T.C. Kastamonu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dali
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
T.C. KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ANADOLU BEYLİKLERİNDE KADIN’IN SİYASİ VE SOSYAL ROLÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) İlknur GÜNDOĞDU DANIŞMAN Prof. Dr. Cevdet YAKUPOĞLU KASTAMONU 2018 T.C. KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ ANADOLU BEYLİKLERİNDE KADIN’IN SİYASİ VE SOSYAL ROLÜ İlknur GÜNDOĞDU Danışman Prof. Dr. Cevdet YAKUPOĞLU Jüri Üyesi Prof. Dr. İlhan ERDEM Jüri Üyesi Doç. Dr. Namıq MUSALI KASTAMONU – 2018 iv ÖZET Yüksek Lisans Tezi ANADOLU BEYLİKLERİNDE KADIN’IN SİYASİ VE SOSYAL ROLÜ İlknur GÜNDOĞDU Kastamonu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Cevdet YAKUPOĞLU Türk tarihi boyunca kadın; her daim hayatın başlangıcı, yönetiminde hâkimiyetin ortağı olarak değerlendirilmiş ve bu konuda ikinci plana atılmamıştır. Kadın; yeri geldiğinde şefkatli ana oluş, yeri geldiğinde ise; eline kılıç alıp, atına binip, cesurca erlerle birlikte savaşmaktan geri kalmamıştır. Eri ile neredeyse aynı haklara sahip olan Türk kadınına verilen değer abidelerde, yazıtlarda ve destanlarda kendini göstermiştir. Her daim bir otoriteye dâhil olan kadın, siyasi ve sosyal haklarını uzun bir süre korumayı başarmıştır. Türk kadını; Anadolu coğrafyasına ayak basmasından itibaren, var olan ve sonradan var olacak gerek ekonomik, gerekse siyasi hadiseler neticesinde Türkiye Selçuklu Devletinin yıkılışına kadar bir nebze geri planda kalmıştır. Anadolu Beylikleri’nde, Türk kadını eski haklarını ve özgürlüklerini geri almayı başarmıştır. Yeni oluşan siyasi otoriteler arasında yer bulmuştur. Öyle ki yönetime doğrudan katılarak bir bölgenin sorumluluğunu, yani valiliğini üstlenmiştir. Hatunlar bağlı bulundukları siyasal otoritenin hâkimiyetlerini ve devamlılığını sürdürmek için birçok siyasi evliliğe de imza atmış oldukları görülmektedir. Bu evlilikler doğrultusunda iki siyasal güç arasında denge unsuru oluşturmuşlardır. Türk kadınının siyasi varlıkları bunlarla sınırlı kalmamıştır. Türk tarihinde ve Anadolu beyliklerinin çağdaşı diğer yabancı devletler arasında ilk örneklerini gördüğümüz elçilik görevlerini üstlenmişlerdir. Hatunlar komşu devletlere olduğu kadar, kendi beylikleri içersinde de bu elçilik faaliyetlerini sürdürmüşler ve birçoğundan da başarı elde etmişlerdir. Kadınlar bazen de siyasi kimliğini bir kenara bırakıp sadece dinî ve sosyal sorumluluklarının getirisi olarak, ardlarında isimlerini yaşatan eserler vücuda getirmişlerdir. Ayrıca bu eserlerin varlığını sürdürebilmesi için birçok vakıf kurmuşlardır. v Hatunların giriştikleri hayır işleri neticesinde oluşan cami, imarethane, türbe, medrese, han gibi sosyal yapılar sayesinde, kendi soyundan gelecek nesillere gelir sağlamıştır. Hatunlar bu yapılar ile ülkenin ekonomisine doğrudan destek vermiştir. Tüm bunların yanı sıra halkın ihitiyaçlarını da bu yapılar sayesinde karşılamıştır. Bu doğrultuda tezimizde; ana kaynaklar ve tetkik eserler ışığında hatunların yönetimdeki gücü, siyasi evlilikleri ve bânisi olduğu yapıların incelenmesi sonucunda, Anadolu Beylikleri’nde kadının siyasi ve sosyal rolünü açıklamaya çalışacağız. Anahtar Kelimeler; Türk Kadını, Anadolu Beylikleri, Yönetimde Kadın, Sosyal Hayatta Kadın, Siyasi Evlilikler. 2018, 258 Sayfa Bilim Kodu: ..... vi ABSTRACT Master Thesis The Political end Social Role of Woman in Anatolian Principalities İlknur GÜNDOĞDU Kastamonu University Institute of Social Sciences Department of History Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Cevdet YAKUPOĞLU Throughout the history of the Turkish States; women are regarded as the partner of dominance in the beginning and management of life and are not on the second plan in this topic. Women became a compassionate mother or they took their swords, they rode their horses and they fought bravely with men when it’s necassary. The value that given to the Turkish woman, who has almost the same rights as men, shown in the monuments, inscriptions and epics. The women, who are part of an authority, managed defending their political and social rights for a long time. Turkish woman; remained in the background a little bit as result of economic and political events in Turkey since steppin into Anatolia, until the fall of the Anatolian Seljuk Empire. In the Anatolian Principalities, the Turkish woman was able to regain her former rights and freedoms. They found a place among the newly formed political authorities. So by joining directly administration, they took the responsibility of a division, the governorship. Women have had many political marriages in order to maintain their dominance and continuity of the political authority they are affiliated with. In the direction of these marriages, they created a balance between the two political forces. The political assets of the Turkish woman are not limited to these. They undertook embassy duties which are the first examples in Turkish history and Anatolian principals’ contemporary foreign states. As they did with contemporary states, they have continued these embassy activities in their own principalities, and most of them have achieved success. Sometimes they left their political identidy and they only fulfilled religious and social responsibilities. They have also set up many foundations for these works. Through the social structures such as mosque, almshouse, mausoleum, madrasah, inn, which are formed as a result of the charity works of the women, they have became income to their descendants. Women directly supported the economy of the vii country with these structures. In addition to all of these, the needs of the public are also met by these structures. In this article; we wil try to explain the Political and Social Role of Women in the Anatolian Principalities, as a result of examination of the power of women in government, political marriages and the works of the women who lived in this states, based on the main sources. Key Words; Turkish Woman, Anatolian Principalities, Turkish Woman, Woman in Management, Woman in Social Life, Plitical Marriages. 2018, 268 Pages Science Code:… viii ÖN SÖZ Anadolu Selçuklu Devleti, 1243 tarihinde Kösedağ Savaşı sonucunda Moğollara tabi olmuş, bu tabiyetin bir getirisi olarak hızlı bir çöküş dönemine girmiştir. XIII. yüzyılın ortalarından itibaren Selçukluların siyasi otoritesini yavaş yavaş kaybetmesi ve Moğolların hâkimiyetinin eski baskısının kalkmasıyla, uclarda ve sınırlarda bulunan Türkmen beyleri kendi hâkimiyetlerini ilan etmeye başlamışlardır. Anadolu coğrafyasında kurulan, gerek kurucusu ve gerekse oluşumunu tamamladığı bölgeye göre farklılık gösteren bağımsız ya da yarı bağımlı küçük devletlere verilen genel isim Anadolu Beylikleridir. Anadolu Beylikleri, Selçuklu Devleti ve Osmanlı Devleti arasında bir köprü olmuş ve bu köprü sayesinde yıllardan beri süre gelen kültürel birikim günümüze aktarılmıştır. Günümüzde Anadolu Beyliklerine dair çalışmalar mevcut olsa da bazı konular tam aydınlatılamamıştır. Tezimizin amacı; karanlıkta kalan konulardan biri olan XIII.- XV. yüzyıllar arasındaki Anadolu Beylikleri döneminde hayatın içinde bulunan kadının siyasi ve sosyal rolünü ana kaynaklar, tetkik eserler, ilgili tez ve makaleler rehberliğinde ortaya koymaktır. Tarihimizin her döneminde kadın, devlet yönetiminde etkili olmuştur. Bir siyasi unsur olarak görülen kadın, yaptığı evlilikler ile iki devleti birbirine bağlamış; güçlü olan devletin, diğer devlet üzerinde söz sahibi olmasını sağlamıştır. Tarihimizde birçok etkin olan kadın örneği mevcuttur. Kadın, yeri gelmiş eline silah almış savaşmış, yeri gelmiş sultan seferdeyken devletine naiplik etmiştir. Devlette hükümdardan sonra en çok onun sözü geçmiş ve en çok ona saygı duyulmuştur. Türk töresinde, Türk destanında yerini alan kadın acaba Anadolu Beylikleri döneminde nasıl bir rol üstlenmiştir? Kabuğuna çekilip hiçbir işle ilgilenmemiş midir? Yoksa yüzyıllardan beri ona verilen değere sahip çıkıp yine aktifliğini koruyabilmiş midir? Kadın sosyal hayatta ne gibi faaliyetlerde bulunmuş ve hangi eserleri inşa ettirmiştir? Ana kaynaklarda ve yapılan çalışmalarda kadına dair bilgiler parça parça mevcuttur. Tezimizin bir diğer amacı bu parçaları birleştirip Anadolu Beyliklerinde kadının siyasi ve sosyal yönünü tek bir çalışmada toplamaktır. ix Bu bağlamda tezimizin giriş kısmında ilk Türk Devletlerinden itibaren XIII.- XV. yüzyıllar arasındaki Anadolu Beylikleri dönemine kadar kadının, devlet içersinde siyasi ve sosyal rolü resmi kayıtların izinde genel olarak ifade edilmeye çalışılmıştır. İkinci kısmında, Anadolu Selçuklu Devletinin mirasını siyaseten devralmış olan Karamanoğulları, Germiyanoğulları, Eşrefoğulları, Sâhip-Ataoğulları, Hamidoğulları, İnançoğulları, Menteşeoğulları, Aydınoğulları, Saruhanoğulları, Karasioğulları, Çobanoğulları, Candaroğulları, Pevaneoğulları ve son olarak Osmanoğulları beyliklerinde siyasi olaylar çerçevesinde kadının, siyasi rolü açıklanmış, ardında bıraktığı eserler doğrultusunda da sosyal hayattaki varlığına vurgu yapılmıştır. Üçüncü kısımda, İlhanlı siyasi mirasını devralmış olan; Akkoyunlu Devleti, Karakoyunlu Devleti, Eretna Beyliği, Kadı Burhaneddin Ahmed Devleti, Taceddinoğulları Beyliği, Canik ve Amasya Emirlikleri, Erzincan Emirliği (Mutahharten Devleti) beyliklerinde kadın, ilgili başlıkla incelenmiştir. Tezimizin son kısmında ise; Dulkadiroğulları ve Ramazanoğulları beyliklerinde kadına dair bulunan bilgilere yer verilmiştir. XIII.-XV. yüzyıllar arasındaki Anadolu Beylikleri döneminde yaşayan kadının siyasi ve sosyal rolünü araştırılırken birinci elden kaynaklar, tetkik eserler, ilgili tez, makalelerden ve vakıf kayıtlarından yardım