TARİH ÖNCESİNDEN GÜNÜMÜZE

GGÜÜZZEELLBBAAHHÇÇEE TTAARRİİHHİİ

Engin BERBER / Serhan Kemal SAYGI Güzelbahçe Belediyesi Kültür Yayını

Güzelbahçe Belediyesi Kazım Dirik Cad. No: 46 Güzelbahçe / İZMİR Tel 0 232 234 20 20 www.guzelbahce.bel.tr [email protected]

Kent Kitaplığı Dizisi - 1 Tarih Öncesinden Günümüze Güzelbahçe Tarihi

Basım Tarihi: Temmuz 2013 Baskı Adeti: 3000

© Güzelbahçe Belediyesi

Grafik Tasarım Uygulama ve Baskı: Lamineks Matbaacılık Dijital Baskı İşleri San. Ve Tic. Ltd. Şti. 5627 Sk. No: 37 Çamdibi – İZMİR www.lamineks.net II

İÇİNDEKİLER

TABLO VE ŞEKİLLER LİSTESİ SUNUŞ ÖNSÖZ

GİRİŞ: TARİH ÖNCESİNDEN OSMANLIYA GÜZELBAHÇE

I. YÖNETSEL YAPI A. Osmanl Dönemi B. Cumhuriyet Dönemi

II. TOPLUMSAL YAPI: NÜFUS VE YERLEŞME A. Osmanl Dönemi B. Cumhuriyet Dönemi

III. GÜZELBAHÇE’DE YUNAN İŞGALİ VE KURTULUŞ

IV. İKTİSAT PENCERESİNDEN GÜZELBAHÇE:

GEÇMİŞTEN BUGÜNE BETİMLEYİCİ BİR UFUK TURU

A. Tarm, Ticaret, Sanayi ve Hayvanclk B. Balkçlk — Güzelbahçe Balkç Barnağ C. Turizm D. Madencilik

V. GÜZELBAHÇE BELEDİYESİ A. İlk Kuruluş (1954–1963) B. Güzelbahçe Belediyesi (1963–1980) C. İkinci Kuruluş (1994’ten Bugüne) 1. Hülya Yarbuz (1994–1998) — Sel Felaketi (4 Kasm 1994) 2. Ertan Avkran (1999–2009) — Yelki Belediyesi (2003–2009) 3. Ö. Mustafa İnce (2009-) D. Güzelbahçe’de Kamusal Hizmetler 1. Elektrik ve Su III

2. Yol ve Ulaşm — Güzelbahçe Otobüsleri — İzmir- Çeşme Otoyolu — Deniz Ulaşm

VI. GÜZELBAHÇE’DE YAŞAM A. Eğitim-Öğretim B. Spor — Yarmada Oyunlar C. Plaj ve Gazinolar D. Şehitlik, Ant ve Mezar 1. Güzelbahçe Şehitliği 2. Kahramandere Şehitleri Ant 3. Teğmen Akif Fikri Bey’in Mezar E. Mezarlklar

SONUÇ

KAYNAKLAR

EK: Celal Bayar ve Güzelbahçe

III IV

2. Yol ve Ulaşm — Güzelbahçe Otobüsleri TABLO VE ÇERÇEVE YAZILAR LİSTESİ — İzmir- Çeşme Otoyolu Tablolar — Deniz Ulaşm Tablo 1. Osmanl Dönemi’nde Kilizman’n Mülki Taksimat İçindeki Yeri

VI. GÜZELBAHÇE’DE YAŞAM Tablo 2. Kzlbahçe’nin Mülki Taksimat İçindeki Yeri (1929) Tablo 3. Güzelbahçe İlçesi’nin Mahalle, Köy ve Muhtarlar (2013) A. Eğitim-Öğretim Tablo 4. Kilizman/Ayasefud ve Köylerinde Hane ve Mücerred Says (1478–1575) B. Spor Tablo 5. Kilizman’n Tahmini Nüfusu — Yarmada Oyunlar (15. ve 16. Yüzylda / katsay 5 varsayldğnda) C. Plaj ve Gazinolar Tablo/Grafik 6. Kilizman’n Tahmini Nüfusu (15. ve 16. Yüzylda / katsay 5 varsayldğnda) D. Şehitlik, Ant ve Mezar Tablo 7. Ayasefit/Kilizman Nahiyesi’nde Nüfus (1891–1892) 1. Güzelbahçe Şehitliği Tablo/Grafik 8. Ayasefit/Kilizman Nahiyesi’nde Nüfus (1891–1892) 2. Kahramandere Şehitleri Ant Tablo 9. Urla Kazas’nda Nüfus (1923) 3. Teğmen Akif Fikri Bey’in Mezar Tablo/Grafik 10. Kilizman’n 1923 Ylnda Nüfusu (1891–92 Kilizman Nahiyesi’ne E. Mezarlklar Bağl Yerleşim Merkezleri Temelinde) Tablo 11. Erken Cumhuriyet Döneminde Kilizman/Kzlbahçe Nüfusu (1927 ve 1935) SONUÇ Tablo/Grafik 12. Kzlbahçe Nahiyesi’nde Nüfus (1935) KAYNAKLAR Tablo 13. Güzelbahçe Nüfusu (1960 ve 1965)

EK: Celal Bayar ve Güzelbahçe Tablo 14. Nikâh Defterlerine Göre Güzelbahçe’de Evlenip Yerleşen Yerli Olmayanlar (1951–1975) Tablo/Grafik 15. Nikâh Defterlerine Göre Güzelbahçe’de Evlenip Yerleşen Yerli Olmayanlar (1951–1975) Tablo 16. Güzelbahçe Nüfusu (1990–2011) Tablo/Grafik 17. Güzelbahçe Nüfusu (1990-2011) Tablo/Grafik 18. Güzelbahçe Merkez ile Köylerinin Karşlaştrmal Nüfusu (1990-2010) Tablo 19. Kilizman ve Köylerinde Zirai İşletmeler (1478–1575)

Tablo/Grafik 20. Kilizman ve Köylerinde (Seki, Puladi, Kzldağ) Zirai İşletmelerin Gelişme Seyri (1478–1575) Tablo 21. Kilizman’da Buğday ve Arpa Rekoltesi ve Kymeti (1528–1575)

Tablo 22. Kilizman ve Köylerindeki Zeytin Değirmenleri ve Ödedikleri Vergi Miktar (1528–1575) Tablo 23. Has Olarak Kilizman ve Köyleriyle Çevresindeki Kr Yerleşmelerinin Geliri (1518 - III. Murat Dönemi) Tablo 24. Kanuni Döneminde Kilizman ve Köyleriyle Çevresindeki Kr Yerleşmelerinde Mevcut Yaya Çiftlikleri ve Yayalar (1525–1526) Tablo 25. Kzlbahçe Nahiyesi’nde Toprak Dağlm (1929) Tablo 26. Güzelbahçe İlçesi’nde Tarla Bitkileri Üretimi (2002–2006) V

Tablo 27. Güzelbahçe İlçesi’nde Sebze Üretimi (2002–2006) Tablo 28. Güzelbahçe İlçesi’nde Meyve Üretimi (2002–2006) Tablo/Grafik 29. Güzelbahçe İlçesi’nde Tarm Ekim Alanlar (dekar) Tablo/Grafik 30. Güzelbahçe İlçesi’nde Tarm Üretimi (ton) Tablo/Grafik 31. Güzelbahçe İlçesi’nde Tarn Alanlarnn Dağlm (2011/hektar) Tablo 32. Güzelbahçe İlçesi’nde Hayvanclk (Üretim/Gelir) Tablo 33. Güzelbahçe’deki Özel Eğitim ve Öğretim Kurumlar (2010-2011) Tablo 34. Güzelbahçe’de 2010-2011 Eğitim-Öğretim Ylnda Genel Durum

Çerçeve Yazlar Çerçeve yaz 1. Örnek Zaman Dizimi Çerçeve yaz 2. Osmanl Dönemi’nde “Kzl” Sfatl Yerleşim Merkezleri Çerçeve yaz 3. Yer İsimlerinin Değiştirilmesine İlişkin Temel Mevzuat Çerçeve yaz 4. Kzlbahçe’de Muhtar ve İhtiyar Heyeti Seçimi Yapld Çerçeve yaz 5. İsmini, Sakinlerini ve Mülki Taksimattaki Yerini Kaybeden Bir Yerleşim Merkezi: Büyükhamidiye/Büyükkaya Çerçeve yaz 6. Güzelbahçe Kaymakamlar Çerçeve yaz 7. Seyahatnamelerde Kilizman Çerçeve yaz 8. Kilizman’daki Tahtac Türkmenler Çerçeve yaz 9. Yabanclar da Yaşamak İçin İzmir’de Güzelbahçe’yi Tercih Etmeye Başlad Çerçeve yaz 10. Güzelbahçe’de Seraclk ve Kesme Çiçek Üretimi Çerçeve yaz 11. Güzelbahçe’de Tarm Temelli İktisadi Örgütlenmeler Çerçeve yaz 12. Güzelbahçe’de Ticaret Temelli İktisadi Örgütlenmeler Çerçeve yaz 13. Güzelbahçe’de Balkçlk Sektörüyle İlgili Ticari Olan/Olmayan Örgütlenmeler Çerçeve yaz 14. Bir Doğa Harikas: İnkaya Mağaras Çerçeve yaz 15. Halkevinin Kilizman Gezisi

V VI

Tablo 27. Güzelbahçe İlçesi’nde Sebze Üretimi (2002–2006)

Tablo 28. Güzelbahçe İlçesi’nde Meyve Üretimi (2002–2006) SUNUŞ Tablo/Grafik 29. Güzelbahçe İlçesi’nde Tarm Ekim Alanlar (dekar) Değerli Güzelbahçeliler ve Güzelbahçe sevdallar, Tablo/Grafik 30. Güzelbahçe İlçesi’nde Tarm Üretimi (ton) Tablo/Grafik 31. Güzelbahçe İlçesi’nde Tarn Alanlarnn Dağlm (2011/hektar) Türkiye’de yerel yönetimler, kurulmaya başladklar Tanzimat döneminden beri Tablo 32. Güzelbahçe İlçesi’nde Hayvanclk (Üretim/Gelir) seçmenlerine fiziki hizmetler veriyorlar. Çöp toplamak, park yapmak, su götürmek, Tablo 33. Güzelbahçe’deki Özel Eğitim ve Öğretim Kurumlar (2010-2011) kanal döşemek, dereleri slah etmek ve yol açmak yasal zorunluluktan ötürü, yerel Tablo 34. Güzelbahçe’de 2010-2011 Eğitim-Öğretim Ylnda Genel Durum yönetimlerin bugün de vermekten kaçnamayacağ hizmetlerdir. Ancak teknolojik gelişmenin hzla değiştirdiği bir dünyada, insanmzn çeşitlenip çoğalan taleplerini Çerçeve Yazlar görmezden gelmek mümkün değil. Çerçeve yaz 1. Örnek Zaman Dizimi İnsan odakl siyaset üreten sosyal demokrat bir belediye olarak, yaşadğ doğal Çerçeve yaz 2. Osmanl Dönemi’nde “Kzl” Sfatl Yerleşim Merkezleri ve tarihi çevrenin farkna vararak Güzelbahçe ile bütünleşmek isteyen seçmenlerimizi Çerçeve yaz 3. Yer İsimlerinin Değiştirilmesine İlişkin Temel Mevzuat Çerçeve yaz 4. Kzlbahçe’de Muhtar ve İhtiyar Heyeti Seçimi Yapld çok önemsiyoruz. Yerel yönetimlerin bilimsel toplantlar düzenlemek, müzeler açmak, Çerçeve yaz 5. İsmini, Sakinlerini ve Mülki Taksimattaki Yerini yaynlar yapmak suretiyle kentlerini ulusal ve uluslararas ölçekte tantmak ve Kaybeden Bir Yerleşim Merkezi: Büyükhamidiye/Büyükkaya seçmenlerinde “kentlilik bilinci ve koruma kültürü” oluşturmak için yarştklar bir Çerçeve yaz 6. Güzelbahçe Kaymakamlar süreçte, elinizde tuttuğunuz bu kitapla biz de, önemli bir adm atmş oluyoruz. Çerçeve yaz 7. Seyahatnamelerde Kilizman Çerçeve yaz 8. Kilizman’daki Tahtac Türkmenler Yerel tarih yazm ve kent müzeciliği alannda kendini çoktan kantlamş Prof. Çerçeve yaz 9. Yabanclar da Yaşamak İçin İzmir’de Güzelbahçe’yi Tercih Dr. Engin Berber ile kendisinin doktora öğrencisi olan Kent Tarihi Araştrmacs Serhan Etmeye Başlad Kemal Sayg, titiz bir çalşma gerçekleştirdiler. İki yldr bin bir emekle topladklar Çerçeve yaz 10. Güzelbahçe’de Seraclk ve Kesme Çiçek Üretimi belge, gazete kupürü, fotoğraf, obje ve inceleme eserlerden derleyip ürettikleri bu Çerçeve yaz 11. Güzelbahçe’de Tarm Temelli İktisadi Örgütlenmeler akademik kitap için kendilerine, Güzelbahçeliler adna yürekten teşekkür ediyorum. Çerçeve yaz 12. Güzelbahçe’de Ticaret Temelli İktisadi Örgütlenmeler Bizlere, geçmişimizi öğrenmeye araclk edecek bir pencere araladlar. Çerçeve yaz 13. Güzelbahçe’de Balkçlk Sektörüyle İlgili Ticari Olan/Olmayan Örgütlenmeler Yeri gelmişken, Güzelbahçe Belediyesi olarak köklü tarihimiz ve zengin Çerçeve yaz 14. Bir Doğa Harikas: İnkaya Mağaras kültürümüzü tantp gelecek kuşaklara aktaracak başka önemli admlar atacağmz da Çerçeve yaz 15. Halkevinin Kilizman Gezisi belirtmek isterim.

Keyifle okumanz temennisiyle.

Ö. Mustafa İnce Peyzaj Mimar Güzelbahçe Belediye Başkan

VII

ÖNSÖZ

Güzelbahçe’nin tarihini yazmamz teklif edildiğinde, bunu hakkyla yapabilmek için yeterli veri bulup bulamayacağmz düşünmüştük. Yerel gazetelerin koleksiyonlar, ulusal arşivler ve her şeyden önemlisi belediyenin kendi arşivini kullanmadan, böyle bir işe soyunmann doğru olmayacağn biliyorduk. İlk üç ayda ulaştğmz veriler bizi cesaretlendirdi ve sonuçta, elinizde tuttuğunuz bu akademik ürün ortaya çkt.

Bu kitap için, son alt ay oldukça yoğun olmak üzere iki ylmz verdik. Ankara’da: Başbakanlk Cumhuriyet Arşivi; İstanbul’da: Başbakanlk Osmanl Arşivi; Atina’da: Küçük Asya Araştrmalar Merkezi Arşivi ve İzmir’de: Güzelbahçe Belediyesi Arşivi’nde çalştk. Ulusal ve yerel gazetelerimizin koleksiyonlarn taramak için, İzmir Milli Kütüphanesi’nin kapsn aşndrdk. Sonuç olarak Osmanlca, Türkçe ve Yunanca yazl yüzlerce sayfa belge ve bilgi görülüp fişlendi ve tasnif edildi. Her veriyi görüp değerlendirdik iddiasnda değiliz/olamayz. Ancak “Kaynaklar” başlkl bölüme bakldğnda anlaşlacağ üzere, yazdklarmz son derece zengin bir temele dayanmaktadr. Kuşkusuz yeni belge ve bulgular ortaya çkp biriktikçe, akademinin gereği olarak Güzelbahçe tarihi de yeniden yazlabilir.

Büyüklüğü ne olursa olsun kentleri insanlar kurar, insanlar yaşatr. Güzelbahçe Belediye Başkan Mustafa İnce’ye, bu kitabn ortaya çkmas için duyduğu heves, verdiği destek ve gösterdiği anlayştan ötürü teşekkür ediyoruz. Belediye personelinden: Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mihriban Karaman Hanm’n yardmlar olmasayd, işimiz çok daha zor olurdu diye düşünüyoruz. Değerli tarihçi Erkan Serçe, zengin kişisel kütüphanesi ve kskanmadan paylaştğ düşünceleriyle önümüzü açt. Arkeolog Cumhur Tanrver, antik döneme ilişkin sorularmz bkp usanmadan yantlad. Tekin Açkel bizi krmayarak, Osmanlca belgelerin bir bölümünün transkripsiyonunu yapt ve yazma sürecini hzlandrd. Hepsine minnettarz.

İsminde yazdğ gibi güzel olan Güzelbahçe’nin geçmişini öğrenmek isteyenleri, umarz mutlu edebiliriz. Kitaptaki tüm hata ve eksikler elbette bizimdir.

Engin Berber-Serhan Kemal Sayg Karşyaka – Nisan 2013

VII

GİRİŞ: TARİH ÖNCESİNDEN OSMANLIYA GÜZELBAHÇE ÖNSÖZ İzmir kentinden Urla Yarmadas’na uzanan ky düzlüğünde, 27° doğu boylam Güzelbahçe’nin tarihini yazmamz teklif edildiğinde, bunu hakkyla yapabilmek ve 38° kuzey enlemi üzerinde yerleşik bir ilçe olan Güzelbahçe; kuzeyinden İzmir için yeterli veri bulup bulamayacağmz düşünmüştük. Yerel gazetelerin koleksiyonlar, Körfezi, doğusundan Kzldağ (Tekke Dağ) tarafndan çevrelenmiş olup, güney ve ulusal arşivler ve her şeyden önemlisi belediyenin kendi arşivini kullanmadan, böyle bir güneybatsnda Çamlk, Ömerefendi, Kokar, Çamlca ve Sivrice tepeleri işe soyunmann doğru olmayacağn biliyorduk. İlk üç ayda ulaştğmz veriler bizi bulunmaktadr1. Yüzölçümü 110 km2 olan Güzelbahçe ilçesinin merkezi, Yal cesaretlendirdi ve sonuçta, elinizde tuttuğunuz bu akademik ürün ortaya çkt. Mahallesi’nin yer aldğ deniz kysndan 2 km içeride, kuzeye bakan bir yamaç 2 Bu kitap için, son alt ay oldukça yoğun olmak üzere iki ylmz verdik. üzerindedir . Kş mevsiminde düşen yağşlarn etkisiyle aksa da, yazn kuruyan: Çaml Ankara’da: Başbakanlk Cumhuriyet Arşivi; İstanbul’da: Başbakanlk Osmanl Arşivi; ve Yağ çaylar ile Küp, Ilcak, Acem ve Kuduz derelerince İzmir Körfezi’ne Atina’da: Küçük Asya Araştrmalar Merkezi Arşivi ve İzmir’de: Güzelbahçe sürüklenmiş alüvyal unsurlar, Güzelbahçe’nin yerleşik olduğu ky düzlüğünü Belediyesi Arşivi’nde çalştk. Ulusal ve yerel gazetelerimizin koleksiyonlarn taramak şekillendirmiş olmaldr. için, İzmir Milli Kütüphanesi’nin kapsn aşndrdk. Sonuç olarak Osmanlca, Türkçe Güzelbahçe ilçesinin snrlar içinde kalan arazide, insan yaşamnn geçmişini ve Yunanca yazl yüzlerce sayfa belge ve bilgi görülüp fişlendi ve tasnif edildi. Her nereye kadar götürmemiz gerektiği tam olarak aydnlanmş değilse de, yakn çevrede veriyi görüp değerlendirdik iddiasnda değiliz/olamayz. Ancak “Kaynaklar” başlkl Paleolitik Çağ’a inmemizi mümkün klan baz kantlara rastlanmştr. 1963 ve 1964 bölüme bakldğnda anlaşlacağ üzere, yazdklarmz son derece zengin bir temele yllarnda, Narldere İstihkâm Okulu’nda askerlik görevini yapmş Antropolog Y. dayanmaktadr. Kuşkusuz yeni belge ve bulgular ortaya çkp biriktikçe, akademinin Emekli, biri Özbek Yarmadas; diğeri İstihkâm Okulu arazisi ile Çatalkaya arasnda iki gereği olarak Güzelbahçe tarihi de yeniden yazlabilir. adet el baltas bulmuştur. Cumhuriyet Türkiyesi’nin ilk antropologlarndan Prof. Dr. Büyüklüğü ne olursa olsun kentleri insanlar kurar, insanlar yaşatr. Güzelbahçe Şevket Aziz Kansu’ya göre söz konusu baltalar, yaklaşk 400.000–300.000 yl Belediye Başkan Mustafa İnce’ye, bu kitabn ortaya çkmas için duyduğu heves, öncesinden kalmadr. “Bu el baltalarn üreten ve kullanan insanslar (hominid) ile ilgili verdiği destek ve gösterdiği anlayştan ötürü teşekkür ediyoruz. Belediye personelinden: genel kabul gören hipotez, bunlarn Afrika ktasndan çkp Yakndoğu üzerinden Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mihriban Karaman Hanm’n yardmlar olmasayd, Asya’ya ve Avrupa’ya yaylan, modern insann atas Homo Sapiens’in evrimleştiği daha 3 işimiz çok daha zor olurdu diye düşünüyoruz. Değerli tarihçi Erkan Serçe, zengin ilkel bir insan türü Homo Erectus olduklardr” . Narldere (ilçesi) ile (Urla ilçesinin kişisel kütüphanesi ve kskanmadan paylaştğ düşünceleriyle önümüzü açt. Arkeolog arazisi içinde olan) Özbek Yarmadas arasnda kalan Güzelbahçe arazisinde yaplacak Cumhur Tanrver, antik döneme ilişkin sorularmz bkp usanmadan yantlad. Tekin sistemli yüzey araştrmalarnda, Paleolitik ve/veya Mezolitik çağlardan insan yaşamna Açkel bizi krmayarak, Osmanlca belgelerin bir bölümünün transkripsiyonunu yapt ve ait başka kantlara rastlanmas olaslğ vardr. yazma sürecini hzlandrd. Hepsine minnettarz. Günümüzde, Urla ilçesinin İskele Mahallesi snrlar içinde kalan Limantepe İsminde yazdğ gibi güzel olan Güzelbahçe’nin geçmişini öğrenmek isteyenleri, Höyüğü ve kenti ile Güzelbahçe’nin arazisi arasnda idari, askeri ve umarz mutlu edebiliriz. Kitaptaki tüm hata ve eksikler elbette bizimdir. ekonomik bakmdan bir ilgi olmas gerekir. Arkeolog Prof. Dr. Hayat Erkanal

Engin Berber-Serhan Kemal Sayg 1 İzmir Ticaret Odas, İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, İzmir, 2007, Karşyaka – Nisan 2013 s. 457. 2 Şükran Yeşim Şenliyim, Housing Lay-out for Higher İncome People in Güzelbahçe, İzmir, September 1997, s. 164. 3 Ersin Doğer, İzmir’in Smyrna’s Paleolitik Çağ’dan Türk Fethine Kadar, İstanbul: İletişim Yayclk, 2006, s.s. 25-26. 2

başkanlğnda, 1992 ylndan beri kazlmakta olan Limantepe Höyüğü’nün (prehistorik Klazomenai), Neolitik Çağ’dan Geç Tunç Çağ’na kadar kesintisiz iskân gördüğü anlaşlmştr4. Keza Urla-Tepeüstü’nde de, Geç Neolitik Çağa tarihlenen çanak çömlek yüzeyden toplanmştr5. İnsann yabani buğday ve arpay ekip biçmeyi; inek, koyun ve keçiyi evcilleştirip yetiştirmeyi becerdiği Neolitik Çağ, avclk ve toplayclk gibi Paleolitik ve Mezolitik çağlara özgü yaşam pratiklerinin, tarm ve hayvanclkla harmanlandğ bir sçrama sürecine tekabül etmektedir. Ekilebilir tarlalara yakn topografyann, savunma kolaylğ sunduğu noktalara kurulan köylerin ortaya çkmas ve çanak-çömlek üretilmeye başlanmas da ayn çağda olmuştur. Limantepe ve Urla- Tepeüstü ile eş zamanl iskân görmüş, İzmir Körfezi’nin doğusu ile kuzeyine yerleşik çok sayda höyüğü, bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Dolaysyla insann toplumsallaştğ Neolitik Çağ’da, Güzelbahçe’nin yerleşik olduğu verimli ky düzlüğü, Limantepe ile Urla-Tepeüstü Höyüğü sakinlerince tarm, hayvanclk, avclk ve toplayclkla doğu istikametini gözetlemek ve savunma amacyla kullanlmş olmaldr.

ÖRNEK ZAMAN DİZİNİ I. Tarih Öncesi (Prehistorik) Dönem 1 Paleolitik Çağ (Taş Devri / M.Ö. 900.000–12.000) 2. Mezolitik Çağ (Yontma Taş Devri / M.Ö. 12.000–8.000) 3. Neolitik Çağ (Cilal Taş Devri / M.Ö. 8.000–5.000) 4. Kalkolitik Çağ (Bakr Çağ / M.Ö. 5.000–3.000) 5. Maden Çağ a. Erken Tunç Çağ (M.Ö. 3.000–2.000) b. Orta Tunç Çağ (M.Ö. 2.000–1.500) c. Geç Tunç Çağ (M.Ö. 1.500–1.000) d. Demir Çağ (M.Ö. 1.000-) II. Tarih Dönemi 1. İlk Çağ (M.Ö. 3.200-M.S. 375 / Yaznn bulunuşu ile Kavimler Göçü aras) 2. Orta Çağ (M.S. 375–1453 / Kavimler Göçü ile İstanbul’un Fethi aras) 3. Yeni Çağ (1.453–1789 / İstanbul’un Fethi ile Fransz İhtilâli aras) 4. Yakn Çağ (1789- Bugün / Fransz İhtilâli’nden bugüne)

Demir Çağ’nda, Yunanistan anakarasndan Anadolu’ya göçmüş Helen kavimlerinden olan İonlar, Limantepe Höyüğü’nün 500 metre açğnda ve (en büyüğü Dyrmoussa / Uzunada olan bir grup adayla birlikte, İzmir Körfezi’nin girişini güneyden kontrol edebilen) günümüzde “Karantina” ismiyle anlan bir ada üzerinde Klazomenai

4 Sla Mangaloğlu-Votruba, “Liman Tepe’de Geç Hellas III C Dönemi”, Anadolu /Anatolia, 37, 2011, s. 44. Limantepe Höyüğü hakknda derli toplu bilgi için bkz. Hayat Erkanal, “Liman Tepe Kazlar”, İzmir Kent Kültürü Dergisi, Say 5, Şubat 2002, s.s. 221-227. 5 İsmail Yalçnlar, “Türkiye’deki Yeni Volkanik Arazinin Morfolojik Hususiyetleri”, Türk Coğrafya Dergisi, XIV-XV/18-19, s.s. 118-131. 2 3

başkanlğnda, 1992 ylndan beri kazlmakta olan Limantepe Höyüğü’nün (prehistorik kentini kurdular6. Tarihçi Heredot, Anadolu ile Ege Adalar’nda yerleşik 12 İon kent Klazomenai), Neolitik Çağ’dan Geç Tunç Çağ’na kadar kesintisiz iskân gördüğü devletinin oluşturduğu güçlü birliğin de (Panionion) üyesi olan Klazomenai ve İonlar anlaşlmştr4. Keza Urla-Tepeüstü’nde de, Geç Neolitik Çağa tarihlenen çanak çömlek için şunlar yazmaktadr: yüzeyden toplanmştr5. İnsann yabani buğday ve arpay ekip biçmeyi; inek, koyun ve Panionia’da toplanan7 İonlar, kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü ve en güzel iklimde kurmuşlardr. Ne daha kuzeydeki bölgeler, ne de keçiyi evcilleştirip yetiştirmeyi becerdiği Neolitik Çağ, avclk ve toplayclk gibi daha güneyde kalanlar İonia ile bir tutulabilir, hatta ne doğusu, ne de bats; Paleolitik ve Mezolitik çağlara özgü yaşam pratiklerinin, tarm ve hayvanclkla kimisi soğuk ve slak, kimisi scak ve kurak olur. Dile gelince, hepsi ayn ağz kullanmazlar; dört değişik konuşmalar vardr. Güneyden başlayarak ilk kentleri harmanlandğ bir sçrama sürecine tekabül etmektedir. Ekilebilir tarlalara yakn Miletos’tur; hemen sonra Myus ve Priene gelir; Karia'da kurulmuş bu kentler, ayn bölge dilini konuşurlar. Lydia'da Ephesos, Kolophon, Lebedos, Teos, topografyann, savunma kolaylğ sunduğu noktalara kurulan köylerin ortaya çkmas ve Klazomenai, Phokaia vardr. Bunlarn dili daha önce saydğmz kentlerin diline çanak-çömlek üretilmeye başlanmas da ayn çağda olmuştur. Limantepe ve Urla- hiç uymaz, hepsi de ortak bir bölge dili konuşurlar. Bunlardan başka üç İon kenti daha vardr ki, ikisi ve Khios (Sakz) adalarndadr, üçüncüsü Erythrai Tepeüstü ile eş zamanl iskân görmüş, İzmir Körfezi’nin doğusu ile kuzeyine yerleşik (Ildr) anakaradadr. Bunlardan Khios ve Erythrai ayn bölge dilini konuşurlar, Samoslularn ise kendilerine özgü ayr bir dilleri vardr. Böylece birbirinden ayr çok sayda höyüğü, bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Dolaysyla insann dört bölge çkmş olur ortaya8. toplumsallaştğ Neolitik Çağ’da, Güzelbahçe’nin yerleşik olduğu verimli ky düzlüğü,

Limantepe ile Urla-Tepeüstü Höyüğü sakinlerince tarm, hayvanclk, avclk ve toplayclkla doğu istikametini gözetlemek ve savunma amacyla kullanlmş olmaldr.

ÖRNEK ZAMAN DİZİNİ I. Tarih Öncesi (Prehistorik) Dönem 1 Paleolitik Çağ (Taş Devri / M.Ö. 900.000–12.000) 2. Mezolitik Çağ (Yontma Taş Devri / M.Ö. 12.000–8.000) 3. Neolitik Çağ (Cilal Taş Devri / M.Ö. 8.000–5.000) 4. Kalkolitik Çağ (Bakr Çağ / M.Ö. 5.000–3.000) 5. Maden Çağ a. Erken Tunç Çağ (M.Ö. 3.000–2.000) b. Orta Tunç Çağ (M.Ö. 2.000–1.500) c. Geç Tunç Çağ (M.Ö. 1.500–1.000) Limantepe Höyüğü ile Klazomenai Kent Yerleşim Alan (Batdan Görünüş) d. Demir Çağ (M.Ö. 1.000-) II. Tarih Dönemi Erken Tunç Çağ’nda körfezin en önemli yerleşmesi; etraf at nal şekilli 1. İlk Çağ (M.Ö. 3.200-M.S. 375 / Yaznn bulunuşu ile Kavimler Göçü aras) 2. Orta Çağ (M.S. 375–1453 / Kavimler Göçü ile İstanbul’un Fethi aras) kulelerle desteklenmiş 3,5 metre yüksekliğindeki sur ile çevrili, basit bir kale-köy 3. Yeni Çağ (1.453–1789 / İstanbul’un Fethi ile Fransz İhtilâli aras) 4. Yakn Çağ (1789- Bugün / Fransz İhtilâli’nden bugüne) görünümünde olan Limantepe Höyüğü’ndeki yerleşimin, hangi nedenle ve hangi tarihte terk edildiği bugün için karanlktr. Ancak şimdiye kadar burada Sub-Myken Demir Çağ’nda, Yunanistan anakarasndan Anadolu’ya göçmüş Helen seramiklerin (M.Ö. 1100–1050) ele geçmemesi, olaslkla M.Ö. 1100 tarihlerinde kavimlerinden olan İonlar, Limantepe Höyüğü’nün 500 metre açğnda ve (en büyüğü 9 yerleşimin son bulduğuna işaret etmektedir . Dyrmoussa / Uzunada olan bir grup adayla birlikte, İzmir Körfezi’nin girişini güneyden kontrol edebilen) günümüzde “Karantina” ismiyle anlan bir ada üzerinde Klazomenai 6 Doğer, s. 72. 7 Cecil John Cadoux, İlkçağda İzmir; Kentin En Eski Çağlardan İ.S. 324’e Kadar Tarihi, Çev. Bilgi Umar, İstanbul: İletişim Yaynlar, 2003, s. 100’de, 12 İon kent devleti yurttaşlarnn, Dilek Yarmadas’nn kuzey kysnda, günümüzde Kuşadas İlçesi’ne bağl bir belde olan Güzelçaml yaknndaki Melia’da, “Panionion” adn verdikleri bir taş sunakta tanr Poseidon’a tapndklar ve 4 Sla Mangaloğlu-Votruba, “Liman Tepe’de Geç Hellas III C Dönemi”, Anadolu /Anatolia, 37, 2011, s. “Panionia” ismini verdikleri şenlikler yaptklar yazlmaktadr. 44. Limantepe Höyüğü hakknda derli toplu bilgi için bkz. Hayat Erkanal, “Liman Tepe Kazlar”, İzmir 8 Herodotos, Herodot Tarihi, Türkçesi: Müntekim Ökmen, I; 142, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1991, s. 63. Kent Kültürü Dergisi, Say 5, Şubat 2002, s.s. 221-227. 9 Cumhur Tanrver, “Antik Metinler ve Arkeolojik, Numismatik ve Epigrafik Buluntular Işğnda 5 İsmail Yalçnlar, “Türkiye’deki Yeni Volkanik Arazinin Morfolojik Hususiyetleri”, Türk Coğrafya Klazomenai’de Khyton Sorunu”, Danşman: Doç. Dr. Hasan Malay, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, XIV-XV/18-19, s.s. 118-131. Enstitüsü, Baslmamş Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 1989, s. 12. 4

Kaz ve yüzey araştrmalarnda ele geçen seramik buluntudan hareketle M.Ö. 10. Yüzyln ikinci yarsnda kurulmuş olduğu anlaşlan Klazomenai’nin10, Limantepe Höyüğü’nün bulunduğu noktadan anakarayla bütünleştiği ve M.Ö. 6. Yüzyl’da önemli bir snaî üretim, ticaret ve kültür merkezi haline geldiği bilinmektedir. Sanayinin lokomotif sektörleri zeytinyağ, şarap, demir ve seramikti. Kentin, Urla-İskele Mahallesi, Hamdi Balaban tarlasndaki zeytinyağ işliği, Arkeolog Prof. Dr. Güven

Klazomenai Zeytinyağ İşliği (Ayağa Kaldrlmş Hali)

Bakr başkanlğndaki bir ekibin, 1992–2004 yllar arasnda gerçekleştirdiği kazlarda ortaya çkarlmş ve yakn geçmişte, aslna uygun olarak ayağa kaldrlmştr. Bu işliğin kuzey bitişiğinde yer alan demirci işliği ve bunlarn batsndaki iki su kuyusu ile bu birimlerin kuzeyinden geçen kuzey-bat, güney-doğu doğrultusundaki çifte kanal, iyi

organize olmuş bir sanayi mahallesi ve farkl ürünler yapan, birbirine komşu küçük atölyelerin varlğn göstermektedir. Çifte kanal, buradaki işlik ve atölyelerin atk sularn, güney-kuzey doğrultulu büyük kanala aktmaya yönelik bir sistemdi. 1999 ylnda yaplan çalşmalarda, işliklerin batsnda geniş bir açk alan belirlenmiştir Siyah Figürlü Klazomenai Vazo Parças: Geyik (M.Ö. 6. Yüzyl) ki, buras arkaik dönem işlikleri arasnda ortak kullanm için braklmş olup, olaslkla pazaryeriydi. Bugün kentin ismiyle birlikte anlan terrakotta lahitler, amphoralar ve siyah figürlü yerli seramiklere

10 Tanrver, s. 14. 4 5

Kaz ve yüzey araştrmalarnda ele geçen seramik buluntudan hareketle M.Ö. 10. baklarak, Klazomenai’nin kendi döneminde önemli bir seramik üretim merkezi olduğu Yüzyln ikinci yarsnda kurulmuş olduğu anlaşlan Klazomenai’nin10, Limantepe kabul edilmektedir11. Şarap ve/veya zeytinyağ depolayp taşmak için kullanlan Höyüğü’nün bulunduğu noktadan anakarayla bütünleştiği ve M.Ö. 6. Yüzyl’da önemli amphoralarn, sadece Klazomenai kentine özgü bir türünün, Karadeniz kylarndaki bir snaî üretim, ticaret ve kültür merkezi haline geldiği bilinmektedir. Sanayinin koloni kentlere kadar yaylmş olmas, yabanc pazarlar için üretim yapldğn lokomotif sektörleri zeytinyağ, şarap, demir ve seramikti. Kentin, Urla-İskele göstermektedir. M.Ö. 6 ila 4. yüzyllar arasnda, Klazomenai kentindeki atölyelerde Mahallesi, Hamdi Balaban tarlasndaki zeytinyağ işliği, Arkeolog Prof. Dr. Güven üretilmiş bu özel biçimli ticari amphoralarn taşdğ şarap, M.Ö. 1. Yüzyl’dan itibaren

kendinden söz ettirmeye başlamşt. Anavarzal ünlü hekim Dioskorides, “De Materia Medica” başlkl eserinde, “Klazomenai ve (İstanköy) şaraplar ise, içlerinde çok miktarda deniz suyu bulundurduklar için hazm kolay, nefes açc ancak mide için tahripkâr ve sinirler için zararldr” diye yazarken; Romal tarihçi Plinius, “Bugün Klazomenai şarab, daha az deniz suyu katlmaya başladğndan beri tercih edilmektedir” diyerek12, bir ihraç ürünü olarak şarabn Klazomenai için taşdğ öneme işaret etmektedir. Ayrca Klazomenai, çok ödül kazanmş bir garum üretiyordu ki, bu Roma’da çok değerli olan ve fahiş fiyatla satlan salamura edilmiş balğn iç organlarndan yaplma bir cins yemekti13.

Klazomenai Zeytinyağ İşliği (Ayağa Kaldrlmş Hali) Bir kent devletinin (polis) varlğn sürdürebilmesi, çevresindeki tarm alanlar ve doğal kaynaklar verimli kullanmasyla mümkün olabilmektedir. Amasyal Bakr başkanlğndaki bir ekibin, 1992–2004 yllar arasnda gerçekleştirdiği kazlarda coğrafyac Strabon’un yazdğ şu satrlar, Klazomenai’nin snrlarn belirlemek için ortaya çkarlmş ve yakn geçmişte, aslna uygun olarak ayağa kaldrlmştr. Bu işliğin yeterli değildir: kuzey bitişiğinde yer alan demirci işliği ve bunlarn batsndaki iki su kuyusu ile bu Ondan sonra Khalkideis’e ve Teos’lularla Erythrai’lilere ait olan Khersoneos birimlerin kuzeyinden geçen kuzey-bat, güney-doğu doğrultusundaki çifte kanal, iyi Berzah’na (kstak, dar yer) gelinir. Halen Erythrai’liler berzahn beri yannda organize olmuş bir sanayi mahallesi ve fakat Teos’lular ve Klazomenai’liler bizzat berzahn üzerinde otururlar. Berzahn güney taraf yani Khalkideis Teos’lular; kuzey yan ise topraklar Erythrai’lilerle farkl ürünler yapan, birbirine komşu küçük birleşen Klazomenai’liler tarafndan işgal olunur. Berzahn başladğ yerde, bir tarafta Erythrai diğer tarafta ise Klazomenai topraklar bulunan Hypokremnos atölyelerin varlğn göstermektedir. Çifte denen yer vardr...14. kanal, buradaki işlik ve atölyelerin atk Klazomenai kentine ait krsal alann (khora) doğuda, Smyrna yaknlarna kadar sularn, güney-kuzey doğrultulu büyük uzandğ sanlyor ve Balçova’daki Agamemnon Kaplcalar civarndaki Apollon kanala aktmaya yönelik bir sistemdi. 1999 Tapnağ’nn, kentin arazisi içinde bulunduğu kabul ediliyordu. Strabon’un, Erythrai ylnda yaplan çalşmalarda, işliklerin krsalyla Klazomenai arazisinin buluştuğu yerde olduğunu yazdğ Hypokremnos, yani batsnda geniş bir açk alan belirlenmiştir Siyah Figürlü Klazomenai Vazo Parças: Geyik (M.Ö. 6. Yüzyl) ki, buras arkaik dönem işlikleri arasnda 11 http://www.klazomeniaka.com/300-ZEYTINYAGI-ISLIGI.htm: 01-KLAZOMENAI-KONUM.html ve ortak kullanm için braklmş olup, olaslkla pazaryeriydi. Bugün kentin ismiyle 05-KLAZOMENAI-GEC-ARKAIK.htm (6.8.2012). 12 Doğer, s.s. 115-116. birlikte anlan terrakotta lahitler, amphoralar ve siyah figürlü yerli seramiklere 13 David Magie, Anadolu’da Romallar, Bat Anadolu ve Zenginlikleri 2, Çev. Nezih Başgelen-Ömer Çapar, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, 2001, s. 33. 14 Strabon, Geographka: Antik Anadolu Coğrafyas, Çev. Prof. Dr. Adnan Pekman, XIV. 1; 31-C 644, 10 Tanrver, s. 14. İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, 2005, s. 206. 6

Klazomenai’nin batdaki snrnn Urla-İçmeler ve Gülbahçe’de; güneydeki arazisinin ise, Sğack Körfezi’ne kadar uzandğ düşünülüyordu15.

2006 ylnda başlatlan bir yüzey araştrmas, Klazomenai kent khorasn daha belirgin hale getirmiştir. Söz konusu yüzey araştrmasnn dokuz alt bölgesinden biri olan Güzelbahçe-Zeytinalan’ndaki üç noktada: Sivricetepe, Zeytinalan Camii’nin güneydoğusu ve Çaltepe’de; Orta ve Geç Tunç Çağ, Arkaik, Klasik, Roma ve Bizans dönemlerine ait yerleşimler ve bir kaleye ait olduğu anlaşlan yüzey buluntular tespit edilmiştir. Klazomenai’nin doğuda: Smyrna yönündeki snr karakolu, bir Bizans kalesine ait kalntlarn iyi durumda Köytepe Üzerindeki Mimari Yapya Ait Duvar Temelleri korunduğu Sivricetepe olmaldr. Batda: Erythrai khoras snrndaki karakolun Köytepe’de; güneyde: Teos khoras snrndaki karakolun ise, Yarentepe’de olduğu düşünülmektedir16. Görüleceği üzere, yakn geçmişe kadar “Kilizman” denilen Güzelbahçe’nin, Klazomenai khoras içinde olduğuna kuşku yoktur.

Sivricetepe Üzerindeki Bizans Kalesine Ait Kemerler

Thukydides, Bizansl Stephanos ve Pausanias gibi antik yazarlarn söz ettiği ve Klazomenai krsal alan içinde kaldğ düşünülen sekiz adet yerleşim bulunmaktadr:

15 http://www.klazomeniaka.com/01-KLAZOMENAI-KONUM.html (7.8.2012). 16 Yaşar Ersoy-Elif Koparal, “Klazomenai Khoras ve Teos Sur İçi Yerleşim Yüzey Araştrmas 2006 Yl Çalşmalar”, 25. Araştrma Sonuçlar Toplants (28 Haziran–1 Haziran 2007), 3. Cilt, Ankara, 2008, s.s. 48-49 ve 56-57. 6 7

Klazomenai’nin batdaki snrnn Urla-İçmeler ve Gülbahçe’de; güneydeki arazisinin Drymoussa, Marathoussa, Pele, Daphnous, Polikhne, Lampsos, Skyphia ve Skyppion. ise, Sğack Körfezi’ne kadar uzandğ düşünülüyordu15. Bu yerleşimlerden ilk üçü (Uzunada, Çiçek Adalar, Hekim Adas), Klazomenai kentine yakn baz adalardr17 2006 ylnda başlatlan bir yüzey araştrmas, Klazomenai kent khorasn daha . Daphnous’un konumu ve boyutundan dolay Yarentepe; belirgin hale getirmiştir. Söz konusu yüzey araştrmasnn dokuz alt bölgesinden biri Polikhne’nin ise, Klazomenai kentinin (tahkim edilmiş) bir mahallesi olduğu 18 olan Güzelbahçe-Zeytinalan’ndaki üç noktada: Sivricetepe, Zeytinalan Camii’nin düşünülmektedir . Son üç yerleşimin lokalizasyonu ise, şu an sahip olunan veriler 19 güneydoğusu ve Çaltepe’de; Orta ve itibariyle yaplamamaktadr . Geç Tunç Çağ, Arkaik, Klasik, Roma 2007 ylnda gerçekleştirilen yüzey çalşmasyla Dubatepe, Tatarderesi- ve Bizans dönemlerine ait yerleşimler Hacgebeş, Sivricetepe, Cinderesi ve Yarentepe sitlerinde kale yerleşimi olduğu ve bir kaleye ait olduğu anlaşlan kesinleşmiştir. Dubatepe hariç, aşağdaki haritada gösterilen kale yerleşimlerini (1, 3, 4 yüzey buluntular tespit edilmiştir. ve 5 numaral) birleştiren çizgi (bkz. Şekil 7), Klazomenai khorasnn tahmini kara Klazomenai’nin doğuda: Smyrna snrlarn oluşturmaktadr20. 2008 ylnda, Klazomenai’ye komşu kent devletleri: yönündeki snr karakolu, bir Bizans Erythrai, Smyrna ve Teos ile olan snr bölgelerinde yaplan araştrmalarda snr kalesine ait kalntlarn iyi durumda Köytepe Üzerindeki Mimari Yapya Ait Duvar Temelleri korunduğu Sivricetepe olmaldr. Batda: Erythrai khoras snrndaki karakolun Köytepe’de; güneyde: Teos khoras snrndaki karakolun ise, Yarentepe’de olduğu düşünülmektedir16. Görüleceği üzere, yakn geçmişe kadar “Kilizman” denilen Güzelbahçe’nin, Klazomenai khoras içinde olduğuna kuşku yoktur.

Klazomenai Khoras Snrlarndaki Kale Yerleşimleri: 1. Cinderesi, 2. Dubatepe, 3. Sivricetepe, 4. Yarentepe, 5. Tatarderesi-Hacgebeş Sivricetepe Üzerindeki Bizans Kalesine Ait Kemerler

Thukydides, Bizansl Stephanos ve Pausanias gibi antik yazarlarn söz ettiği ve 17 Strabon, XIV. 1; 36-C 645, s. 209’da, Klazomenai’nin “kysndan denize doğru uzanan ve üzerinde tarm yaplan sekiz küçük adas” olduğunu yazmaktadr. Klazomenai krsal alan içinde kaldğ düşünülen sekiz adet yerleşim bulunmaktadr: 18 Ersoy-Koparal, 25. Araştrma Sonuçlar Toplants, s. 61. Tanrver, s. 26’da, “Urla İskelesi’nin batsnda yer alan, körfezi kontrol edebilecek konumdaki tepelerin, Polikhne’nin aranmas gereken en 15 http://www.klazomeniaka.com/01-KLAZOMENAI-KONUM.html (7.8.2012). uygun yerler olacağ” belirtilmektedir. 16 Yaşar Ersoy-Elif Koparal, “Klazomenai Khoras ve Teos Sur İçi Yerleşim Yüzey Araştrmas 2006 Yl 19 Bu veriler için bkz. Tanrver, s.s. 28-29. Çalşmalar”, 25. Araştrma Sonuçlar Toplants (28 Haziran–1 Haziran 2007), 3. Cilt, Ankara, 2008, s.s. 20 Ersoy-Koparal, “Urla ve Seferihisar İlçeleri Yüzey Araştrmas 2007 Yl Çalşmalar”, 26. Araştrma 48-49 ve 56-57. Sonuçlar Toplants (26-30 Mays 2008), 3. Cilt, , Ankara, 2009, s.s. 73-91. 8

işaretleri belirlenmiştir. Bu işaretler, arazide belirgin büyük kayalar üzerinde olup ilki, Tatarderesi ile Söğütderesi’nin kesiştiği yüksek tepelikte; ikincisi, bundan fazla uzakta olmayan Tatarderesi mevkiindedir. Bu işaretler, Klazomenai ile Erythrai kenti arasndaki snr göstermektedir. Klazomenai’nin, güney denizi kysndaki Teos kenti ile olan snrn gösteren üçüncü işaret ise, İhsaniye’nin kuzeyinde Balkldere mevkiinde yer alan yüksek tepelikte bulunur. Klazomenai ile Erythrai Arasndaki Bir Böylece Klazomenai khoras, kuzeydeki Snr İşaret Taş 2’ denizde bulunan adalarla birlikte, yaklaşk 380 km lik bir alan kaplar21.

İonlarn kolonizasyon girişimlerinde etkin bir rol oynadğ anlaşlan Klazomenai’nin22, İncil’de “Gomer” denilen Kimmerlerin saldrlarndan etkilendiğini gösteren somut bir kant olmasa da23, başkenti Sardeis (Sart) olan Lydya Krallğ’nn, Bat Anadolu’daki İon kentlerini fethetmeyi amaçlayan dş politikasnn24 hedeflerinden biri olduğu kesindir. Phryg Krallğ’nn başkenti Gordion’un, Kimmerlerce yaklp ykldğ bir srada (M.Ö. 685) Lydya tahtna çkan Gyges’in yaptğ ilk iş, Miletos ve İzmir üzerine bir ordu gönderip, Kolophon kentini almak olmuştu25. Kimmerleri Anadolu’dan süren Lydya Kral Alyattes’in (M.Ö. 603–560), Smyrna’y ele geçirdikten sonra Klazomenai kentine yolladğ ordusu, burada ağr bir bozguna uğramşt26.

Lydya Ordusu’nun Klazomenai kenti önlerine, Güzelbahçe ilçesi snrlar içinde kalan ky düzlüğünü geçerek geldiğine şüphe yoktur. Herodot, “bozgun” diye tanmladğ bu saldrnn (M.Ö. 600 yl civarnda) neden başarsz olduğunu yazmasa da, iki hipotez üzerinde durulmaktadr. İlki, Lydya Ordusu Smyrna saldrs srasnda zayflamş olsa da, zaferin Teos, Lebedos, Erythrai ve Kolophon gibi İon kentlerinden

21 Ersoy-Koparal, “Urla ve Seferihisar İlçeleri Yüzey Araştrmas 2008 Yl Çalşmalar”, 27. Araştrma Sonuçlar Toplants (25-29 Mays 2009), 2. Cilt, Ankara, 2010, s.s. 128-129. 22 Tanrver, s. 15’te, “M.Ö. 654 ylnda kurulduğu kabul edilen Abdera, bir Klazomenai kolonisidir. Bunun dşnda Klazomenai, Miletos ile beraber Kardia ve birkaç başka İonia kentiyle beraber de Naukratis’i kurmuştur” denilmektedir. 23 http://klazomeniaka.com/03-KLAZOMENAI-GEOMETRIK.html’de, “M.Ö. 7. Yüzyl ilk yarsna tarihlenebilecek yank seramiklerle kendini gösteren tabakann, Kimmer saldrlarnn yol açtğ bir ykmla ilişkili olabileceği düşünülmektedir” (11.8.2012). 24 Bu politikann nedenleri için bkz. Doğer, s. 77 ve Sevgi Aktüre, Anadolu’da Bronz Çağ Kentleri, İstanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar, 1994, s. 68. 25 Herodotos, I; 14, s. 21. 26 Herodotos, I; 16, s. 21. 8 9

işaretleri belirlenmiştir. Bu işaretler, arazide belirgin büyük kayalar üzerinde olup ilki, yetişen takviye birlikler sayesinde kazanlabildiğidir. İkincisi, Klazomenai’nin ana Tatarderesi ile Söğütderesi’nin kesiştiği yüksek tepelikte; ikincisi, bundan fazla uzakta karada: Yldztepe ile Limantepe arasna yaylmş çekirdek iskân (asty) ele geçirilmiş olmayan Tatarderesi mevkiindedir. Bu olsa bile, bir deniz gücüne sahip olmayan Lydya’nn körfezi kontrol edebilmesinin işaretler, Klazomenai ile Erythrai kenti zaten mümkün olmadğdr27. Hangi hipotez doğru olursa olsun, bu süreçte Güzelbahçe arasndaki snr göstermektedir. ilçesinin bir ksmnn da içinde bulunduğu, Klazomenai khorasnn tahrip olduğuna hiç Klazomenai’nin, güney denizi kysndaki Teos şüphe yoktur. kenti ile olan snrn gösteren üçüncü işaret 28 Anadolu’nun batsndaki İon ve Aiol kentlerini ; limanlarn serbestçe ise, İhsaniye’nin kuzeyinde Balkldere kullanma, kendisine vergi ödeme ve istediğinde asker göndermeleri karşlğnda özgür mevkiinde yer alan yüksek tepelikte bulunur. bağlaşklar yaptğ anlaşlan Kroisos’un, Kappadokia üzerine yaptğ bir seferin Klazomenai ile Erythrai Arasndaki Bir Böylece Klazomenai khoras, kuzeydeki 29 Snr İşaret Taş ardndan Pers Kral Kyros’a yenilmesi (M.Ö. 547–5) Lydya Krallğ’nn sonu oldu . 2’ denizde bulunan adalarla birlikte, yaklaşk 380 km 21. lik bir alan kaplar Sonraki yllarda Kyros’un ordu komutan yaptğ Harpagos, “İonia’ya yürüdü, toprak İonlarn kolonizasyon girişimlerinde etkin bir rol oynadğ anlaşlan yğma suretiyle kentler ald. Kuşattğ kentin askerleri duvarlarn arkasna kapandktan Klazomenai’nin22, İncil’de “Gomer” denilen Kimmerlerin saldrlarndan etkilendiğini sonra, surlarn önüne toprak yğdrarak kendi askerlerini çkartyordu”30. Klazomenai gösteren somut bir kant olmasa da23, başkenti Sardeis (Sart) olan Lydya Krallğ’nn, khorasna komşu Teos’un surlarn da ayn şekilde Bat Anadolu’daki İon kentlerini fethetmeyi amaçlayan dş politikasnn24 hedeflerinden ele geçiren Harpagos’a, Miletos dşndaki tüm İon biri olduğu kesindir. Phryg Krallğ’nn başkenti Gordion’un, Kimmerlerce yaklp kent devletleri direnmişler, ancak yenilerek Pers ykldğ bir srada (M.Ö. 685) Lydya tahtna çkan Gyges’in yaptğ ilk iş, Miletos ve boyunduruğu altna girmişlerdi31. İzmir üzerine bir ordu gönderip, Kolophon kentini almak olmuştu25. Kimmerleri Altmş yl sonra khoras, büyük bir ordu Anadolu’dan süren Lydya Kral Alyattes’in (M.Ö. 603–560), Smyrna’y ele geçirdikten tarafndan yeniden çiğnenen Klazomenai’nin sonra Klazomenai kentine yolladğ ordusu, burada ağr bir bozguna uğramşt26 . çekirdek iskân, kentin kuruluşundan beri ilk kez Lydya Ordusu’nun Klazomenai kenti önlerine, Güzelbahçe ilçesi snrlar içinde istila edilmişti. Pers istilas srasnda Kroisos’un Bir Vazo Üzerindeki kalan ky düzlüğünü geçerek geldiğine şüphe yoktur. Herodot, “bozgun” diye Resmi (Louvre Müzesi / Paris). Klazomenaililerin, civar köy ve adalara sğndklar tanmladğ bu saldrnn (M.Ö. 600 yl civarnda) neden başarsz olduğunu yazmasa düşünülmektedir. Klazomenai’de, M.Ö. 546 sonrasna tarihlenebilecek, yaklaşk 20–25 da, iki hipotez üzerinde durulmaktadr. İlki, Lydya Ordusu Smyrna saldrs srasnda yllk bir döneme ait malzemeye hiç rastlanmayş bu sebepten olmaldr. zayflamş olsa da, zaferin Teos, Lebedos, Erythrai ve Kolophon gibi İon kentlerinden Perslerin işgal ettikleri topraklarda sürdürdükleri lml politikalar ve işgalin beraberinde getirdiği çapulcu güçlerin denetim altna alnmas, tüm İonia’da olduğu 21 Ersoy-Koparal, “Urla ve Seferihisar İlçeleri Yüzey Araştrmas 2008 Yl Çalşmalar”, 27. Araştrma Sonuçlar Toplants (25-29 Mays 2009), 2. Cilt, Ankara, 2010, s.s. 128-129. gibi, Klazomenai’de de bir güven ortam yaratmşt. Özellikle Attika malzemesinden 22 Tanrver, s. 15’te, “M.Ö. 654 ylnda kurulduğu kabul edilen Abdera, bir Klazomenai kolonisidir. Bunun dşnda Klazomenai, Miletos ile beraber Kardia ve birkaç başka İonia kentiyle beraber de Naukratis’i kurmuştur” denilmektedir. 27 Doğer, s.s. 79-80. 23 http://klazomeniaka.com/03-KLAZOMENAI-GEOMETRIK.html’de, “M.Ö. 7. Yüzyl ilk yarsna 28 Yunanistan anakarasndaki Boiotia ve Thessalia bölgesinden göçen bir Helen kavmi olan Aioller, tarihlenebilecek yank seramiklerle kendini gösteren tabakann, Kimmer saldrlarnn yol açtğ bir Demir Çağ’nda Anadolu’nun batsnda: Smyrna ile Troia’nn güneyindeki Assos kenti (Behramkale) ykmla ilişkili olabileceği düşünülmektedir” (11.8.2012). arasnda uzanan ky şeridi (Aiolis Bölgesi) üzerinde, çok sayda yerleşme kurup, vaktiyle kurulmuş 24 Bu politikann nedenleri için bkz. Doğer, s. 77 ve Sevgi Aktüre, Anadolu’da Bronz Çağ Kentleri, olanlar şenlendirmişlerdi. İstanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar, 1994, s. 68. 29 Herodotos, I; 53, 71-91, s.s. 31 ve 38-46’da, Kroisos ile Kyros arasndaki mücadeleyi anlatmaktadr. 25 Herodotos, I; 14, s. 21. 30 Herodotos, I; 162, s. 68. 26 Herodotos, I; 16, s. 21. 31 Herodotos, I; 168-169, s.s. 69-70. 10

hareketle Klazomenaililerin M.Ö. 525–520 civarnda çekirdek iskân alanna geri döndükleri ve sanayi ile ticaretin yeniden canlandğ anlaşlmaktadr32.

Özgüvenleri artan İonia kentlerinin, M.Ö. 498 ylnda bir Pers satraplk merkezi olan Sardeis’i33 tahrip ederek büyüttükleri isyan dalgas, ancak beş yl sonra söndürülebilmişti34. Herodot, Sardeis Satrab (valisi) Artaphernes ile üçüncü General Otanes’in, Klazomenai ve Kyme’yi (Aliağa Nemrut Körfezi’nde) aldklarn yazmaktadr35. Antik yazarlardan Pausanias’n, “Pers korkusu yüzünden adaya geçerler” tümcesinin de işaret ettiği üzere, Klazomenaililer isyan srasnda çekirdek iskân alann terk ederek, Karantina Adas’na sğnmş olmaldrlar. Bu alanda, M.Ö. 6. yüzyl sonu ile 5. yüzyl başlarna ait tabakalarda rastlanan yangn izleri, olaslkla Pers Ordusu’nun gazabyla ilgilidir. Bu tarihten sonra, en azndan yüz yllk bir süre boyunca, anakaradaki çekirdek iskân alannda hiç bir arkeolojik kalntya rastlanmayş ve Karantina Adas’ndaki sondaj çalşmalarndan36 anlaşlan, Klazomenai’nin artk bir ada kenti olarak yaşamn sürdürdüğüdür37.

Klazomenai khoras snrlar içinde kalan yerleşimlerin, İonia Ayaklanmas’ndan önce ve sonra yükseklik haritas üzerindeki dağlmlar38, Klazomenaililerin artk sadece tarm için kullandklar bu alandaki Pers tahribatnn büyüklüğünü ortaya koymaktadr. Sonraki yllarda Klazomenai khorasndaki yerleşimlerin says artsa da, vaktiyle kurulduğu adaya dönüş yapmş Klazomenai (ve de tüm İonia Bölgesi), M.Ö. 6. Yüzyldaki önem ve zenginliğine bir daha ulaşamamştr. Ayaklanmaya destek verdiği için Yunanistan’a saldran Persleri, uzun süren bir dizi savaştan sonra yenilgiye uğratan Yunanllar, M.Ö. 478/7’de Atina, Ege Adalar ile Anadolu’daki baz İon ve Aiol kentlerini içine alan bir koruma birliği kurdular39. Klazomenai, sonradan Atina İmparatorluğu’na dönüşen: “Attika- Deniz Birliği” isimli bu koruma organizasyonuna, 1,5 talent vergi ödüyordu. Önceleri hem Fenike, hem de Attik

32 http://klazomeniaka.com/05-KLAZOMENAI-GEC-ARKAIK.htm (22.8.2011). 33 Elmar Schwertheim, Antikçağda Anadolu, Çev. Nuran Batu, İstanbul: Kitap Yaynevi, 2009, s. 39’da, Perslerin Anadolu’yu Katpatuka (başkenti Daskyleion/Eskişehir) ve Sparta (başkenti Sardeis) ismini verdikleri iki yönetim merkezine (satraplk) ayrdğ yazlmaktadr. 34 Schwertheim, s. 40’ta, İyonya Ayaklanmas’nn lider kenti olan Miletos’un, Persler tarafndan tamamen tahrip edildiği ve Miletoslularn köle yapldğ yazlmaktadr. 35 Herodotos, V; 123, s. 283. 36 Bu sondajlarla ilgili ayrntlar için bkz. Yaşar Ersoy, Urla-Klazomenai Kazs, 2011 Yl Çalşmalar Sonuç Raporu, [Klazomenai Kazs 2011.pdf], s.s. 6-8. 37 http://www.klazomeniaka.com/05-KLAZOMENAI-GEC-ARKAIK.htm ve 06-KLAZOMENAI- BESİNCİ-YY.htm (14.8.2012). 38 Ersoy-Koparal, 27. Araştrma Sonuçlar Toplants, s. 139. 39 Schwertheim, s. 41. 10 11

hareketle Klazomenaililerin M.Ö. 525–520 civarnda çekirdek iskân alanna geri döndükleri ve sanayi ile ticaretin yeniden canlandğ anlaşlmaktadr32.

Özgüvenleri artan İonia kentlerinin, M.Ö. 498 ylnda bir Pers satraplk merkezi olan Sardeis’i33 tahrip ederek büyüttükleri isyan dalgas, ancak beş yl sonra söndürülebilmişti34. Herodot, Sardeis Satrab (valisi) Artaphernes ile üçüncü General Otanes’in, Klazomenai ve Kyme’yi (Aliağa Nemrut Körfezi’nde) aldklarn yazmaktadr35. Antik yazarlardan Pausanias’n, “Pers korkusu yüzünden adaya geçerler” tümcesinin de işaret ettiği üzere, Klazomenaililer isyan srasnda çekirdek Demir Çağ’nda Klazomenai Khorasnda M.Ö. 5. Yüzyl’da Klazomenai iskân alann terk ederek, Karantina Adas’na sğnmş olmaldrlar. Bu alanda, M.Ö. 6. Yerleşimler (İonia Ayaklanmas’ndan Khorasnda Yerleşimler (İonia yüzyl sonu ile 5. yüzyl başlarna ait tabakalarda rastlanan yangn izleri, olaslkla Pers Önce) Ayaklanmas’ndan Sonra) Ordusu’nun gazabyla ilgilidir. Bu tarihten sonra, en azndan yüz yllk bir süre standardnda gümüş sikke basan Klazomenai’nin, sonralar Fenike standardn terk boyunca, anakaradaki çekirdek iskân alannda hiç bir arkeolojik kalntya rastlanmayş etmesi, sadece siyasal değil ekonomik alanda da Atina’ya olan bağmllğna işaret ve Karantina Adas’ndaki sondaj çalşmalarndan36 anlaşlan, Klazomenai’nin artk bir etmektedir. Atina’nn, M.Ö. 413 ylnda Sicilia’da bozguna uğramas üzerine, birçok ada kenti olarak yaşamn sürdürdüğüdür37. kent gibi Klazomenai de isyan etmiş ve

Klazomenai khoras snrlar içinde kalan yerleşimlerin, İonia Ayaklanmas’ndan Attika-Delos Deniz Birliği’nden 40 önce ve sonra yükseklik haritas üzerindeki dağlmlar38, Klazomenaililerin artk sadece ayrlmşt . Bu isyanda önemli bir rol tarm için kullandklar bu alandaki Pers tahribatnn büyüklüğünü ortaya koymaktadr. oynadğ anlaşlan oligarkhlar, anakaraya Sonraki yllarda Klazomenai khorasndaki yerleşimlerin says artsa da, vaktiyle geçerek çekirdek iskân alanndaki kurulduğu adaya dönüş yapmş Klazomenai (ve de tüm İonia Bölgesi), M.Ö. 6. Polikhne’yi tahkim ettilerse de, isyan Yüzyldaki önem ve zenginliğine bir daha ulaşamamştr. Ayaklanmaya destek verdiği bastrlnca (M.Ö. 411) bunlar Daphnus’a Klazomenai Gümüş Drahmi (M.Ö. 386–301 / 4.02 g.) için Yunanistan’a saldran Persleri, uzun süren bir dizi savaştan sonra yenilgiye uğratan kaçmşlar, Polikhne’ye sğnmş halk Yunanllar, M.Ö. 478/7’de Atina, Ege Adalar ile Anadolu’daki baz İon ve Aiol Klazomenai ada-kentine götürülmüştü. Ksa bir süre sonra, Klazomenai açklarna gelen kentlerini içine alan bir koruma birliği kurdular39. Klazomenai, sonradan Atina Amiral Astyokhos komutasndaki 20 gemiden oluşan bir Sparta Donanmas, adada İmparatorluğu’na dönüşen: “Attika-Delos Deniz Birliği” isimli bu koruma oturan Atina yanllarna Daphnus’a göçmeleri veya Sparta’ya destek vermelerini organizasyonuna, 1,5 talent vergi ödüyordu. Önceleri hem Fenike, hem de Attik buyurmuş, olumsuz yant alnca saldrya geçmişti. Ancak Sparta Donanmas, şiddetli rüzgârdan ötürü Kyme ve Phokaia istikametine sürüklenince saldr başarl 32 http://klazomeniaka.com/05-KLAZOMENAI-GEC-ARKAIK.htm (22.8.2011). 41 33 Elmar Schwertheim, Antikçağda Anadolu, Çev. Nuran Batu, İstanbul: Kitap Yaynevi, 2009, s. 39’da, olamamşt . Perslerin Anadolu’yu Katpatuka (başkenti Daskyleion/Eskişehir) ve Sparta (başkenti Sardeis) ismini verdikleri iki yönetim merkezine (satraplk) ayrdğ yazlmaktadr. Karantina Adas’ndan ayrlmak isteyenlerin, M.Ö. 387 ylndan önce, olaslkla 34 Schwertheim, s. 40’ta, İyonya Ayaklanmas’nn lider kenti olan Miletos’un, Persler tarafndan tamamen tahrip edildiği ve Miletoslularn köle yapldğ yazlmaktadr. Spartal Komutan Lysandros’un Anadolu’nun batsna egemen olduğu M.Ö. 405/404 35 Herodotos, V; 123, s. 283. 36 Bu sondajlarla ilgili ayrntlar için bkz. Yaşar Ersoy, Urla-Klazomenai Kazs, 2011 Yl Çalşmalar Sonuç Raporu, [Klazomenai Kazs 2011.pdf], s.s. 6-8. 40 Schwertheim, s. 44’te, Attika-Delos Deniz Birliği’nde, Ege Adalar ve Anadolu’daki İon kentleri sayca 37 http://www.klazomeniaka.com/05-KLAZOMENAI-GEC-ARKAIK.htm ve 06-KLAZOMENAI- kalabalk olduğu halde, Atina’nn en büyük güç olduğu; başlangçta Delos Adas’nda saklanan Birlik BESİNCİ-YY.htm (14.8.2012). kasasnn Atina’ya götürülebildiği, bu nedenle de Adalar ve Anadolu’daki İon kentlerinde huzur 38 Ersoy-Koparal, 27. Araştrma Sonuçlar Toplants, s. 139. olmadğn yazmaktadr. 39 Schwertheim, s. 41. 41 Tanrver, s.s. 16-17. 12

yllarnda, anakarada bulunan “Khyton” adl bölgeyi42 iskân ettikleri anlaşlmaktadr43. Filozof Aristothales’in, “adadakilerle Khytron’da oturanlarn anlaşamadğ Klazomenai’de” derken sessiz kaldğ anlaşmazlk nedeni tamamen siyasiydi. Khyton’u iskân edenler, Peloponnez Savaşlar’n (M.Ö. 431–404) kazanmş Sparta’ya destek veren oligarşi yanllar (oligarkhlar); Karantina Adas’nda kalanlar ise, kaybetmiş Atina’dan yana olan demokratlard. Antik kaynaklarda: “Khyton”, “Khytrion” ve “Khytron” olarak anlan, Klazomenaililerce iskân edilmiş bu yeni bölgenin gerçek ismi, Atina’da ele geçen o döneme ait bir meclis kararnda (dekret) yazldğ üzere, Khyton olmaldr44. Etimolojik olarak, “yğma tepe”den türemiş olduğu anlaşlan bu sözcük45, Limantepe Höyüğü’nün yakn Khyton Bölgesi; C: FGT Sektörü ve D: HBT Sektörü çevresine verilen bir isim olmaldr. Anakarada yaplan kazlarda, söz konusu höyük ve yakn çevresindeki baz sektörlerde (FGT ve HBT), M.Ö. 4 Yüzyla tarihlenebilecek çok yoğun yaplaşma izlerine rastlanmştr46.

Söz konusu meclis kararnda: ... Poliagros, şu teklifi yapar: Atina Devleti’ne önceleri olduğu gibi şimdi de bağl olan Klazomenai halk (Karantina Adas’ndaki) övülmelidir. Ancak, istekleri hakknda halk şu kararlar vermiştir: (M.Ö. 399/8’de Bat Anadolu seferine çkan Atinal komutan) Thrasyboulos’un % 5’lik vergisini ödeyen Klazomenaililer, Khyton’dakilerle barş ya da savaş yapma konusunda ve Khyton’dakilerin arasndan ele geçirdikleri rehineler hakknda, kendi başlarna karar vereceklerdir. Atinallar, Klazomenai halknn onay olmadan, kaçaklar geri getirmeye veya kentte kalanlarn hiçbirini dşar atmaya yetkili değillerdir. Kentte (Atinal bir) komutan ve garnizon bulunup bulunmayacağna Klazomenai halk bizzat karar vermeli ve bunu kabul edip etmeme konusunda halkoyuna

42 Khyton’un lokalizasyonu bir yüksek lisans tezinin konusu olmuştur: Bkz. Dipnot 9’da tam künyesi yazl kaynak. 43 http://www.klazomeniaka.com/06-KLAZOMENAI-BESINCI-YY.htm (22.8.2012). 44 http://www.klazomeniaka.com/07-KLAZOMENAI-KHYTON-NESOS.html (27.8.2012). 45 “Khyton” sözcüğünün etimolojisi ile ilgili tartşmalar hakknda bkz. Tanrver, s.s. 31-35. 46 Tanrver, s. 5’te, “birbirini dik açlarla kesen sokaklar (zgara planl) ve en az alt evden oluşan adalarla meydana getirilmiş düzenli bir kentin” varlğndan söz edilmektedir. 12 13

yllarnda, anakarada bulunan “Khyton” adl bölgeyi42 iskân ettikleri anlaşlmaktadr43. gidilmelidir. Klazomenaililer, tahl aldklar Phokaia, Khios ve Smyrna şehirlerinden doğrudan ithalat yapma hakkna sahiptir. Dionysos / Leontikhos Filozof Aristothales’in, “adadakilerle Khytron’da oturanlarn anlaşamadğ emrindeki komutanlar, Klazomenaililerin Atinallar gibi Pharnabazos ile bu tür Klazomenai’de” derken sessiz kaldğ anlaşmazlk nedeni tamamen siyasiydi. Khyton’u anlaşmalar yapmalarn sağlamaldrlar. Halk şunu da kabul eder: Klazomenaililer (Thrasyboulos’un %5’lik vergisi dşnda) başka vergi ödemek ve iskân edenler, Peloponnez Savaşlar’n kentte ne garnizon, ne de komutan kabul etmek zorundadrlar. Klazomenaililer, (M.Ö. 431–404) kazanmş Sparta’ya Atinallar ile ayn haklara sahip olacaklardr. destek veren oligarşi yanllar (oligarkhlar); denilmektedir47. Atina Meclisi’nce alndğn bildiğimiz bu karardan (Karantina Karantina Adas’nda kalanlar ise, Adas’ndaki), Klazomenai halknn tahl sknts içinde olduğu; bu sebeple Atina’nn, kaybetmiş Atina’dan yana olan baz İon kentlerinden doğrudan tahl demokratlard. Antik kaynaklarda: ithalat yapma izni verdiği “Khyton”, “Khytrion” ve “Khytron” olarak Klazomenai’nin48, anakaradaki tarm anlan, Klazomenaililerce iskân edilmiş bu alanlar üstündeki denetimini yitirmiş yeni bölgenin gerçek ismi, Atina’da ele olduğu anlaşlmaktadr. M. Ö. 4. Yüzylda, geçen o döneme ait bir meclis kararnda Gediz Çay’nn eski deltasnda, günümüzde Takhos ve Kuğu Kabartmal Leukai Sikkesi (dekret) yazldğ üzere, Khyton Çamalt Tuzlas’na yaknndaki “Üç olmaldr44. Etimolojik olarak, “yğma Tepeler” diye anlan bölgede, kralna başkaldrmş bir Pers Komutan olan Takhos’un tepe”den türemiş olduğu anlaşlan bu kurduğu (M.Ö. 383) Leukai’nin49 Klazomenai tarafndan kolonize edilmesi, tarm sözcük45, Limantepe Höyüğü’nün yakn arazisine duyduğu gereksinimle ilgilidir. Eski haritalarda kentin, “Kilizman” olarak Khyton Bölgesi; C: FGT Sektörü ve D: HBT Sektörü çevresine verilen bir isim olmaldr. gösterilmesi, bu kolonizasyonun varlğna işaret eden güçlü bir kanttr. Klazomenai Anakarada yaplan kazlarda, söz konusu sikkelerinde M.Ö. 4. Yüzylda ortaya çkan kuğu simgesi de, Leukai yaknlarndaki höyük ve yakn çevresindeki baz sektörlerde (FGT ve HBT), M.Ö. 4 Yüzyla deltada mevcut kuş popülâsyonuyla ilgili olmaldr50. 46 tarihlenebilecek çok yoğun yaplaşma izlerine rastlanmştr . Klazomenai ile Khyton arasndaki siyasi temelli bu ayrşmann, Klazomenai Söz konusu meclis kararnda: khorasndaki yerleşmeleri de ayrştrp ayrştrmadğn bilmiyoruz. Bildiğimiz, Bat ... Poliagros, şu teklifi yapar: Atina Devleti’ne önceleri olduğu gibi şimdi de Anadolu’da kalc bir egemenlik kuramayan Sparta Kral Agesilaos’un, Perslerle bağl olan Klazomenai halk (Karantina Adas’ndaki) övülmelidir. Ancak, istekleri hakknda halk şu kararlar vermiştir: (M.Ö. 399/8’de Bat Anadolu sürdürdüğü savaşa son vermek için, Antalkidas’ güneybat İran’daki Susa kentine seferine çkan Atinal komutan) Thrasyboulos’un % 5’lik vergisini ödeyen gönderdiğidir51. Pers Kral II. Artakserkses’in oluruyla imzalanan Antalkidas / Kral Klazomenaililer, Khyton’dakilerle barş ya da savaş yapma konusunda ve Khyton’dakilerin arasndan ele geçirdikleri rehineler hakknda, kendi başlarna Barş (M.Ö. 387) ile Kbrs ve Klazomenai (Karantina) adalar yeniden Pers karar vereceklerdir. Atinallar, Klazomenai halknn onay olmadan, kaçaklar geri getirmeye veya kentte kalanlarn hiçbirini dşar atmaya yetkili değillerdir. egemenliğine girmişti. Bunun dşndaki Yunan kentleri özerk oluyor; (Limni), Kentte (Atinal bir) komutan ve garnizon bulunup bulunmayacağna Klazomenai (İmroz) ve (Skiros) kentleri eskiden olduğu gibi Atinallara halk bizzat karar vermeli ve bunu kabul edip etmeme konusunda halkoyuna

42 Khyton’un lokalizasyonu bir yüksek lisans tezinin konusu olmuştur: Bkz. Dipnot 9’da tam künyesi yazl kaynak. 47 http://klazomeniaka.com/07-KLAZOMENAI-KHYTON-NESOS.html (27.8.2012) ve Cadaux, s. 132. 43 http://www.klazomeniaka.com/06-KLAZOMENAI-BESINCI-YY.htm (22.8.2012). 48 Tanrver, s. 18’de, Deniz Birliği’ni yeniden kurmak isteyen Atina’nn, başka kentlere de baz imtiyazlar 44 http://www.klazomeniaka.com/07-KLAZOMENAI-KHYTON-NESOS.html (27.8.2012). verdiğinin bilindiğini yazmaktadr. 45 “Khyton” sözcüğünün etimolojisi ile ilgili tartşmalar hakknda bkz. Tanrver, s.s. 31-35. 49 http://arkeodenemeler.blogspot.com/2011/01/leukai-antik-kenti-izmir-aiolis.html (27.8.2012). 46 Tanrver, s. 5’te, “birbirini dik açlarla kesen sokaklar (zgara planl) ve en az alt evden oluşan 50 http://klazomeniaka.com/07-KLAZOMENAI-KHYTON-NESOS.html (27.8.2012). adalarla meydana getirilmiş düzenli bir kentin” varlğndan söz edilmektedir. 51 Schwertheim, s.s. 46-47. 14

braklyordu52. Peleponnez Savaşlar srasnda kurulmuş Sparta-Pers ittifakn yeniden kuran Antalkidas Barş’nda, Pers Kral’nn Klazomenai ile ilgili duyarllğ, müttefiki Sparta’ya taraf oligarkhlar kollamas ve/veya kentin Smyrna Körfezi’ndeki stratejik konumuyla ilgili olabilir53.

Anadolu’daki Pers satraplarnn ayaklandklar dönemde (M.Ö. 370–350) gerçekleştiği anlaşlan bir olay, Khyton’daki iskân sonlandran ilk adm olmuştu. Stratejist Aineias şunlar yazyor: Kentte de işbirlikçileri olan Klazomenaili Python, günün en sakin saatlerini dikkatlice kollayp, plannn bir parças olan pithos (küp) yüklü arabalar sayesinde Klazomenai kentini ele geçirir: Arabalar şehir kaplarnda durunca –bu srada paral askerler şehirden uzak olmayan bir yere, kaplarn yaknlarna gizlenmişlerdir- içerdeki müttefiklerin de yardmyla, vatandaşlarn bir ksmna görünmeden, bir ksmndan da daha atak davranarak kenti ele geçirirler 54.

Karantina Adas’n anakaraya bağlayan yol henüz yaplmadğ ve adann bu dönemde surlar olmadğna göre; arabalarla gidilen ve askerlerin yaknlarnda pusuya yatp hileyle açtrlabilecek kaplar, anakarada bulunan Khyton da olmaldr. M.Ö. 366–356 arasnda gerçekleşen bu olaydan sonra, Khyton sakinlerinin oturduklar evlerin duvar taşlarn da sökerek, ada-kente göçmeye başladklar anlaşlmaktadr55.

Ayn yllarda Makedonya Kral II. Philippos, onlarca yldr birbirleriyle savaşta olan Yunanistan’daki Helen kentlerini, M.Ö. 338’de yaplan bir kongrede birleştirmeyi başard. “Korintos Birliği” ismiyle anlan bu kongre, M.Ö. 337 ylnda Philippos’u, “150 yl boyunca Yunanllarn kutsal yerlerini tahrip etmiş olmalar” gerekçesiyle Perslere karş bir intikam savaş açmakla görevlendirmişti. Philippos’un öldürülmesi üzerine, satraplarn kovulmas ve Anadolu’daki Helen kentlerinin Pers boyunduruğundan kurtarlmasn amaçlayan savaşn başna, oğlu

M.Ö. 2. Yüzyl, Bergama’da İskender (III. Aleksandros) geçti. M.Ö. 344 ylnda, bulunmuş İskender Baş (İstanbul Arkeoloji Müzesi) Çanakkale Boğaz’n geçerek Anadolu’ya ayak basan

52 Schwertheim, s. 47. 53 http://klazomeniaka.com/07-KLAZOMENAI-KHYTON-NESOS.html (27.8.2012) ve Tanrver, s. 18. 54 Tanrver, s.s. 48-49. 55 http://klazomeniaka.com/07-KLAZOMENAI-KHYTON-NESOS.html (29.9.2012).

14 15

braklyordu52. Peleponnez Savaşlar srasnda kurulmuş Sparta-Pers ittifakn yeniden İskender’in Pers İmparatorluğu’nu ortadan kaldrmas, Klazomenai’de nasl karşland kuran Antalkidas Barş’nda, Pers Kral’nn Klazomenai ile ilgili duyarllğ, müttefiki bilemiyoruz56. Bildiğimiz, İskender’in ölümüyle başlayan Helenistik Dönem’de (M.Ö. Sparta’ya taraf oligarkhlar kollamas ve/veya kentin Smyrna Körfezi’ndeki stratejik 323–146/30), anakarada neredeyse hiçbir etkinliğin söz konusu olmadğdr57. konumuyla ilgili olabilir53. Ayn dönemde, Karantina Adas’n anakaraya bağlamak ve kentin imar için bir Anadolu’daki Pers satraplarnn ayaklandklar dönemde (M.Ö. 370–350) dizi plan ve çalşma yaplmşt. Pausanias, aday bir yarmadaya dönüştürmeyi gerçekleştiği anlaşlan bir olay, Khyton’daki iskân sonlandran ilk adm olmuştu. planlayan ismin İskender olduğunu yazyor. Günümüzde İskele Mahallesi’nden adaya Stratejist Aineias şunlar yazyor: giden asfalta paralel ve gelgitlere bağl olarak kendini gösterebilen bir taş yol, bu plann Kentte de işbirlikçileri olan Klazomenaili Python, günün en sakin saatlerini gerçekleştiğinin somut kantdr58. Çekirdek iskân alannn tamamen terk edildiği bir dikkatlice kollayp, plannn bir parças olan pithos (küp) yüklü arabalar sayesinde Klazomenai kentini ele geçirir: Arabalar şehir kaplarnda durunca –bu srada dönemde, Klazomenai’nin kendisini anakaraya bağlayan bir yol inşa etmesi, iki paral askerler şehirden uzak olmayan bir yere, kaplarn yaknlarna sebepten kaynaklanmş olmaldr. Ada-kenti besleyecek khorann tarm alanlarna ve gizlenmişlerdir- içerdeki müttefiklerin de yardmyla, vatandaşlarn bir ksmna görünmeden, bir ksmndan da daha atak davranarak kenti ele geçirirler 54. Teos ile Klazomenai arasndaki kuzey-güney yönlü vadide, İskender’e tahsis edilmiş

Karantina Adas’n anakaraya bağlayan yol henüz yaplmadğ ve adann bu dönemde olan kutsal bölgeye kolayca ulaşmak isteği ki, bu bölgede “Aleksandreia denen ve 59 surlar olmadğna göre; arabalarla gidilen ve askerlerin yaknlarnda pusuya yatp İonlarn genel meclisi tarafndan ilan edilen oyunlar” oynanmaktayd . hileyle açtrlabilecek kaplar, anakarada bulunan Khyton da olmaldr. M.Ö. 366–356 Diğer plan ve çalşmalara gelince, Plinius İskender’in Çeşme Yarmadas’nn iki arasnda gerçekleşen bu olaydan sonra, Khyton sakinlerinin oturduklar evlerin duvar tarafndaki körfezi birbirine bağlayacak 7.5 mil uzunluğundaki bir kanaln yaplmas taşlarn da sökerek, ada-kente göçmeye başladklar anlaşlmaktadr55. için de emir verdiğini öne sürmektedir.

Ayn yllarda Makedonya Kral II. Philippos, onlarca yldr birbirleriyle savaşta Böylece Erythrai, Mimas (Karaburun olan Yunanistan’daki Helen kentlerini, M.Ö. 338’de yaplan bir kongrede birleştirmeyi Yarmadas) ile birlikte bir ada haline başard. “Korintos Birliği” ismiyle anlan bu kongre, gelecekti. Ayrca Karantina Adas M.Ö. 337 ylnda Philippos’u, “150 yl boyunca dşndaki baz adalar da, çeyrek millik Yunanllarn kutsal yerlerini tahrip etmiş olmalar” yollarla anakaraya bağlanp, bunlarn gerekçesiyle Perslere karş bir intikam savaş tümüne “Chytrophorai” denilecekti ki, açmakla görevlendirmişti. Philippos’un öldürülmesi bu planlarn gerçekleşmediği Karantina Adas’n Anakaraya Bağlayan Taş ortadadr60. Temelinde ele geçen dolgu üzerine, satraplarn kovulmas ve Anadolu’daki Yoldan Bugüne Ulaşan Kalntlar Helen kentlerinin Pers boyunduruğundan malzemeden hareketle M.Ö. 2. Yüzyl’n ortalarndan sonraki bir tarihte inşa edildiği 61 kurtarlmasn amaçlayan savaşn başna, oğlu anlaşlan tiyatro , kuşkusuz Helenistik Dönem’in Klazomenai ada-kentindeki en

önemli imar çalşmasyd. M.Ö. 2. Yüzyl, Bergama’da İskender (III. Aleksandros) geçti. M.Ö. 344 ylnda, bulunmuş İskender Baş (İstanbul Arkeoloji Müzesi) Çanakkale Boğaz’n geçerek Anadolu’ya ayak basan 56 Schwertheim, s. 50’de, Korintos Birliği’ne değil de, doğrudan İskender’e vergi ödemek zorunda braklan Miletos ve Ephesos gibi kentlerin (ve de olaslkla diğer İon ve Aiol kentlerinin), durumdan hoşnut olmadklar yazlmaktadr. 52 Schwertheim, s. 47. 57 Ersoy, [Klazomenai Kazs 2011.pdf], s. 1. 53 http://klazomeniaka.com/07-KLAZOMENAI-KHYTON-NESOS.html (27.8.2012) ve Tanrver, s. 18. 58 Tanrver, s. 18. 54 Tanrver, s.s. 48-49. 59 Strabon, XIV. 1; 31-C 644, s. 206. 55 http://klazomeniaka.com/07-KLAZOMENAI-KHYTON-NESOS.html (29.9.2012). 60 Tanrver, s.s. 18-19. 61 Ayrntlar için bkz. Ersoy, [Klazomenai Kazs 2011.pdf], s.s. 2-5. 16

Karantina Adas’nn Kuzeydoğu Ucunda Klazomenai Tiyatrosu’nun Bulunduğu Yamaç

İskender’in ölümünden sonra Anadolu, üç satraplk bölgesine ayrlmşt. Klazomenai’nin de içinde olduğu tüm Bat Anadolu, General Antigonos Monophthalmos (Tek Gözlü) tarafndan yönetilmeye başland. Antigonos’un zaman içinde Anadolu’nun tümüne egemen olmas, diğer diadokhoslar62 harekete geçirdi. Trakya Satrab (Kral) Lysimakhos ile Babil Satrab (Suriye Kral) Selevkos birleşerek, İpsos’ta yaplan bir savaşta (M.Ö. 301) Antigonos’u yendiler. Anadolu ve de Trakya’nn yeni egemeni olan Lysimakhos, sahildeki İon ve Aiol kentleriyle halklarna özel bir ilgi duymuştu63. Klazomenai’nin de bu ilgiden mahrum kalmadğ anlaşlyor: İpsos Savaş’ndan bir yl önce, Lysimakhos’un generallerinden Prepelaos, Klazomenai’yi ele geçirmek istemiş ancak başarl olamamşt64. Bu saldr srasnda, Klazomenai khorasnn tahrip olduğunu varsaymak yanlş olmaz.

Lysimakhos’un, Pergamon’u (Bergama) bir garnizon haline getirdiği ve hazinesini burada muhafaza ettiği bilinmektedir65. Ephesos’ta ele geçen: Antigonos oğlu Demetrios Poliorketes’in (Kentler Kuşatan) generallerinden Nikon oğlu Makedonial

62 İskender’in ölümünden sonra, imparatorluğunu paylaşmak için çarpşan generallerine verilen isim. 63 Schwertheim, s. 56. 64 Tanrver, 19. 65 Schwertheim, s. 56. Hasan Malay, “Bat Anadolu’da Aristonikos Ayaklanmas (İ.Ö. 133-129)”, Tarih İncelemeleri Dergisi, III, 1987, s. 15’te, Pergamon yöneticisi Philetairos’un, Selevkoslarn yanna geçmek suretiyle Lyimakhos’a ihanet ettiği ve 9.000 talent tutarndaki bu büyük hazineye el koyduğu yazlmaktadr. Pergamon’un hzla kalknp büyümesinde, söz konusu hazinenin büyük katks olmuştu (s. 16). 16 17

Arkhestratos’un, M.Ö. 300 ylnda Klazomenai’de bulunduğunu gösteren bir dekret66, Lysimakhos’un Klazomenai’de de bir garnizon konuşlandrmş olabileceğini akla getirmektedir. Strabon’un açkça yazdğ üzere Lysimakhos, Antigonos’un başlattğ Smyrna’y Tepekule’den (Bayrakl) Pagos Dağ’nn (Kadife Kale) kuzeye bakan yamaçlarna taşma işlemini sonuçlandran isimdir67. Körfezin güney tarafna taşnan yeni kentin savunulmas, Klazomenai’nin stratejik önemini bir kat daha artrmş olmaldr. Bu nedenle Lysimakhos’a biat etmiş olduğunu düşündüğümüz Makedonial General Arkhestratos’un, Klazomenai’de bulunuşunu yadrgamamak gerekir. Nitekim Helenistik Dönem’de, baz kadim yerleşimlerin yeniden kolonize edildiği; (İskender’in kurduğu) İmparatorluğun bütünlüğünü güvence altna almay amaçlayan bu askeri kolonilerde (katoikia) iskân edilenlerin, genellikle Makedonial askerler olduğu

68 Karantina Adas’nn Kuzeydoğu Ucunda Klazomenai Tiyatrosu’nun bilinmektedir . Ancak Smyrna’nn yeni lokalizasyonu, çok snrl bir araziye sahip ve Bulunduğu Yamaç Smyrna’ya yakn konumu nedeniyle körfeze giren gemilerin ticaretiyle rekabet İskender’in ölümünden sonra Anadolu, üç satraplk bölgesine ayrlmşt. edemeyen Klazomenai’ye sonradan çok zarar vermiştir69. Klazomenai’nin de içinde olduğu tüm Bat Anadolu, General Antigonos Lysimakhos’un ölümünden (M.Ö. 281) sonra Klazomenai’nin, İskender’in ardl Monophthalmos (Tek Gözlü) tarafndan yönetilmeye başland. Antigonos’un zaman Helen-Makedon kökenli krallklardan: Suriye’deki Selevkoslar ve Msr’daki içinde Anadolu’nun tümüne egemen olmas, diğer diadokhoslar62 harekete geçirdi. Ptolemaioslar ile Pergamon Devleti arasnda yaşanan 100 yllk güç mücadelesinde, Trakya Satrab (Kral) Lysimakhos ile Babil Satrab (Suriye Kral) Selevkos birleşerek, nerede durduğu belli değildir70. M.Ö. 241 ylnda krallğa dönüşen Pergamon ile ittifak İpsos’ta yaplan bir savaşta (M.Ö. 301) Antigonos’u yendiler. Anadolu ve de yapan Roma’nn, Manisa yaknlarnda mağlup ettiği Selevkoslar, Toros Dağlar’nn Trakya’nn yeni egemeni olan Lysimakhos, sahildeki İon ve Aiol kentleriyle halklarna güneyinde tutmaya mecbur eden Apameia (Dinar) Barş’nn (M.Ö 188) ardndan, özgür özel bir ilgi duymuştu63. Klazomenai’nin de bu ilgiden mahrum kalmadğ anlaşlyor: braklan kentler arasna dahil edilen Klazomenai’ye, Dyrmoussa Adas da verilerek İpsos Savaş’ndan bir yl önce, Lysimakhos’un generallerinden Prepelaos, arazisi genişletilmişti71. Bu durum, Klazomenai’nin Apameia Barş’yla sonuçlanan Klazomenai’yi ele geçirmek istemiş ancak başarl olamamşt64. Bu saldr srasnda, Magnesia (Manisa) Meydan Savaş’nda, Roma-Bergama Krallğ ittifak yannda saf Klazomenai khorasnn tahrip olduğunu varsaymak yanlş olmaz. tutmuş olduğunu gösteriyor72. Lysimakhos’un, Pergamon’u (Bergama) bir garnizon haline getirdiği ve M.Ö. 138 ylnda Pergamon tahtna oturan III. Attalos’un (ölm. 133), hayatta hazinesini burada muhafaza ettiği bilinmektedir65. Ephesos’ta ele geçen: Antigonos oğlu iken krallğn topraklar, atölyeleri, köleleri ve servetini bir vasiyetname ile Roma’ya Demetrios Poliorketes’in (Kentler Kuşatan) generallerinden Nikon oğlu Makedonial

66 Tanrver, s. 19. 67 Strabon, XIV. 1; 37-C 646, s. 209. 62 İskender’in ölümünden sonra, imparatorluğunu paylaşmak için çarpşan generallerine verilen isim. 68 Malay, s. 24. 63 Schwertheim, s. 56. 69 Magie, Anadolu’da Romallar, Bat Anadolu Kent Devletleri 3, Çev. Nezih Başgelen-Ömer Çapar, 64 Tanrver, 19. İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, 2003, s. 52. 65 Schwertheim, s. 56. Hasan Malay, “Bat Anadolu’da Aristonikos Ayaklanmas (İ.Ö. 133-129)”, Tarih 70 Bu güç mücadelesinin ayrntlar için bkz. Doğer, s.s. 99-102. İncelemeleri Dergisi, III, 1987, s. 15’te, Pergamon yöneticisi Philetairos’un, Selevkoslarn yanna geçmek 71 Tanrver, s. 19. suretiyle Lyimakhos’a ihanet ettiği ve 9.000 talent tutarndaki bu büyük hazineye el koyduğu 72 Malay, s. 22’de, Roma’nn destek olmayan Abydos (Nara / Çanakkale) kentini, Pergamon Krallğ’na yazlmaktadr. Pergamon’un hzla kalknp büyümesinde, söz konusu hazinenin büyük katks olmuştu (s. bağml klarak cezalandrdğ yazlmaktadr. Bu gibi kentler, Roma veya Bergama Krallğna ağr 16). vergiler ödüyor ve Roma ile Bergama Krallğ’na sormakszn hareket edemiyordu. 18

brakmas, Helenistik Dönem’in en büyük ayaklanmalarndan birine neden olduğu gibi, Roma’y Anadolu’da kök salan egemen güç yapacakt. Olaslkla kraliyet ailesinden gelen Aristonikos, III. Attalos’un vasiyetinin Romallar tarafndan taklit edildiğini öne sürerek isyan etmiş; garnizonlar ve donanmann paral askerleriyle kölelerin hararetle destek verdiği isyan ksa sürede yaylmşt. Klazomenai’nin vaktiyle kolonize ettiği Leukai kentinin de Aristonikos yannda yer aldğ bu isyan, M.Ö. 129’da Consul M. Perparna tarafndan bastrlmş ve tutsak edilen Aristonikos ile Pergamon Krallğ’nn hazinesi Roma’ya gönderilmişti73. Yeni consul Aquilius’un Anadolu’ya gelir gelmez yaptğ ilk iş, Asya Eyaleti’ni (Provincia Asia) kurmak oldu (M.Ö. 128).

Romallar, Aristonikos Ayaklanmas’na destek Aristonikos vermeyen kentleri vergiden muaf klmş, araziler tahsis etmiş ve özerklik vermişlerdi. O yllarda Roma müttefiki (socii) ilan edilen kentler arasnda, Provincia Asia’nn snrlar içinde kaldğ kesin olan Klazomenai’nin ismi geçmiyor74. M.Ö. 85 tarihli Dardanos Barş’ndan sonra, Sulla’nn özgürlük verdiği kentlerden biri olan Klazomenai’nin75, Aristonikos Ayaklanmas’na verdiği destek nedeniyle kesilen ceza yeterli görüldüğü için mi; yoksa Pontus Kral VI. Mithradates ile yaplan savaşta Roma’ya sadk kaldğndan m ödüllendirildiği belli değildir. Öte yandan, İtalya’daki isyanlar srasnda Roma yannda savaşmş komutanlardan Klazomenaili Asklepiades için M.Ö. 78 ylnda çkarlan senatus consultum (Roma senato karar), kente tannmş özgürlüğün snrsz olmadğn göstermektedir. M.Ö. 43 ylnda, Caesar’ katledilmesiyle başlayp M.Ö. 27 ylna kadar sürecek kanl iktidar kavgasnda Klazomenai kenti ve ordusu, katil Brutus’un yannda saf tutmuştur76.

Anadolu’nun Roma’nn doğudaki parças haline geldiği sonraki dönemde Klazomenai’nin, Karantina Adas’na skşmş önemsiz ve küçük bir kent olduğu bilinmektedir77. Anakarada iskân, “... seyrek olarak izlerine rastlanan ve birbirinden

73 Malay, s.s. 34-45. 74 Mehmet Ali Kaya, “Anadolu’da Roma Eyaletleri: Snrlar ve Roma Yönetimi”, [Roma Eyaletleri. PDF], s. 16 (31.8.2012). 75 Tanrver, s. 19. 76 Tanrver, s. 20. 77 Böyle olduğunu gösterir en çarpc örnek, Anaksagoras’tan sonra Klazomenai’nin yetiştirdiği en önemli filozof olduğu anlaşlan Skopelianos’un, İzmir’de yaşamay tercih etmesiydi. Bu konuda ayrntlar için bkz. Cadoux, s.s. 324-325. 18 19

brakmas, Helenistik Dönem’in en büyük ayaklanmalarndan birine neden olduğu gibi, izole konumda bulunan çiftlik mahiyetindeki yaplardan öteye geçmez. Bu da... Roma’y Anadolu’da kök salan egemen güç yapacakt. Olaslkla kraliyet ailesinden anakarann (sadece) büyük çapta tarmsal amaçlar ve snrl olarak da izleri kazlarla gelen Aristonikos, III. Attalos’un vasiyetinin Romallar tarafndan taklit edildiğini öne tescillenen gömüler içim kullanldğn” göstermektedir78. Ayn dönemde Klazomenai sürerek isyan etmiş; garnizonlar ve donanmann paral askerleriyle kölelerin hararetle ada-kentine ait bilgilerimiz, snrl saydaki epigrafik ve numismatik buluntudan destek verdiği isyan ksa sürede yaylmşt. Klazomenai’nin vaktiyle kolonize ettiği kaynaklanmaktadr. Kentin Augustus döneminde (M.Ö. 30 - M.S. 14) basmş olduğu Leukai kentinin de Aristonikos yannda yer aldğ bu isyan, M.Ö. 129’da Consul M. sikkelerde, imparatorun ktistes (inşa eden) unvan taşdğ görülmektedir79. İmparatora Perparna tarafndan bastrlmş ve tutsak edilen bu unvan, Anadolu’nun batsn vuran büyük bir depremin yaralarn sarmak için yaptğ Aristonikos ile Pergamon Krallğ’nn hazinesi Roma’ya parasal yardmdan ötürü verilmiş olmaldr80. Klazomenai’de ktistes unvanyla sayg gönderilmişti73. Yeni consul Aquilius’un Anadolu’ya gören ikinci imparatoru Hadrianus’tur ki, onun döneminde de (M.S. 117–138) gelir gelmez yaptğ ilk iş, Asya Eyaleti’ni (Provincia Anadolu’nun batsn vuran büyük bir deprem olmuştu81. Ayn imparatoru Asia) kurmak oldu (M.Ö. 128). Klazomenai’nin, Neos Helios (Yeni Güneş) unvanyla onurlandrldğn da belirtelim82.

Romallar, Aristonikos Ayaklanmas’na destek Klazomenai’nin Roma döneminde bastrdğ bronz sikkelerin önyüzlerinde Aristonikos vermeyen kentleri vergiden muaf klmş, araziler tahsis doğal olarak imparatorun portresi bulunurken; arka yüzlerinde hem eskiden beri etmiş ve özerklik vermişlerdi. O yllarda Roma müttefiki (socii) ilan edilen kentler kullanlan kanatl domuz figürleri, hem de Dionysos, arasnda, Provincia Asia’nn snrlar içinde kaldğ kesin olan Klazomenai’nin ismi Asklepios, Kybele, Zeus ve Klazomenaili filozof geçmiyor74. M.Ö. 85 tarihli Dardanos Barş’ndan sonra, Sulla’nn özgürlük verdiği Anaksagoras gibi, kentin sadece Helenistik ve Roma kentlerden biri olan Klazomenai’nin75, Aristonikos Ayaklanmas’na verdiği destek dönemi sikkelerine özgü figürler görülmektedir. Bu bronz nedeniyle kesilen ceza yeterli görüldüğü için mi; yoksa Pontus Kral VI. Mithradates ile sikkelerin bazlar, o dönemde Klazomenai’de görevli 83 yaplan savaşta Roma’ya sadk kaldğndan m ödüllendirildiği belli değildir. Öte komutanlarn isimlerini de vermektedir . yandan, İtalya’daki isyanlar srasnda Roma yannda savaşmş komutanlardan Karantina Adas’ndaki Roma dönemi etkinliğinin Anaksagoras Klazomenaili Asklepiades için M.Ö. 78 ylnda çkarlan senatus consultum (Roma M.S. 4. ve/veya 5. Yüzylda sona erdiği, buradaki yerleşmenin terk edilip, iskân senato karar), kente tannmş özgürlüğün snrsz olmadğn göstermektedir. M.Ö. 43 sahilden içerideki farkl noktalarda, olaslkla Güzelbahçe ve günümüzde Urla İlçesi ylnda, Caesar’ katledilmesiyle başlayp M.Ö. 27 ylna kadar sürecek kanl iktidar merkezinin konumlandğ mevkide devam etmiş olmaldr. Nitekim Klazomenai 76 kavgasnda Klazomenai kenti ve ordusu, katil Brutus’un yannda saf tutmuştur . 84 Adalar’nda, Bizans dönemine ilişkin izler oldukça snrldr . Bizans dönemiyle ilgili Anadolu’nun Roma’nn doğudaki parças haline geldiği sonraki dönemde

Klazomenai’nin, Karantina Adas’na skşmş önemsiz ve küçük bir kent olduğu 78 Ersoy, [Klazomenai Kazs 2011.pdf], s. 1. 79 bilinmektedir77. Anakarada iskân, “... seyrek olarak izlerine rastlanan ve birbirinden Tanrver, s. 20. 80 Şemsettin Günaltay, Tarih I, İstanbul: Maarif Matbaas, 1939, s. 379’da Agustus’un imparatorluğun her yannda bayndrlk işleri yaptrdğ okunmaktadr. 81 Doğer, s. 112’de okunduğu üzere, Augustus’un evlatlğ olan İmparator Tiberius döneminde de (14-37) 73 Malay, s.s. 34-45. Anadolu’nun batsnda: Gediz, Bakrçay ve Kumçay vadilerini vuran büyük bir deprem olmuştu. Tacitus 74 Mehmet Ali Kaya, “Anadolu’da Roma Eyaletleri: Snrlar ve Roma Yönetimi”, [Roma Eyaletleri. ve Suetonius gibi yazarlarn, depremden zarar görmüş kentler içinde Smyrna’y bile zikretmemiş olmas, PDF], s. 16 (31.8.2012). Klazomenai’nin bu depremden etkilenmemiş olduğunu düşündürmektedir. 75 Tanrver, s. 19. 82 Tanrver, s.s. 20-21. 76 Tanrver, s. 20. 83 Tanrver, s. 21; Söz konusu bronz sikkelerle ilgili ayrntlar için baknz s.s. 100-107. 77 Böyle olduğunu gösterir en çarpc örnek, Anaksagoras’tan sonra Klazomenai’nin yetiştirdiği en önemli 84 Ersoy, [Klazomenai Kazs 2011.pdf], s. 1. Ersoy’un dediği gibi o tarihlerde Güzelbahçe’de bir iskân filozof olduğu anlaşlan Skopelianos’un, İzmir’de yaşamay tercih etmesiydi. Bu konuda ayrntlar için var ise, bugünkü ilçe merkezinin bulunduğu yamaçta olmaldr. Klazomenai Adalar’nn yüzey buluntusu bkz. Cadoux, s.s. 324-325. ile ilgili ayrntl bilgi için bkz. Yaşar Ersoy, Numan Tuna ve Elif Koparal, “Urla ve Seferihisar İlçeleri 20

önemli kaynaklardan olan piskoposluk listeleri, Klazomenai khorasnda bir yerleşimin var olduğunu göstermektedir. M.S. 451 ylnda toplanan Khalkedon Konseyi ve Hiorekles’in listesinde (M.S. 451) kentin adna rastlanlmakta; daha sonraki yllarda Klazomenai’den Smyrna Metropolitliği’ne bağl bir piskoposluk merkezi olarak söz edilmektedir85.

Bizans (Doğu Roma) İmparatoru Herakleios (M.S. 610–641), doğudan İran saldrs, kuzeyden Avar ve Slav istilasna maruz kaldğ bir srada, taşrasnn yönetimine yüzyllar boyu damgasn vuracak bir yeniliğin temelini atmşt. İmparator Asya’daki topraklarn bölgelere ayrarak, her birine Yunanca’da kolordu anlamna gelen thema ismini vermişti86. Klazomenai, her nerede olursa olsun, başnda askeri ve sivil yetkilerle donatlmş bir general (strategos) ile seçme birliklerin yerleştirildiği themalardan biri olan, Thema Anatolikon’un snrlar içinde kalmştr87. İmparator III.

Bizans Devleti’nin 7–9 Yüzyllarda Thema Teşkilât

Yüzey Araştrmas 2009 Yl Çalşmalar”, 28. Araştrma Sonuçlar Toplants (24-28 Mays 2010), 2. Cilt, Ankara, 2011, s.s. 342-344. 85 Tanrver, s. 21. 86 Modern Yunanca’da thema sözcüğü, o zamanki anlamndan farkl olarak “konu”, “sorun” ve “ana fikir” anlamna gelmektedir. 87 Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Çev. Prof. Dr. Fikret Işltan, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basmevi, 1986, Harita II. 20 21

önemli kaynaklardan olan piskoposluk listeleri, Klazomenai khorasnda bir yerleşimin (M.S. 717–741), topraklar Anadolu’nun takriben ¼’ünü kaplayan bu themay bir var olduğunu göstermektedir. M.S. 451 ylnda toplanan Khalkedon Konseyi ve generalin idaresine brakmann, tahtn emniyeti açsndan doğru olmadğn düşünerek Hiorekles’in listesinde (M.S. 451) kentin adna rastlanlmakta; daha sonraki yllarda ikiye böldüğünde88, Klazomenai merkezi Ephesos kenti olan Thema Thrakesion içinde Klazomenai’den Smyrna Metropolitliği’ne bağl bir piskoposluk merkezi olarak söz kalacakt. edilmektedir85. Yedi ve sekizinci yüzyllarda defalarca Anadolu’nun batsndan geçen Emevi Bizans (Doğu Roma) İmparatoru Herakleios (M.S. 610–641), doğudan İran Ordusu’nun, 654 ylnda Smyrna’y işgal ettiği bilinmektedir. Muhammed İbni saldrs, kuzeyden Avar ve Slav istilasna maruz kaldğ bir srada, taşrasnn Abdallah komutasndaki Emevi Donanmas, 672 ylnda Smyrna’y ikinci kez işgal yönetimine yüzyllar boyu damgasn vuracak bir yeniliğin temelini atmşt. İmparator ederek kent içinde, Emevi kara ordusu ise kentin yakn çevresinde kşlamştr89. Asya’daki topraklarn bölgelere ayrarak, her birine Yunanca’da kolordu anlamna Mesleme bin Abdülmelik komutasndaki 8.000 kişilik bir başka Emevi Ordusu ile gelen thema ismini vermişti86. Klazomenai, her nerede olursa olsun, başnda askeri ve donanmas, 716–717 yllarnda Anadolu’nun batsndan bir kez daha geçecekti90. sivil yetkilerle donatlmş bir general (strategos) ile seçme birliklerin yerleştirildiği Konstantinopolis’i düşürmeyi amaçlayan bu aknlar beklenen sonucu vermese de, themalardan biri olan, Thema Anatolikon’un snrlar içinde kalmştr87. İmparator III. Klazomenai khoras dahil bir çok bölge ve kente zarar vermiş olmaldr. Dokuzuncu yüzyln sonlarnda Bizans’n, merkezi Smyrna kenti olan ve Anadolu’nun Ephesos’tan Adramytteion’a (Edremit) uzanan bat kylar ve karşsndaki adalar içine “Samos

Deniz Themas” isimli bir idari birim oluşturmas91, 823 ylnda Girit’i ele geçiren Arap korsanlarn bölgedeki faaliyetleriyle ilgili olmaldr. Nitekim Bradford, “Yüz elli yl boyunca (ada Bizansllar tarafndan tekrar ele geçirilinceye kadar) Girit’ten kalkan Arap deniz serserileri [korsanlar kastediyor] o zamana kadar imparatorluk donanmas tarafndan korunan kentlere ve adalara saldrp yağmaladlar” diye yazmaktadr92.

Arap saldrlarndan nasl etkilendiğini ve Samos Deniz veya Thrakesion

Themas içinde kaldğn tespit edemediğimiz Klazomenai (ve khoras), yaklaşk iki

yüzyl sonra, yllardr hizmetinde olduğu Bizans’n nasl yönetildiğini iyi bilen bir Türk: Çaka Bey’in denetimine girecekti. Aleksios Komnenos’un Bizans tahtna oturduğu 1081 ylnda, savaşarak Smyrna’y ele geçirdiği anlaşlan Çaka Bey, kentteki Rumlarn yardmyla kurduğu bir donanma ile önce Klazomenai’yi, sonra Foça ve Anadolu’nun

bat kylar ile Rodos-Midilli hattndaki adalar ele geçirmişti93. İmparator Bizans Devleti’nin 7–9 Yüzyllarda Thema Teşkilât Komnenos’un bir tertiple Anadolu Selçuklu Sultan Klç Arslan’a, kaynpederi olan

88 Ostrogorsky, s. 146. Yüzey Araştrmas 2009 Yl Çalşmalar”, 28. Araştrma Sonuçlar Toplants (24-28 Mays 2010), 2. 89 Doğer, s. 128. Cilt, Ankara, 2011, s.s. 342-344. 90 Ernle Bradford, Akdeniz [bir denizin portresi], Çev. Ahmet Fethi, İstanbul: Türkiye İş Bankas Kültür 85 Tanrver, s. 21. Yaynlar, 1971, s. 244. 86 Modern Yunanca’da thema sözcüğü, o zamanki anlamndan farkl olarak “konu”, “sorun” ve “ana 91 Doğer, s.s. 128-129. fikir” anlamna gelmektedir. 92 Bradford, s. 256. 87 Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, Çev. Prof. Dr. Fikret Işltan, Ankara: Türk Tarih Kurumu 93 Akdes Nimet Kurat, Çaka Bey: İzmir ve Civarndaki Adalarn İlk Türk Beyi M.S. 1081-1096, Basmevi, 1986, Harita II. (Dördüncü Bask), Ankara: Türk Kültürünü Araştrma Enstitüsü Yaynlar, Ankara, 1987, s.s. 44-46. 22

Çaka Bey’i öldürtmesinden (1095 veya 1096’da) ksa bir süre sonra, bölge yeniden Bizans egemenliğine girmişti94. Ne bu durum, ne de Papa’nn örgütlediği Haçl Ordular’nn Anadolu’yu çiğnemesi Türk saldrlarn durdurmuştur. On ikinci yüzyln ikinci yarsnda artan bu saldrlara Bizans’n, yeni kaleler inşa edip eski surlar tamir ettirerek karş koymaya çalştğ anlaşlmaktadr. Sivricetepe üzerinde bulunduğunu yazdğmz Bizans kalesine ait kalntlar, Smyrna ve/veya eski Klazomenai khorasn Arap korsanlardan korumak için inşa edilmemişse, Türk saldrlarndan korumak için inşa 95 edilmiştir . A. Zakas’n, İzmir’in Yunanca gazetelerinden Çaka Bey’in Büstü Amalthia’da çkmş: “Eski Kale Hakknda” başlkl bir İstanbul Deniz Müzesi) makalesinde, vaktiyle bir Bizans Kalesi (Vizantino Amanarion) olduğunu söylediği Papaz İskelesi (Bostanl)96, körfezin karş kysnda (kuzeyinde) olaslkla Sivricetepe’deki kaleyle eş zamanl ve/veya ayn amaçla inşa edilmiş gibidir.

Konstantinopolis’in, IV. Haçl Seferi srasnda Latinlerin eline geçmesinden sonra eski Klazomenai khoras, Nymphaion’dan (Kemalpaşa) yönetilen İznik-Bizans Devleti snrlar içindedir. İmparator III. Vatatzes ile eşi İrina’nn Smyrna ve yakn çevresinde giriştiği imar ve inşa çalşmalarndan97, eldeki verilerden hareketle Güzelbahçe arazisi hissesine bir şey düştüğünü söylemek mümkün değildir. 1261 ylnda eski başkentine taşnan Bizans’n yeni imparatoru Mikhael VIII. Paleologos, Venedik ve Sicilya’dan kaynaklanan Latin ve Srp ile Bulgar krallklar ittifak karşsnda Cenevizlilere yanaşmş; Smyrna Liman ile Liman Kalesi’ni (Ok Kalesi) onlarn denetimine brakmşt. 1317 ylnda, Aydnoğlu Mehmet Bey’in komutasnda Smyrna akropolisini (Kadifekale) ele geçiren Türkler98, karşlarnda Liman Kalesi ve

94 Çaka Bey’in öldürülmesi konusundaki tartşmalar için bkz. Konstantinos Okonomos ve Bonaventure F. Slaars, Destanlar Çağndan 19. Yüzyla İzmir, Çev. Bilge Umar, İstanbul: İletişim Yaynlar, 2001, s.s. 56-58 ve Kurat, s.s. 72-74. 95 Doğer, s. 129 v 133’ten, İmparator Mikhael III (842–867) ve Manuel Komnenos (1148–1180) döneminde İzmir ve Bat Anadolu’da birçok yerde bu tür inşa ve tamiratlar yapldğ bilinmektedir. 96 Niku Karara, To Kordelio, To Kamari tis Smirnis, İstoria-Laografia (Karşyaka, İzmir’in Gururu, Tarih-Folklor), Atina, 1971, s. 59. 97 Bunlar hakknda bkz. Doğer, s. 136 ve Okonomos ve F. Slaars, s.s. 59-60. 98 Doğer, s. 142 ve 144. 22 23

Çaka Bey’i öldürtmesinden (1095 veya 1096’da) ksa bir süre sonra, bölge yeniden aşağ kente hâkim Latinleri buldu. Bunlar arasnda, Liman Kalesi ile aşağ kentin bir ara Bizans egemenliğine girmişti94. el değiştirdiği kanl mücadele99, 14. Yüzyl boyunca devam etse de eski Klazomenai Ne bu durum, ne de Papa’nn örgütlediği Haçl khorasnn 1317’den sonra Aydnoğullarnn egemenliğinde kaldğna şüphe yoktur.

Ordular’nn Anadolu’yu çiğnemesi Türk saldrlarn Türkler ve Latinler arasnda bölünmüş Smyrna’nn, 1402 ylnda Timur durdurmuştur. On ikinci yüzyln ikinci yarsnda artan bu tarafndan birleştirilmesi bu durumu değiştirmemiştir. Timur bölgeden ayrlrken saldrlara Bizans’n, yeni kaleler inşa edip eski surlar Smyrna’y, Aydnoğlu Mehmet Bey’in kardeşi Subaş İbrahim Bahadr Bey’in oğlu tamir ettirerek karş koymaya çalştğ anlaşlmaktadr. Cüneyt’e brakmşt. Osmanl Sultan I. Mehmet, “gücünün ötesinde hevesler besliyor” Sivricetepe üzerinde bulunduğunu yazdğmz Bizans 100 olduğu yazlmş Cüneyt’in üzerine yürümüş (1413) ve ele geçirdiği Smyrna ile kalesine ait kalntlar, Smyrna ve/veya eski Klazomenai Aydnoğlu Beyliği topraklarn, son Bulgar Kral olup ihtida etmiş (Müslüman olmuş) khorasn Arap korsanlardan korumak için inşa 101 Sousman’n oğlu İskender’e (Aleksandr) brakmşt . edilmemişse, Türk saldrlarndan korumak için inşa 95 Sonraki yllarda Smyrna ve civarnda gelişen baz olaylarn, Güzelbahçe’nin edilmiştir . A. Zakas’n, İzmir’in Yunanca gazetelerinden bulunduğu araziyi bir kez daha tahrip ettiğine kuşku yoktur. Bu olaylardan ilki, Rum Çaka Bey’in Büstü Amalthia’da çkmş: “Eski Kale Hakknda” başlkl bir İstanbul Deniz Müzesi) tarihçi Doukas’n “kaba saba bir Türk” diye tanmladğ Börklüce Mustafa’nn, makalesinde, vaktiyle bir Bizans Kalesi (Vizantino Karaburun Yarmadas’ndan başlayarak yoksul Türkler arasnda, “kadn kz takm Amanarion) olduğunu söylediği Papaz İskelesi (Bostanl)96, körfezin karş kysnda hariç” her şeyin; “örneğin yiyecekler, giyecekler, çift hayvanlar, tarlalarn” ortak mal (kuzeyinde) olaslkla Sivricetepe’deki kaleyle eş zamanl ve/veya ayn amaçla inşa olmasn öneren bir öğretiyi yaymaya başlamasyd. Simavna Kads Şeyh Bedrettin’in edilmiş gibidir. müridi olan Börklüce Mustafa’nn, sadece Müslüman köylüleri değil, Anadolu’nun Konstantinopolis’in, IV. Haçl Seferi srasnda Latinlerin eline geçmesinden bats hatta Sakz Adas’nda oturan Hristiyan nüfusu bile etkilediği anlaşlan öğretisi, sonra eski Klazomenai khoras, Nymphaion’dan (Kemalpaşa) yönetilen İznik-Bizans Aydn Sancak Beyi İskender’i harekete geçirmiş ise de, 6.000 adamyla birlikte Devleti snrlar içindedir. İmparator III. Vatatzes ile eşi İrina’nn Smyrna ve yakn Karaburun dağlarnda klçtan geçirilmişti. Karaburun halk üzerine gönderdiği: Saruhan 97 çevresinde giriştiği imar ve inşa çalşmalarndan , eldeki verilerden hareketle (Manisa) Sancak Bey’i Timurtaş Paşazade Ali Bey’in ordusu da ayn akbete uğraynca, Güzelbahçe arazisi hissesine bir şey düştüğünü söylemek mümkün değildir. 1261 I. Mehmet bu kez bölgeye, Amasya Sancak Bey’i olan oğlu Murat’ gönderdi. Henüz 12 ylnda eski başkentine taşnan Bizans’n yeni imparatoru Mikhael VIII. Paleologos, yaşnda olan Murat, yannda Vezir Beyazid Paşa olduğu halde, güçlü bir Osmanl Venedik ve Sicilya’dan kaynaklanan Latin ve Srp ile Bulgar krallklar ittifak Ordusu ile Karaburun Yarmadas’na girmiş; çoluk-çocuk, yaşl-kadn demeden halk karşsnda Cenevizlilere yanaşmş; Smyrna Liman ile Liman Kalesi’ni (Ok Kalesi) klçtan geçirmiş ve Börklüce Mustafa’y öldürmüştü102. onlarn denetimine brakmşt. 1317 ylnda, Aydnoğlu Mehmet Bey’in komutasnda 98 Smyrna akropolisini (Kadifekale) ele geçiren Türkler , karşlarnda Liman Kalesi ve 99 Mehmet Bey’in oğlu Umur, 1332 ylnda Liman Kalesi ve aşağ kenti ele geçirdi. Bir Haçl deniz gücü 12 yl sonra söz konusu kale ve aşağ kenti Türklerin elinden ald. Tancal Seyyah İbn Battûta, Umur 94 Çaka Bey’in öldürülmesi konusundaki tartşmalar için bkz. Konstantinos Okonomos ve Bonaventure Bey’in Liman Kalesi ve aşağ kenti elinde tuttuğu yllarda İzmir’e gelmişti. Gözlemleri için bkz. Ebu F. Slaars, Destanlar Çağndan 19. Yüzyla İzmir, Çev. Bilge Umar, İstanbul: İletişim Yaynlar, 2001, s.s. Abdullah Muhammed İbn Battûta Tanci, İbn Battûta Seyahatnamesi I, Çeviri, İnceleme ve Notlar: A. Sait 56-58 ve Kurat, s.s. 72-74. Aykut, İstanbul: Yap Kredi Yaynlar, 2004, s.s. 425-426. Umur Bey kaybettiği kaleyi geri almak 95 Doğer, s. 129 v 133’ten, İmparator Mikhael III (842–867) ve Manuel Komnenos (1148–1180) isterken bir okla başndan vurularak hayatn kaybetti. Ayrntlar için bkz. Okonomos ve F. Slaars, s.s. döneminde İzmir ve Bat Anadolu’da birçok yerde bu tür inşa ve tamiratlar yapldğ bilinmektedir. 61-64. 96 Niku Karara, To Kordelio, To Kamari tis Smirnis, İstoria-Laografia (Karşyaka, İzmir’in Gururu, 100 Okonomos ve F. Slaars, s. 69 ve dipnot 75a. Tarih-Folklor), Atina, 1971, s. 59. 101 Michael Doukas, Tarih, Anadolu ve Rumeli 1326-1462, Çev. Bilge Umar, XXI; 6, İstanbul: Arkeoloji 97 Bunlar hakknda bkz. Doğer, s. 136 ve Okonomos ve F. Slaars, s.s. 59-60. ve Sanat Yaynlar, 2008, s. 96. 98 Doğer, s. 142 ve 144. 102 Doukas, XXI; 11-14, s.s. 98-102. 24

İkinci olay, I. Mehmet’in ölümünden sonra Bizans tahtna oturmuş VIII. Ioannes’in, babasnn I. Mehmet’le yapmş olduğu bir anlaşma gereği rehin tutulmakta olan: Şehzade Mustafa ve Cüneyt Bey’i serbest brakmasdr. Cüneyt Bey, Bursa’da Osmanl tahtna oturmuş II. Murat’la çarpşmak üzere, Uluabad Gölü kysnda ordugâhta iken, Şehzade Mustafa’y gizlice terk ederek İzmir’e gitmişti. “Doğma büyüme İzmirli” olduğundan İzmirlilerce çok iyi karşlanan Cüneyt Bey, buradan Erythrai, Bryela, Klazomenai ve baz köylere gitmek üzere batya yönelmişti. “Bunu yapmas komşu dağlarda yaşayan Türklerin hepsi iyi dövüşen, gayet savaşç olan ve üstelik Cüneyt’in baba dostu insanlar olduğu için idi”. Bu kentlerden devşirdiği 2.000 kişilik bir ordu ile Selçuk ve Tire yöneticisi Aydnoğlu Mustafa Bey komutasndaki bir Osmanl Ordusu’nu bozguna uğratan Cüneyt Bey, Halil Bey emrindeki bir başka Osmanl Ordusu karşsnda tutunamad. Seferihisar yaknndaki İpsili Kalesi’ne (Doğanbey) çekilmeyi başard ise de, denizden de kuşatldğn görünce teslim olmak zorunda kalmş ve öldürülmüştü103.

103 Doukas, XXVIII; 12-14, s.s. 169-174. 24 25

İkinci olay, I. Mehmet’in ölümünden sonra Bizans tahtna oturmuş VIII. I. YÖNETSEL YAPI Ioannes’in, babasnn I. Mehmet’le yapmş olduğu bir anlaşma gereği rehin tutulmakta Güzelbahçe ilçesinin idari snrlar içinde kalan yerleşim merkezlerinin geçmişi olan: Şehzade Mustafa ve Cüneyt Bey’i serbest brakmasdr. Cüneyt Bey, Bursa’da üzerinde çalşmann türlü zorluklar vardr. Bu zorluklarn başnda, yakn geçmişe kadar Osmanl tahtna oturmuş II. Murat’la çarpşmak üzere, Uluabad Gölü kysnda Güzelbahçe’nin resmi ismi olup sadece Güzelbahçe’nin yerli halk değil, İzmirliler ve ordugâhta iken, Şehzade Mustafa’y gizlice terk ederek İzmir’e gitmişti. “Doğma İzmir’i iyi bilenlerin hâlâ kullana geldikleri Kilizman’n (Yunanca “Kilismani”) büyüme İzmirli” olduğundan İzmirlilerce çok iyi karşlanan Cüneyt Bey, buradan 1 lokalizasyonu gelmektedir . Diğer zorluklar ise, Türkiye’de başka yerleşim Erythrai, Bryela, Klazomenai ve baz köylere gitmek üzere batya yönelmişti. “Bunu merkezlerinin geçmişini çalşrken de karşlaşlabilen: Merkezi idarenin skça yaptğ yapmas komşu dağlarda yaşayan Türklerin hepsi iyi dövüşen, gayet savaşç olan ve isim değişiklikleri ve bu değişiklikler hakknda belge ve bilgi bulunmayşndan üstelik Cüneyt’in baba dostu insanlar olduğu için idi”. Bu kentlerden devşirdiği 2.000 kaynaklanmaktadr. kişilik bir ordu ile Selçuk ve Tire yöneticisi Aydnoğlu Mustafa Bey komutasndaki bir Kilizman’n lokalizasyonu, sadece 15. Yüzyln ikinci yarsndan itibaren bu Osmanl Ordusu’nu bozguna uğratan Cüneyt Bey, Halil Bey emrindeki bir başka isimle Osmanl kaytlarnda görülen bir yerleşim merkezinin coğrafi konumunun Osmanl Ordusu karşsnda tutunamad. Seferihisar yaknndaki İpsili Kalesi’ne belirlenmesi açsndan değil, Güzelbahçe ilçe merkezinde toplu insan yaşamnn (Doğanbey) çekilmeyi başard ise de, denizden de kuşatldğn görünce teslim olmak başladğ tarihi bulmak açsndan da önemlidir. Kilizman’ kuranlarn kimliği ve kentin zorunda kalmş ve öldürülmüştü103. kuruluş tarihi konusunda, Urla’da doğmuş bir Yunanl, Nikos E. Milioris’in baz çalşmalar önemli bilgiler vermektedir. Bu çalşmalardan ilki, Atina’daki “İzmirliler Birliği” isimli kuruluşa ait “Küçük Asya Yllğ” başlkl dergide yaymlanmş hacimli bir makaledir2. İkincisi, “Küçük Asya Urla’s” başlkl bir kitaptr ki, Türkçeye çevrilmiştir3. Sonuncusu, Milioris’in önceki tümcede sözünü ettiğimiz kitabndan çkardğ bir bölümü yeniden notlayarak, yine “Küçük Asya Yllğ”nda yaymladğ bir başka hacimli makaledir4.

Lokalizasyon bağlamnda yantlanmas gereken temel soru, Klazomenai sakinlerinin Karantina Adas’n terk ettikten sonra (M.S. 4. ve/veya 5. Yüzyl) nereye gittikleridir. Deniz aşr ve de yakn çevrenin (Leukai gibi) iskân konusunda deneyim sahibi olan Klazomenaililerin, sahilden biraz içeride bulunan farkl yerleri, olaslkla günümüzde Güzelbahçe ve Urla ilçe merkezlerini iskân ettiklerini yazmştk. Yakn

1 Kadromun bulunduğu Ege Üniversitesi’nin resmi görevlendirmesi ile haftann iki günü yönetici olarak çalştğm Yldz Kent Arşivi ve Müzesi’nin bulunduğu Ödemiş’te, Güzelbahçe’nin tarihini yazdğmz söylediğimizde, orta yaş ve üzeri Ödemişlilerin neredeyse hepsi Güzelbahçe için “eski Kilizman” ifadesini kullanmşlardr (Prof. Dr. Engin Berber). 2 Nikos E. Milioris, “Urla ve Urlallar”, Küçük Asya Yllğ, Cilt 2 (“Vourla ka Vourliotes”, Mikrasiatka Xronika), Atina, 1939, s.s. 421-452. 3 Nikos Mil[i]oris, Bir Zamanlar Urla, Çev. Turgay Cin, 2003. Urla’nn, 1950’li yllarn sonunda belediye başkanlğn yapmş A. Besim Uyal’n kişisel çabasyla Türkçeye kazandrlan bu kitabn başlğ ve yazarnn soy ismi yanlş çevrilmiştir. Aşağdaki dipnotta gösterilen çalşmada okunduğuna göre kitabn künyesi şöyledir: Milioris, Küçük Asya Urla’s (Ta Vourla tis Mikras Asias), Atina, 1957. 4 Milioris, “Küçük Asya Urla’s İdari Bölgesi’nin Yunan Köyleri”, Küçük Asya Yllğ (“Ta Ellinika Xoria 103 Doukas, XXVIII; 12-14, s.s. 169-174. tis Periohis ton Vourlon M. Asias”, Mikrasiatika Xronika), Cilt 14, Atina, 1970, s.s. 177-225. 26

geçmişte gerçekleştirilen Klazomenai kazlarndan hareketle varlan bu bilgiyi5, Milioris’in 50 yl önce yazmş olmas dikkat çekicidir6. Daha önce ne Klazomenaililer, ne de başka bir İon kentinin sakinleri, hep birlikte tek bir yeri iskân etmediklerinden, ada-kent sakinlerinin Klazomenai khorasndaki iki farkl noktay şenlendirmesini doğal karşlamak gerekir. Böyle yapmakla Klazomenaililer, bir yandan yüzlerce yldr işledikleri topraklarndan kopmamş; öte yandan hem topraklarn, hem de denizi kolayca gözleyebilecekleri tepe ve yamaçlara yerleşmişlerdi.

Prof. E. A. Gardner, Encylopeia Britannica için yazdğ “Klazomenai” maddesinde, “çeşitli korsan saldrlar ve özellikle Türk korsan Çaka’nn 1089’daki saldrsndan sonra, Klazomenaililer adalar ve kylardan iç kesimlerdeki güvenli bölgelere çekildiler” demektedir7. Annas Komninos da, Bizans İmparatoru olan babasna (Aleksios Komnenos) adadğ “Aleksias” başlkl kitabnda, “... kudurmuş Çahas (Çakan/Çakan) Klazomenai Liman’na pupa palamarndan yanaşp, hücuma geçerek buralara el koydu” demek suretiyle8 yine Çaka Bey’i işaret etmektedir. Klazomenaililerin iç kesimlerde, denizi gören tepe ve yamaçlara çekilmelerini gerektiren neden Gardner ve Anna Komninos’un öne sürdüğü gibi güvenlik ise, 7–10. Yüzyllar arasndaki Arap saldrlarn neden görmezden geldiklerini anlamamz mümkün değildir9.

“Kilizman” isminin, beşinci yüzylda terk edildiğini yazdğmz ada-kent Klazomenai’den bozularak geldiği ve bural göçmenlerin, tam olarak tespit edemediğimiz bir tarihte, Güzelbahçe ilçe merkezinin bulunduğu yeri iskân ettikleri anlaşlyor. Urla ilçe merkezi ve Urla’nn İskele Mahallesi, daha az göçmence ve dağnk olarak iskân edilmiş olmaldr. Kaynaklarda, bir yerleşim merkezi olarak “Urla” ismine (Yunanca Vourla/Vriula), 15. Yüzyln üçüncü çeyreğine kadar hiç rastlanmayş böyle olduğunun en somut kantdr10. Urlal bir Rum: Lambros Lambrikidis’in, “kentin

5 Bkz. “Giriş” başlkl bölüm, dpn. 84. 6 Milioris, 1970, s.s. 180-181. 7 Milioris, 1970, s. 180. 8 Milioris, 2003, s. 83. 9 Bunlar için bkz. “Giriş” başlkl bölüm, s.s 21-22. 10 Milioris, 1970, s. 177’de, Çeşme Yarmadas’nda Urla’ya kaynaklarda ilk kez 16. Yüzyln ortalarnda rastlandğn belirtirken yanlmaktadr. Mübahat S. Kütükoğlu, XV ve XVI. Asrlarda İzmir Kazasnn Sosyal ve İktisadi Yaps, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2000 (A), s. 56’da, İzmir Kazas’na ait 1467 tarihli tahrir defterinde Urla’nn, bir nahiye merkezi olarak yazldğ görülmektedir. Öte yandan, baz antik ve Bizans dönemi kaynaklarnda “Vrioulla”, Vrioula” ve “Vrioullon” şeklinde ismine rastlanan kentin Menderes havzasnda olup, Çeşme Yarmadas’ndakiyle bir ilgisi olmadğna ilişkin tartşmalar için bkz. Milioris, 1939, s.s. 422-423. 26 27

geçmişte gerçekleştirilen Klazomenai kazlarndan hareketle varlan bu bilgiyi5, tarihinin 300 yldan geriye gitmediğinin söylendiğini” belirtmesi, doğru olmasa da Milioris’in 50 yl önce yazmş olmas dikkat çekicidir6. Daha önce ne Klazomenaililer, anlamldr11. Oysa 12. Yüzyldan kaldğ sanlan bir Yunanca kaynakta, “Klazomenai” ne de başka bir İon kentinin sakinleri, hep birlikte tek bir yeri iskân etmediklerinden, ismiyle olsa da Kilizman’dan söz edilmektedir12. Bilge Leontos’un sözlerini bir araya ada-kent sakinlerinin Klazomenai khorasndaki iki farkl noktay şenlendirmesini doğal getiren bu kaynağa eklenmiş, metropolit ve piskoposlar gösterir bir katalogda karşlamak gerekir. Böyle yapmakla Klazomenaililer, bir yandan yüzlerce yldr Klazomenai, İzmir bölgesinde bir piskoposluk merkezidir13. Anlaşlan o ki, Urla’nn işledikleri topraklarndan kopmamş; öte yandan hem topraklarn, hem de denizi yaklaşk 8 kilometre doğusunda bulunan Kilizman, eski Klazomenai khorasndaki en kolayca gözleyebilecekleri tepe ve yamaçlara yerleşmişlerdi. önemli Bizans yerleşimiydi (“Bizans Klazomenai’si” de denebilir) ve bölgenin

Prof. E. A. Gardner, Encylopeia Britannica için yazdğ “Klazomenai” Aydnoğullarnn eline geçmesinden sonraki bir tarihte ismi Klazomenai’den, Türkler maddesinde, “çeşitli korsan saldrlar ve özellikle Türk korsan Çaka’nn 1089’daki için söylemesi daha kolay olan Kilizman’a çevrilmişti. saldrsndan sonra, Klazomenaililer adalar ve kylardan iç kesimlerdeki güvenli Güzelbahçe ilçe merkezine yerleşen Klazomenaili halk, Milioris’in iddiasna bölgelere çekildiler” demektedir7. Annas Komninos da, Bizans İmparatoru olan göre İslâm dinini kabul etmeye zorlanmşt14. Prof. Kütükoğlu’nca yaplmş bir babasna (Aleksios Komnenos) adadğ “Aleksias” başlkl kitabnda, “... kudurmuş araştrmann, 16. Yüzyl başlarnda İzmir ve Urla merkezi dşnda, İzmir Kazas’nda Çahas (Çakan/Çakan) Klazomenai Liman’na pupa palamarndan yanaşp, hücuma gayr-i Müslim nüfusa rastlanmadğn ortaya koymas, bu iddiann doğru olabileceğine geçerek buralara el koydu” demek suretiyle8 yine Çaka Bey’i işaret etmektedir. işaret etmektedir. Olaslkla Aydnoğullar döneminde, o zamana kadar konar-göçer bir Klazomenaililerin iç kesimlerde, denizi gören tepe ve yamaçlara çekilmelerini yaşam süren baz Türkmen ve Yörük cemaatleri, takip edilen bir politika ve/veya gerektiren neden Gardner ve Anna Komninos’un öne sürdüğü gibi güvenlik ise, 7–10. coğrafi çevrenin sunduğu imkânlardan ötürü yerleşik veya yar yerleşik yaşama Yüzyllar arasndaki Arap saldrlarn neden görmezden geldiklerini anlamamz geçmişler ve kurduklar köylere cemaatlerinin isimlerini vermişlerdir. Cemaat ismi mümkün değildir9. taşyan köylerin, kaza dahilinde en kesif toplandklar bölge Urla Nahiyesi’ydi15. İzmir

“Kilizman” isminin, beşinci yüzylda terk edildiğini yazdğmz ada-kent Kazas’nda cemaat ismi taşmayan birkaç yerleşim merkezi vard ki, bunlardan biri de 16 Klazomenai’den bozularak geldiği ve bural göçmenlerin, tam olarak tespit Kilizman’d . Bu durumun, bölgenin Türklerin eline geçmesinden sonra Kilizman edemediğimiz bir tarihte, Güzelbahçe ilçe merkezinin bulunduğu yeri iskân ettikleri merkezine, bir Türkmen ve/veya Yörük cemaatinin iskân olmadğna işaret ettiğini anlaşlyor. Urla ilçe merkezi ve Urla’nn İskele Mahallesi, daha az göçmence ve düşünüyoruz. dağnk olarak iskân edilmiş olmaldr. Kaynaklarda, bir yerleşim merkezi olarak “Urla” Küçük Asya Araştrmalar Merkezi (Atina) Sözlü Anlatm Arşivi’nden edinilen ismine (Yunanca Vourla/Vriula), 15. Yüzyln üçüncü çeyreğine kadar hiç rastlanmayş bilgiler de, Kilizman’n Klazomenaililerce kurulduğuna işaret etmektedir. Şöyle ki, 10 böyle olduğunun en somut kantdr . Urlal bir Rum: Lambros Lambrikidis’in, “kentin 11 Küçük Asya Araştrmalar Merkezi - Sözlü Anlatm Arşivi (Kentro Mikrasiatikon Spoudon), 24 Temmuz 1963 günü yaplmş görüşmeden. (Vourla Bölümü). 5 Bkz. “Giriş” başlkl bölüm, dpn. 84. 12 Sonraki yüzyllarda, Bat dillerinde yaymlanmş baz kaynaklarda da, “Kilizman” yerine “Klazomenai” 6 Milioris, 1970, s.s. 180-181. denmektedir. Bu kaynaklar için bkz. Milioris, 2003, s. 11. 7 Milioris, 1970, s. 180. 13 Milioris, 1939, s. 423. 8 Milioris, 2003, s. 83. 14 Milioris, 1970, s. 181. 9 Bunlar için bkz. “Giriş” başlkl bölüm, s.s 21-22. 15 Doukas, XXVI; 4, s. 155’ten, Cüneyt Bey’in 1420’lerde, Osmanl Sultan II. Murat ile savaşmak üzere 10 Milioris, 1970, s. 177’de, Çeşme Yarmadas’nda Urla’ya kaynaklarda ilk kez 16. Yüzyln ortalarnda asker toplamak için eski Klazomenai khorasna (Klazomenai, Byrela, Erythrai) gittiği okunmaktadr ki, rastlandğn belirtirken yanlmaktadr. Mübahat S. Kütükoğlu, XV ve XVI. Asrlarda İzmir Kazasnn nedeni kolayca anlaşlmaktadr. Kitabn çevirmeni (Bilge Umar) Klazomenai için “Urla İskelesi” Sosyal ve İktisadi Yaps, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2000 (A), s. 56’da, İzmir açklamasn koymuştur ki, o tarihlerde Urla İskelesi’nin asker toplanacak büyüklükte bir yerleşim Kazas’na ait 1467 tarihli tahrir defterinde Urla’nn, bir nahiye merkezi olarak yazldğ görülmektedir. merkezi olduğunu gösteren veri bulunmadğndan, “Kilizman” denmesi daha uygun olurdu Öte yandan, baz antik ve Bizans dönemi kaynaklarnda “Vrioulla”, Vrioula” ve “Vrioullon” şeklinde düşüncesindeyiz. ismine rastlanan kentin Menderes havzasnda olup, Çeşme Yarmadas’ndakiyle bir ilgisi olmadğna 16 Mübahat S. Kütükoğlu, “XVI. Yüzyl İzmir’inde Cemaat Ad Taşyan Köyler”, İzmir Tarihinden ilişkin tartşmalar için bkz. Milioris, 1939, s.s. 422-423. Kesitler, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2000 (B), s.s. 2-3 ve 7. 28

Kilizman’n Hristiyanlarca iskân edilmesi çok daha yakn bir geçmişte, 18. Yüzyln sonu veya 19. Yüzyln ilk çeyreğinde olmuştu. Ege Denizi’ndeki Naksos ve adalaryla Çeşme Yarmadas’ndaki: Çiftlik (Kato Panagia), Agios Yeorgios ve Reisdere köylerinden olup Yunanca konuşan bu Hristiyan halk, Kilizman’da evlerini inşa eder ve/veya tarlalarnda çalşrken antik sikkeler, mermer plakalar ve kolonlarla baz tarihi parçalar bulmuşlar, birkaç kuruş karşlğnda bunlar oradan gelip geçen yolculara satmşlard. Kilizmanl Rumlarn çoğu, hemşerilerinden birisinin bulduğu bir piskoposluk tacn, iki kuruşa sattğn söyleye gelmişlerdir17.

A. Osmanl Dönemi Cüneyt Bey’in öldürülmesinden (1424) sonra Osmanl egemenliğine giren Kilizman ve çevresi, Aydn Sancağ’nn İzmir Kazas içindeydi. O dönemde, aşağdan yukarya doğru köy, nahiye, kaza ve sancaktan oluşan Osmanl mülki yönetiminde Kilizman’n, 1467 ylndan önce düzenlendiği bilinen İzmir Kazas’na ait ilk mufassal tahrir defterinde18 ismi yoktur.

II. Mehmet (Fatih) dönemine ait 1478 tarihli ikinci defterden: Seki/Yelki, Buladan/Puladi, Kzldağ ve Demircilü isimli köylerin Kilizman’a bağl ve Kilizman zaiminin19 haslarndan olduğu öğrenilmekte ise de, bir nahiye olup olmadğ belli olmayan Kilizman’n, bir köyler topluluğunun merkezi (merkez köyü) olabileceği düşünülmektedir. I. Süleyman (Kanuni) dönemine ait 1528 tarihli bir defterde, Kilizman’n (olaslkla kendine bağl köylerle birlikte) İzmir Kazas’ndaki padişah hassna20 dahil edildiği görülmektedir21. Ayn defterde Kilizman’a, “Saib Fakh” isimli bir köy daha eklenmişti ki, kurucusunun ismini alan bu köyün Kzldağ’da olduğu sanlmaktadr22.

17 Milioris, 1970, s. 181. 18 Talat Mümtaz Yaman, Osmanl İmparatorluğu Mülki İdaresinde Avrupallaşma Hakknda “Bir Kalem Tecrübesi”, İstanbul, 1940, s. 9’da tapu tahrir defteri, bir bölge fethedildikten sonra arazisini tespit, her köyün öşür (üründen 1/10 tahsil edilen ayni vergi) hâslatnn miktar, nüfusunun kaç haneden ibaret bulunduğu, vergi mükellefi erkek nüfus; kazalarn müstakilen ve müştereken kullandklar orman ve merann kaydedildiği defterdi. Belli aralklarla yeniden yaplan tahrir (yazm) işlemi ayrntl olursa, ortaya çkan deftere “mufassal tapu tahrir” denirdi. 19 Mustafa Nihat Özön, Osmanlca Türkçe Sözlük, 7. Basm, İstanbul: İnklâp Kitabevi, 1987, s. 908’de zaim, “zeamet sahibi olan” anlamndadr. Bekir Stk Baykal, Tarih Terimleri Sözlüğü, Gözden Geçirilmiş 2. Bask, Ankara: Türk Dil Kurumu Yaynlar, Ankara, 1981, s. 112’de, zeamet için” Yllk geliri 20.000- 99.999 akçe olan toprak dirliği” denilmektedir. 20 Yaman, s. 9’da, her memleketin öşrü 100.000 akçeden fazla olan bir ksmnn, has olarak padişahn kendisine veya vezirler, beylerbeyi, sancak beyine tahsis edilebildiği okunmaktadr. 21 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 55-57. 22 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 64 ve 78.

28 29

Kilizman’n Hristiyanlarca iskân edilmesi çok daha yakn bir geçmişte, 18. Yüzyln II. Selim (Sar Selim) dönemine ait 1575 tarihli defterden, Anadolu’nun sonu veya 19. Yüzyln ilk çeyreğinde olmuştu. Ege Denizi’ndeki Naksos ve Paros batsndaki sancaklarn yönetiminde yeni bir düzenlemeye gidildiği, diğer üç kaza ile adalaryla Çeşme Yarmadas’ndaki: Çiftlik (Kato Panagia), Agios Yeorgios ve birlikte İzmir’in Aydn Sancağ’ndan ayrlarak, Kaptan Paşa Eyaleti’nin Sğla Reisdere köylerinden olup Yunanca konuşan bu Hristiyan halk, Kilizman’da evlerini Sancağ’na bağlandğ anlaşlmaktadr23. Daha önceki defterlerde (1478 ve 1528) inşa eder ve/veya tarlalarnda çalşrken antik sikkeler, mermer plakalar ve kolonlarla Kilizman’a bağl olduğu yazlan köyler, bu defterde “Tâbi’-i İzmir” yani İzmir’e bağl baz tarihi parçalar bulmuşlar, birkaç kuruş karşlğnda bunlar oradan gelip geçen kaydedilmiş olup24; yine bu defterde varlğndan haberdar olunan Gökbel köyü ile yolculara satmşlard. Kilizmanl Rumlarn çoğu, hemşerilerinden birisinin bulduğu bir birlikte, “Kilizman köylerinin says altya yükselmiştir”25. Yeri gelmişken, Demircilü piskoposluk tacn, iki kuruşa sattğn söyleye gelmişlerdir17. köyünün nereye bağl olduğu konusunda bir bulanklk olduğunu söyleyelim. Şöyle ki, 1478 tarihli defterden hareketle bu köyün önce Kilizman’a bağl olduğunu yazan A. Osmanl Dönemi Kütükoğlu (dpn. 21); yine ayn defterden hareketle Demircilü’yü daha sonra Urla Cüneyt Bey’in öldürülmesinden (1424) sonra Osmanl egemenliğine giren köyleri içinde saymaktadr26 Kilizman ve çevresi, Aydn Sancağ’nn İzmir Kazas içindeydi. O dönemde, aşağdan . yukarya doğru köy, nahiye, kaza ve sancaktan oluşan Osmanl mülki yönetiminde Kilizman’n, 1467 ylndan önce düzenlendiği bilinen İzmir Kazas’na ait ilk mufassal tahrir defterinde18 ismi yoktur.

II. Mehmet (Fatih) dönemine ait 1478 tarihli ikinci defterden: Seki/Yelki, Buladan/Puladi, Kzldağ ve Demircilü isimli köylerin Kilizman’a bağl ve Kilizman zaiminin19 haslarndan olduğu öğrenilmekte ise de, bir nahiye olup olmadğ belli olmayan Kilizman’n, bir köyler topluluğunun merkezi (merkez köyü) olabileceği düşünülmektedir. I. Süleyman (Kanuni) dönemine ait 1528 tarihli bir defterde, Kilizman’n (olaslkla kendine bağl köylerle birlikte) İzmir Kazas’ndaki padişah hassna20 dahil edildiği görülmektedir21. Ayn defterde Kilizman’a, “Saib Fakh” isimli bir köy daha eklenmişti ki, kurucusunun ismini alan bu köyün Kzldağ’da olduğu sanlmaktadr22.

17 Milioris, 1970, s. 181. 18 Talat Mümtaz Yaman, Osmanl İmparatorluğu Mülki İdaresinde Avrupallaşma Hakknda “Bir Kalem Tecrübesi”, İstanbul, 1940, s. 9’da tapu tahrir defteri, bir bölge fethedildikten sonra arazisini tespit, her köyün öşür (üründen 1/10 tahsil edilen ayni vergi) hâslatnn miktar, nüfusunun kaç haneden ibaret İzmir Kazas Köyleri (15 ve 16. Yüzylda) bulunduğu, vergi mükellefi erkek nüfus; kazalarn müstakilen ve müştereken kullandklar orman ve Kaynak: Kütükoğlu, 2000 (A), s. 58. merann kaydedildiği defterdi. Belli aralklarla yeniden yaplan tahrir (yazm) işlemi ayrntl olursa, ortaya çkan deftere “mufassal tapu tahrir” denirdi. 19 Mustafa Nihat Özön, Osmanlca Türkçe Sözlük, 7. Basm, İstanbul: İnklâp Kitabevi, 1987, s. 908’de 23 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 57. M. Akif Erdoğdu, “Onaltnc Yüzyln İkinci Yarsnda İzmir ve Çevresi”, zaim, “zeamet sahibi olan” anlamndadr. Bekir Stk Baykal, Tarih Terimleri Sözlüğü, Gözden Geçirilmiş Son Yüzyllarda İzmir ve Bat Anadolu Uluslararas Sempozyumu Tebliğleri, Yay. Haz. Prof. Dr. Tuncer 2. Bask, Ankara: Türk Dil Kurumu Yaynlar, Ankara, 1981, s. 112’de, zeamet için” Yllk geliri 20.000- Baykara, İzmir: Akademi Kitabevi, 1994, s. 223’ten, 1575 Ekimi’nde Sğla Sancağ: İzmir, Çeşme, 99.999 akçe olan toprak dirliği” denilmektedir. Ayasuluğ/Selçuk ve Akçaşehir/Söke kazalarndan ibaretti. 1582’de bunlara, Menteşe Sancağ’ndan 20 Yaman, s. 9’da, her memleketin öşrü 100.000 akçeden fazla olan bir ksmnn, has olarak padişahn ayrlan Balat ve Çine kazalar da eklenmişti. kendisine veya vezirler, beylerbeyi, sancak beyine tahsis edilebildiği okunmaktadr. 24 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 58. Erdoğdu, s. 229, dpn. 32’de, Bu defterde İzmir Kazas’na bağl kaydedilen 21 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 55-57. tüm köylerin isimleri yazldr. 22 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 64 ve 78. 25 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 79. 26 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 82-83. 30

17. Yüzylda Kilizman’a bağl olan köylerin tümü, Ayasefut Nahiyesi snrlar içindedir. Kütükoğlu’nun olaslkla Kzldağ’da bulunduğunu belirttiği bu nahiyenin ismine, 15. Yüzyla ait defterlerde rastlanmyor. Sonraki yüzyla ait defterlerden Ayasefud’un, bir nahiye merkezi olup olmadğ anlaşlamasa da, Kütükoğlu İzmir’e tabi olduğunu yazdğ Ayasefud, Balçkhavli ve Uruzoğlu/Kadçadr isimli köyleri27, nüfus bahsinde nedense Kilizman’n bir parçasymş gibi değerlendirmiştir28. 19. Yüzyl başlarnda Kilizman, merkezi Gelibolu Sancağ olan Cezair-i Bahr-i Sefid (Akdeniz Adalar) Eyaleti’ne bağl Sğla Sancağ’nn, İzmir Kazas snrlar içindedir29. Osmanl Devleti’nin 1831 ylnda gerçekleştirdiği ilk nüfus saymna göre, İzmir Kazas bu kez Muğla Sancağ snrlar içinde görünmektedir. Olaslkla Kilizman, köyleriyle birlikte nüfusça en küçük olan Ayasefit Nahiyesi’ne (diğer nahiyeler: Urla, Birunabad/Bornova, Tiryanda/Ayranc ve Cumaiabad/Menderes)30 bağl olmaldr. Nitekim 1856/57 ylna ait Salname-yi Devlet-i Aliye-i Osmaniye’de İzmir Kazas’na bağl nahiyeler saylrken, “Ayasefit nam- diğer Kilizman ve Urla” denmektedir31. İzmir Kazas hangi sancak ve eyalete bağlanmş olursa olsun, Ayasefut/Ayasefit’in, iki yüzyl sonra bile, bir nahiye merkezi olarak kalmay başardğ ortadadr.

Tanzimat Dönemi’nde (1839–1876), 8 Ekim 1864 tarihli Vilayet Nizamnamesi’nin başn çektiği bir dizi düzenleme sonucu Osmanl Devleti, “vilayet, liva (sancak), kaza, nahiye ve karyeden (köy) oluşan beş katl bir mülki taksimat esas benimsenmişti. Her vilayet birkaç livaya, liva kazalara, kaza nahiyelere, nahiye ise karyelere sahip olacakt”32. 1867 tarihli Vilayet-i Umumiye Nizamnamesi’nden sonra İzmir artk bir kaza merkezi değil, Aydn Vilayeti’ne bağl “İzmir” isimli bir sancağn merkezi; Urla ise, bu sancağn kazalarndan biri olmuştu33. 1868 tarihli (H. 1285) Salname-i Devleti Aliye-i Osmaniye’de Kilizman, Urla’ya bağl iki nahiye merkezinden biridir (diğeri: Seferihisar)34. Bu değişikliğin 1865 ylnda gerçekleştiğini, bir dizi resmi

27 Kütükoğlu, 2000 (A), s. s. 78-79 ve 110. 28 Bkz. Kütükoğlu, 2000 (A), s. 79’da Tablo XIV. 29 Fazla Akbal, “1831 Tarihinde Osmanl İmparatorluğu’nda İdari Taksimat ve Nüfus”, Belleten, 15/60, s. 621. 30 Enver Ziya Karal, Osmanl İmparatorluğu’nda İlk Nüfus Saym 1831, II. Bask, Ankara: T.C. Başbakanlk Devlet İstatistik Enstitüsü, 1997, s. 15 ve 134. 31 Tuncer Baykara, Anadolu’nun Tarihi Coğrafyasna Giriş I Anadolu’nun İdari Taksimat, (Gözden Geçirilmiş 2. Basm), Ankara: Türk Kültürünü Araştrma Enstitüsü, 2000, s. 220 ve 226. 32 Engin Berber, Yeni Onbinlerin Gölgesinde Bir Sancak: İzmir (30 Ekim 1918–15 Mays 1919), İstanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar, 1999, s. 5. 33 Yaman, s. 182. 34 Baykara, s. 120. 30 31

17. Yüzylda Kilizman’a bağl olan köylerin tümü, Ayasefut Nahiyesi snrlar yazşmadan biliyoruz. Şöyle ki, İzmir Eyaleti’nden Meclis-i Vâlâ Başkanlğ’na35 içindedir. Kütükoğlu’nun olaslkla Kzldağ’da bulunduğunu belirttiği bu nahiyenin gönderilmiş 17 Eylül 1865 tarihli bir yazda, Urla ve Sivrihisar (Seferihisar) kazalarnn ismine, 15. Yüzyla ait defterlerde rastlanmyor. Sonraki yüzyla ait defterlerden birbirlerine yaknlğ nedeniyle birleştirilip, bunlara civardaki Kilizman ve Çaml Ayasefud’un, bir nahiye merkezi olup olmadğ anlaşlamasa da, Kütükoğlu İzmir’e tabi nahiyelerinin de ilave edilmesi, bu yeni idari birime güvenlik açsndan Urla’nn olduğunu yazdğ Ayasefud, Balçkhavli ve Uruzoğlu/Kadçadr isimli köyleri27, nüfus merkez yaplmas ve müdür (kaymakam), zaptiye (jandarma) ve diğerlerinin maaşlar bahsinde nedense Kilizman’n bir parçasymş gibi değerlendirmiştir28. 19. Yüzyl başlarnda Kilizman, merkezi Gelibolu Sancağ olan Cezair-i Bahr-i Sefid (Akdeniz Adalar) Eyaleti’ne bağl Sğla Sancağ’nn, İzmir Kazas snrlar içindedir29. Osmanl Devleti’nin 1831 ylnda gerçekleştirdiği ilk nüfus saymna göre, İzmir Kazas bu kez Muğla Sancağ snrlar içinde görünmektedir. Olaslkla Kilizman, köyleriyle birlikte nüfusça en küçük olan Ayasefit Nahiyesi’ne (diğer nahiyeler: Urla, Birunabad/Bornova, Tiryanda/Ayranc ve Cumaiabad/Menderes)30 bağl olmaldr. Nitekim 1856/57 ylna ait Salname-yi Devlet-i Aliye-i Osmaniye’de İzmir Kazas’na bağl nahiyeler saylrken, “Ayasefit nam- diğer Kilizman ve Urla” denmektedir31. İzmir Kazas hangi sancak ve eyalete bağlanmş olursa olsun, Ayasefut/Ayasefit’in, iki yüzyl sonra bile, bir nahiye merkezi olarak kalmay başardğ ortadadr.

Tanzimat Dönemi’nde (1839–1876), 8 Ekim 1864 tarihli Vilayet Nizamnamesi’nin başn çektiği bir dizi düzenleme sonucu Osmanl Devleti, “vilayet, liva (sancak), kaza, nahiye ve karyeden (köy) oluşan beş katl bir mülki taksimat esas benimsenmişti. Her vilayet birkaç livaya, liva kazalara, kaza nahiyelere, nahiye ise Meclis-i Vâlâ Başkanlğ’na Gönderilmiş 17 Eylül 1865 Tarihli Yaz karyelere sahip olacakt”32. 1867 tarihli Vilayet-i Umumiye Nizamnamesi’nden sonra olacak 5.115 kuruştan 1.750 kuruşun tayin edilecek müdüre, 350 kuruşun kaza kâtibine, İzmir artk bir kaza merkezi değil, Aydn Vilayeti’ne bağl “İzmir” isimli bir sancağn 2.980 kuruşun lüzum görülen 24 nefer zaptiyenin maaşlarna ve 35 kuruşun ise krtasiye merkezi; Urla ise, bu sancağn kazalarndan biri olmuştu33. 1868 tarihli (H. 1285) masraflarna tahsisi ile müdürlüğe (Urla’nn) ikinci snf rütbeden Dubniçeli Salih Salname-i Devleti Aliye-i Osmaniye’de Kilizman, Urla’ya bağl iki nahiye merkezinden Efendi’nin tayinine ilişkin emrin alndğ; söz konusu 5.115 kuruşun 4.565 kuruşunun biridir (diğeri: Seferihisar)34. Bu değişikliğin 1865 ylnda gerçekleştiğini, bir dizi resmi ödenmesinin hazineye uygun olduğu, kalan 550 kuruşun 300’nün Sivrihisar (nahiyesi) müdürü maaş olup, mahalli halk vergi yüklenmek suretiyle ödeneceğinin alnan yazya 27 Kütükoğlu, 2000 (A), s. s. 78-79 ve 110. 28 Bkz. Kütükoğlu, 2000 (A), s. 79’da Tablo XIV. ek pusuladan anlaşldğ, ancak kalan 250 kuruşun kâtip maaş olarak hazinece tahsisine 29 Fazla Akbal, “1831 Tarihinde Osmanl İmparatorluğu’nda İdari Taksimat ve Nüfus”, Belleten, 15/60, s. 621. dair hiçbir kayt bulunamadğndan, nasl davranlacağna ilişkin bir emir 30 Enver Ziya Karal, Osmanl İmparatorluğu’nda İlk Nüfus Saym 1831, II. Bask, Ankara: T.C. 36 Başbakanlk Devlet İstatistik Enstitüsü, 1997, s. 15 ve 134. bekleniyordu . Eyaletin, 10 ve 17 Ekim 1865 tarihli ve söz konusu 250 kuruşun 31 Tuncer Baykara, Anadolu’nun Tarihi Coğrafyasna Giriş I Anadolu’nun İdari Taksimat, (Gözden Geçirilmiş 2. Basm), Ankara: Türk Kültürünü Araştrma Enstitüsü, 2000, s. 220 ve 226. 32 Engin Berber, Yeni Onbinlerin Gölgesinde Bir Sancak: İzmir (30 Ekim 1918–15 Mays 1919), İstanbul: 35 1837 ylnda kurulmuş bu meclisin görevi, slahat hareketlerinin gerektirdiği yeni nizamnamaleri Tarih Vakf Yurt Yaynlar, 1999, s. 5. hazrlamak, memurlarn muhakemeleriyle meşgul olmak ve gerek duyulduğunda devlet işlerinde kanaat 33 Yaman, s. 182. bildirmekti. 34 Baykara, s. 120. 36 Başbakanlk Osmanl Arşivi: İ.MVL. 541/24268. 32

hazineden ödenmesinin doğal olduğuna ilişkin, Maliye Nezareti’nden olur isteyen iki yazsna verilmiş bir yanta rastlamadğmz belirtelim37.

İki yl sonra baslmş bir coğrafya kitabndan, kaza merkezi olmaktan çkarldğn anladğmz Urla38, Aydn Vilayeti’nin 1878 tarihli (H. 1296) ilk resmi yllğna göre, yeniden kaza merkezi yaplmşt39. İki meşrutiyet aras dönemde (1876– 1908) Kilizman’n mülki taksimat içindeki yerini, Aydn Vilayeti’nce bastrlmş resmi yllklardan izlemek mümkündür. 1891 ylna ait bir yllktan Kilizman’n, Urla Kazas’na bağl tek nahiye görünen Ayasefit’in merkez köyü olduğu anlaşlmaktadr40. 1895/96 ylna ait yllkta Kilizman, yine Urla Kazas’na bağldr ancak iki farkl köydür. Bu köylerden ilki “Kilizman- Rum” (Kilizman’n ilk kurulduğu yer olmal), diğeri “ma’ Hamidiye Kilizman” yani “Hamidiye Kilizman” ismiyle yllğa yazlmştr41. 1900/1901 ylna ait yllkta “Kilizman” ismiyle tek köy varken, “Büyük Hamidiye” (Kilizmana uzaklğ 3 saat 20 dakika) ve “Küçük Hamidiye” (Kilizmana uzaklğ 3 saat) isimli iki farkl köy daha okunmaktadr42. 1907 ylnda baslmş, Memalik-i Mahrusa-i Şahaneye Mahsus Mükemmel ve Mufassal Atlas’ta Ayasefit, İzmir Sancağ’nn nahiyeleri arasnda görünmemekle birlikte, Aydn Vilayeti’ni gösteren harita üzerine yerleştirilmiştir. Bu tarihte Kilizman’n, “Ayasefit” ismiyle nahiyesi olmayan Urla Kazas’nn 21 köyünden biri (olaslkla en büyüğü) olduğu anlaşlmaktadr43.

Osmanl Dönemi’nde Kilizman’n, yönetsel anlamda yerini tespite çalşmann ortaya çkardğ zorluklarn en önemlisi, Ayasefut/Ayasefit’in lokalizasyonudur. Kütükoğlu Ayasefut’u, Kilizman ve Kilizman’a bağl Buladan/Puladi ile birçok yer ismini, “Anadolu’nun eski medeniyetlerinden kalma isimlerin Türkçeleştirilmiş şekilleri” olarak tanmlamakta44, ancak etimolojisi (kökeni) üzerine kalem oynatmamaktadr. Türkçeye “Aya” şeklinde geçen sözcüğün, Yunancada kutsal ve

37 Başbakanlk Osmanl Arşivi: 38 Süleyman Şevket, Hulasa-y Coğrafya, Cild-i Sani, İstanbul, 1286 (M. 1869/70), s. 53. 39 Salname-yi Vilayet-i Aydn, 1286 (M. 1878/1879). 40 Salname-yi Vilayet-i Aydn, Mali 1307, Cilt II, s. 463. 41 Salname-yi Vilayet-i Aydn, H. 1313, s. 211. 42 Salname-yi Vilayet-i Aydn, H. 1316, s. 165. 43 Binbaş M. Nasrullah, Kolağas M. Rüşdü, Mülazm M. Eşref, Osmanl Atlas XX. Yüzyl Başlar, Haz. Rahmi Tekin/Yaşar Baş, İstanbul: Osmanl Araştrmalar Vakf Yayn, 2003, s. 55. 44 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 60. 32 33

hazineden ödenmesinin doğal olduğuna ilişkin, Maliye Nezareti’nden olur isteyen iki aziz/azize anlamndaki “Agios”tan bozulduğu bilinmekle birlikte45, ne yazk ki, “sefit” yazsna verilmiş bir yanta rastlamadğmz belirtelim37. sözcüğünün hangi Hristiyan aziz veya azizeden bozulduğunu tespit edemedik. Başbakanlk Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’nce hazrlanmş alfabetik bir katalogda, İki yl sonra baslmş bir coğrafya kitabndan, kaza merkezi olmaktan 46 38 Ayasefit “Kilizman” ve “Sancak Burnu” denilerek lokalize edilmektedir . Nitekim çkarldğn anladğmz Urla , Aydn Vilayeti’nin 1878 tarihli (H. 1296) ilk resmi 39 Kütükoğlu, çalşmasnn sonuna eklediği haritalarda Ayasefut’u, İzmir Körfezi’nin en yllğna göre, yeniden kaza merkezi yaplmşt . İki meşrutiyet aras dönemde (1876– dar yeri olan Sancak Burnu’nu seyreden Kzldağ’a yerleştirmektedir47 1908) Kilizman’n mülki taksimat içindeki yerini, Aydn Vilayeti’nce bastrlmş resmi . Ancak Aydn yllklardan izlemek mümkündür. 1891 ylna ait bir yllktan Kilizman’n, Urla Kazas’na bağl tek nahiye görünen Ayasefit’in merkez köyü olduğu anlaşlmaktadr40. 1895/96 ylna ait yllkta Kilizman, yine Urla Kazas’na bağldr ancak iki farkl köydür. Bu köylerden ilki “Kilizman- Rum” (Kilizman’n ilk kurulduğu yer olmal), diğeri “ma’ Hamidiye Kilizman” yani “Hamidiye Kilizman” ismiyle yllğa yazlmştr41. 1900/1901 ylna ait yllkta “Kilizman” ismiyle tek köy varken, “Büyük Hamidiye” (Kilizmana uzaklğ 3 saat 20 dakika) ve “Küçük Hamidiye” (Kilizmana uzaklğ 3 saat) isimli iki farkl köy daha okunmaktadr42. 1907 ylnda baslmş, Memalik-i Mahrusa-i Şahaneye Mahsus Mükemmel ve Mufassal Atlas’ta Ayasefit, İzmir Sancağ’nn nahiyeleri arasnda görünmemekle birlikte, Aydn Vilayeti’ni gösteren harita üzerine yerleştirilmiştir. Bu tarihte Kilizman’n, “Ayasefit” ismiyle nahiyesi olmayan Urla Kazas’nn 21 köyünden biri (olaslkla en büyüğü) olduğu anlaşlmaktadr43.

Osmanl Dönemi’nde Kilizman’n, yönetsel anlamda yerini tespite çalşmann ortaya çkardğ zorluklarn en önemlisi, Ayasefut/Ayasefit’in lokalizasyonudur. Kütükoğlu Ayasefut’u, Kilizman ve Kilizman’a bağl Buladan/Puladi ile birçok yer ismini, “Anadolu’nun eski medeniyetlerinden kalma isimlerin Türkçeleştirilmiş

şekilleri” olarak tanmlamakta44, ancak etimolojisi (kökeni) üzerine kalem 1907 Ylnda İzmir Sancağ’n da İçeren Aydn Vilayeti Haritas / Krmz nokta Ayasefit. oynatmamaktadr. Türkçeye “Aya” şeklinde geçen sözcüğün, Yunancada kutsal ve Kaynak: Binbaş M. Nasrullah, Kolağas M. Rüşdü, Mülazm M. Eşref, s. 54. Vilayeti’ne ait 1891 tarihli mufassal yllkta, ismi Ayasefit olan nahiyenin, ayn isimli bir yerleşim merkezine tekabül etmeyişi ve bu nahiyenin, nüfusça en büyük köyünün Kilizman oluşu anlamldr (dpn. 36). Anlaşlan o ki, 16. Yüzyldan itibaren Kzldağ’da 37 Başbakanlk Osmanl Arşivi: 38 Süleyman Şevket, Hulasa-y Coğrafya, Cild-i Sani, İstanbul, 1286 (M. 1869/70), s. 53. Sancak Burnu’nu seyreder konumda ve 19. Yüzyln ortalarna kadar Kilizman ve 39 Salname-yi Vilayet-i Aydn, 1286 (M. 1878/1879). 40 Salname-yi Vilayet-i Aydn, Mali 1307, Cilt II, s. 463. 41 Salname-yi Vilayet-i Aydn, H. 1313, s. 211. 45 Osmanl döneminde bu şekilde Türkçeye girmiş başka sözcüklerden bazlar şunlardr: Ayastefanos 42 Salname-yi Vilayet-i Aydn, H. 1316, s. 165. (Yeşilköy), Ayasulug (Selçuk/Efes). 43 Binbaş M. Nasrullah, Kolağas M. Rüşdü, Mülazm M. Eşref, Osmanl Atlas XX. Yüzyl Başlar, Haz. 46 Tahir Sezen, Osmanl Yer Adlar, Ankara: T.C. Başbakanlk Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, 2006, Rahmi Tekin/Yaşar Baş, İstanbul: Osmanl Araştrmalar Vakf Yayn, 2003, s. 55. s. 49. 44 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 60. 47 Kütükoğlu, 2000 (A), Harita 3-7. 34

köylerinin bağlandğ Ayasefut/Ayasefit Nahiyesi, bu tarihlerde gayri meskûn hale gelmiştir. 1856/1857 tarihli devlet yllğnn, İzmir Kazas’na bağl nahiyeleri sayarken “Ayasefit nam- diğer Kilizman ve Urla” demesi bundandr. Fiziken var olmadğ halde Ayasefit’in, bir süre daha ismini sürdürmesini yadrgamamak gerekir.

Dimitrios Pavlidis’in Çeşme Yarmadas Haritas’ndan 20. Yüzyl Başlarnda Urla Bölgesi/ Kaynak: Milioris, 1970, s. 176. Açklama: Üstteki krmz nokta Kilizman; alttaki Yelki.

Vilayet-i Umumiye Nizamnamesi’ne göre nahiye müdürleri, vilayetteki idari şubelerin hazrladklar nizamname hükümlerine uygun seçilmeleri kaydyla kaymakamn tarafndan önerilir ve vali tarafndan atanrlard48. Ne yazk ki, Aydn Vilayeti yllklarndan, Osmanl döneminde Kilizman/Ayasefit Nahiye Müdürü olarak hizmet etmiş bir memurun ismine ulaşlamamaktadr. Yeri gelmişken, nahiye müdürlüğü binasnn Aşağ Çarş mevkiinde olduğuna ilişkin bir sözlü beyan bulunduğunu da hatrlatalm49.

48 İdare-yi Umumiye-i Vilayet Kanunu, İstanbul, (1329/1913), s. 4-5 ve 12-14. 49 Hüseyin Kayan ile yaplan mülakat (Güzelbahçe / 26 Aralk 2011). 34 35

köylerinin bağlandğ Ayasefut/Ayasefit Nahiyesi, bu tarihlerde gayri meskûn hale Tablo 1. Osmanl Dönemi’nde Kilizman’n Mülki Taksimat İçindeki Yeri gelmiştir. 1856/1857 tarihli devlet yllğnn, İzmir Kazas’na bağl nahiyeleri sayarken Tarih İsmi Niteliği Bağl Olduğu Açklamalar “Ayasefit nam- diğer Kilizman ve Urla” demesi bundandr. Fiziken var olmadğ halde İdari Birim Seki/Yelki, Buladan/Puladi, Kzldağ Ayasefit’in, bir süre daha ismini sürdürmesini yadrgamamak gerekir. 1478 Kilizman Merkez Aydn Sancağ’nn İzmir ve Demircilü (x) köyleri Kilizman’a köy Kazas bağlyd. Kzldağ’da olduğu sanlan “Saib Fakh” isimli (kurucusunun ismi 1528 Kilizman Merkez Aydn Sancağ’nn İzmir olmaldr) bir köyün daha bağlandğ köy Kazas Kilizman, İzmir Kazas’ndaki padişah hassna dahil edilmişti. “Gökbel” isimli (dağn geçit veren Kaptan Paşa Eyaleti’nin Sğla yerinde kurulmuş olmaldr) bir 1575 Kilizman Merkez Sancağ’nn İzmir Kazas köyün daha bağlandğ Kilizman’n, köy köyleriyle birlikte İzmir merkez kazasna tabi klndğ anlaşlyor. Kaptan Paşa Eyaleti’nin Sğla 17. Kilizman Köy Sancağ’nn İzmir Kazas’na Kilizman’n tüm köyleri de ayn Yüzyl bağl Ayasefut Nahiyesi nahiyeye bağlanmştr. 19. Cezair-i Bahr-i Sefid Yüzyl Kilizman Köy Eyaleti’nin Sğla Sancağ’nn - Başlar İzmir Kazas Muğla Sancağ’nn İzmir Kilizman’n tüm köyleri de ayn 1831 Kilizman Köy Kazas Ayasefit Nahiyesi nahiyeye bağlanmş olmaldr. Kilizman Aydn Vilayeti’nin İzmir 1868 (Ayasefit) Nahiye Sancağ’nn Urla Kazas -

Köyleri: Yelki, Efem Çukuru, 1891 Kilizman Nahiye Aydn Vilayeti’nin İzmir Hamidiye, Kavack, Payaml, (Ayasefit) Sancağ’nn Urla Kazas’nn Balçkhavli, Bademler, Çaml, Ayasefit Nahiyesi Gölcük, Gödence, Hekimadas, Sğrkuyruğu (13 adet). Kilizman- “Kilizman- Rum” denilirken, bugün 1895 Rum ve ma’ Köy Aydn Vilayeti’nin İzmir Güzelbahçe İlçesi’nin merkezi olan, /1896 Hamidiye (2 Adet) Sancağ’nn Urla Kazas Kilizman’n ilk kurulduğu yer Kilizman kastediliyor olmaldr. Kilizman 1900 (Büyük Köy Aydn Vilayeti’nin İzmir Dimitrios Pavlidis’in Çeşme Yarmadas Haritas’ndan 20. Yüzyl /1901 Hamidiye) ve (2 Adet) Sancağ’nn Urla Kazas - Başlarnda Urla Bölgesi/ Küçük Hamidiye Kaynak: Milioris, 1970, s. 176. Kilizman Aydn Vilayeti’nin İzmir - Açklama: Üstteki krmz nokta Kilizman; alttaki Yelki. 1907 (Ayasefit) Köy Sancağ’nn Urla Kazas 7 Ocak 1920’de Urla Kazas’na bağl Gülbahçe Nahiyesi merkezini geçici Vilayet-i Umumiye Nizamnamesi’ne göre nahiye müdürleri, vilayetteki idari olarak Kilizman Köyü’ne nakledip Aydn Vilayeti’nin İzmir Payaml, Kavack, Efençukuru, Yelki şubelerin hazrladklar nizamname hükümlerine uygun seçilmeleri kaydyla 1920 Kilizman Nahiye Sancağ’nn Urla Kazas ve Çaml köylerini Kilizman’a 48 bağlayan Encümen-i Vilayet kararn kaymakamn tarafndan önerilir ve vali tarafndan atanrlard . Ne yazk ki, Aydn İstanbul, İdare-i Umumiye-i Vilayet Kanunu’nun 3. maddesine uygun Vilayeti yllklarndan, Osmanl döneminde Kilizman/Ayasefit Nahiye Müdürü olarak bulmuştu (xx) hizmet etmiş bir memurun ismine ulaşlamamaktadr. Yeri gelmişken, nahiye (x) Bu köyün durumu hakknda bkz. “Yönetsel Yap” başlkl bölümde, dpn. 26’da kaynağ gösterilen bilgi. (xx) Başbakanlk Osmanl Arşivi: DH.İUM. 2/70-10-2 müdürlüğü binasnn Aşağ Çarş mevkiinde olduğuna ilişkin bir sözlü beyan Kaynak: “Yönetsel Yap” başlkl bölümde yazlanlardan hareketle hazrlanmştr. 49 Açklama: 16. Yüzyla ait tapu tahrir defterlerinde, Kütükoğlu’nun idari bakmdan (Kilizman’a değil de) İzmir’e bulunduğunu da hatrlatalm . tabi gösterildiğini yazdğ Ayasefud, Balçkhavli ve Uruzoğlu/Kadçadr köyleri tabloya dahil edilmemişlerdir.

48 İdare-yi Umumiye-i Vilayet Kanunu, İstanbul, (1329/1913), s. 4-5 ve 12-14. 49 Hüseyin Kayan ile yaplan mülakat (Güzelbahçe / 26 Aralk 2011). 36

B. Cumhuriyet Dönemi TBMM’nin 20 Ocak 1921’de kabul ettiği: Teşkilât- Esasiye Kanunu’nun onuncu maddesi, her vilayeti; kaza, nahiye ve köylerden oluşan bir idari birim haline getirmişti50. Osmanl Dönemi’nde, mülki taksimattaki yeri köy ile nahiye arasnda gidip gelen Kilizman/Ayasefit, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü’nün 1924 Eylülünde yaymlamş olduğu: İzmir Vilayeti 1339 [1923] Senesi İstatistiği’ne göre, cumhuriyet ilan edildiğinde İzmir Vilayeti’ne bağl Urla Kazas’nn 23 köyünden, hane ve nüfusça en büyük olanyd. İstatistiğin verdiği bilgiler bununla snrl değildir. İlk olarak istatistikte, bugün Güzelbahçe’nin Yaka Mahallesi’ne tekabül ettiğini düşündüğümüz, “Kilizman Tahtac” isimli bir köyden söz edilmektedir. İkinci olarak, istatistikte Urla’ya bağl tek nahiye merkezi olarak görünen Gülbahçe’nin karşsna: “Halen Nüfus Mevcut Değildir”; sayfa altna ise, “Eski nahiye merkezi olan [Gülbahçe] köyü elan (hâlâ) nahiye merkezidir. (Kilizman Köyü)ne mevkien nahiye merkezi nam verilmiş ise de, mülki teşkilat mülkiye bakmndan Dahiliye Vekâleti ile Vilayetçe nahiye olarak kabul edilmemiştir” şeklinde notlar düşüldüğünü söyleyelim51.

Kilizman’a, erken cumhuriyet döneminde “Kzlbahçe” isminin verilmesiyle ilgili baslmş halde ve sanal ortamda mevcut bir dizi yanlşn düzeltilmesi gerekmektedir. Araştrmac-yazar İlhan Pnar, yakn geçmişte yaymladğ bir kitapta, “600 yla yaklaşan Osmanl egemenliği boyunca Kilizman olarak anlan yörenin ad, 1927 ylnda çkarlan ‘Baz Yer Adlarnn Değiştirilmesi Hakknda Kanun’a bağl olarak Kzlbahçe olarak değiştirilmiştir” demektedir52 ama 1927 ylnda çkarlmş, bu ismi taşyan bir kanun mevcut değildir53. Ayrca Kilizman’a Kzlbahçe isminin resmen verilmesi, Güzelbahçe Kaymakamlğ’nn web sitesinde öne sürüldüğü gibi 1936 ylnda olmamştr54. Şöyle ki, Dahiliye Vekaleti’nin 8 Ekim 1929 tarih ve 779 numara ile Başvekâlete gönderdiği bir tezkereye eklediği kararnamenin bir ve ikinci maddesinde şunlar yazlmşt:

50 Recep Sanal, “Tarihi Gelişimi İçerisinde Türk Anayasalarnda Genel Yönetimin Taşara Örgütüne İlişkin Düzenlemeler ve Yönetim Desenindeki Değişmeler”, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/45/798/10203.pdf, s. 180 (13.11.2012). 51 1923 Senesi İZMİR Vilayeti İstatistiği, 1. Kitap, Yayna Hazrlayan: Erkan SERÇE, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2001, s. 11. 52 İlhan Pnar, Kilizman’dan Güzelbahçe’ye Tarih İçinde Güzelbahçe, İzmir: Kilizman Yaynevi, 2012, s. 15. 53 1927 yl mevzuatn taramak suretiyle yükümü hafifleten Araş Gör. Emre Çolakoğlu’na teşekkürü bir borç bilirim. 54 http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=186 (13.11.2012). 36 37

B. Cumhuriyet Dönemi İzmir Vilayeti’nin merkez kazasna merbut (bağl) Seydiköy (Gaziemir) Nahiyesi son mübadele mesaili dolaysyla nüfusu azalmş ve ehemmiyeti mevkiyesini TBMM’nin 20 Ocak 1921’de kabul ettiği: Teşkilât- Esasiye Kanunu’nun kaybetmiştir... Urla Kazas’na merbut Gülbahçe Nahiyesi’nde ayn esbap onuncu maddesi, her vilayeti; kaza, nahiye ve köylerden oluşan bir idari birim haline (sebepler) dolaysyla nüfusu azalmştr. (Gülbahçe’nin) Mülhakatn teşkil eden (bağl birimleri olan) iki köyün birinde halen elli üç nüfus mevcut olup diğeri ise getirmişti50. Osmanl Dönemi’nde, mülki taksimattaki yeri köy ile nahiye arasnda gidip elyevm (şu an) harap ve gayri meskûn (boşalmş) bir haldedir. İşbu esbaba mebni (bu sebeplerden dolay) mezkûr (ad geçen) nahiyenin lağvyla merkezinin ve iki gelen Kilizman/Ayasefit, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü’nün 1924 Eylülünde köyünün Urla merkezine rabt edilerek (bağlanarak) son zamanlarda muhacirin yaymlamş olduğu: İzmir Vilayeti 1339 [1923] Senesi İstatistiği’ne göre, cumhuriyet iskân dolaysyla nüfusu çoğalarak ehemmiyet peyda etmiş olan ayn kaza dahilindeki Kilizman mevkiinde Kzlbahçe Nahiyesi namyla yad edilmek ilan edildiğinde İzmir Vilayeti’ne bağl Urla Kazas’nn 23 köyünden, hane ve nüfusça (anlmak) ve ekli cetvelde gösterilen köylerden mürekkep olmak üzere (meydana gelmiş) bir nahiye teşkili... Vilayet İdaresi Kanunu’nun ikinci maddesine tevfikan en büyük olanyd. İstatistiğin verdiği bilgiler bununla snrl değildir. İlk olarak (uygun olarak) İzmir Vilayeti İdare Heyeti ile meclis-i umumisinin muvafk (uygun) istatistikte, bugün Güzelbahçe’nin Yaka Mahallesi’ne tekabül ettiğini düşündüğümüz, görülen mütalaalar (oylar) vechiyle (sebebiyle) tensip edilmiştir (uygun görülmüştür). “Kilizman Tahtac” isimli bir köyden söz edilmektedir. İkinci olarak, istatistikte Urla’ya bağl tek nahiye merkezi olarak görünen Gülbahçe’nin karşsna: “Halen Nüfus Mevcut Kararname ekindeki cetvele göre, Kzlbahçe Nahiyesi’nin köyleri: Büyükhamidiye, Değildir”; sayfa altna ise, “Eski nahiye merkezi olan [Gülbahçe] köyü elan (hâlâ) Küçükhamidiye, Payaml, Kavack, Efeçukuru, Çamltepe, Gölcük, Gödenci, Çaml ve nahiye merkezidir. (Kilizman Köyü)ne mevkien nahiye merkezi nam verilmiş ise de, Yelki olacakt. Başvekilin (Başbakan) onay için Reisicumhur’a gönderdiği söz konusu mülki teşkilat mülkiye bakmndan Dahiliye Vekâleti ile Vilayetçe nahiye olarak kabul kararnamenin gereği yaplmak üzere, 13 Ekim 1929 günü Dahiliye Vekili memur 55 edilmemiştir” şeklinde notlar düşüldüğünü söyleyelim51. edilmişti .

Kilizman’a, erken cumhuriyet döneminde “Kzlbahçe” isminin verilmesiyle Hal böyle olmakla birlikte, baz resmi kaynaklarn bu tarihten (13 Ekim 1929) ilgili baslmş halde ve sanal ortamda mevcut bir dizi yanlşn düzeltilmesi önce Kzlbahçe ismini kullandğ görülmektedir. Dahiliye Vekâleti Nüfus Müdüriyet-i gerekmektedir. Araştrmac-yazar İlhan Pnar, yakn geçmişte yaymladğ bir kitapta, Umumiyesi’nce 1928 ylnda bastrlmş bir kitapta, Urla’ya bağl yerleşim 56 “600 yla yaklaşan Osmanl egemenliği boyunca Kilizman olarak anlan yörenin ad, merkezlerinden biri Kzlbahçe’dir . İzmir Vilayeti’nin 1929 ylnda bastrdğ: İzmir 1927 ylnda çkarlan ‘Baz Yer Adlarnn Değiştirilmesi Hakknda Kanun’a bağl Vilayeti Salnamesi 1927–1928’de de; Yelki, Çaml, Efeçukuru, Kavack, Payaml, olarak Kzlbahçe olarak değiştirilmiştir” demektedir52 ama 1927 ylnda çkarlmş, bu Küçükhamidiye ve Büyükhamidiye köylerinin Kzlbahçe Nahiyesi’ne bağl olduğu 57 ismi taşyan bir kanun mevcut değildir53. Ayrca Kilizman’a Kzlbahçe isminin resmen okunmaktadr . 1923 ylndan itibaren, mevkien nahiye merkezi nam verilmiş olan verilmesi, Güzelbahçe Kaymakamlğ’nn web sitesinde öne sürüldüğü gibi 1936 ylnda Kilizman, 1927 ylnda bir tarihte, İzmir Vilayeti ve Dahiliye Vekâleti tarafndan olmamştr54. Şöyle ki, Dahiliye Vekaleti’nin 8 Ekim 1929 tarih ve 779 numara ile Kzlbahçe ismiyle nahiye olarak kabul edilmiş olmaldr. Ancak söz konusu vekâlet, Başvekâlete gönderdiği bir tezkereye eklediği kararnamenin bir ve ikinci maddesinde onay işlemi için gerekli yazşmay yapmakta gecikmiş veya tespit edemediğimiz bir şunlar yazlmşt: nedenle 8 Ekim 1929’a kadar özellikle geciktirmişti. Kilizman için neden Kzlbahçe isminin seçildiği konusunda bilgi veren temel

50 Recep Sanal, “Tarihi Gelişimi İçerisinde Türk Anayasalarnda Genel Yönetimin Taşara Örgütüne kaynak, görebildiğimiz kadaryla Güzelbahçe Kaymakamlğ’na ait web sitesidir. Söz İlişkin Düzenlemeler ve Yönetim Desenindeki Değişmeler”, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/45/798/10203.pdf, s. 180 (13.11.2012). 51 1923 Senesi İZMİR Vilayeti İstatistiği, 1. Kitap, Yayna Hazrlayan: Erkan SERÇE, İzmir: İzmir 55 Başbakanlk Cumhuriyet Arşivi, Dosya Fon Kodu: 030.11.1, Yer No: 51.29.8. Ayn bilgi için bkz. Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2001, s. 11. Birgül A. Güler ve diğerleri, “Açklamal Yönetim Zamandizimi 1929-1939”, Ankara Üniversitesi, 52 İlhan Pnar, Kilizman’dan Güzelbahçe’ye Tarih İçinde Güzelbahçe, İzmir: Kilizman Yaynevi, 2012, s. Siyasal Bilgiler Fakültesi, Kamu Yönetimi Araştrma ve Uygulama Merkezi, Türkiye Cumhuriyeti İdare 15. Tarihi Araştrmas, Ankara, 2007, s. 87. 53 1927 yl mevzuatn taramak suretiyle yükümü hafifleten Araş Gör. Emre Çolakoğlu’na teşekkürü bir 56 Son Teşkilât- Mülkiye’de Köylerimizin Adlar, Dahiliye Vekâleti Nüfus Müdüriyet-i Umumiyesi borç bilirim. Neşriyatndan, İstanbul: Hilal Matbaas, İstanbul, 1928, s. 349. 54 http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=186 (13.11.2012). 57 İzmir Vilayeti Salnamesi 1927-1928, İzmir: Bilgi Matbaas, 1929, s. 102. 38

konusu sitede, İzmir Valisi Kazm Dirik’in Güzelbahçe’ye geldiği bir gün, “bu yörenin toprağ kzl ve Kurtuluş Savaş srasnda buralarda çok fazla şehit kan döküldü, burann ismi artk Kzlbahçe olsun” dediği okunmaktadr58. Dirik’in ağzndan bu cümlenin çkp çkmadğn tespit etmek mümkün değilse de, Osmanl Dönemi’nde “kzl” sfatyla başlayan çok sayda yerleşim merkezi ile doğal çevre eleman olduğu bilinmektedir. Dilbilimcilerin de söyledikleri üzere, Anadolu’daki yer isimlerini iki

OSMANLI DÖNEMİ’NDE “KIZIL” SIFATLI YERLEŞİM MERKEZLERİ Kzl/Kzlköy (Sivas Vilayeti’nin Tokat Sancağ’nn Merkez Kazas’na bağl köy ve nahiye/ 1866); Kzlağaç (Muş Sancağ Merkez Kazas’na bağl nahiye); Kzlağaç/Güzelbağ (Antalya Vilayeti’nin Alanya Kazas ve Gündoğmuş Kazas’na bağl nahiye/1924 ve 1936); Kzlağaç/ Elhova ve Hasanbeyli (Rumeli-i Şarki Vilayeti’nin İslimiye Sancağ ve Bulgaristan Vilayeti’nin Yanbolu Sancağ’na bağl kaza/ 1878 ve 1913); Kzlbel (Kastamonu Eyaleti’nin Viranşehir Sancağ’na bağl kaza /1841 ve Zonguldak Vilayeti Çaycuma Kazas Perşembe Nahiyesi’ne bağl köy); Kzlca (Tokat Vilayeti’nin Artova Kazas’nn nahiyesi/1924 ve Tokat Vilayeti’nin Artova Kazas’nn merkezi/1944); Kzlca (Karaman Eyaleti’nin Aksaray Sancağ’nn Ereğli Kazas’na bağl nahiye/ 16. Yüzyl); Kzlca (Şehrizor Eyaleti’ne bağl sancak/1830); Kzlca maa Sürüçek (Şehrizor Eyaleti’nin Süleymaniye Sancağ’na bağl kaza/1855); Kzlca (Musul Vilayeti’nin Süleymaniye Sancağ’nn Gülanber Kazas’na bağl nahiye/ 1879); Kzlcabölük (Denizli Vilayeti’nin Tavas Kazas’na bağl nahiye); Kzlcadağ/Piyadin (Antalya Vilayeti’nin Korkuteli Kazas’na bağl nahiye/Nahiyenin eski merkezi Mamatlar köyüdür); Kzlcahamam (Ankara Vilayeti’nin Yabanâbâd Sancağ’na bağl kaza merkezi/1915); Kzlcatuzla/Ayvack (Hüdavendigâr Eyaleti’nin Biga Sancağ’na bağl kaza/1941: Biga Sancağ’na bağl kaza/1886 ve Çanakkale Vilayeti’ne bağl kaza/1924); Kzlçakçak (Kars Vilayeti’nin Arpaçay Kazas’na bağl nahiye/1926); Kzlhisar/Torbal (Anadolu Eyaleti’nin Aydn Sancağ’nn Ayasluğ Kazas’na bağl nahiye/1530: Aydn Eyaleti’nin Sğla Sancağ’na bağl kaza/1841 ve İzmir Vilayeti’ne bağl kaza/1924); Kzlhisar/Serinhisar (Denizli Vilayeti’nin Acpayam Kazas’na bağl nahiye ve Denizli Vilayeti’ne bağl kaza/1990); Kzlhisar- Kebir maa Arl (Halep Eyaleti’nin Ayntab Sancağ’na bağl kaza (1830); Kzlhisar (Halep Eyaleti’nin Halep Sancağ’nn Ayntap Kazas’na bağl nahiye/1928’de Büyük ve Küçük Kzlhisar köyleri var); Kzlrmak/İnellball/Kethudal (Bozok Eyaleti’nin Kengr Sancağ’na bağl kaza/1849: Ankara Vilayeti’nin Ankara Sancağ’nn Kalecik Kazas’na bağl nahiye/1889: Ankara Vilayeti’nin Kalecik Kazas’na bağl nahiye/1924: Çankr Vilayeti’nin Merkez Kazas’na bağl nahiye/1924 ve Çankr Vilayeti’ne bağl kaza/1990); Kzlin/Beşyol (Mâmûretülaziz Eyaleti’nin Malatya Sancağ’nn Besni Kazas’na bağl nahiye/1870: Gaziantep Vilayeti’nin Besni Kazas’na bağl nahiye/1926: Malatya Vilayeti’nin Besni Kazas’na bağl nahiye/1933 ve Adyaman Vilayeti’nin Besni Kazas’na bağl nahiye/1954); Kzlkaya/Pazaravdan (Burdur Vilayeti’nin Bucak Kazas’na bağl nahiye/1926); Kzlkilise/Nazmiye (Mâmûretülaziz Eyaleti’nin Dersim Sancağ’na bağl kaza/1888: Erzincan Vilayeti’ne bağl kaza/1926 ve Tunceli Vilayeti’ne bağl kaza/1936); Kzlkise/Kzlkese (Sivas Vilayeti’nin Amasya Sancağ’nn Vezirköprü Kazas’na bağl nahiye/1865 ve Samsun Vilayeti’nin Vezirköprü Kazas’na bağl köy); Kzlkoca (Zülkadriye Eyaleti’nin Bozok Sancağ’na bağl kaza/1530 ve Bozok Eyaleti’nin Bozok Sancağ’na bağl kaza/1846); Kzlkümbet (Rum Eyaleti’nin Tokat-Sivas Sancağ’nn Zile Kazas’na bağl nahiye); Kzloğlan (Sinop Vilayeti’nin Boyabat Sancağ’nn Saraydüzü Kazas’na bağl nahiye); Kzlören/Kzlviran (Afyon Vilayeti’nin Sandkl Kazas’na bağl nahiye ve Afyon Vilayeti’ne bağl kaza/1990); Kzlören/Kzlviran (Konya Vilayeti’nin Merkez Kazas’na bağl nahiye ve Konya Vilayeti’ne bağl kaza/1990); Kzlöz (Zülkadriye Eyaleti’nin Bozok Sancağ’na bağl Krşehir Kazas’na bağl nahiye/16. Yüzyl); Kzlribat maa Kolay (Şehrizor Eyaleti’nin Hanikin Sancağ’na bağl nahiye/1852); Kzlribat (Bağdad Vilayeti’nin Bağdad Sancağ’nn Hanikin Kazas’na bağl nahiye/1867); Kzlsu/Şihraş (Siirt Vilayeti’nin Şrnak Kazas’na bağl nahiye/1948 ve Şrnak Vilayeti’nin Merkez Kazas’na bağl nahiye/1990); Kzltepe/Koçhisar (Diyarbakr Vilayeti Mardin Sancağ’nn Merkez Kazas’na bağl nahiye/1867 ve Mardin Vilayeti’ne bağl kaza); Kzlyaka (Karaman Vilayeti’nin Merkez Kazas’na bağl nahiye) ve Kzlyar (Halep Vilayeti’nin Maraş Sancağ’nn Bulank Kazas’na bağl nahiye/1866). Kaynak: Sezen, s.s. 316-318.

58 http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=186 (Erişim: 18.11.2012). 38 39

konusu sitede, İzmir Valisi Kazm Dirik’in Güzelbahçe’ye geldiği bir gün, “bu yörenin ana guruba ayrmak gerekir. Anadolu’nun kadim uygarlklarndan kaynaklanp genelde toprağ kzl ve Kurtuluş Savaş srasnda buralarda çok fazla şehit kan döküldü, söylenişleri oldukça farkllaşmş (Kilizman gibi) yer isimleri ilk gurubu oluştururlar. burann ismi artk Kzlbahçe olsun” dediği okunmaktadr58. Dirik’in ağzndan bu Baz bölgelerde Türkçe olmayan ya da olmadğ düşünülen yer isimlerine rastlanyorsa cümlenin çkp çkmadğn tespit etmek mümkün değilse de, Osmanl Dönemi’nde da, Türkçe olan yer isimleri ikinci guruptadrlar. Yer isimlerinin verilmesine etki eden “kzl” sfatyla başlayan çok sayda yerleşim merkezi ile doğal çevre eleman olduğu faktörler açsndan da, iki ana guruplaşmadan söz edilebilir. İlk guruplaşma dağ, tepe, bilinmektedir. Dilbilimcilerin de söyledikleri üzere, Anadolu’daki yer isimlerini iki göl, akarsu, toprak, bitki örtüsü ve hayvan varlğ gibi, doğal çevrede mevcut

OSMANLI DÖNEMİ’NDE “KIZIL” SIFATLI YERLEŞİM MERKEZLERİ elemanlardan esinlenmiş bir isimlendirmeye tekabül etmektedir. İkincisinde ise insan, Kzl/Kzlköy (Sivas Vilayeti’nin Tokat Sancağ’nn Merkez Kazas’na bağl köy ve nahiye/ 1866); aşiret, soy ve çeşitli olaylarn etkisiyle ortaya çkan yer isimleri bulunmaktadr59. Kzlağaç (Muş Sancağ Merkez Kazas’na bağl nahiye); Kzlağaç/Güzelbağ (Antalya Vilayeti’nin Alanya Kazas ve Gündoğmuş Kazas’na bağl nahiye/1924 ve 1936); Kzlağaç/ Elhova ve Kütükoğlu, Hasanbeyli (Rumeli-i Şarki Vilayeti’nin İslimiye Sancağ ve Bulgaristan Vilayeti’nin Yanbolu Sancağ’na bağl kaza/ 1878 ve 1913); Kzlbel (Kastamonu Eyaleti’nin Viranşehir Sancağ’na bağl İzmir Kazas’nn Urla Yarmadas’nda, bugün sadece harabesi ile mezarlğ ve kaza /1841 ve Zonguldak Vilayeti Çaycuma Kazas Perşembe Nahiyesi’ne bağl köy); Kzlca (Tokat ykk bir camii kalmş olan Kzlca Köyü, Toraklarnn renginden dolay ‘kzl’ Vilayeti’nin Artova Kazas’nn nahiyesi/1924 ve Tokat Vilayeti’nin Artova Kazas’nn merkezi/1944); sfatn almş olmaldr. Gerçekten Urla Yarmadas’nda krmz kahverengi Kzlca (Karaman Eyaleti’nin Aksaray Sancağ’nn Ereğli Kazas’na bağl nahiye/ 16. Yüzyl); topraklarla ‘terra roza’ denilen parlak krmz renkteki topraklar hayli geniş bir Kzlca (Şehrizor Eyaleti’ne bağl sancak/1830); Kzlca maa Sürüçek (Şehrizor Eyaleti’nin alanda görülmektedir. Kilizman’n güneyinde ayn ad taşyan dağ üzerinde Süleymaniye Sancağ’na bağl kaza/1855); Kzlca (Musul Vilayeti’nin Süleymaniye Sancağ’nn bulunan Kzldağ Köyü’nün ad da, toprağn renginden kaynaklanmaktadr Gülanber Kazas’na bağl nahiye/ 1879); Kzlcabölük (Denizli Vilayeti’nin Tavas Kazas’na bağl nahiye); Kzlcadağ/Piyadin (Antalya Vilayeti’nin Korkuteli Kazas’na bağl nahiye/Nahiyenin eski 60 merkezi Mamatlar köyüdür); Kzlcahamam (Ankara Vilayeti’nin Yabanâbâd Sancağ’na bağl kaza derken , Urla ve çevresinde hem “kzl” sfatyla başlayan yerleşim merkezleriyle doğal merkezi/1915); Kzlcatuzla/Ayvack (Hüdavendigâr Eyaleti’nin Biga Sancağ’na bağl kaza/1941: çevre elemanlarnn Osmanl Dönemi’nde zaten mevcut olduğunu; hem de bu Biga Sancağ’na bağl kaza/1886 ve Çanakkale Vilayeti’ne bağl kaza/1924); Kzlçakçak (Kars Vilayeti’nin Arpaçay Kazas’na bağl nahiye/1926); Kzlhisar/Torbal (Anadolu Eyaleti’nin Aydn isimlendirmeye etki eden faktörün, ilk guruplaşma yani doğal çevreden kaynaklandğn Sancağ’nn Ayasluğ Kazas’na bağl nahiye/1530: Aydn Eyaleti’nin Sğla Sancağ’na bağl kaza/1841 ve İzmir Vilayeti’ne bağl kaza/1924); Kzlhisar/Serinhisar (Denizli Vilayeti’nin anlamamza araclk etmektedir. Acpayam Kazas’na bağl nahiye ve Denizli Vilayeti’ne bağl kaza/1990); Kzlhisar- Kebir maa Arl (Halep Eyaleti’nin Ayntab Sancağ’na bağl kaza (1830); Kzlhisar (Halep Eyaleti’nin Halep Cumhuriyetin ilanndan sonra devlet, Türkiye’deki yer isimlerini, çeşitli Sancağ’nn Ayntap Kazas’na bağl nahiye/1928’de Büyük ve Küçük Kzlhisar köyleri var); Kzlrmak/İnellball/Kethudal (Bozok Eyaleti’nin Kengr Sancağ’na bağl kaza/1849: Ankara sebeplerle değiştirmeye koyulmuştur. Bu sebeplerin başnda, yabanc dil ve köklerden Vilayeti’nin Ankara Sancağ’nn Kalecik Kazas’na bağl nahiye/1889: Ankara Vilayeti’nin Kalecik Kazas’na bağl nahiye/1924: Çankr Vilayeti’nin Merkez Kazas’na bağl nahiye/1924 ve Çankr olan yerleşim merkezleriyle doğal çevre elemanlar isimlerinin Türkçeleştirilmesi Vilayeti’ne bağl kaza/1990); Kzlin/Beşyol (Mâmûretülaziz Eyaleti’nin Malatya Sancağ’nn Besni Kazas’na bağl nahiye/1870: Gaziantep Vilayeti’nin Besni Kazas’na bağl nahiye/1926: Malatya YER İSİMLERİNİN DEĞİŞİRİLMESİNE İLİŞKİN TEMEL MEVZUAT Vilayeti’nin Besni Kazas’na bağl nahiye/1933 ve Adyaman Vilayeti’nin Besni Kazas’na bağl Erken cumhuriyet döneminde Türkiye’de yer isimlerinin, il genel meclisleri (Meclis-i Umumiye-yi nahiye/1954); Kzlkaya/Pazaravdan (Burdur Vilayeti’nin Bucak Kazas’na bağl nahiye/1926); Vilayet) kararlaryla değiştirildiği anlaşlmaktadr. Örneğin 1925 ylnda, Artvin Vilayeti’nde büyük bir Kzlkilise/Nazmiye (Mâmûretülaziz Eyaleti’nin Dersim Sancağ’na bağl kaza/1888: Erzincan ksm Gürcüce olan yer isimleri, il genel meclisi kararyla tümüyle değiştirilmişti. Dahiliye Vilayeti’ne bağl kaza/1926 ve Tunceli Vilayeti’ne bağl kaza/1936); Kzlkise/Kzlkese (Sivas Vekâleti’nin 1940 yl sonunda yaymladğ 8589 sayl bir genelge ile yer isimlerinin Vilayeti’nin Amasya Sancağ’nn Vezirköprü Kazas’na bağl nahiye/1865 ve Samsun Vilayeti’nin Türkçeleştirilmesi işlemlerine çeki düzen verilmek istenmiştir. Bu genelge üzerine valiliklerce, yabanc Vezirköprü Kazas’na bağl köy); Kzlkoca (Zülkadriye Eyaleti’nin Bozok Sancağ’na bağl dil ve köklerden gelen yer isimlerini içeren dosyalar hazrlanarak söz konusu vekâlete gönderilmiştir. kaza/1530 ve Bozok Eyaleti’nin Bozok Sancağ’na bağl kaza/1846); Kzlkümbet (Rum Eyaleti’nin İkinci Dünya Savaş sras ve sonrasnda gelişen koşullar nedeniyle yer isimleri bir süre Tokat-Sivas Sancağ’nn Zile Kazas’na bağl nahiye); Kzloğlan (Sinop Vilayeti’nin Boyabat değiştirilmemişse de, 1949 tarihli İl İdaresi Kanunu ile yer isimlerini değiştirme işlemleri yasal bir Sancağ’nn Saraydüzü Kazas’na bağl nahiye); Kzlören/Kzlviran (Afyon Vilayeti’nin Sandkl dayanağa kavuşturulmuştur. 1957 ylnda oluşturulan Ad Değiştirme İhtisas Kurulu, tarihi değeri olan Kazas’na bağl nahiye ve Afyon Vilayeti’ne bağl kaza/1990); Kzlören/Kzlviran (Konya yer isimlerinin de değiştirildiği gerekçesiyle görevine son verildiği 1978 ylna kadar çalşmalarn Vilayeti’nin Merkez Kazas’na bağl nahiye ve Konya Vilayeti’ne bağl kaza/1990); Kzlöz sürdürmüştür. Bu kurulun, incelediği 75.000 yerleşim merkezinden 28.000’inin ismini değiştirdiği (Zülkadriye Eyaleti’nin Bozok Sancağ’na bağl Krşehir Kazas’na bağl nahiye/16. Yüzyl); bilinmektedir. Ayn kurul 2.000 kadar doğal çevre elemann da ismini değiştirmiş olup, bu Kzlribat maa Kolay (Şehrizor Eyaleti’nin Hanikin Sancağ’na bağl nahiye/1852); Kzlribat değişiklikleri bir kitap olarak yaymlamştr. 1983 ylnda yaymlanmş bir yönetmelik uyarnca (Bağdad Vilayeti’nin Bağdad Sancağ’nn Hanikin Kazas’na bağl nahiye/1867); Kzlsu/Şihraş (Siirt yeniden göreve başlayan kurul, 2000 ylna kadar 280 köyün daha ismini değiştirmiştir. Vilayeti’nin Şrnak Kazas’na bağl nahiye/1948 ve Şrnak Vilayeti’nin Merkez Kazas’na bağl Kaynak: Tunçel, s. 27. nahiye/1990); Kzltepe/Koçhisar (Diyarbakr Vilayeti Mardin Sancağ’nn Merkez Kazas’na bağl nahiye/1867 ve Mardin Vilayeti’ne bağl kaza); Kzlyaka (Karaman Vilayeti’nin Merkez Kazas’na bağl nahiye) ve Kzlyar (Halep Vilayeti’nin Maraş Sancağ’nn Bulank Kazas’na bağl nahiye/1866). Kaynak: Sezen, s.s. 316-318. 59 Harun Tunçel, “Türkiye’de İsmi Değiştirilen Köyler”, Frat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 10/2, s.s. 26-27. 58 http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=186 (Erişim: 18.11.2012). 60 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 66. 40

gelmektedir ki61, Kilizman’dan Kzlbahçe’ye geçişi bu bağlamda değerlendirmek gerekir.

“Kzlbahçe” İsmiyle Bir Nahiye Kurulmas Hakknda Kararname Kaynak: Başbakanlk Cumhuriyet Arşivi, Dosya Fon Kodu: 030.11.1, Yer No: 51.29.8

Kzlbahçe ismi verilen yerleşim merkezinin mülki taksimat içindeki yerini, İzmir Vilayeti’nce bastrlmş kaynaklardan izlemeye devam edelim. 1929/1930 ylna ait istatistik yllğnda, Urla Kazas’nn tek nahiyesi olarak görülen Kzlbahçe ile bağl köyleri hakknda ayrntl bilgiler vardr. Bu bilgiler içinde, Kzlbahçe Nahiyesi’ne bağl köy saysnn, nahiyenin bağl olduğu Urla’nn Merkez Kazas’na bağl köylerden

61 Tunçel, s.s. 27-29’da yazldğ üzere, birbirine yakn bölgelerde ayn ismi taşmak (karşklğa meydan vermemek için), Türkçe olsalar dahi anlamlar güzel çağrşmlar uyandrmamak (insanlar incittiği, gururlarn krdğ ve alay edilmesine frsat verebildikleri için), mevcut ismi yaz diline kolayca dönüştürmek (şh yerine şeyh ve viranlar yerine ören gibi), bir etnisiteye atfta bulunmak (bulunduklar ortamda bölücülüğe meydan vermemek için) diğer sebeplerdir. Soğuk savaş döneminde, siyasi sebeple baz yer isimlerinin değiştirilmiş olduğunu da (Sovyetler Birliği, komünizm ve Doğu Bloğu ülkelerini çağrştrdğ için) ekleyelim. 40 41

gelmektedir ki61, Kilizman’dan Kzlbahçe’ye geçişi bu bağlamda değerlendirmek daha fazla olmasyla (11’e karş 10 adet) Büyük ve Küçük Hamidiye köylerindeki hane gerekir. says ve arazi miktarn küçüklüğü dikkat çekicidir.

Tablo 2. Kzlbahçe’nin Mülki Taksimat İçindeki Yeri (1929)

Mevcut Binalar Mesafeleri Yerleşim Köy Belediye Merkezi Hususi İktisadi Kaza Nahiye Kanunu teşkilat tatbik var m İsmi binalar binalar merkezi merkezi (km) (km) ediliyor dr? mu? Kzlbahçe Nahiyesi 400 15 15 - Ediyor Yoktur Yelki 55 2 12 3 “ “ Çaml 30 2 10 5 “ “ Çnarl tepe 17 - 17 17 “ “ Efen çukuru 14 - 22 20 “ “ Büyük Hamidiye 4 - 17 3 Yoktur “ Küçük Hamidiye 6 - 17 3 Ediyor “ Payaml 34 - 22 8 “ “ Gülcük 25 - 17 17 “ “ Kavack 14 - 30 15 “ “ Gödence 8 - 17 17 “ “ Denizli 21 - 8 - “ “

Toplam 628 19 Kaynak: İzmir Vilayeti 1929/1930 Senesi İstatistik Yllğ, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü tarafndan neşredilmiştir, İzmir: Bilgi Matbaas, 1930, s.s. 102-103.

Sonraki yla ait istatistik yllğndan Gülcük, Gödence ve Denizli köyleri Urla Kazas’na bağlandğ için, Kzlbahçe Nahiyesi’ne bağl köy saysnn 11’den 8’e düştüğü ve Çnarl tepe köyü isminin, “Çamtepe” olarak değiştirildiği dikkat çekmektedir62. Bu durum, nahiyenin sahip olduğu arazi miktarn azaltmş olmaldr.

“Kzlbahçe” İsmiyle Bir Nahiye Kurulmas Hakknda Kararname 1931/1932 ylna ait istatistik yllğndan, Kzlbahçe Nahiyesi’nin bu kez Efençukuru Kaynak: Başbakanlk Cumhuriyet Arşivi, Dosya Fon Kodu: 030.11.1, Yer No: 51.29.8 Köyü’nü kaybederek daha da küçüldüğü (7 adet köy), Büyük ve Küçük Hamidiye Kzlbahçe ismi verilen yerleşim merkezinin mülki taksimat içindeki yerini, köylerinin de, “Büyükkaya” ve “Küçükkaya” isimleriyle anlmaya başlandğ İzmir Vilayeti’nce bastrlmş kaynaklardan izlemeye devam edelim. 1929/1930 ylna anlaşlmaktadr63. 1932/1933 ylnn istatistik yllğndan, Kzlbahçe Nahiyesi’ne ait istatistik yllğnda, Urla Kazas’nn tek nahiyesi olarak görülen Kzlbahçe ile bağl “Zeytin alan” isimli bir köyün eklendiği (köy says: 8)64; 1935/1936 ve 1937/1938 yl köyleri hakknda ayrntl bilgiler vardr. Bu bilgiler içinde, Kzlbahçe Nahiyesi’ne bağl köy saysnn, nahiyenin bağl olduğu Urla’nn Merkez Kazas’na bağl köylerden

61 Tunçel, s.s. 27-29’da yazldğ üzere, birbirine yakn bölgelerde ayn ismi taşmak (karşklğa meydan vermemek için), Türkçe olsalar dahi anlamlar güzel çağrşmlar uyandrmamak (insanlar incittiği, gururlarn krdğ ve alay edilmesine frsat verebildikleri için), mevcut ismi yaz diline kolayca 62 T.C. İzmir Vilayeti 1930/1931 Senesi İstatistik Yllğ, İzmir: Marifet Matbaas, 1931, s.s. 33-34. dönüştürmek (şh yerine şeyh ve viranlar yerine ören gibi), bir etnisiteye atfta bulunmak (bulunduklar 63 Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1931-1932, İzmir Vilayeti ortamda bölücülüğe meydan vermemek için) diğer sebeplerdir. Soğuk savaş döneminde, siyasi sebeple İstatistik Müdürlüğü Neşriyatndan, Say: 17, İzmir: Bilgi Matbaas, 1933, s. 26. baz yer isimlerinin değiştirilmiş olduğunu da (Sovyetler Birliği, komünizm ve Doğu Bloğu ülkelerini 64 Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1932-1933, İzmir Vilayeti çağrştrdğ için) ekleyelim. İstatistik Müdürlüğü Neşriyatndan, Say: 18, İzmir: Bilgi Matbaas, 1934, s. 25. 42

istatistik yllklarndan, nahiyeye bağl köy says ve isimlerinde bir değişiklik olmadğ saptanmştr65.

Çeyrek yüzyldan beri resmen Kzlbahçe olarak anlmakta olan nahiyenin isminin değiştirilmesi, ilk kez 1952 ylnda, bir gazete haberiyle gündeme gelmişti. Kzlbahçe’deki snaî işletmelerde yaplan tadilat ve yatrlacak sermayeden söz eden bu haber, köylülerin vilayete dilekçe vererek, Kzlbahçe isminin “Güzelbahçe” olarak değiştirilmesini istediklerini bildirerek sonlanyordu66. Demokrat Parti’nin iktidarn daha da pekiştirdiği 1954 genel seçimlerinden sonra, İzmir gazetelerinde bu bağlamda başka haberler de çkmaya başlad. “Kzlbahçe nahiyesinin ad beğenilmiyor” başlkl bir haberin, Soğuk Savaş’n tüm şiddetiyle sürdüğü, NATO’ya henüz üye olmuş Türkiye’de Sovyet karştlğnn zirve yaptğ srada, iktidar partisine yakn bir İzmir gazetesinde yaymlanmş olmas anlamldr. Söylemek istediğimiz, haberin içeriğinden de açkça anlaşlacağ üzere, itiraz nedeninin siyasi olduğudur. Hukuk öğrenimi gördüğü halde, askerlik hizmetini yaptktan sonra gazetecilik yapmaya başlayan Kemal Ormancoğlu’nun67 kaleminden çkan söz konusu haberde şöyle deniyordu: Urla’ya bağl Kzlbahçe nahiyesi İzmir’in bir sayfiyesi haline girmiştir... Yalnz eski ad Kilizman olan bu güzel ve büyük köyün ad neden ‘Kzlbahçe’ olarak değiştirilmiştir? Halk bunu hala anlayamamştr. ‘Kzl’ kelimesinin bu köyle asla münasebeti olmadğ ve belediyenin bu işle alakadar olarak68 ya eski isminin ibkas (yerinde braklmas) veya yeni bir adn bulunarak taklmas arzusunu izhar etmektedir (göstermektedir). Hakikaten vilayetin muhtelif kazalarnda baz köy isimlerinin başlarnda kzl kelimesinin bulunduğu sabittir. Mesela Kemalpaşa’nn ‘Kzlüzüm’ adndaki köyü bunlar arasndadr. Halkn bu mühim kelime üzerinde hassasiyeti takdir edilerek, bu gibi isimlerin değiştirilmeleri umumi bir arzu halindedir69.

Ormancoğlu, uzun bir aradan sonra kaleme aldğ “Kilizman’n dileği” başlkl bir makalesinde, “Nahiyenin eski ad olan Kilizman’n adnn değiştirilip Kzlbahçe’ye çevrilmesini beğenmeyenler, bu adn Güzelbahçe’ye tebdilini istemektedirler. Köy

65 Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1935-1936, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü Neşriyatndan, Say: 20, İzmir: Dereli Basmevi, 1937, s. 21 ve Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1935-1936, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü, Say: 21, İzmir: Dereli Basmevi, 1939, s. 21. 66 Yeni Asr, 2 Mays 1952. 67 Milliyet, 23 Nisan 1968. 68 Yeni Asr, 17 Şubat 1954 tarihli bir haberden, Kzlbahçe Nahiyesi’nde belediye teşkilatnn kurulmasna ilişkin kararn Şura-y Devlet (Danştay) tarafndan onaylanp 16 Şubat 1954’te vilayete tebliğ edilmiş olduğu okunmaktadr. 69 Yeni Asr, 26 Şubat 1955. 42 43

istatistik yllklarndan, nahiyeye bağl köy says ve isimlerinde bir değişiklik olmadğ belediye meclisinin birinci teşrin (Ekim) toplantsnda, bu mevzu bir karara saptanmştr65. bağlanacaktr”70 diyordu.

Çeyrek yüzyldan beri resmen Kzlbahçe olarak anlmakta olan nahiyenin “Güzelbahçe” isminin, 1930’lu yllarn isminin değiştirilmesi, ilk kez 1952 ylnda, bir gazete haberiyle gündeme gelmişti. sonundan beri Kzlbahçe yerine kullanldğna Kzlbahçe’deki snaî işletmelerde yaplan tadilat ve yatrlacak sermayeden söz eden bu ilişkin sağlam kantlar vardr: Anadolu Anonim haber, köylülerin vilayete dilekçe vererek, Kzlbahçe isminin “Güzelbahçe” olarak Türk Sigorta Şirketi’nin 1939/1940 ylna ait değiştirilmesini istediklerini bildirerek sonlanyordu66. Demokrat Parti’nin iktidarn 13735 ve 1942/1943 ylna ait 19090 numaral daha da pekiştirdiği 1954 genel seçimlerinden sonra, İzmir gazetelerinde bu bağlamda mukavelenameleri. Mülkiyeti, Yelki Köyü İhtiyar başka haberler de çkmaya başlad. “Kzlbahçe nahiyesinin ad beğenilmiyor” başlkl Heyeti’ne ait olup, Yelki’de bulunan bir yağhane bir haberin, Soğuk Savaş’n tüm şiddetiyle sürdüğü, NATO’ya henüz üye olmuş ve değirmenle müştemilatn, 4.000 Türk lirasna Türkiye’de Sovyet karştlğnn zirve yaptğ srada, iktidar partisine yakn bir İzmir sigortalamş bu iki parça mukavelenamenin gazetesinde yaymlanmş olmas anlamldr. Söylemek istediğimiz, haberin içeriğinden birinci maddesinde, “İzmir mülhakatndan Güzel de açkça anlaşlacağ üzere, itiraz nedeninin siyasi olduğudur. Hukuk öğrenimi Bahçe (Kilizman) Nahiyesinin...” şeklinde bir gördüğü halde, askerlik hizmetini yaptktan sonra gazetecilik yapmaya başlayan Kemal Anadolu Anonim Türk Sigorta ifadenin yazlmş olmas, Kzlbahçe isminin 67 Şirketi’nin 19090 Numaral Ormancoğlu’nun kaleminden çkan söz konusu haberde şöyle deniyordu: Mukavelenamesi resmen kullanldğ süreçte bile çok tutmadğn Urla’ya bağl Kzlbahçe nahiyesi İzmir’in bir sayfiyesi haline girmiştir... Yalnz göstermektedir. İzmir gazetelerinin 1930’lu yllara ait nüshalarnda, bu eski ad Kilizman olan bu güzel ve büyük köyün ad neden ‘Kzlbahçe’ olarak 71 değiştirilmiştir? Halk bunu hala anlayamamştr. ‘Kzl’ kelimesinin bu köyle asla değerlendirmemizi destekleyen çok sayda haber başlğna rastlanmas bundandr . münasebeti olmadğ ve belediyenin bu işle alakadar olarak68 ya eski isminin ibkas (yerinde braklmas) veya yeni bir adn bulunarak taklmas arzusunu izhar etmektedir (göstermektedir). Hakikaten vilayetin muhtelif kazalarnda baz köy isimlerinin başlarnda kzl kelimesinin bulunduğu sabittir. Mesela Kemalpaşa’nn ‘Kzlüzüm’ adndaki köyü bunlar arasndadr. Halkn bu mühim kelime üzerinde hassasiyeti takdir edilerek, bu gibi isimlerin değiştirilmeleri umumi bir arzu halindedir69.

Ormancoğlu, uzun bir aradan sonra kaleme aldğ “Kilizman’n dileği” başlkl bir makalesinde, “Nahiyenin eski ad olan Kilizman’n adnn değiştirilip Kzlbahçe’ye çevrilmesini beğenmeyenler, bu adn Güzelbahçe’ye tebdilini istemektedirler. Köy

Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’nin 19090 Numaral Mukavelenamesinin Birinci Maddesi

65 Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1935-1936, İzmir Vilayeti 1956 Ekimi’nde yaplan Kzlbahçe Belediye Meclisi toplantsnda, önce İstatistik Müdürlüğü Neşriyatndan, Say: 20, İzmir: Dereli Basmevi, 1937, s. 21 ve Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1935-1936, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü, Say: “Kilizman” isminin yeniden kullanlmas gündeme gelmiş, olaslkla Osmanl’ya bir 21, İzmir: Dereli Basmevi, 1939, s. 21. 66 Yeni Asr, 2 Mays 1952. 67 Milliyet, 23 Nisan 1968. 68 Yeni Asr, 17 Şubat 1954 tarihli bir haberden, Kzlbahçe Nahiyesi’nde belediye teşkilatnn 70 Demokrat İzmir, 17 Ağustos 1956. kurulmasna ilişkin kararn Şura-y Devlet (Danştay) tarafndan onaylanp 16 Şubat 1954’te vilayete 71 Bunlardan birkaçn kronolojik olarak vermek isteriz: “Kilizman Mektebi Kâmilen Yand”, Anadolu, 26 tebliğ edilmiş olduğu okunmaktadr. Kasm 1931; “Valinin Köy Teftişleri, Dün Kilizman Örnek Köyünü Gezdi”, Anadolu, 12 Mart 1935; 69 Yeni Asr, 26 Şubat 1955. “Kilizman gezisi eğlenceli oldu”, Anadolu, 10 Mays 1938. 44

öykünme gibi alglanabileceği kaygsyla kabul görmeyince Güzelbahçe’de karar klnmştr72. İzmir İl Genel Meclisi, 17 Ocak 1957 günü gerçekleştirdiği toplantsnda, Kzlbahçe’nin Urla Kazas’ndan alnarak İzmir Merkez Kazas’na bağlanmasna karar ve bu nahiyenin isminin “Güzelbahçe” olarak değiştirilmesine ilişkin belediye meclisi kararna onay vermişti. Mecliste hazr bulunan, Kzlbahçeli kalabalk bir vatandaş topluluğunun da okunurken dinlediği mazbatadan anlaşldğna göre, Kzlbahçe Nahiyesi’ne bağl köylerden alts73, yaplan plebisit sonunda İzmir Merkez Kazas’na bağlanlmasna taraftar olduklarn belirtirken, Zeytinalan Köyü Urla’ya bağl kalmay tercih etmişti74. Demokrat İzmir, 18 Ocak 1957. Dahiliye Vekaleti, 6 Temmuz 1957 tarih ve 29790 sayl bir tamimle Kzlbahçe Nahiyesi’ni İzmir İl Genel Meclisi’nin verdiği onay doğrultusunda, İzmir Vilayeti’nin Merkez Kazas’na bağlamş ve nahiyenin ismini “Güzelbahçe” olarak değiştirmişti75. “Urla Kazas’nn Kzlbahçe Nahiyesi’nin vilayetimizin merkez kazasna bağlanlmasna ve isminin de ‘Güzel Bahçe’ olarak değiştirilmesine dair vekâlet yazs dün vilayetimize gelmiştir” diyen bir gazete haberiyle76 kamuoyu, Kzlbahçe’den Güzelbahçe’ye geçişe ilişkin resmi işlemin tamamlandğndan haberdar olmuştu.

Narldere ile birleştirilerek, “Narlbahçe” ismiyle ilçe yapldğ 1992 ylna kadar, (Kilizman, Kzlbahçe

ve) Güzelbahçe’de kimlerin nahiye müdürlüğü Demokrat İzmir, 22 Temmuz 1957 yaptğna ilişkin bilgilere ihtiyatla yaklaşmak gerekir. Pnar’n kaynak göstermeden, Güzelbahçe’de belediye teşkilatnn kurulmasndan (1954) önce “Kevni Bey

72 Yeni Asr, 5 Ekim 1956. 73 Bu köyler: Yelki, Çaml, Çamtepe, Küçük Kaya, Payaml ve Kavack olmaldr. Başbakanlk Cumhuriyet Arşivi, Dosya Fon Kodu: 030.11.1, Yer No: 243.4.2’deki bir dizi belgede, Kzlbahçe Nahiyesi’nde belediye teşkil edilirken, Büyükkaya Köyü’nü Kzlbahçe ile birleştirildiği okunmaktadr. 74 “Kzlbahçe Güzelbahçe oldu”, Demokrat İzmir, 18 Ocak 1957. 75 T.C. Resmi Gazete, 13 Ağustos 1957, Say: 9680. 76 “Kzlbahçe Merkez Kazaya Bağland”, Demokrat İzmir, 22 Temmuz 1957. 44 45

öykünme gibi alglanabileceği kaygsyla kabul (1920’ler?), Enver Saatçgil (1930’lar), 1940’larda Celal Bey, 1950’lerden sonra Hicri görmeyince Güzelbahçe’de karar klnmştr72. İzmir İl Keskiner, Muhlis Varlkl, İsmail Bey (?)”in nahiye müdürlüğü yaptğn öne sürerken Genel Meclisi, 17 Ocak 1957 günü gerçekleştirdiği koyduğu soru işaretleri77, yaptğmz değerlendirmeyi desteklemektedir. 1929/1930 toplantsnda, Kzlbahçe’nin Urla Kazas’ndan alnarak ylna ait vilayet istatistiğinden, Güzelbahçe’nin “Kzlbahçe” ismiyle mülki teşkilata İzmir Merkez Kazas’na bağlanmasna karar ve bu nahiye olarak resmen katldğ, 13 Ekim 1929’dan sonra atanmş ilk nahiye müdürünün nahiyenin isminin “Güzelbahçe” olarak değiştirilmesine Kevni Bey olduğu anlaşlmaktadr78. Bir gazete haberinden, 1934 yaznda birkaç aydr ilişkin belediye meclisi kararna onay vermişti. Mecliste Urla Kaymakamlğ’na da vekâlet ettiği, köylerle yakndan ilgilendiği ve köy ihtiyar hazr bulunan, Kzlbahçeli kalabalk bir vatandaş heyetlerini sk sk Urla’da toplayarak dert dinlediğini öğrendiğimiz Lütfü Bey79, ikinci topluluğunun da okunurken dinlediği mazbatadan nahiye müdürü olmaldr. 1935 yaznda, nahiye müdürleri arasnda yaplan büyük anlaşldğna göre, Kzlbahçe Nahiyesi’ne bağl becayiş srasnda Lütfü Bey Cumaovas’na gönderilmiş, Alaçat Nahiye Müdürü Rfat köylerden alts73, yaplan plebisit sonunda İzmir Merkez Kzlbahçe’ye atanmşt80. 1960’l yllarn ilk yarsnda İzmir valiliği yapacak olan Kazas’na bağlanlmasna taraftar olduklarn belirtirken, Enver Saatçgil81, 1938 Aralğnda açk bulunan Kzlbahçe Nahiyesi Müdürlüğü’ne Zeytinalan Köyü Urla’ya bağl kalmay tercih etmişti74. atanmşt. Saatçgil anlarnda Kzlbahçe, Kzlbahçeliler ve Kzlbahçe’nin Demokrat İzmir, 18 Ocak 1957. Dahiliye Vekaleti, 6 Temmuz 1957 tarih ve 29790 sayl kendisinden önceki nahiye müdürü hakknda (olaslkla Rfat Bey) önemli bilgiler bir tamimle Kzlbahçe Nahiyesi’ni İzmir İl Genel Meclisi’nin verdiği onay vermektedir: doğrultusunda, İzmir Vilayeti’nin Merkez Kazas’na bağlamş ve nahiyenin ismini ... Ege bölgesinde İzmir’e 25 km mesafede, şimdiki adyla Güzelbahçe bucak 75 müdürlüğüne talip oldum ve Güzelbahçe bucak müdürlüğüne tayin edildim. “Güzelbahçe” olarak değiştirmişti . “Urla Kazas’nn 27/12/1938 günü işe başlamak üzere İzmir’e geldim. İzmir vilayet makamn Kzlbahçe Nahiyesi’nin vilayetimizin merkez kazasna merhum Fazl Güleç Bey işgal ediyordu. Vali beyi makamnda ziyaret ederek, Güzelbahçe’de işe başlamak üzere hareket edeceğimi, emrini almak üzere bağlanlmasna ve isminin de ‘Güzel Bahçe’ olarak geldiğimi söyledim. Vali bey, Güzelbahçe hakknda biraz izahat verdikten sonra işe başlamadan önce bucağn bağl bulunduğu Urla Kaymakamn ziyaret etmemi, değiştirilmesine dair vekâlet yazs dün vilayetimize ondan sonra işe başlamam emrettiler... Kaymakam beyi makamnda ziyaret gelmiştir” diyen bir gazete haberiyle76 kamuoyu, ederek, kendimi tanttm. İdarenin çeşitli kademelerinde bulunmuş şen, şakac, açk saçk fkralar anlatarak bulunduğu topluluğu neşelendiren kaymakam yaşl bir zat Kzlbahçe’den Güzelbahçe’ye geçişe ilişkin resmi idi. ‘Rza Acar’ ismindeki bu ilk kaymakamm beni yalnz bucağa göndermedi. ‘Ben seni götürüp işe başlatacağm’ dedi. Kaymakam beyle beraber Urla’dan işlemin tamamlandğndan haberdar olmuştu. Güzelbahçe’ye hareket ettik. Güzelbahçe’de muhtar ve diğer alakallar bizi karşladlar. Güzelbahçe’de sonradan çok içli dşl bir dost olduğumuz fabrika Narldere ile birleştirilerek, “Narlbahçe” ismiyle sahibi Muzaffer Yemişçi’lere misafir olduk. Muzaffer Yemişçi İzmir’in köklü ilçe yapldğ 1992 ylna kadar, (Kilizman, Kzlbahçe ailelerinden. Mazbut, sözü sohbeti yerinde, dostluğu her zaman aranabilen, çalşkan ve bekâr bir zat... Kaldğmz evde ev sahibinin aşçs, işçisi ve özel otosu ve) Güzelbahçe’de kimlerin nahiye müdürlüğü da vard. Ayrca henüz büyük kasaba ve şehirlerin dşnda elektrik olmadğ halde Demokrat İzmir, 22 Temmuz 1957 misafir kaldğmz evin fabrikadan aldğ özel elektriği de vard... Güzelbahçe yaptğna ilişkin bilgilere ihtiyatla yaklaşmak gerekir. Pnar’n kaynak göstermeden, nahiyesinde çalşma müddeti çok az sürmüştü. Vali bey Bornova’y daha mühim Güzelbahçe’de belediye teşkilatnn kurulmasndan (1954) önce “Kevni Bey görmüş olacak ki, oras boşalr boşalmaz Bornova’ya atanmş oldum. Bornova’ya gitmeden, benden önce bucak müdürüne meydan dayağ çeken Güzelbahçeliler

72 Yeni Asr, 5 Ekim 1956. 77 Pnar, s. 17. 73 Bu köyler: Yelki, Çaml, Çamtepe, Küçük Kaya, Payaml ve Kavack olmaldr. Başbakanlk 78 İzmir Vilayeti 1929/1930 Senesi İstatistik Yllğ, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü Tarafndan Cumhuriyet Arşivi, Dosya Fon Kodu: 030.11.1, Yer No: 243.4.2’deki bir dizi belgede, Kzlbahçe Neşredilmiştir, İzmir: Bilgi Matbaas, 1930, s. 303. Nahiyesi’nde belediye teşkil edilirken, Büyükkaya Köyü’nü Kzlbahçe ile birleştirildiği okunmaktadr. 79 Yeni Asr, 2 Ağustos 1934. 74 “Kzlbahçe Güzelbahçe oldu”, Demokrat İzmir, 18 Ocak 1957. 80 “Nahiyelerde Müdürler Arasnda Becayişler”, Yeni Asr, 4 Temmuz 1935. 75 T.C. Resmi Gazete, 13 Ağustos 1957, Say: 9680. 81 Cumhuriyetin 50. Ylnda İZMİR, 1973 İl Yllğ, İzmir, 1973, s. 803’te, Saatçgil’in 17 Mart 1962- 20 76 “Kzlbahçe Merkez Kazaya Bağland”, Demokrat İzmir, 22 Temmuz 1957. Haziran 1964 arasnda, İzmir Valisi olarak görev yaptğ okunmaktadr. 46

kalabalk bir gurup halinde Bornova’ya kadar gelerek bizi evimize yerleştirdikten sonra ayrlmş oldular. Ancak Güzelbahçelilere veda edeceğim srada ismini ‘Rza’ olarak hatrladğm yaşl bir Güzelbahçeli ‘Müdür bey, bizim Kilizmanllarn ismi çkmştr. Daha önce bucak müdürüne kötü muamele ettiğimizi söylüyorlar, bak bütün bucak halk seni uğurlamaya geldi. Hatta seni Bornova’ya kadar götüreceğiz. Bu yaknlğmzn elbette bir manas var. ‘Allah senden raz olsun’ diyerek bir nutuk çekmişti. Hakikaten Bornova bucak müdürlüğüm zamannda, bizi seven birçok Güzelbahçeli Bornova’ya kadar gelip, eski müdürlerini ziyaret ediyor, hatta Güzelbahçe’de veremedikleri turfanda sebze ve meyvelerini de rahatça eve brakabiliyorlard82.

“Hicri Seçkiner” hariç, gördüğümüz kaynaklarda 1940 ve 50’li yllarda Kzlbahçe’de görev yapmş nahiye müdürlerinin isim ve yaptklar hakknda bilgi verilmemektedir. İçişleri Vekaleti Özlük İşleri Genel Müdürlüğü’nün, Çorum Mebusu Baha Koldaş’n, nahiye müdürlerinin terfileri hakknda TBMM’nde verdiği yazl bir soruya cevaben gönderdiği, 25 Şubat 1954 tarih ve İçişleri Vekili E. Menderes imzal bir yazda (521/2215/5014 sayl), Erzurum Mebusu Sabri Erduman’n teklifi üzerine Yüksek Meclis’çe kabul buyrulan ve 19.2.1954 tarihinde yürürlüğe giren 6248 sayl Kanun daha müzakere safhasnda iken, alakal teşkilat hazrlklarn yapmş, alnan 25, 30, 35 ve 40 liralk kadrolar dolaysyla 634 nahiye müdürümüze derhal kadro tahsisi yaplmş, bunlardan almakta bulunduklar maaşlarda terfi müddetlerini doldurmuş bulunanlarn terfi muamelelerine girişilmiş bulunulmaktadr. 5442 sayl İl İdaresi Kanunundaki vasflar haiz olarak ve bu kanuna göre tayinleri yaplmş olup geçici 2 nci madde hükmüne uyularak 40 liralk kadro verilmesi icap eden hiçbir nahiye müdürümüz için kadro sknts çekilmediği gibi 25 liralk kadroda 35 lira maaş alan nahiye müdürlerimize dahi 40 liralk kadro verilmek suretiyle 60 liraya kadar yükselmeleri temin edilmiştir. Bu mevzu üzerinde muhtelif makamlara müracaatlar yapan İzmir’in baz nahiye müdürlerinin durumuna gelince: ... Buca Nahiyesi Müdürü Fehmi İnanç, Bornova Nahiyesi Müdürü Şevket Senar ve Kzlbahçe Nahiyesi Müdürü Hicri Seçkiner’e de yeni kanunla alnmş kadrolardan tahsis yaplmş olup müddetlerini de ikmal etmiş olduklarndan terfileri derdesttir denilmekteydi83. Nisan aynda yaymlanmş bir gazete haberinden, bu düzenlemeyle Seçkiner’in maaşnn 50 liraya çkarldğ anlaşlmaktadr84.

Türk Silahl Kuvvetleri’nin 12 Eylül 1980 günü gerçekleştirdiği darbeden sonra (1954 ylnda kurulmuş) belediyesi lağvedilerek, mahalle olarak İzmir Belediyesi’ne bağlanan Güzelbahçe’nin gelişimi sekteye uğramştr85. “Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakknda Kanun Hükmünde Kararname”yi değiştiren, 27 Haziran 1984 tarih ve 3030 sayl yasayla Güzelbahçe, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağl olarak

82 Enver Saatçgil, Geçen Günlerim, Olaylar ve Hatralar, İzmir, 1993, s.s. 8-9 ve 11. 83 www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/.../tbmm090290550067.pd... (11 Mart 2013). 84 “Bir Terfi”, Yeni Asr, 7 Nisan 1954. 85 http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=186 (10 Mart 2013) 46 47

kalabalk bir gurup halinde Bornova’ya kadar gelerek bizi evimize yerleştirdikten kurulan Merkez İlçe Belediyesi’ne dahil edilmişti86. Başbakanlk Kanunlar ve Kararlar sonra ayrlmş oldular. Ancak Güzelbahçelilere veda edeceğim srada ismini ‘Rza’ olarak hatrladğm yaşl bir Güzelbahçeli ‘Müdür bey, bizim Genel Müdürlüğü’nün, “Başbakan Turgut Özal” imzasyla ve “Genel Kurulda öncelik Kilizmanllarn ismi çkmştr. Daha önce bucak müdürüne kötü muamele ettiğimizi ve ivedilikle görüşülmesini arz ederim” notuyla TBMM Başkanlğ’na gönderdiği, 20 söylüyorlar, bak bütün bucak halk seni uğurlamaya geldi. Hatta seni Bornova’ya kadar götüreceğiz. Bu yaknlğmzn elbette bir manas var. ‘Allah senden raz KIZILBAHÇE’DE MUHTAR VE Mays 1987 tarih ve 18/101–2101/04203 olsun’ diyerek bir nutuk çekmişti. Hakikaten Bornova bucak müdürlüğüm İHTİYAR HEYETİ SEÇİMİ YAPILDI sayl: “64 İlçe Kurulmas Hakknda Kanun zamannda, bizi seven birçok Güzelbahçeli Bornova’ya kadar gelip, eski Kzlbahçe’den gazetemize bildirildiğine müdürlerini ziyaret ediyor, hatta Güzelbahçe’de veremedikleri turfanda sebze ve göre, İzmir’in bu güzel ve şirin nahiyesinde Tasars” başlkl yaznn gerekçesinde, meyvelerini de rahatça eve brakabiliyorlard82. muhtar ve ihtiyar heyeti seçimi yaplmş ve üyeliklerden birine de Bayan Mevhibe adnda “İzmir Şehir Merkezi İlçe Belediyesi olduğu “Hicri Seçkiner” hariç, gördüğümüz kaynaklarda 1940 ve 50’li yllarda Kzlbahçe’de bir kadn seçilmiştir. Gazetemize mektup yazan Bay Rza Özcan, Kzlbahçe halknn halde, ilçe teşkilat olmayan tek yer görev yapmş nahiye müdürlerinin isim ve yaptklar hakknda bilgi verilmemektedir. muhtar seçiminde gösterdiği elbirliğini taktirle yazmakta ve sözlerini şu cümlelerle durumundadr ve bu sebeple hizmetlerde İçişleri Vekaleti Özlük İşleri Genel Müdürlüğü’nün, Çorum Mebusu Baha Koldaş’n, bitirmektedir: Bugünkü cumhuriyet karşklklar doğmaktadr. Merkez İlçe hükümetinin milleti garbn terakki nahiye müdürlerinin terfileri hakknda TBMM’nde verdiği yazl bir soruya cevaben şahikalarna ulaştrmakta gecikmeyeceğini Belediyesi snrlar içinde Konak adyla ilçe ummak ve umgular yeni yeni kazançlarla gönderdiği, 25 Şubat 1954 tarih ve İçişleri Vekili E. Menderes imzal bir yazda hakikate vardracağ inancna şimdiden yer kurulmasyla bu mahzur giderilmiş olacaktr” vermek, hepimiz için şaşmaz bir kanaat (521/2215/5014 sayl), 87 olmaldr. denilmekteydi (md. 35) . Tasar ilgili Anadolu, 24 Şubat 1935. Erzurum Mebusu Sabri Erduman’n teklifi üzerine Yüksek Meclis’çe kabul komisyonlarda görüşüldükten sonra, 19 buyrulan ve 19.2.1954 tarihinde yürürlüğe giren 6248 sayl Kanun daha müzakere safhasnda iken, alakal teşkilat hazrlklarn yapmş, alnan 25, 30, 35 ve 40 Haziran 1987 tarih ve 3392 sayl: “103 İlçenin Kurulmas Hakknda Kanun” ile İzmir liralk kadrolar dolaysyla 634 nahiye müdürümüze derhal kadro tahsisi yaplmş, bunlardan almakta bulunduklar maaşlarda terfi müddetlerini doldurmuş İli “Merkez İlçe Belediyesi” ismi, “Konak” olarak değiştirilmiş ve Güzelbahçe Bucağ bulunanlarn terfi muamelelerine girişilmiş bulunulmaktadr. 5442 sayl İl İdaresi (Nahiyesi): Çaml, Çamtepe, Kavack, Küçükkaya, Payaml ve Yelki köyleriyle birlikte, Kanunundaki vasflar haiz olarak ve bu kanuna göre tayinleri yaplmş olup geçici 2 nci madde hükmüne uyularak 40 liralk kadro verilmesi icap eden hiçbir nahiye bu yeni ilçeye bağlanmşt88. 1992 ylna kadar idari konumunda bir değişiklik olmayan müdürümüz için kadro sknts çekilmediği gibi 25 liralk kadroda 35 lira maaş alan nahiye müdürlerimize dahi 40 liralk kadro verilmek suretiyle 60 liraya kadar Güzelbahçe’nin ilçe olmas, sancl bir süreç sonunda mümkün olabilmiştir. yükselmeleri temin edilmiştir. Bu mevzu üzerinde muhtelif makamlara müracaatlar yapan İzmir’in baz nahiye müdürlerinin durumuna gelince: ... Buca Nahiyesi İzmir Emniyet Müdürlüğü’nce hazrlanmş bir raporda, güvenlik kayglarndan Müdürü Fehmi İnanç, Bornova Nahiyesi Müdürü Şevket Senar ve Kzlbahçe ötürü kentin giriş ve çkşlarn kontrol altna almak üzere: Gaziemir, Çiğli ve Nahiyesi Müdürü Hicri Seçkiner’e de yeni kanunla alnmş kadrolardan tahsis yaplmş olup müddetlerini de ikmal etmiş olduklarndan terfileri derdesttir Narlbahçe’de yeni ilçeler kurulmas (vilayete) önerilmiş, “söz konusu bölgeler ilçe 89 denilmekteydi83. Nisan aynda yaymlanmş bir gazete haberinden, bu düzenlemeyle yaplmazsa, ksa sürede birer kurtarlmş bölge haline gelebilirler” denilmişti . İzmir İl Seçkiner’in maaşnn 50 liraya çkarldğ anlaşlmaktadr84. Genel Meclisi, 1991 Hazirannda Güzelbahçelilerin ilçe olma isteğine “evet” demiş ve karar onay için Ankara’ya göndermişti. İl Genel Meclisi bu karar alrken, Türk Silahl Kuvvetleri’nin 12 Eylül 1980 günü gerçekleştirdiği darbeden sonra Güzelbahçe’de Maltepe Askeri Lisesi, bir Anadolu Lisesi, iki ilkokul, bir anaokulu (1954 ylnda kurulmuş) belediyesi lağvedilerek, mahalle olarak İzmir Belediyesi’ne bulunmas; nüfusun 12.000 civarnda olmas ve içme suyu ile kanalizasyonun yeterli bağlanan Güzelbahçe’nin gelişimi sekteye uğramştr85. “Büyükşehir Belediyelerinin olmasn dikkate almşt. O günlerde Güzelbahçe’nin Konak ve Büyükşehir Belediye Yönetimi Hakknda Kanun Hükmünde Kararname”yi değiştiren, 27 Haziran 1984 tarih Meclisi’ndeki temsilcisi ve yaplacak ilk seçimde (SHP’den) belediye başkanlğna ve 3030 sayl yasayla Güzelbahçe, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağl olarak

86 Bkz. T.C. Resmi Gazete, 9 Temmuz 1984, Say: 18453. 82 Enver Saatçgil, Geçen Günlerim, Olaylar ve Hatralar, İzmir, 1993, s.s. 8-9 ve 11. 87 TBMM Tutanak Dergisi, Dönem 17, Cilt: 43, Yasama Yl: 4, 120. Birleşim (19 Haziran 1987), s. 110. 83 www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/.../tbmm090290550067.pd... (11 Mart 2013). 88 Bkz. T.C. Resmi Gazete, 4 Temmuz 1987, Say: 19507. 84 “Bir Terfi”, Yeni Asr, 7 Nisan 1954. 89 Pnar, s.s. 24-25. Pnar’n kaynağn vermeden aktardğ bu bilgide geçen “Narlbahçe” isminin, İzmir 85 http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=186 (10 Mart 2013) Emniyet Müdürlüğü raporunda yazl olmas ihtimali yoktur. 48

adaylğn koyacağn açklayan Ertan Avkran, “Güzelbahçelilerin yllardr süren özlemleri nihayet gerçekleşeceği için mutlu olduğunu” belirterek, “Güzelbahçe’nin

Yeni Asr, 28 Haziran 1991

şimdi günlük gezilere hitap ettiğini fakat ilçe olur olmaz çehresini değiştirip tam bir kültür ve turizm merkezi haline geleceğini” söylemişti90.

Sonraki süreçte Ankara’dan szan haberler, Güzelbahçelileri sevindirmekten çok uzakt. 1992 Martnda Gaziemir ve Çiğli ilçe olma sevincini yaşarken; Narldere, Balçova ve Güzelbahçe’nin birleştirilerek tek bir ilçe yaplmak istenmesi, bu beldelerin sakinleri tarafndan tepkiyle karşlanmşt. Güzelbahçeliler, beldelerinin bağmsz bir belediye (ilçe) olmamas halinde seçimleri boykot edeceklerini söylemiş ve Başbakan Süleyman Demirel ve Başbakan Yardmcs Erdal İnönü’ye gönderilmek üzere, bir çrpda dört bin imza toplamşlard91. Yeni il ve ilçeler kuracak yasa tasars Bütçe ve Plan Komisyonu’nda görüşülürken, DYP İzmir Milletvekili Mehmet Köstepen’in verdiği önergenin kabul edilmesiyle Balçova, Narldere ve Güzelbahçe’nin “Maltepe” ismiyle ilçe yaplmas karar değiştirilmiş ve Maltepe’den biri Balçova; diğeri ise,

90 Güzelbahçe İlçe Olma Yolunda”, Yeni Asr, 28 Haziran 1991. 91 “Gaziemir ve Çiğli İlçe Sevinci Yaşyor”, Yeni Asr, 7 Mart 1992. 48 49

adaylğn koyacağn açklayan Ertan Avkran, “Güzelbahçelilerin yllardr süren Narldere ve Güzelbahçe’den oluşan “Narlbahçe” ismiyle iki yeni ilçe çkarlmşt92. özlemleri nihayet gerçekleşeceği için mutlu olduğunu” belirterek, “Güzelbahçe’nin Nitekim 27 Mays 1992 tarihinde kabul edilen 3806 sayl: “On üç İlçe ve İki İl Kurulmas Hakknda Kanun”, İzmir’de “Çiğli”, “Gaziemir”, “Balçova” ve “Narlbahçe” isimleriyle ve ayn isimler altnda belediye kurulmak üzere, dört yeni ilçenin kurulmasna izin veriyordu. Kanuna ekli (10) sayl listeye göre, Narlbahçe Belediyesi’ne bağlanan ve ilçe merkezi ihdas edilen mahaller: Çamtepe, Ilca, 2. İnönü, Limanreis, Narl, Yenikale, Atatürk (Şafak), Büyükkaya, Çelebi, Derya ve Yaka; Narlbahçe ilçesine bağlanan köyler: Çaml, Çamtepe, Kavack, Küçükkaya, Payaml ve Yelki’ydi93.

Narldere ile birleşmek zorunda braklan Güzelbahçeliler, bu gelişmeyi içlerine sindiremediler ve bağmsz bir ilçe olmak için bir dizi eylem yaptlar. Yollar trafiğe kapatmaktan, çadr kurup açlk grevi yapmaya kadar varan bu eylemlerin94 en etkilisi, hiç kuşkusuz Güzelbahçelilerin ara yerel seçimlerde, bağmsz aday Eczac Hülya Yarbuz’a oy vereceklerini açklamalaryd. 17 Ekim 1992 günü, büyük bir konvoy eşliğinde ilçe seçim kuruluna başvuran Yarbuz, seçimi kazanacağna inandğn söylemişti95. Yeni Asr, 28 Haziran 1991 Demirel, 1 Kasm günü şimdi günlük gezilere hitap ettiğini fakat ilçe olur olmaz çehresini değiştirip tam bir gerçekleştirilecek seçimlerde, oylar 90 kültür ve turizm merkezi haline geleceğini” söylemişti . partisinin (DYP) Narlbahçe’den Sonraki süreçte Ankara’dan szan haberler, Güzelbahçelileri sevindirmekten çok göstereceği başkan aday: Yldrm uzakt. 1992 Martnda Gaziemir ve Çiğli ilçe olma sevincini yaşarken; Narldere, Ulupnar’a kaydrabilmek için, Balçova ve Güzelbahçe’nin birleştirilerek tek bir ilçe yaplmak istenmesi, bu beldelerin TBMM İçişleri Komisyonu’nu sakinleri tarafndan tepkiyle karşlanmşt. Güzelbahçeliler, beldelerinin bağmsz bir olağanüstü toplamş ve Komisyon belediye (ilçe) olmamas halinde seçimleri boykot edeceklerini söylemiş ve Başbakan oybirliğiyle Güzelbahçe’nin bağmsz

Süleyman Demirel ve Başbakan Yardmcs Erdal İnönü’ye gönderilmek üzere, bir bir ilçe olmasna ilişkin kanun 96 çrpda dört bin imza toplamşlard91. Yeni il ve ilçeler kuracak yasa tasars Bütçe ve Yeni Asr, 18 Ekim 1992 teklifini onaylamşt . Bu onay Plan Komisyonu’nda görüşülürken, DYP İzmir Milletvekili Mehmet Köstepen’in Güzelbahçe Halk Komitesi’ni tatmin etmedi. 18 Ekim akşam yaplan ve yaklaşk 2.000 verdiği önergenin kabul edilmesiyle Balçova, Narldere ve Güzelbahçe’nin “Maltepe” 92 ismiyle ilçe yaplmas karar değiştirilmiş ve Maltepe’den biri Balçova; diğeri ise, “Yeni İlçelerde Rötuş: Balçova ve Narlbahçe”, Yeni Asr, 14 Mays 1992. 93 T.C. Resmi Gazete, 3 Haziran 1992, Say: 21247. İlginç olan, Yeni Asr, 21 Mays 1937 tarihli nüshada okunduğu üzere, Narldere ile Kilizman köylüleri arasnda bir köy hudut ihtilaf çkmas ve ihtilafn giderilmesi için vilayetin, mahallinde tetkikat yaptrmak zorunda kalmasyd. 94 Dünden Bugüne Güzelbahçe, İzmir, (1999), s. 15. 90 Güzelbahçe İlçe Olma Yolunda”, Yeni Asr, 28 Haziran 1991. 95 “Güzelbahçeliler Bağmsz Bayan Adaya Oy Verecek”, Yeni Asr, 18 Ekim 1992. 91 “Gaziemir ve Çiğli İlçe Sevinci Yaşyor”, Yeni Asr, 7 Mart 1992. 96 Dünden Bugüne Güzelbahçe, s. 15. 50

kişinin katldğ bir toplantda, kanun teklifinin Bütçe ve Plan Komisyonu’nda da kabul edilmesi halinde, bağmsz adayn geri çekilmesi karar alnmşt97. DYP’li vekillerin, söz konusu komisyondan da onay karar çkartmalar üzerine Hülya Yarbuz, “şimdi amacmza ulaştk. Birlik, dayanşma içinde hakkmz aldk. İlçe olmamz Başbakan ve DYP’lilere borçluyuz. Ben de toplanan oylarn bu partiye kaymasn sağlayacağm” diyerek, Narlbahçe Belediye Başkalğ adaylğndan çekilmişti98. Ara yerel seçimlerde DYP İzmir’de birinci parti olurken, Narlbahçe’de belediye başkanlğn beklendiği gibi Yldrm Ulupnar kazanacakt99.

Yeni Asr, 2 Kasm 1992.

Beldelerinin Narldere ile birleştirilerek ilçe yaplmasna, aylardr tepki gösteren Güzelbahçelilerin açlk grevine başlamalar, Güzelbahçe’nin bağmsz bir ilçe olmas öncesinde yaptklar son etkili eylem olmuştu. Narlbahçe’nin DYP’li Belediye Başkan Yldrm Ilupnar’n da destek verdiği açlk grevi karşsnda100, TBMM’nin 27 Aralk 1993 günü kabul ettiği 3949 sayl: “3 İlçe Kurulmas Hakknda Kanun”, ayn isimle bir belediye kurulmak üzere, İzmir ilinde Güzelbahçe ilçesinin kurulmasna izin vermekteydi. Kanuna ekli (1) sayl listeye göre, Güzelbahçe Belediyesi’ne bağlanan ve ilçe merkezi ihdas edilen mahalleler: Atatürk (Şafak), Büyükkaya, Çelebi, Derya ve

97 “Güzelbahçeliler Yasa Geçmeden Bağmsz Adaylarn Çekmeyecek”, Yeni Asr, 20 Ekim 1992. 98 “Güzelbahçe Gözün Aydn, Güzelbahçe Özgür”, Hürriyet Ege, 29 Ekim 1992. 99 “Güzelbahçe, DYP’ye Borcunu Ödedi”, Yeni Asr, 2 Kasm 1992. 100 Yeni Asr, 28 Aralk, 1993. 50 51

kişinin katldğ bir toplantda, kanun teklifinin Bütçe ve Plan Komisyonu’nda da kabul Yaka; Güzelbahçe ilçesine bağlanan köyler: Çaml, Çamtepe, Kavack, Küçükkaya, edilmesi halinde, bağmsz adayn geri çekilmesi karar alnmşt97. DYP’li vekillerin, Payaml ve Yelki’ydi101. söz konusu komisyondan da onay karar çkartmalar üzerine Hülya Yarbuz, “şimdi Durumu öğrenen Güzelbahçeliler, amacmza ulaştk. Birlik, dayanşma içinde hakkmz aldk. İlçe olmamz Başbakan ve yollara dökülüp davul-zurna eşliğinde DYP’lilere borçluyuz. Ben de toplanan oylarn bu partiye kaymasn sağlayacağm” halay çektiler. Güzelbahçeliler diyerek, Narlbahçe Belediye Başkalğ adaylğndan çekilmişti98 . Ara yerel seçimlerde Komisyonu Başkan Hasan Bakc, DYP İzmir’de birinci parti olurken, Narlbahçe’de belediye başkanlğn beklendiği gibi “halkmzla büyük mücadele vererek bu Yldrm Ulupnar kazanacakt99. mutlu günü gördük. Güzelbahçe’nin ilçe olmasnda emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” derken; Narlbahçe Belediye Başkan Ulupnar da, “verilen söz yerine

getirildi. Partime beni zor durumdan 102 Yeni Asr, 28 Aralk 1993 kurtardğ için huzurluyum” demişti . Gazete haberlerinden anlaşlan, Güzelbahçelilerin ilçe olma coşkusunun sonraki günlerde de sürdüğüdür. Ulupnar’n da söylediği gibi, “bu zafer ne DYP ne de kendisinindi. İlçe olmak için tek vücut 10 bin nüfuslu Güzelbahçelilerindi. Ulupnar, dün (28 Aralk 1993) Güzelbahçelilere bir veda konuşmas yaparken ne Narldere’den, ne Güzelbahçe’den aday olmayacağn” açklamşt”103.

Yeni Asr, 2 Kasm 1992.

Beldelerinin Narldere ile birleştirilerek ilçe yaplmasna, aylardr tepki gösteren Güzelbahçelilerin açlk grevine başlamalar, Güzelbahçe’nin bağmsz bir ilçe olmas öncesinde yaptklar son etkili eylem olmuştu. Narlbahçe’nin DYP’li Belediye Başkan Yldrm Ilupnar’n da destek verdiği açlk grevi karşsnda100, TBMM’nin 27 Aralk 1993 günü kabul ettiği 3949 sayl: “3 İlçe Kurulmas Hakknda Kanun”, ayn isimle bir belediye kurulmak üzere, İzmir ilinde Güzelbahçe ilçesinin kurulmasna izin vermekteydi. Kanuna ekli (1) sayl listeye göre, Güzelbahçe Belediyesi’ne bağlanan ve ilçe merkezi ihdas edilen mahalleler: Atatürk (Şafak), Büyükkaya, Çelebi, Derya ve

Yeni Asr, 29 Aralk 1993 97 “Güzelbahçeliler Yasa Geçmeden Bağmsz Adaylarn Çekmeyecek”, Yeni Asr, 20 Ekim 1992. 98 “Güzelbahçe Gözün Aydn, Güzelbahçe Özgür”, Hürriyet Ege, 29 Ekim 1992. 101 T.C. Resmi Gazete, 29 Aralk 1993, say: 21803. 99 “Güzelbahçe, DYP’ye Borcunu Ödedi”, Yeni Asr, 2 Kasm 1992. 102 “Güzelbahçe İlçe Olmay Başard”, Yeni Asr, 28 Aralk, 1993. 100 Yeni Asr, 28 Aralk, 1993. 103 “Güzelbahçe’de İlçe Coşkusu Sürüyor”, Yeni Asr, 29 Aralk 1993. 52

Denizli Vali Yardmcs Dr. M. Remzi Gürsu, İçişleri Bakanlğ’nn 94/43022 sayl kararyla 1. Derece kadrolu Güzelbahçe’ye atanmş ilk kaymakamd104. Gürsu’nun 9 Mays 1994 tarihinde görev baş yapmasyla Güzelbahçe Kaymakamlğ da eylemli olarak çalşmaya başlamş oluyordu105. Ayn ay içinde, 20 Mays 1994 tarih ve 94/43170 sayl bir kararla İçişleri Bakanlğ, Güzelbahçe’nin Kavack Köyü’nü Konak ilçesine bağlamşt106. Buna benzer bir başka idari değişiklik, Çamtepe Köyü ile ilgilidir. Şöyle ki, İçişleri Bakanlğ, 17 Ekim 2001 tarih ve 2001/2226 sayl bir kararla Güzelbahçe ilçesine bağl Çamtepe’yi, Seferihisar ilçesine bağlamşt107. Son olarak, 1999 ylnda belde ve belediye yaplmş olan Yelki Köyü’nün, 10 Temmuz 2004 tarihinde kabul edilmiş 5216 sayl: “Büyükşehir Belediye Kanunu” gereğince, 2009 ylnda Güzelbahçe’nin mahallesi yaplp belediyesinin lağvedildiğini belirtelim.

Yelki Mahallesi’nde Bir Sokak

104 T.C. Resmi Gazete, 26 Mart 1994, say: 21886. 105 http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=186 (26 Ocak 2011). 106 T.C. Resmi Gazete, 27 Mays 1994, say: 21942. 107 T.C. Resmi Gazete, 19 Ekim 2001, say: 24558. 52 53

Denizli Vali Yardmcs Dr. M. Remzi Gürsu, İçişleri Bakanlğ’nn 94/43022 Tablo 3. Güzelbahçe ilçesinin Mahalle, Köy ve Muhtarlar (2013) sayl kararyla 1. Derece kadrolu Güzelbahçe’ye atanmş ilk kaymakamd104. Mahalleler Muhtarlar Say Gürsu’nun 9 Mays 1994 tarihinde görev baş yapmasyla Güzelbahçe Kaymakamlğ da (İsmi) (İsmi) eylemli olarak çalşmaya başlamş oluyordu105. Ayn ay içinde, 20 Mays 1994 tarih ve 1 Atatürk Erkut Sevim 2 Çelebi Orhan Soycan 94/43170 sayl bir kararla İçişleri Bakanlğ, Güzelbahçe’nin Kavack Köyü’nü Konak 3 Kahramandere Ahmet Raşit Koca 4 Maltepe Cavit Küçük 106 ilçesine bağlamşt . Buna benzer bir başka idari değişiklik, Çamtepe Köyü ile 5 Siteler Gürcan Gürler 6 Yaka Erdal Tekin ilgilidir. Şöyle ki, İçişleri Bakanlğ, 17 Ekim 2001 tarih ve 2001/2226 sayl bir kararla 7 Yal Erol Cengiz 107 8 Mustafa Kemal Paşa Hüseyin Aykurt Güzelbahçe ilçesine bağl Çamtepe’yi, Seferihisar ilçesine bağlamşt . Son olarak, 9 Yelki Turgay Çetin Köyler Muhtarlar 1999 ylnda belde ve belediye yaplmş olan Yelki Köyü’nün, 10 Temmuz 2004 Say tarihinde kabul edilmiş 5216 sayl: “Büyükşehir Belediye Kanunu” gereğince, 2009 (İsmi) (İsmi) 1 Çaml Mehmet Çakr ylnda Güzelbahçe’nin mahallesi yaplp belediyesinin lağvedildiğini belirtelim. 2 Küçükkaya Muharrem Arslan 3 Payaml Levent Çetin Kaynak: http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=186. Açklama: Büyüklüğü 110 kilometre kare olan Güzelbahçe ilçesine: Çaml Köyü 7, Küçükkaya Köyü 5, Payaml ise 11 km uzaklktadr.

Üç sene geçici bir binada hizmet veren Güzelbahçe Kaymakamlğ, 17 Mart 1997 pazartesi günü yaplan ve DYP Milletvekili ve Devlet Bakan Işlay Saygn, RP Milletvekili İsmail Ylmaz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Dr. Burhan Özfatura,

Yelki Mahallesi’nde Bir Sokak

104 T.C. Resmi Gazete, 26 Mart 1994, say: 21886. 105 http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=186 (26 Ocak 2011). Güzelbahçe Kaymakamlk Binasnn Açlş Töreni (17 Mart 1997) 106 T.C. Resmi Gazete, 27 Mays 1994, say: 21942. 107 T.C. Resmi Gazete, 19 Ekim 2001, say: 24558. 54

BÜYÜKHAMİDİYE / BÜYÜKKAYA: İSMİNİ, SAKİNLERİNİ VE MÜLKİ TAKSİMATTAKİ YERİNİ KAYBEDEN GÜZELBAHÇE’DE BİR YERLEŞİM MERKEZİ 20. Yüzyln başnda (1901/1902) bir köy olarak ortaya çkan Büyükhamidiye, 1930’larn başnda “Büyükkaya” ismiyle anlmaya başlanmşt. 1954 ylnda Kzlbahçe Nahiyesi’nde belediye teşkilat kurulurken mahalle haline getirilen Büyükkaya, Güzelbahçe’nin ilçe yapldğ 1993 ylnda bu konumunu da kaybetmişti. 1992 ylnda Büyükkaya Mahallesi Muhtar olan Yusuf Turhan’n söyledikleri, Büyükkaya’nn özlü tarihçesi gibidir: “Burann üç ad var. Papazn Çiftliği, Büyükhamidiye ve Büyükkaya. Dedelerimizden duyduğumuza göre burada 100–150 yl önce bir papazn çiftliği varmş. Çiftliğin etrafnda 20–30 Yörük ailesi çadrlarda yaşyormuş. Daha sonra dağlan Yörüklerden geriye kalan yedi aile birleşip papazdan çiftliğini satn almşlar. Evlerini, camilerini, okullarn yapan köylülerimiz 30 hane olmuşlar... Güzelbahçeliler (Kzlbahçeliler) nüfusu 2.000’e tamamlayp belediye olmak için bizim köyümüzü mahalle yapmşlar. Ancak 38 yl boyunca yol ve elektrik getirilmesi için mücadele veren olmamş. Buradaki insanlardan bazs evlenip aşağya inmiş, kimi kavga edip gitmiş. Şimdi bizim mahallede kaytl 13 kişi var. Diğer kişiler göç edip Güzelbahçe’nin Şafak (Atatürk) Mahallesi’ne kayt yaptrd. Biz de çoluk çocuk kş aylarnda Güzelbahçe’ye iniyoruz. Ama hayvanclkla uğraştğm için baharda köye dönüyorum. Bizim tam karşmzda Küçükkaya Köyü var. Oras da bizim köyümüzle ayn tarihlerde kurulmuş. Orada yaşam devam ediyor. Çünkü elektrik ve yollar mevcut. Bizim şu an yolumuz yaplsa tüm Büyükkayallar geri döner...”. Kaynak: Yeni Asr, 20 Kasm 1992.

Vali Kutlu Aktaş, İzmir Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, Yarmada ve metropol belediye başkanlar ile baz kaymakamlarn hazr bulunduğu bir törenle inşas tamamlanan Işklar Caddesi üzerindeki yeni binasna taşnmşt108.

108 Yeni Asr, 18 Mart 1997.

54 55

BÜYÜKHAMİDİYE / BÜYÜKKAYA: GÜZELBAHÇE KAYMAKAMLARI İSMİNİ, SAKİNLERİNİ VE MÜLKİ TAKSİMATTAKİ YERİNİ KAYBEDEN GÜZELBAHÇE’DE BİR YERLEŞİM MERKEZİ 1. Dr. M. Remzi GÜRSU (1994–1999) 20. Yüzyln başnda (1901/1902) bir köy olarak ortaya çkan Büyükhamidiye, 1930’larn başnda Güzelbahçe ilçesinin kurucu kaymakamdr. 20 Ağustos 1940’ta Rize’nin Cami Dağ Köyü’nde doğdu. “Büyükkaya” ismiyle anlmaya başlanmşt. 1954 ylnda Kzlbahçe Nahiyesi’nde belediye teşkilat Samsun 19 Mays Lisesi’ni bitirdikten sonra girdiği Ankara Üniversitesi, kurulurken mahalle haline getirilen Büyükkaya, Güzelbahçe’nin ilçe yapldğ 1993 ylnda bu Siyasal Bilimler Fakültesi’nden 1962 ylnda mezun oldu. Samsun İli Maiyet konumunu da kaybetmişti. 1992 ylnda Büyükkaya Mahallesi Muhtar olan Yusuf Turhan’n Memurluğu (Kaymakam Aday) ve Mülki İdari Amirliği yaparak mesleğine söyledikleri, Büyükkaya’nn özlü tarihçesi gibidir: “Burann üç ad var. Papazn Çiftliği, başlad. İçişleri Bakanlğ’nn açmş olduğu 41. dönem kaymakamlk kursunu, Büyükhamidiye ve Büyükkaya. Dedelerimizden duyduğumuza göre burada 100–150 yl önce bir 1965 ylnda üstün başar ile tamamlayp Ağr İli Tutak ilçesine asil kaymakam papazn çiftliği varmş. Çiftliğin etrafnda 20–30 Yörük ailesi çadrlarda yaşyormuş. Daha sonra olarak atand. 1968–1987 yllar arasnda çeşitli ilçelerde Kaymakamlk, dağlan Yörüklerden geriye kalan yedi aile birleşip papazdan çiftliğini satn almşlar. Evlerini, Belediye Başkanlğ, İçişleri Bakanlğ, Personel Genel Müdür Yardmclğ, camilerini, okullarn yapan köylülerimiz 30 hane olmuşlar... Güzelbahçeliler (Kzlbahçeliler) nüfusu Nüfus ve Vatandaşlk İşleri Genel Müdürlüğü Yardmclğ görevlerini yapt. 2.000’e tamamlayp belediye olmak için bizim köyümüzü mahalle yapmşlar. Ancak 38 yl boyunca yol Aralk 1987-Ocak 1993 tarihleri arasnda, İstanbul Vali Yardmcs ve Beyoğlu ve elektrik getirilmesi için mücadele veren olmamş. Buradaki insanlardan bazs evlenip aşağya Kaymakam’yd. Denizli Vali Yardmclğ yaparken, Güzelbahçe ilçesinin inmiş, kimi kavga edip gitmiş. Şimdi bizim mahallede kaytl 13 kişi var. Diğer kişiler göç edip kurucu kaymakamlğna atand. Genelkurmay Başkanlğ Psikolojik Harekât ve Milli Güvenlik Güzelbahçe’nin Şafak (Atatürk) Mahallesi’ne kayt yaptrd. Biz de çoluk çocuk kş aylarnda Akademisi mezunu da olan M. Remzi Gürsu, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden, Güzelbahçe’ye iniyoruz. Ama hayvanclkla uğraştğm için baharda köye dönüyorum. Bizim tam Kamu Yerel Yönetim İdaresi ile Girişimcilik alannda doktorluk unvan da almştr. Göksu evli olup karşmzda Küçükkaya Köyü var. Oras da bizim köyümüzle ayn tarihlerde kurulmuş. Orada yaşam İngilizce bilmektedir. devam ediyor. Çünkü elektrik ve yollar mevcut. Bizim şu an yolumuz yaplsa tüm Büyükkayallar geri döner...”.

Kaynak: Yeni Asr, 20 Kasm 1992. 2-Kadri ÖNER (1999–2000) Milas, Sarkamş, Kestel, Burhaniye ve Bakrköy Kaymakamlğ ile Kastamonu Vali Kutlu Aktaş, İzmir Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, Yarmada ve metropol vali yardmclğ yapmş olan Öner’in, Güzelbahçe’de kaymakamlk görevi belediye başkanlar ile baz kaymakamlarn hazr bulunduğu bir törenle inşas sadece dört ay sürmüştür. 1999 ylnda Bakrköy Kaymakamlğ’ndan Güzelbahçe’ye atanan Öner, Danştay’a açtğ idari davay kazanarak, Bakrköy tamamlanan Işklar Caddesi üzerindeki yeni binasna taşnmşt108. Kaymakamlğ görevine dönmüştür. Bu gelişme üzerine Bakrköy Kaymakam olan M. Haluk Sayg, Güzelbahçe Kaymakamlğ’na getirilmiştir. Kadri Öner, 17 Mart 2005 tarihinde atandğ Çanakkale Vali Yardmclğ görevindeyken kendi isteğiyle emekliye ayrlmştr.

3-Mustafa Haluk SAYGI (2000–2004)

1948 ylnda Sivas’n Kangal ilçesinde doğdu. İlkokulu Demirköy, ortaokulu Havsa ve liseyi Edirne’de bitirdi. 1965 ylnda girdiği Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdikten sonra, İçişleri Bakanlğ’nda, Antalya Maiyet Memuru olarak mülki idarecilik hayatna başlad. Srasyla Alanya, Birecik, Kaman, Şarkikaraağaç ve Şirvan ilçelerinde kaymakam vekâletlerinde bulundu. İçişleri Bakanlğ’nn 1972 ylnda kaymakamlk kursunu bitirdikten sonra, Şarkşla Kaymakamlğ’na (1974’e kadar) atand. Mut (1975–77), Çemişgezek (1977–80), Eynesil (1980–83), Çine (1983–88), Selçuklu (1988– 93), Konak (1993–1999), Bakrköy (1999–2000), Güzelbahçe (2000-2004) ve Pendik (2004–2009) kaymakamlklar yapan Sayg, evli ve iki çocuk babas olup, halen Kütahya Vali Yardmcs olarak görevine devam etmektedir.

4- Zeynel Abidin Müfit YAVUZ (2004–2007) Gaziantep Vali Yardmcs iken Güzelbahçe Kaymakamlğ’na atanan Yavuz, 29 Ekim 2007 tarihinde atandğ: Zonguldak İl Hukuk İşleri Müdürlüğü görevine başlamadan emekli olup memuriyet hayatn tamamlamştr.

108 Yeni Asr, 18 Mart 1997.

56

5- Ekrem BÜYÜKATA (2007–2012) Yozgat doğumludur. Yozgat Lisesi’ni bitirdikten sonra girdiği Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi İdare Bölümü’nden 1972 ylnda mezun oldu. Mecburi hizmetini, Etibank Genel Müdürlüğü’nde yapt. Askerlik görevini yerine getirdikten sonra, İmar ve İskân Bakanlğ Teftiş Kurulu’na snavla Müfettiş Yardmcs olarak girdi. Bu kurulda iki yl çalştktan sonra, İçişleri Bakanlğ’na snavla kaymakam aday olarak naklen geçti. Edirne Meriç Kaymakamlğ, Diyarbakr Eğil Kaymakamlğ, Sivas Suşehri Kaymakamlğ, Sivas Vali Yardmclğ, Denizli Sarayköy Kaymakamlğ, Ankara Elmadağ Kaymakamlğ ve Balkesir Edremit Kaymakamlğ yapt. Evli ve iki çocuk babasdr.

6- Mehmet ÜNLÜ (2012-) 1964 ylnda Konya Beyşehir’de doğdu. İlk, ortaokul ve liseyi İzmir'de bitirdikten sonra girdiği Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, İktisat Bölümü’nden 1987 ylnda mezun oldu. 1987 ylnda kaymakam adaylğ snavn kazand. Stajn tamamladktan sonra Kahramanmaraş Afşin Kaymakam Vekilliği, Kayseri Özvatan Kurucu Kaymakamlğ ve Ordu-Kabadüz Kaymakamlğ; Iğdr, Artvin, Elazğ, Niğde ve Hatay illeri vali yardmclğ görevlerinde bulundu. Yerel basn ve mesleki dergilerde çeşitli makaleleri yaymlanan Ünlü’nün, “Küçüklere Balon, Büyüklere Pamuk Şeker” başlkl bir kitab bulunmaktadr. Boks, Kickboks ve Uluslararas Muay Thai Boks Hakemliği, Kickboks Federasyonu eski asbaşkan olan Ünlü, evli ve üç çocuk babasdr. Türkiye ve yurtdşnda fotoğraf sergileri de açan Ünlü, İngilizce bilmekte olup Güzelbahçe Kaymakamlğ görevine, Nevşehir-Avanos ve Tokat Turhal Kaymakamlğ görevlerinden sonra atanmştr.

Kaynak: Güzelbahçe Kaymakamlğ yapmş Sayn Mustafa Haluk Sayg ile yaplmş mülakat ve http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=51 (11 Mart 2013).

56 57

II. TOPLUMSAL YAPI: NÜFUS VE YERLEŞME 5- Ekrem BÜYÜKATA (2007–2012) Bugün Güzelbahçe ilçesinin merkezi olan yerde, ada-kent Klazomenai’den M.S. Yozgat doğumludur. Yozgat Lisesi’ni bitirdikten sonra girdiği Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi İdare Bölümü’nden 1972 ylnda mezun 4. ve/veya 5. Yüzylda ayrlmş halk ve/veya onlarn soyundan gelenlerin, tam olarak oldu. Mecburi hizmetini, Etibank Genel Müdürlüğü’nde yapt. Askerlik tespit edemediğimiz bir tarihte kurduklar Kilizman’n, eski Klazomenai khorasndaki görevini yerine getirdikten sonra, İmar ve İskân Bakanlğ Teftiş Kurulu’na snavla Müfettiş Yardmcs olarak girdi. Bu kurulda iki yl çalştktan sonra, en önemli Bizans yerleşimi olduğunu ve söz konusu khora bölgesinin Aydnoğullar İçişleri Bakanlğ’na snavla kaymakam aday olarak naklen geçti. Edirne Meriç Kaymakamlğ, Diyarbakr Eğil Kaymakamlğ, Sivas Suşehri Beyliği’nin eline geçmesinden sonra bu yerleşime, “Klazomenai” yerine Türklerin Kaymakamlğ, Sivas Vali Yardmclğ, Denizli Sarayköy Kaymakamlğ, Ankara Elmadağ Kaymakamlğ ve Balkesir Edremit Kaymakamlğ yapt. kolayca söyleyebilecekleri “Kilizman” dendiğini önceki bölümlerde yazmştk. Evli ve iki çocuk babasdr. A. Osmanl Dönemi

6- Mehmet ÜNLÜ (2012-) Osmanl öncesi döneme ait olup, Kilizman’n nüfusuna ilişkin veri sunan 1964 ylnda Konya Beyşehir’de doğdu. İlk, ortaokul ve liseyi İzmir'de bitirdikten sonra girdiği Ankara herhangi bir kaynak yoktur. Bilindiği üzere, Osmanl klasik döneminde (15.ve 16 Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, İktisat Bölümü’nden 1987 ylnda mezun oldu. 1987 ylnda kaymakam adaylğ snavn kazand. Stajn Yüzyl) nüfusa ilişkin temel veriler, tapu-tahrir defterlerinden alnmaktadr. Bu tamamladktan sonra Kahramanmaraş Afşin Kaymakam Vekilliği, Kayseri Özvatan Kurucu Kaymakamlğ ve Ordu-Kabadüz Kaymakamlğ; Iğdr, Artvin, dönemde idari bakmdan önce “Aydn”, daha sonra “Sğla” isimli sancaklarn İzmir Elazğ, Niğde ve Hatay illeri vali yardmclğ görevlerinde bulundu. Yerel basn ve mesleki dergilerde çeşitli makaleleri yaymlanan Ünlü’nün, “Küçüklere Kazas’na bağl olan Kilizman ve köylerinde yaşayan nüfus, İzmir Kazas tapu-tahrir Balon, Büyüklere Pamuk Şeker” başlkl bir kitab bulunmaktadr. Boks, defterlerinin bazlarnn eksik oluşu ve II. Bayezid ile küçük bir parça hariç, Yavuz Kickboks ve Uluslararas Muay Thai Boks Hakemliği, Kickboks Federasyonu eski asbaşkan olan Ünlü, evli ve üç çocuk babasdr. Türkiye ve devirlerine ait defter bulunmayş nedeniyle1 ancak 1478–1575 tarihleri arasnda yurtdşnda fotoğraf sergileri de açan Ünlü, İngilizce bilmekte olup Güzelbahçe Kaymakamlğ görevine, Nevşehir-Avanos ve Tokat Turhal Kaymakamlğ izlenebilmektedir. görevlerinden sonra atanmştr. Tablo 4. Kilizman/Ayasefud ve Köylerinde Hane ve Mücerred Says (1478–1575) Kaynak: Güzelbahçe Kaymakamlğ yapmş Sayn Mustafa Haluk Sayg ile yaplmş mülakat ve http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=51 (11 Mart 2013). Yerleşim 1478 1528 Fark (%) 1575 Fark (%) Merkezinin İsmi Hane Müc. Hane Müc. Hane Müc. Hane Müc. Hane Müc. Kilizman 78 18 71 33 -6.4 72.2 65 23 -8.5 -30.3 Seki/Yelki 74 19 54 25 - 27 31.5 96 65 77.7 160 Buladan/Puladi 17 2 26 11 58.8 150 60 44 130.7 300 Kzldağ 57 15 135 24 136.8 60 23 28 -83 16.6 Saib Fakh 34 9 34 18 0 100 Gökbel 38 26 Ayasefud 51 17 20 15 -60.8 -11.8 Balçkhavli 17 8 Vakf Uruzoğlu/Kad 185 25 81 62 -56.2 148 çadr Toplam 226 54 573 152 155.3 164.8 417 281 -27.2 84.9

Kaynak: Kütükoğlu, 2000 (A), s. 79. Açklama: Bekâr yani mücerred, tabloda “Müc.” şeklinde ksaltlmştr.

Klasik dönemde Osmanl Devleti tahriri, Kemankeş Kara Mustafa Paşa’nn Sultan İbrahim’e sunduğu bir layihada yaptğ tanma göre “memleket saym”n2, nüfusun nicelik ve niteliğini öğrenmek yerine; ekilebilir topraklarn büyüklüğü ile

1 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 67. 2 Karal, s. 6. 58

köylüye tarh edilecek (yüklenecek) vergiyi tespite araclk eden bir uygulama olarak görmekteydi. Tahrir srasnda, vergi mükellefi ve hane reisi olan/olmayan (mücerred=bekâr) yetişkin erkeklerin deftere kaydedilmesi bundand3. Tapu tahrir defterlerinden yararlanrken karşlaşlan sorunlarn başnda, bir hanede kaç bireyin yaşadğna ilişkin belirsizlik gelmektedir. Başka bir deyişle hane saysyla çarplacak katsay kesin olmayp dönem ve bölgeye, sosyal zümreye ve iş kollarna bağl olarak değişmesi kaçnlmaz bir durumdur4. Toprak tasarruf etmeyen baz görevliler (imam, hatip, müezzin, müderris, muhassl5 ve sipahi gibi); “pir” (yaşl) veya “malul” (yani “kötürüm”, “mecnun”, “divane”, “fakir” ve “müflis” şeklinde) kaydedilenler; mu’tak ve mühtediler (yani azad edilmiş köleler ve başka dinlerden olup Müslümanlğa geçmiş olanlar); “mukata’a haneleri” (yani vergisini bir anlaşma ile belli miktarda ödeyen baz hane sakinleri) ve konar-göçer cemaatler ile yaya çiftlikleri mensuplar6, Tablo 5’te

Tablo 5. Kilizman’n Tahmini Nüfusu (15. ve 16. Yüzylda / katsay 5 varsayldğnda) Yerleşim 1478 1528 Fark (say) 1575 Fark (say) Merkezinin Hane Müc. Hane Müc. Hane Müc Hane Müc. Hane Müc. İsmi Kilizman 390 18 355 33 -35 +15 325 23 -30 +8 408 388 348 Kilizman+ 1.130 54 2.865 152 +1.735 +98 2.085 281 -780 +129 Köyleri 1.184 3.017 2.366 Kaynak: Kütükoğlu, 2000 (A), s. 79. Açklama: Tabloda Müc. sütununda ve koyu olarak dizilmiş saylar toplam nüfusu göstermektedir. “Kilizman+Köyleri” satrndaki toplam nüfusa 1478 ylnda mukata’a kapsamndaki 40 kişiyi (toplam: 1.224 olmaktadr); 1528 ylnda vazifeli ve mu’tak 19 kişiyi (toplam: 3.036 olmaktadr) ve 1575 ylnda vazifeli, mühtedi, mu’tak ve değişik cemaatlerden 436 kişiyi (toplam: 2.802) eklemek gerekir. gösterilen tahmini nüfusa dahil değildir. Bu bağlamda, 1528 tahririnde deftere: Kilizman/Ayasefud’ta 8 imam, hatip ve müezzin (dördü toprak tasarruf etmektedir), 4 muhassl, 2 sipahi ile 6 pir ve malul olmak üzere, toplam 20 kişi yazlmş iken; 1575

3 Kemal H. Karpat, Osmanl Nüfusu (1830–1914), Demografik ve Sosyal Özellikleri, Çeviri: Bahar Trnakç, İstanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar, İstanbul, 2003, s. 46. 4 Ömer Lütfü Barkan, “Tarihi Demografi Araştrmalar ve Osmanl Tarihi”, Türkiyat Mecmuas, X, 1953, s.s. 1-26’da, hane saysyla çarplacak katsayy “5” olarak vermekte, ancak bu rakamn değişken olabileceğini belirtmektedir. Nejat Göyünç, “Hane Deyimi Hakknda”, Tarih Dergisi, Say: 32, 1979, s.s. 331-348’de, aile manasna gelen hane katsaysnn “4”ün biraz üstüne çkabileceğini yamakta ise de, demografi üzerine çalşanlarca Barkan’n önerdiği katsay benimsenmiştir. 5 Burada “muhassl” vergi tahsildar anlamnda değil, “ilim tahsil eden” manasnda olup, bunlarn çoğunun mücerred yani bekâr olduklar düşünülmektedir. 6 Bunlar hakknda bilgi için bkz. Kate Fleet (Ed.), Türkiye Tarihi 1071–1453, Bizans’tan Türkiye’ye içinde, Pal Fodor, “Osmanllar ve Savaş 1300–1453”, Çeviri: Ali Özdamar, İstanbul: Kitap Yaynevi, 2012, s. s. 260-261 ve Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 106-114. 58 59

köylüye tarh edilecek (yüklenecek) vergiyi tespite araclk eden bir uygulama olarak tahririnde deftere: İmam, hatip ve müezzin olarak 8, muhassl olarak 7 ve 4 pir ve malul görmekteydi. Tahrir srasnda, vergi mükellefi ve hane reisi olan/olmayan olmak üzere, toplam 19 kişi yazlmştr7. (mücerred=bekâr) yetişkin erkeklerin deftere kaydedilmesi bundand3 . Tapu tahrir Bu arada, günümüzde Güzelbahçe’ye bağl olan Çaml/Çamlu Köyü’nün, klasik defterlerinden yararlanrken karşlaşlan sorunlarn başnda, bir hanede kaç bireyin dönemde Urla’ya bağl, Yavuz Sultan Selim döneminde yaplan bir tahrirde hane yaşadğna ilişkin belirsizlik gelmektedir. Başka bir deyişle hane saysyla çarplacak saysnn 246, mücerred saysnn 67 (toplam nüfus: 1.297) olduğunu belirtelim. 1528 katsay kesin olmayp dönem ve bölgeye, sosyal zümreye ve iş kollarna bağl olarak tarihli tahrirde, Çamlu’daki hane says 171, mücerred 33’e inmişken (toplam nüfus: 4 değişmesi kaçnlmaz bir durumdur . Toprak tasarruf etmeyen baz görevliler (imam, 888); 1575 tarihli tahrirde hane says 216’ya, mücerred ise, 135’e yükselmişti (toplam 5 hatip, müezzin, müderris, muhassl 8 ve sipahi gibi); “pir” (yaşl) veya “malul” (yani nüfus: 1.215) . “kötürüm”, “mecnun”, “divane”, “fakir” ve “müflis” şeklinde) kaydedilenler; mu’tak ve mühtediler (yani azad edilmiş köleler ve başka dinlerden olup Müslümanlğa geçmiş Tablo/Grafik 6. Kilizman'n Tahmini Nüfusu (15. ve 16. Yüzylda / katsay 5 varsayldğnda) olanlar); “mukata’a haneleri” (yani vergisini bir anlaşma ile belli miktarda ödeyen baz hane sakinleri) ve konar-göçer cemaatler ile yaya çiftlikleri mensuplar6, Tablo 5’te 4000

Tablo 5. Kilizman’n Tahmini Nüfusu (15. ve 16. Yüzylda / katsay 5 varsayldğnda) 3000 Yerleşim 2000 1478 1528 Fark (say) 1575 Fark (say) Merkezinin Hane Müc. Hane Müc. Hane Müc Hane Müc. Hane Müc. İsmi 1000

Kilizman 390 18 355 33 -35 +15 325 23 -30 +8 0 1478 1528 1575 408 388 348 Kilizman+ 1.130 54 2.865 152 +1.735 +98 2.085 281 -780 +129 Kilizman 408 388 348 Köyleri 1.184 3.017 2.366 1.184 3.017 2.366 Kilizman+köyleri Kaynak: Kütükoğlu, 2000 (A), s. 79. Açklama: Tablo 5’in açklama ksmndaki ilaveler dikkate alnmadan çizilmiştir. Açklama: Tabloda Müc. sütununda ve koyu olarak dizilmiş saylar toplam nüfusu göstermektedir. “Kilizman+Köyleri” satrndaki toplam nüfusa 1478 ylnda mukata’a kapsamndaki 40 kişiyi (toplam: 1.224 olmaktadr); 1528 ylnda vazifeli ve mu’tak 19 kişiyi (toplam: 3.036 olmaktadr) ve 1575 Tapu tahrir defterlerinde, ihtida edenlerin (mühtedilerin) baba ismi hanelerine ylnda vazifeli, mühtedi, mu’tak ve değişik cemaatlerden 436 kişiyi (toplam: 2.802) eklemek gerekir. “Abdullah” şeklinde yazlmaktadr. Kilizman/Ayasefud’ta 1528 tahririnde 3 ve 1575 gösterilen tahmini nüfusa dahil değildir. Bu bağlamda, 1528 tahririnde deftere: tahririnde 4 kişi mu’tak; yine 1575 tahririnde 1 kişi mühtedi olarak deftere 9 Kilizman/Ayasefud’ta 8 imam, hatip ve müezzin (dördü toprak tasarruf etmektedir), 4 kaydedilmişti . Milioris’in, Klazomenai’den ayrlmş ve/veya onlarn soyundan gelip, muhassl, 2 sipahi ile 6 pir ve malul olmak üzere, toplam 20 kişi yazlmş iken; 1575 Güzelbahçe ilçe merkezine yerleşmiş olan halkn, Müslümanlğ kabul etmek zorunda brakldğna ilişkin savndan önceki bölümde söz etmiştik. Prof. Kütükoğlu’nun, 16.

3 Kemal H. Karpat, Osmanl Nüfusu (1830–1914), Demografik ve Sosyal Özellikleri, Çeviri: Bahar Yüzyl başlarnda İzmir ve Urla merkezi dşnda, İzmir Kazas’nda gayr-i Müslim Trnakç, İstanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar, İstanbul, 2003, s. 46. 10 4 Ömer Lütfü Barkan, “Tarihi Demografi Araştrmalar ve Osmanl Tarihi”, Türkiyat Mecmuas, X, 1953, nüfusa rastlanmadğn ortaya koymas ve 1575’ten önceki tahrirlerde Kilizman’da s.s. 1-26’da, hane saysyla çarplacak katsayy “5” olarak vermekte, ancak bu rakamn değişken olabileceğini belirtmektedir. Nejat Göyünç, “Hane Deyimi Hakknda”, Tarih Dergisi, Say: 32, 1979, s.s. baba ismi hanesine “Abdullah” yazlmş bir vergi mükellefinin görünmeyişi, bu iddiann 331-348’de, aile manasna gelen hane katsaysnn “4”ün biraz üstüne çkabileceğini yamakta ise de, demografi üzerine çalşanlarca Barkan’n önerdiği katsay benimsenmiştir. doğru olabileceğine işaret etmektedir. 5 Burada “muhassl” vergi tahsildar anlamnda değil, “ilim tahsil eden” manasnda olup, bunlarn çoğunun mücerred yani bekâr olduklar düşünülmektedir. 7 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 91’deki Tablo XXII’den. 6 Bunlar hakknda bilgi için bkz. Kate Fleet (Ed.), Türkiye Tarihi 1071–1453, Bizans’tan Türkiye’ye 8 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 83. içinde, Pal Fodor, “Osmanllar ve Savaş 1300–1453”, Çeviri: Ali Özdamar, İstanbul: Kitap Yaynevi, 9 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 93’teki Tablo XXIII’ten. 2012, s. s. 260-261 ve Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 106-114. 10 Kütükoğlu, 2000 (B), s. 3. Ayn bilgi için bkz. Erdoğdu, s. 224. 60

1478 tahririnde, Aydn Sancağ’ndaki köylerin, aralarnda Kilizman/Ayasefud ve Kzldağ’n bulunduğu bir ksmnda, mukata’a kapsamna alnmş baz kişilerin, Sancakbeyi İshak Paşa’nn tmarna katldğ görülmektedir. Söz konusu tahrire göre Ayasefud’ta 5, Kzldağ’da 3 mukata’a hanesi (toplam: 40 kişi) varken; sonraki tahrir defterine (1575) ne bu, ne de Kilizman’a bağl diğer köylerde mukata’a hanesi kaydedilmiştir11.

Malazgirt Savaş’ndan (1071) sonra hzlanan: Oğuzlarn Anadolu’ya göçü, 13. Yüzyldaki Moğol istilas nedeniyle adeta bir sele dönüşmüştü12. Anadolu’nun Türkleşmesinde büyük rol oynayan Oğuzlarn Müslüman olanlarna “Türkmen”, bunlarn yerleşik hayat sürmeyenleri, yani konar-göçer olanlarna (özellikle Anadolu’nun batsnda) “Yörük” denmiştir. “Yar yerleşik” yaşam süren Türkmen cemaatler, hayvanclkla uğraşmakla beraber kşlaklar yaknnda ziraat de yapmakta olup, tahrir eminleri (il yazcs) ve kâtipler tarafndan tapu tahrir defterlerine kaydedilmişlerdi13. Önceki bölümde de yazdğmz üzere, olaslkla Aydnoğlu Beyliği döneminde, konar-göçer yaşam süren baz Türkmen ve Yörük cemaatleri, takip edilen bir politika ve/veya coğrafi çevrenin sunduğu imkânlardan ötürü yerleşik (veya yar yerleşik) yaşama geçmişler ve kurduklar köylere cemaatlerinin isimlerini vermişlerdir14. İzmir Kazas’nda cemaat ismi taşmayan birkaç yerleşim merkezi vard ki, bunlardan biri de Kilizman’d15. Bu durum, Kilizman merkezine bir Türkmen ve/veya Yörük cemaatinin iskân edilmediğine işaret etmektedir. Ancak Kilizman’n yakn çevresi söz konusu olduğunda, durum değişmektedir. Şöyle ki, 1528 tahriri srasnda Kzldağ’da bulunup, toprak tasarruf etmeyen 70 hane ve 9 mücerretten ibaret “Uzunhac” isimli cemaatin, 1575 tahririnde ovaya inip, İzmir Körfezi’nin güney- batsndaki üç köyde yar yerleşik yaşama geçtiği anlaşlmaktadr. Bu köylerden ikisi: Ayasefud ve Balçkhavli olup Ayasefud’ta 45 hane, 23 mücerred; Balçkhavli’de ise, 2 hane ve 1 mücerred (toplam: 259 kişi) deftere kaydedilmişti16. 1575 tahririnde, Uzunhac Cemaati gibi, oturmakta olduklar köylere göre deftere kaydedilmiş yar-

11 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 94 ve 95’teki Tablo XXIV’ten. 12 Fuat Köprülü, Osmanl İmparatorluğu’nun Kuruluşu, İstanbul, 1981, s. 85. 13 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 96-97’den, “yar yerleşik” Türkmenler, sadece hayvanclk yapan “tam göçebe”lerden kolayca ayrlabilir. Onlar kendileri gibi hem hayvanclk, hem de kşlakta ziraat yapan “yar göçebe”lerden ayran: Yar yerleşik Türkmenlerin yaylak ve kşlak yerleri arasnda hep birlikte hareket etmeyip, yaylağa çkamayacak kadar hasta ve yaşl olanlar kşlakta brakmalaryd. 14 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 62. 15 Kütükoğlu, 2000 (B), s.s. 2-3 ve 7. 16 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 98-99. 60 61

1478 tahririnde, Aydn Sancağ’ndaki köylerin, aralarnda Kilizman/Ayasefud ve yerleşik bir başka Türkmen cemaati: “Urban- Buğurcuyan” denilen buğurcu (deveci) Kzldağ’n bulunduğu bir ksmnda, mukata’a kapsamna alnmş baz kişilerin, Araplardr. Halep Türkmenlerine mensup cemaatlerden olup, deve yetiştirmelerinden Sancakbeyi İshak Paşa’nn tmarna katldğ görülmektedir. Söz konusu tahrire göre ötürü bu isimle anlan söz konusu cemaatten 30 hane ve 3 mücerred (toplam: 153 kişi), Ayasefud’ta 5, Kzldağ’da 3 mukata’a hanesi (toplam: 40 kişi) varken; sonraki tahrir Balçkhavli’de ikamet ediyordu17. Balçkhavli Köyü’nün 1575’te, “Karacakoyunlu” defterine (1575) ne bu, ne de Kilizman’a bağl diğer köylerde mukata’a hanesi Yörük topluluğuna bağl Derzi Ali kaydedilmiştir11. Cemaati’nden de sakinleri vard: Bunlarn says 1532–33 ylnda 55 hane ve 14 Malazgirt Savaş’ndan (1071) sonra hzlanan: Oğuzlarn Anadolu’ya göçü, 13. 12 mücerred (toplam: 289 kişi); 1550 ylnda ise, Yüzyldaki Moğol istilas nedeniyle adeta bir sele dönüşmüştü . Anadolu’nun 34 hane ve 16 mücerred (toplam 186 kişi) Türkleşmesinde büyük rol oynayan Oğuzlarn Müslüman olanlarna “Türkmen”, idi18. bunlarn yerleşik hayat sürmeyenleri, yani konar-göçer olanlarna (özellikle Anadolu’nun batsnda) “Yörük” denmiştir. “Yar yerleşik” yaşam süren Türkmen Tablo 4 ve 5’ten hareketle 1478’den cemaatler, hayvanclkla uğraşmakla beraber kşlaklar yaknnda ziraat de yapmakta 1575’e Kilizman/Ayasefud ve köylerinde hane olup, tahrir eminleri (il yazcs) ve kâtipler tarafndan tapu tahrir defterlerine ve mücerred says ile nüfusun, yeni köylerin kaydedilmişlerdi13. Önceki bölümde de yazdğmz üzere, olaslkla Aydnoğlu Beyliği de kurulmasyla artmş olduğunu döneminde, konar-göçer yaşam süren baz Türkmen ve Yörük cemaatleri, takip edilen anmsatalm. Tek istisna, 1528’teki hane bir politika ve/veya coğrafi çevrenin sunduğu imkânlardan ötürü yerleşik (veya yar saysnn, 1575’te (573–417=) 156 eksilmiş yerleşik) yaşama geçmişler ve kurduklar köylere cemaatlerinin isimlerini olmasdr. Bu durum hane nüfusunda 780 vermişlerdir14. İzmir Kazas’nda cemaat ismi taşmayan birkaç yerleşim merkezi vard kişilik bir azalmaya tekabül etmektedir. Ayn 15 ki, bunlardan biri de Kilizman’d . Bu durum, Kilizman merkezine bir Türkmen süreçte mücerred nüfusun neredeyse ikiye Piri Reis’in Çizimiyle İzmir Liman ve ve/veya Yörük cemaatinin iskân edilmediğine işaret etmektedir. Ancak Kilizman’n Yöresi katlanmş olmas (% 84.7), nüfustaki Kaynak: 1521 tarihli ve “Bahriye” başlkl yakn çevresi söz konusu olduğunda, durum değişmektedir. Şöyle ki, 1528 tahriri kitab, s. 159’dan aktaran, Prof. Dr. A. Afet eksilmeyi tolere etmekten uzaktr (toplam: İnan, Piri reis’in hayat ve eserleri, Ankara: srasnda Kzldağ’da bulunup, toprak tasarruf etmeyen 70 hane ve 9 mücerretten ibaret Türk Tarih Kurumu Yaynlar, 2008, Levha 651 kişi). Kilizman özelinde bakldğnda ise, “Uzunhac” isimli cemaatin, 1575 tahririnde ovaya inip, İzmir Körfezi’nin güney- XLIV. 1478’den 1575’e hane saysnda sürekli bir Açklama: Üstteki halka içinde “Kilizman; batsndaki üç köyde yar yerleşik yaşama geçtiği anlaşlmaktadr. Bu köylerden ikisi: alttakinde ise, “Kzldağ” yazmaktadr. azalma; mücerred saysnda (1528’de) önce Ayasefud ve Balçkhavli olup Ayasefud’ta 45 hane, 23 mücerred; Balçkhavli’de ise, 2 artş, daha sonra (1575’de) düşme olduğu görülmektedir. 16 hane ve 1 mücerred (toplam: 259 kişi) deftere kaydedilmişti . 1575 tahririnde, Öncelikle 16 Yüzylda yaplmş tahrirler (yani 1528 ve 1575) dikkate Uzunhac Cemaati gibi, oturmakta olduklar köylere göre deftere kaydedilmiş yar- alndğnda, Kilizman merkez ve Kilizman/Ayasefid ve köylerinde nüfus azalrken, İzmir şehri ve Urla Nahiyesi’nde nüfusun patlamş olduğunu belirtelim19. Kütükoğlu’na göre 11 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 94 ve 95’teki Tablo XXIV’ten. 12 Fuat Köprülü, Osmanl İmparatorluğu’nun Kuruluşu, İstanbul, 1981, s. 85. bu patlamann nedeni, köyde geçim imkânlarnn giderek azalmas ve eşkyalk ile suhte 13 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 96-97’den, “yar yerleşik” Türkmenler, sadece hayvanclk yapan “tam göçebe”lerden kolayca ayrlabilir. Onlar kendileri gibi hem hayvanclk, hem de kşlakta ziraat yapan hareketlerinden (medrese öğrencilerinin iş bulamamalarndan ötürü asayişi bozan “yar göçebe”lerden ayran: Yar yerleşik Türkmenlerin yaylak ve kşlak yerleri arasnda hep birlikte hareket etmeyip, yaylağa çkamayacak kadar hasta ve yaşl olanlar kşlakta brakmalaryd. 17 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 99. 14 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 62. 18 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 100-101. 15 Kütükoğlu, 2000 (B), s.s. 2-3 ve 7. 19 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 114’te, İzmir şehri nüfusunun 1528’te 1.194 iken, 1.575’te 3.345’e; Urla’nn 16 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 98-99. ise ayn dönemde 2.950’den 6.600’e çktğ okunmaktadr. 62

eylemleri) kaynaklanan iç göçtü20. Düzenli tahrir yaplmadğndan, 17 ve 18. Yüzyllarda Kilizman ve köyleri nüfusuna şk tutacak kaynaklardan yoksun olsak da21, İzmir ve yakn çevresinde güvenlikle ilgili ciddi skntlar olduğunu gösteren bilgilere sahibiz.

Osmanl Devleti, Avusturya (1593–1606) ve İran (1603–1618) ile tutuştuğu savaşlarda beklemediği kadar çok tüfekli piyadeye gereksinim duyunca, çoğu toprak tasarruf etmeyen köylüleri levent olarak yeniçeri saflarna katmşt. 17. Yüzyla girilirken, savaş usulleri konusunda bilgilenmiş birçok işsiz levent, çeteler halinde dolaşyor, köyleri ve ürünü gasp ediyor, köylüleri topraklarndan sürüp kentleri yağma ve ykmakla tehdit ediyordu. 1590–91 ylnda, Sğla Sancağ’nda yaplan eşkya temizliğinin ardndan, beylerin Rodos’tan gelen tacirleri korumak ve Bir Yeniçeri Portresi Kaynak: C. De Bruyn, Reizen door de Selanik’ten İstanbul’a çuha getirmek için vermaardste delen van Kleinasia. De eylanden Scio, Rhodus, Cyprus, Metelino, Stancho etc. denize açlmas, İzmir Kazas’n savunmasz Mitsdaders de voornaamste steden van Aegypten, Syrien en Palestina, Delft, 1968’den aktaran, brakmşt. Devletin merkezi denetimi tesis İzmir Gezisi, Antoine Galand’n Bir El Yazmas (1678), Metni sunan, düzenleyen ve için, Anadolu krsalna kurduğu ordugâhlara notlarla açklayan: Frédéric Bauden, yolladğ yeniçeriler, ksa sürede yerel Çeviren: Erol Üyepazarc, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2003, çkarlara bağlanp merkezkaç bir kuvvet haline s. 70. geldiler. 1592’de, Rodos Adas’n Anadolu anakarasndan ayran denizi korumakla görevlendirilen bir grup yeniçeri, çevrelerine topladklar haydutlarla birlikte Tire İzmir ve Çeşme’ye yöneldiler. Yaklaşk 200 kişiden oluşan bu çete, kervanlara pusu kurarak ticari eşyalar yağmalad, köylere basknlar vermişti. Ertesi yl, Urla’dan “Ksrakoğlu Hamza” isminde birisi, yeniçerilerin keçe külahn takarak çevresine korku salmşt. 1596’da “Ali” isimli bir başka Urlal, bölükbaş olduğunu iddia ederek birkaç kazann eşkyasn emri altnda toplayarak, Sğla Vilayeti’nde eşkyalğa girişti. “Ali, kendi İslam hukuku yorumu doğrultusunda

20 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 114. 21 Kütükoğlu, 2000 (B), s. 11. 62 63

eylemleri) kaynaklanan iç göçtü20. Düzenli tahrir yaplmadğndan, 17 ve 18. köylülerden para topluyor, onlar cezalandryor, hatta idam ediyordu”. Devletin Sğla Yüzyllarda Kilizman ve köyleri nüfusuna şk tutacak kaynaklardan yoksun olsak da21, Sancağ’ndaki nüfuslu tebaasnn 1605 ylnda, kad temsilcisi olduğu iddiasnda olup, İzmir ve yakn çevresinde güvenlikle ilgili ciddi skntlar olduğunu gösteren bilgilere köylülerin mal ve rzna tasallut eden yeniçeri Hasan Osman’a karş imdat çağrsnda sahibiz. bulunmasnn bir işe yaramadğ anlaşlyor. Nitekim 1607–8 ylnda, Seferihisar’dan 15–20 kişi, Barçnl köylülerinden 600 baş sğr ve öküz çalmş, yollar kesen yeniçeri Osmanl Devleti, Avusturya (1593–1606) çeteleri bir sipahinin evini yağmalamş, eşkya Manisa yaknlarndaki kalelere karş ve İran (1603–1618) ile tutuştuğu savaşlarda yğnak yapmşt. 1615–16 ylnda, kolay manevra yapabilen küçük tekneler kullanan beklemediği kadar çok tüfekli piyadeye korsanlar, Sğla sakinlerine korku salmşt. Ertesi yl, Seferihisar’daki yeniçeriler kasap, gereksinim duyunca, çoğu toprak tasarruf frnc ve pazarclk yapmakta olduklarndan İran seferine katlmay reddetmişlerdi ki, etmeyen köylüleri levent olarak yeniçeri bunlar mallar için fazla fiyat koyduklarndan, lonca düzenini zayf düşürmekteydiler. saflarna katmşt. 17. Yüzyla girilirken, 1630–31 ylnda Urla çevresindeki köyler, cinayet ve yağma olaylaryla sarslmşt22 savaş usulleri konusunda bilgilenmiş birçok . işsiz levent, çeteler halinde dolaşyor, köyleri Yukarda sözünü ettiğimiz olaylar nedeniyle Kilizman ve köylerindeki hanelerin, ve ürünü gasp ediyor, köylüleri topraklarndan 17. Yüzyln ilk yarsnda önceki yüzylda olduğu gibi göç etmeye devam ettiğini sürüp kentleri yağma ve ykmakla tehdit düşünmemiz gayet doğaldr. Göçün yönü, Urla nahiyesinden çok İzmir şehrine doğru ediyordu. 1590–91 ylnda, Sğla Sancağ’nda olmaldr. Çünkü Sğla Sancağ dahilinde, başlangçta reayann (köylünün) elindeki yaplan eşkya temizliğinin ardndan, beylerin ateşli silahlara el koyan devlet, 1593 ylnda Sğla Beyi’ne gönderdiği bir emirde Rodos’tan gelen tacirleri korumak ve yazldğ üzere, eşkya ve korsan saldrlarndan ylmş Urla ve civarndaki köyler Bir Yeniçeri Portresi Kaynak: C. De Bruyn, Reizen door de Selanik’ten İstanbul’a çuha getirmek için ahalisini şöyle istisna etmişti: vermaardste delen van Kleinasia. De eylanden Scio, Rhodus, Cyprus, Metelino, Stancho etc. denize açlmas, İzmir Kazas’n savunmasz ... İzmir kazasna tabi Urla ve tevabiinde olan karyeler leb-i derya olup reayas biz Mitsdaders de voornaamste steden van Aegypten, serhadda sakinleriz küffar-i haksarn gemileri gelüp ve vilayetimizi nice kere garet Syrien en Palestina, Delft, 1968’den aktaran, brakmşt. Devletin merkezi denetimi tesis etmişlerdir yine gelmek ihtimali vardr bize tüfeng lazmdr ahvalimizi arz edik İzmir Gezisi, Antoine Galand’n Bir El için, Anadolu krsalna kurduğu ordugâhlara deyi ilhah edüp ve fi’l hakika takrirleri vaki mutabk olup kasaba-i Urla ve Yazmas (1678), Metni sunan, düzenleyen ve tevabiinde vaki olan karyelerde sakin olan reaya ellerinde olan tüfengleri notlarla açklayan: Frédéric Bauden, yolladğ yeniçeriler, ksa sürede yerel aldurmayub maada reaya ellerinde bulunan tüfengleri emr-i sabka mucebince Çeviren: Erol Üyepazarc, İzmir: İzmir alub miri için kabz eylesiz amma Urla ve tevabi reayasna muhkem tenbih ve tekid Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2003, çkarlara bağlanp merkezkaç bir kuvvet haline 23 s. 70. eylesiz... ehl-i fesada tüfeng verdikleri zahir olan anlardan dahi miri için alnur... geldiler. 1592’de, Rodos Adas’n Anadolu anakarasndan ayran denizi korumakla görevlendirilen bir grup yeniçeri, çevrelerine topladklar haydutlarla birlikte Tire İzmir ve Çeşme’ye yöneldiler. Yaklaşk 200 kişiden oluşan bu çete, kervanlara pusu kurarak ticari eşyalar yağmalad, köylere basknlar vermişti. Ertesi yl, Urla’dan “Ksrakoğlu Hamza” isminde birisi, yeniçerilerin keçe külahn takarak çevresine korku salmşt. 1596’da “Ali” isimli bir başka Urlal,

22 bölükbaş olduğunu iddia ederek birkaç kazann eşkyasn emri altnda toplayarak, Daniel Goffman, İzmir ve Levanten Dünya (1550–1650), Çevirenler: Ayşen Anadol-Neyyir Kalaycoğlu, İstanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar, 1995, s.s. 21-25. Sğla Vilayeti’nde eşkyalğa girişti. “Ali, kendi İslam hukuku yorumu doğrultusunda 23 Goffman, s.s. 26-27. Emrin sadeleştirilmiş özeti şudur: İzmir Kazas’nda denizin kysnda bulunan Urla kentinde reaya “snrda yaşyoruz. Ve kâfir gemileri sk sk gelip vilayetimizi yağmalyor. Yeniden gelmeleri muhtemeldir. Malmz korumak için tüfeğe ihtiyacmz var” dedi. Doğru söylüyorlar. Urla’daki 20 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 114. ve çevre köylerdeki reayann elindeki tüfenkler alnmasn. Başkalarna gelince, onlarn ateşli silahlarna 21 Kütükoğlu, 2000 (B), s. 11. devlet adna el koymalsn. Ancak Urla sakinlerini, tüfekleri fesatçlara vermemeleri için yeniden uyar. 64

İzmir Körfezi Haritas Kaynak: O. Dapper, Description exacte des isles de l’archipel et quelques autres adjacentes, Amsterdam, 1703’ten, İzmir Gezisi, Antoine Galand’n Bir El Yazmas (1678), Metni sunan, düzenleyen ve notlarla açklayan: Frédéric Bauden, Çeviren: Erol Üyepazarc, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2003, s. 29.

1659 Ekim ayna ait ayrntl bir avarz (geçici vergi) defterinden, İzmir’deki Müslüman mahalle saysnn bir yüzyl içinde 7’den 15’e çktğ, ayn süre içinde şehirdeki gayri Müslim nüfusun hatr saylr oranda arttğ anlaşlmaktadr. Bu tarihte İzmir şehri nüfusunun % 51’ini Müslümanlar, % 23’ünü Rumlar, % 21’ini Yahudiler, % 5’ini Ermeniler oluşturuyordu24. Ermeni ve Yahudi nüfusun nereden ve neden İzmir’e geldiği bilinmektedir. Ermeniler 1610’dan sonra, Ağr Dağ’n ele geçiren İran Şah Abbas’n, kendilerini çöle nakletmek istemesi üzerine İzmir’e gelmişlerdi25. Yahudiler ise, ayn tarihlerde Selanik’te çkan bir tekstil krizi nedeniyle İzmir’e göçmüşlerdi26.

24 Kütükoğlu, 2000 (B), s. 26. 25 P. Srabion Eprikyan, Badgerazart Pnaşkharhik Pararan (Resimli Coğrafi Sözlük), II. Bask, Cilt I, Venedik St. Lazar, s. 797’den aktaran, Aykan Candemir-Vagarşak Seropyan, İzmir Ermenileri, Baslmamş Daktilo Metin, s.s. 3-4. 26 Erdoğdu, s. 224. 64 65

SEYAHATNAMELERDE KİLİZMAN Evliya Çelebi, 17. Yüzylda kaleme aldğ seyahatnamesinde, “... İzmir’den Urla şehrine deryadan (denizden) garp tarafna otuz mildir” dedikten sonra, Urla hakknda bilgi vermeye başlamaktadr. Evliya’nn çağdaş bir Fransz seyyah: Antikac ve şarkiyatç Antoine Galland’n, 1677–1678 yllarnda İzmir’e yaptğ bir seyahatte kaleme almş olduğu bir el yazmasnda (1678) deniz yoluyla İzmir’e varşn anlatrken “Öğle üzeri İzmir Körfezi’ne girdik; akşam olmadan kentin önünde demirlemeliydik; eğer gemimiz sol tarafa fazlaca giderse Provence’l denizcilerin “secans” diye adlandrdklar deniz dibindeki çamura batabilirdik (O. Dapper’in haritasnda görülen: Gediz Çay’nn taşdğ alüvyon)... kente 6 mil uzaklkta olan küçük koyun girişindeki kalenin önünden gece geçip nihai olarak demirlediğimizde daha gün şmamşt...” demektedir. Urla ve daha ziyade Klazomenai’den söz eden Galland’n, oraya denizden mi yoksa karadan m gittiği belli değildir. Galland el yazmasnda Kilizman’dan bir kez (“Kilisman” demektedir), İzmir çevresinde vergi toplayan kamu görevlilerini (mütesellimler) anlatrken söz etmekte, Kilisman müteselliminin bu hizmeti üstüne almas karşlğnda devlete, 4.000 ekü (Akçe) ödediğini yazmaktadr. Aslen doktor ve arkeolog olan bir başka Fransz seyyah: Jacob Spon’un da, ayn yl yaymlanmş bir kitabnda Kilisman’dan söz ettiği, ancak Urla’dan sonra geldiğini yazmakla yetindiği görülmektedir. 13 Nisan 1702 günü Bursa’dan karayoluyla İzmir’e gelen, tp ve botanik profesörü Fransz seyyah: Joseph Pitton de Tournefort, Narldere’deki Çatalkaya’dan: “Bu dağn iki tepesine ‘Kardeşler’ diyorlar, çünkü birbirleriyle ayn, karşlkl birbirlerine bakan ikiz gibi. Provencellar ‘Poussos’ adn vermişler, yani Memeler, tpk eski Greklerin dediği gibi, çünkü dağlarn tepesini böyle görüyorlard” diyerek bahsederken, Kilizman’dan söz etmez. 1739 ylnda deniz yoluyla İzmir’den Urla’ya gelmiş olan Richard Pockocke, Kilizman’dan Klazomenai’nin orada olmasn mümkün görmediğini yazarken söz etmektedir. İngiliz Şirketi Dilletanti’nin temsilcisi olarak İzmir’den karayolu ile Urla’ya gelmiş olan İngiliz seyyah Richard Chandler, “Travels in Asia Minor” başlkl kitabnda (Oxford, 1775) Kilizman’dan söz etmez. Fransz şair ve seyyah Lamartine, 1833 Bahar’nda İzmir’e gelip bir ay kalr. Şehirden ayrldğ günle ilgili şunlar yazyor: “15 Mays, İzmir Körfezi’nden pupa yelken çkş; Vourla hizasna varş; körfezin çkşnda karaya oturmamak için manevra yaparken, Rum kaptann beceriksizliği sayesinde gemi bir İzmir Körfezi Haritas kum dağna dokunuyor; aldğ bir darbe ile direkler sarslyor ve karadan üç fersah uzakta gemi Kaynak: O. Dapper, Description exacte des isles de l’archipel et quelques autres adjacentes, Amsterdam, hareketsiz kalyor...”. Piri Reis de, karalamasn 1521 ylnda tamamladğ bir harita-klavuz olan, ünlü 1703’ten, İzmir Gezisi, Antoine Galand’n Bir El Yazmas (1678), Metni sunan, düzenleyen ve notlarla eseri Bahriye’de, şu cümlelerle ayn kum dağna dikkat çeker: “İzmir’e giden gemiler kble tarafndan açklayan: Frédéric Bauden, Çeviren: Erol Üyepazarc, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Kzldağ kurbuna (yaknna) yüzer, lakin sancak burnuna varnca ondan sonra rast ortaya yürürler, Yayn, 2003, s. 29. zira sancak burunda sğ vardr, hem Menemen kys ifratla sğdr...”. Piri Reis’in İzmir Liman ve yöresini gösteren bir haritaya ismini koymak dşnda, Kilizman’dan hiç söz etmediğini belirtelim. Neredeyse tümü deniz yoluyla İzmir’e gelmiş yabanc seyyahlar, bu çerçeve yaz içinde yaplmş 1659 Ekim ayna ait ayrntl bir avarz (geçici vergi) defterinden, İzmir’deki Müslüman alntlardan açkça anlaşlacağ üzere, körfeze girerken Gediz Çay’nn deniz tabanna yğdğ mahalle saysnn bir yüzyl içinde 7’den 15’e çktğ, ayn süre içinde şehirdeki gayri alüvyondan kurtulmak için Kilizman sahiline yakn seyretmek zorundalard. Olaslkla Kilizman’ gördüler, ancak 17–19 Yüzyllar arasnda Kilizman’n bahsedilmeye değer ayrc bir özelliği Müslim nüfusun hatr saylr oranda arttğ anlaşlmaktadr. Bu tarihte İzmir şehri olmadğndan, ondan pek bahsetmediler. Kaynak: Evliya Çelebi Seyahatnamesi, Hazrlayanlar: Yücel Dağl-Seyit Ali Kahraman-Robert nüfusunun % 51’ini Müslümanlar, % 23’ünü Rumlar, % 21’ini Yahudiler, % 5’ini Dankoff, 9. Kitap, İstanbul: Yap Kredi Yaynlar, 2005, s. 54; İzmir Gezisi, Antoine Galand’n Bir El 24 Yazmas (1678), s. 27, 98 ve 105-106; Gertrude Durusoy, “Tavernier ve Tournefort İzmir ve Ermeniler oluşturuyordu . Ermeni ve Yahudi nüfusun nereden ve neden İzmir’e geldiği Kuşadas’nda”, Fransz Seyahatnameleri ve Tarihin Aynasnda İzmir Kolokyumu, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2002, s. 183; Milioris, 2003, s.s 75-76; Hanife Güven, bilinmektedir. Ermeniler 1610’dan sonra, Ağr Dağ’n ele geçiren İran Şah Abbas’n, “Lamartine Ege Bölgesi’nde”, Fransz Seyahatnameleri ve Tarihin Aynasnda İzmir Kolokyumu, s. kendilerini çöle nakletmek istemesi üzerine İzmir’e gelmişlerdi25. Yahudiler ise, ayn 159; Bahriye, s. 152’den aktaran, İnan, s. 24. 26 tarihlerde Selanik’te çkan bir tekstil krizi nedeniyle İzmir’e göçmüşlerdi . İzmir şehrindeki en kalabalk gayri Müslim cemaat olan Rumlarn, nereden göçtükleri belli değilse de27, şehrin frsatlar sunmaya başlayan ticari yükselişi

nedeniyle gelmiş olduklar kesindir. Ancak bir gazetemizin gezi ekinde öne sürüldüğü

gibi, bunlarn 1700’lü yllarda (özellikle ilk üççeyreğinde) Kilizman’a gelmiş olmalar

24 Kütükoğlu, 2000 (B), s. 26. pek mümkün görünmemektedir. Yunanca bir kaynağa dayanarak, 18. Yüzyl sonu ile 25 P. Srabion Eprikyan, Badgerazart Pnaşkharhik Pararan (Resimli Coğrafi Sözlük), II. Bask, Cilt I, Venedik St. Lazar, s. 797’den aktaran, Aykan Candemir-Vagarşak Seropyan, İzmir Ermenileri, 19. Yüzyln ilk çeyreğinde Rum göçmenlerin, Ege Denizi’ndeki Naksos ve Paros Baslmamş Daktilo Metin, s.s. 3-4. 26 Erdoğdu, s. 224. 27 Erdoğdu, s. 224. 66

adalaryla Çeşme Yarmadas’ndaki: Çiftlik (Kato Panagia), Agios Yeorgios ve Reisdere köylerinden Kilizman’a geldiklerini yazmştk. Ancak bunlarn, yine ayn gezi ekinde öne sürüldüğü gibi, Alibey Deresi yaknnda: “Aşağ Çarş” ismiyle bilinen bölgeye (şimdi Atatürk Mahallesi snrlar içindedir) yerleştiklerine28 ilişkin yazl bir kayt bulunmamaktadr.

Söz konusu Rum göçmenlerin Kilizman’daki varlğn, Osmanl-Rus savaşn bitiren Edirne Antlaşmas’ndan sonra yaplmş: 1831 saym da ortaya koymaktadr. İzmir Kazas’n mevaliden (ilmiyeden) Evkaf Müfettişi Süleyman Molla’nn yazdğ ve Osmanl Devleti’nde toprak tahriri amacyla yaplmamş bu ilk sayma göre: Ayasefid’te 375 hanede 882 Müslüman; 48 hanede 108 Aşağ Çarş’da Eski Bir Taş Ev Açklama: Ev sahibesi Fatma Figen Rum olmak üzere, toplam 423 hanede 990 Bütün’e göre bu ev, Kilizman ağalarndan birisi olan dede dedesi için, Kilizmanl erkek yaşamaktayd. Yörük taifesinden olup Rum ustalar tarafndan yaplmştr. Kendisi Ayasefid’i yurt tutmuş, 104 çadrdaki 285 ailesinin dördüncü kuşağ olarak ayn evde yaşadğn söylemiştir. erkeği de bu sayya eklemek gerekir (toplam: 1.275 kişi)29. Sonuç olarak, erkeklerle ayn sayda kadnn yaşadğ varsayldğnda, Kilizman/Ayasefid Nahiyesi nüfusunun 1831 ylnda tahminen: 2.334 Müslüman; 216 Rum olmak üzere, toplam 2.550 olduğu düşünülebilir. Kilizman/Ayasefid’in 1831 ylnda, 1575 tahririndeki yani 2.5 yüzyl önceki nüfusunu muhafaza ediyor olmas, öncelikle aldğndan (sadece Rumlar olmal) çok daha fazla göç vermiş olmas ile açklanabilir.

İzmir’in, Aydn Vilayeti’ne bağl “İzmir” isimli bir sancağn merkezi yaplmasndan 10 yl sonra, Aydn Vilayeti’nce bastrlmaya başlanan resmi yllklar (ilki: 1878 tarihlidir), iki meşrutiyet aras dönemde kaza baznda (Urla Kazas dahil) nüfus bağlamnda veri sunarken, nahiyeler baznda suskun kalmaktadr. Bu değerlendirmeye istisna oluşturan tek yllk, mali 1307 (miladi 1891–1892) tarihli olandr.

28 Bu ek için bkz. Ozan Yayman, “Araftaki Güzel: Güzelbahçe”, Cumhuriyet Dört Mevsim Gezi, Say: 100, 19 Eylül 2007, s.s. 4-10. 29 Karal, s. 8, 10, 134-135, 138 ve 207. Ayn tarihte Urla’nn erkek nüfusu: 1806 Müslüman, 2647 Rum, 29 Kpti ve 50 Ermeni olmak üzere 4.532’ydi (s. 207). 66 67

adalaryla Çeşme Yarmadas’ndaki: Çiftlik (Kato Panagia), Agios Yeorgios ve Tablo 7. Ayasefit/Kilizman Nahiyesi’nde Nüfus (1891–1892) Reisdere köylerinden Kilizman’a geldiklerini yazmştk. Ancak bunlarn, yine ayn gezi Say Yerleşim Merkezinin İsmi Nüfus Bina ekinde öne sürüldüğü gibi, Alibey Deresi yaknnda: “Aşağ Çarş” ismiyle bilinen 1 Yelki Köyü 424 94 2 Efem Çukuru Köyü 494 98 bölgeye (şimdi Atatürk Mahallesi snrlar içindedir) yerleştiklerine28 ilişkin yazl bir 3 Hamidiye Köyü 329 34 4 Kavack Köyü 201 30 kayt bulunmamaktadr. 5 Payaml Köyü 204 45 6 Balçkhavli Köyü 715 - Söz konusu Rum göçmenlerin 7 Bademler Köyü 389 67 8 Çaml Köyü 194 24 Kilizman’daki varlğn, Osmanl-Rus savaşn 9 Gülcek Köyü 163 25 bitiren Edirne Antlaşmas’ndan sonra yaplmş: 10 Kilizman Köyü 808 220 11 Gödence Köyü 176 35 1831 saym da ortaya koymaktadr. İzmir 12 Hekimadas Köyü 50 10 13 Sğrkuyruğu (Çamtepe) Köyü 302 59 Kazas’n mevaliden (ilmiyeden) Evkaf Toplam (Erkek: 2.242; Kadn: 2.123) = 4.365 741 Müfettişi Süleyman Molla’nn yazdğ ve Kaynak: Salname-i Vilayet-i Aydn Mali 1307, Cilt II, s. 463. Osmanl Devleti’nde toprak tahriri amacyla Açklama: Osmanl Devleti’nin yaptğ ilk nüfus saymnn (1831) üzerinden 60 yl geçtikten sonraya ait bu saysal veriler, bir nüfus artş (+1815) olduğuna işaret etmekte ise de, bu durumun doğurganlktan ziyade yaplmamş bu ilk sayma göre: Ayasefid’te Ayasefit’e bağlanan yeni köylerden kaynaklandğ düşüncesindeyiz. Salname nüfusu kazalar baznda cemaatlere (Müslüman, Rum-Ortodoks, Yahudi gibi) ayrdğndan, bu bağlamda Ayasefit Nahiyesi karanlkta kalmaktadr. 375 hanede 882 Müslüman; 48 hanede 108 Nahiyenin, Kilizman’dan sonra en kalabalk köyü olan (715 kişi) Balçkhavli’de bina bulunmayp, burada Aşağ Çarş’da Eski Bir Taş Ev çadrlarda ikamet eden yar-yerleşik Yörük taifesi yaşyor olmaldr. Nitekim Salname-yi Vilayet-i Aydn, H. 1316 (M. 1898–1899), s. 165’te Balçkhavli, Urla Kazas’na bağl bir köy olarak görülmemektedir. Açklama: Ev sahibesi Fatma Figen Rum olmak üzere, toplam 423 hanede 990 Bütün’e göre bu ev, Kilizman ağalarndan birisi olan dede dedesi için, Kilizmanl erkek yaşamaktayd. Yörük taifesinden olup Tablo/Grafik 8. Ayasefit/Kilizman Nahiyesi'nde Nüfus Rum ustalar tarafndan yaplmştr. Kendisi Ayasefid’i yurt tutmuş, 104 çadrdaki 285 ailesinin dördüncü kuşağ olarak ayn evde (1891-1892) yaşadğn söylemiştir. erkeği de bu sayya eklemek gerekir (toplam: 29 1.275 kişi) . Sonuç olarak, erkeklerle ayn sayda kadnn yaşadğ varsayldğnda, 808

Kilizman/Ayasefid Nahiyesi nüfusunun 1831 ylnda tahminen: 2.334 Müslüman; 216 715 Rum olmak üzere, toplam 2.550 olduğu düşünülebilir. Kilizman/Ayasefid’in 1831 ylnda, 1575 tahririndeki yani 2.5 yüzyl önceki nüfusunu muhafaza ediyor olmas, öncelikle aldğndan (sadece Rumlar olmal) çok daha fazla göç vermiş olmas ile açklanabilir. 494

424 İzmir’in, Aydn Vilayeti’ne bağl “İzmir” isimli bir sancağn merkezi 389 yaplmasndan 10 yl sonra, Aydn Vilayeti’nce bastrlmaya başlanan resmi yllklar 329 (ilki: 1878 tarihlidir), iki meşrutiyet aras dönemde kaza baznda (Urla Kazas dahil) 302 nüfus bağlamnda veri sunarken, nahiyeler baznda suskun kalmaktadr. Bu 201 204 194 176 değerlendirmeye istisna oluşturan tek yllk, mali 1307 (miladi 1891–1892) tarihli 163 olandr.

50 28 Bu ek için bkz. Ozan Yayman, “Araftaki Güzel: Güzelbahçe”, Cumhuriyet Dört Mevsim Gezi, Say: 100, 19 Eylül 2007, s.s. 4-10. 29 Karal, s. 8, 10, 134-135, 138 ve 207. Ayn tarihte Urla’nn erkek nüfusu: 1806 Müslüman, 2647 Rum, Yelki Efem Hamidiye Kavack Pay aml Balçkhavli Bademler Çaml Gölcük Kilizman Gödence Hekimadas Sğrkuyruğu 29 Kpti ve 50 Ermeni olmak üzere 4.532’ydi (s. 207). Çukuru 68

20. Yüzyl arifesinde Kilizman’a gelip yerleştiği bilinen Giritli Müslüman göçmenlerin30 iskân ettiği/edildiği yer, isminden de anlaşlacağ üzere “Yeni Mahalle” olmaldr. Halkn “Girit Mahallesi” diye isimlendirdiği bu yer, şimdiki Çelebi Mahallesi’dir ki, bu mahalleyi 19. Yüzyln başnda Kilizman’a gelmiş olduğunu yazdğmz Rum göçmenler, Giritli Müslüman göçmenlerden31 önce iskân etmiş olmaldrlar. Çünkü yaplş tarihini tespit edemesek de, Kilizman’daki Kaynak: Yeni Asr, 2 Mays 1952 Açklama: Kzlbahçe’de kurulacak elektrik, yağ ve Rum Ortodoks Cemaati’nin tek un fabrikasnn içinde mevcut bulunan eski kilisenin 32 bugünkü hali. kilisesi bu mahallede: Günümüzde Erler Caddesi üzerinde bulunan Gözde Pide ve Kebap Salonu’nun karşsna düşen ve mülkiyeti Sayn Orhan Çetin’e ait arazi içinde bulunuyordu33. Girit mübadillerinden Ahmet Muhtar Tügen’in şu sözleri, yaptğmz değerlendirmeyi desteklemektedir: 1911 Girit doğumluyum. 1924 ylnda benim ve ailemin de içinde bulunduğu gemi Girit’ten (Kandiye’den) İzmir’e hareket etti. Önce Urla limanna geldik, orada 15 aile ile birlikte ayn evde kaldk. Limandaki görevliler bizlere sorular sordu, hepimizin Ahmet Muhtar Tügen (2010) mesleklerini öğrendi. Biz çiftçilik yaptğmz için Güzelbahçe’yi seçtik. Zanaat erbab olanlar genelde şehre (İzmir) gitti. Zaten çiftçilik yapanlar köylere verdiler. Ailemle taşndğm mahallede Rumlar yoğun olarak yaşadğ için mahalleye ‘Rum Mahallesi’ (Çelebi Mahallesi) deniyordu. Rumlarn bağlar bahçeleri ve 70–80 civarnda güzel evleri mevcuttu...34

30 A. Nükhet Adyeke-Nuri Adyeke (Yay. Haz.), Girit Nikâh Defteri (1916–1921) ve Girit’teki Aile Adlar, İstanbul: Lozan Mübadilleri Vakf Yaynlar, 2011, s. 27’de, 1898 yl aralk aynda İzmir üzerinden Anadolu’ya giren göçmen saysnn, her hafta birkaç yüz kişiyi aştğnn İstanbul’a bildirildiği okunmaktadr. 31 Nazm Çokişler, “Girit Göçmenleri Türk Halk Kültürü Üzerine Bir Araştrma”, Danşman: Yrd. Doç. Dr. Rabia Uçkun, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Baslmamş Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 1989, s. 33’ten, 1899 ylnda Aydn Vilayeti’ne gelen göçmen saysnn 10. 158’e ulaştğ okunmaktadr ki, bunlarn ne kadarnn Kilizman’a yerleştirildiğini tespit edebilmek mümkün olamamştr. 32 Küçük Asya Araştrmalar Merkezi - Sözlü Anlatm Arşivi (Kentro Mikrasiatikon Spoudon), Tank: Yeorgios Haciandreou ile 13 Mays 1960 günü Ermolaos Andreadis’in yapmş olduğu görüşmeden. (Vourla Bölümü). 33 Mihriban Karaman ile yaplan mülakat (Güzelbahçe / 16 Mart 2012). 34 Ahmet Muhtar Tügen ile yaplan mülakat (Güzelbahçe / 11 Ekim 2010). 68 69

20. Yüzyl arifesinde Kilizman’a gelip yerleştiği bilinen Giritli Müslüman Balkan Savaşlar’nda kaybedilen topraklardan koparak İzmir Sancağ’na yğlan göçmenlerin30 iskân ettiği/edildiği yer, isminden de anlaşlacağ üzere “Yeni Mahalle” on binlerce Müslüman/Türk göçmenden35, Kilizman Nahiyesi’ne yerleşenlerin saysn olmaldr. Halkn “Girit Mahallesi” tespit etmek mümkün olmamştr36. 1831 ylnda, saylarnn tahminen 216 olduğunu diye isimlendirdiği bu yer, şimdiki yazdğmz, Kilizman’daki Rum Ortodoks Cemaati mensuplarnn, Osmanl Devleti Çelebi Mahallesi’dir ki, bu mahalleyi Birinci Dünya Savaş’na katldktan sonra hükümetçe, Anadolu içinde bir yerde zorunlu 19. Yüzyln başnda Kilizman’a iskâna tabi tutulduklar anlaşlmaktadr. Dahiliye Nezareti’nden kaynaklanan ve Rum gelmiş olduğunu yazdğmz Rum tehcirinin uygulanacağn bölgeler ile göçmenler, Giritli Müslüman yerleşim merkezlerini gösteren bir göçmenlerden31 önce iskân etmiş belgede, “İzmir” ibaresi karşsna: olmaldrlar. Çünkü yaplş tarihini “Kilizman” ile “Ayasulug” (Selçuk) tespit edemesek de, Kilizman’daki yazlmş olduğu görülüyor. Kilizman Kaynak: Yeni Asr, 2 Mays 1952 Açklama: Kzlbahçe’de kurulacak elektrik, yağ ve Rum Ortodoks Cemaati’nin tek Rumlar, Osmanl sahilleriyle askeri un fabrikasnn içinde mevcut bulunan eski kilisenin 32 bugünkü hali. kilisesi bu mahallede: Günümüzde birliklerin güvenliğini sağlamaya Erler Caddesi üzerinde bulunan Gözde Pide ve Kebap Salonu’nun karşsna düşen ve yönelik bu uygulamaya son verildiği mülkiyeti Sayn Orhan Çetin’e ait arazi içinde 1918 ylnda evlerine dönmüş Aşağ Çarş’da Eski Bir Kâgir Ev bulunuyordu33. Girit mübadillerinden Ahmet olmaldrlar37. Cumhuriyetin ilanndan Açklama: Poyraz Caddesi, No: 21 adresinde bulunan bu cumbal ev, Kilizmanl ağalardan Muhtar Tügen’in şu sözleri, yaptğmz önce yaplmş olup, Kilizman’da İbrahim’e aitti. Şu andaki sahipleri İhsan-İlknur Güdücü çifti tarafndan 5–6 yl önce aslna uygun değerlendirmeyi desteklemektedir: nüfusu öğrenmemize araclk eden son olarak restore ettirilen evin giriş kaps yannda duran yağ küpü, Kayserili bir Ermeni usta tarafndan 1911 Girit doğumluyum. 1924 ylnda benim saym 1921 ortalarnda, Spiros yaplmştr. ve ailemin de içinde bulunduğu gemi Girit’ten (Kandiye’den) İzmir’e hareket etti. Skarpetis’in başnda bulunduğu: İzmir Yunan İdaresi İçişleri Müdürlüğü’nce Önce Urla limanna geldik, orada 15 aile ile gerçekleştirilmiştir. Sevr Antlaşmas’nn Anadolu’da Yunanistan’a braktğ arazi birlikte ayn evde kaldk. Limandaki görevliler bizlere sorular sordu, hepimizin Ahmet Muhtar Tügen (2010) içindeki şehir, kasaba ve köylerde yaşayanlarn, etnik kökenlerine göre yazldklar bu mesleklerini öğrendi. Biz çiftçilik yaptğmz için Güzelbahçe’yi seçtik. Zanaat erbab olanlar genelde şehre (İzmir) gitti. Zaten çiftçilik yapanlar köylere sayma göre Kilizman’da; 950 Türk ve 396 Rum olmak üzere, toplam 1.346 kişi verdiler. Ailemle taşndğm mahallede Rumlar yoğun olarak yaşadğ için yaşamaktayd38. Ne yazk ki, nahiyeye bağl köylerde yaşayanlar değil, köylerin mahalleye ‘Rum Mahallesi’ (Çelebi Mahallesi) deniyordu. Rumlarn bağlar bahçeleri ve 70–80 civarnda güzel evleri mevcuttu...34 isimlerini saymakla yetinen saymdan, 1900’lü yllara doğru Kilizman’a yerleşmiş

Giritli Müslümanlarn tahminen 100 kadar olduğu anlaşlmaktadr. Keza, 19. Yüzyl 30 A. Nükhet Adyeke-Nuri Adyeke (Yay. Haz.), Girit Nikâh Defteri (1916–1921) ve Girit’teki Aile Adlar, İstanbul: Lozan Mübadilleri Vakf Yaynlar, 2011, s. 27’de, 1898 yl aralk aynda İzmir üzerinden Anadolu’ya giren göçmen saysnn, her hafta birkaç yüz kişiyi aştğnn İstanbul’a bildirildiği 35 Tülay Alim, “Balkan Harplerinin Bitimi ile Birinci Dünya Savaş Arasnda Yerel Basna Göre İzmir”, okunmaktadr. Danşman: Doç. Dr. Zeki Arkan, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Baslmamş Yüksek Lisans 31 Nazm Çokişler, “Girit Göçmenleri Türk Halk Kültürü Üzerine Bir Araştrma”, Danşman: Yrd. Doç. Tezi, İzmir, 1988, s. 22’den, 22 Mays 1914 tarihine kadar Balkanlardan İzmir’e varmş Müslüman Dr. Rabia Uçkun, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Baslmamş Yüksek Lisans Tezi, İzmir, göçmenlerin saysnn 100.007’yi bulduğu öğrenilmektedir. 1989, s. 33’ten, 1899 ylnda Aydn Vilayeti’ne gelen göçmen saysnn 10. 158’e ulaştğ okunmaktadr 36 Milioris, 2003, s. 152’de, Makedonya’dan geldiklerini yazdğ Müslüman/Türk muhacirlerin, özellikle ki, bunlarn ne kadarnn Kilizman’a yerleştirildiğini tespit edebilmek mümkün olamamştr. Urla krsalnda gruplar halinde ve silahl olarak dolaştklarn, bu nedenle Rumlarn gündüzleri bile ancak 32 Küçük Asya Araştrmalar Merkezi - Sözlü Anlatm Arşivi (Kentro Mikrasiatikon Spoudon), Tank: kalabalk olarak bağlar ve tütün tarlarna gidebildiklerini yazmaktadr. Yeorgios Haciandreou ile 13 Mays 1960 günü Ermolaos Andreadis’in yapmş olduğu görüşmeden. 37 Mustafa Özdemir, “I. Dünya Savaş Srasnda Osmanl Devleti Tarafndan Gerçekleştirilen Rum (Vourla Bölümü). Tehciri”, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştrmalar Dergisi, VI/14, Bahar 2007, s. 30 ve 35. 33 Mihriban Karaman ile yaplan mülakat (Güzelbahçe / 16 Mart 2012). 38 Mihali İ. Notara, Elli Yl Önce İyonya, Eyolya ve Lidya’da (Eis tin Ionian, Aiolian kai Lidian prin 34 Ahmet Muhtar Tügen ile yaplan mülakat (Güzelbahçe / 11 Ekim 2010). Peninta Xronia), Atina, 1972, s. 11 ve 99. 70

başlarnda gelenlerden sonra, Kilizman’a kayda değer sayda Rum göçmen gelip yerleşmediği, dolaysyla artşn (216’dan 396’ya) doğurganlktan kaynaklandğ da ortadadr.

B. Cumhuriyet Dönemi Kilizman ve (Osmanl Dönemi’nde) Kilizman’a bağl köylerde, cumhuriyetin ilanndan sonra nüfusa ilişkin ilk veriler: İzmir Vilayeti 1339 [1923] Senesi İstatistiği’nce sunulmaktadr. İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü’nün, 1924 Eylülü’nde yaymlamş olduğu bu istatistiğe göre Kilizman, önceki bölümde de yazdğmz üzere, hane ve nüfus bakmndan Urla Kazas’nn en büyük köyüydü.

Tablo 9. Urla Kazas’nda Nüfus (1923) 1923 Senesi Sonunda Gerçekleşen Genel Nüfus ve Kaza, Nahiye ve Köy Köylerin Hangi Hanelerin Says İsimleri Nahiyeye Bağl Olduğu Müslüman Erkek Kadn Hane Says Urla Kazas (1) Merkez Kaza 1.460 1.463 1.726 Özbey Köyü Merkez Kazaya 401 239 166 Güvendik Köyü “ 120 79 56 Denizli Köyü “ 68 67 24 Kocadere Köyü “ 54 57 30 Kzlca Köyü “ 53 58 27 Kuşçular Köyü “ 141 139 62 Devedere Köyü “ 36 42 22 Sar Abdallar Köyü “ 54 51 29 (Kavack Köyü) “ 157 186 55 (Büyük Hamidiye Köyü) “ 68 61 31 (Payaml Köyü) “ 462 149 60 (Küçük Hamidiye Köyü) “ 84 93 17 (Yelki Köyü) “ 219 161 98 (Çaml Köyü) “ 143 168 47 (Bademler Köyü) “ 234 241 93 (Gülcük Köyü) “ 102 121 36 (Gödence Köyü) “ 106 94 38 (Sğr Kuyruğu Köyü) “ 133 160 64 (Efenin Çukuru) “ 271 302 114 (Kilizman Köyü) “ 370 374 170 (Kilizman Tahtac Köyü) “ 101 126 51 Gülbağçe Nahiyesi (2) Urla’ya bağl - - - Demircili Köyü Gülbağçe’ye bağl - - - Yağclar Köyü “ - - - Toplam (3) 4.537 4.431 3.016 Kaynak: 1923 Senesi İZMİR Vilayeti İstatistiği, 1. Kitap, Yayna Hazrlayan: Erkan Serçe, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2001, s. 11. Açklama: (1) Urla Kazas’nn sadece merkezinde, 64 hanede 223 erkek ve 205 kadn olmak üzere, toplam 428 gayri Müslim nüfus yaşamaktadr. (2) Gülbağçe ve Gülbağçe’ye bağl iki köyde (Demircili, Yağclar) nüfusun olmayş, bu yerleşmeler sakinlerinin tamamen Rum olmasndan kaynaklanmaktadr. Bunlar, Yunan Ordusu ile eş zamanl olarak Anadolu’dan ayrlmşlardr. (3) Kaza merkezinde yaşayan gayri Müslimler dahil, Urla’nn toplam nüfusu: 4.760’ erkek, 4.636’s kadn olmak üzere 9.396’dr. İsimleri parantez içinde yazlan yerleşim merkezleri, 1891–1892 ylnda Ayasefit/Kilizman Nahiyesi içinde görünen köylerdir. 70 71

başlarnda gelenlerden sonra, Kilizman’a kayda değer sayda Rum göçmen gelip yerleşmediği, dolaysyla artşn (216’dan 396’ya) doğurganlktan kaynaklandğ da Tablo/Grafik 10. Kilizman'n 1923 Ylnda Nüfusu (1891-92 ortadadr. Kilizman Nahiyesi'ne Bağl Yerleşim Merkezleri Temelinde. Bkz. Tablo 7) B. Cumhuriyet Dönemi Kilizman ve (Osmanl Dönemi’nde) Kilizman’a bağl köylerde, cumhuriyetin Kilizman Tahtac; 227; 5% Kavack; 343; 7% ilanndan sonra nüfusa ilişkin ilk veriler: İzmir Vilayeti 1339 [1923] Senesi Büyük Hamidiye; 129; 3% İstatistiği’nce sunulmaktadr. İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü’nün, 1924 Eylülü’nde Küçük Hamidiye; 177; Kilizman; 744; 16% 4% yaymlamş olduğu bu istatistiğe göre Kilizman, önceki bölümde de yazdğmz üzere, hane ve nüfus bakmndan Urla Kazas’nn en büyük köyüydü.

Tablo 9. Urla Kazas’nda Nüfus (1923) Payaml; 611; 13% 1923 Senesi Sonunda Gerçekleşen Genel Nüfus ve Kaza, Nahiye ve Köy Köylerin Hangi Hanelerin Says İsimleri Nahiyeye Bağl Müslüman Efenin Çukuru; 573; Olduğu 12% Erkek Kadn Hane Says Urla Kazas (1) Merkez Kaza 1.460 1.463 1.726 Yelki; 380; 8% Özbey Köyü Merkez Kazaya 401 239 166 Güvendik Köyü “ 120 79 56 Denizli Köyü “ 68 67 24 Sğr Kuyruğu; 293; 6% Kocadere Köyü “ 54 57 30 Çaml; 311; 7% Kzlca Köyü “ 53 58 27 Kuşçular Köyü “ 141 139 62 Gödence; 200; 4% Devedere Köyü “ 36 42 22 Gülcük; 223; 5% Bademler; 475; 10% Sar Abdallar Köyü “ 54 51 29 (Kavack Köyü) “ 157 186 55 (Büyük Hamidiye Köyü) “ 68 61 31 (Payaml Köyü) “ 462 149 60 Kilizman nüfusuna, önceki bölümde bugün Güzelbahçe’nin Yaka Mahallesi’ne (Küçük Hamidiye Köyü) “ 84 93 17 tekabül ettiğini düşündüğümüzü yazdğmz, “Kilizman Tahtac” isimli köyün nüfusunu (Yelki Köyü) “ 219 161 98 (Çaml Köyü) “ 143 168 47 da eklemek gerekir. Bu durumda, cumhuriyet ilan edildiğinde Kilizman’n nüfusu 971’e (Bademler Köyü) “ 234 241 93 (Gülcük Köyü) “ 102 121 36 çkmaktadr ki, bu rakam İzmir Yunan İdaresi İçişleri Müdürlüğü’nce 1921 ylnda (Gödence Köyü) “ 106 94 38 (Sğr Kuyruğu Köyü) “ 133 160 64 yaplmş saymn, Türkler için verdiği rakamla (950) uyum içindedir. Urlal bir Rum: (Efenin Çukuru) “ 271 302 114 Yunan işgali srasnda Kilizman’daki Rum Ortodoks Cemaati’ne ait hane saysn 50 (Kilizman Köyü) “ 370 374 170 (Kilizman Tahtac Köyü) “ 101 126 51 olarak vermektedir39. 1923 ylnda inşa edilmiş olmas muhtemel birkaç hane göz ard Gülbağçe Nahiyesi (2) Urla’ya bağl - - - Demircili Köyü Gülbağçe’ye bağl - - - edildiği ve Kilizman Tahtac Köyü’nde mevcut konutlar (51 adet) hariç tutulduğunda, Yağclar Köyü “ - - - Kilizman’da (merkez köy) Türklere ait hane saysnn tahminen 120 civarnda olduğu Toplam (3) 4.537 4.431 3.016 Kaynak: 1923 Senesi İZMİR Vilayeti İstatistiği, 1. Kitap, Yayna Hazrlayan: Erkan Serçe, İzmir: İzmir söyleyebiliriz. Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2001, s. 11. Açklama: (1) Urla Kazas’nn sadece merkezinde, 64 hanede 223 erkek ve 205 kadn olmak üzere, toplam 428 gayri Müslim nüfus yaşamaktadr. (2) Gülbağçe ve Gülbağçe’ye bağl iki köyde (Demircili, Yağclar) nüfusun olmayş, bu yerleşmeler sakinlerinin tamamen Rum olmasndan kaynaklanmaktadr. Bunlar, Yunan Ordusu ile eş zamanl olarak Anadolu’dan ayrlmşlardr. (3) Kaza merkezinde yaşayan gayri Müslimler dahil, Urla’nn toplam 39 nüfusu: 4.760’ erkek, 4.636’s kadn olmak üzere 9.396’dr. İsimleri parantez içinde yazlan yerleşim merkezleri, Küçük Asya Araştrmalar Merkezi - Sözlü Anlatm Arşivi (Kentro Mikrasiatikon Spoudon), Tank: 1891–1892 ylnda Ayasefit/Kilizman Nahiyesi içinde görünen köylerdir. Yeorgios Haciandreou ile 13 Mays 1960 günü Ermolaos Andreadis’in yapmş olduğu görüşmeden. (Vourla Bölümü). 72

KİLİZMAN’DAKİ TAHTACI TÜRKMENLER Osmanl Devleti’nin tahrir defterlerine “Cemaat-i Tahtacyan” olarak yazdğ, Alevi inancndan Tahtac Türkmenlerinin “Yannyatr/Yanyatr” ve “Hac Emirli” isimli iki ocaklar vardr. Bugün Güzelbahçe’de yaşayan Tahtac Türkmenleri, Bağdat’tan önce Adana civarna gelmiş; ardndan Anadolu’nun batsna: Ege ve Akdeniz bölgesine göçüp yerleşmiş olup, Yanyatr Ocağ’nn Çobanl Oymağ’na mensupturlar. “Çobanl”, Kzldağ’dan Narldere’ye inip yerleşen tahtac Türkmenlerine, İzmirlilerin verdiği isimdir. Yanyatr Ocağ’nn Türkiye’deki merkezi Narldere ilçesidir. 16. Yüzyl başlarnda Kzldağ’da toprak tasarruf etmeyen (konar-göçer olduklar için bunlara “Yörük” de denirdi) “Uzunhac” ve “Derzi Ali” isimli baz Türkmen cemaatlerinin ovaya inerek yerleşik ve yar yerleşik yaşam sürmeye başladklarn yazmştk. Bunlara, 1528 tahririne kaydedilmiş Köpek Hasan Cemaati’ni de eklememiz gerekir. 1831 saymnda, Yörük taifesinden olup Ayasefud’u yurt tuttuklar ve çadrda ikamet ettikleri yazlanlar, bu cemaatlere mensup olmaldrlar. Kanaatimiz odur ki, 1831 saymnda saylar tahminen (285x2=) 570 kişi olan bu insanlarn yar yerleşik bir yaşam sürdükleri yer, 1891–92 ylna ait verilerde (bkz. Tablo 7) 715 nüfusu varken (Kilizman’dan sonra en kalabalk yerleşmeydi), hiçbir hanesi bulunmayan Balçkhavli Köyü’dür. 1923 ylna ait verilerde (bkz. Tablo 9) 227 nüfusu olan “Kilizman Tahtac” isimli köyün, yaşayanlarnn bir ksmn olaslkla başka bir yere/yerlere göçtükleri için kaybetmiş, eski Balçkhavli Köyü olduğunu düşünüyoruz. 1927 ylndan itibaren nüfus kaytlarnda görülmeyen bu köyün (bkz. Tablo 11), cumhuriyetin ilann izleyen yllarda “Yaka” ismiyle Kilizman Köyü’ne bağl bir mahalleye dönüştüğü anlaşlyor. Bugün Güzelbahçe’nin dokuz mahallesinden biri olan Yaka’nn sakinleri Alevidir. Kaynak: Hüseyin Kahraman Mutlu, “Balkesir ve Bat Anadolu Yöresi Tahtac Türkmenleri”, Turkish Studies, Say: 6/1, Kş 2011, s.s. 1503–1511; Kütükoğlu, 2000 (A), s. 134.

Gayri Müslimlerin terk ettiği taşnmazlarn (emvali metruke), Yunanistan’dan gelen mübadil ve muhacirlere (göçmenler) dağtldğn biliyoruz40. Kilizman’da gayri Müslimlerin konut dşnda terk ettiği: Dükkân, tarla, bağ ve bahçe gibi taşnmazlarn miktarn olmasa da, nereden gelen mübadillere dağtldğ tespit edebildik. Şöyle ki, Güzelbahçe Belediyesi Arşivi’nde mevcut; 1933–1938, 1951–1954, 1954–1970 ve 1970–1975 yllar arasnda yaplmş evliliklerin kaydedildiği dört adet nikâh defterinde, çiftlerden: Manastr, Sakz, Üsküp, Selanik, Gümülcine, Rodos ve İskeçe’de doğmuş olanlara (kadn ve erkek olarak) rastlanmaktadr. Ayn defterlerde Girit Adas (ki bunlarn bir ksm, Türkiye ile Yunanistan arasnda, Lozan müzakereleri srasnda imza edilmiş mübadele protokolü gereği Kilizman’a gelip yerleşmiş olabilirler) ile Filibe, Silistire ve Krcaali gibi Bulgaristan topraklarnda doğmuş olanlar da görülmektedir ki, ikinci gruptan olanlarn 1930’lardan sonra Kzlbahçe’ye gelip yerleşmiş olduklarn düşünüyoruz. İzmir Vilayeti İstatistik Kalemi’nce tertip edilmiş: İzmir Vilayeti 1926 Senesi İstatistiği’ne göre (İzmir: Hafz Ali Matbaas, 1927), 1925 ylnda Urla Kazas’nn nüfusu: Müslim 10.498, gayri Müslim 455 olmak üzere 10.953 iken; 1926 ylnda Müslim 12.110, gayri Müslim 465 olmak üzere 12.575 olmuştu (bir ylda +1.622 kişi). 1923’ten 1926’ya, üç yl içinde (Kilizman dahil) Urla Kazas nüfusunda

40 Ayrntlar için bkz. Kemal Ar, “1923 Türk-Rum Mübadele Anlaşmas Sonrasnda İzmir’de Göçmenler”, Danşman: Prof. Dr. Ergün Aybars, DEU, Atatürk İlkeleri ve İnklâp Tarihi Enstitüsü, Baslmamş Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 1988. 72 73

KİLİZMAN’DAKİ TAHTACI TÜRKMENLER gözlemlenen % 25.23’lük artş (+3.179 kişi), Osmanl Devleti’nin tahrir defterlerine “Cemaat-i Tahtacyan” olarak yazdğ, Alevi inancndan Tahtac doğurganlktan ziyade iskân edilmiş mübadil ve Türkmenlerinin “Yannyatr/Yanyatr” ve “Hac Emirli” isimli iki ocaklar vardr. Bugün Güzelbahçe’de yaşayan Tahtac Türkmenleri, Bağdat’tan önce Adana civarna gelmiş; ardndan muhacirlerden kaynaklanmş olmaldr41. Bir Anadolu’nun batsna: Ege ve Akdeniz bölgesine göçüp yerleşmiş olup, Yanyatr Ocağ’nn Çobanl Oymağ’na mensupturlar. “Çobanl”, Kzldağ’dan Narldere’ye inip yerleşen tahtac Türkmenlerine, gazete haberinden, vilayet makamnn İzmirlilerin verdiği isimdir. Yanyatr Ocağ’nn Türkiye’deki merkezi Narldere ilçesidir. 16. Yüzyl başlarnda Kzldağ’da toprak tasarruf etmeyen (konar-göçer olduklar için bunlara “Yörük” de denirdi) Kilizman’da iskân edilmiş mübadil ve “Uzunhac” ve “Derzi Ali” isimli baz Türkmen cemaatlerinin ovaya inerek yerleşik ve yar yerleşik yaşam sürmeye başladklarn yazmştk. Bunlara, 1528 tahririne kaydedilmiş Köpek Hasan Cemaati’ni muhacirlerin bir bölümünün Çeşme’ye naklini de eklememiz gerekir. 1831 saymnda, Yörük taifesinden olup Ayasefud’u yurt tuttuklar ve çadrda uygun gördüğü ve bunlarn yeniden iskânlar için, ikamet ettikleri yazlanlar, bu cemaatlere mensup olmaldrlar. Kanaatimiz odur ki, 1831 saymnda saylar tahminen (285x2=) 570 kişi olan bu insanlarn yar yerleşik bir yaşam sürdükleri yer, 1891–92 oradaki emvali metrukenin tamirine 26.000 lira ylna ait verilerde (bkz. Tablo 7) 715 nüfusu varken (Kilizman’dan sonra en kalabalk yerleşmeydi), 42 hiçbir hanesi bulunmayan Balçkhavli Köyü’dür. 1923 ylna ait verilerde (bkz. Tablo 9) 227 nüfusu harcamay planladğ okunmaktadr . Bir başka olan “Kilizman Tahtac” isimli köyün, yaşayanlarnn bir ksmn olaslkla başka bir yere/yerlere Anadolu, 9 Haziran 1929. göçtükleri için kaybetmiş, eski Balçkhavli Köyü olduğunu düşünüyoruz. 1927 ylndan itibaren nüfus gazete haberinden, Kilizman ve Güvendik kaytlarnda görülmeyen bu köyün (bkz. Tablo 11), cumhuriyetin ilann izleyen yllarda “Yaka” ismiyle Kilizman Köyü’ne bağl bir mahalleye dönüştüğü anlaşlyor. Bugün Güzelbahçe’nin dokuz köylerine iskân edilmiş olan mübadil ve muhacirlerin, kendilerine başka yerden arazi mahallesinden biri olan Yaka’nn sakinleri Alevidir. verilmesi için vilayete dilekçe vermiş olduklar, Dahiliye Vekaleti’nin talebi uygun Kaynak: Hüseyin Kahraman Mutlu, “Balkesir ve Bat Anadolu Yöresi Tahtac Türkmenleri”, Turkish Studies, Say: 6/1, Kş 2011, s.s. 1503–1511; Kütükoğlu, 2000 (A), s. 134. bulduğu, ancak bunlara tahsis edilecek bağ ve arazi için yer tespit edemeyince vilayete yeniden dilekçeler verildiği öğrenilmekte olup, haber, “Bu köyler halknn daha ziyade Gayri Müslimlerin terk ettiği taşnmazlarn (emvali metruke), Yunanistan’dan sefaletine meydan verilmeyecektir” tümcesiyle son bulmaktadr43. gelen mübadil ve muhacirlere (göçmenler) dağtldğn biliyoruz40. Kilizman’da gayri Müslimlerin konut dşnda terk ettiği: Dükkân, tarla, bağ ve bahçe gibi taşnmazlarn miktarn olmasa da, nereden gelen mübadillere dağtldğ tespit edebildik. Şöyle ki, Güzelbahçe Belediyesi Arşivi’nde mevcut; 1933–1938, 1951–1954, 1954–1970 ve

1970–1975 yllar arasnda yaplmş evliliklerin kaydedildiği dört adet nikâh defterinde, çiftlerden: Manastr, Sakz, Üsküp, Selanik, Gümülcine, Rodos ve İskeçe’de doğmuş olanlara (kadn ve erkek olarak) rastlanmaktadr. Ayn defterlerde Girit Adas (ki bunlarn bir ksm, Türkiye ile Yunanistan arasnda, Lozan müzakereleri srasnda imza edilmiş mübadele protokolü gereği Kilizman’a gelip yerleşmiş olabilirler) ile Filibe,

Silistire ve Krcaali gibi Bulgaristan topraklarnda doğmuş olanlar da görülmektedir ki, ikinci gruptan olanlarn 1930’lardan sonra Kzlbahçe’ye gelip yerleşmiş olduklarn düşünüyoruz. İzmir Vilayeti İstatistik Kalemi’nce tertip edilmiş: İzmir Vilayeti 1926 Senesi İstatistiği’ne göre (İzmir: Hafz Ali Matbaas, 1927), 1925 ylnda Urla

Kazas’nn nüfusu: Müslim 10.498, gayri Müslim 455 olmak üzere 10.953 iken; 1926

ylnda Müslim 12.110, gayri Müslim 465 olmak üzere 12.575 olmuştu (bir ylda Anadolu, 11 Ağustos 1929. +1.622 kişi). 1923’ten 1926’ya, üç yl içinde (Kilizman dahil) Urla Kazas nüfusunda

41 Nitekim T.C. İzmir Vilayeti 1930/1931 Senesi İstatistik Yllğ, s. 25’ten, 1929 yl sonuna kadar Urla’ya mülteci olarak 405 aile=1.620 kişi; mübadil olarak 876 aile=3.504 nüfus olmak üzere, toplam 40 Ayrntlar için bkz. Kemal Ar, “1923 Türk-Rum Mübadele Anlaşmas Sonrasnda İzmir’de 1.281 aile 5.124 kişinin iskân olunduğu öğrenilmektedir. Göçmenler”, Danşman: Prof. Dr. Ergün Aybars, DEU, Atatürk İlkeleri ve İnklâp Tarihi Enstitüsü, 42 “Çeşmeye Muhacir”, Anadolu, 9 Haziran 1929. Baslmamş Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 1988. 43 “Kilizman Mübadilleri”, Anadolu, 11 Ağustos 1929. 74

Tablo 11. Erken Cumhuriyet Döneminde Kilizman/Kzlbahçe Nüfusu (1927 ve 1935) Nüfus Yerleşim Merkezinin 1927–28 (1) 1935 (2) İsmi Erkek Kadn Toplam Erkek Kadn Toplam Urla 5.373 4.089 9.462 5.697 4.264 9.961 Özbek 340 336 676 327 340 667 Güvendik 122 130 252 131 110 241 Kocadere 109 119 228 143 150 293 +Denizli Kzlbahçe 743 675 1.418 897 555 1.452 Yelki 346 366 712 296 270 566 Çaml 169 148 317 215 184 399 Bademler 231 249 480 297 305 602 Gülcük 50 59 109 79 67 146 Gödence 100 100 200 133 116 249 Çamltepe 46 33 79 Efe Çukuru 109 114 223 Kavack 148 173 321 176 189 365 Payaml 122 107 229 122 107 229 Büyük/Küçük 89 67 156 107 77 184 Hamidiye (x) Yağclar 53 45 98 86 69 155 Toplam 8.150 6.810 14.960 (xx) 9.586 7.487 17.073 (xxx) Kaynak: (1) İzmir Vilayeti 1929 Senesi İstatistik Yllğ, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü, İzmir: Bilgi Matbaas, 1929, s. 102; (2) Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1937–1938, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü Neşriyatndan, Say: 21, İzmir: Dereli Basmevi, 1939, s. 21. Ayn bilgi için bkz. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlk İstatistik Genel Direktörlüğü GENEL NÜFUS SAYIMI, İzmir Vilayeti, Neşriyat Says: 75, Cilt 29, s. 20. Açklama: (x) 1935 Genel Nüfus Saym’nda Kzlbahçe Nahiyesi’ne bağl Büyükkaya ve Küçükkaya isimli bu iki köyün nüfusunu tabloda birleştirdik. İlkinin toplam nüfusu 86, ikincisinin 98’dir. (xx) Bu rakamlar, istatistik müdürlüğünün kendi rakamlar olmaldr. Çünkü T.C. İzmir Vilayeti 1930/1931 Senesi İstatistik Yllğ, s. 12’de okunduğu üzere, 27 Ekim 1927‘de gerçekleştirilen cumhuriyet Türkiyesi’nin ilk genel nüfus saymnda, Urla Kazas’nda 15.666 kişi yaşyor görünmektedir. (xxx) 1935 saymnda Urla kazasnn mülki taksimat değişmiştir. Tabloda karşsnda veri bulunmayan köyler başka yerlere bağlanmş; Balklova, Kuşçular, Zeytinalan gibi yeni köyler oluşurken, Gülbağçe ve Yağclar yeniden meskûn hale gelmiştir. 1935 yl genel toplamna tabloda görülmeyen bu yerleşmelerin nüfusu eklenmiştir.

Tablo/Grafik 12. Kzlbahçe Nahiyesi'nde Nüfus (1935)

Zeytinalan; 266; 8% Kzlbahçe; 1.452; Yelki; 566; 16% 41%

Payam l; 229; 7%

Küçükkaya; 98; 3% Büyükkaya; 86; 2% Kavack; 365; 11% Çaml; 399; 12% 74 75

Tablo 11. Erken Cumhuriyet Döneminde Kilizman/Kzlbahçe Nüfusu (1927 ve 1935) Tablo 13. Güzelbahçe Nüfusu (1960 ve 1965) Nüfus Nüfus Kzlbahçe Nahiyesi İzmir Yerleşim Yerleşim 1927–28 (1) 1935 (2) Merkezinin Merkezinin İsmi 1960 1965 Vilayeti’nin Merkez Kazas’na İsmi Erkek Kadn Toplam Erkek Kadn Toplam Güzelbahçe 2.469 2.865 bağlanp, isminin Güzelbahçe Urla 5.373 4.089 9.462 5.697 4.264 9.961 (Merkez Nahiye) Özbek 340 336 676 327 340 667 Çaml 428 470 olarak değiştirilmesinden sonra Güvendik 122 130 252 131 110 241 Çamtepe 105 127 Kocadere 109 119 228 143 150 293 Kavack 569 614 yaplmş genel nüfus saymlarnda +Denizli Küçükkaya 107 131 sahip olduğu nüfusla ilgili Kzlbahçe 743 675 1.418 897 555 1.452 Payaml 375 363 Yelki 346 366 712 296 270 566 Yelki 925 945 zikredilmeye değer tek gelişme, Çaml 169 148 317 215 184 399 Toplam 4.978 5.515 Bademler 231 249 480 297 305 602 1950’lerde başlayan iç göçün, Gülcük 50 59 109 79 67 146 Kaynak: Rauf Beyru, Şehir Nüfuslar, Gerçekler ve Gödence 100 100 200 133 116 249 İstatistikler, İzmir Şehri Üzerine Bir İnceleme, Ankara, ksmen de olsa Tablo 13’teki Çamltepe 46 33 79 Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlk Fakültesi, Efe Çukuru 109 114 223 1969, s. 107. saylara dahil olduğudur. Kavack 148 173 321 176 189 365 Güzelbahçe Belediyesi Arşivi’ndeki nikâh defterlerinde, daha çok Karadeniz’den gelip Payaml 122 107 229 122 107 229 Büyük/Küçük 89 67 156 107 77 184 evlenmek suretiyle yerleşenlerin, en kalabalk grubu oluşturduğu görülmektedir. Hamidiye (x) Yağclar 53 45 98 86 69 155 Balkçlk sektöründen ekmek yiyen bu grubun başnda “Kandemir”, “Köse”, “Kurt” ve Toplam 8.150 6.810 14.960 (xx) 9.586 7.487 17.073 (xxx) “Gür” soyadl Karadenizli aileler gelmektedir44. Kaynak: (1) İzmir Vilayeti 1929 Senesi İstatistik Yllğ, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü, İzmir: Bilgi Matbaas, 1929, s. 102; (2) Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1937–1938, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü Neşriyatndan, Say: 21, İzmir: Dereli Basmevi, 1939, s. 21. Ayn bilgi için bkz. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlk İstatistik Genel Direktörlüğü GENEL NÜFUS SAYIMI, İzmir Vilayeti, Neşriyat Says: 75, Cilt 29, s. 20. Açklama: (x) 1935 Genel Nüfus Saym’nda Kzlbahçe Nahiyesi’ne bağl Büyükkaya ve Küçükkaya isimli bu iki köyün nüfusunu tabloda birleştirdik. İlkinin toplam nüfusu 86, ikincisinin 98’dir. (xx) Bu rakamlar, istatistik müdürlüğünün kendi rakamlar olmaldr. Çünkü T.C. İzmir Vilayeti 1930/1931 Senesi İstatistik Yllğ, s. 12’de okunduğu üzere, 27 Ekim 1927‘de gerçekleştirilen cumhuriyet Türkiyesi’nin ilk genel nüfus saymnda, Urla Kazas’nda 15.666 kişi yaşyor görünmektedir. (xxx) 1935 saymnda Urla kazasnn mülki taksimat değişmiştir. Tabloda karşsnda veri bulunmayan köyler başka yerlere bağlanmş; Balklova, Kuşçular, Zeytinalan gibi yeni köyler oluşurken, Gülbağçe ve Yağclar yeniden meskûn hale gelmiştir. 1935 yl genel toplamna tabloda görülmeyen bu yerleşmelerin nüfusu eklenmiştir.

Tablo/Grafik 12. Kzlbahçe Nahiyesi'nde Nüfus (1935)

Zeytinalan; 266; 8% Kzlbahçe; 1.452; Yelki; 566; 16% 41%

Payam l; 229; 7% Ağlarn Onaran Güzelbahçeli Balkçlar Küçükkaya; 98; 3% Büyükkaya; 86; 2% Kavack; 365; 11% Çaml; 399; 12%

44 Pnar, s. 34. 76

Tablo 14. Nikâh Defterlerine Göre Güzelbahçe’de Evlenip Yerleşen Yerli Olmayanlar (1951–1975)

Doğum Bölgesi 1951–1954 1954–1970 1970–1975 Toplam Karadeniz (1) 5 47 22 74 İç Anadolu (2) 2 23 19 44 Marmara (3) 4 14 12 30 Doğu ve Güneydoğu - 15 10 25 Anadolu (4) Akdeniz (5) - 13 4 17 Toplam 11 112 67 Kaynak: Güzelbahçe Belediyesi Arşivi, Nikâh Defterleri. Açklama: (1) Karadenizlilerin doğduklar il: Rize, Amasya, Trabzon, Artvin, Giresun, Bayburt, Samsun, Sinop ve Karabük. (2) İç Anadolular: Ankara, Konya, Düzce, Yozgat, Nevşehir, Çorum, Sivas, Tokat, Karaman, Kayseri, Eskişehir. (3) Marmarallar: İstanbul, Bursa, Çanakkale, Tekirdağ. (4) Doğu ve Güneydoğulular: Erzurum, Erzincan, Malatya, Van, Urfa, Kars, Mardin, Adyaman, Siirt, Kilis, Gaziantep, Tunceli, Diyarbakr. (5) Akdenizliler: Adana, Antalya, Burdur, Hatay, Isparta, İçel.

Tablo/Grafik 15. Nikâh Defterlerine Göre Güzelbahçe'de Evlenip Yerleşen Yerli Olmayanlar

74 44 30 25 17 Toplam 22 19 12 10 47 4 1970-75 23 14 15 13 1954-70

5 2 4 1951-54 u ğ Akdeniz Marmara ç Anadolu Karadeniz İ Anadolu u ve Güneydo ğ

Do

Yaz aylarnda işinden gücünden ayrlmak istemeyen, ancak akşamlar ve hafta sonlar tatil keyfinden mahrum kalmak istemeyen İzmirliler, 1950’li yllarda Kzlbahçe’nin ky şeridine sayfiyeler yapmş/yaptrmşlardr. Ayakta kalan örnekleri Yal Mahallesi’nde hala görülebilen bahçeli bu evler artk, Güzelbahçe’ye olan ilginin arttğ 1990’lardan sonra inşa edilen apartmanlarla iç içedir. Son 20 ylda ilk ve orta dereceli çok sayda özel okulun açldğ ilçede, bugün itibariyle eğitim-öğretimin devam 76 77

Tablo 14. Nikâh Defterlerine Göre Güzelbahçe’de Evlenip Yerleşen Yerli Olmayanlar ettiği aylarda, her hafta yaklaşk 10.000 öğretmen ve öğrenciyi kapsayan bir hareketlilik (1951–1975) yaşanmaktadr. Keyifli ve dingin bir yaşam sürmek isteyen varlkl insanlarla Doğum Bölgesi 1951–1954 1954–1970 1970–1975 Toplam emeklilerin: Yumuşak iklimi, bakir doğas, kaliteli tarm ve deniz ürünleri, yerli ve Karadeniz (1) 5 47 22 74 İç Anadolu (2) 2 23 19 44 yabanc turistlerin (özellikle yaz aylarnda) uğrak yeri olan tannmş tatil beldelerine Marmara (3) 4 14 12 30 yaknlğ ve İzmir-Çeşme Otoban üzerinde bulunmasndan kaynaklanan ulaşm Doğu ve Güneydoğu - 15 10 25 Anadolu (4) kolaylklar nedeniyle yerleşmek için tercih ettiği Güzelbahçe’nin, ilçe olmasndan Akdeniz (5) - 13 4 17 Toplam 11 112 67 sonra nüfus, neredeyse ikiye katlanmştr. Güzelbahçe’nin yerlileri, mülkiyeti Kaynak: Güzelbahçe Belediyesi Arşivi, Nikâh Defterleri. kendilerine ait bir ya da iki katl yğma taş binalarda otururlarken; bunlarn satş yoluyla Açklama: (1) Karadenizlilerin doğduklar il: Rize, Amasya, Trabzon, Artvin, Giresun, Bayburt, Samsun, Sinop ve Karabük. (2) İç Anadolular: Ankara, Konya, Düzce, Yozgat, Nevşehir, Çorum, ellerinden çkardklar: Yelki, Kahramandere ve Maltepe mahallelerindeki tarm alanlar Sivas, Tokat, Karaman, Kayseri, Eskişehir. (3) Marmarallar: İstanbul, Bursa, Çanakkale, Tekirdağ. (4) Doğu ve Güneydoğulular: Erzurum, Erzincan, Malatya, Van, Urfa, Kars, Mardin, Adyaman, Siirt, üzerine, kooperatiflerin inşa ettiği site konutlarna, yukarda sözünü ettiğimiz kesimler Kilis, Gaziantep, Tunceli, Diyarbakr. (5) Akdenizliler: Adana, Antalya, Burdur, Hatay, Isparta, İçel. yerleşmektedirler45. Güzelbahçe’deki sayfiyelerine taşnanlar da hesaba katldğnda, ilçe nüfusu yaz aylarnda 30.000’e dayanmaktadr. Tablo/Grafik 15. Nikâh Defterlerine Göre Güzelbahçe'de Evlenip Yerleşen Yerli Olmayanlar

74 44 30 25 17 Toplam 22 19 47 12 10 4 1970-75 23 14 15 13 Güzelbahçe’de Kooperatiflerce İnşa Edilmiş/Edilmekte Olan Konutlar 1954-70

5 2 4 1951-54 Tablo 16. Güzelbahçe Nüfusu (1990–2011)

u Yerleşim Nüfus ğ Merkezi İsmi 1990 1997 2000 2007 2010 2011 Akdeniz

Marmara Güzelbahçe 11.700 13.123 14.930 15.651 23.048 ç Anadolu Karadeniz İ Merkez

Anadolu Yelki Beldesi 1.701 2.096 2.070 2.550 - u ve Güneydo Çaml Köyü 383 523 605 659 1.002 ğ Küçükkaya 147 120 127 135 150 Do Köyü Payaml 312 306 330 270 262 Yaz aylarnda işinden gücünden ayrlmak istemeyen, ancak akşamlar ve hafta Köyü Toplam 14.243 16.168 18.062 19.265 24.462 25.335 sonlar tatil keyfinden mahrum kalmak istemeyen İzmirliler, 1950’li yllarda Kaynak: www.guzelbahcehem.k12.tr/stratejik.pdf (20 Mart 2013) ve Kzlbahçe’nin ky şeridine sayfiyeler yapmş/yaptrmşlardr. Ayakta kalan örnekleri http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=51 (11 Mart 2013). Açklama: Yelki Beldesi, Güzelbahçe’nin mahallesi haline geldiği için nüfus görünmemektedir. Yal Mahallesi’nde hala görülebilen bahçeli bu evler artk, Güzelbahçe’ye olan ilginin Köylerde ikamet edenler, Güzelbahçe nüfusunun küçük bir ksmn oluşturmaktadr. 2010 yl itibariyle oran % 5,7’dir. arttğ 1990’lardan sonra inşa edilen apartmanlarla iç içedir. Son 20 ylda ilk ve orta dereceli çok sayda özel okulun açldğ ilçede, bugün itibariyle eğitim-öğretimin devam 45 Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s.s. 6-7. 78

Tablo/Grafik 17. Güzelbahçe Nüfusu (1990-2011) 30000

25.335 25000 24.462 20000 16.168 19.265 18.062 15000 14.243 10000

5000 1997 2000 2007 2010 1990 2011 0 Adrese Dayal Nüfus Kayt Sistemi verilerine göre, 2011 yl itibariyle Güzelbahçe, İzmir’e bağl 30 ilçe içinde nüfus büyüklüğü bakmndan Karaburun ve Beydağ’n üzerinde 28. sradadr ve kilometre kare başna düşen insan says (110:25.335=) 230’un biraz üzerindedir46.

Tablo/Grafik 18. Güzelbahçe Merkez ile Köylerinin Karşlaştrmal Nüfusu (1990-2010)

25.000

20.000

15.000

10.000

5.000

0 1990 1997 2000 2007 2010

Güzelbahçe Merkez Yelki Çaml Küçükkaya Payaml

46 http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=51 (22 Mart 2013).

78 79

Tablo/Grafik 17. Güzelbahçe Nüfusu (1990-2011) YABANCILAR DA YAŞAMAK İÇİN İZMİR’DE GÜZELBAHÇE’Yİ 30000 TERCİH ETMEYE BAŞLADI İzmir'de 1998–2001 dönemi arasnda görev alan Almanya'nn 25.335 İzmir eski Konsolosu Wolf Stroh ve eşi Bruni Stroh, 25000 Güzelbahçe'nin Yaka Köyü'ndeki tek katl bir evde, köy yaşantsn 24.462 tüm ayrntsyla yaşyor. Kerpiç boyal, mavi tahta panjurlu bir 20000 evin içinde, kapdan bozma bir sedirin üzerinde oturup, hamamda ykanp, bahçedeki dilek ağacnn gölgesinde dinleniyorlar. Baz 16.168 19.265 18.062 zamanlar da ayağna all-güllü şalvarn geçirip, başna da oyal 15000 yemenisini takan Bruni Stroh, eşine kendi elleriyle köy ekmeği 14.243 pişiriyor. Eşiyle birlikte yln 6 ay Güzelbahçe'de, geri kalan dönemde ise Almanya'da yaşayan Bruni Stroh, ‘Almanya'da insan 10000 kendini yalnz hissediyor. Burada ise birbirine hep yardmc oluyor. Yalnz kalmyorsun. Bana göre Türkler çok iyi insanlar. Bu 5000 yaşant bana büyük bir hediye. Güzelbahçe'de bambaşka bir hayat 1997 2000 2007 2010 buldum’ dedi. 1990 2011 0 KÖY KONFORUNDA Bruni Stroh bu hayat öylesine 1972 ylnda evlenen Bruni-Wolf Stroh çifti görev gereği dünyann seviyor ki, komşularnn çeşitli ülkelerini gezdi. Arjantin, Afrika, Pakistan, İsviçre, Adrese Dayal Nüfus Kayt Sistemi verilerine göre, 2011 yl itibariyle kendisine hediye ettiği şalvar ve Yunanistan'n ardndan son duraklar Türkiye ve İzmir oldu. yemenileri giydiğinde büyük 1998'de İzmir'de Alman Konsolosu olarak görev alan Wolf Stroh, Güzelbahçe, İzmir’e bağl 30 ilçe içinde nüfus büyüklüğü bakmndan Karaburun ve keyif alyor. Bahçelerindeki 2001'de emekliliği seçti. Ancak bu üç yl içinde eşiyle birlikte Beydağ’n üzerinde 28. sradadr ve kilometre kare başna düşen insan says ocakta kendi elleriyle eşine köy kentin farkl bölgelerini gezen Bruni Stroh, gittiği köylerdeki ekmeği pişiriyor. evlere ve o sade yaşantya hayran kald. Hayallerini, bir köy (110:25.335=) 230’un biraz üzerindedir46. evinde yaşamak süslemeye başlad. Eşi Wolf Stroh'un emekliliği, bu hayale ulaşmak için gereken olanağ sağlad. Bruni Stroh, bir gün arkadaşlaryla Güzelbahçe'de gezerken, üzerinde satlk ilan olan bir ev gördü. "Cennet gibi bir yer" olarak düşündüğü bu evi satn almak için ev sahibi ile görüştü. Bir kaç gün içinde artk hayallerinin evine kavuşmuştu. Dokunsan Tablo/Grafik 18. Güzelbahçe Merkez ile Köylerinin yklacak durumda olan bu köy evini, 8 ay içinde kendi küçük cennetine dönüştürdü. Karşlaştrmal Nüfusu (1990-2010) DOĞAL TAŞTAN Üç ayr bölümden ve alt odadan oluşan tek katl köy evinin, dş yapsnda önemli değişiklik 25.000 yaplmad. Yalnzca yağ yeşili badanann yerini, kireç boya alrken, ykk dökük pencereler de 20.000 mavi renkli tahta panjurlarla değişti. Bruni Stroh, evin yer döşemelerini doğal taş haliyle braktrd. İç dekorasyon için ise tek bir 15.000 yeni mobilya bile almad. Evin orijinal tahta kapsna 4 tahta ayak çaklp, üzerine konulan 10.000 minder ve örtülerle divana dönüştürüldü. Hala, iki ayda bir hamama gidip ykanan Bruni Stroh, bu keyfini evine de taşd. Stroh çiftinin 5.000 bahçesiyle birlikte 400 metrekare alan üzerine Türk yemeklerinin tamamn yapan, çok iyi Türk kurulu evine doğal taşlardan yaplmş 3 kahvesi pişirdiğini söyleyen Bruni Stroh konuk 0 basamakl merdivenle giriliyor. Kap zili yerine ağrlamay da çok seviyor. 1990 1997 2000 2007 2010 iki adet kocaman çngrak çalnyor. Sürgüye bağl ipi çekilerek açlan tahta kapnn ardndan rengârenk çiçeklerle donatlmş bir avlu karşlyor Güzelbahçe Merkez Yelki Çaml Küçükkaya Payaml konuklar. Avlunun ortasndaki, dilek ağac ise görenleri şaşrtyor. Bruni Stroh, hayallerinin evi için 8 ay gece-gündüz uğraş verdi. Yağmur, kar, soğuk, scak demeden dostlarnn da yardmyla harabeye benzeyen evi, yepyeni bir görünüme kavuşturdu.

Kaynak: “Eski Konsolos Wolf Stroh ve Eşinin Hayalleri Güzelbahçe’de Gerçek Oldu”, Nil Kuyumcu Aksüyek, Yeni Asr, 21 Temmuz 2004

46 http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=51 (22 Mart 2013).

80

III. GÜZELBAHÇE’DE YUNAN İŞGALİ VE KURTULUŞ Birinci Dünya Savaş’na merkezi devletler safnda katlmş Osmanl Devleti ile hasmlar arasndaki silahl çatşmaya son veren Mondros Ateşkes Sözleşmesi’nin imza edildiği 30 Ekim 1918 ile İzmir şehrinin Yunan Ordusu’nca işgal edildiği 15 Mays 1919 arasnda, Kilizman Köyü’nün bağl olduğu Urla, iç güvenlik bağlamnda İzmir Sancağ’nn en sorunlu kazalarndan biriydi. Tarih yazmnda “mütareke dönemi” diye bilinen, yaklaşk alt buçuk aylk bu zaman diliminde Urla Kazas, Osmanl polisiyle jandarmasn uğraştran ve olaslkla Urlal Rumlarn sebebiyet verdiği bir dizi eşkyalk eylemine sahne olmuştu.

8 Kasm 1918 gecesi, arabayla Çeşme’den Urla’ya gitmekte olan beş yolcu, kimlikleri belirsiz ancak aralarnda Rumca konuşan 15 kişi tarafndan soyulmuştu. Bir Rum çetesi, 5 Ocak 1919 günü, Urla’da bir yolcu konvoyuna saldrmş ve iki yolcuyu öldürmüştü. Yaklaşk 20 kişiden oluşan bu çetenin, jandarma ile girdiği çatşmada halktan ölen ve yaralananlar olmuştu. Bu olaydan ksa bir süre sonra: 17 Ocak Cuma gecesi, Haralambos ismindeki bir suçluyu yakalamak isteyen Polis Komiser Muavini Hüseyin, Jandarma Takm Komutan Nuri, Polis İhsan ve beş jandarma eri Urla’nn Ondeğirmenler mevkiine gittiklerinde, çevredeki Rum evlerinden üzerlerine yaylm ateşi açlmş; Polis İhsan kalbine isabet eden bir kurşunla şehit olmuş, Hüseyin Efendi hafif ve er Mehmet ağr yaralanmşt. Polis İhsan’ vuran Rum yakalanmş, Urla Rumlarnn başlattğ ayaklanma, 22 Ocak günü bir körfez vapuruna bindirilerek Urla’ya sevk edilen: İzmir Jandarma Tabur Kumandan Yüzbaş Emir Fikri Bey idaresindeki bir tabur asker marifetiyle söndürülebilmişti. Bu sralar Aydn Valiliği’ne atanmş Nurettin Paşa’nn göreve başladktan (26 Ocak) sonra yaptğ ilk iş Urla’ya gitmek olmuş1, öldürülmüş Rum eşkya üzerinde yaplan incelemelerde bunlarn özel üniformalar giydikleri ve şapkalarnda “ya İyonya ya ölüm” ibaresinin yazl oluğu görülmüştü2.

Kilizman Rumlar arasnda, yukarda sözünü ettiğimiz çetelere üye birisi veya birilerinin olup olmadğn bilemiyoruz. Ancak her milletten birçok Kilizmanlnn,

1 Nurettin Paşa’nn mütareke döneminde yaptğ İzmir’de yaptklar için bkz. Berber, 1999, s.s. 10-35. 2 Engin Berber, Sancl Yllar: İzmir 1918–1922 Mütareke ve Yunan İşgali Döneminde İzmir Sancağ, Ankara: Ayraç Yaynevi, 1997, s.s. 99-100. 80 81

III. GÜZELBAHÇE’DE YUNAN İŞGALİ VE KURTULUŞ haftalk alşverişini yapmak için gittiği Urla’da3 olup bitenleri duyup öğrendiği, hatta Birinci Dünya Savaş’na merkezi devletler safnda katlmş Osmanl Devleti ile bazen bunlara tank bile olduğu düşünülebilir. Tüm bu gelişmeler, Kilizman’da hasmlar arasndaki silahl çatşmaya son veren Mondros Ateşkes Sözleşmesi’nin imza cemaatleraras ilişkileri olumsuz etkilemiş olmaldr. Esasen bu tarihte, söz konusu edildiği 30 Ekim 1918 ile İzmir şehrinin Yunan Ordusu’nca işgal edildiği 15 Mays ilişkilerin çoktan bozulmuş olduğunu düşünmemize neden olan, baz verilere sahibiz. 1919 arasnda, Kilizman Köyü’nün bağl olduğu Urla, iç güvenlik bağlamnda İzmir Şöyle ki, Urlal Rumlar 20 yl önce de, 17 Ocak 1919’dakine benzer bir olaya sebebiyet Sancağ’nn en sorunlu kazalarndan biriydi. Tarih yazmnda “mütareke dönemi” diye vermişlerdi. 1897–1898 Osmanl-Yunan Savaş srasnda Giritli bir polis memuru: bilinen, yaklaşk alt buçuk aylk bu zaman diliminde Urla Kazas, Osmanl polisiyle Behçet Efendi, yine Urla’nn Ondeğirmenler (Deka Miloi) mevkiinde arama yaparken, jandarmasn uğraştran ve olaslkla Urlal Rumlarn sebebiyet verdiği bir dizi eşkyalk “Parashos” isimli bir Rum tarafndan vurularak öldürülmüş, Müslüman ve Rum eylemine sahne olmuştu. Ortodoks cemaat çatşmann eşiğine gelmişti. Cemaatler arasndaki gerginliği gideren,

8 Kasm 1918 gecesi, arabayla Çeşme’den Urla’ya gitmekte olan beş yolcu, Osmanl makamlarnn sorumluyu bulma konusunda hiçbir şey yapmayşyd. Behçet kimlikleri belirsiz ancak aralarnda Rumca konuşan 15 kişi tarafndan soyulmuştu. Bir Efendi arama srasnda yanna, olaslkla Urla kaza merkezinde Rum nüfusun çok 4 Rum çetesi, 5 Ocak 1919 günü, Urla’da bir yolcu konvoyuna saldrmş ve iki yolcuyu kalabalk olmas nedeniyle aralarnda Efem Çukuru’nun da bulunduğu çevredeki Türk 5 öldürmüştü. Yaklaşk 20 kişiden oluşan bu çetenin, jandarma ile girdiği çatşmada köylerinden silahl adamlar toplamşt . Bunlar arasnda, ayn tarihlerde Kilizman’a halktan ölen ve yaralananlar olmuştu. Bu olaydan ksa bir süre sonra: 17 Ocak Cuma yerleşmiş kzgn baz Giritlilerin de bulunma olaslğ yüksektir. Nitekim ailesi gecesi, Haralambos ismindeki bir suçluyu yakalamak isteyen Polis Komiser Muavini 1910’larda Girit’ten Kilizman’a gelip yerleşmiş, “Çerkez Hüsnü” lakapl Kore gazisi 6 Hüseyin, Jandarma Takm Komutan Nuri, Polis İhsan ve beş jandarma eri Urla’nn Hüseyin Kayan, babasnn Rum çeteleriyle mücadele ettiğini bize söylemişti . Ondeğirmenler mevkiine gittiklerinde, çevredeki Rum evlerinden üzerlerine yaylm Dolaysyla Kilizman’da, üstelik ayn mahallede ikamet eden bu insanlar arasndaki ateşi açlmş; Polis İhsan kalbine isabet eden bir kurşunla şehit olmuş, Hüseyin Efendi ilişkilerin, kaza merkezinde olduğundan daha scak ve/veya sorunsuz olmas mümkün hafif ve er Mehmet ağr yaralanmşt. Polis İhsan’ vuran Rum yakalanmş, Urla değildir. Kald ki, Osmanl Devleti’nin 1909 ylnda Hristiyanlar silâhaltna almas ve Rumlarnn başlattğ ayaklanma, 22 Ocak günü bir körfez vapuruna bindirilerek 1910 ylnda Girit sorunu nedeniyle Urla’da sakin Yunan uyruğundan esnaf dükkân Urla’ya sevk edilen: İzmir Jandarma Tabur Kumandan Yüzbaş Emir Fikri Bey kapatmak zorunda brakan boykotaj uygulamas srasnda, jandarma ile Urlal Rumlar 7 idaresindeki bir tabur asker marifetiyle söndürülebilmişti. Bu sralar Aydn Valiliği’ne arasnda ölümle sonuçlanan çatşmalar yaşanmşt . atanmş Nurettin Paşa’nn göreve başladktan (26 Ocak) sonra yaptğ ilk iş Urla’ya Urla’nn işgaline tank olmuş baz Türklerin hazrlayp, Urla Halkevi gitmek olmuş1, öldürülmüş Rum eşkya üzerinde yaplan incelemelerde bunlarn özel Başkanlğ’nn, anlarn kaleme alrken kullanmas için, 18 Kasm 1946’da Ödemişli üniformalar giydikleri ve şapkalarnda “ya İyonya ya ölüm” ibaresinin yazl oluğu ihtiyat zabiti Ali Orhan İlkkurşun’a postaladğ ayrntl bir belgeye göre, Urlal Rumlar görülmüştü2. işgalden birkaç gün önce, saylar 800’ü geçen silahl bir milis kuvveti oluşturmuşlard8.

Kilizman Rumlar arasnda, yukarda sözünü ettiğimiz çetelere üye birisi veya birilerinin olup olmadğn bilemiyoruz. Ancak her milletten birçok Kilizmanlnn, 3 Küçük Asya Araştrmalar Merkezi - Sözlü Anlatm Arşivi (Kentro Mikrasiatikon Spoudon), Tank: Yeorgios Haciandreou ile 13 Mays 1960 günü Ermolaos Andreadis’in yapmş olduğu görüşmeden. (Vourla Bölümü). 4 Notara, s. 99’da, 1920 yl sonu itibariyle Urla şehrinde: 27.810’u Rum, 3.028’i Türk, 35’i Ermeni ve 490’ Yahudi olmak üzere, 31.313 kişinin yaşadğ yazlmaktadr. 5 Milioris, 2003, s.s. 135-142. 6 Hüseyin Kayan ile yaplan mülakat (Güzelbahçe / 26 Aralk 2011). 1 Nurettin Paşa’nn mütareke döneminde yaptğ İzmir’de yaptklar için bkz. Berber, 1999, s.s. 10-35. 7 Milioris, 2003, s.s. 147-148. 2 Engin Berber, Sancl Yllar: İzmir 1918–1922 Mütareke ve Yunan İşgali Döneminde İzmir Sancağ, 8 Berber, 1997, s. 104’te, 21 Mart günü Urla’ya giden İngiliz Albay Smith’in, Urla Hapishanesi’ndeki Ankara: Ayraç Yaynevi, 1997, s.s. 99-100. Rumlar serbest braktrdğ okunmaktadr. 82

Ayn zamanda Kaymakam Vekilliği görevi yapmakta olan Alay Kumandan Kazm Bey9, önlem için Urla’nn fedakâr gençlerinden Hac Hüseyin Ağaoğlu Sabri Bey’in yardmyla “gece bekçisi” isimli bir teşkilat kurmuştu. Bu teşkilat, Alayn Urla’daki 150 mevcudu ile işbirliği yaparak olas bir saldrya karş hazrlanmş, Reddi İlhak Cemiyeti’nin çektiği telgraftan İzmir’in işgal edildiğini öğrenmişti. Urla Rumlarnn 15 Mays günü, kaza merkezine 15 araba dolusu silah ve cephane getirmesi/getirebilmesi, İzmir ile Urla arasndaki karayolunun Rum milislerin denetiminde olduğunu göstermektedir. 16 Mays sabah, Urla’ya yarm saat mesafedeki Kzlca ile bir saat mesafedeki Devedere Köyü’nün Rum milisler tarafndan baslp yakldğ haberi, Urlal Türklerin sinirlerini büsbütün germişti. Öğleden sonra Rum milisler, Hac İsa Mahallesi ile Hac Hüseyin Ağaoğlu Sabri Bey’in Cami-i Atik Mahallesi’ndeki evine hücum etmişler, ancak püskürtülmüşlerdi. Bu gelişme üzerine Müftü Ahmet Vahit, Belediye Reisi Hüseyin ve Jandarma Yüzbaşs Ziya Bey, asker marifetiyle Kapan Camii’nde saklanmş silahlar Türklere dağttlar. Yüz sekseni asker 500 kişilik bir kuvvet ortaya çkt ki, bu kuvvet Türklerin oturduğu mahalleleri savunmak üzere hakim noktalara yerleşti. Kaykçoğlu Hüseyin sağ cenah, Kandemiroğlu İbrahim sol cenahn savunmasn üzerine almşt. Merkez karargâh Türbelertepe Mezarlğ’yd ki, oraya bir makineli tüfek de mevzilendirilmişti.

Urla Türkleri telgrafla, olup biteni İzmir’deki İngiliz, Fransz, İtalya ve Amerikan konsolosluklarna dört defa bildirmişlerse de, bir yant alamadlar. 17 Mays’ta Urla İskelesi’ne yanaşan bir Yunan torpidosunun karaya çkardğ müfrezenin de10 desteğiyle hücumlarn şiddetlendiren Rumlar, 25 ölü ve 100 kadar yaral brakarak çekilmek zorunda kalmşlard. 18 Mays sabah başlatlan bir başka Rum saldrsn daha püskürten Türkler, Yunan Ordusu Urla İskelesi’ne 150 kişilik bir Efzon müfrezesi çkartnca teslim oldular. Kaza merkezinde cemaatler arasnda kanl boğuşmalar yaşanrken, Rumlar dört Türk köyünde 125 evi ateşe vermiş, sakinlerini darp ve tecavüz etmişti. Yirmi yedi masumu şehit ederlerken, 35 kişiyi de yaraladlar. 1920

9 Berber, 1997, s.s. 52-54’ten bu alay, karargâh İzmir-Sarkşla’da bulunan 17. Kolordu Kumandanlğ’na bağl 56. Tümen Kumandanlğ’nn 173. Alay’dr. Alayn 1. Taburu hariç tüm ktalar, İzmir’in işgalinden önce Urla, Seferihisar ve Çeşme’ye dağlmş durumdayd. 10 Milioris, 2003, s.s. 168-171’den bu müfreze, 20 denizciden oluşan küçük bir kuvvetti. Müfreze kumandan Türk Alay kumandannn yaveri Yüzbaş ile tercüman vastasyla şöyle konuşmuştu: “... Biraz sonra Yunan kuvvetleri gelecek ve Urla’y teslim alacaklar. Eğer Rumlarn aleyhine herhangi bir olumsuz girişimde bulunulursa, Urla’da kendisini ve Albayn sorumlu tutacağm”. Milioris devamla, “Görüldüğü kadaryla savaş gemisi olmayan bir büyük vapur, tam o srada Urla İskelesi’ne yanaşyordu. Yunan işgal askerlerini getiriyordu” diye yazmaktadr. 82 83

Ayn zamanda Kaymakam Vekilliği görevi yapmakta olan Alay Kumandan Kazm Temmuzunda, Müftü Ahmet Vahit Bey’in (Urla) başkanlğnda kurulmuş komisyonca Bey9, önlem için Urla’nn fedakâr gençlerinden Hac Hüseyin Ağaoğlu Sabri Bey’in hazrlanmş bir mazbataya göre, Urlal Türklerin üç gün içinde (15–17 Mays 1919 yardmyla “gece bekçisi” isimli bir teşkilat kurmuştu. Bu teşkilat, Alayn Urla’daki 150 tarihleri arasnda) uğradklar maddi zarar ve ziyan, o zamann değerleriyle 248.147 mevcudu ile işbirliği yaparak olas bir saldrya karş hazrlanmş, Reddi İlhak lirayd11. Cemiyeti’nin çektiği telgraftan İzmir’in işgal edildiğini öğrenmişti. Urla Rumlarnn 15 Milioris’in yazdklaryla eşleştiği için İlkkurşun’un aktardklar, Urla’nn 18 Mays günü, kaza merkezine 15 araba dolusu silah ve cephane getirmesi/getirebilmesi, Mays’ta işgal edildiği bilgisi hariç, güvenilir görünüyor. T.C. Genelkurmay Harp İzmir ile Urla arasndaki karayolunun Rum milislerin denetiminde olduğunu Tarihi Başkanlğ, “Yunan birlikleri 56. Tümenin Urla’da bulunan 18 er mevcutlu 173. göstermektedir. 16 Mays sabah, Urla’ya yarm saat mesafedeki Kzlca ile bir saat Alay ile -bunlara 120 Türk milis de katlmşt- ksa bir çatşmadan sonra 17 Mays’ta mesafedeki Devedere Köyü’nün Rum milisler tarafndan baslp yakldğ haberi, Urlal 12 13 Urla’ya girmişti” diyerek , tarih konusunda Milioris ile ağz birliği etmektedir . Türklerin sinirlerini büsbütün germişti. Öğleden sonra Rum milisler, Hac İsa Mahallesi Milioris, Rumlarn Türklere ve köylerine yaptklarn saklama gereği duymamştr: ile Hac Hüseyin Ağaoğlu Sabri Bey’in Cami-i Atik Mahallesi’ndeki evine hücum (İzmir’in Yunan Ordusu’nca işgal edileceğinin Urla’da öğrenildiği 14 Mays günü etmişler, ancak püskürtülmüşlerdi. Bu gelişme üzerine Müftü Ahmet Vahit, Belediye gecesi) damlarda ve kulelerde fenerler yanarken, tarlalarda bağlarnda o gece kalan ay sayda Urlal (Rum) köylüler o büyük haberi öğreniyorlard. İlk tepkileri Reisi Hüseyin ve Jandarma Yüzbaşs Ziya Bey, asker marifetiyle Kapan Camii’nde sevinçli bir şaşknlkt... Sanyorum ki, o gece uyuyamayan insanlar da oldu. Sabah olunca daha güneş doğmadan Ondeğirmenler, Yakalar ve diğer tepecikler ile saklanmş silahlar Türklere dağttlar. Yüz sekseni asker 500 kişilik bir kuvvet ortaya denizin görünebildiği yerler tklm tklm dolmuştu... Eğer kendi gözleriyle (Yunan çkt ki, bu kuvvet Türklerin oturduğu mahalleleri savunmak üzere hakim noktalara askerlerini getiren) gemileri görürlerse inanacaklard. Gemiler geçti, teker teker sayyorlard. Ve bu saylar bahçelerde, kahvehanelerde, dükkânlarda, işyerlerinde yerleşti. Kaykçoğlu Hüseyin sağ cenah, Kandemiroğlu İbrahim sol cenahn ve evlerde tekrarlanyordu. İşte! Yalan değildi! Dükkânlar kapand. Hiç kimse o savunmasn üzerine almşt. Merkez karargâh Türbelertepe Mezarlğ’yd ki, oraya bir gün bağlarna çalşmak için gitmedi. Kahvehanelerde gruplar oluşturuldu, evlerin önünde kadnlar, erkekler ve çocuklar baz yerlerde konuşuyor, baz yerlerde de makineli tüfek de mevzilendirilmişti. susuyorlard. Şaşrmş kalmşlard. Gece büyük bir heyecan içinde geçti... Sonraki gün sabahleyin farkl baz gruplar belirdi yollarda. Bazlar şehir dşna doğru Urla Türkleri telgrafla, olup biteni İzmir’deki İngiliz, Fransz, İtalya ve gidiyorlard ve bazlar şehir dşndan dönüyorlard. İçlerinden çoğu silahlyd, kimisi de av tüfekleriyleydi. Milli intikam duygular kabarmşt. Asrlarca kölelik Amerikan konsolosluklarna dört defa bildirmişlerse de, bir yant alamadlar. 17 yapan bu millet zdrap çekmiş, hatta daha dün 1914’ün o trajik yaznda çektikleri Mays’ta Urla İskelesi’ne yanaşan bir Yunan torpidosunun karaya çkardğ müfrezenin az myd? Bu tür davranşlar tasvip etmiyoruz, çünkü mümkün olduğu kadar halktan yana olmalyz. Burada tarihi(n gerektirdiği) tarafszlğ iddia de10 desteğiyle hücumlarn şiddetlendiren Rumlar, 25 ölü ve 100 kadar yaral brakarak edemiyorum. Soyumuz asrlarca çok zor günler geçirdi... Kan kaynayanlar ve kimin özel aclar varsa, sabah erkenden çevredeki Türk köylerine doğru çekilmek zorunda kalmşlard. 18 Mays sabah başlatlan bir başka Rum saldrsn yöneldiler. Bu köyler Kzlca, Özbek, Devedere ve Kuşçulard. Bu son köyle daha püskürten Türkler, Yunan Ordusu Urla İskelesi’ne 150 kişilik bir Efzon müfrezesi görülecek bir hesaplar vard... O sabah olanlar hepsini, azgn Urlallar yaptlar. Bu yaptklar eziyet çekmiş bir rkn adeta patlamasyd 14. çkartnca teslim oldular. Kaza merkezinde cemaatler arasnda kanl boğuşmalar yaşanrken, Rumlar dört Türk köyünde 125 evi ateşe vermiş, sakinlerini darp ve tecavüz Milioris’in aşağya alntladğmz yazdklar içinde, İlkkurşun’un aktardklaryla etmişti. Yirmi yedi masumu şehit ederlerken, 35 kişiyi de yaraladlar. 1920 örtüşmeyen baz bilgilerin olduğunu da belirtmemiz gerekir:

9 Berber, 1997, s.s. 52-54’ten bu alay, karargâh İzmir-Sarkşla’da bulunan 17. Kolordu Kumandanlğ’na bağl 56. Tümen Kumandanlğ’nn 173. Alay’dr. Alayn 1. Taburu hariç tüm ktalar, İzmir’in 11 Ödemişli Bir Özgürlük Savaşçs: Ali Orhan İlkkurşun’un Kaleminden İlk Kurşun ve Sonras, Yayma işgalinden önce Urla, Seferihisar ve Çeşme’ye dağlmş durumdayd. Hazrlayanlar: Engin Berber-Taner Bulut-Tülay Gül, Ödemiş: Ödemiş Belediyesi Yldz Kent Arşivi ve 10 Milioris, 2003, s.s. 168-171’den bu müfreze, 20 denizciden oluşan küçük bir kuvvetti. Müfreze Müzesi Yayn: 4, 2013, s.s. 35-36. kumandan Türk Alay kumandannn yaveri Yüzbaş ile tercüman vastasyla şöyle konuşmuştu: “... 12 Türk İstiklâl Harbi, Cilt 2/1, Ankara: Genelkurmay Basmevi, 1963, s.s. 60-61. Biraz sonra Yunan kuvvetleri gelecek ve Urla’y teslim alacaklar. Eğer Rumlarn aleyhine herhangi bir 13 Milioris, 2003, s. 174’te, vapurla Urla’ya çkan 1/38. Efzon Alay Kumandan Yarbay Dionisios olumsuz girişimde bulunulursa, Urla’da kendisini ve Albayn sorumlu tutacağm”. Milioris devamla, Stavrianopulos emir subayndan, İzmir’deki tümene (Birinci Piyade) şu telgraf çekmesini istemişti: “Görüldüğü kadaryla savaş gemisi olmayan bir büyük vapur, tam o srada Urla İskelesi’ne yanaşyordu. “Urla şehri bugün (17 Mays 1919), 1/38. Efzon Alay’nn 1. Taburu tarafndan teslim alnd”. Yunan işgal askerlerini getiriyordu” diye yazmaktadr. 14 Milioris, 2003, s.s. 165-167. 84

Burada ilave edilmeli ki, bu hareket örgütlü değildi, kendiliğinden içgüdüsel bir hareketti... Türk köylüleri... olaylardan korkarak ailelerini aldlar, en yakn dağlara ve tepelere saklandlar. Meydana gelen küçük olaylar neticesinde her iki taraftan da az sayda can kayb da oldu... Saydğmz Türk köylerinde baz Türk evleri de yand. Dumalar şehirden görünüyordu. Bütün Urla şehrinde o gün bir isyan, başkaldr havas vard. Dükkânlar yine kapal idi. Yollarda ise o azgn canllk, Türk köylerine gidip gelmeler devam ediyordu...15.

Yukarda yazlanlardan anlaşlan, Kilizman’n İzmir’den karayolunu kullanarak batya yürüyen bir Yunan birliğince değil, Urla’dan çkarlmş bir birlik tarafndan işgal edilmiş olduğudur. Kilizmanllar ayn Urlallar gibi, 15 Mays sabah körfeze giren Yunan nakliye gemileriyle onlara klavuzluk eden filotillay16 görmüş, 16 ve 17 Mays günlerinde kaza merkezinde patlayan silahlarn seslerini ve ateşe verilen Türk köylerinden tüten dumanlar görmüş olmaldrlar. Bu günlerde Kilizman Rumlarnn ne yaptklarn bilemiyoruz. Urla’daki coşkulu soydaşlarna katlmak için, bazlarnn Kilizman’dan ayrlmş olmalar ihtimal dahilindedir. Dolayl bir tanklk, Kilizmanl Türklerin ayn günlerde ne yaptklarna şk tutmaktadr: “Katliam korkusundan Payaml’ya Manastr Deresi’ne sğndk. Kar-kz dağa kaçyok! On yaşndan büyük erkekler kald. Kilizman’a gelecekler diye köyün üst yannda siper tuttular. Yörükler, Giritliler, bizimkiler”17. Anlaşlan o ki, Urla işgal edildiği srada Kilizman yar yarya boşalmş durumdadr. Söz konusu kadn ve çocuklar, sonraki günlerde Kilizman’a dönmüş/yaknlarnca getirilmiş olmaldrlar.

İşgal yllarnda Kilizman ve çevresindeki köylerde yaşananlar hakknda bildiklerimiz son derece snrldr. Tespit edebildiğimiz tek olay, işgalden iki-üç ay sonra, Urla’nn güney-doğusundaki Efem Çukuru Köyü’nde bir Yunan astsubay ile askerinin silahl Türklerce öldürülmesidir18. Urla’daki jandarma bölüğüne bağl ve olaslkla belli aralklarla köyleri dolaşan bir jandarma devriye kolunu hedef alan bu saldr, Yunan makamlarnca en ağr şekilde cezalandrlmş olmaldr19. Milioris’in “işgal ordusu gerekli önlemleri ald. Yerli halktan orduya birçok kişi yardm etti.

15 Milioris, 2003, s. 168. 16 Berber, 1997, s.s. 210-211’de, üçü İngiliz dördü Yunan donanmasna ait yedi torpidodan oluşan bu filotillaya, İngiliz deniz subay Gover Granvil kumanda ediyordu. 17 Pnar, s. 49’da, Murat Küçük’ün Cennet Sever’den aktardğ. 18 Milioris, 2003, s. 175. 19 Böyle durumlarda Yunanllarn, Türkleri cezalandrmak ve sindirmek için kullandğ yöntemler vard: keyfi tutuklama, silah arama ve toplama bahanesiyle ev aramalar, meydan dayağ gibi. Foça örneğinde ayrntlar için bkz. Engin Berber, “The Life in the Anatolian Countryside during the Greek Occupation: The Example of Foça”, Economy and Society on both Shores of the Aegean, Edited by: Lorans Tanatar Baruh and Vangelis Kechriotis, Athens, 2010, s.s. 125-173. 84 85

Burada ilave edilmeli ki, bu hareket örgütlü değildi, kendiliğinden içgüdüsel bir Böylece düzen sağland” demesinden20, baz Türklerin bask veya işkence altnda hareketti... Türk köylüleri... olaylardan korkarak ailelerini aldlar, en yakn dağlara ve tepelere saklandlar. Meydana gelen küçük olaylar neticesinde her iki veyahut gönüllü olarak, olayn failleri hakknda bilgi verdikleri anlaşlmaktadr. Bu taraftan da az sayda can kayb da oldu... Saydğmz Türk köylerinde baz Türk devriye kolunun hangi karakoldan çkarldğ belli değilse de, işgal kuvvetlerinin hatr evleri de yand. Dumalar şehirden görünüyordu. Bütün Urla şehrinde o gün bir isyan, başkaldr havas vard. Dükkânlar yine kapal idi. Yollarda ise o azgn saylr Rum nüfus bulunan Kilizman’da, bir jandarma karakolu kurmuş olmalar canllk, Türk köylerine gidip gelmeler devam ediyordu...15. kuvvetle muhtemeldir. Yukarda yazlanlardan anlaşlan, Kilizman’n İzmir’den karayolunu kullanarak Kilizman ve çevresindeki köylerin kurtuluşu hakknda bildiklerimiz ise, daha batya yürüyen bir Yunan birliğince değil, Urla’dan çkarlmş bir birlik tarafndan ayrntldr. 28 Ağustos 1922 günü itibariyle Urlallarn, cephede durumun iyi işgal edilmiş olduğudur. Kilizmanllar ayn Urlallar gibi, 15 Mays sabah körfeze giren olmadğn öğrendiklerini biliyoruz. Sonraki günlerde Yunan Ordusu’na yazlmş birçok Yunan nakliye gemileriyle onlara klavuzluk eden filotillay16 görmüş, 16 ve 17 Mays Urlal Rumun21 silahlaryla birlikte Urla’ya dönmeleri ve istihkâm snfndan askerlerin günlerinde kaza merkezinde patlayan silahlarn seslerini ve ateşe verilen Türk İzmir-Çeşme yolunu tamir etmeleri karşsnda, Yunan Ordusu’nun Anadolu’yu terk köylerinden tüten dumanlar görmüş olmaldrlar. Bu günlerde Kilizman Rumlarnn ne etmeye hazrlandğnn idrak edildiği anlaşlyor22. Söz konusu kötü haberler, Urla ile eş yaptklarn bilemiyoruz. Urla’daki coşkulu soydaşlarna katlmak için, bazlarnn zamanl olarak Kilizman’a da ulaşmş olmaldr. Yunan Ordusu’ndaki Kilizmanl Kilizman’dan ayrlmş olmalar ihtimal dahilindedir. Dolayl bir tanklk, Kilizmanl Rumlarn da geri dönmüş olduğu ve karayolunda alelacele yaplan tamiratn Türklerin ayn günlerde ne yaptklarna şk tutmaktadr: “Katliam korkusundan Kilizman’dan görüldüğüne de şüphe yoktur. Payaml’ya Manastr Deresi’ne sğndk. Kar-kz dağa kaçyok! On yaşndan büyük Urla Rumlar gitmek ile kalmak arasnda bocalarken, Yunan Ordusu’ndan geri erkekler kald. Kilizman’a gelecekler diye köyün üst yannda siper tuttular. Yörükler, kalanlarn Çeşme’ye doğru çekildiğinin görülmesi çözülmeye yol açmşt23. Sergide Giritliler, bizimkiler”17. Anlaşlan o ki, Urla işgal edildiği srada Kilizman yar yarya üzümlerini terk eden (bazlar ayaklaryla ezerek tüketilemez hale getirmişti) Urlallar, boşalmş durumdadr. Söz konusu kadn ve çocuklar, sonraki günlerde Kilizman’a değerli ve taşyabilecekleri eşyalarn yanlarna alarak, Urla iskelesi ve Demircili dönmüş/yaknlarnca getirilmiş olmaldrlar. Köyü’nden kayklaryla Klazomen adalarna ve oradan da Sisam Adas’na geçmişlerdi. İşgal yllarnda Kilizman ve çevresindeki köylerde yaşananlar hakknda Baz Urlal Rumlar ise, silahla korkutmak dahil göç etmek isteyen soydaşlarn bildiklerimiz son derece snrldr. Tespit edebildiğimiz tek olay, işgalden iki-üç ay engellemek için her yolu denemişler, cepheden dönmüş Urlal Rum askerlerden sonra, Urla’nn güney-doğusundaki Efem Çukuru Köyü’nde bir Yunan astsubay ile oluşturduklar silahl devriyeler marifetiyle Türkleri ve Türk mahallelerini çekilmekte askerinin silahl Türklerce öldürülmesidir18. Urla’daki jandarma bölüğüne bağl ve olan Yunan birliklerinin gazabndan korumuşlard. Buna karşlk Urla Türkleri de, Türk olaslkla belli aralklarla köyleri dolaşan bir jandarma devriye kolunu hedef alan bu saldr, Yunan makamlarnca en ağr şekilde cezalandrlmş olmaldr19. Milioris’in

“işgal ordusu gerekli önlemleri ald. Yerli halktan orduya birçok kişi yardm etti. 20 Milioris, 2003, s. 175. 21 Milioris, 2003, s.s. 175-179’dan, Yunanistan Hükümeti’nin 1920 Mart’nda önce Yunan uyruğundan Urlallar; daha sonra ise, Osmanl uyruğundaki Rumlar askere aldğ okunmaktadr. Yunan uyruklu olanlar Ayvalk Tümeni’nin Aleksandros Othonaos’un kumanda ettiği bir alaynda; Osmanl uyruğundan 15 Milioris, 2003, s. 168. olanlar ise, Tümgeneral Nikolaos Kladas kumandasndaki 11. Tümende görev yapmşlard ki, bu tümen 16 Berber, 1997, s.s. 210-211’de, üçü İngiliz dördü Yunan donanmasna ait yedi torpidodan oluşan bu Türk Ordusu tarafndan esir alnmşt. filotillaya, İngiliz deniz subay Gover Granvil kumanda ediyordu. 22 Milioris, 2003, s.s. 182-183. 17 Pnar, s. 49’da, Murat Küçük’ün Cennet Sever’den aktardğ. 23 Epitomos İstoria tis eis Mikran Asian Ekstrateias 1919–1922 (Küçük Asya Harekât’nn Özlü Tarihi), 18 Milioris, 2003, s. 175. Tpk Basm 1987, Yunan Genelkurmay Başkanlğ Ordu Tarihi Bölümü, Atina: Ordu Tarihi Müdürlüğü 19 Böyle durumlarda Yunanllarn, Türkleri cezalandrmak ve sindirmek için kullandğ yöntemler vard: Yaynlar, 1967, s. 429’dan anlaşlan, çekilen birlikler 10 Eylül saat 18.00’e kadar Narldere’de keyfi tutuklama, silah arama ve toplama bahanesiyle ev aramalar, meydan dayağ gibi. Foça örneğinde toplanmas emredilen Birinci Kolordu ile İkinci Kolordu’dan toplanabilenlerdi. Bunlar Balçova ayrntlar için bkz. Engin Berber, “The Life in the Anatolian Countryside during the Greek Occupation: tepelerine yerleşmiş olan Yunan Süvari tümeni koruyordu. Bu tümen, 10 Eylül günü saat 18.00’de, Urla The Example of Foça”, Economy and Society on both Shores of the Aegean, Edited by: Lorans Tanatar iskelesine gitmek üzere Balçova’dan ayrlmş, 11 Eylül sabah saat 07.00’de, Urla iskelesinin 4 km Baruh and Vangelis Kechriotis, Athens, 2010, s.s. 125-173. doğusuna gelmişti. Birinci ve ikinci kolordular 11 Eylül sabah Gülbağçe’de bulunuyorlard. 86

Ordusu geldiğinde Rum-Ortodoks cemaatini koruyacaklarna dair Kuran’a el basmşlar ve resmi kâğtlar imza etmişlerdi24.

Beşinci Süvari Kolordusu’nun 11 Eylül 1922 Harekât ve Taraflarn Akşam Durumlar Kaynak: Türk İstiklâl Harbi, Büyük Taarruzda Takip Harekât (31 Ağustos–18 Eylül 1922), Cilt 2/3, Ankara: Genelkurmay Basmevi, 1969.

Bat Cephesi Kumandan İsmet Paşa, 20.000 asker ve 50.000 hayvann (bunlarn çoğu gasp edilmiş kesimlik hayvanlardr) toplandğ Urla Yarmadas, bir an önce Yunanllardan temizlensin diye, Fahrettin Paşa (Altay) idaresindeki Beşinci Süvari Kolordusu’nu, Birinci Ordu emrine vermişti. Bu gelişme üzerine, Birinci Kolordu Kumandan Nurettin Paşa yaymladğ bir yazl emirde, ... Beşinci Süvari Kolordusu Urla, Karaburun, Çeşme, Seferihisar ilçelerindeki Yunan birliklerinin vapurlarn engelleyerek esir veya yok edecektir... Birinci Kolordu... bir tümeniyle Urla bölgesinde... bulunacak, kolordu topçu taburu ve Sekizinci Tümen emrindeki İkinci Kolordu Topçu Taburu ile iskelelerden düşmen bindirmesini önleyecek, Urla’daki tümeniyle süvari kolordusuna yardm edecektir diyordu. Fahrettin Paşa 10 Eylül öğleden sonra, Birinci Süvari Tümeni’ne Seydiköy (Gaziemir)-Kavack dağ yolu üzerinden; 57. Piyade Tümeni’ne ise, sahil yolu ile

24 Milioris, 2003, s.s. 183-187. Milioris sonraki sayfalarda Türklerin verdikleri sözleri tutmadklarn yazmştr. 1950’li yllarn ikinci yarsnda, Urla’da belediye başkanlğ da yapmş ve Milioris’in kitabn Türkçeye çevirten A. Besim Uyal’n, Milioris’e verdiği yant için bkz. ayn kitabn 1-23. sayfalar. 86 87

Ordusu geldiğinde Rum-Ortodoks cemaatini koruyacaklarna dair Kuran’a el basmşlar Urla’ya gitmesini emretmişti. Dağlk arazi ve bozuk bir yoldan gideceğinden Birinci ve resmi kâğtlar imza etmişlerdi24. Süvari Tümeni 11 Eylül sabah, Rus Dağ Bataryas ile tekerlekli araçlarn Buca’da brakarak yürüyüşe geçmiş, hava karardktan sonra Kavack’a varp konaklamşt. Fahrettin Paşa’nn içinde bulunduğu 14. Süvari Tümeni, 11 Eylülde sahil yolunu izleyerek Kilizman önlerine kadar geldiyse de, (Yunan birliklerinin çekilişini örten) Yunan savaş gemilerinin yoğun ateşi altnda kayp verince Balçova’ya geri dönmüş, dağ yolunu izleyerek gece yars Kavack’a ulaşmşt. 57. Piyade Tümeni de sahil yolundan Narldere’ye gelmiş, Yunan Donanmas nedeniyle yine dağ yolundan Payaml’ya ulaşabilmişti. Sahra bataryalar ve arabal birliklerin hava karardktan sonra sahil yolunu izleyerek vardklar Kilizman, Yunan gemilerince ateş altna alnmşt.

12 Eylül sabah Urla’da toplanmak üzere harekete geçen Türk birliklerinin öncüsü: İkinci Kolordu’nun Atl Takip Kolu saat 10.30, Birinci Süvari Tümeni saat 14.30 ve 14. Süvari Tümeni saat 16.00’da Urla’ya girdiler. Süvari Kolordusu Kumandan Fahrettin Paşa, Urla kurtarldğ srada Kilizman’da bulunuyordu25. Bu bilgilerden, Kilizman’n 11 Eylül gecesi kurtarldğ anlaşlmaktadr. Kilizman Rumlar Türk Ordusu geldiğinde köyde değil Urla’da veya Klazomen adalarna geçmiş olmaldrlar diye düşünüyoruz.

Beşinci Süvari Kolordusu’nun 11 Eylül 1922 Harekât ve Taraflarn Akşam Durumlar Kaynak: Türk İstiklâl Harbi, Büyük Taarruzda Takip Harekât (31 Ağustos–18 Eylül 1922), Cilt 2/3, Ankara: Genelkurmay Basmevi, 1969.

Bat Cephesi Kumandan İsmet Paşa, 20.000 asker ve 50.000 hayvann (bunlarn çoğu gasp edilmiş kesimlik hayvanlardr) toplandğ Urla Yarmadas, bir an önce Yunanllardan temizlensin diye, Fahrettin Paşa (Altay) idaresindeki Beşinci Süvari Kolordusu’nu, Birinci Ordu emrine vermişti. Bu gelişme üzerine, Birinci Kolordu Kumandan Nurettin Paşa yaymladğ bir yazl emirde, ... Beşinci Süvari Kolordusu Urla, Karaburun, Çeşme, Seferihisar ilçelerindeki Yunan birliklerinin vapurlarn engelleyerek esir veya yok edecektir... Birinci Kolordu... bir tümeniyle Urla bölgesinde... bulunacak, kolordu topçu taburu ve Sekizinci Tümen emrindeki İkinci Kolordu Topçu Taburu ile iskelelerden düşmen bindirmesini önleyecek, Urla’daki tümeniyle süvari kolordusuna yardm edecektir diyordu. Fahrettin Paşa 10 Eylül öğleden sonra, Birinci Süvari Tümeni’ne Seydiköy Beşinci Süvari Kolordusu’nun 12 Eylül 1922 Harekât ve Taraflarn Akşam Durumlar Kaynak: Türk İstiklâl Harbi, Büyük Taarruzda Takip Harekât (31 Ağustos–18 Eylül 1922), Cilt 2/3, (Gaziemir)-Kavack dağ yolu üzerinden; 57. Piyade Tümeni’ne ise, sahil yolu ile Ankara: Genelkurmay Basmevi, 1969.

24 Milioris, 2003, s.s. 183-187. Milioris sonraki sayfalarda Türklerin verdikleri sözleri tutmadklarn yazmştr. 1950’li yllarn ikinci yarsnda, Urla’da belediye başkanlğ da yapmş ve Milioris’in kitabn 25 Türk İstiklâl Harbi, Büyük Taarruzda Takip Harekât (31 Ağustos–18 Eylül 1922), Cilt 2/3, Ankara: Türkçeye çevirten A. Besim Uyal’n, Milioris’e verdiği yant için bkz. ayn kitabn 1-23. sayfalar. Genelkurmay Basmevi, 1969, s.s. 143-146. 88

IV. İKTİSAT PENCERESİNDEN GÜZELBAHÇE: GEÇMİŞTEN BUGÜNE BETİMLEYİCİ BİR UFUK TURU Demir çağnda Klazomenai kentinin tarm (özellikle zeytin ve üzüm), ticaret ve sanayide (zeytinyağ, şarap, garum, seramik ve demir) varlğn fazlasyla kantlamş, önemli bir merkez olduğunu “Giriş” bölümünde yazmştk. Yazmadğmz: Klazomenai khorasnn ayn dönemde, madencilik açsndan da önemli olduğuydu. Gemileri boyamak için kullanlan ve genellikle kurşunla sirkeden elde edilen ak kurşun, İzmir’de “Theodotos” isimli Rumun çiftlik arazisinde doğal olarak bulunuyordu. Ayn çiftlik arazisinden, İlk Çağ’dan beri yine boya olarak kullanlan yeşil bir mineralin de (malakit) çkarldğ anlaşlmaktadr ki, Rumlar sahibinin isminden hareketle bu minerale: “Theodoteion” diyorlard1. Çağdaş bir kaynağn “yeşil bir tebeşir” diye tanmladğ malakit2 minerali, başka yerlerde de bulunmuştu ama İzmir’de çkan çeşidi her zaman en iyisiydi3. Romal mimar Vitrivius’un, Akdeniz dünyasndaki en iyi yeşil renk olduğunu söylediği malakit, Kzldağ’da çkyordu4.

Karantina Adas’na skştğ M.Ö. 498 ylndan sonra, tarm dş sektörlerde dişe dokunur bir iktisadi etkinliğin öznesi ol(a)mayan Klazomenai ve khorasnn Bizans, Beylikler ve Erken Osmanl döneminde iktisadi geçmişine şk tutacak kaynaklar yoktur. Sonraki birkaç yüzyla (15. ve 16. Yüzyl) ilişkin zengin iktisadi bilgiyi ise, Prof. Kütükoğlu’nun çalşmalarna borçluyuz. İzmir Kazas’na ait tahrir defterlerinde mevcut verilere dayanan bu bilgiler, Kilizman ve köylerinde zirai işletmeler, ürün deseni, rekolte, sanayi, hayvanclk, balkçlk ve toprak dağlm ile ilgilidir.

A. Tarm, Ticaret, Sanayi ve Hayvanclk Osmanl düzeninde toprak: Mülkiyeti devlete ait miri topraklar; mülkiyeti kişilere ait mülk topraklar ve dini ve/veya sosyal bir kurumu yaşatmaya vakfedilmiş vakf topraklar olmak üzere üçe ayrlrd. Bunlar içinde en büyüğünü oluşturan miri topraklarn geliri, devlete yaptklar hizmetler karşlğnda baz kamu görevlilerine tahsis edilirdi. Bu sisteme timar, timar tasarruf eden kişiye sipahi denirdi. Sipahiler tasarruf ettikleri topraklar sürekli ve babadan oğla geçmek kaydyla “tapu bedeli” ismi verilen ve peşin tahsil edilen bir vergi karşlğnda reayaya (köylüye) verirler, buna karşlk onlardan, kanunnamelerde yazl vergileri tahsil ederlerdi. Reayaya tapulanan

1 Cadoux, s. 45. 2 Magie, 2001, s. 26. 3 Cadoux, s.s. 45-46. 4 Doğer, s. 19. 88 89

IV. İKTİSAT PENCERESİNDEN GÜZELBAHÇE: GEÇMİŞTEN ve her biri küçük bir zirai işletme olan arazinin (çift/çiftlik) büyüklüğü, bölgeden BUGÜNE BETİMLEYİCİ BİR UFUK TURU bölgeye değişebilirdi. Aydn Sancağ’nda bir çift/çiftlik, yani bir çift öküzle ziraat Demir çağnda Klazomenai kentinin tarm (özellikle zeytin ve üzüm), ticaret ve yaplabilecek yer, âlâ (en iyi) topraklarda 60, evsat (orta kalite) topraklarda 80, ednâ sanayide (zeytinyağ, şarap, garum, seramik ve demir) varlğn fazlasyla kantlamş, (verimi az) yerlerde ise 130–150 dönümdü. İzmir Kazas’nn bağl olduğu ayn sancakta önemli bir merkez olduğunu “Giriş” bölümünde yazmştk. Yazmadğmz: Klazomenai reayann, bir çift için sipahiye ödemekle mükellef olduğu yllk vergi, 33 akçeydi. khorasnn ayn dönemde, madencilik açsndan da önemli olduğuydu. Gemileri Toprağn bol olduğu baz bölgelerde, saylar çok olmasa da, reayaya iki hatta üç çift boyamak için kullanlan ve genellikle kurşunla sirkeden elde edilen ak kurşun, İzmir’de arazi tapulandğ da olurdu. Devlet zirai işletmeleri en çok iki parçaya bölerdi ki, her “Theodotos” isimli Rumun çiftlik arazisinde doğal olarak bulunuyordu. Ayn çiftlik birine “nim çift” (yarm çiftlik) denilen bu arazilerin yllk vergisi, Aydn Sancağ’nda arazisinden, İlk Çağ’dan beri yine boya olarak kullanlan yeşil bir mineralin de 16,5 akçeydi. Aydn Sancağ Kanunnamesi’nde, çift sahibi reayann ikiden fazla oğlu (malakit) çkarldğ anlaşlmaktadr ki, Rumlar sahibinin isminden hareketle bu olmas durumunda, ölümünde sadece ikisine yarmşar çift kaydolunacağ; evli oğlun minerale: “Theodoteion” diyorlard1. Çağdaş bir kaynağn “yeşil bir tebeşir” diye bennâk ve bekâr oğlun kara vergisi ödemeleri yazlmştr. Bennaklarn topraklar nim tanmladğ malakit2 minerali, başka yerlerde de bulunmuştu ama İzmir’de çkan çeşidi çiftten azken, kara vergisi tahsil edilenler toprakszd5. her zaman en iyisiydi3. Romal mimar Vitrivius’un, Akdeniz dünyasndaki en iyi yeşil Tablo 19. Kilizman ve Köylerinde Zirai İşletmeler (1478–1575) renk olduğunu söylediği malakit, Kzldağ’da çkyordu4. Köy ve Karantina Adas’na skştğ M.Ö. 498 ylndan sonra, tarm dş sektörlerde dişe 1478 1528 1575 Cemaat İsmi 1.5 dokunur bir iktisadi etkinliğin öznesi ol(a)mayan Klazomenai ve khorasnn Bizans, Çift Nim Ben. Çift Nim Ben. Çift Nim. Ben. Çift Beylikler ve Erken Osmanl döneminde iktisadi geçmişine şk tutacak kaynaklar Seki 32 17 11 1 3 41 7 4 70 19 yoktur. Sonraki birkaç yüzyla (15. ve 16. Yüzyl) ilişkin zengin iktisadi bilgiyi ise, Puladi 5 5 10 22 3 5 28 25 Kilizman 36 18 12 3 31 32 2 34 22 Prof. Kütükoğlu’nun çalşmalarna borçluyuz. İzmir Kazas’na ait tahrir defterlerinde Saib Fakh 2 15 16 5 14 15 mevcut verilere dayanan bu bilgiler, Kilizman ve köylerinde zirai işletmeler, ürün Kzldağ 24 21 7 1 68 63 7 16 Gökbel 18 18 Köpek Hasan deseni, rekolte, sanayi, hayvanclk, balkçlk ve toprak dağlm ile ilgilidir. 5 15 Cemaati A. Tarm, Ticaret, Sanayi ve Hayvanclk Toplam 97 61 40 1 9 182 136 16 171 115 Osmanl düzeninde toprak: Mülkiyeti devlete ait miri topraklar; mülkiyeti Kaynak: Kütükoğlu, 2000 (A), s. 134. Açklama: Dikkat edileceği üzere, 1528 ylnda zirai işletmelerin büyüklüğü önemli değişikliğe kişilere ait mülk topraklar ve dini ve/veya sosyal bir kurumu yaşatmaya vakfedilmiş uğramştr. Tam çiftlikler: Kilizman, Seki, Puladi ve Kzldağ köylerinde % 92 orannda azalmşken; vakf topraklar olmak üzere üçe ayrlrd. Bunlar içinde en büyüğünü oluşturan miri nim çift ve bennâklerde artş % 160’n üzerinde olmuştur. 1575’te ise, tam çiftliklerde küçük bir artş olurken; nim çift ve bennâklerin saylarnda baz köylerde artş, bazlarnda ise düşüşler olmuştur. topraklarn geliri, devlete yaptklar hizmetler karşlğnda baz kamu görevlilerine Şöyle ki, 1528’den 1575’e tam çiftliklerde % 37.5 orannda artş; nim çiftlerde % 15, bennâklerde ise % 22 orannda düşüş olmuştur. 1478’den 1575’e uzanan yaklaşk bir yüzyllk süreç göz önüne tahsis edilirdi. Bu sisteme timar, timar tasarruf eden kişiye sipahi denirdi. Sipahiler alndğnda, tam çiftliklerin saysnda önemli bir düşüş (97’den 16’ya), nim çift ve bennâklerde % 100’ü geçen bir oranda artş olmuştur. Kütükoğlu bu durumu, nüfus artş ve köylünün tapu bedeli tasarruf ettikleri topraklar sürekli ve babadan oğla geçmek kaydyla “tapu bedeli” ismi ödemekte zorlanmasyla açklamaktadr (s. 118). verilen ve peşin tahsil edilen bir vergi karşlğnda reayaya (köylüye) verirler, buna karşlk onlardan, kanunnamelerde yazl vergileri tahsil ederlerdi. Reayaya tapulanan

1 Cadoux, s. 45. 2 Magie, 2001, s. 26. 3 Cadoux, s.s. 45-46. 4 Doğer, s. 19. 5 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 117-119. 90

Tablo/Grafik 20. Kilizman ve Köylerinde (Seki, Puladi, Kzldağ) Zirai İşletmelerin Gelişme Seyri (1478-1575) 180 160 163 140 139 120 105 100 97 92 80 61 60 40 40 20 8 11 0 1478 1528 1575 Çift Nim Çift Bennâk

Kaynak: Kütükoğlu, 2000 (A), s. 135. Açklama: 1478’den 1528’e fark oran çiftlerde: % - 91.75; nim çiftlerde % 167.2 ve bennâklerde % 162.5’tir. 1528’den 1575’e fark oran çiftlerde: 37.5; nim çiftlerde – 14.7 ve bennâklerde -12.4’tür. 1478’den 1575’e fark oran ise çiftlerde: -88.65; nim çiftlerde 127.86 ve bennâklerde 130’dur.

Miri topraklar üzerinde en çok, halkn ve ordunun temel gdas olan ekmekte kullanlan buğday ile hayvan yemi olan arpa yetiştirilirdi. Bu sebeple buğday ve arpa, genellikle gelir kalemleri içinde zirvede bulunurdu. İzmir Kazas tapu tahrir defterleri, 16. Yüzylda Kilizman’da üretilen buğday ile arpann miktar ile kymetini öğrenmemize araclk etmektedir. Tahsil edilen öşür vergisinden (ürünün 1/8’i), İzmir

Tablo 21. Kilizman’da Buğday ve Arpa Rekoltesi ve Kymeti (1528–1575) 1528 1575 Kilizman Kilizman Buğday 1.760 840 Miktar (Kile) Arpa 1.880 1.480 Buğday 140.800 78.848 Kymet (Akçe) Arpa 94.000 89.544

Kaynak: Kütükoğlu, 2000 (A), s. 143. Açklama: Görüldüğü üzere, buğday üretiminde % 50’yi aşan bir oranda azalma vardr. Ayn azalma İzmir Kazas merkezi, Cumaovas ve Diryanda’da da izlenmektedir. Bu durum dondurucu kş, çekirge ve aşr yağş gibi doğal bir sebeple ilgili olabileceği gibi; tapu bedeli ödemekte zorlanan ve/veya güvenlik kaygs güttüğü için toprağn terk eden reayadan (çift bozan) kaynaklanmş olabilir. Buğday kadar olmasa da, arpa üretiminde de yaşanan düşüşün, Cumaovas ve Diryanda’da olmadğn belirtelim. 1528 ylnda, Kilizman’da bir kile buğdayn fiyat 80 akçe iken; 1575 ylnda 93.86 akçeye yükselmişti. Arpann kilesi de ayn yllarda, 50’den 60.50 akçeye yükselmişti. Her iki üründe yaklaşk ayn orandaki yükselme, olaslkla arzn talebi karşlamaktan uzak oluşuyla ilgilidir. Nitekim 1565’ten önce, ktlk nedeniyle Urla’da fiyatlarn yükseldiği, buğdayn kilesinin 50, arpannkinin ise 10 akçeye çktğ bilinmektedir (s. 139). 1575 ylndaki fiyatlar düşünüldüğünde, 10 ylda arpa fiyatnn % 600’ten fazla, buğday fiyatnn ise % 100’e yakn bir oranda arttğ anlaşlmaktadr. Bu arada köylünün tabloda yazl ürün miktarnn 1/8’ini, vergi olarak (öşür) sipahiye ödediğini hatrlatalm. 90 91

Tablo/Grafik 20. Kilizman ve Köylerinde (Seki, Puladi, Kzldağ) Kazas’nda bağ ve bahçelerin oldukça geniş bir alan kapladğ anlaşlmaktadr. 1528 Zirai İşletmelerin Gelişme Seyri (1478-1575) tahririnde meyve cinslerine göre öşür ayr ayr yazlmş olup, incir öşrü en çok 180 160 163 Kilizman ve köylerinde tahsil edilmişti. Ayn deftere göre, bütün kazada yetiştirilen 140 139 bostann (kavun-karpuz) ¼’den fazlas Kilizman ve köylerinden çkmşt. Bir miktar 120 105 badem ve üzümle birlikte, Kilizman ve köylerinin hububat ile bağ, bahçe ve bostan 100 97 92 6 80 arazilerindeki üretim deseni tamamlanmaktadr . 61 60 40 40 Sanayi bitkilerinde ise durum şöyledir: Tanesi ile sklmak suretiyle çkarlan 20 8 yağ sofrada (aydnlanmada) ve sabun yapmnda, sert ve parlak renkli odunu ise 11 0 mobilyaclkta kullanlan zeytinden, Kilizman ve köylerinde tahsil edilen öşür (% 30); 1478 1528 1575 bağ, bahçe ve bostanlardan tahsil edilen öşürden (% 64) sonra geliyordu. 1528 Çift Nim Çift Bennâk tahririnde 9.546; 1575 tahririnde ise 11.562 kile zeytin öşrü tahsil edilmişti (artş % Kaynak: Kütükoğlu, 2000 (A), s. 135. Açklama: 1478’den 1528’e fark oran çiftlerde: % - 91.75; nim çiftlerde % 167.2 ve bennâklerde % 21.1). Zeytin üretimi yaplan yerlerde, zeytin değirmeni bulunurdu. 1528 tahririnde, 162.5’tir. 1528’den 1575’e fark oran çiftlerde: 37.5; nim çiftlerde – 14.7 ve bennâklerde -12.4’tür. 1478’den 1575’e fark oran ise çiftlerde: -88.65; nim çiftlerde 127.86 ve bennâklerde 130’dur. kaza genelinde 7 köyde 33 değirmen taş varken, 1575’te değirmen bulunan köy says 7 12’ye, değirmen taş says ise 66’ya çkmşt . İzmir Kazas’nn neredeyse her köyünde Miri topraklar üzerinde en çok, halkn ve ordunun temel gdas olan ekmekte Tablo 22. Kilizman ve Köylerindeki Zeytin Değirmenleri ve Ödedikleri kullanlan buğday ile hayvan yemi olan arpa yetiştirilirdi. Bu sebeple buğday ve arpa, Vergi Miktar (1528–1575) genellikle gelir kalemleri içinde zirvede bulunurdu. İzmir Kazas tapu tahrir defterleri, 1528 1575 16. Yüzylda Kilizman’da üretilen buğday ile arpann miktar ile kymetini Yer İsimleri öğrenmemize araclk etmektedir. Tahsil edilen öşür vergisinden (ürünün 1/8’i), İzmir Adet Vergi Hassa Adet Kymet Vergi Kilizman 10 100 harab 1 12 12 Tablo 21. Kilizman’da Buğday ve Arpa Rekoltesi ve Kymeti (1528–1575) Seki/Yelki 12 12 144 Buladan/Puladi 8 13.5 108 1528 1575 Gökbel 2 12 24 Kilizman Kilizman Uruzoğlu 2 20 4 12 48 Çamlu 4 45 6 12 72 Buğday 1.760 840 Ayasefut 8 80 Miktar (Kile) Arpa 1.880 1.480 Toplam 24 245 34 408 Buğday 140.800 78.848 Kymet (Akçe) Kaynak: Kütükoğlu, 2000 (A), s. 159. Arpa 94.000 89.544 Açklama: 1528 yl itibariyle İzmir Kazas’ndaki tüm zeytin değirmenlerinin % 72.72’si (24/33); 1575 yl itibariyle % 51.51’i (34/66) Kilizman ve köylerinde Kaynak: Kütükoğlu, 2000 (A), s. 143. bulunmaktadr (-21.21). Dikkat edileceği üzere hem 1528, hem de 1575 tahririnde Açklama: Görüldüğü üzere, buğday üretiminde % 50’yi aşan bir oranda azalma vardr. Ayn azalma değirmen başna tahsil edilen vergi miktar farkllk göstermektedir. 1528 İzmir Kazas merkezi, Cumaovas ve Diryanda’da da izlenmektedir. Bu durum dondurucu kş, çekirge tahririnde: Kilizman, Uruzoğlu ve Ayasefut’ta değirmen başna 10 akçe vergi ve aşr yağş gibi doğal bir sebeple ilgili olabileceği gibi; tapu bedeli ödemekte zorlanan ve/veya alnrken, Çamlu’da 11.25 akçe alnmş; 1575 tahririnde ise vergi 12-13.5 akçe güvenlik kaygs güttüğü için toprağn terk eden reayadan (çift bozan) kaynaklanmş olabilir. Buğday band arasndadr. Ayn tahrirde, 1528 tahririnde hiç zeytin değirmeni kadar olmasa da, arpa üretiminde de yaşanan düşüşün, Cumaovas ve Diryanda’da olmadğn kaydedilmemiş Seki, Buladan ve Gökbel’de toplam 22 adet taş kaydedilmiş, buna belirtelim. 1528 ylnda, Kilizman’da bir kile buğdayn fiyat 80 akçe iken; 1575 ylnda 93.86 akçeye mukabil Kilizman’da (1528’de) “harab” olduğu yazlmş değirmen taşlarndan yükselmişti. Arpann kilesi de ayn yllarda, 50’den 60.50 akçeye yükselmişti. Her iki üründe yaklaşk dokuzu üretimden düşmüştür. Elli yl içinde, Kilizman ve köylerinde zeytin ayn orandaki yükselme, olaslkla arzn talebi karşlamaktan uzak oluşuyla ilgilidir. Nitekim 1565’ten değirmenlerinden tahsil edilen vergideki artş % 60’ geçmektedir. önce, ktlk nedeniyle Urla’da fiyatlarn yükseldiği, buğdayn kilesinin 50, arpannkinin ise 10 akçeye çktğ bilinmektedir (s. 139). 1575 ylndaki fiyatlar düşünüldüğünde, 10 ylda arpa fiyatnn % 600’ten fazla, buğday fiyatnn ise % 100’e yakn bir oranda arttğ anlaşlmaktadr. Bu arada köylünün 6 tabloda yazl ürün miktarnn 1/8’ini, vergi olarak (öşür) sipahiye ödediğini hatrlatalm. Kütükoğlu, 2000 (A), s. 151, 153 ve 156. 7 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 157-158. 92

pamuk (penbe) ekimi yaplmaktadr ki, tahrir defterlerinden sadece üründen alnmş öşür vergisi öğrenilebilmektedir. 1528 tahririnde: Kilizman, Seki, Buladan Kzldağ ve Saib Fakih’ten 14.000 akçe vergi tahsil edilmişken, 1575’te 5.990 akçe tahsil edilebilmişti (-57.2). Ayn dönemde, Uruzoğlu Köyü’nde pamuk öşrü hiç değişmezken (2.500 akçe); Çamlu Köyü’nde 6.540 akçeden 3.050 akçeye düşmüştü (-53.3). Çok az miktarda da olsa: Keten, kenevir, dut yaprağ, meşe palamudu, sumak yaprağ ve susam Kilizman ve köylerinde vergi (öşür) tahsil edilen diğer sanayi bitkileridir8.

Konar-göçer cemaatlerin yurt tuttuğu Kilizman köylerinde, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yaplmas son derece doğald. İzmir Kazas tapu tahrir defterleri bize, ödenen ağnam (koyun) vergisinden hareketle koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvanlarn saysn hesaplama şans vermektedir. Fatih Kanunnamesi’nde, her üç koyuna bir akçe ağnam vergisi tespit edilmişken; ayn vergi 16. Yüzylda her iki koyuna bir akçe olarak tahsil edilmiştir. Sadece miri arazideki köylerden (timar köyleri) tahsil edilen ağnam resmi yazldğndan, konar-göçer cemaatlerin beslediği küçükbaş hayvanlarn kaytlarda görünmediğini anmsattktan sonra, 1528’den 1575’e, Kilizman köylerinde beslenen koyun saysnda % 61’lik bir düşüş olduğunu belirtelim. Aydn Kanunnamesi, arclk yapan reayay sipahisine, kovan başna iki akçe vergi (resm-i küvvare) ödemekle mükellef klmşt. Kilizman köylerinde küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin tersine, yarm asr içinde (1528’den 1575’e) kovan saysnda % 100 artş gözlenmektedir. İzmir Kazas’nda balğn en çok avlandğ dalyanlar ise, Balçkhavli ve Ayasefud’ta bulunmaktayd9.

Toprağn dağlm konusuna gelince, İzmir Kazas içinde padişaha ait olan haslar çoğunluktayd10. 1478 tahririnde, Kilizman ile bağl köyleri: Seki, Buladan, Kzldağ ve Demircilü, Kilizman zaiminin11 haslarndand. 1520 ylndan sonra, Kilizman ve köylerinin padişah hassna dahil edildikleri anlaşlmaktadr12. Yavuz Selim ve Kanuni dönemlerine ait tahrirlerde (1518 ve 1528) timara verilmiş olan Ayasefud’un; II. Selim dönemi tahririnde (1575) Kilizman’la birlikte 17.999 akçe geliri varken, III. Murat

8 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 159 ve 161-166. 9 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 166-168. 10 Bunlar miri topraklarn en büyüğüdür ki (diğerlerine zeamet ve timar denirdi), Bekir Stk Baykal, Tarih Terimleri Sözlüğü, Gözden Geçirilmiş 2. Bask, Ankara: Türk Dil Kurumu Yaynlar, 1981, s. 44’te yazldğ üzere, hasn yllk geliri 100.000 akçenin üzerindedir. 11 Yllk geliri 20.000 ile 99.999 akçe arasnda değişen miri topraklar (zeametler), tasarruf eden kişiye verilen isim. 12 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 56-57. 92 93

pamuk (penbe) ekimi yaplmaktadr ki, tahrir defterlerinden sadece üründen alnmş döneminde ayn rakam yalnz Kilizman için verilmiştir13. 16. Yüzylda İzmir Kazas’nn öşür vergisi öğrenilebilmektedir. 1528 tahririnde: Kilizman, Seki, Buladan Kzldağ ve has ve timara verilmiş köyleri içinde yaya çiftliklerine de rastlanmaktadr ki (yalnz Saib Fakih’ten 14.000 akçe vergi tahsil edilmişken, 1575’te 5.990 akçe tahsil Tablo 23. Has Olarak Kilizman ve Köyleriyle Çevresindeki Kr Yerleşmelerinin Geliri edilebilmişti (-57.2). Ayn dönemde, Uruzoğlu Köyü’nde pamuk öşrü hiç değişmezken (1518 - III. Murat Dönemi)

(2.500 akçe); Çamlu Köyü’nde 6.540 akçeden 3.050 akçeye düşmüştü (-53.3). Çok az Köylerin İsmi Yavuz Selim Kanuni (1528) II. Selim (1575) II. Murat miktarda da olsa: Keten, kenevir, dut yaprağ, meşe palamudu, sumak yaprağ ve susam (1518) Ayasefud 17.999 8 Kilizman ve köylerinde vergi (öşür) tahsil edilen diğer sanayi bitkileridir . Kilizman 17.999 Seki 17.200 17.200 Konar-göçer cemaatlerin yurt tuttuğu Kilizman köylerinde, küçükbaş hayvan Buladan 14.550 14.550 Saib Fakh 66.042 66.042 9.700 9.711 yetiştiriciliği yaplmas son derece doğald. İzmir Kazas tapu tahrir defterleri bize, Köpek Hasan Cemaati ödenen ağnam (koyun) vergisinden hareketle koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvanlarn Kzldağ 7.875 7.875 saysn hesaplama şans vermektedir. Fatih Kanunnamesi’nde, her üç koyuna bir akçe Gökbel Demircülü 25.000 25.000 25.000 25.000 ağnam vergisi tespit edilmişken; ayn vergi 16. Yüzylda her iki koyuna bir akçe olarak Çamlu 34.021 34.021 tahsil edilmiştir. Sadece miri arazideki köylerden (timar köyleri) tahsil edilen ağnam Kaynak: Kütükoğlu, 2000(A), s. 182. Açklama: Yavuz Selim döneminden II. Murat dönemine, Kilizman ve köylerinin gelirinde kayda resmi yazldğndan, konar-göçer cemaatlerin beslediği küçükbaş hayvanlarn değer bir artş olmadğ anlaşlyor (67.335 – 66.042= + 1.293 akçe). Demircülü ve Çamlu için de, ayn durumun geçerli olduğu görülüyor. kaytlarda görünmediğini anmsattktan sonra, 1528’den 1575’e, Kilizman köylerinde beslenen koyun saysnda % 61’lik bir düşüş olduğunu belirtelim. Aydn Kanunnamesi, yaya çiftliklerinin bulunduğu köyler de vard), Kilizman ile Ayasefud, Balçkhavli, arclk yapan reayay sipahisine, kovan başna iki akçe vergi (resm-i küvvare) ödemekle Buladan ve Demircilü bunlar arasndadr14. Esasen Kilizman ve yakn çevresindeki kr mükellef klmşt. Kilizman köylerinde küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin tersine, yarm yerleşmelerinde, neredeyse Osmanl Devleti’nin kuruluşundan beri varlğn koruyan bir asr içinde (1528’den 1575’e) kovan saysnda % 100 artş gözlenmektedir. İzmir askeri teşkilat olan yayalar ile bunlara tahsis edilmiş çiftliklere15 ilişkin kaytlar, Fatih Kazas’nda balğn en çok avlandğ dalyanlar ise, Balçkhavli ve Ayasefud’ta dönemine kadar inmektedir: Çamlu’da Sefer Subaşoğlu Osman çiftliğine oğlu bulunmaktayd9. Muhammedi (yaya) ve kardeşi Mustafa ve Emir (pir/yaşl) ve İbrahim ve yaya

Toprağn dağlm konusuna gelince, İzmir Kazas içinde padişaha ait olan haslar ziyadndan Hac Emir, nefer: 4 adet; Kilizman’da Deli Hamza oğlu Tur Bal çiftliğine çoğunluktayd10. 1478 tahririnde, Kilizman ile bağl köyleri: Seki, Buladan, Kzldağ ve mezkûr (ad geçen) Tur-bal (yaya) ve oğlu Hac Bayram ve Ali oğlu Hac Durmuş Demircilü, Kilizman zaiminin11 haslarndand. 1520 ylndan sonra, Kilizman ve (mürde/ölmüş) ve Muhammed-i Saruhan, nefer: 3 adet ve Çamlu’da Ahi Çuk çiftliğinde köylerinin padişah hassna dahil edildikleri anlaşlmaktadr12. Yavuz Selim ve Kanuni Bykl Hamza (mürde) ve kardeşi Zekeriye (mürde) ve mezkûr mürdeler yerine dönemlerine ait tahrirlerde (1518 ve 1528) timara verilmiş olan Ayasefud’un; II. Selim Balatçuk’ta Kalfal çiftliğinden ayrlan Şahdi Umur kardeşi Ali (yaya) ve Balatçuk’ta dönemi tahririnde (1575) Kilizman’la birlikte 17.999 akçe geliri varken, III. Murat Köse Karaca oğlu Asl Beği çiftliğinden ayrlan Asl Beyoğlu Bektaş ve Balatçuk’ta Süleyman çiftliğinden ayrlan Şeyh Osman ve Avc Hzr biraderi (kardeşi) Ömer16 gibi.

8 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 159 ve 161-166. 9 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 166-168. 13 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 181. 10 Bunlar miri topraklarn en büyüğüdür ki (diğerlerine zeamet ve timar denirdi), Bekir Stk Baykal, 14 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 59. Tarih Terimleri Sözlüğü, Gözden Geçirilmiş 2. Bask, Ankara: Türk Dil Kurumu Yaynlar, 1981, s. 44’te 15 Kütükoğlu, 2000 (A), s. 106’dan, isminden de anlaşlacağ üzere piyade askerleri olan yayalara sefer yazldğ üzere, hasn yllk geliri 100.000 akçenin üzerindedir. zamannda ulufe (üç ayda bir ödenen maaş) verilir; sulh zamannda bunlar, kendilerine tahsis edilen 11 Yllk geliri 20.000 ile 99.999 akçe arasnda değişen miri topraklar (zeametler), tasarruf eden kişiye toprağ işler, ancak öşrünü ödemeyip alkoyarlard. verilen isim. 16 Tuncer Baykara, “Türk Devrinde Urla Kazas (1030–1980)”, Ege Üniversitesi Araştrma Projesi, İzmir, 12 Kütükoğlu, 2000 (A), s.s. 56-57. 1991, s.s. 21-22. 94

Tablo 24. Kanuni Döneminde Kilizman ve Köyleriyle Çevresindeki Kr Yerleşmelerinde Mevcut Yaya Çiftlikleri ve Yayalar (1525–1526)

Arazi Sabi Mürde Köyü Çiftlik İsmi Yamak Pir, Gaib (çocuk) Ma’lul (kayp) Atik Cedid Dönüm vs. (eski) (yeni) Hoca Emiroğlu 100 12 10 7 3 Buladan Karaca Kara Bayezidoğlu 120 9 3 9 Satlmş Zeyneddin 60 4 1 3 2 Çamlu Sğrcoğlu 130 5 8 6 1 Osman

Ömer 60 4 2 2 2 1

Halil 60 6 1 1 4 2 Demircilü Osman 60 9 7 7 7

Kara 60 6 4 3 4 Yusuf ve Kad ve Tüğlendi 120 12 4 1 1 4 Kilizman Hamza Deli Kilizman Hamzaoğlu 50 5 1 3 Tur Bali Toplam 820 72 34 4 8 48 20 Kaynak: Kütükoğlu, 2000 (A), EKLER (Tablo 1). Açklama: Kütükoğlu, 2000 (A), s. 107’den, Yaya teşkilatnda bir yaya ve ona bağl yamaklardan ibaret her çiftlik bir ocak itibar olunuyordu. Başlangçta her ocak bir yaya ve bir yamaktan kurulu iken, 15 Yüzylda yamak says 2-4, 16. Yüzylda ise 4-15’e yükselmişti. Ayrca ileride boşalacak yamak kadrolarnn doldurulabilmesi amacyla kaydedilen çocuklarla beraber, 16. Yüzylda baz çiftliklerdeki say 40-50’ye varmşt. Kanuni dönemine ait 1545 tarihli bir başka kayttan, Kilizman ve köyleriyle çevresindeki kr yerleşmelerinde mevcut yaya çiftliklerinin (yukardaki tabloda yazl) sahip olduğu arazi ile yaya saysnda bir miktar artş olduğu görülmektedir (bkz. Kütükoğlu, 2000 (A), EKLER (Tablo 2).

17 ila 19. yüzyllar arasnda, Kilizman ve köylerinin iktisadi durumuna şk tutacak veriler bulunmasa da, Milioris’in yazdklarndan, Osmanl Devleti’nin son elli ylna girilirken Urla’da başat sektörünün tarm olmaya devam ettiğini biliyoruz. Milioris, daha önceleri incir yetiştiriciliği ve kozaclkla uğraşan Urlallarn, daha kârl olduğunu düşündüklerinden olsa gerek bağclğa yöneldiklerini, (1895–1905 yllar arasndaki filokseradan sonra) 1910 ylnda bağlar vuran peronospora (bitki mantar) hastalğ üzerine, az sayda tarlada olsa da, tütüncülüğe başlandğn yazmaktadr17. Urla merkezde: İncir ve dut yaprağndan üzüme ve üzümden tütüne yönelen değişim, Kilizman ve köylerinde bağclk yapanlar da, olaslkla filoksera ve peronospora

17 Milioris, 2003, s. 59. 94 95

Tablo 24. Kanuni Döneminde Kilizman ve Köyleriyle Çevresindeki Kr hastalklarndan etkilenmiş olduklarndan yaşanmş olmaldr. Bağlarn kuruduğu Yerleşmelerinde Mevcut Yaya Çiftlikleri ve Yayalar (1525–1526) dönemlerde “Urlallar ayakta tutan” zeytincilik18 ile meyve (incir, badem, dut ve Arazi Sabi Mürde Köyü Çiftlik İsmi Yamak Pir, Gaib Armut/ahlat) ve sebze (patlcan, salatalk, (çocuk) Ma’lul (kayp) Atik Cedid Dönüm fasulye ve biber) tarm, Kilizman ve vs. (eski) (yeni) Hoca çevresindeki kr yerleşmelerinde, ürün Emiroğlu 100 12 10 7 3 Buladan Karaca deseninin hiç değişmeyen unsurlaryd. Kara Bayezidoğlu 120 9 3 9 1938 ylnda Kzlbahçe Nahiye Müdürü Satlmş olan Enver Saatçgil’in anlarnda, Zeyneddin 60 4 1 3 2 Çamlu Sğrcoğlu “Güzelbahçe Nahiyesi denize 2 km. 130 5 8 6 1 Osman Zeytin Bakm mesafede srtlarda kurulmuş şirin bir Ömer 60 4 2 2 2 1

Halil 60 6 1 1 4 2 kasaba. Halknn çoğu da mübadil. Bucağn manzaras çok güzel... Halkn büyük bir Demircilü Osman 60 9 7 7 7 ksm çiftçilik yapmakta. Üzüm bağ, tütün, meyvecilik, zeytincilik başlca geçim

Kara 19 60 6 4 3 4 kaynağ” demesi çok anlamldr. Yusuf ve Kad ve Tüğlendi 120 12 4 1 1 4 Kilizman Tablo 25. Kzlbahçe Nahiyesi’nde Toprak Hamza Dağlm (1929) Deli Kilizman Hamzaoğlu 50 5 1 3 Arazi Her çeşit Tarm (balkçlkla birlikte) bugün de, Yerleşim Tur Bali (dönüm) bağ ve Merkezi İsmi Toplam 820 72 34 4 8 48 20 bahçe Güzelbahçelilerin ekmek yediği başat Kaynak: Kütükoğlu, 2000 (A), EKLER (Tablo 1). (dönüm) sektör olmaya devam etmektedir. Tarm İl Açklama: Kütükoğlu, 2000 (A), s. 107’den, Yaya teşkilatnda bir yaya ve ona bağl yamaklardan Kzlbahçe Nahiyesi 600 3.417 ibaret her çiftlik bir ocak itibar olunuyordu. Başlangçta her ocak bir yaya ve bir yamaktan kurulu Yelki 2.819 1.687 Müdürlüğü verilerine göre, 2007 yl Çaml 800 200 iken, 15 Yüzylda yamak says 2-4, 16. Yüzylda ise 4-15’e yükselmişti. Ayrca ileride boşalacak itibariyle tarmsal alanlar (17.294 dekar), yamak kadrolarnn doldurulabilmesi amacyla kaydedilen çocuklarla beraber, 16. Yüzylda baz Çnarl tepe 270 87 çiftliklerdeki say 40-50’ye varmşt. Kanuni dönemine ait 1545 tarihli bir başka kayttan, Kilizman ve Efen çukuru 221 45 ilçe yüzölçümünün % 30,3’nü kaplamakta köyleriyle çevresindeki kr yerleşmelerinde mevcut yaya çiftliklerinin (yukardaki tabloda yazl) Büyük Hamidiye 185 - sahip olduğu arazi ile yaya saysnda bir miktar artş olduğu görülmektedir (bkz. Kütükoğlu, 2000 (A), Küçük Hamidiye 207 - olup, kendi içinde tarla, sebze alan, süs EKLER (Tablo 2). Payaml 425 14 Gülcük 540 21 bitkileri alan, bağ, zeytinlik, nadas alan Kavack 340 65 17 ila 19. yüzyllar arasnda, Kilizman ve köylerinin iktisadi durumuna şk Gödence 280 27 ve tarma elverişli boş araziler olarak Denizli 820 275 ayrlmaktadr. Alan dağlmnda en büyük tutacak veriler bulunmasa da, Milioris’in yazdklarndan, Osmanl Devleti’nin son elli Toplam 7.507 5.838 pay % 36,8 ile tarma elverişli boş ylna girilirken Urla’da başat sektörünün tarm olmaya devam ettiğini biliyoruz. Kaynak: İzmir Vilayeti 1929/1930 Senesi Milioris, daha önceleri incir yetiştiriciliği ve kozaclkla uğraşan Urlallarn, daha kârl İstatistik Yllğ, s.s. 102-103. araziler (6.365 dekar) almakta, daha sonra Açklama: Dikkat edileceği üzere nahiyede bağ olduğunu düşündüklerinden olsa gerek bağclğa yöneldiklerini, (1895–1905 yllar ve bahçe, en geniş Kilizman ve Yelki’de yer srasyla zeytinlikler (5.990 dekar), kaplamaktadr. Köylerde ise, ağrlkl olarak arasndaki filokseradan sonra) 1910 ylnda bağlar vuran peronospora (bitki mantar) hububat tarmnn yapldğ anlaşlyor. narenciye bahçeleri (1.270), tarlalar hastalğ üzerine, az sayda tarlada olsa da, tütüncülüğe başlandğn yazmaktadr17. Urla (1.066) ve bağlar (928 dekar) gelmektedir. Ayn müdürlüğün 2002 yl verileriyle merkezde: İncir ve dut yaprağndan üzüme ve üzümden tütüne yönelen değişim, karşlaştrldğnda, tarmsal alanlarn 2007 ylnda, % 24,8 orannda küçüldüğü (5.706 Kilizman ve köylerinde bağclk yapanlar da, olaslkla filoksera ve peronospora

18 Milioris, 2003, s. 60. 17 Milioris, 2003, s. 59. 19 Saatçgil, s. 10. 96

dekar) görülmektedir ki, buna sebep: İzmir-Çeşme Otoban yapm srasndaki kamulaştrma işlemi ile lüks konut ve siteler inşas için Güzelbahçelilerin, arazilerini mecburi ve (satmak suretiyle) gönüllü olarak kaybetmeleridir20.

GÜZELBAHÇE’DE SERACILIK VE KESME ÇİÇEK ÜRETİMİ Yaklaşk 300 çiftçi ailesi, 181 dekar büyüklüğünde alan olan 175 adet serada (daha çok naylon) kesme çiçek yetiştiriciliğiyle (ağrlkl olarak: Gelbera, gül ve karanfil) uğraşmaktadr (toplam sera says 224’tür). 2000 yl itibariyle Güzelbahçe’deki çiçek yetiştiricilerinin önemli bir ksmnn üye olduğu Çiçekçilik Üretim ve Kooperatif Birliği’nin üyelerine, toplam 576.000.000.000 TL ödeme yaplmştr. Yaz aylarnda çiçekleri nakledecek bir soğuk hava deposunun olmayş, çiçeklerin saklanmas ve pazarlanmasnda üreticileri skntya sokmaktadr. Güzelbahçe Köylere Hizmet Götürme Birliği ve Güzelbahçe Belediyesi İşbirliğiyle İZKA’ya hazrlanmş projeye fon temin edilerek Çaml Köyü’nde bir soğuk hava deposu yaptrlmş olup, hizmete açlmay beklemektedir. Öte yandan, Çiçekçilik Üretim ve Kooperatif Birliği’nin Yelki yolu üzerinde yaptrmş olduğu Güzelbahçe Mezat Binas ne yazk ki, şu an kapal ve satşa çkarlmş durumdadr. Kaynak: Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s.s. 21- 22 ve Mihriban Karaman ile yaplan mülakat (Güzelbahçe / 16 Mart 2012).

Tablo 26. Güzelbahçe İlçesi’nde Tarla Bitkileri Üretimi (2002–2006) Ekim Alan Üretim (ton) Tarla Bitkileri Artş Artş (dekar) 2002 2006 2002 2006 Arpa 2.250 200 -91,1 563 50 -91,1 Buğday (durum) 20 7 Buğday (ekmek) 2.550 220 -90,1 765 100 -86,9 Yulaf (dane) 1.200 120 -90 240 30 -87,5 Bakla (kuru) 20 3 Anason 86 3,9 Fiğ (kuru) 550 150 -72,7 220 67,5 -69,3 Fiğ (yeşil) 300 100 -66,7 480 120 -75 Msr (silaj) 270 255 -5,6 980 1.275 30,1 Yonca (kuru) 20 30 Msr (dane) 10 -100 5 -100 Msr (hasl) 50 -100 125 -100 Nohut 50 -100 8 -100 Fasulye (kuru) 20 -100 4 -100 Patates 30 -100 75 -100 Toplam 7.280 1.221 -83,2 3.465 1.686 -51,3 Kaynak: İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, İzmir: İzmir Ticaret Odas, 2007, s. 464. Açklama: Dikkat edilirse, 2002 ylnda ekimi yaplmş tarla bitkilerinden: Yulaf, dane ve hasl msr, nohut, kuru fasulye ve patates, 2006 ylnda hiç ekilmemiştir. Buğday, arpa ve yulaf ekim alanlar % 90; fiğ ise, % 70 orannda gerilemiştir. 2002’den 2006’ya tarla bitkileri ekim alan % 83,2 azalmştr.

20 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, İzmir: İzmir Ticaret Odas, 2007, s.s. 461-462. 96 97

dekar) görülmektedir ki, buna sebep: İzmir-Çeşme Otoban yapm srasndaki Tablo 27. Güzelbahçe İlçesi’nde Sebze Üretimi (2002–2006) kamulaştrma işlemi ile lüks konut ve siteler inşas için Güzelbahçelilerin, arazilerini Sebzenin Türü Ekim Alan (dekar) Artş Üretim (ton) Artş mecburi ve (satmak suretiyle) gönüllü olarak kaybetmeleridir20. 2002 2006 2002 2006 Marul 160 140 -12,5 272 246 -9,6 Enginar 120 120 -16,7 150 130 -13,3 GÜZELBAHÇE’DE SERACILIK VE KESME ÇİÇEK ÜRETİMİ Maydanoz 20 20 18 11 -38,9 Yaklaşk 300 çiftçi ailesi, 181 dekar büyüklüğünde alan olan 175 adet serada (daha çok naylon) Roka 10 10 6 6 kesme çiçek yetiştiriciliğiyle (ağrlkl olarak: Gelbera, gül ve karanfil) uğraşmaktadr (toplam sera Dereotu 10 6 says 224’tür). 2000 yl itibariyle Güzelbahçe’deki çiçek yetiştiricilerinin önemli bir ksmnn üye Kabak 60 30 -50 120 91 -24,2 olduğu Çiçekçilik Üretim ve Kooperatif Birliği’nin üyelerine, toplam 576.000.000.000 TL ödeme Hyar 50 30 -40 125 45 -64 yaplmştr. Yaz aylarnda çiçekleri nakledecek bir soğuk hava deposunun olmayş, çiçeklerin Patlcan 60 35 -41,7 144 70 -51,4 saklanmas ve pazarlanmasnda üreticileri skntya sokmaktadr. Güzelbahçe Köylere Hizmet Bamya 20 40 100 6 15 150 Götürme Birliği ve Güzelbahçe Belediyesi İşbirliğiyle İZKA’ya hazrlanmş projeye fon temin Domates 200 100 -50 660 420 -36,4 edilerek Çaml Köyü’nde bir soğuk hava deposu yaptrlmş olup, hizmete açlmay beklemektedir. Biber (sivri) 50 50 85 100 17,6 Biber (dolma) 20 30 50 32 60 87,5 Öte yandan, Çiçekçilik Üretim ve Kooperatif Birliği’nin Yelki yolu üzerinde yaptrmş olduğu Biber (salça) 50 125 Güzelbahçe Mezat Binas ne yazk ki, şu an kapal ve satşa çkarlmş durumdadr. Kavun 30 10 -66,7 60 19 -68,3 Kaynak: Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s.s. 21- Fasulye 40 50 25 36 40 11,1 22 ve Mihriban Karaman ile yaplan mülakat (Güzelbahçe / 16 Mart 2012). Börülce 10 8 Barbunya 20 18 Soğan 10 20 100 17 20 17,6 Turp 10 20 100 15 40 166,7 Tablo 26. Güzelbahçe İlçesi’nde Tarla Bitkileri Üretimi (2002–2006) Pancar 30 60 Karnabahar 50 60 20 110 120 9,1 Ekim Alan Üretim (ton) Tarla Bitkileri Artş Artş Kereviz 30 -100 36 -100 (dekar) Prasa 50 -100 100 -100 2002 2006 2002 2006 Toplam 990 865 -12,7 1.992 1.650 -17,2 Arpa 2.250 200 -91,1 563 50 -91,1 Kaynak: İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s. 465. Buğday (durum) 20 7 Açklama: Toplam sebze üretiminin % 25,4’ü domatesten elde edilmektedir. 2002’den 2006’ya, sebze ekim alan Buğday (ekmek) 2.550 220 -90,1 765 100 -86,9 % 12,6 orannda küçülmüştür. Yulaf (dane) 1.200 120 -90 240 30 -87,5 Bakla (kuru) 20 3 Anason 86 3,9 Tablo 28. Güzelbahçe İlçesi’nde Meyve Üretimi (2002–2006) Fiğ (kuru) 550 150 -72,7 220 67,5 -69,3 Meyvenin Türü Ekim Alan (dekar) Artş Üretim (ton) Fiğ (yeşil) 300 100 -66,7 480 120 -75 Artş Msr (silaj) 270 255 -5,6 980 1.275 30,1 2002 2006 2002 2006 Yonca (kuru) 20 30 Armut 7.750 7.750 0 155 194 25,2 Msr (dane) 10 -100 5 -100 Elma 300 300 0 11 9 -18,2 Msr (hasl) 50 -100 125 -100 Erik 1.000 1.000 0 30 30 Nohut 50 -100 8 -100 Kays 550 550 0 14 14 Fasulye (kuru) 20 -100 4 -100 Şeftali (diğer) 800 800 0 32 28 -12,5 Antepfstğ 1.000 1.000 0 3 8 166,7 Patates 30 -100 75 -100 Badem 300 300 0 4 5 25 Toplam 7.280 1.221 -83,2 3.465 1.686 -51,3 Ceviz 50 50 0 2 2 Dut 200 200 0 2 2 Kaynak: İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, İzmir: İzmir İncir 800 800 0 20 20 Ticaret Odas, 2007, s. 464. Nar 400 400 0 10 10 Açklama: Dikkat edilirse, 2002 ylnda ekimi yaplmş tarla bitkilerinden: Yulaf, dane ve hasl Zeytin (sofralk) 14.800 14.800 0 326 296 -9,2 Zeytin (yağlk) 58.500 58.500 0 1.463 1.170 -20 msr, nohut, kuru fasulye ve patates, 2006 ylnda hiç ekilmemiştir. Buğday, arpa ve yulaf ekim Mandalina 48.000 48.000 0 3.360 2.160 -35,7 alanlar % 90; fiğ ise, % 70 orannda gerilemiştir. 2002’den 2006’ya tarla bitkileri ekim alan % Ayva 200 0 -100 5 0 -100 83,2 azalmştr. Toplam 134.650 134.450 -0,1 5.437 3.948 -27,4

Meyvenin Ekim Alan (dekar) Artş Üretim (ton) Artş Türü 2002 2006 2002 2006 Üzüm (sofralk) 1.130 878 -22,3 1.074 872 -18,8

Kaynak: İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s. 466. Açklama: 2006 ylnda rekolte bir miktar (1.489 ton) düşmüş olsa da, narenciye ilçenin meyve üretiminde lokomotif ürünü olup, Güzelbahçe’de meyve üretiminin tek başna % 55’ini oluşturmaktadr. 20 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, İzmir: İzmir Ticaret Odas, 2007, s.s. 461-462. 98

Tablo/Grafik 29. Güzelbahçe İlçesi'nde Tarm Ekim Alanlar (dekar) 135.780 135.328 140.000 120.000 100.000 80.000 60.000 40.000 7.280 990 20.000 1.221 865 0 Tarla Bitkileri Sebze Meyve 2002 2006

Kaynak: İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s.s. 464-466. Açklama: Meyve ekim alanna sofralk üzüm veren bağlk alanlar da eklenmiştir.

Tablo/Grafik 30. Güzelbahçe İlçesi'nde Tarm Üretimi (ton)

6.511 7.000

6.000 4.820 5.000 3.465 4.000

3.000 1.992 1.686 1.650 2.000

1.000

0 Tarla Bitkileri Sebze Meyve 2002 2006

Kaynak: İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s.s. 464-466.

2011 yl itibariyle Güzelbahçe’de yerli halkn yaklaşk % 60’ tarmla uğraşmaktadr. İlçe tarm müdürlüğünün bulunduğu Güzelbahçe’de, tarm alan büyüklüğü 13.976 hektardr. Bunun 2.546 hektar sulanmakta, 11.430 hektar sulanmayan tarm alandr21.

21 Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s.s. 21-22. 22 Pnar, s. 48’de bu durumu şu sebeplere bağlamaktadr: Güzelbahçe’nin kurulduğu yerin deniz kysnda olmayşndan ötürü bir yükleme-boşaltma iskelesinin bulunmayş; nüfusunun kalabalk olmayş; İzmir 98 99

Tablo/Grafik 31. Güzelbahçe İlçesi'nde Tarm Alanlarnn Dağlm Tablo/Grafik 29. Güzelbahçe İlçesi'nde Tarm Ekim (2011/hektar)

Alanlar (dekar) 760; 6% 731; 5% 135.780 135.328 221; 2% 140.000 3.500; 26% 778; 6% 120.000 46; 0%

100.000 1.075; 8% 80.000 60.000 40.000 6.365; 47% 7.280 990 20.000 1.221 865 0 Tarla Sebze Süs Bitkileri Bağ Alan Meyve Alan Narenciye Alan Boş Arazi Zeytin Tarla Bitkileri Sebze Meyve 2002 2006 GÜZALBAHÇE’DE TARIM TEMELLİ İKTİSADİ ÖRGÜTLENMELER Kaynak: İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s.s. 464-466. Bugün bile tarmn başat sektör olduğu Güzelbahçe’de, erken cumhuriyet döneminde yasalar Açklama: Meyve ekim alanna sofralk üzüm veren bağlk alanlar da eklenmiştir. çerçevesinde tarm temelli baz iktisadi örgütler kurulmuştu. 1. 220 Numaral Güzelbahçe Tarm Kredi Kooperatifi (1930-) “Kzlbahçe Zirai Kredi Kooperatifi” ismiyle 98 ortakl kurulduğunda taahhüt edilen sermeyesi9.060 TL, ödenmiş sermayesi 2.670 TL idi. 1937 yl itibariyle yetki alan yedi köye ve ortak says 183’e Tablo/Grafik 30. Güzelbahçe İlçesi'nde Tarm Üretimi (ton) ulaşan kooperatif, hali hazrda 650 ortakldr. Köylünün gübre, tarm alet ve ilaçlar gibi temel girdilerini karşlayan kooperatif, TC Ziraat Bankas üzerinden bu kesime kredi kullandrmaktadr. 6.511 2. Çiftçi Mallar Koruma Başkanlğ (1954-) 7.000 4081 sayl Çiftçi Mallar Koruma Kanunu’na uygun olarak kurulan: Çiftçi Mallar Koruma Başkanlklarnn, belediye teşkilâtlar ile yakn ilgileri vard. Söz konusu yasaya göre, koruma başkan 6.000 4.820 ve yönetim kurulu üyeleri, belediye meclislerince atanmaktadr. Yasaya göre, eğer gerekli korumay 5.000 şahsen yerine getirmemişse, toprak sahibi ve tarmla uğraşan herkesin üye olmas zorunlu bulunan 3.465 Çiftçi Mallarn Koruma Başkanlğ bünyesinde 2 bekçi yer almakta olup, yönetim kurulu üyeleri: 4.000 Atilla Güven, Ali Arslan, Kadir Erhan Özer ve Mehmet Avkran olup, 10 yldan fazla bir süredir başkanlk görevini İbrahim Kayran yürütmektedir. 3.000 1.992 1.686 1.650 3. Çaml Köyü Tarmsal Kalknma Kooperatifi (1972-) Mehmet Hüseyin Keleş, Sevinç Şahin, Mustafa Demir, Cemal Çnar, Bekir Akçay, Mehmet Ali Aydn 2.000 ve Bahattin Sağtekin tarafndan 129 ortakla kurulmuş kooperatifin başkanlğn Tahir Çnar yapmakta 1.000 olup, şu an ortak says 30’un biraz üzerindedir. 4. S.S. Payaml ve Küçükkaya Köyleri Tarmsal Kalknma Kooperatifi (2004) 0 İlhan Pnar’n kurucusu; Önder Erdoğan, Levent Çetin, Orhan Dalyan, Niyazi Yalçn, Mustafa Acar ve Tarla Bitkileri Sebze Meyve Muharrem Arslan’n kurucu ortak olduğu kooperatifin hali hazrda 81 ortağ bulunmakta olup, 2002 2006 başkanlğn Orhan Gülcan yapmaktadr. Kooperatif Payaml ve Küçükkaya köylülerinin un, yem ve kükürt gereksinimlerini karşlamak ve ürünlerini pazarlamak amacyla kurulmuştur. Kaynak: Pnar, s.s. 97-98 ve 101. Kaynak: İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s.s. 464-466. Erken cumhuriyet dönemine kadar Kilizman ve köyleri Urla’nn tedarikçisi ve 2011 yl itibariyle Güzelbahçe’de yerli halkn yaklaşk % 60’ tarmla gereksinimlerini daha çok Urla’dan karşlamaktayd22. Güzelbahçe ilçesinde ihracat uğraşmaktadr. İlçe tarm müdürlüğünün bulunduğu Güzelbahçe’de, tarm alan yapan 4 firma olup, 2006 yl verilerine göre, 5.130.165.46 YTL ihracat yaplmştr. büyüklüğü 13.976 hektardr. Bunun 2.546 hektar sulanmakta, 11.430 hektar Büyük alşveriş merkezleri, ihtisas çarşlar ve fuar alannn bulunmadğ Güzelbahçe’de sulanmayan tarm alandr21.

ve Urla gibi iki önemli ihracat iskelesinin arasnda kalş; İzmir’le kara ulaşmnn zorlu oluşu ve İzmir 21 Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s.s. 21-22. Valisi Mithat Paşa’nn Kilizman’ Urla’ya bağlayan şoseyi (bugün Mithat Paşa Caddesi) açtrmş olmas. 22 Pnar, s. 48’de bu durumu şu sebeplere bağlamaktadr: Güzelbahçe’nin kurulduğu yerin deniz kysnda 23 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s.s. 470-471 ve Güzelbahçe olmayşndan ötürü bir yükleme-boşaltma iskelesinin bulunmayş; nüfusunun kalabalk olmayş; İzmir Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s. 21. 100

Yaka Mahallesi’ndeki Otantik Pazar Açklama: Her sabah kalkp, elbirliğiyle mahalle temizliği ve evlerini badana yapmalaryla tannan Yaka Mahallesi sakinleri, otantik pazarda sadece kendi yetiştirdikleri ürünleri satyorlar. Naylon poşetle alşverişe izin verilmeyen pazarn müşterilerini, pazara girişte Birol ve Nebil Bey “hosgeldiniz” diyerek karşlyor, portakal ve mandalina ikram ediyorlar.

Yelki Semt Pazar, balk hali ve son zamanlarda rağbet gören Yaka Mahallesi’ndeki otantik pazar ticari atardamarlar gibidir. Mithat Paşa Caddesi üzerine sralanmş ticarethaneler küçük işletmeler olup, en çok birkaç kişiye iş vermekte/verebilmektedir. Ağrlkl meslek gruplar: Bakkal, manav, kraathane ve berberlerden oluşan Güzelbahçe’de, birinci snf gayri shhi müessese ruhsatl 10 işyerinde toplam 495 işçi çalşmaktadr. Narenciye bahçeleri ve çiçek seralarnn gündelikli işçi gereksiniminin bir bölümü yerli Bir Çiçek Seras halktan karşlanmaktadr23.

100 101

GÜZELBAHÇE’DE TİCARET TEMELLİ İKTİSADİ ÖRGÜTLENMELER 1. Güzelbahçe Esnaf ve Sanatkârlar Odas (1966-) 24 Haziran 1966 tarihinde, “Güzelbahçe Merkez Nahiyesi Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Derneği” ismiyle kurulmuştur. Üyelerinin çoğunluğunu Yal Mahallesi’nde bakkallk yapan esnafn oluşturduğu dernek, 8 Eylül günü yaptğ toplantda Mustafa Ertuğrul’u yönetim kurulu başkanlğna, Tevfik Özdiler’i ikinci başkanlğa, Hasan Kurt’u veznedarlğa, Nihat Akdağ ve Hayati Özdiler’i de üyeliğe seçmişti. 1968 ylna kadar başkanlk görevini yürüten Mustafa Ertuğrul’un ardndan srasyla Mehmet Babil (1968–76), Muammer Çolak (1.1.1976–30.3.1976), Selahattin Akdağ (1976–78), Doğan Çetin (1978–2000) başkanlk yapmştr. Her meslek grubundan esnafn üye olabileceği odann, 2000 ylndan beri başkanlğn Azim Traş yapmakta olup, oda sekreteri 1986 ylndan beri bu görevde bulunan Havva Ylmaz’dr. 2. Güzelbahçe Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi (1978-) Güzelbahçe Esnaf ve Sanatkârlar Odas Başkanlğ’ndan ayrlan Selahattin Akdağ tarafndan kurulmuştur. 2004 ylna kadar kesintisiz olarak başkanlğ yürüten Akdağ’n yerine, 2005 başnda yaplan genel kurulda başkan seçilen Selahattin Erbay seçilmiş olup, halen başkanlğ devam etmektedir. 250’ye yakn esnafn üye olduğu kooperatif üyelerine Halk Bankas’ndan kredi kullandrmaktadr. 3. Güzelbahçe Şoförler ve Otomobilciler Odas (1979–2005) Daha önce Güzelbahçe Esnaf ve Sanatkârlar Odas’na üye, şoför esnafndan: Ali Karaman, Hasan Tüğün, Mustafa Sirkeci, Ali Rza Girgin ve Hüseyin Koç tarafndan kurulmuştur. Srasyla Ali Karaman, Mehmet Albaş, Doğan Çetin ve İbrahim Kayran’n başkanlğn yaptğ Güzelbahçe Şoförler ve Otomobilciler Odas, 2005 ylnda kapanmş, üyelerinin bir ksmn İzmir’deki odaya, bir ksmn da Güzelbahçe Esnaf ve Sanatkârlar Odas’na vermiştir. Yaka Mahallesi’ndeki Otantik Pazar Kaynak: Pnar, s.s. 98-100. Açklama: Her sabah kalkp, elbirliğiyle mahalle temizliği ve evlerini badana yapmalaryla tannan Yaka Mahallesi sakinleri, otantik pazarda sadece kendi yetiştirdikleri ürünleri satyorlar. Naylon poşetle alşverişe izin verilmeyen pazarn müşterilerini, pazara girişte Birol ve Nebil Bey “hosgeldiniz” diyerek 1926 ylna ait bir vilayet istatistiğinin, Urla Kazas’nda mevcut fabrika ve karşlyor, portakal ve mandalina ikram ediyorlar. değirmenleri gösteren bölümüne göre, cumhuriyetin ilk yllarnda Kilizman Köyü’nde Yelki Semt Pazar, balk hali ve son zamanlarda rağbet gören Yaka Mahallesi’ndeki tek bir snaî işletme vard: Yemişçizadelerin zeytinyağ çkaran ve un yapan fabrikas. otantik pazar ticari atardamarlar gibidir. Mithat Paşa Caddesi üzerine sralanmş Buharla çalşan bu fabrika 60 beygir kuvvetinde olup, ylda 113.500 litre zeytinyağ ve ticarethaneler küçük işletmeler olup, en çok birkaç kişiye iş vermekte/verebilmektedir. 150.000 kilo un üretmekteydi24. 1930’lu yllarn sonunda Kzlbahçe Nahiyesi’ne müdür Ağrlkl meslek gruplar: Bakkal, atanmş Enver Saatçgil, bu fabrika ve sahibi hakknda şunlar yazmşt: manav, kraathane ve berberlerden Kaymakam beyle birlikte Urla’dan Güzelbahçe’ye hareket ettik. Güzelbahçe’de muhtar ve diğer alakallar bizi karşladlar. Güzelbahçe’de sonradan kendisiyle oluşan Güzelbahçe’de, birinci snf çok içli bir dost olduğumuz fabrika sahibi Muzaffer Yemişçilere misafir olduk. gayri shhi müessese ruhsatl 10 Muzaffer Yemişçi, İzmir’in köklü ailelerinden. Mazbut, sözü sohbeti yerinde, dostluğu her zaman aranabilen, çalşkan ve bekâr bir zat. Kaymakamn beni, gelir işyerinde toplam 495 işçi gelmez bucağn ileri gelenlerinden birisinin evinde misafir etmesine canm sklmşt. Fakat meslek hayatmn ilk basamağnda hemen bir itirazda bulunmay çalşmaktadr. Narenciye bahçeleri da uygun görmedim. Kaldğmz evde ev sahibinin aşçs, işçisi ve özel otosu da ve çiçek seralarnn gündelikli işçi vard. Ayrca henüz büyük kasaba ve şehirlerin dşnda elektrik olmadğ halde, misafir kaldğmz evin fabrikadan aldğ özel elektriği de vard25. gereksiniminin bir bölümü yerli Bir Çiçek Seras halktan karşlanmaktadr23.

24 İzmir Vilayeti 1926 Senesi İstatistiği, İzmir Vilayeti İstatistik Kalemince tertip olunmuştur, İzmir: Hafz Ali Matbaas, 1927. 25 Saatçgil, s. 9. Ahmet Muhtar Töğen kendisiyle yaptğmz mülakatta (Güzelbahçe / 11 Ekim 2010): “Kilizman’n ileri gelen aileleri arasnda Yemişçi, Emirbayer, Bayk ve İbrahim Ağa tannan büyük ailelerdi. Yemişçilere ait büyük zeytin fabrikas vard. Fabrikada pek çok işçi çalşyordu” demişti. 102

Yemişçizade ailesine ait bu fabrikann geçmişi, meşrutiyetin ikinci kez ilan edildiği 1908 yl öncesine uzanmaktadr. Ticaret ve Nafa Nezareti’nce, Şura-y Devlete (danştay) gönderilmiş 27 Eylül 1908 tarihli bir yazda, İzmir’de Yemişçi Çarşs’nda oturan Yemişçizade Ahmet Sabri Bey’in (Muzaffer Yemişçi’nin babas olmal), Kilizman Köyü’nde modernize ettiği zeytinyağ fabrikas için gerekli alet ve edevatlar içeren defteri dilekçe ekinde vermesi üzerine, Aydn Vilayeti İdare Meclisi’nce söz konusu evrakn havale edildiği (vilayet) sanayi müdürlüğünün, defterde yazl alet ve edevatn ilgili fabrikaya ait ve talimat uyarnca gümrük resminden muaf olduğunu beyan ile rüsumat (gümrük) müdürlüğü katnda gereğinin (bilgilendirme) yaplmas istenmişti. Şura-y Devlet 22 Kasm’da isteği uygun bulmuş ve durumu rüsumat emaneti ile Ticaret ve Nafa Nezareti’ne bildirme karar vermişti. Sadrazamn 5 Aralk’ta saraya ilettiği isteğe Padişah, 6 Aralk 1908 günü olur vermişti26.

1960’l yllarn sonunda, Yldz Teknik Üniversitesi’nden mezun iki mühendis kardeş, Güzelbahçe’nin tarmla alakal olmayan ilk snaî işletmesini kurmak için harekete geçeceklerdi. İzmir’de sanayinin Karabağlar ve Ankara asfalt üzerine konumlandğ bir srada, Güzelbahçe Belediyesi Başkâtibi İsmet Çetin’i tanyan sanayici bir arkadaşlar araclğyla nahiyeye gelen Oktay Polat (kardeşi: Çetinkaya Polat), Elektromekanik A. Ş.’yi nasl kurduklarn anlatrken, belediyenin sanayi bölgesi yapmay planladğ: İstikbal Caddesi’nden Yal’ya inerken sol yanda kalan araziye kurulmuş diğer işletmeler ve sahipleri hakknda da önemli bilgiler vermektedir: 1969 senesinde Güzelbahçe Belediye Başkan Abdullah Baydar idi... Bu arada biz Güzelbahçe’yi tanma frsat bulduk. Belediyenin sanayi bölgesi kurmak için satmay düşündüğü arazinin hemen yanndaki arazinin sahibi Tonga Kamil ile tanştk. 10 dönümlük araziyi Tonga Kamil’den satn aldk... Burada ilk sanayi tesisini kurarken, Kilizman’da yerli sanayi olarak birkaç tane mandra ve marangoz atölyesinden başka, birisi Aşağ Çarş’da gayri faal durumda, diğeri de Yaka Mahallesi’nde bulunan Mansur’un zeytinyağ fabrikasndan27 başka hiçbir şey yoktu. 1970’li senelerde biz tesisi kurmuş ve üretime geçmiştik. O sralar İzmir’de ikamet ediyor, çalşmak için Kilizman’a geliyorduk. Apartman komşum Kimya Mühendisi Özer Türkmenoğlu o sralar Devlet Su İşleri’nde çalşyor ve boyann hammaddesi olan sar ve krmz pigmenti imal etmek üzere işyerinden ayrlp, bu konuda bir tesis kurmay düşünüyordu. Ben kendisine Güzelbahçe’yi önerdim. Özer Güzelbahçe’yi çok beğendi. Hemen bizim fabrikaya bitişik araziyi

26 Başbakanlk Osmanl Arşivi, ŞD, Dosya no: 1225, Gömlek no: 40. Altnda İzmir Belediye Mühendisi Cemil Bey ile vilayet sanayi müdür muavini Aram Efendi imzal, defterdekilerin zeytinyağ fabrikasna ait alet ve edevat olduğunu tasdik eden belge için bkz. Başbakanlk Osmanl Arşivi, İ.RSM, Dosya No: 32, Gömlek No: 1326ZA-10. 27 Bu fabrika, şu an Güzelbahçe Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü görevini yürütmekte olan Mihriban Karaman Hanm’n babasna (Mansur Sadk Türkeli) aitti. Aşağ Çarş’daki gayri faal fabrika ise, Muzaffer Yemişçi’nin fabrikasdr. 102 103

Yemişçizade ailesine ait bu fabrikann geçmişi, meşrutiyetin ikinci kez ilan satn alarak fabrikann temellerini att... 1970’li yllarda bir gün fabrikann karşsndaki zeytinlik içinde, orta boylu sempatik birisi araziye kazklar dikiyor, edildiği 1908 yl öncesine uzanmaktadr. Ticaret ve Nafa Nezareti’nce, Şura-y ölçüp biçiyor, kazklar arasna ipler geriyordu. Kolay gelsin, hayrola ne Devlete (danştay) gönderilmiş 27 Eylül 1908 tarihli bir yazda, İzmir’de Yemişçi yapacaksnz burada diye sorunca... Srr Közlemeci Bey, tavuk çiftliğinin temellerini atacağn söylemişti... Sonralar... Kenan Özbaş Bey’de Srr Bey’le Çarşs’nda oturan Yemişçizade Ahmet Sabri Bey’in (Muzaffer Yemişçi’nin babas birlikte çalşmaya başlaynca yumurta ve besi tavuk üreten bu tavuk çiftliği bir okul olmuş ve bölgede birçok tavuk çiftliği kurulmasna ön ayak olmuştur... Yine olmal), Kilizman Köyü’nde modernize ettiği zeytinyağ fabrikas için gerekli alet ve bizim fabrika civarnda faaliyet gösteren Anadolu Bobinaj Fabrikas’nn sahibi edevatlar içeren defteri dilekçe ekinde vermesi üzerine, Aydn Vilayeti İdare Mehmet Esen ile tanşmamz müşterek dostumuz Halil Esenkaya vastas ile olmuştur... bir vesile ile ben Mehmet Esen’in Karataş’ta bir apartmann zemin Meclisi’nce söz konusu evrakn havale edildiği (vilayet) sanayi müdürlüğünün, defterde katnda denize bakan atölyesine gitmiştim. O sralar Mehmet Bey Amerika’dan yeni dönmüş... Türkiye’de henüz emekleme döneminde olan elektronik konusunda yazl alet ve edevatn ilgili fabrikaya ait ve talimat uyarnca gümrük resminden muaf çalşmalara başlamşt... Güzelbahçe’yi o da çok sevmişti... (Güzelbahçe’de) olduğunu beyan ile rüsumat (gümrük) müdürlüğü katnda gereğinin (bilgilendirme) eniştesinin tavuk kümesi olarak yaptğ binay tadil ederek atölye haline getirdi. Yine 1970’li yllarn ortalarnda benim Keçeciler’deki eski torna atölyesinin yaplmas istenmişti. Şura-y Devlet 22 Kasm’da isteği uygun bulmuş ve durumu yannda komşum olan, o zamanlar kalorifer tesisatçlğ yapan Şevki Ahskal, rüsumat emaneti ile Ticaret ve Nafa Nezareti’ne bildirme karar vermişti. Sadrazamn 5 İstikbal Caddesi’nin başlarnda İzmir Kazan Fabrikas’n kurdu... Daha sonra Almanya’dan dönen Kilizman’n yerlilerinden Orhan Çetin eski kilise binasnda Aralk’ta saraya ilettiği isteğe Padişah, 6 Aralk 1908 günü olur vermişti26. asansör imalatna başlad. Yine Kilizman yerlilerinden Ahmet Tabaoğlu bir kemik unu fabrikas kurdu... 70’li senelerde tarm yaplamayan kraç bir arazi olan 1960’l yllarn sonunda, Yldz Teknik Üniversitesi’nden mezun iki mühendis Kzllk bölgesi sanayi bölgesi olarak ayrlnca, mahdut da olsa bölgede birçok tesisin kurulmasna yol açmştr. Bunlarn en önemlilerinden Güzelbahçe’nin kardeş, Güzelbahçe’nin tarmla alakal olmayan ilk snaî işletmesini kurmak için yerlilerinden Emirbayer’ler tarafndan Ege Tekstil açlmş, ayrca Brode Tekstil de harekete geçeceklerdi. İzmir’de sanayinin Karabağlar ve Ankara asfalt üzerine imalata başlamştr. Cemdağ, sokak armatürleri üreten tesisler gibi güçlü sanayi tesisleri olarak bu bölgede faaliyete geçmişlerdir. Yine bir ara Karaoğlu Emaye konumlandğ bir srada, Güzelbahçe Belediyesi Başkâtibi İsmet Çetin’i tanyan Tencere Fabrikas da, burada bir süre faaliyet göstermiştir. Şimdilerde Elektromekanik, Demok Kimya, Karaoğlu Emaye, Kemik Unu Fabrikas, Asansör sanayici bir arkadaşlar araclğyla nahiyeye gelen Oktay Polat (kardeşi: Çetinkaya Kabin İmalathanesi gibi tesisler kapanmş, yerlerine alüminyum doğrama Polat), Elektromekanik A. Ş.’yi nasl kurduklarn anlatrken, belediyenin sanayi bölgesi atölyeleri, deterjan imalathaneleri, polyester tekne imalathaneleri gibi çeşitli imalathaneler kurulmuştur28. yapmay planladğ: İstikbal Caddesi’nden Yal’ya inerken sol yanda kalan araziye kurulmuş diğer işletmeler ve sahipleri hakknda da önemli bilgiler vermektedir: Organize sanayi bölgesi olmadğ için, esasen Güzelbahçe’de sanayi pek 1969 senesinde Güzelbahçe Belediye Başkan Abdullah Baydar idi... Bu arada biz gelişememiştir. Oktay Polat’n sözünü ettiği işletmelerin tamam, küçük ölçekli sanayi Güzelbahçe’yi tanma frsat bulduk. Belediyenin sanayi bölgesi kurmak için kuruluşlardr. Hali hazrda ilçe merkezinde 13, ilçe dşnda 10 snaî işletme faaliyette satmay düşündüğü arazinin hemen yanndaki arazinin sahibi Tonga Kamil ile tanştk. 10 dönümlük araziyi Tonga Kamil’den satn aldk... Burada ilk sanayi olup, bunlardan Kütaş Tarm Ürünleri, MT Tekstil, Cemdağ Kolektif Şirketi, Puffy tesisini kurarken, Kilizman’da yerli sanayi olarak birkaç tane mandra ve marangoz atölyesinden başka, birisi Aşağ Çarş’da gayri faal durumda, diğeri de Hazr Çorba fabrikalarnda 300’ü aşkn işçi çalşmaktadr. Ayrca Yelki Mahallesi’nde 27 Yaka Mahallesi’nde bulunan Mansur’un zeytinyağ fabrikasndan başka hiçbir zeytin skma ve mermer işlemeciliği yaplmaktadr29. şey yoktu. 1970’li senelerde biz tesisi kurmuş ve üretime geçmiştik. O sralar İzmir’de ikamet ediyor, çalşmak için Kilizman’a geliyorduk. Apartman komşum Hayvanclğa gelince, Osmanl Devleti sona ermezden hemen önce, Milioris’in Kimya Mühendisi Özer Türkmenoğlu o sralar Devlet Su İşleri’nde çalşyor ve 30 boyann hammaddesi olan sar ve krmz pigmenti imal etmek üzere işyerinden ifadesiyle hayvanclk (Urla’ya) çevre Türk köylerinin elindeydi . İlçeye bağl dağ ayrlp, bu konuda bir tesis kurmay düşünüyordu. Ben kendisine Güzelbahçe’yi köylerinde (tarm yannda) küçükbaş hayvan yetiştiriciliği de (daha ziyade keçi) önerdim. Özer Güzelbahçe’yi çok beğendi. Hemen bizim fabrikaya bitişik araziyi yaplmakta olup, 2011 yl itibariyle ilçede 9.408 adet küçükbaş, 1428 adet büyükbaş 26 Başbakanlk Osmanl Arşivi, ŞD, Dosya no: 1225, Gömlek no: 40. Altnda İzmir Belediye Mühendisi Cemil Bey ile vilayet sanayi müdür muavini Aram Efendi imzal, defterdekilerin zeytinyağ fabrikasna ait alet ve edevat olduğunu tasdik eden belge için bkz. Başbakanlk Osmanl Arşivi, İ.RSM, Dosya No: 32, Gömlek No: 1326ZA-10. 28 Pnar, s.s. 77-80. 27 Bu fabrika, şu an Güzelbahçe Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü görevini yürütmekte olan 29 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s.s. 469-470; Güzelbahçe Mihriban Karaman Hanm’n babasna (Mansur Sadk Türkeli) aitti. Aşağ Çarş’daki gayri faal fabrika Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s. 21 ve Pnar, s. 81. ise, Muzaffer Yemişçi’nin fabrikasdr. 30 Milioris, 2003, s. 60. 104

(sğr) hayvan bulunmaktayd31. Merkez ilçeler arasnda Güzelbahçe, ylda 4.021 ton süt üretimiyle Bornova ve Buca’nn ardndan gelmekte olup, üretilen süt mandra sahiplerince satn alnmaktadr. 2007 yl itibariyle ilçede üretilen sütün maddi karşlğ 3.053.016 YTL olup, hayvansal üretim içinde birinci sradadr. Besi ve yumurta tavukçuluğunun hayli geliştiği ilçe, ylda 446 ton üretimle Buca’dan sonra gelmektedir32.

Tablo 32. Güzelbahçe İlçesi’nde Hayvanclk (Üretim/Gelir) Üretim (ton) Gelir (YTL) Üretim Artş (%) Artş (%) Kollar 2002 2006 2002 2006 Beyaz et 123,3 -100 422.395 -100 Süt 4.501 5.413,2 20,3 1.350.300 3.053.016 126,1 Bal 3,6 3 -16,7 18.000 25.500 41,7 Balmumu 0,3 0,3 1.710 2.250 31,6 Yapağ 4,5 6,6 46,7 4.950 11.550 133,3 Yumurta 250 45.000 (1000 adet) Kaynak: İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s.s. 469.

B. Balkçlk 1950’lerden başlayarak: Rize, Amasya, Trabzon, Artvin, Giresun, Bayburt, Samsun, Sinop ve Karabük’ten Güzelbahçe’ye gelip yerleşen ve evlenerek yerli halkla karşan Karadeniz kökenli yurttaşlarn başlattğ balkçlk, daha önce de yazdğmz üzere (tarmla birlikte) Güzelbahçelilerin ekmek yediği başat sektördür. Yaklaşk yedi kilometre uzunluğunda bir sahil hattna sahip ilçede: Maltepe, Yal ve Çamlçay mahallelerinde meskûn halkn büyük çoğunluğu, geçimini balkçlktan sağlamaktadr. 2007 yl itibariyle 120 kadar tekne ile yaplan balkçlk faaliyetinde çalşan Güzelbahçelilerin says 700 kadardr. Türkiye ekonomisine her yl, avladğ 750 ton

31 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s. 468’de, il tarm müdürlüğünden alnan verilere göre 2006 ylnda Güzelbahçe’de 11.110 küçükbaş (koyun ve keçi) ve 1.191 büyükbaş hayvan bulunmaktayd. 2006’dan 2011’e küçükbaş hayvan saysnda 1.702 adet azalma olurken; büyükbaş hayvan (sğr) saysnda 237 adetlik bir artş olduğu görülmektedir. 32 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s. 469 ve Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s.s. 21-22. 104 105

(sğr) hayvan bulunmaktayd31. Merkez ilçeler arasnda Güzelbahçe, ylda 4.021 ton süt balkla katkda bulunan Güzelbahçe, 1 ton su ürünü karşlğnda yaklaşk 1.000.000 üretimiyle Bornova ve Buca’nn ardndan gelmekte olup, üretilen süt mandra YTL gelir elde etmektedir33. İlçede en çok sardalye olmak üzere, pelajik (yüzeye yakn sahiplerince satn alnmaktadr. 2007 yl itibariyle ilçede üretilen sütün maddi karşlğ ve orta suda yaşayan) ve demarsal 3.053.016 YTL olup, hayvansal üretim içinde birinci sradadr. Besi ve yumurta (derin suda yaşayan) türler: Uskumru, tavukçuluğunun hayli geliştiği ilçe, ylda 446 ton üretimle Buca’dan sonra kolyoz, istavrit, gopez, barbun, pisi, gelmektedir32. dil, karides, istakoz ile az bulunan türlerden: Tekir ve kalamar Tablo 32. Güzelbahçe İlçesi’nde Hayvanclk (Üretim/Gelir) avlanmaktadr. 1990’larn başna Üretim (ton) Gelir (YTL) Üretim Artş (%) Artş (%) Kollar 2002 2006 2002 2006 kadar, her av dönüşünde teknelerini Beyaz et 123,3 -100 422.395 -100 karaya çkarmak zorunda kalan balkç Süt 4.501 5.413,2 20,3 1.350.300 3.053.016 126,1 esnaf, Güzelbahçe’nin ilçe Bal 3,6 3 -16,7 18.000 25.500 41,7 olmasndan sonra yeniden kurulan Balmumu 0,3 0,3 1.710 2.250 31,6 belediyenin limana el atmasyla bir Yapağ 4,5 6,6 46,7 4.950 11.550 133,3 nebze rahatlamştr. Yumurta 250 45.000 (1000 adet) Hzla gelişen balkçlk sektörü, Kaynak: İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s.s. 469. balkç esnafnn örgütlenmesini

kaçnlmaz klmştr. 1970’li yllarn B. Balkçlk başnda, Hasan Pehlivan öncülüğünde 1950’lerden başlayarak: Rize, Amasya, Trabzon, Artvin, Giresun, Bayburt, kurulmuş: Güzelbahçe Limann Samsun, Sinop ve Karabük’ten Güzelbahçe’ye gelip yerleşen ve evlenerek yerli halkla Güzelbahçeli Balkçlar Av Dönüşünde Koruma ve Kollama Derneği karşan Karadeniz kökenli yurttaşlarn başlattğ balkçlk, daha önce de yazdğmz feshedilerek, 18 Ekim 1978 tarihinde, her türlü su ürünlerinin üretim ve depolanmas, üzere (tarmla birlikte) Güzelbahçelilerin ekmek yediği başat sektördür. Yaklaşk yedi pazarlanmas ve satş konularnda ortaklarna hizmet vermek, dayanşmak ve mesleki kilometre uzunluğunda bir sahil hattna sahip ilçede: Maltepe, Yal ve Çamlçay ihtiyaçlara destek olmak amacyla S.S. Güzelbahçe Su Ürünleri Kooperatifi mahallelerinde meskûn halkn büyük çoğunluğu, geçimini balkçlktan sağlamaktadr. kurulmuştur. Kurucular kurulunda: Hasan Pehlivan, Hümmet Mert, Yunus Önver ve 2007 yl itibariyle 120 kadar tekne ile yaplan balkçlk faaliyetinde çalşan Necati Özbalk bulunan kooperatif34, 1992 ylnda 3476 sayl yasa intibakn yapmş Güzelbahçelilerin says 700 kadardr. Türkiye ekonomisine her yl, avladğ 750 ton olup, 52 ortağ ile tarmsal amaçl kooperatifler grubuna dâhildir. S.S. Güzelbahçe Su Ürünleri Kooperatifi’nin işletmecisi olduğu: İzmir’in ikinci büyük toptan balk satşnn yapldğ barnak, 14 adet perakende satş dükkân ve 4 adet balk restoran ile Güzelbahçe ekonomisinin kalbinin attğ bir yer konumundadr. Ünal Görgün’ün başkanlğn yaptğ kooperatif, yönetim kurulu üyelerinin aralarnda yaptğ görev 31 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s. 468’de, il tarm müdürlüğünden alnan verilere göre 2006 ylnda Güzelbahçe’de 11.110 küçükbaş (koyun ve keçi) ve 1.191 büyükbaş hayvan bulunmaktayd. 2006’dan 2011’e küçükbaş hayvan saysnda 1.702 adet azalma 33 Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s. 22’den, 2011 olurken; büyükbaş hayvan (sğr) saysnda 237 adetlik bir artş olduğu görülmektedir. ylnda tekne saysnn 110’a indiği, ancak avlanan balk miktarnn ylda 1.200 tona çktğ 32 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s. 469 ve Güzelbahçe öğrenilmektedir. Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s.s. 21-22. 34 Pnar, s.s. 100-101. 106

Güzelbahçe’de Balkçlar dağlm ile (barnak ve toptan balk satş yerine ilaveten) 1 adet perakende satş dükkân, 1 adet kahvehane, 1 adet açk otopark, 1 adet balk yemi satş dükkân ve 1 adet idari büronun işletme, sevk ve idaresini de yapmaktadr35.

GÜZELBAHÇE’DE BALIKÇILIK SEKTÖRÜYLE İLGİLİ TİCARİ OLAN/OLMAYAN ÖRGÜTLENMELER 1. İzmir Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği (1992-) Birinci Liman’da çalşmalarn sürdüren birlik, 23 adet su ürünleri kooperatifini çats altnda toplamştr. Kurucular kurulu: Önder Güneşliler, Hüseyin Kopuz, Hasan Aksoy ve Zekai Karşk’tan oluşan birliğin başkanlğn Ahmet Yapc yürütmektedir. 2. Ege Bölgesi Grgr Balkçlar Derneği (2001-) Birinci Liman’da çalşmalarn yürüten derneğin, 41’i grgr teknesi sahibi balkç esnafndan 60’a yakn üyesi vardr. Kurucular kurulu: Vedat Özbalk, Süleyman Canbaz, Rafet Çavuş, Özcan Azak, Muzaffer Karaosman, Engin Kzl ve Erdoğan Sarhan’dan oluşan derneğin başkanlğn Mehmet Aksoy yürütmektedir. 3. İzmir İli Deniz Ürünleri Avclar Üreticileri Birliği (2008-) Türkiye’de: İstanbul Trabzon, Rize ve Balkesir’de örgütlenmiş birlik, İzmir’de Güzelbahçe ilçesinde örgütlenmiştir. On dokuz kurucu üyesi olan, Sinan Karamahmutoğlu başkanlğndaki birliğin geçici yönetim kurulu, şu isimlerden oluşmaktadr: Osman Kurt, Rafet Çavuş, Özcan Azak, Atakan Canbaz ve Fatih Çavuş. Kaynak: Pnar, s.s. 100-101.

35 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s.s. 467-468 ve Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s.s. 22-23. 106 107

— Güzelbahçe Balkç Barnağ Günümüzde Buca’nn Kaynaklar Köyü’nde kurulu bulunan İzmir Balk Hali’nin Güzelbahçe’ye taşnmas projesiyle ilçenin İzmir’in balk ihtiyacnn neredeyse tamamn karşlamas gündemdedir ki, esasen bu tartşma oldukça eskidir.

1952’de İzmir’de balkçlk hakknda bir yaz kaleme alan Ahmet Angn, balkçlarn İzmir Balkhanesi dşnda Kilizman, Bostanl, Bayrakl ve Karantina’da kümelendiklerini yazmaktadr. Angn’a göre, Kilizman’da yalnz üç kişide paragat bulunmaktadr. Motor iki tanedir ve bu nedenle motoru olmayan diğer tekneler fazla uzağa gidemezler. Kilizman’a oldukça yakn olan Uzunada’ya gidebilmek için bile rüzgârn uygun esmesini beklerler. Güzelbahçe’de Balkçlar Ellerindeki paragat daha çok trança avnda kullanmakta olan Kilizman’daki balkçlarn dağlm ile (barnak ve toptan balk satş yerine ilaveten) 1 adet perakende satş says 20 kadardr36. dükkân, 1 adet kahvehane, 1 adet açk otopark, 1 adet balk yemi satş dükkân ve 1 adet idari büronun işletme, sevk ve idaresini de yapmaktadr35. Balkçlk, 1954’de kurulan Güzelbahçe Göztepe’nin ünlü kale bekçisi Ali Belediyesi’nin el attğ konulardan biri olmuş ve Artuner Güzelbahçe’de trança avndan dönerken GÜZELBAHÇE’DE BALIKÇILIK SEKTÖRÜYLE İLGİLİ TİCARİ OLAN/OLMAYAN 6 Haziran 1959’da, Yal Mahallesi’nde Yeni Asr, 8 Temmuz 1972 ÖRGÜTLENMELER 1. İzmir Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği (1992-) balkhanenin açlmasyla sonuçlanmştr. Bir bölge gazetesi bu gelişmeyi okuyucularna Birinci Liman’da çalşmalarn sürdüren birlik, 23 adet su ürünleri kooperatifini çats altnda toplamştr. Kurucular kurulu: Önder Güneşliler, Hüseyin Kopuz, Hasan Aksoy ve Zekai Karşk’tan şu satrlarla duyurmuştu: oluşan birliğin başkanlğn Ahmet Yapc yürütmektedir. Her gün biraz daha gelişmekte ve güzelleşmekte olan Güzelbahçe Nahiyesi, dün 2. Ege Bölgesi Grgr Balkçlar Derneği (2001-) Birinci Liman’da çalşmalarn yürüten derneğin, 41’i grgr teknesi sahibi balkç esnafndan 60’a yeni ve modern bir tesise daha kavuşmuştur. Geniş ölçüde balk avlanmas ve yakn üyesi vardr. Kurucular kurulu: Vedat Özbalk, Süleyman Canbaz, Rafet Çavuş, Özcan Azak, satş yaplan bu bölgede, balklarn satşa shhi ve temiz bir şekilde arz edilmesi, Muzaffer Karaosman, Engin Kzl ve Erdoğan Sarhan’dan oluşan derneğin başkanlğn Mehmet gerek toptan ve gerekse perakende satş fiyatlarnn kontrol altna alnabilmesi Aksoy yürütmektedir. maksadyla Güzelbahçe Belediyesi’nce Yal Mahallesi’nde 21 bin küsur lira 3. İzmir İli Deniz Ürünleri Avclar Üreticileri Birliği (2008-) sarfyla vücuda getirilen balk hali, dün saat 12’de açlmştr… Güzelbahçe Yal Türkiye’de: İstanbul Trabzon, Rize ve Balkesir’de örgütlenmiş birlik, İzmir’de Güzelbahçe ilçesinde Mahallesi, bu vesile ile dün bir bayram gününün heyecann yaşamştr37. örgütlenmiştir. On dokuz kurucu üyesi olan, Sinan Karamahmutoğlu başkanlğndaki birliğin geçici yönetim kurulu, şu isimlerden oluşmaktadr: Osman Kurt, Rafet Çavuş, Özcan Azak, Atakan Canbaz ve İzmir Körfezi’ndeki kirliliğin kademeli olarak artmasyla Bayrakl, Karataş, Fatih Çavuş. Kaynak: Pnar, s.s. 100-101. Karantina ve Güzelyal civarndaki balkçlar şehir merkezini terk etmeye ve

Güzelbahçe’ye yönelmeye başlamşlard. 1960 yllarn sonlarnda, Güzelbahçe’ye

balkç barnağ inşas gündeme geldi. 1969’da inşasna başlanan barnak tam biteceği

35 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s.s. 467-468 ve Güzelbahçe 36 Demokrat İzmir, 5 Ekim 1952. Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s.s. 22-23. 37 Yeni Asr, 7 Haziran 1959. 108

srada, barnağn önündeki arazinin bir şahsa ait olduğu ortaya çkt. Arazi sahibi Güzelbahçe Belediyesi’ne karş açtğ davay kazanmş ve arazisine gazino dâhil çeşitli tesisler yaptrmak istemişti. Balkçlar bu duruma itiraz

Birinci Liman Balkç Barnağ’nn Eski Durumu ederek, İzmir Valiliği’ne başvurmuştu38. Valiliğin araya girmesiyle sorun büyümeden çözüldü ve Güzelbahçe Balkç Barnağ hizmete girdi.

Güzelbahçe Balkç Barnağ temizliği, güvenliği ve genişletilmesi gibi sorunlaryla pek çok kez gündeme gelmiştir. 1994 ylnda yeniden kurulan Güzelbahçe Belediyesi, konuyla ilgilenmeye başlad. İnciralt Balk Hali’nin bir başka semte taşnacağ konusunda bilgi edinen Güzelbahçe Belediyesi, yeni halin Güzelbahçe snrlar içinde bir yerde yaplmas için harekete geçti. Bu tesisin öncelikle Güzelbahçe’nin ekonomik gelişimine katkda bulunacağ düşünülüyordu. Ayrca İzmir’in tükettiği balğn büyük bir bölümünü temin eden Güzelbahçeli balkçlarn, nakliye işine de yardmc olacağna inanlyordu. Başkanlk makamnn konuyla ilgili

Güzelbahçe Balkç Barnağ

38 Yeni Asr, 10 Haziran 1973. 108 109

srada, barnağn önündeki arazinin bir şahsa ait olduğu teklifi, belediye meclisi tarafndan kabul edilmiş ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ortaya çkt. Arazi sahibi sunulmak üzere hazrlanacak rapor için alt kişilik bir komisyon oluşturulmuştu39. Güzelbahçe Belediyesi’ne karş Ayrca Belediye, Güzelbahçe Balkç Barnağ’nda yeniden düzenleme yaplmasn: açtğ davay kazanmş ve Birinci Balkç Barnağ’nda sosyal hizmet tesisleri yaplp kiraya verilmesini ve çekek arazisine gazino dâhil çeşitli yerinin İkinci Balkç Barnağ’na taşnmasn kararlaştrmşt40. tesisler yaptrmak istemişti. 1996 ylnda, Birinci Balkç Barnağ’ndaki eski ve görünümü kötü olan balkç Balkçlar bu duruma itiraz 41 2 barakalarnn yerine modern balk satş dükkânlar yapld ki , 1200 m kapal alanda ederek, İzmir Valiliği’ne 42 Birinci Liman Balkç Barnağ’nn Eski Durumu 18 adet balk satş reyonu, lokantalar, kafeterya, buzhane ve tuvalet bulunuyordu . başvurmuştu38. Valiliğin araya Ancak bu yeni düzenleme srasnda, dş denizle barnak arasnda dolgu altna kanal girmesiyle sorun büyümeden çözüldü ve Güzelbahçe Balkç Barnağ hizmete girdi. yaplmamas nedeniyle pisliklerin yüzeyde toplanmas, 1990’l yllarn sonlarnda Güzelbahçe Balkç Barnağ temizliği, güvenliği ve genişletilmesi gibi kamuoyunu oldukça meşgul etmişti. Sorun, Güzelbahçe Kaymakam M. Haluk Sayg sorunlaryla pek çok kez gündeme gelmiştir. 1994 ylnda yeniden kurulan Güzelbahçe öncülüğünde yaplan çalşmalar sayesinde büyük oranda çözüldü43. DHL tarafndan ele Belediyesi, konuyla ilgilenmeye başlad. İnciralt Balk Hali’nin bir başka semte alnan barnağn 110 metrelik rhtm 150 milyar liraya onarld ve 86 milyar liraya mal taşnacağ konusunda bilgi edinen Güzelbahçe Belediyesi, yeni halin Güzelbahçe olan ek rhtm, 2002 Ocağ’nda tamamlanarak hizmete açld44. snrlar içinde bir yerde yaplmas için harekete geçti. Bu tesisin öncelikle Güzelbahçe Balkç Barnağ’nn Güzelbahçe’nin ekonomik gelişimine katkda bulunacağ düşünülüyordu. Ayrca modernize edilmesi için Ulaştrma İzmir’in tükettiği balğn büyük bir bölümünü temin eden Güzelbahçeli balkçlarn, Bakanlğ, İzmir Büyükşehir nakliye işine de yardmc olacağna inanlyordu. Başkanlk makamnn konuyla ilgili Belediyesi ve Güzelbahçe Belediyesi’nin 2011’de başlattğ çalşmalar, 2013’de temel atma aşamasna geldi. 5 Ocak’ta Ulaştrma,

Yeni Balkç Barnağ Projesi Denizcilik ve Haberleşme Bakan Binali Yldrm, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aziz Kocaoğlu, Güzelbahçe Belediye Başkan Mustafa İnce, baz milletvekilleri ve bürokratlarla çevre ilçelerden gelen çok sayda balkçnn katlmyla Güzelbahçe Yal Balkç Barnağ’nn temeli atld. 775 metre uzunluğunda bir mendireği bulunacağ belirtilen söz konusu barnak, 200 tekne kapasitesinde olacak ve

39 Güzelbahçe Belediyesi Meclis Karar, no. 1995/18, 28 Nisan 1994. 40 Güzelbahçe Belediyesi Meclis Karar, no. 1995/19, 28 Nisan 1994. 41 Güzelbahçe Belediyesi 1996 Yl Çalşma Raporu, s. 45. Güzelbahçe Balkç Barnağ 42 Yeni Asr, 14 Mart 1997 ve Güzelbahçe Belediyesi 1997 Yl Çalşma Raporu, s. 42. 43 Yeni Asr, 30 Kasm 2001. 38 Yeni Asr, 10 Haziran 1973. 44 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s. 467-468 ve Pnar, s. 81. 110

25 milyon liraya mal olacak. İçinde tekne bakm ve onarmnn yaplacağ çekek yerlerinin de bulunacağ barnağn, iki yl içinde tamamlanmas öngörülüyor45.

Güzelbahçe Yal Balkç Barnağ Temel Atma Töreni (5 Ocak 2013)

C. Turizm Mavi ile yeşilin buluştuğu bir yerleşim merkezi olan Güzelbahçe, turistik bölge kapsamndadr. Maltepe ve Yal Mahallesi’nde deniz kysna sralanmş baz işletmeler (kahvalt salonlar ve lokantalar), son yllarda İzmirliler tarafndan özellikle hafta sonlarnda, sabah kahvalts ve akşamlar balk tüketmek amacyla tercih edilmektedir. İlçenin sahil hatt, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile yakn geçmişte, dinlenme ve yürümeye uygun hale getirilip ağaçlandrlmştr46. 1990’l yllara kadar kabinli ve kabinsiz olarak yerli turizme hizmet veren Kilizman plajlar47, 1968’den beri hizmet veren 40 yatakl “Oba Dinlenme Tesisleri” hariç, hiçbir konaklama tesisinin bulunmadğ Güzelbahçe48, turizm pastasndan hak ettiği pay Güzelbahçe’de Günbatm

45 Güzelbahçe, Şubat 2013, s. 4. 46 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s. 471. 47 İZMİR, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlğ Kültür Yaynlar 1, İzmir, 1990, s. 124. 48 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s.s. 471-472; http://www.obacamping.com/index.php?sayfa=biz-kimiz (Erişim: 26.3.2013). 110 111

25 milyon liraya mal olacak. İçinde tekne bakm ve onarmnn yaplacağ çekek alamamaktadr. Türkiye’nin üç büyük kentinde, sadece Güzelbahçe İlçe merkezinde yerlerinin de bulunacağ barnağn, iki yl içinde tamamlanmas öngörülüyor45. yamaç paraşütü sporu yapldğn da belirtelim49.

Güzelbahçe Yal Balkç Barnağ Temel Atma Töreni (5 Ocak 2013) Güzelbahçe Halk Plaj

C. Turizm BİR DOĞA HARİKASI: İNKAYA MAĞARASI Yelki Mahallesi’nin batsndaki Kocadağ’n doğu yamacnda yer alan İnkaya Mağaras’nn yaknna Mavi ile yeşilin buluştuğu bir yerleşim merkezi olan Güzelbahçe, turistik bölge arazi taşt veya traktörle gidilmekte; dik ve makilik bir yamaçtan 20 dakika yürümek suretiyle mağara kapsamndadr. Maltepe ve Yal Mahallesi’nde deniz kysna sralanmş baz işletmeler ağzna ulaşlabilmektedir. Uzunluğu 222 metre olan mağarann, ağzna göre en derin noktas -30 metredir. Genelde yatay, ksmen dikey ve de kuru olan İnkaya Mağaras’nn ekim aynda ss, salon (kahvalt salonlar ve lokantalar), son yllarda ksmnda 18 son ksmnda ise 22 derecedir. Mağarann içi dik bir inişten sonra, geniş bir salona açlmaktadr. Bu salonun genişliği 20, yüksekliği 5 metredir. Salondan güney istikametinde ilerleyen İzmirliler tarafndan özellikle hafta sonlarnda, sabah galeri, 7 metre derinliğinde bir kuyuya varr, oradan sondaki en alt bölüme inilir. Çeşitli kazlarn yaplp çanak çömleğe rastlanan İnkaya Mağaras, M.Ö. 7–6 yüzyllarda iskân; 19. Yüzyl ile 20. kahvalts ve akşamlar balk tüketmek amacyla tercih Yüzyln başlarnda ise, tapnma amacyla kullanlmştr. Salondaki beyaz kalkerli kaya yüzeyinde Yunanca “Çeşmeli-Köleni İşit ey İsa!” ibaresi ile Meryem’e ait bir Fresko bulunmaktadr. edilmektedir. İlçenin sahil hatt, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile yakn geçmişte, dinlenme ve yürümeye uygun hale getirilip ağaçlandrlmştr46. 1990’l yllara kadar kabinli ve kabinsiz olarak yerli turizme hizmet veren Kilizman plajlar47, 1968’den beri hizmet veren 40 yatakl “Oba Dinlenme Tesisleri” hariç, hiçbir konaklama tesisinin bulunmadğ Güzelbahçe48, turizm pastasndan hak ettiği pay Güzelbahçe’de Günbatm

45 Güzelbahçe, Şubat 2013, s. 4. 46 Kaynak: http://www.ktbyatirimisletmeler.gov.tr/TR,10047/izmir-magaralari.html (Erişim: 2.8.2013) İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s. 471. ve Arkeolog Şükrü Tül ile yaplan mülakat (Ödemiş/ 8 Nisan 2013) . 47 İZMİR, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlğ Kültür Yaynlar 1, İzmir, 1990, s. 124. 48 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s.s. 471-472; http://www.obacamping.com/index.php?sayfa=biz-kimiz (Erişim: 26.3.2013). 49 Güzelbahçe İlçesi Tarihçe [Güzelbahçe Belediyesi’nce yaymlanmş 29x42 cm ölçülerinde afiş]. 112

D. Madencilik 19. Yüzyln ikinci yarsnda, (Urla Kazas’nn) Ayasefit/Kilizman Nahiyesi’ne bağl köylerin arazisi içinde, baz madenlerin varlğ keşfedilmişti. İzmir Valisi’ne gönderilmiş 14 Mart 1853 tarihli bir yazda, Kavack Köyü snrlar içindeki Kzldağ’da, “Çömek Deresi” ve “Ali Kuyusu” isimli mahallerde, sahile dört ve İzmir’e alt saat mesafede bulunan bir madenin keşif ve tetkiki için İzmir’den memur gönderilmesi ve sonuçtan İstanbul’un haberdar edilmesi istenmişti50. “Aydn Vilayeti Sahilinde İzmir Sancağ Dahilinde Kâin Urla ve Seferihisar Kazasna Muzafar (bağl) Kilizman ve Çaml Karyeleri (köyleri)” başlkl ve 1/5000 ölçekli bir fiziki harita üzerine, 31 Mart 1883 tarihi itibariyle keşfolunmuş maden yerleri (x) işaretiyle gösterilmiş ve türleri yazlmştr. Bu haritada, Yelki Köyü’nün srtn yasladğ dağda (haritada: “Yelki Dağ” deniyor) dört noktann manganez; bir noktann da civa madeni olarak işaretlendiği dikkat çekmektedir. Altnla karşk olduğu anlaşlan Yelki’deki bu civa madeni, 1915’te işletilmek üzere İngiliz tebaasndan Madam Kristin Wilson’a verilmişti51.

Baz resmi ve özel yllklar, erken cumhuriyet döneminde, Kilizman/Kzlbahçe snrlar içinde mevcut madenler, bunlar işletenler ve üretim miktar ile ilgili veriler sunmaktadr. Ticari ve iktisadi bakmdan İzmir’e odaklanmş, 1926 ylna ait bir özel yllğa göre, Urla Kazas dahilinde iki adet fermanl maden vard. Her ikisi de, Kilizman’a bağl köylerin arazisi içinde olan bu madenlerin ilki, Madam Kristin Wilson tarafndan işletilen Yelki’deki altnla karşk civa; ikincisi, Kavack’ta Hfz Paşa ve ortağnn sahibi olduğu, altnla karşk simli kurşun madeniydi52. Bir resmi yllk, 1929 ylnda Kavack ve Efemçukuru köylerinde, Tahir Bey ve Hfz Paşa’nn mirasçlarna ait altnla karşk simli kurşun madeninden, 1927 ylnda 500 kilo altn çkarldğn; Yelki’de bulunan altnla karşk civa madeninin ise işletilmediği yazmaktadr53. Biri özel, diğeri resmi bu iki yllktan öncelikle Osmanl döneminde verilen maden işletme imtiyazlarnn cumhuriyet döneminde devam ettirildiği ve Madam Wilson’un 1926 ylndan sonraki bir tarihte, Yelki’deki madenin işletme imtiyazn elinde tutmamş/tutamamş veya işletmekten vazgeçmiş olduğu anlaşlmaktadr. Yukarda sözü

50 Başbakanlk Osmanl Arşivi: A.MKT.UM. Gömlek No:49, Dosya No:128. 51 Başbakanlk Osmanl Arşivi: BEO, Gömlek No:312939, Dosya No:4173. 52 Ticari ve İktisadi İzmir Rehberi 1926, Yayna Hazrlayan: Sabri Yetkin, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2002, s. 10. 53 İzmir Vilayeti Salnamesi 1927–1928, s. 99. 112 113

D. Madencilik edilen madenlerin, 1932’den 1938 ylna kadar işletilmeye devam edildiğini biliyoruz54. 19. Yüzyln ikinci yarsnda, (Urla Kazas’nn) Ayasefit/Kilizman Nahiyesi’ne Daha çok yüzeyden kazmak suretiyle yaplan maden işletmeciliğin Yelki, Kavack ve bağl köylerin arazisi içinde, baz madenlerin varlğ keşfedilmişti. İzmir Valisi’ne Efemçukuru’nda hangi tarihe kadar yapldğn tespit etmek mümkün olamamştr. gönderilmiş 14 Mart 1853 tarihli bir yazda, Kavack Köyü snrlar içindeki Kzldağ’da, “Çömek Deresi” ve “Ali Kuyusu” isimli mahallerde, sahile dört ve İzmir’e alt saat mesafede bulunan bir madenin keşif ve tetkiki için İzmir’den memur gönderilmesi ve sonuçtan İstanbul’un haberdar edilmesi istenmişti50. “Aydn Vilayeti Sahilinde İzmir Sancağ Dahilinde Kâin Urla ve Seferihisar Kazasna Muzafar (bağl) Kilizman ve Çaml Karyeleri (köyleri)” başlkl ve 1/5000 ölçekli bir fiziki harita üzerine, 31 Mart 1883 tarihi itibariyle keşfolunmuş maden yerleri (x) işaretiyle gösterilmiş ve türleri yazlmştr. Bu haritada, Yelki Köyü’nün srtn yasladğ dağda (haritada: “Yelki Dağ” deniyor) dört noktann manganez; bir noktann da civa madeni olarak işaretlendiği dikkat çekmektedir. Altnla karşk olduğu anlaşlan Yelki’deki bu civa madeni, 1915’te işletilmek üzere İngiliz tebaasndan Madam Kristin Wilson’a verilmişti51.

Baz resmi ve özel yllklar, erken cumhuriyet döneminde, Kilizman/Kzlbahçe snrlar içinde mevcut madenler, bunlar işletenler ve üretim miktar ile ilgili veriler sunmaktadr. Ticari ve iktisadi bakmdan İzmir’e odaklanmş, 1926 ylna ait bir özel yllğa göre, Urla Kazas dahilinde iki adet fermanl maden vard. Her ikisi de, Kilizman’a bağl köylerin arazisi içinde olan bu madenlerin ilki, Madam Kristin Wilson tarafndan işletilen Yelki’deki altnla karşk civa; ikincisi, Kavack’ta Hfz Paşa ve ortağnn sahibi olduğu, altnla karşk simli kurşun madeniydi52. Bir resmi yllk, 1929 ylnda Kavack ve Efemçukuru köylerinde, Tahir Bey ve Hfz Paşa’nn mirasçlarna ait altnla karşk simli kurşun madeninden, 1927 ylnda 500 kilo altn çkarldğn; Yelki’de bulunan altnla karşk civa madeninin ise işletilmediği yazmaktadr53. Biri özel, diğeri resmi bu iki yllktan öncelikle Osmanl döneminde verilen maden işletme imtiyazlarnn cumhuriyet döneminde devam ettirildiği ve Madam Wilson’un 1926 ylndan sonraki bir tarihte, Yelki’deki madenin işletme imtiyazn elinde tutmamş/tutamamş veya işletmekten vazgeçmiş olduğu anlaşlmaktadr. Yukarda sözü Kaynak: Başbakanlk Osmanl Arşivi: HRT.h, Gömlek no: 1049. Açklama: Sağ üstte bulunan (x) işareti civa madenini göstermektedir. Diğerleri manganezdir.

50 Başbakanlk Osmanl Arşivi: A.MKT.UM. Gömlek No:49, Dosya No:128. 51 Başbakanlk Osmanl Arşivi: BEO, Gömlek No:312939, Dosya No:4173. 54 Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1931-1932, s. 87; Türkiye 52 Ticari ve İktisadi İzmir Rehberi 1926, Yayna Hazrlayan: Sabri Yetkin, İzmir: İzmir Büyükşehir Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1932-1933, s. 77; Türkiye Cumhuriyeti Belediyesi Kültür Yayn, 2002, s. 10. İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1935-1936, s. 96 ve Türkiye Cumhuriyeti İzmir 53 İzmir Vilayeti Salnamesi 1927–1928, s. 99. Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1937-1938, s. 110. 114

2006 yl itibariyle İzmir Ticaret Odas’na 113; Ege Bölgesi Sanayi Odas’na 7 ve Ege İhracatçlar Birliği’ne 24 olmak üzere, toplam 144 aktif firmann kaytl olduğu Güzelbahçe’nin, ayn yl içinde ürettiği mal ve hizmetlerin tutar (GSYİH) 16.240.345 YTL olup; İzmir Vilayeti genelinde 15. srada, kişi başna 13.054 dolar gelirle 2. srada bulunmaktadr55.

55 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s.s. 460-461. 114 115

2006 yl itibariyle İzmir Ticaret Odas’na 113; Ege Bölgesi Sanayi Odas’na 7 V. GÜZELBAHÇE BELEDİYESİ ve Ege İhracatçlar Birliği’ne 24 olmak üzere, toplam 144 aktif firmann kaytl olduğu Urla Kazas’na 15 km uzaklkta olan Kzlbahçe, 1929 ylna Köy Kanunu’nun Güzelbahçe’nin, ayn yl içinde ürettiği mal ve hizmetlerin tutar (GSYİH) 16.240.345 uygulandğ bir yerleşim merkezi olarak girdi. Kzlbahçe çevresinde bulunup, yine Urla’ya YTL olup; İzmir Vilayeti genelinde 15. srada, kişi başna 13.054 dolar gelirle 2. srada bağl bulunan diğer köylerin kaza merkezine uzaklğ: Çnarltepe 17 km, Efeçukuru 22 bulunmaktadr55. km, Kavack 30 km, Payaml 22 km, Gödence 17 km, Gülcük 17 km, Yelki 12 km ve Çaml 10 km idi1. O günlerde, kaza merkezinden yukarda saydğmz köylerin en yakn olan Çaml’ya ulaşm, iki buçuk saatte gerçekleştirilebiliyordu. Bu süre Çnarltepe için 5, Efeçukuru için 4.45 ve Kavack için 4.30 saatti.

HALKEVİNİN KİLİZMAN GEZİSİ A. İlk Kuruluş (1954–1963) Halkevimiz faydal gezilerinden ikincisini Pazar günü yapmştr. Sabahleyin saat dokuzda geziye iştirak 1930 ylnda kabul edilen, 1580 edecek olan üyeler Halkevi’nde toplanarak iki sayl Belediyeler Kanunu’nun 7. otobüsle başlarnda yorulmak bilmez başkanlar bayan Şehime Yunus olduğu halde Kilizman köyüne hareket maddesi, nüfusu 2.000’den fazla olan etmişlerdir. Pek uzun sürmeyen yolculukta sonra saat yerleşim merkezlerinde belediye teşkilat on buçukta köye varlmş ve köylüler tarafndan karşlanlmştr. Bu sene biraz geç kalan ilkbahar, kurulabileceğini öngörüyordu. Ancak bu Pazar günü bütün taravetiyle muhite hakim bulunuyordu. Şirin köyü çok yeşil ve çok renkli bir durum, kendiliğinden gerçekleşmiyordu. dekor kuşatmşt. Halkevi gezginleri tabiatn bu Belediyenin kurulabilmesi için köydeki cömertliğinden bütün gün doya doya istifade eylemeyi pek güzel bildiler. Öğle yemeği, köye ve denize hakim seçmenlerin yarsndan fazlasnn veya bir tepe üstüne yaylmş okul binasnn büyük köy ihtiyar meclisinin o yerin en yüksek tarasasnda pek neşeli yenildi. Bu srada Halkevi’nin portatif Karagöz perdesi mektep sahnesine kurulmuş mülki amirine başvurmas ya da valinin ve mektebin müsamere salonunu dolduran kadn erkek bu işi kendiliğinden istemesi gerekliydi. yüzlerce köylüye Karagöz oynatlmştr. Karagöz ve Hacivat’n nükteleri köylülerimizi eğlendirirken Seçim Kurulu, ilgili seçmenlerin oylarn öğütleri de faydalandrmştr. Gezginler arasnda bulunan iki doktorumuz – teşekkür olunur ki – üç yüz tespit ettikten sonra valiliğe bildiriyor; elli haneli köyde muayene ve tedavi edecek bir tek vilayet genel meclisi kurulacak hasta bile bulamamşlardr. Yalnz diş doktorlarmz birkaç köylümüzün dişlerini çekmişlerdir. Köylü belediyenin gelirlerinin belediye kardeşlerini tam bir sağlkla gören Halkevi hizmetlerinin yürütülmesine yetip gezginlerini bu hal çok sevindirmiştir. Saat on beşe kadar burada kalan gezginler tekrar otobüslere binerek yetmeyeceği ve belediye kurulmasnn Urla tahaffuzhanesinin kurulu bulunduğu Klazomen yararl olup olmayacağ konusunda karar adasna gitmişlerdir. Anadolu, 10 Mays 1938 alyordu. Vali, konu hakkndaki düşüncesiyle birlikte vilayet genel meclisinin kararn, Dahiliye Vekaleti’ne göndermekteydi. Vekâlet dosyay Şura-y Devlete sunmakta; belediye kurulmas işlemi, Şura-y Devlet’in olumlu karar ve Reis-i Cumhur’un onayyla mümkün olmaktayd.

55 İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, s.s. 460-461. 1 İzmir Vilayeti Salnamesi 1927-1928, s. 102 ve 303. 116

Ayrca kanun, birbirine yakn mesafede bulunan köy ve mahallelerin birleştirilerek bir belediye teşkilat kurabilmesine de olanak tanyordu2.

Kzlbahçe Nahiyesi, 1580 sayl kanunun ilk fkrasnda yazl 2.000 nüfus şartna haizdi. 1927 genel nüfus saymna göre, Kzlbahçe Nahiyesi’ni oluşturan köylerin toplam nüfusu 3.988 idi3. Sonraki yllarda baz köyler Urla kaza merkezine bağlanmasna rağmen, nüfus 2000’nin altna hiç düşmedi ve 1935 genel nüfus saymnda 3.461 olarak saptand. Fakat yukarda da belirttiğimiz üzere, nüfus belediye kurulmas için ilk koşul olmakla birlikte tek koşul değildi. 1929–1954 yllar arasnda, Kzlbahçe’de belediye teşkilatnn kurulamayşn diğer etkenlerin belirlediği anlaşlmaktadr. Unutulmamal ki, bir yerde belediye kurulmas, o yere merkezi bütçeden pay ayrlmasn gerektirmektedir. Hâlbuki 1930’l yllar iktisadi buhran; 1940’l yllar ise, savaş ve toparlanma yllardr. Nitekim 1923–1950 yllar arasnda, Türkiye’de belediyeli yerleşim says 421’den 628 çkmş, yani 27 ylda sadece 207 belediye kurulmuştur. Oysa sonraki 10 ylda (1950–1960) kurulan belediye says, 367’dir. Zaten Kzlbahçe’nin, erken cumhuriyet döneminde temel belediye hizmetlerini karşlayabilecek bir gelire sahip olduğu da şüphelidir.

Kzlbahçe’de belediye kurulmas konusu, 1953 ylnda gündeme geldi. Yeni Asr gazetesinin 20 Eylül 1953 tarihli nüshasndaki bir haber, Kzlbahçe’de belediye kurulmas yönündeki faaliyetlere değiniyor ve köy halknn belediyenin biran evvel kurulmasn büyük bir sabrszlkla beklediğini duyuruyordu. Belediye teşkilat kurulmas için 19 Eylül 1953’de başlatlan referandum oylamas srasnda Urla Kaymakam Tekin Arğ ve Kzlbahçe Nahiyesi Müdürü köylülere, belediyenin yararlarn anlatmaya çalşmşlard. Söylediklerine göre Kzlbahçe Belediyesi’ne devletçe tekel hâslat, bina vergisi, gümrük gelirleri, akaryakt vergisi hissesi olarak her sene asgari 20.000 liray geçecek bir yardm yaplabilecekti. Bunun yannda İller Bankas’nca, köyün su ve elektriği de sağlayacakt. Kaymakam, kaza merkezi olmayan belediyelere bankann yaptğ yardmlardan örnek vermiş, 1952’de kurulan Cumaovas Belediyesi’ne 270 bin liraya elektrik getirildiğini belirtmişti4.

Kzlbahçe’de belediye kurulmas hakknda, vilayet tarafndan hazrlanan dosyann Ankara’daki takipçisi: İzmir milletvekili Mehmet Aldemir olmuştu. Aldemir, Dahiliye

2 Ayrntl bilgi için bkz. Erkan Serçe, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e İzmir’de Belediye (1868–1945), İzmir: Dokuz Eylül Yaynlar, 1998. 3 İzmir Vilayeti Salnamesi 1927–1928, s. 102. 4 “Kzlbahçe’de Belediye Kurulmasna Ait Faaliyet”, Yeni Asr, 20 Eylül 1953. 116 117

Ayrca kanun, birbirine yakn mesafede bulunan köy ve mahallelerin birleştirilerek bir Vekâleti’nde işlemlerin hzlanmas ve dosyann, 1953’ün son günlerinde Şura-y Devlete belediye teşkilat kurabilmesine de olanak tanyordu2. ulaşmasn sağlamşt5. Yaklaşk beş ay sonra Şura-y Devlet, Kzlbahçe’de belediye

Kzlbahçe Nahiyesi, 1580 sayl kanunun ilk fkrasnda yazl 2.000 nüfus şartna teşkilat kurulmas hakkndaki karar onayland. Karar sureti, Kzlbahçe’de belediyenin haizdi. 1927 genel nüfus saymna göre, Kzlbahçe Nahiyesi’ni oluşturan köylerin toplam kuruluş süreci hakkndaki ayrntlara araclk etmektedir. Buna göre Kzlbahçe Köyü’nün 3 2029, Büyükkaya Köyü’nün 116 nüfusu bulunuyordu. Kzlbahçe Köyü’nde belediye nüfusu 3.988 idi . Sonraki yllarda baz köyler Urla kaza merkezine bağlanmasna rağmen, kurulmas hakkndaki Kzlbahçe seçmenlerinden 597; Büyükkaya Köyü seçmenlerinden nüfus 2000’nin altna hiç düşmedi ve 1935 genel nüfus saymnda 3.461 olarak saptand. 54 kişinin Belediye Kanunu’nun 11. maddesinde yazl şartlara uygun olarak yaptklar Fakat yukarda da belirttiğimiz üzere, nüfus belediye kurulmas için ilk koşul olmakla müracaat üzerine; ayn kanunun 7. maddesi gereğince seçilen üç kişilik tahkik heyeti birlikte tek koşul değildi. 1929–1954 yllar arasnda, Kzlbahçe’de belediye teşkilatnn tarafndan yaplan oy toplamada, Kzlbahçe nahiye merkezinde mevcut 1021 seçmenden kurulamayşn diğer etkenlerin belirlediği anlaşlmaktadr. Unutulmamal ki, bir yerde 388’si, Büyükkaya Köyü’nde de mevcut 50 kişiden 48’i seçime katlmşt. Kzlbahçe’de belediye kurulmas, o yere merkezi bütçeden pay ayrlmasn gerektirmektedir. Hâlbuki 277 kişi kabul, 98 kişi ret; 1930’l yllar iktisadi buhran; 1940’l yllar ise, savaş ve toparlanma yllardr. Nitekim Büyükkaya’da da 35 kişi kabul ve 13 1923–1950 yllar arasnda, Türkiye’de belediyeli yerleşim says 421’den 628 çkmş, yani kişi ret oyu kullanmşt. Bunun üzerine 27 ylda sadece 207 belediye kurulmuştur. Oysa sonraki 10 ylda (1950–1960) kurulan kanuni şekil ve şartlar yerine getirilmiş belediye says, 367’dir. Zaten Kzlbahçe’nin, erken cumhuriyet döneminde temel ve nüfusu 2000’den fazla olduğu için belediye hizmetlerini karşlayabilecek bir gelire sahip olduğu da şüphelidir. Kzlbahçe Köyü’nde belediye Kzlbahçe’de belediye kurulmas konusu, 1953 ylnda gündeme geldi. Yeni Asr kurulmas uygun görülmüştü. Şura-y gazetesinin 20 Eylül 1953 tarihli nüshasndaki bir haber, Kzlbahçe’de belediye kurulmas Devlet kararna göre, bu köyler yönündeki faaliyetlere değiniyor ve köy halknn belediyenin biran evvel kurulmasn İzmir’in sayfiyesi olduğu ve bir hayli büyük bir sabrszlkla beklediğini duyuruyordu. Belediye teşkilat kurulmas için 19 Eylül binay barndran sahile yakn 1953’de başlatlan referandum oylamas srasnda Urla Kaymakam Tekin Arğ ve bulunduğu için ksa sürede gelişmeleri Kzlbahçe Nahiyesi Müdürü köylülere, belediyenin yararlarn anlatmaya çalşmşlard. muhtemeldi6. Söylediklerine göre Kzlbahçe Belediyesi’ne devletçe tekel hâslat, bina vergisi, gümrük gelirleri, akaryakt vergisi hissesi olarak her sene asgari 20.000 liray geçecek bir yardm 4 Şubat 1954 günü Reis-i Cumhur 7 yaplabilecekti. Bunun yannda İller Bankas’nca, köyün su ve elektriği de sağlayacakt. tarafndan onaylanan karar, 16 Kaymakam, kaza merkezi olmayan belediyelere bankann yaptğ yardmlardan örnek Şubatta İzmir Valiliği’ne tebliğ edildi. Böylece iş seçimlerin yaplarak belediye başkan ve 8 vermiş, 1952’de kurulan Cumaovas Belediyesi’ne 270 bin liraya elektrik getirildiğini belediye meclisinin oluşturulmasna kalmş oluyordu . Ancak 1954 ylnda kurulan 4 belediye, Kzlbahçe Nahiyesi’nin tamamn değil, sadece Kzlbahçe ve Büyükkaya belirtmişti .

Kzlbahçe’de belediye kurulmas hakknda, vilayet tarafndan hazrlanan dosyann Ankara’daki takipçisi: İzmir milletvekili Mehmet Aldemir olmuştu. Aldemir, Dahiliye

5 Yeni Asr, 25 Aralk 1953. 2 Ayrntl bilgi için bkz. Erkan Serçe, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e İzmir’de Belediye (1868–1945), İzmir: 6 Başbakanlk Cumhuriyet Arşivi, 4 Şubat 1954 (26616), Fon no. 30.11.1.0, Yer no. 243.4.2. 28.12’de, 1953 Dokuz Eylül Yaynlar, 1998. tarihli Şura-y Devlet karar. 3 İzmir Vilayeti Salnamesi 1927–1928, s. 102. 7 Başbakanlk Cumhuriyet Arşivi, 4 Şubat 1954 (26616), Fon no. 30.11.1.0, Yer no. 243.4.2. 4 “Kzlbahçe’de Belediye Kurulmasna Ait Faaliyet”, Yeni Asr, 20 Eylül 1953. 8 Yeni Asr, 17 Şubat 1954. 118

köylerini ilgilendiriyordu9. İlgili kanunun nüfus koşulunu yerine getirmek için, Büyükkaya (Büyük Hamidiye) Köyü Kzlbahçe’ye bağlanarak mahallesi haline getirilmişti. Buna rağmen, 1955 genel nüfus saymnda Kzlbahçe nüfusunun 1.924 olduğunu belirtelim10.

13 Haziran 1954 tarihinde yaplan genel seçimler sonucunda Nihat Akdağ, Mustafa Tiner, Ahmet Knc, Ali Özbir, Fettah Pekmezci, Mustafa İnci, Mehmet Ayaz, Saffet Ünal, Cemal Baysan ve Hüseyin Aknc, Kzlbahçe Köyü Belediyesi’nin ilk meclisini oluşturdu11. Kanunun ilgili hükmü uyarnca meclis, üyeleri arasndan Saffet Ünal’ Belediye Reisi olarak seçti.

Güzelbahçe Belediyesi İlk Hizmet Binas

Belediyenin mütevaz kadrosu: Muhasebeci (İsmet Çetin), veznedar (Celal İnce), tahsildar (Bekir Uysal) ve iki zabta memurundan (Niyazi Güven ile Salim Çetin) oluşuyordu. Belediyenin muhtarlktan devraldğ mal varlğ zeytinlikler, tarlalar ve Austin marka bir otobüstü. Belediye bütçesi, belediye vergi ve cezalar dşnda, yağ karşlğ kiraya verilen zeytinlikler, icara verilen tarlalar ve İller Bankas’ndan nüfus oranna göre ayrlan payla birlikte 300.000 lirayd12.

Kzlbahçe Belediye Meclisi’nin ilk aldğ kararlardan biriyle mahalle teşkilat oluşturuldu. Buna göre Kzlbahçe Belediyesi: Atatürk (eski Yukar Köy), Yaka (eski Tahtac), Saffet Ünal

9 Cumhuriyetin 50. Ylnda İZMİR, 1973 İl Yllğ’nda, Güzelbahçe Belediyesi’nin 14 Temmuz 1957 tarihinde kurulduğu belirtilmektedir. Ancak bu tarih, belediyenin kuruluş tarihi değil, “Kzbahçe” isminin “Güzelbahçe” olarak değiştirilmesinin, bakanlk tarafndan onaylandğ tarihtir. 10 Cumhuriyetin 50. Ylnda İZMİR, 1973 İl Yllğ, s. 130. 11 Pnar, s. 18. 12 Kzlbahçe Belediyesi’nin ilk meclis üyelerinden Nihat Akdağ’dan aktaran Pnar, s. 19. 118 119

köylerini ilgilendiriyordu9. İlgili kanunun nüfus koşulunu yerine getirmek için, Büyükkaya Yeni (eski Giritli, günümüzde Çelebi Mahallesi) ve deniz kysnda Yal mahallelerinden (Büyük Hamidiye) Köyü Kzlbahçe’ye bağlanarak mahallesi haline getirilmişti. Buna oluşuyordu ki13, bu yap 1970’li yllarda da varlğn sürdürecekti14. rağmen, 1955 genel nüfus saymnda Kzlbahçe nüfusunun 1.924 olduğunu belirtelim10 . Ne yazk ki, Kzlbahçe Belediyesi’nin yaps ve faaliyetleri hakknda fazla bir 13 Haziran 1954 tarihinde yaplan genel seçimler sonucunda Nihat Akdağ, Mustafa bilgiye sahip değiliz. Yeni Asr gazetesinde yer alan: Kzlbahçe Nahiyesi tütün Tiner, Ahmet Knc, Ali Özbir, Fettah Pekmezci, Mustafa İnci, Mehmet Ayaz, Saffet Ünal, mahsulünün almnda gösterdikleri tutum nedeniyle Tekel İdaresi’ne yönelik bir teşekkür Cemal Baysan ve Hüseyin Aknc, Kzlbahçe Köyü Belediyesi’nin ilk meclisini ilanndan, 1956 yl başlarnda Kzlbahçe Belediye Reisliği görevini hâlâ Saffet Ünal’n oluşturdu11. Kanunun ilgili hükmü uyarnca meclis, üyeleri arasndan Saffet Ünal’ sürdürdüğünü öğreniyoruz15. Sonraki belediye başkan, Yemişçizadelerin sahibi olduğu Belediye Reisi olarak seçti. zeytinyağ fabrikasnn müdürü Mustafa Tiner’di. Ancak Tiner, zeytin işleme zamannda işlerini aksatmamak için istifa etmiş, yerini Ahmet Knc almştr16. Ahmet Knc’nn da bir süre sonra belediye reisliğinden ayrlmas üzerine, belediye meclisi DP’nin Bucak Yönetim Kurulu Başkan Hüseyin Kemalettin Sözen’i seçmişti17.

Güzelbahçe Belediyesi İlk Hizmet Binas

Belediyenin mütevaz kadrosu: Muhasebeci (İsmet Çetin), veznedar (Celal İnce), tahsildar (Bekir Uysal) ve iki zabta memurundan (Niyazi Güven ile Salim Çetin) oluşuyordu. Mustafa Tiner Ahmet Knc Belediyenin muhtarlktan devraldğ mal varlğ zeytinlikler, tarlalar ve Austin marka bir otobüstü. Belediye bütçesi, belediye Bu arada, “Kilizman” adnn vaktiyle Kzlbahçe’ye dönüştürülmüş olmasndan vergi ve cezalar dşnda, yağ karşlğ kiraya verilen zeytinlikler, duyulan rahatszlk, 1955 ylndan itibaren gündeme getirilmeye başlanmşt. 26 Şubat icara verilen tarlalar ve İller Bankas’ndan nüfus oranna göre 1955 tarihli bir gazete haberinde şunlar okunuyordu: ayrlan payla birlikte 300.000 lirayd12. Yalnz eski ad Kilizman olan bu güzel ve büyük köyün ad neden ‘Kzlbahçe’ olarak değiştirilmiştir? Halk bunu hâlâ anlayamamşlardr. ‘Kzl’ kelimesinin bu köyle asla Kzlbahçe Belediye Meclisi’nin ilk aldğ kararlardan münasebeti olmadğ ve belediyenin bu işle alakadar olarak ya eski isminin ibkas veya yeni bir adn bulunarak taklmas arzusunu izhar etmektedir18. biriyle mahalle teşkilat oluşturuldu. Buna göre Kzlbahçe İsim konusunun Kzlbahçe halknn gündeminden düşmediği anlaşlyor. 1956 Ekim’inde Belediyesi: Atatürk (eski Yukar Köy), Yaka (eski Tahtac), Saffet Ünal konunun köy belediye meclisinin gündemine geleceği duyurulmaktayd. Nitekim Belediye

9 Cumhuriyetin 50. Ylnda İZMİR, 1973 İl Yllğ’nda, Güzelbahçe Belediyesi’nin 14 Temmuz 1957 tarihinde 13 Pnar, s. 19. kurulduğu belirtilmektedir. Ancak bu tarih, belediyenin kuruluş tarihi değil, “Kzbahçe” isminin 14 Cumhuriyetin 50. Ylnda İZMİR, 1973 İl Yllğ, s. 206. “Güzelbahçe” olarak değiştirilmesinin, bakanlk tarafndan onaylandğ tarihtir. 15 Yeni Asr, 18 Şubat 1956. 10 Cumhuriyetin 50. Ylnda İZMİR, 1973 İl Yllğ, s. 130. 16 Pnar, s. 20. 11 Pnar, s. 18. 17 Yeni Asr, 23 Temmuz 1956. 12 Kzlbahçe Belediyesi’nin ilk meclis üyelerinden Nihat Akdağ’dan aktaran Pnar, s. 19. 18 Yeni Asr, 26 Şubat 1955. 120

Meclisi’nin Karar, 17 Ocak 1957 tarihli İl Genel Meclisi toplantsnda ele alnmş ve “Kzlbahçe” ad “Güzelbahçe” olarak değiştirildiği gibi, nahiye Urla’dan alnarak İzmir merkez kazasna bağlanmştr. Böylece belediyenin ismi de, Güzelbahçe Belediyesi’ne dönüşmüştür19.

1957 ylnda yaplan yerel seçimlerde, DP Güzelbahçe Nahiyesi Başkan Hüseyin Kemal Sözen belediye reisi seçildi. Ancak belediye reisinin meclis toplantlarna katlmamas ve belediye işlerine ilgi göstermemesi üzerine, Belediye Meclisi’nin 15 Şubat 1958 tarihli toplantsnda dokuz imzal bir takrirle (önerge) yetersizlik karar alnmas istenmiştir. 20 şubatta yaplan toplantda üyelerin tamamnn kabul etmesiyle 20 Hüseyin Kemal Sözen Sözen hakknda yetersizlik karar verilmişti . Karar, dönemin İzmir Valisi Kemal Hadml tarafndan da onaylannca, Sözen’in yerine vekâleten nahiye müdürü M. Muhlis Varlkl atanmştr21. 27 Mays 1960 askeri müdahalesinden sonra yaplan ilk yerel seçimlere (17 Kasm 1963) kadar, Güzelbahçe’de belediye başkanlğ görevi nahiye müdürleri tarafndan yürütülmüştü.

B. Güzelbahçe Belediyesi (1963–1980) Belediye Kanunu’nda 27 Temmuz 1963’de yaplan değişiklik ile belediye başkanlar, tek dereceli çoğunluk usulüyle doğrudan halk tarafndan seçilebilir hale geldi. Bu düzenleme, meclis üyeleri tarafndan seçilen belediye başkanlarnn, genelde meclis hâkimiyeti altna girmelerinden dolay halka dönük çalşamayşlarndan kaynaklanmaktadr. Kamuoyu denetimine açk olan belediye başkanlar daha güçlü hale gelirken, kanunun 61. maddesine eklenen gensoru kurumu ile belediye meclislerinin denetim yetkisi etkinleştirilmeye çalşlmşt. Buna göre, belediye meclis başkanlar gensoru yoluyla ve yllk raporlarn müzakeresi srasnda düşürebilecekti22.

Belediye meclis ve de encümen defterlerinin bulunamamas nedeniyle 1963–1981’e Güzelbahçe Belediye başkanlar, çalşmalar ve teşkilat yaps hakknda, ayrntl bilgiler

19 Demokrat İzmir, 18 Ocak 1957. Kararn vekâlet tarafndan kabul edildiğine dair yaz, 21 Temmuz’da valiliğe gelmiştir. Bkz. Demokrat İzmir, 22 Temmuz 1956. 20 Demokrat İzmir, 27 Şubat 1958. 21 Pnar, s. 21. 22 İlhan Tekeli-İlber Ortayl, Türkiye’de Belediyeciliğin Evrimi, Ankara Türk İdareciler Derneği, Bilimsel Araştrmalar Dizisi, 1978, s. 191. 120 121

Meclisi’nin Karar, 17 Ocak 1957 tarihli İl Genel Meclisi toplantsnda ele alnmş ve verebilecek durumda değiliz. Gazeteler ve diğer kaynaklarda rastlanan, Güzelbahçe “Kzlbahçe” ad “Güzelbahçe” olarak değiştirildiği gibi, nahiye Urla’dan alnarak İzmir Belediyesi hakkndaki veriler bölük pörçük olup, boşluklar doldurmak mümkün merkez kazasna bağlanmştr. Böylece belediyenin ismi de, Güzelbahçe Belediyesi’ne görünmemektedir. 19 dönüşmüştür . 1960 askeri müdahalesini takip eden ilk belediye 1957 ylnda yaplan yerel seçimlerde, DP seçimleri, 17 Kasm 1963 günü gerçekleştirildi. Güzelbahçe Nahiyesi Başkan Hüseyin Kemal Sözen Yukarda da belirttiğimiz üzere bu seçimlerde, belediye belediye reisi seçildi. Ancak belediye reisinin meclis meclis üyeleri gibi belediye başkalar da, doğrudan halk toplantlarna katlmamas ve belediye işlerine ilgi tarafndan seçildi. Bu ilk doğrudan seçimde, Güzelbahçe göstermemesi üzerine, Belediye Meclisi’nin 15 Şubat Belediye Başkanlğ’n Adalet Partisi aday Ali İhsan 1958 tarihli toplantsnda dokuz imzal bir takrirle Gedik, 682 oyun 461’ini alarak kazanrken23; belediye (önerge) yetersizlik karar alnmas istenmiştir. 20 şubatta meclisi ise şu isimlerden oluşmuştu: Nihat Akdağ, yaplan toplantda üyelerin tamamnn kabul etmesiyle Osman Albaş, Hasan Alkan, Mehmet Babil, Cemal 20 Hüseyin Kemal Sözen Sözen hakknda yetersizlik karar verilmişti . Karar, Ali İhsan Gedik Baysan, Mustafa Ertuğrul, Halil Esen, Cemal Hanyal dönemin İzmir Valisi Kemal Hadml tarafndan da onaylannca, Sözen’in yerine vekâleten (Encümen Üyesi), İbrahim İyilik (Encümen Üyesi), Kemal Köseler, Fuat Özdiler ve nahiye müdürü M. Muhlis Varlkl atanmştr21. 27 Mays 1960 askeri müdahalesinden Mustafa Sirkeci24. sonra yaplan ilk yerel seçimlere (17 Kasm 1963) kadar, Güzelbahçe’de belediye Bir dönem aradan sonra, 9 Aralk 1973’de ikinci kez Güzelbahçe Belediye Başkan başkanlğ görevi nahiye müdürleri tarafndan yürütülmüştü. 25 seçilen Ali İhsan Gedik’in, Güzelbahçeliler tarafndan sevildiğini yazan Nejat Yada, B. Güzelbahçe Belediyesi (1963–1980) 1966’da Güzelbahçe hakknda şunlar yazmşt: Belediye Kanunu’nda 27 Temmuz 1963’de yaplan değişiklik ile belediye Kilizman sahil kahvelerinden birinde, orta yaşl, pek keyifli bir şahs gösterip ‘işte dediler, Güzelbahçe Belediye Reisi Ali İhsan Gedik.’ Gerçi belediye reislerinin çoğu başkanlar, tek dereceli çoğunluk usulüyle doğrudan halk tarafndan seçilebilir hale geldi. keyiflidir amma, Ali İhsan Gedik’in esbab mucibesi de var: Belediye meclisinde hem Bu düzenleme, meclis üyeleri tarafndan seçilen belediye başkanlarnn, genelde meclis AP’liler, hem de CHP’liler müspet rey vermişler ona. Ne AP’lilerden CHP’yi destekleyen var, ne CHP’lilerden menfi oy veren. Güzelbahçe’nin belediyeye düşen pek hâkimiyeti altna girmelerinden dolay halka dönük çalşamayşlarndan çok ihtiyac karşlanmş. Yol, su meselesi halledilmiş durumda… Şimdi belediyenin tek davas, beldeyi elektriğe kavuşturmak. Bu mevzuda yaplan temaslarn müspet safhada kaynaklanmaktadr. Kamuoyu denetimine açk olan belediye başkanlar daha güçlü hale olduğunu söyleyen Ali İhsan Gedik, yaknda Kilizman sahillerinin bol şğa 26 gelirken, kanunun 61. maddesine eklenen gensoru kurumu ile belediye meclislerinin kavuşacağn ifade ediyor . denetim yetkisi etkinleştirilmeye çalşlmşt. Buna göre, belediye meclis başkanlar 2 Haziran 1968’de yaplan yerel seçimleri, CHP aday Abdullah Baydar 22 gensoru yoluyla ve yllk raporlarn müzakeresi srasnda düşürebilecekti . kazanmşt27. Güzelbahçe doğumlu (1907) olup çiftçilikle uğraşan Baydar, Hisar Camii’nin 28 Belediye meclis ve de encümen defterlerinin bulunamamas nedeniyle 1963–1981’e eski imamlarndand . Seçime girerken yapacağ işleri şöyle özetlemişti: Güzelbahçe Belediye başkanlar, çalşmalar ve teşkilat yaps hakknda, ayrntl bilgiler Doğup büyüdüğüm Güzelbahçe’nin bütün dert ve davalarn birer birer tespit eden, bilen bir kişiyim. Belediye Başkan olursam bu davalara bütün hassasiyetimle eğilmeyi

19 Demokrat İzmir, 18 Ocak 1957. Kararn vekâlet tarafndan kabul edildiğine dair yaz, 21 Temmuz’da 23 Yeni Asr, 19 Kasm 1963. valiliğe gelmiştir. Bkz. Demokrat İzmir, 22 Temmuz 1956. 24 1967 İzmir İl Yllğ, Hazrlayanlar: Mekin Saroğlu – Turgay Gönenç, İzmir, 1967, s. 30. 20 Demokrat İzmir, 27 Şubat 1958. 25 Yeni Asr, 11 Aralk 1973. 21 Pnar, s. 21. 26 Nejat Yada, “Deniz Mevsimi Yaklaşrken Kilizman’da Hazrlklar İlerliyor…”, Yeni Asr, 22 Nisan 1966. 22 İlhan Tekeli-İlber Ortayl, Türkiye’de Belediyeciliğin Evrimi, Ankara Türk İdareciler Derneği, Bilimsel 27 Yeni Asr, 4 Haziran 1968. Araştrmalar Dizisi, 1978, s. 191. 28 Yeni Asr, 20 Haziran 1968. 122

vaat ediyorum. Güzelbahçe bizim belediye başkanlğmzda yurdun en güzel köşelerinden biri haline gelecektir. Bir çiftçi olarak çevremde ekici ve üreticilerin aln terlerini, el emeklerini değerlendirmek başlca prensibim olacaktr29.

Renkli bir kişiliğe sahip olduğu anlaşlan Abdullah Baydar, dönemin basn tarafndan Güzelbahçe’nin “sopal reisi” olarak anlmaktayd. Yeni Asr muhabirine göre, “Sopal Reis Abdullah Baydar her sabah horoz ötmeden kalkyor, elinde sopa çevreyi şöyle bir dolaşp sabah kontrollerini yapyor. Sonra da gece yarlarna kadar zamanl zamansz kontrollerine devam ediyor. Plaj kabineleri, gazinolar, şüpheli vaziyetteki arabalar hep kontrolden

Abdullah Baydar geçiriliyor”. Ayn muhabir Baydar’n şu sözlerini aktaryor: “Yeni seçildiğim srada fuhuş çok fazlayd. Gazinoculardan bazlarna ihtarda bulundum. İhtara aldrş eden olmuyordu. Sonunda bir gece gazinolardan birinde, hem de sadece dşarda, durumu şüpheli 27 kadn yakaladm. Kaptm sopay. Şimdi buras süt liman oldu. Aileler gelip gönüllerince eğlenebilirler”30.

Abdullah Baydar’dan sonra, AP’li Ali İhsan Gedik’in bir dönem daha belediye başkanlğ yaptğn yazmştk. 11 Aralk 1977 günü yaplan seçimlerden CHP aday Durcan Emirbayer, oylarn % 66,93’ünü alarak Güzelbahçe Belediye Başkan olarak çkmşt31. Emirbayer’in ilk ylnda Güzelbahçe Belediyesi bütçesi 12,5 milyon lira olarak belirlenmişti. Belediye bünyesinde ilk kez “İşletmeler İdaresi kurulduğunu, bütçenin 7 milyon 500 bin lirasnn işletmeye ait olduğunu”; Su-Elektrik ve Otobüs İşletmesi’nin yeni Durcan Emirbayer kurulan İşletmeler İdaresine bağlandğn belirten

29 Demokrat İzmir, 24 Mays 1968. 30 Yeni Asr, 25 Mays 1970. 31 Yeni Asr, 12 Aralk 1977. Durcan Emirbayer, 12 Eylül 1980 darbesi sonras açlan TBMM’nde, Halkç Parti’den 17. Dönem milletvekili olarak görev yapmş olup, 19 Mays 1994’de geçirdiği bir trafik kazasnda yaşamn yitirmişti. 122 123

vaat ediyorum. Güzelbahçe bizim belediye başkanlğmzda yurdun en güzel Emirbayer, İzmir’in banliyösü haline gelmiş olan Güzelbahçe’de mevcut dört belediye köşelerinden biri haline gelecektir. Bir çiftçi olarak çevremde ekici ve üreticilerin aln 32 terlerini, el emeklerini değerlendirmek başlca prensibim olacaktr29. otobüsünün saysn arttracaklarn da sözlerine eklemişti .

1963–1981 yllar arasnda, Güzelbahçe Belediyesi’yle ilgili gazete haberleri daha Renkli bir kişiliğe sahip olduğu anlaşlan ziyade, Güzelbahçe’nin sahilinde konumlanmş ve söz konusu yllarda İzmir’in Abdullah Baydar, dönemin basn tarafndan sayfiyelerinden biri durumuna gelmiş Yal Mahallesi’ndeki gazino ve restoranlarla ilgilidir. Güzelbahçe’nin “sopal reisi” olarak anlmaktayd. Belediyeye ait resmi defterlerin bulunamayş, arşivcilik geleneği olmayş yannda, 12 Yeni Asr muhabirine göre, “Sopal Reis Abdullah Eylül 1980 darbesinin yarattğ siyasal iklimle de yakndan ilgilidir. Baydar her sabah horoz ötmeden kalkyor, elinde 27 Mays 1960 askeri müdahalesinden sonra yapldğ gibi 12 Eylül 1980 sopa çevreyi şöyle bir dolaşp sabah kontrollerini darbesinden sonra da, seçimle iş başna gelmiş olan belediye başkanlarnn neredeyse tümü yapyor. Sonra da gece yarlarna kadar zamanl görevden alnmş ve belediye meclisleri feshedilmişti. Bunlarn yerine atamayla gelen zamansz kontrollerine devam ediyor. Plaj kabineleri, belediye başkanlar ve encümenler göreve başlamşt. Ayrca bu dönemde, küçük gazinolar, şüpheli vaziyetteki arabalar hep kontrolden belediyeler büyüklere bağlanmak suretiyle yaklaşk 150 belediye birleştirilmiş ve 1985 Abdullah Baydar geçiriliyor”. Ayn muhabir Baydar’n şu sözlerini ylna kadar yeni belediye kurulmamştr. Bu uygulama ile belediye says azalmş; aktaryor: “Yeni seçildiğim srada fuhuş çok fazlayd. 1980’de 1717 olan belediye says, 1981’de 1587’ye düşmüştür. Güzelbahçe Belediyesi Gazinoculardan bazlarna ihtarda bulundum. İhtara aldrş eden olmuyordu. Sonunda bir ayn dönemde varlğna son verilerek birleştirilen belediyeler arasndadr. gece gazinolardan birinde, hem de sadece dşarda, durumu şüpheli 27 kadn yakaladm. Kaptm sopay. Şimdi buras süt liman oldu. Aileler gelip gönüllerince eğlenebilirler”30. 1 Ocak 1981’den itibaren İzmir’in bir mahallesi olarak kabul edilen ve İzmir Belediyesi’nin Narldere Şube Müdürlüğü’ne bağlanan Güzelbahçe’nin şube amirliğine Abdullah Baydar’dan sonra, AP’li Ali İhsan 1981 Martnda Türker Tunal atanmşt33. Bu tarihten, 1988 ylnda tekrar tesis edilinceye Gedik’in bir dönem daha belediye başkanlğ yaptğn kadar, Güzelbahçe’nin beledi hizmetleri İzmir Belediyesi (1984’den itibaren Büyükşehir yazmştk. 11 Aralk 1977 günü yaplan seçimlerden Belediyesi olmuştur) tarafndan yürütülmüştür. 1988 ylnda Konak Belediyesi hizmet CHP aday Durcan Emirbayer, oylarn % 66,93’ünü 31 snrlar içine dâhil edilen Güzelbahçe, 1992 Temmuzunda Narldere ile birleştirilmiş ve alarak Güzelbahçe Belediye Başkan olarak çkmşt . “Narlbahçe” adn alan ilçenin diğer parçasn oluşturmuştu. Ayrntlarn “Yönetsel Yap” Emirbayer’in ilk ylnda Güzelbahçe Belediyesi bütçesi başlkl bölümde yazdğmz üzere, bu karardan memnun olmayan Güzelbahçelilerin 12,5 milyon lira olarak belirlenmişti. Belediye mücadelesi sonucu, 27 Aralk 1993 günü kabul edilen 3949 sayl kanun ile “Güzelbahçe” bünyesinde ilk kez “İşletmeler İdaresi kurulduğunu, ismiyle ve ayr bir belediyesi de kurulmak üzere, bağmsz bir ilçe ortaya çkmşt. bütçenin 7 milyon 500 bin lirasnn işletmeye ait olduğunu”; Su-Elektrik ve Otobüs İşletmesi’nin yeni C. İkinci Kuruluş (1994’ten Bugüne) Durcan Emirbayer kurulan İşletmeler İdaresine bağlandğn belirten Güzelbahçe Belediyesi’nin hukuki varlğ, 27 Mart 1994 seçimleriyle fiili olarak hayat buldu. Tüm Türkiye’de büyük çekişme ve tartşmalara neden olan yerel seçimlerin Güzelbahçe ayağnda, ANAP aday Eczac Hülya Yarbuz seçim galibi olmuştu. Yarbuz,

29 Demokrat İzmir, 24 Mays 1968. 1992 ylnda Narlbahçe Belediye Başkanlğ için bağmsz aday olmuş, son anda seçimden 30 Yeni Asr, 25 Mays 1970. 31 Yeni Asr, 12 Aralk 1977. Durcan Emirbayer, 12 Eylül 1980 darbesi sonras açlan TBMM’nde, Halkç Parti’den 17. Dönem milletvekili olarak görev yapmş olup, 19 Mays 1994’de geçirdiği bir trafik kazasnda 32 Yeni Asr, 11 Mart 1978. yaşamn yitirmişti. 33 Yeni Asr, 3 Mart 1981. 124

çekilmişti. İlginç olan, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İl Genel Meclisi’nde DYP’ye daha fazla oy çkmasyd34. Bu durum, Hülya Yarbuz’un şahsna, partisinden daha fazla oy verildiği anlamna geliyordu.

1. Hülya Yarbuz (1994–1998) Güzelbahçe Belediye Meclisi ilk toplantsn, 12 Nisan 1994’de gerçekleştirdi. Bu toplantda meclis organlar, kitabet, encümen üyelikleri ve komisyonlar oluşturuldu. Ancak yeni kurulan belediyenin işi hiç de kolay değildi. İmar ve alt yap için gerekli doküman, plan ve projelerin hazrlanmas, belediye binasnn düzenlenmesi, ilçenin rutin beledi hizmetlerinin yürütülmesi gerekiyordu. Ancak belediye bütçesi ve kadro son derece kstlyd. Narlbahçe’den

Güzelbahçe’ye devrolunan personel, 17’si daimi yevmiyeli işçi ve 14’ü memur olmak üzere sadece 31 kişiydi35. Belediyenin özellikle fen işlerindeki işgücü açğ, geçici işçiler ile kapatlmaya çalşld. İlk yl, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafndan yapmna başlanan Güzelbahçe Belediyesi hizmet binasnn birinci kat inşaat bitirilerek hizmete sokuldu36.

1990’larda Güzelbahçe Sahili

34 Tanju Tosun, Türk Siyasal Hayatnda Seçimler ve İzmir, Ankara, 2009, s.s. 307–309. İzmir Güzelbahçe Belediyesi 1995 Çalşma Raporu, s.s. 17-18’den, ayn seçimler sonucu Güzelbahçe Belediye Meclisi’ne şu isimlerin girdiği okunmaktadr: Levent Tahtakesen, Ahmet Tabaoğlu, Zekai Karşk, Hacer İyik, Erdoğan Okurgan, Ertan Avkran, Muammer Erbay, Şafak Toğan, Mehmet Albaş, Hüseyin Özbir ve Vedat Uysal. 35 Yeni Asr, 26 Nisan 1994 ve Güzelbahçe Belediyesi Meclis Karar, No. 22, 14 Haziran 1994. 36 İzmir Güzelbahçe Belediyesi 1995 Çalşma Raporu, s. 29. 124 125

çekilmişti. İlginç olan, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İl Genel Meclisi’nde DYP’ye daha fazla oy çkmasyd34. Bu durum, Hülya Yarbuz’un şahsna, partisinden daha fazla oy verildiği anlamna geliyordu.

1. Hülya Yarbuz (1994–1998) Güzelbahçe Belediye Meclisi ilk toplantsn, 12 Nisan 1994’de gerçekleştirdi. Bu toplantda meclis organlar, kitabet, encümen üyelikleri ve komisyonlar oluşturuldu. Ancak yeni kurulan belediyenin işi hiç de kolay değildi. İmar ve alt yap için gerekli doküman, plan ve projelerin hazrlanmas, belediye binasnn düzenlenmesi, ilçenin rutin beledi hizmetlerinin yürütülmesi gerekiyordu. Ancak belediye bütçesi ve kadro son derece kstlyd. Narlbahçe’den

Güzelbahçe’ye devrolunan personel, 17’si daimi yevmiyeli işçi ve 14’ü memur olmak üzere sadece 31 kişiydi35. Belediyenin özellikle fen işlerindeki işgücü açğ, geçici işçiler ile kapatlmaya çalşld. İlk yl, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafndan yapmna başlanan Güzelbahçe Belediyesi hizmet binasnn birinci kat inşaat bitirilerek hizmete sokuldu36.

Güzelbahçe Belediyesi Amblemi Güzelbahçe Belediyesi’nin bugün de kullanlan yukardaki amblemi, on iki grafik arasndan seçilmiştir. Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Sinema-Televizyon Bölümü Öğretim Görevlisi Oktay Kutluğ’un çizimi olan amblem, Güzelbahçe’nin G’si, Belediyenin B’si ile birleştirilmiş, ufka açlan mavi bir gemi figürüdür. Beyaz ise temizlik, açklk ve saflğn sembolüdür. Mavi deniz ve gökyüzünü simgelemektedir. Yeni Asr, 16 Eylül 1994. 1990’larda Güzelbahçe Sahili — Sel Felaketi (4 Kasm 1994) 34 Tanju Tosun, Türk Siyasal Hayatnda Seçimler ve İzmir, Ankara, 2009, s.s. 307–309. İzmir Güzelbahçe Belediyesi 1995 Çalşma Raporu, s.s. 17-18’den, ayn seçimler sonucu Güzelbahçe Belediye Meclisi’ne şu Güzelbahçe Belediyesi’nin ikinci kuruluştan sonra karşlaştğ ilk ve en büyük isimlerin girdiği okunmaktadr: Levent Tahtakesen, Ahmet Tabaoğlu, Zekai Karşk, Hacer İyik, Erdoğan Okurgan, Ertan Avkran, Muammer Erbay, Şafak Toğan, Mehmet Albaş, Hüseyin Özbir ve Vedat Uysal. sknt, 4 Kasm 1995 tarihinde meydana gelen sel felaketiydi. Üç kişinin yaşamn 35 Yeni Asr, 26 Nisan 1994 ve Güzelbahçe Belediyesi Meclis Karar, No. 22, 14 Haziran 1994. 36 İzmir Güzelbahçe Belediyesi 1995 Çalşma Raporu, s. 29. yitirdiği; Maltepe, Yal ve Çamlçay mahallelerinde alt yapy neredeyse tamamen tahrip 126

eden felaketin verdiği zarar, iyileştirme çalşmalar ortaya koymaktadr. Güzelbahçe Belediyesi’nin 1995 Çalşma Raporu’na yansdğ şekliyle şunlar yaşanmşt: Felakette Fidan Köprü tamamen yklmş, Ali Bey Deresi Mithatpaşa Caddesi kesiminde tkal olduğundan taşmş, Yağçay dere yatağ Zirai Donanm Sitesi’nden itibaren değişmiş, tüm sahil kesimi sular altnda kalmşt. Büyükşehir Belediyesi, Köy Hizmetleri, DSİ ve Karayollar tarafndan gönderilen ekipler, sel felaketinin ardndan 15 gün süreyle Güzelbahçe’de çalşmşlar; Çeşme, Bornova, Balçova ve Buca belediyelerinden iş makineleri de çalşmalara destek vermişti.

Yal Mahallesi’nde bulunan Ege ve Trafik sokaklarndaki meskenlerin zemin katlar tamamen su altnda kaldğndan, belediye elemanlar Mithatpaşa Caddesi’nin Ege Sokak’tan denize doğru yarmak suretiyle suyu boşaltmaya çalşmşt. Bu alana menfez yapan Karayollar, Mithatpaşa Caddesi üzerinde yaptğ ikinci bir yarma suretiyle Maltepe Mahallesi’nde biriken sular denize ulaştrmşt. Keza yklan Fidan Köprü Karayollar tarafndan onarlmş, Yağçay dere yatağ paletli kepçe ile düzeltilmişti. Leventler Sitesi’ndeki sularn denize boşaltlmas için, Ilcak Suyu menfez bağlants denize ulaştrlmş; Köstal Dere yatağ ve Mithatpaşa Caddesi üzerindeki menfezler temizlenmişti. Yönü değiştiği için Yaka Mahallesi’nin karayolu ile bağlantsn koparan Ali Bey Deresi yatağna, Karayollar’nn çalşmalaryla eski formu verilmişti. Geride kalan çamur, 20 kişinin günlerce süren çalşmasyla temizlenebilmişti37.

37 İzmir Güzelbahçe Belediyesi 1995 Çalşma Raporu, s. 30. 126 127

eden felaketin verdiği zarar, iyileştirme çalşmalar ortaya koymaktadr. Güzelbahçe Belediyesi’nin 1995 Çalşma Raporu’na yansdğ şekliyle şunlar yaşanmşt: Felakette Fidan Köprü tamamen yklmş, Ali Bey Deresi Mithatpaşa Caddesi kesiminde tkal olduğundan taşmş, Yağçay dere yatağ Zirai Donanm Sitesi’nden itibaren değişmiş, tüm sahil kesimi sular altnda kalmşt. Büyükşehir Belediyesi, Köy

Hizmetleri, DSİ ve Karayollar tarafndan gönderilen 2. Ertan Avkran (1999–2009) ekipler, sel felaketinin ardndan 15 gün süreyle 18 Nisan 1999 ve 28 Mart 2004 tarihlerinde Güzelbahçe’de çalşmşlar; Çeşme, Bornova, Balçova yaplan belediye seçimlerinin galibi, CHP aday Ertan ve Buca belediyelerinden iş makineleri de çalşmalara Avkran’d. Avkran döneminde, rutin belediye destek vermişti. çalşmalar dşnda, başta derelerin slah edilmesi Yal Mahallesi’nde bulunan Ege ve Trafik olmak üzere, doğal afetlere karş önlem alnmas sokaklarndaki meskenlerin zemin katlar tamamen su bağlamnda çalşmalar yapld. İki bin beş yüz metrelik altnda kaldğndan, belediye elemanlar Mithatpaşa sahil band plaj alan olarak düzenlendi. Deniz Caddesi’nin Ege Sokak’tan denize doğru yarmak ulaşmndan yararlanmak için iskele inşa edildi. suretiyle suyu boşaltmaya çalşmşt. Bu alana Almanya’nn Flörseim kenti ile kardeş şehir olan menfez yapan Karayollar, Mithatpaşa Caddesi Güzelbahçe, varlğn ülke dşnda tantmaya çalşt. üzerinde yaptğ ikinci bir yarma suretiyle Maltepe 2002 ylnda hizmete açlan spor salonuyla birlikte Mahallesi’nde biriken sular denize ulaştrmşt. Keza ilçenin sportif faaliyetlerdeki etkinliği arttrld38. yklan Fidan Köprü Karayollar tarafndan onarlmş, — Yelki Belediyesi Yağçay dere yatağ paletli kepçe ile düzeltilmişti. Güzelbahçe köylerinden biri olan Yelki, 1999’da nüfusu 2000’i aştğ için belde Leventler Sitesi’ndeki sularn denize boşaltlmas haline geldi ve belediye kurulmas zorunluluğu doğdu. Ayn yl yaplan seçimleri, DSP için, Ilcak Suyu menfez bağlants denize ulaştrlmş; Köstal Dere yatağ ve Mithatpaşa aday Mustafa Üstün Özdemir kazanarak, Yelki’ye belediye başkan oldu. 2001 ylnda Caddesi üzerindeki menfezler temizlenmişti. Yönü değiştiği için Yaka Mahallesi’nin vefat eden Özdemir’in yerine, Yelki Belediye Meclisi üyelerinden Mehmet Soyoğlu’nu karayolu ile bağlantsn koparan Ali Bey Deresi yatağna, Karayollar’nn çalşmalaryla getirdi39. eski formu verilmişti. Geride kalan çamur, 20 kişinin günlerce süren çalşmasyla temizlenebilmişti37. 28 Mart 2004 seçimlerine CHP aday olarak giren Mehmet Soyoğlu, rakiplerine önemli bir fark att40. 2000’li yllarda bölgede site inşaatlarnn hzlanmas ve özel

38 Güzelbahçe Belediyesi 2002 Yl Faaliyet Raporu. 39 Güzelbahçe, Yl 1, Say 1, Nisan 2010, s. 6. 40 http://www.yerelsecimler.net/yerel-secim-2004-izmir-guzelbahce-yelki-belediyesi-sonuclari-secimplaka- 37 İzmir Güzelbahçe Belediyesi 1995 Çalşma Raporu, s. 30. secim20041488.html 128

okullarn kurulmasnda tercih edilir bir yer olmas Yelki’yi ksa sürede geliştirdi. Yelki Belediyesi, İller Bankas’ndan aldğ pay ve emlak vergisi gelirleriyle beledi hizmetleri yerine getirmekte hiç zorlanmad.

Yelki Belediyesi varlğn sürdüremedi. 10 Temmuz 2004’te kabul edilen 5216 sayl Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Yelki, “Büyükşehir belediye snrlar içinde ilçe kurulmakszn oluşturulan ve büyükşehir ilçe belediyeleriyle ayn yetki, imtiyaz ve sorumluluklara sahip” ilk kademe belediyelerden biri haline gelmişti41. Yelki Belediyesi’nin varlğna son veren hukuki düzenleme, 6 Mart Yelki Belediyesi Amblemi 2008’de kabul edilen, “Büyükşehir Belediyesi Snrlar İçerisinde İlçe Kurulmas ve Baz Kanunlarda Değişiklik Yaplmas Hakknda Kanun”dur. Kamuoyunun “Pergel Yasas” dediği bu düzenleme ile Büyükşehir belediye snrlarnn 50 km çap içinde kalan ilk kademe belediyelerin tüzel kişilikleri kaldrlarak, mahalleleri veya mahalle ksmlar ile birlikte en yakn ilçe belediyelerine katlyordu. Sadece dokuz yl yaşayabilen Yelki Belediyesi kaldrlarak, Güzelbahçe Belediyesi’ne bağland42.

3. Özdem Mustafa İnce (2009 - ) 29 Mart 2009 seçimlerinde CHP aday Özdem Mustafa İnce, aldğ % 55,6 oranndaki oyla ipi göğüsleyen kişi oldu. Önceki dönemde, meclis üyesi olarak belediye çalşmalarna katlp katkda bulunmuş olan İnce, belediye başkan seçildikten sonra düşündüklerini yaşama geçirmek için çalşmaya başlad. Projelerini “insana yönelik” olarak niteleyen İnce43, belediye çalşmalar hakknda ilçe sakinlerine scağ scağna bilgilendirmek amacyla atl vaziyetteki Güzelbahçe gazetesini canlandrmş ve düzenli olarak yaynlanmasna önem vermiştir. E-belediye çalşmalarna yaygnlk kazanmas44 ve ilçe sakinlerini yönetime katmak için Kent Konseyi oluşturulmas Mustafa İnce’nin önemsediği işler arasndadr.

41 Kanun metni için bkz. http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5216.html 42 http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5747.html 43 Ege’de Bugün, 3 Ağustos 2011. 44 Güzelbahçe, Yl 2, Say 15, Haziran 2011. 128 129

okullarn kurulmasnda tercih edilir bir yer olmas Yelki’yi ksa sürede geliştirdi. Yelki İnce’nin belediye başkanlğndaki ilk üç ylda, rutin belediye çalşmalar yannda, Belediyesi, İller Bankas’ndan aldğ pay ve emlak vergisi gelirleriyle beledi hizmetleri ilçedeki park alanlarnn arttrlmasna önem verildi, sportif ve kültürel faaliyetler için yerine getirmekte hiç zorlanmad. Yelki Spor Salonu inşaat tamamland, sahil band

Yelki Belediyesi varlğn sürdüremedi. 10 genişletilerek yeniden düzenlendi, İkinci Liman’da plaj Temmuz 2004’te kabul edilen 5216 sayl alan oluşturuldu ve muhtarlarn ofisleri yenilendi. Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile Yelki, Yelki’de Semt Evi açlarak, burada kadnlarn el “Büyükşehir belediye snrlar içinde ilçe becerilerini artracak kurslar düzenlendi, ortaya çkan ürünler sergilenmeye başland. Haftann bir günü, kurulmakszn oluşturulan ve büyükşehir ilçe belediye çalşmalarn Yelki Semt Evi’nden yürüten belediyeleriyle ayn yetki, imtiyaz ve sorumluluklara sahip” ilk kademe belediyelerden Mustafa İnce, kültür-sanat alannda bir dizi ilke imza 41 atmştr: Ankara Ekin Tiyatrosu, Müjdat Gezen, Genco biri haline gelmişti . Yelki Belediyesi’nin Erkal, Levent Krca, Volkan Severcan ve Uygur varlğna son veren hukuki düzenleme, 6 Mart Yelki Belediyesi Amblemi Kardeşleri Güzelbahçelilerle buluşturmuş; Yavuz 2008’de kabul edilen, “Büyükşehir Belediyesi Özdem Mustafa İnce Bingöl, Kurtalan Ekspres, Yeni Türkü ve Kent Snrlar İçerisinde İlçe Kurulmas ve Baz Kanunlarda Değişiklik Yaplmas Hakknda Orkestras gibi grup ve sanatçlarn Güzelbahçe’de halk konserleri vermelerini Kanun”dur. Kamuoyunun “Pergel Yasas” dediği bu düzenleme ile Büyükşehir belediye sağlamştr45 snrlarnn 50 km çap içinde kalan ilk kademe belediyelerin tüzel kişilikleri kaldrlarak, . İnce’nin bu bağlamda attğ son adm, elinizde tuttuğunuz bu kitabn ortaya mahalleleri veya mahalle ksmlar ile birlikte en yakn ilçe belediyelerine katlyordu. çkmasdr. Sadece dokuz yl yaşayabilen Yelki Belediyesi kaldrlarak, Güzelbahçe Belediyesi’ne D. Güzelbahçe’de Kamusal Hizmetler bağland42. 1. Elektrik ve Su 1960’l yllarn sonlarna kadar, Güzelbahçe’nin en önemli sorunlarndan biri, 3. Özdem Mustafa İnce (2009 - ) yerleşimin elektrikle aydnlatlmasyd. Sorunun çözümüne yönelik olarak, 1930’lardan 29 Mart 2009 seçimlerinde CHP aday Özdem Mustafa İnce, aldğ % 55,6 itibaren çeşitli çalşmalar yürütüldüğünü biliyoruz. 1933 ylnda İzmir Belediyesi oranndaki oyla ipi göğüsleyen kişi oldu. Önceki dönemde, meclis üyesi olarak belediye mühendislerinden Hurşit Bey, Kzlbahçe Köyü’nün elektrikle aydnlatlmas için gerekli çalşmalarna katlp katkda bulunmuş olan İnce, belediye başkan seçildikten sonra elektrik tesisatn belirlemek için köyde incelemeler yapmşt46 düşündüklerini yaşama geçirmek için çalşmaya başlad. Projelerini “insana yönelik” . Ancak 1938’de olarak niteleyen İnce43, belediye çalşmalar hakknda ilçe sakinlerine scağ scağna Kzlbahçe’ye nahiye müdürü olarak atanan Enver Saatçgil, akşamlar karanlğa gömülen bilgilendirmek amacyla atl vaziyetteki Güzelbahçe gazetesini canlandrmş ve düzenli bir köyle karşlaşmşt. Daha önce de bir vesileyle yazdğmz üzere köyde elektrikle 47 44 aydnlatlan tek ev, fabrikasndan elektrik alan Muzaffer Yemişçi’nindi olarak yaynlanmasna önem vermiştir. E-belediye çalşmalarna yaygnlk kazanmas ve . ilçe sakinlerini yönetime katmak için Kent Konseyi oluşturulmas Mustafa İnce’nin 1952 ylnda, Kzlbahçe’deki Rum-Ortodoks kilisesinin yağ ve un fabrikas olarak önemsediği işler arasndadr. değerlendirilmek istenmesi, fabrika motorundan ayn zamanda elektrik üretilmesini de akla getirmişti. İller Bankas’nn bu fabrikann işletilmesi için vereceği 15 bin lira yannda,

41 Kanun metni için bkz. http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5216.html 42 http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5747.html 45 Güzelbahçe, Yl 2, Say 22, Mart 2012 ve Güzelbahçe Belediyesi 2009-2011. 43 Ege’de Bugün, 3 Ağustos 2011. 46 Anadolu, 12 Mart 1933. 44 Güzelbahçe, Yl 2, Say 15, Haziran 2011. 47 Saatçgil, s. 10. 130

köyün bankada bulunan 20 bin liras da fabrikann kurulmasna harcanacakt48. Benzer bir proje 1953 ylnda, Yelki Köyü için gündeme gelecekti. Bir gazete haberine göre, köyde açlan zeytinyağ ve un fabrikasndaki motordan yararlanlarak köye elektrik verilmesi için gerekli tesisatn yaplmasna başlanmşt. Üstelik bu iş için gerekli olan dinamo, kablo, bakr tel, fincan ve direkler de köye getirilmişti. Yelki Köyü’nde tespitler yapan Urla Kaymakam ile Kzlbahçe Nahiye Müdürü’nün beraberlerindeki Yüksek Mühendis Fahrettin Resmor, hazrladğ elektrik şebeke plannn köyde uygulamasn yapt49.

Kzlbahçe’nin aydnlatlmasyla ilgili projeler, ilerleyen yllarda İller Bankas tarafndan yürütüldü. İller Bankas mühendisleri 1956 ylnda, nahiye merkezine elektrik getirilmesi için incelemelerde bulundularsa da50, nahiyenin küçük ve gelirinin az olmas nedeniyle İzmir’den verilecek elektrik masraf karşlanamayacağndan mevzuata göre tesisat inşas mümkün değildi. Kzlbahçe’ye elektrik verilebilmesi, ancak Balçova’dan Çeşme’ye uzanan güzergâhtaki köy, nahiye ve kazalarn da elektriklendirilmesiyle mümkündü. Bunun uzun zamana ve fazla masrafa gereksinim göstermesi nedeniyle konu, nahiye belediye meclisinin bir sonraki toplantsna ertelenmişti.51

Bir yl sonra, Etibank tesislerinden elektrik almak isteyen Güzelbahçe, Urla, Çeşme, Alacaköy ve Seferihisar Belediyeleri, 1580 sayl Belediye Kanunu’nun 133. maddesinden yararlanmak için “Çeşme Yarmadas Elektrik Birliği”ni kurdular.52 Ancak bu oluşumun da sonuç vermeyeceği, ksa sürede anlaşld. 1959’da dönemin Güzelbahçe Nahiye Müdürü ve Belediye Başkan Vekili Muhlis Varlkl: İller Bankas, Etibank ve İmar ve İskân Bakanlğ ile görüşmelerde bulunmak için Ankara’ya gitti53. Ziyareti srasnda Varlkl, elektriğin keşfini güncel birim fiyatlarna göre yeniden düzenleyecek bir tasary Sanayi Vekâleti’ne sundu. Yaplan görüşmelerde, Sanayi Vekâleti’nce tasdik edilecek 602 bin tutarndaki elektrik tesisatnn yaplmas için çalşmalara başlanlmas ve 1959 yl bütçesinden tasarya 300 bin lira fon yardm yaplmas kararlaştrld. Buna göre Çeşme Yarmadas Elektrik Birliği’nin üyesi olan Güzelbahçe Belediyesi, Çeşme Yarmadas’na hava hattyla verilecek elektrikten yararlanabilecekti. Çeşme’ye getirilecek hattn döşenme bedeli ise, 10 milyon lirayd.54

48 Yeni Asr, 2 Mays 1952. 49 Yeni Asr, 23 Kasm 1953. 50 Yeni Asr, 27 Eylül 1956. 51 Yeni Asr, 27 Eylül 1956. 52 Demokrat İzmir, 28 Temmuz 1957. 53 Yeni Asr, 15 Şubat 1959. 54 Yeni Asr, 28 Şubat 1959. 130 131

köyün bankada bulunan 20 bin liras da fabrikann kurulmasna harcanacakt48. Benzer bir Kentin elektrikle genel aydnlatlmas sknts, yerel yönetimin tüm çabalarna proje 1953 ylnda, Yelki Köyü için gündeme gelecekti. Bir gazete haberine göre, köyde rağmen, 1960’l yllarn sonuna kadar çözülemedi. 1966’da Güzelbahçe Belediye Başkan açlan zeytinyağ ve un fabrikasndaki motordan yararlanlarak köye elektrik verilmesi için Ali İhsan Gedik, bir gazeteciye “şimdi belediyenin tek davas, beldeyi elektriğe gerekli tesisatn yaplmasna başlanmşt. Üstelik bu iş için gerekli olan dinamo, kablo, kavuşturmak” diyordu55. Güzelbahçeliler 1968 ylnda elektrikle buluşabildilerse de, bakr tel, fincan ve direkler de köye getirilmişti. Yelki Köyü’nde tespitler yapan Urla kesintiler ve sokak lambalarnn yanma süresi gibi elektrikle ilgili başkaca skntlar hiç Kaymakam ile Kzlbahçe Nahiye Müdürü’nün beraberlerindeki Yüksek Mühendis eksik olmamşt56. Fahrettin Resmor, hazrladğ elektrik şebeke plannn köyde uygulamasn yapt49. İzmir’in birçok yerinde olduğu gibi su sorunu, Güzelbahçe’de de oldukça uzun bir Kzlbahçe’nin aydnlatlmasyla ilgili projeler, ilerleyen yllarda İller Bankas süre devam etmiştir. Güzelbahçe’de su ihtiyac genelde, evlerin bahçelerinde açlmş tarafndan yürütüldü. İller Bankas mühendisleri 1956 ylnda, nahiye merkezine elektrik kuyulardan gideriliyordu57 ki, 1956 ylnda içme suyu tesisatnn bulunmamas nahiyenin getirilmesi için incelemelerde bulundularsa da50, nahiyenin küçük ve gelirinin az olmas en önemli sorunlarndan biri olarak görülüyordu58. Nihayet İller Bankas, gerekli olan nedeniyle İzmir’den verilecek elektrik masraf karşlanamayacağndan mevzuata göre projeyi 1959’da yaptrmş ve ihaleye çkarlmak üzere Sanayi Vekâleti’nin onayna tesisat inşas mümkün değildi. Kzlbahçe’ye elektrik verilebilmesi, ancak Balçova’dan sunmuştu59. Anlaşlan o ki, bu projesinin onaylanmas ve su getirme çalşmalar 1960’l Çeşme’ye uzanan güzergâhtaki köy, nahiye ve kazalarn da elektriklendirilmesiyle yllarn ikinci yarsna kadar uzamştr. Şöyle ki, Güzelbahçe Belediyesi 1966 ylnda mümkündü. Bunun uzun zamana ve fazla masrafa gereksinim göstermesi nedeniyle konu, gazeteye verdiği bir ilanda, Güzelbahçe’de dâhili içme suyu tesisatnda kullanlmak üzere nahiye belediye meclisinin bir sonraki toplantsna ertelenmişti.51 pik parça ve armatör satn alnacağn60; bir başka ilanda ise, suyolu inşaatnn ve 2,5-1,5 inç galvanizli boru satn alnmas işi için ihaleye çklacağn duyurmaktayd61 Bir yl sonra, Etibank tesislerinden elektrik almak isteyen Güzelbahçe, Urla, Çeşme, . Belediye 62 Alacaköy ve Seferihisar Belediyeleri, 1580 sayl Belediye Kanunu’nun 133. maddesinden Başkan Ali İhsan Gedik ayn yl, Güzelbahçe’nin su sorununun bittiğini açklamşsa da , 52 elektrikte olduğu gibi suda da, suyun belli saatlerde verilmesi ve hijyen gibi konularda yararlanmak için “Çeşme Yarmadas Elektrik Birliği”ni kurdular. Ancak bu oluşumun da şikâyetler uzun süre devam etti. sonuç vermeyeceği, ksa sürede anlaşld. 1959’da dönemin Güzelbahçe Nahiye Müdürü ve Belediye Başkan Vekili Muhlis Varlkl: İller Bankas, Etibank ve İmar ve İskân Bakanlğ 2. Yol ve Ulaşm ile görüşmelerde bulunmak için Ankara’ya gitti53. Ziyareti srasnda Varlkl, elektriğin Cumhuriyetin ilk yllarna kadar, İzmir’e 25 kilometre uzaklktaki Kilizman’a keşfini güncel birim fiyatlarna göre yeniden düzenleyecek bir tasary Sanayi Vekâleti’ne gitmek için, Urla’ya kadar uzanmakta olan şose yol takip edilmekte, daha sonra şoseden sundu. Yaplan görüşmelerde, Sanayi Vekâleti’nce tasdik edilecek 602 bin tutarndaki ayrlan Kilizman, Seferihisar, Sğack yoluna saplmaktayd. 1923 ylna ait İzmir il elektrik tesisatnn yaplmas için çalşmalara başlanlmas ve 1959 yl bütçesinden yllğna göre, bu yolun büyük ksm düzeltilmiş toprak, az bir ksm ise şoseydi63. 1926 tasarya 300 bin lira fon yardm yaplmas kararlaştrld. Buna göre Çeşme Yarmadas ylnda Seferihisar–Kilizman64; ertesi yl Kilizman–Payaml ve Yelki–Kilizman yollarnn Elektrik Birliği’nin üyesi olan Güzelbahçe Belediyesi, Çeşme Yarmadas’na hava hattyla verilecek elektrikten yararlanabilecekti. Çeşme’ye getirilecek hattn döşenme bedeli ise, 10 milyon lirayd.54 55 Yeni Asr, 22 Nisan 1966. 56 Demokrat İzmir, 6 Mart 1968. 57 Yeni Asr, 6 Temmuz 1938. 48 Yeni Asr, 2 Mays 1952. 58 Yeni Asr, 22 Eylül 1956. 49 Yeni Asr, 23 Kasm 1953. 59 Yeni Asr, 8 Haziran 1959. 50 Yeni Asr, 27 Eylül 1956. 60 Yeni Asr, 20 Haziran 1966. 51 Yeni Asr, 27 Eylül 1956. 61 Yeni Asr, 23 Kasm 1966. 52 Demokrat İzmir, 28 Temmuz 1957. 62 Yeni Asr, 22 Nisan 1966. 53 Yeni Asr, 15 Şubat 1959. 63 1923 Senesi İZMİR Vilayeti İstatistiği, 2. Kitap, s.s. 60-61. 54 Yeni Asr, 28 Şubat 1959. 64 Anadolu, 11 Mays 1926. 132

yapmna karar verildi65. 1930’lu yllarn başlarnda İzmir’den Kzlbahçe’ye gitmek isteyen yolcular, ya Barut Han’ndan kalkan Çeşme-Karaburun ya da Küçük Salepçi Han’ndan kalkan Urla veyahut Büyük Salepçi İmam Han’ndan kalkan Seferihisar otomobil veya kamyonlarna binmek zorundaydlar66. Anayolda (deniz kenarnda) Kzlbahçe nahiye merkezine en yakn yerde inen yolcular, kalan iki kilometreyi ya yürüyerek ya da geleneksel ulaşm araçlar olan yük ve taşma hayvanlar araclğyla kat ediyorlard. Kzlbahçe’den İzmir’e gitmek isteyenler, ayn uygulamay tersten yapmak zorundaydlar. 1938’de Kilizman Nahiye Müdürlüğü’ne atanmş Enver Saatçgil, İzmir’e ulaşmak için yalya kadar inip, oradan Urla-İzmir arasnda işleyen eski karoserli otobüslere binilmesi gerektiğini aktarmaktadr. Saatçgil’in yazdğna göre, Güzelbahçe’nin tek motorlu arac, fabrika sahibi Muzaffer Yemişçi’nin özel otomobiliydi67.

— Güzelbahçe Otobüsleri Kzlbakçe’nin İzmir’le doğrudan ulaşmn sağlayan ilk özel aracn, “Kelle Mehmet” isminde bir şahsa ait olduğu rivayet edilmekte; daha sonra Kzlbahçe Muhtarlğ’na alnan bir kamyonun karoserinin değiştirilerek otobüse dönüştürüldüğü, 28– 32 yolcu taşyabilen bu otobüsün uzun süre, tek toplu ulaşm arac olarak kullanldğ ifade edilmektedir68. Esasen düzenli ulaşm, Güzelbahçe Belediyesi’nin kurulmasyla mümkün olabilmiştir. Başlangçta Ford marka bir otobüsle başlayan belediye seferleri, 1950’lerin sonlarnda yeni otobüslerin satn alnmasyla sklaştrlmşt69.

Güzelbahçe otobüsleri, İzmir’de Konak Meydan’ndan hareket etmekteydi. Buca ve Bornova yönüne gidecek otobüs duraklarnn hemen yannda bulunan Güzelbahçe otobüs durağ, Güzelbahçe Belediyesi tarafndan yaptrlmşt. 1964 yl başlarnda İzmir Belediyesi’nin bu durağ yerinden kaldrmak istemesi, Güzelbahçelilerin harekete geçmesine neden oldu. Kapal durağn özellikle kş aylarnda çok faydasn gördüklerini ifade eden Güzelbahçeliler, İl Genel Meclisi nezdinde girişimde bulunarak İzmir Belediyesi’ne taleplerini kabul ettirmeye çalşmşlard70. Ayn dönemde Güzelbahçe Belediyesi, Güzelbahçe yalsn merkeze bağlayan yolun asfaltlanmas için harekete

65 Anadolu, 25 Nisan 1927. 66 İzmir Rehberi, İstanbul, 1934, s. 99. 67 Saatçgil, s. 10. 68 Pnar, s.s. 94-95. 69 Yeni Asr, 7 Nisan 1959’dan, Güzelbahçe Belediye Başkanlğ’nn belediye otobüslerine taklmak üzere alt adet 800–25 ebadnda iç ve dş lastikleri açk artrma ile almak için, 23.01.1959 tarihinde ihale yaplacağna dair ilan okunmaktadr. 70 Yeni Asr, 2 Ocak 1964. 132 133

yapmna karar verildi65. 1930’lu yllarn başlarnda İzmir’den Kzlbahçe’ye gitmek geçmişti. Yol için yaplacak masrafn 15 bin liras halktan toplanacak, ancak yol isteyen yolcular, ya Barut Han’ndan kalkan Çeşme-Karaburun ya da Küçük Salepçi Karayollar Bölge Müdürlüğü’nün yardmyla tamamlanacakt71. Han’ndan kalkan Urla veyahut Büyük Salepçi İmam Han’ndan kalkan Seferihisar 1970’lerde Güzelbahçe Belediyesi’nin elindeki otobüs says dörde yükselmişti. otomobil veya kamyonlarna binmek zorundaydlar66 . Anayolda (deniz kenarnda) 1977’de Güzelbahçe’nin AP’li Belediye Başkan Ali İhsan Gedik, otobüs işlerinin zarar Kzlbahçe nahiye merkezine en yakn yerde inen yolcular, kalan iki kilometreyi ya ettiğini ileri sürerek otobüsleri seferden çekmiş, belediye meclisi kararyla takoza yürüyerek ya da geleneksel ulaşm araçlar olan yük ve taşma hayvanlar araclğyla kat kaldrlan otobüslerin ikisi sendikal 10 işçisine 29 Ağustos’ta yol verilmişti. Sendikaya ediyorlard. Kzlbahçe’den İzmir’e gitmek isteyenler, ayn uygulamay tersten yapmak 72 göre otobüs işletmesi yüzde elli kar etmekte olduğundan, karar siyasiydi . 11 Aralk 1977 zorundaydlar. 1938’de Kilizman Nahiye Müdürlüğü’ne atanmş Enver Saatçgil, İzmir’e seçimlerini kazanan CHP’li Durcan Eminbayer otobüs seferlerini yeniden başlattğ gibi, ulaşmak için yalya kadar inip, oradan Urla-İzmir arasnda işleyen eski karoserli otobüslere İzmir’in banliyösü haline gelmiş olan Güzelbahçe’de mevcut dört belediye otobüsünün binilmesi gerektiğini aktarmaktadr. Saatçgil’in yazdğna göre, Güzelbahçe’nin tek 73 saysn arttracaklarn da ifade etmişti . motorlu arac, fabrika sahibi Muzaffer Yemişçi’nin özel otomobiliydi67. 12 Eylül 1980 darbesinden bir süre sonra, Güzelbahçe Belediyesi kaldrlp — Güzelbahçe Otobüsleri Güzelbahçe İzmir Belediyesi’ne dahil edilince, Güzelbahçe otobüsleri de İzmir Kzlbakçe’nin İzmir’le doğrudan ulaşmn sağlayan ilk özel aracn, “Kelle Belediyesi’ne geçti. İzmir Belediyesi, 1981 yl başlarnda Güzelbahçe’ye işleyen mevcut Mehmet” isminde bir şahsa ait olduğu rivayet edilmekte; daha sonra Kzlbahçe 74 dört otobüse ek olarak, beş otobüs daha tahsis etti . Ancak Güzelbahçelilerin ulaşm Muhtarlğ’na alnan bir kamyonun karoserinin değiştirilerek otobüse dönüştürüldüğü, 28– konusundaki skntlar sona ermedi. Bir gazetede 1983 ylnda okunan bir yaknma 32 yolcu taşyabilen bu otobüsün uzun süre, tek toplu ulaşm arac olarak kullanldğ ifade şöyleydi: 68 edilmektedir . Esasen düzenli ulaşm, Güzelbahçe Belediyesi’nin kurulmasyla mümkün Güzelbahçe İzmir Belediyesi’ne bağlanmadan önce ulaşmmz belediye otobüsleri olabilmiştir. Başlangçta Ford marka bir otobüsle başlayan belediye seferleri, 1950’lerin ve çoğunlukla halk otobüslerinden yararlanarak gerçekleştiriyorduk. Şimdi tek ulaşm aracmz 8 nolu İzmir Belediye otobüsleridir. Bu otobüsler de sabah ve akşam 69 sonlarnda yeni otobüslerin satn alnmasyla sklaştrlmşt . saatlerinde yetersiz kalmaktadr. Güzelbahçe’nin gerek bir sayfiye yeri oluşu, gerekse İzmir Belediyesi’ne bağlanmas sonucu nüfusu hzla artmaktadr. Buna Güzelbahçe otobüsleri, İzmir’de Konak Meydan’ndan hareket etmekteydi. Buca ve paralel olarak da yolcular bir o kadar artmaktadr. Oysa bu hatta çalşan otobüsler 1980’lerde ancak yeterli gelmekteydi. Bornova yönüne gidecek otobüs duraklarnn hemen yannda bulunan Güzelbahçe otobüs İzmir-Güzelbahçe arasndaki durak saysnn fazlalğna dikkat çeken Güzelbahçeliler, hiç durağ, Güzelbahçe Belediyesi tarafndan yaptrlmşt. 1964 yl başlarnda İzmir değilse sabah ve akşam saatlerinde ekspres otobüs talep etmekteydiler75 ki, sorun otoyol Belediyesi’nin bu durağ yerinden kaldrmak istemesi, Güzelbahçelilerin harekete bağlants ve otobüs filosunun genişletilmesine kadar devam edecekti. geçmesine neden oldu. Kapal durağn özellikle kş aylarnda çok faydasn gördüklerini ifade eden Güzelbahçeliler, İl Genel Meclisi nezdinde girişimde bulunarak İzmir 70 Belediyesi’ne taleplerini kabul ettirmeye çalşmşlard . Ayn dönemde Güzelbahçe — İzmir-Çeşme Otoyolu Belediyesi, Güzelbahçe yalsn merkeze bağlayan yolun asfaltlanmas için harekete Güzelbahçe’yi ikiye bölen İzmir-Çeşme Otoyolu 1983 ylnda projelendirilmiş, yol etüt çalşmalar ayn yl içinde tamamlanmşt76. İnşaatla ilgili olarak, ilk yllarda farkl

65 Anadolu, 25 Nisan 1927. 66 İzmir Rehberi, İstanbul, 1934, s. 99. 67 Saatçgil, s. 10. 71 Yeni Asr, 2 Ocak 1964.. 68 Pnar, s.s. 94-95. 72 Demokrat İzmir, 2 Eylül 1977. 69 Yeni Asr, 7 Nisan 1959’dan, Güzelbahçe Belediye Başkanlğ’nn belediye otobüslerine taklmak üzere alt 73 Yeni Asr, 11 Mart 1978. adet 800–25 ebadnda iç ve dş lastikleri açk artrma ile almak için, 23.01.1959 tarihinde ihale yaplacağna 74 Yeni Asr, 5 Ocak 1981. dair ilan okunmaktadr. 75 Yeni Asr, 2 Aralk 1983. 70 Yeni Asr, 2 Ocak 1964. 76 Yeni Asr, 12 Ekim 1983. 134

öneriler üretilmişti. Bayndrlk Bakanlğ’nn 1984 ylnda getirdiği öneriye göre, Seferihisar yol ayrmndan Çeşme’ye kadar olan eski yol yerine, dört şeritli paral yolun yaplacağ otoyolda Seferihisar, Urla-İskele, Karaburun ve Alaçat çkşlarnn bulunacağ; İzmir-Çeşme yolunun 57,5 kilometrelik ksmnn paral olacağ belirtilmekteydi77. Uzun süren otoyol inşaatnn en sorunlu bölümlerinden biri, Güzelbahçe’de Maltepe Askeri Lisesi’nin bulunduğu kavşakt. 1992 ylnda bitirilmesi için çaba harcanan otoyol, ancak 1997 ylnn eylül aynda hizmete girebilmişti.

İzmir-Çeşme Otoyolu, Güzelbahçe’nin hzl gelişmesine neden olan etkenlerden biridir. Güzelbahçe’de bulunan sayfiye konutlar, otoyolun tamamlanmasndan sonra kalc konuta dönüşmüş, boş araziler hzla yeni sitelerle dolmuştur. Ayrca otoyol, Güzelbahçe’nin özel okullar için tercih edilebilir hale gelmesini sağlamştr. Ancak otoyolun Güzelbahçe-İzmir arasnda paral olmas Güzelbahçelilerin tepkisine neden olmuştur. Siyasetçilerin zaman zaman otoyol geçişlerinin Güzelbahçe’ye kadar ücretsiz olacağn söylemesine rağmen, günümüze kadar bir sonuç elde edilememiştir78.

— Deniz Ulaşm Güzelbahçe, İzmir Körfezi’ne kys olan bir yerleşim olmasna rağmen, düzenli deniz ulaşmndan yararlanamamştr. Bu konudaki tek girişim, 2003 ylnda Ahmet Priştina’nn İzmir Büyükşehir Başkan olduğu dönemde gündeme gelmiştir. Büyükşehir Belediyesi’nin körfezdeki 9. vapur iskelesi, 3 Mays 2003’de Güzelbahçe’de: Ahmet Priştina, dönemin Güzelbahçe Belediye Başkan Ertan Avkran ve Güzelbahçe Kaymakam M. Haluk Sayg’nn katldğ törenle hizmete girmişti79. Cumartesi ve Pazar günleri olmak üzere haftada iki gün deneme seferlerine başlanan vapur seferleri, yaz mevsiminin başladğ Haziran ayndan itibaren arttrlacakt. Ancak bir ay süren Güzelbahçe-Konak vapur seferleri, Denizcilik Müsteşarlğ İzmir Bölge Müdürlüğü Liman Başkanlğ’nca 20 Mays’ta, işletme izni alnmadğ gerekçesiyle durduruldu80. Ancak seferlerin iptal edilmesinin nedeni sadece bürokratik engeller değil, vapur ulaşmnn yeteri kadar ilgi görmemesiydi81.

77 Yeni Asr, 2 Ağustos 1984. 78 Yeni Asr, 23 Ekim 2002 79 Yeni Asr, 4 Mays 2003. 80 Yeni Asr, 21 Mays 2003. 81 http://www.izdeniz.com.tr/Pages/Single.aspx?id=50, “2004 (!) ylnda İzmir-Güzelbahçe arasnda seferlere başlanlmş, ancak yaplan seferlerde ortalama 10 yolcunun üzerine çklamamas üzerine, uzunca bir deneme süresi sonunda baz seferlerde hiç yolcu olmamas nedeniyle de, seferler iptal edilmiştir” denilmektedir. 134 135

öneriler üretilmişti. Bayndrlk Bakanlğ’nn 1984 ylnda getirdiği öneriye göre, VI. GÜZELBAHÇE’DE YAŞAM Seferihisar yol ayrmndan Çeşme’ye kadar olan eski yol yerine, dört şeritli paral yolun A. Eğitim-Öğretim yaplacağ otoyolda Seferihisar, Urla-İskele, Karaburun ve Alaçat çkşlarnn bulunacağ; Osmanl ülkesinin birçok yerinde olduğu gibi, Kilizman’da da eğitim kurumlar İzmir-Çeşme yolunun 57,5 kilometrelik ksmnn paral olacağ belirtilmekteydi77. Uzun meşrutiyetin ikinci kez ilan edilmesinden (1908) sonra açlmaya başlamşt. 1923 süren otoyol inşaatnn en sorunlu bölümlerinden biri, Güzelbahçe’de Maltepe Askeri öncesinde, Kilizman’da yaşayan Rum-Ortodoks nüfusun eğitim kurumlar hakknda Lisesi’nin bulunduğu kavşakt. 1992 ylnda bitirilmesi için çaba harcanan otoyol, ancak somut bir bilgiye sahip ol(a)masak da, 1921 yaznda yaklaşk 400 kişiden oluşan bu 1997 ylnn eylül aynda hizmete girebilmişti. cemaatin1, birkaç snfl bir ilk mektebinin var olduğunu düşünmemiz gerekir.

İzmir-Çeşme Otoyolu, Güzelbahçe’nin hzl gelişmesine neden olan etkenlerden Kilizman ve yakn çevresindeki kr yerleşmelerinde, Türklerin devam ettiği biridir. Güzelbahçe’de bulunan sayfiye konutlar, otoyolun tamamlanmasndan sonra kalc yapm tarihi en eski okul, Çaml Köyü’nde olup 1913 ylnda (1329) açlmşt. Tek katl, konuta dönüşmüş, boş araziler hzla yeni sitelerle dolmuştur. Ayrca otoyol, tek dershaneli, yar kâgir ve yar ahşap olan bu okulun binas köhnemiş olmasna Güzelbahçe’nin özel okullar için tercih edilebilir hale gelmesini sağlamştr. Ancak rağmen, 1923’de bir öğretmen ve tamam erkek olan 20 öğrencisiyle eğitim vermeye otoyolun Güzelbahçe-İzmir arasnda paral olmas Güzelbahçelilerin tepkisine neden devam etmekteydi. Söz konusu köyde yeniden inşa edilmesi düşünülen bir okul olmuştur. Siyasetçilerin zaman zaman otoyol geçişlerinin Güzelbahçe’ye kadar ücretsiz binasnn mülkiyeti, bir vakfa ait olacakt. olacağn söylemesine rağmen, günümüze kadar bir sonuç elde edilememiştir78 . Kilizman köy merkezindeki okul, Birinci Dünya Savaş içinde; 1917 ylnda — Deniz Ulaşm açlmş olsa da, en kalabalk nüfusu barndran Kilizman’da, daha önce bir başka Güzelbahçe, İzmir Körfezi’ne kys olan bir yerleşim olmasna rağmen, düzenli okulun var olmadğn düşünmemiz mümkün değildir. 1917 ylnda açlmş olan deniz ulaşmndan yararlanamamştr. Bu konudaki tek girişim, 2003 ylnda Ahmet Kilizman İlkokulu iki katl, üç snfl, dört dershaneli ve tamam kâgir olup, binasnn Priştina’nn İzmir Büyükşehir Başkan olduğu dönemde gündeme gelmiştir. Büyükşehir mülkiyeti devlete aitti. 1923 yl itibariyle bölgedeki en büyük olduğu anlaşlan okulda; Belediyesi’nin körfezdeki 9. vapur iskelesi, 3 Mays 2003’de Güzelbahçe’de: Ahmet 30’u kz olmak üzere toplam 80 öğrenci; bir başöğretmen ve biri kadn üç öğretmen Priştina, dönemin Güzelbahçe Belediye Başkan Ertan Avkran ve Güzelbahçe Kaymakam bulunuyordu. 79 M. Haluk Sayg’nn katldğ törenle hizmete girmişti . Cumartesi ve Pazar günleri olmak 1922’de eğitim-öğretime üzere haftada iki gün deneme seferlerine başlanan vapur seferleri, yaz mevsiminin açlan Yelki Köyü’ndeki kâgir, başladğ Haziran ayndan itibaren arttrlacakt. Ancak bir ay süren Güzelbahçe-Konak iki katl ve tek dershaneli okul, vapur seferleri, Denizcilik Müsteşarlğ İzmir Bölge Müdürlüğü Liman Başkanlğ’nca 20 1923 öncesinde varlğn 80 Mays’ta, işletme izni alnmadğ gerekçesiyle durduruldu . Ancak seferlerin iptal bildiğimiz son okuldu. Tek edilmesinin nedeni sadece bürokratik engeller değil, vapur ulaşmnn yeteri kadar ilgi öğretmeni olan okulda, 30 erkek 81 görmemesiydi . ve 34 kz öğrenci eğitim görmekteydi2.

77 Yeni Asr, 2 Ağustos 1984. Yelki İlkokulu 78 Yeni Asr, 23 Ekim 2002 Bugün Güzelbahçe’de 79 Yeni Asr, 4 Mays 2003. 80 Yeni Asr, 21 Mays 2003. eğitim-öğretime devam eden en eski okul, 1931 ylnda yanmş Kilizman İlkokulu’ndan 81 http://www.izdeniz.com.tr/Pages/Single.aspx?id=50, “2004 (!) ylnda İzmir-Güzelbahçe arasnda seferlere başlanlmş, ancak yaplan seferlerde ortalama 10 yolcunun üzerine çklamamas üzerine, uzunca bir deneme süresi sonunda baz seferlerde hiç yolcu olmamas nedeniyle de, seferler iptal edilmiştir” 1 Bkz. “Toplumsal Yap: Nüfus ve Yerleşme” başlkl bölüme. denilmektedir. 2 1923 Senesi İZMİR Vilayeti İstatistiği, 1. Kitap, s.s. 150-151, 180-181 ve 210-211. 136

sonra inşa edilmiş; Kâzm Dirik İlkokulu’dur. Yangnn hemen sonrasnda dönemin İzmir Valisi Kâzm (Dirik) Paşa, maarif müdürü ile birlikte yangn yerinde incelemede bulunmuş ve derhal inşa edileceğini belirttiği yeni okul için yer aramşt. Ayn gün derslik sralar için halktan 200–300; Vilayet Encümeni’nden ise 400 lira bağş toplanmşt3. Yaklaşk bir yl sonra çkan bir gazete haberinden köy halknn, kaza sonucu yandğ açklanan okulun yerine, daha mükemmel ve beş derslikli olmak üzere yenisinin yaplmas hakkndaki isteğinin Vilayet Genel Meclisi tarafndan kabul edildiğini; inşaata köyün 1.500 lirasyla başlanacağ, geri kalan masrafn sigorta parasndan karşlanacağn öğreniyoruz4. Valiliği döneminde vilayet dâhilindeki imar çalşmalarnn Yeni Asr, 26 Aralk 1931 sk takipçisi olan Kâzm Paşa, Kilizman’daki okul inşaatn da sk sk ziyaret etmişti5. Torunu Kâzm Doğan Dirik’in ifadesine göre Kâzm Paşa’nn, her gün at srtnda İzmir’den Güzelbahçe’ye gelerek inşaatn denetlediği okul, devlet-millet işbirliği ile tamamlanmşt6.

Vali Kâzm Paşa adn alan Kilizman İlkokulu, Cumhuriyetin 10. Yldönümü kutlamalar çerçevesinde, Urla’nn diğer köylerinde açlan 8 ilkokul ile birlikte; 29 Ekim 1933 günü eğitime açld7. Kazm Dirik İlkokulu da, 1937 ylnda bir yangn tehlikesi geçirdi. Yangn, başladktan ksa süre sonra, Anadolu, 1 Ağustos 1933 çevreden yetişenler tarafndan bastrlmş, sadece okulun kütüphane bölümü yanmşt8.

3 Hizmet, 27 Aralk 1931. 4 Hizmet, 29 Aralk 1932. 5 Anadolu, 1 Ağustos 1933. 6 Kâzm Doğan Dirik, Vali Paşa Kâzm Dirik. Bandrma Vapuru’ndan Halkn Kalbine, İstanbul: Gürer Yaynlar, 2008, s. 484. 7 Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1932-1933, s. 143. 8 Yeni Asr, 2 Mart 1937. 136 137

sonra inşa edilmiş; Kâzm Dirik İlkokulu’dur. Yangnn hemen sonrasnda dönemin İzmir Valisi Kâzm (Dirik) Paşa, maarif müdürü ile birlikte yangn yerinde incelemede bulunmuş ve derhal inşa edileceğini belirttiği yeni okul için yer aramşt. Ayn gün derslik sralar için halktan 200–300; Vilayet Encümeni’nden ise 400 lira bağş toplanmşt3. Yaklaşk bir yl sonra çkan bir gazete haberinden köy halknn, kaza sonucu yandğ açklanan okulun yerine, daha mükemmel ve beş derslikli olmak üzere yenisinin yaplmas hakkndaki isteğinin Vilayet Genel Meclisi tarafndan kabul edildiğini; inşaata köyün 1.500 lirasyla başlanacağ, geri kalan masrafn sigorta parasndan karşlanacağn öğreniyoruz4. Valiliği döneminde vilayet dâhilindeki imar çalşmalarnn Yeni Asr, 26 Aralk 1931 sk takipçisi olan Kâzm Paşa, Kilizman’daki okul inşaatn da sk sk ziyaret etmişti5. Torunu Kâzm Doğan Dirik’in ifadesine göre Kâzm Paşa’nn, her gün at srtnda İzmir’den Güzelbahçe’ye gelerek inşaatn denetlediği okul, devlet-millet işbirliği ile tamamlanmşt6.

Vali Kâzm Paşa adn alan Kilizman İlkokulu, Cumhuriyetin 10. Yldönümü kutlamalar çerçevesinde, Urla’nn diğer Vali Kazm Paşa İlkokulu inşaat halindeyken (1933) köylerinde açlan 8 ilkokul ile birlikte; 29 7 Ekim 1933 günü eğitime açld . Kazm Dirik Güzelbahçe merkezi, ikinci ilkokuluna 1964 ylnda kavuştu. İl Özel İdaresi İlkokulu da, 1937 ylnda bir yangn tehlikesi tarafndan Yal Mahallesi’nde Mithatpaşa Caddesi üzerinde yaptrlan okula, 1964 geçirdi. Yangn, başladktan ksa süre sonra, Anadolu, 1 Ağustos 1933 ylnda Kbrs’ta şehit düşen havac Yüzbaş Cengiz Topel’in ad verildi. 1972 ylnda 8 çevreden yetişenler tarafndan bastrlmş, sadece okulun kütüphane bölümü yanmşt . ayn binada, Güzelbahçe Ortaokulu eğitim-öğretime açlmşt.

Güzelbahçe’de eğitim, 1980’li yllara kadar ilköğretim düzeyinde kald. 1983– 3 Hizmet, 27 Aralk 1931. 4 Hizmet, 29 Aralk 1932. 1984 eğitim-öğretim ylnda, ilkokul ve ortaokul “60. Yl İlköğretim Okulu” ismiyle 5 Anadolu, 1 Ağustos 1933. 6 Kâzm Doğan Dirik, Vali Paşa Kâzm Dirik. Bandrma Vapuru’ndan Halkn Kalbine, İstanbul: Gürer birleştirildi ve UNESCO fonundan, ayn cadde üzerinde ilköğretim binas olarak inşa Yaynlar, 2008, s. 484. 7 Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1932-1933, s. 143. edilen yeni binasna geçti. Ancak ertesi yl bu binada 60. Yl Anadolu Lisesi’nin 8 Yeni Asr, 2 Mart 1937. 138

açlmasyla birlikte, Cengiz Topel İlköğretim Okulu’nun ilkokul bölümü, eski binasna geri dönmek zorunda kalmşt. 1980’lerde başlatlan; “kendi okulunu, kendin yap” kampanyas çerçevesinde, hayrsever Ali Bayrlar’n eski binann yanna yaptrdğ dokuz derslikli binaya da ortaokul ksm taşnd ve ilköğretim ayn bahçe içinde yeniden bütünleşti. 1988 ylnda okulun ad, valilik tarafndan “Ali Bayrlar” olarak değiştirildi. Okulun “C Blok” olarak isimlendirilen bölümü, 1995’te eklenmiştir. Güzelbahçe’de bunlar dşnda, ayn düzeyde eğitim veren: Çaml Mustafa-Saadet Alanyaloğlu, Yelki Hamdi Dalan ve Hakk Oğuz Tabaoğlu ilk ve ortaokullar bulunmaktadr9.

Güzelbahçe’nin lise düzeyinde olan ilkokulu, 1984–1985 eğitim-öğretim ylnda açlmş 60. Yl Anadolu Lisesi’dir. 1986 ylnda 60. Yl İlköğretim Okulu’nun, Ali

Güzelbahçe 60 Yl Anadolu Lisesi

Bayrlar İlköğretim Okulu’na taşnmas ile bina tamamen 60. Yl Anadolu Lisesi’ne braklmştr. 1984–1985 eğitim-öğretim ylnda 108 öğrenci burann hazrlk snfna snavla 47 öğrenci de 6. snfa diğer Anadolu liselerinden naklen alnmş ve toplam 155 öğrenci ile eğitim-öğretime başlanmştr. İlk mezunlarn 1989–1990 eğitim-öğretim ylnda veren 60. Yl Anadolu Lisesi’nde, 2012–2013 yl itibariyle 26 şubede toplam 678 öğrenci ile eğitim ve öğretime devam edilmektedir10. 1988 ylnda 10 dairelik bir lojman, 1993 ylnda yemekhane, laboratuar ve çalşma odalarnn

9 http://guzelbahce.meb.gov.tr/www/resmi-kurum-ve-okullarimiz/icerik/9 10 Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s. 6’dan, bu ve Özel Avni Akyol Lisesi öğrencilerinin % 90’nndan fazlasnn ilçe dşndan, bilhassa İzmir’in diğer metropol ilçelerinden geldiği okunmaktadr. 138 139

açlmasyla birlikte, Cengiz Topel İlköğretim Okulu’nun ilkokul bölümü, eski binasna bulunduğu iki katl bir bina, 1994 ylnda çok amaçl bir spor salonu, 1999 ylnda da geri dönmek zorunda kalmşt. 1980’lerde başlatlan; “kendi okulunu, kendin yap” beş derslik ile kantini bulunan bir ek bina okul bünyesine katlmştr11. kampanyas çerçevesinde, hayrsever Ali Bayrlar’n eski binann yanna yaptrdğ Güzelbahçe’deki ikinci lise; 1995–1996 eğitim-öğretim ylnda, Ali Bayrlar dokuz derslikli binaya da ortaokul ksm taşnd ve ilköğretim ayn bahçe içinde yeniden İlköğretim Okulu bahçesindeki eski Cengiz Topel İlkokulu binasnda eğitim-öğretime bütünleşti. 1988 ylnda okulun ad, valilik tarafndan “Ali Bayrlar” olarak değiştirildi. açlan Cengiz Topel Lisesi’dir. O zaman “Güzelbahçe Lisesi” ismiyle açlan okul, az Okulun “C Blok” olarak isimlendirilen bölümü, 1995’te eklenmiştir. Güzelbahçe’de sayda öğrencisiyle 1999–2000 eğitim- bunlar dşnda, ayn düzeyde eğitim veren: Çaml Mustafa-Saadet Alanyaloğlu, Yelki öğretim ylna kadar bu binada kalmştr. Hamdi Dalan ve Hakk Oğuz Tabaoğlu ilk ve ortaokullar bulunmaktadr9 . Söz konusu eğitim-öğretim yl başnda Güzelbahçe’nin lise düzeyinde olan ilkokulu, 1984–1985 eğitim-öğretim ylnda kendi binasna taşnan lise, öğrenci açlmş 60. Yl Anadolu Lisesi’dir. 1986 ylnda 60. Yl İlköğretim Okulu’nun, Ali saysn artrmak amac ile çok programl bir liseye dönüştürülmüş ve ismi Cengiz Topel Çok Programl Lisesi olarak değiştirilmiştir. 2005–2006 eğitim-öğretim ylndan itibaren “Cengiz Topel Lisesi” ismi verilen okul, halen genel lise olarak varlğn sürdürmektedir.

Güzelbahçe İMKB Endüstri Meslek Lisesi’nin yapmna 2002 ylnda başlanmş, 2003 ylnda tamamlanmştr. Okul, 2003–2004 eğitim-öğretim ylnda; Elektronik, Elektrik ve Su Ürünleri bölümlerine kaytlanmş 177 öğrencisiyle eğitim-öğretime başlamş olup, 2004–2005 öğretim ylnda bilgisayar bölümü ilave edilmiştir12.

Bu okullar dşnda Güzelbahçe’de, Genelkurmay Başkanlğ’na bağl bir askeri lise bulunmaktadr. Genelkurmay Başkanlğ’nca Kara ve Hava Harp Okullar ile Güzelbahçe 60 Yl Anadolu Lisesi fakülte ve yüksek okullar askerî öğrenci ihtiyacn karşlamak maksadyla; Kara Bayrlar İlköğretim Okulu’na taşnmas ile bina tamamen 60. Yl Anadolu Lisesi’ne Kuvvetleri Komutanlğ bünyesinde yeni bir askerî lisenin açlmasna 1978 ylnda braklmştr. 1984–1985 eğitim-öğretim ylnda 108 öğrenci burann hazrlk karar verilmiş ve okulun inşaatna, Güzelbahçe’deki Çanakkale Bataryas’nn snfna snavla 47 öğrenci de 6. snfa diğer Anadolu liselerinden naklen alnmş bulunduğu yerde 9 Eylül 1979 günü başlanmştr. 1983 Eylülünde fiziki anlamda büyük ve toplam 155 öğrenci ile eğitim-öğretime başlanmştr. İlk mezunlarn 1989–1990 bölümü tamamlanan Maltepe Askerî Lisesi, hazrlk snf ve Kuleli Askerî Lisesi’nden eğitim-öğretim ylnda veren 60. Yl Anadolu Lisesi’nde, 2012–2013 yl itibariyle 26 intikal ettirilen 1'inci snfla 21 Ekim 1983 günü Cumhurbaşkan Kenan Evren’in şubede toplam 678 öğrenci ile eğitim ve öğretime devam edilmektedir10. 1988 ylnda katldğ bir törenle açlmştr. 1985–1986 eğitim-öğretim ylnda 4 snfl olarak 10 dairelik bir lojman, 1993 ylnda yemekhane, laboratuar ve çalşma odalarnn kuruluşunu tamamlayan okul, İzmir’deki ilk mezunlarn 1986 ylnda vermiştir13.

9 http://guzelbahce.meb.gov.tr/www/resmi-kurum-ve-okullarimiz/icerik/9 11 10 Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s. 6’dan, bu ve Özel Avni http://izmir60yilanadolu.meb.k12.tr/ 12 Akyol Lisesi öğrencilerinin % 90’nndan fazlasnn ilçe dşndan, bilhassa İzmir’in diğer metropol ilçelerinden http://guzelbahceimkb.meb.k12.tr/ geldiği okunmaktadr. 13 http://www.kkk.tsk.tr/askeri_lise/maltepe/01AnaSayfa/01ana.htm 140

1990’l yllardan itibaren Güzelbahçe, pek çok özel anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liseye ev sahipliği yapmaya başlamştr. Bu sebeple özel okullar ile resmi okullar eşleştirilerek, “Kardeş Okul Projesi” uygulanmaktadr14.

Tablo 34. Güzelbahçe’deki Özel Eğitim-Öğretim Kurumlar (2010–2011)

Anasnf Öğret. Derslik Okul Toplam Bulunan Öğrenci Öğret. Snf Branş Derslik Başna Başna Türü Kurum Kurum Says Says Öğret. Öğret. Says Düşen Düşen Says Says Says Says Öğrenci Öğrenci Says Says Okul Öncesi 4 6 260 26 - 23 26 10 10 Eğitim Kurum.

İlköğret. 6 4 2.175 254 66 163 102 9 21 Kurum. Ortaöğr et. 3 - 763 97 - 97 50 8 15 Kurum. Toplam

Genel 3 - 763 97 - 97 50 8 15 Lise Kaynak: Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s. 8.

Tablo 35. Güzelbahçe’de 2010–2011 Eğitim-Öğretim Ylnda Genel Durum

Öğretmen Derslik Okul Toplam Anasnf Çağ Öğrenci Öğret. Derslik Başna Başna Okullaşma Türü Kurum Bulunan Nüfusu Says Says Says Düşen Düşen Oran (%) Says Kurum Öğrenci Öğrenci Says Says Says Okul Öncesi Eğitim 5 11 228 507 38 36 13 14 96,10 Kurum. İlköğret. 11 11 2.238 3.847 370 170 10 23 100 Kurum. Ortaöğret. 6 - 1.282 2.503 238 112 11 22 ? Kurum. Toplam Genel 5 - 1.921 195 95 11 22 ? Lise Mesleki 1 - 582 43 17 14 36 ? Eğitim Kurumu Örgün 22 11 6.857 646 320 11 21 Eğitim Kurum. Yaygn 1 - 1.315 7+35 2 31 - - Eğitim Kurum. Toplam 20 9 8.172 688 322 12 37 (Örgün+ Yaygn) Kaynak: Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s. 6.

14 Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s. 8. 140 141

1990’l yllardan itibaren Güzelbahçe, pek çok özel anaokulu, ilkokul, ortaokul B. Spor ve liseye ev sahipliği yapmaya başlamştr. Bu sebeple özel okullar ile resmi okullar Denizi adeta balkondan seyredip srtn dağlara yaslamş olan Güzelbahçe, ne eşleştirilerek, “Kardeş Okul Projesi” uygulanmaktadr14. yazk ki, doğa sporlarnn hakkyla yapldğ bir yerleşim merkezi olmamş/olamamştr. Tespit edebildiğimiz kadaryla avclk dşnda, amatör sportif uğraş amacyla kurulan ilk Tablo 34. Güzelbahçe’deki Özel Eğitim-Öğretim Kurumlar (2010–2011)

Anasnf Öğret. Derslik kulüp, 1940’larn sonlarnda ad geçmeye başlayan Kzlbahçe Gençlik ve Spor Okul Toplam Bulunan Öğrenci Öğret. Snf Branş Derslik Başna Başna Türü Kurum Kurum Says Says Öğret. Öğret. Says Düşen Düşen Kulübü’dür. Bir gazete haberine göre, 19 Mays kutlamalar çerçevesinde yaplan futbol Says Says Says Says Öğrenci Öğrenci Says Says karşlaşmasn, Narldere Gençlik ve Spor Kulübü 4-1 kazanmşt. Kzlbahçe’nin Okul Öncesi 4 6 260 26 - 23 26 10 10 sahasnda ve kalabalk bir seyirci önünde yaplan rövanş maç da, 2-1’lik skorla yine Eğitim Kurum. Narldere’nin galibiyetiyle sonuçlanmşt15. Kendi web sitesinde kuruluş tarihi olarak

İlköğret. 6 4 2.175 254 66 163 102 9 21 Kurum. 1956 yl verilen Güzelbahçe Spor Kulübü’nün, Kzlbahçe Gençlik ve Spor Ortaöğr 16 et. 3 - 763 97 - 97 50 8 15 Kulübü’nün devam olup olmadğn bilmiyoruz . 1970’li yllarda Kazalararas 2. Kurum. Toplam Amatör Küme B ve A gruplarnda adn duyurmaya başlayan Güzelbahçe Spor 17 Genel 3 - 763 97 - 97 50 8 15 Kulübü’nün, futbol dşnda bir spor dalyla uğraşmadğ anlaşlyor . Lise Kaynak: Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s. 8. Doğasnn güzelliğinden ötürü, 1980’li yllarda, Türk Milli Futbol Takm’nn Güzelbahçe’yi kamp yeri olarak kullanabileceği akla gelmişti. Dönemin Güzelbahçe Tablo 35. Güzelbahçe’de 2010–2011 Eğitim-Öğretim Ylnda Genel Durum Belediye Başkan Durcan Emirbayer’in tahsis ettiği 44.000 metrekare büyüklüğündeki Öğretmen Derslik Okul Toplam Anasnf Çağ Öğrenci Öğret. Derslik Başna Başna Okullaşma arazi, Hazine tarafndan Gençlik ve Spor Bakanlğ’na aktarlmş ve Devlet Planlama Türü Kurum Bulunan Nüfusu Says Says Says Düşen Düşen Oran (%) Says Kurum Öğrenci Öğrenci Teşkilat’ndan inşaat izni çkmşt. Güzelbahçe Belediyesi Fen İşleri Müdürü Niyazi Says Says Says Okul Öncesi Baktk, Milli Takmlar kamp yeri ve stat inşaat için İzmir Beden Terbiyesi Bölge Eğitim 5 11 228 507 38 36 13 14 96,10 Kurum. Müdürü Erdanay Oflas’n konu ile ilgilenmesinin yeterli olacağn söyledikten sonra, İlköğret. 11 11 2.238 3.847 370 170 10 23 100 Kurum. …Güzelbahçe Belediyesi, Gençlik ve Spor Bakanlğ’na 44 bin metrekarelik en Ortaöğret. 6 - 1.282 2.503 238 112 11 22 ? güzel yöresini verdi. Bu alana 2.000 konut inşa edilebilirdi. Belediye olarak arsa Kurum. spekülatörlerine çok karş koyduk, arsalarmz muhafaza için savaş verdik. Milli Toplam Takmlar şehrin gürültüsünden uzak çam, zeytin ve mandalina ağaçlar arasnda Genel 5 - 1.921 195 95 11 22 ? Lise gerçek bir kamp yerine kavuşacaklar, milli maçlara en iyi şekilde Mesleki 1 - 582 43 17 14 36 ? hazrlanacaklardr. Kros için de, Güzelbahçe ideal bir beldedir. Belediye olarak Eğitim İzmir Beden Terbiyesi Bölge Müdürü’nün girişimde bulunmasn bekliyoruz. Her Kurumu Örgün 22 11 6.857 646 320 11 21 türlü yardma da hazrz…. Eğitim Kurum. demişse de18, bu düşünce nedense gerçekleşmemişti. Yaygn 1 - 1.315 7+35 2 31 - - Eğitim Kurum. 1994 ylnda Güzelbahçe’nin ilçe olmas ve Güzelbahçe Belediyesi’nin yeniden Toplam 20 9 8.172 688 322 12 37 (Örgün+ kurulmasndan sonra, bölgede spora verilen önem artmştr. Güzelbahçe Belediyesi, yaz Yaygn) Kaynak: Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s. 6. aylarnda 06–17 yaş grubuna yönelik olarak başlattğ yüzme kurslarna; 2000 ylnda

15 Yeni Asr, 21 Mays 1949. 16 http://guzelbahcebldspor.blogspot.com/ 17 Bu konuda bkz. Demokrat İzmir, 6 Nisan 1972, 19 Şubat 1973 ve 26 Şubat 1974. 14 Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s. 8. 18 Yeni Asr, 18 Ocak 1980. 142

jimnastiği eklemişti19. Sonraki yllarda Güzelbahçe, Türkiye’nin yamaç paraşütü yaplan bölgelerinden biri oldu. Yamaç paraşütü ile ilgili son etkinlik, 2011 ylnn Mays aynda gerçekleştirilmişti. Söz konusu tarihte Türk Hava Kurumu İzmir Şubesi ve Güzelbahçe Belediyesi işbirliğiyle “Bölgesel Ata Model Uçak Yarşmas ve Havaclk Şenliği” düzenlendi. Çaml Köyü'nde gerçekleştirilen şenliğe, Güzelbahçe Belediye Başkan Mustafa İnce, THK İzmir Şube Başkan Hami Gürtunca ile aralarnda İzmir, Aydn, Balkesir ve Denizli illerinin bulunduğu 20 THK şubesinin üyeleri, 100 hakem ve yamaç paraşütü pilotlar katlmşt. İniş alanlarndaki site yaplaşmas, sonraki yllarda yamaç paraşütü aktivitesinin kaldrlmasna neden olmuştur.

İlçedeki tek spor kulübü olan Güzelbahçe Spor Kulübü’nün ismi, “gençlere daha iyi şartlarda spor yaptrabilmek amacyla” belediye meclisinin 12 Ekim 2000 gün ve 2000/46 numaral karar ile “Güzelbahçe Belediyespor Kulübü” olarak değiştirilmişti20. Kendisi de bir dönem Güzelbahçe Spor Kulübü’nün başkanlğn yürütmüş olan Mustafa İnce’nin, her türlü desteği verdiğini söylediği Güzelbahçe Belediyespor’un süper amatör ligde oynayan futbol takmnn dşnda U-13, U-15, U-16 ve U-19

Belediye Başkan İnce Güzelbahçe Belediyespor U–16 Takm ile takmlar bulunmaktadr21. 1996 ylnda kurulmuş (Güzelbahçe) Yelki Spor Kulübü’nün de, futbol takmyla faaliyet gösterdiğini belirtelim22. 2012’de Almanya’da kardeş şehir

19 Güzelbahçe Belediyesi 2000 Yl Faaliyet Raporu, s. 51. 20 Güzelbahçe Belediyesi 2000 Yl Faaliyet Raporu, s. 22. 21 Güzelbahçe, Yl 1, Say 8, Kasm 2010, s. 8. 22 Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s. 10’da, 2011 yl itibariyle 30 adet lisansl sporcusu olan kulübün eski muhtarlk binasn kulüp binas olarak kullandğ ve bir adet semt spor sahasnn bulunduğu okunmaktadr. 142 143

jimnastiği eklemişti19. Sonraki yllarda Güzelbahçe, Türkiye’nin yamaç paraşütü Flörsheim’e giden Güzelbahçe Belediyespor, 16 takmn katldğ Dostluk yaplan bölgelerinden biri oldu. Yamaç paraşütü ile ilgili son etkinlik, 2011 ylnn Turnuvas’nda şampiyon olmuştur23. Mays aynda gerçekleştirilmişti. Söz konusu tarihte Türk Hava Kurumu İzmir Şubesi İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce 2000 ylnda yapm tamamlanan Güzelbahçe ve Güzelbahçe Belediyesi işbirliğiyle “Bölgesel Ata Model Uçak Yarşmas ve Kapal Spor Salonu’ndan ardndan; 2009’da Mustafa Kemal Paşa Mahallesi’nde Havaclk Şenliği” düzenlendi. Çaml Köyü'nde gerçekleştirilen şenliğe, Güzelbahçe 24 “Güzelbahçe Belediyesi Çok Amaçl Spor Salonu” tamamlanp hizmete alnd . Belediye Başkan Mustafa İnce, THK İzmir Şube Başkan Hami Gürtunca ile aralarnda Böylece daha fazla kapal mekâna kavuşan Güzelbahçe Belediyesi basketbol, voleybol, İzmir, Aydn, Balkesir ve Denizli illerinin bulunduğu 20 THK şubesinin üyeleri, 100 futbol, aerobik, yoga, tekvando, tenis, yüzme, bale, jimnastik, yaratc drama, tiyatro, hakem ve yamaç paraşütü pilotlar katlmşt. İniş alanlarndaki site yaplaşmas, sonraki halk oyunlar, diksiyon ve atletizm dallarnda açtğ okullarla sportif ve kültürel yllarda yamaç paraşütü aktivitesinin kaldrlmasna neden olmuştur. 25 çalşmalarn yaygnlaştrma şans buldu . Güzelbahçe Belediyesi tarafndan, Kabotaj İlçedeki tek spor kulübü olan Güzelbahçe Spor Kulübü’nün ismi, “gençlere daha Bayram nedeniyle ilki 2011 ylnda düzenlenen Denizcilik Şenliği de, sportif iyi şartlarda spor yaptrabilmek amacyla” belediye meclisinin 12 Ekim 2000 gün ve yarşmalara sahne oldu26. Güzelbahçe’de sportif faaliyetlere ilginin artmasnda, 2000/46 numaral karar ile “Güzelbahçe Belediyespor Kulübü” olarak değiştirilmişti20. Yarmada Oyunlar önemli bir rol oynamştr. Kendisi de bir dönem Güzelbahçe Spor Kulübü’nün başkanlğn yürütmüş olan — Yarmada Oyunlar Mustafa İnce’nin, her türlü desteği verdiğini söylediği Güzelbahçe Belediyespor’un 2008 ylna kadar, Çeşme Yarmadas üzerindeki Çeşme, Seferihisar, Urla, süper amatör ligde oynayan futbol takmnn dşnda U-13, U-15, U-16 ve U-19 Güzelbahçe, Karaburun, Selçuk, Narldere ve Balçova ilçeleriyle Ürkmez, Mordoğan, Gümüldür ve Özdere beldelerinin katlmyla gerçekleştirilen Yarmada Oyunlar’nn yaplmas fikri, 1980’lerin başna kadar gitmektedir. 1980–1982 yllar arasnda, Urla’da Beden Eğitimi Öğretmeni olan Hikmet Dikmen ile arkadaşlar, Yarmada üzerindeki yerleşmelerde yaşayan her yaş grubundan insan kapsayacak sportif oyunlar gündeme getirmişlerdi. On yl sonra Urla Kaymakam Ali Gün, Belediye Başkan Bülent Baratal, Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Yüksel Karpnar’n girişim ve çabalar, Çeşme ve Seferihisar’n kaymakam ve belediye başkanlar tarafndan desteklenince Yarmada Oyunlar hayat bulmuştur. Kurulan “Yarmada Oyunlar Platformu”nun genel sekreterliğine Hikmet Dikmen getirilmiş, hazrlanan tüzük çerçevesinde teknik kurullar oluşturulmuştu. Gönüllülük esasna dayal, politik yaplanmalara kapal, katlmak

Belediye Başkan İnce Güzelbahçe Belediyespor U–16 Takm ile isteyen herkese açk olacak oyunlar, süreç içinde Yarmada’daki her yerleşim yerini 27 takmlar bulunmaktadr21. 1996 ylnda kurulmuş (Güzelbahçe) Yelki Spor Kulübü’nün içine alacakt . de, futbol takmyla faaliyet gösterdiğini belirtelim22. 2012’de Almanya’da kardeş şehir

19 Güzelbahçe Belediyesi 2000 Yl Faaliyet Raporu, s. 51. 23 Güzelbahçe, Temmuz 2012, s.s. 16-17. 20 Güzelbahçe Belediyesi 2000 Yl Faaliyet Raporu, s. 22. 24 Güzelbahçe Belediyesi 2000 Yl Faaliyet Raporu, s. 68 ve Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas 21 Güzelbahçe, Yl 1, Say 8, Kasm 2010, s. 8. (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s. 10. 22 Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi), s. 10’da, 2011 yl itibariyle 30 25 Güzelbahçe, Yl 1, Say 10, Ocak 2011, s. 8. adet lisansl sporcusu olan kulübün eski muhtarlk binasn kulüp binas olarak kullandğ ve bir adet semt 26 Güzelbahçe, Yl 2, Say 16, Temmuz 2011, s. 8. spor sahasnn bulunduğu okunmaktadr. 27 Yarmada Oyunlar Güzelbahçe 2003, s. 9. 144

Bu anlayş içinde başlayan Yarmada Oyunlar’nn finalleri, 1992–1993 sezonundan bu yana; 1993’te Urla, 1994’te Seferihisar, 1995’te Çeşme, 1996’da Alaçat, 1997’de Urla, 1998’de Selçuk, 1999’da Çeşme, 2000’de Özdere, 2001’de Urla, 2002’de Alaçat, 2003’te Güzelbahçe, 2005’te Narldere, 2006’da Karaburun, 2007’de Balçova ve 2008’de Çeşme’de gerçekleştirildi. Kültür-sanat öğeleriyle bezenen bu organizasyonlarda sportif anlamda atletizm (kros ve puanl pist yarşlar), basketbol,

futbol, masa tenisi, satranç, voleybol ve yüzme; kültür-sanat alanlarnda ise her yaş ve kesime açk, el ve ev iş becerileri, şiir dinletileri, tiyatro gösterimleri yaplmşt28.

22–25 Mays 2003 tarihlerinde Kaymakam M. Haluk Sayg ve Belediye Reisi Ertan Avkran’n dönem başkanlklar altnda, yaklaşk 5.000 kişinin katlmyla Güzelbahçe’de gerçekleştirilen Yarmada

Çeşme’de Düzenlenen 15. ve sonuncu (2008) Oyunlar finalleri, ilçenin tantmna önemli Yarmada Oyunlar’nn Afişi katk sağlamş ve önemli bir hareketlilik kazandrmşt29. On beş yl ve neredeyse kesintisiz devam eden bu önemli organizasyonun 2008 ylndan sonra yaplmayş, yarmada açsndan büyük bir kayp olmuştur.

C. Plaj ve Gazinolar Önceleri “Deniz Banyolar”, daha sonra “plaj” ismiyle anlan mekânlardan düzenli olarak eğlence amacyla yararlanlmas, İzmir ölçeğinde 19. Yüzyln son çeyreğinde başlamştr. Bildiğimiz kadaryla İzmir’deki ilk deniz hamam/banyosu, 1890’l yllarda, ayn zamanda Rhtm Şirketi’nin de sahibi olan Guiffrey tarafndan Punta’da (Alsancak) açlmşt. Ancak kentin büyümesine bağl olarak körfezin hzla kirlenmesi, deniz banyolarnn iç körfezden gittikçe uzaklaşmalarna ortam hazrlad. 1926 ylnda, Karşyaka İskelesi yaknlarndan Göztepe’ye kadar olan bölümde deniz banyosu yasaklanmş, sonuç olarak Alsancak ve Karataş’taki banyolar yklmşt. Yklanlarn yerlerine Güzelyal, Karşyaka ve İnciralt’nda yeni banyolar açld. 1952

28A. Özcan Krlangç, “Yarmada Oyunlar”, http://www.urlaweb.com/urla rehberi/urlaetkinlik/yarimada.html ( Erişim: 09.04.2013). 29 Yarmada Oyunlar Bülteni, Şubat 2003, Say 6. 144 145

Bu anlayş içinde başlayan Yarmada Oyunlar’nn finalleri, 1992–1993 ylnda İzmir Belediyesi, Karşyaka’daki deniz banyolarn ykma ve yerine bir plaj sezonundan bu yana; 1993’te Urla, 1994’te Seferihisar, 1995’te Çeşme, 1996’da yapma karar verdi. 1957 ylna kadar sarkan ihale ve ön çalşma süreci sonunda, Alaçat, 1997’de Urla, 1998’de Selçuk, 1999’da Çeşme, 2000’de Özdere, 2001’de Urla, incelemeler plajn yaplacağ yerde denize girmenin sağlkl olmadğn ortaya koyunca, 2002’de Alaçat, 2003’te Güzelbahçe, 2005’te Narldere, 2006’da Karaburun, 2007’de proje sadece gazino inşaatna indirgendi30. Böylece İzmirlilerin elinde, sadece Balçova ve 2008’de Çeşme’de gerçekleştirildi. Kültür-sanat öğeleriyle bezenen bu İnciralt’ndan doğuya doğru uzanan sahil boyu kalmş oluyordu. organizasyonlarda sportif anlamda atletizm (kros ve puanl pist yarşlar), basketbol, futbol, masa tenisi, satranç, voleybol ve yüzme; kültür-sanat alanlarnda ise her yaş ve kesime açk, el ve ev iş becerileri, şiir dinletileri, tiyatro gösterimleri yaplmşt28.

22–25 Mays 2003 tarihlerinde Kaymakam M. Haluk Sayg ve Belediye Reisi Ertan Avkran’n dönem başkanlklar altnda, yaklaşk 5.000 kişinin katlmyla Güzelbahçe’de gerçekleştirilen Yarmada

Çeşme’de Düzenlenen 15. ve sonuncu (2008) Oyunlar finalleri, ilçenin tantmna önemli Yarmada Oyunlar’nn Afişi katk sağlamş ve önemli bir hareketlilik 1960’larn Ortalarnda Güzelbahçe Sahilinden Bir Görüntü kazandrmşt29. On beş yl ve neredeyse kesintisiz devam eden bu önemli Kaynak: Yeni Asr, 27 Temmuz 1965. organizasyonun 2008 ylndan sonra yaplmayş, yarmada açsndan büyük bir kayp 1950’li yllarn başlarnda, Güzelbahçe sahilinde gazinolarn açlmaya başlanmş olmuştur. ve pek çok İzmirli işadam, burada modern plaj evleri inşa ettirmeye karar vermişti31. C. Plaj ve Gazinolar Ancak 1954 ylna ait bir gazete makalesinde, Kilizman’n yaz aylarnda kullanlan bir Önceleri “Deniz Banyolar”, daha sonra “plaj” ismiyle anlan mekânlardan plajnn olduğu, ancak bu plajn bakmsz, kontrolsüz, üzerleri örtüsüz çardaklar altnda, düzenli olarak eğlence amacyla yararlanlmas, İzmir ölçeğinde 19. Yüzyln son tulumba suyunun içildiği bir yer olduğu belirtilmektedir32. Sonraki yllarda iç çeyreğinde başlamştr. Bildiğimiz kadaryla İzmir’deki ilk deniz hamam/banyosu, körfezdeki kirliliğinin artş ve iç göçünde etkisiyle hzla artan nüfus, yaklaşk yedi 1890’l yllarda, ayn zamanda Rhtm Şirketi’nin de sahibi olan Guiffrey tarafndan kilometre uzunluğundaki Güzelbahçe sahil bandnn, daha da önem kazanmasna yol Punta’da (Alsancak) açlmşt. Ancak kentin büyümesine bağl olarak körfezin hzla açt. Bunda ulaşm kolaylğnn da pay bulunmaktayd. Bahar ve yaz aylarnda, Konak kirlenmesi, deniz banyolarnn iç körfezden gittikçe uzaklaşmalarna ortam hazrlad. Meydan’ndan sabah saat beşte başlayp, her on beş dakikada bir kalkarak akşam 1926 ylnda, Karşyaka İskelesi yaknlarndan Göztepe’ye kadar olan bölümde deniz 19.30’a kadar sefere devam eden Güzelbahçe otobüsleri ile Urla, Seferihisar, Karaburun banyosu yasaklanmş, sonuç olarak Alsancak ve Karataş’taki banyolar yklmşt. ve Çeşme yönüne giden araçlardan yararlanlabilmesi, tatil günlerinde plajlarn yoğun Yklanlarn yerlerine Güzelyal, Karşyaka ve İnciralt’nda yeni banyolar açld. 1952

30 Engin Berber-Erkan Serçe, Karşyaka Tarihi, İzmir: İzmir Karşyaka Belediyesi Kültür Yayndr, 28A. Özcan Krlangç, “Yarmada Oyunlar”, http://www.urlaweb.com/urla 2012, s.s. 254-257. rehberi/urlaetkinlik/yarimada.html ( Erişim: 09.04.2013). 31 Demokrat İzmir, 20 Mays 1952. 29 Yarmada Oyunlar Bülteni, Şubat 2003, Say 6. 32 Lütfü Aksungur, “İzmir Halk Hâlâ Plajlara Koşuyor”, Yeni Asr, 21 Ağustos 1954. 146

kalabalk yaşamasna neden oluyordu33. Özellikle dar gelirlilerin tercih ettiği Güzelbahçe sahilleri, yaz aylarnda hasr, tahta ve sazlardan yaplmş barakalarla dolup taşyordu. Belediye 1960’larn ortalarnda, sahilde bulunan çadrlk alanlarda, çadr kuranlardan sezonluk olarak 50 lira almaktayd34. Gazeteciler bu derme çatma barakalara birde isim takmşt: “Tahtakondu”35. 1968 ylnda Güzelbahçe Belediyesi bir meclis kararyla deniz kenarna çadr ve/veya baraka kurulmasn yasaklamşt36.

1960’larn başndan itibaren, Güzelbahçe’ye gün geçtikçe artan rağbetin, Güzelbahçe sakinlerini rahatsz ettiği de olmuştu. 1964 Yaz’nda Yal Mahallesi halk, Yeni Asr, 28 Mays 1968 sahilde izinsiz olarak inşa edilen gazinolarn sabaha kadar gürültü yapmalarndan ve özellikle de baz mekânlarda fuhuş yapldğ izleniminden şikâyetçiydiler37. Benzer şikâyetler ilerleyen yllarda artarak sürdü ve baz mekânlar sk sk polis tarafndan kontrol edilmeye başland38. 1968 ylnda Belediye Başkan seçilen Abdullah Baydar’n, bu gibi faaliyetlerle amansz bir mücadeleye girişmesi, adnn “eli sopal reis”e çkmasna neden olmuştu39.

Güzelbahçe’de açlan ilk gazino, 1962 ylnda müşteri kabul etmeye başlayan Filiz Gazinosu’ydu40. Gazinonun kapal ve açk alanlar, yannda kabinleri, duşlar ve önünde plaj buluyordu. Belediye tarafndan inşa edilen ve kiraya verilmek suretiyle işletilen Mart Gazinosu ise, en ünlü gazinoydu. Abdullah Bardar Denetim Srasnda Yannda sürekli akan bir memba suyunu kullanan ve Yeni Asr, 25 Mays 1970. suyu sürekli yenilenen büyücek bir havuza sahip bu

33 Yeni Asr, 23 Haziran 1965. 34 Yeni Asr, 23 Temmuz 1965. 35 Yeni Asr, 27 Temmuz 1965. 36 Yeni Asr, 28 Mays 1968. 37 Demokrat İzmir, 17 Temmuz 1964. 38 Örnek olarak bkz. Demokrat İzmir, 27 Mart 1968 ve 21 Nisan 1973. 39 Yeni Asr, 25 Mays 1970. 40 Yeni Asr, 24 Temmuz 1962. 146 147

kalabalk yaşamasna neden oluyordu33. Özellikle dar gelirlilerin tercih ettiği gazino, toplu eğlentilere de ev sahipliği yapmaktayd41. Bunlarn dşnda, 1960’l Güzelbahçe sahilleri, yaz aylarnda hasr, tahta ve sazlardan yaplmş barakalarla dolup yllarn ortalarnda sahil boyunca sralanmş: Oğuz, Gül, Dicle ve Frat adlarn taşyan taşyordu. Belediye 1960’larn ortalarnda, sahilde bulunan çadrlk alanlarda, çadr gazinolarn saymak gerekir42. Güzelbahçe’de açldğn tespit ettiğimiz son gazino, kuranlardan sezonluk olarak 50 lira almaktayd34. Gazeteciler bu derme çatma Borsa Restoran işletmecisine ait olan Reis Gazinosu’dur. Gazino her türlü özelliğe sahip barakalara birde isim takmşt: “Tahtakondu”35. 1968 ylnda Güzelbahçe Belediyesi bir olduğu gibi, plaj “müşterilerin arzusuna uyarak” bekârlar ve aileler için ikiye meclis kararyla deniz kenarna çadr ve/veya baraka kurulmasn yasaklamşt36. ayrlmşt43.

1960’larn başndan itibaren, 1960’l yllarn ortalarnda Güzelbahçe’nin sahip olduğu tek otel, Serin Palas’t. Güzelbahçe’ye gün geçtikçe artan 20 odada 40 yatağa sahip olan bu otelin altnda lokantas, kahvesi ve alşveriş rağbetin, Güzelbahçe sakinlerini edilebilecek bir bakkal bulunuyordu. Bunun dşnda Güzelbahçe’de, sezonluk rahatsz ettiği de olmuştu. 1964 mobilyal ya da mobilyasz ev kiralamak mümkündü44. Yaz’nda Yal Mahallesi halk, 1980’lerde körfez kirliliği Güzelbahçe sahillerine ulaşnca, buradaki plaj ve Yeni Asr, 28 Mays 1968 sahilde izinsiz olarak inşa edilen gazinolar kapanmaya başlad. Günümüzde ayn sahillerde kahvalt salonlar ile et ve gazinolarn sabaha kadar gürültü yapmalarndan ve özellikle de baz mekânlarda fuhuş balk lokantalar ağrlktadr. Körfezin temizlenmeye başlanmasyla birlikte, sahil yapldğ izleniminden şikâyetçiydiler37 . Benzer şikâyetler ilerleyen yllarda artarak bandnda yaz aylarnda denizden yararlanma tekrar başlamştr. sürdü ve baz mekânlar sk sk polis tarafndan kontrol edilmeye başland38. 1968 D. ŞEHİTLİK, ANIT VE MEZAR ylnda Belediye Başkan seçilen Abdullah 1. Güzelbahçe Şehitliği Baydar’n, bu gibi faaliyetlerle amansz bir İzmir Valisi Kazm Paşa, 15 Temmuz 1928 günü gazeteler araclğyla mücadeleye girişmesi, adnn “eli sopal reis”e yaymladğ bir bildiride, Güzelbahçe İskelesi civarnda meydana gelen elim bir olay çkmasna neden olmuştu39. nedeniyle Piyade Liva (Tugay) Kumandan Nihat ve Kaymakam (Yarbay) Zeki beylerin Güzelbahçe’de açlan ilk gazino, 1962 ylnda şehit olduğunu ve cenazelerin saat 15.30’da yaplan bir törenle kaldrldğn üzüntüyle 40 müşteri kabul etmeye başlayan Filiz Gazinosu’ydu . 45 duyurmuştu . Gazinonun kapal ve açk alanlar, yannda kabinleri, Dönemin İzmir Müstahkem Mevki Kumandan Ali Fuat (Erden) Paşa’nn da duşlar ve önünde plaj buluyordu. Belediye belirttiği gibi, bu iki subay “hatr ve hayale gelmeyen basit bir sebeple önemsiz bir kaza tarafndan inşa edilen ve kiraya verilmek suretiyle ile şehit” olmuşlard46. Ali Fuat Paşa, baz bağl birlikleri denetlemek üzere, 14 Temmuz işletilen Mart Gazinosu ise, en ünlü gazinoydu. Abdullah Bardar Denetim günü kurmay başkan Kaymakam (Yarbay) Çobanoğlu Zeki Bey ve Kaymakam Srasnda Yannda sürekli akan bir memba suyunu kullanan ve Yeni Asr, 25 Mays 1970. (Yarbay) Bursal Nihat Bey, Topçu Binbaş Abdullah Bey ve emir subayyla birlikte suyu sürekli yenilenen büyücek bir havuza sahip bu Urla’ya gitmişti. Heyet gerekli denetlemeleri yaptktan sonra, gece 21 sralarnda İzmir’e dönüşe geçti. Ali Fuat Paşa önden gidiyor, ikinci otomobil onlar takip 33 Yeni Asr, 23 Haziran 1965. 34 Yeni Asr, 23 Temmuz 1965. 35 Yeni Asr, 27 Temmuz 1965. 41 Yeni Asr, 23 Temmuz 1965. 36 Yeni Asr, 28 Mays 1968. 42 Yeni Asr, 23 Temmuz 1965 37 Demokrat İzmir, 17 Temmuz 1964. 43 Yeni Asr, 12 Temmuz 1972 ve Demokrat İzmir, 19 Temmuz 1972. 38 Örnek olarak bkz. Demokrat İzmir, 27 Mart 1968 ve 21 Nisan 1973. 44 Yeni Asr, 23 Temmuz 1965. 39 Yeni Asr, 25 Mays 1970. 45 Ahenk, 15 Temmuz 1928’de “Vilayet Tebliği”. 40 Yeni Asr, 24 Temmuz 1962. 46 Güzelbahçe Şehitleri, Derleyen: İ. Hakk Akansel, İzmir, 1996, s. 18. 148

ediyordu. O srada Urla ve civarnda yaşanan bir eşkyalk olay nedeniyle jandarma ktalar takibe çkmş, bu nedenle yoldan gelip geçen arabalar durdurmaktayd. Önden giden Ali Fuat Paşa’nn arabas, Kilizman köprübaş mevkiine geldiği zaman keskin bir düdük sesi ve dur ihtar duyuldu. Pusudan frlayan asker, araçta Ali Fuat Paşa’y görünce özür dileyerek yol verdi. Arkadan gelmekte olan ikinci araç geciktiği için, komutann aracna yetişmek üzere hzla yol almaya başlamşt. İzmirli er Rza yönetimindeki otomobil, Köprübaş’na geldiği zaman saat 21’i birkaç dakika geçiyordu. Bu arabay da durdurmak isteyen jandarma askeri, birkaç defa düdük çalp “dur” diye bağrdysa da, araç çok hzl gittiğinden ancak 50–60 metre ileride durabildi. Otomobilin durmayp köprüyü geçtiğini görünce eşkyann kaçtğn zanneden asker, durdurma amacyla araca doğru bir el ateş etmişti. Kötü bir rastlant atlan mermi araçta önlü arkal oturan Yarbay Nihat ile Yarbay Zeki Bey’in enselerinden girip, her ikisinin de orackta şehit olmalarna neden olmuştu47.

Bu üzücü olay İzmir’de duyulduğunda, şehit olan subaylarn naaşlarn İzmir’e getirmekten başka bir şey yaplamamşt. 15 Temmuz 1928 günü cenazeler, resmi bir törenle Sarkşla’dan alnarak, Kokluca (Altndağ) Mezarlğ’na defnedildi. İzmir Müstahkem Mevki Kumandan Ali Fuat Paşa kabirlerin başnda şu konuşmay yapt: Dün bu saatlerde bir tepe üzerinde beraber çalşyorduk. Orada bu kymetli arkadaşlarmzn zekâlarndan, kymetli tecrübelerinden, vatan uğruna faydalanyorduk. Okuldan çktklar tarihten bu güne kadar, hemen her cephede, her safhada kymetli hizmetler ifa etmiş olan bu iki arkadaş, Serhat Kalesi’nde (İzmir) biri Piyade Tugay Komutanlğ’n, diğeri de Kurmay Başkanlğ’n ifa ediyorlard. Vazifeden dönerken hatr ve hayale gelmeyen basit bir sebeple önemsiz bir kaza ile şehit olmalarndan dolay üzüntümüz çok büyüktür48.

Dönemin İzmir gazeteleri, olaya geniş yer ayrmşt. Anadolu ve Ahenk gazeteleri, 16 Temmuz 1928 tarihli nüshalarnda olay anlatp şehitleri tantmşlard. İzmir Müstahkem Mevki Komutanlğ, Yarbay Nihat ve Yarbay Zeki Beylerin şehit olduğu Güzelbahçe’de, bir “Güzelbahçe Şehitleri Ant” inşa ettirdi. İzmir’den Urla istikametine giderken, Güzelbahçe’de yolun sağnda, kyya yakn bir yerde, eski köprünün kenarnda bulunan şehitlik farkl Anadolu, 16 Temmuz 1928

47 Melih Gürsoy, İzmir Mozaiğinde Belirgin Taşlar, İstanbul, 1999, s. 359 ve Akansel, s.s. 13-15. 48 Akansel, s.s. 17-18. 148 149

ediyordu. O srada Urla ve civarnda yaşanan bir eşkyalk olay nedeniyle jandarma zamanlarda tadilattan geçirildi. Günümüzdeki halini, İstihkâm Okul ve Eğitim Merkezi ktalar takibe çkmş, bu nedenle yoldan gelip geçen arabalar durdurmaktayd. Önden ile Eğitim Merkezi Komutanlğ’nn 15 Kasm 1973 tarihinde tamamlanan çalşmalar giden Ali Fuat Paşa’nn arabas, Kilizman köprübaş mevkiine geldiği zaman keskin bir sonucunda kazanmştr. Bugün antn sorumluluğu, Maltepe Askeri Lisesi’ne aittir. düdük sesi ve dur ihtar duyuldu. Pusudan frlayan asker, araçta Ali Fuat Paşa’y görünce özür dileyerek yol verdi. Arkadan gelmekte olan ikinci araç geciktiği için, komutann aracna yetişmek üzere hzla yol almaya başlamşt. İzmirli er Rza yönetimindeki otomobil, Köprübaş’na geldiği zaman saat 21’i birkaç dakika geçiyordu. Bu arabay da durdurmak isteyen jandarma askeri, birkaç defa düdük çalp “dur” diye bağrdysa da, araç çok hzl gittiğinden ancak 50–60 metre ileride durabildi. Otomobilin durmayp köprüyü geçtiğini görünce eşkyann kaçtğn zanneden asker, durdurma amacyla araca doğru bir el ateş etmişti. Kötü bir rastlant atlan mermi araçta önlü arkal oturan Yarbay Nihat ile Yarbay Zeki Bey’in enselerinden girip, her ikisinin de orackta şehit olmalarna neden olmuştu47.

Bu üzücü olay İzmir’de duyulduğunda, şehit olan subaylarn naaşlarn İzmir’e getirmekten başka bir şey yaplamamşt. 15 Temmuz 1928 günü cenazeler, resmi bir törenle Sarkşla’dan alnarak, Kokluca (Altndağ) Mezarlğ’na defnedildi. İzmir Müstahkem Mevki Kumandan Ali Fuat Paşa kabirlerin başnda şu konuşmay yapt:

Dün bu saatlerde bir tepe üzerinde beraber çalşyorduk. Orada bu kymetli Yarbay Bursal Nihat Bey Yarbay Çobanoğlu Zeki Bey arkadaşlarmzn zekâlarndan, kymetli tecrübelerinden, vatan uğruna (1885-1928) (1889-1928) faydalanyorduk. Okuldan çktklar tarihten bu güne kadar, hemen her cephede, her safhada kymetli hizmetler ifa etmiş olan bu iki arkadaş, Serhat Kalesi’nde (İzmir) biri Piyade Tugay Komutanlğ’n, diğeri de Kurmay Başkanlğ’n ifa Şehit olan subaylarn isimleri, İzmir’de bulunan iki caddeye verilmişti. Şehit ediyorlard. Vazifeden dönerken hatr ve hayale gelmeyen basit bir sebeple Nihat Bey’in adnn verildiği cadde, Mithatpaşa Caddesi üzerindeki İzmir Endüstri önemsiz bir kaza ile şehit olmalarndan dolay üzüntümüz çok büyüktür48. Meslek Lisesi binasnn arka tarafnda bulunmaktadr. Söz konusu cadde, okul Dönemin İzmir gazeteleri, olaya geniş yer binalarnn bat ucu önündeki Mithatpaşa Büstü’nün bulunduğu meydandan sola ayrmşt. Anadolu ve Ahenk gazeteleri, 16 Temmuz dönülen noktada başlamakta, bir rampa halinde devam ederek Halil Rfat Paşa ve İnönü 1928 tarihli nüshalarnda olay anlatp şehitleri Caddeleri’ne bağlant yapmaktayd49. tantmşlard. İzmir Müstahkem Mevki Komutanlğ, Şehit Çobanoğlu Zeki Bey’in ad ise, Konak’ta Ankara Palas köşesinden Yarbay Nihat ve Yarbay Zeki Beylerin şehit olduğu başlayarak bugünkü Mithatpaşa Caddesi’ne uzanan caddeye verilmişti. Ne yazk ki, bu Güzelbahçe’de, bir “Güzelbahçe Şehitleri Ant” inşa cadde 1960’lardaki inşaat ve tadilat işlemleri sonras, çkmaz bir sokağa dönüşmüştür. ettirdi. İzmir’den Urla istikametine giderken,

Güzelbahçe’de yolun sağnda, kyya yakn bir yerde, eski köprünün kenarnda bulunan şehitlik farkl Anadolu, 16 Temmuz 1928

47 Melih Gürsoy, İzmir Mozaiğinde Belirgin Taşlar, İstanbul, 1999, s. 359 ve Akansel, s.s. 13-15. 48 Akansel, s.s. 17-18. 49 Akansel, A.g.e., s. 62. 150

Güzelbahçe Şehitliği

2. Kahramandere Şehitleri Ant Güzelbahçe Belediye binasnn araç girişinin hemen karşsnda bulunan ant, İzmir’in kurtuluşu srasnda Kahramandere’de şehit düşen askerlerin ansna, İzmir Valisi Kazm Paşa tarafndan yaptrlmştr. Çaml Köyü’ndeki Saadet Alanyal Okulu’nun bahçesi içinde ve üzerinde “Mehmetçiğe 1935” yazan bir başka ant daha bulunmaktadr.

150 151

Kahramandere Şehitleri Ant

3. Teğmen M. Akif Fikri Bey’in Mezar Güzelbahçe Merkez Camii haziresinde de bir şehit mezar ve kitabesi vardr. Mezar taşnda, “Hüve’l-baki fi 11 Nisan sene 1332

Güzelbahçe Şehitliği (1916). Dördüncü Kolordu Telgraf Kahramandere Şehitleri Ant Kitabesi Bölük Kumandan Mülazm Akif Fikri 2. Kahramandere Şehitleri Ant Efendi. Ruhuna Fatiha” ibaresi yazmaktadr. Sonraki yllarda yaptrldğ anlaşlan Güzelbahçe Belediye binasnn araç girişinin hemen karşsnda bulunan ant, kitabede ise, “Bir askeri tatbikatta elindeki bir bombann patlamas ile şehit olan İzmir’in kurtuluşu srasnda Kahramandere’de şehit düşen askerlerin ansna, İzmir Öğretmen Teğmen Mehmet Akif Alevoku. Ruhuna Fatiha” yazmaktadr. 24 Nisan 1916 Valisi Kazm Paşa tarafndan yaptrlmştr. Çaml Köyü’ndeki Saadet Alanyal günü şehit düştüğü anlaşlan Teğmen Mehmet Akif Bey’in şehit düşmesine yol açan Okulu’nun bahçesi içinde ve üzerinde “Mehmetçiğe 1935” yazan bir başka ant daha olayn, Güzelbahçe’de mi yoksa başka bir yerde mi meydana geldiğine dair bir bilgi bulunmaktadr. bulunmamaktadr.

152

Şehit Teğmen Mehmet Akif Bey’in Mezar Taş ve Kitabesi

E. MEZARLIKLAR Güzelbahçe’de dört mezarlk alan bulunmaktadr. Bunlar: Güzelbahçe, Yelki, Yaka ve Yarendede mezarlklardr. Mezar taşlarndaki tarihler üzerinden gidildiğinde bunlarn en eskisi, Yelki Mezarlğ’dr. Günümüzde kent yerleşimi içinde kalmş olan bu mezarlktaki en eski taş, Hicri 1154 (Miladi 1741–42) tarihli olup, Ketenci Hac Ali Ağazade Mehmed Ali Ağa’ya aittir. Başlkl, Kemerli ve Omuzlu formlardaki mezar taşlar, genel olarak Anadolu’daki geç Osmanl Dönemi mezar taşlarnn tümü için geçerli karakteristik özellikler göstermektedir. Mezar taşlarnda bitkisel ve geometrik süslemeler yannda, cami tasvirleri de bulunmaktadr50. Türk Sanat Müziği ustalarndan, Yelki doğumlu Necdet Tokatloğlu’nun mezar da burada bulunmaktadr.

50 Yelki Mezarlğ’ndaki taşlarn özellikleri konusunda ayrntlar için bkz. Sedat Bayrakal–Ertan Daş, “Yelki (Güzelbahçe/İzmir) Mezarlğ”, Sanat Tarihi Dergisi, XVII/2, İzmir 2010, s.s. 25-41. 152 153

Yaka Mezarlğ

Güzelbahçe’de Osmanl Dönemi’ne uzanan mezar taşlarna sahip bir diğer mezarlk, Yaka Mezarlğ’dr. Maltepe Mahallesi snrlar içinde bulunan Yarendede Mezarlğ hakkndaki bilgilerimiz, halk arasnda dolaşan rivayetlerden ibarettir. Buna göre Yarendede, semercilik yapan ve kendini hayr işlerine adamş biridir51.

Şehit Teğmen Mehmet Akif Bey’in Mezar Taş ve Kitabesi Güzelbahçe’de mezarlk alanlarnn kstllğ önemli bir sorun olup, belediye yeni alanlar yaratma arayş içindedir.

E. MEZARLIKLAR Güzelbahçe’de dört mezarlk alan bulunmaktadr. Bunlar: Güzelbahçe, Yelki, Yaka ve Yarendede mezarlklardr. Mezar taşlarndaki tarihler üzerinden gidildiğinde bunlarn en eskisi, Yelki Mezarlğ’dr. Günümüzde kent yerleşimi içinde kalmş olan bu mezarlktaki en eski taş, Hicri 1154 (Miladi 1741–42) tarihli olup, Ketenci Hac Ali Ağazade Mehmed Ali Ağa’ya aittir. Başlkl, Kemerli ve Omuzlu formlardaki mezar taşlar, genel olarak Anadolu’daki geç Osmanl Dönemi mezar taşlarnn tümü için geçerli karakteristik özellikler göstermektedir. Mezar taşlarnda bitkisel ve geometrik süslemeler yannda, cami tasvirleri de bulunmaktadr50. Türk Sanat Müziği ustalarndan, Yelki doğumlu Necdet Tokatloğlu’nun mezar da burada bulunmaktadr.

Yarendede Mezarlğ 50 Yelki Mezarlğ’ndaki taşlarn özellikleri konusunda ayrntlar için bkz. Sedat Bayrakal–Ertan Daş, “Yelki (Güzelbahçe/İzmir) Mezarlğ”, Sanat Tarihi Dergisi, XVII/2, İzmir 2010, s.s. 25-41. 51 Pnar, s. 85. 154

SONUÇ Bu kitab yazarken bizi zorlayan konularn ilki, zamana karş yarşmakt. Güzelbahçe Belediyesi’nin ek zaman isteğimize olumlu yaklaşmas, bu sknty aşmamz kolaylaştrd. İkinci ve de aşlamaz olan konu ise, baz dönemlere ilişkin somut verilere sahip olmayşmzd. Bu sebeple Bizans ve Beylikler Dönemi ile 17 ve 18. Yüzylda Güzelbahçe ve krsaln betimlemek hayli güç oldu.

Yerel tarih çalşmalar, bir kentin ve/veya bölgenin insann doğduğu ve yaşadğ yere; maddi kültür ögelerine alştrp kaynaştran bir katalizör gibi. Hakkyla yapldğ taktirde bu tür çalşmalarn, yanlş ve ön yarglardan daha arnmş bir ulusal tarih yazmna hizmet ettiğini düşünüyoruz. Bu kitaptan da öğrenileceği üzere, Güzelbahçe’nin yaşayanlarn gönendirecek bir geçmişi var. Ancak Güzelbahçe ne bulunduğu yarmadann, ne de Anadolu’nun köklü tarihinden bağmsz geçmişi olan bir ada. Kent merkezi ile yakn çevresindeki yerleşmelerin, toplumsal ve iktisadi bağlamda dşa açldkça gelişip büyümesi bundan.

İletişimin öneminin yadsnamayacağ bu dönemde, Güzelbahçe’nin bu kitabn yaptğndan çok daha fazla tantma/tantlmaya ihtiyac var. İvedilikle tematik müzeler gibi kültürel; Yarmada Oyunlar’nn modernize edilerek sürdürülmesi gibi sportif etkinlikler yaplmal. Bölgesel, ulusal ve uluslararas ölçekte farkndalk yaratacak bu ve benzeri etkinlikler, Güzelbahçe’nin binlerce yllk geçmişinden süzülen yüklü mirasn sahiplenilip değerlendirilmesi anlamna geliyor.

154 155

KAYNAKLAR SONUÇ Arşivler Bu kitab yazarken bizi zorlayan konularn ilki, zamana karş yarşmakt. Güzelbahçe Belediyesi’nin ek zaman isteğimize olumlu yaklaşmas, bu sknty Başbakanlk Cumhuriyet Arşivi / Ankara. aşmamz kolaylaştrd. İkinci ve de aşlamaz olan konu ise, baz dönemlere ilişkin Başbakanlk Osmanl Arşivi / İstanbul. somut verilere sahip olmayşmzd. Bu sebeple Bizans ve Beylikler Dönemi ile 17 ve Güzelbahçe Belediyesi Arşivi / İzmir. 18. Yüzylda Güzelbahçe ve krsaln betimlemek hayli güç oldu. Küçük Asya Araştrmalar Merkezi - Sözlü Anlatm Arşivi / Atina (Kentro Mikrasiatikon Yerel tarih çalşmalar, bir kentin ve/veya bölgenin insann doğduğu ve yaşadğ Spoudon), Vourla Bölümü. yere; maddi kültür ögelerine alştrp kaynaştran bir katalizör gibi. Hakkyla yapldğ Resmi Yaynlar ve Kanunlar taktirde bu tür çalşmalarn, yanlş ve ön yarglardan daha arnmş bir ulusal tarih yazmna hizmet ettiğini düşünüyoruz. Bu kitaptan da öğrenileceği üzere, 1923 Senesi İZMİR Vilayeti İstatistiği, 1. ve 2. Kitap, Yayna Hazrlayan: Erkan Serçe, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2001. Güzelbahçe’nin yaşayanlarn gönendirecek bir geçmişi var. Ancak Güzelbahçe ne 1967 İzmir İl Yllğ, Hazrlayanlar: Mekin Saroğlu – Turgay Gönenç, İzmir, 1967. bulunduğu yarmadann, ne de Anadolu’nun köklü tarihinden bağmsz geçmişi olan bir ada. Kent merkezi ile yakn çevresindeki yerleşmelerin, toplumsal ve iktisadi bağlamda Cumhuriyetin 50. Ylnda İZMİR, 1973 İl Yllğ, İzmir, 1973. dşa açldkça gelişip büyümesi bundan. Güzelbahçe Belediyesi 2000 Yl Faaliyet Raporu.

İletişimin öneminin yadsnamayacağ bu dönemde, Güzelbahçe’nin bu kitabn Güzelbahçe Belediyesi 2002 Yl Faaliyet Raporu. yaptğndan çok daha fazla tantma/tantlmaya ihtiyac var. İvedilikle tematik müzeler Güzelbahçe Belediyesi 2009–2011. gibi kültürel; Yarmada Oyunlar’nn modernize edilerek sürdürülmesi gibi sportif Güzelbahçe Kaymakamlğ, İlçe Brifing Dosyas (01.01.2011–01.06.2011 Dönemi). etkinlikler yaplmal. Bölgesel, ulusal ve uluslararas ölçekte farkndalk yaratacak bu ve İzmir Vilayeti Salnamesi 1927–1928, İzmir: Bilgi Matbaas, 1929. benzeri etkinlikler, Güzelbahçe’nin binlerce yllk geçmişinden süzülen yüklü mirasn sahiplenilip değerlendirilmesi anlamna geliyor. İzmir Güzelbahçe Belediyesi 1995 Çalşma Raporu.

İzmir Vilayeti 1929 Senesi İstatistik Yllğ, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü, İzmir: Bilgi Matbaas, 1929.

İzmir Vilayeti 1929/1930 Senesi İstatistik Yllğ, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü tarafndan neşredilmiştir, İzmir: Bilgi Matbaas, 1930.

Salname-yi Vilayet-i Aydn, 1286 (M. 1878/1879).

Salname-yi Vilayet-i Aydn, Mali 1307, Cilt II.

Salname-yi Vilayet-i Aydn, H. 1313.

Salname-yi Vilayet-i Aydn, H. 1316.

Son Teşkilât- Mülkiye’de Köylerimizin Adlar, Dahiliye Vekâleti Nüfus Müdüriyet-i Umumiyesi Neşriyatndan, İstanbul: Hilal Matbaas, İstanbul, 1928.

TBMM Tutanak Dergisi (Ankara). 156

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlk İstatistik Genel Direktörlüğü GENEL NÜFUS SAYIMI, İzmir Vilayeti, Neşriyat Says: 75, Cilt 29.

T.C. İzmir Vilayeti 1930/1931 Senesi İstatistik Yllğ, İzmir: Marifet Matbaas, 1931.

Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1931-1932, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü Neşriyatndan, Say: 17, İzmir: Bilgi Matbaas, 1933.

Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1932-1933, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü Neşriyatndan, Say: 18, İzmir: Bilgi Matbaas, 1934.

Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1935-1936, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü Neşriyatndan, Say: 20, İzmir: Dereli Basmevi, 1937.

Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1935-1936, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü, Say: 21, İzmir: Dereli Basmevi, 1939.

Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1937-1938, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü Neşriyatndan, Say: 21, İzmir: Dereli Basmevi, 1939.

T.C. Resmi Gazete (Ankara).

Sözlü Kaynaklar

Ahmet Muhtar Tügen ile yaplan mülakat (Güzelbahçe / 11 Ekim 2010).

Arkeolog Şükrü Tül ile yaplan Mülakat (Ödemiş/ 8 Nisan 2013)

Hüseyin Kayan ile yaplan mülakat (Güzelbahçe / 26 Aralk 2011).

Mihriban Karaman ile yaplan mülakat (Güzelbahçe / 16 Mart 2012).

(Güzelbahçe eski kaymakamlarndan) Mustafa Haluk Sayg ile yaplan mülakat (İstanbul / 28 Kasm 2012)

Seyahatnameler, Coğrafya Kitaplar ve Atlaslar

Binbaş M. Nasrullah, Kolağas M. Rüşdü, Mülazm M. Eşref, Osmanl Atlas XX. Yüzyl Başlar, Haz. Rahmi Tekin/Yaşar Baş, İstanbul: Osmanl Araştrmalar Vakf Yayn, 2003.

Ebu Abdullah Muhammed İbn Battûta Tanci, İbn Battûta Seyahatnamesi I, Çeviri, İnceleme ve Notlar: A. Sait Aykut, İstanbul: Yap Kredi Yaynlar, 2004.

Strabon, Geographka: Antik Anadolu Coğrafyas, Çev: Prof. Dr. Adnan Pekman, XIV. 1; 31-C 644, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, 2005.

Süleyman Şevket, Hulasa-y Coğrafya, Cild-i Sani, İstanbul, 1286 (M. 1869/70).

Süreli Yaynlar

Anadolu (İzmir)

156 157

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlk İstatistik Genel Direktörlüğü GENEL NÜFUS SAYIMI, İzmir Demokrat İzmir (İzmir) Vilayeti, Neşriyat Says: 75, Cilt 29. Ege’de Bugün (İzmir) T.C. İzmir Vilayeti 1930/1931 Senesi İstatistik Yllğ, İzmir: Marifet Matbaas, 1931. Güzelbahçe (İzmir) Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1931-1932, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü Neşriyatndan, Say: 17, İzmir: Bilgi Matbaas, 1933. Hizmet (İzmir)

Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1932-1933, İzmir Hürriyet Ege (İzmir) Vilayeti İstatistik Müdürlüğü Neşriyatndan, Say: 18, İzmir: Bilgi Matbaas, 1934. Milliyet (İstanbul) Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1935-1936, İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü Neşriyatndan, Say: 20, İzmir: Dereli Basmevi, 1937. Yeni Asr (İzmir)

Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1935-1936, İzmir Kitaplar, Makaleler ve Tezler Vilayeti İstatistik Müdürlüğü, Say: 21, İzmir: Dereli Basmevi, 1939.

Türkiye Cumhuriyeti İzmir Vilayeti İstatistik Müdürlüğü İstatistik Yllğ 1937-1938, İzmir Adyeke, A. Nükhet-Nuri Adyeke (Yay. Haz.), Girit Nikâh Defteri (1916–1921) ve Girit’teki Vilayeti İstatistik Müdürlüğü Neşriyatndan, Say: 21, İzmir: Dereli Basmevi, 1939. Aile Adlar, İstanbul: Lozan Mübadilleri Vakf Yaynlar, 2011.

T.C. Resmi Gazete (Ankara). Akbal, Fazla, “1831 Tarihinde Osmanl İmparatorluğu’nda İdari Taksimat ve Nüfus”, Belleten, 15/60.

Sözlü Kaynaklar Aktüre, Sevgi, Anadolu’da Bronz Çağ Kentleri, İstanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar, 1994.

Ahmet Muhtar Tügen ile yaplan mülakat (Güzelbahçe / 11 Ekim 2010). Alim, Tülay, “Balkan Harplerinin Bitimi ile Birinci Dünya Savaş Arasnda Yerel Basna Göre İzmir”, Danşman: Doç. Dr. Zeki Arkan, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Arkeolog Şükrü Tül ile yaplan Mülakat (Ödemiş/ 8 Nisan 2013) Baslmamş Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 1988.

Hüseyin Kayan ile yaplan mülakat (Güzelbahçe / 26 Aralk 2011). Ar, Kemal, “1923 Türk-Rum Mübadele Anlaşmas Sonrasnda İzmir’de Göçmenler”, Danşman: Prof. Dr. Ergün Aybars, DEU, Atatürk İlkeleri ve İnklâp Tarihi Enstitüsü, Mihriban Karaman ile yaplan mülakat (Güzelbahçe / 16 Mart 2012). Baslmamş Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 1988.

(Güzelbahçe eski kaymakamlarndan) Mustafa Haluk Sayg ile yaplan mülakat (İstanbul / 28 1923 Senesi İZMİR Vilayeti İstatistiği, 1. Kitap, Yayna Hazrlayan: Erkan SERÇE, İzmir: İzmir Kasm 2012) Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2001.

Seyahatnameler, Coğrafya Kitaplar ve Atlaslar Barkan, Ömer Lütfü, “Tarihi Demografi Araştrmalar ve Osmanl Tarihi”, Türkiyat Mecmuas, X, 1953, s.s. 1-26.

Binbaş M. Nasrullah, Kolağas M. Rüşdü, Mülazm M. Eşref, Osmanl Atlas XX. Yüzyl Baykara, Tuncer, “Türk Devrinde Urla Kazas (1030–1980)”, Ege Üniversitesi Araştrma Başlar, Haz. Rahmi Tekin/Yaşar Baş, İstanbul: Osmanl Araştrmalar Vakf Yayn, 2003. Projesi, İzmir, 1991.

Ebu Abdullah Muhammed İbn Battûta Tanci, İbn Battûta Seyahatnamesi I, Çeviri, İnceleme ve Baykara, Tuncer, Anadolu’nun Tarihi Coğrafyasna Giriş I Anadolu’nun İdari Taksimat, Notlar: A. Sait Aykut, İstanbul: Yap Kredi Yaynlar, 2004. (Gözden Geçirilmiş 2. Basm), Ankara: Türk Kültürünü Araştrma Enstitüsü, 2000.

Strabon, Geographka: Antik Anadolu Coğrafyas, Çev: Prof. Dr. Adnan Pekman, XIV. 1; 31-C Bayrakal, Sedat–Daş, Ertan, “Yelki (Güzelbahçe/İzmir) Mezarlğ”, Sanat Tarihi Dergisi, 644, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, 2005. XVII/2, İzmir 2010.

Süleyman Şevket, Hulasa-y Coğrafya, Cild-i Sani, İstanbul, 1286 (M. 1869/70). Berber, Engin, Sancl Yllar: İzmir 1918–1922 Mütareke ve Yunan İşgali Döneminde İzmir Sancağ, Ankara: Ayraç Yaynevi, 1997. Süreli Yaynlar Berber, Engin, Yeni Onbinlerin Gölgesinde Bir Sancak: İzmir (30 Ekim 1918-15 Mays 1919), Anadolu (İzmir) İstanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar, 1999.

158

Berber, Engin, “The Life in the Anatolian Countryside during the Greek Occupation: The Example of Foça”, Economy and Society on both Shores of the Aegean, Edited by: Lorans Tanatar Baruh and Vangelis Kechriotis, Athens, 2010.

Berber, Engin - Serçe, Erkan, Karşyaka Tarihi, İzmir: İzmir Karşyaka Belediyesi Kültür Yayndr, 2012.

Beyru, Rauf, Şehir Nüfuslar, Gerçekler ve İstatistikler, İzmir Şehri Üzerine Bir İnceleme, Ankara, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlk Fakültesi, 1969.

Bradford, Ernle, Akdeniz [bir denizin portresi], Çev. Ahmet Fethi, İstanbul: Türkiye İş Bankas Kültür Yaynlar, 1971.

Cadoux, Cecil John, İlkçağda İzmir; Kentin En Eski Çağlardan İ.S. 324’e Kadar Tarihi, Çev: Bilgi Umar, İstanbul: İletişim Yaynlar, 2003.

Candemir, Aykan - Vagarşak Seropyan, İzmir Ermenileri, Baslmamş Daktilo Metin.

Çokişler, Nazm, “Girit Göçmenleri Türk Halk Kültürü Üzerine Bir Araştrma”, Danşman: Yrd. Doç. Dr. Rabia Uçkun, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Baslmamş Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 1989.

Dirik, Kâzm Doğan, Vali Paşa Kâzm Dirik. Bandrma Vapuru’ndan Halkn Kalbine, İstanbul: Gürer Yaynlar, 2008.

Doğer, Ersin, İzmir’in Smyrna’s Paleolitik Çağ’dan Türk Fethine Kadar, İstanbul: İletişim Yayclk, 2006.

Doukas, Michael, Tarih, Anadolu ve Rumeli 1326–1462, Çev: Bilge Umar, XXI; 6, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, 2008.

Dünden Bugüne Güzelbahçe, İzmir, (1999).

Epitomos İstoria tis eis Mikran Asian Ekstrateias 1919–1922 (Küçük Asya Harekât’nn Özlü Tarihi), Tpk Basm 1987, Yunan Genelkurmay Başkanlğ Ordu Tarihi Bölümü, Atina: Ordu Tarihi Müdürlüğü Yaynlar, 1967.

Erdoğdu, M. Akif, “Onaltnc Yüzyln İkinci Yarsnda İzmir ve Çevresi”, Son Yüzyllarda İzmir ve Bat Anadolu Uluslararas Sempozyumu Tebliğleri, Yay. Haz. Prof. Dr. Tuncer Baykara, İzmir: Akademi Kitabevi, 1994.

Erkanal, Hayat, “Liman Tepe Kazlar”, İzmir Kent Kültürü Dergisi, Say: 5, Şubat 2002.

Ersoy, Yaşar, Urla-Klazomenai Kazs, 2011 Yl Çalşmalar Sonuç Raporu, [Klazomenai Kazs 2011.pdf].

Ersoy, Yaşar ve Koparal, Elif, “Klazomenai Khoras ve Teos Sur İçi Yerleşim Yüzey Araştrmas 2006 Yl Çalşmalar”, 25. Araştrma Sonuçlar Toplants (28 Haziran–1 Haziran 2007), 3. Cilt, Ankara, 2008.

Ersoy, Yaşar ve Koparal, Elif, “Urla ve Seferihisar İlçeleri Yüzey Araştrmas 2007 Yl Çalşmalar”, 26. Araştrma Sonuçlar Toplants (26–30 Mays 2008), 3. Cilt, , Ankara, 2009.

158 159

Berber, Engin, “The Life in the Anatolian Countryside during the Greek Occupation: The Ersoy, Yaşar ve Koparal, Elif, “Urla ve Seferihisar İlçeleri Yüzey Araştrmas 2008 Yl Example of Foça”, Economy and Society on both Shores of the Aegean, Edited by: Lorans Çalşmalar”, 27. Araştrma Sonuçlar Toplants (25–29 Mays 2009), 2. Cilt, Ankara, 2010. Tanatar Baruh and Vangelis Kechriotis, Athens, 2010. Ersoy, Yaşar; Numan, Tuna ve Elif Koparal, “Urla ve Seferihisar İlçeleri Yüzey Araştrmas Berber, Engin - Serçe, Erkan, Karşyaka Tarihi, İzmir: İzmir Karşyaka Belediyesi Kültür 2009 Yl Çalşmalar”, 28. Araştrma Sonuçlar Toplants (24–28 Mays 2010), 2. Cilt, Yayndr, 2012. Ankara, 2011.

Beyru, Rauf, Şehir Nüfuslar, Gerçekler ve İstatistikler, İzmir Şehri Üzerine Bir İnceleme, Fleet, Kate (Ed.), Türkiye Tarihi 1071–1453, Bizans’tan Türkiye’ye içinde, Pal Fodor, Ankara, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlk Fakültesi, 1969. “Osmanllar ve Savaş 1300–1453”, Çeviri: Ali Özdamar, İstanbul: Kitap Yaynevi, 2012.

Bradford, Ernle, Akdeniz [bir denizin portresi], Çev. Ahmet Fethi, İstanbul: Türkiye İş Bankas Goffman, Daniel, İzmir ve Levanten Dünya (1550–1650), Çevirenler: Ayşen Anadol-Neyyir Kültür Yaynlar, 1971. Kalaycoğlu, İstanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar, 1995.

Cadoux, Cecil John, İlkçağda İzmir; Kentin En Eski Çağlardan İ.S. 324’e Kadar Tarihi, Çev: Göyünç, Nejat, “Hane Deyimi Hakknda”, Tarih Dergisi, Say: 32, 1979. Bilgi Umar, İstanbul: İletişim Yaynlar, 2003. Güler, Birgül A. ve diğerleri, “Açklamal Yönetim Zamandizimi 1929–1939”, Ankara Candemir, Aykan - Vagarşak Seropyan, İzmir Ermenileri, Baslmamş Daktilo Metin. Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Kamu Yönetimi Araştrma ve Uygulama Merkezi, Türkiye Cumhuriyeti İdare Tarihi Araştrmas, Ankara, 2007. Çokişler, Nazm, “Girit Göçmenleri Türk Halk Kültürü Üzerine Bir Araştrma”, Danşman: Yrd. Doç. Dr. Rabia Uçkun, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Baslmamş Yüksek Lisans Günaltay, Şemsettin, Tarih I, İstanbul: Maarif Matbaas, 1939. Tezi, İzmir, 1989. Gürsoy, Melih, İzmir Mozaiğinde Belirgin Taşlar, İstanbul, 1999. Dirik, Kâzm Doğan, Vali Paşa Kâzm Dirik. Bandrma Vapuru’ndan Halkn Kalbine, İstanbul: Gürer Yaynlar, 2008. Güzelbahçe İlçesi Tarihçe [Güzelbahçe Belediyesi’nce yaymlanmş 29x42 cm ölçülerinde afiş]. Herodotos, Herodot Tarihi, Türkçesi: Müntekim Ökmen, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1991. Doğer, Ersin, İzmir’in Smyrna’s Paleolitik Çağ’dan Türk Fethine Kadar, İstanbul: İletişim Yayclk, 2006. Güzelbahçe Şehitleri, Derleyen: İ. Hakk Akansel, İzmir, 1996.

Doukas, Michael, Tarih, Anadolu ve Rumeli 1326–1462, Çev: Bilge Umar, XXI; 6, İstanbul: İzmir Gezisi, Antoine Galand’n Bir El Yazmas (1678), Metni sunan, düzenleyen ve notlarla Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, 2008. açklayan: Frédéric Bauden, Çeviren: Erol Üyepazarc, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2003. Dünden Bugüne Güzelbahçe, İzmir, (1999). İzmir İli İlçelerinin Ekonomik Profili ve Alternatif Yatrm Olanaklar, İzmir Ticaret Odas, Epitomos İstoria tis eis Mikran Asian Ekstrateias 1919–1922 (Küçük Asya Harekât’nn Özlü İzmir, 2007. Tarihi), Tpk Basm 1987, Yunan Genelkurmay Başkanlğ Ordu Tarihi Bölümü, Atina: Ordu Tarihi Müdürlüğü Yaynlar, 1967. İzmir Rehberi, İstanbul, 1934.

Erdoğdu, M. Akif, “Onaltnc Yüzyln İkinci Yarsnda İzmir ve Çevresi”, Son Yüzyllarda Karal, Enver Ziya, Osmanl İmparatorluğu’nda İlk Nüfus Saym 1831, II. Bask, Ankara: T.C. İzmir ve Bat Anadolu Uluslararas Sempozyumu Tebliğleri, Yay. Haz. Prof. Dr. Tuncer Başbakanlk Devlet İstatistik Enstitüsü, 1997. Baykara, İzmir: Akademi Kitabevi, 1994. Karara, Niku, To Kordelio, To Kamari tis Smirnis, İstoria-Laografia (Karşyaka, İzmir’in Erkanal, Hayat, “Liman Tepe Kazlar”, İzmir Kent Kültürü Dergisi, Say: 5, Şubat 2002. Gururu, Tarih-Folklor), Atina, 1971.

Ersoy, Yaşar, Urla-Klazomenai Kazs, 2011 Yl Çalşmalar Sonuç Raporu, [Klazomenai Kaya, Mehmet Ali, “Anadolu’da Roma Eyaletleri: Snrlar ve Roma Yönetimi”, [Roma Kazs 2011.pdf]. Eyaletleri. PDF].

Ersoy, Yaşar ve Koparal, Elif, “Klazomenai Khoras ve Teos Sur İçi Yerleşim Yüzey Karpat, Kemal H. Osmanl Nüfusu (1830–1914), Demografik ve Sosyal Özellikleri, Çeviri: Araştrmas 2006 Yl Çalşmalar”, 25. Araştrma Sonuçlar Toplants (28 Haziran–1 Haziran Bahar Trnakç, İstanbul: Tarih Vakf Yurt Yaynlar, İstanbul, 2003. 2007), 3. Cilt, Ankara, 2008. Köprülü, Fuat, Osmanl İmparatorluğu’nun Kuruluşu, İstanbul, 1981. Ersoy, Yaşar ve Koparal, Elif, “Urla ve Seferihisar İlçeleri Yüzey Araştrmas 2007 Yl Çalşmalar”, 26. Araştrma Sonuçlar Toplants (26–30 Mays 2008), 3. Cilt, , Ankara, 2009. Kurat, Akdes Nimet, Çaka Bey: İzmir ve Civarndaki Adalarn İlk Türk Beyi M.S. 1081–1096, (Dördüncü Bask), Ankara: Türk Kültürünü Araştrma Enstitüsü Yaynlar, Ankara, 1987.

160

Kütükoğlu, Mübahat S., XV ve XVI. Asrlarda İzmir Kazasnn Sosyal ve İktisadi Yaps, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2000 (A).

Kütükoğlu, Mübahat S., “XVI. Yüzyl İzmir’inde Cemaat Ad Taşyan Köyler”, İzmir Tarihinden Kesitler, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2000 (B).

Magie, David, Anadolu’da Romallar, Bat Anadolu ve Zenginlikleri 2, Çev. Nezih Başgelen- Ömer Çapar, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, 2001.

Magie, David, Anadolu’da Romallar, Bat Anadolu Kent Devletleri 3, Çev. Nezih Başgelen- Ömer Çapar, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, 2003.

Malay, Hasan, “Bat Anadolu’da Aristonikos Ayaklanmas (İ.Ö. 133–129)”, Tarih İncelemeleri Dergisi, III, İzmir: Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Yaynlar, 1987.

Milioris, Nikos E, “Urla ve Urlallar”, Küçük Asya Yllğ, Cilt 2 (“Vourla ka Vourliotes”, Mikrasiatka Xronika), Atina, 1939.

Milioris, Nikos E, “Küçük Asya Urla’s İdari Bölgesi’nin Yunan Köyleri”, Küçük Asya Yllğ (“Ta Ellinika Xoria tis Periohis ton Vourlon M. Asias”, Mikrasiatika Xronika), Cilt 14, Atina, 1970.

Mutlu, Hüseyin Kahraman, “Balkesir ve Bat Anadolu Yöresi Tahtac Türkmenleri”, Turkish Studies, Say: 6/1, Kş 2011.

Nikos Mil[i]oris, Bir Zamanlar Urla, Çev: Turgay Cin, 2003.

Notara, Mihali İ. Elli Yl Önce İyonya, Eyolya ve Lidya’da (Eis tin Ionian, Aiolian kai Lidian prin Peninta Xronia), Atina, 1972.

Okonomos, Konstantinos ve F. Slaars, Bonaventure, Destanlar Çağndan 19. Yüzyla İzmir, Çev. Bilge Umar, İstanbul: İletişim Yaynlar, 2001.

Ostrogorsky, Georg, Bizans Devleti Tarihi, Çev. Prof. Dr. Fikret Işltan, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basmevi, 1986.

Ödemişli Bir Özgürlük Savaşçs: Ali Orhan İlkkurşun’un Kaleminden İlk Kurşun ve Sonras, Yayma Hazrlayanlar: Engin Berber-Taner Bulut-Tülay Gül, Ödemiş: Ödemiş Belediyesi Yldz Kent Arşivi ve Müzesi Yayn: 4, 2013.

Özdemir, Mustafa, “I. Dünya Savaş Srasnda Osmanl Devleti Tarafndan Gerçekleştirilen Rum Tehciri”, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştrmalar Dergisi, VI/14, Bahar 2007.

Pnar, İlhan, Kilizman’dan Güzelbahçe’ye Tarih İçinde Güzelbahçe, İzmir: Kilizman Yaynevi, 2012.

Sanal, Recep, “Tarihi Gelişimi İçerisinde Türk Anayasalarnda Genel Yönetimin Taşara Örgütüne İlişkin Düzenlemeler ve Yönetim Desenindeki Değişmeler”, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/45/798/10203.pdf, s. 180 (13.11.2012).

Schwertheim, Elmar, Antikçağda Anadolu, Çev: Nuran Batu, İstanbul: Kitap Yaynevi, 2009.

Saatçgil, Enver, Geçen Günlerim, Olaylar ve Hatralar, İzmir, 1993.

160 161

Kütükoğlu, Mübahat S., XV ve XVI. Asrlarda İzmir Kazasnn Sosyal ve İktisadi Yaps, İzmir: Serçe, Erkan, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e İzmir’de Belediye (1868–1945), İzmir: Dokuz Eylül İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2000 (A). Yaynlar, 1998.

Kütükoğlu, Mübahat S., “XVI. Yüzyl İzmir’inde Cemaat Ad Taşyan Köyler”, İzmir Şenliyim, Şükran Yeşim, Housing Lay-out for Higher İncome People in Güzelbahçe, İzmir, Tarihinden Kesitler, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2000 (B). September 1997.

Magie, David, Anadolu’da Romallar, Bat Anadolu ve Zenginlikleri 2, Çev. Nezih Başgelen- Tanrver, Cumhur, “Antik Metinler ve Arkeolojik, Numismatik ve Epigrafik Buluntular Işğnda Ömer Çapar, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, 2001. Klazomenai’de Khyton Sorunu”, Danşman: Doç. Dr. Hasan Malay, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Baslmamş Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 1989. Magie, David, Anadolu’da Romallar, Bat Anadolu Kent Devletleri 3, Çev. Nezih Başgelen- Ömer Çapar, İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, 2003. Tekeli, İlhan - Ortayl, İlber, Türkiye’de Belediyeciliğin Evrimi, Ankara Türk İdareciler Derneği, Bilimsel Araştrmalar Dizisi, 1978. Malay, Hasan, “Bat Anadolu’da Aristonikos Ayaklanmas (İ.Ö. 133–129)”, Tarih İncelemeleri Dergisi, III, İzmir: Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Yaynlar, 1987. Ticari ve İktisadi İzmir Rehberi 1926, Yayna Hazrlayan: Sabri Yetkin, İzmir: İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayn, 2002. Milioris, Nikos E, “Urla ve Urlallar”, Küçük Asya Yllğ, Cilt 2 (“Vourla ka Vourliotes”, Mikrasiatka Xronika), Atina, 1939. Tosun, Tanju, Türk Siyasal Hayatnda Seçimler ve İzmir, Ankara, 2009.

Milioris, Nikos E, “Küçük Asya Urla’s İdari Bölgesi’nin Yunan Köyleri”, Küçük Asya Yllğ Tunçel, Harun, “Türkiye’de İsmi Değiştirilen Köyler”, Frat Üniversitesi Sosyal Bilimler (“Ta Ellinika Xoria tis Periohis ton Vourlon M. Asias”, Mikrasiatika Xronika), Cilt 14, Atina, Dergisi, 10/2, 2000. 1970. Türk İstiklâl Harbi, Cilt 2/1, Ankara: Genelkurmay Basmevi, 1963. Mutlu, Hüseyin Kahraman, “Balkesir ve Bat Anadolu Yöresi Tahtac Türkmenleri”, Turkish Studies, Say: 6/1, Kş 2011. Türk İstiklâl Harbi, Büyük Taarruzda Takip Harekât (31 Ağustos–18 Eylül 1922), Cilt 2/3, Ankara: Genelkurmay Basmevi, 1969. Nikos Mil[i]oris, Bir Zamanlar Urla, Çev: Turgay Cin, 2003. Votruba, Sla Mangaloğlu, “Liman Tepe’de Geç Hellas III C Dönemi”, Anadolu /Anatolia, 37, Notara, Mihali İ. Elli Yl Önce İyonya, Eyolya ve Lidya’da (Eis tin Ionian, Aiolian kai Lidian 2011. prin Peninta Xronia), Atina, 1972. Yalçnlar, İsmail, “Türkiye’deki Yeni Volkanik Arazinin Morfolojik Hususiyetleri”, Türk Okonomos, Konstantinos ve F. Slaars, Bonaventure, Destanlar Çağndan 19. Yüzyla İzmir, Coğrafya Dergisi, XIV-XV/18-19. Çev. Bilge Umar, İstanbul: İletişim Yaynlar, 2001. Yaman, Talat Mümtaz, Osmanl İmparatorluğu Mülki İdaresinde Avrupallaşma Hakknda “Bir Ostrogorsky, Georg, Bizans Devleti Tarihi, Çev. Prof. Dr. Fikret Işltan, Ankara: Türk Tarih Kalem Tecrübesi”, İstanbul, 1940. Kurumu Basmevi, 1986. Yarmada Oyunlar Bülteni, Şubat 2003, Say 6. Ödemişli Bir Özgürlük Savaşçs: Ali Orhan İlkkurşun’un Kaleminden İlk Kurşun ve Sonras, Yayma Hazrlayanlar: Engin Berber-Taner Bulut-Tülay Gül, Ödemiş: Ödemiş Belediyesi Yarmada Oyunlar Güzelbahçe 2003. Yldz Kent Arşivi ve Müzesi Yayn: 4, 2013. Yayman, Ozan, “Araftaki Güzel: Güzelbahçe”, Cumhuriyet Dört Mevsim Gezi, Say: 100, 19 Özdemir, Mustafa, “I. Dünya Savaş Srasnda Osmanl Devleti Tarafndan Gerçekleştirilen Eylül 2007. Rum Tehciri”, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştrmalar Dergisi, VI/14, Bahar 2007. Sözlükler ve Kataloglar Pnar, İlhan, Kilizman’dan Güzelbahçe’ye Tarih İçinde Güzelbahçe, İzmir: Kilizman Yaynevi, 2012. Baykal, Bekir Stk, Tarih Terimleri Sözlüğü, Gözden Geçirilmiş 2. Bask, Ankara: Türk Dil

Kurumu Yaynlar, Ankara, 1981. Sanal, Recep, “Tarihi Gelişimi İçerisinde Türk Anayasalarnda Genel Yönetimin Taşara

Örgütüne İlişkin Düzenlemeler ve Yönetim Desenindeki Değişmeler”, Devellioğlu, Ferit, Osmanlca-Türkçe Ansiklopedik Lugat, Eski ve Yeni Harflerle (4. Ofset http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/45/798/10203.pdf, s. 180 (13.11.2012). Bask), Ankara, 1980.

Schwertheim, Elmar, Antikçağda Anadolu, Çev: Nuran Batu, İstanbul: Kitap Yaynevi, 2009. Özön, Mustafa Nihat, Osmanlca Türkçe Sözlük, 7. Basm, İstanbul: İnklâp Kitabevi, 1987.

Saatçgil, Enver, Geçen Günlerim, Olaylar ve Hatralar, İzmir, 1993.

162

Sezen, Tahir, Osmanl Yer Adlar, Ankara: T.C. Başbakanlk Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, 2006.

Elektronik Adresler http://arkeodenemeler.blogspot.com/2011/01/leukai-antik-kenti-izmir-aiolis.html http://guzelbahcebldspor.blogspot.com/ http://guzelbahce.meb.gov.tr/www/resmi-kurum-ve-okullarimiz/icerik/9 http://guzelbahceimkb.meb.k12.tr/ http://izmir60yilanadolu.meb.k12.tr/ http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=186 http://www.izdeniz.com.tr/Pages/Single.aspx?id=50 http://www.kkk.tsk.tr/askeri_lise/maltepe/01AnaSayfa/01ana.htm http://www.klazomeniaka.com/300-ZEYTINYAGI-ISLIGI.htm http://www.klazomeniaka.com/01-KLAZOMENAI-KONUM.html http://www.klazomeniaka.com/05-KLAZOMENAI-GEC-ARKAIK.htm http://klazomeniaka.com/03-KLAZOMENAI-GEOMETRIK.html http://www.klazomeniaka.com/06-KLAZOMENAI-BESİNCİ-YY.htm http://www.klazomeniaka.com/07-KLAZOMENAI-KHYTON-NESOS.html http://www.obacamping.com/index.php?sayfa=biz-kimiz (Erişim: 26.3.2013). http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5216.html http://www.urlaweb.com/urla-rehberi/urlaetkinlik/yarimada.html www.guzelbahcehem.k12.tr/stratejik.pdf . www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/.../tbmm090290550067.pd... 162 163

Sezen, Tahir, Osmanl Yer Adlar, Ankara: T.C. Başbakanlk Devlet Arşivleri Genel EK: Celal Bayar ve Güzelbahçe Müdürlüğü, 2006. “Kzlbahçe” isminin siyaset bağlamnda anlmas, Türkiye’deki pek çok yerde Elektronik Adresler olduğu gibi Demokrat Parti’nin kuruluşuyla birlikte başlamştr. 1947 ylndan itibaren CHP ve DP arasndaki çekişme, Kzlbahçe’de de kendini hissettirmiş; kavga, küfür, http://arkeodenemeler.blogspot.com/2011/01/leukai-antik-kenti-izmir-aiolis.html http://guzelbahcebldspor.blogspot.com/ tehdit, taşlama vb. olaylar gazetelere yansmştr. Bu süreçte nahiyedeki ön önemli http://guzelbahce.meb.gov.tr/www/resmi-kurum-ve-okullarimiz/icerik/9 siyasi olay, DP Başkan Celal Bayar’n Kzlbahçe’yi iki kez ziyaret etmesi, daha http://guzelbahceimkb.meb.k12.tr/ http://izmir60yilanadolu.meb.k12.tr/ doğrusu Çeşme’ye giderken uğramasdr. İlk ziyaret, 14 Ağustos 1948’de http://www.guzelbahce.gov.tr/default_B0.aspx?content=186 http://www.izdeniz.com.tr/Pages/Single.aspx?id=50 gerçekleşmiştir. Bir yerel gazetede yaynlanan aşağdaki resimde, karşlama heyetinin http://www.kkk.tsk.tr/askeri_lise/maltepe/01AnaSayfa/01ana.htm elinde “Demokrat Parti Kzlbahçe” yazl pankartn bulunmas, DP’nin nahiyede http://www.klazomeniaka.com/300-ZEYTINYAGI-ISLIGI.htm http://www.klazomeniaka.com/01-KLAZOMENAI-KONUM.html örgütlendiğini göstermektedir. Bayar, Kzlbahçe’de ksa bir duraklamadan sonra Urla, http://www.klazomeniaka.com/05-KLAZOMENAI-GEC-ARKAIK.htm Alaçat ve Çeşme’yi ziyaret etmişti. http://klazomeniaka.com/03-KLAZOMENAI-GEOMETRIK.html http://www.klazomeniaka.com/06-KLAZOMENAI-BESİNCİ-YY.htm http://www.klazomeniaka.com/07-KLAZOMENAI-KHYTON-NESOS.html http://www.obacamping.com/index.php?sayfa=biz-kimiz (Erişim: 26.3.2013). http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5216.html http://www.urlaweb.com/urla-rehberi/urlaetkinlik/yarimada.html www.guzelbahcehem.k12.tr/stratejik.pdf . www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/.../tbmm090290550067.pd...

Yeni Asr, 15 Ağustos 1948

Yaklaşk bir yl sonra, bir süreliğine dinlenmek için Çeşme’ye giden Celal Bayar Kzlbahçe’de yeniden uğramştr. Bu kez Kzlbahçe’de daha uzun süre kalan Bayar, kahvede halkla sohbet etmiş ve şikâyetleri dinlemişti.

Demokrat Parti’nin iktidara gelmesinden sonra Celal Bayar bir kez daha, ama bu defa Cumhurbaşkan olarak Kzlbahçe’ye uğramştr. Kzlbahçe’nin ilçe olmas sürecinde bu şekilde kurulan ilişkilerin etkili olduğunu kestirmek mümkündür.

164

Yeni Asr, 15 Ağustos 1948

Yeni Asr, 18 Ağustos 1952

Kaynak: Yeni Asr, 8 Şubat, 1947; 15 Ağustos 1948; 18 Temmuz 1949 ve 18 Ağustos 1952.

164

Notlar

...... Yeni Asr, 15 Ağustos 1948 ......

...... Yeni Asr, 18 Ağustos 1952 ...... Kaynak: Yeni Asr, 8 Şubat, 1947; 15 Ağustos 1948; 18 Temmuz 1949 ve 18 ...... Ağustos 1952......

......

......

...... Notlar

...... Notlar

...... Notlar

......