özelröportaj dosya Tarihçesi

ırat ve Dicle nehirleri arasında Mezo- potamya bölgesinde, tarih boyunca Fpek çok medeniyet yerleşmiştir. Bir dağın tepesinde kurulmuş olan Mardin, Yu- karı Mezopotamya’nın en eski şehirlerinden biridir. M.Ö. 4500’ den başlayarak klasik anlamda yerleşim gören Mardin, Subari, Sümer, Akad, Babil, Mitaniler, Asur, Pers, Bizans, Araplar, Selçuklu, Artuklu, Os- manlı Dönemi’ne ilişkin birçok yapıyı bün- yesinde harmanlayabilmiş önemli bir açık hava müzesidir.

Mardin, 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sınır şehri olmuştur. 1990 yılın- da 16.05.1990 tarih ve 3647 sayılı kanun- la bu İle bağlı Cizre, İdil ve Silopi ilçeleri Mardin ilinden ayrılarak aynı tarih ve sayılı kanunla kurulan Şırnak iline, Gercüş ilçesi ise Batman iline bağlanmıştır.

İlin İdari ve Sosyo - Ekonomik Durumu Coğrafi Durumu Mardin ilinin nüfusu, 1927 Yılında 183.471 Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Mezopotamya havzasında iken 1935 yılında 229.921, 1940 yılında bulunan Mardin, güneyinde Suriye, doğusunda Şırnak ve Siirt, ku- 252.505, 1945 yılında 234.457, 1950 zeyinde Diyarbakır ve Batman, batısında Şanlıurfa ile çevrilidir. yılında 269.498, 1955 yılında 305.520, 1960 yılında 353.411, 1965 yılında Mardin topraklarının yaklaşık % 4,8’ini kaplayan dağlar doğu - bat 397.880,1970 yılında 453.092. 1975 yılın- istikametinde uzanır ve ovadan ortalama 600 metre yükseklikte çok da 519.687, 1980 yılında 564.967, 1985 geniş bir kütle oluşturur. Mardin ilinin yüzölçümü 8 806 km2 dir. yılında 652.069, 1990 yılında 557.727, 2000 yılında 705.098, 2012 yılı verilerine Yükselti bazı kesimlerde 1000 m üzerine çıkar. Dağlar genellikle göre nüfus 764.000’e ulaşmıştır. çıplaktır. Büyük bölümü kalkerli olduğundan çatlaklar ve yarıklar oluşmuştur. Yüzey suları çatlaklardan dibe çekilmekte ve ovalara Şehirde yaşayanların oranı % 57, köyde yakın platolarda yüzeye çıkmaktadır. Killi ve kireçli yapı topraklarda yaşayanların oranı % 43’tür. Yine aynı nü- Mardin, Mazıdağı, Derik, , Savur ve ’in yüksekle- fus sayımı sonucuna göre, il merkezi nüfus rinde meşe ağaçlarına rastlanır. Dağların kalkerli kesimleri hızla yoğunluğu ise km² başına 84 kişidir. Nü- aşınarak platolara dönüşmüştür. Bu platolar yer yer yüzeye çıkan fus bakımından en büyük ilçeleri sırasıyla lavlarla kaplıdır. Mardin’de Kızıltepe, Merkez, Nusaybin ve Midyat’tır. Yüzölçümü bakımından en büyük ilçesi ise Gümüş Çayı, Çağçağ suyu ve Savur Çayı yanı sıra Seyhan Deresi Kızıltepe’dir. Nüfus bakımından en küçük ve Yeşilli Gülzar Deresi bulunmaktadır. Dicle ve Fırat nehirlerinin ilçesi Ömerli, yüzölçümü bakımından en kolları il topraklarında koridor oluşturmuştur. Dicle Vadisi ile Kızıl- küçük ilçesi ise Yeşillidir. tepe, Mardin ve Nusaybin Ovaları mevcuttur.

idarecinin sesi - Ocak - Şubat / 2013 107 Mezopotamya’nın Kuzey Kapısı MARDİN

illerin ve dinlerin buluştu- kurulan 100 bin kişilik askeri gar- ren hız kazanmıştır. Mardin Valiliği ğu, kültürlerin yoğrulduğu nizon kenti), Artuklu dönemine ait tarafından 2008 yılında IPA Bölge- DMardin, 30 medeniyete ev medreselerin, camilerin, hamam- sel Rekabet Edebilirlik Programına sahipliği yapmış dokusuyla, kültü- ların, hanların, kervansarayların ve sunulan ve 1. caddenin sağlıklaş- rüyle, gizem dolu sokak ve mimari şifahanelerin kurulduğu önemli bir tırma çalışmalarını da içeren proje yapısıyla dünyada ender şehirler kültür şehridir. Aynı zamanda inanç kabul edilmiştir.Kentsel Sit alanının arasında yerini almıştır. ve hoşgörü kenti Mardin, yaşayan kanalizasyon ,içmesuyu ve yağmur- medeniyet şehri olarak bilinmekte- suyu hatlarının döşenmesi çalışma- Paleolitik döneme ait yaşam izleri- dir. ları % 85 oranında tamamlanmıştır, nin bulunduğu İlimiz, taş devri ve eşgüdümlü olmak üzere elektrik ve çakmak taşlarının ticaretinin yapıl- 1979 yılında sit alanı olarak ilan telefon hatlarının yer altına alınması dığı bölge olarak önemli bulgulara edilen tarihi Mardin’de 2000 yı- çalışmaları da devam etmektedir. sahiptir. Mardin aynı zamanda Me- lından itibaren şehrin mimari do- Kentin Tarihi dokusuna aykırı şekilde zopotamya ve bereketli hilalin ku- kusunu korumak amacıyla Mardin yapılmış olan yapı 110 betonarme zey kapısıdır. Pagan dönemine ait Valiliği tarafından medrese, cami, yapı Kültür ve Turizm Bakanlığının tapınakların, Roma dönemine ait kilise, kervansaray ile hamamların katkıları ile kamulaştırılmış ve yıkım manastırların, kiliselerin, antik kent- restorasyon çalışmaları başlatılmış işlemleri tamamlanmıştır. Haziran lerin (Dara ören yeri Perslere karşı bu çalışmalar 2009 yılından itiba- 2012 ayında 1. cadde de sokak

108 idarecinin sesi - Ocak - Şubat / 2013 özel dosya

Kuzey Kapısı MARDİN

sağlıklaştırma çalışmalarına başlanması öngörülmektedir.

Mardin kalesi için ,kaya parçalarının düşmesi riskine karşı güvenlik tedbir- lerinin alınması ve restorasyon projesi hazırlanmış ve Bölge Koruma Kurulu ta- rafından onaylanmıştır.Önümüzdeki ay- larda uygulama ihalesi yapılacak olup kalenin 2014 yılında turizme açılması hedeflenmektedir. Ulaşım yönünden gerekli hazırlıklar tamamlanmış 20 Şubat 2012 tari- İlimiz son yıllarda kültür turizmi yö- hinden itibaren Ankara, ve İzmir ile Mardin arasında karşılıklı nünden yoğun ilgi görmektedir. Bu ilgi direkt uçuş seferlerine yeniden başlanacaktır. üzerine girişimcilerimiz, konaklama ve yiyecek-içecek sektörünün beklentilere Bu yıl, İstanbul Emitt Fuarına katılım sağlanacak olup, SineMardin cevap vermesi için gerekli hazırlıklarını Film Festivali, Çocuk ve Gençlik Tiyatro Festivali, Ankara İlinde Tanıtım tamamlanmış, kongre turizminin de ya- Günleri, Mardin Bienali, İsveç ve Mardin’de Anadolu kültürleri festivali pılabileceğini de ortaya koymuştur. hazırlık çalışmaları devam etmektedir.

idarecinin sesi - Ocak - Şubat / 2013 109 MARDİN’e gelen konukların gitmeden görmesi gereken yerler;

• Mardin merkez, Kasımiye Medresesi, Deyrulzafaran Manastırı, Dara Ören yeri, • Midyat, Deyrulumur Manastırı, Konuk evi, tarihi Midyat Sokakları, Beyaz Su, • Nusaybin; Mor Yakup Manastırı, Zeynel Abidin Türbesi, Mor Avgin Manastırı • Savur ; Tarihi konakları, Dereiçi köyü, • Kızıltepe; Gurs vadisi, Dunaysır camii • Mazıdağı ; Sultan Seyhmus ziyaret yeri

Mardin, mimari, arkeolojik, etnografik ve görsel değerleri ile zamanın durduğu İlin Turizm izlenimini veren, Güneydoğunun şiirsel kentlerinden birisidir. Üzerine kuruldu- ğu dağlardan aşağıya göz alabildiğine Potansiyeli uzanan etkileyici bir doğal güzelliğe sa- hip dağ ve bahçelerle bezenmiş yerleşimi Örenyerleri, Müzeler ve Diğer Tarihi Yapılar ile adeta Mezopatamya’ya bekçilik eden Mardin, farklı dini inanışlar ile gelenek ve göreneklerini çağdaş bir anlayış içinde Mardin Müzesi sürdürmektedir. Asırlardır var oldukları -Mardin Müzesinde, M.Ö. 4000’li yıllardan günümüze kadar bu topraklarda, inşa edildikleri dönemin gelen Asur, Urartu, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu, Artuklu ve özelliklerini yansıtan, dini açıdan olduğu kadar, sanatsal yönden de değer taşıyan Osmanlı Devirleri’ne ait seramikler, damga ve silindir mühür- cami, türbe, kilise, manastır ve benzeri ler, sikkeler, kandiller, figürinler, gözyaşı şişeleri, takılar ve va- eserler yörenin kültürel zenginliğini ar- zolar sergilenmektedir. Müzede arkeoloji ve etnografya sergi tırmaktadır. Tarihi İpek Yolu üzerinde yer salonları, kütüphane, konferans ve dinlenme salonları yer al- alan Mardin’de birçok han ve kervan- maktadır. saray bulunmaktadır. Tarihi varlıkları ve Dara Harabeleri doğal güzellikleriyle Güneydoğu Anado- lu Bölgesi’nin en ilgi çeken şehirlerinden -Mardin’in 30 km güneydoğusunda bulunan Oğuz Köyü’nde biri olan Mardin, son yıllarda sadece ül- yer almaktadır. Eski Mezopotamya’nın en önemli kentlerinden kemizin değil tüm dünyanın ilgisini çek- birisi olan Dara, bugün küçük bir köy yerleşmesi haline gel- meye başlayan, tarihi ve kültürel yapısı ile miştir. Büyük İskender’le Pers İmparatorluğu’nun savaşlarına Unesco’nun “Dünya Mirası Kentleri Liste- sahne olmuş bu antik yerleşim birimi, İran Hükümdarı ünlü sine” girmeye aday olmuş bir kenttir. “Darayuvaşi” tarafından kurulmuş ve çeşitli dönemlerde İranlı-

110 idarecinin sesi - Ocak - Şubat / 2013 özel dosya

Mardin Müzesi Dara Harabeleri larla Romalılar arasında el değiştir- edilmiş olup, bentte bugün bile su alana kurulmuştur.. Çeşitli zaman- miştir. Kent, VII yy. sonlarına doğru bulunmaktadır. Ayrıca köyün etra- larda Mardin’e uğrayan gezginlerin Emevilerin, daha sonra Abbasilerin, fında tarihleri Geç Roma dönemine verdikleri bilgilerden kalede 200- XV yy’da da Türklerin hakimiyetine kadar giden mağara evlere rastlan- 300 yapı olduğu anlaşılmaktadır. girmiştir. Kalıntılar arasındaki büyük maktadır. Mardin’e hakim bir manzaraya kesme taşlar ve bulunan sikkeler- sahip kalenin bir başka özelliği de Mardin Kalesi den Dara’nın geçmişte büyük ve doğal kaya yapısı üzerine çok az görkemli yapılara ve zengin hazine- -Miladi 975-976, Hicri 365- eklentilerle müstahkem bir hale ge- lere sahip olduğu anlaşılmaktadır. 366’da Hamdaniler tarafından tirilmiş yapısıdır. inşa edilen kale, 60 bin metrekare Kaya içine oyulan yapılardan olu- şan Dara Kenti, çevresi ile birlikte 10 kilometreyi bulan geniş bir alana yayılmakta olup, kentin doğusunda yer alan kaya mezarları Kuruçay’a kadar uzanmaktadır. Çevresi 4 ki- lometrelik bir surla korunan kentin güney ve kuzeye açılan iki kapısı bulunmaktadır. İçkale kentin kuze- yinde ve 50 metre yüksekliğindeki tepenin üst düzeyine kurulmuştur. Kent içinde kilise, saray, çarşı, zin- dan, tophane ve su bendi kalıntıları halen görülebilmektedir. Köyün ku- zeyinde, güneye doğru inen kayalar oyularak, görkemli bir su bendi inşa

idarecinin sesi - Ocak - Şubat / 2013 111 Rabat Kalesi (İprhim)

-Derik İlçesinin 15 km batısında, Hisaraltı köyü sınırları dahilindedir. Köyün kuzeyinde yer alan dar bir vadide yükselen bir tepenin üstünde kurulmuş olan Rabat Kalesi Artuklu devrinin en büyük eserlerinden bi- risidir.

Medris – Marin Kalesi

-Nusaybin İlçesinin 15 kilometre kuzey doğusunda yer alan Marin Kalesi eski Mardin şehrinin içinde yüksek bir kayalık üzerinde inşa edilmiştir. Çevresi 1500 m olup 12 kule ve burcu bulunmaktadır. Kale- Zinciriye Medresesi nin kimler tarafından yaptırıldığını gösterir herhangi bir kayıt yoksa da, inşa tarzı Bizans yapımı olduğunu işaret etmektedir.

Aznavur Kalesi

-Nusaybin İlçesinin 14 km kuzey doğusunda yer alan Aznavur kalesi geniş bir vadide yükselen bir tepe- nin zirvesindedir. 970 yılında Ham- dan Bin Al Hasan tarafından inşa ettirilen kale 400 metre uzunluğun- da ve 30 – 60 metre genişliğinde olup, 14 burç ve 2 gözetleme kulesi ile tahkim edilmiştir.

Zinciriye Medresesi

-Medrese Mahallesinin kuzeyinde Zinciriye Medresesi Zinciriye Medresesi yer almaktadır. 1385 yılında Melik Necmeddin İsa tarafından yapıl- mıştır. Timur ve ordusuyla mücade- le etmiş olan Melik İsa bir süre bu medresede hapsedilmiştir.

Girişindeki taş işlemeler ve dilimli kubbeleriyle dikkat çeken Medrese iki avlulu ve iki katlı olup, avluların dışında kalan mekanlar iyice yayıl- mıştır. Medresede Sultan İsa Türbesi ve birçok eski kitabe mevcuttur. Bu yapı 1989 yılına kadar Müze olarak kullanılmıştır.

Zinciriye Medresesi

112 idarecinin sesi - Ocak - Şubat / 2013 özel dosya

Kasımiye Medresesi Kasımiye Medresesi Şehrin güneybatısındaki tepelerin altında yer alan yapıda düzgün kes- Çağ Çağ Deresinin doğusunda me taş kullanılmıştır. Yapının mimari takriben 300 metre çapında ve 24 tarzından, Artuklu devrinde yapı- metre yüksekliğinde höyük karakte- mına başlandığı ve Akkoyunlular rinde bir yerleşim yeridir. Arkeolojik döneminde tamamlanmış olduğu bir merkez olarak ilk kez 1948 yı- anlaşılmaktadır. Plan özellikleri, taş lında bilim dünyasına tanıtılan Gır- işçiliği ve süsleme motifleri, devir navaz, daha sonraki yıllarda çeşitli İnanç özelliklerine uygun olması da, bu araştırmalara konu olmuştur. 1991 anıtsal yapının Mardin’deki bu yapı yılına kadar yürütülen çalışmalarda Akkoyunlular tarafından tamam- Turizmi Gırnavaz’ın MÖ. 4. binyıldan MÖ. latıldığından Medrese Cihangir’in Sıtti Radviyye (Hatuniyye) 7. yüzyıla kadar sürekli yerleşim yeri oğlu Kasım adıyla anılmaktadır. Hamamı olarak kullanıldığı ortaya çıkarılmış- Tonuzlu revaklar ve yanlara doğru tır. Kazılar sonucu bulunan mezar- Savurkapı’da Hatuniyye medresesi- derin tonozlarla genişletilmiş tromp larda paha biçilmez metal silahlar, nin yaynında yer alan Hamam 1176 kubbeli Cami, revaklı avluda büyük süs eşyaları, vazolar, kandiller, ku- yılında Kudbettin İl Gazi’nin annesi eyvanın kanallarıyla ortadaki havu- vet, mühürler ve tabletlere rastlanıl- tarafından yaptırılmış olup halen ha- za bağlanmıştır. İki teras üzerine iki mıştır. mam olarak kullanılmaktadır. katlı olarak inşa edilmiş medrese, cami ve türbe ile birlikte külliye şek- lindedir.

Bedestan Hanı (Kayseriye)

-Ulucami’nin arkasındaki çarşının içindedir. 4 kapısı olan bu yapının Akkoyunlu Hükümdarı Kasım tara- fından 1480 – 1500 yılları arasında yapıldığı söylenmektedir.

Gırnavaz Örenyeri

Nusaybin’in 4 kilometre kuzeyinde, Habur Nehri kollarından biri olan Bedestan Hanı (Kayseriye)

idarecinin sesi - Ocak - Şubat / 2013 113 Ulucamii

Ulucami (Cami-i Kebir)

Mardin’deki camilerin en eskisidir. Altı paye üzeri- ne oturan kubbe bütün mekana hakimdir. Çapraz tonozlu revaklardan oluşan beş bölüm bulunmak- tadır. Burada revaklar arasında küçük bir eyvan dikkati çeker.

Camii Artuklu Hükümdarı Kudbeddin İl Gazi za- manında inşa edilmiştir (1199). Artuklu Hüküm- darlarından Melik Salih bir kısım malını bu cami- ye vakıf yapmıştır. Bunlar 38 dükkan, 1 hamam, Bab-ı Cedid civarında 1 bahçe ve Mardin köyle- rinde birçok dağdan oluşur. Mardin’in en önemli ibadet merkezlerinden biri olan Ulu Cami, devasa yapısıyla tarihin ihtişamını günümüze taşımakta- dır. Camin inşaa edildiğinde iki minareli olarak yapılır, zaman içerisinde yılan minarelerden 1850 li yıllarda yeniden insaa edilir. Günümüzde bir minaresi ayakta durmaktadır.

Melik Mahmut Camii

Savur kapıda bulunmaktadır. Yatık bir dikdörtgen alanı kaplayan ve yanlardan dar sokakların ay- rıldığı, taş işlemeli ana girişi, küçük bir meydana açılmaktadır.

Kitabesinden 1312 – 1362 yılları arasında Artuk- lu Hükümdarı Melik Salih tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Halk arasında bu camiye Ba- bussavr Camii adı verilmekte olup, cami Artuklu Hükümdarı Melik Mahmut’un burada bulunan kabrinden kaynaklarından kendisi tarafından ya- pıldığı düşünülmektedir. Aynı zamanda mezarının da avluda gömülü olduğu sanılmaktadır.

Melik Mahmut Camii

114 idarecinin sesi - Ocak - Şubat / 2013 özel dosya

larından Yavlak Aslan tarafından bağlanmış ancak yapı, (1200 ila 1239) yılları arasında kardeşi Artuk Aslan tara- fından tamamlanmıştır. Her hali ile bir Artuklu eseri olduğu belli olan caminin iç kısmı, mihrabı ve duvarları zarif işleme ve yazılarla süslenmiştir.

Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi

1860 yılında Patrik An- tuan Semheri tarafından yaptırılan Kilise 21 sütun üzerine oturtulmuştur. Latifiye Camii Akustik bir ses düzeniyle Latifiye Camii inşa edilen kilisede, pat- riğin oturma yeri ve vaaz Şehrin orta kesiminde, Cumhuriyet yeri ahşap el işçiliği ile Meydanı’nın güneyindedir. Artuko- süslenmiş olup zarif bir ğullarından Melik Abdullatif tarafın- görünüm sergilemekte- dan 1371’de yaptırılmıştır. Minaresi dir. Mısır Valisi Muhammed Ziya Tay- yar Paşa tarafından inşa ettirilmiş Patrikhane, 1895 yılında olan Camide Sultan Aviz ve Melik Antakya Patriği İgnatios Mansur’un mezarları yer almakta- Benham Bani tarafından dır. inşa ettirilmiştir. 1988 yı- lında Kültür Bakanlığına Şehidiye Camii ve Medresesi devredilen Patrikhane, restore edilerek 1995 Şehidiye Mahallesindedir. Katip Şehidiye Camii ve Medresesi yılından itibaren Müze Ferdi, bu yapının Sultan Melik Nas- olarak kullanılmaya baş- ruddin Artuk Aslan tarafından 1201 lanmıştır. Eski Patrikhane – 1239 ‘da yaptırılıp kendisinin de binasının bir kısmı, 1914 buraya gömüldüğünü bildirmekte- – 1915 yıllarında yapılan dir. Araştırmacılar Medreseyi ge- genişletme çalışmalarında nellikle 13. yüzyıl başına tarihlen- yıkılmıştır. dirilmektedir. Her iki durumda da Medrese 13. yüzyılın ilk yarısında Mor Yusuf Kilisesi kurulmuş olmalıdır. 1916 yılında (Surp Hovsep) Camiye bu gün ayakta duran mina- resi ilave edilmiştir. Bir Meclis-i Mebusan üyesi öncülüğünde1894 Kızıltepe Ulucamii yılında ibadete açılmıştır. Meryamana Kilisesi ve Patrikhanesi İçinde 21 sütun bulunan Kızıltepe İlçesinde Hükümet Kona- kilisenin koro balkonu akustik olup, çok sayıda değerli ikonası vardır. ğının arkasında yer alan caminin yapımına 1184 yılında Artukoğul-

idarecinin sesi - Ocak - Şubat / 2013 115 Deyruülzaferan Manastırı (Mor Hananya)

Mardin İlinin 5 kilometre doğu- sunda bulunan Deyrulzafaran Ma- nastırı, Yukarı Mezopotamya’ya bakan yamaçlarda yer almaktadır. Süryanilerin tarihi ve dini değerleri arasında bugüne kadar ayakta ka- labilmiş müstesna bir abide olan manastır, 636 yıl boyunca “Dünya Süryanilerinin Patriklik Merkezliğini” yapmıştır. Manastırın bilinen en eski kısmının Milattan önceki dönemlere ait olduğu bilinmektedir.

Tarihi yapının, Mardin ilinin kuru- Deyruülzaferan Manastırı (Mor Hananya) luşuna kadar uzandığı tahmin edil- ağaçları ile bölgenin en güzel bah- Mor Behnam (Kırklar) mektedir. Yapının bu kısmında göze çesine sahip manastırdır. Manastırı çarpan en önemli özellik, tavan yapısıdır. Tavanı oluşturan taşlar 20 Mor Yakup Manastırı 5. yy.da yapıldığı tahmin edilen ma- x 0,5 m ebatlarında 13 sıra halin- (Nusaybin) nastırda, ince taş işçiliği ile işlenmiş de ve aralarında herhangi bir harç mihrapların, dörtyüz yıllık ahşap Mor Şabo’nun ölümüne kadar olmaksızın birbirine kenetlenmiş mihrap kapılarının, kök boya ile Mecusi tapınağı olarak kullanılan halde duran geometrik yapıdadır. baskı yapılmış 150 yıllık perdelerin, manastır, Tapınak kalıntıları üzeri- Göze çarpan bir diğer özellik ise geniş avlusu içinde çan kulesinin ve ne, MS. 328 yılında inşa edilmiştir. mabedin her iki tarafında kurban adeta dantel gibi işlenmiş taş oy- İçinde ismini aldığı Mor Yakub’un sunulan yeri olan kemerli bölümle- macılığı örneklerinin yer aldığı bir Türbesi bulunan manastırın Taş işçi- rin bulunmasıdır. divan mevcuttur. 1170 yılında kırk liğindeki mükemmeliyetçilik birçok şehitlere ait kemiklerin getirildiği Pagan inançlarından olan Şemsi kesimin hayranlığını uyandırmak- manastır, Bugün Mardin Metropo- inancına ait bilinen en eski mabedi tadır. XIX. Yy.a kadar bünyesinde litlik Kilisesi olarak kullanılmaktadır. olma özelliğini bünyesinde barın- rahiplerin yaşadığı bilinen Mor Ya- dıran Deyrulzafaran Manastırı, Hi- kub Manastırı, Nusaybin İlçe Mer- Deyrulumur Manastırı ristiyanlığın inanç silsilesi etrafında kezinde bulunmaktadır. Bahçesinde Midyat İlçesinin 20 kilometre do- yapılan mimari eklentileriyle bugün- kazı çalışmaları tamamlandığında ğusunda bulunan manastır, M.S. kü görkemli yapısına kavuşmuştur. “İnanç ve Hoşgörü parkı” olarak 397 yılında inşa edilmiştir. M.S. Çevresinde zeytin, badem ve üzüm projesi yapılacaktır. 640 yılında Arap-İslam Ordu- su Süryanilerle işbirliği yaparak Mezopotamya’ya girdiğinde özellik- le bu eserin korunması için dönem halifesi Hazreti Ömer’in emri ile ay- rıcalık tanınmıştır. Zengin bir Kütüp- haneye sahip olan Manastırın diğer bir önemli özelliği de, bünyesinde binlerce öğrencinin eğitim aldığı bir Teoloji Fakültesi’nin bulunması ve Süryani bilginlerinin büyük çoğun- luğunun buradan mezun olmasıdır.

116 idarecinin sesi - Ocak - Şubat / 2013 özel dosya SporTurizm Termal Turizm

Avcılık Germ-i Ab Kaplıcası

Arkeolojik açıdan zengin bir şehir Dargeçit İlçesi sınırları içerisindeki Germ-i Ab Kaplıcası, şifalı suları ile yöre- olan Mardin, aynı zamanda tabii nin en önemli termal merkezidir. güzellikleri ile farklı bir cazibeye sa- hiptir. İlin doğa yapısı av turizmini canlı kılacak tüm unsurları barın- Yayla Turizm dırmakta olup, özellikle son yıllar- Zinnar Bağları da avcıların yoğun ilgisini çeken av alanlarında, tilki, tavşan, keklik, Şehir Merkezindeki Zınnar Bağları, fiziki özellikleri ve iklim koşulları bakı- karabatak, çulluk ve yaban ördeği mından, gerek kampçılık faaliyetleri, gerekse doğa yürüyüşü için elverişli bir avlanabilmektedir. merkezdir.

El Sanatları

Geçmişten bu yana farklı dini inançlar ile gelenek ve görenekle- rini çağdaş bir anlayış içinde sürdükmekte olan Mardin, bu çe- şitliliğin bir yansıması olarak el sanatlarından da beşiği olmuştur.

Çanak Çömlekçilik, Demircilik, Bakırcılık, Kalaycılık, Kuyumcu- luk, Gümüşçülük (Telkari), İğne Oyası, Midyat El Nakışı, Tohum İğnesi, Yorgancılık, Oyacılık, Boyacılık (Sibbeğ), Dericilik (Dab- bağ), Sabunculuk, Dokumacılık, Şal ü Şapik (Özel bir kumaş dokumasıdır), Kilimcilik, Halıcılık (Yün ve İpek), Semercilik, Keçe- cilik, Tahta Oymacılığı (Kakmacılık), Sedef İşlemeciliği, Halbur- culuk (Gürgen Ağacı İşlemeciliği) ve Taş Oymacılığı gibi yöreye has el sanatları eski çağlardan beri yapıla gelmekle beraber, gü- nümüzde bunların bir kısmı ne yazık ki kaybolmak üzeredir.

idarecinin sesi - Ocak - Şubat / 2013 117 Telkari çelerde gelişme göstermesinin en eşyaları üretilmekle beraber bu sa- önemli nedenidir. Aynı zamanda natı sürdürenlerin sayısı gün geçtik- Telkari,tel haline getirilmiş gümüşü Testi ve küplerin evlerin kubbeli ta- çe azalmaktadır. veya altını tahta üzerinde açılmış vanlarında kullanılması, Mardin’e oyuklara koyarak ve gömerek yapı- Semercilik – Nalburculuk özgü bir mimari tarzının gelişme- lan bir süsleme sanatıdır Tel haline sinde ve akustiğin sağlanmasında Gerek fiziki koşulları, gerekse İpek getirilen altın ve gümüş kanaviçe önemli rol oynamıştır. Yolu güzergahında bulunması ne- zarafetinde ilmek ilmek işlenerek deniyle Mardin’in binek hayvanları- süs ve ziynet eşyalarına dönüştürü- Bakırcılık na ihtiyacı hep olmuştur. Bu yüzden lür.Bu ince el sanatı Mardin Merkez Bakırcılık, Mardin merkezinde, di- Semercilik ve Nalburculuk, nice ve Midyat İlçesine özgü olup başka ğer önemli sanat dalları gibi şehrin kervanların gelip geçtiği ve konak- bir yerde bu sanatı görmek müm- özel dokusunda yer bulan ve kendi ladığı bu topraklarda sürekli geli- kün değildir. adıyla anılan çarşısında yüzyıllar- şerek günümüze kadar varlıklarını Testicilik – Çömlekçilik dan beri varlığını sürdürmekte olan sürdürebilmişlerdir. Ancak değişen bir sanattır. Bakırcılıkta ürünlerin zaman şartları, bu sanatları günü- Çanak Çömlekçilik (testi, çömlek, ortaya çıkması son derece ağır müzde neredeyse atıl duruma gel- küp, saksı, tandır vb.ürünler) Mer- şartlarda gerçekleşmekte ve işin miştir. kez ve Midyat İlçelerinde çok eski tamamı el gücüne dayanmaktadır. yıllardan beri devam eden sanat Oyacılık – Basmacılık Yörede birçok sofra takımı, çanak, dalıdır. Yörenin kırmızı toprağının kaşık, kepçe kevgir, sini leğen, ka- Çok köklü bir geçmişe sahip olan küp yapımcılığına elverişli olması, zan, ibrik ve su güğümü gibi mutfak iğne oyası, göz nurunun el mahare- söz konusu sanat dallarının bu il- tiyle bütünsel bir güzellik sergilendi- ği müstesna bir sanat dalıdır. Masa örtüleri, oda takımları, kırlentler, yazma çevreleri, mendiller ve ben- zeri aksesuarda motifleşen bir sanat dokusu, günümüzde de, yöre ka- dınları arasında önemini kaybetme- den devam ettirilmektedir.

Kök boya ile, el yapımı tahta kalıp- ları kullanmak suretiyle şekillenen basmacılık ise, daha çok nevresim, perde, masa örtüsü, bohça ve tablo gibi ürünlerin yapılmasında kullanıl- maktadır.

118 idarecinin sesi - Ocak - Şubat / 2013 özel dosya Dağlar Yöresel Yemekler

Mazıdağları: Mardin ilini doğudan batıya kate- den, Mardin Ovasında yüksekliği 1000-1200 metre civarında, Mardin Ovasında ise yüksekliği 600 metre- deki dağlardır.

Abdulaziz Dağı: Kızıltepe İlçesi ile Göllü Köyü arasın- da bulunmaktadır.

Maşion Dağları: Ömerli İlçesi Beşikkaya Köyünde bu- lunmaktadır.

Hazar Tepesi: İlin güneybatısındaki tepedir. Ağa Sofrası

Ziyaret Tepe: Mardin’in kendine özgü yemekleri, yörede yetişen bitkilerin yardımı ve İl merkezinde yüksekliği 1160 met- yaşam tarzının belirleyiciliğiyle geleneksel bir boyut kazanmıştır. Mardin relik tepedir. mutfağının zenginliği, geçmiş uygarlıkların kültür birikimleri ve yöre hal- kının medeniyetteki değişim sürecinde kendilerini yenilemedeki yetenek- Timurlenk Tepesi: leri ile kendilerini yenilemedeki yetenekleri ile açıklanabilmektedir. İl merkezinin güneyinde bulunan te- pedir. Çeşitli dinlerin dinsel törenleri için hazırlanan yemekler, düğün, doğum ve ölüm sonrası geleneksel günler ve ayinler için özel olarak yapılan Kızıltepe Ovası: hayır yemekleri, yöre mutfağını oluşturan çeşitlerinden bazılarıdır. Kızıltepe ve Derik İlçeleri sınırların- da 700 km²lik ovadır. Yöreye has baharatlar kullanılarak lezzeti arttırılan geleneksel yemekler arasında, İkbebet (İçli köfte), Sembusek, Irok (kızarmış içli köfte), Kibe, Mardin ve Nusaybin Ovaları: Kitel, Raha, Kuzu çevirme, Kaburga dolması, Lebeniyye, zerde ve peynirli Merkez ve Nusaybin İlçeleri sınırla- katmer sayılabilir. rında kalan 1350 km²lik ovada ta- rım yapılmaktadır.

Etli Yaprak Sarma Etli Sarma Etli Kabak Dolma

Kaburga Dolması İkebet Pekmezli Kavurma

idarecinin sesi - Ocak - Şubat / 2013 119 Geleneksel Mardin Evleri

Mardin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde örnek- lenen, “Kuzey Suriye Yapı Stili” şeklinde tanımla- nan taş mimarının görüldüğü önemli şehirlerden birisidir.

Gerçekten de bölgede çok sayıda taş ocağı olan beyaz ve sarı kalker taşı, yapı üretimine egemen olmuş; kapı, pencere, asma katı gibi zorunlu kulla- nımları dışında ahşap işçiliğine yer verilmiştir.

Bu mimarinin biçimlenmesindeki en önemli etken- ler, bölgenin coğrafi durumu ve iklimidir. Ayrıca mimaride önemli bir yere sahip olan eyvan ve re- vak gibi yarı açık mekanlar, özellikle batı güneşine karşı gölgede kalabilecek biçimde yapılmaktadır.

120 idarecinin sesi - Ocak - Şubat / 2013