ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

GÖLBAŞI’NA ENDEMİK TCHIHATCHEFFII FISH. & MEY. (SEVGİ ÇİÇEĞİ) TOHUMLARININ ÇİMLENMESİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR

Aslı GÜNÖZ

BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

ANKARA

2008

Her hakkı saklıdır

ÖZET

Yüksek Lisans Tezi

GÖLBAŞI’NA ENDEMİK FISH.&MEY. (SEVGİ ÇİÇEĞİ) TOHUMLARININ ÇİMLENMESİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR

Aslı GÜNÖZ

Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı

Danışman: Doç. Dr. Yeşim OKAY

Araştırmada, günümüzde sadece Ankara–Gölbaşı’nda sınırlı bir alanda yaşamakta olan endemik bitki Centaurea tchihatcheffii Fish.&Mey. (Sevgi Çiçeği) tohumlarının

çimlenmeleri üzerine; suda bekletme (10 saat ve 24 saat), GA3 çözeltisinde bekletme (10 ppm ve 100 ppm’lik çözeltilerde 24 saat), 3, 4 ve 5 ay süre ile 0 °C’de katlama ortamında bekletme uygulamalarının ve tohum çimlenme ortamındaki farklı pH derecelerinin (6.5 pH, 7.5 pH ve 8.5 pH) etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada, Ankara-Gölbaşı’ndan 2005 ve 2006 yıllarında toplanan C. tchihatcheffii tohumları kullanılmıştır. GA3 çözeltisinde bekletilen ve 4-5 ay katlamada tutulan tohumlarda çimlenme oranları yüksek bulunmuştur. 8.5 pH derecesindeki ortamlarda ve 2005 yılı tohumlarında çimlenme oranları daha düşük düzeylerde belirlenmiştir.

Haziran 2008, 89 sayfa

Anahtar Kelimeler: Centaurea tchihatcheffii, tohum, çimlenme, endemik, suda

bekletme, GA3, katlama

i

ABSTRACT

Master Thesis

RESEARCHES ON SEED GERMINATION OF ENDEMIC CENTAUREA TCHIHATCHEFFII FISH.& MEY. (SEVGİ ÇİÇEĞİ) IN GÖLBAŞI PROVINCE.

Aslı GÜNÖZ

Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Horticulture

Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Yeşim OKAY

The research aims to investigate the effect of soaking in water (10 hours and 24 hours), in GA3 solution (10 ppm and 100 ppm concentrations for 24 hours), stratification for 3, 4 and 5 months at 0°C and effect of different pH in seed germination medium (6.5pH, 7.5pH and 8.5pH) on seed germination of endemic C. tchihatcheffii Fish.& Mey. (Sevgi Çiçeği) growing nowadays only in a limitted environment around Ankara- Gölbaşı. In the study, C. tchihatcheffii seeds obtained from Ankara-Gölbaşı in 2005 and 2006 were used. Seed germination rate of seeds at GA3 solution and seeds stratified for 4-5 months were high. Seeds maintained in medium at pH 8.5 and seeds collected in 2005 revealed low levels of germination rate.

June 2008, 89 pages

Key Words: Centaurea tchihatcheffii, seed, germination, endemic, soaking in water,

GA3, stratification

ii

TEŞEKKÜR

Tezin hazırlanmasında ve her aşamasında büyük emeği geçen, maddi ve manevi yardımlarından dolayı sevgili hocam Doç. Dr. Yeşim OKAY’a (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü), viyol, torf ve perlit temini ve besin ortamlarının hazırlanmasındaki katkılarından dolayı Sayın Doç. Dr. Köksal DEMİR (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü) hocamıza, laboratuvar temini ve malzemelerin kullanımında gösterdiği yardımlarından dolayı sevgili hocamız Prof. Dr. İbrahim DEMİR’e (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü), yardımlarından dolayı Sayın Prof. Dr. Ayşe BOŞGELMEZ (Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü) hocamıza sonsuz teşekkür ederim. Materyal temininde yardımlarını esirgemeyen sevgili arkadaşım Ayşegül Elif SAVCI’ya (Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü), çalışmalarımda yardımcı olan sevgili arkadaşlarım Burcu Begüm KENANOĞLU (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi), Tuba ÇELİKKOL (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi), Sevinç ÜSTÜN (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi) ve Mehmet TÜRKOĞLU’na (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Laboratuvar Görevlisi) teşekkür ederim. Her zaman destekçim olan eşime ve aileme teşekkür ediyorum.

Aslı GÜNÖZ Ankara, Haziran 2008

iii

İÇİNDEKİLER

ÖZET ...... i ABSTRACT ...... ii TEŞEKKÜR ...... iii ŞEKİLLER DİZİNİ ...... vi ÇİZELGELER DİZİNİ ...... x 1. GİRİŞ ...... 1 2. KAYNAK ÖZETLERİ ...... 6 3. MATERYAL ve YÖNTEM ...... 41 3.1 Materyal ...... 41 3.2 Yöntem ...... 41 3.2.1 Tohumlarda yüzey sterilizasyonu ...... 42 3.2.2 Suda bekletme uygulamaları ...... 42

3.2.3 GA3 çözeltisinde bekletme uygulamaları ...... 43 3.2.4 Katlama uygulamaları ...... 43 3.2.5 Tohum çimlendirme denemeleri 44 3.2.6 Tohum ekim ortamlarının hazırlanması ve tohum ekimi ...... 44 3.2.7 Deneme deseni ve istatistik değerlendirme ...... 47 4. ARAŞTIRMA BULGULARI ...... 48 4.1 Tohum Çimlendirme Denemeleri ...... 48 4.1.1 Çimlenme oranı (%) ...... 48 4.1.2 Çimlenme süresi (gün) ...... 50

4.2 Suda ve GA3 Çözeltisinde Bekletilen Tohumların Farklı pH Değerlerindeki Yetiştirme Ortamlarına Ekilmeleri ...... 52 4.2.1 Çimlenme oranı (%)...... 52 4.2.2 Çimlenme süresi (gün) ...... 55 4.3 Katlamadan Çıkartılan Tohumların Farklı pH Değerlerindeki Yetiştirme Ortamlarına Ekilmeleri ...... 58 4.3.1 Çimlenme oranı (%) ...... 58

iv

4.3.2 Çimlenme süresi (gün) ...... 63

4.4 Suda, GA3 Çözeltisinde Bekletme Ve Katlama Uygulamaları Gerçekleştirilen Tohumların Farklı pH Değerlerindeki Yetiştirme Ortamlarına Ekilmeleri ...... 66 4.4.1 Çimlenme oranı (%)...... 67 4.4.2 Çimlenme süresi (gün) ...... 68 5. TARTIŞMA ve SONUÇ ...... 73 KAYNAKLAR ...... 81 ÖZGEÇMİŞ ...... 89

v

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 1.1 Centaure tchihatcheffii Fish.&Mey. bitkisinin görünümü (Boşgelmez 2005) ………………………………………………………….... 3

Şekil 1.2 Centaure tchihatcheffii Fish.&Mey. çiçekleri (Boşgelmez 2005) ………….. 3

Şekil 1.3. Centaure tchihatcheffii Fish.&Mey. bitkisinin sınırlı sayıdaki korumaya alınmış yetişme alanlarından görüntü (Boşgelmez 2005) ……... 4

Şekil 2.1 Yayılışları özellik arzeden bazı Centaurea türlerinin Türkiye’deki dağılımı (Erik vd. 2005) …………………………………………………..10

Şekil 2.2 Devlet Opera ve Balesi’ne tahsis edilmiş ve sınırları koruma altına alınmış alanda gelişen C. tchihatcheffii bireyleri (Erik vd. 2005)…..11

Şekil 2.3 Orman İçi Dinlenme Tesisi’nde yetişmekte olan C. Tchihatcheffii populasyonu (Erik vd. 2005) …………………………………………..... 12

Şekil 2.4 Nadas alanlarında yaygın ve iyi gelişen C. Tchihatcheffii populasyonu (Erik vd. 2005, Erik vd. 2006) ……………………………. 12

Şekil 2.5. Yanardöner (Centaurea tchihatcheffii) bitkisinin görünümü ……………... 13

Şekil 2.6 Centaurea tchihatcheffii bitkisinde değişik morfoloji ve renklerdeki çiçek yapıları (Erik vd. 2005) ………………………………………...…. 14

Şekil 2.7 C. adpressa (Anonim 2008b) .………………………………...... 16

Şekil 2.8 C. alpestris (Anonim 2008c) .……………………………………………... 16

Şekil 2.9 C. americana (Anonim 2008 a) ………………………...………………... 16

Şekil 2.10 C. aspera (Anonim 2008d) .…………………………………………….. 16

Şekil 2.11 C. atropurpurea (Anonim 2008e) .………………………………………. 17

Şekil 2.12 C. bella (Anonim 2008f) .……………………………………………….. 17

Şekil 2.13 C. calcitrapa (Anonim 2008a, Anonim 2008g) ..……………………….. 17

Şekil 2.14 C. cineraria (Anonim 2008a).………………………………….……….. 17

vi

Şekil 2.16. C. dealbata (Anonim 2008h, ı) .………………………………………… 18

Şekil 2.17 C. debeauxii (Anonim 2008i) .………………..………………………..... 18

Şekil 2.18 C. depressa (Anonim 2008j) .………………..………………………...... 18

Şekil 2.19 C. diffusa (Anonim 2008a) .………………..………………………...... 18

Şekil 2.20 C. diluta (Anonim 2008k) .………………..………………………...... 18

Şekil 2.21 C. horrida (Anonim 2008l) .………………..………………………...... 19

Şekil 2.22 C. hypoleuca (Anonim 2008f) .………………..………………………... 19

Şekil 2.23 C. iberica (Anonim 2008m) .………………..………………………...... 19

Şekil 2.24 C. jacea (Anonim 2008a) .………………..………………………...... 19

Şekil 2.25 C. macrocephala (Anonim 2008f) ……………………………………… 19

Şekil 2.26 C. maculosa (Anonim 2008a) .…………………………………………… 19

Şekil 2.27 C. melitensis (Anonim 2008n) .………………………………………… 20

Şekil 2.28 C. montana (Anonim 2008a) .……………………………………….... 20

Şekil 2.29 C. nigra (Anonim 2008o) ………………………………………………. 20

Şekil 2.30 C. nigrescens (Anonim 2008a) .………………………………………… 20

Şekil 2.31 C. orientalis (Anonim 2008ö) .…………………………………………. 20

Şekil 2.32. C. paniculata (Anonim 2008p) .………………………………………… 20

Şekil 2.33 C. ragusina (Anonim 2008ö) .……………………………………..……. 21

Şekil 2.34 C. repens (Anonim 2008a) .………………………………………….…. 21

Şekil 2.35 C. sadleriana (Anonim 2008a) .……………………………..…………. 21

Şekil 2.36 C. scabiosa (Anonim 2008g) .………………………………….………. 21

Şekil 2.37 C. solstitialis(Anonim 2008a, q ) .………………...……………………. 21

Şekil 2. 38 C. uniflora (Anonim 2008r) .…………………………………..………. 22

vii

Şekil 2. 39 C. virgata (Anonim 2008s) .…………………………………………… 22

Şekil 2.40 C. alba (Anonim 2008g) ….……………………………………..……… 22

Şekil 2.41 C. drabifolia (Anonim 2008ş) …….…………………………….………. 22

Şekil 2.42 C. gymnocarpa (Anonim 2008t) …….………………………………… 22

Şekil 2.43 C. limbata (Anonim 2008g) …….……………………………………….. 23

Şekil 2.44 C. pseudosinaica (Anonim 2008u) …….………………………..……… 23

Şekil 2.45 C. pullata (Anonim 2008ü) ….………………………………….………. 23

Şekil 2.46 C. urvillei (Anonim 2008ş) …….………………………………………. 23

Şekil 2.47 Ankara- Gölbaşı Küçük aşıklar tepesinde C. tchihatcheffii’nin doğal habitatı (Erik vd. 2005, Erik vd. 2006) ………………………….. 24

Şekil 2.48 Centaurea tchihatcheffii’nin genel görünümü (Erik vd. 2005) ……….... 27

Şekil 2.49 Centaurea tchihatcheffii’nin gövde enine kesiti. A: Genel görünümü; B: Bir bölümünün görüntüsü ve kısımları (Çakırlar vd. 2005a) ……………………………………………………. 28

Şekil 4.50 Centaurea tchihatcheffii’nin gövde enine kesitinde iletim demetleri ve kısımları (Çakırlar vd. 2005a) ……………………………. 28

Şekil 2.51 Centaurea tchihatcheffii’nin kök enine kesiti ve kısımları (Çakırlar vd. 2005a) ……………………………………………………. 29

Şekil 2.52 Centaurea tchihatcheffii’nin yaprakları (üst sıra taban, orta ve alt sıra gövde yaprakları) (Erik vd. 2005) …………………………... 30

Şekil 2.53 Centaurea tchihatcheffii’nin yaprak alt ve üst epidermisinden yüzeysel kesitler (Çakırlar vd. 2005a) …………………………………. 31

Şekil 2.54 Centaurea tchihatcheffii yaprağının enine kesiti (Çakırlar vd. 2005a) … 31

Şekil 2.55 Centaurea tchihatcheffii’nin involukrum brakteleri. Uç kısımda tipik saçaklı tırnakların (apendaj) diziliş sırası dış braktelerden iç braktelere doğrudur (Erik vd. 2005) …………..…. ... 32

Şekil 2.56 A, B, C : Centaurea tchihatcheffii’nin aken tipi meyvesi, D: Aken tipi meyve a. Pappus, b. Hilum (Erik vd. 2005) …………….... 33

viii

Şekil 2.57 Centaurea tchihatcheffii’nin çiçek durumu ve çiçekleri ……………….. 34

Şekil 2.58 Centaurea tchihatcheffii’nin somatik kromozomları (Gömürgen 2005) ……………………………………………….……… 35

Şekil 2.59 Centaurea tchihatcheffii poleninin görünüşü; A-B kutuptan görünüşü, C-D ekvatordan görünüşü (Doğan 2005) ……. 36

Şekil 3.1 Araştırmada kullanılan Centauera tchihatcheffii tohumlarının görünümü ……………………………………………………………...….. 42

Şekil 3.2 Farklı pH değerlerine ayarlanmış yetiştirme ortamlarının görünümü …………………………………………………………...….…. 46

Şekil 4.1 100 ppm GA3 çözeltisinde bekletilen C. tchihatcheffii tohumlarında çimlenme ……………………………………………..……. 50

Şekil 4.2 Katlama uygulaması yapılan ve yapılmayan (kontrol) Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme durumları ……….……. 61

Şekil 4.3 2005 yılında toplanan bazı Centauera tchihatcheffii tohumlarının içi boş görünümleri ………………………………………… 70

Şekil 4.4 Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme sürecindeki görünümleri a) 2005 yılı tohumları b) 2006 yılı tohumları ………….... 71

Şekil 4.5. Centauera tchihatcheffii tohumlarında şekil bozuklukları ………...…… 71

Şekil 4.6 Centauera tchihatcheffii bitkicikleri ………………………………..…… 72

,

ix

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge 2.1 Türkiye florasında tür sayısı bakımından en zengin ilk 10 cins (Erik vd. 2005) ………………………………………………………… 8 Çizelge 2.2 Endemizm oranı yüksek bazı cinsler (Erik vd. 2005) …………………. 9 Çizelge 2.3 Centaurea’nın endemizm yönünden familya içindeki yeri (Erik vd. 2005) ………………………………………………………… 9 Çizelge 4.1. Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu ……………...... 48 Çizelge 4.2 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisi…………………………………... 49 Çizelge 4.3. Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme zamanları (gün) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu …………. 51 Çizelge 4.4 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisi ……………………………….... 51 Çizelge 4.5. Farklı uygulamaların ve pH değerlerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu ……………………...…..... 52 Çizelge 4.6. Farklı uygulamaların ve pH değerlerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisi …….. 53 Çizelge 4.7 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu …. 55 Çizelge 4.8 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisi …………………………….…. 56 Çizelge 4.9 Farklı katlama uygulamalarının Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu …………………………………………….…. 58 Çizelge 4.10 Farklı katlama uygulamalarının Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisi ………………….. 59

x

Çizelge 4.11 Farklı katlama sürelerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu ………………...... 61 Çizelge 4.12 Farklı katlama sürelerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisi ……………….…. 62 Çizelge 4.13 Katlamadan çıkan tohumların kökcük oluşturma oranı (%) …...…… 63 Çizelge 4.14 Farklı katlama uygulamalarının Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu ……………………………………….…… 63 Çizelge 4.15 Farklı katlama uygulamalarının Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisi ………………... 64 Çizelge 4.16 Farklı katlama sürelerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu ……………………………………….…… 65 Çizelge 4.17 Farklı katlama sürelerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisi ………………... 65 Çizelge 4.18 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) ve süreleri (gün) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu ………………………..…...... 67 Çizelge 4.19 Farklı uygulamalara tabii tutulan Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) ………………………………… 67 Çizelge 4.20 Farklı uygulamalara tabii tutulan Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) …………………………….…. 69

xi

1. GİRİŞ

Biyolojik çeşitlilik ya da biyoçeşitlilik, ekosistemlere güç, canlılık, direnç, denge, renk, çeşni, güzellik kazandıran dinamik ve devamlılık arz eden bir özelliktir. ‘Biyolojik çeşitlilik’, türler içerisinde ve türler arasında genetik farklılıklardan dolayı görülen çeşitlilik (Kışlalıoğlu ve Berkes 1987); belirli bir alan, çevre, ekosistem veya dünyadaki canlıların genetik, taksonomik ve ekosistem çeşitliliği (Kocataş 1992); bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütün (Işık 1997) olarak tanımlanmaktadır. Türkiye Çevre Vakfı (2001)’na göre, ‘Biyolojik çeşitlilik’ herhangi bir ekosistemde doğal olarak bulunan birden fazla canlı türü varlığıdır ve belirli genişlikteki bir ekosistemde bulunan türlerin sayısı, o ekosistemin biyolojik zenginliğinin ölçütü sayılmaktadır. Bitkilerin, hayvanların, mikroorganizmaların bütün türlerini, ekosistemleri ve bu ekosistemlerin parçaları olan ekolojik süreçleri içermektedir (Türkiye Tabiatını Koruma Derneği 2001). Çepel (2003) ise bu kavramı, genetik farklılıklara sahip canlı türlerinden oluşan, değişik işlevlere sahip, çeşitli ekosistemlere dağılmış bulunan, sayı ve tür bakımından zengin canlılar toplumunun oluşturduğu yaşam dünyaları olarak tanımlamaktadır. Değişik boyutlarda ele alınmakta olan ve bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütün olan biyolojik çeşitlilik; çok sayıdaki hiyerarşik bileşenlerin toplamıdır ve belli bir bölgedeki ekosistemler, yaşam toplumları, türler, populasyonlar ve genlerin sayısını da ifade etmektedir (Işık 1997, Çolak 2001). Biyolojik çeşitlilikteki bozulmaların ve bir türün yok olması biçimindeki kayıpların diğer türleri nasıl etkileyeceğini önceden tahmin etmek mümkün olmamakla birlikte, en önemli kaybın genetik çeşitliliğin azalması yönünde olacağı kesindir.

Yapılan tanımlamalarda vurgulanan kavramlardan ‘genetik çeşitlilik’, bir türe ait bireylerin kalıtsal yapısındaki çeşitliliktir ve bir tür içerisinde çok sayıda çeşit ve ırkın bulunması durumudur. ‘Tür’, yapısal ve işlevsel özellikleri yönünden birbirine benzeyen, aynı çevresel koşullara benzer tepki gösteren, doğal koşullarda serbest olarak birbirleriyle çiftleşip verimli yavrular oluşturabilen bireylerin ait olduğu taksonomik birimdir. ‘Tür çeşitliliği’, belli bir bölge veya ekosistemde yaşayan toplam tür sayısını ifade etmektedir. ‘Ekosistem’, belli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle sürekli

1 etkileşim içinde bulunan canlılar ile bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu bütün; ‘Ekosistem çeşitliliği’ ise bir bölgedeki ekosistem sayısıdır. Ekosistemler göl, deniz, nehir, orman, çayır, step ekosistemlerinde olduğu gibi hem fiziksel ortam hem de içindeki canlılar bakımından çeşitlilik göstermektedir (Boşgelmez vd. 2005a).

Anadolu, biyolojik zenginlik açısından dünya ülkeleri arasında çok önemli bir konuma sahiptir. Ülkemizde 9222 bitki türü, 12006 takson, 2891 endemik bitki türü ve 3778 endemik bitki taksonu bulunmaktadır. Avrupa kıta florasının sahip olduğu tür sayısı 12000, endemik tür sayısı ise 2750 civarındadır. Sadece belli bir bölgeye özgün olup, başka hiçbir yerde bulunmayan endemik türlerin, aynı ortamdaki bütün canlı türler içindeki yüzde payı olarak ifade edilen endemizm oranı, bitkiler açısından, ülkemizde %30’dur (Güner vd. 2000, Avcı 2005). Belirtilen değerler ve Türkiye ile Avrupa kıtasının yüzölçümleri kıyaslandığı zaman, ülkemizdeki toplam bitki tür sayısı ve endemik tür sayısının ne kadar yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum, hem biyolojik mirasımızın gelecek kuşaklara bırakılmasının hem de sahip olunan doğal kaynaklarımızdan gereği gibi yararlanılmasının önemini belirgin şekilde vurgulamaktadır.

Bugünkü kayıtlara göre Ankara florası 99 familya, 495 cinse ait 1365 çiçekli bitki türüne sahiptir ve bunların %19.85’i endemiktir (Boşgelmez vd. 2005a). Ankara’nın biyolojik çeşitlilik bakımından en önemli yerlerinden olan ve 22.10.1990 tarihinde 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilen Mogan-Eymir Gölleri yakın çevresinde 52’si endemik olmak üzere 488 bitki türü ve 22’si yırtıcı olmak üzere 200 civarında kuş türü tespit edilmiştir. Bölgede biyoçeşitlilik açısından çok önemli olan endemik türlerden birisi de Centaurea tchihatcheffii’dir.

Asteraceae familyasında yer alan türlerden Centaure tchihatcheffii Fish.&Mey., tek yıllık, 25-30 cm uzunluğunda (Şekil 1.1), Nisan sonlarında ve Mayısta çiçek açan, çok güzel ve çarpıcı mor, kırmızı, pembe renkte çiçeklere (Şekil 1.2) sahip olmasından dolayı halk arasında yanardöner ve sevgi çiçeği adı ile de anılan, otsu bir bitkidir. 1848

2 yılında Afyon çevresinde yetiştiğine dair kayıt bulunmakla birlikte, C. tchihatcheffii günümüzde, sadece Ankara Gölbaşı’nda yetişen endemik bir türdür (Wagenitz 1975).

Şekil 1.1 Centaure tchihatcheffii Fish.&Mey. bitkisinin görünümü (Boşgelmez 2005)

Şekil 1.2 Centaure tchihatcheffii Fish.&Mey. çiçekleri (Boşgelmez 2005)

Daha önceki yıllarda Gölbaşı çevresindeki tarlalarda yaygın olarak görülen bu bitkinin populasyon yoğunluğu, yetiştiği doğal habitatların yerleşime açılması sonucu ortaya çıkan yoğun yapılaşma, yol genişletme faaliyetleri, anız yakılması, yoğun herbisit kullanımı gibi bilinçsiz tarım uygulamaları, süs bitkisi olarak kullanılma potansiyeli dolayısıyla bilinçsizce yapılan sökümler ve Ankara pazarlarında kesme çiçek olarak satılması gibi nedenlerle hızla azalmaktadır. Günümüzde sadece Ankara Mogan Gölü

3 civarında tesis edilen birkaç hektarlık Ankara Valiliği Çevre Koruma Vakfına ait ağaçlandırma alanı olan Süleyman Demirel Ormanı’nda 3-5 kilometrekare kadar olan sınırlı bir alanda yaşamakta olan bu endemik bitki (Şekil 1.3), “Kırmızı Bülten’de ‘Kritik (Critically Endangered-CR)’; IUCN (Dünya Doğayı Koruma Birliği) kriterlerine göre ‘Nesli Tehlike Altında’; Bern Sözleşmesi’ne (Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi) göre de ‘Kesin Korunan Bitki Türü’ listesinde yer almaktadır (Ekim vd. 2000, IUCN 2001, Vural ve Adıgüzel 2001, Arif vd. 2004).

Şekil 1.3 Centaure tchihatcheffii Fish.&Mey. bitkisinin sınırlı sayıdaki korumaya alınmış yetişme alanlarından görüntü (Boşgelmez 2005)

Özellikle nesli tükenmekte olan türlerin etkin biçimde korunmasındaki temel noktalardan birisinin de, söz konusu türün çoğaltılmasına yönelik önlemlerin belirlenmesi ve uygulanması olduğu tüm dünyada kabul edilmektedir. Centaurea tchihatcheffii’nin endemik konumu ve korunması çerçevesinde bazı inceleme ve araştırmalar yapılmış olmakla birlikte (Boşgelmez 2005, 2006), bu türün çoğaltılmasına

4 ilişkin çalışmaların sayısı sınırlıdır. Yapılan literatür taramasında farklı Centaurea türlerinin doku kültürü yoluyla çoğaltılmasına ilişkin bazı bulgular (Cuenca et al. 1998; Cuence and Amo-Marco 2000, Perica 2003) ile Özel (2002) ve Tıpırdamaz vd. (2006)’ın verilerine rastlanmıştır. Araştırıcılar, C. tchihatcheffii’nin doku kültürü ile çoğaltımına uygun koşulların henüz tam anlamıyla optimize edilemediğini ifade etmektedirler. Buna göre kullanılabilecek en etkin çoğaltma yöntemi tohumla çoğaltma olacaktır. Centaurea tchihatcheffii doğada tohumları ile çoğalmakta ancak tohumlar klasik yöntemlerle çimlenmeye alındığında sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Türün çoğaltılmasındaki engeller ve süs bitkisi olarak kullanılabilme potansiyeli dikkate alındığında, bu türün korunması ve çoğaltılmasında, tohum çimlenmesinde karşılaşılan sorunların çözümü yönündeki çalışmaların gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

Bu nedenlerle planlanan araştırmada, Centauera tchihatcheffii Fish.&Mey. tohumlarının

çimlenmeleri üzerine, çimlenmeyi uyarıcı bazı ön uygulamalar (suda bekletme, GA3 uygulamaları, katlama) ile sürelerinin ve tohum çimlenme ortamındaki farklı pH derecelerinin etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır.

5 2. KAYNAK ÖZETLERİ

Ankara’nın biyolojik çeşitlik bakımından en önemli yerlerinden olan ve 22.10.1990 tarihinde 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilen Mogan-Eymir Gölleri yakın çevresi, Ankara ilinin yaklaşık 20 km mesafesinde yer almaktadır. Gölbaşı yerleşimi yakın çevresinde bulunan Mogan-Eymir gölleri doğal konumları gereği yer üstü ve yer altından birbirleri ile bağlantılı olup, Mogan Gölü kuzey çıkışından itibaren Eymir Gölü’ne bağlantılıdır. Eymir Gölü, Mogan Gölünden ortalama 4 m. daha alt kotlarda yer alır ve kuzey çıkışından itibaren İmrahor Vadisine boşalmaktadır (Anonim 2004). Bugünkü kayıtlara göre, Ankara florası 99 familya, 495 cinse ait 1365 çiçekli bitki türüne sahiptir. Bunların da 271’i (% 19.85) endemiktir. Sadece Ankara’ya özgü olan tür sayısı ise 22’dir. Ankara’da orman, bozkır, sulak alanlar ve tuzlu topraklar gibi tür zenginliğini destekleyen farklı yaşam ortamlarına (biyomlara) rastlanmaktadır.

Dünyada yetişen bitki türlerinin, özellikle sınırlı yayılışa sahip endemiklerin korunmaları konusunda son yıllarda oldukça ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle bu bitkilerin tehlike sınıflarından hangisine ait olduğunun saptanması ve alınacak tedbirlerde önceliğin çok baskı altında olup nesli tükenme tehdidi altında olan bitki türlerine verilmesinin önemli bir gereklilik olduğu bildirilmektedir. Vural (2001), Ankara’ya özgü 22 türün varlığından söz etmektedir. Bunlar: Achilea ketenoglui, Aethionema dumanii, Astragalus physodes subsp. acikirensis, Astragalus beypazaricus, Astragalus demirizii, Astragalus densifolius supsp. ayashensis, Astragalus kochakii, Astragalus trichostigma, Astragalus yildirimlii, Campanula damboltiana, Campanula ekimiana, Centaurea halophila, Centaurea tchihatcheffii, Cytisus acutangulus, Isatis glauca subsp. galatica, Muscari adili, Salsola grandis, Salvia aytachii, Sideritis galatica, Silene cserei subssp. aeoniopsis, Verbascum gypsisola, Verbascum heterobarbatum olarak sıralanmıştır.

6 Ankara’dan isim alan bitkiler ise şu şekilde sıralanmaktadır : Crocus anycrensis, Jurinea anycrensis, Paracaryum ancyritanum, Dianthus ancyrensis, Verbascum ancyritanum.

Dar yayılışlı ve tükenme tehdidiyle karşı karşıya kalan türler, yayılış alanlarının genişliği ve miktarlarına göre tehlike sınıflarına ayrılmaktadırlar (Vural 2001). Buna göre Ankara’nın öncelikli korunması gereken türleri şu şekilde sıralanmaktadır:

1-Nesli tükenmiş (Ex): Minuartia corymbulosa var. breviflora 2-Çok tehlikede (CR): Campanula damboldtiana, Centaurea tchihatcheffii, Salsola grandis, Isatis glauca subsp. galatica, Astragalus beypazaricus, Astragalus demirzii, Muscari adilii, Johrenia polyscias 3-Tehlikede (EN): Aristolochia rechingaeriana, Asyneuma linifolium subsp. nallihanicum, Campanula ekimiana, Centaurea halophila, Puccinellia anisoclada subsp. melderisiana, Paronychia kurdica var. fragilis, Astragalus panduratus, Astragalus physodes subsp. acikirensis, Astragalus trichostigma, Vicia parvula, Ornithogalum demirizianum, Verbascum gypsicola, Prangos denticulata.

Bu sınıflandırma içerisinde Centaurea tchihatcheffii ‘Çok Tehlikede (CR)’ olan türler arasında yer almaktadır. (Papatyagiller) familyasının tür sayısı bakımından en büyük cinsi olan Centaurea, tür sayısı ve toplam takson sayısı bakımından Türkiye florasında, Astragalus (Geven) ve Verbascum (Sığır kuyruğu) gibi cinslerden sonra 3. sırada yer almaktadır (Erik vd. 2005). En büyük 3. cins konumundaki Centaurea’nın diğer cinsler arasındaki yeri Çizelge 2.1’de verilmiştir. Floradaki toplam 1223 cins arasından 3. sırada yer alan Centaurea’nın floranın önemli cinslerinden biri olduğu açıkça görülmektedir.

7 Çizelge 2.1 Türkiye florasında tür sayısı bakımından en zengin ilk 10 cins (Erik vd. 2005)

Sıra Cinsler Tür Alt tür Varyete Takson No 1 Astragalus 410 32 40 432 2 Verbascum 233 5 37 377 3 Centaurea 179 32 28 214 4 Allium 161 34 7 159 5 Silene 136 23 9 147 6 Campanula 114 9 10 113 7 Galium 105 23 2 116 8 Hieracium 99 - - 99 9 Trifolium 96 4 40 119 10 Alyssum 95 10 22 104

Endemizm açısından incelendiği zaman, Türkiye Florası’nın 11. cildinde (Güner vd. 2000) belirtilen 2 yeni tür ile birlikte toplam tür sayısı 179’a, endemik tür sayısı ise 111’e ulaşmaktadır. Cinsin endemizm yüzdesi, toplam 177 yerli tür baz alındığında % 63’tür (Erik ve Tarıkahya 2004). Centaurea cinsinin endemizm zenginliği bakımından diğer cinsler arasındaki yeri Çizelge 2.2’de gösterilmiştir. Centaurea, cins olarak tür zenginliği açısından 3. sırada gelmesine rağmen endemizm oranı bakımından % 63 ile 10. sırada bulunmaktadır (Erik vd. 2005). Bu durum, Centaurea’nın ilk sıradaki cinslere oranla endemik olmayan tür sayısının oldukça fazla oluşundan kaynaklanmaktadır. Centaurea cinsinin dahil olduğu Asteraceae familyası içindeki konumu ise Çizelge 2.3’ de belirtilmiştir. Bu çizelgede tür sayısı ve endemik tür sayısı bakımından familya içinde en zengin cins olmasına rağmen endemizm oranı bakımından 3. sırada yer aldığı görülmektedir. Nedeni ise cinsin endemik olmayan çok sayıda türe sahip olması olarak açıklanmaktadır (Erik vd. 2005).

8 Çizelge 2.2 Endemizm oranı yüksek bazı cinsler (Erik vd. 2005)

Sıra Cinsler/Familyalar Endemizm Tür Sayısı Endemik Tür no Yüzdesi Sayısı 1 Ebenus / Fabaceae 100 14 14 2 Verbascum / Scrophulariaceae 85 233 199 3 Sideritis / Lamiaceae 78 45 35 4 Alkanna / Boraginaceae 74 31 23 5 Paronychia / Illecebraceae 72 29 21 6 Cousinia / Asteraceae 68 38 26 7 Hieracium / Asteraceae 67 99 66 8 Paracaryum / Boraginaceae 67 27 18 9 Origanum / Lamiaceae 65 23 15 10 Centaurea / Asteraceae 63 179 111

Çizelge 2.3 Centaurea’nın endemizm yönünden familya içindeki yeri (Erik vd. 2005)

Sıra No Cinsler Tür Sayısı Endemik Tür Sayısı Endemizm Oranı

1 Centaurea 177 111 62,7 2 Hieracium 99 66 66,7

3 Circium 55 19 34,5 4 Anthemis 50 27 54 5 Taraxacum 49 13 26,5

6 Tanacetum 44 17 38,6

7 Scorzonera 42 20 47,6 8 Achilla 40 20 50 9 Senecio 39 14 35,9 10 Cousinia 38 26 68,4

9 C. tchihatcheffii ile birlikte halofit, endemik ve sadece tip örneğinden bilinen diğer Centaurea türlerinin yayılışını inceleyen Erik vd. (2005), yayılışların rastgele olmayıp belirli bölgelerde yoğunlaştığını bildirmektedirler (Şekil 2.1).

Şekil 2.1 Yayılışları özellik arzeden bazı Centaurea türlerinin Türkiye’deki dağılımı (Erik vd. 2005)

Centaurea cinsinin Türkiye florası revizyonunda, Centaurea tchihatcheffii 177 tür içinde 168. sırada yer aldığını belirten Erik vd. (2005), türlerin florada evrimsel sıraya göre verildiği düşünüldüğünde C. tchihatcheffii’ nin diğer türlere kıyasla daha evrimli bir noktada olduğunu ifade etmektedirler. Ayrıca, Türkiye florası’nda, Centaurea cinsine ait türlerin 33 seksiyon içerisinde yer aldığını, C. tchihatcheffii’nin içinde bulunduğu seksiyonunun tüm seksiyonlar içerisinde son sırada bulunan en evrimli seksiyon olduğunu ve bu seksiyonda C. tchihatcheffii’ nin son sırada yer aldığını da belirtmektedirler.

Ankara Gölbaşı yöresine endemik olan Centaurea tchihatcheffii türünün yayılış alanı Erik vd. (2005) tarafından aşağıdaki gibi tanımlanmaktadır:

10 Yayılış: B4 Ankara: Gölbaşı, 18 v 1959, Karamanoğlu (Centaurea purpureiradiata’nın tipi); 900 m, E.S.Brown 316; Ankara to Haymana, Kotte 1109. B4 Ankara: Gölbaşı, Hacılar koyu, Orman İçi Dinlenme Tesisi, step, 850 m, Erik 6330, B.Mutlu; Devlet Opera-Balesi arazisi, nadas alanı, 830 m, 10.6.2004, Erik 6360, B.Mutlu, B. Tarıkahya. (Şekil 2.2, Şekil 2.3, Şekil 2.4).

Şekil 2.2 Devlet Opera ve Balesi’ne tahsis edilmiş ve sınırları koruma altına alınmış alanda gelişen C. tchihatcheffii bireyleri (Erik vd. 2005)

11

Şekil 2.3 Orman İçi Dinlenme Tesisi’nde yetişmekte olan C. tchihatcheffii populasyonu (Erik vd. 2005)

Şekil 2.4 Nadas alanlarında yaygın ve iyi gelişen C. tchihatcheffii populasyonu (Erik vd. 2005, Erik vd. 2006)

12 Ülkemizde yerel adıyla peygamber çiçeği olarak da bilinen bitkinin cins ismi, Hipokrat tarafından ortaya atılan ve insan başlı at biçiminde mitolojik bir yaratık olan Centaur’ dan kaynaklanmaktadır. Muhtemelen bitkinin çiçek yapısı ile bu yaratık arasında kurulan bir benzerlik sonucu, bitkiye cins ismi olarak Linnaeus tarafından Centaurea adı verilmiştir. Centaurea türleri için ülkemizde peygamber çiçeği adı yaygın olarak kullanılıyorsa da sadece Mogan Gölü çevresinde yetişen bu bitkinin çiçeği, yansıma açısına göre kırmızının farklı tonlarını yansıttığı için Gölbaşı çevresinde ‘yanardöner’ olarak da bilinmektedir (Şekil 2.5). Bu isim çiçek rengine çok uygundur; mor, pembe renklerde de çiçekler açan bitkiye (Şekil 2.6), ayrıca ‘Gölbaşı peygamberçiçeği’, ‘gelin düğmesi’, ‘türbe peygamberçiçeği’, ‘kırmızı peygamberçiçeği’ ya da ‘sevgi çiçeği’ de denilmektedir (Ekim 1994, Boşgelmez vd. 2005b, Anonim 2006a,b,c,d,e, Anonymous 2006).

Bu tür ilk olarak 1854’ te Fisch. & Mey. tarafından bilim dünyasına tanıtılmıştır. Örnek tip, ilk kez 1848’ de Afyonkarahisar yakınındaki Mehmetköy civarından, Rus bilim insanı Pierre de Tchihatcheff tarafından toplandığından, bu araştırıcının adına atfen, bitkiye Centaurea tchihatcheffii adı verilmiştir. Bu çiçeğe artık Afyonkarahisar ilinde rastlanmamaktadır. Bu cins Doğu Florası' nda, Melanoloma tchihatcheffii (Fisch. & Mey.) Boiss. adıyla farklı bir cins olarak belirtilmektedir. Merhum botanikçi Karamanoğlu’nun 1956’ da farklı bir lokaliteden (Gölbaşı - ANKARA) topladığı örnek ise, 1957’ de Huber- Morath tarafından Centaurea purpureiradiata Hub. - Mor. olarak adlandırılmıştır. Aynı bitki, aynı bölgeden Brown ve Kotte tarafından da toplamıştır.

Şekil 2.5 Yanardöner (Centaurea tchihatcheffii) bitkisinin görünümü

13

Şekil 2.6 Centaurea tchihatcheffii bitkisinde değişik morfoloji ve renklerdeki çiçek yapıları (Erik vd. 2005)

14 Bitkinin sistematik sınıflandırması aşağıda belirtilmiştir: Alem: Plantae Bölüm: Magnoliophyta Sınıf: Magnoliopsida Takım: Familya: Asteraceae Cins: Centaurea Tür: Centaurea tchihatcheffii Binomial Adı: Centaurea tchihatcheffii L. Bu cins içerisinde yer alan türler; C. adpressa (Şekil 2.7), C. aggregata, C. alpestris (Şekil 2.8), C. alpina, C. americana (Şekil 2.9), C. argentea, C. aspera (Şekil 2.10), C. atropurpurea (Şekil 2.11), C. babylonica, C. behen, C. bella (Şekil 2.12), C. bohina, C. bulbosa, C. cachinalensis, C. calcitrapa (Şekil 2.13), C. calcitrapoides, C. chilensis, C. cineraria (Şekil 2.14), C. clementei, C. cyanus (Şekil 2.15), C. dealbata (Şekil 2.16), C. debeauxii (Şekil 2.17), C. depressa (Şekil 2.18), C. diffusa (Şekil 2.19), C. diluta (Şekil 2.20), C. dschungarica, C. eriophora, C. floccosa, C. gayana, C. glastifolia, C. grinensis, C. horrida (Şekil 2.21), C. hypoleuca (Şekil 2.22), C. iberica (Şekil 2.23), C. imperialis, C. jacea (Şekil 2.24), C. kasakorum, C. kopetaghensis, C. kotschyana, C. leucophylla, C. macrocephala (Şekil 2.25), C. maculosa (Şekil 2.26), C.marschalliana, C. melitensis (Şekil 2.27), C. moschata, C. monocephala, C. montana (Şekil 2.28), C. nigra (Şekil 2.29), C. nigrescens (Şekil 2.30), C. orientalis (Şekil 2.31), C. ovina, C. paniculata (Şekil 2.32) , C. phrygia, C. pindicola, C. polypodiifolia, C. pulcherrima, C. ragusina (Şekil 2.33), C. repens (Şekil 2.34), C. rothrockii, C. ruthenica, C. rutifolia, C. sadleriana (Şekil 2.35), C. scabiosa (Şekil 2.36), C. seridis, C. sibirica, C. simplicicaulis, C. solstitialis (Şekil 2.37), C. squarrosa, C. stenolepis, C. stoebe, C. sulphurea, C. transalpina, C. trichocephala, C. triniifolia, C. triumfettii, C. uniflora (Şekil 2.38), C. virgata (Şekil 2.39) olarak sıralanmaktadır (Anonymous 2008 a).

Centaurea cinsi içerisinde C. alba (Şekil 2.40), C. brevifiimbriata, C. cariensiformis, C. drabifolia (Şekil 2.41), C. gymnocarpa (Şekil 2.42), C. hadimensis, C. hausskenechtii, C. iconiensis, C. limbata (Şekil 2.43), C. mykalea, C. nivea, C. pseudosinaica (Şekil 2.44), C. pullata (Şekil 2.45), C. sericea, C. straminicephala, C. taochia, C. urvilleia

15 (Şekil 2.46) türleri de yer almaktadır. Centaurea tchihatcheffii, yapraklarının ondüleli oluşu, ışığı yansıtma özelliği gibi kendine özgü özellikleri ile diğer Centaurea’lardan ayrılmaktadır.

Şekil 2.7 C. adpressa (Anonymous 2008b) Şekil 2.8 C. alpestris (Anonymous 2008c)

Şekil 2.9 C. americana (Anonymous 2008a) Şekil 2.10 C. aspera (Anonymous 2008d)

16

Şekil 2.11 C.atropurpurea (Anonymous 2008e) Şekil 2.12 C. bella (Anonymous 2008f)

Şekil 2.13 C. calcitrapa (Anonymous 2008a, g)

Şekil 2.14 C. cineraria (Anonymous 2008a) Şekil 2.15 C. cyanus (Anonymous 2008a)

17

Şekil 2.16 C. dealbata (Anonymous 2008h, ı)

Şekil 2.17 C. debeauxii (Anonymous 2008i) Şekil 2.18 C. depressa (Anonymous 2008j)

Şekil 2.19 C. diffusa (Anonymous 2008a) Şekil 2.20 C. diluta (Anonymous 2008k)

18

Şekil 2.21 C. horrida (Anonymous 2008 l) Şekil 2.22 C. hypoleuca (Anonymous 2008f)

Şekil 2.23 C. iberica (Anonim 2008a) Şekil 2.24 C. jacea (Anonymous 2008a)

Şekil 2.25 C. macrocephala (Anonymous2008f) Şekil 2.26 C. maculosa (Anonymous 2008 a)

19

Şekil 2.27 C. melitensis (Anonymous 2008m) Şekil 2.28 C. montana (Anonymous 2008a)

Şekil 2.29 C. nigra (Anonymous 2008n) Şekil 2.30 C. nigrescens (Anonymous 2008a)

Şekil 2.31 C. orientalis (Anonymous 2008o) Şekil 2.32. C. paniculata (Anonymous 2008ö)

20

Şekil 2.33 C. ragusina (Anonymous 2008 o) Şekil 2.34 C. repens (Anonymous 2008a)

Şekil 2.35 C. sadleriana (Anonymous 2008a) Şekil 2.36 C. scabiosa (Anonymous 2008 g)

Şekil 2.37 C. solstitialis (Anonymous 2008a, Anonim 2008b )

21

Şekil 2. 38 C. uniflora (Anonymous 2008p) Şekil 2. 39 C. virgata (Anonymous 2008g)

Şekil 2.40 C. alba (Anonymous 2008g) Şekil 2.41 C. drabifolia (Anonim 2008 c)

Şekil 2.42 C. gymnocarpa (Anonymous 2008 r)

22

Şekil 2.43 C. limbata (Anonymous 2008g) Şekil 2.44 C. pseudosinaica (Anonymous 2008s)

Şekil 2.45 C. pullata (Anonymous 2008ş) Şekil 2.46 C. urvillei (Anonim 2008c)

Sevgi Çiçeği (Centaurea tchihatcheffii), Asteraceae (papatyagiller) familyasından, Türkiye’ye özgü nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir çiçek türüdür. Dünyada yalnızca Ankara’nın Gölbaşı ilçesi Hacı Hasan Köyü yakınında yetişmektedir (Şekil 2.47). Tarım ilaçları, yetiştiği doğal habitatların yerleşime açılması sonucu ortaya çıkan yoğun yapılaşma, yol genişletme faaliyetleri, anız yakılması, yoğun herbisit kullanımı gibi bilinçsiz tarım uygulamaları, süs bitkisi olarak kullanılma potansiyeli dolayısıyla bilinçsizce yapılan sökümler ve Ankara pazarlarında kesme çiçek olarak satılması gibi nedenler yüzünden nesli yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalınca Bern

23 Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınmıştır. Günümüzde sadece Ankara Mogan Gölü civarında 3-5 kilometrekare kadar olan sınırlı bir alanda yaşamakta olan bu endemik bitki, “Kırmızı Bülten’ de ‘Kritik (Critically Endangered-CR)’; IUCN (Dünya Doğayı Koruma Birliği) kriterlerine göre ‘Nesli Tehlike Altında’; Bern Sözleşmesi’ne (Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi) göre de ‘Kesin Korunan Bitki Türü’ listesinde yer almaktadır (Ekim vd. 2000, IUCN 2001, Arif vd. 2004, http://www.istanbul.edu.tr 2006f).

Şekil 2.47 Ankara- Gölbaşı Küçük aşıklar tepesinde C. tchihatcheffii’nin doğal habitatı (Erik vd. 2005, Erik vd. 2006)

Vural ve Adıgüzel (2001), Nisan ve Mayıs aylarının sonlarına doğru doğadan toplanan çiçeklerin Ankara’daki çiçekçilerde satıldığını fakat son yıllarda çiçekçilerde de görülmez olduğunu belirtmişlerdir. Bu türün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya geldiğini vurgulayan araştırıcılar, tarlalarda yabancı otları öldürmek için kullanılan herbisitlerin bu bitkilerin yaşamını son derece tehdit ettiğini de ifade etmektedirler. Çakaroğulları (2005)’ da, Centaurea populasyonunun kalıcılığını engelleyecek doğal bir tehdidin söz konusu olmadığını ifade ederek, en ciddi tehditlerin tahıl tarımı, yapılaşma

24 ve doğal populasyondan toplama yapılması gibi insan kaynaklı olduğunu vurgulamaktadır. Mogan Gölü yakınında bulunan "Ankara Valiliği Çevre Koruma Vakfı Alanı" bu bitki için yaşam alanı olmuştur (Anonim 2006g, h). Bu alanlarda son yıllarda yapılan ağaçlandırma çalışmaları, son sığınma alanının da yok olmasına neden olmuştur. Çünkü, geçirgenlik özelliği yüksek olan göl yatağındaki alüviyal topraklar, ağaçlandırmanın başarısız olmasına neden olmuş, amaç ağaçlandırma olduğu için, ağaçlandırılacak zemin yakılarak ve ilaçlanarak temizlenmiştir. Ancak bu girişim, floristik zenginliğin ve diğer yabani türlerin istemeden yok olmasına neden olmuştur. Bir süre için sayısı milyonlara ulaşan bu tür, günümüzde, koruma alanının bir köşesinde yaşam mücadelesi vermekte olan 85 bireyle temsil edilmektedir (Boşgelmez vd. 2005b, Vural 2006).

Günümüzde nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan ve sadece Ankara Gölbaşı ilçesinde 1 km²’lik bir alanda hayatta kalma mücadelesi veren bu tür üzerinde çeşitli araştırmalar gerçekleştirilmiştir. Günümüzde gerek üniversiteler gerek sivil toplum kuruluşları ve gerekse çeşitli kamu kurum ve kuruluşları bu türü korumak ve canlılığını devam ettirmek adına çeşitli faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Centaurea tchihatcheffii türü üzerinde yapılan çalışmaların ise daha çok, botanik anlamda türün ve bitkisel özelliklerinin tanımlanması ile çoğaltımı üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir.

Centaurea cinsine dahil diğer türlerin botanik anlamda tanımlanması da pek çok araştırmaya konu olmuştur (Wagenitz et al. 1998, Duran and Duman 2002, Türkoğlu vd. 2003, Duran and Hamzaoğlu 2005, Tan and Vural 2007, Uzunhisarcıklı vd. 2007).

Bunun yanısıra bazı Centaurea türlerinin tıbbi kullanım olanakları üzerinde de çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Baytop (1984), ülkemizde bazı Centaurea türlerinin (C. cyanus L., C. behen L., C. calcitrapa L., C. iberica L., C. jacea L.) ishal kesici, kuvvet verici, iştah açıcı, göğüs yumuşatıcı ve mide rahatsızlıklarını giderici olarak tıbbi amaçla kullanıldığını ifade etmektedir. Ayrıca dünyadaki türlerinde (C. rupestris L.) çiçek ve yapraklarının içerdiği flavonoidlerin antifitoviral, antibakterial ve antifungal aktiviteleri olduğu bildirilmektedir (Rusak et al. 1997, 2002). Ancak doğal olarak

25 yetişen populasyonlardan bu flavonidlerin izolasyonunun çok sınırlı olduğu vurgulanmaktadır. Altıntaş et al. (2004) Centaurea türlerinin uçucu yağlar bakımından da oldukça zengin bir çeşitlilik gösterdiğini bildirmektedirler.

Kaya ve Genç (2002), Ankara Gölbaşı’ndan topladıkları endemik Centaurea tchihatcheffii Fish & Mey (Astareceae)’nin morfolojik, anatomik ve palinolojik özelliklerini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmalarında; bitkinin tanıtılmasını gerçekleştirerek, bu türün gerekli önlemler alınmadığı taktirde neslinin yok olması tehlikesine önemle dikkat çekmişlerdir. Bu tür üzerinde yapılan bir diğer çalışma da, Hacettepe Üniversitesi, Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Anabilim Dalı tarafından gerçekleştirilmiştir. Ankara-Gölbaşı lokasyonundaki biyolojik çeşitliliğin, ekolojik sistemler açısından önemin ve değerinin de irdelendiği araştırmada, endemik Centaurea tchihatcheffii Fish & Mey (Astareceae)’nin ekosistem açısından değerlendirmesi yapılmış, bitkinin morfolojik, anatomik, biyolojik ve palinolojik özellikleri tanımlanarak, bölgedeki yayılım alanları, türün korunması açısından gerçekleştirilen çalışmalar sıralanarak, gerekli önerilerde bulunulmuştur (Çakırlar vd. 2005a).

Bu araştırmaların sonuçlarına göre, tek yıllık (annual) bir bitki olan Centaurea tchihatcheffii Fish&Mey, 20-50 cm. boylanabilmektedir, üzerinde bir kapitulum taşıyan gövde dik yapıdadır (Şekil 2.48). Enine kesitlerde gövde hafif köşeli bir yapı göstermekte ve bu köşelerde destek doku olarak kollenkima görülmektedir. Gövdenin en dışını bol tüylü epidermis kaplar, epidermis hücrelerinin 5,06 μm. kalınlığında kutin tabakası bulunmaktadır. Yüzeysel kesitlerde anomositik tipte stomalar ve çok hücreli tüyler bulunmaktadır. Stomalar epidermis hücreleriyle aynı seviyede olup etraflarındaki hücre sayısı 3-(4)-5 dir. Epidermis hücrelerinin çeperleri düzdür. Kollenkima dokuları arasına rastlayan gövde bölümünde epidermis altında bol kloroplastlı kollenkima dokusu yer almaktadır. Korteksin daha iç bölümünde iletim demetleri dairesel düzende dizilmiş durumdadır. Gövdenin en iç kısmında ince çeperli parankima hücrelerinden oluşan öz bölgesi, özün merkezindeki hücrelerin erimesiyle de öz boşluğu oluşmuştur (Şekil 2.49). Epidermis hücrelerinin altında parankima hücreleri bulunmaktadır. Parankima hücrelerinden sonra sklerenkima hücreleri yer almaktadır. Sklerenkima,

26 iletim demetinin üstünde bulunan ve floemden belirgin bir sınırla ayrılmış olup, çeperleri oldukça kalın hücrelerdir. Sayıları 21-24 adet arasında değişen farklı büyüklükteki kolateral iletim demetleri, gövde üzerinde bir daire şeklinde ve hemen hemen düzenli olarak dizilmişlerdir. Floem, ince çeperli hücrelerden oluşmuştur (Şekil 2.50). Gövde de salgı kanalları bulunmaktadır. Buradaki salgı kanalları şizogen tiptedir. Gövdenin ortasında ise parankimatik öz bulunmaktadır (Kaya ve Genç 2002, Çakırlar vd. 2005a).

Şekil 2.48 Centaurea tchihatcheffii’nin genel görünümü (Erik vd. 2005)

27

Şekil 2.49 Centaurea tchihatcheffii’nin gövde enine kesiti. (Çakırlar vd. 2005a). A: Genel görünümü; B: Bir bölümünün görüntüsü ve kısımları

Şekil 2.50 Centaurea tchihatcheffii’nin gövde enine kesitinde iletim demetleri ve kısımları (Çakırlar vd. 2005a)

Kaya ve Genç (2002) ile Çakırlar vd. (2005a) tarafından gerçekleştirilen araştırmalara göre, Centaurea tchihatcheffii Fish & Mey odunsu kazık kök sistemine sahiptir. Kökün enine kesitinde en dışta geniş ve koyu renkli mantar doku ile fellodermadan oluşan

28 periderm yer almaktadır. Periderm ile sekonder floem arasında genellikle sklerankimatik hücreler bulunmaktadır. Kambiyum belirgindir. Dar bir alanı kaplayan öz bölgesi tamamen sekonder ksilem tarafından durdurulmuştur. Korteksin iç bölümünde endodermis yer alır, endodermise en yakın hücre sırasında belli aralıklarla salgı kanalları dizilmektedir. Endodermisin altındaki perisikl ile kambiyum arasında floem bulunmaktadır (Şekil 2.51).

Şekil 2.51 Centaurea tchihatcheffii’nin kök enine kesiti ve kısımları (Çakırlar vd. 2005a).

Genellikle tüylü olan yapraklar bulundukları yere göre biraz değişim göstermektedirler. Alt yapraklar tam dikdörtgenimsi mızrağımsı olup yaprak sapı uzundur. Ortadaki yaprakların yaprak sapı biraz kısa olup keman biçimindedir. Üstteki yapraklar ise yaprak sapı kısa olup, dikdörtgenimsi şekildedir (Şekil 2.52).

29

Şekil 2.52 Centaurea tchihatcheffii’nin yaprakları (üst sıra taban, orta ve alt sıra gövde yaprakları) (Erik vd. 2005)

Yaprak amfistomatik tiptedir. Yaprağın alt ve üst yüzeylerinde tek hücreli ince uzun tüyler bulunmaktadır. Yaprağın üst ve alt yüzeylerinden alınan yüzeysel kesitlerde bol miktarda stomalar görülmüştür. Her iki yüzdeki stomalar anomositiktir. Yaprağın üst ve alt yüzeyinden alınan yüzeysel kesitlerde stomalar epidermis hücreleri ile aynı düzeyde olup, etrafındaki hücre sayısı 3-5 adettir. Epidermis hücrelerinin çeperleri düzdür (Şekil 2.53). Yaprağın enine kesitinde, yaprakların ekvifasiyal tipte olduğu görülmektedir. Alt ve üst yüzeyde yer alan epidermis hücreleri az çok dikdörtgeni andırır. Her iki yüzeyde de epidermis hücrelerinin altında palisat parankiması yer almaktadır. Bu hücreler ince çeperli olup, bol miktarda kloroplast içerirler alt ve üst palisat parankiması arasında oldukça geniş hücre arası boşlukları olan ve daha az kloroplast içeren sünger parankiması bulunur (Şekil 2.54). İletim demetinin üzerinde 5-6 adet salgı hücreleriyle çevrilmiş salgı kanalı mevcuttur Salgı kanalı kapalı şizogen tipindedir (Kaya ve Genç 2002, Çakırlar vd. 2005a, Erik vd. 2005).

30

Şekil 2.53 Centaurea tchihatcheffii’nin yaprak alt ve üst epidermisinden yüzeysel kesitler (Çakırlar vd. 2005a)

Şekil 2.54 Centaurea tchihatcheffii yaprağının enine kesiti (Çakırlar vd. 2005a)

Genellikle her bitkide tek bulunan kapitulum 20-25x10-15 mm.dir. Pembe, mor, kırmızı olan parlak renkli çiçekleri taşır. Involukrum, 10-15x11-15 mm. olup geniş çan biçimindedir. Involukrum yapraklarının (fillari) dip kısımları açık yeşil-sarımsıdır. Üst kısma doğru renk koyulaşır. Involukrum yaprakları (fillari) involukrum üzerinde çok sıralı kiremitvari bir şekilde dizilmiştir. İnvolukrum yaprağının üzerinde bulunan

31 apendajlarin uzunluğu 1,5-3 mm arasında olup kenarlarında 6-23 arasında değişen beyaz renkli siler bulunur (Şekil 2.55).

Şekil 2.55 Centaurea tchihatcheffii’nin involukrum brakteleri (Erik vd. 2005) Uç kısımda tipik saçaklı tırnakların (apendaj) diziliş sırası dış braktelerden iç braktelere doğrudur

Işığa yönelik dıştaki involukrum yapraklarının yüzeysel kesitlerinde bol miktarda stoma bulunmuştur. İnvolukrum yaprağındaki stomalar da anomositik tiptedir. Stoma çevresindeki epidermis hücrelerinin sayısı 3-4 adettir. Enine kesitlerde, kesinlikle kutikula tabakası ve epiderma tabakasının altında kalın çeperli daire veya çokgen şeklinde sklerankima hücreleri bulunmaktadır. Üst sklerankima alt sklerankimadan daha çok sıralıdır. Sklerankima dokusunun altında sünger parankiması yer alır. Parankima

32 dokusu içerisinde iletim demetlerinin üst tarafında salgı kanalları vardır. Bunlarda şizogen tipte salgı kanallarıdır (Kaya ve Genç 2002, Çakırlar vd. 2005a, Erik vd. 2005).

Kaliks kökenli olan papus, akenin ucunda bol miktarda bulunmaktadır ve açık kahverengindedir (Şekil 2.56 A,B,C,D). 1-3 mm. uzunluğunda olup yumuşak tüylüdür. Boyu 3,5-4(5) mm. olan akenin dip kısmında hilumu belirgindir (Erik vd. 2005).

a b

c d

Şekil 2.56 a, b, c : Centaurea tchihatcheffii’nin aken tipi meyvesi, d. Aken tipi meyve (Erik vd. 2005) a. Pappus, b. Hilum

33 Çiçek durumu, başcık, yani bir çok çiçeğin bir araya geldiği ve sanki tek bir çiçekmiş gibi göründüğü çiçek kümesi durumundadır (Şekil 2.57). Anter tüpü mor renklidir. Huni biçimli ve kenarı yuvarlak, dişli kenar çiçekleriyle Centaurea cinsi içinde benzeri yoktur. Çiçeklenme zamanı Nisan sonu, Mayıs başlarıdır. Çiçeklenme zamanında alt yapraklar solmaktadır (Kaya ve Genç 2002, Çakırlar vd. 2005a).

Şekil 2.57 Centaurea tchihatcheffii’nin çiçek durumu ve çiçekleri (Boşgelmez 2005, 2006)

34 Centaurea tchihatcheffii’nin döllenme biyolojisi üzerinde yapılan çalışmada, türün, somatik metafaz safhasında 10 homolog kromozom çiftinden oluştuğu ve somatik kromozom sayısının 2n=2x=20 olduğu belirlenmiştir (Şekil 2.58). Bu türde temel kromozom sayısının x=10 olarak tespit edilmesi, bu türdeki azalan disploidinin bir göstergesi olarak ifade edilmektedir. Ortalama toplam kromozom boyları, 4.24μ ila 2.51μ arasında değişmektedir (Gömürgen ve Adıgüzel 2001, Gömürgen 2005).

Şekil 2.58 Centaurea tchihatcheffii’nin somatik kromozomları (Gömürgen 2005)

Doğan (2005) ile Çelik et al. (2007) tarafından, Centaurea türlerinin polen morfolojisi üzerinde yapılan araştırmada ise Centaurea tchihatcheffii polenlerinin Cyanus grubunun tüm özelliklerini taşıdığı ve incelenen diğer türlerin polenlerine göre evrimsel olarak daha gelişmiş olduğu belirlenmiştir. Polenler radyal simetrik, izopolar, trikolporat, suprolat olarak tanımlanmıştır. Polar görünüşte semiangular, çapı 28.89 µm. Polar eksen 37.31 µm, ekvatoral eksen 28.28 µm. Apokolpiyumlar dar, kalpus uçları arasındaki uzaklık 8.82 µm’dir. Kolpuslar oldukça uzun ve geniş, sınırları belirgin, uçları sivridi, Clg 28.61 µm, Clt 3.39 µm. Porlar belirgin, sınırları muntazam ve yanlara uzamış, Plg 3.33 µm, Plt 7.05 µm, porun genişliği kolpusun genişliğinden daha büyüktür. Ekzin 7.35 µm kalınlığında, sekzin 3.92 µm , nekzin 3.43 µm ‘dir. Sekzin nekzinden daha kalındır, ekzin ornemantasyonu skabrattır (Şekil 2.59).

35

A B C D

Şekil 2.59 Centaurea tchihatcheffii poleninin görünüşü; A-B kutuptan görünüşü, C-D ekvatordan görünüşü (Doğan 2005)

Türün neslinin uzun süre devamlılığını sağlayacak en iyi koruma yönteminin belirlenebilmesinde ilk adımın populasyon dinamiğini anlamaktan geçtiğini ifade eden Çakaroğulları (2005), bu tür üzerinde gerçekleştirdiği araştırmasında, ilgili türün populasyon dinamiğinin belirlenmesi, doğal tehditlerin ve bunların etkilerinin ortaya konulması, işaretli bireylerin gözlenmesi, üzerinde yaşam ve üreme başarısı gibi demografik parametreler ile tozlaştırıcı tohum yayan, polen ve tohum yiyen türlerin belirlenmesini amaçlamıştır. Araştırıcıya göre, tahıl tarlalarında yetişen tür, pek çok yönüyle yabancı ot davranışı sergilemektedir. Yüksek populasyon yoğunluğu (∼18.5- 63.2 birey/0.5 m²), çok sayıda canlı tohum içeren kalıcı tohum bankası (∼20,000/m²), uygun iklim koşullarını yakalayan hızlı gelişim (rozet ile çiçeklenme evresi arası 15 hafta) göstermektedir. Yaşama oranı yüksektir. Erken ölümlerin çoğu geç çimlenme nedeniyle %2-20 oranında rozet evresinde görülmektedir. Yoğunluğa bağlı ölüm olmamaktadır. Kendi kendine ya da genel tozlaştırıcılarla çapraz tozlaşarak tohum üretimi gerçekleştirmektedir, üreme oranı yüksektir (1200-7000 tohum/m²). Havalandırılmış toprakta iyi gelişim göstermektedir ve tozlaşma vektörleri (balarıları) ve tohum taşıyıcı türlerin (karınca) eksikliği söz konusu değildir (Çakaroğulları 2005).

Tarikahya (2005)’ da, Gölbaşı yöresine endemik Centaurea tchihatcheffii türünün biyolojisi ve ekolojisi üzerine yaptığı araştırmasında, bu türün tarihçesi, Türkiye florasındaki yeri ve yayılış alanlarını irdeleyerek, taksonomik özelliklerini belirlemiş,

36 bölgede yapılan çalışmalar neticesinde diğer bitkilerle olan birlikteliğini ortaya koymuştur.

Endemizm nedenlerinin açıklanmasında bitki türlerinin yetişmekte oldukları toprak özellikleri ve bitkinin besin maddesi içeriklerinin de dikkate alınabileceği bildirilmektedir. Özcan vd. (2005)’a göre Centaurea tchihatcheffii’nin yetiştiği alanların toprakları, Mogan Gölü etkisi altında olan, ova tabanı ve alçak sekili jeomorfolojik birimler üzerinde yer almakta, Orta Anadolu için karakteristik toprak özelliklerini göstermektedir. Bitkinin yetiştiği alanlar yüksek oranlarda kil içeren (%43-70) ağır bünyeli topraklardır. Yetersiz yağış nedeniyle toprağın bazla doygunluk değerleri yükselmiş ve bitkinin yetiştiği alanlarda 8,03-8,88 arasında değişen yüksek pH değerlerine ulaşılmıştır. Toprakların bitki besin maddesi içerikleri incelendiğinde, topraktaki azot ve fosfor içeriğinin çok az ve az olduğu görülmüştür. Toprakların mikroelement içerikleri bakımından da farklılıklar belirlenmiştir. Tüm lokalitelerde bitkiye yarayışlı Cu (bakır) miktarı yeterli, Zn (çinko) miktarı az, Mn (mangan) miktarları çok az ve az, Fe (demir) miktarları orta ve fazla, B (bor) içerikleri ise çok fazla ve yeterli olarak tespit edilmiştir. Araştırıcılar Centaurea tchihatcheffii’nin besin maddesi alım mekanizmaları hakkında kesin bir şey söylemenin mümkün olmadığını belirtmektedirler.

Hangi amaca yönelik kullanılacağı tespit edilemeden yeryüzünden pek çok bitki türü kaybolmaktadır. Soyu tehdit altındaki türlerin korunmasında en temel nokta bu türlerin etkin biçimde çoğaltılmalarıdır.

Çoğaltma uygulamaları içerisinde doku kültürü çoğaltım yöntemlerinin etkili olabilecekleri bildirilmektedir. Ayrıca doku kültürü teknikleri ile yeni çeşit geliştirebilmek ve mevcut çeşitlerde genetiksel iyileştirme çalışmaları da mümkün olmaktadır. Kaybolmakta olan bazı türlerin korunmasında ve çoğaltılmaları zor olan bazı türlerin üretilmesinde çeşitli doku kültürü yöntemleri rutin olarak uygulanmaktadır. Bu nedenle soyu tükenmekte ve tehdit altında olan; aynı zamanda süs bitkisi olarak ticari öneme sahip Centaurea tchihatcheffii’nin ve diğer Centaurea türlerinin in vitro

37 çoğaltımı ve adventif sürgün rejenerasyonu üzerinde de değişik araştırıcılarca çalışmalar gerçekleştirilmiştir.

Hammatt and Evans (1985), tehdit altında bulunan Centaurea junaniana’da yaprak sterilizasyonu çalışmışlar ve yapraklara %20 v/v NaOCl’de 20 dakika süre ile yüzey sterilizasyonu uygulanması ve daha sonra 4 kez 5’er dakika süre ile steril bidistile saf su ile durulama sonrasında başarılı olmuşlardır. Araştırıcılar Centaurea junaniana bitkisinin yaprak, kök, hipokotil ve kotiledonlarının sürgün rejenerasyon kapasitesini araştırmışlardır. En iyi sürgün oluşumunun 5 mg/l BAP ve 0,2 mg/l NAA içeren MS ortamında gerçekleştiğini gözlemlemişlerdir.

Takashi and Daisuke (1997), Centaurea macrocephala bitkisinin koltuk altı meristemlerinde hızlı çoğaltım çalışmışlardır. 25 µm IBA içeren hypnex ortamında sürgünlerin %70 oranında köklendiğini bildirmişlerdir.

Cuenca et al. (1998), ilkbaharda çiçeklenen meristematik sürgünleri doğadan toplayarak Centaurea pauı’ de sterilizasyon çalışması yürütmüşlerdir. Araştırmada 50 mm’lik gövde eksplantları, 20 mm. uzunluğunda 1-2 boğumlu parçalar halinde kesilmiş ve ortama yerleştirilmiştir. Araştırıcılar in vitro çalışmada en iyi sürgünün bitki büyüme düzenleyicilerinin olmadığı ortamda gerçekleştiğini belirlemişlerdir. En iyi köklenmenin ise 2,0 mg/l 3-IAA ve 2,0 mg/l IBA içeren MS ortamından elde edildiği ve köklenmenin 4 hafta sonra %40 oranında olduğu saptanmıştır.

Cuenco and Marco (2000), tehdit altında olan endemik Centaurea spacchii’nin çiçekli meristemlerinde hızlı çoğaltım yöntemi geliştirmişlerdir. Çalışmada %15 kontaminasyon gözlenmiştir. 1 mg/l BAP içeren MS besin ortamında yüksek oranda sürgün oluşumu gözlenmiş fakat oluşan sürgünlerin boylarının uzamadığı tespit edilmiştir. Araştırıcılar, iki çeşit oksin kullanımında, en iyi sonuçların 2 mg/l IAA ve 2mg/l IBA içeren MS ortamında oluştuğunu ve %60 oranında köklenme elde edildiğini bildirmişlerdir.

38 Özel (2002), Centaurea tchihatcheffii tohumlarının yüzey sterilizasyonunda farklı dozlarda ve sürelerde ticari çamaşır suyu kullanıldığını belirtmektedir. En iyi sonuç % 50’lik çamaşır suyu 30 dakika ve % 60’lık çamaşır suyu 10-20-30 dakikada ve % 93.33 oranında saptanmıştır. Centaurea tchihatcheffii’nin olgunlaşmamış embriyolarının yüzey sterilizasyonu için ise kapitulalar % 50’lik dozda ticari çamaşır suyu ile farklı sürelerde muamele edilmiştir. En iyi sonuç (% 80 bulaşık olmayan) % 50’lik çamaşır suyu 30 dakikalık uygulama süresinde sağlanmıştır. Doğadan toplanan bitkilerin yüzey sterilizasyonunda ilk 3 denemede 10 dk sabunlu su, 20 dk durulama ve 1 dk etanol ön muamelesinden sonra, sırasıyla %25-15 dk, % 35-15 dk ve %75-15 dk yüzey sterilizasyonu yapılmıştır. 4. denemede ön muamelede sabunlu suda bekletme süresi 1 dakikaya düşürülmüş ve etanol kullanılmamış % 25 çamaşır suyunda 15 dk yüzey sterilizasyonu yapılmıştır. Diğer 8 denemede ise sabunluı su ve alkol ön muamelesi yapılmamıştır. Sterilizasyonun 2. günü, 1. gün uygulana çamaşır suyu dozunun ve süresinin ½ ‘ si oranında ve süresinde ikinci bir sterilizasyona tabi tutulmuştur. En iyi sonuç ve en yüksek değer çift sterilizasyonla % 30 - 5 dk, % 30 - 10 dk, % 40 - 5 dk olurken; tek sterilizasyonda % 35 - 15 dk olmuştur. Hızlı çoğaltım aşamasında çift sterilizasyon % 30 – 5 dk’un tercih edilmesi gerektiği bildirilmektedir.

Araştırıcılar, C. tchihatcheffii’nin doku kültürü ile çoğaltımına uygun koşulların henüz tam anlamıyla optimize edilemediğini ifade etmektedirler. Buna göre kullanılabilecek en etkin çoğaltma yöntemi tohumla çoğaltma olacaktır. Bitkilerde bağımsız yeni kuşağın başlamasını sağlayan yapı tohumdur. Yeni oluşacak bitkinin minyatür halini (embriyo) ve gelişecek bitkiciğe besin rezervi olarak endosperm taşıyan tohum, yapısal ve fizyolojik olarak dağılmaya uygun rol üstlenmiştir. Tipik bir tohum, bu yapıları çevreleyen ve testa adını alan tohum kabuğuna sahiptir. Centaurea türlerinde ise tohumlar, gerçekte aken adı verilen meyvelerdir.

Centaurea tchihatcheffii’nin doğada tohumları ile çoğaldığı, ancak tohumlar klasik yöntemlerle çimlenmeye alındığında, temel istekler yerine getirildiği halde sonucun olumsuz olduğu belirlenmiştir. Centaurea tchihatcheffii’nin 13 gün + 4 °C’ de bırakılan ve karanlık inkübatörde 18 °C’ de bekletilen tohumlarından yalnızca 1 tanesi 150 gün

39 sonra çimlenmiş, oluşan bitkinin kök gelişiminin de anormal olduğu gözlenmiştir. Araştırıcı, bitkinin tohumdan zor çimlendiğini ifade etmektedir (Özel 2002).

Centaurea tchihatcheffii tohumlarının yüksek sıcaklık derecelerinde çimlenemedikleri, ön soğuk uygulaması yapılan tohumlarda, -79±2 °C sıcaklıkta bekletilme durumunda tohumların çimlenme yeteneklerinin kaybolmadığı ve çimlenmenin % 10 olduğu, toplandıktan sonra belli dormansi süresini geçiren tohumlarda çimlenmenin daha yüksek belirlendiği, araziden toplandıktan sonra yaklaşık 9 ay bekletilen tohumların toprak+perlit karışımındaki çimlenmelerinin 7-10 günde tamamlandığını ve çimlenme değerinin %90’a çıktığı, 50-55 günde ise çiçeklenme fazına ulaşıldığı, dormansinin laboratuvar koşullarında (20 °C, %50-60 nem) saklanan tohumlar için yaklaşık 9 ay sürdüğü ve dormansinin tohum kabuğundan değil de embriyodan kaynaklanabileceği ifade edilmektedir. Ayrıca, tohum çimlenmesi üzerine toprak pH derecesinin de etkili olabileceği bildirilmektedir (Çakırlar vd. 2005b, Çakırlar vd. 2006).

Özel (2002) ve Özel et al. (2006) tarafından gerçekleştirilen araştırmalarda doğadan toplanan bitkilerden alınan 8-10 cm’lik 9’arlı genç sürgünler, farklı dozlardaki (0, 500 ve 1000 ppm) IBA çözeltisi içerisinde farklı sürelerde (0, 5, 10 ve 15 dk) bekletilerek serada steril kum içeren saksılarda köklendirmeye bırakılmışlar ve köklenen bitkiler saksılara geçirilmişlerdir. 10. günden itibaren kök oluşumunun başladığı, 2. hafta sonunda ise kontrol denemesi dışındaki tüm hormon ve uygulama sürelerinde kök oluşumunun gözlendiği bildirilmektedir. En iyi kök oluşumu 500 ppm IBA ve 10 dakika uygulama süresinde elde edilmiştir.

40 3. MATERYAL ve YÖNTEM

3.1 Materyal

Çalışmada materyal olarak, 2005 ve 2006 yıllarında Ankara-Gölbaşı yöresindeki Küçük Aşıklar Tepesi açık step, Haymana Yolu Opera ve Bale arazisi ile korunmuş alan parsellerinden toplanan Centauera tchihatcheffii bitkisine ait tohumlar (aken meyveler) kullanılmıştır. Olgun tohumların toplanması işlemi 2005 yılında Mayıs sonu, 2006 yılında ise Haziran ayında gerçekleştirilmiştir.

3.2 Yöntem

Araziden toplanan tohumlar oda sıcaklığında, gazete kağıtları üzerinde bir hafta süreyle serilerek kurumaya bırakılmış, benzer morfolojik özelliklere ve büyüklüğe sahip olanlar sayılarak uygulamalar için gereken tohumlar ayrılmıştır (Şekil 3.1).

2005 ve 2006 yıllarında toplanan C. tchihatcheffii tohumlarında suda bekletme ve GA3 çözeltisinde bekletme uygulamaları gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, 2006 yılında toplanan tohumlar 3, 4 ve 5 ay süre ile katlamada tutulmuştur. Suda ve GA3 çözeltisinde bekletme uygulamaları gerçekleştirilen tohumların bir kısmı petrilere alınarak, 25 ± 2 °C’lik etüvde çimlenmeye bırakılmış, diğer kısmı ile katlamadan çıkartılan 2006 yılı tohumları ise 6.5 pH (hafif asit), 7.5 pH (nötr) ve 8.5 pH (alkalin) derecelerine ayarlanmış, 1:1 oranında torf+perlit içeren viyollere, yaklaşık 1 cm derinliğinde ekilmişlerdir. Tüm tohumlarda uygulamalar öncesinde yüzey sterilizasyon işlemi gerçekleştirilmiş, kontrol grubu tohumlarda yüzey sterilizasyonu dışında hiçbir uygulama yapılmamıştır.

41

Şekil 3.1 Araştırmada kullanılan Centauera tchihatcheffii tohumlarının görünümü

3.2.1 Tohumlarda yüzey sterilizasyonu

Farklı uygulamalara tabi tutulan bütün tohumlarda öncelikle yüzey sterilizasyon işlemi gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla tohumlar birkaç damla Tween 20 içeren % 10’luk NaOCl çözeltisinde 25 dakika bekletilmiş ve ardından 3’er defa 5’er dakika süreyle steril saf su ile yıkanmışlardır (Tıpırdamaz vd. 2006).

3.2.2 Suda bekletme uygulamaları

2005 ve 2006 yıllarında toplanan ve yüzey sterilizasyonu yapılmış olan tohumlar, oda sıcaklığında 10 saat ve 24 saat süre ile saf su içerisinde bekletilmişlerdir. Uygulama sonrasında tohumların bir kısmı petrilerde çimlendirme denemeleri için kullanılmış, bir kısmı ise farklı pH derecelerine ayarlanmış yetiştirme ortamlarına ekilmişlerdir.

42 3.2.3 GA3 çözeltisinde bekletme uygulamaları

2005 ve 2006 yıllarında toplanan ve yüzey sterilizasyonu yapılmış olan tohumlar, 10 ppm ve 100 ppm’lik GA3 çözeltisi içerisinde 24 saat süre ile tutulmuşlardır. Uygulama sonrasında tohumların bir kısmı petrilerde çimlendirme denemeleri için kullanılmış, diğer kısmı ise farklı pH derecelerine ayarlanmış yetiştirme ortamlarına ekilmişlerdir.

3.2.4 Katlama uygulamaları

2005 yılında elde edilen tohum sayısının yeterli olmaması nedeniyle katlama uygulamaları sadece 2006 yılında toplanan tohumlarda gerçekleştirilebilmiştir. 2006 yılında toplanan tohumlar 3 ay (90 gün), 4 ay (120 gün) ve 5 ay (150 gün) süre ile, +4 °C sıcaklıktaki buzdolabı koşullarında katlamada tutulmuşlardır.

Tohumların katlanması 10,5 x 15 x 3,5 cm boyutlarındaki plastik kaplar içerisinde gerçekleştirilmiştir. Katlama ortamı olarak elenmiş ince kum kullanılmıştır. Katlama ortamının sterilizasyonu, öncelikle fungusitlerle (Pilben 50 wp + %50 Benomyl; 4 g/l) ıslak hale gelene kadar muamele edilen ortamın 3 gün süre ile sera koşullarında üzeri kapalı halde bekletilmesi, serilerek kurutulduktan sonra 24 saat 70 °C’ lik etüvde tutulması ile gerçekleştirilmiştir. Katlama kapları ile katlama ortamının drenajı için kullanılacak çakıl taşları da NaOCl çözeltisinden geçirilerek steril edilmişlerdir. Ayrıca katlamaya alınan tohumlarda da yüzey sterilizasyonu yapılmıştır.

Su çıkışını sağlamak için taban kısmında drenaj delikleri açılan katlama kaplarının en alt kısmına yerleştirilen çakıl taşlarının üzeri katlama ortamı ile örtülmüş, bir sıra düzenli biçimde yerleştirilen tohumlar, bir sıra katlama ortamı olacak şekilde katlama işlemi tamamlanmıştır (Yılmaz 1992). Katlama ortamının nemlendirilmesi belli aralıklarla, her seferinde 150 ml saf su kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Katlama işlemine 24 Ağustos 2006 tarihinde başlanmıştır. Katlama süresinin bitiminde, katlama ortamından çıkartılan tohumlar bekletilmeden aynı gün farklı pH derecelerine ayarlanmış yetiştirme ortamlarına ekilmişlerdir.

43 3.2.5 Tohum çimlendirme denemeleri

2005 ve 2006 yıllarına ait, suda bekletme (12 ve 24 saat) ve GA3 çözeltisinde bekletme

(10 ppm ve 100 ppm GA3 çözeltisinde 24 saat) uygulamalarına tabii tutulan tohumlar, 8 x 1,5 x 11 cm boyutlarındaki kapaklı cam petri kutuları içerisinde çimlenmeye alınmışlardır. Tabanlarına ince pamuk tabakası ve kurutma kağıdı yerleştirilen petri kutuları 80 °C’lik etüvde 24 saat bırakılarak sterilize edildikten sonra soğumaya bırakılarak (Ünal vd. 2004) etiketlenmiştir. Uygulamalara tabii tutulan tohumlar, 5 ml ½ oranında sulandırılmış Hoagland çözeltisi ile nemlendirilen filtre kağıdı üzerine pens yardımıyla düzenli biçimde yerleştirilmiştir. Tohum ekimi tamamlanarak kapatılan petri kutuları sıcaklığı 25 ± 2 °C olan etüve konularak karanlık koşullarda tohum çimlenme denemesi başlatılmıştır. Petri kutuları gün aşırı, 1 ml, ½ oranında sulandırılmış Hoagland çözeltisi ile nemlendirilmiştir (Çakırlar vd. 2005b). Çimlenme için radikulanın belirgin derecede testadan çıkmış olması esas kabul edilmiştir. Etüve konulan tohumların sayım işlemi her gün aynı saatte olmak üzere 23 gün süreyle gerçekleştirilmiş ve tohumların çimlenme oranları (%) ile çimlenme zamanları (gün) belirlenmiştir.

3.2.6 Tohum ekim ortamlarının hazırlanması ve tohum ekimi

Yüzey sterilizasyonu yapıldıktan sonra suda (12 ve 24 saat) ve GA3 çözeltisinde (10 ppm ve 100 ppm GA3 çözeltisinde 24 saat) bekletilen 2005 ve 2006 yıllarına ait tohumlar ile 3, 4 ve 5 ay boyunca katlamada tutulan 2006 yılı tohumları, 6.5 pH (hafif asit), 7.5 pH (nötr) ve 8.5 pH (alkalin) derecelerine ayarlanmış (Özcan vd. 2005), 1:1 oranında torf+perlit ortamı içeren viyollere, yaklaşık 1 cm derinliğinde ekilmişlerdir.

Yetiştirme ortamı olarak 1:1 oranında hazırlanan torf + perlit karışımı, tohumların ekileceği viyollere doldurulmadan önce fungusitlerle (Pilben 50 wp + % 50 Benomyl) muamele edilmiş, ilaçlanan ortam, üzeri örtülerek 2 gün süre ile serada bekletildikten sonra üç eşit parçaya bölünerek 6,5 – 7,5 ve 8,5 pH derecelerine ayarlanmak üzere hazır hale getirilmişlerdir. pH ayarlaması için öncelikle 50 gram ortama 250 ml saf su

44 eklenerek yarım saat süreyle çalkalayıcıda bekletilmiştir. Ayrılan birinci grubun pH değeri 7,53 olarak ölçülmüş ve herhangi bir ayarlama yapılmamıştır. Ayrılan ikinci grubun pH değerinin 8,5 olacak şekilde ayarlanması için, 50 gram ortam 250 ml saf su ile tamamlanmış ve çalkalayıcıda yarım saat bekletilmiştir. PH değeri ölçüldükten sonra bu değer 8,5 oluncaya kadar damla damla 0,5 N NaoH çözeltisi ilave edilmiş ve 50 gr’lık ortam numunesinin pH değeri 8,49 olarak ölçülmüştür. Buradan orantı kurularak denemede kullanılacak torf perlit karışımının tamamı için gerekli olan NaOH çözeltisi miktarı belirlenmiş ve ortama ilave edilerek pH 8,5 olarak ayarlanmıştır. Ayrılan üçüncü grubun pH değerinin 6,5 olarak ayarlanabilmesi için de aynı işlem uygulanmış, 50 g alınıp tartılan ve 250 ml saf su ilavesi ile çalkalayıcıda yarım saat bekletilen numune ortamı 0,5 N HCI çözeltisi ile 6,5 pH değerine ayarlanmıştır. Orantı yöntemi ile denemede kullanılacak toplam ortam için gerekli olan 0,5 N HCI çözeltisi miktarı belirlenip eklenerek, 6,5 pH değerine sahip ortam da elde edilmiştir. Hazırlanan ortamların aylık pH değerleri ölçülmüş, gerek duyulduğunda yeniden pH ayarına gidilmiştir. Deneme süresinde ortam pH değerlerinde önemli bir değişiklik olmadığı görülmüştür. pH değerleri ayarlanan ortamlar ayrı ayrı etiketlenen viyollere doldurulmuş ve farklı uygulamalara tabii tutulan tohumların ekimi gerçekleştirilmiştir (Şekil 3.2).

Tohum ekimi yapılan viyoller 16 saat aydınlık - 8 saat karanlık, 25 ± 2 °C sıcaklık ve % 70-80 oransal nem koşullarındaki iklim odasında tutulmuşlardır (Çakırlar vd. 2005). Yetiştirme ortamının nem durumu gün aşırı kontrol edilmiş ve sulamalar tüm uygulamalar için aynı zamanda ve aynı miktardaki 6,5 – 7,5 ve 8,5 pH değerlerine ayarlanmış saf su ile gerçekleştirilmiştir. Sulama suyu ile birlikte ortamın uygun fungusitlerle ilaçlanması da gerçekleştirilmiştir. Tohum ekimlerini izleyen 3 ay süresince, haftalık periyotlarla çimlenme durumları izlenmiş ve çıkış oranları (%) ile çimlenme zamanları (gün) belirlenmiştir.

45

Şekil 3.2 Farklı pH değerlerine ayarlanmış yetiştirme ortamlarının görünümü

Suda ve GA3 çözeltisinde bekletilen 2005 ve 2006 yılı tohumları ile 3 ay (90 gün) katlamada tutulan 2006 yılı tohumlarının yetiştirme ortamına ekilmeleri 24 Kasım 2006 tarihinde gerçekleştirilmiştir. 4 ay (120 gün) katlanan tohumlar 22 Aralık 2006, 5 ay (150 gün) katlanan tohumlar ise 26 Ocak 2007 tarihlerinde katlamadan çıkartılarak aynı gün ekilmişlerdir. Her katlama süresi sonunda, katlamaya tabi tutulan tohumlar ekilirken, aynı zamanda oda sıcaklığında bekletilen ve yüzey sterilizasyonu dışında hiçbir uygulama yapılmamış tohumlar da ayrıca ekilmiş ve kontrol olarak kullanılmıştır. Böylece, tohum ekim zamanları arasında karşılaştırma yapılabilmesi de mümkün olabilecektir.

Çimlenme oranı toplam çimlenen tohum sayısı üzerinden % olarak hesaplanmıştır. Çimlenme süresi ise, Σ (n x D) / Σ n formülü kullanılarak hesaplanmıştır. Söz konusu hesaplamada n : sayım yapılan gündeki çimlenmiş tohum sayısını; D : sayımın yapıldığı günü (tohum ekiminden sonraki kaçıncı gün olduğunu); Σ n ise tüm çimlendirme süresi sonundaki toplam çimlenen tohum sayısını belirtmektedir. Sayım yapılan gündeki ‘n’

46 değeri belirlenirken, sayım yapılan bir önceki gün ile bir sonraki gün arasındaki çimlenen tohum sayısı farkının dikkate alınması gerekmektedir (Demir and Ellis (1992). Çimlenme süresi ile çimlenme hızı arasında ters bir ilişki bulunmakta; çimlenme zamanının yüksek olması, çimlenme hızının yavaş olduğu anlamına gelmektedir.

3.2.7 Deneme deseni ve istatistik değerlendirme

Araştırmadaki tüm uygulamalar (suda ve GA3 çözeltisinde bekletilerek petride

çimlendirme, suda ve GA3 çözeltisinde bekletilerek tohum ekimi, katlama sonrası tohum ekimi) tesadüf parselleri deneme deseninde faktöryel düzende 3 tekerrürlü olarak yürütülmüş, her tekerrürde 20 tohum kullanılmıştır.

Araştırma sonuçları, Minitab 15.1 istatistik paket programı kullanılarak, tesadüf parselleri deneme deseninde faktöryel düzende varyans analizi tekniği ile değerlendirilmiş, petride tohum çimlendirme denemeleri tek faktörlü, araştırmanın diğer değerlendirmeleri ise iki faktörlü olarak incelenmiştir. Duncan çoklu karşılaştırma testleri MSTAT paket programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Duncan çoklu karşılaştırma testleri %5 önem düzeyinde yapılmış ve gerekli ortalamaların yanında harfli gösterim şeklinde belirtilmiştir. % olarak ifade edilen çimlenme oranı özelliğine ait gözlem değerlerine açı (arc sin√x) transformasyonu uygulanmıştır.

47 4. ARAŞTIRMA BULGULARI

4.1 Tohum Çimlendirme Denemeleri

4.1.1 Çimlenme oranı (%)

Oda sıcaklığında suda 12 saat ve 24 saat bekletilen ve 10 ppm ile 100 ppm GA3 çözeltilerinde 24 saat tutulan 2005 ve 2006 yılı tohumlarında 25 ± 2 °C etüv sıcaklığında saptanan çimlenme oranlarına ait varyans analizi tablosu Çizelge 4.1’de, bu uygulamaların tohum çimlenmesi üzerine olan etkileri ise Çizelge 4.2’de belirtilmiştir.

Çizelge 4.1. Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu

S. D. K. T. K. O. F P Uygulama 4 620,08 155,02 7,27 0,005** 2005 yılı tohumları Hata 10 213,32 21,33 Genel 14 833,40 Uygulama 4 421,52 105,38 4,10 0,032 * 2006 yılı tohumları Hata 10 256,97 25,70 Genel 14 678,49 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması * p<0,05 ** p<0,01

2005 ve 2006 yılında toplanan tohumların her ikisinde de, petride tohum çimlendirme denemelerinde, farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenmeleri üzerine etkileri istatistik anlamda önemli bulunmuştur.

2005 ve 2006 yıllarında toplanan C. tchihatcheffii tohumlarında en düşük çimlenme, hiç bir uygulamanın yapılmadığı kontrol tohumlarında belirlenmiştir (sırasıyla %11,67 ve %18,33). En yüksek çimlenme ise (sırasıyla %38,33 ve %43,33) her iki yılda da 100 ppm GA3 çözeltisinde bekletilen tohumlarda saptanmıştır (Şekil 4.1). En düşük ve en yüksek çimlenme oranlarının saptandığı uygulamalar arasındaki farklılık, her iki yılda da istatistik anlamda önemlidir.

48 Çizelge 4.2 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisi

Tohumların petrilere ekim tarihi: 11. 12. 2006 Etüv sıcaklığı : 25 ± 2 0C Çimlendirme süresi : 23 gün Uygulamalar 2005 yılı tohumları 2006 yılı tohumları Kontrol 11,67 ± 1,67 C 18,33 ± 1,67 C Suda bekletme 12 saat 21,67 ± 4,41 BC 26,67 ± 4,41 BC 24 saat 31,67 ± 3,33 AB 35,00 ± 5,77 AB GA3 çözeltisinde bekletme 10 ppm 31,67 ± 4,41 AB 28,33 ± 6,01 ABC 100 ppm 38,33 ± 6,01 A 43,33 ± 4,41 A Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir.

Uygulamalar arasındaki farklılıklar incelendiğinde, 2005 yılı tohumlarında en yüksek

çimlenme değerini (%38,33) veren 100 ppm GA3 çözeltisinde bekletme uygulamasını,

10 ppm GA3 çözeltisinde bekletme (%31,67) ve 24 saat suda bekletme uygulamalarının (%31,67) izlediği görülmektedir. Bu uygulamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemli bulunmamıştır. Tohumların 12 saat suda bekletilmesi uygulamasında saptanan çimlenme oranı (%21,67) ile hiçbir uygulama yapılmamış kontrol tohumlarının çimlenme oranları (%11,67) arasında da istatistik anlamda bir farklılık saptanmamıştır. 2006 yılı tohumlarında ise, ikinci yüksek çimlenme değeri (%35,00) 24 saat suda bekletilen tohumlarda elde edilmiştir. Bu değeri, sırasıyla 10 ppm GA3 çözeltisinde ve 12 saat suda bekletilen tohumların çimlenme yüzdeleri (%28,33 ve %26,67) izlemektedir. Aralarındaki farklılık istatistik anlamda önemli değildir. 12 saat suda ve

10 ppm GA3 çözeltisinde bekletilen tohumlardaki çimlenme oranları ile hiçbir uygulama yapılmayan kontrol tohumlarının çimlenme oranları arasındaki farklılık da istatistik anlamda önemli bulunmamıştır.

49

Şekil 4.1 100 ppm GA3 çözeltisinde bekletilen C. tchihatcheffii tohumlarında çimlenme

10 ppm GA3 çözeltisinde bekletme uygulaması dışındaki tüm uygulamalarda, 2006 yılında toplanan tohumların çimlenme oranları, 2005 yılında toplanan tohumların çimlenme oranlarından daha yüksek bulunmuştur.

4.1.2 Çimlenme süresi (gün)

Oda sıcaklığında suda 12 saat ve 24 saat bekletilen ve 10 ppm ile 100 ppm GA3 çözeltisinde 24 saat tutulan 2005 ve 2006 yılı tohumlarında 25 ± 2 °C etüv sıcaklığında saptanan çimlenme sürelerine ait varyans analizi tablosu Çizelge 4.3’de, farklı uygulamaların tohum çimlenme süresi üzerine olan etkileri ise Çizelge 4.4’de belirtilmiştir.

50 Çizelge 4.3 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu

S. D. K. T. K. O. F P Uygulama 4 3,154 0,788 0,25 0,904 2005 yılı tohumları Hata 10 31,703 3,170 Genel 14 34,857 Uygulama 4 27,078 6,770 2,75 0,088 2006 yılı tohumları Hata 10 24,589 2,459 Genel 14 51,668 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması

2005 ve 2006 yılında toplanan tohumların her ikisinde de, petride tohum çimlendirme denemelerinde, farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri üzerine etkileri istatistik anlamda önemsiz bulunmuştur. Bir diğer deyişle, tohumlarda gerçekleştirilen farklı uygulamaların, tohumların çimlenme sürelerini istatistik anlamda önemli düzeyde etkilemedikleri belirlenmiştir.

Çizelge 4.4 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisi

Tohumların petrilere ekim tarihi: 11. 12. 2006 Etüv sıcaklığı : 25 ± 2 0C Çimlendirme süresi : 23 gün Uygulamalar 2005 yılı tohumları 2006 yılı tohumları Kontrol 12,83 ± 1,69 15,92 ± 0,22 Suda bekletme 12 saat 13,72 ± 0,55 13,50 ± 0,97 24 saat 14,20 ± 0,85 13,38 ± 1,38 GA3 çözeltisinde bekletme 10 ppm 13,37 ± 1,13 12,01 ± 0,92 100 ppm 13,81 ± 0,35 12,53 ± 0,60

2005 yılı tohumlarında en yüksek çimlenme süresi (14,20 gün) 24 saat suda bekletilen tohumlarda belirlenmiştir. Bir diğer deyişle, 24 saat suda bekletilen tohumların çimlenmeleri daha yavaş gerçekleşmiştir. İlginç bir durum olarak, hiçbir uygulama yapılmayan kontrol tohumlarında çimlenme süresi en düşüktür (12,83 gün), yani tohumlarda diğer uygulamalara tabii tutulanlara oranla daha hızlı bir çimlenme görülmüştür. 2006 yılı tohumlarında ise, kontrol tohumları en uzun sürede (15,92 gün)

51 çimlenmişlerdir. 10 ve 100 ppm GA3 çözeltisinde bekletilen tohumların çimlenme süreleri ise daha kısadır (sırasıyla 12,01 ve 12,53 gün).

4.2 Suda ve GA3 Çözeltisinde Bekletilen Tohumların Farklı pH Değerlerindeki Yetiştirme Ortamlarına Ekilmeleri

4.2.1 Çimlenme oranı (%)

Oda sıcaklığında suda 12 saat ve 24 saat bekletilen ve 10 ppm ile 100 ppm GA3 çözeltilerinde 24 saat tutulan 2005 ve 2006 yılı tohumlarının farklı pH değerlerine sahip yetiştirme ortamına ekilmeleri sonucunda elde edilen çimlenme oranlarına ilişkin varyans analiz tablosu Çizelge 4.5’de belirtilmiştir.

Çizelge 4.5 Farklı uygulamaların ve pH değerlerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu

S. D. K. T. K. O. F P Uygulama 4 1415,83 353,96 6,34 0,001 ** pH 2 4956,32 2478,16 44,37 0,000 ** 2005 yılı tohumları Uyg x pH 8 359,45 44,93 0,80 0,604 Hata 30 1675,56 55,85 Genel 44 8407,16 Uygulama 4 1509,76 377,44 8,24 0,000 ** pH 2 4640,30 2320,15 50,67 0,000 ** 2006 yılı tohumları Uyg x pH 8 42,25 5,28 0,12 0,998 Hata 30 1373,59 45,79 Genel 44 7565,91 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması ** p<0,01

Araştırmanın her iki yılında da, tohumlara gerçekleştirilen uygulamalar ve tohum ekilen ortamların pH derecelerinin tohum çimlenmesi üzerine etkileri ayrı ayrı, istatistik anlamda önemli bulunmuştur. Uygulamalar ve ortam pH’ ları arasındaki interaksiyon önemsizdir.

52 Farklı uygulamaların ve tohum ekimi yapılan ortamın pH değerlerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisi Çizelge 4.6’da belirtilmiştir.

Çizelge 4.6 Farklı uygulamaların ve pH değerlerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisi

Viyollere tohum ekimi : 24. 11. 2006 Çimlendirme süresi : 3 ay Uygulamalar 2005 yılı tohumları 2006 yılı tohumları 6,5 pH 7,5 pH 8,5 pH 6,5 pH 7,5 pH 8,5 pH Kontrol 15,00 13,33 0,00 21,67 18,33 0,00 12 saat suda bekletme 30,00 33,33 0,00 35,00 35,00 5,00 24 saat suda bekletme 35,00 26,67 6,67 38,33 40,00 10,00 10 ppm GA3 çözeltisinde 33,33 36,67 5,00 38,33 41,67 11,67 bekletme 100 ppm GA3 çözeltisinde 43,33 41,67 8,33 46,67 45,00 13,33 bekletme Uygulamalar Arasındaki Farklılıklar 2005 yılı tohumları 2006 yılı tohumları Kontrol 9,44 ± 2,94 C 13,33 ± 4,00 C 12 saat suda bekletme 21,11 ± 5,94 B 25,00 ± 5,83 B 24 saat suda bekletme 18,33 ± 4,86 BC 29,44 ± 5,74 AB 10 ppm GA3 çözeltisinde bekletme 25,00 ± 5,77 AB 30,56 ± 5,98 AB 100 ppm GA3 çözeltisinde bekletme 31,11 ± 5,94 A 35,00 ± 6,18 A Ortam pH’ları Arasındaki Farklılıklar 2005 yılı tohumları 2006 yılı tohumları 6,5 pH 28,67 ± 3,76 A 36,00 ± 3,32 A 7,5 pH 30,33 ± 3,25 A 36,00 ± 3,79 A 8,5 pH 4,00 ± 1,40 B 8,00 ± 1,68 B Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir

2005 ve 2006 yıllarında toplanarak, hiçbir uygulama yapılmadan (kontrol) 8,5 pH derecesine ayarlanmış ortama ekilen C. tchihatcheffii tohumlarında çimlenme olmamıştır. 2005 yılında toplanan ve 12 saat suda bekletilerek 8,5 pH derecesine ayarlanmış ortama ekilen C. tchihatcheffii tohumlarında da çimlenme görülmemiş, aynı uygulamaya tabii tutulan 2006 yılı tohumlarında ise çimlenme ancak %5 oranında gerçekleşmiştir. Diğer uygulamalara tabii tutularak aynı pH ortamına ekilen tohumların da çimlenme oranları oldukça düşüktür. 2005 ve 2006 yıllarındaki en yüksek tohum

çimlenme oranları, tüm ortam pH değerlerinde, 100 ppm GA3 çözeltisinde bekletilen

53 tohumlarda gerçekleşmiştir. Her iki yılda da 7,5 ve 6,5 pH derecesindeki tohum çimlenme oranlarının daha yüksek olduğu dikkat çekmektedir (Çizelge 4.6).

Uygulamalar arasındaki farklılıklar değerlendirildiğinde; 2005 yılında toplanan tohumlarda çimlenme oranı bakımından en yüksek değerleri veren uygulamaların sırasıyla 100 ppm ve 10 ppm GA3 çözeltisinde bekletme (%31,11 ve %25,00) uygulamaları olduğu görülmektedir. Bunu, tohumların 12 saat ve 24 saat suda bekletildiği uygulamalar izlemektedir (%21,11 ve %18,33). Kontrol tohumlarının çimlenmeleri diğer uygulamalardan istatistik anlamda da düşük değerdedir. Özellikle,

100 ppm GA3 çözeltisinde bekletme uygulamasının, 10 ppm GA3 çözeltisinde bekletme uygulaması dışındaki diğer tüm uygulamalardan istatistik anlamda da önemli düzeyde, çimlenmeyi artırıcı etkide bulunduğu belirlenmiştir.

2006 yılında toplanan tohumlarda da benzer sonuçlar elde edilmiştir. En yüksek tohum

çimlenme oranları sırasıyla 100 ppm ve 10 ppm GA3 çözeltisi (%35,00 ve %30.56) ile 24 saat suda bekletilen (%29,44) tohumlarda elde edilmiştir. Kontrol grubu tohumlarının çimlenme oranları, diğer tüm uygulamalardan istatistik anlamda önemli düzeyde düşük bulunmuştur.

Her iki yılda da sırasıyla 100 ppm ve 10 ppm GA3 çözeltisinde bekletme uygulamalarının, tohum çimlenmesini arttırma açısından öne çıktığı, diğer uygulamalardan istatistik anlamda önemli düzeyde etkili olduğu görülmektedir. Suda bekletme uygulamalarının ise, her iki yılda da 10 ppm GA3 çözeltisinde bekletme uygulamaları ile aynı düzeylerde sonuçlar verdiği, aralarındaki farklılıkların da istatistik anlamda önemli bulunmadığı belirlenmiştir.

Tohum ekilen ortamların pH değerlerinin çimlenme üzerine etkileri incelendiğinde, araştırmanın her iki yılında da, 8,5 pH değerine sahip ortama ekilen tohumlardaki çimlenme oranlarının, istatistik anlamda önemli düzeyde düşük olduğu belirlenmiştir. Tohum ekim ortamının pH derecesinin 6,5 ve 7,5 olması durumunda çimlenmenin daha

54 yüksek oranlarda gerçekleştiği ve aralarındaki farklılıkların da istatistik anlamda önemli olmadığı görülmektedir.

4.2.2 Çimlenme süresi (gün)

Oda sıcaklığında suda 12 saat ve 24 saat bekletilen ve 10 ppm ile 100 ppm GA3 çözeltilerinde 24 saat tutulan 2005 ve 2006 yılı tohumlarının farklı pH değerlerine sahip yetiştirme ortamına ekilmeleri sonucunda elde edilen çimlenme sürelerine ilişkin varyans analiz tablosu Çizelge 4.7’de, elde edilen çimlenme sürelerine ilişkin değerler ise Çizelge 4.8’de belirtilmiştir.

Araştırmanın her iki yılında da, tohumlara gerçekleştirilen uygulamalar ve tohum ekilen ortamların pH derecelerinin tohumların çimlenme süresi üzerine etkileri açısından, uygulamalar ve ortam pH’ ları arasındaki interaksiyon önemli bulunmuştur.

Çizelge 4.7 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu

S. D. K. T. K. O. F P Uygulama 4 782,3 195,6 1,59 0,203 pH 2 20259,9 10129,9 82,20 0,000 2005 yılı tohumları Uyg x pH 8 3757,3 469,7 3,81 0,003 ** Hata 30 3697,1 123,2 Genel 44 28496,6 Uygulama 4 2986,5 746,6 6,02 0,001 pH 2 3913,0 1956,5 15,77 0,000 2006 yılı tohumları Uyg x pH 8 2970,6 371,3 2,99 0,014 ** Hata 30 3722,7 124,1 Genel 44 13592,8 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması ** p<0,01

55 Çizelge 4.8 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisi

Viyollere tohum ekimi : 24. 11. 2006 Çimlendirme süresi : 3 ay 2005 yılı tohumları Uygulamalar 6,5 pH 7,5 pH 8,5 pH Kontrol 77,47 ± 0,47 a A 64,55 ± 0,78 a A 0,00 ± 0,00 b B 12 saat suda bekletme 65,04 ± 3,92 ab A 59,53 ± 3,21 a A 0,00 ± 0,00 b B 24 saat suda bekletme 72,51 ± 3,44 ab A 61,07 ± 6,52 a A 29,55 ± 15,7 a B 10 ppm GA3 55,06 ± 2,85 b A 57,53 ± 1,50 a A 25,67 ± 13,0 a B çözeltisinde bekletme 100 ppm GA3 59,19 ± 1,29 ab A 53,34 ± 1,79 a A 34,22 ± 10,2 a B çözeltisinde bekletme 2006 yılı tohumları Uygulamalar 6,5 pH 7,5 pH 8,5 pH Kontrol 52,08 ± 1,58 a A 46,47 ± 1,52 a A 0,00 ± 0,00 c B 12 saat suda bekletme 57,42 ± 3,96 a A 57,07 ± 1,31 a A 30,33 ± 16,3 b B 24 saat suda bekletme 63,77 ± 7,36 a A 57,55 ± 2,38 a A 49,78 ± 11,0 abA 10 ppm GA3 56,52 ± 7,38 a A 48,88 ± 0,91 a A 44,33 ± 4,67 abA çözeltisinde bekletme 100 ppm GA3 52,49 ± 5,64 a A 53,15 ± 2,12 a A 50,75 ± 6,15 a A çözeltisinde bekletme Küçük harfler, aynı ortam pH’sında, uygulamalar arasındaki farklılıkları göstermektedir. Büyük harfler, aynı uygulamada, ortam pH’ları arasındaki farklılıkları göstermektedir. Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir.

Suda ve GA3 çözeltilerinde bekletilerek farklı pH derecelerindeki ortamlara ekilen 2005 yılı tohumlarında, aynı ortam pH’sında değişik uygulamaların etkileri incelendiğinde, 7,5 pH değerindeki ortamda, tohumlarda gerçekleştirilen uygulamaların çimlenme süresi üzerine etkileri istatistik anlamda önemli bulunmamıştır. 8,5 pH ortamına ekilen kontrol tohumları ile 12 saat suda bekletilen tohumlarda çimlenme olmamıştır. Uygulamaların çimlenme süresine etkisi 6,5 pH ortamına ekilen tohumlarda biraz daha belirgindir. En uzun çimlenme süreleri kontrol (77,47 gün) ve 24 saat suda bekletilen

tohumlarda (72,51 gün), en kısa çimlenme süreleri ise 10 ppm ve 100 ppm GA3 çözeltilerinde bekletilen tohumlarda (sırasıyla 55,06 ve 59,19 gün) belirlenmiştir. 10

ppm GA3 çözeltisinde bekletilen tohumların çimlenme hızı, kontrol tohumlarının çimlenme hızından istatistik anlamda önemli düzeyde yüksek bulunmuştur.

2006 yılı tohumlarında ise 6,5 ve 7,5 pH değerine sahip ortamlara ekilen tohumların çimlenme süreleri üzerine, değişik uygulamaların etkileri istatistik anlamda önemsiz

56 bulunmuş, sadece 8,5 pH değerine sahip ortama ekilen tohumlardaki uygulamalar arasında istatistik anlamda önemli farklılıklarla karşılaşılmıştır. Bu pH değerinde kontrol tohumlarında çimlenme olmamıştır. En uzun çimlenme süresi (50,75 gün) 100 ppm GA3 çözeltisinde bekletilen tohumlarda saptanmış, bunu 24 saat suda bekletilen

(49,78 gün) ve 10 ppm GA3 çözeltisinde bekletilen (44,33 gün) tohumlar izlemiştir. En kısa çimlenme zamanı (30,33 gün) 12 saat suda bekletilen tohumlarda saptanmıştır ve

100 ppm GA3 çözeltisinde bekletilen tohumların çimlenme süreleri ile aralarındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir.

Aynı uygulamada değişik ortam pH’ları arasındaki farklılıklar incelendiğinde; 2005 yılında, kontrol ve 12 saat suda bekletme uygulamaları dışındaki tüm uygulamalarda 8,5 pH değerine ayarlanmış ortamlara ekilen tohumların çimlenme sürelerinin daha kısa olduğu görülmektedir. Bu pH derecesinde kontrol ve 12 saat suda bekletme uygulamalarına tabii tutulan tohumlarda çimlenme olmamıştır. Tohumlarda ekim öncesi gerçekleştirilen uygulamaların tümünde 6,5 ve 7,5 pH değerlerinin çimlenme süreleri üzerine etkileri istatistik anlamda önemsiz bulunmuştur.

2006 yılı tohumlarında ise, sadece kontrol ve 12 saat suda bekletme uygulamalarında, ortam pH’ları arasındaki farklılıklar istatistik anlamda önemlidir. Bu farklılık da 2005 yılı tohumlarında olduğu gibi, sadece 8,5 pH değerine ayarlanmış ortamlara ekilen tohumlarda gözlenmiştir. Kontrol uygulamasındaki farklılık, pH değeri 8,5 olan ortama ekilen tohumlarda çimlenme olmamasından kaynaklanmaktadır. 12 saat suda bekletilen tohumlarda ise, 6,5 ve 7,5 pH değerindeki ortamlara ekilen tohumların çimlenme süreleri birbirine çok yakın değerlerde ve aralarındaki farklılık istatistik anlamda önemsiz bulunmuştur. 8,5 pH değerindeki ortama ekilen tohumların çimlenme süreleri, diğer ortamlardaki çimlenme sürelerinden istatistik anlamda önemli düzeyde kısa olarak belirlenmiştir.

57 4.3 Katlamadan Çıkartılan Tohumların Farklı pH Değerlerindeki Yetiştirme Ortamlarına Ekilmeleri

4.3.1 Çimlenme oranı (%)

2006 yılında toplanarak, 0 – 1 °C sıcaklıktaki buzdolabı koşullarında, 3 ay (90 gün), 4 ay (120 gün) ve 5 ay (150 gün) süre ile katlamada tutulan Centauera tchihatcheffii tohumlarının, farklı pH derecelerindeki yetiştirme ortamlarına ekilmeleri sonucunda elde edilen çimlenme oranlarına ait varyans analiz tablosu Çizelge 4.9’da, çimlenme oranları ise Çizelge 4.10’da belirtilmiştir. İstatistik değerlendirme, her bir katlama süresi için ayrı ayrı gerçekleştirilmiş, böylece her katlama süresi için, katlamada tutularak ve katlamaya alınmadan ekilen tohumlar arasındaki çimlenme farklılıkları incelenmiştir.

Çizelge 4.9 Farklı katlama uygulamalarının Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu

S. D. K. T. K. O. F P Uygulama 1 301,15 301,15 12,18 0,004** pH 2 1007,86 503,93 20,39 0,000** 3 ay katlama Uyg x pH 2 181,93 90,97 3,68 0,057 Hata 12 296,60 24,72 Genel 17 1787,54 Uygulama 1 932,14 932,14 25,15 0,000** pH 2 238,37 119,18 3,22 0,076 4 ay katlama Uyg x pH 2 20,45 10,23 0,28 0,764 Hata 12 444,69 37,06 Genel 17 1635,65 Uygulama 1 2212,35 2212,35 83,56 0,000 pH 2 687,43 343,72 12,98 0,001 5 ay katlama Uyg x pH 2 264,91 132,45 5,00 0,026* Hata 12 317,72 26,48 Genel 17 3482,41 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması * p<0,05 ** p<0,01

3 ay katlamada tutulan Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları istatistik açıdan değerlendirildiğinde, katlama uygulaması ve tohum ekilen ortamın pH değerlerinin ayrı ayrı önemli olduğu, interaksiyonun önemsiz bulunduğu belirlenmiştir.

58 4 ay katlanan tohumlarda ise sadece kontrol ve katlama uygulamaları arasındaki farklılık istatistik anlamda önemli bulunmuştur. Değişik ortam pH’larında elde edilen çimlenme oranları arasındaki farklar istatistik anlamda önemsizdir. 5 ay katlamada tutulan tohumlarda ise uygulamalar ve ortam pH’ları arasındaki interaksiyon önemlidir (Çizelge 4.9)

Çizelge 4.10 Farklı katlama uygulamalarının Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisi

KATLAMA BAŞLANGICI : 24. 08. 2006

3 AY (90 gün) KATLAMA Viyollere Tohum Ekimi : 24. 11. 2006 Uygulamalar 6,5 pH 7,5 pH 8,5 pH Kontrol 21,67 18,33 0,00 13,33 ± 4,00 B 3 ay katlama 26,67 23,33 13,33 21,11 ± 2,61 A 24,17 ± 3,52 A 20,83 ± 2,01 A 6,67 ± 3,57 B

4 AY (120 gün) KATLAMA Viyollere Tohum Ekimi : 22. 12. 2006 Uygulamalar 6,5 pH 7,5 pH 8,5 pH Kontrol 23,33 21,67 15,00 20,00 ± 2,20 B 4 ay katlama 48,33 48,33 31,67 42,78 ± 4.57 A

5 AY (150 gün) KATLAMA1 Viyollere Tohum Ekimi : 26. 01. 2007 Uygulamalar 6,5 pH 7,5 pH 8,5 pH Kontrol 26,67 ± 4,41 b A 23,33 ± 4,41 b A 18,33 ± 3,33 b A 5 ay katlama 76,67 ± 4,41 a A 63,33 ± 6,01 a A 36,67 ± 4,41 a B 1Küçük harfler, aynı ortam pH’sında, uygulamalar arasındaki; büyük harfler, aynı uygulamada, ortam pH’ları arasındaki farklılıkları göstermektedir. Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir

Tohum ekimi yapılan tüm pH değerlerinde, 3 ay katlama uygulaması, tohumların çimlenme oranlarını kontrole göre istatistik anlamda önemli düzeyde arttırmıştır (Kontrol: %13,33; 3 ay katlama: %21,11). En yüksek tohum çimlenmeleri sırasıyla 6,5 pH (%24,17) ve 7,5 pH (%20,83) değerlerindeki ortamlarda belirlenmiştir. Aralarındaki farklılık istatistik anlamda önemsizdir. pH’sı 8,5 olan yetiştirme ortamına ekilen Centauera tchihatcheffii tohumlarında çimlenme, diğer ortamlarda elde edilen değerlerden istatistik anlamda önemli düzeyde düşük (%6,67) bulunmuştur (Çizelge 4.10).

59 4 ay katlamada tutulan tohumların çimlenme oranlarının (%42,78), katlamaya alınmadan ekilen kontrol grubu tohumların çimlenmelerinden (%20,00) istatistik anlamda önemli düzeyde yüksek olduğu saptanmıştır. Tohum ekilen ortamların pH değerleri arasındaki farklılıklar istatistik anlamda önemli bulunmasa da, pH değeri 8,5 olan ortama ekilen tohumlardaki çimlenme oranlarının düşük olduğu dikkat çekmektedir (Çizelge 4.10).

5 ay katlamada tutulan Centauera tchihatcheffii tohumları, tüm ortam pH’larında, katlamaya alınmadan ekilen kontrol tohumlarından daha yüksek oranda çimlenme göstermişlerdir. Kontrol tohumları ve 5 ay katlanan tohumların çimlenme oranları arasındaki farklılıklar istatistik anlamda önemli bulunmuştur. Aynı uygulamada, ortam pH’ları arasındaki farklılık değerlendirildiğinde ise, kontrol tohumlarında ortam pH’sının etkisi istatistik anlamda önemli bulunmamıştır. Ancak, 5 ay katlanarak, pH’ları 6,5 ve 7,5 olan yetiştirme ortamlarına ekilen tohumlardaki çimlenme oranları (sırasıyla %76,67 ve %63,33), 8,5 pH değerindeki ortama ekilen tohumların çimlenmelerinden (%36,67) istatistik anlamda yüksek bulunmuştur (Çizelge 4.10).

Yetiştirme ortamlarının tüm pH derecelerinde, katlamada tutularak ekilen tohumlardaki çimlenme oranları, aynı sürede katlamaya alınmadan oda sıcaklığında muhafaza edilip katlamadan çıkartılan tohumlarla aynı tarihte ekilen kontrol tohumlarının çimlenmelerinden daha yüksek bulunmuştur. Şekil 4.2’de, üst sırada katlama uygulaması yapılan, alt sırada ise oda sıcaklığında muhafaza edilen ve katlamaya alınmadan ekilen (kontrol) Centauera tchihatcheffii tohumlarındaki çimlenme farklılıkları görülmektedir.

60

Şekil 4.2 Katlama uygulaması yapılan ve yapılmayan (kontrol) Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme durumları

Katlama süreleri arasında yapılan karşılaştırmada ise, tohum çimlenme oranı bakımından, katlama zamanları ve ortam pH’ları arasındaki farklılıklar ayrı ayrı istatistik anlamda önemli, interaksiyon önemsiz bulunmuştur (Çizelge 4.11).

Çizelge 4.11 Farklı katlama sürelerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu

S. D. K. T. K. O. F P Uygulama 2 2519,47 1259,73 35,47 0,000** pH 2 1065,92 532,96 15,01 0,000** Uyg x pH 4 203,96 50,99 1,44 0,263 Hata 18 639,27 35,51 Genel 26 4428,62 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması * p<0,05 ** p<0,01

61 Çizelge 4.12 Farklı katlama sürelerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) üzerine etkisi

6,5 pH 7,5 pH 8,5 pH 3 ay (90 gün) katlama 26,67 23,33 13,33 21,11 ± 2,61 C 4 ay (120 gün) katlama 48,33 48,33 31,67 42,78 ± 4,57 B 5 ay (150 gün) katlama 76,67 63,33 36,67 58,89 ± 6,39 A 50,56 ± 8,01 A 45,00 ± 6,29 A 27,22 ± 4,18 B Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir

Yetiştirme ortamlarının tüm pH değerlerinde 5 ay katlanan tohumların en yüksek çimlenme oranını (% 58,89) gösterdikleri, bunu 4 ay süre ile katlanan tohumların (% 42,78) izlediği belirlenmiştir. 3 ay süre ile katlanan tohumlarda, tüm yetiştirme ortamlarındaki çimlenme oranları en düşük düzeylerdedir (% 21,11). Katlama süreleri arasındaki farklılıklar istatistik anlamda önemlidir. Yetiştirme ortamının pH’sı açısından yapılan değerlendirmede ise, en yüksek tohum çimlenme oranlarının sırasıyla 6,5 pH (% 50,56) ve 7,5 pH (% 45,00) derecelerinde bulunduğu, aralarındaki farklılıkların istatistik anlamda önemsiz olduğu belirlenmiştir. 8,5 pH ortamına ekilen tohumların çimlenme oranları (% 27,22), istatistik anlamda önemli düzeyde düşüktür (Çizelge 4.12).

Nitekim, katlama sürelerinin sonunda tohumların kökcük oluşturma oranları incelendiğinde (Çizelge 4.13), sadece 4 ve 5 ay katlamada tutulan tohumlarda kökcük oluşumunun gerçekleştiği belirlenmiştir. 4 aylık katlama süresinin bitiminde % 35’i kökcük oluşturan tohumların 6,5 ve 7,5 pH derecelerindeki yetiştirme ortamlarında çimlenmeye devam ettikleri ve % 48,33 oranına ulaştıkları görülmektedir. Bu oran, 8,5 pH’lık yetiştirme ortamında % 31,67 değerine düşmüştür. 5 aylık katlama süresi sonunda % 68’i kökcük oluşturan tohumların, 6,5 pH’lık yetiştirme ortamında % 76,67’si, 7,5 pH’lık yetiştirme ortamında ise % 63,33’ü çimlenmiştir. PH derecesi 8,5 olan yetiştirme ortamında, kökcük oluşturmalarına rağmen, tohumların ancak % 36,67’sinde çimlenme olduğu görülmektedir.

62 Çizelge 4.13 Katlamadan çıkan tohumların kökcük oluşturma oranı (%)

Katlama Süresi Kökcük oluşturma oranı (%) 3 ay (90 gün) katlama ortamında tutulan tohumlar 0,00 4 ay (120 gün) katlama ortamında tutulan tohumlar 35,00 5 ay (150 gün) katlama ortamında tutulan tohumlar 68,33

4.3.2 Çimlenme süresi (gün)

0 – 1 ° C sıcaklıktaki buzdolabı koşullarında, 3 ay (90 gün), 4 ay (120 gün) ve 5 ay (150 gün) süre ile katlamada tutulan 2006 yılı tohumların, farklı pH derecelerindeki yetiştirme ortamlarına ekilmeleri sonucundaki çimlenme zamanlarına ait varyans analiz tablosu Çizelge 4.14’de, çimlenme zamanları ise Çizelge 4.15’de belirtilmiştir. İstatistik değerlendirme, her bir katlama süresi için ayrı ayrı gerçekleştirilmiş, böylece her katlama süresi için, katlamada tutularak ve katlamaya alınmadan ekilen tohumlar arasındaki çimlenme süresi farklılıkları incelenmiştir.

Çizelge 4.14 Farklı katlama uygulamalarının Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu

S. D. K. T. K. O. F P Uygulama 1 1155,4 1155,4 14,74 0,002 pH 2 4510,2 2255,1 28,77 0,000 3ay katlama Uyg x pH 2 2067,2 1033,6 13,19 0,001** Hata 12 940,5 78,4 Genel 17 8673,3 Uygulama 1 11,89 11,89 0,29 0,601 pH 2 142,77 71,39 1,73 0,219 4 ay katlama Uyg x pH 2 473,53 236,77 5,74 0,018* Hata 12 495,21 41,27 Genel 17 1123,41 Uygulama 1 76,96 76,96 1,39 0,261 pH 2 132,21 66,10 1,20 0,336 5 ay katlama Uyg x pH 2 339,29 169,64 3,07 0,084 Hata 12 662,27 55,19 Genel 17 1210,73 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması * p<0,05 ** p<0,01

63 3 ve 4 ay katlamada tutulan tohumlarda, çimlenme süresi bakımından uygulama ve ortam pH’sı arasındaki interaksiyon önemli bulunmuş, 5 ay katlama uygulamasının ise çimlenme süresini istatistik anlamda önemli düzeyde etkilemediği belirlenmiştir.

Çizelge 4.15 Farklı katlama uygulamalarının Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisi

KATLAMA BAŞLANGICI : 24. 08. 2006

3 AY (90 gün) KATLAMA Viyollere Tohum Ekimi : 24. 11. 2006 Uygulamalar 6,5 pH 7,5 pH 8,5 pH Kontrol 47,75 ± 3,47 a A 58,53 ± 6,57 a A 0,00 ± 0,00 b B 3 ay katlama 63,93 ± 0,47 a A 48,22 ± 6,54 a AB 42,19 ± 7,65 a B

4 AY (120 gün) KATLAMA Viyollere Tohum Ekimi : 22. 12. 2006 Uygulamalar 6,5 pH 7,5 pH 8,5 pH Kontrol 68,25± 4,63 a A 56,77± 1,70 a B 49,78± 4,12 a B 4 ay katlama 55,58± 3,36 b A 63,39± 3,83 a A 60,70± 3,92 a A

5 AY (150 gün) KATLAMA1 Viyollere Tohum Ekimi : 26. 01. 2007 Uygulamalar 6,5 pH 7,5 pH 8,5 pH Kontrol 73,27 64,55 56,00 5 ay katlama 66,87 68,49 70,87 1Küçük harfler, aynı ortam pH’sında, uygulamalar arasındaki; büyük harfler, aynı uygulamada, ortam pH’ları arasındaki farklılıkları göstermektedir. Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir

3 ay katlamada tutulan tohumlar ile kontrol tohumlarının çimlenme süreleri aralarındaki farklılık sadece 8,5 pH ortamına ekilen tohumlarda istatistik anlamda önemli bulunmuştur. Bu da, 8,5 pH ortamına ekilen tohumlarda hiç çimlenme olmamasından kaynaklanmaktadır. Diğer pH derecelerinde, 3 aylık katlama ve kontrol uygulamalarına tabii tutulan tohumların çimlenme süreleri arasındaki farklılık istatistik anlamda önemsizdir. Aynı uygulamada farklı ortam pH’larının karşılaştırılmasında ise, gerek 3 ay katlanan gerekse kontrol tohumlarında, sadece 6,5 ve 8,5 ortam pH’larındaki çimlenme süreleri arasındaki fark istatistik anlamda önemlidir. 3 ay katlanarak, 8,5 pH’da ekilen tohumlarda çimlenme daha kısa sürede (42,19 gün) gerçekleşmiştir (Çizelge 4.15).

4 ay katlamada tutulan tohumlar ile kontrol tohumlarının çimlenme süreleri arasındaki farklılık sadece 6,5 pH ortamında istatistik anlamda önemlidir. 4 ay katlanan tohumların

64 çimlenme süresi (55,58 gün), kontrol tohumlarının çimlenme süresinden (68,25 gün) daha kısadır. Aynı uygulamada farklı ortam pH’larının karşılaştırılmasında ise, 6,5 pH ortamına ekilen kontrol tohumlarının çimlenme sürelerinin (68,25 gün), diğer pH derecelerindeki ortamlara ekilen tohumların çimlenme sürelerinden daha uzun olduğu görülmektedir (Çizelge 4.15).

Katlama süreleri arasında yapılan karşılaştırmada ise, tohum çimlenme süresi bakımından, sadece katlama zamanları arasındaki farklılıklar istatistik anlamda önemli bulunmuştur (Çizelge 4.16).

Çizelge 4.16 Farklı katlama sürelerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu

S. D. K. T. K. O. F P Uygulama 2 1346,02 673,01 8,98 0,002** pH 2 79,63 39,82 0,53 0,597 Uyg x pH 4 794,88 198,72 2,65 0,067 Hata 18 1349,21 74,96 Genel 26 3569,74 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması ** p<0,01

Çizelge 4.17 Farklı katlama sürelerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün) üzerine etkisi

6,5 pH 7,5 pH 8,5 pH 3 ay (90 gün) katlama 63,93 48,22 42,19 51,45± 4,35 B 4 ay (120 gün) katlama 55,58 63,39 60,70 59,89 ± 2,18 B 5 ay (150 gün) katlama 66,87 68,49 70,87 68,74 ± 2,68 A Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir.

Yetiştirme ortamlarının tüm pH değerlerinde 5 ay katlanan tohumların, istatistik anlamda önemli düzeyde en yüksek çimlenme oranını (% 68,74) gösterdikleri, bunu 4 ay süre ile katlanan tohumların (% 59,89) izlediği belirlenmiştir. 3 ay süre ile katlanan tohumlarda, tüm yetiştirme ortamlarındaki çimlenme oranları en düşük düzeylerdedir

65 (% 51,45). Tohum ekim ortamlarının pH değerleri arasındaki farklılıklar istatistik anlamda önemli bulunmamıştır (Çizelge 4.16 ve 4.17).

4.4 Suda, GA3 Çözeltisinde Bekletme Ve Katlama Uygulamaları Gerçekleştirilen Tohumların Farklı pH Değerlerindeki Yetiştirme Ortamlarına Ekilmeleri

Ekim öncesi farklı çimlenmeyi uyarıcı uygulamalara tabii tutulan Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları ve süreleri üzerine, bu uygulamaların etkilerini birlikte görebilmek amacıyla, elde edilen bulgular ayrıca bir istatistik değerlendirmeye de tabii tutulmuştur. Katlama uygulamalarının sadece 2006 yılında toplanan tohumlarda gerçekleştirilmesi nedeniyle, yapılan istatistiki değerlendirmede, tüm uygulamalar için sadece 2006 yılında toplanan tohumlardan elde edilen sonuçlar dikkate alınmıştır.

Buna göre, tohumlarda gerçekleştirilen farklı uygulamaların çimlenme oranları ve süreleri üzerine etkilerini gösteren varyans analiz tablosu Çizelge 4.18’de belirtilmiştir.

Tohumlara gerçekleştirilen uygulamalar ve tohum ekilen yetiştirme ortamlarının pH değerlerinin çimlenme oranları ve çimlenme süreleri üzerine etkileri ayrı ayrı, istatistik anlamda önemli bulunmuştur. İncelenen her iki konu açısından da, uygulamalar ve ortam pH’ ları arasındaki interaksiyon önemsizdir.

66 Çizelge 4.18 Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%) ve süreleri (gün) üzerine etkisine ait varyans analiz tablosu

Çimlenme Oranı (%)’ na Ait Varyans Analiz Sonuçları S. D. K. T. K. O. F P Uygulama 6 3625,73 604,29 13,74 0,000** 2006 yılı tohumları pH 2 4414,89 2207,45 50,19 0,000** Uyg x pH 12 518,75 43,23 0,98 0,480 Hata 42 1847,10 43,98 Genel 62 10406,47 Çimlenme Zamanı (gün)’ na Ait Varyans Analiz Sonuçları S. D. K. T. K. O. F P Uygulama 6 2772,6 462,1 3,85 0,004** 2006 yılı tohumları pH 2 1035,7 517,9 4,31 0,020* Uyg x pH 12 1818,7 151,6 1,26 0,276 Hata 42 5043,1 120,1 Genel 62 10670,1 S.D. : Serbestlik Derecesi K.T. : Kareler Toplamı K.O. : Kareler Ortalaması * p<0,05 ** p<0,01

4.4.1 Çimlenme oranı (%)

Suda ve GA3 çözeltisinde bekletme, farklı sürelerde katlamada bekletme uygulamalarına tabii tutulan C. tchihatcheffii tohumlarında belirlenen çimlenme oranları Çizelge 4.19’da görülmektedir.

Çizelge 4.19 Farklı uygulamalara tabii tutulan Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme oranları (%)

Uygulamalar 2006 yılı tohumları 6,5 pH 7,5 pH 8,5 pH 12 saat suda bekletme 35,00 35,00 5,00 25,00 ± 5,83 D 24 saat suda bekletme 38,33 40,00 10,00 29,44 ± 5,74 CD 10 ppm GA3 38,33 41,67 11,67 30,56 ± 5,98 CD çözeltisinde bekletme 100 ppm GA3 46,67 45,00 13,33 35,00 ± 6,18 BC çözeltisinde bekletme 3 ay (90 gün) katlama 26,67 23,33 13,33 21,11 ± 2,61 D 4 ay (120 gün) katlama 48,33 48,33 31,67 42,78 ± 4,57 B 5 ay (150 gün) katlama 76,67 63,33 36,67 58,89 ± 6,39 A 44,29 ± 3,92 42,38 ± 3,37 17,38 ± 2,73 A A B Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir

67 Yetiştirme ortamlarının tüm pH değerlerinde katlama uygulamalarına tabii tutulan, özellikle 4 ve 5 ay katlamada tutulan tohumların çimlenme oranları diğer tüm uygulamalardan yüksek bulunmuştur. Bunu tohumların 100 ppm GA3 çözeltisinde bekletildiği uygulama izlemektedir. Farklı bir durum olarak, 3 ay katlamada tutularak 6,5 ve 7,5 pH derecelerindeki ortamlara ekilen tohumların çimlenme oranları, diğer tüm uygulamaların çimlenmelerinden daha düşük bulunmuştur. 8,5 pH derecesindeki yetiştirme ortamına ekilen tohumlarda ise, 12 ve 24 saat suda ve 10 ppm GA3 çözeltisinde bekletilen tohumlardaki çimlenme oranları, diğer uygulamalardan daha düşüktür (Çizelge 4.19)

Uygulamalar arasındaki farklılıklar incelendiğinde, istatistik anlamda önemli düzeydeki en yüksek tohum çimlenmesinin (%58,89) 5 ay katlanan Centauera tchihatcheffii tohumlarında olduğu, bunu 4 ay katlama (%42,78) ve 100 ppm GA3 çözeltisinde bekletme uygulamalarının izlediği görülmektedir. 100 ppm GA3 çözeltisinde bekletme uygulaması ile tohumların 4 ay katlanması uygulamaları arasındaki farklılık istatistik anlamda önemsiz bulunmuştur. 12 ve 24 saat suda ve 10 ppm GA3 çözeltisinde bekletme uygulamaları ile 3 ay katlama uygulamalarına tabii tutulan tohumların çimlenme oranları arasındaki farklılıklar istatistik anlamda önemsiz düzeydedir (Çizelge 4.19).

Yetiştirme ortamlarının pH dereceleri açısından yapılan değerlendirmede de, 8,5 pH ortamına ekilen tohumlardaki çimlenme oranı (%17,38) diğer pH değerlerindeki ortamlara ekilen tohumların çimlenme oranlarından istatistik anlamda önemli düzeyde düşük bulunmuştur.

4.4.2 Çimlenme süresi (gün)

Farklı uygulamalara tabii tutulan Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri, ekildikleri yetiştirme ortamının pH derecesine göre farklılıklar göstermekle birlikte, genel bir durum olarak katlama uygulamalarından çıkartılarak ekilen tohumların çimlenme zamanları daha yüksek bulunmuştur. 6,5 pH derecesindeki

68 yetiştirme ortamında en uzun tohum çimlenme süreleri sırasıyla 5 ve 3 ay katlanan tohumlar (66,87 ve 63,93 gün) ile 24 saat suda bekletilen tohumlarda (63,77 gün) belirlenmiştir. 7,5 ve 8,5 pH derecelerindeki yetiştirme ortamında da benzer sıralama görülmektedir. Bu ortamlarda en uzun çimlenme süreleri sırasıyla, 5 ay (7,5 pH için 68,49 gün, 8,5 pH için 70,87 gün) ve 4 ay katlanan (7,5 pH için 63,39 gün, 8,5 pH için 60,70 gün) tohumlarda belirlenmiştir (Çizelge 4.20).

Çizelge 4.20 Farklı uygulamalara tabii tutulan Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri (gün)

Uygulamalar 2006 yılı tohumları 6,5 pH 7,5 pH 8,5 pH 12 saat suda bekletme 57,42 57,07 30,33 48,27 ± 6,62 B 24 saat suda bekletme 63,77 57,55 49,78 57,03 ± 4,37 B 10 ppm GA3 çözeltisinde 56,52 48,88 44,33 49,91 ± 3,10 B bekletme 100 ppm GA3 52,49 53,15 50,75 52,13 ± 2,51 B çözeltisinde bekletme 3 ay (90 gün) katlama 63,93 48,22 42,19 51,45 ± 4,35 B 4 ay (120 gün) katlama 55,58 63,39 60,70 59,89 ± 2,18AB 5 ay (150 gün) katlama 66,87 68,49 70,87 68,74 ± 2,68 A 59,51 ± 2,07 56,68 ± 1,85 49,85 ± 3,90 A A B Değişik harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılık istatistik anlamda önemlidir.

Uygulamalar arasındaki farklılıklar incelendiğinde en yüksek çimlenme süresinin 5 ay katlanan tohumlarda (68,74 gün) belirlendiği, bunu 4 ay katlanan tohumların izlediği (59,89 gün) görülmektedir. 4 ve 5 ay katlanan tohumların çimlenme süreleri arasındaki farklılık istatistik anlamda önemsizdir. Ancak 5 ay katlanan tohumlardaki çimlenme süresi, diğer uygulamalardaki çimlenme sürelerinden istatistik anlamda yüksektir (Çizelge 4.20).

6,5 ve 7,5 pH derecelerindeki yetiştirme ortamlarına ekilen tohumların çimlenme süreleri arasındaki farklılık istatistik anlamda önemsizdir. Buna karşın, 8,5 pH derecesindeki ortama ekilen tohumların çimlenme süresi, diğer ortamlardaki tohumların çimlenme sürelerinden istatistik anlamda önemli düzeyde düşük bulunmuştur.

69 Centauera tchihatcheffii tohumlarında ekim öncesi gerçekleştirilen hemen tüm uygulamalarda ve tohum ekimi yapılan yetiştirme ortamlarının tüm pH derecelerinde, 2005 yılı tohumlarının çimlenme oranlarının 2006 yılı tohumlarından daha düşük olduğu gözlenmektedir. Bu yıllarda toplanan tohumların çoğunda, dışardan görünüm açısından dikkati çeken bir farklılık görülmemektedir. Ancak çimlenme sürecindeki durumları karşılaştırıldığında, 2005 yılı tohumlarının önemli bir kısmında tohum kabuğunun çatlamasına rağmen içlerinin boş görünümde oldukları belirlenmiştir (Şekil 4.3). Bu duruma 2006 yılında toplanan tohumlarda rastlanmamıştır (Şekil 4.4).

Şekil 4.3 2005 yılında toplanan bazı Centauera tchihatcheffii tohumlarının içi boş görünümleri

70 a b

Şekil 4.4 Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme sürecindeki görünümleri a. 2005 yılı tohumları, b. 2006 yılı tohumları

2005 yılında doğal yayılım gösterdikleri alanlardan toplanan Centauera tchihatcheffii tohumlarının bir kısmının da şekil bozuklukları gösterdiği gözlenmiştir (Şekil 4.5).

Şekil 4.5 Centauera tchihatcheffii tohumlarında şekil bozuklukları

Viyollere ekilen Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenmesiyle oluşan bitkicikler yaklaşık 10 cm uzunluğa kadar sağlıklı olarak boylanmalarını sürdürmüşlerdir (Şekil

71 4.6). Ancak bitkiciklerin büyük çoğunluğunda, çok ince olan gövdenin kısa bir süre sonra kuruduğu gözlenmiştir.

Şekil 4.6 Centauera tchihatcheffii bitkicikleri

72 5. TARTIŞMA ve SONUÇ

Mogan Gölü ve civarı dünyada sadece bu bölgede bulunan az sayıdaki Centaurea tchihatcheffii bitkisine ev sahipliği yapmaktadır. Papatyagiller sınıfından olan yanardönerler ismini çarpıcı mor-kırmızı çiçeklerinden alır ve Nisan sonu-Mayıs aylarında çiçek açar. Endemik bir bitki olan Centaurea tchihatcheffii, Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınmıştır. Nüfusunun artması ve yerleşim alanlarının bitkinin bulunduğu alana doğru ilerlemesi, otel, lokanta gibi tesislerin sayısının artması, göl kenarındaki tarım alanlarında kullanılan zirai ilaçlar bitkinin varlığını tehdit etmektedir (Boşgelmez 2005).

Bitkinin korunmasına ve devamlılığına ilişkin alınabilecek önlemler, Centaurea tchihatcheffii bitkisinin bulunduğu ve Özel Çevre Koruma Kurumuna ait olan alanın öncelikli olarak koruma altına alınması ve daha sonra bitkinin yayıldığı diğer alanlarla birleştirilmesi, bitkinin yayıldığı alanlarda yapılacak inşaat faaliyetlerinin kontrol edilmesi ve bu faaliyetlerin alana zarar vermemesinin sağlanması, bu alanın botanik bahçesi olarak düzenlenmesi ve eğitim amaçlı olarak kullanılması şeklinde özetlenebilir.

Papatyagiller familyasından olan Centaurea tchihatcheffii bitkisinin çiçekçilerde satıldığı ancak son zamanlarda çiçekçilerin de bu bitkiyi bulamaz oldukları bilinmektedir. Üniversiteler, Belediye ve gönüllü sivil toplum kuruluşlarının vereceği destek ile, bu bitki bölge turizmine büyük fayda sağlayabilir ve doğadan toplayarak ticaret yapmak yerine üretilerek ticaretinin yapılması gerçekleştirilebilir.

Özellikle nesli tükenmekte olan türlerin etkin biçimde korunmasındaki temel noktalardan birisi de, söz konusu türün çoğaltılmasına yönelik önlemlerin belirlenmesi ve uygulanmasıdır. Genetik kaynakların kaybolmadan devamlılığının sağlanması ancak bu kaynağın yeni bireylere aktarılması ile mümkün olabilmekte, bu da özellikle nesli tükenmekte olan bitki türlerinde çoğaltıma ve üretime yönelik tekniklerin belirlenmesi ve uygulanmasının önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu nedenlerle, sadece Ankara-Gölbaşı yöresine endemik bir tür olan Centaurea tchihatcheffii’nin

73 çoğaltılmasına yönelik araştırmalar büyük önem taşımakta ve gereklilik arz etmektedir. Türün görünüş, renk gibi özellikleri nedeniyle süs bitkisi olarak da değerlendirilme potansiyelinin yüksek olması, bu türün çoğaltılması ve ticari olarak da üretilmesine yönelik çalışmaların sağlayacağı yararları daha da belirginleştirmektedir. Böylece, nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya bulunan genetik kaynaklarımızdan olan bu türün korunması sağlanmış olacaktır. Bunun yanı sıra, Centaurea tchihatcheffii’nin ekonomik açıdan gelir getiren bir konuma gelmesi, türün korunmasının devamlılığı üzerine de önemli katkılarda bulunacaktır.

Bu amaçla planlanan araştırmamızda, 2005 ve 2006 yıllarında doğadan toplanan tohumlarda çimlenmeyi uyarıcı etkilerini belirlemek amacıyla suda bekletme (12 ve 24 saat), GA3 çözeltisinde bekletme (10 ppm ve 100 ppm) ve katlama (3, 4 ve 5 ay süre ile) uygulamaları gerçekleştirilmiştir. Suda ve GA3 çözeltisinde bekletme uygulamalarına tabii tutulan tohumların petrilerde 25 ± 2 °C etüv sıcaklığında bekletilmeleri sonucunda elde edilen çimlenme oranları incelendiğinde (Çizelge 4.1 ve Çizelge 4.2), her iki yılda da en yüksek tohum çimlenme oranının 100 ppm GA3 çözeltisinde 24 saat bekletilen tohumlarda belirlendiği (2005 yılında % 38,33; 2006 yılında % 43,33) görülmektedir.

24 saat suda (2005 yılında % 31,67; 2006 yılında % 35,00) ve 10 ppm GA3 çözeltisinde (2005 yılında % 31,67; 2006 yılında % 28,33) bekletilen tohumlardaki çimlenme oranları da yüksek bulunmuştur. Her iki yılda da yüzey sterilizasyonu dışında hiç bir uygulama yapılmamış olan tohumlardaki çimlenme oranları en düşük düzeylerdedir (sırasıyla % 11,67 ve % 18,33).

Suda ve GA3 çözeltisinde bekletme uygulamalarına tabii tutulan tohumların farklı pH derecelerine ayarlanmış yetiştirme ortamlarına ekilmeleri sonucunda elde edilen çimlenme oranları da benzer sonuçlar göstermektedir (Çizelge 4.5 ve Çizelge 4.6). Her iki yılın tohumlarında da, 8,5 pH değeri dışındaki tüm pH derecelerinde, 100 ppm GA3 uygulaması çimlenme oranını arttırmıştır. 2005 yılındaki en yüksek tohum çimlenme oranları sırasıyla 100 ppm GA3 (% 31,11), 10 ppm GA3 (% 25,00) çözeltilerinde ve 24 saat suda (% 18,33) bekletme uygulamalarından elde edilmiştir. Bu sıralama 2006 yılı için de aynıdır (sırasıyla % 35,00, % 30,56 ve % 29,44).

74 Dikkat çeken bir diğer konu ise, her iki yılın tohumlarında da, yetiştirme ortamının pH değeri arttıkça, tohum çimlenme oranlarının azalmasıdır (Çizelge 4.6). Bu durum, oluşan yeni bitkiciklerin gelişmelerinde de kendisini göstermiştir. Yüksek pH değerine sahip ortamlardaki bitkicikler gelişemeyerek kısa sürede ölmüşlerdir. Aynı durum, katlamadan çıkartılarak ekilen tohumların çimlenmeleri ve bitki gelişmelerinde de söz konusudur. Tüm katlama sürelerinde, 8,5 pH değerindeki yetiştirme ortamına ekilen tohumlarda çimlenme oranları en düşük bulunmuştur (Çizelge 4.10). Bitki besin maddelerinin bitkilere yarayışlılığını azaltan, diğer bir deyişle topraktaki alınabilir bitki besin maddelerinin miktarlarını sınırlandıran en önemli faktörlerden birisi de ortamın pH derecesidir. Topraklarda pH değerlerinin yükselmesi ile mikroelement içerikleri azalmakta, bu da gerek tohum çimlenmesi gerekse bitki gelişiminde olumsuz sonuçlara yol açmaktadır. Centaurea tchihatcheffii bitkisinin doğal yayılım gösterdiği alanların toprak özelliklerini inceleyen Özcan vd. (2005), Gölbaşı bölgesindeki toprakların büyük çoğunluğunda pH değerinin 8-8,5 dolaylarında olduğunu, toprak pH’sının 6,5-7 değerlerinde olduğu alanlarda daha yoğun Centaurea tchihatcheffii populasyonlarına rastlandığını ifade etmektedirler. Bu bilgiler, araştırma sonuçlarımızı da destekler niteliktedir.

Yetiştirme ortamlarının tüm pH derecelerinde, katlama uygulamasına tabii tutulan tohumların çimlenme oranları, kontrol grubu tohumlarına göre istatistik anlamda önemli düzeyde yüksek bulunmuştur (Çizelge 4.10). Yetiştirme ortamlarının tüm pH değerlerinde 5 ay katlanan tohumların en yüksek çimlenme oranını gösterdikleri (% 58,89) bunu 4 ay süre ile katlanan tohumların (% 42,78) izlediği görülmektedir (Çizelge 4.12). 3 ay süre ile katlanan tohumlarda tüm yetiştirme ortamlarındaki çimlenme oranları en düşük düzeylerdedir (% 21,11). Bulgularımız, Centaurea tchihatcheffii tohumlarının uzun bir dinlenme dönemine gereksinim duyduğunu belirten Çakırlar vd. (2005b) ve Özel (2002)’in araştırmalarıyla uyum göstermektedir. Araştırıcılar, araziden toplandıktan sonra yaklaşık 9 ay bekletilen tohumların toprak+perlit karışımında % 90 oranında çimlendiklerini belirterek, tohumlardaki dinlenme gereksinimini vurgulamışlardır.

75 2006 yılında toplanan tohumlarda gerçekleştirilen tüm uygulamalardaki tohum çimlenme oranları değerlendirildiğinde de, katlama uygulamaları lehine durumun devam ettiği görülmektedir (Çizelge 4.19 ve Çizelge 4.20). En yüksek tohum çimlenme oranları (% 58,89) 5 ay katlanan tohumlarda belirlenmiş, bunu 4 ay katlanan (% 42,78) ve 100 ppm GA3 çözeltisinde bekletilen (% 35,00) tohumlar izlemiştir.

Tohum dormansisi, tarımsal öneme sahip bitkiler için istenmeyen bir özellik olmakla birlikte hem kültür bitkileri hem de yabani ve endemik bitkiler için bir dereceye kadar avantaj sağlayan bir olay olarak dikkate alınmaktadır. Tohum dormansisi ile tohumların en uygun çevresel koşulların hakim olduğu bir dönemde çimlenmeleri sağlanır. Bireysel farklılıklara bağlı olarak, bir populasyondaki tohumların dormansiden çıkması için gereken uyarının eşik değeri de farklı olabilmektedir. Böylece aynı populasyondaki tohumlar, farklı zamanlarda dormansiden çıkarak çimlenmeye başlarlar. Bu strateji, dormansiden çıkan bir grup tohumun çimlenmesiyle oluşan genç bitkilerin, çevresel koşullarda meydana gelebilecek olumsuz değişimler sonucunda yok olmasına rağmen, diğer tohumların daha sonra çimlenmesiyle türün sağlıklı bir şekilde yayılımını ve devamını sağlar. Bu durumun en güzel örneği olarak, Asreraceae familyasında gözlenen tohum dimorfizmi gösterilmektedir (Backmann 1983, Larson and Kiemnec 1997, Çakırlar vd. 2006). Tohumun dormansiden çıkması için belli bir sürenin geçmesi gerekmektedir, bu süre içerisinde muhtemelen embriyo gelişimi tamamlanmaktadır. Özellikle dinlenme gereksinimi gösteren tohumlarda, embriyonun dinlenme ihtiyacının karşılanabilmesi için nemli ortamda katlama uygulamaları en çok kullanılan ve en iyi sonucu veren uygulama olarak önerilmektedir (Yılmaz 1992). Nitekim, araştırmamızda da özellikle 5 ay süre ile katlama ortamında tutulan tohumlardaki çimlenme oranları, diğer uygulamalara göre daha yüksek bulunmuştur.

Farklı uygulamaların Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri üzerine etkileri de araştırılmıştır. Kontrollu laboratuvar koşullarında yürütülen tohum çimlendirme denemelerinde, tohumlara uygulanan ön işlemlerin çimlenme süresi üzerine istatistik anlamda etkide bulunmadığı belirlenmiştir (Çizelge 4.3 ve Çizelge 4.4). Buna karşın, suda ve gibberellik asit çözeltisinde bekletilerek viyollere ekilen 2005 ve 2006 yılı tohumlarında uygulama ve ortam pH’sı arasındaki interaksiyon önemli

76 bulunmuştur (Çizelge 4.7). Katlama ortamında tutularak ekilen tohumlarda da, sadece 3 ay ve 4 ay katlama uygulamalarında, çimlenme süresi üzerinde, uygulama ve ortam pH’sı arasındaki interaksiyonun önemli olduğu belirlenmiştir (Çizelge 4.14).

2005 yılı tohumlarında suda ve GA3 çözeltisinde bekletme uygulamaların çimlenme üzerine etkisi 6,5 pH ortamına ekilen tohumlarda biraz daha belirgindir, kontrol tohumları en uzun sürede, 10 ve 100 ppm GA3 çözeltilerinde bekletilen tohumlar ise daha kısa sürede çimlenmişlerdir (Çizelge 4.8).

2006 yılında toplanarak, 4 ay katlamada tutulduktan sonra 7,5 ve 8,5 pH derecelerindeki ortamlara ekilen tohumların çimlenmeleri (sırasıyla 63,93 ve 60,70 gün), kontrol tohumlarının çimlenmelerinden (sırasıyla 56,77 ve 49,78 gün) daha uzun sürmüştür (Çizelge 4.15).

Farklı katlama sürelerinin Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri üzerine etkileri karşılaştırıldığında (Çizelge 4.17), 5 ay katlanan tohumların çimlenme sürelerinin (68,74 gün), 3 ve 4 ay katlanan (sırasıyla 51,45 ve 59,89 gün) tohumların çimlenme sürelerinden istatistik anlamda önemli düzeyde daha uzun olduğu görülmektedir.

2006 yılında toplanan tohumlarda gerçekleştirilen tüm uygulamalar değerlendirildiğinde (Çizelge 4.19 ve Çizelge 4.20), en uzun çimlenme süresinin (68,74 gün) 5 ay katlanan tohumlarda belirlendiği, bunu 4 ay katlanan tohumların izlediği (59,89 gün) saptanmıştır. 12, 24 saat suda ve 10, 100 ppm GA3 çözeltilerinde bekletilen Centauera tchihatcheffii tohumlarının çimlenme süreleri arasındaki farklılıklar istatistik anlamda önemsiz düzeydedir. Yetiştirme ortamlarının pH değerleri açısından değerlendirildiğinde ise, 8,5 pH derecesindeki ortama ekilen tohumların çimlenme sürelerinin (49,85 gün), diğer ortam pH’larına ekilen tohumların çimlenme sürelerinden (sırasıyla 59,51 ve 56,68 gün) daha kısa olduğu, bir diğer deyişle daha hızlı çimlendikleri görülmektedir (Çizelge 4.20).

77 Bazı kombinasyonlarda farklılıklar görülse de, çoğunlukla, en yüksek tohum çimlenme oranlarının belirlendiği uygulamalarda tohumların çimlenme sürelerinin de uzun bulunması dikkat çekicidir. Bu durum, ilk bakışta, çimlenme oranı yüksek olan tohumların çimlenme hızlarının çoğunlukla daha yavaş olduğu gibi bir izlenim doğurmaktadır. Yine ilgi çekici bir durum olarak, çoğunlukla çimlenme oranlarının en düşük düzeylerde belirlendiği 8,5 pH derecesindeki ortamlara ekilen tohumların çimlenme sürelerinin, daha yüksek çimlenme oranı veren 6,5 ve 7,5 pH derecelerindeki ortamlara ekilen tohumların çimlenme sürelerinden daha kısa olduğu, bir diğer deyişle daha hızlı çimlendikleri de görülmektedir (Çizelge 4.20). Ancak, gerek tohumlarda gerçekleştirilen uygulamalar gerekse tohum ekimi yapılan ortamların pH dereceleri açısından, günlük tohum çimlenme hareketleri incelendiğinde; çimlendirme süresi sonunda çimlenme oranı düşük olarak belirlenen uygulamalarda, tohumların ekimden sonraki hemen ilk günlerde çimlenmeye başladıkları fakat çimlendirme süresinin başlarında veya ortalarında yeni tohum çimlenmesinin görülmediği belirlenmiştir. Çimlenme oranı yüksek olan uygulamalarda ise, yine tohum ekiminden sonraki ilk günlerde başlayan tohum çimlenmesinin, çimlendirme süresinin sonuna kadar artarak devam ettiği gözlenmiştir. Bir başka deyişle, yüksek tohum çimlenme oranı veren uygulamalarda, tohumların çimlenmesi daha süreklilik göstermekte ve daha uzun bir periyotta gerçekleşmektedir. Aynı durum, yetiştirme ortamlarının pH dereceleri için de geçerlidir. pH dereceleri 6,5 ve 7,5 olan ortamlarda tohumların çimlenmeleri çimlenme süresi sonuna kadar devam etmekte, 8,5 pH ortamlarına ekilen tohumlarda ise çimlenmenin başlangıcından bir süre sonra yeni çimlenme gözlenmemektedir.

Centauera tchihatcheffii tohumlarında gerçekleştirilen tüm uygulamalarda ve tohum ekimi yapılan yetiştirme ortamlarının tüm pH derecelerinde, 2005 yılı tohumlarının çimlenme oranlarının 2006 yılı tohumlarından daha düşük olduğu gözlenmektedir. Tohumların çimlenme sürecindeki durumları karşılaştırıldığında, 2005 yılı tohumlarının önemli bir kısmında tohum kabuğunun çatlamasına rağmen içlerinin boş görünümde oldukları, bir diğer deyişle embriyonun oluşmadığı görülmüştür. 2006 yılında toplanan tohumlarda benzer bir durumla karşılaşılmamıştır (Şekil 4.3, Şekil 4.4 ve Şekil 4.5). Tohumlarda embriyo oluşumu ve gelişimi üzerine sıcaklık, nem gibi çevresel faktörelrin önemli derecede etki ettikleri bilinmektedir. Bu nedenle, söz konusu durumun,

78 Centaurea tchihatcheffii bitkilerinde tomurcuk ve çiçek oluşumunun gerçekleştiği Nisan-Mayıs aylarında (Çakaroğulları 2005) özellikle 2005 yılında birden yükselen sıcaklıklar nedeniyle meydana geldiği söylenebilir. Nitekim, bu yılda doğadan toplanabilen tohum sayısı oldukça az düzeylerde olmuştur ve bitkilerin büyük çoğunluğunun ani ve aşırı sıcakların da etkisi ile yeterince boylanamadıkları, renklenemedikleri ve tohum oluşturamadıkları da gözlenmiştir.

Diğer araştırıcıların da (Özel 2002, Çakırlar vd. 2005b, Çakırlar vd. 2006) belirttiği gibi, bizim araştırmamızda da Centaurea tchihatcheffii tohumlarında belirlenen çimlenme oranları oldukça düşük düzeylerdedir. Buna rağmen, tohumların ekim öncesinde yüksek konsantrasyondaki (100 ppm) GA3 çözeltisinde 24 saat süre ile bekletilmeleri ile 120- 150 gün (4 ve 5 ay) katlamada tutulmaları durumunda çimlenme oranlarının arttığı da belirlenmiştir. Ayrıca, Centaurea tchihatcheffii tohumlarının çimlendirilme ortamları için 6,5 ve 7,5 pH değerlerinin daha iyi sonuç verdiği, toprakta alkaliliğin artması durumunda tohum çimlenmesinin engellendiği de görülmektedir.

Farklı sürelerde katlamaya alınan Centaurea tchihatcheffii tohumlarında, değişik ekim zamanlarının çimlenme oranları üzerine olan etkileri de görülmektedir. Gerek kontrol tohumlarında gerekse 3,4 ve 5 ay süre ile katlanan tohumlarda ve tüm pH derecelerindeki ortamlarda, Kasım ayında (24. 11. 2006) yapılan tohum ekimleri en düşük çimlenme oranını vermişlerdir. Aralık (22. 12. 2006) ayında yapılan tohum ekimlerinde çimlenme oranı biraz daha yüksek bulunmuş, Ocak (26. 01. 2007) ayında yapılan tohum ekimlerinde ise en yüksek çimlenme oranı belirlenmiştir (Çizelge 4.10 ve Çizelge 4.12). Ancak, araştırmamızda, tohum ekilen ortamların kontrollu koşullarda yer alması, bu bulguların Centaurea tchihatcheffii tohumlarının arazi koşullarındaki uygun ekim zamanları olarak değerlendirilmesini güçleştirmektedir. Gerek diğer araştırıcılarca gerekse bizim araştırma bulgularımız, Centaurea tchihatcheffii tohumlarının uzun bir dormansi süresine gereksinim gösterdiğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, arazide tohum ekimi için, bölgenin iklim özellikleri de göz önünde bulundurularak, sonbahar veya ilkbahar tohum ekim dönemlerinden birisi tercih edilebilir. Arazide sonbahar aylarında yapılacak olan tohum ekimlerinde, tohumlar kış ayları boyunca toprak altında kalarak dinlenme ihtiyaçlarını karşılayabilecekler ve izleyen ilkbahar aylarında

79 çimlenerek çiçekleneceklerdir. Arazide, ilkbahar aylarında yapılacak olan tohum ekimlerinde ise, en azından 4 veya 5 ay süre ile katlamada bekletilmiş olan tohumların kullanılması veya ekim öncesinde tohumların çimlenmeyi uyarıcı bir ön uygulamaya tabii tutulması gerekmektedir. Araştırmamızda, ekim öncesinde, tohumların yüksek konsantrasyondaki (100 ppm) GA3 çözeltisinde 24 saat süre ile bekletilmeleri ile 120- 150 gün (4 ve 5 ay) katlamada tutulmaları durumunda çimlenme oranlarının arttığı belirlenmiştir.

80 KAYNAKLAR

Altıntaş, A., Köse, Y.B., Yücel, E., Demirci, B. and Başer, K. H. C. 2004. Composition of the essential oil of Centaurea dichroa. Chemistry of Natural Compounds. Vol:40, No:6, 604-605. Anonim. 2001. Türkiye Çevre Vakfı. Ansiklopedik Çevre Sözlüğü. TÇV Yayın No: 142, 407 s. Anonim. 2001. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği. Biyolojik çeşitlilik ve Çevre Koruma Rehberi. (Editör: Serap Kaynak). TTKD ve UNDP, Ankara, 138 s. Anonim. 2004. Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanlığı. Gölbaşı (Ankara) Özel Çevre Koruma Bölgesi Çevre Düzeni Planı Revizyonu. Anonim. 2006a. Web sitesi: http://www.golbasi-bld.gov.tr/sevgicicegi.html, Erişim Tarihi: 12/04/2008 Anonim. 2006b. Web sitesi: http://www.fef.gazi.edu.tr/dhkt/bitki12.html, Erişim Tarihi: 12/04/2008 Anonim. 2006c. Web sitesi: www.kırsalcevre.org.tr, Erişim Tarihi: 12/04/2008 Anonim. 2006d. Web sitesi: http://www.ogm.gov.tr/sincap/bitki/p_cicek.htm, Erişim Tarihi: 13/04/2008 Anonim. 2006e. Web sitesi: http://www.cevreorman.gov.tr/yanarcicek.htm, Erişim Tarihi: 17/04/2008 Anonim. 2006f. Web sitesi: http://www.istanbul.edu.tr/edebiyat/edebiyat/dekanlik/ dergi/cd/Archives/number 13/13-02.pdf, Erişim Tarihi: 12/04/2008 Anonim. 2006g. Web sitesi: http://www.sifiryokolus.org/index.php?sayfa=29&id=3, Erişim Tarihi: 19/05/2008 Anonim. 2008a. Web sitesi:http://www.agaclar.net/galeri/ showimage.php?i=3639&c =327, Erişim Tarihi: 11/01/2008 Anonim. 2008b. Web sitesi:koksal.biz/gallery/v/yaban/asteraceae/Centaur..., Erişim Tarihi: 12/04/2008 Anonim. 2008c. Web sitesi:bitki.delisiyiz.com/resimler/centaurea-drabif..., Erişim Tarihi: 11/04/2008 Anonymous. 2006. Web sitesi: www.wikipedia, Erişim Tarihi: 12/02/2008

81 Anonymous. 2008a. Web sitesi: http://en.wikipedia.org/wiki/Star_thistle, Erişim Tarihi: 12/02/2008 Anonymous. 2008b. Web sitesi: wiki24.net/eo/wiki/Centa%C5%ADreo.html, Erişim Tarihi: 12/02/2008

Anonymous. 2008c. Web sitesi: www.staudenmann.de/staudenversand_nach_rheinl..., Erişim Tarihi: 19/03/2008 Anonymous. 2008d. Web sitesi: crdp2.ac-besancon.fr/.../centaurea_aspera.htm, Erişim Tarihi: 18/03/2008 Anonymous. 2008e. Web sitesi:www.mytho-fleurs.com/images/vivaces_2/page_ 01.htm, Erişim Tarihi: 12/05/2008 Anonymous. 2008f. Web sitesi:www.cottage-gardens.net/showdetails.asp?id=134, Erişim Tarihi: 12/05/2008 Anonymous. 2008g. Web sitesi:www.astrored.org/enciclopedia/wiki/Centaurea, Erişim Tarihi: 12/05/2008 Anonymous. 2008h. Web sitesi:www.tsflowers.com/html2/centaurea_dealbata.html, Erişim Tarihi: 12/05/2008 Anonymous. 2008ı. Web sitesi:www.botanik.uni-karlsruhe.de/.../fotos-hassler/, Erişim Tarihi: 03/05/2008 Anonymous. 2008i. Web sitesi:www.turnerphotographics.com/.../index.htm, Erişim Tarihi: 02/05/2008 Anonymous. 2008j. Web sitesi:www.touregypt.net/featurestories/flowers.htm, Erişim Tarihi: 17/05/2008 Anonymous. 2008k. Web sitesi: www.maltawildplants.com /ASTR/Pics/CNTDL /CNTDL..., Erişim Tarihi: 12/05/2008 Anonymous. 2008l. Web sitesi:www.funghiitaliani.it/index.php?showtopic=411..., Erişim Tarihi: 12/05/2008 Anonymous. 2008m. Web sitesi:http://www.fireflyforest.com/flowers/yellows/

yellow50.html, Erişim Tarihi: 12/05/2008 Anonymous. 2008n. Web sitesi: www.robsplants.com/plants/CentaNigra.php, Erişim Tarihi: 12/05/2008

82 Anonymous. 2008o. Web sitesi:www.specialplants.net/seeds.html, Erişim Tarihi: 12/05/2008 Anonymous. 2008ö. Web sitesi:jeantosti.com/Fleurs/centauree.htm, Erişim Tarihi: 12/05/2008 Anonymous. 2008p. Web sitesi:www.desirableplants.com, Erişim Tarihi: 12/05/2008

Anonymous. 2008r. Web sitesi:www.westernshastarcd.org/WeedGuide.htm, Erişim Tarihi: 12/04/2008 Anonymous. 2008s. Web sitesi:www.plantsafari.com/Catalog2/Detail/00249.html, Erişim Tarihi: 12/04/2008 Anonymous. 2008ş. Web sitesi:arabiantica.humnet.unipi.it/uploads/pics/P7F4..., Erişim Tarihi: 12/05/2008 Anonymous. 2008t. Web sitesi:www.floracyberia.net/.../centaurea_pullata.html, Erişim Tarihi: 12/05/2008 Arif, R., Küpeli, E. and Ergun, F. 2004. The biological activity of Centaurea L. Species. G.U. Journal of Science, 17 (4): 149-164 Avcı, M. 2005. Çeşitlilik ve endemizm açısından Türkiye’nin bitki örtüsü. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü. Coğrafya Dergisi, Sayı: 13, 27-55. İstanbul Backman, K. 1983. Evolutionary genetics and the genetic control of morphogenesis in flowering . Evolutionary Biology, 16: 157-208 Baytop, T. 1984. Centaurea’nın tıbbi bitki özelliği. Türkiye Bitkileri ile Tedavi, İstanbul Üniv. Eczacılık Fak. Yayınları. 354 s. Boşgelmez, A. 2005. (Editör) Centaurea Tchihatcheffii, Ankara-Gölbaşı Sevgi Çiçeği. Bizim Büro Basımevi-Ankara 570 s. Boşgelmez, A., Boşgelmez, İ.İ., Savcı, A.E., Aldemir, A., Mutlu, B., Ege, M. ve Topaloğlu, S., 2005a. Biyolojik çeşitlilik. 1. Bölüm, 1-130. (Editör: A. Boşgelmez), Centaurea Tchihatcheffii, Ankara-Gölbaşı Sevgi Çiçeği. Bizim Büro Basımevi-Ankara 570 s. Boşgelmez, A., Boşgelmez, İ.İ., Savcı, A.E., Aldemir, A., Gürpınar, H., Mutlu, B., Topaloğlu, S., Ege, M. ve Çiçek, N. 2005b. Ankara-Gölbaşı ve Centaurea Tchihatcheffii. 2. Bölüm, 131-178. (Editör: A. Boşgelmez), Centaurea

83 Tchihatcheffii, Ankara-Gölbaşı Sevgi Çiçeği. Bizim Büro Basımevi-Ankara 570s. Boşgelmez, A. 2006. (Editör) Gölbaşı Mogan Gölü, Andezit Taşı, Centaurea Tchihatcheffii. Bizim Büro Basımevi-Ankara 795 s. Cuenca, S., Amo-Marco, J.B. and Parra, R. 1998. Micropropagation from inflorescence stems of the Spanish endemic plant Centaurea paui Loscos ex. Willk. (Compositae). Plant Cell Rep. 18: 674-679 Cuenca, S. and Amo-Marco, J.B. 2000. In vitro propagation of Centaurea spachii Schultz Bip. ex Willk. from inflorescence stems. Plant Growth Regulation. 30: 99-103. Çakaroğulları, D. 2005. The Populatıon Bıology Of A Narrow Endemıc, Centaurea Tchıhatcheffıı Fısch. & Mey. (Composıtae), In Ankara, Turkey. The Graduate School Of Natural And Applied Sciences Of The Middle East Technical University. The Degree Of Master Of Science In Biology Çakırlar, H., Çiçek, N. Topaloğlu, S. ve Bursalı, B. 2005a. Ankara Gölbaşı’nda yetişen endemik Centaurea tchihatcheffii Fisch. et Mey. ve aynı bölgede yer alan Bıeb.’in anatomik özellikleri. 7. Bölüm, 259-278. (Editör: A. Boşgelmez), Centaurea Tchihatcheffii, Ankara-Gölbaşı Sevgi Çiçeği. Bizim Büro Basımevi-Ankara 570 s. Çakırlar, H., Çiçek, N., ve Doğru, A. 2005b. Centaurea tchihatcheffii Fisch. et Mey.’in çimlenme fizyolojisi. 7. Bölüm, 309-324. (Editör: A. Boşgelmez), Centaurea Tchihatcheffii, Ankara-Gölbaşı Sevgi Çiçeği. Bizim Büro Basımevi-Ankara 570s. Çakırlar, H., Çiçek, N., ve Doğru, A. 2006. Centaurea tchihatcheffii Fisch. et Mey. (Gölbaşı Sevgi Çiçeği)’nin Anatomik ve Çimlenme Özellikleri. 545-567. (Editör: A. Boşgelmez), Gölbaşı Mogan Gölü, Andezit Taşı, Centaurea Tchihatcheffii. Bizim Büro Basımevi-Ankara 795 s. Çolak, A.H. 2001. Ormanda Doğa Koruma (Koruma-Prensipler-Stratejiler- Önlemler).Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü Yayını, Ankara, 354.

84 Çelik, S., Uysal, İ. and Menemen, Y. 2007. Polen studies on some Turkish endemic species of Centaurea L. (Asteracea). European Journal of Scientific Research. Vol:19, No:1, 144-149. Çepel, N. 2003. Ekolojik Sorunlar ve Çözümleri. TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları 180, Ankara, 183 s. Demir, İ. and Ellis, R.H. 1992. Changes in seed quality during seed development and maturation in tomato. Seed Science Research, 2 : 81-87. Doğan, C. 2005. Ankara Gölbaşı’nda yetişen endemik Centaurea tchihatcheffii Fisch. et Mey. ve aynı alanda yayılış gösteren diğer Centaurea L. türlerinin polen morfolojisi. 5. Bölüm 279-294. (Editör: A. Boşgelmez), Centaurea Tchihatcheffii, Ankara-Gölbaşı Sevgi Çiçeği. Bizim Büro Basımevi-Ankara 570s. Duran, A and Duman, H. 2002. Two new species of Centaurea (Asteraceae) from Turkey. Annales Botanici Fennici. 39: 43– 48 Duran, A. and Hamzaoğlu, E. 2005. Psephellus turcicus sp. nov. (Asteraceae), a new chasmophyte species from central Anatolia, Turkey. Botanical Journal of the Linnean Society. 148:4, 495–500 Ekim, T. 1994, Centaurea tchihatcheffii Fisch. & Mey., The Karaca Arboretum Magazine Vol. II, Part 3, s. 137 Ekim, T., Koyuncu, M., Vural, M., Duman, H., Aytaç, Z. ve Adıgüzel, N. 2000. Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Eğrelti ve Tohumlu Bitkiler)(Red Data Book of Turkish Plants)(Pteridophyta and Spermatophyta). Türkiye Tabiatını Koruma Derneği ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yayını, Ankara, 246 s. Erik, S. ve Tarıkahya, B. 2004. Türkiye Florası Üzerine. Kebikeç, 17: 139-163 Erik, S., Mutlu, B., Topaloğlu, S., Tarıkahya, B. ve Aldemir, A. 2005. Centaurea tchihatcheffii’nin tarihçesi, Türkiye florasındaki yeri, yayılış alanları, taksonomik özellikleri ve diğer bitkiler ile olan birlikteliği. 3. Bölüm 179-258. Centaurea Tchihatcheffii, Ankara-Gölbaşı Sevgi Çiçeği. Bizim Büro Basımevi- Ankara 570 s. Erik, S., Mutlu, B., Elçi, B. ve Topaloğlu, S. 2006. Centaurea tchihatcheffii’nin morfolojik, taksonomik ve ekolojik özellikleri. 379-403. (Editör: A. Boşgelmez),

85 Gölbaşı Mogan Gölü, Andezit Taşı, Centaurea Tchihatcheffii. Bizim Büro Basımevi-Ankara 795 s. Gömürgen, A. N. and Adigüzel, N. 2001 Chromosome numbers and karyotype analysis of Centaurea tchihatcheffii Fischer & Meyer (Compositae, Cardueae). Ot Sistematik Botanik Dergisi 8: 83-86 Gömürgen, A.N. 2005. Centaurea tchihatcheffii Fisch. et Mey. (Asteraceae, Cardueae)’nin karyotip analizi. 6. Bölüm 295-308. (Editör: A. Boşgelmez), Centaurea Tchihatcheffii, Ankara-Gölbaşı Sevgi Çiçeği. Bizim Büro Basımevi- Ankara 570 s. Güner, A., Özhatay, N., Ekim, T. and Başer, H.K.C. 2000. Flora of Turkey and The East Aegean Islands, Vol: XI, Edinburg Univ. Press., 656 pp. Hammat, N. and Evans, P.K. 1985. The in vitro propagation of an endangered species: Centaurea junoniana Svent. (Compositae). J. of Hort. Sci. 60: (1): 93-97. Işık, K. 1997. Biyoçeşitlilik. TÜBİTAK Bilim ve Teknik, 30 (350): 84-88 IUCN, 2001. Red List Categories: Version 3.1. Prepared by ICUN Species Survival Commission, ICUN, Gland Switzerland and Cambridge, UK. Kaya, Z. ve Genç, Y. 2002. Endemik , Centaurea tchihatcheffii Üzerinde Morfolojik, Anatomik ve Palinolojik Araştırmalar, II. Ulusal Ormancılık Kongresi., cilt 2, 581-588. Kışlalıoğlu, M. ve Berkes, F. 1987. Biyolojik Çeşitlilik. Türkiye Çevre Sorunları Vakfı Yayını, 122 s. Kocataş, A. 1992. Ekoloji ve Çevre Biyolojisi. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kitaplar Serisi, No: 142, Bornova-İzmir, 564 s. Larson, L. and Kiemnec, G. 1997. Differential gerination by dimorphic achenes of yellow starthistle (Centaurea solstitialis L.) under water stress. Journal of Arid Environments, 37: 107-114 Özcan, H., Dengiz, O., Başkan, O., Güntürk, A., Boşgelmez, A. ve Aldemir. A. 2005. Centaurea tchihatcheffii’nin yetiştiği toprakların özellikleri ve bitkinin besin maddesi içerikleri. 9. Bölüm 363-406. (Editör: A. Boşgelmez), Centaurea Tchihatcheffii, Ankara-Gölbaşı Sevgi Çiçeği. Bizim Büro Basımevi-Ankara 570s.

86 Özel, Ç.A. 2002. Centaurea tchihatcheffii’nin İn Vitro Çoğaltımı. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 69 s. Özel, Ç.A. Khawar, K.M., Mırıcı, S., Arslan, O. and Özcan, S. 2006. Induction of ex vitro adventitious roots and soft wood cuttings of Centaurea tchihatcheffii Fisch. et Mey. Using Indole 3-Butyric and α-Naphthalene acetic acid. International Journal of Agriculture & Biology. Vol:8, No:1, 66-69. Perica, M. 2003. In vitro propagation of Centaurea rupestris L. Acta Biologica Cracoviensia Series Botanica. 45(2): 127-130, 2003. Rusak, G., Krajacic, M. and Slade, D. 1997. Inhibition of tomato bushy stant virus infection using a quercetagetin flavonoid isolated from Centaurea rupestris L. Antiviral Research.36:125-129. Rusak, G., Robinson, N. and Pepeljnjak, S. 2002. Antibacterial and antifungal activity of extracts and quercetagetin derivate isolated from Centaurea rupestris L. (Asteraceae). Acta Biologica Cracoviensa Series Botanica. 44:169-174. Takashi,jH. and Daisuke,aK. 1997..MicropropagationuofjCentaurea macrocephala Pushk. Ex. Willd. by shoot axis splitting. Hort Sci., 32 (6):1124-1125. Tan, K. and Vural, M. 2007. Centaurea tchihatcheffii Fischer& C.A. Meyer (Asteraceae). Plant Systematics and Evolution. 263: 203-207. Tarikahya, B. 2005. Centaurea tchihatcheffii Türünün Tarihçesi, Türkiye Florasındaki Yeri ve Yayılış Alanları, Taksonomik Özellikleri ve Diğer Bitkilerle Olan Birlikteliği. Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü. Basılmamış Yüksek Lisans Tezi. Tıpırdamaz, R., Özkum, D., Özbek, N. ve Ellialtıoğlu, Ş. 2006. Centaurea tchihatcheffii Fisch. et Mey.’in doku kültürü yoluyla üretimi üzerinde araştırmalar. 569-579. (Editör: A. Boşgelmez), Gölbaşı Mogan Gölü, Andezit Taşı, Centaurea Tchihatcheffii. Bizim Büro Basımevi-Ankara 795 s. Türkoğlu, İ., Akan, H. and Civelek, Ş. 2003. A new species of Centaurea (Asteraceae: sect. Psephelloideae) from Turkey. Botanical Journal of the Linnean Society. 143 (2), 207–212 Uzunhisarcıklı, M.E., Doğan, E. and Duman, H. 2007. A new species of Centaurea L. (Cardueae: Asteraceae) from Turkey. Botanical Journal of the Linnean Society 153:1, 61–66

87 Ünal, O., Gökçeoğlu, M. ve Topçuoğlu, Ş.F. 2004. Antalya Endemiği Origanum türlerinin tohum çimlenmesi ve çelikle çoğaltılması üzerinde araştırmalar. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 17 (2), 135-147 Vural, M. 2001. Ankara’nın Florası ve Korunması Gereken Endemik Bir Türü: ”Yanardöner”Hakkında. Web Sitesi: http://www.tarimsalpazarlama.com/ ayrinti.asp?Kod=605, Erişim Tarihi: 05/05/2008 Vural, M. ve Adıgüzel, N. 2001. Yanardönerler ağaçlara karşı, Yeşil Atlas, 4, 125. Vural, M. 2006. Centaurea tchihatcheffii’nin dünü ve bugünü. 327-336. (Editör: A. Boşgelmez), Gölbaşı Mogan Gölü, Andezit Taşı, Centaurea Tchihatcheffii. Bizim Büro Basımevi-Ankara 795 s. Yılmaz, M. 1992. Modern Bahçe Bitkileri Yetiştirme Tekniği. Çukurova Üniversitesi Basımevi. Adana. 151 s. Wagenitz, G. 1975. Centaurea L. In: Davis, P.H. (Ed.): Flora of Turkey and the East Aegean Islands. 5: 465-585. Wagenitz, G, Ertuğrul, K. and Dural, H. 1998. A new species of Centaurea Sect. Psephelloideae (Compositae) from SW Turkey. Willdenowia 28: 157– 161.

88 ÖZGEÇMİŞ

Adı Soyadı : Aslı GÜNÖZ

Doğum Yeri : Ankara

Doğum Tarihi : 05/06/1980

Medeni Hali : Evli

Yabancı Dili : İngilizce

Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl)

Lise : Kanuni Lisesi- 1997

Lisans : Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Hayvansal Üretim Bölümü- 2003

Yüksek Lisans : Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bahçe Bitkileri A.B.D.(Eylül 2003- Haziran 2008)

Çalıştığı Kurum/Kurumlar ve Yıl

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Yozgat İl Müdürlüğü-2007...

89