YAKIN DÖNEM TÜRKİYE ARAŞTIRMALARI

RECENT PERIOD TURKISH STUDIES ISSN 1304-9720

CİLT/VOLUME:14 YIL/YEAR: 2015/1-2 SAYI/ISSUE: 27-28

100. YILINDA BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, ÇANAKKALE CEPHESİ VE KÜRESEL SONUÇLARI ULUSLARARASI SEMPOZYUMU BİLDİRİLER ÖZEL SAYISI

Yılda İk Kez Yayımlanan Ulusal Hakeml Derg Natonal Peer Revewed Journal Publshed Two Tmes Yearly

Baskı Tarh: Hazran 2016 Yakın dönem Türkiye araştırmaları = Recent period Turkish studies.-- İstanbul : İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, 2002- c.: resim, tablo; 24 cm. Yılda iki sayı. ISSN 1304-9720 Elektronik ortamda da yayınlanmaktadır: http://www.journals.istanbul.edu.tr/iuydta/index 1. TARİH – TÜRKİYE – SÜRELİ YAYINLAR. 2. ATATÜRK İLKELERİ VE DEVRİMLERİ. 3. ATATÜRKÇÜLÜK. 4. TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİ.

Baskı: İlbey Matbaa www.ilbeymatbaa.com.tr Sertifika No: 17845

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından bastırılmıştır. YAKIN DÖNEM TÜRKİYE ARAŞTIRMALARI

RECENT PERIOD TURKISH STUDIES

CİLT/VOLUME: 14 YIL/YEAR: 2015/1-2 SAYI/ISSUE: 27-28

Sahb / Owner: İstanbul Ünverstes Atatürk İlkeler ve İnkılap Tarh Ensttüsü adına Prof. Dr. Cezm ERASLAN

Yayın Kurulu / Edtoral Board: Prof. Dr. Cezm ERASLAN (Başkan, Edtör) Prof. Dr. Mustafa BUDAK Doç. Dr. Önder KOCATÜRK (İnglzce Dl Edtörü) Yrd. Doç. Dr. Nlüfer ERDEM

Brm Yayın Komtes / Publshng Unt Commttee: Prof. Dr. Cezm ERASLAN (Başkan) Prof. Dr. Mustafa BUDAK Yrd. Doç. Dr. Nlüfer ERDEM

Posta Adres / Post Address: İstanbul Ünverstes Atatürk İlkeler ve İnkılâp Tarh Ensttüsü, Süleymanye Cad. Takvmhane Sok. No: 19 Kat: 4 Beyazıt / İSTANBUL

Telefon / Telephone: 0212 440 00 00 Dahl / Internal: 10598/10056

Faks / Fax: 0212 440 03 45 e-posta / e-mal: ata.enst@stanbul.edu.tr yakndonemturkye@hotmal.com BU SAYININ HAKEMLERİ /REFEREES FOR THIS ISSUE

Prof. Dr. Mustafa BUDAK İstanbul Ünverstes, Atatürk İlkeler ve İnkılâp Tarh Ensttüsü

Prof. Dr. Cezm ERASLAN İstanbul Ünverstes, Atatürk İlkeler ve İnkılâp Tarh Ensttüsü

Doç. Dr. Önder KOCATÜRK İstanbul Ünverstes, Atatürk İlkeler ve İnkılâp Tarh Ensttüsü

Yrd. Doç. Dr. Nlüfer ERDEM İstanbul Ünverstes, Atatürk İlkeler ve İnkılâp Tarh Ensttüsü İÇİNDEKİLER/CONTENTS

 Edtörden Mektup Editor’s Message Prof. Dr. Cezmi ERASLAN ...... ix-xii

Bildiriler/Papers  İstanbul’un Savunmasında Çanakkale’nn Stratejk Yer Strategic Location of Dardanelles for the Defense of Istanbul Cezmi ERASLAN ...... 1-12

 Kurmay Subay Metaksas’ın Çanakkale Harekâtı ve Olası Türk-Yunan Savaşı le İlgl İncelemeler Studies of Staff Off icer Metaxas about the Gallipoli Campaign and a Possible Turco-Greek War Nilüfer ERDEM ...... 13-21

 Gelbolu Harekâtı ve Bulgarların Savaşa Grş The Gallipoli Operation and ’ Entry into the War Dimitar MİNCHEV ...... 23-26

 Brnc Dünya Savaşı ve Bulgarstan’ın Uğradığı İknc Ulusal Buhran The First World War and ’s Second National Depression Cengiz HAKOV ...... 27-32

 Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan Syasî Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları Political Polarization and Internal Confl ict in Greece during the First World War: November Events Esra ÖZSÜER ...... 33-67

 Rus Arşv Belgelernde Ermen Tehcrnn Gerekçeler Reasons for the Armenian Deportation in Russian Archival Documents Mehmet PERİNÇEK ...... 69-93  Brnc Dünya Savaşı’nın Kırım Tatarları Tarafından Kurtuluş Vesles Olarak Görülmes ve Faalyetler The First World War Seen by Crimean Tatars as an Opportunity for Salvation and their Activities Kemal GURULKAN ...... 95-117

 Küresel Savaşın Uluslara Yansımaları Refl ections of the Global War on Nations Cüneyt AKALIN ...... 119-139

 Çanakkale Savaşı’nda İtlaf Devletler’nn Svl Hedefl ere Yönelk Saldırıları The Allied Powers’ Attacks against Civilian Targets during the Gallipoli Campaign Necdet HAYTA- Togay S. BİRBUDAK ...... 141-151

 Osmanlı Arşv Belgelerne Göre Çanakkale Savaşı’nda İngltere’nn Hukuka Aykırı Savaşma Örnekler ve Buna Karşı Osmanlı İmparatorluğu’nun Tepks The Unlawful Samples of Warfare by Britain during the Gallipoli War and the Ottoman Reaction against it according to the Ottoman Archival Documents Tülay ALİM BARAN...... 153-170

 Çanakkale Savaşlarının Ulusal ve Uluslararası Sonuçları Üzerne Br Değerlendrme An Evaluation on the National and International Consequences of the Gallipoli Campaign Ömer TURAN ...... 171-183

 Çanakkale’y Anmak: Yıldönümlernde 18 Mart Zafer Kutlamaları (1950-1960) Commemorating Çanakkale: Victory Celebrations of 18 March in the Anniversaries (1950-1960) Mesut ÇAPA ...... 185-209  Büyük Harpte Makedonya Cephes’nde Osmanlı Ordusu Ottoman Army in the Macedonian Front during the Great War Zekeriya TÜRKMEN ...... 211-232

 Çanakkale Savaşlarından Makedonya Cephes’ne; Balkanlarda Poltk Denklem (1914 – 1918) From the Gallipoli Campaign to the Macedonian Front; Political Equation in the Balkans (1914-1918) Barış METİN ...... 233-249

 Ura Dezsö, Makedonya’da Macar Savaş Muhabr Urai Dezsö, Hungarian War Correspondent in Lajos NEGYESİ ...... 251-277

 Çanakkale Muharebelernn Askerî Harekât Yönünden Değerlendrlmes ve Sonuçları The Evaluation of Gallipoli Campaign in terms of Military Operations and its Results Levent ÜNAL ...... 279-303

 Çanakkale Zafer: Çanakkale’de Savaşan Türk Komutanlar ve Muharebe Etknlkler Çanakkale Victory: Turkish Commanders Fighting in the Dardanelles Campaign and their Combat Activities F. Rezzan ÜNALP ...... 305-329

 Çanakkale Denz ve Kara Muharebelerne Katılmış Olan Yarbay Selahaddn Adl Bey’n Mektupları Üzernden Çanakkale Savaşı’nı Değerlendrmek Evaluating the Battle of Gallipoli via the Letters of Lieutenant Colonel Selahaddin Adil Bey who had Participated in the Naval and Land Campaigns Muzaff er ALBAYRAK ...... 331-347  Çanakkale’de Polonya Asıllı Askerler (1915-1918) Soldiers of Polish Origin in the Dardanelles (1915-1918) Piotr NYKİEL ...... 349-354

 Yakın Dönem Türkye Araştırmaları Dergsnn Amacı ve Yayın İlkeler...... 355-363 x EDİTÖRDEN MEKTUP

Değerl okurlar, “Yakın Dönem Türkye Araştırmaları” Dergm- zn 27-28. sayılarında, Ensttümüzün düzenlemş olduğu 100. Yılın- da Brnc Dünya Savaşı, Çanakkale Cephes ve Küresel Sonuç- ları Uluslararası Sempozyumu’na sunulan bldrler le karşınıza çıkıyoruz. Sempozyuma sunulan bldrler, Dergmzn esaslarına uygun hale getrlp makale formatına dönüştürüldükten sonra ge- rekl ncelemelerden geçrlmştr. Dergye konulan yazılarda ağır- lıklı olarak Çanakkale Cephes le Makedonya Cephes’nn gelşme- ler ncelenmştr. Burada kısacık da olsa sempozyum hakkında blg vermek ste- rm. Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge İvanov’un hmayesnde Üsküp ve Manastır şehrlernde gerçekleştrlen sempozyuma Tür- kye, Makedonya, Bulgarstan, Macarstan ve Polonya’dan blm n- sanları katkı sunmuşlardır. Blndğ üzere 2014-2018 yılları sürecnde ülkemz, bölgemz ve dünya tarhne yön veren çok öneml br gelşme olarak Brnc Dünya Savaşı’nın yüzüncü yılını drak etmekteyz. Bu büyük olayın yüzüncü yılı çeştl lmî etknlkler le değerlendrlmekte ve anlam- landırılmaktadır. Türkye ve Makedonya Devlet Arşvlernn şbr- lğnde Türk Tarh Kurumu’nun desteğ le düzenlenmes planlanan toplantı, ancak Atatürk İlkeler ve İnkılâp Tarh Ensttüsü’nün lmî yönetmnde ve Yunus Emre Ensttüsü’nün maddî-manevî destekle- ryle gerçekleştrleblmştr. Türk katılımcıların Türkye’den Make- donya’nın başkent Üsküp’e gdş macerası katılan her yaştan akade- msyenlern hayatında daha önce yaşamadığı, muhtemelen bundan sonra da yaşayamayacağı akslkler le dolu br şeklde cereyan ett. Katılımcıların İstanbul kısmı dördüncü bnş kartı le Prştne’ye uçabldler. Oradan otobüsle Üsküp’e ntkal edlerek sempozyum gerçekleştrld ve başarıyla sonuçlandırıldı. Şmd szlere yazılarımızın çerkler hakkında kısa puçları ve- reym: “İstanbul’un Savunmasında Çanakkale’nn Stratejk Yer” başlıklı yazısında Çanakkale savunmasının tarhî altyapısında II. Abdülhamd’n katkısına değnen Prof. Dr. Cezm Eraslan, Çanak- kale Cephes’nde yaşananların devletn başkent çn önemnn altını çzd. Alman İmparatorluğu’nun Balkan stratejs, Osmanlı Devlet x üzerndek paylaşma planları ve Makedonya Meseles bldrde de- ğnlen konular arasındaydı. Yrd. Doç. Dr. Nlüfer Erdem, “Kurmay Subay Metaksas’ın Çanakkale Harekâtı ve Olası Türk-Yunan Savaşı İle İlgl İncelemeler” başlığı altında Yunan Ordusu’nun son derece öneml br subayının gerek savaş, gerekse Türkye le lşkler ko- nusundak ler görüşlülüğüne Yunan kaynakları ışığında şaret ett. Prof. Dr. Dmtar Mnchev “Gelbolu Harekâtı ve Bulgarların Savaşa Grş” konusunda askerî tarh arşvlernden derledğ blg- ler bzmle paylaştı. Bulgarların savaşa grme kararında Gelbolu harekâtında gösterlen üstün drenç ve başarı etkl olmuştu. Yne Bulgarstan’dan Prof. Dr. Cengz Hakov “Brnc Dünya Savaşı ve Bulgarstan’ın Uğradığı İknc Ulusal Buhran” başlıklı yazısında, sa- vaşın Bulgarstan’ın ulusal tarhndek yer ve etklern nceled. Dr. Esra Özsüer “Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşa- nan Syasî Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları” sml Yunan kaynaklarına dayalı çalışmasında, savaş sırasında Yunanstan’dak syasî algıları ve çatışmaları ele aldı. Dr. Mehmet Pernçek, “Rus Arşv Belgelernde Ermen Tehcr- nn Gerekçeler” başlıklı yazısında 1915 yılının en öneml olayları arasında yer alarak Türk ve Dünya kamuoyunu günümüzde de meş- gul eden Geçc Sevk ve İskân Kanunu’nun gerekçelern Rus arşv belgeler ışığında ncelemştr. Kemal Gurulkan se “Brnc Dünya Savaşı’nın Kırım Tatarları Tarafından Kurtuluş Vesles Olarak Gö- rülmes ve Faalyetler” başlıklı çalışmasında savaşın Kırım Tatarları çn fade ettğ kurtuluş manasını ve bu fkr hayata geçreblmek adına yapılan grşmler arşv belgeler zemnnde değerlendrd. Doç. Dr. E. Cüneyt Akalın da “Küresel Savaşın Uluslara Yansımala- rı” başlıklı yazısında küresel savaşın yerel etklern ele almaya ça- lıştı. Lteratürde genel olarak kronolojk savaş gelşmeler öne çıka- rılmakta, nsanlara yansıması knc planda tutulmaktadır. Bu yazıda savaşın toplumlara yansıyan etkler değerlendrld. Prof. Dr. Necdet Hayta ve Yrd. Doç. Dr. Togay S. Brbudak, “Ça- nakkale Savaşı’nda İtlaf Devletler’nn Svl Hedefl ere Yönelk Sal- dırıları”nı konu edndler. Savaş boyunca hem nsan, hem de savaş hukuku öneml br surette hlale maruz kalmıştır. Dönemn büyük sömürgec güçler br yandan ger kalmış dünyaya medenyet gö- türmey amaç edndğn lan ederken dğer taraftan hem yerleşm x yerlerndek svl halkı hedef almakta, hem de hasta nakl ve tedav noktalarını vurarak nsanlık ve savaş suçlarını brlkte şlemektey- dler. Bu tavır tlaf tarafının savaşı kazanmak çn hçbr nsanî ve ahlâkî sınır tanımadığını göstermektedr. Prof. Dr. Tülay Alm Baran se “Osmanlı Arşv Belgelerne Göre Çanakkale Savaşı’nda İnglte- re’nn Hukuka Aykırı Savaşma Örnekler ve Buna Karşı Osmanlı İm- paratorluğu’nun Tepks” başlıklı çalışmasında söz konusu hlaller İngltere örneğnde ele aldı ve Osmanlı Devlet’nn bu hukuksuzluğa karşı gösterdğ tepky arşv belgeler ışığında değerlendrd. Prof. Dr. Ömer Turan “Çanakkale Savaşlarının Ulusal ve Ulus- lararası Sonuçları Üzerne Br Değerlendrme”snde Çanakkale Cephes’nn br yandan dönemn başkentn kurtararak savaşın uza- masına yol açtığını, dğer yandan se Cumhuryet kuran kadrola- rın adeta staj yer olduğunu tespt edyor. Dğer taraftan Çanakkale Cephes’ndek başarının uluslararası gelşmeler temelnden etkle- dğn ve savaşın k yıl daha uzamasıyla nsan, para ve enerj kaybı- nın katlanmasına yol açtığını belrtyor. Bu sonucun hesabı Sevr le Türkye’den sorulmak stenmştr. Ancak Mllî Mücadele le verlen cevap Lozan’ı ve bugünkü Türkye’y mümkün kılmıştır. Prof. Dr. Mesut Çapa “Çanakkale’y Anmak: Yıldönümlernde 18 Mart Zafer Kutlamaları (1950-1960)” konulu yazısında çok partl hayatın lk aşamalarında Çanakkale denz savaşlarının nasıl kutlandığını basın organları gözüyle aktarmakta. Şehtler abdesnn yapılış sürec de yazıda ele alınan hususlar arasındadır. Öğ. Kd. Alb. Dr. Zekerya Türkmen “Büyük Harpte Makedonya Cephes’nde Osmanlı Ordusu” başlıklı yazısında, Osmanlı Ordu- su’nun Makedonya Cephes’nde savaşan brlklern ve savaşın g- dşatına etklern askerî arşvlere dayanarak açıkladı. Doç. Dr. Barış Metn se “Çanakkale Savaşlarından Makedonya Cephes’ne; Bal- kanlarda Poltk Denklem (1914-1918)” başlıklı çalışmasında savaş dönem Balkan coğrafyasının syasî aktörler arasındak değşm ve dönüşümler analz ett. Macarstan’dan Dr. Lajos Negyes “Ura Dezsö, Makedonya’da Macar Savaş Muhabr” konulu yazısını son derece zengn görsel malzeme le süsleyerek Makedonya Cephes’nden görüntüler bzm- le paylaştı. Kur. Alb. Dr. Levent Ünal “Çanakkale Muharebelernn Askerî Harekât Yönünden Değerlendrlmes ve Sonuçları” adlı ya- x zısında Çanakkale’dek askerî harekâtı hemen her sevyeden nsanın kolaylıkla anlayacağı ve unutmayacağı br sadelk ve pratklkte zah etmştr. Hv. Öğ. Alb. Dr. F. Rezzan Ünalp se “Çanakkale Zafer: Çanakkale’de Savaşan Türk Komutanlar ve Muharebe Etknlkler” konusu etrafında Türk subayları hakkında lgnç blgler ve netceye etkler konusunu şled. Muzaff er Albayrak “Çanakkale Denz ve Kara Muharebelerne Katılmış Olan Yarbay Selahaddn Adl Bey’n Mektupları Üzernden Çanakkale Savaşı’nı Değerlendrmek” adlı yazısında müstahkem mevk kurmay başkanının yazışmalarında hem savaşın gelşmelern hem de sorumlu br askern nsanî yönünü zlememze mkân verd. Polonya’dan Yrd. Doç. Dr. Potr Nykel “Çanakkale’de Polonya Asıllı Askerler 1915-1918” konulu yazısıyla Polonya kökenl askerlern Çanakkale kara ve özellkle hava savaş- ları sırasındak katkılarını ve etknlklern değerlendrd. Üzernden yüzyıl geçmş olmasına karşın Brnc Dünya Savaşı hakkında yapılmakta olan çalışmalardan hala çok şeyler öğrend- ğmz açıktır. Dolayısıyla dünü anlamak ve bu günü değerlendrp yarını şekllendrmek yolunda tarh ve objektf tarh araştırmacılığı- na büyük görevler düşmektedr. Bu sayı bunu bze bütün açıklığıyla göstermştr. Bu vesleyle yazı sahb değerl meslektaşlarımızı her br ayrı ayrı değer taşıyan çalışmalarından dolayı kutluyorum. Sz değerl okurlarımıza böylesne etrafl ı br sayıyı sunmaktan gurur du- yuyoruz. Sayının bu şeklde elnze ulaşmasında değerl yardımcım Yardımcı Doçent Dr. Nlüfer Erdem’n büyük gayretler oldu. Ken- dsne teşekkür edyorum. Darısı böyle doyurucu çerkl yen sayılara olsun dleğyle, saygı ve sevgyle... Prof. Dr. Cezm ERASLAN Edtör Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 1-12

İSTANBUL’UN SAVUNMASINDA ÇANAKKALE’NİN STRATEJİK YERİ

Cezm ERASLAN*

Türklern 14. asrın ortalarında Rumel’ye geçş le başlayan hâ- kmyetn zaman zaman tahkm etme amacıyla düzenlemeler yap- tığı Gelbolu yarımadası, devletn başkent İstanbul çn adeta klt konumundadır. Blhassa İstanbul’un fethnden sonra yaptırılan K- ltbahr ve Kale- Sultanye le lk ve temel önlemler alınmış daha sonrak dönemlerde Kumkale ve Seddülbahr’n nşası le gelştrl- mştr. Çanakkale vasıtasıyla devlet merkezn de koruma çabaları Osmanlı klask dönemnn btmesnden sonra yoğunlaşmıştır1. Bl- hassa 1807’de boğazlardan hçbr engele takılmadan İstanbul’a ula- şan İnglz donanmasının başkentte yarattığı pankten sonra devletn muhafazası çn çalışmanın Çanakkale’den başlaması gerektğ br esas olarak kabul edlmştr. İknc Mahmud dönemnde Türkye’de asker müşavr olarak bulunan Mareşal H. Von Moltke’nn önemne dkkat çektğ tabyaların arkalarının boşaltılması ve slah bakımın- dan güçlendrlmes le “Boğaza toplar yerleştrldğnde dünyadak hçbr flo geçtten geçmeye cüret edemez” hale gelecektr2. Devletn batıdak gelşmelern netcesnde br tehdde maruz kal- ması öngörüldüğünde Çanakkale ve İstanbul boğazlarının tahkm lk sırada düşünülmeye başlanmıştır. Fransa’da Cumhuryet lanın- dan sonra rejm hracı grşmlerne karşı lk tedbrlerden br Çanak- kale’nn savunma mkânlarının güçlendrlmes çabası olmuştur. Bu

* Prof. Dr., İstanbul Ünverstes Edebyat Fakültes Tarh Bölümü Öğretm Üyes, e-mal adres: ceraslan@hotmal.com 1 Çanakkale boğazında yapılan güçlendrme çabalarına etrafl ı br bakış çn Al Karaca, “Savunma Sstemnn Ana Unsuru İsthkâmlar Bakımından Çanakkale Boğazı Tahkm (1655-1915”, Yednc Askerî Tarh Semner Bldrler I, Ankara 2000, s. 307-334. 2 W. Von Dünhem, Feldmareşal Moltke’nn Şark Gezs, (Çevren Selçuk Ünlü), Atatürk Kültür Merkez Erdem Dergs, Clt: II, Sayı: 5, Ankara 1986, s. 262. İstanbul’un Savunmasında Çanakkale’nn 2 Stratejk Yer / Cezm ERASLAN tür grşmler devletn cdd br sarsıntı geçrdğ 93 Harb sonrasında da lk ağızda ele alınmıştır. II. Abdülhamd, blhassa 1877-1878 Os- manlı – Rus savaşından sonra ülkenn yayılmacı saldırılara uğraması muhtemel Kuzey Afrka, Balkanlar gb stratejk öneme sahp yerle- rne asker ve slah yığınağı yaptı. Bununla brlkte savaşı ötelemek çn dplomasden de en üst düzeyde yararlandı. Burada onun İstan- bul’u dolayısıyla devlet muhafaza etmek çn Akdenz ve Karadenz boğazlarında yaptığı savunma hazırlıklarının önemne şaret etmel- yz. II. Abdülhamd, devletn kalb olan İstanbul’a gden en kısa yol olan boğazların muhafazası çn elnden gelen boğazların k yanına koymanın gerekllğnn dğer devlet adamlarından daha fazla far- kındaydı. 1854’te başlayan uluslararası borçlanmanın netces olan 1875 Moratoryumu ve nhayetndek 1881 Muharrem Kararname- s le kaybedlen ekonomk bağımsızlığın yarattığı mkânsızlıklara karşın Çanakkale hak ettğ lgy görmüştür. Bu çalışmada ağırlıklı olarak II. Abdülhamd dönemnde yapılan çalışmaların önemn de- ğerlendreceğz. Osmanlı devletn temelnden sarsan 1877-1878 savaşından son- ra devlet yönetclernn blhassa İngltere ve Rusya arasındak çe- kşmenn artması karşısında nasıl br yol tutmak gerektğn sıklıkla tartıştıkları blnmektedr3. II. Abdülhamd yen dönemde nasıl br dış poltka takp etmek gerektğ hususunda üst düzey devlet gö- revlernde bulunmuş tecrübel smlerden görüşlern yazılı olarak bldrmelern stemştr. Gerek İngltere gerekse Rusya yanlısı br syaset takp edldğnde dğernn çıkaracağı sorunları mukayese edenlern kabulde tereddüt etmedkler br esas vardır; “paytaht-ı saltanatın kapısı ve mftahı demek olan Boğazların her türlü tasallut- tan muhafazası elzemdr”4. Bu şn yapılacağı yer belldr: Tophane ve Tersane- Amre subayları arasından seçlecek uzmanlar le bo- ğazları koruma tedbrlernn hemen alınmasına başlanacaktır. Ancak burada dkkat çeken husus seçlecek subayların vasıfl arıdır: “Dev- lete ve hanedana sadık, değerl, kablyetl, şnn ehl ve yabancı

3 Bu tartışmalar ve salm br syaset belrlemek çalışmaları hakkında bkz. Cezm Eraslan, II Abdülhamd ve İslam Brlğ, İstanbul, Ötüken Yayınev, 1995, s. 176-191. 4 BOA, Yıldız Esas Evrakı (YEE) 4/62 tarhsz evrak 29 Zlkade 1306 olarak tarhlen- mşse de bunun 1296 olması gelşmelern seyrne daha uygun görünmektedr. Zra Âsaf Paşa’nın görevyle lgl faalyetne dar yazıları 1297 tarhldr. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 1-12 3 devletlern elçlkleryle lşks olmamak”5. Boğazların savunmasını güçlendrmek çn nelern yapılacağı, torpdoların nereye ne mktar konulacağı, kalelerdek kuvvetn mktarı, eksklklern nasıl gder- leceklernn hızlı br şeklde tayn gerekmektedr. Bu ş çn yukarıda sayılan vasıfl ara haz olarak seçlen ve Bahr- Sefd Boğazı nşaat nazır ve müfettş olarak tayn olunan kş Âsaf Paşa’dır. Çanakkale Boğazı’yla burada bulunan bütün sthkâmları her türlü saldırıya mukavemet edecek hale getrmekle görevlend- rlmştr. Bu görev yerne getrrken htyacı olacak br vapur da- m olarak hzmetne verlecek, ek maaş alacak ve yardımcıları da olacaktır. Paşa’dan haftalık olarak rapor vererek yapacakları şler bölgedek memurları da teşvk ederek gerçekleştrmes beklenmek- tedr. II. Abdülhamd’n pek büyük br asker olmamasına karşın dev- lete sadık olduğu çn destekledğn söyledğ Âsaf Paşa6, 1890’lı yılların sonundak vefatına kadar boğazların savunma kablyetnn artırılması hususunda Padşahın tmadına sahp olarak görev yapa- caktır. Çanakkale Boğazı’nda 1877-1878 savaşından sonra yapılan hazırlıklar blhassa önemldr. Zra I. Dünya Savaşının Çanakkale cephesnde yapılan savunma le İtlaf devletler ne denzden ne de karadan Çanakkale’y geçememşlerd (tlaf denzaltılarının mün- ferd geçşlern ayrı tutuyoruz). Bu durum küresel ölçekte yapılan planları alt üst etmştr. Boğazdan geçerek İstanbul’a ulaşılamadığı çn Osmanlı devlet savaşa devam etmştr. Bu durumun lk sonucu pskolojk olarak tlaf cephesnn asker gücünün yenlmezlk mtn yerle br etmesdr. İknc olarak boğazlardan geçp cdd sosyal çal- kantılar çndek Rusya mparatorluğuna destek verlememş, Çarlık kaderne terkedlmştr. Bu gelşmenn Bolşevk htlalne avantaj sağladığı açıktır. Çanakkale’de geçlemeyen Türkye savaşın da uza- masına sebep olmuştur. Trablusgarp ve Balkan savaşlarında cdd br varlık gösteremedğ çn hemen saf dışı kalacağı varsayılan Os- manlı Devlet dört yıl boyunca çeştl cephelerde mücadele etmştr.

5 Yıldız Esas Evrakı (YEE) 4/62, “Sadakat ve lyakat ve ehlyetler müsellem olan ve hçbr sefaretle münasebetler bulunmayan brkaç müstad zevatın taynyle boğazların de- rece- matlubede tahkm ve takvyes…” aynı belge. 6 “Asaf Paşa’yı memur etmş dm. Müstakm br adam d. Âlm değl d. Lakn müstakm olduğu çn tahkmatta sustmal olmadı” Atıf Hüseyn Bey, Sultan II. Abdülhamd’n Sürgün Günler, (Yayına Hazırlayan M. Metn Hülagu), İstanbul 2013, s. 308. İstanbul’un Savunmasında Çanakkale’nn 4 Stratejk Yer / Cezm ERASLAN Mütareke dönemnde ve barış müzakerelernde Osmanlı Devlet, savaşın uzaması dolayısıyla uğranılan kayıplardan da sorumlu tu- tulmaya çalışılmıştır. Çanakkale cephesnn ç poltk sonuçları da aynı derece önemldr. Öncelkle Türk ordusunun mektepl subayları komuta kademesnde lk cdd mthanlarını başarıyla vermşlerdr. Gerçekten de Türk İstklâl Harbnn neredeyse bütün üst düzey ko- mutanları Çanakkale cephesnde büyük tecrübe kazanmış, öneml başarılara mza atmış şahsyetler olmuşlardır. 1- Çanakkale cephesndek hazırlıkların Türkye Cumhuryet- ne gden yolda çok farklı alanlarda (mesela mllleşme yolunda) lk adımlarını oluşturduğunu fade edeblrz. Ntekm Çanakkale’nn savunmasını güçlendrme çalışmaları sırasında devletn vatan sa- vunmasında artık gayrmüslm vatandaşlarına güvenemedğn gö- rüyoruz. Çanakkale tabyalarının arka planlarındak yerleşm yerle- rnn öncelkle muhacr veya mültec ama mutlaka Müslüman-Türk unsurlar le skân edlerek takvye edlmes htyacı en üst düzeyde ortaya konulmuştur. Osmanlı yönetcler muhtemel br savaş hazırlığı olarak boğazın k yanını lm ve fennn gereklern göz önünde tutarak güçlendr- mekteydler. Bunu yaparken bu öneml mevkler ve savunma meka- nzmalarının güvenlğn de dkkate aldıklarını görüyoruz. Yenden yapılarak slah ve asker takvyesyle 1890’lı yılların başında güç- lendrlen sthkâmların arkasının da emn olmasına htyaç duyul- muştur. Bunun çn tabya ve sthkâmların çevresndek gayrmüs- lm köylernn de Müslüman yerleşmlern artırarak dengelenmes amaçlanmıştır. Boğazlar Müfettş Ferk Âsaf Paşa’nın Çanakkale Boğazı’nın Avrupa yakasındak sthkâmların arkasında bulunan köylern sırf Rum nüfuslu olmasına karşın buralarda çeştl sebep- lerle boşalmış Müslüman köylernn muhacrlere tahssn teklf et- mştr7. Ferk Âsaf Paşa, söz konusu arazler eğer başkalarının kul- lanımında değl se oraya Bosna muhacrlernn yerleştrlmesnn mümkün olup olmadığını sorgulamıştır. Gerek Müfettş Âsaf Paşa’nın gerekse hükümet yetkllernn tabyaların cvarındak Müslüman nüfusu artırma çabaları bundan sonra da devam etmştr. Ntekm Dâhlye Nezaretnden Muhacrn 7 Dahlye Nezaret mektub kalemnden Muhacrn komsyonu ryaset- cellesne 3 Ey- lül 1307 - 11 safer 1309 - 16 Eylül 1891 tarhl takrr çn BOA, Dahlye Nezaret Mek- tub Kalem Evrakı (DH. MKT.) 1868/55. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 1-12 5 Komsyonu Başkanlığına yazılan 14 Mart 1893 tarhl yazıda Ça- nakkale Boğazı’nın Bolayır köyü cvarında Bakla Burnu’nda brkaç Hrstyan’ın kullanımına geçmş olan 150 dönüm kadar yern pyasa değer ödenerek alınması stenmştr. Buna laveten Gaz Süleyman Paşa’nın gazlere tahss ettğ çayırlıktan da br mktar muhacrne ayrılarak “orada br cemaat- İslamye tess” emredlmştr8. Mu- hacrnn hayvancılık yapmasına katkı sağlayacak şeklde yeterl araz tahssnn yapılarak 40-50 hanelk br köy oluşturulmak sten- mes devletn yörenn sosyal yapısını düzenlemek steğnn açık br göstergesdr. Bu çalışmalar sırasında oluşturulacak yen yerleşm yerlernn savaş zamanında sthkâmın etks altında kalmaması da önemle gözetlmş, Boğazlar Komsyonundan görüş sorularak hare- ket edlmştr. 2- Tcaret hayatının mllleşmesne dönük etkler: Burada orduya et ve ekmek temn eden müteahhtlern (yükle- nclern) rolüne de şaret etmelyz. Osmanlı toplumunda para ve sar şler genelde askerlk ve memuryete uzak durup kesntsz fa- alyet gösterdkler çn sermaye brkmne sahp gayrmüslm va- tandaşların yaptığı blnmektedr. Ancak 1890’lı yıllardan tbaren tek tük Müslüman Türk müteşebbslern görülmeye başlandığı döne- mn hatıralarında yer almaktadır. Çanakkale boğazında görev yapan askerlern et ve ekmek htyacını temn eden kesmn dam şkâ- yetlernn Padşaha kadar uzaması bu konunun gündeme gelmesne yol açmıştır. Konuya lşkn belgeler nceledğmzde boğazlardak askern et ve ekmek htyacını temn eden haleler alanların son on beş yıldan ber br k gayrmüslm aleden çıkmakta olduğu görül- mektedr. Bunlar çeştl oyunlar le başkalarının haleye grmelerne engel olmakta ve stedkler fyattan ş almaktadırlar. Tab k bu du- rum hazneye zarar vermektedr. Bunların verdkler fyatları kontrol edeblmek çn İstanbul’dan getrlen yüklenclern de haleye dâhl edlmeler ve fyatları daha makul sevyeye çekmeleryle kazançla- rı azalınca askern ekmeğ le oynamaya başlamışlardı. Tepklern göstermek çn askere acı ve yenlemeyecek ntelkte ekmek verme- ler askern şkâyetne, tabatıyla da yetkllern tepksne sebep ol-

8 BOA, DH. MKT. 2/11, Muhacrn Komsyonu ryaset cellesne 24 Şubat 1308 ve 25 Şaban1310 - 14 Mart 1893 tarhl yazı. İstanbul’un Savunmasında Çanakkale’nn 6 Stratejk Yer / Cezm ERASLAN muştur. Konu Padşaha lk ntkal ettğnde 2 Nsan 1901 tarhl br husus rade le halelere dışardan Müslüman katılımcılar bulunarak rekabetn sağlanması, uygun fyatların temnne dkkat edlmes em- redlmşt. Bga Mutasarrafl ığından gelen 24 Mayıs 1902 tarhl br yazı- da söz konusu gayrmüslm müteahhdn bu sene verdğ fyatların uygun olup haznenn kâr edeceğ bldrlmesne karşın senelerden ber yaptıkları zarar dkkate alınarak haleden men edlmeler yolu- na gdlecektr. Tophane- Amre Müşrlğ Mecls- Harbye dares yaptığı değerlendrmede söz konusu alenn haleye grmemesnn yanı sıra İstanbul’dan getrlecek yüklenclern de haleye alınacağı, güvenlr ve namuslu yüklenclere ş verlmesne çalışılacağı bl- drlmştr9. Yönetclern devlet halelernde güvenlr (Müslüman) yüklencler devreye almaya çalışmaları Devlet yönetenlern Müs- lüman Türk unsuru tcaret hayatında öne çıkarma gayret olarak de- ğerlendrleblr. 3- Çanakkale sthkâmlarının, dolayısıyla İstanbul’un korun- masında yazışmalarda dama konu edlen hususların başında mal sıkıntılar dkkat çekmektedr. Mesela; boğazdak topçu alayları ve sthkâm taburlarının ve mevk asker hastanesnn acl ve düzenl htyaçlarının karşılanması güçlükle yapılablmektedr. Seraskerlk bütçesne nspetle daha müsat görülen Bga Sancağı gelrlernden karşılanması stenlen masrafl arın merkezden ısrarlı emrler gelme- den ödenmedğ dkkat çekmektedr. Tophane Müşrlğnn, erzak sağlayıcılara alacakları ödenmez se bundan sonra malzeme temn etmeyeceklernden askern ve dolayı- sıyla devletn müşkül duruma düşeceğn belrtmek zorunda kalması adet olmuş gb görünmektedr. Askern yyecek ve sar temel htyaçlarını hale le alan nsanlara para ödenemedğnde bundan en fazla vatan müdafaasında bulunan askerler zarar görecektr. Hükümetn ve dolayısıyla yeryüzündek Müslümanların Halfes olan Osmanlı Padşahının majının zedele- neceğ de açıktır. Ekonomk zorluk o derecedr k brlklern eksklğn gdermek

9 Başbakanlık Osmanlı Arşv Babıal Evrak Odası (BEO), 1866/139885, Tophane- Amre Müşrlğnn 27 Safer 1320 / 5 Hazran 1902 tarhl arzı. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 1-12 7 çn gönderlmes gereken askerlern sevkyatının dah münhasıran yapılmasına her zaman mkân bulunamamıştır. Sadece asker gön- dermeye ayrılacak gemlern zarur masrafl arı epey yekûn tuttuğu çn askerler, peyderpey gönderlmek mecburyetnde kalınmıştır.10. 4- Boğazdak brlklern barınma şartlarının yleştrlmes ve en son sstem slahlar le teçhz edlmes çalışmaları: Çanakkale boğazındak topçu ve sthkâm askerlernn ellerndek Şnayder marka tüfeklern Mavzer (Mauser) tüfekleryle değştrl- mesn steyen rade 3 Mayıs 1897 tarhnde çıkmıştır. 5- 1877-1878 savaşının btmnde bölgedek kuvvetlern barış dö- nem kadrolarına ndrlmes kararlaştırılmıştır. Ancak asker sayısı ndrlrken yedek subay ve kumanda kadrosunda şlern düzenl yü- rümes çn teşklatlandırma ve dolayısıyla artırma yapıldığı dkkat çekmektedr. Bunun çn merkezdek subayların değerlendrlmes yoluna gdlmştr11. Çanakkale ve İstanbul boğazları müfettş M. Âsaf Paşa’nın tesptyle: boğazda görev yapan subaylar uzun müd- detten ber orada olmaktan dolayı adeta yerl hükmüne grmş yaşlı komutanlardır. Bu subayların oradan alınarak yerlerne şe yarar za- btanın tayn “ehemm ü elzem” bulunmuştur12. Çanakkale Boğazı İsthkâmlarının Güçlendrlmes Çalışmaları: Müfettş Âsaf Paşa’nın dkkat çektğ en öneml husus Çanak- kale boğazındak sthkâmların çoğunun esk ve zamanın htyaçla- rına cevap veremeyecek durumda olmasıdır. Ntekm Paşa, “Bola- yır sthkâmlarının 70’lerde (1850’l yıllar) ve top mermsnn 2000 en fazla 2500 metreye gdebldğ zamana göre yapılmış olduğuna dkkat çekmştr. Hâlbuk şmdk top mermlernn menzlnn 6000 metreden fazla olmasıyla söz konusu sthkâmın karşı tarafında ve 2500 metre top merms mesafesnde bulunan tepelern düşman elne geçmes durumunda buralara konulacak yen sstem toplar karşısında bu sthkâmlarda barınablmek mümkün olamayacaktır. Bu sebeple

10 BOA, Yıldız Mütenevva Evrakı, YMtv, 299/14, 1325 2 C.evvel-13 Hazran 1907 ta- rhl rade. 11 BOA, İrade Dâhlye, 793/64393, Tophane Müşr Al Sab Paşa’nın arzı üzerne Pad- şahın olumlu emr 1 Kasım 1879 tarhldr. 12 Aynı belge, BOA, Yıldız Perakende Askerye (Y.PRK. ASK), 4/81. İstanbul’un Savunmasında Çanakkale’nn 8 Stratejk Yer / Cezm ERASLAN İsthkâm müfettşlğnden hemen uzman gönderlerek nceleme ya- pılmalı ve Bolayır sthkâmlarının yen usullere göre düzenlenerek karşısındak tepelern de emnyet altına alınması çn çalışılmalıdır. Daha sonra yapılan çalışmalar le Çanakkale bataryalarının men- zl 35 mm.lk toplarda 17.500 metreye 24 mm.lk toplarda 14.500 metreye kadar ulaştırılmıştır. Ancak 30.000 metreden atış yapablen gemlere karşı ancak atış menzlne grldkten sonra cevap verle- blmştr. Âsaf Paşa’nın durumun aclen düzeltlmesne yönelk rapor ve düşman gemlernn geçşn engellemek üzere boğaza çeklecek de- mr zncr stekler lgl kurumları harekete geçrmştr. Ntekm 14 Nsan 1881 tarhl asker komsyon raporunda Âsaf Paşa’nın stedğ malzemenn ve nakl çn gemnn hemen hazırlatılması emrn al- dıktan sonra Topçu ve İsthkâm Komsyonu tarafından yapılan de- ğerlendrmede, “İrade gereğ hemen harekete geçlse de sallar çn lazım olan kereste ve zncr ve dğerlernn tersanede mevcudu ol- madığı bldrlmştr. Bu durumda dışardan alıp hazırlamak gereke- cektr. Malyet tahmnen 12.000 lradır. Para elde hazır olunca zncr Londra’ya sparş edlecektr.13. Osmanlı borçlarının ödenmes çn Duyun-ı Umumye’nn kurularak devletn ekonomk bağımsızlığı- nın tamamen ortadan kaldırıldığı bu sıralarda söz konusu talebn akıbet tahmn edleblecek durumdadır. Serasker Al Rıza Paşa’nın 6 Şaban 1305 (18 Nsan 1888) tarhl arzında se “Umum Topçu ve İsthkâm Komsyonunun Âsaf Paşa’nın da katılımıyla yaptığı toplantı sonunda Boğazın şekl ve heyet kt- zasınca denz tarafından tam olarak korunması çn müdafaa hattının fennen ve esasen dört hat üzerne tertp ve tessn gerekl görmüştür. 1. hat Rumel yakasında Seddülbahr ve Anadolu tarafında Kumkale 2. hat Rumel yakasında Kum Burnu ve Anadolu tarafında Ke- pez Burnu 3. hat Rumel yakasında Namazgâh ve Anadolu tarafında Ham- dye - Çmenlk

13 Hobart paşa başkanlığındak komsyonun 14 Cemazyel-evvel 1298/14 Nsan 1881 tarh- l mazbatası. BOA, Yıldız Mütenevv Maruzat Y. Mtv, 6/12. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 1-12 9 4. hat Rumel yakasında Bgalı ve Anadolu tarafında Nâra Burnu mevklernden teşkl edlerek tahkm ve teçhzne karar verlmş- tr14. “Müsaade- hal ve zamana göre bu hatlara nşası kararlaştırılan sthkâmlardan Seddülbahr ve Kumkale le Çmenlk ve Namazgâ- hın nşaatının önce tamamlanması ve Seddülbahr’e k kıta 28, 4 kıta 24 cm’lk olmak üzere 6 adet, Kumkale’ye üçü 28 cm’lk, ks 26 cm’lk ve dğer ks 24 cm’lk ve brs 15 cm’lk olmak üzere 8 adet, Çmenlk sthkâmına br 35.5 cm’lk dğer 24 cm’lk, br 15 cm’lk olmak üzere üç ve bunun sağ tarafına 15 ve 12 cm’lk 9 adet, Namazgâh sthkâmına 28 cm’lkten 15 cm’lğe kadar muhtelf çapta 24 adet, Hamdye sthkâmına mürettep olan 9 top (yen sstem k kıta 35.5cm’lk harç), Bgalı ve Nara burunu sthkâmlarının en önemls olan Nara Bur- nu muhtelf çapta 11 top konulduğu zaman boğazın esbabı müdafaa- sı br dereceye kadar temn olunmuş olacağı düşünülmüştür. İstanbul’a Akdenz tarafından gelecek saldırılara karşı br set ol- duğu çn Çanakkale boğazının teçhzatının her türlü saldırıya karşı koyablecek şekle getrlmes şarttır. Ekonomk sıkıntılar dkkate alı- narak önem ve stratejk yapılarına göre önce 3. sonra 1. sonra 4. ve en son olarak 2. hattın tahkm ve teçhzatının yapılmasına oybrlğ le karar verlmştr15. II. Abdülhamd’n boğazın sthkâmlarını ve savunma düzennn esaslarını belrledkten sonra donanma le de yakından lglendğ- n gösteren grşmler vardır. Ntekm Padşah 4 Şevval 1306 - 3 Hazran 1889 tarhl rade le donanmaya gerekl ıslahatın yapılarak bahryenn stenlen sevyeye çıkarılmasını emretmştr. Sahllern gerekl yerlerne torpdolar konularak savunma tedbrlernn alın-

14 Serasker Rıza Paşanın 5 Nsan 1304- 6 Şaban 1305 (18 Nsan 1888) tarhl arzı Y. Mtv 32/50. 15 Komsyonun raporu 30 Receb 1305 12 Nsan 1888 tarhldr. Serasker Al Rızanın arzı se 6 Şaban 1305-18 Nsan 1888 tarhldr. BOA, Y. Mtv 32/50 İstanbul’un Savunmasında Çanakkale’nn 10 Stratejk Yer / Cezm ERASLAN ması çn serasker Rıza Paşa başkanlığında İstanbul vapuru süva- rs Şükrü Paşa, donanma komutanlarından lmî yönü kuvvetl üç zat ve znl olarak İstanbul’da bulunan Kale- Sultanye müfettş Âsaf Paşa’nın da katılımıyla bu hususların etrafl ıca müzakeres ve netcesnn mazbatayla arzı stenmştr. Komsyonların da daha önce belrttğ gb senelerdr konuşulan ancak netce alınamayan bu şler II. Abdülhamd’ de bıktırmış görünmektedr. Padşah bu defa ş sıkı tutmak azmndedr: “Bu hususun şmdye kadar cereyan eden müzakerat gb sath olmayarak gayet etrafl ı tetkk ve tezekkür olun- masını” özellkle belrtmştr. Bunun yanında kendsne sunulan yen teknoloj ürünler dnamt atar torpdobotlar hakkında komutanları- nın fkr ortaya koymalarını emretmektedr.16 Serasker Rıza Paşa’nın 12 Hazran 1889 tarhl arzında “dnamt atar torpdoların etks konusunun takp edlmes gereken br yenlk olduğu belrtlmş, 20 yıl önce yapıldığında yeterl olan donanmada- k gemlern mevcut gelşmeler ışığında tamr ve yenleme ve yen alınarak takvye edlmeye htyaçları olduğunu arz etmştr. Donan- manın stenlen sevyeye çıkarılıp çağdaş br hale büyük masrafa h- tyaç olduğu; toplamda gem ve toplar çn lk etapta 4.293.700 lra gerektğ belrtlmştr17. Bu masrafın br defada yapılması mümkün olmadığı çn her sene bahrye ve lgl kalemlere fevkalade tahssat konulması gerekecektr. Duyun-ı Umumye’nn kend slah taşımaya znl personel le verg topladığı br ekonomk yapıda devletn bunu gerçekleştrmes oldukça zor görünmektedr. Askerlern Gözünden Çanakkale ve İstanbul’un İlşks: Müstahkem mevk komutanı Cevat Paşa’nın 4.9.1914 günlü ve 58 numaralı buyruğunda 1 Kasım 1914 tarh tbarıyla Ruslarla Kafkasya sınırında savaşın başladığı, İnglzlern se İzmr ve Aka- be tarafl arında çatışmaya grdkler belrtlmektedr. Başkomutan- lık mevcut durumun sadece hükümet ve Osmanlı mllet çn değl tüm İslâmlık dünyası çn öneml olduğu, Osmanlılık ve İslâmlığın hayatının korunması görevnn askerlere düştüğü belrtmekteyd. “Özellkle Çanakkale boğazının, gerek halfelk katının, hükümetn

16 Padşahın 4 Şevval 1306- 3 Hazran 1889 tarhl resen sadır olan rades, Başbakanlık Osmanlı Arşv Dares, Yıldız Perakende Evrakı Yaveran Ve Mayyet-İ Senyye Erka- nı Harbye Dares, (BOA, Y.PRK. MYD), 8/50 17 Serasker Rıza Paşanın 31 Mayıs 1305- 12 Hazran 1889 tarhl arzı Y.PRK. MYD, 8/50 Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 1-12 11 ve gerek ordu ve donanmamızın hareketlerne asıl dayanak olmak tbarıyla kalp yermz demek olan İstanbul’un savunulmasındak önem açıktır. Bu görevden Boğaz brlkler ne kadar övünç duysalar azdır. Fakat görevn onuruna karşı gösterlmes stenlen fedakârlık- lar da çok büyüktür” demekteyd18. 1913-1918 dönemnde astsubay süvar okulu komutanı olan, Ça- nakkale cephesnn komutanı Lman Paşa’nın emr subayı olarak görev yapan Erch R. Prgge savaş anılarını 1916’da yayınlamıştır. Bu anıların önsözünü yazan Dr. Ernst Jackh’ın da belrttğ gb Ça- nakkale savaşı “İstanbul çn savaş” daha genş br bağlamda İngl- tere’nn doğu poltkasıyla Rusya’nın doğu poltkasının karşı kar- şıya gelmesnn br sonucu d. Almanya’nın da çne grdğ Doğu hâkmyet çn yapılan savaşın kadern Çanakkale belrleyecektr. Zra Almanya’dan Bağdat’a ulaşan ttfakın keslmesn hedefl eyen saldırı burada başarıyla durdurulmuştur. Çanakkale’dek askerler, “Bab-ı Al’nn başkentn savunmasını verdğ nsanlar olarak tanım- layan Prggle 25 Nsan’ı anlatırken” Mustafa Kemal bugün erken- den kurmaylarıyla brlkte Koca Çmen Dağı’na çıkmış, Arıburnu ve Kaba Tepe’dek çıkarmayı kend gözleryle görmüştü. Durumun önemn kavrayarak buyruğundak br alayı br dağ topu bataryası- nı Koca Çmen Dağı’na göndermşt. Bu dağın ele geçrlmesyle, düşmanın Maydos’a doğru lerleyeceğn ve çok öneml olan boğaz egemenlğn elne geçreceğn doğru olarak öngörmüştü. 19.Tü- men komutanı yarım önlemlerle yetnmemş, Avusturalyalı ve Yen Zelandalıların lerleyşn, Türk safının sol kanadı, çetn br karşı saldırıyla durdurmuş, ancak, Kabatepe’den tehdt alan brlğe yar- dım çn duraksamaksızın knc br alayı (72. ve 77. alayları) hemen saldırıya geçmes buyruğuyla oraya göndermşt. Durum şmdlk kurtarılmıştı. General Esat Paşa sorumluluk almaktan kaçınmayan tümen komutanının aldığı önlemler onaylamış, durumu yce değer- lendrdkten sonra Tümen’n 3. Alayının da tüm toplarla Arıburnu’na yerleştrlmes buyruğunu vermşt19 yorumunu yapmaktadır. Gerçekten de Üçüncü Kolordu ve Şmal (Kuzey) Grubu Kuman-

18 Hals Ataksor, Çanakkale Raporu, Bnbaşı Hals Beyn Savaş Notları, (Hazırlayan S. Serdar Hals Ataksor), İstanbul, Tmaş Yayınları, 2008, s. 47-48. 19 Erch R. Prgge’n Çanakkale Savaşı Günlüğü, (Çevren ve Yayına Hazırlayan Bülent Erdemoğlu), İstanbul, Tmaş Yayınları 2011, s. 73. İstanbul’un Savunmasında Çanakkale’nn 12 Stratejk Yer / Cezm ERASLAN danı Esat Paşa 19. tümen komutanını fedakârane hzmetlerne br mükâfat olmak üzere padşah adına önce 17 Nsan’da Gümüş İmt- yaz Madalyası le taltf etmştr. 4 Mayıs’ta se Arıburnu cephesn yenden tanzmnden sonra “umum kıtaatın mümessl sıfatıyla br kıt’a Muharebe Altın Lyakat madalyası vermştr20. Başarısı taltf edlen komutan Mustafa Kemal se elde edlen netcey askerlernn kahramanlığına bağlarken yapılan şn mahyetn makam-ı hlafet ve saltanatın mftahı bulunan Çanakkale boğazını ıskat mak- sadıyla vatanımıza ayak basan düşmana karşı tarh- Osmanî- mzde br sahfe- şan ve namus vücuda getrmek olarak tebcl edyordu.

20 Mustafa Kemal, Arıburnu Muharebeler Raporu, (Yayına Hazırlayan Uluğ İğdemr), Ankara, Türk Tarh Kurumu Yayınları, 1990, s. 131. Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 13-21

KURMAY SUBAY METAKSAS’IN ÇANAKKALE HAREKÂTI VE OLASI TÜRK-YUNAN SAVAŞI İLE İLGİLİ İNCELEMELERİ

Nlüfer ERDEM*

İ(y)oanns Mataksas,1 1897 Türk-Yunan2 Savaşı’nda ve 1912- 1913 Balkan Savaşları’nda bulunmuş, 1910’da Venzelos’un ya- verlğn yapmış ve ordunun düzenlenmes görevn üstlenmş, Al- manya’da eğtm görmüş br Yunan kurmay subaydır.3 Yunanstan’ın Kuzey Epr, Ege Adaları’nın geleceğ ve Osmanlı Devlet’nn Ege Denz’nde üstünlüğü ele geçrebleceğyle lgl kaygılar yaşadığı 1913-1914 kışı boyunca Çanakkale Harekâtı ve olası br Türk-Yu- nan savaşı le lgl cdd analzlerde bulunmuş ve bunları raporlar halne getrerek lgl merclere sunmuştur. Metaksas söz konusu raporlarında Osmanlı Devlet’nden söz ederken “Türkye” fadesn kullanmıştır k, bz de bldrmzde bu tabr terch edecek ve rapor- ları kronolojk sırayla ele alacağız.

* Yrd. Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü, e-mail adresi: [email protected]; [email protected] 1 Yunancanın Türk Alfabesi kullanılarak yazılışı konusunda Türkiye’de kurum ve kişilerin farklı uygulamalara gittikleri görülmüştür. Suat Sinanoğlu, Türk Tarih Kurumu, Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi, Millî Kütüphane uygulamaları buna örnek olarak gösterilebilir. Biz, kullanılan transliterasyon uygulamalarından hiç birini benimse- medik. Çünkü bizim kanaatimize göre, bunların hiç birinde Yunanca okunuş tam olarak karşılanamamaktaydı. Bu esasen, Yunancada i, e ve o gibi seslerin birden fazla harfl e karşılanmasından ve bunların farklı olarak belirtilmesi gerektiğinden kaynaklanan bir zor- luktu. Tüm bunları düşünerek çalışmamızda Yunanca kelimelerin okunuşunu esas aldık ve kelimenin Yunanca olarak en yakın okunuş şeklini vermeye çalıştık. 2 Çalışmamızda Ortodoks olan, Yunanca konuşan (Rumca dediğimiz dil çok hafi f şive farklılığı ile Yunancanın aynıdır) Osmanlı ve daha sonra Türk uyruklu olan azınlık men- suplarını “Rum” ifadesiyle andık. Yunanca konuşan, Ortodoks Yunanistan vatandaşlarını anmamız gerektiğinde “Yunan” kelimesini kullandık. Ancak Rumlar ve Yunanların iç içe geçtiği durumlarda “Helen” sözcüğünü tercih ettik. 3 “Metaksas”, Egkiklopedia 2002 [2002 Ansiklopedisi], Tomos [Cilt]: 12, s. 298. Kurmay Subay Metaksas’ın Çanakkale Harekâtı ve 14 Olası Türk-Yunan Savaşı İle İlgl İncelemeler / Nlüfer ERDEM Metaksas’ın 1914 yılı Mart ayı öncesnde kaleme almış olduğu Yunanstan le Türkye arasında olası savaş harekâtlarına dönük n- celemesnde, üç htmal üzernde durulmuştur. Bu htmaller Yunan ordusunun Doğu Makedonya’dan, Türk ordusunun tek başına ya da Bulgar ordusu le şbrlğ halnde Trakya’dan saldırması sonucu or- taya çıkablecek br çatışma, Anadolu kıyılarından hareketle Türk ordusunun Yunanstan’a saldırması ve Yunan ordusunun Trakya ya da Batı Anadolu’ya çıkması sonucu Türk ordusuna saldırmasıdır. Söz konusu ncelemesnde savaşın üç faktörden etkleneceğ üzern- de durmuştur k bunlar, Balkan devletlernn takınacağı tutum, dev- letlerden brnn dğer üzerndek denz üstünlüğü ve denz aşırı br harekât çn yapılacak hazırlığın derecesdr. Metaksas denz gücüne sahp olanın Ege ulaşımına hakm olarak rakbnn denzden asker le teçhzat taşımasını önleyebleceğn ve yığınak yapmasını gecktre- bleceğn kaydetmştr. Ancak Bulgarstan’ı tamamen çökertmeden gerçekleştrlecek br harekâtı büyük br hata olarak yorumlamış, bunun Yunan devletnn felâket dah olableceğne şaret etmştr.4 Metaksas aynı dönemde olası br Türk saldırısına karşı Mdll, Sakız ve Ssam adalarının savunulması konusunda hazırlamış ol- duğu raporunda se, k ülke arasında doğablecek savaş htmalne karşı Yunanstan’ın yapması gerekenler sıralamıştır. Yunanstan’ın Türkye’y tamamen şgal etmes çn Türkye’nn kara ordusunun tahrp edlmes gerektğn vurguladıktan sonra br takım saptama- larda bulunmuştur. Metaksas’ın tesptlerne göre Türk ve Müslüman nüfusun çoğun- luğu, kültür merkezler ve zengnlk kaynakları Anadolu çlernde bulunmakta ve bunlar Türk kara ordusu tarafından korunmaktadır. Türk ordusu slah ve cephane harç her türlü htyacı çn bu bölge- lere dayanablme olanağına sahptr. Bunun harcnde bu bölgeler, beslenme açısından kendlerne yeten bölgelerdr. Denz ulaşımının keslmes ya da lmanların düşman tarafından şgal, bu açıdan nüfu- su endşelendrmeyecektr. Br tek kıyı kent olan İstanbul Anadolu dışında yer almakta, o da Çanakkale’dek savunma sstem sayesn- de denzden geleblecek saldırılara karşı korunmaktadır. Savunma y gerçekleştrldğ takdrde Çanakkale’nn düşman donanması ta-

4 İ(y)oannis Metaksas, To Prosopiko Tu İmerologio [Şahsi Günlüğü], Tomos [Cilt]: 2, Athina, Ekdosis Gkovosti [Gkovosti Yayınları], t.y., s. 250-258. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 13-21 15 rafından tehdt edlmes mümkün değldr. Ancak Çanakkale Boğa- zı’nın k yakasına çıkarılacak kuvvetlern Türk savunma ekpman- larını tahrp etmeler halnde br donanmanın Boğazlardan geçmes olasılığı vardır. Yne de Metaksas’a göre, Türk ordusu karada tahrp edlmedğ sürece Çanakkale Harekâtı’nın başarılı olması söz konu- su değldr. Aks halde Türk ordusu karşı cephe açacak ve harekâtı gerçekleştren donanmanın Marmara Denz’nde haps olması tehl- kes doğacaktır. Metaksas bu raporunda Yunan ordusunun büyük çıkarma kuvvet- leryle brlkte hareket ederek Çanakkale Boğazı’nı geçp İstanbul önlerne lerleme htmaln değerlendrdğnde, İstanbul’un kaybı- nın Türkye çn kesn br yenlg sayılamayacağını kaydetmştr. İstanbul’un askerî açıdan değer br kmal merkez olmasındandır. İstanbul’dak askerî malzeme fabrkalarının önem küçükse de, Os- manlı başkentnde özellkle dışarıdan gelen cephanelern depola- rı bulunmaktadır. Metaksas’a göre kmal merkez olan İstanbul’un kaybı br askerî harekât açısından önem arz etse de, bu Türk kara ordusunun tahrp edlmes ya da şleyemez hale gelmes anlamına gelmeyecektr. Kaldı k askerî depoların zamanında başka yerlere taşınması halnde, İstanbul’un askerî açıdan hçbr önem kalmaya- caktır. Metaksas Türkye’nn yen askerî koşullar karşısında Ana- dolu’da büyük savaş malzemes depoları kurmuş olableceğne de dkkat çekmş ve “Manevî açıdan İstanbul’un kaybı tab k Türkler çn büyük br darbe olacaktır. Ancak [Türkye’y] düşmana karşı koyamayacak br duruma getrmes htmal dışıdır” demştr. Metak- sas son savaşlardan sonra İstanbul’un kaybedlme olasılığına karşı Türklern başkentlern Anadolu çlerne taşıma durumunu ele almış olableceklerne de dkkat çekmştr. Metaksas Yunan ordusunun Türkye’nn batı kıyılarını, hatta İz- mr gb br lman şehrn şgal etmes durumunu ele aldığında se, Türk kara ordusunun sağlam kalması halnde bunun Türkye’y mahvetmeyeceğn kaydetmştr. Çünkü Metaksas’a göre Anadolu kıyıları Türklern olmaktan çok, Avrupalıların ve Helenlern tcaret merkezlerdr. İthal edlen ürünlernse, Anadolu’dan alternatfl eryle karşılanması mümkündür. Bunun harcnde İzmr gb lmanlardak Yunan şgalnn sürdürüleblmes çn büyük br askerî güç ve bunla- rın kıyılardan uzaklaşarak Türk ordusu le mücadeles gerekecektr. Kurmay Subay Metaksas’ın Çanakkale Harekâtı ve 16 Olası Türk-Yunan Savaşı İle İlgl İncelemeler / Nlüfer ERDEM Bu durumda se harekâtın sadece kıyı şerdnn şgalyle sınırlanma- sı mümkün değldr. Yunanstan’ın Türkye’y tam manası le şgal edeblmes çn Yunan ordusunun, Türk ordusunun asıl kuvvetlern yok etmes gerekecektr. Bunu se ya Anadolu’da, ya da Trakya’da gerçekleştrecektr. Her k durumda da Yunanstan’ın denzlerde üs- tün olması gerekmektedr. Brnc durumda bunun gerekllğ açık- tır. İknc durumdaysa denz üstünlüğü olmaksızın Yunan ordusunun zamanında Doğu Trakya’da toplanması mümkün değldr. Metaksas denz üstünlüğü harcnde Yunanstan’ın dğer devletlern düşmanca tavırlarına karşı da tamamen güvence altında olması gerektğnn al- tını çzmştr. Aks halde kuvvetlern Anadolu’ya taşıyamaz, ya da Batı Trakya çn harekât düzenleyemezd. Bulgarstan’ı “düşman” olarak değerlendren Metaksas, bu durumda Yunanstan’ın Türk- ye’y karadan tacz etmesnn mümkün olmadığını fade etmştr. Metaksas söz konusu raporunda Türkye’nn üstün olması haln- de Yunanstan’a saldırması durumunu da değerlendrmş ve br ta- kım tesptlerde bulunmuştur. Yunan halkının çoğunluğunun adalarda oturduğunu, Yunanstan’ın en öneml merkezlernn kıyılarda bulun- duğunu ve bu merkezler arasında ulaşımın denzyolu le yapıldığı- nı kaydetmştr. Kaldı k br seferberlk halnde de ağırlıklı olarak Yunanstan denzyolunu ve kısmen de demryolunu kullanılacaktır. Dğer taraftan Yunanstan’ın ekonoms büyük oranda denzclğe ya da denz tcaretne dayandığından dolayı üretlen ürünler halkın h- tyacını karşılamak konusunda yetersz kalmakta, buğday ve unun büyük bölümü thal edlmektedr. Hayvancılık halkın htyaçlarını karşılayablecek düzeyde olmasına rağmen, kara ulaşımının kötü olması sebebyle hayvansal ürünlern çoğunluğu denzyolu le thal edlmektedr. Dolayısıyla Yunanstan, halkın htyaçlarını temn et- mek açısından dışa bağımlıdır. Metaksas’a göre Türkye’nn denzlere hakm olması durumunda, Yunan askernn toplanması büyük ölçüde mkânsızlaşacaktır. Bu da Yunan ordusundak brlklern koordnel hareketn ya çok yavaşla- tacak, ya da mkânsızlaştıracaktır. Böyle br durum, güçlü br Türk ordusunun Atna’yı şgal htmaln doğuracaktır. Buraya konuşla- nacak br Türk ordusuysa Yunan ordusunun çeştl merkezlerne sal- dırma şansına sahp olacaktır. Eğer Türkye, denz harekâtını Trakya ve Makedonya’dak kara harekâtıyla brlkte gerçekleştrecek olursa, Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 13-21 17 bu durumda da Yunanstan’a stedğn yaptırablecek br konumda olacaktır. Böyle br olasılık Türkye le Bulgarstan’ın şbrlğn ge- rektrecektr. Ancak Metaksas bunu Türkye ve Bulgarstan syaset açısından değerlendrdğnde mkânsız görmemektedr. Metaksas ulaşımı engelleyen ve kıyıları abluka altına alan, ya da benzer şekl- de Trakya’da üstünlük elde etmş br Türkye’nn Yunanstan’a s- tedğn yaptırableceğ görüşündedr. Ancak Türkye’nn Trakya’da yenlmes, Yunanstan’a İstanbul’un yolunu açacaktır.5 19 Temmuz (6 Temmuz) 1914’te6 Çanakkale Harekâtı le lgl Genelkurmay Başkanı’na sunduğu raporunda Metaksas, savaşın k ülke arasındak görüş ayrılıklarının savaştan başka yöntemle çözü- lemedğ durumda ve Yunanstan’ın denz üstünlüğüne sahp olduğu br dönemde gerçekleşmes gerektğnn altını çzmştr. Türkye’ye asıl darbenn tüm Yunan kuvvetlernn Anadolu’ya çıkması ve Türk- ye’nn askerî güçlernn mha edlmesyle olableceğn söylemştr. Metaksas açısından teknk ve askerî olarak mkânlı olan bu harekât, Bulgarstan’ın düşmanlığı sebebyle mkânsız olarak değerlendrl- mştr. Mertaksas bu raporunda İstanbul ve Trakya olmaksızın Tür- kye’nn var olableceğn, gerçek başarı çn Boğazlara hakm olma- nın gerekllğn ortaya koymuştur. Metaksas hazırlık ve harekâtın başlamasına kadar geçen dönemde mutlak gzllğ ve anî taarruzu şart olarak görmüştür.7 Brnc Dünya Savaşı patlak verdğnde Yunan Kralı Konstantn Alman yanlısı br syaset zlemeye, ya da en azından Yunanstan’ın savaşta tarafsız kalmasını sağlamaya çalıştığında, 1909 Gud Darbe- s’nn8 Yunanstan’a taşımış olduğu Grtl syaset adamı9 ve döne-

5 A.e., s. 259-266. 6 Yunanistan 13 Şubat 1923’e kadar eski, yani Julius takvimini takip etmiştir. Bu tariht- en itibaren Gregorius takvimini kullanmıştır. Julius takvimi, Gregorius takviminin 13 gün gerisindedir. Türkiye de 1 Ocak 1926 itibariyle Gregorius esasına dayalı miladî takvime geçmiştir. Bu takvim, Gregoryan takvim adını da taşımaktadır. Biz çalışmamızda, Julius Takvimine ait verileri parantez içinde vermekte yarar gördük. Yunanstan’dak takvm de- ğşklkler le lgl yararlandığımız kaynak: Stlanos Ep. Gonatas, Apomnmonevmata [Anılar], Athna, 1958, s. 263-264. 7 A.e., s. 294-309 8 Bkz. Leonidas Moiras, “1909 Gudi Darbesi’nin Türk ve Yunan Kamuoyuna Yansıması”, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Basıl- mamış Yüksek Lisans Tezi, Bütün Eser. 9 Venizelos’un Yunanistan’a gelişini yorumlayan bazı akademisyenler, kendisinin 1913’e kadar Osmanlı egemenliği altında olan Girit’te sadece Girit’e değil, tüm Yunanistan’a ait Kurmay Subay Metaksas’ın Çanakkale Harekâtı ve 18 Olası Türk-Yunan Savaşı İle İlgl İncelemeler / Nlüfer ERDEM mn Yunan Başbakanı Venzelos10 tlaf devletlerne yakın br syaset zlemştr.11 Bunun yanında Çanakkale Harekâtı’nda Yunanstan’ın tlaf devletlernn yanında yer alması gerektğ tezn savunmuştur.12 Metaksas’ın önceden Anadolu le lgl askerî ve syasî nceleme- lerde bulunduğunu ve olası br Türk-Yunan savaşının dnamklern değerlendrdğn blen Venzelos, o dönemde Genelkurmay Başkan- lığı’na vekâlet etmekte olan Metaksas le görüşmelerde bulunmuş- tur. 26 Ocak (13 Ocak) 1915 tarhl görüşmede Metaksas’a mütte- fklern Yunanstan’a Anadolu’dan bazı parçalar önerdklern fade etmştr k, Venzelos müttefklerden Aydın Vlayet’n stemey dü- şünmektedr. Metaksas’ın “Türkye ne olacak?” sorusuna verdğ yanıtta Venzelos, müttefklern Türkye’y yok etmeye karar verdk- lern fade etmştr. Bunun üzerne Metaksas bunun zor olduğunu, İngltere ve Fransa’nın Türkye’y yok etme kararında olsalar ble yapablecekler tek şeyn Çanakkale ve İstanbul Boğazlarını tehdt etmek olduğunu vurgulamıştır. Ancak bu durumda Türkye’nn as- kerî kuvvetlernn Anadolu’da savunma gerçekleştreceklerne dk- kat çeken Metaksas, “Türkye’y Anadolu’da bozguna uğratmaya ve yok etmeye km gdecek?” sorusunu yöneltmştr. Venzelos’un kısa pek çok iç ve dış problemle yoğrulduğunu kaydetmektedirler. Dolayısıyla darbe sonrası Atina’ya geldiğinde Yunanistan, Osmanlı Devleti ve Avrupa’yı çok iyi tanıyan, her şekilde hazır ve deneyimli bir siyasî lider konumundadır. Diğer taraftan o güne kadar Yunanistan siyasetine aktif bir şekilde katılmamış olduğundan dolayı, Yunanistan için yıpranmamış bir siyasetçidir. Haralambos Hr. Prukakis, Eleftherios K. Venizelos, Athina, Ekdosis Parisianu Epistimonikes [Parisianu Epistimonikes Yayınları], 2002, s. 100; 172-176. 10 Venizelos’a başbakanlık görevi ilk kez 12 Eylül 1910’da verilmiş ve başbakanlığı üs- tlenmesiyle Yunanistan’da her alanda bir restorasyon dönemi başlamış, maddi ve mane- vi olarak Yunanistan’ın askeri hazırlıkları hızlanmıştır. Yunan kara kuvvetlerini eğitmek üzere Fransız, deniz kuvvetlerini eğitmek üzere İngiliz eğitmenler davet edilmiş, silah ve cephane teminine gidilmiş, “Averof” zırhlısı, denizaltı, yeni kruvazörler satın alınmış ve eskiler yenilenmiştir. Nitekim Balkan Savaşları’ndan Yunanistan, topraklarını ve nüfusunu iki kat büyütmüş olarak çıkmıştır. Nilüfer Erdem, Yunan Tarihçiliğinin Gözüyle Anadolu Harekâtı (1919-1923), İstanbul, Derlem Yayınları, 2010, s. 76-80; Nikos G. Svoronos, Episkopisi Tis Neoellinikis İstorias [Çağdaş Yunan Tarihinin Gözden Geçirilmesi], Athina, Ekdosis Themelios [Themelios Yayınları], 1999, s. 115-116; Fivos Grigoriadis, İstoria Tis Sighronis Elladas [Çağdaş Yunanistan Tarihi] 1909-1940, Tomos [Cilt]: 1; Athina, Ekdosis Kendrinos [Kendrinos Yayınları], 1971, s. 130-136; Kostas Haciantoniyu, İstoria Tis Neoteris Elladas [Yeni Yunanistan Tarihi] 1821-1941, Athina, Ekdosis Diyo- rasis, [Diyorasis Yayınları], 2002, s. 277-280. 11 Grigoriadis, a.g.e., s. 181-182. 12 İ Apokiriksi Tu Vasileos Konstantinu Apo To Elliniko Lao [Kral Konstantin’in Yunan Halkı Tarafından Reddedilişi] 1916-1917, Haz. Pavlos Petridis, Thessaloniki [Selanik], Ek- dosis University Studio Press [University Studio Press Yayınları], 2000, s. 185-191. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 13-21 19 br suskunluktan sonra buna yanıtı, “Bu durumda bz de mücadeleye katılacağız” olmuştur. Yanıt karşısında Metaksas, Yunanstan’ın sı- nırlarını Bulgarların tehdt ettğne dkkat çekmştr. Bunun üzerne Venzelos, Bulgarların Yunanlarla müttefk olmalarının beklendğ- n, bu gerçekleşmeyecek olursa Yunanstan’ın savaşa katılmasının mümkün olmadığını belrtmştr.13 Metaksas’ın Venzelos’un taleb üzerne hazırlamış olduğu 27 Ocak (14 Ocak) 1915 tarhl raporu, Anadolu le lgl coğrafî br nceleme ntelğndedr. Anadolu coğrafyası son derece ayrıntılı br şeklde analz edlerek, bu coğrafyanın zorlukları ortaya konmuştur. Metaksas bu raporunda, Anadolu’nun ekonomk ve etnolojk yansı- maları olmaksızın bölünmesnn zorluklarına dkkat çekmş, bölge- lere ayırmanın zamanla çatışmalara yol açableceğn fade etmştr.14 Metaksas, Venzelos le 28 Ocak (15 Ocak) 1915 tarhnde ger- çekleştrmş olduğu görüşmede, Helenlern Anadolu’da azınlık teş- kl ettklerne ve Türklern bölgede nüfussal üstünlüğe sahp olduk- larına, Yunan Devlet’nn se bu kadar genş br ülkeden sömürge olarak yararlanablecek darî br yapıyı kurmaya hazır olmadığına dkkat çekmştr. Metaksas’a göre bölgede güvenlğn sağlanma- sı uzun yıllar Yunan askern emecek, yerl Rumlardan ordu teşkl edlmes se büyük zaman gerektrecektr. Süreç lerledkçe Yunan Devlet’nn dğer mkânları da emlecek ve uzun vadede Yunans- tan’ın Avrupa’dak konumu sarsılacaktır. Böyle br durumda Bulgar saldırısı se Yunanstan çn ölümcül olablecektr.15 Metaksas 2 Mart (17 Şubat) 1915 tarhn taşıyan “Yunanstan’ın Çanakkale Harekâtı’na Katılımı” başlıklı muhtırasında Bulgarstan tehlkesne ve Yunanstan’ın bu konuda en ufak br güvenceye sahp olmadığına br daha dkkat çekmştr. Vurguladığı br dğer tehlke İstanbul’un şgal amacıyla İnglz, Fransız ve Yunanların beraber gerçekleştrmeler olasılığı olan harekâtın, Rusların hssyatına ters düştüğüdür. Ayrıca Yunanstan harekâta katılmaya karar vermeden önce İnglz ve Fransızların bu amaç uğruna ne kadar güç ayırdıkla- rını görmel, bunun yeterl olduğuna kanaat getrdğnde katılıp ka- tılmamaya karar vermelyd. Metaksas var olan koşullarda harekâtı

13 Metaksas, a.g.e., s. 384-386. 14 A.e., s. 386-390. 15 A.e., s. 391-392. Kurmay Subay Metaksas’ın Çanakkale Harekâtı ve 20 Olası Türk-Yunan Savaşı İle İlgl İncelemeler / Nlüfer ERDEM faydasız olarak değerlendrmş, özellkle Makedonya’da askerî br felakete yol açableceğn vurgulamış ve kendsn bu görüşe götüren sebepler saymıştır. Bulgar ordusu sayıca Yunan ordusundan üstündür ve savaş ha- lnde tüm Yunan ordusunun Doğu Makedonya’da toplanması gerek- mektedr. Çanakkale Harekâtı’nın başarısı konusunda se güvence verlememektedr. Çanakkale Boğazı’nın k yakasındak Türk yı- ğınakları le lgl olarak yeterl blg bulunmamaktadır. Bu sebep- le dah harekâtın başarısı konusunda şüphe duyulmalıdır. Osmanlı Devlet savunma gerçekleştrmek üzere hazırlanmaktadır ve elnde çıkarma harekâtına karşı koyablecek yeterl kuvvet vardır. Metaksas müttefklern Çanakkale Harekâtı le lgl aldıkları önlemlere baka- rak harekâtın hç etüt edlmedğn ve Türklern çok küçümsendğn vurgulamıştır.16 Metaksas bu gelşmeler sonrasında askerî konularda görüş ayrılığına düştükler sebebyle Genelkurmay Başkanlığı’ndak görevne devam edemeyeceğn fade ederek 2 Mart (17 Şubat) 1915 tarhnde Venzelos’a stfasını sunmuştur.17 Ntekm İstanbul ve Boğazlar konusunda son derece hassas olan Ruslar, Yunanstan’ın Çanakkale Harekâtı’na katılma durumunu veto etmşler, Yunanstan’ın harekâta katılma durumunu kendler açısından kabul edlemez addederek sert ve kaygılı br muhtıra le İngltere’den açıklama talep etmşlerdr. Zafer söz konusu olacak olursa, Yunan askernn İstanbul’a grşnn yasaklanması koşulunu öne sürmüşlerdr. Fransa Yunan ordusunun sadece Çanakkale’de değl, her yerde kullanılmasını sterken, İngltere koşullar çnde en zor olanını, Yunan yardımının Kral’ın da bunu kabul etmes şartıy- la olableceğn fade etmştr.18 Venzelos Yunanstan’ın Çanakkale Harekâtı’na katılma teklfn Kral Konstantn’e götürdüğünde se, Yunanstan çn ağır etkleryle uzun yıllar sürecek ulusal bölünmüş- lüğün tetğn çekmş ve Konstantn’n olumsuz tavrı karşısında st- fa etmek zorunda kalmıştır. 19

16 A.e., s. 407-413. 17 A.e., s. 406-407. 18 Georgios Th. Yannopulos, Apo To Nesto Os To Saggario [Mesta-Karasu’dan Sa- karya’ya], Athina, Ekdosis Elliniki Evroekdotiki [Elliniki Evroekdotiki Yayınları], 1987, s. 60-61. 19 İ Apokiriksi Tu Vasileos Konstantinu Apo To Elliniko Lao [Kral Konstantin’in Yunan Halkı Tarafından Reddedilişi] 1916-1917, s. 185-191. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 13-21 21 Kadern garp br oyunu olarak II. İnönü Muharebes sonrasın- da olumsuzluklar çnde kıvranan o dönemn Gunars20 Hükümet, Türk zafernn kends açısından negatf etklernden kurtulablmek amacıyla yen br harekât düzenlemey düşündüğünde Metaksas’ın destek vermesn stemş, hatta kendsne Anadolu Harekâtı’nın baş- komutanlığı teklfn götürmüştür. Bunun üzerne Metaksas le Yu- nan Hükümet yetkller arasında 7 Nsan (25 Mart) ve 11 Nsan (29 Mart) 1921’de k görüşme gerçekleşmşse de, Metaksas başarısına nanmadığı br harekâtta görev almayı reddetmştr.21 Ele aldığımız ncelemelern de bze düşündürdüğü gb, Metaksas sezgler kuvvetl y br kurmay subaydır ve tesptlernde oldukça sabetl olmuştur. Raporlardak tesptlernden pek çoğu gerçekleştr- lecek olan müttefklern Çanakkale Harekâtı le Yunanstan’ın Ana- dolu Harekâtı ve netceler açısından adeta kehanet ntelğndedr. Ne var k bu görüşler bazılarının kulaklarına hoş gelmemş, lke- lerne ve nandıklarına ters davranışlara grmedğ çn de yaşadığı dönemde pek çok kez eleştrlere maruz kalmıştır.

20 Dmtros Gunars, 1867 Patra doğumludur. Hukuk eğtm almış olan Gunars, Venzelos karşıtlarının oluşturduğu cephenn en öneml smlerndendr. Anadolu Harekâtı’nın son dö- nemnde Yunanstan başbakanı olarak görev yapmıştır. Yunanstan’ın Anadolu bozgunun- dan sorumlu tutulanlar arasındadır. “Gunars”, Egkiklopedia 2002 [2002 Ansiklopedisi], Tomos [Cilt]: 4, s. 408; Erdem, a.g.e., s. 514-524. 21 İ(y)oannis Metaksas, To Prosopiko Tu İmerologio [Şahsi Günlüğü], Tomos [Cilt]: 3, Athina, Ekdosis Gkovosti [Gkovosti Yayınları], t.y., s. 71-101.

Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 23-26

THE GALLIPOLI OPERATION AND BULGARIANS’ ENTRY INTO THE WAR

Dmtar MINCHEV*

The situation, imposed according to the Bucharest Treaty of 1913 deprived Bulgaria from the victories after the Balkan War and a lot of Bulgarian nationals remained under foreign rule. Worse than in Turkish times, Bulgarian schools which had started in Turkey were closed. Bulgarians were named in Vardar Macedonia as Serbs, and in Aegean Macedonia as Hellenes. This evoked the discontent of the Bulgarians and hence the Internal Macedonian Revolutionary Or- ganization (IMRO) redirected its activities against the Serbian and Greek powers. IMRO pressed the Bulgarian Government to take a decision and solve the problems in the frames of the war. The sum- mer of 1915 when both of the coalitions - the Central Powers and the Entente tried to attract Bulgaria on their sides, each one according to their chances, remained in the history of military diplomacy as “The Hot Bulgarian Summer” of 1915. The war that had started in 1914 demonstrated soon afterwards that it would not end in the near future. Moreover, it became clear that the winner would be the one whose economic and material re- sources would overcome the other coalition. It turned to be a war of attrition. And at the beginning of 1915 Germany appeared to be like a surrounded fortress. Meanwhile, joining the Entente would mean insecurity on behalf of the promises and of the conditions proposed by it. The Entente proposed that Bulgaria obtain and occupy imme- diately the Midia- Enos line, while the main problem of Bulgaria was Macedonia. Serbia, meanwhile, was the main country allied with the Entente, and against which IMRO, as already said, was waging its

* Prof. Dr., G. S. Rakovsk Defence Academy, Bulgara, e-mal: drm[email protected] The Gallipoli Operation and Bulgarians’ Entry 24 Into the War / Dimitar MINCHEV war, and infl uencing the Bulgarian military policy. The Entente was making modest and cautious proposals to Bulgaria for territories in Macedonia but only on condition that Serbia and Greece would en- large after the war. Meanwhile, in Belgrade and Athens they did not want even to hear about giving Bulgaria territories. Here is worth mentioning that from the very beginning of the Ser- bian and Greek domination over Macedonia the Bulgarian revolu- tionaries continued their struggle against the new powers in alliance with the Turkish and Albanian population. While the Bulgarian Gov- ernment was waging its diplomatic battles, the Internal Macedonian Revolutionary Organization had already concluded its war alliances, and already waged its war against Serbia, i.e. against the Entente. A month after the start of the Gallipoli battle, inspired in some way by the stubbornness of the Turkish Army, on the 20th of March 1915 the IMRO organized, under the control of the Austria-Hungary military intelligence services an action in an attempt to cut the connection between the Serbian army and the Entente. The target was the big bridge of the Vardar River across Udovo and Valandovo. The action was expected to be organized by a couple of Bulgarian chieftains, together with a Turkish band, headed by Husein Haki Bei. (At that time diff erent Bulgarian chieftains cooperated with Turkish chief- tains: Pavel Shatev, for example, cooperated with Fuad Bei, while Petar Chaulev did the same with Cholak Ibrahim Bei.) On March 20th about 400 Chetniks of the organization, 600 Bulgarian militia men and the Turkish detachment attacked three points: Valandovo, Pirava and Udovo. About 40 Bulgarian and Turkish Chetniks were killed in the battles, while almost 500 Serbians were captured. The Serbian powers thereupon started systematic terror over the Bulgar- ian and Turkish population. More than 6000 refugees came to Bul- garia. In May the situation was even worse for the Entente. In , the German troops tried iprit (mustard) poisoning gas for the fi rst time in history. In the fi rst days of May, the German High Command started the Gorlitsa operation and the Russian troops started to re- treat. Meanwhile the Turkish troops fought bravely in defending the Gallipoli positions. The British Command came to the conclusion that it underestimated their combat qualities. The lack of success of Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 23-26 25 the Entente at the diff erent fronts and especially at Gallipoli led to the fi rst serious internal political crisis in an Entente country from the very beginning of the war. Churchill’s deputy Lord Fisher resigned with a sign of negation and opposition to the Dardanelles operation. To make diff erence with the Entente diplomacy, the Central Powers declared: “We are giving the contested zone of Macedonia and Morava district to Bulgaria”. They were even talking about a common border of Bulgaria with Austria-Hungary. On June 6, 1915 Tarnowski and Michaeles presented to the Bulgarian Government a written declaration. In it was declared that for its neutrality Bulgaria would obtain the “contested” and the “non-contested” zone in Mac- edonia according to the boundaries in the Bulgarian-Serbian Treaty from March 13, 1912, which was not respected by Serbia during the Balkan War. They were guaranteed to Bulgaria, no matter should she occupy them before the end of the war, or not. The same document implied also benefi ts on behalf of the other neighbors: Austria-Hun- gary and Germany guaranteed to Bulgaria also a part of the territo- ries possessed by Romania and Greece, according to the Bucharest Treaty of August 10, 1913 in case they participate in a war against the Central Powers. Comparing the Austria-German note with the proposals of the Entente we cannot but make the conclusion that in all cases and in all obstacles, it used to be much more convenient for the Bulgarian national interests not only in the specifi c military political moment, but also in the near future. The Entente proposed participation in the war and a question mark before obtaining a portion of Macedonia; Austria-Hungary and Germany - neutrality and unconditional incor- porating of the “contested” and “non-contested” zones. Of course - a basic condition for this should be the victory of the Central Powers, but the same used to be valid for the other side. Well, as said above, the strategic situation did not seem so much in favor of the Entente. The attempt at Gallipoli was evidently un- successful: The connection between Germany and Turkey was pre- served. Now the territory of Bulgaria was of a key importance for this connection. The Еntente exercised last eff orts to overcome the position of the Central Powers in Bulgaria. That was nevertheless, something impossible. The vast promises for Macedonia, informa- The Gallipoli Operation and Bulgarians’ Entry 26 Into the War / Dimitar MINCHEV tion about the great successes in the East and the Entente’s territori- al compensations did not satisfy the Bulgarian Government and the Court. Important in this respect used to be also the helpless Eng- lish-French Corps at the Dardanelles, for whose unsuccessful activ- ity Churchill would accuse Grey for not succeeding to attract Bul- garia. And - well, last, but not least - the always existing, but at this point well expressed, accompanied with an ambition, sympathies of the ruling parties and Ferdinand to the Central powers. Their long expected fruit was the Treaty of September 6, 1915. In October 1915 Bulgaria declared war on Serbia. The opposition declared that it was posed before fait accompli, but in view of the na- tional interests would support the Government. The natural national striving to repair the historical lack of justice of the Bucharest Peace Treaty, to support unifi cation of the Bulgarian nation no matter the ways, the means, and the side, with such motives Bulgaria would join the war. Later on historians would in their own way and point of view would appreciate the categories “bourgeois’ nationalism”, and “national interests” in the Bulgarian policy during the summer of 1915. But the very fact that the Bulgarian soldier went to support his suppressed brothers outside the Bulgarian Fatherland, imposed the conclusions of availability of a “signifi cant just element in the participation of Bulgaria in the war”. In the frames of a Grand World War Bulgaria could not look for solving its national problem without military force. The reality of the war, as well as the diplomatic fail- ures in 1913 used to be a convincing proof for that. The other ques- tions were from another kind: Did the Supreme Command choose the right strategic moment for the start of war activities, and most important – why was the alliance which fi nally lost the war chosen? The answer of these questions should be sought later, but not in the conjuncture during the “Hot Bulgarian Summer” of 1915. Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 27-32

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE BULGARİSTAN’IN UĞRADIĞI İKİNCİ ULUSAL BUHRAN

Cengz HAKOV*

1912-1913 yılları arasında Balkanlar’da çelşkl amaç ve hedef- ler olan k savaş yürütülmüştür. Brnc savaş Balkan Brlğ le Türkye arasında yürütülürken, kncs Bulgarstan le Balkan Br- lğ’ndek müttefkler arasındaydı. Brncsnde Türkye, kncsn- den se Bulgarstan yenlgye uğramıştır. Aslında Balkan Savaşla- rı, Balkanların syasî hartasını değştren Brnc Dünya Savaşının ayak sesler d. Türkye, Balkanlarda hemen hemen tüm topraklarını kaybederken, Bulgarstan Brnc Balkan Savaşı sırasında kazandığı toprakların büyük br bölümünü ytryordu. Balkan savaşlarından büyük br zaferle çıkanlar se Yunanstan, Sırbstan, Karadağ ve Ro- manya’dır k, her br topraklarına toprak, nüfusuna nüfus katmış- tır.1 Balkan Brlğ dağılmış, Balkan ülkeler arasında anlaşmazlıklar artmıştır. Öyle k Brnc Dünya Savaşı onları tekrar karşı karşıya getrecektr.2 Brnc Dünya Savaşı’nın arfesnde Balkan Antantı ve Üçlü İt- tfak gb karşı karşıya gelen k askerî syasî blok, Bulgarstan gb hala tereddüt çersnde olan veya tarafl ardan brn tutmak şeklnde savaşa katılarak daha fazla faydalar elde etmeye çalışan dğer küçük ülkeler de kend tarafına çekmeye çalışmıştır. Türkye’nn Sofya As-

* Prof. Dr., Bulgarstan Blmler Akadems – Balkan Araştırmaları Ensttüsü, e-mal: cen- gzhakov@hotmal.com. 1 Yunanstan topraklarını % 91, nüfusunu se % 67 arttırmıştır; Sırbstan topraklarını % 80, nüfusunu se % 41 arttırmıştır. Esasında, Romanya savaşa katılmadan topraklarına Güney Dobruca`yı da eklemştr. Türkye‘ye karşı en ağır çarpışmaları yürüterek en çok nsan kay- bı vermş olan Bulgarstan, ennde sonunda topraklarını % 17, nüfusunu se % 8 arttırmıştır. Savaştan en çok zarara uğrayan Türkye d, Çünkü Balkanlar‘dak topraklarının % 83‘ünü, nüfusunun da % 62‘sn kaybetmştr. 2 Марков, Г., Балканизацията, София, 2011, с. 236. Цонев, Ст., Български хроники, т. 3, София - Пловдив, 2010, с. 342-343. Brnc Dünya Savaşı ve Bulgarstan’ın Uğradığı İknc 28 Ulusal Buhran / Cengz HAKOV kerî Ataşes Bnbaşı Mustafa Kemal’n tuttuğu notlar, Bulgarstan’ın talepler hakkında blg kaynağı teşkl etmektedr. Mustafa Kemal, Osmanlı Genelkurmayı’na gönderdğ 7 Mart 1914 tarhl raporun- da şunları belrtyordu: “Makedonya’da tam br hâkmyet kurma mkânsızlığı k, bu Bulgarlar çn br mllî dealdr. Bulgar halkına, orduya ve hükümete unutulamayacak br yara açıyor. Bulgarlar Sır- bstan’ın ve Yunanstan’ın Makedonya’dan aldıkları toprakları tek- rar ger almakla, o yaraya şfa bulacaklarına nanıyorlar...”3 Bulgarların tekrar Edrne’y ele geçrmeler konusuna gelnce, Mustafa Kemal bu tür planların neredeyse mkânsız olduğunu dü- şünüyor, fakat yne de Osmanlı hükümetne Edrne savunmasının artırılması önersn getryordu.4 Bulgar ve Osmanlı slahlı kuvvetlernn gelecektek savaşın as- kerî harekâtlarının Balkan sahnesndek ortak askerî eylemlerne lşkn planları Bulgar Genelkurmayı kıdeml subaylarla eşgüdümü sağlamak amacıyla Askerî Ataşes olarak Bnbaşı Mustafa Kemal’e Osmanlı Genelkurmayı adına katılması görev verlmşt. Bunun dışında Mustafa Kemal, Bulgarstan’ın Üçlü İttfak’a celbedlmes amacıyla Sofya’dak Avusturya-Macarstan ve Almanya dploma- ssne de yardımcı olma görevn üstlenyordu.5 Bu durum, Üçlü İttfak çn son derece önemlyd. Çünkü İttfak üyeler arasında ka- radan sürekl bağlantı sağlanmış olacaktı. Bulgarstan, brbrne savaş açan k grubun ülkenn savaş bek- lentlern azam br şeklde karşılayacak olanını beklerken, Brnc Dünya Savaşı’nın başından tbaren Üçlü İttfak’ın yararına olan ta- rafsızlık lan edyordu. Bu talepler arasında Kavala, Drama ve Serez şehrlernn de bulunduğu Makedonya’nın sözüm ona “tartışmasız” ve “tartışmalı” bölgeler; Mdye-Enez hattı üzerndek Doğu Trak- ya toprakları ve tüm Güney Dobruca vardır. Antanta, Bulgarstan’ın Mdye-Enez hattı üzerndek Doğu Trakya toprak taleplern yerne getrmeye hazır olduğunu açıklarken, Güney Dobruca’nın ger alın- ması çn dplomatk destek, Makedonya’nın bazı bölgelern Bulgar

3 Мустафа Кемал Ататюрк и турско-българските отношения в документи /1913- 1938/, Раздел II, Документ 11, Анкара, 2002, с. 151-152. 4 Aynı eser. Bölüm II, Belge 13, s. 162- 163. 5 Kocatürk, U., Atatürk Çzgsnde Geçmşten Geleceğe Görüşmeler, Araştırmalar ve Belgeler, Ankara, 2005, s. 287-293. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 27-32 29 topraklarına katma, Bulgar ordusunu tamemen ücretsz olarak slah- landırma ve büyük br askerî kred sağlama sözü veryordu. Üçlü İt- tfak se Bulgarstan’a Makedonya’nın “tartışmasız” ve “tartışmalı” bölgelern, Ege Makedonya’sı ve Güney Dobruca bölgelern sunu- yordu.6 Br komutan olarak Yarbay Mustafa Kemal’n İngltere ve Fran- sa’nın Çanakkale Cephes’nde ve Çanakkale Savaşı’ndak askerî planlarının suya düşmesnde büyük katkısı vardır. İlk başta söz ko- nusu devletler sahp oldukları modern askerî ve denz kuvvetleryle Çanakkale Boğazı’nı geçmeye, İstanbul’u ele geçrmeye ve mütte- fkler Rusya le doğrudan bağlantı kurmaya çalışıyorlardı. Fakat bunu başaramayınca Churchll’n grşm üzerne İnglz ve Fran- sız askerlernn katılımıyla Gelbolu Yarımadası’na çıkarma düzen- lenmesne ve denz kuvvetlernn başaramadıkları hedefe, karadan ulaşmaya karar verlyor. Neredeyse 1915 yılı boyunca Çanakkale Cephes’nde şddetl savaş yürütülüyor k, bu savaş sırasında Yar- bay Mustafa Kemal’n br askerî stratej uzmanı ve yetenekl br ko- mutan olarak yıldızı parlıyordu. İk tarafın bu savaşlarda verdkler kayıplar toplam 500.000’ buluyordu. Karadan da başarısız olunca çıkarmayı gerçekleştren İnglz ve Fransız askerlern ger kalan kısmı gemleryle ger çeklyor ve Selank Cephes’ne yönlend- rlyordu. Osmanlı Devlet’nn syasî ve askerî sonuçları açısından Brnc Dünya Savaşı’ndak bu büyük zafernde, k Yarbay Musta- fa Kemal’n katkısı çok büyüktür; aralarında savaşan her k askerî ve syasî blokta olduğu gb uluslararası lşklerde de büyük yankı uyandırmıştır. Meydana gelen böyle br uluslararası durum karşısında Bulga- rstan, Üçlü İttfak’a katılmak çn son ve kararlı adımları atıyor. 3 Eylül 1915 tarhnde Sofya’da Bulgarstan ve Türkye arasında sı- nır kontrolü anlaşması mzalanıyordu. Bu anlaşma gereğnce Sv- lengrad’tan Ege Denz’ne kadar, yan Merç Nehr’nn doğusundan Edrne-Dedeağaç demr yoluna sınır olan topraklar, Bulgarstan’a verld. 6 Eylül’de Sofya’da Bulgarstan le Almanya arasında br dostluk sözleşmes ve gzl br anlaşma mzalanırken, Pless şehrnde se Bulgarstan, Almanya ve Avusturya-Macarstan arasında askerî anlaşma yapılıyordu. Mütteff k kuvvetlernn başına Alman Mare-

6 Спасов, Л. История на България 1878-1945, том III, док. 45, София, 2008. Brnc Dünya Savaşı ve Bulgarstan’ın Uğradığı İknc 30 Ulusal Buhran / Cengz HAKOV şal Makenzen getrld. Almanya, Bulgarstan’a askerî malzeme temnatı ve 200 mlyon frank değernde yardım verme sorumlulu- ğunu üstlenyordu. Bulgarstan se Almanya ve Avusturya-Macars- tan’dan Türkye’ye ve Türkye’den olmak üzere askerî malzeme ve asker brlklerne engelsz geçş sağlama yükümlülüğünü alıyordu.7 Böylece Bulgarstan hükümet, Rusya’ya karşı askerî harekâtların yürütülmesne karşı gelen halk le subayların br kısmının görüşünü göz ardı ederek Bulgarstan’ın Üçlü İttfak’a katılması çn bu son derece öneml adımı atmıştır.8 Üçlü Üttfak’a katılma görüşmeler sırasında Bulgarstan, hedef- lerne ulaşır ulaşmaz savaş sona ermeden savaştan çıkableceğn ma etmştr.9 23 Eylül 1915 tarhnde Bulgarstan lk başta 559.000 kşy kap- sayan, genel seferberlk lan edyor. 14 Ekm’de se Sırbstan’a kar- şı yürütülen savaşa gryordu. Brnc Bulgar Ordusu brkaç hafta çnde Negotn, Zayçar, Knyajevats, Prot, Nş ve Leskovats’ı, 17 Ekm’de se İknc Bulgar Ordusu, önce Vranya’yı daha sonra da Kumanova, Ovçe Pole, Üsküp, Btola [Manastır] ve Ohrd’ şgal edyor, Kasım ayında da Bulgar askerler, Kosova’da Prştne ve Przren’ ele geçryordu. 1916 yılının yaz aylarında Selank cephe- snden İnglz ve Fransız askerler Doyran bölgesne doğru lerlyor ve ağır çatışmalar sonucu Kasım ayında Btola’yı şgal edyorlardı. 1916 yılının Ağustos ayında Romanya, Antanta’nın tarafına geçyor ve Avusturya-Macarstan’a savaş lan edyordu. 1 Eylül 1916 tar- hnde se Bulgarstan Romanya’ya savaş açıyor ve Bulgar askerler ard arda Dobrç ve Tutrakan’ı, 6 Aralık’ta se Bükreş’ ele geçryor- lardı. Burada Alman komutanlığı le sağlanan eşgüdüm sonucu Türk askerlernn Dobruca Cephes’nde Bulgar askerleryle omuz omuza savaştıklarını da belrtmemz gerekmektedr.10 Fakat askerî harekâtlar, Üçlü İttfak üyes ülkelern beklentlerne

7 Aynı eser. Belge 46; Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Cilt: I, Ankara, 2000, s. 97. 8 Мустафа Кемал Ататюрк и турско-българските отношения... Belge 17, s.174- 176; Belge. 19, s. 179-182. 9 Спасов, Л., a.g.e., Belge. 46. 10 Марков, Г., Балканизацията..., s. 239-269; Спасов, Л., a.g.e., Belge. 47; Българо-турски военни отношения през Първата световна война /1914-1918/, Сборник документи, София, 2004, с. 686. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 27-32 31 göre gelşmemştr. Savaşın söz konusu ülkelern lehne zaferle so- nuçlanmasına karşılık savaş uzadıkça uzuyordu. Oysa Üçlü İttfak, uzun br savaşın yürütülmes çn ne gerekl rezervlere, ne de kaynak- lara sahptr. Böyle rezervlere ancak Antanta’ya üye ülkeler sahpt. 1917 yılında Antanta’nın lehne çalışan br dz öneml olaylar mey- dana gelyordu. ABD se Almanya’ya savaş açarken, Rusya ülkede yürütülen devrmc değşklkler sonucu savaştan çıkıyordu. Dğer taraftan Eylül 1918’de Selank Cephes’nden Antanta güçler, Dobro Pole bölgesnde Bulgar savunmasını delerek Bulgar askerlernn br bölümünü esr alıyordu. Bulgar askerlernn ger kalan kısmı se Bul- garstan’ın yenlgsnden sorumlu olan Bulgar devlet adamlarından hesap sormak çn Sofya yolunu tutuyordu. Fakat Alman askerî br- lkler, Bulgar askerlern Sofya banlyönlernde bozguna uğratmış- tır. Sonuçta 29 Eylül 1918 tarhnde Selank’te ateşkes lan edlyor ve Bulgarstan savaştan çıkıyor, 29 Kasım 1919’da se Pars’te Neu- lly Barış Antlaşması mzalanıyordu. Antlaşma gereğnce Bulgars- tan topraklarından 11.278 metre kare Yugoslavya ve Yunanstan’a verlyordu. Bunun dışında Bulgarstan 2,25 mlyar frank tutarında tazmnat ödemeye ve Yunanstan, Yugoslavya ve Romanya’ya 5 yıl boyunca belrl mktarda kömür, büyük ve küçük baş hayvan ver- meye mecbur kalıyordu. Bulgarstan’ın slahlı kuvvetlernn sayısı 20.000 kş olarak sınırlandırılırken hava ve denz kuvvetlerne sahp olma hakkı elnden alınıyor ve dışardan slah ve cephane satın alma yasağı getrlyordu. Son olarak Neully Barış Antlaşması’nın yerne getrlp getrlmedğn kontrol etmek amacıyla Askerî Kontrol ve Tazmnat smn taşıyan k komsyon Bulgarstan’a yerleşyordu.11 Büyük Güçlern 1878 yılında düzenledkler Berln Kongre- s kararlarınca Osmanlı Devlet’ne bağlı Bulgarstan Prenslğ’nn kurulmasının ardından Bulgarstan hükümetler, ülke topraklarını Balkanlar’dak Osmanlı bölgeler hesabına genşletme poltkası yü- rütüyor k, bu grşmler aynı poltkayı yürüten dğer Balkan ülkele- rnn hedefl erne aykırı gelyordu. 1885 yılında Doğu Rumel Vla- yet Bulgarstan Prenslğ le bütünleşrken, 1908 yılında Bulgarstan nha bağımsızlığını lan edyor ve başına Çar Ferdnand’ın geçtğ br çarlık sstem kuruluyordu. 1912-1913 Balkan Savaşları sırasın-

11 Спасов, Л., a.g.e., dok. 47, 49, 53. Марков, Г., a.g.e., s. 270-298, 299-313. Brnc Dünya Savaşı ve Bulgarstan’ın Uğradığı İknc 32 Ulusal Buhran / Cengz HAKOV da Bulgarstan lk başta topraklarını o derece genşletyor k, toplam Sırbstan, Karadağ ve Yunanstan topraklarından daha fazla toprağa sahp oluyordu. Ancak Balkanlar’dak jeopoltk gerçekler gözardı eden basretsz Bulgar poltkasının yüzünden ülke, savaşın başında kazandıklarının büyük br bölümünü kaybedyordu. Bu olay “Brn- c Ulusal Buhran” olarak değerlendrlmektedr. Bulgarstan’ın Üçlü İttfak tarafını tutarak Brnc Dünya Savaşı’na grmek çn başlıca neden, Balkan Savaşları’nda kaybettklern tekrar ger almaktı. İlk başta Üçlü İttfak’ın büyük zafer beklentlerne rağmen İttfak savaşı kaybedyor k, bu da Bulgarstan çn mağlubyet anlamına gelyor- du. Böylece Bulgarstan, Balkan Savaşı’nda kazandığı son ganmet- lern de ytryordu. Bu da Bulgarstan çn “İknc Ulusal Buhran” ve Balkanlar’da genşleme poltkasının sonu demektr. Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 33-67

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SÜRESİNCE YUNANİSTAN’DA YAŞANAN SİYASİ KUTUPLAŞMA VE İÇ ÇATIŞMA: KASIM OLAYLARI

Esra ÖZSÜER*

Grş “Avrupa’yı patlamaya hazır hale getirmek için elli yıl harcandı. İnfilak ettirmeye ise beş yıl yetti…”1 Brnc Dünya Savaşı Tarh k- tabının grş cümlesn bu fadeyle başlatan tarhç Lddell Hart, yne aynı ktabında dünyayı top yekûn br çatışmaya sürükleyen temel nedenler korku, açlık ve gurur olarak açıklamıştır. 1871 ve 1914 ta- rhler arasında yaşanılan uluslararası bunalımlar ve “vakalar” da bu büyük çatışmanın ön belrtlerdr.2 Bu perspektften bakıldığında, 1914 Büyük Savaşı’nın tetkleyc unsuru olarak kabul edlen Saray- Bosna Sukastı, buzdağının sadece görünen yüzüdür. Ntekm 1789 Fransız Devrm sonrasında ortaya çıkan “özgürlük, eştlk, kardeş- lk” doktrn, anayasa le seçlmş br parlamentoya dayanan syasal ve ekonomk lberalzm anlayışını oluşturmuştur. Mutlak monarş düzennn yern alan, dönemn gözde rejm, lberalzm,3 sömürge-

 Dr., İstanbul Ünverstes Avrasya Ensttüsü, e-mal: ozsueresra@gmal.com. 1 Basl Lddel Hart, Brnc Dünya Savaşı Tarh, İstanbul, Türkye İş Bankası Kültür Yayınları, 2014, s. 1. 2 A.e., s. 2. 3 XIX. yüzyıl başlarında Karl Marx, slahlı br devrmle kralın ve soyluların elnden kt- darı alan burjuvaznn br başka devrmle de bu ktdarı burjuvaznn elnden proletaryanın alacağını söylemştr. Marx’a göre kaptalzm olarak kavramlaştırılan bu lberal sstemn çöküşü de kaçınılmazdır. Ancak I. Dünya Savaşı’na gden süreçte Marx’ın öngördüğü gb kaptalzm zayıfl amamış aksne endüstr devrm ve sömürgeclğn hızlanmasına paralel kuvvetle daha fazla güçlenmştr. Eğer Marx’ın bu öngörüsü gerçekleşmş olsaydı, I. Dünya Savaşı gb yıkıcı ve emperyalst br savaşın çıkması olasılığı da düşük br htmald. Ko- nuyla lgl kapsamlı br çalışma çn bkz: A. Haluk Ülman, I. Dünya Savaşı’na Gden Yol ve Savaş, İstanbul, İmge Ktabev, 2002, s. 17-32. Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 34 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER clk hareketlern hızlandırarak; Avrupa’da bloklaşma, mltarzm, rredantzm ve mllyetçlk gb süreçlern başlamasına da temel teşkl etmştr. Bu süreçler zncrnn son halkası da Bsmarck’ın de- ymyle “zayıfın güçlü tarafından yutulduğu” bu büyük emperyalst kavgadır. Buzdağının görünmeyen asıl yüzü de, Habsburg Arşdükü Ferdnand ve karısının, Sırp mllyetçs Prensp tarafından Saray- bosna’da öldürülmes gb sıradan sayılablecek br gerekçeyle ka- mufl e edlmştr. Farklı cephelerden ncelendğnde, Büyük Savaş’ın ekonomk (sömürgeclk ve rekabet), fzkî (toprak anlaşmazlıkları), sosyolojk (baskı gruplarının çalışmaları) ve pskolojk (yönetcle- rn tutum ve davranışları) nedenler tüm dünyayı br savaş pskozu çne sokmuş4 ve özellkle emperyalst düzende kendne yer arama kaygısına gren küçük ölçekl ulus devletler de harekete geçrmştr. Bu ulus devletlerden br de, 1912-1913 Balkan Savaşlarından sonra nüfus ve toprak bakımından k kat büyüme ve güçlenme yaşayan Yunanstan’dır.5 1909 yılında Gud Darbes le Yunanstan’a getr- len Grtl poltkacı Eleftheros Venzelos’un ulus hedefnde, Batı eşt güçlü br Yunanstan’ın yanı sıra, Batı’nın Anadolu’ya gden yolunda köprü olan br Yunanstan bulunmaktaydı.6 Böyles syasî br hedef de, Yunanstan’ın Avrupa’da meydana gelen bloklaşma ha- reket çnde kendsne en doğru partner seçmes le mümkün olab- lrd. Dönemn Yunanstan Başbakanı Venzelos çn Büyük Savaş, Yunanstan’ın büyük ve güçlü ülke olma hedefnde değerlendrlme- s gereken br fırsat olarak görülüyordu. 1. Yunanstan’ın 1914-1917 Yılları Arası İzledğ Dış Poltka I. Balkan Savaşı sona erdğnde, Balkan Devletler arasında Os- manlı Devlet topraklarının paylaşılması konusundak çıkan fkr ay- rılığı, II. Balkan Savaşı’nın oluşum snyallern verse de, öncesnde kend aralarında bell ttfak ve anlaşmaların yapılmasını da berabe- rnde getrd. Özellkle Bulgarstan’ın kend payına düşen toprakların 4 A.e., s. 16. 5 Balkan Savaşları sonrasında Yunanstan’ın yüzölçümü 64.786 km2’den 108.606 km2’ye çıkmış, 2.666.000 olan nüfusu da 2 kat artarak 4.363.000’e yükselmşt. Apostolos V. Vaka- lopoulos, Nea Ellnk İstora [Çağdaş Yunan Tarh], 1204-1985, Thessalonk, Vanas, 1987, s. 350. 6 Thanass Damantopoulos, “To Poltko ka Kononko Mnma tou Venzelsmou ts Anorthoss” [Venzelos Hareketnn Canlanmasında Poltk ve Toplumsal Mesaj], Smpo- so ga ton Elefthero Venzelo. Praktka, Athna, Etera Ellnkou Logotehnkou kaı İsto- rkou Arheou Mouseo Benak, 1988, s. 26-28. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 35 azlığından şkâyetç olması, Yunanstan ve Sırbstan’ın çok kısa br zaman sonra Bulgarstan le karşı karşıya geleceğnn şüphelern de doğurmaktaydı. Bu sebeple Sırbstan ve Yunanstan, 19 Mayıs 1913 tarhnde, Selank’te mzaladıkları dostluk ve barış anlaşması le lk brlğ oluşturdular. İmzalanan anlaşmada Yunanstan ve Sırbstan’ın üçüncü br yabancı ülke tarafından Balkan toprakları üzerndek sta- tükosunu tehlkeye sokacak br durumun olması halnde, tarafl ardan br dğerne yardım etmeye yükümlü sayılacaktı. Yunanstan ve Sır- bstan, o dönem Bulgar tehddne karşı oluşturulmuş br pakt le Bal- kanlar’dak mevcut dengenn bozulmamasını amaçlıyordu.7 I. Dünya Savaşında Avusturya-Macarstan İmparatorluğu’nun Sırbstan’a karşı savaş açması, Yunanstan ve Sırbstan arasında m- zalanan dostluk anlaşmasını yenden gündeme getrmşt. Başbakan Venzelos, casus foederis şartları gereğnce, Yunanstan’ın Sırbs- tan’a slahlı ve askerî yardım yapmasının zorunlu br durum olduğu- nu Kral Konstantnos’a hatırlatmış ancak Saray’dan bu doğrultuda gelen cevap beklenenn aksne olumlu olmamıştı. Olumsuz cevaba gösterlen gerekçe de, Yunanstan le Sırbstan arasında mzalan an- laşmada “üçüncü ülke” anlamında, Balkan Devletlernn kastedldğ ve Avusturya-Macarstan’ın bu noktada Balkan sınırlarını tehlkeye düşürecek br konumda olmadığı le açıklanmaktaydı. Yunanstan’ın bu bağlamda Sırbstan’a herhang br askerî yardım mükellefyet de mevcut olamazdı.8 İlk etapta Avusturya-Macarstan İmparatorlu- ğu ve Sırbstan arasında patlak veren ancak daha sonra Antant ve Merkez Güçlern de dâhl olduğu topyekûn br savaşa dönen bu em- peryalst kavga, Yunanstan’da da kısa br süre sonra kend ç çatış- masını hazırlayan sürec başlattı. Başbakan Venzelos ve Kral Kons- tantnos arasında çıkan fkr ayrılığının temelnde, Antant ve Merkez Güçler olarak kye ayrılmış bloklaşma hareketnn hang tarafında yer alacağı sorunsalı bulunmaktaydı. Konstantnos ve Venzelos ara- sında Büyük Savaş dönem süresnce baş gösteren bu mkro ölçekl

7 V. Skoulatos, N. Damakopoulos, S. Konds, İstora Neoter ke Snhron [Yakın Dö- nem Yunan Tarh], Athna, OEDB, 1984, Tefhos [Sayı]: 4, s. 45 8 Ganns Stefands, “İ Ekrks tou A Pankosmou Polemou” [I. Dünya Savaşının İlanı], ( Edt.Thanos Verems), Eleftheros Venzelos, Apo tn Tourkokratoumen Krt ston Ethnko Dhasmo [Eleftheros Venzelos, Osmanlı İdares Altındak Grt’ten Ulusal Bölünmeye], Tomos [Clt]: A, Athna, Ta Nea, 2011, s. 188. Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 36 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER bloklaşmanın esasında se her k ldern farklı yorumladığı mllyet- çlk anlayışı bulunuyordu.9 21 Ağustos 1914 tarhnde, İngltere Başbakanı Churchll, o dö- nem Yunanstan’da bulunan İnglz Denz Amral Kerr’e verdğ emr doğrultusunda Yunanstan’ın Çanakkale Savaşı’na katılması yönünde karşılıklı br anlaşma sağlamasını talep ett. Ancak Kerr’n Yunanstan’ın şbrlğ yönünde Kral Konstantnos le yaptığı gö- rüşmeden, Yunanstan’ın tarafsızlık poltkasını devam ettreceğ yönündek beyanatı nedenyle olumlu br sonuç çıkmadı. Çünkü Konstantnos, Yunanstan’ın savaş ortamından zyade Balkan Savaş- larında kazandığı toprakların güvencesn sağlamlaştırmak çn ba- rış ve güvenlğe htyacı olduğunu düşünüyordu.10 Konstantnos’un, hükümetn başı olarak Başbakan Venzelos’a danışmadan böyle br karar alması, Kral le Venzelos arasındak lk syas ayrımın oluşum sürecn de başlatmış oldu. Venzelos, Büyük Savaş’ın başından ber Yunanstan’ın Antant güçler yanında yer almasını, ulusun çıkarları açısından gerekl görmekteyd. Bu nedenle, Antant’ın Yunanstan ş- brlğ çn attığı her adımın Konstantnos tarafından ger çevrlmes, Saray le Hükümet arasında ç syasetn dış syasetten ötürü çıkmaza grdğ br ortamı da hazırlıyordu. 29 Ekm 1914 tarhnde, Osmanlı Devlet’nn Büyük Savaş’ta yer alması, o döneme kadar tarafsız kalan Bulgarstan’ın jeopoltk açıdan önemn daha da arttırdı. Merkez Güçler brlğnn Alman- ya, Avusturya-Macarstan ve Osmanlı Devlet arasındak çzgsnde, Bulgarstan konum tbaryle bağlayıcı durumdaydı. Antant tarafın- da yer alan br Bulgarstan, coğrafî açıdan bu brlğn bütünlüğünü sekteye uğratablrd. Venzelos, Bulgarstan’ın jeopoltk önemn kavrayarak Konstantnos’a, Yunan-Bulgar şbrlğ önersn sunan

9 Venzelos’un mllyetçlğ yayılmacı br mllyetçlkt. Bu anlayış, Venzelos’un Me- gal İdea ülküsünde de kendsn k kıta beş denz fadesyle göstermekteyd. Oysa Kral Konstantnos’un mllyetçlğ Venzelos’a göre daha çne kapalı, daha konservatft. Bu da Konstantnos’un “küçük ama saygın Yunanstan” fkr le örtüşen br durumdu. Ulusal Bölünme olarak yaşanılan bu sürecn temelnde her ne kadar Yunanstan’ın dünya üzern- dek bu bloklaşma hareketnn hang tarafında yer alacağı kaygısı olsa da, asıl çatışma her k ldern mllyetçlk anlayışının sürekl çak(t)ışmasıyla da yakından lntlyd. Thanos Verems (edt), Eleftheros Venzelos, Apo tn Tourkokratoumen Krt ston Ethnko Dasmo Dhasmo [Eleftheros Venzelos, Osmanlı İdares Altındak Grt’ten Ulusal Bölünmeye], Tomos [Clt]: A, s. 11. 10 Stefands, a.g.m., s. 193. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 37 üç adet muhtıra gönderd. 11 Ocak/24 Ocak, 17 Ocak/30 Ocak ve 17 Şubat/2 Mart 191511 tarhl üç muhtırasının çerğnde Yunanstan’ın Antant güçler le şbrlğn gerekl gören fadeler ve önerler bulun- maktaydı. 11 Ocak/24 Ocak, 17 Ocak/30 Ocak tarhl k muhtıra- sında, Yunanstan’ın anlaşma gereğ Sırbstan’a yardım etmesnden, Yunanstan’ın Romanya ve Bulgarstan’a Antant le şbrlğ öner- snde bulunmasından bahsedlyordu. Bulgarstan le olan şbrlğ teklfnn karşılığında da II. Balkan Savaşı’nda Bulgarlardan ger aldıkları Kavala, Drama ve Serez’12 ger ade etme teklf vardı.13 Venzelos, Kral’a sunduğu bu önery 11 Ocak/24 Ocak tarhl lk muhtırasında şu sözlerle fade etmekteyd: “Biliyorum ki size öner- diklerim Yunanistan’ı çolak bırakacak ve canımızı acıtacak bir du- rum. Ancak bu operasyon, Türkiye’deki Hellenizmin14 kurtuluşu ve

11 Yunanstan’da bu dönemde (1923 yılına kadar) esk takvm olan Jülyen takvm geçerl olduğundan tarh olaylar Gregoryan takvmne göre 13 gün gerden gelmektedr. Bu neden- le dünya tarhn lglendren tarh olaylarda metnn aslına sadık kalma gayretyle makalede k tarh br arada verlmştr. Ancak dğer tarhler dünya kaynaklarında belrtldğ üzere aslına sadık kalınarak makaleye alınmıştır. (yn) 12 Doğu Makedonya topraklarının Bulgarstan’a verlme fkr Venzelos’a at br fkr değl- d. 11 Ocak/24 Ocak 1915 tarhnde Venzelos le görüşen Yunanstan’ın Brtanya Büyükel- çs Ellot, Yunanstan’ın, Sırbstan’a yapacağı yardım ve ttfak le brlkte, Büyük Savaş çnde yer alması durumunda, Antant güçlernn Yunanstan’a Anadolu topraklarındak en y sahl şertlern savaş tazmnatı olarak vereceğ sözünü veryordu. Venzelos’un Kral Konstantnos le bu konuda br anlaşma sağlaması halnde se Antant Hükümetler, kend aralarında yapacakları görüşmelerde, Yunanstan’ın Anadolu topraklarında stedkler böl- geler verme konusunda herhang br trazda bulunmayacaktı. Ellot’a göre bu anlaşmanın sağlam temell olablmes çn Bulgarstan’ın da Antant kuvvetlernn yanında yer alması gerekyordu. Hatta Antant, Bulgarstan’ın coğraf konumunu Yunanstan’dan çok daha de- ğerl görmekteyd. Bulgarstan’ın, Antant yanında yer alması çn de Yunanstan’ın Doğu Makedonya topraklarını Bulgarstan’a bırakması teklf edlecekt. Yunanstan’a da kaybet- tkler topraklarına karşılık, Anadolu’da kend stedkler topraklar verlecekt. Antant, hem Bulgarstan’ı hem de Yunanstan’ı kend tarafl arına dâhl etmek çn her k ülkenn gözde saydığı toprakları kendsne verme sözünde bulunuyordu. Chrstos A. Theodoulou, İ Ella- da kaı Antant [Yunanstan ve Antant], Hanya, Ekdoses Patak, 2011, s.144. 13 Konstantnos, daha sonra özellkle Ulusal Bölünmenn en şddetl olduğu yıllarda, 15 Mart 1915 tarhnde, bu k muhtırayı gazetelere vererek Venzelos’un Bulgarlara vatan toprağını satan br han olduğunu lanse edecekt. Gorgos Th. Mavrogordatos, “İ sngrous Venzelou Konstantnou” [Venzelos ve Konstantnos Çatışması], Thanos Verems (edt), Eleftheros Venzelos, Apo tn Tourkokratoumen Krt ston Ethnko Dhasmo [Eleft- heros Venzelos, Osmanlı İdares Altındak Grt’ten Ulusal Bölünmeye], Tomos [Clt]: A, Athna, Ta Nea, 2011, s. 213, 202-204. 14 Yunanlılar günümüzde kendlern Hellas, batılılar Grek olarak tanımlarken Türkye’de dahl pek çok doğu ülkesnde Yunan sözcüğü le tanımlanmaktadır. Yunanlar, hem Yuna- nstan’da hem de Yunanstan sınırları dışında yaşayan ve Yunanca konuşan Ortodokslara Helen smn vermektedr. Levent Kayapınar, Bzans Tarh, Eskşehr, Anadolu Ünvers- Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 38 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER Büyük Yunanistan’ın kuruluşu için de oldukça önemlidir.”15 Venze- los, akabnde yazdığı 17 Ocak/30 Ocak tarhl knc muhtırasında da benzer fadeler tekrar etmekteyd: “Kavala’dan feragat etmek büyük bir sancı… Fakat bu fedakârlık karşısında alacaklarımızı dü- şündüğümüzde de gerekli bir adım. Çünkü bizim zaferimizle sonuçla- nacak olan bu savaş bittiğinde, zaten Balkan Savaşları ile büyümüş Yunanistan’a, aynı büyüklükte ve zenginlikte bir Yunanistan daha katılacak.”16 Venzelos, her k muhtırada da yer alan önerler Yu- nanstan’ın menfaatne görüyordu. Çünkü Yunanstan Bulgarstan’a 2 vereceğ Doğu Makedonya toprakları le 2000km toprak; 30.000 Yunan nüfus kaybedecekt. Oysa Osmanlı Devlet dağıldığında, An- tant’ın Anadolu (Küçük Asya) toprakları üzernden verdğ söz olan 2 Aydın vlayetnn Yunanstan’a bırakılması karşılığında 125.000km toprak; 800.000 Helen nüfus kazanmış olacaktı.17 Ancak Kavala’nın Bulgarstan’a bırakılma öners ne Konstantnos ne de Merkez Güç- ler tarafında yer alma snyaller veren Bulgarstan cephesnde lg görmed. Yunanstan, bu sonuç karşısında, Bulgarstan’a her hang br şbrlğ teklfnde bulunmadığı gb sunulan önerler de fkrden öteye gdemed. Antant, 15 Şubat 1915 tarhnde, Çanakkale Boğazı’na çıkarma yapma kararı sonrasında yenden Yunanstan le görüşmelere başla- dı. Churchll’n görevlendrdğ Yunanstan’ın Brtanya Büyükelçs Ellot, Venzelos le yaptığı görüşmede, Antant’ın Yunanstan’ın de- nz üssünden yararlanması ve aynı zamanda İstanbul’un şgalne yö- nelk kara çıkarmasında, Yunan ordusundan destek alması talebnde bulundu. Bunun üzerne, 17 Şubat/2 Mart 2016 tarhnde Venzelos, Antant le anlaşma sağlanması çn Konstantnos’a yazdığı üçüncü muhtırayı bzzat kends okumak amacıyla saraya götürdü.18 Muhtı- rada Venzelos, Konstantnos’a şu fadelerle seslenmekteyd: “Size Çanakkale Savaşı’na katıldığımız takdirde ne kazanacağımızı ifade tes Yayını, 2013, s. 6; Nlüfer Erdem, Yunan Tarhçlğnn Gözüyle Anadolu Harekatı, 1919-1923, İstanbul, Derlem Yayınları, 2010, s. 14. 15 Theodoulou, a.g.e., s. 150. 16 A.e., s. 152. 17 Mavrogordatos, a.g.m., s. 202. 18 Yunan tarhçlern de hem fkr olduğu üzere Venzelos, htap gücü kuvvetl br lder olarak etrafınca tanınmaktadır. Venzelos’un bzzat kends de, konuşmalarında kna gücüne nandığı çn çoğu zaman en zor meselelerde bu özellğn kullanmaktan çeknmez. Theo- doulou, a.g.e., s. 170. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 39 etmeme sanırım gerek yok. Eğer savaşa katılırsak, Yunanistan, An- tant’ın söz verdiği üzere Anadolu’yu; İngiltere’nin söz verdiği üzere Kıbrıs’ı alacak. Üstelik Antant ittifakı ile biz de İstanbul’a girebilme şansını yakalayacağız.”19 Konstantnos, lk defa, Bzans Kralı Kons- tantnos Paleologos’un halef olarak İstanbul’a yenden grmenn ha- yalyle kna oldu. Öyle k Venzelos’un Konstantnos le yaptığı bu kl görüşmede her k tarafın da yazılanlardan oldukça etklendğ ve duygusal anların yaşandığı fade edlyordu. Venzelos’un oku- duğu muhtıra metnnden Konstantnos’un ara ara boğazının düğüm- lendğ ve bazı yerlerde de hıçkırıklara boğulduğu anlatılmaktaydı.20 Konstantnos’u “Allah’ın izniyle savaşa giriyoruz”21 kararıyla kna eden Venzelos, Megal İdea yolunda Yunanstan’ın büyük br adım attığını düşünüyordu. Venzelos, her ne kadar Konstantnos’u Antant le brlkte Ça- nakkale Savaşı’na katılma konusunda kna emş olsa da, alınan ka- rar, dönemn Yunanstan Genel Kurmay Başkanı İoanns Metaksas tarafından sert br tepk le karşılandı. Metaksas’ın, Yunanstan’ın Çanakkale Savaşı’na dâhl olması halnde görevnden derhal stfa edeceğn açıklaması, Kral Konstantnos’un konu le lgl kararını yenden düşünmesne neden oldu. Metaksas, Yunanstan’ın Çanak- kale Savaşı’na katılmasını askerî açıdan oldukça yanlış br karar ola- rak görüyordu. Metaksas, bu kararın akabnde Kral Konstantnos’a detaylı br rapor sundu. Raporda Yunanstan’ın savaşa katılması ha- lnde başarısız olacağı, Rusya gb br gücün karşısında İstanbul’un hçbr suretle Yunanstan’a bırakılmayacağı ve Yunan ordularının Çanakkale ve Anadolu’ya askerî br çıkarma yapması halnde se, Makedonya topraklarının savunmasının güçsüzleşeceğ fade edl- yordu. Üstelk Metaksas’ın üzernde durduğu br dğer öneml konu da Antant’ın vaat ettğ Anadolu topraklarını, Yunanstan’ın elnde tutacak gücünün olmadığına yönelkt. Konstantnos, bu raporun sonrasında, Yunanstan’ın savaşa grmes le lgl fkr değşklğn, görüşmeye çağırdığı Venzelos’a şu sözlerle açıkladı: “Sayın Başba-

19 Mavrogordatos, a.g.m., s. 205. 20 Aleksandros Kotzas, O Ethnkos Dhasmos [Ulusal Bölünme], Athna, Ta Nea-Ekdo- ses Ftrak, 2011, s. 140. 21 A.e., s. 145. Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 40 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER kan, sunduğunuz öneri askerî açıdan Yunanistan’ın yararına değil- dir.”22 Konstantnos’un Çanakkale Savaşı’na katılma konusunda verd- ğ olumsuz karar üzerne Venzelos, 21 Şubat/6 Mart 1915 tarhn- de başbakanlıktan stfa ettğn açıkladı. Bu süre zarfında Dmtrs Gounars geçc hükümet tarafından yönetlen Yunanstan, 31 Ma- yıs/13 Hazran’da yenden seçm kararı aldı. Son seçmlern gal- b yne Venzelos olduğundan hükümet kurma görev de yenden kendsne verld. Ancak tüm bu süreç boyunca gerek Venzelos ge- rek Konstantnos arasındak pler yce gerlmş ve neredeyse hçbr alanda ortak uzlaşı alanı kalmamıştı. Ntekm 5 Ekm 1915 tarhnde Almanya ve Bulgarstan’ın Sırbstan’a askerî br çıkarma yapması, Venzelos ve Konstantnos’u yenden karşı karşıya getren br durum yarattı. Venzelos anlaşma gereğ Yunanstan’ın Sırbstan’a yardım etmes gerekllğn tekrar gündeme getrse de Konstantnos tarafın- dan bu teklf de reddedld.23 Ulusal bölünmenn başlangıcı olarak kabul edlen bu olay akabnde, Venzelos 5 Ekm 1915 tarhnde ye- nden hükümet görevnden stfa ederek kend hükümetn kurmak amacıyla Selank’e doğru yola çıktı. Yunan mecls se 26 Hazran 1917 tarhne kadar, kral taraftarlarınca, Yunanstan’ın Büyük Sa- vaş’ta tarafsızlığını hedef alan br syasî anlayış doğrultusunda yö- netmn sürdürdü. 2. Yunanstan’da İç Bloklaşma Sürecnn Aktörler: Konstantnos ve Venzelos Başbakan Venzelos’un dış poltkasında Megal İdea (Büyük Mefkûre) öneml br ulusal hedef olarak görülmekteyd. Dönemn etkn deolojs sayılan yayılmacı mllyetçlk, (rredantzm) Yu- nanstan’ın dış poltkasında Megal İdea ülküsü le harmanlanarak

22 Antant’ın Çanakkale’de uğradığı büyük yenlg aslında Metaksas’ın öngörülernn hak- lılığını ortaya koyduğu gb Konstantnos’un da kararında ne kadar haklı olduğunu göster- mşt. Fakat Venzelos, hayatının sonuna kadar Yunanstan’ın Çanakkale Savaşı’nda yer al- mamasını br hata olarak değerlendrecekt. Venzelos, Yunanstan’ın Çanakkale Savaşı’na katılması halnde Antant çıkarmasının daha hızlı olacağını, Türklern de askerî tahkmat çalışmalarına yetşemeyeceğn ve böylece bu çıkarmanın Antant lehne başarıya ulaşması le daha önce btebleceğn fade edyordu. Öyle k çıkarma başarılı olsaydı, Türk ordusu yce güçsüzleşecek ve 1922’de Küçük Asya Bozgunu da böylelkle hç yaşanmayacaktı. Mavrogordatos, a.g.m., s. 208-209). 23 Kotzas, a.g.e., s. 163, 166. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 41 krallık toprakları dışında yaşadığı varsayılan ve “kurtarılmayı bek- leyen kardeşler” (alitroti adelfi) olarak tanımlanan tüm Helenlern 24 tek br ulus-devlet çatısı altında toplanması yönünde br hedef oluşturmuştu.25 Venzelos’a göre Yunanstan sınırları dışında üç ml- yona yakın Helen nüfus yaşamaktaydı. Bu nüfusun yed yüz otuz bn Anadolu topraklarında (Küçük Asya), yüz ell bn Trakya ve İstanbul’da, yüz ell bn kuzey Epr bölgesnde (bugünkü Arnavut- luk toprakları), yüz bn o dönem İtalya hâkmyet altındak On İk adalarda ve k yüz otuz beş bn de yne br İnglz kolons olan Kıbrıs’ta bulunuyordu.26 Bu sonuca paralel br hedefl e dönemn et- kn syasî lder Eleftheros Venzelos, Yunanstan’ın Megal İdea ulus ülküsünü “kurtarılmayı bekleyen kardeşler” (alitroti adelfi) ve “kurtarılmayı bekleyen topraklar” (alitrotes patrides) propaganda amaçlı söylemyle kend part programına da taşıdı.27 Venzelos, 1914 Büyük Savaşı’nı, part programıyla ülke polt- kası halne gelmş Megal İdea’nın gerçekleşmesnde en uygun ze- mn olarak görüyordu. Bunun dayanağında da Venzelos’un kend tezn haklı çıkaracak bazı nce poltk hesaplar vardı. Örneğn Pax

24 “Helen kmdr?” sorusu Venzelos’un dünyasında dönemlere göre farklılık göstermş br kavram olarak değerlendrleblr. Örneğn, 1919 Pars Barış Konferansı’nda Venzelos, “Helen” tanımını şu sözlerle fade eder: “Ulusun tabiiyeti, ne ırk ne de konuştuğu ana dil ile bağlantılı değildir. Ulus, ancak milli bilinç ile tanımlanabilir.” Vasls Konts, “O Ven- zelos kaı to Alvanko Problma stıs Arhes tou 1920” [1920 Yılının Başlarında Venzelos ve Arnavut Sorunu], Smposo gıa ton Elefthero Venzelo. Praktka, s. 208. Kısacası, dl ve ırktan bağımsız, kendn Helen hsseden herkes, bu dönemde Helen olarak kabul edlmek- teyd. Bu görüş elbette o dönemde “Megal İdea” ulus ülküsünü de destekleyen br poltk yaklaşıma sahpt. Ntekm Megal İdea, 1922 yılında Küçük Asya Bozgunu le ulus fela- ketne döndüğünde, Venzelos “Helen kmdr?” tanımını Lozan Barış Konferansı’nda farklı değerlendrmşt. Lozan’da Helen tanımı, dn kıstası üzernden yapılmıştı. Bu nedenle ana dller Türkçe olan Ortodokslar (Karamanlılar) ve ana dller Yunanca olan Müslümanlar (Grt Türkler, Yanyalı Türkler ve Valaadesler) Lozan’da karşılıklı mübadeleye dâhl edl- mş grubu oluşturmuştu. Thanos Verems, Megalo Ellnes, Eleftheros Venzelos [Büyük Yunanlar, Eleftheros Venzelos], Tomos [Clt]: 8, Athna, Ska, 2009, s. 101. 25 Kotzas, a.g.e., s. 57. 26 A.e., s. 3. 27 Megal İdea ülküsü Venzelos’a at br fkr değld. İlk kez 1844 tarhnde dönemn Baş- bakanı İoanns Kollets tarafından dle getrlen ve başlarda Bzans’ı yenden canlandırmak gb br ülküye sahp olan bu ulus düşü, Yunanstan’ın tüm syasî partlernn ve meclsnn gündemnde yer alan, fakat talh avcılığının da ötesne geçemeyen, br ulus hayal bçmn- de varlık gösteryordu. Bu mtk tasvr (Mermere dönüşen Vaslas, Kızıl Elma vb) part programının çne alarak syasî br hedef/sembol halne getren lk lder Eleftheros Venze- los olmuştu. Damantopoulos, a.g.m., s. 26. Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 42 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER Ottomana’nın sonuna gelen ve mllyetçlk akımının hızla yayılma- sı le büyük toprak kaybı yaşayan Osmanlı Devlet’nn, 1815 Vyana Kongresnde, “Doğu Sorunu/Şark Meseles” şemsyes altında Av- rupa tarafından syasî br paylaşım projes olarak değerlendrlmes ve bu doğrultuda poltk kararların alınması, Venzelos çn önem- l br detaydı.28 Ntekm Venzelos’un “hasta adam” Osmanlı’nın mutlak sonunun geldğne ve bu sonda Antant gb büyük br gücün yanında yer alarak Yunanstan’ın ulus çıkarları doğrultusunda kâr sağlayacağına nancı tamdı. Venzelos, Yunanstan’ın Büyük Sa- vaş’ta Antant güçler le brlkte hareket etmesn Megal İdea’nın gerçekleştrlmesnde son şans olarak görüyordu. Ntekm Venze- los’un Megal İdea ülküsü, “pote mon” yan “hçbr zaman tek ba- şına” lkesne dayandığından, brlkte hareket edebleceğ müttefk- ler oluşturmak öneml br syasî çabaydı. Bunun en net örneğ de, I. Balkan Savaşı sırasında Yunanstan’ın Osmanlı Devlet’ne karşı Balkan devletleryle kurduğu ttfaktı. Bu müttefk arayışları çnde Merkez Güçlern Osmanlı Devlet ve Bulgarstan le ttfak çnde olması, Antant’ın Yunanstan’ın tek müttefk olma zorunluluğunu da doğuruyordu. Çünkü Yunanstan’ın Bulgarstan le yaşadığı en öneml anlaşmazlıklardan br Makedonya’nın kmn hâkmyet al- tında olacağı sorunuydu. Osmanlı Devlet le yaşadığı On k Ada- lar sorunu ve Megal İdea ülküsünün Anadolu toprakları üzernde gerçekleştrlme steğ, bu ttfakta çözümsüzlük oluşturan br dğer öneml ayrıntıydı. Netcede her k sorunsal Yunanstan’ın Merkez Güçlern yanında değl karşısında olmayı gerektren şartları çoktan oluşturmuştu. Dğer taraftan, Antant’ın Büyük Savaş’ı kazanması demek bu k ezel düşmanın da Yunanstan karşısında kaybetmes anlamına gelyordu. Bu bağlamda, Yunanstan’ın Antant ttfakı dı- şında br ttfak düşünmes syaset adına zaten doğru kabul edleblr br adım da olamazdı. Venzelos’un Antant şbrlğn Yunanstan’ın menfaatne gör- mesndek br başka öneml husus yne kendsne at br şahs ön- görüydü. Venzelos, çok uluslu (multnasyonel) mparatorlukların sonunun geldğne ve savaş sonrasında se bu mparatorlukların da- ğılacağı fkrne sahpt. Bu mnvalde düşünüldüğünde, çok uluslu br

28 Enver Zya Karal, Osmanlı Tarh, Clt: V, Ankara, Türk Tarh Kurumu, 2011, s. 203- 204. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 43 mparatorluk olan Osmanlı da kısa br zaman sonra dağılacak, kend çnde mevcut olan Rum nüfus da Yunanstan le dn ve dl brl- ğnden ötürü kend kadern Megal İdea ülküsü çnde belrleyecek- t. Venzelos aynı zamanda Yunanstan’ın ulus çıkarlarının Brtan- ya’nın ulus çıkarlarıyla ortak noktalar barındırdığını düşünüyordu. Netcede her k ülke de denzc br ülkeyd ve İngltere Yunanstan le kuracağı ortak ttfaktan kendsne çıkar sağlayablrd.29 Özellk- le Brtanya’nın Güney Doğu Akdenz’de etkn br hâkmyet alanı yaratması, Balkanlar’da sabt ve güvenlr br müttefk olan Yunans- tan le şbrlğn de gerekl kılmaktaydı. İtalya’nın, rredantzm po- ltkası le Batı Anadolu toprakları üzerndek taleb ve yne Rusların sıcak denzlere nmesn sağlayacak Çanakkale ve İstanbul Boğazı üzerndek emeller, İngltere çn kabul edleblr br durum değld. Bu noktada Yunanstan, jeopoltk açıdan Brtanya gücü tarafından Güney Doğu Akdenz havzasının güvenlğnde öneml br lmandı. Venzelos, savaşın sonucu ne olursa olsun Brtanya’nın Doğu Akde- nz’de dam br güç olarak kalacağına nandığı çn Yunanstan’ın hçbr tereddüde yer vermekszn bu büyük Akdenz gücü yanında ekonomk, syasî ve askerî açıdan “küçük ölçekl ortağı” (mnor partner) kalması gerektğ fkrn savunuyordu.30 Ntekm Balkan Sa- vaşları sonunda Yunanstan’a katılan ve stratejk önem taşıyan Ege Adaları’nın güvenlğn sağlayablmek çn Yunanstan, denzclkte lerlemş, slah bakımından üstün br orduya htyaç duymaktaydı. Böyles güçlü br ordu da ancak İngltere gb br denz gücüyle tt- fak kurularak gerçekleştrleblrd.31 Venzelos, Büyük Savaş’ı sadece k büyük dünya bloğunun kar- şılıklı emperyalst savaşı olarak görmüyordu. Venzelos’un poltk dünyasında bu savaş br nev demokras ve mutlakıyetn savaşı ola-

29 Aslında denzc br toplum olan Yunanstan’ın yne kends gb denzc br toplum olan İngltere le kurmayı planladığı ttfakı sadece syasî ve ekonomk br çıkar lşksne dayan- mıyordu. Bu brlktelkte k denzc toplumun ortak/benzer kültürel ve sosyolojk bağlara sahp olduğu düşünces de ön plandaydı. Kotzas, a.g.e., s. 135. 30 Ganns Gannoulopoulos, “İ Mkrasatk Perpeta” [Küçük Asya Macerası], (Edt. Tha- nos Verems), Eleftheros Venzelos, Apo to Orama ts Megals Elladas Eksorstos sto Pars [Büyük Yunanstan Düşünden Pars Sürgününe], Tomos [Clt]: B, Athna, Ta Nea, 2011, s. 67. 31 Elen Gardka Katsadak, “Venzelos kaı Churchll, Oı Vaseıs tıs Anglo-Ellnks Snen- noss (1912-1913)” [Venzelos ve Churchll, İnglz-Yunan Anlaşmasının Esasları], Thanos Verems-Odsseas Dmtrakopoulos, Meletmata Gro apo ton Venzelo kaı tn Epoh tou [Venzelos ve Dönem le İlgl Çalışmalar], Athna, Flppot, 1980, s. 89. Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 44 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER rak da tanımlanmaktaydı. İngltere ve Fransa, Antk Yunan’dak Pe- rkles dönem demokrassnn temsl olarak görülürken; Almanya ve Avusturya-Macarstan da etkn nüfuzlu kralların hâkm olduğu monarş düzennn temslleryd. Br dğer fadeyle Venzelos, An- tant ve Merkez Güçler arasındak farkı, demokras ve mutlakıyet rejmler arasındak fark le açıklamaktaydı. Ntekm yıllar sonra Fransız Akadems’nde yaptığı konuşmada Yunanstan’ın demokras ve mutlakıyet arasında cereyan eden bu savaşta demokrasnn tem- slcler sayılan İngltere ve Fransa yanında yer alması gerekllğn- den bahsedecekt.32 Venzelos syasetnde Antant ttfakının br dğer önem de Yunanstan’ı modernleştrme çabasıydı. Venzelos çn mo- dern Yunanstan tanımı, anayasal düzene sahp br hukuk devlet le özdeşleştrlyordu. Hukukun tarafsızlığı ve kşlern hukuk önünde eştlğ de Yunanstan’a getrlmes hedefl enen temel anayasal dü- zenlemelerd. Tüm bu modernleşme çabalarının temelnde de, Yuna- nstan’ı deolojk ve askerî olarak emperyalst yarışın hâkm olduğu yen dünya düzenne hazırlama gayes bulunmaktaydı. Bu noktada Megal İdea, toprak genşlemes harcnde yönünü Batı’ya dönmüş, ekonomk alanda güç kazanmış, Avrupa devletler le aynı dengede olan demokratk br ulus yaratma projes olarak yen br görüntü de kazanmıştı. Venzelos’un Büyük Savaş yılları sırasında hedefl edğ Yunan dış syasetn destekleyenler ve O’nu Antant ttfakı konusunda haklı görenler, Yunanstan’da ekonomk gücün yanı sıra syasî gücün de olması gerektğne nanan tüccar ve dasporadan oluşan şehrl sınıf- tı. Toplumun bu sınıfına dâhl olan kşler, daha çok Yunanstan’ın çağdaşlaşmasında uygulanan reformları destekleyen dmotkstesler (halk dl savunucuları) olarak adlandırılıyordu. Ekseryetle gelenek- ç grup tarafından desteklenen ve devletn resm dl olan kathare- vusa’nın (ağdalı Yunanca) yerne daha yalın br dl olan dmotky (halk dl) savunan bu grup, aynı zamanda Venzelos’un Antant tt- fakı konusunda en fazla desteğ verenlerd. Br başka destekç grup Balkan Savaşları sonrasında “kurtarılmış topraklar” olarak görülen ve Nees Hores (Yen Bölgeler) adı verlen Epr, Makedonya, Ege Adaları ve Grt’tek Yunanlardı. Yne Trakya, İstanbul ve Anadolu

32 Konstantnos Svolopoulos,, Anafores ston Elefthero Venzelo [Eleftheros Venzelos Hakkında], Athna, Ekdoses Kastanot, 2014, s. 165. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 45 Rumları da “kurtarılmayı bekleyen kardeşler” olarak Venzelos’u desteklemekteyd.33 Yunan syasetnde Venzelos’un Büyük Savaş poltkasının kar- şıt görüşü “ant-Venzelosçu” olarak tanımlanan ve daha çok Kral Konstantnos tarafında yer alan gruptan oluşmaktaydı. Başbakan Venzelos’un tam aksne Kral Konstantnos hçbr blok tarafında yer almayan br Yunanstan’ın ülke çıkarları açısından daha sabetl ola- cağı kanaatndeyd. Özellkle Balkan Savaşları sonrasında kazanılan toprakların güvenlğnn sağlanması açısından alınan bu karar, adeta br gerekllkt. Üstelk Balkan Savaşlarından yen çıkmış br Yu- nanstan’ın, yenden büyük ölçekl br savaşa grmes, Yunanstan’ı güçsüzleştrecek br sonu da hazırlayablrd. Netcede Konstantnos ç n Antant’ın Yunanstan’a verdğ vaatlern hçbr güvenlr de bu- lunmuyordu. Konstantnos, gerçekte Yunanstan’ın Almanya le ku- racağı ttfakı doğru bulan ve bu ttfakın gücüne nanan br syasî l- derd. Ancak bu düşüncey kamu düzeynde lan etmek Konstantnos açısından kolayca cesaret edleblecek br durum da değld. Bunun en öneml neden de Merkez Güçlern yanında, Yunanstan’ın k geleneksel düşmanının yer almasıydı. O dönem hem Bulgarstan’ın hem de Osmanlı Devlet’nn Yunanstan sınırları çnde bulunan bazı bölgeler üzernde talepler vardı. Bulgarstan, Kavala, Serez, Dra- ma gb Doğu Makedonya topraklarında hak talep ederken; Osmanlı Devlet de 1912 yılında kaybettğ Ege Adalarını ger almak ste- mekteyd. Bu nedenlerden ötürü Yunanstan’ın k ülkenn var oldu- ğu br ttfak çne dâhl olması ve Konstantnos’un da Almanya tara- fında br poltka zlemes mümkün değld. Dğer taraftan Almanya le Yunanstan arasındak ttfakın kurulamamasının tek neden, Yu- nanstan merkezl br sorundan da kaynaklanmıyordu. Madalyonun dğer yüzünde, Almanya da Yunanstan’ın açıktan açığa müttefk olarak kend tarafında yer almasını stemyordu. Çünkü Yunanstan, jeopoltk açıdan Antant’ın denz saldırılarına karşı savunulması zor br konumda bulunuyordu. Almanya’nın se bu coğrafyayı koruması oldukça güçtü. Üstelk Antant’ın Yunanstan’a denzden tcarî am- bargo uygulaması halnde, Almanya yardım sağlamakla yükümlü olacağından, Almanya’nın Yunanstan’dan çıkar sağlamasından çok, Yunanstan’ın yükünü çekeceğ br konuma düşmes daha yüksek

33 Kotzas, a.g.e., s. 135. Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 46 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER br htmald. Böyles br artı yük, Almanya’nın çıkarlarına uygun düşen br durum da değld. Öte yandan Almanya’nın müttefkler olan Bulgarstan ve Osmanlı Devlet’ne vaat ettkler k Almanya Osmanlı ve Bulgarstan’a Büyük Savaş’ı kazandıklarında kaybettk- ler toprakları ade etme sözünde bulunmuştu, Yunanstan’a verlme- s htmal vaatlerle çakışacak, bu durum da Merkez Güçler çndek brlğ bozacak br sonuç yaratacaktı.34 Bunun dışında Yunanstan’ın tarafsızlık poltkası, Yunan halkından da destek görüyordu. Balkan Savaşlarından yen çıkmış br halk, yen teknolojlerle donanımlı s- lahların etkn kullanıldığı böyles büyük br savaşın kanlı kıyımın- dan uzak kalma talebndeyd. Kral Konstantnos’un savaştan uzak kalma steğ, halk tarafından savaş yanlısı Venzelos’a karşı barışçıl br poltka olarak kabul edlyordu. Venzelos, halkın gözünde ya- bancıların köles olmuş, bu ölüm kalım savaşında, kend poltk hırs- larının gölgesnde kalmış, Yunan halkını umursamayan br poltkacı konumuna düşmüştü.35 Konstantnos, yüzünü Batı’ya dönmüş, modern ve demokratk br kmlkle ön plana çıkmış Venzelos’a göre daha tutucu ve geleneksel br yapıya sahpt. Bu durum Venzelosçu kanat tarafından Yunans- tan’ı, Avrupa’dan yalnızlaştıran (splendd solaton) br sonuç gb algılansa da, daha çok tutucu ve gelenekç kesmden büyük destek de görmekteyd. Çoğunlukla ant-Venzelosçu grubun zhnyetnde lk göze çarpan şey, Batı karşıtı br taşralılıktı.36 Bu mnvalde mo- derntenn sembolü olan “Batı”, Konstantnos yanlıları tarafından oksdentalzm (Batı düşmanlığı) düzeynde karşı br duruşa sahpt. Batı’dan korkuluyordu çünkü geleneksel Yunanstan algısı bu mo- derntenn çnde kaybolunacak br unsur olarak görülmekteyd. Bl- hassa, Konstantnos taraftarı gazeteler çıkardıkları haberlerde sürekl Londra ve Pars’n moda ve geleneklernn Yunanstan’a gelmemes yönünde propagandst fadeler kullanıyordu.37 Batı’nın özgürlükçü

34 Mavrogordatos, a.g.m., s. 201. 35 A.m. 36 Damantopoulos, a.g.m., s. 29. 37 Örneğn o dönem Yunanstan’a getrlen snema ble bu gelenekç kanadın oldukça tep- ksn çekmşt. O dönem kadınlara verlmes öngörülen seçme hakkının tartışılması ble sorun yaratacak kadar öneml görülüyordu. Konstantnos taraftarı gazetelerde, toplumun ahlaksal değerlernn korunması yönünde propaganda yazıları yazılmaktaydı. Yne Venze- los hükümetnn boşanma le lgl hukuksal düzenlemeler meclse taşıması, kadınların g- ym kuşamlarının açık bulunması, halk dlnn devletn resm dl olması yönündek çabaları Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 47 ve gelenek karşıtı moda ve adetlern Batı’dan Yunanstan’a getren “şeytan”38 se Venzelos ve O’nun zengn Avrupalı arkadaşlarıydı. Kral Konstantnos ve Venzelos arasındak kavga poltk br yol ay- rımından zyade Batı Avrupa (İngltere, Fransa) ve Merkez Avrupa (Almanya) arasındak zhnyet farklılığıydı. Nhayetnde Fransa ve İngltere’ye göre Almanya, ç dnamklernde daha tutucu br “Batı” görüntüsündeyd. Kral Konstantnos’un Büyük Savaş’ta Yunanstan’ın tarafsız ol- masını stemes, br manada tarafsızlık çnde tarafl ılıktı. Özellk- le Almanya le olan manevî bağı Konstantnos’u böyle br seçm yapmaya mecbur kılan en temel nedenlerden bryd. Berln askerî okulunda aldığı eğtm, Alman Kayser’ II. Wlhelm’n kız kardeş Sofa39 le evllğ, danışmanları Stret, Metaksas ve Dusmans gb smlern de Alman ekolünden yetşmş destekçler olması, Kons- tantnos’un Alman tarafında br poltka zlemesne sebep olan baş unsurlardı. Ancak Konstantnos’un Almanya tarafında br yön belr- lemes sadece bast br etk altında kalma da değld. Konstantnos, askerî br lder olarak, olayları syasî çerçevede değl asker strate- jyle düşünüyordu.40 Bu nedenle kararlarında poltk adımları yoktu.

le lgl olumsuz haberler bu muhafazakâr yapı tarafından sıklıkla köşe yazılarında fade bulmaktaydı. Thanos Verems (edt), Eleftheros Venzelos, Apo to Orama ts Megals El- ladas Eksorstos sto Pars [Büyük Yunanstan Düşünden Pars Sürgününe], s. 69, 92. 38 Ulusal bölünmenn en şddetl yaşandığı 1916 yılında Konstantnos taraftarı olan Baş- bakan Dmtros Gounars Venzelos’u satanas fadesn kullanarak “şeytan br lhamın” ürünü şeklnde suçlamaktaydı. Mavrogordatos, a.g.m., s. 234. 39 Sofa’nın Konstantnos üzernde oldukça büyük br etks vardı. Yunanstan’da kamet eden yabancı büyükelçlern ülkelerne gönderdkler her raporda bu ayrıntıdan sıklıkla bahsedlmekteyd. Kralçe Sofa, kendsn daha çok Almanya kmlğne adamış ve Yu- nanstan yerne Almanya’nın çıkarına göre hareket eden br kşyd. Yunanstan’ın Antant şbrlğn engelleyeblecek her tür adımdan ger kalmayan Sofa, abs Wlhelm’a yazdığı mektupta, bu şbrlğn en ateşl taraftarları olan Venzelosçular çn “şahsiyetsiz domuzlar, umarım hak ettikleri biçimde cezalandırılırlar” fadesn kullanmıştı. Yne Wlhelm’e yaz- dığı br başka mektupta Yunanstan’ın dama Almanya le brlkte hareket edeceğne dar sözler sarf etmekteyd: “Dilerim aklından hiçbir zaman çıkarmazsın ki Yunanistan jeopo- litik konumundan ötürü sevgili ülkemize(Almanya) planlarımız dahilinde her tür yardımı sağlayacaktır . Halkın içinde Almanya’nın lehine ve düşmanlarımızın (Antant-Venizelos) aleyhine her tür işlerimizi sürdüreceğiz. Bu konuda sonuna kadar emin olabilirsin.” Gor- gos Th. Mavrogordatos, “To Kratos ton Athnon kaı to Kratos ts Thessalonks” [Atna ve Selank Devlet], (Edt. Thanos Verems), Eleftheros Venzelos, Apo tn Tourkokratou- men Krt ston Ethnko Dhasmo [Eleftheros Venzelos, Osmanlı İdares Altındak Grt’ten Ulusal Bölünmeye], s. 251; Kotzas, a.g.e., s. 88. 40 Dönemn (1915) Mecls Başkanı Konstantnos G. Zavtzanos yıllar sonra kaleme aldığı Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 48 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER Konstantnos’u tarafsızlık görüşünde destekleyen en büyük ktle, Venzelos’un yayılmacı mllyetçlğnden hoşnut olmayan, kend güvencelern ve sakn br hayatı terch eden Yunanlardan oluşuyor- du. Yunanstan’ın lk krallık toprakları olan Pales Hores’de (Esk Bölgeler), Mora, Rumel ve Ege Adaları, kamet eden bu grup, o dönem Megal İdea’nın hedefl ernden br sayılan “kurtarılmayı bekleyen kardeşler” çn canlarını feda etmey gereksz görüyordu. Balkan Savaşlarının akabnde, Yunanstan topraklarına dâhl olan ve çoğunlukla Müslüman nüfusun oluşturduğu Makedonya toprakla- rı üzerndek dğer gruplardan Slav ve Selank Yahudler de Kral Konstantnos’u destekleyen br brlk çndeyd. Özellkle Müslü- man nüfus Venzelos’un Osmanlı Devlet üzernde gerçekleştrmek stedğ Megal İdea ülküsünden dolayı her zaman br bütün halnde ant-Venzelosçu tutum serglemekteyd. Yunan ordusu çnde görev yapan üst düzey subaylar da Konstantnos’un tarafında yer almak- taydı.41 Klse etks altında kalan gelenekç gruplar, Batı le tcarî yarışa grmekten çeknen bazı tüccarlar, Fenerller, Kocabaşlar gb esk poltkacılar, esk yönetmn zengnleştrdğ ve Venzelos’un gtmesyle yenden esk güçlerne kavuşacağı umudunu taşıyan çft- lk ağaları da krala destek veryordular.42 Konstantnos ve Venzelos arasındak mücadelenn temelnde Yu- nanstan’ın hang dünya bloğu tarafında yer alacağı sorunundan çok daha öte br sorun vardı. Esasen bu sorunun kaynağı, hang ldern Yunanstan’ın dış poltkasını yönlendreceğ le lglyd. Konstant- nos, babadan aldığı halefl kle ülkenn başındaydı. Venzelos se hal- kın radesyle seçlmş br başbakandı. Bu durumda ülkenn dış pol- tkasında kmn söz hakkı olduğu dönemn şartları da düşünüldüğün- de zor br soruydu. Çünkü Avrupa’nın pek çok yernde kral, ülkenn anılarında Büyük Savaş sırasında Konstantnos le aralarında geçen dyalogda bu tez des- tekleyecek fadeler kralın şu sözleryle dle getrmektedr: “… siz politikacılara saygım ve sevgim sonsuz. Ancak sizler askerî işlerden hiç anlamıyorsunuz. Bu yüzden askerî kararları ben bizzat kendi yetkimde tutuyorum.” Konstantnos G. Zavtzanos, Aı Anamnss tou ek ts Istorks Dıafonas Vasleos Konstantnou kaı Eleftherou Venzelou opos tn Ezse (1914-1922) [Kral Konstantnos ve Eleftheros Venzelos Tarh Anlaşmazlığına Dar Anılar], Tomos [Clt]: A, Athna, Adelfon G. Rod, 1946, s. 81-84. 41 Burada belrtlmes gereken br stsna durum se Yunan ordusu çnde görev yapan Dang- ls, Paraskevopoulos ve Pangalos gb üst düzey subayların Venzelos’u destekleyen askerî grup çnde yer almasıydı. Bu asker grubu Fransa ekolünden yetşmş ve Fransa’da eğtm görmüş askerlerden oluşmaktaydı. Kotzas, a.g.e., s.135. 42 Damantopoulos, a.g.m., s. 29. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 49 dış şlern yönlendren br unsur olarak poltkada yern almıştı ve son söz her zaman saraya att.43 Fakat özellkle Balkan ülkelernde kral, geleneksel manada, kurumsal statünün dış poltkada öneml rol sahbyd.44 Yunanstan’da se Konstantnos’un babası Kral Georgos dönemnde bu durum kısm br farklılık göstermşt. Dış poltka- da kendsn ger plana çeken Kral Georgos, bu yetky de Başba- kan Venzelos’a bırakmıştı. Bu sebeple Venzelos, halkın radesyle seçlmş br syasî lder olarak bzzat kendsnn dış poltkada söz sahb olması gerekllğn savunuyordu. Oysa Konstantnos, monar- şlern temel olan “eleo theou” (dvne rght) yan kralların Tanrısal hakkı düşüncesyle, Yunanstan’ın geleceğ le lgl öneml poltk konularda kararın kendsne at olduğunda ısrarcıydı. Nhayetnde halk her zaman çn değşken oylara sahp stkrarlı olmayan br po- ltk görüşün destekçsyd. Böyles br değşken ktlenn oylarıyla seçlmş br başbakanın ve onun hükümet meclsnn, ülkenn kade- rn belrleyecek hassas konularda karar vermesnde başarılı olama- yacağına nanıyordu.45 Yunanstan’ın ç syasetnde “Ulusal Bölünme” olarak adlandırı- lan bu mkro ölçekl bloklaşma hareketnn br başka neden de Kral Konstantnos ve Venzelos’un farklı karakterstk özellkleryd. Br anlamda bu çatışma, Batı Avrupa ve Merkez Avrupa arasında boca- layan k syasî ldern hayat felsefes ve yaşam tarzı le de doğru- dan lntlyd. Venzelos, dış görüntüsüyle sürekl okuyan, düşünen, entelektüel br görüntü sergleyen ve halk arasında gözünden hç çıkarmadığı entel gözlükleryle “dört göz” olarak dalga geçlen br maja sahpt.46 Venzelos’un, Batı Avrupa tarzında br syaset adamı olması destekçler çn br cazbe olarak da görülmekteyd. Üstelk Grt’ten ber her zledğ poltk adımında hedefe ulaşması, bu Grt-

43 Thanos Verems, “Stratos kaı Venzelsmos apo to 1916 eos to 1935” [1916’dan 1935 Yı- lına Kadar Venzelos Hareket ve Ordu], Smposo gıa ton Elefthero Venzelo. Praktka, s. 34. 44 Elen Gardka Katsadak, “Venzelos kaı İpourgeo Eksoterkon: Sngrous Snerga- sa?” [Venzelos ve Dışşler Bakanlığı: Çatışma mı İttfak mı?], Smposo gıa ton Elefthe- ro Venzelo. Praktka, s. 265-266. 45 Dmtrs Mhalopoulos, O Ethnkos Dhasmos, İ All Dastas, [Ulusal Bölünme, Baş- ka Br Boyut] Athna, Ekdoses Trohala, 1997, s. 69. 46 Ganns Gannoulopoulos, “İ Mkrasatk Perpeta” [Küçük Asya Macerası], (Edt. Tha- nos Verems), Eleftheros Venzelos, Apo to Orama ts Megals Elladas Eksorstos sto Pars [Eleftheros Venzelos, Büyük Yunanstan Hayalnden Pars Sürgününe], s. 68. Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 50 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER l poltkacının destekçler arasında “Mesh” olarak görülmesne de sebebyet vermşt.47 Avrupa’da syasetn zeki çocuğu (genius) ola- rak tanınan bu ldern yürüttüğü poltka, hesap ktap üzerne kurulu, kar-zarar lşksne dayanan br yörünge üzernden lerlemekteyd. Tüm poltk kararları politik risk (risque calculé) hesabına dayanı- yordu.48 Poltk bağlamda doğru bulduğu ve nandığı her konunun/ fkrn neye mal olursa olsun peşne düşüp uygulama gayret çndey- d. Kral Konstantnos se Venzelos le kıyaslandığında, halk ara- sında daha heybetl ve babayğt br görüntüye sahpt. Başkomu- tan olarak ordunun başında bulunan Konstantnos, Balkan Savaşla- rı sırasında göstermş olduğu üstün askerî başarısından ötürü halk arasında lahlaşmış br lderd. Geleneksel alışkanlıklarından dolayı halk adamı olarak da ntelendrlmekteyd. Halk le arasında kur- duğu bağda popülst tavırlar sergledğnden aynı zamanda sevlen br şahsyett. Lakabı kirve (koumparos) d.49 Sosyolojk manada bakıldığında Yunan adetlernde krve, kşye en yakın/sevlen kşy- d. Bu doğrultuda halk ve kral arasında böyle güçlü br sevg bağı oluşmuştu. Konstantnos, Venzelos’a kıyasla daha gerçek (orijin) br Yunan olarak betmlenyordu. Oysa Venzelos yabancı ellerin (Avrupa) köles olarak görülüyordu.50 Heybetl görüntüsünden ötürü daha maskülen sayılan Konstantnos’un karşısında Venzelos, gerek sesnn nce olması gerekse naf hareketler nedenyle halk arasında “hermafrodt” aşağılamasına kadar gdecek br yakıştırmaya maruz kalmıştı.51 Konstantnos çn kullanılan en öneml propagandst teza- hürat se Bzans le kurulan bağın vurgulanmasıydı. Yunan Kralı, I.

47 Thanos Verems (edt), Eleftheros Venzelos, Apo tn Tourkokratoumen Krt ston Ethnko Dhasmo [Eleftheros Venzelos, Osmanlı İdares Altındak Grt’ten Ulusal Bölünmeye], s. 10. 48 Konstantnos Svolopoulos, a.g.e., s. 14. 49 Konstantnos, Hazran 1913’de dünyaya gelen kızı prenses Ekatern’nn vaftz törennde Yunan ordusunun başı olarak verdğ emr doğrultusunda, tüm asker ve denzcler kızının vaftz babası lan etmşt. Bu nedenden dolayı her Yunan asker Konstantnos’a kızının vaf- tz babası olarak duygusal br bağ le bağlıydı. Gorgos Th. Mavrogordatos, “İ Poltkes Ekselkses apo to Goud os t Mkrasatk Katastrof” [Gud Darbesnden Küçük Asya Bozgununa Poltk Gelşmeler], (Edt. Vasls Panagotopoulos), İstora tou Neou Ell- nsmou 1770-2000 [Çağdaş Yunan Tarh], Tomos [Clt]: 6, Athna, Ellnka Grammata, 2003, s. 17. 50 Verems, a.g.e., s. 11. 51 Kotzas, a.g.e., s. 54. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 51 Konstantnos yerne XII. Konstantnos olarak ntelendrlyordu. Bu- nun sebeb de Bzans tarhnde mermere dönüşen kral mtyle ulus sembolüne dönüşmüş XI. Konstantnos Paleologos’un halef olarak gösterlmek stenmesyd.52 3. Antant’ın Yunanstan Syaset ve Kasım Olayları53 1914-1918 yılları Yunanstan’da “Ulusal Bölünme” olarak adlan- dırılan ve toplumu syas bağlamda bıçakla kye bölmüş gb br- brnden ayıran toplumsal br cepheleşme dönemyd. Her ne kadar Ulusal Bölünme sürec Büyük Savaş sırasında Yunanstan’ın hang blok tarafında yer alacağına dar dplomatk br sorunsal gb görün- se de, temelnde Venzelosçular ve ant-Venzelosçular arasında ya- şanan toplumsal br sınıf çatışması bulunuyordu. Bu k grubun kar- şılıklı çatışmasının temel çıkış noktasında se Yunanstan’dak syasî yönetmn hang lder gücün elnde olacağı kavgası vardı. Sosyolo- jk kontekstte düşünüldüğünde, Yunanstan’da Kral Konstantnos ve Venzelos arasında yaşanan taraftar çatışmasının kökler çok daha eskye dayanmaktaydı. Yunan Krallığının kuruluşundan tbaren Fenerller, Kocabaşlar, armatörler ve çftlk ağaları dışında, burjuvaz gb farklı toplumsal sınıfl arın ortaya çıktığı XIX. yüzyıl ortaları, br manada Yunans- tan’ın toplumsal düzennn şekllendğ br dönem de berabern- de getrd. Bu dönemden tbaren geleneksel sınıf (esk aleler) ve şehrl sınıf (burjuva) arasındak toplumsal çatışma, XX. yüzyılın başlarında geleneksel sınıfın temslcs Kral Konstantnos ve şehrl sınıfın temslcs Eleftheros Venzelos arasındak çatışmanın da te- mel noktasıydı. Bu nedenle Yunanstan’da XIX. yüzyıl ortalarında başlayıp etksn II. Dünya Savaşı’na kadar sürdürecek olan “Ulusal Bölünme”, sadece Büyük Savaş süres çne hapsedlemeyecek ka- dar uzun br syasî ve sosyolojk vakaydı. Ntekm Yunanstan’da “Ulusal Bölünme” sona erdğnde, bu olgunun temslclernn o dö- nem hayatta olmaması, “Ulusal Bölünme”nn, sadece Konstantnos ve Venzelos arasındak br bloklaşma olmadığının da açık kanıtıydı. Özetle, “Ulusal Bölünme” yaklaşık yüz yıl gb br süreç çnde var-

52 Mavrogordatos, a.g.m., s.17. 53 Yunan tarhnde Kasım Olayları olarak adlandırılan k günlük süreç aslında Gregoryen takvmne göre Aralık ayında vuku bulmuş br hadsedr. Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 52 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER lığını koruyan ve dönemlere göre farklı özellkler gösteren syasî br ayrışmaydı. Yunanstan’da Ulusal Bölünmenn en dern hssedldğ dönem uluslararası konjonktürde de mltarzm ve bloklaşma hareketlernn sonucunda vuku bulan büyük emperyalst kavga le aynı yıllara denk düştü. 1914-1918 yılları arasında yaşanılan Büyük Savaş’ta, Merkez Güçler (İttfak) ve Antant (İtlaf) olarak k bloğa ayrılmış büyük güçlern Doğu Akdenz poltkalarının br yansıması olarak Yuna- nstan’a atfettğ jeopoltk önem, Yunanstan’ı da zorunlu br seçm yapmaya sürüklemekteyd. Balkan Savaşları sonrasında jeopoltk konumda elde ettğ k kat nüfus ve k kat toprak, Yunanstan’ı 1830’lu yıllardak cılız Yunan Krallığı görüntüsünden çıkarmış ve bu emperyalst yarışta kendne yer ednme çabasına dönüştürmüş- tü. Dönemn konjonktürel yapısına bakıldığında, “küçük ama saygın Yunanstan” fkr, yayılmacı mllyetçlğn br tezahürü olan “Me- gal İdea” fkr karşısında etkn br propaganda aracı olarak da varlık gösterecek güçte değld. Balkan Savaşlarından sonra topraklarını genşleten Yunans- tan’da, Büyük Savaş süresnce en büyük baskı Antant kuvvetler tarafından gerçekleşt. Tarafsızlık kamufl ajı le yansız br poltka zleyemeye çalışan Yunanstan, Antant kuvvetlernn sert önlem ve baskılarına dayanan yaptırımlarına maruz kalmıştı. Bu dönemde Antant’ın Yunanstan’da uyguladığı “Gambot Dplomass”54 ne- tcesnde pek çok Yunan toprağı Antant güçlernce şgal edld, t- carî ambargolar uygulandı, askerî ve svl yönetm üzernde güçlü kontrol mekanzmaları oluşturuldu ve alınan yaptırım kararlarının uygulanması çn de ardı ardına ültmatomlar/notalar verld. Antant tarafından uygulanan bu syasî baskının dayanağında se 1830 yılın- da Osmanlı Devlet’ne karşı bağımsızlığını kazanan Yunanstan’ın Londra Protokolü gereğnce Büyük Brtanya, Fransa ve Rusya’nın, Yunanstan’ın anayasal monarşn tehlkeye düşürecek herhang br durumda, garantör devletler olarak müdahale edeblme yetks bu- lunmaktaydı.55

54 James Caple, Gunboat Dplomacy 1919-1979. Poltcal Applcatons of Lmted Na- val Force, Palgrave Macmllan, New York 1981, s. 11-16. 55 Brtanya, Rusya ve Fransa’nın Yunanstan’ın koruyucu güçler olarak (garantör) tanım- lanması 19 Temmuz 1827 tarhnde mzalanan protokolün 6. maddesnde yer almaktadır. İmzalanan protokol gereğ bu üç büyük garantör kuvvet, kurulması muhtemel Yunanstan Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 53 1916 sonbaharı, Yunanstan açısından poltk karmaşanın yaşan- dığı zrve yıllardı. Venzelos le Konstantnos arasında uzlaşma h- tmalnn olamayacağı kanaatne varan Antant’ın Venzelos’a verd- ğ destek sonucunda, Venzelos 12 Eylül/24 Eylül 1916 tarhnde, geçc hükümet kurmak çn Grt üzernden Selank’e doğru yola çıktı. Venzelos’un 13 Eylül/25 Eylül 1916 tarhnde Grt’te geç- c hükümet kurduğunu açıklaması Yunan syasî tarh açısından ol- dukça öneml br gelşmeyd. Çünkü bu tarhe kadar olan poltk, sosyal ve duygusal bölünmeye şmd de devlet bölünmes eklenmş- t. Selank’te kurulan Venzelos hükümet (geçc hükümet) Antant tarafından Atna Hükümetyle lşkler sekteye uğratmamak adına başta de facto olarak tanındı. Antant güçler, özellkle Fransa Başba- kanı Arstde Brand, hala Venzelos ve Kral arasında ortak br yolun bulanableceğn düşünmekteyd. İlşklern bu yönde bozulmaması adına Atna Hükümet de jure olarak varlığını sürdürdü. Ancak An- tant güçlernn Atna Hükümet konusunda en büyük kaygısı Alman sempatzanlığı sergleyen Atna Hükümetnn Selank’te özerk yö- netm kuran ve Alman ordularına karşı savaşan Fransız General Sar- ral’, güney Yunanstan topraklarından (Mora, Rumel [Orta Yuna- nstan], Teselya) yukarı doğru çıkarak, arkadan vurma endşesyd. Bu nedenle kuzey Yunanstan topraklarını (Selank ve çevres) kend hâkmyet altında tutan Sarral’ korumak çn Antant, Yunan ordu- sunu, Yunanstan’ın güneyne ndrerek güvence altına alma çabası çne grd. Bunun üzerne 16 Kasım 1916 tarhnde Antant’ın Akde- nz flosunun başında bulunan Fransız Amral Dartge du Fournet, devletnn koruyuculuğunu da üstlenmektedr. 7 Mayıs 1832 tarhnde mzalan Londra pro- tokolünde se Yunanstan’ın nha sınırları ve yen statüsü belrlenmştr. Bu protokolde Bavyera Kralı Ludwg’n knc oğlu prens Otto, monarş yönetmnde kurulan Yunans- tan’ın yen kralı olarak belrlenr. 13 Temmuz 1863 yılında mzalanan son protokolde se bu üç garantör kuvvet Danmarka kralı Chrstan’ın 2. oğlu prens George’u “Yunanların kralı” sıfatıyla Kral Otto’nun yerne tahta çıkarır. Döneme at br deoloj olarak görülen Megal İdea’dan dolayı “Yunanstan’ın kralı” olan ve Yunanstan monarşsnn başında bulunan Otto’dan farklı olarak, tüm “Hellenler’n kralı” sıfatıyla Yunanstan’dak anayasal monar- şnn başına Kral George getrlr. Bu son protokolde sadece Yunanstan’da monarşden anayasal monarşye geçş sağlayan br rejm değşklğ yaşanmaz aynı zamanda bu rejmn statüsünü korumakla yükümlü üç büyük devlet, Brtanya, İngltere ve Rusya, Yunanstan’ın garantörler olarak kâğıt üzernde de resmyet kazanır. Tasos Vurnas, İstora ts Neoters kaı Snhrons Elladas [Yakın dönem Çağdaş Yunan Tarh], Tomos [Clt] A, Athna, Ekdoseıs Patak, 2011, s. 200, 235. Georgos V. Leontarts, İ Ellada ston Proto Pankosmo Polemo 1917-1918 [I. Dünya Savaşında Yunanstan], Athna, MİET, 2005, s. 60-62. Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 54 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER Atna Hükümet’nn başında bulunan Başbakan Sprdon Lambros’a Yunan ordusunun Peleponnes’e çeklmes yönünde br nota verd. Ancak Atna Hükümet’nn ordunun güneye ndrlmes konusunda yaşadığı en büyük tereddüt, Selank’te bulunan Venzelos Hüküme- t’nn ordusunun bu fırsattan yararlanarak Atna’ya çıkarma yap- ma htmalyd. Fransız mlletvekl Paul Bénazet ve Konstantnos arasında yapılan müzakereler netcesnde, 23 Ekm 1916 tarhnde, Atna’da mzalanan anlaşma le ortak br uzlaşma sağlandı. Bu an- laşmaya göre Yunan ordusunun merkezden güneye ndrlmes ha- lnde Venzelos’un Selank’te bulunan ordusu da merkez Yunans- tan’a geçmeyecekt. İmzalanan anlaşmada yer alan br dğer öneml husus da Yunan ordusunun Almanya ve Bulgarların şgal ettkler Kavala (11 Eylül 1916) ve Rupel’de (27 Mayıs 1916) hçbr çatış- maya gdlmeden, kralın emryle, teslm ettkler slah mühmmatı kadar slahın Antant kuvvetlerne verlmesyd.56 Bu konuda drenş göstermeyen Konstantnos’un tek şartı, teslm edlen slahların Ven- zelos Hükümetne verlmemes garantsyd. Anlaşma metnnde yer alan son madde se Yunan denz flolarının Antant yönetmne geç- şnn sağlanması yönünde oldu. Öte yandan Antant ve Kral arasında yaşanan görüşme sonucunda, Antant’ın Selank ve Atna Hükümet arasında br denge unsuru olarak varlık göstermes, Venzelos cephe- snde hayal kırıklığı da yaratmıştı. 2 Kasım 1916 tarhnde Venzelosçular ve ant-Venzelosçular arasında Katern şehrnde yaşanan ufak çaplı çatışma sonucunda Konstantnos, Antant le yapmış olduğu anlaşmayı tek tarafl ı feshett. Çünkü anlaşma gereğ Venzelos’un ordularının Selank’n güneyne nmemesne dar güvence verlmşt. Oysa Venzelos’un ordularını güneye ndrmes ve akabnde çatışma yaşanan Katern şehrn ele geçrmes, Konstantnos cephesnde Antant’ın güven kaybına neden olmuştu. Anlaşmanın tek tarafl ı feshyle brlkte Antant da Venze- los ve Konstantnos arasında hçbr uzlaşının olamayacağına kanaat getrd. Atna Hükümetne yönelk daha sert tedbrlern alınmasını gündeme getren Antant, artık de facto statüsünde tanıdığı Selank Hükümetn de jure olarak tanıma kararı aldı. Kral Konstatnos böy- les br tehdt karşısında Bénazet tarafından yenden düzenlenen br öncek anlaşma metnn 6 Kasım 1916 tarhnde tekrar mzaladı.

56 Theodoulou, a.g.e., s. 322, 378. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 55 Anlaşma gereğnce Teselya’da bulunan Yunan ordusu Peleponnes’e ger çekld. 15 Kasım 1916 tarhnde Antant, Atna ve Selank Hü- kümet arasında, Kastora’dan Pera’ya kadar, 5-8 km aralığında br hat çekmş ve bu aralık bölgey de tarafsız bölge lan etmşt. Yuna- nstan artık, “Ulusal Bölünme” olarak ntelendrlen fkr bölünme- snn yanı sıra, coğrafî açıdan da ortadan kye bölünmüş br konuma geçmşt. Antant, 16 Kasım 1916 tarhnde Atna Hükümet’ne br nota daha gönderd. Verlen notada Antant’ın Atna Hükümetnden bell talepler bulunmaktaydı: on altı ova, on altı dağ olmak üze- re toplamda otuz k top bataryası, kırk bn Mannlcher tüfeğ, yüz kırk ağır maknalı tüfek, ell askerî kamyon Antant güçlerne tes- lm edlecekt.57 Bahs geçen rakamlar Yunan ordusunun Kavala ve Rupel’de Almanya’ya bıraktığı slah mühmmatı sayısına eşdeğerd ve Antant’ı temsl eden Fransız General Fournet, Atna Hükümet başbakanı Lambros’tan on adet dağ top bataryasının, hç vakt kay- betmekszn, Larssa tren stasyonunda teslmatının sağlanmasını ta- lep edyordu. Ancak Başbakan Lambros’tan net br cevap alamayan Fournet, bunun akabnde 19 Kasım 1916 tarhnde Kral Konstant- nos le notanın uygulanması yönünde resm br görüşme sağladı. Bu görüşmede Kral Konstantnos, Atna’da bulunan Venzelosçular’ın evnde ve Fransız Arkeoloj okulunda gzl slahların bulunduğunu, tüm bunların da Venzelos’un Kral Konstantnos’u devrme planının br parçası olduğunu belrterek notanın uygulanması konusunda bazı endşeler taşıdığını fade ett. Netcede Kral Konstantnos le Fran- sız Amral Fournet arasında yapılan bu çözüm arayışında herhan- g br sonuca ulaşılamadı. Br taraftan Venzelos Hükümetne olan güvenszlk, dğer taraftan Yunan ordusu çnde daha ufak rütbel asker grubunun slahları teslm etmeme yönündek drenş, Antant tarafından verlen bu notanın gerçekleşmesnde başlıca engellerd. Yunanstan’ın slahları teslm konusundak br başka drenş, Bal- kan Savaşlarında seferberlk le savaşmış askerler tarafından göste- rlmekteyd. Bu askerler savaş bttkten sonra kend şehrlerndek mahallelerde brer örgüt çatısı altında toplanmış ve hükümetten de bazı mtyazlar almışlardı. Her mahallede kurulan bu askerî örgüt- lenmeler, resm ordunun yanında Yunanstan’da knc br güç ola- rak faalyet gösteren öneml br askerî mekanzmayı oluşturmuştu.

57 Ganns Mourelos, Ta Noemvrana tou 1916, [Kasım 1916 Olayları], Athna, Patak, 2006, s. 91. Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 56 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER Bu askerler fanatk düzeyde Konstantnos destekçsyd ve dönemn Genel Kurmay Başkanı İoanns Metaksas kontrolünde bulunuyordu. Venzelosçulara karşı çeştl eylemlerde bulunan bu grup, özellkle Antant’ın slahların teslm edlmes yönündek baskılarına da çeştl mtng ve drenş faalyetleryle karşı gelmeye başlamıştı. Ntekm tüm bu gelşmeler, 21 Kasım 1916 tarhnde, Başbakan Lambros’un Antant’a slahları teslm etmeyeceğ yönündek açıklamasına neden oldu. Slahların teslm edlmeyeceğ konusundak karara karşı An- tant, Atna Hükümetne yen br ültmatom daha gönderd. Fournet tarafından gönderlen bu ültmatomda Atna Hükümet 1 Aralık 1916 tarhne kadar on adet dağ top bataryasını hç vakt kaybetmeden Antant güçlerne teslm edecekt. Teslmatın yapılmaması karşısında Antant her türlü tedbr almakla yükümlü olacaktı.58 Antant ve Atna Hükümet arasında plern son derece gergn ol- duğu bu ortamda slahların teslm edleceğ 1 Aralık tarhnden br gün önce (30 Kasım 1916) gergnlk ve tahrk unsurları daha fazla artmaya başladı. Yunanstan’ın farklı mahallernde örgütlenen yr- m bne yakın seferber edlmş asker Atna’da toplandı. Bu grup, Atna’da bulunan Venzelosçulara çok yakın br zamanda cdd br katlam yapılacağının gözdağını vermeye de başlamıştı. Venzelos’u destekleyen ev ve ş yerler kırmızı boyayla teker teker şaretlenmş ve Yunan ordusu da Atna’nın bell stratejk noktalarına konuşlan- mışlardı. Antant, Atna’da yaşanablecek her hang br muharebe karşısında kend gücünün Yunan ordusu karşısında zayıf olduğunu ve böyles br çatışmanın sonucunda da kendsnn kaybedeceğn y blyordu. Bu nedenden ötürü herhang br çatışmanın yaşanmama- sı çn Antant, son br çaba olarak, Fransız Büyükelçlğnde Askerî Ateşe olan Bousquer’, 30 Kasım’da, Konstantnos’a br önerde bulunması çn yenden görüşmeye gönderd. Bu görüşmede An- tant’ın sadece on dağlık top bataryası dışında başka hçbr talebnn olmadığını, teslm edlen top bataryaları karşılığında da Fransız Bü- yükelçlğn korumak le görevlendrlmş yüz ell Fransız askern Atna merkezden çekeceğn bldrd. Konstantnos ve Atna Hükü- met arasında yapılan müzakereler sonucunda, 30 Kasım akşamı saat 20.00’de, başmabeync Aleksandros Merkats Fransız Büyükelçl- ğnde, Fransa, İngltere, Rusya ve İtalya büyükelçleryle yapmış ol-

58 A.e., s. 93. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 57 duğu görüşmede, Yunanstan’ın bu son önery de kabul etmedğn açıkladı. Fransız Büyükelçsnn netcey bldrmek amacıyla aynı günün gecesnde Pars’e çektğ telgrafa verlen cevapta Pre lma- nında demrleyen Antant gemlernden, gözdağı amacıyla, askerlern Atna merkeze ndrlmes hususunda kesn emr verld. 3.1 Atna Muharebes Pars’ten çeklen telgraf sonucunda, 30 Kasımı 1 Aralık’a bağla- yan gece, Pre lmanından k bn beş yüz Fransız, İnglz ve İtalyan asker gemlerden Atna merkeze doğru nmeye başladı. Her br as- ker çn doksan altı kurşun ve ağır maknel tüfekler çn de üç bn altı yüz kurşun bulunmaktaydı. Antant askerlernn berabernde ula- şımı sağlamak çn bsklet, şaret fşeğ, telsz ve sadece k günlük yyecek levazımı vardı.59 Tüm bu teçhzat çok net br şeklde Antant askerlernn Atna’ya savaşmak amacıyla gelmedklern ortaya ko- yan br durumdu. Bast br gözdağı dışında büyük br savaş hazırlı- ğı çnde değllerd. Zra Antant da Yunan ordusunun slah ve asker bakımından kendlernden üstün olduklarının blncndeyd. Her beş Yunan askerne karşılık br Antant asker denk düşüyordu. Üstelk herhang br çatışma anında bölgey en y blen Yunanlardı ve asıl olan Antant güçlernn çer doğru çıkarma yapacağını bldklernden Atna’nın çeştl yerlerne gzl tuzaklar kurulmuştu. Tüm bunlara rağmen Antant, Kral Konstantnos’un son anda ger adım atarak uz- laşma yoluna gdeceğne nanıyordu. Zra Fournet ve Konstantnos arasında yapılan kl görüşmede lk kurşunun kat suretle Yunan tarafından atılmayacağı sözü de verlmşt. Netcede her k tarafın brbrlerne karşı ger adım atmamak adına restleştğ bu son durum, br anlamda “chcken game” olarak adlandırılan br poltk oyuna dönmüştü. Bu restleşmede her k taraftan br ya korkup ger adım atacaktı ya da her k taraf da nadını sürdürüp kend sonunu hazırla- yacaktı. Öyle k Antant’ın bu restleşmenn ger adımını Yunanların atacağı yönünde nancı da tamdı. 1 Aralık 1916 tarhnde Fournet’n emryle Pre lmanından At- na merkeze Fransız kaptan Pugles Cont önderlğnde k bn beş yüz asker ndrld. Fournet’n, Cont’ye verdğ yazılı emrde, At- na’nın tamamının değl bazı stratejk önemde olan yerlernn şgal

59 A.e., s. 97. Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 58 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER edlmesnden bahsedlyordu.60 İşgal edlecek yerler askerî garnzon ve barut depolarıydı. Emrde yer alan br dğer husus se son çare olarak slahların kullanılması yönündeyd. Öte yandan Antant, At- na’da herhang br çatışmanın olması halnde, menzle aldığı hedef- ler vurmak amacıyla gemlern Falro koyundan Salamna adasına kadar dağıtarak tetkte beklemekteyd. Ege Denz’nden geleblecek Alman denzaltıları saldırısına karşı da Antant gemler, Saronkos Kolpos (Eğn Körfez) açıklarında sık aralıklarla dolaşıma başlamış- tı. Pre’den nen askerler Atna merkeze kadar sözlü sataşmaların dışında hçbr çatışma olmaksızın lerledler. Antant tarafından ş- gal edlmes planlanan yerlerden lk slahlı drenş Ruf bölgesnde başladı ve daha sonra dğer yerlerde de devam ett. Antant kuvvetler Yunan ordusu tarafından brden bre slahlı çember altına alınmış ve her yerde yenlerek büyük kayıplar vermeye başlamıştı. Antant tarafından önceden planlandığı düşünülen bu “tuzak”61 karşısında Büyük Savaş’ta tarafsız olduğunu beyan eden Yunanstan’a karşı br taarruzun yapılması, uluslararası savaş hukukuna aykırı olduğun- dan, Antant’ın eln kolunu bağlayan br durum da yaratmıştı. Öte yandan savaş hukukuna göre, svl halkın toplanıp çatışma alanını terk etmes hususunda bell br sürenn verlmes zorunluluğu bulu- nuyordu. Br dğer öneml husus, antk dönemden kalan tarh eser- lern ve anıtların zarar görmemesyd. Bu durumda Rus Büyükelçs Pavlovch Demdoff , Fransız Büyükelçs Jean Mare Gullemn le yaptığı kl görüşme akabnde, Atna Hükümet le br uzlaşı yolu bulunması hususunda adımlar atsa da, Atna’da Yunan ordusu ve An- tant arasında yenden çatışmaların baş göstermes çözüm sürecnn kesntye uğramasına neden oldu. 1 Aralık öğlen saatlernde çatış- malar yönünü Brtanya Büyükelçlğnn bulunduğu Klafthmonos meydanına çevrd. Elbette k bu yönelm tesadüfî br çatışma vakası değld. Atna’da çatışmaların olmasından kısa br zaman önce yüze yakın Venzelos taraftarı ve ajanı, can güvenlğ sebebyle Brtanya Büyükelçlğ’ne sığınmıştı. Brtanya Büyükelçlğne açılan ateş, Yunanstan’ın Brtanya Büyükelçs Sr Francs Ellot’u fazlasıyla tedrgn eden br durum da yaratmıştı. Dönemn Brtanya Denz Ata- 60 Antant güçlernn lk etapta Atna’da şgal edecekler yerler, Ruf’ta bulunan br askerî garnzon ve barut deposu, Flopapu, Nmfes, Pnka adlı üç tepeck, yne Dafn’dek br başka barut deposuydu. A.e., s. 98. 61 Yunan kaynaklarında Atna Muharebes olarak geçen bu kısa sürel çatışma Fransız kay- naklarında, Atna tuzağı olarak geçmektedr. Kotzas, a.g.e., s. 97. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 59 şes Compton Mackenze, kend hatıralarını kaleme aldığı “Yunan Anıları” (Greek Memores) adlı ktabında, Brtanya Büyükelçlğ önünde yaşanan çatışmayı ve sr Ellot’un pankledğ anları şu söz- lerle fade etmekteyd: “Sir Francis Elliot çatışma seslerini duydu- ğunda büyükelçiliğin penceresinden koşar adım dışarı çıkarak çatış- manın kesilmesi için elindeki şemsiyeyi sallamaya başladı. Ateş hattı içindeki bu aceleci görüntüsü adeta yaşlı bir İngiliz centilmeninin şemsiyesiyle otobüsü durdurmaya çalışması gibi görünüyordu.”62 Bu çatışma sırasında Brtanya Büyükelçlğnde görevl pek çok üst düzey memur farklı gerekçelerle dövüldü, tehdt edld ya da kısa sürelğne de olsa gözaltına alındı. Meydana gelen bu çatışmanın Antant açısından pek çok kaybın verldğ sıkıntılı br sonuç yarat- ması, Antant büyükelçlern yenden konuyla lgl br karar verme- ye zorladı. Yunanstan le her hang br anlaşmanın sağlanamaması halnde Atna, Antant güçler tarafından üç gün çnde bombalana- caktı. Bombalama gemlerle Keraçn ve Falro koylarından Yunan Sarayını, Atna’nın tüm asker garnzonlarını, Antant karşıtı mahal- lelern hedef alan br yönde gerçekleştrlecekt.63 Yapılan uyarılara rağmen Yunan Hükümet’nden her hang br cevap alamayan Antant, akşam saatlernde Atna’yı bombalamaya başladı. Atna’da mevcut olan bu pank havasının çok daha kötü br hale dönüşmemes çn Konstantnos le yenden görüşme talep eden Antant Büyükelçle- r, Konstantnos’un hükümetten çıkacak sonuç doğrultusunda karar verebleceğ ve bu konuda tek başına karar veremeyeceğ cevabını aldı. Saray le Antant yetkller arasında geçen görüşmede oldukça sernkanlı br tavır sergleyen Konstantnos, görüşme anında tesadü- fen sarayın bahçesne düşen bombanın ardından Antant yetkllerne ger adım atmayacağını şu sözlerle fade etmekteyd: “Gördüğünüz üzere beyler, sarayım bombalanıyor fakat bu benim umurumda bile değil. Çocuklarım sarayın sığınağında. Benim içimde ise en ufak bir korku yok. Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Atina’yı mı bombalamaya çalışıyorsunuz? Elinizden geleni ardınıza koymayın. Ordumu yene- meyeceksiniz. Ordum Atina’nın zaten dışında. Ama şu an istesem Teselya’da yüz bin askeri anında toplarım… Her durumda ben, or- 62 Mourelos, a.g.e., s. 105. 63 Fransız Amral Dartge du Fournet Souvenirs de querre d’un amiral (1914-1916) adlı ktabında yazdığı anılarında Atna’yı bombalama kararını aldığı sırada çok korktuğunu ve zorlandığını çünkü tarhe Türk-Venedk savaşı sırasında Akropolü bombalayan Morozn gb geçmek stemedğn fade etmektedr. A.e., s. 118. Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 60 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER duma çatışmanın duracağına dair emri vereceğim. Ancak öncelikle Fournet, bu ateşkes emrini verecek. Tüm bunları bana garanti ede- cek olan sizlersiniz, ben bir tek sizi tanırım. Fournet de kim oluyor? Bana göre tesadüfen amiral olmuş biri sadece.”64 Kral Konstant- nos’un bu son derece kbrl ve br o kadar da kendnden emn tutu- mu Antant güçlern her ne kadar snrlendrse de, Antant ordusunun bu çatışmada ağır br darbe alması ve yaralıların fazla olması, acl br barış sürecne grlmes gerekllğn gerektryordu. Fransız Bü- yükelçs Gullemn’n “en kısa zamanda bu üzücü olayların bitmesi gerekir”65 sözler aslında br bakıma Antant güçlernn askerî açıdan çnde bulunduğu zorluğu da gözler önüne seryordu. Ntekm çö- zümden başka br yol olmadığını düşüne Fournet de gerekl barış görüşmelernn yapılması hususunda karar almıştı. Yunan Hüküme- tnn temslcs Albay Palls, İnglz Büyükelç Sr Ellot, Fransız Büyükelç Jean Gullemn, Rus Büyükelç Emle Pavlovch Dem- doff arasında geçen görüşmelern akabnde mzalan anlaşmaya göre Atna’da hemen br ateşkes lan edlecek ve Antant ordusu Atna’yı hemen boşaltacaktı.66 Anlaşmanın yapıldığı günün akşamında At- na’da Antant güçler bombalamayı durdurdu ve Başbakan Lambros, Atna’nın tüm denetmn ele aldı. Atna’nın postaneler, telgraf mer- kezler, tren stasyonları gb pek çok yernde konuşlanmış Antant asker hızlı br şeklde Zapyon adı verlen merkez bnaya çekld. Antant, 1 Aralık geces, ölü, yaralı ya da çeştl yerlere gzlenmş askern toplamak amacıyla harekete geçmşt. Burada dkkate de- ğer en öneml olay se çatışmaların olduğu sırada can güvenlğn sağlamak amacıyla çeştl yerlere gzlenmş Antant askernn ateşkes kararından sonra Venzelosçuların evlernden çıkıyor olmasıydı. 1 Aralık akşamı Antant, Büyükelçler ve Başbakan Lambros arasında süregelen görüşmeler sonucunda, Zapyon’da toplanan tüm Antant askernn emnyetl br şeklde ve tbarlarını zedeleyecek herhang br müdahaleye zn verlmekszn, Pre lmanında bulunan gemlere sevkyatlarının sağlanması hususunda karar alındı. Zap- yon’dan Pre lmanına sevkyatı sağlanacak askerler olası br güven- lk tehdd le karşılaşmamak çn Yunan askerler eşlğnde lmana götürülecekt. Bu durum elbette Gullemn ve Fournet açısından br 64 A.e., s. 120. 65 A.e., s. 121. 66 A.e. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 61 tbar kaybı olsa da kabul etmekten başka çıkar yol da yoktu. Bu- nun dışında, yapılan anlaşma gereğ Yunanstan, Antant’a sadece altı adet dağ top bataryasını teslm edecek, bu sayının dışında hçbr slah verlmeyecekt. Her ne kadar bu anlaşma metn İtalyan Büyü- kelçs Kont Alessandro de Bosalar tarafından br yenlg metn gb algılanıp mzalama konusunda br karşı drenşle karşılansa da, An- tant güçlernn Atna’da bu şartlar altında her hang br muharebeye grecek gücünün olmadığının altının çzlmes bu yöndek kna ça- balarını da olumlu sonuçlandırdı. 2 Aralık sabahı Başbakan Lambros ve Fransız Büyükelç Gullemn arasında mzalanan anlaşma metn Atna Hükümet’nn Bakanlar kurulunda da onaylandı. 1916 Kasım Olayları’nın blançosu tam net rakamlara sahp ol- masa da Antant açısından öneml br askerî yenlg olarak kayıtlara geçmşt. Kasım Olayları le lgl en ağır askerî kayıp dğer Antant askerlernden sayıca fazla olan Fransız askerlerne att. 1918 yılında Kasım Olayları le lgl br blanço hazırlayan Fransa, çatışmada ya- şanan maddî-manevî kayıplar üzernden Yunanstan’ı tazmnat öde- meye mahkûm edecekt. Tutulan blançoya göre ell Fransız asker (altı subay, beş astsubay, otuz dokuz denz er) ölmüş,67 yetmş yed Fransız asker (dört subay, on br astsubay, altmış k denz er) ya- ralanmıştı. Bu zararın karşılığında Yunanstan, Şubat 1919 tarhnde Fransa’ya madd-manev tazmnat olarak 1.136.043 Fransız frangı ödemş, bu rakamın sadece 1.030.000 frangı maddî hasar çn belr- lenmşt.68 İngltere, sadece olaylar sırasında hasar gören k elçlk evnn tazmnatını talep etmş, Rusya ve İtalya herhang br tazmnat talep etmemşt. Kasım Olayları lgl Yunan tarafında on üçü asker olmak üzere toplam yrm yed ölü, kırk br yaralı Yunan pols kayıtlarına geçmş- t. Yunan Hükümet, Aralık 1918 tarhnde bu olaylarda mağdur olan Yunanlara, 6.995.629 drahm tazmnat ödeyecekt.69 Kasım Olayları sırasında özellkle Venzelosçular dövülme, tehdt, baskı gb olay- larla karşılaştı. Venzelosçulara at ev ve şyerler yağmalandı. Ven- zelos taraftarı pek çok gazete ve gazetec, olaylardan olumsuz yön-

67 Kasım Olayları sırasında hayatını kaybeden ell Fransız asker Atna Pre Lmanı’ndak mezarlığa gömülmüşlerdr. A.e., s. 149. 68 A.e., s. 146-147. 69 A.e., s. 75, 149. Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 62 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER de etklend. Tüm Yunanstan’da Venzelos taraftarı otuz br gazete, olaylar sırasında yasaklandı ya da kapatıldı. Çoğu gazetenn, örneğn Nea Ellas (Yen Yunanstan), Astr (Yıldız), Ethnk Amna (Müda- fa), matbaa ve bürosu yağmalandı. Nea Ellas ve Astr gazeteler bu olaylardan dolayı tamamıyla kapandı. Yne, Eleftheros Tpos (Öz- gür Basın), Patrs (Vatan), Karo (Zamanlar), Esta (Ocak), Ethnos (Ulus), Ethnk (Ulusal), Smaa (Bayrak) ve ayrıca br Fransız gaze- tes olan Messager d’Athenes gazeteler, büyük zarar gördü ve gaze- tecler de ya hapse gönderld ya da şten atıldı.70 Venzelos’a destek veren kşler vatana hanet, Kral’a hakaret, rejme karşı ayaklanma, cnayete teşebbüs, yasadışı slah taşımacılığı, toplumun huzurunu bozma, barışı tehdt eden eylemlerde bulunma, yalan haber yayma gb suçlamalarla hapse atıldı. Bazı bürokratlar,71 mlletvekller, dplomatlar, papazlar, hâkmler, savcılar ve ünverste hocaları se hçbr gerekçe gösterlmeden sadece Venzelos yanlısı olmalarından ötürü tutuklandılar. Atna’da yaklaşık altı yüz on dokuz Venzelos taraftarı Yunan, çeştl gerekçelerden dolayı tutuklandı.72 Kasım Olaylarının akabnde o dönem Antant güçlernn egemen- lğndek Pre lmanına sığınan ve br süre burada kalan Venzelos- çulardan yaklaşık dokuz yüz seksen tehdt ve korku nedenyle At- na’dan ayrılarak çoğunlukla Venzelosçuların etkn olduğu Grt ve Selank gb Yunanstan’ın başka bölgelerne yerleşmşlerd. Aralık 1916’da Atna’dan tamamen ayrılan Antant güçler ve Antant vatan- daşları, Pre şehrn de boşaltarak Eğn Körfez açıklarında bulunan gemlerne çekldler. Bu süre sonunda Fransa, İngltere, Rusya ve İtalya Büyükelçlkler Atna le dplomatk lşklern tamamen sona erdrd.

70 A.e., s. 192-199. 71 Örneğn Eğtm Bakanlığı’nda bürokrat olan ve Yunanstan’a dmotky (halk dl) ge- tren Dmtros Glnos Venzelos yanlısı olmasından dolayı tutuklanan öneml smlerden bryd. Bu bürokratların en önemllernden br dğer de dönemn beledye başkanı ve Atna’nın en zengn ales olan Emmanul Benaks d. Fanatk düzeyde Venzelos hayranı olan Benaks’n bu hapshane sürecn ve yaşadıklarını Yunanstan’ın ünlü edebyat yazar- larından br sayılan kızı Pnelop Delta, “İmorologo” (Günlükler) adlı esernde detaylı br bçmde dle getrmektedr. Pnelop Stefanou Delta, Eleftheros K. Venzelos, İmerologo, Anamnses, Martures, Alllografa [Eleftheros K. Venzelos, Günlükler, Hatıralar, Tanıklıklar, Yazışmalar]. (Edt. P.A. Zanna), Athna 1978, s. 15-35. 72 Mourelos, a.g.e., s. 344-367. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 63 3.2. Sonun Başlangıcı: Kral Konstantnos’un Devrlmes ve Yunanstan’ın Savaşa Grmes Kasım Olaylarından sonra Fransız Hükümet adına Arstde Br- and, Antant Başbakanlarına gönderdğ mesajda Antant güçlernn Atna Hükümetne karşı etkn ve sert önlemler alması gerekllğn fade edyordu. Bu önlemlern başında Kral Konstantnos’un devrl- mes ve Selank Hükümetnn de de jure olarak tanınması gerekl- lğ vurgulanmaktaydı. Yne Selank’te bulunan General Sarral’n, orduyu Atna’ya br çıkarma yapacak şeklde hazırlaması stenyor- du.73 Ancak Fransa’nın bu önersne İngltere çok sıcak bakmıyordu. Çünkü Kral Konstantnos’un bu dönem kovulması, çnden çıkılmaz br kargaşa ortamının oluşumuna sebebyet verecekt. Çarlık Rusya da, geleneksel yapıya ters gördüğü bu durumu kesn br dlle red- detmekteyd. Rus Çarı, ne Konstantnos’un ne de hanedanın dğer üyelernn gönderlmesne her fırsatta karşı çıkıyordu. En çözümsüz Antant üyes se İtalya d. İtalya, yayılmacı mllyetçlk poltkasın- da gerekl gördüğü br adım olarak Yunanstan’ın çnde bulundu- ğu karmaşanın btmesn stemyordu. Çünkü Osmanlı Devlet’nn dağılma sürecnde özellkle Levantenlern yoğun olduğu İzmr’n ve Anadolu’nun taksmnde büyük payın kendsne verlmes planı çndeyd. Ancak Kasım Olayları Antant çn br tbar kaybıydı ve

73 Venzelos, Fransız Başbakanı Brand’ın önerler karşısında Selank’te bulunan General Sarral’e yen br öner götürdü. Bu önerye göre, Sarral ve Venzelos karşılıklı şbrlğ çnde, her k tarafa at orduyu Teselya’ya yönlendrerek bu bölgey şgal edecekt. Kons- tantnos’tan alınan savaş gemlernn Venzelos’a verlmes ve Konstantnos’un hâkmyet altında bulunan adaların (Kklad adaları ve İyonya adaları) şgal edlmes de Venzelos’un sunduğu dğer önerlerd. Venzelos’un bu önerler, her ne kadar Fransa tarafından kabul edlmese de net olarak görülen br durum da, Büyük Savaş süresnce Venzelos’un Antant le şbrlğne açık br syaset zledğ yönündeyd. Bu tarafl ılık Konstantnos’un da blgs dâhlndeyd. Ntekm Konstantnos, Antant güçlerne, Kasım Olayları sırasında Venze- losçuların evlernde yapılan pols aramalarında, Venzelos’a at olduğu dda edlen gzl br mektubun Fleleftheron Part üyes General Korakas’ın evnde bulunduğunu söylemş, mektubun çerğnde de Venzelos’un hükümete karşı syan hareketler çnde olduğuna dar fadelern yer aldığını belrtmşt. Venzelos’un kend el yazısıyla kaleme aldığı dda edlen mektupta Konstantnos’un devrlmes yönünde hang adımların atılacağı ve bu adımların hang plan dâhlnde uygulanacağı yönünde br emrden söz edlyordu. Yne General Ko- rakas’ın evnde çok sayıda slah, cephane, syanı destekleyen broşür, ktapçık ve mektup bulunduğu belrtlyordu. Venzelosçular mektubun sahte olduğunda ısrarcı br tavır sergle- se de Konstantnos cephesnde durum tam aks yönde lanse edlmekteyd. Fakat mektubun çerğnde hçbr krptografye rastlanılmaması ve her şeyn oldukça açık br dlle yazılması, mektubun sahte olma htmaln güçlü kılan verlerd. Ntekm Grt’ten ber aktf syaset zleyen Venzelos’un böyle br acemlk yapma htmal de oldukça düşüktü. A.e., s. 297. Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 64 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER Atna Hükümet’nn mutlaka bu olayların bedeln de ödemes ge- rekmekteyd. 8 Aralık 1916 tarhnde Antant, Kasım Olayları’ndan dolayı Yu- nanstan’ı tcarî boykot le cezalandırma kararı aldı. Yunanstan’a yyecek taşıyan her tür kara, tren ve denz yolu Antant kuvvetle- rnce abluka altına alındı. Bu abluka sonucunda Yunanstan Krallık toprakları, güney Yunanstan, açlık ve ısınma sorunuyla yüzleşmek zorunda kaldı. 31 Aralık 1916’da Antant’ın Atna Hükümetne gön- derdğ notada, Kasım Olaylarında görev almış tüm askerî yetklle- rn görevden alınması ve boşalan kadrolara Antant tarafından uygun görülen askerlern getrlmes stenyordu. Olaylar sırasında hapse atılmış tüm Venzelos taraftarları derhal serbest bırakılacak ve bu kşlere tazmnat ödenecekt. Ayrıca Antant, özellkle “Atna tuzağı” olarak gördüğü Kasım Olaylarının gurur kıran br eylem olduğunu unutmadıklarını gösteren br tavırla, Yunanstan’dan özür talep et- mekteyd. Bu doğrultuda Yunan Hükümet, Zapyon bnasında, halka açık br törende Antant güçlernden özür dleyecekt. Yunanstan’ın verlen bu notaya cevaben yazdığı 5 Ocak 1916 tarhl muhtırasında, Yunanstan’ın Antant le dam br şeklde y lşkler kurmak ste- dğ, Antant’ın Kasım Olaylarından dolayı Yunanstan’ı suçlu bul- masının br haksızlık olduğu, yapılan tcarî ambargonun Yunan hal- kına cdd manada zarar verdğ, Yunan halkının Kasım Olaylarında soğukkanlılığını koruyarak rejm düşmanlarına geçt vermedğ ve hapshanedekler çnse hükümetn değl adaletn karar vermes ge- rekllğ fade edlmekteyd.74 Yunanstan, Kasım Olaylarından sonra kendsnn mağdur ve zarara uğramış taraf olduğu yönünde br gö- rüntü çzme gayret çne grd. Yunanstan’ın kendn korumak ve öz savunma hakkını kullanmak amacıyla bu tür kanlı olaylara başvur- duğu belrtlyordu. Yunanstan’ı böyles br sonucun yaşanmasına mecbur kılan da kamu düzenn yenden sağlama gayretyd. Ancak bu çabaya rağmen, Antant tarafından peş peşe verlen ültmatomlar75 ve yapılan baskılar, Atna Hükümet tarafından br çözüm yolunun mutlak suretle bulunmasını gerekl kılıyordu. Kral Konstantnos, son br çaba le Antant’ı yatıştırmak adına Kasım Olaylarının mü- sebbb olan Başbakan Lambros hükümetn lağvederek yerne daha 74 A.e., s. 34-36. 75 Antant, Yunanstan’a 8 Ocak 1917 ve 20 Şubat 1917 tarhl k farklı ültmatom daha göndermştr. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 65 dengel ve tarafsız syaset zleyen Zams hükümetn görevlendrd. Ancak tüm bu çabalar, Avrupa’dak dengelern de değşmesyle br- lkte beklenen yönde olumlu sonuç vermed. 1917 yılında Büyük Savaş’ın seyrn değştrecek öneml olayla- rın yaşanması, Yunanstan’ın da bu savaş çndek kadern değşt- recek sürecn başlamasına sebebyet vermşt. Şubat 1917’de Çar- lık Rusya’da yaşanılan Şubat Devrm le Romanov Hanedanlığına son verlmş ve çarlık rejm yıkılmıştı. Rusya’nın artık kend çne döndüğü syasetnde Konstantnos, bugüne kadar geleneksel rejmn korunması noktasında krala hep arka çıkmış Çar’ın desteğn de kay- betmşt. Br dğer öneml gelşme de Amerka’nın savaşa grmes le brlkte Antant ve Merkez Güçler arasındak dengenn değşmesyd. Fransa’da Brand Hükümet stfa etmş, yerne Konstantnos’un gt- mes yönünde çok daha kararlı br tutum çnde olan Alexandre R- bot Hükümet kurulmuştu. Tüm bu değşmler, Kral Konstantnos’un Yunan Krallığındak son günlernn de habercsyd. Netcede 19 N- san 1917 tarhnde, Sant-Jean de Maurenne anlaşması çn br araya toplanan Antant güçlernn aldığı kararlardan br Konstantnos’un stfa talebyd. Antant’ın daha sonra 4-5 Mayıs 1917’de Pars ve 28-29 Mayıs’ta Londra’da yaptıkları toplantılarında, 1830 yılında mzalanan garantörlük anlaşması gereğ, Konstantnos’un devrlp yerne brnc oğlu değl, knc oğlu Aleksandros’un tahta getrlme- s kararlaştırdı. Garantör güçlern temslcs Fransız Senatör Charles Celestn Jonnart’a, herhang br drenş karşısında askerî güç kul- lanma yetks de verlmşt. Üstelk Antant, Kasım Olayları aksne, bu sefer oldukça planlı br program da hazırlamıştı. Tüm baskı ve tehdtler karşısında Kral Konstantnos, 12 Hazran 1917 tarhnde stfa ederek tahtını oğlu Aleksandros’a bıraktı. Konstantnos’un st- fasının olduğu gün Antant Yunanstan’a uyguladığı tcarî ambargoyu sona erdrd. Konstantnos’un devrlmes ardından, Selank’te bulu- nan ve syasî faalyetlern Selank Hükümet üzernden devam et- tren Venzelos, 27 Hazran 1917 tarhnde Atna Hükümetnn yen başbakanı olarak hükümet kurmak le görevlendrld. Venzelos’un yenden başbakan olması le Yunanstan’da bu döneme kadar süren tarafsızlık poltkası sona ermş ve Antant güçleryle brlkte Büyük Savaş’ta yern almak amacıyla tüm Yunanstan’da seferberlk lan edlmşt. Brnc Dünya Savaşı Süresnce Yunanstan’da Yaşanan 66 Syas Kutuplaşma ve İç Çatışma: Kasım Olayları / Esra ÖZSÜER Sonuç Yunanstan’da yaşanan Ulusal Bölünmenn temelnde syasî ve sosyolojk bağlamda pek çok farklı nedenden bahsetmek mümkün- dür. Dünyanın bloklaşma yaşadığı bu dönemn benzer tezahürü, yne bu bloğun hang tarafında yer alma gerekllğ sorununu yaşayan Yu- nanstan’ın ç syasetnde de mkro düzeyde yaşandı. Yunanstan’da syasî br kamplaşma gb görünen bu ayrımın temelnde se sadece Yunan dış poltkasında yaşanılan kararsızlık bulunmuyordu. Kralcı- lar ve Venzelosçular olarak cepheleşen grupta toplum sosyolojsnn rdelenmesne yol açacak pek çok farklı anlayış da mevcuttu. Bu bloklaşmada sadece Antant ve Merkez Güçler ayrımı yoktu. Aynı zamanda, Batı Avrupa-Merkez Avrupa, gelenekçler-burjuva, kralcı- lar-Venzelosçular gb farklı alanlarda yorumlanablecek kamplaş- malar da mevcuttu. Yunanstan’da bu ayrımın temel her ne kadar XIX. yüzyıl sonlarına dayanıyor olsa da, etklern XX. yüzyılın lk çeyreğnde etkn br bçmde gösterd. Yunanstan’ın Büyük Savaş boyunca sürdürdüğü tarafsızlık pol- tkası gerek ç syasetnde gerekse dış syasetnde sorun yaratan br mevzu olarak gündemn oluşturdu. Balkan coğrafyası üzerndek jeopoltk konumu le brlkte ulus ülküsü sayılan Megal İdea ha- yal, Yunanstan’ın bu büyük emperyalst kavgada zaten tarafsız ka- lamayacağının en belrgn k sebebyd. Üstelk yayılmacı mllyet- çlk le syasî programını sürdüren dönemn Yunanstan Başbakanı Eleftheros Venzelos, kendsne göre daha konservatf br syaset zleyen Kral Konstantnos’a karşı Antant güçler le brlkte hareket etmekteyd. Bu türden br ttfakın karşısında Konstantnos’un dışa karşı zole etmeye çalıştığı Yunanstan, nhayetnde fazla drenş de gösteremezd. Ntekm Antant’ın bu dönem Yunanstan’a uyguladığı her tür yaptırımın altında bu tarafsızlılığı kend tarafl ılığına çevrme rades de bulunuyordu. Yunanstan’da Venzelosçular ve ant-Venzelosçular (kralcılar) arasında yaşanılan bu cepheleşme, Kasım Olayları olarak adlandı- rılan kanlı br çatışmayı da berabernde getrd. Pek çok Yunan ta- rhç Kasım Olaylarını, ant-Venzelosçuların, devletn desteğn de alarak, Venzelosçulara karşı oluşturdukları br pogrom olarak yorumlamaktadır. Yunanstan’da Kral Konstantnos’u devrerek Büyük Savaş’a grme sürec, Atna’da yaşanılan bu kanlı çatışma Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 33-67 67 sonrasında gerçekleşmştr. Ntekm Yunanstan çn sonun başlan- gıcını hazırlayan bu çatışma, lk defa Antant le slahlı br mücade- leye gren Yunanstan’ın da tarhnde ender br vaka olarak yern almıştır. Kend gücünün çok üstünde olan Büyük Devletlere karşı, slahlı br mücadeleye gren Yunan Hükümet, dğer taraftan yönü- nü Venzelosçulara çevrerek ntkam hareket bçmnde eylemlern tamamlamıştır. Kasım Olayları, hem dış düşmana hem ç düşmana karşı Yunanstan’ın br nev karşı duruş sembolü olarak tanımlana- blr. Ancak özellkle Antant çn br engel teşkl eden Konstantnos poltkası, bu olaylarla brlkte son bulmuş ve Yunanstan, savaşın btmne çok az br süre kala bu emperyalst kavgada yern almış- tır. Bu noktada, Kasım Olayları her ne kadar Yunanstan’ın Büyük Savaş çnde yer almasını başlatan br süreç olarak adlandırılsa da aynı zamanda Yunanstan’ın 1919-1922 yılları arasındak Anadolu macerasını “katastrof/felaket” le sonlandıran ulus felaketnn de başlangıç noktası olarak tanımlanablr.

Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 69-93

RUS ARŞİV BELGELERİNDE ERMENİ TEHCİRİNİN GEREKÇELERİ

Mehmet PERİNÇEK*

27 Mayıs 1915 tarhl Sevk ve İskân Kanunu’na gden sürec an- lamak açısından k temel nokta vardır: Brncs; Taşnakların önder- lğ altındak genş Ermen ktlelernn Batılı emperyalst devletlerle ve Çarlık Rusya’sıyla şbrlğ. İkncs se Ermen gönüllü brlkle- rnn “Büyük Ermenstan”ı kurmak amacıyla nüfus dengesn kend lehlerne çevrmek çn grştkler Müslüman nüfusa yönelk etnk temzlk poltkası. Çarlık Rusya’sının arşvler, brnc noktayı kanıtlayan belgeler- le doludur. Çünkü Çarlık yetkller, Türkye Ermenlern slahlan- dırmak ve ayaklanmaları kışkırtmak amacıyla brçok rapor yazmış, aralarında ve Taşnaklarla yazışmalar, görüşmeler yapmıştır. Bunlar- la brlkte Taşnakların Osmanlı-Rus sınırındak faalyetler kayıt al- tına alınmıştır. Dğer taraftan Çarlık arşvlernn çarpıcı tarafı, knc noktayı gözler önüne seren bnlerce sayfa belgey de barındırmasıdır. Yan Türkye’nn Brnc Dünya Savaşı sırasındak düşmanı Çarlık Rusya’sı, Osmanlı’yı parçalamak çn kullandıkları Ermen çeteler- nn tehcr önces ve sonrası yaptıkları katlamları kayda geçrmştr. Aslında bu da anlaşılırdır. Çünkü Rusların şgal ettkler bölgelerde Ermen brlklernn yaptıkları kırımlar ve yağmalar düzenn kurul- masını engellemekte ve Çarlık yetkllern rahatsız edecek boyutla- ra varmaktadır. Tehcr anlamak, bu bakımdan tehcre gden sürec y ncelemek- ten geçmektedr. Çarlık arşv belgeler de o döneme brnc derece- den tanıklık etmekte ve tehcrn uluslararası hukuka uygunluğunu

* Dr., İstanbul Ünverstes, Atatürk İlkeler ve İnkılap Tarh Ensttüsü, e-mal: mp@mehmetperncek.com Rus Arşv Belgelernde Ermen Tehcrnn 70 Gerekçeler / Mehmet PERİNÇEK Türkye’yle o dönem resmen savaş halnde olan br devletn belgele- r olarak ortaya koymaktadır. Çarlık Asker İsthbarat Raporlarında Dünya Savaşı’nın Arfesnde Ermenler 1910-1913 yıllarına at Çarlık askerî sthbarat raporları, savaşın arfesnde, yan Sevk ve İskân Kanunu’ndan (tehcr) çok önce Tür- kye Ermenlernn eğlm ve eylemlerne ışık tutmakta, düşmanla şbrlğ poltkasının savaştan oldukça evvel başladığına şaret et- mektedr. Örneğn Tfl s’te bulunan Kafkas Askerî Bölges Karargâhı ta- rafından hazırlanan 11 Şubat 1910 tarhl “gzl” barel sthbarat raporu, “Syasî Hareketler, Halk Dalgalanmaları ve Karışıklıklar” başlığını taşımaktadır. Raporda Erzurum’dak Ermenlern hızla s- lahlandığı fade edlyor. Ayrıca Taşnaksutyun Parts’nn lderlern- den brnn kalabalık br toplantıda konuşma yaptığı ve Ermenlere kaynak bulamamaları durumunda halılarını, klmlern satarak ya da borç para bularak slah almalarını öğütledğ belrtlyor. Dğer ta- raftan Ermenlern çok sayıda bomba hazırlayıp depoladıkları blgs de verlyor.1 Aynı güne at başka br sthbarat raporunda se Taşnak mltanla- rının bölgenn önde gelen br Türk zengnnn evne saldırdıkları ve kends dâhl bütün alesn ve hzmetkârlarını öldürdükler yazılmış. Bu haber, Rus yetkller tarafından kaygı verc olarak ntelendr- lrken Kasım sml kşnn öldürülmesnn kesn olarak syasî br cnayet olduğunun altı çzlyor. Bu cnayetn sadece Muş’ta değl, Erzurum dâhl çevre şehrlerde de yankılandığı ve her an buna bağlı br kargaşanın çıkableceğ belrtlyor. Bu raporda da Erzurum Er- menlernn Taşnakların emryle slahlandıkları tekrar edlyor.2 28 Şubat 1911 tarhnde Çarlık Rusya’sının Konsolos Yardım- cısı S. Olferyev’n Van’dan gönderdğ raporda se şehrn Müslü- manları ve Ermenler arasında gergnleşen ortam ele alınıyor. Her k kesmn de slahlandıklarına, slahların ekseryetle Srt ve D- yarbakır’dan geldğne, br çatışma çıkması durumunda da şehrn

1 Raporun lgl kısmı çn Bkz. Rusya Asker Tarh Devlet Arşv (RGVİA) fond 2000 lste 1 dosya 7716 yaprak 10 arkası. 2 Raporun tamamı çn Bkz. RGVİA fond 2000 lste 1 dosya 7716 yaprak 13, 13 arkası, 14. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 69-93 71 garnzonunun Müslümanların yanında yer alacağının beklendğne dkkat çeklyor. Ancak bu hazırlıkların özellkle Ermenlere karşı olmadığı, Surye ve Arabstan’dak gelşmelerle bağlantılı olduğu da kaydedlyor. Rus Konsolos Yardımcısı raporunun devamında Van vlayetnde Ermenlere yönelk toplu br katlam beklemedğn, Ermenlern geçmş yıllara oranla daha y durumda bulunduklarını, Türklern Kürtlern yağmalarını engellemek çn fazlasıyla güç ve para harca- maları gerektğn, Kürtlern köylülere yönelk saldırılarının vlayet yıkıma götüreceğn ve bundan en fazla devlet haznesnn zarar gö- receğn yazıyor.3 Rus Kafkas Askerî Bölges Karargâhı tarafından hazırlanan 10 Mart 1911 tarhl “gzl” barel ve “Türkye Hakkında Syasî Bl- gler” başlıklı sthbarat raporunda Muş’ta Taşnak faalyetlernn yeraltına nmes, Türk daresnn slahlanan Taşnaklara karşı aldığı tedbrler ele alınıyor. Ayrıca Muş’ta Ermenlern Ortodoksluğu be- nmseyp Rus tebaasına geçmek stedkler de aktarılıyor. Raporda benzer blgler, Erzurum Ermenler hakkında da verlyor. Taşnakla- rın Jön Türklerle arasının açıldığının ve Rusya’nın uygun br zaman- da Türkye Ermenstan’ını şgal etmesn stedklernn altı çzlyor. Br tuğgeneraln mzaladığı raporda savaş durumunda genş Ermen ktlelernn ve Taşnakların çoğunluğunun Rusya’nın tarafında yer alacağı ve Ermenlern bu eğlmnn yakın gelecekte güçleneceğ vurgulanıyor. Rapora göre Karaklse Ermenler de Rusya’nın h- mayesne grmek çn Ortodoksluğu benmsemeye sıcak bakıyor.4 3 Eylül 1911 tarhl, “gzl” barel başka br sthbarat raporunda Taşnakların son dönemde gzlce Trabzon’dan Erzurum üzernden Van’a cdd mktarda slah ve merm getrdklernden ve Erzurum’da br Ermen syanının olasılığından, Sasun’da da bazı hazırlıkların yapıldığından bahsedlyor.5 11 Temmuz 1912 tarhl, “gzl” barel ve “Asya Türkye’snden Syas Blgler” başlıklı sthbarat raporunda Erzncan’dak Ermen-

3 Raporun tamamı çn Bkz. RGVİA fond 2000 lste 1 dosya 7716 yaprak 187, 187 arkası, 188, 188 arkası. 4 Raporun tamamı çn Bkz. RGVİA fond 2000 lste 1 dosya 7716 yaprak 189, 189 arkası, 190, 190 arkası. 5 Raporun lgl kısmı çn Bkz. RGVİA fond 2000 lste 1 dosya 7716 yaprak 266. Rus Arşv Belgelernde Ermen Tehcrnn 72 Gerekçeler / Mehmet PERİNÇEK lern olası Türk-Rus savaşında Rus Ordularının gelşn sabırsızlıkla bekleyecekler ve Ruslara her türlü yardımı gösterecekler söylen- yor. Ayrıca raporda Erzncan Garnzonu’ndak Ermen eratın gzlce toplantı yaptıkları ve Rusya’yla savaş durumunda alacakları tav- rı tartıştıkları anlatılıyor. Toplantıda br kısmının hemen Rusya’ya kaçılması gerektğn belrttğ, br kısmının se savaşın öncesnde kaçmanın akıllıca olmayacağını, bunun sabotaj faalyet yürüten Er- menlern güvenlğ açısından sorun yaratacağını söyledkler, ama herkesn Rusya’ya karşı savaşılmaması konusunda fkr brlğ çn- de bulunduğu fade edlyor. Raporda ayrıca toplantıda Rusların Er- menler Türklerden ayırablmes çn bütün Ermen eratın ünforma- larının altına gzleyerek boyunlarına geleneklernde olmadığı halde haç asması kararının alındığı da yazıyor. Raporun yazarı ünlü Rus komutan Tümgeneral Yudenç, Erzncan’dak Rus ajanının Rus tara- fına kaçacak Ermenler ayırt edleblmek ve onlara tam br güvenle yaklaşablmek çn bu blgnn Rus askerlerne verlmesn stedğn de son olarak aktarıyor.6 Başka br belge se Tfl s’tek Rus Kafkas Orduları Karargâhı’nın İsthbarat Dares’nn 12 Şubat 1913 tarhl ve “gzl” barel rapo- rudur. Br tuğgeneraln kaleme aldığı raporda “Asya Türkye’snden Syasî Blgler” başlığı altında şunlar fade edlmş: “Son dönemde Asya Türkiye’sinden alınan bilgileri bildi- riyorum. Harput’tan yerel iktidarın Ermenilere yönelik, özellikle de yolculuk yapanlara, sıkı bir kontrol uyguladığı bildirili- yor. Sadece bagajlar değil, genel olarak vilayet sınırlarına sokulan mallar da aranıyor. Aramalarda şimdiden birkaç kez gizlice getirilmiş silah bulundu. Birkaç Ermeni suçlu tutuk- landı. Ancak Ermeni nüfusun peyderpey silahlanması devam ediyor.”7 Yne İsthbarat Dares’nn aynı başlıkla hazırladığı 26 Şubat 1913 tarhl ve “gzl” barel rapor se şu blgler aktarmaktadır:

6 Raporun lgl kısmı çn Bkz. RGVİA fond 2000 lste 1 dosya 7716 yaprak 331, 331 arkası. 7 Raporun tamamı çn Bkz. RGVİA fond 2000 lste 1 dosya 7716 yaprak 402, 402 arkası. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 69-93 73 “(…) 30 Ocak’ta Beyazıt’tan savaş durumunda Rus ordu- larının Beyazıt sancağı sınırlarında hiçbir direnişle karşılaş- mayacağı bildiriliyor. Hatta Müslümanlar, Türkler ve Kürtler, Türkiye’nin Rusya’yla savaşacak durumda bulunmadığına çoktan ikna olmuşlar, bu yüzden de Rus tebaasına geçmek zorunda kalacakları fikrine artık tamamen alışmışlar. Daha aydın olanları sabırsızca bu anı bekliyorlar bile. Hıristiyan nüfusa gelince; Ermeniler, Rus ordularının gelişini tabi ki çok daha sabırsızca bekliyorlar ve her türlü yardımı göstermeye hazırlar. Siyasî fikirlerinden ve toplum- sal statülerinden bağımsız olarak bütün Türkiye Ermenileri, Türklere nefrette ve Türk boyunduruğunda kurtulma hayalle- rinde mutabık bir şekilde buluşmuş durumdalar.”8 Kafkas Orduları İsthbarat Dares’nn 30 Nsan 1913 tarhl “Türkye Ermenler Hakkında Blgler” başlıklı başka br raporu se şöyledr: “Ermenilerle ilgili son dönemde gelen bilgiler, Slavların Balkan Yarımadası’ndaki zaferleriyle coşkuya kapılan Erme- nilerin artmaya devam ettiğini gösteriyor. Bir taraftan Ermeniler, şaşırtıcı bir inanç ve sabırsızlıkla Türkiye’nin parçalanmasını ve Ermenistan’ın büyük kısmının Rusya’ya geçmesini bekliyor; diğer taraftan her geçen gün Ermeni katliamı tehlikesi büyüyor. Ermenilerin ruh hali, özel- likle 31 Mart’ta Erzincan’da evi yerle bir eden ve şehrin bü- tün nüfusunda büyük panik yaratan patlamadan sonra inişe geçti. Anlaşılan bomba hazırlamakla uğraşan üç esas Ermeni suçlu patlamada öldü. Patlama haberi, Erzincan’ın sınırları dışında da muazzam etki yarattı. Ermeniler, Türkler tarafından kendilerine yönelik düşmanca hareketlerden daha da korkar oldular, Türkler ise bu olayı Ermenilerin genel olarak silahlanmasının emaresi olarak görüyorlar.

8 Raporun tamamı çn Bkz. RGVİA fond 2000 lste 1 dosya 7716 yaprak 405, 405 arkası, 406. Rus Arşv Belgelernde Ermen Tehcrnn 74 Gerekçeler / Mehmet PERİNÇEK Sonuç olarak; Ermenilerle Türkler arasındaki ilişkiler daha da gerildi ve bunu takiben şunlar yaşandı: Erzincan’da Türklerin katliam ve yağma düşüncesi, bazı mantıklı ve etkili Türklerin çabalarıyla engellendi. Erzu- rum’da 14 Nisan sultan bayramı9 günü resmi kabul sırasın- da konağın önünde valiye bomba atılacağına dair ısrarlı bir söylenti yayıldı. Söylenti doğrulanmadı, belki de, polisin al- dığı özel önlemler sonucunda gerçekleşmedi. Son olarak da Bitlis’te Ermeniler ve Türkler arasında birkaç kişinin öldüğü çatışmalar yaşandı.”10 Rus İçşler Bakan Yardımcısı’nın Savaş Bakanı V. A. Suhom- lnov’a gönderdğ 16 Mayıs 1913 tarhl ve “çok gzl” mektup şu noktalara dkkat çekmektedr: “Erivan Bölgesi Jandarma İdaresi Komutanı tarafından nisanın başında Rusya’dan bazı silahlı Ermeni grupların Culfa üzerinden İran’a geçtikleri ve ileriki istikametlerinin Türkiye’nin Beyazıt şehri olduğu bilgisi elde edilmiş. Bu du- rum, Türk iktidarını endişelendirmiş ve Kafkasya’ya sınırı olan yerlerdeki Türk diplomatik temsilciliklerine Ermeni nü- fusun genel eğiliminin açıklığa kavuşturulması ve Ermenile- rin silahlanmasıyla Türkiye’ye karşı herhangi bir harekete hazırlanmalarının Rusya’nın onayı ve desteğiyle mi gerçek- leşip gerçekleşmediğini ortaya çıkartılması talimatı verilme- sine yol açmış.”11 Türkye Ermenlerne Yüklenen İk Görev: Gönüllü Brlkler ve Ayaklanma Bu sürec takben Brnc Dünya Savaşı sırasında se Çarlık Rus- ya’sının ve Batı emperyalzmnn Osmanlı İmparatorluğu’nu paylaş- ma planları çerçevesnde Türkye Ermenlerne k görev yüklenr. Ermenler, cephe gersnde ayaklanma çıkararak Türk ordusunu za- afa uğratacaktır. Bu brnc görevdr. İkncs se oluşturulan gönüllü brlkler yoluyla Türk ordusunun savunma hattını yararak Rus şga- 9 V. Mehmet Reşat’ın esk takvme göre 1909 yılında tahta çıkışının yıldönümü kastedl- mektedr. 10 Raporun tamamı çn Bkz. RGVİA fond 2000 lste 1 dosya 7716 yaprak 418, 418 arkası, 419. 11 RGVİA fond 2000 lste 1 dosya 7716 yaprak 420. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 69-93 75 ln kolaylaştırmaktır. Her k görevn yerne getrlmesnde Türkye Ermenler aktf rol oynar. 1915 Şubat’ında Tfl s’tek Bütün Ermenstan Mllî Kongres’nde Taşnaksutyun Parts’nn askerî kanat temslcsnn yaptığı konuşma bu görevlern trafı ntelğndedr: “Bilindiği gibi, Rus hükümeti savaşın başında Türk Erme- nilerini silahlandırmak ve savaş sırasında ayaklanmaya ha- zırlamak amacıyla 242900 ruble verdi. Gönüllü birliklerimiz Türk ordusunun savunma hattını yarıp, ayaklananlarla birle- şerek cephe ve cephe gerisinde anarşi yaratmak ve bununla birlikte Rus ordularının geçişini ve Türkiye Ermenistan’ını ele geçirmesini sağlamak zorunda.”12 Ermenstan’ın lk başbakanı ve Taşnak Parts’nn kurucusu olan Ovanes Kaçaznun’nn 1923 yılında partsnn yurtdışı konferansına sunduğu rapor da bu bakımdan dkkat çekcdr. Daha Türkye sava- şa katılmadığı ve katılmaya hazırlanmadığı 1914 sonbaharı boyunca Güney Kafkasya’da büyük br gürültü ve büyük br enerjyle Ermen gönüllü brlkler oluşturulmaya başlanmıştır. Taşnak Parts, Erzu- rum’dak kongresnde gönüllü brlklere karşı olumsuz br tavır alın- ması kararına rağmen, brlklern oluşturulmasında ve Türkye’ye karşı askerî harekâtlarda aktf rol alır. Kaçaznun’ye göre oldukça kötü ve cdd sonuçlar doğurablecek böylesne ağır ve sorumluluk gerektren br meselede, Taşnaksutyun’un Güney Kafkasya organla- rı ve çeştl yönetcler, partnn en üst organı olan kongrenn rade- sne karşı gelmşlerdr. Ktlelern eğlmlernn kendlerne de hastalık bulaştırdığının al- tını çzen Kaçaznun, partnn blnç zayıfl ığından dolayı bu akıma karşı gelemedğn, gönüllü brlklern örgütlenmesn stemş olsa ble karşı durması gerektğn belrtr. Taşnak lder, o dönemde sa- vaşın İtlaf Devletler’nn zaferyle sonuçlanacağına ve Türkye’nn dağılmasıyla Türkye Ermenlernn özgürlüğüne kavuşacaklarına şüphe duymadıklarının altını çzer. Kayıtsız şartsız Rusya’ya bağlanmışlardır. Kaçaznun’nn fa- desyle o dönemde kafalarında kavak yeller esmektedr. Kend d-

12 Bkz. Mehmet Pernçek, Ermen Devlet Adamı B. A. Boryan’ın Gözüyle Türk-Ermen Çatışması, 4. Basım, İstanbul, Kaynak Yayınları, 2012, s. 55-56. Rus Arşv Belgelernde Ermen Tehcrnn 76 Gerekçeler / Mehmet PERİNÇEK leklern başkalarına dayatmış, ç boş lafl ara, yetksz kşlere çok önem vermş, grdkler hpnozun etksyle gerçekler görmemeye başlamış ve hayal âlemne dalmışlardır. Kendlern dev aynasında gördüklern düşünen Kaçaznun, Er- men halkının gücünü, syasî ve askerî ntelğn ve Rusların yardı- mını abarttıklarını belrtr. 1915 yazında ve sonbaharında uygulanan tehcrn Avrupalı dp- lomatlar tarafından kendlerne söz verlen bağımsız Ermenstan ha- yaln suya düşürdüğünü yazan Kaçaznun, Türkye’nn ne yaptığını çok y bldğn ve bugün pşmanlık duyması çn hçbr neden ol- madığının altını çzer. Taşnak Ermenstan’ının lk başbakanı Kazaç- nun’ye göre tehcr geleceğn gösterdğ gb kesn ve amaca uygun br adımdır.13 Ermenlere yüklenen bu msyona en yakından tanıklık edenler arasında Sovyet Ermenstan’ında gerek part gerekse de devlet or- ganlarında öneml görevler alan A. B. Karnyan da bulunmaktadır. Karnyan, Taşnakların Çarlık hükümetyle lşklern ayrıntılı olarak ortaya koyar: “Savaş arifesinde Çar diplomasisi, Türkiye Ermenileri- nin Rusya’nın yanına çekilmesini ve savaş durumunda Kaf- kas-Türk cephesinde Ermenilerin askerî operasyonlara ka- tılmasını yararlı ve uygun gördüğünü saklamıyordu. Liberal Rus basını da, Türkiye Ermenilerinin acıklı durumuna sayfa- larca yer ayırmakta ve Yakındoğu’daki Hıristiyan halkların savunması konusunda “Rusya’nın tarihsel misyonunu sürekli dile getirmekteydi. Savaş yıllarında Dışişleri Bakanlığınca yayınlanan ‘Turuncu Kitap’ta’ (Diplomatik Belgeler Mec- muası: Ermenistan’da Reformlar. 26 Kasım 1912-10 Mayıs 1914, Petersburg, 1915) Rus burjuvazisinin ve Çar hüküme- tinin ‘ruh hali’ özellikle parlak biçimde yansıtılmıştı. Yurtdı- şındaki Rus elçilerin yazışmalarında, konsolos ve konsolosluk ajanlarının raporlarında, Çarlığın ‘Ermeni meselesine’ aşırı ilgisi açıkça görülmektedir. “Ermenilerin ‘koruyucusu’ rolüne soyunan Rus diploma-

13 Raporun tamamı çn Bkz. Ovanes Kaçaznun, Taşnak Parts’nn Yapacağı Br Şey Yok, İstanbul, Kaynak Yayınları, 2005. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 69-93 77 sisi, hem kilise temsilcilerinin hem de devrimci Ermeni par- tilerinin14 hizmetlerinden yararlanmaya çalışıyordu. Eçmi- adzin katolikosu ile İstanbul patriğinin Çar diplomasisi ile temas halinde çalıştığı, yukarıda adı geçen Turuncu Kitap’ta görülmektedir.”15 Bütün Ermen Katolkosu’nun, İstanbul patrkhanesnn ve Taş- naksutyun yetkllernn Çarlık hükümetyle olan yazışmalarını ve görüşmelern anımsatan Karnyan, Taşnaksutyun’un taşra bölgele- rnde “ayaklanma” çıkararak klse temslcler aracılığıyla Türkye Ermenstanı’nın “yenden yapılandırılması”, Rusya’nın müdahales ve Türkye Ermenlernn kend kendlern yönetme planı meseles- n tekrardan gündeme getrme amacında olduğuna dkkat çeker. Bu şeklde Ermen hareketnn tamamen Çarlık hükümetnn güdümüne grdğn açıklayan Karnyan, bu temelde Taşnakların Türk düşman- lığını şu şeklde yaydığını belrtr: “Milliyetçi basının sürekli propagandaları ve Çar diplo- matlarının tahrik edici yönlendirmeleri, Ermeniler arasında şoven eğilimleri gittikçe daha fazla kışkırttı. Kafkas naibi Vorontsov-Daşkov’un bildirgesinden morali yükselen Ermeni Taşnaklar, batıda başlamış olan savaşın Yakındoğu zemini- ne taşınacağına ve kaçınılmaz olarak Türkiye Ermenilerinin ‘kurtuluş’ faktörüne dönüşeceğine emindiler. “Taşnak basını, daha Kafkas cephesinde savaş ilan edil- meden önce, gazete sayfalarını Türk düşmanı yazılarla dol- durmakta ve kamuoyunu gelecek savaşa hazırlamaktaydı. “Bu durum Rus hükümetinin işine geliyordu. Bu yüzden, Ermeni Taşnakların propaganda çalışmaları, daha dün Taş- nakları takip eden Çar ajanları tarafından ödüllendirilmek- teydi.”16 Ermen devlet ve blm adamı Karnyan, ayrıca Taşnakların İtlaf Devletler adına Çanakkale Cephes çn de gönüllü brlkler oluştur- duğunun altını çzer.17 14 Taşnaksutyun, Hınçak vb. kastedlmektedr. 15 A. B. Karnyan, Ermen Mllyetç Akımları, 2. Basım, İstanbul, Kaynak Yayınları, 2006, s. 70. 16 A.e., s. 73. 17 A.e., s. 79. Rus Arşv Belgelernde Ermen Tehcrnn 78 Gerekçeler / Mehmet PERİNÇEK Sovyet Ermen tarhç Lalayan se emperyalstlern Ermen büyük burjuvazsne ve onun parts Taşnaksutyun’a “Büyük Ermenstan” sözlernn şu hzmetler karşılığında verldğn hatırlatır: “İtilaf Devletleri, Ermenileri iki yönden kullanmayı tasar- lamıştır: Birincisi, Antant hükümetleri Türkiye Ermenilerine ‘kurtuluş’, hatta ‘özerklik’ ‘vaat ederek’, onların (Türkiye Er- menilerinin isyancı gönüllü adı verilen müfrezelerin) bizzat Türkiye’de, Türk iktidarına karşı eylem yapmalarını sağla- mak. İkincisi, yedi vilayet ve Kilikya vaatleriyle kandırılan Rusya Ermenilerini, Türkiye cephesinde Çarlık Ordusu’nun tenkil, öncü, keşif vs. harekâtlarında kullanmak. Rusya ve müttefiklerin, emperyalist savaşın hemen öncesinde Ermeni- lerle ilgili olarak tasarıları buydu.”18 Çarlık hükümetnn bu temelde brçok yazışması olduğunu belr- ten Lalayan, Taşnaksutyun’un “Ermen kardeşlermzn kurtuluşu” maskes altında Rusya tarafında savaşa katılmak amacıyla yürüttü- ğü genş kampanyaya dkkat çeker. Çarlık hükümetnn Ermenler, Türkye’nn Doğu Anadolu Bölges’nde br dayanak yaratarak Bo- ğazları ele geçrmek ve Akdenz’e nmek çn kullandığını belrtr. Çarlık hükümetnn Ermenler ve hatta Kürtler Türkye’ye karşı kışkırtmak amacında olduğunu fade eden Lalayan, Çarlık dışşler bakanlığının şu üç noktaya değndğn tespt eder: “1) Türkiye Ermenilerinin isyanı meselesinin, Çarlık Hü- kümeti’nin çıkarlarından hareket edilerek çözülmesi gerekti- ği; 2) Ermenilerin Çar’a bağlılığını sağlamak için aldatıcı bir yola başvurmak; 3) Türkiye’yle savaşta Ermenilerden (hatta Kürtlerden) yararlanmak amacıyla, silah ve teçhizat vererek onları tetikte tutmak. (…) “Türkiye Ermenilerinin ‘kurtarılması’ meselesini Rus sila- hına, çarlığın ‘desteğine’ bağlayan Taşnaksutyun Partisi’nin düpedüz Çarlığın ajanı olduğu açık değil mi?”19 Taşnaklar tarafından yönetlen Ermen Mll Bürosu’nun Brnc

18 A. A. Lalayan, Taşnak Parts’nn Karşıdevrmc Rolü (1914-1923), 3. Basım, İstan- bul, Kaynak Yayınları, 2006, s. 30. 19 A.e., s. 34-35. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 69-93 79 Dünya Savaşı’nın hemen başında Rus Çarı II. Nkolay’a gönderdğ bldr de yukarıdak tesptler doğrular ntelktedr: “Şanlı Rus orduları, kendi hükümdarlık toprakları boyun- ca karlı Ermenistan tepelerinde ve engin Alaşkert vadisinde, Almanya’ya ihtiyaç duyarak kudretli Rusya’ya el kaldırma cüretini gösteren Türkiye’ye karşı savaşırken, Ermeniler, ata- larının öğütlerini dinleyerek yekvücut, hayatlarını ve varlık- larını Yüce Rusya’nın ve onun tahtının şanı için feda etmek üzere ayağa kalkmışlardır. Türkiye’yle savaş müjdesi, bütün Ermeni halkını coşku- landırmaktadır. Bütün ülkelerden Ermeniler, şanlı Rus ordu- larında yer almak ve Rus silahının başarısına kanıyla hizmet etmek için can atmaktadır. Düşmana karşı Batı’da ve Do- ğu’da zafer kazanmak için Yüce Tanrı’ya dua ediyoruz. Yeni şanlı Rus silahı olmak ve Rusya’nın Doğu’daki tarihsel göre- vini yerine getirmek vatan borcumuz olmaktadır. Kalbimiz bu istekle yanmaktadır. Rus bayrağı, İstanbul ve Çanakkale boğazlarında özgürce dalgalanacaktır. Sizin iradeniz, yüce devletlim, Türkiye boyunduruğu altın- daki halklara özgürlük verecektir.”20 Çarlık yetkllernn yazışmaları da Ermen ayaklanmalarının ve gönüllü brlklernn hang merkezden organze edldğn net br şe- klde ortaya koymaktadır. Çarlık Rusyası’nın Dışşler Bakan Yar- dımcısı Neratov’un 28 Mart 1915 tarhl Londra Büyükelçs Ben- kendorf’a telgrafı, bu bağı göstermektedr: “Hınçakların örgütü, Kilikya’da birçok yandaşa sahip, özellikle 3.000 kişiyle Zeytun’da oldukça kalabalıklar. Ada- na, Dörtyol, Acin, Sis, Furnuze, Maraş ve Halep’te komiteleri var. Hareketin başına 1895 hareketini yönetenler geçebilir: Tohacyan, Yenidünyan, Surenyan, Çakıryan, Yakupyan ve de Gasparyan. Zeytunlular, savaşçı sayısının 15.000’e çıkarıla- bileceğini ve Aleksandret ve çevresinden herhangi bir çıkar-

20 Mehmet Pernçek, Rus Devlet Arşvlernden 150 Belgede Ermen Meseles, 4. Basım, İstanbul, Kırmızı Ked Yayınev, 2014, s. 87. Rus Arşv Belgelernde Ermen Tehcrnn 80 Gerekçeler / Mehmet PERİNÇEK maya gerek kalmadan yüksek miktarda silah sağlayabilecek- lerini iddia ediyorlar.”21 Çarlık belgeler, Rusya’nın Türkye’ye karşı Ermen kartını Kürt kartıyla brlkte oynamak stedğn de göstermektedr. Çarlık Rus- yası Dışşler Bakanı S. D. Sazonov, İstanbul Büyükelçs Grs’e gönderdğ 17 Mart 1914 tarhl telgrafta “Ermen reformlarının ger- çekleştrlmesyle bağlantılı olarak Btls’tek Kürt hareketn nasıl değerlendryorsunuz?” sorusunu sormaktadır.22 Çarlık Rusyası III. Syasî Dares Danışmanının İstanbul Büyükelçs M. Grs’e 23 Ey- lül 1914 tarhl telgrafı, kafalarda soru şaretlerne yer bırakmamak- tadır: “Yüksek Başkomutan ve Kafkas Valisi, Türkiye’yle sa- vaş halinde Ermenilerin, Asurilerin ve Kürtlerin ayaklanma hazırlıklarının tam zamanı olduğu konusunda hemfikirdir. Çeteler, İran idaresinden tam gizli olarak Azerbaycan’daki konsoloslarımızın ve oradaki birliklerimizin komutanlarının gözetimi altında oluşturulacaktır. Hazır halde bulunacak si- lahlar, sadece gerekli zamanda verilecektir. Parasal destek için kredi vardır. Çeteler, yalnız bizim iznimizle harekete ge- çirilecektir.”23 Rusya’nın Maku Konsolosu, Kasım 1914’te Kürt syancı Abdul Rezak’ın 500 slahlı Kürtle Çaldıran’dan Türkye’ye saldırıya geçt- ğn, amacının Ermenlerle şbrlğ halnde Türkler Kürdstan’dan kovmak olduğunu yazmaktadır.24 Rus komutan Yudenç se Gene- ral Nkolayev’e gönderdğ telgrafta Ermen gönüllü brlğ adına Dro’ya ve Kürtler adına Abdul Rezak’a Van’a grşte kend araların- da çatışmamalarını telkn etmesn emrederken, her km bunu yer- ne getrmezse Rusya’nın hmayesnden yoksun kalacağını da belrt- mektedr.25 Her k görevn yerne getrlmesnde Türkye Ermenler tehc- rn çok öncesnden aktf rol oynamaya başlamıştır. Mesele brkaç Taşnak terörstnn şnden baret değldr. Gönüllü brlklern oluş-

21 A.e., s.149. 22 A.e., s.86. 23 A.e., s. 91. 24 RGVİA fond 2100 lste 1 dosya 517 yaprak 17. 25 RGVİA fond 2100 lste 1 dosya 517 yaprak 29. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 69-93 81 turulmasına ve ayaklanmalara ne yazık k, genş Ermen ktleler katılmıştır. Arşvler, Çarlık ordularına hzmet etmek ve Türkye’ye karşı gönüllü brlklerde savaşmak çn Türkye Ermenlernn Rus yetkllere başvurularıyla doludur. Osmanlı uyruklu aydınlardan ve doktorlardan ünverste öğrenclerne ve sıradan köylülere kadar bnlerce Ermennn lsteler arşvlerde sm sm mevcuttur.26 Bu bel- geler, tehddn ayrılıkçı örgüt yönetc ve mltanlarıyla sınırla ol- madığını göstermes ve tehcrn nedenlern açıklaması bakımından anlamlıdır. Br Ermen yetklnn “Rus-Türk Savaşı’nda Ermen Gönüllü Brlklernn Faalyetler” başlıklı raporu, genş Ermen ktlelernn gönüllü hareketnn peşnden nasıl sürüklendğn göstermes bakı- mından önemldr: “Hükümet27 çevrelerinde savaşın 1915 baharından önce başlamayacağı öngörülüyordu. Demek ki, faaliyetleri iyi te- meller üzerinde inşa etmek için oldukça zaman vardı. Fakat olaylar, düşünülenden daha hızlı gelişti. Yönetim organının hükümetin talebi üzerine işi olağanüstü biçimde hızlandırma- sı gerekti, öyle ki savaşçıların seçiminde sıkı kıstaslar uygula- namadı ve iki üç hafta içerisinde bütün gönüllülerimizi sınıra yığmak zorunda kaldık. Gönüllü hareketi esnasında Ermeni halkı, genel bir coşkunluk gösterdi; binlerce yaşlı ve genç, sağlıklı ve hasta, savaş eğitimi almış ve almamış olan, iyi ve kötü, erdemli ve erdemsiz kişi örgütlenme bürosunun emri- ne yazılmak için akın etti. Ve bunları geri çevirmenin imkânı yoktu. Ermenilerin ayak bastığı yerkürenin en ücra köşelerin- den, hatta Yeni Buhara’dan ve Amerika’dan dahi gönüllüler geldi. Cahilini de eğitimlisini de tek bir fikir coşkulandırıyor- du, hepsinin kalbi bir atıyordu, asırlık zincirlerini kırmaya gidiyorlardı. Peşi sıra gece ve gündüz, günlerce ve haftalarca gönüllü kayıtlarının yapıldığı yerin eşiğini aşındırdılar. Kayıt olana dek direttiler, rica ettiler, bazen tehditler savurdular, hatta ağladılar. Ermeni halkının ruhunun derinliklerinde sak-

26 Belgelerden örnekler çn Bkz. Mehmet Pernçek, a.g.e. 27 Rus hükümet. Rus Arşv Belgelernde Ermen Tehcrnn 82 Gerekçeler / Mehmet PERİNÇEK lı erdemi gösteren ne kadar dokunaklı tablolar ortaya çıktı kayıtlar sırasında.”28 Bu durumun farkında olan Jön Türk hükümet, Ermenlerle doğ- rudan bağ kurup anlaşarak, Avrupa’nın ve Rusya’nın Türkye’nn çşlerne karışmasını ve doğacak olayları engellemeye çalışmıştır. Ermen devlet adamı Boryan’ın belrttğ gb Türk hükümet buna uygun adımlar da atmıştır.29 Çarlık belgelerne yansıyan aşağıdak satırlar, bu açıdan dkkat çekcdr: “Talat Bey, Ermeni meselesinin çözülmesi konusunda Türklere yardım etmesini isteyerek Ermeni vekilleri makamı- na çağırdı. Bu bakan, meselenin çözülmesinin en iyi yolunun doğrudan Türklerle Ermeniler arasında yapılacak görüşme- ler olduğunu düşünüyor. Talat, Pogos Nubar Paşa’nın Avru- pa’yla görüşmeleri kesmesi için Paris’ten geri çağrılmasını öneriyor.”30 Gürcü Menşevk hükümetnn Toprak Bakan Yardımcısı Karb de Türklern, Türkye Ermenlernden gönüllü hareketne son ver- melern stedklern belrtr. Türkye Ermenler, bu talep üzerne herhang br sorumluluk üzerlerne almayacaklarını ve Rusya Er- menlernn tavrı konusunda garant veremeyeceklern söylerler. Karb, özellkle gönüllü hareketnn çnde Mecls- Mebusan üyes Karakn Pastırmacıyan’ın ve brçok Türkye Ermensnn bulunma- sının Türkye’y rahatsız ettğne dkkat çeker. Karb’ye göre sadece hükümet değl, halk da gönüllü hareketn Ermenlern Türklere sa- vaş lanı olarak algılamıştır. Türkler, kend vatandaşları olan Türk- ye Ermenlernden saldırılarını durdurmasını stemek üzere Salmat’a Andrank’n yanına br heyet göndermelern talep eder. Ancak artık geç olduğunu ve yurtdışındak br hareketn şne karışamayacakları cevabını alırlar.31 Türk hükümetnn bu çabalarını Karnyan da vurgular. Sovyet Er- menstanı’nın öneml devlet adamlarından Karnyan, tehcr öncesn-

28 A.e., s.82. 29 Bkz. Pernçek, Ermen Devlet Adamı B. A. Boryan’ın Gözüyle Türk-Ermen Çatış- ması, s. 56. 30 A.e. 31 Karb, Gürcü Devlet’nn Kırmızı Ktabı, İstanbul, Kaynak Yayınları, 2007, s. 58-59. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 69-93 83 de Jön Türk hükümetnn Ermenlerden gönüllü brlkler konusunda rcada bulunduğunun altını çzer: “Oysa savaşın kızışmasına kadar geçen dönem zarfında, Türkiye hükümeti ile İttihat ve Terakki Partisinin etkili temsil- cileri gönüllü harekâtının organizatörlerine, bu meyanda söz konusu harekâta iştirak eden Türkiye Parlamentosu üyelerin- den Vramtsan’a ve Garegin Bastrmacyan’a (Armen Karo’ya) telkinde bulunmaları için Türkiye Ermenilerine birçok kere çağrı yapmış; ayrıca ‘sadakatli yaklaşım’ karşılığında sivil halkı koruyacağını vaat etmiştir. Fakat ne Türk Hükümetinin bu çağrıları ne de bizzat Türkiye Ermenilerinin ısrarlı ricala- rı genel ruh halini değiştiremedi.”32 Bütün bu grşmlern de sonuçsuz kalmasıyla Taşnakların ön- derlğndek Ermen ktleler kendlerne bçlen k msyonu da yerne getrmeye başladı. Bunun lk ayağı Türkye’nn cephe ger- snde ayaklanmalar başlatmaktı. Rusya’nın Kafkasya Vals Vorot- sov-Daşkov Ermenlern kendlerne verlen görev yerne getrmek- le yükümlü olduklarını ve uygun br anda Rusya’nın şgaln sağla- mak amacıyla Türkye’de ayaklanma başlatmaları gerektğn yazar. Buna karşılık Ermen Katolkosu, Vorotsov-Daşkov’a gönderdğ br mektupta Ermen halkının bütün acılarını bastırarak yüce mparator- luğa karşı kutsal görevlern yerne getrmeye hazır olduğunu fade etmektedr.33 SSCB’nn öneml Ermen devlet adamlarından Boryan, esernde bu ayaklanmaların başarı sağlamayacağının daha başından bell ol- duğunu belrtr. Ancak kesn olan br şey daha vardır k, o da bu “faa- lyetlern” Ermen halkını ölüm tehlkesyle karşı karşıya getreceğ- dr. Taşnakların komutasındak Ermen ktleler, Rus Çarlığı’nın em- peryalst çıkarları çn feda edlmşlerdr. Bu hareketlern Ermenler çn ölümcül sonuçlar doğuracağını görmemek çn, akıldan yoksun olmak gerekrd. İşte şovenst Taşnaklar, nesnel şartları değerlendr- mekszn, güç dengelern gözetmekszn, ktlelern taleplern ve eğlmlern dkkate almaksızın sadece emperyalst devletlern çıkar- ları ve onların dplomatlarının emrler doğrultusunda ayaklanmala- rı örgütlemşlerdr. Bu ayaklanmalar, ancak lgl büyük devletlern 32 Karnyan, a.g.e., s.78-79. 33 Pernçek, a.g.e., s.56-57. Rus Arşv Belgelernde Ermen Tehcrnn 84 Gerekçeler / Mehmet PERİNÇEK mal sermayedarlarına yaramıştır. Taşnaklar, bu şeklde Ermen hal- kının kadern emperyalst devletlern hzmetne bağlamış ve kend halkına karşı suç şlemşlerdr.34 Çarlık dönemnde ve devrm sonrasında askerî tarh üzerne öneml eserler vermş olan General Prof. Dr. N. G. Korsun, Rus Kaf- kas ordularının şgaln kolaylaştırmak amacıyla Rusların, Rus ku- mandanlığı tarafından Kafkas Cephes’ne gönderlmeyp yerlernde kalan Ermenler ayaklanmak üzere kışkırttığını ve kullandığını fa- de eder. 1915 baharındak Van ayaklanmasını ve İçşler Bakanlığı evrakındak 15 Mayıs 1915 tarhl belgey buna örnek gösterr ve Kızıl Ordu Harp Akademler’nde okutulan ktabında şu noktalara dkkat çeker: “İçişleri Bakanlığı’nın bildirdiğine göre savaşın başında, özellikle Sarıkamış çarpışmasının ilk safhasında Ermeni nü- fusu, tamamen yeni silahlarla silahlandırılmıştı. Hatta silah- landırma, Kafkasardı’nda Türk istilası tehlikesinin tamamen ortadan kalkmasından sonra da artan tempoda devam etti.”35 Dğer taraftan gönüllü brlkler büyük br tantanayla örgütlenmş- tr. 17 Eylül 1914 tarhnde II. Nkolay, Ermenlere gönüllü brlkler oluşturmaları çağrısında bulunur.36 O andan tbaren II. Nkolay’ın, İnglz ve Fransız emperyalzmnn sloganlarını Taşnaksutyun’un aynen dllendrdğn belrten Boryan, Taşnakların Çarlık ordula- rındak koçbaşı görevn bütün boyutlarıyla ortaya koyar. Özetleye- cek olursak, Taşnaksutyun, Ermenlern Türklerden kurtulmak çn Çarlık ordusuna parasıyla ve canıyla destek vermes ve aktf olarak katılması gerektğn şlemş ve bu blnc yaratmıştır. Bunun sonu- cu Ermen gönüllü brlkler, Ermenstan’ın “kurtuluşu” çn Çarlık ordusu kumandası altında savaşa grerler. Artık Çarın savaş lkeler, Taşnaksutyun Parts’nn lkeler olmuştur. Taşnaklar, “vandal” Al- manlara ve “başıbozuk” Türklere karşı Avrupa’nın “kültürlü mllet-

34 A.e., s. 57. 35 Pernçek, Rus Devlet Arşvlernden 150 Belgede Ermen Meseles, s. 77-78. 36 Mger Slavkovç Smonyan, Armyanskaya Daspora Severo-Zapadnogo Kavkaza: Formrovane, Konfessonalnıy Oblk, Vzamootnoşene S Vlastyu, Obşestvennım İ Relgoznım Obyednyenyam (Konets XVIII-Konets XX Veka), Dssertatsya Na So- skane Uçenoy Stepen Kanddata İstorçeskh Nauk Krasnodarskogo Gosudarsvennogo Unversteta Kulturı İ İskusstv Kafedra İstor İ Muzeyevedenya, Krasnodar, 2003, s. 40. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 69-93 85 lernn” yanlarında olduğu propagandasını yapmaya başlarlar. Sözler alınmıştır. Ermenler, “özgürlük” mücadelesnde yalnız değllerdr. Boryan’a göre gönüllü brlklern örgütlenmes, ne Ermen halkı adına, ne de Ermen toplumu çn faydalı olmuştur. Taşnaklar, Rus Çarlığı’na tam anlamıyla “ajan” görev yapmışlardır. Taşnakların Anadolu’da yaşayan Şahrkyan Efend ve Zoryan gb lderler, bu gerçeğ daha o yıllarda görür ve “Büyük Ermenstan” hayalnn ger- çekç olmadığını tespt ederler. Bu lderler, Güney Kafkasya’dak Ermen gönüllü brlklerne karşı çıkmışlar ve Türklere karşı ha- rekâtın hemen durdurulmasını savunmuşlardır. Kafkas Ermenler- nn, Türk Ermenlernn şlerne burunlarını sokmaması konusunda uyarıda bulunan lderler, Taşnakların bu poltkalarının Türk Erme- nlere özgürlük değl, ölüm getreceğn daha 1915 yılında ısrarla vurgulamışlardır. Ama ne yazık k sonuç alamamışlardır.37 Gönüllü hareketn Türkye Ermenlerne yönelk hance br gr- şm olarak değerlendren Gürcü devlet adamı Karb, Yahudlerden başlayarak, Lehlere, Yunanlılara kadar brçok mlletn mllî amaçlar adına hareket ettğn, ancak hçbrnn Ermenlern seçtğ yolu seç- medğn belrtr. Bu mlletlerden hçbrnn aklına zor durumundan faydalanarak bağlı bulundukları devlete karşı gönüllü brlkler ör- gütlemek gelmemştr. Hçbr açıktan düşman tarafına geçmemştr. Karb’nn yayımladığı belgelerden Taşnakların Batı’yla ve Rus- ya’yla lşklerde gönüllü brlkler br pazarlık unsuru olarak kul- landıkları ve taleplern bu devletlere kabul ettrmede br araç olarak gördükler anlaşılmaktadır.38 Ermen Gönüllü Brlklernn Katlam ve Yağma Poltkası Gönüllü brlklern faalyetler, Brnc Dünya Savaşı sırasındak Ermen olaylarını anlaşılması bakımından belrleyc önemdedr. Er- men devlet adamı Boryan, esernde bu brlklern hang görev yer- ne getrmek çn oluşturulduğunu çok açık br dlle saptar: Gönüllü brlkler, Brnc Dünya Savaşı dönemnde, “Büyük Ermenstan” adı verlen toprakları ele geçrmek, bu devletn temellern atmak ama-

37 Pernçek, Ermen Devlet Adamı B. A. Boryan’ın Gözüyle Türk-Ermen Çatışması, s. 58-59. 38 Karb, a.g.e., s. 25, 56-57, 60-61. Rus Arşv Belgelernde Ermen Tehcrnn 86 Gerekçeler / Mehmet PERİNÇEK cıyla Kürt nüfusu ve Türk köylülern yok etmek üzere örgütlenmş- tr.39 O dönemn öneml tanıklarından br olan Karnyan, Brnc Dün- ya Savaşı’nın başlamasının hemen ardından gelen Rus ordularının başarılarının, özellkle de Van ve Erzurum’un alınmasının Taşnakla- rın başını döndürdüğünü belrterek şöyle devam eder: “Artık onlar gizli emellerini saklamıyorlardı; keza Türki- ye Ermenistan’ında yaşayan tüm gayrı Hıristiyan gruplara nefretlerini de saklamaya gerek görmüyorlardı. ‘Rus birlik- lerinin’ zaferlerinden moral bulan ‘gönüllüler’, işgal edilen bir bölgeye girdiklerinde kendi etkinliklerinin ‘pekiştirilmesi’ yönünde ellerinden geleni yapıyor, Ermeni olmayan nüfusun tamamının yok edilmesi yöntemine başvuruyorlardı.”40 Bu noktadan hareketle Karnyan, başka br gerçeğn altını çzer. Taşnaksutyun’un lk programında yer alan “Türkye Ermenstanı, genş yerel özerklk temelnde anayasal Osmanlı Devlet’nn br parçasını teşkl eder” fadesnn cephede gelen başarıların ardından “bağımsız devlete” döndüğünü vurgulayan Karnyan, bugünkü tar- tışmalar açısından da şu olguları ortaya koyar: “Türkiye Ermenistan’ında nüfusun karmaşık yapısı ve ‘altı vilayette’ Ermeni nüfusun azlığı, söz konusu ülkünün gerçekleştirilmesi yolunda en önemli engellerden bir tane- siydi. Ermeniler sadece birkaç bölgede önemli olmayan bir çoğunluk oluşturmaktaydı. Tüm diğer grupların, özellikle de İslâm dinine bağlı halkların sayısı ise kıyaslanamayacak ka- dar çoktu. Bu yüzden Taşnaksutyun partisinin girişimiyle, söz konusu halklara yönelik olarak, yukarıda açıklanan yönteme başvurulmaktaydı. Rus askerî makamlarının rapor ve emirlerinden de gö- rüldüğü üzere, Ermeni gönüllü birlikleri ağırlıklı olarak, Hı- ristiyan olmayan sivil halkı katletmekle uğraşmışlar. Kürt ve Türk halkı sistemli biçimde yok eden gönüllü birlikler; Er- meni topraklarının Müslüman unsurlardan ‘temizlenmesini’ ve sınırların ‘yuvarlaklaştırılmasını’ öngören Taşnak progra-

39 Pernçek, a.g.e., s. 60. 40 Karnyan, a.g.e., s. 86-87. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 69-93 87 mını uygulamaktaydılar. Bu program öylesine ısrarlı biçimde uygulanmaktaydı ki, çoğu zaman Rus Ordu yönetimi içinde rahatsızlığa sebep olmaktaydı.”41 Lalayan se gönüllü brlkler le Müslümanlara yönelk katlamlar arasındak bağı açık br şeklde kurar. Ermen gönüllüler hç acımak- sızın Türk nüfusu yok etmekle görevlendrlmştr. Lalayan, bu kam- panyanın blançosunu şu şeklde çıkarır: “‘Gönüllü’ hareketinin özelliği, başlarında kana susa- mış hmbapetlerin (Andranik Paşa, Amazasp vs.) bulunduğu Taşnak birliklerinin Türk kadınlarını, çocuklarını, yaşlıları, hastaları toptan katletme işinde azami ‘kahramanlık’ göster- mesidir. Taşnak birliklerinin işgal ettikleri Türk köyleri, canlı insanlardan ‘temizlendi’ ve enkaz yığınına dönüştü. (…) Böylelikle, Taşnak gönüllü hareketinin sonuçlarından biri, on binlerce Türk emekçisinin katliama uğramasıdır.” 42 Gönüllü brlkler, tehcrn öncesnden tbaren Türklern ve Kürt- lern yaşadıkları köyler kılıçtan geçrmş ve savaş esrlern dah öl- dürmüşlerdr. Taşnakların yaptığı katlamlar ve yağmalar, onları Os- manlı’ya karşı kullanan Rus komutanlarını ble dehşete düşürmüş- tür. Müslüman kadınların, çocukların ve yaşlıların Ermen çeteler tarafından katledldklerne dar brçok rapor, bzzat Çarlık yetkl- ler tarafından kaleme alınmış, bunun önüne geçlmes çn Ermen gönüllü brlklerne yüzlerce yazılı talmat verlmştr. Rus Orduları Kafkas Cephes Başkumandanı Prjevalsk’nn, Tf- ls’tek Askerî Genel Vals’ne gönderdğ telgrafta Rusya’dan gelen Ermen göçmenlern yakın zaman çersnde Türk katlamı yapmaya hazırlandıkları belrtlmekte, Ermenler tarafından böyle br hareke- tn gerçekleşmesne zn vermemek çn gerekl önlemlern alınması emredlmektedr.43 Ayrıca öneml br kısmı Rus tebaasına at Erme- n göçmen alelernn ktlesel olarak cephe gersnden gelerek Pa- sn Ovası köylerne yerleştrldğ ve bunların Türk kökenl ahalnn konutlarını, askerî brlklere ayrılan konutları ve aynı zamanda ekn

41 A.e., s. 87-88. 42 Lalayan, a.g.e., s. 45-46. 43 RGVİA fond 2100 lste 1 dosya 94 yaprak 2. Rus Arşv Belgelernde Ermen Tehcrnn 88 Gerekçeler / Mehmet PERİNÇEK alanlarını yerl Türk ahaly kovarak keyf şeklde şgal ettkler Çar- lık raporlarına yansımıştır.44 Gerçekten de Ermen çetelernn grştkler katlamlar ve yağma- lar, Çarlık yetkllernn sabrını taşıracak boyutlara ulaşmıştır. Kars Bölges Askerî Val Yardımcısı’nın Kars Bölges Askerî Vals’ne tehcr öncesnde yazdığı 4 Ocak 1915 tarhl raporda bazı subay ve askerlern Müslüman köylern Ermenlern saldırılarından koru- makla tam sorumlu olarak görevlendrdğn fade etmektedr.45 12 Ocak 1915 tarhl Askerî Val Podgursk’nn Sarıkamış, Oltu, Kağız- man Bölgeler komutanlarına gönderdğ telgraf se şöyledr: “Hıristiyan nüfus tarafından Müslümanlara karşı girişi- len yağmanın ve çapulculuğun önlenmesi için her türlü ka- rarlı önlemi alın. Ağır cezalarla korkutarak askerî mahkeme- ye verileceklerini bildiriniz; tutuklayınız, silahsızlandırınız, suçluları mahkemeye veriniz. Aşağı rütbelileri birliklerine teslim ediniz. Gelişmelerini bana bildiriniz.”46 Ermen gönüllü brlkleryle lgl şkâyetler çoktur. Yağma, soy- gun, cnayet ve toplu katlamların ardı keslmez. Hatta General N- kolayev, Ermen gönüllülern yağmaladıkları malları kaçırdıkları sırada onları engellemek steyen Rus askerler brlklerne ble ateş ettklern bldrmektedr. Ermen gönüllülern, kend reslernn m- zaladığı yazılı belgeler olmaksızın kend brlkler dışına salınma- masına dar ve üzerlernde kmlk belgeler bulunmayan Ermenlern yakalanarak slahlarının alınmasına ve kmlkler tespt edlnceye kadar hapste tutulmalarına dar emrler de yayınlanır.47 Rus Kafkas Orduları Komutanı Odşeldze’nn aşağıdak telgrafı da Osmanlı Devlet’nn karşısında savaşan br ordunun komutanının tanıklığı olması bakımından önemldr. Rus orduları ger çeklrken Ermen brlkler “ktlesel vahşlklere” grşmşlerdr: “Hâlihazırda Türk birliklerine karşı konuşlanmış olan Ermeni birlikleri, hatta eşkıya Kürt çetelerine karşı bile ta-

44 RGVİA fond 2100 lste 1 dosya 1191 yaprak 40 ve arkası. 45 RGVİA fond 2100 lste 2 dosya 460 yaprak 36 ve arkası. 46 RGVİA fond 2100 lste 2 dosya 460 yaprak 75. 47 Bkz. RGVİA fond 2100 lste 1 dosya 982 yaprak 33; RGVİA fond 2100 lste 1 dosya 982 yaprak 3-5. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 69-93 89 mamen yeteneksiz, düzenli Türk birliklerine karşı kesinlikle dirençsiz, askerî emirleri ise aynen buralardan ayrılmış olan Rus birlikleri gibi yerine getirmemektedir: Bu birlikler hız- la bozulmaktadır, kadınlar ve çocuklar dâhil silahsız Türk halkına yönelik kitlesel vahşiliklerinin fiilen cezasız kalma- sı bu durumu çok etkilemektedir. (…) Eğer ordu birlikleri ile 12.000’lik Ermeni halkı, çekilen Rus devrimci birliklerinin çölleştirdiği bu yolla geriye doğru hareket etmek zorunda ka- lırlarsa, açlıktan vahşileşirler ve bu durumda çevre halkının neler yaşayacağını ve ordunun kendi durumunun nasıl olabi- leceğini kestirmek zordur.”48 Rus arşvlernde bulunan Türk Orduları Kafkas Cephes Kuman- danı Vehb Paşa’nın Rus Orduları Kafkas Cephes Başkumandanı General Prjevalsk’ye yazdığı 22 Ocak 1918 tarhl mektup Rus or- dularının ayrılmasının yol açtığı vahşet başka br gözle kanıtlar n- telktedr: “Rus ordularının işgal ettikleri malum vilayetlerdeki Os- manlı tebaası Müslümanların Ermenilerin zulmüne karşı ko- runmasıyla ilgili tarafınızca sorumlu görevlilere verilen ke- sin emirden ve doğabilecek her türlü uygunsuz hareketlerin önlenmesine yönelik somut ve sert tedbirlerin alınması sözü- nüzden dolayı en içten teşekkürlerimi iletirim. Son dönemde ortaya çıkan olaylarla ilgili Kafkas Orduları Komutanı Gene- ral Odişelidze’ye bu tür olaylara son verilmesi doğrultusunda önlemlerin alınması ricasıyla tarafımdan bilgi verilmiştir. Siz Ekselanslarına da, bana gelen aşağıdaki bilgileri iletmeyi ne yazık ki gerekli ve yararlı görüyorum. Özellikle Erzincan’dan Rus kolordusunun ayrılmasının ardından Ermeni zulmü, ha- nelere saldırı ve kuytu köşelerde adam öldürme boyutunu aşarak daha da yayılmış ve köylere açık saldırılara, kadın- lara tecavüze, erkek nüfusun katledilmesine, köylerin ateşe verilmesine dönüşmüştür.”49 Rus Kafkas Ordusunun Kurmay Başkanı L. M. Bolhovtnov da 11 Aralık 1915 tarhl uzun raporunda Brnc Dünya Savaşı sırasın- da şgal edlen bölgelerde Ermen gönüllü brlklernn ırkçı duygu- 48 RGVİA fond 2100 lste 1 dosya 698 yaprak 4-5. 49 Dokumentı Materalı Po Vneşney Poltke Zakavkazya Gruz, Tfl s, 1919, s. 42-43. Rus Arşv Belgelernde Ermen Tehcrnn 90 Gerekçeler / Mehmet PERİNÇEK larla Müslüman halka karşı vahş kırımlara grştğn, nüfusu cns ve yaş ayırt etmeden ya mha ettğn ya da sürdüğünü, köylern yerle br ettğn ve mallarını yağmaladığını fade etmştr. Bu uygulama- lar ssteml olarak tehcrden önce başlamıştır.50 Erzurum 2. Ermen-Rus Kale Topçu Alay Komutanı Yarbay Tver- dohlebov da 1917 yılı sonlarında ve 1918 yılının lk aylarında Erzu- rum ve Erzncan’dak Ermen terörüne bzzat tanıklık etmştr. Tver- dohlebov’un gördüklern ve yaşadıklarını anlattığı belgeler, Ermen çetelernn yaşlı, çocuk, kadın demeden Müslüman nüfusa karşı g- rştğ vahşet doğrudan aktarmaktadır.51 Aynı zamanda Taşnak belgeler de Çarlık Rusya’sı ve Batı emper- yalzmnn kumandası altına gren Taşnakların katlam hkâyeleryle doludur. Van’ın şgalnn ardından şehrn vals olan Aram’a Rus or- dularının Van brlğ komutanı Nkolayev tarafından gönderlen 34 sayılı 22 Hazran 1915 tarhl talmatta Ermenlern bölgedek Kürt nüfusa saldırmamaları ve köylern yağmalamamaları bldrlmek- tedr. Aram, talmata verdğ protesto cevabında, emrlern yerne getrlmeyeceğn, hala şgal edlmemş bölgelerdek Müslümanlara uyarı olması amacıyla suçluların en ağır şeklde cezalandırılacağını belrtmektedr.52 Fakat bunların da ötesnde Rus Kafkas Orduları’nın askerî mah- kemelernde brçok Ermen er, subay ve gönüllüsü Müslüman nüfusa yönelk katlam ve yağma yapmak suçundan yargılanmış ve dama kadar varan ağır cezalara çarptırılmışlardır. Mahkeme tutanaklarında özellkle svl nüfusa yönelk katlam ve cnayetler dkkat çekmektedr. Örneğn Azerbaycan-Van Brlğne bağlı Kolordu Mahkemes, 10 Eylül 1916 günü, 3. ve 4. Ermen Gö- nüllü Brlkler’ne bağlı Ermen gönüllülerden sanıkları Kürt kadın ve kızlara tecavüz, 26 kadın ve çocuğa kasıtlı olarak şkence etme ve ölümcül yaralayarak öldürme konusunda suçlu bulmuştur. Sanıklar Martros Akopov, Karnk Babnyants, Maksud Cezmecyan (Çesba- d), Seno Arutunyan, Kerob Mhtarov Manukov, Hayk (Hay) Ohan-

50 Raporun tam metn çn Bkz. L. M. Bolhovtnov, Resm Ermen Raporu, Haz. Mehmet Pernçek, 5. Basım, İstanbul, Kaynak Yayınları, 2014. 51 Yarbay Tverdohlebov, Gördüklerm Yaşadıklarım, Ankara, Genelkurmay Asker Tarh ve Stratejk Etüt Başkanlığı Yayınları, 2007. 52 Bolhovtnov, a.g.e., s.107-113. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 69-93 91 yan, Sahak Olkyan (Sahak Holkyan) ve Karapet Camkoçyan’ın (Karapetusyants-Koçn) asılarak dam edlmelerne karar verlr. Ancak bazı hususlar gözetlerek cezalarında ndrmler uygulanmış- tır.53 Türk Ordusu’nun çeklmesnden sonra Trabzon’un Taner, Ka- la-maş, Söğütdağ, Etseşa vd. köylernden 18 Türkün Ermenler tara- fından öldürülmes de askerî yargının konusu olmuştur.54 Başka br askerî yargı dosyasına göre 2. Ermen Gönüllü Brl- ğ’nden Yen Beyazıt’ın Al Çalo köyüne kayıtlı Nagobet Grgor- yants, 31 Ocak 1916 tarhnde gündüzleyn Karaklse’nn Knar köyüne gelmş, oradak Kürt evlernden brne grmş, odada yatan 8 ve 11 yaşlarındak br kız ve br erkek çocuğu görüp brkaç süngü darbesyle her k çocuğu da kasten öldürmüştür.55 28. Kafkas Avcı Alayı’nın bazı askerler hakkında açılan davada Dersm bölgesnde erlern Ermenlerle brlkte nüfusu yağmaladık- ları ve tecavüzlere grştkler, hatta cnayetlern de şlendğ fade edlmektedr. Ayrıca dava dosyasında alınan hçbr önlemn sonuç vermedğ de kayda geçrlmştr.56 15. Türkstan Avcı Alayı’nın asker Savely Bagrnyants, 18 Haz- ran 1917 sabahı Bayburt’un Gurme köyü yakınlarında Türk olan Şa- rye Feryuzkızı’na ve Fkrîye İsmalkızı’na önce tecavüz etmş, ar- dından da slah ve kesc br alet kullanmak suretyle öldürmüştür.57 103. Petrozavod Alayı’nın asker Haçatur Saakyants, Rus Ordu- su mensubu İvan Znçenko ve tespt edlemeyen k kşyle brlkte Erzurum’da 11 Ocak 1917 geces önceden planlayarak Şadan Raz- vanoğlu’nun evn basmışlar ve kendsyle brlkte Se58 Şadankızı’nı, Al Aytrfoğlu’nu ve Hüseyn Şadanoğlu’nu öldürmüşler, Hazmnur

53 RGVİA fond 2100 lste 2 dosya 1094 yaprak I, 4, 4 arkası, 7-9, 7 arkası-9 arkası. 54 19-23 Aralık 1917 tarhl Kafkas Ordusu 5. Kolordusu Asker Savcılığı dosyası çn bkz. RGVİA fond 2303 lste 2 dosya 314 yaprak 1-3. 55 Bkz. RGVİA fond 2300 lste 1 dosya 498 yaprak 12 ve 12 arkası; fond 2300 lste 2 dosya 119 yaprak 1-15. 56 Rus Kafkas Ordusu 1. Kolordusu’nun 6 Mayıs 1917 tarhl yazı çn Bkz. RGVİA fond 2295 lste 1 dosya 616 yaprak 19. 57 Bkz. RGVİA fond 2295 lste 3 dosya 772 yaprak 1 ve 3. 58 Devamı okunmuyor. Rus Arşv Belgelernde Ermen Tehcrnn 92 Gerekçeler / Mehmet PERİNÇEK Amrokızı ve Ahmet Şadanoğlu’nu ağır yaralamışlardır. Daha sonra evdek değerl eşyaları alıp kaçmışlardır.59 Askerî yargıya yansıyan başka br olayda da 8 Ekm 1916 günü 22. Kafkas Avcı Alayı’nın asker Pogos Markosyants, Erzncan’ın Aşağı Tolos köyünde öküzünü vermey reddeden Base Alkızı’nı k kez slahla ateş ederek kasten öldürmüştür.60 Dğer taraftan Rus asker mahkemelernde lnç olayları, köy bas- kınları ve yağmalar, Rus Ordusunun Müslüman askerlerne yönelk saldırılar hakkında da davalar görülmüştür.61 Ayrıca bu katlam ve yağma poltkasının ırkçı nefretten kaynak- landığı (sak) da belgelere yansıyan başka br olgudur. Irkçı nefret üzernden svl nüfusa yönelk yaş, cns ayrımı gözetmekszn vah- ş katlamlara grşlmş, ktleler lnçe kışkırtılmıştır. Mağdurlar se syasî veya askerî şahıslar olmayıp, sadece Müslüman (Türk veya Kürt) olmalarından dolayı hedef seçlmşlerdr. Hatta bunların çer- snde Ruslarla şbrlğ çnde olanlar ya da Rus Ordularında görev yapan Müslümanlar da vardır. Mesele, bast br düşman tarafta yer alma meseles değldr. Sanıkların, katlam ve yağmalara ştrak eden kşlern hemen hemen hepsnn Türkye Ermens olması dkkat çek- mektedr. Bu katlam ve yağma poltkasına karşı Rus askerî ve dar yetkller Müslüman nüfusun korunması konusunda sert tedbrlere başvurmuş ve çoğu zaman bu tedbrler dah yetersz kalmıştır. Sonuç Ermen gönüllülernn faalyetler Rus arşv belgelerne göre n- celendğnde tehcr bağlamında Ermen meselesyle lgl şu sonuç- lara varmak mümkündür: Brnc Dünya Savaşı öncesnde ve sonrasında hem devletler arası savaş düzlemnde, hem de halklar arasındak boğazlaşmalarda, kar- şılıklı kırımlar (mukatele) yaşanmıştır. Çarlık Rusyası ordularında 200 bn Ermen askernn savaştığı göz önünde tutulursa, çok sayıda askern bu savaşta hayatını kaybettğ öncelkle saptanır. İkncs Er- men çetelernn yabancı devletlerle şbrlğ ve etnk temzlğe grş-

59 Bkz. RGVİA fond 2295 lste 3 dosya 757 yaprak 2 ve 2 arkası. 60 Bkz. RGVİA fond 2295 lste 3 dosya 542 yaprak 1 ve 1 arkası. 61 Örnekler çn Bkz. Mehmet Pernçek, Ermen Mllyetçlğnn Serüven: Taşnaklar- dan ASALA’ya Yen Belgelerle, 2. Basım, İstanbul, Kaynak Yayınları, 2015, s. 133-145. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 69-93 93 meler nedenyle, Osmanlı/Türk Devlet le bu çeteler arasında çatış- malarda karşılıklı kayıplar verlmştr. Üçüncüsü, ordular arasındak savaş cepheler dışında, Ermenler ve Müslüman halk (Türkler ve Kürtler) arasında da karşılıklı şddet uygulanmış ve çok sayıda nsan ölmüştür. Belgeler, tehcr öncesnden başlayarak Ermen çetelernn Doğu Anadolu’da Türkler le Kürtlere yönelk ssteml kırım poltkası z- ledğn kanıtlamaktadır. Hem devletler arasındak savaşın, hem de Müslüman-Ermen bo- ğazlaşmalarının baş sorumlusu, Batılı emperyalstler ve Çarlık Rus- yası’dır. Osmanlı Devlet’nn topraklarını paylaşmak steyen büyük devletler, bağnaz mllyetç Ermen örgütlern kışkırtarak savaşa sevk etmşlerdr. Osmanlı Devlet ve Müslüman halk, bu durumda savaş önlemler almış ve ayaklanan Ermen çetelern şddetle bastı- rarak haklı br savaş vermştr, kend vatanını savunmuştur.

Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 95-117

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NIN KIRIM TATARLARI TARAFINDAN KURTULUŞ VESİLESİ OLARAK GÖRÜLMESİ VE FAALİYETLERİ

Kemal GURULKAN*

Rusların 1783 yılında Kırım’ı lhakı le uygulanmaya başlayan Ruslaştırma faalyetler syasî ve kültürel olarak yarımadanın Türk mllî kmlğnden arındırılmasına yönelk d. Bu faalyetler, Kırım Tatarlarının şgaln daha lk yıllarından tbaren özellkle Osmanlı coğrafyasına yönelk göçlerne sebep olmuştur. Bu tarhten sonra her Osmanlı-Rus savaşının ardından Kırım Tataları’na yönelk Rusya düşmanları çn beşnc kol faalyetler suçlaması, topraksızlaştırma poltkaları, vakıf mallarının çeştl yöntemlerle kamulaştırılıp el de- ğştrmes ve nhaî olarak Hırstyanlaştırılma tehlkes bu göçlern en temel sebepler olmuştur. 1853-1856 Kırım Savaşı’nın ardından br ktle göçüne dönüşen bu faalyet 1859-1864 arasındak göçlerle zrve noktasına ulaşmış ve Kırım’da yaşayan Kırım Tatar nüfus bu tarhten tbaren azınlık durumuna düşmüştür. İsmal Bey Gaspıralı’nın faalyetler le br mllet blnc oluş- turma gayretlerne kadar geçen süreç Kırım Tatarları çn tam br karanlık yüz yıl olmuştur. İsmal Bey Gaspıralı’nın fedakârca ve le- gal yollardan çalışma metodu sayesnde uzun soluklu devam eden faalyetler netcesnde Kırım’da cedtç br nesl yetşmştr. 1905 Rus-Japon Savaşı’nda Rusya’nın yenlmes le Rus darî sstemnde meydana gelen çalkantılardan stfade le nspî br rahatlama devre- sne grlmştr. Bu devrede gerçekleştrlen faalyetler Kırım Tatar mllî varlığı adına zayıf da olsa yen br dönemn başlangıcını oluş- turmuştur. Kısa süren bu devrenn ardından bütün Rusya topraklarında ol-

* Araştırmacı, Başbakanlık Osmanlı Arşv, e-mal: kgurulkan@gmal.com Brnc Dünya Savaşı’nın Kırım Tatarları Tarafından Kurtuluş Vesles 96 Olarak Görülmes ve Faalyetler / Kemal GURULKAN duğu gb Kırım’da da meşrutî hava sona ermştr. Brnc Dünya Savaşı’nın meydana getrmş olduğu buhranların Rusya’yı yen br nkılâba sürüklemes Kırım Tatarlarını Kırım’ın mukadderatını ele almak1 ve hç değlse Kırım’ı Rusya’dak kaos ve terör ortamından korumak adına br dare kurmak fkrne yönlendrmştr2. 1905 nkılâbı le gelşmeye başlayan Kırım Tatar Mllî Hareke- t mensupları çn nkılap düşüncesnn ve syasetn merkez İtthat ve Terakkî başta olmak üzere Osmanlı Devlet d. Gerek 1905 Rus nkılâbı gerekse 1908 Osmanlı nkılâbı brçok Kırım Tatar gencnn İstanbul’a gderek orada tahsl görmesn mümkün kıldı. Kırım’da bulunan okullara öğretmen yetştrmek çn Ruslar tarafından Ak- mesct’te kurulan ve dnî lmlerden başka bütün eğtmn Rusça ol- duğu “Tatar Darulmuallmn” mezunları le İstanbul’da eğtm göre- rek dönenler, çocuklar ve gençler mllyet daresnde terbye etmeye başlamışlardı. Hem Gaspıralı’nın hem de Genç Tatarlar3’ın fkrî ve syasî m-

1 Cafer Seydahmet Kırımer, “Bz stklâle sevkeden br âml de nkılâp devrnn dealst havası olmuştu. Hakka, adalete, nsanlığa bel bağlamıştık. Brnc Chan Harb’nde her k savaşan tarafın da her mlletn kend mukadderâtını tayn hakkını propaganda etmes, bzm çn br ümt kaynağı olmuştu.” dyerek I. Dünya Savaşı’nın kendler çn ne fade ettğn dle getrmektedr. Cafer Seydahmet Kırımer, Bazı Hatıralar, İstanbul, Emel Türk Kültü- rünü Araştırma ve Tanıtma Vakfı, 1993, s. 208. 2 Kurultay hükümetnn Harcye ve Harbye Müdürlüğü’nü üstlenen Cafer Seydahmet 23 Aralık 1917’de Kurultay Kanûn-ı Esâss’ne yemn törennde askerlere yapmış olduğu ko- nuşmasında bu durumu şu sözlerle dle getrmektedr: “Kırımlılar istidatsız değildi. Onun eli ayağı bağlı idi. Esaret zincirleri kırılınca o kendi büyük ecdadının gittiği adalet, hak, hürriyet yolunu buldu. Koca Rusya devleti anarşistler, ateşler içinde yandığı, 170 milyon- luk Rusya ahalisinden elli kişinin bile hayatı tehlikeden salim olmadığı, her tarafta katiller, baskınlar, cinayetler icra edildiği Rusya’nın hayat-ı umûmiyesi tehlikeler, felaketler içinde kaldığı, Rusya’nın her biri kana boyandığı, Rusyalıların hukuk-ı şahsiye ve medeniyesi ayaklar altına alındığı ve intizamı muhafaza ile emniyet-i umumiyeyi saklamış ve Kırım’ı ve Kırımlıları ezdirmemiştir. Koca Rusya’nın her tarafında hükümetsizlik, kanunsuzluk, ad- liyesizlik, adaletsizlik, itaatsizlik hüküm sürdüğü bir zamanda Kırım Müslümanı, umûmi, müsavî, gizli ve bilâ vasıta esaslar üzerine sayladığı vekillerden mürekkeb bir kurultay toplayarak Kanûn-ı Esâsi çizdikten sonra Meclis-i Müessisânını Meclis-i Mebusana tahvil ederek hükümet-i milliye teşkil etti. Bugün umum Kırım’ı muhafaza eden, Kırım’da emni- yet-i umumiyeyi yaşatan, Kırımlıların hayat, namus, mal ve canlarını saklayan işte bugün- kü Kırım hükümet-i milliyesidir” Metnn tümü çn Bkz. Kırım’da Br Resmî Geçd, Kırım Mecmuası, Sayı: 3, s. 1. 3 1905-1909 yılları arasındak nkılâpçı ve/veya mllyetç eğlmlerdek lerc Kırım Tatar aydınlarının umum hareketlern tanımlamak çn kullanılan br tabrdr. Bu aydın gençler 1907 yılında Kırım Karasubazar’da Abdurreşd İbrahm’n yayınladığı Vatan Hadimi der- gs etrafında brleşmşlerd. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 95-117 97 rasını devralan bu Kırımlı talebelerden br kısmı 1909 sonlarında İstanbul’da Vatan Cemyet adında gzl br teşklat kurdular4. Nu- man Çeleb Chan, Cafer Seydahmet ve Abdülhakm Hlm Arfza- de’nn öncülüğündek bu gençler Çarlık rejmne karşı amansız br düşmanlık beslemekte ve Kırım Tatarları’nın kend mllî kaderlerne sahp olmaları gereğne nanmaktaydılar. Vatan Cemyet Kırım’la da rtbata geçerek bu gb gruplarla brleşt ve I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesnden az öncesne kadar Kırım’ın hemen her yernde gzl syasî hücreler oluşturmayı başardı. Bu faalyetler I. Dünya Sa- vaşı sırasında da sürdü5. Bolşevk htlâl, Kırım Tatar mllyetçlerne faalyetlern alenen yürüteblme mkânı verd. Altyapısı Vatan Cemyet mensuplarınca hazırlanmış olan mllî hareketle 7 Nsan 1917’de Kırım’ın her tara- fından 2000 delegenn ştrak le Akmesct’te Kırım Müslümanları Vekller Kongres toplandı ve Kırım Müslümanları İcra Komtes seçld6. Başkanlığına se henüz Kırım’a gelmemş olan Numan Çe- leb Chan getrld. Vakıf İdares’ne de el konularak başına Cafer Seydahmet getrld. Kırım Tatarlarının bu faalyetler Rus basını tarafından yenden hanlık kurma faalyet olarak lanse edlmekte ve ülke saknler Tatar “dktatörlüğü” tehddnden söz edlerek korkutulup provakasyonlar tertp edlmeye çalışılmakta d7. Yüz ell senelk Rus esaret devresnn tahrp ettğ pek çok mllî müessesenn yenden ele alınıp düzenlenmes gerekyordu. Bahçe- saray’dak tarhî Han Sarayı mllî müze olarak lan edld8 ve üzer- ne Kırım Tatar bayrağı çekld. Kırım Tatar Mllî Mecls’nn (Ku- rultay) teşkl çn seçm hazırlıklarına başlandı. Kadın-erkek yrm yaşını doldurmuş her Kırım Tatarı’nın doğrudan oy kullanmasıyla yapılan seçmler sonucunda teşekkül eden kurultay 9 Aralık 1917’de

4 Hakan Kırımlı, Kırım Tatarlarında Mllî Kmlk ve Mllî Hareketler (1905-1916), Ankara 1996, s.201 5 Hakan Kırımlı, “Rus İdares Dönem,” TDV İslam Ansklopeds, Clt: XXV, 458-465. 6 BOA. HR. SYS, 2371/1 Harcye Müdürü Cafer Seydahmet tarafından Sadrazam Talat Paşa’ya gönderlen 28 Nsan 1918 tarhl mektupta Kırım’da meydana gelen gelşmeler anlatılmış, mektup Osmanlı harcyes tarafından 6 Mayıs 1918 tarhnde blglendrmek amacıyla Almanya Sefrne letlmştr. 7 Kırımer, a.g.e., s. 167. 8 Kırım Mecmuası, Sayı: 3, s. 53. Brnc Dünya Savaşı’nın Kırım Tatarları Tarafından Kurtuluş Vesles 98 Olarak Görülmes ve Faalyetler / Kemal GURULKAN Bahçesaray’da toplandı. Türk-İslâm dünyasının lk demokratk se- çm örneğ olan bu seçmlerle oluşan Kurultay’ın eş başkanları Ha- san Sabr Ayvazov, Cafer Ablayev ve Abdülhakm Hlm seçld. 1917 nkılâbının ardından Kırım’da ortaya çıkan üç fkr vardı. Brs Kırım’ı Almanların müstemlekes halnde görmek (Alman- lar), dğer Kırım’ı şmdlk büyük Rusya’ya rabtetmek (Ruslar), üçüncüsü se Kırım’ı tamamıyla müstakl kılarak Türkye syâset- ne snâd ettrmek (Müslümanlar). İşte böyle br ruh hal çersnde Kırım Müslümanlarının oluşturdukları Kurultay Hükümet, Kırım’ı Ukrayna’nın kabarmış olan şthasına kaptırmamak gayret le ve tek başlarına9 Kırım’da müstakl br dare kurmaya ne nüfus ekseryet ve ne de darî tecrübe olarak yeterl olmadıkları çn “Kırım, Kırım- lılarındır!...” şarıyla hareket etmeye başlamışlardır10. Kırım’ın genelne şâml br mecls oluşuncaya kadar, Kırım’da anarşy önlemek, mllet şlernn yürümesn temn etmek maksadıy- la oluşan Kurultay’ın hazırlamış olduğu on sekz maddelk Kanûn-ı Esas le11 Kırım Tatarlarının demokratk br halk devlet olarak or- ganze olmak stedklern görmekteyz. Kanûn-ı Esâs’nn Kırım Mecmuası’nda yayınlanmış olan metnne baktığımızda modern br devletn gereklernn düşünüldüğü, modern manada Türk dünyasın- da lk olan kadınlara seçme ve seçlme hakkı verlerek gözler önüne serlmektedr. Bunun dışında eştlk, şeff afl ık, doğrudan seçm, gzl oy, açık tasnf usullernn benmsenmş olduğu görülecektr12. Kurultay hükümetnn kurulması ve faalyete başlamasıyla br-

9 Kırımer, a.g.e., s. 207 “Çeleb Chan bütün zorlukları görüyor, durumun ağırlığını tama- mıyla anlıyordu. Kırım’da stklâl değl, mülkî muhtaryet kurma şnde ble, Tatarlardan başka mlletlern hepsnn Ruslarla gdeceğn, onların hçbr şeklde bu yola grmeyecekle- rn ler sürerek Mademki zaten yalnız kalacağız, daha iyisi, ilk fırsatta Kırım mukaddera- tını doğrudan doğruya bizim kendi elimize almamız lazım gelir fkrnde d.” 10 Mllet Gazetes’nde Hasan Sabr Ayvazov “Kırım Kırımlılarındır!...” başlığı le yazmış olduğu makalede “Kırım’da kurulacak şekl- hükümet ve yaşatılacak tarz-ı dare se halk cumhuryet esasına müstend olmalıdır. Bzm bundan başka bldğmz yol, bundan başka tanıdığımız dare yoktur. Kırım’ı Kırımlıları blâ tefrk dn ve mllyet memnun ve mesut edecek, Kırım ve Kırımlıları necat ve selamete götürecek ancak her mlletn hukukunu tanı- yan, her mlletn emellernn yaşatılmasına hzmet eden dare- cumhuryedr” dye yazarak durumu fade etmektedr. A.e., s. 206, 235, 276. 11 Kurultay’da yapılan konuşmalar ve lân edlen bu Kanûn-ı Esâs günlerce gazete sütun- larını şgal etmş ve Kırım’ın her köşesnden hatta Svastopol’da bulunan Pamyat Merkury Savaş gems heyetnden tebrk telgrafl arı gelmştr. Kırım Mecmuası, Sayı: 3, s. 53 12 Kırım Mecmuası, Sayı: 2, s. 21 Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 95-117 99 lkte, Kırım’da slahaltında bulunan Müslüman atlı ve pyade aske- r Kanûn-ı Esasî üzerne yemn ederek yarım adada bulunan bütün halkların huzur ve sükûnu çn vazfeye başlayınca, stklâl konusun- da ymser br hava ortaya çıkmıştır. Harcye ve Harbye Müdürü Cafer Seydahmet yemn törennde askerlere yaptığı konuşmada “Kı- rım artık kurtuldu. Rusya’da ne gb tebeddülat olursa olsun Kırım ve Kırım Müslümanları kend radesyle tayn ettğ yoldan katyen dönmeyecektr. Bunu umum Kırım ştsn. Yalnız Kırım değl, bütün Rusya ştsn. Hayır, yalnız Rusya değl umum chan ştsn, umum dünya görsün” dyerek bu sevnç ve güven lan etmekteyd13. Oysa tehlke sadece Bolşevk tehlkesnden ve ülkedek anarşden kaynak- lanmıyordu. Ukrayna’nın Kırım hakkında taşkın fkrler besledk- lern14, hatta Moskova’nın yerne geçmek stedğn anlayacak ve endşelenmeye başlayacaklardı15. Kurultay hükümet, kısa süre çnde Kırım’ın büyük br kısmını kontrol altına almayı başarsa da, Rus Karadenz donanmasının ana üssü olan Svastopol’da bulunan Bolşevk bahryeller, Ocak sonun- da Bahçesaray ve Akmescd’e yürüdü ve slah kuvvetyle Kırım Mllî Hükümet’n, Bolşevk br hükümetle değştrd16. Bolşevklern her tarafta saldırılarını artırdıkları bu sırada17 Çeleb Chan Efend, fe- dakârca çalışmalar yapmış ve Akmesct Bolşevk çetelernn elne düştüğü halde oradan kurtulmak çn yapılan teklfl er reddetmştr. Svastopol Sovyet’nn res Jan Mlener kendsn tutuklattırarak otomoblyle Svastopol’a sevk ettrmş ve 23 Şubat 1918’de kurşu-

13 “Kırım’da Br Resmî Geçd”, Kırım Mecmuası, Sayı: 3, s. 2 14 Kırım’ın kurtuluşu çn Odesa’da toplanmış bulunan Müslüman Teşklatları Şurası’nın Ukrayna’nın bu tavırlarına karşı 25 Nsan 1918 verdğ muhtıranın metn çn bkz. EK 3. 15 Kırımer, a.g.e., s. 190-191 16 Kırımlı, “Rus İdares Dönem”, s. 459-460. 17 Cafer Seydahmet’n Sadrazam Talat Paşa’ya yazmış olduğu mektupta Bolşevklern hü- kümet- mllyey tehdtler şu fadelerle anlatılmıştır: “ Hükûmet- Mllye mecls- me- bʼûsân karârına tevfîkan bütün Kırımlılar Mecls- Mebʼûsânı’nın ctmâʻını te’mînle meş- gûl ken programlarında hukūk-ı mukaddese- mllyey tamâmyle hür ve müstakl olarak tanıdıklarını ʻlân tdkler hâlde bütün mlletlern asırlardan ber vcdân-ı mllîlernde tak- dîsle yükselttkler emel- mllîlernn nʻkâsları demek olan müʼessese- mllyelern topa tutan ve en büyük br vahşetle ârâ-yı ümmetle toplanan mllet meb’ûslarını katl ve tevkīf- den çeknmeyen Bolşevkler Kırım hükûmet- mllyesne karşı da tehdîdkâr br vazʻyet almış ve kat‘î br ultmatomla askern terhîs, Bolşevk merkezî komtesnn emrlernn crâ ve nfâzını memleketde kırmızı haç teşkîlâtına grşlmesn, hükûmet- mllyenn syâset- hârcye le alâkasını kesmesn, Kırımlılar mecls- müʼesssânı nthâbâtdan sarf-ı nazar edlmesn hükûmet- mllyeden taleb ettler.” BOA. HR. SYS, 2371/1 Brnc Dünya Savaşı’nın Kırım Tatarları Tarafından Kurtuluş Vesles 100 Olarak Görülmes ve Faalyetler / Kemal GURULKAN na dzlerek öldürülmüştür18. Bu süreçten sonra Kırım’da yenden br tedhş dönem yaşanmaya başlamıştır. 9 Şubat 1918’de mzalanan Brest-Ltovsk Barış Antlaşması le Ukrayna’nın bağımsızlığını tanıyan Almanya’nın Ukrayna hükü- metyle vardığı anlaşma uyarınca Alman orduları Bolşevkler’den temzlemek üzere Ukrayna’yı şgal ett. 21 Mart’ta Alman askerî şgalnn Kırım’a da uzatılması kararı alındı. 19 Nsan 1918’de Alman askerî brlkler Kırım’a grmeye başladı. Kırım’dak Bol- şevk kuvvetlernn drenş kolaylıkla kırılarak Nsan ayı sonuna kadar yarımadanın tamamı Alman ordusu tarafından şgal edld19. Bolşevklere karşı yapılan bu çarpışmalara Kırım Tatar gerllaları da katıldı. Alman askerî dares altında Kırım Tatar Mllî Kurulta- yı 8 Mayıs 1918’de yenden toplanablme mkânını buldu. Ancak kurultayın br Kırım Tatar hükümet kurma teşebbüsü Alman askerî makamları tarafından engellend. Bunun yerne flen Alman askerî daresnn hmayesnde karma br Kırım hükümet kurduruldu. Haz- ran 1918’de teşekkül eden bu Kırım hükümetnde Tatarlar, Bolşevk aleyhtarı Ruslar ve Almanlar yer alırken, hükümet başkanlığını da Ltvanya Tatarları’ndan olan General Süleyman Sülkevç üstlend. Ukrayna Devlet’nn Kırım’ı lhak arzuları Sülkevç hükümetyle Ukrayna arasında başından tbaren br syasî krzn doğmasına yol açtı. Almanya bu krz sırasında, br taraftan müttefk Ukrayna’yı gücendrmemek çn Kırım’ı resmen bağımsız br devlet statüsünde tanımaktan kaçınırken dğer taraftan Ukrayna’nın Kırım’ı lhakını da kabul etmed20. Esasen Alman askerî gücüne dayanan Sülkevç hükümet Almanya’nın teslm olarak savaştan çeklmesyle 14 Ka- sım 1918’de stfa ett21. Osmanlı Devlet le Münasebetler ve Alman Desteğ Meseles Kırım’ın Ruslar tarafından şgal le başlayan ve her savaşta gör- müş oldukları baskılar netcesnde hcretlernn tek stkametnn Aktoprak olarak nteledkler Osmanlı toprakları olduğunu br kez daha hatırlatmakta yarar var. Dolayısıyla Kırım Müslümanları çn 18 Kırım Mecmuası, Sayı 1, s. 13-14 19 İstanbul’da yaşayan Kırımlıların kurmuş olduğu Kırımlılar Cemyet’nn Almanya’nın şgal dolayısıyla teşekkür yazısı çn bkz. “Kırım’ın İstklâl”, Kırım Mecmuası, Sayı: 2, s. 40 20 “Hukuk-ı Düvel Nokta- Nazarından Kırım Devlet”, Kırım Mecmuası, Sayı: 2, s. 23 21 Kırımlı, “Rus İdares Dönem”, s. 460 Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 95-117 101 Osmanlı Devlet münasebet kurma ve destek arayışı çn lk hatta tek akla gelen unsur olmuştur. Öğrenclkler İstanbul’da geçmş ve 1908 nkılâbının yaşamış olan br kadronun kurduğu Kurultay hükü- metnn stklâl yolunda yapılması gerekenler ve temel problemlern çözümü çn Osmanlı Devlet adamları le temas halnde oldukları- nı ve her aşamada yaşananları ve sıkıntıları paylaştıkları, sonrak aşamada da Kırım’ın Almanlar tarafından şgal sürecnde müttefk Almanya’nın Kırım Tatarlarının stkbal ve/veya stklâl düşüncele- rnde desteklern temn etmek üzere Osmanlı tavassutunu aradıkları görülmektedr. Osmanlı Arşv Harcye Nezaret evrakında bulunan ve büyük çoğunluğu Kurultay Hükümet’nn Harcye Müdürü Cafer Seydahmet Bey’n Sadrazam Talat Paşa’ya yazmış olduğu mektup- lardan Kurultay hükümetnn bu arayışlarının zlern görmekteyz. Kırım Mllî hareketnn başlangıçtan tbaren İstanbul’da oluşturdu- ğu ve syasal ortamı etklemey hedefl eyen lob faalyetler olduğunu da burada zkretmek gerekr. Bu sebeple Hasan Sabr Ayvazov başta olmak üzere, Seyt Hall Hattat, Hüseyn Badannsk, Cafer Abdul- lah gb mllî hareketn etkn smlernn temslc olarak İstanbul’da faalyette bulunduklarını görmekteyz. 1917’de Çeleb Chan önderlğnde kurulan Kırım Muhtar İdares çn de gerçekleşmes mümkün ya da muhal olsun destek arayışla- rında bulundukları Osmanlı Devlet çn Muhtar İdare azalarından kms, yapılacak br yardım talebnn gerçekleşmemesn htmal dışı görürken22 bazısı heyecanlanmakla brlkte mümkün de görme- mekteyd23. Cafer Seydahmet Bey’n Harcye Müdürü sıfatıyla br kez gö- rüştüğü ve Kırım meselesn ve Kurultay hükümetnn faalyetler- n anlattıktan sonra Harbye Nazırı Enver Paşa’nın “Sz nasıl Halk Cumhuryet mümessl olduğunuzu söylüyorsunuz? O halde bzm- le nasıl anlaşma yolu arıyorsunuz? Bz arstokratk br devletz!” fadeler üzerne Cafer Seydahmet hayal kırıklığına uğramış ve “Pa- şam bz sz halkımızın kahramanı olarak tanıdık ve huzurunuzdak heyecanım da bunun fadesdr. Bz halkımızı Rus çzmes altında nlemekten kurtarmak çn çırpınan brer halk hadmyz. Bzm çn

22 Hasan Sabr Ayvazov bunlardan brsdr. Cafer Seydahmet, a.g.e., s. 231 23 Abdurrahman Sukut Osmanlı desteğ htmal üzerne heyecanlanmış ancak yüreğnde bunun mümkün olmadığını da hsas ettrmştr. Seydahmet, a.g.e., s. 234. Brnc Dünya Savaşı’nın Kırım Tatarları Tarafından Kurtuluş Vesles 102 Olarak Görülmes ve Faalyetler / Kemal GURULKAN mühm olan rejm meseles değl halkımızın kurtulmasıdır. Bunun çn bz Bolşevklerle kanlı boğuşmalara atıldık..” demştr. Enver Paşa le Kırım Kurultay Hükümet mümessl Cafer Seydahmet’n anlaşmazlığa düştüğü dğer br husus da Enver Paşa’nın Kurultay Hükümet’nn hedef olarak yalnızca Kırım yarımadasını aldığını, oysa tüm Tavrda Eyalet’nn kurtarılması gerektğ şeklndek eleş- trs olmuştur. Cafer Seydahmet se kuzey vlayetlernde Kırım Ta- tar nüfusunun ancak yüzde beş oluşturduğunu ve böyle br durumda tamamen azınlıkta kalma tehlkes sebeb le kuzeyden vazgeçtkle- rn zah etmştr. Kırım’a yardım çn bn-k bn kşlk br ordu le yardıma gt- menn eksklğn, bunun çn de gönüllü br Kırım Ordusu kurul- ması gerektğ üzernde mutabık kalınmış, ancak Cafer Seydahmet bu yardımın acele yapılmasını talep ederek görüşmeden ayrılmıştır. Enver Paşa hakkında cdd hayal kırıklığına uğradığını fade eden Cafer Seydahmet’n24 bundan sonrak görüşmelern ulaşabldğmz belgeler üzernden daha sıcak ve samm bulduğu Sadrazam Talat Paşa üzernden yürüttüğünü fade edeblrz. Mektupların br Harbye Nazırı Enver Paşa’ya yazılmışken25, dğer mektuplar se Sadrazam Talat Paşa’ya bazen sm zkredle- rek bazen de makamına htapla yazılmıştır26. Bunlara mukabl br mektup da Cafer Seydahmet Bey’n ısrarlı steklerne karşılık olarak Talat Paşa’nın yazmış olduğu cevaptır. Doğrudan Harcye Nazırı Seydahmet Bey’n yazmış olduğu mektupların yanında Kırım Muh- tar Cumhuryet syasî temslcler tarafından sunulmuş olanlar27 da yne Harcye Nezaret evrakı arasında bulunmaktadır. Gerek Enver Paşa’ya yazmış olduğu mektupta, gerekse Sadrazam Talat Paşa’ya yazdığı mektuplarda Almanların desteğnn sağlanma- sı stenen hususların ortak noktasını şu beş maddede görmek müm- kündür:

24 Kıramer, a.g.e., s. 310-311. 25 BOA. HR. SYS, 2372/1_23 (8 Temmuz 1918 tarhl mektup) 26 BOA. HR. SYS, 2373/1_79 (8 Ağustos 1918 tarhl mektup), HR. SYS, 2371/1_80 (16 Ağustos 1918 tarhl mektup), HR. SYS, 2371/5_33 (8 Temmuz 1918 tarhl mektup), HR. SYS, 2371/6_101 (28 Nsan 1918 tarhl mektup) 27 BOA. HR. SYS, 2371/5_34 (9 Temmuz 1918 tarhl Hasan Sabr Ayvazov ve A. Hlm tarafından Sadrazam Talat Paşa’ya gönderlmş olan mektup) Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 95-117 103 1- Kırım Müslümanları kend emel ve maksatlarına hâdm br hükûmet teşklne muvaff ak olarak dğer unsurları kend mevkʻ- s- yasler önünde eğltemeyeceklernden Kırım syâsetne Hükûmet- Osmanye’nn müdâhales, Kırım stklâlyet ve devletnn hâl- fl- de katʻyet kesbedeblmes çn müstakl Kırım Hanlığı kurması ve bunun çnde hânedân-ı saltanat prenslernden brsnn nasb ve tayn edlmes elzemdr. 2- Bütün teşklat, darenn Müslümanlar elnde bulunması çn Kırım Hükûmet’nn lsân-ı resmîsnn Türkçe olarak Türkye’den memurîn ve zabtân gönderlmes28. 3- Bu âmâln mevkʻ- fle çıkarılablmes çn muvakkaten ol- sun Kırım’ın Türk şgâl- askerîs altına alınması. 4- Kırım’la münâsebât-ı syâsyenn temn çn serʻan buraya br sefr gönderlmes. 5- Dobruca’da bulunan Müslümanlar’ın Kırım’a getrlmelern temn. Söz konusu mektuplara yansıyan fadelerden anlaşılmaktadır k, Kırım Mllî Hükümet’nn tek dayanağı Osmanlı Devlet’dr. Almanların Kırım’ı Ukrayna’ya bağlamak gb düşünceler olması üzerne de bzzat gerekl Alman makamları le görüşmeler yapmak üzere Berln’e gtmş ve orada yaptığı görüşmeler hususunda da Ta- lat Paşa’yı blglendrmek suretyle gerektğnde kendsnden yardım da talep etmştr. Cafer Seydahmet Bey’n kısa zaman aralıkları le göndermş ol- duğu mektuplardak talepler aynı gayeler fade ve temn etmek üze- re beş madde üzernde tespt edlmş, ısrarla ve güvenle bu maddeler tekrar edlmştr. Osmanlı Devlet’nn I. Dünya Savaşı’ndan çekld- ğ tarh olan 30 Ekm 1918 tarhl Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan çok kısa br süre önce yapılan ve muhtemel k gerçekleştrleblme mkânı olmayan taleplerd. Buna rağmen Rus şgal le başlayan ve 28 Cafer Seydahmet bu hususla lgl görüşlern şu şeklde açıklamaktadır: “Rus basınında aleyhmzde yapılan neşryat, Mlletler Mümessllern toplantılarında söylenlenler, hsle- rmz rencde edc sözler, bu teşklatın br kuvvet fade etmemes ve bu durumu anlayarak hareket hattını tanzm etmemes arkadaşları fevkalâde snrlendryordu. Bunda haklı dk... Fakat maalesef, tarhmzn yanlış yürümüş olması, blhassa hcretlerle nüfusumuzun azalmış bulunması, memleket şlern ele alablmek çn tamamıyla teknk kadrodan mahrum bulun- maklığımız, bze, ş müstakl ele almamıza mkan vermyordu.” Kıramer, a.g.e., s. 256 Brnc Dünya Savaşı’nın Kırım Tatarları Tarafından Kurtuluş Vesles 104 Olarak Görülmes ve Faalyetler / Kemal GURULKAN günümüzde de devam eden süreçte Kırım Müslümanlarının temel dayanaklarının Anadolu Türkler olduğunu göstermes bakımından oldukça önemldr. Mektuplarda özellkle vurgulanan husus bu ka- dar gâle le boğuşulduğu br zamanda devletn başına yen br syasî sıkıntı açmak olmadığıdır. Ancak Kırım meseles le lglenmek doğ- rudan Osmanlı Devlet’nn tarhî br vazfes olduğu gb stkbalde de brebr lglenlmes gereken br konudur. İsmal Bey Gaspıralı’nın Osmanlı topraklarına (Aktopraklar) göçle Kırım’da nüfusun azalmasını engellemek üzere vermş oldu- ğu mücadelenn haklılığını onun öğrencler durumunda olan Kırım Muhtar Cumhuryet azalarının fadelernde görmekteyz. Sık sık nüfus azlığından şkâyet ederek bu durumun gderleblmes çn ge- rye göçün temn edleblmes çn yardım stemeler se ayrıca dk- kat çeken ve üzernde durulması gereken temel hususlardandır. Talat Paşa’nın cevabî mektubunda29 fade edlen hususlar Os- manlı Devlet’nn çnde bulunduğu şartlar sebeb le talepler yer- ne getrme mkânından mahrum bulunulduğunun fadesdr. Kırım Hanlığı’nın yenden canlandırılmasında ısrar etmenn gereksz hayal kırıklıklarına sebep olacağından syaseten uygun olmadığını fade eden Talat Paşa, buna mukabl müttefkler Almanya nezdnde Kırım davasının müdafaasından ger kalınmadığını fade etmektedr. Kırım Hükümet’nn İstanbul’da bulunan syasî temslcsnn hü- kümetnden almış olduğu emr üzerne Kırım’a gtmeğe mecbur ol- ması ve kendsnn dönüşüne kadar Kırım Hükümet tebaasının men- faatlern hmaye vazfesnn Kırımlılar Cemyet- Hayryes Res Mahmud Bey’e verlmesne dar yapmış olduğu başvuru üzerne Bâbıâl Hukuk Müşavrlğ’nden 5 Nsan 1919 tarhnde hazırlanan hukukî mülahazada bu talebn kabulü mü, yoksa Kırım’ın syasî du- rumu netleşmemş olduğundan Kırım syasî mümessl unvanıyla br memurun Osmanlı Hükümetnce tanınmasının mümkün olmadığının beyanı mı gerekeceğnn kararlaştırılması hususunda tereddüt gös- terlmes Osmanlı Devlet’nn artık kend stklâl mücadelesne g- rştğn ve Kırım’la lglenemeyeceğnn açık gösterges olmuştur30. Mektuplar çerçevesnde Osmanlı Arşv Harcye Nezaret evra-

29 Bkz. EK 2, BOA. HR. SYS, 2373/1_81 30 BOA. HR. SYS, 2708/6 Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 95-117 105 kında çıkan evraklardan takp edlebldğ üzere Cafer Seydahmet defalarca Berln’e gderek Almanya’nın Kırım üzernde salahyetl smler le görüşme yolları aramış ve Talat Paşa’dan bu görüşme- lerle lgl tavassutlar aramıştır31. Ya da Kırım meselesn zah bağla- mında Talat Paşa’nın Berln’e gtmesn ısrarla rca etmştr32. Kırım’da bulunan Alman şgal yetkller Ukraynalı müttefkle- rn gücendrmemek çn Kırım Tatarlarının pek çok çabasını ger çevrmştr. Almanya’nın teslm olarak savaştan çeklmesyle Alman askerî gücüne dayanan Sülkevç hükümetnn de 14 Kasım 1918’de stfa ettğn belrtmştk. Sülkevç hükümetnn çeklmesnn ardın- dan Kırım’da dare flen, önce Bolşevkler’den kaçarak Kırım’da toplanmış olan lberal Rus ve Yahud poltkacıların elne geçt. N- san 1919’da Kırım’a tekrar grmey başaran Bolşevk kuvvetler ya- rımadaya br kere daha hâkm oldu. Kırım’da yönetm br k kez Bolşevklerle Beyazlar arasındak mücadelede el değştrdkten son- ra 12 Kasım 1920’de Kırım’a yenden ve kesn olarak hâkm oldu. Bu mücadelenn başlangıcında Beyazların katı tutumlarının aksne Kırım Tatarlarına karşı tavzkâr br poltka takp eden Bolşevkler Kırım’da hâkmyetlernn tessyle brlkte Bolşevk aleyhtarı km- selere karşı şddetl br tenkl harekâtına grştler. Bolşevk gzl pols teşklâtı Çeka tarafından yürütülen bu kızıl terörün bnlerce kurbanı arasında yalnızca Beyaz Ruslar değl aynı zamanda sınıf düşmanı veya burjuva mllyetçs olarak ntelendrlen Kırım Tatarları da yer almaktaydı33. Bu şartlar altında br süre önce dağlarda Beyazlar’a karşı mücadele eden Kırım Tatar partzanları şmd de Bolşevkler’e karşı kendlern savunmaya başladılar. Wlson Prenspler ve Kırım Tatarları İstanbul’da bulunan Kırım Tatarlarının ses durumunda olan Kı- rım Mecmuası’nda çıkan yazılar üzernden takp ettğmzde, Kı- rım’ın stklâl meselesnde Brest-Ltovsk’ta br netce alamamış olan Kırım Tatarları, bu prensplern vaz‘ ettğ haklardan yararlan- mak üzere kamuoyu oluşturmak ve Wlson Prenspler Cemyet’nn Anadolu’da yaşayan Türk Mllet’nn hukukunu korumak amacıyla

31 BOA. HR. SYS, 2371/1_80 32 BOA. HR. SYS, 2373/1_79 33 Kırımlı, “Rus İdares Dönem”, s. 460 Brnc Dünya Savaşı’nın Kırım Tatarları Tarafından Kurtuluş Vesles 106 Olarak Görülmes ve Faalyetler / Kemal GURULKAN mücadele ettğ yolda yoğunlaşarak br umut yeşertmeye çalışmış- lardır. Bu yazılardan brs Safvetî Kemal Bey’n “Kırım’ın İstiklâli Mil- letin Hakkı” serlevhalı makaledr34. Makalede “Wlson Prenspler Cemyet’nn35 gâye- mesâ ve saha- faalyet ne merkezde olursa olsun bu gün tahakkuk eden veyahud tahakkuk etmes lazım gelen br şey varsa o da Kırım’ın stklâl ve Kırım Türklernn hakk-ı ha- yatıdır” denlerek Kırım yarımadasında Kırım Tatar nüfusun ekser- yet oluşturduğu ve bu sebeple de Kırımlıların hakk-ı hayatının Wl- son Prensplernn daresnde olduğu savunulmuştur. İstkballern Wlson’un on dört maddelk prensplerne bağlamış olan bütün mlletler gb Kırım Tatarları da bu haktan stfade ederek stklâller hakkındak ümtlern korumak ve hür dünya tarafından Kırım’ın stklâlnn de tasdk edleceğn beklemektedrler. Safvetî Kemal Bey’n üzernde durduğu hususlardan brs de, Kı- rım Tatarlarının medenîleşme hususunda göstermş oldukları terakkî ve çabanın da hakkî manada hürryet hak ettklernn br dell ol- duğu hususudur. Aynı mecmuada Türk-Tatar Akvamı ve Wlson Prenspler başlık- lı A. K. Hatf mzalı yazıdan36 da konuyu takp etmek mümkündür. “I. Dünya Savaşı sona yaklaştıkça bütün dünyayı alt üst etmiş olan bu badirenin sonunda akdolunacak sulhun milli- yet ve hukuk-ı akvam esaslarına göre tesis olunacağı ihtima- li daha ziyade kuvvet kazanmaktaydı. İtilaf Devletlerinden Amerika Birleşik Devletleri Reisi Wilson bu sulhun mümkün olduğu kadar hukuk-ı gayra tecavüz etmemesini teminen de- falarca irad ettiği nutuklarında bu düsturları ileri sürmüş ve kabul de görmüştür. Brest-Litovsk’da da az çok milliyet esası kabul edilmiş ol- masına rağmen Kırım Tatarlarının da istiklâl talebinde oldu- ğu bir cümle ile görüşülmüş ancak Ukrayna’nın Bolşevik teh- didi altında bulunması sebebi ile Ukrayna’nın istiklâli kabul edilirken Kırım’ın istiklâli meselesi üzerinde durulmamıştır.” 34 “Kırım’ın İstklâl Mlletn Hakkı”, Kırım Mecmuası, Sayı: 18, s.1 35 4 Aralık 1918’de İstanbul’da kurulmuştur. 36 “Türk-Tatar Akvamı ve Wlson Prenspler”, Kırım Mecmuası, Sayı: 13, s. 339-342 Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 95-117 107 Wlson’un “Bu harbn tevld ettğ herhang br araz meseles alâkadar olan mlletlern menfaat mucebnce halledlmel ve brb- rne zıt âmâl bast br şeklde br dğerne bağlayacak br anlaşma le netcelendrmeldr.” sözlernden hareketle Kırım’ın stklâl hak- kını delllendrmek üzere se: “Bnâenaleyh âmâl- mllyenn taal- luk ettğ araz meseles –Wlson Prenspler hakkıyla tatbk edldğ takdrde- o arazde alâkadar olan mlletlern menfaatne uygun br şeklde halledlecektr. Rusya’dak Türk Tatarlar se eskden hür ve müstakl devletler şeklnde yaşamış oldukları arazde ekseryet sa- hb bulundukları gb en zyade alakadar unsuru da teşkl etmştr- ler. Onlar bu alâkalarını Rusya hercümerc olup da dğer unsurlar ve özellkle Ruslar yalnız kendlern düşünmekle yetndkler zaman- larda memleketlern kurtarmak gayesn takp etmekle spat ettler. Memlekettek asayşn muhafazasına hmmet etmekle oraların hak- k sahb kendler olduklarını gösterdler. Özellkle Kırım’da, Rus- ya’nın nhlâl üzerne yerl Türk-Tatarlar derhal stsnasız herkesn can ve malını muhafaza çn yeterl kuvvet temn ettler. Bunun bü- tün masrafına da yalnız başlarına katlandılar. Memleketlern, ken- dlernn pek çok alâka le bağlı bulundukları topraklarını mümkün olduğu kadar uzun müddet muhafaza ettler ve her şey yakan yıkan, ctmaî esasları yakıp yıkan Bolşevzme karşı müdafaa ettler. İşte onların bu hareketler o topraklarla ne kadar alâkadar olduklarını ve o topraklara sahp olmak çn ne kadar hak sahb olduklarını spata kâfdr.” dyerek stklâllern temn maksadıyla gayret sarf etmşler- dr. Ancak Kırım’da gelşen hadseler ve Bolşevklern Kırım’ı tümü le ele geçrmes bu çabaları da kâğıt üzernde bırakacak ve I. Dünya Savaşı’nın yıkıcılığı çersnde yüz ell yıldır Rus esaretnde yaşayan Kırım Tatarları’nın br çıkış umudu yakalamak üzere gösterdkler faalyetler akm kalacaktır. Brnc Dünya Savaşı’nın Kırım Tatarları Tarafından Kurtuluş Vesles 108 Olarak Görülmes ve Faalyetler / Kemal GURULKAN EKLER

EK1 Sadrazam Talat Paşa Hazretler’ne Devletl efendm, Kırım, hayât-ı syasyesnn en müşkl, en ağır devresn yaşıyor. Kırım syasetnn Türk-Müslüman âmâlne muvâfık br tarzda hall ancak Devlet- Alye syasetnn bu meselede göstereceğ muvaff a- kyete bağlıdır. Bütün manasıyla Kırım stklâlyetn yalnız Kırım Müslümanları dlyorlar. Lakn bzm de lmî, dârî aczmz Kırım stklâl dâresn kurmamıza, Kırım Hükûmet’n teşkl etmemze mân oluyor. Kırım’a geldğm ve hükûmet teşklne memur edldğm andan ber bütün Rus ve anâsır-ı sâre fırkalarıyla müzâkerâta grştm. La- kn hç brsyle tam manasıyla anlaşmak kâbl olmadı. Sosyalstler ve Kadetler Kırım stklâlyetn değl Kırım Hükûmet’nde Harcye Nezâret’nn bulunmasını ble kabul etmedler. Bu teşkl edlen hükûmet syâset- harcyesnde üç chet maˊtuf: Brs Kırım’ı Almanların müstemlekes halnde görmek. (Alman- lar), dğer Kırım’ı şmdlk büyük Rusya’ya rabtetmek (Ruslar), üçüncüsü se Kırım’ı tamamıyla müstakl kılarak Türkye syâsetne snâd ettrmek (Müslümanlar). Müslümanlar maksadlarına herkes- ten daha fazla br acz ve müşklatla lerlyorlar. Burada bulunan Alman kumandanlığı her kuvvete karşı bz ka- tyetle müdafaa edeceğne her cereyana yol veryor. İstˊmâl edyor. Bzm tesrmz günden güne ekslyor. Çünkü harc syasette Al- manların ale’l-umum Ukrayna ve büyük Rusya’ya el verdkler anla- şılıyor ve bunun dahle aks le muhalfl ermz kuvvet bulurlar. Pek muğlak ve pek müşkl mevkde nhayet yarı Müslüman ve tam Hırstyanlarla br hükümet teşkl olunabld. Bunun netces olarak Ukrayna’nın Akmesct’e gönderdğ Kırım valsnn buradan nfkâkı temn edld. Bu gün muvakkaten hükûmetn memleketn dahlen asayşn te- mn, hayat-ı ktsâdyesn tanzmle dare edebleceğne man edyor Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 95-117 109 ve bu müddet zarfında Kırım stklâlyetn harçte tanımak maksa- dıyla Berln’e ve oradan avdette Vyana, Sofya ve İstanbul’u zyaret etmek styorum. Berln’de Kırım stklâlyetnn tanınmasını temne çalışmakla beraber dğer taraftan da bu müstakl devletn gerek harcî gerekse dahlî syaset, esasâtı hakkında konuşmak styorum. Ben ve Kurultay pek hakîk hâdmler ve vcdan-ı mllet ancak br şey dlyoruz k bu da Türkye’ye stnâdla mevcudyetn muhafaza edecek müstakl Kırım Hanlığı’dır. Kırım’da Müslüman hükûmet teşkl le dğerlern baˊdehu hükû- mete davet edeblmek çn yan hükûmet dümennn hakkıyla bzm elmzde bulunarak bzm maksadımızı canlandırması ve Kırım’da bütün devârn Türkçe kurulması Kırım’ın müstakl hanlık olması lazımdır. Bu emel Kırım Müslümanları meydan-ı fasla çıkarmak k- tdarına değl maatteessüf alenen zhâr-ı cesâret- medenyesne ble mâlk değllerdr. Bu maksad-ı mukaddes k Kırım stklâlyetnn ve Kırım Müslümanlarının necât ve selâmetlernn esâsıdır. Ancak Hükûmet- Senyye- Osmanye meydan-ı fle çıkarablecektr. Bu onun tarh borcu olduğu gb stkbâlde hükûmet- Osmanye erkân-ı devletnden bunu talep edyor. Hükûmet- Senyye’nn Kırım’a hanedan-ı saltanattan br prensn nasb ve tayn olunmasını temn etmesyle bütün Kırım syaset bzce matlûb br renk ve şekle greceğnden bunu meydan-ı fasla çıkarmak çn br an evvel burada bulunan Alman asker yerne beş lâ on bn Türk askernn getrlmesn temn etmek lazımdır. Buradak Alman askernn şmdye kadar bzden zyade başka- larına zahîr olmasına bnaen günden güne sukût eden heyecan ve hss- mllîy canlandırmak kolay olamayacak ve memleketn muzır unsurlardan temzlenmesn temn edlemeyecektr. Türk askernn Kırım’a çıkmasıyla Kırım’ı Rus syasetne bağla- mak ümd yüz-yüz ell yıl çn Rusların vcdanından slnecektr ve onlar ancak o vakt bzm şerâtmz kabul edeceklerdr. Almanya’nın Rusya ve Ukrayna’dak mevk gün günden küçü- lüyor. Blhassa bu esnada Hükûmet- Osmanye’nn bu meseleye te- şebbüsü muvaff akyetle netcepezîr olablrd. Brnc Dünya Savaşı’nın Kırım Tatarları Tarafından Kurtuluş Vesles 110 Olarak Görülmes ve Faalyetler / Kemal GURULKAN Almanlar Kırım’dan alacakları ganâm- harbyey aldılar. Kara- denz donanmasının da kend nezâretler altında bulunduğu yahut da Novorossyk lmanlarından brnde kaldırmalarına muvafakat edlrse, Kırım mahsûlât ve hububâtından memleketlerne hrâcâtta bulunmayacaklarından Hükûmet- Osmanye’nn Kırım syasetnde oynayacağı syas rolü esas olarak kabul ederlerse Kırım’ı şgâl- askerî altına almasına mümânaˊat etmeyecekler bedîhdr. Kırım mukadderâtı bzm maksadımıza muvâfık br surette halledlse ble mevkˊ- syâsmz kuvvetlendrmek çn günden güne burada çoklaşmamız, kavleşmemz elzemdr k bunun çn de br taraftan Dobruca ve Türkye’de bulunan Kırımlılardan br kısmının buraya gelmesn temn etmek cab eder. Hülâsa olarak zât-ı fehâmet-penâhlerne şunları arz etmek st- yorum: 1- Kırım Müslümanları kend emel ve maksadlarına hâdm mllî br hükûmet teşklne muvaff ak olarak dğer unsurları kend mevkˊ- syasler önünde eğltemeyeceklernden Kırım syasetne Hükûmet- Osmanye’nn müdahales ve müstakl Kırım Hanlığı kurması bunun çn de hanedân-ı saltanattan brsnn han nasb ve tayn edlmes elzemdr. 2- Kırım Hükûmet’nn lsân-ı resmîsnn Türkçe olması ve bü- tün teşklatının Müslüman elnde bulunması çn Türkye’den me- mur ve zâbtân gönderlmes. 3- Bu emeln mevkˊ- fˊle çıkarılması çn muvakkaten olsun Kırım’ın Türk şgâl- askerîs altına alınması. 4- Dobruca’da bulunan Kırımlıların Kırım’a getrlmesnn te- mn. 5- Münâsebât-ı syâsyemz temn çn serˊan Kırım’a br sefr gönderlmes. Her ne kadar Kırım Müslümanları Hükûmet- Osmanye çn br gâle- syasye olmak dlemyorlarsa da beş on senelk fırsatta Dev- let- Alyye muâvenetyle kend darelern hakkıyla hâkm olarak b’n-netce Türk-İslam dünyasının küçük br hadm olablmek ümî- dne kavyyen man ettklernden Hükûmet- Osmanye’nn Türkye âtsyle zyâde alâkadar bulunan Kırım meselesnde müttefk Al- Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 95-117 111 manya’ya chan muhârebesnde döktüğü mübarek şehtler kanı hak- kına en katˊî en son sözü söylemesn talep edyorlar. Eylül on ksnde buradan Berln’e hareket edeceğmden Berln Hükümet’nden neler styebleceksek her halde Hükûmet- Osma- nye muvafakatyle olmasını esas olarak kabul ettğmzden Hükû- met- Senyye’nn âmâlmzn esâsâtı olan bâlâda muharrer mevâd- dı kabul edp etmedğn ve mezkûr mevâddın Almanya tarafından da kabulü çn katˊî teşebbüsâtda bulunup bulunmayacağını Berln Sefâret vasıtasıyla âczlerne bldrlmes çn lazım gelenlere emr u râde buyurmanızı rca ederm. 8 Temmuz 1918 Akmescd Cafer Seydahmet BOA. HR. SYS, 2373/5_33 Brnc Dünya Savaşı’nın Kırım Tatarları Tarafından Kurtuluş Vesles 112 Olarak Görülmes ve Faalyetler / Kemal GURULKAN EK 2 Bâbıâl Harcye Nezâret Kalem- Mahsus Azzm Cafer Beyefend’ye Rusya’dak ahvâln sûret- cereyan ve nkşâfına bakılırsa orada daha br hayl nkılâbât ve tebeddülâta ntzâr etmek zaruret tezâhür eyler. Bnâenaleyh gâye- mllyenzn br an evvel temn- husûlü emrnde fazla telaş ve stˊcâle mahal görmüyorum. Sulh- umûm- den daha hayl uzak olduğumuz meydanda ahvâl ve hadsât musırrâ- ne [yol] takp edlmek şartıyla çok geçmeden edldğ gayenn sth- sâlne daha müsâd fırsat zuhur edeceğne şüphe etmem. Bu günkü vazyet- umûmyeye nazaran bütün müttefklermz br hayl ht- yaçlarını Ukrayna hâsılatıyla tesvye etmek mecburyetndedrler. Ukrayna ahalsnn ve hatta hükümet- hâzırasının vazyet se ma- lumdur. Onları br hâlet daha zyade gücendrmek ve daha br hayl müşklâtın tekevvününe sebebyet vermek blmem ne kadar muvâfık olur? Ukrayna’da Almanların ve dolayısıyla heyet- müttefkyem- zn vazyet güçleşdrecek ahvâl etbette szn çn dah muzır olur. Bu gün Kırım stklâl tanınmamakla ve lsân-ı resmî Türkçe olma- makla br şey kaybedlmez. Hukûk-ı İslâmye kâses tamamen mev- cuddur. Maˊlûm olan şerât dahlnde flî br stklâlden müstefîddr ve oradak vazyet daha muvâfık fırsatlara müterâkben gâyenzn câbâtına göre hazırlanmağa müsâddr. Bu vazyetden b’l-stfâde Almanlar le ttfâk-ı tâm daresnde hareket ederek şmdlk her tür- lü noksanlarınızı kmâle sarf-ı gayret eylemek ktzâ eder. Bu hu- susta tesâdüf edeceğnz müşklâtı mümkün mertebe taˊdle zâleye Hükûmet- Osmanye bütün müzâheretn vaˊd eyler. Şmdden bu günkü hükûmetn kaşesn değştrp resmen stklâl ve Kırım Han- lığı’nın tessnde fazla ısrâr etmek ve bunun adem- husûlünden n- ksâr-ı hayâle uğramak ahvâlnden dolayı tekâmül- tabîsne karşı yürümek demek olacağından muvâfık-ı syaset ve hâlet bulmuyo- rum. Vazyetn nezâket- maˊlûmesyle mütenâsb br suretde müt- tefkmz Almanya hükûmet nezdnde davanızı müdâfaadan br an hâl kalmıyoruz ve şmdye kadar bu hususda şâyân-ı vusûk vaˊadler dah sthsâl eyledk. Gayenzn yolunda bulunmanızı ve âtden nkıtâˊ-ı ümdnze Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 95-117 113 delâlet edecek sabırsızlıklardan htrâz etmenz kemâl- ehemmyet- le tavsye ederm. [Arka sayfa] İstanbul’a geldğnz zaman daha açık görüşürüz. Gözlernden öper arz-ı htrâm ederm azzm efendm. 23 Ağustos 1918 BOA. HR. SYS, 2373/1_81 Brnc Dünya Savaşı’nın Kırım Tatarları Tarafından Kurtuluş Vesles 114 Olarak Görülmes ve Faalyetler / Kemal GURULKAN EK 3

Kırım’ın sthlâsına maʻtûf Müslüman teşkîlât-ı ctmâʻyes murahhaslarının şûrâsı

Numara: 41 25 Nisan 1918 Odesa Ukrayna Mllî Cumhûryet Hârcye Nâzırı’na Bahrye İdâres’nn 7/19 Nsan 1918 târîhl ve 31 numaralı emr- nâmesyle Ataman Msnkof Kırım yarımadası çn muhâfız-ı Ata- man ve Mösyö Stopol kal‘ası kumandanı ve hâl- harbde flo kuman- danı salâhyetyle Kırım’da bulunan Flvn Ataman ta‘yîn olunmuş- dur. Ataman Msnkof îfâ-yı vazîfeye btdâr le 9/22 ve 10/23 Nsan târîhlernde 1, 2, 3 numaralı emrnâmelern neşr eylemşdr. Br numaralı emrnâmesnde Ataman Msnkof îfâ-yı vazîfeye btdâr eyledğn teblîğ derek bu emrnâmesn yalnız Flvn değl belk Stopol ve kal‘asına ve bütün Kırım sevâhlne de ʻlân tmşdr. İk numaralı emrnâme le Ukrayna bayrağının yalnız sefâʼne de- ğl belk kal‘a burclarına ve karada bulunan muhtelf emâkn- res- myede çeklmesn emr tmşdr. Üç numaralı emrnâme le efrâd ve müteşekkl hey’etler tara- fından mllî Ukrayna Cumhûryet’ne me’mûrîn ve emvâlne karşı vâk‘ olacak her dürlü teşebbüsât-ı müsellehanın haydudluk add olu- nacağı ʻlân dlmşdr. Ataman Msnkof’un emrnâmeler Ukrayna Mllî Cumhûryet hükûmetnn nukāt-ı nazar ve efkârına tetâbuk tmekde se bu hâl gayr-ı kâbl- ‘trâz br sûretde sbât der k Ukrayna Mllî Cumhû- ryet: Evvelâ: Kırım ahâlî- aslyesnn kend memleketndek hakk-ı tasarrufunu reddetmek. Sanyen: Meşrû‘ br sûretde kend arâzîsne hâkm bulunan mllet Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 95-117 115 le tesâdüfen oraya gelmş gâsıb Bolşevkler tefrîk etmemek demek- dr. Halbuk evvelce, gerek merkez Rada’sıyla Kırım hükûmet ara- sındak münâsebâtda ve gerek Rada’nın kānûn-ı esâsîlernde Rada Kırım’ın Ukrayna’ya karşı stklâl tâmmını ve Kırım Cumhûrye- t’nn hür ve müstakl devlet sıfatıyla hakk-ı mevcûdyetn müte‘ad- dd def‘alar teʼyîd eylemşdr. Ez-cümle: 1917 senes Teşrîn- sânîs’nde merkez Radası, Kırım Müslümanları İcrâ Komtes merkez a‘zâsından Cafer Seyyd Ah- med ve Ahmed Üzenbaşlı vesâtatıyla Ukrayna’nın Kırım yarım ada- sında hîç br arâzî dd‘âsı bulunmadığı tahrîren bldrmşdr. Yne mezkûr 1917 senes Teşrîn- sânî ayında merkez Radası üçün kānûn-ı esâsîsn ʻlân tmş ve kānûn-ı mezkûrda Mllî Ukray- na Cumhûryet’nn hudûd ve arâzîs ta‘yîn olunarak harfyen:”Mllî Ukrayna Cumhûryet arâzîs ekseryet Ukraynalılarla meskûn; Kev, Podolya, Volpna, Çernkof, Poltava, Harkof, Ekaternoslav ve Kırım dâhl olmayarak Tavrd eyâletlern şâmldr” dnlmşdr. 1917 senes Kânûn-ı evvel’nde Kırım yarım adasında umûmî, müsâvî, hafî ve blâ-vâsıta re’y esâsı üzerne nthâb dlmş olan ku- rultay, Kırım Cumhûryet’nn teşekkülünü merkezî Rada’ya teblîğ eylemş ve buna mukābl merkez Rada’sı tarafından hîç br ‘trâz vârd olmadığı gb Tavrd eyâletnn beş cenûbî sancağı le k müs- takl şehr dâresnn Kırım Cumhûryet hudûdu dâhlnde bulundu- ğu beyân ve tasdîk olunmuşdur. 1918 Martı’nda Almanya İmparatorluğu Hârcye Nezâret Müs- teşârı Boşe’nn Mllî Ukrayna Cumhûryet mes’elesne mütedâʼr îzâhât-ı resmye- telgrafyesnde dğer eyâletler meyânında ‘Kırım dâhl olmaksızın’ Tavrd eyalet dye kayd ve zkr olunmuşdur. 5/18 Nsan 1918 târîhnde bütün Rusya Müslümanları askerî şûrâsı a‘zâsından Osman Hdayetullah Tokoyekof ve Yusuf Hasan Natforof le müzâkerât-ı resmyesnde Mllî Ukrayna Cumhûryet Hârcye Nâzırı Gospodn Bobnsk tarafından Ukrayna’nın Kırım yarım adası üzernde hîç br arâzî dd‘âsı olmadığı ve olamıyacağı zîrâ Ukrayna hudûdlarının merkezî Rada kānûn-ı esâsîler ve Brest- ltovsk Sulh muʻâhedenâmesyle ta‘yîn dlmş olduğu sûretnde beyânât-ı ma‘lûmede bulunulmuşdur. Brnc Dünya Savaşı’nın Kırım Tatarları Tarafından Kurtuluş Vesles 116 Olarak Görülmes ve Faalyetler / Kemal GURULKAN Ukrayna Mllî Cumhûryet’nn bu müte‘addd ve vesâʼke müs- tend teʼmînâtını anın son tedâbîr le mukâyese derek, bz Kırım’ın sthlâsına maʻtûf Müslüman teşkîlât-ı ctmâʻyeler murahhasları şûrâsı, bu beyânnâmemzle şunu ʻlân derz k: Evvelâ: Rusya’dak her mlletn kend mukadderâtını b’z-zât ta‘yîn eylemes hakk-ı mukaddes nâmına Mllî Ukrayna Cumhû- ryet hâkmyetnn, cumhûryet- mezkûre hudûd arâzîs hârcne teşmîl b’z-zât Ukrayna Mllî Cumhûryet’nn bu ta‘yîn mukad- derât-ı hakk-ı mukaddesne müstenden vücûd bulmuş olması ‘tbâ- ryle br kat daha merdûddur. Sânyen: Kırım ve Ukrayna hükûmetler arasında evvelce br ʻ- tlâf vâk‘ olmaksızın Mllî Ukrayna Cumhûryet’nn Kırım yarım adasının her hang br noktasına kend mllî bayrağını çekmek hak- kını tanımıyoruz. Sâlsen: Müstakl Kırım Cumhûryet arâzîs dâhlnde me’mûrîn- hükûmet tayn ve Ukrayna bayrağının çeklmes çn emr ‘tâsı tarî- kyle Ukrayna Mllî Cumhûryet hâkmyetnn Kırım arâzîs üzer- ne teşmîlne bz şmdye kadar Rusya Müslümanlarına dost bulunan br devletn tecâvüzî br hareket nazarıyla bakıyoruz. Mllî Ukrayna Cumhûryet’nn bu sûretle harekete karşı protesto tmekle berâber, devlet- mezkûrenn (…) Kırım Cumhûryet’nn stklâl- tâmmına karşı her dürlü ta‘arruzdan der-hâl sarf-ı nazar eylemesn elzem add ve katʻyen taleb dyoruz. Aynı zamânda Ukrayna Mllî Cumhûr- yet’nn Kırım Cumhûryet’ne karşı tecâvüzî tarz hareket Kırım le mütesând olan bütün Rusya Müslümanlarına karşı br meydân oku- makdır. İş bu protestonâme aynı zamânda: Evvelâ: Almanya İmparatorluğu harcye nâzırı Sanyen: Avusturya-Macarstan harcye nâzırı Sâlsen: Osmanlı İmparatorluğu harcye nâzırı le Râbʻan: Bulgarstan Krallığı harcye nâzırı’nın ve sâbık Rusya İmparatorluğu arazsndek Müslüman cumhûryetler (Tatar-Başkır Cumhûryet, Alaşordu yaʻnî Muhtâr Kazakstan, Kafkas ve Za-Kaf- kas Müslüman Cumhûryet le Muhtar Türkstan) hükûmetlernn nazar-ı ıttılâ‘ına vaz‘ olunmakdadır. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 95-117 117

Kırım’ın sthlâsına maʻtûf Şûrâ Reʼîs ve kurultay a‘zâsından Müslüman teşkîlâtları Bekr Mehmedof murahhasları şûrâsı

Şûrâ Re’îs Vekîl

Osman Tokoyekof BOA. HR. SYS, 2371/1

Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 119-139

KÜRESEL SAVAŞIN ULUSLARA YANSIMALARI

Cüneyt AKALIN*

Grş I. Dünya Savaşı çağdaş tarhn kırılma noktasıdır. 100. yılında bu büyük kırılmanın muhasebesn yapmaya çalışıyoruz. Genş açıdan ele alındığında, I. Dünya Savaşı, adı üzernde, br dünya savaşıdır. Esk Türkçe deyşle “Harb Umumî” yan genel/ küresel savaştır; yerkürenn büyük devletler arasında yenden bö- lüşüldüğü br emperyal paylaşım savaşıdır. On mlyonlarca nsanın dört yıl boyunca boğazlaştığı, yen savaş teknolojlernn cephede/ cephe gersnde uygulandığı, savaşın lk kez cephe gersn/svl hal- kı amansızca vurduğu, savaşın tam anlamıyla küreselleştğ, yen br syasal-askerî gücün (ABD) sahneye çıktığı, savaş alanına (Avru- pa- Ortadoğu) br başka kıtadan gelen gücün (ABD) müdahalesnn uluslararası dengeler altüst ettğ, çnden Bolşevk Devrm’nn çık- tığı bu büyük altüst oluş, günümüz küresel dünyasının da ekonomk, kültürel, askerî (ttfaklar anlamında) teknolojk vb. temellern attı. Avrupa merkezl bakış açısı dünya savaşının esas cephesnn Batı Avrupa, başlıca çatışan tarafl arın Fransa-İngltere-Rusya-Almanya olduğunu öne sürüle geld. Oysa Türkye’den, daha genel br fa- deyle Doğu’dan bakıldığında görünüm farklıdır. Osmanlı devlet- nn parçalanmasının I. Dünya Savaşı gündemnn başında yer aldığı açıkça görülür. Brlğn 1871’de gerçekleştren Almanya paylaşım çn öne atılır, gözlern Doğu’ya, Afrka’ya, Okyanuslara ama özellkle Osmanlı topraklarına dker. Var olan sömürgelern koruma çabasındak İt- laf güçler devletler se Osmanlı topraklarını aralarında paylaşma

* Doç. Dr. AREL Ünverstes, e-mal: ecüneytakaln@gmal.com. 120 Küresel Savaşın Uluslara Yansımaları / Cüneyt AKALIN konusunda anlaşmışlardı. I. Dünya Savaşı’nın odağında Osmanlı devletnn bulunduğu, o coğrafyada yer alan Irak petrollernn, Orta- doğu’nun ve Boğazların başlıca çatışma alanları olduğunu öne süren savlar önemldr.1 Savaş sırasında ve sonrasında ortaya çıkan hukukî yapılanma (Mlletler Cemyet v.b.) küresel dünyayı, uluslararası lşkler ve hukuku yenden şekllendrd. Barış ve hukuk da küreselleşt. Tarhç Hobsbawn’un deyş le, “Birinci Dünya Savaşı bütün büyük güçleri, İspanya, Hol- landa, üç İskandinav ülkesi ve İsviçre dışında bütün Avru- pa devletlerini kapsadı. Dahası, denizaşırı dünyadan askerî birlikler ilk kez kendi bölgelerinin dışına savaşa gönderildi. Kanadalılar Fransa’da, Avusturalyalılar –Yeni Zelandalılar ulusal bilinçlerini Ege’deki bir yarımadaya, ulusal mit hali- ne gelen Gelibolu’ya işlediler, ABD yirminci yüzyıl tarihini biçimlendirecek şekilde savaşmak üzere Avrupa’ya asker yol- ladı. Hintliler Avrupa’ya ve Ortadoğu’ya gönderildiler. Çin- lilerden oluşan çalışma birlikleri Batı’ya geldiler. Afrikalılar Fransız ordusu ile birlikte savaştılar. Denizlerde verilen sa- vaş bir kez daha küresel hale geldi. İlk deniz savaşı Falkland Adaları’nda verildi.” 2 Dğer br deyşle yenden paylaşıma yol açan savaş, baştan t- baren küreseld ama savaşı çıkaranların öngöremedkler, hayal ble edemedkler çapta ulusal sonuçlar doğurdu. Burada savaşın en kanlı cephelernden br olan Çanakkale Sa- vaşları çn özel br parantez açmamız gerekyor. 100. yılının son günlernde tartıştığımız Çanakkale Savaşları belk de o bütünün en küresel cephesyd. Dahası, bu savaş hem çok yönlü uluslararası sonuçlar doğurdu hem de Türkye tarhne yen br dnamk kazandırdı. Türkye’nn Batı’da 100 yıldır haksız yere suçlandığı “Ermen tehcr” de Çanak- kale Savaşları le lntldr.

1 Doğu Pernçek, I. Dünya Savaşı ve Türk Devrm, İstanbul, Kaynak Yayınları, 2015. 2 Erc Hobsbaum, Aşırılıklar Çağı 1914-1991, (Çev. Yavuz Alogan), İstanbul, Sarmal Ya- yınları, 1995, s. 35-36 Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 119-139 121 1. Küresel Savaş İngltere’de 15. yüzyılın sonunda Tudor hanedanı dönemnde f- lz veren ulus-devlet, Fransız devrm le zafere ulaştıktan sonra, 19. yüzyılda Doğu Avrupa’ya doğru hızla yayılarak evrensel karakter kazandı. Sırp ulusal hareketn zleyen Yunan bağımsızlık savaşının ardından ulusal düşünceler daha da doğuya, yan Asya’ya ve daha batıya yan Latn Amerka’ya yöneld. Bu ulusal süreç br süre sonra zıddını yarattı. 19. yüzyılın kn- c yarısından tbaren küreselleşme tarh sahnesne çıktı. Afrka’nın, Asya’nın sömürgeleştrlmes, İran-Türkye, Çn gb tarhsel önem- dek ülkelern, Latn Amerka’nın yarı-sömürgeleştrlmeler hızlan- dı. Gergnlk arttı. Küreselleşmeye tepk olarak ulusal blnç yeşer- meye başladı. Küresel savaşın şaretler 19. yüzyılın knc yarışında ortaya çık- tı. Perşembe’nn gelş Çarşamba’dan bell olmuştu. Küresel savaşın başını çekenler yan İngltere, Fransa, Almanya, Rusya, İtalya v.b. Avrupa’dan önce Asya’nın doğusunda ve ortasında, Nl boylarında, Afrka lmanlarında, Ortadoğu’da brbrler le temasa geldler. Yaşa- nan yerel çatışmalar brçok yerde zar zor önlend. Tarafl ar hazırlıkla- rını hızlandırdılar. Bu unsurları kısaca hatırlayalım: - Syasal bloklaşma I. Dünya Savaşı k bloku karşı karşıya getrd. İngltere’nn başı- nı çektğ İtlaf güçler le Almanya’nın başını çektğ İttfak Güçler. İngltere’nn İtlaf Güçlernn çekrdeğn adım adım nşa ettğn bü- tün tarh ktapları yazıyor. - 1894 Fransız Rus İttfakı, - 1904 İnglz-Fransız Anlaşması (k tarafın sömürge ülkeler- n paylaşmaları, Mısır’ın İngltere’de, Fas’ın Fransa’da kalması) - 1907 İnglz-Rus Anlaşması (Asya’dak sömürge alanlarının paylaşımı) Almanya, bu kümeleşmeye karşı 20. yüzyılın başında Avustur- ya-Macarstan’ı, br ölçüde İtalya’yı yanına alarak, Osmanlı üzern- de nüfusunu artırarak durumu dengelemeye çalıştı. Bu bloklaşmanın 122 Küresel Savaşın Uluslara Yansımaları / Cüneyt AKALIN esas dnamğnn sömürgelern paylaşımı olduğunu, hem Lenn hem de Lenn’n esnlendğ J. A. Hobbson’un daha o yıllarda açıkça tes- pt ettğ görülür.3 Dahası, Lenn paylaşımın kaçınılmaz olarak sa- vaşa yol açacağına dkkat çekmşt.4 Buna bağlı olarak ülkeler br yandan kamplaşırken, br yandan da kılıçlarını blemek çn blmn ve teknolojnn ulaştığı sevyeden yararlandılar. - Savaşın küreselleşmesnn savaş teknolojs boyutu Topyekûn savaş kavramı: I. Dünya Savaşı, öncek savaşlardan farklı özellkler gösterr. 20. yüzyıldan öncek savaşlar belrl cep- helerde yapılır, savaşan ülkelern halkları savaşın dolaysız etkler- ne maruz kalmazlar, daha çok yyecek ve htyaç maddeler sıkıntısı kendsn hssettrrd. I. Dünya Savaşı bu durumu kökten değştrd, ‘Topyekûn Savaş’ ı getrd. Tarafl ar cephe gers saldırıları, sabotaj- lar vb. savaş taktkleryle, savaşan ülkelern toplumsal yaşamlarını düzenl sürdürmelern mkânsız hale getrdler. Yen slahlar, savaş taktkler ortaya çıktı. Silah teknolojisinde ilerlemeler: Karada Yepyen slahlar kullanıldı. Almanya Ypres Savaşı’nda tarhtek lk kmyasal saldırıyı gerçekleştrd. Sper savaşlarında kullanılan slahlar büyük gelşmeler gösterd. Mtralyözler ve yarı otomatk tüfekler kullanıldı. Pyade tüfeklern atış hızı arttırıldı. Sper aralarında süngü çarpışmaları görülüyor- du. Gemlere karşı kullanılan sabt ve hareketl toplar güçlendrld. 15 km. uzağa ateş edeblen sabt toplar kullanıldı. İnglzler Batı cep- hesnde lk kez tanklar ve zırhlı araçları kullandılar. Tanklara karşı tanksavarlar gelştrld. Haberleşme de gelştrld. Güçlü sstemler gelştrlp, karşı taraftan sthbarat alma ve karşı tarafın fark edeme- yeceğ şeklde haberleşme sstemler kuruldu. Denizde menzl 15 km.’ye varan savaş gemler ve denzaltılar kullanıldı. İlk denzaltı olarak blnen Alman U-Botları, ABD’nn İngltere’ye nsanî ve askerî yardım ulaştırmasını engelleyerek tlaf devletlerne cdd kayıplar verdrd. Denzaltıların kullanımı, sona- rın gelştrlmesn hızlandırdı.

3 V. İ. Lenn, Emperyalzm, Ankara, Sol Yayınları, 1969, s. 19 4 A.e., s. 88. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 119-139 123 Havada se uçaklardan yararlanma arttı. I. Dünya Savaşı’nda hava gücü daha çok sthbarat toplama, düşmanın sthbarat almasını engelleme şlernde kullanıldı. Almanlar se, yne tarhte lk kez zep- lnler İngltere’y bombalama amaçlı kullandılar. Bunların yanında, düşmanın yük trenlern bombalama, donanmaları bombalama gb amaçlarda da kullanıldı. Br yandan da uçaklara karşı olarak uçaksa- var slahlar gelştrlmşt. - İletşm teknolojs Gelştrlen letşm teknolojsne ve topyekûn savaş konseptne bağlı olarak savaşta yen propaganda yöntemler kullanıldı. Cep- he gersn etkleyerek düşmanı zor durumda bırakmak amaçlandı. Sınırlı br kara gücüne sahp olan İngltere donanma, dplomas ve propaganda gb modern teknkler kullanarak savaşta üstünlük kur- maya çalıştı. Propaganda bu teknklern en yensyd. Ordusu le övünen Almanya, dplomatk lşklernde, propaganda yöntemlern- de yetersz kaldı. Savaş çnde, saptırıcı propagandasının etknlğ ve dernlğ bakımından İngltere öne geçt. İngltere’nn savaşın ba- şında kurduğu, Wellngton House olarak blnen Savaş Propaganda Bürosu dönemn en ünlü yazarlarından yararlanarak genş kapsamlı br kara propaganda faalyet yürüttü. 500 görevl ve 10.000 yardım- cıdan oluşan İnglz Propaganda Heyet adeta küçük br orduydu. Savaş boyunca 1.160 ktapçık 17 dlde 2,5 mlyon adet ktap broşür, 1916’da 7 mlyon broşür bastırıldı, ressamlar Fransa’ya yollanarak ortak amaç çn çalıştırıldı.5 Çoğu kez parlamento denetmnden kaç- mak çn gzllk koşullarında çalışan büronun faalyetlernden, ka- muoyu ancak 1935’te haberl oldu. İnglz propagandasının öncelkl syasal hedef Amerkan kamu- oyunu ve ABD’y kazanmaktı. Alman ordularının saçtıkları korku teması sıkça şlend. Anlatılan öykülernn bazıları, Louvan Ünver- stes’nn ve Kütüphanesnn tahrb gb, kısmen gerçeğ yansıtıyor- du ama büyük çoğunluğu tümüyle uydurmaydı. Almanların cesetler gömme fabrkası mal ettğ söylenyordu.6 İnglz Propaganda Bürosu’nun yaydığı habere göre Alman as- kerler papazları çanların çne asarak öldürmüşler, sokaklarda

5 Onur Öymen, Br Propaganda Slahı Olarak Basın, İstanbul, Remz Ktabev, 2014, s. 120 6 Nehru, Glmpses of World Hstory, NY, The John Day Company, 1942, s. 630 124 Küresel Savaşın Uluslara Yansımaları / Cüneyt AKALIN gördükler küçük çocukları süngülemşlerd. İnglzlern kazandığı muharebeler abartılıyor, kaybettkler kısaca geçştrlyordu.7 İn- glz-Fransızların rüşvet gücü daha fazla olduğu çn, tarafsızların çoğu onların safına kaydı. 8 Wellngton House, bu arada ünlü tarhç Arnold Toynbee Ermen sorununda Türkye’ye karşı br propaganda kampanyası yürüttüler.9 Israrlı İnglz propagandasının sonucunda kamuoyu etklenen ABD müttefkler safında savaşa grd. Amerkalılar da savaş steme- yen kamuoyunu savaşa kna etmek çn Nsan 1917’de Creel Koms- yonu olarak blnen Kamuyu Blglendrme Komtes (The Commt- tee on Publc Informaton, CPI ya da Creel Commttee olarak da blnr)n kurdular. Creel Komtes amacına ulaşmak çn her türlü araçtan yararlandı. Bu unsurlar modern savaşların yen unsurlarıydı. - Savaş ekonomsnn küreselleşmes Başlarda savaşın daha kısa süreceğ tahmn edldğ çn, savaşın ekonoms ona göre planlanmıştı. İnglz-Fransız kampındak ülkeler o merkezlerden, Almanya kampındakler Almanya’dan destek alma- yı hesaplıyorlardı. Ancak savaşın uzun sürmes, hesapları altüst ett. Savaşan ülkelern tüm kaynakları savaşa yöneld, büyük meblağlar harcandı. Yaklaşık br buçuk yıl boyunca İnglzler ve Fransızlar hem kend halklarından ödünç para alarak hem de Amerka’ya tahvl satarak mkânları kıt müttefklern fnanse ettler. Sonunda Fransa tükend, başkalarına yardım edemez hale geld. İngltere sırtındak yükü br buçuk yıl daha taşıdıktan sonra ABD’ye ödemes gereken 50.000.000 poundu ödeyemeynce 1917 Mart’ında pes ett. İnglte- re’nn, Fransa’nın ve müttefklernn şansı yaver gtt; ABD o krtk günlerde, Avrupalı büyüklern mal kaynaklarını tükettğ sırada sa- vaşa grd. O günlerden sonra savaşın bttğ ana kadar ABD bütün müttefkler çn savaş fonları sağladı. ABD kend halkından “Öz- gürlük “ ve “Zafer” çn topladığı muazzam mktarlardak paraları oraya buraya saçtı ve müttefklerne borç verd. Sonuçta, savaş sona erdğnde ABD dünyaya borç para veren, bütün ülkelern kends-

7 Öymen, a.g.e., s. 119 8 Nehru, a.g.e., s. 629 9 Öymen, a.g.e., s. 120 Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 119-139 125 ne borçlu olduğu ülke durumundaydı. Savaş başladığında Amerkan hükümetnn Avrupa’ya 5 mlyon dolar borcu vardı, savaş bttğnde Avrupa Amerka’ya beş mlyar dolar borçlanmıştı.10 Dğer br deyş- le, savaşın galplernn gırtlaklarına kadar borçlandıkları ABD’nn, alacaklarını tahsl çn İtlaf güçlerne arka çıkmaktan başka çares kalmamıştı. ABD kaynaklarına göre İtlaf devletlernn toplam savaş harca- maları 41 mlyar pounda ulaşıyor, buna karşılık Alman kampının harcamaları 15 mlyar poundu aşıyordu. 11 Savaşın sonundak en öneml değşklklerden br kaptalst kam- pın lderlğnn el değştrerek İngltere’den ABD’ye geçmesyd. Mazlumların yoksulluğu, koşulların ağırlığı Büyük devletler dünyanın dört br yanında karada, havada, denz- de, su üstünde/altında brbrlerne grerken bu savaşın tarafl arından br olan Osmanlı ordusunun çnde yaşadığı koşulların yürekler acı- sı halne kısaca değnmek anlamlı olacaktır. Verleblecek pek çok örnekten br, Osmanlı asker sevkyatının haldr. Osmanlı güçler Ortadoğu’da savaşlarına rağmen, tren hatları tamamlanamadığı çn güzergâhın büyükçe bölümünü yaya geçyorlardı. İstanbul-Bağdat arası ulaşım en ymser hesaplarla 22 gün sürüyordu. Halep-Adana tren hattı Mütareke’den yan 30 Ekm 1918’den ancak 20 gün önce tamamlanablmşt.12 Doğu Anadolu’da (Rus engellemeler nedeny- le) tren hattı döşenememşt. Yen gemlern denze ndrlmesnden sonra, Karadenz’de hâkmyet tümüyle Rusların denetmne geç- mşt. I. Dünya Savaşının küresel/ ulusal cephes: - Çanakkale-Gelbolu savaşları Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvam-ı beşer, Kaynıyor kum gibi, tufan gibi, mahşer mahşer. Yedi iklîmi cihanın duruyor karşına da, Ostralya’yla beraber bakıyorsun: Kanada!

10 Nehru, a.g.e., s. 630 11 A.e., s. 638 12 Sna Akşn, Kısa Türkye Tarh, İstanbul, Türkye İş Bankası Yayınları, 2016, s. 104 126 Küresel Savaşın Uluslara Yansımaları / Cüneyt AKALIN Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk; Sade bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.13 1915 Şubat’ı le Aralık sonu arasında önce denz savaşı ardından Gelbolu çıkartması ve savunması şeklnde yaşanan Çanakkale Sa- vaşı küresel savaşın en küresel/ulusal cephesdr. İnglzler ve Fran- sızlar, Rusya’nın yardımına koşmak adına, dünyanın dört br yanın- dan topladıkları askerler ateşe sürdüler. Flstn’de İnglzlere göz kırpan km Yahudler, Batı’dan destek arayan km Ermen güçler de bu koalsyonda yer aldı.14 Çanakkale’nn br başka özellğ savaşın br-k klt cephesnden brdr. Bulgarların 6 Eylül 1915’de İttfak safl arında savaşa katılmaları Türklern Çanakkale’de sergledkler drencn sonucunda gerçek- leşt. Orta Avrupa’dan lk tren 17 Ocak 1916’da Srkec Garı’na ula- şabld. Türklern Galçya’ya asker yollamaları da İtlaf Güçler’nn Gelbolu’dan çeklmelernn ardından gerçekleşt. Dahası, km ya- zarlara göre Çanakkale Savaşı, mllî mücadelesnn başlangıcıdır.15 Şmdlk bu kadarla yetnp İtlaf Güçlernn yapısına br göz ata- lım. İtlaf Devletler orduları değşk etnk ve dnsel gruplardan gelen askerlerden oluşuyordu. Bu ordularda İnglz, İskoç, İrlandalı, Fran- sız, Hntl, Kuzey Afrkalı (Cezayrller, Senegalller), Avusturalyalı ve Yen Zelandalı askerlerle Rum gönüllüler bulunmaktaydı. AN- ZAK askerler16 İnglz Ordusuna gönüllü yazılmış görünüyorlardı ama İngltere le domnyonları arasındak antlaşmaya göre bu asker- lere ayda dokuz pound maaş ödenyordu. 17 İngiliz Ordusu: 20. yüzyılın başında İnglz ordusu, gönüllü ve düzenl askerlerden oluşan küçük br güçtü. Boer Savaşı’ndan sonra

13 Türk şar Mehmet Akf’n ünlü Çanakkale Şehtlerne şrnden alınmıştır. 14 ANZAC sözcüğü, Avustralya ve Yen Zelanda Kolordusu (Australan and New Zealand Army Corps) sözcüklernn baş harfl ernden meydana getrlmş br kısaltmadır. Burhan Sayılır, Çanakkale Savaşları’nda Yer Alan İtlâf Askerlernn Dn-Etnk Yapı- sı ve Sahp Oldukları Türk İmajı, Çanakkale Ünverstes, Tarh Bölümü, http://dergler. ankara.edu.tr/dergler/19/23/137.pdf 15 Pernçek, a.g.e., s. 27. 16 Sayılır, a.g.m. 17 A.e. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 119-139 127 İnglz Savaş Bakanı Rchard Haldane, yabancı br ülkede savaş ht- malne karşı Brtanya Sefer Kuvvetler’n (BEF) oluşturdu. Ağustos 1914’te, 250.000 askerden oluşan İnglz ordusunun 120.000’, Br- tanya Sefer Kuvvetlerne att. Brtanya, Avustralya, Yen Zelanda ve Kanada gb sömürgelernn dışında dünyanın hemen her köşesn- dek sömürgelernde de asker bulunduruyordu. Savaş lanı sırasında Savaş Bakanlığına Lord Ktchener atanmış; o da hızla askere alma şlemn başlatmıştı. İlk günlerde, günde ortalama 33.000 kş askere yazılmak çn başvuruyordu. 1916 yılının başında, Brtanya ordusu- na toplam 2,6 mlyon kş başvurdu. Savaş boyunca bu ordunun 1,6 mlyon asker yaralandı, 665.000’ öldü, 150.000 kadarı da kayıp ya da ölü olarak kayıtlara geçt. İnglz ordusunda savaşan sayıca en öneml yabancı unsurlar, Yen Zelandalılar ve Avustralyalılardı. Sa- vaş deneymnden yoksun bu kşlere Çanakkale Savaşı’ndan önce br ay gb kısa sürel askerî eğtm verlmşt. Aslında Avusturalya- lılar ve Zelandalılar emperyalst grşmlere karşı çıkmışlar, küçük devletlern büyük devletler tarafından sömürülmesn “kınamış”, ba- ğımsızlık akımlarını desteklemşlerd. Domnyonlar yasasına göre, İngltere’nn br savaşa grmes durumunda, Avustralya ve Yen Ze- landa meclsler sterlerse tarafsız kalablrlerd. Ancak havaya soku- lan bu halklar, I. Dünya Savaşı’na gren İngltere’y ateşl br şekl- de destekleyerek akın akın askere yazılmaya koştular.18 Bu gönüllü brlkler İnglz ordusu çersnde Gelbolu’ya, tanımadıkları, tarhte hç karşılaşmadıkları br güçle savaşmaya geldler.19 - Avustralya, 20. yüzyılın başında Brtanya İmparatorluğu’nun kontrolündek ülke, br İnglz Genel Valsnce yönetlyordu. Avust- ralya ordusu 1901’de kuruldu. Başta küçük br güçtü, kısa zamanda gönüllülerden oluşan düzenl br ordu hâln aldı. 1914’te mevcudu 45.000’e ulaşmış olan bu ordu, slahlı eğtm altına alınmış yetş- kn erkeklerden oluşuyordu. I. Dünya Savaşı’nın başladığı günlerde Avustralya hükümet, Brtanya’ya 20.000 kşlk br askerî güç ver- mey üstlend. - Yeni Zelanda’da se her erkek, 12 yaşından tbaren askerî eğtm alıyordu.

18 Ian Hamlton, Gallpol Dary/Gelbolu Günlüğü, (Çev. Osman Öndeş), İstanbul 1972, s. 283. E. A. Bartlett, Çanakkale Raporları, (Çev. Rahm), İstanbul, 1332, s. 74. 19 Sayılır, a.g.m. 128 Küresel Savaşın Uluslara Yansımaları / Cüneyt AKALIN 1911’de ülke, 25.000 kşlk br ordu gücüne ulaştı. Yen Zelanda Sefer Kuvvetler (NZEF) adıyla Ağustos 1914’te Avustralya Kra- lyet Güçler’ne (AIF) katıldı. İlk AIF ve NZEF brlklern taşıyan gem, Avustralya’yı 7 Kasım 1914’te terk ett. Bu brlkler, İnglz slâhlarıyla eğtm yapmaları çn Mısır’a ndrldler. Br kısmı Sü- veyş Kanalı’nın korumasına ayrılan bu kolordunun ger kalanı Gene- ral Wllam Brdwood komutasında Gelbolu harekâtına gönderld. - Hint alt-kıtası: (İngiliz Hint sömürge ordusu) İnglz or- dusunda yer alan Hntller, Sh, Pathan, Jat, Gurkha, Beluc, Mad- rass, Rawalpnd, Nepal gb değşk etnk kökenden gelen, farklı nançlara mensup nsanlardan oluşuyordu. Hmalayaların çetn doğa koşullarında yaşayan Nepall Gurkhalar Hnt ordusu çnde savaşçı kmlkler le “seçme asker” adını almıştı. Hnt Ordusu, 20. yüzyılın başında Hndstan’da görev yapan, Dünya Savaşı’nda savaş bakanı olarak kabnede yer alan Lord Kt- chener tarafından, 155.000 kşlk br ç güvenlk gücü olarak oluş- turulmuştu. Pyade ve süvarnn dörtte br, topçunun da tamamı İn- glzlerden oluşuyordu. Savaşın başında Avrupa’dak batı cephesne lk olarak 70.000 kş gönderld. Hntl askerler, Gelbolu’nun yanı sıra Mezopotamya, Flstn, Mısır ve Doğu Afrka’da da savaştılar.20 - Kanada Güçleri:1914’te Kanada, özellkle lman bölgelern korumak amacıyla 3000 kşlk br düzenl ordu bulunduruyordu. Bu ordu, gönüllü mls güçlernden oluşuyordu. Savaş çıkma olasılığına karşı Kanada hükümet, 1914 yazında Kanada Sefer Kuvvetler’ne asker toplama kararı aldı. Ekm 1914’te 30.000 Kanada asker İn- gltere’ye eğtme gtt. General Anderson komutasındak Kanada Tümen Şubat 1915’te Batı cephesne ayak basar basmaz Ypres sa- vaşına grd; br bölümü İnglzlerle brlkte Gelbolu’ya da geld.21 Fransız Ordusu: Fransızlar, Çanakkale’de İngltere’den sonrak knc büyük güçtü. 1885’den tbaren oluşturulan Üçüncü Tüfekl Askerler Alayı Çn Hnd’nden gelenlerden oluşuyordu. 1905’te Sö- mürge Ordusunun mevcudu 1750 subay, 21.500 Avrupalı asker ve 47.000 yerl askerd. Dünya Savaşı’nın arfesnde Fransız Ordusu’nun dörtte br “S-

20 https://en.wkpeda.org/wk/Herbert_Ktchener 21 https://en.wkpeda.org/wk/Mltary_hstory_of_Canada_durng_World_War_I Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 119-139 129 yah Güç”ten yan Afrka’dan devşrlen güçlerden oluşuyordu.22 1914 le 1918 arasında 275.000 yerl asker Sömürge Ordusu’nda görev yaptı. Bunların 181.000’ Senegall, 41.350’s Malgaş (Mada- gaskar), 2500’ü Somall, 49.000’ Çn Hndl askerd; 1000 kadarı da Polnezya’dan gelyordu. Savaşın sonunda yerl askerlern kaybı 28.700’ü aşmıştı.23 1914 Ocak ayında yan savaştan önce Fransız or- dusu 777.000 Fransız, 46.000 kolon askernden oluşan 47 tümenlk br güçtü. Bu gücün büyük bölümü Fransa’nın doğu sınırına konuş- landırılmıştı. Fransa’nın seferberlk lânı le yaklaşık 3 mlyon kş askere alınmıştı. Başlarda Batı cephesndek ağır kayıplar seferber- lk yaş sınırını 45’e dek yükseltmşt. 24 Çanakkale Savaşında savaşan tarafl ar çok ağır zayat verdler. Çanakkale Cephes’ne gelen her 10 askerden 6’sı ya şeht olmuş ya yaralanmış ya da hastalanarak savaş dışı kalmıştı. Bu rakam mütte- fkler çn her 10 askerden 5’ olarak hesaplanmıştır. 25 - Çanakkale’de Türk tarafının kayıpları: Türk tarafının kayıtları hakkında sağlam kayıtlar yoktur ama k kaynak brbrn tutuyor. Ş. S. Aydemir Türkiye Harb Tarihi Dairesi Şeht 55.000 25.000 Yaralı 100.000 130.000 Hastalıktan ölen 21.000 21.000 Kayıp-esr 10.000 10.000 Hastalık. gerye 64.000 64.000 ------250.000 250.00026 Türk kayıpları sayılarını Avustralya kaynakları da yaklaşık doğ- ruluyor. 27 22 https://fr.wkpeda.org/wk/Troupes_colonales 23 http://www.cndp.fr/crdp-rems/memore/ensegner/soldats_ndgenes/02armee.htm 24 https://fr.wkpeda.org/wk/Troupes_colonales 25 Gürsel Göncü- Şahn Aldoğan, Çanakkale Savaşı/Spern Ardı Vatan, 4. Baskı, İstan- bul, MB Yayınev, 2006, s. 146-147. 26 www.gallpol.1915org/zayat.htm 27 http://www.gallpol.gov.au/explore-anzac-stes/gallpol-hstorcal-background.php 130 Küresel Savaşın Uluslara Yansımaları / Cüneyt AKALIN - İnglz-Fransız kayıpları: Avusturalyalı tarhç A. Moorehelad’e göre İtlaf güçlernn ka- yıpları İnglzler 205.000 ( Ölü 115.000, yaralı 47.000) Fransızlar 47.000 28 Gelbolu’da İtlaf güçler 141.000 kayıp verdler. 44.000 ölüden 8700’ü Avustralyalı, 2700’ü Yen Zelandalı d.29 Gelbolu yarıma- dasına ayak basan 8556 Yen Zelandalı dan 7447 ya öldürüldü ya da yaralandı. Bu sayı çatışmaya grenlern yaklaşık % 85’n fade edyor. 30 Çanakkale’de bulunan ve uluslararası anlaşmalarca güvence al- tına alınan Brtanya Mlletler Topluluğu anıt ve mezarlıklarındak ölü sayısı 35.884’tür. Fransızlarda, bu sayı 14.382 olarak blnyor. 31 Savaşın sonu Kanlı çatışmaların ardından savaş 1918 Kasım’ında sonuçlandı ama İngltere-Fransa’nın barışa zorlamak çn Almanya’ya uygula- dığı blokaj 7 ay daha sürdü. Svl halk çnde artan ölümler nefret duygularını daha da artırdı. Çatışan uluslar şddetle ç çe yaşamış, özlenen barışın kolay gerçekleşmeyeceğ baştan bell olmuştu.32 Alman kaynaklara göre savaşan tarafl arın kayıpları şöyledr: Almanya asker kaybı (ölü): 2.037.000 Avusturya: 804.000 Türkye: 800.000 Rusya: 1.811.000 Fransa: 1.327.000 İngltere: 715.000 33 28 http://www.merh.net/gh/ghkm08.htm 29 http://www.gallpol.gov.au/explore-anzac-stes/gallpol-hstorcal-background.php) 30 http://ww100.govt.nz/how-many-new-zealanders-served-on-gallpol) 31 Nehru, a.g.e., s. 637 32 Nehru, a.g.e., s. 637 33 Alman Savunma Bakanlığı Ordu-Sıhhye Bölümü Yayını-I. Dünya Savaşı Rapo- ru-1914/1918-Berln 1934 Heeres-Santätsnspekton m Rechswehrmnsterum (Hrsg.): Sanitätsbericht über das Deutsche Heer im Weltkriege 1914/1918 (deutsches Feld- Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 119-139 131 18 bn farklı kaynaktan rakamları derleyen statstkî verlere göre Almanya’nın svl kayıpları (ölü): yaklaşık 1 mlyon olarak hesapla- nıyor (Açlık, hastalık, bombardıman vb.)34 Hnt lder Nehru’ya göre I Dünya Savaşının kayıplarının toplam dökümü şöyledr: Öldüğü blnen askerler: 10.000.000 Öldüğü varsayılan askerler 3.000.000 Ölen svller 13.000.000 Yaralananlar 20.000.000 Tutuklananlar 3.000.000 Savaş yetmler 9.000.000 Savaş dulları 5.000.000 Sığınmacılar 10.000.000 - Küresel savaşın küresel propaganda harekâtı: Ermen tehcr: I. Dünya Savaşı’ndan arta kalan, 100 yıldır Türkye karşıtı pro- pagandaya malzeme yapılan br konu da “Ermen Tehcr”dr. Er- menler Anadolu’da 1000 yıldır Türklerle ç çe yaşayan Gregor- yen nancına bağlı Hırstyan azınlıktır. 19. yüzyılın knc yarısına kadar hçbr sorun yaşamadılar, o kadar k devlete bağlılıklarından dolayı “mllet- sadıka” adını almışlardı (ötek mllet- sadıka Arna- vutlardı). İnglz-Fransız- Rus v.s. Alman rekabet çerçevesnde bü- yük devletler Ermen sorununu sürekl kaşıyarak lşkler gerdler. Osmanlı ordusuna karşı harekete geçrlen Ermen slahlı brlkler Osmanlı ülkesnn Doğu le Batı Cephes arasındak bağlantıları, de- mryollarını, haberleşme hatların kestler, sabotajlar yaptılar. Dahası şehrlerde ayaklanmalar örgütledler, Müslüman halka saldırılar dü- zenledler. Ermen örgütler Ermen ve Rus belgelernn de kanıtladığı üze- re İtlaf Devletlernn savaş planları çnde hareket edyorlardı. Bu und Besatzungsheer; deutscher Krie’gssanitätsbericht 1914/1918). Band 3, Verlag Mttler, Berln 1934. 34 de.statsta.com nternet stes 132 Küresel Savaşın Uluslara Yansımaları / Cüneyt AKALIN örgütler İnglz ve Fransızların Çanakkale kara harekâtının hemen öncesnde 15 Nsan 1915 günü Van ayaklanmasını başlattılar. Tehcr kararı bu koşullarda alındı. Doğu’dak Ermen nüfus yne Osmanlı topraklarının br başka bölümüne Surye ve Lübnan’a göç ettrld. Kuşkusuz büyük acılar yaşandı ama bu br önlemd. Vatan savunmasının gereğyd. Ermenlere karşı uygulamalar o günden ber Türkye’ye karşı br savaş malzemes olarak kullanıldı. Bu grşmler sürüyor. 2. Küresel Barış Küresel savaşı sonlandıran barış, kaçınılmaz olarak küresel ola- caktı; Yerküre savaşta kye bölünmüştü, barışta da öyle oldu. İtlaf dev- letler önce Almanya le Versay Barışı’nı ardından ötek yenk ülke- lerden Macarstan le Tranon, Avusturya le Sant-German, Bulga- rstan le Neully Anlaşmalarını mzaladılar. Osmanlı mparatorluğu le mzalanan Sevr Anlaşması se Türkye’dek mllî mücadele nede- nyle uygulanamadı. Barış Anlaşması ve On Dört Nokta: Küresel barış küresel sava- şın ötek yüzü d. Savaş, esas olarak Avrupa’da ve Orta-Doğu’da yaşanmıştı ama küresel barışın taslağı da, lkeler de, çerçeves de ABD’den geld. Wlson İlkeler, On Dört Nokta olarak da blnen, ABD Başkanı Wlson’un 8 Ocak 1918’de ABD Kongres’nde yaptığı konuşmada söz ettğ, ABD’nn I. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulmasını stedğ dünya düzenne lşkn görüşlern fade eder. On Dört Nokta, Avru- pa’da toprak düzenlemelernn yanı sıra, - Gzl dplomasnn reddn, açık dplomasnn esas alınmasını, - Açık denzlerde serbest lkesn, denzlerde seyrüsefer ser- bestlğn, - Tcaret serbestlğn, - Slahların azaltılmasını, - Sömürgelern taleplernn tartışmaya açılmasını, - Mlletler Cemyet’nn kurulmasını öneryordu. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 119-139 133 Alman hükümet 1918 Ekm’nde ABD Başkanı W. Wlson’un adl br barış çn önermş olduğu on dört maddey kabul ettğn bl- drd, Başkan’dan bu çerçevede br antlaşmaya gdlmek üzere gr- şmlerde bulunmasını talep ett. Pars Barış Konferansı’nda br araya gelen galp devletler grubu çnde “Üç Büyükler” olarak blnen İngltere Başbakanı D. Lloyd George, Fransa Başbakanı G. Clamenceau ve İtalya Başbakanı Or- lando etkn oldular, Versay Antlaşması’nın maddeler taslak hal- ne getrld. Alman Mecls antlaşma şartlarını 9 Temmuz 1919’da ülke üzernde henüz abluka kalkmadığı ve başka yapılacak br şey olmadığı çn onayladı. Genel hatlarıyla, 10 Ocak 1920’de yürürlüğe gren Versay Ant- laşması, Avrupa’dak sınırları yenden düzenlyor, Bsmark’ın kur- duğu Almanya’yı tasfye edyordu. Almanya’nın, Çn’dek hakları ve Büyük Okyanus’tak adaları Japonya’ya devredld. Almanya, Avusturya le brleşmemey, ayrıca Avusturya, Çekoslovakya ve Polonya’nın bağımsızlığını tanımayı taahhüt ett. Tarafsızlığı savaş çnde çğnenen Belçka’nın hukukî bakımdan da tarafsızlığı kaldı- rıldı. Zorunlu askerlğ kaldırmaya zorlanan Almanya en çok 100 bn kşlk br ordu bulundurmak yetksne sahp oluyordu. Almanya denzaltı ve uçak da üretemeyecek, tüm gemlern de İtlaf Devlet- ler’ne teslm edecekt. Almanya, ödeme kablyetnn çok üstünde br savaş tazmnatıyla da yükümlü tutuldu. Almanya, ekonomk ve syasî bakımdan ağır yükümlülükler altında d. Versay Barışı’na mza koyan devletler de barışın küresel ka- raktern gösteryor. Barış galp devletler safındak ülkelerce yan Fransa, Brleşk Krallık, İtalya Japonya, ABD, Belçka, Bolvya, Brezlya, Çn Cumhuryet, Küba, Çekoslovakya, Ekvador, Yunans- tan, Guatemala, Hat, Hcaz, Honduras, Lberya Nkaragua, Pana- ma, Peru, Polonya, Portekz, Romanya, Syam, Uruguay, Yugoslav- ya le Brleşk Krallık’a bağlı ülkeler yan Avusturalya, Kanada, Gü- ney Afrka, Hndstan, Yen Zelanda le Almanya arasında Hazran 1919’da mzalanarak, Ocak 1920’de yürürlüğe grd. Versay Anlaşması Almanya’ya cezalandırma, Avusturya-Maca- rstan’ı dağıtma düzenlemesyd. Özellkle Fransa’nın önayak olma- sı le gerçekleşen barış anlaşması Almanya’yı büyük sıkıntılar çne 134 Küresel Savaşın Uluslara Yansımaları / Cüneyt AKALIN terek, yen br büyük savaşının tohumlarını saçtı. II. Dünya Savaşı, I. Dünya Savaşı’nın devamıdır. 3. Küresel Savaş/Barışın Yarattığı Ulusal Tepkler Küresel savaşın en öneml, umulmadık sonuçları, doğurduğu dev ulusal sonuçlar oldu. Dünya, başka br çehreye büründü. Savaş sonrası ortaya çıkan üç yen tarhsel-syasal olay, Sovyetler Brlğ’nn doğuşu, Amerka’nın kaptalst dünyaya ekonomk olarak hâkm olması ve Avrupa’dak ç çatışmalardır. Bu dönemn br başka büyük olayı Doğu’nun uyanışı ve mazlum mlletlern özgürlükler- ne kavuşma yolundak atılımlarıdır. Asya’nın bütün ülkelernde ve Kuzey Afrka’da mllyetçlk güçlend, özgürlük steğ mücadelec karakter kazandı, emperyalzme karşı güçlü hareketler ortaya çıktı, km yerlerde syanlar patlak verd. Bu ülkelern çoğu dolaysız yar- dımlarının yanı sıra, mücadelenn krtk aşamasında Sovyetlerden maddî-manevî destek aldılar. Sovyet devrm le brlkte Türk Kurtuluş Savaşı 20. yüzyıl tarh- nn akışını değştrd, emperyalzme karşı devrmler çağını başlattı. - Sovyet Devrimi: Sovyet Devrm savaşın kadern değştrd; daha da önemls modern tarhn akışını şekllendrd. Tarh o gün- den tbaren Sovyet devrm önces ve sonrası olmak üzere k büyük kategorye ayrıldı. Bu genş konuya kısaca değnerek geçeceğm. - Sovyet Devrm yen br sstem getrmenn yanı sıra esk ulusla- rarası düzen alt üst ett. - Sovyetler Batılıların gzl emperyal anlaşmalarını açıkladılar. Batılıların paylaşım planlarını reddettler. - Batılı güçlere karşı ulusal mücadeleler destekledler. Sovyet Devrm olmasaydı, dünyanın mazlum mlletlernn kader farklı ge- lşeblrd. - Türkye Cumhuryet’nn Doğuşu Türkye Cumhuryet’nn kuruluşu tek başına, münfert kalan br olay değldr, küresel sonuçlar doğuran çarpıcı br örnektr. Osmanlı Devlet’nn dağılışı le sonuçlanan Dünya Savaşı’nın hemen ardından başlayan Türk drenş hareket, Büyük Güçler’n Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 119-139 135 “Sevr” dayatmasını reddett, şgalc güçlere karşı verlen ulusal sa- vaşının ardından zafere ulaştı. Dğer br deyşle Versay Zncr lk kez Anadolu’da kırıldı. Türk- ye Cumhuryet’nn kuruluşu Büyük Güçler’n “Küresel Barış” pla- nına büyük darbe ndrd. Mazlum mlletlere ışık tuttu. Km yazarlar Türkye Cumhuryet’nn kuruluşunu I. Dünya Savaşı’nın kan ve barut dolu yıllarına kadar ger götürüyor. Pern- çek’e göre “I. Dünya Savaşı’nda vatan savunmamızla başlayan mllî devrm, 23 Nsan 1920’de Anadolu’da ktdarı ele geçrerek, tarhsel atağını yaptı.”35 Kemalst devrmn dünya çapındak yansımalarına ısrarla dkkat çeken Bloksuzların lder Nehru da benzer görüşler paylaşıyor: “Tükenmş, çökmüş görünen br ulusun yenden doğu- şuna en çarpıcı örnek, Türkye’dr. Bunun onuru, büyük ölçüde, her şey kendsne karşı görünür ken boyun eğmey reddeden kahraman lder Mustafa Kemal Paşa’dadır. Kemal Paşa sadece ülkesn öz- gürleştrmekle kalmadı, modernleştrd, tanınamaz ölçüde değştrd. Saltanata ve Hlafete, kadının dışlanmasına ve esk adetlere son ver- d. Sovyetlern moral ve somut destekler ona çok yardımcı oldu.”36 - Hndstan Savaştan sonra varlığı le uluslararası lşkler dernden etkle- yen Hnt Ulusal Hareket dünya savaşı sırasında doğup gelşt. Sa- vaşın öncesnde ülkedek syasal güçler bölünmüş, Kongre Parts etkszleşmş, mllyetçlk dbe vurmuştu.37 Gand’nn 1915’da Gü- ney Afrka’dan dönüşü le hızlanan bağımsızlık mücadeles, Kongre Parts le İslâm Brlğ’nn 1916 Lucknow Kongres’de aldığı ta- rhî şbrlğ kararı le atılım yaptı.38 Ulusal Hareketn öfke patlaması Amrtsar’da Nsan 1919’da meydana geld. Callanvala Bağı’nda İnglzler protesto etmek üzere düzenlenen barışçı gösterye katılan 10.000 kadar nsanın üzerne İnglz askerler hedef gözeterek ateş açtı. 379 kş öldü, 1317 kş yaralandı. Amrtsar Katlamı mlyon- larca nsanın kalbnde yara açtı, öfke selne dönüştü. 1913’de Nobel Ödülü’nü kazanarak Batı’da ünlenen Rabn Dranath Tagore, Amrt- sar kıyımının ardından Sr unvanını ade ett.

35 Pernçek, a.g.e., s. 107. 36 Nehru, a.g.e., s. 688 37 A.e., s. 623 38 Shash Tharoor, Nehru, Pengun Books, 2003, s. 25 136 Küresel Savaşın Uluslara Yansımaları / Cüneyt AKALIN 1920’nn başında Hndu ve Müslümanların Hlafet Hareket te- melnde br araya gelmeler, ulusal hareketn sıçrama yapmasını sağ- ladı. İnglz-karşıtı Müslümanlar Kongre Parts safl arına geldler. Dahası, İnglzlerle “İşbrlğne Hayır” (non-cooperaton) hareketn 1 Ağustos 1920’de başlatan Gand, Hnt ulusal hareketnn tartışma- sız lderlğ sandalyesne oturdu. Hnt hareket hem doğusunu hem de batısını etkled. Ortado- ğu’da Osmanlı’dan kopan Arap halkları kend mecralarında akmaya başladı. - Çn Çn ulusu 1911’de Dr. Sun Yat Sen önderlğnde 3000 yıllık Feo- dal mparatorluğu tasfye ederek Cumhuryet kurup modern tarhn başlattı. I. Dünya Savaşı’nda önceler savaş dışı kalan Çn, ABD’nn ar- dından Ağustos 1917’de İtlaf güçlernn safında savaşa grd. İnglz ve Fransızlarla anlaşmalar mzalayan Çn hükümetnn, ger hzmet- lerde çalıştırılmak üzere bnlerce Çnly bu ülkelere yolladı. Savaş sonrasında yurtseverlk özlem temelnde yükselen 4 Ma- yıs Gençlk Hareket Versay Görüşmeler’nde Shandong eyaletnde Almanlara at ayrıcalıkların Japonlara devredlmesne tepk gösterd. Büyük kentlerde öğrenclerce başlatılan grevler ve Japon mallarına karşı boykotlar aylarca sürdü. Şangay ve ötek kentlerde tüccarlar ve şçler öğrencler desteklemek amacıyla grevlere gttler. Kamu- oyunda yükselen hoşnutsuzluk dalgası karşısında Çn yönetm ger- led, Almanya le barış anlaşmasını mzalamayı reddett. Yabancıların denetmndek Pekn hükümetne karşı Dr. Sun Yat Sen Çn’n güneynde mllyetç br hareket başlattı. Kuomntang Parts’nn (mllyetç part) önayak olduğu bu hareketn amacı Çn’ yabancı sömürüsünden kurtarmak, ülkey tek br yönetm altında brleştrmekt. Sun Yat Sen’n mllyetç parts Sovyetler Brlğ’n- den de yardım görerek güçlend. 1921 Temmuz’unda kurulan Çn Komünst Parts Kuomntang le şbrlğne gtt. 39 Dr. Sun Yat Sen’n Sovyetler Brlğ le dost-

39 Oral Sander, Syas Tarh II, 5. Baskı, Ankara, İmge Ktabev, 1996, s. 64 Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 119-139 137 luğu da çeren “Üç Halk İlkes” mll mücadeley zafere ulaştıran mlllyetç-komünst ttfakına zemn yarattı. - Batı Asya Savaştan sonra Ortadoğu İnglz ve Fransız güçler arasında pay- laşıldı, Küçük Flstn, Ürdün ve Irak İnglz, Surye-Lübnan Fransız mandası altına kondu. Osmanlı devletnden kopartılan Irak’da farklı etnk-dnsel unsur- lar İnglz Manda yönetmne karşı ortak tavır aldılar. 1920’de patlak veren syanı bastıran İngltere manda yönetmn uzun süre sürdüre- meyeceğn anladığından Haşm alesnden Faysal’ı kral yaptı. Irak 1932’de bağımsız krallık oldu.40 Surye’de Fransa’ya karşı patlak veren ayaklanma, kısmen ba- şarıya ulaştı. Faysal’ın Surye kralı olmasına karşı halk drend. Su- rye çn bağımsızlık öneren Kng-Crane Komsyonu’nun raporuna rağmen Surye General Goulard’ın asker müdahales le manda yö- netm altına grd. Fransa Surye’y beş ayrı syasal brme böldü. Fransa’da Halk Cephes’nn ktdara gelmes le Surye 1936’da ba- ğımsızlığına kavuştu.41 Afrka’nın kuzey-batısındak Fas’da da Abdülkerm’n önderl- ğnde büyük br özgürlük mücadeles patlak verd. Bu önder İspan- yolları söküp attı ama ardından Fransızlar tarafından ezld. Mısır da da İnglzlere karşı ayaklanmalar ve uzun sürel mücade- leler patlak verd. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Saad Zaglul ve Nahas paşalar Waft Parts’n kurdular. Part, tam bağımsızlık ve Sudan’la brlk kurulması hedefn güdüyordu. İngltere, büyük mücadeleler- den sonra, 1922’de Mısır’dak meşrut krallık rejmn tanıdı. 42 Dünya Savaşı’nda İngltere le Rusya arasında paylaşılan İran, Bolşevk Devrm le rahatladı. Ancak İngltere’nn ülkey denetm altına alma çabalarını sürdürmes üzerne 1921’de Tahran’da yen br mllyetç hareket başladı. 1923 yılında ktdara hakm olan, 1925’de Şah olarak taç gyen Rıza Pehlev Sovyet dostluğu çzgsnde lerle-

40 A.e., s. 74 41 A.e., s. 76 42 A.e., s. 77 138 Küresel Savaşın Uluslara Yansımaları / Cüneyt AKALIN d, İran’ın güneyn İnglzlerden kurtarmaya yöneld, meşrut şahlık rejm ve çağdaşlaşma çabaları le feodal kurumları gerlett. 43 Afganstan da bağımsızlığına savaş sonrasında kavuştu. 1919’da başa geçen Emanullah Han, Hndstan’dak İnglz valye br mektup göndererek Afganstan’ın bağımsız br devlet olduğunu ve İngltere le y lşkler kurmak stedğn lett. İngltere Afganstan bağım- sızlığını kabul etmekte steksz davranınca, lşklern gergnleşmes 1919’da yen br İnglz-Afgan çatışmasına yol açtı. Bu savaşta ba- şarı elde edemeyen İnglzler, 8 Ağustos 1919’da yapılan anlaşma le Afganstan’ın bağımsızlığını tanıdı. Afganlar ardından Sovyetler Brlğ ve Türkye le anlaşmalar yaparak bağımsızlıklarını korudu- lar. İrlanda Cumhuryet Kuruluyor İrlanda halkı uzun mücadelelern ardından savaşın hemen önce- snde 1914’de Home Rule Yasası’nı (yernden yönetm, ç.n.) Avam Kamarası’ndan geçrerek bağımsızlık yolunda adımlar attı. Ama dünya savaşı gelşmey kesntye uğrattı. “Home Rule” uygulaması savaşın sonuna ertelend. İrlanda’da huzursuzluk Dünya Savaşı sırasında arttı. Halk İngltere çn savaşmanın İrlanda’nın ulu- sal çıkarlarına ters düştüğünü somut olarak gördü. 1916 yılının Noel haftasında Dubln’de br ayaklanma patla- dı, İrlanda Cumhuryet lan edld. Ayaklanma brkaç gün son- ra İngltere tarafından bastırıldı, sıkıyönetm lan edlerek İr- landalı gençler kurşuna dzld. Büyük savaşın sonunda yapılan Parla mento seçmlern kaza- nan “Snn Fencler” Londra’ya gtmeyerek 1919 yılında Dub- ln’de br Cumhuryet Mecls kurup, Cumhuryet lan ettler. Sonuç olarak, yüzyıllardır süren İrlanda bağımsızlık mücadeles, I. Dünya Savaşı’nın sonunda meyvelern toplamaya başladı. Avusturalya ve Yeni Zelanda İnglzlern taleb üzerne Çanakkale’ye çok sayıda asker yolla- yan Avusturalya ve Yen Zelanda’da, savaşın ardından büyük tar- tışmalar meydana geld. İngltere’den bağımsızlık tartışıldı. İnglz 43 A.e., s. 79; Tolga Gürakar, Türkye ve İran, İstanbul, Kaynak Yayınları, 2012, s. 224- 229. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 119-139 139 Domnyolu bu k ülkenn Londra’dan kopmaları zaman aldı ama ulusal blnçte Çanakkale’nn büyük br sıçrama yarattığı açıktır. Bu ülkelern yanı sıra, Çn Hnd’ndek Fransız sömürgelernde (Vetnam-Kamboçya-Laos) Kuzey Afrka’dak Fransız sömürgele- rnde (Cezayr, Fas, Tunus) mllyetçlk yükselmeye devam ett. S- yah Afrka’da mllyetçlk tohumları toprağa düştü. Balkanlarda da benzer gelşmeler yaşandı. Bu ant-emperyal tepkler II. Dünya Sa- vaşı sonrasında ürünlern verecektr. Sonuç - I. Dünya Savaşı büyük güçler açısından br paylaşım savaşı- dır. Yer küre emperyal devletler arasında yenden bölüşüldü. - Küresel sstem syasal, ekonomk, askerî, kültürel, hukuksal düzlemlerde şekllend. - Yen büyük güç ABD küresel sahneye çıktı. - Rusya’da yen br syasal-toplumsal sstem doğdu. - Avusturya-Macarstan, Çarlık Rusya’sı ve Osmanlı İmpara- torluğu gb çağın gersnde kalan devletler yıkıldı, - Türkye Cumhuryet, Osmanlı İmparatorluğu’nun küllern- den doğdu. - Türkye’y ötek Asya-Afrka ülkeler zled. Çn’de, İran’da, Hndstan’da emperyalzme karşı ulusal uyanış hızlandı. - Yugoslavya’nın oluşumu da Avusturya-Macarstan’a br tep- kdr. - II. Dünya Savaşı, I. Dünya Savaşı’nın ardından kalıcı barışı sağlayamayan uluslararası toplumun ödedğ yen bedeldr. - II. Dünya Savaşı, I. Dünya Savaşı’nın mrası üzernde yük- seld.

Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 141-151

ÇANAKKALE SAVAŞI’NDA İTİLAF DEVLETLERİ’NİN SİVİL HEDEFLERE YÖNELİK SALDIRILARI

Necdet HAYTA* Togay S. BİRBUDAK**

1914 yılında başlayan ve dört yıl süren muharebelern ardından devletn yıkılışı le netcelenecek olan I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devlet pek çok cephede savaşmak zorunda kalsa da, bu cepheler çersnde en kanlısı ve en mühm şüphesz Çanakkale Cephes ol- muştur. İtlaf Devletler’nn Çanakkale Boğazı’nı zorlayarak İstan- bul’u ele geçrme planı çerçevesnde; hem zor durumda bulunan Rusya le doğrudan temasa geçme mkânının bulunması, hem Mısır ve Süveyş üzerndek tehdtlern ortadan kaldırılması, hem de Bal- kan ülkelernn İtlaf Devletler yanında savaşa dâhl olmaları he- defl enmştr1. Bu kapsamda Çanakkale Boğazı ve etrafında 3 Kasım 1914’ten 9 Ocak 1916’ya kadar Osmanlı kuvvetler le İtlaf Dev- letlerne at askerî brlkler arasında çetn mücadeleler yaşanmıştır2. İtlaf Devletlernn planı kapsamında söz konusu tarhler arasında lk olarak denz muharebeler gerçekleştrlmş, ancak bu yolla Çanak- kale Boğazı’ndak drenş kırmayı başaramayan İtlaf güçler daha sonra kara harekâtı le Osmanlı hattını geçmey denemşlerdr. An- cak her k teşebbüs de Osmanlı ordusunun drenşn yıkmaya yet-

 Prof. Dr., Gaz Ünv., Gaz Eğtm Fak, Tarh Eğtm ABD Öğretm Üyes, e-posta: nhayta@gaz.edu.tr  Yrd. Doç. Dr. Gaz Ünv., Gaz Eğtm Fak, Tarh Eğtm ABD Öğretm Üyes, e-posta: togayar@gmal.com 1 Besm Darkot, “Çanakkale”, Mll Eğtm Bakanlığı İslam Ansklopeds, Clt: 3, Esk- şehr, ETAM Matbaası, 2001, s. 347-348. 2 Zekerya Kurşun, “Çanakkale Muharebeler”, Türkye Dyanet Vakfı İslam Ansklope- ds, Clt: 8, TDV Yayınları 1994, s. 205. Çanakkale Savaşı’nda İtlaf Devletler’nn Svl Hedeflere 142 Yönelk Saldırıları / Necdet HAYTA, Togay S. BİRBUDAK memş ve İtlaf Devletlerne at askerî brlkler, yaklaşık 14 ay süren bu mücadele sonunda ger çeklmek zorunda kalmışlardır. Gelbolu Savaşları 3 Kasım 1914 tarhnde İngltere ve Fransa ordularına mensup savaş gemlernn saldırısıyla başlamıştır. Bu lk saldırının İtlaf devletlerne büyük br başarı kazandırdığını söyle- mek mkânsızdır. Bu saldırı nedenyle Osmanlı tabyalarındak bazı toplar ve çevredek kışlalarda br takım hasar meydana gelmştr3. Çanakkale cephesndek esas çatışmalar Şubat 1915’ten tbaren yaşanmaya başlamıştır. İtlaf kuvvetlernn 19 ve 25 Şubat 1915’te gerçekleştrdkler saldırılar Osmanlı tabyalarına zarar verse de İtlaf kuvvetlernn lerleyş çn yeterl olmamıştır. İks Fransız ve dördü de İnglz zırhlısından oluşan İtlaf donanması 19 Şubat günü Ertuğ- rul ve Seddülbahr tabyalarını mha etmek çn saldırıda bulunmuş, ancak başarısız br bçmde ger çeklmek zorunda kalmıştır4. 19 Şu- bat 1915 tarhl arşv belgesnde İnglz ve Fransız savaş gemlernn Boğazın dış tabyalarını hedef alan saldırılarında 440 merm attıkları ancak hçbr başarı elde edemedkler fade edlmektedr5. Çanakkale Cephes çn en öneml tarh şüphesz 18 Mart 1915’tr. İnglz ve Fransız savaş gemler tarafından bu tarhte yapılan sal- dırıda İtlaf Devletlernn amacı Osmanlı bataryalarını susturarak boğazı geçmek çn donanmaya kordor açmak ve Çanakkale Bo- ğazı’na gren savaş gemlernn Osmanlı ç sthkâmlarını bombala- yarak Marmara’ya doğru lerlemesn sağlamak olmuştur. 16 savaş gems le gerçekleştrlen bu taarruzda karadan gerçekleştrlen Os- manlı savunması cılız olsa da Nusret adlı Osmanlı gemsnn döşe- mş olduğu mayınlar İtlaf donanmasına büyük br hasar verdrmey başarmıştır6. İtlaf devletlerne at savaş gemlernden 3’ü batmış, 4’ü se savaş dışı kalarak kullanılamaz hale gelmştr. 18 Mart tar- hndek bu büyük hezmetten sonra İtlaf Devletler savaş stratejsn değştrerek sadece denz yoluyla geçlemeyeceğ anlaşılan Çanak- kale Cephes’nde kara destekl saldırı devrn başlatmıştır7.

3 Şükrü Erkal, Brnc Dünya Savaşı Çanakkale Cephes Harekâtı (Hazran 1914- Ocak 1916), Ankara, Genelkurmay Başkanlığı ATASE Yayınları, 2012, s. 33. 4 Enver Zya Karal, Osmanlı Tarh, Clt: V, TTK Yayınları, trh, s. 434-435. 5 Osmanlı Belgelernde Çanakkale Muharebeler, Clt: I, Ankara, Devlet Arşvler Ge- nel Müdürlüğü Yayınları, 2005, s. 18. (BOA. DH. EUM. 3Şb. 4/4). 6 Darkot, a.g.m., s. 348. 7 Erkal, a.g.e., s. 58-59. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 141-151 143 Denz cephesndek başarısızlığın ardından kara saldırıları çn yaklaşık 5 haftada hazırlıklarını tamamlayan İtlaf Devletler 1915 yılı Nsan ayı sonlarında Akdenz Brleşk Kuvvetler Komutanı Sr Ian Hamlton kumandasındak yaklaşık 75.000 asker le Çanakka- le’dek kara savaşları dönemn başlatmıştır. İtlaf kuvvetlernn sal- dırısı 25 Nsan 1915’te Seddülbahr ve Arıburnu bölgesnden başla- mıştır. Bu saldırılar karşısında Alman General Lman von Sanders komutasında yaklaşık 80.000 kşden mürekkeb Osmanlı ordusu görev yapmıştır. Çanakkale Cephes’ndek kara mücadeles Fransız- ların 25-27 Nsan 1915 tarhler arasında gerçekleştrdkler başarı- sız Kumkale çıkartması le başlamıştır. Aynı tarhte başlayan ve 8 ay kadar sürecek olan Seddülbahr çıkartması Krte, Kerevzdere ve Zığındere Muharebelernden sonra 9 Ocak 1916’da ger çeklme ka- rarı le netcelenecektr. Yne 25 Nsan’da başlayan Arıburnu bölge- sndek mücadele se Ağustos 1915’e kadar devam edecek, Mustafa Kemal’n de görev yaptığı bu bölgede İtlaf kuvvetlerne geçş zn verlmeyecektr8. Bölgede sper çatışmalarıyla geçen ayların ardın- dan 6 Ağustos 1915’te İnglzlern gerçekleştrdğ taarruz hareket Kanlı Sırt mevknden başlatılmış, aynı gece Anafartalar kıyısından asker çıkartan İtlaf Devletler le M. Kemal’e bağlı brlkler arasın- da yaklaşık 4 gün süren I. Anafartalar Muharebes, İtlaf kuvvetler- nn ger çeklmesyle netcelenmştr9. 21 Ağustos’ta başlayan ve II. Anafartalar Muharebes olarak adlandırılan br dğer saldırı da gün- lerce süren sper savaşlarının ardından başarı le savuşturulmuştur10. Denz yolu le gerçekleştrlen başarısız grşmlern ardından kara harekâtına grşen İtlaf Devletler, 1915 yılı kışının yaklaşma- sı ve İtlaf kuvvetlerne mensup askerlerce 8 ay boyunca hçbr an- lamlı lerleyşn sağlanamaması üzerne Çanakkale’den çeklmeye başlamıştır. İnglz ve Fransız devletlerne at kuvvetler 19/20 Aralık 1915’te Arıburnu ve Suvla cephelernden ger çeklmeye başlamış, 8/9 Ocak 1916’da se Seddülbahr bölgesnden çeklerek Çanakkale bölgesndek çeklme şlem tamamlanmıştır11. 8 İrfan Tekşüt – Necat Ökse, Brnc Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephes (04 Haz- ran 1915 – 09 Ocak 1916), Clt: V., Ktap: III, Ankara, Genelkurmay Başkanlığı ATASE Yayınları, 2012, s. 14-18. 9 Darkot, a.g.m., s. 350. 10 Kurşun, a.g.m., s. 207. 11 İsmal Ham Danşmend, İzahlı Osmanlı Tarh Kronolojs, Clt: 4, İstanbul, Türkye Yayınları, 1955, s. 429-430. Çanakkale Savaşı’nda İtlaf Devletler’nn Svl Hedeflere 144 Yönelk Saldırıları / Necdet HAYTA, Togay S. BİRBUDAK Her ne kadar savaşlarda svllern zarar görmemes çn XIX. Yüzyıldan başlayarak uluslararası br hukuk normu tess edlmşse de savaş sürecnde İtlaf Devletler, özelnde İngltere, uluslararası hukuk kurallarını hlal ederek Çanakkale’dek svl yerleşm yerler- n bombardımana tab tutmaktan ger durmamışlardır. Bu saldırılar karşısında Osmanlı devlet adamları tarafsız devletler nezdnde gr- şmlerde bulunarak bu hukuksuz saldırıları durdurmaya çalışmıştır. Ancak aşağıda da üzernde durulacağı üzere bu saldırılar netcesnde brçok masum nsan zarar görürken, Osmanlı Devlet’nn dplomatk grşmler bu saldırıları önlemeye yetmeyecektr. İtlaf devletlerne at hava ve denz kuvvetler Çanakkale Cep- hes’nde sadece Osmanlı mevzlerne saldırmakla kalmamış, cephe- ye gıda ve askerî levazım taşıyan gemlern etksz hale getrlmes, kara ve demryollarının tahrp edlmes, propagandst metnlern da- ğıtılması gb görevler de üstlenmşlerdr12. Ancak İtlaf kuvvetler- nn sadece bu görevler yerne getrmekle kalmadığı, masum halkın yaşadığı şehrlere de bombalar attıkları görülmektedr. Savaş müddetnce askerî br tahkmat yapılmamış svl br kent konumunda olan Gelbolu, İnglzler tarafından bombardımana tab tutulmuştur. Bombalar nedenyle brçok ev ve şyer zarar görmüş, kenttek nüfusun büyük kısmı Balıkesr’e nakledlmştr. Gelbo- lu’ya ek olarak Lâpsek, Çanakkale ve Eceabad (Maydos) da İtlaf Devletlernn bombalarından nasbn almıştır13. 23 Nsan 1915’te 3 İnglz uçağı Eceabad’a saldırmış ve 5’ svl 5’ asker 10 kşnn ölümüne neden olmuştur. Çanakkale cephesndek mücadeleler sona erdkten sonra da bu bölgeye saldırıların devam ettğ görülmektedr. Ntekm Çanakkale kent 5 Ocak, 3 Temmuz ve 10 Temmuz 1917 tarhlernde, Lâpsek se 3 Ocak 1917’de hava saldırılarına maruz kalmıştır. Ayrıca 1918 yılı Hazran ayında da Uzunköprü’ye üç kez saldırı gerçekleştrlmştr14. Çanakkale Cephes’ndek mücadelelern yaşandığı dönemde s-

12 Şerafettn Zeyrek, “Çanakkale Savaşlarında Hava Gücü ve Hava Savaşları”, Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, Sayı: 1, Mart 2003, s. 141. 13 Tülay Alm Baran, “Çanakkale Savaşı’nda Hukuk İhlaller”, Atatürk Araştırma Mer- kez Dergs, Clt: 25, Sayı: 73, Mart 2009, http://www.atam.gov.tr/derg/say-73/canakka- le-savasnda-hukuk-hlaller (E.T.: 26.10.2015). 14 Şerafettn Zeyrek, “Çanakkale Savaşlarında Hava Gücü ve Hava Savaşları”, Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, Sayı: 1, Mart 2003, s. 143. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 141-151 145 vllere karşı gerçekleştrlen saldırılara lk örneklerden br Mart 1915’tedr. Çanakkale Denz Zafer’nn gerçekleştğ 18 Mart 1915 günü gerçekleşen muharebeler esnasında şehre sabet eden mermler nedenyle Çanakkale’de 150 hane yanmış, 3 kş hayatını kaybet- mştr15. İtlaf Devletlernn başlattığı kara harekâtı sürecnde şehrlere yönelk saldırıların lk kapsamlı örneklernden br 2 Mayıs 1915 günü Gelbolu’ya gerçekleştrlen donanma bombardımanıdır. Söz konusu tarhte yapılan saldırının kente büyük zarar verdğ arşv bel- gelernden net br bçmde anlaşılmaktadır. 23 Hazran 1915 tarhn- de Edrne’dek II. Kolordu-yı Hümayun Kumandanlığı’ndan Baş- kumandanlık makamına gönderlen yazıda Gelbolu, Kırkklse ve Tekfurdağı Jandarma Kumandanlıkları tarafından hazırlanan hasar kayıtlarına at defterlere yer verlmştr. Söz konusu defterde İtlaf devletlerne at kuvvetlern 2 Mayıs 1915 tarhnde gerçekleştrmş oldukları bombardıman netcesnde ortaya çıkan zarar lste halnde kaydedlmştr. Belgeden anlaşıldığına göre söz konusu tarhte gerçekleşen sal- dırılarda İtlaf Devletler svl halkın yerleşm yer olan mahallelerle brlkte Gelbolu’da ekonomk faalyetlern yoğun yaşandığı lman cvarındak tcaret bölgesn hedef almıştır. Özellkle tcarî şletme- lern lstesnn yapıldığı görülen bu hasar tesptnn yer aldığı def- terde Gelbolu Lmanı cvarındak tcarethanelerde büyük maddî hasarın yaşandığı açıkça görülmektedr. Gerek Müslüman gerekse gayrmüslm Osmanlı vatandaşları le vakıfl ara bağlı olarak Gelbo- lu Lmanı çevresnde faalyet gösteren kahvehane, marangozhane, meyhane, demrc, kuyumcu, tuz esnafı le depo sahplernn ve sar tcaret erbabının şletmeler İtlaf kuvvetlernce bombalanmıştır. Her ne kadar tcaret odaklı br bölge olarak adlandırılsa da bu cvarda bulunan evlerde de zarar meydana geldğ yne bu defterden anlaşıl- maktadır. Yne aynı belgeden Lman Köprüsü’nde 5.000 kuruşluk, Lman Dares’nde 6.000 kuruşluk br hasarın oluştuğu kaydedl- mştr. Hükümet Konağı’nın ve Jandarma Dares’nn cam ve kre- mtler de bu saldırılarda zarar görmüştür. Hükümet Konağı’ndak

15 Devlet Arşvler G.M., Osmanlı Belgelernde Çanakkale Muharebeler, Clt: I, s. 47. (BOA. DH. EUM. 3Şb. 4/37). Çanakkale Savaşı’nda İtlaf Devletler’nn Svl Hedeflere 146 Yönelk Saldırıları / Necdet HAYTA, Togay S. BİRBUDAK hasar 11.000 kuruş cvarındadır. Lman bölgesne yapılan saldırılar netcesnde ortaya çıkan zarar 887.000 kuruş olarak tespt edlmştr. 2 Mayıs 1915 tarhl saldırılarda Lman bölges dışında vurulan yerlerdek hasar se 1.400.000 kuruş cvarında br tutara sabet et- mektedr. Bu kapsamda Lman bölges dışındak hane ve dükkânla- rın bulunduğu dğer mahallelere at 55 ayrı zarar kaydı tutulmuştur. Bu kayıtların öneml br kısmı “ebniye-i muhtelife” (muhtelf bna- lar) olarak kaydedlmş ve net br sayı verlmemştr. Ebnye- muh- telfe olarak adlandırılan kayıtlara at toplam hasarın 360.000 kuru- şun üzernde olduğunu belrtmek gerekr. 2 Mayıs tarhl saldırılarda Lman bölgesndek tcarethaneler arasında kayda değer br bçmde gayrmüslm şletme sahplern de görmek mümkündür. Yne bu saldırılar esnasında hasar alan dkkate değer yerler arasın- da Pazaryer’ndek esk bedesten, kız mekteb, Müslüman cemaatne at br kütüphane, mahalleye smn veren Cam- Atk sayılablr. Adı geçen eğtm ve badet kurumlarındak hasar genellkle cam kı- rıkları le atlatılablmş, ancak buna rağmen toplam hasar 30.000 ku- ruşun üzernde olmuştur. Sonuç olarak gerek Lman bölges gerekse dğer bölgelerdek ev ve tcarî şletmelerde meydana gelen toplam hasarın 2.000.000 kuruşun üzernde olduğu anlaşılmaktadır16. Çanakkale cephesndek mücadeleler esnasında İtlaf Devletler tarafından svl halka yapılan saldırıları en ayrıntılı anlatan örnek- lerden br dğer se Edrne Vals Adl Bey tarafından, Gelbolu’nun İtlaf donanması ve uçakları tarafından bombalanması hakkında Dâ- hlye Nezaret’ne yazılan 28 Hazran 1915 tarhl br resm yazıdır. Bu resm evraka göre Gelbolu şehr 2 Mayıs ve 20 Hazran tarhle- rnde donanma gemler tarafından 16 ve 30 Nsan le 15 Hazran’da se havadan vurulmuştur. Yne aynı belgede saldırı netcesnde mey- dana gelen hasar ayrıntılı br bçmde sunulmaktadır. Gelbolu Mutasarrıfl ığı’nca hazırlanan ve toplam 5 yapraktan oluşan lsteye göre İtlaf gemler tarafından 20 Hazran 1915 günü şehre yönelk olarak gerçekleştrlen saldırılara at olarak 102 adet hasar kaydı tutulmuştur. Bu kayıtlara göre toplam 110 yerleşm yer zarar görmüştür. Bunlardan 47 tanesnn dükkân olduğu kalan 63 yerleşm yernn se kayıtlara hane olarak geçrldğ görülmektedr.

16 BOA. DH. EUM. VRK. 25/44. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 141-151 147 İtlaf devletlerne mensup donanma kuvvetlernden gerçekleştr- len bu saldırılar Gelbolu’nun Sofuca Hall, Cam- Atk, Bıçakçıza- de, Karaman, Ayşe Hatun, Yahşzade, Aya Nkola, Aya Yorg ve Aya Dmtr mahallelerne sabet etmş ayrıca Bezrgân Çarşısı ve Ku- yumcular Çarşısı da cdd br bçmde zarar görmüştür. Söz konusu bombardıman netcesnde 30 ev kısmen harap olmuş, 5 evn camları kırılmış, 5 evde yangın çıkmış, 23 ev se tamamen harap olmuştur. Bombardımandan zarar gören ev ve dükkânlara at olarak tutulan ka- yıtlara göre Müslümanlara at 34, gayrmüslmlere at 56 ve vakıfl ara at 12 mülk zarar görmüştür. Toplam zarar mktarı 1.300.000 kuruşa ulaşmıştır. Görüldüğü üzere bu saldırılarda zarar gören yerler arasında sade- ce kşlere at mülkler değl vakıfl ara at mekânlar da bulunmaktadır. Vakıfl ara at ev ve dükkânlar da bu saldırılarda öneml oranda zarar görmüştür. Örneğn Gelbolu’da bulunan Çulhalar Cam çn kayıt- larda 200.000 kuruşluk br hasar kaydı ve bu badethane çn “kâmi- len harab” olduğu notu bulunmaktadır. Yne vakıf mülkü olarak ka- yıtlara geçen Aya Dmtr Klses’nn duvarı kısmen zarar görmüş, Musevî Havrasına ve Ermen Klsesne vakfen bağlı 4 dükkân da bu saldırılardan nasbn almıştır. Gelbolu’da bulunan Kuyumcular ve Bezrgân çarşılarında da öneml br hasar meydana gelmştr. Ku- yumcular Çarşısı’ndak terz, kuyumcu, sarraf, bakkal gb dükkân- lardan oluşan 13 şyer le Bezrgân Çarşısı’nda faalyet gösteren 19 dükkân bu saldırılarda zarar görmüştür. Yaklaşık olarak Kuyumcular Çarşısı’nda 74.000 kuruş; Bezrgân Çarşısı’nda se 95.000 kuruşluk br hasar ortaya çıkmıştır17. Söz konusu belgede İtlaf devletlerne at hava kuvvetlernden gerçekleştrlen saldırılara at olarak se sadece br kayda yer verl- mştr. Bu kayda göre Gelbolu Kazancılar Yokuşu’nda Devec Ha- san Ağa’ya at haneye İtlaf uçaklarından atılan bomba sabet etmş ve bu saldırı netcesnde evde 1.500 kuruşluk br hasar ortaya çık- mıştır18. Yne Gelbolu Mutasarrıfl ığı tarafından hazırlanan ve Dâhlye Nezaret’ne gönderlen aynı tarhl br başka lstede se 48 başlık altında yaşanan zayat ortaya konulmuştur. Bu lsteye göre Sofuca 17 BOA. DH. EUM. VRK. 25/32. 18 BOA. DH. EUM. VRK. 25/32. Çanakkale Savaşı’nda İtlaf Devletler’nn Svl Hedeflere 148 Yönelk Saldırıları / Necdet HAYTA, Togay S. BİRBUDAK Hall, Kalenderhane, Lman, Çarşı, Kapudan, Emr Paşa, Ak Kadı, Musevî ve Aya Nkola mahallelernde 19 dükkân ve 29 haneye bom- ba sabet etmş ve toplamda 521.300 kuruşluk hasar ortaya çıkmıştır. Bombaların sabet ettğ mülklern 20’s Müslümanlara, 23’ü gayr- müslmlere atken 5 mülk se vakıfl ara attr. Bu saldırı netcesnde bomba sabet eden 29 haneden 4’ü tamamen harap olurken 6’sında yangın çıkmıştır. Belgeden anlaşıldığına göre Çarşı Mahalles’ne sabet eden bombalar genellkle dükkânlarda yangına ve cdd hasa- ra neden olmuştur. Vakıf malları arasında bomba sabet eden tcarî mekânlar dışında Ahmed Dede Türbes de İtlaf devletlernn saldırı- sından kurtulamamış ve kısmen tahrp edlmştr19. Çanakkale’de gerçekleştrlen mücadeleler esnasında sağlık hz- metlernn görüldüğü yerler de hukuka aykırı br şeklde İtlaf dev- letlernn saldırılarına maruz kalmıştır. Muharebelern başlamasının ardından bölgede çeştl yerlerde 20’den fazla hastane brm tess edlmş ve hastaların başkente nakl şlemlernn hızlı yürütülebl- mes çn denz yolu hattında hasta taşımak çn özel renkte boyan- mış gemler tahss edlmştr. Ancak buna rağmen hem Hlâl- Ah- mer bayrakları le donanmış sağlık kuruluşları hem de hasta taşıyan gemler 1915 yılı yaz aylarında yoğunlaşan İtlaf devletlernn saldı- rıları yılsonuna kadar devam etmştr20. İngltere hükümet bu saldı- rılarına kılıf olarak bu denz araçları le Gelbolu cephesnden asker taşındığını dda etmştr21. Sağlık hzmet veren ve uluslararası hu- kuk açısından saldırıdan masun olması gereken hastane şlev gören mekânların vurulmasına dar en lgnç örneklerden br Maydos’un bombalanması sırasında olmuştur. Mayıs 1915’te yapılan saldırı ne- tcesnde gemlerden atılan atışlarda lk hedef yaralılarla dolu mev- k hastanes olmuş ve çıkan yangın brçok nsanın ölümüne neden olurken, söz konusu olayda hastanede tedav gören 25 kadar İnglz asker de hayatını kaybetmştr22. Çanakkale Muharebeler esnasın-

19 BOA. DH. EUM. VRK. 25/48. 20 Baran, a.g.m.. 21 Ahmet Tetk – Mehmet Şükrü Güzel, Kızılay ve Kızılhaç Belgeleryle Osmanlılara Kar- şı İşlenen Savaş Suçları (1911-1921), İstanbul, İş Bankası Kültür Yayınları, 2013, s. 103. 22 Mesut Erşan, “Çanakkale Muharebelernde Savaş Hukuku İhlaller”, Atatürk Araştır- ma Merkez Dergs, Clt: 25, Sayı: 73, Mart 2009, http://www.atam.gov.tr/derg/say-73/ canakkale-muharebelernde-savas-hukuku-hlaller (E.T.: 26.10.2015). Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 141-151 149 da masum svllern zarar gördüğü br dğer olay türü se yolcu ve naklye gemler le balıkçı teknelerne yönelk saldırılar olmuştur23. Çanakkale muharebeler kapsamında savaşla br lgs olmadığı halde İtlaf kuvvetlernn bombalarından zarar gören yerlerden br de Bolayır’dak Gaz Süleyman Paşa Türbes’dr. Askerî br amaç çn kullanılmamasına ve kutsal br mabet statüsüne haz olmasına rağmen bu türbe 11 Nsan 1915 günü İnglz Agamemnon Zırhlı Ge- ms’nden yapılan bombardıman netcesnde zarar görmüştür24. İtlaf kuvvetlernn saldırıları netcesnde evler ve eşyaları zarar gören halkın zarurî htyaçlarının karşılanması çn Osmanlı dare- s tarafından 50.000 kuruşluk br bütçe tahss edlmştr25. Ancak bu meblağ yaraların sarılmasına yetmemş ve Ağustos ayında br 50.000 kuruşluk tahssat daha temn edlmştr26. Sadece yukarıda fade edlen belgelerde belrtlen maddî zararlar dkkate alındığın- da dah Osmanlı yönetmnn tahssatının halkın zararını karşılamak çn pek yeterl olmadığı görülmektedr. Osmanlı yönetm İtlaf devletlernn masumları hedef alan bu saldırılarını önlemek çn dplomatk yollardan bazı grşmlerde bu- lunmuştur. İnglzlern Mayıs 1915’te Maydos kasabasındak Hlâl- Ahmer bayrağı bulunan hastaneye saldırısının ardından Amerka Brleşk Devletler elçs aracılığıyla bu durum protesto edlmş ve br daha böyle br olayın vuku bulması durumunda Osmanlı Devle- t’nn elndek İnglz esrlere karşı aynı şeklde davranılacağı fade edlmştr27. Bu konuda Harbye Nazırı Enver Paşa le ABD elçs Morgenthau arasında yazışmalar da yaşanmış ve Osmanlı Devlet adına bu konudan duyulan rahatsızlık bzzat Enver Paşa tarafından da bldrlmştr28. Osmanlı Devlet sadece ABD nezdnde grşmler- de bulunmakla yetnmemştr. 17 Temmuz 1915 tarhnde Osmanlı Hlâl- Ahmer Cemyet Başkan Yardımcısı Dr. Besm Ömer Bey, Cenevre’dek Uluslararası Kızılhaç Komtes’ne göndermş oldu- ğu yazıda 14 Temmuz 1915’te Çanakkale’de 3 adet hastane gem-

23 Baran, a.g.m.. 24 Osmanlı Belgelernde Çanakkale Muharebeler, C. I, s. 92, 110-11. (BOA. HR. SYS. 2098/10). 25 A.e., s. 87-88. (BOA. MV. 197/111). 26 A.e., C. I, s. 250-251. (BOA. MV. 198/126; BEO. 327768). 27 A C. I, s. 92, 110-11. (BOA. HR. SYS. 2409/21; 2409/53). 28 Tetk – Güzel, a.g.e., s. 106-112. Çanakkale Savaşı’nda İtlaf Devletler’nn Svl Hedeflere 150 Yönelk Saldırıları / Necdet HAYTA, Togay S. BİRBUDAK snn İtlaf kuvvetlernn uçaklarının saldırısına maruz kaldığını ve bu saldırı netcesnde 4 personeln hayatını kaybederken, 8 kşnn de hayatını kaybettğn, 16 Temmuz’da Gelbolu yakınlarındak br cankurtarana yapılan saldırıda 4 kşnn öldüğünü, 17 Temmuz’da se Hlâl- Ahmer çadırları bulunan ve görünür br mevkde yer alan Sıhhye bölüğüne bombalı br saldırı gerçekleştrldğn fade ede- rek 1907 tarhl Lahey Sözleşmes’ne atfen dplomatk yardım tale- bnde bulunmuştur29. Ancak anlaşılan o k, bu dplomatk grşmler de saldırıların keslmesne mkân sağlamamıştır. Uluslararası hukuk kurallarına atıfl a yapılan dplomatk grşmlere rağmen sağlık hz- met veren bna ve denz taşıtlarına dar saldırılar devam etmştr30. Netcede 1915-1916 yıllarında Çanakkale Boğazı önlernde ger- çekleştrlen muharebeler sadece Osmanlı Devlet’nn değl I. Dünya Savaşı’nda yer alan tüm devletlern kaderne etk etmştr. Ntekm bu cephedek Osmanlı başarısı Rus Çarlığı’nın yıkılışına, savaşın 1918’e kadar uzamasına, İngltere’de syasî ktdarın değşmesne neden olmuştur. Ancak Çanakkale Cephes’nde verlen mücadele- ler sırasında tamamen yerleşm yer mahyetnde bulunan şehrlerde yaşayan svl halk İtlaf Devletlernn yoğun saldırılarından nasbn almış, can ve mal kayıplarına maruz kalmıştır. Saldırılar esnasında İnglz ve Fransız askerî brlklernn askerî hedefl er vurmakla ye- tnmedkler ve svl halkın yaşadığı yerler brden çok kez, tekra- ren vurmaktan ger durmadıkları görülmektedr. Yne bu saldırılar göstermektedr k, gerçekleştrlen saldırılarda dn ve mllyet ayrımı gözetmekszn vakıf malları ve badethaneler dah hedef alınmış sa- dece Müslümanların kutsal mekânları değl, Hırstyan ve Yahudle- rn badethaneler de vurulmuştur. Her ne kadar savaşlarda svllern

29 A.e., s. 177-179. 30 Bu hususta Devlet Arşvler Genel Müdürlüğü tarafından belgeler yayınlanan brkaç örnek aşağıda sunulmaktadır. Temmuz ayında Gelbolu Havuzlar mevkndek hastaneye yapılan hava saldırısı 6 kşnn ölümüne, 4 hastanın se yaralanmasına neden olmuştur. Ağustos ayında Kltbahr bölgesndek hastaneye İtlaf devletlerne at uçaklarla yapılan saldırıda hastanede tedav görenlerden 4’ü hayatını kaybederken 14 kş de yaralanmıştır. Yne Ağustos ayında Galataköy mevkndek Hlâl- Ahmer Hastanes’ne atılan üç bomba 1 askern hayatını kaybetmesne 3 kşnn de yaralanmasına neden olmuştur. 21 Eylül ta- rhnde se Çanakkale Merkez Hastanes bombalara maruz kalmış ancak bu saldırı sadece br kşnn yaralanması le geçştrleblmştr. Osmanlı Belgelernde Çanakkale Muha- rebeler, C. I, s. 189, 214, 218. (BOA. HR. SYS. 2412/11; HR. MA. 1138/12; 1136/61); a.g.e., C. II, s. 95, 116. (BOA. HR. SYS. 2413/60; HR. MA. 1144/22). Bu saldırılarda sabt balonların da görev aldığı anlaşılmaktadır. Tetk – Güzel, a.g.e., s. 115. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 141-151 151 zarar görmemes çn XIX. Yüzyıldan başlayarak uluslararası br hukuk normu tess edlmşse de Osmanlı Devlet’nn saldırılarda s- vllern hedef alındığını vurgulayan engelleme grşmlerne rağmen İtlaf Devletlernn saldırılarının devam etmes I. Dünya Savaşı’nın br başka acı gerçeğ olarak tarhe geçmştr.

Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 153-170

OSMANLI ARŞİV BELGELERİNE GÖRE ÇANAKKALE SAVAŞI’NDA İNGİLTERE’NİN HUKUKA AYKIRI SAVAŞMA ÖRNEKLERİ VE BUNA KARŞI OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN TEPKİSİ

Tülay ALİM BARAN*

Uluslararası İnsancıl Hukuk, Slahlı Çatışma ya da Savaş Hukuku termler le fade edlen Hukuk dalı, slahların ve savaş taktkler- nn askerî hedefl e sınırlı olması, askerî amaçlarla ve bu amaçlara erşmek çn makul br şeklde gerekl olduğu kadar orantılı kulla- nılması, mağdurlar üzernde gereksz acıya sebep olunmaması veya tarafsız ülkelerdek nsan ve nesnelere zarar verlmemes gb lkele- r belrlemştr.1 Br hukukçu ve dplomat olan ve Devletlerarası Hukukun kuru- cusu olarak kabul edlen Grotus başta olmak üzere Jean Jacgues Rousseau gb smler devletlerarasında savaşın gelşm konusunda olması gereken lkeler formülüze etmşlerdr. Rousseau, savaşın n- sanın nsanla değl devletlerarasında br lşk olduğunu, breylern nsan olarak ya da yurttaş olarak değl, asker olarak ve tesadüf sonu- cu düşman olduklarını fade ederek nsanlık lkesnn altını çzmştr. 24 Temmuz 1859’da Avusturya şgal kuvvetler le İtalyan - Fran- sız kuvvetler arasında Kuzey İtalya’da br kasabada gerçekleşen Solferno Savaşı’nda ölü ve yaralı sayısının 40.000 kşy bulması ve savaş alanındak yaralı askerlern çnde bulunduğu durum İsvçrel şadamı Henry Dunant’ın harekete geçmesne neden olmuştur. Du- nant ve Gullaume-Henry Dufour’n katkılarıyla 1864 yılında dplo- matk br konferans gerçekleşmş ve bu konferansa katılan 16 devlet

* Prof. Dr. Yeditepe Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü, e-mal: tbaran@yedtepe.edu.tr 1 Ayşe Nur Tütüncü, “Nükleer Silahların Kullanımının Yasaklanması Sorunu”, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2004/2, s. 13. Çanakkale Savaşı’nda İngltere’nn Hukuka Aykırı Savaşma Örnekler ve Buna 154 Karşı Osmanlı İmparatorluğu’nun Tepks / Tülay ALİM BARAN Uluslararası Kızılhaç Komtesn de kuran Cenevre Sözleşmes’n mzalamıştır. Çağdaş uluslararası nsancıl hukukun temellern oluş- turan bu sözleşme, çatışmaların mağdurlarını korumak çn geçerl yazılı evrensel kuralları ortaya koyarak yaralı ve hasta askerî perso- nele ayrım gözetmekszn bakım sağlanması yükümlülüğünü getr- mştr. Ayrıca beyaz fon üzerne br Kızılhaç amblem belrleyerek sağlık personelnn, vasıtalarının bununla şaretlenmesn ve buna saygı gösterlmesn kararlaştırmıştır.2 Bu sözleşme savaşta hasta- nelern tarafsız kabul edleceğn, çlernde yaralı ve hastalar bu- lunduğu sürece gözetlp, hmaye edleceğn, yerl halk tarafından yaralılara yardım edenlern korunacağını da açık olarak belrlemş- tr.3 Bunun ardından gereksz şddetn önlenmes ve slahlara lşkn sınırlamalar getren 1868 St. Petersburg Deklarasyonu yayınlanmış- tır.4 27 Ağustos 1874 tarhnde Brüksel’de kabul edlen uluslararası bldr se sınırsız güç kullanılamayacağını kayda bağlarken, yasak olan savaş araçlarını da tanımlamıştır. Buna göre zehr ve zehrl slahlar, gerekmeyen zarara yol açan slahlar, mermler veya dğer malzemeler savaş aracı olarak kullanılamayacaktı. Bu deklarasyonu nsan vücudunda patlayan ve parçalanan mermlern yasaklandığı 1899 tarhl Lahey Deklarasyonu zlemştr.5 Uluslararası İnsancıl Hukuk açısından öneml olan bu deklaras- yonların ardından 1907 tarhl “Kara Harbnn Kanunları ve Adetler Hakkındak Lahey Sözleşmes kabul edlmştr. Bu sözleşme harp esrler konusunu ayrıntılı br şeklde düzenlemştr. Düşmana Za- rar Verme Vasıtaları, Kuşatmalar, Bombardımanlar bölümü, savaşan devletlern düşmana zarar verme vasıtalarının seçmnde sınırsız br hakka sahp olmadığını br kere daha belrlemştr. Zehr ve zehr- l slahlar kullanmak, düşman ordusuna veya mlletne at şahısla- rı hanetle öldürmek veya yaralamak, slahları ndrerek yahut artık kendn savunma vasıtalarına malk olmayarak şartsız radeye teslm olmuş br düşmanı öldürmek veya yaralamak, mağluplara canlarının bağışlanmayacağını beyan etmek, fazla acı vermeye mahsus slah,

2 http//www.kizilay.org.tr 3 Kızılay ve Kızılhaç’ın Milletlerarası Kaynakları, Sözleşmeler, Tüzükler, Kararlar, Türkiye Kızılay Derneği, Ankara 1964, s. 13-16. 4 Tütüncü, a.g.m., s. 13. 5 Meltem Sarıbeyoğlu, “Kitle İmha Silahlarının Kullanımının Yasaklanmasına İlişkin Uluslararası Düzenlemeler”, İstanbul Ticaret Üniversitesi Dergisi, Nisan 2004, s. 27-29. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 153-170 155 merm ve maddeler kullanmak, görüşmec bayrağını, mllî bayrağı- nı, askerî rütbe şaretlern, düşman ünformasını ve Cenevre Sözleş- mes’nn ayırıcı şaretlern kanunsuz kullanmak, düşman mallarını tahrp ve müsadere etmek yasaklanmıştır. Lahey Sözleşmes’nn 25. maddesne göre “Savunulmamış şehrler, kasabalar, kamete mahsus evler yahut bnalara hang vasıtayla olursa olsun hücum veya bun- ları bombardıman etmek” yasaktır. Sözleşmenn 27. maddes “Ku- şatmalarda ve bombardımanlarda, aynı zamanda askerî br amaçla kullanılmamış olmaları şartıyla badete, güzel sanatlara, lmlere ve hayırseverlğe tahss edlmş bnaları, tarhî abdeler, hastahaneler, ev, hasta ve yaralıların toplandıkları yerler korumak çn mümkün olduğu kadar gerekl tedbrler almayı” zorunlu kılmıştır. 6 Dolayısıyla Çanakkale Savaşları sırasında savaşan tarafl arın m- zaladığı br savaş hukuku yürürlükte bulunuyordu. Buna rağmen, Başbakanlık Osmanlı Arşv belgelernden örneklendreceğmz üzere uygulama bundan uzak şekllenmştr. Çanakkale Savaşı sü- resnce svl yerleşm alanlarının bombalanması ve bunun sonucun- da svl vatandaş kaybı, evlern oturulamayacak hale gelmes, çıkan yangınlar sonucunda göç etme zorunluluğu gb br dz olumsuzluk yaşanmıştır. Yasak olmasına rağmen hastaneler ve hastane gemler bombalanmış, kutsal mekânlar zarar görmüş, yasak olan mermler ve gaz bombaları kullanılmıştır. Bu durum karşısında Amerka vası- tasıyla protestolar ve eleştrler söz konusu devletlere sürekl olarak letlmştr. Amerkan elçs Morgenthau le Enver Paşa arasında ya- pılan yazışmalarda ve görüşmelerde sürekl olarak geçen savaş hu- kuku hlaller konusu, İngltere ve Fransa’nın ddaları, karşı ddalar olarak yanıtlaması neden le çözüme kavuşamamasından öte, bzzat aracı olarak başvuru yapılan Amerkanın da buna nanmamış olma- sı neden le baştan çözümsüzlüğe mahkûm kalmıştır. Morgenthau, İnglzlern hukuk hlal yapmadıkları düşüncesn başından tbaren saklı tutmuş, buna karşılık Osmanlı İmparatorluğu’nun svllern, kadın ve çocukların öldürüldüğü le lgl lettğ şkâyetler hatıra- larında abartılı olarak bulduğunu fade etmekle yetnmştr.7 Enver Paşa, Amerka sefr Morgenthau’ya brçok savaşa katıldığını ve bu nedenle masum halkın nasıl br ızdırap yaşadığını çok y bldğn

6 http//www.kizilay.org.tr 7 “Ambassador Morgenthau’s Story”, http://www.antibaro.gr Çanakkale Savaşı’nda İngltere’nn Hukuka Aykırı Savaşma Örnekler ve Buna 156 Karşı Osmanlı İmparatorluğu’nun Tepks / Tülay ALİM BARAN fade etmş, İnglzlern amaçlarına ulaşmak çn hç br masum va- tandaşı dkkate almadıklarının altını çzmştr. Surye’de açık şehr- ler topa tutan İngltere’nn Çanakkale’dek bütün şehr ve köyler yakacaklarına lşkn attıkları bldrlern dkkate alınması gerekt- ğn, ntekm müstahkem olmayan Gelbolu’nun brçok kadın ve ço- cuğun ölümüne yol açarak topa tutulmasının, kutsal mekânlar savaş hukukunun koruması altında olmasına rağmen Bolayır’da bulunan Süleyman Paşa’nın türbesnn tahrp edlmes örneklernn neler ya- pableceklernn br fades olduğunu dle getrmştr. İnglz Aga- memnon zırhlısı tarafından hçbr askerî amaçla kullanılmamasına rağmen Orhan Gaz’nn oğlu Süleyman Paşa’nın türbesnn hedef gözetlerek vurulması Lahey Sulh Konferansı kararlarına aykırı ol- duğu gb, savaş esnasında İngltere ve Osmanlı İmparatorluğu ara- sında mzalanan mabetler ve kutsal yerlern korunması kararına da aykırı d.8 Türbenn kasten vurulduğuna dar yapılan açıklamalara ve Dışşler Bakanlığı’nın yazısına Londra’dak Amerkan Sefaret vasıtasıyla yanıt veren İngltere, Osmanlı memurları tarafından or- taya atılan bu thamın yalan olduğunu, şüphel hareketler tespt edl- mes neden le İnglzler tarafından Bolayır’a merm atışı yapılırken camnn sabet almaması çn özellkle dkkat edldğn fade etmş- tr. Ayrıca De Robeck Lahey Konferansı’nın on brnc mukâvelenâ- mesyle muayyen hçbr alâmetn görülmedğn lave ederek şaret- lern yeternce büyük olması konusunda da uyarıda bulunmuştur. 9 Enver Paşa Gelbolu’nun topa tutulmasının ve türbenn vurula- rak tahrp edlmesnn dışında İnglzlern uluslararası hukuka aykırı olarak gerçekleştrdğ tecavüzlern bu konu başlığı altına gren ör- neklernn br kısmını se şu şeklde vermektedr: 29 Nsan’da Bandırma’dan yük almakda olan slahsız Osmanlı İtthad Vapuru’nun evvelce haber verlmekszn torpl ateşne maruz kalması, Mayıs’ın beşnc günü Bandırma’dan İstanbul’a gelmekde olan slahsız ve çnde brçok kadın ve çocuk olmak üzere 700 yolcu- nun bulunduğu Doğan tüccar vapuruna taarruz, 9 Mayıs’ta ölülern gömülmes çn gönderlen memurların esr edlmes ve ancak on beş

8 www.devletarsvler.gov.tr/cerk/3035/osmanl-belgelernde-canakkale-muharebeler-I, Harcye Nezaret Syas Kısım (HR.SYS) 2412/11, HR. SYS, 2098/10 9 www.devletarsvler.gov.tr/cerk/3035/osmanl-belgelernde-canakkale-muharebele- r-II, HR. SYS, 2099/11 Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 153-170 157 gün sonra ade edlmş olmaları, 10 Mayıs’ta İstanbul sml Alman vapurunun Boğazç’nde br İnglz denzaltısı tarafından saldırıya uğraması k, bu gemlern Osmanlı ordu donanması le br lgler bulunmamaktadır. 18 Mayıs’ta slahsız Madelayna Rgmers sm- l çnde asker ve askerî malzeme bulunmayan mal yüklü vapurun taarruza uğraması ve karaya oturması, Temmuz ayında Mudanya İskeles’nde posta hzmetnde kullanılan Bga smndek yolcu ge- msne saldırılması, br mavnayı çekmekte olan ve askerî maksatla kullanılmayan Halç Vapuru’na br denzaltıdan çndeklern tahl- yesne zaman bırakmaksızın saldırılması, Marmara havzasında aha- lye at olup geçmlern sağlamak çn gelp gden yelkenllere sal- dırılarak alelern sefalete sürüklenmes, Marmara’da şleyen yolcu vapurlarının hçbr askerî özellkler olmamasına rağmen saldırıya uğramaları.10 Bunun yanı sıra Kabatepe’den İmroz’a gden br naklye vapuru- na ateş açılmış ve aynı zamanda Arıburnu stkametnde lerleyen br balon gems Çanakkale’ye 20-30 kadar bomba atmış, bu bombalar sonucunda çıkan yangın geceyarısına kadar devam etmştr. Lapse- k’nn Hallpaşa Çftlğ yakınında bulunan Ceyhun Naklye Vapuru batırılmıştır.11 Düşman denzaltısı tarafından Erdek Lmanı’nda ateş altına alınan vapurlardan Gelbolu Vapuru’nun sabet alması le k kş şeht olmuş ve Safa Römorkörü’nden k kş haffçe yaralan- mıştır.12 Çanakkale’de br kruvazör Turhan, Kavakköy ve Kocaçeş- me köylern topa tutmuş ve bunun sonucunda brkaç hane yanmıştır. Düşman denzaltısı Bozburun Katırlı le Kızıl Adaları arasında ye- d-sekz adet dolu ve boş yelkenl ve sandal batırmış, başka br düş- man gems Mudanya önüne gelerek brdenbre ateş açmış ve Güm- rük Dares’ne attığı beş mermden dolayı yangın çıkmıştır. Mudan- ya’dan Emral’ye muhâcr nakleden br kayığa sabet etmemş olsa da k merm atılmıştır. 24 Ağustos 1915 tarhnde İsthbarat Şubes Müdürü tarafından haber verldğne göre Bolayır köyü ve cvarı aralıklarla bombardıman edlmştr.13 Marmara’da Kemer cvarında 10 Başbakanlık Osmanlı Arşv, Dahlye Nezaret Emnyet- Umumye Evrak Odası (DH.EUM.VRK), 25/36, HR.SYS, 2099/5, DH.EUM.VRK, 25/52, www.devletarsvler.gov.tr/cerk/3035/osmanl-belgelernde-canakkale-muharebeler-II, HR.SYS,2099/9 11 DH. EUM. VRK, 25/25 12 DH. EUM. VRK, 25/52 13 www.devletarsvler.gov.tr/cerk/3035/osmanl-belgelernde-canakkale-muharebele- Çanakkale Savaşı’nda İngltere’nn Hukuka Aykırı Savaşma Örnekler ve Buna 158 Karşı Osmanlı İmparatorluğu’nun Tepks / Tülay ALİM BARAN br düşman denzaltısı tarafından evvelce hçbr surette hbarda bulu- nulmaksızın Şrket- Hayrye’nn 40 numaralı vapuruna saldırılmış ve bu saldırı sırasında vapurun kazanı tahrp olmuş, mürettebâtından br ateşç le çarkçıbaşı şeht olmuştur. Br kısım mürettebât önce esr edlmş ve yrm dört saat sonra serbest bırakılmış se de br asker daha şeht olmuştur. İzmt Körfez’nde Eskhsar yakınında br yelken gems ve mavnaya yne htarda bulunulmaksızın top ate- şyle taarruz edlmş ve bunun sonucunda k asker şeht olmuş, br asker kaybolmuş ve yaralananlar olmuştur. Fransa’nın Latos Trevl smndek kruvazörü Lazkye cvarında sahlde balıkçılık le uğraşan küçük br kayığa on merm atıp zarara uğratmıştır.14 Lman Von Sanders, Çanakkale Savaşı’na lşkn hatıralarında; Maydos kasabasında sağlam br duvarın dah kalmadığını aktarmak- ta, Kocadere köyünün tamamen tahrp olduğunu, Bolayır, Karabur- gaz, Yenköy ve Gelbolu’nun da ağır hasara uğradığını fade etmek- tedr.15 Düşmanın boğazlara saldırması sonucunda Çanakkale’de evler ve eşyaları yanan svl halk zarar görmüş ve balıkçılık le ge- çmlern sağlamaya dönük şlerle uğraşan nsanlar mağdur edlmş ve svl vatandaşların gördüğü bu zararın nasıl karşılanableceğ ko- nusunda br taraftan çalışmalar yapılırken br taraftan da bu zararın düşman tebaasından olanların tasarrufunda bulunan mal ve emlakın satılarak karşılanması konusunda önerlerde bulunulmuştur.16 Fran- sa, bu olayın gerçeğ yansıtmadığını ve böyle br ddada bulunan protestonun da kast br amacının bulunduğunu fade ederken, şkâ- yetlern letldğ Morgenthau gerek Enver Paşa, gerekse dğer Türk yetkllern daha önce de buna lşkn çok sayıda ddada bulundukla- rını, ancak araştırmaları sonucunda Saros körfeznde bulunan İnglz savaş gemlernn boşaltılmış olan Gelbolu’ya ateş ettklern tespt ettğn fade etmştr. Boşaltılan Gelbolu’da Türklern bazı evler asker üs olarak kullandıklarını ve İnglzlern, İmparatorluğun as- kerî gücünün sınırlanması çn vurmasının br zorunluluk olduğunu r-I,Harcye Nezaret Matbuat (HR.MA), 1136/61, 1139/14, HR.SYS, 2103/1 14 www.devletarsivleri.gov.tr/icerik/3035/osmanli-belgelerinde-canakkale-muharebel- eri-II, HR.SYS,2100/10 15 “Liman Von Sanders Paşa’nın Çanakkale Hatıraları”, Çanakkale Hatıraları, Cilt: 2, İstanbul 2002, s. 69-70. 16 Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Meclis-i Vükela Mazbataları ( MV), 197/111, MV, 198/126 , Bab-ı Âli Evrak Odası (BEO) ,4352/326338, Dahiliye Nezareti İdare-i Umumiye Ekleri (DH.İUM.EK), 97/46 Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 153-170 159 da eklemştr.17 Her defasında Osmanlı İmparatorluğu’nun lettğ svl yerleşm alanlarının vurulduğuna dar olan şkâyetlern, görül- düğü üzere başta Amerka tarafından cddye alınmaması üzerne Enver Paşa, Morgenthau’nun hatıralarında anlattığı üzere İnglz ve Fransız hükümetlerne letlmek üzere br mesaj göndermştr. Enver Paşa korumasız Müslüman köylernn vurulması, yüzlerce svln öldürülmes, uluslararası kuralların hçe sayılması neden le İstan- bul’da yaşayan İnglz ve Fransız vatandaşlarının toplanarak Gelbo- lu’da bulunan Müslüman köy ve kasabalarına yerleştrleceğn ve böylece İtlaf Devletlernn yalnızca korumasız Müslümanları değl kend vatandaşlarını da vurmuş olacağını bldrmştr. Bu tehddn başta Amerka olmak üzere müttefkler üzernde etkl olduğu görül- mektedr. Morgenthau, Harbye Nazırı Enver Paşa’ya yazdığı yazıya bu kararı hükümetne bldrmş olmakla beraber, resmî olarak değl Osmanlı İmparatorluğu’nun br dostu olarak bu kararın uygulama- ya konulmasının İmparatorluğun şöhretne gölge düşüreceğn fade etmek stedğn söyleyerek başlamıştır. Bu durumun komutanlar ta- rafından da kabul edlmeyeceğn, kararı uygulayacak sorumluların üzernde utanmaya yol açmaktan başka br şe yaramayacağını ve harbn sonucu üzernde de hç br etk yaratmayacağını fade etmş- tr. Hatıralarında İstanbul’da br kaç kuşaktır yaşayan Levantenlern yanı sıra genş br msyoner, öğretmen, ş adamı nüfusu bulundu- ğunu fade eden Morgenthau, Enver Paşa’yı kna etmeye çalıştıysa da sınır dışı kararının yayınlandığını dle getrmektedr. Almanların Enver Paşa’nın bu kararı karşısında kendlernn zarar göreceğ ka- naatnde olduğunu ve Gelbolu’da br toplama kampı önersnde bu- lunduklarını, Avusturya büyükelçsn çağırdığını, bunu durdurable- cek tek kşnn Enver olduğunun büyükelçler tarafından kendsne letldğn ve Enver Paşa’nın da kararlılığını göstermek üzere İnglz ve Fransızlardan bazılarını tutukladığını anlatan Morgenthau, bütün yabancı nüfusun neredeyse tamamının Amerkan elçlğne geldğn fade etmektedr. Daha sonra Enver Paşa le görüştüklern ve ken- dsne bu nsanların gönderlmemeler konusunda ısrar etmş olma- sına rağmen Enver Paşa’nın başlangıçta kararında ısrarcı olduğunu, ancak daha sonra 50 kşnn gönderlmesne razı olduğunu belrt- mektedr. Morgenthau İstanbul’da yaklaşık 3000 İnglz, Fransız va- tandaşının yaşadığını ve yalnızca 50 kşnn gdeceğ ve bunların da 17 “Ambassador Morgenthau’s Story”, www.antibaro.gr Çanakkale Savaşı’nda İngltere’nn Hukuka Aykırı Savaşma Örnekler ve Buna 160 Karşı Osmanlı İmparatorluğu’nun Tepks / Tülay ALİM BARAN gençlerden olacağı duyulunca elçlkte toplanan kalabalıkta büyük br memnunyetn yaşandığını fade etmektedr. 18 Çanakkale Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu le Mütte- fkler ve Amerka’yı karşı karşıya getren ve yne Enver Paşa’nın yukarıdak örneğe benzer şeklde tedbr almaya çalıştığı konulardan brs de hastane ve hastane gemlernn bombalanması ya da bu ge- mlern askerî amaçlarla kullanılmasıdır. 1915 yılı Ocak ayı çer- snde 250 yataklı hastane dışında Seddülbahr, Kltbahr, Eceabat, Bolayır, Kumkale ve Çanakkale’de bulunan 6 revre ek olarak sa- vaşın başlaması le brlkte Kerevzdere, Tener deres, Soğanlıdere, Havuzlar deres, Kurucadere ve Matkdere’de Büyük Sargı Yerler açılmıştır. Ayrıca htyaç olan yerlerde Seyyar Hastaneler ve Menzl Hastaneler kurulmuştur. Lapsek, Galataköyü, Bakırköy, Maydos, Burgaz, Ulgardere, Akbaş ve Erklce’dek hastanelern yanında Te- krdağ, Keşan, Mürefte, Dmetoka, Erdek, Karabga ve Bga’da has- tahaneler oluşturulmuş ve böylece 1915 yılı Temmuz ayı çersnde bölgedek hastane sayısı 26’yı bulmuştur.19 Yaralıların yalnızca bu hastane ya da sargı merkezlernde tedav edlmeler mümkün olma- yacağı çn İstanbul’da bulunan Haydarpaşa, Gümüşsuyu, Maltepe, Yıldız ve Gülhane Hastanelerne nakledlmeler gerekyordu. Bu amaçla uluslararası renkler le boyanmış Edremt ve Gülnhal ge- mler hastahane gemsne dönüştürülmüş ve Edremt vapuru aşırı yıpranma neden le br süre sonra sefer dışı bırakılmış olmasına rağ- men20 kapastes 700 kşye çıkarılan Gülnhal hastane gems savaş süresnce yaralıları taşımaya devam etmştr. Ancak savaşın seyr çersnde yaralı ve hasta sayısının artmasına paralel olarak Şrket- Hayrye’nn 60, 61, 63 ve 70 numaralı gemler de hastane gems olarak kullanılmıştır.21

18 Ambassador Morgenthau’s Story, www.antibaro.gr, www.devletarsivleri.gov.tr/icer- ik/3035/osmanli-belgelerinde-canakkale-muharebeleri I-II,HR.SYS, 2412/11, Dahiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye İkinci Şube ( DH.EUM.2.Şb) 10/81 19 Cemalettin Taşkıran, “Çanakkale Savaşlarında İtilaf Devletlerinin Hasta ve Yaralılarımı- za Saldırıları”, Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, Sayı: 1, Mart 2003, s. 103-104. Bu konuda ayrıntılı bilgi için Bkz., Kemal Özbay, Türk Asker Hekimliği Tarihi ve Asker Hastaneleri, Cilt: 1, İstanbul, 1976. 20 Oya Dağlar, War, Epidemics And Medicine in the Late Otoman Empire (1912-1918), Haarlem, 2008, s. 205,207, Detaylı bilgi için ayrıca Bkz. Hikmet Özdemir, The Otoman Army 1914- 1918, Disease &Death on the Battlefi eld, The University of Utah Press, 2008, Turgut Özakman, Diriliş Çanakkale 1915, Ankara 2009, s. 216. 21 Dağlar, a.g.e., s. 205-207. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 153-170 161 Cenevre Sözleşmes’nn lgl hükümler le 1907 Lahey Sulh Anlaşması’nda hasta taşıyan ve smler savaşan tarafl ara bldrlmş olan gemler savaşın devamı süresnce her türlü taarruzdan masûn olacak, zabt ve müsâdere edlemeyeceklerd. Askerî hastahane gem- ler alâmet- fârka olmak üzere yaklaşık br buçuk metre uzunluğun- da yeşl renkl ufkî br pervane le harcen beyaza boyanacak ve yne gemler yaklaşık br buçuk metre uzunluğunda kırmızı renkl ufkî br pervane le harcen beyaza boyanacaklardır. Sandallar le hasta- ne hzmetne tahss edleblecek olan küçük gemler de aynı şeklde br ayırdedc şaret le kendlern bell edeceklerdr. Hastahane ge- mler kendlern tanıtmak çn hükûmetlernn bayrağı le beraber Cenevre Sözleşmes’nde açıklanmış Salîb- Ahmer (Hlâl- Ahmer) şaretl beyaz bayrağı ve bundan başka tarafsız hükûmete mensub oldukları takdrde baş dreğe, dâhl oldukları savaşan hükûmetn mllî bayrağını asacaklardır. Aynı zamanda hang gemlern hastane gemsne dönüştürüldüğüne lşkn olarak karşılıklı blglendrmeler yapılmakta gemlern smler ve özellkler lgl tarafl ara bldrle- rek bu gemlern taarruzdan korunması sağlanmaya çalışılmaktadır. Uluslararası savaş hukuku gereğnce korunması gereken ve bunu sağlamak amacıyla belrlenmş uluslararası şaretler taşıyan hasta- nelern ve hastane gemlernn bombalanması Çanakkale Savaşı’nın sıkça karşılaşılan örneklerndendr. Bu kapsamda olmak üzere May- dos kasabası vurulduğu zaman Hlâl- Ahmer bayrağı çeklmş has- tanenn de bombardımanı sonucunda 30 kadar yaralının şeht edl- mes lk örneklerden brn oluşturmaktadır 22 Mayıs ayında çnde yüzlerce yaralı bulunan Wlly Mercy Vapuru Ayastefanos cvarında taarruza uğramış, Hazran ayında Soğandere cvarında seyyar hastanelern bombardıman edlmes le altı hasta şeht olmuş ve dört hasta yaralanmıştır. Arıburnu’nda sıhhye bö- lüğünün bulunduğu mahalle bomba atılmış, Ağaderes cvarındak hastane le Ezne’de bulunan br hastane bombalanmıştır.23 Yne Temmuz ayı çersnde üzernde çok açık br şeklde Hlâl- Ahmer şaret bulunan Hall Paşa Çftlğ Hastanes’ne 12’den fazla bomba

22 Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Dahiliye Nezareti Şifre Kalemi, (DH.ŞFR),50/99, www.devletarsivleri.gov.tr/icerik/3035/osmanli-belgelerinde-canakkale-muharebeleri I, HR.SYS,2098/12, HR.SYS, 2409/21, HR.SYS, 2409/53 23 www.devletarsivleri.gov.tr/icerik/3035/osmanli-belgelerinde-canakkale-muharebeleri I, HR.MA,1137/55 Çanakkale Savaşı’nda İngltere’nn Hukuka Aykırı Savaşma Örnekler ve Buna 162 Karşı Osmanlı İmparatorluğu’nun Tepks / Tülay ALİM BARAN atılmış ve bu bombalamanın sonucunda karantna ve memurn dare- s tahrp olmuş, hastalardan altısı şeht olmuş, on k kş yaralanmış, on k saat devam eden br yangının çıkması nedenyle hastalar Ber- gos’ta bulunan htyat hastanesne nakledlmştr. Üzernde Hlâl- Ahmer bayrağı olduğu halde düşman uçakları tarafından bomba- lanan br başka yer Akbaş Tekkes Hastanes çadırlarıdır. Temmuz başında etrafl arındak tepelere Hlâl- Ahmer bayrağı çeklmş ol- masına rağmen Havuzludere’dek haff yaralı hastanelerne, On Dokuzuncu Fırka Sıhhye Bölüğü’ne düşman tayyâreler tarafından bombalar atılması sonucunda dört kş şeht olmuş ve sekz kş yara- lanmıştır. Seddülbahr’dek Behramlı revrnn topa tutulması sonu- cunda k asker şeht olmuş, dört asker yaralanmış ve bunun yanı sıra k hayvan telef olmuş ve şeht kabrstanı tamamen harap olmuştur. Temmuz ayı çnde düşman uçakları tarafından Galataköyü’ne üç bomba atılmış ve bunlardan brnn hastaneye sabet etmes le br asker şeht olmuş ve üç asker yaralanmıştır. Sahrâ Sıhhye Müfet- tş- Umumîlğ’nden telefonla verlen blgye göre Yalova Hastane- s denzden top ateşne maruz kalmış ve bombardıman netcesnde hastanenn tahrbâtından başka Beşnc Ordu Sıhhye Res Muâvn Râgıb Bey’n hastabakıcılık vazfesn îfâ eden eş ve k asker şeht olmuştur. Ağustos ayında yne hastaneler cvarına atılan 12 bomba sonucunda naklye katarından 9 asker ve 10 hayvan yaralanmış ve br hayvan ölmüştür.24 Eylül ayında İnglzlern Salîb- Ahmer şaretlern sustmal et- meler devam etmş, Çanakkale Merkez Hastahanes’ne kend ha- rtalarında ble askerî hastane olarak gösterldğ halde üç bomba atılmış, br kş haff yaralanmıştır. Yne aynı ay çnde Değrmen- burnu önündek hastane gemsne 4 adet bomba atılmıştır. Dursun köyündek hastaneye ateş açılması sonucunda se yed er şeht olmuş ve br er yaralanmıştır.25 Düşman Kldbahr cvarını bombardıman etmş ve Ağaderes’ndek hastaneler de ateş altına alarak dört aske- rn şeht olmasına ve yrm askern yaralanmasına neden olmuştur. 24 www.devletarsvler.gov.tr/cerk/3035/osmanl-belgelernde-canakkale-muharebeler I-II, HR. SYS, 2100/1 HR.MA, 1136/64, HR. MA, 1137/55, HR. SYS,2411/32, HR. SYS, 2099/12, HR. MA, 1136/61,1139/3, HR. SYS, 2100/1, HR. SYS, 2103/1, HR. MA, 1139/22, HR. SYS, 2413/60 25 www.devletarsivleri.gov.tr/icerik/3035/osmanli-belgelerinde-canakkale-muharebeleri II, HR. SYS, 2413/60, HR. MA, 1143/86, HR.MA, 1150/35 Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 153-170 163 Ağır yaralı hastanesnn Hlâl- Ahmer bayrağı yanmış, askerlere at büyük hasta çadırı harap olmuştur. 26 İtlaf Devletler’nn Salîb- Ahmer şaret taşıyan çadırlar ve ba- rakalar tess ederek, örneğn Anafartalar’da Mestantepe cvarında seyyar hastahanelern hemen yakınında askerlerne süngü ve muha- rebe talm yaptırmaları ve askerî sevkyat şnde kullanmaları27 bu barakaların düşmana br sper vazfes görmesne neden olduğu çn amacının dışında kullanılması gb br sorunu ve eleştry berabern- de getryordu. Osmanlı İmparatorluğu askerî kıtaların bombalanma- sına bağlı olarak buraların göreceğ zararın sorumluluğunun kend- lernde olmayacağını ve kaldırılmasının gereğn fade ettğ zaman verlen yanıtta, Gelbolu’da sahlde tess olunan hastanelern geçc stasyonlar hzmet îfâ eden çadırlar olduğu ve hastane gemlerne nakledlecek kşler ser olarak toplamak amacıyla tess edldkler, ddaların asılsız olduğu ve amaçlarının dışında kullanılmadığı bld- rlmştr.28 Uyarılara rağmen hastane gemlernden asker çıkarmaya devam eden İnglzlern bu tavrına karşılık bundan sonra bu gemle- rn topa tutulması emrn verdğn fade eden Enver Paşa, sıklaşan bu saldırıların altında İngltere’nn Osmanlı İmparatorluğu’nu zor kullanmaya yöneltmek steğ olduğunu aktarmıştır. Böylece basın aracılığı le Osmanlı askernn gayr nsanî br tarzda savaştığı dd- alarını bütün dünyaya lan etmek amacında olduklarını anlatmıştır.29 Enver Paşa İngltere Hükümet’nn uluslararası hukuka, merhamet, şefkat ve nsanyet esaslarına aykırı olarak çok sayıdak tecavüzüne karşı şmdye kadar mukabelede bulunulmadığını, ancak bu tecavüz- lern devamı halnde bunun kaçınılmaz olacağını fade etmştr. Os- manlı İmparatorluğu’nun Marmara Denz’nde yeralan naklye ge- mlernde Amerkan Salîb- Ahmer’nden brkaç kşnn bulunmasını teklf ederek de hukuka ne denl rayetkâr olduklarını gösterdklern dle getren Enver Paşa’ya ek olarak Arşvde yer alan Temmuz 1915 tarhl br belge br düşman naklye gemsnn yaralı taşıdığının gö- rüldüğünü ve üzernde hçbr şaret olmamasına rağmen bu gemlere 26 DH. EUM. VRK, 25/50 27 www.devletarsivleri.gov.tr/icerik/3035/osmanli-belgelerinde-canakkale-muharebeleri II, HR.MA,1142/86, 1146/77 28 www.devletarsvler.gov.tr/cerk/3035/osmanl-belgelernde-canakkale-muharebeler II, HR. SYS, 2415/75, HR. MA, 1155/61 29 www.devletarsivleri.gov.tr/icerik/3035/osmanli-belgelerinde-canakkale-muharebeleri I, HR.SYS, 2412/11 Çanakkale Savaşı’nda İngltere’nn Hukuka Aykırı Savaşma Örnekler ve Buna 164 Karşı Osmanlı İmparatorluğu’nun Tepks / Tülay ALİM BARAN ateş edlmedğn ortaya koymaktadır. 16 Aralık 1915 tarhnde Ga- zette de Hollande’de yayınlanan Türk Centlmenlğ başlıklı yazıda br İnglz Subayı farkında olmadan bataryalardan brn br hastane- nn çok yakınına yerleştrmeler sonucunda bunu fark eden Türkle- rn helyograf le uyarıda bulunduğunu, ölüler gömmek çn yapılan br ateşkes sırasında se “Bütün askerlere saygılar, bütün syaslere se mahcubyet yakışır” mesajını gönderdklern fade etmştr.30 Hal böyle olmasına rağmen Maydos’ta hastanenn bombalanması ve otuz kadar yaralının şeht olması Osmanlı İmparatorluğu’nun da sertleşmesne yol açmış ve gerek hastanelere ve gerek Marmara’da seyr ü sefer eden hastane gemlerne br taarruz gerçekleşmes du- rumunda elndek svl ve asker İnglz esrlerne karşı aynı şeklde mukabelede bulunulacağını bldrmştr. Ayrıca bu durumun şmdye kadar Osmanlı ordusu tarafından düşman yaralılarına karşı göster- len müsamahanın ortadan kalkmasına neden olacağının da İngltere ve Fransa Hükümetlerne bldrlmesn stemştr.31 İstanbul Hükümet’nn Amerka vasıtası le düşman gemlernce hastahane gemlernn bombalanmasına yönelk şkâyetne br süre sonra Fransa ve İngltere’den yanıt gelmştr. Fransa 28 Hazran 1915 tarhnde verdğ yanıtta cra ettkler harbn yalnız Osmanlı Hükümet ve onun orduları le olduğunu fade etmş ve yaralı nakln- de kullanılacak gemlern smlernn Fransız askerî yetklsne bl- drlmesn stemştr. 32 Hçbr Fransız gemsnn hücum sırasında br hastane gemsn sper ednmedğ, hastane gemlernn asker ve mühmmat taşımakta kullanılmadığı, Havuzludere’de seyyar hasta- nenn bombalanmasında tarafsızlık şaretnn açık br şeklde görün- memesnn etksnn olduğu, bunu ayırdetmenn uçaklar tarafından zor olması neden le yerde büyük şaretlerle gösterlmes gerektğ de yne Fransa tarafından karşı yanıt olarak bldrlmştr. Cenevre ve Lahey anlaşmalarına ne derece sadık bulunduklarını örneklemek üzere de 31 Temmuz günü takp edlen br uçağın Erenköy’ün alt tarafında büyük br bnanın yanına ndğn ve topçular tarafından 30 www.devletarsvler.gov.tr/cerk/3035/osmanl-belgelernde-canakkale-muharebele- r I-II, HR.SYS.2416/37, HR. SYS, 2409/21, HR.SYS, 2323/1, HR.MA, 1133/67, HR. SYS,2411/32, HR. SYS, 2409/53, 31 www.devletarsivleri.gov.tr/icerik/3035/osmanli-belgelerinde-canakkale-muharebeleri II, HR. SYS, 2411/32 32 www.devletarsivleri.gov.tr/icerik/3035/osmanli-belgelerinde-canakkale-muharebeleri I, HR.SYS,2179/3 Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 153-170 165 ateş başlatılınca Türkler tarafından bnaya Hlâl- Ahmer bayrağı çe- kldğn ve ateşn bunun üzerne kesldğn anlatmışlardır. Bu açık- lamanın ardından Fransa tarafından yenden br cevap yazısı gönde- rlmştr. Bu yazı yukarıda sözünü ettğmz Hall Paşa Çftlğ’nn bombalanmasına yönelk yanıt ntelğndedr. Buna göre buraya bazı mermlern düşmüş olma htmal Fransa tarafından kabul edlmek- te ancak buna neden olarak da yne uçaklar tarafından Hlâl- Ah- mer şaretnn görülmemes ya da bulunmaması gösterlmektedr. Osmanlı seyyar hastanelernn askerî alanlara yakın tess edldğn dda eden yazı, buna dkkat edlmedğn savunmakta ve tam ters olarak Osmanlı bataryalarının Fransız seyyar hastanelern vurdu- ğunu ve hatta bunun sonucu olarak da General Gouraud’un Helles Burnu’ndak hastaneden çıkarken ağır yaralandığını anlatmaktadır.33 İlerk tarhlerde gelen yazılarda da benzer şeklde özellkle hasta- nelern hedef alınmadığı, olan olayların kaza le olmuş olableceğ fade edlerek karşı örneklerle Osmanlı İmparatorluğu suçlanmış- tır. Br dreğe asılmış olan bayrakların 2000 metre rtfadan geçen uçaklar tarafından görülmesnn mümkün olmadığı ve Hlâl- Ahmer şaret taşıyan beyaz çuhaların oluşturulması gerektğ anlatılmıştır. İngltere se, asker nakleden gemlern yaralı nakl çn kullanılması durumunda taşıdıkları şaret ne olursa olsun batırmaya mecbur ol- duklarını bldrmştr. Yne Akbaş’da bulunan br sahra hastanesnn topa tutulduğu ddalarına karşı İngltere, hedefn hastane olmadığını beyanla, eğer kazayla br zarar meydana gelmşse bu olaydan dolayı “Hükümet- Kralye’nn pek zyade beyan-ı teessüfl ern” letmekte ve Hlâl- Ahmer kuruluşlarının askerî alandan uzağa konuşlandırıl- masını tavsye etmektedr. Özellkle İngltere, Amerka vasıtasıyla kendsne ulaştırılan bu şkâyetlern son derece asılsız olduğu ko- nusunda ısrarcı ve sert br üslup kullanmıştır. Bu tarz ddaları hay- retle zledğn fade eden İngltere, hastahane şaret bulunan yerle- re bomba atılmaması konusunda kesn emrn verldğn, Osmanlı İmparatorluğu’nun kendlerne bu konuda verdğ zararı gösterecek çok örnekler olmasına rağmen bunların kaza sonucunda oluştuğuna nandıkları çn herhang brşey yapmadıklarını uzun br raporla dle getrmşlerdr. 34

33 www.devletarsivleri.gov.tr/icerik/3035/osmanli-belgelerinde-canakkale-muharebeleri I- II, HR.SYS, 2099/10, 2416/49 34 www.devletarsivleri.gov.tr/icerik/3035/osmanli-belgelerinde-canakkale-muharebeleri Çanakkale Savaşı’nda İngltere’nn Hukuka Aykırı Savaşma Örnekler ve Buna 166 Karşı Osmanlı İmparatorluğu’nun Tepks / Tülay ALİM BARAN İtlaf devletlernn Çanakkale Savaşı sırasında savaş hukuğu dışı uygulamaları çersnde kullandıkları mermler de tartışılması gere- ken ayrı br konuyu oluşturmaktadır. 1675 yılında Fransa ve Almanya arasında zehrl mermlern kul- lanılmamasına yönelk olarak yapılan anlaşma le savaş slahlarına sınırlama getrlmeye başlanmıştır. Makalenn başında da fade ettğ- mz üzere 27 Ağustos 1874 tarhnde Brüksel’de kabul edlen ulus- lararası bldr sınırsız güç kullanılamayacağını kayda bağlayarak, yasak olan savaş araçlarını tanımlamıştır. Bu kapsamda zehr ve zehrl slahlar, gerekmeyen zarara yol açan slahlar, mermler veya dğer malzemelern savaş aracı olarak kullanılması yasaktır. 35 Ar- dından gelen St. Petersburg Deklarasyonu ve Lahey Deklarasyonları le 1907 tarhl Kara Harbnn Kanunları ve Adetler Hakkındak La- hey Sözleşmes gücün orantısız kullanımını yasaklamış, mağdurlar üzernde gereksz acıya sebep olunmamasını kabul etmş,36 nsan vücudunda kolaylıkla açılıp genşleyen kurşunların kullanımı konu- sundak yasağı belrlemş,37 savaşan devletlern düşmana zarar ver- me vasıtalarının seçmnde sınırsız br hakka sahp olmadığını kayda bağlamıştır.38 Ancak hastane kayıtları, tedavy gerçekleştren dok- torların raporları, çarpışmalarda yasak olmasına rağmen domdom kurşununun kullanıldığını göstermektedr. Mayıs ayı çnde düsma- nın telsz-telgraf muhaberatından domdom kurşunu kullandığı blg- snn yanı sıra Temmuz ayı çersnde bol mktarda domdom kurşunu kullandığı hbarları yer almaktadır.39 Br süre sonra askerlern nakledldğ hastanelerden gelen rapor- lar ve fotoğrafl ar domdom kurşununun kullanıldığının sbatı olarak ortaya konulmuştur. Tekfurdağı Hastanes le Gurebay-ı Müslmn Hastahanes’nde tedav altına alınan askerlern vücudundan çıkan domdom kurşunları doktorlar tarafından fotoğrafl anmış, nsancıl hu- kuk hlal kapsamında Harcye Nezaret’ne gönderlmştr. Gureba hastanes doktorlarının raporlarına göre Kale- Sultanye Sancağı’nın

II, HR.SYS, 2100/6 35 Sarıbeyoğlu, a.g.m., s. 27-28. 36 Tütüncü, a.g.m., s. 13. 37 Sarıbeyoğlu, a.g.m., s. 29-30. 38 http//www.kizilay.org.tr/hukuk/ 39 www.devletarsivleri.gov.tr/icerik/3035/osmanli-belgelerinde-canakkale-muharebeleri, I- II, HR.MA,1139/20, HR.SYS,2182/1 Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 153-170 167 Bga Kazası’nın Elmalı Köyü’nden Dülgeroğulları’ndan er Mehmed oğlu Sadık, İzmr Vlâyet’nn Aydın Sancağı’nın Nazll Kazası’nın Sultanhsar Nahyes’nn Eskhsar Karyes’nden Koca Halloğul- ları’ndan Ahmed oğlu Mehmed Onbaşı, Kastamonu Vlâyet’nn Taşköprü Kazası’nın Sek Karyes’nden Hacı Ahmedoğulları’ndan Hasan oğlu Hall, Ankara Vlâyet’nn Çorum Sancağı’nın Tepe- ck Mahalles’nden Hüseyn oğlu İbrahm Onbaşı, Yazıcı serçavuş Kale- Sultanye Sancağı’nın Bga Kazası’nın Sarıkaya Karyes’n- den İsmal oğlu Abdülhalm, Bursa Vlâyet’nn Azzye Kazası’nın Celâlye Karyes’nden Berberoğulları’ndan Al oğlu Mustafa Onbaşı dern ve genş yaralar açarak vücuttan çıkan domdom kurşunu le yaralanmışlardır. Kurşunun nereden grdğ ve nereden ne tarz br yaraya neden olarak çıktığına lşkn blglern yer aldığı bu rapor- ların yanı sıra mermler de resmedlmştr. Bu fotoğrafl arda ateşlen- dkten sonra mermnn uç tarafında kalan boş kısma dolan havanın merm vücuda sabet ettkten sonra beden çnde tazyk edlp kal- mış olması neden le nasıl büyük br yara açtığı ortaya konulmuş- tur. Çarpışmalarda domdom kurşununun kullanıldığı le lgl olarak savaş alanından verlen blglern doktor raporları le belgelenmes üzerne Başkumandan Vekl Enver Paşa Harcye Nezaret’ne yaz- dığı yazıda k adet domdom kurşunu örneğnn gönderldğn ve bu kurşunların Amerkan Sefaret’ne gönderlmek suretyle protesto edlmesn stemştr. Buna karşılık Harcye Nezaret bu durumun hem Amerkan Sefaret’ne hem de bütün sefaretlere bldrleceğn bu nedenle düşmanın hunharca olan bu hareket hakkında daha fazla blg verleblmes adına domdom kurşunu fotoğrafl arından 30-40 adednn süratle kartonsuz olarak gönderlmesn stemştr. Yne Başkomutanlık Vekalet’ne verlen blgde Amerkan Sefaret’ne gönderlen fotoğrafl arın sefr tarafından dkkatle ncelendğ ve bu konudak nota alındıktan sonra da gerekl muameley yapacağını fa- de ettğ aktarılmıştır40. Domdom kurşununa ek olarak savaş alanında kullanılan ve çok cdd soruna yol açan br başka hukuk dışı savaşma yöntem boğucu gazın kullanılmasıdır. 17 Hazran 1925 tarhnde Cenevre’de mza- lanan ve 8 Şubat 1928 tarhnde yürürlüğe gren “Muhnk, Mümem-

40 www.devletarsivleri.gov.tr/icerik/3035/osmanli-belgelerinde-canakkale-muharebeleri I- II, HR.SYS, 2182/1, HR. SYS, 2182/2 Çanakkale Savaşı’nda İngltere’nn Hukuka Aykırı Savaşma Örnekler ve Buna 168 Karşı Osmanlı İmparatorluğu’nun Tepks / Tülay ALİM BARAN sm veya Buna Mümasl Gazların ve Bakteryolojk Vesatn Harpte İstmalnn Men Hakkındak Protokol”un Brnc Dünya Savaşı sı- rasında kullanılan gazların yarattığı etkye bağlı olarak çıkarıldığını öngörmek mümkündür. 41 Almanların 22 Nsan 1915 tarhnde sarımsak kokulu, yeşl renk- l br gaz bombası kullanması le zehrl chlorne gazı bulutlar vası- tasıyla müttefk kuvvetler askerlerne ulaşmış ve özellkle gözler le solunum sstem üzernde etkl olmuştur. Brnc Dünya Savaşı çe- rsnde kullanılan gazların br kısmı Fransızlar tarafından kullanılan syanür gb öldürücü, br kısmı se tahrş edcdr. Tahrş edc fosgen gazı bütün devletler tarafından kullanılmış ve korumasız askerlern büyük oranda acı çekmesne neden olmuştur. Göz yaşarması, hap- şurma, dernn su toplaması, akcğerlerde yara gb değşk etkler görülmüştür. Hardal gazı da savaş süresnce tahrş edc özellğ le kullanılan dğer br kmyasal olarak dkkat çekmektedr. Gerek tah- rş edc ve gerekse öldürücü ntelktek bu zehrl gazların kullanımı neden le askerlern ağzını ve burnunu kapatan kmyasallar kulla- nılmaya başlanmış ve br süre sonra da gaz maskeler üretlmştr.42 Osmanlı belgelernde “Müttefk ordusunun Çanakkale’de boğu- cu gazlarla memlu mevadd-ı nflakye endahtı esbabını stkmal ey- ledğ müstahberdr “ fadeleryle hbar edlen boğucu gaz kullanımı, yeşl br gaz neşreden ve kötü koku yayan mermler olarak tanımlan- mıştır. Temmuz ayı çersnde düşmanın boğucu gaz yayan merm- ler kullanmayı sürdürdüğü yönünde yazışmalar yapılmaya devam etmştr. 9 Eylül tarhl cephe raporunda da Arıburnu’nda düşmanın

41 Bu konuda Bkz., htttp://www. icrc.org/IHL.nsf/INTRO, htttp://www.1.umn.edu/human- rts/instree/1925a.htm 42 Tom Pendergast and Sara Pendergast, World War I Almanac, (Edit. Christine Slovey), Gale Group pp. 141-144. Tabun, sarin,VX, hardal, hidrojen siyanit ve fosgen silah olarak kullanılabilecek başlıca kimyasallardır ve bunlardan tabun, sarin ve VX sıvı halde bulun- maktadır. Deri teması ve soluma yolu ile ölüme yol açar, hardal sıvı halde bulunur ve derinin su toplamasına neden olur. Hidrojen siyanit kan zehirleyici bir madde olup, yine solunum yoluyla ve hızlı bir şekilde etkisini gösterir. Fosgen ise boğucu bir gazdır ve solunum yoluy- la etki eder. Bu konuda Bkz., Sarıbeyoğlu, a.g.m., s 24. Liman Von Sanders Arma Yayınevi tarafından yayınlanan Çanakkale Savaşı Hatıraları kitabında muharebenin ardından alandan toplanan konserveler, un, odun gibi malzemelerden söz ederken “…Türk erlerinin şurdan buradan ele geçirdikleri çeşitli üniformalarla giyinip kuşanmaları görülecek manzaraydı. Hepsi çocuk gibiydi. O kadar ki bazıları tuhafl ık olsun diye İngiliz gaz maskelerini başların- dan çıkarmıyorlardı” demektedir. Bkz, Çanakkale Hatıraları, s. 102. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 153-170 169 sol tarafa boğucu gazlı bombalar atarak br lağımı patlattığı ancak br zarar veremedğ blgs yer almaktadır. Başkumandan Vekl namına Harcye Vekalet’ne yazılan yazı- da düşmanın kıtalarımıza karşı kullandığı mermlern boğucu gaz çermes konusunda gerek resmî yollardan gerekse çeştl gazeteler yoluyla neşryatta bulunulduğu ancak bu kullanımın devam ettğ ve bu durumda hak ve medenyetn hams geçnen düşmanlara karşı aynı şeklde msllemede bulunmanın zorunlu hale geldğ fade edl- mştr. Düşmanların bu yen tarz muharebelernn tarafsız ve dost devletler nezdnde protesto edlmes ve bu konudak sorumluluğun düşman devletlere at olduğu açıklanmıştır.43 Osmanlı belgelernde sm verlmekszn kötü koku yaydığı ve rengnn yeşl olduğu blgs le tanımlanan bu gazların kullanımı ve bunların nsancıl hukuk hlal kapsamında hbar edldğne dar örnekler Çanakkale Cephesnn hukuk dışı uygulamaları konusunda öneml br yere sahptr. Gelbolu’da İnglz ve Fransız askerler tarafından esr edlen ve Mondros, Sakız veya Mısır’a gönderlen Osmanlı askerlerne hukuka aykırı olarak muamele edldğ, askerlern askerî şlerde zorla çalıştı- rıldığı ya da angarya şlerde kullanıldığı hbarı da başka br konuyu oluşturmaktadır. Uyarılara rağmen bu durumun devam etmes karşı- sında Osmanlı İmparatorluğu’nda bulunan esrlere aynı muamelenn yapılacağı lk akla gelen önlemlerden brs olarak ler sürülmüştür. Fransız esrlernn askerî nşaatlarda sthdamının kararlaştırıldığının lanı üzerne Şark Fırka- Seferyes kumandanı tarafından verlen blgde Helles Burnu’nda Osmanlı esrlernn Fransa’da bulunan Alman esrlernn tab oldukları şartlar daresnde ordugâh kurmak şlernde çalıştırıldıkları, su taşımak, lmandak gemlerden eşya ta- şımak, posta paketler bağlamak gb şler yaptırıldığı, kuvvetlern aşan şler verlmedğ bunun aşılması durumunda fazla tayın ve tü- tün verldğ, Osmanlı İmparatorluğu’nun ddalarının gerçeğ yan- sıtmadığı ve bundan dolayı kend vatandaşlarına karşı grşlecek her

43 DH.EUM.VRK, 25/33, www.devletarsivleri.gov.tr/icerik/3035/osmanli-belgel- erinde-canakkale-muharebeleri I-II, HR.MA,1134/7, HR.SYS, 2110/8 , HR.MA,1136/64, HR.MA, 1142/67, HR.SYS, 2411/3. Çanakkale Savaşı’nda İngltere’nn Hukuka Aykırı Savaşma Örnekler ve Buna 170 Karşı Osmanlı İmparatorluğu’nun Tepks / Tülay ALİM BARAN türlü harekete Fransa Hükümet’nn aynı muameley yapacağı fade edlmştr. 44 Çanakkale Savaşı süresnce konu başlığımıza uyan çok sayıda belgenn de gösterdğ gb hukuk dışı savaşma örnekler ortaya ko- nulmuş olmasına ve bu durum defalarca kez protesto edlmş olma- sına rağmen Osmanlı İmparatorluğu’nu sonuca ulaştıramamıştır. Bu açık hukuk hlaller, savunma ve karşı saldırı belgeler le yanıt- lanmaktan öteye gdememştr. Bu konuya lşkn yaşanan en büyük sorun, yukarıda da görüldüğü üzere yalnızca İngltere ve Fransa’nın hukuka aykırı savaşma örneklernn çokluğu değl, aynı zamanda protestoların letldğ Amerka’nın tutumudur. Bu tavır savaş esna- sında ya da daha sonrak tarhlerde de sıkça görüleceğ üzere üstün- lern hukuku şeklnde gelşmş ve sonuca varılmasını engellemştr. Müttefk Devletlern Çanakkale’y geçememş olmalarına rağmen serglemekten çeknmedkler bu her şeyn üstünde olma hal Müta- reke yılları çnde de devam etmş, ancak Kurtuluş Savaşı’nın ardın- dan bütün ülkey terk edp gtmeler le tersne döneblmştr.

44 www.devletarsivleri.gov.tr/icerik/3035/osmanli-belgelerinde-canakkale-muharebel- eri I-II, Dahiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Beşinci Şube (DH.EUM.5.Şb), 17/46, HR.SYS, 218971, 2411/32,2189/2 Avustralyalı muhabir C.E.W Bean günlüğünde; sığınağın hemen karşısında 100 Türk ve 2 Alman esirin barındırıldığı tutukevinin yakıl- masını hayatının en alçakça davranışlarından birisi olarak tanımlıyor ve zavallı esirlerin gelen dev dalgalar karşısında en uç köşelere üşüşmesine gülündüğünü oysa Türklerin esir düşen subay ve erlere olağanüstü iyi davrandığını anlatmaktadır. Özakman, a.g.e., s. 191. Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 171-183

ÇANAKKALE SAVAŞLARININ ULUSAL VE ULUSLARARASI SONUÇLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Ömer TURAN*

Çanakkale Savaşları’nın özellklern ve sonuçlarını değerlen- drmeye bölgenn kendsnden başlamak uygun olur. Boğazlar her zaman uluslararası lşklerde öneml olmuş, hatta bu lşkler yön- lendrmştr. Napolyon’un dünyanın merkez olarak gösterdğ İstan- bul’a kuzeyden ve güneyden denz yoluyla grş yollarıdır. Daha ge- nş anlamda kuzeyle güney, doğuyla batıyı brbrne bağlamaktadır. Çağımızın hızla değşen stratejk şartlarına ve teknolojsne rağmen Boğazlar önemnden br şey kaybetmemştr. Böyle br bölgey elne geçrmey/elnde tutmayı her devlet ster. İmkân ve fırsat bulduğun- da bunun çn savaşır. Ve bu savaş, halyle, büyük br savaş olur. Dolayısıyla Brnc Dünya Savaşı’nın lk yılı çersnde vuku bulan Çanakkale Savaşları önemldr.1 İngltere Brnc Dünya Savaşı ufukta göründüğünde Osman- lı İmparatorluğu le müttefk olmayı reddett. Osmanlı İmparator- luğu’nun Almanya le ttfakını da stemed. Osmanlı İmparator- luğu’nun tarafsız kalmasını arzu ett. Almanya le ttfak yapması üzerne Bulgarstan ve Yunanstan le yakınlaşarak İstanbul’u yalnız bırakmaya çalıştı. Muvaff ak olamadı. Bunun üzerne donanmasıyla Çanakkale Boğazı’ndan grerek İstanbul’u ele geçrmek ve Osman- lı İmparatorluğu’nu saf dışı bırakmayı planladı. Böylece Romanya, Bulgarstan ve Yunanstan’ın da desteğn alarak Avusturya Maca-

 Prof. Dr., Orta Doğu Teknk Ünverstes, Tarh Bölümü, e-mal: [email protected] 1 Boğazların tarh boyunca önem konusunda Bkz. Chrstos L. Rozaks, Petros N. Stagos, The Turksh Strats, Dordrecht, The Netherlands, 1987; Ferench A. Val, The Turksh Strats and NATO, Stanford, Hoover Insttuton Press, 1972. Boğazların Rusya çn önem konusunda bk. Ronald Bobroff , Roads to Glory: Late Imperal Russa and the Turksh Strats, I.B. Taurs, New York, 2006. Çanakkale Savaşlarının Ulusal ve Uluslararası Sonuçları Üzerne 172 Br Değerlendrme / Ömer TURAN rstan İmparatorluğu’nu doğudan kuşatablecekt. Kafkaslardak Türk ler harekâtından bunalmış ve Sarıkamış’a çok sayıda kuvvet yığmak zorunda kalmış olan Rusya, 2 Ocak 1915’te İngltere’den yardım sted. Kafkaslardak Türk askern ger çekecek br harekâta htyacı vardı. İstanbul’u ele geçrmek çn Çanakkale’ye saldırmak bunun en uygun yoluydu. Ruslara da Karadenz’den İstanbul Bo- ğazı’na saldırmaları önerld. Ancak Ruslar bütün güçlern etkn cephelere bağladıklarını fade ederek böyle br harekâta katkı vere- meyeceklern bldrdler. Bunun üzerne İngltere ve Fransa donan- maları brlkte Çanakkale’ye saldırdılar. İnglz Genelkurmayı, uzun br süredr Çanakkale Boğazı’na ya- pılacak br harekâta lşkn değerlendrmeler yapıyordu. 1906 yılın- da, Çanakkale’de askerî br destek olmadan grşlecek br donanma saldırısının çok cüretkârca olacağı belrtlmş, müşterek br kara ve denz savaşının da kolay olmayacağı vurgulanmıştı. Osmanlı İmpa- ratorluğu’nun tarafsızlığını muhafaza edemeyeceğ ve lerde İtlaf Devletler le savaşacağını düşünen Denz Bakanı Wnston S. Chur- chll, 1914 Sonbaharı’nda, sürprz br saldırıyla Gelbolu yarımada- sını ele geçrerek pozsyon üstünlüğü sağlamak stemşse de, böyle br teşebbüsün Osmanlı İmparatorluğu’nun Almanya’nın yanında savaşa grmesn hızlandıracağı düşüncesyle harekete geçlmemş- t. Osmanlı İmparatorluğu’nun Almanya le brlkte savaşa katılması ve Rusya’nın yardım stemes üzerne konu yenden tartışıldı. Savaş Bakanı Horato Herbert Ktchener’n Doğu çn kıtalar veremeye- ceğn söylemes ve İnglzlern Akdenz Donanması Komutanı II. Amral Carden’n 5 Ocak’ta Çanakkale’ye yapılacak br saldırının an br baskın şeklnde değl, büyük çapta planlı br hazırlıkla ger- çekleştrlebleceğ görüşü değerlendrld. 13 Ocak tarhl Harp Mecls’nde sadece donanmayla Çanakkale’ye saldırılması karar- laştırıldı. Donanmanın 18 Mart’ta başarısız olması üzerne bu sefer donanma desteğnde br kara harekâtına yönelnd.2 Çanakkale denz savaşlarında dönemnn en büyük donanması Türkler tarafından yenlmştr. İtlaf donanmasına karşı durablecek

2 İngltere’nn Çanakkale Savaşları’na yönelk beklentler ve planları konusunda Bkz. N- gel Steel & Peter Hart, Defeat at Gallpol, Macmllan, London, 1994; Robn Pror, Gall- pol: The End of the Myth, New Haven, London, Yale Unversty Press, 2009; Gallpol: Makng Hstory, Ed. Jenny Macleod, Frank Cass, London, New York, 2004. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 171-183 173 cdd br Osmanlı donanma gücü olmadığı halde, daha doğrusu k donanma karşılıklı olarak savaşmadıkları halde, Çanakkale Boğa- zı’nın k kenarına yerleştrlen topların yaptığı ateşler ve blhassa Boğaza döşenen mayınlar sayesnde İtlaf donanması gücünün üçte brn kaybederek ger çeklmek zorunda kalmıştır. 25 Nsan’da baş- layan kara savaşları se 18/19 Aralık’ta İtlaf kuvvetlernn çeklme- syle btmştr. Savaş müddetnce yaklaşık 400.000’ Türk kuvvetle- rne, 600.000’ de İtlaf kuvvetlerne mensup br mlyon cvarında asker aylarca cephede ve cephe gersnde olmak üzere bu bölgede bulunmuştur. Bu kadar nsanın başka cephelerde değl ama burada tutulması savaşın genel seyrn etklemştr. Türkler de 250.000 cva- rında kayıp verd, İtlaf kuvvetler de. Bu rakamlar mücadelenn ne kadar zorlu olduğunu ortaya koymaktadır.3 Brnc Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu pek çok cephe- de savaşmıştır. Sarıkamış’ta, Kanal’da, Flstn’de, Yemen’de, Ga- lçya’da, Makedonya’da yenld. Sadece k cephede başarılı olundu. Bunlardan br Kût’ül Amâre dğer Çanakkale’dr. Kût’ül Amâre’de İnglz ordusu kuşatıldı, esr edld. İnglzlere karşı kaydedlen bu zafer önemldr. Ancak bu başarı ne genel anlamda ne de bölgesel anlamda kalıcı br etk bıraktı. Kût’ül Amâre’de kaydedlen zafer ne Brnc Dünya Savaşı’nın genel seyrnde br etk bıraktı, ne de Orta Doğu’da ve Irak’ta kalıcı br sonuca yol açtı. Savaşın sonunda İnglzler Musul harç Irak’ı hâkmyetlerne almışlardı. Musul’u da Mondros’tan sonra şgal ettler. Hâlbuk Çanakkale’de kazanılan za- fer İtlaf kuvvetlernn Çanakkale Boğazı’nı geçerek İstanbul’u ele geçrmesn ve Osmanlı İmparatorluğu’nu saf dışı bırakmasını önle- d. Bu plan gerçekleşseyd daha savaşın lk aylarında (denz harekâtı sonucunda) veya lk yılında (kara savaşları sonucunda) Osmanlı İm- paratorluğu’nun bertaraf edlmes le İttfak güçler doğudan da ku- şatılacaktı. Böylece umum savaş en geç k yıl çersnde btecek ve her halükârda dört yıl sürmeyecekt. İngltere’nn Dışşler Bakanı

3 Çanakkale Denz ve Kara Savaşları’nın Türk belgelerne dayalı olarak en ayrıntılı anla- tımı çn Bkz. Muhterem Saral, Alpaslan Orhon, Şükrü Erkal, Brnc Dünya Harb’nde Türk Harb, Çanakkale Cephes Harekâtı (Hazran 1914-25 Nsan 1915), Clt: V, Kı- sım: 1, Ankara, Genelkurmay Başkanlığı, 1993; Reşat Hallı, Remz Yğtgüden, Muhterem Saral, Brnc Dünya Harb’nde Türk Harb, Çanakkale Cephes, Amfb Harekatı, Clt: V, Kısım: 2, Ankara, Genelkurmay Başkanlığı, 1978; İrfan Tekşüt, Necat Ökse, B- rnc Dünya Harb’nde Türk Harb, Çanakkale Cephes Harekatı (Hazran 1915- Ocak 1916), Clt: V, Kısım: 3, Ankara, Genelkurmay Başkanlığı, 1980. Çanakkale Savaşlarının Ulusal ve Uluslararası Sonuçları Üzerne 174 Br Değerlendrme / Ömer TURAN Lord Curzon, Çanakkale’de gösterdkler drenş sebebyle, Türkler, savaşı k yıl uzatmakla suçlamıştır. İngltere, Çanakkale Savaşları’nı kazanablseyd, İstanbul’u şgal etmek suretyle halfelğn merkezn ve halfelğ elne geçrerek Sünn İslâm dünyası üzerndek hâkmyetn pekştrecekt. Sava- şın başlangıcında chad-ı mukaddes lan ederek bütün Müslümanları İngltere, Fransa ve Rusya’ya karşı ayaklanmaya ve savaşmaya ça- ğıran halfelğ bu şeklde susturmak İngltere’ye büyük br prestj kazandıracaktı. Çanakkale Savaşlarının kazanılmasıyla, daha doğrusu kazanıla- cağının anlaşılmasıyla, o zamana kadar tarafsızlığını muhafaza eden Bulgarstan, 1915 sonbaharında İttfak Devletler safında Brnc Dünya Savaşı’na katıldı. Böylece bölgede güç denges Müttefkler lehne değşt. Berln - İstanbul arasında tren seferler yapılabld, Osmanlı ordularının slah ve mühmmat htyaçları karşılanabld. Aynı şeklde Çanakkale’dek drenş sonucunda İtlaf kuvvetler Bo- ğazları geçerek Rusya’ya ulaşamadılar. Tecrt edlmş Rusya’da Çar- lık rejm çöktü, Bolşevkler ülkede ktdar oldular, Bolşevk Rusya savaştan çekld. Rusya Çanakkale’dek savaşa Karadenz’den br donanmayla katkıda bulunmayı reddettğ halde, br zafer durumunda hnterlan- dı le brlkte İstanbul’un ve Boğazların kendsne verleceğn İtlaf Devletlerne kabul ettrd. Herhalde İngltere ve Fransa bunca mü- cadele ve kayıptan sonra bölgey elleryle Rusya’ya vermeyecekler- d. Bu durum savaş başlangıcında veya esnasında yapılan muhayyel paylaşma anlaşmalarının ne kadar “günü kurtarmak” çn kaleme alındıklarına br örnektr. Balkan Savaşları öncesnde Makedonya’yı paylaşmak adına yapılan anlaşmalar veya Brnc Dünya Savaşı es- nasında Orta Doğu’yu paylaşmak adına yapılan anlaşmalar da böy- ledr.4 Çanakkale Savaşları, bölgede uzun br süre bulunan İnglz gaze- tec Achmet Bartlet’n fadesyle, “devler ülkesnde devlern savaşı” olarak tanımlanmıştır. Çanakkale Savaşları çağımızdak brleşk de-

4 İtlaf Devletlernn kend aralarında yaptıkları Osmanlı topraklarını paylaşma anlaşmala- rı çn Bkz. Laurence Evans, Türkye’nn Paylaşılması, 1914-1924, (Ter., Tevfk Alanay), İstanbul, Mllyet Yayınları, 1972; Yuluğ Tekn Kurat, Osmanlı İmparatorluğu’nun Pay- laşılması, 2. Baskı, Ankara, Turhan Ktabev, 1986. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 171-183 175 nz ve kara savaşlarının lk örneğdr. Harp tarhnde denzle karanın bu derece ç çe olduğu br yer bulmak zordur. Bu savaşta, Zafer Toprak’ın fadesyle, “Amfb harekâtından uçak gemlerne, den- zaltılardan sabt balonlara, sper savaşlarından süngü hücumlarına, 20. Yüzyılın tüm ‘modernte’ler” denenmştr.5 Türkler bakımından Çanakkale Savaşları’nın kayıpları dğer cep- helern kayıplarından farklıdır. Çanakkale Savaşları’nda dğer cep- helerde olmadığı kadar br aydın kaybı olmuştur. Savaşla brlkte Darülfünun’a bağlı Tıp Fakültes yaralılar çn hastane olmuş, ho- calar ve öğrencler yaralılara bakmışlardır. Br kısım Darülfünun öğrencs de Çanakkale Savaşları’nda yedek subay htyacını kar- şılamak çn Çanakkale’ye gtmştr. Bu şartlarda Darülfünun 1915 yılında mezun verememştr. Darülfünun’un yanı sıra, Mekteb- Sul- tan, Darülmuallmn- Alye Mekteb gb yüksekokulların yanı sıra dadlern öğrencler ble gönüllü olarak Çanakkale’ye savaşmaya gtmştr. Bunların büyük br kısmının cephede hayatını kaybetmes daha sonra büyük br yetşmş nsan boşluğuna yol açmıştır.6 Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bz Çanakkale’ye br Darülfünun gömdük” sözü bu duruma şaret etmektedr. Okuryazarı az olan toplumumuzda bu aydın kaybı sonrak yıllarda kolayca telaf edle- memştr. Darülfünun’un devamı olan İstanbul Ünverstes Çanak- kale’de hayatlarını kaybeden öğrencler çn ünverste bahçesnde br anıt dkmeldr. Amerka’da Washngton DC’dek George Was- hngton Ünverstes’nn bahçesnde İknc Dünya Savaşı’na katılan ve hayatını kaybeden öğrencler çn br şehtlk vardır. Bunun gb Çanakkale’de savaşan Darülfünun öğrencler de en azından böyle br anıtı hak etmektedrler. Bu br vefadır; genç nesllere gösterlecek br örnektr. Çanakkale Savaşları Mustafa Kemal Atatürk’ün br komutan, br lder olarak mllet tarafından lk defa tanındığı yerdr. 18 Mart’tan sonra Çanakkale’nn daha y savunulablmes çn bölgedek Türk kuvvetler yenden düzenlend. Alman Askerî Heyet Başkanı Lman von Sanders’n komutasında V. Ordu teşkl edld. Bu orduya başlı

5 Zafer Toprak, “Savaşların En Yoğunu: Çanakkale Harb – 1915”, Toplumsal Tarh, Sayı: 111, Mart 2003, s. 74-79. 6 İsmal Sabah, “Çanakkale’de Mektepller; Öğretmenler ve Öğrencler”, Yeni Türkiye, Sayı: 65, Çanakkale Özel Sayısı, Ocak-Şubat 2015, s. 1070-1092. Çanakkale Savaşlarının Ulusal ve Uluslararası Sonuçları Üzerne 176 Br Değerlendrme / Ömer TURAN br kolordu Gelbolu yarımadasını, dğer kolordu se boğazın batı ya- kasıyla Kumkale ve Beşg bölgelern savunacaktı. Sofya’da askerî ateşelğ bırakıp gelen Yarbay Mustafa Kemal V. Ordu’nun htyatı olan 19. Tümenn komutanıydı. 25 Nsan günü Arıburnu bölgesne çıkan ANZAC kuvvetlerne karşı hçbr yerden emr almadan baş- latmış olduğu drenş sonucunda ANZAC askerlernn lerlemesn durdurmuş, daha lk günde Türk savunmasının telaf edlemeyecek br şeklde çökmesne man olmuş; “Ben sze taarruz emretmyorum, ölmey emredyorum. Bz ölünceye kadar geçecek zaman çnde ye- rmz başka kuvvetler ve komutanlar alablr” meşhur emrn vere- rek ANZAC Kolordusunu kıyılara kadar sürmüştür. Mustafa Kemal bu başarısıyla gümüş ve altın savaş madalyalarıyla ödüllendrlmş ve Albaylığa terf ettrlmştr.7 6/7 Ağustos geces İnglzler Suvla koyuna yen br saldırıya grşrler. Türk ordusunun gersne sarkarak Çanakkale Boğazı’na ulaşmayı hedefl emektedrler. Mustafa Kemal 7 Ağustos günü elndek sınırlı kuvvetlerle Conkbayırı’nı tutmayı başarır. Ancak tehlkenn atlatılablmes çn sevk ve darenn br elde toplanması gerekmektedr. Bu şartlarda 8 Ağustos’ta Anafar- talar Grup Komutanlığına atanır. 10 Ağustos’ta üstün düşman kuv- vetlern püskürtür. İnglzlern 21 Ağustos saldırıları da akm kalır. Mustafa Kemal br defa daha Gelbolu’yu ve İstanbul’u kurtarmıştır. Çanakkale Cephes’nn komutanı Lman von Sanders, Anafartalar Savaşları’nı “Çanakkale kara savaşlarının askerî ve syasî bakımlar- dan zrves” olarak nteler.8 O günlerde İstanbul’da Genelkurmay’da görevl olan İsmet İnö- nü’nün fadesyle, “Çanakkale sefernden Mralay Mustafa Kemal Bey, br şan ve şeref abdes olarak mlletn karşısına çıkmıştır”.9 Mustafa Kemal’n Çanakkale’dek büyük başarısı, eskden ber ken- dsn hem takdr eden hem de kıskanan Enver Paşa’nın kıskançlık

7 Söz konusu 19. Tümen’n cerdeler yen yayınlandı. Bkz. Çanakkale Muharebelernde 19’uncu Tümen Cerdeler, Clt: I-II, Ankara, ATASE Yayınları, 2015. Mustafa Kemal’n o günler dönemn öneml gazeteclernden Ruşen Eşref’e anlattığı meşhur mülakat çn Bkz. Ruşen Eşref Ünaydın, Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal le Mülakat, İstan- bul, İş Bankası Kültür Yayınları, 2009; Arıburnu Savaşları le lgl Mustafa Kemal’n rapo- ru çn Bkz. Arıburnu Muharebeler Raporu, Ankara, Genelkurmay ATASE Başkanlığı, 2011. 8 Lman von Sanders, Türkye’de Beş Yıl, (Çev.M. Şevk Yazman), İstanbul, 1968, s. 113. 9 İsmet İnönü, Hatıralar, (Yay. Haz. Sabahattn Selek), 3. Basım, Ankara, Blg Yayınev, 2009, s. 103. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 171-183 177 duygularını kabartmıştır. Mustafa Kemal Harp Mecmuası’nda kapak olacak ken son dakkada Enver Paşa’nın müdahalesyle resm çı- karılmıştır. Dergnn knc sayısında, beşnc sayfasında, Anafarta- lar Grubu Kumandanı Mralay Mustafa Kemal Bey olarak sayfanın beşte br büyüklüğünde br resm çıkacaktır sadece.10 Aynı dergnn dördüncü sayısının kapağında, bu sefer sm yazılmadan, Kreçte- pe’dek şehtler anıtı önünde resm basılır.11 Başkomutan Vekl Enver Paşa savaşın sonlarına doğru Çanakkale savaş alanına geld- ğnde, bütün grup cephelern ve kumandanlarını zyaret ettğ halde Anafartalar cephesne ve grubun kumandanı Albay Mustafa Kemal’e uğramamıştır. Çanakkale dönüşünde, paşalık beklerken, hükümet yönetenler kendsne bekledğ lgy göstermezlerse de, sondajları- na rağmen Enver Paşa tarafından davet edlmese de, mllet kendsn “Anafartalar Kahramanı” olarak tanımış, bağrına basmıştır.12 İtlaf kuvvetler askerler Çanakkale’ye getrlrken, Türklern barbar, vahş ve “unspeakable” (haklarında konuşmaya değmez) ol- dukları söylenmş, Türklern esrler şkence yaparak öldürdükler propagandası yapılmıştır. Ancak İtlaf kuvvetler askerler, daha de- nz savaşının lk günü, 18 Mart’ta, batırılan gemlern mürettebatı- nın canlarını kurtarablmeler çn ateş kestklern, hatta bzzat yar- dım ettklern görmüşlerdr. Aynı şeklde kara savaşları esnasında Türklern yaralı askerlere şefkat, yaralı taşıyan sedyeler geçrlene kadar o tarafa ateş açmamaları, ön yargıların kırılmasına yol açmış- tır. İtlaf Kuvvetlerne at askerlern mektuplarında ve günlüklernde Türklern yaralı arkadaşlarını esr almayıp tedav edp yanına su ve yyecek bırakarak ayrıldıklarına dar fadeler vardır. Br Avustralyalı subay şunları anlatmaktadır: “Brkaç kelme de Avustralyalı asker- lerm ‘Şşko, Dobş Lamba’ adını verdkler yaşlı Türk askernden bahsedeym. Dobş, Russel’s Top (Cesaret Tepe)’de karşı Türk s- perlernde d. Kendsne ateş edldğnde kafasını spere sokar, sonra da ıskaladığımızı anlatmak çn tek parmağını çıkartıp şaret eder- d. Bu sabah, Avustralyalı k yaralı asker, sperler arasında açıkta yatmaktaydı. Yardım çn kmse kendlerne ulaşamadığından kızgın güneşte öylesne yatıyorlardı. O sırada, bzlerden brs ‘Hey! Bakın,

10 Harp Mecmuası, Sayı: 2, Kanunuevvel 1331, s. 22. 11 Harp Mecmuası, Sayı: 4, Kanunusan 1331. 12 Şevket Süreyya Aydemr, Tek Adam, Clt: I, 8. Baskı, İstanbul, Remz Ktabev, 1981, s. 279-283. Çanakkale Savaşlarının Ulusal ve Uluslararası Sonuçları Üzerne 178 Br Değerlendrme / Ömer TURAN Şşko Lamba göründü’ ded. Yaşlı adam, sperden çıkardığı başıyla, tıpkı Kahrel br dükkân sahb gb eğlp, bzlere selam verd. He- pmz dona kalmıştık. Sank dlmz tutulmuştu. Dobşko daha sonra, sperden çıktı (k buna cesaret sterd han!) bzm yaralılara doğru lerled. O an, han dedkler gb, yere ğne atsan duyulacak kadar sesszd, çıt çıkmıyordu. O’nun yaralı arkadaşlarımız üzerne eğ- lp su verşn seyrettk. Gözlermz hayretten açılmış, bu nanılmaz olayı seyrederken, o yaralıları rahat ettrmeye çalıştı. Daha sonra da, umursamaz ve sakn br şeklde sperne döndü. Hep brlkte bağırıp coşkuyla kendn alkışladık. Heps bu kadar değl. Ortalık karışma- dan (çatışmalar yenden başlamadan) Dobş Lamba tekrar göründü. İk yaralı askermz küçük br setn üzernden aşırana kadar tele- d. Böylece, onları karanlıkta, kolayca sperlermze alablecektk… İşte barbar ve zalm olduğu söylenen Türk böyle…”13 İnglz, Fransız, Anzak subay ve askerlern günlüklernde ve mek- tuplarında bunun gb çok örnek vardır. Sper savaşları esnasında, Mustafa Kemal’n Ruşen Eşref’e aktardığı gb, sperler arası mesa- fe bazen sekz metreye düşmüştür. Yapılan konuşmaların, söylenen türkülern, yenlenn, çlenn, yürümenn, her türlü hareketn duyul- duğu br yakınlıktır bu. Tarafl arın bu kadar brbrne yakın olması, günlerce haftalarca bu şartlarda “brlkte” yaşamaları, brbrlerne karşı savaşsalar da, berabernde karşılıklı tanımayı ve yakınlaşmayı getrmştr. Sperden spere hedyelk sgaralar, konserveler atılmış- tır. Dolayısıyla Çanakkale br centlmenler savaşı olarak adlandı- rılmıştır.14 Çanakkale’de bzzat çarpışmış, benzer hadseler brebr yaşamış Mustafa Kemal Atatürk’ün, 1934 yılında Anzaklara meş- hur htabının böyle br arka planı vardır: “Bu memleketn toprak- ları üzernde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost br vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn çersnde uyuyunuz. Szler, Meh- metçkle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak dyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dndrnz. Evlatlarınız bzm bağrımızdadır. Huzur çndedrler ve huzur çnde rahat uyuyacak- lardır. Onlar, bu topraklarda canlarını verdkten sonra artık bzm evlatlarımız olmuşlardır”.

13 Mete Tunçoku, Anzakların Kalemnden Mehmetçk Çanakkale 1915, Ankara, Ata- türk Araştırma Merkez Yayınları, 2000, s. 60. 14 Al Ulv Özdemr, “Çanakkale Savaşları’nda ‘Çatışma Arası Düşmanla Yakınlık Kurma’ Motf”, Yeni Türkiye, Sayı: 65, Çanakkale Özel Sayısı, Ocak-Şubat 2015, s. 1016-1032. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 171-183 179 Çanakkale Savaşları aynı zamanda Avusturya ve Yen Zelandalı- ların da mllî kmlklern keşfettkler br yer olmuştur. Çanakkale Savaşları’nın başlangıcında İngltere’nn kayıplarını duyururken, Avusturya ve Yen Zelandalılardan hç bahsetmeden sank orada sa- dece İnglz askerler bulunuyormuş gb hareket ettğ blnmektedr. Bu durumun ne derece etks olduğu blnmez ama bu savaşın so- nunda Avustralya ve Yen Zelandalılar farklı br kmlğe sahp ol- duklarını fark etmşlerdr. Çıkarma harekâtının başladığı 25 Nsan tarh Anzak Günü olarak kutlanmaktadır. Her yıl Avustralya ve Yen Zelanda’dan bnlerce nsan Anzak Günü kutlamalarına katılmak çn Çanakkale’ye gelmektedr.15 Çanakkale çarpışan İnglz kuvvetler çersnde br Yahud gö- nüllü brlğ de vardı. Mısır’dak Yahudlerden oluşan bu brlk yaklaşık 600 kşden oluşuyordu. Katırlarla İnglz askerlerne su taşıdılar. Bunların br kısmı hayatını kaybett. Bu çaba Yahudlere br yurt verlmes da- vasının dünyaya duyurulmasına ve İngltere’nn bu konuya destek vermesne katkıda bulundu. İngltere’nn Balfor Deklarasyonu’nu yayınlamasında, dolayısıyla İsral’n kurulmasında, bu faalyetn çok öneml br rol oynadığı dda edlmektedr.16 Nasıl Sakarya Savaşı Mllî Mücadele çnde çok özel çok belr- leyc br role sahp se, Çanakkale Savaşları da Brnc Dünya Sa- vaşı’nda aynı belrleyc role sahptr. Sakarya Savaşı’nda devletn merkez olan Ankara hedefl enmştr. Ankara alınarak Türk mukave- met ve devlet btrlmek stenmştr. Aynı şeklde Çanakkale Sava- şı’nda İstanbul hedefl enmştr. İstanbul alınarak İmparatorluğun bt- rlmes planlanmıştır. Çanakkale’dek tehddn büyüklüğü karşısında Sultan ve hükümet başta olmak üzere Osmanlı yönetmnn Anado- lu’ya nakl söz konusu olmuş, bunun çn gerekl hazırlık yapılmıştır. Altı asırlık Osmanlı tarhnde benzer br hadse yoktur. Aynı şeklde Sakarya’dak tehddn büyüklüğü karşısında Türkye Büyük Mllet Mecls’nn ve hükümetnn Kayser’ye nakl söz konusu olmuş, ha- 15 Chrstopher Pugsley, Gallpol: the New Zealand Story, Lbro Internatonal, Auck- land, 2014; Lz Reed, Bgger than Gallpol: War, Hstory, and Memory n Australa, Crawley, Unversty of Western Auxtrala Press, 2004. 16 Vladimir Jabotinsky, The Story of the Jewish Legion, Bernard Ackerman, New York, 1945; Elias Gilner, War and Hope. A History of the Jewish Legion, New York, Herzl Press, 1969. Çanakkale Savaşlarının Ulusal ve Uluslararası Sonuçları Üzerne 180 Br Değerlendrme / Ömer TURAN zırlıkları yapılmış, bazı bakanlık ve kurumlar taşınmıştır. Bu tehdt Çanakkale’de çok büyük br kayıp pahasına bertaraf edleblmştr. Aynı şeklde Sakarya’dak tehdt de büyük kayıplar pahasına ortadan kaldırılablmştr. Sakarya Mllî Mücadele’nn en çok kayıp verlen savaşıdır. Çanakkale ve Sakarya arasındak benzerlkler bundan baret de- ğldr. Her k savaşta büyük kayıplar verme pahasına kahramanca savaşılmış ve bela defedlmştr. Çanakkale Savaşı dolayısıyla Sultan Reşat’a, Sakarya Savaşı dolayısıyla TBMM Başkanı ve Başkomu- tan Mustafa Kemal’e Gaz unvanı verlmştr. Brnc Dünya Sava- şı’nın başlamasından tbaren Osmanlı Ordusunun ve Donanmasının muhtelf cephelerde ve blhassa 18 Mart’ta Çanakkale’de kaydettğ büyük başarıdan dolayı Sultan Reşat’a Gaz unvanı verlmesn Os- manlı hükümet kararlaştırmış, konu le lgl olarak Şeyhülslamlık- tan br fetva alındıktan sonra karar 25 Mart 1915 tarhnde Sultan’a arz edlmştr.17 Sultan Reşat aslında Çanakkale’de savaşmamıştır. Ne savaş esnasında ne savaştan sonra Çanakkale’ye gtmştr. Bu unvan kendsne devletn başı olması sebebyle verlmştr. Mustafa Kemal’e se gazlk unvanı bzzat başkomutan olarak savaşı yönett- ğ çn Türkye Büyük Mllet Mecls tarafından verlmştr. Çanakkale Savaşları, hakkında br Osmanlı Sultanının şr yazdı- ğı yegâne zaferdr. Çanakkale’de kazanılan başarı dolayısıyla Sul- tan Reşat beş beytlk br gazel yazmıştır. Ve bu gazel bzzat Sulta- nın el yazısıyla dönemn Harp Mecmuası’nda yayınlanmıştır. Gazel şöyledr: “Savlet etmişti Çanakkale’ye bahr ü berden Ehl-i İslâm’ın iki hasm-ı kavisi birden Lakin imdad-ı ilahî yetişip ordumuza Oldu her bir neferi kal’a-i pülad-beden Asker evladlarının piş-geh-i azminde Aczini eyledi idrak nihayet düşmen Kadr ü haysiyeti pa-mal olarak etti firar Kalb-i İslâm’a nüfüz eylemeye gelmiş iken

17 Kararın lanını müteakp Malezya Müslümanları Batavya’da Cuma hutbesnde artık Halfe Sultanı Gaz unvanıyla anmaya başlamışlardır. Osmanlı Belgelernde Çanakkale Muhare- beler, Clt: I, Ankara, Başbakanlık Devlet Arşvler Genel Müdürlüğü, 2005, s. 78, 115. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 171-183 181 Kapanıp secde-i şükrana Reşad eyle dua Mülk-i İslâm’ı Huda eyleye daim me’men” Üç yılı aşkın Sultan Reşat’ın başmabeynclğn yapan Lütf S- mav Bey Sultan’ın şrle meşgul olduğunu hç görmedğn söyle- mekte, bu gazeln Yahya Kemal’e yazdırılmış olableceğ ddaları- nı dllendrmektedr. Gazeln gerçek şar kmd konusunu edebyat tarhçler tartışablr. Bzm açımızdan o konu öneml değldr. Bz kazanılan br askerî başarı dolayısıyla duyulan mllî sevncn büyük- lüğünü göstermes chetyle konuyla alakalıyız.18 Çanakkale’de gösterlen olağanüstü drenşn sanata ve edebya- ta yansımasını temn çn br grup şar, yazar, ressam ve bestekâr 1915 Temmuz’unda Harbye Nezaret tarafından savaş alanına gö- türülmüş, kendlerne sperler gezdrlmş, duygu ve düşüncelern anlatmaları stenmştr. 17 kşlk bu heyet şunlardan oluşuyordu: Ahmet Ağaoğlu, Al Canp, Celal Sahr, Ens Behç, Hakkı Süha, Hamdullah Suph, Hıfzı Tevfk, Mehmed Emn, Muhddn (Tann gazetesnn esk muhabr), Orhan Seyf, Ömer Seyfettn, İbrahm Alaaddn, Selahaddn (Darüleytam esk müdürü), Yusuf Raz Bey, İbrahm Çallı (ressam), Nazm Zya (ressam), Rauf Yekta (bestekâr). Dönemn Harp Mecmuası söz konusu grubun Çanakkale’dek nce- lemelerne genş yer vermş, fotoğrafl arını basmıştır. Brnc Dünya Savaşı’nda şar, yazar, ressam ve bestekârlarımızın bu şeklde götü- rülüp gezdrldğ başka br cephemz yoktur.19 Çanakkale Savaşları le lgl olarak şrler ve hkâyeler yazılmış, tablolar ve besteler ya- pılmıştır. Ancak Çanakkale’de verlen mücadelenn en güzel şr, “Çanakkale Şehtler’ne” smyle, bu esnada Teşklat-ı Mahsusa gö- revls olarak Arabstan’da bulunan Mehmet Akf Ersoy tarafından

18 Başmabeync Lütf Bey, Osmanlı Sarayının Son Günler, İstanbul, Hürryet Yayınları, s. 318-319. Burada Yahya Kemal’n Sultan Reşat’ın gazelne br tahms yazdığını ve bu tahmsn Yeni Mecmua’nın Mayıs 1918’de çıkan Çanakkale Özel Sayısı’nda yayınlandığını belrtmemz gerekr. Tahms mevcut gazeln her beytnn başına üç mısra ekleyerek beytle- rn mısralarını kden beşe çıkarmaktır. Yahya Kemal bu tahms dolayısıyla br altın saatle ödüllendrlmştr. 19 Beşr Ayvazoğlu, Edebyatın Çanakkale’de İmthanı (Arıburnu ve Seddülbahr’de On Gün), İstanbul, Kapı Yayınları, 2015. Çanakkale Savaşları’nın Türk sanatına yansıma- sı konusunda Bkz. Ayşe Fazlıoğlu, “Dolmabahçe Sarayı’nda Çanakkale Hartalı Br Halı ve Çanakkale Savaşı’nın Türk Sanatına Etkler”, Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, Sayı: 3, Mart 2005, s. 58-91. Çanakkale Savaşlarının Ulusal ve Uluslararası Sonuçları Üzerne 182 Br Değerlendrme / Ömer TURAN kaleme alınmıştır. En güzel bestes se “Çanakkale çnde vurdular ben” şeklnde başlayan br halk türküsüdür, anonmdr. Brnc Dünya Savaşı’ndak Osmanlı cepheler çersnde en mu- hafaza edlmş yerler Çanakkale Savaşları’nın geçtğ yerlerdr. Sa- roz Körfez’ndek Ece Lmanı koyundan Çanakkale Boğazı üzern- dek Akbaş Lmanı koyuna kadar bütün Gelbolu yarımadası tarhî mllî parktır. Türkye’nn en büyük tarhî mllî parkıdır. En güney- dek Seddülbahr’den Kabatepe’ye kuş uçuşuyla 20 klometre, en kuzeydek Ece Lmanı’na se 39 klometredr. En dar yer se Klye Koyu’ndan Kabatepe Lmanı’na kadar kuş uçuşu le 7,5 klometre- dr.20 Bölge Nsan 2015 tbaryle Kültür Bakanlığı’nın kontrolüne verlmştr. Burada Türklern, İnglzlern, Fransızların ve Anzakla- rın şehtlkler bulunmaktadır. Savaşan bütün tarafl arın şehtlkle- rnn bulunduğu br savaş alanı olması tbaryle Türkye’de tektr, dünyada sayılıdır. Brnc Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı Genelkurmayı bu bü- yük savaşın bütün cephelernn tarhçelern yazmayı kararlaştırır. Ancak sadece Çanakkale Cephes yazılablr. Hatta Mustafa Ke- mal’n Anafartalar Muharebatına Ait Tarihçe bu maksada matuf olarak kaleme alınmıştır. Osmanlı Genelkurmayı’nın topladığı mal- zemelerle yazılan Çanakkale Muhaberatı Cihan Harbinde Osmanlı Harekât-ı Tarihçesi sml eser 1921 yılında Askerî Matbaa’da bası- lır. Ktap Brnc Dünya Savaşı’nın başlaması ve Osmanlı İmparator- luğu’nun savaşa katılmasına değndkten sonra Çanakkale Savaşla- rı’nı anlatır. Bu öneml eser hemen İnglzceye çevrlp yayınlanır.21 Üzernden br asır geçtğ halde, bu kadar toprağa ve cana mal olan ve İmparatorluğu btren Brnc Dünya Savaşı hakkında ka- leme alınan çalışmaları toplu olarak bulableceğmz br bblyog- rafyamız yoktur. Ancak yukarıda sıraladığım özellkler dolayısıyla Çanakkale Savaşları hakkında bblyografyalar hazırlanmıştır. Sarı- kamış stsna tutulursa, Çanakkale Cephes hakkında bblyografya- lar yazılmış tek cephedr. Bu bblyografyalar ortaya koymaktadır k, Türkye’de Çanak-

20 http://gytmp.milliparklar.gov.tr/gelibolu/AnaSayfa/cografya.aspx?sfl ang=tr (Erişim tari- hi 24.12.2015) 21 Bülent Özdemr – Abdülmect Mutaf (Haz.), Çanakkale Muhaberatı Chan Harbnde Osmanlı Harekât-ı Tarhçes, Ankara, Türk Tarh Kurumu, 2012. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 171-183 183 kale Savaşları konusunda lk uluslararası semner 1987 yılında22, lk yüksek lsans tez 199223, lk doktora tez se 1999 yılında24 ya- pılmıştır. Yan Çanakkale Savaşları konusu son yıllarda çalışılma- ya başlanmıştır. Bu konuda Türkye’de mevcut yayınların yarıdan fazlası son 20 yılda üretlmştr. 1992 yılında Çanakkale Onsekz Mart Ünverstes bünyesnde AÇASAM (Atatürk ve Çanakkale Sa- vaşlarını Araştırma Merkez) kurulmuştur. 2003 yılında Çanakkale Savaşları Türk Yıllığı çıkarılmaya başlanmıştır. Yne de Çanakkale Savaşları konusundak blmsel yayınların sayısı popüler yayınların gersndedr. Türkçe yayınların sayısı da, yabancı dllerde yapılan yayınların sayısından azdır.25 Aynı şeklde Çanakkale Cephes dışın- da şehtlernn lstes yayınlanmış Brnc Dünya Savaşı’na at başka br cephemz yoktur.

22 ODTÜ 30. Kuruluş Yıldönümü “Çanakkale Savaşları’nın Askerî ve Syasî Yönü” Sempozyum Bldrler, (Der. Mete Tuncoku), Ankara, Orta Doğu Teknk Ünverstes, 1987. 23 Brten Çelk, Çanakkale Savaşı’nın İzmr Basınındak Yansımaları, Basılmamış Yük- sek Lsans Tez, Atatürk İlkeler ve İnkılap Tarh Ensttüsü, Dokuz Eylül Ünverstes, İz- mr, 1992. 24 Celal Yılmaz, Çanakkale Savaşları ve Türk Ordusu, Basılmamış Doktora Tezi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Gazi Üniversitesi, Ankara, 1999. 25 Çanakkale Savaşları bibliyografyaları için Bkz. Oğuz Aytepe, “Çanakkale Savaşları Bib- liyografyası”, Ankara Universitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Dergisi, Sayı: 25-26, Mayıs-Kasım 2000 [2004], s. 1-72; Oğuz Aytepe, 92. Yılı Anısına Çanakkale Savaşı Kay- nakçası, Ankara, Ankara Üniversitesi Basımevi, 2007; Aşkın Koyuncu, Özkan Keskn, Ca- hde Sınmaz Sönmez, Çanakkale Savaşları Bblyografyası, Ankara, Atatürk Araştırma Merkez, 2010; Oğuz Aytepe, “Çanakkale Savaşı Bibliyografyası (2010-2015)”, Yeni Tür- kiye, Sayı: 65, Çanakkale Özel Sayısı, Ocak-Şubat 2015, s. 1559-1568; Mustafa Bostancı, “Çanakkale Muharebeleri ile İlgili Başlıca Akademik Çalışmalar (1990’dan Günümüze)”, Yeni Türkiye, Sayı: 65, Çanakkale Özel Sayısı, Ocak-Şubat 2015, s.1569-1572. Bunlar Türkçe bblyografyalardır. Bunlardan daha önce yapılmış İnglzce br Çanakkale Savaş- ları bblyografyası çn Bkz. Fred R. Van Hartesveldt, The Dardanelles Campagn 1915: Hstorography and Annonated Bblography, Westport, Connectcut, Greenwood Press, 1997.

Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 185-209

ÇANAKKALE’Yİ ANMAK: YILDÖNÜMLERİNDE 18 MART ZAFER KUTLAMALARI (1950-1960)

Mesut ÇAPA*

Grş 18 Mart Çanakkale Zafernn yıldönümü kutlamaları İknc Dün- ya Savaşı’ndan sonra, özellkle 1950 yılından tbaren önem kazan- mıştır. Önceler Halkevler ve Halkodalarınca düzenlenen kutlama törenler, 1950’l yıllarda daha zyade yükseköğrenm gençlğnn öncülüğünde gerçekleştrlmştr. Çanakkale Halkev tarafından 18 Mart 1936 tarhnde br anma tören düzenlenmşt. Halkev Başkanı Hall Dlmaç, “Bugün evmz salonunda 18 Mart Boğaz Zafernn yıl dönümü kadın asker svl eş görülmemş br kalabalıkla yüksek br program” dâhlnde anıldığını bldrmşt.1 On yıl sonra, 18 Mart 1946 pazartes günü Ankara’da Atıfbey Mahalles Halkodası tarafından br anma tören düzenlend. Halkodası başkanı Senha Kanbey, törende Selahattn Ertürk’ün gü- nün önemyle lgl heyecanlı br konuşma yaptığını bldrd. Abdul- lah Savaşçı se, Çanakkale savaşını ve şehtler andığı konuşmasın- da menkıbelere yer verd. Daha sonra gençler şrler okuyup folklor göstersnde bulundular.2 Cumhuryet’n lk yıllarından tbaren Türk gençlğ ve gençlk teşekküller Çanakkale Savaşlarına büyük lg duymuşlardır. Mll Türk Talebe Brlğ’nn (MTTB), Çanakkale şehtler adına dkle- blecek br anıt çn ane toplama steğ uygun görülmemşt. 1934

 Prof. Dr., Ankara Ünverstes, Türk İnkılâp Tarh Ensttüsü, e-mal: [email protected] 1 Başbakanlık Cumhuryet Arşv (BCA) 490.1-980.798.1. 2 BCA, 490.1-980.797.1. Çanakkale’y Anmak: Yıldönümlernde 18 Mart Zafer Kutlamaları 186 (1950-1960) / Mesut ÇAPA yılında, “Çanakkale şehtler namına br abde rekzne medar olmak üzere Mll Türk Talebe Brlğ tarafından k senede ell bn lralık ane toplanmasına müsaade stenldğ İstanbul Vlayet’nden bld- rlmş ve müsaade edlp edlmeyeceğ sorulmuştu”. Vlayet sınırla- rını aşacak ntelkte böyle br teşebbüsün stsmara açık olması ve zorluğu, öğrenc brlklernn kuruluş amacına aykırı düşeceğ göz önünde bulundurularak “esasen memleket ş olan böyle br teşeb- büsün husus teşekküllerden zyade” Mllî Savunma Bakanlığı’nın (Mllî Müdafaa Vekâlet) denetm ve sorumluluğu altında yapılması- nın uygun olacağı kararlaştırılmıştı.3 1950-1960 yılları arasında, 18 Mart Çanakkale Zafern anma törenlernn gerçekleştrlmesnde Türk gençlğ büyük br rol oy- namıştır. Başta Mllî Türk Talebe Brlğ olmak üzere, İstanbul Ün- verstes Talebe Brlğ (İÜTB), Türkye Mllî Talebe Federasyonu (TMTF)4, Ankara Ünverstes öğrencler, Balıkesr Necatbey Öğ- retmen Okulu öğrencler ve Çanakkale’den Yetşenler Derneğ tem- slcler Çanakkale’de yapılan törenlere katılmışlardır. Mll Türk Ta- lebe Brlğ ve İstanbul Ünverstes Talebe Brlğ’nn, İstanbul’dak anma törenlernn gerçekleştrlmes çn büyük çaba sarf ettkler anlaşılmaktadır. 18 Mart Zafernn yıldönümlernde Cumhuryet, Vatan ve Ulus gazetelernde Ferdun Fâzıl Tülbentç, Al Rıza Erem, Abdn Daver, Vehb Belda, Necat İlter, Şevk Berber ve Hürryet Parts Çanak- kale Mlletvekl Safaeddn Karanakçı’nın Çanakkale Zaferyle lgl yazıları yayınlanmıştır. Ayrıca zaferle lgl mzasız yazılara da yer verlmştr. Ahmed Emn Yalman’ın Alan Moorehead’dan çevrdğ anılar “Çanakkale Türk’ün kahramanlık destanı” adıyla tefrka edl- mştr. Brnc Dünya Savaşı’nda “Bahr Seft Müstahkem Mevkn- de” tabb yüzbaşı olarak görev yapmış olan Prof. Dr. Sabt Erduran da anılarını anlatmıştır.

3 BCA, 030.10-213.446.3. 4 6 Kasım 1956 tarh tbarıyla Türkye Mll Talebe Federasyonu’nun (TMTF) Genel Başkanı A. Hüsamettn Canöztürk’tü. Federasyona bağlı üye teşekküller şunlardı: Ankara Ünverstes Talebe Brlğ, Ankara Yüksek Okullar Talebe Brlğ, İstanbul Teknk Ünver- stes Talebe Brlğ, İstanbul Ünverstes Talebe Brlğ, İstanbul Yüksek Okullar Talebe Brlğ, Balıkesr Necat Eğtm Ensttüsü Talebe Brlğ, Yüksek Ekonom ve Tcaret Okulu Talebe Brlğ, Zonguldak Maden Teknk Kulu Talebe Brlğ, Lozan Türk Talebe Cemyet, Münh Türk Talebe Cemyet, New York Türk Talebe Cemyet. BCA, 030.01-20.116.9. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 185-209 187 Gazetelerde yıldönümü münasebetyle yapılan törenlerle lgl resmler, kartpostal ve temsl Çanakkale Savaşı resmler yayınlan- mıştır. Çanakkale Zafernn 1950-1960 yılları arasında (35-45. Yıldö- nümlernde) Çanakkale, İstanbul ve Ankara’da yapılan törenlere ka- tılan Çanakkale gazler anılarını anlatmışlardır. A- Çanakkale’de Düzenlenen Zafer Törenler 18 Mart Çanakkale Zafernn 35-45. Yıldönümler (18 Mart 1950-18 Mart 1960) Çanakkale’de büyük törenlerle kutlanmıştır. Her 18 Mart günü Cumhuryet Meydanında başlayan resm kut- lama törenler, şehtlkler zyaret ve dğer etknlklerle gün boyu sürmekteyd. Çanakkale dışından, özellkle İstanbul’dan ünverste gençlğnn katılımlarıyla yapılan törenler ulusal düzeyde büyük br heyecanın yaşanmasına vesle olmaktaydı. Basın, çoğu kez özel mu- habrler vasıtasıyla yakından zledğ bu törenler, ertes gün bütün detayıyla okuyucularına aktarmaktaydı. a) Çanakkale Zafernn 35. ve 36. Yıldönümler: Çanakkale Zafernn 35. yıldönümü (18 Mart 1950) yurdun her yanında törenlerle anılacaktı. Vatan gazetes bu haber şu cümlelerle vermekteyd: “Bugün 18 Mart Çanakkale Zaferinin 35. yıldönümüdür. Türk milletinin bugünkü büyük varlığı 18 Mart Çanakkale Zaferinin kazanılmasıyla vücut bulmuş ve gelişmiştir. Onun içindir ki Çanakkale Zaferi Türk âleminin gelişen bugününe ve inkişaf edecek yarınına açılan ilk kapıdır. Askerî bakımdan olduğu kadar siyasî cepheden de çok derin mânalar taşıyan bu gün, merasimle yurdun her tarafında anılacaktır.” 5 18 Mart 1950 tarhnde Çanakkale’de Cumhuryet Meydanında yapılan törene askerî brlkler, okullar, Ankara ve İstanbul’dan gelen 70 kşlk ünverste öğrencsyle kalabalık br halk topluluğu katıl- mıştı. Törende resm yetkllerle, asker, gaz ve öğrencler günün anlam ve önemyle lgl konuşmalar yaptılar. Çanakkale Savaşı’na katılmış olan emekl subay Hall Dlmaç anlattıklarıyla törene ka- tılanları adeta o günlere götürmüştü. Syasal Blgler Okulu Tale-

5 “Çanakkale Zafernn 35 nc Yıldönümü”, Vatan, 18 Mart 1950. Çanakkale’y Anmak: Yıldönümlernde 18 Mart Zafer Kutlamaları 188 (1950-1960) / Mesut ÇAPA be Cemyet Başkanı Bayram Turan Çetn de, TMTF adına yaptığı heyecanlı konuşmasıyla “halkı ağlatmıştı”. Konuşmaların ardından, Çanakkale Savaşı gazlernden bazıları halka tanıtıldı: “Bunların arasında 150 kşlk br düşman brlğne altı erle karşı koyan ve müstevller denze döken Mehmet Çavuş’la, Mecdye tâbyesnde 220 klo ağırlığındak mermy tek başına topa koyan Cemal Gaz de kürsüye çıktılar, göğüsler nşanlarla dolu olan bu sevml htyarlar halk tarafından şddetle alkışlandılar.” Cumhuryet alanındak törenden sonra şehtlklere gdlerek çe- lenkler konuldu. Resm yetkllerle brlkte orduevndek toplantıya katılan ünverste gençler akşamüzer İstanbul’a hareket ettler. Ça- nakkale’de gece de, “bugünün şerefne eğlenceler” düzenlend.6 1951 yılında Çanakkale’de yapılacak olan 36. Yıldönümü tören öncekne oranla daha büyük br katılımla gerçekleşecekt. Bu sebep- le, 18 Mart önces yapılan hazırlıklara basında genş yer verlmşt. Çanakkale’de bulunan Ulus gazetes muhabr, 17 Mart günü şeh- rn “baştan başa bayraklarla ve ışıklarla süslenmş” olduğunu bl- drmşt. Ankara ve İstanbul Ünverstelernden 300 öğrenc, törene katılmak üzere Çanakkale’ye gelmşlerd. Gençler, General Tahsn Yazıcı’nın Kore’den gönderdğ “kanla şlenmş br bayrağı Çanak- kale şehtlerne armağan edeceklerd”. Aynı gün gece yarısı İstanbul Ünverstes ve yüksekokul öğrenclernden 1000 kşlk br kafle Bandırma vapuruyla Çanakkale’ye hareket etmşlerd.7 Öğrenclern İstanbul’dan gemye bnp hareket etmeler pek ko- lay olmamıştı. Denzyollarının Marakaz vapurunu kralayan 585 kşlk ünverstel kafles 17 Mart günü saat 15.00’den tbaren vapura bnmeye başlamışlardı. Ancak, “seyahata ştraka rağbet arttığından” gemnn kalkış saat geldğnde gemdek yolcuların sayısı bn geçmşt. Yolcu sayısının stab haddn aşması üzerne Marakaz vapurunun hareketne müsaade edlmemşt. Gem kapta- nı Enver Bey’n durumu Denz Hatları Müdürü Muzaff er Özgök’e letmes üzerne; Müdür, 585 bletn satıldığını söyleyerek 586 kş dah olsa gemnn hareketne zn verlemeyeceğn bldrd. Bunun üzerne, “Hareket zamanını k saat geçtğ halde gem tahlye edle- medğnden ve rıhtıma Bursa vapurunun yanaşması cab ettğ çn 6 “18 Mart Çanakkale Zafernn Yıldönümü”, Cumhuryet, 19 Mart 1950. 7 “Çanakkale’de 18 Mart Zafer Bugün Kutlanıyor”, Ulus, 18 Mart 1951. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 185-209 189 Marakaz vapuru şamandıraya alınmıştır. Gem şamandıraya alınır- ken dah talebeler gemy terk etmemşlerdr. Şamandıraya bağlama amelyesn müteakp vapurdakler, sandal, römorkör ve dğer vası- talarla sahle çıkmak zorunda kalmışlardır.” Çanakkale’ye gtmekte ısrarlı olan öğrencler, denzyolları nöbetç müdürlüğüne başvurarak daha büyük br gem kralamak stedklern bldrdler. Öğrencler, nhayet kendlerne tahss edlen Bandırma vapuruyla gece yarısı İs- tanbul’dan hareket ettler. 18 Mart 1951 günü sabahı Bandırma va- puru 887 ünverste öğrencsn Çanakkale’ye getrd.8 Br gün öncesnde bayraklarla donatılan Çanakkale şehr, 18 Mart sabahı öğrenclern de gelmesyle tam br bayram havasına bürün- müştü. İlçe ve köylerden gelenlerle sayıları 8.000 kşye ulaşan halk topluluğu, sabahın erken saatlernden tbaren Cumhuryet Meyda- nında toplanmaya başlamışlardı. Çanakkale’de 18 Mart Zafernn 36. Yıldönümü tören, Cumhuryet Meydanında İstklâl Marşı’nın ardından valnn konuşmasıyla başladı. Törene hükümet temslen katılan Mllî Savuma Bakanı Hulûs Köymen de br konuşma yaptı. Çok sayıda ünverste öğrencsnn katıldığı bu törende, arkadaşları adına 7 öğrenc duygu ve düşüncelern dle getrdler. Çanakkale Savaşı’na katılmış olan emekl subay Şemseddn Çamoğlu’nun ko- nuşması da lgyle dnlenmşt. Ardından geçt resm yapıldı. Atatürk anıtını TMTF ve brçok kuruluşlar adına getrlen çelenkler süsle- mekteyd. Çanakkale’de 18 Mart 1951 günü, Cumhuryet Meydanındak törenden sonra ünverste öğrencleryle kalabalık halk topluluğu Barbaros Denz ve Hasan Mevsuf kara şehtlklern zyaret ettler. Öğrenclern büyük br kısmı akşamüzer Bandırma vapuruyla İstan- bul’a hareket ettler. Şehtlkten geç dönen 200 kadar öğrenc gecey Çanakkale’de geçrmek zorunda kaldılar. Bunlar ertes gün Anafar- talar’dak şehtlkler, Mehmetçk anıtını ve harp sahasını gezdkten sonra akşam Mersn vapuruyla İstanbul’a döneceklerd.9 b) 37-40. Yıldönümü Törenler: Zafern 37. Yıldönümü münasebetyle Çanakkale’de, 18 Mart

8 “1000 Ünverstel Dün Gece Çanakkale’ye Hareket Ett”, Cumhuryet, 18 Mart 1951. “18 Mart Çanakkale Zafer Dün Kutlandı”, Cumhuryet, 19 Mart 1951. 9 “18 Mart Çanakkale Zafer Dün Kutlandı”, Cumhuryet, 19 Mart 1951. Çanakkale’y Anmak: Yıldönümlernde 18 Mart Zafer Kutlamaları 190 (1950-1960) / Mesut ÇAPA 1952 tarhnde syasî partller ve Mllî Eğtm Bakanı Tevfk İle- r’nn katılımıyla büyük br tören yapıldı. 16 Mart 1952 günü, yükseköğrenm gençlğn temslen 50 k- şlk br öğrenc grubu, Polat Reyhan daresndek Konya vapuru le Çanakkale’ye gtt. Grup, Çanakkale’de şehtlkler zyaretnde Türkye Mllî Talebe Federasyonu adına hazırlanan plakayı tören- le kapıya hâkkedecekt. TMTF Ankara komtes se 18 Mart günü, şehtlern ruhuna br mevlt okutacaktı.10 Cumhuryet gazetes adına tören zlemek üzere Çanakkale’ye gönderlen Necdet Evlyagl, 18 Mart günü yapılacak zafer tören hazırlıkları hakkında şu blgler vermekteyd: “Millî Türk Talebe Birliğine Kore’deki Türk tugayından gönderilen bir bayrağımız töreni müteakip şehitlikteki bayrak direğine çekilecektir. Millî Talebe Federasyonu da Şehitliğe ilk defa Federasyonun aziz şehitlerimize ziyaret hatırasını gösteren bir gümüş plaka takacaktır. Millî Eğitim Bakanı ya- rınki törende hazır bulunacak bir konuşma yapacaktır. De- mokrat Parti milletvekillerinin hepsi ve parti teşkilatı geniş ölçüde törene iştirak edeceklerdir. Her ilçeden gönderilen temsilciler merkeze gelmişlerdir. CHP ile bir hafta evvel Çanakkale’de faaliyete geçmiş olan Millet Partisi aynı programlarla katılacaktır. Böyle millî bir törenin partililer tarafından istismar olunmaması için alaka- lılar faaliyete geçmişler ve üç partinin de Vilayet tarafından hazırlanan programa riayet etmelerini istemişlerdir. Üniversiteli gençler, başta Çanakkale valisi olduğu halde Vilayet erkânı tarafından iskelede törenle karşılanmışlardır. Karşılama törenine öğretmenler, lise öğrencileri, izciler ve iki binden fazla halk kütlesi iştirak etmiştir.”11 18 Mart 1952 günü Çanakkale’de Cumhuryet meydanında k ayrı tören yapılmıştır. Sabah yapılan asker törene Mllî Eğtm Ba- kanının yanı sıra Çanakkale mlletvekller, val, ordu mensupları ve kalabalık br halk topluluğu katılmıştı. İstklâl Marşı’yla başlayan törende Çanakkale Vals kısa br konuşma yapmıştır. Mllî Eğtm

10 “18 Mart İhtfal”, Cumhuryet, 17 Mart 1952. 11 “Çanakkale’de Bugünkü Tören”, Cumhuryet, 18 Mart 1952. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 185-209 191 Bakanı Tevfk İler heyecan dolu konuşmasında, Çanakkalellern en öneml özellklernn “toprağa bağlılık olduğunu” belrtmştr. Bakandan sonra kürsüye gelen br Çanakkale gazs, şmdye kadar şehtlğn hmal edldğn ve henüz şehtlermze layık br anıtın d- klmemş bulunduğunu söyleyerek, “Mlletmzn şükran borcunu ne zaman yerne getreceğz. Mlletvekllerne soruyorum, buraya br abde dkmek çn neden harekete geçmyoruz? Bu ş cddî olarak ele alınmalıdır” demştr. Askerî brlklerle okulların yaptıkları geçt resmnden sonra Şehtlğe gdlmştr. Şehtlkte k subay tarafın- dan savaşın cereyan tarzı hakkında blg verlmş, tören saygı atışıyla sona ermşt. Tören günü öğleden sonra Val Safaeddn Karanakçı yanında gar- nzon ve denz komutanları olduğu halde Seddülbahr’e gtt. Bura- dak İnglz ve Fransız mezarlıkları zyaret edlerek çelenk bırakıldı. Val Karanakçı’ya göre, İnglz ve Fransız mezarlıkları 37 yıldan ber lk defa zyaret edlyordu. Tören günü Çanakkale’de bulunan gençlk kuruluşları arasında klk ortaya çıkmıştı. TMTF adına Çanakkale’ye gelen yükseköğre- nm mensubu 48 genç, sabahk törene katılmışlar ve doğruca şeht- lğe gderek Federasyonun gümüş plağını abdeye çakmışlardı. Öğ- leden sonra Mllî Türk Talebe Brlğ’n (MTTB) temslen Marakaz vapuruyla Çanakkale’ye gelen 500 ünverste öğrencs de müstakl br tören yaptılar. Törene katılan MTTB temslcler, saat 14.30’da başta val olduğu halde kalabalık br halk topluluğu tarafından kar- şılandılar. Gençler, Cumhuryet meydanına gderek İstklâl Marşı’nı söyledler ve bu sırada Kore’dek Türk tugayı tarafından gönderlen bayrağı şeref dreğne çektler. Kürsüye gelen Brlk Başkanı Kâm- ran Evlyaoğlu, yaptığı heyecan dolu konuşmasında, Çanakkale’dek knc tören açtığını söyled. Evlyaoğlu, “MTT Brlğ’nn bundan böyle her yıl yüzlerce Ünverstel gençle Çanakkale’ye gelp törene katılacağını ve kmseden resm davet beklemedklern” fade etmş- t. Buradan otobüslerle Şehtlğe gdlerek aralarında topladıkları br şşe kanı şehtlern üzerne dökmüşlerd.12 18 Mart Çanakkale Zafernn 38. yıldönümü Çanakkale’de bü- yük br törenle kutlanacak, aynı gün Alçıtepe’de yapılacak olan şe-

12 “Çanakkale Şehtler Dün Zyaret Edld”, Cumhuryet, 19 Mart 1952. Çanakkale’y Anmak: Yıldönümlernde 18 Mart Zafer Kutlamaları 192 (1950-1960) / Mesut ÇAPA htler anıtının temel atılacaktı. İstanbul Ünverstes öğrenclernden 200 kşlk br kafle, basın mensupları ve Mllî Savunma Bakanlığı İstanbul bürosu temslcs törenlere katılmak üzere 17 Mart 1953 ta- rhnde Bursa vapuru le Çanakkale’ye hareket etmşlerd.13 17 Mart günü Marmara’da ortaya çıkan şddetl poyraz fırtınası ulaşımda aksamalara sebep olmuştu. Çanakkale’dek 18 Mart tören- ne katılmak üzere yola çıkan Nusret mayın gems, fırtına yüzünden Akbaş cvarında karaya oturmuştu. Gem br romorkör aracılığıyla kurtarılablmşt.14 Ankara ve İstanbul Ünverste öğrencleryle d- ğer davetller ve gazetecler getrmekte olan Bursa vapuru Marma- ra’da brdenbre patlak veren poyraz fırtınası yüzünden brkaç saat- lk geckmeyle Çanakkale’ye varablmşt.15 Törenler zlemek üzere Bursa vapuruyla Çanakkale’ye gelen Ferd Öner, lk ntbalarını şöyle anlatmaktaydı: “Zahmetli bir deniz yolculuğundan sonra, gecenin ilerle- miş saatinde Çanakkale’ye çıktığımız zaman, şehri baştanba- şa bayraklarla, renk renk ışıklarla donanmış bulduk. Bu kah- raman ve tarihî şehrimiz 18 Mart Zaferini kutlamağa bir gün önceden hazırlanmıştı. Ankara ve İstanbul’dan gelen heyetle- ri vali adına muavini ve emniyet müdürleri karşıladılar. Üni- versiteliler muhtelif evlere ve Çanakkale lisesine misafir edil- diler. Bugün sabahın erken saatlerinden itibaren Çanakkale, havanın muhalefetine rağmen bir bayram sevinci içindeydi. Ve 38 yıl önce 18 Mart günü Çanakkale’yi, Çanakkale’yle birlikte öteki vatan topraklarını düşman istilasından koruyup kurtaran o büyük deniz zaferini içten gelen bir heyecan ve sevgi ifadesiyle kutlamaktadır.” 18 Mart zafer tören “sürekl yağmura rağmen”, saat 10’da Cum- huryet Meydanında başlamıştı. Meydanda askerî brlkler, Ankara ve İstanbul ünverstellernden oluşan öğrenc grupları, Edrne’den gelen zcler, Çanakkale Lses öğrencler, dğer kız ve erkek okul- ları öğrencler, syasî partlern temslcler, kadınlı erkekl kala- balık br halk ktles yer alıyordu. Askerî bandonun çaldığı İstklâl

13 “18 Mart Çanakkale Zafernn Yıldönümü”, Cumhuryet, 18 Mart 1953. 14 “Nusret Mayın Gems Karaya Oturdu”, Vatan 19 Mart 1953. 15 “18 Mart Heyecanla Kutlandı”, Cumhuryet, 19 Mart 1953. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 185-209 193 Marşı’ndan sonra Val Safaeddn Karanakçı ve Garnzon Komutanı törene katılan brlkler teftş ettler. Bundan sonra Atatürk anıtına çelenkler konuldu. Askerler ve öğrenclern yağmur altında yaptık- ları geçt resm Çanakkalellerce uzun uzun alkışlandı. Meydandak tören br buçuk saat kadar sürmüştü. Tören, saat 11.30’da Orduev snema salonunda yapılan etkn- lklerle devam etmşt. Şehtler çn yapılan saygı duruşundan sonra Çanakkale Zaferyle lgl konuşmalar yapılmıştı. Vlayet namına konuşan br Çanakkalel, Çanakkale Zafernn dünyadak etklerne değnmş, esk muharplerden Şemseddn Çamoğlu, Çanakkale mu- harebesyle lgl anılarını anlatmıştı. Toplantıda Öğretmenler Brl- ğ, Ankara ve İstanbul Ünversteller, Çanakkale ve Edrne lsele- rnden brer temslc söz alarak Mehmet Akf’n şr le Atatürk’ün htabesnden parçalar okumuşlardı. İstanbul Ünverstes Talebe Brlğ başkanı Vural heyecan dolu konuşmasında, Çanakkale Zafe- rnn, “slah vesare gb malzeme üstünlüğünün Mehmetçğn karşı- sında hçbr mana fade etmedğne” Çanakkale Zafernn br örnek teşkl ettğn belrterek, “Fazla değl, br tek Nusret mayın gems ve k batarya, heps bu kadar. Fakat mağlup olan dört büyük zırhlı, sulara gömülen dört çelk ejder… Hçbr muharebe mağluplarına bu kadar pahalıya, galbne de bu kadar ucuza mal olmamıştır” demştr. Saat 15.00’te askerî brlkler ve kalabalık br topluluk, esk s- kelede törene katılacak Nusret mayın gemsn selamlamaya gtt- ler. Ancak, Nusret mayın gemsnn fırtına sebebyle Çanakkale’ye beş ml mesafedek Akbaş mevknde karaya oturduğu öğrenlnce programın bu kısmı ptal edld. Ardından şehtlkler zyaret edlerek çelenkler konuldu. Br denz subayı le emekl br subay tarafından Çanakkale Savaşları hakkında blg verld. Çanakkale Vals, Be- ledye Başkanı ve komutanlar buradan İnglz ve Fransız mezarlık- larını zyaret ederek çelenkler koydular. Denz şehtler çn denze çelenkler atıldı. 18 Mart 1953 günü, Alçıtepe’de kurulacak şehtler anıtının kurbanlar eşlğnde temel atılmıştı.16 Çanakkale Zafernn 39. Yıldönümü kutlamalarının, muhteme- len yapılmış olmakla brlkte, basına yansımadığı anlaşılmaktadır.

16 “18 Mart Heyecanla Kutlandı”, Cumhuryet, 19 Mart 1953; “18 Mart Zafer Dün Tören- lerle Kutlandı”, Vatan, 19 Mart 1953. Çanakkale’y Anmak: Yıldönümlernde 18 Mart Zafer Kutlamaları 194 (1950-1960) / Mesut ÇAPA 1955 Yılında Çanakkale Zafernn 40. Yıldönümünde Çanakka- le’de yapılan kutlamalara basında çok az yer verlmştr: Çanakkale’de 18 Mart 1955 günü yapılacak törene, öğrenc ka- tılımının öncek yıllara göre çok az olduğu görülmektedr. Yükse- köğrenm gençlğn “18 Mart htfalnde temsl etmek üzere” 50 kşlk br öğrenc kafles Polat Reyhan daresnde Konya vapuruy- la 17 Mart günü İstanbul’dan Çanakkale’ye hareket etmşt. Grup, Çanakkale’de ln msafr olacak ve şehtlkler zyaretnde TMTF adına hazırlanan plakayı törenle kapıya hâkkedecekt. TMTF Anka- ra komtes 18 Mart günü, şehtlern ruhuna br mevlt okutacaktı.17 Ayrıca, TMTF’na mensup brlkler dare heyetlernden oluşan 24 kşlk br kaflenn 17 Mart sabahı uçakla Çanakkale’ye gdeceğ haber verlyordu.18 18 Mart 1955 günü İstklâl Marşı le başlayan törene Çanakka- le’dek askerî brlkler, Ankara ve İstanbul Ünverstelernden gelen heyetler, lse ve dğer okullarla kalabalık br halk topluluğu katılmış- tı. Törende valnn konuşmasının ardından emekl br subay Çanak- kale Zaferyle lgl anılarını anlattı. Atatürk heykelne ve şehtlğe çelenkler konuldu. Gece orduevnde toplantı düzenlend.19 c) Çanakkale’de 1956-1960 Yıllarında (41-45. Yıldönümü) Zafer Kutlamaları: 18 Mart Zafernn 41. Yıldönümü tören, öncek yıllarda olduğu gb yne Cumhuryet meydanında yapıldı. Törene mlletvekller, mülkî ve askerî erkân, Çanakkale Savaşı gazler, Ankara, İstanbul ve İzmr’den gelen yükseköğrenm gençler le bnlerce kş katıldı. Askerî bandonun çaldığı İstklâl Marşı’na meydanı dolduran genç- ler hep br ağızdan eşlk ettler. Ardından Atatürk anıtına çelenkler konuldu. “41 sene evvel Çanakkale harbne ştrak eden gazlern ve esk muharplern göğüslerne bugün çn hazırlanmış bulunan hatıra madalyaları” takıldı. Çanakkale Vals Cemal Tarhan yaptığı konuş- mada 18 Mart Zafernn mana ve önemn anlattı. Daha sonra öğren- c dernekler ve Çanakkale’den Yetşenler Derneğ adına konuşmalar

17 “18 Mart İhtfal”, Cumhuryet, 18 Mart 1955. 18 “18 Mart Zafernn 40. Yıldönümü”, Vatan, 18 Mart 1955. 19 “Çanakkale Zafer Kutlandı”, Vatan, 19 Mart 1955. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 185-209 195 yapıldı ve öğrencler şrler okudular. Cumhuryet meydanındak tö- ren geçt resmyle son bulmuştu. 18 Mart 1956 günü meydanda yapılan törenden sonra otobüslerle şehtlğe gdld. Akşam, Çanakkale Orduev’nde 18 Mart Çanakkale Zafer münasebetyle br kahramanlık geces düzenlend.20 18 Mart 1957 günü Çanakkale’de 42. Yıldönümü münasebetyle yapılan törene Ankara, İstanbul ve İzmr ünversteler le Balıkesr Necatbey Öğretmen Okulu temslcler katıldılar. Ell kadar Çanak- kale gazsnn de takp ettğ törende Val Cemal Tarhan ve Çanakka- le Mebusu Bed Enüstün brer konuşma yaptılar. “Gazler ve msafr heyetler şerefne talebe yurdunda br öğle yemeğ verld. Bu zya- fette gazler harb hatıralarını naklettler.” Öğleden sonra Dardanos, Hasan Mevsuf le Nara denz şehtlkler zyaret edld. Baştanbaşa ışıklarla donatılmış olan şehrde gece fener alayları düzenlend. Me- şalelern aydınlattığı Atatürk heykel le Dardanos Şehtlğ etrafında genç zcler ve Mehmetçkler 24 saat nöbet tutacaklardı.21 Çanakkale Zafernn 43. Yıldönümü törenler, sabahın erken sa- atnde başlayan şddetl yağmura rağmen büyük br htşam ve başa- rıyla gerçekleştrld. Çanakkaleller, senelerden ber böyle br muh- teşem tören görmedklern söyleyeceklerd. 17 Mart 1958 günü şehrn her yanı bayraklarla donatılmıştı. Ça- nakkale’nn lçelernden ve komşu llerden tören zlemek üzere Ça- nakkale’ye akın eden halk oteller doldurmuştu. Akşamüzer Gem- lk sürat postasıyla Mllî Türk Talebe Federasyonu folklor, tyatro ekpler, 300’e yakın ünverstel genç, Mustafa Kemal Derneğ’nn davetls olarak malûl gazlerden br heyet ve tanınmış fkr adamları Çanakkale’ye gelmşlerd. Otellerde yer bulunmadığından ünvers- tel gençlerden br kısmı gecey Gemlk vapurunda geçreceklerd.22

20 “18 Mart Zafer”, Cumhuryet, 19 Mart 1956. 21 “18 Mart Çanakkale Zafer Kutlandı”, Ulus, 19 Mart 1957. 22 “Çanakkale Zafernn 43. Yılını Bugün Kutluyoruz”, Cumhuryet, 18 Mart 1958. “Söy- lendğne göre, Çanakkale Vallğ daha önce talebe cemyetlerne merasm çn şehrde ancak 150 msafrlk yer bulunduğunu bldrmş fakat 700 kş getrlmesnde ısrar edl- dğnden yatacak yer ve yyecek sıkıntısı çeklmştr. … Bu sabah Tırhan vapuru le gelen 600 öğrenc le şehrdek msafr sayısı 1200’e yükselmştr. … Val vekl, yemek temn çn gemlern kaptanları le anlaşmaya varıldığını, şehrde bu kadar htyacını karşılayacak sayıda otel bulunmadığından öğrenclern gemlerde yatmalarının temn olunduğunu bldr- mştr.”, “Çanakkale Zafernn Yıldönümü Dün Anıldı”, Vatan, 19 Mart 1958. Çanakkale’y Anmak: Yıldönümlernde 18 Mart Zafer Kutlamaları 196 (1950-1960) / Mesut ÇAPA Hsarlıktepe (Alçıtepe)’de 18 Mart 1953 günü temel atılmış olan Şehtler anıtının, ödenek yeterszlğnden dolayı yarım kalan nşaatı- na 15 Mart 1958 günü tekrar başlanmıştı. İnşaat çn gereken paranın büyük kısmı (1 mlyon 250 bn lra) Mllyet gazetesnn açtığı br kampanya sonucu halkın bağışlarıyla sağlanmıştı; “Şehtler Abdes ayda azam 4,5 metre yükseklk kazanacaktı.”23 Çanakkale Yüksek Tahsl Gençlğ adına Nursan Köksal’ın 16 Mart 1958 günü yayınladığı bldrde Çanakkale Zaferyle şehtler anıtının önemne değnlmekteyd: “18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Muharebesi Türk gücü- nün insanlık gücünü yendiği bir zaferimizdir. Çanakkale’de medeniyetin bütün vahşetini taşıyan düş- man karşısında, maddî yoksulluklar içinde vatanımızın fethe- dilmez bir kale olduğunu binlerce yiğit Türk evladının kanı pahasına gösterdik. Dünyayı buradan öteye bırakmadık. Yeryüzünde Türklerle kıyas edilecek hiçbir asker olmadığını dünya bir kere daha anladı. Şimdi dünya ‘Çanakkale geçil- mez’ derken biliyor ki, Türkün müdafaa ettiği bir karış toprak geçilemez. 18 Mart Çanakkale günüdür. Binlerce Türk şehidinin yat- tığı yer olan Çanakkale, karşımıza çıkabilecek düşmanı ür- küten en büyük hamaset destanımızdır, şehitler âbidemizdir. Dikilmekte olan âbide bu ihtişamı bir kat daha duyuracaktır. Nasıl Çanakkale Harbinde vatanımızın her köşesinden çar- pışmaya koşulmuşsa, bugün de âbidenin dikilmesinde her Türk ferdi bu anlayışla hareket etmiştir. Bu ise sarsılmaz te- sanüdümüzün ufak bir nişanesidir. Çanakkale Zaferinin 43. yıldönümünde şehitlerimizin hatırası önünde tâzimle eğilir- ken, bu zaferin bütün millete kutlu olmasını temenni ederiz.”24 18 Mart 1958 günü Cumhuryet Meydanında yapılan törene İs- tanbul’dan gelen 1200 ünverste öğrencsyle brlkte Ankara Ün- verstes’nden de 10 kşlk br öğrenc grubu katılmıştı. İstklâl Marşı’yla başlayan törende, Val Vekl Dr. Cemal Koray “şddetl

23 “Çanakkale Zafernn Yıldönümündeyz”, Ulus, 18 Mart 1958. “Zafern Yıldönümünde Çanakkale’de Büyük Tören”, Ulus, 19 Mart 1958. 24 “Çanakkale Zafernn Yıldönümündeyz”, Ulus, 18 Mart 1958. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 185-209 197 yağmur altında br memurun tuttuğu şemsyenn hmayesnde” ko- nuşmasını tamamladı. Ancak, programdak dğer konuşmalar ptal edld. Napolyon’un, “Türkler öldürüleblr, fakat asla mağlup edle- mezler” sözünü hatırlatan Koray, “Bu tecrübel askern teşhsne al- dırmıyorlar, Türk mlletnn yenlemeyeceğn Çanakkale’de br kere daha görerek, Napolyon’a ancak 100 yıl sonra nanıyorlar” demştr. Geçt resm sağanak yağmur altında gerçekleşt: “Bardaktan bo- şanırcasına yağan yağmura rağmen Cumhuryet meydanını dolduran Çanakkaleller ve cvar köylerden gelen halk kütleler, malûl gaz- lern heybetl geçşn şddetle alkışladılar. İstanbul Yüksek Tahsl Gençler, TMTF folklor ekb ve Çanakkalel lse öğrencler de ge- çt resmnde yer aldılar. Meydandak tören müteakp Atatürk anıtı- na çelenk konuldu ve şehtlern azz hâtırası çn k dakka htram duruşu yapıldı.” Tırhan vapuruyla Çanakkale’ye gelen Demokrat Part (D.P.) İs- tanbul gençlk teşklatı, vallğe müracaat ederek fl âmalarıyla geçt resmne katılmak stemşlerd. Ancak Val Vekl Dr. Cemal Koray, part fl aması taşımaksızın katılmalarına zn verdğnden, partl gençler törende fl âmasız yürümüşlerdr. Cumhuryet meydanındak tören zleyen Çanakkaleller, bnden fazla ünverste öğrencsyle brlkte Hasan Mevsuf şehtlğne gtt- ler. Devam etmekte olan yağmur altında Bnbaşı Hulûs Köseoğlu, şehtlğn bulunduğu Dardanos tepes ve bu tepede şeht olanlar hak- kında blg verd. Ardından Nârâ burnundak Denz Şehtlğ zyaret edld. Burada, Ankara Ünverstes Talebe Brlğ adına Syasal Bl- gler Fakültes öğrenclernden Mehmet Günay br konuşma yaptı: “Kahraman Çanakkaleliler. 18 Mart, adalet kisvesine bürünerek haksız davalarını zor- la ve zulümle kabul ettirmek isteyen gözü kararmış muhteris- lere karşı azim, hak ve imanın zafer günüdür. Şu anda milletçe 43. yıldönümünü sonsuz bir heyecanla idrak ettiğimiz bu za- fer günü, Türk gücünün yılmaz azim ve sarsılmaz imanının, her türlü imkânsızlıklara rağmen sağladığı bir neticedir. Bu netice, tarihimizde bir dönüm noktası olmuş, dünyaya Türkün esir olmayacağını ve olamayacağını göstermiştir. Çanakkale’y Anmak: Yıldönümlernde 18 Mart Zafer Kutlamaları 198 (1950-1960) / Mesut ÇAPA Ya siz çevik tabyalara göğsünüzdeki zaptedilmiş bir kale olan imanınızla karşı koyan Çanakkale şehitleri; manevî hu- zurunuzda tâzim ile eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun. Kanları- nızı seve seve akıttığınız hak ve hürriyet yolu daima rehberi- miz olacaktır.” Gece öğrencler tarafından düzenlenen fener alayında şehrn bü- tün caddeler dolaşılarak Cumhuryet meydanında toplanılmıştır. Ayrıca Beledye snemasında TMTF folklor ekb mllî oyunlar oy- namış, temsl kolu tarafından “Yaşadığımız Devr” adlı br tyatro eser sahnelenmşt. Gece Atatürk anıtının etrafında meşaleler ya- narken, Çanakkale Savaşı’na “tanıklık etmş yaşlı yurttaşlarımız, o günlere dar anılarını” burada toplanmış bulunan gençlere anlatmak- taydılar.25 Çanakkale Zafernn 44. Yıldönümü törenler çn, öncek yıllar- da olduğu gb yne çok sayıda ünverste öğrencs Çanakkale’ye gtt. İstanbul Ünverstes Talebe Brlğ Başkanı Samet Güldoğan, 16 Mart 1959 tarhnde Başbakan Adnan Menderes’e gönderdğ telgrafta, “Geçen yıl olduğu gb bu sene de 18 Mart Çanakkale ht- falne genş çapta ştrak etmek” stedklern belrterek kendlerne “ücretsz br vapur tahss” rcasında bulundu.26 18 Mart 1959 günü Cumhuryet Meydanında yapılan törene lk defa mehter takımı da katılıyordu. Meydanı dolduran kalabalığın arasında, İstanbul ve Ankara Ünverstelern temslen 500’den fazla öğrenc bulunuyordu. Valnn açılış konuşmasından sonra kürsüye gelen br yüzbaşı, Çanakkale Savaşı’nın dünya tarhndek yernden bahsett. Ünversteller adına yapılan konuşmalarla, “bu tarhî sa- vaşta şeht düşenler selamlanmış, Mehmetçğn kanının boşa akma- dığı” dle getrlmşt. İstanbul Ünverstes adına konuşan öğrenc, “Mustafa Kemal burada Türk gençlğne en güzel örneklernden br tanesn vermştr” ded. Bu sırada, “İstanbul’dan gelen mehter ta- kımı tarhî marşlarla törene br kat daha heyecan” katmıştı. Tören

25 “Çanakkale Zafernn Yıldönümü Dün Anıldı”, Vatan, 19 Mart 1958. “18 Mart Zafernn 43. Yılını Törenle Kutladık”, Cumhuryet, 19 Mart 1958. “Zafern Yıldönümünde Çanak- kale’de Büyük Tören”, Ulus, 19 Mart 1958. 26 BCA, 30.1-123.790.8. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 185-209 199 daha sonra Dardanos şehtlğ (Hasan Mevsuf) ve Nâra şehtlklern zyaretle son bulmuştu.27 18 Mart 1960 tarhnde yapılan zafern 45. Yıldönümü törenler- ne mehter takımının yanı sıra lk defa Türk jetler de katıldı. Öncek yıllarda olduğu gb, İstanbul’dan çok sayıda katılımcı denz yoluyla Çanakkale’ye geld. 17 Mart günü sabahı İstanbul’dan hareket eden Uludağ ve Gemlk vapurları öğrenclerle brlkte çeştl dernek tem- slcleryle dğer davetller Çanakkale’ye götürdü.28 18 Mart 1960 günü Cumhuryet meydanında yapılan törene “üç bn aşan İstanbullu, İzmrl, Ankaralı ve Erzurumlu ünverste öğ- rencler, mehter takımı, esk muharpler, İzmr zeybekler, denz ve jet floları askerî brlkler ve şehrmz okulları katıldı.” Tören- den önce Val Fahrettn Akkutlu, Çanakkale Savaşı’na katılmış olan gazler makamında kabul ederek kendlerne Çanakkaleller adına şükranlarını bldrmşt. İzmrl esk Muharp Albay Hkmet, dünya tarhnn de en çetn ve kanlı br savaşı olan Çanakkale muharebe- snde “mânın çelğ mağlup ettğn” belrttkten sonra, “ey Büyük Mustafa Kemal, sen mnnetle anıyor ve arıyoruz” demştr. Bu sı- rada Çanakkale semalarında Türk jetlernn uçuşu törene ayrı br heyecan katıyordu. Törende, Başbakan Adnan Menderes’ten gelen “yıldırım telgraf” da okunmuştu. Geçt resmnde mehter takımı hal- kın sevg gösterleryle karşılandı. Tören zlemek üzere Cumhuryet meydanında toplanan bnlerce halk, “hatpler tarafından anlatılan sa- vaş menkıbelern dnlemşler, şehtler anmışlardı”. Meydandak törenn ardından Nâra Burnu ve Hasan Mevsuf şe- htlkler zyaret edld. Fath Sultan Mehmet Camsnde şehtler çn mevlt okutuldu. Gece fener alayları düzenlenerek şehrn bell başlı meydanlarında mllî oyunlar oynandı. Zafer gününe mahsus olmak üzere, Çanakkale önlernde demrl bulunan donanma gemleryle Kldülbahr ve Çmenlk kaleler süslenerek ışıklandırılmıştı.29

27 “Çanakkale Zafernn Yıldönümü”, Cumhuryet, 19 Mart 1959. “Çanakkale Zafernn 44. Yılı Kutlandı”, Vatan, 19 Mart 1959. 28 “Çanakkale Zafernn 45. Yıldönümünü Kutluyoruz”, Vatan, 18 Mart 1960. 29 “Çanakkale’de Dünkü Tören”, Cumhuryet, 19 Mart 1960. “Çanakkale Zafer”, Vatan, 19 Mart 1960 Çanakkale’y Anmak: Yıldönümlernde 18 Mart Zafer Kutlamaları 200 (1950-1960) / Mesut ÇAPA B- İstanbul ve Ankara’da Yapılan Zafer Kutlamaları (1950- 1960) 18 Mart Çanakkale Zafernn yıldönümlernde, İstanbul ve Anka- ra’da da anma etknlkler yapılmıştır. Bu törenler daha zyade ün- verste gençlğ, halkevler ve eğtm öğretm kurumlarının öncülü- ğünde gerçekleştrlmştr. Ankara’da 18 Mart 1950 günü Halkevnde yapılan törende, Ça- nakkale Zafernn tarhçes anlatılmış, şrler okunmuş, Mllî Sa- vunma Bakanlığı’nın hazırlattığı Çanakkale geçlmez flm göste- rlmştr. Bu münasebetle Çanakkale Savaşı’nın “büyük kumandanı Mustafa Kemal’n muvakkat kabrne” (Etnografya Müzes) çelenk konulmuştu. Aynı gün Heybelada Denz Harp Okulu’nda yapılan törende günün önem hakkında konuşmalar yapıldı. Üsküdar Halke- v’nce hazırlanan törende Abdn Daver, Çanakkale Denz Muhare- besn, savaşa katılmış olan dört emekl subay da anılarını anlatmış- lardı.30 18 Mart 1951 günü Ankara’da Dl ve Tarh Coğrafya Fakültes (DTCF), Halkev salonları le Hasanoğlan Köy Ensttüsü’nde tö- renler yapılacaktı. İstanbul’da se, Emnönü Halkev’nde yapılacak törende Halkev Başkanı Kemal Çlngroğlu’nun açılış konuşma- sından sonra gençler tarafından şrler okunacak ve mllî oyunlar oy- nanacaktı.31 1952 Yılında İstanbul Ünverstes Talebe Brlğ’nn Marmara lokalnde düzenledğ 18 Mart Çanakkale şehtlern anma törenn- de, İstklâl Marşı ve “ebedî şef Atatürk’e” saygı duruşundan sonra Talebe Brlğ Başkanı Turgut Şedele br konuşma yaptı.32 Mllî Türk Talebe Brlğ’nn düzenledğ Çanakkale Haftası 17 Mart 1953 günü esk Emnönü Halkev’nde yapılan büyük br tören- le başladı. Askerî bandonun çaldığı marşların ardından Tekn Gü- naşar, Dr. Selçuk Aybar, Emekl Orgeneral Şahab Gürler ve emekl gazler adına Dursun Bayraktaroğlu brer konuşma yaptılar. Dr. Sel- çuk Aybar, Çanakkale’dek kahramanlık menkıbelerne yer verdğ heyecan dolu konuşmasında, “Amral Sr Robek’n rüyalarını hak-

30 “18 Mart Çanakkale Zafernn Yıldönümü”, Cumhuryet, 19 Mart 1950. 31 “Çanakkale Zafernn Yıldönümündeyz”, Cumhuryet, 18 Mart 1951. 32 “Çanakkale Şehtler Dün Zyaret Edld”, Cumhuryet, 19 Mart 1952. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 185-209 201 kat olmaktan uzaklaştıran 18 Mart 1915’n 58 şeht ve 74 yaralısını hürmetle analım. Fakat hç şüphe yok k 18 Mart 1915’ kara br gün halnden br zafer günü halne getrenlern başında, düşman donan- masını hezmete uğratan Nusret mayın gemsnn kahraman efradı gelr. 18 Mart sabahı saat 10.30’da düşman donanmasının çersne düştüğü cehennem şte bu ufacık gem ve onun personel tarafından hazırlanmıştır” demştr. Törende, Dursun Bayraktaroğlu Çanakkale Savaşı’yla lgl anı- larını anlatmıştı. Emekl Orgeneral Şahab Gürler, bu törenlern öne- mne değnerek şunları söylemştr: “Bu gibi törenleri ısrarla yaşatmağa çalışan Milli Türk Talebe Birliğine minnettarız. Mazisini hatırlamayan kimsele- rin âtîsini bilmelerine imkân yoktur. Bütün asker, subay, ko- mutanlar ve malûller adına gençliğe şükranlarımı bildiririm. Bu muharebenin kumandanı rahmetli Cemal Paşa’yı ve mesai arkadaşlarını minnet ve şükranla anarım. Deniz muharebesi üstün düşman cephesine karşı zayıf cephane, fakat kuvvetli imanla kazanılır. Bugünkü istiklâl ve varlığımız Çanakkale Zaferinin bir neticesidir.”33 İstanbul’da, 18 Mart 1953 tarhnde anma törenler Emnönü Gençlk lokal ve Teknk Ünverste salonunda yapıldı. Mllî Türk Talebe Brlğ tarafından Emnönü Gençlk lokaln- de düzenlenen tören, Jandarma Okulu bandosunun çaldığı İstklâl Marşı le başladı. Saygı duruşundan sonra MTTB adına Nejat Çer- men br konuşma yaptı. Emekl Korgeneral Fahr Belen, Çanakkale Savaşlarının syasal ve askerî cepheler hakkında blg verd. Esk mlletvekllernden Hasene Ilgaz, Çanakkale Savaşlarında Türk ana- sının oynadığı role değnerek “Çanakkale Savaşlarında vatan çn kanlarını dökenlern hatırasını ebedleştrecek olan abdeye halkın bütün varıyla yardım etmesn” sted. Atatürk Derneğ Başkanı öğ- retmen Muhtar Kumral, “Çanakkale Savaşları hakkındak tahassüs- lern belrten” konuşmasından sonra Çanakkale şehtler çn yazdı- ğı ve Mllî Türk Talebe Brlğ’ne thaf ettğ şrn okumuştur. Tö- rende son konuşmayı Nzamettn Nazf Tepedelenloğlu yapmıştır.

33 “18 Mart Çanakkale Zafernn Yıldönümü”, Cumhuryet, 18 Mart 1953. Çanakkale’y Anmak: Yıldönümlernde 18 Mart Zafer Kutlamaları 202 (1950-1960) / Mesut ÇAPA 18 Mart günü Alçıtepe’de temel atılacak olan Çanakkale Abdesnn maket de bu toplantıda halka serglenecekt.34 İstanbul Teknk Ünverstes’nde 18 Mart günü yapılan törende okul müdürü Atıf Tansuğ, Abdn Daver, Emekl General Selâhattn Adl, emekl korgeneral Sedat Doğruer, Emekl Albay Şefk Aker, emekl amral İhsan Özel Çanakkale Zafernn önem ve savaşla lgl anılarını anlattılar. Akşam, Teknk Ünverste Talebe Brlğ Gümüşsuyu bnası konferans salonunda br “kahramanlık geces” düzenleyecekt. Gecede, Sad Yaver Ataman Topluluğu, Teknk Ün- verste Türk Müzğ Korosu ve ordu bandosu konser verecekt.35 18 Mart 1953 günü Ankara Orduev’nde, Dl ve Tarh Coğrafya Fakül- tes’nde, Demrspor lokalnde brer kahramanlık günü toplantısı ya- pılacaktı.36 Çanakkale Zafernn 39. yıldönümü (18 Mart 1954) münasebety- le İstanbul’un brçok yernde muhtelf anma toplantıları yapılmıştı. İstanbul Teknk Okulu Talebe Cemyet tarafından Emnönü öğrenc lokalnde yapılan “18 Mart Çanakkale Zafer ve şehtlern anma günü”nde zafern önem ve savaşa katılanların anıları dle getrld. Kurmay Yarbay Chad Arna ve Yüzbaşı Mehmet Çınar Çanakkale Muharebelernn denz, kara harekâtı hakkında blg verdler. Behçet Kemal Çağlar, kahramanlık temalı şrler okudu. 18 Mart Muhare- bes’ne katılmış olan Emekl Amral İhsan Özel ve Emekl Kurmay Albay Cevad Karsan anılarını anlattılar. Öğrencler şrler okudular ve tören sonunda “Çanakkale tablosu”nu canlı şeklde temsl ettler. İstanbul’da 18 Mart 1954 günü dğer br anma toplantısı, İstanbul Ünverstes Talebe Brlğ le Mustafa Kemal Derneğ’nn müşte- rek katkılarıyla Marmara Lokalnde yapıldı. Zafern yıldönümünde Çanakkale gazlern onurlandırmak amacıyla düzenlenen törene 30 kadar gaz katılmıştı. İstanbul Ünverstes Talebe Brlğ Başkanı Orhan Özkan açılış konuşmasına, “Bugün Trablusgarp-Balkan Har- b, Trablusgarp askerî zafermz takben uğradığımız poltk mağ- lubyetler slecek ve askerî zaferler şahkalaştıracak olan Çanak- 34 “18 Mart Zafer Dün Törenlerle Kutlandı”, Vatan, 19 Mart 1953. “18 Mart Çanakkale Zafernn Yıldönümü”, Cumhuryet, 18 Mart 1953. “18 Mart Heyecanla Kutlandı”, Cum- huryet, 19 Mart 1953. 35 “18 Mart Zafer Dün Törenlerle Kutlandı”, Vatan, 19 Mart 1953; “18 Mart Çanakkale Zafernn Yıldönümü”, Cumhuryet, 18 Mart 1953. 36 “18 Mart Çanakkale Zafernn Yıldönümü”, Cumhuryet, 18 Mart 1953. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 185-209 203 kale Zafernn 39. yıldönümünü kutlamak çn toplandık. Bu top- lantıda, kahraman büyüklermzn ve yarının kahramanı gençlernn br arada bulunması heyecan verc, canlı br tablodur.” sözleryle başlamıştı. Çanakkale Savaşı’nı anlattığı konuşmasını, “Türk genç- lğ, kendsne dama örnek olacak ve önderlk yapacak büyüklere sahp olmaktan gurur duymaktadır” dyerek tamamlamıştır. İstanbul Ünverstes Talebe Brlğ’nden İlhan Engn de gazlere htaben br konuşma yapmıştı. Behçet Kemal Çağlar, gazlere htaben yaptığı heyecan dolu konuşmasında,“Bzden kan steyn kan verelm, can steyn can verelm, sağ olun, var olun! Bz Edrne’den Kars’a ka- dar; Of’tan Anamur’a kadar bölünmez br bütünüz. Bz destanların çoğunu kanımızla toprağa yazmışızdır. Hele br tanes vardır k, ata- sözler kadar olgun, şr kadar güzeldr. Br tek cümle olan bu destan ‘Geleceğ varsa, göreceğ de vardır’ ” demştr. Behçet Kemal Çağlar konuşmasını, “Çoban kurtlarla savaşmaya hazırdır. Bz de bu yerde her türlü mahlûkla, kurtlar ve ayılar le dama savaşmağa hazırız” dyerek tamamlamıştı. Daha sonra Çanakkale Lses’nden Yetşen- ler Derneğ Başkanı Gültekn Altan, Yüksek Denzclk Okulu Me- zunları Cemyet genel sekreter Kemal Ergner, Yüksek Öğretmen Okulu ve Eğtm Ensttüsü Talebe Cemyet Başkanı Arf Güven ve Ordu Temsl Bürosu’ndan Kurmay Bnbaşı Sad Kocaş brer konuş- ma yaptılar. Mustafa Kemal Derneğ Başkanı Ahmet Muhtar Kum- ral, konuşmasında salonda bulunan en yaşlı gaz Seyf Dogrul’un şahsında bütün gazlern eln öptüğünü belrterek tören sonunda, salonda bulunan Çanakkale gazlerne “şeref üyelğ” belgelern vermşt. İstanbul’da aynı gün k etknlk daha düzenlenmşt. İstanbul Ünverstes Talebe Brlğ tarafından Gümüşsuyu’ndak konferans salonunda yapılan törende, Ordu Temsl Bürosu adına Kurmay Yüz- başı Sadr Karakoyunlu, rektör adına Prof. İlham Cvaoğlu, Emekl General Fahrettn Altay brer konuşma yaptılar. Pendk Ortaokulun- da yapılan dğer br etknlğe Pendk ve cvarındak köy halkı da katılmıştı. Okul Müdürü Safa Gökçer’n açış konuşmasından sonra Emekl Tümgeneral Tahsn Yazıcı, Yarbay Ratb İlhan, Kore gaz- lernden Yüzbaşı İsmal Oknaz ve okulun Türkçe öğretmen brer konuşma yaptılar. Törene öğrencler şrlerle eşlk etmşlerd.37

37 “18 Mart Zafernn Yıldönümü Kutlandı”, Cumhuryet, 19 Mart 1954. “Çanakkale Za- Çanakkale’y Anmak: Yıldönümlernde 18 Mart Zafer Kutlamaları 204 (1950-1960) / Mesut ÇAPA Çanakkale zafernn 40. Yılında İstanbul ve Ankara’da çeştl et- knlkler yapıldı. Mll Türk Talebe Brlğ İktsat Derneğ tarafından 18 Mart 1955 günü Emnönü öğrenc lokalnde düzenlenen törende, Çanakkale Savaşı’na katılan emekl generaller, gazler ve aleleryle dğer davetller bulundular. 66. Tümen bandosunun çaldığı İstklâl Marşından sonra açış konuşmasını MTTB İktsat Derneğ Başkanı Al Sad Oğuz yaptı. Malûl Gazler Brlğ adına söz alan Dursun Bayraktaroğlu, savaş anılarına yer verdğ konuşmasında Çanakkale şehtlernn kahramanlığından bahsetmşt. Behçet Kemal Çağlar’ın okuduğu kahramanlık şrlernden sonra, Mllî Mücadele kahra- manlarından Kara Salh Çavuş, Emekl Orgeneral Fahrettn Altay, Melha Avn Sözen, Emekl Kurmay Albay Cevat Karsan Çanak- kale Zafer hakkında heyecan dolu konuşmalar yapmışlardı. İktsat Fakültes öğrenclernden Cengz Savaşkur, Hüseyn Sağıroğlu ve Lütfü Oğuz şrler okumuşlardı. Aynı gün Haydarpaşa Lses’nde de br etknlk düzenlenmşt.38 Ankara’da Dl ve Tarh Coğrafya Fakül- tes salonunda yapılan törene katılan Maarf Vekl Celâl Yardımcı, “Türk mlletnn kahramanlık vasfını heyecanlı br şeklde tahll ve zah etmş”t. Türk mlletnn üstünlüğünü belrten şrlern okundu- ğu törende, Kurmay Yarbay Muhterem Saral, Çanakkale Harekâtı hakkında blg vermşt.39 Gazetelerde, Çanakkale Zafernn 41. Yıldönümü’nde İstanbul ve Ankara’da herhang br etknlk yapıldığından bahsedlmemekte- dr. Ancak MTTB’nn yayınladığı br bldrye yer verlmşt: “18 Mart Çanakkale Zaferi, Türk gücünün yıkılmaz olduğu, Türk imanının yenilmez olduğu hakikatinin bir kere daha ortaya konduğu, yurt sevgisi, feragat ve fedakârlıktan ne anlaşılmak icap ettiğinin bütün bir dünyaya öğretildiği bir tarihtir. Bu mübarek günde aziz şehitlerimizin manevi varlıkları huzurun- da huşu ile eğilirken; Atamızın inkılâplarına, Cumhuriyetine, kuv- vetli ve kudretli rejimine kalpten bağlılığımızı bir kere daha tekrar- lamaktan müstesna bir zevk ve bahtiyarlık duyduğumuzu belirtmek isteriz.”40 fernn 39 uncu Yıldönümü”, Vatan, 19 Mart 1954. 38 “Çanakkale Zafer Dün Törenle Kutlandı”, Cumhuryet, 19 Mart 1955. 39 “Çanakkale Zafer Kutlandı”, Vatan, 19 Mart 1955. 40 “18 Mart Zafer”, Cumhuryet, 18 Mart 1956. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 185-209 205 MTTB tarafından, 18 Mart 1957 tarhnde Emnönü öğrenc lo- kalnde düzenlenen törene emekl ve muvazzaf ordu mensupları, ünverste ve lse öğrencler katılmışlardı. Törenn açılış konuşması MTTB Genel Sekreter Al Sad Oğuz tarafından yapıldı. Esk Mu- harpler Brlğ adına söz alan Cevad Karsan, Çanakkale Zafernde “âml olan varlığın askerî kuvvet olmadığını” her k tarafın mkân- larını karşılaştırarak anlattı. Denz Harp Okulu öğrenclernden Ac- lan Meray’ın okuduğu hamasî br şrden sonra MTTB İstanbul İcra Komtes Başkanı Turgut Dağcı, Malûl Gazler Brlğ adına Dur- sun Bayraktaroğlu, Emekl Orgeneral Fahrettn Altay, Tümgeneral Ekrem Babacan brer konuşma yaptılar. Turgut Dağcı, Çanakkale Zafer sırasındak tarh durumdan; Dursun Bayraktaroğlu, zafer hatıralarından; Ekrem Babacan, Çanakkale’ye hücum sebepler ve başarılı olamayan Rus taktğnden bahsett. Fahrettn Altay se, Ça- nakkale Savaşı’nın seyrn harta üzernde zah ett. Törenn sonun- da Mll Mücadele dönemyle lgl br flm gösterlmşt. Aynı gün Ankara’da Harp Okulunda, Dl ve Tarh Coğrafya Fakültesnde, Kız Teknk Öğretmen, Gaz Eğtm Ensttüsü’nde etknlkler düzenlen- d. Harp Okulu’nda yapılan törende, Tuğgeneral Muhttn Okeos ve okul kurmay başkanı brer konuşma yaptılar. Ayrıca, öğrencler ta- rafından şrler okundu ve sahnede oluşturulan “canlı br tablo” le Çanakkale Zafer canlandırıldı.41 Çanakkale zafernn 43. Yıldönümü İstanbul ve Ankara’da önce- k yıllara göre büyük katılımla kutlandı. TMTF, 17 Mart 1958 günü Çanakkale Zafer münasebetyle yayınladığı bültende, “Çanakka- le’de Türk gücü ve manının bütün dünyaya tanıtıldığı, Avrupa ml- letlernn hayalperestçe hazırladıkları planlarının suya düştüğü ve güzel İstanbul’umuzun gezme bletlern alanların denze döküldüğü anları gençlk olarak yâd ederken en az dünkü kadar heyecan ve gu- rur duymaktayız”42 sözlerne yer verd. İstanbul’da Fen Fakültes’nde öğrenc derneklernn öncülüğün- de, lk defa üst düzeyde genş katılımlı br anma tören gerçekleştrl- d. Başbakan Adnan Menderes’n de katıldığı törende Devlet Bakanı Emn Kalafat, Basın-Yayın ve Turzm Bakanı Sıtkı Yırcalı, Tcaret

41 “18 Mart Zafer Kutlandı”, Cumhuryet, 19 Mart 1957 ;“18 Mart Çanakkale Zafer Kut- landı”, Ulus, 19 Mart 1957. 42 “Çanakkale Zafernn 43. Yılını Bugün Kutluyoruz”, Cumhuryet, 18 Mart 1958. Çanakkale’y Anmak: Yıldönümlernde 18 Mart Zafer Kutlamaları 206 (1950-1960) / Mesut ÇAPA ve Sanay Bakanı Abdullah Aker, Ordu Komutanı Orgeneral Fazıl Blge, İstanbul Ünverstes Rektörü Al Tanoğlu, dekanlar, eğtm, ordu ve ünverste mensupları le öğrencler hazır bulundular. İstan- bul Ünverstes Talebe Brlğ Başkanı Samed Güldoğan’ın, kısa br açış konuşmasından sonra Atatürk ve şehtler çn 2 dakkalık saygı duruşu yapıldı. Hemen ardından Samet Güldoğan, Başbakan Adnan Menderes’ kürsüye davet ett. Atatürk büstü, bayrak, kılıç ve ççek- lerle donatılmış olan kürsüye alkışlar arasında gelen Menderes kısa br konuşma yaptı: “Çok muhterem hazirûn. Çanakkale zaferinin yıldönümü- nü kutlamak için o büyük günün hatırasını yâd ederek, kalple- rimizi vatan aşkının emsalsiz heyecanı ile bir defa daha dol- durmak için burada toplanmış bulunuyoruz. Ben de kalbimin heyecanı ile, hûşû içinde bu merasimin bütün tadını almak için aranıza geldim. Genç arkadaşımız, çok dost ve samimi bir azizlikle beni âdeta elimden tutup, huzurunuza getirmiş bulunuyor. Söyleyecek çok şeyim var, fakat arz ettiğim gibi, söylemek için hiçbir hazırlığım yok. Sadece kutsiyetin, ulvi- yetin, ulûhiyetin, hûşû içinde tadını tatmak için buraya gel- miş bulunuyorum. 18 Mart Zaferini bize veren kahramanları, emsalsiz tarihin fevkalbeşer insanları olarak tebcil ve takdis ederek, müsaadenizle huzurunuzdan ayrılır, programın deva- mına imkân vermek isteği ile hepinizi en derin hürmetlerimle selâmlarım.” Başbakan Menderes, İstanbul Ünverstes Talebe Brlğ adına verlen buketle, kendsnden sonra salona gelmş olan esk İstanbul mlletvekl Hamdullah Suph Tanrıöver’n yanına gderek eln sık- tı. Başbakan’dan sonra kürsüye gelen Hamdullah Suph Tanrıöver, “İstklâl çn en büyük ümt olan büyük Türk gençler” dye başlayan uzun br konuşma yaptı. Harp hâtıraları arasında Türkün cvanmert- lğn ve kahramanlığını anlatan Tanrıöver, zaman zaman şddetle alkışlandı. Harp Akadems Komutanlığından Kurmay Albay Muhterem Sa- ral, Çanakkale muharebelernn asker cephesn edebî br dlle anla- tarak krokler üzernde açıklamalarda bulundu. İstanbul Ünverstes Talebe Brlğ’nn esk başkanlarından Turgut Şedele’den sonra söz alan Ömer Sam Coşar, Çanakkale Zafernn syasî sonuçlarını tahll Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 185-209 207 ettğ konuşmasında, “Bz Çanakkale’de dze getrp, Çarlık Rus- ya’sını yaşatmak ve bzler de ona teslm etmek stedler. Çanakkale se Çarlık Rusya’sına mezar oldu. İnglzlern, Fransızların, Alman- lara karşı savaşta Rus nsan gücüne htyaçları vardı. Fakat ona her türlü yardımı ulaştırmak gerekyordu. Bu yardımın yolu üzernde se Çanakkale beklyordu. Yardım ulaşsaydı, belk de Chan Harb Çar- lık Rusya’sı ayakta ken sona erecekt.” demştr. Ömer Sam Coşar konuşmasını şu sözlerle tamamlamıştır: “İstklâl mücadelemzn bu br avuç kahraman öncüsünü, 37 gün sonra aynı düşmana bu defa ka- rada daha acı br ders veren ve zafer perçnleyenler, onların sması gönlümüzden slnmeyen kumandanları mralay Mustafa Kemal’ burada hürmetle anıyoruz.” Balıkesr Yüksek Tahsl Cemyet adına konuşan Erdoğan Arıpı- nar da sözlern yazdığı şu şrle btrmşt: “Ey Türk: Gökte arman, damarda kan, kalpte Tanrı durdukça Dünya gelse duracaktır, senin göğsünde ancak, Misal, Atan, yerde yatan şehitler bulundukça, Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak.” Tören, Malûl Gazler Derneğ adına Gaz Dursun Bayraktaroğ- lu’nun yaptığı konuşmanın ardından, Şehr bandosunun çaldığı “Dağ Başını Duman Almış” marşı le sona ermşt. 18 Mart 1958 günü aynı saatlerde, MTTB de Emnönü öğrenc lokalnde ayrı br tören düzenled. Val Mümtaz Tarhan, Orgeneral Fahrettn Altay ve dğer konuşmacılar Çanakkale Zafernden bah- settler.43 Çanakkale Zafernn 43. Yıldönümünde Ankara’da muhtelf et- knlkler yapıldı. Harp Okulu’nda yapılan törende Okul Komutanı Tümgeneral Selahattn Kaptan ve Behçet Kemal Çağlar brer konuş- ma yaptılar. Kız ve erkek Harp Okulu öğrenclernn hazırladıkla- rı Çanakkale Hatıraları adlı 4 perdelk br oyun sahnelend. Ayrıca, kahramanlık türküler söylend.

43 18 Mart Zafernn 43. Yılını Törenle Kutladık”, Cumhuryet, 19 Mart 1958. “Çanakkale Zafernn Yıldönümü Dün Anıldı”, Vatan, 19 Mart 1958. Çanakkale’y Anmak: Yıldönümlernde 18 Mart Zafer Kutlamaları 208 (1950-1960) / Mesut ÇAPA Dl ve Tarh Coğrafya Fakültes salonunda, Ankara Ünverstes Öğrenc Brlğ le DTCF Öğrenc Derneğ’nn müştereken düzenle- dkler törende, şrler okundu, marşlar çalındı, savaş sahneler tablo- lar halnde canlandırıldı ve konuşmalar yapıldı. Çanakkale Savaşla- rına katılmış olan Emekl Albay Al Aksoy, Boğazın tarhî, stratejk ve topografk durumuna değnerek savaşın syasî, ktsadî ve askerî sebepler, zafern önem ve tarafl arın kayıpları hakkında blg verd. Öğrencler tarafından “Ölmeyen Âbde” adlı br oyun sahnelend. Aynı günlerde Ankara’da, Çanakkale’de yapılacak olan Şehtler Anıtı çn br bağış kampanyası da başlatılmıştı. “Gençlk Parkı Göl Gaznosu”nda Çanakkale Anıtı yararına br balo verlmş, Modaspor ve Muhafızgücü basketbol takımları spor sarayında bu amaçla br maç yapmışlardı. Lokanta, Kahve, Gazno, Pastacı, Şekerc ve Tatlı- cılar Derneğ de, anıt çn 500 lralık br teberruda bulunmuşlardı.44 Çanakkale Zafernn 44. ve 45.yıldönümü kutlamaları hakkında sadece Vatan gazetesnde brkaç habere yer verlmştr. Bu sebep- le, 1959 ve 1960 yıllarında yapılan anma toplantılarının önceklere göre sönük geçtğ sonucuna varılablr. 44. Yıldönümü münasebe- tyle İstanbul Talebe Brlğ tarafından yapılan toplantıda, başkan Samet Güldoğan ve Kurmay Albay Muhterem Saral brer konuşma yapmışlardı. Zafern 45. Yıldönümünde se İstanbul’da k ayrı tören yapılacağı duyurulmaktaydı: Bunlardan br Asker Tıbbye Okulu tarafından Fen Fakültes konferans salonunda, dğer Türk Ocakları tarafından Emnönü Halk Eğtm Derneğ salonunda gerçekleştrle- cekt.45 Sonuç: 18 Mart 1915 Çanakkale denz zafernn yıldönümlernde kutla- ma etknlklernn merkez Çanakkale olmakla brlkte, İstanbul ve Ankara’da da törenler yapılmıştır. Bu etknlklern düzenlenmesnde yükseköğrenm gençlğ aktf br rol oynamış olup, zafern her yıldö- nümünde yüzlerce öğrenc Bandırma, Tırhan, Mersn, Konya, Bursa, Gemlk, Uludağ ve Marakaz vapurlarıyla Çanakkale’ye taşınmıştı.

44 “Çanakkale Zafernn Yıldönümündeyz”, Ulus, 18 Mart 1958. “Zafern Yıldönümünde Çanakkale’de Büyük Tören”, Ulus, 19 Mart 1958. 45 “Çanakkale Zafernn 44. Yılı Kutlandı”, Vatan, 19 Mart 1959; “Çanakkale Zafernn 45. Yıldönümünü Kutluyoruz”, Vatan, 18 Mart 1960. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 185-209 209 Anma törenlernden bazılarına devlet erkânı da katılmıştır. 1958 yılında İstanbul’da Fen Fakültes’ndek toplantıda kısa br konuşma yapan Başbakan Adnan Menderes, 1960 yılında Çanakkale’dek tö- ren telgrafl a kutlamıştı. 1951 yılında Mll Savunma Bakanı Hulus Köymen, 1952 yılında se Mll Eğtm Bakanı Tevfk İler Çanakka- le’dek törenlere katılmışlardı. Mll Eğtm Bakanı Celal Yardımcı, 1955 Yılında Dl ve Tarh Coğrafya Fakültes’ndek törende br ko- nuşma yapmıştı. 1950-1960 yılları arasındak Çanakkale’dek kutlama törenlern- de bazı lkler yaşanmıştır: Hsarlıktepe (Alçıtepe)’de 18 Mart 1953 günü Şehtler anıtının temel atılmıştı. 1959’dak törenlere lk defa mehter takımı katılmış, 1960’da törene jetler de eşlk etmşt. 1951 yılında, General Tahsn Yazıcı’nın Kore’den gönderdğ kanla şlen- mş Türk bayrağı Çanakkale şehtlğne getrlmşt. 18 Mart 1952’de Seddülbahr’dek İnglz ve Fransız mezarlıkları resm yetkller ta- rafından lk defa zyaret edlerek çelenk bırakılmıştı. Yne aynı tarh- te Çanakkale’de yapılan törenlere Demokrat Part, Cumhuryet Halk Parts ve Mllet Parts temslcler de katılmışlardı. Bununla brlk- te, törenlern syaset dışı kalmasına özen gösterlmştr. Kutlama törenlernde Fahrettn Altay, Fahr Belen, Tahsn Yazı- cı, Şahab Gürler, Sedat Doğruer gb emekl generaller Çanakkale savaşlarını anlatmışlardır. Hamdullah Suph Tanrıöver, Ömer Sam Coşar ve Behçet Kemal Çağlar gb yazar, gazetec ve şarler de he- yecanlı konuşmalar yapmışlardı. Törenlere Çanakkale, Mllî Müca- dele ve Kore gazler katılmışlardı. Çanakkale gazlernden Dursun Bayraktaroğlu, Al Aksoy, Seyf Doğrul, Cevad Karsan, İhsan Özel, Şemsettn Çamoğlu, Hall Dlmaç, Mehmet Çavuş, Hall Yılmaz, Kazım Korugan ve Sedat Doğruer; Mllî Mücadele gazlernden Kara Salh Çavuş ve Kore gazs Yüzbaşı İsmal Oknaz katıldıkları savaşlarla lgl anılarını anlatmışlardı. Çanakkale Zafernn yıldönümlernde yapılan törenler, Türk tar- hnn br dönüm noktasının hatırlanması ve zafer heyecanının son- rak kuşaklara aktarılması çn br vesle olmuştur. Ancak, Çanak- kale gazlernden brçoğunun hayatta oldukları o yıllarda, törenlere ştrak edenlern anılarının “sözde kalması” anlatılanların günümüze ulaşmasına mkân vermemştr.

Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 211-232

BÜYÜK HARPTE MAKEDONYA CEPHESİ’NDE OSMANLI ORDUSU

20. Kolordu ve Bağlı Brlklernn (Takvyel 177. Pyade Alayı) Makedonya Cephesndek Mücadeles

Zekerya TÜRKMEN*

Avrupa Cephelerndek Gelşmeler ve Makedonya Cephes Makedonya, XIX. yüzyılda Osmanlı devlet yönetclern en çok uğraştıran, bunalımların yoğun yaşandığı sıkıntılı mekanlardan br d.1 Aslında Makedonya’nın da çnde yer aldığı bu genş coğrafya- nın bulunduğu alan Balkanlar, mparatorluğun en uzun yüzyılı olarak adlandırılan dönemde büyük hareketllklern yaşandığı, mllyetç fkrlerden mülhem syasî, toplumsal ve kültürel özerklğe yönelk eylemlern uygulamaya konulduğu br mekan olmuştu2. Makedon- ya sorunundan kaynaklanan sıkıntılar burayı kaynayan br kazana, başka br söylemle barut fıçısına dönüştürmüş3; dğer yandan da Os- manlı Devlet’n XIX. yüzyılın sonunda Balkan coğrafyasında ç ça- tışmaların, XX. yüzyılın başında se savaşın eşğne sürüklemştr.4 Makedonya’nın lk çağlardan bu yana kesn br etnografk sınırının olmaması, Sırp, Bulgar ve Yunanların bölge üzernde hak dda et-

* Dr., Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı, Harbiye Askerî Müze ve Kültür Sitesi, Müzecilik Grup Başkanı, Harbiye-Şişli/İstanbul. Elmek: [email protected] 1 Gül Tokay, Makedonya Sorunu Jön Türk İhtilâlinin Kökenleri (1903-1908), İstanbul, Afa Yayınları, 1996, s. 31 vdd. 2 Georges Castellan, Balkanların Tarihi 14-20. Yüzyıl, (Çev., Ayşegül Yaraman Başbuğa), İstanbul, Milliyet Yayınları, 1993, s. 245 vdd. Balkanlar konusunda ayrıntı için ayrıca Bkz., Misha Glenny, Balkanlar 1804-1999, Milliyetçilik, Savaş ve Büyük Güçler, (Çev. Meh- met Harmancı), İstanbul, Sabah Kitapları, 2001, s. 99 vdd. 3 Şevket Süreyya Aydemir, Makedonya’dan Ortaasya’ya Enver Paşa, Cilt: I, İstanbul, Remzi Kitabevi, 2007, s. 407. 4 Makedonya sorunu hakkında ayrıntılı bilgi için Bkz., Fikret Adanır, Makedonya So- runu, (Çev. İhsan Catay), İstanbul, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1996, s. 17 vdd. Büyük Harpte Makedonya Cephes’nde 212 Osmanlı Ordusu / Zekerya TÜRKMEN meler, bu coğrafyanın sorunlar yumağı br mekân halne gelmes- ne yol açmıştır.5 Osmanlı Devlet Brnc Dünya Savaşına grdkten sonra orduları pek çok cephede muharebelere katılmıştır. Aslında Balkan Harb sonrası yapılan antlaşmalarla elden çıkmış olmasına rağmen Osmanlı ordusunun muharebelere katıldığı cephelerden br de Makedonya cephes olmuştur. 28 Hazran 1914’te Saraybosna’da Avusturya Arşdük’ü Ferd- nand’ın öldürülmes hadses k kutuplu dünyanın kısa br süre sonra büyük br savaşın eşğne sürüklenmesne yol açmıştır. Savaş başla- dıktan sonra Osmanlı orduları da seferber duruma geçrlmştr.6 Av- rupa cephesnde başlangıçta Almanların elde ettkler üstünlük, 1915 yılı başından tbaren değşme uğramıştır. Ruslar, Avrupa cephesn- de taarruza geçerek Almanları şgal ettkler arazden ger çeklme- ye mecbur etmşlerken, Avusturya kuvvetler Galçya’da Karpatlara kadar ger atılmışlardır. Dğer yandan Fransa ve İngltere’nn ns- yatf ele alıp taarruza geçmeler Almanları zor durumda bırakmıştır. Balkanlar bölgesnde nsyatf İtlaf güçlerne kaptırmak stemeyen Almanya, Avusturya-Macarstan ve Bulgarstan üzernden Osmanlı Devlet le doğrudan rtbatı sağlamak üzere Eylül 1915’ten tbaren Belgrad-Nş üzernden hareketle Bulgar kuvvetleryle brleşmşler, kısa sürede Sırp ordusunu yenerek Kuzey Arnavutluk’a kadar olan bölgeler denetm altına almışlardır. Alman, Avusturya-Macarstan ve Bulgar ordularının bu ortak harekâtına karşılık, Fransa ve İnglte- re de Yunanstan le anlaşarak Selank’e kuvvet çıkarmışlar; Çanak- kale’den çeklen brlklern büyük br kısmı bu cepheye yığılmıştır. Böylece Balkanlarda Sırbstan cephes kapanmış, Makedonya cep- hes kurulmuş; İttfak Devletler le Türkye arasında kara rtbatı da sağlanmıştır.7 İtlaf Devletler de bu sırada Balkanlar’da etkn ola- blmek çn Selank ve Yunanstan’a gerekl yığınağı yaparak br ha- rekât üssü elde etmşlerdr.

5 Tahsin Uzer, Makedonya Eşkıyalık Tarihi ve Son Osmanlı Yönetimi, Ankara, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1999, s. 82. 6 Seferberlik ilan edildiği sırada Osmanlı orduları 34 piyade, 5 süvari tümeni ve 2 süvari tugayı olmak üzere 1 ve 2. ordular Boğazlar, 3. Ordu Erzurum, 4. Ordu da Suriye bölge- sinde olmak üzere üç harekât bölgesinde yığınak planlarını yapmıştır. 7 Birinci Dünya Harbi VII. Cilt, Avrupa Cepheleri, 3. Kısım Makedonya Cephesi (BDH Makedonya Cephesi), Ankara, Genelkurmay Harp Tarihi Dairesi Bşk.lığı, Gnkur Basımevi, 1967, s. 8-9. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 211-232 213 1916 yılına gelndğnde Almanlar’ın Verdün’e yaptıkları büyük taarruzdan br sonuç alınamamış, Avusturya-Macarstan orduları da Ruslar karşısında ağır darbeler almış, büyük kayıplar vererek ger çeklmştr. Rusların güçlükle durdurulduğu br sırada Osmanlı Dev- let’nn gönderdğ 15. Kolordu Galçya Cephesne henüz yen katıl- mıştır. Romenler de Avusturya-Macarstan sınırı boyunca taarruza geçerek Translvanya’nın üçte brn şgal etmşler; Karpatlar’dak Avusturya-Macarstan ordusunu arkadan çevrerek güç durumda bırakmışlardır. Bunun üzerne Alman, Avusturya, Bulgar ve Türk kuvvetlernden oluşan br müttefk kuvvet Romen ordusuna karşı taarruza geçrlmştr. Alman Genelkurmayında yen br düzenleme yapılarak Falkenhany görevden alınıp yerne Hndenburg getrlmş- tr. Bu sırada yapılan br antlaşmayla dört müttefk ordunun sevk ve daresnn Alman genel karargâhınca yapılması konusunda anlaşma- ya varılmıştır.8 Makedonya cephesnde Alman, Avusturya-Macarstan ve Bulga- rstan kuvvetler 1915 yılı sonlarından tbaren Sırplara yönelk cra ettkler ortak harekât üzerne Sırp ordusuna yardım amaçlı bölgeye gelen İtlaf kuvvetler Yunanstan sınırlarına çeklmek zorunda kal- mıştır. Bu cephede, dğer cephelerde olduğu gb esaslı, büyük br askerî harekâttan zyade küçük çaplı muharebeler cereyan etmştr. Makedonya Cephesnde Yaşanan Gelşmeler ve Türk Brlklernn Cepheye Gönderlmes İtlaf Devletlernn Rusya le bağlantı kurmak, Osmanlı Devle- t’nn daha harbn başında safdışı etmek amacıyla açtıkları Çanak- kale Cephes hezmetle sonuçlanınca, Alman ve Avusturya-Maca- rstan kuvvetlernn Bulgarlarla brleşerek Adalar Denzne nme- lerne engel olmak, Batı (Fransa), Doğu (Rusya) ve güney (İtalya) cephelernde Alman ve Avusturya-Macarstan ordularının baskısını azaltmak, Sırp Ordusuna yardım ederek Balkanlarda dğer tarafsız ülkeler de yanlarına çekmek üzere Makedonya cephes açılmıştır.9 Hatta Fransız başbakanı bu sırada Balkanlara kuvvet göndermekle sadece Sırplara destek sağlanmakla kalınmayacağı, kararsızlık çn- de bulunan Bulgarstan’ın da İtlaf Devletler safına çeklebleceğn

8 A.e, s. 10-13. 9 İsmet Görgülü-Veli Yılmaz-Ali Erdinç, Makedonya, İstanbul, Harp Akademiler K.lığı Yayınları, 1992, s. 105-110. Büyük Harpte Makedonya Cephes’nde 214 Osmanlı Ordusu / Zekerya TÜRKMEN teklf etmştr.10 İtlaf Devletler bu planlar çerçevesnde Makedonya Cephesn açma kararı alırken, İttfak Devletler de çeştl vaadler- le Bulgarstan’ı kend safl arına çekmek, Sırbstan’ı da şgal etmek planlarıyla lglenyorlardı. Başkomutan Vekl Enver Paşa, Çanak- kale Muharebelernden sonra İstanbul’da yaptığı br açıklamada Avrupa cephelerne asker göndermekle Almanya ve Avusturya’ya tüm kuvvetyle yardımcı olmak stedklern fade etmştr.11 Dğer taraftan Enver Paşa, Brnc Dünya Harbnde kesn sonucun merkezî Avrupa’da alınacağına nandığı çn Türk brlklernn Avrupa cep- helernde görev almasında pek sakınca görmemştr. Bulgarstan 17 Eylül 1915’te İttfak Devletleryle br antlaşa m- zalayarak tarafını bell etmş oldu. Avusturya-Macarstan ve Bulga- rstan’ın müşterek harekâtıyla Sırbstan yenlnce İstanbul-Berln bağlantısı 17 Ocak 1916’da kurulmuş oldu.12 Öte yandan Bulga- rstan le Osmanlı Devlet arasında 6 Eylül 1916’da yapılan “Sınır Düzeltme Sözleşmesi” le Merç kordoru Bulgarstan’a bırakılmış, aynı tarhte Almanya le yapılan antlaşmaya stnaden Bulgarstan İttfak bloku çnde yer almıştır. Antlaşmanın mzalanmasından br ay sonra 5-6 Ekm 1916’da İttfak kuvvetler kuzeyden Sırbstan’a taarruza geçmştr. Öte yandan 5 Ekm tarhnde Fransız General Bayond komutasındak 20.000 kşlk (156. Fransız ve 10. İnglz Tümenler) br İtlaf kuvvet Selank’e çıkarılmıştır. Selank’te kuv- vetlern başına 12 Ekm’de br başka Fransız general Sarral (Saray) getrlmş; 27 Ekm’de 57. ve 122. Fransız tümenler de takvye ola- rak katılmıştır. İtlaf kuvvetler brlklern takvyesyle uğraşırken,

10 BDH Makedonya Cephesi, s. 21. 11 Veli Yılmaz, Birinci Dünya Harbinde Türk-Alman İttifakı ve Askerî Yardımlar, İs- tanbul, Cem Ofset, 1993, s. 143. Enver Paşa yaptığı açıklamada ayrıca şunları da ifade etmiştir: “…Niye biz kendimizi Almanlar’a karşı borçlu hissedelim? Bizim onlar için yaptıklarımıza karşı Almanlar bize ne yaptılar? Bize biraz ödünç para verdikleri ve birkaç subay gönderdikleri doğrudur; fakat, bizim ne yaptığımızı da görüyorsunuz. İngiliz donan- masını yendik. Bunu ne Almanya ve ne de diğere milletler yapabilmiştir. Ordularımızı Kafkas cephesine yığdık ve Batı cephesinde kullanılabilecek büyük Rus birliklerini meşgul ettik. Aynı şekilde; büyük ordularını Mısır ve Mezopotamya’da tutmaya İngiltere’yi zor- ladık ve böylece Fransa’daki müttefi k ordularını zayıfl attık. Hayır, biz olmasak Almanlar, askerî başarılarını asla kazanamazlardı; tamamen bize şükran borçludurlar. Ben, Alman ve Avusturyalı dostlarımıza bir yük olmak istemiyorum, sadece onlara tüm kuvvetimizle yardımcı olmak istiyorum…” A.e., s. 235. 12 Carl Mühlmann, Das Deutsche-Türkische Waff enbündnis Im Weltkriege (Dünya Harbinde Türk-Alman Silahlı İttifakı), Leipzig 1940, s. 10-13. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 211-232 215 uzak hedefl ere yönelk br taarruz planı yapamamışlardır.13 Yunans- tan’ta Venzelos daha harbn başında Yunan kuvvetlern İtlaf Dev- letlernn emrne vermek stemşse de Alman mparatorunun enştes olan Yunan Kralı Konstantn’n karşı çıkmasından dolayı bu teşeb- büs başarılı olamamıştır. Bunun üzerne Atna’ya İnglz ve Fransız askerler çıkarılmış, baskı sonucu Kral Konstantn tahttan çeklmş, yerne oğlu Aleksander kral olmuş14; durumu fırsat blen Başbakan Venzelos İtlaf Devletleryle anlaşma yaparak İttfak Devletlerne savaş lan ederek Yunanstan’ın tarafını net olarak belrlemştr.15 İttfak blokuna öteden ber yakın davranan Bulgarstan ttfak ant- laşmasından önce, 26 Mayıs 1916’da Yunanstan’dan daha atk dav- ranarak Rupel geçdn ele geçrmş; 7. ve 10. tümenlernden kurulu brlklerle taarruza devam ederek Struma nehrne kadar olan bölgeye egemen olmuştur. Bu taarruz sıranda 4. Yunan Kolordusundan 469 subay, 7.346 er esr alınarak Almanya’ya gönderlmştr. 1. Bulgar ordusu da Florna’yı ele geçrmştr. 1916 Eylül ayı ortalarından tbaren nsyatf ele geçren İtlaf kuvvetler 12 Eylül’de Ostro- va-Manastır genel doğrultusunda taarruza geçmşlerdr. 30 Eylül’de Karasu (Çerna) güneyne kadar ulaşmışlardır. Bu tarhte Malk Gölü - Buktova Gölü - Struma nehr vads - Orfano körfez hattı kuzey ve güneynde tertplenerek bu hatta tutunmaya çalışmışlardır.16 İttfak kuvvetler bu sırada Merç nehr ağzından batıda Malk gölüne kadar olan cephe hattını 2. Bulgar, 11. Alman ve 1. Bulgar ordusu tarafından tutmuşlar, batıda se Avusturya brlkler konuş- lanmıştı. Levonova’da bulunan 2. Bulgar ordusu emrne verlen 50. Türk tümen se henüz ntkal halndedr. 11. Alman ordusu Valon- dovo’da, 1. Bulgar ordusu se Manastır’da karargâhını kurmuştur. Orduların emrnde 12 uçaktan kurulu küçük br hava keşf brlğ de mevcuttur. İttfak kuvvetler se doğuda Struma nehr ağzından batı- da Malk gölü güneyne kadar olan kesmde Arnavutluk-Yunanstan sınırı boyunca İnglz, Fransız ve üç ordudan kurulu Sırp ordularıyla tutulmuştur. Adryatk ve Adalar denznde İnglz ve Fransızlara at

13 BDH Makedonya Cephesi, s. 21-22. 14 Glenny, A.g.e., s. 290-294. 15 Fahri Belen, 20. Yüzyılda Osmanlı Devleti, İstanbul 1973, s. 308. Fahir Armaoğlu, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi, Ankara, Tisa Matbaası, 1984, s. 135. 16 BDH Makedonya Cephesi, s. 22. Büyük Harpte Makedonya Cephes’nde 216 Osmanlı Ordusu / Zekerya TÜRKMEN çeştl tpte muharebe gemler bulunmaktadır. 10 İnglz br de Fran- sız hava flosuyla desteklenmektedr.17 1916 yılı Eylül başında Alman Genelkurmay Başkanı Hnden- burg le Genelkurmay II. Başkanı Ludendorf’un davet üzerne İt- tfak Devletler başkomutanlar düzeynde br toplantı yapmışlar; Vyana-Belgrat-Sofya-İstanbul yolunun sürekl açık tutulmasının önemne dkkat çekldkten sonra Almanya’dan Türkye’ye yönelk lojstk destek yardımının devamının öneml olduğu belrtlerek Ma- kedonya cephesnn durumu da ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Alman yardımlarının aksatılmadan sürdürülmes, İnglz ve Fransızların Balkanlar üzernden Rusya le bağlantı kurmalarının önlenmesne ve dolayısıyla da Makedonya cephesnde İttfak blokunun üstünlü- ğü elde tutmasına bağlanmıştır. Almanya’da yapılan görüşmelern sonunda, Almanların taleb üzerne 12 Eylül 1916’da Makedonya cephesne Türk kuvvet gönderlmes kararlaştırılmıştır.18 Türk br- lklernn Avrupa harekât alanına gönderlmes hususunu Çanakka- le Zafernden sonra bzzat Başkomutan Vekl Enver Paşa teklf et- mştr.19 Almanya le syasî-askerî temasları daha da güçlendrmek amacıyla 28 Eylül 1916 tarhnde oldukça genş kapsamlı yen br Türk-Alman gzl antlaşması mzalanmıştır.20 Bu antlaşmaya göre Alman mparatorunun müttefk orduların başkomutanı olması teklf edlmş, bu durum Osmanlı Hükûmet tarafından da ncelenerek uy- gun bulunup Mecls’e gönderlmştr. Meclste yapılan görüşmele- rn ardından “muharebe cereyan eden sahaların bir cephe sayılması ve… harekât-ı harbiyenin genel sevk ve idaresinin birleştirilmesi ve işbu umumi sevk ve idarenin Alman imparatoru hazretleri tara- fından deruhte edilmesini” kabul eden 9 maddelk antlaşma metn kabul edlmş ve uygulaması da hükûmete bırakılmıştır.21 Bunun ya- nında Osmanlı Devlet hzmetne verlen Alman brlğnn nerelerde kullanılacağı keyfyetnn Alman ordusu komutanlığına mutlaka bl- drlmes de ayrıca stenmştr.22

17 A.e., s. 23-24. 18 Edward J. Erickson, Size Ölmeyi Emrediyorum! Birinci Dünya Savaşında Osmanlı Ordusu, (Çev. Mehmet Tanju Akad), İstanbul, Kitap Yayınevi, 2011, s. 208-209. 19 Jeduha L. Wallach, Bir Askerî Yardımın Anatomisi, Türkiye’de Prusya-Alman Askerî Heyetleri, 1835-1919, (Çev., Fahri Çeliker), Ankara, Genelkurmay Basımevi, 1977, s. 200. 20 Yılmaz, A.g.e., s. 152-153. 21 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, BDH, Kls: 79, Ds: 399, Fih: 1, 1-1. 22 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, BDH, Kls: 42, Ds: 197, Fih: 81. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 211-232 217 Bu antlaşmaya göre öncelkle 20. Kolordu le Takvyel 177. P- yade Alayı (Türk Rumel Müfrezes)’nın Makedonya Cephesne, 15. Kolordunun Galçya’ya, 6. Kolordunun Romanya cephesne gön- derlmes konusunda mutabakat sağlanmıştır.23 Yapılan antlaşmaya göre, Makedonya’da görev yapacak olan Türk brlklernn personel yönünden desteklenmes Osmanlı Genelkurmayınca, lojstk faal- yetler yönünden desteklenmes se İttfak Devletler (Almanya ve Avusturya-Macarstan, Bulgarstan) tarafından sağlanacaktı. Cephe- ye lk katılan 50. Tümen olmuştur. O sırada İzmt’te dnlenmekte olan 50. Pyade Tümen’nn Almanları ble şaşırtacak derecede br hızlılıkla Enver Paşa’nın emryle Selank’e gönderlmes emr verl- mştr.24 Bunu 20. Kolordu karargahı le 46. Pyade Tümen zlemş; Razovlos brnc sınıf kmal-aşe dağıtım yer, seyyar hastahane merkez ve şehtlk mekânı olarak belrlenmştr. Dedeballı, Huro- vşta ve Porna’da kmal depo merkezler kurulmuştur. Drama’da da br kmal merkez açılmıştır. Takvyel 177. Pyade Alayının her tür- lü lojstk desteğ, emrne grdğ brlk komutanlığınca karşılanması kararlaştırılmıştır. Bunun çn Dremen’de brnc, knc ve beşnc sınıf sthkâm ve kmal depoları, Resne’de brnc sınıf kmal depo- ları, seyyar hastahane ve seyyar hayvan revr, Lahçe ve Sürlençe’de her pyade taburu çn brer kmal deposu, İvranya’da Personel kmal depo alayı tess edlmştr.25 Makedonya cephesne asker gönderl- mes konusunda bu gelşmeler yaşanırken, memleketn öneml br kısmının düşman şgalne maruz kalableceğ endşelernn her tarafı kapladığı br sırada, Türkye’dek Alman Islah Heyetnn önde ge- lenlernden Lman von Sanders, 11 Kasım 1916’da Başkomutanlık Vekâletne yazdığı yazıda buna karşı çıkmış26, devletn bu şeklde açılarak cepheler genşletmesnn gelecekte büyük tehlkelere ma- ruz kalınacağına şaret etmştr.27 Lman Paşa’nın belrttğne göre Osmanlı Genelkurmayı, en seçkn brlklern ve askerlern en y gysler ve en y donanımla Makedonya cephesne göndermştr.28 Enver Paşa, bu sırada İknc Türk ordusuna katılmak üzere İz- 23 Görgülü-Yılmaz-Erdinç, A.g.e., s. 111. Ayrıca Bkz., Yılmaz, A.g.e., s. 225-229. 24 Erickson, A.g.e., s. 209. 25 BDH Makedonya Cephesi, s. 70-71. 26 Wallach, A.g.e., s. 200. 27 Yılmaz, A.g.e., s 237-238. 28 Liman Paşa’nın yorumları hakkında bilgi için Bkz., Wallach, A.g.e., s. 200. Yılmaz, A.g.e., s 237-238. Büyük Harpte Makedonya Cephes’nde 218 Osmanlı Ordusu / Zekerya TÜRKMEN mt’te br süre dnlendkten sonra ntkale geçecek olan 50. Tüme- nn Pozantı ve cvarında dağınık halde bulunan (156, 157 ve 158. Alaylar le 49. Topçu Alayı 2. Taburu) brlklern orada bırakılacak az sayıda htyatlar harç İstanbul’a dönmesn emretmştr. Tümen Komutanlığına Kurmay Yarbay Şükrü Nal (Gökberk) Bey atanmış- tır.29 Yapılan yen düzenlemeyle 50. Tümene 157, 158, 169. pyade alayları le 50. Topçu alayı bağlanmıştır. Bunların dışında br sth- kâm ve sıhhye bölüğü le br muhabere takımı, br sahra cephane kolu ve br de ekmekç müfrezes katılmıştır.30 Yen düzenlemeyle pyade alayları üçer pyade taburu ve brer maknel tüfek bölüğün- den teşkl edlmştr. Topçu Alayı da kşer bataryalı k taburdan ku- rulmuştur. Tümenn mevcudu 11.979 kş, 11.320 tüfek, 12 maknel tüfek, 16 top, 137 kılıç, 1241 bnek ve yük hayvanı le 190 arabadan barettr. Pyade alaylarının dördüncü taburlarının Makedonya’dak yerl Müslüman ahalden teşkl planlanmıştır. Tümen’n lk brlğ 21 Eylül 1916 tarhnde Makedonya cephesne ntkale başlamış, son brlğ de 25 Ekm’de yola çıkmıştır. Takvyel 177. Pyade Alayı harç, Makedonya cephesne gönderlen 20. Kolorduya bağlı tümen- lern alayları üçlü teşklatla bölgeye gelmşler, Balkan Türklernden toplanan gönüllü askerlerle dörtlü teşklata geçlerek alaylar dörder taburlu, taburlar da dörder bölüklü, bölükler de dörder takımlı br- lkler olarak yenden düzenlenmştr. Öyle k, 12.000 mevcutla gelen tümenler 18.000 personel mevcuduyla yurda dönmüşlerdr.31 Yye- cek maddeler bölge halkından temn edlmş; ancak üretmn savaş ortamında düşmes zaman zaman 20. Kolordu’nun Makedonya’dak svl müslüman ahalye gıda yardımı yapmasına da zorlamıştır. Hatta bu sırada Bulgar ordusunda da gıdasızlıktan kaynaklanan hastalıklar ve açlık sıkıntısı baş göstermştr.32 Sağlık hzmetler yeterl düzey- de olmamıştır. Takvyel 177. Pyade Alayı bölgesnde yeterl sayıda sağlık görevlsnn bulunmaması kayıpların artmasına yol açmıştır.33

29 Erickson, A.g.e., s. 209-210. 30 BDH Makedonya Cephesi, s. 25-26. 31 A.e., s.71-72. 32 Glenny, A.g.e., s. 296-297. 33 Makedonya Cephesinde 20. Kolordunun 2.082 kişi olan toplam zayiatının 1165’i fi rar ve kayıplar, 653’ünü yaralılar, 173’ünü şehitler, 91’ini de hastanede ölenler teşkil eder- ken; Takviyeli 177. Piyade Alayının 1655 olan toplam zayiatının 100’ünü kayıp ve fi rarlar, 860’ını yaralılar, 410’unu şehitler, 285’ini de hastanede ölenler teşkil etmiştir. Bkz., BDH Makedonya Cephesi, s. 75. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 211-232 219 Brlklern bölgeye ntkal se genelde tren yoluyla lk toplanma merkezlerne oradan da otomobllerle ya da bnek hayvanları ve ara- balarla cephe hattına ntkaller yapılmıştır. 50. Tümen emr subayı 23 Eylül’de Drama’ya ulaşmış, 10. Bul- gar Tümen le rtbat kurulmuştur. Daha sonra gelen brlkler An- gsta bölgesnde toplanmış, Ostrova-Manastır genel doğrultusunda başlatılan İnglz taarruzlarını engellemek üzere arazye konuşlanıl- mıştır.34 Orfano körfeznden İtlaf donanmasının topçu ateşnden et- klenen Türk brlkler daha kuzeyde emnyetl bölgelere çeklmek zorunda kalmışlar, Orfano’dan Serez’e kadar olan alanın savunması- nı yürütmüşlerdr. Tümen, 31 Ekm 1916’da Nedhor-Dedeballı-Ra- zovlos arasındak 27. İnglz tümenyle yapılan Karabayır muhare- besnde 19 şeht, 90 yaralı bahasına İnglzler püskürtmüşlerdr.35 1916 Kasım ayında Makedonya cephesnn Struma-Vardar ke- smnde genelde br durgunluk yaşanırken, İtlaf kuvvetlernn Ma- nastır kesmndek taarruzlarının gün geçtkçe artması, bu bölgeye takvye gönderlmesn gündeme getrmştr. İttfak Devletler Baş- komutanlığınca cephenn Struma kesmndek Türk kuvvetlernn k tümenl br kolordu sevyesne çıkarılması ve ayrıca 11. Alman ordusu emrne takvyel br Türk alayının gönderlmes kararlaştırıl- mıştır. Enver Paşa bu karar gereğnce, İstanbul’dak 46. Pyade Tü- menyle Makedonya’dak 50. Pyade Tümen ve 16. Depo Alayının lavesyle 9 Kasım 1916’da 20. Kolordunun teşkl emrn vermştr. Kolordunun başına Mrlva Abdülkerm atanmıştır. Alman ve Avus- turya-Macarstan cephelerne yardım amaçlı olarak yaklaşık 100 bn mevcuda ulaşan seçme brlkler Makedonya, Romanya ve Galçya cephelerne gönderlmştr.36 Şevket Süreyya Aydemr’e göre Avrupa cephelerne gönderlen asker mevcudu 117.000-130.000 kş arasın- da değşmektedr.37 Başkomutanlık emrne göre, 20. Kolordu taktk bakımdan 2. Bulgar ordusuna; ç hzmet, personel, ödül-ceza ve d- ğer hususlarda Türk Genelkurmayına bağlı ve Harbye Nezaretne

34 A.e., s. 26-27. 35 A.e., s. 35-37. 36 Görgülü-Yılmaz-Erdinç, A.g.e., s. 112-113. 37 Şevket Süreyya Aydemir, Makedonya’dan Ortaasya’ya Enver Paşa, Cilt: III, İstanbul, Remzi Kitabevi, 2013, s. 323. Büyük Harpte Makedonya Cephes’nde 220 Osmanlı Ordusu / Zekerya TÜRKMEN karşı sorumlu olacaktı. 2. Bulgar Ordusu le letşm Albay Al ve Yüzbaşı İsmal Hakkı aracılığıyla kurulacaktı.38 46. Pyade Tümen İstanbul’da Tarabya le Rumelhsarı arasına yerleştkten sonra br yandan eksklklern tamamlamaya, br yan- dan da eğtme devam etmştr. 46. Tümen komutanlığına se Kur- may Albay Mahmut Belğ atanmıştır. Bu sırada 177. Pyade Ala- yının teşkl de gündeme gelmştr. Takvyel 177. Pyade Alayının teşklne Başkomutanlık 11 Kasım 1916’da emr vererek 1.Kolordu Komutanlığına bu yönde talmat göndermştr. Alay, 46. tümenn pyade bölüklernn 4. takımlarının alınması suretyle subayları da daha önce Manastır ve cvarında görev yapmış veya oralı olanlardan seçlerek kurulacak ve alayın her türlü hazırlığı 27 Kasım 1916’da Köprülü’ye hareket edecek şeklde tamamlanacaktı. 28 Kasım’da 177. Pyade Alayının teşkl tamamlanmış, başına da Kurmay Bnba- şı Nazm39 atanmıştır. Başlangıçta 3 pyade taburu, br ağır maknel tüfek bölüğü, br süvar bölüğü ve topçu bataryası, brer sthkam ve muhabere takımı le alay ağırlıklarından kurulu olan brlkte 3.598 personel, 3.128 tüfek, 4 top, 6 maknel tüfek, 440 bnek ve koşum hayvanı ve 13 naklye aracı bulunuyordu. Alayın adına Osmanlı Ru- mel Müfrezes denlmş; teşklatlanma ve kuruluş tamamlandıktan sonra Bakırköy’de eğtme başlanılmıştır.40 Bu arada 20. Kolordu 6 Aralık 1916’da Drama’ya ulaşmıştır. Ta- hnos gölünün güneydoğusundan kuzeybatısına kadar olan kesmde brlkler konuşlanmış olan kolordunun sağında 7., solunda se 10. Bulgar kolordusu bulunmaktadır. Kolorduya verlen görev bölge- de güçlü br savunma hattı oluşturmak, düşman taarruzlarına karşı bölgey en y şeklde savunmaktır. Kolordu karargahı Zlyahova’da konuşlanmıştır.41 20. Kolordu tuttuğu hatta sıcak br çatışmaya gr- memş, sadece bulunduğu bölgey karşılıklı uzun menzll top atış- larıyla savunmaya gayret etmştr. Kolordu tuttuğu hatta muharebe yeteneğn arttırıcı eğtmlerle zamanını geçrmş, 1917 yılı Mart ayından tbaren Hazran ayı sonlarına kadar bağlı brlklern yurda ntkal tamamlanmıştır. Yurda döndükten hemen sonra 20. Kolor-

38 BDH Makedonya Cephesi, s. 38-39. 39 Kurtuluş Savaşında Kütahya-Eskişehir Muharebelerinde şehit düşen 4. Tümen Komutanı Albay Nazmi Bey’dir. 40 BDH Makedonya Cephesi, s. 40-41. 41 A.e., s. 41-42. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 211-232 221 duya bağlık brlkler Flstn ve Irak cephesn takvye etmek üze- re yen görev yerlerne gönderlmşlerdr.42 Makedonya cephesnde Türk brlğ olarak sadece Takvyel 177. Pyade alayı kalmıştır. Türk Rumel Müfrezesnn (Takvyel 177. Pyade Alayı) Teşkl ve Makedonya Cephes Başkomutanlık Vekalet Türk Rumel Müfrezesnn dğer adıy- la Takvyel 177. Pyade Alayının kuruluş hazırlıklarına 1916 yılı Ağustos ayı sonunda başlanması yönünde emrler vermştr.43 Ön- celkle üç taburdan oluşan br alayın kurulması düşünülmüş, I. Ko- lordu Komutanlığına da bu yönde hazırlıklar yapılması talmatı le- tlmştr.44 29 Ağustos 1916 tarhnde I. Kolordu Komutanı Mrlva Mehmet Al, 46. Tümen Komutanlığına gönderdğ emrde, tümene mensup bölüklernden brer takım alınarak üç tabur oluşturulmasını, bölüklern 100’er mevcutlu, taburların da 400’er mevcutlu slahlı er- den kurulmasını, 24 Takım komutanı (en az yarısı mülazım-ı evvel veya mülazım-ı san), 8 bölük komutanı verlmesn stemştr. Ta- bur komutanlarıyla alay komutanının Harbye Nezaret tarafından tayn edleceğ bldrlmştr. Bu emrde 46. Tümenden tefrk edle- cek subayların terchen daha önceden Makedonya, Manastır, Koso- va ve Selank tarafl arında görev yapmış, eşkıya takbnde bulunmuş, Bulgar, Sırp, Rum ve Arnavut lsanlarına vakıf olmasına, bölüklere tefrk edlen askerlern de keza bu bölgeden ayrılmış olmasına özen gösterlmes stenmştr.45 Keza bu emrde alayın Alman slahıyla donatılacağı, kuruluşun üç-dört gün çnde tamamlanmasına dkkat çeklmştr.46 Dönemle lgl belgelere bakıldığında kıt’alarda muvazzaf olarak askerlk hzmet fa eden Rumel kökenl erlern uzun uzadıya yaz- dıkları dlekçelerle Osmanlı-Rumel Müfrezesne seçlmelern talep ettkler görülmektedr. Yazılan dlekçelerde bu durum açıkça görül-

42 A.e., s. 49-53. Erickson, A.g.e., s. 210-211. 43 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, Birinci Dünya Harbi (BDH) Fonu, Kls: 6/236, Ds: 16, Fh: 3. 44 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, BDH, Kls: 6/236, Ds: 16, Fh: 3-1, 3-2, 3-3. 45 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, BDH, Kls: 6/236, Ds: 16, Fh: 3-4, 3-5, 3-6, 3-7, 3-8, 3-9. 46 Mustafa Erem, Birinci Dünya Savaşında Osmanlı Rumeli Müfrezesi (Takviyeli 177. Piyade Alayı), (Yay. Hz. Zekeriya Türkmen-Alev Keskin), Ankara, Gnkur. ATASE Bşk.lığı Yayınları, 2006, s. 1-2. Büyük Harpte Makedonya Cephes’nde 222 Osmanlı Ordusu / Zekerya TÜRKMEN mektedr. Örnek vermek gerekrse Makedonya Köprülü muhacrle- rnden İzmrl Çavuş Muavn Bayram oğlu Ahmet Hlm yazdığı dlekçesnde “…şehid Rumelinin öksüz, yetim bıraktığı öz evlatla- rından biriyim. Atam, anam ve kardeşlerim hep o masum toprağın sine-i bedbahtında medfundur. Bu güne kadar hidmet-i askeriyemi hep hükûmetin emr ve irade ettiği mahalde ve hep bir gün intikamı alınan Rumeli’ye gönderilmek ümidiyle bir iki defa gönüllü olarak askere iştirak ettim… muvaff ak olamadım. Vatanımın, ecdadımın, din ve milletimin intikamı hakkında gönlümün, vicdanımın beslediği gaye hadd-i baligına vasıl oldum.” dye yazdıktan sonra daha fazla sabrı kalmadığını ve oradak alesn görmek, ölmüşlerse mezarları zyaret etmek bahasına da olsa gönüllü asker olarak alınmasını rca etmştr.47 Başlangıçta yalnız pyade olarak düşünülen brlğn kuru- luşunda taburlara gerekl sayıda hayvan ve mekkare de verlmştr. Bölükler zaman çnde takvye edlmş ve br bölük 27 manga, her manga 9 er olmak üzere bölük askerlernn de lavesyle takvyel br pyade bölüğünün asker sayısı 254’e çıkarılmıştır.48 Harbye Nezaret Ordu Daresnden gönderlen 19 Eylül 1916 ta- rhl emrde, Manastır bölges çn teşkl edlmş olan müfrezenn 28 Eylül 1916’da Köprülü’ye sevknn başlanacağı, taburların en az 20’şer mekkare götürecekler, askerlern donanımlarının mükemme- len yapılması ve (18) 98 model mavzerle slahlandırılması, alayın Köprülü’den Müslüman (Türk ve Arnavut) ahalden alacağı 2.500 kmal ernn Alman ordusu tarafından gydrlmes, maknel tüfek ve dağ bataryası lavesnn, alayın numarasının da 177. Alay ola- cağı, ayrıca Osmanlı Rumel Müfrezes olarak adlandırılacağı, 177. Alay komutanının komuta edeceğ, Köprülü’de Alman komutan Be- low’a bağlı Ordular Grubuna bağlanacağı Enver Paşa mzalı emrle bldrlmştr.49 Müfreze komutanlığına Eylül ayı başında Tophanel Kurmay Bnbaşı Nazım Bey atanmıştır. Nazım Bey, 1916 Eylül ayı başından 8 Temmuz 1917 tarhne kadar Alaya komuta etmştr.50 Harbye Nezaret tarafından, Enver Paşa’nın katıldığı br törenle 15 Eylül 1916 tarhnde alaya sancak verlmş, kurbanlar keslmş

47 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, BDH, Kls: 6/236, Ds: 16, Fh: 3-27. 48 Erem, A.g.e., s. 3. 49 A.e., s. 3-4. 50 A.e., s. 5. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 211-232 223 ve geçt tören yapılmıştır. Osmanlı Rumel Müfrezesnn 15 Ey- lül tarhnden tbaren hazırlıkların tamamlanıp harekete geçlme- sn emretmştr. Sarıyer’de gerekl teşklatlanma tamamlandıktan sonra müfrezenn Şrket- Hayrye vapuruyla Bakırköy’e nakl ta- mamlanmıştır. Bakırköy’de Reşadye Kışlasına yerleştrlen tabur- ların br kısmı Yeşlköy, br kısmı İncrl’dek bnalara aktarılmıştır. Alay Komutanı Bnbaşı Nazım Bey, brlk komutanlarına gönderdğ emrlerde efradın mümkün olduğunca toplu ve kontrol altında tu- tulmasını stemştr.51 Harbye Nezaret tarafından yapılan naklye planına göre 21, 22 ve 23 Eylül 1916 tarhlernde sırasıyla 1., 2. ve 3. taburlar nakledlmes kararlaştırılmış; ancak naklye şnde müf- rezenn Rumel’ye geçmesne zn vermek stemeyen Bulgarlardan dolayı geckmeler yaşanmıştır. İrtbat subayı Bnbaşı Suph Bey’n gönderdğ telgrafa göre demryolunda çok fazla zdham yaşandı- ğından dolayı geckmeler olmuştur.52 Başkomutan Vekl Enver Paşa, 24 Eylül 1916’da Makedonya’da Alman General’ Below komutasındak ordular grubunun Türk r- tbat subayı Bnbaşı Subh Bey’e gönderdğ çft hlal şaretl çok gzl kayıtlı emrnde, Osmanlı Rumel Müfrezesnn, bu ordular gru- bu emrnde bulunacağını, letşmn nasıl sağlanacağını, Alman ve Osmanlı genel karargâhıyla temasın ne şeklde gerçekleştrleceğn ayrıntılı olarak yazmıştır.53 Yollar ancak Ekm ayı başında açılabl- mş, yen yapılan hareket cetvelne göre 8-9 Ekm tarhlernde brlk- lern Bakırköy’den Köprülü’ye ntkal planlanmıştır. Bu maksatla Köprülü’de görevl rtbat subayından gerekl hazırlıkların yapıldığı yönünde blgeler de alınmıştır.54 Bnbaşı Nazım Bey, Üsküp’ten 16 Ekm 1916 tarhnde yazdığı telgrafta müfrezenn son kademesnn de Köprülü’ye ulaştığını bldrmştr. Müfreze küçük gruplara ay- rılarak evlere dağıtılmış, müslüman ahal Türk askerlerne büyük lg-alâka göstermş, askerler msafr etme konusunda brbrleryle adeta yarışmışlardır.55 Bu arada alaya gönüllü yazılmak steyenlern sayısı günden güne artmış; müfreze müracaat edenlern br bölümü- nü kabul ederek bölüklern dördüncü takımlarını bu efrattan oluş-

51 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, BDH, Kls: 7/12920, Ds: 55, Fh: 2-6. 52 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, BDH, Kls: 7/12920, Ds: 55, Fh: 2-7. 53 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, BDH, Kls: 7/12920, Ds: 55, Fh: 2-8. 54 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, BDH, Kls: 7/12920, Ds: 55, Fh: 2-3. 55 Erem, A.g.e., s. 6-8. Büyük Harpte Makedonya Cephes’nde 224 Osmanlı Ordusu / Zekerya TÜRKMEN turmuştur. Bnbaşı Nazım Bey Below Ordular Grubuna gönderdğ 25 Ekm 1916 tarhl yazısında Köprülü ve cvarından temn edlen kmal efradının 1.682 kşye ulaştığını, yapılan muayenelerden sonra 1.556 nefern askerlğe elverşl oldukları tespt edlerek bunların ta- burlara dağıtıldığını bldrmştr.56 Yne aynı tarhl br başka belgede Osmanlı Rumel Müfrezesnn ne kadar kuvvetle İstanbul’dan köp- rülüye geldğ ayrıntılı olarak belrtlmştr. Buna göre müfrezede 77 subay (bunların 22’ zabt namzeddr), 2.333 nefer, 1697 tüfek, 6 maknel tüfek, 4 cebel topu, 56 koşum ester, 200 mekkare bulun- maktadır.57 Köprülü’de yen personel lavesyle müfrezenn toplam nsan gücü 3.398’e ulaşmıştır.58 Enver Paşa 27 Ekm 1916 tarhl em- rnde Köprülüden temn edlen kmal efradıyla bölüklern dördüncü takımlarının oluşturulmasını stemştr.59 Osmanlı Rumel Müfrezesnde 1916 Aralık ayı başından tbaren de askerlern slah, teçhzat ve muharebe eğtm almaları sağlan- mıştır. Müfrezenn muhabere brlğ müttefk ordularıyla anlaşabl- mek çn Köprülü’de kurstan geçrlmş, kmne Almanca, kmne de Slavca, Bulgarca lsanları öğretlmştr. Bu arada yakın muharebe eğtmler ve bomba atma eğtmler verlmştr. Sık sık atış talmler yaptırılarak askern yetştrlmes sağlanmıştır. 5 Ocak 1917’de gön- derlen ve ertes gün telefonla Bnbaşı Nazım Bey’e verlen emrde Makedonya’ya gönderlen müfrezenn bundan böyle Osmanlı Ru- mel Müfrezes olarak adlandırılacağı fade edlmştr.60 Müfreze 18 Şubat 1917’de Prlepe’ye konuşlanarak 11. Alman Ordusu emrne grmştr.61 Bundan sonra Almanlarla yapılan antlaşma gereğ müfre- zenn slah ve teçhzat htyacının gderlmesne yönelk yazışmalara ve hazırlıklara geçlmştr.62 Makedonya Köprülü ve Prlepe şehrlernden Türk ahalden tefrk edlen 2500 kadar kmal er de 18 Şubat 1917’de Prlepe yakınla- rında Topalcan’ye ulaştırılmıştır. İnsan mevcudu kmal erler ha-

56 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, BDH, Kls: 7/12920, Ds: 55, Fh: 2-12. 57 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, BDH, Kls: 7/12920, Ds: 55, Fh: 2-13. 58 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, BDH, Kls: 7/12920, Ds: 55, Fh: 2-14. 59 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, BDH, Kls: 7/12920, Ds: 57, Fh: 3-4. 60 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, BDH, Kls: 7/12920, Ds: 55, Fh: 9. 61 Erem, A.g.e., s. 10-11. 62 Gnkur. ATASE Daire Bşk.lığı Arşivi, BDH, Kls: 7/12920, Ds: 55, Fh: 10, 10-1, 11, 12, 12-1/3, 15, 15-1, 19-19-1. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 211-232 225 rç 4336 personel olan alayda her tabur çn altışar maknel tüfek, altışar humbara topu, dörder bomba atar, ayrıca sıhhye ve nalbant takımı da tefrk edlmştr. Alay önceler 11. Alman ordusunun ht- yatı olarak düşünülmüş, daha sonra Mürettep 22. Tümene katılmak üzere göller bölgesne (Prespa ve Ohr gölü) ntkal etmştr. Ma- kedonya-Arnavutluk hattı boyunca konuşlanan Alman 62. Kolordu- su emrnde br süre muharebe görevn sürdüren Müfreze, Prlepe, Gevat Boğazı- Drmen yolu le Murgaş-Svnşte hattını tutmuştur.63 Prlepe’de müttefk askerlerden ölen veya şeht olanlar çn ayrı- ca mezarlık yerler de belrlenmş, defnler yapılmıştır.64 Ancak bu mezarlıklar daha sonrak yıllarda ve özellkle de II. Dünya Harb dönemnde tamamen tahrp edlmştr; yakın dönemde yenden hya edlmektedrler. Türk Rumel Müfrezes Mart 1917’den tbaren Hoteşovo’nun batısına varmış ve flen muharebelere müdahale edeblecek br du- ruma grmştr. Müfrezenn 1. Taburu 16 Mart günü öğleden sonra Gevat Boğazının kontrol altına almak steyen Fransızlarla muhare- beye tutuşmuş, yapılan süngü muharebesnde Fransızlar bölgeden püskürtülmüş ve br kısım asker de esr alınmıştır. 17 Mart günü yapılan taarruzda 1.Tabur 1. Bölük komutanı Yüzbaşı Şerafettn kaptırılan br maknel tüfeğ almak çn cesurca br harekete grş- mş, kend maknel tüfeğn aldığı gb Fransızlardan k de maknel tüfek ve br mktar esr alarak ger dönmüştür. Br Fransız subayının cebnde ele geçrlen pusulada Türk kuvvetlernn çok üstün sayıda olduklarına dar abartılı br fadeye rastlanmış, 17 Mart taarruzundan sonra Fransızların taarruz azm kırılmıştır. 65 16 Martta Prlepe’den yola çıkan 3. Tabur Volkoder’dek Bulgar brlğ le değştrlmş, 21 Mart tarhne kadar Tomoros Dağları ve Malslat Dağlarında (2000 rakım) Fransızlarla muharebeler sürdü-

63 BDH Makedonya Cephesi, s. 53-54. 64 Ancak bu mezarlıklar daha sonraki yıllarda ve özellikle de II. Dünya Harbi döneminde tamamen tahrip edilmiş; yakın dönemde yeniden ihya edilmektedirler. Günümüzde Alman- ların Pirlepe’de bir mezarlığı bulunmakta burada 5 Türk askerine ait de mezar taşı yer almaktadır. Türk ordusundan şehit düşenler için sembolik de olsa böyle bir şehitliğin yapıl- ması son derece elzemdir. Gnkur .ATASE Bşk.lığında 2006 yılından bu yana sürdürülen çabalar henüz sonuçlandırılamamıştır. Şehitlere vefa borcunu ödemek için Türkiye Cum- huriyeti devletinin Makedonya coğrafyasında bir şehitlik yaptırması büyük önem arz etme- ktedir. (Y.N) 65 BDH Makedonya Cephesi, s.54-56; ayrıca Bkz., Erem, A.g.e., s. 12-16. Büyük Harpte Makedonya Cephes’nde 226 Osmanlı Ordusu / Zekerya TÜRKMEN rülmüştür. Fransız brlkler tutundukları hattan söküp atılmıştır.66 18 Mart’ta Prlepe’den hareket eden 2. Tabur se 20 Mart tarhnde mu- harebe sahasına gelmş, Avusturya taburuyla değştrlmştr. Gorca kuzey le Trepezca güney hattındak arazlerde yapılan muharebe- lerde Türk Rumel Müfrezesnn zayatı 12 subay, 460 er bulmuş- tur.67 62. Alman Kolordu Komutanlığı, 1 Nsan 1917 tarhnde saat 17.50’de yen br taarruz emr vermştr. Türk Rumel Müfrezes Ko- mutanı asıl taarruzun 2. ve 3. taburlar le 3. taburun 9.,10, 12. bölük mevzlernden, tal taarruzun se 1. Tabur bölgesnden yapılacağını emretmştr. Her türlü hazırlık yapılmış ancak yeterl topçu desteğ sağlanamamıştır. Taarruz başladıktan br süre sonra 2. ve 3. Taburlar Fransız mevzlerne grmşler, ancak verlen zayat elde edlen başa- rının lerye götürülmesne elverşl olmadığından harekat durduru- larak savunmaya ağırlık verlmştr.68 Müfreze komutanı Nazım Bey, 2 Nsan 1917’de Türk Başkomutanlığına yazdığı raporda Fransızlara büyük kayıplar verdrldğn ve karşı taarruzlarla püskürtüldükle- rn, Tomoros üzerndek sperlern kısmen ele geçrldğn bldr- mştr. Ancak aynı gün Fransızların başlattığı yen br taarruz Türk brlklernn büyük zayata uğramasına yol açmıştır. Müfreze bu mu- harebelerde 12 Subay 569 er yaralı, 8 subay, 123 er de şeht vermş- tr.69 3 Nsan’a kadar süren 18 günlük devrede se toplam şeht yaralı 32 subay, 1095 er zay edlmştr. Şddetl soğuklardan 107 er de ağır hastalanmıştır. Bölge halkından sağlanan kmal eratının muharebe sahasında kullanılması se pek mümkün görülmemştr.70 Türk Rumel Müfrezesnn ağır personel kaybına uğraması Alay Komutanının 22. Tugay Komutanına müracaat etmesne ve brlk- lernn muharebe sahasının gersnde dnlenmeye alınmasını teklf etmesne yol açmıştır. Alay komutanı ayrıca Türk Başkomutanlık karargâhına müracaatta bulunarak zayatı karşılayacak subay ve er gönderlmesn talep etmştr. Israrlı stekler karşısında İstanbul’dan 13 subay, Drama’da bulunan 16. Depo Alayından da br mktar er gönderlmş; ancak Almanlar Türk brlklernn dnlenmeye alınma-

66 Erickson, A.g.e., s. 210. 67 BDH Makedonya Cephesi, s. 57-58; ayrıca Bkz., Erem, A.g.e., s. 17-22. 68 A.e., s. 25. 69 A.e., s. 27. 70 BDH Makedonya Cephesi, s. 58-59. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 211-232 227 sına pek olumlu bakmamışlardır. Bu durum Türk-Alman karargâh- ları arasında sürekl br yazışma trafğne yol açmış; Alay Komutanı 3 Mayıs 1917 tarhnde gönderdğ uzunca raporda Türk brlğnn Göller Bölgesnde ntkalnden bu zamana kadar geçen bütün gelş- meler ayrıntılı olarak anlatmıştır. Raporda ayrıca Türk brlğnn, İttfak’ın dğer brlklerne nazaran bölgede en arızalı araz üzernde görevlendrldğ fade edlerek, bu durumun hastalıklara ve dolayı- sıyla muharebelerde büyük zayata yol açtığı belrtlmştr. Takvyel 177. Pyade Alayı 7 Mayıs 1917’de sabah saat 07.00’de Fransızla- rın 3. tabur bölgesne yönelk taarruzuyla hemen harekete geçmş ve süngü hücumuyla bu saldırı püskürtülmüş ancak çoğu 10. Bölük’ten olmak üzere dört şeht, 135 de yaralı verlmştr.71 Başkomutan Vekl Enver Paşa, Müfrezeden gönderlen raporlara dayanarak 19 Hazran 1917’de Alman karargahına yazılı müracaat- ta bulunarak Takvyel 177. Pyade Alayının yurda dönmesn teklf etmştr. Ancak bu teklf, Almanlar tarafından kabul edlmemştr.72 Hazran ayı sonlarına doğru Alay komutanı Nazım Bey, brlğnn dnlendrlmes yönünde yaptığı çok sayıdak teklfe red cevabı alın- ca görevden alınmasını stemştr. Alay komutanının teklf uygun bulunmuş ve 10 Temmuz’da müfrezeden ayrılmış, yerne atanan Yarbay Al (Çetnkaya) se 28 Temmuz’da göreve başlamıştır. Al Bey’n namını II.Meşrutyet sürecnde Rumel’dek faalyetlern- den tanıyan Bulgarlar kendsne en büyük askerî nşanlarını törenle takmışlardır. Bu süre çnde brlkler bulundukları yerlern savunma sstemn güçlendrmekle zaman harcamışlardır. Göller bölgesnde sadece Fransızlarla savaş yapılmamış, dğer İtlaf kuvvetleryle de özellkle Yunanlılar ve Fransız brlkleryle değştrlen Rus kıtala- rıyla da savaşılmıştır. 1917 yılı Ağustos ayında İtlaf kuvvetlernn Göller bölgesnde Türk Rumel Müfrezesne yönelk taarruzları ba- şarılı olamamış, Barkatın Korunması dye adlandırılan muharebede Türk brlklernn gösterdğ büyük kahramanlık Bulgar ordu ko- mutanlığı tarafından müfrezenn subay ve eratının Bulgar nşanıyla ödüllendrlmesne sebep olmuştur.73 Takvyel 177. Pyade Alayının yanında dğer İttfak Devletler

71 A.e., s. 59-60. Erem, A.g.e., s. 37. 72 A.e., s. 37-38. 73 BDH Makedonya Cephesi, s. 60. Büyük Harpte Makedonya Cephes’nde 228 Osmanlı Ordusu / Zekerya TÜRKMEN brlklerne yapılan ayrıcalıklı muamele Türk brlklernn devamlı muharebe sahasında mevzlerde barınması ve muharebelere katılma- sı subay ve eratın moral ve motvasyonunu büyük ölçüde sarsıntıya uğratmıştır. Sperlerdek kötü hayat şartları br kısım eratın frarı- na yol açmıştır. Alay komutanının brlğn dnlendrmeye alınması yönünde 62. Alman Kolordusu ve Mürettep Tümen Komutanlığına yaptığı teklfl ern hç dkkate alınmaması, oyalayıcı cevaplar ver- mes pskolojk açıdan sarsıntılara yol açmıştır. Almanlar bu sırada en y çarenn Türk brlğnn muharebeyle meşgul edlmes olduğu kararında brleşmşlerdr. Bu sırada 80 Türk er le br Alman man- gasından kurulu müfrezenn 6 Eylül 1917’de Rus mevzlerne taar- ruz etmes planlanmış, bomba ve süngü hücumuyla Rus sperler ele geçrlmş ancak şeht ve yaralı olmak üzere 41 Türk, 2’de Alman zayat verlmş; Ruslardan 16 esr alınmıştır. Ertes gün Rus brlkler Fransızlarla değştrlmş; 7 Eylül’de kaybedlen sperler ger almak üzere Fransızların başlattığı taarruz Takvyel 177. Alay Komutanı Yarbay Al’nn yernde ve zamanında tedbryle püskürtülmüş, ta- arruz başarısızlığa uğratılmıştır. Bu muharebede müfreze 129 kş kaybetmştr. Fransız brlkleryle muharebeler Eylül ayı sonlarına kadar devam etmştr. Ekm ayı başında muharebe sahasında dur- gunluk yaşayınca bu defa Türk brlğnn yenden dnlendrlmes konusu gündeme getrlmş; dğer taraftan da 6 Ekm 1917 tarhnde Başkomutanlık Vekaletnden gönderlen br yazıda Türk brlğnn İstanbul’a ntkal edeceğ bldrlmşse de bu emr Enver Paşa’nın 8 Ekm 1917 tarhl knc br emryle yürürlüğe konulmamıştır.74 Sonuçta Takvyel 177. Pyade Alay Komutanı Bnbaşı Al’nn 15 Kasım’da hem Türk, hem de Alman komutanlıklar nezdnde yaptığı müracaatlar sonuç vermş 23 Kasım’da Türk brlğnn dnlendrl- mes konusu Cephe komutanlığına Alman Genelkurmay II. Başkanı Ludendorf mzasıyla bldrlmştr.75 Bulgarların 36. Pyade Alayıyla değştrlen Takvyel 177. Pyade Alayı 26 Kasım 1917’de Lahç’de toplanmış, buradan hareketle 3 Aralık tarhnde dnlenme yer olan Bucn, Presl, Blomrkova, Oberşan, Pasarofça ve cvarındak köy- lere varmış ve strahata çeklmştr.76 Osmanlı Devlet 1917 yılı Aralık ayından tbaren Surye cephe- 74 Erem, A.g.e., s. 43. 75 A.e., s. 44-45. 76 BDH Makedonya Cephesi, s. 61-62. Erem, A.g.e., s. 46. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 211-232 229 snde sıkıntılı br duruma düşmüştü. Başkomutan Vekl Enver Paşa, Bulgar ordusu karargâhında rtbat subayı olarak görevl bulunan Mralay Al Bey’e gönderdğ 23 Aralık 1917 tarhl emrde, Bul- gar sefrnn sadrazama ve kendsne Surye cephesne askerî yardım kuvvet göndereceklerne dar blg verdklern, rtbat subayının General Jukov le görüşerek yardım kuvvetnn nelerden mürekkep olacağını bldrmesn stemştr.77 Mralay Al Bey, 28 Aralık 1917 tarhnde Köstendl’den gönderdğ gzl kayıtlı şfrede; durumu Ge- neral Jukov’a sorduğunu, generaln de bu düşüncesn sadece kend- sne at olduğunu ancak yetksnn bulunmadığını, hükûmet ve kralın emrler olursa bunun mümkün olableceğn fade ettğn belrtmş- tr. Ayrıca generaln kendsne; “Enver Paşa hazretleri müttefikleri- ne fiilen muavenet etti. Bu hususta Almanların her arzusunu yerine getirdi. Bu sebeple Enver Paşa’ya Almanların yardım taahhüt etmiş olmaları lazımdır. General Ludendorf’tan aldığım bir telgrafta, Ma- kedonya cephesindeki Alman ağır topçusundan kısmen ve makineli tüfeklerin dahi alınacağını ve bunların Türkiye’ye gönderileceğini yazıyor. (Bu kuvvetlerin) Alınabileceğini cevaben yazdım. Bu su- retle Enver Paşa’ya yardım etmiş oldum… Enver Paşa’nın mevki- inin maddeten ve manen kuvvetlendirilmesine koşmanın Almanlara düştüğünü söyledim.”78 dedğn fade etmştr. Böylece Makedonya cephesne 5 tümenl takvyel br kolordu göndermş olan Başkomu- tan Vekl Enver Paşa’nın güvendğ Bulgar dağlarına da kar yağmış, ümtler boşa çıkmıştır. 1917 yılı Aralık ayı başında Buçn ve Pasarofça cvarına konuşla- nan Takvyel 177. Pyade Alayının burada brlklern kmal, bakım ve eğtmyle uğraşılmış; bu arada Yarbay Al İzmt ve Üsküdar Ta- kp Müfreze Komutanlığına atandığından 31 Ocak 1918 tarhnde alaya veda ederek oradan ayrılmış, yerne İnöz Bölge Komutanı Sü- var Yarbayı Sadık atanmış, o gelene kadar brlğe 3. Tabur Komu- tanı Bnbaşı Sabr komuta etmştr.79 10 Şubat 1918 tarhne kadar dnlenme bölgesnde kalan Türk brlğ, bu tarhte tekrar daha önce savunmakta olduğu göller bölgesne görevlendrlmştr. Takvye- l 177. Pyade Alayı 13 Şubat’ta Kozyak’a oradan da Prespa Gölü doğu kıyısındak İttfak brlkleryle değştrlmek üzere muharebe 77 Aydemir, Makedonya’dan Ortaasya’ya Enver Paşa, Cilt: III, 324-325. 78 A.e., s. 326-329. 79 Erem, A.g.e., s. 48. Büyük Harpte Makedonya Cephes’nde 230 Osmanlı Ordusu / Zekerya TÜRKMEN sahasına ulaşmıştır. Brlklern br kısmı muharebe hattında br kısmı da htyatta tutularak bölgede savunmaya yönelk tedbrler alınmış- tır. Mayıs ayına kadar Türk brlkler sperlerde savunma tertbatı alarak vakt geçrmşlerdr.80 Mayıs başında Takvyel 177. Pyade Alayının Göller bölgesn- den ayrılacağı ve Romanya’ya hareketle, Batum’a gdecek olan 15. Türk Tümenne katılacağı emr verlmştr. Göller bölges 22. Pya- de Tugay Komutanı Von Tyer 5 Mayıs 1918 tarhnde gönderdğ emrde, uzun zamandan ber Göller bölgesnde hzmet eden Osmanlı Rumel Müfrezes’nn 7 Mayıs tarhnde Makedonya’dak harp sa- hasından ayrılacağını, cesur Osmanlıların oradan ayrılmalarına çok üzüldüğünü, bütün müfreze efradını komutanlarından eratına kadar herkes takdrle anacaklarını, Nsan başında cereyan eden muhare- belerde müfrezenn gösterdğ kahramanlıkları unutmayacaklarını fade ederek yen görevlernde başarılar dlemştr.81 İlk toplanma bölges Lahç’de brlkler toparlandıktan sonra 2-3 Mayıs 1918’de Gevat-Prlepe-Trovoc-Trstan yolu le Grasdsko’ya aradan da trenle Köprülü-Nş-Sofya üzernden Lompalanga’ya va- rılmıştır. Burada br süre dnlenldkten sonra Tuna nehr yoluyla İb- ral’e ntkal edlmştr. 5 Mayıs’ta son brlkler de Resne üzernden hareketle Çernovoda’ya oradan da Köstence’ye ulaşmıştır. Takvyel 177. Pyade Alayı bölgeden ayrılmazdan evvel Prlepe’de yapılan törende Türk brlğne övgüler yağdıran konuşmalar yapılmıştır. Br süre Köstence’de 15. Tümen emrnde kalan Alay, 28 Hazran 1918’de yurda dönüş çn harekete geçmştr.82 Mondros Mütarekes mzalandığı sırada Osmanlı Ordusunun Doğu Cephesndek konu- şuna bakıldığında Kafkas İslâm Ordusu Nur Paşa komutasında Ba- kü’dek karargâhında bulunuyordu. Müfreze Komutanı Sadık Bey Ekm 1918’de görevden ayrılınca alayın başına Kurmay Bnbaşı Hopalı Al Rıza Bey atanmıştır. Osmanlı Rumel Müfrezes Kasım ayı başında Çüruksu cvarında (177.Pyade Alayı ve br batarya) Çü- rüksu bölgesnde Gürcülere karşı hududu örtmekle görevlendrlmş, Aralık başında da Batum Komutanlığı emrne grmştr.83 Müfreze 28

80 A.e., s. 49. 81 A.e., s. 51. 82 BDH Makedonya Cephesi, s. 65-66. 83 Türk İstiklal Harbi, Mondros Mütarekesi ve Tatbikatı, Cilt: I, Ankara, Genkur. Basımevi, 1962, s. 152-153. Ayrıca Bkz., Mustafa Görüryılmaz, Kafkas İslam Ordusu ve Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 211-232 231 Aralık’ta Ardahan’a ulaşmış k gün sonra 9. Ordu Komutanlığının 30 Aralık 1918 tarhl emryle lağvedldğ, brlklern slah ve teç- hzatın 3. Tümen Komutanlığına verlmes gerektğ belrtlmştr.84 Netce tbaryle Yunanstan’da Hazran 1917’dek ktdar değ- şklğ ve İtlaf Devletlernn Makedonya cephesne yen kuvvetler getrebleceğ ve Avrupa cephesnn Makedonya’dan ayrılacağı fkr Almanlar tarafından haffe alınmış; Almanların bu tedbrszlkle- rnn cezasını kendler kadar müttefkler de çekmek zorunda kal- mıştır.85 İtlaf Devletler (İnglz, Fransız, Sırp, Yunan) Makedonya ordusu, 15 Eylül 1918’de Dedeağaç’tan Avlonya’ya kadar uzanan 630 km.lk genş cepheden taarruza geçmşlerdr. Bu taarruzlar kısa sürede İttfak blokunun savunmasını çökertmş, 13 gün süren bu ge- nş çaplı saldırının sonunda Balkanların tamamına yakını İtlaf Dev- letlernn kontrolüne geçmştr. Bu gelşmeler üzerne Bulgarlar 29 Eylül 1918’de mütareke mzalamak zorunda kalmıştır. İtlaf ordula- rının Doğu Rumel stkametnde lerleyşler Osmanlı Devlet’nn durumunu da tehlkeye düşürmüştür.86 Makedonya, 10 Eylül 1919 Sant German ve 27 Kasım 1919 tarhl Neully Barış Antlaşmala- rıyla Yugoslavya, Yunanstan ve Bulgarstan arasında paylaşılarak yen dönemde yen sorunlarla baş başa bırakılmıştır.87 Sonuç olarak belrtmek gerekrse, 1916 yılı Ağustos ayında ku- ruluşuna başlanan ve 1916 yılı Eylül ayında kuruluşu tamamlandık- tan sonra Ekm ayında Makedonya cephesne müttefk ordularına yardım etmek amacıyla görevlendrlen Osmanlı Rumel Müfrezes veya Takvyel 177. Pyade Alayı, Bulgarstan, Makedonya üzern- den geçp Göller bölgesnde k yıl muharebelere katıldıktan sonra Romanya’ya oradan da Kafkasya’ya ntkaln tamamlamıştır. Gn- kur. ATASE Dare Başkanlığında Osmanlı-Rumel Müfrezes le lgl epeyce belge bulunmaktadır. Ayrıca Makedonya Cephesne gdşte ve cephede tutulan cerdeler le brlk komutanlarının yazdık- ları emrler, bu cephedek gelşmeler ayrıntılı olarak gözler önüne sermektedr. Brnc Dünya Savaşı yıllarında doğu cephes çn teşkl edlen 1. ve 5. Seferî kuvvete benzer br yapılanma le teşkl dü-

Ermeniler 1918, İstanbul ,Bilge Oğuz Yayınevi, 2007, s. 255. 84 Erem, A.g.e., s. 55-56. 85 Belen, A.g.e., s. 308. 86 M. Cemil Bilsel, Lozan, Cilt: I, İstanbul 1933, s. 199. 87 Belen, A.g.e., s. 263. Büyük Harpte Makedonya Cephes’nde 232 Osmanlı Ordusu / Zekerya TÜRKMEN şünülen Osmanlı Rumel Müfrezesnn İstanbul’dan Makedonya’ya oradan Romanya ve Batum’a uzanan serencamı aslında ayrıntılı br çalışma olacak hacmde araştırmacıların önünde bulunmaktadır. B- rnc Dünya Savaşı dönem veya Harp Tarh alanında yapılacak aka- demk çalışmalarla çok az blnen Makedonya Cephesnn ayrıntılı olarak gözlere önüne serlmes mümkün olacaktır. Aralık 1918’de 2 sene 4 ay, 13 gün süren tarhnn br devrn kapamış, dğer devrn açmıştır. Sonraları 3. Kafkas Tümenne dönüştürülen müfreze önce Kars, Gümrü stkametnde, daha sonra İzmr’e doğru Aydın yol- larında şerefl e savaşmış, İstklâl Harb’nde ülkenn tekrar aydınlık günlere kavuşmasında etkl olmuştur.88

88 Erem, A.g.e., s. 56. Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 233-249

ÇANAKKALE SAVAŞLARINDAN MAKEDONYA CEPHESİ’NE; BALKANLARDA POLİTİK DENKLEM (1914-1918)

Barış METİN*

Brnc Dünya Savaşı Öncesnde Makedonya Makedonya; bölgenn en stratejk yer olan; Vardar, Struma nehr- ler ve vadlerne sahp, Selank Lmanı gb tcaretn kalbnn attığı yer de kapsayan, Osmanlı Devlet dares altında; Vlayet- Selase olarak adlandırılan Selank, Manastır ve Kosova’nın sınırları çnde yer alan ve o dönemde daha çok br bölge sm olarak kullanılan topraklardır1. Bu kadar öneml ve bereketl br coğrafya olması nede- nyle, Brnc Dünya Savaşı’ndan çok öncek dönemlerden tbaren Bulgarstan, Yunanstan, Sırbstan, Romanya ve hatta bazı Arnavut- lar arasında dah Makedonya topraklarına sahp olma mücadeles vardır. II. Balkan Savaşı sonrasında mzalanan 10 Ağustos 1913 tarh- l Bükreş Anlaşması2 le o günlerde Makedonya olarak adlandırılan topraklar Osmanlı Devlet daresnden tamamen çıkmıştır. Bu anlaş- maya göre; Sırbstan Üsküp’ü, Yunanstan se Güney Makedonya’yı ele geçrmştr.3 Brnc Dünya Savaşı Önces ve Savaşın İlk Günlernde Balkanlar Avusturya-Macarstan İmparatorluğu le Çarlık Rusya’sı XIX. yüzyıldan tbaren Osmanlı Devlet daresndek Balkan toprakları-  Doç. Dr., Uşak Ünverstes Eğtm Fakültes Öğretm Üyes, bars.met[email protected] 1 Barbara JELAVİCH, Balkan Tarh, Clt 2, İstanbul, 20. Yüzyıl, Küre Yayınları, 2006, s. 94. 2 Abdn Temzer, “İknc Balkan Savaşında Romanya”, Uluslararası Sosyal Araştırma- lar Dergs, Clt: 7, Sayı: 31, s. 409. 3 Ayşe Özkan; “I. Dünya Savaşı’nda Sırbstan’ın Müslümanlara Karşı Tutumu”, Gaz Akademk Bakış, Clt: 7, Sayı: 14, Ankara, Yaz 2014, s. 54. Çanakkale Savaşlarından Makedonya Cephes’ne; 234 Balkanlarda Poltk Denklem (1914-1918) / Barış METİN nı ele geçrmek çn mücadeleye grşmşlerdr. Söz konusu k güç- lü devlet; etnk, mezhep veya poltka bakımından kendsne yakın Balkan halklarını bazen Osmanlı Devlet’ne karşı ayaklandırmak su- retyle, bazen de fl olarak Osmanlı Devlet’yle savaşarak bölgey ele geçrmeye çalışmışlardır. XIX. yüzyıldan tbaren bu bölgedek çok öneml topraklarını kaybeden Osmanlı Devlet, Balkan Savaşları sonrasında bu coğrafyadan büyük ölçüde çeklmek zorunda kalmış- tır. Ancak savaş sonrasında ortaya çıkan yen durum, hem Balkan ülkeler arasında hem de bölgeye dar planları olan dğer büyük güç- ler arasında cdd br çatışma ortamını hazırlamıştır. Ntekm 1914 yılında Avusturya-Macarstan le Sırbstan arasında gerçekleşen ve br anda dünya savaşına dönüşen sürecn ortaya çıkmasında Balkan- larda yaşanan söz konusu durumun oldukça öneml br yer vardır. O nedenle Brnc Dünya Savaşı’nın fl olarak başladığı tarhlerde Sofya’da Ateşemlter olarak görev yapan Mustafa Kemal Paşa’nın4 savaşın hemen önces ve lk günlernde Balkan ülkeler arasındak lşklere ve onların Osmanlı Devlet’ne karşı tutumlarına dar İstan- bul’a gönderdğ raporlara bakmak konuyu anlayablmek açısından oldukça faydalı olacaktır5. a. Bulgarstan’ın Türkye ve Dğer Balkan Devletler’ne Karşı İz- ledğ Poltka; Bazı Bulgar poltkacılarının Edrne’nn Osmanlı Devlet’nden tekrar ger alınmasına dar km söylemler olsa da Bulgarstan’ın Türkye le y lşkler kurması kend menfaatlernedr. Ancak Bul- gar syasetn daha ülke dışı etkenler belrledğnden, Edrne’nn as- kerî bakımdan güçlendrlmes gereğ de gözden uzak tutulmamalı- dır. Alınacak bu tedbr, lerde Bulgarstan’ın uygulayacağı dış sya- setn Osmanlı Devlet’nn lehne olmasına yardımcı olacaktır. b. Bulgarstan’ın Romanya le İlşkler: Bu k ülke arasındak lşkler, Romanya’nın Balkan Savaşları

4 Mustafa Kemal Paşa’nın Sofya ateşemlter ken İstanbul’a gönderdğ raporlar le lgl Bkz., Ahmet Tetk ve dğerler, Sofya Ateşemlter Mustafa Kemal’n Raporları (Kasım 1913-Kasım 1914), Ankara, ATASE Başkanlığı Yayınları, 2007. 5 Çanakkale savaşları sırasında Balkan ülkeler hakkında Bkz., Barış METİN, “Yunans- tan ve Bulgarstan’ın Çanakkale Savaşlarına Dar Tutumları ve Bu Konuya Yönelk Türk Makamlarının Değerlendrmeler”, Asker Tarh Araştırmaları Dergs Özel Sayı, Yıl: 8, Sayı: 16, Ağustos 2010, s. 27-33. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 233-249 235 sonrasında mzalanan Bükreş Anlaşması’yla belrlenen düzenleme- ler yapmaması sebebyle çok da y değldr. Ancak son zamanlarda k ülke dış şler bakanlarının aralarındak sorunun çözümüne dar bazı grşmler vardır. c. Bulgarstan’ın Sırbstan le İlşkler: Rusya söz konusu k ülkey önceden olduğu gb yne müttefk yapmaya çalışmakta ve Yunanstan’dan bazı bölgelern her k ülke- ye verlebleceğn belrtmektedr. Buna rağmen Bulgarstan, Sırbs- tan topraklarından br parçanın kendlerne verldğn görmedkçe ttfaka yanaşmayacaktır. d. Romanya’nın Sırbstan le İlşkler: Romanya le Sırbstan arasında br ttfak belrts bulunmamak- tadır. İk ülke arasındak lşkler gelştrme gayretler henüz sonuca ulaşmamıştır. e. Yunanstan’ın Sırbstan le İlşkler: Yunanstan le Sırbstan arasında Balkan Savaşları’ndan öncek ttfak hala devam etmektedr. Çünkü Bulgarlar, Sırbstan ve Yuna- nstan’dan toprak elde etmek stemekte ve Arnavutluk le y lşkler kurmaktadır. Buna karşı Sırbstan ve Yunanstan bölgede pek çok karışıklığa meydan verecek olayları hazırlayarak, el altından çeteler tertp etmektedrler.6 Sofya Ateşemlter Mustafa Kemal Paşa’nın bölge ülkeler ara- sındak denkleme ve bu ülkelern Osmanlı Devlet’ne karşı tutum- larına dar yukarıda bahsedlen tespt ve önerlerne benzer fkrler Ekm 1913 - Aralık 1917 tarhler arasında Osmanlı Devlet’nn Sof- ya Sefr olarak görev yapan Al Feth (Okyar) Bey de vurgulamakta- dır. Onun Brnc Dünya Savaşı’nın henüz lk dönemlernde Balkan ülkelernn brbrleryle ve savaşan devletlerle olan lşklerne ve bunların gelecekte hang yönde hareket edebleceklerne dar görüş ve düşünceler de oldukça önemldr. Al Feth Bey’n fade ettğne göre; Bulgarstan; savaşa hemen grmek yerne, bölgesndek gelş- meler zleyp, zamanı geldğnde tavrını netleştrmek nyetndedr. 6 Genelkurmay Asker ve Stratejk Etüt Başkanlığı Arşv, Klasör: 1663, Dosya:863-34, Fhrst:15-1,15-3. Çanakkale Savaşlarından Makedonya Cephes’ne; 236 Balkanlarda Poltk Denklem (1914-1918) / Barış METİN Böylece II. Balkan Savaşı sonrasında Sırbstan, Yunanstan, Roman- ya ve Osmanlı Devlet’ne bırakmak zorunda kaldığı toprakları ger almak amacındadır. En öneml hedef se; Yunanstan ve özellkle Sırbstan’a kaptırdığı Makedonya topraklarıdır. Sofya Sefr Feth Bey’n, Çanakkale Boğazı’na İtlaf donanması saldırısının başladığı günlerde, 21 Mart 1914 tarhnde Harcye Nezaret’ne gönderdğ telgrafta se; Osmanlı Devlet’nn savaşı kaybetmes halnde Bulga- rstan’ın Edrne’y almak çn bu durumdan faydalanmak steyeceğ- ne dar tesptler ve uyarıları mevcuttur7. İngltere ve Rusya se, Bulgarstan’ı kend yanlarında savaşa çe- keblmek çn dplomatk grşmlerde bulunarak, bu ülkeye Make- donya topraklarını vermey teklf etmşlerdr. Ancak Bulgarstan, söz konusu günlerde Rusya’nın Sırbstan le Yunanstan’ın da İn- gltere le olan yakın lşklern çok y blmektedr. Bu bakımdan Yunanstan ve Sırbstan’ın elnde bulunan Makedonya topraklarının kendlerne verleceğ vaadn pek cddye almamıştır. Bulgarstan ve Romanya’nın, savaşta takınacağı tutum İttfak devletler açısından da oldukça önemldr. Bu bakımdan özellkle Almanya söz konusu k Balkan devletn kend yanlarında savaşa çekeblmek çn oldukça çaba sarf etmştr. Ancak tüm bu grşmlere rağmen Romanya, İttfak devletler yanında savaşa grmeye sıcak bakmamıştır. Çünkü Romanya, Balkan Savaşları nedenyle araların- da cdd sorunlar olan Bulgarstan le ttfaka yanaşmak nyetnde değldr. Almanya’nın dplomatk grşmler sebebyle Romanya, Bulgarstan’a saldırmayacağı garantsn vermenn ötesne geçme- mştr. Bulgarstan, Brnc Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devlet çn de oldukça öneml br ülkedr. Zra Osmanlı Devlet’nn Almanya ve Avusturya-Macarstan’ın yanında savaşa grmey kabul etmesnden sonra Berln’den İstanbul’a gönderlecek slah ve mühmmat, Bulga- rstan’ın zn le Tuna nehrndek skeleler vasıtasıyla geleblecektr. O bakımdan Bulgarstan, Almanya ve Osmanlı Devlet arasında br köprü durumundadır8 ve mutlaka İttfak kuvvetler safında yer alma- lıdır.

7 Başbakanlık Osmanlı Arşv, HR. SYS, 2109/11-12. 8 F.M. Sancaktar, “Al Feth (Okyar) Bey’n Bulgarstan Sefrlğ Dönemndek Faalyetler (Ekm 1913-Aralık 1917)” Atatürk Araştırma Merkez Dergs, Clt: 27, Ankara 2011, s. 593. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 233-249 237 İtlaf Devletlernn Çanakkale Boğazından Geçme Çabası ve Bu Süreçte Yunanstan ve Bulgarstan’ın Önem (Kasım 1914 - Mart 1915) Çanakkale denz ve kara savaşlarında yaşananlara dar blmsel değerlendrmeler başka br çalışmanın konusu olduğundan bu maka- lede o süreçlerle lgl blglere fazla yer verlmemştr. Ancak Brnc Dünya Savaşı’nın hemen öncesnde ve lk günlernde Balkanlardak gelşmelern Çanakkale savaşlarına olan etks ve Çanakkale savaş- larının netcelernn sonrak dönemde Balkanlarda yaşananlara olan tesr ve özellkle Makedonya Cephes’ne yönelk sonuçları ayrıntılı olarak ncelenmeye çalışılmıştır. İtlaf Devletler, 1914 yılının sonlarına doğru Avrupa kıtasına sıkışan savaşı, özellkle Rusya’nın çnde bulunduğu sıkıntılı du- rumun da zorlamasıyla, yen cephelere yaymayı amaçlamışlardır. Osmanlı Devlet’nn Kasım 1914 tarhnde Karadenz olayları ne- tcesnde9 Almanya’nın yanında savaşa grmes, İtlaf Devletlernn Rusya’ya yardım çn harekete geçmelernde etkl olmuştur. Bu dönemde çeştl seçenekler10 arasından dönemn İnglz Denzclk Bakanı (Wnston Leonard Spencer) Churchll’n ısrarla savunduğu Türk Boğazları’ndan donanmayla geçerek İstanbul’u şgal etme pla- nını uygulamaya karar vermşlerdr.11 Çanakkale denz savaşlarının başlaması le brlkte Yunanstan ve Bulgarstan gb tarafsız Balkan devletlernn savaşan devletler çn önem daha da artmıştır. Yunanstan, Bulgarstan ve Romanya, savaşan tarafl ardan her k- snn de çabalarına rağmen, bu kuvvetlerden brnn dğerne açık 9 Osmanlı Devlet’nn Brnc Dünya Savaşı’na Almanya’nın yanında grmes le lgl ge- nş blg çn Bkz., Carl Mühlman, İmparatorluğun Sonu 1914, Osmanlı Savaşa Neden ve Nasıl Grd?, İstanbul, Tmaş Yayınları, 2009. 10 Kuzey’den Baltık Denz’nden Almanya’ya karşı yen br cephe açmak, Dalmaçya Sa- hller’nden hareketle Sırbstan ve oradan da Almanya’yı ele geçrmek, Selank’e asker harekât yapıp Sırbstan üzernden Almanya’ya saldırmak, söz konusu alternatfl erden bazı- larıdır. 11 Harcye Nezaret Umur-ı Syasye Müdüryet- Umumyes’nn Başkumandanlık Vekâ- let ve Dahlye Nezaret Celleler’ne gönderdğ 26 Şubat 1330 (11 Mart 1915) tarhl br belgede, Roma Sefaret’nden alınan br telgrafta Müttefklern şu nedenlerden dolayı Ça- nakkale’y zorlayacakları bldrlmştr. a. Rusya Hükümet’nn yardım edlmedğ takdrde Almanya le barış mzalayacağı yönündek tehdd. b. Tarafsız ülkeler üzernde nüfuz sağ- lamak ve Bulgarstan ve Romanya Devletler üzernde etkl olmak. c. Osmanlı Devlet’n tek başına barış mzalamaya zorlamak. d. Türk kuvvetlernn Mısır’a sevkn önlemek. Söz konusu belge çn Bkz., BOA, HR, SYS, 2322/54. Çanakkale Savaşlarından Makedonya Cephes’ne; 238 Balkanlarda Poltk Denklem (1914-1918) / Barış METİN br şeklde üstünlük kurduğunu görmeden harekete geçmek steme- mşlerdr. Bu nedenle İngltere; Çanakkale Boğazı üzernden İstan- bul’u şgal etmey ve sonrasında da Balkan devletlern Türkye’y paylaşmaya davet etmey ve böylece söz konusu üç Balkan devletn kend yanına çekmey planlamaktadır.12 Dönemn İnglz Denzclk Bakanı Churchll se; o kadar uzun süre bekleme nyetnde değl- dr. O, Çanakkale Boğazı vasıtasıyla İstanbul’a doğru yapılacak br harekâtta Yunanstan’ın İngltere’ye destek vereceğne nanmaktadır ve Yunanlıların, Çanakkale Boğazı’na yapılacak br taarruzda İn- gltere’nn yanında yer alacağı düşüncesn henüz 1 Eylül 1914’de İnglz Kralyet Genel Kurmay Başkanı General Dauglas’a fade etmştr.13 Elefteros Venzelos Hükümet’nn desteğ le Yunans- tan’ın söz konusu operasyonda İngltere le hareket edeceğn sadece Churchll değl, onun dışındak bazı İnglz yetkller de düşünürken, Bulgarstan’ın ne yönde hareket edeceğ hakkında se şüpheldrler. O nedenle Bulgarstan’a İstanbul’a karşı düzenlenecek br harekâta katılmaları durumunda İknc Balkan Savaşı’nda kaybettkler top- rakların ger verlebleceğn vaat etmşlerdr.14 Çanakkale Savaşları Sırasında İttfak Devletler İçn Sırbstan’ın Önem Yapılan savaş planlarına göre, Avusturya-Macarstan kuvvetlern- ce çatışmaların henüz lk dönemlernde Sırbstan’ın şgal edlmes hedefl enmştr. Ancak çeştl nedenlerle bunun gerçekleştrlememe- s, İttfak devler çn Balkanlarda br takım problemler berabernde getrmştr. Örneğn 2 Ağustos 1914 tarhl Türk-Alman gzl ttfak anlaşmasında belrlenen ve Alman tarafının vaat ettğ slah ve mü- hmmat yardımının Berln’den İstanbul’a ulaşablmes meseles bu sorunlardan belk de en önemlsdr. Berln – İstanbul demryolu gü- zergâhında bulunan Sırbstan yolunun hala açılamaması, sevkyatın dplomatk yolları kullanarak o tarhte henüz savaşta tarafsızlığını koruyan Bulgarstan ve Romanya üzernden yapılmasına neden ol- maktadır. Ancak söz konusu Balkan ülkeler de bu sevkyatta cdd zorluklar çıkarmaktadırlar. Çanakkale denz savaşlarının başlaması-

12 BOA, DH.EUM.VRK,25/8 13 Mete Tunçoku, Çanakkale 1915 Buzdağının Altı, Türk Tarh Kurumu Yayınları, An- kara 2002, s. 39. 14 A.e., s. 40-41. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 233-249 239 na rağmen Osmanlı Devlet’nn acl htyaç duyduğu askerî yardım malzemelernn İstanbul’a ulaştırılmasındak sıkıntılar, Sırbstan’ın Alman kuvvetler tarafından aclen şgal edlmes ve Berln-İstanbul yolunun br an önce açılması talep ve tartışmalarını da berabernde getrmştr. Gelbolu’da kara savaşlarının başlamasıyla brlkte Osmanlı Dev- let, Sırbstan sorununun çözülmes ve Berln-İstanbul yolunun br an önce açılması çn Alman syasî ve askerî yetkllere baskı yap- maya başlamıştır. Bu konunun önem Alman Komutan Erzberger, gb bazı üst düzey askerî yetkller tarafından da syasî makamlara letlmştr. Örneğn 26 Temmuz 1915 tarhnde Erzberger, doğru- dan Kayzer Wlhelm’e yazdığı raporunda; “… Politik açıdan bakıl- dığında Almanların şimdilik sadece bir zayıf noktası görünmektedir. O da cephane eksikliği yüzünden Çanakkale’nin düşmesi ve bunun sonucu olarak İstanbul’un düşmanlar tarafından işgal edilmesidir. Bu da Türkiye’nin teslim olması tehlikesini beraberinde getirecektir. Böyle bir durumun sonuçları hiç şüphe yok ki geniş ve etkili olacak- tır. Rusya, Çar I. Petro’nun vasiyetini yerine getirerek Ayasofya’ya haçı dikecek, kutsal şehirler Rusların eline geçecektir… Fransa’nın savaş motivasyonu artacak… İngiltere, Mısır’ı Mezopotamya’yı ve Arap yarımadasını garanti altına alacaktır.” dyerek Sırbstan’ın Alman asker kuvvetlernce br an evvel şgal edlmesnn önemn vurgulamıştır.15 Tüm bu grşmlere rağmen dönemn Alman Genelkurmay Başka- nı Falkenhayn; Çanakkale savaşları boyunca Sırbstan’ın askerî br harekâtla Alman kuvvetlernce şgal edlmes düşüncesne muhalefet ederek, kendler çn öncelğn Rus ordusu le yapılan savaşta oldu- ğunu vurgulamıştır.16 Almanya’nın bahsedlen dönemde Sırbstan’a askerî harekâta sıcak bakmamasında, Balkan ülkelernden Bulga- rstan’ı dplomatk yollarla kend yanlarında savaşa dâhl edeblme ümd de etkl olmuştur. Sırbstan’ın şgal ve Berln - İstanbul yolu- nun açılması se; ancak Çanakkale savaşlarında Osmanlı Devlet’nn galbyet sonrasında Bulgarstan’ın İttfak devletler yanında savaşa grmes le mümkün olablmştr.

15 Mustafa Çolak, “Çanakkale Savaşları ve Almanya”, Asker Tarh Araştırmaları Derg- s Özel Sayı, Yıl: 8, Sayı: 16, Ağustos 2010, s. 43. 16 A.e., s. 44. Çanakkale Savaşlarından Makedonya Cephes’ne; 240 Balkanlarda Poltk Denklem (1914-1918) / Barış METİN Bulgarstan’ın Brnc Dünya Savaşı’na Katılması ve Sonrasında Gelşen Olaylar Bulgarstan’ın hang tarafta savaşa greceğ, Yunanstan ve Ro- manya’nın kararını da etkleyeceğnden hem İtlaf, hem İttfak dev- letler Bulgarstan’ı kend yanlarında savaşa çekmeye çalışmışlardır. Bu rekabette İttfak devletlernn, dplomatk br avantajı bulunmak- tadır. Zra Bulgarstan Brnc Dünya Savaşı’nı, II. Balkan Savaşı’n- da Romanya’ya kaptırdığı Dobruca, Yunanstan’a kaybettğ Kavala ve Serez, Sırbstan’a vermek zorunda kaldığı Makedonya toprakla- rını ger kazanmak çn br fırsat olarak görmektedr. Bu topraklar arasında Bulgarstan’ın en çok lgsn çeken se Sırbstan’ın elnde bulunan Makedonya’dır17. Almanya, Bulgarstan’ın arzusunu çok y blmektedr ve Sırbstan’a karşı İttfak devletler safında sava- şa grlmes durumunda Makedonya’nın kendlerne bırakılacağını vaat etmektedr. Fakat bu cazp teklfe rağmen Bulgarstan, savaşın lk günlernde çarpışmalara dâhl olmaya yanaşmamıştır. Özellkle İtlaf devletlernn önce denzden daha sonra karadan geçmeye ça- lıştıkları Çanakkale Cephes’ndek çarpışmaların sonucuna göre tav- rını belrlemey terch etmştr. Ntekm 1915 Ağustos ayı çnde bu cephedek savaşları Osmanlı Devlet’nn kazanacağı ortaya çıktıktan sonra, Bulgarstan le İttfak devletler arasındak lşkler gelşmeye başlamıştır. Osmanlı Devlet ve Bulgarstan arasında 7 Eylül 1915 tarhnde br ttfak anlaşması mzalanmış ve buna göre; Osmanlı Devlet elnde bulundurduğu Dmetoka’yı Bulgarstan’a vermey kabul etmştr18. Dğer taraftan 6 Eylül 1915 tarhnde Almanya, Avusturya-Maca- rstan ve Bulgarstan arasında da br anlaşma mzalanmıştır. Buna göre; Sırbstan’ın elndek Makedonya topraklarının19 verlmes şartı le Bulgarstan, otuz beş gün çnde Sırbstan’la savaşmayı kabul et- mştr. Osmanlı Devlet’nn Sofya Sefr olan Feth Bey’n(Okyar) 9 Ekm 1915 tarhnde Harcye Nezaret’ne bldrdğne göre Bulga- rstan, mzalamış olduğu anlaşmaya bağlı kalarak, kararlaştırılan ta-

17 Alan Parmer, The Gardeners Of Salonka, Newyork, Smon And Shuster, 1965, s. 45. 18 Osmanlı Devlet le Bulgarstan arasındak sınırın tadl edlmes le lgl Bkz. B.O.A., HR. SYS,2325/3_123-128. 19 Bulgarstan le Avusturya-Macarstan ve Almanya arasında mzalanan söz konusu an- laşma le Bulgarstan’a; Sırbstan’ın elndek Makedonya le beraber Sırbstan’dan Mora nehrne kadar olan araz’nn verlmes kabul edlmştr. Bkz., B.O.A., HR. SYS, 2324/6-14. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 233-249 241 rhte savaşa dâhl olmak çn hazırlıklarını tamamlamıştır20. Ntekm 12 Ekm 1915 tarhnde Bulgarstan, Sırbstan’a savaş lan etmştr. Bulgarstan’ın savaşa grmes Balkanlardak dengeler İttfak devletler lehne değştrmştr. Kuzeyden Avusturya-Macarstan ve Alman brlklernn, güneyden de Bulgarstan kuvvetlernn saldırısı le k ateş arasında kalan Belgrat, İtlaf devletlernce ele geçrlmş- tr.21 Sırbstan’ın şgal sonrasında Makedonya’dak Avusturya-Al- man ve Bulgar ordularının başına Feld Mareşal Makensen, yardım- cılığına se General Von Seekt getrlmştr. Bunun dışında bölgede doğrudan Bulgar genelkurmaylarına bağlı başka br askerî brlk de görev yapmıştır.22 Sırbstan’ın şgal sonrası Makedonya Cephes’nde devam eden çarpışmalarda müttefklernn taleb üzerne bazı Türk brlkler de görev yapmıştır. Özellkle 1916 yılı çnde Bulgarstan’ın Enver Paşa’dan Makedonya’ya asker göndermesn stemes üzerne, 46. ve 50. Tümenlerden oluşan X. Kolordu, 177. Pyade alayından br maknel tüfek brlğ, br dağ bataryası, 10 süvar ve sthkâm bölü- ğünden oluşan özel Türk brlğ Makedonya’dak Köprülü’ye gönde- rlmştr23. Bulgar kumandan Todoroff yönetmndek “Struma Nehr ve Tahnos Gölü” bölgelernde bulunan 50. Türk tümennn komuta- sını se Albay Sedat Bey yürütmüştür.24 Enver Paşa, İttfak kuvvetlernn Bükreş’n şgal sonrası o cep- hedek Türk brlklern teftş çn yaptığı gezden dönerken, 18 Ara- lık 1916 tarhnde Üsküp’e de uğramıştır. Buradan da yakın br süre önce İtlaf devletlernce Bulgarlardan ger alınan Manastır şehrn görebleceğ br alana kadar gelmştr. Bu esnada çocukluğunun geç- tğ o bölge hakkında km hatıralarından, Bulgar ve Rum çetelerne karşı gençlk yıllarında verdkler mücadelelerden bahsetmştr. Ma- nastır’ın nasıl ger alınableceğne dar görüşlern de cephe komu- tanlarıyla paylaşmıştır. Enver Paşa daha sonra Makedonya Cephe-

20 B.O.A., HR. SYS, 2111/5-15. 21 Fahr Armaoğlu, 20. Yüzyıl Syas Tarh 1914-1980, Clt: I, Ankara, Türkye İş Bankası Kültür Yayınları, 1992, s. 119. 22 Captan Cyrıl Falls, Mltary Operatons Macedona, from outbreak of war to the sprng of 1917, Nashvlle, USA, 1996, s. 27. 23 Joseph Pomankowsk, Osmanlı İmparatorluğu’nun Çöküşü 1914-1918 I. Dünya Sa- vaşı, Ankara, Kayıhan Yayınları, 1990, s. 209. 24 İsmal Hakkı Okday, Yanya’dan Ankara’ya, İstanbul, Sebl Yayınev, 1994, s. 301. Çanakkale Savaşlarından Makedonya Cephes’ne; 242 Balkanlarda Poltk Denklem (1914-1918) / Barış METİN s’nde, Drama şehr cvarında çarpışan Türk brlklern teftş etmş ve oradan da İstanbul’a dönmüştür.25 Sırbstan’ın İşgal Sonrasında İngltere ve Fransa’nın Balkanlara Dar Faalyetler İtlaf Devletler, Sırbstan’ın İttfak kuvvetlernce şgal edleb- leceğn öngöremedkler gb Belgrat’ın yardım taleplerne yetş- mekte de geç kalmışladır. Sırbstan’ın düşmes sonrasında özellkle Fransa ve İngltere arasında Balkanlarda ve Gelbolu’da takp edle- cek yen poltkaya dar cdd görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştır. Fran- sa Gelbolu’nun boşaltılarak buradan Selank’e acele olarak kuvvet gönderlmesn ve Sırbstan’ı kurtarmaya dar operasyon yapılma- sını sterken, İnglz yetkllern bu konuda kafası karışıktır26. Onlar Fransızların aksne yakın doğu ve orta doğudak gelşmeler zleyp ona göre hareket etmek stemektedrler. Özellkle İnglz yetkllern henüz karar veremedkler konu se; Gelbolu’dak Anzak askerler- nn durumu le lgldr. İnglz savaş bakanı Lord Ktchener, İng- lz denz kuvvetlernde kumundan olan Roger Keyes’n hazırladığı Çanakkale Boğazı’ndan İtlaf donanması le br kez daha geçmey öngören planının uygulanableceğn düşündüğünden, Gelbolu’nun boşaltılması fkrne karşı çıkmıştır. Bu dönemde İnglz General Maxwell de Gelbolu’nun terk edlmesnn askern moral durumunu ve savaşma kablyetn kötü etkleyeceğn belrtmştr. Maxwell, bunun yerne İskenderun’a asker çıkarmayı önermş, böylece Türk- lern Surye ve Mezopotamya le olan bağlarının kesleceğn ve kısa süre çnde Bağdat’ın İnglzlern elne geçeceğ düşüncesn ler sürmüştür. Bütün sorunların çözümü çn İnglz ve Fransızlar 17 Kasım 1916 tarhnde Pars’te br konferans düzenlemşler ve bu- rada durumu değerlendrmşlerdr. Nhayetnde İskenderun’a asker çıkarma ve Çanakkale Boğazını donanma le geçme fkrnden vaz- geçerek,27 Gelbolu’da bulunan üç İnglz brlğnn Selank’e gön- derlmesne karar vermşledr. Fransa’nın ısrarlı tutumu netcesnde İngltere’nn de razı olması le Selank, İttfak devletlernn lerleyen günlerde Balkanlara yönelk yapacakları harekâtın merkez olarak belrlenmştr.

25 Pomankowsk, a.g.e., s. 209. 26 C. Parker, Return to Salonka, Cassell, London 1964, s.16. 27 Falls, a.g.e., s.47. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 233-249 243 Fransızlar; lk etapta 21 Kasım 1915’de Selank’e asker gönder- meye karar vermşler ve bunun çn 23 Kasım tarhnde gerekl ha- zırlıklara başlamışlardır.28 8 Aralık 1915 tarhnde İnglz yetkller Gelbolu’dak Suvla ve Arıburnu’ndan Anzak askerlernn kesn ola- rak tahlye edlmesn emretmş ve 20 Aralık 1915 tarhne kadar Anafartalar bölgesnden çeklme ş tamamlanmıştır.29 Bu kuvvet- lerden bazıları Selank’e gönderlrken öneml br kısmı se Kanal Cephes çn Mısır’a gönderlmştr. Zaman çnde yaklaşık k yüz bn askern Selank’e nakledl- mesyle Makedonya Cephes olarak adlandırılan cephe açılmış ve bölgede 1918 yılının son aylarına kadar devam edecek çatışmalar başlamıştır. Romanya’nın Brnc Dünya Savaşı’na Grmes ve Sonrasında Gelşen Olaylar Çanakkale savaşları sonrası Bulgarstan, Sırbstan’a karşı savaşa grmş ve Belgrat kısa sürede şgal edlmştr. İttfak devletler böyle br dönemde Romanya’nın tarafsız konumunu sürdüreceğn düşü- nürken Romanya, 27 Ağustos 1916 tarhnde Avusturya-Macarstan İmparatorluğu’na karşı savaş lan etmştr. İngltere’nn de teşvky- le Romanya’nın bu kararı almasında, Macarstan’ın elnde bulunan Translvanya topraklarına sahp olmak stemes öneml br etkendr. Bu nedenle Romanya, sahp olduğu askerî kuvvetlern yarısından fazlasını Macarstan cephesne yığmış, Bulgarstan sınırına se fazla önem vermemştr. Romanya, Selank’te bulunan ve Fransız General Saray (Sarral) komutasındak İtlaf askerlernn, Makedonya cephe- snde bulunan Mareşal Makensen komutasındak İtlaf ordularını ye- neceğn, bu nedenle Bulgarların Romanya’ya saldıramayacaklarını, kendlernn se sadece Translvanya’da bulunan ve General Falken- hayn komutasındak İtlaf kuvvetleryle çarpışacaklarını düşündüğü çn böyle br tutum serglemşlerdr. Ancak şler hesaplandığı gb gtmemş, İtlaf devletler Selank’te bulunan İtlaf kuvvetlernn Romenlere destek çn Sırp ordusundan bakye kalanlarla brlkte Makedonya üzernden harekete geçeceklern kısa sürede anlamış ve onlardan önce başarılı br baskın saldırı gerçekleştrmşlerdr. Ge-

28 A.e., s.34. 29 A.e. Çanakkale Savaşlarından Makedonya Cephes’ne; 244 Balkanlarda Poltk Denklem (1914-1918) / Barış METİN lşmeler Romanya çn tam anlamıyla br hayal kırıklığı le netce- lenmş ve İtlaf devletler kuzeyden ve güneyden ülkeye grerek 6 Aralık 1916’da Bükreş’ ele geçrmşlerdr.30 Romanya cephesndek savaşlara Temmuz-Ağustos 1916 tarhn- de bölgeye gönderlen Osmanlı Devlet’nn 15. Kolordusu da katıl- mıştır. Enver Paşa bu Türk askerî brlklern Eylül 1916 ve 14 Aralık 1916 tarhnde zyaret etmştr.31 İttfak devletler çn Bükreş’n ele geçrlmes sonrası; Falken- hayn ve özellkle Makedonya cephesnde bulunan Makensen ko- mutasındak üstün kuvvetlerle Selank’te bulunan İnglz ve Fransız askerlern denze sürme mkânı doğmuştur. Ancak Almanya k yüz bn düşman askernn bulunduğu Makedonya cephesnn ortadan kalkması halnde bu İtlaf kuvvetlernn doğruca Almanya cephesne getrleceğn bldğnden Selank üzerne br askerî harekâta sıcak bakmamıştır.32 Yunanstan’ın Brnc Dünya Savaşı’na Grmes ve Sonrasında Gelşen Olaylar Alman İmparatoru II. Wlhelm’n enştes olan Yunanstan Kralı Konstantn, savaşı Almanların kazanacağına nanmaktadır. Bununla brlkte İtlaf devletlernn tüm gayretlerne rağmen savaşa grmenn kend ülkes çn tam anlamıyla br yıkım olacağını düşündüğünden çatışan ülkeler arasında tarafsız kalmaya çalışmıştır. Ancak döne- mn başbakanı Venzelos se İnglz ve Fransızların yanında savaşa grmenn Anadolu ve İstanbul’a dar Yunan hayaller çn oldukça öneml br fırsat olduğuna nanmaktadır.33 Daha önce de belrtldğ gb İngltere, henüz Çanakkale boğa- zına askerî operasyon hazırlanırken Yunanstan’dan faydalanmak stemş, fakat Kral Konstantn bunu kabul etmemşt. Sonrak dö- nemlerde de Kralın bu tavrı devam etmştr. Başbakan Venzelos’un Yunanstan’da yapılan seçmler sonunda koltuğunu kaybetmes ve yerne Skuluds’n başbakanlığa geçmes le İnglzlern, Yunans-

30 Yusuf Hkmet Bayur, Türk İnkılâbı Tarh, Clt: 3, Kısım 3, Ankara, Türk Tarh Kuru- mu Yayınları, 1991, s. 549. 31 Pomankowsk, a.g.e., s.209. 32 Bayur, a.g.e., 551-552. 33 Parmer, a.g.e., s. 10. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 233-249 245 tan’ın kend yanlarında savaşa greceğne dar beklentler gderek azalmaya başlamıştır. Bu durumu İnglz Savaş Bakanı Lord Kth- cener, Kasım 1916 tarhnde Selank’e yaptığı gez sırasında da göz- lemlemştr. Skuluds’n başbakanlığı sırasında Selank’te bulunan Yunans- tan’ın tarafsızlığına gölge düşüren İnglz ve Fransız askerlerne yönelk bazı yaptırımlar uygulanmaya çalışılmıştır. Örneğn İnglz ve Fransız askerlernn Sırp cephesnden başka br yere hareketler halnde slahlarının ellernden alınacağına dar söylemler olmuştur. İnglzler bu durumdan oldukça tedrgn olmuşlar ve Lord Kthce- ner, bzzat Atna’ya kadar gderek, Kral Konstantn le konuşmuş ve İnglz, Fransız askerlernn slahlarına dokunulmayacağına dar güvence almıştır34. Ancak İnglzler Yunanstan’dak havanın kend beklentlern karşılamaktan çok uzak olduğuna karar vererek Selank’te bulunan kuvvetlern ger çeklmesn stemşlerdr. Ancak müttefk Fransa bu düşünceye şddetle karşı çıkmıştır. Makedonya cephesn boşalt- manın, Balkanlarda Almanya’nın zafernn lanı olacağını düşünen Fransa; Sırbstan ordusundan bakye kalan kuvvetlerle brlkte Ma- kedonya’da tutunmanın önemn ısrarla savunmuştur. Fransa’nın bu tutumu, Makedonya’da hç askerî kuvvet bulunmadığından kay- bedeceğ br şey de olmayan İtalya ve Rusya tarafından da kabul görmüş35, böylece İngltere, Makedonya cephesnde kalmaya dar Fransa’nın taleplern kabul etmek zorunda kalmıştır. Sonrak dönemde İtlaf devletler, lk ş olarak Yunanstan’ı sa- vaşa grmeye zorlamaya karar vermşlerdr. Bunun çn ısrarla sa- vaş dışı kalmayı savunan Kral üzerndek syasî, askerî ve ekonomk baskıyı artmışlardır. Kral, ülkesnde bulunan çok sayıdak İnglz ve Fransız askerî tehdd yanında, özellkle İngltere’nn Akdenz’dek denz gücü sayesnde ülkesnn tcaret gemlerne zn vermemes ve böylece açlık tehlkes le karşı karşıya kalma htmalnden çeknmştr. Bu bakımdan İnglz ve Fransızların bazı askerî ve syasî taleplerne zn vermek zorunda kalmıştır. Örneğn, İnglz ve Fransız kuvvetler-

34 Falls, a.g.e., s. 34. 35 Bayur, a.g.e., s. 553. Çanakkale Savaşlarından Makedonya Cephes’ne; 246 Balkanlarda Poltk Denklem (1914-1918) / Barış METİN nn Selank’ten hareketle Makedonya’dak Struma Vads ve Kava- la-Drama bölgesnden de Sofya’ya taarruz çn yaptıkları hazırlıkla- ra göz yummuştur. Ancak bu durum se; Almanya ve Bulgarstan’ın tepksn çekmştr. İttfak güçler tarafsız olan Yunanstan’dan İng- lz ve Fransız kuvvetlernn bu gb askerî faalyet yapmalarına zn verlmemesn stemşlerdr. Yunanstan, bu dönemde br taraftan İngltere ve Fransa’nın dğer yandan se Almanya ve Bulgarstan’ın tazyk altında kalmıştır. Romanya’nın Avusturya-Macarstan’a savaşa lan etmes le Bal- kanlarda dengelern İtlaf devletler lehne değşeceğn düşünen Yu- nanstan’ın bazı darecler, İnglz ve Fransızlarla ttfak çn bu dönmede gzlce görüşmeye başlamışlardır36. Ancak Romanya’nın br anda İttfak kuvvetlerne yenlmes le söz konusu görüşmeler anden keslmştr. Yunanstan’ın bu kararsız poltkasına kızan İn- glz ve Fransızlar, bu dönemde tüm Yunanstan’ı şgal etmey dah kend aralarında tartışmışlardır. Ancak bu durumun Yunanstan’ı İt- tfak devletler yanına tebleceğn düşünerek şmdlk dplomatk yollardan lerlemey terch etmşlerdr. Br müddet sonra se; esk başbakanlardan Venzelos’un Krala karşı faalyetlern desteklemeye başlamışlar ve onun Atna’dan kaçarak Grt’e gtmesne yardımcı olmuşlardır. Venzelos, Yunan adalarında Kral aleyhne propaganda yapmaya başlamıştır. Hatta buralardan toplayacağı br ordu le Al- manya’ya karşı savaş açmayı dah hedefl emştr. Ntekm Venzelos, oluşturduğu zayıf brlklerle 23 Kasım 1916 tarhnde Selank’e ge- lerek Almanya’ya sözde savaş lan etmştr. Aynı günlerde İngltere ve Fransa se; Kral üzerndek baskıyı yce arttırarak, ülkedek tüm posta – telgraf, demryolu ve lmanları şgal etmşler, Yunan ordusu- nun elndek slahlara dah el koymaya çalışmışlardır. İttfak devlet- lernn Atna’dak syasî temslclern dah tutuklayarak, onlardan Yunanstan’ı terk etmelern stemşlerdr. Bu dönemde Fransa, daha da ler gderek Yunan Kralı Konstantn’den tahtı oğluna bırakmasını ve Venzelos’un yenden hükümetn başına geçmesn talep etmştr. 8 Aralık 1916’da İtlaf devletler donanması Yunanstan’ı abluka al- tına almış ve Kral Konstantn’den söz konusu taleplern br an evvel kabul etmesn stemşlerdr. Bu gelşmeler karşısında daha fazla drenemeyen Yunanstan

36 A.e., s. 560. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 233-249 247 Kralı Konstantn, yern oğlu Aleksandır’a bırakarak tahtan çekl- mek zorunda kalmıştır. Yen kralın ş başına geçmesnden sonra Ve- nzelos, 26 Hazran 1917’de resmen başbakan olmuştur37 ve Yuna- nstan 1 Temmuz 1917 tarhnde İttfak devletlerne karşı İngltere ve Fransa’nın yanında savaşa grmştr.38 Bulgarstan’ın Brnc Dünya Savaşı’ndan Çeklmes 1916 yılında Makedonya topraklarının ele geçrlmes Bulgars- tan’da sevnçle karşılanmıştır. Ancak ülkedek bu olumlu hava 1917 yılının Temmuz ayında Yunanstan’ın İtlaf devletler yanında sa- vaşa grmes le değşmeye başlamıştır. Bu dönemde Almanya’dan gelen askerî malzemenn gderek azalması nedenyle Bulgar ordu- sunun savaş kablyet zayıfl amıştır. Bütün bu olumsuz gelşmeler netcesnde ülkede ordu le syasî dare arasında görüş ayrılıkları had safhaya ulaşmış ve sonunda 16 Hazran 1918’de Radoslavof kab- nes görevnden stfa emek zorunda kalmıştır. Yen hükümet, İtlaf devletlerne yakınlığı le blnen Malnof tarafından kurulmuştur. 1918 yılı çnde Almanya’dan Bulgarstan’a gelen mal yardımın tamamen keslmesyle ekonomk olarak da köşeye sıkışan Bulgar ordusu, Vardar bölgesnden saldırıya geçen Sırp kuvvetler karşısın- da tutunamamıştır. Nhayet Bulgarstan hükümet 25 Eylül 1918’de İtlaf devletlerne başvurarak ateşkes talep etmş ve Brnc Dünya Savaşı’ndan çeklmştr39. Bulgarstan’ın çne düştüğü durumun sorumlusu olarak Kral Fer- dnand görülmüştür ve bu nedenle tahtan çeklerek ve yern oğlu Bors’e bırakmıştır. Kralın değşmes le Bulgarstan’ın daha önce lan ettğ ateşkes taleb İtlaf devletler tarafından kabul edlmştr. Bulgarstan le İtlaf devletler arasında 29 Eylül 1918 tarhnde Se- lank Anlaşması mzalanmıştır. İtlaf devletler çn Brnc Dünya Savaşı’nda zafern yaklaştığını ortaya çıkaran bu anlaşma le Bulga- rstan resmen savaş dışı kalmış ve dğer pek çok ağır hükmün yanın-

37 Komsyon, Brnc Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephes (04 Hazran-9 Ocak 1916), V. Clt, III. Ktap, Ankara, ATASE Dare Başkanlığı Yayınları, 2012, s. 22. 38 Yusuf Hkmet Bayur, Türk İnkılâbı Tarh, Clt 3, Kısım 3, Ankara, Türk Tarh Kurumu Yayınları, 1991, s. 567. 39 Muzaff er Başkaya, “İnglz Basınına Göre Bulgarstan’ın Brnc Dünya Savaşı’ndan Çe- klmes ve Selank Anlaşması”, Akademk İncelemeler Dergs, Clt: 10, Sayı: 1, Ankara 2015, s. 59-62. Çanakkale Savaşlarından Makedonya Cephes’ne; 248 Balkanlarda Poltk Denklem (1914-1918) / Barış METİN da Sırbstan ve Yunanstan’dan elde ettğ tüm Makedonya toprakla- rını kaybetmştr40. Sonuç Balkan Savaşları le Osmanlı Devlet bu coğrafyadak toprakla- rını öneml ölçüde kaybetmştr. İknc Balkan Savaşı’nın sonuçları Brnc Dünya Savaşı’nda bölge ülkelernn savaşan tarafl ara dar tu- tumlarının belrlenmesnde etkl olmuştur. Özellkle Bulgarstan bu dönemde kaybettğ Makedonya’yı ve Edrne’y ger alablmek çn İtlaf ve İttfak devletler arasında Balkan ülkelerne dar rekabet br fırsata çevrmeye çalışmıştır. Yunanstan ve Romanya se savaşın lk dönemlernde tarafsız kalmayı terch etmşlerdr. Çanakkale savaş- larını Osmanlı Devlet’nn kesn olarak kazanması sonrasında Bul- garstan, Makedonya ve Dmetoka’nın kendsne verlmes koşulu le İttfak devletler yanında savaşa grmştr. Bulgarstan’ın savaşa grmes, Balkanlardak dengeler İttfak devletler lehne değştrmş ve Sırbstan kısa sürede şgal edlmştr. Bu dönemde bazı Fransız ve İnglz kuvvetler Sırbstan’a yardım çn Selank’e gönderlmş fakat bunlar Sırbstan’a ulaşmakta geç kalmışlardır. Bu dönemde İngltere ve Fransa arasında Selank’te asker bulundurmak le lgl kısa süren br fkr ayrılığı yaşanmıştır. Ancak özellkle Fransa’nın Balkan ülkelernn önemne dar ısrarı üzerne Selank merkezl Makedonya Cephes’nn açılmasına karar verlmştr. Bu dönemde Romanya, Macarstan’dan Translvanya’yı ele geçrmek hedefyle İttfak devletlerne savaş lan etmştr. Bulgarstan’a Selank üzern- den İnglz ve Fransız kuvvetlernn baskı yapacağı ve bu nedenle k ateş arasında kalmayacağını öngören Romanya’nın planları tut- mamış ve kısa sürede Bükreş, İtlaf kuvvetlernn şgalne uğramış- tır. Sırbstan’ın ve Romanya’nın şgal sonrası Yunanstan’ın duru- mu İtlaf devletler çn daha da öneml hale gelmştr. Bu nedenle savaşa grmek konusunda drenen Kral Konstantn aleyhnde savaş yanlısı esk başbakan Venzelos desteklenmştr. Ayrıca syasî, askerî ve ekonomk baskı sonucu Kral Konstantn, tahtan çeklmeye zor- lanmış ve Venzelos hükümet yenden kurdurularak Yunanstan’ın İtlaf devletler yanında savaşa grmes sağlanmıştır. 1918 yılı çnde Yunanstan ve İtlaf kuvvetler le Vardar bölge-

40 Başkaya, a.g.m., s. 64-65. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 233-249 249 snden saldırıya geçen Sırp kuvvetler karşısında İttfak kuvvetler- nn tutunamaması sonucu Sırbstan İtlaf devletler tarafından kurta- rılmıştır.

Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 251-277

URAİ DEZSÖ, HUNGARIAN WAR CORRESPONDENT IN MACEDONIA

Lajos NEGYESI*

From the Macedonian War reported two Hungarian war corre- spondents. Andor Adorján1 between 02 November 1915 and 20 Jan- uary 1916 from Bulgarian Army Headquarter, and Dezső Urai2 be- tween 06 February 1916 and 19 of April from the Headquarter of the Mackensen’s Army. Even in this time in Macedonia worked Gyula Jelfy3, the press photographer. Probably it was a coincidence that they took turns on the battle- fi eld, although Adorján mostly stayed at the Bulgarian Army Head- quarters and from there visited some interesting places. Between February and April, Urai traveled from Üsküb, through Velez the Babuna Pass, Prilep, Monastir, Ochrida and fi nally to Dojran. In this article, I would like to explain the Urai’s path to follow through and fl ash some interesting episodes of his experiences. Fortunately, he took pictures with his small camera, and thanks to Thomas Nemeth, photo collector and digitizer, who uploaded the pictures, all the in- terested can view them on the Internet at the Fortepan.hu4 website.

* Ph. D., Unversty of Publc Servce, Hungary, e-mal: lajos.negyes@gmal.com 1 Andor Adorján (1883-1966). The original family name Lackenbacher. Journalist. During the First World War he publicated his reports in the newspaper “Az Est” (The Evening), and in 1917 in his book “Under Snowy Mountains, Bloody Roads: My War Diary from the Balkan War”. 2 Dezső Urai (1875-1966). The original family name Uff enheimer. Translator, newspaper reporter and editor. 3 Gyula Jelfy. Press photographer of the newspaper Vasárnapi Újság (Sunday Newspaper). During the First World War he was delegated to the Press Corps of the Imperial Ministry of War. 4 http://www.fortepan.hu/?view=owner&lang=hu&name=N%C3%A9meth%20 Tam%C3%A1s Uraı̇ Dezsö, Hungarian War Correspondent 252 in Macedonia / Lajos NEGYESI Üsküb (Skopje), February 6 Urai’s fi rst stop was Üsküb (Skopje). He arrived in the city on 6th of February. “Üsküb is completely a Turkish city and has a European quarter. So when we’re adrift to real Üsküb, we are fascinated by the multitude of colors, light, sweet clamor which stupefy us like in northern nations, the Italian port cities and all the Eastern provinces.”5 The people are very kind. They are proud to be Macedo- nian, but when we try to ask whether someone is Serbian or Bulgarian, he replies: - I am a Macedonian!”6 His fi rst impression about the town, the Turkish cemetery, is as such: “The excellent Turkish cemetery covers the hills near Var- dar. The Serbs regularly looted and deprived the centuries-old graves from the tombstones. Several private courtyards are covered beautifully with white engraved marble blocks.”7 The Turkish cemetery played a very important role during the war. In October 1915, 3000 Serbian soldiers took defending posi- tions at the Kazibaba hill and they were hiding behind the tomb- stones. On 23rd of October started the Bulgarian attack with heavy artillery barrage. “When the Bulgarian army reached the city, the Turkish inhabitants rose up against the Serbs. The peaceful shoemak- ers, coffee makers, water distributors rushed home, took their hidden weapons and attacked the Serbian army. Allah, let us take revenge – he (The Turk) murmured as he fired walnut sized lead balls from an ancient rifle.”8 Urai observed the Bulgarian soldiers: “They move familiarly in the narrow alleys, they can talk to people and the whole milieu is not 5 Pesti Hírlap, 09.03.1916. 9.p. 6 Urai Dezső: Mackensen katonáival. Budapest, 1916. 119.p. 7 Urai Dezső: Mackensen katonáival. Budapest, 1916. 104.p. 8 Urai Dezső: Mackensen katonáival. Budapest, 1916. 105.p. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 251-277 253 unknown to them. They daily exercise out at fi elds or cemeteries near the town side at noon and in the evening they eat on the streets and squares. No soldier individually receives food like our soldiers each one of whom has his own mess tin. The Bulgarian rota9 (I counted usually six to eight people) get a pot of food and the dish are put down on the ground. Soldiers are crouched around and spoon out the food with great appetite.”10 Velez (Köprülü), February 17 In Velez (Köprülü) Urai visits a chapel at the hill. The church is not too old, maybe 150 years. The yard is covered with stone slabs. Here is the water well which is surrounded by a Turkish style house. Its graceful colonnade leads around the church. Beneath in the Val- ley of Vardar the road leads and disappears behind the rock of Ta- polka Valley. At the other side, on the hilltop there is a white mon- astery (Monastir). Behind the church, there are mixed Serbian and Bulgarian graves of soldiers. During the fi ght, between 12 and 24 of October, both sides transported the dead soldiers here in the evening. Based on this description we can identify the Holy Pantelejmon chapel. He made two photos about the place, and some about the town. “The Serbs in Velez (Köprülü) exert a tenacious resist- ance. The Bulgarian trenches are on the one bank of the river, and on the other side the Serb positions. It was 300 meters between the two. When they did not shoot each other, they loudly reviled one another. The water level was very high, which made it difficult to cross the river. The Serb command post was in Hotel Belgrade. When the Bulgarian artillery learned it, concentrated the artillery fire on it, so the Serbian Headquarter had to flee. Finally, with the strong support of artillery the Bulgarian troops crossed the river in the north and occupied the Serb positions. On October 28 the city was also occupied.”11

9 Infantry or cavalry unit. 10 Urai Dezső: Mackensen katonáival. Budapest, 1916. 109.p. 11 Adorján Andor: Havas hegyek alatt, véres utakon. Budapest, 1916. 80-81.p. Uraı̇ Dezsö, Hungarian War Correspondent 254 in Macedonia / Lajos NEGYESI Babuna Pass, February 24 From Velez, they went to Prilep, but fi rst they had to cross the Babuna Pass. On the way there was a very heavy traffi c. Long rows of carts were moving on the left side. The old road, which had been built by the Greeks, was leading in sharp curves up to the mountain. They went ten times north and ten times south. Finally, they reached two steep peaks towering like two horns. When they reached the 1,400 meter high pass, they took a short break. Suddenly, he heard some Hungarian words. Two Hungarian insurgents were talking in the horse-drawn carriage. Prilep, February 26 In Prilep, Urai visited the famous ruins of Marko’s Castle (Mark- ovi Kuli) where a monk told them the story of the wooden tower which had been erected in the town center. In the Ottoman period, when the army of Eugen von Savoyen occupied Üsküb, some Hun- garian horseman arrived in Prilep and kidnapped a woman. She was baptized forcibly, but later she ran away and came home. The tower was built in memory of her release. Monastir (), February 27 The bustle of the congested city left a deep impression on Urai. „On the street vendors, beggars, soldiers and dervishes. The real eastern chaos.”12 He met with Sheikh Esrebkenzi eff endi, who was the leader of Dervish Sect. He invited him to the tekke (dervish lodge), and showed a painting which was made by Enver Bey. En- ver’s father was the member of this dervish sect in Monastir. This was the Rouff ay sect. Enver’s sister lived in Monastir in 1915, and she was very poor. Halil bey also came from Monastir, and the war correspondent saw his sister’s tomb in another tekke. There was a very nice türbe (tomb) with a broken lily. Negocsani, February 28 On 28th of February Urai took a journey to Greece. “Being six kilometers from the Greek border, I could not

12 Urai Dezső: Mackensen katonáival. Budapest, 1916. 138.p. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 251-277 255 stand not to step into the land of Greece and see at least one of those soldiers who have been so eagerly trying to seduce the Entente…Here begins the neutral zone. Two kilometers wide area, prohibited to step in for the Bulgarian and Greek soldiers to prevent all kinds of frictions and border violations. A few steps behind the (Bulgarian) insurgent a barricade blocked the way. Three cars of field railways lay on the road to block the traffic to either way. Not knowing the way forward, we negotiated with the in- surgent with a sign language, and it turned out that we had to go back a hundred steps to talk to the commander who lived there in a hut dug into the ground. This happened very quickly, and the Bulgarian officer willingly gave permission for us to cross the border and we were even accompanied by a sentinel. Meanwhile we were informed that the Greek border did not begin where the maps indicated. It was a couple of kilometers behind us. The village which we see in front of us, is Negocsani and it is Greek territory. In front of the outer house, there was a military sentry fac- ing the road, his gun on his shoulder and the bayonet spar- kling in the sunlight. Behind the sentry stood a group of sol- diers, and they were watching us. Then three of them started walking with slow steps towards us. They were not carrying weapons and just had walking sticks. Their uniforms were long green-yellow cloaks and they wore caps similar to those of sailors. From a distance away, the English officers watched them. They were the Greek border guard commander, and two NCOs (non-commissioned officers).”13 Struga, March 14 In Struga, Urai met a Bulgarian offi cer who recounted the battle by the Black Drin River. Here he led the way on which the Serbian army had retreated to Albania. When the Bulgarian army reached Struga, they fi rst occupied the Turkish quarter. The Serbs in the Bulgarian quarter wanted to defend

13 Urai Dezső: Mackensen katonáival. Budapest, 1916. 148-150.p. Uraı̇ Dezsö, Hungarian War Correspondent 256 in Macedonia / Lajos NEGYESI to the last man, because from Dibra and Kicsevo some troops had retreated in this direction. The 30-meter-wide river stopped the Bulgarians. It was only possible to cross the river via the bridge because the riverbank was marshy. Three (Serbian) machineguns aimed at the bridge which was burned. The commander of the Bulgarian brigade, Colonel Passinov, a few kilometers from the bridge, started a bogus attack with two bat- talions. This distracted the attention of the Serbs. At 09.30 pm, an at- tack towards the bridge started. First, under the cover of the artillery fi re, the sappers rushed to the bridge and extinguished the fi re with sandbags. The fi rst attack was swept away by the Serbs’ machine- guns. A Bulgarian offi cer, named Bajev, ran alone across the bridge. This disrupted the Serb gunner, and the infantry attack started again. The Bulgarian soldiers were shouting: Na nozs - With knife! The Bulgarians occupied the city with bayonets. There were no prisoners. Hungarian War Prisoners One of the senseless tragedies of the Serbian war is the suff erings of the Austro-Hungarian war prisoners, who had been captured by the retreating Serb forces. After the Serbs, sick and exhausted peo- ple stayed in the cities. “After the fight, miserable-looking, fully starved figures emerged from all sides. They went out from houses, cellars and migrated on the road to the city. Hungarian and Austri- an prisoners of war were the wretched people, who had been carried by the Serbs till now. Most of them could barely stand on their feet and giddily groaned: - Bread ... The Bulgarians immediately took care of them with food, but unfortunately for some this was too late. They had died on the conquered lands as unarmed heroes in the last battle ...”14 Ochrida, March 19 “Ochrida, the town, lay on t he shores of the lake nicely,

14 Urai Dezső: Mackensen katonáival. Budapest, 1916. 164.p. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 251-277 257 a greater part of the town was in the hills. One time I (Urai) talked to General Bojadjev, one of the great Bulgarian mili- tary leaders and he spoke of Ochrida: - The Bulgarian Jerusalem. At the waterside, the first row of houses belong to rich Turkish landlords, but most of them are now deserted because the wealthy Turks fled during the Balkan Wars. He visited a tekke in the city. After drinking coffee a der- vish led me to the first floor and showed the rooms in which every poor person would get a bed when he knocked at the gate of tekke. Poor and hungry people also received food from dervishes at tekke. Four of the wealthy families send victuals and support the old dervish well, I said to him: - Look dervish, I admire that in such advantageous condi- tions, half of people in the world don’t live with you. He quietly shakes his head and says slowly, with a smile: - The poor after resting and eating, are no longer poor...”15 Sveti Bogorodica Convent, March 20 On 22 March, Urai took an exciting excursion by boat across the lake. “Three lads are driven by unwieldy fishing boat carrying us to the other side. After three hours of slow rowing, we ar- rive at the Sveti Bogorodica convent with its roughhewn bel- fry erected on a lonely rock. This is our destination. In the next moment, a little bell welcoming the slowly approaching boat is heard. In the clear and sunny air, the sound is so kindly and friendly, the mountains are very close to the beach and the quiet white chapel intimately invites us. This is a peaceful moment. Peace reigns in this remote countryside if we ignore

15 Urai Dezső: Mackensen katonáival. Budapest, 1916. 168.p. Uraı̇ Dezsö, Hungarian War Correspondent 258 in Macedonia / Lajos NEGYESI the far sound of bang, which is the sound of the heavy artillery by Elbasan.”16 Dorjan, April 19 The last stop on Urai’s journey was a city near the front line. “Dorian - that explains the psychological state of the town - lies between the two frontlines. This is the reality: the Ger- man front behind the town, the French front stretches in front of the town. The French can observe every house and every man. When any time a conflict happens, the place thoroughly suffers and fighting begins. - The hill is ours, over there are the French. From here the first French sentry is only 3000 steps away, but from our first line only 1500 steps. We never shoot at each other because it does not make sense. Here we are just observing one another. I can only see the machine gun, when they place it in my hand: Mastery is hiding among the bushes. After a while he stops and points forward: But I can see that. At the covered place, there are hidden gorgeous homes and fine beamed huts with windows. Their roofs are cov- ered with turf. One small and three bigger. This is an outpost camp.”17 During the First World War he published his war reports in the Pesti Hírlap (Pester Herald), and in his book “Mackensen’s Army” in 1916 18

16 Urai Dezső: Mackensen katonáival. Budapest, 1916. 171.p. 17 Urai Dezső: Mackensen katonáival. Budapest, 1916. 188-189.p. 18 Urai Dezső: Mackensen katonáival. Budapest, 1916. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 259

Dezső Urai. (1875-1966) The original family name Uffenheimer. Translator, newspaper reporter and editor. During the First World War he publicated his war reports in the Pesti Hírlap (Pester Herald).

Andor Adorján. (1883-1966) The original family name Lackenbacher. Journalist. During the First World War he publicated his reports in the newspaper "Az Est" (The Evening). Uraı̇ Dezsö, Hungarian War Correspondent 260 in Macedoni / Lajos NEGYESI

Gyula Jelfy. Press photographer of the newspaper Vasárnapi Újság (Sunday Newspaper). During the First World War he was delegated to the Press Corps of the Imperial Ministry of War.

02. 06-08. Üsküb

02. 17. St. Pantelejmon

02. 26. Prilep 02. 24. Babuna pass

03. 14. Black Drim 03. 22. Ochrida 02. 27 – 03. 05. Monastir 03. 16-17. Struga

04. 19. Doiran

03. 20. St. Bogorodica 02. 28. Negocani Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 261 Uraı̇ Dezsö, Hungarian War Correspondent 262 in Macedoni / Lajos NEGYESI

02. 06-08. Üsküb

02. 17. St. Pantelejmon

02. 26. Prilep 02. 24. Babuna pass

03. 14. Black Drim 03. 22. Ochrida 02. 27 – 03. 05. Monastir 03. 16-17. Struga

04. 19. Doiran

03. 20. St. Bogorodica 02. 28. Negocani Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 263 Uraı̇ Dezsö, Hungarian War Correspondent 264 in Macedoni / Lajos NEGYESI Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 265 Uraı̇ Dezsö, Hungarian War Correspondent 266 in Macedoni / Lajos NEGYESI

02. 06-08. Üsküb

02. 17. St. Pantelejmon

02. 26. Prilep 02. 24. Babuna pass

03. 14. Black Drim 03. 22. Ochrida 02. 27 – 03. 05. Monastir 03. 16-17. Struga

04. 19. Doiran

03. 20. St. Bogorodica 02. 28. Negocani

02. 06-08. Üsküb

02. 17. St. Pantelejmon

02. 26. Prilep 02. 24. Babuna pass

03. 14. Black Drim 03. 22. Ochrida 02. 27 – 03. 05. Monastir 03. 16-17. Struga

04. 19. Doiran

03. 20. St. Bogorodica 02. 28. Negocani Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 267

02. 06-08. Üsküb

02. 17. St. Pantelejmon

02. 26. Prilep 02. 24. Babuna pass

03. 14. Black Drim 03. 22. Ochrida 02. 27 – 03. 05. Monastir 03. 16-17. Struga

04. 19. Doiran

03. 20. St. Bogorodica 02. 28. Negocani Uraı̇ Dezsö, Hungarian War Correspondent 268 in Macedoni / Lajos NEGYESI

02. 06-08. Üsküb

02. 17. St. Pantelejmon

02. 26. Prilep 02. 24. Babuna pass

03. 14. Black Drim 03. 22. Ochrida 02. 27 – 03. 05. Monastir 03. 16-17. Struga

04. 19. Doiran

03. 20. St. Bogorodica 02. 28. Negocani Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 269

02. 06-08. Üsküb

02. 17. St. Pantelejmon

02. 26. Prilep 02. 24. Babuna pass

03. 14. Black Drim 03. 19-22. Ochrida 02. 27 – 03. 05. Monastir 03. 16-17. Struga

04. 19. Doiran

03. 20. St. Bogorodica 02. 28. Negocani Uraı̇ Dezsö, Hungarian War Correspondent 270 in Macedoni / Lajos NEGYESI

02. 06-08. Üsküb

02. 17. St. Pantelejmon

02. 26. Prilep 02. 24. Babuna pass

03. 14. Black Drim 03. 22. Ochrida 02. 27 – 03. 05. Monastir 03. 16-17. Struga

04. 19. Doiran

03. 20. St. Bogorodica 02. 28. Negocani Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 271

02. 06-08. Üsküb

02. 17. St. Pantelejmon

02. 26. Prilep 02. 24. Babuna pass

03. 14. Black Drim 03. 22. Ochrida 02. 27 – 03. 05. Monastir 03. 16-17. Struga

04. 19. Doiran

03. 20. St. Bogorodica 02. 28. Negocani Uraı̇ Dezsö, Hungarian War Correspondent 272 in Macedoni / Lajos NEGYESI

02. 06-08. Üsküb

02. 17. St. Pantelejmon

02. 26. Prilep 02. 24. Babuna pass

03. 14. Black Drim 03. 22. Ochrida 02. 27 – 03. 05. Monastir 03. 16-17. Struga

04. 19. Doiran

03. 20. St. Bogorodica 02. 28. Negocani Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 273

02. 06-08. Üsküb

02. 17. St. Pantelejmon

02. 26. Prilep 02. 24. Babuna pass

03. 14. Black Drim 03. 22. Ochrida 02. 27 – 03. 05. Monastir 03. 16-17. Struga

04. 19. Doiran

03. 20. St. Bogorodica 02. 28. Negocani Uraı̇ Dezsö, Hungarian War Correspondent 274 in Macedoni / Lajos NEGYESI

Under snowy mountains, bloody roads. Mackensen's Army MywardiaryfromtheBalŬanWar. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 275 Uraı̇ Dezsö, Hungarian War Correspondent 276 in Macedoni / Lajos NEGYESI

Macedón katonák őrségben Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 277

Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 279-303

ÇANAKKALE MUHAREBELERİNİN ASKERÎ HAREKÂT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ VE SONUÇLARI

Levent ÜNAL*

Grş Brnc Dünya Harbnde Çanakkale Cephesnde 18 Mart yenlgs üzerne Churchll, “Ordunun yardımı olmaksızın Birleşik Filosunun barışı sağlayabileceği ümidine kapılmıştım, fakat şimdi bu işte müş- terek bir harekâtın zorunlu olduğunu anlıyorum”1 demek suretyle hem yenlgy kabul etmş, hem de kara harekâtı çn onay vermştr. Böylece Boğazın yalnız donanma zoru le geçlemeyeceğn anlayan İtlaf devletler 27 Mart 1915’de genş çapta br çıkarma harekâtına karar vermştr.2 25 Nsan 1915’de çıkarmalarla başlayan kara ha- rekâtı son tahlyelern tamamlanması le 9 Ocak 1916’da sona er- mştr. Kara muharebeler çn çıkarma harekâtı başladıktan sonra Mus- tafa Kemal muharebelern sekznc gününde Enver Paşa’ya gönder- dğ mektupta; “Eceabat bölgesi kuvvetlerine komuta ettiğim zaman aldığım tertibat ile düşmanın karaya çıkmasına imkân verilmeye- bilirdi. Benim aldığım düzenle savunma yapılsaydı düşman karaya çıkamazdı, çıkamayınca da kara muharebeleri 25 Nisan günü baş- lamadan biter ve zaferi bir günde, yüzbinlerce insan kaybetmeden kazanırdık” demştr.3 Ntekm Brnc Dünya Savaşında “Ya öyle değil de böyle olsaydı?” sorusunun en çok gündeme geldğ muha-  Dr. Kur. Alb. Askerî Blmler Bölüm Başkanı, KHO, e-mal: [email protected]. 1 Şükrü Erkal, Brnc Dünya Savaşında Çanakkale Cephes Denz Harekâtı (Boğazın Zorlanması), Çanakkale Muharebeler 75’nc Yıl Armağanı, Ankara, Gnkur. Basımev, 1990, s. 68. 2 Aspnall Oglander, Büyük Harbn Tarh Çanakkale Gelbolu Askerî Harekât, Clt: I, İstanbul, Arma Yayınları, 2005, s. 137. 3 İsmet Görgülü, Çanakkale İlk Günde Bterd, Ankara, Blg Yayınev, 2008, s. 15. Çanakkale Muharebelernn Askerî Harekât Yönünden 280 Değerlendrlmes ve Sonuçları / Levent ÜNAL rebe olmuştur. Brnc Dünya Savaşı muharebeler çnde benzersz br yer olan Çanakkale, klask ve romantk st alanlarını ve anılarını barındıran br araz üzernde, çok kapsamlı br stratejk planla mo- dern çıkarma harekâtlarını brleştrmştr.4 İtlaf Devletler Donanmasının 18 Mart 1915’te Çanakkale Boğa- zına karşı grştğ brleşk denz harekâtının başarısızlıkla sonuçlan- masından sonra General Hamlton (Müttefk Kuvvetler Başkomuta- nı), Savaş Bakanı Lord Ktchener’e donanmanın desteğnde yapıla- cak ortak br kara harekâtı olmadan güçlü Türk savunmasının kırılıp, Boğazın donanmayla geçlmesnn olanaksız olduğunu bldrmştr. Lord Ktchener ve özellkle Churchll, şn başından ber yalnız de- nzden zorlanarak ve donanmayla bu grşmn başarıyla yapılab- leceğn savunuyorlardı. Ancak 18 Mart denz harekâtının olumsuz sonuçlarını değerlendrdkten sonra, General Hamlton’un görüşünü benmsemşlerdr.5 1. Kara Harekâtının Safhaları 8,5 ay süren kara muharebeler ncelendğnde; - Brnc safhada; 25-30 Nsan1915 arası lk çıkarmalar ve kıyı muharebeler, - İknc safhada; 01 Mayıs-05 Ağustos 1915 arası takvyelerle karşılıklı taarruz ve karşı taarruzlar, - Üçüncü safhada; 06-28 Ağustos 1915 arası yen çıkarmalar, genel taarruz ve Anafartalar Muharebeler, - Dördüncü safhada; 29 Ağustos-19 Aralık 1915 arası mevz mu- harebeler, - Beşnc safhada; 08 Aralık 1915-9 Ocak 1916 arası İtlaf kuv- vetlernn Gelbolu yarımadasından tahlyes gerçekleşmştr. 2. Harekât Alanının Değerlendrlmes Gelbolu Yarımadasının uzunluğu yaklaşık 90 km.dr. Genşlğ 8-18 km. arasında değşr. Kuzeydoğuda 5,5 km genşlğnde Bo-

4 Edward J. Erckson, I. Dünya Savaşında Osmanlı Ordusu, İstanbul, Türkye İş Bankası Yayınları, 2009, s. 27. 5 A. Mete Tunçoku, Anzakların Kalemnden Mehmetçk, Ankara, Atatürk Araştırma Merkez Yayınları, 2000, s. 75. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 279-303 281 layır kıstağı le Trakya ana kütlesne bağlanır. Yarımada genel ola- rak güneyden kuzeye doğru yükselen dağlık br karaktere sahptr. Yarımadanın en hâkm kesmler; Alçı Tepe ve Kltbahr Platosu le Kocaçmen-Conkbayırı bloğudur. Alçı Tepe konumu tbaryle yarımadanın uç kıyısındak plajlara hâkm en krtk araz kesmdr. Genş gözetleme ve ateş sahalarına sahptr. Güneyden Seddülbahr, güney batıdan Zığındere ve batıdan Yassı Tepeden gelen yaklaşma stkametlern kapatır. Kocaçmen Tepes-Conkbayırı Bloğu se yarımadanın batısındak en elverşl çıkarma plajları olan Kabatepe ve Arıburnu bölgelern kontrol eden hâkm araz kesmdr. Bu blok ele geçrlmeden emn- yetl br kıyıbaşı tess etmek ve Ecebat stkametnde taarruza devam etmek mümkün değldr. Kltbahr Platosu se, Çanakkale Boğazının en dar kesm olan Kepez Burnu le Nara Burnu arasındak açıklığı kontrol eden, yarımadanın savunulmasında en krtk yükseltdr. K- ltbahr Platosu kaybedldğ takdrde yarımadanın savunması çöker. Bu özellğ nedenyle tlaf devletlernn taarruz planında asıl hedef bu bloğun ele geçrlmes olmuştur. Gelbolu yarımadası amfb harekât açısından ncelendğnde dar ve genellkle çıkarma yapmaya elverşsz br konumdadır. Bu yö- nüyle k tarafı da dar br cephe hattı üzernde sınırlı ölçüde kuvvet kullanmak zorunda bırakır. Bu nedenle buradak muharebeler, kısa sürede ağır kayıplara yol açan mevz savaşlarına dönüşmüş, karşı- lıklı sayısız taarruz ve karşı taarruzlara rağmen; çıkarmanın üçüncü gününden savaşın son gününe kadar muharebe hatlarında öneml br değşklk olmamıştır. 3. Çıkarma Bölgeler İnglzler harekât önces çıkarma bölgelern şu şeklde değerlen- drmştr: - Asya Sahl: Dağlık ve sahlde bataklıklar var. Mevcut kuvvetler bu genş sahada harekât yapmaya kâf değl. - Saroz Körfez: Çıkarmaya elverşl yerler az, sahl Türkler ta- rafından kuvvetl tutulmuş. Buraya çıkarılan kuvvetler Trakya’dak Türk kuvvetler le muharebe etmek zorunda kalır. - Suvla Lmanı: Baharda Tuzlugöl su le dolu. Boğazdak hedefe Çanakkale Muharebelernn Askerî Harekât Yönünden 282 Değerlendrlmes ve Sonuçları / Levent ÜNAL uzak. Araz gderek sarplaşıyor. Çıkan brlklern harekâtına donan- ma yardım edemez. - Arıburnu: Çıkarma yerler uygun değl. Buna mukabl boğaza olan mesafe kısa ve çıkarma yapılırken dk yamaçlar topçu ateşnden korunmayı temn eder. - Seddülbahr: Çıkarma yerler genş, araz harekâta müsat. Do- nanma k taraftan da brlklere yardım edeblr. Bölgenn yalayıcı ateş altında bulunan gers emnyetl ve Alçıtepe Trakya tarafındak bataryalara ve boğaz tahkmatına hâkm.6 4. Tarafl arın Kuvvetler Türk Kuvvetler: Çanakkale bölgesn savunmak üzere 24 Mart 1915’de 5’nc Ordu teşkl edld. Ordu Komutanlığına o sırada Alman Askerî He- yet Başkanı ve 1’nc Ordu Komutanı olan General Otto Lman von Sanders atandı.7 5’nc Ordu kuruluşunda 3’üncü ve 15’nc Kolor- dular le 19’uncu Pyade Tümen 1’nc Süvar Tugayı le Jandarma Alayı bulunuyordu. İtlaf Kuvvetler: Akdenz Sefer Komutanı olarak General Hamlton görevlend- rlmşt. Emrnde 29’uncu İnglz Tümen, Kralyet Denz Tümen, 1’nc ve 2’nc Anzak8* Tümenlernden müteşekkl Anzak Kolordu- su le 1’nc Fransız Tümen ve Hnt Tugayı bulunuyordu. İngltere ve İskenderye’den gönderlen 75.000’den fazla personel önce Lm- n’ye, oradan Gelbolu yarımadası açıklarına ulaştı.9 5. Tarafl arın Planları İtlaf Kuvvetlernn Çıkarma Planı Kuvvet ve araz durumu tbaryle General Hamlton sefer kuv-

6 Fahr Belen, Brnc Chan Harbnde Türk Harb 1915 Yılı Hareketler, Ankara, Gn- kur. Basımev, 1964, s. 156. 7 Lman von Sanders, Türkye’de Beş Yıl, (Çev. M. Şevk Yazman), İstanbul, Kest Yayın- ları, 1968, s. 77. 8  İngltere’nn Avustralya ve Yen Zelanda sömürgelernden gelen brlklere “Australa and New Zeland Army Corps” kısaca A.N.Z.A.C (Anzak) adı verlmştr. 9 Davut Sağır, “Çanakkale Cephesnde Kara Muharebeler”, Askerî Tarh Araştırmaları Dergs, Sayı:16 ( Özel Sayı) Gnkur. ATASE Bşk.lığı Yayınları, Ankara, 2010, s. 191. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 279-303 283 vetlern büyük kısmını Seddülbahr bölgesne, knc derecede br kuvvet de Kabatepe kuzeyne çıkarmak styordu. Bu yaklaşım doğ- rultusunda çıkarma planını şu şeklde oluşturdu: - Bolayır ve Beşke sahllernde boş naklye gemler le sahte ha- reketler yapılarak buralardak Türk Kuvvetler yerlernde tutulacak, - Kumkale’ye Alay Görev Kuvvet sevyesnde br Fransız müf- rezes (6’ncı Müstemleke Alayı, br sahra bataryası ve br sthkâm bölüğü) çıkarılarak Kumkale ve Yenşehr şgal ve bu bölgedek Türk kuvvetler tespt edlecek, Anadolu kıyısındak Türk toplarının Seddülbahr’dek hareketlere tesr etmes önlenecek, - Kabatepe kuzeyndek kumsala çıkarılacak Anzak Kolordusu Maydos (Eceabat) stkametnde lerleyecek, Seddülbahr bölgesn- den hareket eden asıl kuvvetn kuzey yanını koruyacak ve buradak Türk kuvvetlernn kuzeyle rtbatını kesecek, - Büyük kısım (29’ncu İnglz Tümen, Kralyet Denz Tümen, 1’nc Fransız Tümen ve Hnt Tugayı) Seddülbahr bölgesne çık- tıktan sonra Alçıtepe’y zapt edecek ve Kltbahr stkametnde ler- leyecek. Türk Ordusunun Savunma Planı: 5’nc Ordu Komutanı Lman von Sanders’n genel düşünces; kıyı hattı boyunca emnyet kuvvetler le gözetleme yapmak, gerde kuvvetl htyatlar bulundurmak, karaya çıkan düşmanı karşı taarruz- la denze dökmekt. Savunma planına temel teşkl eden araz değer- lendrmes şu şeklde d: - Anadolu sahl çıkarmaya elverşl. Boğazın en öneml tabyaları bu bölgede. Bozcaada sahle yakın. Menderes nehr esaslı br engel değl. Bu tbarla Anadolu sahlne çıkarma yapan düşman öneml sonuç alablr. - Üç taraftan donanma ateş altında bulunan ve Alçıtepe’y çne alan Seddülbahr bölges Anadolu kıyısından sonra knc derecede öneml. - Kabatepe sahlnden süratle Maydos’a varılır. - Saroz sahl ordunun ulaştırmasını kesmek bakımından öneml.10 10 Belen, a.g.e., s. 156-157. Çanakkale Muharebelernn Askerî Harekât Yönünden 284 Değerlendrlmes ve Sonuçları / Levent ÜNAL 6. Türk Ordusunun Savunma Tertb Bölgey araz üzernden nceleyen Lman von Sanders, Bolayır dışında Gelbolu yarımadasında büyük çıkarma hareketler bekleme- dğnden Çanakkale savunmasını, Saroz ve Anadolu kıyılarına yapı- lacak çıkarmalara göre düzenled. 11 - Anadolu yakasında, Ezne güneynde Jandarma Alayı, kuzeyn- de 11’nc Tümen ve Yenköy doğusunda 3’üncü Tümen’den müte- şekkl 15’nc Kolordu, - Boğazın her k yakasında kıyı hatlarında Müstahkem Mevk Komutanlığı, - Gelbolu Yarımadasında; Saroz Körfeznn kuzeynde kıyı hattı boyunca Süvar Tugayı, körfezn ucunda 5’nc Tümen, körfezn Ge- lbolu yakasında 7’nc Tümen, körfezn grşnde Jandarma Taburu, Suvla koyunda 77’nc Alayın 3’üncü Taburu, Arıburnu kuzeynde Tuzgölü güneynden Seddülbahr’e kadar 35 km. uzunluğundak sahl boyunca 9’uncu Tümen tertplenmşt. 19’uncu Tümen Ordu htyatı olarak Tümen Karargahı ve 57’nc Pyade Alayı le Bga- lı’da, 72’nc Pyade Alayı Bgalı doğusunda, br taburu sahl hattında mevzlenen 77’nc Pyade Alayı Maltepe’de bulunuyordu. Neredeyse Yarımadanın tüm kıyı hattının emnyetnden sorumlu 9’uncu Tümen; - 27’nc Alayın br taburu le Tuzgölü güney-Çamtepe arasında, - 26’ncı Alayın; * 4’üncü Taburu le Çamtepe-Yassıtepe, * 2’nc Tabur 6’ncı Bölüğünün k takımıyla Yassıtepe-İkz Koyu arasında, * 3’üncü Taburu le İkz Koyu-Morto Lmanı arasında tahkm edlmş Seddülbahr mevznde, * Br bölüğü eksk 2’nc Pyade Taburu Krte’nn güneynde Kan- lıdere’de htyatta d.

11 Brnc Dünya Harbnde Türk Harb, Çanakkale Cephes Harekâtı, Clt: V, 2’nc Ktap, Ankara, Gnkur. Basımev, 1978, s. 48-52. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 279-303 285 Seddülbahr bölgesnde kıyı savunmasından sorumlu 26’ncı Ala- yın 3’üncü Taburu; - 12’nc Bölük le İkz Koyu-Ertuğrul Koyu arasında, - 12’nc Bölüğün doğusunda bulunan 10’uncu Bölük Ertuğrul koyu le Seddülbahr arasında, - Morto Lmanında htyattak 9’uncu Bölükten br takım ve Esk- hsarlık’ta da Krte’dek 2’nc Taburun br takımı le tertplenmşt. 3’üncü Tabur htyatı olarak 2 Pyade Bölüğü (9 ve 11’nc Bölük) ve br İsthkâm Bölüğü Karacaoğlan Tepe doğusunda bulunuyordu. Kıyı hattındak 12 ve 10’uncu Bölükler de kşer takımla brnc hat- ta, brer takımları le knc hatta tahkml mevzlerde d. Bu tertplenme sonucu çıkarma bölgelernden Teke Burnu, Ertuğ- rul Koyu ve Seddülbahr nspeten kuvvetl, Morto Koyu ve Eskh- sarlık mevk zayıf, İkz Koyu gözetleme postaları le tutulmuş, Sarı Tepe bölges boş bırakılmıştı. 7. Çıkarma Harekâtının İcrası Çıkarma harekâtı 25 Nsan 1915 sabahı gün ağarmadan önce bas- kın şeklnde Arıburnu, gün ağardıktan sonra Seddülbahr ve k saat geckmel olarak Kumkale bölgelerne yapılmıştır. Arıburnu bölges- ne Anzaklar, Seddülbahr cephesne İnglzler, Kumkale’ye Fransız- lar çıkarma yapmıştır. Ertes gün Kumkale’ye çıkan kuvvet yenden gemlere yükleyerek Fransızlar da Seddülbahr cephesne çıkmıştır. Bolayır ve Beşke sahllerne amfb göster planlanmış, hava şartları ve ss nedenyle Beşke bölgesne planlı göster harekâtını yapmak mümkün olmamıştır.12 Arıburnu Bölges: - Anzak Kolordusunun 1’nc kaflesn teşkl eden 3’üncü Avust- ralya Tugayını taşıyan 3 muharebe gems ve 7 muhrp 25 Nsan 1915 saat 02.45’de sahle yaklaştı. Muharebe gemlernde bulunan 1500 kşlk örtme kuvvet saat 03.30’da sahle doğru lerlemeye başladı. Kuvvet Kabatepe’nn kuzeyne çıkacaktı, akıntı kaflenn büyük kısmını Arıburnu’na sürükled. Çıkarma bölgesnde 27’nc Alay 2’nc Taburun 8’nc Bölüğü bulunuyordu. Bölük k takım le

12 Çanakkale Savaşı Üzerne Br İnceleme, İstanbul, HAK Yayınları, 1999, s. 73. Çanakkale Muharebelernn Askerî Harekât Yönünden 286 Değerlendrlmes ve Sonuçları / Levent ÜNAL sahlde Han Tepe ve Balıkçı Damları’nda, br takımı le gerde Yük- sek Sırt’ta tertplenmşt. Kafle saat 04.25’te Arıburnu’na 50 m. yaklaştığında sahlde Han Tepe’de mevzlenen takım tarafından ateş açıldı. Çıkan lk çatışma 1,5 saat sürdü. Han Tepe’de drenen takım çatışma sonucu mevcu- dunun % 90’nı kaybednce tepey terk ederek Conkbayırı’na doğru çeklmek zorunda kaldı. Bu takımını kaybetmesne rağmen 8’nc Bölüğün Yüksek sırtta mevzlenen takımı le güneyde Kabatepe’de- k mevzlerde bulunan bataryaların yoğun ateş sonucu Anzak taar- ruz hızı yavaşladı. İknc kademede çıkan 5 bölük ve üçüncü kade- mede çıkan 4 bölük le 3’üncü Avustralya Tugayının tamamı kara- ya çıkınca, donanmanın da yoğun ateş baskısı altında büyük zayat veren Balıkçı Damları ve Yüksek Sırt’tak takım da tutunamayarak Conkbayırı stkametnde çeklmek zorunda kaldı. Avustralya Tüme- nnn büyük kısmının çıkarılmasına devam edlyordu. Sahlde p- yade kuvvetmz kalmamıştı. Kabatepe’dek bataryalarla, boğazdak Turgut Res Zırhlısının endrek ateşler düşman naklye gemlern uzakta demrlemeye mecbur ett. Yüksek Sırt’ı elde eden Avustral- yalılar Düztepe-Conkbayırı stkametnde lerlyorlardı. Karşılarında sadece dağınık şeklde çeklmekte olan 8’nc Bölüğün hayatta kalan askerler vardı. 19’uncu Tümen Komutanı Mustafa Kemal’n Conk- bayırı’nda karşılaşıp mevz aldırdığı askerler bu askerlerd. Kabatepe-Arıburnu sahlnde bulunan 2’nc Taburun 8’nc Bö- lüğü kahramanca savaşmış ancak büyük zayat vermşt. Taburun kalan kısmı Kabatepey savunuyordu. 27’nc Alayın dğer k taburu Maydos batısında htyatta tutuluyordu. Saat 05.45’te 9’uncu Tümen Komutanı 27’nc Alaya Arıburnu’n- da karaya çıkan düşmana taarruz emr verd. Gecey tatbkat yaparak geçrmş olan Alay, uykusuz ve yorgun olmasına rağmen Arıbur- nu stkametnde lerleyerek sabah 07.55’te Kemal Yer bölgesnde düşmanla muharebeye grd. Düşmanın ler brlkler ger çekld. Kanlısırt ve Yükseksırt hattı kuvvetl tutulduğundan bu bölgedek muharebeler kanlı geçt.13 27’nc Alaydan sonra 19’uncu Tümen Komutanı Mustafa Kemal

13 Belen, a.g.e., s. 165-166. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 279-303 287 de kuzeydoğudan 57’nc Alay14 le Conkbayırı stkametnde düşma- na taarruz ett. Anzakların bu hâkm sırtlarda tutunmasını engelled ve Anzakları çeklmeye mecbur ett. Bu k krtk taarruz sonucu An- zaklar sahlde dar br alana sıkışıp kaldı. Seddülbahr Bölges: Seddülbahr bölgesnde çıkarmalar, saat 05.00’te yarım saat süren bombardımanı müteakp kısa br geckme sonrası beş ayrı noktadan başladı. 1’nc grupta çıkarma çn Seddülbahr bölgesne 29’uncu İnglz Tümennden 7 taburdan fazla kuvvet (31 Bölük) sevk edld. Alçıtepe’nn güneyndek Seddülbahr Yarımadasını korumak çn sadece br taburdan braz fazla Türk asker vardı. O tabur da 9’uncu Tümenn 26’ıncı Alayının 3’üncü taburuydu.15 Buna göre Hsarlık Burnu’na (S sahlne) 3 bölük, Seddülbahr ve Ertuğrul Koyu’na (V sahlne) 11 bölük, Tekke Koyuna (W sahlne) 6 bölük, İkz Koyu’na (X sahlne) 4 bölük ve Sarıtepe bölgesne (Y sahlne) 7 bölük çıkarma yapmaya başladı. İlk grupta çıkarmalar Seddülbahr le Tekke Koyu arasında V le W sahllernde muka- vemete uğrarken, dğer üç bölgede S, X, Y sahllernde başarı le gerçekleşt. Seddülbahr-Tekeburnu arasındak bölge tahkm edlerek tel örgü engeller le takvye edlmşt. 2,5 km. genşlğnde bu sahl k bölük, İtlaf donanmasının yoğun ateş altında sayıca çok üstün br düşmana karşı başarı le savunmuştur. Dğer bölgelerde düşman çıkarmalarının başarılı olmasının başlıca sebeb, buralarda savunma tertb alınmadan yalnız emnyet ve gözetleme tedbrler le yetnl- mesdr. Ntekm Hsarlık’ta S sahlnde ve Tekeburnu kuzeynde X

14 57’nc Pyade Alayının toplam kaybı 1731 şeht, 543 kayıp olmak üzere toplam 2274 kşdr. Bkz. 57’nc Alay Tarhçes, Gnkur. ATASE D. Başkanlığı Arşv. Alay Komutanı Yarbay Hüseyn Avn (Arıburun) Bey (1308-P.94), 13 Ağustos 1915’te Arıburnu Muhare- beler sırasında şeht olmuştur. Bkz. Brnc Dünya Savaşı’na Katılan Alay ve Daha Üst Sevyedek Komutanların Byografler, Clt: I, Ankara, Gnkur. ATASE Bşk.lığı Yayınla- rı, 2009, s. 225-226. Hüseyn Avn Bey, Türk Hava Kuvvetlernn 5’nc Komutanı olan Or- general Tekn Arıburun’un babasıdır. Arıburun soyadı Atatürk’ün steğ üzerne verlmştr. 15 Peter Hart, Gelbolu, İstanbul, Alfa Yayınları, 2014, s. 144-145. Tamamen düzenl ordu brlklernden oluştuğundan 29. Pyade Tümen Çanakkale’ye gönderlen en y İtlaf brlğ olarak ntelendrlmştr. Bununla beraber Anzak tümenler gb tugay ve tümen sevyesnde eğtm yapma fırsatını hçbr zaman bulamamıştı. Gelbolu çıkarmasına kadar asla pyade le müşterek eğtm ve tatbkat yapmamıştı. Bkz. Edward J. Erckson, a.g.e., s. 79-80. Çanakkale Muharebelernn Askerî Harekât Yönünden 288 Değerlendrlmes ve Sonuçları / Levent ÜNAL sahlnde brer takım vardı. İk İnglz taburundan fazla kuvvetn çı- karma yaptığı Y sahlnde hç kuvvet yoktu.16 Çıkarmalar: S Sahl (Hsarlık): 3 harp gemsnn hmayesnde 3 pyade bölüğü saat 07.30’da ka- raya çıkmaya muvaff ak oldu. Şddetl donanma ateş altında kalan ve kendnden on msl kuvvetl düşmana karşı koyan Türk takımı ağır zayat vernce 1,5 km. kuzeye çekld. 8’nc Bölük Komutanı ns- yatf kullanarak derhal ler doğru hareket ett. Bu bölüğün yaptığı cesurane mukabl taarruz sonucu düşman ler kıtası Eskhsarlık’a çeklmek zorunda kaldı. V Sahl (Seddülbahr – Ertuğrul Koyu): V sahln 26’ncı Alayın 10’uncu bölüğü müdafaa edyordu. Bölük 11’nc bölükten k takımla takvye edlmşt. Saat 06.30’da Seddül- bahr İskeles ve Ertuğrul Koyuna lerleyen çıkarma brlkler sahle yaklaştıklarında şddetl br ateşle karşılandılar. Flkalardak İnglz askerlernn br kısmı öldü. Sahle çıkablenler dk yarların arkasına sığındılar. 7 bölüğü taşıyan Rverclde kömür gems Seddülbahr’n kuzey batısında kumsala oturdu. Sahle çıkış çn layterlerden ha- zırlanan köprü akıntıya kapıldı, askerlerden bazıları boğuldu. 1000 kadar asker geceye kadar gemnn kömür ambarlarında beklemek zorunda kaldı. İnglz Alayını karaya çıkarmayan 10’uncu bölüğün tarhte şerefl br yer vardır. W Sahl (Teke Koyu) : 300 metre sahl bulunan Teke Koyu’nda kumsalın kenarı 25 met- re yükseklğnde yarla çevrldr. Sahle ağır zayat vererek ve ancak harp gemlernn şddetl ateş desteğ le br tabur çıktı. Taburla be- raber çıkan Tugay Komutanı yaralandı. Teke Koyu’nda mevzlenen 12’nc Bölük Tekeburnu kuzeyndek X sahlne çıkan kuvvetn yan ateşlerne maruz kalınca 200 metre gerye alındı. X Sahl (Tekeburnu Kuzey): 180 metrelk kumsala 06.00-07.30 saatler arasında k kademe halnde br tabur çıkarıldı. Bu bölgede sadece gözcüler vardı. Çı-

16 Belen, a.g.e., s. 161-162 Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 279-303 289 karma başladıktan sonra Tabur Komutanı br takım gönderd. Bu ta- kım çıkan kuvvetler oyalasa da İnglz Taburu 500 metre lerde 40 rakımlı Karacaoğlan Tepes’nn gersne kadar sarktı. Bu noktadan tbaren 3’üncü Taburun gersn tehdt etmeye başladı. Tabur Ko- mutanı 9’uncu Bölük le karşı taarruz yaparak düşmanı gerye attı. Karacaoğlan Tepes yenden ele geçrld. Fakat düşman donanması Karacaoğlan Tepe’y yoğun şeklde ateş altına alınca 9’uncu Bölük tepeden çeklmek zorunda kaldı. Y Sahl : Zığındere mansabından Krte batısına kadar sahl Krte’de h- tyatta bulunan 2’nc Taburun 6’ncı Bölüğü gözetlyordu. Bölük aralıklı mevzlendğnden Y sahln gözetleyen hçbr unsur yoktu. Bu nedenle İnglzler tek merm atmadan k taburla karaya çıktı. Çıkan taburlar Krte stkametnde lerlemeye başladı. 6’ncı Bölük Komutanı sahle dağılmış kuvvetlern toplayarak saat 11’de düşma- nı karşıladı. İhtyattak 2’nc Taburun br bölüğü de bu stkamete gönderld. O gün öğlene kadar Seddülbahr 26’ncı Alayın 2 ve 3’üncü Ta- burları tarafından müdafaa edld. Alayın 1’nc Taburu Krte’den Kabatepe’ye kadar sahle yayılmıştı. Alay Komutanı htyat taburu- nun br bölüğünü Hsarlık, br bölüğünü Seddülbahr ve son bölüğü de Zığındere stkametlerne gönderdğnden htyatsız kalmıştı. Sarafm Çftlğ’ndek 25’nc Alayın 3’üncü Taburu saat 14.30’da Krte’ye varabld. Krte’den Zığındere’ye sevk edlen 3’üncü Ta- burun gelmesyle Y sahlne çıkan k İnglz taburunun karşısında k tabur kadar kuvvet toplanmış oldu. Krte kuzeynde mevzlenen bataryanın desteğ le yapılan taarruz netcesnde düşman çeklerek sahle yakın br mevz tuttu. Ertes sabah da buradak kuvvetler ge- mlere bnerek bölgeden çekld. Öğleden sonra muharebe daha da şddetlend. S, V, Y sahllernde düşman durdurulmuştu. Fakat Teke Burnu’nun k tarafındak W ve X sahllerne çıkan 3 tabur kadar kuvvet yavaş da olsa lerlemek- teyd. 3’üncü Tabur Komutanı 9’uncu Bölük ve İsthkâm Bölüğünü kullanarak htyatsız kalmıştı. 2’nc Taburdan takvye gelen 7’nc Bölük Teke Burnu’na doğru Çanakkale Muharebelernn Askerî Harekât Yönünden 290 Değerlendrlmes ve Sonuçları / Levent ÜNAL lerlerken X sahlnden çıkan düşmanla muharebeye grdyse de üs- tün düşman karşısında gerye çeklmek zorunda kaldı. Karacaoğlan Tepe saat 15.40, Ertuğrul Tepes saat 16.00’da İnglzler tarafından ele geçrld. Bu esnada 29’uncu İnglz Tümennn büyük kısmı da çıkmaya başlamıştı. W sahlne brbr ardına üç tabur, X sahlne k tabur çıkarıldı. Seddülbahr ve Ertuğrul koyunda 3 tabura karşı 2 bölük, Teke Burnu’nun k tarafında W ve X sahllernde lerleyen 8 tabur kadar kuvvete karşı 4 bölük (br sthkâm) düşmanı mevzden mevzye tutmaya çalışıyordu. 29’uncu İnglz Tümen V sahl harç tüm pyade brlklern gün- düz karaya çıkarmıştı. Akşam kömürcü gemsnde kapalı kalan 1000 askern de sahle çıkmasıyla sahldek kuvvet 12 tabura çıktı. Bunun 10 taburu karşısında Seddülbahr bölgesnde 3’üncü Tabur bulunu- yordu. 6 muharebe gems de taburun üzerne sürekl ateş yağdırı- yordu. 9’uncu Tümen htyatı olarak 25’nc Alayın 1 ve 2’nc Taburları Krte’ye ancak akşam 20.00’de ulaşabld. Tümen Komutanı bu k taburun Seddülbahr bölgesnde taarruza geçmesn emrett. Ancak 1’nc Taburun yarısı Zığındere, dğer yarısı Seddülbahr’e, 2’nc Taburun yarısı Hsarlık’a gönderld. Bu taburun yarısı da Krte gü- neynde htyatta bırakıldı. Yarım taburlarla yapılan gece taarruzları, hazırlıksız ve yetersz kuvvetlerle yapıldığından, özellkle Seddül- bahr bölgesnde düşman çok üstün olduğundan başarı le sonuçlan- madı.17 Kumkale Bölgesne Yapılan Çıkarma: Boğazın Anadolu tarafında 15’nc Kolordu (3 ve 11’nc Tümen- ler) tertplenmşt. Kolordu Komutanı gündüz karaya çıkacak düş- man brlklerne gece taarruz etmey planladığından tümenler bölge- lernde toplu bulunduruluyordu. 3’üncü Tümen Kumkale-Yenköy arasında, Kumkale sahln br bölük, buradan Yenköy sahlne kadar olan bölgey br tabur koru- makta, tümenn büyük kısmı Sarıçalı-Hall İl-Çıplakköy bölgesnde toplu bulunmakta, Beşke sahl br Jandarma Alayı tarafından ko- runmakta d. 11’nc Tümen Ezne ve batısında toplu bulunuyordu.

17 A.e., s. 162-164. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 279-303 291 Çıkarma yapacak takvyel Fransız 6’ncı Müstemleke Alayının vazfes, Anadolu kıyısındak Türk kuvvetlern tespt etmek, bu kıyıdak bataryaların Seddülbahr’dek çıkarma hareketn tacz et- melerne man olmaktı. Bunun çn Alay Menderes Nehrne kadar lerleyecekt. Alayın gerye alınıp alınmamasına duruma göre karar verlecekt. Fransız müfrezesn 4 gem taşıyor, 6 muharebe gems de kafle- y hmaye edyordu. Donanma saat 05.15 de sahl bombardıman et- meye başladı. 1’nc kademede 2 bölük akıntı sebebyle geckmeyle saat 09.30’da kıyıya varabld. Sahldek Türk takımı düşmanı oya- layarak Kumkale güneyndek mezarlığa çekld. Burada takım, bö- lüğün dğer k takımı le takvye edld. Fransız Alayı öğlene doğru saat 11.30’da Kumkale’y şgal ett. Sahlde bombardıman başlayınca 3’üncü Tümen Komutanı Hall İl’nde bulunan 31’nc Alayın 3’üncü Taburunu Kumkale stkame- tne sevk ett. Düşman sahle çıkarma yapmaya başladıktan sonra da Çıplakköy’dek 39’uncu Alay ve dağ topçu taburu Yenköy st- kametne sevk edld. Böylece Menderes Nehr le sahl arasında 5 pyade taburu le br topçu taburu toplanmış oldu. Bunların sevk ve dares 39’uncu Alay Komutanına verld. Kumkale stkametne gönderlen 31’nc Alayın 3’üncü Taburu mezarlıktak 6’ncı bölükle brlkte, tüm unsurları le sahle çıkan takvyel Fransız Alayına mukavemet ederek daha fazla lerlemesne man oldu. Akşam da 39’uncu Alay Kumkale’dek Fransız Alayına taarruz ett. Köy çnde çatışmalar sürerken gerden gelen brlklern yanlışlıkla lerdek brlklere ateş açması sebebyle gece taarruzu başarılı olamadı. 31’nc Alaydan br taburla daha takvye edlen 39’uncu Alay gece yenden taarruz ett. Köyde br mktar esr ve slah ele geç- rldyse de köy çnde dağılan unsurların sevk ve dare zorluğundan dolayı bu taarruz grşm de sonuçsuz kaldı. 26 Nsan sabahı Fransızlar taarruza geçerek Kumkale’de kaybet- tkler kesmler yenden ele geçrd. 39’uncu Alayın karşı taarruzu başarılı olamadı. Öğleden sonra Kumkale güneyne çeklen 4 Türk taburundan 300 er kalmıştı. Bu esnada Beşke sahlne vuku bulacak br çıkarma htmalne karşı 11’nc Tümen de sahle yanaştırıldı. Çanakkale Muharebelernn Askerî Harekât Yönünden 292 Değerlendrlmes ve Sonuçları / Levent ÜNAL Böylece Anadolu yakasında br Fransız Alayı 3’üncü Tümen, Boz- caada önündek 7-8 naklye gems de 11’nc Tümen tespt etmeye muvaff ak oldu. 15’nc Kolordudan Gelbolu yarımadasına 3’üncü Kolordu em- rne sadece k taburlu 64’üncü Alay gönderlebld. Türk brlklern yernde tutmak vazfesnde muvaff ak olan Fransız Alayı 26 Nsan geces Kumkale’y boşaltarak gemlere bndrld. Gemler Seddül- bahr’e doğru hareket ett. 8. Kıyı Muharebeler 25 Nsan 1915 günü başlayan çıkarma harekâtını müteakp Sed- dülbahr ve Arıburnu cephelernde 1 Mayıs’a kadar olan sürede çı- karma yapan brlklerle savunma çn brnc hatta tertplenen brlk- ler arasında kıyı muharebeler cra edld. Arıburnu Bölges: 26 Nsan akşamına kadar Anzak Kolordusu br kısım topçu ba- taryaları harç tüm kuvvetn karaya çıkararak Yüksek Sırt doğusu, Merkez Tepe ve Kanlısırt batısından geçen hatta 3 km. dernlktek bölgede tutunarak bu hattı tahkm etmşt. Merkez Tepe güneynde 1’nc Avustralya Tümen, kuzeynde 2’nc Anzak Tümen bulunu- yordu. Çıkarma sonrası cepheye sevk edlen takvyelerle Anzak Ko- lordusu karşısında Cesaret Tepe bölgesnde 57 ve 64’üncü Alaylar, Merkez Tepe doğusunda 27’nc Alay, Kanlısırt’ta 33’üncü Alay, Al- bayrak Sırtı uzanımında 72’nc Alay tertplenmşt. Düşman henüz kıyı başını genşletmeden mhasını sağlamak maksadıyla 27 Nsan sabahı Türk taarruzu başladı. Brçok ler ger hareketlerden sonra temas hattı değşmeden aynı kaldı. Bu taarruzun br sonucu olarak İnglz Denz Tümennden Seddülbahr’de kulla- nılması planlanan br tugay Anzak kolordusunu takvye etmek zo- runda kalmıştı. Seddülbahr Bölges: 27 Nsan akşama kadar 29’uncu Tümenn 86, 87 ve 88’nc Tu- gayları le Fransız 175’nc Alay çıkarmayı tamamlamıştı. 29’uncu Tümen ağır zayat vermş, bazı brlkler mevcutlarının yarısını kay- Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 279-303 293 betmşt. Çıkarma harekâtı çok yavaş lerlyordu. Bu durumda Tü- men Komutanı General Hnterveston lk hücumda Alçı Tepe yerne önce Krte’y şgal etmeye karar verd. Bu bölgede üç gündür mu- harebeler sürdüren 9’uncu Tümen 27 Nsan akşamı Zığındere Ağzı le Eskhsar hattında savunma çn Krte yolunun batısında 20’nc Alay, doğusunda 26 Alay le tertplenmş, 25’nc Alayı Alçıtepe’de htyatta bulunduruluyordu. 29’uncu İnglz Tümen Komutanı da doğuda Fransız 175’nc Alay, merkezde Krte yolunun k tarafında 88’nc Tugay batıda 87’nc Tugay ve htyatta 86’ncı Tugay olacak şeklde taarruz tertb aldı. 28 Nsan 1915 günü saat 08.00’de taarruz başladı. Başlangıçta 1 km. kadar gelşen düşman taarruzları, önce 25’nc Alayın muharebeye grmesyle durduruldu. Takvye gelen 19’uncu Alayın yetşmesyle durum tersne döndü. İtlaf kuvvetler esk mev- zlerne doğru çeklmek zorunda kaldı. 1’nc Krte Muharebes ola- rak adlandırılan bu muharebede düşman esk mevzlernden 500-600 metre lerde tutunabld. 3000 kadar zayat verd. 30 Nsan’a kadar Akdenz Sefer Kuvvet, İnglz Denz Tümennn br kısmı harç ka- raya çıkarıldı. Ağırlıkların ve hayvanların çıkarılması 10 gün daha devam ett. Türk Ordusu da bu müddet çnde Saroz sahlnden 5 ve 7’nc Tümenler le Anadolu’dan üç alay kadar kuvvet muharebe sahasına getrd. Bu suretle k tarafın kuvvetlernn çoğunu muharebeye sok- ması altı günde mümkün oldu.18 9. Karşılıklı Taarruz ve Karşı Taarruzlar Kıyı muharebeler sonrası artık tarafl arın mevz hatları belrgn- leşt. Mayıs ayından tbaren Türk tarafından başlamak üzere taar- ruzlar ve karşı taarruzlar cra edld. Arıburnu Bölges: Anzakları çıkış bölgesnde sıkıştırarak mha etmek maksadıyla 1 Mayıs 1915 günü Türk taarruzu yapıldı. 24 saat sürdürülen bu taar- ruz beklenen sonucu vermed.19 Türk taarruzu 19 Mayıs 1915’de tekrarlandı. Bütün cephede 3,5 18 A.e., s. 166-175. 19 Klaus Wolf, Gelbolu 1915, İstanbul, Türkye İş Bankası Yayınları, 2014, s. 273-276. Çanakkale Muharebelernn Askerî Harekât Yönünden 294 Değerlendrlmes ve Sonuçları / Levent ÜNAL km. gb çok dar muharebe şertlernde gece başlatılıp gündüz de de- vam ettrlen 19 Mayıs taarruzunda çok kanlı muharebeler yaşandı.20 Bununla brlkte bu taarruzda da başarı sağlanamadı. Seddülbahr Bölges: Arıburnu’ndak taarruza paralel olarak 1 Mayıs’ta Seddülbahr bölgesnde de Türk taarruzu başlatıldı. 2 Mayıs sabahı da İnglz karşı taarruzu yapıldı. Bunu 3 Mayıs geces yenden Türk karşı taar- ruzu zled. 1’nc Krte Muharebes olarak adlandırılan bu taarruz ve karşı taarruzlar hedefne ulaşamadı. Fakat zncrleme yapılan Türk hücumları İnglz-Fransız hatlarını sarsarak moral bozukluğuna se- bebyet verd. 25 Nsan çıkarmasından sonra daracık br kıyı şerdne sıkışıp kalan İtlaf kuvvetler Türklern sürekl hücumları le bulun- dukları yerlere çakılmışlardı. Bu muharebelerde k tarafın da Çanakkale cephesn parça parça takvye ettkler, Arıburnu ve Seddülbahr cephelernden brnde sık- let merkez yapamadıkları görülmüştür. Türk taarruzlarının başarıya ulaşmamasında; kuvvetlern parça parça kullanılmasının, topçu des- teğnn yeterszlğnn ve taarruzların kuvvetl htyatlarla desteklen- memesnn etkler olmuştur. Mevcut kuvvetlerle sonuç alamayan İtlaf kuvvetler Seddülba- hr’e lave kuvvet gönderd. Mısır’dan gelen 42’nc İnglz Tümen, 2’nc Fransız Tümen ve Arıburnu’ndak Anzak kuvvetlernden k tugayı daha çıkararak cephey takvye ett. 6 Mayıs günü İtlaf kuv- vetlernn taarruzu le 2’nc Krte Muharebes başladı. Üç gün süren taarruz Türk kuvvetlernn Krte mevzlern başarıyla savunmaları sonucu İnglz-Fransız kuvvetlernce netce alınamadan sonuçlan- dı.21 Akdenz Sefer Kuvvetler Komutanı General Hamlton, bu mu- harebeler sonunda Londra’ya gönderdğ telgraf raporunda “Hede- fime varamadım. Harekât başarısızlıkla sonuçlanmıştır” demştr.22 İlk k Krte muharebesnde başarısız olan İtlaf kuvvetler 4 Ha- zran 1915 günü 3’üncü Krte muharebesn başlattı. Üç gün süren muharebelerde İnglz ve Fransızlar ağır kayıplar vererek brkaç yüz

20 Brnc Dünya Harbnde Türk Harb, Clt: V Çanakkale Cephes Harekâtı, 1-2-3’üncü Ktapların Özetlenmş Tarh, Ankara, Gnkur. Basımev, 1997, s. 90. 21 Brnc Dünya Harbnde Türk Harb, s.125-131. 22 Aspnal Oglander, a.g.e., s. 387. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 279-303 295 metre mevz kesmn ele geçrebld. Bu muharebeler sonunda, her k taraf da verlen ağır kayıpların yanında oldukça yorgun ve btkn düşmüştü. Yaşanan başarısızlıklar üzerne İnglzler Seddülbahr cephesn br kez daha takvye ett. 52’nc Tümen çıkarma yaptı. Kat netcey br an önce almak çn de İnglzler cepheye beş yen tümen daha gönderme kararı aldı. General Hamlton takvyeler gelnceye kadar olan sürede mahdut hedefl taarruzlarla Türk brlklern yıpratma- yı düşünüyordu. Bu kapsamda lk taarruz 21 Hazran günü Fransız kuvvetlernce başlatıldı. Taarruzun sıklet merkez Kerevzdere st- kamet d. Çatışmalar k süreyle çok çetn geçt İtlaf kuvvetlernn 7000, Türk tarafının 5800 zayat verdğ taarruzun sonunda Fransız kuvvet ancak Türk savunma hattı önünde bulunan 83 rakımlı tepe bölgesn ele geçrebld. Tarhe 1’nc Kerevzdere veya 83 Rakımlı Tepe Muharebeler olarak geçen saldırının ardından 28 Hazran günü benzer br taarruz da İnglzler tarafından Zığındere stkametnden başlatıldı. İnglz 29’uncu Tümenn beş gün süreyle cra ettğ bu taarruzda Zığındere batısında br Türk taburuna İnglzler üç tugayla hücum ett. 5 Temmuz günü sona eren ve tarhe 1’nc Zığındere Muharebes olarak geçen taarruz sonunda İnglzler Zığındere le sahl arasında- k şert boyunca 1,5 km dernlkte Türklern 2’nc savunma hattının gersne kadar lerled. Fakat o kadar yorgun ve btkn düşmüşlerd k müttefk kuvvetler mevz başarılarını gelştremed. Muharebeler süresnce Türk Ordusu brçok kez karşı taarruzlar cra etmesne rağmen kaydedlen mevzler ger alamadı. Artık mev- z harbne dönüşen bu muharebeler sonunda Türk tarafı yeterl hazır- lık yapılmadan ve yeterl topçu desteğ sağlanmadan grşlen taarruz ve karşı taarruzlarla başarıya ulaşılamayacağını, aksne ağır zayata uğranılacağını görmüş oldu.23 Mahdut hedefl son taarruz 12-13 Temmuz 1915’de gerçekleş- t. İknc Kerevzdere Muharebes olarak tarhe geçen bu taarruzda Fransız kuvvetler Kerevzdere stkametnden, İnglz kuvvetler Kanlıdere güneynden hücuma geçt. İk gün süren muharebeler her

23 Brnc Dünya Harbnde Türk Harb, Clt: V Çanakkale Cephes Harekâtı, 1-2-3’üncü Ktapların Özetlenmş Tarh, s. 154-158. Çanakkale Muharebelernn Askerî Harekât Yönünden 296 Değerlendrlmes ve Sonuçları / Levent ÜNAL k taraf çn ağır zayata mal oldu. İtlaf kuvvetlernn saldırılarını büyük oranda boşa çıkaran Türk ordusu drenme ve moral gücünü artırdı. 10. Yen Çıkarma Harekâtı, Genel Taarruz ve Anafartalar Muharebeler Tarafl arın Kuvvet 1915 yılı Ağustos ayına grlrken Çanakkale cephesnde Türk Ordusunun kuvvet 16 tümen olmuştu. 5’nc Ordu; Asya Grubu, Güney Grubu, Kuzey Grubu, Anafarta Bölges, Tayfur Bölges ve Saroz Grubu olmak üzere 5 ana ast komutanlığa ayrılmıştı. Seddülbahr cephesnde tarafl ar karşılıklı altışar tümenle muha- rebe edyordu. Asya yakasında 3 Türk tümen bulunuyordu. Türk Ordusunun br tümen Seddülbahr le Arıburnu cepheler arasında, kalan 6 tümen Arıburnu le kuzeynde tertplenmşt. İtlaf Ordusu Seddülbahr cephesnde İnglz ve Fransızlar brer kolordu (6 tümen), Arıburnu cephesnde 2 tümenl Anzak Kolordusu le tertplenmşt. Arıburnu cephesne çıkarma yapmak üzere dört tümenl (10, 11 ve 53’üncü Tümenler) İnglz 9’uncu Kolordusu le 13’üncü Tümen ntkal halnde d. Seddülbahr cephesndek 29’ncu Tugay le Hnt Tugayı da Arıburnu cephesne kaydırılmıştı. Tümen sayıları denk gb görünse de slah ve mühmmat yönün- den İtlaf devletlernn tümenler Türk tümenlernden 3 kat üstündü. Harekât Planları Türk Ordusu O güne kadar her taze kuvvetle karşı taarruz yapmak şeklnde sa- vunma anlayışı hâkmken artık önce savunmada kalmak, düşman ta- arruzunu kırdıktan sonra karşı taarruza geçmek konsept belrlend. İtlaf Kuvvetlernn Planı General Hamlton genel taarruz planlıyordu. Bunun çn mevcut tüm kuvvetlerle taarruza geçerken; Seddülbahr cephesnde sıklet merkez le merkezden Krte stkametnde, Arıburnu cephesnde Kanlısırt stkametnde tal taarruzlar yaparken, asıl taarruzu Arıbur- Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 279-303 297 nu’ndan çıkacak 13’üncü Tümen ve 2 tugayla soldan manevra ve Suvla Koyundan çıkacak 9’uncu Kolordu le Anafartalar stkame- tnden kuşatma le Conkbayırı- Kocaçmen Tepe bloğuna doğru yap- mayı planlıyordu. Planın Suvla bölgesndek kısmı sonradan 9’uncu Kolordu Komutanı tarafından, kuşatmanın Tuzlagölü güneynden başlaması yerne kuzeynden başlayarak daha genş yapılması şek- lnde değştrld. Çıkarmalar İlk olarak Arıburnu’nda 2’nc Avustralya Tümen bölgesne 3-5 Ağustos 1915 tarhler arasında 13’üncü Tümen, 29’uncu Tugay ve Hnt Tugayı çıktı. Büyük gzllk çnde Yüksek Sırt güneyne gece- ler kademel olarak yapılan bu çıkarmalar Türk tarafınca fark ed- lemed. 9’uncu Kolordu tarafından gerçekleştrlen knc çıkarma 6 Ağustos geces başlamak üzere Suvla Koyunda üç ayrı çıkış böl- gesne (A Bölges; Büyük Kemkl Burnu güney, B ve C Bölges; Küçük Kemkl Burnu güneynde) yapıldı. İlk olarak 11’nc Tümen, 7 Ağustos günü 10’uncu Tümen ve 8 Ağustos geces 53’üncü Tümen çıkarma yaptı. İlk kademey oluşturan 11’nc Tümen Karargâhı, 32’nc ve 33’üçüncü Tugayları taşıyan yed muhrp 6 Ağustos geces Küçük Kemkl Burnu güneynde kıyıya yaklaştı ve 400 m açıkta demrle- d.24 Saat 22.00’a kadar dört tabur drenşle karşılaşmadan ve zayat vermeden kıyıya çıktılar. Karşılarında br mangalık küçük Türk br- lğ tüm mermlern kullandıktan sonra 800 metre gerye çekld. Bu k tugaydan sonra 34’üncü Tugayı taşıyan muhrpler Büyük Kemkl Burnu güneyne yaklaştı. Atılan aydınlatma fşekler le fark edlen muhrpler 500 m. açıkta demrlemek zorunda kaldı. Tu- gay buradan küçük çıkarma araçları le sahle yaklaştı. Fakat kıyıdan açılan ateşler sonucu çıkarma harekâtı düzgün yapılamadı. Brlkler brbrlerne karıştı. 7 Ağustos sabahı gün ağarırken Suvla Körfez’n çevreleyen Bü- yük ve Küçük Kemkl Burunları İnglzlern elne geçmşt. Bunun-

24 TSK Tarh, Osmanlı Devr, Brnc Dünya Harbnde Türk Harb, Clt: V, Çanakkale Cephes Harekâtı, Ankara, Gnkur. Basımev, 1997, s. 386. Çanakkale Muharebelernn Askerî Harekât Yönünden 298 Değerlendrlmes ve Sonuçları / Levent ÜNAL la brlkte 11’nc Tümenn Tuzgölü kuzeyndek brlkler kıyıda hareketsz, düzensz ve karma karışık br durumdaydı.25 Arıburnu ve Suvla çıkarmalarından başka bölgede br üçüncü çı- karma da 7 Ağustos saat 02.00’da Saroz Körfez’ne yapıldı. Körfez çevresndek Türk brlklern yernde tutarak Suvla’dak harekâta müdahalesn önlemek maksadıyla br İnglz muharebe gems Kör- fez kuzeyne 300 gönüllüden oluşan Yunan müfrezes çıkardı. Süvar Tugayının taarruz etmes üzerne müfreze tekrar gemye alındı.26 Genel Taarruz Genel taarruza 6 Ağustos 1915 sabahı önce Seddülbahr cephe- snde başlandı. Sıklet merkez le Krte stkametnde yapılan tal taarruzda cephe hattında öneml br gelşme olmadı. Müteakben Arıburnu cephesnde 1’nc Avustralya Tugayı tarafından 16’ncı Türk Tümenne başarılı br taarruz yapıldı. 6 Ağustos akşamı saat 17.30’da baskın şeklnde yapılan taarruz sonunda Kanlısırt ve kuzeyndek Türk mevzler İnglzlern elne geçt.27 1’nc Avustralya Tümennn müteakp günlerde buradak ba- şarıyı genşletmek çn arka arkaya yönelttkler hücumlar da Türk brlklernce püskürtüldü. Bu muharebeler her k tarafta da büyük zayata yol açtı. Düşmanın asıl amacı kesn hedef gördüğü Kocaç- men slslesne, aynı zamanda 19’uncu Tümen de ger atmak sure- tyle ulaşmaktan barett. 6-7 Ağustos geces karşı tarafın hücumun- da 3-4 tugaydan aşağı br kuvvet tahss edlmedğ anlaşılmıştı. Bu hücümlarında ağır zayat vermelernn ve başarısızlığa uğra- malarının neden, Türk brlklernn 14-15 santmetrelk sahra obüs bataryalarının Sazlıdere le Arıburnu arasındak k harp gemsnden yapılan sürekl br bombardıman altında metanetlern ve mevkler- n korumaları ve günlerden ber sağlamlaştırılan sperlerden stfade etmelernden ler gelmşt. Türk tarafının zayatı bne yakındı. Karşı tarafın se üç bnden aşağı değld. Türk askernn zayatı en faz- la topçu ateşnden olmuştu. Doğal olarak her an beklenen hücumu

25 Brnc Dünya Harbnde Türk Harb, Clt: V Çanakkale Cephes Harekâtı, 1-2-3’üncü Ktapların Özetlenmş Tarh, Ankara, Gnkur. Basımev, 1997, s. 206-207. 26 Fahr Belen, Brnc Chan Harbnde Türk Harb 1915 Yılı Hareketler, Ankara, Gn- kur. Basımev, 1964, s. 217. 27 A.e., s. 211. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 279-303 299 yeterl ateşle karşılayablmek çn htyatlar da brnc hatta yaklaş- tırılmıştı. Tümen cephesne yöneltlen hücumlar püskürtülmüş se de daha büyük tehlke vardı. O da Ağıldere mıntıkasından Şahnsırt ve Conkbayırı’na lerlemekte olan düşmandı.28 19’uncu Tümen Ko- mutanı tehlkey sezerek htyat taburunu Kocaçmen tepeye, elnde kalan son k htyat bölüğünü de Conkbayırına sevk ett. Bölgeye takvye çn yolda olan 8’nc Tümenn 25 ve 64’üncü Alaylarından önce 7 Ağustos sabahı Conkbayırına ulaşan Tümen Komutanı Kan- nengsser emnyet takımına ve gelen k bölüğe derhal mevz aldı- rarak bayıra tırmanan unsurlara karşı koydu. (Bu sırada yaralanarak ayrılmaya mecbur kaldı). Bölgey takvye çn önceden yola çıkan 25 ve 64’üncü Alayların saat 09.00’da ulaşması sonucu da düşman Conkbayırını tümüyle ele geçremeden durduruldu. 7 ve 8 Ağustos günler bölgede karşılıklı çok yoğun çatışmalar yaşandı. Her k taraf da temas hattındak brlklern takvye etse de mevz harbne dö- nüşen muharebelerde sonuç alınamadı. Bu arada Suvla’ya çıkarma yapan kuvvetler taarruz çn tertplenemedğnden Genaral Haml- ton’un ısrarına rağmen 9’uncu Kolordunun Anafartalar stkametn- de taarruzu geckyordu. Bölgede Albay Vlmer Müfrezes mevcut sınırlı sayıdak brlklerle çıkarma yapan İnglz kuvvetlerne karşı drenyordu. 5’nc Ordu Komutanı Saroz grubundan 7 ve 12’nc Tümenler le İnglz 9’uncu Kolorduya taarruz etmey düşünüyor- du. Arıburnu ve Suvla bölgesndek tüm kuvvetlern komutasını 8 Ağustos geces Anafartalar Grup Komutanı olarak 19’uncu Tümen Komutanı Mustafa Kemal’e verd.29 Çanakkale Muharebelernn ünlü Conkbayırı Zaferne gden saf- hasındak vahm durumu 5’nc Ordu Kurmay Başkanı Albay Kazım (İnanç) Bey aracılığıyla Lman von Sanders’e telefon başında anlatan Mustafa Kemal, bu görüşmede, “...... Daha bir an mevcuttur. Bu anı da ziyaa (kayba) uğratacak olursak bir felaket-i umumiyye karşısın- da kalmaklığımız pek muhtemeldir...” dyerek durumu bütün açıklı- ğıyla anlatmıştır. Kazım Bey’n “Çare kalmadı mı?” sorusu üzerne bölgedek tüm kuvvetlern kend emr ve komutası altına verlmesn öneren Mustafa Kemal, telefondak “Çok gelmez mi” şeklndek so-

28 Arıburnu Muharebeler Raporu, Ankara, Gnkur. ATASE Bşk.lığı Yayınları, 2011, s. 130-131. 29 Brnc Dünya Harbnde Türk Harb, Clt: V Çanakkale Cephes Harekâtı, 1-2-3’üncü Ktapların Özetlenmş Tarh, s. 223. Çanakkale Muharebelernn Askerî Harekât Yönünden 300 Değerlendrlmes ve Sonuçları / Levent ÜNAL ruya “Az gelir” karşılığını vermşt. Nhayetnde 5’nc Ordu Ko- mutanı Lman von Sanders’n emrn alan Kuzey Grubu Komutanı Esat Paşa, 8 Ağustos’ta Albay Mustafa Kemal’e Anafartalar Grubu Komutanı olarak görevlendrldğn bldrmştr.30 9 Ağustos saba- hı İnglzler bütün cephede taarruza geçt. İnglz 9’uncu Kolordusu Anafartalar, Anzak Kolordusu Conkbayırı-Besm Tepe stkametn- de taarruz edyordu. Anzak Kolordusunun sol taarruz kolu Besm Tepe’ye kadar ulaşsa da 25’nc Alayın süngü hücumu le gerye atıl- dı. 9’uncu Kolordunun taarruzu da başlangıçta gelşme gösterd ve İnglz brlkler Anafarta kuzeyndek Tekke Tepe’ye kadar lerled. Ancak Saroz Körfez’nden takvye çn gelen Türk 7 ve 12’nc Tü- menler de taarruza başlamıştı. Tarhe 1’nc Anafartalar Muharebes olarak geçen ve tesadüf muharebes şeklnde gerçekleşen hücum- lar sonucunda İnglz brlkler yenlerek Tuzgölü önündek Mestan Tepe sırtlarına çekld. 9’uncu Kolordu Komutanı bu kez yen çıkar- ma yapan 53’üncü Tümenle taarruz etmey dened. Fakat bu taarruz da başarılı olmadı. Suvla Koyu’nda İnglzlere karşı nsyatf ele geçren Mustafa Kemal Conkbayırı’nı da düşmandan temzlemey planlıyordu.31 Bu maksatla mevzdek kuvvetler ve takvye gelen 8’nc Tümene 10 Ağustos saat 04.30’da Conkbayırı’ndak mevz- den verdğ şaretle hücum başladı. Conkbayırı’nın ger alınması çn 10 Ağustos 1915 günü yapılan taarruz anını Mustafa Kemal Anafar- talar Muharebelerne At Tarhçede şöyle anlatmaktadır: “...Gecenin karanlık perdesi tamamen kalkmıştı. Artık hücum anıydı. Saatime baktım. Dört buçuğa geliyordu. Birkaç dakika sonra ortalık tama- men ağaracak ve düşman askerlerimizi görebilecekti. Düşmanın pi- yade ve mitralyöz ateşi başlar, kara ve deniz toplarının mermileri bu sıkı düzende duran askerimiz üzerinde bir defa patlarsa, hücumun imkânsızlığına şüphe etmiyordum. Hemen ileri koştum. Tümen ko- mutanına rastladım. O ve her ikimizin refakatinde bulunanlarla hü- cum safının önüne geçtik. Çok seri ve kısa bir teftiş yaptım. Önünden geçerek yüksek sesle askerlere selam verdim. Dedim ki: Askerler! Karşımızdaki düşmanı mağlup edeceğimize hiç şüphe yoktur. Fakat siz acele etmeyin. Önce ben ileri gideyim. Siz, ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birden ileri atılırsınız. Komutan ve subaylara

30 Sermet Atacanlı, Atatürk ve Çanakkale’nn Komutanları, İstanbul, MB Yayınev, 2008, s. 302-305. 31 Erol Mütercmler, Gelbolu, İstanbul, Alfa Yayınları, 2005, s. 564-567. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 279-303 301 da askerlerin dikkatini işaretime çekmelerini emrettim. Ondan sonra hücum safının önünde bir yere kadar ileri gidildi ve oradan kırba- cımı havaya kaldırarak hücum işaretimi verdim.”32 Türk brlkler süngü hücumu le mevzlernden 500 le 1000 metre lerled. Çok kanlı geçen Conkbayırı hücumunda bölgedek mevzler ele geçrld, İnglzler yalnız Şahn sırtlarında tutunabld. Buradak destek slahlarının etkl ateşler sonucu hücum eden brlkler ağır zayat verd. Dolayısıyla 10 Ağustos 1915 günü İng- lzler Küçük Anafarta’ya, Türkler Conkbayırına’na taarruz etmş, her k muharebey de Türkler kazanmıştı. Br başka deyşle General Hamlton’un sıklet merkez le Anzak bölgesnden başlattığı genel taarruz fyasko le netcelenmş, İnglzler 25.000 kş zayat ver- mşt. Bunca yenlgye rağmen Hamlton mağlubyet kabul etmed. 10 Ağustos akşamına kadar çıkarmayı tamamlayan 54’üncü Tümen ve takvye çn Mısır’dan gelmekte olan 2’nc Süvar Tümennn yanı sıra Seddülbahr cephesndek 29’uncu Tümen de Suvla böl- gesne çıkararak taarruza devam etmek styordu. Mevcut kuvvet- lerle Küçük Anafartalar stkametnde br an önce taarruza geçmes çn 9’uncu Kolordu Komutanını zorluyordu. 15 Ağustos’da 9’uncu Kolordu Komutanı hedef değştrerek br tümenle Suvla Koyu ku- zeyndek Kreçtepe’ye mahdut hedefl taarruz başlattı. Bölgey sa- vunmakla görevl Vlmer Bey Müfrezes kısa süre önce tümen se- vyesne getrlmşt. Akşama kadar süren Kreçtepe muharebesnde İnglzler, öğlene kadar ele geçrdkler mevzlerden atılarak esk mevzlerne çeklmek zorunda kaldı. Bu muhareben sonra İnglz- ler 9’uncu Kolordu Komutanı le 10’uncu Tümen Komutanı’nı de- ğştrd. Başarısız komutanlar değşmş, cepheye yen takvye gelen 29’uncu Tümen 17 Ağustos, 2’nc Süvar Tümen 18 Ağustos’tan tbaren çıkmaya başlamıştı. Hamlton 21 Ağustos 1915 günü saat 15.00’te toplam 6 tümenle Anafartalar stkametnde kuvvetl br taarruz başlattı. İlk hedef olarak Mestan Tepe doğu uzanımındak tepeler hattı olarak belrlenmşt. 21-22 Ağustos günler gerçekleşen 2’nc Anafartalar Muharebesnde tüm İnglz hücumları Türk mev- zlernn önünde erd. İnglzlern ele geçrdğ mevzlerden küçük br mevz harç tümü Türk karşı taarruzları le ger alındı. Özellkle 32 F.Rezzan Ünalp, “Çanakkale Muharebeler ve Mustafa Kemal Atatürk”, Askerî Tarh Araştırmaları Dergs, Sayı:16 ( Özel Sayı), Ankara, Gnkur. ATASE Bşk.lığı Yayınları, 2010, s. 20. Çanakkale Muharebelernn Askerî Harekât Yönünden 302 Değerlendrlmes ve Sonuçları / Levent ÜNAL 12’nc Türk Tümen tek başına üç İnglz tümenne karşı mevzlern sarsılmadan savundu.33 Bu muharebede zayatımız 2600, İnglzle- rn se 6558 d.34 Anafartalar bölgesnde son harekât 27 Ağustos günü İnglzlern Bombatepe hücumu oldu. Bu taarruzla İnglzler tepedek br kısım mevzler ele geçrd. 28 Ağustos’ta yapılan karşı taarruzda İnglzler mevzlerden atılamadı. 11. Mevz Harpler Eylül 1915’den sonra tüm cephelerde muharebeler hareketllğn ytrd ve tahlyeler tamamlanıncaya kadar çarpışmalar mevz muha- rebeler halnde sürüp gtt. 12. Tahlyeler İnglzler muharebelerden sonuç alamayınca 7 Aralık 1915’de Çanakkale cephesnn boşaltılmasına karar verd. Çok y hazırlan- mış br plan dâhlnde kuvvetlern yavaş yavaş çekerken, cephedek ateş etknlğn aksatmayacak şeklde düzen aldılar ve Türk brlkle- rn aldatmayı başardılar.35 18-19 Aralık 1915’te 25 bn askern Suvla Koyu’ndan ve An- zak Koyu’ndan, 8/9 Ocak 1916’da 20 bn askern Seddülbahr’den ayrılması İtlaf devletler açısından askerî operasyonun en düzenl yanıydı. Balkan Savaşlarından sonra askerî br unsur olarak dkka- te alınmayan Türkler, Avrupalı stlacıları püskürtebldklern Ça- nakkale’de göstermşlerd. Burada tbar tartışmasız bçmde Albay Mustafa Kemal’nd.36 İtlaf devletlernn Çanakkale harekâtında yaptıkları hatalar yü- zünden başarılı olunamadığının görülmesnn ardından çeklme ka-

33 Brnc Dünya Harbnde Türk Harb, Clt: V Çanakkale Cephes Harekâtı, 1-2-3’üncü Ktapların Özetlenmş Tarh, s. 223. Anafartalar Savaşı, Çanakkale’de yapılan bütün mu- harebelern en kanlısıydı. İnglzler, Gelbolu’da bütün kayıplarının hemen hemen yarısını Anafartalar-Suvla Muharebesnde vermşlerdr. İnglzlern mağlubyet özellkle Balkan devletler üzernde büyük etk yaptı. O güne kadar kararsızlık çnde bulunan Bulgarstan, İttfak devletler safında yer almaya karar vererek ordularını Eylül ayı çnde muharebeye soktu. Bkz. Joseph Pomakowsk, Osmanlı İmparatorluğunun Çöküşü, (Çev. Kemal Tu- ran), İstanbul, Kayıhan Yayınları, 2014, s. 126-127. 34 Fahr Belen, Brnc Chan Harbnde Türk Harb 1915 Yılı Hareketler, Ankara, Gn- kur. Basımev, 1964, s. 236. 35 Brnc Dünya Harbnde Türk Harb, Clt: V Çanakkale Cephes Harekâtı, 1-2-3’üncü Ktapların Özetlenmş Tarh, s. 227. 36 Keth Robbns, I. Dünya Savaşı, Ankara, Dost Ktapev Yayını, 2005, s. 53. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 279-303 303 rarı almayarak toplam 106 bn asker kaybının ve harbn sonuçlarının değerlendrldğ 21 Aralık 1915 tarhl Tmes gazetesndek başma- kalenn sonunda ‘‘Çanakkale Muharebeleri İngiliz İmparatorluğu- nun tarihinde en faciadar sayfayı teşkil etmiştir’’ yazılıdır.37 Sonuç Genel br değerlendrme yapılacak olursa Gelbolu’dak muha- rebelerde asker ve slah yönünden sayıca çok az olan Türk Ordusu, İnglzler tarafından mağlup edlemed. Türklern dayanıklı olduk- ları ortaya çıktı. Çanakkale Muharebeler süresnce cepheye tam 22 tümen asker sevk edld. İstanbul’dan gönderlen cephaneler yeterl bolluğu sağlayacak düzeyde olmamakla brlkte, “En mühim vazifem gerekli asker sevkiyatına muvaff ak olmaktır. Bunun ifası canımdan kıymetlidir” dyen Bekr Erkn Bey’n yürüttüğü asker sevkyatıyla Gelbolu’dak Türk brlkler Çanakkale’y geçlmez kılmışlardır.38 Türk ordusunun komutanları tecrübel ve y eğtmlyd ve muhare- bey cepheden yönetmşlerd. Tabur Komutanı Bnbaşı Kadr, Alay Komutanları Yarbay Şefk (Aker) ve Bnbaşı Mahmut Sabr, Tümen Komutanları Albay Hall Sam ve Yarbay Mustafa Kemal, Kolor- du Komutanı Esat (Bülkat) Paşa komuta kademesnn sadece brkaç tane örneğdr. Bunlar grup olarak genç askerlerd. Brdwood 51 ya- şında korgenerald ve karşısındak rakb 34 yaşında Mustafa Kemal adında br yarbaydı.39 İnglz General C. F. Aspnal Oglander’ın, “Tarihte, bir tümen komutanının üç farklı yerde vaziyete nüfuz ederek yalnız bir muha- rebenin gidişine değil, aynı zamanda bir seferin akıbetine ve belki bir milletin mukadderatına tesir yapacak vaziyet yaratanların bir benzerine nadiren tesadüf edilir. Elden kaçırılan fırsatların hatırası kadar acı hatıralar az bulunduğu gibi, maziye bakıldığı zaman önü- ne geçilebilmesi mümkün olan ve geçilmesi gereken başarısızlıklar kadar da elim başarısızlıklar az bulunur. İşte Çanakkale Seferi’nin tarihi de bu çeşit hatıralardandır.” 40 şeklndek sözler, Mustafa Ke- mal’n Çanakkale Muharebeler ve Türk mlletnn tarhndek öne- mn en y betmleyen yorumlardan br olarak değerlendrlmeldr. 37 Osmanlı Belgelernde Brnc Dünya Harb, İstanbul, Başbakanlık Devlet Arşvler Müdürlüğü Yayınları, 2013, s. 252. 38 Emr Kıvırcık, Cepheye Gden Yol, İstanbul, Goa Yayınları, 2008, s. 126. 39 Erckson, a.g.e., s. 100-101. 40 Oglander, a.g.e., s. 537-538.

Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 305-329

ÇANAKKALE ZAFERİ: ÇANAKKALE’DE SAVAŞAN TÜRK KOMUTANLAR VE MUHAREBE ETKİNLİKLERİ

F. Rezzan ÜNALP*

Grş İstanbul, 1453’te Fath Sultan Mehmet tarafından fethedldğnde br buçuk asırlık Osmanlı İmparatorluğu, İstanbul’un fethnden çok zaman önce Tuna kıyılarına kadar yayılmıştı. Balkanlardak beş bu- çuk asırlık hâkmyet, 20’nc yüzyıla gelndğnde artık yern ger çeklmeye bırakmış ve Türkler çn Rumel’den çeklme ağır br be- del ödeyerek olmuş, Kasım 1912’de Selank savaşılmadan Yunan ordularına terk edlmşt.1 Mustafa Kemal’n Trablusgarp’a gtme- den önce Harp Okulu ve Harp Akademsnden sınıf arkadaşı olan Al Fuat Cebesoy’a Selank’te buluştukları sırada söyledğ, “Sela- nik’i bir daha Türk olarak görecek miyim?”2 sözler gerçek olmuş ve Mustafa Kemal doğduğu topraklara br daha hç dönememştr. Türkler çn Balkanlardan çeklş, kan, ateş ve barutla dolu br kaçış, dramatk br tarh süreçtr. Tren vagonlarına doluşarak kaçan nsanların çoğu hayatta kalamamıştır. Rumel’den kaçan nsanlar düzenl br ordunun takbnden kurtulamamışlar ve küçük Balkan orduları tarafından kıyıma uğramışlardır.3 Balkan Savaşı’nın acı br tezahürü olarak yaşanılan kaçış, hç şüphesz vatan topraklarının ne kadar kıymetl ve savunulmasının ne kadar kutsal br görev olduğu duygusunu güçlü kılmıştır. Bunu da en barz olarak Çanakkale Savaşı’na, Türk İstklâl Harb’ne katı-

* Dr. Hv. Öğ. Alb. Gnkur. ATASE D.Bşk.lığı Askerî Tarih Ş. Md.-Türk Askeri Tarih Komi- syonu (TATK) Gensek. e-mail: [email protected] 1 İlber Ortaylı, Tarihimiz ve Biz, İstanbul, Timaş Yayınları, 2008, s. 67. 2 Ali Fuat Cebesoy, Sınıf Arkadaşım Atatürk, İstanbul, 1981, s. 209. 3 Ortaylı, Tarihimiz ve Biz, s. 67-69. Çanakkale Zafer: Çanakkale’de Savaşan Türk Komutanlar ve 306 Muharebe Etknlkler / F. Rezzan ÜNALP lan, Mustafa Kemal Atatürk ve O’nun yakın çevresndek çoğunluğu Balkan kökenl olan komutanların drayetnde zlemek ve Cumhur- yetn kurucu kadrolarında bulmak mümkündür. Balkan Savaşı’nın Türkler açısından en öneml sonucu hç şüphe- sz Anadolu’dak demografk yapının değşmes olmuştur. İstanbul, İzmr, Ege’nn brçok yer Balkanlaşmıştır. İstklâl Harb sırasında umutsuzluğa kapıldıklarında bazı kurmay subayların ‘Batıyı unuta- lım, bu tarafta toparlanalım’ sözlerne herhalde Balkan çocuğu ol- ması dolayısıyla Mustafa Kemal ve çevresndekler, ‘İlk hedefiniz Akdeniz’dir’ demek lerlğn göstermştr.4 1. Çanakkale Cephesnde Kara Muharebeler Sırasında Komuta Kademesnde Bulunan Makedonya Doğumlu Komutanlardan Seçlmş Örnekler ve Muharebe Etknlkler Çanakkale Savaşı hem tarhçler hem de sıradan nsanlar çn lg çekc br konu olma özellğn günümüzde de sürdürmektedr. B- rnc Dünya Harb muharebeler çersnde benzersz br yer olan Çanakkale, çok kapsamlı br stratejk planla modern çıkarma ha- rekâtlarını brleştrmştr. Mart 1915’te denzden Çanakkale Boğazı’nı geçemeyen İtlâf Devletler karadan br cephe açmaya karar verdklernde İnglz Ge- neral Sr Ian Hamlton’un komutasındak Akdenz Sefer Kuvvetn harekete geçrdler. Çıkarma harekâtı çn eğtmlern tamamlayan brlkler, 1915 Nsan ayının lk günlernde (8 Nsan 1915) Çanak- kale’ye doğru İskenderye’den taşıt gemlerne bndrldler.5 Bu ev- rede Türk tarafında se 5’nc Ordu teşkl edld ve komutanlığına Alman General Lman von Sanders atandı. Yarımadayı savunacak ordunun karargâhı se Gelbolu’da konuşlandı. 3’üncü ve 15’nc Kolordulardan oluşan orduya, Bağımsız Süvar Tugayı ve 5’nc Tü- men doğrudan bağlıydı. Bgalı bölgesnde bulunan Kurmay Yarbay Mustafa Kemal’n emrndek 19’uncu Pyade Tümen se ordu ht- yatını teşkl edyordu.

4 İlber Ortaylı, “Rumeli’de Anavatanı Kaybettik”, Atlas Tarih, Sayı: 16, İstanbul, Doğan Yayıncılık, 2012, s. 35-36. 5 Ian Hamilton, Gelibolu Hatıraları 1915, İstanbul, Örgün Yayınevi, 2006, s. 67. Ayrı- ca Bkz. Osmanlı Belgelerinde Çanakkale Muharebeleri I, Ankara, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Yayınları, 2015, Belge No. 61, s. 79-80. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 305-329 307 3’üncü Kolordunun Komutanı, 1912-1913 Balkan Savaşlarında Epr’dek büyük Osmanlı garnzonunu savunan Yanya Müdafaası kahramanı Korgeneral Esat’tı. Esat Paşa’nın kends gb Balkan Sa- vaşlarında görev yapmış çok güçlü ve tecrübel br komuta kademes vardı. Yarbay Fahrettn (Altay) 3’üncü Kolordu Kurmay Başkanı, Yüz- başı Remz karargâh subayı, Teğmen Bak Esat Paşa’nın emr su- bayı, Albay Hall Sam 9’uncu Pyade Tümen Komutanı, Bnbaşı Hulus 9’uncu Pyade Tümen Kurmay Başkanı, Yarbay Mehmet Şefk (Aker) 27’nc Pyade Alay Komutanı, Yarbay Mustafa Kemal 19’uncu Pyade Tümen Komutanı6*, Bnbaşı Hüseyn Avn 57’nc Pyade Alay Komutanı d. Yne Balkan Savaşlarında görev almış dğer subaylar da 3’üncü Kolordunun 7’nc Pyade Tümenne ve onun pyade alaylarına ko- muta etmşlerdr. Kıyı savunma müstahkemler ve bataryalarından sorumlu olan Çanakkale Müstahkem Mevk Komutanı, Balkan Sa- vaşlarında albay rütbesyle Çatalca Müstahkem Mevk Topçu Kur- may Başkanlığını yürütmüş olan Tuğgeneral Cevat Paşa d. Daha alt kademelerde bulunan subaylar da Balkan savaşlarına ştrak et- mşlerd.7 Türk ordusu harekât yönünden Gelbolu’nun 3’üncü Kolordu böl- gesnde etkl olmuş, gerekl brlkler çok y sevk ve dare etmşler, lderlkte çok etkl olmuşlardı. Bu, esas olarak ordunun tecrübel lderlğnden ve gelşmş, esnek teşklat yapısından kaynaklanmıştı. Uzun süren seferberlk boyunca ve 1915 Nsan ayında cereyan eden kara harekâtı boyunca 3’üncü Kolordu ya da tümenlernde hç- br Alman yetkl görevl değld. Türk komuta heyet, İnglzlern başaramadığı, gelşen olayların anlaşılmasını sağlayacak güvenlr raporları ast ve üst kademelere göndereblmşler, planlama, koord- nasyon yapablmşler ve topçu ateş desteğ sağlayablmşlerd. Tal- mat almadan hareket edebldkler gb muharebey bzzat cepheden

6 * Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Sofya’da askerî ataşelik görevini yürütürken, 3’üncü Kolordu Komutanlığı tarafından yeniden teşkili kararlaştırılan 19’uncu Tümen Komutan- lığına, 18 Ocak 1915 tarihinde atanmıştır. Bkz. Osmanlı Belgelerinde Çanakkale Muhare- beleri I, Ankara, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Yayınları, 2005, s. 12. 7 Edward J. Erickson, I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Ordusu, İstanbul, Türkiye İş Bankası Yayınları, 2009, s. 43-44. Çanakkale Zafer: Çanakkale’de Savaşan Türk Komutanlar ve 308 Muharebe Etknlkler / F. Rezzan ÜNALP sevk ve dare ederek bzzat olay mahallnde karar vereblmşler, bö- lük, tabur ve alayları karşılıklı emre vererek taktk üstünlük sağla- yablmşlerd.8 Bu noktada Çanakkale Savaşları sırasında farklı sevyede brlk- lere komuta etmş subayları nceledğmzde savaşın seyrne ve so- nucuna etk etmş, mesleğnde temayüz etmş pek çok Makedonya doğumlu subaya rastlanmaktadır. Bunlardan alay ve daha üst kade- mede görev yapanlar arasında; Köprülü doğumlu Tümgeneral Ahmet Fak Çolak9, Selankl Bnbaşı İbrahm Şükrü10, Kurmay Yarbay Mehmet Nur (Conker), Bnbaşı (Tümgeneral) Ahmet Zek Soydemr, Kurmay Yarbay (Korgeneral) Şükrü Nal Gökberk, Manastırlı Yarbay Salh Ulv Sezer, Bnbaşı Mehmet Al, Bnba- şı Ahmet Nazf, Bnbaşı Mehmet Al, Bnbaşı Zekerya Kandemr, Bnbaşı Hüseyn Avn (Arıburun), Yarbay Salh Ulv Sezer, Bnbaşı Ahmet Rıza, Bnbaşı Mehmet Necp İbar, Bnbaşı Zya Vehb, Yar- bay Mustafa Şevk ve Yarbay Mehmet Şefk Aker, Ustrumcalı Bnbaşı Al Galp (Türker), Naslçl Albay Hasan As- ker (Yücekök), Ohrl Bnbaşı Kemal (3’üncü Kolordu Harekât Ş.Md.), Kalkan- delenl Yarbay Recep Vehb, Prlepel Yüzbaşı Mustafa Kazım (Ba- kıroğlu) gb subayların yanı sıra en öneml şahsyet olarak Çanak- kale Muharebelernn kaderne doğrudan etk yapmış olan Selankl Mustafa Kemal (Atatürk)11 yer almaktadır.

8 Erickson, a.g.e., s. 100-101. 9 29 Kasım 1914’te Gelibolu’ya 2’nci Kolordu Komutanı olarak atanmış, 29 Haziran 1915’teki Zığındere Muharebelerinde Sağ Kanat Komutanlığı yapmıştır. 6-13 Ağustos Muharebelerinde Seddülbahir bölgesinde 2’nci Kolordu Komutanı olarak göreve devam etmiştir. Daha sonra Kolordusuyla Kafkas cephesine atanmış ve 30 Ağustos 1916’da Murat mihverindeki muharebeler sırasında şehit düşmüştür. Komutayı Albay İsmet İnönü üzer- ine almıştır. Bkz. İsmet Görgülü, On Yıllık Harbin Kadrosu (1912-1922), Ankara, TTK Yayınları, 2014, s. 90, 98, 159. 10 2’nci Kolorduya bağlı 15’inci Alay Komutanı olarak Çanakkale Muharebelerinde savaşmıştır. 7 Ağustos 1915 tarihinde şehit düşmüştür. Bkz. Ahmet Esenkaya, “Balkan- lardan Çanakkale Cephesine Gelenler”, Uluslararası Balkan Bildirileri, Sayı: 65, Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi Yayınları, Ocak-Şubat 2015, s. 1081. 11 Çanakkale Muharebelerine Katılan Komutanların Biyografi leri, (Haz. Hülya Toker), Ankara, Genelkurmay ATASE D.Bşk.lığı Yayınları, 2014. Ayrıca Bkz. Görgülü, a.g.e., s. 102. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 305-329 309 İtlaf güçler tarafından 25 Nsan 1915’te yapılan çıkarma ha- rekâtıyla Çanakkale Savaşlarının kara muharebelerne geçldğnde Arıburnu bölgesnde Anzakları lk karşılayan ve kahramanca müca- dele ederek başrol oynayan, savaşın seyrne etk eden üç komutanın Makedonyalı olduğu blnmektedr. Bunlardan brncs Albay Hall Sam komutasındak 9’uncu Tümene bağlı 27’nc Alay Komutanı Manastırlı Mehmet Şefk Aker (1312-P.84), kncs 19’uncu Pyade Tümen Komutanı Selankl Kurmay Yarbay Mustafa Kemal (1317- P.8) ve üçüncüsü yne Manastırlı 57’nc Alay Komutanı Bnbaşı Hü- seyn Avn Bey (1308-P.94)’dr. 2. Kurmay Yarbay/Albay Mustafa Kemal (Atatürk) ve 25 Nsan 1915 Arıburnu Çıkarması 1881 yılında (Rum Takvme göre 1286) Selank’te dünyaya gelen Mustafa Kemal, 1899 yılında Manastır Askerî İdadîs’nden, 1902’de Harp Okulu’dan, 1905 yılında da Harp Akadems’nden kurmay yüzbaşı rütbesyle mezun olmuştur.12 1915’te henüz 34 yaşında, Kurmay Yarbay rütbesnde olan Mus- tafa Kemal’n Çanakkale Savaşlarındak yer ncelenecek olursa; O’nun k kez aldığı karar ve verdğ emrlerle savaşın seyrn de- ğştrdğ net olarak görülmektedr. Bunlardan lk 25 Nsan 1915 tarhnde başlayan çıkarma harekâtı sırasında kumandası altındak 57’nc Alayla brlkte çıkarmanın yapıldığı Arıburnu’nda Anzak (Avustralya ve Yen Zelanda Kolordusu) brlklern lk karşılayan 27’nc Alay’ın yardımına yetşmes ve savaşa müdahl olmasıdır. Başında bulunduğu br htyat tümennn komutanı olarak bulundu- ğu mevk değştrecek kararı kend başına alması, askerî karyer bakımından çok büyük br rsktr.13 1915’n 24/25 Nsan geces harekete geçen müttefk askerlernn lk çıkarma haber, Arıburnu mıntıkasında konuşlu 8’nc Bölükte- k14* k gözcüden gelr. 8’nc Bölük Komutanı Yüzbaşı Fak Efend o anları şöyle anlatır:

12 Yusuf Hikmet Bayur, Atatürk Hayatı ve Eseri, Ankara, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 1997, s. 7-12 13 Haluk Oral, Arıburnu 1915, İstanbul, Türkiye İş Bankası Yayınları, 2012, s. 344. 14 * 27’nci Piyade Alayı’nın 2’nci Taburu daha sonra Anzak adını alacak koyu savundu. Bu taburun kıyı boyunca üç bölüğü (6, 7 ve 8’inci Bölükler) vardı ve dördüncüsü (5’inci Bölük) acil ihtiyat görevindeydi. Bu tabur 1912 yılından bu yana çok iyi tahkim edilmiş Çanakkale Zafer: Çanakkale’de Savaşan Türk Komutanlar ve 310 Muharebe Etknlkler / F. Rezzan ÜNALP “O gece yarısı saat 02.00 sıralarında ay ışığı henüz var- dı, yanımdaki ihtiyattan gözcüler Bigalı İdris ve Gelibolulu Cemil, ay ışığında düşman çıkarma gemilerinin görülmekte olduğunu haber verdiler. Kalktım dürbünle baktım. Tam kar- şımızda fakat epeyce uzaklarımızda büyüklüğü küçüklüğü fark edilmeyen birçok gemilerin vücudunu gördüm. Harekette olup olmadıkları anlaşılmıyordu.” Yüzbaşı Fak Efend bu haber derhal telefonla Kabatepe’dek 2’nc Tabur Komutanlığına (Tabur Komutanı Bnbaşı İsmet) let- mş, daha sonra saat 02.30 cvarında gemlern kalabalıklaştığını görünce derhal 9’uncu Tümen Komutanlığına durumu bldrmştr.15 Saat 04.20’de 3’üncü Bölük Komutanı Üsteğmen Asım, 2’nc Tabur Komutanlığına düşmanın Arıburnu’na çıkarmaya başladığını haber vermş ve Kabatepe Bölges Komutanı 2’nc Tabur Komutanı Bn- başı İsmet de bu haber 9’uncu Tümen Komutanlığına bldrmştr.16 27’nc Alay’a beklenen hareket emr se saat 05.45’te gelr. Bu- nun üzerne alaya hareket emr verlr ve 10 dakka sonra 1’nc (Ko- mutanı Yüzbaşı Malatyalı İbrahm) ve 3’üncü Tabur (Komutanı Bn- başı Hals Ataksor) hemen yola çıkarılır. 27’nc Alay Komutanı Yarbay Şefk Bey taarruz noktasına (165 Rakımlı Tepe) geldğnde saat 7.40’tır. 27’nc Alay taburları taarruz çn yerleştkler sırada 9’uncu Tümen Komutanı 57’nc Alayın Ko- caçmen tepes stkametne hareket ettğn bldrdkten sonra Şefk Bey’den 19’uncu Tümen le rtbat kurarak brlkte hareket etme- sn stemştr. Böylece, 27’nc Alay, 1’nc ve 3’üncü Taburlarıyla ve 2’nc Tabur’dan yaklaşık br bölük kuvvetten oluşan mevcuduyla dört saat süreyle yaklaşık 15 bn İnglz kuvvetne karşı savaşmış ve onları Keskdere ve Karayörükderes’nn batı tarafına atmış- tır. 57’nc Alay’ın cepheye ulaşması ve taarruza kalkması sonucu 27’nc Alay, taarruzunu Kanlısırt yamaçlarına doğru yoğunlaştırır. Şefk Bey Topçu Mevznden saat 12:00’da taarruz emrn verr.17 bulunan siperlerde mevzilenmişti ve aylarını hem bu mevzileri hem de muhabere sistemini geliştirmekle geçirmişlerdi. 15 Şefi k Aker, “Çanakkale Arıburnu Savaşları ve 27. Alay”, Askeri Mecmua, Sayı: 40, İstanbul, 1935, s. 21-22. 16 Halis Ataksor, Çanakkale Raporu, (Haz. S. Serdar Halis Ataksor), İstanbul, Timaş Yayınları, 2008, s. 121. 17 Lokman Erdemir, “Çanakkale Muharebeleri’nde 27.Alay Komutanı Yarbay Mehmet Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 305-329 311 25 Nsan günü Arıburnu bölgesnde saldırıya geçen Anzak brlk- lerne karşı, Türkler karşı taarruzlarına en uygun saat olan 10.00’dan brkaç saat geç başlamışlarsa da, şbrlğ tamamlanıncaya kadar bekleyerek çok öneml avantajlar elde etmşlerd. Ne 27’nc Alay Komutanı Yarbay Mehmet Şefk ve ne de Kurmay Yarbay Musta- fa Kemal hazırlıksız br taarruza grşmşler, muharebe etknlğn muhafaza etmek çn azam gayret göstermşlerdr. Hareket haln- deyken topçunun ve maknel tüfeklern tam desteğyle müşterek br taarruzu koordne etmşlerdr. 9’uncu Tümen Komutanı Albay Hall Sam 27’nc Alayın sevk ve daresn Mustafa Kemal’e bırakmak- la, 19’uncu Pyade Tümenne alay muharebe desteğ sağlamıştır. Bu muharebe mahallndek en kıdeml komutana (Mustafa Kemal) ko- muta brlğ avantajı sağlarken, aynı zamanda Albay Hall Sam’ye de dkkatn Seddülbahr’de bütün hızıyla devam etmekte olan çar- pışmalara yoğunlaştırma fırsatını vermşt. Altı saat çnde Yarbay Mustafa Kemal ve Yarbay Şefk zor olanı başararak, klometrelerce uzakta htyat mevzlernde bulunan dört pyade taburunu destek ba- taryaları ve slahlarıyla brlkte muharebeye sokmuşlardı. Bu o za- mana kadar pek görülmemş br başarıydı.18 25 Nsan günü, gece vakt muharebe hattına gelen Mustafa Ke- mal, bzzat 57’nc Alayın taarruzunu teşvk etmştr.19 Saat 02.50’de Mustafa Kemal tarafından topçu mevznden verlen emrde, düş- manın tamamen kaçmakta olduğu belrtlerek, bütün kuvvetlerle h- tyatlar da dâhl düşmana hücum edlmes stenyordu. Sabah saat 04.00’e yaklaşırken 27’nc Alay Komutanlığından 19’uncu Tümene gönderlen raporda se, “Alayın 1’inci Taburu tarafından sol cenah-

Şefi k Aker Bey”, Çanakkale Muharebeleri’nin İdaresi, Çanakkale, Çanakkale Valiliği Yayınları, 2015, s. 224-225. 18 Erickson, a.g.e., s. 55. 19 Çanakkale Muharebelerinde 19’uncu Tümen Cerideleri, Cilt: 2, Ankara, Gnkur. ATASE D.Bşk.lığı Yayınları, 2015, Belge No: 189-a ve 190. s. 49. 19’uncu Tümen Komu- tanı Yarbay Mustafa Kemal’in 12/2/331 (25 Nisan 1915) tarihli Arıburnu’ndan 3’üncü Kol- ordu Komutanlığına saat 11.30’da gönderdiği yazıda ise şu satırlar yer almakta idi. “57’nci Alay tarafından esir edilen bir yüzbaşı ve bir mülazım ile bir nefer taraf-ı âlînize gönder- ilmiştir. Düşmanın pek az bir kuvveti en son noktada sebât ediyor. Bizzat mevki-i harbdey- im. 57’nci Alayın taarruzunu teşdid ediyoruz.” Aynı tarihte gece yarısı saat 03.20’den sonra 27’nci Alay Kumandanı Şefi k Bey’e gönderdiği yazıda ise, “ Düşmanın henüz Kumtepe ci- varına asker çıkarmamış olduğunu anladım. Karşınızda bulunan düşmanı bir an evvel tard etmek için bütün On Dokuzuncu Fırkayı buraya celb ettim. Ben sağ cenahtayım.” Satırları yer almaktadır. Bkz. a.c., s. 50. Çanakkale Zafer: Çanakkale’de Savaşan Türk Komutanlar ve 312 Muharebe Etknlkler / F. Rezzan ÜNALP taki düşmanın sağ cenahına süngü hücumu yapıldığı ve Kabatepe tarafındaki Arıburnu sırtlarının geri alındığı” belrtlyordu.20 Bun- lara lave olarak 19’uncu Tümen Kurmay Başkanı Bnbaşı İzzettn (Çalışlar) Bey, hatıralarında, “...... Bugünkü taarruz başarılı oldu. Düşmanın 4-5 birliği geri atıldı, mahvedildi. Bizden de çok kayıp oldu. Gece ileri hatları gezdik.” şeklnde bahseder.21 Bu muharebeler sırasında ölen br Avustralyalı askern üzernde bulunan günlükte; 25, 26, 27 ve 28 Nsan günler tasvr edlrken 27 ve 28 Nsan günlerne lşkn kaydettğ satırlarda şu sözler yazılı d: “27 Nisan 1915 Salı, Ne berbat bir gece geçirdik. Türkler vakit vakit bize yirmi adım yaklaştılar, o vakit biz de onlara kurşun yağmuru yağdırdık. Fakat iyi muharip olan Türkler bundan hiç yılmıyorlardı ve daima üzerimize hücum ediyor- lardı. Türklerin makineli toplarının ateşi hakikaten öldürücü idi. Bize hiç rahat yüzü vermediler. Bugün pek uzun süren bir gün oldu. 28 Nisan 1915 Çarşamba, burası, arzın üzerinde kurul- muş bir cehennemdir. Düşman, bütün gece hücum etti. Biz de onları püskürtmeye uğraştık. Mütekabil hücuma geçmek için ne vakit ikmal ve takviye efradı alacak idik? Günü her nasılsa geçirdik. Mühimmat ulaşıncaya kadar olduğumuz yeri muha- faza etmeye mecburuz. Geceleyin çok cephane sarf ettik.” 22 Anzak brlklernn Türk muhabere hatlarını yarmak çn kumsa- lın etrafındak yüksek araznn kontrolünü ele geçrme nyet açık- ça mkânsızdı. Seddülbahr’den lerleyen İnglzlerle brlkte nha hedef Kltbahr platosuna ortak br taarruz yapma şansı da yoktu. Aksne Anzaklar bulundukları noktada çakılıp kaldılar, çıkarma ba- şarısız olmuştu. Sonrak 8 ay boyunca da orada kalacaklardı.23 57’nc Alayla 27’nc Alay’a 25 Nsan 1915 tarhndek çıkarma harekâtındak muharebelerdek kahramanlıklarından dolayı altın ve gümüş mtyaz ve harp madalyaları verlmştr.24 Mustafa Kemal de

20 a.c., s. 50-51. 21 İzzettin Çalışlar, On Yıllık Savaş, İstanbul, Türkiye İş Bankası Yayınları, 2010, s. 100. 22 Osmanlı Belgelerinde Çanakkale Muharebeleri II, Ankara, Başbakanlık Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayını, 2005, s. 64. 23 Peter Hart, Gelibolu, İstanbul, Alfa Yayınları, 2014, s. 143. 24 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), İrade-i Harbiye, 17 Teşrinsani 1331, 22 muharrem Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 305-329 313 kazanılan başarı sonrasında emrndek alay komutanlarından üçünü (57’nc Alay Komutanı Bnbaşı Hüseyn Avn (Arıburun), 27’nc Alay Komutanı Yarbay Mehmet Şefk (Aker) ve 64’üncü Alay Ko- mutanı Bnbaşı Mehmet Servet (Yurdatapan25*), emr subayı Kazım ve Kurmay Başkanı İzzettn (Çalışlar) Beyler nşanla taltf etmş- tr.26 25 Nsan’dan 17 Mayıs 1915 tarhne 19’uncu Tümen Komutan- lığı ve Arıburnu Kuvvetler Komutanlığını bzzat yöneten Kurmay Yarbay Mustafa Kemal27, Kemalyer’nden, 12 Mayıs 1915 tarhnde gönderdğ telgrafl a 57’nc Alay Komutanı Bnbaşı Hüseyn Avn Bey’e rütbesnn yarbaylığa yükseltldğn bldrmştr.28 Ancak 1 Hazran 1915’ten geçerl olarak yarbaylığa terf eden Hüseyn Avn Bey, Arıburnu Muharebeler sırasında karargâhına sabet eden br obüs merms nedenyle, 13 Ağustos 1915 tarhnde şeht olmuştur.29 İnglzlern Arıburnu’nda çıkarma hareketlerne başladığı 25 N- san’dan 5 Mayıs’a kadar buradak bütün brlklere, 19’uncu Tümen Komutanı Mustafa Kemal komuta etmştr. 5’nc Ordu Komutanlı- ğının, 5 Mayıs 1915 tarhl br emrle gerek Arıburnu gerekse dğer kesmlerdek savunma brlklern yenden düzenlemes üzerne 17 Mayıs 1915’ten tbaren “Arıburnu Kuvvetleri Komutanlığı” sona eren Mustafa Kemal, saat 19:00’da Kemalyer’nden Arıburnu kuv- vetlern oluşturan brlklere veda mektubunu yayımlamış ve saat 21:30’da karargâhıyla brlkte 19’uncu Tümen karargâhı olarak seç- tğ 180 Rakımlı Tepe’nn güneyne ntkal etmştr.30

1334, M/117, M/118. 25 * 1873 yılında İstanbul’da doğan, Çanakkale cephesinde Kumkale, Arıburnu, Anafartalar Muharebelerine katılan Albay Mehmet Servet (1307-P.17), 14 Kasım 1916’da 169’uncu Alay Komutanlığına atanmış ve Makedonya’ya gitmiştir. Bir yıldan fazla orada Karaba- yır Mıntıka Komutanı olarak görev yapmıştır. Bağlı bulunduğu tümenin (5’inci Tümen) Irak’a gitmesi üzerine kendisi de alayı ile birlikte Halep’e gitmiştir. 26 Mart 1918’de esir düşmüştür. 1920’de esaretten dönmüş, İnebolu’ya gelerek Millî Mücadeleye katılmıştır. Bkz. Millî Savunma Bakanlığı Arşivi, Subay Şahsi Dosyası. 26 Çalışlar, a.g.e. , s. 101. 27 Mustafa Kemal, Arıburnu Muharebeleri Raporu, Ankara, Gnkur. ATASE Bşk.lığı Yayınları, 2011, s. 100. 28 ATASE Arşivi, Tarihçe Koleksiyonu, K:26, D: 220, F: 1-75. 29 F.Rezzan Ünalp, “Çanakkale’nin Kahramanı 57.Alay Komutanı Şehit Hüseyin Avni Bey”, Çanakkale Muharebelerinin İdaresi, Çanakkale, Çanakkale Valiliği Yayınları, 2015, Ankara Şubat 2015, s. 216. 30 Mustafa Kemal, Arıburnu Muharebeleri Raporu, s. 99. Bu mektupta şu satırlar yer Çanakkale Zafer: Çanakkale’de Savaşan Türk Komutanlar ve 314 Muharebe Etknlkler / F. Rezzan ÜNALP • Yarbay Şefk (Aker) 25 Nsan 1915 günü Çanakkale Muharebelernn kara harekâtı safhası başladığında 19’uncu Tümen Komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal le brlkte öne çıkan dğer subaylar 27’nc Alay Ko- mutanı Yarbay Şefk Aker ve 57’nc Alay komutanı Bnbaşı Hüseyn Avn Bey’dr. Her k subay da Manastırlı olup, Harp Okulu’ndan Mustafa Kemal’den önce mezun olmuşlardı.31 Şefk Bey’n komuta ettğ 27’nc Alayı dğerlernden ayıran hu- sus, 25 Nsan sabahı Arıburnu bölgesne yapılan lk çıkarmayı karşı- layan brlk olmasıdır. 1877 yılında Manastır’da doğan Şefk Bey, 1896 yılında Harp Okulunu btrdkten sonra Teğmen olarak 3’üncü Ordu’da görevlen- drld. 1897 Osmanlı-Yunan Harbnde takım komutanıydı. 1900’de üsteğmenlğ atlayarak yüzbaşı oldu, k yıl gönüllü olarak Yemen’de bulundu. Trablusgarp ve Balkan Savaşlarına katıldı. Çanakkale Sa- vaşı başladığında 9’uncu Tümene bağlı 27’nc Alayın komutanıydı. 25 Nsan 1915’te Arıburnu’na çıkarma yapan Anzak askerler karşı- larında lk olarak bu alayın br taburunu buldu.32 alıyordu: “Muhterem asker arkadaşlarıma, komutaya vedamdır. Bugüne kadar komutası bende bulunan Arıburnu kuvvetlerinin daha büyük birliklerle artarak bugünkü duruma gelmesi sonucu, 3’üncü Kolordu ve Kuzey Grubu Komutanı Esat Paşa’nın emir-komutayı bizzat üstlenmelerini gerektirmiştir. 25 Nisan 1915’ten bugüne kadar geçen 23 gün zarfında hilafet makamının ve saltanatın anahtarı bulunan Çanakkale Boğazını düşürmek amacıyla vatanımıza ayak basan düşmanı komutam altında yaptıkları aralıksız kahramanca taar- ruz ve hücumlarıyla Osmanlı tarihimizde şanslı bir sayfa açan 19’uncu Tümenim dışında; 27’nci, 64’üncü, 33’üncü, 125’inci Alaylar ve 5’inci Tümenin 13’üncü, 14’üncü, 15’inci Pi- yade ve 5’inci, 7’nci, 9’uncu Topçu alaylarının muhtelif süvari, istihkâm bölükleriyle diğer birliklerin subay ve askerlerine bu dakikada görevimden ayrılırken takdir ve hürmetlerimi bildirmeyi borç sayarım. 23 gün sevk ve idare etmekten dolayı bahtiyar olduğum siz cesur askerlerin Hakk’a yaraşır bir şekilde yaptığınız taarruzlar sayesinde, düşmanın 20 000’i aşkın kuvveti Arıburnu’nda yok edildi. Arda kalanlar, sahilden ancak birkaç yüz metre mesafede donanmasının himayesine sığındı. Bir adım ileri atmak isteyenler süngümüzden geçirilerek mahvedildi. Sizi tebrik ederim. Bütün milletin de sizi tebrik ettiğinden emin olabilirsiniz. Ateşli ve kanlı geçen 23 günlük faaliyetimizin hatırasının samimi ve nezih bir hisle muhafaza edileceğinden eminim. Bugünden sonra 19’uncu Tümenimle sağ kanat- ta bulunarak zaferin kazanılmasında sizinle ve yeni gelen kuvvetlerimizle omuz omuza çarpışıp düşmanı çiğneyeceğimize dair olan kanaatimi size açıklamaktan mesudum. Al- lah’ın yardımı üzerimizden eksik olmasın. 19’uncu Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Ke- mal.” Bkz. Arıburnu Muharebeleri Raporu, s. 99-100. 31 Çanakkale Muharebelerine Katılan Komutanların Biyografi leri, (Haz. Hülya Tok- er), Ankara, Genelkurmay ATASE D.Bşk.lığı Yayınları, 2014. 32 Oral, a.g.e. s. 186. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 305-329 315 Çıkarmanın gerçekleşmesnden üç gün sonra, durumun en krtk olduğu br anda cephedek bölüklernn brnden gelen ger çeklme steğne Yarbay Şefk şöyle yanıt vermşt: “….Sivritepe’de 33’üncü Alay’dan 3’üncü Bölük Kuman- danı (Yüzbaşı) Ahmet Necati Efendi’ye, 28 Nisan 1915 (15 Nisan 331) Kâğıdınızı aldım. İşgal ettiğiniz mevzii yüzlerce askerimi- zin kanına bedel zabtolundu. Burada durmak adem-i imkân- dır (imkânsızdır) gibi tabirat ve mütaalatı (fikir ve yorumu) bir daha görmek istemem. Her neye mal olursa olsun mev- ziinizi muhafaza edeceksiniz. İcap ederse hepiniz orada gö- müleceksiniz. Tahkimatı ikmal edilip o mevzi temin edilinceye kadar her ne maksatla olursa olsun oradan her kim ayrılırsa idam edileceğini kat’i surette ihtar eylerim. 27’nci Alay Kumandanı Kaymakam Mehmet Şefik.” 19’uncu Tümen Komutanı Mustafa Kemal’n Anafartalar Grup Komutanı olması üzerne bu tümenn kumandasını devralan Meh- met Şefk, Çanakkale Savaşı sona erene kadar bu görev sürdürdü.33 Bu görevdeyken Galçya Cephesne gtmştr. 14 Aralık 1916’da Albaylığa terf eden ve Mllî Mücadele dönemne kadar muhtelf görevlerde bulunan Mehmet Şefk Bey, 57’nc Tümen Komutanlığı vazfesyle Mllî Mücadele dönemnde de hzmet etmş ve İzmr Gü- ney Cephes Komutanı olarak tayn edlmştr. 6’ncı ve 7’nc Tümen Komutanlığı da yapan Şefk Bey’e askerlk hayatı boyunca muhtelf madalyalar tevch edlmş, ayrıca İstklâl Harb’nde gösterdğ kah- ramanlıklarından dolayı TBMM tarafından İstklâl Madalyası le tal- tf edlmştr. Mehmet Şefk Aker, 25 Şubat 1931’de emekl olmuş- tur. 6 Şubat 1964 tarhnde 87 yaşında İstanbul’da vefat etmştr.34 • Bnbaşı Hüseyn Avn (Arıburun) 57’nc Alay Komutanı olan Hüseyn Avn Bey se 1889 yılında grdğ Harp Okulu’ndan 1892 yılında, Pyade Teğmen rütbesy- le mezun olmuş ve 15 Mayıs 1892’de, karargâhı Selank’te olan 3’üncü Ordu, 18’nc Nzamye Alayı, 3’üncü Tabur 2’nc Bölüğüne

33 Çanakkale 1915, Özel Sayı, Ankara, Korza Basım, Mart 2010, s. 137. 34 Erdemir, a.g.m., s. 220-221. Çanakkale Zafer: Çanakkale’de Savaşan Türk Komutanlar ve 316 Muharebe Etknlkler / F. Rezzan ÜNALP atanmıştır. Üç yıl bu brlkte görev yapan Hüseyn Avn Bey sırasıy- la, 8 Ağustos 1895’te üsteğmen rütbesne terf ederek 3’üncü Ordu- ya bağlı Görce 33’üncü Redf Alayı, 4’üncü Bölüğüne; 23 Mayıs 1897’de Prştne 29’uncu Redf Alayı Kurmay Mülhak Subaylığına; 10 Ocak 1898’de yüzbaşı rütbesyle 38’nc Redf Alayı, 2’nc İştp Taburu, 1’nc Bölüğüne; 22 Ağustos 1904’te 90’ıncı Nzamye Ala- yı 3’ncü Taburuna; 2 Hazran 1908’te bnbaşılığa terf ederek yne 3’üncü Orduya bağlı 17’nc Nzamye Alayı, 3’üncü Taburuna atan- mıştır. Bu göreve atandığı sırada bnbaşılığa terf eden Hüseyn Avn Bey, II. Meşrutyet’n lanına kadar uzanan süreçte Makedonya’da, dolayısıyla 3’üncü Ordu bölgesnde cereyan eden olaylara tanık ol- muş, 17’nc Nzamye Alayındak üç yıllık görevn müteakben 11 Temmuz 1912’de, Üsküp’tek 7’nc Kolordu İdare Heyet 3’üncü Şube Müdürlüğüne tayn edlmştr. Bu göreve atandıktan çok kısa br süre sonra, 8 Ekm 1912’de Balkan Harb başlamıştır. 12 Ocak 1914’te karargâhı Tekrdağ’da bulunan 3’üncü Kolordu- ya 23’üncü Alay Komutan Muavn olarak atanan Hüseyn Avn Bey, daha sonra 1 Şubat 1915’te Çanakkale cephesnde ünlenen 57’nc Alay’a komutan olarak tayn edlmştr. Osmanlı Devlet 2 Ağustos 1914 tarhnde seferberlk emrn ya- yınladığında Tekrdağ’da bulunan 3’üncü Kolordu Komutanlığı ka- rargâhı, Kasım 1914’te Tekrdağ’dan Gelbolu’ya taşındı. Kolordu bünyesnde bulunan 7’nc ve 9’uncu Pyade Tümenler Gelbolu’ya ntkal ederken 1 Ocak 1915’te 19’uncu Pyade Tümen faalyete ge- çrld. Bu tümen 57, 58 ve 59’uncu Pyade Alaylarından oluşuyor- du. Bununla beraber, 58 ve 59’uncu Pyade Alayları 6’ncı Kolorduya gönderlnce 19’uncu Tümen 9 Şubat 1915’de 72 ve 77’nc Pyade Alaylarının dâhl edlmesyle yenden düzenlend ve 6 Nsan 1915’te yen kurulan 5’nc Orduya bağlandı. Hüseyn Avn Bey’n atandığı 57’nc Pyade Alayı anlaşılacağı üzere önce Tekrdağ’da teşkl edlmş ve alay 22 Şubat’ta alay sanca- ğını almıştı. Alay, 23 Şubat’ta Eceabat (Maydos)’a ntkal ett ve k ay boyunca sıklıkla cra edlen araz tatbkatlarına katılarak eğtm gördü. 25 Nsan 1915 tarhnde Çanakkale cephesnde kara muharebe- Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 305-329 317 lern başlatan çıkarma harekâtı gerçekleştğnde; 57’nc Alay, 5’nc Ordu htyatı olan 19’uncu Tümen Komutanı Kurmay Yarbay Mus- tafa Kemal’n emrnde muharebelere katılacak ve büyük br kahra- manlık sergleyecektr. 1 Hazran 1915’ten geçerl olarak yarbaylığa terf eden Hüse- yn Avn Bey, Arıburnu Muharebeler sırasında karargâhına sabet eden br obüs merms nedenyle, 13 Ağustos 1915 tarhnde şeht olmuştur. Şeht olduktan sonra 30 Kasım 1915’te yayımlanan pad- şah radesyle, 57’nc Alay sancağına altın ve gümüş mtyaz ve harp madalyası takılmıştır. Hüseyn Avn Bey, bugün Gelbolu Yarımada- sında bulunan ebed strahatgâhında yatmaktadır.35 3. 6 Ağustos 1915, Suvla (Anafartalar) Çıkarması 25 Nsan’da başlayan çıkarma harekâtıyla hedefl erne ulaşama- yan İtlâf Devletler, bu kez Suvla’dan (Anafartalar) yen br çıkar- ma harekâtında bulunmak üzere hazırlığa başladı. Hamlton, üçüncü cephey küçük ve büyük Kemkl burunları arasındak Suvla kumsa- lına İnglz 9’uncu Kolordusunu çıkartarak açmayı planladı. İnglz General Brdwood komutasındak Anzak Kolordusu da Arıburnu ta- rafından Conkbayırı’na doğru eş zamanlı olarak taarruza geçecekt.36 6 Ağustos’da başlayan genel harekâtta37* Kanlısırt bölgesnn önem ayrıdır. Burası kaybedlrse Arıburnu Cephes’nn düşmes kaçınılmaz d. Bu amaçla 5’nc Tümene bağlı 15’nc Pyade Alayı, Kuzey Grubu Komutanı Esat Paşa’nın emr le bölgey savunmak- ta olan Albay Rüştü (Sakarya) komutasındak 16’ncı Tümen emrne verld. Tümen komutanının 6/7 Ağustos geces bzzat başa geçe- rek başlattığı ve sabaha kadar sürdürdükler taarruzda ön hatlardak 47’nc Alayın Komutanı Bnbaşı Tevfk le 15’nc Alay Komutanı Bnbaşı İbrahm Şükrü şeht olmuştur. Kanlısırt’ta dört gece ve üç gün durup dnlenmeden yapılan hücumlarda 16’ncı Tümen çok zay- at vermş, buna rağmen 16’ıncı Tümen Kanlısırt üzernden geçlerek 35 Millî Savunma Bakanlığı (MSB)Arşivi, Hüseyin Avni Bey’in Şahsi Dosyası. 36 Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephesi, V.Cilt, III.Kitap, Ankara, Genelkurmay ATASE D.Bşk.lığı Yayınları, 2012, s. 278. 37  6-10 Ağustos Arıburnu Muharebelerine Kuzey Grubu Komutanlığı emrinde 19, 16 ve 5’inci Tümenler; 9 Ağustos Birinci Anafartalar Muharebesine Albay Mustafa Kemal’in komutasında 7 ve 12’nci Tümenler, Anafartalar Bölge Komutanlığı ve kısmen de 4’üncü Tümen; 10 Ağustos Conkbayırı taarruzuna Albay Mustafa Kemal komutasında 8’inci Tümen, kanatlarda 4’üncü ve 9’uncu Tümenler katıldı. Bkz. İsmet Görgülü, a.g.e., s. 111. Çanakkale Zafer: Çanakkale’de Savaşan Türk Komutanlar ve 318 Muharebe Etknlkler / F. Rezzan ÜNALP ve tüm Kuzey Grubunun çökmesne neden olablecek br hattı kapa- mayı başarablmştr.38 • Bnbaşı İbrahm Şükrü: Çanakkale Cephesndek muharebeler sırasında askerlernn şevk ve cesaretn arttırmak amacıyla alay komutanları dah ön hatlarda çarpışmalara katılmışlardı. Bunun en belrgn kanıtı, Çanakkale’de şeht düşen 15’nc Alay Komutanı İbrahm Şükrü’dür.39 15’nc Alay Komutanı olan Bnbaşı İbrahm Şükrü, Selank’te doğmuştu. Harp Okulu’ndan 13 Mart 1895’te teğmen rütbesyle me- zun olmuş, 1897 Osmanlı-Yunan Harb başladığında üsteğmen rüt- besne terf etmşt. Yaklaşık br ay süren harp başladığında Manas- tır’dak 3’üncü Orduya bağlı 41’nc Redf Alayı 2’nc Nevrekop40* Taburu 2’nc Bölüğüne atanmıştı.41 İbrahm Şükrü doğduğu topraklarda cereyan eden bu harp sırasın- da görev yaparken Mustafa Kemal henüz Manastır Asker İdadsnde öğrencdr. Mustafa Kemal’n, “Yaşımın küçük olmasına rağmen bu savaşa katılmayı çok istemiştim. Az daha gönüllü müfrezelerin ara- sına katılıp gidecektim.” dye andığı 1897 yılında cereyan eden Os- manlı-Yunan Harb, ülkenn her tarafında olduğu gb Manastır’da da heyecan yaratmıştı. Manastır o dönemde Makedonya’da Pzren, Üsküp ve Debre sancaklarının vlayet merkezyd.42 İbrahm Şükrü 10 Mart 1914’te, Trakya’dak 2’nc Kolordu 5’nc Tümen 15’nc Alay’a Komutan Muavn olarak atanmış, bu göre- vndeyken 24 Nsan 1915’te Çanakkale cephesnde yaralanmıştı. 29 Mayıs 1915’te tekrar görevne dönen Bnbaşı İbrahm Şükrü, Conk- bayırı Muharebeler sırasında, 7 Ağustos 1915 günü şeht düşmüş- tür.43

38 Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephesi, 2012, s. 313-318. 39 Atlas Dergisi Çanakkale Muharebe Alanları Gezi Rehberi, İstanbul, Doğan Yayın- ları, Mart 2012, s. 66. 40 * Osmanlı döneminde Selanik Vilayetine bağlı Serez sancağının bir kazasıydı. 1913 Bal- kan Harbinden sonra Bulgaristan’a dâhil olmuştur. 41 Çanakkale Muharebelerine Katılan Komutanların Biyografi leri, s. 241. 42 Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Hayatı, (Haz. Hüseyin Tosun), Ankara, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, 2003, s. 17-18. 43 Çanakkale Muharebelerine Katılan Komutanların Biyografi leri, s. 241. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 305-329 319 4. Mustafa Kemal’n Anafartalar Grup Komutanlığına Atan- ması Çanakkale kara muharebelernn knc safhasında İnglzlern Anzak Kolordusu Arıburnu cephesne 6 Ağustos’ta taarruza baş- layıp Kocaçmen ve Conkbayırı Platosunu elde etmeye çalışması üzerne Türk tarafında 9’uncu Tümenn ardından sırayla 4 ve 8’nc Tümenler Kuzey Grubuna gönderlmşt. Tehlkenn aynı zamanda Anafartalar bölgesnde baş göstermes üzerne 5’nc Ordu Komu- tanı Lman von Sanders, gerekl kuvvet kaydırmalarını sağlayacak emrlern hızla uygulamaya başladı. Önce Saros Grubundan br ala- yın yola çıkarılmasını emrett. 7 Ağustos 1915 sabahı, Asya Grubu Komutanı General Mehmet Al’ye brnc hatta bulunmayan bütün taburların Arıburnu bölgesne yetşmek üzere Çanakkale’ye sev- k emr verld. Ayrıca 7 Ağustos 1915 günü saat 07:00’de verdğ emrle, Saros Grubu Komutanı (16’ncı Kolordu Komutanı) Albay Feyz (Beylerbeyl Ahmet Feyz) Anafartalar’a yanaşmakta olan br- lklerle beraber kendsnn de zaman kaybetmeden Anafartalar böl- gesne yetşmes gerektğn bldrd. Yne aynı gün, Güney Grubu Komutanlığına verlen br emrle, 2’nc Kolordu Komutanı Mrlva Fak Paşa’nın (Köprülülü) Saros Grubu Komutanlığı görevn almak üzere hemen Gelbolu’ya hareket bldrlmekteyd. Böylece Albay Feyz’nn Anafartalar Grubu Komutanlığına gtmesnden boşalan yer doldurulmuş bulunuyordu. Saros Grubu Komutanı 7 Ağustos günü saat 01:40’da 5’nc Or- du’dan aldığı emr gereğ, 7’nc Tümenn (Komutanı Albay Hall) 20’nc Alayının hemen yola çıkmasını ve 21’nc Alayın bunu zle- mesn emrett.44* 20’nc Alay saat 05:45’te yürüyüşe geçeblmşt. 12’nc Tümenn (Komutanı Yarbay (Tümg) Mehmet Selahattn Adl) alayları kıyıya dağılmış olduklarından yürüyüş çn toplanmaları za- man almıştı. Saros Grubu Komutanı Albay Feyz, saat 14:00’te Yalova dola- yında bulunan 5’nc ordu Karargâhına geldğnde Ordu Komutanı

44  20’nci Alay Komutanı Yarbay Mehmet Halit ve 21’nci Alay Komutanı Yarbay Yusuf Bey Birinci Anafartalar Muharebeleri sırasında, 9 Ağustos 1915’te şehit düşmüşlerdir. Büyük Anafarta Köy Mezarlığında mezarları yan yana bulunan iki alay komutanı ile 57’nci Alay Komutanı Hüseyin Avni Bey dışında Çanakkale Cephesinde şehit olan diğer 12 Alay Komutanının mezar yeri bilinmemektedir. Çanakkale Zafer: Çanakkale’de Savaşan Türk Komutanlar ve 320 Muharebe Etknlkler / F. Rezzan ÜNALP bzzat 8 Ağustos 1915’te 7 ve 12’nc Tümenlerle brlkte Anafartalar doğrultusunda taarruz edlmesn, bu nedenle Kocaçmen ve Anafar- talar bölgesnn kend emrne verldğn bldrd.45 Bu emre göre Albay Feyz Bey’n, Kocaçmen Tepes-Düztepe hattındak Yarbay Ceml (Conk) ve Yarbay Wlmer’ komutası altına alarak 8 Ağustos günü taarruza geçmes gerekyordu. Albay Feyz Bey ve dğer k komutan, uzun br yürüyüşün ardından, dnlenmeden, üstelk gecenn karanlığında grşlecek taarruzun askern kırılması- na yol açacağını ve y sonuç alınamayacağını düşünerek 9 Ağustos sabahı taarruza geçmeye karar verd. Bunu öğrenen Ordu Komutanı, 8 Ağustos akşamı Albay Feyz Bey’ görevden aldı. Aynı gece saat 21:45’te Kuzey Grup Komutanı Esat Paşa’ya telefonla, emrnde- k 19’uncu Tümen Komutanı Albay Mustafa Kemal’n Anafartalar Grup Komutanlığına atadığını bldrd.46 5’nc ordu Komutanı, Kocaçmen Tepe-Conkbayırı hattının öne- mn anlamıştı. Lman von Sanders’n ve Türk komutanlarının ana düşünces 9’uncu İnglz Kolordusu’nun Anafartalar kesmne yap- tığı taarruzları durdurmak; Damakçılık Bayırı-Mestantepe çzgsn ele geçrp Kocaçmen Tepe’nn emnyetn sağlamak ve İnglz An- zak Kolordusuyla 9’uncu Kolordunun brleşmesne engel olmaktı.47 9 Ağustos günü cereyan eden ve tarhe Brnc Anafartalar Mu- harebes olarak geçen savaş sonucunda İnglz brlkler yenlerek Tuzgölü önündek Mestan Tepe sırtlarına çekld. Bu muharebelerde ön hatta taarruz eden alayların komutanları, 20’nc Alay Komutanı Yarbay Mehmet Halt le 21’nc Alay Komutanı Yarbay Yusuf Zya şeht oldu. Suvla Koyunda İnglzlere karşı nsyatf ele geçren Mustafa Ke- mal’n hedefnde artık Conkbayırı’nı düşmandan temzlemek vardı. Çünkü Conkbayırı düşman elnde kaldıkça düşünülen tehlke berta- raf edlmş sayılamazdı. Bundan dolayı Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal, 12’nc ve 7’nc Tümenlerle başladı- ğı taarruzu durdurarak Conkbayırı tarafında tedbr almaya karar ver- d. Tümenlere kazandıkları hattı tahkm ederek elden çıkarmamaları

45 Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephesi, s. 369-371 46 Fahri Belen, Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, 1915 Yılı Hareketleri, Cilt: 2, An- kara, Genelkurmay Basımevi, 1964, s. 223-225 47 Mütercimler, a.g.e., s. 566. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 305-329 321 gereğn bldrd ve önce Çamlıtekke’ye oradan da Conkbayırı’na 8’nc Tümen Karargâhına gtt.48 10 Ağustos günü Conkbayırı’nın ger alınması çn baskın tarzın- da başlayan Türk süngü taarruzu, Mustafa Kemal’n 25 Nsan’dak cesur kararından sonra knc kez başrol oynadığı ve savaşın sonu- cunu tayn eden taarruz olmuştur. 9-10 Ağustos geces Hamlton’un brlklern yernde tespt eden Mustafa Kemal, takvye olarak gelen 8’ncTümen 10 Ağustos sabahı karanlıkta, saat 04:30’da sadece süngü kullanarak hücuma geçrd. Mustafa Kemal bu taarruzu bzzat başında bulunarak dare etmşt. 49 Baskın tarzında cereyan eden taarruz sonucunda Türk tarafının kazandığı başarı, İnglz komuta heyetnde değşklğe gdlmesne sebep oldu. Müttefk brlklere komuta eden İnglz 9’uncu Kolordu Komutanı General Stopford görevden alındı. Ancak General Haml- ton hala taarruz çn planlar yapmakta, brlkler yen gelen kuvvet- lerle takvye etmekte d. Ancak 21 Ağustos günü cereyan eden İkn- c Anafartalar Muharebes’nde İtlâf Devletler hedefl edkler tepe- ler ele geçremedler. 22 Ağustos günü taarruzlarını tekrarladılarsa da Türk hatları önünde başarısızlığa uğradılar. Bu tarhten sonra böl- gedek muharebeler lağım muharebelerne dönüştü. İtlâf Devletler çn Çanakkale’de tutunablmek artık çok zordu. Ekm ayında Ha- mlton görevden alındı, ancak brlkler kaldı. İnglz Savaş Bakanı Lord Ktchener gderek sevmszleşen manzarayı bzzat ncelemeye gtt ve ger çeklmenn kaçınılmaz olduğu sonucuna vardı. Türk- ler, Avrupalı stlacıları cansperane br şeklde savaştıkları Çanak- kale’de püskürteblmşler, Boğazı geçmelerne zn vermemşlerd.50 Sonuç Çanakkale Muharebelernde savaşan çok sayıda komutanın do- ğum yerlerne, lk öğrenmlern gördükler okullara, görev yaptıkla- rı kıta ya da karargâhlara bakıldığında Balkan coğrafyasında, çoğun-

48 Mustafa Kemal, Anafartalar Muharebeleri’ne Ait Tarihçe, Ankara, Genelkurmay ATASE Bşk.lığı Yayınları, 2011, s. 31-34. 49 Yılmaz Tezcan, “06-10 Ağustos 1915 Anafartalar Muharebeleri’nin Kazanılmasında Anafartalar Grup Komutanı Kur.Alb. Mustafa Kemal’in Ayak İzleri ve Komutanlık Sanatı”, 100’üncü Yılında Çanakkale Zaferi Sempozyumu, İstanbul, Harp Akademileri Komu- tanlığı Yayınları, 2015, s. 214. 50 Keith Robbins, I. Dünya Savaşı, Ankara, Dost Kitapevi Yayınları, Eylül 2005, s. 52-53. Çanakkale Zafer: Çanakkale’de Savaşan Türk Komutanlar ve 322 Muharebe Etknlkler / F. Rezzan ÜNALP luğunun Makedonya topraklarında doğmuş, yetşmş ya da Balkan Savaşları öncesnde ya da savaş sırasında Makedonya’da çeştl br- lklerde görev yapmış subaylar olduğu görülmektedr. Bu subayların pek çoğunun müteakben Kurtuluş Savaşında öneml görevler üst- lendğ blnmektedr. Ntekm bu subaylardan Çanakkale Muharebelernde alay ve daha üst sevyedek brlklere komuta eden sadece Makedonyalı komutanlar ncelendğnde başta Mustafa Kemal (Atatürk) olmak üzere, Çolak Fak Paşa, Mehmet Şefk Aker, Mehmet Nur Conker, Ahmet Zek Soydemr, Şükrü Nal Gökberk (Korgeneral, 6 Ekm 1923’te kolordusu le İstanbul’a grd), Ahmet Rıza, Recep Vehb, Salh Ulv Sezer (İnebolu-Çankırı Hat Komutanı), Zya Vehb (Ak- şehr Hat Komutanı), yne Manastırlı olup Çanakkale’de Kerevzde- re ve Domuzdere Bataryaları Komutanlığı ve aynı zamanda 13’üncü Topçu Alay Komutanlığı Vekllğ görevlernde bulunduktan sonra Kafkas Cephes ve Gazze Muharebelerne katılan, ancak rahatsızlığı nedenyle İstklâl Harb dönemnde Anadolu’ya geçemeyen Bnbaşı Mehmet Necp İbar’ın sm ve künye blglerne rastlanılmaktadır.51 1915 yılına gelndğnde İnglzler Çanakkale’de ‘kötü komuta edilen ve kötü yönetilen’ br ordu le karşılaşacaklarını düşünmüş- lerd. Oysa muharebede bölük, tabur, alay, tümen ve kolordu sevye- snde çok atılgan, savaşın sevk ve daresnde çok yetenekl subaylar, dayanıklı br ordu le karşılaştılar. Bnbaşı Mahmut Sabr tabur, Yar- bay Şefk ve Yarbay Kadr alay, Albay Hall Sam ve Yarbay Mustafa Kemal tümen, Esat Paşa kolordu sevyesnde komuta kademesnn başarılı brer örnekleryd. Öte yandan Türkler savaşın ne olduğunu Balkan Savaşlarının çetn muharebe okulunda öğrenmşlerd. 52 Çanakkale Cephesnde tbar tartışmasız bçmde Mustafa Ke- mal’nd.53 Ntekm henüz 34 yaşında olan br subayken 6-7 senede yarbaylıktan başkumandanlığa çıkan yolu, aldığı yernde ve cesur kararlarla kends açmış olan, üstün komutanlık ntelkleryle her devrde yüksek vasıfta komutan olarak tanımlanan Mustafa Kemal, Çanakkale’den sadece dört yıl sonra Mll Mücadeley başlattığında

51 Çanakkale Muharebelerine Katılan Komutanların Biyografi leri, Ankara, Genelkur- may ATASE D.Bşk.lığı Yayınları, 2014. 52 Erickson, a.g.e., s. 100. 53 Robbins, a.g.e., s. 53. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 305-329 323 Türk halkı ve ordusu onun peşnden gtmekte hç tereddüt gösterme- d.54 Çanakkale’de kazanılan zaferde personel ve kmal htyaçlarının sevk ve daresndek başarının yanı sıra Türk askernn dayanıklılı- ğı, komuta kademesnn tecrübel ve y eğtml olması, muharebey cepheden yönetmş olmalarının önem büyüktür.55 Oysak Balkan Savaşları 1913 ortalarında sona erdğnde Edrne’nn batısındak Osmanlı toprakları tamamen elden çıkmıştı. Selank’n savaşmadan teslm edlmes, Edrne Kales Komutanı Şükrü Paşa’nın büyük çaba ve soğukkanlılık göstermesne karşılık Osmanlı Devlet’nn Kırk- larel-Edrne-Merç sınırını koruyamaması, doğal olarak ötek vla- yetlern kaybı devlet çn çok acı olmuştu. Balkan Savaşı’nın acı br tezahürü olarak yaşanılan kaçış, hç şüphesz bu subayların kend- lernde vatan topraklarının ne kadar kıymetl ve savunulmasının ne kadar kutsal br görev olduğu duygusunu güçlü kılmıştır. Bunu da Türk İstklâl Harb’ne katılan, Atatürk’ün yakın çevresndek Balkan kökenl komutanların drayetnde zlemek ve Cumhuryetn kurucu kadrolarında bulmak mümkündür. 56 Anadolu çn göçün ve göçmenlern toplumsal ve kültürel etks büyük olmuştur. Osmanlı Devlet’nn nüfus yapısının değşmesnn yanı sıra göçmenler toplumsal ve kültürel değşm de berabernde getrmş, ayrıca ekonomk etknlğ, özellkle tarımı hareket geçr- mşlerd. Bunlar arasında y eğtml, varlıklı alelern çocukları da vardı. Beraberlernde sadece daha gelşmş br eğtm düzeyn değl, aynı zamanda ytrdkler toprakları yenden ele geçrmeye yönelk şddetl br arzuyu da getrdler. Bu durum bazı deolojlerde ve yen

54 Oral, a.g.e., s. 345. 55 Erickson, a.g.e., s. 102. Balkan Savaşları sırasında farklı sınıfl arın müşterek harekatını idare etmesi beklenen korgeneral ve tümgeneral ya da daha alt rütbeli komutanların büyük birlik komuta edecek ve muharebe şartlarında karargâhlarda kurmaylık yapacak tecrübe ve bilgileri henüz gelişmemişti. Kara kuvvetlerinin iç güvenlik harekâtında bolca kullanılmış olması, pek çok subayın komuta kariyerlerini büyük birlikler yerine müfreze şeklinde örgütlenmiş görev kuvvetlerinde geçirmelerine sebep olmuştu. Barış zamanı hazırlıkları kapsamında büyük birliklerin katıldığı manevralar, tatbikatlar ve harp oyunlarının icrası- na ancak 1908 sonrası başlanması da komutanların büyük birlik ve sevk ve idaresindeki yetersizlerinin sebeplerindendi. Bkz. Osmanlı Askerî Tarihi 1792-1918, (Edit. Gültekin Yıldız), İstanbul, Timaş Yayınları, 2013, s. 57. 56 F.Rezzan Ünalp, “Balkan Savaşlarına İlişkin Örneklerle Askerî ve Psikolojik İncelemel- er”, 100.Yılında Balkan Savaşları (1912-1913): İhtilâfl ı Duruşlar, Ankara, TTK Yayın- ları, 2014, s. 815. Çanakkale Zafer: Çanakkale’de Savaşan Türk Komutanlar ve 324 Muharebe Etknlkler / F. Rezzan ÜNALP toplumda belrl br konum ve saygınlık ednme dürtüsünde fade- sn buldu. Kısacası göçmenler, Anadolu’nun geleneksel toplum- sal yapısını kökten değştrmş ve ulus devlet de dâhl olmak üzere yen toplumsal ve syasal örgütlenme bçmlernn oluşumuna zemn hazırlamıştı. Bu öneml toplumsal ve syasal dönüşüm, halkı yen br syasal kmlk benmsemeye hazırlamıştı. Bu süreç, 1923 yılın- da ulusal Türk devletnn kurulmasıyla sonuçlandı. Bu sadece br asır sürmüş br nüfus hareketnn senteznden baret değld. Ulusal Türk devlet, ortak br tarhsel, kültürel mrasa ve geleceğe yönelk hedefl ere dayanan yen br syasal kmlk ve adyet duygusundan doğmuş, ayrıca bunları pekştrmşt.57 Türk Mllet çn en büyük aydın kaybının yaşandığı Çanakka- le Cephesnde Türk Ordusu kara harekâtının başladığı 25 Nsan 1915’te 6 tümenle 90 bn askerle muharebelere grd, savaşın ler- leyen zamanlarında bu sayı 6 tümenden 21-22 tümene, asker sayısı se 500 bne ulaştı.58 Bu muharebelerde İtlâf Devletlernn Türklern mparatorluğunun paytahtına Boğazlardan donanma le geçerek za- fer kazanmaları br hayal olarak kalırken, Türk Mllet Çanakkale’de aradığı kahramanını, Mustafa Kemal’ bulmuş, genç subay yalnız br muharebenn gdşne değl, aynı zamanda br sefern akıbetne ve br mlletn mukadderatına tesr etmştr. Yabancı br subayın gözlemyle örneklemek gerekrse Anafar- talar Muharebesnde Mustafa Kemal’n kumandasında br tüme- ne (9’uncu Tümen) ve daha sonra br kolorduya (16’ncı Kolordu) komuta eden Alman Albay Hans Kannengesser onu şöyle tanım- lıyordu: “Berrak düşünen, ne istediğini bilen, etkili, sükûti bir ki- şiliğe sahipti. Buna uygun olarak çok az konuşurdu ve soğukluğa varmamakla birlikte daima ketum ve münzeviydi. Bedensel olarak çok sağlam gibi görünmüyordu. Hem askerlerinin hem de kendinin tüm denetimini elinde tutmasını sağlayan, görünüşe bakılırsa sahip olduğu azim dolu enerjiydi.”59

57 Kemal H. Karpat, Osmanlı’dan Günümüze Etnik Yapılanma ve Göçler, İstanbul, Ti- maş Yayınları, 2013, s.188-191. 58 Levent Ünal, “Çanakkale Savaşında Çıkarma Harekâtı ve Savunma Tertibi”, 100’üncü Yıl Dönümünde Çanakkale Muharebeleri Uluslararası Sempozyumu Bildirileri, An- kara, Gnkur. ATASE D.Bşk.lığı Yayınları, 2015,s.13. 59 George W. Gawrych, Genç Atatürk, (Çev. Gül Çağalı Güven), İstanbul, Doğan Yayın- ları, Kasım 2014, s. 75. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 305-329 325 Çanakkale Muharebeler genel olarak değerlendrldğnde elde edlen netce, doğal olarak Rusya’nın müttefkleryle doğrudan lş- k kurmasının, Fransa ve İngltere’den gelecek slah, mühmmat ve dğer yardımların önünü keserek, Çarlığı gttkçe ağırlaşan ç so- runlarına mahkûm ett. Çarlık Rusya’sı kendsne bçtğ tarhî role doğru hareketlenmek çn gerekl gücü toparlayamadı, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını ele geçrmek hedefne zn verecek ç stkrar şartlarından yoksun bırakıldı. Bu sonucun ortaya çıkmasında Türk- lern Çanakkale ve Kafkasya cephelerndek drenşlernn rolü bü- yük olmuştur. Çanakkale Zafer: Çanakkale’de Savaşan Türk Komutanlar ve 326 Muharebe Etknlkler / F. Rezzan ÜNALP EKLER

Ek 1: Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal ve Arkadaşları

Ek 2: Mareşal Gaz Mustafa Kemal ATATÜRK (Selankl) (ATASE Arşivinden) Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 305-329 327

Ek 3: Albay Mehmet Şefk Aker (Manastırlı) (Lokman Erdemir ve Haluk Oral Arşivinden) Çanakkale Zafer: Çanakkale’de Savaşan Türk Komutanlar ve 328 Muharebe Etknlkler / F. Rezzan ÜNALP

Ek: 4: Şeht Bnbaşı Hüseyn Avn Arıburun (Manastırlı) (ATASE Arşivinden)

Ek 5: Korgeneral Şükrü Nal Gökberk (Selankl) (ATASE Arşivinden) Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 305-329 329

Ek 6: 3. Kolordu Komutanı Esat Paşa–19.Tümen K. Kur. Alb. Mustafa Kemal ve Dğer Subaylar Çanakkale-1915 (ATASE Arşivinden)

Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 331-347

ÇANAKKALE DENİZ VE KARA MUHAREBELERİNE KATILMIŞ OLAN YARBAY SELAHADDİN ADİL BEY’İN MEKTUPLARI ÜZERİNDEN ÇANAKKALE SAVAŞI’NI DEĞERLENDİRMEK

Muzaff er ALBAYRAK*

Grş 100. yılı çnde bulunduğumuz Çanakkale Muharebeler, hç şüp- he yok k I. Dünya Savaşı boyunca en fazla dkkat çeken ve sonuçla- rı tbarıyla savaşa en fazla tesr eden cephelerden br olmuştur. Bu tbarla Türk ve dünya tarh açısından büyük br önem taşıyan Ça- nakkale Muharebelerne dar gerek İngltere ve Fransa’da ve gerekse Türkye’de ve müttefk olan Almanya’da çok sayıda eser yayınlan- mıştır. Bu eserler arasında, ülkelern savaşa at resm harp tarhler olduğu gb, savaşı bzzat yaşamış asker ve svllern anlatımlarını çeren mektup, günlük ve hatıratlar da vardır. Harp tarh ktapları ve hatıratlar, yaşanan tarhî olayın ardından sonuçları görüldükten sonra yazılmışken, mektuplar ve günlükler savaşın sıcak atmosfernde, ne olacağının belrsz olduğu günlerde, nsanî duygular, günlük hayat galeler, kşsel veya alevî sorunlarla mücadele edldğ br zamanda yazılmış, savaşın nsanî yönünü öne çıkarması açısından çok daha değerldr. Bu çalışmamızda Çanakkale Muharebelernde öneml mevkler- de üst düzey komutanlıklarda bulunmuş br subay olan Selahaddn Adl Bey’n (Paşa) mektupları üzernden Çanakkale Savaşı’nı de- ğerlendrmeye çalışacağız.

* Araştırmacı – Başbakanlık Osmanlı Arşv, e-mal: albayrak.muzaff er@gmal.com Çanakkale Denz ve Kara Muharebelerne Katılmış Olan Yarbay Selahaddn Adl Bey’n Mektupları Üzernden 332 Çanakkale Savaşı’nı Değerlendrmek / Muzaffer ALBAYRAK Selahaddn Adl Bey Kmdr? Selahaddn Adl, 1882’de İstanbul’da doğdu. Babası Tersane Na- zırı Adl Paşa’dır. 1899’da Harp Okulu’ndan teğmen olarak mezun olup, aynı yıl Erkân-ı Harbye Mekteb’ne (Harp Akadems) grd ve 1902’de kurmay yüzbaşı olarak 5. Ordu’ya tayn edld. Selahaddn Adl askerlk hayatı boyunca, 31 Mart İsyanını bas- tırmak çn İstanbul’a gelen Hareket Ordusu’nda, Trablusgarp Sava- şı’nda, Balkan Harb’nde, I. Dünya Savaşı çnde Çanakkale Muha- rebelernde ve Doğu cephesnde tümen ve kolordu komutanı olarak bulundu. İstklâl Savaşı’nda 2. Kolordu Komutanı olarak güney ve batı cephelerndek muharebelere katıldı ve bu sırada Mrlvalığa (Tuğgeneral) terf ett. Mayıs 1922’de Mllî Savunma Bakanlığı Müsteşarı oldu. Bu gö- rev üzernde olduğu halde Kasım 1922’de İstanbul Komutanlığı’na tayn edld. Bu görevdeyken 2 Ekm 1923’te İtlaf Devletler temsl- cleryle yapılan mutabakat metn le beş sene süren şgal dönemnn btşne ve İstanbul’un ger alınmasına tanıklık ett. Selahaddn Adl Paşa, İstanbul Komutanlığı görevnn sona erme- s üzerne Ekm 1923’te kend steğyle emeklye ayrılarak tcaretle meşgul oldu. 1950-53 arasında Demokrat Part’den mlletvekllğ yaptı. 1961’de vefat ett. Selahaddn Adl Bey’n Mektupları Yarbay Selahaddn Adl Bey, Çanakkale Müstahkem Mevk Ko- mutanlığı Kurmay Başkanlığına tayn olunarak 19 Ağustos 1914’te vazfeye başlamıştı. Müstahkem Mevk Komutanı olan Albay Cevat Bey (sonradan Paşa) da görevne brkaç gün önce 10 Ağustos’ta baş- lamıştı. Çanakkale Boğazı’nın savunmasını üstlenen bu k komutan, 18 Mart Denz Zafer’ne kadar son derece gayretl ve uyumlu çalışma- larıyla Çanakkale’y düşman gemlerne kapatmışlardı. Selahaddn Adl, yen evlenmşt ve eşn İstanbul’da alesyle bı- rakarak Çanakkale’ye gelmşt. Eşn ve bu arada doğan kızını 1915 Ocak ayı çnde yanına alablmşt. Ancak kısa br süre sonra başla- yan Boğaz Harb dolayısıyla eşn tekrar İstanbul’a göndermek zo- runda kalmıştı. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 331-347 333 Selahaddn Adl, Mayıs 1915’te Çanakkale Müstahkem Mevk Komutanlığı Kurmay Başkanlığından ayrılarak Seddülbahr cep- hesndek 12. Tümen komutanlığına tayn edld. Selahaddn Adl tümenyle Seddülbahr cephesndek muharebelere katıldı. Temmuz 1915’te cephe gersne alınarak Saros bölgesne gönderld. Ancak 6 Ağustos’ta Anafartalar çıkarması üzerne 12. Tümen aclen Anafar- talar’a nakledld. Anafartalar’da zafer kazanılmasından sonra Eylül 1915’te görev yer değştrlerek Seddülbahr cephesnde bulunan 13. Tümen komutanlığına tayn olundu. 13. Tümen Ekm ayında cepheden gerye alınarak önce Şarköy’e sonra da Keşan’a nakledld ve Selahaddn Adl Bey’n Çanakkale’dek vazfes sona erd. Bldrmzn konusunu teşkl eden Selahaddn Adl Bey’n Ağus- tos 1914 - Ekm 1915 tarhler arasında eşne yazmış olduğu mektup- lar, 2007 yılında oğlu Semuh Adl’le brlkte yayına hazırlamış oldu- ğumuz “Çanakkale Cephesnden Mektuplar-Hatıralar” sml ktaba dâhl edlen 40 mektup çnden harbe dar olanlarından seçlmştr. Selahaddn Adl, br yıl önce evlenmş olduğu eşne yazmış ol- duğu mektuplarda, çnde bulundukları harbe ve harbn sıkıntılarına çok fazla değnmemştr. Yazmış olduğu 40 mektuptan, Çanakkale Muharebelerne dar blg veren, Selahaddn Adl’n savaşa dar dü- şünce ve görüşlern çeren mektuplardan konumuzla alakalı bölüm- ler buraya dâhl ettk. 1 28 Ağustos 1914 / Çanakkale’den Sevgili Sîr!1 …İngiliz donanması medhalde (Boğaz girişinde) dolaşıyor. Kıs- men top başında bulunuyoruz. Öyle gürültülü yere kolay kolay seni getiremem. Fakat muvakkat birkaç gün gelir oturur yine avdet eder- sin. ...Buradaki rahatımı soruyorsun. Doğrusu hiç rahat değilim. Kış- lada kaldığımdan rahat olmak mümkün değil. Telefon zır zır, gün- düz dinmez, gece dinmez çalar. Sivrisineklerden doğan vızıltılar da caba! Elim, yüzüm hep sivrisinek yarası oldu.

1 Selahaddn Adl Paşa mektuplarında, adı Sîret olan eşne kısaca "Sîr" dye htap edyor. (M.A) Çanakkale Denz ve Kara Muharebelerne Katılmış Olan Yarbay Selahaddn Adl Bey’n Mektupları Üzernden 334 Çanakkale Savaşı’nı Değerlendrmek / Muzaffer ALBAYRAK İlk dört-beş gün ekmek-peynir ile geçindik. Şimdi çok şükür ye- mek meselesini intizama koyduk. Gözlerinden öper, cümleye selam ederim. Sevgili Sîr’im Selahaddin Adil Bu mektup, 14 Ağustos’ta Çanakkale Müstahkem Mevk Komu- tanlığı Kurmay Başkanlığına tayn olan Selahaddn Adl’n Çanak- kale’den yazmış olduğu lk mektuptur. Osmanlı Devlet 2 Ağustos 1914’te Almanya le gzl br ttfak yapmasına rağmen, slahlı tarafsızlığını lan etmş, Seferberlğn başlatmıştı. 10 Ağustos’ta k Alman gems Goeben ve Breslau Ça- nakkale Boğazı’ndan geçerek İstanbul’a gelmş, onları takp eden İnglz gemler Boğaz’dan geçemeyerek, Boğaz önünde beklemek- teyd. 2 4 Ekim 1914 / Çanakkale Sevgili Sîr! Malum ya! Boğaz kapandığından dolayı postalar muntazaman işlemiyor. Mektup da yazamıyorum. Dün bir kartpostalını aldım, te- şekkür ederim. Bu mektubumu yazıp veriyorum. Bakalım sana ne vakit gelir. Sana müjde! Harbiye Nezareti’nden emir geldi, mektuplar açık olmayacak. Binaenaleyh başka vasıtaya hacet kalmadı. Boğazı kapattığımız için biraz daha rahatız. Çocukların gözlerinden öperim. Cümleye, Arife Hanım’a da se- lamlar. Yanaklarından öperim. Selahaddin Adil 26 Eylül 1914’te keşf çn Boğaz’dan çıkan Osmanlı Donanma- sına mensup Akhsar Muhrb’nn Boğaz harcnde bekleyen İnglz gemlernce engellenmes üzerne, 27 Eylül 1914’te Boğaz’da açık tutulan geçt mayın döşenerek kapatılmıştı. Böylece savaş gemler- ne kapalı olan Boğaz, tcaret gemlerne de kapatılmış oldu. Seferberlk dolayısıyla posta şlernde uygulanan sansür sebeby- Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 331-347 335 le mektuplar açık olarak gönderlmekteyd. Bu yüzden Selahaddn Bey eşyle olan mahrem mektuplaşmalarını İstanbul’a gden tanı- dıklarla yapmaktaydı. Bu mektuptan anlaşılıyor k Harbye Nezaret mektupların kapalı olarak gönderlmesne zn vermş. Bu haber br müjde olarak fade etmes, açık mektup göndermekten dolayı duy- dukları rahatsızlığın gösterges. 3 29/30 Ekim 1914 / Çanakkale Sevgili Sîr! Bu gece sana gelmek üzere mezuniyet (izin) alıp gemiye bindikten yarım saat sonra tekrar vazife başına avdete (dönmeye) mecbur ol- dum. Cenab-ı Hakk milletimize muvaff akiyet versin. Tehlikeli anında yanında bulunmayı ne kadar arzu ettiğimi ve seni müteselli etmeyi ne kadar istediğimi bilemezsin. Fakat mukad- der değilmiş. Seni Cenab-ı Hakk’a emanet ederim. Selahaddin Adil Selahaddn Adl Bey, eş Sret Hanım’ın doğumu yaklaştığından, zn alıp İstanbul’a gtmek üzere bndğ vapurdan, aldığı haber üze- rne nerek görevnn başına dönmüştür. Çünkü Osmanlı Devlet’n flen savaşa sokan br hadse zuhur etmşt. Osmanlı donanması Al- man Amral Souchon komutasında Karadenz’e çıkarak Rus lman- larını bombalamıştı. Bu hadse üzerne Müstahkem Mevk Komu- tanlığı bütün znler kaldırıp teyakkuza geçmşt. Eşnn doğumunda yanında olmak steyen Selahaddn Bey, üzün- tüsünü gzlememekle brlkte, çnde bulunulan durumdan mlletn muvaff akyetle çıkması çn dua etmektedr. 4 31 Ekm 1914 / Çanakkale Sevgili, hakikatli Sîr! …Bugün hem Kurban Bayramı hem donanmanın ilk muvaff akiyet haber-i beşareti (müjdeli haberi) alınan bir gün idi. Öğleden sonra 1’de telefon geldi. Hayırlısı ile kurtulduğunu ve Çanakkale Denz ve Kara Muharebelerne Katılmış Olan Yarbay Selahaddn Adl Bey’n Mektupları Üzernden 336 Çanakkale Savaşı’nı Değerlendrmek / Muzaffer ALBAYRAK Behice’nin2* tevellüdünü (doğduğunu) haber veriyordu. Artık ben- deki sevinci görme! Ne çare ki yanında değilim. Ne yapalım vaziye- tin tebeddülatı (değişmesi) beni alıkoydu. Şimdilik ne vakit gelebile- ceğimi tahmin edemem. Selahaddin Adil Kurban Bayramı’na denk gelen 31 Ekm 1914’te Selahaddn Adl k müjdel haber aldığından bahsedyor. Bunlardan lk Osmanlı Donanmasının lk başarı haber, yan Ka- radenz Baskını’dır. Osmanlı Devlet’n I. Dünya Savaşı’na sokan bu hadsenn Çanakkale Müstahkem Mevk Kurmay Başkanı tarafından “müjdel br haber” olarak tanımlanması, gerek bugün üzernde çok tartışılan bu olayın ve gerekse genel olarak “Osmanlı Devlet harbe grmel myd” hususunda yapılan tartışmalara karşılık o zamank algıyı göstermes açısından önemldr. İknc müjdel haber Karadenz Baskını haber yüzünden gdeme- dğ İstanbul’da 31 Ekm’de eşnn doğum yaptığı ve br kız çocuğu- nun dünyaya geldğ haberdr. Selahaddn Adl, doğum yapan eşn ve kızını görmek çn ancak Kasım ayı sonunda İstanbul’a znl ola- rak gdeblmştr. 5 3 Mart 1915 / Hacıpaşa Çiftliği Sîr! Ne şekilde hareket edeceğin hakkındaki fikrimi sana evvelce de söyledim. Bu harp memleketlerin hayat-memat meselesi olduğundan ne kadar süreceği malum değil. Herkes düşmanı sonuna kadar vur- maya karar vermiştir. Fikrim şu: 1- Buradan düşman geçtiği halde, İstanbul da taht-ı emniyette (güven içinde) olmamakla beraber, herkesin başına ne gelirse bana da deyip gidersiniz. 2- Veya şimdiden içerilerde; Bayramiç, Karesi, Balıkesir gibi bir yere göndereyim. Benimle beraber bulundukça bittabi ara sıra haber almakla be-

2  Selahaddn Adl'n yen doğan kızı. (M.A) Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 331-347 337 raber sizin ve yavrumun bedenen ve benim fikren meşgul olmamak- lığım pek tabii. Ben İstanbul’a gitmeni ve fakat İstanbul’da kalmayıp yengem ve çocuklarla birlikte Eskişehir’e çekilmelerini tercih ediyorum. İstanbul’a git fakat orada kalmayın, mektubumu pedere, yengeme göster. Hemen bir an evvel Eskişehir’e ismi aklıma gelmeyen beyin yanına gidiniz. Daha bir-iki gün için burada tehlike yok. Bugün akşama doğru Kale’ye inerek eşyaları hazırlayıp ilk vapurla İstanbul’a gidersiniz. Fakat dediğim gibi orada kalmayıp Bursa’ya, Eskişehir’e, neresi olursa dâhili bir yere gidiniz. Anadolu’ya geçmenize ağabeyim veya yengem razı olmazsa sen yalnız Üsküdar’dakilerle beraber hareket et. Selahaddin Adil Selahaddn Adl’n mektupları çnde en çarpıcı fadelern yer al- dığı mektup budur. Selahaddn Adl, Ocak 1915’te Çanakkale’de br ev tutarak eş ve kızını yanına almıştı. Ancak 19 Şubat 1915’te İnglz-Fransız mütte- fk donanmasının Çanakkale Boğazı’na taarruz etmes üzerne, Bo- ğaz’ın savunmasından sorumlu olan Çanakkale Müstahkem Mevk Komutanlığı, savaşı dare etmek çn bütün Boğaz’ı net olarak gören Çanakkale şehrnn 10 km. güneyndek Hacıpaşa Çftlğ’nde karar- gâh kurmuştu. (Hacıpaşa Çftlğ, günümüzde 18 Mart Ünverstes yerleşkes çnde bulunmaktadır). Selahaddn Adl, hemen her gün düşman donanmasının saldırıları yüzünden karargâhtan ayrılamadığından eşyle mektupla haberleş- mektedr. 19 Şubat’tan tbaren Boğaz’a taarruz eden düşman donanması 25 Şubat’ta Çanakkale Boğazı’nı grşnn k yakasında bulunan Seddülbahr ve Kumkale Tabyalarını tamamen tahrp etmş ve Bo- ğaz’dan çerye grerek Çanakkale şehrne kadar olan bütün tabyaları bombardımana başlamıştı. Çanakkale Müstahkem Mevk Komutanı Cevat Paşa ve kurmay başkanı Selahaddn Adl, Ağustos ayından ber aldıkları tedbrler ve Çanakkale Denz ve Kara Muharebelerne Katılmış Olan Yarbay Selahaddn Adl Bey’n Mektupları Üzernden 338 Çanakkale Savaşı’nı Değerlendrmek / Muzaffer ALBAYRAK yaptıkları tahkmatla Boğaz savunmasını sağlamlaştırmışlardı. Tess edlen yen bataryalar, tabyalara lave edlen yen toplar ve en önem- ls, Boğaz’da döşenen 10 mayın hattındak 400 mayınla düşman do- nanmasına karşı etkl br savunma hazırlanmıştı. Ancak bütün bu hazırlıklara rağmen, “Müttefk donanma asla Ça- nakkale Boğazı’ndan geçemez” düşüncesne sahp olan yoktu. İstanbul’da düşman donanmasının Çanakkale’den geçmes haln- de ne şeklde hareket olunacağına dar hazırlıklar yapılmaktaydı. Bu hazırlıkların en önemls padşahın, sarayın Konya’ya, hükümetn Eskşehr’e nakledlmes kararıydı. Bunun çn de k ayrı tren Hay- darpaşa’da hazır bekletlyordu. Bu hazırlıklar yapılırken öte yandan da İstanbul önüne gelmes muhtemel düşman donanmasına karşı savunma tedbrler de alını- yordu. Srkec’den Bakırköy’e kadar sahl şerdnde tahkmat yapı- lıyor, toplar yerleştrlyordu. İnglzlern zannettğ gb Çanakkale geçlp donanma İstanbul önüne geldğnde Osmanlı Devlet teslm olmayacaktı. Aksne şehr sonuna kadar savunulacak, savaşa devam edlecekt. Çanakkale’y savunan kuvvetlern başındak knc adam olan Se- lahaddn Adl de düşmana karşı savunmaya devam etmekle brlk- te, ennde sonunda Çanakkale’nn geçlebleceğ kanaatnde olarak yanına getrtmş olduğu eşn İstanbul’a göndermeye çalışmaktadır. Dahası Çanakkale’y geçen düşman donanması İstanbul’u tehdt edeceğnden orayı da güvenl bulmamakta ve Eskşehr’e gtmesn ısrarla tembhlemektedr. Savaş esnasında sıcağı sıcağına yazılmış bu mektup, aslında Ça- nakkale’de ulaşılan zafern ne zorluklarla ve mkânsızlıklarla kaza- nıldığını göstermes açısından mandardır. Öte yandan sonuna kadar vatan savunmasını düşünen askerlern nsanî duygularla sevdkle- rn, alelern güven altına alma gayret de savaşın nsanî yönünü ortaya koymaktadır. 6 17 Mart 1915 / Hacıpaşa Çiftliği Sîr! Üsküdar’da olduğuna, sıhhatinize memnun oldum. Nasılsın? Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 331-347 339 Doktora gitmeni yazmış idim. Rica ederim ihmal etme bir mektup ile bana hâl ve vaziyetini bildir. …Burada on gündür sükûnet var. İnsan herifl erin ne yapmak iste- diklerine, ne yapacaklarına akıl erdiremiyor. Henüz biz de Çiftlik’te oturuyoruz. Selahaddin Adil Selahaddn Adl Bey eşn ve çocuğunu İstanbul’a göndermş ve tam da 18 Mart 1915 Denz Muharebes’nden br gün önce bu mek- tubu yazmıştı. Mektupta on gündür düşmanın sükûnet çnde oldu- ğundan bahsedp, düşmanın ne yapmak stedğne ve ne yapacakları- na akıl erdremedklern söylemektedr. Gerçekten de Müttefk donanması bu günlerde son ve kat br ta- arruz çn hazırlık yapmaktaydı ve donanma komutanı Amral Car- den görevnden ayrılmış, yerne Amral De Robeck getrlmşt. Yen komutan İngltere’den gelen baskılara dayanamayarak kat darbey vurmak çn 18 Mart gününü seçmşt. Ancak 18 Mart 1915’te çnde 16 büyük savaş gems bulunan kuvvetl br donanma le başlayan “Boğaz Harb” akşam olduğunda Türk tabyalarının zafer le sonuçlanmıştı. Müttefk donanmanın üç savaş gems batırılmış, dördü se ağır hasarla saf dışı kalmıştı. 7 23 Mayıs 1915 Gelibolu Şibh-i Ceziresi (Yarımadası), Salim Bey Çiftliği Sevgili Sîr! Bugün Fırkam ile cephe hattına giriyorum. Cenab-ı Hakk’tan mu- vaff akiyetler temenni eder, sizin ve yavrumun gözlerinden öperim. Artık mektup yazmak belki müşkül olacak, ara sıra her halde malu- mat vermeye çalışırım. Sizleri Cenab-ı Hakk’a ve ağabeyime emanet ediyorum. Selahaddin Adil Çanakkale Müstahkem Mevk Komutanlığı Kurmay Başkanı Yar- bay Selahaddn Adl Bey, 25 Nsan 1915’te Gelbolu Yarımadası’n- da karaya asker çıkarılarak başlayan kara muharebelerne katılmak Çanakkale Denz ve Kara Muharebelerne Katılmış Olan Yarbay Selahaddn Adl Bey’n Mektupları Üzernden 340 Çanakkale Savaşı’nı Değerlendrmek / Muzaffer ALBAYRAK üzere 29 Nsan 1915’te 12. Tümen komutanlığına tayn olunmuştu. 12. Tümen Seddülbahr cephesnde görevlendrlmşt. Selahaddn Adl Bey 13 Mayıs’ta Güney Grubu yedeğ olarak Alçıtepe gersnde Salmbey Çftlğnde bulunurken, aldığı emr üzerne 23 Mayıs’ta Seddülbahr cephesnn solunda Fransız ve İnglzlern tuttuğu hattın karşısındak mevzlerde cephe hattına grmşt. 8 30 Mayıs 1915 / Domuz Deresi Sevgili Sîr! On gündür Fırkamla ileri hatta bulunuyorum. Tabii birçok teh- likeli anlar geçiriyoruz. Cenab-ı Hakk muhafaza buyurmakta. Va- zifem oldukça müşkül. Cenab-ı Lem-yezel (bâki olan Allah) hemen muvaff akiyetler ihsan etsin. Selahaddin Adil Seddülbahr cephesnde Kerevzdere mıntıkasındak mevzler tutan 12. Tümen’n karargâhı Domuz Dere’deyd. Bulunulan hattın karşısında Fransız ve İnglz brlkler bulunmaktaydı ve bu bölge son derece kanlı muharebelere sahne olmuştu. 9 13 Haziran 1915 Sevgili Sîr! İşte sana bugün uzunca mektup yazabiliyorum. Grup Erkan-ı Harbiye Riyaseti (Seddülbahir Grup Komutanlığı Kurmay Başkan- lığı) vazifesini muvakkaten (geçici olarak) ifa ettikten (yerine getir- dikten) sonra tekrar Fırka’ma (Tümenime) iltihak ediyorum (katılı- yorum). Çok şükür vücutça afiyetteyim. Arkadaşlardan birinin habersizce aldığı bir fotoğrafı da lef edi- yorum (ekliyorum). Kereviz Deresi, Fırka’mın bulunduğu hattın bir- kaç yüz metre gerisindeki her gün pek çok, bazen yüzlerce şüheda ve mecruhine (yaralıya) penah (sığınak) olan kanlı bir mahaldir. Ce- nab-ı Hakk’ın hıfz ve inayetiyle muharebeye devam ediyoruz. Bu gece bir aydır ileride bulunan fırkam, istirahat için biraz ge- Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 331-347 341 riye geldi. Ağabeyimle tekrar buluşamadım. Galiba yine İstanbul’a döndüler. Cümlenizi Cenab-ı Hakk’a emanet ederim. Sevgili Sîr’im. Selahaddin Adil Seddülbahr cephesnde Müttefk kuvvetlern Alçıtepe’y ele ge- çrmek üzere yaptıkları taarruzlara Krte Muharebeler (bugünkü Alçıtepe köyü) adı verlr. 4-6 Hazran 1915 tarhler arasında Müt- tefklern grştkler taarruz III. Krte Muharebes olarak blnr. Bu muharebede 12. Tümen brlkler takvye kuvvet olarak Seddülbahr cephesnn sağ ve sol kanatlarında kullanıldığından boşta bulunan Selahaddn Adl Bey Güney Grubu kurmay başkanlığını gecec ola- rak üstlenmş ve 8-12 Hazran tarhler arasında brbrne karışmış, ntzamsız brlkler yen baştan düzenleyerek Seddülbahr cephes- ne çek düzen vermştr. Selahaddn Adl Bey lk defa eşne yazdığı br mektupta cephede- k durumu ve muharebelern şddetn gösteren fadeler kullanmak- tadır. Selahaddn Adl Bey’n ağabey bahrye yarbayı Muzaff er Adl Bey Barbaros Hayreddn Zırhlısının komutanı olduğundan çoğu za- man Çanakkale bölgesnde bulunmakta ve onunla görüşmekteyd- ler. Muzaff er Adl’n komutanı olduğu Barbaros zırhlısı, 8 Ağustos 1915’te Gelbolu önünde Marmara Denz’nde İnglz Denzaltısı E-11 tarafından batırılmıştı. Gem mürettebatından çok sayıda ern boğularak şeht olduğu bu elm hadseden Muzaff er Adl sağ kurtul- muştu. 10 15 Temmuz 1915 / Bolayır İskelesi Sevgili Sîr! Evvelce bildirdiğim veçhile (şekilde) lehü’l-hamd Gelibolu’ya geldik. Saros Grubu’nda bulunuyorum. Fırkam da beraber. Ahval-i fevkalâde zuhur etmezse (olağanüstü bir durum çıkmazsa) la ekall (en az) bir ay muharebeye girmeden burada talim ve terbiye ile işti- gal edeceğiz ki şahsım için ehemmiyetsiz iş. İnşallah geçecek müddet zarfında biraz kendime gelirim. Çanakkale Denz ve Kara Muharebelerne Katılmış Olan Yarbay Selahaddn Adl Bey’n Mektupları Üzernden 342 Çanakkale Savaşı’nı Değerlendrmek / Muzaffer ALBAYRAK …Cenab-ı Hakk’a hamd ü sena olsun. Fırkam bütün Ordu’nun en şanlı, en güzide bir cüzü (parçası) olduğunu ispat etti ki; iki ay mütemadiyen gazetelerin metanetinden bahsettiği sol cenahı, bütün Fransız ve bir kısım İngiliz kuvvetlerine karşı tutmakla düşmanı yıl- dırdı. Amma ben de, fedakâr zabitlerim de, kahraman efradım da bitti. Her biri, kanını pahalıya satarak düşmana iki-üç misli zayiat verdirdi. Zaman, tarih, bunları gösterecek. Sen de “Mösyöm muha- rebede kartlaştı!” diyerek müdafaa edersin. …Ben de kıtlıktan çıkmışa döndüm, hiç sevmez iken canım yemiş istiyor, reçel istiyor, istiyor oğlu istiyor, ne bileyim bana ne oldu? Midem pek düzgün olmamakla beraber; bilmem yoksuzluktan mıdır nedir adeta aç gözlü oldum. Gelibolu da kısmen yanmış olduğundan bir şeyler bulunmuyor. Çok şükür yediklerimiz şikâyet edilecek gibi değil. Aşçımızdan, böreğine, tatlısına kadar yiyoruz. Ama dediğim gibi çerez hususunda aç gözlülük ediyorum. Artık kurudan, suludan ne gönderebilirseniz bana gönderin. Selahaddin Adil Seddülbahr cephesnde katıldığı muharebelerde ağır zayat veren 12. Tümen 5 Temmuz 1915’te cepheden gerye alınarak Saros Böl- ges’nde yedeğe çeklmşt. Cephe gersnde boş zaman bulan Selahaddn Adl Bey, eşne yaz- dığı mektupları uzun tutmakta ve muharebe hayatı hakkında blgler vermektedr. Mektubunda Tümennn kazandığı başarıyı, askerler- nn kahramanlığını öne çıkarmaktadır. Dğer lgnç br fade muharebe alanında daha önce sevmez ken yemş, reçel vb. şeyler canının çekmes. Bulundukları yer Gelbolu kasabasına yakın olmasına rağmen savaş dolayısıyla stedklernn bulunmayışı, yokluklar bz savaş gerçeğyle yüzleştryor. Dnlenmek çn Saros bölgesne gönderlen 12. Tümen, tam da Selahaddn Adl Bey’n endşe ettğ gb “fevkalade br hal” zuhur ederek yenden cepheye gönderlmşt. 6 Ağustos’ta Anafartalar sa- hlne çıkarma yapan İnglz brlklern durdurmak çn Saros Böl- gesnde bulunan 12. ve 7. Tümenler aclen Anafartalar bölgesne nakledlmşt. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 331-347 343 11 14 Eylül 1915 Alçıtepe şimalinden (kuzeyinden) Sevgili Sîr! Birkaç gündür yine Cenup (Güney) Gurubu’nda 13. Fırka (Tü- men) Kumandanlığında bulundum. Burası bi’n-nisbe (nispeten) sâkin. Eski fırkama alışmış ve arkadaşlarım iyi olduğu için daha müsterih idim (rahattım). Ne çare askerlik deyip gidiyoruz. Fakat yedi aydır mütemadi top, tüfek gürültüsünden bir an başım dinç kal- mamış, artık bezdiriyor. Hele inan yeniden bir kıta başına gelmek o kadar zor ki. Hemen Cenab-ı Hakk hayırlısıyla hitama erdirtip selametle sizlere kavuştursun. Selahaddin Adil Saros Bölgesnde strahate alınan 12. Tümen, Anafartalar’a ya- pılan yen hraç hareket üzerne bölgeye nakledlmş ve burada 9 Ağustos’ta I. Anafartalar, 21 Ağustos’ta II. Anafartalar Muharebele- rne katılarak sayıca k kat üstün İnglz kolordusuna karşı üst üste k zafer kazanmıştı. Tümenyle kazanmış olduğu bu başarılara rağmen 5. Ordu Ko- mutanı Lman von Sanders, Selahaddn Adl Bey’ haksız yere tüme- nnden ayırarak Seddülbahr cephesnde bulunan 13. Tümen komu- tanıyla yer değştrmşt. Böylece Selahaddn Adl Bey 13. Tümen Komutanı olarak yenden Seddülbahr cephesne dönmüş oldu. Mektuptak fadelernden anlaşılan, beş aydır yoğun ve kanlı mu- harebeler çnde, cephe hattında bulunmanın verdğ mental yorgun- luk ve bezgnlk o raddeye gelmş k br an önce savaşın btmes beklenr hale gelmş. 1915’te, savaşın sona erp barış yapılacağına dar ümtler, asker- lern günlüklerne çokça yer etmştr. Zra çnde bulundukları sava- şın üç yıl daha süreceğn hatırlarına ble getrmeden brkaç ay çnde barış yapılacağı ümd taşımaktaydılar. Çanakkale Denz ve Kara Muharebelerne Katılmış Olan Yarbay Selahaddn Adl Bey’n Mektupları Üzernden 344 Çanakkale Savaşı’nı Değerlendrmek / Muzaffer ALBAYRAK 12 26 Ekim 1915 / Şarköy Sevgili Sîr! Uzunköprü derken Şarköy çıktı! Evvelki akşam buraya geldik. Dün de sana telgraf çekmiş idim. Bakalım burada ne kadar müddet duracağız. Şimdiki vaziyete nazaran la-ekall (en az) bir ay bu civar- dayız. İngiliz melunları yeni bir ihraç ile taciz etmezlerse rahatız. Ve illa yine Gelibolu torbasına girmek tehlikesi her an mevcut. İzin almak ihtimali henüz var ise de daha tespit etmedim. Ordu kumandanının gönlünü yaparsak, buraya gelen vapurlarla ya hasta gemisi veya torpido ile hiç olmazsa bir hafta sana gelmek istiyorum. İnşallah musalaha (barış) veya mütareke olur da büsbütün kur- tuluruz. Mektuplarını Şarköy’de 13. Fırka (Tümen) diye yazarsın. Ce- nab-ı Hakk’a hamd olsun şimdiye kadar güzelce ifa-yı vazife ettik (görevimizi yerine getirdik). Allah da bize lütuf ve ihsanlarla işimizi asan eyledi, utandırmadı. İnşallah böylece sulhu buluruz. Sıhhat ve afiyetle yaşarız. Seni ve yavrumu görmek ihtiyac-ı şedidinin (daya- nılmaz ihtiyacının) günden güne artmakta olduğunu söylemeyi zaid (lüzumsuz) görürüm. Bayram buralarda geçtiği için tebriğe imkân olmadı. Cümleye saadetle, birlikte güzel bayramlar nasip etmesini temenni ederim. Gözlerinizden öperim. Cümleye selam. Sevgili meleğim. Selahaddin Adil Selahaddn Adl Bey, 12. Tümen Komutanı olarak 23 Mayıs 1915’te grdğ Çanakkale cephesnden, yaklaşık beş ay sonra 13. Tümen Komutanı olarak çıkmıştı. Tümenyle brlkte Uzunköprü’ye gdecekken Şarköy’e gönderlmş, burada br hafta kaldıktan sonra da Keşan’a nakledlmşt. Mektupta İnglzlern yen br çıkarma yapmalarından endşe ede- rek, tümenn yenden “Gelbolu torbasına” grme tehlkesnden bah- setmektedr. Gerçekten de Müttefkler Gelbolu Yarımadası’nı tahlye çn ha- Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 331-347 345 zırlık yaparken muharebe alanı gersnde ve skelelerde yaşanan ha- reketllk Türk tarafında hep yen br çıkarma beklents doğurmuş- tu. Bunun sebeb Müttefklern -blhassa İnglzlern- prestj kaybını göze alıp Çanakkale’den başarısızlıkla ayrılmak stemeyecek olma- larına olan kesn kanaatt. Selahaddn Adl, savaşta görevn hakkıyla yerne getrdklern buna karşılık da Allah’ın lütfuyla muvaff akyete ulaştıklarını fade ederken, öte yandan eşne ve çocuğuna kavuşmak çn br an önce barış ve ateşkes lan edlp savaşın btmesn dlemektedr. Sonuç Çanakkale Muharebelernde özel br yere sahp olan Selahaddn Adl Bey, önce Çanakkale Boğazı’nı savunan kuvvetlern başındak knc adam olarak denz muharebelernde, sonra da 12. ve 13. Tü- men komutanlıklarında bulunarak kara muharebelernn en tehlkel ve krtk anlarının yaşandığı Seddülbahr ve Anafartalar cephelern- dek muharebelere katılmıştı. Mektuplarında bütün dehşet ve şddet le çnde bulunduğu sa- vaşı çok fazla öne çıkarmamaya çalışmasına rağmen zaman zaman savaşa, emrndek askerlere, savaşın getrdğ şartlara ve zorluklara temas etmştr. Mektuplarında asla kendn ön plana çıkarmamış, kendn övü- cü sözler sarf etmemştr. Halbuk 18 Mart 1915 Denz Zafer’nde, Cevat Paşa o gün erken saatlerde teftş çn Rumel yakasına geçt- ğnden Müttefk donanmanın taarruzuna karşı komutayı bzzat üst- lenmş ve saat 14’te Cevat Paşa gelnceye kadar bu ağır sorumluluk steyen görev başarıyla yerne getrmşt. Selahaddn Adl’n mektupları, bzzat savaşın çnde bulunan br askern, savaşa dar düşüncelern, stkbale dar özlemlern, br eş ve baba olarak alesnn htyaçları ve güvenlğ çn duyduğu end- şeler pek tab nsanî duygular çnde bze aktarmaktadır. Selahaddn Adl Bey, Çanakkale’den sonra Doğu Cephesnde Ruslarla muharebe ettkten sonra İzmr Müstahkem Mevk Komu- tanlığına tayn edlmşt. 1918 yılı çnde se üç senelk ayrılıktan sonra tekrar Çanakkale’ye dönmüştü. Bu defak görev Çanakkale Müstahkem Mevk Komutanlığı d. Ancak ne hazndr k 30 Ekm Çanakkale Denz ve Kara Muharebelerne Katılmış Olan Yarbay Selahaddn Adl Bey’n Mektupları Üzernden 346 Çanakkale Savaşı’nı Değerlendrmek / Muzaffer ALBAYRAK 1918’de mzalanan Mondros Mütarekes le uğrunda denzde ve ka- rada savaştığı Çanakkale’y kend elyle İnglzlere teslm etmek zo- runda kalmıştı. Selahaddn Adl Bey, Mütareke dönemnde İstanbul’da genel ka- rargâhta bulunmuştu. 1920 yılı Şubat ayında Erkân-ı Harbye Mek- teb’nde (Harp Akadems) kurmay subay adaylarına Çanakkale De- nz Savaşları üzerne br konferans vermşt. İşgal edlmş br ülkenn başkentnde, gelecekte ne olacağının be- lrsz olduğu br dönemde orduları terhs edlmş br ülkedek kur- may subay adaylarına htap eden Selahaddn Adl Bey onların çnde bulunduğu halet- ruhyenn farkında olarak konferansını şu sözlerle btrmşt: “Bugün mütareke ve genel durum tesryle herkeste az çok mesle- ğne dar br tereddüt fkr mevcut se de gelecek hçbr zaman bell olmadığından, bütün arkadaşlarımın her br hale karşı hazır olmaları ve çalışmaları lâzım geldğ kanaatndeym. Karamsarlığın fena olduğunu, en küçük cüretkârane teşebbüsle- rn muvaff akyetl netce vereceğn ve gayeye doğru yürümek lâzım geleceğn fade etmek sterm.” Hç şüphe yok k Selahaddn Adl Bey, genç subaylara bu tavsye- lerde bulunurken, bzzat Çanakkale cephesnde yaşadığı tecrübeler referans almıştır. Zra Çanakkale’de Türk ordusunun, Müttefklern kara ve denz kuvvetlerne karşı zafer kazanacağını kmse tahmn etmyordu. Ama bütün yokluklara, eksklere rağmen nançla, manla yapılan mücadelenn başarıyı getrdğ Çanakkale’de görülmüştü. Genç subaylara geleceğe dar vermş olduğu tavsyeler kends de uygulayarak brkaç ay sonra 15 Hazran 1920’de Mllî Mücadele’ye katılmak üzere Anadolu’ya geçt. Güney ve Batı cephelerndek mu- harebelere katıldı. 1922’de İstanbul Komutanlığına tayn edld. Bu görevde bulunduğu sırada mzalanan Lozan Antlaşması hü- kümler gereğ, İstanbul’da bulunan şgal kuvvetlernn şehr tahlye etmeler çalışmalarına Türk tarafı adına katılmış ve 2 Ekm 1923’te şgal kuvvetler komutanlarını Dolmabahçe’de düzenlenen br tören- le ülkelerne uğurlamıştı. Br bakıma İstanbul’u şgalden kurtaran kş olmuştu. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 331-347 347 Çanakkale Müstahkem Mevk kurmay başkanı olarak denz mu- harebelernde düşman donanmasına geçt vermeyen, kara muharebe- lernde Seddülbahr ve Anafartalar’da emrndek tümende bulunan bnlerce askern şeht veren ve buna mukabl Çanakkale Zafer’n kazanan Selahaddn Adl Bey, 30 Ekm 1918’de Mondros Mütare- kes gereğ, komutanı olduğu Çanakkale Müstahkem Mevk’n İn- glzlere teslm etmek zorunda kalmıştı. Bu, br asker ve komutan çn şüphesz çok sarsıcı ve ağır br görevd. Buna rağmen nancını kaybetmeden mücadeleye devam eden Selahaddn Adl Bey, İstan- bul komutanı olarak bu kez şgalc İtlaf Devletler temslclernn elnden İstanbul’u almıştı. Sevncn ve onurun, hüzünle ç çe olduğu bu kader, Selahaddn Adl Bey hatıratında şöyle fade etmektedr: “Ne garp br kader ve talhn clvesdr k, umum harpte (I. Dün- ya Savaşı) kurmay başkanı olarak Çanakkale savunmasını, saygı- değer kumandanı Cevat Paşa yanında hazırlamış ve 18 Mart 1915 Denz Savaşı’nı, öğleden sonra saat 14:00’a kadar en heyecanlı ve savaşın sonucunu bell eden bölümünü kends dare eden ve son- ra Mondros Mütarekes hükümler gereğnce de bu defa Çanakkale Müstahkem Mevk Kumandanı olarak Boğaz sthkâmlarını İnglz Kumandanı Croker’e teslm etmek bahtsızlığına uğramışken bu defa da bu galp devletlern memleketlerne hçbr şey elde edemeden dönmelerne yakından tanık oluyordum”.

Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 349-354

SOLDIERS OF POLISH ORIGIN IN THE DARDANELLES (1915-1918)

Potr NYKIEL*

It would be no exaggeration to state that at least several Poles have participated in every military confl ict that has broken out in any of the corners of the globe. The same is true for the period between 1772 and 1795, when Poland lost its independence only to regain it in 1918. During the 19th century, Polish insurgents fought in their homeland and in other European lands, particularly against Russia and Austria-Hungary and here hand in hand with other nations. All of those insurrections were to end in defeat and thus some of them were forced to emigrate to France, Italy and to the Ottoman Em- pire. But during the First World War, their fate was even harder as they had to join the armies of their invaders: Germany, Russia and Austria-Hungary. Wearing the uniforms of those European powers they fought on several fronts of the Great War and sometimes, un- knowingly were forced to shoot each other. However, not only the ordinary conscript soldiers, but also offi cers of Polish origin served in those three large armies. Some of them renounced their ancestors and became loyal to their new countries, but most of them believed that their own country would regain its independence one day and hoped that in the newly established Polish army they would make use of the experiences they had gained at the frontline. The Ottoman front in the First World War where the highest num- ber of Polish soldiers fought was undoubtedly the Dardanelles. Here, like on other fronts, Polish soldiers fought on both sides. Those who wore Ottoman uniforms were the grandchildren of refugees at Adampol/Polonezköy who had settled there in the 19th century. Al-

* Asst. Prof. Dr., Jagiellonian University in Cracow, Poland, e-mail: [email protected] Soldiers of Polish Origin in the Dardanelles 350 (1915-1918) / Piotr NYKIEL though we may not know their exact number, we can name a few of them here: Alfons and Józef Wrzostek brothers were killed on the Gallipoli Peninsula and put to eternal rest in unknown graves along with their Ottoman Muslim fellow soldiers. Another two, Marek Gażewicz and Józef Dohoda returned to Adampol alive at the end of the war. Their families, unfortunately, do not have any documents to confi rm the troops they had served for. It is also impossible to determine where and when the fi rst two lost their lives. The most famous Pole who undertook various military activities in the Ottoman army in the Dardanelles between 1915 and 1918 was Ludomił Rayski (1892-1977). His father Teodor had taken refuge in the Ottoman land after the uprising of 1863. He participated in the Russo-Turkish War of 1877-1878, retired in 1889 and moved back to the Polish lands. When World War One started, his son Ludomił Rayski was 22-years-old. During the initial weeks of the war, he had served for Polish units within the Austria-Hungarian army and was slightly wounded towards the end of 1914. When he was still in hospital he was called up by the Ottomans as a result of his dual nationality. He had gained his commander’s permission to serve in Turkey, an ally of the Austria-Hungarian Empire, and arrived in the Dardanelles on March 15, 1915. As he could speak both German and Turkish and had a driving license, during the initial months Rayski worked as a driver at the Dardanelles Fortifi ed Area Command.1 Since there were only two automobiles on the Dardanelles front at that time, he probably drove the highest-ranking German and Turk- ish offi cers from the 3rd Corps and the 5th Army headquarters. In September 1915 he graduated from the Mal tepe Air Force School and returned to the Dardanelles as an observer. After service of seven months in the 1st Squadron he was transferred to the 5th Squadron based at Seydiköy near İzmir. On June 19, 1916 he was promoted to the rank of 2nd Lieutenant. Beginning from late August he fl ew many reconnaissance missions as an observer over the Ae- gean coast and the Dodecanese Islands. In April 1917 Rayski started his pilot’s training. On 12th of May he crashed a Gotha LD.2 plane 1 J. S. Łątka, Lot ku gorzkiej sławie. Gen. Ludomił Rayski, Kraków: Społeczny Instytut Historii i Kultury Turcji, 1994, p. 32. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 349-354 351 during a night landing and along with his instructor, a German pi- lot Varscheit, was slightly wounded. After being discharged from hospital he completed his pilot’s training in September. At the end of 1916, Rayski was one of the three pilots of the 5th Squadron (be- sides Lieutenant Zekeriya and Sgt. Varscheit). Until the mid January of 1918 this Polish pilot continued his routine fl ights, although not without unpleasant incidents. He crashed two other planes, but in both cases survived with only a few scratches.2 After the battle cruis- er Yavuz Sultan Selim (ex Goeben) had grounded near Nara Point in the Dardanelles, while returning from her splendid raid on Imroz on January 20, 1918, Rayski was among the pilots who defended the ship from the British air attacks.3 On the 23rd of January he fl ew six missions and the day after another six. On the 28th of January he fl ew again his AEG plane together with the German commander of the 5th Squadron Capt. Pfanensteil as an observer. During this mis- sion they noticed an enemy submarine in the Dardanelles but bad weather made their attack on the ship impossible. As it was later to be revealed this vessel carried the famous E14 which entered the Dardanelles with the aim of torpedoing the damaged Yavuz. Howev- er this attempt was unsuccessful and the submarine was destroyed by the Turkish coastal artillery on her way back.4 As there are only a few documents preserved with regard to his ca- reer in Turkey, we do not know for which services Rayski was grant- ed the Order of Mecidiye (Mecidiye Nişanı), the Legion of Merit (Liyakat Madalyası) and the War Medal (Harp Madalyası). Between 1919 and 1921 he joined the Polish army in the war against Bolshe- vik Russia as a pilot and fi ghter squadron commander and painted the crescent and star emblem on the fuselage of his plane. Between the two world wars, Rayski was to become famous as the founder of the Polish aircraft industry and as the commander-in-chief of the Polish Air Force until August of 1939.5

2 Ibidem, pp. 37-47 and 101-111. 3 Ibidem, p. 102. 4 P. Nykiel, Goblo! Rajd na Imroz 20 stycznia 1918, “Okręty Wojenne”, 1/2008(87), pp. 24-30. 5 Ibidem, pp. 54-66; Polski Słownik Biografi czny [henceforth quoted as PSB], Tom XXX, Wrocław – Warszawa – Kraków – Gdańsk – Łódź: Polska Akademia Nauk, Instytut Historii, Zakład Narodowy Imienia Ossolińskich, Wydawnictwo Polskiej Akademii Nauk, 1987, pp. 273-276; https://en.wikipedia.org/wiki/Ludomił_Rayski (10.10.2015). Soldiers of Polish Origin in the Dardanelles 352 (1915-1918) / Piotr NYKIEL Another famous Pole who participated in the Gallipoli Campaign, but on the other side of the frontline was Włodzimierz Steyer (1892- 1957), an offi cer of the Russian Askold cruiser. His ship took part in the naval stage of this operation, which lasted until the 18th March and afterwards in the Gallipoli landings. Steyer maintained his bril- liant naval career in the Polish Navy from 1919 onwards. In 1937, he became the commander of the strategically important Hel Peninsula Fortifi ed Zone on the Baltic Sea. As World War Two started, he re- sisted for a whole month the naval and aerial attacks of the German forces; forces much stronger than those of the Polish defense. Then as a prisoner-of-war he stayed in a POW camp until the very end of the war. He served as a commander in the Polish Navy holding the rank of rear admiral between 1947 and 1950.6 In his memoires, pub- lished under the pseudonym of “Brunon Dzimicz” in 1930s, Steyer writes about the presence of many other Polish sailors among the crew of the Askold cruiser.7 In the chapter on the Kumkale land- ings supported by the Askold, he also mentions a Polish sailor Adam Puszka who transported French soldiers to the shore in his launch and was shot dead in the vicinity of the village of Kumkale where he was strolling around, although he was not allowed to go ashore.8 The only Pole whom we have ever encountered among the Anzac forces was William Frederick Wrobleske. This soldier, whose father had migrated to New Zealand from Poland, fought in the Auckland Infantry Regiment and was killed at Chunuk Bair (Conkbayırı) on August 8, 1915 at the age of 27.9 We know that there were at least three other soldiers of Polish or- igin among the French forces who participated in the Gallipoli Cam- paign: Andre Lubinsky, Louis Alousky and Glodkowsky – whose surname alone is known to us. Their graves are in the Seddülbahir French Military Cemetery. 6 J. Królikowski, Generałowie i admirałowie Wojska Polskiego 1943-1990, t. III: M-S, Toruń: Wydawnictwo Adam Marszałek, 2010, pp. 526-530; https://en.wikipedia.org/wiki/ Włodzimierz_Steyer (10.10.2015). 7 B. Dzimicz, “Samotny krążownik”, Przegląd Morski, Rok 6, nr. 49, Toruń 1933, p. 3210. 8 Ibidem, Rok 6, nr 58, Toruń (1933), p. 52. 9 The author acknowledges the help of Prof. John Crawford (of New Zealand) and Dean Hunter (Fez Travel Offi ce, Istanbul) on providing him with the information about Wroble- ske. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 349-354 353 We should also keep in mind that besides those mentioned above, there were many other sailors with Polish roots among the crews of the Yavuz Sultan Selim (ex Goeben) and Midilli (ex Breslau) and among the members of the German Military Mission in Turkey. There are 29 Polish surnames recorded in the list of German soldiers who were killed or died on the lands of the Ottoman Empire between 1914 and 1918.10 We do not know how many others remained alive and left Turkey in 1918. While talking about Polish soldiers in German uniforms, we should equally bring up the case of Paweł Ziółkowski (1878-1938). He came to Adampol/Polonezköy in 1902 after he had retired from the Prussian army and worked there as a teacher. During World War One the Germans recruited him as a military consultant on board the Yavuz Sultan Selim cruiser. His German uniform from this period is on display in Zosia Auntie’s Home in Adampol. After the War, Ziółkowski worked for 12 years as an accountant in Turkish fi rms and served as a purchasing manager at the Polish Embassy in Anka- ra between 1932 and 1938. We should also mention that he was the author of the fi rst book on Adampol, published in French in 1922 and in Polish in 1929.11 The last Polish soldier who was in the Ottoman Empire during the First World War and whom we would like to mention here is Józef Jan Klemens Pomiankowski (1866-1929). He was born in the city of Jarosław (now in SE Poland) and served as the military attaché of the Austria-Hungarian Empire in Istanbul between 1909 and 1918. He was also offi cially the commander of all the Austria-Hungarian troops that then served in Turkey, including the artillery units de- ployed on the Gallipoli Peninsula in October 1915. Pomiankowski, out of diplomatic obligation, accompanied the Ottoman Minister of War, Enver Pasha, during his visit to , Berlin and to the Gali- cian front in 1916. He was promoted to the rank of marshal in 1917 and served in the Polish Armed Forces, being responsible for arms

10 H. Kasar, Birinci Dünya Savaşında Ölen Alman Askerlerin Kayıp Listesi (The Lost List of the German Soldiers who died in World War One) http://www.geliboluyuanlamak.com/200_ Birinci-Dunya-Savasinda-Olen-Alman-Askerlerin-Kayip-Listesi-(-Hafi ze-Kasar-).html (10.10.2015) 11 J. S. Łątka, Słownik Polaków w Imperium Osmańskim i Republice Turcji, Kraków: Księgarnia Akademicka, 2005, p. 366. Soldiers of Polish Origin in the Dardanelles 354 (1915-1918) / Piotr NYKIEL and ordnance supply at the rank of general after World War One.12 He is also the author of the book entitled Der Zusammenbruch des Ottomanischen Reiches, fi rst published in Vienna in 1928.13 The case of soldiers of Polish origin fi ghting on the Ottoman fronts during the First World War certainly deserves much more detailed research. As we can see, there were two groups of such individuals: the fi rst one consisted of those Poles who left the lands where they were born or even the Polish national forces formed within the Aus- tria-Hungarian Army where they already fought, joined the army of the Ottoman Empire or its Allies and came to Turkey to fi ght against the common enemies hand-in-hand with the Turks. In the other group were those who, more or less willingly wore the uniforms of the states where they lived, and had to attack the Ottoman Empire despite the sympathy that Poles held for the Turks since the 19th century. However, all those soldiers who fought for or against the Turks and then survived made use of the experiences they had gained in Turkey and served very eff ectively for their own state after 1918.

12 M. Cieplewicz, Pomiankowski Józef, PSB, t. XXVII, Wrocław-Warszawa-Kraków- -Gdańsk-Łódź 1983, pp. 382-383. 13 This book was also translated into Turkish and published under the author’s misspelled name as: Josef Pomiankowiski, Osmanlı İmparatorluğu’nun Çöküşü. 1914-1918 1. Dünya Savaşı, (Trans. Kemal Turan), Kayıhan Yayınevi, İstanbul 1990. Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2015/1-2, Cilt:14, Sayı: 27-28 Sf. 355-363

YAKIN DÖNEM TÜRKİYE ARAŞTIRMALARI DERGİSİNİN AMACI VE YAYIN İLKELERİ

Yayın hayatına 2002 yılında başlamış olan İstanbul Ünverstes Atatürk İlkeler ve İnkılap Tarh Ensttüsü “Yakın Dönem Türkye Araştırmaları” Dergs ulusal hakeml br dergdr. Dergye ayrıca at olduğu ensttünün web stesnden (http://www.ataturklkeler.stan- bul.edu.tr) ve İstanbul Ünverstes e-derg sayfasından (http://www. uderg.com) ulaşılablmektedr. Dergnn yazım kuralları ensttünün web stesnde de yer almaktadır.

Dergnn Yayın Amacı “Yakın Dönem Türkye Araştırmaları Dergs” yakın tarh, Atatürk lke ve nkılapları le Türkye Cumhuryet’ne lşkn tarh, sosyolo- j, edebyat, sanat tarh, hukuk, syaset blm, ktsat dsplnlern- den özgün araştırmalara dayanan çalışmaları yayınlayarak, ulusal ve uluslararası düzeyde blm dünyası le paylaşmayı amaçlamaktadır.

Dergnn Sahası Derg, tarh ağırlıklı br sosyal blmler dergsdr. Atatürk ve Türk- ye Cumhuryet’nn çnde doğduğu ve gelştğ syas, sosyo-ekono- mk ve kültürel ortamı, dğer devletlerle lşklern sosyal blmler bağlamında blmsel ölçütlere göre nceleyen yorumları, önerler ve yen stratejler gelştren yazıları çermektedr.

Derg Kapsamında Yer Alacak Makale ve Çalışmalar Derginin sahası ile ilgili boşluğu dolduracak özgün araştırmalara dayanan makaleler; İncelenen konuları zengin bir kaynakçaya dayanarak değerlendiren, eleştiren ve bu konuda yeni ve dikkate değer görüşler ortaya koyan araştırma, inceleme ve derleme yazıları; Alanla ilgili çeviriler ve durumun belirtilmesi koşulu ile daha önce bir bilimsel kongrede sunulmuş ancak yayınlanmamış bildirilerin metinleri; 356 Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Dergisinin Amacı Ve Yayın İlkeleri Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili eser, şahsiyet ve ilmi faaliyetlerin tanıtım yazıları. Yılda iki kez yayımlanan dergideki yazıların sorumluluğu yasa uyarınca yazarlara aittir. Gönderilecek yazıların daha önce bir başka yayın organında yayımlanmamış veya yayımlanmak üzere kabul edilmemiş olması gerekir.

Makale/Yazıların Değerlendrlmes Gelen yazılar, yayın lkelerne uygunluğu bakımından Yayın Kuru- lu’nca ncelendkten sonra, alanlarında uzman üç hakeme gönderlr. Hakemlern smler gzl tutulur ve raporlar saklanır. Yayın Kurulu veya hakemlern yazıya lşkn eleştr, öner ve dü- zeltmeler varsa bunları bldrrler. Yazar(lar) hakemlern ve Yayın Kurulu’nun eleştr, öner ve düzeltmelern dkkate alarak br ay çnde düzeltmeler yaparlar. Katılmadıkları hususlar varsa, gerekçe- lern bldrme hakkına sahptrler. Yayıma kabul edlen ve edlme- yen makale/yazıların yazar(lar)ına blg verlr, ancak makale/yazı metnler ade edlmez. Yakın Dönem Türkye Araştırmaları Dergs’nde yayımlanan yazıla- rın telf hakkı Atatürk İlkeler ve İnkılap Tarh Ensttüsü’ne devre- dlmş sayılır. Telf hakkı yazılı, görsel ve sanal ortamda yayımlan- mayı da kapsar. Yayımlanan makale/yazıdak görüşlern sorumluluğu yazarlarına attr. Yazı ve fotoğrafl ardan kaynak gösterlerek alıntı yapılablr. Dergde yazısı çıkan yazarlara, çıkan sayıdan k derg verlr.

Yazım Dl Yakın Dönem Türkye Araştırmaları Dergs’nn yazım dl Türkçe- dr. Ancak yazarların Türkçe dışında İnglzce, Fransızca ve Alman- ca dllernde yaptıkları çalışmaları le dergye katkıda bulunmaları olanaklıdır. Yayımlanan makalelern Türkçe ve İnglzce özetler de, yazarları tarafından tespt edlen anahtar kelmeler le brlkte verlr. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 355-363 357 Makale Yazım Kuralları Sayfa Düzen Makalede, sayfanın sol kenarından 4 cm, dğer kenarlarından 2.5 cm boşluk bırakılmalıdır. Dpnotlar var se, bu sınırlar çnde kal- malıdır. Tüm lk sayfalarda (çndekler, kısaltmalar, tablo, şekl ve sembol lsteler, önsöz, özetler, bölümler, kaynaklar, ekler v.b gb) başlık çn sayfa üst kenarından 5 cm aşağıdan başlanır. Satırlar ‘k yana yasla’ (justfed) bçmnde yazılır. Makale metn 1.5 aralıkla yazılır. Kısaltmalar, tablo, şekl ve sembol lsteler, önsöz, özetler, kaynaklar, ekler, metn çndek tablo ve şe- kllern sm ve açıklamaları ve dpnotlar 1 aralıkta yazılır. Alt başlıklar sayfanın son satırı olarak yazılamaz, en azından 2 satır daha sığdırılamıyorsa başlık da sonrak sayfada yer alır. Br paragra- fın lk satırı sayfanın son satırı, paragrafın son satırı da sayfanın lk satırı olarak (matbaacılıkta dul ve yetm denlen şeklde) yazılamaz. Paragrafl ardan önce ve sonra 6 punto boşluk bırakılır. Paragrafl ar arasına boş satır konmaz. Brnc derece başlıklardan önce 71 punto, sonra 18 punto boşluk bırakılır. İknc derece başlıklardan önce 18 punto, sonra 12 punto, üçüncü ve dördüncü derece başlıklardan önce se 12 punto, sonra 6 punto boşluk bırakılır. Dördüncü dereceden daha alt derecede başlık kullanılmaz.

Yazı Bçmler ve Punto Makalede, konunun mahyet gereğ, aktarma yapmak veya başka dlden ödünç alınmış kavramı yazmak amacıyla Türk alfabes dışın- dak alfabelern kullanılablmes saklı kalmak kaydıyla, Tmes New Roman karakterler kullanılmalıdır. Dpnotlar çn 10 punto, makale metn çn Tmes New Roman 12 punto, makalenn çeştl kısım, bölüm, altbölümlernn başlıkları çn 14 punto kullanılmalıdır.

Özet (Abstract) Özet veya abstract olarak adlandırılan kısım, makalenn kapsamını en özlü bçmde açıklayan özettr. Özette makalede araştırılan so- run, araştırmada kullanılan şlem, yöntem ve teknkler le sonuçlar sayfa başında makalenn başlığı ve yazar adı belrtlerek Türkçe ve İnglzce olmak üzere k dlde 250’şer kelmey geçmeyecek şeklde hazırlanmalıdır. 358 Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Dergisinin Amacı Ve Yayın İlkeleri Atıfl ar (Referans, Gönderme) Makalede, başka kaynaklardan yapılan alıntılar, ya aynen aktarılır veya özü değştrlmemek kaydıyla tez yapanın kend cümleleryle özetlenerek yahut yorumlanarak verlr. Her k durumda da, alıntı yapılan kaynağa (metn, tablo,şekl ve benzer dahl) mutlaka atıfta bulunulmalıdır. Bu konuda aşağıdak lkeler uygulanır. a. Kaynaktan aynen alınan bilgiler (quotation), çift tırnak içinde(«.....») gösterilirler. Makaleyi hazırlayanın, kaynaktaki bilginin özünü değil, biçimini değiştirerek yaptığı alıntılar ise, çift tırnak arasına alınmadan gösterilirler. Her iki alıntı türünde de, ilgili kaynağa mutlaka atıf yapılır ve atıfl arın her birine, bir birini izleyen numaralar verilir. b. Makalede, kaynaktan aynen aktarılan bilgilerin tamamı verilebileceği gibi, örneğin cümle, paragraf veya sayfalar halindeki bilgilerin sadece belli kısımları da verilebilir. Bu durumda, cümlelerde belli kelimelerin, çeşitli cümlelerin, paragraf ve sayfaların atlanarak verildiğini göstermek üzere, atlanan yerler üç nokta ile belirtilir. c. Başka kaynaklardaki bilgilerin aynen aktarılması durumunda, kaynaklarda noktalama işaretleri ve çeviri yanlışları dahil olmak üzere harf, cümle, tarih, yer vb. gibi yanlışlıklar da tekrarlanır. Makale yazarı, kaynak metindeki yanlışlıkları düzelterek vermek isterse, o zaman doğru bilgi, yanlış bilgiden hemen sonra bir parantez içinde gösterilir. d. Kaynaklardan aynen yapılan alıntılar, bir cümleyi aşmayacak uzunluktaysa, makale metni içinde verilirler. Daha uzun alıntılarda, alıntının ilk ve son satırları ile makale metni arasında en az çift aralıklı boşluk bırakılarak, alıntı ile metnin ayırt edilmesi sağlanır. Bu tür alıntılar için, makale metninde kullanılan puntodan daha küçük punto kullanılır.

Referans Dpnotları İle İlgili Kurallar Referans dpnotlarında, lgl kaynağa lk kez referans verlyorsa, bu referansta, eserle lgl mevcut bblyografk blglern tümü, aşağı- dak sırayla yer alır: Yazar adı ve soyadı, eser adı, yayına hazırlayan(veya edtör), çev- ren veya çzer adı ve soyadı, clt, basım, baskı ve yayın blgs (clt Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 355-363 359 sayısı, basım sayısı, baskı sayısı, ser adı, yayın yer, yayınev, yayın tarh), clt numarası ve sayfa sayıları. Bülent Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelşmeler, İstan- bul, Der Yayınları, 1992, s. 25. Bülent Gökay, Bolşevzm İle Emperyalzm Arasında Tür- kye, Çev. Sermet Yalçın, İstanbul, Tarh Vakfı Yurt Yayınla- rı, 1977, s.97. Eğer referans dpnotlarında, aynı kaynağa knc veya daha fazla atıfta bulunuluyorsa, yukarıdak blgler kısaltılarak verlr. Aynı yapıta zleyen şeklde knc kez referans: A.e. Aynı yapıta, fakat farklı sayfasına referans: A.e., s. 40. Araya başka referanslar grldğnde, Tanör’ün ktabına yen- den referans: Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelşmeler, s. 22. veya Tanör, a.g.e., s.22. Edte edlmş ktapta makaleye referans: Cemal Kafadar, “Osmanlı Syasal Düşüncesnn Kay- nakları Üzerne Gözlemler”, Tanzmat ve Meşrut- yet’n Brkm, Ed. Mehmet Ö. Alkan, İstanbul, İle- tşm Yayınları, 2004, s.30. Sürel yayında makaleye referans: Ernst E. Hrsch, “İktdar ve Hukuk,” Çev. Hayrettn Ökçesz, Hukuk Araştırmaları, C.II, No:3 (Ey- lül-Aralık 1987), s. 44. Gazete makaleler veya haberlerne referans: Yen Zraat Gazetes, Sayı:10 (1 Şubat 1337), s.16. “Çftç Fırkası”, İkdam, 22 Kanun-i sani 1336, s.2. Arşv belgelerne referans: BOA., İ. Şura-yı Devlet, 4434 (11 Şaban 1302/26 Mayıs 1885). BOA., DH.MB.HPS., 33/20 (29 C.ahr 1336/11Nsan 1918). Elektronk kaynağa referans: John N.Berry , “Educate Lbrary Leaders,” Lbrary 360 Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Dergisinin Amacı Ve Yayın İlkeleri Journal, February 15, 1998 , (Çevrmç) http// www.epnet.com/ehost, 3 Nsan 2000. veya Bll Crowley-Bll Brace, “A Choce of Futures: Is It Lbrares Versus Informaton?”, (Çevrmç) http// www.epnet.com/ehost, 30 Mart 2000.

Kaynakça Homans, George C.: “Socal Behavor as Exchange”, Small Groups, Ed. By A. Paul Hare, Edgar R. Bogotta, Robert F. Bales, New York, Alfred A. Knopf, 1962, pp. 170- 183 Kaboğlu, İbrahm Ö.: “Düşünce Özgürlüğü: Avrupa Ölçütle- r ve Türkye”, İnsan Hakları Yıllığı, C.XV, 1993, s. 45-53. Sartori, Giovanni: Demokras Kuramı, Çev. Denz Bay- kal, Ankara, Syas İlmler Türk Der- neğ Yayınları, [t.y.]. Tanör, Bülent: Osmanlı-Türk Anayasal Gelşmele- r, İstanbul, Der Yayınları, 1992. Ekler: Makalenn ek kısmında, metnle lgl tablolar, formlar, anket soru- larının lsteler, kolay bulunamayacak belgelern kopyaları, fotoğraf, harta vb. gb malzemeler bulunur. Bu tür tek br malzeme çn sadece br ek, brden çok malzeme çn de, gerekl görülürse, brden çok ek yer alır. Ekler, brbrnden ayırt edlmes gerekecek sayıda se ya büyük Romen veya Arap rakamlarıyla, brbrn zleyecek bçm- de numaralanır. Her numaranın karşısına, Ek’n çerğn belrten br başlığın konulması önerlr. Ek’te yer alan blgler, başka kaynaklardan aktarıldığı takdrde, bu kaynaklara lşkn referanslar mutlaka belrtlmeldr. Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 355-363 361 Başlıkları Numaralandırma: Makalede kullanılacak başlık numaralandırılması örneğ aşağıya çı- karılmıştır:

I. XXXXXX...... 1.1. Xxxx Xxxx...... 1.1.1. Xxxx Xxxx...... 1.1.2. Xxxx Xxxx...... 1.2. Xxxx Xxx...... 2. Xxxx Xxxx...... 2.1. Xxxx Xxxx...... 2.1.1. Xxxx Xxxx...... 2.1.2. Xxxx Xxxx...... 2.2 Xxxx Xxxx......

Yazıların Gönderlmes Yakın Dönem Türkye Araştırmaları Dergs’nde yayımlanmak üzere yayın lkelerne uygun olarak hazırlanmış yazılar, Atatürk İlkeler ve İnkılap Tarh Ensttüsü’ne ulaştırılablrler. Yazarlar Yayın Kurulu’nca esasa yönelk küçük düzeltmeler yapılableceğn kabul etmş sayılırlar. 362 Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Dergisinin Amacı Ve Yayın İlkeleri İLETİŞİM BİLGİLERİ

Posta Adres: İstanbul Ünverstes, Atatürk İlkeler ve İnkılâp Tarh Ensttüsü, Süleymanye Cad. Takvmhane Sok. No: 19, Kat: 4, Beyazıt / İSTANBUL

Telefon : 0212 440 00 00 Dahl : 10598/10056

Faks : 0212 440 03 45 e-posta: ata.enst@stanbul.edu.tr yakndonemturkye@hotmal.com Yıl: 2015/1-2, Clt:14, Sayı: 27-28, Sf. 355-363 363 Hakem Kurulu / Referees Commttee:

Prof. Dr. Meral ALPAY Prof. Dr. İzzet ÖZTOPRAK Prof. Dr. Seçl KARAL AKGÜN Prof. Dr. Ceml ÖZTÜRK Prof. Dr. Sna AKŞİN Prof. Dr. Gülden SARIYILDIZ Prof. Dr. Al AKYILDIZ Prof. Dr. Faruk SÖNMEZOĞLU Prof. Dr. Adalet ALADA Prof. Dr. Bge SÜKAN Prof. Dr. Dnç ALADA Prof. Dr. Ahmet TAŞAĞIL Prof. Dr. Ergun AYBARS Prof. Dr. Arslan TERZİOĞLU Prof. Dr. Mahr AYDIN Prof. Dr. Ertuğrul TOKDEMİR Prof. Dr. Mustafa AYDIN Prof. Dr. Zafer TOPRAK Prof. Dr. Nezh AYKUT Prof. Dr. Namık Snan TURAN Prof. Dr. İbrahm BAŞAĞAOĞLU Prof. Dr. Ömer TURAN Prof. Dr. Süleyman BEYOĞLU Prof. Dr. Şerafettn TURAN Prof. Dr. Veysel BOZKURT Prof. Dr. Levent ÜRER Prof. Dr. Mustafa BUDAK Prof. Dr. Ünsal YAVUZ Prof. Dr. Işıl ÇAKAN HACIİBRAHİMOĞLU Prof. Dr. Bahaddn YEDİYILDIZ Prof. Dr. Fatmagül DEMİREL Prof. Dr. Çetn YETKİN Prof. Dr. Bhtern DİNÇKOL Prof. Dr. Mustafa YILMAZ Prof. Dr. Emre DÖLEN Doç. Dr. Mehmet ALKAN Prof. Dr. Cezm ERASLAN Doç. Dr. Bülent BAKAR Prof. Dr. Fak Temuçn ERTAN Doç. Dr. Sevtap KADIOĞLU Prof. Dr. Sakne ERUZ Doç. Dr. Safye KIRANLAR Prof. Dr. Feza GÜNERGÜN Doç. Dr. Önder KOCATÜRK Prof. Dr. İhsan GÜNEŞ Doç. Dr. Tevfk ÖZCAN Prof. Dr. Osman HORATA Doç. Dr. Fath M. SANCAKTAR Prof. Dr. Yakut IRMAK ÖZDEN Doç. Dr. Aynur SOYDAN ERDEMİR Prof. Dr. Mustafa KAÇAR Doç. Dr. Serkan TUNA Prof. Dr. Ahmet KAL’A Yrd. Doç. Dr. Hayrünsa ALP Prof. Dr. Aykut KAZANCIGİL Yrd. Doç. Dr. Nlüfer ERDEM Prof. Dr. Suna KİLİ Yrd. Doç. Dr. Ö. Kürşad KARACAGİL Prof. Dr. Erol MANİSALI Yrd. Doç. Dr. Cevahr KAYAM Prof. Dr. Özcan MERT Yrd. Doç. Dr. Şaml ÜNSAL Prof. Dr. Cüneyt OKAY Yrd. Doç. Dr. Osman YALÇIN Prof. Dr. İzzettn ÖNDER Dr. Dursun AYAN Prof. Dr. Sabahattn ÖZEL Dr. Rfat UÇAROL