Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dali

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dali ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI Veli ÜNSAL ESKİÇAĞDA ÇORUH HAVZASI DOKTORA TEZİ TEZ YÖNETİCİSİ Doç. Dr. Alpaslan CEYLAN ERZURUM–2006 ÖZET DOKTORA TEZİ ESKİÇAĞDA ÇORUH HAVZASI Veli ÜNSAL Danışman: Doç. Dr. Alpaslan CEYLAN 2006-SAYFA 334+XVII Jüri: Doç. Dr. Alpaslan CEYLAN Prof. Dr. Enver KONUKÇU Prof. Dr. İlhami DURMUŞ Yrd. Doç. Dr. Nurettin KOÇHAN Yrd. Doç. Dr. Cemil KUTLU Çoruh Havzası’nın tarih öncesi ve tarihi çağları ile ilgili olan bu çalışma, bölgenin sahip olduğu coğrafi konumundan dolayı ayrı bir önem kazanmaktadır. Bölge coğrafyası, tarih öncesi çağlarda insanların yaşaması için gerekli olan tarım alanları, su kaynakları ve bunların oluşturduğu doğal geçitleri bünyesinde barındırmaktadır. Bunun sonucu olarak da çalışma sahası (Yukarı ve Orta Çoruh Havzası/Bayburt, İspir ve Yusufeli) tarih öncesi devirlerde sürekli yerleşmeye sahne olmuştur. Özellikle Son Kalkolitik ve Tunç çağı boyunca varlığını sürdüren Karaz kültürünün etkileri, havzanın yukarı kısmında kendini göstermektedir. Havza, tarihi çağlara Hayaşa Krallığı döneminde (M.Ö. II. binin ortası) geçmiştir. Hayaşalılar’dan bahseden Hitit kayıtları Kuzeydoğu Anadolu ile ilgili en eski belgelerdir. Ayrıca bölgedeki zengin maden kaynakları, Urartu Devleti’nin dikkatini çekmekte gecikmemiştir. Urartu Devleti kuruluş evresini tamamlar tamamlamaz sınırlarını, Çoruh Nehri’nin kaynağında yer alan Diauehi ülkesine kadar genişletmiştir. Tarihi çağlarda bölgede görülen tüm bu siyasi yapılanmalar çalışmada ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Ayrıca Çoruh Havzasında yapımına başlanan barajların tamamlanması ile su altında kalacak tarihi ve arkeolojik veriler bu çalışma ile literatüre kazandırılacaktır. Anahtar Kelimeler: Çoruh Havzası, Bayburt, İspir, Yusufeli, Karaz, Hayaşa, Urartu ve Diauehi. ABSTRACT Ph. D. THESIS CORUH BASIN IN ANCIENT HISTORY Veli ÜNSAL Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN 2006, PAGES 334+XVII Jury: Assoc. Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN Prof. Dr. Enver KONUKÇU Prof. Dr. İlhami DURMUŞ Assist. Prof. Dr. Nurettin KOÇHAN Assist. Prof. Dr. Cemil KUTLU This study related to prehistoric and historical ages of the Coruh Basin has a significant importance because of the geographical position of the region. That geography includes agricultural areas, water sources and natural passages which were necessary for the maintenance of life in the prehistoric ages. Therefore, the related region became a place of settlement during almost all of the prehistoric ages. Especially, the effects of the Karaz culture effective in Chalcolithic and Bronze ages are visible in the upper parts of the river basin. The river basin entered the historical ages in the middle of the 2nd millennium BC in region of the Haiasa Kingdom. The Hittite records about the Haiasa are the oldest documents relating North-East Anatolia. In addition, the rich metal sources were soon noticed by the Urartian state, which expanded its boundaries towards the Diauehi territory, which was near the Coruh River, as soon as it completed its establishment. The present study examines all these political foundations in the region in a detailed manner. In addition, the historical and archaeological data that will flood after the dams on the Coruh Basin have been finished will take their place in the literature with this study. Key Words: Coruh Basin, Bayburt, İspir, Yusufeli, Karaz, Haiasa, Urartian and Diauehi. ÖNSÖZ Bu çalışmada Çoruh Nehri’nin yukarı ve orta havzasında yer alan Bayburt, İspir ve Yusufeli çevrelerinin tarih öncesi çağları, tarihi çağları ve havzada gerçekleştirilen tarihi ve arkeolojik araştırmaların sonuçları ele alınmıştır. Havza genelinde Eskiçağ Tarihine yönelik araştırmalar yok denecek kadar azdır. Ayrıca bu bölgede yapımına başlanan barajlar, İspir’in kuzeydoğusu ile Yusufeli ilçe merkezi ve 18 köyünü su altında bırakacak ekolojik dengeyi, turizm potansiyelini ve zengin tarihi-arkeolojik verileri yok edecektir. Bu çalışma havzanın Eskiçağ tarihindeki eksiklikleri gidermek ve bunlara katkıda bulunmak amacıyla yapılmıştır. Bölgenin tarihi yol ağı üzerinde ve stratejik bir öneme sahip olmasından dolayı çalışma alanının daha iyi anlaşılabilmesi için, birinci bölümde Çoruh Nehri’nin konumu ve havzanın coğrafi özellikleri ön plana çıkarılmıştır. İkinci bölümde, havzanın tarih boyunca geçirdiği evrelere tarihi coğrafya aracılığı ile değinilmiş, bunu yaparken de, insan topluluklarının coğrafi faktörlerin etkisinde nasıl kaldığı ilkesi göz önünde bulundurulmuştur. Üçüncü bölümde Çoruh Havzasının tarih öncesi çağları incelenirken, genelde Anadolu’nun bütünü özelde ise havza ve yakın çevresi dikkate alınmıştır. Havzanın özellikle yukarı kısmında tarih öncesi çağların hemen hemen tümünde iskânla karşılaşılırken havzanın ortasında en erken yerleşme ya da buluntular şimdilik ilk Tunç çağına yerleştirilebilir. Son Kalkolitik ve ilk Tunç çağından itibaren, orijinini Erzurum ve çevresinin oluşturduğu Karaz Kültürü örneklerine Çoruh havzasının yukarı kısmında da rastlanması bu kültürün yayılım alanına yeni boyutlar kazandırmıştır. M.Ö. II. ve I. bindeki siyasi yapılanmalar dördüncü bölümde ele alınmıştır. M.Ö. II. binin ortalarında Hayaşa krallığı, sahip olduğu coğrafi konumdan ötürü, yüzelli yıl boyunca Hitit Devletini uğraştırmış, bunun sonucu olarak Hitit kayıtlarında yer almış ve bölgenin tarihi çağlarla tanışmasını sağlamışlardır. M.Ö. I. binin başlarında sınırları Çoruh Nehri’nin kaynağına kadar ulaşan Diauehi Krallığı bölgeye hâkim olmuştur. Bu krallığın yeraltı kaynakları Urartu Devletinin bölgeye sürekli seferler düzenlemesine sebep olmuş ve bu seferlerin sonucunda VIII krallık etkisiz hale getirilmiştir. Böylece Urartu Devleti’nin kuzeydeki egemenliği araştırma sahasına kadar genişlemiştir. Bölgede gerçekleştirilen tarihi ve arkeolojik araştırmaların sonuçlarına beşinci bölümde yer verilmiş, böylece tespit edilen yerleşmelerin Çoruh Havzasının Eskiçağ tarihine katkı sağlanması amaçlanmıştır. Ayrıca beşinci bölümle bütünlük oluşturması için çalışmanın sonuna haritalar, resimler ve çizimler eklenmiştir. Havzada gerçekleştirilen yorucu ama bir o kadarda zevkli arazi çalışmaları sırasında bana eşlik eden meslektaşlarıma ve öğrenci arkadaşlarıma, keramik ve haritaların çizimini yaparak bunların bilgisayara aktarılmasını yüklenen Arş. Gör. Yasin TOPALOĞLU’na ve tecrübesiyle bana yol gösteren Prof. Dr. Enver KONUKÇU’ya şükran borçluyum. Çalışmanın ortaya çıkışında, bana zamanının önemli kısmını ayıran, bilgisiyle beni sürekli yönlendiren hocam, danışmanım, Doç. Dr. Alpaslan CEYLAN’a sonsuz teşekkür ederim. Erzurum–2006 Veli ÜNSAL KISALTMALAR AAA Annals of Archaeology and Anthropology, London. AA Archäologischer Anzeiger, Berlin. Ac Ant Hung Acta Antiqua Academiae Scientiarum Hungaricae, Budapeşte. AfO Archiv für Orientforschung, Berlin-Graz. AfO-NF Archiv für Orientforschung-Neue Folge, Berlin. AJA American Journal of Archaeology, Baltimore, Norwood, Concord, New York. AMI Archaeologische Mitteilungen aus Iran, Berlin. Anadolu (Anatolia) Ankara Üniversitesi DTCF Arkeoloji Enstitüsü Yayını Ankara. AnAr Anadolu Araştırmaları, İstanbul. Anatolica Anatolica. Annuaire International pour les Civilisations de l’Asie Anterieure, Leiden. Antropoloji Paleoantropoloji Etneoloji, Prehistorya, Ankara. AO Der Alte Orientalia, Leipzig. Ar Or Archiv Orientalni, Prag. ARI I Assyrian Royal Inscriptions I, Wiesbaden. ArkST Arkeometri Sonuçları Toplantısı, Ankara. AST Araştırma Sonuçları Toplantısı, Ankara. AS Anatolian Studies, London. Ata. Konf Atatürk Konferansları, Ankara. X Ata. Üni. FEF Ede. Bil. Araş. Der Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Edebiyat Bilimleri Araştırma Dergisi, Erzurum. Belleten Belleten. Türk Tarih Kurumu, Ankara. BASOR Bulletin of the American Schools of Oriental Research, South Haley-New Hawen. BiOr Bibliotheca Orientalis, Leiden. CAH Cambridge Ancient History. Cambridge. CAUCASICA Zeitschrift für die Erforschung der Sprachen und Kulturen des Kaukasus und Armeniens, Leipzig. DTCFD Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesi Dergisi, Ankara. HChI Handbuch der Chaldischen Inschriften, Graz. IEJ Israel Exploration Journals, Jerusalem. IRAN Journal of the British Institute of Persian Studies, London. IRAQ Published by the British Shcool of Archaeology in Iraq, London. Ist. Mitt. İstanbuller Mitteilungen. Deutshes Archäologisches Institute, Tübingen. İA Türkiye Diyanet Vakfı, İslam Ansiklopedisi, İstanbul. JA Journal Asiatique, Paris. JAOS Journal of the American Oriental Society, New Hevan. JCS Journal of Cuneiform Studies, New Haven. XI JNES Journal of Near Eastern Studies, Chicago. KBo Keilschriftexte aus Boghazköi, Leipzig- Berlin. KUB Keilschrift-Urkunden aus Boğazköi, Berlin. KST Kazı Sonuçları Toplantısı, Ankara. LAR I-II Ancient Records of Assyria and Babylonia, Chicago. MDOG Mitteilungen der Deutschen Orient- Gesellschaft in Berlin, Berlin. MTA Maden Tetkik Arama Enstitüsü Dergisi, Ankara. MVAG Mitteilungen der Vorderasiatisch- ägyptischen Gesellschaft, Berlin. MVAeG Mitteilungen der Vorderasiatisch- ägyptischen Gesellschaft, Leipzig. ODTÜ Keban Projesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Keban Projesi Yayınları, Ankara. Or Ns Orientalia. Nova Series, Roma. PZ Prähistorische Zeitschrift, Berlin, Leipzig. RA Revue Archéologique, (Nouvelle Série) Paris. REA Revue des Etudes Anciennes, Strasbourg. RHA Revue Hittite et Asianique: Organe de la Societe des Etudes Hittites, Paris. RLV Reallexikon der Vorgeschichte, Berlin. Selçuk Üni. Eğitim Fak. Der. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Konya. TAD Türk Arkeoloji Dergisi, Ankara. XII TAY Türkiye Arkeoloji Yerleşmeleri,
Recommended publications
  • Oltu, Olur, Narman Ve Şenkaya Ilçelerinin Ekoturizm Potansiyelinin Swot Analizi Yöntemiyle Belirlenmesi1
    USOBED Uluslararası Batı International Journal of Research Article Karadeniz Sosyal ve Beşeri Western Black Sea Social and Araştırma Makalesi Bilimler Dergisi, 4(1): 87-115 Humanities Sciences https://doi.org/10.46452/baksoder.727180 30 Haziran-June, 2020 e-ISSN :2602-4594 OLTU, OLUR, NARMAN VE ŞENKAYA İLÇELERİNİN EKOTURİZM POTANSİYELİNİN SWOT ANALİZİ YÖNTEMİYLE BELİRLENMESİ1 Bilim Uzmanı Alparslan TANÇ* Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü [email protected] ORCID: 0000-0001-7191-9434 Dr. Öğr. Üyesi Nilgün SANALAN BİLİCİ Atatürk Üniversitesi, Turizm Fakültesi, Turizm İşletmeciliği Bölümü [email protected] ORCID: 0000-0001-2345-6789 ÖZ Bu günlerde ekoturizm olgusu hem dünyada hem de ülkemizde hızla gelişmektedir. Ülkemizin özellikle doğal, tarihi ve kültürel kaynaklar açısından zengin bir ülke olması ekoturizm olayının gerçekleştirilebilmesi için büyük bir fırsattır. Bu kaynakların verimli ve etkin kullanılabilmesi için tanıtıma ve reklam faaliyetlerine gereken önemi vermeli, ekoturizm prensiplerini oluşturmalı ve uygulamanın geliştirilmesi için plan ve yöntemler geliştirmelidir. Çünkü ekoturizm plansız ve özensiz yapılırsa amacının aksine çevreye ve yapıldığı yöreye ciddi zararlar verebilir. Çalışma alanını Erzurum’un kuzey ilçelerinden Oltu, Olur, Narman ve Şenkaya oluşturmaktadır. Bölge, iklimi, tarihi ve coğrafi konumu sayesinde yapılabilecek ekoturizm faaliyetlerine oldukça elverişlidir. Bu faaliyetlerin bazıları; akarsu turizmi, yayla turizmi, av turizmi, dağ turizmi, botanik turizmi, mağara turizmi, göl turizmi, doğa yürüyüşü, kuş gözlem, kamp turizmidir. Bu çalışmanın amacı, Oltu, Olur, Narman ve Şenkaya ilçelerinin ekoturizm potansiyellerinin belirlenmesi, SWOT analizlerinin yapılması, yerel halkın turizme bakış açısı ve ekoturizme engel olabilecek durumların değerlendirilmesidir. Bölgenin ekoturizm açısından zengin kaynaklara sahip olması, bu kaynakların değerlendirilmesi ve bölgeye katkı sağlaması çalışmanın önemini ortaya koymaktadır. Anahtar Kelimeler: Ekoturizm, Oltu, Olur, Narman, Şenkaya, Swot Analizi 1 Bu makale 1.
    [Show full text]
  • The Herodotos Project (OSU-Ugent): Studies in Ancient Ethnography
    Faculty of Literature and Philosophy Julie Boeten The Herodotos Project (OSU-UGent): Studies in Ancient Ethnography Barbarians in Strabo’s ‘Geography’ (Abii-Ionians) With a case-study: the Cappadocians Master thesis submitted in fulfilment of the requirements for the degree of Master in Linguistics and Literature, Greek and Latin. 2015 Promotor: Prof. Dr. Mark Janse UGent Department of Greek Linguistics Co-Promotores: Prof. Brian Joseph Ohio State University Dr. Christopher Brown Ohio State University ACKNOWLEDGMENT In this acknowledgment I would like to thank everybody who has in some way been a part of this master thesis. First and foremost I want to thank my promotor Prof. Janse for giving me the opportunity to write my thesis in the context of the Herodotos Project, and for giving me suggestions and answering my questions. I am also grateful to Prof. Joseph and Dr. Brown, who have given Anke and me the chance to be a part of the Herodotos Project and who have consented into being our co- promotores. On a whole other level I wish to express my thanks to my parents, without whom I would not have been able to study at all. They have also supported me throughout the writing process and have read parts of the draft. Finally, I would also like to thank Kenneth, for being there for me and for correcting some passages of the thesis. Julie Boeten NEDERLANDSE SAMENVATTING Deze scriptie is geschreven in het kader van het Herodotos Project, een onderneming van de Ohio State University in samenwerking met UGent. De doelstelling van het project is het aanleggen van een databank met alle volkeren die gekend waren in de oudheid.
    [Show full text]
  • Eastern Anatolia
    A general survey of the vegetation of north - eastern anatolia by İBRAHİM AT AL AY Introduction The study area named NE Anatolia which is bounded by the Erzurum-Rize line on the west, the Erzurum-Tuzluca line or the Aras river valley on the south, comprises the subregion of the Eastern Black Sea and the subregion of Erzurum- Kars in Eastern Anatolia. From the vegetational point of view, the lower part of the Eastern Black Sea Mountains was covered by broad-leaved forests, and the upper section was occupied by pine forests. The southern slopes of the East Black Sea Mountains were covered by xerophytic and winter hardy forest from the bottom to the upper section, while the slopes facing the north of the ranges were covered by winter hardy and humid forests such as spurce, fir and Scotch pine. The upper watershed areas of the Çoruh river basin were occupied by oak, juniper, and shrub formations. The northern slopes and upper part of the continental sector of Eastern Ana­ tolia were occupied by scotch pine. Natural steppe vegetation was common on the tectonic corridor of the Aras valley, the Oltu basin, and the Kağızman-Tuzluca basin. Destroyed forest areas were covered by the mountain steppe which belong to the irano-Turanian ele­ ments. Tall prairie-like grass was seen between the Erzurum-Kars plateau. Alpine and subalpine grasses were widespread on the upper part of mountains. The aim of this short article is to explain the distribution of vegetation-for- mation and the evolution of vegetation and floristic composition in this region.
    [Show full text]
  • Doğu Anadolu Yiğişim Karmaşiği (Tortum-Narman-Oltu-Pasinler- Horasan-Erzurum Kd Türkiye ) Kuzey Kesimi Metalojenik Kuşak Mi Dir ?
    DOĞU ANADOLU YIĞIŞIM KARMAŞIĞI (TORTUM-NARMAN-OLTU-PASİNLER- HORASAN-ERZURUM KD TÜRKİYE ) KUZEY KESİMİ METALOJENİK KUŞAK MI DIR ? İsmet Cengiz1, Mehmet Aslan2, Serkan Özkümüş3 ve Neşat Konak4 1 Demir Export A.Ş., Ankara, Türkiye, 2 MTA Orta Anadolu IV. Bölge Müdürlüğü, Malatya, Türkiye, 3 MTA Genel Müdürlüğü, Maden Etüt ve Arama Dairesi, 06800, Ankara, Türkiye, 4 MTA Genel Müdürlüğü, Jeoloji Etütleri Dairesi, 06800, Ankara, Türkiye. İnceleme alanı, Erzurum kuzeyinde, Tortum-Narman-Oltu-Şenkaya-Pasinler ve Horasan ilçeleri arasında yer almakta olup “Doğu Anadolu Yığışım Karmaşığı” olarak tanımlanan bölgenin kuzey kenarını oluşturmaktadır. Yığışım karmaşığının en yaşlı kaya birimleri temeli oluşturan Erzurum Kars Ofiyolit Zonuna ait ofiyolitik kayaçlardır. Tipik bir yığışım pirizması özelliğinde ve melanj karekteri sunan bu birim üzerine, Eosenden Pliyo-Kuvaternere kadar devam eden volkano sedimanter bir istif gelmektedir. MTA tarafından son yıllarda bu bölgede yapılan çalışmalarda farklı tip alterasyon ve cevherleşmeler tespit edilmiştir. Ofiyolitik kayaçlarda krom cevherleşmelerinin yanında Kıbrıs Tip Masif Sülfit ile Lisvenitlere bağlı epitermal sistemde gelişmiş civa ve altın; Tersiyer havzada ise damar tip Cu-Pb-Zn ve epitermal As-Au cevherleşmeleri izlenir. Belirli bir dizilim ve farklı litolojiler içinde yer alan bu alterasyon ve cevherleşmeler, Doğu Anadolu Yığışım Karmaşığı olarak adlandırılan bölgenin kuzey kesimini önemli bir metalojenik kuşak haline getirmektedir. Anahtar Kelimeler: Metalojenik Kuşak, Erzurum Kars Ofiyolit Zonu, Doğu Anadolu Yığışım. IS THE NORTHERN SECTION OF THE EASTERN ANATOLIAN ACCERETIONARY PRISM (TORTUM-NARMAN-OLTU-PASİNLER- HORASAN-ERZURUM NE TURKEY ) A METALLOGENIC BELT ? İsmet Cengiz1, Mehmet Aslan2, Serkan Özkümüş3 and Neşat Konak4 1 Demir Export A.Ş., Ankara, Turkey, 2 MTA Orta Anadolu IV. Bölge Müdürlüğü, Malatya, Turkey, 3 MTA Genel Müdürlüğü, Maden Etüt ve Arama Dairesi, 06800, Ankara, Turkey, 4 MTA Genel Müdürlüğü, Jeoloji Etütleri Dairesi, 06800, Ankara, Turkey.
    [Show full text]
  • 10160542 Syzleymely Kesy
    ERZURUM İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI NORM KADRO FAZLASI SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLERİN KESİN SONUÇ LİSTESİ KADROSUNUN HİZMET S.NO İLÇESİ ADI-SOYADI BRANŞI ATANDIĞI OKUL BULUNDUĞU OKUL PUANI 1 AŞKALE PINAR ÖZER DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ İBRAHİM POLAT İLKOKULU 95.34 AŞKALE İNKILAP ORTAOKULU 2 AŞKALE SÜMEYYE ÖZEKİN DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ATATÜRK İMKB YATILI BÖLGE ORTAOKULU 93.66 AŞKALE ERZURUM AŞKALE İMKB ANADOLU LİSESİ 3 AŞKALE MERVE GÜRSEL DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ATATÜRK İMKB YATILI BÖLGE ORTAOKULU 82.00 AŞKALE KARAFATMA ORTAOKULU 4 AŞKALE EMİRSULTAN DEMİREŞİK DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ AŞKALE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 80.33 AŞKALE MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ (RESEN) 5 AŞKALE MELDA ŞİMŞEK İNGİLİZCE ORTABAHÇE ORTAOKULU 80.10 AŞKALE KANDİLLİ İMKB ANADOLU LİSESİ 6 AŞKALE CELAL GÜLTEKİN MATEMATİK AŞKALE MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ 92.33 AŞKALE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 7 AŞKALE EMRAH KURT SINIF ÖĞRETMENLİĞİ GÜLLÜDERE İLKOKULU 95.67 AŞKALE İNKILAP İLKOKULU 8 AŞKALE MERVE ÖKSÜZ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ TOPALÇAVUŞ İLKOKULU 95.33 AŞKALE KOÇAK İLKOKULU 9 AŞKALE DOĞANAY DENK SINIF ÖĞRETMENLİĞİ NAHİYE GÖLÖREN İLKOKULU 81.33 AŞKALE KOÇAK İLKOKULU 10 AZİZİYE SELİM KURTARAN FİZİK AZİZİYE ILICA ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 94.33 PALANDÖKEN YILDIZKENT HÜSEYİN AVNİ ULAŞ ANADOLU LİSESİ 11 ÇAT İSHAK AKTAŞ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ MERKEZ İLKOKULU 88.00 ÇAT ŞEHİT OSMAN GÜLMEZ ORTAOKULU 12 ÇAT BORA ZENGİN MATEMATİK YAVİ ANADOLU LİSESİ 78.33 ÇAT ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 13 ÇAT SİBEL ÇELİK MUHASEBE VE FİNASMAN ÇAT ÇOK
    [Show full text]
  • Annexation of Georgia in Russian Empire
    1 George Anchabadze HISTORY OF GEORGIA SHORT SKETCH Caucasian House TBILISI 2005 2 George Anchabadze. History of Georgia. Short sketch Above-mentioned work is a research-popular sketch. There are key moments of the history of country since ancient times until the present moment. While working on the sketch the author based on the historical sources of Georgia and the research works of Georgian scientists (including himself). The work is focused on a wide circle of the readers. გიორგი ანჩაბაძე. საქართველოს ისტორია. მოკლე ნარკვევი წინამდებარე ნაშრომი წარმოადგენს საქართველოს ისტორიის სამეცნიერ-პოპულარულ ნარკვევს. მასში მოკლედაა გადმოცემული ქვეყნის ისტორიის ძირითადი მომენტები უძველესი ხანიდან ჩვენს დრომდე. ნარკვევზე მუშაობისას ავტორი ეყრდნობოდა საქართველოს ისტორიის წყაროებსა და ქართველ მეცნიერთა (მათ შორის საკუთარ) გამოკვლევებს. ნაშრომი განკუთვნილია მკითხველთა ფართო წრისათვის. ISBN99928-71-59-8 © George Anchabadze, 2005 © გიორგი ანჩაბაძე, 2005 3 Early Ancient Georgia (till the end of the IV cen. B.C.) Existence of ancient human being on Georgian territory is confirmed from the early stages of anthropogenesis. Nearby Dmanisi valley (80 km south-west of Tbilisi) the remnants of homo erectus are found, age of them is about 1,8 million years old. At present it is the oldest trace in Euro-Asia. Later on the Stone Age a man took the whole territory of Georgia. Former settlements of Ashel period (400–100 thousand years ago) are discovered as on the coast of the Black Sea as in the regions within highland Georgia. Approximately 6–7 thousands years ago people on the territory of Georgia began to use as the instruments not only the stone but the metals as well.
    [Show full text]
  • Eskġçağ Anadolu'sunda Beslenme (M.Ö
    ESKĠÇAĞ ANADOLU'SUNDA BESLENME (M.Ö. II. BĠN YILIN SONUNA KADAR) T.C. Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi Tarih Anabilim Dalı Eskiçağ Tarihi Programı EBRU ACAR DanıĢman: Prof. Dr. Yusuf KILIÇ Temmuz 2019 DENĠZLĠ ÖNSÖZ Beslenme tüm yaĢayan canlıların hayatta kalabilmesi için son derece önem arz eden bir gereksinimdir. Tıpkı diğer canlılar gibi insanoğlu da gerek hayatta kalabilmek gerekse daha refah bir yaĢam sürdürebilmek için çeĢitli besin maddelerine ihtiyaç duymuĢtur. Bu ihtiyaçları ise genel olarak üç aĢamada temin etme yoluna gitmiĢtir. Bunlardan birincisi; yaĢadığı coğrafyada bulunan av hayvanlarını avlayarak, ikincisi; doğada yetiĢen doğal besin kaynaklarını toplayarak, üçüncü ve en önemlisi kabul edilen çeĢitli tarım ürünleri yetiĢtirerek ve bazı hayvanları evcilleĢtirerek sağlamıĢtır. Tarım ürünlerinden ise baĢta besin değeri yüksek ve uygun Ģartlar oluĢturulduğunda uzun süre bozulmadan saklanabilen buğday ve arpa gibi tahıl ürünleri önemli bir yere sahip olmuĢtur. Tahıl grubunun yanı sıra çeĢitli meyve ve sebzelerin yetiĢtirilmesi ile coğrafyaya göre uyum sağlayan deve, at, sığır, koyun, keçi, arı ve hatta domuz gibi hayvanların evcilleĢtirilerek etinden ve bu hayvanlardan elde edilen besin maddelerinden yararlanılmıĢtır. Eskiçağ Anadolu coğrafyasında yaĢayan toplumların beslenme alıĢkanlıklarını ele aldığımız tezimizde; Neolitik Dönemden baĢlayarak M.Ö. 2. bin yılın sonuna kadar geçen süre zarfında arkeolojik çalıĢmalar sonucu elde edilen bulgular, transkripti yapılmıĢ Asurca ve Hititçe çivi yazılı
    [Show full text]
  • The Spread of Christianity in the Eastern Black Sea Littoral (Written and Archaeological Sources)*
    9863-07_AncientW&E_09 07-11-2007 16:04 Pagina 177 doi: 10.2143/AWE.6.0.2022799 AWE 6 (2007) 177-219 THE SPREAD OF CHRISTIANITY IN THE EASTERN BLACK SEA LITTORAL (WRITTEN AND ARCHAEOLOGICAL SOURCES)* L.G. KHRUSHKOVA Abstract This article presents a brief summary of the literary and archaeological evidence for the spread and consolidation of Christianity in the eastern Black Sea littoral during the early Christian era (4th-7th centuries AD). Colchis is one of the regions of the late antique world for which the archaeological evidence of Christianisation is greater and more varied than the literary. Developments during the past decade in the field of early Christian archaeology now enable this process to be described in considerably greater detail The eastern Black Sea littoral–ancient Colchis–comprises (from north to south) part of the Sochi district of the Krasnodar region of the Russian Federation as far as the River Psou, then Abkhazia as far as the River Ingur (Engur), and, further south, the western provinces of Georgia: Megrelia (Samegrelo), Guria, Imereti and Adzhara (Fig. 1). This article provides a summary of the literary and archaeological evidence for the spread and consolidation of Christianity in the region during the early Christ- ian era (4th-7th centuries AD).1 Colchis is one of the regions of late antiquity for which the archaeological evidence of Christianisation is greater and more varied than the literary. Progress during the past decade in the field of early Christian archaeology now enables this process to be described in considerably greater detail.2 The many early Christian monuments of Colchis are found in ancient cities and fortresses that are familiar through the written sources.3 These include Pityus (modern Pitsunda, Abkhazian Mzakhara, Georgian Bichvinta); Nitike (modern Gagra); Trakheia, which is surely Anakopiya (modern Novyi Afon, Abkhazian Psyrtskha); Dioscuria/ * Translated from Russian by Brent Davis.
    [Show full text]
  • Axes in the Ancient and Early Middle Ages in Iberia-Colchis Irakli Anchabadze
    Axes in the Ancient and Early Middle Ages in Iberia-Colchis Irakli Anchabadze An Axe belongs to the type of offensive weapons, which was used in fierce battles. This weapon was used in metal-paved wooden handle for agricultural purposes as well, so it is often difficult to separate between combat and economic axes. Based on the Archaeological data, we can argue that after spear the axe was the most massive weapon in the ancient Colchis-Iberia. In Transcaucasia the iron axes appeared around VIII century BC. Initially they co-existed with Colchis-Koban type bronze axes and repeat them in form. It seems that at this time they mainly had a military purpose; however, it is also possible that they had some religious function as well, as an evidenced we can talk about the many miniature axes discovered in tombs. The bronze and iron axes are usually found in the tombs in the complex of other weapons (most often spearheads). The number of iron axes significantly increases in the monuments of the VII-VI centuries BC and from VI BC only metal samples are to be found [Esaian.., 1985: 79]. At this time similarities with the bronze axes fall apart and the iron axes develop in their own, peculiar forms. The starting point for the classification of Axes is the parts of the shape, width and proportions. For example, the head may be asymmetrical, which means that the head unequally expands from the haft/handle. A symmetrical axe is when it expands evenly on both sides of the haft/handle.
    [Show full text]
  • Tedo Dundua, Emil Avdaliani Georgia (Colchis/Lazica and Iberia) Within
    ivane javaxiSvilis saxelobis Tbilisis saxelmwifo universitetis saqarTvelos istoriis institutis Sromebi. XII Tbilisi. 2017 Tedo Dundua, Emil Avdaliani Georgia (Colchis/Lazica and Iberia) within the Imperial Defense-Systems: Roman and Early Byzantine Cases Introduction There are two ways to prove Georgia’s place within the NATO Alliance. First is the current argument urging for total Euro-Atlantic unity, next – historical one. Previous pan-European (Roman and Early Byzantine) military presence in Georgia can be applied to the present discussion. The article covers this issue. Roman Period. Frankish Limitanei in Lazica Before being totally destroyed, Imperial security system actually had shown three gradual phases of development. Huge number of the Italian colonists with the best technologies, swift and comfortable communications, the most prominent industrial output, Roman citizenship, municipal freedom – that was the Roman gift for the Western provinces in the 1st-2nd cc. A.D. Sincere intimacy with the metropolis had been founded as a direct result of complete satisfaction. It paved the way to the Romanization. As for the Greeks, the Romans reserved a quite life and economic stability. Still beyond the Roman Rhine, Danube and Pontus there were others favouring to this concept of pan-European integration. The happy client kings used to be awarded with the Roman citizenship. And for the Julio- Claudians these client kingdoms formed the first defense-line of the Imperial territories. A little behind, the whole perimeter had been dotted by solid 45 saqarTvelos istoriis institutis Sromebi. XII legionary concentrations, proving the system to be impregnable. No cardinal changes took place in the era of the Antonines, except of annexation of the client kingdoms and breaking the big concentrations in favour of scattering the legions along the whole frontier.
    [Show full text]
  • Anatolian Studies
    ANATOLIAN STUDIES Journal of the British Institute of Archaeology at Ankara VOL III 1953 CONTENTS Page Council's Report and Financial Statement 3 Summary of Archaeological Work in Turkey, 1952 9 The Sultantepe Tablets, by O. R. Gurney 15 Sultantepe, by Seton Lloyd and Nun Gokce ------ 27 Karatepe, the Key to Hittite Hieroglyphs, by R. D. Barnett 53 Pagan Syrian Monuments in the Vilayet of Urfa, by J. B. Segal 97 Urartian Bronzes from Erzincan, by R. D. Barnett and Nun Gdkce - - 121 Published annually by THE BRITISH INSTITUTE OF ARCHAEOLOGY AT ANKARA Room 114, RTB House, 151 Gower Street, London, W.C.1 Price £2 5s. Od. Downloaded from https://www.cambridge.org/core. IP address: 170.106.202.126, on 29 Sep 2021 at 12:48:20, subject to the Cambridge Core terms of use, available at https://www.cambridge.org/core/terms. https://doi.org/10.1017/S0066154600000089 NOTES FOR CONTRIBUTORS The titles of books and periodicals should be written in italics (in typing, under- lined), the titles of articles in periodicals in Roman letters between quotation marks. REFERENCES : The volume and date of a periodical and the publication date of a book should both be cited in the first reference to it. The number of a volume in a series should be written in capital Roman numerals. TRANSCRIPTION : Modern Turkish place and personal names should always be written in the current Turkish orthography. In typing, the dotless i should be represented by / in the body of a word. GREEK NAMES which have become established in English usage should be given in the familiar English form (e.g., Ptolemy).
    [Show full text]
  • Medicinal Ethnobotany of Wild Plants
    Kazancı et al. Journal of Ethnobiology and Ethnomedicine (2020) 16:71 https://doi.org/10.1186/s13002-020-00415-y RESEARCH Open Access Medicinal ethnobotany of wild plants: a cross-cultural comparison around Georgia- Turkey border, the Western Lesser Caucasus Ceren Kazancı1* , Soner Oruç2 and Marine Mosulishvili1 Abstract Background: The Mountains of the Western Lesser Caucasus with its rich plant diversity, multicultural and multilingual nature host diverse ethnobotanical knowledge related to medicinal plants. However, cross-cultural medicinal ethnobotany and patterns of plant knowledge have not yet been investigated in the region. Doing so could highlight the salient medicinal plant species and show the variations between communities. This study aimed to determine and discuss the similarities and differences of medicinal ethnobotany among people living in highland pastures on both sides of the Georgia-Turkey border. Methods: During the 2017 and 2018 summer transhumance period, 119 participants (74 in Turkey, 45 in Georgia) were interviewed with semi-structured questions. The data was structured in use-reports (URs) following the ICPC classification. Cultural Importance (CI) Index, informant consensus factor (FIC), shared/separate species-use combinations, as well as literature data were used for comparing medicinal ethnobotany of the communities. Results: One thousand five hundred six UR for 152 native wild plant species were documented. More than half of the species are in common on both sides of the border. Out of 817 species-use combinations, only 9% of the use incidences are shared between communities across the border. Around 66% of these reports had not been previously mentioned specifically in the compared literature.
    [Show full text]