V AKIFLAR Dergisi
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
VAKlFLAR UMUM MÜDÜRLÜGÜ NEŞRiYATI VAKIFLAR DERGiSi Metinden hariç 103 Resim, 10 Plan ve Kroki, 11 fotokopiyi havidir. Say ı : VI BAHA MATBAASI-İSTANBUL- 1965 18. YÜZYILDA İSTANBUL ÇEŞMELERİ VE AYASOFYA ŞADIRVANI SEZER TANSUG Ayasofya Müzesi Asistanı İstanbulun tarihi mimarisinde ken için birin2i derecede eserler saymak da dine has bir yeri olan çeşme, şadırvan, . mümkündür. sebil gibi su yapıları hakkında bugüne Çeşme ve sebil mimarisi 18 Yy. dan kadar çeşitli çalışma ve incelemeler ya itibaren bir anıt vasfı kazanmaya başladı. pıldı. Fakat genellikle bu çalışmaların Böylelikle bağımlı bir mimari parça ol plastik ve dekoratif üslup kritiği yönün• maktan kurtuldu. Hatta denebilir ki su den olmadıkları görülüyor. Çeşme ve se ile ilgili fonksiyonun önemi bile ikinci bil yapılarını grup halinde tasnife yöne• dereceye düştü. Bunlar herşeyden önce len çalışmaların gayesi, vesika ve malze bir alan, bir avlu, bir köşe, bir duvar sat- me kaynağı teşkil edecek. birer eser orta . hı boşluğunu değerlendiren plastik bir ya koymaktan ibarettir. Bununla beraber satıh-hacini birleşimi rolünü oynamaya bu yapıları, bilhassa .onarımları vesilesiy başladılar. Bugün bu eserlerin onarılıp le daha ileri bir safhada değerlendirmeye aydınlığa ve hayata kavuşturulmuş olma yönelen çalışmalar da yapılmıştır. Bu de ları sevindiricidir. ğerlendirmeler, eserlerin sanat tarihi açı 18. Yy. da Avrupa tesirlerine yöne• sından tam anlamiyle bir yorumlanış ve lişle bu eserlerin meydana getirilişi ara açıklanışlarından çok ihtiv_a ettikleri plan sında ilişkiler olduğu besbellidir. Bu yeni kesit ve rölövelerle dikkati çekerler. Bu temayülü sanatta ve düşncede natüra• bakımdan bu çalışmaları tam bir değer list bir ilginin, bir çeşittabiat duyarlığının lendirme değil, birer tanıtma olarak gös• doğuşuna bağlıyabildiğimiz gibi, satıhçı termek mümkündür. Bir takım dergilerde karakterinden fazla bir şey kaybetmeyen ve Türk sanat tarihi ile ilgili kitaplarda plastik duyarlık içinde yeni bir hacim yer alan bu konudaki yazı ve nodar da zevkinin uyanışı olarak da ifade edebili- hiç ~üphe yok ki önemsiz sayılamaz. Çe rız. şitli yönlerdeki çalışmaların gelişerek iler A yasofya şadırvanı hakkındaki dü- · de bu eseriere ışık tutan, onları bütün yan şüncelerimize geçmeden önce 18. Yy.ın larıyla ortaya koyan yeni ve değerli çalış ilk yarısında İstanbul' da yapılmış olan ö• malara varacağı ümit edilebilir. nemli çeşme yapılarının karakteristik yan ları üzerine genel bir açıklamayı ve b un - İstanbul'da özellikle* 18 Yy. da yapıl- lar arasındaki ortak üslup özelliklerini a . maya başlanmış olan bazı su yapıları ba raştırma denemesine girişmeyi faydalı kö- ğımsız. mimar! karakterleriyle başlı başı rüyoruz. na ele alınmayı gerektiren bir değer taşı * yorlar. Bunları mimar! ve özellikle deko Bu eserler arasında en önemlilerinden ratif üslup gelişmesini takip edebilmek biri olan Tophane çeşmesi Tophanede Si- 94 SEZER TANSUG nan'ın son eseri olan Kılıç Ali Paşa ca ·esprisi .bütün kuvvetiyle kendisini hisset miinin yanındaki alana kondurulrnuştu. tirınektedir. Sathın istifinde düz bir boş- Bağımsız çeşıne yapıları arasında masif . luk bırakılınadığı halde bu istifin rahat kübik örneğin bir şaheseri olan bu yapı lık verici oluşu ilgi çekici değil midir? Bu dört cephesinde tekrarlanan geometrik ve istif ancak belli bir geometri yi hedef tu nebati motif düzeniyle çarpıcı bir satıh tarak tezyin1 bir kaos olmaktan kurtul plastiğinin tam ifadesidir. Cephelerin tez muştur. Stilize edilmiş çeşitli motifleri dü• yini istifi geometrik bir çerçeve üzerinde zenleyen duyarlığa ayni zamanda sıkı bir dengelenir. Plastiğin en kuvvetli aksanı lojiğin katılmış olması bu sonuca yardımcı istiridye kabuğu tezyinatlı köşe kesimle oluyordu. Bunun yariında satıh üzerindeki rini tamamlayan fırlak sarkıtların (stalak aksanların münasebeti de bu tezyini zev titlerin) dört köşedeki tekrarı ile sağlanır. kin başarısında ayrı bir rol oynamışlardır. Köşelerde büyük cepleri ayıran dar cephe Yatık ve dik çerçeveler arasındaki bariz kesimlerinin sarkıtlara kadar varmasıyla muvazene ilişkisi çıkıntılı kÖşe sarkıtlarıy adeta kübik yapı bütününde geometrik la girintili niş sarkıtları arasındaki ilişkiy sertliğin ve kütlenin kınldığı bir ınahiyet le de bir hayli kuvvetlenınektedir. değişikliğine uğrar. Tophane çeşmesinde müşahede ettiği- Tophane çeşınesinde köşe sarkıtlarını . miz geometrik satıh ve hacım birleşimi basık rölyef tezyinatlı geniş bir kıı~ak bi nin gerçek ınanası kısaca, kaba bir kütle• ribirine bağlıyor. Bu geniş kuşağın altın yi yuınuşatmak, canlandırmak ve bundan daki fırlak silme de bir çeşit kat, alt üst hakikl bir plastik şaheser çıkartmak gaye:-· bölmesi yerine geçiyor. Köşe sarkıtları bu sini. taşıyor. Bir kütle karşısındaki bu dü• altlı üstlü kat sisteminin arasında adeta. zen zevki kütleyi oyarak ona derinlik ve bir çeşit sembolik taşıma-unsuru oluyorlar. form kazandıran duyarlıktan geride ol Bu kat sistemi hakkındaki açıklamaya gi madığı gibi plastikte geometrik esas ana rişınekten- ınaksadıınız aslında ağır bir elemanlara yönelen çağdaş ihtiyaç ve kütle yapısı olan Tophane çeşınesinin sa zevke de ipuçları verecek değerdedir. tıh tanziıni. yoluyla hafif ve zarif bir te Satıhla kütle arasındaki bu ilişki, İs- sir bıraktığını hatırlatmak içindir. Ger . tanbuldald Sultanahmet, Azapkapı, ve Üs• çekten de aslında Tophane çeşınesi üstüne küdardaki abidevi çeşmelerin de ana .ö- . saçak ve kubbe kondurulrnuş büyük ölçü• zelliğini tayin edici ınahiyette~ir. Gerçi de ağır bir geometrik biçlınden, kütlev1 Sultanahmet ve Azapkapı çeşıneleri gibi bir kübden başka bir şey değildir. anıtalrda şebekeli sebillerin · bulunması Tophane çeşınesindeki geometrik bunların mekan -boşluklarıyla hafiflediği çerçeve düzeni de iki kademe arasındaki intibaını uyandınr. Ama gene de bunların abanma - taşıma ilişkisini kesin bir inti tezyini tanzim yoluyla hafifletilmiş ve ya baa götürmektedir. Alttaki dikine çerçe• yılmış·~ atılıların plastiği haline gelmiş ol veler tezyini satıh mekanının taşıyıcı un dukları aşikardır. Dört cephesi olan kü• surları, üstteki yatık kuşaklar ise abanan hik Sultanahmet çeşınesinin dört köşesin unsurlardır. Fakat hiç şüphesiz taşıyıcı in Jeki sebil çıkıntılan mekan yapılarına has tibaın en kuvvetli unsuru sarkıtlarla son mimari özellikten ziyade ağır kütleyi ha bulan dikine köşe kesimlerinde kendisini fifleten köşe aksanları teınayülünü akset göstermektedir. tirirler. Bu defa bu aksan bir. taşıma sem Dikkat edilirse satıhmekanın derinlik bolü olarak değil, yuvarlak sebil satıhla intibaı dikine düzenlenmiş alt bölmelerde rıyla düz cephe satıhları arasındaki ritmik daha belirli ve adeta şeffaftır. Ortadaki bağlantı ve sebil boşluklarıyla sağır cep sivri keınerli ayna taşı ve simetrik sta he düzenleri arasında bir açılıp kapanma laktitli nişler derin girintileriyle bariz bir arınonisi meydana· getirir tarzındadır. ışık-gölge tesiri de taşırlar. Yapıya hem ağır bir kütle hem de hafif, Tezyinatın · hazırlanmış çerçeve kas kınlabilir bir intiba veren bu karşılıklı i nağına işlenınesinde satıhçı sanatıınızın lişkilerdir. 18. YÜZYILDA İSTANBUL ÇEŞ11ELERt VE AYASOFYA ŞADIRVANI 95 Demek ki bu yapılarda karakteris · Genel olarak bütün çeşme plastiği - tik bir özellik olarak, biribirierine karşı nin, yani duvar satılılarına gelişi güzel lıklı tesirlerini veren ve kütle satıh müna• -.kondurulanlardan tutun, köşe ve meydan sebetinden doğan bir gerilim, bir çeşit ça• boşluklarını dolduranlarına kadar hepsi tışma müşahede ediyoruz. Tekrar edilmiş nin çok defa tam bir mimari unsur olan tezyini çerçeve satıhlarının statik düzenini kemer örgüsü biçiminde, veya bu . unsu seyrinden vazgeçilemeyen bir dinamik du run mutlalca kullanıldığı bir tarzda ele yarlık katına yükseltiveren de belki bu ge alınmiş olmaları hakikl fonksiyonel mi rilimdir. mari ile bu farklı bağlılık, bu ana özeniş fikrini kuvvetlendirmektedir. Azapkapı meydan çeşmesinde de. or tadaki sebil çıkıntısıyla iki yandaki . tez - Su mimarisini bütünüyle ayrı bir yini çeşme cepheleri arasında böyle bir grup lıalii:ıde düşünmek ve ele almak ge münasebetten balısedilebilir. Bu simetrik rektiği zaman, bu gruplaşmanın, bir çok kuruluşun dört cepheli bir yapı meyda tezyini satıh değerlerüıe, sembolik mima na getirmekten pek farkı olmadığı, hatta ri unsurlara ve özelliklere bağlanmış bir bu kuruluşla dört cepheli bir yapıdan ed~ ~ahtc mimari yahut da bir çeşit süs ınİ nilen duyarlığa da tamamen erişiimiş ·ol marisi meydana getirdiğini ileri sürmek duğu söylenebilir. Bu kuruluşu tamamla yanlış mı olur bilmiyorum? yan arkadakı kütlevi yapı (lıazne) tezyi Bu konuda, yani tezyini satıh-hacım ni cephenin tabii bir devamı olarak gö• plastiği ile mimari duygunun bağlılığı ko rünmektedir. Azapkapı çeşmesinin ku- .. nusunda başka unsur ve örnekler de hatır rulduğu tarihte meydanın biçimine uy- · lamak mümküİıdür. Yukarda ana bir un mak zorunda olduğu, ama. buna rağmen sur olarak kullanılçhğını gördüğümüz ke ustalıklı düzeni sayesinde azami bir abi mer, daha doğrusu sahte kemer gibi mi devi tesire ulaştığı kolayca tahmin edilebi mari bir unsur olduğu su götürmez olan lir. sütun, daha ·doğrusu sahte sütun da çok- · Hacim satılı arasın~aki ili~kiyi Üskü• defa plastiğin ana unsurlarından biri olu dar çeşmesinde de müşalıede etmiyor mu vermektedir. Sütun biciminde ceşme ör• yuz? Kübik ağır yapı, köşe üstlerincieki nekleri göstermek de ~ümkündfu. Bazan fırlak konsol tezyilları ile ister istemez bi havuz fıskiyesi ya da buna benzer mak zi ayni intibaa sürüklüyor. Köşe kesimi e-· satlar için i~lenen