<<

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments lain Adlı Üzerine Bir Çözümleme

SİBERKÜLTÜRDE BEDENİN GÖRSEL SUNUMU: SERİAL EXPERİMENTS LAIN ADLI ANİME ÜZERİNE BİR ÇÖZÜMLEME

E.Gülay ER*

Özet: Beden olgusu, sanat yapıtlarında çeşitli temaların üzerinden anlatıldığı temel unsurlardandır. Görsel sanatlar genelinde ve fantastik, bilim kurgu gibi gerçeğe sıkı sıkıya bağlı kalınması gerekmeyen yapıt‐ lar özelinde de, insanbiçimci yaklaşım (antropomorphizm) antikçağdan bu yana süregelmektedir. Bununla birlikte teknolojik gelişmeler toplumsal yaşantıyı etkilediği gibi, bireyin gerçeklik algısını ve kendini bedensel olarak siber dünyada nasıl tanımladığı sorunsalını da gündeme getirmektedir. Tekno‐ lojik gelişmeler insan bedenini gerçek yaşamda dönüştürdüğü gibi farklı uzamlarda bedenin görsel temsili sinemada önemli bir tema olarak karşımıza çıkmaktadır. Filmlerde dijital teknoloji hayal gücü‐ ne hizmet ederken tür olarak animasyon, bu anlamda kısıtlılıkları aşmada en elverişli olan film türü‐ dür. Japon sineması, bu temaların felsefi bir bakışla işlendiği ve çok katmanlı anlam yapısının görsel temsilini son derece iyi sağlayan en üretken ülke sinemasıdır. Japon kültürüne ait adı verilen uzun çizgi romanlar ve animasyon filmlerini tanımlayan animeler kendine küresel ölçekte kalıcı bir yer edinmiş durumdadır. Bu çalışmada 13 bölümlük bir anime dizi olan Serial Experiments Lain adlı anime dizi incelenmiştir. Dizinin ayırıcı niteliği, fantezinin ve korku türünün sınırlarını aşarak bire‐ yin varoluşsal sorunsallarını toplumsal çözülme, sanal dünyada bireyin kendini algılayışı ve insanın teknoloji ile etkileşimini bütünsel olarak içermesidir. Bu bağlamda, anlamın beden üzerinden izleyiciye aktarımının incelenmesi, dizinin kahramanı olan Lainʹin bedeninin görsel temsilinin çözümlenmesi ile gerçekleştirilmiştir. Anahtar sözcükler: Beden olgusu, anime, sibernetik kavramı.

Abstact: The Visual Presentation Of The Body in Cyberculture: An Analyze About The Anime Named Serial Experiments Lain Body phenemenon is one of the basic issues that different themes are dealt by in the work of art. Antropomorphism takes place since antiquity in visual arts in general and specifically in phantasy and which are not meant to be realistic. Technological developments, alongside effecting social life, makes the problematic of individuals perception and the way of self presentation in the a current issue. The visual presentation of the body in different spaces is seen as an important theme in parallel with technological developments to be used for the transformation of the human body in reality. As digital technology is in the use of imagination in films, animation is the most convenient film genre for getting over these scantiness. Japanese cinema is the most productive one that looks into these themes with philosophical regard and has great visual representation of multi-layered meaning. Long comics named manga and

* Araş.Gör.Dr., İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Teelvizyon Bölümü, [email protected]

71

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments Lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

animation films named as anime, that belong to Japanese culture has a permanent place in the global area. In this study, 13 episode anime called Serial Experiments Lain is examined. The differential factor of the serial is that it goes beyond the limits of phantasy and horror genre and holistically contains individuals ontological problems and social dissolution, subjective perception in the cyberspace and interaction between mankind and technology. In this point of view, the meaning expressed through the body and the visual presentation of Lainʹs body, who is the hero of the serial is analyzed. Key words: Body phenemenon, anime, cybernetics

…………………………….

GİRİŞ kipte varlığını sürdürebilirliği bu alanda yerini korumaktadır. Bu temaların görsel Teknolojik gelişmeler sonucunda insanın temsilinde ise değişmeyen, bedenin bir gös‐ normalde yapamayacaklarını yapar hale terge olarak kullanımıdır. Anlatım dili kadar gelmesi, bedeni üzerinde gerçekleştirilen kullanılan teknoloji de sanatsal üretimde farklılaşmayla mümkün olmuştur. Kullanı‐ önemli bir etkendir. Aynı zamanda teknolo‐ lan gereçler kadar bunların organikle uyumu jik gelişmeler, bedenin görsel sunumunda sağlanarak ilk örnekleri bilimkurgu öyküle‐ varlığın kipini doğru şekilde anlatmaya da rinde, filmlerinde görülen siborg terimi, hizmet etmektedir. Görsel efektler ve dijital bugünün bireyini tanımlamaktadır. teknolojinin kullanımı, sanal gerçekliğin Siborglar, robotlar, androidler filmlerin ka‐ görselleştirilmesine elverişli bir zemin hazır‐ rakterleridir ve insanüstü yetenekleri sergi‐ lamıştır. lense de insanbiçimci temsillerinden vazge‐

çilmemiştir. Zaman içinde robotların psiko‐ Bu çalışmada, Serial Experiments Lain adlı lojik sorunları da, androidlerin üreme yete‐ anime dizisinin kahramanı olan Lain karak‐ nekleri de filmlere konu edilmiştir. Bununla terinin görsel temsili, yukarıda bahsedilen birlikte insanın farklılaştığı, başka bir varlığa konulara koşut olarak incelenmiştir. dönüştüğü eserlerle karşılaştığımız gibi in‐ Geoffrey Nowell‐Smith, bir yapıtın tamam‐ sanı oluşturan etkenlerin, işlevlerin, biyolojik layıcı özelliklerinin ilk bakışta görülmeyebi‐ fonksiyonlarının tartışmaya açıldığı eserlere leceğini ve eleştirinin amacının ʺ(…) konu‐ öncülük etmiş en bilinen örnek, elektrik üze‐ nun ve konuyu ele alışın yüzeysel karşıtlık‐ rine çalışmaların öne çıktığı dönemden gel‐ ları ardında yatan temel ve anlaşılması güç miştir, sinema uyarlamalarının da çok sayıda motiflerin çekirdeğine inmekʺ olduğunu ileri yapıldığı Mary Shelleyʹin Frankensteinʹıdır. sürmüştür (Wollen, 2004: 72). Çalışmanın

bedenin görünümüne ilişkin yaklaşımı bu Bu yapıtlarda insanın evrimi durmuş mudur doğrultudadır. Çeşitli alanlarda insanın be‐ sorusu kadar biyolojik yeterliklerinin tekno‐ dene bakışının tarihsel süreçte bilime ve loji ile desteklenerek gelişmesi de, bilinç teknolojiye bağlı olarak değişimi üzerine düzeyinin sorgulanması yoluyla devam olan ilk bölümde ve teknolojinin gelişimi, tıp etmektedir. Benlik aktarımı, bu eserlerin alanındaki gelişmeler sonucu bedenin yapay konularındaki esas unsurlardandır ve birey‐ uzantılara sahip olması gibi değişiklikler ve sel bilincin olası evrimi, düzey değişikliği, sibernetik çalışmaları temelinde, insanın farklı bir uzama aktarılması ya da farklı bir

72

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

kullandığı algılayıcılar gibi nesnelerle algıya anlayışa göre değişmiş, nedeni de süreç da bağlı olarak fiziksel dünya ve sanal dün‐ içinde değişiklik göstermiştir. ya üzerine değinme niteliğindeki bölümde literatür taraması yapılmıştır. Dizinin kah‐ İnsan bedeni sanatçının elinde önce doğada‐ ramanı olan Lainʹin görsel temsilinin çözüm‐ ki başka bir varlığın formuna dönüşmüş, lemesinde ise auteur kuramının yapıtın ken‐ ardından biyolojik değişime uğramış, gü‐ disini temel alan yorumu esas alınarak çö‐ nümüzde ise teknolojinin, inorganikle bir‐ zümlemeye yaklaşımda anlambilim çerçeve‐ leşmesine elvermesi sonucu sanat nesnesi sinden yola çıkılmıştır. Peter Wollenʹin Serial olarak figüratif değerli kullanımından çok, Experiments Lain adlı anime dizisinden bah‐ bedenin gerçek yaşamda da uğradığı melez‐ sederce deyişiyle (Wollen, 2004: 102): leşme görsel olarak ortaya konmaktadır. Sanatsal yaratımdaki bu değişime teknik Özgün senaryo ya da romandaki, bölümler ilerleme etki etmiş, tarihsel olarak sanatsal ve olaylar bir katalizör görevi görebilirler; yaratım, kimi zaman fütüristik nitelikli ola‐ auteurʹün zihnine (bilincine ya da bilinçaltı‐ rak var olmuşsa da gittikçe günün gerçekleri na) yerleşip orada auteurʹün kendi yapıtları‐ ile paralellik göstermiş ve bunun yanı sıra nın özelliğini taşıyan motif ve temalarla kar‐ temsil ettiğinin öznelliği açısından da örtü‐ şılıklı bir etkileşim içine girerler. Yönetmen şür olmuştur. kendini bir başka yazara tabi tutmaz; yö‐ netmenin kaynağı yalnızca aracıdır. Aracı 1.1.1 Epos vazifesi gören metin, yepyeni bir yapıta dö‐ Antikçağ yazınına bakıldığında, karakterle‐ nüştürülmek üzere yönetmenin kendi uğraş‐ rin bedensel dönüşümü kaçmak, öç almak, tığı konularla iç içe giren sahneleri, katali‐ cezalandırmak gibi belirli bir amaçla gerçek‐ zörleri sağlar. leşmektedir. Örneğin Odysseia’da Odysseus tanrıların kendisini alıkoyduğu adadan kur‐ 1.1 Sanat Nesnesi Olarak Beden Olgu‐ tulup yoluna gitmek için, kendisinden çıkış su yolunu öğreneceği ölümsüzlerden Mısırlı İnsan bedeninin farklı görünümleri ve dönü‐ Proteus’u tuzakla yakaladığında Proteus şümü tarih boyunca sanat çalışmalarının kurtulmak için sırayla aslana, ejderhaya, konusu olmuştur. Fiziksel olarak ortada parsa ve domuza dönüştükten sonra su olup sereserpe, sanatçıların ve sanat tarihçilerinin akar ve dallı budaklı bir ağaca dönüşür bakışlarına açık bulunan beden, görsel sanat‐ (Homeros, 2002: 87). Bu konuda Publius ların varlıkbilim merkezli eserlerinde ağırlık‐ Ovidius Naso’nun (İ.Ö. 43 ‐ İ.Ö. 18) yazdığı lı olarak görsel açıdan kilit bir figür olarak Metamorphoses, kitabın konusunun adını kullanılmıştır. Zaman içinde anlatım yön‐ taşımaktadır. Tereus’un öcünü almak için temleri ve teknikleri değişiklik göstermiş, geçirdiği dönüşümü şöyle betimlemiştir bedense ortam olarak, benliğin içine yerleşti‐ Ovidius (Ovidius, 1994: 155): rildiği uzam olarak, anatomik yapısı esas “Üzülen, öç alma hıncıyla taşan Tereus alınarak, sosyal, siyasal vb. bir gösterge ola‐ da dönüştü rak ya da başka bir varlığa dönüşmüş olarak Bir kuşa, bir sorguç çıktı alnında, mızrak sanatın nesnesi olmaya devam etmiştir. Be‐ biçimi densel dönüşümün nasıl gerçekleştiği ise Aldı uzayan burnu. Hüdhüd kuşu olu‐ sanat eserinin yaratıldığı tarihteki bilgi ve verdi, başı

73

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments Lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

Pusatlara büründü.” nin, solmayan plastik çiçeklerin peşine düş‐ Ovidius’un kaostan kosmosa dönüşüm‐ müş ve ne doğal olanla ne taklidi ile tatmin le başlayan şiiri, insanı araştırmanın dışına olmayarak kendi estetik standartlarına uy‐ taşmamıştır, evrene bakışındaki temel ilgi gun hale gelmesi için çiçeğe kimyasallar ya noktası ʹdirimʹdir. Gerek siberpunk edebiyat‐ da başka teknikler uygulamıştır (van Dijck, ta varoluşa yaklaşım gerekse bugün insanın 2001). Plastik cerrahinin gelişmesi, silikonun yerleştirildiği uzamın değişimi ve bedensel insan bedeniyle uyumu örneğinde olduğu dönüşümün bir sonuç olmak yerine yararcı gibi, bilimsel ve teknik ilerlemeler insan bir anlayışla bir yöntem görevini görmesi, bedeninde yansımasını bulmuştur. Hayvan‐ bedenin dönüşümüne bakışta görünümcü lara, bitkilere, kendi bedenlerimize yaptığı‐ yaklaşımın dışına çıkmamaktadır. Günümüz mız bu etkide amaç ister üretimde verimlilik düşün dünyasındaki varlıkbilimsel çalışma‐ ister estetik beğeni olsun, değişim iradi ola‐ larda buna paralel bir yaklaşım, şöyle açık‐ rak yaratılmaktadır. lanabilir: “Madem ki şeyler ve vücudum aynı kumaştan yapılmışlardır, vücudumun Bilim, hayalgücü, estetik beğeni ve toplum‐ görünüşünün bir şekilde şeylerde gerçek‐ sal ilgi pek çok çalışmada karşımıza karma‐ leşmesi gerekir, ya da onların belirgin görü‐ şık halde çıkmaktadır. Rönesansın erken nürlüğünün vücutta gizli bir görünürlükle dönemlerinde anatomistlerin kadavralar katmerlenmesi gerekir: “Doğa içeridedir”, üzerindeki çalışmalarına belirli bir bedel der Cezanne.” (Merleau‐Ponty, 2003: 35‐36). ödenerek sadece izlemek üzere katılım söz Bedenin görüntüsü, varlığın temsilinde kul‐ konusu iken rönesanstan sonra bu çalışma‐ lanılan öncelikli temsil aracıdır. Bu görüş, larda yalnızca izlemek yeterli gelmemiş, aynı zamanda günümüz sinemasının da belli anatomik bedenlere dokunarak bakılmaya başlı felsefi temalarında kullanılan unsurlar‐ başlanmıştır. Gunther Von Hagens’in geliş‐ dandır. tirmiş olduğu ve ʹplastinationʹ adını verdiği bir koruma tekniğini kullanarak kadavralar‐ 1.1.2 Bilim, teknoloji ve sanat la gerçekleştirmiş olduğu çalışma, kendi Sanat eserlerinde anlamın beden üzerinden bedenimizin plastik cerrahi, ortopedi ve aktarımı, insan bedeninin doğrudan sanatçı benzeri alanlardaki gelişmelerin büyük des‐ için araç olarak yer alması söz konusudur. teğiyle doğal olanla yapay olanın, organikle Bilimsel ilerlemeler, gündelik yaşamda insa‐ inorganiğin birleşimi şeklindeki melez na kendi bedeniyle sadece estetik yargılarına (hybrid) bir varlık oluşuna koşut olarak gö‐ uygun biçime dönüştürmek üzere oynama rülebilir. Von Hagens, bedenin içinin estetik imkanını sunmuş, çoğunlukla, sıklıkla deği‐ ve öğretici biçimde gösterimi olarak tanım‐ şen modanın da desteğiyle kimi biçimlerin ladığı bu performansına ‘anatomik sanat’ toplumsal estetik yargı olarak kabulüyle bu adını vermiştir. Japonya’da açılan ilk sergi‐ durum giderek tabana yayılmıştır. nin ardından Gunther Von Hagens’in Körperwelten koleksiyonu 1997‐1998’de 1.1.2.1 Plastik sanatlarda bedenin kullanı‐ Mannheim’da, 1999’da Viyana’da sergilen‐ mına bir örnek: Körperwelten meye başlanmıştır. Almanya’da dört ay açık 1950’li yıllarda sentetik malzemelerin kulla‐ kalan sergiyi bir milyondan fazla kişi ziyaret nılmaya başlaması ile insanoğlu adeta büyü‐ etmiş, Viyana’da ise ziyaretçileri ancak ser‐ lenmiş bir şekilde aslının kusursuz örneği‐ giyi ancak yedi gün yirmidört saat açık tuta‐

74

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

rak karşılayabilmişlerdir. Von Hagens’in bu mektedir. Von Hagens’in anatomik bedenle‐ postmodern açık‐beden performansını Jose rine duyulan toplumsal ilgi bu kez bir filmde van Dijck ʹcanlandırılmış anatomik temsillerʹ karşımıza çıkar ve Fil Adam’ı görmeye du‐ olarak, Von Hagens’i ise ʹmekanik nedensel‐ yulan ilgi, sergiyi gezmeye gelenlerin ilgisi liğe duyulan inançla oynayan biriʹ olarak ve kadar gerçekçidir. Bu ilgide, kuşkusuz, gör‐ yaptığı işi de ʹsanatın bedeni temsilinin be‐ menin payı büyüktür. Oysa dönüşüm sadece denin sanatı temsiline çevrimiʹ olarak nite‐ tende görünür şekilde olmayabilir, ki Kafka, lemiştir (van Dijck, 2001: 99‐126). Bir anato‐ tam tersi, Dönüşüm’ü ile o zamana kadar mist olan Von Hagens, geliştirmiş olduğu geçerli olan anlayışı ihlal etmiştir. Ya da kadavra koruma tekniğini sanatsal yaratı‐ David Cronenberg’in yönetmenliğini yaptığı mında kullanmıştır. Bu gibi çalışmalarda Naked Lunch adlı filmde, yazarın daktilosu, bilimsellik‐sanatsallık ayrımını yapmak ba‐ kişisel bağ kurduğu bir yaratığa dönüşür ve zen güçleşmektedir. Leonardo da Vinci’de bu dönüşüm ve ilişki yazarın aldığı uyuştu‐ olduğu gibi bilimadamı kimliğinin sanatçı rucunun etkisi ile uğradığı dönüşümün so‐ kimliğinin önüne geçip geçmediği sorgula‐ nucu olarak vardır. Bu konuya, günümüzde nabilir, bu gibi sorgulamalarda ancak bilim‐ antidepresan ilaçların yaygın kullanımı açı‐ sel bir ilerleyişin, buluşun ardından felsefi sından bakıldığında, filmde de söz konusu kuramının kurulduğu ve mutlaka bir yön‐ olan durum, iradi bir müdahalenin yapılma‐ teme sahip olduğu unutulmamalıdır. sıdır. İlaç kullanan bir kişi nasıl gözlük, lens kullanmakla ya da düzeltme operasyonu ile 1.1.2.2 Sinema gözü bozuk olan biri normal görüyorsa ken‐ Sanat yapıtının, sanatçının bireysel dini aynı şekilde daha mutlu, iyimser hisse‐ etkilenimlerinin ve hayal gücünün etkisi ile der. Kişi daha iyimser ya da intihar eğilimli güncel gerçeklerin bir adım ötesinde ya da ya da hiperaktif birine dönüşmektedir kendi dışında duran bir tasarım olabileceğinden psikolojisi ile oynayarak, değişim serotonin hareketle sanat eserindeki fantastik öğeler değerlerinde, hormonlarındadır ve iradi artık yadırganmamaktadır, ki bu da teknolo‐ olarak yapılmıştır. Tıbbi müdahaleler, sağlık jik gelişmelerin gündelik yaşama girmiş ya da estetik görünüm amaçlı olsun, dönü‐ olmasıyla ilintilidir. Sanatın farklı alanların‐ şüme neden olan etkenlerin dışında tutul‐ da bedensel dönüşüm fantastiğin sınırları mamalıdır. Daha yakın tarihli olan filmlerde içinde kalan bir hikayede de yer alsa biyolo‐ de benzer şekilde, nanoteknoloji ürünlerinin jik açıdan etkilenmeye de dayansa bizleri bu şekilde kullanıldığı görülmektedir. şaşırtmamaktadır. Bir çizgi roman olan Örümcek Adam’da dönüşüm radyoaktif bir Oysa korkunun fantastik kahramanlarından örümceğin ısırığı sonucu gerçekleşir ve ma‐ H. P. Lovecraft’ın hikayelerindeki zihin cera kalıpları içinde kalan hikayenin süper transferine Descartesçı kartezyen anlayış kahramanı ortaya çıkar. David Lynch’in süregelmiştir. Günümüzde bunun yönetmenliğini yaptığı Elephant Man adlı terkedildiği görülmektedir. Nasıl ki psikiyat‐ filmde fiziksel görünümü doğuştan aşırı ride beyinde belirli merkezlerin belirli işlev‐ derecede bozuk olan genç bir adam ciddi leri üstlendiği fikri terk edilip nöronlar tara‐ fizyolojik rahatsızlıkları da bulunmasına fından oluşturulan merkezler arası bağıntıla‐ karşın bir sirkte tutsak olarak tutulmakta ve rın belirleyici olduğu bulgusu büyük bir bir ‘anormal’ olarak para karşılığı sergilen‐ değişim yarattıysa sibernetik çalışmaları da

75

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments Lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

bedene bakışı etkilemiştir. Kartezyen anlayı‐ Filmde bir doktorun, sevgilisinin bir araba şın imhası David Cronenberg tarafından kazası sonucu bedeninden ayrılan kafasını Videodrome filminde “welcome to new flesh” yaşatma hikayesi anlatılmaktadır. Hayal sloganı ile ilan edilirken, beden zihin ilişki‐ ürünü bu öykü, Rex Carltonʹın yazdığı bir sindeki komplike durum, tıbbi müdahalele‐ hikayeden uyarlanmıştır. rin etkisini çarpıcı bir biçimde gösteren bir tema olan yaşam uzatma (life extension) Bu konuda ilginç ve öncü örneklerden biri, eylemi üzerinden Alejandro Amenebar tara‐ 1960ʹlı yıllarda sanrı yaratan ilaçların kulla‐ fından yönetilmiş olan Abre los Ojos filmi ile nılması yoluyla insan zihninin işleyişi üzeri‐ karşımıza çıkmaktadır. Çok katmanlı anlam ne çalışmalarda bulunmuş, Harvardʹdaki yapısına sahip bir film olan Abre los Ojos bu görevinden kendisi ve çevresi üzerinde de‐ bakımdan güncel gelişmelere sadıktır, fan‐ nediği bu araştırmaları nedeniyle kovulmuş, tastiktense tercihen bilimkurgusal olarak hatta hapse girmiş olan, çok sayıda kitabın nitelenebilmektedir. Oysa filmde kullanılan yazarı olan Timothy Learyʹdir. (2) Prostat hastalığına tıbbi bir çözüm getirilene dek kanseri olan , gelecek bir ta‐ hastanın dondurularak saklanması (1) gü‐ rihte dna devriminde beynin gri maddesinin nümüzün tekniğidir. Gelecekte canlandırıl‐ yenilenmesini gerçekleştireceği zamana dek mak üzere bedenin ya da bedenin bir parça‐ başının bedeninden ayrılarak saklanmasını sının, uzvunun bu şekilde saklanması ya da tercih etmiştir (Kunkle, 1999). Ölümü de dnaʹnın aynı amaçla klonlanması, bugünün kendi isteği üzerine videoya kaydedilmiş çocuklarının göbekbağının, gelecekteki olası olan Leary, bu deneyimiyle, zihninin bede‐ hastalıklarına karşı kullanılması düşünülen ninden daha uzun yaşayarak bilinçli halde kök hücrenin korunması amacıyla saklan‐ canlandırılıp canlandırılamayacağının gö‐ ması gibi uygulamalar gündelik hayatımıza rülmesini amaçlamıştır. Siberuzaydaki gö‐ girmiş konulardandır. rüntüsü ise http://leary.com adresinde ko‐ runmaktadır. 1.1.2.3 Tıbbi bir deney Kimyasal maddelerin insan zihnine olan Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin tarih bo‐ etkisi edebiyat, sinema gibi sanat dalarlında yunca insanoğlunun gündelik yaşantısını işlenen bir konu, bilimsel araştırmaların etkilediği gibi sanat eserlerini de etkilemesi‐ yapıldığı bir alan olmaktan öteye geçerek nin, görsel sanatlarda nitel bir değişime de bireyin kendi hayatında deneyimlemeyi neden olduğu söylenebilir: teknik ilerleme tercih ettiği bir konu da olmuştur kimileyin. fanteziye yeni bir yer açılmasını gerektir‐ Aşağıda bu şekilde gerçekleştirilen öncü bir mektedir. Bedenin kurgusu, sanal gerçeklik‐ yaşantı yer almaktadır. Beyin, zihin ve be‐ te temsil edilen olarak ele alınmanın dışına den, her türden esere konu edilmiştir, ilk taşan bir ilgiyi gereksinmektedir. Yalnızca akla gelen çalışmalardan biri Aldous görsel temsillerde ya da sanal gerçeklikte Huxleyʹin kitabı ʹAlgının Kapılarıʹ tüm dün‐ değil gerçek yaşamda bedenlerimiz dönü‐ yada yaygın olarak bilinirken, Joseph şüme uğramaktadır. Sibernetik organizma Greenʹin yönetmenliğini yaptığı düşük büt‐ olarak tanımlanan yalnızca filmlerdeki ka‐ çeli bilimkurgu/korku filmi ʹThe Brain That rakterler değildir, insanoğlu, kendini bu Wouldnʹt Dieʹ (1962) ise türe meraklı izleyici‐ terimle tanımlamaktadır. Bugün ʹsiborgʹ, lerin bileceği türden bir sinema filmidir. gündelik yaşamda kullanımı sık olmayan bir

76

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

sözcük olsa da, sinemada da siborglar bilim‐ ve gelişen teknoloji ile iletişim araçlarının kurgu olarak nitelenen filmlerde yer alsa, yaşamın her alanına girmiş olması, özellikle fantezi ile teori yerine tek kelime, kurgu de kullanımının yaygınlaşması ile deyişi kullanılsa, kimi zaman da başına ‘bi‐ ağ üzerinden istenilen bilgiye ulaşabilme‐ limsel’ sıfatı getirilse de, insanın teknolojinin mizdir. Bilginin, şimdiye dek hiç olmadığı etkisi ile artık farklı tanımlandığı gerçeği biçimde herkesin erişimine açık oluşu, onay‐ değişmemektedir. İnsanoğlunun bugün var‐ landığı kadar tartışılmaktadır da. Teknolojik dığı gelişim düzeyi, teori ile kurgunun sını‐ ilerlemeler gündelik yaşantımızı olduğu rını muğlaklaştırmıştır. kadar hayal gücümüzü de etkilemekte ve bilgi toplumu deyişine neden olan gelişme‐ Beden üzerinden varoluşa dair bir anlatımda lere yol açmış durumdadır. Gerek iletişim saklı kalan unsur ise, bedenin, üzerine gi‐ gerekse sanatsal üretim alanlarında farklı yindiği ile birlikte bir anlam arz etmesidir. teknolojilerin birlikte kullanımı sanat anlayı‐ Bu giyinme saç kesimi, bedenin deri altı şında farklılaşmalara yol açmıştır. Bu durum implantlar, piercingler ya da dövmelerle iletişimi, sanatsal üretim ortamını ve ifade süslenmesi, ten renginin değiştirilmesi ve tarzlarını olduğu kadar dünyaya bakış açı‐ benzeri müdahaleler olabildiği gibi giysilerin mızı da etkilemiştir. Bugüne kadar bilim ve ve aksesuarların rengi, bir sembol niteliği felsefenin ışığında kurguladığımız bakış, taşıması, aidiyet bildirmesi, stili, renkleri ve yüzyıl başındaki bilimsel gelişmelerden ve giyildiği yere göre varlık göstermek şeklinde bunların doğrultusunda yaşanan kaotik bir duruşa sahip olması olabilir. Beden, re‐ ortamdan felsefenin de etkilenmesi sonucu sim ve sinema alanında kastedilen anlamın içinde yaşadığımız, elbette bakışımızla şekil‐ iletilmesinde her dönem için önemli bir gös‐ lenen yaşam da, değişmiştir. terge olma özelliğine böylece daha kolaylıkla sahip olmuştur. Bunu okumayla ilgili olarak Kavramlara ulaşmak için genellemeler yap‐ Pellegrin şöyle demiştir (Pellegrin, 2007: mak, bir anlamda gerçekliği tekliğe indirge‐ 121): yerek ‘biricik’ kavramını paranteze alınma‐ sıdır. İsimlerin, kavramların üzerinde top‐ Kıyafetlerin bir dilinin olduğu ve bunun lumsal uzlaşma sağlanmış doğrular olarak gerçek anlamda okunabildiği gayet iyi bi‐ kabulü ile ve bu kabulde anlam farklılıkları‐ linmekte. Bu dilin farklı tezahürleri insanın o nı gözardı ederek kendi yaratımız olan dil kadar derinine nüfuz etmiş durumda ki, içinde yaşamaktayız. Nietzsche, bu yaşayış kuralları alt üst olduğunda ya da alaşağı için, “...sağlam, belirli bir anlaşmaya uyarak edildiğinde bile insanların varoluş biçimleri‐ yalan söyleme, topluca, herkes için bağlayıcı ni, görünüşlerini şekillendirmeye devam bir üslupla yalan söyleme..” demektedir ediyorlar. (110). Büyükdüvenci ve Öztürk de “...yorumsama denen yöntemle farklılıklar, 1.2 Teknolojinin Bedenin Görsel Su‐ anlam adı altında benzerliğe dönüştürül‐ numuna Hizmeti müştür”, diyerek bütüncüllüğün, tekliğin Bugün, yaşadığımız çağ için kaos çağı der‐ egemen olduğu bu insanın herşeyin ölçütü ken toplumsal niteliğimizi de bilgi toplumu kabul edildiği modernist anlayışta parçasal diyerek betimlemekteyiz. Bu tanımlamanın olanın bütüne hizmet ettiğini belirmişlerdir temel gerekçesi, bilginin gücü temsil etmesi (15,16). Postmodernizmin parçalı yapısı,

77

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments Lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

farklılıkları tanıyan ve bünyesinde eşdeğer‐ gitmek ya da belirli bir noktaya varmak ye‐ de bulundurabilen bir yaklaşıma hizmet rine ele alınan konunun farklı bağlamlarda etmesi ile, modern anlayışa getirdiği eleştiri‐ incelenmesine, onunla ilişkili farklı alanlara dir. Toplumsal bunalımın temel nedenlerin‐ açılımda bulunmaya elveren postmodernist den biri olan farklılıkların ifadesi ile merkez‐ yaklaşım, bütünselci bakışı benimsememizi sizleştirme, postmodernizmin belirgin iki de önermede yine romantizme içkindir. niteliğidir. Kaos çağının özellikleri, bilinen Capra, sistem düşüncesini ele alırken meka‐ gerçeklerin kökten değişimi ile ortaya çıkan nik dünya görüşünden bütünselci, çevrebi‐ bunalım ve belirsizlik, postmodernist yakla‐ limsel görüşe geçilen bir zamanı yaşadığımı‐ şımın özelliklerini belirlemiştir. 1920’lerde zı, yaşadığımız zamandaki bu paradigma quantum fiziği ile bilimde yaşanan kökten değişiminin bilimsel gerekçelerini belirtirken değişim, bilimsel tanımların gerçekliklerine, bunun toplumsal alana olan etkisine de de‐ nesnelliklerine ilişkin inancın ortadan kalk‐ ğinmiştir (Capra, t.y.: 42, 31): masına yol açmış, nesnel gerçekliğin sorgu‐ landığı bunalım çağına adını veren de Gözlediğimiz şey doğanın kendisi değildir; quantum fiziğinin önce bilim dünyasında, ancak doğanın sorgulama yöntemimize ser‐ daha sonra yaşamın her alanında yol açtığı gilediği şeydir. (...) Bilime bu yeni yaklaşım bunalım olmuştur. Sanatın, felsefi ve bilim‐ hemen önemli bir soruyu ortaya çıkarır. Eğer sel gelişmelerden doğrudan etkilendiği göz herşey, dışındaki herşeyle bağlantılıysa, önüne alındığında, bu kesinliğin geçersiz herhangi bir şeyi anlayabileceğimizi nasıl kılındığı, bulanık mantıktan (fuzzy logic) umabiliriz? Bütün doğal olaylar son kertede beslenen bir bakış açısının yerleşmiş bulun‐ birbirleriyle bağlantılı olduğuna göre, bun‐ duğu toplumda sanatsal üretim de hem üre‐ lardan birini açıklamak için, tüm diğerlerini tim araçları ve yöntemleri hem de içerikleri anlamak zorundayız, ki bu da açıkça ola‐ ile yukarıda anılan nitelikleri taşımaktadır. naksızdır. (...) Böylece dünya, olayların kar‐ maşık bir dokusu olarak belirmektedir, bu Postmodernist ifade tarzları, içinde bulun‐ dokuda farklı türlerdeki bağlantılar yer de‐ duğumuz kaotik ortam, bunalım çağı olarak ğiştirir, çakışır veya birleşir ve öylelikle bü‐ nitelenen dönemin toplumsal alanda öne tünün dokusunu belirler. çıkan özelliği olan muğlak oluş, elbette sa‐ natsal üretime yansımıştır. Her zaman, ya‐ 1.2.1 Sibernetik şanılan zamanın koşullarının getirdiği, o Her sistemin çevresindekilerle dinamik bağ‐ döneme özgü egemen anlayışlar, ifade tarz‐ lantıları dahilinde ele alınmasına ilişkin yak‐ ları olmuştur. İçinde bulunduğumuz buna‐ laşım, günümüzde sanat eserlerinde de uy‐ lım çağında, kimilerine göre modernizme gulanan bir bakış olarak karşımıza çıkmak‐ tepki olarak ortaya çıkmış olan, kimilerine tadır. Buna imkan tanıyan bir nokta da tek‐ göreyse bu eleştiriyi kendi eleştirisiyle de nolojiyle birlikte yeni anlatım tarzlarının birlikte kapsayan postmodern yaklaşım bas‐ geliştirilebilmesi olmuştur. Shannon’dan bu kın görünmektedir. Aklın üstünlüğünün yana yürütülen sibernetik alanındaki çalış‐ kabul edildiği modernizmin içtenlikle be‐ malar bu konudaki ilerlemelere öncülük nimsediği pozitivizmin dışladığını da içeren, etmiştir. Bilgi‐işlem sistemleri ve canlı var‐ insanı herşeyin ölçütü olarak görmeyi red‐ lıkların kontrol ve iç haberleşme yöntemleri‐ deden, merkezsizleştirmeyle bir doğruya nin karşılaştırmalı araştırmasına sibernetik

78

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

adı verilmiştir. Sibernetiğin gelişimine yol olan simgelerle, ikili zıtlıklar dilinin ölçü‐ açan mesaj çalışmalarının gelişimi 2. Dünya münü öneren Ralph V. L. Hartley; 1936’da Savaşı’na dayanmaktadır. Mesajların iletil‐ bu enformasyonu işletecek bir makine şema‐ mesine ilişkin çalışmalar gerek mühendislik sı tasarlayan matematikçi Alan Turing alanında gerekse toplumsal alanda o za‐ (Mattelart, 1998: 53, 54). Alan M. Turing, mandan bu yana yürütülmektedir, siberneti‐ 1936 yılında ʹHesaplanabilir Sayılar Üzerine, ğin amacı da kontrol ve haberleşme sorunla‐ Entscheidungsproblem’e Uygulanışıʹ başlıklı rının çözümlenmesi için bir dil ve tekniğin bildirisi ile sözü geçen ikili simgeler dizisi geliştirilmesi ve konuya dair elde edilen diliyle çalışan, başka bir makineyi taklit ede‐ verilerin kavramlaştırılıp sınıflandırılarak bilen makine, yani evrensel, program depo uygulama yollarının araştırılmasıdır. Si‐ edebilen genel amaçlı Turing makinesi fikri‐ bernetik teriminin kökeni Grekçe bir kelime ni, modern bilgisayarların yapımından on yıl olan ʹkubernesʹtir ve Latinceye ʹkiberneticsʹ önce öne sürmüş ve kanıtlamıştır. Wiener, olarak geçmiştir. Plato ‘denge, sevk ve idare canlı ve cansız sistemlerin ortak yönleri bu‐ bilgisi’ anlamı ile Plutarkhos ise kelimenin lunduğunu, aynı kanunlara tabi olduklarını tam karşılığı olan ʹgemi kılavuzluğuʹ anla‐ ve yaşayan sistemlerin fiziksel ve biyokim‐ mıyla kullanmış, Norbert Wiener, terimin yasal unsurlardan oluştuğunu ileri sürmüş‐ ʹhayvanlarda ve makinelerde iletim ve tür. Sibernetiği Otto Walter Haselaff, dina‐ kontrolʹ anlamına geldiğini belirtmiştir. mik sistemlerin yapı ve bilgi alış verişi teori‐ Norbert Wiener, Shannon’un da hocasıdır, si olarak; Helmar Frank bilgi ve bilgiye çev‐ 1948’de ʹCybernetics or Control and rilebilir sistemlerin teorisi ve tekniği olarak in the Animal and Machineʹ tanımlamış, Heinz Zemanek ise sibernetiğin adlı makalesini yayınlamıştır: geleceğin top‐ çalışma alanının şunları kapsadığını belirt‐ lumu, örgütlenmede enformasyonu temel miştir: Bilgi Alış‐verişi Teorisi, Ayarlama alacaktır derken, olası olumsuz etkisine de Teorisi, Sistem Teorisi, Dil Teorisi, Modeller dikkat çekmektedir. Matematiksel iletişim Teorisi, Bilgi Değerlendirme Teorisi (Yozgat, kuramı ile enformasyon ölçülebilirlik ka‐ 1992: 232,233). zanmıştır. Wiener’in ‘Cybernetics or Control and Communication in the Animal and 1.2.2 Fiziksel Dünya, Sanal Dünya Machine’i yayınladığı 1948 yılında Claude İlk yapay sinir ağı temelli bilgisayar olan Elwood Shannon da ‘The Mathematical Theory SNARC 1951 yılında, MIT’de Minsky ve of Communication’ (Matematiksel İletişim Edmonds tarafından yapılmış ve 1956 yılın‐ Kuramı) başlıklı kuramını yayınlamıştır. Bu da Princeton Üniversitesi’nden McCarthy, kuramla, iletinin başka bir noktaya eşbiçimli‐ Minsky, Shannon ve Rochester’ın katıldığı liğin bozulmadan iletilebilmesini amaç ola‐ bir toplantıda McCarthy tarafından önerilen rak belirleyen Shannon, bu doğrusal şemada ‘yapay zeka’ adı kabul görmüştür. Newell iletişim üzerine olan yazısını, gürültünün ve Simon tarafından, insan gibi düşünme neden olduğu maliyet artışını dikkate alarak prensibi doğrultusunda geliştirilmiş olan ileti aktarımında maliyet hesaplaması ama‐ General Problem Solver programı, insandan cıyla gerçekleştirdiği çalışmasının sonucu bağımsız zeki sistemler üzerine çalışmaların olarak yazmıştır. Buna temel olan çalışmalar hareket noktası olmuştur. Sinirsel ağ yazı‐ şöyle sıralanabilir: Rus Matematikçisi Andrei lımları, ‘neurocomputer’ sistemleri üzerine A. Markov; 1927’de bit’in (binary digit) atası yapılan çalışmalar, sistemin insan beyninde‐

79

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments Lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

ki ağ yapısına göre yapılandırılarak bilgisa‐ konudaki görüşünü şöyle belirtmiştir yarın bilginin birçok farklı kısmını aynı anda (Weizenbaum, 1995: 146‐148): işlemesi üzerine kuruludur. Bunun sonucu olarak bilgisayarlar resimleri tanıyabilmekte, İnsan her ne olursa olsun, aynı zamanda, bir problemleri çözmek için programlar yapa‐ bilgi alıcısı ve vericisidir. Böyle olsa bile, bilmektedirler (Kelemen, 2007: 83‐92). Böyle‐ insan, ona gelen sinyalleri kesin olmayan bir likle insan ve bilgisayarda bellek yapısının şekilde yansıtan bir aynadan daha fazla bir gösterdiği işlevsel benzerlik bir yana, ikisi‐ şeydir; çünkü çevresinin onu, William nin arasındaki yapısal farklılıklar en aza James’in “serpilen ve vızıldayan” diye ad‐ indirgenmeye çalışılmaktadır. İnsan beynin‐ landırdığı duyarlıklarla bombardıman etme‐ de bir ileti aynı anda beynin ilgili tüm birim‐ si karşısında o,bunları kendi iç dünyasında lerine gönderilir, bilgisayardaki işleyimin damıtarak anılara, pekçok betimlemeye, aksine beyin tümüyle katılımcıdır ve söz konuşmaya, yazmaya, piyano tuşlarındaki konusu çalışmalarla, kaos teoreminden ha‐ notalara, kısacası düşünce ve davranışa dö‐ reketle yalnızca beynin alt düzey fizyolojik nüştürür. İnsanın bir sürü başka bir şeyler işleyişinin modellenmesi değil, karar verme olduğu kesinse de, insan aynı zamanda bir ve fikir yürütme gibi işlevlerinin de, yani bilgi işlemcidir. beynin üst düzey işleyişinin de modellenme‐ si amaçlanmaktadır. Massachusetts Teknolo‐ Bundan böyle, insanı tek bir bakış açısından ji Enstitüsü (MIT) Bilgisayar Bilimi bir bütün olarak anlamanın mümkün olma‐ Laboratuvarı yöneticilerinden Edward dığından hareket ederek bir bilgi işlemci Fredkinʹin, BBC’deki söyleşisinde söylediği olarak görmekte ya da onu bu açıdan anla‐ şu sözlerin gerçekliği, gündelik yaşantımıza maya çalışmakta bir yanlışlık olmadığı tav‐ henüz çok yansımasa da teknolojide kayde‐ rını korumaya çalışacağım. İnsanı bir bilgi dilen ilerlemeler aracılığı ile ve özellikle işlemci sistem olarak görmenin, kendi başına filmlerin konusunu teşkil eden öngörülerin onu makineleştirmeyeceğini, aksine onun gerçekleşmesi mümkün, yakın zamanlı ön‐ insan doğasının belirli bir yanını daha derin görüler olmaları itibarı ile bugün görülmek‐ bir biçimde anlamaya yönelterek, insanlığına tedir: “Tarihte üç büyük olay vardır. Bunlar‐ da katkıda bulunacağını düşünüyorum. dan ilki, evrenin oluşumudur. İkincisi yaşa‐ Örneğin, insanın bilgi‐işlemci olduğu kura‐ mın başlangıcıdır. Bu ikisiyle aynı derecede mının açıklayıcı gücünün sınırlarını bilme‐ önemli olan üçüncüsüyse, yapay zekanın nin, onun tinselliğini anlamada olağanüstü ortaya çıkışıdır.” Herbert A. Simon ve Allen önemli olduğu kanısındayım. Newell ise, 1958 yılında şunu iddia etmişler‐ dir: ʺArtık dünyada, düşünen, öğrenen ve Bu noktada bilim, teknoloji, felsefe, sanat yaratan makineler vardır. Dahası, bütün alanlarının nasıl birbiri ile etkileşim içinde bunları yapabilme kapasiteleri, üstesinden değişim gösterdikleri görülmektedir. Tekno‐ gelebildikleri problemlerin yayılma alanı, lojideki gelişmeler, insanın bedensel olarak insan beyninin erimiyle aynı düzeye gelene başka bir varlık formuna dönüşümü fikri kadar, ‐ yakın bir gelecekte‐ hızla büyüye‐ aşılarak beden tanımında değişikliğe gidil‐ cektir.ʺ Eliza adlı dil analiz programını mesini gerektirmiştir. Bedenin organik ol‐ yazmış olan Joseph Weizenbaum, ise bu mayan uzantıları içinde kalp pili, işitme cihazı, yapay organ, gözlük, ilaçlar ve üç

80

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

boyutlu sanal dünyaya uyumu sağlayan Cyborg, sibernetik organizmadır, makine ile gözlük, eldiven, stereo kulaklık, başlık sayı‐ organizmanın karışımı, kurgusalın olduğu labilir. Gözlük ve stereo kulaklıktan ve kişi‐ kadar toplumsal gerçekliğin de yarattığı. nin hareketlerini algılayan bir giysi ya da Toplumsal gerçeklik, yaşanan sosyal ilişki‐ eldivenden oluşan çok algılayıcılı giriş‐çıkış lerdir, en önemli politik kurgumuzdur, dün‐ cihazlarına bağlı olarak oluşturulan sanal yayı‐değiştiren kurgu. 20.yy. sonlarında gerçekliğin içinde yer alan kişi, sanal gerçek‐ yaşadığımız bu mitik zamanda, hepimiz liği simülatörde, bilim ve tasarım alanında yaratıklarız, makine‐organizma melez yapısı olabileceği gibi bilgisayar oyununda da kul‐ olarak kuramı ortaya konmuş ve imal edilen lanmaktadır. Üç boyutlu sanal dünya, pek olarak; kısacası, bizler cyborglarız. Cyborg, çok filmde, dizide de karşımıza çıkmaktadır, herhangi bir tarihsel dönüşüm olasılığını kahramanlar gerek bu araçlarla gerekse be‐ yapılandıran iki bağlı merkezin, imgelem ile denlerinin bir yerinde bağlanmak için oluş‐ maddi gerçekliğin konsantre görüntüsüdür. muş giriş üzerinden siberuzayda yerlerini Siborg, sibernetik organizmadır, makine ve alırlar: Neuromancer, eXistenZe, Ghost in organizmadan müteşekkil bir melez, kurgu‐ the Shell, Matrix... Bu birey nasıl tanımlan‐ salın olduğu kadar toplumsal gerçekliğin malıdır? Kalp pili kullanan bir bireyden yaratımıdır. daha farklı değil. Yapay ile doğal olanın birleştiği bir beden, organikle inorganik ola‐ (...) fakat bilim kurgu ve toplumsal gerçeklik nın uyum içinde varlığı, günümüzün sıra‐ arasındaki sınır, bir yanılsamadır. dan insanını tanımlamaktadır. Şimdi tekrar Siborg, bir çeşit çözülmüş ve tekrar monte göz atmamız gerekmektedir kendimizi nasıl edilmiş olandır, postmodern kolektif ve bi‐ tanımladığımıza ya da organik güvenlik reysel öz. sistemlerine alışmış bir zihniyetle siborg olarak neyi adlandırdığımıza, kalp pili ta‐ Joel de Rosnay, insanın ekolojik çevresiyle kan, protez bir bacağı olan, estetik kaygıyla olduğu kadar kendi yaratısı olan makineler, silikona başvuran, lens ve gece görüş gözlü‐ ağlarla birlikte bir evrim sürecinde olduğu‐ ğü kullanan ve ürettiği robotlara monte etti‐ nu ileri sürerken, bilgi işleme makinelerinin ği göz işlevini gören kameralar gibi odak gittikçe daha akıllı hale geleceklerini, insanın uzaklığını ayarlayabilen gözlere sahip olma‐ biyolojik fonksiyonları makinelerce tekrarla‐ yı bekleyen insanı nasıl tanımlayacağımıza. nırken, teknoloji biyolojinin alanında daha Sibernetik çalışmaları, insanın doğasını etki‐ etkin olurken biyolojinin de makineleri etki‐ lemiş ve gündelik yaşamda doğal olarak lemesi yoluyla şunu ileri sürmüştür: ʺiki tanımlanan durumlar, değişmiştir. Yapay alanın kavuşumuna doğru giden bir evrim olanla sağlanan uyum arttıkça makine ile söz konusuʺ. Doğal, yapay, maddesel, mad‐ olan birlikteliğimiz doğallaşmaktadır ve desel olmayan, gerçek, sanal arasındaki sı‐ ‘doğal, toplumsal, beden, özne ve temsili.’ nırların silineceğini ileri sürmüştür (Rosnay, üzerine tekrar düşünmemiz gereken konu‐ 1998: 72‐73). Aslında düşüncenin gücünün lardandır. Siborg Manifestosunu yazan enerji olduğu ve maddeyi etkileyebildiği Donna Haraway şu tanımlamaları yapmıştır düşünüldüğünde, pek çok karmaşık konu (150‐153) : sıradan okur için de daha anlaşılır olmakta‐ dır. Örneğin insanların beyinlerinin EEG çözümleyicisi aracılığıyla bir bilgisayara

81

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments Lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

bağlanması ve beynin eyleme geçmeden ğunu fark etmesine engel olduğu robotlar önce yaydığı farklı gerilimlerdeki elektrik (Armitage III), üreyebilen robotlar ve bunları sinyallerin bilgisayarda etkili olan, başka bir yok etmeye çalışan siborglar (Cyborg 3, The deyişle bilgisayarın anlayabileceği bir koda Recycler), ailenin hasta oğlunun yerine ikame dönüştürülmesi, insan‐makine etkileşimi edilen robot çocuk (A.I.), robotların savaşı ve önemli bir adım olmuştur. (Rosnay, 1998: akıllı makine (I, robot), siborg atı ile daha 130‐131). Öngörülmüş pek çok şey bugün hızlı hareket edebilen, daha yüksekten atla‐ gerçekleşmişse de henüz ilk adımdır. Hava‐ yan bir vampir avcısı (Vampire Hunter D) ile da insan beyninin ve makinelerin yaydığı sıklıkla karşılaşmaktayız ve günümüzde sinyaller çarpışıp dururken teknoloji ile bi‐ siborg robot, android film karakterleri ola‐ limin karşılıklı gelişimi gündelik yaşamımı‐ ğanlaşmıştır. za organikle inorganiğin, sanalla fizikselin, makine ile insanın birbirine yaklaşacak şe‐ İnsan beyninin işleyişini model alan çalışma‐ kilde evrilmesi sonucu ortaya çıkan biyolo‐ lar ve program yazabilen yazılımların, bece‐ jimize yararlı ve zararlı etkileri olan sonuçla‐ rilerini ortalama bir insanınkilere yaklaştır‐ rını sokmuş durumdadır. Joel de Rosnayʹe dığı yapay zeka sahibi bir robot eğer insan‐ göre, ʺmeta‐bilinçʺ, ʺbeyinle sanal dünya görünümlü ise android olarak adlandırılmış‐ arasına konacak biyotik bir ara birim, kolek‐ tır. Özellikle bilim kurgu filmlerde yer alan tif bilincin ortaya çıkış sürecinde yeni bir bu ve benzeri karakterlerin adlandırılması aşamaya denktirʺ (Rosnay, 1998: 192). Bu zaman almıştır ve kullandığımız gündelik çalışmada incelenen Serial Experiments Lain dilde nasıl değiştiyse filmlerde de o şekilde adlı anime dizide geçen Schuman Boşlu‐ değişmiştir: Biyonik insan, siborg, robot, ğuʹnda atmosferde kablo ya da benzeri bir android.... Görünüm bakımından insana en iletici unsura gerek duyulmaksızın bilginin çok benzeyen robota android denilmektedir. dolanımının mümkün olması, Lain adlı kü‐ Terim ilk kez Mathias Villiers de l’Isle‐Adam çük kızın birbirine karışan fiziksel dünya ile (1838‐ 1889) isimli Fransız yazarın sanal dünyanın etkileşimi üzerindeki etkisi, Tomorrow’s Eve adlı eserinde kullanılmıştır: nanoteknoloji ürünlerinin biyokimyayı de‐ buradaki, Hadaly adında insan‐benzeri, ğiştirmesi, çocukların elektromanyetik beyin insan yapımı bir robottur. Androidlere örnek dalgalarının soğurulmasıyla yapılan deney‐ olarak Blade Runner filmi gösterilebilir. Ya sel çalışmalar gibi konular bu alanda izleyi‐ da yukarıda da adı geçen organik doku sa‐ ciye çok sayıda kapı aralayarak ele alınmış‐ hibi ve üreme yeteneği geliştirebilen robotla‐ tır. rın yer aldığı anime Armitage III. Terminatör ise bugün hala yeni devam filmlerinin çe‐ 1.2.3 Sinemada ve Animede Yer Alan Ör‐ kilmekte olduğu, dizisi yayınlanan örnek‐ nekler lerdendir. Filmlerde ve anime dizilerde insan beyninin bir tanka monte edilmesi (), Robotun ya da her hangi bir cins isim veril‐ sinir sisteminin gelişmiş bir kopyasının miş bir yapay zeka yüklenmiş makinenin mümkün olduğu tarihte organik ve inorga‐ işlevine el vermesi dışında biçimsel bir özel‐ nik materyalin birlikte kullanımıyla yapılan, lik taşımasına gerek yoktur. Onları üreten üreme yeteneği geliştirebilen robotlar ve insanoğlunsa biçime dair estetik beğenisi yüklenen yapay hafızanın bir makine oldu‐ dışında bir kriter yoktur gibi görünmektedir.

82

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

İnsanoğlu ise genellikle melekleri terk fark özellikle Japonya’da başarılı şekilde kullanı‐ kanatları ya da hareleri olacak şekilde tasvir lan bir yöntem ve halkın geneli tarafından etmiştir, mitik tanrılar da androidler de ge‐ sevilen bir tür olarak karşımıza çıkmaktadır. nellikle insan görünümündedir, hiç değilse figüratif olarak yakındır. İnsan, anlatıların‐ Teknolojik gelişmelerin sinemada etkilediği da kendini korku ve arzularını konu almaya başka bir alan da, senaryoların uyarlandıkla‐ devam etmektedir, İnsan kendi korku ve rı kaynaklardır. Tefrikalardan, çizgi roman‐ arzularını anlatmaya devam etmektedir, lardan, romanlardan yapılan uyarlamalara insanbiçimci yaklaşımından vazgeçememek‐ bugün bilgisayar oyunlarından yapılanlar tedir. İnsanın bedensel dönüşümü, sanat eklenmiştir. Benzer şekilde, yapıtın üretildiği eserlerinde arkaik dönemden bu yana işlen‐ coğrafyanın özellikleri elbette önemli rol miştir. Dönüşüm, günün gerçeklerine, insa‐ oynamaktadır. Aşağıda bahsedilecek olan da nın içinde yer aldığı çevre ile olan ilişkisine önce bilgisayar oyunu olarak üretilen daha paralel olarak değişmiştir. Arkaik dönemde, sonra dizi senaryosu yazılan bir anime film‐ henüz felsefe ile bilimin ayrı olarak çalışıl‐ dir. Ayrıca çok uzun çizgi roman demek mamasına ve insanın doğayla olan ilişkisine olan manga versiyonu da vardır. Animasyon uygun olarak edebi eserlerde insan ağaca, filmlerin Japonya’da üretilenlerine anime adı hayvana ya da örneğin nehre dönüşmüştür. verilmektedir. Serial Experiments Lain, 13 Dönüşüm süper kahramanlar yaratılmasın‐ bölümden oluşan bir animedir, farklı tekno‐ da ve bilim kurgu eserlerinde sıklıkla karşı‐ lojilerin birlikte kullanımı ile üretilmiştir: mıza çıkmaktadır. Yaratıcısının, genişliği çizim programları, elle çizim, belgesel film aslında bilimsel ve günümüzde daha çok ta çekimi.... Yukarıda bahsi geçen günümüze teknolojik gelişmelerden etkilenen hayal ait yaklaşımları bütünsel olarak bünyesinde gücüne bağlı kalmayan, güncel gelişmeler barındırmaktadır ve doğrusal olmayan, üzerine izleyiciyi sorgulamaya sevk eden ya hipermetinsel anlatım yöntemi işlediği ko‐ da kendisi eleştirel yaklaşan eserler, bugün, nulara holistik bakışına el vermiştir. Serial görsel‐işitsel alanda ağırlıklı olarak vardır. Experiments Lain, ele alınan temaların çevresi Edebi eserlerde yaratıcılık yazarın hayal ile dinamik ilişkilerin de verilmesi, bunun gücü ile kısıtlı iken görsel‐işitsel ortamda için uygulanan ifade tarzları, temel sorunsa‐ konunun sunumunda teknolojik yeterlilik lının ne olduğunu belge nitelikli sunumuyla yaratıcılığı kısıtlayan bir etken olarak karşı‐ ve bunlarda konu aldığı bilimsel gelişmele‐ mıza çıkmaktadır. Bu noktada dijital tekno‐ rin yol açabileceği olasılıklara esnek yakla‐ loji ve animasyon, yaratıcılığı kısıtlayan et‐ şımıyla varlıkbilimsel bir sorgulama niteliği menleri aşmasının yanı sıra bu tarz filmlerde taşımaktadır. karakterlerin, ütopik olanın ve filmin pro‐ düksiyonun imkan tanıyamadığı atmosferi‐ 1.3 Serial Experiments Lain: ʺBedenim nin yaratımına da el verdiği için ve özellikle Yalnızca Donanım, Benliğim Yazılım De‐ bedensel, zihinsel, tinsel olanın tasviri bakı‐ ğil!ʺ mından tercih edilmektedir. Diğer formatla‐ ra göre bedenin farklı tanımlamalarının gör‐ Serial Experiments Lain, her bölümde sosyolo‐ sel temsiline imkan vermesi nedeniyle ani‐ jik, bilimsel, psikolojik açılımları olan farklı masyon bu gibi konularda istenilen anlatı‐ anlatıların bir ağ oluşturarak doğrusal olma‐ mın sağlanabildiği film türü olarak, bugün yan bir anlatımla tek bir noktaya varan bir

83

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments Lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

şey söylemekten çok izleyiciyi sorgulamaya Bu karelerde Lain karşımıza küçük bir kız sevk eden bir dizidir. Anime, manga ve çocuğu olarak çıkmaktadır. Yalnızca odasın‐ oyun versiyonlarında Lain’in sürerliği, başlı da bulunan nesnelerin buna koşut olmasıyla başına niteliğinde olan bölümlerin kendi iç değil, giysisi, bakışlarıyla da yetişkinlerin bütünlüklerini korurken bütünün açılımları‐ yer aldığı toplumsal yaşamın kurallarından, na elvererek gelişmesi, bölümlerde işlenen zorunluluklarından, sorunlarından, gerekle‐ konuya dahil olan birbiriyle ilintili temaların rinden bağlaşık bir kız çocuğudur. Bilgisa‐ birbirlerine ve diğer bölümlerin konularına yarla arası pek iyi olmayan, dizide amnezi olduğu kadar dizinin tümünde sorulan soru‐ aracılığıyla Lainʹin bu dünyadaki varoluşu‐ lara da açılım sağlaması temel sorunsalının nu sorgulatan yaşam deneyimlerini henüz yanısıra ilintili temaların ve arkaplanı oluş‐ görmediğimiz küçük bir çocuk. turan sosyolojik, ekonomik yapının bütünsel nitelikli ele alınmasına da hizmet etmekte‐ Bu noktada klişe haline gelmesiyle derinlikli dir. Capraʹnın, sistem düşüncesinin temelini tekil araştırmaların pek yapılmadığı sanal özetleyen yukarıda yer alan ʹ Böylece dünya, gerçeklik ve kimlik konusuna göndermeler olayların karmaşık bir dokusu olarak belirmekte‐ gereksizdir, dizi boyunca Lain sanal dünya‐ dir, bu dokuda farklı türlerdeki bağlantılar yer da daha özgüvenli yetişkin, seksi daha dışa değiştirir, çakışır veya birleşir ve öylelikle bütü‐ açık, samimi, korkularını daha rahat yansı‐ nün dokusunu belirler.ʹ tanımı dizinin sorun‐ tan, çocuksu yönleri ile yer almaz. Aksine, salını ele alma yöntemi olarak olay örgüsünü varlığını anlamada geçirdiği süreçlerde her de açıklamaktadır, tam olarak Capraʹnın iki ortamda da yoğun bir çaba içindedir. tanımı uyarınca kurgulanmıştır. Lain’in Bunun dışında fiziksel yaşantısında ailesinin ʹomnipresentʹ (aynı anda her yerde bulun‐ sahteliğini öğrenirken sanal şamdaki yaptık‐ ma) niteliği, hatta sunulduğu nitelikteki larını da öğrenir ya da siberkültür figürü varlığı, görünür dünyadaki, dijital dünyada‐ olarak gece dışarı çıkıp yaptıklarını da öğre‐ ki, insanların hafızalarında deneyimledikleri nir. Teknolojiyle ilişkisi hızla yoğunlaşırken şekliyle, insanın hem Descartesçı görüşten Lain sanal dünyadaki temsilinde üzerinde hem de siborg manifestosunda belirtilen hafif beyaz bir askılı elbise ile ve son derece yaklaşımların dışına taşan bir sorgulamaya rahat, hafiflemiş olarak görülmektedir. Bu zemin oluşturmuştur. Anlatım yöntemi ola‐ sırada babası odasına girdiğinde fiziksel rak, episodikten ziyade hipermetinsel bir dil gerçekliğe sahip Lainʹi katetik bir şekilde kullanılmıştır. Tümü izlendikten sonra ise bilgisayarının başında otururken görür, Lain konusunun, varlığının niteliğini keşfetme odaya girdiğinin farkında değildir. Lainʹin yolculuğuna çıkan ondört yaşındaki Lain bu durumu, monitörde görülen ʹkomaʹ yazısı adlı bir kızın aşağıda kısaca özetlenen yolcu‐ ile tanımlanmaktadır. Bu esnada Lain sanal luğunun öyküsü olduğu görülmektedir. dünyada yeni internet protokolünü heyecan‐ la beklediğini ama pek arkadaşı olmadığı Lain, başlangıçta, zaman zaman içine girdiği için üzgün olduğunu anlatmaktadır. Bu kısa pijama benzeri ayılı bir kostümle, oyuncakların sahnede Lainʹin gerçek ve sanal dünya ile cam önüne dizildiği odasında, ki ilerleyen bölüm- kurduğu kişisel ilişkinin düzeyi açık olarak lerde kablolara sarılı halde uyurken oyuncaklarını yatağına almış olarak görülecektir, ilkel bilgisa- verilmektedir. yarı ile görülmektedir (Resim 1).

84

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

Lainʹin fiziksel gerçeklik karşısındaki duru‐ mu görsel anlatımla çeşitli şekillerde veril‐ miştir. Örneğin aşağıda yer alan karede fi‐ ziksel dünyadaki görüntüsü ile gölgesinin bu fiziksel dünyaya ait olmaması, Lainʹin benliğine dair etkileyici bir anlatımdır.

Resim 2

Lain gücünü, bilgiye sınırsız ulaşımını, fizik‐ sel dünya ile sanal arasındaki sınırın kendisi için geçerli olmadığını ve gerçek dünyaya olan etkisini keşfederken bir ara karanlık yönü izleyici ile tanışır (Resim 1); siberuzayda karşılaşırlar (Resim 2 ve Resim Resim 3 3); bastırılan yön ya da gerçek yaşantısında bedenlenen siberuzaydaki zıt ikizi O’nun yerini almaya yeltenir (Resmi 4):

Resim 4

Dizinin ilk bölümlerinde, kahramanımız bireysel benliğine dair keşif yolculuğuna Resim 1 çıkarayak, içinde bulunduğu evrenle kopuk‐ luğu, ailedeki gariplik açıkça verilir. İlerle‐ yen bölümlerde de savaş sonrası Japonyaʹsı‐ nın elde etmiş olduğu ileri teknoloji, aşırı tutucu bir geleneksel aile yapısındaki radikal değişimler, günümüzde de etkisini sürdüren toplumsal çözülme ve tüm bunların içine bırakılıvermiş gibi duran çocukların durumu

85

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments Lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

arkaplanda verilmiştir. Bu konular, tümele giden bir anlatımla gençlerin siberuzaydaki yaşantısı, kullandıkları beynin işleyiş hızına etki eden nanoteknoloji ürünü ya da bir pro‐ fesörün çocuklar üzerinde gerçekleştirmek üzere hazırladığı bir deney olan ʹKensington Deneyiʹ birer yan hikaye olmaktan, episodik olay anlatımını oluşturmaktan çok, çok kat‐ manlı anlatımda bütünün teşkilinde yerini alan temalardır. Yukarıdaki karelerde Lainʹin görüntüsü gökyüzünde bulutların aralanmasıyla belir‐ mesi ile Lainʹin de bunu aşağıda izliyor olu‐ Siberpunk yapıtlarında sıklıkla karşılaşılan şu, görüntünün basitçe kişiliğinin bastırılan fantezi ile bilimsel kurgunun biraradalığı bu yönüne dayanan açıklamanın, geçersiz kıl‐ örnekte net olarak bulunmaktadır. Örneğin maktadır, ne de süper ego ile karşılaşmadır. Profesor Hodgeson 15 yıl önce zayıf da olsa Aşkın bir varlık olarak görünmektedir Lain. her çocukta bulunan ruhsal enerjiyi, Kimliğini belirleyen saçlarıdır ve bununla parapsikolojik gücü başlarının üzerindeki birlikte cinsiyetsiz biri gibidir, cinsiyetsiz harici alıcılarla toplamayı amaçladığı görünümü, yalnızca bir çocuk olduğu ve Kensington Deneyiʹnin (3) (KIDS System kişisel göstergelerden yoksunluğu beden olarak da anılmaktadır) çocukların ölümüyle kontürlerinin basitliği ile vurgulanmaktadır. sonuçlandığı için ortadan kaldırdığını dü‐ Lainʹin arkasında gökyüzünün görülüyor şünmekteyse de şimdi birileri ağdan bu bil‐ olması, ışınların Lainʹden kaynaklandığı giyi toparlamıştır. Bilimin teori ile sınırlı düşüncesinin kesinliğini engellemektedir. kalmaması gerektiğini düşünen Hodgeson, Hatta ışınları bedeninin geçirgenliği, Lainʹin çocukların elektromanyetik beyin dalgalarını fiziksel özelliklerinin önemsizliğinin görsel çeken alıcılar yardımıyla elde edilen enerji‐ bir dille anlatılmasında kullanılmıştır. Böyle‐ nin toplamı ile, ki artık alıcıya gereksinim likle Lainʹi uhrevi olarak sunmamaktadır duyulmamaktadır, gerçekleştirmeyi düşün‐ fakat aynı zamanda birey olmanın ötesinde düğü şey için, ʹhayalgücünün ötesindeʹ de‐ bir varlık olarak gösterilmektedir. Kaldı ki mekle yetinse de çocukların hipnotize olmuş tanrısallıkla pek çok ilintisi kurulan gökyü‐ gibi kollarını kendisine doğru açmış halde zünden, evrenin kendisi için açılan rahmin‐ ve kendisine yönelmiş şekilde yollarda ol‐ den görünür şekilde betimlenmiştir. dukları yerde durdukları semalarında bulutların arasından beliren Lain görüntü‐ İnsanın dna yapısını, insan geninin yapısal süne yol açan, budur: çözümlemesini yapan Tachibana Laboratua‐ rı, kablosuz olarak dijital dünyaya bağlana‐ bilmeyi geliştirmiştir: Protokol 7 adı verilen bir projedir bu. Protokol 7, Schumann rezo‐ nansından dijital ve gerçek dünyanın araçsız birbirine bağlanmasını sağlamak için yarar‐ lanılması fikri ile geliştirilmiştir. İnsanlığın kolektif bilinçsizlik halinden çıkarak, ki di‐

86

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

zide insanoğlunun evrimleşme düzeyinde bu alandaki gücünü keşfetmesi ve kullan‐ bundan sonra bir gelişme olmayacağı, evrim mayı öğrenmesi, ağdaki bilgiyi paylaşıma geçirmeyecek duruma geldiği belirtilmekte‐ açma işlevinin bedelini de ödemesiyle birlik‐ dir, kolektif olarak evrensel bilinç düzeyine te, dizinin olay örgüsünün temelini oluştur‐ geçişi amaçlanmaktadır. Protokol 7’nin geliş‐ maktadır. Lain’in babası, Eiri için çalışan, tirilmesi de zaten insanın genetik bilinci dijital dünyaya aidiyeti dizinin ilerleyen hedeflenerek, genin moleküler yapısını çö‐ bölümlerinde anlaşılan ve Protokol 7 proje‐ zümlemeleri ve Schumann rezonansı üze‐ sinin başarılı olması adına Lain’in sahte aile‐ rinden mümkün olmuştur. Ancak söz konu‐ sini kurarak görünür dünyada varlığının ve su olan, bireysel olarak bir cihaza gereksi‐ işlevinin ne olduğunu anlayana kadar Lain’e nilmeden geçişin mümkün olması değildir, eşlik eden karakterdir. tüm insanlık hedef kitle alınarak, kolektif bilinçlilik düzeyine geçiş amaçlanmıştır bu Eiri, sanal dünyada kendisini Deus olarak proje ile, Gaia bilincine ulaşılması. Bu, kolek‐ tanımlamakla birlikte, Lain olmadan bir tif bilinçsizlikten kolektif bilinçlilik haline hiçtir. Bir bölümde kendisinin de söylediği evrilme tanımıyla yer almaktadır dizide... gibi o donanımdır, yani yazılım olmaksızın Schumann boşluğunda olduğu gibi, yeryüzü hiçbir güce sahip değildir. Aynı şekilde el‐ üzerinde de kablosuz ve bir yerden herhangi bette yazılımın da donanıma ihtiyacı vardır bir yere enerji transferinin, düşünce ve bilgi etkinliği için. Eiri, başlangıçta görünür dün‐ transferinin mümkün olduğu bir bilinç dü‐ yada varlığını kendi geliştirdiği yazılım zeyidir bu. programı olan Lain üzerinden sağlamakta‐ dır. Yanı sıra, Eiri’nin kendisini yoktan yara‐ Tachibana Laboratuarı, insan geninin mole‐ tan tanrı olarak değil, Deus’a denk görmesi küler yapısını çözümlemeyi başarmıştır, ki de, ki bunu açıkça söyler, Grek düşüncesi laboratuar çalışanlarından biri olan Masami temelinde, Greklerin tanrıları insanbiçimci Eiri de Protokol 7’yi bunu kullanarak geliş‐ ele alışları düşünüldüğünde, Lain yine tanrı‐ tirmiştir. Ancak izinsiz olarak uygulamaya sal olanın insan biçimindeki zuhurudur gö‐ koyması üzerine, bir hafta sonra bir trenin rünür dünyada, aslolan, varlığını oluşturan, altında kalarak ölmüştür‐ öldürüldüğü ima sahip olduğu güçtür. Bu, bir bölümde, in‐ edilerek söylenir‐ ve dizide, dijital dünyada sanlara ilişkin geçer: enerji formu halindeki kendisini Deus olarak adlandırarak varlığın bu dünyadaki görünürlüğünü sağ‐ varolmayı sürdürmektedir. Eiri’nin ölümü, layan hologramik bir bedenlenme biçimi bedenin ihlali ve varlığımızı teşkil eden güç üzerinden, algının gerçekliği ve varlığın hakkında Lain’in izleyiciye sorgulama kapı‐ ʹomnipresentʹ niteliğinin tanrı sorusu ile sını araladığı noktalardan biri olarak kulla‐ birlikte ele alınması da işlenince, izleyiciyi nılmıştır. ontolojik sorgulamaya yöneltmektedir. Kah‐ ramanımız ise artık benliğinin yalnızca bir Bu işlemi gerçekleştirecek olan yazılım prog‐ yazılım olmadığının keşfini gerçekleştirmek‐ ramının görünür dünyadaki donanımı ise, tedir. Ki sonunda gerçek yaşamda arkadaş‐ dizi boyunca üzerinden farklı varsayımlarda larının hafızasından kendisini silmek gibi bir bulunulan, Lain adlı küçük bir kızdır. Eiri de eylem mutlu son niteliği taşımaktadır bir istediğinde bedenlenebilmektedir, ağdaki bakımdan. bilgiyi istediği gibi etkilemektedir ve Lain’in

87

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments Lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

Bedeni bir bilgi kanalı, ekran, ya da bir ileti‐ Teknolojinin toplumsal yaşama ve bireyin şim aygıtı olarak düşündüğümüzde, bede‐ psikolojisine etkisi, bireylerin siberuzayda nin, zihin için bir tür simülatör olduğu ben‐ kendini temsil etme biçimleri, genellikle zetmesine varmaktayız. Ancak bir simüla‐ siberkültüre ilişkin araştırmalar ya da pek törde olduğu gibi, yazılım ve donanım net çok konuya olduğu gibi buna da feminist olarak ayrıştırılamaz; her ikisinin de simü‐ teori açısından yaklaşan metinlerde ele lasyonun doğruluğunda payı vardır (Biocca, alınmaktadır. Filmlerde bu konuların ele 1997). alındığı türler ise genellikle bilimkurgu, korku ve fantastik olurken siberkültürün Dizide bilimsel pek çok bilgi kullanılmış, bu işlendiği atmosfer distopiktir. Bu durum, bakımdan izleyici için çeşitli konularda kapı bireyin kendisine ve çevresine ilişkin algısını aralanmıştır. Hatta yer yer belgesel niteliği ve sorunlarını izleyiciye aktarmada ele alı‐ taşımaktadır. Yolculuğu süresinde bedensel nan konular uyarınca tercih edilen anlatım anlamda değişen görünümü, Lainʹin içsel diline hizmet etmektedir. dönüşümünü açıkça göstermektedir. Bir Beden ve bilinç, gerçeklik algısı gibi te‐ yandan da Lain bilgiyi manipüle etme po‐ malara bakıldığında Japon filmlerinde dü‐ tansiyeline sahip olduğunu keşfetmekte, şünsel enerjinin form kazanması, bilinç al‐ olay örgüsünde sınırsız bilgiye erişimle ger‐ tında yer alan bir varlığın gerçek yaşamda çeklik algısının giderek daha çok bozulmak‐ da fiziksel olarak bedenlenmesi, benzer şe‐ ta oluşu ağırlık kazanmaktadır. Çözümsüz kilde karşılaşılan alter ego sıklıkla görülmek‐ kaldığını hissettiği noktada tekrar ayı kos‐ tedir. İncelenen dizide, dizinin kahramanı tümünü giyerek odasında kalsa da gerçeklik olan Lainʹin bedeninin kimi zaman bir dona‐ algısının ciddi biçimde zarar gördüğü Lainʹi nım olarak sunumu, kimi zaman Lainʹin bir bu şekilde görmemizden hemen önce uzaylı‐ yazılım olduğu ve benliğini ağa aktarması, ların Amerikaʹyı ziyaretine ilişkin tarihi arşiv herhangi bir araç kullanmaksızın erişim sunumunda belgesel niteliğinde geçen bilgi‐ kudreti, sanaldaki bilincinin gerçek yaşamda yi edinmiştir ve şimdi bir uzaylı tarafından bedenlenmesi ve gerçek dünyaya etkide ziyaret edilir, uzaylı odasının kapısında be‐ bulunması yer almaktadır. Yanısıra, Serial lirdiği gibi kaybolur. Lain halen yatağında Experiments Lain insanın varlığını sorgula‐ çaresizce oturmaktadır. Artık Lainʹin oda‐ masına ve bu süreçteki yolculuğuna ilişkin sında renkli eşyalar ve oyuncaklar ilk göze anlatısında bu konuları kapsamakla birlikte çarpan nesneler değildir, atmosfer tamamen ve tek bir bakış açısından bakmayı engelle‐ değişmiştir: yecek biçimde aşkın olan bir görsel anlatı olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna imkan Bu noktada Lain’in izleyici için olan işlevi, tanıyan, dizinin hipermetinsel nitelikteki bugün nesnel gerçekliğin sorgulandığı bakı‐ anlatım yöntemidir. şa yol açan bilimsel gelişmelerle paralellik oluşturmaktadır. Felsefi sorunsalını Bu çalışmada bedenin anlamı gösteren bir siberpunk nitelikli bir hikaye üzerinden ve nesne olarak kullanımının, kahramanı temsil animasyon tekniği ile anlatan bir dizi olarak etmenin dışına çıkarak, bedenin farklı görü‐ nitelendirilir. nümlerinin ifşası incelemede temel alınan sorunsal ile örtüştüğü sonucuna varılmıştır. SONUÇ Serial Experiments Lainʹde kaşımıza çıktığı

88

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

gibi, insan bedeninin sınırlarının araştırıl‐ ması devam ettikçe kudretinin sorgusu da sürecektir şeklindeki sibernetik alanındaki öngörü, sinema alanındaki araştırmalar için de zengin bir temel teşkil etmektedir.

Son Notlar: 1. Cyronics, tıbben hastalığına henüz çözüm getirilememiş olan canlının gelecek bir tarihte tedavisi bulunduğunda canlandırılmak amacıyla dondurulmasıdır. Bu canlı bedenin saklan‐ ması yöntemi, günümüzde kullanılmakta olan bir tekniktir. 2. Timothy Leary biyografisi, yayınları, çalışmaları, videoları ve Oʹnunla ilgili arşiv bilgileri için ayrıca bakınız: http://users.lycaeum.org/~sputnik/People/leary.html;http://www.lycaeum.org/graphics/peopl e/leary/; http://leary.com ; http://deoxy.org/leary.htm 3. Gerçek yaşamda da bir Kensington Deneyi yapılmıştır. Söz konusu deney yol güvenliği ile ilgilidir ve Londraʹda Kensington Caddesi ile Almanyaʹda Bohmteʹde uygulanmıştır. Kaza oranı son derece yüksek ve trafiğin de çok yoğun olduğu yerlerde gerçekleştirilen deney, güvenlik önlemi olarak kullanılan yol işaretleri, korkuluk, levha gibi nesnelerin kaldırılması gibi risk olasılığını yükseltmek ve böylelikle kontrolün kalkması nedeniyle insanların dikkat etmelerini sağlamak üzerine kurulmuştur. Dayandığı düşünce, insanların trafik lambası, yol işareti gibi düzenleyici bir işlevi olan ve yol güvenliğini sağlaması amaçlanan işaretlere kör bir inanç besledikleri ve yanlış bir güven duygusu geliştirerek güvenlik bilincinin yitirilmiş olduğudur. Kensington caddesiʹnde kaza oranında yüzde altmış azalma görülmüş, Bohmteʹde denemenin başladığı Haziran ayından eylül ayına dek yaklaşık 13.000 araç yol almasına karşın kaza olmadığına dayanılarak uygulamanın yaygınlaşmasına yönelik görüş‐ meler yapılmaya başlanmıştır. (Nadal, J. (Eylül 18, 2008) Transport supremo backs radical road plan. Bucks Free Press. Kasım 20, 2008. http://www.bucksfreepress.co.uk/news/3685250.Transport_supremo_backs_radical_road_pla n Itʹs the bikersʹ responsibility too. (Eylül 5, 2008) The Herald: The voice of Plymouth. Kasım 20, 2008. http://www.thisisplymouth.co.uk/news/s‐bikers‐responsibility/article‐310788‐ detail/article.html?logout=trueʹs the bikersʹ responsibility too) Burada söz konusu olan insanın toplumsal yaşantıda kullanılan sembolik dile duyduğu gü‐ venle davranmasıdır. Kendi geliştirdiği bu sistemin içinde birey olarak yer alırken trafik lambalarının kendi davranışlarını düzenlediğine duyduğu güvenin, kör bir inanç haline dö‐ nüşmüş olmasıdır. Serial Experiments Lainʹdeki deney ise, yukarıda açıklanmış olduğu üzere, bambaşka bir konudadır. Ancak burada gerçek yaşamdaki Kensington Deneyiʹne yer veril‐ mesi, yalnızca deneylerin isimlerinin aynı olması nedeniyle değildir. İlk bölümde, okulda

89

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments Lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

öğrencilerin yüksek bir binadan atlayarak intihar etmiş olan Chisa Yomadaʹdan e‐posta al‐ ması yer alır. Lainʹin antisosyal ve teknoloji ile pek de ilgisi olmayan bir öğrenci olduğu, bu durumu da sınıf arkadaşlarından duyduğu gösterilir. Ardından evine gittiğinde Lainʹe de internet üzerinden yazar Chisa Yomoda, yalnızca bedeninden vazgeçtiğini söylemektedir. Birleşmesi gereken parçaların oluştuğu izlenimi yaratan şekilde, aynı bölümde Lain tram‐ vayda giderken tramvay aniden durur, bir kaza olmuştur, birine çarpıp çarpmadığını konu‐ şur yolcular. Bu sırada izleyici, elektrik kablolarından damladığını görür ve Lain tramvayda camdan önünden akan kan damlalarını izlemektedir. Daha sonra ise bu kazanın nasıl gerçek‐ leştiğini algılar, ancak hangi gerçeklikte algıladığı net olarak verilmemektedir: Tramvay, hızlı bir şekilde yol almaktadır ve vatman birinin aniden önüne çıkma ihtimali göz önünde bu‐ lundurularak değil, trafik düzenlemeleri uyarınca kontrol etmektedir aracı, bu nedenle de durması o anda imkansızdır.

Kaynaklar:

Biocca, F. (1997). The Cyborgʹs Dilemma: Progressive Embodiment in Virtual Envoriments. Journal of Computer‐Mediated Communication. Sayı:3.2. Mart 12,2004, http://www.ascusc.org/jcmc/vol3/issue2/biocca2.html#Body

Büyükdüvenci, S., Öztürk, S. R. (1997). Postmodernizm ve Sinema. Ankara: Bilim ve Sanat Ya‐ yınları.

Capra, F. (t.y.) Yaşamın Örgüsü: Zihin ve Maddenin Yeni Bir Sentezi. Beno Kuryel (Çeviren). Yapı Merkezi. (© 1996)

Haraway, D. (1991). A Cyborg Manifesto: Science, Technology, and Socialist‐Feminism in the Late Twentieth Century. Simians, Cyborgs and Women: The Reinvention of Nature. 149‐181 New York: Routledge. Nisan 12, 2007, http://www .stanford.edu/dept/HPS/Haraway/CyborgManifesto.html

Homeros (2002). Odysseia. Azra Erhat (Çeviren). İstanbul: Can Yayınevi.

Ovidius (1994). Metamorphoses. İsmet Zeki Eyüboğlu (Çeviren). İstanbul: Payel Yayınevi

Kelemen, J. Decentralization from Marvin Minskyʹs Point of View, 8. International Symposium of Hungarian Researchers on Computational Intelligence and Informatics, Budapest Tech, Kasım 8, 2007. Nisan 2008, http://bmf.hu/conferences/cinti2007/6_JozefKelemen.pdf

Kunkle, S. Psychosis in a Cyberspace Age. Other Voices. Sayı: 1.3. Mayıs 12, 2005, http://www.othervoices.org/1.3/skunkle/psychosis.html

90

İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ / Siberkültürde Bedenin Görsel Sunumu: Serial Experiments lain Adlı Anime Üzerine Bir Çözümleme

Mattelart, A. ve Mattelart, M. (1998). İletişim Kuramları Tarihi. Merih Zıllıoğlu (Çeviren). İs‐ tanbul: İletişim Yayınları

Merleau‐Ponty, M. (2003). Göz ve Tin. Ahmet Soysal (Çeviren). İstanbul: Metis Yayınevi

Nietzsche, F. (2006). Yunanlılarʹın Trajik Çağında Felsefe. Gürsel Aytaç (Çeviren). İstanbul: Say Yayınları.

Pellegrin, N. (2007). Sıradan İnsanların Bedeni, Bedenin Sıradan Kullanımı. Bedenin Tarihi 1:Rönesanstan Aydınlanmaya. 83‐137. Saadet Özen (Çeviren). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.

Rosnay, J. De (1998). Ortakyaşar İnsan: Üçüncü Binyıla Bakışlar. İsmet Birkan (Çeviren). İstan‐ bul: Telos Yayıncılık.

Van Dijck, J. (2001). Bodyworlds: The Art of Plastinated Cadavers. Configurations. Sayı: 9.1. Şubat 11, 2004, http://mse.jhu.edu/journals/configurations/v009/9.1vandijck.html

Weizenbaum, J. (1995). Bilgisayar Gücü ve İnsan Aklı: Yargıdan Hesaplamaya. Türkan Yöney (Çeviren). İstanbul: Sarmal Yayınevi.

Wollen, P. (2004). Sinemada Göstergeler ve Anlam. Zafer Aracagök, Bülent Doğan (Çeviren). İstanbul: Metis Yayınları.

Yozgat, O. (1992). İşletme Yönetimi. İstanbul: M.Ü. Nihad Sayar Eğitim Vakfı Yayınları.

Ueda, Y. ve Abe, S. (Yapımcı) & Nakamura, R. (Yönetmen). (1998). Serial Experiments Lain (Animasyon dizisi). Japonya: Pioneer LDC.

(Resim 1)

91