Bu Kitap 74-76 Ara/Tk 2012 Tarihinde Ankara'da, Ankara Büyükşehir
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
~~D VELI INTERNATJONAL ULUSLARARASI SYMPOSIUM SEMPOZVUM OECEMBER 14-16 14-16 ARAUK 2012 ANKARA 2012ANKARA Bu kitap 74-76 Ara/tk 2012 tarihinde Ankara'da, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve TÜRKKAD Türk Kadmlart Kültür Derneği istanbul Şubesi tarafindan ortaklaşa gerçekleştirilen uBayramtm Şimdi" başltklt Uluslararast Hao Bayrôm-1 Veli sempozyumunda sunulan tebliğlerden TÜRKKAD istanbul Şubesi tarafindan hazJrlanmiştJr. iKi ZAMAN ARASINDA "Klasik Şerhlerinden Hareketle Hac1 Bayram-• Veli'yi Yeniden Okuma Denemesi Prof. Dr. Ömür Ceylan istanbul Kültür Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü w Yankı bulduğu coğrafyaların kültürle- fedemediğimiz yönleri de dahil olmak u- :ıc: riyle şaşılası terkipler oluşturma yete- üzere bütünüyle kendisinde yansıyan a: '....::ı neğine sahip olan tasavvuf, sığ yak- bir "büyük alem"dir. Bir başka ifadeyle laşımların karşısına her iıe kadar "uh- "alemlerin özü" olarak yaratılmış bu- revl" çehresiyle dikilse de akıp giden lunan insan, hemcinsini idrak ederek hayatın tam ortasında, yeni tabirle kainatı çözümleyebilir; nefsini tanıya - örgütlü toplumun hareket dinamikle- rak Rabbini bilebilir. rire yön veren çok hassas bir noktada Dini ya da dünyevl ilimierin çizdiği duruşuyla. da o nispette "dünyevl" bir katı sınırlarla, "sezgi"nin çekici ve öl- öğretidir. Onun bu çok yönlü hareket çülemeyen esnekliği arasındaki iklimi kabiliyetini kazanmasında etkili olan özgürce kullanan tasavvuf, kişisel dav- en dikkat çekici vasfı ise, "varlığı" bü- ranış biçimlerinden toplumsal reaksi- tün boyutlarıyla çok net bir biçimde yonlara uzanan çok geniş bir yelpa- tanımlamış olmasıdır. ilk andan itiba- zede kendisini konumlandırabilir, za- ren ins.anı merkeze koyarak kainatı ma nın ve toplumun ihtiyaçlarına göre onun etrafında ve onun hizmetinde son derece etkileyici müesseseleşme bir varlık sistemi olarak kabul eden örnekleri gösterebilir. Anadolu'da asır- tasavvuf, en basit sıfatiardan en kök- lar boyu barış (hazar) zamanlarının lü değer yargıtarına dek beş duyuya eğitim kurumları, aşevleri, yetimhane- hitap eden tüm tanımlamaları bu çer- leri vb. olarak qoy gösteren tasavvufı çeveye oturtur. Bugün dahi hakkın- .~ mahfıller, savaş (sefer) zamanlarında da pek az şey bilebildiğimiz varlıklar da Osmanlı alaylarının arasındaki yer- alemi, tasavvufa göre "küçük alem'; lerini alırlar. Çoğu felsefi akım ve ide- insansa bu küçük alemin henüz keş- olojinin aksine "insan"ı ilahi bir zırhla 267 ~ (nefes/e) donanmış kabul ederek tüm Gelibolulu Yazıcızade kardeşler gibi :.:: a:: yaklaşımlarının çıkış ve varış noktası- "Anadolu kartalları"na nefes veren o... na yerleştiren, buna ilaveten zaman ın Hacı Bayram-ı Veli, yalnız Çubuk Ova hayat üzerindeki değiştirici, dönüş- sı'n ı dolduracak kadar talebe yetiştir türücü, çoğu kez de yıpratıcı gücüne mekle kalmamış, sadece altı beyitle, aynı şiddette bir yenilenme,· şekillen taş-toprak arasında bir gönül me me ve dönüşme becerisiyle karşılık deniyeti inşa etmiştir. Hacı Bayram -ı veren tasawuf, sanattan estetiğe, Veli'nin bugün için ulaşabildiğimiz şehirden medeniyete pek çok alanda az sayıda manzumesinden biri olan yönlendirici ve belirleyicidir. ve Türk tasavvuf şiirinin en bilinen ve beğeniten örnekleri arasında yer alan 1300 yıldır gıpta edilesi bir yol arka "Ça/ab1m bir şar yaratmtş" ilahisi, Ana daşiiğı sürdüren tasawuf ve edebiyat, dolu Türk şehirlerinin kurucu rühu, birbirlerinden aldıkları şevk ve heye adeta bir medeniyet manifestosu ola canla medeniyetlere yol haritaları çiz• rak da pekala okunabilir. mektedir. Edebiyat ve özellikle de şii rin, gündelik hayat iÇerisinde başlıca Söz konusu ilahi, aynı zamanda mu sanat pınarı olarak görüldüğü asırlar tasawıfların öteden ·beri üzerinde boyunca, nesillerin doğal biçimde içi• düşündükleri, içindeki gizli manaları ne doğdukları ve yetiştikleri kültürel açıklamak için türlü şerh metinle atmosfer, yüzyıllara karşı d~rarak eski ri yazdıkları manzumelerden biridir. mediğini ispat etmiş gelenek temelli Klasik dönemde yazılmış şerhlerin en referanslarla şekillenir. Böylece, gele bilinenleri ise Abdülhay CelvetP46 (ö. neği bir mihver gibi çepeçevre kuşa 346 Celvetiye tarikatı şeyhlerinden Saçlu İbıihim tan tasawuf, şiir sayesinde _ inanılması Efendi'nin oğludur. Edirne'de doğdu , baba güç bir nüfuz alanına kavuşur. sının yanında yetişti. Tarikat adabını ondan öğrenerek tahsiline devam etti. Bir müddet Tasavvufa dil olan binlerce Türk şairi sonra hilafet aldı ve Rumeli Çirmen sanca ğındaki bugün Bulgaristan sınırlan içinde arasında Hacı Bayram-ı Veli'nin ayrı bir bulunan Akçakızanlık kazasında Alaeddin Efendi Zaviyesi şeyhliğine getirildi. Edirne yeri vardır. O, yedi asır önce, fetih ışık Selimiye Camii vaizi olan babasının l660'ıa Iarına gebe fetret karanlığında ışılda veratı üzerine, bu camiin vaizliğiyle tekke şeyhliğine ıayin edildi. Sokullu Mehmed Paşa mış gerçek bir yıldızdır. Hamidüddin Zaviyesi şeyhliği, Eminönü Yenicami viiizii Aksarayi (Somuncu Baba) gibi bir "Er ği ve Üsküdar Aziz Mahmud Hüdai asitanesi şeyhliğinde bulundu. 76 yaşında vefat etti. debi( şahin i "nden el alan; Eşrefoğlu, Kabri Üsküdar'dadır. Henüz bir divanı oldu ğu bilinmemekle beraber yazma ıı:ıecmiialar Akşemseddin, Dede Ömer Sikkini ve da pek çok şiiri bulunmaktadır. İliibilerinin birçoğu bestelenmiştir. Söz konusu şerhten 268 17. yy), Şeyhülislam Seyyid Feyzullah ile 17. asrın başlarında, muhtemelen• Efendi347 (ö. 1703) ve ismafl Hakkı Bur birbirine oldukça yakın tarihlerde telif ~ f- sev'i'ye348 (ö. 7725) aittir. 16. asrın sonu edilen üç şerh metnini karşılaştırmalı okumak; hem Hacı Bayram-ı Veli'nin başka Kaside-i Bürde-i Busiri Tercemesi ve şairlik kudretini görmeyi, hem de bazı sfuelerin tefsirini havi Arapça-Türkçe kitap ve risaleleri vardır. (Bkz. Nuri 6zcan, onun tasavvufı görüşlerine dair yetkili (1988): "Abdüllıay Celveti" mad., DİA, C.1, s.227-228; birkaç ilôlıfsi için bkz. Vasfi Mô• lıir Kocatürk, (1968): Tekke Şiiri Antolojisi, Ankara. Edebiyat Yaymevi, 2.bs., s.2~o-2o9.). bir müddet yaşadığı ÜskUdar semtine atfen Bildiride, şerbin Taksim Atatürk Kitaplığı, "Üsküdiiri", yerleştiği ve bayatının son kırk Osman Ergin 997/2 nüshası kullanılmıştır. yılını geçirdiği şehir olan Bursa 'ya ismiden 347 Seyyid Feyzullab Efendi, 1639 yılında Erzu "Bursevi" ve tarikatına tel.ııiıhen "Celveti" rum •da doğdu. İlk eğitimini yakın çevresin• lakaplan ile bilinir. Şiirdeki mahlası "Hakkl" den tamamladı. İstanbul'da padişah hocalığı dir. Hem anne hem de babası tarafından soyu da yapmış olan Erzurum yöresinin seçkin Peygamber Efendimiz'e dayanır. Aydos'da iiiimierinden Şeyh Mehmed Viini Efendi'nin başladığı tahsil hayatına Edirne'de devam derslerine devam etti. Hocası ile birlikte önce ebniş ve İstanbul'da tamamlamıştır. !674'te İstanbul'a oradan da padişabın bulunduğu Celveti usUl ve erkanı üzere sülükunu ikmal Edirne'ye gitti. 1667-68 senesi hac dönüşün ederekşeyhiAtpazarlı Osman Efendi'den ica de yine Viini Efendi'nin aracılığı ile Şebzade zet alıp irşada başlar. Ölümüne kadar sUrdüre• !I. Mustafa'ya hoca tiiyin edildi. Bundan son ceği elli yıllık irşad faaliyetinin ilk tiiyin yeri ra ilmiye mesleğinde hızla yükseldi. Çeşitli Üsküp'tür. Altı yıl kaldığı Üsküp'ten sonra 14 görevlerin akabinde Şeyhillislam oldu (1688). ay Köprülü'de ve üç sene kadar da Ustarum 17 gün süren bu ilk şeyhülisliimlığından as ca'da bulunur. Rumeli'de geçirdiği bu on yıl keri bir kanşıklık sonucu aziedilerek yedi yıl zarfında balkın ve devlet erkanının Kur'an kadar Erzurum'da yaşadı. Vaktiyle hocalığını ve Sünnet' e olan ilgisizliklerinden biziir olur. yapnğı IJ. Mustafa'nın tahta çıkışıyla Edir Bursa Celveti Şeyhi Sun'uUab Efendi'nin ne'ye davet edilerek ikinci kez şeyhülislamlık vetatı üzerine şeyhi Osman Fazlı Efendi ta makamına tayin edildi. Sultan üzerindeki bü• rafından 1685'de Bursa'ya istihlaf olunur. yük nüfiizunu kullanarak üst düzey devlet ka Bursa'da geçirdiği kırk uzun yıl onun te'lif demelerine yakın ve tanıdıklannın atanmasını ve irşad hayatının eo verimli yıllan olmuştur. sağladı. Hatta Osmanlı tarihinde ilk defa ken Başta Rülıii '/-Beyan ve Mulıammediyye Şerlıi disinden sonra oğlunun şeyhülisıam olması olmak üzere birçok hacimli ve önemli eseri hususunda padişahtan ferman bile aldı. Bunun ni burada kaleme alır. Hicaz, Şam ve Kıbns üzerine 1703 yılında, tarihlere Edirne Vak'ası seyahatlerinden başka ordunun maneviyatını veya Feyzullah Efendi Vak'ası adıyla geçen takviye etmek amacıyla ll. ve ID. Avusturya isyan. baş gösterdi. isyancılar tarafından feci seferlerine de katılmış ve Bursa 'ya yaralı ola işkencelerle öldürülecek cesedi Tunca nehrine rak dönmüştür. Tekirdağ ve Üsküdar'da da atıldı. Fetôvô-yı Feyziyye, Nesôyilıu'l-Miilı1k, hizmetlerde bulunan İsmail Hakkı Bursevi, Kitôbu '1-Ezkôr, Mecmiı 'a-i Hikôyôt, Letôif• 1725 Temmuz'unda Bursa'da vefat ebniştir. nônıe, Riyôzii'r-Rahme ve Hiişiye 'alii-Envii Kabri, Bursa'nın Tuzpazan semtinde kendi ri ~-Tenzil adlarında Arapça ve Türkçe eserleri ismiyle meşhur ziiviyesinin -haziresindedir. vardır. Hayali ve ailesi hakkında yurtiçi ve Tefsir, hadis, fıkıh, keliim, tasavvuf, edebiyat, dışında hazırlanmış yüksek lisans-doktora mev'ize ve tecvid sahalannda yüzden fazla tezleri bulunmaktadıf. (Bkz. Mehmet Serhan eser telif ebniştir. Eserleri ve biyografisi üze• Tayşi, (1995): "Feyzullab Efendi" mad., DİA, rine çok sayıda tez ve araştırma yapılmıştır. ~ C.l2, s.527-528.). Bildiride şerbin Taksim (Ayrmtılı bilgi için bkz. Ali Nam/ı, M Murat Atatürk Kitaplığı Osman Ergin 145/2 nüsha• Yurtsever. Yusuf Şevl..-i Yavuz, Cağfer Karadaş sından yararlanılmıştır. (2001): "İsmail