Hamarat Metal Makina 2001 Yılında Hasan Ali HAMARAT Tarafından Kurulmuştur

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Hamarat Metal Makina 2001 Yılında Hasan Ali HAMARAT Tarafından Kurulmuştur Hamarat Metal Makina 2001 yılında Hasan Ali HAMARAT tarafından kurulmuştur. Firma matbaa baskı kalıbı ve geri dönüşüm işi ile uğraşmaktadır. Matbaalardan kullanılmış olarak gelen kalıplar, te- mizlendikten sonra graylenip tekrar özel foto kim- yasal emaye kaplanıp yeniden kullanıma sunulmak- tadır. Geri dönüştürülen matbaa kalıpları Türkiye’de üretilmeyip başta Uzakdoğu olmak üzere yurtdışın- dan gelmektedir. Hamarat Metal Makina tarafından yapılan bu iş sayesinde ithalatın önü kesilmekte, Ülke ekonomisine katkı sağlanmaktadır. Hamarat Makine, bu işle hem kalıbı kullanan firmalara hem de çevreye katkı sağlamaktadır. Ülke ekonomisine katkı Hamarat Metal Makina Saha Betonu Uygulamalarinda Yapı ADO Kimyasalları H. Derman AYVACI, Derman Mü- hendislik firmasıyla mekanik tesisat ve taahhüt işlerine devam ederken 2014 yılında ADO Yapı Kimyasalları firmasını kurmuştur. Özellikle saha betonu uygulamaları için gerekli malzemelerin satışını yapan firma kısa sürede sektör tarafından tercih edilir hale gelmiştir. Birçok ba- şarılı işe imza atan firma artan müşteri portföyüyle Konya ve çevresine hizmet vermektedir. H. Derman AYVACI, gerek yapı kim- yasalları gerekse de mekanik tesisat projelendirme ve taahhüt faaliyetlerine artan iş temposuyla devam etmekte, Konya ve Seydişehir ‘de müşterilerine hizmet vermektedir. 17 Tarihi Bundan sonra şehir, önemli kültürel fa- Ermenek yöresi tarihin ilk çağlarından aliyetler ve mimari eserlerin meydana itibaren mühim bir yerleşim alanı olmuş getirildiği bir yer olmuştur. Belki de bu ve stratejik konumundan dolayı Asur, yüzden bir müddet Karamanlı adı unutu- Hitit, Pers, Makedon, Romalı ve Bizans larak ve devrin en önemli kaynaklarında dönemlerinde de önemini korumuştur. bu devlet, Ermenek Beyliği olarak anıl- Özellikle Hititler, Makedonlar ve Roma- maya başlanmıştır. Yine bu kaynaklarda lılar döneminde bölgenin çok büyük bir şehrin vasıfları uzun uzun anlatılırken, gelişme göstererek bayındır hale geldiği, beyliğin 15 kadar şehir ve 51 kaleden yine bugünkü ilçe merkezinin de o dö- 25.000’i yaya, kalanı da süvari olmak nemlerde şekillenmeye başladığı, hatta üzere 50.000’e yakın asker çıkardığından Romalılar döneminde iki yüz yıl kadar bahsedilmektedir. Bu dönemde Erme- bölgenin her yönden merkezi konumuna nek, bir kısmı gümüş olan ve hâlihazırda yükseldiği de bilinmektedir. Ermenek çok azı ele geçmiş bulunan Karamano- ismi de bu dönemde görev yapan Romalı ğulları paralarının da darp edildiği bir kumandan Germanicus’a izafeten “Ger- yerdir. Larende (bugünkü Karaman il merkezi), Alaiye, Mut, Anamur, Gülnar, Ermenek manikopolis“ den bozulmuştur. İkinci bir izah tarzında da Ermenek kelimesinin Silifke o dönemde Ermenek›e bağlı şe- aslı tamamen Türkçe olup Kahraman hirlerden bir kaç tanesidir. 1487 yılına Kahramanların Bulunduğu Yamaç anlamına gelen (ER) ile İnsan anlamına kadar Karamanoğullarının yönetiminde gelen (MEN) Uygurca Karşı, Yamaç anla- kalan bölge her yönden mamur bir halde mına gelen (EK) kelimelerinden mürek- Osmanlıların eline geçerken, Ermenek’te kep olarak (KAHRAMAN İNSAN YERİ) veya doğmuş olan Karaman Beyliği yine bura- (KAHRAMAN İNSANLARIN BULUNDUĞU da son bulmuştur. YAMAÇ) değerlendirilmekle birlikte bir Osmanlılar döneminde Konya merkez diğer rivayete göre de İREM-NAK Cennet olmak üzere teşkil edilen Karaman Eya- Bağları anlamına gelir. Türklerin fetihten letine dâhil edilen Ermenek, dönemin hemen sonra Anadolu da kurdukları üç yerli ve yabancı kaynaklarının ittifakla şehir (Yenişehir, Aksaray, Ermenek) içeri- belirttiğine göre bir müddet daha öne- sinde yer almıştır. Esasen Türklerin böl- mini devam ettirmiştir. Hatta bu dönem- geyi tanımaları da Malazgirt Zaferi’nden de bölgenin ticari faaliyetlerinin merkezi çok öncelere rastlar. Ama kesin yerleşme haline geldiği ve bilhassa tekstil üretimi 1071 ‘den sonra ve XII. yüzyılın hemen ile ticaretinde çevredeki yegane şehir ko- baş1ari yani 1115 yıllarına tekabül et- numuna yükseldiğini görmekteyiz. Öyle mektedir. Yalnız daha sonra büyük bir ki, o dönemde Ermenek bezi bütün Os- kısmı İslamlaşacak olan Hıristiyan Bulgar manlı ülkesinde arandığı gibi İstanbul ve ve Varsak (Farsak) Türkleri yöreye daha Edirne pazarlarında da en yüksek fiyat- önce yerleşmişler, Zira Bizanslılar daha tan satılan emtia içerisinde yer almıştır. XI. yüzyılda Ermenek kalesini ücretli XVIII. yüzyıldan itibaren Osmanlı askerleri olan Peçenek Türklerine bırak- Devleti’nin paralel olarak Ermenek ve yö- mıştı. resi de gerilemeye başlamıştır. Buna rağ- 1071 ‘de Anadolu’nun kapılarını Türk- men 1890’lı yıllarda Larende›nin 8.961 lere açan Malazgirt zaferinden sonra olan merkez nüfusuna karşılık Ermenek tamamıyla Türkmen nüfusu ile dolan şehir merkezinde 6.430 kişi yaşamaktay- Ermenek ve yöresine çogun1ugu Oğuz- dı. İlçe genelinde ise Larende›nin 16.828 ların Avşar boyuna mensup, Turgutlu, kişiye ulaşan nüfusuna karşılık (1894 Oğuzhanlu, İkizce1ü, Mukaddemlü, Konya salnamesi) Ermenek’te nüfus Uğurlu, Kazanculu, Sarivelilü, Burhanlu 25.665 kişiye ulaşmaktaydı (1893 Adana gibi belli başlı oymak ve aşiret1er ye- salnamesi). Yine bu dönemde civar ka- r1eşecektir. Bunlar coğrafi yapının da zalardan Silifke 28.000, Mersin 29.000, özelliğine uygun olarak bu bö1geyi eski Mut 15.000, Gülnar 18.000, Anamur Türk taksimatında olduğu gibi İç-el (İç-i1) 16.000 toplam nüfusa sahip idi. Bu so- ve Taş-e1 (Dış-i1) olmak üzere iki bölüm- nuç Ermenek’in 1845 idari taksimatında de isimlendireceklerdir. Bu esnada baş Mut, Silifke, Anamur, Karataş kazalarını gösteren Haçlı seferlerine karşı mühim içine alan İçel sancağının merkezi olma- görev1er üstlenen Ermenek yöresindeki sıyla yakın ilişkilidir. Ne var ki, 1870’de bu Türkmen1er, 1101 ‹de olduğu gibi, bu vasfını kaybederek ve yöre insanı günü- istilacıları bölgeye sokmamışlardır. müze kadar devam eden bir mücadeleye Ermenek yöresinde 1228 yılından mecbur kalmıştır. Bu süreç içerisinde itibaren önemli bir uç meydana getiren bölgenin hızla gerilediği de bir gerçektir. Türkmenler, Nure Sofi önderliğinde et- Öyle ki, 1891‘de 6.430 olan merkez ilçe raftaki kalelere hücum ederek, sınırlarını nüfusu 1945’de ancak 6.607 kişiye ulaşa- genişletmişlerdir. O›nun ölümü ile yerine bilmiştir. geçen oğlu Kerimü›d-din Karaman Bey Ermenek yine bu dönemde, 1910’da döneminde Erdemli›den Antalya önleri- Konya’ya bağlanmışken, 1915’de ne kadar Taşeli bölgesi hâkimiyet altına Adana’ya, 1919’da tekrar Konya’ya ve alınarak Ermenek başkent yapılmıştır. 1989’da ise Karaman iline bağlanmıştır. 18 19 Coğrafi Konum faaliyeti %4,05’lik bir alanda yapıl- mektedir. Yükseköğretimde ilçenin Karaman ili Ermenek ilçesi, maktadır. Bağcılık ürünleri bölge durumu çevre ilçelere göre daha 36°58’ Kuzey enlemi ile 32°53’ için önem taşımakta ve marka olumlu bir seyir izlemektedir. Er- Doğu boylamı arasında yer almak- olabilecek ürünlerin üretimi (Er- menek ilçesinde yükseköğretime tadır. İl merkezine uzaklığı 160 menek pekmezi) söz konusudur. devam eden nüfus %3.9 ‘dur. Bu km’dir. İlçenin deniz seviyesinden Meyvecilik için ayrılan alan %13,27 oran, ilçenin eğitime verdiği öne- ortalama yüksekliği 1.250 metre- oranla önemli paya sahip olup, min bir göstergesidir. İlçede eğitim dir. İlçenin, kuzeyinde Karaman, Karaman’da meyveciliğe ayrılan formasyonu, tarım-hayvancılık ve potansiyel olarak var olan doğa Konya ili Hadim ilçesi, güneyinde alanın oranından (%10,10) oldukça turizmi ile maden sektöründe Antalya ili Gazipaşa ilçesi, Mersin yüksektir. Ermenek’te en fazla ye- ihtiyaç duyulan insan kaynağı ili Anamur ilçesi, batısında Sarıve- tiştirilen tarla ürünleri buğday ve profiline göre şekillenirse ilçenin liler, Başyayla ilçeleri ve doğusun- arpadır. Bu ürünler içerisinde en gelişimine önemli katkı sağlaya- da Mersin ili Mut, Gülnar ilçeleri fazla yetiştirme alanına sahip ürün caktır. İlçede Karamanoğlu Meh- bulunmaktadır. İlçenin yüzölçümü ise %49,35 oran ile buğdaydır. met Bey Üniversitesine bağlı bir 1.222,9 km² ’dir. yüksekokulu bulunmaktadır. Bu durum şehrin sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamına olumlu etkiler Ermenek bırakmaktadır. Turizm Kahramanların Bulunduğu Yamaç Kentin kalıntılarının çoğunlukla yerel taştan Zeyve Pazarı aşağısındaki köylere yapılmış ve bunlar taşına- 600 yıllık tarihi ile Torosların doğru yayılmış olabileceği bilir ve bağımsız mezarlar. Nüfus Hayvansal Üretim ortasında bir tabiat harikası. Sit düşünülüyor. Oldukça Gökçeseki’deki bir pod- 2010 yılı itibariyle ilçe nüfusu- Karaman ili Ermenek ilçesinde alanı olan yerde 300’den fazla, kapsamlı bir kazı yürüten yum üzerine yerleştirilmiş nun %35’i ilçe merkezinde yaşa- toplam 11.969,9 ha Çayır-Mera yaşları 800 ile 200 yıl arasında kazı ekibinin çalışanlarının lahitlerse Ermenek’teki en maktadır. İlçe nüfusunun Karaman alanı bulunmakta ve bu alan Ka- değişen çınar ağaçları bulunuyor. çoğunu ise çevredeki köy- görkemli lahitler... lü kadınlar oluşturuyor. MS II. yüzyılda Trayan nüfusuna oranı %13,15 iken, TR52 raman ili içerisinde %4,13’lük oran Mesire alanının 300 metre yukarı- Gökçeseki ören ye- döneminde, Ermenek’in bölgesi nüfusuna oranı %1,36’dır. bir sahiptir. Ormanlık arazi bakı- sında aniden kaynamaya başlayan rinde, bölgedeki hemen Gökçeseki Ören yerinde 2023 yılında Karaman nüfusunun mından Karaman ili ormanlık ara- pınarlar, Zeyve Çayı’nı oluşturu- her tip mezar örneği var. antik Philadelphia’da Tra- 268.918’e kadar yükseleceği dü- zisinin %28,69’unu, TR52 bölgesi- yor. Çay, mesire alanında değişik Tümü kapaklı olan bu- yan adına sikkeler basıl- şünülürken, Ermenek nüfusunun nin %6,59’unu Göller Havzası’nın büyüklüklerde şelaleler oluşturur- radaki mezar tipleri yine maya başlanıyor. 26.694’e azalacağı
Recommended publications
  • T.C. Kastamonu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dali
    T.C. KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ANADOLU BEYLİKLERİNDE KADIN’IN SİYASİ VE SOSYAL ROLÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) İlknur GÜNDOĞDU DANIŞMAN Prof. Dr. Cevdet YAKUPOĞLU KASTAMONU 2018 T.C. KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ ANADOLU BEYLİKLERİNDE KADIN’IN SİYASİ VE SOSYAL ROLÜ İlknur GÜNDOĞDU Danışman Prof. Dr. Cevdet YAKUPOĞLU Jüri Üyesi Prof. Dr. İlhan ERDEM Jüri Üyesi Doç. Dr. Namıq MUSALI KASTAMONU – 2018 iv ÖZET Yüksek Lisans Tezi ANADOLU BEYLİKLERİNDE KADIN’IN SİYASİ VE SOSYAL ROLÜ İlknur GÜNDOĞDU Kastamonu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Cevdet YAKUPOĞLU Türk tarihi boyunca kadın; her daim hayatın başlangıcı, yönetiminde hâkimiyetin ortağı olarak değerlendirilmiş ve bu konuda ikinci plana atılmamıştır. Kadın; yeri geldiğinde şefkatli ana oluş, yeri geldiğinde ise; eline kılıç alıp, atına binip, cesurca erlerle birlikte savaşmaktan geri kalmamıştır. Eri ile neredeyse aynı haklara sahip olan Türk kadınına verilen değer abidelerde, yazıtlarda ve destanlarda kendini göstermiştir. Her daim bir otoriteye dâhil olan kadın, siyasi ve sosyal haklarını uzun bir süre korumayı başarmıştır. Türk kadını; Anadolu coğrafyasına ayak basmasından itibaren, var olan ve sonradan var olacak gerek ekonomik, gerekse siyasi hadiseler neticesinde Türkiye Selçuklu Devletinin yıkılışına kadar bir nebze geri planda kalmıştır. Anadolu Beylikleri’nde, Türk kadını eski haklarını ve özgürlüklerini geri almayı başarmıştır. Yeni oluşan siyasi otoriteler arasında yer bulmuştur. Öyle ki yönetime doğrudan katılarak bir bölgenin sorumluluğunu, yani valiliğini üstlenmiştir. Hatunlar bağlı bulundukları siyasal otoritenin hâkimiyetlerini ve devamlılığını sürdürmek için birçok siyasi evliliğe de imza atmış oldukları görülmektedir. Bu evlilikler doğrultusunda iki siyasal güç arasında denge unsuru oluşturmuşlardır. Türk kadınının siyasi varlıkları bunlarla sınırlı kalmamıştır.
    [Show full text]
  • Phd 15.04.27 Versie 3
    Promotor Prof. dr. Jan Dumolyn Vakgroep Geschiedenis Decaan Prof. dr. Marc Boone Rector Prof. dr. Anne De Paepe Nederlandse vertaling: Een Spiegel voor de Sultan. Staatsideologie in de Vroeg Osmaanse Kronieken, 1300-1453 Kaftinformatie: Miniature of Sultan Orhan Gazi in conversation with the scholar Molla Alâeddin. In: the Şakayıku’n-Nu’mâniyye, by Taşköprülüzâde. Source: Topkapı Palace Museum, H1263, folio 12b. Faculteit Letteren & Wijsbegeerte Hilmi Kaçar A Mirror for the Sultan State Ideology in the Early Ottoman Chronicles, 1300- 1453 Proefschrift voorgelegd tot het behalen van de graad van Doctor in de Geschiedenis 2015 Acknowledgements This PhD thesis is a dream come true for me. Ottoman history is not only the field of my research. It became a passion. I am indebted to Prof. Dr. Jan Dumolyn, my supervisor, who has given me the opportunity to take on this extremely interesting journey. And not only that. He has also given me moral support and methodological guidance throughout the whole process. The frequent meetings to discuss the thesis were at times somewhat like a wrestling match, but they have always been inspiring and stimulating. I also want to thank Prof. Dr. Suraiya Faroqhi and Prof. Dr. Jo Vansteenbergen, for their expert suggestions. My colleagues of the History Department have also been supportive by letting me share my ideas in development during research meetings at the department, lunches and visits to the pub. I would also like to sincerely thank the scholars who shared their ideas and expertise with me: Dimitris Kastritsis, Feridun Emecen, David Wrisley, Güneş Işıksel, Deborah Boucayannis, Kadir Dede, Kristof d’Hulster, Xavier Baecke and many others.
    [Show full text]
  • Yûnus Emre Kitabi | 1
    YÛNUS EMRE KİTABI | 1 “Yûnus der eşkere nihân” YÛNUS EMRE KİTABI 2 | YÛNUS EMRE KİTABI T.C AKSARAY VALİLİĞİ İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ KÜLTÜR YAYINLARI - 15 YAYIN KOMİSYONU Mustafa DOĞAN: İl Kültür ve Turizm Müdürü Mümin BERK: Müdür Yardımcısı Mahmut YILMAZ: Şube Müdürü Çağatay VAN: İl Halk Kütüphanesi Müdürü Ebru SERT: Folklor Araştırmacısı EDİTÖR: Orhan Kemâl TAVUKÇU KAPAK TASARIM: Ömer OK/Ar-Ge Sorumlusu BASKI: Akçağ Yayınevi Tuna Cad. No:8/1 Kızılay/Ankara 1. Baskı Aralık 2017 Kitapta yer alan yazıların bilimsel sorumluluğu yazarlarına aittir. ISBN : 978-605-149-932-1 Kültür Bakanlığı Sertifika No: 11382 Aksaray Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Taşpazar Mah. Kadıoğlu Sok. No:1 68100 AKSARAY Tel: 0 382 213 24 74 Fax: 0 382 212 35 63 e-mail: [email protected] www.aksaraykulturturizm.com Bu yayın Aksaray Valiliği Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından bastırılmıştır. Kitabın, telif ve dağıtım hakları İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne aittir. YÛNUS EMRE KİTABI | 3 “Yûnus der eşkere nihân” YÛNUS EMRE KİTABI Editör Prof. Dr. Orhan Kemâl Tavukçu 4 | YÛNUS EMRE KİTABI YÛNUS EMRE KİTABI | 5 İÇİNDEKİLER TAKDİM ........................................................................................................................... 7 Aykut PEKMEZ Aksaray Valisi TAKDİM ........................................................................................................................... 9 Haluk Şahin YAZGI Aksaray Belediye Başkanı TAKDİM .........................................................................................................................
    [Show full text]
  • Historical Analysis Volume 14 Issue 3, 2019, P
    Turkish Studies Historical Analysis Volume 14 Issue 3, 2019, p. 565-575 DOI: 10.29228/TurkishStudies.24795 ISSN: 2667-5552 Skopje/MACEDONIA-Ankara/TURKEY Research Article / Araştırma Makalesi A r t i c l e I n f o / M a k a l e B i l g i s i Received/Geliş: 11.07.2019 Accepted/Kabul: 10.09.2019 Report Dates/Rapor Tarihleri: Referee 1 (02.08.2019)-Referee 2 (09.08.2019)- Referee 3 (10.08.2019) This article was checked by iThenticate. KARAMANOĞULLARI’NIN TÜRKİYE SELÇUKLU DEVLETİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Fatma İNCE* ÖZ Karamanoğullarının Anadolu’ya ne şekilde geldikleri ile alakalı bir çok rivayet vardır. Ancak bu rivayetlerin içerisinde en muteber olanı Karamanlıların Ahmet Yesevi ile yaşamış oldukları bir takım sorunlar dolayısıyla Türkistan’dan Anadolu’ya geldiklerine dairdir. Karaman aşiretinin reisi Nure Sufi’dir. Nure Sufi’ye Alaaddin Keykubad zamanında Ermenek bölgesi verilmiştir. Ermenek bölgesinin ona verilmesinin en önemli sebebi hem bölgedeki Ermeni isyanlarını bastırması hem de burada bir uç beyliği kurmasının istenmesidir. Nure Sufi 1231 yılındaki Baba İlyas isyanında onun yanında yer almıştır. Karamanlılar Nure Sufi’den sonra Kerimüddin Karaman Bey’in önderliğinde Kilikya sınırlarındaki uçlarda Türkmen Dağları diye bilinen dağlık kesimde Varsak, Durgut, Bulgar, Kosun, Göğes gibi diğer Türkmen aşiretleri ile işbirliği yaparak güçlendiler. Karaman Bey özellikle Moğol kumandanı Baycu’nun Anadolu’ya geldiği sırada yaşanan karmaşadan istifade ederek aşireti ile birlikte yol kesmeye ve yağmacılığa başladı. Bu esnada Selçuklu tahtında bulunan IV. Rükneddin Kılıç Arslan, Karaman Bey’e sahip olduğu yerleri ikta olarak vermek suretiyle itaat altına almak istemiş, kardeşi Bonsuz’a da Emir-i Candarlık payesi vermiştir.
    [Show full text]
  • Asst. Prof. Dr, Karamanoğlu Mehmetbey University, Faculty of Literature, Department of History [email protected]
    Dr. Öğr. Üyesi, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Asst. Prof. Dr, Karamanoğlu Mehmetbey University, Faculty of Literature, Department of History [email protected] https://orcid.org/0000-0002-7812-1406 Y.Lisans Öğrencisi, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Graduate Student, Karamanoğlu Mehmetbey University, İnstitute of Social Sciences [email protected] https://orcid.org/ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi - Journal of Turkish Researches Institute TAED-65, Mayıs - May 2019 Erzurum ISSN-1300-9052 Makale Türü-Article Types : Araştırma Makalesi-Research Article Geliş Tarihi-Received Date : 23.01.2019 Kabul Tarihi-Accepted Date : 17.04.2019 Sayfa-Pages : 245-264 : http://dx.doi.org/10.14222/Turkiyat4107 www.turkiyatjournal.com http://dergipark.gov.tr/ataunitaed This article was checked by Atatürk Üniversitesi • Atatürk University Öz Abstract XII. yüzyıldan itibaren Moğollar, Türklerin Since XII. Century, Mongols started an yoğun olarak yaşadıkları Mâverâünnehir ve invasion movement to Transoxiana / Horasan coğrafyasına yönelik istila hareketi Maveraünnehir and Khorasan/Horasan başlatmıştır. Bu istilalar, kesif Türkmen geographies where Turks live intensively. These nüfusunun Anadolu’ya doğru göç hareketine invasions caused immigration of intense neden olmuştur. 3 Temmuz 1243 Kösedağ Turkmens population towards Anatolia. In 3rd Savaşı’nda Türkiye Selçuklu Devleti’nin July 1243 Battle of Kose Dagh, Mongols Moğollar karşısında bozguna uğramasıyla da dominance process on
    [Show full text]
  • Science Versus Religion: the Influence of European Materialism on Turkish Thought, 1860-1960
    Science versus Religion: The Influence of European Materialism on Turkish Thought, 1860-1960 Dissertation Presented in Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree Doctor of Philosophy in the Graduate School of The Ohio State University By Serdar Poyraz, M.A. Graduate Program in History The Ohio State University 2010 Dissertation Committee: Carter V. Findley, Advisor Jane Hathaway Alan Beyerchen Copyright By Serdar Poyraz 2010 i Abstract My dissertation, entitled “Science versus Religion: The Influence of European Materialism on Turkish Thought, 1860-1960,” is a radical re-evaluation of the history of secularization in the Ottoman Empire and Turkey. I argue that European vulgar materialist ideas put forward by nineteenth-century intellectuals and scientists such as Ludwig Büchner (1824-1899), Karl Vogt (1817-1895) and Jacob Moleschott (1822-1893) affected how Ottoman and Turkish intellectuals thought about religion and society, ultimately paving the way for the radical reforms of Kemal Atatürk and the strict secularism of the early Turkish Republic in the 1930s. In my dissertation, I challenge traditional scholarly accounts of Turkish modernization, notably those of Bernard Lewis and Niyazi Berkes, which portray the process as a Manichean struggle between modernity and tradition resulting in a linear process of secularization. On the basis of extensive research in modern Turkish, Ottoman Turkish and Persian sources, I demonstrate that the ideas of such leading westernizing and secularizing thinkers as Münif Pasha (1830-1910), Beşir Fuad (1852-1887) and Baha Tevfik (1884-1914) who were inspired by European materialism provoked spirited religious, philosophical and literary responses from such conservative anti-materialist thinkers as Şehbenderzade ii Ahmed Hilmi (1865-1914), Said Nursi (1873-1960) and Ahmed Hamdi Tanpınar (1901- 1962).
    [Show full text]
  • UNIVERSITY of CALIFORNIA Los Angeles the Lazy, the Idle, The
    UNIVERSITY OF CALIFORNIA Los Angeles The Lazy, the Idle, the Industrious: Discourse and Practice of Work and Productivity in Late Ottoman Society A dissertation submitted in partial satisfaction of the requirements for the degree Doctor of Philosophy in History by Melis Hafez 2012 © Copyright by Melis Hafez 2012 ABSTRACT OF THE DISSERTATION The Lazy, the Idle, the Industrious: Discourse and Practice of Work and Productivity in Late Ottoman Society by Melis Hafez Doctor of Philosophy in History University of California, Los Angeles, 2012 Professor James L. Gelvin, Chair This dissertation traces the establishment of a binary between work and laziness from 1839 to 1920, the last century of the Ottoman Empire. Over this period, Ottoman society experienced an epochal shift in the discourses and practices of work. This study examines this shift, first, by exploring how concepts of work and productivity were moralized, socially practiced, militarized and politicized in a non-European modernity project, and second, by demonstrating how this emergent discourse, formulated as an issue of ‘national’ importance, became a constitutive element of the general nation-formation process within the last Ottoman century. I examine the configuration and development of the moralistic discourse of an ‘Islamic work ethic’ as an integral part of creating productive citizens. To do this, I consult an underutilized source, morality books, which display the connection between the mobilization for productivity, modern ii conceptualizations of body and time, and nation formation. Emphasizing the role of social practice in emergent discourses, I investigate how the bureaucratic reforms of the state in the last Ottoman century played a pivotal role in the transformation of concepts and practices of work.
    [Show full text]
  • KARAMAN Tarihi KULTURU
    T.C. KARAMAN VALiLiGi • ll Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları ·IV· KARAMAN TARiHi ve •• •• •• ·· -.... .. _KULTURU -XVI Yüzyıl Larende (Karaman) Kazasında Yerle~me ve Nüfus Osman GÜMÜŞÇÜ - Karamanoğulları Tarihi Dr. Tahsin ÜNAL • • - Karaman Ili Dini Tarihi ve Günümüz Inanç Coğrafyası Bayram POLAT Karaman'ın 4500. Kurulu~ Yılı Anısına Sunulmu~tur ISBN 975-585-588-2 (ISBN 975-585-584-7 Tk) Karaman İl Kültür Turizm Müdürlüğü'nden 21/05/2005 Tarih ve 4'12/2876 Sayılı Yazı ile basım Izni AJıruruştır Her hakkı saklıdır. Bu kitabın içinde yer alan belgelerin, fotografların ve yazıların hiçbir lasou yazar ve Karaman ll Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün yazılı izni olmaksızın tamamen, kısmen veya değiştitilerek yayımlanamaz. hiçbir şekilde iktibas edilemez. fotokopi dalıil, elektronik veya mekanik yollarla kopyası yap ılamaz, bilgi olarak depolanamaz ve çoğaltılamaz. Fabrika Basım Ltd. Şti. Tarafından Basılmıştır Tel: O 212 3321918-19 Karaman Ili• Dini Tarihi ve • Günümüz Inanç Coğrafyasi Bayram POLAT .. KARAMAN TARİH i 4 Karaman ili Dini Tarihi ve Günümüz inanç Coğrafyası KARAMAN İLİ DİNİ TARİHİ VE GÜNÜMÜZ İNANÇ COGRAFYASI GİRİŞ Çalışmanın başlangıcında, Karaman' a giderek yerinde gözlem metodunu kullanarak elde ettiğimiz verileri not aldık. Karaman"ın köylerini dolaşarak oralarda yaşayan halkın dini mezhep ve cemaatler açısından durumlarını yerinde tespit etmeye özen gösterdik. Diğer taraftan çeşitli dini mezhep ve cemaat lider­ leriyle birebir görüşerek millakatlar yaptık. Onlara konumuzia ilgili belirlecliğiıniz sorular yöneltip, verilen cevapları kaydetlik Daha sonra bu cevap­ ları eliğer verilerle karşılaştırarak değerlendirme yaptık ve böylelikle verilen bil­ gilerin doğruluğunu test etmeye gayret ettik. Diğer taraftan Karaman hakkında yazılı belge ve kaynakları derleyerek, dalaylı gözlem metodunu da kullandık. Görüldüğü gibi bu çalışmamız katılımcı gözlem, millakat ve dalaylı gözlem metotl~ıyla elde edilen verilerden yararlarularak oluşturulmuştur.
    [Show full text]
  • The Urbanization and Ottomanization of the Halvetiye Sufi Order by the City of Amasya in the Fifteenth and Sixteenth Centuries
    The City as a Historical Actor: The Urbanization and Ottomanization of the Halvetiye Sufi Order by the City of Amasya in the Fifteenth and Sixteenth Centuries By Hasan Karatas A dissertation submitted in partial satisfaction of the requirements for the degree of Doctor of Philosophy in Near Eastern Studies in the Graduate Division of the University of California, Berkeley Committee in charge: Professor Hamid Algar, Chair Professor Leslie Peirce Professor Beshara Doumani Professor Wali Ahmadi Spring 2011 The City as a Historical Actor: The Urbanization and Ottomanization of the Halvetiye Sufi Order by the City of Amasya in the Fifteenth and Sixteenth Centuries ©2011 by Hasan Karatas Abstract The City as a Historical Actor: The Urbanization and Ottomanization of the Halvetiye Sufi Order by the City of Amasya in the Fifteenth and Sixteenth Centuries by Hasan Karatas Doctor of Philosophy in Near Eastern Studies University of California, Berkeley Professor Hamid Algar, Chair This dissertation argues for the historical agency of the North Anatolian city of Amasya through an analysis of the social and political history of Islamic mysticism in the fifteenth and sixteenth centuries Ottoman Empire. The story of the transmission of the Halvetiye Sufi order from geographical and political margins to the imperial center in both ideological and physical sense underlines Amasya’s contribution to the making of the socio-religious scene of the Ottoman capital at its formative stages. The city exerted its agency as it urbanized, “Ottomanized” and catapulted marginalized Halvetiye Sufi order to Istanbul where the Ottoman socio-religious fabric was in the making. This study constitutes one of the first broad-ranging histories of an Ottoman Sufi order, as a social group shaped by regional networks of politics and patronage in the formative fifteenth and sixteenth centuries.
    [Show full text]
  • Secret Armies and Revolutionary Federations: the Rise and Fall of Armenian Political Violence, 1973-1993 Christopher Gunn
    Florida State University Libraries Electronic Theses, Treatises and Dissertations The Graduate School 2014 Secret Armies and Revolutionary Federations: The Rise and Fall of Armenian Political Violence, 1973-1993 Christopher Gunn Follow this and additional works at the FSU Digital Library. For more information, please contact [email protected] FLORIDA STATE UNIVERSITY COLLEGE OF ARTS AND SCIENCES SECRET ARMIES AND REVOLUTIONARY FEDERATIONS: THE RISE AND FALL OF ARMENIAN POLITICAL VIOLENCE, 1973-1993 By CHRISTOPHER GUNN A Dissertation submitted to the Department of History in partial fulfillment of the requirements for the degree of Doctor of Philosophy Degree Awarded: Summer Semester, 2014 Christopher Gunn defended this dissertation on July 8, 2014. The members of the supervisory committee were: Jonathan Grant Professor Directing Dissertation Mark Souva University Representative Michael Creswell Committee Member Will Hanley Committee Member Edward Wynot Committee Member The Graduate School has verified and approved the above-named committee members, and certifies that the dissertation has been approved in accordance with university requirements. ii To Felix and Maxim iii ACKNOWLEDGEMENTS Over the last eight years, I have become indebted to a number of individuals and organizations that helped, assisted, and encouraged me as I pursued my doctorate in history and this research project in particular. Without them, I would never have completed this journey. I owe a special thanks to the late Daniel Walbolt, and his spouse, Sylvia, who have generously supported the Department of History at Florida State University, and who provided the means for my fellowship at the University. I am extremely grateful for the patience and guidance of my advisor, Dr.
    [Show full text]
  • ÇOBAN OĞULLARI BEYLİĞİ Dr. M. Yaşar YÜCEL XIII. Yüzyıl Sonlarına Doğru Anadolu Selçuklu Devletinin Kuvvetten Düşme
    ÇOBAN OĞULLARI BEYLİĞİ Dr. M. Yaşar YÜCEL XIII. yüzyıl sonlarına doğru Anadolu Selçuklu Devletinin kuvvetten düşmesi üzerine Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde bir takım beylikler ortaya çıkmışlardır. Eski kaynaklarda "Tevaif-i Mülûk" diye anılan bu beylik­ lerin, sayıları büyüklü küçüklü olmak üzere yirmiyi geçmektedir. Başta merkezî otoritenin zayıflaması olmak üzere bir çok siyasî ve toplumsal olaylar sonucunda meydana çıkan bu beylikler, XIII. yüzyılın sonundan başlayarak hemen hemen -Dulkadir ve Ramazan oğulları beyliklerinin egemenliklerini kaybettikleri- XVI. yüzyılın başına kadar gelen bir süre içinde Anadolu'nun tarihî çehresini karekterize etmişlerdir. Biz yazımızda bu beyliklerden biri olan Hüsameddin Çoban Bey'in Kastamonu bölgesinde tesis ettiği beyliğinden bahsedecek ve kaynakların müsaadesi nisbetinde bu siyasî teşekkülün tarihi ile hâkimiyet sahasına da­ hil bölgenin, Türkler tarafından fethini aydınlatmağa çalışacağız. Bölgenin Türk hâkimiyetine girişi 1071 Malazgirt zaferinden sonra, Selçukluların maiyetinde akıp gelen Türk boylarının Anadolu'da Karadeniz ile Çanakkale Boğazı, Ege Denizi, Doğu Akdeniz ve Antalya körfezine kadar yayıldıkları genel olarak kabul edilmektedir1. Şu halde Bizans kaynaklarında Paflagonya adı verilen2 ve konumuzu teşkil eden Çoban-oğulları Beyliğinin hâkimiyet sahasını içine alan Sakarya ırmağı üzerinde Bizans hududundan Kastamonu'ya kadar uzanan Uc kısmının Türk­ ler tarafından ilk fethini, XI. yüzyılın sonlarına çıkarmak yerinde olur. Nitekim, o sıralarda Çankırı'yı alarak fütühatını sahile doğru genişleten, 1084'te Sinop'u muhasara ederek zapta muvaffak Emir Karatekin'in bu havalide-Sinop, Kastamonu ve Çankırı- kısa bir müddet dahi olsa hüküm sürdüğü bilinmektedir3. Bununla beraber bu asrın son yıllarında I. Haçlı seferi neticesi Bizans'ın bu bölgenin bir kısmında hükümranlığını tekrar kurması, buranın uzun yıllar süren Türk - Bizans mücadelelerine sahne 1 Bk. Mükrimin Halil Yınanç, Türkiye Tarihi Selçukluları Devri.
    [Show full text]
  • The Seljukid, Karamanoğlu and the Ottoman Periods, 1200-1512
    ZÂVİYE-KHANKÂHS AND RELIGIOUS ORDERS IN THE PROVINCE OF KARAMAN: THE SELJUKID, KARAMANOĞLU AND THE OTTOMAN PERIODS, 1200-1512 A Ph.D. Dissertation by FATİH BAYRAM Department of History Bilkent University Ankara September 2008 To my grandfather ZÂVİYE-KHANKÂHS AND RELIGIOUS ORDERS IN THE PROVINCE OF KARAMAN: THE SELJUKID, KARAMANOĞLU AND THE OTTOMAN PERIODS, 1200-1512 The Institute of Economics and Social Sciences of Bilkent University by FATİH BAYRAM In Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree of DOCTOR OF PHILOSOPHY in THE DEPARTMENT OF HISTORY BİLKENT UNIVERSITY ANKARA September 2008 I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and quality, as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy in History. -------------------------------- Prof. Dr. Halil İnalcık Supervisor I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and quality, as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy in History. -------------------------------- Prof. Dr. Mustafa Kara Examining Committee Member I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and quality, as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy in History. -------------------------------- Asst. Prof. Mehmet Kalpaklı Examining Committee Member I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and quality, as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy in History. -------------------------------- Asst. Prof. Evgeni R. Radushev Examining Committee Member I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and quality, as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy in History.
    [Show full text]