2154-Buyulu Fener-Ingmar Bergman-Gokchin Dashqin-2011-349S.Pdf

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

2154-Buyulu Fener-Ingmar Bergman-Gokchin Dashqin-2011-349S.Pdf AFA-Sinema: 17 AFA-Yayınları: 129 ISBN 975-414-040-5 A{lustos, 1990 ©lngmar Bergman ve Norstedis Forlag, 1987 ONK Ajans ©Laterna Magica adlı bu kitap İngilizceden çevrilmiştir. Türkçe hakları AFA Yayıncılık A.Ş.'ye aittir. Dizgi: AFA Yayıncılık A.Ş. Baskı: AFA Matbaacılık Kapak: Reyo Basımevi AFA Yayın cılık A.Ş., Sıhhiye Ap t. 19/8 CaQaloQlu- İSTANBUL 1Zl526 39 80 INGMAR BERGMAN Büyülü Fener Çeviren: Gökçin Taşkın � .. AFA YAYINLARI -1- 1918 yılında ben doğduğum zaman annem İspanyol gribi geçi­ riyormuş. Benim durumum da kötüymüş, ne olur ne olmaz diye hastahanede vaftiz edilmişim. Bir gün aile doktorumuz eve ziyarete geldiğindebana bakıp "Yetersiz beslenmeden ölü­ yor," demiş. Anneannem beni yanına alıp trenle Dalarna'da­ ki yazlık evine götürmüş. O zamanlar tüm bir günü alan yol­ culuk boyunca beni suya batırılmış pandispanyayla beslemiş, sonunda Dalarna'ya vardığımda yarı ölüymüşüm. Annean­ nem gene de bana bir sütannebulmuş -- komşu köyden sarı­ şın, canayakın bir kız. Yavaş yavaş düzelmişim, ama hep ku­ suyor, süreklimide ağrısı çekiyormuşum. Ne olduğu pek anlaşılamayan birkaç hastalık da geçirdim ve yaşamak isteyip istemediğime bir türlü karar veremedim. O zamanki durumu bilincimin derinliklerinde anımsayabili­ yorum: Bedenimdeki salgıların kötü kokusu, seıt, nemli, ba­ tanelbiseler, gece lambasından yayılanyumu şak aydınlık, bi­ tişik odaya açılan aralanmış kapı, dadının derin solukları, pı­ tır pıtır adımlar, fısıldaşan sesler, güneşin sürahideki suda yansımaları. Bunları-p.tümünü anımsayabilirim ama hiç kor­ ku anımsamıyorum. Korku sonradan geldi. Yemek odası, tuvalet, çöp tenekeleri, şişman farelerve bir halı dövme askısı olan yüksek kiremit duvarlı, karanlık bir av­ luya bakıyordu. Birisinin kucağına oturmuş, yulaf lapasıyla 5 besleniyorum. Kenarları kırmızı çizgili muşambada duran mavi çiçeklibeyaz emaye tabak, pencereden giren dağınık ışı­ ğı yansıtıyor. Başımı iki yana ve öne sallayarak değişik bakış açıları deniyorum. Başımı hareket ettirdikçe lapa tabağında yansıyan ışıklar değişip yeni biçimler oluşturuyor. Birdenbi­ re her şeyin üzerine kusuyorum. Bu belki de benim ilk anım: Ailem Stockholm'de, Skeppar­ gatan ile Storgatan'ın kesiştiği köşedeki apartmanın birinci katındaki dairede yaşıyordu. 1920 güzünde Stockholm'ün Ös­ termalm semtinde Villagaton 22'ye taşındık. Ev tazeboya ve parke cilası kokuyor. Çocuk odasının zemi­ .ııi güneş.sarısı muşamba döşeli, pencerelerde üzerinde şato­ lar ve kır çiçekleri olan açık renk storlar var. Annemin elleri yumuşak ve bana öyküler anlatmak için ayıracak vakti var. Bir sabah babam yataktan kalkınca odadaki lazımlığa basıp yüksek sesle küfürediyor. Mutfaktaça lışan Dalarna'lı iki köy­ lü kız sık sık ve içlerinden geldiği gibi şarkı söylüyor. Aynı kat­ ta benimle yaşıt bir oyun arkadaşım oturuyor. Adı Tippan, ya­ ratıcı ve girişken bir kız. Birbirimizin vücudunu inceleyip il­ ginç farklılıklar buluyoruz. Birisi bizi yakalıyor ama ele vermi­ yor. Kızkardeşim doğuyor. Döıt yaşındayım ve durum kökün­ den değişiyor. Şişman, şekilsizyaratık birdenbire başrole geçi­ yor. Annemin yatağından atılıyorum; babamın yüzü avaz avaz ağlayan bu kundağın üzerine eğilirken mutlulukta n par­ lıyor. Kıskançlık canavarı yüreğime pençelerini sımsıkı atı­ yor, öfkeleniyor,ağlı yor, yere pisletip pisliğimi her yere sıvıyo­ rum. Her zaman can düşmanı olduğumuz ağabeyimle barışıp bu iğrenç iblisi öldürmek için çeşitli planlar yapıyoruz. Bazı nedenlerden dolayı ağabeyim bu işi benim yapmam gerektiği­ ne karar veriyor. Gururum okşanıyor, uygun bir zaman kollu­ yonız. Sessiz ve güneşli bir öğleden sonra evde tek başımayım sa- 6 nıyor, süzülerek annemle babamın yatak odasına giriyorum. Yaratık pembe sepetinde uyuyor. Bir iskemle çekip üzerine çı­ kıyor, bir an durup tombul yüze ve salyalarakan ağzabakı yo­ rum. Ağabeyimbana açık seçik ne yapacağımı öğretmiş gerçi ama ben yanlış anlamış olmalıyım.Kızkar deşimin boğazını sı­ kacağım yerde göğsüne bastırıp çökertmeye çalışıyorum. Anında kulak parçalayıcı bir çığlıkla uyanıyor. Elimle ağzını kapatıyorum. Sulu mavigözleri şaşı şaşı bakıyor. Onu daha sı­ kı tutmak için öne doğru bir adım daha atıyorum ve ayağım kayıyor, yere yuvarlanıyorum. Bu olayın çok çabuk dehşete dönüşen yoğun bir zevk duy­ gusu verdiğini anımsıyorum. Çocukluk fotoğraflanma eğilmiş, büyüteçle annemin yüzünü inceliyor, çoktan silinmiş duyguların içine sızmaya çalışıyo­ rum. Evet, annemi sevdim ve bu fotoğrafta geniş alnının ar­ dında ortadanayrıl mış gür saçları, oval tatlı yüzü, duyarlı ağ­ zı, koyu renk, biçimli kaşlarının altındaki sıcak içten bakışıve küçük elleriyle annem çok çekici. Dört yaşındaki yüreğim ona duyduğum köpeksi bağlılıkla tükeniyordu. Gene de ilişkimiz yalın değildi. Anneme aşırı bağlılığım onu rahatsız eder, sinirlendirirdi. Sevgi açlığım ve şiddetli patlamalarım onu kaygılandırırdı. Çoğu kez soğuk, alaycı söz­ cüklerle beni yanından uzaklaştırırdı. Öfke ve düş kırıklığı içinde ağlardım. Annemin ağabeyimle ilişkisi daha yalındı çünkü her zaman onu babama karşı savunmak zorunda kalı­ yordu. Babamın vahşice dövmeyi de içeren acımasız bir sert­ likle ağabeyimi yetiştirme yöntemi, aralarında sık sık yinele­ nen bir tartışma konusuydu. Anneme duyduğum aşırı sevginin yumuşak ve öfkeli dal­ galarının onun üzerinde çok az etkisi olduğunu yavaş yavaş anladım. Bu yüzden kısa bir süre içinde onu hoşnut kılacak 7 ve ilgisini uyandıracak başka bir davranışı denemeye başla­ dım. Hastalık, anında sevecenlikle karşılanıyordu. Bitmeyen hastalıklarçeken sağlıksız bir çocuk olduğum için bu, gerçek­ ten onun sevgisine giden acı dolu ama başarılı bir yol oldu, öte yandan annem hemşirelik eğitimigördüğünden sahte has­ talıklarçok çabuk anlaşılır ve herkesin önünde cezalandırılır­ dı. Annemin ilgisini çekmek için denediğim bir başka yol da­ ha da tehlikeliydi. Annemin ilgisizliğe ve kayıtsızlığa katlana­ madığım anlamıştım: Ne de olsa bunlar onun kendi silahla­ rıydı. Duygulanmı bastırmayı öğrendim. Temel unsurları kendini beğenmişlikle uzak bir yakınlık olan garip bir oyuna başladım. Neler yaptığıma ilişkin hiçbir şey anımsamıyorum ama sevgi insanı gi rişimci kılıyor, ben de bu duyarlılık ve gu­ rur kanşımı davranışlanmla ilgi uyandırmakta çok çabuk us­ talaştım. En büyük sorunum oyunumu açığa vurmak, maskeyi çı­ kaı-tmak ve karşılıklı bir sevgi içinde sarmalanmak fı rsatının bana hiçbir zaman verilmemesiydi. Pek çok yıl sonra annem geçirdiği ikinci kalp krizinin ar­ dından burnunda bir tüple hastahanede yatarken yaşamları­ mızdan sözetme fı rsatı bulduk. Ona çocukluğumdaki acıları­ mı anlattım, acılarımın kendisini tedirgin ettiğini kabul etti ama benim o zaman düşündüğüm biçimde değil. Benimle ya­ şadığı sorunları ünlü bir çocuk doktoruna aktarmıştı. Doktor da ciddi terimlerle "hastalıklı yaklaşımlar" diye adlandırdığı davranışlarıma kesin olarak karşı koyması için onu uyarmış­ tı. Her üzerime düşüşü bana yaşam boyu zarar verecekti.Bu, 20'li yıllardaydı. Bu çocuk uzmanıyla yapılan görüşmeye ilişkin net bir anım var. Nedeni altı yaşımı geçmiş olmama karşın okula git­ meyi reddetmemdi. Her gün kaygı çığlıklan içinde sürüklene­ rek ya da kucağa alınarak sınıfa sokuluyordum. Gördüğüm 8 her şeyin üzerine kusuyor, bayılıyor, denge duyumu yitiriyor­ dum. Sonunda kazandım ve okula gidişim de ertelendi ama bu tanınmış doktorla görüşmeye gitmek kaçınılmaz olmuştu. Adamın kocaman bir sakalı, dik bir yakası vardı ve puro kokuyordu. Pantolonumu aşağıya indirdi, bir eliyle benim o önemsiz organımı tuttu, öteki elinin işaret parmağıyla kasığı­ mın çevresinde bir üçgen çizdi, etekleri kürklü paltosu ve tü­ lü yüzünü örten koyu yeşil kadife şapkasıyla arkamda oturan anneme, "Oğlanın burası hala bir bebeğinki gibi," dedi. Doktordan döndüğümüzde bana kenarları kırmızı, cebi­ nin üzerinde işleme bir kedi fıgüıii olan, solmuş sarı önlüğü­ mü giydirdiler. Sıcak çikolata ve peynirli sandviç verdiler. Ye­ niden ele geçirdiğimçocuk odasına girdim. Ağabeyim kızıl ge­ çiriyordu ve başka bir yerdeydi. (Pek tabiiben onun öleceğini umuyordum. O zamanlar kızıl tehlikeli bir hastalıktı.) Oyun­ cak dolabından tekerlekleri sarılı kırmızılı tahta bir arabaya tahtaatı koştum. Okul tehlikesi hoş bir başarı anısı içinde si­ lindi. 1965 yılınınbaşlarında fırtınalıbir kış günüydü; annem, baba­ mın gırtlağındaki habis bir tümörü aldırmak üzere hastaha­ neye yattığını söylemek için tiyatroya telefon etti. Gidip onu görmemi istedi. Babamı görmek için zamanımın da, isteği­ min de olmadığını, ona hiç ilgi duymadığımı çünkü babamla benim birbirimize söyleyecek hiçbir şeyimiz kalmadığını, ola­ sı ölüm döşeğine, hastaneye gidersem belki onu korkutup utandırabileceğimi söyledim. Annem öfkelendi. Israr etti. Ben de öfkelendim, bana duygusal şantaj yapmaktan vazgeç­ mesini söyledim. Bu bitip tükenmeyen şantaj: Benim hatırım için yapamaz mısın? Annem kızdı ve ağlamaya başladı. Göz­ yaşlarının beni hiçbir zaman etkilemediğini söyleyerek telefo­ nu suratına kapattım. Aynı gece tiyatroda çalışıyordum. Kuliste gidip oyuncular- 9 la konuştum, şiddetli kar fırtınası yüzünden tiyatroya geç ka­ lan seyircileri salona soktum. Sonra odamda oturup Peter Weiss'ın Die Ermittlung (Soruşturma) adlı oyunu üzerinde çalışmaya başladım. Telefon çaldı, santraldaki kız yanında Bayan Bergman'ın beklediğini, kendisinin müdür beyle görüşme talebinde bu­ lunduğunu söyledi. Birkaç tane Bayan Bergman olduğundan hangi lanet Bayan Bergman diye sordum. Santraldaki kız ür­ kek bir sesle Bayan'ın genel yönetmenin annesi olduğunu söy­ ledi, Bayan Bergman oğluyla görüşmek istiyormuş - hemen. Bu karda kışta tiyatronun yollarına düşmüş annemi oda­ ma getirmek için
Recommended publications
  • Executive Intelligence Review, Volume 16, Number 32, August 11, 1989
    A TOTA� W�R STRATEGY AG"O�INST PEKING by Gen. Teng C:Hieh "AII we need do is to understand how to make the most of our strengths to attack the enemy's weaknesses. Then we can snatch victory out of the jaws of defeat. The Chinese Communist Party is extremely weak, just like a paper tiger-one poke and you could pierce it through. All the masses on the mainland are opposed to communism." -Gen. Teng Chieh is amazing little book by one of the top leaders of Taiwan ' s uomintang party, pub lished by Chinese Flag Monthly in December 1988, charted the �ou rse for the Chinese students ' revolution that erupted just a few months later. Preface by Lyndon H. LaRouche , Jr. .. Exclusive U.S. distributor: $5.99 (plus $1.50 postage and Ben Franklin Booksellers handling for first book, $.50 for 27 South King St. each additional book). Virginia Leesburg, VA 22075 residents add 4%% tax. (703) 777-3661 Founder and Contributing Editor: Lyndon H. LaRouche, Jr. Editor: Nora Hamerman From the Editor Managing Editors: John Sigerson and Susan Welsh Editoral Board: Warren Hamerman, Melvin Klenetsky, Antony Papert, Gerald Rose, Alan Salisbury, Edward Spannaus, Nancy Spannaus, Webster Tarpley, William Wertz, Carol White, Christopher White Soience and Technology: Carol White n a statement released Aug. 1, Lyndon LaRouche commented on Special Services: Richard Freeman I Book Editor: Katherine Notley the hostage crisis which is the subject of our lead article on page 40: Advertising Director: Marsha Freeman "At the last record, we have one U.S. lieutenant Marine colonel Circulation Manager: Joseph Jennings apparently killed and others facing death among the hostages held INTELLIGENCE DIRECTORS: Africa: Mary Lalevee by the terroristHezbollah, tied to Iran and to Syria's President Assad.
    [Show full text]
  • Genealogía Y Esperanza En La Filosofía De La Existencia De Ingmar Bergman
    Genealogía y esperanza en la Filosofía de la Existencia de Ingmar Bergman Jordi Puigdomènech López Marta Al meu pare 2 Í N D I C E INTRODUCCIÓN .............................................................................................................. 4 I. INGMAR BERGMAN Y LA CINEMATOGRAFÍA NÓRDICA 1.1 La tradición nórdica: de Snörri Sturlsson a Ingmar Bergman .......... 22 1.2 Ingmar Bergman: arte y metafísica .................................................. 36 1.2.1 Bergman y su mundo ....................................................... 37 1.2.2 Elementos para una clasificación de la obra bergmaniana .. 46 1.2.2.1 La obra literaria ................................................ 48 1.2.2.2 La obra escénica .............................................. 52 1.2.2.3 La obra cinematográfica ................................... 58 II. ANÁLISIS DEL DISCURSO FÍLMICO BERGMANIANO 2.1 Poética fílmica: imágenes y símbolos .............................................. 90 2.1.1 Estética fílmica: la tragedia y el romanticismo nórdico ........ 91 2.1.2 La metafísica del artista ..................................................... 102 2.2 Filosofía de la imagen: estructura del discurso fílmico ..................... 109 2.2.1 Producción y guión ............................................................. 110 2.2.2 Imagen y encuadre .............................................................. 118 2.2.3 Ambientación y decorados ................................................... 124 2.2.4 Montaje y banda sonora ......................................................
    [Show full text]
  • New Distributed Titles Fall 2009
    The David Brown Book Company New Distributed Titles Fall 2009 New Distributed Titles Fall 2009 Distributed Titles Fall New Ancient Egypt & the Near East y Archaeology y Art History y Classical Studies y Languages & Literature y Medieval Studies y Modern History y Philosophy y Religion The David Brown Book Company Brown The David the david brown book company Contents This catalog features all new and forthcoming titles to be distributed by DBBC for the remainder of The Middle East 3 Equinox Publishing 4–6 2009. It is, by far, our largest catalog ever, reflecting a raft of new publishers we will be handling. World Archaeology 7–11 Here is our "welcome list:" American Archaeology 12–13 Ancient Egypt 14–21 Pindar Press, London-based publisher of authoritative art history studies, are now distributed in North The Ancient Near East 22–25 America for the first time. Their books on Medieval, Byzantine, Renaissance and Islamic art are scat- Aegean Prehistory 26 Classical Archaeology 27–28 tered throughout the catalog. Rome & Ancient Italy 29 British Archaeology 30–37 Grant & Cutler's guides to the important works of French, German and Spanish literature have been Classical Studies 38–41 going strong for a number of years. Their new publishing broadens the range a little and includes guides Byzantine & Late Antique Studies 42–43 Medieval Studies 44–54 to the great works of Spanish-language cinema and literature (p. 82). We are delighted to have taken on Renaissance Studies 54–61 these new titles and the entire Grant & Cutler backlist. Art 62–69 Arts & Crafts 70 Edizioni Polistampa, based in Florence, represent our first major Italian client.
    [Show full text]
  • Univerzita Palackého V Olomouci Filozofická Fakulta Bakalářská Práce
    Univerzita Palackého v Olomouci Filozofická fakulta Bakalářská práce Olomouc 2017 Patritciia Andreeva Univerzita Palackého v Olomouci Filozofická fakulta EXISTENCIALISMUS VE TVORBĚ INGMARA BERGMANA Bakalářská práce Autor: Patritciia Andreeva Vedoucí práce: Mgr. Martin Jabůrek, Ph.D. Olomouc 2017 Prohlášení Čestně prohlašuji, že jsem svoji bakalářskou práci Existencialismus ve tvorbě Ingmara Bergmana vypracovala samostatně, pod odborným dohledem vedoucího bakalářské diplomové práce a všechny použité prameny řádně uvedla. V Olomouci dne Podpis Poděkování: Velmi bych chtěla poděkovat panu Mgr. Martinu Jabůrkovi, Ph.D., za odborné vedení práce a cenné rady, které mi při psaní pomohly. Anotace Bakalářská práce Existencialismus ve tvorbě Ingmara Bergmana se zabývá studiem díla tohoto filmového režiséra a porovnáním základních témat s idejemi existenciální filozofie. Hlavní myšlenkou práce je hypotéza, že Bergmanova filmová díla zejména z šedesátých let lze označit za existencialismus v umělecké podobě. Prostřednictvím analýzy vybraných filmů, mezi něž patří Jako v zrcadle, Hosté Večeře Páně, Mlčení, Persona, Obřad, Šepoty a výkřiky, Podzimní sonáta, je analyzována problematika existenciální krize, vztahu člověka a Boha, tělesnosti jako existenciálního faktoru a genderu. Klíčová slova existencialismus, Ingmar Bergman, švédský národní film, Dasein, Martin Heidegger, náboženská existence, Søren Kierkegaard, druhé pohlaví, Simone de Beauvoirová Abstract My bachelor thesis, Existentialism in the art of Ingmar Bergman, focuses on exploring the works of this film director and drawing a parallel with the themes of existential philosophy. The aim is to make an attempt to render Bergman’s film works created mainly in the sixties as existentialism in art. Through the analysis of selected films, including such works as Through a Glass Darkly, Winter Light, Silence, Persona, Ritual, Cries and Whispers, Autumn Sonata, the problems of existential crisis, relations between man and God, physicality and gender as existential factors, are analyzed.
    [Show full text]
  • Essai D'analyse Sur Les Rapports De Domination Dans Les Œuvres De
    Université de Lyon Université Lumière Lyon II Institut d’Etudes Politiques de Lyon Du cynisme comique au pessimisme révolté : essai d’analyse sur les rapports de domination dans les œuvres de jeunesse d’Ingmar Bergman (1945-1950) Jacques de Chauvelin Mémoire de Master Récits, médias, fiction : comprendre et analyser 2016-2017 Sous la direction de Jean-Michel Rampon Membres du jury Jean-Michel Rampon, Maître de Conférences à l’Institut d’Études Politiques de Lyon Max Sanier, Maître de Conférences à l’Institut d’Etudes Politiques de Lyon Soutenance le 4 septembre 2017 2 3 Sommaire Remerciements ........................................................................................................................... 6 Avant-propos ............................................................................................................................... 7 Introduction .................................................................................................................................. 9 La critique de la société traditionnelle suédoise dans les premiers films d’Ingmar Bergman : Un tableau cynique des clivages et des rapports de domination. ................. 18 Chapitre 1 : Une société construite autour de clivages : analyse des rapports de domination dans les premiers films d’Ingmar Bergman. ........................................................................... 20 a. Le conflit générationnel dans Crise et Ville Portuaire. ................................. 21 b. Tranquillité villageoise contre perversion de la ville,
    [Show full text]
  • Taikalyhtyjä Ja Pontikkapannuja
    Jan-Peter Gustafsson Taikalyhtyjä ja pontikkapannuja Ruotsalainen ja suomalainen hyvinvointivaltio Ingmar Bergmanin ja Mikko Niskasen elokuvissa Yleisen historian Pro gradu Historian ja etnologian laitos Jyväskylän Yliopisto Toukokuu 2019 Sisällysluettelo 1. Johdanto ..................................................................................................................... 1 1.1. Elokuva historiantutkimuksen lähteenä .......................................................................... 1 1.2. Metodit ja tutkimuskysymykset ...................................................................................... 4 1.3. Suomalaisen ja ruotsalaisen yhteiskunnan eroista ja yhtäläisyyksistä ............................ 9 2. Ohjaajien ja elokuvien esittelyt ................................................................................ 16 2.1. Lyhyesti Ingmar Bergmanin ja Mikko Niskasen elämänvaiheista .................................. 16 2.2. Elokuvien esittely .......................................................................................................... 20 3. Niskasen ja Bergmanin elokuvien sukupuoliroolit ................................................... 32 3.1. Avioliitto ja perhe-elämä ............................................................................................... 33 3.2. Naiset, miehet ja työelämä ........................................................................................... 46 4. Niskasen ja Bergmanin elokuvat ja yhteiskunnan rakennemuutos ......................... 58 4.1. Päihteet
    [Show full text]
  • Tryck 3 För Att Gå Till Nästa Presentation Enklare Och Roligare Än Nätdejting!
    Tryck 3 för att gå till nästa presentation Enklare och roligare än nätdejting! Prata med killar GRATIS 0200-226 227 4,55/min Prata med tjejer 0939-204 00 33 www.myshornan.se Kundtjänst: 08-611 96 00, Talli, Box 34, 263 21 Höganäs Persbrandt ringer in 2019 / 9Endast:- – / Bingolotto- special Allt om HENS Årets nyårskaramem ler FEST TIDSAM 4075-01 ÅRET MED KUNG YA STJÄRNOR ME FAMILJEN PÅ SLOTTET AGN KOMEDI KOMEDI KOMEDI FILM- Torsdag REINE & MIMMI Torsdag RALLYBRUDAR Torsdag GRINCHEN – GUIDEN 12.50 I FJÄLLEN 14.50 Sverige 2008. Ulla 15.50 JULEN ÄR STULEN Sverige 1997. (Eva Röse, bilden) USA 2000. TV4 Mimmi börjar få TV4 är veterinärassis- SVT1 6NlPWVDPMXO¿OP to 27/12 - on 2/1 nog av vardagslivets bestyr, tent i en liten värmländsk by. om den elake, men ack så och Reine bokar en resa till Intresset för rally håller henne ensamme, Grinchen som vill fjällen för att blidka henne. NYDU+RQYLOOEOLSUR൵V förstöra julen för alla. BETYG: BETYG: BETYG: KOMEDI DRAMA KOMEDI THRILLER Torsdag GULLIVERS Torsdag JANE AUSTEN Torsdag SOS – EN SEGEL- Torsdag DEJA VU 17.15 RESOR 21.00 BOOK CLUB 21.00 SÄLLSKAPSRESA 21.00 USA 2006. Efter en USA 2010. Med USA 2007. Sverige 1988. Stig- stor expolsion blir TV3 Jack Black som TV3 Jocelyn och hennes TV4 Helmer och Ole Kanal 5 agent Carlin (Denzel Gulliver som lurar till sig ett vänner diskuterar Jane Austens (Lasse Åberg, Jon Skolmen, Washington, bilden) inkallad jobb som resereporter och böcker och märker likheter ELOGHQ KDPQDUKRVGHW¿QD för att säkra bevis. Snart blir hamnar i lilleputtarnas land.
    [Show full text]
  • Ingmar Bergman
    Ingmar Bergman 3 2018 0 Sisältö Pääkirjoitus………………………………………………………………………..108 Mikko Ketola 1940-luvun Ingmar Bergman ja uskonto ............................................................ 110 Pekka Rehumäki Jumalan hiljaisuuden tuolla puolen: Ahdistuneisuus ja rakkaudettomuus Ingmar Bergmanin elokuvissa ............... 122 Henry Bacon Ruumiini pelkää, minä en: Kuolema ja sen pelko Ingmar Bergmanin elokuvissa ........................................ 140 Niilo Rantala Talven valoa uskon pimeyteen ............................................................................. 151 Matti Taneli Avioero bergmanilaisittain: Kylmistä vuoteista palavaan syleilyyn ................................................................ 162 Nina Maskulin Isä, poika ja paha henki: Ingmar Bergmanin suhde isäänsä pastori Erik Bergmaniin ............................. 173 Matti Myllykoski Stimulus ................................................................................................................ 183 Me ollaan bergmanilaisia kaikki Ingmar Bergmanin syntymästä tuli 14.7.2018 kuluneeksi 100 vuotta. Elokuvan historian merkittävimpiin kuuluvan ohjaajan elämää ja elokuvia on muisteltu ja analysoitu tänä vuonna monella taholla. Myös Vartija antaa oman monipuolisen panoksensa juhlavuoteen. Pekka Rehumäki käsittelee Bergmanin vähemmän tunnettuja 1940-luvun elokuvia analysoiden sitä, miten niissä näkyy uskonto. Hän toteaa, että ”uskonnollisuus ilmeni Bergman-elokuvissa ja käsikirjoituksissa vahvana tietoisuutena tuonpuoleisuudesta. Jumalan olemassaolo oli jatkuvasti
    [Show full text]