ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

AFRİKA GÜNDEMİ (KASIM 2010)

SİYASET   Libya’da AB-Afrika Zirvesi Düzenlendi  Tanzanya Seçimlerinin Sonuçları Açıklandı  Gine’de Başkanlık Seçimlerinin İkinci Turu Tamamlandı  Nijer’de Anayasa Referandumunda Evet Oyu Çıktı  Fildişi Sahilleri’nde Başkanlık Seçiminin 2. Turu Yapıldı  Burkina Faso’da Seçimler Yapıldı  Mısır’da Parlamento Seçimlerinin İlk Turu Tamamlandı  Somali’de Yeni Kurulan Hükümet Güvenoyu Aldı  Arap Birliği Sudan’ı Ziyaret Etti  Ruanda Devlet Başkanı Kagame Kongo Cumhuriyeti’ni Ziyaret Etti  Lula’nın Son Afrika Turu  Madagaskar’da Darbe Girişimi Bastırıldı  Gambiya İran İle Diplomatik İlişkilerini Kesti  NATO Moritanya’ya Destek Kararı Aldı  Cezayir, İran İle Batı Arasında Arabuluculuk Yapamaya Başladı  İran’dan Nijerya’ya Yapılan Yasadışı Silah Sevkiyatı İle İlgili Tartışmalar Sürüyor  Fransa’da 3 Afrikalı Lider Sebepsiz Zenginleşmeden Dolayı Soruşturuluyor  Fransa, Kamerun Devlet Başkanı Biya’ya Yolsuzluk Suçlamasında Bulundu  Orta Afrika Cumhuriyeti’nde Seçim Hazırlıkları Sürüyor  Moyo Kentine Saldıran Güney Sudan Ordusu On Dört Kişiyi Kaçırdı  Al-Shabab’a Katılmak İçin Yola Çıkan Altı Kenyalı Tutuklandı  Mısır’da Kıptilerle Polis Arasında Çatışma Çıktı  Zambiya’daki Çinli Maden Yöneticileri Kefaletle Serbest Bırakıldı

1

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 EKONOMİ   Güney Afrika Cumhuriyeti “BRIC”nın Beşinci Üyesi Olmak İstiyor  19 Afrika Ülkesi Sahil Güvenliğinde Tek Tip Üniforma Politikası Uygulama Kararı Aldı  Hollanda Hükümeti Mali Eğitim Sektörüne Yardım Kararı Aldı  Fransa Kalkınma Ajansı Nijer’e Yardım Yapılacağını Açıkladı  Hindistan Hükümeti Kenya’ya Kredi Verme Kararı Aldı  Güney Kore Afrika’ya Yakınlaşmak İçin G-20’yi Kullanıyor  Çin Togo’ya 12 Milyon Dolar Kredi Yardımında Bulundu  Avrupa Birliği Mozambik İçin 22,5 Milyon Avro Kredi Ayırdı  Kongo Cumhuriyeti İle Güney Afrika Cumhuriyeti Ekonomik İlişkilerini Derinleştiriyor  Nijerya’da Grev  Tanzanya Kendi Ulusal Barkod Sistemini Kuruyor  Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde Okullar Kapatıldı  Çin, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne 8 Adet Uçak Veriyor  Libya İle Alman Petrol Şirketleri Arasındaki Paylaşım Şartları Yeniden Düzenlendi  Moritanya Ekonomisi Toparlanıyor

İNSAN HAKLARI   Fas, Batı Sahra'daki Kamplara Müdahale Etti  Gambiya İnsan Hakları Forumuna Ev Sahipliği Yaptı  Faslı İnsan Hakları Savunucusu Abraham Serfaty Yaşamını Yitirdi  Kenya Lideri Eşcinsel Çiftlerin Tutuklanmasını İstedi  Gana’da Bir Kadın Cadı Olduğu Gerekçesiyle Yakılarak Öldürüldü

ÇEVRE-SAĞLIK   Afrika’da İklim Değişikliği  Kuzey Afrika’da Yeraltı Suları Çekiliyor  Liderler Çad Gölü’nü Kurtarmak İçin Bir Araya Geldiler  Moritanya’da Flamingolar İçin Özel Bir Program Oluşturuldu

KÜLTÜR – SANAT   Nijerya’da Calabar Festivali Kutlamaları Başladı  Gabrielle Le Roux’nun ‘Proudly African And Transgender’ Desen Sergisi  Cannes’da Jüri Ödülü Verilen Çad Filminin Londra’da Galası Yapıldı

2

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010

TÜRKİYE-AFRİKA İLİŞKİLERİ   Mısır Dışişleri Bakanı Türkiye’yi Ziyaret Etti  Devlet Bakanı Zafer Çağlayan Kuzey Afrika Turuna Gidiyor  Fas’taki Boru Hattı İhalesini Bir Türk Firması Kazandı  Gana Kraliçesi Kilis’te

AÇAUM FAALİYETLERİ   Açaum Sinema Günleri

YORUM  Türkiye’nin Afrika Politikası

3

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 SİYASET

LİBYA’DA AB-AFRİKA ZİRVESİ DÜZENLENDİ

28–30 Kasım tarihleri arasında Libya’nın başkenti Trablus’ta 3. AB-Afrika Zirvesi düzenlendi. 80’den fazla temsilcinin katıldığı Zirve’de, AB ile Afrika ülkeleri arasındaki sorunlara bir çözüm getirilemediği, ancak 2013’te Brüksel’de yapılacak 4. Zirve için bir hareket planı çıkarıldığı bildirildi. Hareket planı, AB ile Afrika ülkelerinin güvenlik, demokrasi ve insan hakları alanlarında birlikte çalışmalarını öngörüyor.

Afrika Birliği Başkanı Jean Ping ile AB Başkanı Jose Manuel Borroso birlikte bir açıklama yaparak, AB ile Afrika arasındaki en önemli sorunların yardımlar, yatırımlar ve ticaret olduğunu vurguladılar. Brüksel, Afrika mallarının AB’ye girişi için AB mallarının da Afrika’ya serbest girişinin sağlanmasını talep ederken, Afrika bu durumun haksız rekabet yaratacağını ileri sürüyor ve önce BM Millenium Kalkınma Hedeflerinin gerçekleştirilmesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca Afrika ülkeleri AB’nin Afrika’ya yaptığı yatırım ve yardımları yetersiz bulduklarını, Çin’in bu konuda her geçen gün daha etkin hale geldiğini ve AB’nin kıtaya yeterli ilgiyi göstermediğini belirtiyorlar. Borroso ise, cevaben AB dış yardımlarının yarısından fazlasının Afrika’ya aktığını dile getirdi. Zirve sonuç belgesinde de 2015 yılına kadar AB’nin GSMH’sının % 0,7’sinin Afrika’ya geliştirme yardımı olarak verileceği duyuruldu. Ayrıca kaçak göçün en önemli sorunlardan biri olduğu konusunda fikir birliği içinde olan tarafların, çözüm önerileri konusunda aynı uyumu yakalayamadıkları da dikkat çekti.

Zirve’de tartışılan ancak ortak bir karara varılamayan diğer bir konu ise, çevre sorunları oldu. Zirve ile aynı dönemde Meksika’nın Cancun kentinde devam etmekte olan İklim Zirvesi’nde AB ile birlikte açıklama yapmayı baştan reddeden Afrikalı liderler, AB’nin iklim değişikliği ve önlenmesi konusundaki tekliflerinin doğrudan ve sadece AB’nin çıkarlarını korumaya yönelik olduğunu belirttiler.

Zirve’ye Almanya, Fransa ve Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir katılmazken, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Libya lideri Muammer Kaddafi’nin ‘onur konuğu’ olarak katıldı ve Kaddafi’nin verdiği İnsan Hakları Ödülünü aldı. Erdoğan’a Zafer Çağlayan, Egemen Bağış gibi çeşitli bakanlar ve müsteşarlarından oluşan kalabalık bir heyet eşlik etti. Zafer Çağlayan’ın başında bulunduğu ve işadamlarının da yer aldığı bir diğer heyet ise, 26-28 Kasım tarihlerinde yine Libya’da düzenlenen, büyüme ve rekabet gücü artırımı gibi konuların ağırlıklı olarak görüşüldüğü AB-Afrika İş Forumu’na katıldı. BAŞA DÖN

4

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 TANZANYA SEÇİMLERİNİN SONUÇLARI AÇIKLANDI

Tanzanya’da 31 Ekim pazar günü yapılan seçimlerin sonuçları 6 Kasım’da açıklandı. Açıklanan sonuçlara göre, ’nin lideri olduğu (CCM) oyların % 61’ini alarak seçimleri kazanırken, CCM’nin en yakın rakibi Wilbrod Slaa’nın lideri olduğu CHADEMA oyların % 21’ni, İbrahim Lipumba ‘nın (CUF)’u ise oyların % 8’ini aldı. CCM parlamentodaki 232 sandalyenin 182’sine, muhalefet partisi CHADEMA 23’üne, CUF ise 17’sine sahip oldu.

Yarı özerkliğe sahip Zanzibar adasında ise, seçimi, yönetimdeki CCM partisinin adayı Ali Mohamed Shein kazanırken, CUF partisinin adayı ikinci oldu. Shein, anayasada kabul edilen güç paylaşımı ilkesine sadık kaldığını bildirerek başkan yardımcısı olarak Hamad ile birlikte çalışacaklarını açıkladı.

Öte yandan 2010 Tanzanya seçimleri bir ilke sahne oldu. CUF partisinin Lindi Urban bölgesi adayı Salum Khalfani Bar'wan, Tanzanya Ulusal Meclisi’ne seçilen ilk albino olarak ülke tarihine geçti.

BAŞA DÖN

GİNE’DE BAŞKANLIK SEÇİMLERİNİN İKİNCİ TURU TAMAMLANDI

Gine’de temmuz ayından bu yana ertelenen başkanlık seçimlerinin ikinci turu 7 Kasım’da gerçekleştirildi. İlk turda oyların %40’ını alan Cellou Dalein Diallo ile %21’ini alan Alpha Condé’nin birbirlerine karşı yarıştıkları seçime katılım oranı oldukça yüksek olurken, binlerce gözlemci seçimde görev yaptı. Bağımsız Seçim Komisyonu seçim sonuçlarının açıklanmasını bir hafta erteleyince, ülkede gerginlik giderek arttı. Malinke etnik grubuna mensup olan Condé’nin destekçileri ile Peul etnik grubuna mensup olan Diallo’nun destekçileri arasında çatışmalarda 12 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi.

5

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 Hükümet sonuçların açıklanmasından önce ülke sınırlarının kapatılması kararını alırken, her iki aday da seçimleri kendisinin kazandığını öne sürdü. 15 Kasım’da ilk sonuçları açıklayan Bağımsız Seçim Komisyonu, oyların %52.52’sini alan Condé’nin başkan seçildiğini, rakibi Diallo’nun ise %47.48’de kaldığını duyurdu. Ancak sonuçların kesinlik kazanması için Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanması gerekiyor. Seçim sonuçlarını kabul etmeyen Diallo’nun destekçileri başkent Konakri’de polisle çatıştı. Geçici Devlet Başkanı General Sekouba Konate, 17 Kasım’da yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin sonuçları onaylamasına kadar sıkıyönetim ilan edildiğini ve gösteri yürüyüşlerinin yasaklandığını duyurdu. Konate, çatışmalarda hayatını kaybedenlerin sayısının 20’ye ulaştığını belirtti. Başbakan Jean-Marie Dore ise, Diallo’nun taraftarlarının şiddete başvurduğu ve gerginliği arttırdıkları suçlamasında bulundu. Dore, Diallo’nun taraftarlarının şiddet yoluyla seçim sonuçlarını değiştirmelerinin söz konusu olamayacağın ifade etti. Sonuçları değerlendiren BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, Gine halkını seçim sonuçlarını kabul etmeye çağırdı. Halkın ulusal çıkarları göz önünde bulundurması gerektiğini belirten Moon, anlaşmazlıkların yasal yollardan çözülmesi gerektiğine vurgu yaptı. Seçimlere hile karıştırıldığı iddiasında bulunan Diallo, Anayasa Mahkemesi’ne Alpha Condé başvurarak sonuçlara itiraz etti. Diallo’nun itirazını değerlendiren Anayasa Mahkemesi seçim sonuçlarının yeniden gözden geçirilmesine karar verildiğini açıkladı.

İlk tur seçimden birinci çıkan Diallo, seçimleri kazanmaya en yakın isim olarak değerlendiriliyordu. Gine’de çoğunluk olan Peullerden kimsenin devlet başkanlığı görevine daha önce gelmediği ve bir Peul olan Diallo’nun seçimi kazanmasının dengeleri alt üst edebileceği ifade ediliyordu. Gine’yi 24 yıl boyunca yöneten Lansana Conte döneminde uzun yıllar başbakanlık görevini yürüten Diallo’nun özellikle başkent Konakri ve merkez Gine’de etkili olduğu belirtiliyor. Bir Malinke olan 72 yaşındaki Condé ise, Gine’nin ilk devlet başkanı Sekou Touré döneminde rejim aleyhtarı tutumları nedeniyle ölüm cezasına çarptırılmış, ancak cezası uygulanmamıştı. Conte döneminde de muhalefetin önde gelen isimlerinden biri olan Condé, iki buçuk yıl hapis yatmıştı. Condé’nin seçmen kitlesinin yukarı Gine bölgesinde yaşayanlar olduğu belirtiliyor.

BAŞA DÖN

6

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 NİJER’DE ANAYASA REFERANDUMUNDA EVET OYU ÇIKTI

Nijer’de, 31 Ekim tarihinde yapılan 7. cumhuriyet için anayasa referandumunda, %90’dan fazla evet oyu ile çıktı. Referanduma katılım % 52,6 civarında oldu.

Yeni anayasanın kabul edilmesinin, ülkenin sivil rejime geçmesi için önemli bir adım olduğu belirtilmektedir. Bununla birlikte Batı Afrika Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS), Şubat 2010’da askeri cunta ile görevden alınan Mamadou Tandja’nın serbest bırakılmasına ilişkin talebi, hükümet tarafından böyle bir durumun söz konusu olmadığı belirtilerek reddedildi.

BAŞA DÖN

FİLDİŞİ SAHİLLERİ’NDE BAŞKANLIK SEÇİMİNİN 2. TURU YAPILDI

Fildişi Sahilleri’nde 29 Kasım günü gerçekleştirilen başkanlık seçiminin 2. turu seçimin üzerinden üç gün geçmesine rağmen açıklanmadı. 31 Ekim 2010 tarihindeki başkanlık seçimlerinin ilk turu sonucunda Laurent Gbagbo oyların % 38’ni, Alassane Dramane Ouattara ise oyların % 32’sini almış, ancak tarafların hiçbirinin %50’nin üzerinde oy alamaması nedeniyle seçimler ikinci tura kalmıştı. İlk turun üçüncü ismi Henri Konan Bédié ise, ikinci turda Alassane Ouattara’yı destekleyeceğini açıklamıştı.

Yasalara göre, Bağımsız Seçim Komisyonu, oy sandıklarının kapanmasından itibaren 72 saat içinde seçim sonuçlarını açıklamakla yükümlüdür, aksi takdirde yetki Anayasa Mahkemesi’ne geçmektedir.

Alassane Ouattara taraftarları Gbagbo'yu seçimleri kaybettiği için sonuçların ilan edilmesini engellemekle suçlarken, Gbagbo taraftarları Ouattara’nın kuzey bölgesinde seçimlere hile karıştırdığını iddia ediyorlar. Konuyla ilgili Gbagbo’nun seçim kampanyası başkanı Pascal Affi N'Guessan konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, mücadelelerinin kuzey oyları geçersiz sayılana dek devam edeceğini belirtti.

Fildişi Sahilleri’ndeki seçim sonucu tartışması uluslararası kamuoyunun da dikkatini çekiyor. BM, ABD ve Fransa temsilcileri Bağımsız Seçim Komisyonu’nu ziyaret ederek, olabildiğince hızlı bir şekilde sonuç alması yönünde teşvik ettiler. BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon yaptığı

7

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 açıklamada ülkenin düzeni ve refahı için tarafları seçim sonuçlarının açıklanma sürecine müdahale etmemeleri konusunda uyardı. BAŞA DÖN

BURKİNA FASO’DA SEÇİMLER YAPILDI

Burkina Faso’da 21 Kasım 2010 günü yapılan başkanlık seçimlerinde 7 aday yarıştı. Mevcut Devlet Başkanı Blaise Compaoré oyların yaklaşık % 81’ini alarak yeniden başkan seçildi. Katılımın % 53 civarında olduğu seçimlerde, Blaise Compaoré 1.3 milyon oy alırken, Hama Arba Diallo 130.062 oyla % 7.96; Bénéwendé Stanislas Sankara 90.176 oyla % 5.52; Boukary Kaboré 35.117 oyla % 2.15; Maxime Kaboré 30.755 oyla % 1.88; Pargui Emile Paré 13.749 oyla % 0.84; François O. Kaboré 10.796 oyla % 0.66 oranında kaldılar.

Adaylardan Sankara, Diallo, Boukary Kaboré ve François Ouampoussogo Kaboré ise seçim sonuçlarının açıklanmasının hemen ardından seçimlere hile karıştırıldığını iddia ettiler.

BAŞA DÖN

MISIR’DA PARLAMENTO SEÇİMLERİNİN İLK TURU TAMAMLANDI

Mısır’da 28 Kasım 2010 pazar günü parlamento seçimlerinin ilk turu gerçekleştirildi. Özellikle seçim merkezlerinde çıkan olaylarda 16 kişinin öldüğü, 100 civarında da yaralı olduğu bildirildi. Oldukça sorunlu geçen bir kampanya döneminden sonra yapılan seçimlerin sonuçları da tartışma yarattı.

Kesin sonuçların resmen 4 Ocak’ta açıklanacak olmasına rağmen, yapılan ilk tahminlere göre devlet başkanı Hüsnü Mübarek’in başında bulunduğu Ulusal Demokratik Parti, 209’u kesin olmak üzere 518 sandalyeli parlamentonun 497’sini kazanmış bulunuyor. 5 sandalye Müslüman Kardeşler’e giderken, 7 sandalye de bağımsız adaylara gitti. 85 milyon vatandaşın 42 milyonunun kayıtlı seçmen olduğu Mısır’da seçimlere katılım oranının %25-30 arasında kaldığı tahmin ediliyor.

Mısır seçim sistemine göre, parlamentonun alt kanadı olan Halk Meclisi, 508’i halk tarafından seçilen ve 10’u devlet başkanı tarafından atanan 518 sandalyeden oluşuyor. 2007’de kabul edilen bir yasa gereğince 64 kadın kotası bulunuyor. İlk turda seçilebilmek için oyların %50’den fazlasını almak gerekirken, bu orana ulaşamayanlar arasında en yüksek oyu alan iki aday için ikinci tur seçimler düzenleniyor.

8

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 Seçim kampanyası döneminde yaşanan baskılardan dolayı Müslüman Kardeşler dışındaki muhalefet partilerinin boykot ettikleri seçimin meşruiyeti henüz seçimler yapılmadan tartışılmaya başlanmıştı. Nitekim 11 bölgede, mahkemeler, seçime katılacak muhalif ve bağımsız adayların kayıtlarının alınmadığı gerekçesiyle seçimleri durdurma kararı almıştı. Ayrıca seçimden önce içlerinde adaylarında bulunduğu 200 muhalifin tutuklanması da dikkat çekmişti. Tüm bunların üzerine Uluslararası Af Örgütü gibi uluslararası örgütlerden ve devletlerden gelen tüm uyarılara rağmen seçim sırasında polisin ve devlet görevlilerin baskı oluşturma ve korkutmaya yönelik uygulamaları seçimi iyice tartışmalı hale getirdi. Nitekim Müslüman Kardeşler’in seçimlerin adil olmadığı ve geçersiz sayılması için mahkemeye başvuracaklarını açıklamalarının temelinde de bu uygulamalar yatıyor. Ancak bu süreci önceden öngörüp seçimi boykot eden partilerin aksine Müslüman Kardeşler’in seçime katılması, birkaç sandalye karşılığında iktidara meşruiyet kazandırmak için yapılan bir anlaşmanın sonucu olarak değerlendiriliyor.

Ayrıca uluslararası çevreler, seçim sürecinde, iktidarın çeşitli yardımlar dağıttığını da kayıtlara geçirmiş bulunuyor. Devlet imkânlarının kullanıldığı bu yardımlar çok düşük miktarda olsa da katılan seçmenler için bunun önem taşıdığı ve seçimlerin sonucunu belirlemede bir etken olduğu vurgulanıyor.

Bu seçimlerin sonuçlarının önemli olmasının nedenlerinden biri, 2011’de yapılacak başkanlık seçimlerinde aday olabilmek için parlamentonun %3 oyunu alma şartının bulunması. Dolayısıyla bu seçimlerde muhalefet parlamentoda %3’lük bir oranda temsil edilemezse, 2011’de iktidar partisinin devlet başkanı adayının karşısına bir başka aday çıkamayacak. Hüsnü Mübarek’in yaşı ve hasta olduğu söylentileri göz önüne alındığında, gelecek sene yapılacak başkanlık seçimleri daha da önemli hale geliyor. Enver Sedat’ın öldürüldüğü 1981 yılından beri başkanlığı elinde tutan Mübarek’in yerine ilk defa bir muhalifin seçilme olasılığının önü şimdiden kapatılmak isteniyor. Böylece Viyana’dan ülkeye dönen ve iktidar partisi ile Müslüman Kardeşler dışında bir alternatif olarak özellikle gençler tarafından büyük umut bağlanan muhalif lider Muahmmed El Baradey’in de önü bu sayede tıkanmış bulunuyor. BAŞA DÖN

SOMALİ’DE YENİ KURULAN HÜKÜMET GÜVENOYU ALDI

Somali’de göreve gelen yeni Başbakan Muhammed Abdullah Muhammed geçen ay kendisi için aldığı güven oyununu bu kez kabinesi için istedi. 22 Kasım pazartesi günü meclise gelen talep sonrası oylamanın gizli mi yoksa açık mı yapılacağı konusunda milletvekilleri arasında ciddi bir kavga

9

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 çıkmasına rağmen gizli yapılan oylamada hükümet güvenoyu almayı başardı. Meclis Başkanı’nın yaptığı açıklamaya göre milletvekillerinin 251’i evet oyu verirken, 92’si hayır oyu verdi.

Somali’de 1991’den beri ülkenin tümüne hâkim bir yönetim bulunmuyor ve mevcut yönetim de ancak BM desteği ile ayakta durabiliyor. İngiltere merkezli bir istihbarat örgütünün yaptığı sıralamaya göre, Somali dünyada terör riski en yüksek ülke ve sadece başkentte, sene başından beri 2400 sivil terör saldırıları sonucunda hayatını kaybetti. Dolayısıyla hükümetin belirlenmesi ve yeni bir başbakanla göreve başlaması, ülkeyi şeriat ile yönetmek isteyen terör örgütüne karşı verilen mücadelenin geleceği için önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

BAŞA DÖN

ARAP BİRLİĞİ SUDAN’I ZİYARET ETTİ

Güney Sudan’ın bağımsızlığı için 9 Ocak 2011 tarihinde yapılacak referandumla ilgili son gelişmeleri yerinde gözlemek için Arap Birliği’nden bir heyet Sudan’ı ziyaret etti. Heyet başkanı olarak görev alan Arap Birliği’nin Afrika ilişkileri sorumlusu Samir Hüsnü, ziyaret sırasında referanduma gözlemci olarak katılmak üzere davet aldıklarını ve bu konuda gerekli çalışmaları başlattıklarını açıkladı.

Hartum tarafından yapılan açıklamada ise, kasım ayı başında Güney Sudan ve merkezi hükümetin yetkililerinin görüştüğü, referandum sırasında ve sonrasında yapılacak düzenlemelerle ilgili anlaşmaya varıldığı belirtildi. Referandum için seçmen kayıtlarının yapılmaya başlaması da süreçte bir aksama ya da gecikme olmayacağına dair bir belirti olarak değerlendirildi.

Bu konuyla ilgili son gelişme ise, ABD’nin Güney Sudan politikalarında bir kesinlik olmadığı ve Güney Sudan’ın ayrılması konusunda Sudan Halk Kurtuluş Hareketi’ne desteğini çektiğini gösteren emareler bulunduğu yönündeki uluslararası çevrelerce yapılan yorumlar. ABD’nin yeni kararının sebebinin referandum sonrası ortaya çıkacak olası bir

10

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FRİKA ALIŞMALARI RAŞTIRMA VE YGULAMA ERKEZİ A Ç A U M

KASIM 2010 savaş durumunu engellemek ve bir tarafa aşırı destek vermeyerek her iki tarafın tutumunu da makul hale getirmek olduğu düşünülüyor. BAŞA DÖN

RUANDA DEVLET BAŞKANI KAGAME KONGO CUMHURİYETİ’Nİ ZİYARET ETTİ

Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame, 14-15 Kasım tarihleri arasında Kongo Cumhuriyeti’ne resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Kagame, ziyaretinin ilk gününde Kongo Cumhuriyeti Devlet Başkanı Denis Sassou Nguesso ile temaslarda bulundu. Görüşmenin ardından düzenledikleri ortak basın toplantısında Kagame, çok olumlu bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve iki ülke arasındaki işbirliğini derinleştirme konusunda meslektaşı ile mutabık kaldıklarını ifade etti. Kagame ayrıca Ruanda’nın havayolu şirketi olan Rwandair’ın en yakın zamanda Kigali- Brazzaville uçuşlarına başlaması konusunda karar aldıklarını belirtti. Ngueso ise toplantıda, görüşmenin bir diğer önemli maddesinin Kongo’da yaşayan Ruandalı mülteciler olduğunu kaydetti. Ruanda vatandaşlarının mülteci statülerinin önümüzdeki yıl dolacağına vurgu yapan Nguesso, bu konuda BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin tavsiyelerini dikkate almak konusunda Kagame ile anlaştıklarını ifade etti. Nguesso önceki açıklamalarında, Ruandalı mültecilerin mültecilik statülerinin dolmasının ardından Kongo vatandaşlığına geçmek için başvuruda bulunabileceklerini aksi halde sınır dışı edilmeye razı olmaktan başka bir seçeneklerinin olmadığını söylemişti. Ruanda’da artık barış ve istikrarın hâkim olduğunu kaydeden Nguesso, mültecilerin ülkelerine dönmeleri için gerekli ortamın hazır olduğu konusunda Kagame ile uzlaşmaya vardıklarını ve bu konuda Ruanda parlamentosu ile işbirliği halinde olacaklarını belirtti.

Kagame, ziyaretinin ikinci gününde Kongo parlamentosunda bir konuşma yaptı. Kongo’nun Afrika’nın özgürleşmesinde çok önemli bir rol oynadığını ifade eden Kagame, bu dayanışma ruhunun sürdürülmesi halinde Afrika kıtasının kendi zenginliklerinden yararlanmasının mümkün olacağını belirtti. Kongo Devlet Başkanı Nguesso’yu iki ülke arasındaki işbirliğini derinleştirmek için ülkesine davet eden Kagame, 5 Paul Kagame(solda) ve Denis Sassou Nguesso Kasım’da ziyaretini sonlandırarak ülkesine döndü.

BAŞA DÖN

11

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 LULA’NIN SON AFRİKA TURU

Brezilya Devlet Başkanı Lula De Silva başkan olarak son ziyaretlerinden birini Afrika’da Mozambik’e gerçekleştirdi. 5 Kasım’da başlayan iki günlük gezide iki ülke arasında tarım, sağlık, teknolojik ve bilimsel işbirliği, ulusal edebiyat programı geliştirme gibi çeşitli konularda 13 antlaşma imzalandı. Bu antlaşmalardan

en önemlisi Brezilya’nın Mozambik’e AİDS’e karşı Lula De Silva antiviral jenerik ilaçlar üretilecek bir fabrika kurmasına dair olanıydı. 23 milyon dolarlık bir yatırımla kurulacak olan bu fabrika sayesinde hem ucuz ilaç temin edilmesi hem de Mozambikli farmakoloji teknisyenlerinin yetiştirilmesi öngörülüyor. Bu fabrikayla ülkeye bilgi transferi yapılması da amaçlanıyor. Lula ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, Brezilya’nın kendilerinden daha fakir olan ülkelere rahatlıkla yardım edebilecek durumda olduğunu ve bu sayede insanları gerçek potansiyellerini açığa çıkarabilecek, savaş ve çatışmadan uzak bir ortama kavuşmaya yardımcı olabileceklerini vurguladı. BAŞA DÖN

MADAGASKAR’DA DARBE GİRİŞİMİ BASTIRILDI

Madagaskar halkı devlet başkanlığına aday olma yaşını 40’tan 35’e indiren anayasa değişikliğini oylamak için 17 Kasım’da sandık başına gitti. Aynı gün başkent Antananarivo yakınlarındaki bir kışladan yapılan açıklamada, Albay Charles Andrianasoavina ve General Noël Rakotonandrasana yönetimindeki 20 kadar askerin yönetime el koyduğu duyuruldu. Açıklamada halkın refahı için yönetime ordunun el koyma kararı aldığı ve geçtiğimiz yıl mart ayında gerçekleştirilen darbe sonucu yönetime gelen geçici hükümetin askıya alındığı belirtildi. Andrianasoavina, ilk hedeflerinin başkanlık sarayı ve ana hava üslerini ele geçirmek olduğunu açıkladı ve geçici Devlet Başkanı Andry Rajoelina’yı istifaya çağırdı. İstifa etmeyi kabul etmemesi halinde Rajoelina’nın öldürüleceğini ifade eden Andrianasoavina, tüm Madagaskar ordusunun desteğinin arkalarında olduğunu kaydetti.

Darbe girişimini destekleyen yüzlerce kişi başkentte sokaklara dökülürken açıklama yapan Başbakan Camille Vital, hükümetin halen kontrolü elinde tuttuğunu ve söz konusu girişimin referandumu baltalamak için yapıldığını ifade etti. Vital, Madagaskar ordusunun hükümete verdiği desteğin tam olduğunu belirtti.

12

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 20 Kasım’da devlet televizyonunda açıklama yapan Devlet Başkanı Rajoelina, darbe girişiminin kansız bir şekilde bastırıldığını kaydetti. Albay Andrianasoavina ve emrindeki askerlerin saklandıkları kışlada yakalandıklarını belirten Rajoelina, askerlerin rütbelerinin alındığını ve en yakın zamanda yargılanacaklarını ifade etti. Rajoelina, “askerler sadece birkaç günlük kargaşa yarattılar, amaçları referandumun yapılmasına engel olmaktı, ancak başarılı olamadılar” şeklinde konuştu.

Diğer yandan Bağımsız Seçim Komisyonu, devlet başkanlığına adaylık yaşını 40’tan 35’e indiren anayasa değişikliğinin oylandığı referanduma katılımın % 48 olduğu belirtildi. Bağımsız Seçim Komisyonu’ndan henüz resmi bir açıklama gelmezken, ilk sonuçlara Devlet Başkanı Andry Rajoelina göre referandumda % 70 oranında olumlu oy kullanıldı. Sonuçların bu şekilde kesinleşmesi halinde 36 yaşındaki geçici Devlet Başkanı Rojaelina, önümüzdeki yıl yapılacak olan başkanlık seçimlerine adaylığını koyabilecek.

BAŞA DÖN

GAMBİYA İRAN İLE DİPLOMATİK İLİŞKİLERİNİ KESTİ

Gambiya 23 Kasım’da bir açıklama yaparak, İran ile ilişkilerini kestiğini, İran ile işbirliği çerçevesinde yürütülen bütün proje ve programların iptal edildiğini bildirdi ve İran hükümetinin tüm temsilcilerinin 48 saat içinde ülkeyi terk etmelerini istedi. Gambiya hükümeti alınan kararın gerekçesi hakkında resmi bir açıklama yapmazken, Nijerya’nın İran'dan gelen ve silah dolu bir gemiye el koyduğunu bildirmesi; İran’ın ise söz konusu gemideki yükün özel bir şirkete ait olduğunu ve Gambiya’ya gittiğini açıklaması gerilimin temel sebebi olarak görülüyor. BAŞA DÖN

NATO MORİTANYA’YA DESTEK KARARI ALDI

19 Kasım cuma günü Portekiz’in Lizbon kentinde başlayan 24. NATO Zirvesi’nde kaçak göçle, terörizmle ve çetelerle mücadelede Moritanya’ya destek verme kararı alındı. NATO sözcüsü James Apathurai yaptığı açıklamada, Moritanya’nın organize suç örgütleri ve terörist çetelere karşı verdiği mücadelenin övgüye değer bulunduğunu ve çeşitli sektörlerde güvenlik politikaları uygulamalarının ortaklaştırılması konusunda destek verilmesi yönünde karar alındığını belirtti. İlişkileri daha da kuvvetlendirecek bir yeniden yapılandırmaya gidileceği vurgulanan açıklamada, NATO’nun

13

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ

AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 Moritanya’nın silahlı kuvvetlerini eğiteceği de bildirildi. Moritanya uzun süredir İslami terör örgütlerinin faaliyetleri, istikrarsızlık ve buna bağlı olarak artan kaçak göç vakaları sebebiyle gündeme geliyordu ancak NATO’nun aldığı destek kararının ülkeyi istikrara kavuşturmak için etkili olup olmayacağını uygulama gösterecek.

BAŞA DÖN

CEZAYİR, İRAN İLE BATI ARASINDA ARABULUCULUK YAPAMAYA BAŞLADI

Cezayir Hükümeti, İran’ın nükleer faaliyetler konusunda Batılı ülkelerle yaşadığı sorunun çözümü için arabuluculuk görevi üstlendi. İngiliz kaynaklarının yaptığı açıklamaya göre, talep İngiltere’den geldi ve Cezayir de Batı ülkelerinin istekleri doğrultusunda arabuluculuk yapma görevini kabul etti. Tahran’a bir ziyaret gerçekleştiren Cezayir Başbakanı Ahmet Uveyhi, İran’dan nükleer faaliyetlerini durdurmasını talep etti. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecat ve yardımcısı başta olmak üzere, çeşitli İran yetkilileriyle görüşmeler yapan Cezayir Başbakanının ziyareti sırasında iki ülke arasında 11 tane işbirliği antlaşması imzalandığı da duyuruldu.

BAŞA DÖN

İRAN’DAN NİJERYA’YA YAPILAN YASADIŞI SİLAH SEVKİYATI İLE İLGİLİ TARTIŞMALAR SÜRÜYOR

26 Ekim’de Nijerya’nın Lagos limanına mal taşıyan nakliye gemisinde yapılan arama sonucu ele geçirilen çok sayıdaki roket, havan topu ve mühimmat ile ilgili tartışmalar sürüyor. Geminin sahibi olan Fransız nakliye şirketi yetkilileri, silahların içinde bulunduğu 13 konteynırın İran’ın Bandar Abbas limanından yüklendiğini ve inşaat malzemesi olarak kayıt edildiğini bildirdiler. Sevkiyatta imzası bulunan iki İranlı ise Abuja’daki İran Büyükelçiliği’ne sığındı. İran Devrim Muhafızları’nın dış operasyonlarından sorumlu bulunan El Kuds örgütünün üyesi olan Seyid Ekber Tahmaisebi ve Azimi Agajani, daha sonra ifade vermeyi kabul ederek Nijerya polisine teslim oldular. Konuya ilişkin açıklama

14

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 yapan Nijeryalı yetkililer, silah sevkiyatının hedefinin Nijerya olduğuna ve sevkiyatın arkasında İran hükümetinin bulunduğuna inandıklarını ifade ettiler. Amacın önümüzdeki yıl gergin bir seçim sürecine hazırlanan ülkeyi istikrarsız hale getirmek olduğu

belirtiliyor. Ülkenin ilk Hıristiyan devlet başkanı olma unvanını taşıyan Goodluck Jonathan’ın seçimlere adaylığını koymasının ardından, başkanlık seçimlerinin ülkede zaten yaşanmakta olan Müslüman-Hıristiyan çatışmasını derinleştirmesinden endişe ediliyor. Ülkeye yasadışı silahların sokulmasının bu çatışma ortamını kolaylıkla bir iç savaşa sürükleyebileceğini belirten yetkililer, bu durumdan Nijer Deltası’ndaki petrol boru hatlarına saldırılar düzenleyen ve borulardan çektiği kaçak petrolü satarak ülkenin petrol sektörünü baltalayan Nijer Deltası’nı Özgürleştirme Hareketi’nin yararlanmasından da kaygı duyduklarını ifade ettiler.

Konuyla ilgili temaslarda bulunmak üzere 11 Kasım’da Nijerya’ya giden İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Muttaki, nakliyatın Gambiya’ya konvansiyonel ve savunma silahları satan özel bir şirket tarafından yapıldığını, silahların hedefinin Nijerya olmadığını ifade etti. Muttaki, sevkiyatı bir “yanlış anlama” olarak nitelendirdi. Nijerya Dışişleri Bakanı Odein Ajumogobia ile görüşen Muttaki, olayın soruşturulması için Nijerya’ya her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade etti. Ajumogobia ise, Muttaki ile çok verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini, Muttaki’nin İran hükümetinin bu sevkiyatın soruşturulmasında destek vereceği konusunda kendisini temin ettiğini belirtti. Nijerya, durumu geçici üyesi bulunduğu BM Güvenlik Konseyi’ne de rapor etti. Raporda İran’ın, nükleer programının yarattığı şüphe nedeniyle BM Güvenlik Konseyi tarafından 2007’de kabul edilen ve İran’a diğer ülkelere silah sevkiyatını yasaklayan yaptırımları açıkça ihlal ettiği belirtildi.

Diğer yandan Tahmaisebi ve Agajani’nin yargılanmalarına derhal başlandı. 25 Kasım’da gerçekleştirilen duruşmada iki sanık yasadışı silahları Gambiya’ya satmak amacıyla Nijerya’ya sokmakla itham edildi. Ayrıca Nijeryalı işadamı Ali Usman Abbas Jega ile gümrük memurları Aliu Oroji Vamakko ve Muhammed Tukur'un da haklarında silah satışına aracılık ettikleri gerekçesiyle tutuklama kararı çıktı. Mahkeme sanıkların savunmalarını hazırlamaları için ileri bir tarihe ertelenirken, İranlı Azimi, kendisini İran Büyükelçiliği’nin temsil etmesi talebinde bulundu.

BAŞA DÖN

FRANSA’DA 3 AFRİKALI LİDER SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMEDEN DOLAYI SORUŞTURULUYOR

Fransa Yargıtayı, 9 Kasımda aldığı kararla Gabon eski Devlet Başkanı ve şimdiki devlet başkanını babası Omar Bongo Ondimba, Kongo Devlet Başkanı Denis Sassou Nguesso ve Ekvatoral Gine Devlet Başkanı Teodoro Obiang Nguema hakkında Fransa’da gayrı meşru yollardan mal edindiklerine yönelik suçlamaların soruşturmasına izin verdi. Fransa Yargıtayı’nın verdiği yetkiyle liderlerin Fransa’da banka

15 Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 hesapları ve taşınmaz mülkleri incelenecek. Liderler ülkede yaklaşık 160 milyon avro değerinde haksız yolla elde edilen mal ve mülke sahip olmakla suçlanıyor. Bongo ailesi Fransa’da 30 kadar lüks daireye sahip olmakla suçlanıyor.

Fransa Yargıtayı’nın vermiş olduğu karar üzerinde Gabon’da Total mallarına karşı boykot ilan edildi.

BAŞA DÖN

FRANSA, KAMERUN DEVLET BAŞKANI BİYA’YA YOLSUZLUK SUÇLAMASINDA BULUNDU

Fransa Kamu Savcıları Ofisi, Kamerun Devlet Başkanı Paul Biya hakkında yolsuzluk soruşturması başlattı. Ofis 2 Kasım’da yaptığı açıklamada, Biya’nın kamu fonlarını zimmetine geçirerek Fransa’da mülk edindiği suçlamasında bulundu. Biya’nın danışmanı Martin Belinga Eboutou, Başkan’ın suçlamaları basından öğrendiğini belirtti. Eboutou, Biya’nın ne Fransa’da ne de başka bir yerde mülkü olmadığını, bu nedenle soruşturma konusunda herhangi bir endişe de duymadığını ifade etti. Biya’nın böyle yersiz bir suçlamaya cevap vererek kendini savunma zorunluluğu olmadığını belirten Eboutou, bu soruşturmanın Biya’ya karşı başlatılmış bir karalama kampanyasının sonucu olduğunu kaydetti.

Konuyla ilgili açıklama yapan İletişim Bakanı Issa Tchiroma Bakary ise, Biya’nın yalnızca halkına hesap vermekle sorumlu olduğunu dile getirdi. Kamerun’nun önümüzdeki yıl ekim ayında yapılacak olan başkanlık seçimlerine hazırlandığını hatırlatan Bakary, “benzer suçlamalar 1992 ve 2004 seçimlerinden önce de yapıldı, ancak her biri asılsız çıktı” şeklinde konuştu. Bakary, Fransa’da bulunan Kamerun diasporasının böyle bir soruşturmanın başlamasında etkili olduğunu belirtirken, ülkedeki ana muhalefet partisi Sosyal Demokratik Cephe’nin lideri Célestin Djamen’in diaspora üzerinde nüfuzu olduğunu öne sürdü.

BAŞA DÖN

Paul Biya

16 Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ’NDE SEÇİM HAZIRLIKLARI SÜRÜYOR

Orta Afrika Cumhuriyeti’nde 23 Ocak’ta yapılacak olan başkanlık seçimleri için hazırlıklar sürerken, resmi aday listesi 9 Kasım’da açıklandı. Devlet Başkanı François Bozize adaylar arasında yer alırken, muhalefetten hiçbir ismin listede yer almaması dikkat çekti. Seçim Komisyonu Sözcüsü Rigobert Vondo yaptığı açıklamada, adaylık başvurusu için belirlenen 8 Kasım tarihine kadar sadece altı ismin adaylığını açıkladığını ve muhalefetin ya da ülkedeki isyancı hareketlerin liderlerinden herhangi birisinin başvuruda bulunmadığını ifade etti. Eski Başbakan ve Orta Afrika Halkı Özgürlük Hareketi (MLPC) lideri Martin Ziguele ise, hükümetin adaylık başvurusu için son tarihi geri çektiğini ve bunun muhalif isimlerin adaylığına engel olmak için atılmış bir adım olduğunu öne sürdü.

Devlet Başkanı Francois Bozize Ziguele, bu durumun demokrasinin gereklerine aykırı olduğunu ve muhalefetin seçimleri boykot edeceğini ifade etti. Seçimde Bozize’nin en yakın rakibinin 2003 yılında yapılan darbe sonucu Bozize tarafından devrilen eski Devlet Başkanı Ange-Felix Patasse olması bekleniyor. 2003 darbesiyle devrilen hükümetin önde gelen isimlerinden eski Savunma Bakanı Jean Demafouth da başkanlık adayları arasında yer alıyor.

Diğer yandan, 26 Kasım’da ordu ile Barış ve Adalet İçin Vatanseverler Birliği(CPJP) adlı isyancı örgüt arasında çıkan çatışmanın ardından CPJP, ülkenin kuzeyindeki Birao eyaletinin kontrolünü ele geçirdi. Birao eyaleti haziran ayında BM Barış Koruma Misyonunun kontrolüne bırakılmış, ancak misyonun görev süresi kasım ayı başında dolmuştu. Çatışmada dört askerin yanı sıra bir insani yardım görevlisinin de yaşamını yitirdiği belirtildi.

30 Kasım’da açıklama yapan hükümet sözcüsü Fidele Ngouandjika, Çad ordusunun verdiği destekle düzenlenen geniş çaplı bir operasyon sonucu hükümet güçlerinin Birao eyaletinde denetimi yeniden sağladığını belirtti. Ngouandjika, operasyonda 65’i CPJP üyesi olmak üzere 71 kişinin yaşamını yitirdiğini ve hiçbir sivilin çatışmalardan zarar görmediğini belirtti. CPJP, 2009 yılında hükümet ile isyancılar arasında yapılan kapsamlı barış anlaşmasını imzalamayı reddetmişti. Ordunun sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını öne süren örgüt, hükümet güçleriyle sık sık çatışıyor. BAŞA DÖN

17

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 MOYO KENTİNE SALDIRAN GÜNEY SUDAN ORDUSU ON DÖRT KİŞİYİ KAÇIRDI

Güney Sudan ordusu 7 Kasım günü Uganda–Sudan sınırındaki Moyo kentinde bir köye saldırdı ve 14 sivili kaçırdı. Gulu kentindeki Güney Sudan resmi konsolosluğu kaçırma suçlamalarını reddederek, ikisinin Ugandalı, diğerlerinin ise Sudanlı olduğu 11 kişiyi kaçak ağaç kesmekten dolayı tutukladıklarını bildirdi. Uganda askeri yetkilileri ise, 7 Kasım günü Güney Sudan polis istasyonundan çıkan silahlı 3 kişinin, 3’ü kadın, 7’si erkek olmak üzere 10 Ugandalıyı kaçırıldıklarını iddia ettiler. 31 Ekim’den beri ikinci kez saldırıya uğrayan bu bölge Uganda ile Sudan arasındaki sınır sorunun bir parçası durumundadır.

Uganda ile Sudan arasında sorun yaratan bu sınırlar ilk kez 29 Nisan 1914 yılında çizildi. 1928 ve 1936 yıllarında iki kez sınırı değiştirmeye yönelik denemeler olduysa da bu denemeler sömürge yönetimi tarafından önlendi. 2008 yılına gelindiğinde sorunlu olan bu sınırlar üzerindeki gerilim tekrar arttı. Sudan yönetimi, Uganda’nın 20 km içerisinde bulunan Lefori, Madi-Opei, Agoro, Potika, Lokung ve Palabek bölgelerinin kendisine ait olduğunu iddia etmiş, Uganda hükümetinin bu iddialara şiddetle karşı çıkmasından sonra 2009 yılında Sudanlı siviller Ugandalı çiftçilere saldırarak öldürmüş ve ürünlerini yakmışlardı. Bu gelişmeler üzerine Uganda Devlet Başkanı Musevni, Güney Sudanlı mevkidaşı Salva Kiir ile bir araya gelerek sınırların tekrar belirlenmesini kabul etmişti. Ancak Güney Sudan’ın kaderini belirleyecek referandum tarihi 2011 Şubat ayına ertelenince bu buluşma gerçekleşemedi.

BAŞA DÖN

AL-SHABAB’A KATILMAK İÇİN YOLA ÇIKAN ALTI KENYALI TUTUKLANDI

Kenyalı yetkililer, altı kişinin, Kenya-Somali sınırını geçmeye çalışırken tutuklandığını açıkladılar. Aralarında iki öğrenci ve İngiliz pasaportuna sahip bir Kenyalının bulunduğu bu altı kişilik grubun Somali’nin orta ve güney bölgelerinin kontrolünü elinde tutan terörist örgüt Al–Shabab’a katılmak üzere yola çıktıkları bildirildi. Yetkililer ilk kez Al–Shabab örgütüne katılmayı deneyen bir Kenyalı grubun tutuklandığını belirttiler.

BAŞA DÖN

18

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 MISIR’DA KIPTİLERLE POLİS ARASINDA ÇATIŞMA ÇIKTI

24 Kasım 2010’da başkent Kahire’de, Kıptilerle polis arasında bir kişinin öldüğü, onlarca yaralının bulunduğu çok ciddi çatışmalar yaşandı. Olay sonrasında en az 200 kişinin tutuklandığı tahmin ediliyor. Olaylar Kıptilerin Giza bölgesinde yapımına başladıkları kilisenin inşaatının polis zoruyla durdurulmak istenmesi üzerine başladı. Mısır’ın en eski halklarından olan ve Hıristiyanlığa inanan Kıptiler, 85 milyonluk nüfusun %10’unu oluşturmalarına rağmen devlet tarafından baskı ve ayrımcılığa uğradıkları yönünde şikâyetlerini özellikle son zamanlarda daha çok dile getirmeye başlamışlardı. Cami yapımımın çok kolay ve çok yaygın olduğu kentte, kilise yapımına genelde izin verilmemesi ve yapımına başlanan kilisenin de kapatılmaya çalışılması, genelde isyan etme ya da çatışma pratikleri pek bulunmasa da Kıptiler için bardağı taşıran son damla oldu. Durdurma kararına polise taş fırlatarak karşılık veren Kıptilerden, ölü ve yaralılar dışında 200 de tutuklu bulunuyor.

Hükümet tarafından yapılan açıklamada ise, kültür merkezi için izin alınmış olmasına rağmen kilise yapımına başlanmış olduğunun anlaşılması üzerine inşaatın durdurulduğu bildirildi. Mısır’da kilise yapımı için özel izin alınması gerekiyor. Kıptiler hükümet açıklamasında ileri sürülen iddiayı reddettiler. BAŞA DÖN

ZAMBİYA’DAKİ ÇİNLİ MADEN YÖNETİCİLERİ KEFALETLE SERBEST BIRAKILDI

Zambiya’da geçen ay Çinli bir firmanın sahibi olduğu madende çıkan olaylarda işçilere ateş açan Çinli yöneticiler pasaportlarına el konularak Serbest bırakıldılar. 11 kişinin yaralandığı olaylarda yöneticilerin her birine 10.000 dolar kefalet ücreti belirlendi. Kesin karar ise 2 Aralık’ta verilecek.

BAŞA DÖN

EKONOMİ

GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ “BRIC”NIN BEŞİNCİ ÜYESİ OLMAK İSTİYOR

Rusya Devlet Başkanı Medvedev, Güney Afrika’nın G-20 Zirvesi esnasında, “BRIC” nın beşinci üyesi olmak için başvuruda bulunduğunu duyurdu. Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in baş harflerinden oluşan

19

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 “BRIC” terimi ise, hızlı bir gelişim içerisinde olan bu dört ülkenin ekonomilerini kastetmek için kullanılıyor.

Dünya Bankası kayıtlarına göre, Güney Afrika dünyanın 31. büyük ekonomisi. Ancak bu rakama rağmen ülkenin ekonomik büyüklüğü Rusya ekonomisinin çeyreğinden bile daha küçük. Kayıtlara göre, beşinci ülkenin Endonezya olma olasılığı yüksek. Goldman Sachs Portföy Yönetimi Başkanı Jim O’Neill da Güney Afrika’nın üye olamayacağı görüşünde. Çünkü Ó’Neill’e göre, Güney Afrika Hükümeti’nin büyüme konusunda yaptığı açıklamalar gerçeği yansıtmaktan oldukça uzak ve ülke ekonomisi “dört büyükler”in ekonomik ivmelerinin çok daha altında bir ivme göstermekte.

BAŞA DÖN

19 AFRİKA ÜLKESİ SAHİL GÜVENLİĞİNDE TEK TİP ÜNİFORMA POLİTİKASI UYGULAMA KARARI ALDI

Nijerya Taşımacılık Bakanı Alhaji Yusuf Suleyman, geçtiğimiz günlerde Nijerya dâhil Batı ve Orta Afrika’dan 18 ülkenin sahil güvenliğinde tek tip üniforma politikası uygulama kararı aldığını duyurdu. Yeni kararın altında yatan en önemli neden, 18 ülke arasında sahil güvenliği hususunda işbirliğini arttırmak. Tek tip üniforma politikasını uygulamaya koyacak ülkeler ise sırasıyla; Nijerya, Angola, Gine, Benin, Liberya, Kamerun, Moritanya, Cape Verde, Namibya, Kongo, Fildişi Sahilleri, Senegal, Ekvator Ginesi, Sierra Leone, Gabon, Güney Afrika,

Gambiya, Togo ve Gana.

Kararın, 23 Kasım salı günü Nijerya’nın Abuja şehrinde düzenlenen Devlet Limanı Kontrolü Zirvesi’nde alındığını belirten Bakan, yeni politikanın kaçakçılık, limanların güvenliği ve uluslararası standartlara erişme açısından önemli ve yol gösterici bir adım olduğunu da açıklamasına ekledi.

BAŞA DÖN

HOLLANDA HÜKÜMETİ MALİ EĞİTİM SEKTÖRÜNE YARDIM KARARI ALDI

Hollanda hükümeti Mali’ye eğitim alanında kullanılmak üzere 1.8 milyar FCFA verecek. Dünya Beslenme Programı çerçevesinde verilen yardımın, 100 bin yeni okul ve 20.000 öğrenciyi kapsaması bekleniyor. Program daha önce Mali’de 826 okul kapsamında 160.000 öğrenciye ulaşmıştı.

20

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 Program yöneticileri, Mali’de halen okul çağına gelmiş 5 çocuktan birinin okula gitmediğini ve 3.6 milyon çocuğun ise gıda güvensizliği taşıyan bölgelerde yaşadığını belirtmektedirler.

BAŞA DÖN

FRANSA KALKINMA AJANSI NİJER’E YARDIM YAPILACAĞINI AÇIKLADI

Fransa Kalınma Ajansı Nijer’de 7.5 milyon kişinin kıtlıktan etkilenmesi nedeniyle bu ülkeye 1.4 milyon Avro’luk yardım yapılacağını duyurdu. Nijer’deki Fransız büyükelçisi yapılan yardımla bölgede gıda krizlerinin önlenmesi ve giderilmesini hedeflediklerini belirtti. BAŞA DÖN

HİNDİSTAN HÜKÜMETİ KENYA’YA KREDİ VERME KARARI ALDI

Kenya Başbakanı Raila Odinga, dört günlük bir ziyaret için gittiği Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu’ndan dönüşünde, basın mensuplarına açıklama yaparak Hindistan Hükümeti’nin enerji yollarının yenilenmesi için Kenya’ya 10 milyar dolar kredi verme kararı aldığını ve bu kredinin iki aşamada ödeneceğini duyurdu.

Açıklamasında Hindistan ile kurulan siyasi ve ekonomik bağların her geçen gün güçlendiğine dikkat çeken Odinga, Hindistan Hükümeti’nin Aden Körfezi’nde yaşanan korsan problemine çözüm getirme taahhüdünde bulunduğunu söyledi. Forum’dan da ayrıntılar veren Başbakan, ana gündem maddelerinden birinin Doğu’da ortaya çıkan ekonomilerin, varlıklarını korumak için Batı’nın hisselerini kapma yoluna giderek yol açtıkları sorunlar, diğerinin ise Hindistan, Brezilya ve Çin’in hızlı büyümesi olduğunu belirtti. Başbakan sözlerine Kenya ile Hindistan arasında gerçekleştirilen uçuşların haftada 7’ye çıkarılacağını da bildirdi. BAŞA DÖN

GÜNEY KORE AFRİKA’YA YAKINLAŞMAK İÇİN G-20’Yİ KULLANIYOR

G-20 Zirvesi Güney Kore’yi dünya gündemine taşırken, Seul Zirve’yi gelişmekte olan ülkeleri yoksulluktan kurtarmak için eşsiz bir fırsat olarak görüyor. 1950’de Kore Savaşı’nın bitmesinin ardından dünyanın en yoksul ülkeleri arasında 20. sırada yer alan Güney Kore, 50’li yılların aksine şu anda en zengin 20 ülke arasında. Üstelik zenginliğinin bir kısmını da bağışlamaya hazır.

Güney Kore 2010 yılında Afrika ülkelerini desteklemek için, bütçesinden ayırdığı payı 2003 yılında ayırdığı payın 5 katına çıkardı. Bu yıl, Güney Kore’nin Afrika için ayırdığı pay 60 milyon dolar. Ayrıca Güney Kore Devlet Başkanı Lee Myung- bak 2010 yılını Afrika yılı olarak tanımladı ve Güney Kore’nin Afrika’nın sesini duyurmak için büyük çaba harcayacağını da taahhüt etti.

21

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 Diyalog Fırsatı

Güney Kore Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jae-shin Kim G-20 Zirvesi sırasında yaptığı açıklamada, Güney Kore’nin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında bir köprü görevi görebileceğini söyledi. Güney Kore’nin bu isteğini G-20 Zirvesi listesinde de görmek mümkün. Güney Kore, Malavi Devlet Başkanı Bingu wa Mutharika ve Etiyopya Devlet Başkanı Meles Zenawi’yi ülkesine davet ederek, ABD, Almanya ve Fransa liderlerinin de içinde bulunduğu diyaloğa girme fırsatını yakaladı.

Güney Kore ayrıca Zirve’de Çin’in Afrika Kıtası’nda gerçekleştirdiği yatırımların ve Afrika ülkeleriyle olan iyi ilişkilerinin farkında olduğunu da belli etti. Bunu yaparken de çoğunlukla Çin’in, Afrika’nın doğal kaynakları üzerindeki çıkarlarını korumaya yönelik politikalar izlediğini ima etme yolunu seçti.

Mali Araçlar

Mali araçlar söz konusu olduğunda Güney Kore’nin Afrika’da yaptığı yatırımlar için en uygun kelime “deneyimsizlik”. 2009 yılında Güney Kore’nin Gana’da 30.000 konut inşa etme sözü, ülkenin en cesur hamlelerinden biri olarak görülmekteydi. Ancak, Gana petrolünden gelen gelire bağlı olarak kurulan 20 yıllık ödeme dengesi, Gana’nın beklediği zaman aralığında petrol bulamamasıyla sekteye uğradı ve Güney Kore’nin bu projesi rafa kaldırıldı.

Demokrasi

Güney Kore, Afrika’nın tüm dünya için çok önemli bir bölge olduğunu söyleyerek, Kıta’ya karşı ılımlı bir tutum sergilemektedir. Afrika devletleri ise, Güney Kore’nin bu tutumunun arkasında kendi iç siyasi sistemlerine müdahale etme isteği olup olmadığını merak etmektedirler.

Çin bölgede siyasi işlere karışmama politikası izleyerek, doğal kaynaklara olan ilgisini açıkça ortaya koyarken, Güney Kore önceliğini Afrika uluslarının ekonomik kalkınmalarına yardım etmek olarak belirlemiş durumda. Üstelik bunu yaparken de “insan hakları” ve “demokrasi” kavramlarına sıklıkla başvurmakta.

Uluslararası yatırım firması MF Global Başkanı Simon Maughan, Güney Kore’nin G-20 Zirvesi’nde sergilediği tutum hakkında verdiği demeçte G-20’nin, Batı ağırlıklı G-7 ve Rusya’nın dâhil olduğu G- 8’den daha önemli olduğunu vurgulayarak, Güney Kore’nin gelişen dünyanın lideri olarak ciddiye alınıp alınmayacağının şüpheli olduğunu belirtti ve Güney Kore için, “Köprü rolü oynamak istediklerini söylediklerinde, taraf tutmadıklarını söylediklerini varsayıyorum. Ama neden zengin ve fakir arasında bir köprüye ihtiyacımız var ki? Neden sadece oturup konuşamıyoruz?” dedi.

BAŞA DÖN

22 Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010

ÇİN TOGO’YA 12 MİLYON DOLAR KREDİ YARDIMINDA BULUNDU

Togo Hükümeti, Batı Afrika devletlerinin tarım ve altyapısını desteklemek üzere Çin’in Togo’ya 12 milyon dolar vereceğini açıkladı. Devlet televizyonunda konuşan Planlama ve Kalkınma Bakanı Dede Ahouefa Ekoue, 8.6 milyon dolarlık hibe ile 3.2 milyon dolarlık faizsiz kredi anlaşmalarının imzalandığını açıkladı; hibelerin özellikle tarım ve altyapı sektörlerinde Togo’nun önemli ve stratejik icraatlar gerçekleştirmesini sağlayacağını belirtti.

14 yıllık bir aranın ardından bu yıl ilk defa Avrupa Birliği Togo’ya yeniden yardımda bulunmaya başladı. AB’yi Çin ve daha sonra siyasal alanda önemli ilerlemelerin kaydedilmesiyle Bretton Woods kuruluşları izledi. Diktatör Gnassingbe Eyadema’nın on yıllar süren otokratik yönetiminin ardından, 1993 yılında uluslararası donörler gerçek demokrasinin kurulması şartıyla yardımların devam edeceğini belirterek, söz konusu eski Fransız sömürgesine yapılan mali yardımı askıya almışlardı.

BAŞA DÖN

AVRUPA BİRLİĞİ MOZAMBİK İÇİN 22,5 MİLYON AVRO KREDİ AYIRDI

Avrupa Komisyonu, 2010 – 2013 döneminde Mozambik ulaşım sektörü için 22.5 milyon Avro’luk (yaklaşık 30 milyon ABD doları) finansmanı onayladı. Mozambik’teki Avrupa Birliği Misyonu Başkanı Glaucio Calzuola’nın açıklamasına göre, Mozambik karayolları hem fakir kırsal nüfusun kamusal hizmetlere, piyasaya ve iş imkânlarına erişimini kolaylaştırma bağlamında fakirliği azaltma hem de ticaret ve bölgesel bütünleşmeyi destekleyerek ekonomik gelişmeyi teşvik etme açılarından özel bir öneme sahip. Yayınlanan basın bülteninde, finansmanın Mozambik’te elverişli, iyi yönetilen, ekonomik anlamda verimli ve sürdürülebilir bir karayolu ağını desteklemeyi amaçladığı belirtilmektedir. Paranın bir kısmı, Ulusal Yol Otoritesi’ne ve Karayolu Fonu’na teknik yardım olarak harcanacak.

2008-2013 döneminde 10. Avrupa Kalkınma Fonu altında, Avrupa Komisyonu’nun Mozambik için 622 milyon Avro ayırdığı basın bülteninde belirtilmektedir. Fiyat artışları ile fiyat artışlarının makro

23

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 ekonomik ve sosyal sonuçlarının üstesinden gelmek amacıyla 12.11 milyon Avro’luk dalgalanan ihracat gelirini tazmin etmek için 11.67 milyon Avro’luk ekstra ödemeler eklenmiştir.

BAŞA DÖN

KONGO CUMHURİYETİ İLE GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ EKONOMİK İLİŞKİLERİNİ DERİNLEŞTİRİYOR

1 Kasım’da Cape Town’da gerçekleştirilen Kongo Cumhuriyeti-Güney Afrika Cumhuriyeti Ortak İşbirliği Komisyonu Zirvesi’nin ardından iki ülke arasında gıda güvenliği ve sağlık alanlarında işbirliği anlaşması imzalandı. Güney Afrika Cumhuriyeti Uluslararası İlişkiler Bakanı Maite Nkoana- Mashabane, bu anlaşmalarla iki ülke arasında özellikle tarımsal üretim ve balıkçılık alanlarında işbirliğinin derinleşeceğini ve bunun uzun dönemde gıda güvenliğinin sağlanmasına hizmet edeceğini ifade etti. Kongo Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Basile Ikouebe ise, meslektaşı ile hava ulaşımı konusundaki ilişkileri derinleştirmek konusunda da karar aldıklarını ve Güney Afrika Havayolları’nın Johannesburg-Point Noire seferine en yakın zamanda başlayacağını duyurdu. Ikouebe, bunun iki ülke arasındaki ticareti de arttıracağını ifade etti. İki ülkenin sosyo-ekonomik kalkınma hedeflerine en kısa sürede ulaşmaları için işbirliklerini derinleştirme kararı aldıklarını belirten Ikouebe ve Mashabane, bu işbirliğinin sadece iki ülkeye değil tüm kıtaya hizmet etmesini umduklarını kaydettiler. İki bakan ayrıca kıtada barış ve güvenliğin tesisine Afrika Birliği Şartı ve BM anlaşmaları uyarınca her türlü katkıda bulunacaklarını da teyit ettiler.

BAŞA DÖN

NİJERYA’DA GREV

Nijerya’da kamu çalışanları 9 Kasım’da düşük ücretleri protesto etmek için genel greve gitti. Sendikalar Birliği 7.500 Naira (50 Dolar) olan asgari ücretin 1800 Naira’ya (120 Dolar) çıkarılmasını talep ediyor. Ülkede bankalarda, hastane ve okullarda iş bırakılırken eylemciler ülkedeki havaalanlarında yolcuların uçaklara binmesine engel olmak için barikatlar oluşturdu. Benin City havaalanında yolcuların uçağa binmesine engel olmaya çalışan işçilerle polis arasında çıkan arbedede bir eylemci vurularak yaralandı. Polis sözcüsü Peter Ogboi, bir işçinin vurularak yaralandığını doğrularken kendisine ateş edenin polis değil, polis kıyafeti giyerek eylemcilerin arasına karışmış bir kişi olduğunu öne sürdü.

Grev sürecini değerlendiren Ticaret Birliği Başkanı Peter Esele, grev sayesinde hükümetin dikkatini çekmeyi başardıklarını

24

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 ifade etti. Esele, Devlet Başkanı Goodluck Jonathan’ı kendileriyle görüşmeyi kabul etmeye çağırmıştı. 10 Kasım’da temaslarda bulunmak üzere Lagos’ta bulunan Jonathan, ziyaretini yarıda keserek başkent Abuja’ya dönmüş ve sendika temsilcileriyle görüşmeyi kabul ettiğini açıklamıştı. Gece geç saatlerde gerçekleştirilen görüşmenin ardından sendika temsilcileri, grevin 11 Kasım’da hükümet yetkilileriyle yapılacak yeni görüşmeye kadar planlandığı gibi sürdürüleceğini bildirmişlerdi.

11 Kasım’da gerçekleştirilen görüşmenin ardından hükümetin maaş artışını müzakere etmeyi kabul etmesi üzerine grev kararının geçici olarak askıya alındığı duyuruldu. Nijerya İşçi Kongresi temsilcisi Danja Yaqub, durumu gözden geçirmesi için hükümete bir aylık süre tanındığını, bu sürenin sonunda yapılacak görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması halinde grevin etkili bir şekilde sürdürüleceğini belirtti. BAŞA DÖN

TANZANYA KENDİ ULUSAL BARKOD SİSTEMİNİ KURUYOR

Tanzanya kendi ulusal barkot sistemini kurmak için girişimlere başladı. Tanzanyalı yetkililer, barkod sisteminde Kenya’ya bağımlılığın gereksiz ve pahalı olmasından dolayı kendi ulusal barkod sistemlerini kurmayı amaçladıklarını bildirildiler. Barkod sisteminin kurulmasının ilk halkası olan toplantı Ocak 2011’de gerçekleştirilecek. Tanzanya Özel Sektör Kuruluşu EMPRETEC’nin koordinatörü Hans Mtika, gerekliliklerin yerine getirilmesinden sonra Mart ayı içerisinde Brüksel’deki merkeze başvuracaklarını ve sürecin haziran ayında biteceğini açıkladı. BAŞA DÖN

DEMOKRATİK KONGO CUMHURİYETİ’NDE OKULLAR KAPATILDI

Demokratik Kongo Cumhuriyeti Yüksek Öğrenim Bakanlığı 13 Kasım’da yaptığı açıklamada, beş eyaletteki 98 yüksekokul ve üniversitenin kapatılması kararı alındığını duyurdu. Yüksek Öğrenim Bakanı Prof. Leonard Mashako Mamba, Dünya Bankası’nın verdiği destekle yapılan inceleme ve denetim sonucu bu okulların sürdürülebilirliklerinin olmadığının tespit edildiğini belirtti. Mamba, söz konusu okulların altyapı, müfredat, kütüphane, laboratuar ve uzmanlaşmış öğretim elemanı gibi eksikliklerinin bulunduğunu ve bu eksikliklerin giderilmesi için yeterli fonun ayrılamayacağını ifade etti. Bu kararın ülkedeki eğitim sistemini düzeltmek için atılmış bir adım olarak değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Mamba, hedefin Kongolu öğrencilerin daha iyi eğitim almalarını sağlamak

25 Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 olduğunu belirtti. Mamba, kapatılan okulların öğrencileri ile akademik ve idari kadrosunun ülkedeki diğer okullara nakledileceğini de bildirdi.

Kararı değerlendiren Kamu Sağlığı Genel Sekreteri Pierre Lokadi, kapatılmasına karar verilen okulların 75’inin tıp eğitimi verdiğini belirtti. Lokadi, ülkede sağlık sektörünün iyileştirebilmesi için insan kaynağının büyük önem taşıdığını ve yeterli eğitim almayan sağlık personeliyle ülkedeki sağlık standartlarının yükseltilmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Dünya Sağlık Örgütü temsilcisi Mathieu Kamwa da Bakanlığın son derece cesur bir karar aldığını ve kararın uygulanmasından doğacak olan sorunların telafi edilmesi hususunda hükümete destek vermeye hazır olduklarını dile getirdi. BAŞA DÖN

ÇİN, DEMOKRATİK KONGO CUMHURİYETİ’NE 8 ADET UÇAK VERİYOR

Çin Havacılık Endüstrisi Şirketİ (AVIC), Demokratik Kongo Cumhuriyeti’yle sekiz uçak teslimatına ilişkin anlaşma imzaladığını açıkladı. Altı adet Modern Ark 60 (MA60) ve iki adet Y-12 hafif uçağı Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin ulusal havayolu şirketi LAC’ye teslim edilecek. Ürünleri, satış sonrası ve donanım hizmetlerini içeren AVIC ile LAC arasında yapılan anlaşmanın 150 milyon dolardan fazla tuttuğu tahmin edilmektedir.

AVIC tarafından yapılan açıklamada, ilk iki MA60’ın 20 Haziran 2011’de, geri kalanının ise üç partide teslim edileceği bildirildi. Açıklamada, Çin İhracat–İthalat Bankası’nın AVIC’nin projesine mali yardımda bulunacağı belirtildi. Çin son yıllarda sivil ve savunma uçakları ihracatını arttırmaktadır. Temmuz ayında, AVIC ile Venezuella 25 adet çok amaçlı Y-12 hafif uçağı ve iki helikopterin satışına ilişkin kontrat imzaladı. AVIC, 1986 yılından bu yana 20 ülkeye yüzden fazla Y-12 uçağı ihraç ettiğini açıkladı. Endüstri uzmanları Çinli uçak şirketlerinin Mısır gibi yeni pazarları keşfettiğini belirtmektedir.

Çin’in Afrika ülkeleri ile ticareti, ABD ve Avrupa Birliği’ni de içeren Çin’in en önemli ticari ortaklarını geride bırakarak, hızla ilerlemektedir. Çin, şu anda Afrika’nın en büyük ticaret ortağıdır. Bu yıl Ocak ayından Temmuz ayına kadarki dönemde Güney Afrika’nın ABD ile ticaretinde % 31.5 ve Avrupa Birliği ile % 34.4 büyümeye kıyasla, Çin–Güney Afrika ticareti, geçen yılın aynı dönemine oranla % 50.6 büyüyerek 17.28 milyar dolara ulaşmıştır. BAŞA DÖN

26 Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 LİBYA İLE ALMAN PETROL ŞİRKETLERİ ARASINDAKİ PAYLAŞIM ŞARTLARI YENİDEN DÜZENLENDİ

Libya Petrol Şirketi NOC ve Alman RW Dia E’nin, NOC’ye daha büyük bir pay veren yeni bir sondaj ve paylaşım kontratı imzaladığı Libya Hükümeti tarafından duyuruldu. Anlaşma, NOC’nin Komite Sekreteri Choukri Ghanem ile RW Dia’nın proje yöneticisi Ralph Tobabin tarafından imzalandı.

Yeni petrol anlaşması, yabancı şirketin beş yılı aşmayan bir dönem boyunca, dört sondaj kuyusu açmasına ek olarak üç petrol sahasında sismik çalışma yürütmesine ilişkin yeni hükümler getirmektedir. Anlaşmada, RW Dia E’nin harcamalarını karşılaması için yedi yılı aşmayan bir dönem boyunca % 32 pay alacağı, sonrasında ise kontratın geri kalan süresinde payını %14’e düşüreceği belirtilmiştir. Alman şirketi, kontratın imzalanması nedeniyle Libya Genel Halk Komitesi’nin anlaşmayı kabul etmesini izleyen 30 gün içerisinde, 4 milyon dolarlık bir prim ödemesi yapacak.

Libya, 60 milyar varil civarında petrol ve 1.500 milyar m3 doğalgaz rezervine sahip bulunmaktadır ve günlük 1.3 ila 1.7 milyon varillik üretim yapmaktadır.

BAŞA DÖN

MORİTANYA EKONOMİSİ TOPARLANIYOR

Fransa’dan bağımsızlığını kazanmasının 50. yılında Moritanya ekonomisi ile ilgili olumlu haberler gelmeye başladı. Bu elli yılın çok istikrarlı geçtiği söylenemese de son beş yıldır ekonomide düzenli bir büyüme grafiği sergileyen Moritanya’nın özellikle petrol, uranyum ve demir madenlerinde yaşanan hareketlilik genel ekonomisini de olumlu etkiliyor. Kasım ayı içinde OPEC ve Körfez sermayesini temsil eden pek çok fonun temsilcileriyle Moritanya hükümetinden oluşan bir Koordinasyon Grubu, Brüksel’de toplanarak 2011-2015 için bir ekonomik plan üzerinde anlaştı. Koordinasyon grubunun planında

27

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 sosyo-ekonomik gelişmeyi sağlayacak tüm sektörler; enerji, iletişim, ulaşım, sağlık, eğitim ve çevre konuları kapsam içine alındı.

Körfez sermayesi dışında Batı ve Çin sermayesinin de büyük yatırımlar yaptığı Moritanya, bu süreçte IMF ile de bir anlaşma sağladı. Anlaşamaya göre, IMF Moritanya’ya 3 yıl süreli kredi vermeyi kabul etti. Zira IMF analistlerinin yaptığı yoruma göre, daha önce ekonomisi petrol fiyatlarındaki artışa bağlı olarak dalgalanan Moritanya, önümüzdeki yıllarda % 5’ten aşağı olmamak üzere petrolden bağımsız olarak büyüyecek. Bu öngörüde, Çin’in sağladığı fonlarla depolar ve ulaşım imkânlarıyla birlikte büyük bir balıkçılık tesisi kurulması veya İsviçre’nin demir madenini işletmek için 6 milyar dolar yatırım yapma kararı alması gibi faktörlerin de etkili olduğu belirtiliyor. BAŞA DÖN

İNSAN HAKLARI

FAS, BATI SAHRA'DAKİ KAMPLARA MÜDAHALE ETTİ

1975 yılında Fas'ın Batı Sahra'nın bir bölümünü müsadere ettiğini ilanından itibaren süren Batı Sahra sorunu, 9 Kasım itibariyle yeni çatışmaların çıkması sonucunda, 1991'den beri ilk defa bu kadar büyük bir tırmanışa geçti. Aslında 8 Kasım'da Batı Sahra'nın bağımsızlığını savunan Polisario Cephesi ile Fas hükümeti arasında New York'ta barış için görüşmeler başlamıştı. Ancak Fas işgali altındaki Batı Sahra'da yaşayan Sahralıların (Sahrawis) son derece zor şartlarda yaşadıkları gerekçesiyle başlattıkları protestolar Fas hükümeti tarafından çok sert biçimde bastırılmak istenince, iki taraf arasında en az 11 ölünün olduğu bir çatışma çıktı. Aslında ölü sayısının tam olarak belirlenemediği çünkü halkın sokağa çıkamadığı ve birbiriyle iletişim kuramadığı, dolayısıyla kayıp ve ölülerin sayısını karşılaştıramadıkları bölgeden gelen haberler arasında. Bu gelişmeye rağmen her iki taraf arasında görüşmelerin kesilmeyeceği haberi olumlu karşılansa da Fas hükümetine karşı başta AB ve Küba olmak üzere uluslararası kamuoyunda ciddi eleştiri ve kınama kararları açıklandı. Ölenlerin arasında bir İspanyol vatandaşının da olması ve İspanyol gazetecilerin ülkeden sınırdışı edilmeleri de Fas ile İspanya arasında ayrıca bir gerginlik yarattı. BM ise durumdan endişeli olduğunu ancak kanlı olaylar için soruşturma açılmayacağını açıkladı.

Protestoların başlamasında etkili olan durum halkın büyük çoğunluğunun mülteci kamplarında ve çok zor şartlarda yaşamaya zorlanması olarak gösteriliyor. Fas'ın bu kamplara giden temiz su ve yiyecek kaynaklarını kestiği, 20 bin kişiyi açlığa mahkûm ettiği ve özellikle erkekleri ayırarak öldürdüğü yönündeki iddialar ise, Fas'ın soykırım yaptığı yönünde şüpheler oluşmasına yol açıyor. BAŞA DÖN

28

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010

GAMBİYA İNSAN HAKLARI FORUMUNA EV SAHİPLİĞİ YAPTI

Gambiya’nın başkenti Banjul, 7 Kasım’da Afrika Birliği’ne bağlı İnsan ve Halkların Hakkı Şartı Komisyonu tarafından düzenlenen “Pan-Afrika Hakları Forumu”na ev sahipliği yaptı. Afrika Birliği üyesi devletlerin temsilcilerinin yanı sıra 48 sivil toplum kuruluşunun da katıldığı forum, 9 Kasım’da sona erdi. Kıtadaki insan hakları durumunun ele alındığı forumda insan hakları kuruluşları arasındaki işbirliğinin arttırılması düşüncesi ön plana çıktı. Forumun demokrasi ve insan hakları konusunda bir tartışma platformu oluşturması amaçlanırken sivil toplum kuruluşları, hükümetlerarası örgütler ve devletler arasında oluşturulacak işbirliğinin kıtanın insan hakları konusunda ilerici adımlar atmasına hizmet etmesi hedefleniyor.

BAŞA DÖN

FASLI İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSU ABRAHAM SERFATY YAŞAMINI YİTİRDİ

Abraham Serfaty, 18 Kasım 2010'da, Fas'ın Casablanca kentinde, 84 yaşında yaşamını yitirdi. Cenaze töreni Casablanca Musevi Mezarlığı’nda 19 Kasım'da gerçekleştirildi. Törene bakanlar, kralın özel danışmanı, insan hakları kuruluşlarının temsilcileri ve Yahudi Cemaati lideri katıldılar.

Abraham Serfaty, Fas'ın en önemli insan hakları savunucularından biri olarak anılıyordu çünkü Fas'ın Fransız yönetiminde olduğu 1960'lardan itibaren çeşitli kereler hapse girip çıktı ve bu süre içinde ağır işkencelerden geçti. Serfaty, 2000 yılında ülkesine dönmesine izin verilene kadar Fransa'da sürgünde yaşadı ve Fransız entelektüel camiası içinde önemli bir yer edindi. Serfaty'nin insan hakları savunucusu olmasına yol açan gelişmeler hem ülkesinin hem de kendi özel konumundan kaynaklanıyordu. Serfaty, genç yaşlarında Komünist partisine üye oldu ve ardından önce Fransa'ya, bağımsızlığın ardında da mutlak bir otorite kuran Kral II. Hasan'a karşı demokrasi ve özgürlük mücadelesi verdi. Ayrıca çoğunluğu Müslüman olan Fas'ta Yahudi azınlığına mensup olması da muhalif olarak işini zorlaştıran bir unsur oldu. BAŞA DÖN

KENYA LİDERİ EŞCİNSEL ÇİFTLERİN TUTUKLANMASINI İSTEDİ

Kenya Özel Programlar Bakanı Esther Murugi’nin Kenyalıları eşcinsel haklarını tanımaya çağırması sonrası başlayan eşcinsel krizi, Kenya lideri Raila Odinga’nın, Murugi’yi halkı yanlış yönlendirmekle suçlamasıyla devam etmişti.

29

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 Kenya lideri Raila Odinga, bu tartışmayı Langata seçim bölgesinde halka yaptığı konuşmasına da taşıdı ve eşcinsel çiftlerin tutuklanmasını istedi. Konuşmasında son nüfus sayımına göre kadın sayısının erkek sayısından fazla olduğunu belirten Odinga, bu yüzden aynı cinsiyetten insanların ilişki yaşamasına gerek olmadığını ve böyle bir ilişki yaşamanın çılgınlık olduğunu ifade etti.

BAŞA DÖN

GANA’DA BİR KADIN CADI OLDUĞU GEREKÇESİYLE YAKILARAK ÖLDÜRÜLDÜ

Gana’nın Tema kentinde 72 yaşındaki Ama Hemmah isimli kadın, cadılık yaptığı gerekçesiyle işkence edilerek öldürüldü. Polis, yapılan incelemenin ardından, yaşlı kadının, yaşları 37 ile 55 arasında değişen üç kadın ve iki erkek tarafından önce işkenceye uğradığını ve daha sonra üzerine gaz yağı dökülerek yakıldığını açıkladı. Hastaneye kaldırılan Hemmah, iç organlarının ağır hasar alması sonucu 20 Kasım’da yaşamını yitirdi. Beş şüpheli gözaltına alınırken şüphelilerden birinin papaz olduğu öne sürüldü. Şüpheliler ise, amaçlarının yaşlı kadını öldürmek olmadığını, yalnızca bir şeytan çıkarma ayini düzenlediklerini ve kadının yanlışlıkla öldüğünü iddia etti.

Görgü tanıkları yaşlı kadına kasaba halkı tarafından pek çok sefer işkence yapıldığını ve kadının içindeki şeytani ruhun çıkması için bilerek yakıldığını öne sürdüler. Hükümet yetkilileri, aynı kasabada daha önce başka kadınların da cadı oldukları gerekçesiyle işkence gördüğünün rapor edildiğini ve konuyla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlatıldığını duyurdu. BAŞA DÖN

ÇEVRE-SAĞLIK

AFRİKA’ DA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

Afrika iklim değişikliğinden olumsuz yönde etkilenmektedir. Afrika ülkeleri tek başlarına ya da diğer ülke ve kuruluşlarla ortak girişimlerde bulunarak iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en aşağı seviyede tutmaya çalışmaktadırlar. Uganda ağaçlık alanların miktarını arttırılması amacıyla 3 yılda bir milyon ağaç dikme projesini başlattı. İklim Değişikliğine Bölgesel Yaklaşım Projesi kapsamında

30

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 başlatılan proje, İngiltere ve BM Kalkınma Programı (UNDP) tarafından desteklenmektedir. UNDP’nin Uganda’dan sorumlu yetkilisi Lebogang Motlana, son yıllarda ülkenin iklim değişikliğinden ciddi şekilde etkilendiğini, projenin kapsamında bulunan Bududa ve Mbale bölgelerinde 300 kişinin ağaçsızlaşmadan ve mevsimsiz yağışlardan dolayı hayatını kaybettiğini belirterek, projenin önemine vurgu yaptı.

İklim değişikliğinden olumsuz yönde etkilenen diğer bir ülke olan Tanzanya ise, AB ile ortak girişimlerde bulunarak iklim değişikliğinin etkilerini en aşağı seviyede tutmaya çalışmaktadır. AB, AB Komisyonunun fakir ve az gelişmiş ülkelerle yürüttüğü diyaloğun ürünü olan Küresel İklim Değişikliği İttifakı (GCCA) adındaki girişimi 2007 yılında başlatmıştı. GCCA aracılığıyla Tanzanya, Kamboçya, Maldivler ve Vanuatu pilot ülkeler olarak toplamda 140 milyon Avro yardımdan faydalanmaktadırlar. AB, GCCA aracılığıyla Tanzanya’ya yeni GCCA finansman mekanizmasının kurulması ve iklim değişikliğinin olumsuz etkileri ile yerel düzeyde mücadele edilmesi amacıyla 2.2 milyon Avro yardımda bulundu.

Öte yandan iklim değişikliğinin olumsuz etkileri Kenya’yı da tehdit etmektedir. Kahve Araştırma Kuruluşu’nun yaptığı açıklamaya göre, organik olmayan gübrelerin kullanılmasından ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden dolayı kahve üretim miktarı önemli ölçüde azaldı. Önceki yıllarda kahve üretimi 60.000 ton iken şu an 45.000–47.000 ton ürün alınmakta olduğu bildirilen açıklamada, iklim değişikliği ile mücadele ve organik gübre kullanımının artırılması için önlemlerin alınması gerektiği belirtildi.

BAŞA DÖN

KUZEY AFRİKA’DA YERALTI SULARI ÇEKİLİYOR

Kuzeybatı Sahra Afiker Sistemi (NWSAS)’nin Fas, Cezayir ve Libya tarafından yanlış kullanılması sebebiyle bölgedeki yeraltı sularının çekilme hızı, 1950 ile 2008 arasında 9 kat arttı. Çıkarılan suyun verimsiz sulama projelerinde kullanılması ve komşular arasında ortak bir su rejimi kurulamaması, duruma yol açan başlıca nedenler olarak gösteriliyor. Eğer kurumaya karşı önlem alınmaz ve önümüzdeki yıllar da böyle devam ederse, bölgede büyük bir susuzluk ve kıtlık yaşanması bekleniyor. Nitekim Cezayir’deki çölleşme oranı şimdiden hızla artmaya başlamış durumda. Bu yüzden Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun da dâhil olduğu bir grup uluslararası

örgüt çeşitli düzenlemeler ve bölge ülkeleri arasında

31

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 antlaşmalar yapmaya çabalıyorlar. Libya üzerindeki ambargoların kaldırılması sebebiyle Libya’nın konuya daha sıcak bakması ve özellikle NWSAS su sistemini kullanarak (bölgenin en büyük fosil kaynaklı yeraltı su kaynağı) yaptığı buğday üretimini durdurabileceğini açıklaması, gelecek sene konuya dair bir anlaşmanın yapılabilmesi için umutları arttırdı.

Yeraltı su kaynaklarının önemi, gezegenin su kaynaklarının beşte birini ve içme suyu ihtiyacının yaklaşık yarısını karşılamasından kaynaklanıyor. Kuzey Afrika gibi su kaynaklarının sınırlı olduğu bölgelerde bu oran çok daha yükseliyor. Örneğin Libya’nın temiz su ve içme suyu ihtiyacının tümü yeraltı sularından temin ediliyor. Afrika’da ise temiz suya ulaşma imkânı, BM Çevre Programı’ndan yapılan açıklamaya göre, hızla düşüyor. Afrika’nın büyük kısmının Milenyum Hedeflerinin gerisinde kaldığı belirtilen açıklamada, 57 ülkeden sadece 8 ülkenin bu hedefleri 2015’te yakalama potansiyeli olduğuna dikkat çekiliyor.

BAŞA DÖN

LİDERLER ÇAD GÖLÜ’NÜ KURTARMAK İÇİN BİR ARAYA GELDİLER

Çad Gölü Havzası Komisyonu’nun (LCBC) üyelerinin bir araya geldikleri 13. Olağan Toplantı Çad Cumhuriyeti’nin başkenti N'Djamena’da gerçekleşti. Toplantıda özellikle Çad Gölü’nün su oranının önemli ölçüde azalması konusuna dikkat çekildi ve Çad Gölü’nün kurtarılması için bir dizi önlem alındı. Toplantı sonrası yayınlanan raporda, Çad Gölü’ne Orta Afrika’da bulunan Oubangui Nehri’nden havzalar arası su transferi yapılması konusu alınan kararların en önemlisi olarak kabul edildi. Ayrıca toplantıda tüm LCBC üyelerinin, Komisyonun finansmanı desteklemek için düzenli bir bütçe ayırması karara bağlandı. BAŞA DÖN

MORİTANYA’DA FLAMİNGOLAR İÇİN ÖZEL BİR PROGRAM OLUŞTURULDU

Moritanya hükümeti, Senegal Irmağı’nın ağzındaki deltada nesli tükenmekte olan ‘cüce flamingolar’ (phoenicopterus minor) için bir fauna koruma programı başlattı. Diawling Ulusal Parkı’nda korumaya alınan flamingoların özel bir tür olduğu ve bölgenin habitanında önemli bir yerleri

32

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 bulunduğu açıklandı. Programın sponsorluğunun İspanya Kalkınma İşbirliği Örgütü tarafından üstlenildiği belirtilirken, bu program sayesinde parkın daha fazla turist çekmesinin de beklendiği park yetkilileri tarafından dile getirildi. 1991’den beri varolan parkın ve bölgenin göçmen kuşlar ve diğer hayvanlar için önemli bir yaşam alanı olduğu ve Afrika’nın batı sahillerindeki doğal hayatın korunmasında anahtar konumda bulunduğu da yapılan açıklamada vurgulandı. BAŞA DÖN

KÜLTÜR-SANAT

NİJERYA’DA CALABAR FESTİVALİ KUTLAMALARI BAŞLADI

Calabar Festivali kutlamaları bu yıl 30 Kasım-31 Aralık tarihleri arasında Nijerya’da gerçekleştirilecek. 32 gün sürecek kutlamalarda konserlerin yanı sıra dans ve tiyatro gösterileri de yer alacak. Bu yılki kutlamalar kapsamında ayrıca çocuklar için bir Noel kampı ve HIV/AIDS ile mücadele yürüyüşü de gerçekleştirilecek. Festival kutlamaları 30 Kasım’da Calabar’daki Millenium Park’ta gerçekleştirilen açılış töreniyle başlarken törene Devlet Başkanı Goodluck Jonathan’ın eşi Patience Jonathan da katıldı. Törende konuşma yapan Cross River eyaleti valisi Liyel Imoke, bu festivalin eğlenceden çok birlik ve sevgi anlamı taşıdığını ifade etti.

“Afrika’nın en büyük sokak partisi” olarak nitelenen Calabar Festivali, 2000 yılından bu yana düzenleniyor. Tüm ırkları, dinleri ve renkleri bir potada eritme amacı taşıyan festivale dünyanın her yerinden sanatçılar katılıyor. Festival komitesi bu yılki kutlamalara bir milyondan fazla insanın katılmasını beklediklerini ve bunun ülkenin turizm gelirlerine önemli bir katkı yapacağını dile getiriyorlar. BAŞA DÖN

GABRİELLE LE ROUX’NUN ‘PROUDLY AFRICAN AND TRANSGENDER’ DESEN SERGİSİ

Sanatçı ve aktivist Gabrielle Le Roux’nun Afrika’ da transeksüellik konusunu ele aldığı portreler ve birinci ağızdan hikâyeleri içeren ‘ Proudly African and Transgender ’ adlı sergisi, 24 Kasım–3 Aralık tarihleri arasında Ankara Galeri Kara’da sergilenmektedir. Uluslararası Af Örgütü tarafından desteklenen bu sergi daha önce çeşitli üniversitelerde, Londra Docklands Müzesi’nde,

33

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 Paris’te UNESCO’da ve Uluslararası Af Örgütü’nün Hollanda Şubesi tarafından Amsterdam’da izleyicilere sunulmuştur. BAŞA DÖN

CANNES’DA JÜRİ ÖDÜLÜ VERİLEN ÇAD FİLMİNİN LONDRA’DA GALASI YAPILDI

Çadlı yönetmen Mahamat Saleh Haroun tarafından çekilen “Ağlayan Adam” filmi 2010 Cannes festivalinde jüri özel ödülüne layık görüldü. Filmin bu ay Londra’da galası gerçekleştirildi. Film Çad’da isyan ve iç savaş sırasında bir Mahamat Saleh Haroun baba-oğul ilişkisini ele alıyor. BAŞA DÖN

TÜRKİYE-AFRİKA İLİŞKİLERİ

MISIR DIŞİŞLERİ BAKANI TÜRKİYE’Yİ ZİYARET ETTİ

Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebul Geyt, 21 Kasım’da Türkiye’ye iki gün süren resmi bir ziyarette bulundu. Ziyareti sırasında Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül ile görüşen Geyt, Gül’e Hüsnü Mübarek’in içinde selam ve iyi dileklerini barındıran özel mesajını iletti.

Geyt’in temasları sırasında İsrail-Filistin Barış görüşmeleri, Sudan’daki referandum, İran, Irak ve Lübnan konularının ele alındığı belirtildi. Ayrıca Türkiye’nin son dönemde kendisine komşu devletlerle oluşturduğu stratejik ortaklık mekanizmalarına Mısır’ı da katma ve ortak bir Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurma kararı alındığı ortak basın toplantısında duyuruldu. Konuya ilişkin antlaşmanın ise gelecek aylarda Başbakan Erdoğan’ın Mısır’a yapacağı ziyaret sırasında imzalanacağı bildirildi.

Ziyaret sırasında Mısır ile Türkiye arasındaki ticari faaliyetlere ilişkin görüşmelerin de yapıldığı ve karşılıklı ticaret hacminin arttırılması için çalışıldığı vurgulanırken, bu ay içinde Şişecam’a bağlı Trakya Cam’ın yabancı bir ortakla beraber Mısır’da büyük bir cam fabrikası açtığı da hatırlatıldı. BAŞA DÖN

34

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 DEVLET BAKANI ZAFER ÇAĞLAYAN KUZEY AFRİKA TURUNA GİDİYOR

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan 28-30 Kasım tarihleri arasında Fas’a, ardından da 1-3 Aralık tarihleri arasında Tunus’a giderek bir Ticaret ve Müteahhitlik Heyeti Programı gerçekleştirdi. Heyette işadamı örgütleri, ihracatçı birlikleri başkan ve temsilcileri ile farklı sektörlerden işadamlarının bulunduğu 50 kişi yer alıyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın düzenlediği Fas’ta Türkiye- Fas İş Forumu’na, Tunus’ta ise Türkiye-Tunus İş Forumu’na katılacak olan bakan ve beraberindeki heyet, sadece sektörsel bağlantıların kurulmasının ötesinde 2006’da yürürlüğe giren Serbest Ticaret Antlaşmaları’nın da işleyişine dair resmi Zafer Çağlayan makamlarla değerlendirme imkânını buldu.

BAŞA DÖN

FAS’TAKİ BORU HATTI İHALESİNİ BİR TÜRK FİRMASI KAZANDI

Fas devlet kuruluşu ve fosfat üreticisi olan Office Cherifien Phosphates S.A.’nın, fosfat çamurunun boru hattıyla taşınması için açtığı ihaleyi bir Türk firması olan Tekfen İnşaat kazandı. Proje bedelinin 460 milyon dolar olması beklenirken, firmanın ihaleyi projeyi anahtar teslim gerçekleştirme şartıyla aldığı Kamuyu Aydınlatma Platformu tarafından duyuruldu. Projeye göre, boru hattı Khouribga’dan Jorf Lasfar’a kadar uzanacak.

BAŞA DÖN

GANA KRALİÇESİ KİLİS’TE

Gana ’nın Afutuakwa Nifa Hema Bölgesi’nin Kraliçesi 4. Nana Appiantua Kilis Valisi Turhan Ayvaz ve eşi Fatma Ayvaz'ın özel davetlisi olarak Kilis'e geldi. Kilis Çok Amaçlı Toplum Merkezi’nin açılışını yapan Nana Appiantua daha sonra işadamlarıyla bir araya geldi. Gana'nın Türkiye ile 500 milyon dolarlık işlem hacmi olduğunu belirten Nana Appiantua, "Bunu artırmak için Kilisli işadamlarını yatırım için ülkemize bekliyoruz." dedi.

BAŞA DÖN

35

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 AÇAUM FAALİYETLERİ

AÇAUM SİNEMA GÜNLERİ

AÇAUM Sinema Günleri, 5 Kasım Cuma günü gerçekleştirilen, yönetmenliğini Jihan El Tahri'nin üstlendiği "Cuba, Une Odyssée Africaine" adlı belgeselin birinci bölümünün gösterimi ile devam etti. 2007 yapımı belgeselde, Soğuk Savaş döneminde bağımsızlığını yeni kazanmış Afrika devletlerinin sömürgecilikle mücadelelerinde Küba’nın oynadığı rol anlatılıyor. Gösterimin ardından Soğuk Savaş döneminde ABD’nin ve SSCB’nin Afrika politikaları, Küba’nın Kongo’nun yeni

sömürgeciliğe karşı verdiği mücadeledeki rolü gibi konular filmi izlemeye gelen öğrenci ve

akademisyenlerce tartışıldı.

BAŞA DÖN

YORUM

TÜRKİYE’NİN AFRİKA POLİTİKASI

Prof. Dr. Melek Fırat

A.Ü. AÇAUM Müdürü

Soğuk Savaş sonrası uluslararası ilişkiler yazınında artık klasikleşen bir söylemle karşı karşıyayız: “XXI. yüzyıl Afrika yüzyılı olacak.” Bu önkabul üzerinden yapılan tartışma ise, özellikle büyük güçlerin Afrika’yla kurmaya çalıştıkları siyasal, ekonomik ve kültürel ilişkilerin niteliği üzerinden, yani bir ortaklık ilişkisinin mi yoksa yeni bir paylaşımın mı söz konusu olduğu üzerinden yürütülüyor. Buradan yola çıkarak da yeni hegemonun hangi devlet olacağı tespit edilmeye çalışılıyor. Gerçekten de, 2000’li yıllarda ABD’nin, AB’nin, Çin’in, Hindistan’ın, Brezilya’nın, Rusya’nın Afrika’ya ilgilerinin arttığı ve nitelik değiştirdiği görülmektedir. Tüm büyük güçler dış politikalarında Afrika’yı öne çıkarmaya ve

36

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 Soğuk Savaş döneminden farklı olarak ideolojik yaklaşımlarını terk ederek, ekonomik ilişkilere vurgu yapmaya başladılar.

Afrika’yla ilişkilerini geliştirme çabası içinde olan ülkelerden biri de Türkiye. Türk dış politikasında daha önce hemen hemen hiç yer almayan Afrika, 2000’li yıllarda açılım yapılan bölgelerden biri oldu. Bürokrasinin dahi uyum göstermekte zorlandığı bu siyasal karar, özellikle AKP hükümetiyle birlikte başlatılan Soğuk Savaş sonrası yeni dış politika anlayışının doğal sonucu olarak değerlendirilebilir. AKP hükümetlerinin yeni dış politika anlayışı ve bu bağlamda Afrika ile geliştirilmeye çalışılan ilişkilerin önemini değerlendirebilmek için, Türkiye-Afrika ilişkilerinin tarihsel arka planına kısaca göz atmakta yarar var.

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA AFRİKA

Türkiye Cumhuriyeti bir ulus-devlet olarak tarih sahnesine çıktığı andan itibaren dış politikasını Misak- ı Milli çerçevesinde belirledi ve Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenlik alanında yer alan topraklarla tüm bağlarını kopardı. Bu bir yandan imparatorluk zihniyetinin terk edildiğinin göstergesiydi, diğer yandan da 200 yıldan beri Batı’ya yüzünü çevirmiş olan bir toplumun yeni devleti olarak kalkınma ve batılılaşma hedefinin önceliğine işaret ediyordu. Yeni Türkiye laik ve batılı bir devletti; İslam ortak paydası çerçevesinde tarihsel bağları bulunan doğu toplumlarıyla asgari ilişkiler kuracaktı. Bu asgari ilişkileri zorunlu kılan ise ortak coğrafyada yer alma durumuydu. Geçmiş tarihsel ve kültürel ortaklıklar unutulacak ya da unutturulacaktı. Batı odaklı bir dış politikaya yönelen yeni Türkiye’nin doğu toplumlarına ilişkin tek iddiası model olmaktı ki bu iddiasını da II. Dünya Savaşı sonrasında kurulan iki kutuplu dünyada, özellikle NATO’ya girdikten sonra kaybetti. Kendisini bir Avrupa devleti sayarak Üçüncü Dünya’yı Batı bloku çıkarları dışında değerlendirebilme yetisini gösteremedi.

1945-1991 arasında, Soğuk Savaş ve iki kutuplu sistem mantığı içinde dış politikasını oluşturan Türkiye güvenlik kaygısını merkeze aldı ve 1952’ye kadar NATO’ya girişi temel hedef olarak benimsedi. 1952’de NATO’ya girdikten sonra da gerek iç gerek dış politikasını ABD ve Batı’nın çıkarlarını kendi çıkarlarıyla özdeşleştirme üzerine kurdu ve SSCB “tehdidini” öne çıkararak blok politikası izledi. Bu anlayış içinde dünyaya bakan Ankara, değil Afrika, Ortadoğu ve Balkanlar gibi içinde yer aldığı bölgeye yönelik olarak dahi bir politika geliştirme gereksinimi duymadı. İzlediği Batı bağlantılı dış politika Türkiye’yi giderek yalnızlaştırdı. Bağımsızlıklarını kazanan sömürge ülkeler ve tabii Afrika ülkeleri Bağlantısızlık Hareketi içinde yer almayı tercih ederken, Ankara söz konusu hareketi “SSCB’nin ürünü” olarak değerlendirdi ve bu hareket içinde yer alan devletlere mesafeli tutum takındı.

1960’lı yılların ikinci yarısında Türkiye dış politikasını sorgulamak zorunda kaldı. Kıbrıs sorunu dolayısıyla NATO müttefiki Yunanistan’la karşı karşıya gelince NATO’nun güneydoğu kanadında ortaya çıkabilecek zayıflıktan rahatsız olan ABD Başkanı Johnson’dan gelen mektup, Ankara’ya Batı bağlantılı dış politikanın güvenliği ne kadar sağlayabileceğinin sınırlarını gösterdi. Ayrıca, BM’de Kıbrıs konusunda yapılan oylamalarda Türkiye yalnızlığını somut olarak gördü. Genel Kurul’da sadece Doğu Bloğu ülkeleri değil, tüm Bağlantısız ülkeler Kıbrıs Cumhuriyeti ve lideri Makarios’u destekliyorlardı. Bu durumda, Türkiye izlemekte olduğu politikayı gözden geçirmek gereksinimi duydu. İlk kez Afrika

37

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 ülkeleri gündeme geldi ve bir Afrika açılımından söz edildi. Ancak zamanla görüldü ki bu sorgulama Ankara’nın izlemekte olduğu dış politikanın yetersizliğini anlayarak köklü bir revizyona gitmek istemesinin bir sonucu değildi. Somut bir soruna çözüm aramanın sonucuydu. Kıbrıs konusunda Türkiye’nin görüşünü anlatmak ve destek aramak üzere siyasetçi, diplomat, bilim adamı ve gazetecilerden oluşturulan heyetler Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerine gönderildi1. Ancak bu taktik hesaplarla yapılan ve altyapısı oluşturulmamış açılımın uzun vadeli olmadığı kısa sürede anlaşıldı. Nitekim Afrika ülkeleri de ne BM’deki Kıbrıs oylamalarında tutum değiştirdiler ne de Türkiye’yle ilişkileri geliştirmeye istekli oldular. Afrika 1990’ların sonuna kadar Türk dış politikası gündeminden düştü.

Türk dış politikası tarihinde Afrika’ya yönelik tek girişim, yukarıda özetlediğimiz 1960’lı yıllarda çok özel nedenlerle ve Ankara’nın tek taraflı talebi üzerine gerçekleştirilen adım oldu ve Kıbrıs sorunu gündemden düşünce de kıtayla ilişkiler yine asgari düzeyde kaldı. Zaten 1980’lerde neo-liberalizmin etkisine giren dünyada Afrika giderek unutulan bir alan haline geldi.

SOĞUK SAVAŞ SONRASI AFRİKA İLE İLİŞKİLER

1991’de Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve iki kutuplu uluslararası sistemin yıkılması, devletleri dış politikalarını gözden geçirmek durumunda bıraktı. Ancak Türkiye gerek iç gerek buna bağlı olarak dış politika sorunları nedeniyle yeni uluslararası sisteme göre dış politika belirlemesini ancak 1990’ların sonunda gerçekleştirebildi. Ankara artık Soğuk Savaş mantığıyla yürütülegelinen dış politika kalıplarından kurtulması, hem amaç hem araç bakımından dış politikasının ciddi bir revizyona tabi tutulması gerekliliğini hissetti. Bu çerçevede unutulan Afrika kıtası yeniden hatırlandı: 1998’de Afrika’ya Açılım Eylem Planı başlatıldı. Söz konusu plan Sahra Altı Güney Afrika (SAGA) denilen yani Kuzey Afrika ülkeleri dışındaki 48 Afrika ülkesiyle ilişkileri güçlendirmeyi hedefleyen uzun vadeli bir çalışma planıydı. 1960’lardaki Afrika girişimiyle kıyaslandığında bu gelişmenin önemli farklılıklar içerdiği ve Dışişleri Bakanlığı’nın geçmişten ders aldığı açıkça görülmektedir. Herşeyden önce başlatılacak yeni Afrika politikasının uzun vadeli planlanması öngörülüyordu ve bu çerçevede de önceliğin ekonomik ve kültürel ilişkilere verilmesi, ancak bu ilişkilerin gelişmesiyle siyasal ilişkilerin sağlam temellere oturabileceği düşünülüyordu. Bu karar Türk dış politikasının geleneksel anlayışında önemli bir kırılmaya işaret etmektedir.

1998’de başlatılan Afrika’ya Açılım Eylem Planı, Türkiye’nin 1999 ve sonrasında yaşadığı can alıcı sorunlar nedeniyle istenilen hızda ilerleme kaydedemedi. Ancak 2002 yılında iktidara gelen AKP hükümetleri ile birlikte Türk dış politikası ve bunun uzantısı olarak da Afrika politikası açık bir değişim süreci yaşadı.

2002’de iktidara gelen AKP’nin hükümet programında Afrika yer almamakla birlikte önemli bir değişim yaşanacağının işaretleri verilmişti. Soğuk Savaş sonrası dönemin değişen uluslararası

1 Bu heyetlerden üçü Afrika ülkelerine gönderildi. Birinci heyet Cezayir, Fas, Moritanya, Liberya, Gana, Nijerya, Sierra Leone ve Senegal’e; ikinci heyet, Kamerun, Gabon, Kongo, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Çad’a; üçüncü heyet ise, Habeşistan, Kenya, Somali, Burundi, Ruanda, Tanzanya, Malavi, Malagazi, Sudan, Libya ve Tunus’a gitti.

38

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 ortamında çok alternatifli bir dış politika uygulamanın mümkün olabileceğini öngören AKP, askeri ittifakların ve blokların uluslararası ilişkilerin belirleyici unsuru olma niteliğini önemli ölçüde yitirdiği yeni konjonktürde Türkiye’nin güç merkezleri ile ilişkilerini alternatifli, esnek ve çok eksenli olarak yeniden düzenlemesi ve oluşturması gerektiğinin altını çizmektedir. Değişen bölgesel ve küresel gerçekler karşısında dış politika önceliklerinin yeniden tanımlanması ve bu gerçekliklerle ulusal çıkar arasında yeni bir denge kurulması gerektiğini belirten AKP daha katılımcı bir dış politika oluşturma sürecini öngörmektedir. Türkiye’nin küresel ve bölgesel etki alanını genişletmek, yeni dış politika anlayışının temelini oluşturuyordu. Türkiye’nin küresel etki alanını genişletmesi söz konusu olduğunda da Ortadoğu’nun art bölgesi olarak değerlendirilen Afrika öne çıkmaya başladı ve Afrika Açılım Politikası hız kazandı. 2003 yılında Dış Ticaret Müsteşarlığı “Afrika Ülkeleriyle Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Stratejisi” hazırladı. Özellikle BM Güvenlik Konseyi üyeliğiyle birlikte Türkiye Afrika ilişkilerinde 2005 yılı dönüm noktası oldu. Afrika Yılı olarak ilan edilen 2005’te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Etiyopya ve Güney Afrika’yı ziyaret etti ve ilk kez bir Türkiye başbakanı Ekvator altı Afrika’ya gitti. Aynı yıl 12 Nisan’da Türkiye Afrika Birliği’nde gözlemci statüsü edindi ve 5 Mayıs’ta örgüt nezdinde akredite büyükelçi bulundurmaya başladı. Ocak 2008 Afrika Birliği Zirvesi’nde de Türkiye stratejik ortak ilan edildi.

AKP hükümetinin Afrika’ya yönelik politikasını BM Güvenlik Konseyi seçimlerine bağlı siyasal manevra olduğunu ve uzun vadeli olmayacağını düşünenler bulunsa da, söz konusu politikanın uzun vadeli bir perspektif taşımakta olduğu açıktır. Nitekim, 2007 yılı hükümet programında bölgesel güç-küresel aktör olma; aksiyoner ve etken bir merkez ülke haline gelme iddiası yer almaktadır. Bu programda 2002’den farklı olarak Afrika’ya yer verilmektedir. “Bu döneme kadar dış politika ufkunun dışında kalan Afrika, Uzak Doğu ve Latin Amerika gibi bölgelere yönelik açılım politikaları artan bir hızla sürdürülecektir. 2005 Afrika, 2006 Latin Amerika yıllarında başlattığımız projeleri yakından takip edecek ve 2013 yılına kadar bu bölgelerdeki altyapıyı güçlendirip 2023 yılında bu bölgelerdeki en aktif ülkeler arasında yer alacağız. Bu bölgelerde yetersiz olan mevcudiyetimiz yeni büyükelçilik ve temsilciliklerin açılması, TİKA’nın faaliyet alanının genişletilmesi, dış ticaret, kültür ve tanıtım faaliyetlerimizin arttırılması ile yoğunlaştırılacaktır.” denmektedir.

2007’den sonra Türkiye-Afrika ilişkileri hız kazandı. Ankara’nın Şubat 2008’de yaptığı başvuru 14-15 Mayıs 2008’de Guvernörler Toplantısı’nda kabul edilince Türkiye Afrika Kalkınma Bankası ve Afrika Kalkınma Fonu’nun bölge dışı 25. üyesi oldu. Aynı yıl 18-21 Ağustos tarihlerinde Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi düzenlendi2. 2008’den itibaren Afrika ülkelerinde yeni büyükelçilikler açıldı ve bugün SAGA’da 15 büyükelçiliğimiz bulunmaktadır ve bu sayının 30’a çıkması hedeflenmektedir3. Bu süreç içerisinde Etiyopya, Senegal, Somali ve Gambiya Ankara’da büyükelçilik açmışlardır4. Tüm bu açılımların somut sonucu 2009 BM Güvenlik Konseyi seçiminde görüldü; Türkiye üç ülke hariç Afrika ülkelerinin

2 Zirvede “Türkiye-Afrika İşbirliği İstanbul Deklarasyonu: Ortak Bir Gelecek İçin İşbirliği ve Dayanışma” ve “Türkiye –Afrika Ortaklığı İçin İşbirliği Çerçevesi” belgeleri oybirliğiyle kabul edildi. 3 Yeni açılan büyükelçilikler şu ülkelerdedir: Tanzanya, Fildişi Sahili, Kamerun, Gana, Mali, Uganda, Angola, Madagaskar. Bunların dışında, Gine, Moritanya, Nijer, Çad, Burkina Faso, Zambiya ve Mozambik’te büyükelçilik açma kararı alınmış olup, henüz atama yapılmamıştır. 4 Kenya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti de Ankara’da büyükelçilik açma çalışmalarına başlamıştır.

39

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 tümünün oyunu aldı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Türkiye’nin Konsey’de Afrika ülkelerinin sesi olacağı sözünü verdi. Cumhurbaşkanı Gül, Afrika’ya olan ilginin göstergesi olarak 2009 ve 2010 yıllarında sırasıyla Kenya, Tanzanya, Kamerun ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ni ziyaret etti.

Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle gelişen siyasal ilişkileri gelişen ekonomik ilişkilerle de desteklenmektedir. SAGA ülkeleriyle 2000 yılında 742 milyon dolar olan ticaret hacmi, 2005 yılında 3, 2008 yılında 5.7 milyar dolara ulaşmıştır. Bu rakam 2009 yılında ekonomik krizin etkisiyle 4.88 milyar dolarda kaldıysa da Türkiye’nin dış ticaretinde Afrika bölgesiyle ticaret en yüksek ivmelerden birine sahip bulunmaktadır5.

Türkiye’nin on yıldan bu yana Afrika ile ilişkilerini geliştirmesinin nedenlerine baktığımızda, siyasi iradenin Soğuk Savaş sonrasında bölgesel ve küresel bir güç olabilmek için yeni, çok yönlü ve etkin bir dış politika izleme arzusunun önemli bir etken olduğu açıktır. Ancak bu siyasi nedenin ardında önemli ekonomik ve toplumsal nedenler de bulunmaktadır. XXI. yüzyıla girerken Türkiye’de önemli bir değişim yaşandı: İstanbul ve büyük kentlerde yoğunlaşan sermaye el değiştirmeye başladı ya da daha doğru bir değişle İstanbul büyük burjuvazisinin yanı sıra Anadolu’da da bir burjuvazi oluşmaya başladı. Tipik bir ticaret burjuvazi niteliği sergileyen Anadolu burjuvazisini iç pazarın talebi tatmin edemediği için dış ticarete, özellikle de Ortadoğu ve Afrika ülkeleriyle ticarete yönelmektedir. Nitekim Afrika ile artan ticarete baktığımızda ihracat ürünlerinin Anadolu kaynaklı olduğu görülecektir. Yine aynı toplumsal grup ve sınıfların desteklediği sivil toplum örgütlerinin Afrika’da faaliyetlerinin arttığı da dikkat çekmektedir. SAGA ülkelerinde açılan okullardan ve hastanelerden, su kaynağı bulmak için yapılan çalışmalara kadar yürütülen birçok insani yardım çalışması benzer çevrelerin çabalarıyla gerçekleşmektedir. Sivil toplumun Afrika’yla artan ilişkilerinin de siyasal iradeyi Afrika’ya yönelik aktif politika izlemek zorunda bıraktığı açıktır.

UZUN VADELİ BİR AFRİKA POLİTİKASI İÇİN

Afrika ile başlayan ekonomik ve toplumsal ilişkilerin siyasal iktidarlardan bağımsız olarak devam edeceği görülmektedir. Afrika Açılımı’nın bir devlet politikası olarak benimsenmesinden bu yana, aslında siyasal iktidar başlamış olan bu sürecin önünü açma çabası içinde oldu ve “Türkiye’yi bölgesel ve küresel bir güç haline getirmek” amacında Afrika politikasını önemli bir olanak olarak gördü. Son derece başarılı bu başlangıç sürecinin uzun vadeli olabilmesi ve Türkiye’nin arzuladığı gibi “ortaklık için işbirliğine” dönüşebilmesi için daha tutarlı, geniş perspektifli ve iç politikada da etkili olabilecek bir anlayışla yürütülmesi gerekmektedir.

Bugün Afrika sağlıktan eğitime, yoksulluktan insan hakları ihlallerine birçok sorununu çözmeye çalışmaktadır. Afrika’nın karşı karşıya bulunduğu sorunlar geniş bir perspektiften bakılınca küresel ya da küresel izdüşümü olan sorunlardır. Dolayısıyla Türkiye eğer Afrika’ya sorunlarında yardımcı olmak ve bu kıtayla ortaklık için işbirliği yapmak istiyorsa, söz konusu sorunlara ilişkin tutarlı politikalara

5 Türkiye TİKA aracılığıyla 37 Afrika ülkesinde çeşitli projeler yürütmektedir. Bugün TİKA’nın Etiyopya, Sudan ve Senegal’de üç ofisi bulunmaktadır. Bu gelişmelere paralel olarak THY’nin de Afrika ülkelerine seferleri artmıştır: Hartum, Addis Ababa, Lagos, Johannesbourg, Nairobi, Dakar, Darüsselam ve Entebbe THY’nin seferleri bulunan Afrika kentleridir.

40

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010 sahip olmalıdır. Eğitim, sağlık, insan hakları, çevre vs. konusunda kendi politikasını geliştirmemiş bir ülkenin Afrika’ya yardımcı olma olanağı bulunmamaktadır. Küresel ve bölgesel bir güç olmak, küresel ve bölgesel sorunlara küresel ve bölgesel düzeyde bakabilmekle mümkündür. Oysa Türkiye ben- merkezci bir tutum sergileme geleneğine sahiptir. Son dönemde çok-yönlü dış politikanın gereği olarak bu gelenekte kırılmalar başlamış olmakla birlikte, sorun odaklı politikalar geliştirme konusunda eksiklikler yaşanmaktadır. Bugün Türkiye’nin Afrika’da rekabet edeceği büyük devletlerin söz konusu sorunlara ilişkin politikaları bellidir ve bu politikalar çerçevesinde Afrika’nın sorunlarına yaklaşmaktadırlar. Kendi ülkelerinde izlenmekte olan politikalara aykırı bir tutum sergilediklerinde, Afrika devletlerince eleştiriye maruz kalmaktadırlar. Ayrıca, belirlenen politikaların istikrarlı ve ilkeli bir biçimde uygulanması da önem taşımaktadır. Demokrasi ve insan haklarının korunması konusunda bir politika belirleniyorsa, bunun hem ülke içinde hem de dışında tutarlı bir biçimde uygulanması gerekir. İsrail’le ilişkilerde Filistin’deki insan hakları ihlallerini öne çıkarmak, buna karşın Sudan’la ilişkilerde Darfur’daki insan hakları ihlallerine göz yummak politikası, Sudan’la ilişkilerde olumlu sonuç verebilir ama bölgesel güç olma iddiasını anlamsız kılar.

Afrika’nın Türk dış politikasının önemli bir konusu haline gelebilmesi için içeride kamuoyunun bilinçlendirilmesi de önem taşımaktadır. Aksi takdirde atılacak her adım siyasal iktidarın bir fantezisi olarak değerlendirilecektir. Küresel ve bölgesel güç olmanın önkoşulu, Türkiye’nin ve halkının mantalitesini bölgesel ve küresel düşünebilecek yönde dönüştürebilmek, ben-merkezci geleneksel dar düşünce kalıplarını kırabilmektir.

Türkiye-Afrika ilişkilerinde çıkacak sorunları önlemenin yolu, daha planlı hareket etmekten geçmektedir. Siyasal ilişkilerde Afrika ülkelerinde çok sayıda büyükelçilik açmak önemlidir ama personel, bina vs. eksiklikleri yaşanırken acele alınmış bir kararla bunu yapmanın hem gidecek personelin karşılaşacağı güçlükler hem de gidilen ülke açısından sakıncaları vardır.

Türkiye Afrika’da büyük ve yükselen güçlerle rekabet etmek durumundadır. En büyük avantajı Afrika ile tarihten gelen olumsuz hatıralara sahip olmaması ve “kazan-kazan” anlayışıyla eşitlikçi bir yaklaşım benimsemesidir. Bu çerçevede izlenecek tutarlı politikalar, Türkiye-Afrika ilişkilerini geliştirecek ve bu süreç yalnızca Afrika için değil Türkiye için de çok zenginleştirici olacaktır.

BAŞA DÖN

41

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89 ANKARA ÜNİVERSİTESİ AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ

KASIM 2010

HAZIRLAYANLAR

Editör: Prof. Dr. MELEK FIRAT

Uzman: GÜNSU USANMAZ

GÜLİSTAN ALPASLAN

MÜGE DALAR

EKİN DEMİR

ÖZGECAN ŞAHİN

ÇAĞRI KÖSE

42

Ankara Üniversitesi AFRİKA ÇALIŞMALARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ Kuleli Sokak No:42 Gaziosmanpaşa / ANKARA Telefon:448 05 21 Fax:448 05 89