Ağaverdi XƏLIL
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
TÜRKOLOGİYA № 3 2020 MİNARA ALİYEVA ÇINAR (Türkiye) EDHEM TENİŞEV VE LOBNOR AĞZI Özet Bu araştırmada Edhem Rahimoğlu Tenişev’in Türkolojiye ve Lobnor ağzı araştırma- larına katkıları incelenmiştir. Tatar asıllı Tenişev, Türkolojinin önde gelen isimlerinden biridir. Günümüzde Türk dillerinin ve kültürlerinin dünyasını araştıran pek çok kişinin öğ- retmeni ve akıl hocasıdır. Rusya Türkoloji ekolünün önde gelen temsilcisi, tarihî-karşılaştırmalı gramer, Türk dilleri tarihi, Eski Türk yazıtları ve çağdaş Türk lehçeleri alanlarında uzman olan Tenişev, 83 yıllık ömrünü Türkolojiye adamıştır. O, Kazan Tatarlarının eski tarihi, psikolojisi ve di- ğer etnik gruplarla münasebetleri konusunda da geniş bilgiye sahipti. Tenişev, Türk dilcili- ğinin yöntemleri sahasında önde gelen bir Türkolog olarak Tatarların etnik durumu, tarihi ve yaşadıkları zorluklar hakkındaki araştırmalarını da kendi çalışmalarına paralel olarak yü- rütmüştü. Tarihî-karşılaştırmalı dilbilgisi alanında yapmış olduğu bütün çalışmalar Tenişev’in bilim dünyasında sıra dışı bir bilim adamı olduğunu, Türkolojide yerinin ve rolünün bir başkası tarafından doldurulamayacağını gösterir. Çok önemli bilimsel yöntem ve monogra- fik araştırmaları olan Tenişev, özgün Türkologlardan biridir. Özellikle bu sahada yazmış ol- duğu eserler sadece Türkolojiye değil, genel dilbilim teorilerinin geliştirilmesine büyük kat- kılar sağlamıştır. 1987-1999 yılları arasında Sovetskaya Türkologiya dergisinin editörlüğünü de yapan Tenişev’in çalışmaları çağdaş Türkolojinin diyalektoloji alanı, özellikle de Yeni Uygur Türkçesinin ağızları için büyük önem arz etmektedir. Bu ağızlar arasında Lobnor ağzı üzerine yaptığı araştırmalar ve konuyla ilgili kaleme aldığı değerlendirmeler, Lobnor ağzının Uygur Türkçesinin mi, yoksa Kırgız Türkçesinin mi ağzı olduğu tartışmalarına ışık tutmuştu. Uygur ağızları arasında yer alan bu ağız, Kıpçak-Karluk Türkçesinin bir karışımıdır. Tenişev’in görüşü de Kırgız Türkçesinin oldukça erken döneminin bir yansıması olarak gördüğü Lobnor ağzının, Kırgız Türkçesi ve Dağlık Altay lehçeleriyle yakınlık gösteren bir ağız olduğu yönündedir. Bu yazıda ağız üzerinde yapılan çalışmalara, konuyla ilgili ciddi araştırmalar yapan bilim insanlarının görüşlerine ve Tenişev’in konuyla ilgili düşüncelerine odaklanılmış, ay- rıca Lobnor ağzının dilbilgisel özellikleri verilmiştir. Anahtar kelimeler: E. R. Tenişev, Türkoloji, Uygur ağızları, Lobnor ağzı, Kırgız Türkçesi. Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Türkçe ve Sosyal Bilgiler Eğitimi Bölümü, Dr. Öğr. Üyesi. E-posta:[email protected] EDHEM TENİŞEV VE LOBNOR AĞZI 37 Giriş Bazı insanlar yaptığı çalışmalarla, ardından bıraktığı eserlerle bilimin akışını değiştirip ömrünü adadığı alanda bir ekol oluşturur, tarih sayfalarında muhteşem iz bırakırlar. Türkoloji alanında iz bırakıp gidenler arasında Armin Vámbéry, Wilhelm Radloff, Philipp Johan von Strahlenberg, Vilhelm Thomsen, Willi Bang, Gustaf John Ramstedt, Sergey Malov, Sir Gerard Clauson, Gyula Németh, Martti Räsänen, Rásonyi László, Annemarie von Gabain, Nikolay A. Baskakov, Zeki Velidi Togan, Ziya Gökalp, Reşit Rahmeti Arat, Mehmet Fuat Köprülü, Ahmet Caferoğlu ve adını zikredemediğimiz pek çok değerli bilgin yer almaktadır. Dünya- nın pek çok ülkesinde bilimde önemli araştırmalar yapmış, büyük çığırlar açmış Türkologlar arasında yer alan bir başka önemli isim de Rusya Türkoloji ekolünün önde gelen bilim insanlarından Tatar asıllı Edhem Rahimoğlu Tenişev’dir. I. Edhem Rahimoğlu Tenişev (1921-2004) Tenişev, dünya çapında bir Türkologdur. Bilgili, kibar ve mütevazı olan bu insan, ömrünü Türkolojiye adamış, çok sayıda eser vermiş değerli bir bilim insa- nıdır. O, bugün Türk lehçelerinin ve kültürlerinin dünyasını araştıran pek çok kişi- nin öğretmeni ve akıl hocası olmuştur. Tenişev, küçüklüğünden beri Türkolojiye merak salsa da liseyi bitirdikten sonra öncelikle Moskova Enstitüsü Makine Mühendisliği Fakültesi Köprü ve Tünel İnşaatı Bölümünü, daha sonra Leningrad Üniversitesi Doğu Bilimleri Fakültesini kazanarak eğitimine devam eder. İlköğretimde, üniversitede, yüksek lisansta eğiti- mini Rusça almasına rağmen, ilk bilimsel çalışmalarını çoğunlukla kendi ana dilin- de yapar. Bu çalışmalar ana diline, kültürüne, millî duygulara karşı duyduğu sev- giyle ömrünün sonuna kadar da devam eder. Ana dili olan Tatar Türkçesi ömrünün sonuna kadar onun en yakın dünyası olur. Kazan Tatarlarının eski tarihi, psikolojisi ve diğer etnik gruplarla ilişkileri konusunda geniş bilgiye sahip olan Tenişev, Türk dilciliğinin yöntemleri sahasında önde gelen bir Türkolog idi. Uzmanlık alanında çalışmalarını yürütürken Tatarların etnik durumunu, tarihini ve yaşadıkları zorluklar hakkındaki bilgileri araştırmayı da ihmal etmezdi. Salar, Uygur, Sarı Uygur, Tatar, Kırgız ve diğer pek çok lehçe üze- rine yaptığı araştırmalar, çalışmalarının sadece bir bölümünü oluşturur. Bu çalış- maların belirgin özelliği, araştırmaların net olması, ayrıntıların ve dilsel nüansların aydınlanmasıdır. Bütün bunlar onun bilimsel üslubunun başlangıç prensiplerini oluşturmaktadır. Ana dili aromasını, dilsel nüansların çeşitliliğini, araştırmaların netliğini ortaya koymada tamamlayıcı ve bütünleyici bir rol üstlenir. İşte, Teni- şev’in bilimsel çalışmalarının tekrarsızlığının ve orijinalliğinin sırrı burada gizlidir. Büyük başarılara imza atan Rusya Türkoloji ekolünün devamcısı olan Tenişev; Gaspıralı, Radloff, Malov, Dmitriyev ve diğer önde gelen bilim adam- larının çalışmaları ile de kendini şekillendirir. Bu çalışmalara dayanarak Tenişev, kendi zeminini oluşturmayı başarır ve böylece Türkoloji alanında büyük bir başa- rıyla kendi ekolünü yaratır. 38 MİNARA ALİYEVA ÇINAR SSCB Bilimler Akademisi 1956 yılında Tenişev’i Çin’e gönderir. O, batı Çin’in zor erişilir bölgelerine, Türk halklarının, Uygur ve Salarların yaşadıkları bölgelere üç seyahatini gerçekleştirerek lengüistik, folklorik, etnografik ve tarih ile ilgili emsalsiz malzemeler elde eder. Moskova’ya döndükten sonra topladığı bu zengin dil ve diyalektoloji malzemesi onun bilimsel çalışmalarının temelini oluştu- rur. Türk lehçelerinin karşılaştırmalı dilbilgisi alanında büyük uzman olan Tenişev, Dmitriyev’in başlattığı sürecin devamını da getirir. Bu araştırmalar netice- sinde Tenişev’in redaktörlüğünde hazırlanan “Tarihi-Karşılaştırmalı Dilbilgisi” adlı altı ciltlik eser bilim dünyasına kazandırılır. Tarihî-karşılaştırmalı dilbilgisi alanında yapmış olduğu bütün çalışmalar Teni- şev’in bilim dünyasında sıra dışı bir bilim insanı olduğunu, Türkolojide yerinin ve rolünün bir başkası tarafından doldurulamayacağını gösterir. Çok önemli bilimsel yöntem ve monografik araştırmaları olan Tenişev’in bu sahada yazmış olduğu eser- ler sadece Türkolojiye değil, genel dilbilim teorilerinin geliştirilmesine de büyük katkılar sağlar. O, bilimin hem emektarı hem de teori uzmanıydı. Eserlerinin geniş çaplı ve çok yönlü oluşu onu Türkoloji biliminin önde gelen bilim adamı haline getirmişti. Tenişev’in bilime yaptığı büyük yararlıkları sadece kendi ülkesinde değil, diğer ülkelerde de kendisine büyük saygınlık kazandırmıştı. Tenişev’in Çin’de yaptığı araştırmalar, çağdaş Türkolojinin ağız araştırmaları, özellikle de yeni Uygur Türkçesinin ağızları için büyük önem arz etmektedir. Bu yazıda Lobnor ağzı üzerine yapılan ilk araştırmalar, Tenişev’in Lobnor Ağzı üzeri- ne ortaya koyduğu görüşler ve Lobnor ağzının dilbilgisel özellikleri üzerinde durul- muştur. Tenişev, kişisel ilişkileri sıcak olan ve dostluk duyguları gelişmiş, sevilen bir insan olarak bilinir. O, kendisini tanıyanların kalbinde ebedî iz bırakmış, temiz kalpli, hayırsever ve mütevazı bir insandı. II. Lobnor ve Lobnor Ağzı Araştırmalarına Genel Bir Bakış Lobnorlular, Çin Halk Cumhuriyeti’nde yaşayan, Doğu Türkistan’ın güney ve merkezî ilçelerine nazaran nüfus sayısı az olan Türk boylarından biridir. Bu Türk boyu Lob gölünün batı kısmındaki bölgede yaşamaktadırlar. Çin’in en kıraç yörele- rinden biri olup Çin’in kuzeybatı kesiminde eski tuz gölü yatağından oluşan Lob- nor, Doğu Türkistan-Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Taklamakan Çölü’nün doğusun- da, Tarım havzasında yer almaktadır (Aliyeva, 2013a). Bu bölgede yaşayan halkın konuştuğu ağız, oldukça karışık bir yapıdadır. Dil bilgisel özellikleri bakımından Lobnor ağzı, Uygur ve Kırgız Türkçeleri ile esas olarak bir birlik oluşturur, fakat birtakım farklılıklara da sahiptir. Bu ağzın aynı za- manda Moğolistan’da yaşayan ve Uygurlara yakın diye bilinen konuşuru iki bin kadar olan Hoton’un ağzı ile Çin’in Gansu bölgesinde yaşayan Sarı Uygurların ağızlarıyla birtakım benzerlikler olduğu da bilinmektedir. Ayrıca Malov, Lobnor ağzı ve Moğolistan’daki Hoton ağzıyla yakınlıklar gösteren Sarı Uygur Türkçesini, EDHEM TENİŞEV VE LOBNOR AĞZI 39 Eski Kırgız Türkçesinin devamı veya Uygur Türkçesinin etkisi altında kalmış bir ağzı olarak kabul etmektedir (Kaare, 1989: 192-193). Bilim dünyasında Lobnor ağzı ile ilgili ilk görüşler, 19. yüzyılın sonunda ortaya atılmıştır. 1877 yılında ünlü Rus gezgini N. M. Prjevalskiy, Lobnor’da bulunur ve eserinde Lobnor ağzı ile ilgili herhangi bir çalışmanın yapılmadığını vurgular. Nüfusu az olan Lobnorluların ağzındaki farklılıklarla ilgilenir, Lobnor’da ve Aşağı Tarım’da yaşayanların dilinin, Doğu Türkistan’daki ağızlardan biri olduğunu dile getirir (Prjevalskiy, 1888: 313). M. V. Pevtsov, Lobnor ağzında Türk lehçelerinde bugüne kadar pek çok de- ğiştirilen ve değiştirilmeyen Moğolca kelimelerin muhafaza edildiğini açıklar (Prjevalskiy, 1888: 313). Kazan Üniversitesi profesörü N. F. Katanov, Lobnor ağzının Aksu ve Turfan’da yaşayanların ağzı ile arasındaki