Başlangıcından Bugüne Fotoğraflarla Türk Sineması
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Başlangıcından Bugüne Fotoğraflarla Türk Sineması The TrırkishCinema with stills/from its to IDGSA Sinema Televizyon Enstitüsü Yavmı Başlangıcından Bugüne Fotoğraflarla Türk Sineması The Turkish Cinema with stills/from its beginnings up to date Geçmişi tanımak, değerlendirmek; gilizce özgeçmişleriyle filimle geleceği hazırlayacak olan bugü rine ait 252 fotoğraf sergide nün sanatını yaratacak kişilerin yer alıyor. kendi kararlarını vermeleri açı Serginin küçük bir modeli olan sından kaçınılmaz bir zorunluluk katalog, da gene bu çalışmanın ta olarak karşımızda. mamlayıcısı niteliğindedir.Gerek Hergün yeni bir gerçekle karşıla sergide,gerekse katalogda türkçe şan çağdaş insan,değerlendirmele ve İngilizce olarak Türk sinema rinde de hergün yeni bir açı bu tarihi özetlenmiştir.Bundan yeni luyor .Tarihe bakışı,geleceği dü kuşaklara ve ilgi duyanlara bu şünüşü de hergün değişiyor. Top sanatın gelişiminin dününü ve bu lum kendi dinamiğini yitirmediği gününü,kısa ve kolay bir biçimde sürece de ürün verme durumunda o tanıtmak amaçlanmaktadır. lan sanatçı toplumla etkileşimi Yeni kuşaklara,2.İstanbul Sanat ni sağlıklı ve sürekli bir biçim Bayramı'yla başlayacak olan bu de sağlamak,geçmiş ile köprüleri tanıtma programlarında ilginç ve -ister etki,ister tepki biçimin önemli bir olanak sunulmuş ola de olsun-sağlam atmak gereksimi- caktır .Bir yıl içinde yüzden faz ni duyuyor. la Türk filmi gösterilecektir.Si Hiç kuşkusuz geçmiş ile gelecek nema-TV Enstitüsü Yayın Bölümü arasındaki bağlantıyı bugünün sa tarafından hazırlanan Giovanni natçısı kurabilir,kurmalıdır.An Scognamillo'nun "Türk Sinema Ta cak böyle olduğu zaman gelecek rihi" ,Duygu Şekeroğlu'nun " Türk bizim olacaktır. Sineması,Yönetmenler ve Filimle- Türk sinemasını yeni kuşaklara ri" adlı kitanlanula uayın ala tanıtma çalışmaları bu nedenle nında büyük bir boşluk doldurula 2.İstanbul Sanat Bayramı program çaktır.Bu nedenle uzun süre kal ları arasında yer alıyor.Bu ça dırılmayacak olan sergi, Sanat lışmalardan biri de "Başlangıcın Bayramı'ndan sonra da sürdürüle dan Bugüne Fotoğraflarla Türk Si cek olan filim gösterileri ve ya neması Sergisi"dir. ymlarla bugünün sanatçısının ve Sinemamıza ürün vermiş yönetmen yeni kuşakların bu alandaki tüm ler arasından tarih sırasına gö gereksinmelerini karşılayacağı u re kırk yönetmenin türkçe ve in mulmaktadır. Hazırlayan .-Duygu Şekeroğlu, Baskı .-Kalyon Matbaacılık AŞ Fotoğraf .-Serdar Tanyeli, İstanbul,1979 Sergi Düzeni:Ass.Yaşar Cebe Giovanni Scognamillo, Erman c i, Ofset Filim Basımı: Ass. Şener,Hamit Kmaytürk ve Si Cem Odman,Grafik Düzenleme: nema-TV Enstitüsü öğrencile Öğr.Gör.Bülent Erkmen, Ass. rine yardımları için teşek Nilgün Sim kür ederiz. Türk An outline Sinemasına ofthe Genel Turkish Bir Bakış Cinema Giovanni Sccgnamillo ‘inema , daha doğru tarafından tamamlanabildi. su sinematograf Lu Uzkınay o sıralarda, tiyat mie r e, Türk iy e' y e ronun önde gelen kişilerin önce Saray yoluyla den Ahmet Fehim'in yöneti ve daha sonra, Be- minde, Malul Gaziler Cemi yoğlu'nda Sponek Lokanta yeti adına filim çekmekle sındaki gala gösterileriyle görevlendirilmişti. Ahmet 1896-1897 yılında geldi. Fehim, Hüseyin Rahmi Gür 1908 yılında Pathe'nin tem pınar'ın romanından MÜREB- silcisi RomanyalI Sigmund BİYE (1919) ve Yusuf Ziya Weinberg Cinema Pathe adıy Ortaç'm oyunundan BİNNAZ la bir sinema salonu açtı. (1919) adlı filimleri yaptı Bu arada ünlü komedyen Şa- Weinberg Türk Sinema Tarihi di Karagözoğlu da BİCAN açısından önemli bir isim EFENDİ (1921) tipini can dir. Sadece sinemayı Türki landırdığı kısa konulu fi ye'ye tanıtmakla kalmamış limler yönetti. alıcı aygıtı ilk kez kulla nan ve ilk filimleri yöne Bundan bir süre önce, Mü- ten kişi olmuştur. Tüm bu dafaa-i Milliye Cemiyeti de özelliklerine rağmen, Wein- genç gazeteci Sedat Sima- vi'nin yönettiği iki filim berg'in, ilk Türk filmi o- larak kabul edilen filimle yapmıştı: PENÇE (1917) ve bir ilişkisi yoktur. Yaban CASUS (1917) . cı olması nedeniyle AYASTE- Bu ilk filimlerde deney ve FANOS'TÂKİ RUS ABİDESİNİN teknik olanak eksikliği YIKILIŞI'nı çekmesine izin açıkça kendini belli etmek verilmemişti. Filmi ilk tedir. Türk alıcı yönetmeni Fuat Birinci Dünya Savaşı'nın Uzkınay çekmişti. bitiminden sonra Kemal ve 1914 yılında çekilen 105 Şakir Seden Kardeşler(Kemal metrelik bu belgesel filim, Film) 1922 yılında ciddi 1896 yılında Ruslar tara bir filim yapımı işine gi fından yapılmış olan anıtın riştiler. Oldukça iyi başla yıkılması sırasında çekil masına rağmen bu girişim mişti. ancak bir yıl sürdü. Ancak 1915 yılında Enver Paşa bu arada birçok filim yapıl Merkez Ordu Sinema Dairesi' dı: İSTANBUL'DA BİR FACİA-1 ni kurdurdu ve başkanlığa AŞK (1922), BOĞAZİÇİ ESRARI Weinberg getirildi. Yetki (1922), ATEŞTEN GÖMLEK(1923) lileri konulu filim çekil KIZKULESİNDE BİR FACİA(1923). mesine razı eden Weinberg , Tüm bu filimleri genç tiyat Moliere'den serbest bir ro oyuncusu ve Almanya'da uyarlama olan HİMMET AĞA' sinema deneyleri olan Muhsin NIN İZDİVACI .(1916-1918) Ertuğrül yönetmişti. filmini Arşak Benliyan'm Kemal Film'in kapanmasıyla oyuncularıyla çekmeye baş Türk sineması aşağı yukarı ladı. Fakat Birinci Dünya beş yıllık bir durgunluk dö Savaşı'nın başlamasıyla nemine girdi. 1928 yılında oyuncuların bazıları askere birçok sinema salonunun sa alındı ve VJeinberg sınır hibi olan İpekçi Kardeşler, dışı edildi. Filim ancak i- Rusya'da TAMILLA (1925), BEŞ ki yıl sonra Fuat Uzkınay DAKİKA ve SPARTAKUS (1926) gibi filimler yönettikten sansür tüzüğü, Türkiye'de sonra Türkiye'ye dönen Muhsin günümüze kadar filimler ü- . Ertuğrul'un İsrarlarıyla İpek zerinde denetimin temeli Film'i kurdular ve 1940* olmuştur. Gene o yıllarda ların başına kadar İpek İpek Film'i örnek alan yeni Film en çok filim yapan şir bir yapım şirketi kuruldu: ket olarak kaldı. Ha-Ka (Halil Kamil) Film. Var olan stüdyolarına bir 1928-1941 yılları arasında de yenisini ekleyerek ya Muhsin Ertuğrul İpek Film pımcılığa başladılar. Muh için yirmi kadar filim yö sin Ertuğrul'un başka işle netti: ilk sesli Türk filmi meşgul olması, onları yeni İSTANBUL SOKAKLARI (1931), yönetmenler bulmaya zorla konusu milli mücadele sıra dı. İki genç teknik adama, sında geçen ve Ertuğrul'un en iyi filmi olarak kabul Faruk Kenç ve Şadan Kamil'e olanak tanıdılar. Kenç, ti edilen BİR MÎLLET UYANIYOR (1932), MİLYON AVCILARI yatro etkisinde TAŞ PARÇASI (1940) ve bir korku filmi (1934), Victor Fleming'in THE WAY OF ALL FLESH adlı olan YILMAZ ALİ'yi (1940) filminden uyarlanan ve Muh ve Şadari Kamil ONÜÇ KAHRA MAN 'ı (1943) yönetti. Bu sin Ertuğrul'un başrolü oy nadığı ŞEHVET-KURBAN 1(1940) filimlerin hiçbir özellik ve KAHVECİ GÜZELİ (1941) leri yoktu ve zaten amaç da bunlar arasındadır. bu değildi. 1940 yılında Devlet Tiyatro 1940'larda yeni yapımcı şir larının başına getirilen ketler kuruldu fakat üretim Muhsin Ertuğrul son olarak düzenli-değildi : 1940 yılın 1953 yılında ilk renkli Türk da 5, 1941'de 1, 1942'de 4 filmi HALICI KIZ ' ı (1953). ve 1943'te 2 filim yapıldı. yönetti. Sonunda 1948 yılında önemli Muhsin Ertuğrul'un sinema birşey oldu: yerli yapımla konusundaki çabaları iyi ni rın rüsumu % 25'e düşürüldü yetli olabilir ama özellik ve böylece filim yapımı kar leri sinemaya uygun değildi. lı ve "ilginç" bir iş olarak Onun için tiyatro yönetimiy ortaya çıktı. Yeni şirket le sinema yönetimi hemen he ler, yeni yönetmenler, oyun men aynı şeylerdi. Oyuncula cular, teknisyenler çıkmaya rını ve genellikle konula başladı. Yıllar geçtikçe ya rını da sahneden seçen Er pılan filim sayısı artıyor tuğrul'un deneyleri daha çok fakat kalitede bir değişik modası çoktan geçmiş "Film lik olmuyordu ve birçokları D'Art", daha doğrusu "the- için Muhsin Ertuğrul arka atre en conserve" ye yöne sından gidilmesi gereken liyordu. bir "usta" olarak kabul edil di. 1930'ların sonlarına doğru ikinci Dünya Savaşı'nın ari Tüm bunlara rağmen, sinemanın fesinde, devlet rejimleri ciddi ve üzerinde durulması otoriter bir tavra bürünür gerekli bir iş olarak kabule- ken, 1939 yılında Türkiye'de dilmesi bu geçiş döneminde de filimler üzerinde sansür oldu. 1947 yılında 11,1948'de uygulaması başladı.Mussolini 16, 1949'da 19 (ki bunların İtalyasmdan kaynaklanan bu arasında Lütfi Ö. Akad'ın ilk filmi olan VURUN KAHPEYE de den'in NAMUS UĞRUNA (1960), vardır) filim yapıldı. Atıf Yılmaz'ın SUÇLU (1960) ve Ertem Göreç'in OTOBÜS YOL Sayıdaki artış normal olarak, CULARI (1961) gibi aile melo kalitede de bir artışa yol dramlarında da görülür. Bu açar. Bunun sonucu olarak filimlerde öykülerde pek faz 1950'ler ilerde Türk sine masının en iyi ürünlerini la değişiklik olmamakla bir likte toplumsal sınıfların verecek olan kişilerin orta -Türk sineması için oldukça ya çıktığı ilginç ve yapıcı yeni bir konu- sorunlarına bir dönem olmaktadır. daha açık, daha cesur ve Lütfi Ö.Akad'ın, gerçekçi ö- samimi bir bakışla eğilin- geler taşıyan ve Marcel mektedir. Amaç, sinema se Carne'nin LE JOUR S E LEVE yircisinin alışık olduğu adlı filminden esinlenen po dramatik tekdüzeliği aşarak lisiye filmi KANUN NAMINA toplumsal bir, gerçekçiliğe (1952), büyük şehrin karga ulaşmaktır. şasında küçük insanın yaşa Metin Erksan'ın Anadolu köy mını konu alan BEYAZ MENDİL lerinde. Fakir Baykurt'un (1955), yüksek dereceli bir romanından uyarlanan ve tek memurun sürgündeki yaşamı adamın savaşımını anlatan nı anlatan Orhon Arıburnu' YILANLARIN ÖCÜ (1962) ve su nun SÜRGÜN (1951) adlı fil ve kadın üstünde mülküyet mi, Metin Erksan'ın ilk ve kurma sorununu ele alan SU tartışmalara yol açan AŞIK SUZ YAZ (1963) -1964 yılın VEYSEL’İN HAYATI (1952) ve da Berlin'de