AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130

Türk Dünyası Araştırmaları Eylül - Ekim 2019

TDA Cilt: 123 Sayı: 242 Sayfa: 89-130

Makale Türü: Araştırma Geliş Tarihi: 15.07.2019 Kabul Tarihi: 16.09.2019

KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİNİN ÇAĞDAŞ TARİHİ VE STRATEJİK ALTYAPISI ÜZERİNE GENEL BİR DEĞERLENDİRME

Prof. Dr. Abdulhalik BAKIR* - Süleyman PEKİN**

Öz

‘Coğrafya kaderdir’ deniyor ve bu kader Ortadoğu’da sınırlarla birlikte sık sık değişiyor. 2011 yılından buna dahil olan Suriye’nin özellikle Kuzey kıs- mındaki dil, mezhep ve etnik çeşitlilik Küresel ve Bölgesel Güçlerin rekabetine payanda olmuş durumda. Suriye Devleti’nin resmî idarî yapısındaki 14 vilaye- tin Kuzey Suriye’yi oluşturan 5’inde (Halep, Haseki, Rakka, İdlip ve Lazkiye) bu güçlerin ve buna bağlı olarak farklı grupların mücadeleleri sürmektedir. Bu gruplardan biri ve tarihî açıdan en köklü olanlardan Türkmenlerin bölge üze- rinde yaygın bir yerleşimi söz konusudur. Modern zaman olarak son yüzyıllık periyot içerisinde Millî Mücadele ve Manda, Bağımsızlık ve Baas (Esadlar), İç Savaş ve Tükmenler dönemleriyle Kuzey Suriye’deki Türkmen yerleşim yerlerinin çağdaş tarihini bu makalede ana hatlarıyla incelemeye çalıştık. Yine aynı şekilde Türkmen yerleşimlerinin stratejik alt yapısını da Nüfus ve Nüfuz Etkinlikleri ile Toplumsal Arkaplan çer- çevesinde ele alarak genel bir değerlendirmede bulunduk. Sonuç olarak hem Kuzey Suriye’nin hem de Türkmenlerin Türkiye için önemi artarak sürmektedir. Anahtar kelimeler: Türkmen, Kuzey Suriye, İç Savaş, Esad, Sınırlar, Kimlik, Federasyon.

A General Evaluation On The Contemporary History And Strategic Infrastructure Of Turkmen Settlements In North Abstract It is called ‘geography is destiny’ and this fate changes frequently with the borders in the . Since 2011, the language, sect and ethnic diversity in the northern part of Syria, which has been included in this, have been the pillars of the competition of the Global and Regional Powers. The struggles of these forces and the related groups continue in 5 of the 14 provinces in the official administrative structure of the Syrian State (, Haseki, ,

* Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi. ** Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Öğrencisi.

89 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA

Idleb and ) that make up northern Syria. One of these groups and one of the most deeply rooted historically, have a widespread settlement in the region. We put the history and historical geography in a separate article. In this article, we tried to examine the contemporary history of the Turkmen settle- ments in Northern Syria and the periods of National Struggle and the Mandate, Independence and Ba’ath (The Assads), Civil War and Consumers in the last century. In the same way, we made a general evaluation by considering the strategic infrastructure of Turkmen settlements within the framework of Popu- lation and Influence Activities and Social Background. As a result, both nort- hern Syria, has continued to increase in importance for the Turkmen. Keywords: Turkmen, North Syria, Civil War, Asad, Borders, Identity, Fe- deration.

Giriş Çoğu zaman ülkelerin sınırları orada yaşayan insanların hayatlarının da sınırı oluyor; bilhassa Ortadoğu coğrafyasında. Bir asır önce ihdas edilen sı- nırlar bölge halklarının yaşamlarının dış güçlerce sınırlanmasına yaradı. Çey- rek asrı aşkın bir zamandır da yine dıştan tertibatlı sınır içre sınır çizimlerinin yöre insanının hayatını nasıl alt üst ettiğine aşama aşama şahit olmaktayız. Tam da bu noktada hem coğrafyanın kendisi hem de sınırların değiştirilmesi kötü kader oluyor.1 Önce Irak ve Irak’ın kuzeyinden başlayan sınır & kader tahvilleri/tahav- vülleri Afganistan, Yemen, üzerinden Suriye ve Suriye’nin kuzeyine de erişmiş bulunuyor. Mart 2011’den beri sınırları ve kaderi allak bullak olan Suriye Arap Cumhuriyeti’nin idarî taksimatına göre Halep İli ile buna bağlı Afrin, Ayn’el-Arap, , Bap, Cerablus ve Menbiç Kazaları; Lazkiye İl Merkezi ile buna bağlı Bucak (Ayne’l-Beyza, Kastel Muaf), Bayır (Rebia) Behlüliye ve Kesep Nahiyeleri; Rakka İli ile buraya bağlı Tel Abyad ve El-Tavrah Kazaları; İdlip İli ile buraya bağlı Cisr-eş-Şugur Kazası gibi kuzey yerleşim alanlarında2 Arap, Kürt vd. unsurlarla beraber yaşayan Türkmenler 8 yıllık tehlikeli bir kaderin sınırlarında, kimi zaman da sınır ötesinde yaşamaktalar. Kuzey Suriye, hem yoğunluk arzeden 3 ana unsur (Arap, Türkmen, Kürt) haricindeki Nusayrî, Ermeni, Süryanî, Asurî, Keldanî, Çeçen, Dom/Navvar,3 Yezidî gibi diğer etnik unsurların zenginliği hem de bölgedeki PYD / YPG Kuv-

1 Heraklitos’a (M.Ö. 535-475) mı, İbni Haldun’a (1322-1406) mı, Napolyon’a (1769-1821) mı ait olduğu belirsiz o meşhur ‘Coğrafya kaderdir’ sözü eksen alınmıştır. 2 Suriye Türkmenleri ile ilgili kitap, makale ve haritalardaki yerleşim yerleri bilgilerinin güncel resmî ya da sivil siteler üzerinden Suriye’nin bugünkü idarî bölümlerine yansıtılması şeklinde tespit edilmiştir. 3 Ağırlıklı olarak Halep (Haydariye), İdlip, , Menbiç’te yaşayan ve literatürde Domari denilen dili konuşan insanlar. Çoğunluğu Müslümandır ve fakat çoğu zaman Çingene muamelesi görürler. Gezgin manasında Nevar, Navari diye de isimlendirilirler. 150-200 binlik nüfusun 4/1’i Türkiye’de mültecidir. (“The Dom / The ‘Other’ Asylum Seekers from Syria”, The Rights of Dom and Other Related Minorities from Syria Seeking Asylum in , and Turkey Project Preliminary Report, p. 1-4 ve “The Dom of Syria: The ‘other’ refugees”, Kemal Vural Tarlan, Heinrich Böll Stiftung , Januar 8, 2016, (Çevrimiçi) https://tr.boell.org/de/2016/01/08/dom-syria-ot- her-refugees, 03.07.2019.

90 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130 vetleri, Amerikan Devriyeleri, Muhalif Kuvvetler (ÖSO), Türk Ordusu, Suriye Merkezî Hükümet Birlikleri, Rus Askerî Birimleri gibi otoritelerin güç çeşitlili- ği bakımından Suriye genelinden ayrışır. Bunca farklılıkların üst çatısı belir- sizlik ve karmaşa olsa da Türkmenleri esas alan, tarih temelli stratejik bakış ve değerlendirmelere bölgenin geleceği adına ciddi ihtiyaç vardır. Bu makale bu bakımdan bir girizgâh sadedindedir. I. Kuzey Suriye Tabiri ve Coğrafyası “Kuzey Irak mı, Irak’ın kuzeyi mi” sorusu burada da “Kuzey Suriye mi, Suriye’nin kuzeyi mi” şeklinde geçerlidir. Her ne kadar ikinci şıklar mevcut ülkelerin toprak bütünlüğüne vurgu yapar mahiyette olsa da birinci şıklar vakıadır. Tam bağımsızlığını tanımasak da özerk (yarı bağımsız) yapısını ta- nıdığımız ve ismini tanımladığımız Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi diye bir devlet organizasyonu var. Hatta uluslararası diplomaside ve Irak Anayasa- sı’nda Kürdistan Bölgesel Hükümeti (Kurdistan Regional Government) ola- rak geçmekte.4 Suriye’nin kuzeyinde de benzeri bir ‘de facto/fiilî’ bağımsızlık durumu söz konusudur. Batılıların Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu (Democratic Federation of Northern Syria) ve PKK’nın5 Suriye kolu olan PYD6 ile YPG7 öncülüğünde etnisite kamuflajı olarak oluşturulan Suriye Demok- ratik Güçleri’nce de () Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (The Autonomous Administration of North and East Syria) denilen yapı; kısa adıyla KDS (NES).8 14 bölümden oluşan Suriye’nin eski idarî yapısı içerisinde kuzey coğraf- yasını net bir şekilde ortaya koymak zordur. Fizikî olarak Halep ve Haseki Valilikleri (Arapçasıyla Muhafaza-t) en kuzey ucunda olmakla birlikte Rakka ve İdlip Valilikleri peşi sıra gelir. Bundan başka kuzeybatı uçtaki Lazkiye Va- liliği’ni dâhil edebiliriz fakat enlem olarak onunla aynı çizgide sayılan Hama Valiliği ile ülkenin güneydoğusundan kuzeye bir üçgen kavisle uzanan Deyr-i Zor Valiliği’ni ağırlıklı olarak Orta Suriye’yi oluşturdukları için kuzey coğraf- yasına dâhil etmiyoruz.9 Kuzey Suriye’nin en büyük şehri ve valiliği olan Halep’in 10 kazasından (Arapçasıyla Mıntıka-t) 6’sında yoğun Türkmen yerleşimleri bulunmaktadır. Bunlar; Afrin (Kurtdağı), Azaz, Ayn’el-Arap (Kobani), el-Bap, Cerablus, Menbiç ile bunlara bağlı nahiye ve köylerdir. Ayrıca Halep şehir merkezinin Hüllük,

4 Bkz: “United Nations ”, (Çevrimiçi) www.uniraq.org/index.php?lang=en ve yani Irak Temsilciler Meclisi, (Çevrimiçi) http://ar.parliament.iq/ / 01.06.2019. 5 Partiya Karkeren Kurdistan - Kürdistan İşçi Partisi. 6 Partiya Yekîtiya Demokrat - Demokratik Birlik Partisi. 7 Yekîneyen Parastina Gel - Halk Savunma Birimleri. 8 Son halin kuruluşu 2018 ve Cezîre, Fırat, Afrin, Rakka, Tabka, Menbiç, Deyr’ez-Zor ad- larıyla 7 alt Kantondan oluşuyor (“The are creating a state of their own in northern Syria”, May 23rd 2019, {Çevrimiçi} www.economist.com/middle-east-and-africa/; Seamas Carraher, “Uncertain Times in Rojava - The Autonomous Administration of North and East Syria”, 05 Apr 2019, {Çevrimiçi} www.globalrights.info/2019/04/; Paul Iddon, “Why the Sy- rian Kurds should be granted autonomy”, 20-01-2019, {Çevrimiçi} www.rudaw.net/english/ analysis/20012019; “Rojava”, {Çevrimiçi} https://en.wikipedia.org/wiki/Rojava, 01.06.2019. 9 Metin Erendor, Suriye ve Türkmenler, Bilgeoğuz Yayınları, İstanbul 2016, s. 33-34.

91 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA

Kadıasker, Haydariye, Beayidin, Eşrefiye, Bostanpaşa, Şeyhferis, Şeyhıdır Mahallelerinde de Türkmenler yaşamaktalar. Lazkiye’nin vilayet merkezinin Cimmel Mahallesi (Türkmen Harası) ile merkez ilçeye bağlı Ayn’el-Beyza (Bu- cak), Behlüliye (Karınca), Kastel Muaf (Bucak), Keseb ve Rebia/Gebelli (Bayır) Nahiyeleri Türkmenlerle meskûndur. Yine Rakka vilayet merkezinin Guraba Mahallesi ile Tel Abyad Kazası’nda ve İdlip’in şehir merkezi ile bu vilayete bağlı Cisr-i Şugur Kazası’nda da Türkmen nüfus mevcut. Kuzey’in diğer vilayeti Haseki’de ise Türkmen varlığı yok denecek kadar azdır.10 Doğusu ve güneyi çöl olan Suriye’nin kuzeyi yerleşime nispeten daha elve- rişlidir. Suriye’nin en önemli iki nehri; Türkiye’den gelen Fırat11 ve Türkiye’ye dökülen Âsi de bu bölgededir. Kuzey Suriye’nin batı kesimi yanı Akdeniz kıyısı iklimi ve bitki örtüsüyle Akdeniz tipidir. Onun iç kesimleri ile ülkenin kuzey- batı ve güneybatı tarafları nispeten dağlık, kuzeyin kalan kesimleriyse yer yer çöl karakterli bozkırdır. Tarım ve hayvancılıktan sanayiye, turizmden petrol üretimine kadar büyük bir çeşitlilik arz eder Kuzey Suriye’nin geçim kaynak- ları. Aynı şekilde kuzeydeki etnik yapı da çok renklidir: Arap, Türkmen, Kürt, haricindeki Nusayrî (Fellah / Arap Alevîsi), Ermeni, Süryanî, Asurî, Keldanî, Çeçen, Domî / Domarî (Navarî), Ezidî / Yezidî ilh.12 2019’un ilk yarısı itibariyle Kuzey Suriye egemen güçler bakımından da ol- dukça hareketlidir. Afrin, Azaz, el-Bap, Cerablus gibi yerler Güvenli Bölge ola- rak halen Türk Ordusu’nun kontrolünde; İdlip’e bileşenleriyle de olsa Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) hâkim fakat çevresinde Türkiye’nin 12, Rusya’nın 10 ve ’ın 7 gözlem noktası bulunmakta; Menbiç’ten tâ Derik’e dek ve Kobani’den -Rakka dâhil- tâ Deyr-i Zor’a kadarki geniş alana ise PYD-YPG Suriye Demok- ratik Güçleri (SDG) yayılmış durumda, tabii ki Menbiç dâhil 11 noktadaki Amerikan Üs Birliklerinin yardımıyla; Halep ve Lazkiye tarafları ise Rusların ve İranlıların desteğiyle Esad Rejimi’nin (Suriye Merkezî Hükümet Birlikleri) elinde. Kuzey Suriye’deki askerî havaalanlarının 1’i ABD’nin, 1’i Rusya’nın, 1’i ÖSO’nun, kalan 5’i Suriye Devleti’nin denetiminde. Petrol yatakları ise Re- jim’le SDG arasında bölüşülmüş durumda. Esasen NES yani sözde Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi de bunun için kotarılmış gözüküyor.13

10 “Suriye’de Değişimin Ortaya Çıkardığı Toplum: Suriye Türkmenleri”, Haz.: Ali Öztürkmen, Bil- gay Duman, Oytun Orhan, ORSAM-Ortadoğu Türkmenleri Programı, Rapor No: 14, Kasım 2011, s. 9-21; C. Burak Korkmaz - Latif İltar, “Bayır-Bucak Türkmen Bölgesindeki Türk Varlığı ve Bölgede Mücadele Veren Gruplar”, 21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 13, Bahar 2016, s. 90-94; Fatih Kirişcioğlu, “Suriye Türkleri/Turks in Syria”, Avrasya Dosyası, Cilt: 2, Sayı: 3, Son- bahar 1995, s. 9-15; Ali Bademci, Suriye’de Türkmenler ve Bayır-Bucak, 2. bs., Ötüken Neşriyat, İstanbul 2014, s. 180-189; Erendor, a.g.e., s. 202-223; Adil Şan, “Suriye Türkmenleri (Nüfus ve Yaşadığı Yerler)”, Suriye Türkmenleri Kültür ve Sanat Sitesi (Çevrimiçi) https://suryeturkmenleri. wixsite.com/suriyeturkmenleri/nufus-ve-yasadiklari-bolgeler, (Çevrimiçi) www.turkmens.com/Su- ria.html ve (Çevrimiçi) https://ar.m.wikipedia.org/wiki/ 02.06.2019. 11 Onun büyük kolu Habur da Fırat gibi Türkiye’den doğarak Suriye topraklarının ortasına dek uzar. 12 Münür Bilgili, Doğu Akdeniz Kıyısında (Suriye, Lübnan, İsrail) Yaşanan Göçler ve Devlet Oluşum Süreçlerine Etkileri, Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2006, s. 20-23; “Suriye Ülke Etüdü”, Haz.: Volkan Aydos - Meltem Duran, İstanbul Tica- ret Odası Yayın No: 30, Eylül 2000, s. 15-19, 27-35 ve 41-60. 13 Öztürkmen - Duman - Orhan, “a.g.m.”, s. 23; Aydos - Duran, “a.g.m.”, s. 56-57; Mohannad Al-Kataa, “Suriye’deki Kürtlerin İnsan Coğrafyası”, The World Institute, 9 Temmuz 2016, (Çevrimiçi)

92 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130

II. Anahatlarıyla Kuzey Suriye’deki Türkmen Yerleşim Yerlerinin Çağ- daş Tarihi A) Modern Zaman (Son Yüz) İ- Millî Mücadele ve Manda Dönemleri Vekâlet hatta velâyet, vesâyet anlamlarına gelen Manda ile Kuzey Suriye Türkmenlerinin imtihanı başlamışken daha kuzeydeki Anadolu Türklüğünün de Millî Mücadelesi eş zamanlı başlayacaktı. Tarihî derinlik ve stratejik alt- yapı nedeniyle bundan sonra bu iki kavramı içiçe geçmiş görebiliriz. Zira 30 Ekim’deki Mondros Ateşkes Antlaşması’nın hemen ardından Mandaterler de, Millî Mücadeleciler de harekete geçeceklerdir. Bu ikincilerden M. Kemal Paşa, Mondros’un 16. maddesindeki Suriye’yi boşaltma kararına rağmen Cephe Ku- mandanı olarak sınırın Lazkiye - Han Şeyhun hattından yani Halep’in 100 ki- lometre güneyinden geçtiğini ve Halep nüfusunun 4/3’ünün Arapça konuşan Türkler olduğundan elde tutulma gerekliliğini 3 Kasım 1918 tarihli bir telgraf- la Hükümete bildirmekteydi. Buna mukabil Şam’da İngiltere tarafından kral ilan edilen Faysal da hâkimiyet alanını genişletmek için Cerablus ve Nizip’in mütarekeye göre kendilerinin olduğu ve 2 güne kadar boşaltılmadığı takdir- de şiddet kullanılacağı ültimatomunu verdiriyordu. Bir yandan da yandaşları Rakka ile Tel Abyad arasında atlarla vergi topluyor, Türkmen ileri gelenlerin- den 100 kadarını Tedmür’deki hapishaneye atarak işkence uyguluyordu.14 İngiltere ile Fransa 1919 yılı başında toplanan Paris Konferansı’nda ara- larındaki bölüşümü Manda Sistemiyle birlikte onaylattılar. Yavaş yavaş al- datıldıklarını anlayan Araplarsa Temmuz 1919’da toplanan Suriye Genel Kongresi’nde bağımsızlık ilan ettilerse de bu bir yıl bile sürmedi. Bu arada Halep ve Lazkiye Türkmenleri, Fransızların Kilikya’yı işgale kalkıştığında Ha- tay Dörtyol’da atılan ‘İlk Kurşun’ akabinde başlayan Kuvâ-yı Milliye’ye des- tek vermeye başladılar. Evvelâ Halep Teşkilat-ı Milliyesi teşekkül ettirilerek Suriye ve Filistin Müdafiî Kuvâ-yı Hey‘eti Umumiyesi ve Gönüllü Fırkası kuruldu; Reisliğine Ayıntab Kumandanı Ali Şefik Bey / nâm-ı diğer Özdemir Bey, yardımcılığına ise Halep Hey‘et-i Merkeziye Başkanı Hilal/Bilal Bey getirildi. Bundan hareketle Halep halkı 8 Aralık 1919 tarihinde şehirde kepenk kapatarak büyük bir miting düzenlemiş ve hem İzmir’in işgaliyle baş- layan Anadolu’daki Yunan zulmünü hem de Suriye ile Filistin’deki İngiliz ve Fransız işgallerini protesto etmişlerdir. Protestodan “Kahrolsun Emir Faysal ve Arap Hükümeti! Yaşasın Halifemiz ve Osmanlı Devleti!” sloganlarıyla iş- birlikçiler de nasibini almıştır. Miting sonrasında ise Sivas Kongresi’yle işgal http://alaalam.org/ar/politics-ar/item/332-5681679, “Suriye’deki Son Durum”, 13 Temmuz 2018 (Çevrimiçi) https://tr.sputniknews.com/infografik/201807131034273454-suriye-dera-isid-nus- ra-ypg-dsg-/ ve “Military Situation In Syria”, January 02, 2019, (Çevrimiçi) www.reddit.com/r/ syriancivilwar/comments/abuayu/january-02-2019-military-situation-in-syria/ 02.06.2019. 14 Ahmet E. Dağ, Emeviler’den Arap Baharına Halep Türkmenleri, ORDAF Taşmektep Yayın Atölye- si, İstanbul 2015, s. 58-62; Ahmet E. Dağ, Suriye (Bilad-i Şam’ın Hazin Öyküsü), İ.H.H. Yayınları, İstanbul 2004, s. 23-25; Ömer O. Umar, “Suriye Türkleri”, Türkler Ansiklopedisi, Cilt: XX, (Türk Dünyası), Yeni Türkiye Yayınları, 2002, s. 595-596; Bademci, a.g.e., s. 139.

93 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA altındaki bütün topraklara bir umut olan Mustafa Kemal’e Haleplilerden bir heyet gönderilmiştir.15 1920 ilkbaharındaki Şam Eşrâf Kongresi’nde bir araya gelen Milliyetçi Araplar, Suriye Krallığı kurduklarını açıklayıp Faysal’a taç giydirmelerine rağ- men Fransızlar Mayıs ayında toplanan San Remo Konferansı gereğince başta Şam ve Halep olmak üzere tüm Suriye ve Lübnan şehirlerini işgal ettiler, daha doğrusu İngilizlerle anlaşmalı olarak işgal bölgelerini trampa ettiler. Sevr Ant- laşması’nın 94. maddesi gereğince de Manda İdaresi altında Suriye’yi 4 özerk bölgeye ayırdılar ki bunun en büyük parçası, 72.243 km2’lik yüzölçümüyle bü- tün Kuzey ve Doğu Suriye’yi kapsayan Halep Devletçiği idi. Lazkiye’de ise tıpkı Suriye’nin en güneyindeki Dürzî Devletçiği gibi mezhepsel bir yapı, Alevî Dev- letçiği kurulmuştu. Halep’teki yerli temsilci Kamil el-Kudsî olup bütün Parça Devletler Fransız Yüksek Komiseri General Gouraud’un denetimi altındaydı.16 Buna karşın Anadolu’daki Millî Mücadele’yle bağlantılı olan Halep mer- kezli direniş bir anda ortak umut haline geldi. M. Kemal Paşa’nın “Halep Kuv- va-yı Milliyesi’nin Islahiye vasıtasıyla tesis edilecek irtibatla yardımlaşmanın temin edilmesi” talimatının vurguladığı bu bağ doğrultusunda kurulan Halep Kuva-yı Milliyesi zamanla Lazkiye, Şam, Hama, Humus, Beyrut, Kuneytra, Trablusşam ve Amman gibi şehirlerde de şubeler açarak örgütlenmesini ge- nişletmiştir. Türkmen, Çerkez ve Araplardan müteşekkil bu yapı içerisinde ’daki 2. Kolordu Komutanlığı, Halep - Hama - Lazkiye - Samandağ - İs- kenderun - Kırıkhan sınırının içinde kalan bölgede 5 düzenli teşkilat kurmuş ve ayrı ayrı Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerince eylemler organize edilmiştir. O dönemde ayrıyeten Halep Cemiyet-i Esâmiyesi Heyet-i Merkeziyesi (Dernekler Platformu Sekreteryası), Necât-ı Vataniye (Vatan Kurtuluşu), İstikbal Cemiye- ti, Şark-ı Karîb İhtilası / İstihlası Cemiyeti (Yakın Doğu Kurtuluş Örgütü) ve Milli İsyan Partisi gibi aynı amaçlı yerel teşkilatlanmalara da tevafuk edilir.17 Bu dönemde Rıza Bey, Ahmet Nabğalı, Nüveyran / Nüveryan Oğuz, Asım Bey, Necip Ağa, Mustafa Ağa Hacı Hüseyin, Bedri Bey, Mehmet Ağa, Cekeli Mecit Ağa, Salih Polat, Kasım Şahbudak ile Afrinliler; Hacı Hannan, Şeyh İsmailoğlu / İsmailzâde Hoca, Şeyh Abdi, Ahmet Ruto, Polat Bey ve Lazkiyeli Suhta Ağa, Nevres Ağa gibi direniş önderleri çıkaran Türkmenlerle Kürtlere artık Fransa’dan umudunu kesen Şeyh Kâmil Kassab, Binbaşı Muhiddin Bey,

15 Osmanlı Belgelerinde Halep, Haz.: Nuran Koltuk vd., Türk Dünyası Belediyeler Birliği Yayınla- rı, İstanbul 2018, s. 29; Hasip Saygılı, “Resmi Evraka Göre Millî Mücadele’de Türkiye Dışı Topluluklarıyla İlişkiler (1919-1922)”, Türk Yurdu, Yıl: 102, Sayı: 311, Temmuz 2013, s. 66; Murat Güztoklusu, Musul Özdemir Harekâtı, 2. bs., Pozitif Yayınları, İstanbul 2008, s. 297-300; Umar, “a.g.m.”, (ST), s. 596; Demir, “a.g.m.”, s. 299; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 62-63. 16 Erendor, a.g.e., s. 121-125; Bademci, a.g.e., s. 140-143; Koltuk vd., a.g.e., s. 29-30; Rahi- me Edibali, “Tarih Boyunca Halep”, 15 Aralık 2016, (Çevrimiçi) http://www.bayrakyayincilik. com/2016/12/15/tarih-boyunca-halep/, 29.06.2019; Ömer İshakoğlu, Suriye Tarihi (Osmanlı Dö- nemi Suriye’sinde Edebi ve Kültürel Hayat 1800-1918), Kabalcı Yayıncılık, İstanbul 2012, s. 82. 17 İ. Özbay - F.R. Ünalp - A. Keskin, “İngiliz ve Fransızların Güney-Doğu Anadolu’yu İşgal Etmeleri, Millî Mücadele Hareketleri, Bu Bölgede Yapılan Muharebeler ve Revandiz Harekâtı”, Türk İstiklal Harbi IV’ncü Cilt Güney Cephesi, Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayın- ları, Ankara 2009, s. 35; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 63-64; Osmanlı Belgelerinde Halep, s. 29; Umar, “a.g.m.”, (ST), s. 596.

94 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130

Said Bey Haydar, Dr. Abdurrahman Şehbender gibi Arap milliyetçilerinin yanı sıra Faysal Hükümeti’nin bakanlarından Abdülhamid Paşa, Celal Bey, Haşim Bey, Müsteşar Mustafa Nimet Bey gibi bürokratlar ile ed-Difa‘ Gazetesi sahi- bi Tevfik Yazıcı, Müfîd Gazetesi sahibi Yusuf Bey Haydar, eş-Şa‘ab Gazetesi sahibi Abdürrezzak el-Esad, Hedef Gazetesi sahibi Abdülhayr Bey gibi gaze- teciler ve Şeyh Süleyman (İbn-i Reşid Aşireti), Şeyh Fâris (Hadidî Aşireti), Ab- dülkerim Paşa (Mevâlî Aşireti) gibi aşiret reisleri ile Müslim Verde ve Mülhem Câsim gibi çete reisleri de katılmışlardır. Hatta Kuva-yı Milliyecilerle Emir Faysalcılar arasında ’in Kefergani Köyü’nde 8 maddelik gizli bir anlaşma bile imzalanacak ve Kilis Kuva-yı Milliye Heyeti adına Polat Bey, Molla Recep, Mehmet İslam; Arap Hükümeti nâmına da Jandarma Müfettişi Cemil Lütfi imza koyacaklardır.18 Bâb’a bağlı Telaşir’i direnişin lojistik merkezi olarak kullanan Halepli Kuv- vacılar, Anteb’i işgal sürecindeki Fransızların ikmal yollarını sabote ederek Akçakoyunlu-Cerablus savaşlarında başarı sağladılar. Halep - Maraş Demir- yolu Okçu İzzeddinli Aşireti’nin milislerince sürekli tahrip edilmiş, bir defasın- da Maraş’a giden bir tren havaya uçurularak bazı Fransız askerleri esir alın- mış ve bunun üzerine bölgeye gönderilen Fransız Birliği de Damrık Dağı’nın batı yakasındaki Hisarköy civarında bozguna uğratılmıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın gizlice Halep’e yolladığı subayların örgütlemesiyle şehrin sokakları- na Fransız yönetimine karşı Türkçe ve Arapça pankartlar asılmış, keza Türk kuvvetlerini bekleyen Haleplilerin evlerine Osmanlı bayrakları asarak hazırlık yaptıkları kayıtlara geçmiştir. Ankara Hükümeti adına bölgede faaliyet göste- ren Aneze Aşiret Reisi Hacim Paşa, devamlı surette düzenlediği akınlarla el- Bâb’ı Fransız işgalinden kurtarmıştır. Türk birlikleri ve yerel müfrezelerle bir- likte Fransız işgalinden kurtarılan Menbiç’te Halep Müdafaa-ı Hukuk Cemi- yeti’nin şubesi açılarak Aralık 1920 ile Ağustos 1921 tarihleri arasında etkin olması sağlanmıştır. Yine Fransa’ya karşı büyük bir mücadele veren Arap di- reniş önderlerinden İbrahim Hananu’ya silah ve mühimmat desteği verilerek Türkiye, Suriye ve Irak’ın istiklâlleri sağlandıktan sonra bir ‘Konfederasyon’ teşkil etmeleri hedeflenmişti. Hatta Hananu’nun Türk takviyeli kuvvetlerinin bayrağının bir yüzüne Arap, diğer yüzüneyse Türk bayrağı işlenmişti.19 Mustafa Kemal’le bizzat irtibatlı Şam doğumlu Osmanlı Albayı Yahya Ha- yatî Bey’in büyük çabalarıyla 3 bölge (Şam, Halep, Lazkiye) 3 büyük isyana20

18 Öztürkmen - Duman - Orhan, “a.g.m.”, s. 7; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 64-65; Demir, “a.g.m.”, s. 303; Koltuk vd., a.g.e., s. 28-29; Mustafa Öztürk, “Osmanlı Mîrî Rejiminin Suriye ve Irak’ta Uygu- lanmasının Sonuçları”, Akademik Bakış, Cilt: 9, Sayı: 18, Yaz 2016, s. 8-9; Umar, “a.g.m.” (ST), s. 596. 19 Dağ, a.g.e. (Halep), s. 63-65; Umar, “a.g.m.” (ST), s. 596-597; Demir, “a.g.m.”, s. 300-303; Fatih Kirişçioğlu, “Suriye Türkleri / Turks in Syria”, Avrasya Dosyası, Cilt: 2, Sayı: 3, Sonbahar 1995, s. 14; Koltuk vd., a.g.e., s. 30; Hasip Saygılı, “Resmi Evraka Göre Millî Mücadele’de Türkiye Dışı İslam Topluluklarıyla İlişkiler (1919-1922)”, Türk Yurdu, Yıl: 102, Sayı: 311, Temmuz 2013, s. 29. 20 1- Lazkiyeli Şeyh Salih el-Ali’nin liderliğinde ta güneyde Banyas’tan başlayıp İskenderun’a ka- dar uzanan hat. 2. Halepli İbrahim Hannanu’nun liderliğindeki İdlip-Cisr-i Şugur-Halep hattı. 3. Suphi Bereket/Berkât liderliğindeki Maarrat’ün-Numan-Hama-Şam hattı. (Bkz: Hadiye Yılmaz, “Mustafa Kemal Paşa-Emir Faysal Anlaşması ve Milli Mücadele Döneminde Suriye ve Irak”, Cum- huriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi, Yıl: 10, Sayı: 20, Güz 2014, s. 296.

95 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA sahne olduysa da bitirici darbe vurulamadı. Antep ve Adana’yla ilgili ciddi sıkıntıların yaşandığı bir süreçte El-Cezîre Cephe Komutanı Nihad Paşa, Ha- lep’e girmenin maceraperest bir tutum olacağı beyanında “Dimyat’a pirince gi- derken evdeki bulgurdan olmayı katiyen arzu etmem” diyerek risk almamıştır. Sonrasında 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşması’yla TBMM Hükümeti’nin, Güney Cephesi’ndeki Fransız Kuvvetleri ve kuyruğu Ermeni komitacılarla bo- ğuşmasını bitirip de Fransa Devleti tarafından tanınması ve aradan çekilmesi başta Halep ile Lazkiye olmak üzere Türkmen, Arap, Kürt; tüm unsurlarda hayal kırıklığı yarattı. Zira anlaşmada sınır Antakya - Halep - Lazkiye havalisi dışta kalacak şekilde belirlenmişti: “İskenderun Körfezi üzerinde Payas mevkiinin hemen güneyinde olmak üzere seçilecek bir noktadan başlayacak ve yaklaşık olarak Meydan-ı Ekbez’e doğru gidilecektir (Demiryolu istasyonu ve Meydan-ı Ekbez Su- riye’de kalacaktır). Oradan Marsova’yı Suriye’ye ve Karnaba ile Kilis kentini Türkiye’ye bırakmak üzere güneydoğuya kayacak ve Çobanbey İstasyonu’nda demiryoluyla birleşecektir. Daha sonra Bağdat Demiryo- lu’nu izleyecek olan sınır çizgisi (Demiryolu platformu Nusaybin’e kadar Türk toprakları üzerine kalacaktır) Nusaybin ile Ceziret’ül-Ömer arasında- ki eski yolu izleyerek Ceziret’ül-Ömer’den Dicle’ye varacaktır. Nusaybin, Ceziret’ül-Ömer ve yol Türkiye’de kalacaktır. Çobanbey ile Nusaybin ara- sındaki demiryolunun istasyon ve garları, demiryolu platformunun parça- ları sayılarak Türkiye’ye bırakılacaktır.”21 Yine de o zamanki adıyla bu itilâfnâmenin 7. maddesince İskenderun Bölge- si (Sancak) için özel bir yönetim kurulması ve bölgedeki Türklerin kültürlerini geliştirme kolaylığı ile Türkçenin de resmî dil olarak kabul edilmesi; 9. madde- since Süleyman Şah’ın Caber Kalesi’ndeki mezarının çevresiyle birlikte Türki- ye’ye ait olması ve orada muhafız bulundurup Türk bayrağını çekebilmesi; 13. maddesince bölgede yerleşik ya da konar-göçerlere eskisi gibi sınırın iki tarafın- daki meralardan yararlanma hakkının tanınması gibi hafifletici sebepleri vardı. Fakat Ankara Hükümeti’nin Düvel-i Muazzama ile olan ilk antlaşmasına her iki taraftan da tepki dinmedi. Özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sert tartış- malar yaşandı. Aldatıldıklarını düşünen Araplar yüzünü tekrar Şam’a ve Suri- ye’nin birliğine çevirdiler.22 Türkmenler ise Lozan’a kadar gene umut beslediler.

21 Demir, “a.g.m.”, s. 300-301; “Suriye-Irak ve Filistin Milli Mücadele’de Yanımızdaydı (1-2-3- 4)”, İbrahim H. Er, İstiklal Gazetesi 3-9 Kasım 2018 (Çevrimiçi) www.istiklal.com.tr/kose-yazisi/ suriye-ve-filistin-milli-mucadelede-yanimizdaydi-1/415238, -2/415465, -3/416369 ve -4/415689, 30.06.2019; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 65-68; Kirişçioğlu, “a.g.m.”, s. 14. 22 “Türkiye Cumhuriyeti ile beynelmilel ukut mucibince Suriye ve Lübnan üzerinde haiz olduğu salâhiyete müstenide hareket eden, Fransız Cumhuriyeti arasında mümza muhadenet ve müna- sebatı hasenei hemcivarî mukavelenamesinin tasdiki hakkında kanun”, Resmî Ceride ile neşir ve ilâm: 24 / VIII / 1926, Sayı: 455, s. 1002-1003 (Çevrimiçi) www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/KANUN- LAR_KARARLAR/kanuntbmmc004/kanuntbmmc004/kanuntbmmc00400910.pdf, 30.06.2019; Mustafa Budak, “Ankara İtilafnâmesi Sürecinde Suriye Sınır Üzerine Tartışmalar”, Atatürk Araş- tırma Merkezi Dergisi, Cilt: 13, Sayı: 38, Temmuz 1997, s. 407-423; Sude Selalmaz, “Franklin Bouillon’un Ankara Ziyaretleri ve Ankara Antlaşması’nın İmzalanması”, (Çevrimiçi) https://eodev. com/gorev/7755649, 30.06.2019; Umar, “a.g.m.” (ST), s. 597; Kirişçioğlu, “a.g.m.”, s. 14-15; Öz- türkmen - Duman - Orhan, “a.g.m.”, s. 7-8.

96 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130

Türklerin ruh verdiği Arap karşı koymasını kırmak ve onlara ‘Büyük Suri- ye’ gayesi bahşetmek için Fransızlarca Haziran 1922’de Halep, Şam ve Alevî / Lazkiye devletçikleri birleştirilerek Suriye Federasyonu kuruldu ve başına da Halep Federe Devlet Başkanı Suphi Berekât getirildi. Aralık 1924’te ise Halep ve Şam devletçikleri, yanlarına özerk İskenderun Sancağı’nı da alarak Suri- ye Devleti’ni oluşturdular; devletin merkezini de Halep’ten Şam’a taşıdılar. Lazkiye bölgesi ise 1925 başından itibaren Alevîler Devleti adı altında tekrar devletçikleşti. Dahası her mezhebi hükümetlendiren (Lübnan - Mârunîler, Süveyde - Cebel-i Dürzî) Fransa Mandaterliği, Lazkiye Nusayrîlerine “Siz ne Türk, ne Arap, ne de Müslümansınız. Sizler Haçlıların bakiyelerisiniz” diyerek klasik aldatmasını / propagandasını yapıyordu. Yeniden ihdas edilen Alevî devletçiğinin başında ise bu sırada Cezayir kökenli Fransız Komiser Henri C. Cayla vardı.23 Manda herkes için ama en çok Türkmenler için zor oldu. 1923 sonbaha- rında Türkler tarafından teşkil edilen Millî Halep Partisi’nin mensupları hü- kümetçe yargılanıp hapis ve sürgün gibi cezalara çarptırıldılar. Buna rağmen mücadele hız kesmedi; Türkmen ve Kürt milislerin Türkiye sınırına yakın böl- gelerde Manda İdaresi’ne karşı başkaldırı hareketleri devam etti. Bu sıra ilginç bir şey oldu ve TBMM hükümeti, 1924 yılbaşısı için hazırlattığı armağanda Kerkük, Musul, Süleymaniye, Batum ve Kuzey Suriye’nin de yer aldığı Misak-ı Millî haritası yayınladı; hem de Lozan Antlaşması’nın üzerinden daha 6 ay bile geçmemişken ve Lozan’da da Suriye sınırı Ankara Antlaşması’ndaki gibi tescil edilmişken. Refleks bir dışavurum olarak görünen bu hâtıralıkta “Hal-i hazır taksimatına tevfikan bi’l-umum vilâyât sancak ve kazaları ira‘e eder” yazısıyla birlikte 77 il gösterilmektedir. 32’nci sırada yer alan Halep’in kazaları da An- takya, İskenderun, İdlib, Belen, Reyhaniye, Barişa, Cisr-i Şugur, Bâb-ı Ceb- bul, Menbiç ve Cebel-i Sem‘an olarak verilmektedir. 39’ncu sıradaki Deyr-i Zor ilinde ise Re‘su’l-Ayn, Aşere, Ane, Ögmal? ve Mesice? kazaları yazılıdır. 18’nci sıradaki ’nın 4 kazasından biri Rakka’dır.24 Fransızlarsa ‘en güvenilmez azınlık’ olarak gördükleri Türkmenler başta olmak üzere idarelerine karşı çıkan herkesi baskı altında tutmak istemişler- dir. Çobanbey’e bağlı Vukuf Köyü’nün Ağası tutuklanmış, çocukları da aleni işkence görmüştür. Antakya’nın Karbeyaz ve Com köylerinden kişiler ise silah kullandıkları iddiasıyla kurşuna dizilmişlerdir. Fakat Fransızlar, Kuva-yı Mil- liye geleneğiyle baş etmekte oldukça zorlandılar; Kuzey Suriye’de İbrahim Ha- nanu’nun ve Lazkiye Dağları’nda Salih el-Ali’nin kıyamı 1925’lerde de sürdü. O yıl Cebel-i Dürzî’de başlayan isyan tüm Suriye’ye yayılmış ve başını Şamlı - Halepli Sünnîlerin çektiği Kitle-i Vataniye Partisi’nin (el-Kutle el-Vataniyye)

23 Erendor, a.g.e., s. 124-128; Bademci, a.g.e., s. 144; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 72; Demir, “a.g.m.”, s. 301; Edibali, a.g.y.; Ömer O. Umar, “Suriye’de Fransız Emperyalizmi”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 12, Sayı: 1, 2002, s. 301-302; “State of ” (Çevrimiçi) https://en.m.wi- kipedia.org/wiki/Alawite-State, 30.06.2019. 24 Umar, “a.g.m.” (ST), s. 598; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 71; Mustafa Öztürk, “TBMM’nin 1924 Yılı Yıl- başı Hatırası - Misakı Millî Haritası”, Askerî Tarih Bülteni, Yıl: 25, Sayı: 49, Şubat 2002, s. 19-29; Demir, “a.g.m.”, s. 301.

97 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA

Hasan el-Harrat öncülüğünde organize ettiği isyan sonrası Şam, karadan ve havadan 2 gün boyunca bombalanarak başkaldırı kontrol altına alınmıştır. 20 Ekim 1925 itibariyle 336’sı kadın ve çocuk toplam 1.416 kişi öldürülmüş, çarşılar ve kimi camiler tahrip edilmiş, toplam zararsa 100 milyon frankı bul- muştur. Hama’da eski Osmanlı subaylarından Fevzi Kavukçu isimli bir Türk- menin öncülüğünde çıkan isyan da bombardımanla bastırıldı. Ticarî merkez- lerin tamamen tahrip olduğu bombalama sonucu 7.344 kişi hayatı kaybetmiş ve 200 bin sterlinlik zarar oluşmuştur. Bombalamalardan Cisr-i Şugur da nasibini almıştır.25 Fransız ve Fransız üniformalı Ermeni askerlerin köy yakma, tarım ürünle- rine zarar verme, yargısız infaz, tecavüz ve işkence fenalıklarına karşın direniş uzun süre kırılamamış ve ancak 1927 yılında kontrol altına alınabilmiştir. Tüm bu süreçte Halep Türkmenlerinin liderliğini Bekmişli Oymağı’nın Hacı Ali Aşireti’nden Kel Muhammed yürütmekteydi. Tıpkı 1927-28’lere kadar An- takya ve İskenderun’daki okullarında Türkiye Tevhid-i Tedrisat Programı’nı uygulayan Hataylılar gibi o da Türkiye’de çıkan Şapka Kanunu’nu Halep’te uygulamak için bolca şapka getirtmişti. Bu dönemde Halep’teki Türkmen nü- fusunun 40-50 bin civarı, ülke genelindeki Türkî unsurların (Türkmen, Kürt, Çerkez) yüzde 18-19’larda olduğu tahmin ediliyor.26 1928’de İbrahim Hananu ile Haşim el-Attasî’nin Vatan ve Şükrü Kuvvet- li’nin İstiklâl Partilerini tanıyan Fransa Manda Yönetimi, Milliyetçi aydınların yoğun talepte bulunduğu cumhuriyetçi bir Anayasayı 1929’da hazırladıysa da ertesi yıl vazgeçti. Yine 29’da başlayan ve 1930’lu yıllarda devam eden Dünya Ekonomik Bunalımı (Büyük Buhran) Suriye’deki Manda & Muhalefet ilişkilerine de yansıdı ve bir soğuma yaşattı. 1933’de Fransa Devleti ile Suriye Hükümeti arasında imzalanan ve Suriye’nin yıl içinde Milletler Cemiyeti’ne üyeliğini getiren anlaşma sonrası çıkan tartışmalardan dolayı Suriye Meclisi kısmen feshedilince eylemler başladı. 1935’te artık efsaneleşen Hananu’nun ölümünden sonra eylemler genel greve dönüştü. Bilhassa 1936 yılındaki 72 günlük grev ülkeyi felce uğrattı; Fransızlarsa her zamanki gibi zırhlı birliklerle sivil unsurları ezmeye çalıştı. Bu sırada Türkiye ile Hatay / Sancak meselesini görüşen Fransa, mezhepçi oyunlarına gelen tepki üzerine Lazkiye hükümeti haline çevirdiği Alevî devletçiği kısmını iptal ederek Suriye devleti topraklarına ekledi ve böylelikle tansiyonu düşürmeye çalıştı. Yetmeyince 3 yıl içinde Man- da yönetiminin bitirilmesini öngören ve Suriye’ye bağımsızlık taahhüt eden Vionet Antlaşması’nı imzalamak zorunda kaldı.27

25 Dağ, a.g.e. (Halep), s. 73-74; Umar, a.g.e. (SFE), s. 304-308; Dağ, a.g.e. (Suriye), s. 25-26. 26 Umar, a.g.e. (SFE), s. 308; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 74-76; Volkan Payaslı, “Fransız Mandası ve Hatay’ın / Sancak’ın Türkiye’ye İltihak Sürecine Kadar Olan Döneminde Tevhid-i Tedrisat Kanunu Uygulamaları (1924-1939)”, Selçuklu Araştırmaları Dergisi USAD, C: 5, S: 22, Yaz 2012, s. 354-356. 27 Oğuz A. Çelikkol, İçimizdeki Komşu Suriye, BİLGESAM Yayınları, İstanbul 2015, s. 17; H. Birsel, O.Ö. Duman, “Fransa’nın Suriye Mandater Yönetimi Müfettişlerinden Pierre Bazantay Gözüyle Yakındoğu’da Bir Milliyetçi Çatışma Alanı: İskenderun Sancağı (1934-1939)”, Turkish Studies, V: 8/9, Summer 2013, pp. 810; William L. Cleveland, Modern Ortadoğu Tarihi, (Çev.: Mehmet Har- mancı), Agora Kitaplığı, İstanbul 2004, s. 250; Modern Ortadoğu Tarihi, Editör: Hasan Öztürk, BİLGESAM Yayınları, İstanbul 2016, s. 100-101; Erendor, a.g.e., s. 128-129; Dağ, a.g.e. (Halep), s.

98 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130

Fransa’nın Nazi Almanya’sı karşısında sıkışması ve Suriye’ye bağımsızlık verme çalışmalarını iyi takip eden Türkiye, Ankara İtilâfnamesi şartları uya- rınca Sancak’ın Suriye’ye verilemeyeceğini ve bağımsız olması gerektiğini dile getirdi. Buna mukabil sorun Milletler Cemiyeti’ne götürüldü ve Ocak 1937 itibariyle İskenderun Sancağı’na ( of Alexandretta) tam otonomi veril- mesi, dış ilişkilerde MC denetiminde Suriye’ye bağlı kalması, resmî dilinin Türkçe olması; tüm bunların Fransa ve Türkiye’nin garantörlüğünde uygu- lanması kararlaştırıldı. Sonraki ismiyle Hatay’a yönelik bu ilgi Halep Bölgesi Türkmenlerinin de umutlarının tazelenmesine yol açtı. İngilizlerin yaklaşan savaşta Türkiye’yi yanına çekmek için Halep’i Fransızlardan isteyip Türklere verebileceği pazarlıkları duyuluyordu. 30’lu yıllar boyunca Halep Türkmen- lerinin liderliğini yapan Hacı-Uşağı Oymağı’ndan Ahmed Hoca, iltihak için Ankara’yla doğrudan temas kurmuş ancak “Hatay’la birlikte hareket edin” talimatını almıştır. Bu bir nevi bekleme süreciydi ve ne yazık ki bazıları için bitimi olmayacaktı.28 Fransa, Ulusal Cephe’nin (Vatan + İstiklâl) Suriye’de iktidara gelmesi- ne taktik olarak izin verdi. Nitekim Vatan Kitlesi’nin lideri Attasî’nin 3 yıllık (1936-1939) ilk Başkanlık dönemi milliyetçilik ve Büyük/Birleşik Suriye te- melinde Hatay Meselesi’nde en şahin politikalar geliştirildiği dönemdir. Ne var ki önce Hatay İstiklâl Cemiyeti’ni üzerinden partileşen Sancak Türkmenleri, Avusturya’yı ilhak eden Almanya’nın kendisine yönelmesini de an meselesi olarak gören Fransa’nın 38 Temmuz’unda Türkiye’yle anlaşarak oraya Türk askerinin konuşlanmasından sonra iyiden iyiye rahatladı ve Ağustos’ta ya- pılan seçimlerde Meclis’teki 40 milletvekilliğinden 22’sini kazandı. Bu sıra- da kayıtlı seçmen sayısı; 35.847 Türk, 11.309 Nusayrî/Alevî, 5.504 Ermeni, 1.845 Arap, 2.098 Hıristiyan ve 359 diğer şeklindeydi. Eylül’de Cumhuriyet ilan eden ve Sancak’ın adını Hatay olarak değiştiren bu 22 kişi, başlarında ilk ve tek cumhurbaşkanları Tayfur Sökmen olmak üzere 7-8 ay sonra Türki- ye’ye katılma kararı aldılar.29 Fakat I. Dünya ve Kurtuluş Savaşı yıllarından beri Suriye Türkleri dâvasını en iyi bilen, en çok uğraşan isim olarak M.Kemal Atatürk göremedi. Tüm bu gelişmelere rağmen Kuzey Suriye’de sular durulmadı. Bir yan- dan 2-3 yıldır Sancak’la beraber Türkiye’ye bağlanmak için Milletler Cemiyeti nezdinde bile çalışma yapan ve çok gayret gösteren amma velâkin hayal kı- rıklığı yaşayan Bayır-Bucaklılar, bir yandan Şam ile Halep arasındaki siyasî rekabetin Hatay hadisesi yüzünden iyice kutuplaşması ve bir kısmı Vatan Partisi’nden koparak yeni bir parti kurmaya çalışırken diğer kısmı II. Dünya Savaşı şartlarında Türkiye’den ilhak için sürpriz bir hamle bekleyen Halepli-

77; Umar, a.g.e. (SFE), s. 308; Ş. Tufan Buzpınar, “Lazkiye”, DİA, C: XXVII, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul 2003, s. 118. 28 Birsel - Duman, “a.g.m.”, s. 802-807; Çelikkol, a.g.e., s. 17-19; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 78-79; Kirişçioğlu, “a.g.m.”, s. 15; Bademci, a.g.e., s. 149; Erendor, a.g.e., s. 332. 29 Birsel - Duman, “a.g.m.”, s. 806-811; Mehmet A. Okur, “Emperyalizmin Ortadoğu Tecrübesin- den Bir Kesit: Suriye’de Fransız Mandası”, Bilig, S: 48, Kış 2009, s. 148-150; Çelikkol, a.g.e., s. 18-19; Bademci, a.g.e., s. 150; Öztürk (E), a.g.e., s. 102; Umar, “a.g.m.” (ST), s. 598; Erendor, a.y.

99 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA ler vardı. Hatta 1939-40’lı yıllardaki İngiltere ile Türkiye arasındaki ayrıntılı görüşmelerden haberdar olan Halepliler 1941’de bir ayaklanmayla Halep Ka- lesi’ne Türk bayrağı çekerek Türkiye’nin müdahalesini beklemişlerdi.30 Fakat bu hiçbir zaman gerçekleşmedi. Adeta deneme tahtasına çevrilen Suriye’de Nusayrîlerin çoğunlukta oldu- ğu ve taşrasında çokça Türkmenin de yaşadığı Lazkiye ile ismiyle müsemma Cebel-i Dürzî bölgelerine önce tekrar tam otonomluk verilerek devletçikler hortlatıldı, 3 sene sonra ise bunlar tekrar iptal edilerek Suriye’nin Muhafa- zat denilen büyük illeri haline getirildi. Hatay’ın ilhakının devlet başkanının istifasını getirdiği yönetim krizi, Fransa’nın Suriye Meclisi’ni feshetmesi ve yeniden Yüksek Komiserlik marifetiyle ülkeyi yönetmek istemesiyle daha da derinleşti. Şamlı ve Halepli milliyetçilerin bağımsızlık talepleri 1941 işgaliyle bastırıldı. İngiliz ve Fransız ortak işgali 1943 seçimlerine kadar sürmüş; Ulu- sal Blok’tan el-Kuvvetli’nin Devlet Başkanı olmasından ve SSCB ile ABD’nin 1944’te, İngiltere ile Birleşmiş Milletlerin de 1945’te Suriye’nin bağımsızlığını tanımasından sonra bile Fransızlar durumu kabullenememiş, 45 ortalarında Şam ve Halep’teki gösteriler sonrası Hama ve Humus’la birlikte buraları bom- baladıktan sonra ancak 1946 Nisan’ın da tüm askerlerini çekerek 26 yıllık zoraki birlikteliği sona erdirmiştir.31 Kuzey Suriye Türkleri, Halep’in Türk Ordusu’nca işgal ve ilhakını umar- ken bütün Suriye’nin müttefik devletlerce işgalini gördüler. 20’li yılların, 36’lı yılların şokundan sonra Hatay’ın anavatana katılma sahnesi gibi bir final beklerken yaşadıkları toprakların bambaşka bir sürece sürüklenmesi bundan gayrı Türkiye’yle zihin ve gönül olarak bir kopuşu getirecektir. Belki biraz Ba- yır - Bucak Türkleri istisna edilebilir. Ki onlar da her fırsatta Türkiye’ye iltica ederek anayurt özlemlerini o şekilde gidermeye çalışacaklardır. Nitekim onlar- dan biri olan Kemal Kaynar, Bayır - Bucak’ın Kebere ve Salmir köylerindeki 1945 zulmünü aktaran Atayolu Gazetesi’ne verdiği mülâkatta şöyle demiştir: “Gazetemizin son günlerde yabancı ellerde inleyen kara bahtlı yurduma gösterdiği asil ilgiye bütün kalbim ve varlığımla teşekkür ediyorum. 30 binden fazla soydaşımızın kurtuluş gününü tasvir ve tasavvur edilmez bir hasret ve iştiyakla beklediklerini içim sızlayarak bir daha açıklamayı bir yurt ve ulus borcu biliyorum.”32 İİ- Bağımsızlık ve Baas (Esadlar) 1946 yılında başlayan ve günümüzde kavga dövüşle de olsa devam eden Suriye Arap Cumhuriyeti dönemi başta Kuzey Suriye olmak üzere bütün

30 Bademci, a.g.e., s. 149-150; Birsel - Duman, “a.g.m.”, s. 806; Hüsnü Özlü, “İkinci Dünya Sa- vaşı’nda, Türkiye’ye Gelen İngiliz Heyetleri İle Yapılan Görüşmeler ve İngiltere’den Alınan Askerî Yardımların Sonuçları”, Atatürk Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 1, 2013, s. 61-65; Erendor, a.g.e., s. 332-333; Okur, “a.g.m.”, s. 150; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 80; Umar, a.y. (ST). 31 Erendor, a.g.e., s. 127-129; Cleveland, a.g.e., s. 250 ve 256-257; Öztürk (E), a.g.e., s. 102-104; Okur, “a.g.m.”, s. 150-152; Çelikkol, a.g.e., s. 19-20; Dağ, a.g.e. (Suriye), s. 28-29; Dağ, a.y. (Ha- lep); Kirişçioğlu, “a.g.m.”, s. 15. 32 Dağ, a.y. (Halep); Umar, “a.g.m.” (ST), s. 598; Mehmet Tekin, “Suriye’de Türkmen Bölgesi ve Basında Bayır-Bucak Türkleri”, Güneyde Kültür, Sayı: 53, Temmuz 1993, s. 22-23.

100 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130

Türkmenler için sancılı geçti. Fransa Mandası’ndan bağımsızlık ilanı sonra- sına iki miras kaldı; toplumsal bölünmüşlük ve ülkeyi yönetecek kadroların Fransız rahle-i tedrisinden geçmiş olmaları. Türkiye heveslisi olarak kabul edilen Türkmenler ise bu yeni yapılanmada pek pay sahibi olamadılar. Üs- telik yeni devletin adından da bir ortak ulus bilinci oluşturma çabalarıyla kendi kültürel kimliklerinin paradoksunda kaldılar. Yine de Halepli tüccar sınıfın yönlendirdiği Halkçı Parti, Şamlı politikacıların hâkim olduğu Ulusal Parti’yle birlikte 1948 yılına dek etkili olabildi. Bu tarihten sonra ise 5 yıl önce bir Hıristiyan Arap (Mişel Eflak) ile bir Müslüman Arap (Salâhaddin Bitar) tarafından kurulan BAAS Partisi (Hizb’ül-Ba‘si’l-Arabiye el-İştirakiyye / Arap Sosyalist Diriliş Partisi) tüm ipleri eline almaya başlayacaktır. İttihatçıları taklit eden el-Ahd tecrübesini pratiğe döken Baasçılar, militarize - organize bir teşkilat olarak Devlet aygıtını çabucak ele geçirdiler ve 1949 Darbesi’yle hem darbeler sezonunu açtılar hem 4 senelik Şükrü Kuvvetli İktidarını yıktı- lar. Darbeci General Hüsnü Zaim’i peşi sıra darbe yapan Halepli Albay Sami el-Hınnavî, onu da 4 ay sonra darbe yapan Hama Türklerinden Edip Çiçekli / Şişekli ekarte etti ve böylece bir yılda 3 darbe yapılmış oldu.33 50’li yıllar da aşağı yukarı böyle geçti. Çiçekli İktidarı’nın 5 yıllık istikrarı yeni bir darbeyle bozuldu ve 1954’te Baasçılarla Komünistler başa 3’ncü dö- nemini tamamlaması için Haşim el-Attasî’yi getirdiler. Bu arada NATO Pak- tı’na giren Türkiye’nin bu konsept doğrultusunda kurucusu yapıldığı Bağdat Paktı’na Suriye’nin tüm ısrarlara rağmen girmeyişi, aynı yıl Bandung’taki Bağlantısızlar Konferansı’nda Türk Dışişleri Bakanı’nın Amerikan sözcüsü gibi davranması ve 1956 Süveyş Krizi’nde Türk Hükümeti’nin Abdünnâsır karşıtlarını tutması, ertesi yıl neredeyse Türkiye’yle Suriye’yi savaş noktasına getirmiştir. Tabi bütün bunlar Suriye Türkmenlerine olumsuz yansımıştır. Fi- listin’de bir İsrail Devleti’nin kurulması ve savaşlarda Arap devletlerinin boz- guna uğramasıyla kırılan Arap gururu, Cemal Nâsır’ın milliyetçi ve anti-em- peryalist söylemleriyle adeta pik yapmıştır. Suriye’de de yükselen bu Arap milliyetçiliği ve sosyalizmi Türkmenlere sistemli bir Araplaştırma politikası olarak yansımıştır. Hem dışlandılar hem kültürel haklardan mahrum bıra- kıldılar. 1958’de yapılan Toprak Reformu ile Türklere ait birçok tarla, bağ ve bahçe kamulaştırılmış, bedellerinin Suriye hükümetince 40 yıl içinde ve sade- ce bono ile ödenmesi, üstelik ödemelerin de sadece Suriye uyruklu kimselere yapılmasını kabul ederek adeta Türk mallarına el koymuştur. Asıl hedefse göçe zorlamaktır.34

33 Dağ, a.g.e. (Halep), s. 81-82; Öztürk (E), a.g.e., s. 104-110; Dağ, a.g.e. (Suriye), s. 29-32; Çelik- kol, a.g.e., s. 27-29; Erdal İnce, “Suriye’de Baas Rejiminin Kuruluşu ve Türkiye”, Tarih ve Günce, Yıl: 1, Sayı: 1, Yaz 2017, s. 269-270; Erendor, a.g.e., s. 129; Cleveland, a.g.e., s. 360; Bademci, a.g.e., s. 152; Yılmaz Çetiner, “Ne Şam’ın Şekeri, Ne Arabın Yüzü”, Milliyet, 8 Ekim 1998, (Çev- rimiçi) www.milliyet.com.tr/yazarlar/yilmaz-cetiner/ne-samin-sekeri-ne-arabin-yuzu-5345203, 01.07.2019. 34 Öztürk (E), a.g.e., s. 110-111; Cleveland, a.g.e., s. 360-361; Çelikkol, a.g.e., s. 29-30; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 83-84; Umar, “a.g.m.” (ST), s. 599; M. Şahin - B. Sarı, “1960-1980 Dönemi Türkiye’nin Üçüncü Dünya ve İslam Ülkeleriyle İlişkileri”, Akademik Ortadoğu, Cilt: 11, Sayı: 2, 2017, s. 24; Dağ, a.g.e. (Suriye), s. 33.

101 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA

Zaten Bayır-Bucak Türkmenleri, meşhur ağaları Nevraz Sohta’nın 1946’da Türkiye’ye göçmesiyle birlikte çeşitli vesilelerle izini takip etmişlerdir. Özel- likle sınıra yakın yerlerdeki Türkmen yerleşimleri Suriye Hükümeti’nin ka- sıtlı kamulaştırmalarıyla boşaltılarak buradaki Türkmenler iç kısımlara sevk edilmiş, onların yerine getirilen Araplarla da sınırda 10 kilometrelik bir Arap kuşağı oluşturulmuştur. Kamulaştırma bedelleri ödenmediği gibi 568.508 dönümlük arazi de Suriye Devleti tasarrufuna bırakılarak kullanımına izin verilmemiştir. Ayrıca Türklere ait 2.179.763 dönümlük arazi de ihtilâflı olarak beklemektedir. Eğitim zorluğu nedeniyle Türkiye’de eğitim görmek isteyenle- rin peşine ajan takılmış, Türk çocuklarına zorla Arapça öğretmek için cebir kullanılmış, seçme ve seçilme hakkı kısıtlanmış, Türkçe yer adları değiştiri- lerek Arapçaya çevrilmiştir. Türkiye’ye gidenlerin vatandaşlıktan çıkarılarak mallarına el konulmasına rağmen 1950, 1952, 1953 ve 1967 yıllarında toplu göçler; aralarda da münferit göçler yaşanmıştır.35 Baasçılar 1957 yılının sonuna doğru Suriye’deki güç yarışını tekraren ka- zanınca Sovyetler Birliği aracılığıyla Nâsır önderliğindeki Mısır’la birleşerek Birleşik Arap Cumhuriyeti’ni (El-Cumhuriyye’tül-‘Arabiyye’tül-Müttehîide / The United Arab Republic) kurdular (1958). Suriye’deki siyasî hayatı orta- dan kaldıran bu birliktelik 1961’de Yarbay Abdülkerim Nehlevî’nin darbesiyle sona ermiştir. 1962’de yeni bir darbe olduysa da önceki seçimde devlet baş- kanı seçilen Nazım el-Kudsî görevine devam etmiştir. 1963’te yine bir darbe ile Baas’ın iktidara doğrudan el koymasından sonra ilk kuruculardan Salâ- haddin Bitar başa getirildi. Sonra General Emin el-Hafız ve sonra General Salâh Cedid Darbesi; 13’ncü ve en kanlı darbe (1966). İkinci adam da Cedid gibi General ve Nusayrî olan Hafız Esad idi ki İsrail’le yapılan 1967 Savaşı’nda Golan tepelerinin kaybını ortağına fatura ederek birkaç yıl içinde iktidarı kan- sız bir darbeyle ele geçirerek 30 yıl kesintisiz (1970 - 2000) Tek Adam sıfatıyla Suriye’yi yönetecektir.36 67 Arap-İsrail Savaşı’nda Baasçılar hem Bayır - Bucak Türkmenlerini sa- vaşın en ön safı olan Golan’a asker olarak göndermiş hem de geride sayıları azalan köyleri Türkiye’ye göçe zorlamıştır. Bu şekilde en 350 aile sınırın Türk tarafına geçiş yapmıştır. Bu arada Golan’ın elden çıkması nedeniyle bu- radaki 56 bin Türkmen de Şam kırsalında zor şartlarda hayat sürmek zorun- da kaldılar. Lâkin Türkmenlerin ülke tarihindeki en zor dönemi Esad Dönemi olacaktır (Müslüman Kardeşler / İhvan-ı Müslimîn gibi Sünnî-İslam orjinli organizasyonların da). Laik ve azınlık temelli olan Lazkiyeli Esad’ın ‘Başkanlık Monarşisi’ de denilen Ailevî iktidarı, arazi taksimi ve sanayileşme gibi olum- luluklardan çok şiddet, asimilasyon ve katliamlarla anılagelecektir. ‘Suriyeli- leşme’ (Sosyalist Araplaşma) politikalarıyla Halep bölgesinin Anadolu coğraf-

35 İsa Kalaycı, “Suriye Türkmenlerinin Türkiye’ye Göçleri”, Uluslararası Tarihte ve Günümüzde Ortadoğu’da Türkmenler (Irak-İran-Suriye) Sempozyumu, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, 08-10 Mayıs 2014, Bilecik 2016, s. 467-470. 36 Dağ, a.g.e. (Suriye), s. 34-42; Çelikkol, a.g.e., s. 31-39; Öztürk (E)., a.g.e., s. 111-116; İnce, “a.g.m.”, s. 271-275; Erendor, a.g.e., s. 129-130; Bademci, a.g.e., s. 155-156; Cleveland, a.g.e., s. 442-443.

102 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130 yasından kopuşu bu dönem tamamlanacaktır. Evvelâ Halep burjuvazisinin ayrıcalıklı durumu çökertilmiş ve toprak bazlı dönüşümle bir yandan küçük çiftçi sayısı çokça artmış, diğer yandan ücret karşılığı işçilik için şehirlerarası göç trafiği başlamıştır. Toprak reformu kapsamındaki toprakların yüzde 85’i 1972’ye kadar küçük ve ölçekli çiftçilere dağıtılmıştı.37 Tedbirli, hesapçı ve pragmatik bir lider olan Baba Esad, sadâkat temelli dar devlet hiyerarşisine muhalefet eden unsurları ezmiştir. Bunun en ağır örneği 1982 Hama Katliamı idi. Zaman zaman terörize olabilen İhvan Hare- keti’nin cihad çağrısına katılanların saklandığı kent, kendi ordusu tarafın- dan dümdüz edilerek 10 binle 20-25 bin arasında insan öldürüldü. Fakat Hama Olayları’nın temelinde 1980’de Halep’te İslamî Kurtuluş Hareketi’nin başlattığı gösterilerin şiddete dönüşmesi ve Kardeş Esad’ın aşırı güç kulla- narak militanlarla sivilleri askerlere öldürtmesi vardır. Direniş zamanla İdlip ve Hama’ya sıçramıştır. Yanı sıra gerek Lübnan siyasetinin Kemal Canbulat, Beşir Cemayel, Refik Hariri gibi önemli isimlerine yapılan suikastlerde ve ge- rekse Suriye muhalefet liderlerinden Muhammed Ümran, Salâhaddin Bitar, Bannan Tantavî gibilerin yurt dışındaki ülkelerde infazda meşhur istihbarat örgütü el-Muhaberât’ın parmağı olduğu yazılır durur. Muhaberat’ın içerde Türkmen milliyetçilerine de göz açtırmadığı muhakkak. Merkezi Londra’da bulunan Suriye İnsan Hakları Komitesi (Syrian Human Rights Committee) ra- porlarına geçen örnekten konumuzla ilgili bazılarını sıralayalım: Halep - Çar- şı, Sermed Köyü ve Hanunu Katliamları (1980), İdlip - Cisr-i Şugur Katliamı (1980), Rakka Katliamları (1980 ve 1981), Tedmür Hapishanesi Katliamları (1980, 1984, 1989).38 Başındakileri Esad hanedanından olmak kaydıyla sayısal olarak şişirilmiş başta ordu ve istihbarat olmak üzere tüm kamu kurumlarında etkili olan Baas adeta Suriye’de parti devleti görünümü veriyordu. İslamcı, komünist veya mil- liyetçi; muhalif yapılanmalara izin verilmiyordu. Bayır-Bucak Türkmenlerinin kurmak istediği ‘Aydın Hareketi’ yasaklanmış, kurucu nitelikli 1.600 Türk aydını hapishaneye atılmış ve diplomaları iptal edilmiştir (1994). Baskılardan bunalan insanlar fırsat buldukça yurt dışındaki ülkelere ve Türkiye’ye sığın- mışlardır. 1980-1985 arası 962 kişi, 1985-1990 arası 1.001 kişi ve 1995-2000 arası 569’u erkek, 563’ü de kadın toplam 1.132 kişi Türkiye’ye iltica etmiştir. Yine 1994 yılında milletvekilliği seçimlerinde Bayır-Bucak Türkmenlerinden Dr. Adnan Karayusuf 40 binin üzerinde oy almasına rağmen meclise gireme- miş, gece yarısında tekrar sayılan sandıklardan onun yerine Cemil Esad’ın yardımcısı milletvekili seçilmiştir. Hafız Esad zamanında Lazkiye bölgesindeki Kaynarca, Çabıtlı, Kandilcik, Belveren, Çanacık, Karaağıl, Gündeşli, Kasap, Çolturman ve Halep bölgesindeki Zeyyatlı, Karun, Mahzenli, Yaşlı, Çatalviran, Kurtviran, Medene, Şeyhyahya, Camuşviran, Dedenoğlu, Kurudere, Kırka /

37 Çelikkol, a.g.e., s. 35 ve 40-49; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 84-93; Kalaycı, “a.g.m.”, s. 477-481; Ba- demci, a.g.e., s. 156-158; Öztürk (E), a.g.e., s. 117-120; Erendor, a.g.e., s. 130. 38 Fehim Taştekin, Suriye: Yıkıl Git, Diren Kal!, İletişim Yayınları, İstanbul 2015, s. 28-39; Cleve- land, a.g.e., s. 443-451; Dağ, a.g.e. (Suriye), s. 62-68 ve 133-140; Çelikkol, a.g.e., s. 49-52; Öztürk (E), a.g.e., s. 120-121; Erendor, a.y.

103 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA

Kırkmağara gibi Türkmen köylerindeki araziler kamulaştırılarak Arap iskân- cılara tahsis edilmiştir.39 Suriye nüfusunun yüzde 12-13’ünü40 oluşturan ve Fransa’nın tava getirdi- ği bir azınlığa dayalı totaliter yönetimin Suriye gibi parçalanmışlıklar ve dar- bedarlıklar ülkesinde 30 yıl sülâle hükümranlığı kurabilmesi oldukça ilginç. İktidarın kazasız belasız oğul Beşşar Esad’a geçmesi ve onun 19 yılı tamam- laması da ilginç. Baba Hafız, Türkiye’nin başına belâ olan ASALA, PKK; ne varsa hepsine sahip çıkardı. Hatay yarası, Fırat’ın suları, GAP Projesi, Âsi Barajı gibi birçok mevzuda da Türkiye’yle didişme halindeyken gitti; Oğul Beşşar geldi. Beşşar Esad zamanı aslında iç savaşa kadar Suriye ile Türki- ye’nin en sıcak ilişki geliştirdiği dönemdir. Bu oradaki Türkleri de belli süre rahatlatmıştır. Bu ilişkilerde Türkiye tarafındaki A. Necdet Sezer, Abdullah Gül, Bülent Arınç, R. Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu gibi devleti yöneten neredeyse herkesin ziyaretlerinin büyük payı var. Tabi Beşşar’ın da babasına göre daha ılıman olmasının ve ziyaretlere mukabelede bulunmasının da ciddi bir payı var. Ticaret anlaşmaları, vize ve gümrük muafiyeti gibi birçok konuda kardeşâne ilişkiler tesis edilmişken bir bahar,41 zemheri gibi bunca emeğin üstüne çöktü. Kaset tekrar başa sarılıyordu. İİİ - İç Savaş ve Türkmenler Tekno-emperyalist bir proje olarak 2010 yılı sonunda Tunus’ta başlayan ve 2011 Mart’ında Suriye’ye de yayılan Arap Baharı’nın provası aslında Beş- şar Esad’ın göreve geldiği 2000 yılındaki Şam Baharı ve Şam Deklarasyonu’y- la kısmen yapılmaya çalışılmıştı. Fakat daha demokrat ve reformist bir görün- tü veren B. Esad’ın deklarasyona imza atan 99 kişiyi tutuklatmasıyla çabuk kesildi. Kezâ Esad’ın Suriye tarihinde bir ilk olan 2004 yılındaki başarılı Tür- kiye ziyaretinin ardından Kamışlı’daki bir futbol maçıyla başlayan ve resmî kaynaklara göre 25, mahallî kaynaklara göre 50 kişinin ölümüyle sonuçlanan Kürt-Arap çatışmasında da iç savaşın provası yapılmıştı. Fakat Dera’daki ilk protestonun ardından Cuma eylemlerine karşı Hükümet’in şiddet kullanımı, olayların birkaç ay içerisinde Hama, Humus, İdlip ve Şam’a yayılmasına ve dış müdahalelerle birlikte 8 yıllık bir İç Çatışmalar Süreci’ne döndürdü.42 Yılların yorduğu, Rejim’in ezdiği Türkmenler başta tarafsız ve belki karar- sız durdularsa da zamanla iki ateşin arasında kaldılar. Küresel güçlerin Su- riye ve Irak bölgesinde yürüttüğü Vekâlet Savaşı terör örgütleri konseptinde de yeni bir çığır açtı.43 İsminden bile hedefi okunan IŞİD (Irak ve Şam İslam

39 Kalaycı, “a.g.m.”, s. 479-481; Umar, “a.g.m.”, s. 599-600; Kirişçioğlu, “a.g.m.”, s. 15-16. 40 “The World Factbook” (Çevrimiçi), www.cia.gov/library/publications/resources/the-world-fact- book/geos/sy.html, 03.07.2019. 41 İngilizcesiyle “ The Arab Spring” ama Arapça’da “Er-rebi’ul-Arabiyye”den ( ) daha çok “El-Tavrât’ul-Arabiyye” ( ) tabiri kullanılır. 42 Çelikkol, a.g.e., s. 106-108 ve 125; Dağ, a.g.e. (Suriye), s. 279; Öztürk (E), a.g.e., s. 130-131; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 103; Mete Çubukçu, Yıkılsın Bu Düzen, İletişim Yayınları, İstanbul 2012, s. 92-93. 43 Bu yeni konsept için bkz: Süleyman Pekin, Çok Uluslu Şirketler ve Işid Konsorsiyumu, Özgür Kocaeli, 29 Temmuz 2015 (Çevrimiçi) www.ozgurkocaeli.com.tr/cok-uluslu-sirketler-ve-isid-konsor- siyumu-1404yy.htm, 04.07.2019.

104 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130

Devleti) ya da İngilizcesiyle ISIL/ISIL (The Islamic State of Iraq and al-Sham or Levant) Orta ve Kuzey Irak ile paralel Orta ve Kuzey Suriye’de öyle vahşet- lere imza attı ki oluşan göç dalgası da tarihî bir büyüklüğe ulaştı. Türkmenler de bir yandan kendilerini korumak için müfrezeler kurmaya bir yandan da göçlerle Türkiye’ye akmaya kanalize oldular. İlk silahlı gurup Bayır-Bucak yö- resinde Memduh Culha adıyla kuruldu ve Suriye Ulusal Konseyi (2011) ve Su- riye Kurtuluş Cephesi/Ordusu (2011-12) gibi ortak muhalif örgütlenmelere Türkiye’nin de onayıyla temsilciler veren Türkmenler, Suriye Türkleri/Türk- menleri Birliği (Bekir Atacan) ve Suriye Türkmen Hareketi (Ali Öztürkmen) gibi teşkilatlanmalarını tek bir çatıda toplamak için 2012’de Suriye Türkmen Kitlesi’ni oluşturdular, fakat daha sonra tekrar ayrıştılar: İlki Lazkiye ve Ba- yır-Bucak ağırlıklı Suriye Ulusal Türkmen Kitlesi (Yusuf Molla), ikincisi ise Halep ağırlıklı Suriye Demokratik Türkmen Hareketi (Abdülkerim Ağa).44 Kısaltmalarıyla ‘Kitle’ ve ‘Hareket’, Türkiye’nin tavassutunda önce parti- ler üstü Suriye Türkmenleri Platfotmu’nda birleştirilmiş, sonra da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun büyük katkılarıyla Ankara’da kurulan Suriye Türkmen Meclisi’nde bir araya getirilmiştir (2013). Bu ilk Meclis’in 400 delege arasından 14 kişilik Yürütme Kurulu ve 42 kişilik Temsilciler Meclisi seçimin- de bölgesel ve sayısal veriler gözetilerek çok hassas davranılmış; Meclis’te Ha- lep bölgesine 10, Lazkiye bölgesine 7, Humus-Hama-Tartus’a 6, Şam ve Go- lan’a 3, Rakka’ya 2 kontenjan bırakılmış, kalan 14 sayısı ise Kitle ile Hareket arasında eşit pay (7 + 7) edilmiştir. Meclis’in başkanlığı General Fayez Amro (Humuslu), Semir Hafız (Bayır-Bucaklı), Abdurrrahman Mustafa (Halepli), Zeki Mustafa Türkmen (Menbiçli), Dr. Emin Bozoğlan (Bayır-Bucaklı), Dr. Muhammed Vecih Cuma (Halepli) gibi isimlerle günümüze kadar gelmiştir.45 Bunun dışında Suriye Türkmen Millî Hareket Partisi (Suriye Demokratik Türkmen Hareketi’nin kurduğu parti), Suriye Türkmen Partisi (Islahiye - Ga- ziantep), Türkmen Nahda / Kalkınma Partisi (Osmaniye), Suriye Türkmen Topluluğu Hareketi (Halep), Suriye Türkmen Kadın Hareketi (), Ulu- sal Türkmen Akımı (Ankara), Lazkiye Türkmenler Birliği, Türkmen Gençlik Hareketi (Yayladağı - Hatay), Suriye Türkmen Gençleri (Lazkiye), Özgür Türk- men Gençleri (Halep), Suriye Türkmen Gençlik Birliği (Şam), Yerel İdareler Gençliği Hareketi (Lazkiye), Suriye Türkmenleri Yaşatma, Yardımlaşma ve Da- yanışma Derneği (Reyhanlı - Hatay), Suriye Türkmenleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Antakya), Suriye Türkleri Eğitim, Kültür ve Dayanış- ma Derneği (Fatih - İstanbul), Suriye Oğuz Boyları Derneği (Gaziantep), Suriye Türkmen Doktorlar Birliği (İzmir), Bayır-Bucak Türkleri Derneği (İskenderun), Münbiç Türkmenleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Türkmen FM (Ço- banbey), Türkmen Ajans, Bayır-Bucak Haber Ajansı gibi kurum ve kuruluş çeşitliliği Türkmenlerin ağırlıklı temayülünü yansıtsa da Esad Rejimi’yle bera-

44 Dağ, a.g.e. (Halep), s. 104-105; Korkmaz - İltar, “a.g.m.”, s. 94; Öztürk (E), a.g.e., s. 132; Eren- dor, a.g.e., s. 287-288 ve 301-305. 45 İsmet Bozoğlan, Dünden Bugüne Suriye Türkmenleri -I- Bayır-Bucak Türkmenleri, Suriye Türk- men Meclisi Kültür Yayınları, Antakya 2017, s. 190-193; Erendor, a.g.e., s. 305-309; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 105-106.

105 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA ber mücadele edenden Radikal Sünnî / Selefî gurupların ya da PYD öncülü- ğündeki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) içinde olanlara kadar geniş bir hareket spektrumları var.46 İç savaşın muhalefet kısmında ciddi bir ağırlıkları olan Türkmenler, sa- vaşın başında Türkiye ile Katar öncülüğünde kurgulanan ve daha çok bi- leşik kap olarak kullanılan Özgür Suriye Ordusu’nda (Free / El-Ceyş’us-Sûrî el-Hur) genelde tugay denilen askerî birlik organizasyonları oluşturdular. Bölge bölge ayrışan bu birlikler totalde Suriye Türkmen Ordusu (Et-Turkmân’ul-Cuyûş-u Sûriye) ve yahut Suriye Türkmen Tugayları (Ketâib Türkmân-ı Sûriya) isminin çatısında birleşik sayılıyorlar. Zaman zaman adla- rı ve pozisyonları değişse de genel hatlarıyla bu kuvvetlerin Kuzey Suriye’yle ilgili olanları şu şekildedir:47 HALEP - Fatih Sultan Mehmed Tugayı (Merkez, Azaz), Sultan Abdülhamit Birliği (Merkez), Kanunî Sultan Süleyman (Menbiç), Sultan Murat Tümeni / Fırka’t-ül Sultan Murad (Halep), Alparslan Birliği (Azaz, Cerablus), Selçuk- lular Tugayı (Çobanbey), Zahir Baybars Tugayı (Cerablus), İmadettin Zengî Birliği (Menbiç), Fatihlerin Torunları / Ahfâd-u Fâtihîn (Halep, el-Bap), As- hâb’ul-Yemîn / Yemin Ashabı Türkmen Tugayı (Cerablus), Nureddin Şehit Birliği (el-Bap), Yıldırım Beyazıt Tugayı (Halep kırsalı), Buharî Birliği (Men- biç), Şehit Ali Yılmaz Birliği (Bâb-ı Limon), Türkmen Muntasır Billah Tugayı (Halep), Sultan Süleyman Şah Tugayı (Cerablus, Menbiç) Hamza Gurubu (el- Bap), Sultan Melikşah Tugayı (Cerablus, Çobanbey). İDLİP - Ricâlullah’ül-Ahrar / Allah’ın Özgür Adamları (Hafsar, H. Selahaddin), Hananu Kalkanı (Cisr-i Şugur), Bağımsız / Özgür Türkmenler (H.Selahaddin). RAKKA - Hakkın Nuru Birliği / (Enver’ül-Hakk (Tel Abyad, Resulayn). LAZKİYE - Nurettin Zengî Tugayı (Sarayköy, Karabacaklı), Zahir Baybars Tugayı (Avanlı), el-Huva / İhva Billah (Allah İçin Kardeş) Taburu (Çardaklı, Mılıklı), Yavuz Sultan Selim Tugayı (Şeren, Fırınlık, Mınnığ), Sultan Abdülha- mid Tugayı (Fırınlık, Kızıldağ), Şüheda el-Cebel’üt-Türkmen / Türkmendağı Şehitleri Tugayı (Kızıldağ, Kelez), Murabitûn / Gönüllüler Gurubu (Karaba- caklı), Zahir Bibers Tugayı (Sulayıp), İbni Teymiye / Bin Tamime Tugayı (Gı- mam), Kâtib el-Mustafa Tugayı (Çömeren), Birleşik Süvariler / el-Fırsân-ı Tev- hid (İsapınar), Türkmen Şahinleri / Sukûr’ul-Turkman Tugayı (Nisibin), Sul- tan Abdülhamid Tugayı (Türkmendağı), Livâ el-Nasır Tugayı (Lazkiye), 1071 Akıncılar Grubu (Kesep), Cephe el-İslamiyye Grubu (Lazkiye, İdlip, Halep),

46 Erendor, a.g.e., s. 290-292 ve 306-310; “2012 Suriye Söyleşileri”, ORSAM Rapor, No: 187, Kasım 2013, s. 56-59; “Suriye Türkmenleri”, (Çevrimiçi) www.wikizero.com/tr/Suriye-Türkmen_Meclisi ve www.wikizero.com/tr/Suriye-Türkmen-Millî-Hareket-Partisi, 05.07.2019; Muhtar Fatih, “Suri- ye Türkmen Doktorlar Birliği Insani Yardım Çağrısı”, 07.12.2015 (Çevrimiçi) http://mukhtarfatih. blogcu.com/suriye-turkmen-doktorlar-birligi-insani-yardim-cagrisi/20129936, 05.07.2019); Dağ, a.g.e. (Halep), s. 106. 47 “Suriye Türkmenleri: Siyasal Hareketler ve Askeri Yapılanma”, ORSAM Rapor, No: 150, Mart 2013, s. 13-17; Erendor, a.g.e., s. 311-316; “Suriye Türkmen Ordusu”, (Çevrimiçi) www.wikizero. com/tr/Suriye_Türkmen_Ordusu, ve “Türkmen Dağı Tugayları”, www.wikizero.com/tr/Türkmen_ Dağı_Tugayları, 06.07.2019; “ Brigades” (Çevrimiçi) https://en.wikipedia.org/ wiki/Syrian-Turkmen-Brigades, 06.07.2019; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 106-107.

106 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130

Türkmen Dağı Tümeni, Birinci Fetih Tümeni (Gımam), İkinci Sahil Tümeni (Türkmendağı). Sayısal çokluk hem fikrî anlaşmazlık hem de lider kaybından olabildiği gibi aslında daha fazlasıyla Kuva-yı Milliye refleksi gibi her yerleşim yerinin savaş alanı olmasıyla ilgili gözüküyor. IŞİD/DİIŞ,48 Rejim/Esad, PYD/YPG üç- geninde kalan Türkmenler özellikle 2013-2014 sürecinde birçok yerde katli- amlara uğradılar. Halep’teki Kuveyk Nehri Katliamı’ndan (2013) Türkmendağı Bombardımanı’na dek (2015-16) çok büyük sıkıntılar yaşayan Türkmenlerin, Suriye Demokratik Türkmen Hareketi Genel Başkanı Ziyad Hasan’ın da tes- pitiyle yüzde 70’i yani çoğunluğu ayaklanmayı destekledi. Tabii bunda Tür- kiye’nin de büyük payı oldu. Bu bağlamda önce Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’na (SMDK) Ziyad Hasan’la birlikte 3 temsilci veren Türkmenler, yıllarında Dr. Halid Hoca (2015-2016) ve Abdurrrahman Mustafa (2018-2019) ile bu yapının başkanlığını da yapmışlardır. Aralarında Türki- ye’nin de olduğu 30 küsur ülkenin tanıdığı ve Arap Birliği’nin (Arab League / Arap Ligi) üye kabul ettiği SMDK’nin Azaz merkezli kurduğu Suriye Geçici Hükümeti’nde de Başbakan Yardımcılığı (Zeki M. Türkmen), Sağlık Bakanlığı (Adnan Hazzurî ve M. Vecih Cuma) gibi görevler üstlenmişlerdir.49 Yine Suriye Ordusu’ndan Türkiye’ye kaçan subaylarca kurulan ve zamanla birçok farklı gurup tarafından etiket olarak kullanılan ÖSO (Özgür Suriye Or- dusu) ile Türk Hükümeti, hem Suriye’deki iç savaşı hem de elindeki en güçlü kart olan Türkmenleri stratejik ve askerî açıdan konsolide etmeye çalıştı. ABD ile Türkiye’nin “Eğit-Donat” çerçevesinde daha da şekillendirilen ÖSO Birlik- leri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hem Fırat Kalkanı Harekâtı (2016-2017) hem de Zeytin Dalı Harekâtı’nda (2018) ana ortak oldular ve -çoğunluğu Türkmen- ilkinde 614, ikincisinde 318 şehit verdiler. Fırat Nehri’nin Türkiye sınırına 40 km. mesafedeki Karakozak’tan 200 m. mesafedeki Suriye Eşme’sine 2015 Şu- bat’ında Süleyman Şah Türbesi’nin taşınmasından 2015 Kasım’ında düşürü- len Rus uçağının pilotlarının ele geçirilmesine kadar birçok farklı alanda ÖSO içindeki Türkmen guruplarının desteği alınmıştır. Fakat asıl kahramanlıkları uzun bir mücadeleden sonra 2015 sonunda Halep’i IŞİD’den kurtarmaları ve yine aynı zamanda Lazkiye’nin kuzey sınırındaki Türkmen Dağı direnişinde Rusya ve Suriye hava-kara güçlerine karşı koymaları esnasında olmuştur.50 “Büyük dostluklar kavga ile başlar” misaline uygun bir şekilde Türkiye ile Rusya, başta ticaretten turizme ve Nükleer Santral Projesi’ne değin birçok hususta karşı karşıya gelse de durumu Şubat 2016’da Suriye için bir Ateş- kes Antlaşması sağlama başarısını gösterecek bir teatiye dönüştürebildiler.

48 Ed-Devleti’l-İslâmiye fi’l-Irak ve’ş-Şam; DEAŞ telaffuzu ise baş harfler olan Dal-Elif-Ayın-Şın’ın Arapça okunmasından üretilmiştir. 49 ORSAM (2012SS), a.g.r., s. 26-27; Erendor, a.g.e., s. 289-290; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 107-108; Çelikkol, a.g.e., s. 150; “Syrian Interim Government”, (Çevrimiçi) https://en.wikipedia.org/wiki/ Syrian-Interim-Government, 06.07.2019. 50 Taştekin, a.g.e., s. 16 ve 380-382; Erendor, a.g.e., s. 347; Çelikkol, a.g.e., s. 152; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 108; “Turkish Occupation of Northern Syria”, (Çevrimiçi) en.wikipedia.org/wiki/Tur- kish-occupation-of-northern-Syria, 08.07.2019.

107 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA

Ateşkesin sık sık farklı bölge ve zamanlarda ihlâl edilmesine hatta Rusya ve İran’ın desteğiyle Halep’in Esad Rejimi’nce ele geçirilmesine rağmen 2017 ba- şında başlatılan Astana süreci boyunca Türk-Rus ilişkileri, Suriye’de artık gelenekselleşen şiddetin yerini kısmen sâkin/stabil bir ortama bırakmasına hizmet etti. Türkiye’nin 2 büyük askerî harekâtı, YPG-SDG birliklerinin Rak- ka ile Deyr-i Zor’u IŞİD’den temizlemesi ve Başkent Şam’ın bütünüyle rejimin kontrolüne girmesi hep bu dönemde oldu. 2018 Eylül’ünde İdlip için imzala- nan Soçi Mutabakatı’yla başlatılan son süreçse günümüzde de güçler arası güç mücadelesi halinde sürmektedir. Rusya ile İran’ın toplam 17, Türkiye’nin ise 12 Gözlem Noktası’na (Salva Köyü, Sem‘an Kalesi / Takle, Akil Dağı, Ana- dan / Tel Tamura, Raşidîn, Tel Eys, Tel Tukan, Sırman Köyü, Morik / Tel es-Savvan, Zaviye, İştabrak, Zeytinlik) sahip olduğu İdlip’te Selefî HTŞ (Heyet Tahrir’üş-Şam) dahil muhalif guruplarla Rus üsleri destekli Merkezî Hükümet arasında devam edegelen sinir harbi zaman zaman lokal çatışmalara dönü- şebilmektedir.51 Çakıl Güç’ün ifadesiyle ‘Savaş Müteahhitleri’nin büyük iştahı ile kıtalar- arası ekonomik savaşın baş aktörlerinin tatbikat sahası ve pazar tanzim yeri olan Ortadoğu’nun an itibarıyla en sıcak değişim bölgesi Kuzey Suriye olarak görünmektedir. ‘Herkesin herkese karşı bir suçu var’ dedirten Suriye İç Sava- şı’nda, İngilizcedeki tabirle Sivil Savaş’ta (Civil War) hangi tarafın kimyasal silah kullandığı ya da kullanmadığı ve işkenceyle katletmeden köleleştirmeye değin hangi gurubun ağır insan hakları ihlâllerine sebep olup olmadığı mev- zularının daha uzun yıllar raporlarla - forumlarla tartışılacağı zeminde yol almaktayız. Bu kanlı ve karışık savaşta yarım milyon insan öldü-öldürüldü (İnsan Hakları Suriye Gözlemevi’ne göre 471 binle 570 bin arasında); 6.5 mil- yon insan başka ülkelere iltica etti, yüzlerce kez kimyasal silah kullanıldı, 130 bin insan hapishanelerde, 10 bin kişi ise kayıp. Dahası Suriye’deki 13 milyon insan ihtiyaçlı, 3 milyon insan kuşatılmış bölgelerde yaşıyor. Suriye rejimi ya- nında savaşanların kaybı 150 bin civarında, karşısında savaşanlarınki de bir o kadar. Hatta bu sonuncuların il istatistiklerinde Halep 31.250, İdlip 16.700, Rakka 2.650, Haseki 1.690 ve Lazkiye 1.510 olarak sıralanıyor. Diğer yerleri kattığımız ve tüm verileri topladığımızdaysa 17 milyonluk Suriye nüfusunun, artı 6.5 milyonluk ilavesinin bütünüyle bu lüzumsuz hesaplaşmadan etkilen- diği açık bir şekilde görülüyor; toplam nüfusun en az yarısının da yerinden yurdundan olduğu.52

51 Erendor, a.g.e., s. 363-370; Taştekin, a.g.e., s. 468; “Suriye Iç Savaşı 9. Yılına Girdi”, Anadolu Ajansı, 14.03.2019 (Çevrimiçi) www.aa.com.tr/tr/dunya/suriye-ic-savasi-9-yilina-girdi/1417715, 08.07.2019; “İdlib’de Son Durum Haritası”, Stratejik Ortak, 29 Haziran 2019, (Çevrimiçi) www. stratejikortak.com/2019/06/idlib-harita-son-haberler.html, 08.07.2019. 52 Çakıl Güç, “Savaş Müteahhitleri”, Akademik Ortadoğu, Sayı: 4, 2007, s. 117-118; Yavuz Güç- türk, İnsanlığın Kaybı / Suriye’deki İç Savaşın İnsan Hakları Boyutu Raporu, SETA Yayınları, An- kara 2014, s. 49-77; Çelikkol, a.g.e., s. 142-143; Erendor, a.g.e., s. 359; “Suriye Iç Savaşı 9. Yılına Girdi”, AA Haberi, a.y. “Syria emergency”, UNHCR The UN Refugee Agency (Çevrimiçi) www. unhcr.org/pages/5051e8cd6.html, 09.07.2019; “Syria Population 2019”, World Population Review (Çevrimiçi) http://worldpopulationreview.com/countries/syria-population/, 09.07.2019; “Casual- ties of the ”, (Çevrimiçi) https://en.wikipedia.org/wiki/Casualties-of-the-Syrian-Ci- vil-War, 09.07.2019.

108 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130

Hâl-i hazırda Suriye yüzölçümünün yüzde 60’ına (115 bin km²) hâkim olan Esad rejimi, kuzeyde el-Bap - Nibil hattına kadar Halep topraklarını ve Hatay sınırına kadar Lazkiye topraklarını elinde tutuyor. Yüzde 27’sine (50 bin km2) sahip Suriye Demokratik Güçleri, Fırat Nehri’nin Irak sınır girişinden itibaren Mayadin - Deyr-i Zor hattından Menbiç ve Kobani’ye kadar Rakka,53 Hasiçi, Tebka, Kamışlı, Resulayn, Tel Abyad dâhil Kuzey Suriye’nin 3/2’sini kontrol ediyorlar. ÖSO ve HTŞ’nin elindeki İdlip bölgesi ise yüzde 7’lik (13 bin km2) bir dilim ediyor ki Han Şeyhun’dan Daret İzze’ye dek Cisr-i Şugur, Eriha, Maarret’ün-Numan gibi yerler de bu bölgenin içinde. 9 bin km2’lik bir alanla Suriye’nin yüzde 5’ini TSK aylarca süren (ilki 7 ay, ikincisi 2 ay) ve onlarca şehit verme (ilkinde 71, ikincisinde 58) uğruna yaptığı iki büyük operasyonla denetimine almıştır. Böylelikle hem Kuzey Irak / Barzanî Kürdistan’ından Su- riye Kürdistan’ı olarak planlanan PYD / Rojava (Batı) Kürdistan’ına uzanacak meşhur ‘Kürt Koridoru’nu (Kurdish Corridor) yani Musul-Kerkük petrolünün Amerikan kontrollü Kürt guruplarınca taşınmasına ket vurulmuş hem de sı- nırın Suriye tarafındaki teröristlerin Katyuşa roketleriyle Kilis ve havalisinde onlarca Türk vatandaşını ölümüne sebep olan güvenlik sorunu da Güvenli Bölge (Safe Zone) kurularak giderilmiş oldu. Güvenli Bölge içerisinde Afrin, Azaz, Cerablus, Çobanbey, Mare, Raco ve el-Bap gibi önemli yerleşim yerleri var. Türk Güvenli Bölgesi, Muhalif İdlip Bölgesi ile Rejim’in Halep Bölgesi ara- sındaki Tel Rıfat ve Mınnığ / Minnak Havaalanı ilginçtir PYD/SDG kontrolü altındadır. Bir başka ilginçlik de hâkimiyet alanı Suriye’de yüzde 1’e düşen IŞİD’in güneydeki çöllük alanda sıkışmış gibi durması.54 Türkiye, Suriye’deki savaşın sıcaklığını en çok hisseden ülke. 2011’den bu yana toplam 4 milyon55 Suriyeli sığınmacının bulunduğu ve 81 iline dağıldığı bir ülke 8 yıl boyunca 40 milyar dolarlık bir maliyete katlanmıştır. Sadece Türkmenler için değil Arap, Kürt ve gayrimüslim unsurlar için de bir sığınak olan Güvenli Bölge’ye Fırat Kalkanı Operasyonu sonrasında 300 bin mülteci- nin geri döndüğü kabul ediliyor. Şimdilerde ABD ile birlikte sınırın 20 mil / 30 kilometre derinliğinde Bölgesel Güvenlik Şeridinin oluşturulması çalışmaları var. Belki bu surette Türkiye’nin bir türlü yapamadığı Fırat’ın Doğusu ope- rasyonunun gerekleri de yerine gelmiş olur. Yine operasyon hedeflerimizden

53 Rakka’da bir zamanlar Işid ve el-Nusra Emirlik ilan etmişti (Taştekin, a.g.e., s. 258-259). 54 “Suriye Son Durum Haritası (Mayıs 2019)”, Stratejik Ortak, 19 Mayıs 2019, (Çevrimiçi) www. stratejikortak.com/2019/05/suriye-haritasi-mayis-2019.html ve “Çatışma Bülteni”, MEPA News (Media-Politics-Analysis), 6 Mayıs 2019, (Çevrimiçi) www.mepanews.com/catisma-bulteni-haberle- ri-46hk.htm, 10.07.2019; Erendor, a.g.e., s. 399; “Operation Shield”, (Çevrimiçi) https:// en.m.wikipedia.org/wiki/Operation-Euphrates-Shield ve “”, (Çevrimiçi) htt- ps://en.wikipedia.org/wiki/Operation-Olive-Branch, 10.07.2019; Taştekin, a.g.e., s. 419-422. 55 İçişleri Bakanlığı’na göre 3 milyon 630 bin ve bunun 1 milyon 965 kişisi erkek. Kayıtdışı ve kimliksiz olanlar bu sayının dışında. Suriyelilerin sadece 100 bini Geçici Barınma Merkezi diye bilinen kamplarda kalıyor. Türk toplumuyla karışık olarak yaşayan illerden en kalabalık oldukları yer yüzde 81,5’la (116 bin) Kilis, yüzde 27’yle (430 bin) Hatay, yüzde 22’yle (444 bin) ve yüzde 21’le (430 bin) Şanlıurfa. En büyük şehrimiz İstanbul’da ise 550 bin Suriyeli göçmen var (“Türkiyedeki Suriyeli Sayısı Temmuz 2019”, Mülteciler Derneği, {Çevrimiçi} https://multeciler.org.tr/turkiyede- ki-suriyeli-sayisi/, 11.07.2019). Sığınmacı nüfusunun ne kadarının Türkmen olduğu bilinmese de yarım milyon ile 1 milyon civarında olabileceği tahmin ediliyor.

109 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA

Menbiç’te Amerikalılarla ortak devriye noktalarımız olsa da Sam Amca’nın Irak Kürtlerini olduğu gibi Suriye Kürtlerini de stratejik ortak gibi gördüğü ve onlar üzerinden bir gelecek tasarımı yaptığı aşikâr. Nitekim Kuzey ve Doğu Suriye Otonom Bölgesi olarak ilan edilen alan içinde 2’si Hava (Rümeylan, Harap Işk), 3’ü de Operasyonel Nokta (Haseki, Rakka, Menbiç) olmak üzere 18 Amerikan Üssü bulunmakta; bunlardan biri Fransızlarla, biri de İngilizlerle ortak üs. Fransa’nın bölgede ayrıca 6 üsde askerî varlığı mevcut.56 Resmî adı Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi / The Autonomous Ad- ministration of North and East Syria olarak diplomasiye giren fakat bölgede- ki Kürtlerin ve çevre ülkelerdeki Siyasal Kürtçülerin ısrarla Rojava yani Batı Kürdistan diyerek Kuzey Irak ötesindeki Doğu / İran Kürdistan’ını (Maha- bad / Rojhilat) terminolojik propagandaya katma çabalarına sahne olan arazi 2012 yılından beri fiilen otonom halde. 2014’ten beri bir Anayasası, 2016’dan beri de Federatif Özerklik ilanları var ve İç Savaş’ta birbirinin can hasmı olan ABD, Rusya hatta Esad rejimi bile bu yapıyı tanımaya teşne gözüküyor. Çö- züm sürecinde Türkiye’de neredeyse kurmak üzere oldukları Özyönetim’i böl- gede kurarak biri bayan (Hediye Yusuf), biri de bay (Mansur Selum) olmak üzere 2 Eşbaşkan ve 7 Kantonlu (Herema / Bölge) bir yapı oluşturmuşlar. Her bölgenin yerel sivil konseyleri ve hükümetleri olup hepsinin üstünde de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Genel Konseyi bulunmaktadır. 50 bin küsur kilometre karelik bu arazi içerisindeki tüm Kantonlarda az veya çok bir Türkmen nüfusu var; Kürt, Arap, Asurî, Süryanî, Ermeni, Keldanî, Çerkez, Çeçen, Dom, Yezidî, Nusayrî gibi nüfus çeşitliliğiyle beraber.57 2 milyon58 ve 3 milyon59 ile 5-6 milyon60 gibi abartılı tahminî bir toplam nüfusun yer aldığı KDSÖY bölgesinde Türkmenler bu nüfusun muhtemelen yüzde 5’i (100-150 bin) kadarlar. III. Türkmen Yerleşimlerinin Stratejik Altyapısı a-) Nüfus ve Nüfuz Etkinlikleri Geçen yüzyılda defalarca form değiştiren Suriye 21. yüzyıla da sancılı gir- di. Bilhassa ikinci on yıl (second decade / dehsala duyem) sınırların tekrar

56 Çelikkol, a.g.e., s. 142 ve 159; “Münbiç: Demografik Yapı, Silahlı Grupların Dağılımı ve Geleceğe Dair Senaryolar”, ORSAM Raporu, No: 16, Haziran 2018, s. 19-21; Ömer Özkızılcık, “Suriye’de Tür- kiye’nin Güvenli Bölge Için Beş Hedefi”, AA Analiz, 24 Ocak 2019 (Çevrimiçi) www.aa.com.tr/en/ analysis-news/analysis-turkey-s-five-objectives-for-safe-zone-in-ne-syria/1373640, 11.07.2019; “Fırat’ın Doğusunun Haritası ve Kronolojisi”, Stratejik Ortak, 14 Ocak 2019 (Çevrimiçi) www.stra- tejikortak.com/2019/01/firatin-dogusu-harita.html, 11.07.2019. 57 “Regions of North and East Syria”, (Çevrimiçi) https://en.wikipedia.org/wiki/Regions-of-North- and-East-Syria, 12.07.2019. 58 Fabrice Balanche, “Rojava’s Sustainability and the PKK’s Regional Strategy”, The Washington Institute For Near East Policy, August 24, 2016, (Çevrimiçi) www.washingtoninstitute.org/policy-a- nalysis/view/rojavas-sustainability-and-the-pkks-regional-strategy, 12.07.2019. 59 Anthony A. Du Buisson, “In Defense of Rojava”, The Jerusalem Post, January 5, 2019, (Çevrimi- çi) www.jpost.com/Opinion/In-defense-of-Rojava-576430, 12.07.2019. 60 Debbie Bookchin, “Report from Rojava: What the West Owes its Best Ally Against ISIS”, NYR Daily (The New York Review of Books), April 4, 2019, (Çevrimiçi) www.nybooks.com/daily/2019/04/04/ report-from-rojava-what-the-west-owes-its-best-ally-against-isis/, 12.07.2019.

110 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130 paralize olduğu ve bölgenin kaderinin yeni baştan yazıldığı bir dönem olarak önümüzde durmaktadır. Muhtemelen üçüncü on yılda (third decade / deh- sala sisiyan) da yazgı ve sınırlar netleşmiş olacak. On yıllık dilimlerin paran- tezindeki diller üzerinden oluşacak yeni form da ayrılıkları / farklılıkları esas alarak kurgulandığı için kalıcılığı mümkün gözükmüyor. Zira bölge dışı güç- lerin bilanço hesabı değişen çıkarlara göre geçicilik gösterebiliyor. Neticede Kuzey Suriye topraklarında bin yıllık Türk rengi ve idarî bereketi, parlak ve huzur dolu uzun dönemlerin Türk imzalı oluşu bundan sonraki arayışın da aslında ip uçlarını veriyor. İdarî mekanizmasını ayrılıkları / farklılıkları top- lamak ya da birleştirmek / bütünleştirmek üzere kuran bir geleneğe Türkme- nin de, Kürdün de, Arabın da diğer kısmındaki tüm gurupların olduğu kadar hakkı ve ihtiyacı var. Fakat temennilerin gerçeğe dönüşme şartlarının zor olduğu bir ülke Suri- ye. Nüfus verileri toplamak bile zor; gerek Suriye geneli için, gerek ülke top- raklarında oluşan fiilî yönetsel yapılarda yaşayanlar için ve gerekse kuzeyin azınlık gibi duran ev sahipleri Türkmenler için. En düşüğünden başlarsak; 250 bin61 yani toplam nüfusun yüzde 1’inin biraz üzeri diyen de var Türkmen- ler için, yüzde 1.2 ile 3 arası diyen de var62 yani 300 binle 700 bin arası. Diğer rakamlarsa yüzde 463 ve 4,5’tan başlıyor ki bu da 950 bin ya da 1.050 bin demek ki sonuncusuna göre Suriye’deki üçüncü büyük etnik gurup.64 Halep ve Suriye kitapları yazarı A.Emin Dağ’a göre 750 bin, wikipedik bilgiyle El-Az- hari, Peyrouse ve Antonopoulos gibi yazarların ortalamasına göre 1 milyon, Türk lehçeleri hocası M. Fatih Kirişçioğlu’na göre 1 milyon 600 bin, Türkmen akademisyen Ziya Abbas’a göreyse 1.5 milyonla 3 milyon arası.65 2009’dan beri saha araştırmaları yapan ORSAM’a (Ortadoğu Araştırmalar Merkezi) göre Türkçe konuşan ya da Türkmen kimliğinin farkında olanlar 1.5 milyon, Arap- ça konuşan veya kısmen Araplaşmış olanlarsa 2 milyon olarak tespit edile- rek Suriye valiliklerinin (muhafaza) adlarıyla tek tek rakamlandırılmış (2011). Buna göre Kuzey Suriye’deki Halep Valiliği’nde 975 bin, Lazkiye Valiliği’nde 385 bin, Rakka Valiliği’nde 120 bin, İdlip 25 bin ve Rapor’un diğer kısmındaki 175 binlik rakamdan Haseki ve Deyr-i Zor kırsalındakilerin payına da 10-15 binlik sayı eklersek 1.5 milyonu biraz aşkın bir nüfus tespitlemiş oluruz. Ki bunların kahir ekseriyeti Sünnî’dir.66 Yalnız bu veri Türkçe ya da Arapça ko-

61 Sebastian Maisel, Yezidis in Syria: Identity Building Among a Double Minority, Lanham - Mary- land, Lexington Books, 2016, pp. 15. 62 Heather Bleaney, “The of Syria”, Turkic Peoples Of The World, (Ed: Margeret Ba- inbridge), , Routledge 1993, pp. 209-210. 63 Pierre Beckouche, ’s Mediterranean Neighbourhood (The Country Reports: Syria), Edward Elgar Publishing, Cheltenham 2017, pp. 179. 64 John A. Shoup, The History of Syria, Santa Barbara - California, ABC-CLIO, 2018, p. 6. 65 Fatih Kirişçioğlu, Suriye’de İç Savaş Sürerken Suriye Türkleri, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Rapor: 1, Ankara 2013, s. 6; Gökçe Aytulu, “Anadolu’dan Önce Suriye’ye Geldiler”, Suriye Türk- menleri Yazı Dizisi 1, Hürriyet Gazetesi - Gündem, 07.12.2015, (Çevrimiçi) www.hurriyet.com.tr/ gundem/anadoludan-once-suriyeye-geldiler-40024039 ve “Syrian Turkmen”, (Çevrimiçi) https:// en.wikipedia.org/wiki/Syrian-Turkmen, 13.07.2019. 66 Öztürkmen - Duman - Orhan, “a.g.m.”, s. 8 ve 22; Erendor, a.g.e., s. 159.

111 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA nuşan tüm Türkmenleri kapsıyor ve bunun ne kadarının Türkiye’de mülteci olduğu bilinmiyor. Yarım milyon ile 1 milyon arasında öngördüğümüz Sığın- macı Türkmen nüfusunun 3’te 2’lik bir oranının Kuzey Türklerine ait olduğu söylemek yanlış olmayacaktır. Yerleşim yerleri noktasında ise Kuzey Suriye’nin Türkiye sınırına yakın Batı ve Kuzeybatı tarafları öne çıkmaktadır. Bunların en başta geleni tarihte çoğu zaman Kuzey Suriye’nin bütününe ismini vermiş olan Halep İli’dir. Bazı kaynaklar Halep şehir merkezinin en büyük mahallesi olan Höllük Mahalle- si’nin 350 binlik nüfusunun saha araştırmalarında yüzde 90’ının Türkmen olduğuna dair izlenimler paylaşmışlardır. Bundan başka Haydariye, Şeyh Hıdır / Hızır, Şeyh Faris / Feriz, Beidin, Bostanpaşa, Eşrefiye, Kadıasker, Selattin / Selahattin ve Avica / Üveyce gibi mahallelerde çokça Türkmen ya- şamaktadır. Buradaki Türkmenlerin bir kısmı Halep’in Azaz, Bap, Cerablus ve Menbiç gibi kazalardan son yarım asırda göç edenlerden olup şehrin yerlisi durumundaki Türkmenlerde Araplaşma eğilimleri sık görülmektedir. Yüzler- ce Türkmen köyünün bulunduğu Halep havalisindeki kazalardan Azaz’da 46 köy, Bap’ta 51 köy, Cerablus’ta 94 köy, Menbiç’te 54 köy, Afrin daha doğrusu Kurtdağı’nda 102 köy ve Ayn’el-Arap’ta (Kobani) 2 köyde Türkmenler yerleşik- tir. Halep Türkmenleri ağırlıklı olarak Elbeyli / İlbeyli ve Beğdili Oğuzlarına mensup olmalarına karşın ne yazık ki aralarında husumet derecesinde bir çekememezlik söz konusudur. Bu iki boy birçok oymak ve kollara ayrılmakta- dır ki A.Emin Dağ, Halep Türkmenleri çalışmasında 297 adedini yüzyıl yüzyıl alfabetik olarak listelemiştir.67 Kuzeyin ikinci büyük Türkmen yatağı Lazkiye İli’nin bilhassa Amanos- lar’ın Hatay sınırından güneye doğru devam eden 60 kilometrelik Bayır-Bu- cak Bölgesi, Suriye Türkmenlerinin en orijinal ve Türklüğünü en çok koruyan kesimine yurt teşkil eder. Şehir merkezindeki Türkmen Harası / Ali Cemmel Mahallesi haricinde Bayır, Behlüliye, Bucak, el-Bâsıt, Kesep Nahiyeleri ile Ge- bele / Gebelli, Burc-İslam, Sulayıp Türkmen, Bedrusiye gibi kasabalarda ya- şayan Türkmenler aynı zamanda Bayır’ın 68, Bucak’ın 84, Bâsıt’ın 18 (Alevî), Kesep’in 6, Behlüliye’nin 2 köyünde varlıklarını sürdürmektedirler. Diğer böl- gelere göre daha alt gelir gurubunda olan Lazkiye / Bayır-Bucak Türkmenleri daha çok tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağlamaktadırlar.68 Türkiye’nin Hatay, Gaziantep, Kilis, Osmaniye gibi sınır illeriyle geçmiş göçlerden yerleşik akraba bağları olup eğitim, sağlık veya siyaset gibi konularda Türk toplumu-

67 Serap Altun, Halep’te Türkmen Yerleşimleri: Tarihi, Gelenekleri ve Günlük Yaşamları, Marma- ra Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2010, s. 72-77; Kirişçioğlu, a.g.r., s. 12-14; Öztürkmen - Duman - Orhan, “a.g.m.”, s. 10-13; Erendor, a.g.e., s. 202-210; Bademci, a.g.e., s. 180-189; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 121-129; Oğuzhan Akyener, Suriye İç Savaşı - Enerji, Güvenlik ve Siyaset Boyutlarıyla, Türkiye Enerji Vakfı (TENVA) Yayınları, Ankara 2018, s. 90-91; “Syrian Turkmen”, a.y. “Suriye Türkmenleri 2”, (Çevrimiçi) www.turkbilimi.com/ suriye-turkmenleri-2/; “Suriye Türkmen Kültürü”, (Çevrimiçi) https://suryeturkmenleri.wixsite. com/suriyeturkmenleri/nufus-ve-yasadiklari-bolgeler ve “Suriye Türkmenleri”, (Çevrimiçi) https:// www.turkmens.com/Suria.html, 14.07.2019. 68 Erendor, a.g.e., s. 214-219; Bozoğlan, a.g.e., s. 177-179; Korkmaz - İltar, “a.g.m.”, s. 90-93; Öztürkmen - Duman - Orhan, “a.g.m.”, s. 15-17; Kirişçioğlu, a.g.r., s. 16-17; Umar, “a.g.m.” (ST), s. 598; Aytulu, a.y. “ST Kültürü”, a.y. “Suriye Türkmenleri”, a.y.

112 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130 na en fazla entegre soydaşlar bu bölgeden çıkmaktadır. İç savaş sürecinde de Türk makamlarıyla en çok irtibatlı olanlar yine Bayır-Bucaklılardı.69 Kuzeydeki Türkmen yerleşimin üçüncü ve Osmanlı’da aşiretlerini sürgün İli Rakka’nın hem kent merkezinde, hem Tel Abyad ile Tavrah ilçelerinde ve bu birimlere bağlı 25 köyde Türkmenler yaşamaktalar. Bir ara IŞİD’in, şimdi de PKK/YPG unsurlarının baş rolde olduğu Suriye Demokratik Güçleri ve Konse- yi’nin denetiminde olduğu için buradaki Türkmen nüfusun önemli bir kısmı- nın /mülteci olduğu söylenebilir. Muhaliflerin başkenti gibi duran İd- lip’te ise Türkmenler yine şehir merkezinde ve Cisr-i Şugur ilçesiyle kırsaldaki 5 köyde oturmaktalar ki Reyhanli Türkmenlerinin devamı sayılırlar. Bundan başka Maarret’ün-Numan ve Eriha ilçelerin merkez nahiyelerinde oturdukları kabul edilir.70 Rusya’yla anlaşan Türkiye’nin garantörlüğünden dolayı İdlip’te hem genel nüfusu hem de Türkmen nüfusu normalin üzerindedir. Bölgede ayrıca Türkî yani Türk soylu ya da akraba topluluklardan Çerkez- ler ve Çeçenler var. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) dolayısıyla hic- ret ettirilen bu guruplardan Çerkezler 100 bin civarında olup Güney ve Orta Suriye’nin haricinde kuzeyde Halep’te ve bilhassa Halep’in Safira ilçesinin Ha- nasır/Hunasir kasabasında yerleşiktirler. Çerkez gurubundan 40 bin Kabar- dey’in yaşadığı Suriye’de Kabardeyler daha çok Menbiç ve Rakka’da, sayıları 20 bin olarak tespit edilen yine Kafkas topluluklarından Çeçenlerse Haseki ilinin Türkiye sınırındaki Resulayn Kasabası’nda meskûndurlar.71 Fakat 8 yıl- lık iç savaş sürecinde Çerkez gurupları gibi onların da çoğunluğunun bölgeyi terk ettikleri değerlendirilmektedir. Tabii bu arada uluslararası şebekelerin yönlendirdiği radikal selefî gurupların ‘cihad’ maksadıyla Dağıstan’dan getiri- lenlerin bir kısmı aileleriyle birlikte bölgede kalmış olabilir. Birçok akademik çalışmada Türkî bir topluluk olarak nitelenen Kürtlerin ağırlıkta olduğu ve kurdukları yarı-bağımsız siyasî organizasyonun sıklet mer- kezi hükmündeki Haseki/Hasiçi ve Deyr-i Zor bölgelerinde ise Türkmen yerle- şimi düşük seviyededir. Petrol kuyularıyla meşhur Deyr-i Zor il merkezi Orta Suriye’ye düşse de kuzeyde Fırat Nehri boyunda Kasabi kasabasının bazı ma- hallerinde Araplarla birlikte ve Haseki’nin Kamışlı İlçesi’nin köylerinde Kürt- lerle karışık yaşayan Türkmenler bu bölgede nüfus olarak etkisizdirler. Gerçi STM Başkanı Semir Hafız 4-5 yıl öncesinin rakamlarıyla Haseki vilayetindeki Türkmen sayısını 40 bin olarak vermiştir, fakat bu sayının bugün için karşılığı zayıf görünmektedir. Zaten Kamışlı merkez ve Mutaniye köyünde 2014 Ey- lül’ün de kadınlar ve çocuklarla birlikte 35 Türkmen’in öldürülmesi olayında gibi olduğu gibi zaman zaman PYD güçlerince yapılan etnik temizliğe rastlıyo- ruz. Fakat her şeye rağmen Kürtlerin kısaca Rojava dedikleri sözde Kuzey ve

69 İlk silahlı gurup Bayır-Bucak yöresinde Memduh Colha/Çulha adıyla kurulmuştu (Bkz.: İç Savaş ve Türkmenler Bölümü.) 70 Erendor, a.g.e., s. 223-223; Öztürkmen - Duman - Orhan, “a.g.m.”, s. 20-21; “Suriye Türkmenleri 2”, a.y. 71 Erdal Taşbaş, “Diyarbakır’da Çeçen Muhacirler ve Sebep Oldukları Asayiş Olayları (Bölüm)”, Osmanlı’dan Günümüze Diyarbakır, Editör: İbrahim Özcoşar vd., Ensar Neşriyat, İstanbul 2018, s. 144; “Suriye’deki Çerkesler”, (Çevrimiçi) https://en.wikipedia.org/wiki/Circassians-in-Syria, 15.06.2019; Rasim Bozbuğa, “Suriye Kürtleri: Suriye’nin Kuzeyinde Etnik Yapı ve Kürt Nüfusu”, 21. Yüzyıl Dergisi, Sayı: 60, Ocak 2015, s. 9; Erendor, a.g.e., s. 162-164 ve 234-235.

113 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA

Doğu Suriye Kürdistan’ının idarî merkezi olan Kamışlı’nın Amuda /Kemaliye ve Tel Hamis nahiyelerinin köylerinde Türkmen izi bulmak mümkündür.72 Sonuç olarak Türkmenlerin nüfus olarak ağırlıklarının nüfuz olarak eşde- ğer bir karşılığı olmadığını söyleyebiliriz. Aslında sadece dil esaslı Türkmenleri bile ele alsak iç ve dış toplam 23.5 milyonluk Suriye nüfusunda yüzde 6 - 6,5’luk bir oran ediyor. Amerikan desteğiyle ‘de facto’ Kantonlar (devletçikler) birliği kurabilen Kürtler için verilen oranlar da yüzde 6-7 ile 13 arasında şekil- leniyor; yani yine 1.5 milyonla 3 milyon arasında.73 Fakat Türk nüfusundaki dağınıklık, Türkmenlerdeki örgütsüzlük ve acı dolu Suriye yıllarının verdiği eziklik bölgede cereyan eden olaylarda başrolde olmalarını engelleyen faktör- ler gibi görünmektedir. Gerek ülke (Suriye) içerisinde kalan nüfus ve gerekse ülke dışındaki (Türkiye) sığınmacı nüfus belli noktalarda öbeklenmiş vaziyet- tedir. Dahası Türk Devleti’nin desteğiyle ya da marifetiyle oluşturulan askerî ve siyasî örgütlenmeler yılların yılgınlığını biraz üzerlerinden atmalarına vesile olmuş gözüküyor. Bu noktada kaç çeyrektir süren baht tutulmasını aşıp yüz- yıl önceki hareketliliklerine dönmeleri bölgenin politik ve stratejik geleceğinin biçimlenmesine ciddi etki edecektir kanaatindeyiz. 8 yıllık iç savaşta doğan veya büyüyenler iyice yetişkin olduklarında ortaya yepyeni bir kuşak da çıkmış olacak diye düşünüyoruz. Her ölümlü savaş yeni- den bir doğuştur, her yıkım da yeniden yapım aşamasıdır; yaratıcı yıkım (cre- ative destruction) ya da yapıcı yıkıcılık (constructive destructiveness) gibi.74 Belki o zaman kentlerdeki baskın kültüre tam entegrasyonla birlikte başka kimliğe geçiş yapmış, ağırlıklı olarak Arapça ve biraz da Kürtçe konuşan kit- leler için de kadim kimliğe dönüş söz konusu olabilecektir. Yani coğrafyanın kötü ya da iyi kader olma durumu aslında nesillerin başarı & başarısızlık performanslarıyla ölçümlenebiliyor diyebiliriz. b-) Toplumsal Arka Plan Türkmenler, Suriye’deki tarihsel düalitelerden her zaman nasipdar bir topluluk olagelmiştir. Önce yerlilerle yabancıların mücadelesinde ve sonra

72 Bozbuğa, “a.g.m.”, s. 6-7; “Al-Hasakah Governorate”, (Çevrimiçi) https://en.wikipedia.org/ wiki/Al-Hasakah-Governorate, 15.07.2019; İpek Yezdani, “Suriyeli Türkmenler Kendi Ordularını Kuruyor”, Hürriyet - Gündem, 4 Ağustos 2013, (Çevrimiçi) www.hurriyet.com.tr/gundem/suriye- li-turkmenler-kendi-ordularini-kuruyor-24454544, 15.07.2019; Y. Kemal - M. Alahmed, “Suriye’nin Türkmenleri”, 23 Nisan 2018, (Çevrimiçi) www.qasioun-news.com/tr/news/show/142557/Suri- ye&;nin-Türkmenleri, 15.07.2019; “PYD’den Kamışlı’da Türkmen Katliamı!” (Video), Islah Haber, 4 Kasım 2014 (Çevrimiçi), www.islahhaber.net/pyd-den-kamisli-da-turkmen-katliami-video-40776. html ve “Terörist PYD Kamışlı’da 35 Türkmeni katletti!”, Gazete 2023, 3 Kasım 2014 (Çevrimi- çi) www.gazete2023.com/dunya-raporu/terorist-pyd-kamislida-35-turkmeni-katletti-h23931.html, 15.07.2019; Muhtar Fatih, Suriyeli Türkmenler Haritası (HALEP Cerablus, Albab, Münbiç Kuzeyin- deki Türkmen Köyleri), 2017. 73 Radwan Ziadeh, “The - Fueling Separatist Movements in the Region?”, Special Report ( Institute of Peace), No: 220, Washington, April 2009, pp. 2; Anne S. Schott, “The Kurds Of Syrıa (From the Forgotten People to World-Stage Actors)”, Royal Danish Defence College, Copenhagen, Brief June 2017, pp. 5. 74 Yaratıcı yıkımın fikir öncüsü Schumpeter’in yerli örneklemi adına bkz: Altuğ Günar, Yaratıcı Yıkım Kriz ve Avrupa Birliği, Hiperlink Yayınları, İstanbul 2018 ve yabancı örneklem için bkz: Cre- ative Destruction - Business Survival Strategies in the Global Internet Economy, Editors: R.L. Katz - P.M. Vaaler - L.W. McKnight, Massachusetts, The MIT Press, 2001.

114 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130 da yerleşiklerle göçerlerin kavgasında ikinci kısımda saf tutmuşlardır. Son düzlükteki Şamlılarla (Ehl-i Siyaset) Haleplilerin (Ehl-i Ticaret) rekabetinde ara sıra kazanan kısımda olsalar da sonraki ‘Araplar ve Diğerleri’ ile ‘Baas ve Diğerleri’ ikileminde bütünüyle kaybeden kısımda yer aldılar. Günümüz şartlarında devam eden ‘Rejim & Muhalifler’ çatışmasının kayıp-kazanç bi- lançosunu ise önümüzdeki zaman diliminde görebileceğiz. An itibariyle her- kesin kaybı büyük gibi gözüküyor ve fakat kazanımın görece büyüklüğü, ka- yıpların yasını da büyük oranda hafifletmiş olacak. A. Emin Dağ’ın tavsifiyle Türkmân-ı Haleb’in ikinci sınıf vatandaşlar hissiyatı aynı ölçüde onları içe kapanmaya zorlamıştır.75 Dolayısıyla şer’den hayr umma noktasında sosyal açıdan gitgide kalınlaşan kabuklarını da kırmaları gerekecek ki beklentimiz bu yöndedir. Sürekli ötekileştirilmiş bir kimlikle yaşamak durumunda kalan Türkmen- ler ekonomik hayatta da bunun zorluklarıyla baş etmek zorunda kalmıştır. Daha çok tarım ve hayvancılık ile küçük esnaflık ve işçilik gibi mesleklere mensup olmuşlardır. Örneğin Halep’te ayakkabıcılık sektörünün neredeyse tamamına yakını Türkmenlerin elindedir; bu atölyelerde çalışan Türkmen gençler orta ve alt gelir gurubu ağırlıklı işçi periferisi oluşturmuşlardır. Fa- kat sindirilmişlik duygusundan olsa gerek Türkmenler içinde hiç kimse bu sektörün dışındaki farklı bir iş kolunda çalışmayı düşünmemektedir. Bunda kunduracılık sektöründe mesai mecburiyeti olmaksızın tüm aile bireylerinin bir arada iş yapabilmesinin de etkisi büyüktür. Halep’in kırsal köylerinde ve Rakka’da ziraat, Lazkiye’de narenciye üretimi, Lazkiye’nin kırsalı olan Ba- yır-Bucak’ta ise ormancılık geçim kaynağıdır. Fakat bazen buranın orman köylüleri yakacak odun bile bulamazlar; o zaman da mevsimlik ya da geçici işçi pozisyonuyla gurbetçilik mevzubahis olur. Yanı sıra Lazkiye civarında tü- tüncülük, Halep civarında da bağcılık, zeytincilik, kümes ve küçükbaş hay- vancılık da ilâve geçim kaynaklarındandır.76 Kırsalda toprak sahipliğine dayalı bir nüfuz zenginliği var iken 50’lerin sonlarına doğru gerçekleştirilen Toprak Reformu’yla geniş arazilerin toprağı olmayan ve genellikle de Araplara dağıtılmasıyla birlikte şehre doğru ciddi bir göç söz konusu olmuştur. Hatta birçok toprak sahibi aceleyle toprakla- rını değerinin çok altında köylülere satarak devletçe bedelsiz el konulmasın- dan kurtulmak istemiştir. Fakat ağırlıklı olarak Halep merkezine göç eden Türkmenler köyle bağlarını koparmamışlardır. Bir başka önemli hasletleri de zor zamanda daha çok dayanışma içine girerek geçim şartları yüzünden içle- rinden birinin tükenme noktasına gelmesine izin vermemeleridir. Geleneksel olarak dışarıya kız vermeye pek sıcak bakmayan Türkmenler, ailelerinin çok çocuklu (8-10 gibi) olmasını adeta zorunluk gibi görmektedirler. Bürokrasi ve devlet kademelerinde genelde Arap kökenliler tercih edildiği için Türkmenle- rin bu noktada bireysel bazı örnekler haricinde etkileri yoktur. Bunun yerine

75 Dağ, a.g.e. (Halep), s. 111-112. 76 Öztürkmen - Duman - Orhan, “a.g.m.”, s. 23-24; Umar, “a.g.m.” (ST), s. 599; Kirişçioğlu, a.g.r., s. 11-12; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 112 ve 117; Erendor, a.g.e., s. 242-243.

115 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA dil ve kültür avantajını kullanan Türkmen iş adamlarının Türkiye’den mal alıp satarak üst gelir gurubuna transfer olması örnekleri görülmektedir.77 Ayakkabıcılık işini Halep’te Türkçe bilen Ermenilerden devralan Türkmen- lerde, Türkçe konusunda pek bir hassasiyet bulunmamaktadır. Günlük şehir hayatında yoğunlukla Arapça konuşan Türkmenlerde Türkçe ancak köy ya da ev hayatında kullanılmaktadır. Suriye’de okullarda Arapça dışında bir dil kul- lanılmaması da hem bu noktada bir etken olmuş hem de Arapçanın zorluğu ve zorunluğu okuma eğilimini olumsuz etkilemiştir. Eğitim almaları için Tür- kiye’ye öğrenci olarak çocuklarını gönderenlere Türk ajanı gözüyle bakılmış ve bazen pasaportlarının iptali, bazen de vatandaşlıktan çıkarılması tedbirleri işletilmiştir. İç savaş sürecine dek Türkçe dergi, gazete vb. neşriyatın sokul- masının bile yasak olduğu Suriye’de Türk kelimesi tıpkı Batı Trakya’daki Yu- nan uygulamalarında olduğu gibi adeta yasaklı bir sözcüktür. Periyodik bir Arabizasyona tâbi tutulan Türkmenlerde şehirlerdeki çoğunluğun etkisiyle Arapça üzerinden kimlik kaybına uğrayanların sayısı ORSAM istatistiklerine göre yarının bile üzerindedir (% 57). Kendisi de bir Bayır-Bucak Türkmeni olan Ali Bademci, İdlip ve Halep’te çokça var olan bu guruplar için ‘Türk Arap- lar’ tabirini kullanmaktadır. Keza Rakka bölgesindeki Barak Türkmenleri’n- den Kullar Obası’nın tamamen Araplaştığı, Budaklar’ın ise Arapça konuşan fakat Türk âdet ve geleneklerini uygulayan bir aşamada olduğu kaynaklarda aktarılmaktadır.78 Kültürel kimlik açısından Türkiye bir destek ünitesidir. Gerek sınır kentle- riyle ticaret, gerek Türkiye’deki akrabalarla ziyaretleşmek ve gerekse de Türk TV kanallarının Kuzey Suriye’de birçok yerde izlenmesi suretleriyle aidiyetler tazelenerek pekişmektedir. Türkmen gençlerin Türkiye’deki futbol takımları- nın taraftarı olması hususiyetine de sık rastlanır. Kerkük merkezli Türkmene- li Televizyonu’nun yayınlarının gurur verici kabul edilmesi ve daha kültürlü, daha örgütlü Irak Türkmenleri’yle kurulan münasebetler yavaş yavaş Suriye Türkmenleri’nde de milliyetçilik duygularının gelişmesine neden olmaktadır. Aslında Suriye’nin son 60-65 yılında özellikle sisteminin sert yapısı nedeniyle Türkmenler arasında siyasal bir milliyetçilik gelişmemiş, daha çok tepkisel ve kültürel bir milliyetçilik düzeyinde kalmıştır. Bu da beraberinde siyasallaş- ma ve teşkilatlanma çalışmalarına ket vurmuştur. Fakat 2011 sonrası ayak- lanmaları ve muhalefet hareketleri içerisinde söz sahibi olmalarıyla birlikte uyanışa geçen bir Türkmen milliyetçiliği de gözlenebilmektedir. Bu cümleden hareketle Irak Türkleri’yle kader birliği ederek Batı ve Doğu şeklinde ortak bir Türkmeneli / ortak vatan duygusu yayılma eğimindedir. Bu hususta Batı Türkmeneli Derneği (Sultangazi - İstanbul) gibi sivil toplum örgütlenmelerine de rast gelinmektedir.79

77 Altun, a.g.t., s. 77-78; Dağ, a.g.e. (Halep), s. 117-120; Öztürkmen - Duman - Orhan, “a.g.m.”, s. 24; Umar, “a.g.m.” (ST), s. 599. 78 Dağ, a.g.e. (Halep), s. 119-120; Altun, a.g.t., s. 78-79; Kirişçioğlu, a.g.r., s. 10-12; Umar, “a.g.m.” (ST), s. 599; Bademci, a.g.e., s. 233. 79 Öztürkmen - Duman - Orhan, “a.g.m.”, s. 23-24; Erendor, a.g.e., s. 242; Hasan Kanbolat, “Suriye Türkmenleri”, ORSAM, 30.04.2012 (Çevrimiçi) https://orsam.org.tr/tr/suriye-turkmenleri/,

116 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130

Kırsalda ve kadınlar arasında okur-yazarlığın oldukça düşük olduğu Türk- menlerde dinî inanç noktasında katı bir muhafazakârlık söz konusudur. Tür- kiye Türkleri’nde de görülen kadercilik anlayışı Bayır-Bucak’ın daha doğrusu Amik Havzası’nın Karadenizlileri diyebileceğimiz isyankâr Kuseyr Türkmenle- rini saymazsak Kuzey Suriye Türkmenlerine bütünüyle hâkimdir. İslam ön- cesi âdetlerin de Arabî / Eşarî şekilcilikle birleşerek gelenekleştirilen bir din algısı içre kahir ekseriyeti Sünnî (Hanefî) Müslüman’dır ve içlerinde azınlıkta kalan Alevî / Şiî Türkmenlerle pek fazla ilişki kurmamaktadırlar. Belki de bu yüzden Sünnî Arap çoğunluk içerisinde zamanla Araplaşmaları tuhaf karşı- lanmıyor. Yukarıda adı geçen Kuseyirlilerde görülen Yesevî Müslümanlığı ha- riç genel İslam anlayışındaki itaat ve uysallık, yalnızca ibadet ritüelleriyle her iki cihan saadetinin (saadet-i dâreyn) yakalanabileceği fikri aslında başlarına gelen olaylarla mücadele yerine katlanma alışkanlığından dolayı kendi ken- dilerinin engeli haline dönüşmektedir. Türkiye Müslümanlığında da sıklıkla görülen din temelli ve bir Osmanlı geleneği olan Arap hayranlığı, milyonlarca Suriyelinin uzatmalı misafirlikleri sebebiyle sorgulanır bir hale gelse de Su- riye’deki Türkmen Müslümanlığında halâ ‘Her Arapça konuşanı imam ya da âlim sanma’ saplantısı sürmektedir.80 Öncelikle kendi asimilasyonuna pirim veren bu zihniyet bağımlılığından kurtulmaya ihtiyaç olduğunu düşünmek- teyiz. Daha önce bahsi geçen ve boy üstünlüğüne (İlbeyli & Beydili) dayanan rekabet, kırsaldaki Türkmen aşiretleri arasında bazen kan davalarına varan çekememezlik, şehir Türkmen nüfusunun sırtındaki yoğun işsizlik ve hayat pahalılığı gibi toplumsal bütünleşmeyi engelleyen hususlara ek olarak şehir- leşenlerin ve Araplaşarak sınıf atlayanların Türkmenliği ‘Köylülük’ olarak gör- mesi gibi hususlarla daha da derinleşmektedir.81 Hâsılı Türkmenlerle ilgili gelecek kurgusu ve stratejik planlamalarda bu kronik düalizmin/ikilemlerin hesaba katılma zorunluluğu bulunmaktadır. Zira Türkiye’nin öncülüğünde yapılan organizasyonlar da dahil bir çoğu kısa bir süre sonra bu hesap dışı sosyo-kültürel el freni nedeniyle kadük hale gelebilmektedir. Yani yeni or- ganizasyonların selâmeti içsel ve algısal tedbirlere de başvurulması zaruret kesbetmektedir. Yine de Savaş’ın acılarla birlikte getirdiği büyük değişim, toplumsal arka planı da dikkate alan doğru organizasyonlarla Türkiye ile sınır ötesi Türkmen- ler arasında yarım kalmış birlik ve bütünlüğü aşamalı olarak sağlayabilir veya en azından fırsatlar sunabilir. Bu bağlamda Türk devlet aklının önceki hata- ları tekrarlamadan ve uluslararası ilişkilerin kısa vadeli pazarlıklarında Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’taki hem çift hem de tek Türkmen potansiyelini eritme- den alt yapısı iyi düşünülmüş bir örüntü kurması gerekmektedir. Ve aslında tarih, coğrafyadakilere kendi kaderleri üzerinde tasarruf imkânı tanımakta;

16.07.2019; “Batı Türkmeneli Derneği Yeni Yerine Taşındı”, Türkmen Ajans, 25 Şubat 2019 (Çevri- miçi) www.turkmenajans.net/bati-turkmeneli-dernegi-yeni-yerine-tasindi/, 16.07.2019. 80 Bademci, a.g.e., s. 233, 235 ve 248-249; Öztürkmen - Duman - Orhan, “a.g.m.”, s. 24; Altun, a.g.t., s. 83-84. 81 Altun, a.g.t., s. 98 ve 140; Erendor, a.g.e., s. 244; Öztürkmen - Duman - Orhan, “a.g.m.”, s. 24.

117 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA bu beklentilerin boşa çıkarılmaması tarihî bir sürecin heba edilmemesi adına da adeta mecburiyet arz etmektedir. Genel Değerlendirme Kontrollü Suriye Krizi’nde insanî beklentilerle kontrolörlerin beklentileri uyuşmamaktadır. Irak, Libya, Yemen ve Suriye üzerinden oynanan Ortado- ğu’yu istikrarsızlaştırma oyunu Küresel Efendilere göre Çin’in dünyayı eko- nomik, Rusya’nın ise politik şekillendirme çalışmalarını boşa çıkarana dek devam ettirilecek gibi görünmektedir. Veyahut dev sermaye bloklarına sahip olan Çok Uluslu Şirketler güç merkezlerini Uzakdoğu’ya taşıyarak yönetim erkinin yer değiştirmesini sağlayarak hegemonyalarını sürdürmeye çalışacak- lardır. Tebdil-i mekân nev’inden bu durum aslında çoktandır uygulama saf- hasındadır diyebiliriz. Bu meyanda Türkiye’nin bölgeyle ilgili yeni planlamalar yaparken veya mevcutları koordine ederken güç dengelerindeki muhtemel de- ğişmeleri de hesaba katması gerekmektedir. 4.5 asır Selçuklular ve ardılları, peşi sıra 4 asırlık Osmanlılar ile kaderdaş- lık eden Türkmen kardeşlerimiz İstiklâl Harbi, Hatay’ın İstiklâli ve İkinci Dün- ya Harbi esnasında yıkılan hayallerinin ardından adeta hayata ve benliklerine küsmüşlerdi. 65 yıllık bir sessizlikten sonra bu kez çoluk-çocuk ölümler ve zulümlerle imtihan olmuşlardır. Sığıntı bir yaşamın yıllarca cevr ü cefasına göğüs gerenler de dahil bundan sonraki süreçte Türkmen kardeşlerimizi aynı kederlere düşürmeyecek bir siyaset bizce bölgesel ve dönemsel şartları reel po- litikle beraber okumakla ancak mümkün olacaktır. Evvel emirde Türkiye’deki siyasal hayatın etkisiyle milliyetçilik / Türkçülük ve ümmetçilik / İslamcılık akımlarına ayrılan82 Türkmenlere ideolojik bir yaklaşım göstererek ayrışmayı hızlandırmaktan kaçınılmalıdır. Hatta Türkmenler arasındaki üçüncü tarz-ı siyaset olan Suriyecilik yaklaşımı bile dikkate alınarak öncelikli çözümlerin Suriye’nin toprak bütünlüğü içerisinde sunulmasında fayda bulunmaktadır. Zaten ortada 8 yıllık İç Savaş’ta Suriye halkının önemli bir bölümünden ve dış ülkelerden aldığı ciddi destekle direnen bir Beşşar Esad figürü var. Türkiye hem kendi iç huzuru hem de Türkmenlerin esenliği için Suriye’deki iç & dış bütün aktörleri muhatap alan ve insanî boyutu esas alan çalışmalarda bu- lunmalıdır. Konuyla ilgili kesimlerin yinelediği; Suriye Devleti’yle bir Kültürel Haklar Antlaşması yapılarak oradaki Türklerin azınlık kabul edilmesi, kendi dillerinde eğitim verebilecek okullar açılabilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca Türkiye’de eğitim yapma ve rahatlıkla geri dönüp çalışabilme imkânının sağlanması, Türkmen kültürünün yaşatılması bâbında basın-yayın faaliyeti için yasal düzenleme yapılması ve ekonomik hayatta da eşit vatandaşlık prensibiyle Araplara tanı- nan tüm ticarî-iktisadî haklardan yararlandırılması hususlarına öncelik veril- melidir. Diğer yandan Türkmenlerin de katılımıyla yeni bir Anayasa yapılarak çok partili sisteme geçilmesi, Türkmenler de dâhil olmak üzere Suriye’deki tüm etnik gurupların aslî unsur olarak nitelenmesi, Türkmenlerin yoğunluk-

82 Erendor, a.g.e., s. 283-285.

118 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130 lu yaşadığı bölgelerde Türkçenin resmî dil olarak tanınması da teminat altına alınmalıdır. Aynı zamanda yerel yönetimlerin güçlendirilerek yetkilendirilmesi ve sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma süreci geliştirilerek toplumsal alan- da geri bırakılmış sınıfların yaşam şartlarının geliştirilmesi mevzularında tek- lifler götürülmelidir.83 1921 Ankara Antlaşması’nın ilgili maddeleri de uluslar- arası hukuk bağlamında görüşme masasında yer almalıdır. Bundan başka bir çatı siyasal teşekkül olarak merkezi Ankara’da bulunan Suriye Türkmen Meclisi’nin Yeni Suriye Bildirgesi’nde yer alan tespit ve öne- rilerden de; Devlet kurum ve kuruluşlarının muhafaza edilmesi, görevi sadece vatan topraklarını savunmak olacak olan yeni bir ulusal ordunun kurulması sağlanmalıdır. Fakat bunun yanında ordunun siyasetten el çekmesi, tüm Su- riyeli göçmenlerin / mültecilerin yurtlarına geri dönebilmesi, erkler ayrılığı ve kadın-erkek eşitliği normları muvacehesinde iyi komşuluğun ilke edinilmesi hususları desteklenerek seslendirilmelidir. Daha özelde ise Türkmen firmala- rına Güvenli Bölge boyunca belli Sınır Kapılarında (Çobanbey, Karkamış, İsla- hiye, Öncüpınar) sertifika ve geçiş kolaylığı sağlanarak ticarî açıdan cansuyu verilmesi hususiyeti vardır. Mart 2011 tarihinden bu yana kayıp yüzlerce ve tutuklu binlerce Türkmen’in akıbetinin araştırılarak insanlığa karşı işlenen suçlar (terör - tedhiş, kimyasal silah vs.) hariç çıkarılacak bir Genel Af Kanu- nu kapsamında değerlendirilmesinin takibinin de lüzumu bulunmaktadır.84 Fakat asıl iş siyasî geleceğin tanzimi noktasında olacaktır. Hâl-i hazırda Suriye’nin kuzeyindeki 4 ayrı yapı85 ve bunun dış destekçileri86 bulunmakta- dır. Cenevre Konferansları (2012-2016) ile başlayan taraflararası görüşmeler BM’nin 2268 sayılı kararıyla diken üstünde bir Ateşkes Antlaşması’yla an- cak neticelenmiştir (27 Şubat).87 Sonuçta güç merkezleri ya ortak bir karar- da buluşacaklar ya da daha büyük bir ihtimalle ayrı ayrı kararları deklare ederek bir denge oluşturmaya çalışacaklardır. Böylelikle bir sonraki hamleye kadar geçici bir statüko kurulmuş olacağından bu fasılda hata yaparak güç kaybeden veya fazlaca açık veren söz söyleme hakkını yitirebilir. Dolayısıyla eldeki koz destesini / veri cetvelini ‘ya hep ya hiç’ noktasında heder etmeden belirsizlikleri de hesaba katarak ‘hem öyle hem böyle’ mantığında çözümler üretilmelidir diye düşünüyoruz.

83 Umar, “a.g.m.” (ST), s. 600; ORSAM (2012SS), a.g.r., s. 58. 84 Bozoğlan, a.g.e., s. 194-195; , “Suriye’de Türkmen Gerçeği”, ORSAM Bölgesel Gelişmeler Değerlendirmesi, No: 27, Haziran 2015, s. 10-12; Erendor, a.g.e., 325-326; “Suriye Türkmenleri”, a.y. 85 1.) Kuzey ve Doğu Suriye (Kürt) Otonom Bölgesi, 2.) Suriye Muhalefeti-İdlip, 3.) Güvenli Böl- ge-Türkiye, 4.) Kalan Yerler (Halep, Lazkiye)-Suriye Rejimi. 86 1. Rusya: Açıktan Esad Rejimi’ne destek, dolaylı olarak SDG ile kontak. 2. ABD: Açıktan Suriye Demokratik Güçleri’ne destek, yarı oranlı Türkiye ile işbirliği, dolaylı olarak Suriye Muhalefeti’yle kontak. 3. İran: Açıktan Suriye Rejimi yanında savaş, 4. Fransa ve İngiltere: ABD ile işbirliği ha- linde SDG’ye destek, Muhalefetle dolaylı kontak. 5. Çin: Rusya ve İran’la işbirliği halinde Esad’a destek. 6. Suudi Arabistan, BAE ve Katar: Kahve dövücüsünün (Amerika) hınk deyicileri. 7. İsrail: Yalnızca kendi çıkarlarına taraf; Golan işgali, Şam-Süveyde-Hama-Humus-Lazkiye bombardıman- ları. 8. Gulyabanîler (Beş kıtada onlarca ülkeden on binlerce militan). 87 Erendor, a.g.e., s. 352-368.

119 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA

Türkiye’nin daha şimdiden Güvenli Bölge içindeki yerleşim yerlerine sağ- ladığı alt yapı hizmetleri veyahut İran’ın Lazkiye’ye enerji santrali, Banyas’a da gaz boru hattı projeleri ve Çin’in Şam Yönetimi’ne 2 milyar dolarlık en- düstriyel yatırım sözü gibi olgular barış sürecinde Suriye’nin imarının hangi devletlerce yapılacağı konusunda da önemli bir yarışın yaşanacağına işaret etmektedir. ‘Statistical Review of World Energy 2017’ (Dünya Enerjisinin İsta- tistiksel İncelemesi) raporuna göre Suriye, 2.5 milyar varil kanıtlanmış petrol rezervine ve 300 milyar m3 civarında da kanıtlanmış gaz rezervine sahiptir. Petrol potansiyeli açısından Hasiçi Vilayeti 1, Deyr-i Zor Vilayeti ise 2’nci sı- radadır. Rakka Vilayeti’nde de küçük olmakla birlikte keşfedilmiş petrol ve gaz sahaları mevcuttur. Dikkat edilirse bu 3 vilayet NES ya da Rojava diye kı- saltılan Özerk Kürt Bölgesi’nin bel kemiğini oluşturmaktadır. Kuzey Irak’taki Musul, , Kerkük petrolleri ise Barzanistan’daki Batı şirketleri ve ortakları tarafından değerlendirilmektedir. Dolayısıyla herkesin göz hesabı yaptığı bu siyah hazineyle alâkalı Kürt Enerji Koridoru fikri gitgide ağırlık kazanmakta- dır.88 Buna binaen siyasal çözümün ekonomik paylaşıma göre şekillenecek olma ihtimali yüksek gözükmektedir. Dahası Türkiye’nin Güvenli Bölge’yi Suriye sınırı boyunca 30-32 kilomet- relik şeritle genişletmesi ve Türkiye’deki göçmenlerin buraya yerleştirilmesiyle ilgili Amerika Birleşik Devletleri ile yürüttüğü müzakerelerin PYD/SDG Ko- mitesi’nin istediği surette 5 veya 10 kilometrelik da bir şeritle neticelenme ihtimali fazladır.89 Bu meyanda ortaya somut öneriler koymak gerekirse Tür- kiye 2 çalışmayı birlikte işletmek durumundadır: 1- Mevcut Güvenli Bölge’ye, ilâve şeritle birlikte uluslararası hukukî bir statü kazandırmak. Bu bakımdan ABD’yle doğrudan görüşmeleri sürdürmek zaruridir. 2- İdlip’i HTŞ gibi IŞİD- vari guruplardan arındırarak yarım asrı aşan mezhepçi politikaların mağduru Sünnî (Arap-Türkmen) muhalefetin demokratik alanı olarak tanımlandırmak / konumlandırmak. Bu 2 eşgüdüm strateji dışında Esad yönetimine kalan dördüncü ve en büyük parçayla ilgili beklenti ve önerileri yukarıda sıralamış- tık. Özetle Arapların baskın/dominant olmadığı laik ve demokratik bir Suriye (Şam Hükümeti) ile âdem-i merkeziyetçi bir anlayışla bölgesel otonomilerin buraya bağlılığını önermekteyiz. Analist Vahap Coşkun’un ifadesiyle “Ameri- ka’nın kafasındaki” plan da, Rusya’nın yarım ağızla destek verdiği reel politik vaziyet de bizce budur.90 1918’den beri dünya kamuoyunun yönlendirilmesinde önemli bir etkisi olan New York merkezli Amerikan Dış Politika Birliği’nde (Foreign Policy As-

88 Akyener, a.g.e., s. 98-101 ve 125; Berza Şimşek, “Suriye’nin Yeniden Inşasını Hangi Ülkeler Üstlenecek, Türkiye Rol Oynayabilir mi?”, BBC News - Türkçe, 21 Şubat 2019 (Çevrimiçi) www. .com/turkce/haberler-turkiye-47284666, 18.07.2019; İdris Okuducu, “Irak’ın Devasa Petrol Re- zervleri”, AA Dünya, 9 Ağustos 2018, (Çevrimiçi) www.aa.com.tr/tr/dunya/irakin-devasa-petrol-re- zervleri-/1226468, 18.07.2019. 89 “ABD’nin ‘Güvenli Bölge’ Planı Basına Sızdı!”, Aydınlık Gazetesi, 26 Temmuz 2019 (Çevrimiçi) www.aydinlik.com.tr/abd-nin-guvenli-bolge-plani-basina-sizdi-dunya-Temmuz-2019, 18.07.2019; Akyener, a.g.e., s. 141. 90 Vahap Coşkun, “ABD’nin Kafasındaki Suriye”, 26 Eylül 2018 (Çevrimiçi) www.kurdistan24.net/ tr/opinion/251d7ef8-b84d-4920-a58c-cb9f313c3e3f, 18.07.2019.

120 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130 sociation) Ladislav Garassy imzasıyla yazılan “Kürdistan’ın Bağımsızlığı Birle- şik Devletler Koruması Altında mı?” başlıklı makalede ilginç stratejik ipuçları verilmektedir. Irak ve Suriye’yi birlikte ele alan yazar, kuzeyde 2 Kürdistan hattının alt tarafında 2 de Türk Bölgesi (Musul, Selahaddin, Diyala ile Halep, İdlip, Rakka, Hama) öneriyor ki hudutları Orta Irak ve Orta Suriye’ye kadar dayanmaktadır. Dahası Birleşik (Suriye ve Irak) Kürdistan olarak kurgulanan bölge 26 kantondan oluşuyor: 5’i Barzanî, 5’i Talabanî ve 5’i de PYD olmak üzere 15 Kürt kantonu; 4 Türk kantonu (Güney Kerkük, Tuzhurmatı, Telafer ve Ceablus), 3 Asurî kanton, 2 Yezidî kanton, 1 Feyli ve 1 Şabak/Şebek kan- ton. Bu son ikisinden ilki Şiî Kürt + Lur, ikincisi de Şiî (3/2) Türkmen + Kürt kökeninden kabul edilmektedir.91 Batılıların ve özellikle Amerikalıların bu tip projeksiyonları ve simülasyon- ları (canlandırma) çoktur. Think Tank denilen bu düşünce endüstrisi Devlet Aygıtı’nı farklı fikir konseptleriyle beslerken bir gurup yönetici elit bu çalışma- lardan birini alır ve uygulamaya koyar. 11 Eylül 2001 sonrası sahaya sürülen ve kısaca BOP (Büyük Ortadoğu Projesi / Greater Middle East) diye bilinen92 proje kapsamında istikrarsızlaştırılan ülkelerden birindeki (Suriye) bir azın- lığın (Türkmenler) çağdaş tarihi üzerinden stratejik bir değerlendirmeyi esas alan bu makale bile bu projelendirmenin dolaylı etki alanında bulunmaktadır. Daha önce kaleme aldığımız Telafer makalesinde de buna dikkat çekmiştik.93 Kuzey Suriye’deki Türkmen yerleşim yerlerinin geleceğini doğrudan ve belki de on yıllar boyunca etkileyecek bir konuda bu parametreleri de göz önüne alarak yorumlamada bulunmak gerekir kanaatindeyiz. Sonuç olarak Amerika, Avrupa ve Körfez ülkelerinin ya da Rusya-İran-Çin ekseninin Suriye için isteği Bölgesel Yetkilendirmeli Irak Modeli veya Bos- na-Hersek modelindeki iç içe kantonlar / devletçikler noktasında kesişiyor gibi durmaktadır.94 Zira tek ve bütün bir Suriye’nin kimin Suriyesi olacağı zaten başından beri en temel problem olarak kayıtlı durmaktadır. Şam yöneti- minin silah ithalatındaki yüzde 75 oranındaki Rusya bağımlılığı da söz konu- suyken95 Mezopotamya’nın bu bölümünde mücadele bitmeyecek ancak mola verecek demektir. Hele hele Kuzey ve Doğu Suriye olarak adlandırılan özerk bölgedeki Kürt nüfusun yarıyı bulmaması96 hatta Arap nüfusun da ciddi bir oranda yoğunluk arz etmesi bazı ittifakları zorunlu kılmaktadır. Projelendir- me kapsamındaki federatif yapıların yıllar yılı yükseltilen yüzdesi gelecekten rol çalmak bâbında bize hem Kuzey Irak’ta hem de Kuzey Suriye’de Kürt -

91 Ladislav Garassy, “An Independent Kurdistan under U.S. Protection?”, Foreign Policy Associa- tion, October 24, 2016, (Çevrimiçi) https://foreignpolicyblogs.com/2016/10/24/independent-kur- distan-us-protection/, 18.07.2019; “Feylis”, (Çevrimiçi) https://en.wikipedia.org/wiki/Feylis ve “Shabaks”, (Çevrimiçi) https://en.wikipedia.org/wiki/Shabaks, 18.07.2019. 92 Tam olarak adı: Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi ile Müşterek Bir Gelecek ve İlerleme İçin Ortaklık. 93 Abdulhalik Bakır - Süleyman Pekin, “Irak Türkmenlerinin Mazlum Şehri Telafer”, BŞEÜ Oğuz-Türkmen Araştırmaları Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 1, 2018, s. 64-117. 94 Coşkun, a.y.; Garassy, a.y. 95 Erendor, a.g.e., s. 377. 96 Bozbuğa, “a.g.m.”, s. 10.

121 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA

Türkmen Federasyonu minvalinde bir politika güdülmesi gerekliliğini izhar etmektedir. Keza Muhalefet’in kontrol ettiği İdlip’te Arap - Türkmen, Türki- ye’nin kontrol ettiği güvenli bölge veya bölgelerde de Türkmen ve diğerleri (Arap, Kürt, Süryanî, Asurî, Ermeni, Yezidî, Domari, Çeçen, Fellah) üzerinden yerel yetkilendirilmiş bölgesel yönetimler teşkil edilerek savaşzede milyonların güvenliğini ve geleceğini bir süreliğine de olsa garanti altına almaya odaklanıl- malıdır diye düşünüyoruz. 82 milyonluk Türkiye nüfusuna göre yüzde 6’lık bir orana erişen ve gitgide hem nüfuslarının hem de yerli vatandaşlarla toplumsal muarazaların arttığı bir ortamda97 bu nüfusun da Suriye içindeki farklı idarî bölgelerde eritilmesi gerekliliği neredeyse bir millî güvenlik sorunu olagelmiştir. Son cümle olarak; Türkiye’nin Suriye Türkmenlerine yönelik yaptığı ve yapacağı liderlik orga- nizasyonlarında bu siyasî çeşitliliğin de vurgulanması gerekmektedir. Hem teşkilatlanmaların boy-bölge-mezhep ayrımı yapılmadan ortak ve demokratik bir platform/birlik altında yapılması hem de SDG çatısı altında faaliyet yü- rüten ve Selçuklu Tugayı’ndan kopma Hammam Türkmen Şehitleri Tugayı98 gibi yapıların dışlanmaması da göz önünde bulundurulmalıdır. Aksine ayrı bir irtibat kolu olarak görülmesi; Türkmenler için eğitim ve ekonomi temelli yeni stratejilerin üretilmesi, Dışişleri Bakanlığı birimlerinin Ortadoğu Bölgesi için araştırmalar yapan sivil ve akademik merkezlerden stratejik proje ya da projelendirme hizmeti alması gibi hususlara öncelik verilmesi gereğinin altını çizmekteyiz. Sonuç “Ezo Gelin çık Suriye dağlarının başına, Güneş vursun kemerin kaşına da kaşına.” Gaziantep yöresinden Cemil C. Güzelbay tarafından derlenen ve saha araş- tırmalarında Halep’teki düğünlerin kına gecesi türküsü olarak söylenen Ezo Gelin’in sözlerinde vurgulanan ortak kültür bizim millet olma vasfımızın da sosyolojik verilerinden biridir. Beydilli Boyu’ndan Bozgeyikli Dede soyundan olduğu kabul edilen Ezo Gelin’in mezarı sonradan akrabalarınca Gaziantep’e götürülse de her yıl Türkmenlerin Munbuç dediği Menbiç’te anılmaya ve dü- ğünlerde kınayla beraber türkü formunda yakılmaya devam etmiştir.99 Yanıp yakıldığımız bir başka ortak husus ise önce Ankara Antlaşması ile (1921) sını- rımızın dışında fakat Misak-ı Millî hissiyatımızın içinde bıraktığımız Süleyman Şah Türbesi ve Karakolu’nun tıpkı Ezo Gelin’in torunları örneğine benzer bir şekilde Türkiye sınırının dibine getirilmesidir. Zaten 1973’te bu coğrafyadaki sırdaşımız Fırat üzerine yapılan Tebka Barajı’ndan ötürü Karakozak’a nak-

97 Ayrıntı için bkz. Süleyman Pekin, “Bayram ve Sığınmacı Düşünceleri”, Kocaeli Aydınlar Oca- ğı - Güncel, 05 Haziran 2019, (Çevrimiçi) www.kocaeliaydinlarocagi.org.tr/Yazi.aspx?ID=9677, 19.07.2019. 98 “Syrian Democratic Forces”, (Çevrimiçi) https://en.wikipedia.org/wiki/Syrian-Democratic-For- ces ve “Seljuk Brigade - Hammam Turkmen Martyrs Brigade”, (Çevrimiçi) https://en.wikipedia. org/wiki/Seljuk-Brigade, 19.07.2019. 99 Altun, a.g.t., s. 131-133.

122 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130 line izin vermiştik. Fakat bu defa IŞİD gerekçesiyle kendi operasyonumuzu kendimiz yapsak (2015) da artık hükümsüz kalan bu durumun yeni gerekçe- lerle eski yerine iadesi vakti çoktandır gelmiş bulunmaktadır. Türkiye en geç bir-iki yıl içerisinde Suriye hatta Lübnan, Filistin ve Irak Türkmenleriyle ortak kültürel kodlarımızın başlıcalarından olan Süleyman Şah Atamezarı’nı Fırat koynundaki eski yerine taşımayı başarmalıdır. Coğrafyanın daha doğrusu coğrafya üzerine yazgı biçenlerin oynadığı oyunlarla ayrı düştüğümüz Türkmen kardeşlerimizin Kuzey Suriye’deki kıs- mıyla ilgili görüş ve önerilerimiz onların yaşadığı diğer yerler için de geçer- lilik taşımaktadır. Büyük millet olmanın gereği düştüğü zaman tekrar kal- kabilmek, ayrı kaldıklarını unutmamak ve Devlet - Millet aklıyla bütüncül organizasyonlar kurgulamaktır kanaatindeyiz. Kültürel ve kalbî birlikteliği, kaderin bizim cenaha denk düşürdüğü imkân ve kabiliyetlerle sınırlanmamış bir güncel birlikteliğe tahvil etmek görev kabilindendir. Bu meyanda yapılacak yazılı-sözlü tüm çalışmalar ve ortaya konan bütün emekler boşa gitmeyecek bir değer ifade etmektedir. Ki aslında değerlerimizin karşılığı verdiğimiz de- ğer nispetindedir. Yoksa yazgımız türkülerimizi bize ağıt formunda okumaya, hem de en mutlu zamanlarımızda mecbur kılar: “Nenneyle de ah bahtı karam nenneyle, Çık Suriye dağlarına bizim ele eleyle.”100 Kaynaklar “Türkiye Cumhuriyeti Ile Beynelmilel Ukut Mucibince Suriye ve Lübnan Üzerinde Haiz Olduğu Salâhiyete Müstenide Hareket Eden, Fransız Cumhu- riyeti Arasında Mümza Muhadenet ve Münasebatı Hasenei Hemcivarî Muka- velenamesinin Tasdiki Hakkında Kanun”, Resmî Ceride ile neşir ve ilâm: 24/ VIII/1926, Sayı: 455, s. 1002-1003. “2012 Suriye Söyleşileri”, ORSAM Rapor, No: 187, Kasım 2013. AKYENER, Oğuzhan: Suriye İç Savaşı - Enerji, Güvenlik ve Siyaset Boyutla- rıyla, Türkiye Enerji Vakfı (TENVA) Yayınları, Ankara 2018. ALTUN, Serap: Halep’te Türkmen Yerleşimleri: Tarihi, Gelenekleri ve Günlük Yaşamları, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul 2010. AYDOS, Volkan - DURAN, Meltem: Suriye Ülke Etüdü, İstanbul Ticaret Odası, Yayın No: 30, Eylül 2000. BADEMCI, Ali: Suriye’de Türkmenler ve Bayır-Bucak, 2. baskı, Ötüken Neşriyat, İstanbul 2014. BAKIR, Abdulhalik - PEKIN, Süleyman: “Irak Türkmenlerinin Mazlum Şeh- ri Telafer”, BŞEÜ Oğuz-Türkmen Araştırmaları Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 1, 2018. BECKOUCHE, Pierre: Europe’s Mediterranean Neighbourhood (The Country Reports: Syria), Cheltenham, Edward Elgar Publishing, 2017. BILGILI, Münür: Doğu Akdeniz Kıyısında (Suriye, Lübnan, İsrail) Yaşanan Göçler ve Devlet Oluşum Süreçlerine Etkileri, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul 2006.

100 Altun, a.g.t., s. 132.

123 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA

BIRSEL, Haktan - DUMAN, Olcay Ö.: “Fransa’nın Suriye Mandater Yönetimi Müfettişlerinden Pierre Bazantay Gözüyle Yakındoğu’da Bir Milliyetçi Çatışma Alanı: İskenderun Sancağı (1934-1939)”, Turkish Studies, V: 8/9, Summer 2013. BLEANEY, C. Heather: “The Turkic Peoples of Syria”, Turkic Peoples Of The World, (Ed.: Margeret Bainbridge), London, Routledge 1993. BOZBUĞA, Rasim: “Suriye Kürtleri: Suriye’nin Kuzeyinde Etnik Yapı ve Kürt Nüfusu”, 21. Yüzyıl Dergisi, Sayı: 60, Ocak 2015. BOZOĞLAN, İsmet: Dünden Bugüne Suriye Türkmenleri -I- Bayır-Bucak Türkmenleri, Suriye Türkmen Meclisi Kültür Yayınları, Antakya 2017. BUDAK, Mustafa: “Ankara İtilafnâmesi Sürecinde Suriye Sınır Üzerine Tar- tışmalar”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt: 13, Sayı: 38, Temmuz 1997. BUZPINAR, Ş. Tufan: “Lazkiye”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, Cilt: XXVII, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul 2003. CLEVELAND, William L.: Modern Ortadoğu Tarihi, (Çev. Mehmet Harman- cı), Agora Kitaplığı, İstanbul 2004. Creative Destruction - Business Survival Strategies in the Global Internet Economy, Editors: R.L. Katz - P.M. Vaaler - L.W. McKnight, Massachusetts, The MIT Press, 2001. ÇELIKKOL, A. Oğuz: İçimizdeki Komşu Suriye, BİLGESAM Yayınları, İstan- bul 2015. Çevrimiçi: http://alaalam.org, http://ansiklopedi.muslumcu.com, http:// ar.parliament.iq, http://arif-yilmaz.tripod.com, http://gavurdaglari.blogspot. com, http://mukhtarfatih.blogcu.com, http://worldpopulationreview.com, ht- tps://ar.m.wikipedia.org, https://en.wikipedia.org, https://eodev.com, ht- tps://e-tarih.org, https://foreignpolicyblogs.com, https://multeciler.org.tr, https://orsam.org.tr, https://osmanlica.ihya.org, https://suryeturkmenleri. wixsite.com, https://tr.boell.org, https://tr.sputniknews.com, https://tr.wikti- onary.org, www.aa.com.tr, www.aydinlik.com.tr, www.bayrakyayincilik.com, www.bbc.com, www.cia.gov/library, www.ciftlikdergisi.com.tr, www.econo- mist.com, www.e-tarih.org, www.gazete2023.com, www.globalrights.info, www.hurriyet.com.tr, www.islahhaber.net, www.istiklal.com.tr, www.jpost. com/Opinion, www.kocaeliaydinlarocagi.org.tr, www.kurdistan24.net, www. kurdistan24.net/tr, www.luggat.com, www.mepanews.com, www.mepanews. com, www.milliyet.com.tr, www.nybooks.com/daily, www.ozgurkocaeli.com. tr, www.qasioun-news.com/tr, www.ramazanogullari.com, www.reddit.com, www.rudaw.net, www.sozcu.com.tr, www.stratejikortak.com, www.suriyeli- turkmenler.com, www.tbmm.gov.tr, www.turkbilimi.com, www.turkmenajans. net, www.turkmens.com, www.turkmens.com, www.unhcr.org, www.uniraq. org, www.vda.org.tr, www.washingtoninstitute.org, www.wikizero.com, www. yaklasansaat.com, www.yenisoz.com.tr ÇUBUKÇU, Mete: Yıkılsın Bu Düzen, İletişim Yayınları, İstanbul 2012. DAĞ, A. Emin: Emeviler’den Arap Baharına Halep Türkmenleri, ORDAF Taşmektep Yayın Atölyesi, İstanbul 2015. ______: Halep Türkmenleri (1918-2008), (Basılmamış Doktora Tezi), Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul 2010. ______: Suriye (Bilad-i Şam’ın Hazin Öyküsü), İHH Yayınları, İs- tanbul 2004.

124 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130

DEMIR, Enes: “Arşiv Belgeleri Işığında Milli Mücadele Döneminde Halep ve Kuzeyi”, 2. Uluslararası Osmanlı Coğrafyası Arşiv Kongresi (20-24 Kasım 2017), İstanbul 2019. ERENDOR, Metin: Suriye ve Türkmenler, Bilgeoğuz Yayınları, İstanbul 2016. FATIH, Muhtar: Suriyeli Türkmenler Haritası (Halep, Cerablus, Albab, Mün- biç Kuzeyindeki Türkmen Köyleri), 2017. GÜÇ, Çakıl: “Savaş Müteahhitleri”, Akademik Ortadoğu, Sayı: 4, 2007. GÜÇTÜRK, Yavuz: “İnsanlığın Kaybı” / Suriye’deki İç Savaşın İnsan Hakla- rı Boyutu Raporu, SETA Yayınları, Ankara 2014. GÜNAR, Altuğ: Yaratıcı Yıkım Kriz ve Avrupa Birliği, Hiperlink Yayınları, İstanbul 2018. GÜZTOKLUSU, Murat: Musul Özdemir Harekâtı, 2. baskı, Pozitif Yayınları, İstanbul 2008. HONIGMANN, Ernst - DARKOT, Besim: “Lâzkiye”, İslam Ansiklopedisi, Cilt: VII, MEB, İstanbul 1988. İNCE, Erdal: “Suriye’de Baas Rejiminin Kuruluşu ve Türkiye”, Tarih ve Günce, Yıl: 1, Sayı: 1, Yaz 2017. İSHAKOĞLU, Ömer: Suriye Tarihi (Osmanlı Dönemi Suriye’sinde Edebi ve Kültürel Hayat 1800-1918), Kabalcı Yayıncılık, İstanbul 2012. KALAYCI, İsa: “Suriye Türkmenlerinin Türkiye’ye Göçleri”, Uluslararası Ta- rihte ve Günümüzde Ortadoğu’da Türkmenler (Irak-İran-Suriye) Sempozyumu, BŞEÜ 08-10 Mayıs 2014, Bilecik 2016. KIRIŞÇIOĞLU, Fatih: “Suriye Türkleri / Turks in Syria”, Avrasya Dosyası, Cilt: 2, Sayı: 3, Sonbahar 1995. KIRIŞÇIOĞLU, Fatih: Suriye’de İç Savaş Sürerken Suriye Türkleri, 21. Yüz- yıl Türkiye Enstitüsü, Rapor: 1, Ankara 2013. KOLTUK, N. - SAĞLAMÇUBUKÇU, S.A. - ALIKILIÇ, D. - TOPAL, M. - ÖZ- TÜRK, M.: Osmanlı Belgelerinde Halep, Türk Dünyası Belediyeler Birliği Ya- yınları, İstanbul 2018. KORKMAZ, C. Burak - İLTAR, Latif: “Bayır-Bucak Türkmen Bölgesindeki Türk Varlığı ve Bölgede Mücadele Veren Gruplar”, 21. Yüzyılda Eğitim ve Top- lum Dergisi, Cilt: 5, Sayı: 13, Bahar 2016. MAISEL, Sebastian: Yezidis in Syria: Identity Building Among a Double Mi- nority, Lanham - Maryland, Lexington Books, 2016. Modern Ortadoğu Tarihi, Editör: Hasan Öztürk, BİLGESAM Yayınları, İs- tanbul 2016. MUSTAFA, Abdurrahman: Suriye’de Türkmen Gerçeği, ORSAM Bölgesel Gelişmeler Değerlendirmesi, No: 27, Haziran 2015. Münbiç: Demografik Yapı, Silahlı Grupların Dağılımı ve Geleceğe Dair Senar- yolar, ORSAM Raporu, No: 16, Haziran 2018. OKUR, M. Akif: “Emperyalizmin Ortadoğu Tecrübesinden Bir Kesit: Suri- ye’de Fransız Mandası”, Bilig, Sayı: 48, Kış 2009. Osmanlı Belgelerinde Halep, Haz: N. Koltuk, S.A. Sağlamçubukçu, D. Alikılıç, M. Topal, M. Öztürk, Türk Dünyası Belediyeler Birliği Yayınları, İstanbul 2018. ÖZBAY, İ. - ÜNALP, F.R. - KESKIN, A.: Türk İstiklal Harbi IV’üncü Cilt Güney Cephesi (İngiliz ve Fransızların Güney-Doğu Anadolu’yu İşgal Etmele- ri, Millî Mücadele Hareketleri, Bu Bölgede Yapılan Muharebeler ve Revandiz

125 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA

Harekâtı), Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara 2009. ÖZLÜ, Hüsnü: “İkinci Dünya Savaşı’nda, Türkiye’ye Gelen İngiliz Heyetleri İle Yapılan Görüşmeler ve İngiltere’den Alınan Askerî Yardımların Sonuçları”, Atatürk Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 1, 2013. ÖZTÜRK, Mustafa: “Osmanlı Mîrî Rejiminin Suriye ve Irak’ta Uygulanma- sının Sonuçları”, Akademik Bakış, Cilt: 9, Sayı: 18, Yaz 2016. ______: “TBMM’nin 1924 Yılı Yılbaşı Hatırası-Misakı Millî Harita- sı”, Askerî Tarih Bülteni, Y: 25, S: 49, Şubat 2002. ÖZTÜRKMEN, A. - DUMAN, B. - ORHAN, O.: “Suriye’de Değişimin Ortaya Çıkardığı Toplum: Suriye Türkmenleri”, ORSAM-Ortadoğu Türkmenleri Progra- mı, Rapor No: 14, Kasım 2011. PAYASLI, Volkan: “Fransız Mandası ve Hatay’ın / Sancak’ın Türkiye’ye İlti- hak Sürecine Kadar Olan Döneminde Tevhid-i Tedrisat Kanunu Uygulamaları (1924-1939)”, Selçuklu Araştırmaları Dergisi USAD, C: 5, S: 22, Yaz 2012. SAYGILI, Hasip: “Resmi Evraka Göre Millî Mücadele’de Türkiye Dışı İslam Topluluklarıyla İlişkiler (1919-1922)”, Türk Yurdu, Y: 102, S: 311, Temmuz 2013. SCHOTT, A. Sofie:The Kurds Of Syrıa (From the Forgotten People to World-Sta- ge Actors), Royal Danish Defence College, Copenhagen, Brief June 2017. SHOUP, John A.: The History of Syria, Santa Barbara - California, ABC- CLIO, 2018. Suriye Türkmenleri: Siyasal Hareketler ve Askeri Yapılanma, ORSAM Ra- por, N: 150, Mart 2013. ŞAHIN, Mehmet - SARI, Buğra: “1960-1980 Dönemi Türkiye’nin Üçüncü Dünya ve İslam Ülkeleriyle İlişkileri”, Akademik Ortadoğu, Cilt: 11, Sayı: 2, 2017. TAŞBAŞ, Erdal: “Diyarbakır’da Çeçen Muhacirler ve Sebep Oldukları Asa- yiş Olayları (Bölüm)”, Osmanlı’dan Günümüze Diyarbakır Kitabı, (Ed.: İ. Özco- şar - A. Karakaş - M. Öztürk, Z. Polat), Ensar Neşriyat, İstanbul 2018. TAŞTEKIN, Fehim: Suriye: Yıkıl Git, Diren Kal!, İletişim Yayınları, İstanbul 2015. TEKIN, Mehmet: “Suriye’de Türkmen Bölgesi ve Basında Bayır-Bucak Türkleri”, Güneyde Kültür Dergisi, S: 53, Temmuz 1993. “The Dom / The “Other” Asylum Seekers from Syria, “The Rights of Dom and Other Related Minorities from Syria Seeking Asylum in Lebanon, Jordan and Turkey Project”, Preliminary Report, pp. 1-4. UMAR, Ö. Osman: “Suriye Türkleri”, Türkler Ansiklopedisi, C: 20 (Türk Dünyası), Ankara 2002. ______: “Suriye’de Fransız Emperyalizmi”, Fırat Üniversitesi Sos- yal Bilimler Dergisi, C: 12, S: 1, Elazığ 2002. YILMAZ, Hadiye: “Mustafa Kemal Paşa - Emir Faysal Anlaşması ve Milli Mücadele Döneminde Suriye ve Irak”, Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi, Y: 10, S: 20, Güz 2014. ZIADEH, Radwan: The Kurds in Syria-Fueling Separatist Movements in the Region? Special Report (United States Institute of Peace), No: 220, Washington, April 2009.

126 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130

Ekler

Ek-1: Suriye Türkmen Doktorlar Birliği Başkanı Muhtar Fatih tarafından hazırlanan Halep Haritası (www.suriyeliturkmenler.com, Erişim: 04.06.2019)

Ek-2: Fransız Mandası altındaki Devletçikler (Çukurova Strateji - Cezmi Yurtsever; http://gavurdaglari.blogspot.com/2015/07/fransiz-mandasi-altinda-parcalanims.html, Erişim: 20.07.2019)

127 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA

Ek-3: TBMM tarafından yayınlanan 1924 Yılbaşısı Haritası (Rıza Zelyut - Aydınlık Gazetesi; www.aydinlik.com.tr/iste-misak-i-milli-haritasi, Erişim: 20.07.2019)

Ek- 4: Mayıs 2019 itibariyle Suriye’de son durum haritası (www.mepanews.com, Erişim: 10.07.2019)

128 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T ABDULHALİK BAKIR - SÜLEYMAN PEKİN R D Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T KUZEY SURİYE’DEKİ TÜRKMEN YERLEŞİMLERİ SAYFA: 89-130

Ek-5 Ladislav Garassy’nin FPA’da yayınlanan dikkat çekici haritası (https://foreignpolicyblogs.com, Erişim: 18.07.2019)

Ek-6: Dört dilde (Arapça, Kürtçe, Türkçe, Asurîce) Özerklik Amblemi; El-İdâre’tül-Zâtiye / Özel İdare

129 AŞT I AR IRM AS A Y LA N R Ü I

D 2019 /

K EYLÜL - EKİM T R D TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ü CİLT: 123 SAYI: 242 A T SAYFA: 89-130 TDA

130