Evrim Ve Yaratılış 1

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Evrim Ve Yaratılış 1 EEVVRRİİMM VVEE YYAARRAATTIILLIIŞŞ Evrim ve Yaratılış 1 EVRİM VE YARATILIŞ TEMEL EVRİM BİLGİLERİ Evrim Teorisi'ne teori denmesi, doğruluğunun hala tartışmalı olmasından değildir. İzafiyet teorisi veya yerçekimi teorisine neden teori deniyorsa, Evrim Teorisine de o sebeple teori denmektedir. Yani bilimin tümevarım yoluyla işleyen bir süreç olması ve prensip gereği algı ve gözlem yoluyla doğrulanan tüm pozitif bilimlerde doğrulama sürecinin teorinin ömrü boyunca devam etmesindendir. Henüz delili çok az olan bir teori de teoridir, doğruluğundan neredeyse emin olunan bir teori de teoridir. Evrim Teorisi günümüzde, doğruluğundan aşağı yukarı emin olunan teorilerden birisidir. Bilim adamlarının evrim konusunda tartıştığı, evrimin gerçekleşip gerçekleşmediği değil, evrimin mekanizmalarının teknik ayrıntılarıdır. Evrim Teorisi'ne teori denmesi, doğruluğunun hala tartışmalı olmasından değildir. İzafiyet teorisi veya yerçekimi teorisine neden teori deniyorsa, Evrim Teorisine de o sebeple teori denmektedir. Yani bilimin tümevarım yoluyla işleyen bir süreç olması ve prensip gereği algı ve gözlem yoluyla doğrulanan tüm pozitif bilimlerde doğrulama sürecinin teorinin ömrü boyunca devam etmesindendir. Henüz delili çok az olan bir teori de teoridir, doğruluğundan neredeyse emin olunan bir teori de teoridir. Evrim Teorisi günümüzde, doğruluğundan aşağı yukarı emin olunan teorilerden birisidir. Bilim adamlarının evrim konusunda tartıştığı, evrimin gerçekleşip gerçekleşmediği değil, evrimin mekanizmalarının teknik ayrıntılarıdır. Bilimin halktan kopup aşırı özelleştiği günümüzde ortalama birey Evrim Teorisinin bu durumuna genellikle yabancıdır ve bu konuda gerekli teknik bilgi ve donanımlara sahip değildir. Bu yüzden bu yazıda, Evrim Teorisinin temel bazı noktalarını çok kısa şekilde özetleyen bazı temel bilgiler vereceğiz. Evrim'in anlamı: - Organizmalar yüksek üreme kapasitesine sahiptirler, fakat popülasyonlar genellikle yaklaşık olarak aynı kalır. (Dolayısıyla, doğada yüksek bir ölüm oranı vardır). - Hayatta kalma mücadelesi canlılar arasında rekabete sebep olur. - Hayatta kalıp üreyebilenler, yaşadıkları ortamda kendilerini daha avantajlı kılan özelliklere sahip olanlardır. - Bu durum doğal seçilime sebep olur. Doğal seçilimin mekanizmaları: - Mutasyonlar - Göç sebebiyle popülasyona yeni genlerin girmesi veya popülasyondan bazı genlerin ayrılması - Popülasyonda rastlantısal faktörlerle genetik kayma oluşması (örneğin sel, volkanik patlama, yangın, vs. gibi faktörlerin popülasyonun belli bir bölümünü ortadan kaldırması) - Çiftleşmede eş seçimi (hayatta kalma konusunda avantaj sağlayacak genetik özelliklere sahip eşlerin seçimi) Evrim ve Yaratılış 2 Çeşitliliğe sebep olan mekanizmalar: - Eşeyli üreme (crossing over ve genetik rekombinasyon genlerin rastlantısal karışımını sağlar ve her döllenmede iki farklı genom birleşir) - Çekinik genler de genotipte saklanır - Heterozigot avantajı (daha fazla üreme) Adaptasyon: - İklim veya diğer coğrafi faktörlerin canlının karakteristiklerinde zaman içinde değişikliklere sebep olması - Değişik koşullar altında yaşayan aynı tür canlıların, değişik karakterlere sahip olması Türler: - Kendi içinde çoğalabilen, fakat diğer grupların bireyleriyle çiftleşemeyen canlı grubu Türleşme: - Bir tür içindeki küçük bir grubun, üreme açısında ana gruptan izole hale gelmesi ve ana grup bireyleriyle artık çiftleşemeyecek kadar değişikliğe uğraması Türleşmenin sebepleri: - Coğrafi izolasyon yoluyla türleşme - Adaptif yayılma: organizma grubunun ani (jeolojik zaman ölçeğinde binlerce yıl) çeşitlenmesi - Simpatrik türleşme: coğrafi izolasyon olmadan gerçekleşen türleşme: Poliploidlik, yani birden fazla kromozom setinin oluşması en önemli sebep. Mitoz ya da mayoz bölünmede gerçekleşebilir. İki turu bulunmakta. - Autopolyploid: Canlı içinde kromozom sayısının iki katına çıkması - Allopolyploid: İki farklı türün türler arası hibrid ortaya çıkarması. Özellikle bitkiler arasında yaygındır. Hibridler genellikle steril olup, üreyemez. Fakat, eğer mitoz/cytokinesis mayozdan önce olursa, mayoz normal olarak meydana gelebilir. Bitkiler arasında çok yaygındır. Çiçekli bitkilerin %50-70 kadari polyploiddir. Polyploid olmayan simpatrik türleşme de mümkün. Ayçiçeğinden örnek: Helianthus annuus & H. petiolaris-----> H. anomalus - Türleşmede eşeyli üremenin de önemli rolü vardır. Büyük tür gruplarının oluşumu (makroevrim): - Uzun zaman içindeki aşamalı değişimler - Jeolojik zaman açısından kısa sayılabilecek bir sürede oluşan hızlı değişimler veya ani ortaya çıkışlar (buradaki kısa dönem binlerce veya milyonlarca yılı kapsar) Evrimde insanların anlamakta zorlandıkları ve en çok şüphe ettikleri konu türleşme oluyor. Zaten pek çok kişi evrimin diğer açıklamalarına karşı çıkamıyor bile. Hele de artık günümüzde, adaptasyon ve diğer pek çok evrimsel süreç hiçbir şüpheye yer bırakmayacak biçimde anlaşılmış ve gösterilmiştir. Konuya yabancı olanların bazen hala kavrayamadıkları konu sadece "türleşme"dir. Türleşme süreci laboratuar koşullarında meyve sineği üzerinde yapılan çalışmalarla da deneysel olarak gösterilmiştir. (Dobzhansky, Th., and O. Pavlovsky, 1971. "An experimentally created incipient species of Drosophila", Nature 23:289-292). Hatta laboratuar koşullarında gözlenen evrim kanıtlarından şüphe duyanlar için, doğada gözlenmiş türleşme örnekleri de vardır: - Avrupa'dan Amerika'ya 20. yüzyılın başlarında getirilen "goatsbeards" adı verilen üç çeşit vahşi çiçeğin 20-30 yıl gibi bir süre içinde, Amerika kıtasına yayılması ve 1940'lı yıllardan sonra iki farklı türünün ortaya çıkışı gözlenmi ştir. ("Tür" kavramının tanımı gereği, bu türler, mevcut diğer "goatsbeards" türleriyle üreyememekte, yalnızca kendi Evrim ve Yaratılış 3 aralarında üreyebilmektedirler). - Faroe adası ev faresinin insanlar tarafından adaya getirildikten sonra, 250 yıl gibi kısa bir zamanda gözlenen türleşmesi (Stanley, S., 1979. Macroevolution: Pattern and Process, San Francisco, W.H. Freeman and Company. p. 41) - Nagubago gölünde, izolasyon sebebiyle cichlid balıklarının 4000 yil gibi bir süre içinde 5 ayrı türünün oluşması. (Mayr, E., 1970. Populations, Species, and Evolution, Massachusetts, Harvard University Press. p. 348) Merak edenler için bu tür daha yüzlerce örnek vardır. Saygın biyoloji dergilerinde yayınlanan çok sayıda makalede bu tür konuların derinlemesine incelemeleri görülebilir. Evrim günümüzde artık bir bilimsel gerçek olarak kabul edilmektedir. Bilim adamları evrim olup olmadığını değil, evrimin mekanizmalarını tartışırlar. 10.05.2004 İnsan Gözünün Evrim Bilmecesi Çözüldü Darwin’in evrim kuramının karşıtları, genellikle gözün karmaşık yapısının, kuramın temel dayanakları olan kendiliğinden değişim (mutasyon) ve doğal seçilim süreçleriyle açıklanamayacağı görüşünü öne sürerler... (Bu yazı, "Nonconfirmist" isimli katılımcımız tarafından derlenmiştir) Darwin’in evrim kuramının karşıtları, genellikle gözün karmaşık yapısının, kuramın temel dayanakları olan kendiliğinden değişim (mutasyon) ve doğal seçilim süreçleriyle açıklanamayacağı görüşünü öne sürerler. Darwin de insan gözünün nasıl evrildiği konusunda bir açıklama getirememişti. Şimdiyse Avrupa Moleküler Biyoloji Laboratuarı’ndan (EMBL) araştırmacılar gözün evrimle mekanizmasını ve kaynağını bulduklarını açıkladılar. Gözlerimizdeki ışığa duyarlı olan koni ve çubuk biçimli hücreler, önceleri beyinde yerleşmiş bulunan eski bir hücre populasyonundan evrilmişler. EMBL araştırmasını yürüten Detlev Arendt ve Joachim Wittbrodt’a göre insan gözündeki hücrelerin beyinden gelmiş olması sürpriz değil. Bugün de beynimizin derinliklerinde ışığa duyarlı hücreler bulunuyor ve bunlar günlük etkinliklerimizin ritimlerini ayarlıyorlar. Önce hayvanların beyinlerinde bulunan bu ışığa duyarlı hücreler, evrim sürecinin daha sonraki evrelerinde gözlere göç ederek ve görüntü iletme yetisini kazanmış görünüyor. Biliminsanları ilk hayvan atalarımızda iki tür ışığa duyarlı hücrenin varlığını belirlemiş bulunuyorlar. Bunlar, rabdomerik ve cilial (kamçımsı) hücreler olarak sınıflandırılıyorlar. Hayvanların çoğunda rabdomerik hücreler gözlerin bir parçası haline gelirken kamçımsı hücreler beyindeki yerlerini koruyarak biyolojik saatleri düzenleme işlevini üstlenmişler. İnsanlar ve öteki omurgalılardaysa bunun tersi olmuş ve gözde yerleşen kamçımsı hücreler koni ve çubuk hücrelerine dönüşmüşler. Araştırmacılar göz oluşumunda evrim sürecinin izini, “yaşayan bir fosil” olarak tanımlanan Platynereis dumerilii adlı deniz kurtçuğunu inceleyerek bulmuşlar. Bu kurtçuk 600 milyon yıl önce yaşamış olan atalarından hala çok farklı değil. Bu canlıya ayrıca böceklerle omurgalıların son ortak atası gözüyle bakılıyor. Arendt bu hayvanın daha önce başka bir araştırmacı tarafından çekilen beyin görüntülerini gördüğünde, beyin hücrelerinin insan gözündeki koni ve çubuk hücrelerle olan benzerliği dikkatini çekmiş. Araştırmacı bu hücrelerin aynı evrimsel sürecin ürünü olabileceğini düşünmüş. Daha sonra, EMBL’den başka araştırmacıların yardımıyla Platynereis dumerilii ‘nin beynindeki hücrelerin “moleküler Evrim ve Yaratılış 4 parmakizleri” başka hayvanların beyinlerindeki ışığa duyarlı hücrelerle karşılaştırılmış. Hayvanın beynindeki opsin adlı ışığa duyarlı bir molekülün, omurgalı gözlerindeki çubuk ve koni hücrelerdeki opsinle olağanüstü benzerlik gösterdiği ortaya çıkmış. EMBL araştırmacılarından Kristin Tessmar-Raible, “bu omurgalı tipi molekülün Platynereis dumerilii beyin hücreleri içinde etkin olduğunun görülmesi, bu hücrelerle omurgalı koni ve çubuk hücrelerinin ortak bir moleküler parmak izine sahip olduklarını ortaya koymuş bulunuyor.
Recommended publications
  • Morphology, Phylogeny, and Evolution of Diadectidae (Cotylosauria: Diadectomorpha)
    Morphology, Phylogeny, and Evolution of Diadectidae (Cotylosauria: Diadectomorpha) by Richard Kissel A thesis submitted in conformity with the requirements for the degree of doctor of philosophy Graduate Department of Ecology & Evolutionary Biology University of Toronto © Copyright by Richard Kissel 2010 Morphology, Phylogeny, and Evolution of Diadectidae (Cotylosauria: Diadectomorpha) Richard Kissel Doctor of Philosophy Graduate Department of Ecology & Evolutionary Biology University of Toronto 2010 Abstract Based on dental, cranial, and postcranial anatomy, members of the Permo-Carboniferous clade Diadectidae are generally regarded as the earliest tetrapods capable of processing high-fiber plant material; presented here is a review of diadectid morphology, phylogeny, taxonomy, and paleozoogeography. Phylogenetic analyses support the monophyly of Diadectidae within Diadectomorpha, the sister-group to Amniota, with Limnoscelis as the sister-taxon to Tseajaia + Diadectidae. Analysis of diadectid interrelationships of all known taxa for which adequate specimens and information are known—the first of its kind conducted—positions Ambedus pusillus as the sister-taxon to all other forms, with Diadectes sanmiguelensis, Orobates pabsti, Desmatodon hesperis, Diadectes absitus, and (Diadectes sideropelicus + Diadectes tenuitectes + Diasparactus zenos) representing progressively more derived taxa in a series of nested clades. In light of these results, it is recommended herein that the species Diadectes sanmiguelensis be referred to the new genus
    [Show full text]
  • Tiago Rodrigues Simões
    Diapsid Phylogeny and the Origin and Early Evolution of Squamates by Tiago Rodrigues Simões A thesis submitted in partial fulfillment of the requirements for the degree of Doctor of Philosophy in SYSTEMATICS AND EVOLUTION Department of Biological Sciences University of Alberta © Tiago Rodrigues Simões, 2018 ABSTRACT Squamate reptiles comprise over 10,000 living species and hundreds of fossil species of lizards, snakes and amphisbaenians, with their origins dating back at least as far back as the Middle Jurassic. Despite this enormous diversity and a long evolutionary history, numerous fundamental questions remain to be answered regarding the early evolution and origin of this major clade of tetrapods. Such long-standing issues include identifying the oldest fossil squamate, when exactly did squamates originate, and why morphological and molecular analyses of squamate evolution have strong disagreements on fundamental aspects of the squamate tree of life. Additionally, despite much debate, there is no existing consensus over the composition of the Lepidosauromorpha (the clade that includes squamates and their sister taxon, the Rhynchocephalia), making the squamate origin problem part of a broader and more complex reptile phylogeny issue. In this thesis, I provide a series of taxonomic, phylogenetic, biogeographic and morpho-functional contributions to shed light on these problems. I describe a new taxon that overwhelms previous hypothesis of iguanian biogeography and evolution in Gondwana (Gueragama sulamericana). I re-describe and assess the functional morphology of some of the oldest known articulated lizards in the world (Eichstaettisaurus schroederi and Ardeosaurus digitatellus), providing clues to the ancestry of geckoes, and the early evolution of their scansorial behaviour.
    [Show full text]
  • Modestoetal2007.Pdf
    Blackwell Publishing LtdOxford, UKZOJZoological Journal of the Linnean Society0024-4082© 2007 The Linnean Society of London? 2007 149•• 237262 Original Article SKULL OF EARLY PERMIAN CAPTORHINID REPTILES. P. MODESTO ET AL. Zoological Journal of the Linnean Society, 2007, 149, 237–262. With 12 figures The skull and the palaeoecological significance of Labidosaurus hamatus, a captorhinid reptile from the Lower Permian of Texas SEAN P. MODESTO1*, DIANE M. SCOTT2, DAVID S. BERMAN1, JOHANNES MÜLLER2 and ROBERT R. REISZ2 1Section of Vertebrate Palaeontology, Carnegie Museum of Natural History, Pittsburgh, Pennsylvania 15213, USA 2Department of Biology, University of Toronto in Mississauga, Mississauga, Ontario L5L 1C6, Canada Received May 2005; accepted for publication February 2006 The cranial skeleton of the large captorhinid reptile Labidosaurus hamatus, known only from the Lower Permian of Texas, is described on the basis of new, undescribed specimens. Labidosaurus is distinguished from other captorhin- ids by the more extreme sloping of the ventral (alveolar) margin of the premaxilla, a low dorsum sellae of the para- basisphenoid, a reduced prootic, a narrow stapes, and a relatively small foramen intermandibularis medius. Despite the presence of a single row of teeth in each jaw, the skull of Labidosaurus resembles most closely those of mor- adisaurines, the large multiple-tooth-rowed captorhinids of the latest Early and Middle Permian. A phylogenetic analysis confirms that the single-tooth-rowed L. hamatus is related most closely to moradisaurines within Cap- torhinidae, a relationship that supports the hypothesis of a diphyletic origin for multiple rows of marginal teeth in captorhinids (in the genus Captorhinus and in the clade Moradisaurinae).
    [Show full text]
  • A Review of the Family Captorhinidae
    UN!' RSITY OF ILLIi.^iS LIBRARY ^URBANA-CHAMPAIGN NATURAL HIST. SURVEY FIELDIANA • GEOLOGY Published by CHICAGO NATURAL HISTORY MUSEUM Volume 10 October 22, 1959 No. 34 A REVIEW OF THE FAMILY CAPTORHINIDAE Richard J. Seltin Department of Geology, Michigan State University INTRODUCTION This study was undertaken as a result of previous work on the fauna of several early Permian fissure fills in Oklahoma. It was very difficult to determine the species of captorhinomorph reptiles present in these fills by reference to the literature, although it seemed certain that the genus was Captorhinus. As a result, a study of this genus was undertaken in an attempt to define the species more closely. At the suggestion of Dr. Everett C. Olson, this study was extended to comprise all of the genera then included in the Captorhinidae. This family contains all of the captorhinomorph reptiles found in early Permian deposits of Clear Fork and later age and a few speci- mens of one species from the Wichita. This study is a continuation of a program for the study of the order Cotylosauria which began with Price's study of Captorhinus in 1935. That program was continued by White's work on Seymouria (1939) and Olson's (1947) study of the family Diadectidae. The family Captorhinidae has not been studied in its entirety since 1911, when Case's revision of the Cotylosauria appeared. At that time there were two known genera in the family. As a result of discoveries by Stovall (1950) and Olson (1951, 1954a) six genera were included as members of this family at the beginning of this study.
    [Show full text]
  • Reptile Family Tree - Peters 2017 1112 Taxa, 231 Characters
    Reptile Family Tree - Peters 2017 1112 taxa, 231 characters Note: This tree does not support DNA topologies over 100 Eldeceeon 1990.7.1 67 Eldeceeon holotype long phylogenetic distances. 100 91 Romeriscus Diplovertebron Certain dental traits are convergent and do not define clades. 85 67 Solenodonsaurus 100 Chroniosaurus 94 Chroniosaurus PIN3585/124 Chroniosuchus 58 94 Westlothiana Casineria 84 Brouffia 93 77 Coelostegus Cheirolepis Paleothyris Eusthenopteron 91 Hylonomus Gogonasus 78 66 Anthracodromeus 99 Osteolepis 91 Protorothyris MCZ1532 85 Protorothyris CM 8617 81 Pholidogaster Protorothyris MCZ 2149 97 Colosteus 87 80 Vaughnictis Elliotsmithia Apsisaurus Panderichthys 51 Tiktaalik 86 Aerosaurus Varanops Greererpeton 67 90 94 Varanodon 76 97 Koilops <50 Spathicephalus Varanosaurus FMNH PR 1760 Trimerorhachis 62 84 Varanosaurus BSPHM 1901 XV20 Archaeothyris 91 Dvinosaurus 89 Ophiacodon 91 Acroplous 67 <50 82 99 Batrachosuchus Haptodus 93 Gerrothorax 97 82 Secodontosaurus Neldasaurus 85 76 100 Dimetrodon 84 95 Trematosaurus 97 Sphenacodon 78 Metoposaurus Ianthodon 55 Rhineceps 85 Edaphosaurus 85 96 99 Parotosuchus 80 82 Ianthasaurus 91 Wantzosaurus Glaucosaurus Trematosaurus long rostrum Cutleria 99 Pederpes Stenocybus 95 Whatcheeria 62 94 Ossinodus IVPP V18117 Crassigyrinus 87 62 71 Kenyasaurus 100 Acanthostega 94 52 Deltaherpeton 82 Galechirus 90 MGUH-VP-8160 63 Ventastega 52 Suminia 100 Baphetes Venjukovia 65 97 83 Ichthyostega Megalocephalus Eodicynodon 80 94 60 Proterogyrinus 99 Sclerocephalus smns90055 100 Dicynodon 74 Eoherpeton
    [Show full text]
  • 622-2014Lectureweek5
    BIOLOGY 622 – FALL 2014 BASAL AMNIOTA - STRUCTURE AND PHYLOGENY WEEK – 5 EUREPTILIA – “PROTOROTHYRIDIDAE AND ARAEOSCELIDIA S. S. SUMIDA INTRODUCTION Now that we have determined the distinction of Eureptilia and Parareptilia, and used Captorhinidae as the model of the basalmost family of eureptilians, we may now address the remaining primitive members of Eureptilia. Of course Eureptilia is a huge group, including numerous extinct groups, and all sorts of extant taxa including extant diapsids – lizards and snakes, turtles (which are probably highly derived diapsids) the remaining extant archosauromorphs – the crocodilians and the birds (derived from saurischian therapod dinosaurs). The group that was “displaced” by the Captorhinidae as the most primitive of reptilians has a somewhat complicated history. Recall that Carroll (1969) designated the family Romeriidae as the group from which all other amniotes arose. The group was named for genus Romeria, originally named by Lewellyn Price with two species – Romeria texana and R. pricei (both from the Lower Permian of Texas). In the 1970s, Heaton (1979) removed Romeria from Romeriidae, suggesting they were better placed in the Captorhinidae. This left Romeriidae without its namesake, so the name reverted to Protorothyrididae. (Carroll persisted in calling this group the “Protorothyridae”.) Nonetheless, the monophyly of the Protorothyrididae was assumed. This was in part because most workers that “included” the Protorothyrididae in any phylogenetic analyses, usually did so only by using a single representative genus to represent the entire family – usually Protorthyris or Paleothyris. For example, in the illustration following, Heaton and Reisz (1986) used only Captorhinus to represent Captorhinidae, Protorothyris to represent Protorothyrididae, and Petrolacosaurus to represent basal Diapsida.
    [Show full text]
  • A Systematic and Ecomorphological Investigation of the Early Amniotes from Mazon Creek, Francis Creek Shale, Illinois, USA
    A systematic and ecomorphological investigation of the early amniotes from Mazon Creek, Francis Creek Shale, Illinois, USA. by Arjan Mann A thesis submitted to the Faculty of Graduate and Postdoctoral Affairs in partial fulfillment of the requirements for the degree of Doctor of Philosophy in Earth Sciences Carleton University Ottawa, Ontario ©2020, Arjan Mann Abstract The late Carboniferous-aged (309-307 Ma) Mazon Creek lagerstätte produces some of the earliest tetrapod fossils, including those of major Paleozoic lineages such as the second oldest reptile. Despite this, the Mazon Creek lagerstätte has remained a difficult and unproductive vertebrate locality for researchers to utilize in tetrapod diversity studies due to the scarcity of fossils of this kind. Over the past decades, several new terrestrial tetrapod fossils collected from Mazon Creek have come to light. These include several new virtually-complete fossils of the earliest fossorially adapted recumbirostrans. Here I provide a revised systematic study of the Mazon Creek pan- amniote fauna, in an attempt to reassess the terrestrial ecosystem diversity present at the late Carboniferous lagerstätte. The results accumulate to systematic descriptions of four new and unique recumbirostran taxa (Diabloroter bolti, Infernovenator steenae, FMNH 1309, and MPM VP359229.2) and a re-description of the basal eureptile Cephalerpeton ventriarmatum leading to the anointment of the oldest parareptile Carbonodraco lundi (formerly Cephalerpeton aff. C. ventriarmatum from Linton, Ohio). Descriptions are aided by modern imaging techniques and updated phylogenetic analyses using Maximum parsimony and Bayesian methods where applicable. Across the newly described terrestrial fauna there is an unexpected ecomorphological diversity of bauplans present. These range from the short-bodied Diabloroter to the serpentine, long-bodied, and limb-reduced MPM VP359229.2.
    [Show full text]
  • Reptile Family Tree Peters 2021 1909 Taxa, 235 Characters
    Turinia Enoplus Chondrichtyes Jagorina Gemuendina Manta Chordata Loganellia Ginglymostoma Rhincodon Branchiostoma Tristychius Pikaia Tetronarce = Torpedo Palaeospondylus Craniata Aquilolamna Tamiobatis Myxine Sphyrna Metaspriggina Squalus Arandaspis Pristis Poraspis Rhinobatos Drepanaspis Cladoselache Pteromyzon adult Promissum Chlamydoselachus Pteromyzon hatchling Aetobatus Jamoytius Squatina Birkenia Heterodontus Euphanerops Iniopteryx Drepanolepis Helodus Callorhinchus Haikouichthys Scaporhynchus Belantsea Squaloraja Hemicyclaspis Chimaera Dunyu CMNH 9280 Mitsukurina Rhinochimaera Tanyrhinichthys Isurus Debeerius Thelodus GLAHM–V8304 Polyodon hatchling Cetorhinus Acipenser Yanosteus Oxynotus Bandringa PF8442 Pseudoscaphirhynchus Isistius Polyodon adult Daliatus Bandringa PF5686 Gnathostomata Megachasma Xenacanthus Dracopristis Akmonistion Ferromirum Strongylosteus Ozarcus Falcatus Reptile Family Tree Chondrosteus Hybodus fraasi Hybodus basanus Pucapampella Osteichthyes Orodus Peters 2021 1943 taxa, 235 characters Gregorius Harpagofututor Leptolepis Edestus Prohalecites Gymnothorax funebris Doliodus Gymnothorax afer Malacosteus Eurypharynx Amblyopsis Lepidogalaxias Typhlichthys Anableps Kryptoglanis Phractolaemus Homalacanthus Acanthodes Electrophorus Cromeria Triazeugacanthus Gymnotus Gorgasia Pholidophorus Calamopleurus Chauliodus Bonnerichthys Dactylopterus Chiasmodon Osteoglossum Sauropsis Synodus Ohmdenia Amia Trachinocephalus BRSLI M1332 Watsonulus Anoplogaster Pachycormus Parasemionotus Aenigmachanna Protosphyraena Channa Aspidorhynchus
    [Show full text]
  • Reisz Et Al Euconcordia.Indd
    Vertebrate Anatomy Morphology Palaeontology 3:1-6 1 ISSN 2292-1389 Euconcordia nom. nov., a replacement name for the captorhinid eureptile Concordia Müller and Reisz, 2005 (non Kingsley, 1880), with new data on its dentition Robert R. Reisz*,1, Yara Haridy1, and Johannes Müller2 1Department of Biology, University of Toronto Mississauga, 3359 Mississauga Rd. N., Mississauga, ON L5L 1C6, Canada, [email protected], [email protected] 2Museum für Naturkunde, Leibniz-Institut für Evolutions- und Biodiversitätsforschung, Invalidenstraße 43, 10115 Berlin, Germany, [email protected] Abstract: The oldest known captorhinid reptile, and the only Carboniferous representative of this important clade of early eureptiles was named Concordia cunninghami. This was done on the basis of the cranial material from two specimens, but the name is preoccupied by an extant hippolytid crustacean. We therefore coined the new name, Euconcordia, as a replacement name for this taxon, and the new combination is Euconcordia cunninghami. In addition, the recent significant increases in our understanding of dental anatomy in early amniotes in general, and captorhinid reptiles in particular, has allowed us to reinter- pret the anatomy of the marginal and palatal teeth of this taxon. http://zoobank.org/urn:lsid:zoobank.org:pub:E31E05A9-C673-426E-A024-F5335BDBC6CB Key Words: Carboniferous; Kansas; Pennsylvanian INTRODUCTION of Latreutes parvulus (Stimpson, 1871) (Ledoyer 1986). Although Concordia Kingsley, 1880 is not currently Müller and Reisz (2005) described a new taxon of capto- considered a valid genus, the name nevertheless remains rhinid reptile (Concordia cunninghami) from the Hamilton unavailable, necessitating the establishment of a replace- Quarry, a Pennsylvanian Lagerstätte in Greenwood County, ment name for the captorhinid C.
    [Show full text]
  • A Reevaluation of Early Amniote Phylogeny
    Zoological Journal of the Linnean Society (1995), 113: 165–223. With 9 figures A reevaluation of early amniote phylogeny MICHEL LAURIN AND ROBERT R. REISZ* Department of Zoology, Erindale Campus, University of Toronto, Mississauga, Ontario, Canada L5L 1C6 Received February 1994, accepted for publication July 1994 A new phylogenetic analysis of early amniotes based on 124 characters and 13 taxa (including three outgroups) indicates that synapsids are the sister-group of all other known amniotes. The sister-group of Synapsida is Sauropsida, including Mesosauridae and Reptilia as its two main subdivisions. Reptilia is divided into Parareptilia and Eureptilia. Parareptilia includes Testudines and its fossil relatives (Procolophonidae, Pareiasauria and Millerettidae), while Eureptilia includes Diapsida and its fossil relatives (Paleothyris and Captorhinidae). Parts of the phylogeny are robust, such as the sister-group relationship between procolophonids and testudines, and between pareiasaurs and the testudinomorphs (the clade including procolophonids and testudines). Other parts of the new tree are not so firmly established, such as the position of mesosaurs as the sister-group of reptiles. The new phylogeny indicates that three major clades of amniotes extend from the present to the Palaeozoic. These three clades are the Synapsida (including Mammalia), Parareptilia (including Testudines), and Eureptilia (including Sauria). In addition, the Procolophonidae, a group of Triassic parareptiles, are the sister-group of Testudines. ADDITIONAL KEY WORDS:—Amniota – Sauropsida – Mesosauridae – Reptilia – Parareptilia – Eureptilia – Testudines – phylogenetics – evolution – Palaeozoic. CONTENTS Introduction . 166 Methods . 169 Results . 171 Amniote taxonomy . 172 Cotylosauria Cope 1880 . 173 Diadectomorpha Watson 1917 . 173 Amniota Haeckel 1866 . 177 Synapsida Osborn 1903 . 179 Sauropsida Huxley 1864 .
    [Show full text]
  • Carbonodraco Lundi Gen Et Sp. Nov., the Oldest Parareptile, from Arjan Mann, Emily J
    Carbonodraco lundi gen et sp. nov., the oldest parareptile, royalsocietypublishing.org/journal/rsos from Linton, Ohio, and new insights into the early Research Cite this article: Mann A, McDaniel EJ, radiation of reptiles McColville ER, Maddin HC. 2019 Carbonodraco lundi gen et sp. nov., the oldest parareptile, from Arjan Mann, Emily J. McDaniel, Emily R. McColville Linton, Ohio, and new insights into the early radiation of reptiles. R. Soc. open sci. 6: 191191. and Hillary C. Maddin http://dx.doi.org/10.1098/rsos.191191 Department of Earth Sciences, Carleton University, 1125 Colonel By Drive, Ottawa, Ontario, Canada K1S 5B6 AM, 0000-0002-3511-0635; HCM, 0000-0002-6969-4907 Received: 8 July 2019 Accepted: 22 October 2019 Redescription of the holotype specimen of Cephalerpeton ventriarmatum Moodie, 1912, from the Middle Pennsylvanian (Moscovian) Francis Creek Shale of Mazon Creek, Illinois, confirms that it is a basal eureptile with close postcranial similarities to other protorothyridids, such as Anthracodromeus Subject Category: and Paleothyris. The skull is long and lightly built, with large Biology (whole organism) orbits and a dorsoventrally short mandible similar to most basal eureptiles. Two specimens referred previously to Subject Areas: Cephalerpeton cf. C. ventriarmatum from the approximately palaeontology/taxonomy and systematics/ coeval Linton, Ohio, locality differ significantly from the evolution holotype in cranial and mandibular proportions and tooth morphology. This material and an additional Linton specimen compare favourably to ‘short-faced’ parareptiles, such as Keywords: Colobomycter and Acleistorhinus, and justify recognition of an Carboniferous, Mazon Creek, Eureptilia, acleistorhinid parareptile in the Linton assemblage. The new Parareptilia, Amniota, Pennsylvanian binomen is thus the oldest known parareptile.
    [Show full text]
  • Leblanc Et Al.Indd
    Vertebrate Anatomy Morphology Palaeontology 1(1):35-49 35 ISSN 2292-1389 Multiple tooth-rowed captorhinids from the early Permian fissure fills of the Bally Mountain Locality of Oklahoma Aaron R.H. LeBlanc1,*, A.K. Brar1, W. May2, and R.R. Reisz1 1Department of Biology, University of Toronto Mississauga, 3359 Mississauga Road, Mississauga, Ontario, L5L 1C6, Canada, [email protected]; [email protected]; [email protected] 2Sam Noble Oklahoma Museum of Natural History, 2401 Chautauqua Ave., Norman, Oklahoma, 73072, [email protected] Abstract: Captorhinids are Paleozoic eureptiles that originated in the Late Pennsylvanian in Laurasia and dispersed across the major landmasses of Pangaea by the late Permian. Their evolutionary success as omnivorous and herbivorous mem- bers of Permian terrestrial communities has been attributed to the evolution of multiple marginal tooth rows. Multiple tooth rows evolved at least twice within Captorhinidae: once in the omnivorous Captorhinus aguti and again in the diverse subfamily of herbivorous moradisaurines. The earliest known moradisaurines co-occured with C. aguti in lower Permian strata of Texas; however C. aguti is also known from much older fissure fills in the famous Dolese Brothers quarry near Richards Spur, Oklahoma, suggesting that C. aguti preceded any other multiple-rowed captorhinid. Here we report on new material of multiple-rowed captorhinids from the lower Permian fissure fills of the Bally Mountain locality in Oklahoma, only 55 kilometers from Richards Spur. Some of this material is referable to Captorhinikos valensis, which was previously only known from younger strata in Texas, making this species the geologically and phylogenetically oldest moradisaurine.
    [Show full text]