Sosyoloji Sözlügü

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Sosyoloji Sözlügü TALİM ve TERBİYE DAİRESİ YAYINLARI, 9 _________ SÖZLÜK SERİSİ, 1___________ SOSYOLOJİ SÖZLÜĞÜ HİLMİ ZİYA ÜLKEN DEVLET KİTAPLARI MÎLLÎ EĞİTİM BASIMEVİ — İSTANBUL 1969 JWiHS Eğitini Bakanlığı Talim ve Terbice Kurulunun 2/V11/19C8 tarih ve- 173 sayılı karariyle bastırılması uygun fçörülmüş, Yayımlar vc Basıiı. Eğitim iMal/fnıcIeri Genel Müdürlüğünün 27/XI/1968 tarih, 20176 sayıU: emirleriyle 4000 adet basılmıştır. NSÖZ Bir Sosyoloji Sözlüğü yapmayı, bu dersi İstanbul Edebiyat Fakültesinde oku­ turken, düşünüyordum. Ardarda başka işler bu düşüncemi gerçekleştirmeyi gecik­ tirdi. Ancak 1967 de hazırlamaya başladım. Bunun için Armand CuviUier'nin por- tekizceden çevirdiği ve ilâveler yaptığı Emilio Willems’in Dictionnaire de Sociolo- gie’siiü esas aldım. Fakat bu kitaptaki maddelerin bir türk, hatta Avrupa Sos­ yoloji Söküğü için yetmez olduğunu, çalıştıkça, fark ettim. Bu eksiği H.P. Fairc- hild’ın Dictionary of Sociology si, Thomas Souavet’nin Vocabulaire des Sciences Economiques’i, her maddesi ayrı bir yazar tarafından yazılmış Alfred Vierkandt’ın Handwôrterbuch der Soziologie’si, Encyclopedia of Social Sciences’ın bazı mad­ deleri ile tamamlamaya çalıştım. Fakat sosyoloji, fizik ve tabiat ihmleri gibi tanı üniverselleşmiş bir ilim olmadığı, her milletin ve her medeniyet çevresinin ken­ dine vergi sosyal terimleri bulunduğu için İslâm ve Türk dünyasına ait terimler­ de kendi kaynaklarımıza veya onlara ait Batı kaynaklarına baş vurdum. Bu kay­ naklan burada saymaya kalkacak değilim. Yalnız başhcalarından 1. H. Uzunçar- şıhoğlu’nun “İlmiye Tarihi”ni, Belin’in "Türkiye İktisat Tarihi”ni, Gökalp’ııı ‘Türk Medeniyeti Tarihi”ni, Circi Zeydan’ın "Islam Medeniyeti Tarihi”ni, Louis Gardet’nin La Cité Musulmane’ını, v.s. zikredeceğim. Bu maddelerden bazıları pek dağımk yerlerden toplanmıştır. Bu arada Ahmet Vefik Paşanın Lehcei Osmanî’si, Grande Larousse gibi umumî sözlükleri de katmalıyım. Bununla beraber, yine bütün ihtiyaçları karşılayan bir Sosyoloji Sözlüğü vücude getirdiğim iddiasında değilim. Çünkü, sosyolojinin dallan pek çoktur ve onlann bütününü kuşatan bir eser mey­ dana getirmek ancak sosyal ilimlere ait terimleri bir araya getiren bir ansiklo­ pedi yapmakla mümkün olabilir. Halbuki bu ilimlerden her biri sosyoloji dışında ihtisas dallan olarak bağımsızlıklarını saklamaktadırlar. Sosyolojinin onlarla mü­ nasebeti yalnız bu ilimlerin konularını birer sosyal kurum olarak aldığımız nis- bettedir. Öyle ise sosyal ilimlerden her birine ait bütün terimleri kuşatan bir Sos­ yoloji Sözlüğü yapmak zaten söz konusu olamazdı. Özel sosyal ilimlerle sosyo­ lojinin sınınnı çizmek ve terimleri hangi sınıra kadar almak gerektiğini tayin etrnek oldukça güç bir iştir. Bu güçlük bazı lüzumlu terimlerin Sözlük dışında bı­ rakılmasına sebep olmuş olabilir. Bu alanda ilk teşebbüs olduğu için, zamanla unutulanlan da içine alan yenileri yapılabilir. Sosyoloji Sözlüğü herhangi dilden çevrilmiş bir eser olmadığı ve o dUdeki terimlerin alfabetik sırasına göre yapılmadığı, t£im tersine bir çoğu yeniden ko­ nan veya az çok düzeltilen türkce terimlerin sırasına göre tertib edildiği için, eserin meydana gelmesinde büyük güçlükle karşılaştım. Buna bir de yaşayan ne­ siller arasmda bir kaç türlü ilim dilinin olduğu güçlüğünü katmahyım. Yeni te­ rimleri kullananlar eskileri bilmiyorlar, nitekim aksi de doğru. Halbuki bu kitap bir nesle hitap etmiyor. Güçlük, birkaç neslin kullandığı iki veya üç terimi ayn ay n yerlerde zikr ederek bunlardan biri veya ikisi üzerinde açıkleima yapma za- I I ÖNSÖZ ruretini doğurdu. Türk ilim dili bugünkü eşanlamlı veya iki üç cepheli şeklin bulanıklığından kurtularak tam oturmuş hale gelinceye kadar böyle bir Sözlü­ ğün nesiller arasında farkı silmeye yarayacak gibi hazırlanması gerekiyordu. Bun­ dan dolayı Sözlük’deki eşanlamları tekrar saymamalıdır. Bir felsefe Sözlüğünün uğrayacağı güçlük yanında bunun daha hafif olduğu düşüncesiyle iyimser olma­ ya çalışıyorum. 25 Haziran 1969 Hilmi Ziya Ülken SOSYOLOJİ SÖZLÜĞÜ Aba (Manteau du derviche): Osm. A ’bâ. Dervişlerin elbise üs­ tüne giydikleri kalın kumaştan ve geniş kollu giyim. 2) Pey­ gamber neslinden gelen ve 8 veya 12 göbek süren bir soy. Alevîlere göre bunlar İslâmlığın “İmam” larıdır. Alevî olmayan tarikatlarda da “ abâ” büyük rol oynar: “ Aba var post var meydanda er yok -Ho- rasan erlerinden bir haber yok.” Abdal: Çoğl. Abdalan. Anadolu Selçuklularının son zamanında Hora­ san’dan gelen dervişlerden Kalender’Ier, Baha’lar, Ahi’ler, Erenler, Alperenler gibi Abdal’lar da görülüyor. Kelime, dünyadan elini çek­ miş derviş anlamında iken, dinle ilgisiz olarak sarsak ve az akıllı anlamında kullanılmıştır. 2) Abâdile: Afganistan’ın kuzeyinde Ak- tele (Bizans kaynaklarına göre Eftalit) denen Türklere verilen bir isimdir. Abla (Aba) : Her zümrede eski Türkler daha yaşlı göbekten olan ka­ dınlara abla veya aba derlerdi. Anadolu’da ve bugün kullanılan bü­ yük kız kardeş anlamı sonra sınırlanmıştır. Acemi oğlan (novice): Yetiştirilmek için ocağa yeni alınan er adayı; hassa ordusuna hazırlanan aday. Yeniçeri olmak için hazırlanan ya­ bancı çocukları. Acı (douleur): Fizik etkilerden doğduğu gibi toplum etkilerinden de doğar. Her iki görünüşünde psikolojik bir olay ise de toplum etküerinden doğan pek çok şekillerinde doğrudan doğruya sosyolo­ jiyi ilgilendirir. Açıklama (explication): Toplum olayları arasındaki sebeplik ilişiğinin araştırılması ve toplum olaylarının bir tabiat olayı gibi incelenmesinde kullanılan metod. Aug. Comte ve Spencer’den beri tabiatçı sosyoloji görüşünde kullanılan başlıca metoddur. Açılış (ouverture): Bir tören veya ayine başlama şekilleri. Dinî hayatta olduğu gibi lâik hayatta, toplumun bütün kurumlarında baş­ lama törenleri ayrı ayrı usullerle yapılır, hepsinin özel karakteri olan şekilleri vardır. Açış ve açıhş onların ortak adı olabilir, Sosyoloji Sözlüğü — X Açık maaşı (appointement de disponibilité): Osm. ma- zuliyet maaşı. Memurlann görevden uzaklaştıkları veya uzaklaştırıl­ dıkları zaman belirli bir süre yeni bir göreve tayin edilinceye kadar aldıkları maaş. Yeni göreve tayin edilince veya emekli olunca bu maaş kesilir. Açık pazar (marché ouvert): Kabileler, kavimler veya müLetler- arası değişimlere açık olan pazar. Özel olarak serbest değişim siste­ mindeki İktisadî bünyede pazara verilen isim. Bk. Pazar, Ortak Pazar. Açık saçıklık (tenue hors des moeurs): Osm. telebbüsü biedebâne. Kadmlann örf ve âdetlere aykın derecede açık giyinme­ leri hali. Bu giyim tar2am ayarlayan, âdetlerle moda arasındaki ça­ tışmadır. Moda âdetlerin kabul edemeyeceği açık giyim kuşamlar yarattığı zaman iki sosyal kurum çatışma haline girer. Âdetler mo­ dayı kötüler. Fakat modanm mukavemet edilmez gücü bu> yeni gi­ yim kuşamın yayılmasma sebep olur. Genel olarak âdetlere az bağlı tabakalarda moda çabuk yayıhr, mukavemet edenler de bir süre son­ ra ona uyarlar. Ancak moda geçici olduğu halde âdetler, ona göre, çok dayanıklıdır ve güç değişir. Açık saçıklığın aşın şekillerine ka­ nun da karışır. Her devirde bazı hukukî yasaklar giyim kuşamı sı- mrlamıştır. Osmanh devrinde İstanbul kadınlannın giyim kuşamının sımrlanışma dair kadı kararlan vardır (Ahmet Refik, 10 n c ı v e 11 n c i asırda I c t a n b ul, iki kitap). Açlık (faim) ; Biyolojik bir olay ise de toplam şartlarının yetmezliği, eşitsizlik, savaş ve kıtlık gibi sebeplerden doğduğu zaman bir top­ lum olayı halini alır. Ad tabusu (tabou nominal); Bazı kutsal varhklann adlarmı söy­ leme yasağı. Bu âdet, tabu olan şeylere dokunma, onları kullanma veya tüketme yasağı kadar şiddetlidir. Anadolu’da bazı alevî köy­ lerinde “tavuşan” demek yasaktır. Adak: Bir düeğin tannsal güc tarafından yerine getrihnesini sağla­ mak için bir yatır veya eren türbesine adanan şey. Bu, bir kurban veya yiyecek, türbeye dikilecek mum, v.b. olabUir. İstanbul halkı en çok Ejrüp Sultan türbesine, Tezveren Dede’ye adarlar. Adaylık (candidature): Osm. namzetlik. Herhangi bir toplum gö­ revini yapmaya istekli olan kimsenin bu göreve alınması için kendini ileri sürmesi. Bu durumda olan “ aday” dır. ÖğrencUik,' öğretmenlik, çıraklık, bütün devlet görevleri ve başhca milletvekilliği (député) ve senatörlük için adaylık konabilir. Adaylar türlü şekillerde bir sınav (imtihan) dan geçerek istedikleri işe girerler. Bk. MUletvekUi. 3 Ad-vennek (dénomination): Osm. tesmiye. Eski Türklerde doğuş tan verilmiş olan ad asıl ad sayılmazdı. Bu ancak delikanlının bir yiğitlik gösterdikten sonra kendisine . toplumun verdiği ad olurdu. Bunun nasıl kazanüdığmı Dede Korkut kitabmm birçok hikâyeleri, mes. Derse Han ve Boğaç gösteriyor. Adet (coutume): Halkça alışılmış ve yaygm toplum kurumu: “ tö­ re” . Belirli bir toplum için yapılması gerekli davramş tipi. Bu kelime örf’le birlikte ve eşanlamlı olarak kullanılır: örf ve âdetler gibi. Âdetleri koruyan yaptırıcı güder kanun kuvvetinde olabilir ve böy­ le bir durumda âdet kanunun yerini alabilir. Buradan Töre: “ âdet hukuku” (droit coutumier) doğar. Yaptırıcı gücü daha az toplum davranışları Âdet cinsinden ise de onlara, geçiciliklerinin derecesine göre görenek (u s a g e ), öyle sayılma (convention), mada denir. Adetler bilgisi (Science des moeurs); L. Lévy - Brühl’ün üeri sürdüğü ve Almanya’da başka bir şekilde Cassirer, v.b. larm sa­ vunduğu görüş. Normatif ahlâk görüşü yerine Lévy-Brühl top­ luma ait âdet olaylarının ilim metodu ile incelenmesinden başka bir şey olmayan bu Âdetler bilgisini koymak istiyordu. Adı çıkmış: Çoğu kere iyi ünlülük için değil, kötü ünlülük için kullam- lır. Bir adam veya kadının kötü ahlâkmdan dolayı “ adı çıktığı” söy­ lenir. Adillik (Justice): Asimda bir hukuk terimi ise de, hukuk sosyoloji­
Recommended publications
  • CIRCASSIANS of UZUNYAYLA, TURKEY Eiji
    MEMORY POLITICS: CIRCASSIANS OF UZUNYAYLA, TURKEY Eiji Miyazawa A dissertation submitted for the degree of PhD. Department of Anthropology and Sociology Faculty of Arts and Humanities School of Oriental and African Studies University of London MEMORY POLITICS: CIRCASSIANS OF UZUNYAYLA, TURKEY BY EIJI MIYAZAWA ABSTRACT This thesis explores social memories among Circassians in Turkey. It is based on eighteen months’ field research in the Uzunyayla plateau, Pınarbaşı district of Kayseri province, central Turkey. The Circassians (Çerkez) settled there are the descendants of refugees who fled from the Russian invasion of the Caucasus in the mid nineteenth century. “Memory” here is used in a broad sense to include the experiences and expressions of historical consciousness in everyday interactions, as well as articulated historical narratives. By interweaving them, the present work aims to analyse the political process involved in the production of knowledge about history and society. In efforts to reproduce a community in their new homeland, Circassians emphasise their history and collective identity. The local elites from noble (worq) families dominate such conservative, essentialist discourses, stressing their status superiority over ex-slave families. They recognise historical significance and identify the driving forces of their history by reference to specific social themes, such as the opposition between the two status groups. They monopolise history as a resource by excluding ex-slaves from the production of authoritative knowledge. Here, memory politics, consisting of space construction, control over interpersonal exchanges, and hierarchized personhood, plays a crucial role. In that process, ex-slaves become muted, made passively to embody a “feudal” past. By contrast, in Karakuyu, an affluent village also known as “Slave Village”, male comrades produce social relations different from elite representations by committing themselves to alcohol drinking.
    [Show full text]
  • Slavery and Slave Prices in the Crimean Khanate (According to Islamic Court Registers) Nuri Kavak*
    Journal of International Eastern European Studies/Uluslararası Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, Vol./Yıl. 1, No/Sayı. 1, Summer/Yaz 2019) ISSN: 2687-3346 Slavery and Slave Prices in the Crimean Khanate (According to Islamic Court Registers) Nuri Kavak* (Article Sent on: 12.05.2019 / Article Accepted on: 18.08.2019) Abstract Before the appearance of the Crimean Khanate, the Latin Kingdoms, the Byzantine Empire and the Russians as well had slave markets on the Black Sea shores and in the north of the Black Sea for a long time. In other words, when the Crimean Khanate became a major actor in the aforementioned part of the world, it came into possession of the slave markets which preceding civilizations had already created. Therefore, the Crimean Tatars made use of economic benefits of slave markets and the high profit of slave trade attracted the khanate. Especially, the difficulty of the Ottomans in obtaining slaves due to the end of the Ottoman frontier raids encouraged the Crimean Tatars. Thereafter, they became a major actor of slave trade. The inheritance (tereke) records and some tittle deeds (hüccets) of the Islamic court registers (şer'iye sicilleri) of the Crimean Khanate speak of slaves and concubines. The records about the need for and use of slave labor, commercial relations and disputes due to buying and selling of slaves, and emancipation of slaves show the significance of slavery in social and economic life of the Crimean Khanate. This study aims to shed light on slave prices and the place of slavery in the economic structure of the Crimean Khanate.
    [Show full text]
  • SLAVERY in the OTTOMAN EMPIRE and ITS DEMISE, 1800-1909 This Page Intentionally Left Blank Slavery in the Ottoman Empire and Its Demise, 1800-1909
    SLAVERY IN THE OTTOMAN EMPIRE AND ITS DEMISE, 1800-1909 This page intentionally left blank Slavery in the Ottoman Empire and its Demise, 1800-1909 Y Hakan Erdem Assistant Professor of Hist01y Bogazi9i University, Istanbul in association with Palgrave Macmillan First published in Great Britain !996 by MACMILLAN PRESS LTD Houndmills, Basingstoke, Hampshire RG21 6XS and London Companies and representatives throughout the world This book is published in the St Antony's Series General Editor: Alex Pravda A catalogue record for this book is available from the British Library. ISBN 978-1-349-39557-6 ISBN 978-0-230-37297-9978-0-230-37297-9(ebook) (eBook) DOlDDI 10.1057/9780230310.1057/9780230372979 72979 First published in the United States of America 1996 by ST. MARTIN'S PRESS, INC., Scholarly and Reference Division, 175 Fifth Avenue, New York, N.Y. 10010 ISBNISBN 978-0-312-16209-2978-0-312-16209-2 Library of Congress Cataloging-in-Publication Data Erdem, Y Hakan. Slavery in the Ottoman Empire and its demise, 1800-1909 I Y Hakan Erdem. p. em. includes bibliographical references and index. ISBNISBN 978-0-312-16209-2(cloth)978-0-312-16209-2 (cloth) I. Slavery-Turkey-History-19th century. 2. Turkey-History­ -Ottoman Empire, 1288-1918. 3. Slave-trade-Turkey-History-19th century. 4. Antislavery movements-History. I. Title. HTI238.E73 1996 306.3'62'0956'09034--dc20 96--7125 CIP © Y Hakan Erdem 1996 Softcover reprint of the hardcover 1st edition 1996 978-0-333-64323-5 All rights reserved. No reproduction, copy or transmission of this publication may be made without written permission.
    [Show full text]
  • Islamic Gunpowder Empires : Ottomans, Safavids, and Mughals / Douglas E
    “Douglas Streusand has contributed a masterful comparative analysis and an up-to- S date reinterpretation of the significance of the early modern Islamic empires. This T book makes profound scholarly insights readily accessible to undergraduate stu- R dents and will be useful in world history surveys as well as more advanced courses.” —Hope Benne, Salem State College E U “Streusand creatively reexamines the military and political history and structures of the SAN Ottoman, Safavid, and Mughal empires. He breaks down the process of transformation and makes their divergent outcomes comprehensible, not only to an audience of special- ists, but also to undergraduates and general readers. Appropriate for courses in world, early modern, or Middle Eastern history as well as the political sociology of empires.” D —Linda T. Darling, University of Arizona “Streusand is to be commended for navigating these hearty and substantial historiogra- phies to pull together an analytical textbook which will be both informative and thought provoking for the undergraduate university audience.” GUNPOWDER EMPIRES —Colin Mitchell, Dalhousie University Islamic Gunpowder Empires provides an illuminating history of Islamic civilization in the early modern world through a comparative examination of Islam’s three greatest empires: the Otto- IS mans (centered in what is now Turkey), the Safavids (in modern Iran), and the Mughals (ruling the Indian subcontinent). Author Douglas Streusand explains the origins of the three empires; compares the ideological, institutional, military, and economic contributors to their success; and L analyzes the causes of their rise, expansion, and ultimate transformation and decline. Streusand depicts the three empires as a part of an integrated international system extending from the At- lantic to the Straits of Malacca, emphasizing both the connections and the conflicts within that AMIC system.
    [Show full text]
  • Ottoman Corsairs in the Central Mediterranean and the Slave Trade in the 16Th Century
    SAĠM ANIL KARZEK ANIL SAĠM MEDITERRANEAN AND THE SLAVE TRADE SLAVE AND THE IN MEDITERRANEAN OTTOMAN CORSAIRS IN THE CENTRAL CORSAIRS THE IN OTTOMAN OTTOMAN CORSAIRS IN THE CENTRAL THE 16TH 16TH THE MEDITERRANEAN AND THE SLAVE TRADE IN THE 16TH CENTURY CENTURY A Master‟s Thesis by SAĠM ANIL KARZEK Department of History Ġhsan Doğramacı Bilkent University Ankara Bilkent 2021 University August 2021 To my beloved family OTTOMAN CORSAIRS IN THE CENTRAL MEDITERRANEAN AND THE SLAVE TRADE IN THE 16TH CENTURY The Graduate School of Economics and Social Sciences of Ġhsan Doğramacı Bilkent University by SAĠM ANIL KARZEK In Partial Fulfilment of the Requirements for the Degree of MASTER OF ARTS in HISTORY THE DEPARTMENT OF HISTORY ĠHSAN DOĞRAMACI BĠLKENT UNIVERSITY ANKARA I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Master of History. Prof. Dr. Özer Ergenç Supervisor I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Master of History. I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Master of History Prof. Dr. Mehmet Veli Seyitdanlıoğlu Examining Committee Member Approval of the Graduate School of Economics and Social Sciences Prof. Dr. Refet Soykan Gürkaynak Director ABSTRACT OTTOMAN CORSAIRS IN THE CENTRAL MEDITERRANEAN AND THE SLAVE TRADE IN THE 16TH CENTURY Karzek, Saim Anıl M.A., Department of History Supervisor: Özer Ergenç August 2021 This thesis aims to analyze the Ottoman corsairs and their role in the slave trade in the 16th century Mediterranean, and it concentrates on the corsair activity around the central Mediterranean during Suleiman I's reign.
    [Show full text]
  • 2019Alanya Filoloji.Pdf
    VI. ULUSLARARASI FİLOLOJİ SEMPOZYUMU TAM METİN KİTABI ISBN: 978-605-7736-00-0 Yayın Yönetmeni Muhammet Özcan Yayın Editörü Prof. Dr. Zeki Taştan Kapak Tasarımı Bülent Polat Erişime Açıldığı Tarih 27.08.2019 Asos Yayınevi 1.baskı Adres: Çaydaçıra Mah. Hacı Ömer Bilginoğlu Cad. No: 67/2-4/MERKEZ/ELAZIĞ Telefon: 0532 643 75 23 Mail Adresi: [email protected] Web: www.asosyayinlari.com İnstagram: https://www.instagram.com/asosyayinevi/ Facebook: https://www.facebook.com/asosyayinevi/ Twitter: https://twitter.com/Asosyayinevi Tam metin kitabında yayınlanan tüm bildiriler Sobiad tarafından indekslenmiş, İntihal.net tarafından benzerlik denetiminden geçirilmiştir. Sempozyum Onursal Başkanı Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ülkü Eliuz Sempozyum Düzenleme Kurulu Prof. Dr. Alev Sınar Uğurlu Prof. Dr. Nesrin Karaca Doç.Dr. Eylem Saltık Doç. Dr. Fatih Özek Doç. Dr. Kelime Erdal Doç. Dr. Mustafa Zeki Çıraklı Doç. Dr. Sema Çetin Baycanlar Doç. Dr. Şeyma Büyükkavas Kuran Bilim Kurulu Prof. Dr. A. Melek Özyetgin Prof. Dr. Ahmet Buran Prof. Dr. Alev Sınar Uğurlu Prof. Dr. Ali Tilbe Prof. Dr. Ayşe Banu Karadağ Prof. Dr. Belkacem Boumahdi Prof. Dr. Candalene J. McCombs Prof. Dr. Cemile Hesenzade Prof. Dr. Choi Han – Woo Prof. Dr. Daoud Djefafla Prof. Dr. Dilek Doltaş Prof. Dr. Elena Oganova Prof. Dr. Ercan Alkaya Prof. Dr. Erica H. Gilson Prof. Dr. Eva Agnes Csato 6. Uluslararası Filoloji Sempozyumu Prof. Dr. Flera Sayfulina Prof. Dr. Gwendolyn Alexander Prof. Dr. Hocine Boukara Prof. Dr. Işın Bengi Öner Prof. Dr. İ. Gülsel Sev Prof. Dr. Kathleen Malu Prof. Dr. Khalil Awda Prof. Dr.
    [Show full text]
  • Memlük Devleti'nde Cariyelerin Sosyal Hayatta Etkisi
    İstanbul Üniversitesi Kadın Araştırmaları Dergisi, 22: 59–73 DOI: 10.26650/iukad.2020.807614 https://dergipark.org.tr/iukad Başvuru: 01.06.2019 İstanbul Üniversitesi Kadın Araştırmaları Dergisi Revizyon Talebi: 06.03.2020 Son Revizyon: 20.05.2020 Istanbul University Journal of Women’s Studies Kabul: 01.10.2020 ARAŞTIRMA MAKALESI / RESEARCH ARTICLE Memlük Devleti’nde Cariyelerin Sosyal Hayatta Etkisi The Effect of Concubines on Social Life in Mamluk State Abdullah EKİNCİ1 , Esra YAVUZ2 Öz Bir devletin veya dönemin gündelik hayatı ile sosyal yapısında ne gibi farklılıklar ya da benzerliklerin olduğu, gelenekleri ve görenekleri, kadın statüsünde ne gibi çeşitliliğin olduğu ve günümüze nasıl taşındığı veya neden terkedildiği hakkında bilgi veren kaynaklar siyasi tarih kadar yeterli değildir. Bu konular hakkında bilgi içeren sosyal tarihe dair kaynaklar ise genelde kadınları özelde ise cariyeleri arka planda bırakmıştır. Ayrıca bu konuya dair kaynakların çoğu erkekler tarafından kaleme alındığı için erkeklerin penceresinden bakılmış ve cariyelerin statüleri gölgede kalmıştır. Oysa cariyelerin, sultan olması, âlime olması, hayırsever olması, mimari bakımdan önemli eserler ortaya koymaları, hizmetçi konumunda olması ve siyasi etkileri bilindiğinde bu algı değişecektir. Aynı zamanda cariyelerin sadece alternatif eş olmadıkları da anlaşılacaktır. Bu durum dolaylı olarak kadınlara bakışı da etkileyecektir. Dolayısıyla bu çalışmada farklı bir bakış açısıyla cariyelerin saray hayatı, gündelik hayatı, merasimleri, evlilikleri ve giyim-kuşamları üzerinde durularak sosyal hayatta faaliyetlerine değinilecektir. Anahtar Kelimeler Cariye, Köle, Memlükler, Sosyal, Saray Hayatı Abstract There is a shortage of sources that provide information about the differences or similarities in the daily life and social structure of a state or period, its traditions and customs, what kind of diversity in the status of women, and how it was carried to the present or why it was abandoned.
    [Show full text]
  • Materials for a Historical Dictionary of New Persian Loanwords in Old Anatolian and Ottoman Turkish from the 13Th to the 16Th Century
    Studia Turcologica Cr acoviensia 13 Jagiellonian University · Institute of Oriental Studies Studia Turcologica Cr acoviensia 13 Founded by Edited by Stanisław Stachowski Marek Stachowski Kraków 2013 Jagiellonian University · Institute of Oriental Studies Marzanna Pomorska Materials for a Historical Dictionary of New Persian Loanwords in Old Anatolian and Ottoman Turkish from the 13th to the 16th Century Kraków 2013 Reviewer Marek Stachowski Typographical arrangement and typesetting Michał Németh Cover and layout design Kamil Stachowski © Copyright by Marzanna Pomorska and Wydawnictwo Uniwersytetu Jagiellońskiego First edition, Kraków 2013 All rights reserved. No part of this book may be reprinted or reproduced without permission in writing from the Publisher. This volume has appeared thanks to the financial support of the Jagiellonian University’s Faculty of Philology ISBN 978-83-233-3618-1 ISSN 1425-1937 www.wuj.pl Jagiellonian University Press Editorial Offices: ul. Michałowskiego 9/2, 31-126 Kraków Phone: +48 12 631 18 80, +48 12 631 18 82, Fax: +48 12 631 18 83 Distribution: Phone: +48 12 631 01 97, Fax: +48 12 631 01 98 Cell Phone: +48 506 006 674, e-mail: [email protected] Bank: PEKAO SA, IBAN PL80 1240 4722 1111 0000 4856 3325 Dedicated to Professor Stanisław Stachowski Contents Introduction ............................................................................................. 9 Abbreviations ............................................................................................ 11 Glossary ...................................................................................................... 13 Introduction In 1972, Stanisław Stachowski began publishing his Studien über die neupersischen Lehnwörter im Osmanisch-Türkischen in the Cracow annual “Folia Orientalia”. The series was finished in 1979 and almost twenty years later reprinted in Turkey as Osmanlı Türkçesinde Yeni Farsça Alıntılar Sözlüğü. Wörterbuch der neupersischen Lehn- wörter im Osmanisch-Türkischen (Simurg, İstanbul 1998).
    [Show full text]
  • Intrigues Behind the Harem Wall: Social, Cultural and Political Construction of Life Behind the Harem of Sultan Sulaiman I
    AL ALBAB - Borneo Journal of Religious Studies (BJRS) Volume 4 Number 2 December 2015 INTRIGUES BEHIND THE HAREM WALL: SOCIAL, CULTURAL AND POLITICAL CONSTRUCTION OF LIFE BEHIND THE HAREM OF SULTAN SULAIMAN I Eka Hendry Ar. Pontianak State Institute of Islamic Studies Abstract The urgency of exploring the history of the harem is important, not only because of being a rare phenomenon today or no longer in existence but perhaps this work is like opening the pandora’s box, a nightmare for women. This paper is pre- sented as an academic review to portrait the fact that power is always in contact with wealth and attractive women, especially during a period when patriarchy was dominant. Sultan Sulaiman I was in power between 1520 to 1566 AD, in the 16th century AD. In western literature, Sultan Sulaiman was known as Suley- man the Magnificent. The work concludes, first, that the harem to the people of the Middle East in the medieval times was considered respectable for the family, especially for women both in the context of the imperial and domestic harem, where it was constructed in the name of honor, comfort and safety for women. Second, the construction of social, cultural and religious institutions of harem is the integration between the will to protect and maintain the honor of women, the concept of marriage in Islam and the patriarchal system hegemony in the Islamic world particularly in the context of the imperial harem. Third, the role of Sulaiman I who was “brave” to go against the tradition that had been practiced for many years in the Ottoman Empire, a milestone was important for the eman- cipation of women of the harem.
    [Show full text]
  • Information to Users
    INFORMATION TO USERS This manuscript has been reproduced from the microfilm master. UMI films the text directly from the original or copy submitted. Thus, some thesis and dissertation copies are in typewriter face, while others may be from aity type of computer printer. The quality of this reproduction is dependent upon the quality of the copy submitted. Broken or indistinct print, colored or poor quality illustrations and photogr^hs, print bleedthrough, substandard margins, and improper alignment can adversely affect reproductioiL In the unlikely event that the author did not send UMI a complete manuscript and there are missing pages, these will be noted. Also, if unauthorized copyright material had to be removed, a note wiH indicate the deletion. Oversize materials (e.g., maps, drawings, charts) are reproduced by sectioning the original, beginning at the upper left-hand corner and continuing &om left to right in equal sections with small overlaps. Each original is also photographed in one exposure and is included in reduced form at the back of the book. Photographs included in the original manuscript have been reproduced xerographically in this copy. Higher quality 6" x 9" black and white photographic prints are available foraiqr photographs or illustrations ^>pearing in this copy for an additional charge. Contact UMI directly to order. UMI A Bell & Howell Information Company 300 North Zeeb Road. Ann Arbor. Ml 48106-1346 USA 313/761-4700 800/521-0600 UNIMAGINABLE COMMUNITY: NATIONALISM AND KURDISH NOTABLES IN THE LATE OTTOMAN ERA DISSERTATION Presented in Partial Fulfilment of the Requirements for the Degree Doctor of Philosophy in the Graduate School of the Ohio State University By A .
    [Show full text]
  • Ottoman Feminism and Republican Reform: Fatma Aliye's Nisvân-I İslâm
    Ottoman Feminism and Republican Reform: Fatma Aliye’s Nisvân-ı İslâm THESIS Presented in Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree Master of Arts in the Graduate School of The Ohio State University By Elizabeth Paulson Marvel, B.A. Graduate Program in History The Ohio State University 2011 Master’s Examination Committee: Professor Carter Findley, Adviser, Professor Jane Hathaway, and Professor Kenneth Andrien Copyright by Elizabeth Paulson Marvel 2011 Abstract This thesis provides a critical reading of Fatma Aliye’s 1891 monograph Nisvân-ı İslâm against the backdrop of Hamidian society. Despite Fatma Aliye’s prominence in the late Ottoman period, and the fact that Nisvân-ı İslâm was quickly translated into French and Arabic in the 1890s, the text has remained largely unexamined, with limited scholarship devoted to the work in Turkish and even less in English. In Nisvân-ı İslâm, Fatma Aliye questioned social practices and enlarged the scope of what was possible for women within an Islamic framework. Through her writings, Fatma Aliye influenced public discourse and helped shift the definition of women in public space during her lifetime. Her pioneering efforts in opening up the privately-informed public sphere provided intellectual grist for the Republic’s efforts to improve the role of women in Turkish society. Fatma Aliye’s legacy, however, has not been commensurate with her contributions to Turkish society. As Aliye was associated closely with the Ottoman Empire, she has suffered an ignominious fate in Turkish history. Her influence on Turkish society has been, at best, unrecognized and, at worst, denigrated. A careful reading of Nisvân-ı İslâm, however, reveals greater congruence between her feminist aims and those espoused by the Republic’s founders than her critics acknowledge.
    [Show full text]
  • Concubinage and the Origins of White Slave Traffic in Ottoman Istanbul (1850-1920)
    International Journal of Economics, Politics, Humanities & Social Sciences Vol: 4 Issue: 3 e-ISSN: 2636-8137 Summer 2021 SNOW-WHITE, CURVY, AND VIRGIN: CONCUBINAGE AND THE ORIGINS OF WHITE SLAVE TRAFFIC IN OTTOMAN ISTANBUL (1850-1920) Cem DOĞAN1 Makale İlk Gönderim Tarihi / Recieved (First): 07.02.2021 Makale Kabul Tarihi / Accepted: 13.06.2021 Abstract At the end of the 19th century, Ottoman legal terminology met with an unfamiliar notion called “white slave traffic”. In fact, the authorities were not unfamiliar with the usual abuse of established concubinage and polygamy practices, as well as the use of slave women for prostitution. However, they held a closer interest in the issue, as the internationalization of it could pave the way for interference in the internal affairs of the state. The origins of the modern concept of white slave traffic in the Ottoman Empire dates back to early ages, and it was published in the foreign press and various sources. International press claimed that Istanbul became one headquarter of the white slave traffic. The addition of tension-rising white women trade to the discussions of slavery and polygamy would not have very positive results in terms of the international prestige of the Ottoman Empire, which was struggling to settle proper relations with Western powers. In this context, the Tanzimat administration gradually became more concerned with the issue starting from the middle of the century. The government’s worry about concubinage, polygamy and marriage was not in vain. The exploitation of such stereotyped social habits for criminal purposes led slave women to be dragged into prostitution, but the actual hazard was that this activity extended beyond the borders of the country.
    [Show full text]