Türkiye'de Radyo Ve Televizyon Yayinciliği ,Yasal
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
T.C. SELÇUK ÜN İVERS İTES İ SOSYAL B İLİMLER ENST İTÜSÜ RADYO-TELEV İZYON ANA B İLİM DALI TÜRK İYE’DE RADYO VE TELEV İZYON YAYINCILI ĞI ,YASAL SÜREÇTE YA ŞANAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER İLER İ YÜKSEK L İSANS TEZ İ DANI ŞMAN: Doç. Dr. Aytekin CAN HAZIRLAYAN: Nurettin BAY 034223001004 KONYA 2006 İÇİNDEK İLER GİRİŞ .…...……………………………………………………………………………………. 1 BÖLÜM I İLET İŞİ M DÜNYASI 1.1. İLET İŞİ M VE K İTLE İLET İŞİ M ARAÇLARI……………………………………….4 1.1.1.Kitle İleti şim araçlarında Yazılı Dönem: Yazılı Medya…………………………….7 1.1.2.Kitle İleti şim Araçlarında Sesli Dönem: Radyo…...………………………..……..11 1.1.2.1 Radyo Tarhi…………………………………………...……………….…………11 1.1.2.2.Radyo Yayın Tekni ği…………………………………………….………………14 1.1.2.3.Radyo Yayın Sistemleri………………………………………….………………15 1.1.3. Kitle İleti şim Araçlarında Görüntülü Dönem: Televizyon……….……………….16 1.1.3.1.Televizyon Tarihi……………………………………………….………..………18 1.1.3.2.Televizyonda Görüntü Tekni ği……………………………….……….…………21 1.1.3.3.Televizyon Teknolojisinde Son Durum………………………….………………21 1.1.3.4.Televizyon Tekni ğinde Yeni Dönem:Digital Televizyon………….……….……24 1.1.3.5.Televizyon Yayıncılı ğında Teknik Yapılanma………………….….……………25 1.1.4.Kitle İleti şim Araçlarında Elektronik Dönem: İnternet………….…………………28 1.2.SESL İ VE GÖRÜNTÜLÜ K İTLE İLET İŞİ MİNİN ÖNEM İ………………………...30 BÖLÜM II TÜRK İYE’DE RADYO - TELEV İZYON YAYINCILI ĞI, YASAL DÜZENLEMELER VE BU SÜREÇTE YA ŞANAN SORUNLAR. 2.1 TÜRK İYE’DE RADYO VE TELEV İZYON YAYINCILI ĞI……………………….32 2.2 TÜRK İYE’DE 1994 ÖNCES İ RADYO VE TELEV İZYON YAYINCIL ĞI YASAL DÜZENLEMELER İ ………………………………………………………………………..41 2.3.TÜRK İYE’DE 1994 SONRASI RADYO VE TELEV İZYON YAYINCILI ĞI YASAL DÜZENLEMELER İ……………………………………………………………….43 2.4. SORUNLAR…………………………………………………………………………….44 2.4.1.Yaygın Radyo ve Televizyonların Sorunları…………………….………………...44 2.4.2.Bölgesel ve Yerel Radyo ve Televizyonların Sorunları…………….……………..48 2.5.SAYISAL YAYINILIK ………………………………………………..……………….61 i 2.6.KANAL/FREKANS YILLIK GEÇ İCİ KULLANIM BEDELİ UYGULAMASI…..69 BÖLÜM III HAZIRLANACAK OLAN YEN İ RADYO VE TELEV İZYON YASASINDA OLMASI GEREKENLER. 3.1. AMAÇ,KAPSAM VE TANIMLAR…………………………………………………...74 3.2.YAYIN İLKELER İ……………………..……………………………………………….76 3.3.RADYO VE TELEV İZYON ÜST KURULU……………………….…………………77 3.4.KANAL VE FREKANS BANDI TAHS İSİ, YAYINLARIN DÜZENLENMES İ VE REKLAMLAR………………………….…………………………………………………...80 3.5 ÖZEL RADYO VE TELEV İZYON KURULU ŞLARI VE H İSSE ORANLARI………..…………………………………………………………………….…..82 3.6 MÜEYY İDELER……………………….……………………………………………….84 3.7.ÇE Şİ TL İ HÜKÜMLER……………………….………………………………………..84 SONUÇ VE ÖNER İLER…….…..…………………………………………………………86 KAYNAKÇA …………………………………………….………………………….............89 ii GİRİŞ Görünmez gizli bir gücün televizyonu bir anda ortadan kaldırdı ğını dü şünelim. Böyle bir durumda günümüz insanları ellerinden oyuncakları alınmı ş çocuklara dönerler. Televizyonsuz bir hayata alı şmaları hiç de kolay olmayacaktır. Televizyon, dünya yaşamında birçok de ğişiklikleri beraberinde getirmi ştir. Ki şisel ve toplumsal ya şam biçimleri önemli oranda de ğişime u ğramı ştır. Geni ş kitleleri pe şinde ko şturan bu kadar etkili ba şka bir araca tarih boyunca rastlamak mümkün de ğildir. Televizyon yayıncılı ğıyla birlikte öyle bir noktaya gelinilmi ştir ki, bu büyülü kutunun kar şısına geçenler farkına varmadan saatlerce kendilerini oyalayacak, benzeri olmayan bir oyunca ğa kavu şmu şlardır. Üstelik bu oyuncak her ya ş gurubuna, her fikir ve dü şüne yapısına, her zevke hitap edebilmektedir. Müzikten e ğlenceye, e ğitimden kültüre, sinemadan tiyatroya çe şitli alanlardaki yayın bir tu şa basma zahmeti kolaylı ğında izleyiciye sunulmaktadır. Yayıncılar bu zengin yayın mozai ğinden yararlı bir şeyler üretebilmenin gayreti içerisinde çalı şmaktadırlar. Bu hedefe ula şmak için çaba sarf eden binlerce yayıncı çabalarını on yıllardan bu yana sürdürmektedir. Tarihe bakıldı ğında ise kısa bir geçmi şe sahip olan bu esrarengiz gücün, 40- 50 ya şlarındaki herkesin bütün geli şim a şamalarını dün gibi hatırladı ğı kısa bir hikayesi vardır. Aslında insano ğlu, televizyon yayıncılı ğına çok da yabancı de ğildir. 19. asrın sonlarına do ğru icat edilen sinema, bir açıdan insano ğlunu bu yeni teknolojiye bir nebze hazırlamı ştır . 20.Yüzyılın ikinci çeyre ğiyle birlikte, evlere girmeye ba şlayan radyo da bu yeni bulu şa toplumları hazırlayan bir di ğer icat olmu ştur. Bu iki yeni bulu ş, teknolojik olarak insanlara farklı icatlara alı şık olma refleksi kazandırmı ştır. Ama yine de televizyonun alı şkanlıklarımızı bu kadar de ğiştirebilece ği tahmin edilememi ştir. İlk yıllarda insanlar sadece i şin teknik yönüyle ilgilenmeye ba şlamı şlardır. Onları büyüleyen bu küçük kutunun günün birinde çok yönlü bir de ğişimin öncüsü olabilece ği dü şünülememi ştir. Televizyonu teknik bir bulu ş olarak insanlı ğın hizmetine sunmayı ba şaranlar, tarih sayfalarına altın harflerle yazılırken, asıl görev bu teknolojiden farklı boyutlarda 1 yararlanmaya çalı şacak olan sosyal bilimcilere dü şüyordu. Özü foto ğraflara hareket kabiliyeti kazandırmak olan bu teknik bulu şa ruh verecek olan onlardı. İkinci dünya sava şının biti şiyle birlikte harekete geçen sektörün uzmanları yarım asrı aşan süreçte adeta yeni bir dünya kurdular. Geni ş kitlelerin hayat biçimlerini şekillendiren televizyon, bu süreçte haberden sinemaya, belgeselden müzi ğe kadar ihtiyaç duyulan bo şlukları yalnız ba şına doldurmayı ba şarmı ştır. Dört yıllık dünya sava şının getirdi ği yıkımın ardından olu şan yeni dünya, bu bulu şla yeniden şekillenmi ştir. E ğer, günün birinde tarihi; olaylara göre de ğil, toplumsal de ğişim süreçlerine göre bir ayrıma tabi tutmak gerekirse, televizyonun bulunu şu bir milat olarak kabul edilebilir. Televizyondan önceki hayat ile, televizyondan sonraki hayat arasında kitaplara sı ğmayacak kadar büyük farklılıklar mevcuttur. Bu çalı şmada televizyonun teknik yönüyle sosyal yönü birlikte ele alınmı ştır. Bir teknik bulu ş olarak televizyonun ne anlama geldi ğinin yanında, toplumsal ve bireysel hayatta devrimler olu şturan televizyon yayıncılı ğı farklı bir perspektifte incelenmi ştir. İcat edildi ğinde sadece elektrik ve elektronikçileri ilgilendiren bu kara kutunun, bugün ileti şimden-hukuka, ilahiyattan-felsefeye, tıptan-mühendisli ğe, siyasetten-iktisata kadar uzanan alanlarla u ğra şan herkesi nasıl pe şinde ko şturdu ğu ele alınmı ştır. “Kara kutu mu, büyülü kutu mu?”tartı şmalarının ya şandı ğı günlerden, uydu teknolojisiyle binlerce kanalın bir ekrana sı ğdırıldı ğı günümüze, “ülke olarak geldi ğimiz noktada hangi hatalar yapılmasaydı, bugün nerelerde olurduk?” sorusuna da cevap bulunmaya çalı şılmı ştır. Problem: Türkiye’de özel televizyon ve radyo yayıncılı ğı yasal düzenleme yapılmadan ba şladı. Yasal düzenlemeler geriden geldi. Yasal düzenlemelerdeki gecikmeler ve yasal düzenlemelere ra ğmen gerekli adımların atılmaması, hem sektöre hem de ülkeye zarar verdi. Ara ştırmada yasal düzenlemelerdeki gecikmeler ve ihmallerin olu şturdu ğu kayıplar sorgulanmaktadır. Amaç: Ara ştırmanın amacı sesli ve görsel medyanın dünya ve Türkiye’de gösterdi ği geli şmeleri anlatmak, önemini vurgulamak ve yasal düzenlemelerin oluşturdu ğu görülmeyen kayıpları gündeme ta şıyarak sorunların çözümüne katkıda bulunmaktır. Ayrıca hazırlanacak olan yeni sesli-görüntülü medya yasasında neler olması gerekti ği konusunda, kanun hazırlayıcılarına bir ön çalı şma olarak ı şık tutmaktır 2 Önem: De ğişen dünya ve de ğişen toplumsal ya şamda yayıncılık önemli bir yer tutmaktadır. Son yüzyılda sürekli dünyanın gündeminde kalmayı ba şaran yayıncılı ğın Türkiye’de bir an önce ça ğda ş bir yasal zemine oturtulması büyük önem arz etmektedir. Bu çalı şma bu nedenle önem kazanmaktadır. Sayıltılar: Herkesin şikayetçi oldu ğu, fakat herkesin konumundan memnun göründü ğü son 15 yıllık özel radyo ve televizyonculuk serüveninde kalite ancak yasal düzenlemelerin zamanında yapılmasına ba ğlıdır. Yasal düzenlemelerdeki gecikme ve her türlü ihmal maddi kayıpların yanında yayıncılık kalitesini de olumsuz etkilemi ştir. Sınırlılıklar : Çalı şmada genel anlamda sesli ve görüntülü medya ele alınırken, sorun te şkil eden ve çalı şmanın amacını olu şturan asıl konu özel radyo ve televizyonlar ile hazırlanacak olan yeni ‘Sesli ve Görüntülü Medya Yasası’dır. Yasal düzenlemelerdeki gecikmenin olu şturdu ğu kayıplar özel radyo ve televizyonlarla sınırlı tutulmu ştur. Yöntem : Yüzyıla damgasını vuran sesli ve görüntülü yayıncılıkla ilgili yansımaları ortaya koyabilmek için ilgili literatür ve yasal mevzuat taraması ara ştırmanın yöntemini olu şturmaktadır. Ara ştırmanın birinci bölümünde genel anlamda ileti şim ve kitle ileti şim araçları, ikinci bölümünde Türkiye’de radyo-televizyon yayıncılı ğı ve yasal düzenlemelerden kaynaklanan sorunlar, üçüncü bölümünde ise hazırlanacak olan yeni sesli ve görüntülü medya yasasında neler olması gerekti ği ele alınmı ştır. Sonuç ve Öneriler bölümünde ise yukarıda belirtilen sorunların giderilmesi ve yayıncılıkta kalitenin yakalanması için konu somut olarak ortaya konulmakta ve çözüm önerileri sunulmaktadır. 3 BÖLÜM I İLET İŞİ M DÜNYASI 1.1. İLET İŞİ M VE K İTLE İLET İŞİ M ARAÇLARI Atmı şlı hatta yetmi şli yılları ya şayanlar mutlaka hatırlayacaklardır. Daha öncesini ya şayanları ise anlatmaya bile gerek yok. Geçmi şi anımsamaya çalı şanlar, nostaljinin o dayanılmaz zevkiyle, ke şke geçmi şe dönüp, o günleri tekrar ya şayabilseydik derlerdi. İş te insanların bu hayali televizyonla gerçek oldu. Uzun yıllar bulu şamayanlar bir araya gelme fırsatını bulduklarında, önceden çekilmi ş bir video bantını birlikte seyrederken, eski günleri adeta bir kere daha ya şama