öykü kültürü fanzini eylül 2020 sayı: kırk üç gidememek - kalamamak sayı editörü: billur akgün tasarım: ırmak barbarosoğlu kiltablet ekibi: billur, canan, dilek, elvan, kamil, meltem, nalan, nezir, nurdan, sultan, yasemin, yeşim, yurdagül bu fanzindeki öyküler adlarına göre alfabetik sıralanmıştır. iletişim:
[email protected] kiltablet eylül 2020 sayı:43 Sunuş: Gidememek Kalamamak Billur Akgün Yıl 1948, bir bahar günü, kırk bir yaşında yakışıklı bir adam, yanında daha sonra katili olacak yol arkadaşıyla birlikte, kalamadığı ülkesinden kaçmak üzere Bulgaristan sınırına yürüdü. Siyasi görüşleri iktidara tersti. Ondan geriye bir kırık gözlük, bir dolmakalem, kanlı bir kitap, yeşil mürekkeple yazılmış bir defter ve sonsuza kadar yaşayacak bir isim kaldı, Sabahattin Ali. Hem gitti hem gidemedi, vatan toprağına ve sevenlerinin, okurlarının kalbine gömüldü. Yıl 1963, bir yaz günü, Anadolu’da yetişmiş ancak barınamamış, ülkenin ve dünyanın en büyük şairlerinden Nazım Hikmet Ran, kalamadığı vatan topraklarından çok uzakta hayata gözlerini kapadı. Sovyetler Birliği topraklarına ve yine sevenlerinin, okurlarının kalbine gömüldü. Ondan geriye kalan dizeler arasında Varna’dan oğluna seslendiği şu satırlar geliyor aklıma; “Memet Karşı yaka memleket Sesleniyorum Varna’dan, İşitiyor musun? Memet, Memet!...” Yıl 1973, bir sonbahar günü. Cevat Şakir Kabaağaçlı, nâmı-diğer Halikarnas Balıkçısı İzmir’de hayatını kaybetti. “Yokuş başına geldiğinde Bodrum’u göreceksin, Sanma ki sen Geldiğin gibi gideceksin Senden öncekiler de böyleydiler Akıllarını hep Bodrum’da bırakıp gittiler...” diye anlattığı Bodrum topraklarına gömüldü. Bir dergide yayınlanan yazısı nedeniyle dönemin İstanbul İstiklâl Mahkemesi’nde yargılanmış, “askeri isyana teşvik etmek” suçlamasından üç yıl ‘kalebentlik’ cezasıyla Bodrum’a sürülmüştü. O, cennete 3 kiltablet eylül 2020 sayı:43 çevirdiği sürgün yerini dünyaya tanıtmış, cezasını da bir bakıma ödüle dönüştürmüştü.