TÜRKOLOGİYA № 3 2020

MİNARA ALİYEVA ÇINAR (Türkiye)

EDHEM TENİŞEV VE LOBNOR AĞZI

Özet

Bu araştırmada Edhem Rahimoğlu Tenişev’in Türkolojiye ve Lobnor ağzı araştırma- larına katkıları incelenmiştir. Tatar asıllı Tenişev, Türkolojinin önde gelen isimlerinden biridir. Günümüzde Türk dillerinin ve kültürlerinin dünyasını araştıran pek çok kişinin öğ- retmeni ve akıl hocasıdır. Rusya Türkoloji ekolünün önde gelen temsilcisi, tarihî-karşılaştırmalı gramer, Türk dilleri tarihi, Eski Türk yazıtları ve çağdaş Türk lehçeleri alanlarında uzman olan Tenişev, 83 yıllık ömrünü Türkolojiye adamıştır. O, Tatarlarının eski tarihi, psikolojisi ve di- ğer etnik gruplarla münasebetleri konusunda da geniş bilgiye sahipti. Tenişev, Türk dilcili- ğinin yöntemleri sahasında önde gelen bir Türkolog olarak Tatarların etnik durumu, tarihi ve yaşadıkları zorluklar hakkındaki araştırmalarını da kendi çalışmalarına paralel olarak yü- rütmüştü. Tarihî-karşılaştırmalı dilbilgisi alanında yapmış olduğu bütün çalışmalar Tenişev’in bilim dünyasında sıra dışı bir bilim adamı olduğunu, Türkolojide yerinin ve rolünün bir başkası tarafından doldurulamayacağını gösterir. Çok önemli bilimsel yöntem ve monogra- fik araştırmaları olan Tenişev, özgün Türkologlardan biridir. Özellikle bu sahada yazmış ol- duğu eserler sadece Türkolojiye değil, genel dilbilim teorilerinin geliştirilmesine büyük kat- kılar sağlamıştır. 1987-1999 yılları arasında Sovetskaya Türkologiya dergisinin editörlüğünü de yapan Tenişev’in çalışmaları çağdaş Türkolojinin diyalektoloji alanı, özellikle de Yeni Uygur Türkçesinin ağızları için büyük önem arz etmektedir. Bu ağızlar arasında Lobnor ağzı üzerine yaptığı araştırmalar ve konuyla ilgili kaleme aldığı değerlendirmeler, Lobnor ağzının Uygur Türkçesinin mi, yoksa Kırgız Türkçesinin mi ağzı olduğu tartışmalarına ışık tutmuştu. Uygur ağızları arasında yer alan bu ağız, Kıpçak-Karluk Türkçesinin bir karışımıdır. Tenişev’in görüşü de Kırgız Türkçesinin oldukça erken döneminin bir yansıması olarak gördüğü Lobnor ağzının, Kırgız Türkçesi ve Dağlık Altay lehçeleriyle yakınlık gösteren bir ağız olduğu yönündedir. Bu yazıda ağız üzerinde yapılan çalışmalara, konuyla ilgili ciddi araştırmalar yapan bilim insanlarının görüşlerine ve Tenişev’in konuyla ilgili düşüncelerine odaklanılmış, ay- rıca Lobnor ağzının dilbilgisel özellikleri verilmiştir.

Anahtar kelimeler: E. R. Tenişev, Türkoloji, Uygur ağızları, Lobnor ağzı, Kırgız Türkçesi.

 Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Türkçe ve Sosyal Bilgiler Eğitimi Bölümü, Dr. Öğr. Üyesi. E-posta:[email protected] EDHEM TENİŞEV VE LOBNOR AĞZI 37

Giriş Bazı insanlar yaptığı çalışmalarla, ardından bıraktığı eserlerle bilimin akışını değiştirip ömrünü adadığı alanda bir ekol oluşturur, tarih sayfalarında muhteşem iz bırakırlar. Türkoloji alanında iz bırakıp gidenler arasında Armin Vámbéry, Wilhelm Radloff, Philipp Johan von Strahlenberg, Vilhelm Thomsen, Willi Bang, Gustaf John Ramstedt, Sergey Malov, Sir Gerard Clauson, Gyula Németh, Martti Räsänen, Rásonyi László, Annemarie von Gabain, Nikolay A. Baskakov, Zeki Velidi Togan, Ziya Gökalp, Reşit Rahmeti Arat, Mehmet Fuat Köprülü, Ahmet Caferoğlu ve adını zikredemediğimiz pek çok değerli bilgin yer almaktadır. Dünya- nın pek çok ülkesinde bilimde önemli araştırmalar yapmış, büyük çığırlar açmış Türkologlar arasında yer alan bir başka önemli isim de Rusya Türkoloji ekolünün önde gelen bilim insanlarından Tatar asıllı Edhem Rahimoğlu Tenişev’dir.

I. Edhem Rahimoğlu Tenişev (1921-2004) Tenişev, dünya çapında bir Türkologdur. Bilgili, kibar ve mütevazı olan bu insan, ömrünü Türkolojiye adamış, çok sayıda eser vermiş değerli bir bilim insa- nıdır. O, bugün Türk lehçelerinin ve kültürlerinin dünyasını araştıran pek çok kişi- nin öğretmeni ve akıl hocası olmuştur. Tenişev, küçüklüğünden beri Türkolojiye merak salsa da liseyi bitirdikten sonra öncelikle Moskova Enstitüsü Makine Mühendisliği Fakültesi Köprü ve Tünel İnşaatı Bölümünü, daha sonra Leningrad Üniversitesi Doğu Bilimleri Fakültesini kazanarak eğitimine devam eder. İlköğretimde, üniversitede, yüksek lisansta eğiti- mini Rusça almasına rağmen, ilk bilimsel çalışmalarını çoğunlukla kendi ana dilin- de yapar. Bu çalışmalar ana diline, kültürüne, millî duygulara karşı duyduğu sev- giyle ömrünün sonuna kadar da devam eder. Ana dili olan Tatar Türkçesi ömrünün sonuna kadar onun en yakın dünyası olur. Kazan Tatarlarının eski tarihi, psikolojisi ve diğer etnik gruplarla ilişkileri konusunda geniş bilgiye sahip olan Tenişev, Türk dilciliğinin yöntemleri sahasında önde gelen bir Türkolog idi. Uzmanlık alanında çalışmalarını yürütürken Tatarların etnik durumunu, tarihini ve yaşadıkları zorluklar hakkındaki bilgileri araştırmayı da ihmal etmezdi. Salar, Uygur, Sarı Uygur, Tatar, Kırgız ve diğer pek çok lehçe üze- rine yaptığı araştırmalar, çalışmalarının sadece bir bölümünü oluşturur. Bu çalış- maların belirgin özelliği, araştırmaların net olması, ayrıntıların ve dilsel nüansların aydınlanmasıdır. Bütün bunlar onun bilimsel üslubunun başlangıç prensiplerini oluşturmaktadır. Ana dili aromasını, dilsel nüansların çeşitliliğini, araştırmaların netliğini ortaya koymada tamamlayıcı ve bütünleyici bir rol üstlenir. İşte, Teni- şev’in bilimsel çalışmalarının tekrarsızlığının ve orijinalliğinin sırrı burada gizlidir. Büyük başarılara imza atan Rusya Türkoloji ekolünün devamcısı olan Tenişev; Gaspıralı, Radloff, Malov, Dmitriyev ve diğer önde gelen bilim adam- larının çalışmaları ile de kendini şekillendirir. Bu çalışmalara dayanarak Tenişev, kendi zeminini oluşturmayı başarır ve böylece Türkoloji alanında büyük bir başa- rıyla kendi ekolünü yaratır. 38 MİNARA ALİYEVA ÇINAR

SSCB Bilimler Akademisi 1956 yılında Tenişev’i Çin’e gönderir. O, batı Çin’in zor erişilir bölgelerine, Türk halklarının, Uygur ve Salarların yaşadıkları bölgelere üç seyahatini gerçekleştirerek lengüistik, folklorik, etnografik ve tarih ile ilgili emsalsiz malzemeler elde eder. Moskova’ya döndükten sonra topladığı bu zengin dil ve diyalektoloji malzemesi onun bilimsel çalışmalarının temelini oluştu- rur. Türk lehçelerinin karşılaştırmalı dilbilgisi alanında büyük uzman olan Tenişev, Dmitriyev’in başlattığı sürecin devamını da getirir. Bu araştırmalar netice- sinde Tenişev’in redaktörlüğünde hazırlanan “Tarihi-Karşılaştırmalı Dilbilgisi” adlı altı ciltlik eser bilim dünyasına kazandırılır. Tarihî-karşılaştırmalı dilbilgisi alanında yapmış olduğu bütün çalışmalar Teni- şev’in bilim dünyasında sıra dışı bir bilim insanı olduğunu, Türkolojide yerinin ve rolünün bir başkası tarafından doldurulamayacağını gösterir. Çok önemli bilimsel yöntem ve monografik araştırmaları olan Tenişev’in bu sahada yazmış olduğu eser- ler sadece Türkolojiye değil, genel dilbilim teorilerinin geliştirilmesine de büyük katkılar sağlar. O, bilimin hem emektarı hem de teori uzmanıydı. Eserlerinin geniş çaplı ve çok yönlü oluşu onu Türkoloji biliminin önde gelen bilim adamı haline getirmişti. Tenişev’in bilime yaptığı büyük yararlıkları sadece kendi ülkesinde değil, diğer ülkelerde de kendisine büyük saygınlık kazandırmıştı. Tenişev’in Çin’de yaptığı araştırmalar, çağdaş Türkolojinin ağız araştırmaları, özellikle de yeni Uygur Türkçesinin ağızları için büyük önem arz etmektedir. Bu yazıda Lobnor ağzı üzerine yapılan ilk araştırmalar, Tenişev’in Lobnor Ağzı üzeri- ne ortaya koyduğu görüşler ve Lobnor ağzının dilbilgisel özellikleri üzerinde durul- muştur. Tenişev, kişisel ilişkileri sıcak olan ve dostluk duyguları gelişmiş, sevilen bir insan olarak bilinir. O, kendisini tanıyanların kalbinde ebedî iz bırakmış, temiz kalpli, hayırsever ve mütevazı bir insandı.

II. Lobnor ve Lobnor Ağzı Araştırmalarına Genel Bir Bakış Lobnorlular, Çin Halk Cumhuriyeti’nde yaşayan, Doğu Türkistan’ın güney ve merkezî ilçelerine nazaran nüfus sayısı az olan Türk boylarından biridir. Bu Türk boyu Lob gölünün batı kısmındaki bölgede yaşamaktadırlar. Çin’in en kıraç yörele- rinden biri olup Çin’in kuzeybatı kesiminde eski tuz gölü yatağından oluşan Lob- nor, Doğu Türkistan-Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Taklamakan Çölü’nün doğusun- da, Tarım havzasında yer almaktadır (Aliyeva, 2013a). Bu bölgede yaşayan halkın konuştuğu ağız, oldukça karışık bir yapıdadır. Dil bilgisel özellikleri bakımından Lobnor ağzı, Uygur ve Kırgız Türkçeleri ile esas olarak bir birlik oluşturur, fakat birtakım farklılıklara da sahiptir. Bu ağzın aynı za- manda Moğolistan’da yaşayan ve Uygurlara yakın diye bilinen konuşuru iki bin kadar olan Hoton’un ağzı ile Çin’in Gansu bölgesinde yaşayan Sarı Uygurların ağızlarıyla birtakım benzerlikler olduğu da bilinmektedir. Ayrıca Malov, Lobnor ağzı ve Moğolistan’daki Hoton ağzıyla yakınlıklar gösteren Sarı Uygur Türkçesini, EDHEM TENİŞEV VE LOBNOR AĞZI 39

Eski Kırgız Türkçesinin devamı veya Uygur Türkçesinin etkisi altında kalmış bir ağzı olarak kabul etmektedir (Kaare, 1989: 192-193). Bilim dünyasında Lobnor ağzı ile ilgili ilk görüşler, 19. yüzyılın sonunda ortaya atılmıştır. 1877 yılında ünlü Rus gezgini N. M. Prjevalskiy, Lobnor’da bulunur ve eserinde Lobnor ağzı ile ilgili herhangi bir çalışmanın yapılmadığını vurgular. Nüfusu az olan Lobnorluların ağzındaki farklılıklarla ilgilenir, Lobnor’da ve Aşağı Tarım’da yaşayanların dilinin, Doğu Türkistan’daki ağızlardan biri olduğunu dile getirir (Prjevalskiy, 1888: 313). M. V. Pevtsov, Lobnor ağzında Türk lehçelerinde bugüne kadar pek çok de- ğiştirilen ve değiştirilmeyen Moğolca kelimelerin muhafaza edildiğini açıklar (Prjevalskiy, 1888: 313). Kazan Üniversitesi profesörü N. F. Katanov, Lobnor ağzının Aksu ve Turfan’da yaşayanların ağzı ile arasındaki benzerliğe değinir (Katanov, 1893: 529). Arkeolog A. Şteyn, Yarkend ve Hotanlı’dan yol arkadaşla- rının, ara sıra arkaik sözlük malzemelerine sahip olan Lobnor ağzını anlamakta zorluk çektiklerini dile getirir (Steyn, 1912: 342). N. A. Baskakov’un tasnifinde de Lobnor ağzı, Uygur Türkçesinin bir ağzı olarak değerlendirilir. Bu tasnife göre, Lobnor ağzı ayrı değerlendirilmekte ve diğer ağızlardan farklı gösterilmektedir (Baskakov, 1960: 182-183). Türkoloji alanında Lobnor ağzı üzerine ilk ciddi araştırmayı yapan ünlü Rus Türkolog Malov’dur. O, 1934 yılında “Sbornik v çest’ akademika S. F. Ol’denbur- ga adlı eserinde Lobnor ağzı ile ilgili birtakım ön bilgiler yayınlar (Malov, 1934: 318-322). Bu eserinde Malov, herhangi bir sonucu iddia etmez. Ancak, 1927 yılında “İzuçeniye jivıh tyuretskih nareçiy Zapadnogo Kitaya” (Malov, 1927: 163- 172) adlı eserinde pek çok belirgin özelliğe dayanarak, birbirine oldukça yakın olan Doğu Türkistan ağızları arasında Lobnor ağzının özel bir yere sahip olduğuna değinir. Araştırmacı bu eserin önsözünde Lobnor ağzının Kırgız Türkçesi unsurla- rını ihtiva ettiğini ve onun geçmiş dönemlerdeki eski Kırgızların eski dili olduğunu dile getirir. Ancak diğer taraftan, V-VI. yüzyıla ait Kırgızların yazıtların- daki dili olan ve literatürde “eski Kırgız dili” olarak adlandırılan dile Lobnor ağzının az benzediğini de belirtir. Bu eserinde Malov (1956: 4), elde ettiği tüm sonuçlara dayanarak, coğrafik açıdan Lobnor ağzının etnik olarak Kırgız Türkçesi- nin ağzı olduğu görüşüne varır. Ancak Sibirya’da yaşayan Türk halklarının ağızla- rında görülen büyük asimilasyon özelliklerinin Lobnor ağzında olduğunu da görür şu kelimeleri örnek verir: lopluķ yerine loptuķ “Lobnor’da yaşayan kimse”, taşla- yerine taşta- “bırakmak, atmak”, ķızlar yerine ķızzar “kızlar” vb. O, Lobnor ağzının geleneksel olarak Uygur Türkçesinin bir ağzı olduğunu düşünür, verdiği diğer fonetik özellikler nedeniyle de kararsız kalır. Bu ağız üzerinde çalışan Ü. Asanaliyev ve M. Osmanov’un çalışmaları da dikkate değerdir. Ancak bu araştırmacılar Lobnor ağzının kökeni bakımından hemfikir değiller. Asanaliyev, 1964 yılında Frunze’de yayınladığı Lobnor tilinin grammatikalık kıskaça oçerki adlı çalışmasında, Malov’un Lobnorskiy Yazık adlı eserinde yer alan metinlere dayanarak Lobnor ağzının kısa gramerini oluşturur ve Lobnor ağzının hem Uygur Türkçesinin hem de Kırgız Türkçesinin özelliklerini 40 MİNARA ALİYEVA ÇINAR taşıdığını dile getirir. Ancak Lobnorluların atalarının Lob bölgesine XIII. Yüzyıl- daki Moğol istilasının neticesinde Kırgızların esas grubundan ayrılıp gelmiş olabi- leceklerini düşünür. Osmanov ise 1999’da Pekin’de yayımlattığı “Lop Nur Dialect of the Modern Uigur Language” adlı eserinde 1960’lı yıllarda yapmış olduğu çalış- malarına dayanarak Lobnorluların birçok kabileden asimile edilerek oluşmuş bir topluluk olduğunu dile getirir ve Malov’un ve onun görüşüne katılan Tenişev’in Lobnor ağzının Kırgız Türkçesinin bir ağzı olduğu görüşünü çürütmeye çalışır (Aliyeva, 2013b: 30). Asanaliyev ve Osmanov’un yaptığı çalışmalar Lobnor ağzı üzerine yapılan kapsamlı çalışmalardır. Ancak her iki eserde de mukayese edilmesi ve temelinde Malov’un eserlerine dayandırılması Malov’un ve yetiştirdiği, izinden yürümesini sağladığı Tenişev’in (1964) bu ağızla ilgili çalışmaları bilim dünyasında hak ettik- leri yeri almıştır.

III. E.R. Tenişev ve Lobnor ağzı Yukarıda bahsedildiği gibi Tenişev’in çalışmaları Türkolojinin ağız araştırma- ları alanında önemli bir yere sahiptir. Onun Sarı Uygur Türkçesi, Lobnor ağzı ve Çin’de yaşayan diğer Türk etnik gruplarının ağızları1, ayrıca boyunca kullanılan Türk ağızları2 ile ilgili yaptığı incelemeler dikkate değerdir. Lobnor ağzı ile ilgili araştırma ve görüşlerine gelince o, bu ağzı genel olarak Uygur Türkçesinin

1 Bk. Salarskiy yazık, Lingvistiçeskiy entsiklopediçeskiy slovar’, М., 1990, s. 430-431; Uygurskiy dialektnıy slovar’, М., “Nauka”, 1990, 200 s; Yazık jeltıh uygurov, Lingvistiçeskiy entsiklopediçeskiy slovar’, M., 1990; “İz nablyudeniy nad salarskim yazıkom (O vliyanii kitayskogo yazıka na salarskiy)”, Vostoçnoye Yazıkoznaniye, 1960, No 4, s. 97-102; “Otçet o poyezdke k uyguram, salaram i sarıg-yuguram”, İzvestiya AN SSSR, Otdel literaturı i yazıka, 1961, T. 20, vıpusk 2, s. 180-184; “Etniçeskiy i rodoplemennoy sostav narodnosti yuygu” Sovyetskaya Etnografiya, 1962, No 1, s. 59- 66; “O diyalektah uygurskogo yazıka Sin’tszyana”, Tyurkologiçeskiye issledovaniya (Sb. statey), Moskva-Leningrad, 1963, s. 136-151; “Dolanı i ih yazık”, İssledovaniya po uygurskomu yazıku 1, Alma-Ata, 1965, s. 94-103; “Saları”, Narodı Vostoçnoy Azii, Moskva-Leningrad, 1966, s. 641-645; “Yuygu”, Narodı Vostoçnoy Azii, Moskva-Leningrad, 1966, s. 647-651; Yazık jeltıh uygurov, Moskva, “Nauka”, 1966, 84 s. (AN SSSR. İnstitut narodov Azii. Seriya “Yazıki narodov Azii i Afriki”); “O yazıke kırgızov uyezda Fuyuy (KNR)”, Vostoçnoye Yazıkoznaniye, 1966, No 1, s. 88-96; “Eşe raz o proishojdenii lobnortsev”, VII Mejdunarodnıy kongress antropologiçeskih i etnografiçeskih nauk, Moskva, 1964, Trudı, T. 9, Moskva 1970, s. 355-360, perepeç. No 29; “Mesto salarskogo i sarıg-yugurskogo yazıkov v sisteme tyurkskih yazıkov”, İssledo- vaniy po uygurskomu yazıku. 2, Alma-Ata, 1970, 1, s. 49-53; “Zametki ob uygurskih yazıkah”, Vostoçnoye Yazıkoznaniye, 1971, No 1, s. 89-90; “Zametki o salarskoy leksike”, Voprosı tyurkologii. K 60-letiyu akademika AN AzSSR M. Ş. Şiraliyeva, Baku,1971, s. 165-171; “Printsipı vıdeleniya dialektov uygurskogo yazıka”, Vos- toçnoye Yazıkoznaniye, 1974, № 5, s. 124-129; “Ob otrajenii dialektov v tyurkskih runicheskih i uygurskih pa- myatnikah”, Soveşaniye po obşim voprosam dialektologii i istorii yazıka. Tezisı. (Baku, oktyabr' 1975), M., 1976, s. 106-108. bk. № 99; “Areal'nıye yavleniya v salarskom i v sarıg-yugurskom yazıkah”, Problemı sovremennoy tyurkologii. Materialı II Vsesoyuznoy tyurkologiçeskoy konferentsii. (27-29 sentyabrya 1976, Alma-Ata). Alma- Ata, “Nauka”, 1980, s. 67-71 vs. 2 Bk. “Materialı po tatarskoy dialektologii”, Kazan, 1962, Voprosı dialektologii tyurkskih yazıkov, T. 4, Baku, AN Az. SSR, 1966, 235 s., s. 214-222; “Mordovskiye zaimstvovaniya v tatarskom yazıke”, Finno-ugorskiye narodı i Vostok. Tezisı (Tartu, noyabr' 1975). Tartu, 1975, s. 70-75; “Mordovskiye zaimstvovaniya v tatarskom yazıke”, Uçenıye Zapiski Tartunskogo Universiteta, vıpusk 455. Finougorskiye narodı i Vostok. Trudı po vostokovedeniyu. IV. Tartu, 1978, s. 105-108; “Pis’mennıy yazık krımçakov”, Marra Mındi. Zbirnik naukovih prats’ na poşanu Yaroslava Daşkeviça z nagodi yogo 70-riççya, L’vov-Kiev-New-York, 1996, с. 671-673; “O sootnoşenii vneşnih i vnutrennih faktorov v razvitii tyurkskih yazıkov (po pis'mennım pamyatnikam i dialektnım dannım)”, Pis'mennıye pamyatniki Başkirii. (İstoriko-filologiçeskiye issledovaniya). Ufa, 1982, s. 48-51; K izuçeniyu tyurkskih yazıkov Krıma, İzvestiya RAN, Seriya literaturı i yazıka, T.4, 1995, No 1, s. 41-48 vs. EDHEM TENİŞEV VE LOBNOR AĞZI 41 bir ağzı olduğu (Şçerbak, 1961: 10; Necip, 1960: 9; Baskakov, Nasilov, 1939: 173) düşüncesindedir. Tenişev, 1956 yılında Doğu Türkistan’da Uygur ağızları üzerine derlediği malzemelerini esas alarak, Lobnor ağzının belirgin özelliklerinden hareketle bu ağzın kuzey ağza nazaran edebî dilden daha uzak olduğunu gösterir. Ünlü Rus Türkolog Malov’un yanında yetişen Tenişev, 1950’li yılların başından itibaren özellikle Çin’de yaşayan Uygur Türklerinin bulunduğu bölgelere SSCB Bilimler Akademisi tarafından düzenlenen resmî-bilimsel gezi heyeti içinde yer alır. Tenişev, dil ve folklor malzemesi açısından oldukça zengin olan Turfan, Karahoca, Kuçar, Aksu (eski şehir), Aksu (yeni şehir), Maralvişi, Kâşgar, Yarkend, Guma, Hotan, Lob, Çeriya (Çira), Keriya, Lobnor gibi coğrafî bölgelerde derleme- ler yaparak Uygurların, Salarların, Sarı Uygurların, Lobnorluların, Fu-yu Uygurla- rının vd. Türk boylarının dillerini inceler (Kononov, 2009: 300). Tenişev, sadece bir ağız araştırmacısı, metin derleyicisi gibi kalmayıp Uygur Türklerinin konuştuğu ağızları dilbilimsel tahlile de tâbi tutar, onların tarihî, coğra- fî, kültürel yönlerini inceler, bu ağızların artzamanlı ve eşzamanlı dilbilimsel du- rumlarını tespit eder. Tenişev’in, Uygur ağızlarını dil arkeolojisi, diyalektoloji, diyalektografi vd. yönlerden incelediği (Hakimzyanov, 2006, 6), diferansiyel bir Uygur ağız sözlüğünü hazırladığı da görülmektedir (Tenişev, 1990: 7, 190; Hakimzyanov, 2006: 8). O, Türk dilleri ağızları için belirlenen prensipleri, belirli incelemelerde kul- lanmaktaydı. O, daha 1963 yılında “O dialektah uygurskogo yazıka Sin’tszyana” adlı makalesinde Doğu Türkistan ağızlarını Merkezi, Güney (Hotan ağzı) ve Doğu (Lobnor) ağızları olmak üzere üçe ayırır (Tenişev, 1990: 3). Daha sonra zamanla Uygur Türkçesiyle bütünleşen Lobnor ağzının diğer ağızlara nazaran ayrı bir etnik yapıya sahip olduğunu gösterir. Tenişev’in Uygurskiy dialektnıy slovar’ (1990) adlı sözlüğü ayırt edici özelli- ğe sahiptir, ancak o, bu ayırt edici sözlükte, sözlüğü hazırlayan bir araştırmacının çoğu zaman gözünden kaçabilen özellikleri de içinde yansıtabilmektedir. Yani bu sözlüğün içinde ağız fonetiğiyle verilmiş kelimelerin edebî şekilleri; ağızlarda fark- lı anlam taşıyan kelimelerle birlikte edebî sözcükler; ağızlarda herhangi bir açıkla- manın belirlenmesinde sistem altı olarak yer alan kelimelerle edebî sözcükler de yer almaktadır. Burada ayrıca Uygur Türkçesi kelimelerinin çok erken dönemlere ait diyalektolojik kaynaklara göndermeleri yapılmakta ve kelimelerin tarihî etimo- lojik açıklamalarına da yer verilmektedir. Sözlüğün sonuna onomastik alanı için büyük önem taşıyan ve doğal olarak Doğu Türkistan Uygurlarının folklorik metin- lerinde yer alan özel isimleri içeren liste de eklenmişti. Sonuç bölümünde yazar, in- celenen kelime hazinesi ile ilgili önemli açıklamalara yer vermektedir. İncelemede yansıtılan Lobnor ağzının özelliklerine bakıldığında da bu ağzın Kırgız Türkçesi ve Dağlık Altay lehçeleriyle yakınlık gösterdiği görülmektedir (Nerimanoğlu, Aliyeva, 2013: 55). Edhem Rahimoğlu Tenişev, Çin’de canlı olarak yaşayan Uygurcanın pek bilinmeyen ağızlarını, söz konusu olan bu eserine onlara ait dil verileriyle birlikte yansıtmıştır. Bu ağızlar arasında Doğu diyalektine bağlı olan Lobnor ağzı; Lobnor- 42 MİNARA ALİYEVA ÇINAR

Küzlek, Lobnor-Oyman, Lobnor-Tikenlik, Lobnor-Çonkel, Lobnor-Çaray, Lobnor- Yanıkel ağızları şeklinde alt gruplara ayrılmıştır (Tenişev, 1990: 197-199). Tenişev’in Türkolojinin gelişmesi için yapmış olduğu katkılar büyük ve tekrarsızdır. O, bir bilim adamı ve bir eğitici olarak hayatı boyunca pek çok bilim adamını yetiştirmişti. Onun yetiştirdiği bilim adamları bugünlerde gerek Türk Cumhuriyetlerinde gerek Rusya’da ve Rusya’nın Özerk Türk Cumhuriyetlerinde gerekse yabancı ülkelerin pek çok üniversitelerinde ve akademilerinde görev yapmaktadırlar. Bugün Tataristan’da, Başkurdistan’da, Orta Asya’da, Kafkasya’da yetişen pek çok genç Türkolog, Tenişev’in izinden yürümektedirler. Tenişev, hem tarihî Türk lehçelerine hem de çağdaş Türk lehçelerine hâkimi- yetiyle, tarih bilgisi ve genel Türkoloji formasyonuyla tam anlamıyla büyük bir Türkologdur. Altayistik ve genel Türkolojiyi birleştirebilen, Türk dilini tarihî ve çağdaş dönemleriyle bir arada görüp değerlendirmelerini yapabilen nadir Türkolog- lardandır.

IV. Lobnor Ağzı Özellikleri3 Ses Bilgisi Ünlüler Lobnor ağzında dokuz normal ünlü vardır: /a/, /e/, /é/, /ı/, /i/, /o/, /ö/, /u/, /ü/. Bu dokuz ünlünün dışında /r/, /y/, /h/, /g/, /ġ/ seslerinin eriyip düşmesi ve hece kaynaşmasıyla ortaya çıkan uzun ünlüler de bulunur: aanet (

3 Geniş bilgi için bk. Minara Aliyeva, Lobnor Ağzı, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2013. EDHEM TENİŞEV VE LOBNOR AĞZI 43

Lobnor ağzında genellikle kalınlık-incelik uyumu görülür: beşik “beşik”, tamaḳ “yemek, aş”, tınçılıḳ “huzur, refah, barış”, ilgeri “ileri” vs. Ancak bu uyum, bütün kelimelerde görülmez ve ilk heceden son heceye kadar da muhafaza edilemez. Uygur Türkçesinin genel özelliği olarak i’leşme (ı>i değişmesi), Lobnor ağzında da kalınlık-incelik uyumunu bozar. Örneğin: ḳalip “kalıp”, tapildi “bulundu”, taniş “tanıdık”, taltik “tatlı” vs. Lobnor ağzında damak uyumuna göre dudak uyumu daha da zayıftır. Bu uyum bazı kelimelerde görülür: kiçelik “akşam; geceleyin”, dönlük “tepelik, yük- seklik” vs. Fakat genel olarak geniş yuvarlak ünlülerden sonra dar yuvarlak ünlü- lerin getirilmesinin yanı sıra (hömrimiz “ömrümüz”, uruvidin “dövmüştün” vs.) Kırgız Türkçesinde olduğu gibi geniş yuvarlak ünlüler de getirilmektedir: covolġo “hizmet”, potḳoḳ “yamuk”, könöş “görüşme” vs.

Ünsüzler Lobnor ağzındaki ünsüz fonemler şunlardır: /b/, /c/, /ç/, /d/, /f/, /g/, /ġ/, /x/, /h/, /k/, /ķ/, /l/, /m/, /n/, /ñ/, /p/, /r/, /s/, /ş/, /t/, /v/, /y/, /z/. Lobnor ağzında ünsüzler bakımından en belirgin ses olaylarından biri ünsüz düşmesi olayıdır. Ön seste y ünsüzünün düştüğü örnekler az görülse de görülür: il “yıl”, ilan “yılan” vb. İç seste bulunan g, r, y, h, v ünsüzleri iki ünlü arasında eriyerek uzun ünlüleri oluştururlar. Son seste ise b, ġ, r, t, v ünsüzlerinin düşmesine de örnekler mevcuttur: dinda “dindar”, aa “av” vb. Ele alınan ağzın karakteristik özelliklerden bir diğeri ünsüz türemesidir. Bu türeme daha çok ön seste alıntı kelimelerde görülür. Bu ağızda ünlü ile başlayan kelimelerin başına h ünsüzünün türemesi, yaygın bir hadisedir: haķil “akıl”, haķmaķ “ahmak, aptal” vb. Bu ağızda y ünsüzü türemesi ise sadece birkaç örnekte karşımıza çıkar: yıġaç “ağaç” vb. Lobnor ağzında düzensiz ünsüz değişmeleri görülür. Keza pek çok kelimede değişmeye uğrayan ünsüz, değişmeden önceki ünsüzle paralel olarak da kullanılır. Uygur ve Kırgız Türkçesinden farklı olan özellikleri de şu şekilde gösterebiliriz:

Lobnor ağzı Uygur Tk. Kırgız Tk. Ünsüzler b- b-, p- (ETü. biti- > piti- “yazmak” vb.) b-, p- b- b- b-, m- (ETü. boyun > moyun “boyun” vb.) b- b-, m- b- v-, b- (ETü. bar > vay “var” vb.) b- b- -b- -v- (Ar. tabut > tavut “tabut” vb.) -p- -b- -b- -p-, -v- (Ar. sabah > sapah “sabah” vb.) -v- -b- -b -v, -p (Ar. sevab > savav “sevap” vb.) -v, -p -p -g -g, -k (ETü. köprüg > kövrük “köprü” vb.) -g, -k Ø -ġ -ġ, -ķ (ETü. uruġ > uyuķ “tohum, ekin” vb.) -ġ, -ķ Ø x- x-, ķ- (Ar. xaber > xaver “haber” vb.) x- k- h- h-, Ø (Far. hergiz>hergiz~ergiz “hiçbir zaman” h- Ø vb.) 44 MİNARA ALİYEVA ÇINAR

-h- -h-, Ø (Ar. ilham > ilham “ilham” vb.) -h- Ø k- g- (ETü. kizik > kizig “gezi, seyahat, eğlence” ġ-, ķ- ķ- vb.) -r- -r- ~ -y- (ETü. böri > böyi “kurt” vb.) -r- -r- s- ç- (ETü. saç- > çaç- “saçmak, dağılmak” vb.) ç- ç- t- d-, t- (ETü. taş > daş “taş” vb.) d-, t- d-, t- y- y-, c-, Ø (ETü. yel > cél “yel, rüzgar” vb.) y-, j- c-

Benzeşme olayı belirgin bir özelliktir. Özellikle de ilerleyici ünsüz benzeşmesiyle ilgili örnekler oldukça fazladır: gül-nü>güllü “gülü”, yaz-dur- >yazzur- “yazdırmak”, kes-tim>kessim “kestim” vb. Bu ağızda ikizleşme olayı da görülür: neççe “ne kadar”, söññök “kemik”, ottuz~ottus “otuz”, yétti “yedi”, mussapiy “misafir, gezgin”, sékkiz “sekiz”, toķķuz “dokuz” vb. Lobnor ağzında ünlüler ve ünsüzler sisteminde seslerin birbiri ile paralel kul- lanılışı oldukça yaygındır. Aynı kelimenin değişik varyantlarla karşımıza çıkması, fonetik açısından birbirine yakın sesler arasındaki ilişkiden doğmaktadır. Ünlüler- de: oxşaş ~ oxşoş “benzer”, çaç ~ çeç “saç”, tola ~ tolo ~ tolu “çok” vb. Ünsüzler- de: buyut ~ muyut ~ murut “bıyık”, töbö ~ töve ~ tövé “tepe, üst kısım”, paķta ~ paxta “pamuk”, ķizmet ~ xizmet “hizmet”, ķarman ~ xarman “harman”, ķalayiķ ~ xalayiķ “halk, millet”, vb. Metatez bu ağzın bir diğer karakteristik özelliğidir: asya > aysa “Asya”, oyta > otya “orta”, oġloķ > olġoķ “oğlak”, aylan- > aynal- “dönmek”, yiġla- > yilġa- “ağlamak”, tatlik > taltik “tatlı, leziz” vs.

Şekil Bilgisi Çekim ekleri İsim Çekimi Lobnor ağzında çoğulluk -lAr eki ile birlikte -lOr; -DAr, -DOr ekleriyle belirtilir. Bu ek, eklendiği sözcüğün sonundaki bazı ünsüzlere göre değişiklik gösterir. Bu ekler, t ünsüzü ile biten kelimelerden sonra -tAr, -tOr’dur: at-tar “atlar” vb.; z ile biten kelimelerden sonra -zAr, -zOr’dur: köz-zör “gözler” vb.; m ünsüzüyle biten kelimelerden sonra -lAr’dır: kimler “kimler” vb. Ayrıca benzeşme olayı sonucu -zar/-zer, -zor/-zör ve r sesinin düşmesi neticesinde meydana gelen - la/-le şekilleri de bulunmaktadır. İyelik ekleri t.1.ş. -(X)m, t.2.ş. -(X)ñ, t.3.ş. -sX, -X, ç.1.ş -mXz; -vXz, ç.2.ş. - ñXs; -ñXz; -ñlAr, ç.3.ş. -lArI,-loru; -tArI, -toru’dur. Lobnor ağzında hem ilgi hali hem de yükleme hali aynı eklerle karşılanır. Ay- rıca bu ağızdaki benzeşmenin güçlü oluşundan dolayı bu ek, kelimenin sonundaki ünsüze göre değişiklik gösterir. Ekin kullanım şekilleri: a) n, y, r ünsüzlerinden sonra -nX: yarni (ottoru) “sevgilinin (ateşi)”, Tayir’ni (salġan yurtu) “Tahir’in (inşa ettiği yurdu)”, öyni “evi”, könnü “deriyi”; b) z ünsüzünden sonra -zX: toñuzzı (ķuyuġunu) “domuzun (kuyruğunu)”, bizzi (`kélénni) “bizim (kertenkeleyi)”, muzzu EDHEM TENİŞEV VE LOBNOR AĞZI 45

“buzu”, sizzi “sizi”; c) m ünsüzünden sonra -mX: yarimmi (sulagi) “yârimin (oluğu)”, içimmi (tazasi) “içimin (sağ yeri)”, hanimmi “hanımı, kadını”, sözümmü “sözümü”; ç) ñ ünsüzünden sonra -ñX: öyüññü (arkasi) “evinin (arkası)”, béliññi “belini”, yoluññu “yolunu”; d) l ünsüzünden sonra -lX: Uluķ köllü (içi) “Ulu Göl’ün (içi)”, yollu “yolu”; e) k ünsüzünden sonra -ki,-kü: inekki (ķizi) “ineğin (kızı)”, inekki (göşü) “ineğin (eti)”, éşekki “eşeği”; f) ķ ünsüzünden sonra -kX: ķalayiķķi (öyü) “milletin (evi)”, ķuduķķu (içi) “kuyunun (içi)”, daraķķi “ağacı”; g) t, ş, ç ünsüzlerinden sonra -tX: meçitti (kizi) “Meçit’in (kızı)”, ottu “ateşi”, ķamuştu “kamışı”; h) p ünsüzünden sonra -pX: geppi (açun(u)) “sözün (bir kısmı)”, geppi “sözü”; ı) s ünsüzünden sonra -sX: orussu (törösü) “Rus’un (beyi)”, dossu “dostu” vb. Yönelme hali, -gA, -gO; -kA, -kO, -A ekleri ile yapılır. İkinci teklik şahıs iyelik ekinden ve n ünsüzünden sonra yönelme eki -ñA, -ñO şeklindedir: suġa “suya”, onoḳḳo “düşünceye”, çölgö “çöle”, taña “sehere”, ḳadañña “oltana” vb. Bulunma hali, -DA, -dO’dur; z ünsüzünden sonra bulunma hâli eki -zA, -zO şeklindedir: yanida “yanında”, yu(r)tta “memlekette”, aġizza “ağızda”, çaynekte “çaydanlıkta”, közzökü “gözdeki” vb. Ayrılma hali, -DXn ekiyle yapılır: ḳuludun “kulundan”, Xudadin “Tanrı’dan” vb. Lobnor ağzında vasıta hâli ekleri oldukça zengindir: bilen, bile, bile, vilen veya vilan; mén’dir: tayaķ bilen “dayak ile”, köl vilen “göl ile”, ilaxi mén “İlah ile” vb. Eşitlik hali -çe; -çö’dir. Bu hâlin kadarlık fonksiyonu ekin genişlemiş şekli olan -çe-lik ekidir. Benzerlik, gibilik fonksiyonunu ise umumiyetle -dek; -teg “gibi”; z ünsüzüyle biten kelimelerden sonra -zek, -zék ekleriyle yapılır: yultuzzek “yıldız gibi”. Ancak teg’li şekiller bazen ek gibi bitişik bazen de edat gibi ayrı yazılır. Sınırlama hali -ġaçe, -geçe, -keçe ile belirtilir: tüşkeçe “öğlene kadar”, ayġaçe “aya kadar” vb.

Fiil Çekimi Şahıs ekleri Zamir kökenli şahıs ekleri: t.1.ş -men, t.2.ş. -sen (nez. siz), t.3.ş Ø, ç.1.ş. -viz, - vis, ç.2.ş.4, ç.3.ş. -la(r) İyelik kökenli şahıs ekleri: t.1.ş -m, t.2.ş. -ñ, t.3.ş Ø, ç.1.ş. -k, -ķ , ç.2.ş. -ñ (nez.), -ñla(r), -ñle(r); -ñız, -ñiz; -ñuz,-ñüz, ç.3.ş. Ø; -la(r), -le(r) Gerek zamir kaynaklı, gerekse iyelik kaynaklı şahıs eklerinde en belirgin farklılık çokluk ikinci ve üçüncü şahısta görülür. Lobnor ağzında zamir menşeli çokluk ikinci şahıs, Kırgız Türkçesinde olduğu gibi -sXz’dır. Ancak Kırgız Türkçesinde bu ekin dışında -sIñAr/-sInAr, -sIzdAr şekilleri de bulunur. Uygur Türkçesinde ise -siler’dir. Lobnor ağzında iyelik menşeli çokluk ikinci şahıs, hem

4 Bu şahıs için örnekler bulunmamaktadır. 46 MİNARA ALİYEVA ÇINAR

Uygur Türkçesindeki gibi -ñlAr, hem de Kırgız Türkçesindeki gibi -ñXz’dır. Zamir menşeli ve iyelik menşeli şahıs eklerinin çokluk üçüncü şahsında ise Lobnor ağzı ile Uygur Türkçesi aynı ekten (-lar/-ler) faydalanır. Kırgız Türkçesinde ise bu ek görülmez.

Bildirme kipleri: Görülen geçmiş zaman -DX, -Dé ekleri ile yapılır. Bu ağızda ayrıca dudak uyumu gereği -DO şekilleri de kullanılmaktadır: kördüñmü “gördün mü?”, boldo “oldu”, keldiñle(r) “geldiler”, köydök “gördük”, püktédim “topladım” vb. Duyulan geçmiş zaman iki türlüdür: a) -p ekiyle yapılır. 2 teklik şahısta -p diğer çekimlerde -ptı, -ptu’dur: ilepseñ “takmışsın”, bariptu “gitmiş”; b) -GAn ekiyle yapılır. Bu çekim genellikle 3. şahıs için geçerlidir: ayaġan “esirgemiş”, alġan emes “almamış” vb. Geniş zaman -Ar, -Ir, -Ur, -r ekleri ile yapılır. Ayrıca -or, -ör; -oy, -öy; -ay, - ey; -y gibi ek şekiller de mevcuttur. Olumsuz şekli -mas, -mes ekiyle yapılır: unutmasmen “unutmam”, yaturviz “yatarız”, ötörmen “geçerim”, ķoşormenmu “katacak mıyım?” vb. Gelecek zaman iki türlüdür: a) -A, -y ekiyle yapılır. Ünsüzle biten fiillerden sonra -A; -i (<-a, -e), ünlüyle biten fiillerden sonra ise -y getirilmek suretiyle yapı- lır. Uygurcada olduğu gibi a, e ünlüsünün iki veya daha fazla heceli kelimelerin ikinci veya daha sonraki heceleri, açık orta hece durumuna geçince i’ye dönüşmesi olayı Lobnor ağzında bu eki alan çekimlerde de a sesinin i’ye dönüştüğü kısmen görülür. Bu çekim şahıslara göre de değişlik gösterir. Bu ek, 1. ve 3. teklik ve çok- luk şahıslarında bazen -AdI; -Ado; -odi; -ydI şeklinde de kullanılmaktadır: nale ḳılamen “feryat edeceğim”, yatamen “yatacağım”, yürüydimen “yürüyeceğim”, tosodimen “bekleyeceğim”; Ayrıca Lobnor ağzını Uygur ve Kırgız Türkçelerinden farklı kılan bir diğer karakteristik özellik, gelecek zaman çekiminde kullanılan -A; - y eklerinin yanında, teklik 1. şahıs çekiminde görülen -anı/-éni/-ini/-yni ekleridir: suyaynimén “soracağım”, kéléni mén “geleceğim, döneceğim” vb. b) -GAy ekli gelecek zaman. Eski Türkçe döneminde kullanılan bu ekin bugünkü Kuzey-Doğu Türkçesi yazı dillerinde de eski kuruluşların devam ettiğini görmekteyiz: alġaymen “alacağım?”, alġaymu “alacak mı?”, ketkey “gidecek” vb. Uygur ve Kırgız Türkçelerinde bu ek gelecek zaman için kullanılmaz. Lobnor ağzında fiil çekiminde görülen dikkat çekici bir özellik, bildirme kip- lerinin farklı zamanlar için kullanılmasıdır. Lobnor ağzında hem şimdiki zaman, hem gelecek zaman hem de geniş zaman için kullanılan -A ekinin Uygur Türkçe- sinde gelecek, Kırgız Türkçesinde ise şimdiki zaman ve geniş zaman için kullanıl- dığı görülür. Ayrıca Lobnor ağzında ve Uygur Türkçesinde öğrenilen geçmiş zaman için kullanılan -GAn eki, Kırgız Türkçesi için söz konusu değildir.

EDHEM TENİŞEV VE LOBNOR AĞZI 47

Tasarlama kipleri: Emir kipinde kullanılan şahıs ekleri t.1.ş. -ay, -ey; -éy; -oy, öy, -y; -aymen; t.2.ş. -ġın, -gin; -ķın, -kin; - (eksiz); t.3.ş. -sun, -sün; ç.1.ş. -alı, -eli; -alo; -ulu; ç.2.ş. -ñız, -ñiz; -ñlar, -ñler; ç.3.ş. -sunlar, -sünler; -sulla, -sülle’dir. Şart kipi -sA, -sé ekiyle yapılır. Ancak, -so, -sö yuvarlak şekilleri de vardır: mañsañ “yürüsen”, onoso “düşünse”, ketsem “gitsem” vb. Sonu ç, ş, z, t ile biten kelimelerden sonra şart kipi eki eklendiği zaman s sesinin gerileyici etkisi netice- sinde bu sesler s’ye dönüşür. tössö “düşse” unussa “unutsa”, ussa “uçsa” vb. Gereklilik kipi, Uygur Türkçesinde olduğu gibi mastar eklerine dayanan ve kerek “gerek” kelimesi ile çekimlenen bir çekimdir: çaptuymaķ kéyék “yaptırmak gerek”, késmék kéyék “kesmek gerek” vb. Kırgız Türkçesinde bu çekimde sadece - mAk eki kullanılır.

Birleşik çekim: Geçmiş zamanda hikâye -(X)v idi ve -ĠAn édi ile yapılmaktadır: barividim “gitmiştim”, kélividile(r) “gelmişlerdi” vb.; geniş zamanda hikâye -Ar édi ~ -Ar idi ile yapılmaktadır: çillar idi “çınlar idi” vb. Geçmiş zamanda rivayet -ġan iken ~ -ġan éken ve -(i)ptiken ile yapılır: alġan éken “almışmış”, toķtoġon ikendük “durmuşmuşuz”, ötközüptiken “geçirmişmiş” vs.; şimdiki zamanda rivayet -vatadiken ile yapılır: itivatadiken “(şimdi) itivermiş”; geniş zamanda rivayet -Adiken ile yapılır: çiķadiken “çıkıyormuş”, deydiken “diyormuş” vb. Geniş zamanda şart -Ur bolsa ~ -Ar bolsa ile yapılır: turar bolso “dursalar”, ündürer bolso “filizlendirirse” vb. Birleşik çekimlerden hikâye ve rivayet şekilleri her üç lehçede de i-~e- fiille- riyle yapılmaktadır. Ancak, Lobnor ağzında ve Uygur Türkçesinde -idi~édi çekimi, Kırgız Türkçesinde -ele şeklindedir. Lobnor ağzında geçmiş zamanın hikâyesi Uygur Türkçesinde olduğu gibidir: (-v idi) barividim “varmıştım” / (-ġan idi) be(r)genidi “vermişti” vb. Kırgız Türk- çesinde ise farklı olan özellik, Uygur Türkçesinde ve Lobnor ağzında öğrenilen geçmiş zamanın hikâyesi için kullanılan -ġan idi şeklinin görülen geçmiş zaman hikâyesi için kullanılmasıdır. Geniş zamanda hikâye çekimi her üç lehçe için ortaktır: -ar édi ~ -ar idi. Lobnor ağzındaki geçmiş zamanda rivayet iki şekilde yapılır. Birinci tipteki çekim (-an iken) her üç lehçe için ortaktır. İkinci tipteki çekim ise (-(i)ptiken) Uygur Türkçesi ile ortaktır. Ayrıca -vatadiken ekli şimdiki zamanın rivayeti ve idiken ekli gelecek zamanın rivayeti aynı şekilde Uygur Türkçesinde de kullanılmaktadır.

Tasviri filler: Lobnor ağzında yeterlilik ifadesi, al- yardımcı fiilinin kaynaşması sonucu ortaya çıkmıştır. Ünlü ile biten fillere -yAlA şekli ile ünsüz ile biten fiillere ise -AlA ekinin getirilmesiyle karşılanır: tapivaldi “çözebildi”, çiķalmadim “çıkamadı” vb. 48 MİNARA ALİYEVA ÇINAR

Fiilin yeterlilik şekline olumsuzluk eki -mA getirildiğinde ek, -Al şekline girer: baralmadim “gidemedim”, bolalmaysen “olamazsın”, ötalmaysen “geçemezsin” vb. Tezlik ifadesi, ber- yardımcı fiilinin -a, -e zarf fiil ekiyle kaynaşması sonucu ortaya çıkan -iver-, -ver- şekli ile karşılanır. Ünsüz ile biten fiillere -ever-, -iber-, ünlü ile biten fiillere ise -ver- şekli getirilir. Ancak tezlik ifadesini karşılayan asıl şekiller, -p zarf fiil ekinden sonra al-, ķal-, at-, et-, ber-, két- yardımcı fillerinin getirilmesiyle yapılır: tölöp be(r)gin “ödeyiver”, kireve(r)diñ “giriverdin”, yutave(r)dim “yutuverdim” vb. Lobnor ağzında sürerlik fiilleri esas fiilin -p zarf fiil eki üzerine tur- “durmak”, oltur- “oturmak”, yür- “yürümek” ve yat- “yatmak” yardımcı fiillerinin getirilmesiyle yapılır: tilip ḳoyup “dilimleyedurup”, çiḳip turmay “çıkıp durmam” vb. Lobnor ağzındaki tasvir fiilleri Uygur Türkçesinde olduğu gibi kullanılır. Ancak Uygur Türkçesinden farklı olan özellikler de bulunmaktadır. Lobnor ağzında yeterlilik için kullanılan -p + al- şekli, tezlik için kullanılan -p + al-, ķal-, at-, et-, ber-, két-, sürerlik için kullanılan p + tur-, oltur-, yür-, yat- şekilleri Uygur Türkçesinde görülmez.

Yapım Ekleri Lobnor ağzında kullanılan ekler şöyledir: İsimden İsim Yapan Ekler: +lXk, +DXk; +çX; +lXk; +sXz, +sIs; +kX; +çAk; +çA; +dAş; +lA-, +lO-. İsimden Fiil Yapan Ekler: +DA-, +DO-; +lAn-, +lOn; +lAş-, +tAş-; +lAt-; +A- ; +O-; +X-; +Al-; +l-; +irķa-; +ķIr-; +kiy-. Fiilden İsim Yapan Ekler: -mAk; -mA; -m; -ş; -k; -Ak, -Ok; -GU; -GUç; -Gak, -GOk; -GXn; Fiilden Fiil Yapan Ekler: -mA-, -mO-;-n-; -l-; -ş-; -Ar-, -Ur-, -r-, -Ay-, -Uy-, - y-; -t-; -DUr-, -DUy-;-GUz-;-söt- Lobnor ağzında, Kırgız ve Uygur Türkçelerinde yapım eklerinin çeşitliliği konusunda büyük bir farklılık görülmemektedir. Ancak, bu eklerdeki farklılık, ek- lerin fonetik açısından çeşitliliğidir. Uygur Türkçesine nazaran, Lobnor ağzında, Kırgız Türkçesinde olduğu gibi, dudak uyumu gereği ek çeşitliliği daha da zengin- dir: ohşo- “benzemek”, ķoldo- “kollamak”, sözzöş- “konuşmak”, çoñoy- “büyümek” vb.

Fiilimsiler: Geçmiş zaman sıfat-fiil ekleri -mXş, -Gan’dır: kelmiştik (

Zarf-fiil ekleri -A, -(X)p, -mAy, -GAlI, -GUçe, -GUnçA’dır: ayta ayta “diye diye”, ḳıynap “verilip”, oltumay “oturmadan”, gepteşkeli “konuşmak için”, asḳuçe “kullanacağına”, körgünçe “görünceye kadar” vb. Sıfat-fillerle teşkil edilen birleşik zarf-fiiller -mAsKA, -mAstIn, -GandA, - GangA’dır: kelmeske “gelmemek için”, harsinmastin “yorulmadan”, çiķķanda “çıkınca”, yürügenge “yürüyünce” vb. Lobnor ağzındaki kullanılan bu zarf-fiil ekleri Uygur Türkçesinde de kullanı- lır. Kırgız Türkçesinde ise bu eklerden sadece -A, -(X)p, -gUçA, -GAndA, -GAnçA, -DAlI ekleri vardır.

Edatlar İsimlerin yalın hâli ile birleşen son çekim edatları bilen, vilen, mén, üçün, dek’tir: yügen bilen “yular ile”, köl vilen “göl ile”, İlaxu mén “Rabbim ile”, Zura üçün “Zühre için”, séniñdek “senin gibi” vb. İsimlerin yönelme hâli ile birleşen son çekim edatları: oxşoş”tur: ķunduzġ(a) oxşoş “kunduza benzer, kunduz gibi” veherg(e) oxşoş “gevhere benzer, gevher gibi” vb. İsimlerin çıkma hâli ile birleşen son çekim edatları kéyin, bölög, başķa’dır: mendin kéyin “benden sonra”, sizzin bölög “sizden başka”, andin başķa “ondan başka” vb. Sona gelen edatlar getirildiği unsurları bağlama ve pekiştirmenin yanı sıra; soru, tereddüt-şüphe, şaşırma, rica ve olumsuzluk gibi çeşitli anlamlar bakımından da etkiler: -mU, -mO, -ķu, -çu, -la, -DA, emes, -kin, -A: boylorumma “bedenim de”, şunumaķu “şunu mu”, bolsañçu “olsan ya”, xali la “şimdi de”, depta “deyip da”, hayvan emes “hayvan değil”, tügüdimikin “bitecek mi”, kélséne “gelsen ya” vb. Bağlama edatlarından sıralama bağlaçları bilen’dir: méniñ bilen séniñdek “benimle senin gibi” vb.; karşılaştırma bağlaçları … ma … ma, …mu …mu, hoy … hoy …’dur: yaz ma ġırlañ, ķış ma ġırlañ “yazın da kaygan kışın da kaygan”, balammu yoķ, kalammu yoķ “çocuğun da yok ineğin de yok”, xoy (u) kölde, xoy (u) çölde “hem bu gölde hem bu çölde” vb.; cümle başı bağlaçlar da xammé, xaléki, ġuya’dır: xammé Loptuķtun ķaçķan “bütün Lobnorlulardan kaçan”, Xaléki tölkö ķoymado, unumado… “Ama tilki bırakmaya razı olmuyordu…”, ġuya ötöp aşxanédé “güya dua edip mutfakta” vb.

Ünlemler Duygu ünlemleri: ah, a, oy, i, gay, vay’dır: ah uyuv “ah çekip”, vay ķizim “vay kızım”, İ! Bu obdan yamç ékén “Ee! Bu iyi bir falcı imiş.”, Oy, bu ķatun öltüyüp kişi kişini çillaymado. “…Aman Tanrım! Bu karılarını öldüren kişiler insanları nasıl davet ederler.”, A, kön dassuķanni saçķan tatalaydu, deptu. “Oy, deri sofra örtüsünü fare kemiriyor, demiş.” vb. Yönlendirme ünlemleri: hıt’tır: Xıt ķılıp kérép kétti, tatıv alalmay, és kétti. “Hıt” deyip içeri girdi, dışarı çıkamadan, aklını yitirdi.” Seslenme ünlemleri: ey, éy, i, hey, héy, hoy’dur: hey ķiz, ey “hey kız, hey”, i, padişani yasavullu “ey, padişahın askerleri”, hoy canim “ey canım” vb. Gösterme ünlemleri: mâna, işté, ta’dır: Mâna, mâna séksen tille “İşte, işte seksen altın”, Aylıġ 50 MİNARA ALİYEVA ÇINAR işté süm nököy ķullani! “İşte yine önünde arkadaşları!” vb. Cevap ünlemleri: hoş: Aptavize bir xoş yaķip ketti. “Yüzümüzü parıldattı (bir hoş kıldı).” vb.

Söz Varlığı Lobnor ağzında zengin bir söz varlığı görülür. Bu kelimelerin pek çoğunun etimolojik denemeleri yapıldığında, Eski Türkçe ile ilişkileri kesin olarak ortaya çıkmaktadır. Arapça, Farsça ve Moğolca kelimeler son derece fazladır. Ayrıca, Çince kelimelere ve az da olsa Rusça kelimelere rastlamak da mümkündür. Lobnor ağzında bulunan bazı kelimelerin, Uygur Türkçesinde değil Kırgız Türkçesinde kullanıldığı, bazı kelimelerin ise Kırgız Türkçesinde değil Uygur Türkçesinde kullanıldığı görülmektedir. Fakat bir araya topladığımız kelimelerin anlamlarını tespit ederken ve ayrıca gramer açısından örnekleri karşılaştırmalı ola- rak incelemeye çalışırken, Lobnor ağzı için verilen kelimelerin, daha çok Uygur Türkçesi ile ortak olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca, Uygur ve Kırgız Türkçelerinde olmayıp sadece Lobnor ağzında görülen kelimeler de yer almaktadır.

KAYNAKÇA

1. Aliyeva, M., (2013a). “Az Konuşurlu Bir Dil Lobnor Ağzı ve Lobnorlular”, Tehlikedeki Diller Dergisi, Kış, Cilt 3, Sayı 3, 2013, http://www.dergi.tehlikedekidiller.com. 2. ______, (2013b). Lobnor Ağzı, TDK Yayınları, Ankara. 3. Baskakov A. A. - Nasilov, V. M., (1939). Uygursko-Russkiy Slovar’, Moskva. 4. Baskakov, N. A., (1960). Tyurkskiye Yazıki, Moskva. 5. Hakimzyanov, F. S., (2006). “Edgem Rahimoviç Tenişev”, Tyurkologiya. İstoriya i sovremennost’, K 85-letiyu so dnya rojdeniya akademika Edgama Rahimoviça Tenişeva, Akademiya Nauk Rossiyskoy Federatsii - Tatarskiy Gosudarstvennıy Gumanitarno-Pedagogiçeskiy Universitet - Tatarskiy Tyurkologiçeskiy Tsentr, Kazan, s. 3-9. 6. Kaare, T., (1989). “Sarı Uygurların Dili ve Salarca”, TDAYB 1985, TDK Yay., Ankara, s. 192-193. 7. Katanov, N. F., (1893). Sredi tyurkskih plemyon, İzvestiya Geografiçeskogo Obşestva, SPt., C.XXIX. 8. Kononov, A. N., (2009). Rusya’da Türk Dillerinin Araştırılması Tarihi, (Çev.: K. V. Nerimanoğlu, N. Muradov, Y. Sevimli), TDK Yay., Ankara. 9. Malov, S. E., (1934). “Materialı po uygurskim nareçiyam Sin-Dzyana.” Sergeyu Fedoroviçu Oldenburgu k 50-letiyu Nauçno-Obşestvennoy Deyatelnosti. 1882- 1932. Sbornik Statey. L., s. 307-322. 10. Malov, S. E., (1956), Lobnorskiy yazık, Frunze. 11. Nasilov, D. M., Nadelyayev, V. M., Tenişev, E. R., Şçerbak, A. M., (1969). Drevnetyurkskiy Slovar’, Leningrad. 12. Necip, E. N., (1960). Sovremennıy uygurskiy yazık, Moskva. 13. ______, (1995). Yeni Uygur Türkçesi Sözlüğü, (Çev: İklil Kurban), TDK Yay., Ankara. EDHEM TENİŞEV VE LOBNOR AĞZI 51

14. Nerimanoğlu, K.V., Aliyeva M. (2013). Edhem Rahimoğlu Tenişev – Doğumunun 90. Yılına Armağan, TDK Yayınları Ankara. 15. Osmanov, M. (1999). Lop Nur Dialect of the Modern Uigur Language, Pekin. 16. Öner, M., (1998). Bugünkü Kıpçak Türkçesi, TDK Yay., Ankara. 17. Öztürk, R., (1994). Yeni Uygur Türkçesi Grameri, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara. 18. Prjevalskiy, N. M. (1888). Çetvyortoye Puteşestviye v Tsentralnoy Azii. Ot Kyahtı na istoki Jyoltoy reki, issledovaniye severnoy okrainı Tibeta i put’ çerez Lob-nor po basseynu Tarima, SPb. 19. Şçerbak, A. M. (1961). Grammatiçeskiy oçerk yazıka tyurkskih tekstov X-XIII vv. İzuçeniye Vostoçnogo Türkestana, M-L. 20. Şteyn, A. (1912). Ruins of desert Cathay, London. 21. Tenişev, E. R., (1964). “Yeşe raz o proishojdenii lobnortsev”, VII Mejdunarodnıy kongress antropologiçeskih i etnografiçeskih nauk, M., Trudı, t 9, М., 1970, s. 355-360. 22. ______, (1990). Uygurskiy dialektnıy slovar’, “Nauka”, M. 23. Vostoçnıye zapiski, İzdaniye Leningradskogo İnstituta jivıh vostoçnıh yazıkov, C. 1, Leningrad, s. 163-172. 24. Yudahin, K. K. (1988). Kırgız Sözlüğü, (Çev.: Abdullah Taynas), I-II, TDK Yay., Ankara.

Минара Алиева Чинар (Турция)

Эдхям Тенишев и лобнорский диалект

Резюме

В этом исследовании рассматривается вклад Эдхяма Рахимовича Тенишева в тюркологию и исследования лобнорского диалекта. Тенишев, имеющий татарское происхождение, является одним из ведущих имен в тюркологии, учителем и настав- ником многих современных исследователей тюркских языков и культур. Тенишев, будучи ведущим представителем тюркологической школы в России, специалистом в области историко-сравнительной грамматики, истории тюркских языков, древнетюркской письменности и современных тюркских диалектов, посвя- тил свою 83-летнюю жизнь тюркологии. Он также имел обширные знания по вопро- сам древней истории, психологии казанских татар и их взаимоотношений с другими этническими группами. Как ведущий тюрколог в области методов тюркской лингви- стики, Тенишев параллельно с собственными работами проводил исследования, свя- занные с этническим положением, историей и трудностями татар. Все исследования Тенишева в области историко-сравнительной грамматики показывают, что он является незаурядным ученым в мире науки и что его место и роль в тюркологии не могут быть заняты кем-либо другим. Тенишев, оперирующий очень важными научными методами в своих монографических исследованих, являет- ся одним из неповторимых тюркологов. Работы, написанные им именно в этой обла- сти, внесли большой вклад не только в тюркологию, но и в развитие общих лингви- стических теорий. 52 MİNARA ALİYEVA ÇINAR

Работы Тенишева, который с 1987 по 1999 гг. являлся также редактором жур- нала «Советская Тюркология», имеют большое значение в области диалектологии современной тюркологии и в особенности диалектов новоуйгурского языка. Его ис- следования лобнорского диалекта и оценки по этому вопросу проливают свет на об- суждения в связи с тем, является ли лобнорский диалект диалектом уйгурского или киргизского языков. Этот диалект, входящий в число уйгурских диалектов, представляет собой смесь кыпчакско-карлукского языка. По мнению Тенишева, лобнорский диалект, который он видит как отражение самого раннего периода киргизского языка, являет- ся диалектом, близким к киргизскому языку и горно-алтайским диалектам. В статье внимание сфокусировано на исследованиях лобнорского диалекта, взглядах ученых, занимающихся серьезными исследованиями по этой теме и на рас- суждениях Тенишева по этому поводу, а также приведены грамматические особенно- сти лобнорского диалекта.

Ключевые слова: Э. Р. Тенишев, тюркология, уйгурские диалекты, лобнорский диалект, киргизский язык.

Minara Aliyeva Chinar (Turkey)

Edkhyam Tenishev and the Lopnur dialect

Abstract

In this research, E.R. Tenishev's contributions to Turcology and Lobnor dialect stud- ies were examined. E. R. Tenishev who was of Tatar origin, is one of the leading names in . He was the teacher and mentor of many people who conduct research into the world of and cultures nowadays. A leading representative of the Russian Turkology school and an expert in the fields of historical-comparative grammar, history of the Turkic languages, ancient Turkic inscriptions and contemporary Turkic dialects, Tenişev devoted his 83 years of life to Turkology. He possessed a wide knowledge of the ancient history and psychology of the Kazan and their relationships with other ethnic groups. As a prominent Turkologist in the field of Turkic philological methods, Tenishev conducted research about the ethnic situation and history of the Tatars, and the problems they experienced, in parallel with his own studies. All the studies that Tenishev made in the field of historical-comparative grammar show that he was an extraordinary scholar in the world of science, and that his place and role in Turkology will never be filled by anyone else. Tenishev, who had a very important scientific method and conducted monographic studies, was one of the original Turkologists. The works that he wrote on this subject in particular made great contributions not only to Turkology, but also to the development of general theories of linguistics. The studies made by Tenishev, who was also editor of the Sovetskaya Türkologiya journal between the years 1987-1999, are of great importance for the field of dialectology in contemporary Turkology, and especially for the dialects of New Uyghur Turkic. Among EDHEM TENİŞEV VE LOBNOR AĞZI 53 these dialects, the research studies he conducted on the Lop Nur dialect, and the evaluations he wrote on the subject, illuminated the debates about whether the Lop Nur dialect is a dia- lect of Uyghur Turkic or of Kyrgyz Turkic. This dialect, which is included among the Uyghur dialects, is a mixture of Kipchak and Karluk Turkic. In Tenişev’s view, the Lop Nur dialect, which he regarded as a reflec- tion of a very early period of Kyrgyz Turkic, is a dialect that shows affinity with Kyrgyz Turkic and the dialects of Mountain Altai. In this paper, the studies conducted on the dialect, the views of scholars who have carried out serious research on the subject, and the ideas of Tenishev related to the subject are focused on, and, moreover, the linguistic characteristics of the Lop Nur dialect are pre- sented.

Keywords: E. R. Tenishev, Turkology, Uyghur dialects, Lop Nur dialect, Kyrgyz Turkic.