İSTANBUL TEKNİ K ÜNİ VERSİ TESİ  FEN BİLİ MLERİ ENSTİTÜSÜ

FENER - BALAT SEMTLERİ NDE KENTSEL AÇIK ALAN KULLANI MININ İ RDELENMESİ VE SEMTLERİ N SAHİL

KESİ Mİ İ ÇİN BİR DÜZENLE ME ÖNERİSİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Peyzaj Mimarı Zeynep HAGUR

Anabili m Dalı: Disi pli nler Arası Progra mı: Kentsel Tasarım

Tez Danış manı: Prof. Dr. Handan TÜRKOĞLU

MAYIS 2005

ĠSTANBUL TEKNĠ K ÜNĠ VERSĠ TESĠ  FEN BĠLĠ MLERĠ ENSTĠTÜSÜ

FENER - BALAT SEMTLERĠ NDE KENTSEL AÇIK ALAN KULLANI MINI N Ġ RDELENMESĠ VE SEMTLERĠ N SAHĠL KESĠ MĠ Ġ ÇĠN BĠR DÜZENLE ME ÖNERĠSĠ

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Peyzaj Mimarı Zeynep HAGUR

Tezi n Enstitüye Veril diği Tari h : 9 Mayıs 2005 Tezi n Savunul duğu Tari h : 31 Mayıs 2005

Tez Danış manı : Prof. Dr. Handan TÜRKOĞLU

Diğer Jüri Üyel eri Prof. Dr. Nuran Zeren GÜLERSOY

Doç. Dr. K. Kutgün Eyüpgiller

MAYIS 2005

ÖNS ÖZ

Değişen yaşa m biçi mi, değişen gereksi ni mler ve i nsan faaliyetlerinin, çevresel sorunlara getirdiği yeni boyutlar karşısında, el verişliliğini yitir meye başlayan, kullanıcı istekleri ile çelişen tarihi yapıları n ve bunları n oluşt urdukları çevrelerin çağdaş konfor şartları da dikkate alı narak kente entegrasyonu konusu, günümüz kent planlamacıları ve tasarı mcıları için büyük öne m taşı maktadır.

Tü m dünyada ol duğu gibi Türkiye’de de artan öne m kazanmakta olan bu konu, Ġstanbul’da, özellikle sur i çi yerleş mel erde gel eneksel kent dokusunun, gel eneksel yapıları n ve di ğer kült ür kalı ntıları nın, son derece sağlı ksız koşuldaki yapılarla ve fonksi yonlarla iç içe geçmesi durumuyla günde me gel mektedir.

Bu dur uma mar uz kal makta olan Fener ve Bal at se mtleri ni n, taşı dığı sosyal, kült ürel, estetik, duygusal, tari hsel değerler ve se mtlerde gereksi ni m duyulan i şlevler ile birlikte, çağdaş konfor koşullarının da dikkate alı narak, kente kazandırıl ması nı a maçl ayan bu tez çalış ması na kat kıda bulunan; başta kıymetli hoca m Prof. Dr. Handan TÜRKOĞLU’na, UNESCO Bür osu çalışanlarına, benden manevi desteklerini esirge meyen t üm arkadaşları ma ve aile me sonsuz teşekkürleri mi sunarı m.

ÖZET

Bu çalış mada; Ġstanbul’un en eski tarihi yerleşmel eri nden ve kült ürel mir asları ndan biri olan Fener - Bal at yöresi, ka musal açı k al an kullanı mı yönünden el e alı nmış ve se mtleri n sahil kesi minde bul unan park al anı içi n, se mt sakinleri nin bugünkü ve gel ecekteki ihtiyaçları na yöneli k bir düzenle me önerisi geliştiril miştir.

Çalış manın üç aşa ması nın biri ncisi nde; kent ve kentsel açı k al an kavra mları na genel bir bakışı n sunul ması, t ari hsel süreç i çerisinde kentsel açı k al an kullanı mının irdelenmesi, Osmanlı’dan günü müze Ġstanbul şehri nin gelişi mi ve kentsel açı k al anda tasarı m konularına yer veril miştir. Ġkinci aşa ma Fener ve Bal at se mtleri özeli nde; semtlerdeki açık alan kullanı mının tarihsel süreç i çerisinde i ncelenmesi ni içer mektedir. Bu i ncelemede, Fener – Bal at semtl erinin kısa t arihçesi yle birlikte, Os manlı Ġ mparat orluğu’ndan Cumhuri yet Döne mi ne kadar, se mtl erin fiziki ve sosyal durumu ortaya koyul muşt ur. Üçüncü ve son aşa madaysa se mtlerin mevcut durum analizleri yapıl mış, bu analizler sonucunda ortaya çı kan sentezin ardından sahil kesi minde bulunan park al anı i çin bir düzenl e me önerisi sunul muşt ur. Bu öneri de; se mt sakinleri nin za man i çerisinde değişen i hti yaçları nı karşılayacak, aynı za manda kişisel gelişi ml erine, sosyal ve kült ürel faali yeterine kat kıda bulunacak yeni işlevler kazandırıl ması, bölgedeki ka musal yaşantı nın canlılığının ve sürekliliğinin sağlanması hedeflenmiştir.

ii

ABSTRACT

At this st udy; Fener – Balat district, which is one of ’s most precious cult ural heritages and ol dest settlements, is observed i n the way of it’s public open space usege and a desi gn proposal for the coast area of the district is presented.

The st udy is consisted of three stages. At the first stage; the cit y and urban open space concepts, the hist ory of urban open space, the devel opment of Ġstanbul from Ott oman Empire till today and urban open space desi gn topics t ake place. The second st age focuses on t he hist orical background of Fener – Bal at district by presenti ng a comprehensi ve research about t he physical and social struct ure of the district from t he Ott oman Empire till Turkish Republic peri od. The t hird and l ast stage incl udes, t he anal ysis of t he present situati on of Fener Bal at and t he synthesis of t hese anal ysis foll owed by t he proposed ur ban desi gn project for the park area at t he coast si de of the district. The ai m of this project is t o provide a conti nious and vi gorous public life by bri nging ne w functi ons and ne w units t o the site, in order to meet the changi ng needs and de mands of the nei ghborhood .

iii Ġ ÇĠNDEKĠLER

ÖZET ABSTRACT ÖNS ÖZ Ġ ÇĠNDEKĠLER ġEKĠL LĠSTESĠ TABLO LĠSTESĠ

BÖLÜM I GĠ RĠġ

BÖLÜM II KENTSEL AÇI K ALAN KAVRAMI VE TASARI MI 2. 1 Kent ve Kentsel Açık Alan ………………………………………………. . 3 2. 2 Tari hsel Süreç Ġçerisi nde Kentsel Açı k Alan ve Kull anı mı …………. … 5 2. 3 Osmanlı’dan Günümüze Ġstanbul ġehri ni n GeliĢi mi ve Kentsel Açı k Alanlar …………………………………………………………….... 8 2. 4 Kentsel Açı k Alanda Tasarı m……………………………………………14

BÖLÜM III TARĠ HSEL SÜREÇ Ġ ÇĠNDE FENER BALAT’ TA AÇI K ALAN KULLANI MI NIN Ġ RDELENMESĠ 3. 1 Semtl eri n Kısa Tari hçesi ……………………………………………….. 19 3. 2 Feti hten 19. Yüzyıl a Kadar Se mtl eri n Fizi ki ve Sosyal Durumu 3. 2.1 Osmanlı Döne mi (15. ve 17. Yüzyıllar) ……………………….. 22 3. 2.2 BatılılaĢ ma Döne mi (18. ve 19. Yüzyıllar) ……………………. 25 3. 3 19. Yüzyıl da Se mtl eri n Fizi ki ve Sosyal Duru mu 3. 3.1 19. YY’da Yapılanma KoĢull arı ve Fiziksel DeğiĢi m – Fener Balat Yangı nları………………………………………... 26 3. 3.2 Sosyal Yapının YerleĢime Etkisi ……………………………… 27 3. 3.3 Sokak OluĢumu ………………………………………………... 28 3. 3.4 Sokak – Parsel – Yapı ĠliĢkisi ………………………………. … 29

iv 3. 4 Cumhuri yet Döneminde Se mtl eri n Fizi ki ve Sosyal Durumu ……….. 30 3.4.1 Cumhuri yet Döne minde Fener Balat YerleĢ me Dokusunu Etkileyen Planlama Kararl arı ……………………34

BÖLÜM I V FENER – BALAT SE MTLERĠ NĠN GÜNÜMÜZDEKĠ DURUMU VE SEMTLERĠ N SAHĠL KESĠ MĠ Ġ ÇĠN BĠR KENTSEL TASARI M ÖNERĠSĠ 4. 1 Amaç ve Met hod ………………………………………………………...37 4. 2 Mevcut Durum Analizleri 4. 2.1 Fener – Balat Semtl eri nin Sosyal Dokusu...... 38 4. 2.2 Mevcut Projeler………………………………………………. 42 4. 2.3 Arazi Kull anı mı Analizi ……………………………………… 45 4. 2.4 Bina Yapı Durumu Analizi …………………………………... 46 4. 2.5 Bina Yapı Tarzı Analizi ……………………………………… 46 4. 2.6 Bina Kat Adedi Anali zi ………………………………………. 46 4. 2.7 Mül kiyet Analizi ……………………………………………… 47 4. 2.8 Bina Tescil Duru mu Analizi ………………………………….. 48 4. 2.9 UlaĢı m analizi…………………………………………………. 48 4. 2.10 Açı k Alan Kull anı m Analizi ………………………………….. 49 4. 3 Sentez ………………………………………. …………………………… 55 4.4 Fener – Balat Semtl eri nin Sahil Kesimi içi n Bir Düzenle me Önerisi 4. 2.1 Plan Kararl arı ………………. ………………………………… 56 4. 2.2 Park Tasarı mı ………………………………………. …………. 57

BÖLÜM V SONUÇ VE DEĞERLENDĠ RME …………………………………………. 60 KAYNAKÇA

v

ġEKĠL LĠSTESĠ

ġEKĠL 1 San Marco Meydanı’ nın GeliĢi mi ……………………………………. 6 ġEKĠL 2 En eski Rönesans bahçesi olarak bili nen Villa Madama Bahçesi …………………………………………………7 ġEKĠL 3 Balat Pervetitich – 1929 ……………………………………………. …31 ġEKĠL 4 Fener- J. Pervetitch – 1929 ……………………………………………32 ġEKĠL 5 Fener Sokakları ndan Görünüm ……………………………………... 49 ġEKĠL 6 Binaları n arası nda, çöplük hali ne gel miĢ alan ……………...………5 0 ġEKĠL 7 Tahta Minare Camii yanındaki küçük meydan. ….. ……………. …51 ġEKĠL 8 Meydan ile bi nalar arkası nda kalan yeĢil alanı ayıran duvar ….. …51 ġEKĠL 9 Fener Bal at sahil yeĢil alanından bir görünüĢ ……………………... 52 ġEKĠL 10 Yol boyunca karĢı dan karĢı ya yaya geçiĢini engelleyen bariyer ………53 ġEKĠL 11 Yakından görünüĢ ………………………………………………………53 ġEKĠL 12 YağıĢlı havada çamur içinde kalan çocuk oyun alanı …………………54 ġEKĠL 13 Alandaki kum yığınında oynayan çocuklar ……………………………54 ġEKĠL 14 Rum Kilisesi ve etrafı ndaki yapıların durumu …………………….. …55

vi TABLO LĠSTESĠ

Tablo 1 - Ġkinci MeĢrutiyet Döne minde Meclisleri n Etnik Yapısı ……………. …30

vii BÖLÜM I GĠ RĠġ

Kentsel açı k al anlar, toplu msal bilincin ve eyle min ortaya koyulduğu, ortak değerlerin bütünleştiği alanlardır. Bu al anlar i nsanların iletişi m ve et kileşi mlerine olanak sağladığı gibi, bireylerin kentlilik bilincini, aidiyet duygusunu geliştiren, kent kült ürünün oluşt uğu mekanlardır.

Sanayi devri mi ile birlikte ortaya çı kan endüstrileş me ve ticaretin, kent merkezleri nde yoğunlaş ması yla artan göç hareketleri, ka musal açı k al anları n tanı mını değiştir miştir. 20. yüzyılın başı ndan bu yana, dünya kentleri nde, yaşanan fiziki ve sosyal değişi mlere paralel olarak meydanlar, parklar, çok işlevli açı k al anlar oluşt urul maktadır. Post modern düşünce ile gel eneksel kent anlayışı ve yaşa mının bütünselliği aynı doğrult uda günde me gelmiş, geniş kapsa mlı koruma ve yenile me çalış maları na öne m veril meye başlanmıştır.

Kent planla ma kavra mının bili msel olarak el e alındığı ve prati ğinin hayata geçirildiği modern çağa geli nceye kadar, ka musal açı k alanlar plansız, rastlantısal bir seyir çiz miştir. Dini, kurumsal veya anıtsal yapıları n çevresi, avlusu vs. ka musal açı k al an sıfatı ile t anı mlanmıştır. Bunun yanısıra kent nüfusunun art ması na paralel olarak gelişen ve çoğalan yapı adaları çevresi nde de fiziki, coğrafi, ikli msel ve başka çeşitli et kenler sonucu açık alanlar oluş muşt ur.

Kentsel t asarı m, sosyal ilişkileri n ve kentsel mekanların geliştiril mesi, korunması, yenilenmesi ve kentsel açı k al anları n kullanıcı gereksi ni mleri ne yanıt verecek biçi mde düzenlenmesi ni sağlayan bir planla ma biçi midir. Kent mekanı ve dokusunun, özgünlüğü ve ki mli ğinin muhafaza edil mesi ile değerlendiril mesi nde öne mli rolü bulunmaktadır.

“İstanbul Tari hi Yarı madası” çağları kapsayan geniş bir za man i çerisinde birçok kentsel ve döne msel deneyi me tanıklı k et miş, halen de et mekte olan bir böl gedir. Bu bölge; Bizans, Osmanlı İ mparatorluğu ve Cumhuri yet döne mleri nin, gerek res mi gerekse si vil et kileri ni bir kent üzeri nde birarada gör me şansı na nadir rastladığı mız yerleşi m al anlarından biridir. Bizans‟ın ve Osmanlı‟nın en öne mli res mi kurumları

1 olan, i mparatorluğun i dari ve di ni mer kezleri ile i mparatorun i kâ met gahı “Tari hi Yarı mada” i çerisindedir. Yarı mada‟nın Haliç bölgesi, uzak bir t arihten bu yana koz mopolit yapıya sahiptir ve halen bu yapıyı muhafaza et mektedir.

Haliç kıyısında yer al an ve İstanbul için büyük kentsel potansi yel teşkil eden “Fener – Bal at” se mtl eri, tari hsel ve sosyo-kült ürel zenginliğiyle İstanbul i çin olduğu kadar, Tür kiye i çin de büyük bir kült ürel mirastır. Buna karşılık günümüzde, yapıl makta olan rehabilitasyon çalış mal arı bir yana, halen atıl kal mış ve sı hhi koşulları iyileştirilememiş bir bölge hali ndedir.

Bu t ez kapsa mında, Fener – Bal at yöresi ndeki ka musal mekanları n, günü müz gereksi ni mleri ne cevap verecek şekil de el e alın ması, analiz edil mesi ve öneriler geliştiril mesi amaçl anmaktadır.

Çalış ma; il k aşa mada kent ve kentsel açık al an t anı mla mal arına kavra msal yaklaşı mların, Osmanlı‟dan günü müze İstanbul Şehri‟nin gelişi mi ve kentsel açı k alanda t asarı m konularının el e alı nması nı içer mektedir. İkinci aşa mada Fener Bal at se mtleri özeli nde kapsa mlı bir araştır ma yapılarak, se mtlerin t arihçesi ort aya koyul muşt ur. Son aşa madaysa, önerilen projenin geliştirilebil mesi i çin Fener Bal at yöresi nin açı k al anlar yönünden el e alı narak mevcut durum analizleri yapıl mıştır. Bu analizlerde se mtleri n sosyal dokusu irdelenmiş, se mtleri n rehabilitasyonu i çi n UNESCO t arafından desteklenen Fener Bal at Rehabilitasyon Projesi‟nin değerlendir mesi yapıl mıştır.

Mevcut durum analizlerinin ardından, ulaşı m ve açı k al an analizleri, se mtlerdeki ka musal açı k al anlarla il gili sorunsalları ortaya koy maktadır. Yapılan tüm analizlerden el de edilen verileri n yorumlanması yla sentez el de edil miş ve öneri proj e için bir altlık oluşt urul muşt ur.

Önerilen projede öncelikli a maç; se mt sakinleri nin za man i çerisinde değişen ihtiyaçları nı karşılayacak, aynı za manda kişisel gelişi mlerine, sosyal ve kült ürel faali yetleri ne kat kıda bulunacak yeni işlevler kazandırılarak se mtlerdeki ka musal yaşantı nın canlılığının ve sürekliliğinin sağlanması dır.

2 BÖLÜM II KENTSEL AÇI K ALAN KAVRAMI VE TASARI MI

2. 1 Kent ve Kentsel Açık Alan Tanı mla mal arı

Kent, pek çok disiplinin ilgi alanına gir miş ve pek çok tanı mı yapıl mış, halen de yapıl maya çalışılan çok yönlü bir olgudur.

Günü müzde, her ne kadar t üm dünya kentleri nin birbirleri yle benze meye başladığı tartışıl makta olsa da, her kenti n kendi i çerisinde barı ndırdığı dina mikleri n, sosyo kült ürel et kileşi m ve gelişi m süreci nin birbirinden farklı olduğu bir gerçektir. Dol ayısı yla her kenti n farklı birer geç mişi bununla birlikte gel en farklı yapılanması ile oluş muş bir silüeti, toplumsal yaşantısı ve ki mli ği sözkonusudur.

Aldo Rossi‟ye göre kent, za man i çinde kollektif bir bilinç oluşt ur muş tari hselli ği içerisinde gizli dir. Rossi‟nin yaklaşı mı yeni ideal for mlar yarat mak değil, mevcut olan ve t arihsellik i çinde yaratıl mış olan i deal formları n özüne i nilerek kullanıl ması şekli ndedir.

Re m Kool has kent kavramını, görsel bir sonu veya mimari bir tutarlılığı bulunmayan, sonsuz bir seçi m ve paylaşı m potansi yeli sunan, rastlantısal bir çekicili k olarak tanı mla mıştır. Kentlerde yaşanan dönüşüme nostaljik t epkilerle karşı çı kmak yeri ne durumu kabullenerek el ektronik, iletişi m, trafi k gibi kavra mları kullanmanın yollarını ara manın ve bu kavra mları tasarı mın vazgeçil mez unsurları olarak kabul et meni n gerekliliğine i nanmaktadır. Kent, kentsel hayatı n büyük kıs mı sanal dünyaya taşı ndıktan sonra geri de kal andır. Kool has‟a göre ; kent bağla mında artı k t ek tartışılacak konu beğeni ve esteti ktir. Mimarlar ve planla macılar bu gerçeğin farkına vardıkları nda, kentsel mekanın iletişi min, şehirciliğin yok ol duğu gi bi düşüncel erden arı nabeceklerdir.

Doğan Kuban, pek çok değer ve st andardın uluslararası olduğu günü müzde, çağdaş tasarı mları n kentsel alanlara, geç mişi n i zlerine t akıl maksızın yeni anla mlar yükle mekte olduğunu düşünür. Kuban‟a göre tasarı m anlayışı, eskiyi muhafaza et mek veya canlandır maya çalış manın dışı nda, onun üzeri ne ekle mlenerek yeni birşeyler

3 söyle meye yönel mektedir. Bu da kentte yeniliği ve değişi mi peşisıra getirerek günü müz metropolitanlarının dina miğini ortaya koyar.

“ Ulusal üsl up niteliği t aşı yan mimari öğel er yaratılabilir; ancak bunları n özgün bir biçi mde kendileri ni bulmal arı nostaljik biçi mlen mel ere başvur makla değil, geç mişl e güncel olanın yorumlanması ve sürekliliğinin sağlanması ile gerçekleşebilir.” (Kuban, 1990)

Şüphesiz ki kentleri n medeniyet seviyesi ni, mimari yapıları n yanı sıra, kentsel yaşa m koşulları nın i yileştiril mesi nde öne mli bir konuma sahip olan açı k / yeşil al anlar ve bunların birbirleri yle olan ilişkileri tayi n eder. Bu kapsa mda pek çok geliş miş ülke, insanları n zi hinsel ve fizi ksel i hti yaçları nı göz önünde bulundurarak, i nsan yaşa mı için uygun kentsel mekanlar planla ma ve oluşt urma çabası ndadır.

Kentsel açık alan kavramı ile ilgili yapıl mış ve üzerinde en çok konuşul muş olan tanı mla mal ar, Kri er‟nin (1979) ka musal, yarı kamusal ve özel mekanlar bi çi minde yaptı ğı sınıflandır madır.

Özel kentsel açı k mekanlar; bir şahısa veya kuruluşa ait, belirli kişiler t arafı ndan kullanılan mekanlardır. Yarı ka musal mekanlar; ev ve apart man bahçeleri gi bi çevresi tanı mlanmış, yine belirli kişiler tarafından kullanılan, ancak görsel olarak bul unduğu kentsel mekana kat kısı ol an ve t oplumsal bir deneti min söz konusu ol duğu mekanlardır. Kamusal açı k mekanlar ise herkesi n rahatlıkl a kullanabil diği ve serbestçe hareket ettiği sokak, mahalle, meydan, park gi bi ortak al anlardır. (Newman, 1973)

Tranci k (1986) ise kentsel açı k mekanları “sert” ve “yumuşak” ol mak üzere i ki kat agori de el e al mıştır. Bu tanı ma göre, sert mekanlar çevresi bi nalar veya duvarlarla tanı mlanmış al anlarken, yu muşak mekanlar, yapay çevreden çok park bahçe vs. gibi doğal çevreyi kapsayan alanlardır.

4 2. 2 Tari hsel Süreç Ġçerisi nde Kentsel Açı k Alanlar ve Kull anı mı

İnsanoğlu t oprağı kullanmaya başladıktan sonra kendini güvende hissetme i hti yacı duy muş ve bu i hti yaçla birlikte il k yerleşi mler oluş maya başla mıştır. Tarih boyunca kentsel açı k al an kullanımı t oplumsal yaşantı yla birlikte şekillenmiştir. Topl umları n inançları, ekonomil eri, politikaları ve kült ürel et kileşi m i hti yaçları açı k al an kullanı mını beraberi nde getiren unsurlar ol muşt ur.

Lynch‟e göre, doğal afet ve kıtlık durumları nda , t oplum t anrılara ve dolayısı yla ruhban sı nıfı na yönel miş ve buna bağlı olarak di ni t örenleri n yapılabileceği geniş açı k al anlar ortaya çı kmıştır. Bununla birlikte üretilenleri n satıl ması ve değiş t okuşu için de açı k al anlara ihti yaç duyul muşt ur. İnsanlar za manla t oplumsal yaşa mı öğrenmiş, birlikte aktivitede bulunacağı yaşam al anlarına i hti yaç duy muşt ur. Mezapota mya, Ort a Asya ve Güney Ameri ka‟da yapılan arkeoloji k kazılarda bu ti p nedenlerle oluş muş açık alanlara rastlandığı bilinmekt edir.

Batı medeniyetleri nin ilk açı k al an örneği, Yunan şehirleri nde bulunan, şehri n dini, ekonomik ve politik odağı olarak kabul edilen „agora‟dır. Agora Yunan şehri nin te mel ele manı ol makla birlikte de mokrasi nin de se mbolüdür. Klasi k döne mde insanların işi ve evi dışı ndaki çoğu za manı nı geçirdiği agora, i çinde heykelleri n, çeş me ve sunakların olduğu, yer yer bit kilendiril miş bir t oplanma al anıdır; ve bu özelliği ile sosyal yaşa mın merkezi ol muşt ur.

Ro ma i mparat orluğunda Eski Yunan agorası nın yeri ni daha kar maşık bir plan şemasına sahip olan „Forum‟ al mıştır. Bu dönemde mimari çeşitlilik ve görsel zenginli kle birlikte kentsel açı k al anlar daha geliş miş ve ihtişamlı bir görünüm kazanmıştır.

Ro ma ve Yunan kentlerinin t ersi ne, organik yapılı ve nadiren planlanmış Ort açağ kentleri nde ise, hıristiyanlı ğın kabul gör mesi yle birlikte “ mahre miyet” kavra mı öne çı kmış, toplumsal yaşantı kilise ve kilise önündeki meydanlarda hayat bulabil miştir.

5 Bu döne mde meydanlar genellikle dini t örenler veya i da m cezaları i çin kullanılan, bazen de pazar yeri olarak hiz met veren alanlar olmuşt ur.

Sonraki yüzyıllarda feodalitenin yıkıl ması ve Yeniçağ‟ı n başla ması yla kentlerde ticaret canlanmış, toplumlar arası ilişkiler yoğunlaş mış, deniz aşırı ticaret yapıl maya başlanmıştır. Kentler farklı t oplumlardan i nsanları n biraraya gel mel eri ni sağlayan yerler hali ne gel meye başla mıştır.

Rönesans Döne mi‟nin değişi m rüzgarları yla birlikte Ort açağ‟da kilise ve katedralleri n baskınlı ğında gelişen meydanlar, etrafları nda bankalar ve i dari biri mlerin de yer al ması yla birlikte daha dengeli geliş meye başlamış, kentleri n en öne mli bölümünü oluşt uran “piazza”lar ekono mik ve toplumsal hayatı n odağı hali ne gel mişlerdir. Şekil 1 „ de yer al an San Marco meydanı gelişi m şe ması meydanın etrafı ndaki yapılarla birlikte geçirdiği değişi m sürecini göster mektedir.

Şekil 1 San Marco Meydanı‟nın Gelişi mi ( Desi gn of Cities; E.N. Bacon,1974)

6 Rönesans Döne mindeki ka musal yaşantı nın merkezi ni, kentsel açı k al anlar olarak meydanlar oluşt ururken , kentsel yeşil alanları da yarı ka musal bahçel er oluşt ur maktadır. Belirli i nsanlar t arafından gezi nti ve seyir a maçlı kullanılan, budanmış ağaç ve çalıları n yanı sıra hareketli veya durgun su el e manları içeren, tasarı mında si metri nin ağırlıkta olduğu şahıs ve saray bahçeleri bu döne me da mgası nı vur muşt ur (Şekil 2).

Şekil 2 En eski Rönesans bahçesi olarak bilinen Villa Mada ma Bahçesi ( The Hist ory of Gardens; C.Tucker, 1979)

Sanayi devri mi sonrasında meydana gel en t eknoloji k geliş mel er ve t oplumsal değişi m, yeni yaşa ma koşulları nı da beraberi nde getir miştir. İşçi sı nıfı nın oluş ması kentlerde nüfus artışını hızlandır mıştır. Kent sil üetini oluşt uran kat edral, kilise, konut ve sur yapı mı, yeri ni fabrikalar, endüstri yel üretim al anları ve t oplu konut yapı mına bırakmıştır.

19. Yüzyıl Paris‟i nde, kentteki sı kışıklı ğın giderek art ması ve kent dışı nda kur ulan fabrikalara ulaşı m i hti yacı ndan dolayı Haus mann, 1860‟larda Paris‟i n mevcut dar, kıvrı mlı sokaklarının yokedilerek yeni bulvarlar açıl ması nın gererekliliğini farket miş, tüm şehri yeni baştan düzenle miştir.

Oto mobil çağı, 1950‟li yıllardan itibaren, i nsanların şehir dışı ndaki banli yölere yerleş mel eri ve böyleli kle de konut alanları nın şehir mer kezleri nden uzaklaş mal arı

7 sonucunu getir miştir. Moderniz mle birlikte kentsel açı k al anlar, anla msız boşl uklar hali ne gel miştir. İnsanlar kent mer kezi ndeki yaşa mdan uzaklaşma i hti yacı hissederken, banli yöler i nsanlara yeşil al an, düzen, güvenli k ve kontroll ülük anla mında yeni çağın dina mikleri ve getirileri nden kaçış i mkanı sunmuşt ur.

1960‟lı yıllardan itibaren moderniz me karşı duran düşünceler, kentlerde ka musal yaşantı nın canlandırıl ması a macı yla kent mer kezleri nin yayalaştırıl ması, yoğun kent dokusu içerisinde parklar ol uşt urul ması çabaları nı doğur muşt ur. Banli yöleşme sonucu öne mini yitiren kent mer kezi ndeki açı k alanlar yeniden değerlendiril meye başlanmıştır.

1960‟ları n sonu ve 70‟leri n başı nda savaş karşıtı konuş ma ve eyl e mleri n gerçekleş meye başla masıyla i nsanları n sesleri ni duyur mak i çi n kullandıkları yerler yine kent merkezleri ndeki açık alanlar ol muşt ur.

1980‟lerde kent içi yayalaştır manın ticaret hayatına ve sosyal yaşa ma yaptığı olumlu kat kıları n anlaşıl ması yla birlikte, kent mer kezi ndeki açı k mekanların geliştiril mesi çalış mal arı arttırıl mıştır. Kentteki mevcut yeşil alanları birbirine bağlayan ağaçlandırıl mış yollarla açı k mekan siste mleri kurul maya başlanmıştır ( Peri nçek, 2003).

Kenti n ayrıl maz parçası olan kentsel açı k alanlar kenti n i hti yaçları ve çağın getirileri yle birlikte sürekli şekillenmekte ve geliştiril mektedir. Geç mişte olduğu gi bi günü müzde de kentsel açı k al anlar, konumlandıkları yere ve barındırdıkları potansi yele göre değerlendiril mekte ve hal en sosyalleş me, alışveriş, eğlence veya soluklanma a maçlı kullanı mları yla kent yaşantısı için büyük öne m t eşkil et mektedirler.

2. 3 Osmanlı’dan Günümüze Ġstanbul Kenti nin GeliĢi mi ve Kentsel Açık Alanlar:

İstanbul, fetih ile birlikte en önemli İslam başkenti ol muşt ur; ancak İstanbul‟un gelişi mi kendi bünyesine özgü özellikler t aşır, sadece İsla m kenti özelli ğiyle sı nırlandırıl mamalı dır.

8 İsla m kentleri ne özgü özelliklerden bazıları İstanbul i çin de sözkonusudur. Kenti n toplumsal açı dan tanı mlanan biri mi mahalle, mahallenin mer kezi de ca midir. Bunlar, sıradan insanın toplumsal yaşa mını düzenleyen iki toplumsal kurumdur. Bu iki kurum arası nda da ticaret ve daha ağırlıklı olarak saray vardır. Mahalle he m t oplu msal, he m fiziki bir bütün olarak aile ilişkileri ne denk düşen bir kentsel kurumdur. Kenti n daha geniş toplumsal içeriği ise ca mi ile külliye, çarşı ile saray arası nda bölünür. Mahalle yakın ilişkiler i çindeki yapılanmayı yansıtırken, ca mi ve çevresi ndeki yapılar daha yaygın bir sosyal içeriğe karşılık gelir. Çarşı malları n değişi mini sağlayan, saray da uyulacak kuralları buyuran birer hızlandırıcı niteliğindedir.

İstanbul‟a Tür k niteliği kazandıran kentsel mol ekül, mahalledir. Romalılar‟ı n revaklı sokakları ve forumları vardır. Roma Konst anti nopolis‟i nde kent kavra mında i nsanlar arası ndaki iletişi m ve açı k al anlar, yapılar kadar öne mli dir. Türk İstanbul‟u ise düzenli ol mayan da marlar ağı ile birbiri ne bağlanan işlevsel öğelerden ol uş muş mol eküler bir kenttir.

Bir mahallenin yapısı nı ve biçi msel özellikleri ni belirleyen mekaniz mal ar işlevleri ni yüzyıllar boyunca sürdür müşt ür. Konutlar biçi msel ve beze me açısı ndan değişi kli k gösterse de konut alanlarının yapılanma kurgusu değiş memiştir. Osmanlı döne minde aile yaşa mı dışa kapalıdır. Açı k al an i hti yaçları bahçe ya da avlu düzeni içinde sağlanır. Modern dönemlere kadar Tür k aileleri hiçbir za man küçük de olsa açı k mekanı ol mayan evlerde yaşa mamışlardır. Fiziksel olarak bahçe, avlunun yeri ni al mıştır. Türk konut anlayışı ndaki bu bahçeli ev düzeni ve bunun sonucu olarak ortaya çı kan yerleşi m alanı uygula mal arı, endüstri çağı öncesi İstanbul‟unun ti pik özelliğidir.

İstanbul kenti için öne mli bir başka kavra m da külliyelerdir. Külliye (bir başka deyişle i maret), bir ca miye bağlı sosyal, kült ürel, ekono mik a maçl arla kurulmuş çeşitli biri mlerden ol uşan t oplumsal işlevli bir yapı t opluluğudur. Sultanlar, devleti n ileri gel enleri ve zenginler tarafı ndan hayrat olarak kurulan külliyeleri n işleyebil mesi için devleti n arazileri ve kuran kişi nin özel gelirleri vakıf olarak bağlanırdı. Kentin refahı için kurulan vakıf siste mi İstanbul‟da yaygın olarak görül müşt ür. Vakıflar külli yelerin yöneti minden sorumludurlar. Yoksul hal kın yaşa mı i çin büyük öne m t aşı yan bir kurumdur. Bu t ür din kurumları Bizans dönemi Konst anti nopolis‟i nde de vardır.

9 İstanbul‟da ve Osmanlı imparat orluğunun başka bölgeleri nde vakıf, dinsel bir kurum ol maktan öte bir kent örgütlenme aracı ol muşt ur.

Külli ye kavra mı İstanbul‟da değişi kli ğe uğra mış, daha geliş miş bir toplumsal refah ve kült ür kavra mını vurgulayan ca misiz külliyeler de yapıl mıştır. Bu yapılar batı anıtları nın görke mli mimari anlayışı ndan yoksun ve Avr upa kentlerinin genel karakteristik donanı mı meydanlar, revaklar ya da geniş caddeler gibi kentsel mekanlarla organik bir ilişki içinde değil dirler; fakat hal ka kentsel çevrenin doyur ucu işlevi ve mimarisi ni sunarlar. Külli yeler yoğun bir t oplumsal yaşa mın odak noktası ol muşt ur.

Külli ye avluları dışı nda, açı k mekan olarak kesin bir biçi me sahip tek tipoloji k öğe, “na mazgah”tır (açı k havada yapılan i badetler için bir tür platform). Anıtsal ko mpl ekslerdeki duvarlar, çeş mel er ve başka destekleyici öğeler gibi na mazgahlar da, Os manlı kenti nin açı k mekan öğel erinde bulun mayan biçi msel ve tipoloji k bir tutarlılık gösterirler.

Os manlı döne minde kent, kendi içinde bütünlüğü olan yapı öğelerinden oluşuyordu. Bu yapıları n kentle ilişkileri mekanların uzantılarıyla değil, kullanıcıları n eyle mleri yle yaratılıyordu. Yani yapı, yapanı çevresi nde kentsel bir mekan yarat maya zorla mıyordu. İ nsanlar, ca mileri n i çleri nde, iç ya da dış avlularda, hanlarda, kervansaraylarda ve bedestenlerde yani kapalı alanlarda t oplanıyorlardı. Açı k toplanma al anları, işlevleriyle doğrudan bağlantılı olarak, yal nızca çarşıların bulunduğu sokaklar ve Haliç‟teki rı htı m yakınları nda yer alan depo ve kapanlar çevresi ydi (1481-1520).

Başl angıçtan beri var olan bu kendi içine dönük kentsel mekan kullanı mı nedeni ile, İstanbul‟da hiçbir açı k alan ya da yol siste mi geliş memiştir. Depre mler ve yangınlar da düzensizliği arttımıştır. Osmanlı İstanbul‟unun t ek t örensel mekanı „ Atmeydanı‟dır. Fati h‟ten seken yıl sonra bile burası hala düzenlene memiş, anti k kalı ntılarla dolu bir meydandır. Evli ya Çel ebi çok sayıda meydandan söz etse de, bunların çoğu üzeri nde der me çat ma yapıların bul unduğu kent i çindeki ya da dışı ndaki Pazar alanları ya da boş al anlardı. Kentsel mekan t asarı mı Türk ve İsl a m kent kavra mının bir parçası değil di. Türkler ancak Lal e Devri‟nin ti pik bir yazgısı

10 olarak ortaya çı kan büyük meydan çeş mel eri ve onların çevresi nde kendili ğinden oluşan al anlarla meydan kavra mına yaklaş mışlardır. Eski sokak dokusundan da anlaşılacağı gibi özel mekan ve ka musal mekan arası ndaki karşıtlık İstanbul‟da özel mekan l ehine kullanılmış, sokaklar t a m anla mıyla ka musal bir karakter kazanmamışlardır.

İstanbul‟un, platolar ve vadiler içinde, çoğu yokuş, düzensiz, toprak ya da taş döşeli sokakları İsla m yerleş meleri nin ve arazi kullanma hakları nın doğal sonucu olarak oluş muşt ur. Türk-İsla m kentleri nde ev her za man sokaktan daha öne mli dir. Sokaklar yapılardan arta kalan mekanlardır. İsla m kentleri nin karakteristiği olan çı kmaz sokak, bir ya da birkaç eve hiz met eden bir geçittir; bu, isla mın aile dokunul mazlı ğı ve mül kiyet kavra mıyla ilişkilidir. Yol düzeninin kuralsız ve dar ol ması na bağlı olarak, kent içi ulaşı m büyük ölçüde yaya olarak yapıl maktadır.

İstanbul, pek çok yaşa m ilkesi ni dine bağlı olarak düzenle miştir, fakat tarihsel, et nik, topografi k, jeopolitik ilkeler de kenti n geliş mesi ni yönlendir mişlerdir.

Cu mhuri yet döne minde mer kezi ol mayan ( homojen) kent dokusu, homoj en yapıdan mer kezi bir yapıya geçişle farklılaş maya başla mıştır.

Cu mhuri yet t ari hi birbirinden t a mamen ayrılan iki döne m hali nde i ncelenebilir: il k dönem, cumhuriyetin kuruluş dönemi; ikincisi ise çok partili reji m ve kapitalist görünümü ile ikinci dünya savaşı sonrası döne midir.

Biri nci dünya savaşı sonrası nda İstanbul kenti nin dur umu ol dukça kötüydü. Kentteki koz mopolit yaşa m sona er miş, müsl üman yerleş mel er yarı kırsal niteliğini sürdür mekteydi. Cumhuriyet döne minin il k belediye başkanı Haydar Bey‟ dir. O döne mde bel ediye kaynakları fazla değil di; bu yüzden 1930 l ara kadar yapılan t üm et kinli kler sokakların i yileştiril mesi, küçük parkları n yapıl ması ve tra mvay hattı nın uzatıl ması ndan i barettir. Taksi m meydanı düzenlemesi de bu döne me rastlar. 1920 leri n en övgüye değer kentsel yenile me projesi, Cu mhuri yet döne minin ilk bel ediye başkanı Haydar Bey döne minde yapılan “Beyazıt Meydanı” projesi dir.

11 1933 yılında ülkeye şehir planı hazırlat mak amacı ile üç kent plancısı çağrıl dı. Bunların arası ndan Her mann Elgoetz‟ün önerisi kenti n gelişi minin temellerini oluşt ur muşt ur. O dönemde İstanbul hala yeşil bir kentti, yine de kenti n park ve bahçelere gereksi ni mi vardı.

1936 yılında davet edilen Fransız Mimar Henry Prost, İstanbul‟un planlaması nı yıllar boyu yönlendir miştir. Prost‟un hazırladığı planlar genel değil bölgesel planlardır ve 20 yıl kadar günde mde kal mıştır. İstanbul‟u işlevsel bölgelere ayıran bu planla manı n bir t akı m köt ü et kileri ol muşt ur. Bunların başında Haliç çevresi nin sanayi bölgesi olarak belirlenmesi gelir. Böl gedeki sanayi gelişmesi he m denizi kirlet miş, he m de tari hsel dokunun tahri p ol ması na sebep ol muşt ur. Prost eski mahalleleri n korunması na fazla öne m ver memiş, t ari hsel sil üeti n bozul maması i çin Mar mara ve Haliç ya maçl arını konut al anı olarak belirle miştir. Kent koruması ile il gili çalış mal ar, büyük anıtları n çevresi nin te mizlenmesi biçi minde yapılmıştır. Bu doğrult uda Beyazıt Camii çevresi nde Beyazıt Meydanı, Yeni Cami çevresi nde Eminönü meydanı oluşt urul muşt ur. Dol mabahçe Sarayı arkası ndaki stadyum da Prost‟un hazırladığı plan doğrult usunda yapıl mıştır. Prost‟un Taksi m i çin önerdiği “ Gezi ”, Lütfi Kırdar döne minde uygulanmıştır. Aksaray ekseni ve Aksaray Meydanı düzenle mesi, Asya ile Avr upa‟yı bağlayacak köprü, Prost‟un önerileri ndendir.

Lütfi Kırdar‟ı n bel ediye başkanlı ğı ve valiliği döne mi, İstanbul‟un yeniden i nşası döne mi olarak bilinir. Kenti n kült ürel alt yapısı ve kentsel görünümünü ol uşt uran yapılar bu döne mde yapıl mıştır. Kırdar, Levent gibi kent çevresi nde geniş konut alanl arı nın gerçekleştirilmesi ne önayak ol muşt ur. O döne mde Levent, Koşuyolu gi bi belirli pil ot bölgelerde yapılan bahçeli işçi evleri, bugün kenti n nefes al ması nı sağlayan bölgelerdendir. Eski anıtları n onarıl ması ve büyük saray bahçeleri nin hal ka açı k parklara dönüşt ürülmesi Lütfi Kırdar‟ı n kente kat kıları ndandır.

Tür kiye t ari hinin dönü m noktası “de mokrasi”nin kurul ması dır. 1950 yılı nda Cu mhuri yet Partisinin seçi mi kaybet mesi yle hükü meti n başı na Adnan Menderes geç miştir. 1950-1960 yılları arası nda başbakan Adnan Menderes‟i n hazırladığı kapsa mlı kal kınma pr ogra mı i zlenmiştir. Kentin si yasi a maçl arla yoğun olarak kullanıl dığı bu döne mde, nüfus artışı ve sürekli göç bel ediye ve hazi ne arazilerinin üst üne gecekonduların yüksel mesi ne yol aç mış, nüfus iki katı na çı kmış, trafi k sorunu

12 art mış, tarihsel bölgeler yok edil miş, plansız konut ve ticaret yapıları nın eklenmesi ile gel eneksel peyzaj giderek bozul muşt ur. İkinci Dünya Savaşı sonrası nda eski kenti n ahşap mahalleleri ve evleri, Boğazda yalılar, köşkler, kent i çindeki büyük bahçeli konaklar ve köşkler prestijleri ni ve toplumsal konu mları nı yitir mişlerdir. Bu döne mde eski kenti neredeyse bütünüyle yok eden bul varlar açıl mış; İstanbul, yapılar kenti nden yollar kenti ne dönüşen bir hal al mıştır. Denizin bir bölümü dol durul muş, eski deniz surları nın bir kıs mı yıkıl mıştır. Türkiye‟nin t emel ekonomik et kinli ğini ol uşt uran spekülasyonlar doğrult usunda planlar hazırlanmıştır.

Lütfi Kırdar İstanbul‟a ka mu i mgesi ni yerleştirmiştir. Kült ür yapıları nın çoğu onun döne minde yapıl mıştır. Ka muya açı k parklar ve gezi nti alanları da onun döne mine aittir. Menderes ise yollar yapmış, arabalar için geçerli olan kent anlayışının öncüsü ol muşt ur. İstanbul bir yaya kenti i ken bu özelliğini Menderes döne minde kaybet miştir.

1950‟lerden sonra İstanbul‟u i mar et me çabaları te mel de iyi niyetle yapılmış olsa da, hiçbiri kapsa mlı bir kent planının parçası değil dir.

1965- 1984 yılları arasında İstanbul‟un planla ma ve geliş me aşa mal arı; yönetsel ve yasal değişi kli kler, konut politikası ndaki değişi klikler ve kentsel koruma sorunları genel de si yasal ağırlıklı, kişisel seçi mleri n hassas dengelerini ya da ka muoyu baskıları nı yansıtan çeşitli evrelerden geç miştir (Tekeli).

Sanayileş me ile birlikte büyük kentlerde göç sonucu artan nüfus yoğunl uğuna çözü m olarak devlet tarafı ndan toplu konut projeleri üretildi, ve gecekondulaş manı n önüne geçil meye çalışıldı. 70‟li yıllarda devlet tarafı ndan yapıl makta olan t oplu konutların yeri ni yavaş yavaş özel sektörün yaptı ğı kooperatifler al maya başladı. 80‟li yıllar kooperatifleri n en yoğun olarak faali yet gösterdiği döne m ol muşt ur. Plansı z yapılaş ma ve kontrol mekaniz mal arının gerekti ği gibi işle memesi sonucunda hazi ne arazilerinde dahi t oplu konutlar kurul muş ve kent yapısı t ahri p edil miştir. Gecekondulaş maya çözüm ol arak öngörülen t oplu konut projeleri zaman i çi nde sorunun kendisi hali ne gel miştir. Bu döne mde yapılan t oplu konutlarda açı k al an düzenle mel eri, planla ma hat aları sebebiyle değerlendirile memiş boş alanlar ol maktan öteye gide memiştir.

13 80‟leri n sonları nda büyük banka ve holdingler için yüksek büro bl okları yapıl maya başlanmıştır. Bunlar arazi ve bi na spekülasyonunun en yoğun si mgel eridir. 80‟l erin ortaları nda ortaya çı kmaya başlayan alışveriş merkezleri, içe dönük kentsel mekan kavra mına yeni bir boyut kazandır mıştır. Eskinin kapalı çarşıları nın yeri ni bu yapılar al mıştır. İstanbul hal kı büyük ölçekli kentsel yaya mekanını bu yapılarda yaşa maya başla mıştır.

Büt ün bu t ari hi süreç boyunca, günümüze kadar, kenti n he m t oplumsal he m de fiziksel yapısı tümüyle değiş miştir. Kent çevresi ndeki tarı m al anları kentsel yayıl ma ile yok edil miş, kentteki yeşil alan kişi başı na bir metrekareye kadar inmiştir.

Tari hsel İstanbul kenti denizle yakın bir ilişki içi ndedir. Kenti n geliş mesi kıyıların çizgisi ni i zle miştir; deniz, hal kın yaşa mında t emel bir görsel ve yaşamsal öğedir. Günü müz İstanbul‟unda ise böylesi bir öğenin baskın varlığını hisset mek çok zordur.

2. 4 Kentsel Açı k Alanda Tasarı m

Bir kenti n ki mli ği t oplumun sosyal yaşantısı ve est etik anlayışı nın kentsel mekana yansı ması yla oluşur. Kimli k sahibi olan kent, içeri ğiyle, barı ndırdığı dina miklerle, se mbol ve si mgel eriyle özgün bir duruşu olan kenttir. Bunlara il k akla gel en ör nek olarak New Yor k, Paris, Roma ve St. Pet ersburg‟u gibi kentleri verebiliriz. Bu kentleri n hepsi oluşumlarından bu yana pek çok değişi m, tahri bat ve yı kım geçir miş olsalar da, bugün son derede sağla m birer kent kimli ğine sahiplerdir.

Kentsel açı k al anlar, kenti n mimari yapıları ve sanat objeleri yle birlikte kent ki mli ğinin oluşumunda öne mli bir rol oynar. Roma‟ nın Campi dogli o meydanı, New Yor k‟un Central Parkı, Paris‟i n Cha mps Elyses‟i gibi bulunduğu kentin se mbol ü hali ne gel miş olan bu mekanlar, kent i çerisinde bir yerden bir yere ul aş makta kullanıl mal arının yanı sıra sosyal birer merkez konu mundadırlar.

Kentsel açı k al an t asarımları nda, kentleri n ki mlikleri ni korunması ve t anı mlanması a macı yla dikkat edil mesi gereken konular şunlardır:

14  Kentleri n meydanları, caddeleri, alışveriş alanları, parkları, oyun ve rekreasyon al anları, kıyı alanları gibi ka musal alanların, insan sirkülasyonuna ve iletişi mine olanak verir durumda ol mal arı.

 Kentsel açı k al anları n, kent hal kının sosyal ve kültürel yapısı nı dest ekleyecek nitelikte ve mevcutsa t ari hsel özellikleri boz mayacak bir ki mlikte donatıl mal arı.

 Kent ki mli ğini t a mamlayan mekan donanı mlarının, bulundukları alanları n mekansal anla mlarının daha kolay algılanmal arı nı sağlayacak nitelikte ol ması.

 Tari hi kentleri n yeni donanı mları nda t ari hi kent ki mli ğinin korunması içi n gerekli önle mleri n alınması.

Bu önle mler: Önceli kle orji nal olanı ve el de orjinal örneği bulunanı olduğu gi bi korumak; i kinci olarak, çağdaş olan çi zgilerle tarihi özellik taşı yan nitelikleri denge içinde sentezle mek; üçüncü olarak sayda m ya da yarı sayda m görüntülerle, güvenli k önle mleri dışı nda kal an kent donanı mları nı, t arihi görüntülerden sonra al gılat mak şekli nde sıralanabilir.

„Project for Public Spaces‟ ( Kamusal Alanlar için Proje) adı altında faali yet göst eren organizasyon t arafından yayınlanan „ How t o Turn a Place Around?‟ ( Bir yer nasıl biçi mlendirilir?) adlı kitapta, kentsel açı k al an t asarı mında göz önüne alı nması gereken 11 aşa madan bahsedil mektedir;

1. Topl umun Uzmanlı ğına Güvenmek: Bir tasarı m veya düzenlemede dikkate alınması gereken ilk ve en önemli özellik topl uma ait verilerdir. Her t oplumda t ari hsel perspektif, mekansal işlevler ve söz konusu bölgede yaşayanlara dair niteliklerle il gili bil giyi aktaracak kişiler mevcutt ur. Tasarı m süreci nin başı nda bu bil gileri edinmek, he m böl gede yaşayanlar he m de projeyi destekleyecek i dari biri m açısı ndan faydalı olacaktır.

2. Tasarı m Değil, „ Yaşayan Yerler‟ Yarat mak:

15 Ka musal alan t asarı mında a maçl anan; yaşayan, kullanılan, i nsanlar t arafı ndan beni msenen yerler yaratmaktır. „ Şık‟ bir t asarı m kendi başı na hiçbir zaman yet erli ol maz. i. Amaç t opluma duyarlı, rahat ve kullanılabilir bir yer oluşt ururken, kollektif bir bilincin de beraberi nde sağlanması dır. ii. Kullanışsız bir mekanı canlı bir yere dönüşt ür mek için fiziksel bir takı m öğel er dikkkate alı nmalı ve kullanıl malı dır: Otur ma-di nlenme al anları, yeni peyzaj düzenle meleri, i dari değişi kli kler, yaya sirkülasyonu ve çevreyle bütünlük sağlayacak diğer işlevleri n getiril mesi.

3. Proje Ortakları Edinmek : Kentsel/ ka musal alan projeleri bir ekip çalış ması gerektirir. Dolayısı yla kamusal al an geliştir me projeleri nde beraber çalışılacak bir veya birkaç ortak bulunması, projenin başarılı bir şekil de sonuca ulaş ması için öne m t aşır. Danış manlı k, senaryo geliştir me, mali destek sağla ma ve pr ojenin yürürlüğe konul ması gibi konularda yardı mlaşabilirler. Bu ortaklar yerel yöneti mler, yerel enstitüler, müzel er, okullar vs. olabilir.

4. Gözl e m Yap mak: İnsanları n, kentsel açı k al anları nasıl kullandıklarına bakarak bu al anlarda neyi beni mseyip neyi beni mse mediklerini anlayabilir, neyin işleyip neyin işle medi ğini değerlendirebiliriz.

5. Vizyon Sahibi Olmak: Her hangi bir ka musal alana özgü vizyon; orada yer al acak akti viteleri n belirlenmesi, alanın i yi bir görünümü ol ması ve rahatlığı ile insanların bulunmak isteyecekleri bir yer oluşt ur ması açısı ndan öne m taşır. Böl gede, yaşayan ve çalışanları n gurur duyacağı bir düzenle me, projenin başarı ve kalıcılığını sağla mlaştırır.

6. Deneysellik: Ka musal alanları n farklı kullanı mları içer mesi ile gel en kar maşı k yapısı, herşeyin bir kurala göre yapıl masına olanak ver mez. En i yi mekanlar kısa süreli yanıl ma ve araştır ma sonucu ortaya çı kanlar ol muşt ur. Oturma el e manları, ka musal sanat, ye me-

16 içme ile kafe işlet mel eri, yaya geçitleri, yayalaştırmal ar kısa sürede yapılabilecek bazı geliştir me örnekleri sayılabilir.

7. St ratejik Bağlantılar Kurmak: Bir ka musal alanda farklı nesnelerin birbirleri yle ilişkili ol ması o al anın kulllanı mını ve al an dahilindeki faaliyetleri arttırır. Örneğin bir bank, t elefon kul übesi ve çöp haznesi birbirleri yle ilişkisiz olursa yet eri nce işlevsel ol maz ve ayrı ayrı, atıl duruma düşebilir. Aynı şekil de bir çocuk küt üphanesi çocuk oyun al anına yakın ol ursa ve buna bir de kafeterya eklenirse buradaki kullanı m, bunların ayrı ayrı projelendirildikleri yere göre, daha sık olacaktır.

8. Engelleri Aşmak: İ yi ka musal alanlar yarat mak, kaçı nılmaz olarak, çı kan engelleri aş makla gerçekleşebilir. Ne ka musal ne de özel sektör dahilinde, ki msenin işi sadece yer yarat mak değil dir. Küçük çaplı t oplum eğiti mleri, yeri n öne minin i drak edil mesi ne ve çeşitli engelleri n üstesi nden geli nmesi ne yardı mcı olabilir.

9. İşlevi Destekleyen For mlar Yarat mak: Topl um ve potansi yel ortakları n t eşkil ettiği girdiler, diğer mekanların nasıl işlediğini anla mak, deneysellik, engelleri aş mak, al an için konsept sağlayacaktır. Her ne kadar tasarı m önemli olsa da di ğer öğeler alanın gel ecekteki görünümü içi n hangi for mun, çizginin uygun olacağını gösterecektir.

10. Finans man Sağla mak: Te mel alt yapı oluşt urulduktan sonra eklenecek el e manlar (kafeterya, otur ma, yeşil alan vs.) kentsel açı k al anı işler hale getirecektir, böylece mali gider kontrolsüz ve fahiş ol mayacaktır. Buna ek olarak, eğer t oplumun ve farklı biri mlerin katılı mı sağlanırsa, bu da maliyeti n azal ması na et ken ol acaktır. Daha öne mlisi, bu aşa mal arın t akip edil mesi yle i nsanlarda oluşacak hevesi n azal maması i çin mali yetler, ayrı ntılara gir meksizin, genel olarak göst erilecek ve el de edilecek kârı n yanında çok da önemli dur mayacaktır.

17

11. Bit meyen Tasarı m: Kentsel orta mda i hti yaçlar değişir. Bir za manlar hayatı kolaylaştıran fonksi yonları n süresi dolar. Değişi me açı k ol mak, değişi mi karşılayacak yöneti msel esnekli klere sahip ol mak, öne mli kamusal alanlar ve öne mli/büyük şehirler yaratır.

18

BÖLÜM III TARĠ HSEL SÜREÇ Ġ ÇĠNDE FENER BALAT’ TA AÇIK ALAN KULLANI MININ Ġ RDELENMESĠ

3. 1 Se mtl eri n Kısa Tarihçesi

Bal at is minin Rumca saray anla mına gel en “pal ati on” dan boz ma olduğu ileri sürül mektedir. Bizans döne minde, XII. Yüzyıl dan iti baren öne m kazanarak gelişen ve sonraları i mparatorluğun mer kezi olan Blahernai Sarayı‟nın da Bal at is miyle ilintili olduğu düşünül mektedir.

Bal at adı ile il gili başka bir sav ise, bu adın antik Mil etos yani Batı Anadolu‟daki Bal at‟dan iskan edilen çi ngeneler dolayısı yla buraya veril diğidir. Evliya Çel ebi, Seyahat na me‟si nde döne minde Bal at‟a, Batı Anadolu‟daki Bal at‟dan gel en Kıptileri n yerleştirildiğini yazar.

Tari hi Yarı mada‟da, Haliç‟i n güney sahilinde yer al an Bal at, İstanbul‟un Fati h ilçesi ne bağlı bir se mttir. Doğuda Fener, batı da Eğri kapı ve , güneyde ise Fet hiye ve Kes mekaya se mtleri ile komşudur. Kuzeyde Haliç kıyısı boyunca deva m eden Mürsel Paşa Caddesi bulunur. Haliç‟i n karşı kı yısında yer al an Hasköy ile uzun yıllar yakın komşuluk ilişkileri içinde ol muşt ur.

Ayan ve Vodi na Caddeleri, Bal at‟ı doğu-batı ve kuzey-güney yönünde i ki ye bölen öne mli yollardır. Vodi na Caddesi‟nden Kür kçü Çeş mesi, Sultan Çeş mesi ve Sal ma To mruk Caddeleri ile güneye doğru çı kıl dığında Edirnekapı‟ya, doğuya deva edil diğinde ko mşu se mt Fener‟e ulaşılır. Tahta Minare Hamamı ve Camii Bal at‟la Fener arası nda sı nır oluşt urulan yapılardır. Ayan Caddesi‟nden Dra man Çeş mesi Caddesi yönünde güneye ilerlendiğinde ise Dra man‟a ulaşılır.

Bal at‟a Eminönü‟nden Eyüp veya Hasköy‟e giden t oplu t aşı ma araçları ile veya Dra man‟dan kuzeye doğru i nilerek ulaşılabilir. Sahil boyunca yer alan vapur iskeleleri ise deniz ulaşı mının önemini kaybet mesi ile işlevini yitir miştir.

19 Fener Se mti‟nin, Osmanlı döne mi öncesi nde de “Fanari on” adını t aşıması, Haliç kıyılarının en öne mli deniz fenerinin burada bulun ması ndan kaynaklanmaktadır. O za manlar Fener‟e, bu bölgedeki deniz surları üzeri nde yer al an Fener Kapısı‟ndan giril mekteydi. Bu kapı tarihte “Porta Fari”, “Porta del Faro” gi bi adlarla anıl mıştır ki “Fener Kapısı” anla mına gelir. Fener Kapısı‟nın Mürsel Paşa Caddesi ile Abdülezel Paşa Caddesi‟nin birbirine bağlandığı, halen Bulgar kilisesi nin bulunduğu noktaya rastladığı sanıl maktadır.

Fati h İlçesi sı nırları içinde; Haliç‟i n batı yakasında yer alan se mti n Kuzeybatısı nda Bal at, batısında ve güneyinde Ayakapı se mti bulunmaktadır. Fener‟i n en öne mli ulaşı m aksı Haliç‟i n batı kıyısında, Haliç Köprüsü‟nden başlayarak kı yıya paralel uzanan ve Fener- Eminönü bağlantısını sağlayan ve kı yının Fener bölümünde Mürsel Paşa Caddesi adını alan Abdülezel Paşa Caddesi‟dir. Fener se mti, Abdi Subaşı, Tahta Minare, Tevki-i Cafer mahalleri ne yayılır.

Bal at, şehri n Osmanlılar t arafından alı nması ndan önce t utsakları n esir olarak tutuldukları bir yer olarak bilinir. Arapların Bizanslılarla yaptı kları savaşlarda esir düşen Ar ap şairleri eserleri nde bu se mtten bahset mişlerdir. İsla m efsaneleri de Hz. Muha mmed za manı ndan beri İstanbul kuşat mal arı sırası nda sur dibinde şehit edilen Müsl ümanların anısı nı yaşat mıştır. İstanbul‟un fet hinden sonra bunların her biri ne sembolik mezar yerleri yapıl mış ve buraları zi yaret yerleri ol muşt ur. Bu çeşit kabirleri n en fazla yer aldığı bölge İstanbul‟un Haliç bölgesi dir. Eski adı Kos midon olan bölgede sahabeden Eyüp Ensari adına kurulan se mboli k türbe ve ca mi en öne mli örneklerden biri dir. Burası Osmanlı Döne mi‟nde padişahlar ve hal k t arafı ndan her döne m büyük saygı gör müşt ür.

Fati h Sultan Meh met‟in İstanbul‟u fet hettikten sonra uyguladığı i mar ve i skan politikaları çerçevesi nde, göç ettirdiği i nsanlar arası nda bulunan ( Romanist) Bizans Musevileri 15. yüzyılın i kinci yarısında Musevi nüfusu öne mli oranda artır mıştır. Ayrı ca bu politikalar çerçevesi nde, göç edenler arası nda di nsel ve et nik kökene sahip azı nlı kları belirli bölgelerde iskan et me de bulun maktadır. Dinsel ve etnik kökene göre biraraya topla ma politikası, bunda he m azı nlıklar he m de kendisi için çok sayıda avantaj bulan Osmanlı yöneti mi t arafından t eşvik edil miştir. Böylece azı nlı klar kendileri ni Müsl üman kitlesi i çerisinde kaybolmuş gi bi hisset memekte, dinleri ve

20 ayinleri ni birlikte uygulayabil mekteydiler. Kente yeni gelenler de daha eskiden yerleş miş olanlara kolaylı kla katılabil mekte ve kendileri ne ait kült ürü bulabil mekteydiler.

Tür kler açısı ndan avantaj ise, biraraya toplanmış azı nlı kları n deneti minin daha kolay ol ması ve azı nlı klar üzeri ndeki yargı yet kisini dinsel önderlere kullandır ması nedeniyle deneti min daha da kolaylaş ması ydı . Bal at, Fati h Sultan Meh met‟i n vakfi yesi içindeki 17 Musevi mahallesi nden biridir1 . Ancak Musevileri n yerleş meye asıl da mgası nı vur ması 1660 Ayaz makapı yangınından sonra burada Musevilerin Bal at‟a yerleştiril mesi ile ol muşt ur.

İstanbul‟un fet hinden sonra, Akdeniz adalarına, Mor a‟ya, İtalya‟ya ve Avr upa‟nın çeşitli ülkeleri ne göçen Bizans‟ı n soylu aileleri nden bir kıs mı, Fati h‟in kenti n eski sakinleri ni devlet mer kezi ne geri getir mek i çin din serbestisi ilan et mesiyle yeniden İstanbul‟a dön müşt ür ve bir bölümü Fener‟e yerleş miştir. Fener için özel öne mi olan Ort odoks kilisesi, 1456‟ya kadar bugünkü Fatih Camii‟nin yeri ndeki Havari yun Kilisesi‟de 1456-1586 arası nda Pa mmakaristos Kilisesi‟nde ardından Fener‟de Panayia Vahsarai Kilisesi‟nde, 1597‟den sonra Ayios Demetri os Kassabu Kilisesi‟nde et kinli ğini sürdür müş ve 1601‟den itibaren de, Fener‟deki Aya Yorgi ( Ayi os Yeor yios) Kilisesi‟ne yerleş miştir. Ort odoks mezhebinin mer kezi ol ma niteli ğini taşı yan İstanbul Patri khanesi, Fener‟e uluslararası düzeyde öne mli bir dinsel mer kez ol ma özelliği kat mıştır.

Fener ve çevresi, Osmanlı döne minde, aralarında varlı klı Museviler de ol makla birlikte, genel de Rumların oturdukları bir bölge ol muş; Fenerli Rumlar, özelli kle çevir menli k yaparak, Osmanlı devlet yapısı içinde yer al mış ya da ticaretle uğraşarak zenginleş mişlerdir. Tari hte “Fenerliler” adıyla anılan söz konusu se mt sakinleri, gerek eğiti m ve kült ür düzeyleri, gerekse de yabancı dil bil gileri yle, çeşitli yurt dışı görevleri de üstlenmişlerdir. Bu görevlerden en öne mlisi 1711-1821 arası nda Osmanlılara bağlı Efl ak ve Buğdan voyvodalı kları nı önet mel eri dir. Fenerliler, sarraflık, bankerli k, tüccarlık, ge micilik gi bi i şlerden servet edinerek, İstanbul‟un sosyal ve ekono mik yaşa mında et kin bir yer t ut muşl ardır. Ancak, semti n t anınmış aileleri 18. yüzyılı n

1 Varol, Marie., Chisti ne, Balat: Faubourg Juif d‟İstanbul, ISIS Press, İstanbul, 1989.

21 ikinci yarısından itibaren, Fener‟den Yeni köy, Kur uçeş me, Arnavutköy, Tarabya başta ol mak üzere, Boğaziçi‟nde yaptırdıkları görke mli köşk ve konaklara taşı nmışlardır.

Fener‟i n günü müzde de varlı ğını sürdüren öneli yapısı Rum Ort odoks Patri khanesi‟dir. Patri klik maka mı 17. yüzyılın başı nda Aya Yor gi Kilisesi‟ne nakledil dikten sonra 1720‟de bu bi nanın bitişiğindeki Rum eşraf konağı satı n alı narak patri khaneye dahil edilmiş; 1738‟de bu ahşap yanının t ümüyle yanmasından sonra, yeni patri khane bi nası, bunların yeri nde büyük bir ahşap konak olarak yaptırıl mıştır. 1797‟te kâgir eklerle genişletilen yapı, 1941 yangınından sonra kapsa mlı bir onarı m geçirerek yenilenmiştir. Yanı ndaki Aya Yor gi Kilisesi, patri khanenin resi m kilisesi niteliğini taşı maktadır.

Fener‟i n diğer anıtsal yapıları arası nda bir avlu çevresi nde gelişen kilise, misafirhane ve kütüphane binaları ndan ol uşan Tur-i Sina yapı t opluluğu Vlah Saray Kilisesi, Panayia Muhli otissa Kilisesi, Stefan Kilisesi gibi yapılar da özel öne m taşır. 1887‟ de yapı mına başlanan ve res men 1898‟de açılan Stefan Kilisesi‟nin, prefabri ke de mir mal ze meyle yapıl mış ve Viyana‟dan üretilerek Fener‟e monte edil miş olması gerek Fener, gerekse de İstanbul açısından özel bir öne m taşır.

Ru mları n eğiti me verdikleri öne m, Rum nüf us ağırlıklı bölgedeki ce maat okullarıyla da kanıtlanmaktadır. Yoaki myon Rum Kız Lisesi, Maraşlı Rum Okul u ve “ Kır mızı Mekt ep” olarak da anılan Fener Rum Erkek Lisesi Fener‟i n önemli eğiti m kurumları dır. Özellikle, 1880‟ Mimar Dimadis t arafı ndan yapılan lise bi nası nın, Haliç silüeti nde etkin bir yeri vardır.

3. 2 Feti hten 19. Yüzyıl a Kadar Se mtl eri n Fizi ki ve Sosyal Durumu

3. 2.1 Osmanlı Döne mi (15. ve 17. Yüzyıllar) Bir bölümü Haliç kıyısında uzanan Bal at‟ın, sur duvarları dışı nda kal an kesi mleri n Ayvansaray caddesi, Dubek caddesi, ve Demirhisar caddesi çevresi nde geliş miştir. Günümüzde çok azı kal mış olan sur duvarları nın ardında ise 3 ana böl ge bulunmaktadır. Bunlar Ayvansaray‟ı n üst kıs mındaki t epenin et ekleri, tepenin üst kesi mleri ve Tekfur Sarayı- Eğri kapı yakınları ndaki bölgelerdir.

22

Kö mürcüyan Bal at ile ilgili olarak; “dış tarafta Museviler oturur, iç tarafta ise çeşitli ce maatlere mensup kalabalı k bir hal k kitlesi ika met eder” de miştir. Museviler, denizden uzaklaşa mamış ve daire sahillerde ot ur muşl ardır. Bal at‟ın yalı boyu tamamen Museviler ile kuşatıl mıştır.

Os manlı i mparatorluğunda şehirli nüfus Müsl ü man ve gayri müsli m olarak i ki te mel kat egori ye ayrıl maktaydı. Bu ayırı m sadece dini bir ayırı mdı, t oplumdaki gerçek ekonomik ve sosyal ayrımla uyuş mamaktaydı. Çünkü her iki gruba da mensup tüccar ve zanaat kâr aynı loncaya mensup olabiliyordu ve benzer hakl ardan yararlanmaktaydı. Buna karşı n mekanda bir ayrım söz konusudur.

Kent i çinde Müslüman ve gayri müsli m et nik gruplar, kendi düşünce siste mleri ve kült ürleri n yanısıra yasal kısıtlamal arı n et kisi yle kendi yaşadıkları mekana şekil ver mişlerdir. Kent i çinde bölgesel farklılıklar olarak görülen bu geliş me, bölgedeki doku özellikleri, sokak oran ve şekillenişi dışı nda, en küçük biri m olarak konutta da kendisi ni göster miştir.

Dış Bal at'ın dar yollar ve döküntü yapılardan oluşan fakir ve bakı msı z gör ünü müne karşı n, iç Bal at'ta bakı mlı yapılara rastlanmaktaydı. Sinagogları n büyük bir böl ümü de böyleydi. Bu kesi mde Bal at'ın ünlü si nagoglarından Hevra, Sel anika, Eli av, Neve Şal om, Yanbol, Veria, ve Ahri da vardı. Ayrıca çarşı ha mamı, Ferruh Kethüda ca mii, Ayi os Di mitrios Rum kilisesi, Surp Hreşdagabet Er meni kilisesi de bu kesi mdeydi.

Tekfur sarayı çevresi ndeki Kast urya ve Kari ye camii nin altındaki İştipol bölgeleri ise, Bal at'ın yukarı mahalleleri ydi. Çok düz ve geniş bir sahil şeridi oluşt uran aşağı kısı mlardan topografi k olarak farklı olan, oldukça eği mli bir alanda yer al an Kast urya bölgesi nde, bu yüzyıl başı na dek mer divenle çı kıl maktaydı. Bal at'ın bu kesi mi genel de ca mcılar, anti kacılar, fes yapı mcılar gibi varlıklı aileleri n oturduğu, aşağı bölgelere göre daha geniş ve aydınlı k sokakları olan bir alandı.

Bal at'ta kıyı çizgisi ne paralel olarak geliş miş ort ogonal oluşumlu kent dokusu görül mektedir. Buna karşı n Eyüp ise gelişigüzel, za man süreci nde ekle mel erle geliş miş ve belirli bir geo metrik düzene dayanmayan organik bir dokuya sahipti. Bu

23 farklı dokuya sahip konutlar, organik yol dokusuna bağlı olarak geliş miş i ki katlı ahşap ve üç, dört kata varan taş mal ze me kullanılan konutlar-karşılaştırıldığında farklı dünya görüşleri nin fiziksel çevrede de farklılıklar şekli nde ortaya çı kması fi kri ni doğur muşt ur.

Döne min sonuna kadar Bal at'ı sürekli olarak etkileyen büyük yangınlar nedeniyle bölgede kentsel doku sıkça değiş miş, ortadan kal kan ve yeniden yapılaşan yerleşi m alanları oluş muşt ur. Bu bölge ile il gili tari hi haritalara bakıl dığında sahil ve sahile yakın suriçi kısı mlarında geniş cadde ve sokaklarla düzenli bir yerleşi m görül mektedir. Birbiri ni dik kesen yapı adları, birbiri ne paralel olarak uzanan sokaklar ve iskeleye doğru açılan, kıyıya dik akslar, bu alanın değiş mez özellikleri dir. Buna karşı n, üst kesi mlerde Kast urya bölgesi ne doğru çı kıl dığında, bu düzenin değişti ği ve burada gel eneksel kent dokusuna uygun, az yoğun ve yeşili bol bir yerleşi m bulunduğu gözlenmektedir.

Buradaki doku pekçok kez burada çı kan yangınlar sonuncunda yerle bir ol muşt ur. Çok kal abalı k bir yerleşi m böl gesi olan Haliç'in güney ya maçl arının en büyük talipsizliği kuzey r üzgarları na açı k oluşu ve kı yıda başlayan bir ateşi n hızla sırtlara yayılıp buraları harap etmesi dir. Feti hten sonra burada pekçok yangın çık mış, se mti tahrip et miştir. Hatta poyraz olduğu za manlarda Bal at yangınları nın çoğu İst anbul' un büyük bir kıs mını mahveden felaket hali ni al mıştır.

Bu yangınlardan bu dönemde çıkan başlıcaları: 1639 Yangı nı: Sur dışında, sahil boyundaki tü m bi nalar yanmıştır. Daha sonra suriçine de sıçrayarak t üm Bal at'ı kül et miştir. 1692 Yangını: 1500 ev ve dükkanı tahrip et miştir.

Evl erin 1509 yılındaki küçük kı ya met denilen depre mden sonra ahşap yapılışı bu yangınları çı kışı nı kolaylaştır mış, yayıl ma al anlarını genişlet miştir. Mer kez, surların iç kıs mında ve sur boyunca uzanmaktaydı. Bal at kapısı ndan girilerek mestin ticaret mer kezi ne ulaşılırdı.

Bal at' da Musevi ki mli ğini yansıtan diğer bir kullanı m ise Eğri kapı' da bulunan Musevi mezarlı ğı ve si nagogudur. Eğri kapı mezarlığının yerleş menin tari hinde de öne mli bir

24 yeri vardır. Ancak 1840'lardan sonra yer kal maması nedeniyle Hasköy' deki mezarlı k kullanıl maya başla mıştır.

Bu döne mde Bal at' da büyük bir iskele olup her türl ü eşyayı getiren ge miler buraya yanaş makta, Kağıt hane ve İstanbul'a sandallar kal kmaktaydı. Özellikle 17. yüzyıl da Bal at iskelesi ne büyüklü küçüklü her t ürlü yük ge misi nin yanaşabil diği vurgulanmaktadır.

3. 2.2 BatılılaĢ ma Dönemi (18. ve 19. Yüzyıllar)

Tanzi matla birlikte kent içinde Müslüman ve Müsl üman ol mayan hal ka ait bölgel er bu grupların et nik ve dinsel karışı mını engelleyen, yerleş me kısıtlamaları ile 19. yüzyılın son çeyreğine kadar ayrı bölgeler olarak gelişi m göster mişler, Tanzi matla bu kısıtlamal ar kal dırıldığı hal de bölgeleri n bağı msız gelişi mi deva m et miş, ancak bu et nik ve di nsel bölge farkları bölgeleri n doğal büyü mel eri sonucu sı nırların yitiril mesi ve bölgeleri n içine geç mesi yle ortadan kal kmaya başla mıştır.

Sultan Abdülaziz'in isteği üzeri ne 1863'te Stol pe tarafından hazırlanan haritada, Bal at ve etrafı ndaki Siğri- Tahta Minare, Karabaş, Dubek ve Demirhisar caddesi nin Ayvansaray'dan Fener' e kadar olan bölümünde Musevileri n yerleş miş olduğu görülür. Bu alan yüksekteki iki sinagog ile sınırlanır.

Yapılaş manın yer darlı ğı nedeniyle çok katlı tutul ması, Bal at se mti nde "Yahudhane" denilen, düşük gelirli aileleri n i çinde yaşadıkları il k apart manları ortaya çı kmıştır. Bitişik, dar parsellerde yer alan apart manların bulunduğu Bal at bölgesi nin dik açılı ağ dokusu ti poloji k olarak çözümlendiğinde, yapı adal arının 24 mx24 m büyükl üğünde veya bunun katları olduğu, bu boyutun 4 mx4 m'li k yapı m teknolojisinden kaynaklanan temel modüle oturduğu, sıraev biri mlerin cephe ti polojisinin 4 m boyutlu bu t e mel modül ü esas aldığı görülmüşt ür.

Burada gayri müsli mler içi n konulan yasal sı nırlamal ar sonucu yapıları n yüksekli kleri belirlidir. Bu düzenlemeye göre gayri müslimleri n evleri 9 zira ( 6.75m), Müsl ümanlarınki ise 12 zira (9m) olarak tespit edilmişti. Bu yüzden bi na yüksekli kleri açısı ndan Eyüp ile farklılık göster miştir. Yapıların renkleri ise yine bu düzenle mel er

25 sonucunda farklılık göster miştir. Müsl ümanların, Eyüp'teki evleri parlak renklerdedir. Buna karşı n Musevi evleri kara renktedir.

İstanbul' un yapı t ürleri ne 1880'leri n getirdiği yeniliklerden biri de sıraevleri n ve apart manları n ortaya çı kışı dır. Bunların doğuş nedeni olarak orta tabakal arın ol uşumu gösterilebilir.2 Yeni bina türleri il k önce gayri müsli m mahalleleri nde görülmüşt ür. İlk sıraevleri nin görüldüğü se mtler arası nda Bal at bulunmaktadır.3 Bir diğer t ür olan apart manları n başlangıcı i se Yahudhanelerdir. Han gi bi t oplu kira getirdiği ve bir handan çok ucuza mal olduğu için Yahudi bölgelerinde Yahudhane yaptır maya zengin Müsl ümanlar da rağbet et mişlerdir.

3. 3. 19. Yüzyıl da Se mtl eri n Fizi ki ve Sosyal Duru mu

3. 3.1 19. YY’da Yapılanma KoĢ ull arı ve Fizi ksel DeğiĢi m - Fener Bal at Yangı nları

Bal at‟da bugünkü t arihi dokunun şekillenmesi nde yangınları n et kisi büyükt ür. Bu yangınlardan edinilen bil gilere göre Bal at sur dışı nda keresteci dükkanları, i mal athaneler, ahşap dükkanlar, değir men gi bi yapılar bulunmakta, sur i çi nde de si nagog, ca mi, ha mam ve dar yollar üzeri nde yoğun bir şekil de ahşap konutlar yer al maktadır.

Ahşap yapılar yangının hızla büyümesi ne sebep olduğu için, 1848‟den iti baren Ebni ye Niza mnamel erinde hal kın ahşap yeri ne kagir yapı yapması istenmektedir. Ayrı ca 1848 Niza mnamesi nde kullanılacak taş, kereste ve harç mal ze mel erinin özelli kleri ve yapı şekli ayrı ntılı olarak saptanmıştır. Hemen her maddenin i çeriği yangın önle mi olarak düşünül müşt ür.

Tanzi mat Döne mi‟ne kadar çı karılan fer manlarda evlerin yüksekli ği ve mal ze me kullanı mının saptandığı görül mektedir. Ancak, yol genişliğini belirleyen hükü mlere rastlanmamaktadır. 1803-1826 yangınları ndan sonra yeniden i nşa edilen bi naları n

2 KIRAY, M., Apart manlaş ma ve Modern Orta Tabakalar, Çevre No: 4, İstanbul, 1979. 3 YERASİ MOS, S., Tanzi mat‟ın Kent Refor mları Üzeri ne, Moder nleş me Süreci nde Osmanlı Kentleri, Tari h Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1996.

26 yoldan yer çal madan yapıl ması n dair hükümler yer alır. Yangınlardan sonra meydanlarda bina yaptırıl maması, konutları n geri çektiril mesi, öne mli binal ara di k yollar açıl ması gibi yenilikler ve sokakları n düzleştiril mesi çabaları yla İstanbul böl üm bölüm yenilenmiş, birbirine dik, ı zgara düzeninde yollar oluşt urul muşt ur. Yeni düzenlenen mahallelerde eski sokak adlarının yeni yollara veril diği sı k görül mektedir. 1854 yılı ndan başlayarak yangın yeri haritaları, yaptırıl dıkça, birbirlerine di k ve paralel olarak geçirilen yollar geniş tutul maya çalışıl mıştır. Hicri 1264 ve 1265 tarihli Niza mnamel erde ve Beyanna mel erde büyük caddeleri n 10. adi caddel erin 8. sokakların 6. zıradan az ol mayacağı belirtil miştir. 1298-99 kanunu ile de ölçüler 20- 15-12-10 ve 8 zıra, çıkmaz sokakları n ise 6-8 zıra olarak belirlenmiştir.

Tanzi mat öncesi fer manları nda müsli m – gayrimüsli m – reaya ayırı mı, yer seçi mi, binaları n yüksekli ği, dükkanların yüksekli ği kat sınırları, mal ze me seçi mi konul arı nda kesi n kararlarla belirtilmekt edir. Tanzi mat Fermanı‟ndan ( 1839) sonra çı kartılan niza mnamel erde artık müsli m – gayri müsli m – reaya farkı ol madığı görül mektedir.

Niza mname maddel eri nin öngördüğü düzl eştirilmiş yollar ve birbirini dik açılarla kesen sokaklardan oluşan ı zgara siste mi 1875 haritası nda açı kça görül mektedir. Bu sokak düzeni ve sokak isi mlerinin büyük çoğunluğu günü müze kadar ulaşmıştır. Bu dokunun günü müze kadar ulaş ması nda 19. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başı yapılarını kargir olarak i nşa edil mesi nin payı büyüktür.

3. 3.2 Sosyal Yapının YerleĢi me Etkisi

Os manlı toplumu içi ndeki et nik ve di ni gruplar, yüzyıllar boyunca Osmanlı yöneti mi tarafı ndan kendileri ne gösterilen yerlerde yaşa mışlardır. Feti hten sonra Anadolu‟dan, Trakya‟dan ve Bal kanlardan, Müsl üman hal k kadar gayri müsli mler de İstanbul‟a getirilip yerleştiril miştir. Ancak gayri müslimleri n, Müsl üman mahallelerinde yerleş mel erine i zin verilme miş, yerleşi m al anları hep deneti m altında tutul muşt ur. Nüf us artışından dolayı azı nlı k ce maatleri nin al anlarının genişle mesi, yeni binaları n sayıca art ması ve varolan bi nalara ek yapıl ması Os manlı yöneti mince istenmemiştir. Bunun sonucunda konut alanları sı nırlı kal mış, arsa fi yatları art mış binalar dış alanlardan örneğin sokaktan yer alarak büyümüşlerdir. Bal at‟taki geniş ve çok katlı yahudhane yapıları bu büyü meye örnek olarak gösteril mektedir.

27

Tanzi mat‟ı n ilanından sonra yapılanmaya getirilen yeniliklerle Müsl üman – gayri müsli m farklı ortadan kal dırıl mıştır. Fakat azı nlı klar, kenti n belli yerlerinde yaşa ma alışkanlı kları ndan vazgeç memişlerdir.

15. yüzyıl dan 20. yüzyıl ortaları na kadar Bal at‟ta yoğun bir Musevi ce maati nin yaşadığı bilinmektedir. Hatta, 19. yüzyıl sonu 20. yüzyıl başı nda Bal at “iradi varoş” olarak tanı mlanmaktadır. Se mt, etnik, de mografik ve sosyo – ekonomik özelli kler açısı ndan sı nırlı bir mekan ol ması ndan dolayı “varoş”, içinde yaşayanların bu i zole durumu savunması ve bundan yararlanması ndan dolayı “iradi” olarak tanımlanmıştır.

Os manlı yöneti min yüzyıllarca uyguladığı deneti m ve azı nlı kları n birarada yaşa ma eğili mleri Balat gibi sınırlı bir bölgede sı kışık bir yerleşi me sebep ol muşt ur.

3. 3.3 Sokak OluĢumu

Bal at‟ta, kuzeyde Vodi na ve Kür kçü ve Çeş mesi Caddel eri, batı da Hacı Rıza Sokak, doğuda Çiçekçi Bost an ve güneyde Söğütlü Bakkal ve Hızır Çavuş Mescidi Sokaklarıyla sı nırlanan bölgede, sokakların birbirini dik açılarla kesti ği ızgara siste m görül mektedir. Sultan Çeş mesi Caddesi ile Edirnekapı‟ya, Dra man Çeş mesi Caddesi ile Dra man yönüne doğru ilerlendiğinde, bu rasyonel doku ve çi zgisel sokaklar değişerek, isla m dünyasının geometri den uzak eğrisel sokakları na dönüş meye başlar. İki doku arası ndaki farklılık 1875 haritası nda da görül mektedir. Seri m Denel bu doku farlılığını şöyle belirt mektedir.

a) “Fener- Bal at arası nda birbirleri ne ve kı yıya paralel olarak uzanan yerleş me al anı, ticaret faali yetleri nin yoğun ol duğu ulaşı m ağı ve doğal kıyı çizgisine uyarak ort ogonal biçi mde oluş muşt ur. Bu çi zgisel geliş menin Fener ve Balat iskeleleri yakınlarındaki uzantıları da aynı düzenli geometri yi yansıtmakt adır. b) Güneydeki yerleş me al anlarında ise organik dokuyu gör mek olası dır. Yol ağının bu şekli 1776 gi bi erken bir tarihte bile varolduğundan özgün bir nitelik olarak görül meli dir.”

28 19. yüzyıl başı nda, yangınları n şehre verdiği zararları önle mek i çi n Ebni ye niza mnamel erinde yeni düzenle mel er yer almıştır. Bu düzenle mel erle sokaklar düzl eştiril miş, İstanbul bölüm böl üm yenilenerek birbirine dik, ı zgara düzeninde yollar oluşt urul muşt ur. 1875 t ari hli haritada, yolları n bugünkü şekli yle düzenlenmiş olduğu görül mektedir.

3. 3.4 Sokak – Parsel – Yapı ĠliĢkisi

Bal at‟ı n kuzeyindeki rasyonel dokunun, İsla m geleneğindeki sokak – avlu – yapı ilişkisinden çok farklı olduğu görül mektedir. Burada, çizgisel sokaklar boyunca bitişik niza mda i nşa edil miş ve sokaktan doğrudan girilen yapılar yer al maktadır. Yapılar 4-6m genişliğinde ol up 7-12m deri nliğindedir. Yapılaş ma i çin ayrılan parselleri n dar oluşu, kullanılacak al anın i yi değerlendiril mesi gerekliliğini ortaya koy muş, avlusuz ve bitişik niza mda çözümler ortaya çı kmıştır. Yapı adaları içerisi nde yapılardan arta kal an alanlar kullanıcı i çin arka bahçe niteliği t aşı mamaktadır. Bu kısı mlar yapıları n ışı k ve hava gereksi ni mini karşılayacak boşl uklar olarak düşünül meli dir.

19. yüzyıl sonu – 20 yüzyıl başı na tarihlenen yapıları n tümü kargirdir ve yüksekli kleri 3 – 4 katı bul maktadır. Bütün yapılar bodrum kat içer mektedir. Bazı yapılarda ara kat yeral maktadır.

Geniş parsellerin ikiz ev şeklinde düzenlendiği görül mektedir. Yerleşimdeki i kiz, üçüz ve sıraevler dokunun ti pik bileşenleri dir. 19. yüzyılın ikinci yarısından iti baren inşa edil meye başlayan sıraevler, üst t oplumsal grupları n değil, Müsl üman ve Hıristiyan küçük t üccar, küçük esnaf ve sanat karlarla orta – küçük bürokratlardan oluşan kullanıcı kesi minin konutları ol muşl ardır. Ancak il k kullanıcılar artı k bu evlerde yaşa mamaktadır ve yerleri ni kırsal kesi mden gelen aileler al mıştır.

Kuzeydeki bu dokuya karşı n, güneydeki organik dokuda avlu i çinde veya sokaktan girilen ahşap evler bulunmakt adır.

29

3. 4 Cumhuri yet Döne minde Se mtl eri n Fizi ki ve Sosyal Durumu

20. yüzyılın başı nda görülen İttihat ve Terakki döne minde 2. Meşruti yetin ilanı ile azı nlı kları n st atüsünde bir değişi m ol muşt ur Tanzi mat döne minin sonuna doğru artı k ka mu yöneti minin bütün Kade mel erinde söz sahibi ol muşl ardır. Köy, kaza, sancak ve vilayet yöneti minde gayri müsli m t ebaanın te msilcileri bulunmaktadır. Ayrı ca azı nlıklar Meclis-i Mebusan'da görev alabil mektedirler.( Tablo 1)

YIL 1908 1912 1914 TÜRK 147 157 144 ARAP 60 68 84 ARNAVUT 27 18 - RUM 26 15 13 ERMENİ 14 13 14 MUSEVİ 4 4 4 SLAV 10 9 - TOPLAM 288 284 259

Tabl o 1- İkinci Meşruti yet Döne minde Meclisleri n Etnik Yapısı Kaynak: Feroz Ahmad, Dankwart A Rust ov " Meşrutiyet Döne minde meclisler: 1908- 1918" GüneyDoğu Avr upa Araştır mal arı Der gisi, Sayı: 4- S, Edebi yat Fakültesi Bası mevi, 1976

Bu döne mde Osmanlı i mparatorluğu sı nırları i çerisi nde yatırılan topla m ser mayesi nin Ru mlar, %20'si nin Er meniler %15‟i nin Türkler, %5' i nin Museviler ve kalanlarının da diğer azınlıklar tarafından sahip olunması i mparatorluk i çerisinde Müsl üman ol mayan etnik grupların ne derece et kili olduğunu açı kla maktadır4 . Ancak cumhuriyetin ilanı sonrası nda Musevilerin İstanbul‟u terk et meye başla mal arıyla etkinlikleri azal mıştır.

1923'te ilan edilen Cumhuri yet si yasal, sosyal, kült ürel, toplumsal, ekonomik yapıda büyük değişi mleri n yaşandığı, ülkenin yeniden yapılanmaya başladığı bir döne mdir.

4 YERASİ MOS, S., AzgeliĢ miĢli k Süreci nde Türkiye 2, çev: Kuzucu, B., Bel ge Yayınları, İstanbul, 1987.

30 Fener ve Balat' da gerçekleşen ekonomi k faaliyetler de bu döne mde değişi m göster miştir 1929 Pervititch haritasında Fener- Balat sahilinde iske mle i mal athanesi, soda, karbonat, konserve fabrikaları, t ütün ve buğday depoları Köprübaş değir meni, dükkanlar ve barakalar olduğu görül mektedir.(Şekil 3,4)

Şekil 3: Balat Pervetitich - 1929

31

Şekil 4: Fener- J. Pervetitch - 1929

İstanbul' daki Musevi yaşa mının merkezi durumundaki Bal at se mti, 1930'lara kadar sürecek bir refah ve zenginlik döne mine gir miştir. Ancak 1920'lerdan itibaren Bal at' a yerleş miş olan ailelerin çocukları da prestijli alanlara göç et meye başlamıştır. Aile mesleğinden farklı mesleklere yöneli m başlamıştır. Ancak bu kısa süreli canlanma süreci de varlıklı tüccarların döne min gözde se mtlerinden Kuzguncuk'a ve üst gelir grubundan Musevileri n oturduğu Galata'ya göç et mel eri ne engel ola mamıştır Ayrıca savaşta

32 yıpranmış küçük ailelerle, hayır kuruluşlarınca bakı mı üstlenilen kişiler de yine Gal ata'ya yerleş mişlerdir. Beyoğlu yakası nın geliş mesi ve ayrıca Tepebaşı‟ndaki mezarlık alanının çok katlı yapılaş maya açıl ması yla. Bal at‟ın varlıklı aileleri bu bölgedeki yeni yapılara t aşı nmaya başla mışlardır. 1942'de yürürlüğe konan " Varlı k vergisi kanunu" kapsa mı i çinde yer alan Museviler Bal at‟tan göçlerini hızlandır mışlardır.5

1946 yılında İsrail devletinin kurul ması ile birlikte Bal at Musevilerinin ¼‟ünün İsrail' e göçt üğü bilinmektedir. Özellikle sahil kesi mini oluşt uran Karabaş mahallesi sakinleri İsrail devletinin kuruluşuna katıl mak üzere se mti terk et mişler ve yerlerine Lonca mahallesinden gelen çi ngeneler yerleş miştir.6 Bal at'ın merkezi sayılan çarşı da bu süreç içerisinde terk edil meye başlanmıştır. Ancak Şişli ve Nişantaşı gibi se mtlerde ot urup, işlerini burada sürdüren birkaç Musevi esnaf kal mıştır.7

1950' den sonra çok partili siste me geçiş beraberi nde devletçiliğin zayıfla ması, serbest piyasa ekonomisi nin geliş mesi ni getir miştir. Sanayileş menin çektiği göç ve beraberinde çı kar sorunlar, bu sorunlar için üretilen çözümler bu döne mde günde me gel miştir.

Köpr ülerin yapı mı, arkası ndan yel kenli ge milerin yerleri ni de mir t ekneli ve buharlı vapurlara bırakmal arı ile Haliç‟i n görüntüsü değiş miş, tersane yeni şartlara uyarken Haliç‟i n kıyıları nda kurulan fabri kalar, at ölyeler ve küçük endüstri merkezleri ile birlikte Haliç‟i n bir gezi nti ve sayfi ye yeri ol ma karakteri t a mamen ort adan kal kmıştır. Bu arada suyun fabri ka atı kları ile zehirlenmesi renginin değiş mesi ve dibinin dol ması nı engelleyici hiç bir t edbir alınmamış ve Haliç kaderi ne t erk edil miştir.

Yunanlı yazar Andonios Yal uris 1939 yılında Ati na‟da yayınlanmış olan “ Vizanti na Ke Fanariotika” adlı kitabında Fener‟le ilgili gözle mlerini şu cümlelerle aktar mıştır: “Doğduğum t opraklarda, tarihi Fener‟in Haliç boyundaki sokaklarda hüzünlü düşüncelere dal mış olarak dolaşı yorum. Istanbul‟dan gelen küçük vapurun yanaştığı

5 HİÇYILMAZ., E., ALTI NDAL, M., Büyük Sığınak, İstanbul, 1992. 6 VAROL, M.C., Balat: Fauborg Juif d’Ġstanbul’ dan baĢılma mıĢ çeviri, ISIS Press, İstanbul, 1989. 7 GALANTİ, A., Fati h Sultan Meh met Zamanı nda Ġstanbul Yahudileri, İstanbul, 1953.

33 vapur iskelesinin yanına sıralanmış kayıkları görüyorum. Türk kayıkçılar geleni geçeni bir kaç kuruş karşılığında İstanbul‟a götür mek i çin müşteri bekliyorlar. İskeleden yukarıya doğru dönüyorum. Arnavut kal dırı mı döşeli yollarda, bir biri ardına sıralanmış kahvehanelerin yanından geçi yorum. Türk t arzı bir çeş menin yalağından t aşan sular etrafa yayılarak ça mura dönüşüyor ….Taş merdivenlerden soluk soluğa tepelere çı kıp, bu yorgunluğun mükafatı olarak Bizans‟tan kal ma kilise ve sarnıçlara ulaştığı m günleri hatırlıyorum. Fener sokaklarında dolaşırken, Rum din ada mları için kıyafetler di ken terzi dükkanlarını, ikona üreten resi m atölyelerini ve kitapçı dükkanlarını özlüyorum.”

Bu anlatı m, 20. Yüzyılın başlarında Fener‟deki kentsel yaşantının canlılığını ve t eşkil ettiği potansi yeli açıkça ortaya koymaktadır.

3. 4.1 Cumhuri yet Döne minde Fener Bal at Yerl eĢ me Dokusunu Etkileyen Planla ma GiriĢi mleri

19.yüzyılın başı na kadar yerleşi m dokusunun şekillenmesi nde üst düzey bir belirleyici, plan bulunmamaktaydı. Ancak yazılı ol mayan bir takı m kurallar yapılanma şartlarını belirlemekleydi Musevilerin yerleş me al anları nda ise bu kurallara fer manlarla bir takı m kısıtlamal ar eklenmişti. Zaman za man bi nanın rengine kadar inen bu kısıtlamal ar arası nda ka muya hiz met edecek binaların i nşası, bakı mı, onarı mı da dahil di. Bu kısıtlayıcılar yerleş menin fiziksel yapısında öne mli rol oyna mıştır.

Tanzi mat ile başlayan planla ma anlayışı Cumhuri yet döne mi nde de deva m et miş, yurt dışı ndan uz manlar getiril miş, yarış mal ar düzenlenmiştir. Cumhuri yet döne minde gerçekleşen planla ma girişi mleri nden, Fener ve Bal at‟ın dokusuna et kisi olanları inceleyecek olursak:

1- 1933 Elgötz'ün yapmış olduğu planda yer alan; Mar mara kıyılarında yeni yol açıl ması ve Haliç'te vapur iskeleleri arasında parklar yapıl ması yönünde olan öneriler gerçekleştiril miştir.

2- İstanbul planla ması nda et kili olan 1936-1950 Prost planının, Haliç kıyılarına sanayi ve ticaret aksı getir mesi, öne mli sit alanları nın belirlenmesi ve korunması yönündeki

34 önerileri, tarihi yarı mada i çinde 40m'nin üzerinde yapılaş manın üç kat ile sınırlandırıl ması Fener ve Bal at'ı ilgilendiren kararlar arasındadır.

Buna bağlı olarak 1947de yayı mlanan Bel ediye imar Müdürl üğünün İstanbul Sanayi Böl geleri ne ait tali mat namesi nde, ağır sanayinin Eyüp- Silahtarağa- Edirnekapı arası nda, orta çaplı sanayinin Haliç‟in iki kıyısında yerleşeceği, küçük sanayinin ise olduğu yerde kalabileceği belirtil miştir. Bu kararla t üm Haliç'in kıyılarında olduğu gibi Fener ve Bal at'ta da sanayi desteklenmiş ve yoğunlaş mıştır.

Alı nan bu karar sadece yerleş menin fiziksel dokusunda değil aynı za manda sosyal dokusunda da çok büyük değişi mler meydana getirmiştir. Haliç kıyıları na planlı olarak getirilen sanayi, yan sanayi olarak gelişen ve kontrol edil meyen küçük sanayinin yayıl ması nı da beraberi nde getir miştir.

3- 1953-1955 Danış ma komisyonunun hazırladığı; Beyoğlu 1/5000 master planı ve 1/500 detay planı, 1/10 000 sanayi alanı planı, 1/2000 Boğaziçi köyleri planı bulunmaktadır.

4- 1958 yılında Piccinato ve İller Bankası tarafından hazırlanan İstanbul Metropolitan alan planı tarihi yarı mada ve Beyoğlu‟na olan göçlerin durdurul ması ile Metropolitan alanın lineer for ma dönüştürül mesi ni içeriyordu.

5- 1964 yılında yapılan 1/ 5.000 t arihi Yanmada Nazı m Planında 6 t ane ana bölge bulunuyordu. Özel karakterlerini koruyan Konut bölgeleri Çok yoğun konut bölgesi. Hanlar bölgesi. Arkeolojik alanlar. Vat an Caddesi aksı ve bunların yaraşıra Mar mara kıyısı ve Haliç.

6- 1966'da " Büyük İstanbul Nazı m Plan Bürosu" kurulduktan sonra 1971 yılı nda 1/25.000 Nazı m plan yapmış ancak plan hükümet tarafından onaylanmamıştır.

7- 1980 Metropoliten Alan Planının en öne mli kararı kentin doğu-batı yönünde li neer gelişi mi nin desteklenmesiydi. Bu plan merkezi iş alanı için Tari hi Yarı mada, Pera ve E5'in güneyine yerleştirilmesi kararını getiriyordu.

35 8- 1984 yılında Döne min belediye başkanı tarafından "kurtar ma operasyonu" olarak tanı mlanan proje başlatıl mıştır. Proje, binaların boşaltıl ması, yıkıl ması, Haliç'in dibindeki ça mur un te mizlenmesi ve kıyıların yeşillendiril mesi ni içer mekteydi. Bu proje gerçekleştirilirken yapılan yı kı m çalış mal arı sırasında pek çok tarihi bina yok ol muşt ur. Kıyı şeri dinde yeşil alan düzenlenmişse de bu alana kullanı m getiril memiştir.

9- 1990 yılında "İstanbul Tari hi Yarı mada Koruma Nazı m Planı" yapıl mıştır. Bu planın hedefleri;

 Tari hi sit kapsa mına giren alanlarda özgün Konut dokusunun yaşatıl ması,  Tari hi yarı mada' nın yapı potansi yeli ile uyuml u ol mayan depola ma sanayi gibi fonksi yonların sur dışına çıkarıl ması,  Tari hi yarı madadaki nirengilerin ve odak noktalarının çevreleri ni algılanabilir hale getirerek manzara noktalarının da düzenlenmesi,  Su-kıyı ilişkilerinin güçlendiril mesi,  Özellikle burada yaşayanların faydalanacağı rekreasyon alanlarını arttırarak, bölgeye hiz met edenlerinde düzenlenmesi  Tari hi yarı madanın siluetinin al gılanabilir hale getiril mesi ve sahip olduğu geç mişe uygun, sağlıklı mekanların oluşt urul ması dır.

Bal at ve Cibali' de yeni bir köprü ile yer altından raylı sistem önerisi de bulunmaktadır. Bu plan açılan davalarla iptal edilmiş, uygulanmamıştır.

Fatih ilçe Bel ediyesi nin kurul ması yla idari olarak buraya bağlanan Bal at‟ın planla ma ile ilgili sorumlulukları bu belediyeye veril miştir. 1992 yılında yapılan Fati h ilçesi Kor uma Amaçlı İ mar Planı' nda ilçe koruma zonlarına ayrıl mış ve bu çerçevede Bal at-Fener bölgesi ni i çine alacak bir koruma zonu ol uşt urulmuşt ur. Ancak uygula mada başarılı oluna mamıştır. 1998 yılından bu yana Fener Balat Semtleri Rehabilitasyon Projesi Unesco ile Fatih Belediyesi tarafından yürütül mektedir.

36

BÖLÜM I V FENER – BALAT SEMTLERĠ NĠN GÜNÜMÜZDEKĠ DURUMU VE SEMTLERĠ N SAHĠL KESĠ MĠ Ġ ÇĠN BĠR DÜZENLE ME ÖNERĠSĠ

4. 1 Amaç ve Met hod

Bu öneri de a maçl anan; önceli kli olarak, se mt sakinleri nin za man i çerisinde değişen ihtiyaçları nı karşılayacak, aynı za manda kişisel gelişi m ve hobilerine kat kıda bulunacak yeni işlevler kazandırılarak se mtlerdeki ka musal yaşantı nın canlılığı nın ve sürekliliğinin sağlanmasıdır.

Bunun için seçilen çalışma al anı se mtleri n sahil kesi minde yer al an ve son yir mi yıl içinde öne mli fiziksel değişi mlere sahne ol muş olan park al anıdır. Bu al an i ç kısı mlardaki sı kışıklı ğa tezat oluşt uracak derecede ferah gözükmekle birlikte bir hayli bakı msı z durumdadır.

Söz konusu al an, se mtleri n sosyal canlılığı i çin ol duğu kadar, se mt sakinleri nin dinlenme ve yoğun kent dokusundan uzaklaşarak nefes al ma ihti yaçları nı karşıla ması açısı ndan da büyük potansi yel teşkil et mektedir.

Öneri de, Tari hi Yarı mada‟yı çevreleyen yeşil kuşağın bir parçası olan Fener Bal at se mtleri sahil parkının, diğer yeşil alanları n da düzenlenmesi ne öncülük edecek bir model olarak tanı mlanması öngörül mektedir.

Bu pr ojenin geliştirilebilmesi i çin Fener Bal at yöresi nin açı k al anlar yönünden el e alı narak mevcut durum analizleri yapıl mıştır. Bu analizlerde se mtleri n sosyal dokusu irdelenmiş, se mtleri n rehabilitasyonu i çin UNESCO t arafı ndan desteklenen Fener Bal at Rehabilitasyon Projesi‟nin değerlendir mesi yapıl mıştır. Se mtleri n günü müzdeki fiziki durumunu ortaya koyan, Zemin Kat Arazi Kullanı mı, 1. Kat Arazi Kullanı mı, Bina Yapı Dur umu, Bina Yapı Tarzı, Mül kiyet Dur umu, Bina Kat Adeti ve Bina Tescil Dur umu analizleri ise, ITÜ Şehir Böl ge Planl a ma öğrencileri nin de kat kılarıyla GBS ( Coğrafi Bil gi Sistemi) yönte mi kullanılarak gerçekleştiril miştir.

37 Bu analizleri n ardından yapıl mış olan ulaşı m ve açı k al an analizleri, se mtl erdeki ka musal alanlarla ilgili sorunsalları ortaya koymaktadır.

Sentez Projesi nde, yapılan t üm analizlerden el de edilen verileri n yorumlanması yla, önerilen proje i çin bir altlık oluşt urul muş, yapılan açı k al an düzenle mesi bu altlı k üzeri nden kurgulanmıştır.

4. 2 Mevcut Durum Analizleri

4. 2.1 Fener- Balat Se mteri nin Sosyal Dokusu

1980'li yılların başı nda ortaya çı kan göç dal gası, Körfez Savaşı‟ndan sonra Birleş miş Milletler örgütü tarafından Irak'a uygulanan yaptırı mlar ile 1991 yılından sonra hızlanmıştır. Kerkük- Yumurtalık boru hattının 8 Ağust os 1990 t arihinde kapatıl ması, a mbargo ve si yasi çalkantılar sonucunda, yaşama olanaklarının bulunmaması nedeni yle, Bat man, Siirt ve Diyarbakır‟dan İ st anbul' a ve Tür kiye' nin diğer büyük kentleri ne göçler art mıştır.

Bor u hattının 16 Aralık 1996 t arihinde yeniden açıl ması, bu illerden gel en göç men akınının azal ması na katkı da bulunmuşt ur. Bu durum Fener ve Bal at Semtl eri nde de göze çarpmaktadır. Nüfusun bu kesi mi se mtteki varlıklarının geçici olduğunu kabul et mektedirler. Kenti n çevresi nde, genellikle aileleri nin veya yakınlarının bul unduğu yerlerde bir arazi satın al ma olanağına kavuşana kadar, bu semtte ikamet et mektedirler.

Se mtl eri n bugünkü sakinleri nin büyük çoğunluğu, Ru mları n ve Musevilerin boşalttı ğı evlere kırsal kesi mlerden göç ederek yerl eşen Karadenizli , Doğu ve Güneydoğulu göç menlerdir.

Se mt sakinleri nin bir bölümü, mer kezi iş al anlarına yakınlı ğı ve kiraların ucuzl uğu nedeniyle burda yaşa mayı tercih ederken, se mtin köklü Musevi ve Rum kült ürünün yeri ni günümüzde kırsal bölgelerden gel enleri n kasaba kült ürü al mıştır. Bugün böl ge, fiziksel çevreyi de bozan yeni kullanıcıları n hem ot ur ma he m de çalışma mekanı ol muşt ur. 1985‟te gerçekleştirilen Haliç‟i t e mizle me çalış mal arı da, bölgenin sahil

38 kesi mini büyük ölçüde değiştir miş, buradaki mezheplerle birlikte Fener‟i n t ari hi görünümü de yok ol muştur.8

Günümüzde zengin ve orta gelir düzeyinde ailelere rastlamak hemen hemen olanaksız olduğu bu bölgel erde ekono mik yönden düşük bi r gelir düzeyi ne sahi p aileleri n yaşadığı gözlenmektedir. Eski döne mlerde tek bir aileye ait olan yapılarda, günü müzde her katı nda ve bazı dur umlarda her odası nda bir ail e otur maktadır. Bunun doğal sonucu olarak her üç veya dört aileye 1 mutfak ve 1 tuval eti n düşt üğü ve çeşitli kullanı m zorl ukları yaşanmaktadır.

1992 yılında yapılan araştır ma sonucunda, gelir olarak düşük veya düşük orta gelir durumuna sahip olan halk ve özellikle de göç nüfusu, bu bölgenin t arihi, kült ürel, arkeolojik açılardan çok değerli olan a ma köhneleş miş, bakı msızlıktan dolayı pek çoğu sağlı klı standartlardan uzaklaş mış olan bu sı k dokulu yerleşi m al anını, kendileri için bir uyum sağla ma , altyapılarını oluşt ur ma konusunda bir geçiş zonu ol arak kullanmakta ol duğu ortaya çı kmıştır. Yerleş medeki düşük kira ve konut bedelleri de bu kullanı mı teşvi k et miştir.

İki dar sokak arası nda ( Lapçi nler Sokak ve Leblebiciler Sokak) t oplanmı ol an zanaat kar at ölyeleri, bu böl geye bir pazar görünü mü kazandırır. Fırı n, ca m ve ayakkabı i mal atçıları, hırdavat çılar ve her türlü zanaat kar burada toplan mıştır. Bu at mosfer, en di na mik ticaret eksenleri olan Ayan ve Vodi na Caddel eri' ne de taş maktadır. Bankal ar, lokantalar, elektri kli ev eşyası ya da mobil ya mağazal arı bu eksen üzeri nde yoğunlaşmıştır.

Haft ada bir kez, Salı günleri Ayan Caddesi ile Lapçi nler Sokak'ta pazar kur ulur. Bu Pazar se mti n ve çevresi nin faali yet merkezi hali ne gelir.

Se mt sı nırlarının dışı na t aşan bir başka öne mli faali yet al anı da Haliç boyunca uzanan Mürsel Paşa Caddesi dir. Araba t amircileri, t ornacılar, atölyel er ve hırdavat çılarla, birkaç l okanta ve kahve burada t oplanmıştır.

8 A. Decei, “Fenerliler”, İ A, I V; J. Deleon, Ancient Districts on t he Gol den Horn, İstanbul, 1992.

39 Sanayinin çok fazla öne mli ol maması, Haliç kıyısı ndaki sanayi t esisleri nin 1984 yılı nda böl geden t aşı nmaları ndan kaynaklanmaktadır. Bu ol guya, kenti n geneli nde de rastlanmaktadır. İstanbul' daki sanayi faali yeti 1980'li yıllarda azal mış, 1975 yılı nda ül ke sanayisi nin %34' ünü barı ndıran İstanbul' un payı 1989 yılında %27' ye düş müşt ür. Bu yer değiştir me ul usal ölçekti bir düzenle me politi kası nın ürünüdür bu politika doğrultusunda, çevreyi kirlettiği ve çok yer kapl adığı için şehir mer kezl eri nde kurulu her türlü sanayi tesisi veya faali yeti şehir dışı na taşın mıştır.

Bal at ve Fener' deki ekonomik faaliyetin gerilemesi Haliç kıyısındaki ge mi yapı m ve sanayi tesislerinin bir bölümünün 1980'li yıllarda şehrin doğusuna taşınması yla başl a mıştır ve bu i şl e min böl gedeki ti caret hayatı üzerinde çok öne mli bir etkisi ol muşt ur. Ancak, orta ve üst sı nıfların son yir mi yıl da siste mli olarak se mtt en ayrıl maları se mti n fakirleş mesi ne yol aç mış, ayrılanların yerine gelenler gitgide daha fakir kesi mlerden oldukları için ticari faaliyet de olumsuz yönde etkilenmiştir.

Ekonomik kriz ile kısıtlı inşaat müsaadesi nedeniyle yeni işyerlerine yatırı m yapa mama arasında sıkışıp kalan esnaf, genelli kle Bal at'ta hareket ede mez dur uma gel diğini düşünmektedir, Bunun yanında, esnaf eski binaların rest orasyonu için bir genel proje bulunmaması ndan da şi kayetçidir, çünkü gitgide artan sayıda bina harap ol ma tehlikesi yle karşı karşıya bulunmakta ve bu durum da se mti n görünümünü boz maktadır. Esnaf pek çok defa Leblebiciler Sokağı' nda, binaların tarihi özelliğini kor umak sureti yle bir "kapalı çarşı" i nşa edilmesi projesinin hazırlanmasını talep et miştir. Ancak, kendisine yeni bir ha mle gerçekleştiremeyen eski Balat çarşısı (iki paralel sokak) ile çok daha dina mik ve hayli geniş bir et ki al anı na sahi p ol an Vodi na Caddesi' ni birbirlerinden ayırdet mek gerekir. Bu konu ile ilgili olarak 50 işyerinde gerçekleştirilen anket çalış ması, bölgedeki faaliyet durumunu yansıtan bir tablo sergile mekte ve esnaf t arafından dile getirilen gereksini mleri ortaya koymaktadır.9

9 341 faali yet al anından 50‟si üzeıi nde yapılan anket çalış ması bölgenin ekonomik yapısı nın istatistiksel olarak anlaşıl masına iz m ver memekledir; çünkü alı nan ör nek büt ünü t e msil etme mektedir. Buna karşılık, yapılan anket ticaret ile uğraşanları n gereksi ni mleri ve beklentileri hakkında yol söst enci bil giler ver mekt edir. Bu çalışma Nil üfer Nariı' nın “The case st udy on the fift y shops in Bal at -Fener: Their Soci o-econo mic and Demographic Charactenstics, Econo mic Acti vıties and Busi ness Challenges ( Kası m 1997)” başlı klı 64 sayfalı k raporunda yer al mıştır. Anket, ticaret ile uğraşanları n sosyo- ekono mik özellikleri, t oplumsal ve coğrafi çevreleri, aileleri nin büyükl üğü, faalı yetlennın tarihi, projeleri, Bal at-Fener üzeri ne gör üşleri ve se mt ölçeğindeki gereksi ni mleri üzeri ne bilgi t opla mayı a maçl a mıştır.

40 Bal at ve Fener' de doğmuş olan bazı t üccarlar hâlâ burada yaşa maktadırlar Ekonomik durumu en i yi olanlar yaşa m düzeylerinin i yileş mesi nden yararlanarak daha konforlu se mtlere taş mmışlarsa da Bal at'taki işyerlerini muhafaza et mişlerdir. Bölgeyi t erk et mel erinin nedeni ol arak ya topl umsal ort a mın bozul ması nı, ya da aileleri nin veya yakınları nın Bal at veya Fener'i daha önceden terk et miş ol masını göst er mekt edirl er. Ekonomik bağı mlılık düzeyi yüksek olduğundan, semtte aile değerleri ve dayanış ma bağları güçlüdür. Gerçekten de, ti caret hanel er genelli kle ail e işlet mel eri dir ve çocuklar babalarının mesleklerini sürdür mekledirler.

Se mt sakinlerinin dile getirdikleri başlıca sorunlar: Alt yapı eksi kliği ve yolları n iyileştiril mesi nin gerekliliği, eski binaların restorasyonu, okula git meyen genç nüfusun art ması, i nşaat ruhsatlarıyla ilgiii kısıtlamalar, sokakların darlığı ve otopark alanlarının ol maması, çöplerin düzensiz olarak toplanması ve semt sakinlerinin çevre temizliğine gereken öne mi göster memesidir.

Böl gede uyuşt urucu kaçakçılığına bağlı suç olayları ndan da söz edil mektedir. Se mtteki derneklere göre bölgede uyuşt urucu satışından kaynaklanan ci ddi proble mler vardır, burada oturanların bazılarının öne mli uyuşt urucu satıcıları oldukları söylen- mektedir. Fatih Bel ediyesi' nin de, bu bölgede önle me, bil gilendir me ve uyuşt urucu bağı mlıları nın t opluma yeniden kazandırıl ması a macı yla bir merkez kur ma projesi bulunmaktadır.

Yapılan araştır malar, burada yaşayan nüfusun yoksull aştı ğını; t oplumsal ve kült ürel yapı da, se mt saki nleri nin eğiti m ve kült ür düzeyi ndeki düşüş il e şekillenen bir alt üst ol manın yaşandığını göster mektedir.

Se mtl er, Çevredeki diğer se mtlere göre, çok daha az sayıda işyeri barı ndır maktadır. Se mtt e beyaz eşya satan i şyerleri nin çokluğu bu durumun göstergesi dir. Tari hi yapı mirası nın dışı nda ( genellikle, ce maat yokluğundan dolayı kapalı olan, azınlı klara ait dini yapılar ve cumbalı evler vs.), bu se mt düşük bir turistik potansi yele sahiptir.

Böl gede t ari hi mirasa müdahalede bulunma t alebi çok güçl üdür ve ticaret kesi mi tarafı ndan hararetle dile getiril mektedir. Öne sür ülen gerekçel er ( örneği n, se mti n yok ol masını önlemek için faaliyeti buraya çekmek) her şeyden önce ekonomik

41 olsa da, eski bi naları n rest orasyonu ve kentsel açı k al anları n i yileştiril mesi, böl genin sosyo-ekono mik koşullarının canlanması, düzel mesi ve gelişmesi nde de doğrudan etkili olacaktır.

4. 2.2 Mevcut Projeler

Fener ve Balat Se mtl erini n Rehabilitasyonu Projesi ( UNESCO) ve Değerlendir mesi

1996 yılı nda İstanbul‟da düzenlenen Habitat II konferansı sonuç bil dirgesinde sosyal ve çevresel haklara saygı gösteren kent politikalarının beni msenmesi konusu günde me getiril miştir. Bu yaklaşım çerçevesi nde bir model olarak düşünülen Fener- Bal at se mtleri nde, 1997-1998 yılları arası nda Fatih Bel ediyesi, Fransız Anadol u Araştı mal arı Enstitüsü ve UNESCO t arafınca, bu se mtleri n rehabilitasyonu i çin bir fizibilite çalış ması fi nanse edil miştir. 1998 yılı nda t a mamlanan bu çalışma yapıların rest orasyonu ile birlikte sosyal rehabilitasyon çalış ması yapılması nı da öngör mektedir. Çalış manın kapsadığı alan se mtl erin kıyıya yakın bir bölümüdür.

Proje, Bal at ve Fener se mtl eri sakinlerinin hayat koşullarının ıslahını a maçl a maktadır. Projenin referansları Avr upa Komisyonu' na sunulurken dört eksen etrafında geliştiril miştir:

• Konutların t oplumsal ol gular gözönünde t utularak geliştiril mel eri: Sağlı k yönünden sakıncalı veya yet ersiz konutların rest orasyonu ve i yileştiril mesi konusunda yardı m ve fi nans man önerisi nde bul unul ması (i nşaat kredileri nin, rehabilitasyon çalış ması sırası ndaki müdahal eleri n yöneti mi i çin gerekli araçl arı n bul unması). • Örnek rest orasyon ve rehabilitasyon uygula maları ndan hareket ederek, inşaat ve i mar al anlarında çalışan kişilerin uzmanl aş mal arı na, gerekli i şgücünün yaratıl ması na kat kıda bulunul ması. • Yakı n çevreye soysal donatıların ve toplumsal hiz metlerin (eğiti m, sağlı k, toplumsal-eğitsel mer kezler, okul sonrası eğiti m, hal ka açı k al anları n düzenlenmesi) kazandırıl mal arı.

42 • Semtin köklü bir biçi mde düzeltil mesi ve yeniden eski canlılığına kavuşt urul ması ( Bal at çarşısı nda zanaat faaliyetleri nin t eşvik edil mesi, se mti n te mizli ğine ve güzelleştiril mesi ne yöneli k çalış malar vs.).

Projenin 1997‟de başl ayan il k et abını n bütçesi 17 mil yon 293 bi n 800 euro ol arak hesaplanmıştır. Bu aşamada proje kapsamında 1267 binanın restorasyonunun gerçekleştiril mesi hedeflenmiştir.

İki yıllı k bir durgunluk döne minin ardından, i kinci aşa ma i çi n yeniden el e alı nan pr ojenin i halesi ni Barselona Bel ediyesi kazanmıştır. 6 Ocak 2003‟te uygula maya koyulan pr ojenin önceli kli hedefi 200 kadar konut un rest orasyonu ol arak belirlenmiştir. Ancak günü müzde se mt sakinlerinin pr ojeye karşı şüpheli yaklaşı mları ve bununla birli kte gel en çeşitli nedenlerden öt ürü bu 200 evden ancak 26‟sı nın rest orasyonu söz konusudur.

Se mtlerin rehabilitasyonu sadece bi nalarla sınırlı kalınmayacak, halkın eğiti mi, kült ür ve ekono mik düzeyinin arttırıl ması i çin de sosyal donatılar oluşturulacaktı. Bu donatılar: Se mt Sakinleri Evi, Zanaat kar Evi, Anne ve Çocuk Sağlı ğı Mer kezi, Uyuşt urucu Bağı mlılığı Tedavi Mer kezi, Dispanser, Tekstil Teknik Enstitüsü gi bi eğiti m, sağlı k ve sosyal a maçlı kurumları kapsayacaktı; fakat henüz bu biri mleri n hayat a geçiril mesi ne dair bir girişi m bulunmamaktadır.

Proje, geçen sekiz sene i çerisi nde se mtl erde, ister iste mez e mlak spekül asyonuna neden ol muşt ur. 1996-1998 seneleri arasında 2 bin ile 4 bin Yeni Türk Lirası değerinde olan evler , bugün 50 bin ile 70 bin Yeni Türk Lirası‟na alıcı bulabil mektedir.

Emlak spekülasyonları nın yanı sıra Papa II. Jean Paul‟ün vefatı yla yeni Papa seçi minin günde me geldi ği günü müzde, buna bir de Rum Ort odoks Patri kanesi odağında yoğunlaşan si yasi spekülasyonlar da eklenerek, söylentiler burada Vati kan kur ul ması planlandığına dair hiç bir aslı ol mayan t elevizyon haberlerine kadar git miştir.

43 Proje ile il gili olarak Fatih Bel ediyesi tarafı ndan hazırlanan bir raporda şu ifadel ere yer veril miştir:

“ Amaç … Pr ojenin uygula ma süresi boyunca, eski kenti n bugün yaşayan ort a halli insanları nın ve bu duru mda olabilecek başkaları nın i çi nde yaşadıkları binal arı çevreleri yle birli kte koruyarak, ekono mik, kült ürel ve sosyal st asülerini iyileştirerek, uygun şartlarda bul undukları yerde yaşa maya deva m edebileceklreini kanıtla maktı. Ancak 12. 04.2002 t arihindeki t oplantı da belediye mizce gözl enen, projenin a macı ndan sapmış ol ması dır. Avr upa ko misyonu Tür kiye Te msilcili ği üyel eri nin ifadesi ne gore, projenin rest orasyon ağırlı klı bir proje ol ması bu çevrede yaşayan insanları n buradan uzaklaştırılıp, yeri ne yerleşecek insanları n bel ki daha kaliteli bir çevre oluşt uracağı görüşüdür. ”

Bu ifade pr ojenin a macından sapmış ol duğunun yanı sıra ,buradaki rehabilitasyonun mevcut se mt sakinleri burada ot urduğu sürece rehabilitasyon çalış mal arı nı n sonuç ver meyeceği şekli ndeki gör üşü dile getir mektedir.

Tü m dünyada ol duğu gi bi ül ke mizde de kent mer kezi ndeki t ari hi yerleş mel eri n rehabilitasyonu süreci, böl gede centrifikasyonu10 da beraberi nde getir mektedir. İstanbul‟da Ortaköy ve Kuzguncuk‟da başlayan centrifikasyon süreci 1990‟larda t ari hi mer kezin bir kıs mını oluşturan ve İstanbul‟un tarih boyunca en gözde se mtlerinden olan Beyoğlu‟ndaki konut alanlarında görül meye başlanmış ve 2000‟li yıllarda tarihi merkezin diğer kıs mı olan Tarihi Yarı mada‟ya sıçramıştır.

Centrifikasyon süreci, her ne kadar bir bölgenin fiziki, sosyal ve ekonomik gelişi mi açısından olumlu sonuçlar doğuruyor olsa da, ülkemizde bu süreç, ki mi yatırı mcı- işlet meciler tarafından bir rant kapısı olarak görül mektedir. Bu duruma örnek olarak; Beyğlunda, bulunduğu yere özgü ki mli ğini yitir miş ve adeta başka bir yerden monte edil miş bir tiyatro dekoru misali dur makta olan Cezayir Sokak ya da günümüzdeki adıyla Fransız Sokağı gösterilebilir.

10 Centrifikasyon (İng: Gentrification): kent merkezinde yer alan fiziksel ve sosyal köhne menin yaşandığı konut alanlarının, fiziksel yapısının rehabilitasyonu sonucunda, yerleşim genelinde, sosyal sı nıfın ve mül kiyet değişi minin gerçekleşerek, düşük gelirli kişilerin yerini yüksek gelirli kişilerin al ması durumu.

44

Fener Balat yerleş meleri ve tarihi yarı madada yer alan diğer se mtler de gerekli önle mler alınmadığı taktirde böyle bir duruma maruz kal maktan uzak değillerdir.

4. 2. 3 Zemin Kat ve 1. Kat Arazi Kull anı mı Analizleri ( EK 1, EK 2)

Yapılan arazi kullanımı analizleri,se mtlerdeki yaşa m biçi mini gözl er önüne ser mektedir. Bu analizler se mtlerdeki ticaret faliyetleri nin ana cadde ve t oplayıcı bağlantı yolları üzeri nde ( Ayan Caddesi, Leblebiciler Sokak, Çiçekli Bostan Sokak vs.), kıyıya yakın kısı mlarda yoğunlaştı ğını, semti n i ç kısı mlarında ise konutların yoğunlukta olduğunu göster mektedir. Bu ticari biri mler büyük çoğunlukla bi naları n ze min katları nda yer al makta, üst katları nı konutlara bırakmaktadır. Oto t a mir at ölyeleri başta ol mak üzere, kahvehane, l okanta, el ektri kçi, çilingir vb. servis biri mleri, yoğunluklu olarak se mti n sahille buluşt uğu ana caddenin üzeri nde yer al maktadır. Yine bölgenin sahile yakın kısı mlarında depo olarak kullanılmakt a olan yapılar yer al maktadır.

Araştır ma yapılan al anda 11 adet dini yapı göze çarpmaktadır. Bunları n beşi kilise, beşi ca mi, beşi kilise ve biri si nagogdur. Rum ort odoks ce maati nin İstanbul‟daki mer kezi nin hal en burda ol ması kilise yapıları nın böl gede fazla ol ması nı sağla mıştır. Bir za manlar musevi ce maati nin mer kezi olan Bal at‟ta bulunan pek çok si nagog bölgeni n museviler t arafı ndan t erk edil mesi yle za man i çerisinde yok ol duğu günü müzde, sadece bir tanesi se mtteki varlığını muhafaza edebil miştir.

Eğiti m biri mleri ise şaşırtıcı şekil de çoktur. Semtl erde, Fener‟de yer alan üç adet Ru m okulunun yanı sıra, biri Fener‟de, bir diğeri Bal at‟ta ol mak üzere iki de il kokul bulunmaktadır.

Sinagog bi nası nın duvarı, dalları Vodi na Caddesi' ne t aşan, t escilli i ki büyük ağacı yla birli kte, dar parseller üzeri nde sıralanan bi nalarla bir çelişki ol uşt ur maktadır.

Uzun, dar ve sura paralel olarak kı vrılı p giden ahşap ve cu mbalı evleri ile Yıl dırı m Caddesi, se mte özgü mimari nin özelli ğini yansıtmakt adır.

45

Gevgirli Sokak'takı avlulu, eski minareli ca mi ve Sütlaç Sokak il e Kür kçü Çeş mesi Sokakları' nın köşesi ndeki çeş me, batı dan böl geye girilen noktadır. Restore edil mesi gereken tuğla ve taş bi naları, daracı k sokakları olan bu yaya böl gesi nde, her Salı günü kurulan Bal at- Ayvansaray pazarı nın bir bölü mü bulunmaktadır.

4. 2.4 Bina Yapı Durumu Analizi ( EK 3)

Yapılan Yapı Dur umu Analizi, alandaki binaları n geneli nde yapıları n durumunun, iyi ve orta dereceli olduğunu göst er mektedir. Bunun yanı sıra al anda azı msana mayacak kadar çok köt ü durumda yapı yer al maktadır. Özellikle sahil kıs mında ana cadde üzeri nde yer al makta olan bi nal arı n yapı durumu orta ve kötü derecededir. Harabe hali ndeki yapı sayısı ise 34 olarak tespit edil miştir.

4. 2.5 Bina Yapı Tarzı ( EK 4)

Se mtl erde yer al makta olan bi naları n çoğunluğu yı ğmadır. Bet onar me binaları n da çokça bulunduğu al anda, ahşap yapılar bölgede çı kan yangınlar sonucu t ek t ük kal mıştır. Bu ahşap bi naları n he men he men hepsi bakı msı z kal mış ol makla birlikte, kötü veya vasat durumdadır. Bina yapı tarzları nda, alanda en çok di kkat çeken yapı, 1898 senesi nde çeli k profiller, sac ve dökü m levhalardan yapıl mış olan ve günü müzde hal en iyi durumda olan Sveti Stefan Bul gar Kilisesi dir. Mürsel Paşa Caddesi üzeri nde yeralan bu kilise 1980‟lerde çevresi ndeki yapıların te mizlenmesi sonucu iyice ort aya çı karak, bölgenin en dikkat çekici kült ürel miraslarından biri haline gel miştir.

4. 2.6 Bina Kat Adeti ( EK 5)

Se mtl erdeki t ek katlı yapıları n genelli kle çevredeki ticari al anlarda, özelli kle de gel eneksel Bal at çarşısında bul unan, ticari faaliyetlerin gerçekleştirildiği i ki yaya yol u ( Lapçi nler ve Leblebiciler Sokakları) üzeri nde yer al makta ol duğunu t espit edil miştir. Diğer kısı mlarda ise bu tür bi nalar esas olarak anıtlar (kiliseler, ca mil er ve si nagoglar), depolar ve at ölyelerdir ve büt ün çevreye dağıl mışlardır. Bunl arı n büyük bir bölümü kagirdir ve 1930 yılı ndan önce inşa edil miştir. Bu sınıflandır maya giren bir miktar bet onarme bina ise 1950'li yıllardan sonra i nşa edil miştir.

46

Ze min + 1 kat yüksekli ğindeki yapılar da genel olarak yukarı da sözü edilen yoll arı n üzeri nde bul unmaktadır Ze min katlarındaki dükkanlar satış yapmak a macıyla, biri nci katlar ile mahzenler de depo, hatta atölye olarak kullanıl makt adır. Bu yüksekli kteki bir başka bi na t ürü de büyük oranda t aş veya t uğla ile inşa edil miş cumbalı evlerdir; bu evler, gel eneksel se mti n geçen yüzyıl daki yüksekliği hakkı nda çok net bir fi kir vermekt edir. Bu t ür al çak bi nalarda benzer malze mel eri n kullanıl ması 1970'li yıllara kadar deva m et mişse de, bu bi naların çoğu 1930 yılı öncesi ne aittir.

Ze min + 2 kat yüksekliğindeki yapılar çevrede en yaygın olanlardır. Bu bi nal ar arası nda biri nci katı cumbalı olanlar, ya da il k i ki katı nda cu mba, son katı nda i se bal kon bul unanlar çoğunl uğu ol uşt ur maktadır; bu bi nalar da geçen yüzyılı n sonları ndaki mimari nin özelli klerine sahiptir. Aral arı ndan bazıları nda sonradan eklenmiş çekme katlar bul unmaktadır. Ze min + 2 kat t arzındaki bu bi nal arı n %60'tan fazlası 1930 yılından önce inşa edil miştir; 1970'li yıllara kadar uygul anan kagir inşaat bu t ür binalarda da haki m olan özelliktir.

Üç kattan daha yüksek olan bi nalar i ki farklı ti pten ol uş maktadır: bir yanda böl geni n tipik evleri (iki ya da üç kat boyunca devam eden cumba), öte yanda yeni i nşa edilen, se mti n fi ziki görünümünü ve gel eneksel parselasyon düzenini değiştiren, bet onar me olarak inşa edil miş ve bir özelli k taşımayan bi nalar bul unur. Bu yapıları n üçt e i kisi nden fazlası nı teşkil eden taş ve t uğla binal ar 1930 yılı ndan öncesi ne aittir.

4. 2.7 Mül kiyet Analizi ( EK 6)

Se mti n geneli nde özel mül kiyetler yer al makta iken, çok sayıdaki vakıf ve özel vakıf bi nalarının varlı ğı da göze çarpmaktadır. Se mtl erdeki tek dernek bi nası, Bal at‟ta yer alan ve aynı za manda alanda bul unan tek sağlı k ünitesi olan, Kızılay Dispanseri‟dir. Hazi neye ve belediye binal arı se mtl eri n çeşitliyerlerinde tek t ük yer al maktadır.

47

4. 2.8 Bina Tescil Durumu Analizi ( EK 7, EK 8) Se mtl erdeki di ni yapıları n hepsi anıtsal niteli k t aşı maktadır. Se mtl erde bul unan ca mil erden üç tanesi de anıtsal tescillidir. Rum vakıfları na ait olan Özel Fener Ru m Erkek Lisesi, Özel Rum Kız Lisesi, Mert oloji Kilisesi‟nin yanı sıra Sveti Stefan Bul gar Kilisesi, Aya Nikola Ayaz ması ve Bal at Ahri da Sinagogu yapıları böl geni n anıtsal tescilli binaları arası nda yer al maktadır. Fener‟deki konut biri mleri nin yir mi kadarı nın t escillenmesi öneril miştir. Böl gede yer yer si vil t escilli konutl ara rastlanmaktadır. Tescilli bi naların he men he men yarısı kötü durumdadır.

4. 2.9 UlaĢı m Analizi

Bal at ve Fener, fiziki konu mları itibarıyla, kuzeydeki Bizans döne mine ait kıyı suru ile diğer yönlerden bölgeyi çevreleyen ya maçl ar arası nda sı kış mıştır.. Haliç kıyısı nı izleyen ve çevre yoluna bağlanan transit yol sayesi nde se mte doğu tarafı ndan ulaşı m daha kolaydır. Buna karşılık, toplu taşı macılığın yet ersizliği, ara yolları n darlı ğı, bu transit yol üzeri nden bakıl dığında se mti n i yi görüle memesi ve yakınlarda araç park et me olanağının bulunmaması, se mti n çekiciliğini sı nırla maktadır.

Se mtl er arası ndaki bağlantılar kar maşı ktır. Fener ve Bal at, çevre se mtlerden farklı bir özellik sergileyen, yangın sonrası parselasyona özgü, düzenli ve birbirleri ni dik olarak kesen yol planları na göre düzenlenmiştir. Var olan birkaç bağlantı yolu j eomorfi k yapıyı takip eden ve büyük olasılıkla çok eskilere dayanan bir hat izle mektedir. Bu uzun yollar genellikle Bal at ve Fener' dekilerden daha dar olduklarından, di ğer se mtlerden buraya ul aşımı sı nırlar. Ayrıca, bu yolları kullanabil mek i çin, bölgedeki güzergâhların iyi bilinmesi gerekmektedir.

Ulaşı m ağının darlığı semtt eki trafik akışını ciddi bir şekil de engelle mektedir. Trafi k yavaş akmakta, yolun kullanı mı hakkında (yayalar, çocukları n oyunları, trafi k akışı, tesli matlar, park et me) tartış malar çıkmakta, araçlar yol dan zorl ukla geç mekte, park yeri ve yayal ar içi n yürüyecek alan bulunmamaktadır. Kal dırı mlar çok dar ol makla birlikte çoğu sokakta kullanılamaz durumdadır. Bu kal dırı mlar sadece bina duvarlarını korumaya yara makta, bir araçla karşı karşı ya gel en yayal ar için geçici sı ğınak işlevi gör mektedirler.

48

4. 2. 10 Açı k Alan Analizi

Se mtl eri n açı k al an analizinde önce t üm çalış ma al anını el e alı narak semtl erde yer alan mevcut açık alanlar t espit edil miş ve bunun ar dından al anın sahil kesi mine yoğunlaşıl mıştır.

Se mtl erde yapılan açı k al an kullanı m analizine gore, se mtl eri n i ç kısı mları nda kentsel/ ka musal açı k al anlar son derece azdır. Se mtleri n sahil kıs mında yer al makta olan, Haliç boyunca devam eden geniş açı k al an ise üst kısı mlardaki yoğun yapılaş ma durumuna tezat bir görünü m sergile mektedir

Sokaklarla binaları n yüksekli k - genişlik oranı (Şekil 5), uzak mesafeleri gör meni n olanaksızlığı, sokakların sahille ilişkisizliği ve halka açı k al anları n yokluğu nedeniyle se mte içine kapalı bir görünü m sergile mektedir.

Şekil 5- Fener Sokaklarından Görünüm

Se mtl er i çin kentsel açı k al an kullanı mı potansi yeli teşkil et mekte ol an, yapı adaları nın ortaları nda kalan boş al anlar mevcutt ur; ancak bu alanlar zamanla kullanıl mayan, binalarla birlikte köhnel eş miş, çöp atı kları na bırakıl mış durumdadır (Şekil 6).

Bu al anları n ka musal açı k al an hali ne getirilerek cep parkları hali ne dönüşt ürül mesi nin, se mtleri n i ç kısı mları ndaki yoğun yapılaş ma al anl arı arası nda nefes al ma yerleri oluşması nda ve se mtl erdeki sosyal yaşantı nın art masında öne mli rolü olacaktır.

49

Şekil 6 - Binaları n arası nda, çöplük hali ne gel miş alan

Buna ör nek olarak; Vodi na Caddesi üzeri nde bul unan ve küçük bir meydan il e çeş meni n etrafındaki dükkanlarla çevrili olan ca mi al anını verebiliriz. Bu al an yoğun kentsel doku i çinde bir soluklanma al anı oluşt ur maktadır ( Şekil 7). Bu alandan duvarla ayrıl mış ( Şekil 8), binaları n arka tarafı nda yer al makta olan bir yeşil alanın varlı ğı dikkat çekmekt edir. Bu yeşil alanın meydanla entegrasyonu sağlandı ğı taktirde ka musal kullanıma açılabileceği gözle mlenmiştir.

50

Şekil 7 - Tahta Minare Camii yanındaki küçük meydan

Şekil 8- Meydan ile binalar arkası nda kalan yeşil alanı ayıran duvar

51

Fener ve Bal at‟ı n sahil kesi mi ise son yir mi yıl i çi nde öne mli fiziksel değişi mlere sahne ol muşt ur. 1984 ile 1987 yılları arası nda, araları nda Fener' deki 18. yüzyıla ait son taş binaların büyük bir kısmı ile Balat İskelesi‟nin de bulunduğu Haliç kı yısı ndaki binal ar, döne min bel ediye başkanı Bedretti n Dal an'ı n yürüttüğü politi ka uyarı nca, kıyı surlarının dışı nda sadece birkaç t ari hi yapı (ca mil er, Orna- hai m Musevi Hast anesi) bırakılarak, buldozer darbeleri yle ve geniş ölçekli ka mul aştır mal arla yıkılmıştır. Tür kiye' de geçerli olan "park" i majı na uygun olarak, aslı nda çok farklı bir gör ünü m sergileyen kentin ve yeşil alanları n özelli klen hi ç di kkat e alı nmadan, yıkılan bu bi nalar yerlerini ka munun kullanı mına açı k fakat gereksi ni mleri ne gore düzenlenmemiş ve herhangi bir kullanı m getirilme miş yeşil alanlara bırakmıştır (Şekil 9).

Şekil 9- Fener Bal at sahil yeşil alanından bir görünüş

Hali ç kı yısı ndaki parkları n pek çoğu, se mt saki nleri t arafı ndan hafta i çi nde son derece az kullanıl maktayken, hafta sonları, özellikle güzel haval arda, genelli kle mangal ve piknik yapmak a macı yla buralara gelmekt edirler.

Fener Bal at Sahil Parkı‟nın mevcut durumu i nsanları n i hti yaçlarını karşıla makt an çok uzaktadır. Bu dur umun en öne mli nedenleri: Par kın trafi ğin hızla aktı ğı i ki caddeni n ort ası nda sı kışıp kal mış ol uşu, bu caddel eri n yaya geçişi ni engell e mekt e ol uşu (Şekil 10,11) ve içinde herhangi bir faali yet alanı düzenlenmemiş olması dır. Ayrı ca, aydınlat manı n yetersizli ği parkın gece kullanı mını ve güvenli ğini ol umsuz yönde et kilemekt edir. Çocuklar i çin düşünülen oyun al anları da yet ersiz ol makla birli kte hij yenik açı dan son derece sakıncalı durumdadır ( Şekil 12,13). Park i çinde yer alan kilisenin etrafındaki yapılar köhneleş meye yüztut muşt ur. (Şekil 14).

52

Şekil 10 – Yol boyunca karşıdan karşıya yaya geçişini engelleyen bariyer.

Şekil 11 - Yakından görünüş

53

Şekil 12 – Yağışlı havada çamur içinde kalan çocuk oyun alanı

Şekil 13 – Alandaki kum yığınında oynayan çocuklar

54

Şekil 14- Rum Kilisesi ve etrafındaki yapıların durumu

Bel ediye ekibi Bal at ve Fener üzeri ne hazırladıkları "Araştır ma Envanteri”nde şöyle yaz maktadır: " Bu parkları n hal ka açılması onlara sadece seyredilecek yeşil bir çayır sağla mıştır. Bu pr oje planlanırken, mimarl ar ne hal kın gereksi ni mleri ile t opl umsal faali yetlerini, ne de pr ojelerinin ol umlu ve ol umsuz et kilerini anla maya çalış mışlardır. Sonuç olarak, birçok küçük işyeri ticari faali yetlerinin en alt düzeye indiğini gör müş ve hatta kapanıp git miştir. Bu son yıllarda Bal at'ta çalışır dur umda olan bankal arı n birçoğu kapanmıştır Gör üleceği gi bi, Haliç kıyıları nın planlanması ne bu se mtl eri iyileştir miş ne de buralarda oturanları n durumunu düzelt miştir."11

4. 3 Sentez

 Çalış ma al anı olarak seçilen sahil parkı içerisinde yer al an yapılar: Fener İskelesi, Bal at İskelesi, Bul gar Kilisesi ( Sveti Stefan), Ru m Kilisesi, Yusuf Sucaaddin Ambarı Camii, Çeş me ve Kadın Eserleri Kütüphanesi‟dir.

 Park al anı Mürsel Paşa Caddesi nin i kiye ayrılan kolları ve t ek yönlü yoğun trafi k akışı nedeniyle bölünmüşt ür ve yaya ulaşı mı açısından sorunludur. Bu bölün müşl ük konut alanı ile sahil kesimi arası nda kopukluğa neden ol maktadır ve se mtleri n içe dönük bir yapıya sahip olduğu izleni mi ver mektedir.

11 Belediye ekibi, Eylül 1996 tari hli ve Fener – Bal at Böl ge Kor uma Projesi (Fener- Bal at area protecti on project) başlı ğını taşı yan, 79 sayfalı k bir rapor hazırla mıştır. İngilizce ve Tür kçe olarak başılan bu rapor Fener ve Bal at‟ı n genel sorunları nı dile getir mektedir.

55  Alanda bulunan spor sahal arı bakı msı z hal de olmakl a birlikte oldukça geniş yer kapla maktadır.

 Ze min Kat Arazi Kullanı mı Analizi‟nde ticari biri mlerin Bal at‟ın i ç kesimleri nde Ayan Caddesi üzeri nde ve bir miktar da, sahil kesi mine direk bağlantısı olan i ki sokaktan biri olan Çiçekli Bostan Sokak‟ta yoğunlaştı ğı görül mektedir.

 Se mtl erde bulunan bir kaç meydan dini yapılar etrafı nda yer al maktadır.

 Se mtl erde ka musal açı k al an kullanı mı i çin potansi yal t eşkil eden pek çok boş parsel t espit edil miştir. Bu parseller Mürsel Paşa Caddesi üzeri nde ve yakınında olduğu gibi iç kısı mda Çorbacı Çeş mesi Sokak tarafı nda da mevcutt ur.

 Alanda yer al an eğiti m yapıları içinde en çok di kkat çeken, Kır mızı Mektep olarak da adlandırılan Rum Erkek Lisesi‟dir. Bu yapı sahil kesi minde her yerden göze çarpmaktadır.

4. 4 Fener – Balat Se mtleri nin Sahil Kesi mi için Bir Düzenle me Önerisi

4. 4. 1 Plan Kararl arı:

Önerilen projede senteze dayalı plan kararları şunlardır:  Beyoğlu - Eminönü – Sultanahmet arası nda geliş miş, ticaret ve t uriz m faali yetleri nin Cibali, Fener, Bal at ve Ayvansaray se mtleri ni de kapsayarak Eyüp‟e yönlenmesi ve Piyer Loti‟de son bul ması.

 Aynı hat üzeri nde ( Piyer Loti – Eyüp - Ayvansaray- Bal at- Fener- Cibali) Eminönü‟ne bağlanan bir hafif raylı siste min kurgulanması ve bu se mtler arası deniz ulaşı mının aktif hale gel mesi.

 Se mtl eri n yeşil alanla entegrasyonunun sağlanması ve yaya sirkülasyonunun rahatla ması a macı yla, Fener Bal at se mtleri önünden i kiye ayrılan Mürsel Paşa Caddesi‟nin Eyüp‟ten Unkapanı‟na gidiş tarafı kısmen araç trafi ğine kapatıl ması.

56

 Yayal aştırılan caddeye servis a maçlı kontrollü araç girişi veril mesi ve bu doğrult uda Unkapanı‟ndan Eyüp‟e gidiş t arafının genişlet mesi yle gidiş-gelişi n birleştiril mesi.

 Bu cadde üzeri ndeki mevcut yapılarda ticaret, l okanta ve kafeleri n yanı sıra hostel, dil kursu, öğrenci yurdu, pansi yon , atolye gibi eğiti m ve konakla ma biri mleri nin de yer al ması.

 Bal at‟ta yer alan Çiçekli Bostan Sokak üzeri nde bir geleneksel ticaret aksı oluşt urularak bu aksı n park al anına t aşı nması ve yi ne bir ticaret birimi il e sonlandırıl ması.

 Parsel adaları nın ortası nda, bina arkalarında kalan açı k/yeşil alanları n ka musal alan olarak değerlendiril mek üzere cep parklar hali ne getiril mesi ve mahalle kullanı mına açıl ması.

4. 4. 2 Park Tasarı mı

Haliç‟i n diğer se mtleri nde ol duğu gi bi, Fener – Bal at se mtleri sahilinde de, bugün park olan al anda çeşitli sanayi biri mleri bulunmakt aydı. Önerilen kentsel t asarı m projesi genel tavrında bu duruma bir gönder me yap maktadır.

Alandaki kadın eserleri kütüphanesi, kilise, ca mi, çeş me gi bi tarihi ve anıtsal yapılar birer başlangıç noktası olarak alı nmış, alanın t asarı mı bu mevcut yapılar üzeri nden kurgulanmıştır.

Fener- Bal at bölgesi yoğun kent dokusu ile deniz arası nda yer al an proje al anında, sokak aksları nın devamı olan ve t arihi öğeler etrafı nda gelişen meydanlar oluşt urul muşt ur. Deva mında, bu meydanlar çevresi nde gelişen kült ürel doku ve bağlantılar, deniz ve mevcut yerleşi m al anı ile ilişkilendiril miş, köprü vazifesi gör mesi sağlanmıştır. Bu yapılırken, „tari hsel doku‟ ve „yeşil doku‟ ile yarış mayacak hafif siste mlerle oluşt urul muş bir yapılaş ma modeli beni msenmiştir.

57

Alanın planla ması nda alınan ana kararlardan il ki Mürsel Paşa caddesi nin kollarından biri ni yayalaştırarak proje al anı ile se mt dokusunun büt ünleş mesi nin sağlanması dır. Bu karar ile alanın daha veri mli olarak kullanı mının sağlanacağı düşünül müşt ür. Bunu takip eden karar sahil deki mevcut i kinci kolun genişletil mesi ve araç trafi ğinin buradan akması önerisidir. Mürsel Paşa Caddesi ile birbiri nden ayrılan proje al anı ve sahil bandı bir üst geçit ve aksları n uzantıları ol an yaya geçitleri ile birbiri ne bağlanmıştır.

Proje al anı üzeri nde belirli aralıklarla konumlanmış mevcut yapılar, ince uzun arazi yi parçalara böl müşt ür. Kendiliğinden üç böl üme ayrıl mış arazi de, yaya yolları ile birbiri ne bağlanmış üç ayrı kentsel mekan oluşt urul muşt ur.

Bunların il ki Kadın Eserleri Küt üphanesi‟nin bulunduğu böl ümdür; bu böl ümde Kadı n Eserleri Küt üphanesi‟nin yanında bir meydan ol uşt urul muşt ur. Meydanı sı nırlayan bir diğer kütle sokak aksı na paralel olarak yerleş miş kitapçılar çarşısı biri midir. Oluşt urulan meydan ile Bul gar Kilisesini arası nda yaya aksı boyunca , el sanatları at ölyeleri, sergi ve satış biri mleri, wc, büfe ve kafe gibi fonksi yonlar veril miş biri mler bulunmaktadır. Bunlardan başka gezinti yolları ve çocuk oyun al anı öneril miştir. Mürsel Paşa Caddesi ile al an arası nda sı nırlayıcı olarak su öğesi ve bit ki kullanıl mıştır.

Bul gar Kilisesi ve Rum Kilisesi arası nda kal an alanda, bölgenin yeşil alan ve kült ürel ihtiyacı nı karşılayacak açı k sergi alanları düşünül müşt ür. Alan üzeri nde duvarlar, yaya yolları, bit kiler, aydınlat ma el e manları ve sergi duvarları ile bir ko mpozisyon oluşt urul muşt ur. Bu düzenle me, alanı görsel anlamda - bina yoğunluğu yaşat madan- sosyal ve kült ürel açıdan canlandıracaktır.

Ru m Kilisesi ile tarihi çeş me arası nda kal an al anda ise su öğesi kullanılarak peyzaj düzenle mesi yapıl mıştır. Ayrıca i ki adet çeli k konstrüksi yon ra mpadan oluşan seyir kulesi düşünül müşt ür. Daha sakin olan bu bölümde Eyüp‟ün eski gel eneğini canlandır mak ve yaşat mak düşüncesi yle oyuncak at ölyeleri, çocuk oyun alanı ve kafe öneril miştir. Alanın başı nda ve sonunda bulunan nispeten daha küçük al anlar tamamen yeşil alan olarak düzenlenecektir.

58

Proje al anının karşısında deniz kıyısında bulunan al an da proje alanı ile birli kt e düşünül müş, burada da se mti n i hti yaçları na cevap verecek ve al anı canlandıracak fonksi yonlar veril miştir. Proje alanının sahil şeri dine bağlantısını sağlayan üst geçi di karşılayan yapı, bir pasaj niteliğindedir. Bu pasaj da sahil lokantaları, ve satış biri mleri ol ması kararlaştırıl mıştır. Se mti n alışveriş i çin pasaj niteliğinde bir yapıya i hti yacı olduğu se mt sakinleri nden öğrenil miştir. Bu yapı, iskeleye doğru uzanan aksı n deva mlılığını sağladığı gibi, biçi mlenişi ile i nsanları sahil deki diğer mekanlara da yönlendir mektedir. Sahilde mevcut spor al anları geliştirilerek bir tri bün eklenmiştir. Bir spor klübü yapıl ması ve bu spor kulübüne bağlı olarak su sporları nda kullanıl ması a macı yla bir iskele önerisi getiril miştir. Se mt sakinlerinin ve zi yeretçileri n kullanması a macı yla 145 araçlı k otopark düzenle mesi yapıl mıştır.

Deniz kıyısında yapılan terasla mal ar ile oluşt urulan seyir alanları, kahveler ve balı kçı iskelesi kı yıda sosyal hareketlilik ve denizle görsel ve yaşa msal bağ ol uşt uracak öğel er olacaktır.

Alanda yayalaştırılan Mürsel Paşa Caddesi boyunca koruma altındaki yapılara bölgenin ekonomik açı dan hareketlenmesi ni, istihda mını sağlayacak, se mt sakinleri nin kült ürel ve sosyal gelişi mleri ni sağlayacak ve i hti yaçları nı karşılayacak çeşitli fonksi yonlar öneril miştir. Bu f onksi yonlar, ticaret, l okanta, kahve, hostel, öğrenci yurdu, sağlı k birimi, dil kursları, hobi kursları, mesl ek kazandır ma kursl arı ve at ölyeler vs. biçi minde geliştirilebilir.

59 BÖLÜM V SONUÇ VE DEĞERLENDĠ RME

Fener ve Bal at Se mtleri, içleri nde gerek tarihsel, gerekse ki mli k çeşitliliği gi bi sosyal ve bunlara bağlı olarak mekansal pek çok potansi yel barı ndır maktadır. İstanbul‟un ki mi tarihsel bölgeleri nde; Türkiye Cumhuri yeti devleti, yerel yöneti m, sivil toplum kuruluşları ve ul uslararası fonlar aracılığı ve desteği ile bugüne kadar yapılmış olan ve iyi niyet barı ndırdığı gözüken girişi mler ol muş ve ol maktadır; fakat, konu olan se mtleri n sosyal dokusuna müdahale et meksizin, mevcut şartlar altında, yet ersiz bir bütçe, kendini sürdürebilir bir proje zaafi yeti ve ağır aksak gi den bir kaç rest orasyon çalış ması yla, sadece fiziki koşulları ve se mt sakinleri nin gündeli k yaşam şartlarını iyileştir me yönünde olan bu çabalarla se mtleri n herhangi bir şekil de refah düzeyini arttırılabil mesi, bugün için, mümkün gözükmemektedir. Daha köklü ve sürdürülebilir, sosyal, fiziki ve politik çözümler sunan ve bu çözümleri hayata geçir me f or mül ünü ortaya koyan pr ojeleri n oluşt urul ması yla, se mtler içi n, yakın çevreleri ve ait oldukları şehrin yaşayanları nın da dahil edilebil diği bir davranış geliştiril mesi mümkün olabilecektir.

Se mtl eri n ka musal açı k alanları nın iyileştiril mesi, bölgenin sosyal ve çağdaş gelişi mi, şehre adaptasyonu ve se mtte i ka me edenleri n kentlilik bilincinin oluş ması ve ilerle mesi açısı ndan önemli dir. Bu durum ancak, se mtlere, gerekli olan devlet ve özel teşebbüs destekli yatırımın çekil mesi ile sağlanabilecektir. Böl genin ka musal açı k alan t asarı mının, üst ölçekte planla ma kararları yönlendiriciliğinde, kentsel t asarı m çalış mal arıyla gerçekleştiril mesi, se mtlerdeki sosyal yaşantı nın canlılı ğını ve sürekliliğini sağlamlaştıracaktır. Bunun için de söz konusu alanda ve t üm haliç çevresi nde düzenlenecek kentsel t asarı m yarış mal arı bölgenin kült ürel mirası nı değerlendir mek ve canlandır mak açısı ndan öne m teşkil edecektir.

Bunun yanısıra, şehri n diğer bölgeleri ndeki bir takı m sanatsal ve kült ürel akti vitelerin, taşı nabilir olanlarının ve böl ge ile ilişki kurulabilenleri nin, perfor mans alanı olarak burayı kullanılabil mesi de il giyi buraya yönelteceği i çin yatırı mı hızlandırabilir. Amaç; t üm bu yönlendir me ve “i yileştir me” kaygısı i çerisinde şehrin rengini muhafaza et mek ol malı dır. Sorunları çöz mek; mevcut yaşayan nüf usun, ortak yaşa m şartları nı alaşağı et meden, maddi sı kıştırıl mışlık sunarak orayı t erk et meye

60 zorla madan mümkün olmalı dır. Şehri n bu böl gesi ve benzeri bölgeleri içi n, za mana uygun ve medeni bir düzenek i çerisinde, mevcut yaşayanını ve t arihsel ki mli ğini dışla madan, kendini sürdürebileceği çözümler üretil meli dir.

Kentleri n karekteristik bölgeleri nin kentsel açık al an düzl e mdeki çözümü, atıl kısı mları n hayata geçişi ve kı ymetli olanın fiziki, ekonomik ve görsel olarak kullanı ma açıl ması moderniz m ile hız al an bir tavır olsa da modern döne m sonrası, farklı nın belirleyici olduğu anlayışı da tasarı m ve kent kurgusu içerisinde öne m t aşır vazi yete gel miştir. Bu t ama mıyla batı kült ürü ve yaşa ma t arzı menşeeli bir yöneli m olduğu i zleni mi verse de asgari yaşa ma kalitesi ve ketli ol ma, kentli yaş ma bili nci, fiziki mekan ve i nsani tari hsel geç mişi n öne mi, sadece batı kült ürü mentalitesi ile ilişkilendiril memeli dir.

Batı daki örneklerinin yerel pozisyona direkt adaptasyonundan zi yade, kullanı m, hayata geçiş tarzı, sosyal et kenlerin et ki ve tepkisinin iyi analiz edil mesi, ül kesel ve bölgesel ekonomi k profil ile tari hsel özgünlük yola çı kış, proje geliştir me ve hayat a geçir mede öne m taşı maktadır.

Fener – Bal at Se mtl eri özeli nde; büyük bir kıs mı 1960 sonrası göç neticesi oluş muş olan nüfusu barı ndıran yerel mevcut dokunun ve önceki yerleşi k nüfusun hatırası nın bir aradalı ğı öne mli dir. Dinsel, mimari, coğrafi ve nüfus bazı ndaki bu renklili k her ne koşulda olursa olsun muhafaza edil meli dir. Çoğu ör neğine şahit olagel diği miz, iyileştir me kaygısı içerisindeki, tekdüzeleştiri me, standartlaştır ma yönünde yapılan bir proje oluşt ur ma ve geliştir meden kaçı nmak semtl erin sosyal yaşantısı ve refahı açısı ndan öne m taşı maktadır.

Fener Bal at sahil kesi mi için önerilen düzenleme pr ojesi, t üm bu kaygıları i çinde barı ndır makla beraber, bölgeye yeni ticari ve kültürel biri mlerin kazandırıl ması yla, se mtlerde varolan kamusal açık alan potansi yeli nin değerlendiril mesi ni öngör mektedir.

Projede sahil kıs mı i çin önerilen açı k sergi alanları, at olyeler, kült ür merkezi, ticari biri mler, kafeler, seyir kuleleri ve t erasları park alanını atıl kal mış piknik yeri durumundan çı karı p, haftanın her günü yaşayan bir yer hali ne getirirken, böl ge

61 ekonomisi nin kal kınması nı da sağlayacaktır. se mti n i ç kısı mında oluşt urulacak gel eneksel ticaret aksı çevresi, hostel, pansi yon, dil kursları, zanaat karlık kursları vb. ünitelerle desteklenerek böl gede t uriz m faali yetleri nin de canlanmasına olanak tanıyacaktır.

Se mtl eri n iç kıs mında yer alan bi naları n arka kısı mları nda kal an ve bir çoğu çöpl ük haline gel miş olan açık alanların ise, ortak kullanı ma açıl ması, se mt sakinleri ve zi yaretçileri için hoş birer soluklanma noktası sağlayacaktır.

62 KAYNAKÇA

AKI NCI, Nil üfer: “İstanbul’ da Balat Se mti ve Çevresi Havraları ”, Ġstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Bizans Sanatı Kürsüsü, Yayınlan mamıĢ Lisans Tezi, 1981

AKI N, Nur.: “9. Yüz yılı n İkinci Yarısında Balat, Gal ata ve Pera”, yayınlanmamıĢ profesörl ük tezi, Ġstanbul, 1993,

ALTI NAY, A.R.: “ Hicri 12. Ası rda İstanbul Hayatı ”, s.1100-1200, Ġstanbul, 1930.

AYVERDĠ, E. H.: “ Osmanlı Mimarisi nde Fati h Devri 855-886 (1451-1481)”, Cilt 3, Ġstanbul, 1973.

AHUNBAY, Z.: "Değerlendir me Ölçütleri ", Yapı, Sayı 84, 1988

AKI N, N. S.: "Türkiye' de Tari hi Çevre Koruma, Örnekler ve Sorunlar" Mimarlık, 1988/2.

AYAN, M.: 5 Haziran Dünya Çevre Günü, “Değişen Çevre Kavra mı ve Planlama Se mpozyumu”, Ege Üniversitesi, 1981.

AKDAĞ, M.: “Türkiye’nin İktisadi ve İçti mai Tari hi”, cilt:2, s.318, Tekin Yayınevi, Ġstanbul. 1979.

AKI N, N.: “19. Yüzyılı n İkinci Yarısında Balat, Galata ve Pera”, YayınlanmamıĢ Profesörlük Tezi, Ġstanbul. 1993.

1

AKTÜRE, S.: 19. Yüzyıl Sonunda Anadol u Kenti Mekansal Yapı Çözümle mesi, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Baskı Atölyesi, Ankara. 1978.

ALSAÇ. Ü .: Türk Kent Düzenle mesi ve Konut Mimarlı ğı, ĠletiĢi m Yayınları, Ġstanbul, 1993.

ALUS, S M. : İstanbul Kazan Ben Kepçe, ĠletiĢi m Yayınlan, Ġstanbul, tarih yok.

ARI KAN, Z.: “Şeyhülislam Zekeri ya Efendi' nin İstanbul Sayı mı”, Tari h Boyunca Ġstanbul Semineri, 29 Mayıs-1 Haziran 1988 Bil diriler, Ġ. Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih AraĢtır ma Mer kezi, Edebiyat Fakültesi Bası mevi, Ġstanbul, 1989

ARMAĞAN, M: İstanbul' un il k Bel ediye Baş kanı ve Valisi, İstanbul Armağanı 1, Ġstanbul BüyükĢehir Bel. Kültür ĠĢleri Daire BaĢ. Yayınlan, Ġstanbul, 1995

ARSEVEN, C.E .: Sanat Ansi klopedisi, 4.fasi kül, sayfa 358

ARSLAN, N.: “Gravür ve Seyahat na melerde İstanbul”, Ġstanbul BüyükĢehir Bel. Kült ür ĠĢleri Daire BaĢk. Yayınları No: 9, Ġstanbul. 1992

AYVERDĠ, C. E.: “Fati h Devri Sonları nda İstanbul Mahalleleri”, ġehri n Ġskanı ve Nüfusu, Vakıflar NeĢri yatı, Ankara, 1958

AYVERDĠ, E. H.: “Makal eler”, Ġstanbul Fatih Cemiyeti, Ġstanbul, s.130-336. 1985

2

AMMOUR, L: “Bal at’ta Yahudi Topluluğu: Getto’dan Kentle Bütünleş meye doğru (19.- 20. yüzyıl)” Ġstanbul: Mekanlar ve Ġnsanlar, 2 Mayıs 1995, VI. Oturum.

BACON, E.N.: “Desi gn of Cities”, Penguin Books, MIT Press, 1982

BEGEL, E.E: “Kentleri n Doğuşu”, Cogit o, YKY, Ġstanbul, 1996

BATUR, A., YÜCEL, A. FERSAN, N.: “İstanbul’ da 19. Yüzyıl sıra evleri, Koruma ve Yeniden Kull anı m İçi n Bir Monografi k Araştır ma”, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt 3, Sayı2, s. 185-205, Ankara, 1979.

BELGE, M.: İstanbul Gezi Rehberi, Tarih Vakfı Yurt Yayınlan, Ġstanbul Kalıntılar, Haclar, Yatırlar, Eyüp: Dün Ġstanbul, 1994

BUMĠN, K : Demokrasi Arayışı nda Kent, Ayrıntı Yayınları, Ġstanbul, 1990

CAMP, J. M.: “The Athenian Agora: Excavati ons i n the Heart of Classical Athens”, Thomas and Hudson, New York,1992

CANSEVER, T.: Ev ve Şehir Üzeri ne Düşünceler, Ġnsan Yayınlan, Ġstanbul. 1994. CHRISTIE, N., LOSEBY,S.T: “Towns i n Transition, Urban Evolution i n Late Anti quity & the Early Middle Ages”, Scholar Press, 1996

3

ÇELEBĠ, Evli ya: “Seyahat na me”, Cilt 1, Ġstanbul, 1969.

DE MĠR, A.H.: Fati h Camil eri ve Diğer Tari hi Eserler,Ġstanbul: Tür kiye Diyanet Vakfı Fati h ġubesi, 1991.

DENEL,. S., Batılılaş ma Süreci nde İstanbul' da Tasarı m ve Dış Mekanlarda Değişi m ve Nedenleri, O.D.T.Ü. Mim. Fak. Doktora tezi, Ankara 1982.

DURGUNOĞLU, T: "Haliç Master Planı", Çevre Koruma, Sayı 8, Nisan 1981.

DUMONT, P., GEORGEON, F.: Edit örlüğünde Modernleş me Süreci nde Osmanlı Kentleri, Tarih Vakfı Yurt Yayınları,Ġstanbul, 1996.

DURANAY, N., ERSEN, G., URAL, S.: “ Cumhuri yetten Bu Yana İstanbul Planlaması ", Mi marlık, 1972/7.

EDMONDO DE AMĠCĠS: İstanbul 1874, çev: AkyavaĢ B., Türk Tarih Kurumu Yayınları, Sayı: 14. 1993

EKE, F., ÖZCAN, Ü.: "Tari hi Dokunun Korun ması ve Uluslararası Deneyi mler", Mi marlık, Ġstanbul, 1988.

ERSEN, A.: " Kentsel Sitlerde Bozul ma Nedenleri ve Temizle me Önerileri ", TAÇ, Cillt 2, Sayı 7, Kasım 1987.

4

ENDER, Fani: “Balat”, Notlar, ġalom Gazet esi Kütüphanesi, Ġstanbul, yayın tari hi yok.

EGE MEN, A.: İstanbul’ un Çeş me ve Sebilleri, Ġstanbul, 1993.

EYĠCE, S: “Tari hte Haliç” Haliç Sempozyumu, Ġstanbul, 1975.

EYĠCE, S: “Blahernai Sarayı”, Dünden Bugüne Ġstanbul Ansiklopedisi, Cilt 2, s. 262-263, Ġstanbul, 1988.

EYĠCE, S.: Bil diriler, İstanbul Mimari Mirası nı Koru ma Konferansı, Ġstanbul, 1985.

ERYILMAZ, B.: Osmanlı Devleti nde Gayri müsli m Tebaanın Yöneti mi, Risale Yayınları, Ġstanbul. 1996

EYĠCE, S.: Tarihte Haliç, Haliç Sempozyumu, Ġ. T.Ü. ĠnĢaat Fakültesi, Ġstanbul Geoteknik Su ve Çevre Mühendisliği Sorunları AraĢtırma Grubu Sempozyumları No:1, Ġstanbul. 1975

EYĠCE, S.: İlk Kuruluşundan Türk Devri Başl arı nda İstanbul, Ġstanbul Armağanı 1, Ġstanbul BüyükĢehir Bel. Kült ür ĠĢleri Daire BaĢ. Yayınları, Ġstanbul. 1995

EYÜCE, A.: Mimarı Mekanın OluĢum Sürecinde Kült ürel Etkiler, “Yapı ve Yaşa m” 1995 Fuar ve Kongresi Kitabı, TMMOB Yayını, Bursa. 1995.

5

GÜLERYÜZ, Nai m: İstanbul Sinagogları, Ġstanbul, 1992.

GALANTĠ, Avra m: Fati h Sultan Meh met Za manı nda İstanbul Yahudileri, Ġstanbul, 1953.

GALANTĠ, A .: Türkler ve Yahudiler, Gözl e m Yayınevi, Ġstanbul. 1992

HĠ ÇYILMAZ, E, ALTI NDAL, M.: Büyük Sığınak, Ġstanbul, 1992.

HOVHANNESYAN, S.S.: Payitaht İstanbul’un Tari hçesi, Tari h Vakfı Yurt Yayınları, Ġstanbul, 1997

Ġ NALCI K, H: “İstanbul: Bir İsl am Şehri, İstanbul Armağanı“ Ġstanbul BüyükĢehir Bel. Kültür ĠĢleri Daire BaĢkanlı ğı Yayınları, Ġstanbul, 1995

Ġ NCĠCYAN, P G.: “18 Asırda İstanbul”, çev: Andreasyan, H., Ġstanbul Fetih Cemiyeti Ġstanbul Enstitüsü Yayınları :43, Ġstanbul, 1976

KIRAY, M.: “ Modern Şehirlerin Geliş mesi ve Türkiye’ye Has Bazı Eğili mler Mimarlık, Şehircili k ve Türkiye’nin Sorunları”, Mimarlık Dergisi Yayınları, No.1, Ġstanbul, 1970

KIRAY M.: “Apart manlaş ma ve Modern Orta Tabakalar” Çevre No:4. Ġstanbul, 1979

6 KIRAY, M.: “Toplum Bili m Yazıları”, Gazi Üniversitesi Ġktisadi Ġdari Bili mler Fak. Yayınları No: 7, Ankara. 1982

KOÇU, R.E.: İstanbul Ansi klopedisi “Eyüp, Fener ve Balat” Maddesi s. 1961. s. 5452. 1997

KOÇU, R. E.: “Bal at Karabaş Mahallesi ”, Ġstanbul Ansi klopedisi, Cilt 4, s. 1971-1972, Ġstanbul, 1960.

KOÇU, R. E.: “Bal at Yangı nları ”, Ġstanbul Ansi klopedisi, Cilt4, s. 1975-1977, Ġstanbul, 1960.

KOÇU, R.E.: “Bal at Sahili”, Ġstanbul Ansi klopedisi, Cilt 4, s. 1974, Ġstanbul, 1960.

KOÇU, R. E.: “Bal at Kapısı ”, Ġstanbul Ansi klopedisi, Cilt 4, s. 1970-1971, Ġstanbul, 1960.

KOÇU, ReĢat Ekre m.: “Bal at” Ġstanbul Ansiklopedisi, Cilt 4, s. 1961 1965, Ġstanbul, 1960.

KOOLHAS, R.: “Delirious New York: A Retroactive Manifesto for Manhattan”, Oxford 1978

KOS, K.: “İstanbul-Şehir Tarihi ve Mimarisi”, çev: Güngör müĢ N., T.C. Kült ür Bakanlığı Yayınları 1748, Ġstanbul, 1995

7 KÖMÜRCÜYAN, E.: İstanbul Tari hi, Ġstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları No:506, Ġstanbul

KÖMÜRCÜYAN, E.: “İstanbul Tari hi XVII. Asırda İstanbul”, Ġstanbul, 1952. KROEBER, A.L. ve KLUCKHOHN, C.: Culture: A Critical Review of Concepts and Defi nitions, Random house, Vintage, 1952

KUBAN, D.: “İstanbul' un Tari hi yapısı”, Mimarlık Dergisi, sayı;5, Ġstanbul, 1970

KUBAN, D.: “Koloni Şehri nden İ mparatorl uk Başkenti ne”, Tari h Vakfı Ġstanbul Ansi klopedisi, 1993 sayı:4, Ġstanbul, 1993

KUBAN, D.: İstanbul Bir Kent Tari hi, çev: Rona, Z., Tarih Vakfı Yayınları, Ġstanbul, 1996.

KUBAN, D: “ Mimarlı k Kavra mları”, YEM Yayın, 1990

KUBAT, S.: "Şehirciliğin Evri mi " Basıl mamıĢ Ders Notları, 1992

KÜÇÜKERMAN, Ö.: Kendi Mekanının Arayışı İçinde Türk Evi, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu, Ġstanbul, 1991

KILI ÇASLAN, Ġ.: Ġstanbul, Kentleş me Süreci nde Ekono mik ve Mekansal Yapı İlişkileri, Ġ. T.Ü. Mim. Fak., 1981.

8 KUBAN, A.: “Bil diriler, İslam Mi mari Mirası nı Koruma Konferansı ”, Ġstanbul, 1985.

LAWRENCE, D. H.: “The Culture (and Space and History) of Others and Ourselves”, Culture Space History, METU, Ankara, 1990

MANTRAN, R.: “17. Yüzyılı n İkinci Yarısı nda İstanbul”, çev: Kılıçbay, M., Özcan, E., cilt 1., Türk Tari h Kurumu Bası mevi, Ankara, 1990

MANTRAN, R.: “İstanbul’da Gündeli k Hayat”, çev: Kılıçbay, M., Eren Yayıncılık, Ġstanbul, 1991

MANTRAN., R : “16-17. Yüzyıllarda Os manlı i mparatorl uğu”, Ġ mge Kitapevi, Ankara, 1995

MUMFORD, L.: "The City i n History Its Ori gins, Its Tranfor mati ons And Its Prospects”, Harcourt, Brace and Worl d,Inc., New York, 1961

ORTAYLI, I..: “İstanbul' dan Sayfalar”, iletiĢi m Yayınları, Ġstanbul, 1995

ÖZDEġ, G.: "İstanbul' un Gel eceği ", Yapı, Sayı 66, 1986.

PERĠNÇEK, V.S.: “Kamusal Alan – Kamuya Açı k Özel Mekan İlişkisinde Geçiş Bölgeleri” Ġ. T.Ü, Ġstanbul, 2003

Project For Public Spaces: “How to Turn a Place Around, A Handbook for Creating Spaces”, 2000

9

RAPAPORT, A.: “House for m and Culture”, Englewood Cliffs. Perentıce Hall, 1969

RAPAPORT. A.: “Human Aspects of Urban For m”, Oxford Perga mon Press, 1977

ROSSĠ, A.: “Architecture of the City”, Cambri dge, Mass.: MIT Press, 1982

SEROPYAN, Vayarsağ: “Hreşdagabet (Surp) Ermeni Kilisesi ”, Dünden Bugüne Ġstanbul Ansi klopedisi, Cilt 4, s.90-91, Ġstanbul, 1988.

SHAW, Stanford: “The Je ws of the Ottoman Empi re and Turkish Republic”, New Yor k, 1991.

ġATI R, S.: “Kent Planlama ve Kentsel Tasarı m Bağlamında, Kamusal Mekanda Kimlik Olgusu”, Yapı, Sayı 281, Syf. 48, 2005

TEKELĠ, Ġ.: 19. Yüzyılda Ġstanbul Metropol Alanının DönüĢümü, Modernleş me Süreci nde Osmanlı Kentleri, Tari h Vakfı Yurt Yayınları, Ġstanbul, 1996

Tür k Ansi klopedisi: “Bal at”, Cilt 5, s.108, Ankara, 1952.

ÜNVER, S. : “İstanbul Risaleleri”, cilt 1,Ġstanbul BüyükĢehir Bel ediyesi Kült ür ĠĢleri Daire BaĢ. Yayınları: 19, Ġstanbul, 1995

10 VAROL, M.C.: “Balat Fauborg Juif d'İstanbul”' dan basıl mamıĢ çeviri, ISIS Press, Ġstanbul, 1989

YALÇI N, E: “Balat From 20’s to 60’s. Some Observation on the Social Structure and Changes”, Observat oire Urbai ne d’Ġstanbul No: 3Ġstanbul, 1992

YAZAN, U. M,: “Bir Asır Boyunca İstanbul Şehri nin Nüfusunda Meydana Gel en Değiş mel eri n Tahlili, Tari h Boyunca İstanbul Semineri”, 39 Mayıs-1 Haziran 1988 Bil diriler, Ġ. Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih AraĢtır ma Merkezi, Edebiyat Fakültesi Bası mevi, Ġstanbul, 1989

YÜREKLĠ, H. : “İnsan Davranışları ve Çevre İlişkilerine Bağlı Olarak Çevrenin korunması ve Geliştiril mesi için Bir Metod Önerisi ”, Ġ . T.Ü Dokt ora Tezi, Ġstanbul, 1980

11

ÖZGEÇMİŞ

Zeynep Hagur Şubat 1979’ da Ankara’ da doğ muşt ur. İl k ve ortaokul u Yükseliş Kol eji’nde oku muş, lise eğiti mine Büyük Kol ej’de deva m etmiştir. 1996’ da mezun ol duktan sonra aynı yıl Bil kent Üni versitesi Güzel Sanatl ar ve Tasarı m Fakültesi’nin Peyzaj Mimarisi ve Kentsel Tasarı m Böl ümü’ ne başl amış ve 2001 senesi nde lisansı nı ta mamla mıştır. 2002-2005 yıll arı arası nda Istanbul Tekni k Üni versitesi’nin Kentsel Tasarı m Progra mı’nda Yüksek Lisans yapmıştır.