Filoloji V2.Pdf

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Filoloji V2.Pdf İmtiyaz Sahibi / Publisher • Yaşar Hız Genel Yayın Yönetmeniİmtiyaz Sahibi / Editor / Publisher in Chief • Yaşar• Eda AltunelHız Kapak &Genel İç Tasarım Yayın / YönetmeniCover & Interior / Editor Design in Chief • Gece • Eda Kitaplığı Altunel Kapak Editör& İç Tasarım / Edıtor / Cover• Doç. &Dr. Interior Yılmaz DKURT esign • Gece Kitaplığı BirinciEditör Basım // EdıtorFirst Edition • Prof. • Dr. © Aralık Serdar 2020 Öztürk ISBN • 978-625-7702-89-8 Birinci Basım / First Edition • © Aralık 2020 ISBN • 978-625-7319-31-7 © copyright Bu kitabın yayın hakkı Gece Kitaplığı’na aittir. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, izin almadan hiçbir yolla çoğaltılamaz. The right to publish this book belongs to Gece Kitaplığı. Citation can not be shown without the source, reproduced in any way without permission. Gece Kitaplığı / Gece Publishing Türkiye Adres / Turkey Address: Kızılay Mah. Fevzi Çakmak 1. Sokak Ümit Apt. No: 22/A Çankaya / Ankara / TR Telefon / Phone: +90 312 384 80 40 web: www.gecekitapligi.com e-mail: [email protected] Baskı & Cilt / Printing & Volume Sertifika / Certificate No: 47083 Filoloji Alanında Teori ve Araştırmalar II EDİTÖR Doç. Dr. Yılmaz KURT İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 GOLAN TÜRKMENLERİNDE YIR SÖYLEME GELENEĞİ Mehmet EROL ......................................................................................1 BÖLÜM 2 ÇORY YAZITI’NDAN MİLLET MEKTEPLERİNE TÜRKÇE METİN YAZIMINDA KULLANILAN YAZI SİSTEMLERİ Rabia Şenay ŞIŞMAN ........................................................................21 BÖLÜM 3 AHMED KUDDÛSÎ DİVANI’NDA YER ALAN NASİHATLER VE NASİHATNAME TÜRÜNDE ŞİİRLER Yakup POYRAZ, Benay BIÇAK, Büşra AZGUN ............................43 BÖLÜM 4 KLASİK ARAP METHİYELERİNDE YAYGIN ŞEKİLDE ÖVÜLEN ÖZELLİKLER Esat AYYILDIZ ..................................................................................67 BÖLÜM 5 İSTANBUL MÂNİLERİNİN İCRA MEKÂNLARI Abdulkadir EMEKSIZ .......................................................................97 BÖLÜM 6 AHMED KUDDÛSÎ DİVANI’NDA HZ. PEYGAMBER SEVGİSİ VE MANZUM HADİS TERCÜMELERİ Yakup POYRAZ, Mehmet YILMAZ ............................................... 115 BÖLÜM 7 TARİHİ AKBABA GAZETESİNİN DİL VE ÜSLUP ÖZELLİKLERİ Osman ERCIYAS ..............................................................................131 BÖLÜM 8 BABURLULAR DÖNEMİ TARİH YAZICILIĞI HAKKINDA AÇIKLAMALI BİBLİYOGRAFYA DENEMESİ (Gazi Zahirüddin Muhammed Babur, Humâyun, Ekber Şah ve Cihangir Dönemi (1526-1627 Yılları Arası)) Seda KAVALLI .................................................................................147 BÖLÜM 9 KAZAK TÜRKÇESİNDE CÜMLE EKSİLTİMLERİ Esra YAVUZ ......................................................................................167 BÖLÜM 10 KAZAK TÜRKÇESİNİN İNCİSİ: MEVLEN BALAKAYEV (1907-1995) Esra YAVUZ ......................................................................................195 BÖLÜM 11 İÇ CEPHE BOYA ADLARININ NEDENLİLİĞİ YA DA NEDENSİZLİĞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME Betül B. OĞUZ .................................................................................219 BÖLÜM 12 XVI. YÜZYIL TEZKİRELERİNDE BULUNAN TARİH MANZUMELERİ Mehmet Nuri ÇINARCI ....................................................................241 BÖLÜM 13 ŞEREF HANIM DİVANI’NDA RENKLER Bilal ELBIR, Merve YORULMAZ KAHVE ....................................265 BÖLÜM 14 XVI. YÜZYILDA YAZILAN FETİHNÂMELER VE GAZAVÂTNÂMELER: BİBLİYOGRAFYA ÇALIŞMASI Filiz DUMAN ...................................................................................289 BÖLÜM 15 ALAŞ HAREKETİNİN TEMELİ - DİL VE EDEBİYAT Muhammed DELIBAŞ, Ekrem AYAN ..............................................317 BÖLÜM 16 YÖNETİCİLERDE LİYAKATSİZLİĞİN SEBEBİ OLARAK DEĞERLENDİRİLEBİLECEK BAZI HUSUSLAR (DİVAN ŞİİRİNDE VE SİYASETNAMELERDE) Some Issues That Can Be Considered as the Cause of Administrators’ Lack of Merit (In Divan Poetry and Political Treatises) Emrah BILGIN ..................................................................................353 BÖLÜM 17 MARY SHELLEY’S THE LAST MAN: THE PRECURSOR OF APOCALYPTIC FICTION Ercan GÜROVA ...............................................................................393 BÖLÜM 18 ŞEHRENGİZLER IŞIĞINDA XVI. YÜZYILDA MANİSA: ŞEHİR ÖZELLİKLERİ, HALKI VE MESLEK HAYATI Derya KARACA ...............................................................................413 Bölüm 1 GOLAN TÜRKMENLERİNDE YIR SÖYLEME GELENEĞİ1 Mehmet EROL2 1 Bu çalışma, 117K048 no’lu TÜBITAK 1001 kapsamında desteklenen ve araştırmacı olarak çalıştığım “Suriye Türkmen Türkçesi Ağızlarının Tespiti” başlıklı projeden elde edilen verilerle hazırlanmış olup 17-19 Ekim 2019 tarihinde Motif Vakfı ve Gaziantep Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği Halk Kültüründe Oyun Müzik Dans Uluslararası Sempozyumu’nda sunulan bildirinin genişletilmiş şeklidir. 2 Prof. Dr., Gaziantep Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, [email protected] Filoloji Alanında Teori ve Araştırmalar II .3 Giriş Suriye sınırları içinde yer alan Golan Tepeleri’nde yaşayan Türklere Golan Türkmenleri denilmiştir. Bölge; kuzeyden güneye 70, doğudan batıya ise 43 km. civarında olup Suriye, Ürdün, Lübnan ve Israil’e sınır şeklinde konumlanmıştır. 1967 yılında Israil tarafından işgal edilene kadar Golan’ın sakinleri Arap, Türkmen, Çerkez, Dürzi gibi topluluklar olmuştur1. Israil’in bölgeyi işgal etmesi üzerine diğer gruplar gibi Türkmenler de Suriye sınırları içine göç etmek zorunda kalmışlardır. Çalışmada, sözü edilen Türkmenlerin Golan’daki günlerinde yaşatılan ancak günümüzde unutulmaya yüz tutmuş halk edebiyatı örneklerinden yır ve yır söyleme geleneği üzerinde durulmuştur. Asıl konuya geçmeden önce kısaca Golan Türkmenlerinin tarihi ve yır türünün tarihsel kullanımı ile ilgili bilinenleri paylaşmak yararlı olacaktır. 1. Golan Türkmenleri Günümüzde Suriye’de yaşayan Türkler; Halep, Bayırbucak, Hama-Humus ve Şam Türkmenleri şeklinde yaşadıkları bölgelere göre adlandırılmaktadır. Golan (yerel söyleyişiyle Colan/Cölen) Türkmenleri ise Şam grubu içinde gösterilir. Konuştukları Türkçe ağız özellikleri bakımından diğer Türkmen gruplarından ayrılır2. Özellikle Azerbaycan, Kerkük ve Kıpçak Türkçesi ile örtüşen dil unsurlarının bulunması Golan Türkmenlerinin bölgeye ilk gelen Türklerden olduğunu düşündürmektedir. Bununla birlikte bunların bölgeye ilk gelişleri hakkında bilgi bulunmamaktadır ve tarihleri Türklerin Suriye’ye ilk gelişleri üzerinden açıklanmaktadır. Tarihi kayıtlar Suriye topraklarına Türklerin gelişini 9. yy’a kadar götürse de bölgeye ilk yerleşmelerin Suriye Selçukluları döneminde (Melikler, Atabeyler 1077-1174) olduğunu, asıl yerleşmenin ise Memluklar/Kölemenler (1250-1517) zamanında gerçekleştiğini haber vermektedir. 1516’da Yavuz Sultan Selim’in bölgeyi almasından sonra Osmanlı döneminde de bu coğrafyaya Türk unsurlar yerleşmeye devam etmiştir. Iskânlara bağlı olarak bölgedeki Türk nüfusunda zaman zaman artışlar ve eksilmeler olmuştur. Nüfus hareketleri Osmanlı döneminde kayıtlara geçmiştir. Bu kayıtlarda Halep, Hama-Humus, kısmen de Lazkiye’ye yapılan iskânlarla ilgili bilgi bulunurken Golan Tepeleri olarak adlandırılan bölgeye Türkmenlerin ne zaman yerleştiği kesin olarak bilinmemektedir (Merçil, 2000: 5-12, 85-94; Kafesoğlu, 1992: 284; Türkeş-Günay, 2007: 257-281; Şahin, 1982: 687-712; Çakar, 2002: 413- 1 Israil işgalinden önce sözü edilen gruplar Golan’da 139 köyde yaşamaktaydı. Işgal sonrasında buradaki nüfusun yaklaşık 130 bini Suriye içinde çeşitli bölgelere göç etmek zorunda kaldı (Mara’i ve Halabi, 1992: 78). 2 Golan Türkmenleri ağzı Gaziantep ağzı ile benzerlik göstermekle birlikte Kerkük, Azerbaycan ve Kıpçak Türkçesi ile de ortaklıklar taşımaktadır (Arslan Erol, 2009: 52). 4 . Mehmet EROL 421; Çakar, 2006: 43; Dağ, 2010: 39-48; Halaçoğlu, 1991: 7-8; Sevim, 1989: 24-25). Bunun yanında kroniklerde, 1261 yılında askeri yapılanması olan bir grup Türkmenin, bölgede yerleşik olduğu ve bunların Haçlılara ait bir askeri birliği yenilgiye uğrattığı bilgisi yer almaktadır (Çetin, 2019). Golan Türkmenleri arasında da Selçuklular döneminde bölgeye gelindiği sözlü olarak ifade edilmektedir. 1535 ile 1597 yıllarına ait tahrir defterlerinde Golan bölgesi, Cevlân-ı Garbî ve Cevlân-ı Şarkî olarak Şam sancağı Havran kazasının iki nahiyesi olarak kayıtlara geçmiştir (T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri, 2011: 11). Sözü edilen nahiyelerdeki nüfus bilgileri net olmamakla birlikte 1884 tarihli Suriye (Şam) Vilayet Salnamesi’nde Havran, Kuneytra gibi merkezdeki Türkmen unsurlar zikredilmiştir. Selçuklu devrinden itibaren bu coğrafyada varlığı belirlenmiş olan Golan Türkmenleri, Osmanlı Devleti’nin bölgeden çekilmesiyle burada kalmışlar; Israil’in 1967’de bölgeyi işgal etmesiyle de yaşadıkları köylerden sürülerek Şam’ın kenar mahallelerine yerleşmişlerdir3. 1967’den 2011 yılına kadar Golan Türkmenleri bu mahallelerde bir arada kalarak kültürlerini mümkün olduğunca yaşatmışlar; yoksulluk ve yoksunluk içinde yıllarca çalışıp ev-bark, iş-güç sahibi olmuşlar; sürgünleri üzerinden geçen 45 yıl boyunca asıl yurtları Golan Tepeleri’ne dönecekleri ümidini yitirmemişlerdir. Ancak 2011’de başlayan iç savaşta, özellikle 2012-2016 yılları arasında yaşadıkları mahallelerde muhasara altında kalarak çok sayıda kayıplar vermişler ve ev kurdukları bu yeni yerleri de terk etmek zorunda kalarak ikinci bir sürgüne uğramışlardır. Fırsat ve imkân bulabilenler başta Türkiye olmak üzere Lübnan ve Ürdün’e göç etmiş, bulamayanlar ise Suriye içindeki çeşitli kamplara sığınmış durumdadırlar4. Şüphesiz böylesi badirelerden geçen bir halkın kültürel birikimleri
Recommended publications
  • Pan-Turkism and Geopolitics of China
    PAN-TURKISM AND GEOPOLITICS OF CHINA David Babayan* Introduction People’s Republic of China (PRC) is currently one of the most powerful and dy- namically developing countries of the world. The economic development of the country is particularly impressive, as explicitly reflected in key economic indices, such as Gross Domestic Product (GDP). For instance, China’s GDP in 2007 was $3.43 trillion1, and in 2010 it already amounted to $6 trillion2. The foreign trade volume of the country also grows at astronomical rates. In 1982 it was $38.6 bil- lion3, in 2002 – $620.8 billion, and in 2010 totaled to almost $3 trillion4. According to Sha Zukang, United Nations Under-Secretary-General for Economic and Social Affairs, China’s economic development is a sustained fast growth rare in modern world history5. Some experts even believe that while the first thirty years of China’s eco- nomic reforms program was about joining the world, the story of the next thirty years will be about how China reaches out and shapes the world6. Chinese analysts calculate the standing of nations by measuring “comprehensive national strength” of these nations7. This method relies on measuring four subsystems of a country’s national power: (1) material or hard power (natural resources, economy, science * Ph.D., History. 1 “China’s GDP grows 11.4 percent in 2007,” Xinhua, http://news.xinhuanet.com/english/2008-01/24/ content_7485388.htm, January 24, 2008. 2 Chen Yongrong, “China's economy expands faster in 2010, tightening fears grow”, Xinhua, http:// news.xinhuanet.com/english2010/china/2011-01/20/c_13699250.htm, January 20, 2011.
    [Show full text]
  • Tibetan Studies in Russia: a Brief Historical Account
    Annuaire de l'École pratique des hautes études (EPHE), Section des sciences religieuses Résumé des conférences et travaux 126 | 2019 2017-2018 Religions tibétaines Tibetan studies in Russia: a brief historical account Alexander Zorin Electronic version URL: https://journals.openedition.org/asr/2498 DOI: 10.4000/asr.2498 ISSN: 1969-6329 Publisher Publications de l’École Pratique des Hautes Études Printed version Date of publication: 15 September 2019 Number of pages: 63-70 ISBN: 978-2909036-47-2 ISSN: 0183-7478 Electronic reference Alexander Zorin, “Tibetan studies in Russia: a brief historical account”, Annuaire de l'École pratique des hautes études (EPHE), Section des sciences religieuses [Online], 126 | 2019, Online since 19 September 2019, connection on 06 July 2021. URL: http://journals.openedition.org/asr/2498 ; DOI: https:// doi.org/10.4000/asr.2498 Tous droits réservés : EPHE Religions tibétaines Alexander ZORIN Directeur d’études invité Institut des Manuscrits Orientaux, Académie des Sciences de la Russie, Saint-Pétersbourg Tibetan studies in Russia: a brief historical account IBETOLOGY is one of the oldest branches of Oriental studies in Russia that used to Tbe closely connected with foreign and inner policy of the Russian State starting from the late 17th century. The neighborhood with various Mongolian politia and gradual spread of Russian sovereignty upon some of them caused the necessity of studying and using Tibetan along with Mongolian, Oirat, Buryat languages and also, from the 18th century, studying Tibetan Buddhism as the dominant religion of these people. Huge collections of Tibetan texts and Tibetan arts were gradually gathered in St. Petersburg and some other cities, and the initiator of this process was Peter the Great, the first Russian emperor.
    [Show full text]
  • Phytonyms and Plant Knowledge in Sven Hedin's
    GLIMPSES OF LOPTUQ FOLK BOTANY: PHYTONYMS AND PLANT KNOWLEDGE IN SVEN HEDIN’S HERBARIUM NOTES FROM THE LOWER TARIM RIVER AREA AS A SOURCE FOR ETHNOBIOLOGICAL RESEARCH Patrick Hällzon, Sabira Ståhlberg and Ingvar Svanberg Uppsala University This interdisciplinary study discusses the vernacular phytonyms and other ethnobiological aspects of vegetation in the Loptuq (Loplik) habitat on the Lower Tarim River. This small Turkic-speaking group lived as fisher-foragers in the Lopnor (Lop Lake) area in East Turkestan, now the Xinjiang Uyghur Autonomous Region in China. Information about this unique group, and especially the folk knowledge of plants in the area, is scant. In 1900, Swedish explorer Sven Hedin collected plant voucher specimens for the Swedish Natural History Museum in Stockholm. He noted local names on herbarium labels, thus providing modern researchers a rare glimpse into the Loptuq world. As the traditional way of life is already lost and the Loptuq language almost extinct, every trace of the former culture is of significance when trying to understand the peculiarities of human habitats and survival in arid areas. The ethnobiological analysis can further contribute to other fields, such as climate change, and define the place of the Loptuq on the linguistic and cultural map of Central Asia. LANGUAGE AND FOLK BOTANY Language reflects not only cultural reality and the way of life, but also human habitat and the physical environment.1 Rich biodiversity-based knowledge about the surrounding landscape and its biota (the living organisms of a specific region) has usually constituted an essential component of traditional and pre-industrial societies across the world (Lévi-Strauss 1962; Svanberg et al.
    [Show full text]
  • Sergey Efimoviç Malov'un Ilmî Ve Içtimaî Faaliyetleri
    SERGEY EFİMOVİÇ MALOV’UN İLMÎ VE İÇTİMAÎ FAALİYETLERİ∗ E.İ. UBRYATOVA Günümüzde Türkoloji ilmi, Türk dili ailesindeki bütün milletlerin dilini, dil yapısını, tarihini, arkeolojisini ve etnografyasını birleştiren bir disiplin haline gelmiştir. Hepimizin bildiği üzere Sovyetler Birliği ailesinde Türk dillerinde konuşan milletlerin önemli bir yeri vardır. Sovyetler Birliği’nin on altı cumhuriyeti içerisinde 5 Sosyalist Cumhuriyetin halkı Türk dillerinde konuşmaktadır. Bunlar: Azerbaycan, Kazak, Kırgız, Türkmen ve Özbek Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri; bununla birlikte 5 özerk cumhuriyet daha vardır ki bunlar da Türk asıllı cumhuriyetlerdir: Başkurt, Karakalpak, Tatar, Çuvaş, Yakut cumhuriyetleri ve 3 özerk bölge: Hakas, Tuva ve Dağlık-Altay bölgeleri. Çarlık yönetimi bu milletleri acınacak durumda bırakmıştı. Bunların çoğu göçebe veya yarı göçebe bir hayat yaşamakta, ekonomik ve siyasî yönden geri kalmış, Çarlık ve yerli yönetimlerin baskısı altında ezilmiş bir haldeydiler. Bu milletlerin kültür düzeyinin ayırıcı özelliği: Okuma-yazma oranının düşüklüğü ve dinin hakimiyeti: İslam: Özbek, Tatar, Başkurt, Azeri, Kazak, Kırgız, Türkmen ve diğer küçük halklar; ilkel bir dünya görüşünü yansıtan Şamanizm: Yakut, Hakas, Şor, Altay; Budizm: Tuva vb. şeklinde tarif edilebilir. Ekim devrimine kadarki geçen süreç içerisinde bu milletlerin dil ve yaşam tarzlarını inceleyen Türkoloji uzmanlarının sayısı çok azdı. Bizzat bu milletlerin içinden çıkan dil uzmanları ise parmakla sayılabilecek kadar azdı. (Azeri, A. Kazembek, Hakas, N.F. Katanov). Türkoloji
    [Show full text]
  • Forever Puppet Full
    Forever puppet: the Uyghur impasse of ‘we’ and ‘them’ Enver Tohti 5th February 2015, Rome Italy The Chinese, Chinese civilization and its culture: The history of China allegedly dates back as early as 4000BC. Here we take a brief look at the Chinese of the antiquity. China is a country with a long and rich history and ancient civilization. According to Simaqian’s account Chinese civilization began with the legendary sage-emperors Huang and Yan in the area of Yellow River Basin known as Yellow Ear Plateau. These two tribes gradually merged after centuries during the Xia Dynasty. This new alliance established a state in the region of the Yellow River Basin, which they believed to be the center of the world, so the state was named “Middle Kingdom”. ! The Chinese civilization that has taken millenniums to take shape has endured the challenges of time and space and still carrying on strong. Like Indus Valley Civilization, Chin’s strength lied in the fact that it was cut off from the rest of the world. Surrounded by oceans, mountains and by the Gobi Desert, their homeland was virtually inaccessible to out side invaders. Having little contact with outside world, the Chinese Civilization grew a strong sense sino-centric world view. They believed that China was the most important and greatest of all Civilizations, and !1 that they were the Center of the Earth. ! Confucianism is an ethical and philosophical system, on occasion described as a religion, developed from the teachings of the Chinese philosopher Confucious (551 – 479 BCE). Confucianism originated as an “ethical-sociopolitical teaching” but later developed into the official state ideology of the Han.
    [Show full text]
  • 2. 1970-1990 Yılları Arasında Sovyetler Birliği'nde Türkoloji
    T. C. İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ 1970-1990 YILLARI ARASINDA SOVYETLER BİRLİĞİ’NDE TÜRKOLOJİ ÇALIŞMALARINDA “SOVETSKAYA TÜRKOLOGİYA” DERGİSİ ÖRNEĞİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Janetta KANKAVİ 1110080007 Anabilim Dalı: TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Programı: TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Ali DAŞMAN EYLÜL 2014 T. C. İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ 1970-1990 YILLARI ARASINDA SOVYETLER BİRLİĞİ’NDE TÜRKOLOJİ ÇALIŞMALARINDA “SOVETSKAYA TÜRKOLOGİYA” DERGİSİ ÖRNEĞİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Janetta KANKAVİ 1110080007 Anabilim Dalı: TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Programı: TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Ali DAŞMAN EYLÜL 2014 ÖNSÖZ Tarihi Türklük bilimi araştırmalarında; Türkiye, Almanya ve Rusya merkezli Türkoloji Araştırmaları ekolü’nün ayrı bir yeri ve önemi vardır. Tarihi, kültürü, sanatı, siyaseti ve kimliğiyle Avrupanın Kuzey uç bölgelerinden Hint Yarımadasına kadarki coğrafi alanda var olan Türkler ve Türkoloji; Rusya ve Rus Türkologlarının (özellikle 1857-1991) bilimsel, siyasi ve kültürel açıdan her dönem öncelikli araştırma alanına girmiştir. Kazan, St. Petersburg, Bakü şehirleri başta olmak üzere Türkoloji alanında kurmuş oldukları enstitü, bilimsel araştırma merkezleri ve yetiştirdikleri dilci, arkeolog, halkbilimci ve sanat tarhiçileriyle dünyada bu alandaki çalışmalara yön vermişlerdir. Tarihin ilk dönemlerinden itibaren kadim Türk halkının devleti, ordu yönetimi, kültürü, sanatı şu veya bu şekilde Çin, Roma, Bizans, Emevi, Abbasilerden günümüz İtalya, Almanya, Macaristan, Polonya, İngiltere, Amerika, Fransa gibi devletlere kadar bu ülke bilim adamlarının ilgi ve odak noktasına dönüşmüştür. Bu ilginin nedeni kimi zaman korku, kimi zaman da hayranlık neticesinde ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte Rus Türkolojisinin güçlü, tutarlı, kalıcıetkinliği diğer araştırmaları gölgede bırakmıştır dersek yanılmayız. Rusyanın Türkolojiye ilgisi ve bu alandaki araştırmalarını XVI. yüzyıla kadar götürmekle birlikte Rus Türkolojisini tarihi açıdan üç ana bölümde ele almak gerekir: I.
    [Show full text]
  • Bildiri Özetleri Için Lütfen Tıklayınız
    HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ BİLDİRİ ÖZETLERİ ABSTRACTS тезисы докладов Bu kitap, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü ile Türk Dil Kurumu tarafından düzenlenen “Orhon Yazıtlarının Bulunuşundan 120 Yıl Sonra Türklük Bilimi ve 21. Yüzyıl” konulu III. Uluslararası Türkiyat Araştırmaları Sempozyumu bildiri özetlerini kapsar. The Present volume contains the abstracts of the papers which will be presented at the international symposium ”The 3rd International Turkish Studies Symposium: Turkology after the discovery of Orkhon Inscriptions and at the 21st Century” organized by Hacettepe University Turkish Studies Instutite and Turkish Language Institution. Yayına Hazırlayanlar / Edited by Ülkü Çelik Şavk Mikail Cengiz Gülhan Yaman Tevfik Orçun Özgün Grafik tasarım ve baskı / Graphic design and printing Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Basımevi / Hacettepe University Hospitals Printing House Baskı adeti / Printing run 500 Ankara / 2010 Sempozyum Düzenleme Komitesi / Organizing Committee Ülkü ÇELİK ŞAVK Âbide DOĞAN Özkul ÇOBANOĞLU İsmail Hakkı AKSOYAK Fatma S. KUTLAR OĞUZ Gonca GÖKALP ALPASLAN Hayati BEŞİRLİ Cahit GELEKÇİ Cafer GARİPER Fatih MÜDERRİSOĞLU Erdal AKSOY Turgay YAZAR Faruk GÖKÇE Eyüp BACANLI Ali Emre ÖZYILDIRIM Fatma TÜRKYILMAZ Bülent GÜL Mikail CENGİZ Tevfik Orçun ÖZGÜN Gülhan YAMAN ”Orhon Yazıtlarının Bulunuşundan 120 Yıl Sonra Türklük Bilimi ve 21. Yüzyıl“ konulu 3. Uluslararası Türki- yat Araştırmaları Sempozyumu: Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. Başbakanlık Tanıtma Fonu, TİKA (Türk
    [Show full text]
  • And the Tibetan Foothills in Kashgharia
    IN KASHGHARIA AND THE TIBETAN FOOTHILLS TIBETAN THE KASHGHARIA AND IN ПРЕДТИБЕТЬЕ И КАШГАРИИ В 17 In Kashgharia and the Tibetan Foothills В Кашгарии и Предтибетье IN KASHGHARIA AND THE TIBETAN FOOTHILLS Электронная библиотека Музея антропологии и этнографии им. Петра Великого (Кунсткамера) РАН http://www.kunstkamera.ru/lib/rubrikator/03/03_03/978-5-88431-179-4 © МАЭ РАН Об истории человечества можно будет только тогда го- One will be able to speak about the history of humankind 19 ворить, когда в нее полноправно войдет история Востока. only when the history of the East takes its rightful place there. In Kashgharia and the Tibetan Foothills В Кашгарии и Предтибетье В этом отношении истории Средней Азии и специально Вос- In this respect the history of Central Asia and especially of Eastern точного Туркестана имеют громадное значение. Turkestan is of great importance. С. Ф. Ольденбург1 Sergey Oldenburg1 Вечная грязь на теле, часто дурная вода для питья, про- Always dirty body, oftentimes bad drinking water, cold низывающий до костей холод, палящий зной, разреженный chilling the marrow, scorching heat, rarefied air of the enormous воздух громадных высот, зимою дым в юрте, иногда невыно- heights, smoke in the yurts, at times intolerable for one’s eyes симый для глаз блеск снега, ежедневная усталость, нередко glitter of snow, everyday fatigue not infrequently leading до утомления, и пр. и пр. Зато вольная жизнь и дело по душе, to exhaustion and so on and so forth. But then again free life постоянный моцион, чистый воздух, крепкий сон, отсутствие and the work that I love, steady motion, sound sleep, the lack мелочных тревог и фальши обыденной жизни, восторженная of anxiety over trifles, the rapturous joy of success, etc.
    [Show full text]
  • Conflict in Xinjiang: the Uighurs and the Chinese Regime
    GINO GERMANI INSTITUTE FOR SOCIAL SCIENCES AND STRATEGIC STUDIES Conflict in Xinjiang: The Uighurs and the Chinese Regime Enver Tohti RESEARCH PAPER February 2015 THE GINO GERMANI INSTITUTE FOR SOCIAL SCIENCES AND STRATEGIC STUDIES www.fondazionegermani.org The Gino Germani Institute, established in Rome in 1981, is a non- profit research, educational and policy-informing organization aimed at promoting synergy between the social sciences and strategic studies. Working with academic institutions and think tanks from around the world, the Institute analyzes the processes of modernization and globalization and how they are transforming societies and the world order. Working with experts from a range of disciplines, the Institute con- ducts social science and policy-oriented research on the issues of socio-economic development, democracy and authoritarianism, conflict and security in contemporary societies. Enver Tohti worked, until 1998, as a surgeon in the Railway Cen- tral Hospital of Urumchi. Alarmed by the overwhelming number of cancer patients, he sought to find out the cause. After conducting an undercover investigation and producing a documentary film “Death on the Silk Road”, Dr. Tohti was exiled for his exposure of the disastrous human impact of Chinese nuclear testing in Lop Nor. Since then, Dr. Tohti has successfully brought international atten- tion to nuclear victims in Xinjiang. Subsequently, deeply concerned by the Chinese Communist Party’s spread of a false image of the Uighurs, he decided to take up another challenge to campaign for the truth. Recently, Dr Tohti has denounced the systematic harvesting of or- gans from political prisoners in China for the illicit human organs market.
    [Show full text]
  • Ağaverdi XƏLIL
    TÜRKOLOGİYA № 3 2020 MİNARA ALİYEVA ÇINAR (Türkiye) EDHEM TENİŞEV VE LOBNOR AĞZI Özet Bu araştırmada Edhem Rahimoğlu Tenişev’in Türkolojiye ve Lobnor ağzı araştırma- larına katkıları incelenmiştir. Tatar asıllı Tenişev, Türkolojinin önde gelen isimlerinden biridir. Günümüzde Türk dillerinin ve kültürlerinin dünyasını araştıran pek çok kişinin öğ- retmeni ve akıl hocasıdır. Rusya Türkoloji ekolünün önde gelen temsilcisi, tarihî-karşılaştırmalı gramer, Türk dilleri tarihi, Eski Türk yazıtları ve çağdaş Türk lehçeleri alanlarında uzman olan Tenişev, 83 yıllık ömrünü Türkolojiye adamıştır. O, Kazan Tatarlarının eski tarihi, psikolojisi ve di- ğer etnik gruplarla münasebetleri konusunda da geniş bilgiye sahipti. Tenişev, Türk dilcili- ğinin yöntemleri sahasında önde gelen bir Türkolog olarak Tatarların etnik durumu, tarihi ve yaşadıkları zorluklar hakkındaki araştırmalarını da kendi çalışmalarına paralel olarak yü- rütmüştü. Tarihî-karşılaştırmalı dilbilgisi alanında yapmış olduğu bütün çalışmalar Tenişev’in bilim dünyasında sıra dışı bir bilim adamı olduğunu, Türkolojide yerinin ve rolünün bir başkası tarafından doldurulamayacağını gösterir. Çok önemli bilimsel yöntem ve monogra- fik araştırmaları olan Tenişev, özgün Türkologlardan biridir. Özellikle bu sahada yazmış ol- duğu eserler sadece Türkolojiye değil, genel dilbilim teorilerinin geliştirilmesine büyük kat- kılar sağlamıştır. 1987-1999 yılları arasında Sovetskaya Türkologiya dergisinin editörlüğünü de yapan Tenişev’in çalışmaları çağdaş Türkolojinin diyalektoloji alanı, özellikle de
    [Show full text]
  • Genome-Wide Sequence Analyses of Ethnic Populations Across Russia ⁎ Daria V
    Genomics xxx (xxxx) xxx–xxx Contents lists available at ScienceDirect Genomics journal homepage: www.elsevier.com/locate/ygeno Original Article Genome-wide sequence analyses of ethnic populations across Russia ⁎ Daria V. Zhernakovaa,b, , Vladimir Brukhina, Sergey Malova,c, Taras K. Oleksyka,d,r, Klaus Peter Koepflia,e, Anna Zhuka,f, Pavel Dobrynina,e, Sergei Klivera, Nikolay Cherkasova, Gaik Tamaziana, Mikhail Rotkevicha, Ksenia Krasheninnikovaa, Igor Evsyukova, Sviatoslav Sidorova, Anna Gorbunovaa,g, Ekaterina Chernyaevaa, Andrey Shevchenkoa, Sofia Kolchanovaa,d, Alexei Komissarova, Serguei Simonova, Alexey Antonika, Anton Logacheva, Dmitrii E. Polevh, Olga A. Pavlovah, Andrey S. Glotovu, Vladimir Ulantsevi, Ekaterina Noskovai,j, Tatyana K. Davydovas, Tatyana M. Sivtsevak, Svetlana Limborskal, Oleg Balanovskym,n,o, ⁎ Vladimir Osakovskyk, Alexey Novozhilovp, Valery Puzyrevq, Stephen J. O'Briena,t, a Theodosius Dobzhansky Center for Genome Bioinformatics, St. Petersburg State University, St. Petersburg, Russian Federation b Department of Genetics, University Medical Center Groningen, University of Groningen, Groningen, The Netherlands c Department of Mathematics, St. Petersburg Electrotechnical University, St. Petersburg, Russian Federation d Biology Department, University of Puerto Rico at Mayaguez, Mayaguez, Puerto Rico e National Zoological Park, Smithsonian Conservation Biology Institute, Washington, DC, USA f Vavilov Institute of General Genetics, Russian Academy of Sciences, St. Petersburg Branch, St. Petersburg, Russian Federation
    [Show full text]
  • Director of the Secretariat Energy Community on Liberalizing Georgia's Energy Market
    Issue no: 1001 • NOVEMBER 24 - 27, 2017 • PUBLISHED TWICE WEEKLY PRICE: GEL 2.50 In this week’s issue... City Hall & KazTransGas Tbilisi: 82 Dead, 350 Intoxicated by CO2 in 3 Years NEWS PAGE 2 Bilateral Arrangements: A Transitional Stage to Heighten Georgia's Security? POLITICS PAGE 4 Russia’s Unlikely Withdrawal from Syria POLITICS PAGE 6 3rd Offi cial Ceremony of the Welcome to Georgia! FOCUS National Tourism Awards ON THE ISANI BUSINESS PAGE 10 TERROR ATTACK What Foreigners Find out the details of Say about Tbilisi the story inside PAGE 3 SOCIETY PAGE 11 Photo source: thepeninsulaqatar.com Sergei Malov to Perform ‘Cello Director of the Secretariat Energy Community & Spala’ on November 24 on Liberalizing Georgia’s Energy Market EXCLUSIVE INTERVIEW BY DIMITRI DOLABERIDZE he editor wishes to apologize to read- ers and Mr Kopac for printing the incorrect version of this interview in Tuesday’s GEORGIA TODAY Busi- CULTURE PAGE 15 ness newspaper. Here is the correct Tversion in full. Janez Kopac is the Director of the Energy Com- munity Secretariat, an international organization which brings together the European Union and its neighbors, to create an integrated pan-European energy market. The Community has similar insti- tutions as the EU, and the EU is a member of the Energy Community. Presently, the Energy Com- munity has nine Contracting Parties: the six Balkan countries, Moldova, Ukraine and Georgia. By adopt- ing the Energy Community Treaty, the Contracting Parties made legally binding commitments to adopt core EU energy legislation, the so-called "acquis communautaire”. Continued on page 9 GEORGIA TODAY 2 NEWS NOVEMBER 24 - 27, 2017 City Hall & KazTransGas Tbilisi: 82 Dead, 350 Intoxicated by CO2 in 3 Years quences in the future,” the Deputy Mayor BY THEA MORRISON stated.
    [Show full text]