<<

abaka lifi (Alm. Manilahanf, m; Fr. fibre d'abaca, f; İng. abaca fiber) teks. Muzgiller familyasının bir üyesi olan abaka bitkisinin yapraklarından elde edilen, şapka ve halat gibi ürünlerin yapımında kullanılan, krem beyazdan kahverengiye kadar renkleri olan, dayanıklı, kaba, sert bir lif; eşanlam: manila keneviri. abiye (Alm. Abendkleid, n; Fr. robe de soirée, f; İng. evening dress) teks. Özel günlerde giyilen, gösterişli, şık kadın giysisi. abraj bkz. teks. dalgalı boyama kusuru. açıcı silindir (Alm. Auflösewalze, f; Fr. cylindre défibreur, m; İng. opening cylinder; opening roller) teks. Rotorlu açık uç eğirme ve sürtünmeli açık uç eğirme makinelerinde, beslenen lif bandının açılması ve temizlenmesi görevini yerine getiren, üzerinde genellikle testere dişli garnitür bulunan temel eğirme elemanı. açık ağızlık (Alm. Offenfach, n; Fr. pas ouvert, m; pas stationnaire, m; İng. open ) teks. Dokuma işlemi sırasında örgü birimine göre yapılan seçim sonucu, konum değiştirmesi istenilen çerçevelerin alt ya da üst konuma doğru hareket ettiği, konumu değişmeyecek çerçevelerin ise önceki konumlarında bekleme yaptığı ağızlık türü. açık elyaf boyama aparatı (Alm. Packapparat, n; Fr. machine de teinture en bourse, f; İng. loose stock dyeing machine) teks. Liflerin ve bazen çile halindeki ipliklerin delikli taşıyıcı kovalara doldurulup boyandığı aparat. açık en boyama (Alm. Breitfärben, n; Fr. teinture au large, f; İng. open width dyeing) teks. Kumaşın, kenarlarını enine yönde geren bir mekanizmayla tutturularak açık ve düz halde kırışmadan boyanması. açık halde boyama (Alm. Slasher Färben, n; Fr. teinture slasher, f; İng. sheet dyeing; slasher dyeing) teks. Denim üretiminde kullanılacak çözgü ipliklerinin halat oluşturmadan çözgü levendine aktarılmış halde kesiksiz olarak haşıllanması ve boyanması işlemi. açık halde döngü boyama (teks. loop boyama) (Alm. Färben in der Schlaufe, n; İng. loop dyeing) teks. Denim üretiminde kullanılacak çözgü ipliklerinin açık halde, ancak açık halde boyamanın aksine hep aynı boyama teknesinden, istenilen renk koyuluğu elde edilene kadar çok sayıda (4-10 defa) geçirilip her tekneye dalışın ardından hava ile yükseltgenmesi şeklinde yapılan boyama işlemi. açık ilmek (Alm. offene Masche, f; Fr. maille ouverte, f; İng. open loop) teks. Çözgü örmeciliğinde, üst yatırım ve onu izleyen alt yatırımların aynı yönde olması durumunda elde edilen ilmek şekli. açık uç ipliği (Alm. open-end Garn, n; Rotorgarn, n; Fr. fil à fibres libérées, m; İng. open-end ) teks. Kesikli liflerden, rotor, hava jeti ya da sürtünme gibi açık uç eğirme yöntemleri kullanılarak eğrilmiş iplik. açılmış renk (Alm. Farbstich, m; Fr. teinte légère, f; teinture fugitive, f; İng. tint) teks. Bir renge beyaz ilave ederek elde edilen renk tonu; eşanlam: aklaştırılmış renk. afinite bkz. teks. ilginlik. ağartma (teks. kasar) 1. (Alm. Bleichung, f; Fr. blanchiment, m; İng. bleaching) deri. teks. Tekstil ya da deri malzemelerinin bir ön terbiye işlemi olarak indirgen ya da yükseltgen maddelerle doğal renklerinden arındırılıp beyazlatılması işlemi; eşanlam: aklaştırma, beyazlatma. 2. kim. Madde bünyesinde bulunan safsızlıkların fiziksel ya da kimyasal aracılarla giderilmesi sonunda rengin açılması, aklaşması. ağırlaştırma (Alm. Beschwerung, f; Fr. matière de charge, f; produit de remplissage, m; İng. filling; loading; weighting) teks. Selüloz liflerinden yapılmış kumaşların daha ağır ve dolgun bir tutum kazanmasını sağlamak için bitim işlemleri banyosuna sodyum sülfat, magnezyum sülfat, baryum sülfat, kalsiyum sülfat gibi bileşiklerin ilave edilmesi. ağızlık (Alm. Fach, n; Fr. foule, f; İng. shed) teks. Atkı atımından önce çözgü ipliklerinin iki tabakaya ayrılarak oluşturduğu üçgen kesitli tünel. akarsuda havuzlama (Alm. Strömungrösten, n; Fr. rouissage à l’eau courrante, m; İng. stream retting) teks. Keten, kenevir gibi bazı bitki gövdelerinin akarsuya daldırılıp çürütülerek lif elde edilmesini sağlayan bir havuzlama çeşidi. akıllı tekstil (Alm. intelligente Textilware, f; Fr. intelligent; İng. intelligent textile; smart textile) teks. Mekanik, ısıl, kimyasal, elektriksel, manyetik gibi uyarıcı ya da dış koşulları algılayıp tepki verebilen tekstil ürünleri. akrilik fiber bkz. teks. akrilik lif. akrilik lif (teks. akrilik fiber; teks. poliakrilnitril lifi) (Alm. Acrylfaser, f; Fr. fibre acrylique, f; İng. acrylic fiber) teks. Kimyasal yapısında en az %85 oranında akrilonitril içeren, akrilonitril ve bir komonomerin oluşturduğu polimerden elde edilen, yapay lifler arasında yüne en çok benzeyen elyaf türü. aks (teks. kros) 1. (Alm. Kreuz, n; Fr. croix, f; İng. cross) teks. Tekstil basmacılığında, desenin tam ya da ölçekli olarak küçültülmüş boyutlardaki tekrar aralığı ölçülerini belirleyen hassas, ince, "+" şeklindeki işaret. 2. bkz. mak. dingil. aksesuar (Alm. Accessoire, n; Zubehör, n; Fr. accessoire, m; İng. accessory) teks. Giysiyi bütünleyen düğme, ayakkabı, çanta, kemer, şapka, eldiven, fular, mücevher gibi eşyalar. aktif akıllı tekstil (Alm. aktive intelligente Textilware; Fr. textile intelligent actif; İng. active smart textile) teks. Biçim belleğine sahip, ısı depolayan, düzenleyen, ve/veya üreten, buhar soğurabilen, tekstil ürün örneklerinde olduğu gibi, edilgen akıllı tekstillerden daha gelişmiş olarak algıçların yanı sıra içerdiği eyleyiciler sayesinde tepki verebilen tekstil ürünleri. aktif klor (Alm. Aktivchlor, n; Fr. chlore actif, m; İng. active chlorine) teks. Tekstil malzemelerinin sodyum hipokloritle ağartılmasında yükseltgenmeyi sağlayan, ağartma gücü olan klor. aktivatör (Alm. Aktivator, m; Fr. activateur, m; İng. activator) 1. biyom. Prokaryotlarda DNA üzerinde özgül bölgelere bağlanarak transkripsiyonu uyaran, pozitif kontrolde iş gören düzenleyici protein. 2. kim. Fosforun kristal yapısına eklenerek daha uzun ya da daha kısa ışıma gibi istenen özellikleri kazandıran katkılayıcı madde. 3. bkz. teks. etkinleştirici. akunt lifi (İng. akund; akund floss; calotropis floss) teks. Doğal olarak Güney Asya ve Afrika'da yetişen Calotropis procera ve C. gigantea bitkilerinin tohumlarından elde edilen, bazen kapokla karıştırılarak kullanılan tohum lifi. aldatıcı kontrast (Alm. illusorischer Kontrast; Fr. contraste illusoire, m; İng. illusory contrast) teks. Siyah, beyaz ya da gri renklerin etkisiyle bir rengin farklı görünmesi; eşanlam: yanıltıcı kontrast. alıcı kanca (İng. taker gripper) teks. Çift kancalı dokuma makinesinde atkı atımı sırasında verici kanca yardımıyla ağızlığın ortasına kadar taşınan atkı ipliğini alıp karşı tarafa ileten dokuma makinesi elemanı. alıcı silindir (Alm. Abstreifwalze, f; Fr. détacheur, m; İng. stripper) teks. Uzun lif iplikçiliğinde, tarak makinesinde tambur üzerinden lifi alarak çalışıcı silindire aktaran, üzeri garnitür telleri ile kaplı silindir. alıkonan banyo (Alm. Flottenaufnahme, f; Fr. absorption de flotté, f; İng. liquor pick-up; liquor up- take) teks. Tekstil malzemesinin terbiye işlem çözeltisi ile emdirilip sıkıldıktan sonra üzerinde kalan işlem çözeltisinin tekstil malzemesinin ağırlığına göre yüzde olarak miktarı; eşanlam: alınan flotte, alınan banyo. alizarin (Alm. Alizarin, n; Fr. alizarine, f; İng. alizarin) teks. Günümüzde katrandan sentezlenen, aslında kökboya bitkisinin kökünde glikozit halinde bulunan, C14H8O4 formülünde antrakinon türevi olan turuncu kırmızı renkli bir boyarmadde. aljinat lifi (Alm. Alginat-Faser, f; Fr. fibre d'alginate, f; İng. alginate fiber) teks. Deniz yosunlarından çöktürülen aljinik asidin, sodyum karbonatta çözünmesiyle elde edilen sodyum aljinattan lif çekilerek üretilen ve dantel yapımında, tiyatro perdeliklerinde, tıbbi tekstillerde kullanılan bir lif. alkali haslığı (Alm. Alkaliechtheit, f; Fr. résistance aux alcalis, f; İng. alkali fastness) deri. teks. Boyanmış ya da basılmış tekstil ya da deri malzemesinin belirli koşullar altında bazlara, genellikle soda çözeltisine karşı gösterdikleri dayanıklılık. alpaka lifi (Alm. Alpakahaar, n; Fr. poil d'alpaca, m; İng. alpaca fiber) teks. Deve familyasından, Güney Amerika'da yaşayan alpakanın tüylerinin kırkılması ile elde edilen eldiven, eşarp, şapka, giysi üretiminde kullanılan parlak, ipeksi hayvansal lif. alt yatırım (Alm. Unterlegung, f; Fr. changement latéral de l'arbre à cames, m; İng. shogging; underlap) teks. Çözgü örmeciliğinde ilmek oluşumu sırasında yatırım raylarının iğnelerin arka tarafında ve iğnelere paralel olarak yaptığı yanal hareket. alta açılan ağızlık teks. Dokuma makinesinde, örgü birimine göre kumaşın arka yüzünde yer alacak çözgü ipliklerinin bağlı olduğu çerçevelerin, çözgü ve göğüs köprülerinin oluşturduğu yatay çizgiden aşağıya indirilmesiyle oluşturulan ağızlık. altta kapalı ağızlık (Alm. Geschlossenfach, n; Fr. foule fermée, f; İng. closed shed) teks. Her atkı atımından sonra ağızlık kapanırken tüm çerçevelerin alt pozisyona geldiği ve örgü birimine göre hangi çerçevenin üst konuma yükseleceğinin bu konumda belirlendiği ağızlık türü.

Amerikan bezi (Fr. étoffe unie non blanchie, f; İng. unbleached plain fabric) teks. Bezayağı örgü yapısında, genellikle Ne 12-16 numara karde pamuk ipliğinden, sıklığı 15-20 tel/cm olarak dokunan ve ağartma işlemi uygulanmayan kumaş; eşanlam: kaput bezi. amorf bölge (Alm. amorphe Zone, f; amorpher Bereich, m; Fr. zone amorphe, f; İng. amorphous region) teks. Lif yapısında yer alan bazı polimerlerin arasındaki bağların yetersiz olmasından dolayı su ya da çeşitli çözeltilerin lif yapısına kolay girebildiği kısım. ana çekim (Alm. Hauptverzug, m; Fr. étirage principal; İng. main draft) teks. İplik üretiminde, iki bölgeli çekim sistemlerinde, ön çekim bölgesinden sonra yer alan, malzemenin çekilerek istenilen doğrusal yoğunluğa getirildiği çekim; eşanlam: esas çekim. ana pat yöntemi (teks. kökboya yöntemi) (Alm. Stammansatz Methode, f; İng. stock formulation method) teks. Gerekli kimyasal maddeler ilave edilmiş ana kıvamlaştırıcı patın hazırlandığı ve baskı boyası hazırlanırken buna istenilen miktarda boyarmaddenin ilave edildiği çalışma şekli. ana renkler 1. (Alm. Grundfarben, pl; Fr. couleurs primaires, pl; couleurs principales, pl; İng. primary colors) deri. teks. Pigment ve boyarmaddelerde belirli bir rengi elde etmek için belirli oranlarda karıştırılan sarı, kırmızı ve mavi renkleri; eşanlam: birinci derece renkler, primer renkler. 2. elk. Toplanır renk sisteminde belirli bir rengi oluşturmak için belirli oranlarda karıştırılan mavi, kırmızı ve yeşil renkler; eşanlam: birincil renkler.

Ankara tavşanı yünü (İng. wool of Ankara rabbit) teks. Ankara tavşanından elde edilen lif. anorak (Alm. Anorak, m; Fr. anorak, m; İng. anorak) teks. Başlıklı, rüzgâr ve su geçirmeyen, soğuktan koruma amaçlı kullanılan, astarlı ya da astarsız spor ceket. anti-tiksotropi (Alm. Anti-Thixotropie, f; Rheopexie, f; Fr. rhéopexie, f; İng. anti-thixotropy; rheopexy) teks. Koloit sistemlerin ağdalılığının, makaslama gerilmesi arttıkça artması, düştükçe azalması durumunun gecikmeyle meydana gelmesi. antibakteriyal bitim işlemi (Alm. antibakterielle Ausrüstung; Fr. apprêt antibactérien, m; İng. antibacterial finish) teks. Tekstil malzemelerinin üzerinde bakteri gelişimini önlemek ve/veya öldürmek amacıyla yapılan bitim işlemi. antiklorlama bkz. teks. klor uzaklaştırma. antimikrobiyal bitim işlemi (Alm. antimikrobielle Ausrüstung; Fr. apprêt antimicrobien, m; İng. antimicrobial finish) teks. Tekstil malzemelerinin üzerinde bakteri ve mantar gelişmesini önlemek ve/veya öldürmek amacıyla gümüş, triklosan, polihegzametilen biguanit-PHMB, kuarterner amonyum bileşenleri gibi kimyasalların aktarılmasıyla yapılan bitim işlemi. apartura (deri. kol yırtmacı) (Alm. Ärmelschlitz, m; Fr. manche taillade, f; İng. sleeve vent) teks. Giysi kollarında, düğmenin dikildiği hizada bulunan açıklık. aplikasyon 1. (Alm. Anwendung, f; Fr. application, f; İng. application; staking out) inş. Bir yapının plandaki konumunun veya bir yol hattının, kazıklar çakmak suretiyle arsa veya araziye işaretlenmesi; eşanlam: tasarımın arazide uygulanması. 2. (Alm. Anwendung, f; Fr. application, f; İng. application) teks. Terbiye maddesinin tekstil malzemesine köpük, püskürtme, emdirme, kaplama gibi tekniklerle uygulanması. aplike (Alm. Applikation, f; Fr. appliqué, m; İng. applique) teks. Düz ya da desenli bir kumaştan kesilmiş motiflerin, süsleme amacıyla bir başka kumaşa yerleştirilerek kenarlarının nakış yöntemiyle sabitlenmiş hali. apolet bkz. teks. omuzluk. apre kırma (Alm. Strippung-Ausrüstung, f; Fr. apprêt de démontage, m; İng. stripping finish) teks. Tekstil malzemelerinden sabitlenmiş bitim işlemi maddesini çeşitli yaş terbiye işlemleriyle uzaklaştırma; eşanlam: apre sökme. aralıklı atkı kusuru (Fr. défaut de compte de duite, m; İng. pick spacing defect) teks. Tefeleme, çözgü salma ya da kumaş çekme tertibatlarındaki arızaların ya da düzgün olmayan ayarların yol açtığı, atkı ipliğinin kumaş oluşum çizgisine düzgün yerleştirilmemesinden kaynaklanan, kumaş enince atkı iplikleri arasında meydana gelen istenmeyen boşluk. aramit lifi (Alm. Aramidfaser, f; Fr. aramide, m; polyamide aromatique, m; İng. aramid fiber) teks. Kimyasal yapısı, amid (-CO-NH-) bağlarının en az %85’i doğrudan iki aromatik halkaya bağlanmış uzun zincirli sentetik poliamit olan, yanmaya dayanıklı ve mukavemet özellikleri ile tanınan, genellikle koruyucu giysilerde yüksek sıcaklık gerektiren yerlerde kullanılan sentetik lif; eşanlam: aromatik poliamit lifi.

Arap zamkı (Alm. Akaziengummi, m; Gummiarabikum, n; Fr. gomme arabique, f; İng. acacia gum; gum arabic) teks. Akasya bitkisinden elde edilen, özellikle küp boyarmaddelerinin rezerve baskısında kullanılan bir kıvamlaştırıcı madde. arka ağızlık (Alm. Hinterfach, n; Fr. foule arrière, f; İng. back shed) teks. Ağızlıkta çerçevelerden çapraz çubuklara, lamellere ve bazı dokuma makinelerinde çözgü köprüsüne kadar olan kısım. arka iğne yatağı (Alm. hinteres Nadelbett, n; Fr. lit d’aiguilles arrière, m; İng. rear needle bed) teks. Düz örme makinelerinde, ters ilmeklerin oluşturulduğu, makinenin arka tarafında kalan iğne yatağı. arka yüz apresi (Alm. Rückenappretur, f; Fr. apprêt envers; İng. back finish) teks. Tekstil malzemelerinin yalnızca arka yüzüne (tersine) uygulanan bitim işlemi, sırt apresi, ters apre. arkaya geçiş (teks. baskıda penetrasyon) (Alm. Durchbluten, n; Durchfärben, n; Fr. transpercement, m; traversement, m; İng. strikethrough) 1. orm. Matbaacılıkta, mürekkebin kğıdın arkasına geçip yağlı iz bırakması. 2. teks. Basılan kumaşın ön ve arka yüzeyi arasındaki renk farklılığı. armür planı (Alm. Ratièrenplan, n; Fr. plan de ratière, m; İng. plating) teks. Dokumada bir örgünün dokunabilmesi için gerekli çerçeve hareket sırasını gösteren plan. armürlü ağızlık açma (Alm. Ratière fachbildung, f; Fr. tissage avec ratière, m; İng. dobby shedding) teks. Eksantrikli ağızlık açma yöntemine göre daha fazla desenlendirme olanağı sağlayan, ağızlık açma işlemi sırasında çerçevelerin yukarı aşağı hareketinin bir dizi kaldıraç kolu ya da dönen elemanlar yardımıyla sağlandığı yöntem. asetat lifi (Alm. Azetatfaser, f; Fr. fibre d'acétate, f; İng. acetate fiber) teks. Selülozda bulunan serbest hidroksil gruplarının yerine asetil gruplarının geçmesi sonucu elde edilen, genellikle kadın üst giyiminde kullanılan dökümlü, yumuşak tutumlu ve parlak kumaşları üretmek için kullanılan lif. asetilasyon (Alm. Acetylierung, f; Fr. acétylation, f; İng. acetylation) 1. biyom. Organik bir bileşiğe bir asetil fonksiyonel grubu eklenme tepkimesi. 2. teks. Selülozun selüloz asetata dönüştürülmesinde olduğu gibi, bir bileşiğe CH3CO- formülündeki asetil fonksiyonel grubunun ilave edilmesi; eşanlam: asetilleme. asılı atkı kusuru (Fr. duite retenue, f; İng. hang pick defect) teks. Atkı ipliğinin kısa bir mesafede çözgü ipliğindeki düğüme takılarak oluşturduğu üçgen şekilli delik. asıltı kıvamlaştırıcı (teks. emülsiyon patı) (Alm. Emulsionsverdicker, m; Fr. épaississant d’émulsion, m; İng. emulsion thickening) teks. Özellikle pigment boyarmaddelerin basılmasında kullanılan, birbirleriyle karışmayan su ve gazyağı gibi iki sıvı fazın asıltı yapıcı adı verilen yüzey aktif madde ile oluşturduğu kıvamlı, homojen karışım. asidik haşıl sökme (teks. asidik hidroliz) (Alm. azidische Entschlichtung; Fr. désencollage acidique, m; İng. acidic desizing) teks. Nişasta makromoleküllerini oluşturan glikoz yapıtaşları arasındaki asetal bağların seyreltik asitlerle hidrolize edilmesiyle nişasta haşılının kumaştan uzaklaştırıldığı bir haşıl sökme çeşidi. asidik hidroliz bkz. teks. asidik haşıl sökme. asidik selülaz (Alm. Säure Cellulase, f; Fr. cellulose acidique, f; İng. acidic cellulase) teks. Tekstil terbiyesinde kullanılan ve selülozu en uygun pH 4-6 aralığında hidrolize eden selülaz enzimi. asit boyarmaddesi (Alm. Säurefarbstoff, m; Fr. colorant acide, m; İng. acid dyestuff) deri. teks. Protein ve poliamid liflerinin boyanmasında ve basılmasında kullanılan, boyama işlemi kuvvetli asidik ortamdan nötr ortama kadar değişen pH 3-7 aralığında yapılan, suda çözünen bir anyonik boyarmadde grubu. asitle mineral uzaklaştırma (teks. demineralizasyon) (Alm. säuerliche Demineralisation, f; Fr. démineralisation acide, f; İng. acidic deminerilaziton) teks. Selüloz esaslı liflerin ağartılması sırasında oluşabilecek katalitik zararı önlemek ve liflerdeki ağır metal kirliliklerini uzaklaştırmak amacıyla çeşitli kuvvetli ya da zayıf asitlerle yapılan ön terbiye işlemi. askı ilmeği (Alm. Fanghenkel, m; Fr. maille chargée, f; İng. tuck; tuck loop; tuck stitch) teks. Örme işlemi sırasında iğnelerin, kancadaki ilmek iğne dilini açıp üzerine çıkacak ancak iğne gövdesine düşemeyecek kadar yükselmesi ve eski ilmek iğne kancasında iken yeni iplik yatırımının yapılması ile oluşturulan, kumaşın ön yüzünde uzamış bir ilmek üzerine verev yatırılmış iplik şeklinde görünen, bir iğne ya da yan yana birkaç iğnede oluşturulabilen, örme kumaşların desenlendirilmesinde kullanılan bir ilmek yapısı. askılı taşıma sistemi (Alm. Kleidtransportsystem, n; Fr. système de transport de vêtements, m; İng. garment handling system) teks. Konfeksiyon işletmelerinde seri üretimde giysi parçalarının bir üretim bölümünden diğerine askıda taşındığı sistem. asorti (Alm. Assortiment, n; Fr. assortiment, m; İng. assortment) teks. Giysilerin seri üretiminde renk ve beden dağılımını gösteren en küçük sipariş miktarı. astar (çevr. gömlek) 1. (Alm. Futter, n; Fr. chemisage, f; İng. liner) kim. Boruların iç yüzeyi gibi bir malzemenin yüzeyine boya veya kaplamadan önce uygulanan koruyucu ya da yalıtkan katman. 2. (Alm. Engobe, f; Fr. engobe, m; İng. engobe) malz. Bir yüzeyin rengini, görünümünü maskelemenin yanı sıra, üzerine kaplanacak tabakayla fiziksel ve kimyasal uyumunu sağlamak ereğiyle uygulanan kaplama. 3. (Alm. Futter, n; Fr. doublure, f; İng. lining) teks. Giysinin iç detaylarının kapatılmasını sağlayarak giyip çıkarmayı kolaylaştıran, böylece giysinin esnemesini ve vücut ile temasını engelleyen, ömrünü uzatan ve genellikle poliester, poliasetat gibi sentetik liflerden farklı yapılarda dokunan kaygan kumaş. astarlama (Alm. Futter einsteppen; Fr. doublage d'un vêtement, m; İng. lining) teks. Giysi ya da ev tekstili gibi ürünlerin iç kısmını gizlemek, korumak, süslemek amacıyla yapılan kumaş geçirme işlemi. astragan kumaş (Alm. Astrakhangewebe, n; Fr. tissue d’astrakhan, m; İng. astrakhan fabric) teks. Kamgarn iplikleri ile sık dokunmuş kumaşın bitim işlemi ile çektirilirken, yapısında bulunan çekmeyen ipliğin kıvrım yapmasıyla ya da atkı ipliği olarak tiftik kullanılmasıyla kıvrımlı ve parlak bir hav tabakası oluşturulan, genellikle manto kumaşı olarak kullanılan yün kumaş. aşı polimerleşmesi (Alm. Pfropfpolymerisation, f; Fr. polymerisation greffée, f; polymerisation par greffage, f; İng. graft polymerization) teks. Polimer zincirlerine belirli noktalardan, başka yan dalların, çeşitli ışınlarla ışınlama ya da çeşitli kimyasal maddelerle aktif merkezler oluşturma gibi yöntemlerle bağlanması, aşılanması. aşındırma baskı (teks. ronjan baskı) (Alm. Ätzdruck, m; Fr. impression au rongeage, f; impression par rongeage, f; rongeage, m; İng. discharge printing; extraction printing) teks. Boyalı kumaşlarda bölgesel olarak zemin renginin tahrip edilmesi. aşınma dayanımı (Alm. Abrasionsfestigkeit, f; Fr. résistance à l'abrasion, f; İng. abrasion resistance) deri. teks. Tekstil ve mamul deri yüzey yapısının belirli koşullar altında oluşan sürtünmeden dolayı yıpranmaya dayanıklılığı; eşanlam: aşınma mukavemeti. aşınma testi 1. (Alm. Verschleissfestigkeitsprobe, f; Abrasionsversuch, m; Fr. essai de résistance à l’usure, m; essai d'abrasion, m; İng. abrasion test) malz. Belirli bir süre bir aşındırıcının etkisinde tutulan malzemenin ağırlığında, boyutlarında, parlaklığında meydana gelen değişikliklerin ölçülmesi ile o malzemenin aşınmaya direncini göreceli olarak belirleme; eşanlam: aşındırma testi. 2. (Alm. Scheuerprüfung, f; Fr. essai d'abrasion, m; essai d’usure par frottement, m; İng. abrasion test; abrasion testing) teks. Lif-lif, iplik-iplik kumaş-kumaş ya da bunların birbirleriyle ve diğer yüzeylerle arasındaki göreli hareketi sırasındaki sürtünme ve dayanma özelliklerini ölçen test; eşanlam: sürtünme testi. aşırtma plakası (Fr. plaque d'abattage, f; İng. groove plate; trick plate) teks. Raşel çözgülü örme makinelerinde bulunan, ilmek oluşumu sırasında aşırtma hareketini kolaylaştıran, makine genişliğince uzanan ve üzerinde atkı örme makinelerindeki iğne yatağına benzer boşluklar bulunan metal plaka; eşanlam: düşürme plakası. atkı 1. (Alm. Schuss, m; Fr. duite, f; trame, f; İng. filling yarn; pick; weft) teks. Dokuma kumaşlarda kumaşın üretim yönüne dik doğrultuda, kumaş enince uzanan iplik. 2. (Alm. Projektil, n; Fr. projectile, m; İng. projectile) uçk. Bir kuvvet tarafından havaya ya da uzay boşluğuna atılan ok, zıpkın, mermi, roket gibi bir nesne. atkı besleyici (Alm. Garnspeiser, m; Fr. passe-fil, m; prédélivreur, m; İng. yarn accumulator; yarn feeder) teks. Atkı ipliğini uygun miktarda istenilen gerginlikte ve kısmen temizlenmiş olarak atkı atım bölgesine ileten donanım; eşanlam: atkı regülatörü. atkı düzeltici (Alm. Schussfadenrichter, m; Fr. redresseur de tissu, m; İng. fabric straightener; weft straightening equipment) teks. Genellikle gergefli kurutucuların giriş tarafına konulan ve çözgü ipliklerindeki eğiklik ya da kavislenmeyi düzelten donatım. atkı ilmeği kusuru (Alm. Überzwirnung, f; Fr. vrille, f; İng. filling snarl defect) teks. Genellikle iplik sarımı, iplik sağımı ya da atkı atılması sırasında atkı ipliği gerginliğinin kontrolündeki yetersizlik dolayısıyla atkı ipliğinde oluşan ilmekler. atkı kaçığı kusuru (Alm. Schussdefekt, m; Fr. duite coupée, f; İng. broken pick) teks. Dokuma kumaşlarda atkı ipliğinin kopması ya da kesilmesi nedeniyle atkının kumaş enince devam etmemesi; eşanlam: ayak kaçığı, atkı kopuğu. atkı kadifesi (Alm. Kettsamt, m; Fr. velours par trame long poil, m; İng. weft pile fabric; weft velvet) teks. Kadife havlarının ayrı bir atkı iplik grubu tarafından oluşturulduğu kadife kumaş çeşidi. atkı kavisliği kusuru (İng. arched pick; bow) teks. Kumaşın üretimi ya da bitim işlemlerindeki kontrol eksikliği nedeniyle atkı ipliğinde oluşan eğrilik. atkı örmeciliği (Alm. Kulierwirken, n; Fr. tricotage trame, m; İng. weft knitting) teks. Tek bir ipliğin yan yana oluşturduğu ilmeklerin, alt ve üst ilmek sıraları ile bağlantı yaparak yüzey oluşturması. atkı ribsi (Alm. Einschlagrippe, f; Fr. nez du casse-trame, m; İng. weft rib) teks. Bezayağı örgüye çözgü ipliği ilave edilerek örgü birimi atkı yönünde büyütülmüş örgü yapısı. atkı sateni (Alm. Schussatlas, m; Fr. par la trame, m; İng. weft sateen) teks. Örgü biriminde çözgü ipliklerinin her sırada sadece bir kez atkının üstüne çıkarak bağlantı yaptığı, dolayısıyla atkı ipliklerinin kumaş yüzünde daha fazla göründüğü saten örgü çeşidi. atkı sıklığı (Alm. Schussdichte, f; Fr. densité de trame, f; İng. weft density) teks. Kumaş boyu yönünde birim uzunluğa düşen atkı ipliği sayısı. atkı yatırımı (Alm. Schusseintrag, m; Fr. insertion de trame, f; İng. weft insertion) teks. Çözgü örmeciliğinde, özel taşıyıcı elemanlar ile tüm kumaş enince atkı ipliğinin yerleştirilmesi. atlama ilmeği (Fr. maille flottante, f; maille flottée, f; maille perdue, f; İng. float loop; float stitch; miss stitch) teks. Örme işlemi sırasında iğnelerin yükselmemesi ve dolayısıyla iğne kancasına yeni iplik yatırımının yapılamaması ile oluşan, kumaşın ön yüzünde uzamış bir ilmek ve arka yüzünde enine iplik çizgisi şeklinde görünen, kumaşın enine yöndeki boyutsal kararlığını artıran ve kumaş enini daraltan, üst üste ya da yan yana birkaç iğne üzerinde oluşturulabilen, örme kumaşların desenlendirilmesinde kullanılan bir ilmek yapısı. atlas örgü (Alm. Atlas, m; Fr. atlas, m; İng. atlas fabric) teks. Çözgü örmeciliğinde, yatırım rayının bir yöne art arda birkaç sıra yatırım yaptıktan sonra, aynı sayıda ters yönde yatırım yapması ile elde edilen ve dönüş noktaları arasında ilmeklerin aynı yöne eğimli bant şeklini aldığı dolayısıyla yüzeyde sürekli yön değiştiren çapraz çubukların oluştuğu bir çeşit çözgülü örme yüzey yapısı. azo boyarmaddesi (Alm. Azofarbstoff, f; Fr. colorant azoique, m; İng. azo dyestuff) deri. teks. Aromatik amin esaslı olarak üretilen, kromofor olarak -N=N- (azo) grubu içeren boyarmadde. bağlayıcı (deri. teks. binder) (Alm. Binder, m; Bindermittel, n; Fr. liant, m; İng. binder; binding agent) 1. deri. Pigmentli bitim katlarında film oluşturarak pigmentin deri yüzeyinde tutulmasını sağlayan madde. 2. inş. İki yapı elemanını ya da yol inşaatında iki katmanı birbirine bağlayan ve tek birim halinde çalışmasını sağlayan asfalt ya da beton gibi ince tabaka halinde kullanılan bağlayıcı malzeme. 3. kim. Birbiri ile karışmayan ya da yapışmayan malzemeleri bir arada tutmak ve onlara biçim verebilmek için ortama eklenen madde. 4. teks. Tülbent esaslı yüzeylerin sabitleştirilmesi için tülbent esaslı yüzeyi oluşturan lifleri birbirine yapıştırmak amacıyla kullanılan polimer. bağlayıcı lif (Alm. Binderfaser, f; Fr. fibre de liage, f; İng. binder fiber) teks. Bir tülbent yapısı içinde, malzemedeki diğer liflere kıyasla daha düşük yumuşama noktası olan, böylece ısı etkisi ile yapıştırıcı olarak görev yapabilen lif. bakımı kolay tekstil ürünü (Alm. Pflegeleicht-Textilware, f; Fr. produit de textile à entretien réduit, m; İng. easy care textile product) teks. Tüketiciler tarafından satın alındıktan sonra bakımı kolay, özellikle ütü istemeyen tekstil mamulü. bakır sayısı (Alm. Kupferzahl, f; Fr. indice de cuivre, m; İng. copper number) teks. Fehling testinin nicel şekli olup etüvde kurutulmuş 100 gram selüloz tarafından Cu+2’den Cu+1’e indirgenen bakırın gram olarak ağırlığı. bakla dizilişi (Alm. Kettennotation, f; Fr. notation de la chaîne, f; İng. chain notation) teks. Çözgü örmeciliğinde, yatırım raylarının yapmış olduğu yatırım ve salınım hareketlerinin sayılar ile ifadesi. balen (Alm. Bügel-BH, m; Fr. armature, f; İng. underwire) teks. Giysilerin istenen formda durmalarını sağlamak amacıyla özellikle sütyende bonelerin alt kısmında yarım ay şeklinde kullanılan çubuk. balıkçı yaka (Alm. Rollkragen, m; İng. turtle neck) teks. Kazaklarda boynu saran ve katlanabilen yaka modeli; eşanlam: boğazlı yaka. balıksırtı örgü (Alm. Fischgrätenmuster, n; Fr. motif chevronné, m; İng. herringbone pattern) teks. Dimi örgüde örgü biriminin yarısından itibaren, bu örgünün tersinin ters yönde dimi çizgileri verecek şekilde birleştirilmesi ile elde edilen örgü. balistik yırtılma dayanımı (Alm. ballistische Reißfestigkeit; Fr. résistance ballistique à déchirure, f; İng. ballistic tearing strength) teks. Serbest bırakılan yüksek hızdaki sarkaç hareketi ile kumaştaki yırtığın devam etmesini sağlayan kuvvet. balya (Alm. Ballen, m; Fr. balle, f; İng. bale) 1. denz. Kendir bezi, branda ve benzeri maddelerle ambalajlanmış çuval veya denk şeklindeki ticari eşya. 2. deri. Dağıtım için hazırlanmış, ip, sicim gibi malzemelerle bağlanmış malzemelerin kümesi. 3. tar. Kuru ot, saman ve yünlerin makineyle sıkıştırılıp bağlanmış durumu. 4. teks. Tekstil liflerinin, pres makinelerinde basınç altında hacmi küçültülerek dikdörtgenler prizması şeklinde ambalajlanmış, plastik ya da alüminyum çemberle bağlanmış hali. balya dansitesi bkz. teks. balya yoğunluğu. balya yoğunluğu (teks. balya dansitesi) (Alm. Ballendichtheit, f; Fr. densité de balles, f; İng. bale density) teks. Bir balyanın m3 'ünün kg olarak ağırlığı. banyo oranı (teks. flotte oranı) (Alm. Flottenverhaeltnis, n; Fr. raport de bain de teinture, m; İng. liquor ratio) teks. İşlem görecek tekstil ya da tekstil malzemesinin ağırlığının kullanılan banyonun ağırlığına oranı. baraban bkz. teks. bobin tamburu. 2. silindirli kurutma makinesi. barre etkisi bkz. teks. çizgili görünüm kusuru.

Barus olayı (Alm. Zwiebelbildung, f; Barus-effekt, m; Fr. gonflement d’extrudat, m; İng. Barus effect; extrudate swelling) teks. Eriyikten lif çekme sırasında eriyik akımının lif çekim kanalından çıktıktan hemen sonra şişkinleşmesi. baryum aktivite sayısı (Fr. indice d'activité du baryum, m; İng. barium activity number) teks. Merserize işlemi görmüş tekstil mamulünün soğurduğu baryum hidroksitin, merserize olmamış pamuğun soğurduğu baryum hidroksite oranının yüz ile çarpımı. baskı ayağı teks. 1. (Alm. Nähfuß, m; Fr. pied-de-biche, m; İng. presser foot; stitch presser) Bazı düz örme makinelerinde bulunan, kam mekanizması ile birlikte hareket ederek üretim sırasında kumaşın aşağıdan çekilmesi yerine örme bölgesinde bastırılmasını sağlayan çelik tel; eşanlam: may basacağı. 2. (Alm. Stoffdrücker, m; Fr. pied-de-biche, m; İng. presser foot; sewing foot) Dikiş makinesinde dikilecek kumaşa üstten baskı yaparak transport hareketinin yüzeye ulaşmasını sağlayan makine parçası. baskı blanketi (Alm. Drucktuch, n; Mitläufertuch, n; Fr. toile d’impression, f; İng. back gray; printing blanket) teks. Baskı yapılacak malzemeye esnek bir baskı zemini hazırlamak amacıyla kullanılan, yaylanması iyi, doğal ya da sentetik kauçuktan yapılmış sonsuz bant. baskı kalandırı (teks. gofraj kalandırı) (Alm. Gaufrierkalander, m; Fr. calandre à gaufre, m; İng. embossing calender) teks. Basılacak motifin çelik, pirinç gibi silindirlerin yüzeyine işlendiği ve kumaşın hangi yüzünün sert silindire dönük geçirildiğine bağlı olarak motifin kumaşın ön yüzüne kabartma ya da çukur olarak aktarıldığı bir kalandır tipi. baskı kıvamlaştırıcı (Alm. Druckverdickung, f; Fr. épaissisant de pâte pour impression, m; İng. printing gum; thickener for printing pastes) teks. Baskı işleminden sonra desenin kumaşta yayılmaması, desen çevritlerinin net ve keskin olması için baskı patına konulan, şişme yeteneği fazla olan aljinat, nişaşta, kitre gibi makromoleküllü maddeler. baskı mutfağı (Alm. Druckküche, f; Fr. atelier de couleur, m; İng. printing kitchen) teks. Baskı işletmelerinde reçetelere uygun olarak baskı patlarının hazırlandığı kısım. baskı patı (Alm. Druckfarbe, f; Druckpaste, f; Fr. couleur d’impression, f; pâte pour impression, f; İng. printing paste) teks. Basmacılıkta boyarmadde, kıvamlaştırıcı, su, çeşitli kimyasallar ve yardımcı maddeler içeren karışım. baskı patının akıcılığı (Alm. Zügigkeit der Druckfarbe, f; Fr. pliabilité de pâte pour impression, f; İng. pliability of printing paste) teks. Baskı patının bir kaptan akıtıldığında oluşan damlanın hemen kopmaması, kıvamlı bir şekilde akmaya devam etmesi. baskı rayı (Alm. Presserfussstange, f; Fr. barre de presse, f; İng. presser bar) teks. Esnek uçlu iğneli çözgülü örme makinelerinde, ilmek oluşumu sırasında ileri çıkıp esnek uca bastırarak bu ucun kapanmasını sağlayan ve makine enince uzanan baskı elemanı. baskı şablonu (Alm. Druckschablone, f; Fr. cadre d'impression, m; İng. printing screen) teks. Düz ve rotasyon film baskılarında desenin kumaşa aktarılması için kullanılan ipek, sentetik lif ya da metalden yapılmış baskı kalıbı. baskı tamburu (teks. presör) (Alm. Presseur, m; Fr. presseur, m; İng. presser) teks. Rulo baskı makinesinde, üzerinden baskı yapılacak kumaşın geçtiği, çevresinde desen silindirlerinin sıralanmış olduğu, çelikten yapılmış içi boş büyük silindir. baskıda boyasız çalışma kusuru (İng. defect of printing without paste) teks. Baskı sırasında boyanın bittiğinin fark edilmemesi, boya pompalarının arızalı olması, şablon içerisindeki boya seviyesinin çok düşük tutulması gibi sebeplerle, basılacak desen üzerine bir ya da birkaç rengin aktarılamadığı bir baskı kusuru. baskıda kenar kirlenmesi (İng. edge staining in printing) teks. Basılacak kumaşın kenarlarının bozukluğu, baskı makinesinin kenar açıcılarının tam çalışmaması gibi nedenlerle ortaya çıkan, deseni meydana getiren renklerin, kumaşın kenarında birbirine bulaşarak motifleri ya da fonu kirlettiği baskı kusuru. baskıda penetrasyon bkz. teks. arkaya geçiş. basma (Alm. bedruckter Stoff, m; Fr. tissu imprimé, m; İng. printed cotton; printed fabric) teks. 1. Üzerinde çeşitli baskı teknikleriyle yapılmış renkli motifler bulunan, çoğunlukla pamuk ipliği kullanılarak dokunan kumaşların genel adı. 2. Tekstil materyalinin bölgesel olarak tek renk ya da çeşitli renklerle renklendirilmesi. basma buharlayıcısı (Alm. Dampfmansarde, f; Fr. chambre de vaporisage sur tringle, f; İng. printing steamer) teks. Kumaşın basılı yüzeyinin buharlayıcının sevk çubuklarına temas etmediği, genellikle sarmal kumaş geçişli, özel bir buharlayıcı tipi. basma tekniği (Alm. Drucktechnik, f; Fr. téchnologie d’impression, f; İng. printing technology) teks. Tekstil malzemesinin bölgesel olarak tek renk ya da çeşitli renklerle renklendirilmesi işlemi. baş son ton farkı (Alm. Endenungleich, m; Fr. teinture sans unisson, f) teks. Emdirme yöntemine göre yapılan kumaş boyamacılığında bir partinin başı ile sonu arasındaki renk farkı. batik baskı (Alm. Batikdruck, m; Fr. impression batik, f; İng. batik printing) teks. Uzakdoğu'da, özellikle de Java adasında geliştirilmiş olan mum ve katı parafinler kullanılarak yapılan bir cins reserve baskı yöntemi. batik boyama (Alm. Abbindeverfahren, n; Fr. teinture au nœud, f; İng. tie-and-dye method) teks. Boyanacak tekstil malzemesinin boyamadan önce yer yer bağlanarak düğümlenerek boyama sırasında desenli görünümün elde edildiği bir boyama yöntemi. battaniye kumaşı (Alm. Bettdeckestoff, m; Fr. tissu lourd brossé; İng. blanket fabric) teks. Düşük bükümlü, kalın, tek katlı strayhgarn yün ya da sentetik karışımlı atkı ipliği, çift katlı kamgarn yün ya da pamuk çözgü ipliği ile bezayağı ya da dimi örgü yapısında tek katlı, atkı takviyeli ya da iki katlı kumaş yapısında dokunan, dinkleme ve şardonlama işlemleri uygulanan, soğuktan korunmak amacıyla kullanılan, kalın, havlı kumaş. bazik boyarmadde (Alm. basischer Farbstoff, m; Fr. colorant basique, m; matière colorant basique, m; İng. basic dyestuff; cationic dyestuff) 1. deri. Bazı bazların katyonik çözünür tuzlarından oluşan, bitkisel ya da sentetik sepilenmiş ya da yeniden sepilenmiş deriler gibi yeterli anyonik gruba sahip derilerin renklendirilmesinde kullanılan, yüksek örtücülük ve parlak tonlar veren boyarmadde grubu. 2. teks. Genellikle poliakrilnitril liflerinin boyanmasında kullanılan, bazı bazların katyonik çözünür tuzlarından oluşan, liflere elektrostatik bağlarla bağlanan, suda çözünür, renklendirme kuvveti fazla bir boyarmadde grubu. bazik haşıl sökme (teks. bazik hidroliz) (Alm. alkalisches Entschichten; Fr. désencollage basique, m; İng. alkaline desizing; basic desizing) teks. Haşılı sökülecek kumaşın uzun süre sodyum hidroksitle işlem görmesi sonucunda nişasta makromoleküllerindeki asetal bağlarının, hava oksijeni etkisi altında parçalanmasıyla gerçekleşen bir haşıl sökme çeşidi. bazik hidroliz bkz. teks. bazik haşıl sökme. bazik işlem (Alm. Alkalibehandlung, f; Fr. traitement à l'alcali, m; İng. alkali treatment) teks. Doğal yapıları nedeniyle bitkisel liflerin üzerinde bulunan yağ, mum gibi life susevmezlik özelliği kazandıran maddelerin, sodyum hidroksit ve/veya soda ile uzaklaştırılmasını sağlayan ön terbiye işlemi.

BCF ipliği (Alm. BCF Garn, n; Fr. fil BCF, m; İng. BCF yarn; Bulk Continuous Filamanent yarn) teks. Halı üretiminde kullanılan, genellikle poliamit ya da poliester liflerinden elde edilen, hacimli, devamlı lif ipliği. bebe yaka (Alm. Bubikragen, m; Fr. col Claudine, m; İng. Peter Pan collar) teks. Üst giysilerde ucu yuvarlatılarak elde edilmiş yaka modeli. beden numarası (Alm. Grösse, f; Fr. pointure, f; taille, f; İng. size) deri. teks. Kadın, erkek ve aynı yaş grubundaki çocukların ortalama beden çevresini ve boy ölçülerini ifade eden, giysi üzerinde etiketle gösterilen sembol. bek pozisyonu (Alm. Sengenposition, f; İng. position of the burner; singeing position) teks. Tekstil terbiyesinde yalazlama işlemi sırasında kumaşın alevle temas etme şekli. bel çevresi (Alm. Taillenumfang, m; Fr. tour de taille, m; İng. waist girth) teks. Mezuranın leğen kemiği üzerinden vücudu yere paralel olarak sarmasıyla alınan ölçü. bermuda pantolon (Alm. Bermudahose, f; Fr. bermuda, m; İng. bermuda pants; bermuda shorts) teks. Paçaları diz üstüne kadar inen dar, kısa pantolon. besleme oranı (Alm. Einlaufverhältnis, n; Fr. rapport de longueurs de chaînes d'alimentation, m; İng. run-in- ratio) teks. Çok yatırım raylı çözgülü örme makinelerinde kumaş üretimi sırasında yatırım raylarının besleme uzunluklarının birbirine oranı. besleme uzunluğu (Alm. Einlauf pro Rack, m; Fr. alimentation per rack, f; İng. run-in per rack) teks. Çözgülü örme makinelerinde, kumaş üzerindeki 480 sırayı örmek için gerekli olan iplik miktarı. beş iplikli overlok dikiş (Alm. 5-Faden Overlocknaht, f; Überwendlichnaht, f; Fr. surjeteuse 5 fils, f; İng. five- thread overlock stitch) teks. Giysi üretiminde özellikle gömlek gibi giysilerin kumaş kalıplarının birleştirilmesinde kullanılan, 3 iplikli overlok ve iki iplikli zincir dikişin birlikte oluşturduğu dikiş türü. beyaz (Alm. weiß; Fr. blanc; İng. white) teks. Gözdeki renge duyarlı üç tip koninin eşit miktarlarda enerjiyle uyarılmasına yol açan ve çevresine göre daha ışıklı olan yüzeylerin insanda yarattığı renk algısı; eşanlam: ak. beyaz aşındırma baskı (Alm. Weissätzdruck, m; Fr. impression rongée en blanc, f; İng. white discharge print) teks. Basılan yerlerdeki zemin boyasının aşınması ile bu yerlerde kumaşın kendi beyaz renginin ortaya çıktığı bir aşındırma baskı çeşidi. beyaz üzerine doğrudan baskı (Alm. Weiss Aufdruck, m; Fr. impression directe sur blanc, f; İng. direct print on white) teks. Beyaz, boyasız zemin üzerine yapılan bir doğrudan baskı çeşidi. beyazlık derecesi (Alm. Weißegrad, m; Weißheitsgrad, m; Fr. degré de blancheur, m; İng. degree of whiteness; whiteness degree) teks. Renk ölçümünde, değerlendirilmesi CIE, Ganz, Taube, Stensby gibi pek çok çeşitli formüle göre yapılabilen beyazlık ölçüsü. beyazlık göstergesi (Alm. Weißgehalt, m; Fr. index de la blancheur, m; İng. whiteness index) teks. Bir hedef rengin tercih edilen beyazlıktan sapma derecesini gösteren ve kolorimetrik verilerle hesaplanan sayı; eşanlam: beyazlık indeksi. bezayağı örgü (Alm. Leinwandbindung, f; Fr. armure unie, f; İng. ) teks. Çözgü ipliğinin kumaş boyunca atkı ipliklerinin bir altından bir üstünden geçmesi ve diğer çözgünün ters hareket etmesiyle oluşan, bağlantı sayısı fazla, örgü birimi atkı ve çözgü yönünde iki iplikten meydana gelen, en basit yapıdaki temel dokuma örgüsü. bıçaklı kesme kalıbı (Alm. Stanzmaschine, f; Fr. poinçonneur, m; İng. punching machine) teks. Genellikle ayakkabı üretiminde kullanılan, konfeksiyonda ise tela, manşet ya da üniforma gibi model değişikliğinin sık olmadığı kumaş katlarının istenen kalıba uygun ve hassas bir şekilde kesiminde kullanılan makine; eşanlam: kalıp giyotini. bıyık görüntüsü (Fr. effet de moustaches, m; effet moustaches, m; İng. moustache effect; whisker effect) teks. Giyilmiş pantolonların arka, ön diz ve basen kısımlarında uzun süreli kullanım nedeniyle oluşan ve bıyığa benzeyen kırışık ve rengi solmuş görünümün denim pantolonların çeşitli bölgelerine elle ya da özel kalıplar yardımıyla zımparalama sonucu çizilmesiyle elde edilen görünüm. bikomponent iplik bkz. teks. iki bileşenli iplik. bikomponent lif bkz. teks. iki bileşenli lif. bilateral lif bkz. teks. iki yanlı lif. bilezik (Alm. Ring, m; Fr. anneau, m; İng. ring) teks. Bilezikli iplik eğirme makinesinde büküm verilmesi işleminde, kopçanın üzerinde dolaştırıldığı yuvarlak metal parça. bilezikli iplik eğirme (teks. ring iplik eğirme) (Alm. Ringspinngarn, n; Fr. filature à anneaux, f; İng. ring spinning) teks. Çekim sisteminden beslenen lif topluluğuna bir bilezik etrafında döndürülen kopça ve dönen bir iğ yardımıyla büküm verilerek ipliğin oluşturulduğu eğirme yöntemi. binder 1. bkz. deri. bağlayıcı. 2. bkz. teks. pigment baskı yapıştırıcısı. 2. bağlayıcı. bindirme yeri teks. Konfeksiyon üretimi için gerekli kumaş katlarının seriminde, biten kumaş topu sonu ile yeni serilecek kumaş topu başının birbirine eklenmesi ya da aynı top içinde, kumaş hatası nedeniyle topun kesilmesi ve yeniden serime devamında üst üste gelen top sonu ve başının üst üste gelen kısmı. birincil çeper (teks. primer çeper) (Alm. Primärwand, f; Fr. membrane primaire, f; İng. primary wall) teks. Bitkisel liflerde lif hücrelerini ince bir çeper halinde çevreleyen ve lif eksenine sarmal halde bulunan fibrillerden oluşan katman. birincil kılcal lifçiklenme (teks. primer fibrilasyon) (Alm. Hauptfibrillation, f; Fr. fibrillation primaire, f; İng. primary fibrillation) teks. Rejenere selüloz esaslı kumaşlarda iplik içerisinde tutunamayan lif uçlarının mümkün derecede dışarı çıkmasını sağlayarak daha sonra enzimle yapılacak biyoparlatma işlemiyle tekstil malzemesinin üst yüzeyinin fibrilasyonuna karşı sürekli bir koruma sağlamak amacıyla yapılan tüylendirme; eşanlam: birincil tüylendirme, birincil fibrilasyon. birincil renk sistemi (Alm. additives Farbsystem, n; Fr. modèle RVB, m; système de couleurs primaires, m; İng. additive color system; primary color system) teks. Bilgisayar grafiği, imge işleme ve endüstride kullanılan, mavi, kırmızı ve yeşil renklerin uygun oranlarda karışımı ile diğer tüm renklerin elde edildiği renk sistemi; eşanlam: RGB renk sistemi, toplanır renk sistemi. birörneklik göstergesi (Alm. Gleichmäßigkeitsindex, m; Fr. indice d’uniformité, m; İng. uniformity index) teks. Pamuk liflerinde lif uzunluk değişimini gösteren, ortalama uzunluk değerinin üst yarı ortalama uzunluk değerine yüzdesi; eşanlam: üniformite indeksi. birörneklik oranı (teks. üniformite oranı) (Alm. Gleichmäßigkeitsverhältnis, n; Fr. taux d’uniformité, m; İng. uniformity ratio) teks. Pamuk liflerinde liflerin uzunluk açısından birbirine ne kadar yakın olduğunu gösteren ve %50 span uzunluk değerinin %2,5 span uzunluk değerine yüzdesi alınarak hesaplanan değer. bisinoz (Alm. Byssinose, f; Baumwollfieber, m; Montagsfieber, m; Fr. byssinose, f; İng. brown lung disease; byssinosis; cotton-dust asthma; Monday fever) teks. Pamuk, keten, kenevir gibi selülozik liflerin tozlarına uzun süre maruz kalan tekstil işçilerinde, göğüste sıkışma ve nefes darlığı ile ortaya çıkan mesleki akciğer hastalığı; eşanlam: Pazartesi ateşi hastalığı. bitkisel lif (Alm. Pflanzenfaser, f; Fr. fibre végétale, f; İng. plant fiber; vegetable fiber) teks. Bitkilerin tohum, gövde, yaprak ve meyvelerinden elde edilen pamuk, keten, sisal, hindistancevizi gibi selüloz esaslı lif. biye bkz. teks. kenar şeridi. biyokarbonizasyon bkz. teks. biyokarbonlaştırma. biyokarbonlaştırma (teks. biyokarbonizasyon) (Alm. biologische Karbonisation; Fr. bio-carbonisation, f; İng. bio- carbonization; enzymatic carbonization) teks. Ham yündeki bitkisel artıkları uzaklaştırmak için selülaz, pektinaz, ksilanaz gibi enzimlerle yapılan ön terbiye işlemi. biyoparlatma (Alm. Antipilling Ausrüstung, f; Fr. glaçage biologique, m; İng. biopolishing; defibrillation) teks. Selüloz esaslı liflerden yapılmış kumaşlardaki tüylenme ve boncuklanma sorununu önlemek amacıyla selülaz enzimi yardımıyla yapılan bir terbiye işlemi; eşanlam: enzimle tüy dökme. bloke etkisi (Alm. Blockierungseffekt, m; Fr. effet de blocage, m; İng. blocking effect) teks. Özellikle poliamit ve poliakrilnitril boyamacılığında, boya banyosundaki boyarmaddelerden birinin diğerlerinden önce soğrularak lifleri doyurması ve diğer boyarmaddelerin alınmasını önlemesi ya da azaltması olayı; eşanlam: engelleme etkisi. bobin makinesi (Alm. Spulmaschine, f; Fr. bobineuse, f; İng. bobbin winding machine) teks. İpliklerin bobinden bir başka bobine ya da kops formundan bobin formuna aktarılarak düzgün bir şekilde sarılması ve iplik üzerindeki hataların temizlenmesi görevlerini yerine getiren makine. bobin tamburu (teks. baraban) (Alm. Trommel, f; Fr. tambour, m; İng. drum) teks. Bobin makinelerinde, bobini döndüren ve ipliğin masura üzerine istenilen şekilde sarılmasına yardımcı olan silindir. bobin yoğunluğu (Fr. densité de bobine, f; İng. packing density) teks. Bobin üzerine sarılan ipliğin birim hacme düşen ağırlığı; eşanlam: sarım yoğunluğu. bolero (Alm. Bolero, m; Fr. boléro, m; İng. bolero) teks. Genellikle boyu göğüs altında biten kısa kadın ceketi. boncuklanma 1. (Alm. Verrieseln, n; Fr. millerandage, m; İng. hens and chickens; millerandage) tar. Tozlanma ve döllenme koşullarının uygun olmaması sonucunda üzüm ve zeytinlerde salkım üzerindeki tanelerde, küçük tanelerin genellikle çekirdeksiz, büyük tanelerin ise normal çekirdekli olması durumu; eşanlam: boncuk tane. 2. (Alm. Pilling, n; Fr. boulochage, m; İng. pilling) teks. Kumaş yüzeyinden çıkan gevşek liflerin kullanım ya da yıkama sırasında mekanik etkilerle karmaşıklaşarak küçük lif topçukları oluşturması. boncuklanma derecesi (Alm. Pillingsgrad, m; Fr. degré de boulochage, m; İng. pilling grade) teks. Kumaşların boncuklanma özelliğinin görsel değerlendirilmesinde kullanılan, test edilen kumaş ile standart fotoğrafların kıyaslanmasına dayanan, 1 (en yoğun boncuklanma) ve 5 (hiç boncuklanma yok) aralığında değişen değer. bone (Alm. Haube, f; Fr. bonnet, m; İng. bonnet; head covering) teks. Genellikle yumuşak yüzeylerden yapılan ve hastane, yemekhane, havuz gibi hijyen gerektiren yerlerde başı sararak saç telinin ortama düşmesini engelleyen başlık. bornoz (Alm. Bademantel, m; Fr. burnous, m; İng. bathrobe) teks. Kurulanmak için kullanılan uzun, önden açık, kollu ve havludan yapılmış giysi. boru paça pantolon (Alm. Zigarettenhosen, f; Fr. pantalons cigarettes, pl; İng. cigarrette pants) teks. Kalçadan paçalara kadar aynı genişlikte olan, uzun ve düz kesimli pantolon. boşluklu lif (Alm. Hohlfaser, f; Fr. fibre creuse; İng. hollow fiber) teks. Özel bir lif çekim başlığı ile çekilen, içinde hava ya da başka bir gazın oluşturduğu bir kanal bulunan kimyasal lif. boya düzeltme reçetesi (Alm. Rezept zur Farbkorrektur, n; Fr. formulaire pour la correction de teinture, m; İng. dye correction recipe) teks. Boyahanelerde gerek reçete hesaplama programları tarafından gerekse elle hazırlanan reçetelerle istenilen renk tutmadığında, rengi tutturmak amacıyla ilk reçete üzerinde değişiklik yapılarak elde edilen reçete. boya mutfağı (Alm. Farbküche, f; Fr. atelier de couleur, m; İng. color kitchen; dyehouse kitchen) teks. Boyahanelerde reçetelere uygun olarak boya banyolarının hazırlandığı kısım. boya reçetesi (Alm. Färberezept, n; Fr. formule de teinture, f; İng. dyeing recipe) teks. Tekstil boyamacılığında laboratuvar ve/veya işletme için hazırlanan, yapılacak boya işlemi için gerekli olan kimyasal madde, boyarmadde, yardımcı madde, sıcaklık, süre gibi bilgilerin tümü. boya sökme (Alm. Farbe Entfernung, f; Fr. décoloration, f; démontage de la couleur, m; İng. color removal; dye stripping) 1. deri. Yükseltgenme, indirgenme ya da alkali bir çözelti ile muamele edilen deriden boyanın uzaklaştırılma işlemi. 2. teks. Boyalı tekstil malzemelerinin renginin hidrosülfit, sodyum hidroksit, hipoklorit gibi kimyasallar kullanılarak giderilmesi. boyahane (Alm. Färberei, f; Fr. atelier de teinture, m; İng. dyehouse) teks. Tekstil terbiyesinde boyama işleminin yapıldığı yer. boyahanede partiler arası yinelenebilirlik (Alm. Loßreproduzibilität, f; Fr. reproducibilité de lots, f; İng. batch to batch reproducibility; bulk to bulk reproducibility) teks. Tekstil boyacılığında, aynı rengin boyandığı partiler arasında renk farkı olmaması, ilk partinin boyandığı boyama reçetesinin her partide tutması, işlemde herhangi bir değişiklik ya da ilave yapmadan renklerin her seferinde bire bir aynı olması. boyama (Alm. Färben, n; Fr. teinture, f; İng. dyeing) teks. Elyaf, iplik, kumaş ve giysilerin tamamının ya da bir kısmının banyo içerisinde boyarmadde ile renklendirilmesi. boyama aparatı (Alm. Färbeapparat mit Badumwälzung, m; Fr. appareil de teinture à circulation de bain, f; İng. apparatus with circulation of the liquor; circulation-liquor dyeing machine) teks. Tekstil terbiyesinde, boya banyosunun devingen, tekstil materyalinin duruk olduğu aygıt. boyama düzgünleştirici (teks. egaliz maddesi) (Alm. Egalisierungmittel, n; Fr. agent d'égalisation, m; égaliseur, m; İng. levelling agent) deri. teks. Deri ve tekstil ürünlerinde, boyamadan önce ya da boyama sırasında ilave edilerek boyarmadde alımını yavaşlatan ve böylelikle daha düzgün renk oluşumunu sağlayan boya yardımcı maddesi. boyama geciktirici (teks. retarder) (Alm. Retardator, m; Retardiermittel, n; Fr. agent retardeur, m; retardateur, m; İng. dye-retarding agent; retarder; retarding agent) teks. Tekstil boyacılığında poliakrilnitril liflerinin bazik boyarmaddelerle boyanması sırasında boyarmadde alınma hızını frenlemek için kullanılan yardımcı madde. boyama gücü (Alm. Färbungstärke, f; Fr. pouvoir tinctorial; İng. tinctorial strength) teks. Bir boyarmaddenin belirli miktarının, beyaz bir malzemeyi boyama kuvveti. boyama hızlandırıcı (teks. carrier) (Alm. Carrier, m; Penetrationsbeschleuniger, m; Fr. véhiculeur, m; véhiculeur de colorants, m; véhiculeur de teinture, m; İng. dyeing accelerator; dyeing carrier) teks. Özellikle polyester boyamacılığında kullanılan ve boyarmadde taneciklerinin lif içine girmesini hızlandıran madde. boyama levendi (Alm. Färbebaum, m; Fr. ensouple de teinture, f; İng. dyeing beam) teks. Boyama aparatlarında kullanılan, boyanacak kumaşın sarıldığı delikli silindir. boyama makinesi (Alm. Färbemaschine, f; Färbeapparat, m; Fr. machine de teinture, f; appareil de teinture, m; İng. dyeing machine) teks. Tekstil terbiyesinde, işlem çözeltisinin duruk, tekstil mamulünün devingen olduğu makine. boyarmadde uçuntusu (Alm. Farbstoffstaub-Freisetzung, f; Farbstofflug, m; Fr. vol colorant; İng. dyestuff dusting; dyestuff flight) teks. Toz boyarmaddelerin uçuşarak çevredeki tekstil ürünleri üzerinde leke yapması. boyun çevresi (Alm. Halsumfang, m; Fr. perimetre cou, m; İng. neck circumference) teks. Boyun çevresinin mezura ile ölçülmesiyle elde edilen ölçü. boyun malyonu teks. Jakarlı dokuma makinesinde harnişi kancalara bağlamak için kullanılan ara iplik. boyuna çizgi kusuru (Alm. Vertikalstreifenfehler, m; Fr. défault de rayures verticales, m; İng. vertical stripe defect) teks. Kumaş yüzeyinde görülen, makine, malzeme ya da çalışma şartlarından kaynaklanan, istenmeyen boyuna yöndeki çizgi ya da çizgiler. boyutsal kararlılık (Alm. Dimensionsbeständigkeit, f; Fr. stabilité dimensionelle; İng. dimensional stability) teks. Tekstil materyallerinin çeşitli yaş ya da ısıl işlemlerden sonra başlangıçtaki boyutlarını koruma ya da bu boyutlara geri dönebilme yeteneği. bölgesel boyama (teks. space boyama) (Alm. verstreute Einfärbung, f; Fr. teinture espacée, f; teinture localisée, f; İng. space dyeing) teks. Genellikle iplik yüzeylerinin çeşitli uygulamalarla birörnek olmayan şekilde yer yer değişik renklerle boyanması. branda bezi (Alm. Planenstoff, m; Fr. bâche, f; İng. tarp; tarpaulin) teks. Genellikle bezayağı örgü yapısında, çok katlı kalın numara pamuk ipliklerinden dokunan, tente, çadır, yelken gibi ürünlerde kullanılan sağlam ve yüksek gramajlı kumaş; eşanlam: çadır bezi.

Britiş gummi bkz. teks. İngiliz zamkı. brizör (Alm. Vorreisser, f; Fr. briseur, m; İng. licker-in) teks. Tarak makinesinin girişinde yer alan, beslenen lifleri açma, temizleme ve tambura besleme görevini yerine getiren, üzeri metal tellerle kaplı silindir. bronz baskı (Alm. Bronzedruck, m; Fr. impression de bronze, f; İng. bronze printing) teks. Bakır, çinko gibi metal tozları içeren baskı patı ile yapılan bir baskı çeşidi. bronzlaşma (Alm. Bronzieren, n; Fr. bronzage, m; İng. bronzing) 1. deri. Boya ya da pigmentlerin derilere kazandırdıkları rengin istenmeyen metalik renk tonunda farklılaşması. 2. teks. Kükürt boyarmaddeleriyle yapılan boyamalarda istenmeyen metalik bir parlaklık oluşması. buhar çanı prensibi (Alm. Dampfglockenprinzip, n; Fr. principe de dôme de vapeur, m; İng. steam dome principle) teks. Tekstil basmacılığında kullanılan bazı buharlayıcılarda, su buharının havadan hafif olması nedeniyle altı açık bir kaba yukarıdan buhar verildiğinde, buharın yukarıda toplanıp havanın aşağıya itilmesi prensibi. buharla sabitleme (teks. termohidrofiksaj) 1. (Alm. Dampfformen, n; Fr. mise en forme à la vapeur, f; İng. steam setting) deri. Deri giysilerin belirli kısımlarına buhar ve basınç etkisi ile az ya da çok kalıcı bir şekil verilmesi işlemi. 2. teks. 1. (Alm. Garnveredelung, f; Fr. conditionnement du filé, m; İng. steaming; yarn conditioning) İpliklerin iç gerilimlerinden kurtulmaları, verilen bükümün sabitlenmesi ve ipliklerin belli bir nem değerine getirilmeleri amacıyla vakumlu buhar ortamında yapılan işlem. 2. (Alm. Thermohydrofixierung, f; Fr. thermo-hydro fixage, m; İng. thermohydro-setting) Tekstil terbiyesinde doymuş buhar ya da kızgın buhar ile yapılan sabitleme işlemi. buharlı lif çekimi (Alm. Verdampfungsspinnen, n; Fr. formation du voile par différence de pression, f; filage éclair, m; filage rapide, m; İng. flash spinning) teks. Polimer çözeltisinin düşük basınçlı bir kamaraya püskürtülüp, çözücünün buharlaşmasıyla ortaya çıkan liflerin sabitleşmemiş tülbent esaslı yüzeyi oluşturduğu çalışma şekli. buharlı ütü (Alm. Dampfbügeleisen, n; Fr. fer à vapeur, m; İng. steam iron) teks. Gövdesinde bulunan suyun elektrik enerjisiyle ısıtılması sonucu oluşan buharla, ütüleme işleminde kullanılan cihaz. bukle iplik (Alm. Bouclé, n; Fr. fil bouclé, m; İng. boucle yarn) teks. Birbiriyle bükülmüş öz ipliği ve ince bir bağlama ipliği ile bunların üzerinde ters yönde daha düşük bükümle bağlanan efekt ipliğinden oluşmuş, dalgalı görünümlü bir çeşit fantezi iplik. bulanma noktası (Alm. Trübepunkt, m; Fr. point d’opacité, m; İng. cloud temperature; turbidity point) teks. Genellikle poliglikoleter esaslı non-iyonik yüzey aktif maddelerin çözeltileri ısıtılırken, iki fazlı ayrışık yapı kazanmaya ve bulanıklaşmaya başladığı sıcaklık. burulma çubuğu (Alm. Torsionsstab, m; Fr. barre de torsion, f; İng. torsion rod) teks. Mekikçikli dokuma makinelerinde mekikçiğin fırlatılması için gerekli enerjiyi sağlamak amacıyla burulan, özel bir malzemeden yapılmış çubuk şeklindeki eleman. buruşmazlık açısı (Alm. Knittererholungwinkel, m; Fr. angle de défroissibilité, m; İng. crease recovery angle) teks. Kumaşların buruşma özelliğinin belirlenmesinde, belirli bir ağırlık altında katlı olarak belirli bir süre bekletilen kuru ya da yaş örneğin, ağırlık kaldırıldıktan belirli bir süre sonra katları arasında ölçülen açı. büküm (Alm. Garndrehung, f; Fr. torsion, f; İng. twist) teks. İpliğin eğrilmesi sırasında liflerin ya da ipliklerin bir arada tutulması ve mukavemet kazandırılması için iplik ekseni doğrultusunda, kendi etrafında verilen sarmal dönüşler. büküm katsayısı (Alm. Garndrehungskoeffizient, m; Fr. coefficient de torsion, m; İng. twist coefficient) teks. Teorik olarak iplik dış yüzeyindeki lifler ile iplik ekseni arasındaki açının tanjantını ifade eden sayı, pratik olarak dolaylı (ağırlık) numaralandırma sisteminde birim uzunluktaki büküm sayısının iplik numarasının kareköküne oranı ya da doğrudan (uzunluk) numaralandırma sisteminde birim uzunluktaki büküm sayısının iplik numarasının kareköküyle çarpımı. büküm yönü (Alm. Garndrehungrichtung, f; Fr. sens de torsion, m; İng. twist direction) teks. S (sol) ya da Z (sağ) büküm olarak belirtilen, ipliğin eğrilmesi sırasında liflerin ya da katlı ipliklerde katları oluşturan her bir ipliğin yaptığı sarmal dönüşlerin yönü. büzgü (Alm. Krἃuselung, f; Fr. fronce, f; İng. shirr) teks. Giysi dikiminde, bir ipliği kumaşın bir ucundan istenilen yere kadar geçirip çekerek oluşturulan, kumaşın dikişli bölgesinde bolluğu azaltan sık, küçük kıvrımlar. cağlık (Alm. Garnständer, m; Fr. porte bobines, f; cantre, m; porte-fil, m; İng. creel) teks. Tekstilde şerit, fitil ya da iplik formundaki materyalin çalışılacak makineye beslenmesini kolaylaştırmak amacıyla belirli bir sıra ya da planda yerleştirildiği sehpa; eşanlam: çardak. camsı geçiş sıcaklığı (Alm. Glasübergangstemperatur, f; Glasumwandlungstemperatur, f; Fr. temperature de transition vitreuse, f; İng. glass transition temperature) 1. malz. Camsı veya amorf katıların, polimerlerin ya da yarı kristalin malzemelerin içindeki amorf bölgelerin sert ve kısmen gevrek halden ağdalı ve kauçuğumsu hale geçişinin gerçekleştiği sıcaklık; eşanlam: camlaşma noktası. 2. teks. Kimyasal liflerde amorf bölgelerdeki makromoleküllerin, ısıtılmaları sırasında belirli bir hareketlilik kazanmaya başladıkları sıcaklık. carrier bkz. teks. boyama hızlandırıcı. cep ağzı (Alm. Tascheneingriff, m; Fr. ouverture de la poche, f; İng. pocket mouth) teks. Cebin açık olan kenarı. cep kapağı (Alm. Taschenpatte, f; Fr. rabat de poche, f; İng. pocket flap) teks. Giysilerde cep ağzını kapatmak ya da süslemek için cep açıklığının üzerine çift katlı dikilen kumaş parçası. cer makinesi (Alm. Zeichenmaschine, f; Fr. étireuse, f; İng. drafting machine; drawing frame) teks. İplik işletmelerinde, şerit (bant) formundaki lif topluluğunun, çekim silindirleri yardımıyla, çekme işleminin uygulandığı makine; eşanlam: çekme makinesi.

CIELab renk sistemi (Alm. CIELab Farbsystem, n; Fr. système de couleurs CIELab, m; İng. CIELab color system) teks. Commission Internationale de L’Eclairage adlı Uluslararası Aydınlatma Komisyonu tarafından standart hale getirilen ve üç uyartı değerlerinin kırmızı-yeşil (a*), mavi-sarı (b*), ışıklılık (L*) değerleri ile oluşturulan renk uzayındaki yerleşimine dayalı renk sistemi.

CIELCH (Alm. CIELCH; Fr. CIELCH; İng. CIELCH) teks. Üç uyartı değerlerinin ışıklılık(L*), renk canlılığı (C*), renk özü(H°) değerleri ile oluşturulan renk uzayındaki yerleşimini sağlayan renk sistemi. cımbar (Alm. Breithalter, m; Fr. templet, m; İng. ) teks. Dokuma işleminde kumaşın enine yönde büzülmesini engelleyerek tefe vuruşu sırasında çözgü ipliklerinin kopmasını önleyen ve kumaş oluşum çizgisinde kumaş eninin tarak enine mümkün olduğunca yakın olmasını sağlayan eleman.

CMC renk farklılık formülü (Alm. CMC Farbtoleranzraum, m; Fr. tolérancement CMC, m; İng. CMC equation; CMC tolerancing) teks. Tekstil sanayi için en uygun olan, CIELCH renk sistemindeki ışıklılık, renk canlılığı, renk özü özelliklerini temel alarak görsel değerlendirme ve ölçümle belirlenen renk farklılık sonuçları arasında en iyi uyumu sağlayan renk karşılaştırma eşitliği ve tolerans sistemi. cübbe (Alm. Talar, m; Fr. robe, f; toge, f; İng. gown; robe) teks. Hukukçuların, öğretim üyelerinin, din adamlarının ayrıca mezuniyet törenlerinde öğrencilerin giysilerinin üzerine giydikleri uzun, yanları geniş, düğmesiz, genellikle bir tüzüğe bağlı olarak hazırlanan tören giysisi.

çağanoz (Alm. Spulenkapsel, f; Fr. boîte à canette, f; İng. bobbin case) teks. Düz dikiş makinelerinde, içinde alt ipliği taşıyan masuranın bulunduğu mekiğin yerleştirildiği makine parçası.

çakıldaklı tulup teks. Koyunların kuyruklarının altına yapışıp kuruyan yabancı maddeleri içeren kısımların, gömleği oluşturan liflere oranla %1'den fazla olduğu tulup.

çalışıcı silindir (Alm. Arbeiterwalze, f; Fr. cylindre travailleur, m; İng. worker cylinder) teks. Uzun lif iplikçiliğinde, tarak makinesinde tambur ve alıcı silindir ile beraber çalışarak liflerin açılması ve yabancı maddelerin uzaklaştırılması işlemlerini gerçekleştiren, üzeri garnitür telleri ile kaplı silindir.

çan etek (Alm. Glockenrock, m; Fr. jupe à lés, f; İng. gored skirt) teks. Yan kenarı, kalça ekseninden etek ucuna doğru genişleyen etek modeli.

çapraz dikiş (teks. sürfile dikiş) 1. (Alm. Überwendstich, m; Fr. point de surjet, m; İng. overcast stitch) deri. Eskime ve yıpranmayı önlemek için malzeme kenarının ötesine geçerek yapılan bir dikiş türü. 2. (Alm. Überwendlingnaht, f; Fr. couture ouverte surfilée, f; İng. overcast seam) teks. Sökülebilir özellikteki kumaşların saçaklanmaması için kenarlarına yapılan dikiş; eşanlam: overlok dikişi. çekim bölgesi (Alm. Verzugzone, f; Fr. zone d'étirage, f; İng. drafting zone) teks. İplikçilikte iki çift çekim silindiri arasındaki alan.

çekim oranı (Alm. Verzugverhältis, n; Fr. rapport d'étirage, m; İng. draft ratio) teks. İplik üretiminde çeşitli makinelerde çekme işlemi sonucunda lif demetinin doğrusal yoğunluğundaki azalma oranı.

çekim silindirleri (Alm. Verzugzylinder, f; Fr. rouleau étireur, m; İng. drafting rolls) teks. Çekme, tarama, fitil ve bilezikli iplik eğirme makinelerinde lif demetine çekme işlemi uygulamak için kullanılan silindir çifti.

çekim sistemi (Alm. Strecksystem, n; Fr. système d'étirage, m; İng. drafting arrangement; drafting system) teks. Çekme, tarama, fitil ve ring iplik makinelerinde beslenen lif topluluğunun çekilerek doğrusal yoğunluğunun azaltılması ve liflerin paralelleştirilmesini sağlayan, silindir çiftlerinden oluşan düzenek.

çekme teks. 1. (Alm. Strecken, n; Fr. étirage, m; İng. drafting) İplikçilikte silindir çiftleri arasında lif demetinin çekilerek doğrusal yoğunluğunun azaltılması ve liflerin paralelleştirilmesi işlemi. 2. (Alm. Krumpfen, n; Schrumpfen, n; Fr. rétrécissement, m; İng. dimension change; shrinkage) Tekstil mamullerinin bakım ya da kullanım sırasında ve özellikle ilk yıkamadan sonra, boyutlarında meydana gelen, genellikle boyda kısalma olarak görülen değişim.

çekme hızı sabit gerdirme cihazı (İng. constant rate of traverse tensile testing machine) teks. Çekme testinde sabit hızda hareket eden çeneyi hareket ettirerek numuneye artan bir kuvvet uygulayan çekme cihazı; eşanlam: CRT tipi çekme cihazı, sabit hız çekme cihazı.

çekmezlik bitim işlemi (Alm. Krumpfecht Appretur, f; Fr. traitement irrétrécissable, m; İng. non- shrink finishing) teks. Tekstil ürününün kullanım sırasında çekmesini, büzülmesini önlemek için terbiye işletmelerinde mekanik ya da kimyasal olarak yapılan işlem.

çektirme (Alm. Erschöpfung, f; Fr. épuisement, m; İng. exhaustion) teks. Tekstil terbiyesinde, işlem gören life karşı ilginliğe sahip boyarmadde ve/veya kimyasal maddelerin, uzun sürede, uzun banyo oranında uygulanması tekniği.

çektirme yöntemi (Alm. Ausziehfärbung, f; Ausziehfärben, n; Fr. teinture par épuisement, f; İng. dyeing by exhaustion; exhaustion dyeing) teks. Tekstil terbiyesinde, işlem gören life karşı ilginliğe sahip boyarmadde ve/veya kimyasal maddelerin, uzun sürede, uzun banyo oranında uygulanması tekniği; eşanlam: çektirme boyama.

çene açıcı kanca (Alm. Wurföffner, m; Fr. ouvreur de projectile, m; İng. projectile opener) teks. Mekikçikli dokuma makinelerinde, atkı ipliğinin yakalanması ya da bırakılması esnasında mekikçiğin çenelerini açan kanca.

çepel (Alm. Entkörnungsmachinensmüll, m; Fr. déchets d’égreneuse de cotton, pl; İng. cotton gin trash; gin trash) teks. Çırçırlanmış pamuktaki bitkisel atıklar ya da çekirdek parçaları gibi yabancı maddeler; eşanlam: çöpel.

çevrimiçi renk ölçümü (teks. on-line renk ölçümü) (Alm. Farbonlinemessung, f; Fr. colorimétrie en ligne, f; mesure de la coloration en ligne, f; İng. on-line color measurement) teks. Tekstil fabrikalarında üretim sırasında renk farklılıklarını saptayabilmek ve önlem alabilmek amacıyla açık en boyama hattı ve gergefli kurutucu çıkışı gibi yerlere özel yapılmış spektrofotometre takılarak yapılan renk ölçümü.

çevrit (teks. kontur) (Alm. Kontur, f; Umriss, m; Fr. contour, m; İng. contour; outline) 1. elk. Bir imgede, aynı özniteliğe ya da değere sahip olan ve sürekli bir eğri oluşturan noktalar kümesi; eşanlam: kontur. 2. teks. Basmacılıkta desenlerin kenarlarını belirleyen çizgiler.

çevrit netliği (teks. kontür netliği) (Alm. Konturenschärfe, f; Fr. netteté des contours, f; İng. contour sharpness; outline sharpness; sharpness of print) teks. Basmacılıkta desen kenarlarının keskin ve net olması, böylece göze düz ve temiz görünmesi.

çıkrıklı tekne (teks. haspel) (Alm. Haspelkufe, f; Fr. tourniquet de teinture, m; İng. winch beck) teks. İçinde işlem çözeltisinin bulunduğu bir tekne ve bu teknenin üzerinde kumaşın taşınmasını, hareketini sağlayan çıkrıktan oluşan, dokuma ve özellikle örme kumaşların halat halinde terbiyesinde kullanılan makine.

çıma dikişi (Alm. 0,2 cm Steppnaht, f; Kantenähen, n; Fr. maille de bordure, f; piqùre arriére, f; point arrière, m; İng. edgestitch) deri. teks. Bitmiş bir birleştirme dikiş çizgisine paralel olarak 0,2 cm uzaklıkta ve giysinin ön yüzünde uygulanan süs dikişi; eşanlam: kenar dikişi. çırçır makinesi (Alm. Egreniermaschine, f; Fr. machine à égrener, f; İng. ginning machine) teks. Pamuk liflerinin tekstilde kullanılabilmesi için kütlüdeki lif ve tohumları birbirinden ayıran makine.

çırçır randımanı bkz. teks. çırçır verimi.

çırçır verimi (teks. çırçır randımanı) (Fr. rendement en coton égrené, m; İng. ginning outturn) teks. Çırçırlama sonunda belirli miktarda kütlüden elde edilmiş lifin yüzde olarak miktarı.

çırçırlama (Alm. Egrenieren, f; Fr. égrenage, m; İng. ginning) teks. Kütlü pamuğu tohumundan ayırma işlemi.

çıt (Alm. Kerbe, f; İng. notch) teks. Dikiş birleşiminde karşılıklı birleşmesi gereken yerleri gösteren işaret ya da çentik.

çıtçıt (Alm. Druckknopf, m; Fr. fermeture pression, f; İng. press fastener; snap fastener) teks. Üzerinde dikili bulundukları şeyin iki kenarını üst üste getirerek birleştirmeye ve tutturmaya yarayan, iki parçadan yapılmış metal nesne.

çift atkı kusuru (Fr. duite double, f; İng. double pick defect) teks. Dokuma makinesinde, ağızlıktan bir atkı yerine hatalı olarak iki atkı ipliğinin atılması.

çift baskı dikişi (Alm. Doppelsteppstich, m; Fr. point noué, m; İng. lock stitch) teks. Çok esnek olmayan tekstil yüzeylerinin dikiminde kullanılan, yüzeyin iki tarafında da aynı görüntüyü veren sağlam bir dikiş çeşidi.

çift kancalı dokuma makinesi (Alm. Doppel Greifer-Webmaschine, f; Fr. machine à lances double, f; machine à tisser à lances double, f; İng. double rapier weaving machine) teks. Atkı atımının verici ve alıcı kanca adı verilen bir çift kanca ile yapıldığı dokuma makinesi.

çift kat büküm makinesi (Alm. Doppeldrahtzwirnmaschine, f; Fr. retordeuse à double torsion, f; İng. two-for-one twister) teks. İki tane tek katlı ipliğin ya da bükümsüz ikiye katlanmış ipliğin beslenerek iğin bir dönüşünde ipliğe iki büküm verilerek çift katlı bükümlü iplik elde edilen büküm makinesi.

çift katlı dokuma kumaş (Alm. zweifaltiger Stoff, m; Fr. étoffe double, f; İng. double layered fabric) teks. İki çözgü ve iki atkı sisteminden oluşan, sistemlerin biri ile kumaşın üst katının, diğer çözgü ve atkı sistemi ile alt katının oluşturulduğu ve bu iki katın çözgü ya da atkı iplikleri ile belirli noktalardan bağlandığı kumaş.

çift stroklu armür bkz. teks. yarı devirli armür.

çift yüzlü baskı (teks. dupleks baskı) (Alm. Duplexdruck, m; Fr. impression double face, f; İng. duplex printing) teks. Tekstil mamulünün her iki yüzünün aynı anda basılması.

çift yüzlü baskı makinesi (teks. dupleks baskı makinesi) (Alm. Duplexdruckmaschine, m; Fr. impression double face machine, f; İng. duplex printing machine) teks. Tekstil mamulünün her iki yüzünün aynı anda basılmasını sağlayan özel rulo ya da döner şablonlu baskı makinesi çeşidi.

çift yüzlü kumaş (Alm. zweiseitiges Gewebe, n; Fr. tissu à double face, f; İng. double faced fabric; reversible fabric) teks. Her iki yüzü de kullanılabilen ve genellikle iki yüzü birbirinden farklı olan kumaş.

çiğde havuzlama (Alm. Feldröste, f; Fr. rouissage à la rosée, m; İng. dew retting) teks. Sak liflerinin elde edileceği bitki gövdelerinin tarlalara serilerek çiğ, hava ve güneşin etkisinde iki üç hafta bırakıldığı havuzlama çeşidi.

çile (Alm. Garnsträhne, f; Fr. mateau, m; İng. hank; skein) teks. Çevresi belirli bir uzunluktaki çıkrığa sarılarak oluşturulan iplik kümesi.

çile boyama makinesi (Alm. Stranffärbemaschine, f; Fr. machine de teinture à palette, f; machine de teinture à écheveau, f; İng. hank dyeing machine) teks. Tekstil terbiyesinde, ipliklerin çile haline getirildikten sonra işlem gördüğü makine.

çinz kalandırı (Alm. Chintz Kalender, n; Fr. calendre pour chintz, m; İng. chintz-calender) teks. Mum, parafin gibi sürtünme sonucu parlaklık sağlayan maddelerle emdirilmiş kumaşın farklı hızda dönen yüksek sıcaklıklara kadar ısıtılmış silindirler arasından geçirildiği, kumaşa yüksek parlaklık kazandıran kalandır tipi.

çivitleme (Alm. Bläuen, n; Fr. azurage, m; İng. blueing) teks. Tekstil terbiyesinde beyaz kullanılacak tekstil malzemelerinin daha beyazmış gibi görünmesi için çivit adı verilen mavi renkli boya ile kirletilmesi işlemi. çizgi taşı (Alm. Kreidestift, m; İng. wax chalk) teks. Kumaş üzerine elle kalıp çizmede kullanılan, farklı renkleri bulunan, genellikle sabundan yapılan buhar, hava, su ya da ütü ile çıkan işaretleme aracı.

çizgili görünüm kusuru (teks. barre etkisi) (Alm. Barré-Effekt, m; Fr. effet de barrure, m; İng. barreness; barré effect) teks. Sentetik liflerin germe, sabitleme işlemleri ya da kesikli liflerin eğrilmesi sırasında oluşan iplik düzgünsüzlükleri nedeniyle, kumaş üzerinde yol yol çizgi şeklinde görülen kusur.

çok fazlı dokuma makinesi (Alm. Mehrphasenwebmaschine, f; Fr. machine à tisser polyphasée, f; İng. multiphase weaving machine) teks. Aynı anda birden fazla ağızlığın açıldığı, atkının atıldığı ve tefelemenin yapıldığı dokuma makinesi.

çok katlı kumaş (Alm. mehrfaltigerStoff, m; mehrlagiger Stoff, m; Fr. étoffe multicouche, f; İng. multi-layered fabric) teks. Teknik olarak birbirinden bağımsız birden fazla kumaşın üst üste dokunmasına olanak sağlayan dokuma makinelerinde bu kumaşların belirli bağlantı türleri ile birbirlerine bağlanması sonucu oluşan dokunmuş kumaş.

çok telli devamlı lif (teks. mültifilament) (Alm. Multifilament, n; Fr. multifilament, m; İng. multifilament) teks. Polimerlerin çok delikli lif çekim başlığından çekilmesiyle elde edilen ve dolayısıyla birçok telden oluşan, devamlı lif demeti.

çorap (Alm. Socke, f; Fr. chaussette, f; İng. hosiery; sock; stocking) teks. Ayağa giyilen, bilekten bele kadar çeşitli uzunluklarda bulunabilen, hem koruma hem de estetik amaçlarla kullanılan aksesuar.

çözeltiden lif çekimi (Alm. Lösungspinnverfahren, n; Fr. filage à partir de solution, m; İng. solution spinning) teks. Uygun bir çözücü içerisinde, polimer zincirleri parçalanmadan ya da herhangi bir değişikliğe uğramadan çözünebilen polimer maddelerin, lif çekim başlığından geçirildikten sonra, çözünürlüğünü azaltarak lif elde etme yöntemi.

çözgende yapak yıkama (Fr. lavage aux solvants, m; İng. solvent extraction scouring; solvent scour process for raw wool; solvent scouring for raw wool) teks. Yapağının benzen, karbontetraklorür, triklor etan, benzin gibi organik çözgenlerle işleme sokularak genellikle lanolinin özütlendiği yapak yıkama yöntemi.

çözgü (Alm. Kette, f; Fr. chaîne, f; İng. warp) teks. Dokuma ve çözgülü örme kumaşlarda kumaş kenarına paralel doğrultuda, kumaş boyunca uzanan iplik.

çözgü gerginlik rayı (Fr. rail de tension de chaîne, f; İng. warp tension rail) teks. Çözgü örme makinelerinde, çözgü levendinden gelen ipliklerin iğnelere gönderilirken gergin olmasını sağlamak için etrafından ipliklerin dolaştığı ray.

çözgü hazırlama (Alm. Kettenvorbereitung, f; Fr. préparation d’ourdissage, f; İng. warp preparation) teks. Dokunacak olan kumaş tipi ve özelliklerine bağlı olarak belirlenen sıklık, sayı ve uzunlukta çözgü ipliğini çözgü levendi üzerine sarma işlemi.

çözgü hazırlama makinesi (Alm. Schärmaschine, f; Fr. ourdissoir, m; İng. warping machine) teks. Çözgü ipliklerinin dokuma makinesine düzgün bir şekilde beslenmesi için dokuma kumaş üretiminde ortaya çıkan farklı çözgü hazırlama ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde farklı çözgü hazırlama sistemleri içeren, leventlerin üzerine ipliklerin sarılmasını sağlayan makine.

çözgü iplik baskısı (Alm. Chinédruck, m; Flammdruck, m; Kettdruck, m; Fr. impression flammée, f; impression sur chaîne, f; İng. chiné printing; ombre printing; warp printing) teks. Dokuma işleminden önce çözgü ipliklerinin baskı tekniği ile renklendirilmesi.

çözgü kaçığı (Alm. Kettdefekt, m; Fr. fil cassé, m; İng. broken end; end out) teks. Dokuma kumaşta çözgü ipliğinin kopması sonucu çözgü yönünde oluşan boşluk.

çözgü kadifesi (Alm. Schusssamt, m; Fr. velours de chaînes, m; İng. warp pile fabric; warp velvet) teks. Kadife havlarının ayrı bir çözgü iplik grubu tarafından oluşturulduğu kadife çeşidi.

çözgü kavisliği kusuru (İng. arched end defect) teks. Genellikle çözgü hazırlamadaki kontrol eksikliğinden dolayı dokuma esnasında çözgü ipliği gerginliklerindeki değişimlerden kaynaklanan çözgü ipliğinde görülen aşırı eğrilik.

çözgü köprüsü (Alm. Streichgarnwalze, f; Streichgarnbaum, m; Fr. rouleau porte-fil, m; İng. back rest roller) teks. Çözgü levendinden gelen çözgü ipliklerini dokuma bölgesine yönlendiren silindir. çözgü levendi (Alm. Kettbaum, m; Fr. ensouple d'ourdissage, f; İng. warp beam) teks. Çözgü çekme makinelerinde, üzerine çözgü iplikleri sarıldıktan sonra dokuma makinelerinin arkasındaki yerine bağlanan, ahşap ya da metalden yapılmış, her iki kenarında büyük kapakları bulunan silindir.

çözgü örmeciliği (Alm. Kettenwirken, n; Fr. tricotage chaîne, m; İng. warp knitting) teks. Her iğneye en az bir iplik beslenmesi ile oluşturulan ilmek çubuklarının, yanlarındaki ilmek çubukları ile bağlantı yaparak yüzey oluşturması.

çözgü ribsi (Alm. Kettenriüppe, f; Fr. cannelé en chaîne, m; İng. warp rib) teks. Bezayağı örgüye atkı ipliği ilave edilerek örgü birimi çözgü yönünde büyütülmüş örgü yapısı.

çözgü salma (Alm. Kettfadenschaltung, f; Fr. mécanisme de délivraison, m; İng. warp let-off) teks. Dokuma ve çözgülü örme kumaşların oluşumu sırasında üretimin devamlılığını sağlamak için çözgü levendinden gelen çözgü ipliklerinin belirli bir gerilim altında kumaş oluşum bölgesine sevk edilmesi.

çözgü sateni (Alm. Kettatlas, m; Kettsatin, m; Fr. satin effet de chaîne, m; İng. warp sateen) teks. Örgü biriminde çözgü ipliklerinin her sırada sadece bir kez atkının altında kaldığı dolayısıyla çözgü ipliklerinin kumaş yüzünde daha fazla göründüğü saten örgü çeşidi.

çözgü sıklığı (Alm. Kettedichte, f; Fr. densité de chaîne, f; İng. warp density) teks. Kumaş eni yönünde birim uzunluğa düşen çözgü ipliği sayısı.

çözücü ile boyama (teks. solvent boyama) (Alm. Lösungsmittelfärbung, f; Fr. teinture avec solvent, f; İng. solvent dyeing) teks. Tekstil malzemesinin organik çözgenlerde çözünmüş boyarmaddelerle boyanması.

çuha bezi (Alm. Fries, m; Fr. feutrine, f; İng. baize) teks. Strayhgarn ipliklerden bezayağı örgü yapısında dokunmuş, kuvvetli dinkleme işlemi uygulanarak keçeleştirilmiş, yüzeyi havlı ve yumuşak, bilardo masalarında, yelek, şalvar gibi yöresel giysilerde kullanılan yünlü kumaş. dağıltı boyarmaddesi (teks. dispersiyon boyarmaddesi) (Alm. Dispersionsfarbstoff, m; Fr. colorant de dispersion, m; İng. disperse dyestuff) 1. deri. Mineral tabaklanmış deri ve kürklerin boyanmasında kullanılan suda çözünmeyen, yüzey aktif maddeler ile su içinde dağılan boyarmadde. 2. teks. Sentetik liflerin boyanmasında kullanılan, suda çözünmeyen, boyanma süreci boyunca parçacıklarının topaklaşmadığı bir boyarmadde sınıfı. dalga etkili kalandır (teks. Moire kalandırı) (Alm. Moiré-Kalander, m; Fr. calandre à moirer, m; İng. moiré calender) teks. Sahte dalgalı bir parlaklık elde etmek için kullanılan, kumaşta yanardöner bir görünüş sağlayacak motifin çelik merdaneye işlendiği özel bir baskı kalandırı tipi. dalgalı boyama kusuru (teks. abraj) (Alm. ungleichmäßige Färbung, f; Fr. teinture inégale, f; İng. uneven dyeing) deri. teks. Boyanmış tekstil ya da deri ürünlerinde çeşitli nedenlerle oluşmuş dalgalı görünümlü düzgünsüzlük. damlayan su (Alm. Abtropfwasser, n; Fr. gouttes d’eau, pl; İng. dripping water) teks. Liflere hiçbir şekilde bağlı olmayan, kendi ağırlığının etkisiyle aşağıya doğru akan, tekstil malzemesinin alt tarafından damlayan ve mekanik yollarla uzaklaştırılması kolay olan su. dantel (Alm. Spitze, f; Fr. dentelle, f; İng. lace) teks. Süs amacıyla kullanılan, çok çeşitli desenlerde makinede ya da elle yapılan seyrek örgü kumaş. dar dokuma (Alm. Schmalgewebe, n; Fr. tissu étroit, m; İng. narrow woven fabric) teks. Genel olarak eni 30 santimetreyi geçmeyen kumaş. dekatür (Alm. Dekatieren, n; Dekatur, n; Fr. décatissage, m; İng. decating; decatizing) teks. Yünlü ve yünlü karışımı kumaşların boyut değişmezliğini geliştirmek, tutumlarını ve görünümlerini istenen yönde etkilemek için dekatür makinesinde dekatür bezi arasında buharlanması ya da sıcak su ile işleme sokulup soğuk hava emerek ya da soğuk su ile soğutulması işlemi. dekstrin (Alm. Stärkegummi, m; Dextrin, n; Fr. dextrine, f; İng. dextrin) 1. gıda. Patates ya da buğday nişastası makromoleküllerinin asit, baz, oksitleyici ya da indirgeyici maddelerle parçalanması ile elde edilen, düşük molekül ağırlıklı bir polisakarit. 2. teks. Tekstil terbiyesinde bitim maddesi olarak kullanılan, düşük molekül ağırlıklı bir karbonhidrat grubu. demineralizasyon bkz. teks. asitle mineral uzaklaştırma. demir tutucu (Alm. Eisen Sequestriermittel, n; Fr. séquestre du fer, m; İng. iron sequestering agent) teks. Peroksit ağartmasında demirin neden olacağı katalitik zararı azaltmak amacıyla, ortamda bulunan demir iyonlarıyla birleşerek, zararı engelleyen ya da azaltan kimyasal madde. dengeleyici madde (teks. stabilizatör) (Alm. Stabilisator, m; Stabilisierungsmittel, n; Fr. agent stabilisateur, m; stabilisant, m; stabilisateur, m; İng. stabilizer; stabilizing agent) 1. gıda. 1. Gıda ürünlerine, oksidasyonu geciktirme, lezzet kaybını yavaşlatma ve daha kıvamlı bir doku vermek üzere eklenen katkı maddesi. 2. Yoğurt, dondurma gibi ürünlerin üretiminde ürünün raf ömrü boyunca üretildiği gündeki fiziksel konumunu stabil halde tutması amacıyla süte ilave edilen gıda katkı maddesi; eşanlam: stabilizör. 2. tar. Pestisit formülasyonlarında etkili maddenin kısa süre içerisinde parçalanmasını engelleyen katkı maddesi; eşanlam: stabilizatör. 3. teks. Hidrojen peroksit ağartmasında, ağartmayı sağlayan tepkime hızını dengeleyerek hem ağartma verimliliğini artıran hem de liflerin zarar görmesini engelleyen su camı, aminokarboksilat, hidrokarboksilat ya da organofosfonat esaslı kimyasal maddeler; eşanlam: dengeleyici. dengeli örgü yapısı (İng. balanced knitted structure) teks. Ön ve arka yatakta çalışan iğne sayısının eşit olduğu ve dolayısıyla her iki kumaş yüzünün aynı göründüğü, kumaş yapısındaki iç kuvvetlerin dengelendiği ve kenar kıvrılması, örgü dönmesi gibi kusurların görülmediği çift katlı örme kumaş yapısı. dengesiz örgü yapısı (İng. unbalanced knitted structure) teks. Tek katlı örme kumaş yapıları ya da desen biriminde ön ve arka yatakta oluşturulan ilmek sayılarının eşit olmadığı çift katlı örme kumaş yapısı. denim durulama (Fr. denim rinsé, m; İng. denim rinsing; one wash) teks. Genellikle kuru ve parlak görünüm istenen denim ürünlerin ıslatıcı, kırık önleyici, haşıl sökücü, yumuşatıcı gibi maddelerle soğuk ya da ılık suda yıkanması işlemi; eşanlam: rinse yıkama. denim eskitme (Fr. viellissement artificial du denim, m; İng. denim destroying; denim distressing) teks. Denim giysilerin özellikle, cep ağızları, paçalar, paneller, diz bölgesi ve kemer kısımlarında doğal yollarla oluşmuş aşınmaya benzeyen kullanılmış ya da yıpranmış bir görüntü kazandırmak için uçları zımpara kaplı çeşitli aparatlarla yapılan aşındırma işlemi; eşanlam: denim yıpratma. denim kumaş (Alm. Denim, m; Fr. denim, m; İng. denim) teks. Çoğunlukla pamuk ipliğinden üretilen, genellikle atkısı boyasız, çözgüsü indigo boyarmadde ile boyalı, dimi ya da bez ayağı yapısında dokuma kumaş; eşanlam: kot kumaş. denim zımparalama (Alm. Denim Schmirgeln, n; Fr. raclage de denim, m; İng. denim scraping) teks. Zımpara kâğıdı yardımıyla denim giysileri aşındırarak eskimiş görüntüsü kazandıran kuru terbiye işlemi. denimde bölgesel boyama (Alm. örtliches Nuancieren; Fr. coloration locale, f; İng. local tinting) teks. Balon mankenlere giydirilen, yıkama işlemleri tamamlanmış denim ürünlerin belirli bölgelerine, püskürtme, fırça ya da bazı özel aparatlarla pigment ya da doğrudan boyarmaddelerin bölgesel olarak aktarılması; eşanlam: denimde bölgesel kirletme. denimde geri boyama (Fr. déteinture, f; İng. backstaining) teks. Denim yıkamada banyoya akan boyarmaddenin kumaştaki beyaz iplikleri ve ceplik kumaşı boyayarak kirletmesi. deniz suyu haslığı (Alm. Seewasserechtheit, f; Fr. solidité à l’eau de la mer, f; İng. fastness to sea water) teks. Genellikle deniz ve havuzda kullanılan boyalı ve baskılı tekstil malzemelerinde önem kazanan ve bu ürünlerdeki renklerin tuzlu suya karşı gösterdiği dayanım. denye (Alm. Denier, n; Fr. denier, m; İng. denier) teks. İpek, filament gibi sonsuz uzunluktaki ipliklerin ve liflerin numaralandırılmasında kullanılan, 9000 metre uzunluğundaki materyalin gram olarak ağırlığını gösteren değer. deri yünü (Alm. Schwödewolle; Fr. laine de pelanage; İng. limed wool) teks. Sağlıklı olup kesilmiş hayvan derilerinden yünü koruyucu yöntemlerle elde edilen, kırkım yününe yakın iyi lif özelliklerine sahip yün. derin baskı (Alm. Rapportprägung, f; Fr. gaufrage avec roue de rapport, m; İng. embossing with repeat wheel) teks. Desen silindirinde, baskı yapan bölgelerin baskı yapmayan bölgelere göre daha oyuk olduğu bir baskı yöntemi. desen (Alm. Dessin, n; Fr. dessin, m; İng. design; pattern) teks. Basmacılıkta, dokumacılıkta ve örmecilikte tekstil ürünlerinin tipine, kullanım alanına, mevsimlere ve modaya göre örme, dokuma ve baskı tekniğine uyarlanabilen ölçülü, göze hitap eden resim ya da şekil. desen çıkarma (Alm. Musterzichnung, m; İng. weave pattern drawing) teks. Dokunacak kumaş örgüsünün desen kâğıdına işaretlenerek işlenmesi. desen değişimi (Alm. Dessinveränderung, f; Fr. changement de desin, m; İng. design change; pattern change) teks. Baskı makinesinde takılı olan tüm şablonların değiştirilmesi ve yerine başka bir desene ait şablonların takılması işlemi. desen kartonu (Alm. Musterkarton, m; Fr. carte de desin, f; İng. pattern card) teks. Armürlü ve jakarlı dokuma makinelerinde, yapılacak desene göre çözgü hareketlerini belirlemek için delinen karton. desen kayması kusuru (İng. pattern shifting) teks. Hatalı şablon çekimi, gravür toleranslarının minimum verilmesi, baskı sırasında operatörün şablon ayarını desene göre tam yapamaması gibi sebeplerle ortaya çıkan, renklerin desen içerisinde oturmaması, desende renkler arasında beyazlıklar oluşması ya da renklerin üst üste binmesiyle oluşan bir baskı kusuru. desen tasarımcısı (teks. desinatör) (Alm. Designerin, f; Designer, m; Fr. dessinatrice, f; dessinateur, m; İng. designer) teks. Desenleri geliştiren, bunları hazırlayan ve gerektiğinde üretime hazır hale getiren kişi. desinatör bkz. teks. desen tasarımcısı. deşe ipek (Alm. Abfallseide, f; Seidenabfall, m; Fr. bourre de soie, f; déchet de soie, m; İng. silk waste) teks. Kozadan devamlı olarak çekilemeyen ipek. devamlı lif (teks. filament) (Alm. Filament, n; Fr. filament, m; İng. filament) teks. Belirli bir uzunlukla sınırlı olmayan, sonsuz uzunluğa sahip lif; eşanlam: sonsuz lif. devamlı lif ipliği (teks. filament ipliği) (Alm. Filamentgarn, n; Fr. fil continu, m; İng. filament yarn) teks. Bir ya da daha fazla paralel kimyasal lif ya da ipek gibi devamlı liflerden üretilmiş iplik. devamlı lif serimi (Fr. formation par filage, f; İng. spin laying) teks. Polimer eriyiği ya da çözeltisinin lif çekim başlıklarından çekilip hareket eden bir elek üzerine devamlı lif halinde serilmesiyle sabitlenmemiş tülbent esaslı yüzey oluşturması. devamlı liften tülbent esaslı yüzey (Fr. non-tissé filé-lié, m; İng. spunbonded nonwoven) teks. Sabitlenmemiş tülbent esaslı yüzeyin düzelerden çekilen devamlı liflerle oluşturulduğu, ardından ısıl işlem ya da bağlayıcılar yardımıyla devamlı liflerin birbirine bağlandığı tekstil yüzeyi. deve lifi (Alm. Kamelhaar, n; Fr. poil de chameau, m; İng. camel hair) teks. Çift hörgüçlü Asya develerinden elde edilen üst giyim, halı, battaniye üretiminde kullanılan hayvansal lif. devore baskı bkz. teks. yakma baskı. devrik yaka (Alm. Reverskragen, m; Fr. col à revers, m; İng. lapel collar; reverse collar) teks. Bir üst yaka ve klapalardan oluşan ve bir ütü çizgisiyle yaka ayağı üzerinden katlanarak giysiye model özelliği kazandıran yaka parçası. dış kol boyu (Alm. Ärmellänge, f; Fr. longueur de saignée, f; İng. arm length) teks. Dirsekten yaklaşık 90 derece bükülmüş kolda omuz kemiğinden bileğe kadar olan uzunluk. dıştan eksantrikli dokuma makinesi teks. Eksantriklerin dokuma makinesinin iskeletinin yan duvarlarının dışına yerleştirildiği, içten eksantrikli dokuma makinelerine göre daha fazla çerçeve ve desende daha fazla sayıda atkı kullanımına olanak tanıyan, eksantrik değişimi ve bakımının daha kolay olduğu dokuma makinesi. difüzyon tanımlama sayısı (Alm. Diffusionskoeffizient, m; Fr. coefficient de diffusion, m; İng. diffusion coefficient) teks. Dispers boyarmaddelerin lif içerisine girebilme yeteneklerini belirten 4 ile 14 arasında değişen değer. dik bıçak makinesi (Alm. Stossmessermaschine, f; Vertikalmesser, m; Fr. coupeuse à lame verticale, f; İng. straight knife cutting machine) teks. Konfeksiyonda üst üste serilmiş kumaş katlarının pastal planına göre aynı anda kesilmesini sağlayan, bıçağı kumaş eksenine 90 derece dik duran makine. dik yaka (Alm. Stehkragen, m; Fr. col montant, m; İng. high collar; stand-up collar) teks. Boyun çevresine klasik yaka ayağının dikimiyle oluşturulan yaka modeli. dikilebilirlik (Alm. Vernähbarkeit, f; Fr. aptitude à la couture, f; İng. sewability) teks. Dikiş oluşumu için kumaş ve makine özelliklerinin birbirine uyumu. dikim boyu (Alm. Stichlänge, f; Fr. longueur du point, f; İng. stitch length) deri. teks. Birbirini takip eden iğne dalışları arasındaki uzaklık; eşanlam: dikiş uzunluğu. dikiş atlaması kusuru (Alm. Fehlstich, m; Fr. point manqué, m; İng. missing stitch) teks. Dikim işleminde alt ve üst iplik arasında bağlantı oluşmaması durumu. dikiş dayanımı (Alm. Nahtfestigkeit, f; Fr. résistance de couture, f; İng. seam strength) deri. teks. Dikilmiş deride ya da kumaşta dikiş yönüne dik olarak kuvvet uygulandığında, dikiş yerinin kopmaya karşı gösterdiği direnç. dikiş iğnesi (Alm. Nähnadel, f; Fr. aiguille à couture, f; aiguille à chas, f; İng. sewing needle) teks. Dikilecek yüzeyi delerek ipliği yüzeyin altına taşıyan, halka oluşturan, kısaca ipliğe kılavuzluk eden dikiş elemanı. dikiş ipliği (Alm. Nähzwirn, m; Nähgarn, n; Fr. fil de couture, m; fil à coudre, m; İng. sewing thread) teks. El ya da makine ile dikiş dikmede kullanılan iplik. dikiş kayması (Alm. Nahtrutsch, m; Fr. glissement de la couture, m; İng. seam slippage) teks. Dikilmiş dokuma kumaşlarda belirli bir fiziksel etki ile atkı ve çözgü ipliklerinin birbirleri üzerinde kayması sonucu, dikiş bölgesinde dikişe paralel uzanan kumaşı oluşturan ipliklerde görülen açılma. dikiş kolaylığı bitim işlemi (İng. sewing thread finishing) teks. Dikiş ipliklerindeki sürtünmeyi azaltan ve dikim işlemi sırasında yüksek hızlarda çalışma olanağı sağlayan bir bitim işlemi. dikiş makinesi (Alm. Nähmaschine, f; Fr. machine à coudre, f; İng. sewing machine) teks. Çeşitli yüzeyleri dikmede kullanılan makine. dikiş makinesi aparatı (Alm. Nähmaschineapparat, m; Fr. appareil de couseuse, m; İng. sewing machine apparatus) teks. Biye ve kemer takma gibi dikimi zor olan giysi ayrıntılarının standart kalitede, düzgün ve hızlı bir şekilde dikilmesini sağlayan yardımcı araç. dikiş payı (Alm. Nahtzugabe, f; Fr. relarge de couture, m; İng. seam allowance) teks. Dikilen ürünlerde dikiş çizgisi ile kumaş kenarı arasındaki pay. dikiş plakası (Alm. Stichplatte, f; Fr. plaque à aiguille, f; İng. needle plate) teks. Dikiş makinesinin ana plakasında yer alan, dikilen kumaşın ilerlemesini sağlayan transport dişlilerin hareketi için uygun aralıkları ve iğnenin dalış yapabileceği uygun çapta deliği bulunan ince metal parça. dikiş randımanı (Alm. Naht Effizienz, f; Fr. efficacité de couture, f; İng. seam efficiency) teks. Dikilmiş kumaşlarda dikiş kopma dayanımının kumaşın kopma dayanımına oranı. dikiş sıklığı (Alm. Stichdichte, f; Fr. densité des points, f; İng. stitch density) deri. teks. Birim uzunlukta bulunan dikiş adım sayısı. dikiş sökme aleti (Alm. Nahttrennmesser, n; Fr. couteau à découdre, m; İng. seam ripper) teks. Dikiş yerlerini ve düğme iliği dikişi gibi diğer ayrıntılı çalışma alanlarını açmak ve sökmek için kullanılan kancalı kesme aleti. dikiş yeri (Alm. Saum, m; Fr. couture, f; İng. seam) teks. İki kumaş, deri ya da başka bir malzeme parçasının dikişle tutturulmuş hattı. dikiş yeri izi kusuru (Alm. Nahtabdruck, m; Fr. marque de couture, f; İng. seam mark) teks. Kumaş doklarında ya da sargılarında dikiş yerinin altına ve üstüne gelen kumaş katlarında özellikle boyamadan ya da baskıdan sonra ortaya çıkan kusur. dikme-örme yüzey (teks. malimo) (Alm. Malimogewebe, n; Fr. étoffe malimo, f; İng. malimo fabric) teks. Atkı ve çözgülü örme tekniklerinin dışındaki tekniklerle ilmekli olarak üretilen ancak üretiminde dikişten de yararlanılan tekstil yüzeyi. dilli iğne (Alm. Zungennadel, f; Fr. aiguille à clapet, f; İng. latch needle) teks. Temel olarak kanca, dil ve gövde bölümlerinden oluşan, kam mekanizması üzerinde birbirinden bağımsız hareket etmesi sayesinde yüksek desen kapasitesine sahip, düz ve yuvarlak örme makineleri ile raşel çözgülü örme makinesinde kullanılan iğne tipi. dimi örgü (Alm. Köperbindung, f; , m; Fr. armure sergé, f; İng. twill weave) teks. Atkı ve çözgü ipliklerinin her birinin diğer yöndeki iki ya da daha çok iplik üzerinden geçerek kesiştiği ve bu ipliklerin kumaş yüzeyinde sağdan sola ya da soldan sağa eğimli yollar oluşturacak şekilde yan yana dizilmesiyle oluşan temel dokuma örgüsü. dinamik yükleme testi (Alm. dynamische Belastungsprüfung, f; Fr. test de charge dynamique, m; İng. dynamic loading test) teks. 1. Halı ve benzeri ürünlerin kullanım sırasında oluşan kalınlık kaybını belirlemek amacıyla sürekli olarak yük altında tutulup yükün kaldırılması şeklinde uygulanan test. 2. Tekstil malzemesine belirli sayıda, sürekli olarak kuvvet uygulanması. dinitrosalisilik asit testi (Alm. dinitrosalizyklische Säureflascheneigungsmessung, f; Fr. essai à l’acide dinitrosalicyclique, m; İng. dinitrosalicyclic acid test) teks. Ham pamuktaki mikrobik zararı ya da selülotik enzimlerin etkinliğini indirgen şeker miktarı üzerinden belirleyen test. dinkleme (Alm. Walken, n; Fr. foulage, m; İng. fulling; tucking; walking) teks. Yün liflerinin pulcuklu yapılarından dolayı, keçeleşme özelliğinden faydalanarak yünlü kumaşlara keçeleşmiş bir görünüm ve dolgun bir tutum kazandırılması ve ayrıca ısı tutma yeteneklerinin artırılması için özel makinelerde asidik ya da bazik ortamda yapılan sıkıştırma, dövme işlemi. dinlendirme çekmesi (teks. relaksasyon çekmesi) (Alm. Relaxationskrumpfen, n; Fr. retrait par relaxation, m; İng. relaxation shrinkage) teks. Örme işlemi sırasında kumaştaki gerilmeler nedeniyle şekil değiştiren ilmeklerin, örme işlemi bittikten ve kuvvet ortadan kalktıktan sonra doğal şekillerine dönme eğilimleri sonucu ilmeklerde ve dolayısıyla kumaş boyutlarında meydana gelen değişim. dipçik (Alm. Kolben, m; Fr. talon, m; İng. shank) teks. Dikiş iğnesinin en kalın yeri olup iğneyi iğne yuvasına geçirmeye yarayan kısım. direkt boyarmadde (teks. substantif boyarmadde) (Alm. Direktfarbstoff, f; Fr. colorant direct; İng. direct dyestuff; substantive dyestuff) deri. teks. Suda çözünebilen, kolajen ve selüloz liflerini mordanlama ya da başka bir işleme gerek olmadan doğrudan boyayabilen bir boyarmadde sınıfı. disosiyasyon bkz. teks. ayrışma. dispersiyon boyarmaddesi bkz. teks. dağıltı boyarmaddesi. divitin kumaş (Alm. Barchent, m; Fr. duvetine, f; İng. duvitine) teks. Bezayağı ya da 2/2 dimi örgü yapısında dokunan, genellikle baskılı yüzü şardonlu, kışlık giysi üretimi için kullanılan, kalın ve yumuşak pamuklu kumaş. dizlik (Alm. Kniehebel, m; Fr. genouillère, f; İng. knee lever; knee lift) teks. Dikiş makinesinin baskı ayağını kaldırmak ve yukarıda tutmak için kullanılan, dikiş makinesi masasının altına diz hizası boyuna uygun yapılmış makine parçası. doğal lif (Alm. Naturfaser, f; Fr. fibre naturelle, f; İng. natural fiber; esk. tabii elyaf) teks. Bitki, hayvan ya da madenlerden elde edilen lif sınıfı. doğal renkli pamuk (Alm. naturfarbige Baumwolle; Fr. coton naturellement coloré, m; İng. naturally colored cotton) teks. Genetik yapısı nedeniyle, tarlada genellikle kırmızı, kahverengi ya da yeşilin tonlarında yetişen pamuk. doğru akım prensibi (Alm. Gleichstromprinzip, n; Fr. méthode d’écoulement direct, f; İng. direct current principle) teks. Kurutucularda tekstil malzemesinin ve kurutma gazının, yıkama makinelerinde ise tekstil malzemesinin ve yıkama suyunun aynı yönde hareket etmesi. doğrudan numaralandırma sistemi (Alm. direkte Nummerierungsystem, n; Fr. numérotage direct des fils, m; İng. direct yarn counting system; direct yarn numbering system) teks. Tex, denye gibi ipliğin birim uzunluğunun ağırlığını esas alan iplik numaralandırma sistemi, ağırlık numaralandırma sistemi. doğrudan baskı (Alm. Direktdruck, m; Fr. impression directe, f; İng. direct printing) teks. Beyaz ya da renkli tekstil zemini üzerine baskı patının aktarılmasıyla yapılan aşındırma ve rezerve baskı dışındakileri kapsayan bir baskı çeşidi; eşanlam: direkt baskı. doğrusal yoğunluk (Alm. lineare Dichte; Fr. masse linéique, f; İng. linear density; linear mass; linear mass density) teks. Lif, şerit ya da ipliğin birim uzunluğunun kütlesi. dok (Alm. Docke, f; İng. dock) teks. Tekstil terbiye fabrikalarında kumaşın açık en halinde üzerine sarılarak taşındığı ya da bekletildiği dış yüzeyi özel malzeme ile kaplı metal silindir. doku düşmesi kusuru (Alm. Strukturausfall, m; İng. cloth fall out) teks. İğne dili açıcı fırçalarının ve/veya iplik kopuk yoklayıcılarının çalışmaması nedeniyle örme makinelerinde oldukça geniş bir mesafede iğnelerin üzerindeki ilmeklerin düşmesi. dokuma (Alm. Weben, n; Fr. lissage, m; tissage, m; İng. weaving) teks. Atkı ve çözgü adı verilen iki grup ipliğin genellikle doksan derecelik açıyla belirli bir örgü planına göre birbirinin üstünden ve altından geçerek bir yüzey oluşturması. dokuma makinesi (Alm. Webmaschine, f; Fr. machine à tisser, f; İng. ; weaving machine) teks. Çözgü ve atkı ipliklerini belirli bir örgü planına göre birleştirerek bir tekstil yüzeyi oluşturan makine. dokuma renk planı (Alm. Webfarbenrapport, m; Fr. plan de couleurs du tissage, m; İng. weaving color plan) teks. Renkli atkı ve/veya çözgü iplikleri kullanılarak yapılan dokumada ipliklerin hangi sırada ve sayıda yer alacaklarını gösteren, tablo şeklinde ya da atkı- çözgü yönünde desen birimi yanına her bir kareyi uygun renkte boyama şeklinde yapılan düzenleme. dolaylı numaralandırma sistemi (Alm. indirekte Nummerierungsystem, n; Fr. numérotage indirect des fils, m; İng. indirect yarn counting system; indirect yarn numbering system) teks. Ne, Nm gibi ipliğin birim ağırlığının uzunluğunu esas alan iplik numaralandırma sistemi, uzunluk numaralandırma sistemi. dondurma yoluyla yapak temizleme (Alm. mit Kälte behandelte Wolle; Fr. laine traitée par le froid, f; İng. frosted wool process) teks. Yapağın 0°C'den çok düşük sıcaklıklarda dondurularak hem üzerindeki kırılgan hale gelmiş yün yağının hem de her türlü bitkisel artık ve diğer kirliliklerin ufalanıp toz halinde dökülmesiyle yapağın temizlenmesi işlemi. dökümlülük (Alm. Faltenwurf, m; Fr. drapé, m; İng. drape) teks. Kumaş kendi ağırlığı ile serbest bırakıldığında, yumuşaklık ve esneklik özelliklerine bağlı olarak meydana gelen şekil değişikliğinin ölçüsü. dökümlülük katsayısı (Alm. Faltenwurfskoeffizient, m; Fr. coefficient de drapé, m; İng. drape coefficient) teks. Dökümlülüğü tespit edilecek dairesel kesimli kumaş numunesinin, dökümlülük ölçüm cihazında, kendi çapından daha küçük metal disk üzerine yerleştirilerek oluşturulan dökümlü halinin, ışık etkisi ile meydana gelen gölgesinin izdüşüm alanının, yatay konumdaki dökümsüz alanına oranı. döküntü yün (tar. tarakaltı yapağı) (Alm. Bourrette-Wolle, f; Kämmlinge, pl; Fr. blousse, f; brosse, f; laine bourrette, f; İng. noil wool) teks. Taranmış uzun lif iplikçiliğinde (kamgarn) tarama makinesinde uzaklaştırılan kısa lif döküntüsü, tarama telefi, kemling, döküntü yapağı. döner armür (teks. rotatif armür) (Alm. Drehratière, f; Fr. ratière rotative, f; İng. rotary dobby) teks. Armürlü dokuma makinesinde dönme hareketinin özel kavramaların yardımıyla çerçevelere ileri-geri hareket olarak dönüştürüldüğü armür tipi. döner baskı şablonu (teks. rotasyon baskı şablonu) (Alm. Runddruckchablone, f; Fr. cadre rotatif, m; İng. rotary screen) teks. Tekstil baskıcılığında kullanılan, krom-nikel alaşımlı, 0,07-0,1 mm et kalınlığında, içi boş, dikişsiz, delikli silindir. döner şablonlu baskı (teks. rotasyon baskı) (Alm. Rotationsfilmdruck, m; Fr. impression au cadre rotatif, f; İng. rotary screen printing) teks. Baskı yapacak kısımları boyayı geçirecek şekilde delikler içeren, baskı yapmayacak kısımları ise lakla kapatılmış ya da delikler içermeyen döner nikel baskı şablonları ile baskı patının tekstil yüzeyine kesintisiz olarak aktarıldığı baskı tekniği. döpiyes (Alm. zweiteiliger Anzug, m; zweiteiliges Kleid, n; Fr. ensemble deux pièces, m; tailleur à deux-pièces, m; İng. two piece dress) teks. Genellikle tayyörlük kumaşlara göre daha düşük gramajlı kumaşlardan dikilen, ceketi bluz gibi giyilebilen, etek ve ceketten oluşan giysi. drapaj bkz. teks. üç boyutlu kalıp tasarımı. drop beden (Alm. Spezialgrössen, f; İng. drop body size; drop value) teks. Erkek takım elbiselerinin beden ölçüleri aynı kalmak koşuluyla boy ve kol uzunluğu ölçülerinin uygun olarak gruplandırılmasıyla elde edilen beden numarası. dublaj bkz. teks. katlama. duble paça (Alm. Hosenaufschlag, m; Fr. patte de pantolon, f; İng. turns-up) teks. Pantolon paçasına genellikle 2-4 cm yukarı katlanmış görüntüsü vermek amacıyla oluşturulan model. dupleks baskı bkz. teks. çift yüzlü baskı. dupleks baskı makinesi bkz. teks. çift yüzlü baskı makinesi. duran banyoda boyama yöntemi (Alm. Methode zur Standbadfärbung, f; Fr. teinture de bain suivi, f; İng. reutilization of dyeing bath) teks. Çektirme yöntemine göre yapılan boyama sonunda, kalan boya banyosunun dökülmeden gerekli ilavelerin yapılarak tekrar kullanılması. durgun suda havuzlama (Alm. Gruberösten, n; Fr. rouillage à l’eau, m; İng. pool retting) teks. Sak liflerinin elde edileceği bitki gövdelerinin bir havuz içerisindeki durgun suya daldırılıp 5 -10 gün bekletilmesiyle yapılan bir havuzlama çeşidi. duruş izi kusuru (Alm. Anlassstelle, f; Fr. marque d'arrêt, f; İng. set mark; starting mark; stop mark) teks. Dokuma kumaşlarda, makine durduğunda çözgü iplikleri üzerindeki gerginliğin düzgün bir şekilde ayarlanamaması nedeniyle meydana gelen farklı atkı ipliği yoğunluğunun oluşturduğu, kumaşın eni boyunca görülen bant izi. duyusal konfor (Alm. sensorischer Komfort; Fr. confort sensoriel; İng. sensorial comfort) teks. Vücutla temas halindeki tekstil malzemesinin farklı sinirsel algılamalar ile oluşturduğu sertlik-yumuşaklık, pürüzlülük-düzgünlük, sıcaklık-soğukluk gibi hissedilen özellikler. düğme 1. (Alm. Knopf, m; Fr. buton, m; İng. button) müh. 1. Bilgisayar ekranındaki bir diyalog kutusunda, basıldığında ya da tıklandığında belirli bir işlevi yerine getiren grafik öge. 2. Herhangi bir elektronik aygıt üzerinde kullanıcının iki ya da daha fazla durumlu etkileşimini sağlayan giriş. 2. teks. Kapama ya da süsleme amacıyla giysiye dikme, çakma yoluyla tutturulan üç boyutlu nesne. düğüm kopma dayanımı (Alm. Knotenbruchfestigkeit, f; Fr. résistance sur noeud, f; İng. knot breaking strength; knot strength) teks. Çekme dayanımı testinde çeneler arasındaki iplik ya da tel üzerinde düğüm içeren numuneyi koparmak için gereken kuvvet. düğümlü iplik (Alm. knop Garn, n; Fr. fil boutonné, m; İng. knop yarn; nub yarn) teks. İpliğin yapısını oluşturan zemin ipliğinin daha yavaş ve kesikli, daha kalın olan üst ipliğin hızlı ve sürekli beslenmesiyle, düzenli ya da düzensiz aralıklarla zemin ipliğinin üzerine üst ipliğin iplik boyunca bir yumak oluşturacak şekilde sarılmasıyla elde edilen fantezi iplik. düz baskı şablonu (teks. filmdruck baskı şablonu) (Alm. Filmdruckchablone, f; Fr. pochoir pour cadre d’impression, m; İng. flat printing screen) teks. İpek, poliamit, polyester, bronz, gibi malzemelerden yapılmış gözenekli gazenin, desen dışındaki yerlerinin kapatılması sonucu elde edilen desenli, yer yer gözenekli gazeyi çerçevelere gergin şekilde takarak elde edilen şablon. düz boy iplik (Alm. Fadenablauf, m; Fr. coupe-fils, m; İng. thread trimmer) teks. Giysi kalıbı üzerine işaretlenen, dokuma kumaşın çözgü yönünü ya da örme kumaşın ilmek çubuğu yönünü gösteren çizgi. düz çözgü makinesi (Alm. Direktschärmaschine, f; Fr. ourdissoir direct; İng. direct warping machine) teks. Tek tip iplik ya da sınırlı sayıda renk içeren çözgülerin uzun metrajlarda hazırlanmasında kullanılan, çözgülerin önce kısmi levent olarak isimlendirilen leventlere düşük sıklıkta sarıldığı ve daha sonra dokumadaki çözgü ipliği sayısını verecek şekilde kısmi leventlerin birleştirilerek dokuma levendine sarımının gerçekleştirildiği çözgü makinesi; eşanlam: seri çözgü makinesi. düz ilmek (Alm. rechte Masche, f; Fr. maille unie endroit, f; İng. face loop; plain loop) teks. Atkı örmeciliğinde, örgü yapısında yer alan bir ilmeğin bacaklarının belirgin olarak göründüğü tarafı, genellikle kumaşların ön yüzü olarak kullanıldığı ilmek görüntüsü. düz örgü (Alm. Rechts-Links; rechts-links-Kulierware, f; RL-Ware, f; Fr. tricot jersey, m; İng. plain fabric; plain knitted fabric; RL fabric) teks. Tek yataklı örme makinelerinde ya da çift yataklı makinelerin tek iğne yatağı kullanılarak oluşturulan, tüm iğnelerin ilmek yapması ile elde edilen en basit örgü yapısı; eşanlam: RL örgü. düz tabanlı dikiş makinesi (Alm. Flachnähmaschine, f; Fr. machine à coudre plate, f; İng. flat bed sewing machine) teks. Kumaşın dikildiği alan masa ile aynı hizada olan ve düz yüzeylerin rahatlıkla iğne altına beslendiği dikiş makinesi. düze bkz. 1. kim. doz. 2. teks. lif çekim başlığı. düzgünsüzlük (Alm. Unregelmässigkeit, f; Fr. irrégularité, f; defaut d’uni, m; İng. unevenness) teks. 1. Şerit, fitil ve ipliklerde birim uzunluktaki kütlesel değişim. 2. Şerit, fitil ve ipliklerde materyalin uzunluğu boyunca çap, büküm, renk, mukavemet gibi özelliklerdeki değişim. düzgünsüzlük oranı (Alm. Ungleichmäßigkeitindex, m; Fr. indice de irrégularité, m; İng. index of unevenness) teks. Şerit, fitil ve iplikte ölçülen düzgünsüzlük ile kuramsal olarak hesaplanan düzgünsüzlük arasındaki oran; eşanlam: düzgünsüzlük indeksi. efekt iplik (Alm. Effektgarn, n; Fr. fil d’effet, m; İng. effect yarn) teks. Fantezi ipliklerde öz iplik üzerine sarılan ve değişik görüntü ve yapıda iplik oluşturmayı sağlayan iplik. egaliz maddesi bkz. teks. boyama düzgünleştirici. eğilme uzunluğu (Alm. Biegelänge, f; Fr. longueur de flexion, f; İng. bending length) teks. Standart boyutlarda dikdörtgen şerit şeklinde kesilmiş kumaşın, kendi ağırlığı altında 7,1˚’lik açıya eğilen uzunluğunun cm olarak ifadesi. eğirme (Alm. Spinnen, n; Fr. filage, m; İng. spinning) teks. Bir lif topluluğunu belirli bir düzende bir araya getirerek büküm verme işlemi ile iplik üretimi. ekosistemi koruyucu tekstil (Alm. ökologische Textilie; Fr. textile écologique, m; İng. ecological textile; ecotextile) teks. Zararlı atıkların süzgeçlenmesi, erozyondan koruma, toksik atıkların uzaklaştırılması, topraktan su kaybının en aza indirilmesi, bitki köklerinin örtülerek herbisit kullanımının azaltılması gibi doğrudan ya da binalarda yalıtım yoluyla ısı kaybının önlenmesi, taşımacılıkta ağırlığın azaltılmasıyla enerji tasarrufunun sağlanması gibi dolaylı olarak ekosistemin korunmasına katkıda bulunan tekstil malzemeleri ve ürünleri. ekru ipek (Alm. naturfarbene Seide, f; Fr. soie écrue, f; İng. ecru silk) teks. Sıcak sudan geçirilerek ağırlığının yaklaşık %3-5'ini kaybeden ham ipek. eksantrikli ağızlık açma (Alm. exzentrische Fachbildeeinrichtungen, f; İng. cam shedding) teks. Dokuma makinesinde ağızlık açma hareketinin örgü birimine göre şekillendirilmiş eksantrikler aracılığıyla yapıldığı yöntem; eşanlam: kamlı ağızlık açma. eksik atkı kusuru (Alm. fehlender Schuss; Fr. duite manquante; fil couru, m; fil de chaîne manquant, m; İng. missing end; missing pick; threadout) teks. Atkı atılmasındaki bir aksama, hatalı bir atkı durdurma işlemi ya da atkının çekilmesi nedeniyle kumaşta atkı atılmamış çubuk şeklindeki bir bölgenin oluşması. ekstrafor (Alm. Eckenband, m; Fr. extra-fort, m; İng. flat seam binder; seam binder) teks. Giysilerin etek, kol, yaka parçalarına, perdelerin ucuna geçirilen dokuma şerit. el baskısı (Alm. Blockdruck, m; Handdruck, m; Modeldruck, m; Tafeldruck, m; Fr. impression à la planche, f; İng. block printing; hand printing) teks. Kabartma desenli tahta kalıp ile yapılan eski bir baskı tekniği; eşanlam: model baskı. el çarkı (Alm. Handrad, n; Fr. roue à main, f; İng. balance wheel) teks. Dikiş makinelerinde, kol mili aracılığıyla iğne milinin elle hareket ettirilmesini sağlayan makine parçası. elastan kaçığı (Fr. démaillage d’élasthanne, m; İng. breakage of elastane) teks. Elastan içeren kumaşlarda çalışma ortamından ve/veya yatık likra kullanımından kaynaklanan, elastan lif kopuşları sonucunda ortaya çıkan ve kumaşta elastiklik kaybı ve görünümde bozulma şeklinde görülen kusur; eşanlam: likra kaçığı. elastik geri dönüş (Alm. elastische Rückdehnung; Fr. recouvrance élastique, f; İng. elastic recovery) teks. Bir cismin deformasyon sonrası başlangıç boyut ve şekline dönebilme özelliği; eşanlam: elastik toparlanma. elastik geri dönüş yüzdesi (Alm. elastische Rückdehnung in Prozent; Fr. pourcentage de recouvrance élastique, m; İng. percentage of elastic recovery) teks. Uzamaya maruz kalan malzemenin uzama sonrası geri dönen miktarının uzama miktarına yüzdesi. elastik kumaş (Alm. elastisches Gewebe; Fr. tissue élastique, m; İng. elastic fabric) teks. İçerisinde elastik lif ya da iplik içeren yüksek uzama ve geri dönebilme yeteneğine sahip kumaş. elastik silindir (Alm. Elastische Walze, f; Fr. rouleau danseur, m; İng. elastic roller) teks. Kalandır ve benzeri makinelerde demir ya da çelikten yapılan sert silindirlerden farklı olarak üzeri özel kâğıt, pamuk, jüt, poliamit gibi maddelerle kaplı olan ve sertliği 70-90 0Shore olan silindir. elcik (Alm. Schiebergriff, m; Fr. tirette, f; İng. pull tab) teks. Fermuarda, fermuar sürgüsü üzerinde yer alan ve sürgü gövdesinin tutularak yukarı aşağı hareketine yardımcı olan parça. elek bezi bkz. teks. gaze bezi. elekli tamburlu yün yıkama makinesi (İng. perforated drum raw wool scouring machine) teks. Yün yıkamasında kullanılan, içinde bulunan çok sayıda hava emişli elekli tamburlar sayesinde liflerin yıkama teknesinde ilerlediği, liflere zarar vermeden yıkamanın gerçekleştirildiği yıkama makinesi. elektronik donatılı giysi (Alm. anziehbare Elektronics, f; Fr. électronique prêt-à-porter, f; İng. wearable electronics) teks. Üzerinde elektronik devreler ve mikroişlemciler bulunan ve bu devreler yardımıyla vücut fonksiyonlarını algılayıp izleyebilen, iletişim ve veri akışı gibi pek çok işlevi yerine getirebilen giysiler. elektronik tekstil (Alm. elektronisches Textil; Fr. textile électronique, m; İng. e-textile; electronic textile) teks. Programlama donanımları, yazılım programları ve sayısal elektronik devreler içeren akıllı tekstil ürünleri; eşanlam: e-tekstil. elektrostatik floklama (Alm. elektrostatische Beflockung, f; Fr. flocage électrostatique, m; İng. electrostatic flocking) teks. Üzerine yapıştırıcı sürülmüş tekstil yüzeyine, kısa liflerin yüksek voltajlı bir elektrostatik alan sayesinde yönlenmiş olarak yerleşip yapışmaları. elementer fibril (Alm. elementare Fibrille, f; Fr. fibrille élémentaire, f; İng. elementary fibril) teks. Birbirine yakın ve paralel lif polimerlerinin oluşturduğu en küçük kristalin lif yapıtaşı.

Elmendorf yırtılma test cihazı (Alm. Weiterreißprüfgerät, n; Fr. déchiromètre, m; İng. Elmendorf tear tester) teks. Kumaşların serbest bırakılan sarkaç hareketi ile yırtılmasının sağlandığı yırtılma mukavemeti test cihazı. emdirme 1. (Alm. Durchtränkung, f; Imprägnierung, f; Fr. imprégnation, f; İng. impregnation) kim. Açık gözenekli bir katıyı, istenen özelliği sahip bir sıvıyla doyurma; eşanlam: emprenye etme. 2. (Alm. Imprägnieren, n; Fr. imprégnation plein bain, f; İng. impregnation) teks. Tekstil terbiyesinde, işlem gören life karşı ilginliğe sahip olmayan boyarmadde ve/veya kimyasal maddelerin, kısa sürede, kısa banyo oranında uygulama tekniği. emdirme-buharlama yöntemi (teks. pad-steam yöntemi) (Alm. Klotz-Dämpf Verfahren, n; Pad-Steam Verfahren, n; Fr. procédé de foulardage-vaporisage, m; procédé pad-steam, m; İng. pad-steam process) teks. Tekstil mamulüne boyarmadde ve/veya kimyasal maddeler emdirildikten sonra, sabitlemenin buharlayıcıdan geçirilerek sağlandığı bir kesiksiz kumaş terbiye yöntemi. emdirme-jigger yöntemi (teks. pad-jig yöntemi) (Alm. Pad-Jig Verfahren, n; Fr. teinture sur foulard jigger, f; İng. pad-jig process) teks. Boyarmaddenin sıkma silindirli teknede emdirildiği ve isteniyorsa bir ara kurutmadan sonra jiggerde liflere sabitlenmesinin sağlandığı bir yarı kesintisiz kumaş boyama yöntemi. emdirme-kurutma yöntemi (teks. pad-dry yöntemi) (Alm. Pad-Dry Verfahren, n; Fr. teinture par foulardage- séchage, f; İng. pad-dry process) teks. Boyarmadde ve/veya terbiye maddeleriyle emdirilmiş tekstil mamulünün yüksek sıcaklıklarda kurutulduğu ve bu sırada hem kurumanın hem de boyarmadde ve/veya terbiye maddesinin liflere sabitlenmesinin oluştuğu bir kesintisiz kumaş terbiye yöntemi. emdirme-sıcakta bekletme yöntemi (teks. pad-roll yöntemi) (Alm. Klotz-Roll Verfahren, n; Pad-Roll Verfahren, n; Fr. teinture par foulardage -stockage, f; İng. pad-roll process) teks. Boyarmadde ve/veya kimyasal maddelerle emdirilmiş kumaşın ısıtıldıktan sonra sıcak bekletme odacıklarında leventlere sarılarak, beklemeye bırakıldığı bir yarı kesikli terbiye yöntemi. emdirme-soğukta bekletme yöntemi (teks. pad-batch yöntemi) (Alm. Klotz-Kaltverweil Verfahren; Pad-Batch Verfahren; Fr. procédé de foulardage-enroulage à froid, m; İng. cold pad-batch process; pad-batch process) teks. Boyarmadde ve/veya kimyasal maddelerle emdirilmiş kumaşın bir doka sarıldıktan sonra üzerinin örtülüp oda sıcaklığında döndürülerek beklemeye bırakılması; eşanlam: soğuk bekletme yöntemi. emici katman (Alm. Erfassungsschicht, f; Fr. couche d'absorption et de répartition, f; couche d’acquisition, f; İng. acquisition distribution layer; acquisition layer; transfer layer) teks. Çocuk bezleri ve kadınbağları gibi hijyenik ürünlerde sıvıları soğuran ve dağıtan malzeme tabakası. emniyet dikişi (Alm. Sicherheitsnaht, f; Fr. point de couture et surjet simultanés, m; İng. safety seam; safety stitch) teks. Beş iplik overlok dikişinde, kumaş kenarında sarma dikişine paralel olarak yer alan sağlamlaştırma amaçlı zincir dikiş. emülsiyon patı bkz. teks. asıltı kıvamlaştırıcı. endüstriyel tekstil (Alm. industrielle Textilie, f; Fr. textile industrielles, m; İng. industrial textile; indutech) teks. Endüstriyel amaçlı kullanılan filtreler, taşıma kayışları, aşındırma bantları, contalar, sızdırmazlık elemanları gibi tekstil malzemeleri ve ürünleri. enine çizgi kusuru (Alm. Horizantalstreifenfehler, m; Fr. barrure, f; barré, f; İng. horizontal stripe defect; horizontal stripes; stripiness) teks. İplik düzgünsüzlüğü, makine ayarları gibi nedenlerden kaynaklanan, genellikle yuvarlak örme ve dokuma makinelerinde üretilen kumaşlarda enine yöndeki istenmeyen çizgi ya da bant görüntüsü. enzimle haşıl sökme (Alm. enzymatisches Entschlichten; Fr. déesencollage enzymatique, m; İng. enzymatic desizing) teks. Nişasta haşılının amilaz enzimiyle kumaştan uzaklaştırıldığı ön terbiye işlemi. enzimle hidrofilleştirme (Alm. enzymatisches Abkochen; Fr. lavage à fond enzymatique, m; İng. bio-scouring; enzymatic scouring) teks. Pektinaz, selülaz vb. enzimlerle bitkisel liflere susevmez özellik kazandıran, yabancı maddeleri uzaklaştırarak liflerin su emiciliğini artıran ön terbiye işlemi. enzimle yıkama (Alm. Waschen mit Enzym, n; Fr. lavage au enzyme, m; İng. enzyme washing) teks. Dikilmiş tekstil ürünlerine enzimlerle yapılan yaş terbiye işlemi. epitropik lif (Alm. epitropische Faser, f; Fr. fibre épitropique, f; İng. epitropic fiber) teks. Lif çekimi sırasında yüzey tabakasına yerleştirilen bazı parçacıklar nedeniyle elektriksel iletkenlik, aşındırma gibi özellikleri değişmiş lif. eritme kenar (Alm. Schmelzwebkante, f; Fr. lisière fondue; İng. fused selvage; fused selvedge; melt selvedge) teks. Termoplastik liflerden üretilen kumaşlarda kumaş kenarlarının yüksek sıcaklık aracılığıyla kesilmesi ve ısı etkisiyle kumaşın en dışta kalan çözgü ipliklerinin bir ya da iki tanesi ile atkı ipliklerinin uçlarının eriyerek birbirine yapışması sonucu elde edilen kenar çeşidi. eriyikten lif çekimi (Alm. Schmelzspinnverfahren, n; Fr. filage chaud, m; filage par fusion, m; İng. melt spinning) teks. Erime noktaları çok yüksek olmayan (300 °C nin altında) ve eritildiklerinde polimer zincirleri parçalanmayan ya da herhangi bir değişikliğe uğramayan polimer maddelerin, lif çekim başlığından geçirildikten sonra soğutularak lif elde etme yöntemi. eriyikten püskürtülmüş tülbent esaslı yüzey (Alm. Meltblown-nichtgewebter Stoff, m; Fr. tissu non-tissé soufflé, m; İng. meltblown nonwoven) teks. Sıcak hava ile püskürterek eriyikten mikrolif çekilmesi sonucu elde edilmiş tülbent esaslı yüzey. eskitilmiş denim (Alm. Vintage-Denim, m; Fr. denim millésimé; İng. vintage denim) teks. Çeşitli ağır yaş ve kuru işlemler uygulanarak eskimiş görünüm kazandırılmış denim giysi. eskiz bkz. teks. taslak çizim. esnek kancalı dokuma makinesi (Alm. Bandgreiferwebmaschine, f; Fr. machine à tisser à lances flexibles, f; İng. flexible rapier weaving machine) teks. Atkı sevki sırasında kancaların esnek bantlar üzerinde taşındığı dokuma makinesi. esnek uçlu iğne (Alm. Spitzennadel, f; Fr. aiguille à bec, f; İng. bearded needle) teks. Genellikle çözgülü örme makinelerinde ve ince örgü yapıların üretiminde kullanılan, bir ray üzerine monte edilerek toplu şekilde hareket ettirildiğinden desen kapasitesi sınırlı olan, en basit iğne tipi. estetik konfor (Alm. ästethischer Komfort, m; Fr. confort esthétique, m; İng. esthetic comfort) teks. Giysinin modaya uygun renk, desen ve modele sahip olması ve sosyal yaşama uygunluğu sayesinde kullanıcının giysi içinde kendini iyi hissetmesi. eş devirli armür (teks. tek stroklu armür) (İng. single stroke dobby) teks. Dokuma makinesinin ana milinin tam bir devrinde armür mekanizmasının da tam bir devrini tamamladığı armür tipi. eşel teks. Minyatür giysi kalıbı çalışmalarında kullanılan, bire bir ölçünün dörtte biri ya da beşte biri ölçüsünde cetvel. eşyönlü akım yöntemi (Alm. Gleichstromprinzip, n; Fr. méthode d’écoulement direct, f; İng. direct current principle) teks. Kurutucularda tekstil malzemesinin ve kurutma gazının, yıkama makinelerinde ise tekstil malzemesinin ve yıkama suyunun aynı yönde hareket etmesi; eşanlam: doğrudan akım yöntemi. etamin kumaş (Alm. Etamin, n; Fr. étamine, f; İng. etamine) teks. Bez ayağı örgüsüyle birlikte kullanılan uzun atlamalardan oluşan, üzerine renkli ipliklerle motifler yapılarak süsleme amacıyla yastık, pano, örtü gibi ürünlerde kullanılan, seyrek dokulu pamuklu kumaş. eteği alınmış tulup teks. Kırkım sonrası kenarları bir şerit halinde alınmış gömlek; eşanlam: eteksiz tulup. etek yapağısı (Alm. Vliesbrisse, pl; Fr. débordages, pl; écarts, pl; İng. skirtings) teks. Koyunda yapağı kırkımı esnasında esas yapağı gömleği dışında kuyruk, ayaklar, baş ve karın altından kırkılan, esas gömleğe göre daha düşük kalitede olan yapağı. etiket 1. (Alm. Etikett, n; Kennzeichen, n; Fr. clé, f; étiquette, f; label, m; İng. label; tag) müh. 1. Bilgisayar programlama dillerinde bir programın belli bir deyimini adlandıran dil yapısı. 2. Bilgisayarda bir nesne veya veri kümesi hakkında kimlik ve diğer bilgileri taşıyan karakter alanı. 3. Bir belgedeki başlık ya da paragraf gibi bir ögeye işaret eden, bu ögenin formatlama ve adres bilgilerini içeren kod. 4. Elektrik, elektronik, mekanik vb. donanım aygıtları üzerine yapıştırılan tanıtma bilgisi. 2. (Alm. Kennzeichen, n; Fr. étiquette, f; İng. tag) teks. Üzerinde ürünün malzeme tipi, beden ölçüsü, fiyatı, markası ve bakım talimatı gibi bilgilerin bulunduğu yardımcı malzeme. etkinleştirici (biyom. teks. aktivatör) (Alm. Aktivator, m; Fr. activateur, m; İng. activator) teks. Tekstil malzemelerinin hidrojen peroksit ve sodyum kloritle ağartılmaları sırasında en uygun ağartma ortamını sağlayıp ağartma maddelerinin etkinliğini artırmak amacıyla kullanılan kimyasal madde. ev teknik tekstili (Alm. technische Haustextilie; Fr. textile doméstique, m; İng. domestic textile; hometech) teks. Mobilyalarda ve yataklarda dolgu ve yalıtım amaçlı kullanılan lif ve vatkalar, halı altlıkları, perde bantları gibi tekstil malzemeleri. ev tekstili (Alm. Heimtextil, f; Fr. de maison, pl; İng. home textile) teks. Tekstilden üretilmiş döşemelik, perde, nevresim, örtü gibi ürünlere verilen genel isim. eyleyici 1. (Alm. Effektor, m; Stellglied, m; Fr. actionneur, m; effecteur, m; İng. effector) elk. Otomatik geribeslemeli kontrolde, kontrol biriminin çıktısını geribesleme işaretine dönüştüren birim. 2. (Alm. Aktuator, m; Fr. actionneur, m; actuateur, m; İng. actuator) müh. Bir mekanizmayı veya sistemi kontrol eden ya da hareket ettiren ve bir enerji kaynağı tarafından çalıştırılan motor; eşanlam: aktüatör, iş elemanı. 3. (Alm. Aktuator, m; Fr. actionneur, m; positionneur, m; İng. actuator) teks. Aktif akıllı tekstillerde doğrudan ya da merkezi bir kontrol birimi tarafından algılanan sinyallerin uyarmasıyla belirli mekanizmaları harekete geçiren sistem. fabrikasyon haslığı (Alm. Fabrikationsechtheit, f; Fr. solidité à traitement, f; İng. fastness to processing) teks. Boyanmış ya da basılmış tekstil materyalinin fabrikada göreceği pişirme, merserizasyon, peroksit ağartması gibi diğer işlemlere karşı gösterdiği dayanıklılık. fantezi iplik (Alm. Effektgarn, n; Fr. fil fantaisie, m; İng. fancy yarn; novelty yarn) teks. Kullanılan hammadde, üretim ve materyal özellikleri değiştirilmek suretiyle farklı efektler verilerek üretilmiş, renk ve/veya form açısından dekoratif düzgünsüzlük içeren, klasik iplik yapısından farklı iplik tipi. fason üretim (Alm. vertragliche Produktion; Fr. production par sous-traitance, f; İng. contract manufacturing) teks. Biri diğerine göre ekonomik üstünlüğe sahip iki firma arasındaki ilişki sonucu, küçük firmanın büyük firma için anlaştıkları türde, miktarda ve kalitede sürekli olacak şekilde üretim yapması ve bu üretimi anlaştıkları tarihte teslim etmesi. faz değiştiren malzeme (Alm. Speicherstoff, m; Phasenwechselmaterialien, pl; Fr. matériau à changement de phase, m; İng. PCM; phase change materials) teks. Faz değiştirme aralığı olarak isimlendirilen belirli bir sıcaklık aralığında, katı halden sıvı hale geçerken ısı depolayan ve sıvı halden katı hale geçerken depoladığı bu ısıyı yayabilen malzemeler; eşanlam: FDM.

Fehling testi (Alm. Fehling-Probe, f; Fr. liqueur de Fehling, m; İng. Fehling’s solution) teks. Selülozdaki aldehit grupların Cu2O ile kırmızı renk vermesini temel alarak liflerdeki asit zararı konusunda fikir veren test. fermuar (Alm. Reissverschluss, m; Fr. fermeture à glissière, f; İng. slide fastener; zip fastener; zipper) teks. Giysi, çanta gibi ürünlerin açılıp kapanması istenilen yerlerinde veya süsleme amacıyla kullanılan, karşılıklı iki dar dokuma şeridi üzerinde birbiri içine giren ya da spiraller aracılığıyla tam bir kapanma sağlayan düzenek. fermuar ayağı (Alm. Reissverschlussfuss, m; Fr. pied à semelle étroite, m; İng. zipper foot) teks. Fermuar dikiminde, dikiş makinesi iğnesinin fermuar dişlerine yakın bir şekilde dikim yapabilmesi için kullanılan, tek ayaklı, dar makine ayağı. fermuar patleti (Alm. Reissverschlussschlitz, m) teks. Pantolonlarda, iç giysi ve astarın fermuara sıkışmasını önlemek için fermuarın ön bedene takılmasında kullanılan, sağ ve sol olmak üzere iki ayrı kısımdan oluşan kumaş parçaları. fermuar sürgüsü (teks. kursör) (Alm. Reißverschlussschieber, m; Schlitten, m; Fr. curseur; curseur de fermeture à glissière, m; İng. zipper slider) teks. Fermuarı açıp kapamada dişleri birleştiren ya da ayıran kısım. fırfır (Alm. Krause, f; Fr. volant, m; İng. frill) teks. Giysi, perde ya da örtülerin kenarlarına dikilen kırmalı, büzgülü, düz ya da verev kesilmiş kumaş şerit. fibrilasyon bkz. teks. kılcal lifçiklenme. fibrograf (Alm. Fibrograph, m; Fr. fibrographe, m; İng. fibrograph) teks. Kesikli liflerin uzunluğunu ve uzunluk dağılımını demet halinde optik olarak ölçmeye yarayan cihaz. fibrogram (Alm. Fibrogramm, n; Fr. fibrogramme, m; İng. fibrogram) teks. Fibrograf ve HVI gibi lif uzunluğu ölçüm cihazlarından elde edilen ve liflerin uzunluk dağılımını gösteren diyagram. fibroin (Alm. Fibroin, n; Fr. fibroïne, f; İng. fibroin) teks. İpek lifinin ana maddesini oluşturan suda çözünmeyen protein. fiksaj bkz. teks. sabitleme. filament 1. (Alm. Filament, n; Fr. filament, m; İng. filament; Lat. filum) biyom. Hücre iskeletini oluşturan, aktin filament, ara filament, mikrotüpçük gibi 7-20 nm çaplı çeşitleri olan, hücrenin şekil, hareket, diğer hücrelerle iletişim, mayoz ve mitoz bölünme gibi işlevlerinde önemli görevleri olan iplik ya da lif şeklinde ince ve uzun oluşum; eşanlam: flaman. 2. bkz. teks. devamlı lif. filament ipliği bkz. teks. devamlı lif ipliği. filmdruck baskı şablonu bkz. teks. düz baskı şablonu. finisör fitil makinesi (Fr. finisseur, m; İng. finisseur frame; rubbing frame) teks. Uzun lif iplikçiliğinde, cer şeridini çekim vererek incelten, ovalama yoluyla yalancı büküm vererek mukavemet kazandıran ve çapraz sargılı silindirik bobin halinde sararak bilezikli iplik makinesinde eğirmeye uygun forma getiren makine. fitil (Alm. Vorgarn, n; Fr. mèche, f; İng. roving) teks. İplikçilikte çekme makinesinden gelen şeritlerin inceltilmesi, büküm ya da ovalama ile sağlamlaştırılması sonucu elde edilen yarı mamul. fitil çıkrığı (Alm. Rovinggewebenspule, f; Fr. moulinet de stratifil, m; İng. roving reel) teks. Elle ya da motorla çalışan, çevresi bilinen uzunlukta çıkrığa sahip olan, fitil ya da şerit formundaki materyalin belirli uzunlukta sağılarak numarasının tespit edilmesi için kullanılan aparat. fitil makinesi (Alm. Flayer, m; Flyer, m; Fr. banc à broches, m; İng. flyer; roving frame) teks. İplikçilikte cer şeridini çekim vererek incelten, az da olsa büküm vererek mukavemet kazandıran ve bobin halinde sararak bilezikli iplik makinesinde eğirmeye uygun forma getiren makine; eşanlam: flayer, kelebekli fitil makinesi. fitil numarası (Fr. titre de stratofille, m; İng. roving count) teks. Fitil inceliğini ifade eden, birim uzunluğun ağırlığını ya da birim ağırlığın uzunluğunu tanımlayan sayı. fitilli kadife kumaş (Alm. Kordsamt, m; Fr. vélours côtelé; İng. corduroy) teks. Genellikle üst giysi yapımında kullanılan, kumaş yüzünde kumaş uzunluğu boyunca kesikli havlardan oluşan yolların yer aldığı kadife kumaş. flanel kumaş (Alm. Flanell, m; Fr. flanelle, f; İng. flannel) teks. 2/2 dimi ya da bezayağı örgü yapısında, genellikle kamgarn iplikleri ile dokunan, her iki yüzeyi hafif şardonlama ya da dinkleme işlemi görmüş tuşesi yumuşak kumaş. flatlok dikişi (Alm. Flatlocknaht, f; Fr. flatlock, m; point de couture, m; İng. flatlock stitch) teks. 4 iğne ve 9 iplikle oluşturulan, iç çamaşırı gibi deri ile temas halinde olan örme giysilerde kalınlık yapması istenmeyen parçaların yan yana birleştirilmesi için kullanılan, işlevsel ve dekoratif dikiş tipi; eşanlam: kamalı reçme. fleto cep (Alm. Paspeltasche, f; Fr. poche passepoilée; İng. jetting pocket; piped pocket; welt pocket) teks. Bir ya da iki kenarında süsleme şeritleri bulunan, kapaklı ya da kapaksız cep modeli. flok baskı (Alm. Flockdruck, m; Fr. impression par flocage, f; İng. flock print; flocking) teks. Üzerinde yapışkan bir madde bulunan tekstil yüzeyine, elektrostatik alanda lif ya da lif tozlarını yapıştırarak tüylü (kadifemsi, süetimsi) desenli bir yüzey elde edilmesi. flok tekstil yüzeyi (Alm. beflocktes Gewebe; Fr. textile floqué; İng. flocked textile) teks. Çok kısa boylardaki lif parçacıklarının elektrostatik alanda, üzerine yapıştırıcı madde uygulanmış bir taşıyıcı yüzey üzerine dikey konumda sabitlenmesi sonucunda elde edilen tekstil yüzeyi malzemesi. floresanslı giysiler bkz. teks. florışımalı giysiler. florışımalı giysiler (teks. floresanslı giysiler) (Alm. Warnbekleidung, f; Warnkleidung, f; Fr. vêtement de signal, m; İng. signal clothing) teks. Özellikle karayolu işçileri, trafik polisleri ve okul çocukları giysilerinde kullanım alanı bulan, dikkat çekme amaçlı üretilmiş, florışıma özellikli boyarmaddelerle boyanmış giysiler. flotte bkz. 1. deri. banyo. 2. teks. terbiye banyosu. flotte oranı bkz. teks. banyo oranı. fonksiyonel giysi bkz. teks. işlevsel giysi. fonksiyonel tekstil ürünü bkz. teks. işlevsel tekstil ürünü. form presi (Alm. Formpresse, f; Fr. presse á former, f; İng. shape press) teks. Dış giysilerde model özelliğine göre değişik kalıplar kullanılarak sıcak buhar ile düzgün şekil vermede kullanılan pres. foto katmanı (Alm. Kopierschicht, f; lichtempfindliche Emulsionschicht, f; Fr. couche d’émulsion photographique, f; İng. photographic emulsion layer) teks. Düz ve döner baskı şablonlarının hazırlanmasında kullanılan amonyum bikromat ile duyarlılaştırılmış jelatin, polivinilasetat gibi lakların oluşturduğu katman. fotoemülsiyon (Alm. lichtempfindliche Schicht, f; Photoemulsion, f; Fr. émulsion photographique, f; İng. photoemulsion; photographic emulsion) 1. malz. Jelatin bir film içinde asıltı halde bulunan, ışığa hassas gümüş iyodür, klorür vb. maddeleri içeren, fotoğraf baskısı üretmek amacıyla cam, sır ya da emaye yüzeylerinde kullanılan kimyasal sıvı. 2. teks. Film baskı yönteminde deseni pozlandırmak için kullanılan genellikle polivinilalkol ile amonyum bikromat karışımından oluşan kimyasal sıvı. fotokromi (Alm. Photochromie, f; Fr. photochromisme, m; İng. photochromism) teks. Bazı boyarmaddelerin kuvvetli bir ışığın etkisi altında renginin değişmesi ve ışık etkisi kalktıktan bir süre sonra tekrar eski rengine dönmesi. fototropizm (Alm. Phototropie, f; Fr. phototropisme, m; İng. phototropism) 1. tar. Bitkilerin ve mantarların ışığa yönelmesi ya da bitkinin ışıksız taraftaki oksinin artması sonucu ışık alan tarafında görülen aşırı büyüme; eşanlam: fototropizm. 2. teks. Kuvvetli bir ışığın etkisi altında, bazı boyarmaddelerin renginin değişmesi.

FOY iplik (Alm. vollerorientiertes Garn; Fr. fil entiérement orienté; İng. fully oriented yarn) teks. Lif çekim başlığından çıkıp bobine sarılan sentetik devamlı lif ipliklerinin, sarım hızına bağlı olarak polimerlerinin lif içerisinde tam olarak yönlenmiş yerleşim kazandığı hali. frak (Alm. Frack, m; Fr. queue-de-pie, f; frac, m; İng. full dress suit; tailsuit) teks. Resmî törenlerde giyilen uzun etekli, eteğinin arkası beline kadar yırtmaçlı, siyah erkek ceketi ya da takımı. franse örgü (Alm. Franse, f; Fr. colonnes de mailles jetées; İng. pillar stitches) teks. Bir çözgü ipliğinin hep aynı iğne etrafında yatırım hareketi yapması ile elde edilen ve alt yatırım olmaması nedeniyle bir yüzey yerine ilmek zincirleri şeklinde oluşan çözgülü örme yapısı; eşanlam: zincir örgü. friksiyon iplik eğirme bkz. teks. sürtünmeli iplik eğirme. friksiyon kalandırı (Alm. Friktionskalander, m; Fr. calandre frictionneuse, f; calandre à friction, f; İng. friction calander; friction glazing calender) teks. Terbiye işlemi görmüş kumaşın ısıtılmış sert silindir ile onun altında bulunan elastik silindir arasından geçirildiği, sert silindirin elastik silindire göre %30 daha hızlı döndüğü, dolayısıyla kumaşın sert silindire bakan yüzünde oluşan sürtünme sonucu metalik bir parlaklık kazandığı kalandır tipi; eşanlam: sürtünmeli kalandır. fulard bkz. teks. sıkma silindirli tekne. futter örgü (Alm. Futterware, f; Fr. tricot tramé, m; İng. fleecy fabric) teks. Tek yataklı yuvarlak örme makinelerinin özel bir konstrüksiyonu olan futter makinelerinde, ilmek, askı ve atlama kombinasyonu ile üretilen, ön yüzü düz örgü görünümünde olup arka yüzünde enine yönde iplik atlamaları bulunan ve isteğe bağlı olarak arka yüzü şardonlama ile tüylendirilen, 2 iplik ve 3 iplik gibi çeşitleri bulunan örme kumaş yapısı. gabardin kumaş (Alm. , m; Fr. gabardine, f; İng. gabardine) teks. Genellikle 2/1 dimi örgü yapısında dokunan, ön yüzünde çapraz olarak birbirine paralel verev çizgileri olan, pantolon, etek, trençkot gibi ürünlerde kullanılan, yünlü ya da pamuklu kumaş. garnitür teli (Alm. Kardengarnitur, f; Kratzengarnitur, f; Fr. garniture de carde, f; İng. card clothing; card wire; metallic clothing) teks. Tarak makinesinde açma ve temizleme işlemlerini yerine getiren silindirlerin üzerine tüm silindirin yüzeyini kaplayacak şekilde sarılan, deriye ya da üzeri lastik kaplı birkaç farklı tabakadan oluşan malzemeye farklı sıklık ve açılarda tutturulmuş metal tellerden oluşan dar bantlara ya da düz haddelenmiş tellere diş açılmasıyla elde edilen tam çelik tellerin genel adı. garson boy (Alm. Knabengrösse, f; Fr. taille de garçon, f; İng. boy's size) teks. 8-15 yaş arası çocuklar için kullanılan beden ölçüsü. gaz haslığı (Alm. Gasfadingechtheit, m; Fr. solidité à décoloration par gaz, f; İng. gas fading fastness) teks. Boyamaların ve baskıların baca gazlarına, özellikle nitroz gazlarına karşı gösterdiği dayanıklılık. gaze bezi (teks. elek bezi) (Alm. Filmdruckgaze, f; Schablonengaze, f; Fr. gaze pour cadre d’impression, f; İng. screen gauze; screen printing gauze) teks. Basmacılıkta, düz şablonların hazırlanmasında çerçeveye gerilerek kullanılan ve üzerinde desen oluşturulan gözenekli, poliamit, poliester, ipek gibi liflerden yapılmış elek bezi. gaze dikişi (Alm. 0,5 cm Steppnaht, f; Fr. surpiqûre, f; İng. topstitch) teks. Bitmiş bir birleştirme dikiş hattının paralelinde 0,5 cm’den, giysinin yüzeyinde uygulanan süs dikişi; eşanlam: yarım ayak dikişi. gaze numarası (İng. gauze number) teks. Gaze bezi üzerinde 1 cm’deki iplik ya da gözenek sayısı. gazelenmiş iplik (Alm. gasiertes Garn; gesengtes Garn; Fr. fil flambé; fil gazé; İng. gassed yarn; singeid yarn) teks. Tüylenme ve boncuklanma sorununu ortadan kaldırmak için yalazlama işlemi görmüş, genel olarak dikiş ya da nakış için kullanılan iplik; eşanlam: yakılmış iplik. gazlı bez (Alm. Verbandsmull, m; Fr. gaze hydrophile de coton, m; İng. absorbent gauze) teks. Genellikle pamuk liflerinden, ince ve seyrek olarak bezayağı yapıda dokunmuş, ağartılmış, üzerinde yabancı madde içermeyen, çeşitli boyut ve biçimlerde hazırlanmış tıbbi tekstil malzemesi. geçirgenlik (teks. transmitans) 1. (Alm. Transmissivität, f; Fr. transmittance, f; İng. transmittance) blşm. Bir çizgedeki iki düğüm arasındaki kazanç ya da kazanç fonksiyonu. 2. teks. Lambert-Beer yasasına göre, bir fiziksel kütleye giren tek dalga boylu ışığın şiddeti ile çözeltiden çıkan ışığın şiddeti arasındaki oran. geçiş (teks. pasaj) 1. (Alm. Durchgang, m; Fr. transition, f; İng. transition) elk. 1. Bir girdiye tepki olarak bir sürecin bir durumundan başka bir durumuna geçilirken oluşan eylemler veya olaylar dizisi. 2. Bir veri kümesi üzerinde iş yürütümünün bir kez yapılması. 3. Veri iletişiminde, farklı anlamları olan bir simgenin hemen ardından diğer simgeye geçişteki süreç. 2. (Alm. Passage, f; Fr. passage, m; İng. passage) teks. 1. Düz şablonlu baskıda raklenin şablon boyunca hareketi. 2. Jigger makinesinde enine açık durumda terbiye işlemi gören kumaşın, iki sarma silindiri arasında işlem banyosundan bir kez geçişi. genetiği değiştirilmiş pamuk (Alm. genetisch veränderte Baumwolle, f; Fr. coton génétiquement modifié; coton transgénique, m; İng. genetically modified cotton; transgenic cotton) teks. Modern biyoteknolojik yöntemler kullanılarak zararlı böcek ve/veya bitkilere karşı dayanıklı özellikler kazandırılmış pamuk. gerçek kumaş kenarı (Alm. normale Webkante; Fr. lisière normale; İng. normal selvage; normal selvedge) teks. Mekikli dokuma makinelerinde, atkı ipliğinin masura üzerinden kesintisiz olarak sağılması sayesinde kumaş kenarlarında kendiliğinden oluşan düzgün ve güçlü kenar. gergefli kurutucu (teks. ramöz) (Alm. Trockenrahmen, m; Fr. rame sécheuse, f; İng. stenter dryer) teks. Terbiye dairelerinde ısıyayım kurutma ilkesine göre çalışan, kurutma sırasında en ve boy ayarının yapılabildiği germeli kumaş kurutma makinesi; eşanlam: ram. gerilimsiz merserizasyon (Alm. schlaffe Merzerisierung, f; Fr. mercerisage sans tension, f; İng. slack mercerization) teks. Tekstil malzemelerinin zincirsiz merserizasyon makinelerinde gerilimsiz olarak merserize edildiği ve malzemenin boya ilginliğinin artıp parlaklığının artmadığı bir merserizasyon çeşidi. gevşek çözgü kusuru (Alm. flottierender Kettfaden; Fr. fil de chaîne flottant, m; fil flottant, m; İng. loose end; loose thread) teks. Dokuma işlemi sırasında yan yana bulunan çözgü ipliklerinden birinin gerginliğinin düşük olması nedeniyle dokuma işlemi sonunda bu ipliğin kumaş yüzeyinde kıvrılmış ya da ilmek şeklini almış halde görünmesi. gevşek kenar kusuru (Fr. lisière lâche, f; İng. baggy selvage; slack selvage; wavy selvage) teks. Dokuma kumaşlarda, kumaş kenarında gevşek çözgülerin neden olduğu kusur. giyim teknik tekstili (Alm. technische Textilie; Fr. textile technique, m; textile à usage technique, m; İng. clothing textile; clothtech) teks. Hazır giyim ve ayakkabı sektörlerinde kullanılan tela, vatka, dikiş ipliği, dolgu lifleri, ayakkabı üstlüğü, astarı ve bağcığı gibi tekstil malzemeleri. giysi konforu (Alm. Kleidungskomfort, m; Fr. confort d’habillage, m; İng. clothing comfort) teks. Bir giysi içerisinde insanın memnuniyet hissine sahip olması ve vücut ile çevresi arasında fizyolojik, psikolojik ve fiziksel uyumun bulunması.

Giza pamuğu (Alm. Gizeh-Baumwolle, f; Fr. coton de Gizeh, m; İng. giza cotton) teks. Mısır Pamuk Araştırma Dairesi tarafından geliştirilen orta-uzun, uzun ve ekstra uzun lifli bir pamuk grubu. gizli bozlu tulup teks. Bir gömleği oluşturan lifler arasında renkli lif oranının %1'den fazla olduğu tulup. glikoz oksidaz (Alm. Glucose-Oxidase, f; Fr. glucose oxydase, m; İng. glucose oxidase) teks. Nişasta ile haşıllanmış pamuklu tekstil malzemelerinin ağartılmasında hidrojen peroksit açığa çıkararak beyazlatmayı sağlayan enzim. global organik tekstil standardı (teks. GOTS) (İng. Global Organic Textile Standard) teks. Minimum %70 organik lif içeren tekstil ürünlerinin belgelendirildiği, tüm kimyasal girdilerin, özellikle boyarmadde ve yardımcı maddelerin belirli çevre ve toksikoloji ölçütlerine göre değerlendirildiği ve sadece yüksek çevre ölçütlerine göre tüm tedarik zincirinin değil aynı zamanda sosyal ölçütlerin de göz önüne alındığı bir sistem. gode (Alm. Zwickel, m; Fr. godet, m; İng. godet) teks. Giysilerde tek noktadan verilen bolluk. gofraj kalandırı bkz. teks. baskı kalandırı.

GOTS bkz. teks. global organik tekstil standardı. göç (teks. migrasyon) (Alm. Abwanderung, f; Migration, f; Fr. migration, f; İng. migration) 1. deri. Deri bünyesinde bulunan bazı bileşenlerin ya da üretimde kullanılan kimyasal maddelerin deride yerdeğişimi. 2. teks. Tekstil terbiye maddelerinin ve diğer kimyasalların, uygulandığı tekstil malzemesi içerisinde yerdeğişimi. 3. gıda. Ambalaj materyalindeki bileşiklerin gıda maddesine, gıdanın yağlı, asitli vb. olması gibi özelliği, temas sıcaklığı, süresi ve alanına bağlı olarak gerçekleşen kütle transferi. 4. tar. Bir grubun bir popülasyondan diğer bir popülasyona gitmesi ve bu suretle genetik bilginin taşınması. göğüs çevresi 1. (Alm. Brustumfang, m; Fr. circonférence de la poitrine, f; périmètre thoracique, m; tour de poitrine, m; İng. chest girth; chrest circumference) tar. Memeli hayvanda, cidago ve sternumdan geçen ve göğsü tamamen çevreleyen ölçü. 2. (Alm. Brustumfang, m; Fr. tour de poitrine, m; İng. breast girth) teks. Mezuranın göğsün en yüksek noktasından yere paralel olarak vücudu sarmasıyla alınan ölçü. göğüs düşüklüğü (Alm. Brusttiefe, f; Fr. longeur de poitrine, f; İng. breast length) teks. Boyun ile omzun ortasından göğüs ucuna kadar olan uzaklık. göğüs ekseni (Alm. Brustachse, f; Brustlinie, f; Fr. ligne de poitrine, f; İng. breast line) teks. Vücutta koltuk altından çizilen yatay eksen. göğüs genişliği 1. (Alm. Brustweide, f; Fr. largeur thorax, f; İng. chest breadth) endst. Giysi tasarımı uygulamalarında olduğu gibi ürün, araç-gereç tasarımda yararlanılan, ölçümü kişi ayakta dik pozisyonunda, normal şekilde nefes alıp verirken ve kollar yanda doğal bir biçimde sarkıtılmışken yapılan, erkeklerde göğüs ucu seviyesinde; kadınlarda dördüncü kaburganın göğüs kemiğiyle birleştiği seviyede ölçülen yatay göğüs mesafesi. 2. (Alm. Brustbreite, f; Fr. largeur de poitrine, f; İng. chest width) tar. Memeli hayvanda, kürek kemikleri arkasında bulunan çukurluklar arası uzaklık. 3. (Alm. Brustweite, f; Fr. largeur poitrine, f; İng. bust width) teks. Ön bedende, göğüs ekseni üzerinde kolun gövde ile birleştiği noktadan iki göğüs arasındaki orta noktaya kadar olan yatay ölçü. gövde lifi (Alm. Bastfaser, f; Fr. fibre libérienne, f; İng. bast fiber; stem fiber) teks. Çift çenekli bazı bitkilerin saklarından elde edilen, keten, kenevir, jüt gibi lifler; eşanlam: sak lifi. grafit lifi (Alm. Graphitfaser, f; Fr. fibre de graphite, f; İng. graphite fiber) teks. Karbonlaşma oranı %99 ve üstü olan, yüksek sıcaklıklara dayanıklı özel karbon lifi. gravür (Alm. Gravur, f; Fr. gravure, f; İng. engraving) teks. Baskı silindirine desenin derinliğine işlenmesi, hak etme. gri (Alm. grau; Fr. gris; İng. gray) teks. Siyahla beyaz arasındaki tarafsız renk. gri ölçek (teks. gri skala) 1. (Alm. Grau Skala, f; Graustufe, f; Fr. gamme de gris, f; échelle de gris, f; İng. gray scale; grayscale) elk. Sayısal imge işleme ve bilgisayarla görmede sayısal imgelerin piksellerinin gri tonları ile gösterilmesinde kullanılan değer aralığı. 2. (Alm. Graumasstab, m; Fr. échelle des gris, f; İng. grey scale) teks. Işık haslığı dışında kalan haslıkların değerlendirilmesinde kullanılan, 1‘in en küçük, 5’in en yüksek değeri verdiği, gri renk esas alınarak oluşturulmuş beşli ölçek. gri skala bkz. teks. gri ölçek. gücü malyonu teks. Jakar tertibatında gücülere lingo denilen ağırlıkları bağlamak için kullanılan iplik. gücü teli (Alm. Weblitze, f; Fr. lisse, f; İng. ) teks. Dokuma makinesinde çözgü hareketlerini kontrol etmek için kullanılan, ortasında çözgü ipliğinin geçirilmesi için gözü olan kordon, düz metal şerit veya silindirik metal çubuk formundaki eleman. güç tutuşurluk bitim işlemi (Alm. flammhemmende Ausrüstung, f; Fr. finissage ignifuge, m; İng. flame retardant finishing) teks. Tekstil ürünlerine güç tutuşurluk özelliği kazandırmak için uygulanan, yangın riski olan kullanım alanlarında, özellikle askeriye ve itfaiye giysilerinde önem kazanan bir bitim işlemi. güveyemezlik bitim işlemi (Alm. Mottenfestausrüstung, f; Fr. apprêt résistant aux mites, m; İng. moth-resistant finish; Mothproof finish) teks. Başta yün olmak üzere tüm protein liflerinin yapısını bozarak life zarar verebilen güveyi temas halinde öldüren ya da güvenin yün liflerinin sindirmesini önleyici hale getiren zehirli maddelerle yapılan bitim işlemi. hâkim yaka (Alm. Rundhalsausschnitt, m; Fr. encolure montante ronde, f; encolure ras du cou, f; İng. crew neck) teks. Gömlek ve süveterlerde boyun çevresi saran, yuvarlak şekilli, yaka dikliği olmayan dikim modeli. halat açıcı (Alm. Strangöffner, m; Fr. étendeuse de boyaux, f; İng. rope opener; rope scutcher) teks. Terbiye işletmelerinde halat halindeki dokuma ya da örme kumaşların enine açık duruma getirilmesini sağlayan donanım. halat boyama (Alm. Strangfärberei, f; Fr. teinture en boyau, f; İng. rope dyeing) teks. 1. Denim kumaş üretiminde kullanılacak çözgü ipliklerinin halat haline getirilerek indigo boyarmaddesi ile boyanması işlemi. 2. Kırışmaya karşı hassas olmayan kumaşların enine kıvrılarak bükülerek halat halinde boyanması. halı (Alm. Teppich, m; Fr. tapis, m; İng. carpet) teks. Genellikle elle ya da makine ile dokunan ya da tafting, iğneleme gibi farklı yöntemlerle üretilebilen, düz ya da desenli, yere serilen, havlı kalın yaygı. halı yapağısı (Alm. Teppichwolle, f; Fr. laine à tapis, f; İng. carpet wool) teks. Ortalama lif çapı, 30-40 mikron metre arasında değişen, kaba, sağlam ve genel olarak medullalı lifler içeren ve esas olarak halı üretiminde kullanılan yapağı tipi. halkalı iplik (Alm. Bouclégarn, n; Fr. fil bouclé, m; fil vrillé, m; İng. curl yarn; loop yarn) teks. Üç ya da dört farklı iplikle üretilen, bunlardan bir ya da iki tanesinin zemin ipliğini, bir başka ipliğin zemin üzerinde çeşitli büyüklüklerde gevşek halkalar oluşturacak şekilde büküm alarak efekt ipliğini oluşturduğu ve daha ince olan ipliğin ise ters yönde büküm alarak bu iki ipliği bağlama görevi gördüğü ipliklerden oluşan bir çeşit fantezi iplik. ham bez (Alm. Rohgewebe, n; Fr. tissu grège, m; tissu écru, m; İng. gray fabric; grey fabric) teks. Terbiye işleminden geçmemiş, dokunduğu tezgâhtan çıktığı haliyle bulunan kumaş. ham merserizasyon (Alm. Rohbaumwollenmerzerisierung, f; Fr. mercerisage de cotton brut, m; İng. mercerization of raw cotton material) teks. Haşıl sökme, ağartma gibi herhangi bir ön terbiye uygulanmamış pamuklu kumaşların gördüğü merserizasyon işlemi. harelenme (Alm. Moiré-Effekt, f; Fr. moirage, m; İng. moiré effect) 1. elk. 1. İki ya da daha çok sayıda geometrik örüntünün birbirinin üstüne oturmasından kaynaklanan, iç içe geçmiş çizgilere yol açan ve dalgalanma izlenimi veren görsel olgu. 2. Televizyondaki resimde ebrulanma türü bir bozulma yaratan karışma etkisi. 2. teks. Boyalı kumaş yüzeyinde olması gerekenden farklı renkte ya da tonda dalgalı çizgilerin oluşturduğu bir boyama kusuru. harman hallaç (Alm. Putzerei, f; Fr. salle de battage, f; İng. blowroom) teks. İplik işletmelerinde, hammaddenin açma, temizleme ve karıştırma işlemlerinin yapıldığı makine grubu. harman yağı (Alm. Schmälzmittel, n; Schmälzöl, n; Fr. huile d'ensimage, f; lubrifiant de filature, m; İng. blending oil; fiber lubricant; spinning oil) teks. İplik üretiminde, liflerin kırılmasını, durağan elektrik yüklenmesini, iplerin uçuşmasını ve makine parçalarına sarılmasını önlemek amacıyla kullanılan, liflere yumuşaklık ve elastikiyet kazandıran yağlama maddesi. harmanlama (kim. paçallama) 1. (Alm. Kollation, f; Fr. collation, f; İng. collation) blşm. İki ya da daha çok kümeyi, bu kümelerin her birinden ögeler içerecek şekilde birleştirip bu kümelerin düzeninden farklı bir düzende de olabilecek yeni bir küme ya da kümeler yaratmak. 2. (Alm. Abmischung, f; Fr. mélange, m; İng. blending) kim. Birden fazla maddeyi belirli oranlarda karıştırarak homojen bir karışım elde etme. 3. (Alm. Drusch, m; Dreschen, n; Fr. battage, m; İng. threshing) tar. Genelde yenebilir tanenin bitkinin yenmeyen diğer kısımlarından ayrılması için yapılan işlem. 4. (Alm. Mischen, n; Fr. mélange, m; İng. blending; mixing) teks. Kesikli lif iplikçiliğinde, farklı lif özelliklerine sahip ipliğin enine ve uzunlamasına lif dağılımının aynı olması için harman hallaç, tarak ve çekme makinelerinde işlemler; eşanlam: karıştırma. harniş ipi (Alm. Jacquard-Hals-Kabel, n; Fr. harnais Jacquard, m; harnais pour jacquard, m; İng. Jacquard harness cord; neck cord) teks. Jakarlı ağızlık açma sistemlerinde çözgü ipliklerinin hareketini kontrol etmekte kullanılan kordon. haroşa örgü (Alm. Links-Links; LL-Ware, f; Fr. tricot à mailles retournées, m; İng. LL fabric; purl fabric) teks. Özel transfer iğnelerinin bulunduğu örme makinelerinde ilmek transferi ile oluşturulan, kumaşın her iki yüzünde ilmek başlarının belirgin olarak göründüğü, bir ilmek çubuğunda hem düz hem de ters ilmeklerin bir arada bulunduğu ve boyuna yönde yüksek esneklik özelliğine sahip örme kumaş yapısı; eşanlam: LL örgü.

Harrison gümüş testi (İng. Harrison’s silver test) teks. Özel olarak hazırlanmış gümüş nitrat çözeltisinin pamuk liflerine damlatıldığında griden siyaha kadar çeşitli tonlarda lekelerin oluşmasıyla liflerin zarar görme derecesini gösteren test. haslık (Alm. Echtheit, f; Fr. solidité, f; İng. fastness) teks. Boyalı veya baskılı bir tekstil ürününde bulunan renklerin, üretim ya da kullanım sırasında karşılaştığı etkenlere karşı direnme, dayanma gücü. haspel bkz. teks. çıkrıklı tekne. haşema (Alm. islamischer Badeanzug, m; İng. islamic swimsuit) teks. Özellikle muhafazakar kadınlar için bikini ve mayoya alternatif olarak üretilen, havuzda, denizde kullanım için tasarlanmış, alt, üst ve başörtüsünden oluşan giysi. haşıl (Alm. Schlichtensbad, n; Fr. bain d’encollage, m; İng. bath) teks. Haşıl maddeleri ve haşıl yardımcı maddelerinden oluşan banyo. haşıl maddesi (Alm. Leimungsmittel, n; Fr. agent d’encollage, m; İng. sizing agent) 1. orm. Kâğıt üretiminde, kâğıda bazı özellikler kazandırmak üzere kullanılan, genellikle 0,2-5,0 mikron boyutlarında olan inorganik katı maddeler. 2. teks. Dokuma sırasındaki sürtünmeleri azaltarak kopuşları önlemek amacıyla çözgü ipliklerine aktarılan, film oluşturma özelliğine sahip nişasta, karboksimetilselüloz, polivinilalkol gibi polimer yapılı madde. haşıl sökme (teks. ön yıkama) (Alm. Entschlichtung, f; Fr. désencollage, m; İng. desizing) teks. 1. Denim yıkamada ön yıkama olarak da isimlendirilen ve denim giysinin çözgüsündeki haşıl maddesinin uzaklaştırılması işlemi. 2. Dokuma kumaşların boya alımını ve suseverliğini artırmak için çözgü ipliklerindeki haşıl maddesinin uzaklaştırılmasını sağlayan ön terbiye işlemi. haşıl sökme derecesi (Alm. Entschlichtensgrad, m; Fr. degré de désencollage, m; İng. degree of desizing) teks. Haşılı sökülmüş kumaştaki nişasta artıklarının iyot/potasyum iyodür ile verdiği mavi rengin TEGEWA ölçek ile değerlendirildiği, 1'in haşıl sökme derecesinin çok kötü olduğunu, 9'un haşılın tamamen uzaklaştığını ifade eden renk derecesi. haşıllama (Alm. Schlichten, n; Fr. encollage, m; İng. sizing; slashing) teks. Dokuma sırasında çözgü ipliklerinin kopuşunu azaltmak için haşıl maddelerinin çözgü ipliklerine aktarıldığı dokuma hazırlık işlemi. haşur (Alm. Hachure, f; Fr. hachure, f; İng. hatching) teks. Rulo baskı desen silindirlerinde desenin işlendiği kısımdaki, rakleye göre 30-33° kadar eğimi olan, birbirine paralel çok ince oluklar. hava geçirgenliği (Alm. Luftdurchlässigkeit, f; Fr. perméabilité à l'air, f; İng. air permeability) 1. deri. Belirli bir deri alanından, belirli bir basınç altında, birim zamanda, deri yüzüne dik geçen hava miktarı. 2. teks. Belirli bir kumaş alanından, belirli bir basınç farkında, birim zamanda, kumaş yüzüne dik geçen havanın hızı ya da miktarı. hava jetli dokuma makinesi (Alm. Luftdüsen-Webmaschine, f; Fr. machine à tisser à jet d'air, f; İng. air jet weaving machine) teks. Atkı atımında ipliğinin püskürtülen hava aracılığıyla taşındığı dokuma makinesi. hava jetli eğirme (Alm. Luftdusenspinnen, n; Fr. filature à jet d'air, f; İng. air jet spinning) teks. Sabit bir tüp içindeki hava püskürteçleri yardımıyla liflere doğrudan büküm verilerek ipliğin oluşturulduğu eğirme yöntemi. hava jetli tekstüre (Alm. Luftstrahl Textur Garn, m; Fr. procédé par jet d'air, m; İng. air jet texturing) teks. Devamlı çok telli lif ipliklerinin hacimliliğini artırmak amacıyla bir hava püskürteci yardımıyla ipliği oluşturan liflerin ilmeklendirilmesi ve kıvrımlandırılması ile karışık hale getirilerek yapılan tekstüre işlemi. hava pasajı (Alm. Luftgang, m; Fr. conduite d’air, f; voie aérienne, f; İng. air-passage) teks. Kesintisiz yapılan tekstil terbiye işlemleri sırasında bir makineden çıkan kumaşın diğerine girmeden önce açıkta taşıma ruloları üzerinden geçirilmesi. hava şartlarına dayanım (Alm. Bewetterungresistenz, f; Fr. résistance aux intempéries, f; İng. weathering resistance) teks. Tekstil ürünlerinin gün ışığı ve yağmur gibi dış hava koşullarına karşı dayanımı. havalı lif (Fr. fibre à gonflant volumineux, f; İng. highloft fiber) teks. Düşük yoğunluklu tülbent esaslı yüzeylerde özellikle dolgu ve yalıtım amaçlı kullanılan, yapısında hava oranı daha fazla olan lif. havalı uç birleştirme (Alm. pneumatischer Spleißleger, m; Fr. raccordement pneumatique de fils textiles, m; İng. pneumatic yarn splicing) teks. Bobin makinesinde iki iplik ucunun, püskürtülen hava yardımıyla liflerinin birbirine sarmalanması sayesinde birbirine eklenerek birleştirilmesi. havayla serim (Alm. aerodynamisches Vliesbilden; Fr. formation par air, f; İng. airlaying) teks. Tülbent esaslı yüzey üretiminde kesikli liflerin hava akımında dağınıklaşıp hareket eden bir elek üzerine hava emişi ya da basınç etkisiyle serilerek sabitlenmemiş tülbent ya da vatka oluşturması. havlı kumaş (Alm. laumiger Stoff, m; Fr. tissu poilu; étoffe à poiles, f; İng. pile fabric) teks. Kadife, havlu gibi yüzeyinde zemini oluşturan çözgü ve atkı ipliklerinden farklı iplik grupları ile havlar oluşturulmuş kumaş. havlu (Alm. Handtuch, n; Fr. serviette, f; İng. towel) teks. Bir ya da iki yüzü havlı, nem alma yeteneği yüksek kumaş. havuzlama 1. (Alm. Docking, n; Fr. entrée au bassin, f; İng. docking) denz. Geminin altına yapışan midye, yosun gibi canlıları temizlemek veya geminin onarımını yapmak amacıyla kuru veya yüzer havuza alınması. 2. (Alm. Flachsrösten, n; Fr. rouissage, m; İng. retting) teks. Gövde ve yaprak liflerinin eldesinde, liflerden bitkinin odunsu, doğal zamklı ya da etli kısımlarının ayrılmasını sağlayan işlem. hayvansal lif (Alm. tierische Faser, f; Fr. fibre animale, f; İng. animal fiber) teks. Hayvanlardan elde edilen yün, tiftik, ipek gibi protein esaslı lifler. hazır giyim (Alm. Fertigbekleidung, f; Fr. prêt-à-porter, m; vêtement de confection, m; İng. apparel; ready made wear) teks. Standart ölçülere göre seri bir şekilde üretilmiş tekstil ürünü. hemiselüloz (Alm. Hemizellulose, f; Fr. hémicellulose, f; İng. hemicellulose) 1. tar. Bitkilerin hücre duvarı bileşenlerinden olup kaynar suda erimeyip sulu alkalide eriyen, sulu asitler, basit şekerler, çoğunlukla uronik asitler ve özellikle glikuronik ve galakturonik asitlere hidroliz olan, yapısındaki şekerler birbirlerine 1,4 β-glikozit bağları ile bağlanmış ve rumende yıkıma karşı selülozdan daha az dirençli bir polisakarit. 2. teks. Bitkisel liflerde selülozla birlikte bulunan, selülozun tersine az dayanıklı ve kolay hidroliz olan, biçimsiz heteropolimer yapılı, kısa zincirli bir polisakarit türü. her iki yöne açılan ağızlık teks. Dokuma makinesinde çözgü ipliklerinin örgü birimine göre kumaş oluşum çizgisinden aşağı ve yukarı doğrultuda belirli bir miktarda hareket ettirilmesi ile oluşturulan ağızlık. her şeyi baştan koyma yöntemi (teks. tek banyolu-tek adımlı boyama yöntemi) (Alm. Einbad-Einstufen Farbeverfahren, n; İng. all-in dyeing method; all in method; one-bath one-step process) teks. Boyarmaddelerin ve kimyasal maddelerin tamamının boyamaya başlarken boya banyosuna konulduğu bir boyama yöntemi. hızar teks. 1. (Alm. Bandmessermaschine, f; Fr. scie à ruban, f; İng. band knife cutting machine) Konfeksiyon işletmelerinde elle yapılan seri kesim işlemlerinde; erişilmesi zor olan, kıvrımlı ya da kısa kenarların hassas bir şekilde kesiminde kullanılan makine. 2. (Alm. Hackerkamm, m; Fr. peigne détacheur, m; İng. doffer comb) Tarak makinesinde, salınım yaparak penyör silindirinin üzerinden tülbent formundaki lif topluluğunun sıyrılarak alınmasını sağlayan, üzeri bir sıra ince metal dişlerle kaplı metal çubuk. hidrofilite bkz. teks. suseverlik. hidrofilleştirme (Alm. Hydrophilierung, f; Abkochen, n; Fr. débouillissage, m; lavage à fond, m; İng. scouring) teks. Sodyum hidroksit ve/veya soda ya da enzimlerle bitkisel liflerin yapısındaki yağları, mumları, çepelleri uzaklaştırarak liflerin su emiciliğini artırmak ve boyama verimini yükseltmek için yapılan ön terbiye işlemi. hidroselüloz (Alm. Hydrocellulose, f; Fr. hydrocellulose, f; İng. hydrocellulose) teks. Asitlerin etkisiyle kısmen parçalanmış selüloz makromoleküllerinden oluşan ve indirgen özellik gösteren selüloz. hileli pamuk (teks. tağşişli pamuk) (Alm. verfälschte Baumwolle; Fr. adultération du cotton, f; İng. cotton adulteration) teks. Dış kısmına beyan edilen özellikte pamuk konularak balyalanmış, ancak iç kısmına olağan denetimle tespit edilemeyecek şekilde bilinçli olarak düşük kalite pamuk, linter, döküntü ya da yabancı madde konulmuş pamuk balyası. hindistancevizi lifi (Alm. Coir, n; Fr. fibre de coco, f; İng. coconut fiber; coir fiber) teks. Hindistancevizi üzerinde gelişen, havuzlama yoluyla elde edilen, genellikle paspas yapımında kullanılan meyve lifi. hipoklorit ağartması (Alm. Hypochloritbleiche, f; Fr. blanchiment à hypochlorite, m; İng. hypochlorite bleaching) teks. Bitkisel liflerden yapılmış tekstil malzemelerinin sodyum hipokloritle beyazlatılması işlemi. hotflue makinesi (Alm. Hotfluemaschine, f; Fr. séchoir hot-flue, m; İng. hot flue dryer; hot flue machine) teks. Enine açık ve gergin şekilde taşıma silindirleri üzerinden geçen kumaşa sıcak hava püskürtülerek kurutma yapan bir kurutucu tipi.

HOY iplik (Alm. stark orientiertes Garn; Fr. fil fort orienté; İng. highly oriented yarn) teks. Lif çekim başlığından çıkıp bobine sarılan sentetik devamlı lif ipliklerinin, sarım hızına bağlı olarak polimerlerinin lif içerisinde yüksek derecede yönlenmiş yerleşim kazandığı hali.

HT boyama bkz. teks. yüksek sıcaklıkta boyama.

HunterLab renk sistemi (Alm. HunterLab Farbsystem, n; Fr. système de couleur HunterLab, m; İng. HunterLab color system) teks. 1948'de R. S. Hunter tarafından geliştirilen ve üç uyartı değerlerinin kırmızı-yeşil (a), mavi-sarı (b), ışıklılık (L) değerleri ile oluşturulan renk uzayındaki yerleşimini sağlayan sistem.

HVI (Alm. HVI, f; Fr. HVI; İng. High Volume Instruments; HVI) teks. Pamuğun incelik, uzunluk, renk gibi lif özelliklerini ölçen ünitelerin bir makinede birleştirildiği, ölçümlerin lif demeti halinde hızlı bir şekilde yapıldığı, yüksek kapasiteli, çok yönlü test cihazları grubu.

HWM lifi (Alm. HWM-Faser, f; Fr. fibre à haut module au mouillé, f; İng. high wet modulus fiber) teks. Ortalama polimerleşme derecesi yüksek selüloz maddesinden, özel işlem ve lif çöktürme banyoları kullanılarak elde edilen, yaş mukavemeti yüksek, bazlara karşı dayanıksız, daha fazla esneme özelliğine sahip olan bir rejenere selüloz lifi.

ısı depolayan tekstil (Alm. Wärmespeichertextilie, f; Fr. textile accumulateur de chaleur, m; İng. heat-storage textile) teks. Faz değiştiren malzemelerin mikrokapsülleme gibi çeşitli tekniklerle içine yerleştirildiği ve ortamın sıcaklığına göre ısıl dengeleme yapabilen tekstil ürünü.

ısı iletim yeteneği bkz. teks. ısı iletim katsayısı.

ısıl göç (Alm. Thermomigration, f; Fr. thérmomigration, f; İng. thermo-migration) 1. elk. Yarıiletkenin fırında ısıtılarak katkılamasında kullanılan, belirli miktardaki katkı maddesinin pulun soğuk tarafından pulun sıcak tarafına doğru yayınımı tekniği. 2. teks. Tekstil malzemesi tarafından alınan henüz sabitlenmemiş boyarmadde ya da diğer terbiye maddelerinin, ara kurutma sırasında daha çabuk kuruyan bölgelere doğru göç etmesi; eşanlam: termik göç. ısıl konfor (Alm. thermische Behaglichkeit, f; Fr. confort thermique, m; İng. thermal comfort) teks. Giysilerde ısı ve nem iletimi ile vücudun konforlu ve ıslak olmayan duruma erişimi ve farklı çevre şartlarına göre sıcaklık ve nem dengesinin sağlanması.

ısıl sabitleme (teks. termofiksaj) (Alm. Thermofixierung, f; Fr. thermofixage, m; İng. thermal fixation) teks. Sentetik lifleri ve asetat liflerini iç gerilimlerinden kurtarmak için sıcak hava, sıcak yüzeyle temas gibi kuru ısıtma yöntemleri ile yumuşama bölgelerine kadar ısıtılarak yapılan sabitleme işlemi.

ısıl soğurganlık (Alm. thermisches Absorptionsvermögen; Fr. absorptivité thermique, f; İng. thermal absorptivity) teks. Vücut derisinin farklı sıcaklıktaki bir yüzeye temas etmesiyle meydana gelen ani ısı akışı olup temas edilen malzemenin ısıl iletkenlik, yoğunluk ve özgül ısı değerlerine bağlı olarak değişen ve sıcak-soğuk temas hissini ifade eden malzeme özelliği.

ıslak serim (Alm. Naßlegung, f; Fr. formation par voie humide, f; İng. wetlaying) teks. Tülbent esaslı yüzey üretiminde, kesikli liflerin su içerisinde yüzdürülmesi ve ardından suyun uzaklaştırılması sırasında liflerin ince gözenekli elekler tarafından tutulmasıyla sabitlenmemiş tülbent ya da vatka oluşturulması.

ışık haslığı (Alm. Lichtechtheit, f; Fr. solidité à la lumière, f; İng. fastness to light) deri. teks. Boyalı ve baskılı tekstil ya da deri ürünlerindeki renklerin ışığa karşı gösterdiği dayanım.

ışık kabini (Fr. caisson lumineux, m; İng. color assessment cabinet; color viewing booth; light cabin) deri. teks. Tekstil ve deri ürünlerinin tekrarlanabilen, standart şartlar altında, açıklık-koyuluk ve renk farklılıklarının görsel değerlendirmesi için kullanılan, yapay gün ışığı lambasının (D 65) yanında TL84, UV lambası gibi çeşitli tipte lambalar takılabilen, gri renkli tek tarafı açık kabin; eşanlam: renk kabini, renk değerlendirme kabini.

ışıklılık değeri (Alm. Helligkeit, f; Leichtigkeit, f; L Wert, m; Fr. clarté, f; luminosité, f; İng. lightness; lightness value) teks. CIELab, HunterLab gibi renk sistemlerinde 0 değerini aldığında siyahı, 100 değerini aldığında beyazı ifade eden, rengin açıklık ya da koyuluğunun ve parlaklığının ölçüsü; eşanlam: L değeri. iç bacak boyu (Alm. Schrittlänge, f; Fr. longeur d’enfourchure, f; İng. inseam) teks. Alt giysilerde ağ oyuntusunun başladığı yerden ayak tabanına kadar olan ölçü. içe girme (Alm. Penetration, f; Fr. pénétration, f; İng. penetration) 1. kim. Parçacıkların ve ışınımların madde içine derinliğine sokulabilmesi; eşanlam: girinim. 2. teks. Terbiye maddesinin tekstil mamulünün içine işlemesi, nüfuz etmesi; eşanlam: penetrasyon. içten eksantrikli dokuma makinesi teks. Daha az yer kaplaması amacıyla eksantriklerin dokuma makinesi iskeletinin iki yan duvarı arasına yerleştirildiği makine. iğ (Alm. Spindel, f; Fr. mandrin, m; İng. spindle) teks. 1. Bilezikli iplik eğirme, fitil ve büküm makinelerinde, dik bir pozisyonda döndürülen, ince yapılı, konik metal çubuk. 2. Pamuk, yün gibi lifleri elde eğirmekte kullanılan ortası şişkin, iki ucu sivri ve bunlardan biri çoğu kez çengelli olan ağaç araç, eğirmen, kirmen. iğne boynu (Alm. Nadelhohlkehle, f; Fr. encoche d`aiguille, f; İng. needle scarf) teks. Dikiş makinesinde, kavrayıcının iğneye yanaşarak üst iplik halkasını yakalamasını sağlayan kısım. iğne diyagramı (Alm. Maschendiagramm, n; Fr. armure de tricot; armure, f; İng. stitch diagram) teks. Bir örgü yapısını açıklamak için kullanılan ve örme işlemi sırasında ipliğin ön ve arka yatak (silindir ve kapak) iğneleri arasındaki hareketini gösteren çizim.

íğne gözü (Alm. Nadelöhr, n; Fr. trou d ́aiguille, m; İng. needle eye) teks. İpliğin iğneden geçmesini sağlayan kısım. iğne ilmeği (Alm. Nadelmasche, f; Fr. maille d'aiguille, f; İng. needle loop) teks. Atkı örmeciliğinde ilmeğin, iğne tarafından oluşturulan üst yarısı. iğne mili (Alm. Nadelachse, f; Fr. axe d’auguille, m; İng. needle axle) teks. Dikiş makinelerinde iğnenin takıldığı yuvayı üzerinde bulunduran ve motorun çalışma hareketini iğneye ileten mil. iğne rayı (Alm. Nadelstange, f; Fr. barre à aiguille, f; İng. needle bar) teks. Çözgü örme makinelerinde, iğneleri üzerinde taşıyan ray. iğne sistem numarası (Alm. Nadelsystemnummer, m; İng. needle system number) teks. Dikiş makinelerinde kullanılan iğnelere, uzunluklarına, çapına, uç şekillerine ve iplik kanallarının durumuna göre üretici firma tarafından verilen numara. iğne şaftı (Alm. Nadelschaft, m; Fr. talon d`aiguille, m; İng. needle shaft) teks. Dipçik ile iğne gözü arasında kalan, kumaş üzerinde ipliğin geçebileceği boşluğun oluşmasını sağlayan, iğnenin kumaş üzerinde iz bırakan kısmı. iğne ucu (Alm. Nadelspitze, f; Fr. pointe d aiguille, f; İng. needle point) teks. İğne gözünün altında kalan ve kumaşa ilk temas eden kısım. iğneleme (Alm. Vernadelung, f; Fr. aiguilletage, m; İng. needlepunching) teks. Kesikli liflerden mekanik ya da hava akımı ve benzeri başka bir yöntemle elde edilen tülbent esaslı yüzeye, yüzeyin dayanıklılığının sağlanması amacıyla ucu tırtıklı özel iğnelerin batıp çıkmasıyla yapılan sabitleme işlemi. iki adımlı baskı yöntemi (Alm. Zweiphasendruckverfahren, n; Fr. impression à deux phases, f; İng. two phase printing method) teks. Özellikle küp ve reaktif boyarmaddelerle yapılan doğrudan baskılarda kullanılan ve birinci adımda baskı boyasının basılıp kurutulduğu, ikinci adımda ise kimyasal maddelerin kumaşa aktarılıp boyarmaddenin sabitlendiği bir baskı yöntemi. iki bileşenli iplik (teks. bikomponent iplik) (Alm. Bikomponenten-Garn, n; Fr. fil bicomposé, m; İng. bicomponent yarn) teks. İki farklı lif ya da aynı lifin farklı özellikte iki çeşidi kullanılarak eğirilmiş ya da devamlı lif ipliği. iki bileşenli lif (teks. bikomponent lif) (Alm. Bikomponentenfaser, f; Fr. fibre bicomposée, f; İng. bicomponent fiber) teks. İki farklı polimer yapısından oluşan lif. iki renkli iplik (Alm. Mouliné, m; Fr. fil jaspé, m; peigné mélangé, m; İng. marl yarn) teks. İki renkli bir fitil ya da farklı renkteki iki fitilin eğirilmesi ile edilen fantezi iplik. iki yanlı lif (teks. bilateral lif) (Alm. bilaterale Faser, f; Fr. fibre bilatérale, f; İng. bilateral fiber) teks. İki farklı lifin ya da aynı lifin iki çeşidinin lif çekim başlığından birlikte çekilmesiyle yan yana, iki farklı yapıda oluşturulan lif. ikincil çeper (teks. sekonder çeper) (Alm. Sekundärwand, f; Fr. paroi secondaire, f; İng. secondary wall) teks. Bitkisel liflerde selülozun en yoğun bulunduğu lifsi yapıdaki katman. ikincil kılcal lifçiklenme (Alm. sekundäre Fibrillierung, f; Fr. fibrillation secondaire, f; İng. secondary fibrillation) teks. Rejenere selüloz liflerinden yapılmış kumaşlarda uzun liflerin oluşturduğu, homojen olmayan birincil lifçiklenmenin aksine, kısa lifli, homojen ve birincil lifçiklenmenin enzimle giderilmesinden sonra şeftali tüyü efekti ve yumuşak tutum elde etmek için kontrollü olarak tekrar kumaş yüzeyinde ince bir hav tabakasının oluştuğu lifçiklenme; eşanlam: ikincil tüylenme, ikincil fibrilasyon. ikincil renk (Alm. Mischfarbe, f; Fr. couleur secondaire, f; İng. secondary color) teks. Eşit miktarda iki birincil rengin karışımından doğan, RGB renk sisteminde turuncu, sarı ve mor, CMYK renk sisteminde ise kırmızı, yeşil ve mavi renkleri; eşanlam: ikinci derece renk. ikincil renk sistemi (Alm. physikalische Farbmischung; subtraktives Farbmischungssystem; Sekundärfarbsystem, n; Fr. système de couleurs secondaires, m; système de couleurs soustractives, m; İng. secondary color system; subtractive color system) teks. Camgöbeği, morumsu kırmızı ve sarı bileşenlerden oluşan ve çeşitli boya, mürekkep ya da boyarmadde karışımları sonucu beyaz ışıktan belirli frekansların değişik oranlarda soğurulması ile ortaya çıkan renk sistemi; eşanlam: çıkarmalı renk sistemi, CMYK renk sistemi. ilave tankı (Alm. Nachfüllbehälter, m; Fr. réservoir de renourissage, m; İng. addition tank; replenishing tank) teks. Yaş işlemlerde kullanılan terbiye makinelerinin yanında bulunan, içinde makineye gönderilecek çözünmüş halde kimyasal maddeler bulunan, genellikle paslanmaz çelikten yapılmış büyük kap. iletken tekstiller (Alm. leitfähigen Textilien, pl; Fr. textiles conductifs, pl; İng. conductive textiles) teks. Gümüş, bakır gibi metaller ya da politiyofen, polianilin gibi çeşitli polimerlerle elektriksellik ve/veya ısıl iletkenlik özelliği kazandırılmış tekstil malzemeleri. ilginlik (teks. afinite) (Alm. Affinität, f; Fr. affinité, f; İng. affinity) 1. kim. Moleküllerin ya da kimyasal maddelerin yapısal özelliklerinden kaynaklanan çekim ve birleşme eğilimi; eşanlam: kimyasal ilginlik. 2. tar. Aşılı bitkilerde anaç ve kalem arasında, tek bir bitki gibi büyüme ve gelişme gerçekleştirebilmede yaşanan uyum; eşanlam: anaç- kalem ilişkisi. 3. teks. Boyarmadde ya da tekstil yardımcı maddelerinin liflerle aralarındaki çekim kuvvetlerini belirleyen bağlanma enerjisi. ilik (Alm. Knopfloch, n; Fr. boutonniére, f; İng. buttonhole) teks. Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı gibi eşyaların belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek ya da biye ile açılan küçük yarık. ilk seferde doğru boyama (Alm. Right-First-Time" Färbeergebnisse, pl; İng. right first time; right first time dyeing) teks. Tekstil boyacılığında, boyahaneye verilen boyama reçetesinin ilk seferde tutması, işlemde herhangi bir değişiklik ya da ilave yapmadan boyama sonucu elde edilen rengin hedef renk ile bire bir aynı olması. ilmek 1. (Alm. Überhandknoten, m; Fr. noeud simple; demi-noeud, m; İng. overhand node; thumb knot) denz. Halatı döndürüp diğer ucunu döngünün ortasından geçirmek suretiyle atılan ve başka birçok düğümün öncüsü olan düğüm. 2. (Alm. Masche, f; Strickmasche, f; Fr. boucle tricotée; maille, f; İng. knitted loop; loop) teks. Örme işlemi sırasında iğneler yardımıyla ipliğe verilen form. ilmek aşırtma (Alm. Abschlag, m; Fr. abattage, m; İng. knock-over) teks. Örme makinelerinde ilmek oluşumunun son aşaması olup gövdede bulunan eski ilmeğin, iğnenin aşağı doğru hareketi devam ederken kancasına yatırılan yeni ipliğin üzerinden aşarak kumaşa dahil olması. ilmek ayakları (Alm. Maschenfüße, pl; İng. loop feet) teks. İlmeği oluşturan üç bölümden biri olan ve kendinden önceki sıraya ait ilmek başları ile bağlantı yapan alt ilmek bölgesi. ilmek bacakları (Alm. Maschenschenkeln, pl; İng. loop legs) teks. İlmeği oluşturan üç bölümden biri olup ilmek başı ve ilmek ayakları arasında bulunan, v şeklinde ve genellikle örme kumaşların ön yüzünde belirgin olarak görülen ilmek bölgesi. ilmek başı (Alm. Maschenkopf, m; İng. loop head) teks. İlmeği oluşturan üç bölümden biri olan ve kendinden sonraki sıraya ait ilmeklerin ayakları ile bağlantı yapan üst ilmek bölgesi. ilmek çekilmesi (Fr. formation de l’accroc, f; İng. snagging) teks. Çeşitli dış etkenler nedeniyle kumaş yüzeyindeki bir ilmeğin, kumaş düzlemi dışına çekilmesi sonucu oluşan iplik halkası; eşanlam: ilmeklenme. ilmek çubuğu (Alm. Maschenstäbchen, n; Fr. colonne de mailles, f; İng. wale) teks. Örme kumaşlarda kumaş boyu yönünde yer alan ilmek dizisi. ilmek çubuk açıklığı (Alm. Maschenstäbchenabstand, m; Fr. espacement de colonnes de maille, m; İng. wale spacing) teks. Her ilmek çubuğunun kumaş enini artırma miktarını veren, bir ilmeğin örme kumaş yüzeyinde etkili olan genişliği. ilmek düşmesi (Fr. maille perdue; İng. dropped stitch) teks. Örmecilikte, bozuk iğne, yetersiz iplik gerginliği ya da kumaş çekmesi, yüksek makine hızı, iplik kılavuzu ve iğne dili açıcı fırçalarının ayarsız olması gibi nedenlerle ilmeğin iğne üzerinden düşmesi. ilmek iplik uzunluğu (Alm. Maschenlänge, f; Fr. longueur de la maille, f; İng. loop length) teks. Atkı örme kumaşlarında bir ilmeği meydana getiren ipliğin uzunluğu. ilmek kaçması (Alm. Laufmasche, f; Fr. maille filée; İng. ladder; run) teks. Yaygın olarak düz örgü gibi tek katlı örme kumaşlarda görülen, bir ilmeği oluşturan ipliğin kopmasıyla o ilmeğin bulunduğu ilmek çubuğundaki ilmeklerin aşağı ya da yukarı yönde art arda bozulması. ilmek sıra açıklığı (Alm. Maschenreiheabstand, m; Fr. espacement de rangées de maille, f; İng. course spacing) teks. Her ilmek sırasının kumaş boyunu artırma miktarını veren, bir ilmeğin örme kumaş yüzeyinde etkili olan yüksekliği. ilmek sırası (Alm. Maschenreihe, f; Fr. rangée de mailles, f; İng. course) teks. Örme makinesinin bir devrinde, iğnelerin tek bir sistemde oluşturduğu yatay ilmek dizisi. ilmek taşıma yöntemi (Fr. système de transfert de maille, m; İng. gabler system; loop transfer system) teks. Kancalı dokuma makinesinde atkı ipliğinin serbest ucu bir tutucu yardımıyla tutulduktan sonra, verici kanca tarafından ağızlığın ortasına kadar tüm kumaş eni için gerekli olan atkı ipliğinin ilmek formunda taşınması. ilmek transferi (Alm. Maschenübergabe, f; Fr. transfert de mailles, m; İng. loop transfer) teks. Örmecilikte kumaşı desenlendirme ya da şekillendirme amacıyla kullanılan, özel transfer iğneleri ve kam mekanizması aracılığıyla bir iğnenin kancasında bulunan ilmeğin yanındaki ya da karşı yataktaki başka bir iğneye aktarılması işlemi; eşanlam: ilmek aktarma. ilmek yoğunluğu (Alm. Maschendichte, f; Fr. densité de mailles, f; İng. loop density) teks. Örme kumaşta birim alanda bulunan ilmek sayısı. ince atkı kusuru (Fr. duite fine, f; İng. fine filling; fine pick; light filling; light pick; thin filling; thin pick) teks. Kumaşta olması gerekenden daha ince atkı telinin bulunması. ince çözgü kusuru (Fr. fil fin, m; İng. fine end; light end; thin end) teks. Kumaşta olması gerekenden daha ince çözgü ipliğinin bulunması. ince renk ayrımı (teks. renk nüansı) (Alm. Farbnuance, f; Fr. nuance de couleur, f; İng. color nuance) teks. Rengin daha iyi tanınması için verilen mavimtırak, canlı, donuk gibi ek bilgiler. ince yapağı (Alm. feine Wolle, f; Fr. laine fine, f; İng. fine wool) teks. Merinos koyun ırkından elde edilen tüm yapağı sınıflarında olduğu gibi kıl çapı 20 mikronun altında olan yapağılar. indigo (Alm. Indigo, m; Fr. indigo, m; İng. indigo) teks. Genellikle denim kumaşların çözgü ipliklerinin ya da el halılarının boyanmasında kullanılan, doğal olarak Indigofera tinctoria ya da Indigofera anil bitkilerinin yaprak ve gövdelerinden özütlenen ya da sentetik olarak üretilen boyarmadde. indirgen ağartma (Alm. reduktive Bleiche, f; Fr. blanchiment reductif; İng. reductive bleaching) teks. Protein esaslı liflerin sodyum hidrojen sülfit gibi indirgen maddeler kullanılarak beyazlatılması işlemi. indirgen yıkama (Alm. reduktive Reinigung, f; Fr. lavage avec agent réducteur, m; İng. reductive washing) teks. Renklendirme sonrasında poliester esaslı tekstil malzemesi üzerinde bulunan sabitlenmemiş dispersiyon boyarmadde kısmını uzaklaştırmak ya da bozuşturmak için indirgen madde ve bazlarla yapılan art işlem.

İngiliz numaralandırma sistemi (Alm. englisches Nummerierungssytem; Fr. système de numérotation anglais de fils, m; İng. English yarn counting system) teks. Bir libre (453,6 g) ağırlığındaki bir iplik örneğinin hank (pamuk ipliği için 840, kamgarn ipliği için 560, strayhgarn ipliği için 256 ve keten ipliği için 300 yarda) cinsinden uzunluk değerini ifade eden iplik numaralandırma sistemi; eşanlam: Ne, numara İngiliz.

İngiliz zamkı (teks. Britiş gummi) (Alm. Stärkegummi, m; Fr. achroodextrin, m; İng. british gummi; starchgum) teks. Mısır nişastasının kavurma ya da asitle işlem sonucu parçalanmasıyla elde edilen ve kıvam maddesi olarak baskıda kullanılan ürün. ink-jet baskı bkz. teks. mürekkep püskürtmeli baskı. interlok örgü (Alm. Rechts-Rechts-Gekreutz Ware, f; RRG-Ware, f; Interlock, n; Fr. tricot interlock, m; İng. interlock fabric) teks. Çift yataklı örme makinelerinde, iki ayrı 1x1 rib örgünün birbiri içine geçmesi ile elde edilen, kumaşın ön ve arka yüzünde ilmek bacaklarının belirgin olarak görüldüğü örgü yapısı. intersiya örgü (Alm. Intarsienware, f; Fr. tricot intarsia, m; İng. intarsia knitted fabric) teks. Atkı örmeciliğinde, bir ilmek sırasında iki ya da daha fazla renkte iplik kullanılması ile desenlendirilen ve iplik kılavuzlarının desene uygun olarak sadece taşıdığı ipliğin görüleceği bölgede çalıştırılması ile üretilen, ön ve arka yüzü aynı renk ve desende görünen örme kumaş yapısı. ipek (Alm. Seide, f; Fr. soie, f; İng. silk) teks. İpekböceğinin larva döneminin sonunda pupa dönemine geçerken kendi etrafına koza örmek için salgıladığı çok ince, yumuşak, dayanıklı, parlak, kolay ve iyi boyanabilme yeteneğine sahip hayvansal lif. ipek ağırlaştırma (teks. ipek şarjı) (Alm. Seidenbeschwerung, f; Seidenerschwerung, f; Fr. charge de soie, f; İng. silk weighting) teks. Serizini çözülmüş ipek liflerinin ağırlığını artırmak için yapılan bir bitim işlemi. ipek çekimi (Alm. Seidespinnen, n; Fr. filature de soie, f; İng. filature; silk reeling) teks. İstenen kalınlıkta iplik elde etmek için belirli sayıda kozanın ucunu bulduktan sonra, ipek liflerinin bir araya getirilerek sarılması. ipek şarjı bkz. teks. ipek ağırlaştırma. iplik (Alm. Garn, n; Fr. fil, m; İng. yarn) teks. Kesikli ya da devamlı tekstil liflerinin büküm ya da diğer yöntemlerle bir araya getirilmesi ile oluşan, uzun, ince ve devamlı yapı. iplik baskıcılığı (Alm. Garndruck, m; Fr. impression sur fil, f; İng. yarn printing) teks. Çile ya da çözgü ipliklerinin alt ve üst baskı silindirleri arasından geçirilerek yer yer renklendirilmesi. iplik besleme sistemi (Fr. passé-fil, m; İng. yarn feeder system) teks. Atkı örme makinelerinde bobinlerden alınan ipliğin uygun kontrol ve gerginlik aparatlarından geçirilerek belirli bir gerginlik ve hız ile iğnelere beslenmesini sağlayan sistem. iplik canlılığı (Alm. Garndrehungsspritzigkeit, f; Fr. effet torque, m; İng. twist liveliness; yarn liveliness) teks. İpliğin serbest bırakıldığında iç gerilimlerinden kurtularak dengeli konuma gelebilmesi için verilen bükümün tersi yönünde dönerek kendi üzerine kıvrılması ve dolaşması eğilimi; eşanlam: büküm canlılığı, büküm diriliği. iplik çıkış düzesi bkz. teks. iplik çıkış hunisi. iplik çıkış hunisi (teks. iplik çıkış düzesi) (Fr. buse de sortie, f; İng. navel; take-off nozzle) teks. Rotorlu açık uç eğirme makinesinde rotor yivinde bulunan, liflerin büküm alıp iplik yapısına katıldıktan sonra yaklaşık 90° açıyla geçtiği, iplik üzerinde yalancı büküm etkisi yaratan, huni formunda çelikten ya da seramikten üretilmiş, küçük temel eğirme elemanı. iplik çıkrığı (Alm. Haspel, f; Fr. dévidoir, m; İng. yarn reel) teks. Elle ya da motorla çalışan, çevresi bilinen uzunlukta çıkrığa sahip olan ve ipliği belirli uzunlukta sararak çile yapmaya yarayan aparat. iplik eğrilebilirlik indeksi (Alm. Spinnenkonsistenzzahl, f; Fr. coefficient de consistence de filage, m; İng. spinning consistency index) teks. Pamuk liflerinin uzunluk, birörneklik, mukavemet, incelik, renk parametreleri kullanılarak oluşturulan çoklu regresyon analizi ile hesaplanan ve liflerin eğrilebilirliğinin tahmin edilmesi için kullanılan parametre. iplik gerdirici (Alm. Fadenspanner, m; Fr. tendeur du fil, m; İng. thread tensioner) teks. Dikiş makinesinde, üst ipliğin akışında iplik gerilimini ayarlayan kılavuz. iplik ince yer kusuru (Alm. dünne Platz, f; Fr. partie mince, f; İng. thin place) teks. 1000 metre iplikteki ince yer sayısı olarak ifade edilen ve iplik uzunluğu boyunca iplik enine kesitinin ortalama değerine göre -%30 ve daha düşük olan kısım. iplik kalın yer kusuru (Alm. dicke Platz, f; Fr. partie épaisse, f; İng. thick place) teks. 1000 metre iplikteki kalın yer sayısı olarak ifade edilen ve iplik uzunluğu boyunca iplik enine kesitinin ortalama değerine göre +%35 ve daha fazla olan kısım. iplik katlama (Alm. Garndopplung, f; İng. yarn doubling) teks. İki ya da daha fazla tek katlı ipliğin bükülmeden paralel olarak bir araya getirilmesi. iplik kılavuzu (Alm. Fadenführer, m; Fr. guide-fil, m; İng. thread guide; yarn carrier; yarn guide) teks. 1. Atkı örmeciliğinde, bobinlerden alınan ve uygun gerginlik aparatlarından geçirilen ipliğin, ilmek oluşumu adımında iğnelere beslenmesini sağlayan eleman; eşanlam: mekik. 2. Dikiş makinesinde, iplik yolu üzerinde uygun yerlere yerleştirilmiş, ilmek tutucuları ve gerginlik mekanizmaları ile birlikte düzgün iplik akışını sağlayan eleman. 3. İplik ve bobin makinelerinde, iplik yolu üzerinde yer alan, düzgün iplik akışını sağlayan eleman. iplik kusurları (Alm. Garnunregelmäßigkeit, f; Fr. défauts du fil, pl; İng. yarn imperfections) teks. İplik enine kesitinin ortalama değerine göre -%30 ve +%35 değerini aşan ince ve kalın yerler ile ±%140 değerini aşan neps kusurları. iplik numarası (Alm. Garnnummer, f; Fr. numéro de fil, m; İng. yarn count) teks. İpliklerin inceliğini ifade eden, birim uzunluğun ağırlığını ya da birim ağırlığın uzunluğunu tanımlayan sayı. iplik temizleme makası (Alm. Einringfadenschere, f; Fr. coupe-fil, m; İng. thread scissors) teks. El ve makine dikişlerindeki fazla iplikleri kesmek, dikiş yerlerindeki düzgünsüz kumaş kenarlarını düzeltmek için kullanılan, yaklaşık 11 cm boyunda, kendi kendine açılmasını sağlayan bir yayla çalışan ve iki sivri bıçaktan oluşan özel bir kesme aleti. iplik tüylülüğü (Alm. Garnhaarigkeit; Fr. ébouriffage, m; İng. yarn hairiness) teks. Genellikle olumsuz bir iplik fiziksel özelliği olarak kabul edilen, lif özellikleri, makine ve işlem değişkenlerine bağlı olarak eğrilmiş ipliğin yüzeyinden çıkan tüyler. iplik verici (Alm. Fadengeber, m; Fadenhebel, m; Fr. releveur du fil, m; İng. thread take-up lever) teks. Düz dikiş makinelerinde dikiş oluşumu için iplik veren, alt ve üst iplik bağlantısı oluştuktan sonra geri kalan ipliğin çekilmesini sağlayan kılavuz; eşanlam: horoz. iplikleşme teks. Hasat, taşıma ve çırçırlama sırasında pamuk lifinin kıvrılıp iplik benzeri istenmeyen yapılar oluşturması. işaretleme tabancası (Alm. Markierzange, f; İng. marking nippers) teks. Kumaşların kalite kontrolü sırasında kusurlu yerlere işaret ipliği takmaya yarayan alet. işlevsel giysi (teks. fonksiyonel giysi) (Alm. funktionelle Bekleidung, f; Fr. étoffe fonctionnelle, f; İng. functional garment) teks. Özel bir amaca yönelik olarak üretilen, teknik, performans ve kullanım özellikleri geliştirilmiş giysi. işlevsel tekstil ürünü (teks. fonksiyonel tekstil ürünü) (Alm. Funktionstextil, n; Fr. textile fonctionnel; İng. functional textile) teks. Kullanım sırasında güç tutuşurluk, kir iticilik, buruşmazlık, antibakteriyellik, çabuk kuruma, ısıl konfor, rüzgâr ve yağmurdan koruma gibi kullanıcıya kullanım rahatlığı sağlayan özellikler taşıyan tekstil ürünleri. iyi hissettiren tekstil (Alm. Wellnesstextil, n; İng. wellness textile) teks. Tekstil ürünlerinin yumuşaklık, cilt dostu olma, nemlendirme, nefes alabilirlik gibi özellikleri sayesinde tüketicinin kendisini iyi ve zinde hissettiği tekstil malzemeleri. iyot soğurması (Alm. Jodabsorption, f; Fr. absorption d’iodine, f; İng. iodine absorption) teks. Belirli miktarda pamuğun, iyot/potasyum iyodür içeren çözeltide 1 saat bekletildikten sonra, pamuğun almadığı iyot miktarının belirlenmesiyle, pamuktaki kristal bölge miktarının hesaplanmasını sağlayan yöntem. izleyen boyama haslığı (Alm. Überfärbeechtheit, f; Fr. solidité à la surteinture, f; İng. fastness to cross- dyeing) teks. Özellikle farklı liflerin karışımından oluşan kumaşlarda, ilk boyanan lifteki boyarmaddenin diğer lifin boyanma koşullarına karşı gösterdiği dayanım. izoiyonik nokta (Alm. isoionischer Punkt, m; Fr. point isoionique, m; İng. isoionic point) teks. Amino ve karboksil gruplarının iyon halinde bulunup (+) ve (-) yüklü grupların sayılarının birbirine eşit olduğu, yün ve ipek liflerinde 5, deride 5-6 olan pH değeri. izotaktik (Alm. isotaktisch; Fr. isotactique; İng. isotactic) teks. Polimer zincirlerinden çıkan yan grupların esas zincir üzerindeki bir düzlemin altında ya da üstünde, hepsi bir yönde yerleşim göstermesi durumu.

J tipi kule (teks. J-box) (Alm. J-Box, f; Fr. cuve en j, f; İng. J-Box) teks. Ön terbiye işlemlerinde kumaşın kesiksiz olarak terbiye banyosu ile emdirilip, sıkılıp buharla ısıtıldıktan sonra halat halinde içinden geçtiği ısı iletimine karşı yalıtılmış J harfi şeklindeki kule.

J-box bkz. teks. J tipi kule. jakarlı ağızlık açma (Alm. Jacquard Fachbildung, f; Fr. tissage Jacquard, m; İng. jacquard shedding) teks. Dokumacılıkta eksantik ve armürlü ağızlık açma yöntemlerine oranla çok daha yüksek desenlendirme olanağı sağlayan, ağızlık açma işlemi sırasında çözgü ipliklerinin aşağı yukarı hareketinin tek tek harnişlerle kontrol edildiği yöntem. jakarlı örgü (Alm. Jacquardgestrick; Fr. tricot jacquard, m; İng. jacquard knitted fabric) teks. Bir ilmek sırasında en az iki farklı renk ya da yapıda iplik kullanılarak desenlendirilmiş örme kumaş yapısı. japone kol (Alm. ohne Ärmel; Fr. sans manche; İng. sleeveless) teks. Ön ve arka bedende kol oyuntularının omuzları örtecek şekilde hazırlandığı kısa kol modeli; eşanlam: düşük kol. jel boyama (Alm. Gelfärben, n; Fr. teinture de fibres à l'état de gel, f; İng. gel dyeing) teks. Yaş lif çekimine göre elde edilmiş ve henüz jel halinde olan tam yönlenmiş yerleşim kazanmamış lifin, bu life ilginliği olan boyarmaddeleri içeren boya banyosundan geçirilerek boyanması. jet boyama makinesi (Alm. Düsenfärbemaschine, f; Fr. machine de teinture à jet, f; İng. jet dyeing machine) teks. Tekstil terbiyesinde gittikçe daralan bir yapıya sahip düze yardımıyla, hem işlem çözeltisinin hem de kumaşın devingen olduğu makine. jigger (Alm. Jigger, m; Fr. jigger; bac de teinture en rouleau, m; İng. jigger) teks. Açık en kumaş terbiyesinde kullanılan, içerisinde birkaç tane taşıma silindiri bulunan bir tekne ve tekne üzerinde iki taraftaki sarma silindirlerinden oluşan bir boyama makinesi. jorjet kumaş (Alm. Georgette, m; Fr. georgette, f; İng. georgette) teks. Atkı ve çözgüsü yüksek bükümlü ipliklerden bezayağı örgü yapısında dokunmuş, yüzeyi pürüzlü, ince ve hafif, bluz, elbise, eşarp, şal gibi ürünlerde kullanılan, ipek ya da ipek taklidi pamuk karışımlı kumaş. jüt lifi (Alm. Jutefaser, f; Fr. fibre de jute, f; İng. jute fiber) teks. Corchorus familyasına ait, daha çok Hindistan ve Bangladeş'te yetişen bir bitkinin gövdesinden elde edilen, sağlam ve kaba ürünlerde kullanılan lif. kabartma baskı (Alm. Prägedruck, m; Fr. impression en relief, f; İng. embossed printing) teks. Tekstil yüzeyinde üç boyutlu görünüm elde etmek amacıyla sabitleme sırasında ısı etkisiyle kabaran özel baskı patıyla yapılan bir baskı çeşidi. kablo bükümlü iplik (Alm. mehrstufiger Zwirn; Fr. fil câblé, fil retors, m; İng. cabled yarn) teks. İki ya da daha fazla sayıda katlı ipliğin birlikte katlanıp bükülmesiyle elde edilen iplik. kadife kumaş (Alm. Samtstoff, m; Fr. velours, m; İng. velvet) teks. Genellikle üst giyim ve ev tekstilinde kullanılan, ön yüzünde kısa kesilmiş havlar bulunan, parlak, yumuşak kumaş. kalandır (Alm. Kalander, m; Fr. calandre, f; İng. calender) teks. Kumaşların yüzeyine uygulanabilecek çeşitli ısıl işlemler için kullanılan ve basınç altındaki en az iki silindirden oluşan mekanik bitim işlemi makinesi. kalandırla sabitleme (Alm. Kalanderbindung, f; Fr. liage par calendre, m; İng. calender bonding) teks. Tülbent esaslı yüzeylerin kalandırdan geçirilerek ısı etkisiyle dayanıklılığının artırılması ve bazı durumlarda da üzerine desen aktarılması. kalça çevresi (Alm. Gesäßumfang, f; Hüftumfang, m; Fr. largeur de siége, f; tour de hanches, m; İng. hip girth; seat girth) teks. Kalçanın en geniş yerinden, mezura yere paralel tutularak alınan çevre ölçüsü. kalça düşüklüğü (Alm. Gesässlänge, f; Fr. largeur de hanches, f; İng. seat length) teks. Bel ekseni ile kalça ekseni arasındaki dik uzunluk. kalça ekseni (Alm. Hüftlinie, f; Fr. ligne de hanches, f; İng. hip line) teks. Vücutta kalçanın en geniş yerinden alınan yatay eksen. kalıcı bitim işlemi (Alm. Permanentappretur, f; Fr. apprêt permanent, m; İng. permanent finish) teks. Kumaşlarda kullanım sırasındaki bakım işlemlerine karşı dayanıklı bitim işlemi; eşanlam: kalıcı apre. kalıcı ütü bitim işlemi (Alm. Permanent-Press Ausrüstung, f; Fr. pressage permanent; İng. durable press finish) teks. Buruşmazlık sağlayan kimyasal madde ile emdirilmiş ve kurutulmuş kumaşın, konfeksiyonda kesilip şekil verildikten sonra ısı ve buhar ile sabitlenmesi, böylece buruşmazlıkla birlikte verilen ütü yeri, plise gibi şeklin de kalıcı olmasını sağlayan bitim işlemi. kalın atkı kusuru (Fr. grosse duite; İng. coarse filling; coarse pick) teks. Kumaşta olması gerekenden daha kalın atkı ipliğinin bulunması. kalın çözgü kusuru (Fr. gros fil; İng. coarse end) teks. Kumaşta olması gerekenden daha kalın çözgü ipliğinin bulunması. kalıp 1. (Alm. Leisten, m; Fr. forme, f; İng. last) deri. Ayakkabıya istenen biçimi vermek için kullanılan, üretilecek ayakkabının boyut ve şekline sahip sentetik, metal veya ağaçtan yapılan araç. 2. (Alm. Schalung, f; Fr. coffrage, m; İng. formwork) inş. Kolon, kiriş, döşeme gibi betonarme yapı elemanları üretilirken içine dökülen betona şekil vermek üzere ahşap, plastik ya da çelik ögelerden yapılan geçici yapı. 3. (Alm. Form, f; Abdruck, m; Fr. moulage, m; moule, m; İng. die; mold) malz. Malzemeleri istenen biçimde kesmek, döküm yapmak, basmak ya da aynı biçimden çok sayıda üretmek için hazırlanan tahta, metal, plastik gibi malzemelerden yapılmış kılavuz biçim. 4. (Alm. Schnittmuster, m; Fr. patron de coupe, m; İng. cutting pattern; dress pattern; sewing pattern) teks. Dikilecek ürünlerin üç boyutlu formlarının istenen model ve özelliklerde oluşturulabilmesi için genellikle kâğıt üzerinde hazırlanan iki boyutlu geometrik çizim. kalibre pamuk (Alm. kalibrierte Baumwolle; Fr. coton étalonné; İng. calibration cotton) teks. Pamuk liflerinin incelik, mukavemet gibi özelliklerinin ölçüleceği cihazların ayarlanmasında ve düzeltme faktörlerinin hesaplanmasında kullanılan, özellikleri bilinen standart pamuk. kam mekanizması (Alm. Kurvengetriebe, f; Mitnehmersteuerung, f; Fr. mécanisme à came, m; İng. cam mechanism) teks. Atkı örmeciliğinde dilli iğneleri ayakları aracılığıyla yükseltip alçaltarak ilmek oluşumunu sağlayan, üzerinde iğne ayaklarının hareketi için kanallar ve kumaş sıklığı için ayar parçaları bulunan mekanizma. kamgarn iplikçiliği bkz. teks. taranmış uzun lif iplikçiliği. kanarya sarısı boyalı yapağı (İng. canary-stained wool) teks. Genellikle sıcak ve nemli koşullarda idrar ve bakteri gibi nedenlerden ötürü meydana gelen ve geleneksel yıkama yöntemleri ile uzaklaştırılamayan sarı lekeli yapağı. kanat farkı teks. Boyama koşullarındaki düzgünsüzlük ya da kumaşın eni yönünde sağ ve sol taraflarının aynı özellikte olmayışından kaynaklanan, kumaşın her iki tarafındaki renk farkı kusuru. kanca (Alm. Haken, m; Fr. crochet, m; İng. hook) 1. inş. Donatıların, düz kenetlenmeyi sağlayacak kadar uzatılmasının mümkün olmadığı durumlarda betona kenetlenmeyi artırmak amacıyla donatı uçlarındaki kıvrılmış olan bölüm. 2. teks. Jakarlı dokuma makinelerinde ağızlık oluşması sırasında çözgü ipliklerinin hareketlerini kontrol eden eleman. kancalı dokuma makinesi (Alm. Greifer-Webmaschine, f; Fr. machine à tisser à lances, f; İng. ; rapier weaving machine) teks. Atkı atımı sırasında atkının tek bir kanca ya da bir kanca çifti tarafından taşındığı dokuma makinesi. kapak yatağı (Alm. Rippscheibe, f; Fr. plateau, m; İng. dial bed) teks. Yuvarlak örme makinelerinde, yere paralel konumda bulunan dairesel iğne yatağı. kapalı ilmek (Alm. geschlossene Masche, f; Fr. maille fermée, f; İng. closed loop) teks. Çözgü örmeciliğinde, örme işlemi sırasında bir üst yatırımı zıt yönlü bir alt yatırım izlediğinde meydana gelen ilmek şekli. kapasitif düzgünsüzlük ölçümü (Alm. kapazitive Ungleichmäßigkeitsmessung; Fr. régularimètre capacitif; İng. capacitive evenness measurement) teks. İplik, şerit ve fitillerin, alternatif akım uygulanmış birbirine paralel kondansatör levhaları arasından geçirilmesiyle kütlesel değişimlerinin belirlendiği düzgünsüzlük ölçüm yöntemi. kapitone (Alm. gesteppt; wattiert; Fr. ouatiné; İng. quilted fabric) teks. İki kat kumaş arasına pamuk, yün, sentetik gibi yumuşak dolgu malzemelerinin konulup dikilmesiyle elde edilen yüzey. kaplama oranı (Fr. facteur de couverture, m; İng. cover factor) teks. Kumaşta birim alandaki ipliklerin kapladığı alanın toplam kumaş alanına oranı. kapok lifi (Alm. Bombaxwolle, f; Kapok, m; Fr. kapok, m; İng. java cotton; kapok fiber) teks. Genellikle can yeleklerinde, ısı ve ses yalıtımında, yatak ve yastıklarda dolgu olarak kullanılan Bombaceae ailesinden Ceiba pentandra bitkisinin kapsüllerinden elde edilen, tek hücreli, parlak, ipeğimsi görünüşte, hafif lif. kapri pantolon (Alm. Caprihose, f; Fr. pantalon corsaire, m; İng. capri pants) teks. Boyu, normal pantolon boyunun 3/4'ü kadar olan pantolon modeli. kaprolaktam (Alm. Caprolactam; Fr. caprolactame, m; İng. caprolactam) teks. Poliamit 6 polimer ve lif üretiminde hammadde olarak kullanılan beyaz, kristalin, halkalı bir amit (C6H11NO) bileşiği. kar yıkama (İng. snow washing) teks. Denim yıkamada ponza taşlarının permanganat ya da hipoklorit çözeltisinde bekletilmesinin ardından bu kimyasalları gözenekli yapısı sayesinde içine hapseden taşlarla ürünlerin taşlandığı ve üründe hem bölgesel ağartma hem de taşlama etkilerinin görüldüğü işlem. karboksimetil selüloz (Alm. Carboxymethylcellulose, f; Fr. carboxyméthylcellulose, f; İng. carboxymethyl cellulose; cellulose gum; tylose powder) 1. kim. Glikopiranoz monomerlerin bazı hidroksil gruplarına bağlanan karboksimetil (-CH2-COOH) gruplarını içeren, gıda ve gıda dışı ürünlerde ağdalık ayarlayıcı olarak kullanılan selüloz türevi; eşanlam: CMC. 2. teks. Alkali selülozun kloroasetik asit ile işlemi sonucu oluşan ve tekstilde genellikle haşıl maddesi, dengeleyici, asıltı yapıcı olarak kullanılan bir selüloz asit eter türevi. karbonizasyon bkz. teks. karbonlaştırma. karbonlaştırma (teks. karbonizasyon) (Alm. Karbonisation, f; Verkohlung, f; Fr. carbonisation, f; carbonisage, m; İng. carbonization) 1. kim. Organik maddelerin havasız ortamda yüksek sıcaklıklarda ısıtılarak uçucu bileşenlerinin uzaklaştırılması sonucunda karbon içeriği çok yüksek katı bir ürün elde edilmesi. 2. teks. Yün liflerinin arasına karışmış çalı, diken, ot, saman gibi bitkisel maddeleri asit banyosunda işlem yaparak yüksek sıcaklıkta kurutarak ve kömürleşmiş bitkisel parçacıkları döverek uzaklaştırma işlemi. karde ipliği (Alm. kardiertes Garn; Fr. fil cardé, m; İng. carded yarn) teks. Genellikle orta ve kısa lif uzunluğuna sahip pamuk ya da pamuk ve kimyasal liflerin karışımından üretilen, penye ipliğine göre daha tüylü, düzgünsüz ve bazen yabancı madde içeren iplik. karo efektli iplik (Fr. rétors croisé, m; İng. diamond yarn) teks. Kalın bir öz ipliği etrafına sarılan iki ince iplikten birisinin Z yönünde (sağ büküm), diğerinin S yönünde (sol büküm) sarılmasıyla oluşan fantezi iplik. karşıt rakle bıçağı (teks. kontra rakle) (Alm. Gegenrakel, f; Fr. contre-racle, f; İng. lint doctor) teks. Rulo baskı makinesinde, desen silindirinin dönüşüne ters yönde sıyıran, gravürün hasara uğramaması için pirinçten yapılmış, renklerin kirlenmesini önleyen sıyırıcı bıçak. karubin (Alm. Carubin, n; Johannesbrotkernmehl, n; İng. carubin; locust bean flour) teks. Genellikle küp ve reaktif baskıların iki adımlı yöntemlerinde kullanılan, kuru maddece fakir (%3-5) bir kıvamlaştırıcı çeşidi. kasar bkz. teks. ağartma. kaşe kumaş (Alm. Kashastoff, m; Fr. kasha, m; İng. kasha fabric) teks. İnce numara strayhgarn iplikten, 2/2 dimi örgü yapısında dokunmuş, kuvvetli bir dinkleme işlemi yapılmış, yüzeyi havlandırılmış ve keçeleştirilmiş, takım elbise, pantolon, pardösü gibi ürünlerde kullanılan yünlü kumaş. kaşgora lifi (Alm. Cashgorafäser, f; Fr. fibre de casgora, f; İng. cashgora fiber) teks. Keşmir keçileri ile saf Ankara keçilerinin melezlerinden elde edilen ve incelikleri 19-23 mikron arasında değişen liflere verilen isim. kaşkorse (Alm. Doppelripp; Fr. côte 2x2; İng. rib 2x2) teks. Atkılı örme makinelerinde, iki iğne yatağı kullanılarak sırasıyla ön yatakta iki, arka yatakta iki ilmek oluşturulması ile elde edilen çift katlı örgü yapısı; eşanlam: 2x2 rib örgü. kaşmir yünü (Alm. Kaschmirwolle, f; Fr. laine de Cachemire, f; İng. cashmere wool) teks. Keşmir keçisinden elde edilen, ortalama çap ve lüle uzunlukları sırasıyla 12-19 µm ve 2,4-7,9 cm olan ve tekstil sanayisinde kullanılan özel lifler arasında yer alan ince, kısa, yumuşak ve genellikle medullasız liflerden oluşan yün. katalitik hasar (Alm. katalystische Schädigung, f; Katalytschaden, m; Fr. dégât catalytique, m; İng. catalytic damage) teks. Özellikle selüloz esaslı liflerin hidrojen peroksit ya da hipokloritle ağartılmaları sırasında ortamda bulunan demir, mangan gibi ağır metallerin tepkimeyi hızlandırıp yan reaksiyonlara neden olmasıyla ortaya çıkan, kumaş üzerinde toplu iğne başı kadar küçük delikler şeklinde görülen ve kumaşta mukavemet kaybına neden olan hasar. katlama (teks. dublaj) 1. (İng. folding) gıda. Un gibi yoğun ve ağır malzemelerin yumurta beyazı gibi daha hafif ve içinde hava olan malzemeler üzerine konarak içerdeki havayı kaybetmeden ve yapıyı koruyarak nazikçe birbirinin içine geçirme tekniği. 2. (Alm. Dublierung, f; Fr. doublage, m; İng. doubling) teks. İplikçilikte materyal karışımını sağlayarak homojenliğini ve materyalin doğrusal yoğunluğundaki düzgünlüğünü artırmak için çekme, fitil ve iplik makinesine birden fazla sayıda fitil ya da şerit ucu beslenmesi. katlama sayısı (İng. doubling number) teks. İplik üretim hattında yer alan makinelerde makineye giren uç sayısının, çıkan uç sayısına oranı; eşanlam: dublaj sayısı. katlı iplik (Alm. Zwirn, m; Fr. fils retors, m; İng. folded yarn; plied yarn) teks. İki ya da daha fazla tek katlı ipliğin bir araya getirilerek bükülmesi ile oluşan iplik. kavrama yöntemi ile mukavemet testi (Alm. Festigkeittest mit Greifmethode, f; Fr. méthode d'essai par arrachage, f; essai d'arrachage, m; İng. grab tensile test; grab test; grap strength test) teks. Kumaş kopma mukavemeti testinde kullanılan ve dikdörtgen şerit şeklinde hazırlanan numunenin eninin ölçüm cihazının tutucu çenelerinden daha geniş olması nedeniyle çenelerin dışına taştığı test yöntemi. kavrayıcı (teks. lüper) 1. (Alm. Greifer, m; Fr. accrocheur, m; İng. grabber) elk. Grafik ekranda nesneleri tutup hareket ettirmek ve işlemek için kullanılan sanal simge örneğin el şeklinde ikon. 2. (Alm. Greifer, m; Fr. capteur de boucle de fil, m; İng. loop-taker; thread loop-taker) teks. Dikiş sırasında iğne ipliğini yakalayıp kendi ipliğine bağlayarak dikiş oluşumunu sağlayan dikiş makinesi parçası. kazan dekatürü (Alm. Kesseldekatur, f; Fr. décatissage sous vide, m; İng. kier decatizing) teks. Dekatür işleminin basınca dayanıklı kazanlar içerisinde 100 oC'nin üzerindeki sıcaklıklarda yapılan ve kalıcı bir etki sağlayan dekatür tip. kazanılan nem (Alm. Feuchtigkeitsaufnahme, f; Reprise, f; Fr. taux de reprise d’humidité, m; İng. moisture regain) teks. Bir tekstil malzemesinin, standart atmosfer koşullarında dengeye getirme sonrası ağırlığının kuru ağırlığına göre yüzdesi. kazein lifi (Alm. Kasein Faser, f; Milcheiweiß Faser, f; Fr. fibre de caséine, f; İng. caseine fiber; milk protein fiber) teks. Süt proteininden elde edilen, özellikle yaş dayanımlarının çok düşük olması nedeniyle fazla ticari önem kazanamamış rejenere protein lifi. keçe (Alm. Filz, m; Fr. feutre, m; İng. felt) teks. Yün, keçi kılı ya da kürk gibi doğal maddeler ya da akrilik, rayon gibi sentetik maddelerden yapılan, dokunmadan liflerin dövülmesi, sıkıştırılması gibi işlentiyle elde edilen tekstil malzemesi. keçe kumaş (Alm. Filzstoff, m; Fr. étoffe feutrée; İng. felted fabric) teks. Genellikle 2/2 dimi örgü yapısında iki ya da çok katlı strayhgarn ipliğinden dokunan, ağır bir yıkama ve dinkleme işlemi uygulanarak tam bir keçeleşme sağlanan, tüylü ve düzgün kumaş yüzeyine sahip, giyim, aksesuar ve teknik amaçlı kullanılan yünlü kumaş. keçeleşme (Alm. Filzen, n; Fr. feutrage, m; İng. felting) teks. Yapağı, tiftik, keşmir ve deve yünü gibi keratin yapısındaki hayvansal liflerdeki örtü hücrelerinin pH, nem, ısı, basınç ve mekanik hareket gibi dış faktörlerin etkisi altında birbirleri ile kenetlenerek ve dolanarak düğümlenmeleri. keçeleşme çekmesi (Alm. Filzungschrumpf, m; Fr. rétrécissement de feutrage, m; İng. felting shrinkage) teks. Yünlü kumaşlarda görülen, yıkama sırasında pulcuk tabakası bulunan yün liflerinin sıcaklık ve mekanik etkilerle birbirine karışması nedeniyle meydana gelen keçeleşme sonucundaki boyutsal değişim. keçeleşmezlik bitim işlemi (Alm. Antifilzausrüstung, f; Fr. traitement antifeutrant, m; İng. antifelting finish) teks. Pulcuk tabakası bulunan hayvansal liflerin sıcaklık ve mekanik etkilerle birbirine karışıp keçeleşmesini önlemek amacıyla çeşitli yükseltgen, indirgen maddeler ya da enzimlerle pulcuk tabakasının kısmen uzaklaştırılması ve/veya çeşitli reçinelerle pulların hareket kabiliyetinin sınırlanmasıyla yapılan terbiye işlemi. keçeli tulup (İng. cotted wool; matted wool) teks. Keçeleşme oranı tulup yüzeyinin 1/8'inden fazla olan kusurlu tulup. keçiboynuzu çekirdeği unu (Alm. Carubin, n; Johannesbrotkernmehl, n; Fr. caroube, f; carouge, f; İng. carubin; locust bean flour) teks. Genellikle küp ve reaktif baskıların iki adımlı yöntemlerinde kullanılan, kuru madde bakımından fakir (%3-5) doğal bir kıvam maddesi. keleş baskı kusuru teks. Desen karakterine göre şablon seçiminin yanlış yapılması, rakle basıncının düşük olması, boya ağdalılığının iyi olmaması, boyanın iyi çözünmemesi gibi nedenlerle şablonun baskı yapan deliklerinin tıkanarak boyanın kumaşa tam olarak geçmemesi sonucunda desende motifler arasında yer yer beyazlıklar olması ya da kumaş üzerinde istenilen renk yoğunluğunun orijinal numuneye göre az olması durumunda oluşan bir baskı kusuru. kemer (Alm. Aufbiegung, f; Schichtaufbiegung, f; Bogen, m; Fr. effet de voûte, m; voûtement, m; İng. arch) 1. inş. Geometrisindeki eğrilik sayesinde düşey yükleri esas olarak basınç gerilmeleri ile mesnetlerine aktarabilen, sıklıkla yarım daire ya da parabol biçimli inşa edilen yapı sistemi. 2. yerb. Arazi yüklerinin veya gerilmelerinin, kaya kütlesinin veya zeminin esneyen ya da yenilen kısmından daha katı ve sağlam kısmına aktarımı. 3. (Alm. Gürtel, m; Fr. ceinture, f; İng. belt) teks. Giysilerin bel kısımlarını vücuda oturtmak ya da süs amacıyla; kumaş, deri ve metal gibi malzemelerden yapılan, toka gibi malzemelerle iki ucu birbirine tutturulan giysi aksesuarı. kemer köprüsü (Alm. Gürtelschlaufe, f; Fr. passant, m; İng. belt loop) teks. Giysilerin bel kısmına kemer geçirmek amacıyla; kemerin genişliğine uygun olarak şerit şeklinde önceden dikilerek hazırlanmış kumaş parçası. kemling bkz. teks. tarama telefi. kemp kılı (Alm. Grannenhaar, n; Fr. jarre, m; İng. kemp) teks. Koyun, keçi ve Ankara tavşanı gibi lif üreten hayvanlarda derideki primer foliküller tarafından üretilen, dokusal yapıları çok büyük oranda (>%60) medulla tabakasından oluşan ve boya tutmamaları nedeniyle lif gömleğinde ve dolaysıyla yünlü ürünler üzerinde tebeşir beyazı renginde görünen ve bu nedenle tekstilde tercih edilmeyen kaba, kısa, sert, kırılgan ve ışık geçirmeyen lifler; eşanlam: köpek kılı. kenar açıcı (Alm. Kantenentroller, m; Fr. dérouleur de lisière, m; İng. selvedge spreader; selvedge uncurler) teks. Tekstil terbiyesinde, dokuma ve örme kumaşların kenarlarının kıvrılmasını önleyen donanım. kenar kesici (Alm. Kantenschneider, m; Fr. coupe-fil de templet, m; İng. selvedge cutter; templet cutter) teks. Genellikle gergefli kurutucuların çıkışına konulan ve özellikle örme kumaş kenarlarının kesilmesini sağlayan donanım. kenar sertleştirme (Alm. Kantenversteifen, n; Fr. gommage de lisière, m; İng. selvedge gumming) teks. Özellikle örme kumaş kenarlarının baskı işlemi ya da konfeksiyonda kesim işlemi sırasında kıvrılmasını önlemek için gergefli kurutucularda kumaş kenarlarına özel bir donanım yardımıyla, kuruyunca belirli bir sertlik kazanan maddelerin sürülmesi. kenar şeridi (teks. biye) (Alm. Biese, f; Paspel, f; Fr. passepoil, m; İng. edge piping; piping; welt) teks. Kenar temizleme ya da süsleme amacıyla giysinin yaka, kol, etek çevresine kendi kumaşından ya da başka kumaştan geçirilen ince şerit. kenevir lifi (Alm. Hanffaser, f; Fr. fibre de chanvre, f; İng. hemp fiber) teks. Isırgangillere yakın, cannabinaceae familyasına mensup, tek yıllık odunsu bitkinin gövdesinden elde edilen ambalaj ipliği, kompozit gibi malzemelerin üretiminde kullanılan lif. kepekli ve konaklı tulup teks. Kepek ya da konakların tulubu oluşturan liflere ağırlık bakımından oranının %0,3’ten fazla olduğu tulup. kesik atkı kusuru (İng. cut pick) teks. Genellikle atkı ipliğinin tefe vuruşu sırasında tarak ile kesilmesi sonucu oluşan, kısmi olarak kesilmiş atkı ipliği. kesikli lif (teks. ştapel lif) (Alm. Stapelfaser, f; Fr. fibre courte, f; fibre discontinue, f; İng. staple fiber) teks. Pamuk, keten ve yün gibi doğada belirli uzunlukta bulunan lifler ya da ipek ve kimyasal devamlı liflerden belirli uzunlukta kesilerek elde edilen lif. kesikli lif diyagramı (teks. ştapel diyagramı) (Alm. gestrichelte Faserdiagramn, n; Fr. graphique de fibres courtes, f; İng. staple diagram) teks. Kesikli liflerde dikey eksende uzunluk değerini, yatay eksende sayıca ya da ağırlıkça birikimli miktarını veren ve en uzun liflerin sol tarafta, en kısa liflerin de sağ tarafta olmak üzere uzunluk dağılımını gösteren grafik. kesikli lif ipliği (Alm. Stapelgarn, n; Fr. fil de fibranne, m; İng. staple yarn) teks. Kesikli liflerden eğrilmiş iplik. kesim emri (Alm. Zuschnittbericht, m; İng. cutting report) teks. Konfeksiyon üretiminde, pastal hazırlama, serim, kesim ve parçaların düzenlenmesi gibi başlıca ön üretim işlemlerinin planlanması ve yönetimi yoluyla, toplam üretim giderlerinin düşürülmesini amaçlayan ve kumaş seriminde kullanılan belge; eşanlam: serim emri. keskinlik (Alm. Schärfe, f; Fr. netteté, f; İng. sharpness) teks. Basmacılıkta, basılmış motiflerin kenarlarının netlik ve düzgünlüğünü tanımlayan terim. kesme donanımı (Alm. Schneidevorrichtung, f; Fr. outil de coupe, m; İng. cutting device; shearing tool) teks. Makaslama makinelerinde, alt ve üst bıçak ile makaslama masasından oluşan kısım. kesme konverter makinesi bkz. teks. lif kesme makinesi. keten lifi (Alm. Flachsfaser, f; Fr. fibre de lin, f; İng. flax fiber) teks. Linum usitatissimum bitkisinin gövdesinden elde edilen, havuzlandıktan sonra yaygın olarak giyim ve ev tekstili üretiminde kullanılan lif. kıl (Alm. Haar, n; Fr. poil, m; İng. hair) 1. deri. Bazı koyun türleri hariç çoğu hayvanın derisinde gelişen sertlik doğrultu ve özgün yüzey motifleri ile karakterize olan keratinleşmiş lifler. 2. teks. Genellikle çadır, kilim, tela gibi ürünlerin yapımında kullanılan, giysi üretimi için uygun olmayan hayvanların üst derisinde bulunan, kaba, kalın lif. kıl tela (Alm. Rosshaareinlage, f; Fr. toile de renfort, f; toile tailleur, f; İng. hair interlining) teks. Özellikle klasik erkek ceketlerinin göğüs bölgesini desteklemek ve ceketin dik durmasını sağlamak amacıyla kullanılan, keçi kılı ve pamuğun karışımından, krem gibi doğal renklerde üretilen tela çeşidi. kılcal lifçik (Alm. Fibrille, f; Fr. fibrille, f; İng. fibril) teks. Lifi oluşturan çok küçük lifsi eleman. kılcal lifçiklenme (teks. fibrilasyon) (Alm. Fibrillieren, n; Fr. fibrillation, f; İng. fibrillation) teks. Kumaşların yaş terbiye işlemleri sırasında liflerin şişmesi ve mekanik etki nedeniyle, liflerin boylarınca yarılarak şeritler halinde ayrılması; eşanlam: fibrillenme. kılcal su (yerb. kapiler su) (Alm. Kapillarwasser, n; Fr. eau capillaire, f; İng. capillary water) 1. kim. Gözenekli bir ortamda katı yüzeylere kılcal kuvvetlerle yapışıp bir film oluşturan, basıncı ortam basıncından daha düşük olan su; eşanlam: kapiler su. 2. tar. Toprakta 2,54-4,5 pF ya da 1/3-31 atmosfer basınç aralığında (bar) tutulan ve bitki büyümesinde rol alan su; eşanlam: kapiler su. 3. teks. Tekstil endüstrisinde kullanılan liflerin yüzeyine çekim kuvvetleriyle bağlı olan, mekanik kuvvetlerle ancak bir kısmının uzaklaştırılabildiği su; eşanlam: kapiler su. 4. yerb. Yeraltı su düzeyinin üzerinde yer alan doymamış bölgedeki kılcal boşlukların içerdiği moleküler çekim kuvvetleri ile tutulan su. kılçık 1. (Alm. Granne, f; Fr. arête, f; barbe, f; İng. awn; beard) tar. Tahıllarda, özellikle serin iklim tahıllarında başakta taneyi sırt kısmından saran çiçek kavuzunun (iç kavuz) orta damarından çıkan ince, sert uzantı, baklagiller familyasındaki yeşil sebze olarak da değerlendirilen yemeklik tane baklagillerin meyve kabuğunda bulunan sert ve kıl gibi uzun lif. 2. teks. 1. (Fr. étiquette volante; İng. swift; tag) Bitmiş hazır giysilere çeşitli etiketleri özel bir alet yardımıyla tutturan plastik parça. 2. (İng. tacks) Uzun süre giyilmiş denim üründe doğal olarak kırışmış alanların altı ve üstü ya da kırışığın arasında kalmış bölge ile diğer bölgeler arasında oluşan kontrast görüntüyü yapay olarak kazandıran kuru terbiye işlemi. kırık asorti (Alm. Absatzassortiment, n) teks. Giysilerin seri üretiminde sezon sonunda başlangıçtaki asortiden geri kalan ürün miktarı. kırık dimi örgü (Alm. Kreuzköperbindung, f; Fr. sergé brisé; İng. broken twill) teks. Örgü biriminin yarısından sonra, dimi diyagonalinin yön değiştirmesi ile oluşan örgü. kırık önleyici (Alm. Knitterfalteschutzmittel, n; Fr. protection contre les faux-plis, f; agent anti-cassure, m; İng. crease preventing agent) teks. Kumaşlarda, kırışıklıkların, sürtünmeden kaynaklanan izlerin ve mekanik hasarların oluşmasını engelleyen, kayganlaştırıcı özelliğe sahip, boyama işlemi sırasındaki mekanik temasları azaltan tekstil yardımcı maddesi. kırkım (Alm. Scheren, n; Fr. tonte, f; tondage, m; İng. clipping; shearing) 1. deri. Kürklük olarak işlenen yünlü derinin kıl ya da yünlerinin keskin bıçaklı dönen bir silindire sahip makine ile belirli bir uzunlukta kesilmesi işlemi. 2. teks. Koyun, tavşan gibi hayvanların vücudunda lif olarak kullanabilecek kıl ve tüylerin makas ya da makineyle kesilmesi. kırkım yünü (Alm. Schurwolle, f; Fr. laine de tonte, f; İng. clip wool; shorn wool) deri. teks. Canlı koyundan kırkılarak elde edilen yün. kırmızı-yeşil değeri (Alm. Rot-Grün Wert, m; Fr. composante de couleur rouge, f; valeur rouge-vert, f; İng. red- green value) teks. CIELab, HunterLab gibi renk sistemlerinde rengin kırmızılığının (+) ya da yeşilliğinin (-) ölçüsü; eşanlam: a değeri. kısa aralıklı iplik düzgünsüzlüğü (İng. short term mass variation) teks. Kumaş eni boyunca birkaç defa görülen, spektogramda 1 cm ile 50 cm arasında dalga boyuna sahip periyodik iplik düzgünsüzlüğü; eşanlam: kısa periyotlu kütle değişimi. kısa banyo oranı (Alm. kurzes Flottenverhältnis; Fr. rapport de bain de teinture court, m; İng. short liquor ratio) teks. Tekstil terbiyesinde, yaş terbiye makinelerinin su harcamasını azaltmak amacıyla 1 kg tekstil ürününün işlem görmesi için gerekli olan işlem çözeltisinin oranının az olması. kısa lif iplikçiliği (Alm. Kurzfaserspinnen, n; Fr. procédé de filature courte, m; İng. short staple spinning) teks. Pamuk ve benzeri uzunluktaki kesikli kısa liflerin, bilezikli eğirme ve rotorlu açık uç eğirme gibi yöntemlerle işlenerek iplik elde edilen eğirme sistemi. kısa lif oranı (Alm. Kurzfaserindex, m; Fr. taux de fibres courtes, m; İng. short fiber index) teks. HVI, AFIS ve fibrograf cihazlarından elde edilen, pamuk liflerinde uzunluğu ½ inç’in altındaki liflerin yüzde olarak miktarını gösteren değer. kıtık (Alm. Füllmaterial, n; Fr. garniture, f; İng. padding) teks. Minder, yastık gibi şeyleri doldurmak için kullanılan lifli ya da süngerimsi malzeme. kıvırma kenar (İng. tucked in selvage) teks. Mekikçikli dokuma makinelerinde kumaş kenarlarından sarkan atkı ipliklerinin bir sonraki ağızlığın içine kıvrılması ile elde edilen kenar çeşidi. kıvrım 1. (Alm. Crimp, m; Fr. frisure, f; ondulation, f; İng. crimp) teks. İpliğin kumaş yapısı içerisindeki atlamalar nedeniyle kazandığı dalgalar. 2. bkz. yerb. jeolojik kıvrım. kıvrımlı iplik (Alm. Schlingengarn, n; überzwirndes Garn, n; Fr. fil vrillé, m; İng. snarl yarn) teks. Görünüm itibariyle halkalı ipliklere benzeyen, zemin, efekt ve bağlama ipliği olmak üzere üç farklı iplikten meydana gelen ve üretim sırasında yüksek bükümlü ipliklerin fazla beslenerek kendi üzerlerinde kıvrılmasıyla efekt ipliğini oluşturan fantezi iplik. kıvrımlı lif uzunluğu (Alm. gekräuselte Faserlänge; Fr. longueur de fibre crêpée, f; İng. crimped fiber length) teks. Lifin herhangi bir dış çekme uygulamaksızın doğal kıvrımları ile ölçülen uzunluğu. kilim (Alm. Kelim, m; Fr. kilim, m; İng. kilim) teks. Günümüze kadar devamlılığı sürdürülebilmiş, Türk el dokuma sanatının bir tipi olup döşeme, divan gibi yerlere ya da yere serilen, genellikle renkli desenli, havsız, kalın, yün ya da pamuk ipliğinden dokuma yaygı. kimono (Alm. Kimono, m; Fr. kimono, m; İng. kimono) teks. Japonların önden çapraz bir şekilde birleştirdikleri, ayak bileğine kadar uzanan, düz hatlı, yakalı, uzun ve geniş kollu geleneksel giysileri. kimyasal lif (Alm. Chemiefaser, f; Fr. fibre chimique, f; İng. chemical fiber; man-made fiber) teks. Kaynağı doğal ya da sentezlenmiş polimer olan, fabrikalarda özel tekniklerle üretilen lif. kireç-soda yöntemi (Alm. Kalk-Soda Verfahren, n; Fr. adoucissement chaux-soude, m; procédé à la chaux et au carbonate de soude, m; İng. lime-soda process; lime-soda softening) teks. Suların sertliğinin sönmüş kireç ve soda ile giderilmesi. kirletmeli boyama (Alm. Abtönen, m; Fr. coloration legère, f; nuançage, m; İng. tinting) teks. Özellikle denimden dikilmiş ürünlerin tamamen düzgün boyanması yerine sadece hafif renk değişimlerine neden olacak şekilde indigo ya da kükürt boyarmadde ile boyanarak kirli bir görünüm elde edilmesini sağlayan boyama işlemi. kirli yün (Alm. Schweißwolle, f; ungewaschene Wolle, f; Fr. laine en gras, f; laine en suint, f; İng. greasy wool; wool in the yolk; yolk wool) teks. Koyundan kırkılan yıkanmamış, karbonizasyon işlemi uygulanmamış, yün foliküllerinden üretilen yağ ve ter, bakım uygulamalarından kaynaklanan bitkisel madde, kir, kum ve toprak gibi yabancı maddeleri içeren doğal haldeki ham yün. kitre (Alm. Tragant, m; Fr. adragante, f; İng. tragacanth) teks. Kumaş baskıcılığında kıvamlaştırıcı olarak kullanılan, %6-8 oranında kuru madde içeren bitkisel esaslı bir doğal kıvam maddesi.

Klason yöntemi (Alm. Klason-Vefahren, n; Fr. méthode de Klason, f; İng. Klason method) teks. Lignin içeren liflerde asitte çözünebilir lignin miktarını tayin etmek amacıyla liflerin sülfürik asitle işlem gördüğü analiz yöntemi. klor uzaklaştırma (teks. antiklorlama) (Alm. Antichlorieren, n; Fr. traitment par antichlore, m; İng. antichlor treatment) teks. Hipokloritle ağartılmış tekstil malzemelerinin kurutulmaları ve depolanmaları sırasında sararıp zarar görmelerini önlemek amacıyla sodyum bisülfit gibi indirgen maddeler ya da hidrojen peroksit gibi yükseltgen maddelerle hipoklorit ağartması sonunda yapılan ard işlem. klorlanmış yün (Alm. chlorierte Wolle; Fr. laine chlorée; İng. chlorinated wool) teks. Keçeleşmezlik özelliği kazanması için hipokloritle pulcuk tabakası kısmen uzaklaştırılmış yün. kloş etek (Alm. Tellerrock, m; Fr. jupe cloche, f; İng. flared skirt) teks. Kalıbı daire ya da daire parçalarından hazırlanan etek modeli. kol evi (Alm. Armloch, n; Fr. emmanchure, f; İng. armhole) deri. teks. Giyside kol parçasının bedene takıldığı kısım. kol mili (Alm. Armwelle, f; Fr. arbre principal, m; İng. arm shaft) teks. Motordan gelen hareketi bir V-kayışı yardımıyla hareket elemanlarına aktaran makine parçası. kol oyuntu genişliği (Alm. Armlochweite, f; Fr. largeur de l’emmanchure, f; İng. armhole width) teks. Göğüs ekseni üzerinde, kolun ön ve arka bedenle birleştiği noktalar arasındaki uzaklık. kol yırtmacı (Alm. Ärmelschlitz, m; Fr. manche taillade, f; İng. sleeve vent) 1. teks. Giysi kollarında düğmenin dikildiği hizada bulunan açıklık. 2. bkz. deri. apartura. koleksiyon (Alm. Kollektion, f; Fr. collection, f; İng. collection) teks. Firma ve modacıların sezonluk ya da yıllık olarak satışa sunmak üzere modaya ve tüketicinin ihtiyaçlarına göre hazırladıkları giysi modelleri. kolor indeks bkz. teks. renk indeksi. kolorist (teks. renk uzmanı) bkz. teks. renk uzmanı. kombinasyon tanımlama sayısı (Alm. Kombinationskennzahl, f; Fr. indice de compatibilité, f; İng. compatibility value) teks. Poliakrilnitril liflerinin boyanmasında kullanılan bazik boyarmaddelerin boya banyosunda hangilerinin birlikte kullanılabileceğini belirten, boyarmaddelerin liflere olan ilginlik ve yayınım hızlarına göre her boyarmaddeye verilen 0,5-5 arasında değişen sayı. kombine buharlayıcı (Alm. Kombinationsdampfer, m; Fr. chambre de vaporisage combinée, f; İng. combined steamer) teks. Kumaş terbiyesinde kullanılan kumaşın 50-150 metrelik kısmının gergin, daha sonraki birkaç yüz metrelik kısmının da yığılı olarak geçtiği bir buharlayıcı tipi. kombine kasar malzemesi (Alm. kombiniertes Bleichmittel; Fr. matériau de blanchiment combiné, m; İng. combined bleaching agent) teks. Özellikle pamuğun peroksitle ağartılmasında kullanılan ve özütleme özelliği iyi olan ıslatıcılar, düzgün dağılımını sağlayıcı, iyon tutucu, dengeleyici ve kırık önleyici özellikte kimyasal maddelerin ağartma banyosuna ilave edilmeye hazır haldeki karışımı. kompakt iplik eğirme bkz. teks. yoğunlaştırılmış iplik eğirme. kompozit malzeme (Alm. Verbundwerkstoff, m; Verbundmaterial, n; Fr. matériau composite, m; İng. composite material) 1. müh. Cam elyaflı plastik, ahşap, çelik katkılı beton gibi farklı fiziksel ve kimyasal özelliklere sahip en az iki malzemenin bir araya geldiklerinde birbirlerinin özelliklerini karşılıklı geliştiren bileşenlerden oluşan yapay karışım. 2. teks. Makroskopik olarak birbirinden ayrı iki ya da daha fazla malzemenin bir araya getirilmesi ile üretilen, malzeme tiplerinden birisinin zemin diğerinin de destek görevini üstlendiği ve en son elde edilen yeni yapının özelliklerinin farklı olduğu bir malzeme. kompresif çektirme bkz. teks. sıkıştırmalı çektirme. kondisyonlama bkz. 1. deri. şartlandırma. 2. teks. şartlandırma. konfeksiyon endüstrisi (Alm. Konfektionindustrie, f; Fr. industrie de la confection, f; industrie du vêtement, f; İng. apparel industry; ready-made clothing industry) teks. Hazır giyim, ev tekstili gibi ürünlerin seri bir şekilde üretildiği sanayi dalı. kongo kırmızısı testi (Alm. Kongorot Koloration, f; Fr. coloration rouge Congo, f; İng. congo red staining) teks. Pamukta birincil çeperin zarar görüp görmediğini belirlemek için Kongo kırmızısı (C. I. Direkt kırmızı 28) ile liflerin kırmızıya boyanıp boyanmadığına bakılarak yapılan test. konik çözgü makinesi (Alm. Sektionsschärmaschine, f; Fr. ourdissoir sectionnel à dispositifs latéraux, m; İng. sectional warping machine) teks. Farklı renk ve yapıda iplik içeren çözgülerin hazırlanmasında, cağlıktan gelen çözgülerin kısımlar halinde ve dokuma levendindeki toplam tel sayısını verecek sayıda ve sıklıkta konik tambura yan yana sarılmasını ve daha sonra da dokuma levendine aktarılmasını sağlayan çözgü makinesi. kontra rakle bkz. teks. karşıt rakle bıçağı. kontrast boyama (Alm. Differenzialfärben, n; Fr. teinture différentielle; İng. differential dyeing) teks. Aynı kimyasal sınıfa ait ancak farklı boyama ilginliğine sahip beyaz sentetik liflerden özellikle yer halıları olmak üzere desenli dokunmuş tekstil yüzeylerinin bir ya da iki banyoda desenli olarak renklendirilmesi yöntemi. kontur bkz. teks. çevrit. kontür netliği bkz. teks. çevrit netliği. koparma konverter makinesi bkz. teks. lif koparma makinesi. kopça teks. 1. (Alm. Ringläufer; Fr. curseur, m; İng. traveller) Bilezikli iplik eğirme makinesinde ipliğin çekilmesi ile bilezik üzerinde döndürülen, metal ya da plastikten yapılmış, ipliğe büküm vermeye yardımcı olan küçük parça. 2. (Alm. Hefteln, n; Fr. fermeture agrafe, f; İng. hook and eye fasten) Bir giysinin iki yanını birleştirmeye yarayan ve metal bir halka ile bir çengelden oluşan araç. kopma uzaması (Alm. Bruchdehnung, f; äußerste Dehnung, f; Fr. contrainte de rupture, f; allongement à la rupture, m; İng. breaking elongation; elongation at break; ultimate elongation) 1. inş. Çekme etkisindeki sünek bir malzemenin kopma gerilmesine karşı gelen gerinim ya da kopmaya kadar olan en büyük uzama oranı. 2. teks. Tekstil malzemesinin kopma yüküne karşılık gelen noktadaki uzama oranı. kopma uzunluğu (Alm. Reißlänge, f; Fr. longueur de rupture, f; İng. breaking length) teks. Lif, iplik gibi tekstil malzemelerinin kopma yüküne eşit ağırlığının kilometre olarak uzunluğu; eşanlam: Rkm. kopma yükü (Alm. Bruchbelast, f; Bruchbelastung, f; Reißlast, m; Fr. charge de rupture, f; force de rupture, f; İng. breaking load; ultimate load) teks. Bir çekme testinde tekstil malzemesinin kopmasına neden olan en yüksek yük. kops (Alm. Spule, f; Fr. cops, m; İng. cop) teks. Bilezikli iplik eğirme makinesinde içi boş konik bir silindir üzerine sarılmış iplik paketi. kord bezi (Alm. Cord, m; Kordgewebe, n; Fr. tissu cordé, m; İng. cord fabric) teks. Birbirine paralel çözgülerden ve bu çözgüleri birbirine bağlayan seyrek atkılardan oluşan, çözgüsü genellikle katlı iplik yapısında poliamit 6, poliamit 6.6, devamlı viskon lifi, polyester, aramit ve bu liflerin karışımından elde edilen, havalı lastiklerde lastiğin boyutsal özelliklerini korumak amacıyla kullanılan kumaş. kord örgü (İng. cord pattern) teks. Kumaş yüzeyinde ilave atkı ya da çözgü ipliklerinin kullanılması ile enine ya da boyuna yönde kabarık yollar oluşturan örgü. kordon 1. (Alm. Rollrand, m; Fr. nervure, f; bourrelet de canette, m; İng. bead; can bead) gıda. Konserve kutusuna uygulanan, gerek eksenel gerekse yatay dış ve iç basınçlara karşı kutu gövdesinin dayanıklılığını artıran halka şeklindeki motif. 2. (Alm. Kordonett, m; Fr. cordonnet, m; İng. cordonnet) teks. Genellikle giysilerin bel, kapüşon çevresi gibi yerlerinde kullanılan, kablo bükümlü iplikten hazırlanmış, esnek ve ayarlanabilir olan kalın sicim. korsaj (Alm. Mieder, n; Fr. corsage, m; İng. corsage) deri. teks. Giyim endüstrisinde, bel ile kalça düşüklüğü arasındaki bölge. korse (Alm. Korsett, n; Fr. corset, m; İng. corset; foundation garment) teks. İnce görünmek için ya da bazı sağlık sorunlarının tedavisinde vücudun belli bölgelerine basınç sağlayarak düzgün bir duruşu desteklemek amacıyla giyilen esnek iç giysi. korteks 1. biyom. 1. (Alm. Kortex, m; Fr. cortex, m; İng. cortex) Bitki kök veya gövdesinde epidermis ve iletim dokusu arasında kalan, endodermisi içeren kısım.(Alm. Rinde, f; Kortex, m; Fr. écorce, f; cortex, m; İng. cortex; rind) 2. Hayvanlarda organların dış kısmı, organı saran dış bölüm. 2. teks. Yün lifinin epidermis ve örtü hücrelerinin altında bulunan tabaka. 3. (Alm. Haarrinde, f; Kortex, f; Fr. cortex, m; İng. cortex) deri. Pul şeklindeki kütikil ile kaplanmış ve birbirine paralel olarak düzenlenmiş silindirik şekilli hücrelerden oluşan kıl ve yünün ana yapısal bileşeni. koruyucu giysi 1. (Alm. Schutzkleidung, f; Fr. vêtement protecteur, m; İng. protective clothing) teks. Çalışanların vücutlarını ve iç giysilerini korumak için işyeri koşullarına göre giyilen özelde sıcağa, ışımaya, suya vb. dayanıklı olabilen koruyucu giysi. 2. (Alm. Schutzanzug, m; Fr. survêtement protecteur, m; İng. anti-exposure suit) uçk. Pilotlar için suya batma dahil olmak üzere, ıslak ya da soğuk ortama maruz kalınması durumunda soğuma veya diğer zararlı etkileri azaltmak üzere tasarlanmış giysi. koruyucu tekstil (Alm. Schutzgewebe, n; Fr. textile protectif; İng. protech; protective textile) teks. Kişilerin ya da ekipmanların, zararlı madde ve kötü çevre koşullarının etkisi altında kalma riskini önlemek ya da azaltmak için kullanılan giysiler, örtüler, çadırlar ya da ekipmanlardan oluşan tekstil ürünleri. kostikleme teks. 1. (Alm. Laugieren, n; Fr. bain d'hydroxyde de sodium, m; İng. causticizing) Pamuk ve rejenere selüloz esaslı kumaşların %14'ten daha düşük derişimlerde sodyum hidroksit çözeltisiyle gerdirilmeden işlem görmesi. 2. (Alm. Alkalisieren, n; Fr. alcalisation, f; İng. alkalization) Polyester liflerinin yüzeyinin yüksek sıcaklıklarda derişik sodyum hidroksitle soyularak liflere daha yumuşak ipeksi bir görünüm kazandırıldığı ön terbiye işlemi. kotonize keten bkz. teks. pamuklaştırılmış keten. koza 1. (Alm. Container, m; Fr. conteneur, m; enveloppe, m; İng. container) blşm. Nesneye yönelik programlamada uygulamaları yaratmakta kullanılan, birbirleriyle etkileşebilen mantıksal bileşenlerin tutulduğu veri yapısı ya da sınıf. 2. teks. 1. (Alm. Baumwollsamenkapsel, m; Fr. capsule du cotonnier; capsule de coton, f; İng. boll; cotton boll) İçinde pamuk tohumu bulunan korunak. 2. (Alm. Kokon, m; Fr. cocon, m; İng. cocoon) İpekböceğinin larva döneminin sonunda pupa dönemine geçerken salgıladığı ipek ile etrafına ördüğü doğal koruyucu örtü. koza pişirme (Fr. cuisson de cocons, m; İng. cocoon cooking) teks. İpekböceği kozalarından lif uçlarının bulunarak çekilebilmesi için kozaların sıcak su ve buharla işlem görmesi; eşanlam: koza kaynatma. kozmetik tekstil (Alm. Kosmetotextil, n; Fr. cosméto-textile, m; cosmétotextile, m; İng. cosmeto- textile) teks. Genellikle mikrokapsülasyon ile tekstil ürünlerine aktarılan ve cilt bakımı, yaşlanma ile mücadele ve kendini iyi hissettirme özelliği sağlayan ürünler. kökboya teks. 1. (Alm. Naturfarbstoff, m; Fr. colorant naturel, m; İng. natural dyestuff) Endüstriyel tekniklerle üretilmemiş, çeşitli bitkisel ve hayvansal kaynaklardan elde edilmiş boyaların genel adı; eşanlam: doğal boya. 2. (Alm. Färberöte, f; Fr. garance, f; İng. madder) Latincesi Rubia tinctorium olan ve ılıman bölgelerde yetişen kökboyasıgillerden otsu bir bitkiden elde edilen, çeşitli mordanlarla liflere uygulanan ve mordan tipine göre kırmızının çeşitli tonlarında renk veren, Türk kırmızısı olarak da adlandırılmış ve 19. yüzyıl sonlarına kadar çokça kullanılmış en önemli bitkisel boya. kökboya yöntemi bkz. teks. ana pat yöntemi. köpek kıllı tulup teks. Köpek kılı oranı gömleği oluşturan lifler arasında kendini belli edecek kadar fazla olan tulup. köpükle bağlama (Alm. Schaumbindung, f; Fr. liage par mousse, m; İng. foam bonding) teks. Liflerin tülbent ya da vatka oluşturduktan sonra dağılmaması ve tülbent yüzeyin bozulmaması için köpük haline getirilmiş bağlayıcı madde ile sabitlenmesi. kör boyama (Alm. Blindfärbung, f; İng. blank dyeing) teks. Tekstil boyamacılığında, sadece boyarmaddenin etkisini görmek amacıyla boyarmadde dışında boyama reçetesindeki tüm kimyasal ve yardımcı maddelerin bulunduğu boyama banyosu ile tekstil malzemesinin işlem görmesi. kör dikiş (Alm. Blindstich, m; Fr. couture invisible, f; İng. blind stitch) teks. Giysilerin etek kısımlarının baskı dikişlerinde kumaşın ön yüzünden görülmeyen ve birleştirmenin kumaş katları arasında gerçekleştiği zincir dikiş; eşanlam: gizli dikiş. kör dikiş makinesi (Alm. Blindstichmaschine, f; Fr. machine à point invisible, f; İng. blind stitch machine) teks. Kumaşın ön yüzünde dikişin görülmediği ve asıl birleştirmenin kumaş katları arasında gerçekleştirildiği makine. kör küp (Alm. blinde Küpe; İng. blank vat) teks. Küp boyarmaddeleriyle yapılmış boyamaların sökülmesinde kullanılan, sodyum hidroksit ve hidrosülfit içeren işlem çözeltisi. kör şablon (Alm. Blindschablone, f; Fr. écran muet, m; İng. blank screen) teks. Düz ve döner şablonlar kullanılarak yapılan baskıda kumaşın sonsuz banda yapışmasını ve bastırılmasını sağlamak için kullanılan, desensiz, üzerinde ve içinde boya olmayan boş şablon. krablama (Alm. Krabben, n; Fr. fixage à mouillé, m; İng. crabbing) teks. Yünlü kumaş sargılarının sıcak su içerisinde işleme sokularak kumaşta kat yerleri ile kırışıkların giderilmesi ve kumaşın daha sonra göreceği yaş işlemlere karşı daha az hassas duruma getirilmesi için yapılan bir sabitleme işlemi. kranklı ağızlık açma (Alm. Kurbeltritt, m; İng. crank shedding; treadle shedding) teks. Sadece bezayağı ve türevlerinin dokunmasında kullanılabilen, çerçeve hareketi dokuma makinesinin krank mili tarafından sağlanan en basit ve en ucuz ağızlık açma yöntemi. kravat (Alm. Krawatte, f; Fr. cravate, f; İng. tie) teks. Örme ya da verev kesilmiş dokuma kumaştan yapılan, bir ucu ince diğer ucu daha geniş, gömlek yakasının altından geçirilerek önde üçgen biçiminde bağlanan, genellikle erkek giyiminde kullanılan aksesuar. kravat yaka (Alm. Schleifenkragen, m; Fr. col cravate, m; col écharpe, m; İng. band collar; bow collar) teks. Boyun çevresinde, tipik kravat eninin iki katı kadar yüksekliğinde dik yaka modeli. kreasyon bkz. teks. yaratım. krep baskı (Alm. Laugenkreppdruck, m; Fr. impression crêpe, f; İng. crepe printing) teks. Pamuklu kumaş üzerine sodyum hidroksit içeren patla yapılan baskı sonunda, kumaşın basılan kısımlarında büzülme efektlerinin elde edildiği baskı türü. krep ipliği (Alm. Kreppfaden, m; Fr. fil crêpé, m; İng. crepe yarn) teks. Yüzeyinde kıvrımlar olan, birim uzunlukta çok yüksek büküme sahip iplik. krep kumaş (Alm. Kreppstoff, m; Fr. armure crêpe, f; tissu crêpe, m; İng. crape fabric; crepe fabric) teks. Yüksek bükümlü ipliklerin ana örgülerde kullanılması ya da normal bükümlü ipliklerle ana örgülerin belirli bir yöntemle değiştirilmesi ya da birleştirilmesi ile elde edilen yüzeyi pürüzlü kumaş yapısı. kristal bölge (Alm. kristalline Zone, f; kristalliner Bereich, f; Fr. zone cristalline, f; İng. crystalline region) teks. Lif yapısı içindeki polimerlerin arasındaki bağların sıkı olmasından dolayı su ya da çözeltilerin lif yapısına kolay giremediği bölge; eşanlam: kristalin bölge. kristal gummi bkz. teks. kristal zamk. kristal zamk (teks. kristal gummi) (Alm. Kristallgummi, m; Fr. gomme cristalline, f; İng. crystal gum) teks. Suda çözünmeyen doğal sakızların basınç altında ısıtılması ile elde edilen, %25-30 kuru madde içeren bir kıvamlaştırıcı çeşidi. krokmetre (Alm. Crockmeter, n; Fr. vérificateur de résistance au frottement, m; İng. crockmeter; rubbing fastness tester) teks. Kumaşlarda boyamaların ve basmaların sürtme haslıklarını ölçmek için kullanılan cihaz. kromatik boya (Alm. chromatische Farbe; Fr. couleur chromatique, f; İng. chromatic dye) teks. Işık, ısı, nem gibi belirli koşullar altında renk değiştiren boyalara verilen genel isim. kromofor (Alm. Chromophor, m; Fr. chromophore, m; İng. chromophore) 1. biyom. Bir kimyasal bileşikte molekülün renginden sorumlu kısım. 2. teks. Üzerine düşen ışığın belirli frekanslarını soğurup diğerlerini yansıtan, böylece nesnelerin renk özelliğini belirleyen molekül ya da molekül grubu. kros bkz. teks. aks. kruvaze (Alm. Zweireihiger, m; Fr. croisée, f; İng. double-breasted) teks. Önden düğmeyle kapatılan üst giysilerde üst üste binme payının gerekli olan ölçüden daha geniş çalışıldığı ve genellikle iki sıra düğmenin dikildiği giysi modeli.

Kubelka-Munk kuramı (Alm. Kubelka-Munk-Theorie, f; Fr. théorie de Kubelka-Munk, f; İng. Kubelka-Munk theory) teks. Genellikle kâğıt, tekstil gibi malzemelerin yayınık yansıtırlığını analiz için kullanılan ve yansıtırlıkla derişim arasında bir korelasyon sağlayan matematiksel yaklaşım. kuite ipeği (Alm. Cuite-Seide, f; Fr. soie cuite, f; İng. cuite silk) teks. Serizini tamamen uzaklaştırılmış, görünümündeki parlaklık ve tutumundaki yumuşaklık bakımından en değerli, saf ipek lifi. kuka (Alm. Stickgarnball, m; Fr. pelote de broderie, f; İng. ball hand knitting yarn; embroidery thread ball) teks. Dantel, nakış ipliği ya da el örgü ipliğinin özel yumak şeklinde sarılmış biçimi. kule buharlayıcı (Alm. Turmdämpfer, m; Fr. vaporisateur à tour, m; İng. tower flash ager) teks. İki adımlı baskı yönteminde, basılan kumaşların buharlanmasında kullanılan, az miktarda kumaş alabilen, yüksek ve dar yapıda bir buharlayıcı tipi. kullanım haslığı (Alm. Abnutzungsechheit, f; Fr. solidité à porter, f; İng. usage fastness) teks. Tekstil mamulünün kullanımı sırasında ışık, yıkama, sürtme, ter, kuru temizleme gibi etkilere karşı gösterdiği dayanıklılık. kumaş (Alm. Stoff, m; Fr. étoffe, f; İng. fabric) teks. Tekstil liflerinin ya da ipliklerinin dokuma, örme, dokusuz yüzey oluşturma gibi yöntemlerle bir araya getirilmesi ile elde edilen ve belirli bir mukavemete sahip, şekillendirilebilir yüzey. kumaş ağırlaştırıcı (Alm. Füllstoff, m; Fr. matière de remplissage, f; İng. filling agent; filling material) teks. Selüloz liflerinden yapılmış kumaşların daha ağır ve dolgun bir tutum kazanmasını sağlamak için bitim işlemi banyosuna ilave edilen sodyum sülfat, magnezyum sülfat, baryum sülfat, kalsiyum sülfat gibi bir bileşik. kumaş boyu (Alm. Stofflänge, f; Fr. longueur des etoffes, f; İng. fabric length) teks. Kumaş üretim yönünde, kumaş kenarına paralel olarak ölçülen kumaşın bir ucundan diğer ucuna olan uzunluk. kumaş çekme silindiri teks. Dokuma ve örme makinelerinde bulunan, kumaş oluşum bölgesinden kumaşın kaymadan ve zarar görmeden çekilmesinde kullanılan, yüzeyi özel bir malzeme ile kaplanmış silindir. kumaş çekme sistemi (Alm. Warenabzug, m; Fr. mécanisme d'appel du tissu, m; İng. fabric take-down mechanism) teks. Örme kumaş üretimi sırasında önceden oluşturulan ilmeklerin aşağı yönlü çekilmesini sağlayan ve yükselen iğnelere takılmasını engelleyen sistem. kumaş eni (Alm. Stoffbreite, f; Fr. laize, f; İng. fabric width) teks. Üretim yönüne dik yönde kumaşın iki kenarı arasındaki uzunluk. kumaş ilerletici (teks. transportör) (Alm. Stofftransporter; Fr. transporteur de tissu, m; İng. fabric transporter) teks. Dikiş plakasının üzerinde bulunan ve dikim sırasında kumaşın ilerletilmesini sağlayan dişliler. kumaş kalınlığı (Alm. Stoffdicke, f; Fr. épaisseur d’étoffe, f; İng. fabric thickness) teks. Belirli bir basınç altında ölçülen, kumaşın ön ile arka yüzeyi arasındaki uzaklık. kumaş katı teks. 1. (Alm. Stofflage, f; Fr. couche de tissu, f; İng. fabric ply) Seri giysi üretiminde toplu halde kesim yapabilmek için üst üste belirli uzunlukta serilmiş kumaşlar. 2. (Alm. Stoffbruch, m; Fr. cassure de tissu, f; İng. fabric fold) Simetrik giysi kalıplarında kumaşın katlanmış olan kenarı. kumaş metre ağırlığı (Alm. Gewicht pro Längeneinheit, n; Fr. poids de tissu rapporté à l'unité de longueur, m; İng. weight per unit length) teks. Kumaş eninden bağımsız olarak 1 metre uzunluğundaki kumaşın gram cinsinden ağırlığı; eşanlam: metretül ağırlığı. kumaş metrekare ağırlığı (Alm. Flächengewichtslast, f; Fr. poids de tissu rapporté à l'unité de surface, m; İng. weight per unit area) teks. Bir metrekare alandaki kumaşın gram olarak ağırlığı. kumaş tutumu (Alm. Gefühlssin, m; Fr. toucher, m; İng. fabric handle; handle) teks. Elle dokunarak ya da sürtme yoluyla algılanan yumuşaklık, sertlik, pürüzlülük, düzgünlük, esneklik gibi kumaşın duyusal özellikleri. kumaş üzerinde yalazlama (Alm. Sengen auf die freigeführte Ware, n; Fr. flambage des tissus, m; İng. singeing into the fabric) teks. Kuvvetli yakma etkisinin sağlandığı, özellikle selüloz esaslı kumaşlar ve ağır kumaşların yakılmasında kullanılan klasik bek pozisyonu olup kumaşın arkasında yakmayı azaltacak soğutma silindiri ya da başka bir etkenin bulunmadığı, alevin kumaşa dik olarak temas ettiği yakma şekli; eşanlam: kumaş üzerinde yakma. kumaş yüzü (Alm. Stoffvorderseite, f; Fr. front de tissue, m; İng. fabric face; face of fabric) teks. Kumaşın ön ya da daha iyi görünen, genellikle baskı, desen, nakış gibi süslemelerin bulunduğu tarafı. kup (Alm. Vorkonfektion, f; Fr. coupe, f; İng. coupe) teks. Genellikle kadın giysilerinde giysinin bedene oturtulması için sonradan dikilmek üzere boydan boya kesilmiş kalıp kenarı. kupon kumaş (Fr. pièce échantillon, f; coupon, m; İng. coupon fabric; sample piece) teks. Sipariş üzerine kısa metrajlı üretilmiş, nitelikli kumaş. kursör bkz. teks. fermuar sürgüsü. kuru apre (Alm. Trockenappretur, f; Fr. apprêt à sec, m; İng. dry finishing) teks. Kimyasal madde çözeltileri kullanmadan makaslama, şardonlama, kalandırlama gibi mekanik olarak yapılan bitim işlemleri. kuru damıtma (teks. kuru destilasyon) (Alm. Trockendestillation, f; Fr. distillation sèche, f; İng. dry distillation) 1. kim. Organik kökenli maddelerin, kapalı bir kapta ısıyla bozundurularak ortaya çıkan gaz ve sıvı ürünlerin toplanması. 2. teks. Lif örneğinin bir deney tüpü içinde ısıtılması ve yanması sonucu oluşan buharların pH’sının ve kokusunun saptanması şeklinde yapılan nitel lif analizi. kuru destilasyon bkz. teks. kuru damıtma. kuru lif çekimi (Alm. Trockenspinnverfahren, n; Fr. méthode de filage à sec, f; İng. dry spinning method) teks. Çözeltilerden lif çekerken, lif çekim başlıklarından ince ışınlar halinde akan çözeltideki polimer maddenin çözünürlüğünün sıcak hava ya da taşıyıcı bir gaz yardımıyla azaltılarak katılaşmasının sağlanması. kuru madde miktarı (Alm. Trockengehalt, n; Fr. teneur en matière sèche, f; İng. dry matter content; dry matter rate) teks. Genellikle yüzde olarak gösterilen, bir kilogram kıvam patının içerdiği kuru kıvam maddesi miktarı. kuru serim (Alm. Trockenlegeverfahren, n; Fr. formation par voie sèche, f; İng. drylaying) teks. Liflerin, sabitleştirilmemiş tülbent esaslı yüzey oluşturmak için mekanik yöntemlerle bir araya getirilmesi. kuru temizleme (Alm. chemische Reinigung, f; Fr. dégraissage à sec, m; nettoyage à sec, m; İng. dry cleaning) deri. teks. Kumaş ve giysilerden kir ve lekeleri organik çözgenlerle uzaklaştırma işlemi. kuru temizleme haslığı (Alm. Trockenreinigungbeständigkeit, f; Trockenreinigungsechtheit, f; Fr. solidité au nettoyage à sec, f; İng. fastness to dry cleaning) deri. teks. Boyalı ya da baskılı deri ve tekstil ürünlerinin renklerinin ve tutum özelliklerinin, organik çözgenlerle yapılan özel temizleme işlemine karşı dayanıklılığı. kurudan yaşa terbiye yöntemi (Alm. Trocken-in-Nass Methode, f; Fr. mouillé sur sec, m; technique "mouillé sur mouillé", m; İng. wet-on-dry technique) teks. Tekstil terbiyesinde, kuru haldeki tekstil malzemesinin işlem çözeltisi (özellikle emdirme banyosu) ile temas ettirilmesi. kusurlu yapağı (Alm. beschädigte Wolle, f; defektive Wolle, f; Fr. laine défectueuse, f; İng. defective wool) teks. Fazla miktarlarda bitkisel madde içeren, kemp lif oranları yüksek, keçeleşmiş, mukavemetleri düşük, renkleri bozuk ve bu kusurlara bağlı olarak işlenmeleri esnasında farklı sorunlara neden olduklarından değerleri normal yapağılardan çok daha düşük olan yapağılar. kuvars lifi (Alm. Quarzfaser, f; Fr. fibre de quartz, f; İng. quartz fiber) teks. Saf silikadan, eriyikten lif çekim yöntemine göre çekilen, yüksek ısıl direnci ve dielektrik dayanımı özellikleri nedeniyle teknik amaçlar için kullanılan cam lifi benzeri lif. kuvvetlendirilmiş örgü (Alm. verstärkte Gewebe, n; Fr. tricot renforcé; İng. reinforced fabric) teks. Sağlam ve ağır kumaşlar elde etmek ya da efekt oluşturmak için dokuma kumaşlarda atlamalar yaparak hareket eden ilave çözgü ya da atkı iplikleri kullanılarak oluşturulan örgü. kuzu yünü (Alm. Lammvlies, n; Fr. laine d'agneau, f; İng. lamb fleece; lamb’s wool) teks. Genellikle yedi-sekiz aydan daha genç kuzulardan elde edilen ve keçeleşme özelliği koyun yapağısına göre daha düşük olan ince ve yumuşak tutumlu yün tipi. küf dayanımı (Alm. Mehltaubeständigkeit, f; Schimmelbeständigkeit, f; Fr. résistance à la moissisure, f; İng. mildew resistance) deri. teks. Tekstil ve deri materyallerinin, koku ve renk bozulması oluşturan belirli mantarlardan etkilenmemesi. küflenmezlik bitim işlemi (Alm. Schimmelfestausrüstung, f; Fr. apprét de résistence à la moissisure, m; İng. mildew-resistant finishing; mildewproof finishing) teks. Tekstil materyallerinin bazı mantarlardan etkilenerek küflenmesini önlemek amacıyla özel kimyasal maddeler ile yapılan, aktif ya da pasif koruma sağlayan işlem. kükürt boyarmaddesi (Alm. Schwefelfarbstoff, m; Fr. colorant au soufre, m; İng. sulphur dyestuff) deri. teks. Selüloz ve kolajen liflerinin boyanmasında kullanılan, moleküllerinde kükürt atomu bulunan, bazik ortamda zırnık gibi indirgen bir madde yardımıyla suda çözünebilir hale getirilen bir boyarmadde sınıfı. kükürt-loyko boyarmaddesi (Alm. Schwefelleukofarbstoff, f; Fr. colorant à sulphure leuco dérivé, m; İng. leuco- sulphur dyestuff) deri. teks. Suda çözünür hale getirilmiş kükürt boyarmaddesi. küp asidi (Alm. Küpensäure, f; Fr. acide de cuve, m; İng. vat acid) teks. Küp boyarmaddesinin indirgenmiş fakat sodyum tuzu yani loyko haline dönüşmemiş, suda çözülmeyen ve liflere ilgisi olmayan durumu. küp boyarmadde (Alm. Küpenfarbstoff, m; Fr. colorant de cuve, m; İng. vat dyestuff) teks. Selüloz liflerinin boyanmasında kullanılan, suda çözünmeyen, bu nedenle bir indirgenme işlemi ile suda çözünebilir loyko bileşiği haline getirilip liflere uygulanan ve daha sonra yükseltgenme ile lif üzerinde tekrar suda çözünmez hale getirilen, yıkama ve ışık haslıkları çok yüksek olan bir boyarmadde sınıfı. küp sarısı kağıdı (Alm. Küpengelbpapier, n; İng. caledon yellow paper; indicator paper dyed with flavanthrone) teks. Küp boyarmaddeleriyle yapılan boyamalarda işlem çözeltisindeki hidrosülfit miktarının yeterli olup olmadığını saptamakta kullanılan belirteç. küpleme (Alm. Verküpen, n; Fr. cuvage de colorant, m; İng. vatting) teks. Küp boyarmaddesinin sodyum hidroksit ve indirgen madde yardımıyla suda çözülür duruma getirilmesi. küpleme potansiyeli (Alm. Küpenpotential, n; İng. vat potential) teks. Küp pigmentinin küplenmesi yani loyko şekline dönüşmesi için söz konusu olan redoks potansiyeli; eşanlam: loyko potansiyeli. kütikula (Alm. Cuticula, f; Kutikula, f; Oberhäutchen, n; Fr. cuticule, f; épidermicule superficiel, m; İng. cuticula; scale layer) 1. biyom. 1. Böcek derisinde epidermal hücrelerin üzerinde yer alan kitin ve proteinlerden meydana gelen cansız ve üstte bulunan koruyucu tabaka. 2. Bitkiler tarafından su kayıplarını engellemek üzere oluşturulan, yaprak ve gövdedeki koruyucu doku hücrelerinin dış çeperlerini kaplayan, kütinden oluşmuş ince mumsu örtü ya da katman. 2. deri. Yün ya da kılın pulcuk yapılı en dış katmanı; eşanlam: pulcuk katmanı. 3. tar. Nematotlarda hipodermis tarafından meydana getirilen, bütün vücudu saran, bütün açıklıklarda ince bir tabaka şeklinde olan cansız örtü. kütlü pamuk (Alm. nicht engrenierte Baumwolle; Fr. coton non égrené, m; İng. unginned cotton) teks. Çırçırlanmamış pamuk; eşanlam: çiğitli pamuk. Lab renk uzayı (Alm. Lab-Farbraum, m; Fr. espace La*b*, m; İng. Lab color space) teks. HunterLab'in L, a, b değerlerini de ifade etmekle birlikte, sıklıkla CIELab renk sisteminin kısaltması. lak (Alm. Lack, m; Fr. laque, f; İng. lacquer) teks. Katı yüzeylere sürülen, saydam ya da renkli olabilen, uçucu organik çözgenlerdeki polimerlerden oluşan, kuruyunca oldukça sert, parlak ve dış etkenlere karşı dayanıklı bir tabaka oluşturan, bu nedenle de tekstil baskıcılığında şablon hazırlama amacıyla kullanılan ürün. lakkaz (Alm. Laccase, f; Fr. laccase, f; İng. laccase) teks. Tekstil terbiyesinde, özellikle denim yıkamada kullanılan yükseltgen enzim.

Lambert-Beer yasası (Alm. Bouguer-Lambert-beersches Gesetz, n; Lambert-Beersches Gesetz, n; Fr. loi de Beer-Lambert-Bouguer, f; loi de Lambert-Beer, f; İng. Beer law; Beer–Lambert law; Beer–Lambert–Bouguer law; Lambert-Beer law) teks. Tek dalga boylu bir ışığın bir çözeltiden geçerken şiddetinde meydana gelen azalmanın, ışığın geçtiği yola ve çözeltinin derişimine bağlı olduğunu ifade eden yasa. lanametre (Alm. Lanameter, n; Fr. lanamètre, m; İng. lanameter) teks. Enine kesiti yuvarlak ya da yuvarlağa yakın liflerin inceliğini ölçmeye yarayan, görüntünün yansıtıldığı ekranı ve üzerinde cetvel sistemi bulunan mikroskop. lazerle denim yakma (Fr. gravure de denim avec laser, f; İng. denim laser engraving; denim laser etching) teks. Denim giysilerde lazer ışınlarının etkisiyle boyarmaddeye ve/veya kumaşa zarar vererek çeşitli desen ya da motiflerin oluşturulması işlemi. leke tutmazlık bitim işlemi (Alm. Fleckenbeständigkeitausrüstung, f; Fr. apprêt antitaches, m; İng. stain repellent finishing) teks. Tekstil malzemesinin dışarıdan gelebilecek boya, yağ, toz benzeri maddelerle kirlenmesine karşı dirençli olması için yapılan apre. leno kenar (Alm. Dreherkante, f; Dreherleiste, f; Fr. fausse-lisière, pl; İng. leno selvage; leno selvedge) teks. Kumaş kenarlarındaki çözgü ipliklerinin leno örgü aracılığıyla sabitlendiği kenar çeşidi. leno örgü (Alm. Dreherbindung, f; Fr. armure gaze, f; İng. leno weaving) teks. Dokumada yan yana bulunan çözgü ipliklerinin atkı ile bağlantı yaparken birbirine paralel kalmayıp çaprazlar oluşturarak bağlantı yaptığı örgü çeşidi. leviatan bkz. teks. yapak yıkama makinesi. lif analizi (Alm. Faseranalyse, f; Fr. analyse de la fibre, f; İng. fiber analysis) teks. Bir tekstil malzemesinin hangi cins lif ya da liflerden oluştuğunu saptamak, karışım halindeki liflerin ise lif karışım oranlarını belirlemek için yapılan fiziksel ve/veya kimyasal analiz. lif çöktürme banyosu (Alm. Spinnbad, n; Fr. bain de filage, m; dope, m; İng. coagulation bath) teks. Çözeltiden lif çekilirken, lif çekim başlığından ince ışınlar halinde akan çözeltideki polimer maddenin çözünme durumuna son vermek için kullanılan özel bileşimli işlem çözeltisi. lif kablosu (teks. tow) (Alm. Hede, f; Werg, n; Fr. fibre d'étoupe, f; İng. tow) teks. Kimyasal devamlı liflerin ya da gövde liflerinin bükümsüz olarak bir araya getirildiği çok kalın, halat benzeri form. lif karışımı (Alm. Fasermischung, f; Fr. mélange de fibres, m; İng. fiber blend) teks. Birden fazla liften oluşan tekstil malzemesi bileşimi. lif kesme makinesi (teks. kesme konverter makinesi) (Alm. Faserschneidemaschine, f; Fr. coupeuse de fibres, f; converter, m; convertisseur coupeur, m; İng. converter machine; fibre cutting machine; staple cutter) teks. Devamlı liflerin, kesikli lif eğirme sisteminde kullanılabilmesi için kesme yöntemi ile istenilen uzunlukta kesikli lif haline getirilmesini sağlayan makine. lif koparma makinesi (teks. koparma konverter makinesi) (Fr. convertisseur craqueur, m; İng. stretch breaker) teks. Devamlı liflerin, uzun lif eğirme sisteminde kullanılabilmesi için çok yüksek gerdirme uygulayarak istenilen uzunlukta kopartılması ve yün lifine benzer bir lif uzunluk dağılımı elde edilmesini sağlayan makine. lif toparlanma özelliği (teks. rezilyens) (Alm. Resilienz der Textilfaser, f; Fr. résilience, f; résilience d’un matérieau, f; İng. compressional resilience of fiber; fiber resilience) teks. Basınç etkisinde kalan liflerin, basınç kalktıktan sonra eski haline dönebilme yeteneği; eşanlam: yaylanma özelliği. lif yumağı kusuru (Fr. défaut d’amas de duvet, m; İng. fuzz ball defect) teks. Genellikle haşıllanmamış ya da düşük bükümlü ipliklerde görülen, çözgü ipliklerinin tarağa, gücü teli gözlerine ya da lamellere sürtünmesi nedeniyle oluşan, çözgü ipliklerini çevreleyen ve kumaş yapısı içerisinde kalan lif yumağı. lif zarar faktörü (Alm. Faserschädigungsfaktor, m; Fr. indice de détérioration de fibres, m; İng. fiber damage factor; fiber damage value) teks. Liflerin ortalama polimerleşme derecelerindeki düşüşleri göz önünde bulundurarak liflerin zarar derecesini belirleyen değer. linter (Alm. Linters, f; Fr. linter de coton, m; İng. linter) teks. Çırçır makinesinden geçmiş çiğitin üzerinde kalan liflerin linter makinelerinde kesilmesiyle elde edilen çok kısa pamuk lifi, hav topluluğu. liyosel lifi (Alm. Lyocell-Faser, f; Fr. fibre de lyocell, f; İng. lyocell fiber) teks. Selüloz maddesinin N-Metilmorfolin- N-oksit ve su karışımı ile çözülerek lif çekim çözeltisinin hazırlandığı, üretiminde kullanılan organik çözgen ve suyun geri kazanılması nedeniyle çevre dostu olan, yaş kopma dayanımı ve boyut değişmezliği yüksek bir rejenere selüloz lifi. lizöz bkz. teks. yün tops yıkama makinesi. loop boyama bkz. teks. açık halde döngü boyama.

LOY iplik (Alm. schwach orientiertes Garn, n; Fr. fil faible orienté, m; İng. low oriented yarn) teks. Lif çekim başlığından çıkıp bobine sarılan sentetik devamlı lif ipliklerinin, sarım hızına bağlı olarak polimerlerin lif içerisinde düşük derecede yönlenmiş yerleşim kazandığı hali. lup (Alm. Fadenzähler, m; Fr. compteur de duites, m; compteur fil, m; İng. magnifier; pick counter) teks. Genellikle kumaş analizlerinde iplik sıklıklarının, örgü ve renk birimlerinin belirlenmesinde kullanılan, alt kısmında kumaşa yerleştirilen ölçekli bir alana sahip bir tür büyüteç. lüle 1. (Alm. Düse, f; Fr. buse, f; İng. nozzle) mak. Bir borunun ucundaki ya da haznenin çıkışındaki akışkanı hızlandırmak ve yönlendirmek için yapılmış parça. 2. (İng. cotton lock) tar. Kozalar olgunlaştığında, çenetlerin birleşme yerlerinden çatlaması ile dışarı çıkan kütlü parçaları. 3. (Fr. floc de laine, m; İng. wool lock) teks. Doğal olarak oluşmuş yün lifleri buklesi; eşanlam: yapağı buklesi, lif sakalı. lümen (Alm. Lumen, n; Fr. lumière, f; İng. lumen) 1. biyom. Bağırsak, safra kesesi gibi tüp şeklinde organların içindeki boşluk ya da endoplazmik retikulum gibi organellerde iki zar arasında kalan boşluk. 2. teks. Bitkisel liflerin iç kısmında yer alan, kesikli ya da kesiksiz olarak lif boyunca uzanan ve protoplazmik atıklar içeren kanal. 3. (Alm. Lumen, n; Fr. lumen, m; İng. lumen) elk. İnsan gözünün algıladığı aydınlatma şiddetinin Uluslararası Birim Sistemindeki birimi olup 540 x 1012 Hz frekanslı ışınımın bir steradyanlık katı açıya yaptığı 1/628 watt şiddetindeki aydınlatmaya karşılık gelen ışık akısı birimi; kısaltması cd; eşanlam: kandela. lüper bkz. teks. kavrayıcı. mahlıç (Alm. entkörnte Baumwolle; Fr. coton égrené, m; İng. ginned cotton) teks. Çırçırlanmış pamuk. makaslama 1. (Alm. Scheren, n; Fr. rasage, m; tondage, m; İng. shearing) teks. Kumaş yüzeyindeki tüyleri belirli yükseklikte, düzgün bir şekilde kesmek ya da kumaş yüzeyindeki hav tüycüklerini tamamen uzaklaştırmak için yapılan mekanik bir bitim işlemi. 2. (Alm. Scherung, f; Abscheren, n; Fr. cisaillement, m; İng. shear) yerb. Etki noktasında, bir cismin yüzeyine teğet olan kuvvetlerle uğradığı şekil değişimi. makine çapı (Alm. Durchmesser der Maschine, m; Fr. diamètre de la machine, f; İng. machine diameter) teks. Yuvarlak örme makinelerinde, daire şeklindeki iğne yatağının taban dairesinin inç olarak çap değeri; eşanlam: pus. makine inceliği (Alm. Feinheit der Maschine, f; Maschinenfeinheit, f; Fr. jauge du métier, f; İng. machine gauge) teks. Örme makinelerinde, elde edilecek örgünün kalınlık özelliğini belirleyen, "E" simgesi ile gösterilen ve iğne yatağı üzerinde 1 inç mesafede bulunan iğne sayısı. maksimum flotte aplikasyonu bkz. teks. maksimum işlem çözeltisi uygulaması. maksimum işlem çözeltisi uygulaması (teks. maksimum flotte aplikasyonu) (İng. maximum liquor application) teks. Kumaş çeşidine göre, %100-180 gibi oranlarda, damlatmadan taşıyabileceği kadar işlem çözeltisinin kumaşın bünyesine aldırılması. maksimum soğurma dalga boyu (Alm. Wellenlänge der maximalen Absorption, f; Fr. longueur d’onde de plus grande absorbance, f; İng. wavelength of maximum absorbance) teks. Renklerin tanımlanmasında ve renk kuvvetinin hesaplanmasında kullanılan, soğurmanın en fazla olduğu dalga boyu; eşanlam: maksimum absorpsiyon dalga boyu. malimo bkz. teks. dikme-örme yüzey. malt amilazı (Alm. Malzamylase, f; Fr. amylase de malt, f; İng. malt amylase) teks. Nişasta haşılını sökmede kullanılan ve yeşermeye başlayan arpadan elde edilen maltın suyla özütlenmesi sonucu elde edilen bir enzim. mamul eni (Alm. Fertigbreite, f; Fr. largeur en fini, f; İng. finished width) teks. Kumaşın terbiye işlemlerinden sonraki eni. manşet (Alm. Manschette, f; Fr. manchette, f; poignet, m; İng. cuff) teks. Gömlek gibi giysilerin kol ağzına geçirilen, genellikle çift katlı kumaştan yapılan parça. manşon (Alm. Bezug, m; Fr. manchon, m; İng. cot) teks. İplik üretiminde çekme, fitil ve iplik makinelerinde çekim bölgesinde yer alan, üzeri kauçuk gibi esnek bir malzemeyle kaplı çekim silindiri. mantar başı reaksiyon testi (İng. mushroom reaction test) teks. Pamukta birincil çeperin zarar görüp görmediğini belirlemek için 2-3 mm boyunda kesilen liflerin derişik sodyum hidroksit ile şişirilerek mikroskopla lif başlarının mantar şeklini alıp almadığının kontrol edildiği ve mantar başı şekli oluşmadıysa liflerin zarar gördüğü sonucuna varılan test. mastika (Alm. Kitt, m; Mastix, m; Mastixharz, n; Fr. mastic, m; İng. mastic; putty) 1. malz. Fayans veya benzeri ürünlerin sertleşmesinde kullanılan macun. 2. teks. Pantograf baskıda, asit banyosunda etkilenmesi istenmeyen yerleri korumak amacıyla bakır silindirin üzerine sürülen bir cins reçine. masura 1. (Alm. Hochbeet; Fr. lit surélevé; plate-bande surélevée, f; İng. raised bed; raised planting bed) tar. Toprağın belirli aralıklarla yükseltilmesiyle hazırlanan, 60-80 cm genişliğinde, aralarında 30-40 cm genişliğinde su arkları bulunan yetiştirme yerleridir. 2. (Alm. Garnrolle, f; Garnspule, f; Fr. bobbinot, m; İng. bobbin; tube) teks. Karton, tahta, metal ya da plastikten yapılan, üzerine şerit, iplik gibi malzemelerin sarıldığı koni ya da silindir şeklindeki parça. mat beyaz (Alm. Mattweiss, m; Fr. blanc mat, m; İng. matt white) teks. Koyu renkli zeminler üzerine çeşitli motiflerin basılması için titanyum dioksit, çinko oksit gibi pigmentlerle hazırlanmış beyaz pat. mat kalandır (Alm. Mattkalander, m; Fr. calandre de matage, f; İng. delustring calender; matt calender) teks. Terbiye işlemi görmüş kumaşın yalnız elastik silindirler arasından geçirildiği, elde edilen düzgünlüğün fazla olmadığı, lifler ezilmediği için kumaşın tutumunun yumuşak, görünümünün mat olduğu bir kalandır tipi. mat lif çekimi (Alm. Spinnverfahren mit Mattierungsmittel, n; Fr. filage avec agent de matité, m; İng. spinning with matting agents) teks. Lif oluşturularak polimer maddenin eriyik ya da çözeltisine, lif çekim başlığından geçirilmeden önce, titanyum dioksit, çinko oksit gibi matlaştırıcı madde eklenerek lif eldesi.

Mather-Platt buharlayıcı (Alm. Mather-Platt Dämpfer, m; Fr. vaporisateur Mather-Platt, m; İng. Mather-Platt ager) teks. Kumaşın buharlayıcının alt ve üst kısmında bulunan taşıma silindirleri üzerinden aşağıya ve yukarıya doğru hareket ettirilerek gergin bir durumda kesintisiz olarak geçtiği bir buharlayıcı tipi. mavi ölçek (teks. mavi skala) (Alm. Blaumasstab, m; Fr. échelle des bleus, f; İng. blue scale) teks. Tekstil malzemelerinin renklerinde ışık dayanımının değerlendirilmesinde kullanılan, mavi renk esas alınarak oluşturulmuş, 1’in en küçük, 8’in en yüksek değeri verdiği sekizli ölçek. mavi skala bkz. teks. mavi ölçek. medula bkz. teks. mıh kanalı. mefruşat teks. 1. (Alm. Bezugsstoff, m; Möbelstoff, m; Fr. tissu d’ameublement, m; İng. upholstery) Döşemelik ve perdelik gibi tekstil ürünlerinin genel adı. 2. (Alm. Mobiliar, n; Fr. ameublement, m; İng. furnishing) Ev, iş yeri gibi yerleri döşemek için gerekli eşya, döşeme. mekanik işlemle lif eldesi (Alm. Entrinderung, f; Fr. décortication, f; İng. decorticating; decortication) teks. Keten, kenevir gibi gövde liflerinin içinde bulunduğu sakları kırmak, ezmek suretiyle lifli kısımları odunsu kısımlardan ayırma işlemi. mekik (Alm. Schutzen, m; Fr. navette, f; İng. ) teks. Dokuma makinesinde atkı atmada kullanılan, üzerinde masuraya sarılmış atkı ipliğini taşıyan kayık şeklindeki eleman. mekikçik (Alm. Greifergeschoß; Fr. projectile à pince, m; İng. gripper projectile; projectile) teks. Mekikçikli dokuma makinesinde atkı atımında kullanılan mermiye benzer şekildeki küçük eleman. mekikçik besleyici (Fr. donneur de trame, m; İng. projectile feeder) teks. Mekikçikli dokuma makinelerinde atkı atımı sırasında atkı ipliğini bir kanca yardımıyla açılmış mekikçik çeneleri arasına besleyen eleman. mekikçik kılavuzu (Alm. Wurfführer, m; Fr. guide du projectile, m; İng. projectile guide) teks. Mekikçikli dokuma makinelerinde atkı atımı sırasında mekikçiğin içerisinde yol aldığı bir ucu açık, elin baş ve işaret parmağının birleştirilmesiyle ortaya çıkan şekle benzer metal elemanların makine eni boyunca yan yana dizilmesiyle oluşturulmuş makine parçası. melanj iplik (Alm. Mélange Garn, n; Fr. fil mélange, m; İng. mélange yarn) teks. Çeşitli renk ve tonlarda üzerine baskı yapılmış şeritlerden üretilen ya da farklı renklere sahip ya da boyanmış liflerin karışımından eğrilmiş bir fantezi iplik türü. melez yapağı (Alm. Kreuzzuchtwolle, f; Fr. laine croisée; İng. crossbred wool)) teks. Merinos ırkı koyunlarla diğer ırk koyunların melezlenmesiyle elde edilmiş, yün kalitesi merinos yününe göre daha düşük olan orta incelikte ve her türlü giysi üretiminde kullanılabilen yapağılar. merdaneli çırçır makinesi (Alm. Rollenentkörnungsmachine, f; Fr. égréneuse à rouleaux, f; İng. roller gin) teks. Deri, kauçuk ve benzeri maddelerle kaplı silindir yardımıyla lifleri çiğitlerinden ayıran makine. merinos yünü (Alm. Meriniwolle, f; Fr. laine mérinos, f; İng. Merino wool) teks. Merinos ırkındaki koyunlardan elde edilen, ince, esnek ve yüksek kıvrımlı lif. mermerşahi kumaş (İng. agauzelike muslin) teks. Tülbente benzeyen ancak daha sık dokunmuş, beyazlatılmış, başörtüsü, bebek eşyaları, gelinlik ve cep astarı gibi ürünlerde kullanılan pamuklu kumaş. merserizasyon (Alm. Merzerisierung, f; Fr. mercerisage, m; İng. mercerization) teks. Pamuklu iplik ya da kumaşların gergin olarak derişik sodyum hidroksit ya da amonyakla, soğukta ya da 60°C sıcaklıkta şişirilerek parlak görünüm kazandığı ön terbiye işlemi. merserize merinos (Alm. merzeserierte Merinowolle; Fr. mérinos mercerisé; İng. mercerized merino) teks. Üzerindeki pulcuk tabakasının uzaklaştırılmasından sonra life silikon esaslı polimer aşılanan ve böylece yumuşak tutum, parlak görünüm kazanan ipek ya da kaşmire benzeyen merinos yünü. metal kompleks boyarmaddesi (Alm. vormetallisierter Farbstoff; Metallkomplexfarbstoff, m; Fr. colorant au complexe métallique, m; colorant prémétallisé, m; İng. metal complex dyestuff; premetallised dyestuff) deri. teks. Yün, poliamit ve deri boyamada kullanılan, molekül yapılarında kompleks bağlı krom, bakır, demir gibi metal iyonlarını merkez atomu olarak içeren bir anyonik boyarmadde sınıfı. metameri (Alm. Metamerie, f; Fr. métamérisme, m; İng. metamerism) 1. elk. Farklı spektral bileşenlere sahip iki ışığın insan görme sistemi tarafından aynı renk olarak algılanması. 2. teks. Farklı boyarmaddeler ya da boyarmadde karışımları ile boyanmış, aynı yansıtırlık eğrilerine sahip olmayan kumaşların herhangi bir ışık kaynağı altında aynı renk görünüp, başka bir ışık kaynağı altında farklı görünmesi. metameri indeksi (Alm. Metamerie-Index, m; Fr. indice de métamérisme, m; İng. metamerism index) teks. Tekstil malzemelerinin renk ölçümünde, değeri 0,5'ten daha küçük olduğunda kabul edilebilir olarak değerlendirilirken, 1'den daha yüksek olduğunda yeni boyama reçetesi hazırlanması gerektiği anlamına gelen ve metamerinin derecesini belirten bir ölçü. metilen mavisi soğurumu (Alm. Methylenblauabsorption, f; Fr. absorption de bleu de méthylène, f; İng. methylene blue absorbtion) teks. Oksidatif zarar görmüş pamuk liflerinin nötr ortamda, metilen mavisi ile normal pamuk ve asidik zarar görmüş pamuk liflerine göre daha koyu boyanması olgusuna dayalı zarar tayin testi. metolama (Alm. Markierung, f; Nummerierung, f; Fr. numérotage, m; İng. numbering) teks. Konfeksiyonda bir giysinin parçaları arasındaki renk farkını engellemek için üst üste serilerek kesilmiş olan kumaş parçalarının numaralandırılması; eşanlam: numaralandırma. metrik numaralandırma sistemi (Alm. metrisches Nummerierungssytem; Fr. numérotage métrique, m; İng. metric counting system) teks. Genellikle yün ipliklerinin numaralandırılmasında kullanılan, 1 gram ipliğin metre olarak uzunluğunun ifadesi; eşanlam: Nm, numara metrik. meyve lifi (Alm. Fruchtfaser, f; Fr. fibre de fruit, f; İng. fruit fiber) teks. Bitkinin meyvesinden elde edilen hindistancevizi lifi gibi lifler. mezura (Alm. Messband, n; Fr. métre á ruban, m; İng. measuring tape) teks. Terzilikte ölçü almak için kullanılan, genellikle 1,5 metre uzunluğunda olan şerit metre. mıh kanalı (teks. medula) (Alm. Markschicht, f; Fr. moelle, f; İng. medulla) teks. Hayvansal liflerin, hayvanın yaşına ve cinsine bağlı olarak ortasında yer alan, gevşek yapılı geniş hücrelerin sonradan kurumaları ile oluşan, içi hava dolu tabaka. migrasyon bkz. teks. göç. mikrolif (Alm. Mikro-Faser, f; Fr. microfibre, f; İng. microfiber) teks. Doğrusal yoğunluğu 1 dtex’in altında olan ve üretildikleri ürünlere sağlamlık, su geçirmezlik, giyim konforu gibi özellikler kazandıran, genellikle spor giysilerinde kullanılan lif. mikroner indeks (Alm. Mikronairindex, n; Fr. micronaire, m; İng. micronaire index) teks. Pamuk liflerinde inceliği gösteren ve 1 inç uzunluğunda 1000 adet pamuk lifinin mg olarak ağırlığını ifade eden değer. mikrotom (Alm. Mikrotom, n; Fr. microtome, m; İng. microtome) 1. biyom. Mikroskobik incelemeler amacıyla dokulardan ince kesitler almak için kullanılan alet. 2. teks. Mikroskopta incelenecek tekstil malzemesi örneklerinden ince kesitler alınmasını sağlayan kesme aygıtı. milano örgü (Alm. Milanrippe, f; Fr. Milano rib, m; İng. milano rib) teks. Rib örgünün farklı bir uygulaması olup birinci ilmek sırasında dolu iğne örülen ve diğer iki sırası arka ve ön yataktaki tüm iğnelerin sırasıyla çalıştırılmadığı üç sıralık bir desen biriminden oluşan, düşük esnekliğe ve yüksek boyutsal kararlılığına sahip olan örme kumaş yapısı. mineral lif (Alm. Mineralfaser, f; Fr. fibre minérale, f; İng. mineral fiber) teks. Asbest gibi doğada lif halinde bulunan ya da kaya, cam, maden cevheri gibi hammaddelerden lif olarak çekilen anorganik esaslı lif. moda (Alm. Mode, f; Fr. mode, f; İng. clothing fashion; fashion) teks. Bir toplumda belirli bir zaman dilimi içerisinde öne çıkan giyim tarzı. modal lifi (Alm. Modalfaser, f; Fr. fibre de modal, f; modal, m; İng. modal fiber) teks. Yüksek yaş mukavemete sahip, bazlara karşı dayanıklı olup merserize edilebilen (polinozik lif) ve bazlara karşı dayanıklı olmayan ancak daha fazla esneme özelliği taşıyan (HWM lifi) iki tipi bulunan, özellikle bayan üst giyiminde kullanılan bir rejenere selüloz lifi. model kalıbı (Alm. Modellschnitt, m; Fr. modèle, m; İng. model pattern) teks. Moda ve tekstilde, temel kalıp üzerinde istenen modelin uygulanmasıyla elde edilen kalıp. moher bkz. teks. tiftik lifi.

Moire kalandırı bkz. teks. dalga etkili kalandır. mola (Alm. Mehrweite, f; Fr. embu, m; İng. addition) teks. Giyside dikiş sırasında yedirilmesi gereken bolluk. monofilament bkz. teks. tekli devamlı lif. mordan (Alm. Beizmittel, n; Fr. fixatif de colorant, m; mordant, m; İng. dye fixative; mordant) deri. teks. Bazı boyarmaddelerin liflere bağlanmasını sağlayan metal tuzları. mordanlama (Alm. Beizen, n; Fr. mordançage, m; İng. mordanting) deri. teks. Bazı boyarmaddelerin liflere bağlanmasını sağlamak için boyamadan önce, sonra ya da boyama sırasında mordanlarla yapılan işlem. mostra 1. (Alm. Fassade, f; Fr. parementure, f; İng. facing) deri. Bir giysinin bazı kısımlarına dekoratif ya da gizleme amaçlı eklenilen malzeme katmanı, örneğin bir ceketin önünün iç astarı. 2. (Alm. Revers, n; Fr. revers, m; İng. lapel; revers) teks. Yakanın göğse doğru inen, devrik bölümü; eşanlam: klapa. 3. bkz. yerb. yüzlek. motif (Alm. Motiv, n; Fr. motif, m; İng. motif) 1. biyom. Çeşitli proteinlerde gözlenen ve benzerlik gösteren, genellikle ayırt edici bir primer amino asit dizisi tarafından oluşturulan yapısal elemanlar. 2. teks. Tekstil ürünlerinde bir araya gelerek desenleri oluşturan ve kendi başlarına birer birlik olan ögelerden her biri.

MOY iplik (Alm. mittlererorientiertes Garn, n; Fr. fil moyenne orienté; İng. medium oriented yarn) teks. Lif çekim başlığından çıkıp bobine sarılan sentetik devamlı lif ipliklerin, sarım hızına bağlı olarak polimerlerinin lif içerisinde orta derecede yönlenmiş yerleşim kazandığı hali. muf sargı (Alm. Muff, m; Fr. manchon, m; İng. muff) teks. Özellikle tekstüre ve yüksek hacimli (HB) ipliklerde görülen patronsuz bir gevşek sargı şekli. muline iplik (Alm. Mouliné-Garn, n; Fr. filé mouliné, m; İng. mouline yarn) teks. Farklı renkte ipliklerin beraber katlanıp bükülmesi ile elde edilen iplik türü. mutlak beyaz (Alm. Idealweiss; Fr. blanc idéal; İng. absolute white; ideal white) teks. Spektrofotometrelerin kalibrasyonunda kullanılan magnezyum oksit ya da baryum sülfatın beyazlığına eşdeğer sayılan, görünür spektrumda yer alan her dalga boyundaki ışık enerjisini tamamen mükemmel bir şekilde yansıtan malzeme; eşanlam: ideal beyaz. mutlak kuru ağırlık (Alm. absolutes Trockengewicht, n; Fr. poids sec absolu, m; İng. absolute dry weight) teks. Tekstil malzemesinin 105 °C’de kurutularak sabit tartıma geldiğindeki ağırlığı. mutlak siyah (Alm. Idealschwarz; Fr. noir idéal; İng. absolute black; ideal black) teks. Spektrofotometrelerin kalibrasyonunda kullanılan, üzerine düşen her dalga boyundaki ışığı tamamen soğuran, yansımanın hiç olmadığı malzeme; eşanlam: ideal siyah. müflon (Alm. Mufflon, n; Fr. mouflon, m; İng. moufflon) 1. deri. Ovis Mosimon adlı Korsika ve Sardunya da bulunan, kürkü kızıl kahverengi, kısa yünlü bir yaban koyunu türü. 2. teks. Kışlık üst giysilerin içine tutturulan tüylü yapıda astar. mültifilament bkz. teks. çok telli devamlı lif. mürekkep püskürtmeli baskı (teks. ink-jet baskı) (Alm. Tintenstrahldruck, m; Fr. impression par jet d'ancre, f; İng. ink-jet printing) teks. Baskı desenlerinin bilgisayarda yaratılarak şablon ve renk ayırımları kullanılmaksızın bilgisayardan baskı makinesine gönderildiği ve daha sonra mürekkebin, deseni oluşturmak üzere damlacıklar halinde çok ince püskürtme memelerinden kontrollü olarak materyal üzerine püskürtüldüğü bir baskı tekniği; eşanlam: dijital baskı. müslin kumaş (Alm. Musselin, m; Fr. mousseline, f; İng. mousseline; muslin fabric) teks. Bezayağı örgü yapısında, pamuk, ipek ya da çok ince yün ipliklerden, yumuşak tutumlu, ince ve seyrek dokunmuş kumaş. nakış (Alm. Stickerei, f; Fr. broderie, f; İng. embroidery) teks. Çeşitli ipliklerin kullanımıyla kumaş üzerine elle ya da makineyle yapılan süsleme dikişi. nanolif (Alm. Nanofaser, f; Fr. fibre nanométrique, f; nanofibre, f; İng. nanofiber) 1. biyom. Çapı 100 nanometreden daha küçük olan, doğal veya yüzeylerarası polimerleşme ve elektroeğirme gibi yöntemlerle de üretilebilen, doku mühendisliğinde oldukça kullanılan iplikçik; eşanlam: nanoiplikçik. 2. teks. Tekstil endüstrisinde oluşturduğu gözenekli ve geniş yüzey alanı ve üstün performans özellikleri sayesinde pek çok alanda kullanım olanağı bulunan, genel olarak bir mikrondan daha düşük çaplı lif. negatif armür (Alm. negative Ratière; Fr. ratière négative; İng. negative dobby) teks. Armürlü ağızlık açma yönteminde armür mekanizmasının yalnızca çerçeveleri kaldırdığı, çerçevelerin indirilmesi için yaylı bir geri çekme tertibatının kullanıldığı armür tipi. negatif atkı aktarma (İng. negative rapier exchange system) teks. Kancalı dokuma makinelerinde atkı ipliğinin verici kancadan alıcı kancaya dışarıdan bir etki olmadan doğrudan aktarılması. negatif çözgü salma (Alm. negative Kettfadenschaltung; Fr. mécanisme de délivraison négatif, m; İng. negative warp let-off) teks. Dokumada çözgü salma işleminin kumaş oluşumu sırasında sürekli olarak artan çözgü gerginliği yardımıyla yapılması. negatif eksantrikli ağızlık açma (İng. negative cam shedding) teks. Eksantrikli dokuma makinesinde çerçevelerin kaldırılıp ya da indirilmesi hareketlerinden yalnızca birinin bir eksantrik mekanizması ile yapıldığı, çerçevelerin geri getirilmesi için ise yay ya da ağırlık gibi bir kuvvetin kullanıldığı ağızlık açma yöntemi; eşanlam: negatif kamlı ağızlık açma. negatif iplik besleme (İng. negative yarn feeding) teks. Atkı örme makinelerinde, bobinden alınan ipliklerin sadece kalınlık ve kopuk yoklayıcılarından geçerek serbest bir şekilde iğnelere beslendiği ve örme sistemleri arasında farklı ilmek büyüklüklerinin oluşabildiği iplik besleme sistemi. nem genleşmesi (Alm. Feuchtigkeitsdehnung, f; Fr. expansion par humidité, f; İng. higral expansion) teks. Nem çeken tekstil liflerinden oluşan kumaşların nem değişimi nedeniyle en ve boyunda meydana gelen geriye dönebilir değişim; eşanlam: higral genleşme. neps (Alm. Nisse, f; Fr. nep, m; İng. nep) teks. Pamuk liflerinde ölü ya da olgunlaşmamış lifler, çırçırlama sırasındaki tohum kabukları ya da hasat, temizleme ve açma aşamalarındaki mekanik işlemler nedeniyle oluşan, karmaşıklaşarak bir araya gelmiş, birbirine karışmış, düzensiz yapıdaki istenmeyen lif düğümleri. nötr renk bkz. teks. tarafsız renk. nötr selülaz (Alm. neutrale Cellulase; Fr. cellulase neutre, f; İng. neutral cellulase) teks. Tekstil terbiyesinde selülozun hidrolizini pH = 6-8 aralığında sağlamak üzere kullanılan enzim; eşanlam: nötral selülaz. numune baskı (İng. sample print clothing) teks. Baskılı kumaş siparişlerinde, bir miktar kumaşın, alıcı ya da fasoncu tarafından onaylanmak üzere, istenilen desen ve renklerde basılması; eşanlam: göstermelik baskı. nüanslama bkz. teks. renk tutturma. nüve merserizasyon bkz. teks. vakum merserizasyon. oksidasyon siyahı (Alm. Hangeschwarz, n; Fr. noir d’oxydation, m; İng. oxidation black) teks. Anilinyum tuzu, oksidasyon maddesi ve yardımcı kimyasal maddelerle emdirilmiş kumaşı hot-flue’da 30-40 0C de 12-24 saat tutarak elde edilen siyah renk. oksokrom (Alm. Auxochrom, n; Fr. auxochrome, m; İng. auxochrome) teks. Boyarmadde moleküllerinde renk koyuluğunu artıran ve renkli bileşiğin liflere ilginliğini sağlayan grup. olgun olmayan pamuk (Alm. unreife Baumwolle; Fr. coton immature, m; İng. immature cotton) teks. İkincil çeperi dar, lümeni geniş, mikroskobik olarak yassı yapıda, büklümleri az, saydama yakın görüntü veren pamuk lifi. olgun pamuk (Alm. reife Baumwolle; Fr. coton mature, m; İng. mature cotton) teks. İkincil çeperi gelişmiş ve kalın dolayısıyla içerdiği selüloz miktarı fazla, mukavemeti yüksek, mikroskobik görünüşü enine fasulye ve boyuna kurdele şeklinde, büklümlü olan pamuk lifi. olgunlaştırma 1. (Alm. Reifung, f; Fr. viellissiment, m; İng. ageing; aging) gıda. Bazı fermente süt ürünlerinin (peynir) ve damıtık içkilerin üretimi sırasında var olmayan organoleptik özelliklerini kazanması amacıyla belirli tepkimelerin gelişimine olanak sağlayacak şekilde, uygun kaplarda ve seçilmiş ısı, nem ve özel ortam koşullarında belirli bir süre muhafaza edilmesi. 2. (Alm. Reifung, f; Fr. maturation, f; İng. maturation; maturing; ripening) malz. Seramik bünye ya da kaplamanın istenen fiziksel ve kimyasal özelliklerinin geliştiği pişirim kademesi. 3. (Alm. Reifeprozess, m; Fr. mûrissement, m; İng. ripening) tar. Hasattan sonra bazı meyvelerin (muz, armut, elma vb.) kısa zamanda tüketiciye sunulmak üzere özel koşullarda (etilen vb.) hızla yeme olgunluğuna getirilmesi. 4. (Alm. Nachreifung, f; Fr. maturation, f; İng. maturation; maturing) teks. Viskoz yöntemine göre rejenere selüloz lifi elde edilmesi sırasında viskoz çözeltisinin 15-18 oC'de, 48-80 saat bekletilerek çözeltinin özelliklerinin bir düzeyde kararlı hale getirilmesi; eşanlam: art olgunlaştırma. olgunluk yüzdesi (İng. percentage maturity) teks. Pamuk lif örneğindeki olgun liflerin yüzdesini gösteren değer. omuz genişliği 1. (Alm. Schulterbreite, f; Fr. largeur aux épaules, f; İng. shoulder breadth) endst. Sandalye ve koltuk örneğinde olduğu gibi tasarımda ve antropometrik çalışmalarda kullanılan, kişi dik oturma pozisyonunda, üst kollar yanlara hafif temas edecek ve alt kollarla arasında dik açı olacak şekildeyken ölçülen iki omzun yan kısımları arasındaki en geniş yatay mesafe. 2. (Alm. Schulterbreite, f; Fr. longueur d’épaule, f; İng. shoulder length) teks. Boyun ile omuzun birleştiği noktadan omuzun bitim noktasına kadar olan uzunluk. omuzluk (teks. apolet) 1. (Alm. Schulter, f; Fr. noix, f; İng. shoulder) denz. Gemi tekne formunun boyuna doğrultuda ani değişim gösterdiği yer. 2. (Alm. Schulterklappe, f; Fr. épaulette, f; İng. epaulette) teks. 1. Askeri giysilerin omuz kısmına rütbeleri belirtmek için takılan, yün, ipek ya da sırma malzemeden yapılan, saçaklı ya da saçaksız kumaş parçası. 2. Süs amacıyla giysilerin omuzlarına takılan parça. on-line renk ölçümü bkz. teks. çevrimiçi renk ölçümü. opal kumaş (Alm. Opal-Gewebe, n; Fr. tissu opale, m; İng. opal fabric) teks. Bezayağı örgü yapısında, düşük sıklıkta dokunan, ince, yumuşak, havsız pamuklu kumaş. open-end rotor eğirme bkz. teks. rotorlu açık uç eğirme. optik beyazlatıcı (Alm. opticher Aufheller, m; Fr. azurant optique, m; İng. fluorescent whitening agent; optical brightener; optical whitening agent) deri. teks. İnsan gözünün göremediği mor ışınları, insan gözünün görebildiği dalga boylarında yansıtan ve böylece malzemeden göze ulaşan beyaz ışığı artırarak daha beyaz bir görünüm sağlayan madde; eşanlam: optik ağartıcı. optik yoğunluk (gıda. absorbans) (Alm. optische Dichte, f; spektrale Absorptivität, f; Fr. absorbance, f; absorptivité spectrale, f; densité optique, f; İng. absorbance; optical density; spectral absorptivity) teks. Bir maddenin görünür banttaki belirli bir dalga boyunu geçirme özelliğini belirten ve gelen ışınım gücünün çıkan ışınım gücüne oranının logaritması ile ifade edilen büyüklük; eşanlam: soğurma oranı. organik dengeleyici (teks. organik stabilizatör) (Alm. organischer Stabilisator, m; Fr. stabilisateur organique, m; İng. organic stabilizer) teks. Hidrojen peroksit ağartmasında ağartmayı sağlayan tepkime hızını dengeleyerek hem ağartma verimini artıran hem de liflerin zarar görmesini engelleyen sucamının dışındaki aminokarboksilat, hidrokarboksilat ya da organofosfonat esaslı maddeler. organik pamuk (Alm. Biobaumwolle, f; Fr. coton organique, m; İng. organic cotton) teks. Çevreye ve insan sağlığına zararlı kimyasallarla işlem görmemiş toprakta genetik değişime uğramamış tohumdan yetiştirilmiş, belgelendirilmiş pamuk. organik stabilizatör bkz. teks. organik dengeleyici. organze kumaş teks. 1. (Alm. Organdy, m; Fr. organdi, m; İng. organdy) Bezayağı örgü yapısında seyrek dokulu, düşük gramajlı, sert tutumlu, elbise, aksesuar ya da ev tekstilinde kullanılan, yarı şeffaf pamuklu kumaş. 2. (Alm. Organza, m; Fr. organza, m; İng. organza) Bezayağı örgü yapısında seyrek dokulu, düşük gramajlı, sert tutumlu, elbise, aksesuar ya da ev tekstilinde kullanılan, yarı şeffaf sentetik kumaş. orta aralıklı iplik düzgünsüzlüğü (İng. medium term mass variation) teks. Spektrogramda, dalga boyu 50 cm ile 5 metre arasında değişen periyodik iplik düzgünsüzlüğü; eşanlam: orta periyotlu kütle değişimi. orta incelikteki yapağı (Alm. mittelfeine Wolle, f; mittlere Wolle, f; Fr. laine moyenne, f; İng. medium wool) teks. İncelikleri genellikle ¼, 3/8 ve ½ kan derecelerinde olan veya 50’S-60’S Bradford (22-29 mikron) incelik kalite sınıfına giren yapağılar. ortada kapalı ağızlık (İng. center closed shed) teks. Her atkı atımından sonra tüm çerçevelerin ister üst ister alt ağızlıkta bulunsunlar orta konuma geldiği ve örgü raporuna göre çerçevelerin bir sonraki atkı atımından önce hangi hareketi yapacağının bu konumda belirlendiği ağızlık türü. ortalama lif uzunluğu (Alm. durchschnittliche Faserlänge, f; Fr. longueur moyenne de fibres, f; İng. fiber mean length) teks. Ağırlıkça ve sayıca tespit edilebilen ve numunedeki pamuk ve yün liflerinin ortalama lif uzunluğunu gösteren değer. ortalama polimerleşme derecesi (Alm. durchschnittlicher Polymerisationsgrad, m; Fr. degré de polimérisation moyen, m; İng. average degree of polymerization) teks. Tekstilde lif olabilecek polimerlerin özelliklerini ve oluşan lifin zarar görme derecesini belirlemede kullanılan, lif içindeki polimerlerin zincir uzunluklarının ortalaması. oryantasyon bkz. teks. polimer yönelimi. otoman kumaş (Alm. Ottoman, m; Fr. ottoman, m; İng. ottoman fabric) teks. Genellikle ince çözgü ve kalın atkı iplikleriyle çözgü pikesi örgü yapısında dokunan, palto, elbise, döşemelik ürünlerde kullanılan, kalın pamuklu ya da yünlü kumaş. otomatik kalınlık ayarlayıcı (teks. regüle sistemi) (Alm. Regelstrecke, f; Fr. étirage autoégalisateur, m; İng. autoleveller) teks. Tarak ve çekme makinelerinde, çalışma sırasında kalınlık değişimlerini kontrol edip kontrol sistemine sinyal göndererek şerit düzgünlüğünün iyileştirilmesini sağlayan sistem. overlok makinesi (Alm. Overlockmaschine, f; Überwendlichmaschine, f; Fr. surjeteuse, f; İng. overedging machine; overlock machine; overlock sewing machine) teks. Kesilmiş kumaş kenarlarındaki saçaklanmayı önlemek amacıyla sürfile dikişi yapan makine. oya (Alm. Bordürelitze, f; Fr. bordé de dantelle, f; İng. border lace) teks. Genellikle kumaş kenarlarını süslemek amacıyla iğne, mekik, tığ ya da firkete ile yapılan ince dantel.

Öko-Teks 100 Standardı (Alm. Oeko-Tex Standard 100, m; Fr. Oeko-Tex Standard 100, m; İng. Oeko-Tex Standard 100; Öko-Tex Standard 100) teks. Tekstil hammadde, ara ürün ve son ürünlerin üretimlerinin her aşamasında uygulanabilen, insan ekolojisi şartlarını temel alan test ve belgelendirme sistemi.

ölçme geometrisi (Alm. Messgeometrie, f; Fr. géométrie de mesurage, f; İng. measurement geometry; spectrophotometer geometry) teks. Seçimi, ölçülecek malzemenin yüzey yapısı ile ilgili olan ve 0°/45°, d/0° gibi çeşitleri bulunan, spektrofotometrede ölçülecek örneklemin ışık kaynağı ve ölçüm sistemine göre yerleşim düzeni.

ölü olgunluk dönemi (Alm. braune Reifesphase; Fr. phase mûre brune, f; İng. brown ripe stage) teks. Keten tarımında yaprakların çoğunun döküldüğü, kapsüllerin çatladığı, tohumların olgunlaşıp yağ verimlerinin en yüksek düzeye çıktığı, liflerin sertleşip kırılganlaştığı dönem.

ölü pamuk (Alm. leblose Baumwolle; Fr. coton mort, m; İng. dead cotton) teks. İkincil çeperi yeterince gelişmemiş, lümeni geniş, büklümü az, mukavemeti düşük, boya almayan pamuk lifi.

ölü yünü (Alm. Sterblingswolle, f; Wolle toter Schafe, f; Fr. laine de délainage, f; laine morte, f; İng. dead wool; mortling) teks. Kesilmemiş fakat ölü koyunların derilerinden elde edilen düşük değerli lif.

ön ağızlık (Alm. Vorderfach, n; Fr. pas antérieur, m; İng. front shed) teks. Dokuma makinesinde, oluşan ağızlıkta, çerçevelerden kumaş çizgisine kadar olan kısım.

ön çekim (Alm. Vorzug, m; Fr. étirage préliminaire, m; İng. break draft; pre-draft; preliminary draft) teks. İplik üretiminde, iki bölgeli çekim sistemlerinde, ana çekim bölgesine girmeden materyali bir miktar gevşetmeyi, lifler arasındaki tutuculuğu azaltmayı sağlayan, ana çekime göre çok daha az oranda uygulanan çekim; eşanlam: kırıcı çekim.

ön iğne yatağı (Alm. vorderes Nadelbett; Fr. lit d’aiguilles de devant, m; İng. front needle bed) teks. Düz örme makinelerinde, düz ilmeklerin oluşturulduğu, kullanıcı tarafındaki iğne yatağı.

ön kurutma (Alm. Vortrocknung, f; Fr. pré-séchage, m; İng. pre-drying) teks. Tekstil terbiyesinde sıkma, emme gibi mekanik yöntemlerle damlayan suyu uzaklaştırma işlemi.

ön olgunlaştırma (Alm. Vorreife; Fr. prématuration, f; İng. pre-maturing; pre-ripeninig) teks. Rejenere selüloz liflerinin viskoz yöntemine göre çekiminde, alkali selülozun belirli koşullar altında, belirli bir süre bekletilerek ortalama polimerleşme derecesinin düşmesini sağlamak için yapılan işlem.

ön rezerve baskı (Alm. Vordruckreserve, f; Fr. réserve par impression préalable, f; İng. first printed resist; pre- print resist) teks. Kumaşa önce rezerve baskı patının basılması, sonra boyanması ve daha sonra da rezerve patı basılmamış kısımlardaki boyarmaddenin gelişimi şeklinde gerçekleştirilen bir rezerve baskı yöntemi.

ön şartlandırma (Alm. Vorkonditionierung, f; Fr. préconditionnement, m; İng. preconditioning) teks. Tekstil maddesinin %65’ten fazla rutubetli ortamdan geldiği biliniyorsa şartlandırma işlemine alınmadan önce bağıl nemi %10- %25 arasında olan, sıcaklığı 50 °C’yi geçmeyen bir ortamda değişmez ağırlığa gelinceye kadar bekletilmesi işlemi; eşanlam: ön kondisyonlama.

ön terbiye (Alm. Vorbehandlung, f; Fr. pré-traitement, m; İng. pretreatment; esk. ihzarat) teks. Tekstil terbiyesinin ilk basamağı olup diğer terbiye işlemlerine hazırlık amacıyla yapılan yakma, haşıl sökme, ağartma gibi işlemler.

ön uzunluk (Alm. Vorderlänge, f; Fr. longueur de devant, m; İng. front length) teks. Bedende, boyun ile omuz ortasından bel eksenine kadar olan uzaklığın önden ölçülmesiyle elde edilen ölçü.

ön yıkama teks. 1. (Alm. Vorwäsche, f; Fr. pré -lavage, m; İng. pre-wash; prewashing) Tekstil malzemelerinde bulunan yağlama maddeleri, haşıl maddeleri, üretim sırasında bulaşan makine yağları ve kirleri gibi boyamada ve diğer terbiye işlemlerinde rahatsızlık verecek kirliliklerin özel yıkama maddeleriyle uzaklaştırılması. 2. haşıl sökme.

örgü birimi (Alm. Bindungsmuster, m; Fr. dessin d’armure, m; İng. repeating pattern; weave pattern) teks. Dokuma ve örme kumaşlarda enine ve boyuna yönde tekrar eden en küçük birim; eşanlam: örgü desen birimi, örgü raporu. örgü dönmesi (Alm. Maschenwarenverdrehung, f; Fr. vrillage de maille, m; İng. spirality; wale spirality) teks. Dengesiz örme yapılarda görülen ve örgü yapısı içerisinde ilmek sıra ve çubukları arasındaki dik açının bozulması sonucu kumaşta meydana gelen çarpılma; eşanlam: may dönmesi.

örgü iğnesi (Alm. Stricknadel, f; Fr. aiguille à tricoter, f; İng. knitting needle) teks. Örmecilikte ipliklere ilme şeklini veren ve ilmeleri birbiri içinden geçirerek ilmek oluşumunu sağlayan temel örme elemanı.

örgüde kenar kıvrılması (Alm. Einkräuselung, f; Fr. roulage de lisière, m; İng. curling; curling of fabric edges) teks. Düz örgü gibi dengesiz örme yapılarında görülen, konfeksiyon işlemlerinde büyük problem yaratan, kumaşın alt ve üst kenarlarının ön yüze, sağ ve sol kenarlarının arka yüze doğru kıvrılması.

örme sistemi (Alm. Stricksystem, n; Fr. système de tricotage, m; système tricot, m; İng. feeder; knitting system) teks. Atkı örme makinelerinde bir örgü sırasını meydana getiren, bir kam mekanizması, bir iplik kılavuzu ve bir iğne grubundan oluşan birim.

örneklemeli muayene (teks. sondaj usulü kontrol) (Alm. Stichprobenprüfung; Fr. inspection par échantillonage, f; contrôle par échantillonage, m; prélèvement de contrôle, m; İng. sampling inspection) 1. endst. Kalite kontrolde, yüzde yüz muayene yerine bir anakütleden belirli istatistiksel yöntemlere göre tespit edilen ve rasgele seçilen belirli sayıda örneklem kullanılarak ürün ya da hizmetlerin muayenesi. 2. teks. Pamuk standardizasyonu için kontrole sunulan her partiye ait preslenmiş pamuk balyaları içinden belirli oranda ayrılan balyaların açılarak her balyanın ayrı ayrı incelenmesi; eşanlam: örnekleme usulü kontrol.

örülmüş iplik (İng. chainette yarn) teks. Küçük çaplı (6-20 iğneye sahip) yuvarlak örme makinelerinde, devamlı ya da kesikli liflerden üretilmiş olan iplikler kullanılarak üretilen iplik.

öz ipliği (Alm. Kerngarn, n; Seelengarn, n; Fr. fil d'âme, m; İng. core yarn) teks. Genellikle özlü ve fantezi ipliklerde kullanılan ipliğin merkezinde yer alan ve diğer iplik ya da ipliklerin üzerine sarıldığı esas iplik; eşanlam: zemin iplik.

özgül dayanım (Alm. bestimmte Reissfestigkeit; Fr. solidité à la rupture, f; ténacité, f; İng. tenacity) teks. Genellikle iplik ve lif mukavemetinin ifadesinde kullanılan, kopma mukavemeti ölçümü sonucunda elde edilen cN/tex, g/tex gibi yük ya da kuvvetin doğrusal yoğunluğa oranı.

özlü iplik (Alm. Core-spun-Garn, n; Fr. fil guipé, m; İng. core spun yarn) teks. Öz ve kabuk olmak üzere en az iki kısımdan oluşan, özünde bulunan kesikli ya da devamlı lif ipliğinin üzerinin kabuğu oluşturacak kesikli ya da devamlı liflerle sarılması ile üretilen iplik; eşanlam: mantolu iplik.

özlü iplik eğirme (Alm. Core-spun-Garnspinnung, f; Fr. filature des fils à âme, f; İng. core yarn spinning) teks. Öz ve onun etrafını saran kabuk olmak üzere iki farklı bileşenden oluşacak şekilde, kesikli ya da devamlı lif ipliğinin üzerinin, kesikli ya da devamlı liflerle sarılması ile iplik oluşturulması. pad-batch yöntemi bkz. teks. emdirme-soğukta bekletme yöntemi. pad-dry yöntemi bkz. teks. emdirme-kurutma yöntemi. pad-jig yöntemi bkz. teks. emdirme-jigger yöntemi. pad-roll yöntemi bkz. teks. emdirme-sıcakta bekletme yöntemi. pad-steam yöntemi bkz. teks. emdirme-buharlama yöntemi. paketleme tekstili (Fr. textile pour emballage, m; İng. packaging textile; packtech) teks. Endüstriyel, tarımsal ve diğer ürünlerin paketlenmesi, taşınması, depolanması ve korunması için kullanılan tüm tekstil malzemeleri; eşanlam: ambalajlama tekstili. pamuk balyası (Alm. Baumwolleballe, m; Fr. bale de coton, f; İng. cotton bale) teks. Lif haldeki pamuğun prese makinelerinde basınç altında hacmi küçültülerek elde edilen dikdörtgenler prizması şeklindeki kanaviçe ile sarılmış demir çemberle bağlanmış olan ambalaj. pamuk derecesi (Alm. Baumwolleklassierung, f; Fr. classement de cotton, m; İng. cotton grade) teks. Pamuk liflerinin rengi, yabancı madde miktarı ve çırçırlanma şekli değerlendirilerek belirlenen sınıfı. pamuk karakteri (Alm. Baumwollcharacter, m; Fr. propriétés de coton, pl; İng. cotton character) teks. Pamuk lifi sınıflandırılırken uzunluk, incelik, mukavemet ve olgunluk dikkate alınarak belirlenen fiziksel özellikleri. pamuk lif olgunluğu (Alm. Baumwollereifheit, f; Fr. maturité des fibres de cotton, f; İng. cotton fiber maturity) teks. Pamuk liflerinde ikincil çeperin gelişip lifin büklümlü bir yapıda olduğunu gösteren özellik. pamuk lif parlaklığı (Alm. Baumwollenreflexionsgrad, m; Fr. reflectance du cotton, f; İng. cotton reflectance) teks. Pamuk liflerinin renk ölçümünde, lifin, üzerine düşen ışığın yüzde ne kadarını yansıttığını ifade eden değer; eşanlam: Rd değeri. pamuk lif sarılığı (Alm. Baumwollegelbstich, m; Fr. degré de jaune, m; İng. yellowness) teks. Pamuk liflerinin renk ölçümünde, Nickerson-Hunter ölçeğine göre liflerin sarılık derecesini ifade eden değer; eşanlam: +b değeri. pamuk lifi (Alm. Baumwollfaser, f; Fr. fibre de coton, f; İng. cotton fiber) teks. Ebegümecigillerden, koza biçimindeki meyvesi üç, dört ya da beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisinin (Gossypium) tohumu üzerindeki lifler. pamuklaştırılmış keten (teks. kotonize keten) (Alm. cottonisierte Leinenfaser, f; Fr. lin floconné, m; İng. cottonized flax) teks. Aşırı havuzlama nedeniyle kısalmış mukavemeti düşmüş keten, pamuğa benzetilmiş keten. pamukta yabancı madde (Alm. Abfälle in Baumwolle, pl; Fr. déchets de cotton, pl; İng. cotton waste; trash) teks. Ham pamuk içerisindeki toz, toprak, metal parçacığı, pamuk çekirdeği ve diğer karışmış lifler gibi pamuk lifi dışındaki madde. panama örgü (Alm. Panamabindung, f; Fr. natté, m; İng. ; Panama weave) teks. Bez ayağı örgü grubuna hem atkı hem de çözgü yönünde eşit uzunlukta atlama grupları eklenerek elde edilen kare birimli örgü yapısı. pantograf (Alm. Pantograf, m; Fr. pantographe, m; İng. pantograph) 1. mak. Tren ve tramvaylarda, katener telindeki elektrik enerjisini araca ileten eklemli mekanik sistem. 2. müh. Bir kalem bir çizimi izlerken, aynı çizimi daha büyük veya küçük ölçekte üretecek şekilde ikinci bir kalemin hareket ettiği ve eşkenar dikdörtgenler ilkesine dayalı eklemli mekanizma. 3. teks. Rulo baskıda belirli bir motif ya da deseni istenilen ölçekte kopya etmeye yarayan araç. pantolon etek (Alm. Hosenrock, m; Fr. jupe-culotte, f; İng. divided skirt; pantskirt; trouser skirt) teks. Kalıpları etek tarzında geniş kesilmiş pantolon. papyon (Alm. Fliege, f; Fr. papillon, m; İng. bow-tie) teks. Kelebek biçiminde, bir çengelle ya da lastik bağla yakaya tutturulan boyun bağı. parça boyama (Alm. Stückfärberei, f; Fr. teinture de vêtements, f; İng. garment dyeing) teks. Dikilmiş giysilerin boyanması. parçalı etek (Alm. Bahnenrock, m; İng. panelskirt) teks. Kumaş ve vücut özelliğine bağlı olarak genellikle 6 ya da 8 parçanın birleştirilmesiyle oluşturulmuş etek modeli. pari altı (Alm. unterpari; Fr. en dessous du pair; İng. under par weighting) teks. İpeğin ağırlaştırılması sonucunda kazandığı ağırlığın, ipeğin serizini çözülmeden önceki ağırlığından daha düşük olması. pari şarj (Alm. pari Beschwerung, f; İng. par weighting) teks. İpeğin ağırlaştırılması sonucunda kazandığı ağırlığın, ipeğin serizini çözülmeden önceki ağırlığına eşit olması. pari üstü (Alm. oberpari; Fr. en dessus du pair; İng. over par weighting) teks. İpeğin ağırlaştırılması sonucunda kazandığı ağırlığın, ipeğin serizini çözülmeden önceki ağırlığından daha yüksek olması. parlak yapağı (Alm. helle Wolle, f; Fr. laines vives, pl; İng. bright wool) teks. 44’s- 36’s Bradford inceliğinde, lif uzunluğu 200-340 mm arasında, genellikle düz ya da çok az kıvrımlı oldukları için ışığı normalden daha fazla yansıtan uzun yün tipi yapağılar. pasaj bkz. 1. biyom. altkültür. 2. teks. geçiş. pasif akıllı tekstil (Alm. passive intelligente Textilware; Fr. tissu intelligent passif; İng. passive smart textile) teks. İletken kumaşlar gibi algıçlar içeren ya da algılayıcı gibi davranan ve sadece ortam şartları ile bedenle ilgili verileri algılayabilen tekstil ürünleri. pastal (Alm. Schnittbild, n; Fr. plan de coupe, m; İng. cutting plan) teks. Bir modele ait tüm kalıp parçalarının bedenlere ve istenen adetlere göre hazırlanan kesim planı. patiska kumaş (Alm. Batist, m; Fr. batiste, f; İng. batiste; cambric) teks. Bezayağı örgü yapısında genellikle penye pamuk ipliklerinden dokunmuş, düşük gramajlı, ince, ağartılmış, uygulanan bitim işlemine göre yumuşak ya da sert tutumlu olabilen, çoğunlukla bir yüzüne parlaklık kazandırılmış, çocuk ve bebek giysilerinde, gecelik, çarşaf gibi ürünlerde kullanılan kumaş; eşanlam: hasse bezi. patlama dayanımı (Alm. Berstfestigkeit, f; Fr. résistance à l'éclatement, f; İng. bursting strength) 1. müh. Bir malzemenin tabaka şeklindeki bir numunesinin yırtılmadan parçalanmadan dayanabileceği en yüksek basınç değeri. 2. teks. Belirli koşullar altında kumaş yüzeyine dik açı ile kumaşı şişirerek koparmak için uygulanan basınca ya da kuvvete karşı kumaşın gösterebileceği en yüksek direnç. patlama genişlemesi (Alm. Berstdehnung, f; Fr. distension avant l'éclatement, f; İng. bursting distension; distension at burst) teks. Patlama dayanımı testinde kumaşın şişirilmeden önceki üst yüzeyi ile patlamadan hemen önceki en üst yüzeyi arasındaki yükseklik; eşanlam: şişme yüksekliği. pazen kumaş (Alm. Baumwollflanell, m; Fr. basin, m; İng. cotton flannel) teks. Genelde bezayağı ile dokunan, iç yüzeyi hafif bir şardonlama işlemi görmüş yumuşak tutumlu pamuklu kumaş. pekiştirme dikişi (Alm. Rückstich, m; Fr. piqùre arrière, m; point arrière, m; İng. back stitch) teks. Genellikle dikişin başlangıç ve sonunu sağlamlaştırmak amacıyla ilmeklerin dikiş yönünün ters doğrultusunda oluşturulan dikiş ; eşanlam: ters yönde dikiş. pektinaz (Alm. Pektinase, f; Fr. pectinase, f; İng. pectinase) 1. gıda. Birçok bitkide bulunan ve pektinin şeker ve galakturonik aside dönüşmesini katalizleyen bir enzim. 2. teks. Pektini hidrolize ederek bitkisel liflerin hidrofilleştirilmesi ve gövde liflerinin havuzlanmasında kullanılan bir enzim. pelerin (Alm. Pelerine, f; Fr. pélerine, f; İng. pelerine) teks. Omuzlardan aşağı dökülen, geniş, kolsuz bir tür dış giysi. pens (Alm. Abnäher, m; Fr. pince, f; İng. dart) teks. Giysiyi bedene oturtmak için kumaş paylarının içeri alınarak dikilmesi. penye ipliği (Alm. gekämmtes Garn; Fr. fil peigné, m; İng. combed cotton yarn) teks. İplik hazırlık aşamasında tarama işleminden geçirilerek kısa lifleri uzaklaştırılmış, ince, az tüylü ve düzgün pamuk ipliği. penye makinesi (Alm. Kämmmaschine, f; Fr. peigneuse, f; İng. comber; combing machine) teks. Kısa lif iplikçiliğinde iplik üretim hattında, kısa lifleri uzaklaştırmak amacıyla yapılan tarama işleminde kullanılan makine; eşanlam: tarama makinesi, penyöz. penye vatkası (Alm. Watte, f; Fr. nappage ouatée, f; İng. batt) teks. Pamuk iplikçiliğinde penye makinesine beslemek amacıyla vatka makinesinde cer şeritlerinin birleştirilmesi ile üretilen, silindirik bir masura üzerine sarılan, birbirine tutunmuş liflerden oluşan tülbent formundaki ara ürün. penyör (Alm. Kammwalze, f; Abnehmer, m; Peigneur, m; Fr. peigneur, m; İng. doffer) teks. Tarak makinesinde, liflerin üzerinde yoğunlaşarak tülbent yüzey oluşturdukları son silindir. periyodik düzgünsüzlük (Alm. periodische Ungleichformigkeit, f; Fr. défaut de planéité, m; İng. periodical unevenness) teks. Mekanik etkiler nedeniyle şerit, fitil ve ipliğin uzunluğu boyunca oluşan, belirli aralıklarla tekrarlayan düzgünsüzlük. peroksit ağartması (Alm. Bleichung mit Wasserstoffsuperoxid, f; Peroxid-Bleiche, f; Fr. blanchiment au peroxyde, m; blanchissement par peroxide d’hydogène, m; İng. hydrogen peroxide bleaching; peroxide bleaching) teks. Tekstil malzemelerinin, özellikle de pamuğun bazik ortamda, bazik ortama hassas olan yünün ise asidik ortamda hidrojen peroksitle oksitlenerek beyazlatılması; eşanlam: hidrojen peroksit ağartması. peroksit haslığı (Alm. Peroxide Echtheit, f; Fr. solidité au peroxide, f; İng. fastness to peroxide) teks. Boyalı ya da baskılı tekstil ürünleri renklerinin, terbiye dairesinde boyamadan sonra yapılacak peroksit ağartması işlemine dayanıklılığı. peroksit öldürücü (İng. antiperoxide enzyme; enzymatic peroxide killer; hydrogen peroxide killer) teks. Tekstil terbiyesinde peroksit ağartmasından sonra yapılacak boyamada renk sapmalarını ve hidrojen peroksit kaynaklı sorunları önlemek amacıyla ağartma sonunda hidrojen peroksiti parçalamak için kullanılan katalaz enzimi; eşanlam: antiperoksit enzimi, peroksit giderici. pervaz (Alm. Besatz, m; Fr. passement, m; İng. edging; trimming) deri. teks. Giysilerde yaka, kol oyuntusu gibi bazı kenarların desteklenmesi amacıyla dikilen kumaş parçası. pıtraklı yapağı (Alm. laine chardonneuse, f; İng. burry wool; moity wool) teks. İçlerinde tohum, yaprak ve ot gibi bitkisel maddeleri yüksek düzeyde içeren ve bu maddelerin uzaklaştırılması için sanayide özel uygulamalara tabi tutulan ve fireleri yüksek olan yapağılar. pigment baskı (Alm. Pigmentdruck, m; Fr. impression pigmentaire, f; İng. pigment printing) teks. Suda çözünmeyen, tekstil liflerine herhangi bir ilginliği olmayan, ince dağıltı halinde bulunan organik ya da inorganik esaslı renkli taneciklerin pigment baskı yapıştırıcısı yardımıyla kumaş üzerine bağlandığı bir baskı yöntemi. pigment baskı yapıştırıcısı (teks. binder) (Alm. Binder, m; Bindermittel, n; Fr. liant, m; İng. binder; binding agent) teks. Pigment boyarmaddesinin tekstil yüzeyine bağlanmasını sağlayan, vinil asetat, stiren, butadien gibi monomerlerin polimerleşmesi sonucu elde edilen, ince kıvamlı, sütümsü görünüşte, %40-45 kuru madde içeren sulu dağılım. pigment boyarmaddesi (Alm. Pigmentfarbstoff, f; Fr. colorant pigmentaire, m; İng. pigment dyestuff) teks. Suda çözülmeyen, liflere ilginliği olmayan, ince dağıltı halde bulunan, organik ya da inorganik esaslı daha çok basmacılıkta kullanılan bir boyarmadde sınıfı. pike örgü teks. 1. (Alm. Pikeegewebe, n; Fr. armure pique, m; İng. pique pattern) Dokumacılıkta, ilave çözgü ya da atkı iplik sistemleri kullanılarak kumaşta kabarık yollar, çizgiler ya da motifler oluşturulan örgü. 2. (Alm. Pikeeware, f; Fr. tricot piqué, m; İng. pique fabric) Örmecilikte tek ya da çift iğne yatağı kullanılarak, ilmek ve askı, ilmek ve atlama ya da ilmek, askı ve atlama şeklinde desen elemanlarının farklı kombinasyonları ile oluşturulan örme kumaş yapısı. pile (Alm. Falte, f; Fr. pli, m; İng. pleat) teks. Giysilerde kumaşın fazlalığını kendi üstünde katlayıp bir alt tabaka oluşturulması ile elde edilen model. pima pamuğu (Alm. Pima-Baumwolle, f; Fr. coton pima, m; İng. pima cotton) teks. Ekstra uzun lifli Amerikan- Mısır pamuğu. pistole takımı (Alm. Kurvenlineal, n; Fr. perroquet, m; pistolet, m; İng. french curve) teks. Minyatür giysi kalıplarının çizimlerinde kullanılan, çeşitli kavisli kenarlara sahip cetvel topluluğu. pişirme (Alm. Beuchen, n; Fr. déboullisage, m; İng. kiering) teks. Boyama ya da baskı öncesi, pamuklu tekstil malzemelerinin doğal yapıları nedeniyle üzerlerinde taşıdıkları yağlı, mumlu maddeleri uzaklaştırarak, suseverliğini sağlamak için sodyum hidroksit ve/veya soda ile basınç altında kaynama sıcaklığının üstündeki sıcaklıklarda yapılan ön terbiye işlemi. plastisol (Alm. Plastisol, n; Fr. plastisol, m; İng. plastisol) teks. Basmacılıkta polivinilklorür ile uygun yumuşatıcıların belirli oranlarda karıştırılması sonucu elde edilen sürülebilecek kıvamda pasta. platin 1. (Alm. Platin, n; Fr. platine, m; İng. platinum) kim. Kimyasal simgesi Pt, atom numarası 78, atom ağırlığı 195,23, Mohs sertliği 3,5 ve özgül ağırlığı 21,45 olan, 1772 ºC’de ergiyen, kübik sistemde kristalleşen, çelik grisi- gümüşi beyaz renkli, sünekliği çok iyi, kolay işlenen, korozyona karşı çok dayanıklı, ender olarak nabit halde plaser yataklarda ve saçınmış olarak bazik ve ultrabazik magmatik kayaçlarda veya bazı Cu ve Ni sülfür cevherleri ile birlikte sperilit minerali (PtAs2) olarak bulunan, başta kimya ve elektrik olmak üzere pek çok endüstri alanında ve kuyumculukta kullanılan, oldukça nadir değerli metalik bir element. 2. (Alm. Platine, f; Fr. platine, f; İng. sinker) teks. Tek yataklı yuvarlak örme makinelerinde her iğne aralığında bulunan, ilmek oluşumu sırasında iğneler yükselirken kumaşı tutan ve aşırtmaya yardımcı olan ince metal plakalar. platin ilmeği (Alm. Platinenmasche, f; Fr. partie inférieure d'une maille, f; İng. sinker loop) teks. Atkı örmeciliğinde ilmeğin, platin tarafından oluşturulan alt yarısı. plotter bkz. teks. çizici. poliakrilnitril lifi bkz. teks. akrilik lif. poliamit lifi (Alm. Polyamidfaser, f; Fr. fibre de polyamide, f; İng. polyamide fiber) teks. Yapısında amid grupları bulunan polimerlerden oluşan, ticari olarak tipine göre naylon, perlon gibi isimlerle adlandırılan, giyimden teknik tekstillere çok geniş bir kullanım alanı bulunan ve dünyada üretilen ilk sentetik lif. polibenzimidazol lifi (Alm. Polybenzimidazolfaser, f; Fr. fibre polybénzimidazole, f; İng. polybenzimidazole fiber) teks. Tekrarlanan imidazol gruplarının oluşturduğu, uzun zincirli aromatik polimer yapısında olan, giysi konforu özellikleri iyi, ısı, alev ve kimyasal madde dayanımı yüksek olan, genellikle teknik ve koruma amaçlı tekstillerde kullanılan sentetik lif; eşanlam: PBI lifi. poliester lifi (Alm. Polyesterfaser, f; Fr. fibre de polyester, f; İng. polyester fiber) teks. %85’ten çoğu ısılplastik olan poliester malzemeden yapılmış, yüksek mukavemet ve çekmezlik dayanımı özellikleri nedeniyle pek çok tekstil ürününde tek başına ya da diğer liflerle, özelikle pamuk veya yünle karışım halinde kullanılan sentetik lif. polietereterketon lifi (Alm. Polyetheretherketon, n; Fr. fibre de polyétheréthercétone, f; İng. polyetheretherketone fiber) teks. Polietereterketon polimerinden elde edilen, yüksek sıcaklıklara ve kimyasal maddelere karşı dayanımı olan, genellikle kompozitlerde ve endüstriyel uygulamalarda kullanılan sentetik lif; eşanlam: PEEK. polietilen lifi (Alm. Poliäthylenfaser, f; Fr. fibres de polyéthylène, f; İng. polyethylene fiber) teks. Polietilen polimerinden çekilen, düşük yoğunluk, düşük nem alımı, güve ve mikroorganizmalara karşı yüksek dayanım ve hem kuru hem de yaş halde aynı kopma dayanımına sahip olma özellikleri nedeniyle genellikle sanayi uygulamalarında jeotekstillerde su üstü halat ve ağlarda, bahçe mobilyalarında kullanılan sentetik lif. polimer başlatıcı (Alm. Initiator, m; Fr. initiateur, m; İng. initiator) teks. Bir monomerle tepkimeye girip giderek daha çok sayıda monomerle birleşmeyi sağlayan ara bileşiğin oluşmasında rol oynayan ve dolayısıyla polimerleşmeye yol açan kimyasallar. polimer yönelimi (teks. oryantasyon) (Alm. Ausrichtung der Polymerteilchen, f; Fr. orientation d'un polymère, f; İng. orientation in polymers; polymer orientation) teks. Doğrusal polimerik yapılarda, zincir moleküllerinin polimerik yapı eksenine paralellik derecesi. polimerleşme derecesi (Alm. Polymerisationsgrad, m; Fr. degré de polymérisation, m; İng. degree of polymerization) teks. Bir polimer zincirini oluşturan monomerlerin sayısı olup tekstil liflerinde gerekenden az olması durumunda lifin teknolojik özelliklerinin yetersiz kaldığı, fazla olması durumunda ise yüksek ağdalık nedeniyle lif çekimini zorlaştıran temel özellik. polinozik lif (Alm. Polynosic -Faser, f; Fr. fibre polynosique, f; rayon polynosique, m; İng. polynosic fiber; polynosic rayon fiber) teks. Ortalama polimerleşme derecesi yüksek selüloz maddesinden, özel işlem koşullarında elde edilen, yüksek yaş mukavemete sahip, bazlara karşı dayanıklı olduğundan merserize edilebilen rejenere selüloz lifi. polipropilen lifi (Alm. Polyethylenfaser, f; Fr. fibre polypropylène, f; İng. polypropylene fiber) teks. Polipropilen polimerinden elde edilen, düşük yoğunluk, düşük nem alımı, güve ve mikroorganizmalara karşı yüksek dayanım özellikleri nedeniyle sanayi uygulamalarında, halıcılıkta, jeotekstillerde balıkçılıkta, çuval yapımında ve bazı giysilerde kullanılan sentetik lif. politetrafloretilen lifi (Alm. Polytetrafluorethylenfaser, f; Fr. fibre polytétrafluorethylène, f; İng. polytetrafluorethylene fiber) teks. Florlanmış etilen polimerinden elde edilen, yüksek kimyasal dayanımlı, yüksek erime noktalı, özellikle paketleme ve filtreleme alanlarında kullanılan, piyasada teflon olarak bilinen sentetik lif. poliüretan-elastomer lifi (Alm. Elastan, n; Fr. élasthanne, f; İng. elastane; polyurethane-elastomer fiber; spandex) teks. Avrupa'da elastan, ABD'de spandex olarak adlandırılan ve ticari isimlerinden birisi likra olan, yüksek esnekliğe sahip, yapısında art arda sıralanan sert ve yumuşak kısımlardan oluşan, uzatıldığında kopmadan %500-800 oranında uzayabilen ve kuvvet ortadan kalktıktan sonra tekrar ilk uzunluğuna geri dönebilen sentetik lif; eşanlam: elastan. polivinilalkol lifi (Alm. Polyvinylalkoholfaser, f; Fr. fibre d'alcool polyvinylique, f; İng. polyvinylalcohol fiber) teks. Polivinilasetatın sabunlaştırılması sonucu oluşan polivinilalkolden elde edilen, suda kolaylıkla çözündüğü için ameliyat ipliği olarak kullanılan, formaldehit ile yapılan sertleştirme işlemi sonucu suda çözünmez hale getirilip tekstilde kullanılabilen sentetik lif. poliviniliden klorür lifi (Alm. Polyvinylidenchloridfaser, f; Fr. fibre de chlorure de polyvinylidène, f; İng. polyvinylidene chloride fiber) teks. Vinilidenklorürün polimerizasyonu sonucu oluşan polivinilidenklorürden elde edilen, suya, kimyasal maddelere, güneş ışınlarına, biyolojik etkenlere karşı dayanımı çok yüksek olan, ucuz olduklarından dış döşemelik ve teknik malzemelerde çokça kullanılan sentetik lif. polivinilklorür lifi (Alm. Polyvinylchloridfaser, f; Fr. fibre de polychlorure de vinyle, f; İng. polyvinyl chloride fiber) teks. Vinilklorürün polimerleşmesi sonucu elde edilen, saf, kopolimer içeren ve sonradan klorlanmış tipleri bulunan, kimyasal maddelere, mikroorganizmalara ve güneş ışınlarına dayanımları yüksek, güç tutuşur sentetik lif. poplin kumaş (Alm. Popelin, n; Fr. popeline, f; İng. poplin fabric) teks. Kalın atkı ipliği ve yüksek çözgü sıklığı ile atkı boyunca bir ribs efekti sağlanan, bezayağı örgü yapısında dokunmuş, genellikle merserize edilmiş penye ipliği ile üretilen pamuklu kumaş. POY iplik (Alm. vororientiertes Garn, n; Fr. fil partiellement étiré; İng. partially oriented yarn; pre- oriented yarn) teks. Lif çekim başlığından çıkıp bobine sarılan sentetik devamlı lif ipliklerin, sarım hızına bağlı olarak polimerlerinin lif içerisinde kısmen yönlenmiş yerleşim kazandığı hali. pozitif atkı aktarma (İng. positive rapier exchange system) teks. Kancalı dokuma makinelerinde kanca başında bulunan çenelerin dışarıdan bir tahrikle açılıp kapatılması ile atkı ipliğinin verici kancadan alıcı kancaya aktarılması. pozitif çözgü salma (Alm. positive Kettfadenschaltung; Fr. déroulement de la chaîne positif, m; İng. positive warp let-off) teks. Dokuma sırasında makinenin her devrinde atkı sıklığına göre belirli bir oranda çözgünün salındığı ve atkı sıklığının dokumanın sonuna kadar sabit kaldığı çözgü salma sistemi. pozitif eksantrikli ağızlık açma (İng. positive cam shedding) teks. Eksantrikli dokuma makinesinde çerçevelerin hem kaldırılıp hem de indirilmesinin eksantriklerle sağlandığı ağızlık açma yöntemi; eşanlam: pozitif kamlı ağızlık açma. pozitif iplik besleme (Alm. Positiv Fournisseur, f; Fr. passe-fil positif, m; İng. positive yarn feeding) teks. Homojen büyüklükte ilmeklere sahip örme kumaş üretimini mümkün kılan ve özel bir mekanizma sayesinde iplik hız ve sevk miktarının ayarlanması ile örmenin gerektirdiği kadar ipliğin örme bölgesine sevk edildiği iplik besleme sistemi. presör bkz. teks. baskı tamburu.

Pressley kopma dayanımı (Alm. Pressley Zugfestigkeit, f; Fr. ténacité de rupture de Pressley, f; İng. Pressley breaking tenacity) teks. Pamuk liflerinde demet halinde lif mukavemeti ölçümünde kullanılan ve pound/inç2 olarak ifade edilen, Pressley mukavemet cihazının sıfır çene aralığında lif kopma yükünün birim kesit alana oranı. primer çeper bkz. teks. birincil çeper. primer fibrilasyon bkz. teks. birincil kılcal lifçiklenme. profilli tarak (İng. profile ) teks. Hava jetli dokuma makinelerinde atkı atımını kolaylaştırmak için atkının içinden geçeceği bir kanala sahip tarak. projeksiyon mikroskobu (Alm. Projektionmikroskop; Fr. microscope projecteur, m; İng. projection microscope) teks. Tekstil malzemelerinin analizinde kullanılan, görüntünün bir ekran üzerine düşürüldüğü, yüksek büyütme gücüne sahip mikroskop. protein lifi (Alm. Eiweissfaser, f; Proteinfaser, f; Fr. fibre protéique, f; İng. protein fiber) teks. Tamamı ya da büyük bir kısmı proteinden oluşan yün, tiftik, devetüyü, ipek, kazein gibi liflere verilen isim. punta dikişi (Alm. AMF-Naht, f; Handnaht, f; Fr. couture à main, f; İng. hand seam) teks. Makine iğnesinin iki nokta arasında gidip gelmesiyle oluşturulan, yaka kenarı, cep kenarı gibi yerlerde süsleme amacıyla ya da gerilime maruz kalan cep ağzı, bel kemeri köprüsü ve çorap eşlerini birleştirmede kullanılan dikiş. puntalama (Fr. entremêlement, m; İng. entanglement; intermingling) teks. Çok telli devamlı lif ipliklerinde, belli noktalarda ipliğe dik doğrultuda soğuk hava püskürtülerek liflerin karıştırılması sonucu birbirine tutunmasını sağlama işlemi. puntalı iplik (Fr. fil entrelaçé; İng. entangled yarn) teks. Puntalama işlemi ile belirli noktalarda ipliği oluşturan liflerin karıştırılması sonucu, belirli aralıklarla boğumlu bir yapı kazanmış, düz ya da tekstüre çok telli devamlı lif ipliği. punteriz dikişi bkz. teks. sağlamlaştırma dikişi. püskürtme ile sabitleme (Alm. Sprühverfestigung, f; Fr. liage par pulvérisation, m; İng. spray bonding) teks. Tülbent esaslı yüzeyi oluşturan liflerin bağlayıcı madde püskürtülerek birbirine bağlanması sonucu tülbent yüzeyin dayanıklı hale getirilmesi. rak (Alm. Rack; Fr. rack, m; İng. rack) teks. Çözgülü örme kumaş yüzeyinde boyuna yönde 480 ilmek sırasından oluşan uzunluk. rakle (Alm. Rakel, f; Farbabstreicher, m; Fr. racle, f; İng. color blade; color knife; doctor blade; squeegee) teks. Rulo baskı yönteminde fazla boyayı silindir yüzeyinden sıyıran, şablon baskı yönteminde baskı patının şablon gözeneklerinden geçip kumaşa ulaşmasını sağlayan, kaplamada ise kaplama pastasının ince bir katman olarak kumaş yüzeyine yayılmasını sağlayan donanım; eşanlam: sıyırıcı. rakle çizgileri (Alm. Rakelstreifen, f; Wischer, m; Fr. rayure de racle, f; İng. doctor blade stripes; doctor streaks) teks. Rakle ağzındaki çentiklerin ya da rakle ağzında toplanan pisliklerin kumaş üzerinde oluşturduğu baskı kusurları. rami lifi (Alm. Ramie, f; Fr. ramie, f; İng. ramie fiber) teks. Boehmeria nivea bitkisinin gövdesinden elde edilen ve keten görünümlü giysilerin, döşemeliklerin, endüstriyel dikiş ipliklerinin üretiminde kullanılan sak lifi. ramöz bkz. teks. gergefli kurutucu. raport bkz. teks. tekrar aralığı. raport boyu bkz. teks. tekrar aralığı boyu. raport eni bkz. teks. tekrar aralığı eni. reçete (Alm. Rezept, n; Fr. recette, f; İng. recipe) 1. kim. İlaç, gıda, kimya gibi sanayilerde bir ürünün hangi bileşenler, hangi oranlarda, hangi adımlar izlenerek yapılacağını gösterir çizelge. 2. teks. Terbiye işlemleri için kullanılacak maddelerin niteliğini, niceliğini ve çalışma koşullarını belirten tarife. reçme dikişi (Alm. Hohlsaumstich, m; Säumen, n; Fr. ourlage, m; İng. covering stitch; hemming) teks. Örme gibi esnek kumaştan üretilen giysilerin genellikle etek, kol ağzı gibi kenarlarının kapatılmasında kullanılan, 2, 3 ya da 4 iplikle oluşturulan dikiş türü. reflektans bkz. teks. yansıtıcılık. reglan kol (Alm. Reglanärmel, m; Fr. manche raglan, f; İng. raglan sleeve) teks. Üst giysilerde kol oyuntusundan yakaya kadar uzanan ve bütün omzu kaplayan kol modeli. regüle sistemi bkz. teks. otomatik kalınlık ayarlayıcı. rejenere lif (Alm. Regenerat Faser, f; Fr. fibre régénérée, f; İng. regenerated fiber) teks. Hammadde olarak protein, selüloz gibi doğal maddelerden elde edilen viskon, kazein, soya lifleri benzeri kimyasal lif. rejenere protein lifi (Alm. Regenerat Protein Faser, f; Fr. fibre de protéine régénérée, m; İng. regenerated protein fiber) teks. Hammadde olarak sütteki zein ya da soya fasulyesindeki glisinin gibi proteinlerden elde edilen kimyasal lif. rejenere selüloz lifi (Alm. Regenerat Cellulose Faser, f; Fr. fibre cellulosique régénérée, m; İng. regenerated cellulose fiber) teks. Hammadde olarak selülozdan üretilen kimyasal lif. relaksasyon çekmesi bkz. teks. dinlendirme çekmesi. remayöz makinesi (Alm. Kettelmaschine, f; Fr. machine à remmailler, f; remmailleuse, f; İng. linking machine) teks. Düz örme makinelerinde üretilen mamullerin yakalarının zincir dikiş ile bedene birleştirilmesi için kullanılan bir tip yuvarlak örme-dikiş makinesi. remisyon derecesi (Alm. Remissionsgrad, m; Fr. taux de rémission, m; İng. degree of remission; remission degree) teks. Yansıtılan ya da saçılan ışığın yoğunluğunun cisim üzerine düşen tüm ışığın yoğunluğuna oranı. remisyon eğrisi (Alm. Remissionskurve, f; Fr. courbe de rémission, f; İng. remission curve) teks. Renklerin tanımlanmasında parmak izi niteliği gösteren ve insan gözünün görebildiği spektrum aralığında dalga boylarına bağlı olarak remisyon derecelerinin oluşturduğu eğri. renk açma patı (Alm. Coupureverdickung, f; Verschnitt, m; Fr. pâte d’épaissisement, f; İng. reduction paste; reduction thickening) teks. Basmacılıkta açık renk tonlarının elde edilmesi için kullanılan, boyarmadde dışındaki kıvamlaştırıcı, kimyasal ve yardımcı maddeleri içeren karışım. renk ayrımı (Alm. Farbentrennung, f; Farbseparation, f; Fr. analyse chromatique, f; analyse trichrome, f; İng. color separation) 1. müh. Basımcılıkta, renkli bir belgenin hazırlanışında her bir rengin katkısının ayrı ayrı hesaplanıp değerlendirilmesi. 2. teks. Basmacılıkta, deseni oluşturan her bir rengin ayrı ayrı filmler üzerine pozitif olarak aktarılması. renk canlılığı (Alm. Buntheit, f; Fr. chromie, f; İng. chroma; colorfullness) teks. CIELab, HunterLab gibi renk sistemlerinde rengin açıklık-koyuluk ekseninden uzaklığının, dolayısıyla berraklığının ölçüsü; eşanlam: kroma. renk çeşitlemesi (Alm. Farbschattierung, f; Fr. teinte, f; coloris, m; İng. color pattern; color shade) teks. Saf bir renge siyah renk karıştırarak elde edilen ton farklılığı. renk doygunluğu (Alm. Farbsättigung, f; Fr. saturation des couleurs, f; İng. color saturation) deri. teks. CIE renk üçgeninde bir rengin bulunduğu noktanın siyah nokta ile beyaz noktayı bağlayan renksizlik eksenine olan uzaklığı, diğer bir deyişle bir rengin beyaz katılmamışlığı anlamında saflığı. renk gerçekleme göstergesi (Alm. Farbwiedergabe-Index, m; Fr. indice de rendu des couleurs, m; İng. color rendering index) teks. Bir ışık kaynağının cisimlerin renklerini gerçeğe yakın olarak yansıtmasını ifade eden, renklerin en iyi ayırt edilmesini sağlayan ışık kaynağının renk dönüşüm indeksi 100 iken, özellik kötüleştikçe değerin düştüğü gösterge; eşanlam: renk dönüşüm indeksi. renk indeksi (teks. kolor indeks) (Alm. Farbindex, m; Fr. indice de coloration, m; İng. color index) 1. teks. Her boyaya sınıfına ve tonuna göre bir numaranın verildiği, kimyasal yapısına göre isimlendirildiği Society of Dyers and Colourists tarafından basılmış boya ve kimyasal yapı listesi; eşanlam: renk numarası. 2. yerb. Magmatik kayaçların, hacmen içerdiği mafik mineral yüzdesine göre sınıflandırılmasında kullanılan, lökokratik (0-30), mezokratik (30 -60) ve melanokratik (60-100) olmak üzere üç gruba ayrılan renk indeks. renk kontrastı (Alm. Farbkontrast, m; Fr. contrast des couleurs, m; İng. color contrast) teks. Yan yana duran renklerin farkını vurgulamak üzere soğuk ve sıcak renkleri kullanarak ya da renk çemberi üzerindeki karşıt renklerden yararlanarak elde edilen etki. renk kontrolü (Alm. Farbabstimmung, f; Farbabgliech, m; Fr. contre-typage des teintes, m; İng. color check; color control) teks. Tekstil boya ve basmacılığında, yapılan üretimdeki rengin hedef renge ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmek için göz ya da renk ölçüm sistemleri ile yapılan karşılaştırma. renk kuvveti (Alm. Farbstärke, f; Fr. pouvoir colorant; İng. color strength) teks. Aynı renk tonunda boyanmış örneklerin karşılaştırılmasını Kubelka-Munk teorisi yardımıyla sağlayan ve yüksek olması halinde aynı renk koyuluğunu elde etmek için daha az boyarmadde kullanımı anlamına gelen, boyarmaddenin renklendirme gücü ile ilgili özellik. renk nüansı bkz. teks. ince renk ayrımı. renk özü (Alm. Farbton, m; Fr. teinte, f; tonalité, f; tonalité chromatique, f; İng. hue) teks. Renkleri, kırmızı, yeşil, mavi vb. olarak ayırt etmemizi sağlayan ve rengin dalga boyuna bağlı olan özelliği; eşanlam: renk cinsi. renk paleti (Alm. Farbpalette, f; Palette, f; Fr. palette, f; palette de couleurs, f; İng. color palette; palette) 1. elk. Renkli ekran görüntülemesinde ya da grafik tasarımlarda kullanılan renk dağarcığı. 2. teks. Bir boyarmadde sınıfına ait boyalarla sağlanan renklerin tümü. renk sıcaklığı (Alm. Farbtemperatur, f; Fr. température de couleur, f; İng. color temperature) teks. Bir ışık kaynağı için bu kaynağın başat rengi ile aynı renkte ışıma yapan ideal bir kara cismin sıcaklığı. renk solması (Alm. Ausbleichen, n; Fr. dégradation de couleur, f; perte de couleur, f; İng. color fading) teks. Tekstil ve basımdaki materyallerin renklerinin doygunluklarının azalması ve özgün hallerinden saparak bozulması. renk şiddeti (Alm. Farbdichte, f; Fr. intensité de couleur, f; İng. color intensity) teks. Aynı rengin parlak ve donuk olanını birbirinden ayırmaya yarayan, renkte bulunan ışığın cinsi. renk tonu (Alm. Schattierung, f; Farbton, m; Fr. tonalité, f; tonalité chromatique, f; variation de nuance, f; İng. color tone; tone) deri. teks. Bir rengin beyaz ya da siyah karıştırılarak elde edilen daha güçlü ya da zayıf bir çeşidi ya da başka renklerle karıştırılarak elde edilen çeşitlemesi. renk tutturma (teks. nüanslama) (Alm. Nuancierung, f; Abtönen, n; Fr. nuançage, m; İng. color addition; color nuancing) 1. deri. Deri vb. materyallerde örnek ile aynı rengi tutturmak üzere uygun boyarmadde karışımının seçilmesi ve uygulanması. 2. teks. Boyama sırasında ilk elde edilen renk tonu ve nüansın, istenilen renk tonu ve nüansı tutmasını sağlamak için az miktarda boyarmadde ilave ederek bir süre daha boyama. renk uyumu (Alm. farbliche Harmonie; Fr. harmonie de couleurs, f; İng. color harmony) teks. Yan yana duran renklerin birbirini tamamlayarak ve eşleşerek göze hoş görünür ahenk oluşturması; eşanlam: renk armonisi. renk uzayı (Alm. Farbraum, m; Fr. espace colorimétrique, m; İng. color space) teks. Renkleri tanımlamak için farklı geometrilerle oluşturulan ve tüm renkleri içeren CIELab, CIELUV, RGB gibi üç boyutlu matematiksel modeller. renk uzmanı (teks. kolorist) (Alm. Colorist, m; Fr. coloriste, m; İng. colorist) teks. Bir desenin renklendirilmesi ile ilgilenen, renk uyumunu sağlayan kişi. renk yönetimi (Alm. Farbe-Management, n; Fr. gestion de couleur, f; İng. color management) 1. elk. Çeşitli renkli işaret işlemleri ve ekran türleri için doğru, tutarlı bir şekilde renkleri yaratabilme süreci. 2. teks. Tekstil boya ve baskıcılığında spektrofotometre ve renk ölçüm programları yardımıyla rengin hedef renge uygun olarak elde edilme süreci. renkli aşındırma baskı (Alm. Buntätze, f; İng. colored discharge printing) teks. Basılan yerlerdeki zemin boyasının aşındığı, aşınan zemin rengi yerine baskı patındaki boyarmaddenin sabitlendiği bir aşındırma baskı çeşidi. renkli lif çekimi (Alm. Spinnfärbung, f; Fr. filage à teinture, m; İng. spin dyeing) teks. Lif oluşturularak polimer maddenin eriyik ya da çözeltisine, lif çekim başlığından geçirilmeden önce, anorganik ya da organik pigment boyarmaddeler eklenerek renkli kimyasal lif eldesi. retarder bkz. teks. boyama geciktirici. rezerve baskı (Alm. Reservedruck, m; Fr. impression par réserve, f; impression par résistance, f; İng. reserve printing; resist printing) teks. Kumaşın üzerine, önce boyarmaddenin oluşum ve sabitlenmesini engelleyen maddelerin basıldığı ve daha sonra yapılan boyama işleminde bu bölgelerin boyanmamasının sağlandığı baskı yöntemi. rezilyens bkz. teks. lif toparlanma özelliği. rib örgü (Alm. Rechts-Rechts; Rippenware, f; RR-Ware, f; Fr. tricot à côtes, m; İng. rib fabric; RR fabric) teks. Aynı ilmek sırasında düz ve ters ilmeklerin yer aldığı, genellikle mxn sembolü ile ifade edilen (m=ön yatakta çalışan iğne sayısı; n=arka yatakta çalışan iğne sayısı) ve enine yönde yüksek elastikiyet özelliğine sahip örme kumaş yapısı; eşanlam: RR örgü, lastik örgü, dolu iğne. ribana (Alm. 1x1 Rippenware, f; Fr. côte une et une, f; İng. rib 1x1) teks. Atkılı örme makinelerinde, iki iğne yatağı kullanılarak sırasıyla bir ön bir arka iğne yatağında ilmek oluşturulması ile elde edilen çift katlı örgü yapısı; eşanlam: 1x1 rib örgü. ribs örgü (Alm. Ripsbindung, f; Fr. armure côte, f; İng. rib weave) teks. Bezayağı örgü desen biriminin atkı ya da çözgü yönünde iplik ilaveleri ile büyütülerek elde edilen örgü yapısı. riga takımı (Alm. Bekleidungs-Lineal, n; Fr. courbe règle, f; İng. fashion designer ruler; garment ruler) teks. Giysi kalıplarının bire bir boyutta çizimlerinde kullanılan, kavisli ve düz kenarlara sahip cetveller topluluğu. ring ipliği (Alm. Ringgarn, n; Fr. fil de continu à anneaux, m; İng. ring yarn) teks. Kesikli liflerden, bilezikli iplik eğirme makinesinde eğrilmiş iplik. ring iplik eğirme bkz. teks. bilezikli iplik eğirme. ringel mekanizması (Alm. Garnwechselmechanismus, m; Ringelapparat, m; Ringelmechanismus, m; Fr. dispositif de changement en fils; İng. striper; striper feeder; yarn feed changer) teks. Yuvarlak örme makinelerinde, özellikle çok renkli ve/veya enine çizgili desenlerin üretiminde bir sisteme birden çok iplik beslemek amacıyla kullanılan ve iki ya da daha fazla ipliğin besleme elemanı tarafından seçilebilmesini sağlayan aparat. rivet (Alm. Niete, f; Fr. rivet, m; İng. rivet; stud) teks. Özellikle denim gibi giysilerin cep kısımlarında sağlamlaştırma amacıyla kullanılan küçük metal perçin.

Rize bezi (İng. Rize fabric) teks. Çözgüsü pamuk, atkısı kenevir olan, 30-40 cm eninde dar dokuma kumaş; eşanlam: feretiko. roba (Alm. Passe, f; Fr. empiècement, m; İng. yoke) teks. Ceket, gömlek, elbise gibi giysilerin üst bölümünde model oluşturmak için giysi bedeninde enine kesim yapılıp yeniden dikilerek oluşturulan model. rongalit/potaşe yöntemi bkz. teks. tek adımlı baskı yöntemi. ronjan baskı bkz. teks. aşındırma baskı. rotasyon baskı bkz. teks. döner şablonlu baskı. rotasyon baskı şablonu bkz. teks. döner baskı şablonu. rotatif armür bkz. teks. döner armür. rotor 1. (Alm. Rotor, m; Fr. rotor, m; İng. rotor) teks. Rotorlu açık uç eğirme makinesinde, çanak yapısında olup yüksek devirle dönen, iç kenarı boyunca açılmış bir yiv içeren ve bu yivde merkezkaç kuvveti ile biriken liflere büküm verilmesini sağlayan temel eğirme elemanı. 2. bkz. mak. döneç. rotorlu açık uç eğirme (teks. open-end rotor eğirme) (Alm. Rotorspinnen, n; Fr. filature à fibres libérées, f; İng. open-end rotor spinning) teks. Önceden oluşturulmuş bir ipliğin ucuna bir rotor yardımıyla büküm verilerek liflerin eklenmesiyle iplik oluşumunun sağlandığı eğirme yöntemi. rölyef baskı (Alm. Reliefdruck, m; Fr. impression par rouleaux gravés en relief, f; İng. relief printing) teks. Özellikle duvar kâğıdı baskısında kullanılan, tahta silindirler üzerinde desenin kabartma olarak bulunduğu ve bu silindirlerle baskı patının kumaşa aktarıldığı baskı yöntemi. rulet (Alm. Kopierrädchen, n; Fr. roulette à couturière, f; roulette à patron, f; İng. pounce wheel; tracing- wheel) teks. Bir kalıbın ya da üzerindeki çizgilerin bir başka kâğıt ya da kartona delme yoluyla aktarılmasında kullanılan alet. rulo baskı (Alm. Rouleauxdruck, m; Walzendruck, m; Fr. impression à rouleau, f; İng. roller printing) teks. Desenin bakır silindirlere oyularak kumaşa aktarıldığı bir baskı yöntemi. rutenyum kırmızısı testi (Alm. Rutheniumrot anfärben, n; Fr. coloration de rouge de ruthenium, f; İng. ruthenium red staining) teks. Pamuk lifinde birincil çeperin zarar görüp görmediğini belirlemek için yapılan ve birincil çeper ile lümendeki proteinlerin rutenyum bileşiği ile kırmızıya boyandığı, ikincil çeperin ise boyanmadığı test. s değeri (İng. s value) teks. International Wool Textile Organization (IWTO) tarafından tanımlanmış, yıkanmış ve taranmış 1 libre ağırlığındaki yünün eğirilmesiyle elde edilecek 560 yardalık iplik çilelerinin sayısıyla ifade edilen yün lifi incelik birimi. saat cebi (Alm. Uhrtasche, f; Fr. poche de montre, f; İng. watch pocket) teks. Saat konulmak üzere genellikle yeleklerde bulunan cep. sabitleme (deri. fiksasyon; teks. fiksaj) (Alm. Fixierung, f; Fr. fixation, f; İng. fixation) 1. deri. Deri üretiminde kullanılan yağlar, boyalar, sepileme maddeleri vb. kimyasalların kolajene kimyasal bağlarla bağlanması, deri içerisinde kalıcı şekilde tutulmasının sağlanması işlemi. 2. tar. Herhangi bir canlı türüne veya doku parçasına birtakım uygun kimyasal maddeler uygulayarak en kısa sürede ve mümkün olduğunca dış ve iç yapısını bozmadan ve kimyasal yapısını değiştirmeden gerçekleştirilen saklama işlemi. 3. (Alm. Farbfixierung, f; Fixieren, n; Fr. fixage tinctorial; fixage, m; İng. color fixation; fixation) teks. Boyacılıkta ve basmacılıkta, boyarmadde moleküllerinin ya da iyonlarının kuru ısı ya da buhar yardımıyla liflere bağlanması, liflerin içerisine kalıcı şekilde yerleşmesi işlemi. sabitleme maddesi (Alm. Fixiermittel, n; Fixierungsmittel, n; Fr. agent de fixage, m; agent fixatif, m; fixateur, m; İng. fixation agent; fixer; fixing agent) 1. deri. Deri endüstrisinde boyama, yağlama, yeniden sepileme ve bitim işlemlerinde kullanılan malzemelerin deriye bağlanmasını sağlayan ve/veya haslıklarını geliştiren yardımcı madde; eşanlam: bağlayıcı. 2. tar. Bitki veya hayvan dokusunu son haliyle bozulmadan muhafaza edecek şekilde öldüren veya tespit eden kimyasal madde; fiksasyonda kullanılan öldürme sıvısı; eşanlam: fiksatif. 3. teks. Tekstil endüstrisinde boyama ya da baskı işleminden sonra boyamanın ya da baskının haslıklarını artırmak için kullanılan yardımcı madde; eşanlam: fiksaj maddesi, fiksatör. saç örgü (Alm. Zopfmuster, n; Fr. torsade, f; İng. cable stitch) teks. Özellikle düz örme kumaşlarda yaygın olarak kullanılan, komşu iki ya da daha fazla ilmek çubuk grubunun yer değiştirilmesi sonucu elde edilen örgü deseni. saç örgüsü (Alm. Litze, f; Schnurarbeit, f; Fr. tressage, m; İng. braiding) teks. Üç ya da daha fazla ipliğin birbirine çapraz yaparak iç içe geçmesi ile düz ya da tüp formunda yapılar elde etme işlemi. sağlamlaştırma dikişi (teks. punteriz dikişi) (Alm. Riegelnaht, m; Fr. couture de renfort, f; İng. reinforcement seam; reinforcement stitching) teks. Giysiyi süslemek ve dikişin sökülmesini engellemek için yapılan dikiş. sak (Alm. Sprossachse, f; Fr. tige de la plante, f; İng. plant stem; stalk) teks. Bitkinin dal, yaprak, çiçek gibi kısımlarını taşıyan, ağaçlarda odunlaşarak gövdeyi oluşturan bölüm. salgı lifi (Alm. Sekretionsfaser, f; Fr. fibre de sécretion, f; İng. secretion fiber) teks. İpekböceği ya da örümceğin salgısından elde edilen hayvansal lif. salınım hareketi (Alm. Schwingbewegung; Fr. mouvement de volée, f; İng. swinging movement) teks. Çözgü örme makinelerinde, ilmek oluşumu sırasında yatırım raylarının iğnelerin arasından, makinenin ön ve arkasına doğru yapmış olduğu hareket. samt örgü (Alm. Samt, m; İng. 4x1 lapping; samt) teks. Çözgü örmeciliğinde, yatırım rayının dört iğne aralığı sağa ve sola alt yatırım yapması ile ilmek oluşturulması sonucu elde edilen çözgülü örme yüzey yapısı; eşanlam: 4x1 yatırım. sanfor etiketi (Fr. étiquette de irrétrécissabilité, f; étiquette de sanforisation, f; İng. sanforized label) teks. Pamuklu kumaşların atkı ve çözgü yönünde çekmesinin ya da esnemesinin %1’den az olduğunu gösteren etiket. sanforlama (Alm. Sanforisieren, n; Fr. sanforisation, f; İng. sanforizing; shrinking finish) teks. Pamuklu kumaşların yıkandığında çekmelerini önlemek amacıyla özel makine sistemleri kullanarak ısı ve buhar etkisi ile boyutların sabitlendiği bitim işlemi. santrifüjlü sıkma makinesi (Alm. Zentrifugaltrockenmaschine, f; Entwässerungsapparat, n; Fr. essoreuse centrifuge, f; machine à extraction d'eau, f; İng. centrifugal hydro-extractor; centrifugal machine; hydro- extractor) teks. Tekstil terbiyesinde ıslak malzemelerden fazla sıvıyı uzaklaştırmak için merkezkaç kuvvetinin kullanıldığı sıkma makinesi. sarı olgunluk dönemi (Alm. gelbes Reifestadium, n; Fr. stade de maturation jaune, f; İng. full ripe stage; yellow ripe stage) teks. Keten ve kenevir gibi gövdelerinden lif elde edilen bitkilerde sakların sarardığı, kapsüllerin ise sararıp olgunlaştığı, hasat edilmesi halinde hem yağ hem de sağlam ve sert lif veriminin yüksek olduğu dönem, tam olgunluk dönemi. sarı-mavi değeri (Alm. gelb/blau Wert, m; Fr. composante de couleur jaune-bleu, f; İng. yellow/blue value) teks. CIELab, HunterLab gibi renk sistemlerinde "b" ile gösterilen, rengin sarılığını (+) ya da maviliğini (-) belirleyen koordinat; eşanlam: b değeri. sarılık indeksi (Alm. Vergilbung, f; Fr. indice de jaunissement, m; İng. yellowness index) teks. Bir hedef rengin renksizlik ya da tercih edilen beyazlıktan sarılığa kadarki sapma derecesini gösteren ve renk ölçüm verilerinden hesaplanan sayı. sarım açısı (Alm. Garnauflaufwinkel, m; Kreuzungswinkel, m; Fr. angle de renvidage, m; İng. angle of wind; winding angle) teks. Bobine sarılan ipliklerin bobin ekseni ile yaptığı açı. sarım oranı (Fr. rapport de l'enroulement, m; İng. traverse ratio) teks. 1. Bobin hızının (devir/dakika), iplik gezdiricinin hızına (gidiş-geliş/dakika) oranı. 2. İplik gezdiricinin bir gidiş-geliş hareketinde yapılan sarım sayısı. sarkık kenar kusuru (Alm. raue Leiste; raue Webkante; Fr. lisière perlée; İng. beaded selvage; corded selvage; loopy edge; loopy selvage; rough selvage) teks. Dokuma kumaşlarda kumaş boyunca eşit genişlikte olmayan ya da yapısında kumaş dışına taşan atkı ilmekleri bulunduran kenar. sarmal iplik (Alm. Spiralgarn, n; Fr. fil spirale, m; İng. corkscrew yarn; spiral yarn) teks. Farklı besleme oranındaki iki iplikten uzun olanın kısa olan üzerine sarılmasıyla ya da eşit uzunlukta fakat farklı kalınlıktaki ipliklerden kalın olanın ince iplik üzerine sarılmasıyla elde edilen fantezi iplik. saten örgü (Alm. Atlasbindung, f; Fr. armure satine, f; İng. sateen; satin weave) teks. Çözgü ipliklerinin uzun atlamalar yaparak oluşturduğu bağlantı noktalarının birbirine temas etmeden dağınık yerleştiği, atlamaların olduğu yüzü parlak görünümlü, bezayağı ve dimi örgüye göre daha gevşek yapıdaki temel dokuma örgüsü. satin örgü (Alm. Satin, m; Fr. satin, m; İng. 3x1 lapping; satin) teks. Çözgü örmeciliğinde, yatırım rayının üç iğne aralığı sağa ve sola alt yatırım yapması ile ilmek oluşturulması sonucu elde edilen çözgülü örme yüzey yapısı; eşanlam: 3x1 yatırım. saydamlaştırma terbiye işlemi (Alm. Organdy-Ausrüstung, f; Fr. finissage d’organdi, m; İng. organdy finish) teks. İnce pamuklu kumaşların saydamsı bir görünüm kazanmasını sağlamak için soğutulmuş (5-10 0C), 51-54 0Be'lik sülfürik asit ile yapılan işlem. sea island pamuğu (Alm. Sea Island Baumwolle, f; Fr. coton sea island, m; İng. sea island cotton) teks. Amerika’nın güneydoğu kıyılarında ve Batı Hint Adalarında yetişen Gossypium barbadense’den elde edilen ipeksi, ince, uzun lifli pamuk. sekonder çeper bkz. teks. ikincil çeper. selanik örgü (Alm. Fangware, f; Fr. tricot en côte anglaise, m; İng. full cardigan rib fabric; polka rib fabric) teks. Örgü desen biriminin bir sırasında ipliğin ön yatakta ilmek, arka yatakta askı, bir sonraki sırasında tam ters hareket ile ön yatakta askı, arka yatakta ilmek yapması ile oluşturulan, iki yüzü aynı görünümde olan dengeli ve hacimli örme kumaş yapısı. selüloz ksantojenat (Alm. Xanthogenat der Cellulose, f; Fr. xanthate de cellulose, m; İng. cellulose xanthogenate) teks. Viskoz yöntemine göre rejenere selüloz lifi elde edilmesinde kullanılan, alkali selülozun karbonsülfür ile işlem görmesi sonucu elde edilen ve seyreltik sodyum hidroksit çözeltisinde çözülebilen bir selüloz türevi. seramik lifi (Alm. Keramik Faser, f; Fr. fibre céramique, f; İng. ceramic fiber) teks. Alüminyum florürün 1000-1200 °C’de silika ve su buharı ile ısıtılması sonucu elde edilen ve kırılgan olduklarından genellikle kompozit yapıların içinde destek malzemesi olarak kullanılan alüminyum silikat lifi. serileme (Alm. Gradierung, f; Fr. gradation, f; İng. gradation) teks. Giysi kalıplarında ölçülere uygun olarak ana bedenden diğer bedenlerin elde edilmesi. serim makinesi (Alm. Legemaschine, f; Fr. étendeur de tissu, m; İng. cloth spreader; fabric laying machine; laying machine) teks. Konfeksiyon üretiminde dikilecek ürün kalıplarının kesimi için gerekli kumaş katlarının, gerilimsiz ve düzgün bir şekilde serimini yapabilen makine; eşanlam: serim arabası. serim masası (Alm. Legetisch, f; İng. fabric laying table) teks. Konfeksiyonda, kumaş katlarının kesim için serildiği masa. serizin uzaklaştırma (Alm. Befreiung von Gummi, f; Fr. dégommage, m; İng. degumming) teks. İpekteki serizini uzaklaştırmak için yapılan bir terbiye işlemi. serj kumaş (Alm. Serge, f; Sersche, f; Fr. serge, f; İng. serge; serge fabric) teks. 2/2 dimi örgü yapısında çoğunlukla kamgarn iplikten dokunan, pantolon, elbise gibi ürünlerde kullanılan, yün ve yün karışımlı kumaş. sert kancalı dokuma makinesi (Fr. machine à tisser à lances rigides, f; İng. rigid rapier weaving machine) teks. Atkı atımı sırasında kancaların sert bükülmez çubuklar üzerinde taşındığı dokuma makinesi. sertleştirici madde (Alm. Versteifungsmittel, n; Fr. agent rigidifiant, m; raidisseur, m; İng. fabric stiffening agent; stiffener; textile stiffener) teks. Tekstil malzemelerine sert bir tutum kazandırmak için kullanılan nişasta, tutkal, jelatin, kazein gibi maddeler; eşanlam: takviye maddesi. sertleştirme bitim işlemi (Alm. Versteifung Appretur, f; Fr. apprêt raide, m; apprêt raidisseur, m; İng. stiffening finish; stiffening treatment) teks. Jüpon, yaka astarı gibi amaçlarla kullanılan poliester ve poliamit malzemenin kola ile ya da ince bir film halinde üzerinde polimer biriktirimi ile elde edilen tokluk. seyyar vargel (Alm. Spinning Mule, f; Fr. métier à filer renvideur, m; self-acteur, m; İng. mule spinning frame) teks. Bilezikli eğirme makinesinden farklı olarak fitilin çekilerek inceltilmesi işleminin silindirlerle değil, hareketli olan iğin çekmesi ile gerçekleştirildiği; bükümün doğrudan iğ tarafından verildiği iplik eğirme makinesi. sıcak bekletme odası (Alm. Dockenkammer, f; Fr. chamber de rechauffage, f; İng. heating and batching chamber) teks. Emdirme-sıcakta bekletme yönteminde, kimyasal maddelerle emdirilmiş kumaşın dok üzerinde sarılı halde belirli sıcaklıkta bekletildiği odacık; eşanlam: termo bekletme odası. sıcak merserizasyon (Alm. Heissmercerisation, f; Fr. mercerization à chaude, f; İng. hot mercerization) teks. Pamuklu iplik ya da kumaşların sodyum hidroksitle 55-60°C'de işleme sokularak merserize edildiği, lif şişmesinin soğuk merserizasyona göre daha az olduğu merserizasyon çeşidi. sıcak renk (Alm. warme Farbe, f; Fr. couleur chaude, f; İng. warm color) teks. Ateşe ve güneşe yakınlıkları ile sıcaklık hissi uyandıran sarı, kırmızı ve turuncu gibi renkler. sıkıştırmalı çektirme (teks. kompresif çektirme) (Alm. kompressive Krumpfung, f; Fr. rétrécissement avec compression, m; İng. compressive shrinking) teks. Kumaşın bir keçe ya da lastik bant ile silindirler arasında bastırılıp sıkıştırılarak çözgü yönünde çektirilmesi, böylece kullanım sırasında çekmesinin önlenmesi. sıkma resmi (Alm. Quetschbild, n; İng. shape of squeezing surface) teks. Silindirler arasındaki basıncın her tarafta eşit olup olmadığını kontrol etmek için silindirler arasına beyaz bir kâğıt ile özel karbon kâğıdı konulup basınç uygulaması sonucu beyaz kâğıda çıkan iz; eşanlam: karbon kağıdı testi. sıkma silindirli tekne (teks. fulard) (Alm. Foulard, m; Fr. foulard, m; İng. padder) teks. Emdirme yöntemine göre yapılan tekstil terbiye ve boyama işlemlerinde kullanılan küvet ve sıkma silindirlerinden oluşan donanım. sırt genişliği (Alm. Rückenbreite, f; Fr. longueur totale du dos, f; İng. back width) teks. Arka bedende göğüs ekseni üzerinden alınan, kolun gövde ile birleştiği noktadan arka ortaya kadar olan yatay ölçü. sırt uzunluğu (Alm. Rückenlänge, f; Fr. longueur de nuque à taille, f; İng. nape to waist length) teks. İnsan bedeninde ense kemiği ile bel ekseni arasındaki dik uzaklık; eşanlam: arka uzunluk. sıvı amonyakla merserizasyon (Alm. Flüssig-Ammoniak-Verfahren, n; Fr. mercerisage à l'ammoniaque, m; İng. liquid ammonia process; liquid ammonia treatment) teks. Pamuklu tekstil malzemelerinin özel geliştirilmiş makinelerde -33 ile -45°C arasındaki sıcaklıklardaki sıvı amonyak ile işleme sokulması sonucunda merserizasyona benzer etkilerin elde edildiği ön terbiye işlemi; eşanlam: amonyakla merserizasyon. silikat çökelmesi (Fr. précipitation de cristaux du silicate; İng. precipitation of silicate crystals) teks. Tekstil endüstrisinde, peroksit ağartmasında dengeleyici olarak kullanılan sodyum silikatın, sudaki magnezyum ile birleşerek kumaş ve ağartmanın yapıldığı makine parçalarının üzerinde birikmesi. silikon bitim işlemi (Alm. Silikon Ausrüstung, f; Fr. finissage à silicium, m; İng. silicon finishing) teks. Silikon esaslı maddelerle yapılan su iticilik, yumuşak tutum apresi gibi bitim işlemi. silindir tabanlı dikiş makinesi (Alm. Armnähmaschine, f; Fr. couseuse à bras libre, m; İng. cylinder bed sewing machine) teks. Yanaşılması zor olan, kol takma, paça kıvırma gibi tüp şeklindeki parçaların dikiminde kullanılan, silindirik tabana sahip dikiş makinesi. silindir yatağı (Alm. Freiarm, m; Unterarm, m; Fr. bras libre, m; İng. cylinder bed; free arm) teks. Yuvarlak örme makinesinde, yere dik konumda bulunan silindir şeklindeki iğne yatağı. silindirli kurutma makinesi (teks. baraban) (Alm. Zylindertrockenmaschine, f; Fr. machine à sécher cylindrique, f; İng. cylinder drying machine) teks. Kumaşın kızgın silindirler üzerinden geçirilerek kurutulduğu, temas etme prensibine göre çalışan bir kurutma makinesi tipi. siro iplik eğirme (Alm. SiroSpun-Verfahren, n; Fr. filature siro-spun, f; İng. sirospun; two-strand yarn spinning) teks. Bilezikli iplik eğirme makinesi üzerinde çok az değişiklik yapılması ile aynı anda çekim bölgesine çift fitil ucu beslenerek ve çekim bölgesinin çıkışında özel bir iplik kılavuzu ile birleştirilerek beraber büküm verilen ve böylece tek adımda çift katlı iplik üretilmesini sağlayan iplik eğirme yöntemi. sisal lifi (Alm. Sisalfaser, f; Fr. fibre de sisal, f; İng. sisal fiber) teks. Agave sisalana bitkisinin yapraklarından elde edilerek halat, sicim ve yer döşemesi üretiminde kullanılan lif. sistin köprüsü (Alm. Cystinbrücke, f; Disulphidebindung, f; Fr. chaînon cystine, m; pont cystine, m; pont disulfure, m; İng. cystine bridge; cystine linkage) 1. deri. Keratinin komşu polipeptit zincirleri arasındaki -S-S- bağı. 2. teks. Bileşiminde kükürt bulunan, iki amino asit ve iki karboksil grubu içeren çapraz bağ; eşanlam: sistin bağı. siyah (Alm. schwarz; Fr. noir; İng. black) teks. Hiç bir dalga boyunu yansıtmayan ve üzerine düşen tüm ışığı soğuran tarafsız renk; eşanlam: kara. siyekli tulup teks. Su, sidik, sulu pislik bulaşıp kuruduktan sonra sararmış ve sertleşmiş kısımları bulunan yapağı gömleklerinde kusurlu kısmın asıl tulup yüzeyinin 1/6'sından fazla olduğu tulup. smokin (Alm. Smoking, m; Fr. smoking, m; İng. dinner suit; tuxedo) teks. Özel akşam yemekleri, galalar ve gece eğlencelerinde giyilen, genellikle ipek yakalı erkek takım elbisesi. sodyum klorit ağartması (Alm. Chloritbleiche, f; Fr. blanchiment au chlorite de sodium, m; İng. sodium chlorite bleaching) teks. Tekstil malzemelerinin zayıf asidik ortamda sodyum kloritle beyazlatılması işlemi. soğuk merserizasyon (Alm. Kaltmercerisation, f; Fr. mercerisation à froid, f; İng. cold mercerization) teks. Pamuk ve pamuk karışımı iplik ya da kumaşların 15-18 °C'de merserize edildiği ön terbiye işlemi. soğuk renk (Alm. kalte Farbe, f; Fr. couleur froide, f; İng. cold color) teks. Mavi, lacivert gibi serinlik etkisi veren renkler. soğutulmuş silindir üzerinde yalazlama (teks. vals üzerinde yakma) (Alm. Sengen auf die wassergekühlte Walzen, n; İng. singeing on a water-cooled roller) teks. Özellikle sentetik kumaşların yalazlanmasında kullanılan ve kumaşla alevin temas ettiği anda kumaşın arka yüzeyinin suyla soğutulmuş bir silindire yapışık halde bulunduğu bir yalazlama şekli. solvent boyama bkz. teks. çözücü ile boyama. sondaj usulü kontrol bkz. teks. örneklemeli muayene. soter raport bkz. teks. yarım tekrar aralığı. space boyama bkz. teks. bölgesel boyama. span uzunluk (Alm. Spannlänge, f; İng. span length) teks. Kesikli liflerin optik olarak lif uzunluğunu ölçen fibrograf, HVI gibi cihazlarda, tarak tarafından tutulan liflerin belirli yüzdesinin tarak dışındaki uzunluğunu gösteren değer. spektrofotometre (Alm. Spektralphotometer, n; Spektrophotometer, n; Fr. spectrophotomètre, m; İng. spectrophotometer) 1. kim. Spektrumun yakın kızılaltı, yakın morötesi ve görünür ışık bölgesindeki elektromanyetik dalgalarının bir malzemeden yansıma ya da geçme miktarını dalga boyunun fonksiyonu olarak ölçen cihaz; eşanlam: optik yansımaölçer. 2. teks. Görünür bölgedeki ışık kaynağından gelen ışığın, rengi ölçülecek örnek tarafından hangi yeğinlikte yansıtıldığını, soğurulduğunu ya da geçirildiğini ölçen ve birlikte kullanıldığı yazılımlar yardımıyla da tekstil terbiyesi için reçete hesaplama, beyazlık derecesi gibi bilgilerin elde edilmesine olanak tanıyan renk ölçüm cihazı. spektrogram (Alm. Spektrogramm, n; Fr. spectrogramme, m; İng. spectrogram) 1. müh. Bir işaretin her zaman anı için frekans tayfını hesaplanıp zaman-frekans eksenli bir grafikte gösterimi. 2. teks. Kapasitif sistemde düzgünsüzlük ölçümü yapan cihazlardan elde edilen ve iplik, fitil ya da şerit üzerindeki hataların cins, kaynak ve frekansının bulunmasını sağlayan grafik. spor ve serbest zaman tekstili (Alm. Sporttextilien und Freizeitbekleidung, f; İng. sport and leisure technical textile; sport textile; sportech) teks. Spor yaparken ya da serbest zamanlarda yapılan aktiviteler sırasında giyilen giysiler ve kullanılan alet ve araçlarda yer alan tekstil malzemeleri ve ürünleri. stabilizatör bkz. teks. dengeleyici madde. standart atmosfer koşulları (Alm. Normalatmosphäre, f; Normatmosphäre, f; Standardatmosphäre, f; Fr. atmosphère normalisée, f; atmosphère standard, f; İng. reference atmosphere; standard atmosphere) teks. Tekstil testleri için 20 ºC ±2 sıcaklık ve %65 ±4 bağıl nem değerlerinin sağlandığı atmosfer koşulları. standart gözlemci (Alm. photometrischer Normalbeobachter CIE; Fr. observateur de référence, m; İng. CIE Standard Colorimetric Observer; standard observer) teks. Spektrofotometrelerde rengin insan gözüyle görüldüğü gibi değerlendirip tanımlanabilmesi amacıyla, 2° ya da yaygın olarak 10°' görüş alanı temel alınarak CIE tarafından oluşturulan kuramsal gözlemci. standart ışık D65 (Alm. Normlichtart D65, f; Fr. étalon colorimétrique D65, m; İng. CIE standard illuminant D65; standard light D65) teks. Dış mekânda bulutlu öğle vaktindeki gün ışığını temsil eden, renk sıcaklığı 6500 Kelvin olan ve tekstil sektöründe renk değerlendirmede yaygın olarak kullanılan standart ışık kaynağı. statik elektriklenme (Alm. elektrostatische Aufladung, f; Fr. charge électrostatique, f; İng. electrostatic charging) teks. Tekstilde özellikle kimyasal liflerde ve yünde görülen, iki farklı yüzeyin birbirine değmesi, sürtünmesi ile elektron ya da iyonların yerdeğişimi sonucu oluşan elektriksel yüklenme; eşanlam: elektrostatik yüklenme. strayhgarn iplikçiliği (Alm. Streichgarn Spinnerei, f; Fr. procédé de filature de laine cardée, m; İng. woollen spinning) teks. 80 mm'den daha kısa yün liflerinin, diğer hayvansal liflerin, kimyasal liflerin ve karışımlarının tarak makinesinden geçirildikten sonra doğrudan bilezikli iplik makinesinde eğrildiği bir uzun lif eğirme sistemi. strüktür viskozite bkz. teks. yapısal ağdalık. su buharı direnci (Alm. Wasserdumpfwiderstand, m; Fr. résistance à la vapeur d’eau, f; İng. water vapor resistance) teks. Bir malzemenin iki yüzeyi arasındaki su buharı basınç farkının, basınç değişimi yönünde birim alandaki buharlaşma ısı akışına oranı. su buharı geçirgenliği (Alm. Wasserdampf-Durchlässigkeit, f; Wasserdampfdurchlässigkeit, f; Fr. perméabilité à la vapeur d’eau, f; İng. water vapor permeability) teks. Birim alandan birim zamanda bir Pascal basınç altında gram cinsinden geçen su buharı miktarı. su damlatma testi (Alm. Tüpfelprobe, f; Fr. essai à la goutte, m; İng. spotting test) teks. Kumaş üzerine su damlatarak leke kalıp kalmadığını saptamak için yapılan deney. su geçirmezlik bitim işlemi (Alm. Appretur für Undurchlässigkeit, f; Fr. imperméabilisation, f; İng. water-proof finishing) teks. Su geçirmezlik özelliği istenen, çadır, branda, muşamba gibi ürünlerin üretiminde kullanılacak tekstil malzemesinde suyun hiçbir şekilde alt yüzeye geçmemesini sağlamak amacıyla genellikle kaplama yöntemiyle yapılan işlem. su haslığı (Alm. Wasserechtheit, f; Fr. solidité à l’eau, f; İng. water fastness) teks. Boyalı ve baskılı tekstil ürünlerindeki renklerin su ile ıslamaya karşı gösterdiği dayanım. su iticilik bitim işlemi (Alm. Hydrophobierung, f; Fr. hydrofugation, f; İng. water repellent finish) teks. Su iticilik özelliği istenen, yağmurluk gibi giysilerin üretiminde kullanılacak tekstil malzemesinde suyun emilmemesini, dokunun gözeneklerinin kapanmadan suyun yüzeyde kalmasını sağlamak amacıyla yapılan işlem. su jetli dokuma makinesi (Alm. Wasserdüsen-Webmaschine, f; Fr. machine à tisser avec jet d’eau, f; İng. water jet weaving machine) teks. Atkı ipliğinin püskürtülmüş su yardımıyla taşındığı dokuma makinesi. su jetli sabitleme (Alm. wasserstrahlvesfestigter Vliesstoff, m; Fr. enchevêtrement par jets d'eau, m; İng. hydroentangling) teks. Tülbent esaslı yüzeyleri oluşturan liflerin arasına çok yüksek basınçla püskürtülen su huzmelerinin gönderilmesiyle liflerin birbirine bağlanıp düğüm oluşturması sonucu tülbent esaslı yüzeyin dayanıklı hale getirilmesi. su silindiri (Alm. Wasserwalze, f; Fr. rouleau d’eau, m; İng. gum roller; water roller) teks. Rulo baskı makinelerinde ilk basılan rengin izleyen baskı silindirini dolayısıyla bu silindire ait boyayı kirletmemesi için araya konulan, nişasta ya da kitreyle kıvamlaştırılmış su içerisinde dönen düz yüzeyli silindir. su tutma kapasitesi (Alm. Wasserrückhaltevermögen, n; Fr. capacité de rétention d’eau, f; pouvoir de rétention d'eau, m; İng. water retention capacity; water retention power; water retentivity) 1. teks. Bir tekstil malzemesinin suyu yüzey, kılcal, şişme ya da kristal suyu olarak tutabilmesi. 2. yerb. Suya doygun gözenekli ortamdan yerçekimi ile alınabilen suyun çekilmesinden sonra arta kalan su hacminin toplam suveren hacmine oranı. substantif boyarmadde bkz. teks. direkt boyarmadde. suda-yağ asıltısı (teks. suda-yağ emülsiyonu) (Alm. Öl-in-Wasser-Emulsion, f; Fr. émulsion d'huile dans l'eau, f; İng. oil-in-water emulsion; water-oil emulsion) 1. malz. Demir alaşımlarına suverme işlemlerinde kullanılmak ereğiyle su ve yağ karışımından oluşturulan, soğutma özellikleri çok düşük sütsü. 2. teks. İç fazı yağ (hidrokarbon), dış fazı sudan oluşan sıvı asıltı. suda-yağ emülsiyonu bkz. teks. suda-yağ asıltısı. sulu ortamda yapak yıkama (İng. raw wool scouring in aqueous liquor) teks. Kirli yünün yıkanmasında en yaygın olarak kullanılan yöntem olup sabun, deterjan, soda gibi maddeleri tek başına ya da birlikte suda çözerek yapılan yün temizleme işlemi. suple ipeği (Fr. soie souple, f; İng. souple silk; supple silk) teks. Serizini kısmen uzaklaştırılmış, kuite ipeğine göre daha sert tutumlu, dolgun ve mat ipek. suseverlik (teks. hidrofilite) (Alm. Hydrophilie, f; Fr. hydrophilie, f; İng. hydrophility) teks. Tekstil malzemelerinin yapısına su alabilirliği, su sevme özelliği. sututmaz (Alm. waserabweisend; Fr. hydrofuge; İng. water repellant) teks. Kumaş, deri, kâğıt, tahta gibi malzemelerin üzerine mum, sabun vb. su sevmez maddeler kaplanarak sağlanan kısmen su tutmama özelliği. suyla sabitlenmiş tülbent esaslı yüzey (Fr. non-tissé lié par jet d'eau, m; İng. spunlaced fabric; spunlaced nonwoven fabric) teks. Sabitleştirilmesi, tülbent esaslı yüzeyi oluşturan liflerin basınçlı suyla birbirine dolaştırılması yoluyla sağlanan, ıslak mendil, tek kullanımlık tıbbi tekstil ürünlerinin üretiminde kullanılan tekstil yüzeyi. süprem örgü (Alm. Jerseystrick, m; Fr. jersey simple; İng. single jersey) teks. Yuvarlak örme makinelerinde üretilen düz örgü. sürfile dikiş bkz. teks. çapraz dikiş. sürfile makası (Alm. Zackenschere, f; Fr. ciseaux dentelés, m; İng. pinking shears) teks. Kumaş kenarlarında saçaklanmayı engellemek ya da süsleme amacıyla zikzak kesim yapan makas. sürgülü iğne (Alm. Schiebernadel, f; Fr. aiguille à piston, f; İng. compound needle) teks. Temel olarak sürgü ve kanca bölümlerinden oluşan, karmaşık bir kam mekanizması gerektirdiği için genellikle çözgülü örme makinelerinde tercih edilen, daha düzgün ilmek şekli oluşturabilen, ilmek oluşumu sırasında ipliğe daha az hasar veren iğne tipi. sürtünme haslığı (Alm. Reibechtheit, f; Fr. solidité au frottement, f; İng. fastness to rubbing) 1. deri. Boyalı derilerin dönme veya ileri geri hareketinde yaş ve kuru referans yün keçeye sürtünmesinde, boyanın keçeye geçme ya da keçenin kirlenme derecesi. 2. teks. Boyalı ya da baskılı tekstil ürünlerindeki renklerin, yaş ve kuru beyaz referans beze sürtünmesinde, boyanın beze geçme ya da bezin kirlenme derecesi. sürtünmeli iplik eğirme (teks. friksiyon iplik eğirme) (Alm. Friktionsspinnen, n; Fr. filature à friction, f; İng. friction spinning) teks. Birbirleriyle aynı yönde dönen iki silindir arasına beslenen liflere sürtünme yoluyla büküm verilerek iplik oluşumunun sağlandığı bir açık uç eğirme yöntemi. sütunlu dikiş makinesi (Alm. Säulennähmaschine, f; Fr. machine à coudre à colonne, f; İng. post bed sewing machine) teks. Düz tabanlı makinede dikilemeyen ürünlerde, özellikle deri ve ayakkabı dikiminde kullanılan, tabanında baskı ayağı ve iğne milinin hemen altında yükselen bir sütuna sahip makine.

şablon lakı (Alm. Schablonenlack, m; Fr. laque pour impression au cadre, f; İng. screen lacquer; screen print lacquer) teks. Düz ve döner baskı şablonlarının hazırlanmasında kullanılan, poz verme işlemi sırasında ışık gören kısımlarda suda çözünmeyen sert bir katman oluşturan ışığa duyarlı bileşim.

şantuklu iplik (Alm. Dickstelle, f; Fr. fil flammé, m; İng. slub yarn) teks. İplik eğirme sırasında elde edilen ve ipliğin uzunluğu boyunca düzenli ya da düzensiz aralıklı olarak tekrar eden kalın bölgelerin yer aldığı bir çeşit fantezi iplik.

şapka sistemi (Alm. Deckel, n; Fr. chapeau, m; chapeau de carde, m; İng. flat system) teks. Kısa lif iplikçiliğinde, tarak makinesinde ana tamburun üzerinde yer alan, sonsuz bir zincir sistemi ile döndürülen ya da sabit olarak bulunan, üzeri garnitür telleri ile kaplı, tamburla birlikte taraklama işlemini yapan, dar ve düz çubuklardan oluşan sistem.

şardon makinesi (Alm. Raumaschine, f; Fr. chardonneuse, f; İng. raising machine) teks. Tekstil terbiyesinde kumaş yüzeyini tüylendirmek amacıyla kullanılan ve büyük bir tambur üzerine yerleştirilmiş üzeri kancalı diken tellerle dolu küçük silindirlerden oluşan terbiye makinesi.

şardon yağı (Alm. Rauhöl, n; İng. raising oil; raising oil agent) teks. Tekstil yüzeylerinin kuru olarak şardonlanmasında kullanılan yumuşatıcı madde.

şardonlama (Alm. Rauhen, n; Fr. échardonner; duvetage, m; lainage, m; İng. raising) teks. Tekstil yüzeylerinin şardon makinelerinde doğal ya da metalik dikenlerle mekanik olarak tüylendirilmesi işlemi.

şartlandırma (deri. teks. kondisyonlama) (Alm. Konditionierung, f; Fr. conditionnement, m; İng. conditioning) 1. çevr. Atıksu arıtma tesisi çamurlarına, uygulanacak yoğunlaştırma ve susuzlaştırma süreci öncesinde suyunun salınmasını kolaylaştırmak için genellikle kimyasallar kullanılarak yapılan ön işlem. 2. deri. Derinin belirlenmiş sıcaklık ve bağıl nem değerlerindeki atmosferik koşullarda dengeye getirilmesi ya da mekanik işlemler öncesi nem içeriğinin belirli değerlere getirilmesi işlemi. 3. teks. Tekstil maddelerinin fiziksel ve mekanik özelliklerini belirlemek için deneylere başlamadan önce standart atmosfer koşullarında değişmez ağırlığa gelinceye kadar bekletilmesi. şayak kumaş teks. 2/2 dimi örgü yapısında, kalın tek katlı strayhgarn atkı ipliği ve genellikle iki katlı pamuk çözgü ipliği kullanılarak dokunan, pamuk ipliğini kapatacak ölçüde dinkleme işlemi uygulanmış kumaş.

şeftali tüyü efekti (Fr. effet de peau de pêche, m; İng. peach skin effect) teks. Tensel ve liyosel grubu liflerden yapılmış kumaşların yüzeylerinin çok ince homojen bir hav tabakası ile kaplandığı, ikincil kılcal liflenme sonucu elde edilen yumuşak tutum da sağlayan kumaş görünümü.

şekil bellekli tekstil (Alm. Formgedächtnistextilie, f; Fr. textile à mémoire de forme, m; İng. shape memory textile) teks. Genellikle sıcaklık gibi dış bir uyarıcının etkisiyle, geçici olarak bozulmuş şeklini önceden programlı şekline çevirebilen malzemelerden yapılmış tekstil ürünleri.

şekil ütüsü (İng. form ironing) teks. Denim ürünlerin üst bıyık, arka diz bıyığı, basen bıyığı gibi bölgelerine, kullanılmış görüntüsü kazandırmak amacıyla sanayi tipi ütülerle yapılan ve ilk ev yıkamasında yok olan 3 boyutlu kırışıklık oluşturma işlemi.

şekillendirilmiş örgü (Alm. abgepasste Maschenware; Fr. tricotage proportionné, m; İng. fully fashion knitted fabric) teks. Düz örme makinelerinde, ilmek transferi sayesinde ilmek çubuklarının sayısının azaltılıp artırılması, diğer bir deyişle örülen kumaşın daraltılıp genişletilmesi ile örme işlemi sırasında istenen şekil verilmiş giysi parçası.

şerit (inş. trafik şeridi) 1. (Alm. Streifen, m; Band, n; Fr. bande, f; İng. band) müh. Bir malzemeden kesilmiş ince uzun parça, bant. 2. (Alm. Vorband, n; Fr. ruban, m; İng. sliver) teks. Tarak ve çekme makinelerinde liflerin işlenmesi ile elde edilen, kesit alanı yaklaşık olarak her yerinde aynı özelliği gösteren, bükümsüz ve gevşek bir şekilde liflerin bir arada bulunduğu devamlı yapıdaki yarı mamul; eşanlam: bant.

şerit numarası (Fr. titre de ruban, m; İng. sliver count) teks. Şerit inceliğini ifade eden, genellikle birim uzunluğun ağırlığını ya da birim ağırlığın uzunluğunu tanımlayan sayı.

şerit vatkası (Alm. Wickel, m; Fr. nappe d'alimentation, f; İng. sliver lap) teks. Kısa lif iplikçiliğinde, tarama makinesine beslenen, çok sayıda şeridin bir araya getirilmesi ve bir silindir üzerine sarılması ile oluşturulan sargı.

şerit yöntemi (Alm. Bandprüfung, f; Fr. méthode des bandes, f; İng. strip test) teks. Kumaş kopma mukavemeti testinde kullanılan ve dikdörtgen şerit şeklinde hazırlanan numunenin genişliğinin ölçüm cihazının tutucu çenelerinin genişliği içerisinde kaldığı test yöntemi.

şerit yumağı (teks. tops) (Alm. Band aus Wolle; Fr. ruban de laine peignée, m; İng. top) teks. Uzun lif iplikçiliğinde, cer şeritlerinin 5-15 kg ağırlığında yumak formunda sarılmış hali.

şifon kumaş (Alm. Chiffon, m; Fr. chiffon, m; İng. chiffon) teks. Bezayağı örgü yapısında, ince ipek ya da devamlı rejenere selüloz iplikten dokunmuş, yumuşak, şeffaf kumaş.

şişme suyu (Fr. eau de gonflement, f; İng. swelling water) teks. Liflerin içerisinde elementer fibriller arasında bulunan, lif kesitlerinin şişmesine yol açan, lif moleküllerine dipol kuvvetleriyle bağlı olan, mekanik kuvvetlerle uzaklaştırılamayan ancak ısı enerjisi yardımıyla uzaklaştırılabilen su.

şönil iplik (Alm. Chenille, f; Fr. fil chenillé; İng. chenille yarn) teks. Daha çok döşemelik kumaş, triko ve el örgüsü gibi ürünlerde kullanılan, iki çapraz çözgü ve hav atkıları ile elde edilen leno örgülü yapıda atkı ipliklerinin çözgüler arasında kesilmesiyle oluşturulan bir fantezi iplik.

ştapel çekme (İng. pulling cotton staple) teks. Pamuk eksperlerinin pamuk lif uzunluğunu belirlemek üzere uyguladıkları, bir miktar pamuk lifini elle parmaklar arasında çekerek düzeltip birbirine paralel liflerden bir lif demeti oluşturulması.

ştapel diyagramı bkz. teks. kesikli lif diyagramı.

ştapel lif bkz. teks. kesikli lif.

ştapel uzunluğu (Alm. Stapellänge, f; İng. staple length) teks. 1. Pamuk liflerinde lif örneğinin subjektif olarak elle ştapel çekerek bulunan ya da HVI ile ölçüm yapıldığında üst yarı ortalama uzunluk değeri ile ifade edilen lif uzunluğu . 2. Yün liflerinin kıvrımları açılmadan ölçülen uzunluk değeri. tabak yünü (Alm. Hautwolle; Fr. laine de délainage; laine de peau; İng. pulled wool; skin wool) teks. Kasaplık hayvanların kesildikten sonra derilerinin işlenmesi ile yan ürün olarak ortaya çıkan düşük değerli yün lifi; eşanlam: kasapbaşı yünü. tafta kumaş (Alm. Taff, m; Taffet, m; Fr. taffetas, m; İng. taffeta fabric) teks. Genellikle ipek, devamlı rejenere selüloz ve asetat iplikten, bezayağı örgü yapısında sık dokunmuş, çözgüye oranla daha kalın ve sık atkı ipliği ile çözgü pikesi etkisi oluşturulmuş, atkı ve çözgüde zıt renkler kullanılarak ışık yönüne göre renk değiştiren çeşitleri de bulunan, çoğunlukla abiye elbise ve astar olarak kullanılan kumaş. tafting (Alm. Tuftingverfahren, n; Fr. touffetage, m; İng. tufting) teks. Taşıyıcı bir tabaka üzerine özel iğneler yardımıyla hav tabakası oluşturulduktan sonra, dayanıklılığının sağlanması amacıyla taşıyıcının hav bulunmayan yüzeyinin özel polimerlerle kaplandığı ya da bir zemin tabakasının yapıştırıldığı, istenilen görünüme göre yüzeyin bukleli de olabildiği, genellikle halı ve yatak örtüsü üretiminde kullanılan özel teknik. tağşişli pamuk bkz. teks. hileli pamuk. tahar kusuru (Fr. défaut de rentrage, m; rentrage fautif, m; İng. broken pattern; wrong draft; wrong draw) teks. Dokuma kumaşlarda istenilen tahar planına uymayan çözgü ipliklerinin yol açtığı kusur. tahar planı (Alm. Webplan, m; Fr. plan de piquage, m; İng. repeat of the draft) teks. Dokuma kumaşın en az kaç çerçeve ile dokunabileceğini ve desen birimine göre hangi çözgünün hangi çerçevede yer alması gerektiğini gösteren plan. taharlama (Alm. Maschinennähen, n; Fr. piquage, m; rentrage, m; İng. weaving draft) teks. Çözgü ipliklerinin belirli kurala göre, gücü gözlerinden ve tarak dişleri arasından geçirilmesi işlemi. taktisite bkz. teks. yönlenme düzgünlüğü. takviye lakı teks. Düz şablonlu baskı yönteminde, gaze bezi üzerine sürülen ışığa duyarlı lak katmanının baskı sırasında rakle sürtünmesi gibi etkilerle aşınmasını azaltmak amacıyla ikinci bir kat olarak sürülen kimyasal madde. tam akıllı tekstil (İng. ultra smart textile; very smart textile) teks. Ortam koşullarını algılayabilen, içinde bulunduğu duruma göre tepki gösteren ve kendini bu duruma uyarlayabilen, akıllı tekstillerin en üst seviyesindeki tekstil ürünleri. tam raport bkz. teks. tam tekrar aralığı. tam tekrar aralığı (teks. tam raport) (İng. full repeat) teks. Deseni oluşturan motiflerin, yatay ve düşey olarak yani atkı ve çözgü yönünde aynı eksenler üzerinde yan yana sıralanmış olduğu, tekrar aralığı karesinin dört akstan oluştuğu düzenleme; eşanlam: düz raport. tamburlu boyama makinesi (Alm. Trommelfärbemaschine, f; Fr. teinturier à tambour, m; İng. drum-type dyeing machine; drum dyer) teks. Tekstil terbiyesinde parça boyanmada kullanılan ve boyanacak ürünün delikli bir tambur içerisine yerleştirilip döndürülerek boyama işleminin yapıldığı makine. tamburlu yıkama makinesi (Alm. Trommelwaschmaschine, f; Fr. tambour laveur, m; İng. drum-type washing machine; drum washer) teks. Tekstil ürünlerinin yıkanmasında kullanılan ve yıkanacak ürünün delikli bir tambur içerisine yerleştirilip döndürülerek yıkama işleminin yapıldığı makine. tarafsız renk (teks. nötr renk) (Alm. unbunte Farbe; Fr. couleur achromatique, f; ton neutre, m; İng. achromatic color; neutral color) teks. Renk spektrumunda belirli bir yansıtma doruğu olmayan, bej, fildişi, boz, boz kahverengi gibi baskın bir renk özü olmayan renkler. tarak teks. 1. (Alm. Riet, n; Fr. peigne du battant, m; İng. reed) Dokuma makinesinde tefe mekanizması üzerinde takılı bulunan, çözgü ipliklerini birbirinden ayırma, çözgü sıklığını ayarlama, tefe vuruşu sırasında atkı ipliğini sıkıştırma gibi görevleri olan ince yassı metal çubukların ya da tellerin eşit aralıklarla birbirine paralel olarak yerleştirilmesiyle oluşturulmuş iki tarafı kapalı eleman. 2. (Alm. Kamm, m; Fr. peigne, f; İng. comb) El örme makinelerinde ve bazı elektronik düz örme makinelerinde bulunan, doku başlangıcının düzgün bir ilmek sırasıyla oluşumunu sağlayan ve birbirinden bağımsız tek tek parça üretimini mümkün kılan, iki iğne yatağı arasında yer alan metal parça. tarak eni (Alm. Kammbreite, f; Fr. largeur du peigne, f; İng. reed width) teks. Dokuma makinesinde tarakta çözgülerin yayıldığı en. tarak izi 1. (Alm. Rackmarke, f; Fr. baguette, f; İng. rack mark) malz. Döküm camının üst yüzeyinin silindirle şekillendirilmesi esnasında döküm yönüne dik doğrultuda ortaya çıkan, hafif dalgalanma şeklinde kendisini gösteren bir cam yüzey kusuru. 2. (Alm. Kammmarke, f; Fr. marque de peigne, f; İng. reed mark) teks. Genellikle tarakta hata olması ya da tarağın zarar görmesi nedeniyle oluşan atkı ipliklerinin baskın olduğu yüzeylerde ortaya çıkan ve bağlantı yapmamış ipliklerin bulunduğu, çözgü doğrultusundaki bir aralık ya da kusur. tarak makinesi (Alm. Kardemaschine, f; Fr. machine à carder, f; İng. carding machine) 1. deri. Kürklerin ve yünlü derilerin kıl ve yünlerini birbirinden ayırmakta ve aralarındaki talaş kalıntılarını uzaklaştırmakta kullanılan makine; eşanlam: tarak. 2. teks. İplik işletmelerinde, üzeri metal tellerle kaplı silindirlerden oluşan ve bu silindirler arasında kesikli liflerin taraklama işleminin yapıldığı makine. tarak numarası (Alm. Kammnummer, f; Fr. compte en chaîne, m; İng. reed number) teks. Dokuma tarağında birim uzunlukta ya da on santimetrede bulunan diş sayısı. tarak tamburu (Alm. Trommel, f; Tambour, m; Fr. grand tambour, m; tambour principal, m; İng. main cylinder) teks. İplikçilikte tarak makinesinde üzeri tamamen garnitür telleri ile kaplı büyük silindir. tarak yapağısı (Alm. gekardierte Wolle, f; Fr. laine cardée, f; laine à carde, f; İng. carding wool) teks. Taranmış yün iplikçiliğinde (kamgarn) işlenemeyecek kadar stapel uzunluğu kısa olan ve bu nedenle yünlü (strayhgarn) sistemde işlenmek zorunda olan yapağılar; eşanlam: tarak yünü. taraklama (Alm. Kardieren, n; Fr. cardage, m; İng. carding) teks. Tarak makinesinde kesikli lifleri açma, temizleme ve paralelleştirme işlemi. tarama 1. (Alm. Abtastung, f; Fr. balayage, m; İng. scan; scanning) elk. 1. Bilgisayar belleğinin bir bölgesini bir hedef nesneyi aramak üzere inceleme. 2. Bir belgeyi çabucak okumak ya da incelemek. 3. Bir deneği sesötesi, manyetik rezonans, pozitif emisyon tomografisi gibi taramalı bir tıbbi aletle gözlemleme. 4. Bir nesneye ışınlar yollayıp geri yansıyanları kaydederek nesnenin imgesini elde etme. 5. Bir radar ya da sonarın ekseni etrafında 360 derece dönüşü. 6. Optik karakter tanımada bir sayfayı elektronik olarak okuma. 7. Parça parça gözden geçirmek. 2. (Alm. Kämmerei, f; Fr. peignage, m; İng. combing) teks. İplikçilikte tarama makinesinde kesikli liflerin taranarak belirli uzunluktan daha kısa liflerin, nepslerin ve bitkisel maddelerin uzaklaştırılması ve lif paralelliğinin sağlanması işlemi. tarama telefi (teks. kemling) (Alm. Kämmling, m; Fr. blousse, f; İng. noil) teks. İplik eğirmede, tarama işlemi sırasında telefe ayrılan kısa lifler; eşanlam: penye telefi. tarama yapağısı (İng. French combing wool) teks. Kaliteli yün ipliklerinin (kamgarn) Fransız sistemine göre üretilmesinde kullanılan kısa ve ince yapağılar; eşanlam: Fransız tarama yapağısı. tarama yünü (Alm. Kammwolle; Fr. laine pour peignage; İng. combing wool) teks. Taranmış uzun lif iplikçiliği (kamgarn) için yeterli ştapel lif uzunluğuna sahip yün lifi. taranmış uzun lif iplikçiliği (teks. kamgarn iplikçiliği) (Alm. Kammgarne Spinnerei, f; Fr. filature de laine peignée, f; İng. worsted yarn spinning) teks. Ortalama lif uzunluğu 70 mm ve üzerinde olan ince yünlerin, diğer hayvansal ve kimyasal liflerin eğrilmesinde kullanılan, belirli uzunluğun altındaki kısa liflerin taranarak uzaklaştırıldığı uzun lif eğirme yöntemi. taslak çizim (teks. eskiz) (Alm. Entwurfzeichnung, f; Skizze, f; Fr. croquis, m; İng. sketch) 1. müh. Daha sonra geliştirmeye açık olarak ortaya konan bir fikrin, bir kavramın anlatımını kolaylaştırıcı, serbest elle ve genelde hızlı biçimde yapılan çizimi. 2. teks. Bir sanat yapıtının ya da tekstil ürününün ana çizgilerini, genel etkisini yansıtan ön çalışma. taş yıkama (Alm. Stein waschen; Fr. délavage à la pierre, m; İng. stone wash; stone washing) teks. Denim giysilerin, sanayi tipi yıkama makinelerinde ponza taşları ile beraber yıkanıp eskimiş görüntü kazandığı yaş terbiye işlemi. taşınabilir spektrofotometre (Alm. mobiles Spektralphotometer, n; Fr. spectrophotomètre portable, m; İng. portable spectrophotometer) teks. Tekstil fabrikalarında hızlı bir şekilde işletme içerisinde renk değerlerinin, beyazlık derecelerinin ölçülmesini sağlayan, ancak reçete hesaplama gibi özelliği olmayan hafif, küçük renk ölçüm cihazı. taşıt tekstili (Alm. Mobiltextil, m; İng. automotive and aerospace textile) teks. Kara, deniz, hava taşıma araçlarında ve uzay sanayisinde kullanılan, emniyet kemerleri, hava yastıkları, iç yüzey kaplama malzemeleri, koltuk döşemelikleri, otomobil örtüleri, kord bezleri, lastikler, halılar, perdeler, hortumlar, kayışlar, halatlar, filtreler ve kompozit yapılardan oluşan teknik tekstil malzeme ve ürünleri. taşıyıcı (biyom. portör) 1. biyom. 1. (Alm. Arzneiträgerstoff, m; Hilfsstoff, m; Fr. excipient, m; véhicule, m; İng. carrier; excipient; vehicle) Bir maddenin amacına uygun kullanımı veya hastaya verilmesi amacıyla taşınmasında kullanılan çözücü madde, asıltı maddesi gibi aracı madde; eşanlam: eksipiyan, sıvağ. 2. (Alm. Porter, m; Fr. porteur, m; İng. porter) Hastalık etmenini bu hastalığa ait hiçbir klinik belirti göstermeksizin vücudunda taşıyan ancak etmeni duyarlı bireylere bulaştırabilen hayvan veya insan. 2. (Alm. Träger, m; Fr. chariot des ailettes, m; İng. carriage) teks. Atkı örmeciliğinde, düz örme makinelerinde ön ve arka iğne yataklarındaki kam mekanizmalarının beraberce sağa ve sola hareketini sağlayan düzenek; eşanlam: kafa, semer. taşıyıcı kayış (Alm. Plattenband, n; Fr. manchon, m; tablier, m; İng. apron) teks. Fitil ve bilezikli iplik eğirme makinelerinde, ana çekim bölgesinde hem alt hem de üstte olmak üzere iki adet yer alan ve çekilmiş lif bandındaki liflere kılavuzluk ve taşıma görevini yerine getiren, kullanıldığı yere ve hammaddeye bağlı olarak özellikleri değişen, genellikle kauçuk malzemeden yapılan sonsuz kayış; eşanlam: apron. tayyör (Alm. Kostüm, n; Fr. costume de tailleur, m; tailleur, m; İng. coat and skirt; tailored suit) teks. Ceket ve etekten oluşan kadın takım elbisesi. tefe (Alm. Lade, f; Fr. battant, m; İng. slay; sley) teks. Dokuma makinesinde gücülerle kumaş oluşum çizgisi arasında konumlanmış olan, dokuma sırasında üzerinde taşıdığı tarakla beraber salınım hareketi yapan eleman. tefeleme (Alm. Schußfadeneintrag, m; Fr. battage de la duite, m; İng. beating up) teks. Atılan son atkı ipliğinin tarak aracılığıyla kumaş oluşum çizgisine taşınması. tefrik (Alm. Sortierung, f; Fr. triage, m; İng. sorting) teks. Koyun, keçi gibi hayvanlardan kırkım yoluyla elde edilen lifler tulup halinde iken, el ve göz yardımıyla kontrol edilerek lif inceliği, lif uzunluğu, rengi ve içermiş olduğu yabancı madde miktarı gibi özellikleri dikkate alınarak tulupları parçalama ve bu parçaları ayrı ayrı partiler halinde ayırma işlemi.

TEGEWA mor ölçeği (Alm. TEGEWA-Skala, f; İng. TEGEWA violet scale) teks. Haşıl sökme işlemi sonrasında, nişasta haşılının kumaştan ne oranda uzaklaştırıldığını belirlemek için kumaşın üzerine iyot/potasyum iyodür çözeltisi damlatılmasıyla ortaya çıkan, morumsu mavi rengin açıklığı-koyuluğuna göre 1'in en kötü 9'un en iyi olarak değerlendirildiği dokuzlu ölçek. teğet yalazlama (teks. teğetsel yakma) (Alm. tangentiales Sengen; Fr. flambage tangentiel; İng. tangential singeing) teks. Daha çok hafif ve hassas kumaşların yakılmasında kullanılan ve yalazlama makinesinin alevinin kumaşa teğet temas ettiği yalazlama şekli. teğetsel yakma bkz. teks. teğet yalazlama. tek adımda kasar (Alm. einstufiges Bleichungsverfahren; Fr. blanchiment monoétage, m; İng. single stage bleaching) teks. Tekstil terbiyesinde harcanan su ve enerji miktarını azaltmak amacıyla haşıl sökme, hidrofilleştirme ve ağartma işlemlerinin ham kumaşa tek adımda uygulandığı çalışma şekli. tek adımlı baskı yöntemi (teks. rongalit/potaşe yöntemi) (Alm. Einphasendruckverfahren, n; Fr. procédé d’impression monoétage, m; İng. single phase printing process) teks. Küp boyarmaddeleriyle yapılan baskıda kullanılan, baskı patına boyarmadde, kıvamlaştırıcı ve potaşenin yanında indirgen madde konularak yapılan bir baskı yöntemi. tek balya usulü kontrol (Fr. contrôle de qualité à bale unique, m; İng. single bale quality control) teks. En fazla 100 balyadan oluşan pamuk partisindeki her balyadan, yöntemine uygun şekilde örnek alınarak tasnif ve kontrol edilmesi. tek banyolu-tek adımlı boyama yöntemi bkz. teks. her şeyi baştan koyma yöntemi. tek fazlı dokuma makinesi (Alm. Einphasenwebmaschine, f; Fr. machine à tisser monoétage, f; İng. single phase weaving machine) teks. Her bir makine kursunda, temel dokuma işlemleri olan ağızlık açma, atkı atma ve tefelemenin sadece bir kez gerçekleştiği dokuma makinesi. tek stroklu armür bkz. teks. eş devirli armür. tekli devamlı lif (teks. monofilament) (Alm. Monofilament, n; Fr. monofilament, m; İng. monofilament) teks. Polimerlerin tek delikli lif çekim başlığından çekilmesiyle elde edilen ve dolayısıyla tek telden oluşan, kıvrımsız, düz, devamlı lif; eşanlam: monofil. tekrar aralığı (teks. raport) (Alm. Rapport, m; Fr. rapport, m; İng. repeat) teks. Baskıda bir desenin düzenli tekrar eden en küçük birimi. tekrar aralığı boyu (teks. raport boyu) (Alm. Rapportlänge; Fr. longueur de rapport, f; İng. repeat length) teks. Baskıda bir desende kumaş boyunca tekrar eden aynı motifler arasındaki uzaklık. tekrar aralığı eni (teks. raport eni) (Alm. Rapportweite, f; Fr. largeur de rapport, f; İng. repeat width) teks. Baskıda bir desende kumaş enince tekrar eden aynı motifler arasındaki uzaklık. tekstil (Alm. Textil, n; Fr. textile, m; İng. textile) teks. Lif, iplik ve kumaşların oluşturduğu malzemeler, bu malzemeleri oluşturmak için kullanılan yöntemler ve işlemler ile tüm tedarik zincirindeki organizasyonları kapsayan sanayi dalı. tekstil bitim işlemi (Alm. Textilappretur, f; Textilfinish, n; Fr. apprêt du textile, m; finissage du textile, m; İng. textile finishing) teks. Tekstil ürünlerinin görünüm, tutum, kullanım özelliklerini geliştirmek amacıyla, terbiye işletmesini terk etmeden önce yapılan su iticilik, güç tutuşurluk, güve yemezlik gibi son işlemler; eşanlam: tekstil terbiyesi. tekstil boyası (Alm. Textlfarbstoff, m; Fr. colorant textile, m; İng. textile dye; textile dyestuff) teks. Tekstil sanayisinde kullanılan doğal ve yapay renk veren madde. tekstil kimyası (Alm. Textilchemie, f; Fr. chimie textile, f; İng. textile chemistry) teks. Tekstil sanayisinde kullanılan liflerin kimyasal yapısını ve bu liflerin boyarmadde, çeşitli kimyasal maddeler ve tekstil yardımcı maddeleri ile ilişkilerini inceleyen bilim dalı. tekstil lifi (Alm. Textilfaser, f; Fr. fibre textile, f; İng. textile fiber) teks. Yeterli uzunluk, incelik ve mukavemete sahip, esnek eğrilebilir özellikteki tekstil hammaddesi. tekstil mühendisliği (Alm. Textilingenieurwesen, n; Fr. génie textile, f; İng. textile engineering) teks. Temel bilimlerden yararlanarak çalışma, deney yapma ve uygulama yolları ile kazanılmış bilgileri kullanarak tekstil liflerini çeşitli fiziksel, kimyasal ve mekanik yollarla farklı teknolojiler kullanarak ürün haline getiren ve insanoğlu yararına sunmak üzere ekonomik yöntemler ve yeni teknikler geliştiren çok disiplinli mühendislik dalı. tekstil yardımcı maddesi (Alm. Textilhilfsmittel, n; Fr. agent d'auxiliaire de textile, m; İng. textile auxiliary agent) teks. Tekstil terbiyesinde ön terbiye, boya, baskı ve bitim işlemlerini kolaylaştıran, ıslatıcı, köpük kesici, kırık önleyici gibi bir madde. tekstüre iplik (Alm. texturiertes Garn, n; Fr. fil texturé, m; İng. textured yarn) teks. Devamlı lif ipliklerine, hava jetli tekstüre, yalancı bükümlü tekstüre gibi işlemler uygulayarak kıvrımlı, hacimli ve/veya elastik özellikler kazandırılmış iplik. tekstüre işlemi (Alm. Texturierung, f; Fr. texturation, f; İng. texturing; texturizing) teks. Kimyasal liflerden üretilen devamlı lif ipliklerini, doğal liflerden üretilmiş ipliklere benzetmek ve kullanım açısından daha çekici hale getirmek amacıyla mekanik, termik ya da kimyasal yollarla ipliği oluşturan filamentlerin iplik içindeki uzamsal yerleşimini değiştirerek yapılan kalıcı form verme işlemi. tela (Alm. Einlagestoff, m; Zwischenstoff, m; Fr. entre-doublure, f; İng. interlining) teks. Kumaş arasına genellikle ısı yardımıyla yapıştırılan, giysinin biçim ve dayanımını desteklemek ve buruşmaya yatkınlığını azaltmak, aynı zamanda belli bir sertlik ve biçim kazandırmak için kullanılan doğal ya da sentetik liflerden dokunarak ya da dokusuz yüzey oluşturma teknikleriyle üretilen yardımcı malzeme. telef (Alm. Abfallstoff, m; Fr. déchet, m; İng. waste) teks. Liflerin, ipliklerin ve kumaşların işlenmesi sırasında ortaya çıkan, genellikle başka alanlarda değerlendirilebilen düşük değerli yan ürünler. temel boyamalar (Alm. Eichfärbungen, pl; Fr. teintures de calibration, pl; İng. calibration dyeings; calibration series) teks. Tekstil terbiye fabrikalarında bilgisayarlı reçete hesaplama programlarını kullanarak boyama reçetesi hazırlamak için programa temel veri olarak girilen, tekstil malzemesinin en açıktan en koyuya kadar pek çok farklı derişimde boyanması ile oluşturulan seri boyamalar; eşanlam: açılım boyamalar. temel kalıp (Alm. Grundschnitt, m; Fr. motif de base, m; İng. base pattern) teks. Temel alınacak bedene ait standart ölçüler kullanılarak hazırlanan ve aynı giysi türüne ait her türlü model uygulamasında kullanılan kalıp. temel ölçü (Alm. Hauptmasse, f; Fr. mensuration, f; İng. primary body measure) teks. Doğrudan vücut üzerinden ya da dikilecek giysinin bir altına giyilen giysi üzerinden alınan ölçü. temiz ağızlık (Alm. reines Fach; Fr. foule ouverte; İng. clear shed) teks. Dokuma makinelerinde ağızlıkta çözgü ipliklerinin aynı eğimde bulunmasını sağlamak amacıyla kumaş oluşum çizgisine en yakın olan çerçevenin en az, en uzak olan çerçevenin ise en fazla olacak şekilde meyilli olarak aşağı ve yukarı hareket ettirildiği ağızlık; eşanlam: düzenli ağızlık, meyilli ağızlık. temiz olmayan ağızlık (İng. irregular shed; unclear shed) teks. Dokuma işlemi sırasında ağızlıkta tüm çerçevelerin kumaş çizgisinden eşit miktarda aşağı ve yukarı hareket ettirildiği ağızlık; eşanlam: düzensiz ağızlık. temiz yün (Alm. reine Wolle; Fr. laine propre, f; İng. clean wool) teks. Yıkanmış ve kurutulmuş çok nadir de olsa çok düşük miktarlarda bitkisel madde içeren yün. teorik düzgünsüzlük (Alm. theoretische Ungleichmäßigkeit, f; Fr. irrégularité du filé, f; İng. theoretical unevenness; unevenness limit) teks. Şerit, fitil ve iplik materyallerinde kesitindeki lif sayısının ve lif kesit alanlarının değişiminden kaynaklanan düzgünsüzlük; eşanlam: limit düzgünsüzlük. terbiye banyosu (teks. flotte) (Alm. Textilbehandlungsflotte, f; Fr. solution de bain de traitement, f; İng. treatment liquor; treatment solution) teks. Tekstil terbiyesinde içerisinde terbiye maddeleri, kimyasallar, boyarmaddeler ve yardımcı maddeler bulunan işlem çözeltisi. termik büzülme 1. (Alm. Thermoschrumpf, m; Fr. contraction thermique, f; İng. thermal shrinkage; thermo- shrinkage) teks. Sentetik liflerde serbest durumda ya da belirli bir gerdirme altındayken ısıtılmaları sonucu oluşan boy kısalması; eşanlam: ısıl çekme. 2. (Alm. thermische Kontraktion; Fr. contraction thermique, f; İng. negative thermal expansion; thermal contraction) yerb. Kaya ve zeminlerde sıcaklığa bağlı olarak meydana gelen hacimsel azalma. termofiksaj bkz. teks. ısıl sabitleme. termohidrofiksaj bkz. teks. buharla sabitleme. termohigrograf (Alm. Thermo-Hygrograph, m; Fr. thermo-hygrographe, m; İng. thermo- hygrograph) teks. Ortamın sıcaklık ve nemini ölçüp zamana bağlı olarak değişimini gösteren cihaz. termomigrasyon (Alm. Thermomigration, f; Fr. thermomigration, f; İng. thermo-migration) teks. Tekstil materyali tarafından alınan ve daha sabitlenmemiş boyarmadde veya diğer terbiye maddelerinin, ara kurutma sırasında daha çabuk kuruyan bölgelere doğru göç etmesi. termosol boyama yöntemi (Alm. Thermosol Verfahren, n; Fr. procédé de thermofixation, m; procédé du thermosol, m; İng. thermosol dyeing method) teks. Sentetik kumaşların, özellikle poliester esaslı olanların, dispersiyon boyarmaddesi içeren işlem banyosunda emdirilip kurutulduktan sonra 30-60 saniye süreyle 180- 220 0C sıcaklıklara kadar ısıtılmasıyla yapılan kesintisiz bir boyama yöntemi. ters akım yöntemi (Alm. Gegenstromverfahren, n; Fr. procédé à contre-courant, m; İng. counter current principle; reverse current principle) teks. Kurutucularda tekstil malzemesi ve kurutma gazının, yıkama makinelerinde ise tekstil malzemesi ve yıkama suyunun zıt yönde hareket etmesi. ters ilmek (Alm. linke Masche, f; Fr. maille à l'envers, f; İng. back loop; reverse loop) teks. Atkı örmeciliğinde, örgü yapısındaki bir ilmeğin baş ve ayaklarının belirgin olarak göründüğü tarafı, genellikle kumaşların arka yüzü olarak kullanıldığı ilmek görüntüsü. tersten hava püskürtmeyle yakma bkz. teks. tersten hava püskürtmeyle yalazlama. tersten hava püskürtmeyle yalazlama (teks. tersten hava püskürtmeyle yakma) (İng. singeing of air spraying from backside) teks. Kumaş yalazlama makinesinde kumaşın ön yüzü yakılırken, arka yüzüne hava püskürtülen ılıman bir yalazlama şekli. terzi (Alm. Schneider, m; Fr. tailleur, m; İng. tailor) teks. Tekstil yüzeylerini giysi ya da ev tekstil ürünleri haline dönüştüren kişi. testereli çırçır makinesi (Alm. Sägeegreniermaschine, f; Fr. égreneuse à scies, f; İng. saw gin) teks. Daire şeklindeki dönen testereler yardımıyla lifleri çiğitlerinden ayıran çırçır makinesi. tex (Alm. Tex, n; Fr. tex, m; İng. tex) teks. Tekstil lif ve ipliklerinin numaralandırılmasında kullanılan ve 1000 metre uzunluğundaki materyalin gram olarak ağırlığını gösteren değer. teyel dikişi (Alm. Heftstich, m; Fr. point de bâti, m; İng. basting stitch; tacking stitch) teks. Dikiş makinesinde dikilecek parçaların kaymaması ve düzgün bir şekilde dikilebilmesi için dikimin yapılacağı kenarların sonradan sökülmek üzere geçici olarak seyrek bir şekilde el dikişiyle birleştirilmesi. tıbbi tekstil (Alm. Meditextil, n; Fr. textile médical; textile sanitaire, m; İng. medical textile; medtech) teks. Tıbbi ve hijyenik amaçlı olarak kullanılan, tek kullanımlık hijyen ürünlerinden yapay damarlara kadar çok çeşitli ürünlerin oluşturduğu teknik tekstiller. ticari ağırlık (Alm. Handelsgewicht, n; Fr. poids commercial; İng. commercial weigth) teks. Tekstil materyalinin mutlak kuru ağırlığı üzerine, kuru ağırlık esas alınarak ticari rutubet miktarı eklenerek bulunan ağırlığı. tiftik lifi (teks. moher) (Alm. Mohairfaser, f; Fr. mohair, m; İng. angora goat fiber; mohair fiber) teks. Tiftik keçisi olarak da adlandırılan Ankara keçisinden elde edilen lif. tohum kabuğu nepsi (Fr. bouton de l'enveloppe de la semence, m; İng. seed coat nep) teks. Daha çok çırçırlama sırasında tohumların kırılması ve ezilmesi nedeniyle oluşan, üzerinde liflerin bulunduğu pamuk tohumu parçaları. tohum lifi (Alm. Samenfaser, f; Fr. fibre de grain, f; İng. seed fiber) teks. Bitkilerin tohumlarından elde edilen pamuk, akunt gibi lifler. toksisite bkz. teks. zehirlilik. ton farkı (Alm. Tonabweichung, f; Fr. écart de teinte, m; İng. offshade) teks. Boyanması ya da basılması istenen numune kumaştaki rengin açıklık ve koyuluğu ile boyanmış ya da basılmış kumaşın açıklık ve koyuluğu arasındaki farklılık. ton üstüne ton boyama (Alm. Ton-in-Ton Färbung, f; Fr. teinture ton sur ton, f; İng. tone-in-tone dyeing) teks. Farklı lif karışımlarından oluşan tekstil malzemelerinde, aynı renk banyosuna girmelerine rağmen, farklı özelliklerinden dolayı liflerin aynı rengin farklı tonlarını alması; eşanlam: ton sür ton boyama. ton üstüne ton uyumu (Alm. Ton-in-Ton, f; Fr. ton sur ton; İng. duo-tone; tone-in-tone harmony) teks. Bir rengin açık, koyu ve orta tonları kullanılarak elde edilen armoni; eşanlam: açık koyu armonisi. toplam renk farklılığı (Alm. Farbabstand, m; Fr. différence de couleurs totale, f; İng. total color difference) teks. Tekstil baskı ya da boyamacılığında CIELab ya da HunterLab renk sistemlerindeki açıklık, kırmızılık-yeşillik ve sarılık-mavilik özelliklerine göre, örneğin hedef renkten ne kadar saptığının ölçüsü; eşanlam: delta E. tops bkz. teks. şerit yumağı. torbalanma (Alm. Sackung, f; Fr. pochage, m; İng. bagging) teks. Giysilerin giyim sırasında eklem hareketlerine bağlı olarak genellikle diz, dirsek, sırt ve oturma bölgeleri gibi zorlanmaya maruz kalan bölgelerinde uzadıktan sonra geri dönüşte oluşan kalıcı şekil bozukluğu. tow bkz. teks. lif kablosu. transfer baskı (Alm. Thermodruck, m; Transfer-Druck, m; Fr. thermo-impression, f; İng. thermo-printing; transfer printing) teks. Özel kâğıtlara dispersiyon boyarmaddesiyle basılmış olan desenin, 180-220 0C’da yaklaşık 20-30 saniye süreyle basınç altında, parça baskılar için pres ya da metraj baskılar için kalandırdan geçirilerek kumaşa aktarılması yoluyla yapılan bir baskı tekniği. transmitans bkz. teks. geçirgenlik. transportör bkz. teks. kumaş ilerletici. triko örgü (Alm. Tricot; Fr. le tricot demi-simple; İng. 1x1 lapping; tricot) teks. Çözgü örmeciliğinde, yatırım rayının bir iğne aralığı sağa ve sola alt yatırım yapması ile komşu iki iğnede ilmek oluşturulması ile elde edilen en basit çözgülü örme yüzey yapısı; eşanlam: 1x1 yatırım. trikromi boyama (Alm. Trichromiefärberei, f; Fr. teinture trichromatique, f; İng. trichromatic dyeing) teks. Tekstil boyacılığında, istenilen rengin uygun sarı, kırmızı ve mavi boyarmaddeler karıştırılarak elde edildiği boyama. tristimulus değeri bkz. teks. üç uyartılı renk değeri. tuh örgü (Alm. Tuch, n; Fr. le drap; İng. 2x1 lapping; tuch) teks. Çözgü örmeciliğinde, yatırım rayının iki iğne aralığı sağa ve sola alt yatırım yapması ile ilmek oluşturulması sonucu elde edilen çözgülü örme yüzey yapısı; eşanlam: 2x1 yatırım. tulup bkz. teks. yapağı gömleği. tutum bitim işlemi (Alm. Griffappretur, f; Fr. finissage de toucher, m; İng. handle finishing) teks. Tekstil mamulünün tutumunu değiştirmek, geliştirmek için yapılan işlem; eşanlam: tutum apresi. tuz bağı (Alm. Salzbindung, f; Fr. liaison saline, f; İng. salt linkage) teks. Yan yana birbirine yaklaşık durumda bulunan molekül zincirlerinden birinin asit grubu ile diğerinin bazik grupları iyonlaştığında, gruplardan birinin artı, diğerinin eksi yüklü iyon haline gelmesiyle oluşan bağ. tülbent (Alm. Kardenflor, m; Faservlies, n; Fr. couche de voiles, f; voile de carde, m; voile de fibre, m; İng. card web; web) teks. Pamuk, yün ve kesikli kimyasal liflerin işlenmesinde, tarak ya da penye makinesi çıkışında, yoğunlaştırılıp şerit elde edilmeden önce oluşan, geniş, ince lif tabakası. tülbent esaslı yüzey (Alm. Textilverbundstoff, m; Vliesstoff, m; Fr. étoffe nontissée, f; nontissé, m; İng. nonwoven fabric) teks. Kesikli liflerden tülbent ya da vatka üretimi gerçekleştirildikten sonra sabitlenerek ya da lif çekim başlıkları yardımıyla eriyikten lif çekimi ile elde edilen sonsuz liflerin bir sonsuz taşıma bandı üzerine tülbent tabaka halinde serilmesi ve bunların sabitleme işleminin eriyiğin kendi yapışma özelliğinden yararlanılarak ya da bir ısıl, kimyasal vb. bir işlem ile gerçekleştirilmesiyle üretilmiş tekstil yüzeyi. tülbent esaslı yüzeyde bağlama (Alm. Verfestigung von Vliesstoffen, f; Fr. liage et le finissage des non-tissés, pl; İng. bonding of nonwovens) teks. Tülbent ya da vatkayı oluşturan liflerin dağılıp yüzeyin bütünlüğünü bozmaması için liflerin kimyasal, mekanik ya da ısıl işlemlerle birbirine tutunmasını sağlayarak tülbent esaslı yüzeyi sabitleme. tülbent katlama (Alm. Vliesbilden, n; Fr. formation de voile de fibres, f; İng. web laying) teks. Tülbent esaslı yüzey üretiminde tülbent katmanlarını üst üste serme işlemi. tülbent kumaş (Fr. singalette, f; İng. cheesecloth) teks. Bezayağı örgü yapısında, seyrek dokunmuş, düşük gramajlı, yumuşak tutumlu, baş örtüsü, ambalaj ya da sertleştirildikten sonra astar olarak kullanılan pamuklu kumaş. tüm boy (Alm. Körpergrösse, f; Körperhöhe, f; Fr. longueur du corps, f; İng. body length) teks. İnsan vücudunda, başın tepe noktasından topuğa kadar olan uzaklık; eşanlam: beden uzunluğu. tüvit kumaş (Alm. Tweed, m; Fr. tweed, m; İng. tweed fabric) teks. Eskiden elde eğrilmiş yün iplikleriyle el tezgâhlarında üretilen, günümüzde ise kalın numaralı tüylü strayhgarn iplikten, bezayağı ya da 2/2 dimi örgü yapısında dokunan, manto ve ceket gibi giysilerde kullanılan kumaş.

U tipi kule (teks. U-Box) (Alm. U-Box, f; Fr. cuve en U, f; İng. u-box) teks. Kumaşın kesiksiz olarak terbiye banyosu ile emdirilip, sıkılıp buharla ısıtıldıktan sonra açık en halinde geçtiği ısı iletimine karşı izole edilmiş U harfi şeklindeki kule; eşanlam: geniş çizme.

U-Box bkz. teks. U tipi kule. uç birleştirme (Alm. Faden Spleißung, f; Spleißung, f; Fr. épissure, f; raccordement de fils, m; épissage, m; İng. yarn splicing) teks. Bobin makinesinde iki iplik ucunun çeşitli tekniklerle birbirine eklenerek birleştirilmesi; eşanlam: splays. uçtan uca taşıma sistemi (İng. Dewas system; tip-to-tip transfer; tip transfer system) teks. Kancalı dokuma makinesinde atkı ipliğinin serbest ucunun verici kanca tarafından tutulup alıcı kancaya verilmek üzere ağızlığın ortasına kadar taşınması. uçuntu kusuru (Fr. défaut de fibre volante, m; İng. fly fiber defect) teks. Dışarıdan gelen liflerin iplik üretimi sırasında ipliğe ya da kumaş üretimi sırasında kumaşa karışmasıyla oluşan kusur. ultra ince yapağı (Alm. ultra-feine Wolle, f; Fr. laine ultra-fine, f; İng. ultra-fine wool) teks. Merinos koyunlarından üretilen, lif çapları 13-18 μm arasında değişen, bitkisel maddeler gibi kontaminasyon düzeyi çok düşük olan ve yüksek lüle mukavemetine (60N/ktex) sahip yapağı tipi. ultrasonik kaynak dikişi (Alm. verschweißte Naht; Fr. soudure, f; İng. welded seam) teks. Ultra ses dalgalarının ısı oluşturması sonucu tekstil ya da tekstil olmayan termoplastik malzemelerin birleştirilmesinde kullanılan yöntem. upland pamuğu (Alm. Upland Baumwolle, f; Fr. cotton upland, m; İng. upland cotton) teks. Lifleri orta uzunlukta olan bir çeşit Amerikan pamuğu. uzama artış oranı sabit gerdirme cihazı (İng. constant rate of extension tensile testing machine) teks. Çekme testinde test süresince numune uzunluğunun artış oranı birörnek olan çekme cihazı; eşanlam: CRE tipi çekme cihazı, uzama artış oranı sabit çekme cihazı. uzama yüzdesi (Alm. Dehnung in Prozent, f; Fr. pourcentage d’élongation, m; İng. extension percentage) 1. deri. Çekme testi sırasında kopmanın gerçekleştiği noktada deri örneğinin boyunda meydana gelen uzamanın ilk boyuna yüzde oranı. 2. teks. Uzatılmış tekstil materyalinin boyunda meydana gelen uzamanın ilk boyuna yüzde oranı. uzun aralıklı iplik düzgünsüzlüğü (İng. long term mass variation) teks. Spektrogramda, dalga boyu 5 metreden fazla olan periyodik iplik düzgünsüzlüğü; eşanlam: uzun periyotlu kütle değişimi. uzun banyo oranı (Alm. langes Flottenverhältnis; Fr. raport de bain de teinture long, m; İng. long liquor ratio) teks. Tekstil terbiyesinde, 1 kg tekstil ürününün işlem görmesi için gerekli olan işlem çözeltisi oranının fazla olması; eşanlam: uzun flotte oranı. uzun lif iplikçiliği (Alm. Langstapelspinnerei, f; Fr. procédé de filature longue, m; İng. long staple spinning) teks. Yün ve benzeri uzunlukta kesikli liflerin, taranmış, yarı taranmış ya da strayhgarn iplik eğirme yöntemleri ile işlenerek iplik elde edildiği iplik eğirme sistemi. uzun yün tipi (Alm. lange Wolle, f; Fr. laine longue, f; İng. long wool) teks. Lincoln, Leicester ve Costwold gibi İngiliz koyun ırklarından elde edilen, kalın (36s-40s), sağlam, parlak ve yarı parlak türleri olan ve ştapel uzunlukları 18-38 cm arasında değişen yün lifi.

üç boyutlu kalıp tasarımı (teks. drapaj) (Alm. Drapierung, f; Fr. drapage, f; İng. draping) teks. Manken ya da beden üzerinde kâğıt ya da kumaş yardımıyla giysi kalıbı hazırlama.

üç eksenli dokuma (Alm. dreiachsigse Weberei; Fr. tissage triaxial; İng. triaxial weaving) teks. İki çözgü iplik grubunun atkı ipliğiyle genellikle altmış derecelik açı yapacak şekilde konumlanarak çok sayıda eşkenar üçgen oluşturmasını sağlayan dokuma tekniği.

üç uyartılı renk değeri (teks. tristimulus değeri) (Alm. Farbwert, m; Tristimuluswert, m; Fr. valeurs tristimulus, pl; İng. tristimulus value) teks. CIE renk sistemine göre gerçek bir rengi elde etmek için gerekli olan teorik birinci derece renkli ışıklardan (X, Y, Z) herhangi birinin miktarı.

üçüncül renkler (Alm. tertiäre Farbe, pl; Fr. couleurs tertiaires, pl; İng. tertiary colors) teks. Bir ana renkle bir ikincil rengin karıştırılmasıyla elde edilen renkler; eşanlam: üçüncü derece renkler.

üniforma (Alm. Uniform, f; Fr. uniforme, m; İng. uniform) teks. Aynı işi yapan insanların giydikleri, işveren tarafından belirlenen bir örnek giysi.

üniformite oranı bkz. teks. birörneklik oranı.

üretim kalıbı (Alm. Produktionsschnitt, m; Fr. patron de production, m; İng. production pattern) teks. Model kalıp üzerinde kesim ve dikim için gerekli işaretlerin yer aldığı ve aynı zamanda dikiş ve çekme paylarının ilave edildiği kalıp.

ürün numunesi (Alm. Produktprobe, f; Produktmuster, n; Fr. échantillon de produit, m; İng. product sample) teks. Konfeksiyon sanayinde, kalıbı çıkarılan bir modelin, kontrol amacıyla dikilen ilk örneği.

üst baskı (Alm. Überdruck, m; Fr. surpression, f; İng. cover-print; cross-print; over-print) teks. Boyanmış ya da zemin baskısı yapılmış kumaşlar üzerine yapılan doğrudan baskı türü.

üst iplik (Alm. Oberfaden, m; Fr. fil d'aiguille, m; İng. needle thread) teks. Dikiş makinesinde, makine kafasında bulunan kılavuzlardan geçerek gelen ve iğne deliğinden çıkan, dikilen yüzeyin ön tarafında görünen dikiş ipliği. üst kol çevresi (Alm. Oberarmumfang, m; Fr. tour de bras plie, m; İng. upper arm girth) teks. Bedende üst kolun en geniş yerinden yatay olarak alınan çevre ölçüsü.

üst rezerve baskı (Alm. Überdruckreserve, f; İng. over resist print) teks. Kumaşın önce zemin boyası ile boyandığı daha sonra rezerve baskı patının basıldığı ve ardından zemin boyasının sabitlendiği bir rezerve baskı yöntemi.

üst yarı ortalama uzunluk (Alm. Durchschnittslänge der Oberhalb, f; Fr. longueur moyenne de moitié supérieure, f; İng. upper half mean length) teks. Fibrogramdan elde edilen ve lif grubunun en uzun liflerden itibaren ağırlıkça %25'lik kısmına denk gelen uzunluğu.

üst yatırım (Alm. Überlegung, f; Fr. déplacement latéral des barres-guides, m; İng. overlap) teks. Çözgü örmeciliğinde ilmek oluşumu sırasında yatırım raylarının iğne kancaları tarafındaki sağ ve sol yönlü yanal hareketi.

üste açılan ağızlık teks. Dokuma makinesinde, örgü desen birimine göre kumaşın yüzeyinde yer alacak çözgü ipliklerinin bağlı olduğu çerçevelerin, çözgü ve göğüs köprülerinin oluşturduğu yatay çizgiden yukarı kaldırılmasıyla oluşan ağızlık.

üstüpü (Alm. Werg, n; Fr. filasse, f; étoupe, f; İng. oakum) teks. Gemi kalafatında, işliklerde buharlı makinelerde, temizlik işlerinde, otomobilcilikte kullanılan kalın lifli keten ve kenevir ya da pamuk iplik telefi.

ütü (Alm. Bügeleisen, n; Fr. fer à repasser, m; İng. iron) teks. Genellikle metal kaplı bir gövde, ütü tabanı, ısıtma tesisatı, kumanda parçaları ve tutma yerinden oluşan, yıkanmış tekstil ürününde ve giysi üretim aşamasında olmak üzere düzeltme, bastırma, şekil verme, açma, son ütü gibi değişik amaçlarla kullanılan cihaz.

V yaka (Alm. V-Ausschnittkragen, m; Fr. col en V; İng. V-collar) teks. "V" harfi biçiminde olan yaka modeli. vakum merserizasyon (teks. nüve merserizasyon) (Alm. Kern-Mercerisation, f; Fr. mercerisage sous vide, m; İng. vacuum mercerization) teks. Merserizasyon makinesinin girişine yerleştirilen bir emiş ünitesiyle, merserizasyon işlem çözeltisinin kumaşa daha iyi nüfuz etmesinin sağlandığı merserizasyon tipi. vals üzerinde yakma bkz. teks. soğutulmuş silindir üzerinde yalazlama. vanize örgü (Alm. Maschenware mit Plattiermuster, f; plattiertes Gestrick, n; Fr. tricot vanisé, m; İng. plated fabric) teks. Üzerinde iki ayrı delik bulunan özel iplik kılavuzları sayesinde, ayrı renk ya da özellikteki iki ipliğin birlikte kullanılarak aynı anda ilmek oluşturmasıyla elde edilen, ipliğin birinin kumaş ön yüzünde, diğerinin arka yüzde görüldüğü örme kumaş yapısı. varis çorabı (Alm. Kompressionsstrümpe, f; Fr. chaussette de contention, f; bas de contention, m; collants de contention, m; İng. compression stocking; varicose vein stocking) teks. Çeşitli toplardamar hastalıklarının tedavisinde, ameliyat ya da doğum sonrasında ödem oluşumunun engellenmesi ya da spor yaparken destek amacıyla kullanılan, genişlemiş yüzeysel toplardamarları baskılayarak damarlardaki basıncı azaltan ve kanın sağlam toplardamarlara yönlendirilmesini sağlayan, bacak boyunca bilekten kasık bölgesine doğru dereceli olarak azalan basınç profiline sahip tıbbi çorap; eşanlam: kompresyon çorabı. varyant 1. (Alm. Variante, m; Fr. variante, f; İng. variant) blşm. Bir yazılım ürün hattında alan varlıklarındaki ister odaklı değişimlerin bağlanmasıyla ortaya çıkabilecek seçeneklerden herhangi biri; eşanlam: seçenek. 2. (Alm. Umleitung, f; Fr. déviation routière, f; détour, m; İng. detour) inş. Tıkanma, inşaat, bakım, onarım gibi nedenlerle trafik akımının yavaşladığı bölgelere girmeden yolculuk olanağı sağlayan seçenek yol. 3. (Alm. Kolorierung, f; Kolorit, n; Fr. variante de couleur, f; coloris, m; İng. coloration variant) teks. Basmacılıkta aynı desenin, ayrı renk kombinasyonları ile basılan her bir partisi; eşanlam: varyasyon. varyant değişimi (Alm. Varientewechsel, m) teks. Baskı makinesinde takılı olan tüm şablonların yıkanması ve farklı renkteki boyalarla basılması için tekrar baskı makinesine yerleştirilmesi işlemi. vatka (Alm. Schulterpolster, n; Fr. épaulette, f; İng. shoulder pad) teks. Giysilerde omuz bölgesinin desteklenmesi ve anatomik vücut şekline uyması amacıyla çeşitli boyutlarda yapılan pamuk, sünger gibi malzemelerden elde edilen dolgulu, yardımcı malzeme. verici kanca (Fr. lance donneur, m; İng. giver gripper) teks. Çift kancalı dokuma makinesinde atkı atımı sırasında atkı seçici tarafından iletilen atkı ucunu ağızlığın ortasına kadar taşıyıp burada alıcı kancaya ileten dokuma makinesi elemanı. vigore baskı (Alm. Kammzugdruck, m; Vigoureuxdruck, m; Fr. impression vigoureux, f; mélange impression, m; İng. melange print; vigoureux printing) teks. Taranmış yün bantları üzerine yapılan bir baskı çeşidi. volant silindiri (Alm. Fangwalze; Fr. garniture de volant, f; İng. fancy) teks. Uzun lif iplikçiliğinde, tarak makinesinin çıkışına doğru penyörün hemen üzerinde yer alan, tamburun üzerindeki lif uçlarını fırçalayarak kaldırıp penyör tarafından alınmasını kolaylaştıran, üzerinde düz esnek garnitür telleri bulunan silindir. vual kumaş (Alm. Voile, m; Fr. voile, m; İng. voile fabric) teks. İnce numarada, gaze edilmiş, yüksek bükümlü penye iplikten, bezayağı örgü yapısında seyrek dokunmuş, çizgili, kendinden desenli ya da baskılı pamuklu kumaş. vücut hareketi konforu (Alm. Körperbewegungskomfort, m; Fr. confort des movements de corps, m; İng. body movement comfort) teks. Bir giysinin vücut hareketlerini engellemeden rahat hareket etmeyi sağlaması, hafif ve vücut şekline uygun olması. yabani ipek (Alm. Tussahseide, f; Fr. tussor, m; İng. tasar; tussah) teks. Özellikle Antherae paphia, A. mylitta ya da A. pernyi gibi yabani ipekböceklerinden elde edilen kaba, açık kahverengi ipek. yağ iticilik (Alm. Oleophobie, f; Fr. oléofugation, f; İng. oil repellency) deri. teks. Yağın, tekstil ya da deri materyali tarafından emilmemesi, yüzeyde kalması. yağ lekesi 1. (Alm. Abölfleck, m; Fr. tache d'huilage, f; İng. oiling off stain) deri. Yağın düzgün dağılmaması ile bitkisel sepili derilerin yüzeyinde ya da mamul derilerin sırça tarafında oluşan koyu bölge. 2. (Alm. Ölfleck, m; Fr. tache due à l’huile, f; İng. lubricant stain; oil stain) teks. Tekstil üretiminde, makinedeki yağ ile atmosferde bulunan tozların karışarak üretilen materyal yapısına dahil olması sonucunda ürün yüzeyinde meydana gelen çizgi ya da damla şeklindeki lekeler. yağ sökme (Alm. Ölabscheidung, f; Fr. déshuillage, m; İng. oil removal) teks. Özellikle selüloz esaslı kumaşların üzerine bulaşmış olan makine yağı gibi yağ esaslı kirliliklerin özel yıkama maddeleriyle uzaklaştırılarak kumaşın diğer terbiye işlemlerine hazırlandığı ön terbiye işlemi. yağda-su asıltı (Alm. Wasser-in-Öl-Emulsion, f; Fr. émulsion eau-dans-l’huile, f; İng. water-in-oil emulsion) teks. İç fazı su, dış fazı yağdan (hidrokarbon) oluşan sıvı asıltı; eşanlam: yağda su emülsiyonu. yağıltı (Alm. Fettschweiß, m; Fr. suint, m; İng. suint; yolk) teks. Koyunun derisinde bulunan yağ ve ter bezlerinin salgıladığı yün yağı, ter maddeleri ve deri döküntüleri gibi doğal maddelerden oluşan karışım. yağmurlama testi (Alm. Beregnungsversuch, m; Fr. test de pluie, m; İng. rain test) teks. Tekstil yüzeylerinin özel bir test cihazında, belirli koşullar altında yağmurlanarak su geçirmezlik ve ıslanabilirlik özelliklerini ölçmek için uygulanan bir test; eşanlam: Bundesman yağmurlama deneyi. yaka 1. (İng. corner of a sail; edge of a sail) denz. Yelkenlerin kenar ve köşelerine verilen ad. 2. tar. Kaliteli tütün yetiştirilen, azotça fakir, oldukça meyilli araziler. 3. (Alm. Kragen, m; Fr. col, m; İng. collar) teks. Giysilerin boyun kısmındaki farklı açıklıkları ya da boyun kısmını saracak şekilde üst giysiye dikilerek ya da başka yöntemlerle sabitlenmiş olan giysi parçası. yakın renkler uyumu (Alm. analoge Farbeharmonie; Fr. armonie des couleurs analogues, f; İng. analogous color harmony) teks. Renk çemberinde birbirini takip eden renklerle yapılan, doğada birçok örnekleri olan armoni. yakma baskı (teks. devore baskı) (Alm. Ausbrenner, m; Fr. impression par dévorage, f; İng. burn-out printing) teks. Farklı liflerden oluşan kumaşların, bir kimyasalla yakılarak değişik efektlerin elde edildiği bir baskı çeşidi. yakma çizgileri bkz. teks. yalazlama çizgileri. yakma testi (Alm. Verbrennungsprobe, f; Fr. essai de brulure, m; İng. burning test) teks. Tekstil liflerini yakarak yanış şekilleri, kokuları, kalıntıları ve kalıntılarından lif çekilip çekilemediği gözlenerek hangi lif olduklarını anlamak için yapılan deney. yalancı büküm (Alm. Falschdraht, m; Fr. fausse torsion, f; İng. false twisting) teks. Bir lif demetinin iki ucu, aralarında belirli uzaklık bulunan iki çift dönen silindirler tarafından tutulurken, ortada yer alan bir noktadan büküldüğünde, büküm elemanından önce ve sonra, eşit ve ters yönde büküm alması ve büküm elemanından sonra akan lif demetinin bükümünün sıfır olması; ancak lifler arasında tutuculuğun sağlanması. yalancı büküm tekstüre (Alm. Falschdralltexturieren, f; Fr. texturation par fausse torsion, f; İng. false twisting texturing) teks. Termoplastik özellikteki devamlı lif ipliklerine, bir ısıtma bölgesinden geçerken iğcik ya da sürtünmeli yalancı büküm elemanlarıyla yüksek büküm verme ve daha sonra da verilen bükümü açarak hacimli, kıvrımlı ve/veya elastik özellik kazandırma yoluyla yapılan tekstüre işlemi. yalaz kürecikleri (teks. yanma kürecikleri) (Alm. Schmelzkülgelchen, f; İng. melt balls) teks. Tekstil terbiyesinde yalazlama işlemi sırasında sentetik liflerin zarar görerek eriyip daha sonrasında katılaşması ile oluşan ve ısıl olarak zarar görmemiş liflere göre farklı boya alma özelliği göstermesi nedeniyle boyama sonrasında kumaş görünümünü bozan kusur; eşanlam: erime boncukları. yalazlama (Alm. Sengen, n; Fr. flambage, f; gazage, m; İng. gassing; singeing) teks. İplik ya da kumaş formundaki tekstil malzemelerinin üzerindeki havları uzaklaştırmak için yapılan bir ön terbiye işlemi; eşanlam: yakma, gaze. yalazlama çizgileri (teks. yakma çizgileri) (Alm. Abflammensstreifen, m; Fr. strié de flambage, m; İng. singeing streaks) teks. Tekstilde yalazlama işleminin düzgün yapılmaması nedeniyle kumaş üzerinde oluşan, uzunlamasına ya da çapraz çizgiler halinde görülen kusur. yan uzunluk (Alm. Seitenlänge, f; Fr. longeur extérieure, f; İng. outside length) teks. Pantolonda yan dikiş üzerinden alınan ve kemerin alt kenarından ayak tabanına kadar olan ölçü. yanma kürecikleri bkz. teks. yalaz kürecikleri. yapağı (Alm. Schafshur, f; Fr. laine brute, f; laine de tonte, f; İng. fleece; shornwool) teks. Koyunun baş, boyun ve bacakları dışında vücutlarının tamamından kırkım yoluyla elde edilen kirli yün lifleri; eşanlam: yapak. yapağı gömleği (teks. tulup) (Alm. Vlies, n; Vlieswolle, pl; Fr. laine de toison, f; İng. fleece wool) teks. Koyunlardan kırkarak çıkarılan ve dağılmadan bütünlük gösteren lif topluluğu. yapağı randımanı (Alm. Wollertrag, m; Fr. rendement en laine, m; İng. wool yield) teks. Belirli miktardaki kirli yapağının yıkanmasından sonra elde edilen ve genellikle oran olarak ifade edilen temiz yapağının miktarı. yapağı renk kusuru (Alm. Wolle Farbfehler, m; Fr. défauts de couleur de laine, pl; İng. wool color defect) teks. Yapağı renginde gübre, idrar, güneş ışığı, sıcaklık ve nem gibi çevre faktörlerinin etkilerine bağlı olarak ortaya çıkan bozukluklar ile birlikte yapağı lülesi veya gömleği içinde kalıtsal olarak renkli yapağı liflerinin bulunması durumu. yapağı sınıflama (Alm. Sortierung der Wolle, f; Wollsortierung, f; Fr. classement de la laine, f; triage de la laine, m; İng. wool classification; wool sorting) teks. 1. Yapağı lülelerini derecelendirmeden muhtelif cinslerine göre genel olarak ayırma işlemi. 2. Yapağı toplama merkezinde kirli yapağı gömleklerinin çap, uzunluk, renk ve mukavemet gibi kalite özellikleri ve diğer faktörlere göre gruplanması işlemi; eşanlam: yapağı tefriği. yapağı teri (Alm. Wollschweiß, m; Fr. suint, m; İng. suint) teks. Yapağıda bulunan ve büyük miktarlarda potasyum tuzları ve farklı yağ asitleri ile birlikte düşük miktarlarda da sülfat, fosfat ve nitrojenli maddeler içeren koyun teri. yapak yıkama makinesi (teks. leviatan) (Alm. Leviathan, m; Fr. léviathan, m; İng. leviathan) teks. Birkaç tekneden oluşan ve kirli yünün emme tamburları, tırmık, çatal gibi bazı donanımlar yardımıyla kesintisiz olarak yıkandığı yün yıkama makinesi. yapay çim (Alm. Kunstrasen, m; Fr. gazon artificiel, m; gazon synthétique, m; İng. artificial turf; synthetic turf) teks. Çim görünüşünde olan, spor alanlarında bahçelerde çimlerin yerini alması için kullanılan sentetik liflerden üretilmiş halı. yapısal ağdalık (teks. strüktür viskozite) (Alm. Strukturviskosität, f; Fr. viscosité structurelle; İng. structural viscosity) teks. Artan makaslama geriliminin etkisiyle, baskı patının ağdalığının tersinir olarak azalması. yapışkan tela (Alm. Thermofixierbarer Einlage-Stoff, m; Fr. entre-doublure thermofusible, f; İng. thermofusible interlining) teks. Sıcaklık etkisi ile yapışan tela. yapışma testi (Alm. Adhäsionsprüfung, f; Fr. essai d’adhérence, m; İng. adhesion test) teks. Kaplamalı ya da lamine kumaşlarda katları birbirinden ayırmayı sağlayacak kuvveti ölçmek için yapılan test. yaprak lifi (Alm. Blattfiber, f; Fr. fibre de feuille, f; İng. leaf fiber) teks. Bazı tek çenekli bitkilerin yapraklarından elde edilen, çok hücreli olan ve genellikle urgan, halat vb. yapımında kullanılan sisal, abaka gibi lifler. yarasa kol (Alm. Fledermausarm, m; Fr. manche chauve-souris, f; İng. batwing sleeve) teks. Bedenin kola doğru daraltılarak uzatılması ile edilen, kol evi oyuntusu olmayan kol modeli. yaratım (teks. kreasyon) (Alm. Kreation, f; Fr. creation, f; İng. creation) teks. Bir terzinin ya da modaevinin belirlediği her türlü yeni model. yardımcı ölçü (Alm. Hilfsmasse, f; Fr. mensuration secondaire, f; İng. secondary body measure) teks. Vücut üzerinden alınabildiği gibi temel ölçülerden hesaplanarak da bulunabilen vücut bölümlerine ait ölçü. yarı açık ağızlık (Fr. foule mi-ouverte, f; İng. semi-open shed) teks. Dokuma makinesinde, iki atkı atımı arasında, örgü desen birimine göre konum değiştirmeyecek çerçevelerden üstte kalacak olanın önce orta noktaya kadar gelip sonra tekrar yukarı kalktığı, altta kalacak olanın ise konum değiştirmediği ağızlık. yarı devirli armür (teks. çift stroklu armür) (Alm. doppelhub Schaftmaschine, f; Fr. armure à coup double, f; İng. double stroke dobby) teks. Dokuma makinesinin ana milinin iki tam devrinde armür mekanizmasının bir tam devrini tamamladığı armür tipi. yarı kamgarn iplikçiliği bkz. teks. yarı taranmış uzun lif iplikçiliği. yarı parlak yapağı (İng. semi-bright wool) teks. 50’s-44’s Bradford inceliğinde, lif uzunluğu 180-230 mm arasında, parlak yapağılara göre ışığı biraz daha az yansıtan uzun yün tipi yapağılar. yarı pozitif çözgü salma (Fr. déroulement de la chaîne semi-positif, m; İng. semi-positive warp let- off) teks. Çözgü levendinin, dokuma makinesi ana motoru ya da bağımsız bir motor tarafından tahrik edildiği, çözgü besleme hızının pozitif sistemde olduğu gibi sabit olmayıp çözgü gerginliğine göre belirlendiği çözgü salma sistemi. yarı taranmış uzun lif iplikçiliği (teks. yarı kamgarn iplikçiliği) (Alm. halbkammgarne Spinnerei, f; Fr. filature de laine semi-peignée, f; İng. semi worsted spinning) teks. Taranmış uzun lif iplikçiliğinden farklı olarak üretim hattında tarama makinesi bulunmayan uzun lif eğirme yöntemi. yarı temiz ağızlık (İng. semi-clear shed) teks. Çözgü ipliklerinin genel olarak kumaş çizgisinin altında düzenli, üstünde ise düzensiz ağızlık oluşturduğu ağızlık tipi. yarı temiz yün teks. Ter ve yabancı maddelerin soğuk suda yapılan yıkama işlemi ile uzaklaştırıldığı temizlenmiş yün; eşanlam: yarı kirli yün. yarım kırkım yünü (İng. half-grown wool) teks. Merinos gibi yapağı verim yönlü koyun ırklarında 6 aylık uzama devresinden sonra elde edilen yapağı; eşanlam: yarı uzamış yapağı, yarı büyümüş yapağı. yarım tekrar aralığı (teks. soter raport) (İng. half-drop match) teks. Deseni oluşturan motiflerin zikzak devinimlerle yinelendiği, raport karesinin altı akstan oluştuğu düzenleme; eşanlam: yarım raport. yaş buharlama yöntemi (Alm. Nass-Dämpf Verfahren, n; İng. pad-steam technique without predrying; wet-pad- steam technique) teks. Kumaşın boyarmadde banyosuyla emdirildikten sonra ara kurutma yapılmadan çeşitli kimyasal maddelerle emdirilip buharlandığı yöntem. yaş dekatür (Alm. nasse Dekatur; Potting, n; Fr. décatissage humide, m; İng. potting; wet decatizing) teks. Yünlü ve yünlü karışımı kumaşların boyut değişmezliğini sağlamak, tutumlarını ve görünümlerini geliştirmek için dekatür beziyle birlikte ya da tek başına delikli leventlere sarılmış kumaş sargısı içerisinden sıcak su ve sonra soğuk su geçirilerek yapılan sabitleme işlemi. yaş lif çekimi (Alm. Naβspinnverfahren, n; Fr. filage au mouillé, m; İng. wet spinning method) teks. Lif üretiminde çözeltilerden lif çekerken, lif çekim başlıklarından ince ışınlar halinde akan çözeltideki polimer maddenin, özel bileşimli bir lif çöktürme banyosunun içinden geçirilip çözünürlüğünün azaltılması ile katılaşmasının sağlandığı yöntem. yaştan yaşa terbiye yöntemi (Alm. Nass-in-Nass Verfahren; Fr. procédé humide, m; İng. wet-on-wet technique) teks. Bir yaş işlemden sonra, tekstil malzemesine ara kurutma yapmadan ikinci yaş işleme başlanan yöntem. yatık elastan teks. Uzun süre depoda ya da rafta beklemesi nedeniyle dayanımını kaybetmiş, eskimiş elastan lif; eşanlam: bayat likra, yatık likra, yaşlanmış elastan. yatırım diyagramı (Alm. Legungsbild, n; Fr. diagramme de posage, m; İng. lapping diagram; lapping notation) teks. Çözgü örmeciliğinde, ilmek oluşumu sırasında yatırım raylarının hareketleri ile ipliklerin iğneler etrafında izlemiş olduğu yolu gösteren şekil. yatırım hareketi (Alm. Legung, f; Fr. mouvements de la passette, f; İng. lapping movement) teks. Çözgü örmeciliğinde, ipliklerin iğnelere yatırılmasını sağlayarak ilmek oluşumunu meydana getiren, yatırım raylarının iğneler etrafındaki hareketi. yatırım iğnesi (Alm. Lochnadel, f; Fr. passette de tricotage; İng. guide needle) teks. Çözgü örme makinelerinde, yatırım rayı üzerine yan yana vidalanan 1 inç genişliğindeki plakalara makine inceliğine uygun olarak sabitlenmiş olan, alt uçlarında ipliklerin geçeceği delikler bulunan ince metal eleman. yatırım rayı (Alm. Legebarre, f; Fr. barre à passettes, f; İng. guide bar) teks. Çözgü örmeciliğinde, çözgü levendinden gelen iplikleri desene uygun şekilde iğnelere besleyen, makine genişliğince uzanan ve yatırım iğnelerini taşıyan ray. yeşil olgunluk dönemi (Alm. grünes Reifestadium; Fr. stade de maturité verte, f; İng. green ripe stage) teks. Keten bitkisinin yeşil olup çiçeklerinin bir kısmı açarken bir kısmının kapsül bağlamaya başladığı ve bu dönemde hasat edilen saklardan elde edilen liflerin yumuşak tutumlu, ancak düşük mukavemetli olduğu dönem. yeşil-sarı olgunluk dönemi (Alm. grünes gelbes Reifestadium; Fr. stade de maturité jaune verte, f; İng. green- yellow ripe stage) teks. Keten bitkisinde sakların sarardığı, kapsüllerin tamamıyla oluşup çatlamaya başladığı fakat olgunlaşmadığı, ketenin hasat edilmesi halinde yağ veriminin düşük, yumuşak ve sağlam lif veriminin yüksek olduğu dönem. yıkama haslığı (Alm. Waschechtheit, f; Fr. solidité au lavage, f; İng. washing fastness) deri. teks. Boyalı ve baskılı tekstil ya da deri ürünlerindeki renklerin yıkama işlemine karşı gösterdiği dayanım. yıkanmış yün (Alm. gewaschene Wolle; Fr. laine lavée à fond, f; İng. scoured wool; washed wool) teks. Bitkisel kirlilikler dışında yağıltı ve diğer doğal yabancı maddelerin yıkama işlemiyle uzaklaştırıldığı yün. yıldız buharlayıcı (Alm. Sterndämpfer, m; Fr. vaporiseur à étoile, m; İng. star steamer) teks. Kumaşın, katlar birbirine değmeyecek ve kumaş zorlanmayacak şekilde özel yıldız taşıyıcıya takılarak buharlandığı bir buharlayıcı tipi. yırtmaç (Alm. Schlitz, m; Fr. fente, f; İng. slit) teks. Çoğunlukla etek, paça ya da kolda, dikilmemiş olan uzunca açıklık. yoğunlaştırılmış iplik eğirme (teks. kompakt iplik eğirme) (Alm. Kompaktspinnen, f; Fr. procédé de filage compact, m; İng. compact spinning) teks. Bilezikli eğirme makinesinde çekim bölgesinin çıkışında çeşitli metotlarla lif topluluğunun yoğunlaştırılarak iplik oluşturulduğu eğirme yöntemi. yönlenme düzgünlüğü (teks. taktisite) (Alm. Taktizität, f; Fr. tacticité, f; İng. tacticity) teks. Polimerlerin uzamsal (stearik) yerleşimlerindeki düzgünlük. yumak (biyom. flok; biyom. flokül) 1. (Alm. Flocke, f; Fr. flocule, f; İng. floc; floccule; flocculus) biyom. Pıhtılaşma veya yumaklaşma süreçleri sonucunda oluşan kar taneciğine benzer küçük parça. 2. (Alm. Garnrolle, f; Fr. balle de fil retors, f; İng. yarn ball) teks. İplik ya da lif şeridinin yuvarlak biçimde sarılmış hali. yumuşatıcı (Alm. Weichungsmittel, n; Fr. agent adoucissant, m; İng. softening agent) teks. Tekstil ürünlerinde istenilen yumuşaklığı ve tutumu sağlamak amacıyla genellikle terbiye dairelerinde en son aşamada yapılan işlemlerde kullanılan anyonik, katyonik ya da non-iyonik esaslı madde. yumuşatma 1. (Alm. Wärmen, m; Fr. réchauffage, m; İng. warming in) malz. Opaklığını artırmak ya da bir sonraki çalışma kademesi için camın yeniden ısıtılması işlemi. 2. (Alm. Enthärtung, f; Fr. adoucissement, m; İng. softening) teks. Doğal liflerin yapısında bulunan yağ, mum, pektin gibi elyafa yumuşaklık sağlayan doğal maddeler ile kimyasal liflerin üretiminde eklenen maddelerin terbiye işlemleri esnasında uzaklaşması nedeniyle kaybedilen yumuşak tutumu kumaşa yeniden kazandırmak ve hatta başlangıçtaki esneklik ve yumuşaklığı daha da geliştirmek için yapılan işlem. yuvarlak bıçaklı makas (Alm. Elektrohandschneidemaschine, f; Rundmessermaschine, f; İng. round blade cutting machine) teks. Hazır giyim üretiminde 30-50 kumaş katına kadar kaba kesim yapabilen makas. yuvarlak yaka (Alm. runde Kragen, m; Fr. encolure ronde, f; İng. round collar) teks. Yaka oyuntusunda herhangi bir yaka modeli uygulaması yapılmadan yuvarlak bir şekilde hazırlanan yaka modeli; eşanlam: bisiklet yaka, sıfır yaka. yük artış oranı sabit gerdirme cihazı (İng. constant rate of loading tensile testing machine) teks. Çekme testinde test süresince numuneye uygulanan kuvvetin artış oranı birörnek olduğu çekme cihazı; eşanlam: yük artış oranı sabit çekme cihazı, CRL tipi çekme cihazı. yüksek frekans kurutma (Alm. Hochfrequenz-Trocknung, f; Fr. séchage par haute fréquence, m; İng. high- frequency drying) teks. Tekstil materyalinin yüksek frekanslı (10-3000 MHz) alternatif akıma bağlı kondansatör levhaları arasından geçirilerek yapılan bir kurutma. yüksek hacimli iplik (Alm. Hochbaushgarn, n; Fr. fil gonflant; fil volumineux; İng. high bulk yarn) teks. Çektirilmiş, dolayısıyla büzülmüş ve çektirilmemiş sentetik liflerin karışımından yapılan ipliklerin, sonradan bir ısıl işlemden geçirilmeleri sırasında çektirilmemiş liflerin büzülmeleri sonucu elde edilen hacimli, yumuşak iplik; eşanlam: HB iplik. yüksek sıcaklıkta boyama (teks. HT boyama) (Alm. HT-Färben; Hochtemperatur-Färben, n; Fr. teinture à haute température, f; İng. high temperature dyeing) teks. Polyester gibi sentetik liflerden üretilmiş tekstil malzemelerinin basınca dayanıklı boyama makinelerinde, 100 oC’nin üzerindeki sıcaklıklarda, genellikle 110-140 oC ve 1,5-4 atü basınç altında yapılan boyama. yükseltgen ağartma (Alm. oxidative Bleiche, f; Fr. blanchiment oxydatif; İng. oxidative bleaching) teks. Tekstil malzemelerinin hidrojen peroksit, sodyum klorit, potasyum permanganat gibi yükseltgen maddelerle beyazlatılması; eşanlam: oksidatif ağartma. yükseltgen haşıl sökme (Alm. oxidative Entschlichtung; Fr. désencollage oxidatif; İng. oxidative desizing) teks. Persülfatlar, peroksitler gibi yükseltgen maddelerle nişasta makromolekülündeki birincil ve ikincil alkol gruplarının aldehit ve keton gruplarına yükseltgendiği ve glikoz halkalarında ve halkalar arasında kopmaların oluşmasıyla nişasta haşılının kumaştan uzaklaştırılmasını sağlayan bir haşıl sökme çeşidi; eşanlam: oksidatif haşıl sökme. yükseltgenme indirgenme potansiyel yöntemi (Alm. Redoxpotentialmethode, f; Fr. méthode d’oxydoréduction, f; potentiel d’oxydo-réduction, m; İng. oxidation-reduction potential method; redox potential method) teks. Referans bir elektrota karşı elektriksel gerilimin ölçümüne dayanan ve çözeltilerdeki indirgenme ve yükseltgenme işlemlerini sınıflandırmada kullanılan bir elektrokimyasal ölçüm yöntemi. yün (Alm. Wolle, f; Fr. laine, f; İng. wool) 1. deri. Koyunların bir çoğunun postunda bulunan, incelik, uzunluk, yumuşaklık ve kıvrım gibi özellikleri yanında özel yüzey desenleri ile karakterize edilen keratinli lifler. 2. teks. Koyunların üstünü kaplayan yapağı gömleğinin kırkılmış hali. yün tops yıkama makinesi (teks. lizöz) (Fr. lisseuse de ruban de laine peignée, f; İng. wool top backwashing machine) teks. Uzun lif iplikçiliğinde şerit yumağı halindeki liflerin tarama ya da terbiye işlemleri sonrası lif üzerinde kalan yağları, tozları, boya artıklarını gidermek ve liflere parlaklık kazandırmak amacıyla yıkandığı makine. yün yıkama (Alm. Rohwollwaschung, f; Fr. dégraissage de la laine, m; İng. wool scouring) teks. Sıcak su, soda ve sabun ya da deterjan gibi yıkama maddeleri ile yünün üzerindeki yağ, ter vb. yabancı maddeleri uzaklaştırma işlemi. yürütme deseni (İng. diagonal wale) teks. Örme kumaşlarda, bir ya da birden fazla ilmeğin sağa ya da sola doğru ardışık olarak transfer edilmesi ile komşu ilmeklerin yerdeğişimi sonucunda oluşturulan, verev efektine sahip örgü deseni. yüzde 2,5 span uzunluk (Alm. 2,5 % Spanlänge, f; Fr. longueur de portée 2,5 %, f; İng. 2.5 % span length) teks. Fibrograf, HVI gibi cihazlarda lif uzunluğu ölçümünde, tarak tarafından tutulan, paralel hale getirilmiş ve rasgele dağılmış liflerin %2,5’unun tarak dışındaki uzunluğu. yüzde 50 span uzunluk (Alm. 50 % Spanlänge, f; Fr. longueur de portée 50 %, f; İng. 50 % span length) teks. Fibrograf, HVI gibi cihazlarda lif uzunluğu ölçümünde, tarak tarafından tutulan, paralel hale getirilmiş ve rasgele dağılmış liflerin %50'sinin tarak dışındaki uzunluğu. yüzen merdane (Alm. schwimmende Walze, f; Fr. rouleau flottant; İng. swimming roller) teks. Tekstil terbiyesinde, sıkma silindirlerinin bütün eni boyunca her noktada eşit sıkma basıncının sağlandığı özel merdane yapısı; eşanlam: yüzen sıkma silindirleri. yüzey aktif madde (biyom. sürfaktan) (Alm. oberflächenaktiver Stoff, m; Tensid, n; Fr. agent de surface, m; composé tensio-actif, m; surfactif, m; İng. surface-active agent; surfactant; tenside) 1. kim. Bir sıvının gaz-sıvı, sıvı-sıvı ya da sıvı-katı sınır yüzeyindeki gerilimi azaltan madde; eşanlam: yüzeyetkin madde. 2. tar. Özellikle bitki yüzeyine püskürtülen pestisit uygulamalarında yüzey gerilimini fiziksel olarak değiştirerek damlacıkların bitki yüzeyindeki dağılma ve ıslatma özelliklerini teşvik eden anyonik, katyonik ya da iyonik olmayan tipleri bulunan adjuvant. 3. teks. Molekül yapılarında suyu seven ve suyu sevmeyen kısımlar bulunan, deri ve tekstil yardımcı maddelerinde ıslatıcı, yıkama maddesi, asıltı oluşturucu gibi amaçlarla kullanılan bileşikler; eşanlam: tensit. yüzey suyu (Alm. Oberflächengewasser, n; Fr. eau de surface, f; eau superficielle, f; İng. surface water) 1. teks. Tekstil malzemesinin yüzeyine fiziksel çekim kuvvetleriyle bağlı olan, uzaklaştırılması için yoğun mekanik kuvvetlere gereksinim duyulan su. 2. yerb. Atmosferde ve yer altındaki suyun dışında, bataklıklar, göller, denizler, okyanuslar, akarsular, buzullar gibi yeryüzündeki tüm sular. zein lifi (Alm. Zeinfaser, f; Fr. fibre de zéine, f; İng. zein fiber) teks. Nişastanın mısırdan ayrıştırılmasından sonra geriye kalan undan elde edilen, kuru ve yaş mukavemeti düşük, yüne benzer bir tutum veren ve genellikle daha mukavemetli liflerle karıştırılarak kullanılan rejenere protein lifi. zemin örgü (Alm. Bodengewebe, n; Grundgewebe, n; Fr. tissu du fond, m; İng. base fabric; ground fabric) teks. Havlu, havlı, kadife kumaşlarda havları tutmaya yarayan taban örgüsü. zımparalama 1. (Alm. abbuffen, n; Fr. ponçage, m; İng. buffing; buffing off) deri. Derinin sırça tabakasının az ya da çok bir kısmını zımpara ile uzaklaştırma işlemi. 2. (Alm. Schmirgeln, n; Fr. suédage, m; İng. sueding) teks. Tekstil mamullerinin yüzeyini zımparalayarak tüylendirme, süetimsi bir görünüş kazandırma işlemi; eşanlam: süetleme. zincir dikiş (Alm. Kettenstich, m; Fr. point de chaînette, m; İng. chain stitch) deri. teks. Özellikle esnek yüzeylerin dikiminde kullanılan, yüksek esneme özelliğine sahip dikiş türü. zincirli merserizasyon makinesi (Alm. Kettenmercerisiermaschine, f; Fr. machine de mercerisage à chaînes, f; İng. chain mercerizing machine) teks. Kumaşların merserize edilmesi işleminde atkı yönündeki germenin gergefli kurutuculardaki sisteme benzeyen zincire bağlı mandallar ya da iğnelerden oluşan bölümde yapıldığı merserizasyon makinesi. zincirsiz merserizasyon makinesi (Alm. Kettenlose Mercerisiernaschine, f; Fr. machine de mercerisage sans chaînes, f; İng. chainless mercerization machine) teks. Zincirli merserizasyon makinesindeki zincire bağlı mandal ya da iğne sistemini içermeyen atkı-çözgü yönündeki germelerin çok sayıda özel silindirle kontrol edildiği ve günümüzde yaygın olarak kullanılan merserizasyon makinesi. zirai tekstil (Alm. Agrartextil, n; Fr. textile agriculturel; İng. agricultural textile; agrotech) teks. Tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinde ve hasadında, hayvancılıkta, ormancılıkta ve balıkçılıkta örtme, koruma, destekleme, saklama ve paketleme amaçlarıyla kullanılan tekstil malzemeleri ve ürünleri.