SÜT TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ SÜT TERİMLERİ Prof
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Dr. İsmal MERT SÜT TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ SÜT TERİMLERİ Prof. Dr. Atla YETİŞEMİYEN Prof. Dr. Nevzat ARTIK İbrahm İLBEĞİ Süt Terimleri Sözlüğü ÖNSÖZ A Süt Teknolojisi alanında yer alan terimlerin ve anlamların doğru ve ortak bir şekilde kullanımı, teknik A VİTAMİNİ (Vitamin A): Balık yağı, yumurta sarısı, tereyağı vb. hayvansal gıdalarda, özellikle havuç anlamda ortak dilbirliğinin sağlanmasına katkıda bulunacağı açıktır. Bu şekilde, ortak bir terminoljinin ve diğer sebzelerde bulunan, eksikliğinde gece körlüğü ve epitel dokunun bozulmasına yol açan, A1 ve kullanılması bir kavram ve yorum karmaşasına yol açmayacaktır. A2 gibi iki çeşidi bilinen, hayvansal ve bitkisel yağlarda çözünebilen alifatik bir alkol (C20 H29 OH) for- mundaki vitamindir. Retinoller adı verilen yaklaşık 2500 kimyasal bileşik ile provitamin A karotenoidleri Ülkemizde son beş yıldır yasal gıda ve süt mevzuatının AB Müktesabatı karşısında yenilenmesi başta ol- adı verilen kimyasal moleküller, Vitamin A ailesini oluşturur. Bitkisel hücrelerde yalnızca provitamin A mak üzere birçok alanda yeni kavram ve terimler mesleki terminolojiler arasına girmiş ve bunlar günlük şeklinde ve β-karoten olarak bulunmasına karşın, balık karaciğeri yağında doğrudan A vitamini şeklin- hayatımızda kullanılmaktadır. Bu nedenle, ülkemizde Süt Teknolojisi alanında ortak bir terminolojinin de yüksek miktarlarda bulunmaktadır. A vitamini ihtiyacı belirtilirken retinol eşdeğeri (RE) biriminin yerleştirilmesi ve bu yöndeki bir ihtiyacın giderilmesi amacıyla Süt Terimler Sözlüğü’nün hazırlanması kullanılması uygundur. Palm yağı dışındaki bitkisel yağlarda A vitamini ya da provitamini kaynağı ola- rak nitelendirilebilecek bir yağ göstermek zordur. Saf A vitamini 62–64 °C’ler arasında eriyen, sarı renkli gerektiği düşünülmüştür. Bu bakımdan, gıda ve süt eğitimi ve süt sektöründe faaliyet gösteren işyerleri kristaller şeklindedir. Oksijen ve prooksidan maddelere karşı aşırı duyarlı olması nedeniyle, bulunduğu için de ortak bir dilin kullanımının ve ortak bir terminolojinin yaygınlaştırılmasının önem arz ettiği ortama antioksidan maddeler katılarak korunması gerekir. Günlük A vitamini ihtiyacı kadınlarda 800 düşünülmektedir. mcg RE ve yetişkin erkeklerde 1000 mcg RE olarak belirlenmiştir. 2 3 Bu amaçla, hazırladığımız “Süt Terimler Sözlüğü”nün gıda ve süt sektörü çalışanlarına, tüm meslektaş- AAS (Atomic Absorption Spectrometer): Atomik Absorbsiyon Spektrometre cihazı. larımıza, gıda ve süt konularında eğitim alan öğrencilerimize ve tüm eğitim camiasına faydalı olmasını ABBE REFRAKTOMETRESİ (ABBE Refractometer): Sıvının suda çözünür kurumadde ve indisi ta- diliyoruz. yinininde kullanılan alet. İki prizma arasına yerleştirilen sıvının, gönderilen ışının kırılma açısının he- saplanması prensibiyle çalışır. AB GIDA VE VETERİNERLİK OFİSİ (Food and Veterinary Office - FVO):Gıda, yem, bitki sağlığı, Ankara, Ekim 2016 hayvan sağlığı ve refahı konularındaki Avrupa Birliği mevzuatının uygulama düzeyini tespit etmek üzere aday ve üçüncü ülkeleri inceleyen ve karar veren AB Komisyonu organı. Dr. İsmail MERT Prof. Dr. Atila YETİŞEMİYEN AB KONSEYİ (European Council): Avrupa Birliği’nin, üye ülkeler devlet başkanları ya da dışişleri ba- Prof. Dr. Nevzat ARTIK kanlarından oluşan en üst düzeyde karar verme organı. İbrahim İLBEĞİ AB MÜKTESEBATI (Acquis Communautaire): Avrupa Birliği’ne üye ülkeleri Birliğe bağlayan ve aday ülkelerle yürütülen tarama ve uyum çalışmalarında 35 ana başlıktan oluşan mevzuat bütünü ve Avrupa Birliği’ni kuran anlaşmalar ve ortak politikaların oluşturulup uygulanmasına yönelik ortak hukuki yapı. AB ORTAK PİYASA DÜZENİ (EU Common Market Organization): Avrupa Birliği’nde 21 ürün gru- bunda her bir sektör için tarımsal ürünlerin üretimi, desteklenmesi, dış ticareti, fiyatları, müdahaleleri, topluluk içi serbest dolaşımı, üçüncü ülkelerle ticareti, rekabet ve finansman politikalarını içeren sistem. ABD TARIM DAİRESİ (United States Department of Agriculture - USDA): Amerika Birleşik Dev- letleri Tarım Bakanlığı. Süt Terimleri Sözlüğü ABGS (AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ) (Secretariat General For EU Affairs): ADENOZİN FOSFATLAR (Adenosine phosphates): Canlıların doğrudan kullandığı hücre faaliyetle- Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine hazırlanmasına yönelik çalışmalar çerçevesinde kamu kurum ve ri için gerekli yüksek enerjili hücresel enerji molekülü, biyolojik enerji. Adenozin monofosfat (AMP), kuruluşlarının yapacakları hazırlık ve çalışmalarda iç koordinasyon ve uyumun plan ve programlara adenozin difosfat (ADP) ve adenozin trifosfat (ATP) adıyla başta kas ve karaciğer olmak üzere tüm uygun olarak yönlendirilmesini ve yürütülmesini sağlamak üzere 4 Temmuz 2000 tarihinde kurulan ve dokularda bulunurlar. Haziran 2011 tarihinde ise Avrupa Birliği Bakanlığı olarak yeniden yapılanan kamu birimi. ADENOZİN TRİFOSFAT (Adenosine triphosphate, ATP): Ribonükleik 5 trifosfat. Hücrede, enerji ABİYOTİK (Abiotic): Yaşamdışı. Biyolojik olmayan. Canlılarla ilgili olmayan. döngüsünde fosfat grubunu alan molekül, kas çalışması ve sentez olayları için enerji sağlar. ABSORBE EDİLMİŞ SU (Absorbed water): Nişasta, protein ve pektin gibi maddelerin yüzeylerinde ADI DEĞERİ (Acceptable Daily Intake): Gıda maddelerinin vücuda günlük kabul edilebilir alım mik- absorbe edilmiş halde bulunan su. Analiz sırasında bu suyun bir bölümü uzaklaştırılabilir. Genel olarak tarı. Genellikle gıda katkı maddeleri, renklendiriciler, tatlandırıcılar ve bitki koruma ürünlerinin bir gıdalarda bulunma miktarı %10-15’tir. insanın yaşamı boyunca sağlık riski taşımadan güvenli olarak tüketebileceği günlük alım miktarının ifadesi. Bir maddenin, ömür boyu tüketimi halinde vücutta bir olumsuzluğa yol açmayacak şekilde alı- ABSORBAN (Absorbent): Soğurgan. Maddeleri kolayca emen, bünyesine alan. nabilecek miktarı veya kısaca ‘günlük güvenli doz’ olarak da adlandırılabilen bir değer. ADI değeri, her ABSORBSİYON (Absorption): 1. Emilme. Örn, sindirim, gıdaların bağırsaklarda absorbsiyonu. 2. Bir bir madde için farklı ve özel olmak üzere, maddenin çeşitli kobay hayvanları üzerinde yapılan bir seri gazın bir sıvı veya katı içinde homojen olarak dağılması veya enerjinin maddeler tarafından alınması. deneyleri sonucunda, vücutta hiç bir olumsuz etkinin görülmediği minimum değerinin 100 güvenlik rakamına bölünmesi (ADI = NOEL/100) suretiyle vucüt ağırlığındaki her kilograma karşılık olarak elde ACETOBACTER: Asetik asit bakterileri. edilen rakamın gram/miligram cinsinden ifadesi olup gıdalarda bulunabilen katkı ve kalıntı maddeleri için de kullanılır. 4 ACI (Bitter, rancid): Tat alma organında bazı maddelerin bıraktığı yakıcı durum. Tatlının karşıtı. 5 ADLANDIRMA (Nomenclature, Terminology): Adlandırma işlemi. Uluslararası ticarette her bir ürü- ACILANMIŞ (Rancid): Tadı acı olma, acılaşma, tatlılığını yitirme, bozulma. nün tanımını ve ayrımını kolaylıkla yapmak üzere kullanılan Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon (GTİP) ACILAŞMAK (Randicity): Tadı acı olma, acılaşma, tatlılığını yitirme, bozulma. numaralarına göre gıdaların sınıflandırılması. 0401.40.10.00.12 Krema, 0404.10 Peyniraltı suyu ve mo- difiye peyniraltı suyu (konsantre edilmiş olsun olmasın veya ilave şeker veya diğer tatlandırıcı maddeleri ACILI (Rancid): Tadı acı olan, içine acı katılmış olan. içersin içermesin). ACILIK (Bitterness, rancidity): Bir şeyin tadının acı olması, acı olma durumu. ADME (ADME): İncelenen bir katkının, organizmada Emilimi (kana geçişi), Dağılımı (Kan yardımıyla ACIMSI (Rancid): Tadı acıya yakın olan, tadı az acı olan, acımtrak. organlara taşınması). Bir kimyasalın vücuda alımından başlayarak biyotransformasyonu (vücutta diğer kimyasallara dönüşümü) ve atılımına kadar vücutta olan olayların toplamının incelenmesi sürecinde ACIMTIRAK (Rancid): Acımsı, tadı acı gibi olan. Emilim (Absorbtion), Dağılım (Distrubition), Biyotransformasyon (Metabolism) ve Atılım (Excretion) kelimelerine ait ingilizce karşılıkların baş harfleri verilen toksikolojik çalışmalar süreci. AKTİNOMİSET (Actinomycetes): Filaman (flament) yapan, birçok yönleri ile bakterilere bazı yönle- riyle mantarlara benzeyen, sülfür granüllerine sahip ve gram pozitif bakteriler. ADOLESAN (Adolescent): Bulüğ ya da ergenlik çağındaki kimse. Çoçukluk ve erişkinlik arası dönem. AÇLIK (Starvation): Vücudun uzun süre gıda veya besin alınmaması hali. Vücudun dışarıdan yeterli ADSORBAN (Adsorbent): Soğurucu, yüzeyde tutan. enerji alamaması durumunda kendi depolarını kullanmaya başlaması ve glikojen depolarını kullanması ve sonrasında adale proteinlerinin hidrolizinin başlamasına yol açan durum. ADSORBSİYON (Adsorption): Çözelti ortamındaki atom, iyon veya moleküllerin bir katı adsorbantın yüzeyine transferine dayanan ve genellikle faz yüzeylerinde oluşan bir ayırma işlemi. ADAPTASYON (Adaptation): Değişik veya giderek farklılaşan çevre şartlarına uyabilmek için canlıla- rın gösterdikleri kapasite. Organizmanın yaşam alanındaki çevre koşullarına uyumu. ADSORBSİYON KROMATOGRAFİSİ (Adsorption Chromatograpgy): Karışımı oluşturan farklı bi- leşiklerin sabit faz yüzeyinde değişik derecede adsorbe olmaları ilkesine dayanan, sabit faz katı, hareketli ADENİN (Adenine): Adenin-Timin protein çiftinin azotlu bir bileşeni. Nükleik asitlerdeki pürin bazla- fazın sıvı veya gaz olduğu, sabit faz olarak alümina (Al2O3), silikajel (SiO2), talk ve bunun gibi gözenekli rından biri. Adenozin yapısında yer alır. maddelerin, hareketli faz olarak alkol, aseton, kloroform gibi bütün organik çözücülerin kullanıldığı bir Süt Terimleri Sözlüğü ayırma ve saflaştırma yöntemi. agaropektin içeren, bileşiminde çok sayıda değişik asidik polisakkarit