Hayatimdeniztr Baski 30Ekim-Web
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Kitabımı annem Vasfiye Uğur ile babam Hasan Saim Uğur’a ithaf ediyorum. Hayatım Deniz Yayına hazırlayan editör: Halit Çelikbudak Kapak ve Sayfa Tasarımı: Hüseyin Özkan Baskı ve Cilt: Matsis Matbaa Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti. Tevfikbey Mahallesi, Dr. Ali Demir Caddesi, No: 51, 34290 Sefaköy/İSTANBUL Matbaa Sertifika No: 20706 1. Baskı: Kasım 2019, İstanbul ©Bu kitabın tüm Hakları Saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında izinsiz kopyalanamaz ve hiçbir yolla çoğaltılamaz. Hayatım Deniz Kadir Ruhi Uğur İÇİNDEKİLER Önsöz / 7 Rüzgarın Hep Bol Olsun / 11 Candan Kutluyorum / 13 BÖLÜM I Antalya’dan yola çıktık… / 15 Seyahatten Kareler / 273 BÖLÜM II BENSWISSYacht / 307 BÖLÜM III İstanbul Cihangir’de doğdum / 323 Önsöz Neden yaşadıklarımı kağıda döküyorum? Buna kesin bir cevap vermek çok zor. Belki de yaşamın harika bir serüven olduğunu düşünüyorum. - Francis Kilvert, 3 Kasım 1874 itabımı okumaya başlayan çoğu kişinin aklına mutla- ka şu soru gelir... ‘Yazmak fikri neden, nasıl doğdu?’ Dostluğumuz uzun yıllara dayanan Hürriyet Yurtdı- şı Yayınlar eski Yönetmeni gazeteci arkadaşım Halit Çelikbudak ile Stuttgart’ta zaman zaman bir araya gelip sohbet ederdik... Ben bu buluşmalarımızda yaşamımı, başımdan ge- Kçenleri, yerel, bölgesel veya uluslararası turizm toplantılarında, fuarlarda yaşadıklarımı anlatır, sohbet ederdik... Tam yarım asırdır turizmin içindeyim. Ama hayalimde hep tekneyle dünya turu vardı. Çeşitli nedenlerle hep ertele- dim veya ertelemek zorunda kalmıştım. 70 yaşına gelmiştim. Hem yelkenle dünya turu yapmak hem de dünya turizmi- ni, turizmcinin gözüyle görmek istiyordum. Hem rahmetli Sadun Boro’nun izinde olayım, hem de dünyadaki turizm organizasyonları görmek istedim. Bu hayalimi kısmen de olsa gerçekleştirdim. Elimde olmayan nedenlerle dünya turunun yarısını gerçekleştirdim ama bir yılı aşkın dünya denizlerinde dolaştım. Seyahat dönüşü Halit Çelikbudak ile Stuttgart’ta Kadir Uğur 7 tarihi Eski Saray’ın yakınında bir kafede sohbet ederken tüm bunları anlattım. Halit Çelikbudak gazetecilik mesleğinin verdiği refleks ile bana her defasından bıkmadan usanmadan ‘Bunları yazsana. Hepimiz anlatmaya değer benzersiz hayatlar yaşıyoruz. Anlattıkların sadece beni, diğer arkadaşlarını veya yakın- larını hoşnut edecek birer metin değil... Belki de yarının turizmcileri ve sosyal tarihçileri için de değerli bir malze- me olabilir’ derdi... İlk zamanlar bunun yapabileceğim bir şey olmadığını düşünüyordum. Nihayet oturup seyir defte- rimden ve yaşadıklarımdan yararlanarak yazdım. Yelkenle seyahatimi anlattığım kitaba ayrıca yaşamımı da ekledim. Peki bundan önce böyle bir düşünce niye aklıma gelmemişti… Herhalde yazı geleneğinin Türkiye’de pek ge- lişmemiş olması bunun en önemli sebebiydi. Tabii günlük iş yaşamının koşuşturması arasında böyle bir işe vakit ayırma- nın imkansızlığı da diğer bir sebep olsa gerek... Ama artık olgunluk denilen bir yaşa gelmiştim. İsveçli film yönetmeni Ingmar Bergman ‘Yaşlanmak, bir dağa tırmanmaya ben- zer. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır. Ama görüş açınız genişler…’ diyor. Görüş açısı genişlerken insan yaşadıklarına, yaşananlara bakarken daha hoşgörülü oluyor, daha bilgece bakıyor. Çünkü yazdığınız zaman sadece dün- yaya değil kendinize de bir ayna tutuyorsunuz. Geçmişinizle yüzleşmek zorunda kalıyorsunuz. Ya da çoktan unuttuğunu- zu zannettiğiniz anılarla yeniden karşılaşmak ihtimali artıyor. Hayatta çıkışlar da oluyor, inişler de... Çoğu zaman bunlar unutulup gidiyor, o defterler sanki bir daha açılmayacak gibi kapanıyor. Ama yazarken hafıza bunları yeniden hatırlatıyor. Bunları düşündüm. Şu hikayeyi hep anlatırlar. Yazar Ahmet Hamdi Tanpı- nar, Edebiyat Üzerine Makaleler kitabında roman yazmak isteyen genç bir arkadaşının, yazmadan önce Anadolu’ya gi- dip, köy köy, kasaba kasaba dolaşmak, halkın psikolojisini 8 Hayatım Deniz tetkik etmek istediğini anlatır. Arkadaşının amacı, memleket halkının halet-i ruhiyesini ortaya çıkarmak, insanları yazaca- ğı romanda en iyi şekilde konuşturmaktır. Arkadaşı dediğini de yapar. Bir süre Anadolu’yu gezer. İnsanları dinler, onlarla konuşur, hikayelerini toplar. Sonra geri döner. Fakat bir tür- lü romanı yazamaz. Romanı düşüncede kalır. Hayatı kaldığı yerden devam eder. Tanpınar bunun nedenini şöyle açıklar, “Dostum bu yanlış adımda haklı idi. Bütün gençliğinde ona bunu tavsiye etmişlerdi: ‘Halkın arasına karışın, köye, kasa- baya gidin… Yalnız orada hakikat vardır…’ Hiç kimse ona dememişti ki, ‘Sen yalnız başına bir realitesin, bu realiteyi bize anlat. Yaşadığın saati, duyduğun günü anlat… ‘ İşte bu kitapta ben de kendi realitemi anlatıyorum. Son bölümde yaşamımı anlattım. İnsan kendi yaşam öy- küsünü yazarken zaman zaman başkalarından da bahsetme- mesi mümkün değil, hatta kaçınılmaz. İnsan kendi yaşamına ışık tutarken, başka yaşamları da yer yer aydınlatır. Bu kitapta da yaşamımda şu veya bu şekilde yer alan kişilerden de bah- settim. Onları belli bir gün veya saatte veya belli olaylar karşı- sındaki değerlendirilmeleriyle anlattım. Ufak tefek yanılmış, ya da mübalağalı davranmış olabilirim. Önemli olan, kimse hakkında bilerek, kasıtlı hatalı, yanlış bir şey yazılmış olma- masıdır. Yazar Andre Gide’in dediği gibi, ‘Yazı yazmaya baş- layınca en büyük zorluk otantik olmaktır’ Ben de otantik olmaya çalışacağım. Bu kitapta yaşamımdan bazı olaylar, bu olayların bıraktığı izlenimler ve yol açtığı düşünceler de var. Yaşadığımı, gördüğümü sırayla yazdım. Anlatırken ilk hatır- ladığım gibi yazmaya büyük özen gösterdim. Anlattıklarım da hayatımın çeşitli dönemleri iç içe yer alıyor. Tecrübe dolu yıllarımın ciddiyeti ile arayış yıllarımın maceralarını içtenli- ğimle anlattım… Kadir Uğur 9 Rüzgarın Hep Bol Olsun Mesut YILMAZ TC 53. Hükümetin Başbakanı oma Kralı ve filozof Marc Aurel şöyle demiş... ‘Yıllar sonra yaptıkların değil, yapamadıkların için üzü- leceksin; dolayısıyla halatları çöz, güvenli liman- dan uzaklara yelken aç, rüzgarı yakala, araştır, düşle, keşfet.’ İngiliz yazar sanki arkadaşım Kadir Uğur’u tanıyormuş gibi söylemiş. Kadir Uğur benim İstanbul Erkek RLisesi’nden arkadaşım. Beraber okuduk. Beraber nice anıla- rımız var. Kadir, okul arkadaşlarım arasında ayrı yeri olan biri… Arkadaşlığımız hep devam etti. Benim siyaset yıllarımda çokça fırsat bulamasak da bunun dışında hep buluşup sohbet ederdik. Bazen beraber bazen diğer okul arkadaşlarımızla beraber. Okuldan sonra turizm Kadir Uğur 11 sektörüne girdi. İşlerini büyüttü. Ticaret zekasını daha okul döneminde okulun kantinini işleterek, bizlere gofret satarak göstermişti. İsviçre’de kurduğu şirket ile Türk turizmine elli yılı aşkın süredir yaptığı katkılar ile İsviçre’de en başarılı ya- bancı girişimci ödülüne layık görülmesi biz arkadaşlarını hep gururlandırdı. Buluşmalarımızda Kadir Uğur bize tekneyle dünya turu hayalini hep anlatırdı. Şimdi mesleğinin doruğunda olan ar- kadaşım Kadir Uğur, nihayet bu hayalini gerçekleştirme fır- satını buldu. Yelkenli tekneyle dünyayı dolaşmak bana göre biraz cesaret işi. Bunu gerçekleştirmek için sadece cesaret yetmez, ayrıca usta da olmak gerekir. Ama arkadaşım Kadir Uğur da her ikisi de olduğu için bunu başardı. Onu Kuşada- sı’ndan ‘Rüzgarın bol olsun’ diye yolcu etmiştim… Dünya denizlerini dolaşıp geldi. Şimdi yazdığı bu kitapta yaşadıkla- rını zevkle okudum… 12 Hayatım Deniz Candan KUTLUYORUM Dr. Hasan AKGÜN Büyükçekmece Belediye Başkanı oyuyla kucaklaşan, lagün gölüyle sarmaş dolaş olan Büyükçekmece, 360 bin nüfusuyla İstanbul‘un en güzel ilçesidir. İstanbul’da doğan Kadir Uğur, atala- rını kurduğu ve Büyükçekmece‘nin göl kıyısındaki şirin köyü Karaağaç’ta yaşıyor… Doğduğu yerden aldığı il- Khamla dünya turuna çıkıyor yelkenlisiyle… Adeta ikinci Macellan oluyor. Türk turizmi için müca- deleden yılmayan işadamı Kadir Uğur, Türkiye‘nin ve aynı zamanda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin fahri turizm elçilerinden biri… Amacı Türk turizmini dünyada daha çok Kadir Uğur 13 tanıtmak, ülkemizin dünya turizm pastasından daha fazla pay almasını sağlamak olmuştur hep… Kadir Uğur, teknesiyle çıktığı dünya turunda aştığı de- nizleri, okyanusları, uğradığı limanları, dalgalarla, rüzgarlarla mücadelesini anlatıyor bu kitabında… Güzel ve keyifle oku- duğum bu kitap için sevgili Kadir Uğur‘u candan kutluyo- rum. 14 Hayatım Deniz BÖLÜM I Antalya’dan yola çıktık… Sahili gözden kaybetme cesaretini gösterinceye kadar, okyanusu geçemezsiniz. - Kristof Kolomb - enizcilikte ‘Alesta’ yapılacak işe hazır olmak demek- tir… Ben de uzak denizlere açılmak için aslında çok uzun süredir hazırdım… Araya hep işler girdi. Ba- zen ısrarları kıramadım. Bazen de kendim ertelemek zorunda kaldım. Ama 2017 yılına gelince artık kararımı ver- dim. Uzun yıllardır hayal ettiğim uzak denizlere açılacaktım. DKendimi uçsuz bucaksız okyanusları aşarken dümende hayal ediyordum… Şirketteki masamın üzerinde, evde denizcilik, yelkencilikle ilgili kitapların sayısı bir hayli artmıştı. Hazırlık- lara giriştim. Eşim Anita ile Almanya’da sağlık kursuna katıl- dık… Başımıza gelebilecek beklenmedik bir sağlık sorununda ilk müdahaleyi yapabilmeyi öğrendik. Uzak bir yolculuğun en zor bölümü karar verdikten sonra yola çıkıncaya kadar ge- çen hazırlık kısmı olduğunu herkes bilir. Bizimkisi de öyle oldu… Adım adım hazırlandık… Nihayet yola çıkacağımız gün geldi çattı… 16 Hayatım Deniz 17 Ağustos 2017 Perşembe 1. GÜN Ben gidiyorum, turizm sizlere emanet Semerkant, Doğunun Limanları gibi eserleri olan Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Maalouf bir eserinde şöyle diyor… ‘Uzaklara gitmek, denizler, sınırlar, ülkeler aşmak fırsatı çıktığı zaman hiç duraksama.’ Ben de uzun süre duraksa- dıktan sonra