müsa- bakası düzenlenecektir.

18 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 19 MESİR SAÇIM TÖRENİ

SAHNE PERFORMANSLARI VE UYGULAMALAR Kültürel ve geleneksel çeşitli uygulamaları içeren ve baharın başlangıcı olarak kabul edilen Nevruz haftasında (21-24 Mart) Türkiye’nin hemen her bölgesinden kutlanan Mesir Macunu Festivali, ’da yaklaşık 400 yıldır gelen katılımcıları buluşturan Mesir devam etmektedir. Macunu Festivali toplumsal barış ve kaynaşmaya önemli bir destek vermek- Şifalı bir yiyecek olduğu kabul edilen mesir macununun ortaya tedir. Manisa Valiliği, Manisa Belediye çıkışı tarihsel bir öyküye dayanır. 41 çeşit bitki ve baharatın Başkanlığı ve Manisa’yı Mesir’i Tanıtma karışımından oluşur. Mesir macunu ismiyle günümüze kadar ve Turizm Derneği tarafından organize ulaşan bu şifalı karışım kuşaktan kuşağa aktarılan geleneksel edilen Mesir Macunu Festivali’nin tem- bilgiler doğrultusunda hazırlanmaktadır. sili bir uygulaması gerçekleştirilecek, festivale ilişkin görsel, yazılı ve işitsel Mesir Macunu Festivali toplumsal barış ve kaynaşmaya önemli doküman sergilenecek ve festival tüm bir destek vermektedir. detayları ile bir panelde konuşulacak. Mesir Macunu Festivali 2012 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’ne ülkemiz adına kaydettirilmiştir.

20 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 21 TÜRK KAHVESİ KÜLTÜRÜ VE GELENEĞİ

Türk kahvesi kültürü ve geleneği, kahvenin İstanbul’da kahvehanelerde servis edilmeye başlandığı 16. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Geleneğin, tadını eşsiz yapan ve sosyalleşmeye katkıda bulunan, iki ünlü yönü vardır.

Zaman gerektiren hazırlama teknikleri sayesinde, Türk kahvesi damağınızda uzun süre tadını ve tazeliğini bırakır. Diğer çeşit kahvelerden daha yumuşak, aromalı ve yoğundur. Türk kahvesini kendine özgü olan aroması, telvesi ve köpüğüyle diğer kahvelerden ayırmak oldukça kolaydır. SAHNE PERFORMANSLARI VE UYGULAMALAR Türk kahvesi sadece bir içecek değil aynı zamanda, sosyalleşmek için kültürel boşlukları, Türk kahvesi yapımında kullanılan özel araç gereçle- rin yapıldığı sanatçılık geleneğine örnek kahve öğütü- toplumsal değerleri ve inançları bir araya cü, kahve fincanları, tepsiler, soğutucular, havanlar, getiren toplumsal bir çalışmadır. Gelenek başlı el değirmenleri, , kahve çömleği, özel kaplar gibi başına misafirperverlik, arkadaşlık, nezaket birçok araç ve gereçten oluşan özgün sanat eserleri ve eğlence sembolüdür. Tüm bunlar ünlü Türk ve özel koleksiyonlar sergilenecek. atasözü ‘bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.’ ile belirtilmiştir. Bu söz, kahvenin, Türk Kahveyi, kahvehaneleri ve kahve sanatını; edebiyat, el sanatı, şarkı sözleri ile buluşturan kültürel çeşitli- kültüründe ne kadar önemli olduğunu ve Türk lik ve insan yaratıcılığı sergilenecek ve bu yönü ile ele kültürünün ne kadar içine işlemiş olduğunu alınacak. göstermektedir.

Türk kahvesi kültürü ve geleneği 2013 yılı itibariyle ülkemiz adına UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine kaydedilmiştir.

22 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 23 MEDDAHLIK

NEVRUZ Meddahlık, Geleneksel Türk Tiyatrosu ve temaşa sanatının günümüze ulaşabilmiş az sayıdaki türlerinden biridir.Taklit ve canlandırmalarla dinleyiciyi eğlendirmek amacıyla öykü anlatma sanatı olarak tanımlanan bu sanatı icra edenlere meddah denilmektedir. (Afganistan, Azerbaycan, Hindistan, Irak, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan ile çokuluslu dosya) Sanatını icra ederken bir sandalye üzerine oturan Meddah, anlatımına değneğini yere üç defa vurarak Hak dostum, hak sözleriyle ve bir tekerlemeyle başlar.değnek (pastav) ve mendil (makreme) gibi aksesuarlar Nevruz; Kuzey Yarımküre’de bulunan ülkelerde, özellikle Türkçe ve Farsça konuşan topluluklar kullanarak öyküsünde canlandırmalar ve taklitler yapar. Değnek dinleyicinin dikkatini çekmek ve anlatımları güçlendirmek için bir ses efekti olarak kullanılabildiği gibi oyunda anlatılan eşya ve canlıların arasında yaygın olarak kutlanır. Farsça nev ve ruz kelimelerinden gelen Nevruz, ülkemizde temsili için de kullanılmaktadır. Mendil ise ses değiştirmek veya çeşitli karakterlere bürünmek için Nevruz-i Sultan, Sultan Nevruz, Navrız, Newroz, Noruz, Mart Dokuzu, Gün Dönümü, Yılsırtı, kullanılmaktadır. Yumurta Bayramı gibi adlarla anılmaktadır. Yeni gün anlamına gelen ve bahar bayramı olarak da bilinen Nevruz, pek çok toplum için bir yılbaşı niteliği taşımaktadır. Nevruzun başlangıç tarihi Meddah oyunlarının konuları, çoğu zaman seyirci profiline, ilgisine, sosyal ve siyasal gündeme bağlı bir Miladi takvime göre 21 Mart’tır. şekilde doğaçlama olarak belirlenmektedir. Bu yönüyle hemen her oyun, belli bir kurgu ve dizgeye sahip olsa da aslında eşsiz ve özgündür. Konar-göçer yaşayan toplulukların hayvancılık; tarım toplumlarının çiftçilik etkinliklerinin Meddahlık geleneğinin usta-çırak ilişkisi içerisinde sözlü anlatımlar yoluyla yaşatılması, anlatılan başlangıcı kabul edilen Nevruz, doğa ve evrene öykülerin günümüze ulaşmasını güçleştirmiştir. ilişkin bilgilerin kullanıldığı ve birçok uygulamanın gerçekleştirildiği uygun ortamı oluşturmaktadır. Bolluk Kaybolmaya yüz tutmuş bu eşsiz kültürel mirasımız, 2003 yılında İnsanlığın Sözlü ve Somut Olmayan ve bereket içinde yaşanması inancıyla gerçekleştirilen Kültürel Mirasının Başyapıtları arasına girmiş ve 2008 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan bu uygulamalar, aynı zamanda sosyal birliktelikleri Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne alınmıştır. de güçlendirerek kişiler ve toplumlar arasında aidiyet duygusunu arttırmaktadır. SAHNE PERFORMANSLARI VE UYGULAMALAR Nevruz, 2009 yılında Azerbaycan, Hindistan, İran, Kırgızistan, Pakistan, Özbekistan ve Türkiye’nin ortak Kaybolmaya yüz tutmuş bu eşsiz kültürel mirasımızın gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla başvurusuyla İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından meddahlık geleneği konusunda araştırma, tespit ve en- vanter çalışmaları çeşitli söyleşi ve panellerde konuşulacak günümüz meddahlarından Prof. Dr. Mirasının Temsili Listesine kaydedilmiştir. Nurhan Tekerek, Sinan Bayraktar ve Ahmet Yenilmez’in performansları ile TRT arşivinden Erol Günaydın, Münir Özkul, Gazanfer Özcan ve Hakkı Karadayı’nın canlandırdıkları meddah gösterile- ri sahnelenecek, Meddahlık kavuğunu Ferhan Şensoy’da teslim alan bu geleneğin son temsilcisi Rasim Öztekin Geleneksel Türk Tiyatrosu Meddahlığa örnek bir oyun sergileyecek. 24 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ EBRU SANATI

SAHNE PERFORMANSLARI VE Ebru, kendine özgü tekniklerle hazırlanan ve tekneye alınan suyun UYGULAMALAR üzerinde boyalarla oluşturulan desenlerin kağıda aktarılmasıyla yapılan geleneksel bir sanattır. Ebru sanatının uygulama alanı olan özel kitapların iç ve dış kapakların- Ebru kitap süsleme sanatı ve kitap ciltlerinde yan kağıdı (kapak ile da yer alan hatlar, cam işlemeler kitabı birbirine bağlayan kağıt) olarak tarihsel süreçte geleneksel ve hediyelik eşyalara ait örnekler bir sanat haline gelmiştir. 13. yüzyılda ilk Ebru formları Orta Asya’da stantlarda sergilenecek. görülmüş olup İran aracılığıyla Anadolu’ya yayılmıştır. Osmanlı döneminde, Türk hat ustaları ve sanatçıları yeni formlar yaratmış ve Ziyaretçiler oluşturulacak Ebru tekniklerini geliştirmişlerdir. atölyesinde Ebru yapmayı öğrene- cek. Ebru sanatçılarının çeşitli şov- ları gerçekleşecek. Ebru sanatı, kendine has malzeme ve uygulama özelliğine sahiptir. Ebru sanatında kullanılan bütün malzeme ve araçlar ebrucu Yaşayan İnsan Hazinesi olarak ilan tarafından hazırlanır. Boyaların tamamı tabiattan doğal yöntemlerle edilen Ebru ve hat sanatında pro- elde edilir. Suyun yoğunlaşmasını sağlayan kitre bitkisel esaslı bir fesyonel olarak derin bilgi ve yük- ana malzemedir. Boyaların kitre üzerinde açılmasını sağlayan doğal sek düzeyde becerilere sahip Fuat asit de hayvanın safra kesesindeki öd’dür. Kitreyle yoğunlaştırılmış su Başar etkinliğe davet edilecek can- üstünde doğal yöntemlerle hazırlanan boyalar aracılığıyla oluşturulan lı performanslar gerçekleştirecek. desenler kağıt üzerine geçirilir.

Yüzyıllar boyunca gelgit, taraklı, hatip, bülbülyuvası, çiçekli gibi pek çok özel ebru çeşidi gelişmiştir. Ebru’da kullanılan en yaygın renkler açık yeşil, kırmızı ve sarıdır. En sık rastlanan desenler ise çiçekler, yapraklar, süslemeler ve ayın ilkdördün halidir.

“Ebru: Türk Kağıt Süsleme Sanatı, 2014 yılı itibariyle ülkemiz adına UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine kaydedilmiştir.

26 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 27 SAHNE PERFORMANSLARI ÂŞIKLIK GELENEĞİ VE UYGULAMALAR

Anadolu’nun kültürel belleğinin yanı sıra kültürel çeşitlilik ve zenginliğinin Aşıklık geleneğinin kaybettiği- de önemli bir ifadesi olan Âşıklık geleneği; yüzyılların deneyimlerinden miz değerli temsilcileri Kara- süzülerek biçimlenmiş, şiiri, müziği ve hikâye anlatımınıiçeren çok yönlü bir caoğlan, Köroğlu, Kazak Abdal, sanattır. Kendine özgü geleneği ve icrası olan âşıklık geleneğinin en önemli Pir Sultan Abdal, Ercişli Emrah, niteliği, döneminin yaşayış ve hayata bakış tarzını, etik ve estetik değerlerini Gevheri, Âşık Ömer, Kul Him- met, Dadaloğlu, Dertli, Ruhsa- yansıtarak geniş halk kitlelerine hitap edebilmesidir. ti, Bayburtlu Zihni, Âşık Şenlik, Âşık Sümmani, Âşık Mahzuni Geleneğe uygun bir biçimde şiir söyleyebilen, karşılıklı atışma yapabilen, Şerif, Âşık Veysel, Davut Su- hikâye anlatabilen ve icralarını çoğunlukla saz eşliğinde gerçekleştiren lari, Âşık Murat Çobanoğlu ve sanatçılara âşık; bu söyleme biçimine “âşıklık-âşıklama” denilmektedir Âşık Yaşar Reyhani çeşitli et- kinliklerle anılacak. Günümüz Âşık repertuarının en bilinen türlerini atışma ve leb değmez oluşturur. Atışma, temsilcileri aracılığı ile kon- en az iki aşığın dinleyici huzurunda karşı karşıya gelerek söyleştiği veya serler verilecek. Geleneğin en birbirlerini söyledikleri sözlerle alt etmeye çalıştıkları bir tür yarışmadır. Leb önemli temsilcilerinden Kültür SAHNE PERFORMANSLARI Bakanlığınca Yaşayan İnsan değmez ise âşıkların ustalıklarını sergilemek için bir nevi söz hüneri olarak ALEVİ - BEKTAŞİ RİTUELİ: VE UYGULAMALAR başvurdukları bir atışma biçimidir. Bu tür, âşıkların dudaklarının arasına Hazinesi ilan edilen Neşat Er- SEMAH Kültür ve Turizm Bakanlığı aldıkları bir toplu iğne eşliğinde b, p, m, f, v gibi dudak ve diş-dudak seslerini taş için de bir anma konseri düzenlenecek. Bu geleneğin bünyesinde kurulan Nevşehir kullanmadan şiir söylemeleri esasına dayanır. son temsilcilerinden Yaşayan Hacıbektaş Semah Topluluğu İnsan Hazinesi Aşık İsmail NAR Alevi ve Bektaşiler tarafından inançları gereği cemlerde icra edilen semah, ve Alevi Bektaşi Federasyonu Âşıklar sanatlarını icra ederken yörelere göre değişiklik göstermekle birlikte bu geleneğe örnek bir konser hizmet sahipleri olan zakirlerin çaldığı saz eşliğinde söylenen sözler ve öncülüğünde semah dönme âşık fasılları adı verilen belirli bir silsileyi gözetirler. verecek. müziğin ritmine uyarak yapılan mistik ve estetik hareketler ile Tanrı’ya ulaşma ritüeli ile ilgili bilgilendirme- yoludur. ler yapılacak ve etkinlikler- Merhabalaşma; âşıkların seyircileri selamladığı, “hoşgeldiniz”, “merhaba”, le bu ritüelin pratik yönüne “safa geldiniz” gibi rediflere bağlı deyişler söylediği giriş bölümüdür. Türkiye coğrafyasının genelinde canlı bir biçimde yaşayan semah, ilişkin semah performansları uygulayıcıları ve taşıyıcıları olan Alevi - Bektaşi toplulukların yaşadıkları sergilenecek. Hatırlatma; usta âşıklardan deyişlerin okunduğu bölümdür. coğrafi bölgelere göre samah, semağ, zamah, zemah gibi farklı isimlerle anılır. Başta Hatayi olmak üzere Pir Sultan Abdal, Kaygusuz Abdal, Tekellüm; icranın en geniş ve en çok beceri isteyen bölümü olup daha Semah, ağırlama, yürütme ve yeldirme olmak üzere üç ana bölümden Nesimi gibi ozanların deyişleri çok iki âşık ile yapılmaktadır. Bu bölümde âşıklar hünerlerini sergileyerek eşliğinde semahlar dönüle- üstünlüklerini ortaya koyma gayreti içinde birbirlerini taşlayarak yarışırlar. oluşur. Ağırlama bölümü ağır hareketlerin yapıldığı semaha giriş bölümüdür. Yürütme, semahın hareketlenmeye başladığı bölümdür. Yeldirme ise semahın cek sohbetler düzenlenecek. en hareketli ve icrası en zor olan son bölümüdür. Genelde bu şekilde üç bölüm Türkiye ve İran’daki Alevi mü- Âşıklık Geleneği, 2009 yılı itibariyle UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan olarak icra edilen semahların farklı icra örneklerini de görmek mümkündür. zik örneklerini buluşturmayı Kültürel Mirası Temsili Listesine kayıtlıdır. hedefleyen “Alevi deyişleri/ Semah, Alevi-Bektaşi Ritüeli 2010 yılından itibaren UNESCO İnsanlığın Ülke müzikleri” konseri ger- Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine kayıtlıdır. çekleşecek.

28 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 29 İNCE EKMEK YAPMA VE PAYLAŞMA KÜLTÜRÜ

Lavaş, Katırma, Jupka ve Yufka, oklava ya da elle açılan yuvarlak veya oval biçimli ince ekmek türlerinden olup Azerbaycan, İran, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye’de yaşayan halklarca sadece yemek amaçlı bir tüketim maddesi değil, aynı zamanda bu coğrafyada geçmişten günümüze aktarılan ortak bir yapma ve paylaşma kültürünü simgeler. TÜRK KEŞKEK GELENEĞİ İsimleri sıralanan ince ekmeklerin her biri buğday veya çavdar unundan Kadın ve erkek gruplarının toplu olarak iş paylaşımı ve katılımıyla büyük mayalı veya mayasız olarak yapılır. Türkiye’de, lavaş mayalı, yufka ise kazanlarda ve açık ateşlerde, buğday ve etin birlikte pişirilmesiyle yapılan mayasız buğday unundan elde edilir. Lavaş, “tandır” denilen geleneksel SAHNE PERFORMANSLARI tören yemeğine keşkek, bu yemeğin etrafında gerçekleşen ritüellere de yöntemlerle yapılan toprak veya taş fırınlarda pişirilirken yufka ise daha SAHNE VE UYGULAMALAR Tören Keşkeği Geleneği adı verilmektedir. Keşkek geleneği, toplumsal uzun süre dayanması amacıyla mayasız hamurdan yapılarak ateş üstüne PERFORMANSLARI konan “sac” üzerinde pişirilir. Kazakistan ve Kırgızistan’da yaşayan VE UYGULAMALAR katılımın yüksek olduğu törenlerde ortak işgücü ve paylaşıma dayalı olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı, topluluklar, açılan ince ekmeği büyük kazanlarda köz ateşinde ısıtarak gerçekleştirilen dayanışmacı bir sosyal pratiktir. Keşkek pişirilmeden Çorum Belediyesi işbirliği pişirmektedirler. Lezzet açısından hamurun is çıkarmayan odun ateşinde Envantere, Azerbaycan, önce buğday ve etin uzun süre boyunca dövülmesi ve pişirilme sırasında ile keşkeğin yaşatılması, ko- İran, Kazakistan ve Kır- veya köz üzerinde pişirilmesi tercih edilir. ise yemeğin ortak bir ritimle karıştırılması geleneğin sembolik yönlerini runması ve gelecek kuşak- gızistan ile çoklu dosya oluşturmaktadır.Özel gün ve törenlerle simgeleşen tören keşkeği lara aktarımının sağlanması olarak kayıtlı kültürü- amacıyla geleneğin tanıtımı, geleneğindeki önemli unsurlardan biri olan keşkeğin yapım ve tüketim İnce ekmeğin hazırlanışı toplu işgücü ve paylaşıma dayalı geleneksel müze ilgili ülkeler davet ve kent ortamına taşınması uygulamalar içerir. Kırsal alanlarda toplumsal dayanışmanın bir göstergesi edilecek. İnce ekmeğin süreci kolektif bir nitelik taşır. Karşılıklı diyalogun ve toplumsal ilişkilerin sağlanacak, büyük - olarak her aile için özellikle kışa hazırlık olarak komşuların yardımıyla hazırlanışı toplu işgücü geliştirilmesine olanak tanıyan keşkek törenine davetli ya da davetsiz her larla keşkekler pişirilip ziya- (imece yöntemiyle) pişirilir. ve paylaşıma dayalı gele- yaştan, cinsiyetten, etnik gruptan ve kültürden kişiler ayırt edilmeksizin retçilere dağıtılacak. Tören nekler sergilenecek. Ge- katılabilmektedir. keşkeğinin hazırlanması ve leneksel ekmekler (Lavaş, Tören keşkeğine dahil olan her birey bu kültürel ortamın bir parçasıdır. ikramı sırasında düzenlenen “İnce Ekmek Yapma ve Paylaşma Kültürü: Lavaş, Katırma, Jupka, Yufka”, Katırma, Jupka ve Yufka) yöresel eğlenceler de etkin- 28 Kasım-2 Aralık 2016 tarihleri arasında Etiyopya/Addis Ababa’da pişirilerek ziyaretçilere likte yaşatılacak. Tören Keşkeği Geleneği, 2011 yılı itibariyle UNESCO İnsanlığın Somut düzenlenen Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetlerarası Komite 11. ikram edilecek.Ankara Halk Ekmek Müzesinden Olmayan Olağan Toplantısı’nda UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne Azerbaycan, İran, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye çeşitli parçalar etkinlik Kültürel Mirasının Temsili Listesi’ne alınmıştır. alanında sergilenecek. adına çokuluslu olarak kaydedilmiştir.

30 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 31 UNSUR ADI İL DAĞILIMI

MEDDAHLIK GELENEĞİ SİVAS, BURSA, İSTANBUL

MEVLEVİ SEMA TÖRENİ ŞANLIURFA, KONYA, İSTANBUL

AŞIKLIK GELENEĞİ ADANA, ISPARTA, KAHRAMANMARAŞ, OSMANİYE, AĞRI, ARDAHAN, ERZİNCAN, ERZURUM, KARS, MUŞ, AFYON, AYDIN, İZMİR, DİYARBAKIR, ŞANLIURFA, ANKARA, KARAMAN, KAYSERİ, SİVAS, YOZGAT, GÜMÜŞHANE, SAMSUN, BALIKESİR

KARAGÖZ MERSİN, ERZİNCAN, ANKARA, BURSA, İSTANBUL NEVRUZ ISPARTA, KAHRAMANMARAŞ, ELAZIĞ, IĞDIR, MUŞ, İZMİR, MUĞLA, ŞIRNAK, KARAMAN, SİVAS

BARANA, SIRA GECESİ ARDAHAN, ELAZIĞ, ERZİNCAN, VAN, AFYON, DENİZLİ, İZMİR, KÜTAHYA, MANİSA, ADIYAMAN, DİYARBAKIR, GAZİANTEP, MARDİN, ŞANLIURFA, ANKARA, ÇANKARI, KONYA, SİVAS, BOLU, GÜMÜŞHANE, BALIKESİR, BURSA, KOCAELİ, SAKARYA

KIRKPINAR YAĞLI GÜREŞ FESTİVALİ EDİRNE GELENEKSEL SOHBET TOPLANTILARI ALEVİ BEKTAŞİ RİTÜELİ-SEMAH ISPARTA, MUĞLA, SİVAS, ÇORUM, GÜMÜŞHANE, TOKAT SAHNE PERFORMANSLARI TÖREN KEŞKEĞİ GELENEĞİ ADANA, ERZİNCAN, MUŞ, AYDIN, DENİZLİ, MUĞLA, VE UYGULAMALAR Farklı yörelerde farklı sayıda erkek gruplarının yılın özellikle kış aylarında ve belli UŞAK, ÇANKIRI kurallar çerçevesinde bir araya geldikleri sosyal dayanışma işlevli toplantıların MESİR MACUNU GELENEĞİ MANİSA Yaran Sohbeti, Yaren Teşkilatı, genel adıdır. İçinde barındırdığı geleneksel giyim, sözlü anlatımlar, müzik, dans, Sıra Gecesi, Kürsübaşı Sohbe- mutfak kültürü gibi çok yönlü değerlerle kültürel mirasın gelecek kuşaklara KAHVE KÜLTÜRÜ ANTALYA, MERSİN, ELAZIĞ, GAZİANTEP ti, Barana Sohbetleri, Cümbüş, aktarılmasında son derece önemli bir işleve sahip olan geleneksel sohbet Delikanlı Örgütü, Gençler He- HIDIRELLEZ ANTALYA, AMASYA, BARTIN, GİRESUN, HATAY, toplantıları, geleneğin devamlılığının sağlanması açısından kültürel mirasın ISPARTA, KAHRAMANMARAŞ, ELAZIĞ, MUŞ, VAN, AFYON, yeti, Gezek, Kef/ Keyif, Muhab- İZMİR, MUĞLA, UŞAK, GAZİANTEP, MARDİN, KARAMAN, bet, Oda Teşkilatı, Oturmah, bütüncül bir yaklaşımla korunmasına da katkıda bulunmaktadır. KIRIKKALE, KONYA, SİVAS, YOZGAT, GÜMÜŞHANE, Sıra Yarenleri, Erfene/Arfane, KARABÜK, KASTAMONU, ORDU, SAMSUN, SİNOP, TOKAT, Gezek, Erfane/Gezek, Sıra Ge- TRABZON, ZONGULDAK, BİLECİK, ÇANAKKALE, EDİRNE, Geleneksel sohbet toplantıları, özellikle Yaran Sohbeti adı altında Çankırı ilinde, İSTANBUL, KIRKLARELİ, KOCAELİ, SAKARYA, TEKİRDAĞ, cesi/Herfene, Velime Geceleri Yaren Teşkilatı adıyla Kütahya ili Simav ilçesinde, Sıra Gecesi adı altında Şanlıurfa’da, YALOVA gibi sohbet toplantılarından Kürsübaşı Sohbeti adı altında Elazığ’da, Barana Sohbetleri adıyla Balıkesir seçme örnekler verilecek. EBRU SANATI ANTALYA, EDİRNE, İSTANBUL Özellikle Cümbüş adıyla Anka- Dursunbey ilçesinde yaşatılmakta ve Türkiye çapında tanınmaktadır. Ayrıca Cümbüş NAZAR BONCUĞU GELENEĞİ ANTALYA, İZMİR ra ve çevresi, Delikanlı Örgütü adıyla Ankara ve çevresinde, Delikanlı Örgütü adıyla Ankara ili Kazan ilçesinde, adıyla Ankara ili Kazan ilçesi, Gençler Heyeti adıyla Niğde ili Dündarlı ilçesinde, Gezek adıyla Kütahya Merkez ve AŞURE GELENEĞİ ISPARTA, KAHRAMANMARAŞ, ELAZIĞ, ERZİNCAN, IĞDIR, Gençler Heyeti, Urfa sıra gece- Isparta’da,Kef/Keyif adıyla Antalya ve Isparta illerinde, Muhabbet adıyla Ankara ili MUŞ, AFYONKARAHİSAR, MUĞLA, UŞAK, GAZİANTEP, leri, Çankırı Yarenlik geleneği KARAMAN, KIRIKKALE, KONYA, SİVAS, GÜMÜŞHANE, Beypazarı ilçesinde, Kırşehir, Yozgat illerinde, Karabük Safranbolu ilçesinde, Oda ORDU, BİLECİK, BURSA, TEKİRDAĞ, YALOVA ön plana çıkartılacak.Unsurun Teşkilatı adıyla Balıkesir Edremit ilçesinde, Manisa Soma ilçesinde, Oturmah adıyla SABANTOY VE TEPREŞ ESKİŞEHİR, TEKİRDAĞ yaşatıldığı yerlerde yapılan alan araştırmaları sonucunda Van ilinde, Sıra Yarenleri adıyla Konya ili Akşehir ilçesinde, Erfene/Arfane adıyla SARIKEÇELİLER VE YAYLA GÖÇÜ OSMANİYE Türkiye Radyo ve Televizyon Ardahan’da, Gezek adıyla Afyon’da, Erfane/Gezek adlarıyla Bursa’da, Sıra Gecesi/ ISLIK DİLİ GİRESUN, ORDU Kurumunun (TRT) hazırlamış Herfene adlarıyla Erzincan’da, Velime Geceleri adıyla Diyarbakır’da yaşatılmaktadır. olduğu belgeseller ziyaretçi- TAŞ İŞLEMECİĞLİĞİ GELENEĞİ KAHRAMANMARAŞ, MARDİN, ŞANLIURFA, KIRŞEHİR, lere izlettirilecek. NEVŞEHİR, BAYBURT, SAMSUN Geleneksel Sohbet Toplantıları 2010 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne ülkemiz adına kaydettirilmiştir. AHİLİK ŞANLIURFA, ANKARA, KIRŞEHİR, BOLU

32 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 33 ARGUVAN TÜRKÜLERİ MALATYA KİLİM DOKUMA GELENEĞİ ISPARTA, OSMANİYE, ELAZIĞ, ERZURUM, HAKKARİ, VAN, AFYON, KÜTAHYA, MANİSA, UŞAK, ESKİŞEHİR, ATMA TÜRKÜ GELENEĞİ RİZE, TRABZON KIRIKKALE, SİVAS, BAYBURT, GÜMÜŞHANE, ORDU, SAMSUN, TOKAT, KIRKLARELİ, KOCAELİ, SAKARYA, BARAK HAVALARI GAZİANTEP TEKİRDAĞ, YALOVA

BIÇAKÇILIK GELENEĞİ ADANA, K.MARAŞ, OSMANİYE, ERZİNCAN, SİVAS, KİRVELİK ELAZIĞ, IĞDIR, MUŞ, TUNCELİ, BATMAN, SİVAS KASTAMONU, SİNOP, TRABZON, BURSA, ÇANAKKALE KISPET YAPIMCILIĞI ÇANAKKALE, EDİRNE BOĞAZ HAVALARI ANTALYA, BURDUR, ISPARTA KÖÇEKLİK KARABÜK BOZLAK HAVALARI KIRIKKALE KÖROĞLU HİKAYELERİNİ ANLATMA GELENEĞİ BOLU CAM ALTI RESMİ MARDİN KÖSE OYUNU IĞDIR, KARS, MUŞ, VAN ÇALGI YAPIMCILIĞI BURDUR, MERSİN, OSMANYİE, DENİZLİ, İZMİR, KÜTAHYA, ANKARA, BOLU, RİZE, TOKAT, TRABZON, LÜLE TAŞI İŞLEME SANATI ESKİŞEHİR SAKARYA MAYIS YEDİSİ ORDU, GİRESUN ÇİNİ SANATI KÜTAHYA, AKSARAY, BURSA, EDİRNE NASRETTİN HOCA FIKRALARINI

ÇOBAN BAYRAMLARI: KOÇ KATIMI, BURDUR, MERSİN, MUŞ, DENİZLİ, İZMİR, MARDİN, ANLATMA GELENEĞİ KONYA SAYA, DÖL DÖKÜMÜ, KARAMAN, KAYSERİ, SİVAS YÜNÜM-KOYUN YÜZDÜRME OYA SANATI ANTALYA, ISPARTA, KAHRAMANMARAŞ, MERSİN, ELAZIĞ, AFYON, AYDIN, İZMİR, KÜTAHYA, MUĞLA, BATMAN, ÇÖMLEKÇİLİK GELENEĞİ MERSİN, BİTLİS, ELAZIĞ, VAN, AFYON, AYDIN, DENİZLİ, ANKARA, KIRIKKALE, AMASYA, BOLU, SAMSUN, İZMİR, MANİSA, MUĞLA, DİYARBAKIR, ESKİŞEHİR, TOKAT, BALIKESİR, ÇANAKKALE, NEVŞEHİR, NİĞDE, ARTVİN, GÜMÜŞHANE, TOKAT, BİLECİK, ÇANAKKALE, SAKARYA SEPETÇİLİK GELENEĞİ OSMANİYE, İZMİR, AKSARAY, BOLU, ORDU, RİZE, TOKAT, BURSA, ÇANAKKALE, KOCAELİ, SAKARYA EDİRNEKARİ SANATI EDİRNE SEĞMENLİK GELENEĞİ ANKARA, ÇANKIRI ERGUVAN BAYRAMI BURSA SİNSİN OYUNU ANKARA, KAYSERİ, SİVAS, YOZGAT, AMASYA, EHRAM GELENEĞİ ERZURUM, ARTVİN, BAYBURT ÇORUM, TOKAT HALI DOKUMA GELENEĞİ ANTALYA, ISPARTA, AĞRI, ARDAHAN, MANİSA, TELKARİ SANATI MARDİN, ŞANLIURFA, ANKARA, TRABZON MUĞLA, UŞAK, AKSARAY, KAYSERİ, KIRŞEHİR, NİĞDE, SİVAS GÜMÜŞHANE, SAMSUN, TOKAT, BALIKESİR, ÇANAKKALE, KOCAELİ, YALOVA YAĞMUR DUASI TÖRENLERİ ADANA, HATAY, ISPARTA, MERSİN, OSMANİYE, AĞRI, ARDAHAN, ELAZIĞ, KARS, MUŞ, AYDIN, HAMAM KÜLTÜRÜ ANTALYA, ELAZIĞ, GAZİANTEP, ANKARA, KAYSERİ, MANİSA, UŞAK, KİLİS, ŞANLIURFA, ANKARA, TOKAT, BURSA KARAMAN, KAYSERİ, KIRIKKALE, KIRŞEHİR, NEVŞEHİR, SİVAS, YOZGAT, AMASYA, DÜZCE, HAYIR GELENEĞİ ISPARTA, İZMİR, MANİSA, KARAMAN, BALIKESİR, KARABÜK, ORDU, SİNOP, ÇANAKKALE, ÇANAKKALE KIRKLARELİ, KOCAELİ, SAKARYA, TEKİRDAĞ

İMECE KASTAMONU YAYLA ŞENLİKLERİ ARDAHAN, ŞIRNAK, BOLU, GİRESUN, GÜMÜŞHANE, RİZE HALAY MERSİN, ARDAHAN, BİNGÖL, MALATYA, ŞANLIURFA, KIRŞEHİR, SİVAS, TOKAT YAYLACILIK GELENEĞİ MUĞLA, TRABZON, ZONGULDAK

KAŞENLİK ÇANAKKALE, SAKARYA YAZMACILIK GELENEĞİ ELAZIĞ, BARTIN, TOKAT

KEÇECİLİK GELENEĞİ ISPARTA, BAYBURT, SAMSUN, KARS, AFYON, İZMİR, MANİSA, ZEYBEKLİK GELENEĞİ BURDUR, MERSİN, AYDIN, DENİZLİ, İZMİR, ŞANLIURFA, KONYA, NİĞDE, BALIKESİR MUĞLA, UŞAK, ÇANAKKELİ,

34 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 35 AHŞAP OYMACILIĞI KAHRAMANMARAŞ, KÜTAHYA, ŞANLIURFA, BARTIN, KIZ KAÇIRMA OYUNU ISPARTA, AYDIN, MUĞLA, KARAMAN, BALIKESİR, ÇANAKKALE BAYBURT, SAMSUN, TOKAT, BİLECİK, SAKARYA KUKLA ESKİŞEHİR, ÇANAKKALE ARABAŞI GELENEĞİ YOZGAZ KÜNDEKARİ SANATI KARAMAN, BURSA AŞIK OYUNU ERZURUM, KIRŞEHİR, SİVAS, GÜMÜŞHANE MACHAEL ŞARKI SÖYLEME GELENEĞİ ARTVİN AŞUK MAŞUK MERSİN MANİ SÖYLEME GELENEĞİ ISPARTA, ELAZIĞ, ERZİNCAN, IĞDIR, KARS, MUĞLA, UŞAK, KİLİS, BAKIRCILIK GELENEĞİ ISPARTA, KAHRAMANMARAŞ, ELAZIĞ, ERZİNCAN, MARDİN, ŞANLIURFA, NEVŞEHİR, SİVAS, GÜMÜŞHANE, KASTAMONU, ERZURUM, MANİSA, MUĞLA, GAZİANTEP, KOCAELİ MARDİN, SİİRT, ŞANLIURFA, ÇORUM, TOKAT MİNYATÜR SANATI İSTANBUL BAR BAYBURT NİNNİ SÖYLEME GELENEĞİ ELAZIĞ, KASTAMONU BASTONCULUK GELENEĞİ BİTLİS, KARABÜK, ZONGULDAK, SAKARYA OKÇULUK MALATYA, SİVAS, TOKAT CEZAYİR HAVALARI BURSA ÖLÜ HELVASI GELENEĞİ AMASYA CİRİT ERZURUM, MALATYA, UŞAK, SİVAS, BAYBURT VE ŞIRA YAPIMI KAHRAMANMARAŞ, ELAZIĞ, GAZİANTEP, KİLİS, ESKİŞEHİR, KAYSERİ, ÇEYİZ GELENEĞİ ELAZIĞ, ERZURUM, İZMİR, GAZİANTEP, SİVAS KIRIKKALE, SİVAS, TOKAT

ÇİĞDEM PİLAVI ANKARA, SİVAS, YOZGAT, ÇORUM RAZAMAN GELENEKLERİ ERZURUM, KÜTAHYA, SAMSUN, SİNOP, TOKAT, ÇANAKKALE, SAKARYA

DEĞİRMEN KÜLTÜRÜ RİZE, SİNOP SARAÇLIK GELENEĞİ KAHRAMANMARAŞ, MANİSA, GAZİANTEP, AFYON

DEVE OYUNU ISPARTA, ARDAHAN, ELAZIĞ, AYDIN, KAMANA, SEDEF KAKMA SANATI SAKARYA KAYSERİ, BALIKESİR, ÇANAKKALE ŞİVLİLİK GELENEĞİ KONYA DİŞ HEDİĞİ GELENEĞİ ISPARTA, KAHRAMANMARAŞ, BİTLİS, ELAZIĞ, ERZİNCAN, MUŞ, AYDIN, MANİSA, UŞAK, DİYARBAKIR, TALİKACILIK EDİRNE, MANİSA GAZİANTEP, MARDİN, ESKİŞEHİR, KIRIKKALE, KONYA, SİVAS, AMASYA, GÜMÜŞHANE, TOKAT, TAZİYE GELENEĞİ UŞAK, ŞANLIURFA TEKİRDAĞ TEZHİP SANATI ELAZIĞ, İSTANBUL GÜREŞ GELENEĞİ ANTALYA, HATAY, ISPARTA, KAHRAMANMARAŞ, GAZİANTEP, ARTVİN, BARTIN, SİNOP, TOPAÇ OSMANİYE ZONGULDAK, BALIKESİR, ÇANAKKALE ÜFLEME CAM BEYKOZ İŞİ ANKARA HAT SANATI ELAZIĞ, ANKARA, İSTANBUL YEMENİCİLİK GELENEĞİ KAHRAMANMARAŞ, ERZİNCAN, AFYON, GAZİANTEP, KARABÜK HORON GÜMÜŞHANE, TRABZON YORGANCILIK GELENEĞİ KAHRAMANMARAŞ, ERZİNCAN, AFYON, GAZİANTEP, KARABÜK HOYRAT ELAZIĞ ZEYTİN ZEYTİNYAĞI KÜLTÜRÜ MUĞLA GAZİANTEP İPEK BÖCEKÇİLİĞİ KÜLTÜRÜ HATAY, MUĞLA, BURSA, YALOVA İNCE EKMEK GELENEĞİ; YUFKA LAVAŞ ISPARTA, MERSİN, OSMANİYE, ERZURUM, ŞANLIURFA, KONYA, KANAVİÇE İŞLEME GELENEĞİ ERZURUM, AFYON SİVAS, BOLU, TOKAT

KARŞILAMA ORDU, ÇANAKKALE MERSİYE GELENEĞİ TUNCELİ

KAT’I SANATI EDİRNE, İSTANBUL MEVLİT GELENEĞİ BURSA

KINA GECESİ ISPARTA, MERSİN, OSMANİYE, MUŞ, TUNCELİ, AYDIN, UŞAK, LOKUM KÜLTÜRÜ AFYONKARAHİSAR DİYARBAKIR, GAZİANTEP, MARDİN, KARAMAN, KIRIKKALE, KONYA, NEVŞEHİR, SİVAS, YOZGAT, AMASYA, ÇORUM, KARABÜK, KASTAMONU, TAHTA KAŞIK GELENEĞİ ANTALYA, MUŞ, KÜTAHYA, KARABÜK, BURSA, SAKARYA ORDU, TOKAT, ZONGULDAK, BURSA, KOCAELİ, TEKİRDAĞ DEDE KORKUT GÜNLERİ MALATYA

36 GELENEKTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ 37 ‘‘Belki Elimizle Tutamayabiliriz ama Kalbimizde Tutarız’’

SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS TANITIM GÜNLERİ

GEÇMİŞTEN GELECEĞE KÜLTÜR MİRASLARIMIZ