Sivas Kongresi Ve 108 Gün

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Sivas Kongresi Ve 108 Gün SİVAS KONGRESİ VE 108 GÜN Ahmet Necip GÜNAYDIN Cumhuriyet Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Öğretim Görevlisi 1919 yılı itibariyle Türk ve İslam dünyasının tamamı esaret altına girmiş, sömürgeci Batılı devletlere teslim olmuşlardı. En küçük bir millî direniş hareketi bile görülmüyordu. Sadece Anadolu’nun kahraman evlatları, Mustafa Kemal Paşa’nın önderliği altında istiklal savaşı yapma cesaretini ve yürekliliğini göstermişlerdi. Bu cesareti, tarihlerinin kendilerine kazandırdığı bağımsızlık ruhundan, büyük devletlere ve medeniyetlere imza atmış olmaktan alıyorlardı. BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONUNDA ANADOLU’DA GİRİŞİLEN İŞGALLER VE SİVAS’TAKİ YANSIMALARI Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılan Osmanlı Devleti, Anadolu’ya çekilmek zorunda kaldı. Yüz binlerce şehit vermiştik. Cephelerden yorgun ve yılgın dönen Mehmetçikler memleketlerinin yolunu tutmuştu. Mondros Ateşkes Antlaşması’nı uyguladıkları gerekçesiyle İngiliz, Fransız ve İtalyan kuvvetleri Anadolu’da işgallere başladı. Antep, Maraş, Urfa ve Adana yöresini işgale girişen Fransızlar, yanlarına Ermeni güçlerini de katmışlardı. İstanbul, 13 Kasım 1919 günü İtilaf Devletleri tarafından işgal edildi. İtalyanlar Antalya, Muğla ve bu yöredeki sahil kasabalarını işgal ettiler. Bu işgaller, yapılan resmî açıklamalar nedeniyle Anadolu halkı tarafından geçici olarak algılandı. Yerel direnişlere karşı tepki gösterildi. Birinci Dünya Savaşı sonucunda yenik devletlerin durumlarını görüşmek üzere toplanan Paris Barış Konferansı’nda, İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi kararlaştırıldı. 14 Mayıs günü İngiliz Amirali Calthorpe, İzmir Valisi ve Komutanı’na şehrin ertesi gün işgal edileceğini bildirdi. 15 Mayıs 1919’da İzmir, Yunanlılar tarafından işgal edildi. İzmir’den tüm ülkeye imdat isteyen aşağıdaki telgraf çekildi: “İzmir ve havalisi Yunan’a ihlâl (uluslararası yasalara aykırı) ediliyor. İşgal başladı. İzmir ve mülhâkatı (çevresi) kâmilen (hep birlikte) ayakta ve heyecanda, İzmir son ve tarihî günlerini yaşıyor. Son imdadımız sizin göstereceğiniz muavenete (desteğe-yardıma) bağlıdır. Mitingler, telgraflarla her yere başvurunuz ve vatan ordusuna iltihâka (katılmaya) hazırlanınız…” 1 İzmir’den gelen bu telgraftan ve ajanslardan acı haberi öğrenen Sivaslı vatanseverler Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti’nde (Doğu İllerinin Millî Haklarını Koruma Derneği) toplanarak 17 Mayıs 1919 günü büyük bir miting düzenlemeyi kararlaştırdılar. Belirlenen tarihte on binlerce kişinin katılmasıyla Sivas’ta coşku ve heyecan dolu bir miting yapıldı. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı ve Sivas Müftüsü Abdurrauf Efendi’nin Başkanı olduğu Miting Tertip Heyeti tarafından İtilaf Devletleri temsilcilerine ve İstanbul Hükümeti’ne gönderilen telgrafta, İzmir’in haksız ve insafsızca işgali protesto edildi. “İşgalin kaldırılması için hükümetin girişimlerini sabırsızlıkla bekliyoruz.” deniliyordu. Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti (VŞMHMC) Sivas Şubesi Başkanı ve Sivas Müftüsü Abdurrauf (Sarısözen) İzmir’in işgalinin devam ettiğini ve yayıldığını öğrenen Sivaslılar, 22 Mayıs 1919 günü ikinci bir miting daha düzenlediler. Kadın erkek binlerce kişinin katıldığı bu miting sonunda İstanbul’da bulunan İtilaf Devletleri temsilcilerine protesto ve Hükümet’e uyarı telgrafları çektiler. Bu telgraflarda, İzmir’de gerçekleşen kanunsuz işgalin kendilerini medeni olarak nitelendiren milletler tarafından hemen kaldırılması istendi. Hükümet’e ise bu konuda gerekli önlemlerin alınması uyarısı yapıldı. Sivas Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti, üçüncü mitingini 4 Haziran 1919’da Sivas Cami-i Kebiri (Ulu Cami) önünde toplanan binlerce ahali ile yaptı. SİVAS KONGRESİ ÖNCESİ GELİŞMELER Millî Kongrenin Sivas’ta Yapılması Amasya Genelgesi ile Kararlaştırıldı Samsun’dan sonra Havza’ya geçen Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları “vatan topraklarının işgalini protesto etmek amacıyla açık hava toplantıları yapılmasını” bir yazı ile her tarafa duyurdu. 1 Haluk Selvi, İzmir’in İşgali ile İlgili Sivas’tan Çekilen Protesto Telgrafları, Sivas Kongresi III.Uluslararası Sempozyumu-2-3 Eylül 2004, Sivas, AAM, s. 64. 12 Haziran günü Amasya’ya gelindi. 21-22 Haziran 1919 tarihinde Amasya Genelgesi yayımlandı. Mustafa Kemal Paşa, Amasya Genelgesi ile “Vatanın bütünlüğü, milletin istiklali (bağımsızlığı) tehlikededir.”, “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” vurgularından sonra, milletin istiklalini kurtarmak için millî bir heyetin kurulması gerektiğini, bu amaçla Anadolu’nun en güvenli yeri olan Sivas’ta millî bir kongrenin toplanacağını, vatanın içinde bulunduğu bu karanlık tablonun çözümünün ise delegelerin alacağı karara bağlı olduğunu duyuruyordu. “Anadolu’nun her yönden en güvenilir yeri” olarak niçin Sivas seçilmişti? Sivas işgallerden uzak, Anadolu’nun iç kesimindeydi. Buraya kadar bir işgalin yapılması mümkün görülmüyordu. Sivas’taki askerî ve sivil bürokrasi, vatansever kimselerden oluşuyordu. Sivas’taki 3. Kolordu’nun varlığı, Sivas’ın giriş ve çıkışlarının kolay denetlenir olması güvenlik açısından önem taşıyordu. Sivas’ın Anadolu’nun ortasında ve yolların kesiştiği bir konumda olması, Müdafaa-i Hukuk teşkilatının etkin varlığı, Sivas’ın tercih edilmesinde etkili oldu. Millî bir kongrenin yapılacağı mekân olarak Sivas’ın tercih edilmesinin ne kadar isabetli olduğu yaşanılan olaylarla anlaşılmıştır. Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye 108 gün boyunca huzur ve güven ortamında Sivas’ta kalmışlar ve Millî Mücadele’yi başarı ile yönetmişlerdir. Mustafa Kemal Paşa’nın 27 Haziran 1919 Günü Sivas’a Gelmesi Erzurum Kongresi’ne katılmak üzere Amasya’dan ayrılan Mustafa Kemal Paşa, 27 Haziran 1919 günü Sivas’a geldi. Sivas halkı tarafından coşkuyla karşılandı. Atatürk şehre girerken izlenimlerini Nutuk’ta şöyle anlatır: “Sivas şehrine girerken, caddenin iki tarafı büyük bir kalabalıkla dolmuş, askerî birlikler tören düzenini almış bulunuyordu. Otomobillerden indik. Yürüyerek askeri ve halkı selamladım... Bu manzara, Sivas’ın saygıdeğer halkının ve Sivas’ta bulunan kahraman subay ve askerlerimizin bana ne kadar bağlı ve sevgi ile dolu olduğunu gösteren canlı bir tanık idi...” Mustafa Kemal Paşa, 27-28 Haziran gecesi, Sivas’ta bulunan ve kendisini tutuklatmak girişiminde bulunmuş olan Elâzığ Valisi Ali Galip ile daha sonra Sivas Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti yöneticileri ile görüşmeler yaptı. 28 Haziran sabahı (Ramazan Bayramı’nın birinci günü) uykusuz geçirilen gecenin ardından, gün ağarırken Erzurum’a doğru yola çıktılar. Yanlarına her zaman olduğu gibi yirmi yumurta, bir okka peynir ve on ekmek almışlardı. Refahiye kırsalında mola verdiler ve yanlarında getirdiklerini yedikten sonra bir yamaçta sabahladılar. Erzurum Kongresi’ne Katılan Sivas Vilayeti Delegeleri Altı Doğu vilayeti [Sivas, Erzurum, Diyarbakır, Mamurat’ül Aziz (Elâzığ- Harput), Bitlis, Van], Trabzon vilayeti ve bağımsız sancakların katılımı ile gerçekleştirilen Erzurum Kongresi’ne yaklaşık 56 delege katılmış, Sivas vilayeti 13 delege ile temsil edilmiştir.2 Sivas vilayeti delegeleri Erzurum Kongresi’nde başarı ile görevlerini yerine getirdi. Sivas vilayetini temsilen Erzurum Kongresi’ne katılan delegeler3: 1. Fazlullah MORAL – Sivas Merkez Sancağı 2. Yusuf Ziya BAŞARA– Sivas Merkez Sancağı 3. Recep DİNÇER – Zara (Koçgiri) Kazası 4. Hayrullah SEYHAN– Divriği Kazası 5. İsmail Hakkı ÇEÇEN – Suşehri Kazası 6. İbrahim Süreyya YİĞİT – Amasya Sancağı 7. Dr. Mahmut Cemil ŞENCAN - Şarkîkarahisar Sancağı 8. Mehmet Rıfat ARKUN – Tokat Sancağı 9. Çadırcızade Ali – Koyulhisar Kazası 10. Mehmet Mustafa ATAY – Mesudiye Kazası 11. Mehmet Şeref – Niksar Kazası 12. Hüseyin Hüsnü ÖZHAN – Alucra Kazası 13. H. M. Sırrî KAYMAZ – Reşadiye Kazası 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 günleri arasında yapılan Erzurum Kongresi, Ermeni ve Rum tehdidine karşı halkın birliğini sağladı. Bölgedeki tüm Müdafaa-i Hukuk Derneklerini Şarki Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti çatısı altında topladı. Mustafa Kemal Paşa, delegeleri Erzurum-Ilıca’dan yolcu ederken Sivas delegeleri ile özel bir görüşme yaptı. Sivas’ta toplanacak olan kongre hazırlıkları ile ilgili isteklerde bulundu. Özellikle Sivas’a gelmiş bulunan delegelerin evlerde misafir edilmesini istedi. Erzurum Kongresi 7 Ağustos’ta bitmesine rağmen Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye üyeleri iki hafta kadar Erzurum’dan ayrılamadılar. Bunun sebebi Sivas ve çevresinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınmakta olması ve parasızlıktı. Para ihtiyacı emekli Binbaşı Süleyman Bey’in 900 lira şahsi parasını vermesiyle çözüldü. İhtiyaçlar karşılandıktan sonra, 29 Ağustos 1919 günü Sivas’a gitmek üzere Erzurum’dan ayrıldılar. 2 Ahmet Necip Günaydın, Erzurum Kongresi’ne Katılan Sivas Vilayeti Delegeleri, CÜ. AİAUM. Yay. No:4, Sivas, 2002, s.13,14. 3 1919’da Sivas Merkez, Amasya, Tokat, Şarkîkarahisar Sivas Vilayeti sancaklarıdır. Suşehri, Koyulhisar, Alucra ve Mesudiye Ş.Karahisar sancağına; Niksar ve Reşadiye Tokat Sancağına; Zara ve Divriği Sivas Merkez Sancağına bağlı kazalardır. Sivaslıların Mustafa Kemal Paşayı Karşılaması (02 Eylül 1919) 2 Eylül 1919 günü Sivas olağanüstü bir güne hazırlanıyordu. Erkenden uyanan Sivas halkı, buruk bir sevinç içindeydi. Bir yandan işgallerin, katliamların, tecavüzlerin verdiği bir ıstırabı, bir yandan da kurtuluş ümidi olarak görülen Millî Mücadele’nin liderini şehirlerinde misafir edecek olmanın sevincini yaşıyorlardı. Sivaslılar çok görkemli bir karşılama hazırlamışlardı. Şehirde ne kadar fayton, yaylı araba varsa bu işe ayrılmıştı. Erzincan yolu istikametine yönelen insanlar arasında yaya gidenler de çok sayıdaydı.
Recommended publications
  • Mustafa ÖZYÜREK Türkiye Cumhuriyeti'nin İlk Maliye Bakanı
    Mavi Atlas, 7(2)/2019: 265-274 Araştırma Makalesi | Research Article Makale Geliş | Received: 19.09.2019 Makale Kabul | Accepted: 04.10.2019 DOI: 10.18795/gumusmaviatlas.622245 Mustafa ÖZYÜREK Dr. Öğr. Üyesi| Assist. Prof. Dr. Iğdır Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Iğdır, TÜRKİYE Igdir University, Faculty of Science and Letters, Department of History, Igdir, TURKEY ORCID: 000-0001-5426-9775 [email protected] Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk Maliye Bakanı Gümüşhane Milletvekili Hasan Fehmi Ataç’ın Mali Alandaki Faaliyetleri Öz 1879’da Gümüşhane’de doğan Hasan Fehmi Bey, başladığı ilk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamlamıştır. Çeşitli görevlerde bulunduktan sonra Osmanlı Mebusan Meclisinde 18 Nisan 1912-5 Ağustos 1912 ile 15 Şubat 1913-21 Aralık 1918 tarihleri arasında iki dönem Gümüşhane mebusluğu yapmıştır. Daha sonra Ankara’ya geçerek Mustafa Kemal Paşa’nın yanında Millî Mücadeleye katılmıştır. Türk siyasi hayatında çok önemli bir yere sahip olan Hasan Fehmi Ataç’ın en önemli hizmeti kuşkusuz Millî Mücadele Dönemi’nde 19 Mayıs 1921-9 Temmuz 1922 tarihleri arasında yaptığı maliye vekilliğidir. Çünkü devletin kısıtlı gelirlerine rağmen Türk ordusunun hemen hemen bütün ihtiyaçlarını karşılamayı başarmıştır. Doğu ve Batı orduları için iki ayrı defterdarlık kurarak subay maaşlarının düzenli olarak ödenmesini sağlamış, ayrıca Büyük Taarruz’un finans kaynaklarını temin ve organize etmiştir. Hasan Fehmi Bey, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılmasından itibaren ilk sekiz dönem boyunca Gümüşhane milletvekilliği yapmıştır. 1 Kasım 1923-2 Ocak 1924 tarihleri arasında cumhuriyet tarihinin ilk maliye vekilliği görevinde bulunmuş, daha sonra 1924-1925 yıllarında ise ziraat vekilliği yapmıştır. Sonraki yıllarda anayasa, bütçe ve maliye komisyonlarında görev almış ve 1961’de vefat etmiştir.
    [Show full text]
  • Birinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Amasya Milletvekilleri
    T.C. NİĞDE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI BİRİNCİ DÖNEM TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NDE AMASYA MİLLETVEKİLLERİ VE SİYASİ FAALİYETLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ HAZIRLAYAN Tolgahan KARAİMAMOĞLU Niğde Haziran, 2016 T.C. NİĞDE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI BİRİNCİ DÖNEM TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NDE AMASYA MİLLETVEKİLLERİ VE SİYASİ FAALİYETLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ HAZIRLAYAN Tolgahan KARAİMAMOĞLU Danışman :Doç. Dr. Nevzat TOPAL Üye : Doç. Dr. Hamdi DOĞAN Üye : Yrd. Doç. Dr. Seyhun ŞAHİN Niğde Haziran, 2016 iii i ii ÖNSÖZ Yüksek lisans tezi olarak hazırlanan, ‘’Birinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Amasya Milletvekilleri ve Siyasi Faaliyetleri’’ isimli bu çalışmamızda, Meclisin Birinci Dönemi’nde (23 Nisan 1920–16 Nisan 1923) Amasya Milletvekilleri ve faaliyetleri konu edilmiştir. Çalışmamız dört bölümden oluşmakta olup birinci bölümde; Mili Mücadele Döneminde, Amasya ve çevresinde meydana gelen olaylar değerlendirilmiştir. İkinci bölümde; TBMM’nin açılışı, Amasya yapılan seçim hazırlıkları, seçimlerin yapılması ve Birinci Meclisin genel durumu değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde; Amasya’dan seçilen beş milletvekili ile Osmanlı Mebuslar Meclisi’nden katılan iki milletvekilinin biyografileri verilmiştir. Dördüncü ve son bölümde ise Amasya milletvekillerinin Meclisteki çalışmaları ve faaliyetleri anlatılmıştır. Mondros Mütarekesi sonrası yapılan işgallere karşı teşkilatlanarak başarılı bir mücadele sergileyen ve tamamen “Milli Hakimiyete” dayalı yeni bir devlet kuran Birinci Meclisin Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli bir yeri vardır. Bu çalışma ile Birinci Mecliste bulunan Amasya Milletvekillerinin kısa biyografileri verilerek yaptıkları faaliyetler incelenmiştir. Çalışma konumuz gereği Meclis Zabıt Cerideleri, Gizli Celse Zabıtları, Milletvekillerinin Kişisel Dosyaları, Nutuk temel başvuru kaynaklarımız olmuştur. Bunun dışında TBMM tarafından yayınlanan Meclis Albümleri vb. çalışmalar ile Milli Mücadele ve TBMM’ne iştirak edenler tarafından yazılan hatıralardan da istifade edilmiştir.
    [Show full text]
  • European Journal of Turkish Studies , Complete List the Sons of Two Fatherlands: Turkey and the North Caucasian Diaspora, 1914-1923 2
    European Journal of Turkish Studies Social Sciences on Contemporary Turkey Complete List | 2011 The Sons of Two Fatherlands: Turkey and the North Caucasian Diaspora, 1914-1923 Ryan Gingeras Édition électronique URL : http://journals.openedition.org/ejts/4424 DOI : 10.4000/ejts.4424 ISSN : 1773-0546 Éditeur EJTS Référence électronique Ryan Gingeras, « The Sons of Two Fatherlands: Turkey and the North Caucasian Diaspora, 1914-1923 », European Journal of Turkish Studies [En ligne], Liste complète, mis en ligne le 30 novembre 2011, consulté le 19 février 2020. URL : http://journals.openedition.org/ejts/4424 ; DOI : 10.4000/ejts. 4424 Ce document a été généré automatiquement le 19 février 2020. © Some rights reserved / Creative Commons license The Sons of Two Fatherlands: Turkey and the North Caucasian Diaspora, 1914-1923 1 The Sons of Two Fatherlands: Turkey and the North Caucasian Diaspora, 1914-1923 Ryan Gingeras “We have citizens and co-nationals in the contemporary Turkish nation who wish to propagate notions about Kurdish-ness, Circassian-ness and even more so Laz- ness or Bosnian-ness inside of the political and social collective. But this false naming, which is a product of the despotism of the past age, for anyone other than a few reactionary tools of the enemy and imbeciles, had no other effect on the nation other than worry and stress. Because the individuals of this nation, like the whole Turkish community, are in possession of a common past, history, morality and law.”1 “No Matter what happens, it is our obligation to immerse those living in our society in the civilization of Turkish society and to have them benefit from the prosperity of civilization.
    [Show full text]
  • SABATAYCILIK SALTANATI VE MEŞHUR DÖNMELER - Milli Çözüm Dergisi
    SABATAYCILIK SALTANATI VE MEŞHUR DÖNMELER - Milli Çözüm Dergisi Yazar Milli Çözüm Dergisi 26 Temmuz 2012 Birçok internet sitesinde yıllardır yayınlandığı ve hiç kimsenin yalanlama ihtiyacı duymadığı,“Sabataist Müslüman görünümlü gizli Yahudi”leri, tekrar gündeme getirmek, asılsız iddia ve iftiralar varsa, ilgililere bunları düzeltme imkanı vermek; ve şahısları deşifre edip hedef göstermek gibi bayağı ve aşağı bir fesatlıktan uzak; ülkemizin, devletimizin ve milletimizin muhatap olduğu bir tehdide dikkat çekmek üzere bu konuya değinmeyi münasip gördük. Bilinen bazı “Selanik Dönmeleri” (“Sabataycılar” veya “Gizli Yahudiler”) Bu listenin dayandığı kaynak: ( http://www.sabetay.50g.com/Liste/liste.html ) internette bulduğum en geniş DÖNME listesiydi. Fakat 28 Şubat’ın (1997) meşhur isimlerini bu listede göremedim: Org. Çevik Bir (28 Şubatın mimarlarından), Güven Erkaya Deniz Komutanı (28 Şubatın mimarlarından), Kemal Gürüz YÖK Başkanı, Prof. Kemal Alemdaroğlu İ.Ü Eski Rektörü, Prof. Nur Sertel gibilerinin de Sebataist olduğu belirtilmekteydi. 28 Şubat sonrasına dikkat edelim. Ordu’dan en çok İRTİCACI subay ve öğrenci atılması 28 Şubat’ın ilk yıllarında gözlendi, Üniversiteler İRTİCACI’lardan temizlendi. Daha evvelden imam hatiplerde, üniversitelerde başörtüsü ile okunabilirken, bu tarihten sonra bu hak engellendi. İmam Hatiplerin pratikte önü kesildi. Yükselen Anadolu sermayesinin önü kesildi. (Cüneyt Ülsever’e göre, 28 Şubatın asıl sebebi bu sermaye meselesiymiş). 28 Şubatın planları Deniz Kuvvetlerinin Gölcük’teki merkezinde yapıldı deniyor. Bu merkez 1999 Gölcük depreminde denize gömüldü. Rasathaneden Prof. Işıkara depremin merkez üssünün “tam deniz kuvvetleri merkezi” olduğunu söylemişti. Yakın geçmişteki bir Genel Kurmay Başkanımızın dönme olduğu vurgulanıyor. 2-3 defa nüfus kütüğünü bir şehirden başka şehre taşıdığı, izini kaybettirmek için yaptığı söyleniyor. “Türkler 1.500.000 ermeni öldürdü” deyip, derhal Nobel’i alan Orhan Pamuk’u da unutmamak gerekiyor.
    [Show full text]
  • Investigation of Historical Characters in Republic of Turkey Revolution History and Kemalism Course Books (1993-2012)
    International Education Studies; Vol. 9, No. 8; 2016 ISSN 1913-9020 E-ISSN 1913-9039 Published by Canadian Center of Science and Education Investigation of Historical Characters in Republic of Turkey Revolution History and Kemalism Course Books (1993-2012) Mustafa Safran1, Cengiz Donmez2, Kubilay Yazici3 & Barış Ciftci4 1 Faculty of Education, Department of History Education, Gazi University, Ankara, Turkey 2 Faculty of Education, Department of Elementary Education, Gazi University, Ankara, Turkey 3 Faculty of Education, Department of Elementary Education, Nigde University, Nigde, Turkey 4 Faculty of Education, Department of Elementary Education, Nevsehir Haci Bektas Veli University, Nevsehir, Turkey Correspondence: Kubilay Yazici, Nigde University, Faculty of Education, 51240, Nigde, Turkey. Tel: 388-225-4315. E-mail: [email protected] Received: January 14, 2016 Accepted: March 9, 2016 Online Published: July 26, 2016 doi:10.5539/ies.v9n8p60 URL: http://dx.doi.org/10.5539/ies.v9n8p60 Abstract T.R. Revolution History and Kemalism courses have a crucial function in our educational system in terms of making people embrace governmental ideology, teaching them recent national history, and constituting citizenship acquisition. In constituting the acquisition of behavioural and cognitive changes in these three target areas, the topics that are covered in T.R. Revolution History and Kemalism course books, and format and presentation of these topics have altered in time, whilst the existence of historical characters have not changed. This study is a qualitative study, and the data were gathered through document analysis. The study presents important data about historical characters that take place in T.R. Revolution History and Kemalism course books published in 1993-2012.
    [Show full text]
  • Yolsuzluk Ve Usulsüzlük Olaylarinin Türk Siyasetine Yansimalari (1923–1950)
    YOLSUZLUK VE USULSÜZLÜK OLAYLARININ TÜRK SİYASETİNE YANSIMALARI (1923–1950) Erkan AFŞAR Doktora Tezi Tarih Anabilim Dalı Prof. Dr. Selami KILIÇ 2013 Her Hakkı Saklıdır T.C. ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI Erkan AFŞAR YOLSUZLUK VE USULSÜZLÜK OLAYLARININ TÜRK SİYASETİNE YANSIMALARI (1923–1950) DOKTORA TEZİ TEZ YÖNETİCİSİ Prof. Dr. Selami KILIÇ ERZURUM–2013 I İÇİNDEKİLER ÖZET ............................................................................................................................... V ABSTRACT .................................................................................................................. VI ÖNSÖZ ......................................................................................................................... VII KISALTMALAR ........................................................................................................... X EKLER LİSTESİ ......................................................................................................... XI GİRİŞ ............................................................................................................................... 1 BİRİNCİ BÖLÜM TEK PARTİLİ DÖNEMDE YAPILAN YOLSUZLUK VE USULSÜZLÜKLER 1.1.BAHRİYE VEKİLİ İHSAN (ERYAVUZ) BEY DAVASI ( 1927–1928) ........ 23 1.1.1. İhsan Eryavuz’un Hayatı ............................................................................ 24 1.1.2. Bahriye Vekâletinin Kurulması .................................................................. 24 1.1.3. İsmet Paşa ile
    [Show full text]
  • 47 Ingiliz Elçisi George Clerk'in 1927 Türkiye Raporu
    47 İNGİLİZ ELÇİSİ GEORGE CLERK’İN 1927 TÜRKİYE RAPORU (1927 YILI TÜRKİYE FİŞLEMELERİ ) Dr. Ufuk ERDEM* ÖZET İstihbarat genel olarak duyma, öğrenme, haber elde etme şeklinde ifade edilmektedir. Bir devletin dış politikası ve ulusal güvenliği için ihtiyaç duyulan, yabancı devletler, bu devletlerin ajanları ve diğer unsurlarına ilişkin bilgilerin toplanması dış politikanın uygulanmasını kolaylaştıran unsurlardır. İngiltere dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de önemli kişiler üzerinde raporlar tutturmuş, dönem dönem dış politikasını bu raporlar doğrultusunda şekillendirmiştir. Bu çalışma Ankara’daki İngiltere Büyükelçisi George R. Clerk’in Türkiye’nin önde gelen kişileri hakkındaki görüşlerini/fişlemelerini içermektedir. Anahtar Kelimeler: İstihbarat, Fişleme, Türkiye, İngiltere, lider kişilik, casusluk. ABSTRACT Intellingence, generally organization and process, beside tehes information and product are emphasized. Intelligence can be described as; the collecting and processing of that information about foreign countries and their agents which is needed by a government for its foreign policy and for national security, the conduct of non-attributable activities abroad to facilitate the implementation of foreign policy, and the protection of both process and product, as well as persons and organizations concerned with these, against unauthorized disclosure. England, as in many parts of the world the important people in Turkey insisted on reports from time to time have shaped its foreign policy in accordance with this report. This study, British Ambassador George R. Clerk’s in Ankara, Turkey's leading personalities opinion/spying on contains. Key Words: Intelligence, spying on, Turkey, England, leading personalities, espionage. * Ardahan Üniversitesi, İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi. 48 Giriş 1926-1933 yılları arasında İngiltere’nin Türkiye büyükelçiliği görevini yürüten George Clerk temsilcilik faaliyetinin yanı sıra 1927 yılında tutmuş olduğu özel bir raporda o dönem Türkiye’nin önde gelen devlet adamlarını fişlemiştir.
    [Show full text]
  • Millî Mücadele'de Kahraman Türk Kadinlari
    62 MİLLÎ MÜCADELE’DE KAHRAMAN TÜRK KADINLARI Araş. Gör. Dr. Döndü Çavdar Selçuk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü - Konya [email protected] “Kim demiş bir kadın küçük şeydir. kuranlara, Türk kadınları, kurtuluş destanımızda hiç de ha- Bir kadın belki en büyük şeydir.” fife alınmayacak büyük işler yapmıştır. Bu kahramanların (İnas Darülfünunu öğrencisi) birçoğunun ise maalesef isimleri bile bilinmemektedir. Biz burada sadece bilinen, sembolleşmiş Türk kadınlarından I. Dünya Savaşı sonunda, Osmanlı Devleti’nin de birkaçını kısaca anmakla yetineceğiz. yenik sayılmasıyla İtilaf Devletleri ile 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi imzalanmıştır. Bu antlaşmanın 7. “Türk Kızı da Millî maddesine göre, İtilaf Devletleri güvenlikleri için tehli- Mücahedeye keli gördükleri stratejik yerleri işgal edebileceklerdi. İti- Atılmalıdır” laf Devletleri bu maddeye dayanarak daha önce arala- 7 Nisan 1919 ta- rında yapılan gizli antlaşmalara göre hiçbir haklı sebep rihinde (Mustafa olmadan Osmanlı Devleti’nin topraklarını, işgal etmeye Kemal Samsun’a çık- başlamışlardı. madan yaklaşık bir ay önce) Memleket ga- Önce 15 Mayıs 1919’da Yunanistan İzmir’i, Fransa; zetesinde “Türk Kızı Maraş, Urfa, Antep, Adana, Mersin, Dörtyol’u, İtalya da da Millî Mücahedeye Antalya, Kuşadası, Fethiye, Bodrum, Marmaris, Konya’yı Atılmalıdır” başlı- işgal etmiş, türlü bahanelerle, bazen bahane de gös- ğıyla; baş sayfada, termeksizin bu faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. İstanbul isimsiz, muhteşem Hükümetinin acziyetine rağmen, böyle bir tablo karşı- bir makale yayımlan- sında, Türk milleti topyekûn bir mücadeleye girişmiş; mıştır. Makale, bizim adına da Millî Mücadele/ İstiklal Harbi/ Kurtuluş Savaşı Jandarklarımızın1 (ka- denilmiştir. dın kahraman) da millî hamlelerde bayrağını Böylesine çok zorlu şartlar altında bile Türk kadınla- açıp zırhını kuşanması rı erkeklerden geri kalmamış; ruhlarının derinliklerinden gerektiği, gençlerin va- gelen vatan, millet, hürriyet aşkıyla düşmanla müca- tan sevgisi ve vatana dele etmişlerdir.
    [Show full text]
  • Birinci Genel Savaştan Sonra Yapılan Barış Antlaşmalarımız Iı
    BIRINCI GENEL SAVA~TAN SONRA YAPILAN BARI~~ ANTLA~MALARIMIZ ~~~ HIKMET BAYUR I. SEVRES ANTLA~MASINA DO~RU Sevr Antla~mas~'na götüren olaylar zincirinin en belirli halkalar~~ ~unlard~r: a) 1914-191 8 genel sava~~~ s~ras~ nda Rusya, Fransa, Ingiltere ve Italya aras~nda, yap~lm~~~ olan gizli payla~ma antla~malan; b) Yine bu sava~~ s~ras~ nda an~lan devletlerin yöneticilerince yap~lm~~~ olan aç~klamalar; c) 1918 b~rak~~mas~ ndan sonra bu kimselerin dü~ünce- lerini gösteren ve tutacaklar' yolu belirten belgeler; d) Yunan gücüne olan güven; e) Aç~ k Osmanl~~ bar~~~ önergeleri; f ) Gizli Osmanl~~ bar~~~ önergeleri. a) Gizli Payla~ma Antla~malan : Bunlar türlü eserlerde yay~nlanm~~~ oldu~undan tekrarlam~ya- ca~"-~z 1. Bilindi~i gibi Bol~evikler Rusya'da iktidara geldikten az sonra gizli antla~malan 23 ve 24 Kas~m I 91 rde yay~ nlam~~~ ve red ettiklerini aç~ klam~~lard~. Ancak çok geçmeden 13 Ocak 1918'de Lenin ve Stalin imzasiyle yay~ nlanan "13 say~l~~ dekre", yani irade ile Kafkas Erme- nistaniyle, Osmanl~~ Ermenistan'~~ dedikleri Do~u Anadolu illerimizde, yerinden oynat~lm~~~ halk yerlerine döndükten sonra, bir referandum yap~lmas~ n~ n ve daha sonuncunun ne olaca~~~ bilinmeden bir Er- meni hükümetiyle milis'i kurulmas~n~n kendilerince gerekti~i aç~k- lannu~t~. Bir Ermeni milisine dayanacak bir Ermeni Hükümetinin yönetimi alt~nda yap~lacak referandumun hiç bir ciddiyeti olmayaca~~~ besbelli idi ve o s~ ralarda Ermeniler, Rus ordusu eridikçe Do~u Anadolu'da Müslüman av~ na ç~ km~~~ bulunuyorlard~. 1 Bk. bu arada Türk Devleti'nin D~~~ Siyasas~~ adl~~ eserimize (1938, S.
    [Show full text]
  • TURKEY's LIBERAL ISLAM and HOW IT CAME to BE Mustafa Akyol*
    TURKEY’S LIBERAL ISLAM AND HOW IT CAME TO BE For many decades, Arabs and other Muslim nations saw Turkey as a lost cause, a country which abandoned its own faith and civilization. That why, despite the cus- tomary rhetoric, Turkey never served as an example of the compatibility of Islam and modernity. It represented instead the abandonment and even suppression of the former for the sake of the latter. But that a bad message for the Islamic world: When a devout believer is forced to choose between religion and modernity, he will opt and even ght for the former. Mustafa Akyol* * Mustafa Akyol is the deputy editor of Turkish Daily News. This piece is an updated version of his article “Turkey’s Veiled Democracy”, published in The American Interest, November-December 2007 issue. 77 hese days the political scene in Turkey is quite startling: Some of the traditionally pro-Western and modernist circles in the country have turned bitterly anti-European and anti-American. Most notably the T “Kemalists” –the dedicated followers of Mustafa Kemal Atatürk, the country’s modernist founder– seem to have abandoned his ambitious ideal to make Turkey a part of Western civilization. Perceiving the latter as an imperia- list conspiracy, they argue that Turkey should close its borders to international institutions, markets, and values. On the other hand, among the more Islamic parts of Turkish society, which traditionally have been antagonistic toward or at least suspicious of the West, there has been a converse U-turn. Some of the Islamic circles, most notably those who support the incumbent AK Party (AKP) –which has its roots in an Islamist tradition but is now “conservative”– are the most enthusiastic propo- nents of Turkey’s EU bid.
    [Show full text]
  • Political Islamism in Turkey and Its Effects on Turkish Politics Between 1923 and 2018
    NEAR EAST UNIVERSITY GRADUATE SCHOOL OF SOCIAL SCIENCES INTERNATIONAL RELATIONS PROGRAM POLITICAL ISLAMISM IN TURKEY AND ITS EFFECTS ON TURKISH POLITICS BETWEEN 1923 AND 2018 CİHAN ACAR MASTER’S THESIS LEFKOŞA 2019 POLITICAL ISLAMISM IN TURKEY AND ITS EFFECTS ON TURKISH POLITICS BETWEEN 1923 AND 2018 CİHAN ACAR NEAR EAST UNIVERSITY GRADUATE SCHOOL OF SOCIAL SCIENCES POLITICAL SCIENCE AND INTERNATIONAL RELATIONS PROGRAM MASTER’S THESIS THESIS SUPERVISOR ASSOC. PROF. DR. ŞEVKİ KIRALP LEFKOŞA 2019 BİLDİRİM Hazırladığım tezin, tamamen kendi çalışmam olduğunu ve her alıntıya kaynak gösterdiğimi taahhüt ederim. Tezimin kağıt ve elektronik kopyalarının Yakın Doğu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü arşivlerinde aşağıda belirttiğim koşullarda saklanmasına izin verdiğimi onaylarım. Tezimin tamamı heryerden erişime açılabilir. Tezim sadece Yakın Doğu Üniversitesinde erişime açılabilir. Tezimin iki (2) yıl süre ile erişime açılmasını istemiyorum. Bu sürenin sonunda uzatma için başvuruda bulunmadığım taktirde tezimin tamamı erişime açılabilir. Tarih İmza Ad Soyad iii ACKNOWLEDGEMENTS I would like to express my gratitude to my esteemed Associate Professor Şevki Kıralp, who has provided his help during the preparation process of my thesis and in the determination of the subject. I would like to thank my parents who have always been with me during my education life and who have not supported them. My regards to the Near East University for granting me this amazing opportunity. I appreciate and acknowledge all the contributions and support advanced to me by the Graduate School of Social Sciences at Near East University. I would like to thank my family for the financial sacrifices he had to make to see me through this study period.
    [Show full text]
  • The Poetry of Nazim Hikmet
    THE BELOVED UNVEILED: CONTINUITY AND CHANGE IN MODERN TURKISH LOVE POETRY (1923-1980) LAURENT JEAN NICOLAS MIGNON SCHOOL OF ORIENTAL AND AFRICAN STUDIES UNIVERSITY OF LONDON THESIS SUBMITTED FOR THE DEGREE OF PHD ProQuest Number: 10731706 All rights reserved INFORMATION TO ALL USERS The quality of this reproduction is dependent upon the quality of the copy submitted. In the unlikely event that the author did not send a com plete manuscript and there are missing pages, these will be noted. Also, if material had to be removed, a note will indicate the deletion. uest ProQuest 10731706 Published by ProQuest LLC(2017). Copyright of the Dissertation is held by the Author. All rights reserved. This work is protected against unauthorized copying under Title 17, United States C ode Microform Edition © ProQuest LLC. ProQuest LLC. 789 East Eisenhower Parkway P.O. Box 1346 Ann Arbor, Ml 48106- 1346 2 Abstract The thesis explores the ideological aspect of modern Turkish love poetry by focusing on the works of major poets and movements between 1923 and 1980. The approach to the theme of love was metaphorical and mystical in classical Ottoman poetry. During the period of modernisation (1839-1923), poets either rejected the theme of love altogether or abandoned Islamic aesthetics and adopted a Parnassian approach arguing that love was the expression of desire for physical beauty. A great variety of discourses on love developed during the republican period. Yahya Kemal sets the theme of love in Ottoman Istanbul and mourns the end of the relationship with the beloved who incarnates his conservative vision of national identity.
    [Show full text]