Üç Aylık Edebiyat Ve Kültür Dergisi Ücretsiz İlkbahar 2015 Şehir // Eğlence
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
altZine Üç Aylık Edebiyat ve Kültür Dergisi Ücretsiz İlkbahar 2015 Şehir // Eğlence Sayı Editörleri Önsöz - Su Başbuğu&Hande Ortaç Su Başbuğu Tunalı’da Bira İçmek – Yekta Kopan Hande Ortaç Yaşamın Akşam Suyu – Sevecen Tunç Yayın Kurulu Gençliğim İzmir – Ayşegül Yaraman Ümit Aykut Aktaş Su Başbuğu Marka Kentte Şehirli Eğlence – Aylin Sökmen Sanem Bozkurt Boş Zaman ve Eğlence Kültürü – Nial Tekin Özge Calafato Şeyler 2.0 – Özge Calafato Hande Ortaç Aylin Sökmen Başka Şehir Başka Sinema – Eylem Ertürk Engin Türkgeldi Pinyata – Sanem Bozkurt Yeni Hayat Üçgeni: Site-Plaza-AVM – Ali Ergur Tasarım&Uygulama Su Başbuğu Taksi – Hande Ortaç Osmanlı’dan Günümüze Bir Kent Ögesi Olarak Görsel Katkıda Bulunanlar Hekim Ali Babacan Meyhaneler – Fikret İklima Yeşiltaş Sena Başöz Namık – Hekim Ali Babacan Jean-Michel Bihorel Alternatif Müziğin İzleri Üzerine: Kod Müzik ve Balca Ergener Levent Gönenç Gece Servisi - Ekin Sanaç Sevecen Tunç Ankara Cidden Çok Eğlencelidir! – Tuğba Çelik Engin Türkgeldi Urfa Postası – Engin Türkgeldi [email protected] www.altzine.net altZine, 1998’den beri internet üzerinden yayın yapan bir edebiyat dergisi. Hatta bu konuda alanında ilk demek daha doğru olur. Başlangıç yıllarında altZine, hayal gücüne yeni bir boyut kazandıran, erişimin ve dağıtımın ucuz ve kolay olmasından dolayı daha demokratik olarak nitelendirilebilecek yapısıyla, internet’i deneyimleme hevesindeki yaratıcı insanları bir araya getiren bir platform oldu. 2010 yılına geldiğimizdeyse internet artık birçokları tarafından keşfedilmiş, blogların açılmasıyla kullanımı yaygınlaşmış ama ulaşılabilirliğin konforuyla elekten geçmeyen paylaşımlarla kalabalıklaşan ve bu sebeple nitelikli metinlere ulaşmanın güçleştiği bir hâl almıştı. Bu tarihlerde basılı edebiyat dergilerindeki editöryel elemeyi internette de uygulamak ve belli bir çizginin üstünde yazılmış metinleri içeren bir içerik havuzu oluşturabilmek için altZine, editöryel yaklaşımın ön plana çıkarıldığı bir platforma dönüştü. Dünyada internet erişiminde ve bilgisayar kullanımında üst sıralarda olan Türkiye, aynı performansı kaliteli ve özgün Türkçe kurmaca içerik için gösteremiyor ne yazık ki. Bu 15 yılı aşan yolculuk boyunca altZine’in, 292 yazarın 464 özgün metniyle yer aldığı bir platform olarak bu boşluğu önemli ölçüde doldurduğuna inanıyoruz. Zaman, sanal alemde gerçekte olduğundan daha hızlı geçiyor sanki. İmkânlar arttıkça ihtiyaçlar aynı hızda değişiyor ve dönüşüyor. İnternet üzerinde yayın yapan bir dergi ya da platformun bu değişime karşı koyması değil, akışla birlikte ilerleyerek gidişata uyum sağlaması hatta müdahale etmesi gerekiyor ya da biz kendimize böyle bir misyon biçiyoruz. altZine her ay belirlenen tema çerçevesinde ağırlıklı kurmaca yayımlayan fakat bağımsız tüm fikir ve yorum yazılarına açık olan bir metin deposuydu. Okunması 2 için keşfedilmeyi bekleyen yüzlerce formumuzun altZine’in on yıllara metnin hevesli okuyucular tarafından yayılan serüvenine ömür katacağını titiz bir çalışmayla incelenmesi umuyoruz. gerekiyordu. Okurlarımızın halen bu 2015 yılını kapsayacak ve metinlere ulaşma şansı var. tüm sayılarımızın üst başlığı ola- Yeni altZine tematik bir cak temamız ŞEHİR, ilk sayımızın dergi olma özelliğini koruyacak. konusu ise EĞLENCE. Bu iki Fakat form olarak daha anlaşılır, kavram arasındaki ilişkiyi günümüz içerik olarak üstüne biraz daha kafa şehirlerinde hayat tarzı ekseninde, yorulmuş, birbirini tamamlayan eğlencenin tüketimi çerçevesinde metinlerin kavramsal bir çerçeve irdelemeye çalıştık. Kurmaca metin- içinde buluşabildiği bir yapıya leri destekleyen anı-araştırma-tanık- kavuşuyor. Bir yıl boyunca 4 sayı lık yazılarıyla birlikte; yeni kentlerin olarak yayımlanacak olan altZine sosyolojik boyutlarını inceleyen ve Edebiyat ve Kültür Dergisi, yılın hayat tarzı konusunda çözümlemeler başında belirlenecek olan bir tema içeren çerçeve metinlere de yer etrafında şekillenecek. Bu 4 sayı, vererek, tarihsel arka plan ve temayı 4 farklı açıdan irdeleyecek. altmetin çalışmalarımızı görünür kıl- Her şey çok hızlı akıyor dedik maya gayret ettik. ya buna karşı durmanın da bir Şehir//Eğlence sayımız, marifet olduğuna inanıyoruz. Bir altZine’in kurucusu ve uzun yıllar yılı tek bir konu üstüne düşünüp yürütücüsü olan Yekta Kopan’ın didiklemek de; zamanın, teknolojinin, selamıyla açılıyor. Yekta Kopan’ın tüketim kültürünün anlık, geçici metnini, yine eski bir altZine ve ve akışkan yapısına bir nebze de altKitap çizeri olan Levent Gönenç olsa direnmemizi sağlayacak. 4 resimledi. Dostlukları gibi altZine’in farklı editör grubunun elinden yeni formunun da kalıcı ve yine onlar çıkacak 4 farklı sayı, yılın teması kadar üretken olmasını diliyoruz. üstüne derinlemesine düşünmemizi Sadece şehirle kısıtlanamaz sağlayacak. Yıl içinde 4 sayı olunca ama futbol, toplumsal eğlence en- yayın tarihlerimizi de mevsim düstrisinin en büyük temsilcilerinden dönümlerine denk getirmek istedik. biri. Sevecen Tunç, İstanbul’da, 21 Mart, 21 Haziran, 23 Eylül ve 21 sektörün henüz naif yıllarında geçen Aralık tarihlerinde yeni sayılarımızı ve gerçek karakterlere dayandırdığı yayımlayarak, başlayan mevsimin yarı kurmaca metniyle sayımıza tazeleyici ve dönüştürücü gücünden katkıda bulundu. faydalanmak istiyoruz. Yeni altZine’in Şehirdeki eğlence kültür ilk sayısını da baharı karşılarken tüketimini kişisel tanıklıklarıyla zen- yayımlıyoruz; 21 Mart 2015. İlkbaharın ginleştirerek anlatan, bir yandan yenileyici nefesinden güç alarak yeni da değişen eğlence anlayışlarını 3 tarihselleştiren ve farklılıkları ustaca Sinema için Başka Sinema röporta- ortaya koyan iki metnimiz var. İzmir’le jını Eylem Ertürk; müzik için Kod ilgili olan metin Ayşegül Yaraman Müzik ve Gece Servisi röportajını ise tarafından kaleme alındı. İzmir’in Ekin Sanaç gerçekleştirdi. çehresini değiştiren aile tarihiyle de Hekim Ali Babacan, Sanem zenginleşen Yaraman’ın metni, İzmir Bozkurt, Özge Calafato, Hande için hem sözlü bir tarih çalışması Ortaç, Aylin Sökmen ve Engin hem de akademik bir çözümleme. Türkgeldi kurmaca metinleriyle; Tuğba Çelik ise Ankara’nın eğlence Hekim Ali Babacan, Sena Başöz, tarihini titiz bir çalışma ve incelikli Jean Michel Bihorel, Balca Ergener gözlemleriyle günümüze kadar getiri- görselleriyle bu sayıya katkıda bulu- yor. Çelik, Ankara hakkındaki birçok nup içeriğimizi zenginleştirdiler. önyargıyı yıkacağına inandığımız sa- Çok kısa bir zamanda destek mimi bir yazıyla bu sayıya katkıda çağrımıza olumlu cevap veren tüm bulunuyor. yazar, çizer ve sanatçı dostlarımıza Fikret İklima Yeşiltaş ise çok teşekkür ederiz. Dostluğumuz meyhane kültürünün Orta Asya’dan altZine’in yıllar boyu bizleri bir günümüze, toplumsal çelişkilerini araya getiren, birlikte okumaya ve ve sosyolojik katkılarını ortaya ko- tartışmaya imkân veren yapısından yan bir yazıyla bu sayımızın yazar ve misyonundan kaynaklanıyor. kadrosunda yerini alıyor. Her zaman olduğu gibi altZine’in Şehir//Eğlence derdimiz tüm sözü söylemek değil, sayısının kavramsal çerçevesini iki ilk soruyu ortaya atıp birlikte önemli metin üzerinden tartışmaya düşünmemizi sağlayacak tartışmalar açıyoruz. Hayat tarzı kavramını ince- ve bunları özgürce konuşabileceği- leyen çerçeve metni Nial Tekin; miz mecralar yaratmak. Yeni şehirdeki yeni hayat formlarını ve bu altZine’in yeni dostluklara vesile formların tüketim motivasyonlarını olması dileğiyle… ortaya koyan metni Ali Ergur kaleme aldı. Dergimizin tartışma konularını Sayı Editörleri belirlerken, bu iki yazarımızın farklı Su Başbuğu § Hande Ortaç metinlerinden faydalanmıştık, ka- vramsal arka planımızı görünür kılan bu yepyeni iki metini keyifle okuyacağınıza inanıyoruz. Eğlence deyince müzik ve sinemayı dışarıda bırakmak olmazdı. Dinamiklerin çok hızlı değiştiği bu iki sektörü, sektörün farklı kalmayı başaran oluşumlarıyla konuştuk. 4 Tunalı’da Bira İçmek Yekta Kopan Sulu bira içtiğimiz yıllarda bunlara paramız yetmezdi. Şimdi cebimiz iki kuruş para gördü, biraz palazlandık ya, vuralım dibine kafasındayız. Menüde kaç çeşit yabancı bira varsa hepsinden içeceğiz. İkişer şişe. Bir Levent’e, bir bana. Sevdiğimiz bir marka olursa birer tane daha patlatırız. Parkın girişindeki ağaçların dallarına kırmızı-beyaz fenerler asmışlar. Her fenerin tepesinde bir güvercin var; nöbetçi. İlk iki şişe Belçika’dan geliyor. İlk iki şişenin sohbeti de gençlik yılla- rından. Tam da burada... bu parkın bir kuytusunda okuduğumuz bir şiir kitabı düşüyor aklımıza. Neyse ki, biraya ezberden şiir meze yapanlardan değiliz. Gençlik dersen... onu da kendi haline bırakmak lazım. Birileri Tunalı’nın romanını yazacak diye bekledik dur- duk yıllarca. Umutla salaklık arasındaki sınırda, üçüncü şişeyi Almanya’dan söylüyoruz. Beyaz bira. Tam da fenerler yandığında aşk düşüyor masaya. Konuşulacakların hepsini yıllar önce konuş- muş, sır tutmayı bilen kuğulara anlatmışız. Susup masayı parlatmaya devam ediyoruz. Müzikten konuşmaya başladığımızda Japonya’dan bir bira söylüyoruz. Taş gibi. Hani var ya, geceler boyu dinlediğimiz gitar sololarından hiçbir farkı yok. Yudum yudum akıyor, gırtlaktan. Nota nota beynimize akan şarkılar gibi. Yapamadığımız bestelere yer açıyoruz masada. Kızarmış patateslerle kokoreçlerin tam ortasına. Gece güzel iniyor Ankara’ya. Tunalı, hayal kokuyor. Cadde boyunca yürürdük. Çoğu zaman nereye yürüdüğümüzü düşünmeden. O yürüyüşün mezesi sohbetlerin tadına varmaktan başka amacımız olmadan. Yorulduğumuzda, oturur Kuğulu Park’ta bir banka, hayal kurardık. Cebimizde ne 5 varsa denkleştirip, biraya otururduk Ben peçeteye bir şeyler Kıtır’da. karalıyorum, son biraları söylemeden Hâlâ hayallerimiz var. Bizim önce. Levent, üstüne bir desen için