ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

DOKTORA TEZİ

Erdoğan ÇİÇEK

KARATAŞ (ADANA) AÇIKLARINDA DİP TROLLERİYLE AVLANAN EKONOMİK POTANSİYELE SAHİP TÜRLERİN İNCELENMESİ

SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI

ADANA, 2006

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

KARATAŞ (ADANA) AÇIKLARINDA DİP TROLLERİYLE AVLANAN EKONOMİK POTANSİYELE SAHİP TÜRLERİN İNCELENMESİ

Erdoğan ÇİÇEK DOKTORA TEZİ SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI

Bu Tez 20/02/2006 Tarihinde Aşağıdaki Juri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oy Çokluğu İle Kabul Edilmiştir.

İmza ...... İmza ...... Prof.. Dr. Dursun AVŞAR Prof. Dr. Ercan SARIHAN DANIŞMAN ÜYE

İmza ...... İmza ...... Doç. Dr. Ali Cemal GÜCÜ Yard. Doç. Dr. Ünal ERDEM ÜYE ÜYE

İmza ...... Yard. Doç. Dr. Caner Enver ÖZYURT ÜYE

Bu tez Enstitümüz Su Ürünleri Anabilim Dalı’nda hazırlanmıştır. Kod No: ......

Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü

Bu Çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri tarafından desteklenmiştir. Proje No: FBE.2002.D.138

Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

ÖZ

DOKTORA TEZİ

KARATAŞ (ADANA) AÇIKLARINDA DİP TROLLERİYLE AVLANAN EKONOMİK POTANSİYELE SAHİP TÜRLERİN İNCELENMESİ

Erdoğan ÇİÇEK ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI Danışman : Prof. Dr. Dursun AVŞAR Yıl : 2006 Sayfa: 146 Jüri : Prof. Dr. Dursun AVŞAR : Prof. Dr. Ercan SARIHAN : Doç. Dr. Ali Cemal GÜCÜ : Yard. Doç. Dr. Ünal ERDEM : Yard. Doç. Dr. Caner Enver ÖZYURT

Bu çalışma, 2002-2003 balıkçılık sezonunda kuzeydoğu Akdeniz’in Türkiye kıyılarında yer alan Karataş açıklarında gerçekleştirilmiştir. Dip trolü çekimleri aylık periyotlarla 0-20m, 20-50m ve 50-100m derinlik katmanlarından birer saatlik olmak üzere yapılmıştır. Örnekleme dönemi boyunca toplam olarak 90 balık, 15 kabuklu ve 5 kafadan bacaklı türüne rastlanmıştır. Toplam 24 adet trol çekimi sonucunda 631403.89g materyal elde edilmiş olup; ortalama CPUE değeri 26308.5g saat-1 olarak hesaplanmıştır. Derinlik katmanları itibariyle en düşük ve en yüksek CPUE değerlerine 13544.80g saat-1 ve 33319.80g saat-1 sırasıyla 50-100m ve 20-50m derinlik katmanlarında rastlanmıştır. Aylar itibariyle en yüksek CPUE değerine eylül ayında (66756.30g saat-1) rastlanmış olup; bu değer eylül ayında itibaren sürekli düşüş göstererek, en düşük değer 12478,50g saat-1 ile mart ayından elde edilmiştir. Toplam av içerisinde balıkların %79.10’luk bir değerle birinci sırada yer aldığı; bunu %13.73 ile kabukluların ve %7.17’lik bir değerle de kafadan bacaklıların izlediği belirlenmiştir. Ayrıca elde edilen toplam biyokütlenin %38.68’ini ıskarta türlerin oluşturduğu saptanmıştır. Toplam avın tür sayısı olarak %18.90’ının ve biyokütle olarak ise, %26.66’sının lesepsiyen balıklardan oluştuğu tespit edilmiştir. Ana av içerisinde %19.48’lik bir değerle Mullus barbatus’un ilk sırada yer aldığı; bunu sırasıyla Charybdis longicollis (%15.98) ve Saurida undosquamis’in (%15.56) izlediği belirlenmiştir. Bazı türler için belirlenmiş olan seçicilik parametreleri sonucunda bölgedeki türlerin aşırı avcılık baskısı altında olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca Mullus barbatus ve Upeneus pori ile ilgili yapılan değerlendirmeler sonucu balıkçılık sezonunun kasım ayında açılmasının bölge balıkçılığına yararlar sağlayacağı sonucuna varılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Kuzeydoğu Akdeniz, Trol Balıkçılığı, Lessepsiyen, Iskarta

I

ABSTRACT

Phd THESIS

STUDY ON THE POTANCIALLY ECONOMICAL IMPORTANT SPECIES TRAWLED FROM KARATAŞ (ADANA) COASTS

Erdoğan ÇİÇEK DEPARTMENT OF FISHERIES INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA Supervisor : Prof. Dursun AVSAR Year : 2006 Pages: 146 Jury : Prof. Dursun AVSAR : Prof. Ercan SARIHAN : Assoc. Prof. Ali Cemal GÜCÜ : Asst. Prof. Ünal ERDEM : Asst. Prof. Caner Enver ÖZYURT

This study was carried out during 2002-2003 fishing season off the Karatas located along the Northeastern Mediterranean coast of . The deep trawl net was operated by monthly sampling interval with one-hour haul duration in 0-20m, 20-50m and 50-100m depth ranges. During the study period, on the basis of species; a total of 90 fishes, five cephalopods, and 15 crustaceans were caught. Total weight of marine organisms obtained from 24 deep trawl operations were 631403.89g and its mean CPUE value was calculated as 26308.5±18954.2g hour-1. Minimum and maximum CPUE values for 50-100m and 20-50m depth ranges were determined 13544.80g hour-1 and 33319.80g hour-1 respectively. During the study period the maximum CPUE value was obtained in September (66756.30g hour-1) and this value decreased continuously to 12478.50g hour-1 in March. Fishes represented the major proportion with respect to the total catch (79.10%), followed by crustaceans (13.73%) and cephalopods (7.17%). In addition, on average 37.9% of the total catch was discarded. Number of lessepsian fish species consisted of %18.9 of total fish species, and lessepsian proportion of total fish biomass were estimated as 26.66%. In the main catch, Mullus barbatus was the most abundant species with the proportion of %19.48 and followed by Charybdis longicollis (%15.98) and Saurida undosquamis (%15.56). Selectivity parameters for some fish species indicated that fish populations inhabiting in the study area have been under fishing pressure. In addition, some analysis were conducted by using Mullus barbatus and Upeneus pori, and found that, if the fishing season opens in November, it would be beneficial for both regional fish populations and fisheries.

Key Words: Northeastern Mediterranean, Trawl Fishery, Lessepsian, Discard

II

TEŞEKKÜR

Öncelikle Doktora çalışmalarım süresince bana olan güven ve desteğini daima hissettiren değerli hocam Prof. Dr. Dursun AV ŞAR ve tez çalışmalarımı yürüttüğüm dönemde Su Ürünleri Fakültesi Dekanlığını yürüten sayın Prof. Dr. Ercan SARIHAN’a fakülte olanaklarını esirgemediği için teşekkür etmek isterim. Laboratuar çalışmalarımda bana yardımlarını esirgemeyen fedakar arkadaşlarım Dr. Hacer YELDAN ve Uzman Meltem ÖZÜTOK’a ve seçicilik parametrelerinin hesaplanmasında engin tecrübeleriyle yardımlarını esirgemeyen arkadaşım Dr. Caner Enver ÖZYURT’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Örnekleme çalışmalarında Coşkun Reis adlı balıkçı teknesinin kullanılmasında her türlü imkanı sağlayan Kasım ÖZCAN ve arazi çalışmaları sırasında yardımlarını esirgemeyen kaptanlar Süleyman ÖZCAN ve Vecihi ÖZCAN ile tayfalar Hakan ÖZCAN, Yusuf ÖZCAN, Okan ÖZCAN ve Salim ÖZCAN’a teşekkürlerimi bir borç bilirim. Ayrıca tez çalışmalarımın yürütülmesinde maddi desteğini esirgemeyen Kafkas Halıcılık A.Ş. Genel Müdürü Durmuş EREN’e teşekkür etmek isterim. Son olarak her arazi çalışmasında beni Karataş’ta misafir ederek evimin sıcaklığını aratmayan ÖZCAN ailesini tüm fertlerine (Sevcan, Serdal, Selma ve Sercan ÖZCAN), beni çalışmalarımda yalnız bırakmayan ve daima balık kokan cefakar arabama tahammül etmek zorunda kalan eşim Reyhan ve sevgili oğlum Veysel’e sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

III İÇİNDEKİLER SAYFA

ÖZ ...... I ABSTRACT ...... II TEŞEKKÜR ...... III İÇİNDEKİLER...... IV ÇİZELGELER DİZİNİ ...... VIII ŞEKİLLER DİZİNİ ...... XI 1. GİRİŞ ...... 1 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ...... 5 3. MATERYAL VE YÖNTEM ...... 14 3.1. Materyal ...... 14 3.1.1. Çalışma Sahası ...... 14 3.1. 2. Örneklemede Kullanılan Tekne ve Ağın Özellikleri ...... 14 3.2. Yöntem ...... 17 3.2.1. Dip Trolü Ağının Taradığı Alan ...... 17 3.2.2. Birim Alandaki Ürün Miktarı ...... 17 3.2.3. Örneklerin Değerlendirilmesi ...... 17 3.2.4. Büyüme ve Ölüm Parametrelerinin Belirlenmesi ...... 19 3.2.5. Familya ve Tür Çeşitliliği İndekslerinin Hesaplanması ...... 20 3.2.6. Balıkların Genel Özelliklerine Göre Sınıflandırılmaları ...... 21 3.2.7. Trol Torba Seçiciliğinin Belirlenmesi ...... 22 4. BULGULAR VE TARTIŞMA ...... 24 4.1. Elde Edilen Türler ve Sistematikteki Yerleri ...... 24 4.1.1. Kabuklular ...... 24 4.1.2. Kafadan Bacaklılar ...... 25 4.1.3. Balıklar ...... 25 4.2. Tür ve Familya Çeşitliliği ...... 29 4.3. İstasyon ve Ayların Elde Edilen Türler İtibariyle Benzerlikleri ...... 30 4.4. Birim Çabada Avlanan Ürün Miktarı ve Zaman Serileri ...... 32 4.5. Canlı Gruplarının Ürün Zaman Serileri ...... 35

IV 4.5.1. Kabukluların Ürün Zaman Serileri ve Avdaki Bulunurluk Oranları ...... 35 4.5.1.1. Kabukluların CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi ...... 35 4.5.1.2. Kabukluların CPUE Değerlerinin Derinlik Katmanlarına Göre Aylık Değişimi ...... 36 4.5.1.3. Kabukluların Toplam Avdaki Oransal Bulunurluklarının Aylık Değişimi ...... 37 4.5.1.4. Kabukluların Toplam Kabuklu Biyokütlesindeki Aylık Oransal Bulunurluğu ...... 37 4.5.2. Kafadan Bacaklıların Ürün Zaman Serileri ve Avdaki Bulunurluk Oranları ...... 39 4.5.2.1. Kafadan Bacaklıların CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi ...... 39 4.5.2.2. Kafadan Bacaklıların CPUE Değerlerinin Derinlik Katmanlarına Göre Aylık Değişimi ...... 39 4.5.2.3. Kafadan Bacaklıların Toplam Avdaki Oransal Bulunurluklarının Aylık Değişimi ...... 40 4.5.2.4. Kafadan Bacaklıların Toplam Kafadan Bacaklı Biyokütlesindeki Aylık Oransal Bulunurluğu ...... 41 4.5.3. Balıkların Aylara Göre Dağılımı ve Avdaki Bulunurluk Oranları ...42 4.5.3.1. Balıkların CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi ...... 42 4.5.3.2. Balıkların CPUE Değerlerinin Derinlik Katmanlarına Göre Aylık Değişimi ...... 43 4.5.3.3. Balıkların Toplam Avdaki Oransal Bulunurluklarının Aylık Değişimi ...... 44 4.5.3.4. Balıkların Toplam Balık Biyokütlesindeki Aylık Oransal Bulunurluğu ...... 45 4.6. Trolle Avlanan Balık Türlerinin Genel Karakteristik Özellikleri ...... 46 4.6.1. Balıkların Tür ve Familya Çeşitliliği ...... 46 4.6.2. Balıkların Genel Karakteristik Özellikleri ...... 47 4.6.2.1. Beslenme ...... 47 4.6.2.2. Yaşam Alanı (Habitat) ...... 50

V 4.6.2.3. Coğrafik Dağılım ...... 53 4.6.2.4. Ekonomiklik ...... 55 4.7. Lessepsiyen Balıkların Durumu ...... 56 4.7.1. Lessepsiyen Balık Türleri ve Aylık Değişimleri ...... 56 4.7.2. Lessepsiyen Balıkların CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi ...... 60 4.8. Ana Avı Oluşturan Türler ...... 63 4.9. Ana Avda Yer Alan Türlerin Ürün Zaman Serileri ve Bazı Populasyon Parametreleri ...... 68 4.9.1. Mullus barbatus ...... 68 4.9.1.1. Ürün-Zaman Serisi ...... 68 4.9.1.2. Bazı Populasyon Parametreleri ...... 70 4.9.1.3. Ölüm Oranları ve Stoktan Yararlanma Düzeyi ...... 74 4.9.2. Charybdis longicollis ...... 75 4.9.2.1. Ürün-Zaman Serisi ...... 75 4.9.3. Saurida undosquamis ...... 76 4.9.3.1. Ürün-Zaman Serisi ...... 76 4.9.3.2. Bazı Populasyon Parametreleri ...... 78 4.9.3.3. Ölüm Oranları ve Stoktan Yararlanma Düzeyi ...... 81 4.9.4. Pagellus erythrinus ...... 82 4.9.4.1. Ürün-Zaman Serisi ...... 82 4.9.4.2. Bazı Populasyon Parametreleri ...... 83 4.9.4.3. Ölüm Oranları ve Stoktan Yararlanma Düzeyi ...... 87 4.9.5. Upeneus pori ...... 87 4.9.5.1. Ürün-Zaman Serisi ...... 87 4.9.5.2. Bazı Populasyon Parametreleri ...... 88 4.9.5.3. Ölüm Oranları ve Stoktan Yararlanma Düzeyi ...... 91 4.9.6. Bothus podas ...... 92 4.9.6.1. Ürün-Zaman Serisi ...... 92 4.9.7. Sepia officinalis ...... 92 4.9.7.1. Ürün-Zaman Serisi ...... 92 4.9.8. Spicara maena ...... 93 4.9.8.1. Ürün-Zaman Serisi ...... 93

VI 4.9.8.2. Bazı Populasyon Parametreleri ...... 94 4.9.8.3. Ölüm Oranları ve Stoktan Yararlanma Düzeyi ...... 97 4.9.9. Merluccius merluccius ...... 97 4.9.9.1. Ürün-Zaman Serisi ...... 97 4.9.9.2. Bazı Populasyon Parametreleri ...... 98 4.9.9.3. Ölüm Oranları ve Stoktan Yararlanma Düzeyi ...... 102 4.9.10. Leiognathus klunzingeri ...... 103 4.9.10.1. Ürün-Zaman Serisi ...... 103 4.10. Iskarta ...... 104 4.10.1. Iskarta Türler ...... 104 4.10.2. Iskartanın Ürün Zaman Serileri ...... 105 4.10.3. Iskarta Miktarının Derinlik Katmanlarına Göre Değişimi ...... 107 4.11. İnorganik Materyal ...... 109 4.12. Balıkçılık Sezonunun Açılışına İlişkin Değerlendirmeler ...... 111 4.12.1. Mullus barbatus ...... 111 4.12.2. Upeneus pori ...... 114 4.13. Kullanılan Trol Ağının Seçicilik Parametreleri ...... 116 4.13.1. Saurida undosquamis ...... 117 4.13.2. Mullus barbatus ...... 120 4.13.3. Upeneus pori ...... 123 4.13.4. Pagellus erythrinus ...... 125 4.13.5. Seçicilik Parametrelerinin Birlikte Değerlendirilmesi ...... 127 5. SONUÇ VE ÖNERİLER ...... 130 KAYNAKLAR ...... 132 ÖZGEÇMİŞ ...... 146

VII ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA

Çizelge 2.1. Türkiye Kıyılarında Kaydedilmiş Olan Lessepsiyen Balık Türleri ... 8 Çizelge 4.1. Lessepsiyen Balık Türlerinin Lessepsiyen Balık Biyokütlesi İçerisindeki Oransal Bulunurluğunun Aylık Değişimi ...... 58 Çizelge 4.2. Saurida undosquamis , Upeneus pori ve Leiognathus klunzingeri ’nin Ana Av İçerisindeki Bulunma Oranları ve Sıraları ...... 62 Çizelge 4.3. 0-20m Derinlik Katmanında Ana Avı Oluşturan Türler ...... 64 Çizelge 4.4. 20-50m Derinlik Katmanında Ana Avı Oluşturan Türler ...... 65 Çizelge 4.5. 50-100m Derinlik Katmanında Ana Avı Oluşturan Türler ...... 65 Çizelge 4.6. Tüm Çalışma Dönemi Boyunca Ana Avı Oluşturan Türler ...... 66 Çizelge 4.7. 1983 ve 1984 Yılları İtibariyle İskenderun Körfezi’nde Dip Trolü Avcılığında Ana Avı Oluşturan Türlere Ait CPUE Değerleri ve Bunların Toplam Avdaki Oransal Bulunurlukları ...... 67 Çizelge 4.8. Mullus barbatus ’a Ait Yaş-Frekans Dağılımı ile Yaş Gruplarına Ait Minimum, Maksimum ve Ortalama Boy ve Ağırlık Değerleri ...... 71 Çizelge 4.9. Türkiye Denizlerinde Mullus barbatus İçin Belirlenmiş Olan Büyüme Parametreleri ...... 73 Çizelge 4.10. Mullus barbatus ’a Ait Yaş Grupları İçin Ölçülen ve Hesaplanan Boy ve Ağrılık Değerleri ...... 74 Çizelge 4.11. Saurida undosquamis ’e Ait Yaş-Frekans Dağılımı ile Yaş Gruplarına Ait Minimum, Maksimum ve Ortalama Boy ile Ağırlık Değerleri ...... 79 Çizelge 4.12. Türkiye Denizlerinde Saurida undosquamis İçin Belirlenmiş Olan Boy-Ağırlık İlişkisi ve Büyüme Parametreleri ...... 81 Çizelge 4.13. Saurida undosquamis ’e Ait Yaş Grupları İçin Ölçülen ve Hesaplanan Boy ve Ağrılık Değerleri ...... 82

VIII Çizelge 4.14. Pagellus erythrinus ’a Ait Yaş-Frekans Dağılımı ile Yaş Gruplarına Ait Minimum, Maksimum ve Ortalama Boy ve Ağırlık Değerleri ...... 84 Çizelge 4.15. Türkiye Denizlerinde Pagellus erythrinus İçin Belirlenmiş Olan Boy-Ağırlık İlişkisi ve Büyüme Parametreleri ...... 85 Çizelge 4.16. Pagellus erythrinus ’a Ait Yaş Grupları İçin Ölçülen ve Hesaplanan Boy ve Ağrılık Değerleri ...... 87 Çizelge 4.17. Upeneus pori ’ye Ait Yaş-Frekans Dağılımı ile Yaş Gruplarına Ait Minimum, Maksimum ve Ortalama Boy ve Ağırlık Değerleri ...... 89 Çizelge 4.18. Upeneus pori ’ye Ait Yaş Grupları İçin Ölçülen ve Hesaplanan Boy ve Ağrılık Değerleri ...... 91 Çizelge 4.19. Spicara smaris ’e Ait Yaş-Frekans Dağılımı ile Yaş Gruplarına Ait Minimum, Maksimum ve Ortalama Boy ve Ağırlık Değerleri ...... 95 Çizelge 4.20. Spicara smaris ’e Ait Yaş Grupları İçin Ölçülen ve Hesaplanan Boy ve Ağrılık Değerleri ...... 97 Çizelge 4.21. Merluccius merluccius ’a Ait Yaş-Frekans Dağılımı ile Yaş Gruplarına Ait Minimum, Maksimum ve Ortalama Boy ve Ağırlık Değerleri ...... 99 Çizelge 4.22. Türkiye Denizlerinde Merluccius merluccius İçin Belirlenmiş Olan Boy-Ağırlık İlişkisi ve Büyüme Parametreleri ...... 101 Çizelge 4.23. Merluccius merluccius ’a Ait Yaş Grupları İçin Ölçülen ve Hesaplanan Boy ve Ağrılık Değerleri ...... 102 Çizelge 4.24. Tekrar Denize Atılan Iskarta Türler ...... 105 Çizelge 4.25. Bir Saatlik Trol Çekiminden Elde Edilen Plastik ve Metal Materyal ile Bunların Birim Alandaki Miktarlarının Aylık Dağılımı ...... 110 Çizelge 4.26. Mullus barbatus ’un Aylık Ortalama Boy ve Ağırlık Değerleri Kullanılarak Hesaplanmış Olan Aylık Büyüme Oranları ...... 112

IX Çizelge 4.27. Upeneus pori ’nin Aylık Ortalama Boy ve Ağırlık Değerleri Kullanılarak Hesaplanmış Olan Aylık Büyüme Oranları ...... 115

Çizelge 4.28. Saurida undosquamis İçin S 1 ve S 2 Parametrelerinin Tahmini ...... 118

Çizelge 4.29. Mullus barbatus İçin S 1 ve S 2 Parametrelerinin Tahmini ...... 120 Çizelge 4.30. Türkiye Denizleri İtibariyle Mullus barbatus İçin Belirlenmiş Olan Seçicilik Parametresi Değerleri ...... 123

Çizelge 4.31. Upeneus pori İçin S 1 ve S 2 Parametrelerinin Tahmini ...... 124

Çizelge 4.32. Pagellus erythrinus İçin S 1 ve S 2 Parametrelerinin Tahmini ...... 126

X ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA

Şekil 3.1. Çalışma Sahası ve Örnekleme İstasyonları ...... 15 Şekil 3.2. Çalışmada Kullanılan Dip Trolü Ağının Teknik Özellikleri ...... 16 Şekil 4.1. Derinlik Katmanlarının Aylara Göre Av Kompozisyonları Bakımından Birbirleriyle Olan Benzerlikleri ...... 31 Şekil 4.2. Ayların Av Kompozisyonu Bakımından Birbirleriyle Olan Benzerlikleri ...... 32 Şekil 4.3. Birim Zamanda Avlanan Ortalama Biyokütle Değeri’nin Aylık Değişimi ...... 33 Şekil 4.4. Derinlik Katmanları İtibariyle Ortalama CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi ...... 34 Şekil 4.5. Canlı Gruplarının Toplam Biyokütle İçerisindeki Oransal Bulunurluklarının Aylık Değişimi ...... 35 Şekil 4.6. Kabukluların CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi ...... 36 Şekil 4.7. Kabukluların CPUE Değerlerinin Derinlik Katmanlarına Göre Aylık Değişimi ...... 37 Şekil 4.8. Kabukluların Toplam Avdaki Oransal Bulunurluklarının Aylık Değişimi ...... 38 Şekil 4.9. Kabukluların Toplam Kabuklu Biyokütlesindeki Aylık Oransal Bulunurluğu ...... 38 Şekil 4.10. Kafadan Bacaklıların CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi ...... 39 Şekil 4.11. Kafadan Bacaklıların CPUE Değerlerinin Derinlik Katmanlarına Göre Aylık Değişimi ...... 40 Şekil 4.12. Kafadan Bacaklıların Toplam Avdaki Oransal Bulunurluklarının Aylık Değişimi ...... 41 Şekil 4.13. Kafadan Bacaklıların Toplam Kafadan Bacaklı Biyokütlesindeki Aylık Oransal Bulunurluğu ...... 42 Şekil 4.14. Balıkların CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi ...... 43 Şekil 4.15. Balıkların CPUE Değerlerinin Derinlik Katmanları İtibariyle Aylık Değişimi ...... 44

XI Şekil 4.16. Balıkların Toplam Avdaki Oransal Bulunurluklarının Aylık Değişimi ...... 45 Şekil 4.17. Balıkların Toplam Balık Biyokütlesindeki Aylık Oransal Bulunurluğu ...... 46 Şekil 4.18. Balık Faunasının Beslenme Şekli ve Habitatlarına Göre Dağılımı ...... 47 Şekil 4.19. Balık Faunasının Beslenme Şekli ve Coğrafik Kökenine Göre Dağılımı ...... 48 Şekil 4.20. Balık Faunasının Beslenme Şekli ve Ekonomik Önemlerine Göre Dağılımı ...... 49 Şekil 4.21. Balık Faunasının Beslenme Şekli ve Büyüklüğüne Göre Dağılımı ...... 50 Şekil 4.22. Balık Faunasının Yaşam Alanı ve Coğrafik Kökenine Göre Dağılımı ...... 51 Şekil 4.23. Balık Faunasının Yaşam Alanı ve Ekonomik Önemlerine Göre Dağılımı ...... 52 Şekil 4.24. Balık Faunasının Yaşam Alanı ve Büyüklüğüne Göre Dağılımı ...... 53 Şekil 4.25. Balık Faunasının Coğrafik Köken ve Ekonomik Önemi Göre Dağılımı ...... 54 Şekil 4.26. Balık Faunasının Coğrafik Köken ve Büyüklüğe Göre Dağılımı ...... 55 Şekil 4.27. Balık Faunasının Ekonomik Önemi ve Büyüklüğüne Göre Dağılımı ...... 56 Şekil 4.28. Derinlik Katmanlarına Göre Elde Edilen Lessepsiyen Tür Sayısının Aylık Değişimi ...... 59 Şekil 4.29. Lessepsiyen Balıkların Derinlik Katmanları ve Üç Derinlik Katmanından Ortalama Olarak Elde Edilen CPUE Değerinin Aylık Değişimi ...... 60 Şekil 4.30. Derinlik Katmanlarından Elde Edilen Av İçerisinde Lessepsiyen Balıkların Oransal Bulunurluğunun Aylık Değişimi ve Ortalama Bulunma Oranı ...... 62

XII Şekil 4.31. Derinlik Katmanlarından Avlanan Mullus barbatus ’a ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi ...... 69 Şekil 4.32. Mullus barbatus ’a Ait Boy-Frekans Dağılımı ...... 71 Şekil 4.33. Mullus barbatus ’a Ait Boy-Ağırlık İlişkisi ...... 72 Şekil 4.34. Charybdis longicollis’e Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi ...... 75 Şekil 4.35. Saurida undosquamis ’e Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi ...... 76 Şekil 4.36. Saurida undosquamis ’e Ait Boy-Frekans Dağılımı ...... 78 Şekil 4.37. Saurida undosquamis ’e Ait Boy-Ağırlık İlişkisi ...... 80 Şekil 4.38. Pagellus erythrinus ’a Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi ...... 83 Şekil 4.39. Pagellus erythrinus ’a Ait Boy-Frekans Dağılımı ...... 84 Şekil 4.40. Pagellus erythrinus ’a Ait Boy-Ağırlık İlişkisi ...... 85 Şekil 4.41. Upeneus pori ’ye Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi ...... 88 Şekil 4.42. Upeneus pori ’ye Ait Boy-Frekans Dağılımı ...... 89 Şekil 4.43. Upeneus pori ’ye Ait Boy-Ağırlık İlişki ...... 90 Şekil 4.44. Bothus podas ’a Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi ...... 92 Şekil 4.45. Sepia officinalis ’e Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi ...... 93 Şekil 4.46. Spicara smaris ’e Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi ...... 94 Şekil 4.47. Spicara smaris ’e Ait Boy-Frekans Dağılımı ...... 95 Şekil 4.48. Spicara smaris ’e Ait Boy-Ağırlık İlişkisi ...... 96 Şekil 4.49. Merluccius merluccius ’a Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi ...... 97 Şekil 4.50. Merluccius merluccius ’a Ait Boy-Frekans Dağılımı ...... 99 Şekil 4.51. Merluccius merluccius ’a Ait Boy-Ağırlık İlişkisi ...... 100 Şekil 4.52. Leiognathus klunzingeri ’ye Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi ...... 103 Şekil 4.53. Iskartada Yer Alan Canlı Gruplarının Aylık Değişimi ...... 106 Şekil 4.54. Iskartada Yer Alan Grupların Aylık Oransal Değişimi ...... 107 Şekil 4.55. Iskartada Yer Alan Grupların Derinlik Katmanlarına Göre Oransal Değişimi ...... 108 Şekil 4.56. Mullus barbatus ’un Boy ve Derinlik Katmanları İtibariyle Ortalama CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi ...... 113 Şekil 4.57. Upeneus pori ’nin Boy ve Derinlik Katmanları İtibariyle Ortalama CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi ...... 116 Şekil 4.58. Saurida udosquamis İçin Belirlenen Seçicilik Eğrisi ...... 119

XIII Şekil 4.59. Mullus barbatus İçin Belirlenen Seçicilik Eğrisi ...... 121 Şekil 4.60. Upeneus pori İçin Belirlenen Seçicilik Eğrisi ...... 124 Şekil 4.61. Pagellus erythrinus İçin Belirlenen Seçicilik Eğrisi ...... 127

XIV

1. GİRİŞ Erdoğan ÇİÇEK

1. GİRİŞ

Su ürünleri, insanoğlunun besin gereksiniminin karşılanmasında önemli hayvansal protein kaynaklarından birini oluşturmaktadır. Ancak bütün doğal kaynaklarda olduğu gibi, sucul canlı kaynaklardan sağlanan yıllık ürün düzeyinin de belirli bir sınırının olduğu bilinen bir gerçektir. Öte taraftan bu tip kaynaklardan sürekli ve en yüksek düzeyde ürünün sağlanabilmesi için, söz konusu kaynakların çok iyi bir şekilde korunması ve de yönetilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, öncelikle mevcut kaynakları oluşturan stokların saptanarak, bunların bölgesel ve mevsimsel dağılımlarının belirlenmesi, mevcut durumlarının ortaya konması ve son olarak bu kaynaklar üzerinde uygulanan balıkçılığın etkilerinin belirlenmesi gerekmektedir. Akdeniz balıkçılığı gerek avlanan tür ve gerekse kullanılan av araçları bakımından oldukça büyük bir çeşitlilik sergilemektedir. Dolayısıyla bölge balıkçılığı, çok türlü balıkçılık kapsamında değerlendirilmektedir (Caddy, 1993). Akdeniz littoralindeki balıkçılık faaliyetlerinde başat olarak uygulanan dip trolü, ekonomik değere sahip olan veya olmayan, tabanda veya tabana yakın kesimlerde yaşayan çok sayıda canlının yakalanmasına olanak sağlamaktadır. Akdeniz’in çok türlü yapısı göz önünde bulundurulduğunda, trol balıkçılığında herhangi bir hedef tür söz konusu olmayıp, balıkçılık ekonomik değeri en yüksek olan türlerin avcılığına yönelmektedir. Türkiye’nin Doğu Akdeniz kıyılarındaki su ürünlerinin en önemli özelliklerinden birisi, tür sayısının tropik bölge sularında olduğu gibi yüksek olması ve her bir türün düşük birey sayısı ile temsil edilmesidir. Quignard ve Tomasini (2000), tüm Akdeniz sular sisteminde 575 kemikli, 86 kıkırdaklı ve 3 adet yuvarlak ağızlı olmak üzere; toplam 664 balık türünün varlığından söz etmektedir. Türkiye denizlerinde ise, 449 balık türünün (bir yuvarlak ağızlı, 64 kıkırdaklı ve 384 kemikli) varlığı tespit edilmiştir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Türkiye’nin Akdeniz kıyıları için ise, bu sayı 390 olarak bildirilmektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Ancak daha sonraki yıllarda yapılan yeni kayıt bildirimleri sonucunda, gerek Akdeniz geneli (Corsini ve ark., 2005), gerek Türkiye ve gerekse Türkiye’nin Akdeniz kıyıları için (Cihangir ve ark., 2003; Gökoğlu ve ark., 2003, 2004; Yılmaz ve ark., 2004;

1

1. GİRİŞ Erdoğan ÇİÇEK

Bilecenoğlu, 2005; Akyol ve ark., 2005; Bilecenoğlu ve ark., basımda) bu sayılarda artış olmuştur. Böylece yeni eklenen türlerle birlikte Türkiye denizlerindeki tür sayısı 458’e (bir yuvarlak ağızlı, 64 kıkırdaklı ve 393 kemikli) ve Türkiye’nin Akdeniz kıyılarındaki tür sayısı da 395’e çıkmış olmaktadır. Türkiye’nin Akdeniz kıyılarındaki tür sayısı dikkate alındığında, bölgenin ne kadar yüksek bir tür zenginliğine sahip olduğu kolayca görülebilir. Ancak bu denli yüksek tür zenginliği, bazı problemleri de beraberinde getirmektedir. Örneğin Bingel (1987), kuzeydoğu Akdeniz’de yer alan ve İskenderun körfezlerinde faaliyet gösteren mesleki balıkçıların bir trol ağından elde ettikleri balık türü sayısının 44’e kadar çıkabildiğini bildirmektedir. Doğaldır ki, bu denli yüksek sayılara çıkabilen su ürünlerinin her bir türü için uygulanması gereken balıkçılık stratejisi de farklılık arz etmektedir. Örneğin, bir tür için uygun olan ağ gözü genişliği, diğeri için aşırı avcılığa; veya bunun tersi olarak, diğer bir tür içinse yetersiz avcılığa sebebiyet verebilmektedir. Kuzeydoğu Akdeniz’in Türkiye kıyılarındaki balıkçılık faaliyetlerinin, genel olarak küçük teknelerle yapılan kıyı balıkçılığı şeklinde olduğu; bu faaliyetler sırasında ekonomik değeri yüksek olan demersal türlerin avlandığı ve avcılık filosunun avladığı ürünün başat olarak dip trolü avcılığına dayandığı söylenebilir. Türkiye’nin kuzeydoğu Akdeniz kıyılarındaki balıkçılık, genellikle 100m (nadiren 200m) derinliğe kadar olan kıyısal kesimde yürütülmektedir. Bölgede dip trolü ve geleneksel olarak küçük balıkçı tekneleriyle yürütülen uzatma ve paraketa avcılığının yanı sıra, ilk kez 1982 yılında gırgır avcılığı yapan bir teknenin filoya katılmasından bu yana, gırgır teknesi sayısında da önemli bir artış gözlenmiştir (Bingel, 1987). Bu artığın nedenleri olarak; besin girdisinin artışına paralel olarak pelajik balık stoklarında görülen artış (Gücü, 2000) ve aynı dönemde Karadeniz’deki hamsi stokunun çökmesi sonucu kendilerine yeni avlak sahaları arayan Karadenizli balıkçıların bu bölgeye artan oranlarda gelerek burada faaliyetlerine devam etmeleri gösterilebilir (Avşar, 2000). 1950’lerden bu yana ve özellikle de 1980’lerden sonra devletin balıkçılığı destekleme programı çerçevesinde verdiği kredilerle, sürekli olarak yeni ve daha büyük boyutlu teknelerin inşa edilerek, bölgedeki avcılık filosuna katılmaları sonucu, bölge stokları giderek yoğunlaşan bir balıkçılık baskısı altına girmiştir (Gücü ve Bingel, 1994a). Bunun doğal sonucu olarak ta, kuzeydoğu Akdeniz’deki balık

2

1. GİRİŞ Erdoğan ÇİÇEK

stokları sürdürülebilir en yüksek ürünü sağlayabilecek seviyenin çoktandır altına düşmüş durumdadır. Böylece av gücü, yanlış politikalar nedeniyle bölgedeki stokların verim kapasitelerinin çok üstünde bir güce ulaşmış bulunmaktadır. Bu kötüye gidişin bölgedeki stoklara etkileri, sadece elde edilen ürünün azalması şeklinde olmayıp, yapılan çalışmalardan çıkan sonuçlara göre; 1980’li yılların başında elde edilen harcanan birim güç başına düşen üründeki (CPUE) azalmanın yanı sıra, yakalanan türlerin ortalama boylarında da önemli azalmaların olduğu, geçmişte baskın olarak yakalanan türlerin ortalama boylarında önemli sayılabilecek azalmaların gözlendiği, yine baskın olarak yakalanan ekonomik değeri yüksek türlerin yerlerini ticari değeri düşük türlerle değiştirdiği ve daha önemlisi avlanan tür sayısında azalmaların olduğu belirlenmiş durumdadır (Gücü, 2000). Akdeniz ve özellikle de Doğu Akdeniz balıkçılığında göz önünde bulundurulması gereken diğer bir özellik de, 1869 yılında Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla birlikte Kızıldeniz ile Akdeniz’in canlı toplulukları arasında bir göç olayının söz konusu olmasıdır. Bu olay Por (1978) tarafından Lesepsiyen Göç olarak adlandırılmıştır. 1902 yılında ilk lesepsiyen balık türünün kaydedilmesinden (Ben- Tuvia, 1985’e göre Tillier, 1902) bu güne kadar, değişik araştırıcılar tarafından yeni tür kayıtları bildirilmiş ve bugün itibariyle, Akdeniz’deki lesepsiyen göçmeni balık türü sayısı 59’a yükselmiştir (Golani, 2002). Bu türlerin bir bölümü, Akdeniz ekosistemine hidrolojik yapı bakımından son derece uygun olduklarından, çok iyi bir uyum sağlayarak (Gücü, 2000); bu türlere ait populasyonlar, avcılığı yapılabilecek düzeyde yüksek yoğunluklara ulaşmış ve hatta Saurida undosquamis, Leiognathus klunzingeri, Upeneus moluccensis ve Upeneus pori gibi bazı türler ana av içerisinde ilk sıralarda yer almaya başlamışlardır (Bingel, 1987; Avşar, 2000; Çiçek ve ark., 2002). Bu nedenle de gerek göçün devam etmesi ve gerekse lesepsiyen türlerin önemli yoğunluklara ulaşmaları, lesepsiyen göçmeni türlerin izlenmesini zorunlu kılmaktadır (Gücü, 2000). Yukarıda dile getirilmeye çalışılan nedenlerden dolayı, bu çalışma ile bir avcılık sezonu boyunca Karataş açıklarında yürütülmekte olan dip trolü avcılığından elde edilen ekonomik potansiyele sahip su ürünlerinin belirlenmesi, bunların avdaki oransal bulunurlukları ve av sezonu boyunca bölgesel ve mevsimsel olarak yoğunluk dağılımları ortaya konmaya çalışılmıştır. Bunun yanı sıra, özellikle ana avı oluşturan

3

1. GİRİŞ Erdoğan ÇİÇEK

türlerin av sezonu boyunca boy ve ağırlık dağılımları belirlenmeye çalışılmış ve bazı populasyon parametreleri hesaplanmıştır. Ayrıca, Akdeniz ve özellikle de Doğu Akdeniz için izlenmesi zorunlu olan lesepsiyen göçmeni türlerin mevcut durumları ortaya konmaya çalışılmıştır.

4

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Erdoğan ÇİÇEK

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

Çalışma bölgesinin de içerisinde yer aldığı kuzeydoğu Akdeniz ve İskenderun körfezi ile ilgili olarak çok değişik çalışmalar yapılmıştır. Doğu Akdeniz balıkçılığı ile ilgili olarak ilk bilimsel veriler, Aasen ve Akyüz (1956) ve Akyüz (1957) tarafından yapılan çalışmalarla elde edilmiştir. Her iki çalışmada da, bölgenin geniş ve nispeten düz bir kıta sahanlığına sahip olması nedeniyle, 1940’lı yıllardan beri yoğun bir şekilde dip trolü avcılığının yürütüldüğü ve dolayısıyla bu alanda uygulanan balıkçılık şiddetinin de yüksek düzeyde olduğu belirtilmektedir. Bingel (1987), Doğu Akdeniz’de kıyı balıkçılığı av alanlarının sayısal balıkçılığını ortaya koymak amacıyla gerçekleştirdiği çalışmasında, aylık aralıklarla yaptığı örnekleme çalışmalarıyla bu kesimdeki su ürünlerinin bölgesel ve zamana göre değişimini incelemiştir. Elde edilen örneklerden ekonomik olarak değerlendirilen stokların durumu ve bunların bazı popülasyon parametreleri ortaya konmaya çalışılmıştır. Japon Uluslar Arası İşbirliği Ajansı (Japanese International Cooperation Agency (JICA)) ile T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı işbirliği çerçevesinde, kuzeydoğu Akdeniz’de trol çekimleri yapılarak, bölgede dağılış gösteren stokların durumu ortaya konmaya çalışılmıştır (Anonim, 1993). Türkiye denizlerinde bugün itibariyle 458 adet balık türünün yaşadığı bilinmektedir (Bilecenoğlu ve ark., 2002; Cihangir ve ark., 2003; Gökoğlu ve ark., 2003, 2004; Yılmaz ve ark., 2004; Bilecenoğlu, 2005; Akyol ve ark., 2005; Bilecenoğlu ve ark., basımda). Türkiye’nin Akdeniz kıyılarındaki tür sayısı ise 395 adettir. Gücü ve Bingel (1994a) Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında balıkçılığın durumunu ortaya koydukları çalışmalarında, bölgede dip trolü ile avlanması gereken en yüksek ürün miktarının 7700ton ve av gücünün ise 20000HP’yi geçmemesi gerektiğini bildirmişlerdir. Buna karşın; halihazırda bölgede yürütülen avcılığın hem av gücü ve hem de avlanma miktarı yönünden yukarıda verilen değerlerin oldukça üzerine çıkmış olduğuna işaret edilmiş ve çözüm yolları olarak, değişik alternatifler ileri sürülmüştür. Gücü ve Bingel (1994b), 1980-1984 yılları arasında kuzeydoğu Akdeniz’in

5

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Erdoğan ÇİÇEK

Türkiye kıyılarında yaptıkları dip trolü örneklemelerinden toplam 165 canlı türünün elde edildiğini bildirerek; bunları sistematik sıraya göre listelemişlerdir. Ayrıca her örnekleme döneminde, biyokütle olarak avda en fazla yer alan 20 türün yüzde olarak bulunurluk değerlerini vermişlerdir. Aynı çalışmada Lessepsiyen türlerin toplam av içerisindeki paylarının örnekleme dönemi ve sahasına göre değişimleri ve bunun olası sebepleri de tartışılmıştır. Gücü (2000), kuzeydoğu Akdeniz’deki balık stoklarının 1980-2000 yılları arası itibariyle 20 yıllık zaman serisini çıkardığı çalışmasında, birim çabada avlanan demersal ürün miktarının yıldan yıla düşüş gösterdiğini belirtmiştir. Bu düşüşü ise bölgedeki stokların aşırı avcılık baskısı altında olmasına bağlamıştır. Ancak, aynı çalışmada pelajik balık stoklarında bariz bir artış gözlendiği bildirilmiş ve bu olay, kıyısal bölgedeki yapılaşma ve buna bağlı olarak üretilen nütrient miktarındaki artışa bağlanmıştır. Çalışma sahasını da içeren İskenderun Körfezi’nin, kuzeydoğu Akdeniz’in en verimli kesimi ve önemli bir avlak sahası olması dolayısıyla, söz konusu körfezde su kalite kriterleri, kirlilik, fitoplankton, zooplankton, balık ve balıkçılıkla ilgili olarak pek çok çalışmaya rastlanmış olup; bu çalışmalar devam eden kısımlarda sırasıyla verilmiştir. Yılmaz ve ark. (1992), İskenderun Körfezi’nin gerek endüstriyel ve evsel atık sular ve gerekse tatlı su girdileri nedeniyle, kuzeydoğu Akdeniz’in nütrient yönünden en zengin bölgesini oluşturduğunu rapor etmektedirler. Ancak bu denli yüksek nütrient girdisine rağmen, körfezin ötrofik bir yapıya sahip olmamasını, kuvvetli esen yerel rüzgarların suyu dikey olarak karıştırarak oksijenin çok iyi nüfus etmesini sağlaması ve körfeze açık deniz suyunun giriş yapmasına bağlamışlardır. Salihoğlu ve ark. (1990), kuzeydoğu Akdeniz’de besin tuzları ve klorofil- α’nın dağılımını belirledikleri çalışmalarında, bölgedeki İskenderun Körfezi’nin gerek fitoplankton ve gerekse zooplankton yönünden en zengin alanlardan birini oluşturduğunu belirlemişlerdir. Kıdeyş ve ark. (1989), Doğu Akdeniz’de, birincil üretimin geç kış ve erken ilkbaharda en yüksek seviyeye ulaştığını bildirmiş olmalarına karşın; Polat ve Piner (2002) İskenderun Körfezi’nde en yüksek seviyenin sonbahar döneminde gerçekleştiğini rapor etmişlerdir.

6

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Erdoğan ÇİÇEK

Polat (2002), İskenderun Körfezi’nde birisini kıyısal ve diğerini ise derin bölgeden seçtiği iki istasyondaki nütrient, klorofil-α ve fitoplankton gruplarını karşılaştırdığı çalışmasında; kıyısal istasyonun gerek nütrinetler ve gerekse birincil üretimin bir göstergesi olan klorofil-α yönünden daha zengin olduğunu bildirmiştir. Zingano ve ark. (1995), Napoli Körfezi’nde biri ilkbahar ve diğeri ise sonbaharda olmak üzere iki kez birincil üretim düzeyinde en yüksek seviyeye ulaşıldığını bildirmektedirler. Aynı araştırıcılar Akdeniz’de sonbahar döneminde yüksek birincil üretimin gerçekleşme nedenlerini, Akdeniz genelinde sonbahar yağmurlarının bol olmasına, rüzgarlar nedeniyle devamlı bir yüzey karışım tabakasının olmasına, termoklinin çabuk kalkmasına bağlı olarak gerçekleşen dikey karışım olayı sonucu nütrinetlerin yüzey karışım tabakasına ulaşmasına bağlamışlardır. Lessepsiyen balıkların Türkiye kıyılarında bulunurluğuna ilişkin ilk kayıt Erazi tarafından verilmiştir (Gücü ve ark., 1994). Bunu takip eden yıllarda ise daha çok ilk kayıt bildirimlerine ilişkin çalışmalar yayınlanmıştır (Akyüz, 1957; Ben- Tuvia, 1966; 1973; Whitehead ve ark., 1984; Mater ve Kaya, 1987; Kaya ve ark., 1992; Gücü ve ark., 1994; Mater ve ark., 1995; Başusta ve ark., 1997; Bilecenoğlu ve ark., 2002; Bilecenoğlu ve ark., 2002’ye göre, Erazi, 1943; Haas ve Steinitz, 1947; Kosswig, 1950; Ben-Tuvia, 1953; Gökoğlu ve ark., 2003, 2004; Bilecenoğlu, 2005; Akyol ve ark., 2005). Son yıllarda ise, gerek türlerin balıkçılık biyolojileri ve dağılımları (Bingel, 1987; Avşar ve ark., 1988; Bingel, 1988a, 1988b; Bingel ve Avşar, 1988a, 1988b; Avşar ve ark., 1990; Anonim, 1993; Mater ve Torcu, 1996; Torcu ve Mater, 1997; Türeli ve Erdem, 1997; Taşkavak ve ark., 1998; Yeldan ve Avşar, 1998; 1999; 2000; Bilecenoğlu ve Taşkavak, 1999a; Kaya ve ark., 1999; Özütok, 1999; Torcu ve Mater, 2000; Taşkavak ve Bilecenoğlu, 2001; Çiçek ve ark., 2001; 2002; Bilecenoğlu ve Kaya, 2002) ve gerekse Lessepsiyen göçmeni balıkların ekosistemdeki etkileşimlerine yönelik olarak çalışmalar yapılmaya başlanmıştır (Gücü, 2000; Gücü ve Gücü, 2002; Moran ve Gücü, 2002). Türkiye kıyılarında Lessepsiyen balıkların bulunurluğuna ait ilk çalışmayı takip eden yıllarda bir çok tür Lessepsiyen göçmeni olarak rapor edilmiştir. Ancak, daha sonraki yıllarda yapılan çalışmalarda, daha önce Lessepsiyen oldukları rapor edilen bazı türlerin Lessepsiyen olmadığının anlaşılmasıyla listeden çıkartılmış

7

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Erdoğan ÇİÇEK

(Aphanius dispar , Istiophorus gladius, Trichiurus haumela gibi) veya tür teşhisi yanlış yapılmış (Upeneus asymetricus ve Dussumieria acuta ) (Golani ve ark., 2002) veyahut ta verilen kayıtlardan bir kısmı doğrulanamamıştır ( Plathycephalus indicus, Terapon puta gibi) (Bilecenoğlu ve ark., 2002). Sonuç olarak Türkiye kıyılarında şu ana kadar 27 familyaya ait toplam 37 Lessepsiyen balık türünün olduğu bildirilmiştir. Bu türlerin isim ve rapor edildikleri kaynaklar Çizelge 2.1’de verilmiştir.

Çizelge 2.1. Türkiye Kıyılarında Kaydedilmiş Olan Lessepsiyen Balık Türleri

Tür Adı Kaynak Leiognathus klunzingeri (Steindachner, 1898) Erazi, 1943 Siganus rivulatus (Forsskal, 1775) Haas ve Steinitz, 1947 Atherinamorus lacunosus (Forster in Bloch & Schneider, 1801) Kosswig, 1950 Upeneus muluccencis (Bleeker, 1855) Kosswig, 1950 Upeneus pori Ben Tuvia & Golani, 1989 Kosswig, 1950 Sargocentron rubrum (Forsskal, 1775) Kosswig, 1950 Stephanolepis diaspros Fraser-Brunner, 1940 Kosswig, 1950 Lagocephalus spadiceus (Richardson, 1844) Kosswig, 1950 Hemiramphus far (Forsskal, 1775) Kosswig, 1950 Dussumieria elopsoides Bleeker, 1849 Ben-Tuvia, 1953 Alepes djadaba (Forsskal, 1775) Akyüz, 1957 Liza carinata (Valenciennes, 1836) Akyüz, 1957 Sphyraena chrysotaenia Klunzinger, 1884 Akyüz, 1957 Hyporhamphus affinis (Günther, 1866) Akyüz, 1957 Cynoglossus sinusarabici (Chabanaud, 1931) Akyüz, 1957 Parexocoetus mento (Valenciennes, 1847) Ben-Tuvia, 1966 Saurida undosquamis (Richardson, 1848) Ben-Tuvia, 1966 Himantura uarnak (Forsskal, 1775) Ben-Tuvia, 1966 Siganus luridus (Rüppell, 1828) Ben-Tuvia, 1973 Herklotsichthys punctatus (Rüppell, 1837) Whitehead, 1984 Apogon nigripinnis Cuvier, 1828 Mater&Kaya, 1987 Pelates quadrilineatus (Bloch, 1790) Mater&Kaya, 1987 Oxyuritchthys petersi (Klunzinger, 1871) Kaya ve ark., 1992 Pempheris vanicolensis Cuvier, 1831 Gücü ve ark., 1994 Scomberomorus commerson Lacepede, 1800 Gücü ve ark., 1994 Callionymus filamentosus Valenciennes, 1837 Gücü ve ark., 1994 Sillago sihama (Forsskal, 1775) Gücü ve ark., 1994 Etremeus teres (DeKay, 1842) Başusta ve ark., 1997 Lagocephalus suezensis Clark & Gohar, 1953 Avşar ve Çiçek, 1999 Pteragogus pelycus Randall, 1931 Taşkavak ve ark., 2000 Petroscirtes anyclodon Rüppell, 1838 Taşkavak ve ark., 2000 Fustilaria commersonii Rüppell, 1835 Taşkavak ve ark., 2002 Sphyraena flavicauda Rüppell, 1838 Taşkavak ve ark., 2002 Heniochus intermedius Steindachner, 1893 Gökoğlu ve ark., 2003 Hippocampus fuscus Rüppell, 1838 Gökoğlu ve ark., 2004 Torquigener flavimaculosus Hardy and Randall, 1983 Bilecenoğlu, 2005 Lagocephalus sceleratus (Gmelin, 1789) Akyol ve ark., 2005

8

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Erdoğan ÇİÇEK

Bingel (1988a), S. undosquamis ’in mide içeriğini inceleyerek prey büyüklüğünü belirlediği çalışmasında, bu türün yoğun olarak sırasıyla M. barbatus (%63.8), L. klunzingeri (%12.4) ve S. undsoquamis (%7.4)’le beslendiğini saptamıştır. Bingel ve Avşar (1988a), Tırtar ve Göksu açıklarından (Mersin Körfezi) elde ettikleri 5225 adet S. undosquamis bireyinin mide içeriğini inceledikleri çalışmalarında; bu türün %97.3’lük bir oranla balıkla beslendiğini ve balıklar içerisinde ise, %40.1’lik oranla M. barbatus ’un ilk sırada yer aldığını rapor etmişlerdir. Gücü ve ark. (1994), 1983, 1984 ve 1989 yılları itibariyle kuzeydoğu Akdeniz’in Türkiye kıyılarında gerçekleştirdikleri dip trolü örneklemelerinde, altı adeti yeni kayıt olmak üzere toplam 26 adet Lessepsiyen balığa rastladıklarını rapor etmişlerdir. Aynı çalışmada, İskenderun Körfezi’nde Lessepsiyen balıkların birim çabada avlanan ürün içerisindeki payının %62’lere kadar yükseldiği; bu oranın Mersin Körfezi’nde ise, %34’ler düzeyinde olduğu bildirilmiştir. Başusta (1997), 1994-1996 yılları arasında İskenderun Körfezi’nde bulunan pelajik ve demersal balıkları tespit etmeyi amaçladığı çalışmasında, 19 kıkırdaklı ve 126 kemikli olmak üzere toplam 145 balık türü saptamıştır. Söz konusu türlerden Carcharhinus altimus, Taeniura grabata ve Etrumeus teres ’in Türkiye denizleri için ilk kayıt niteliği taşıdığını rapor etmiştir. Ayrıca, örnekleme dönemi boyunca 24 adet Lessepsiyen balık türüne rastlandığı belirtilmiştir. Taşkavak ve ark. (1998), Türkiye’nin Doğu Akdeniz Kıyıları boyunca Lessepsiyen balıkların dağılışları ve bölge balıkçılığına olan etkilerini ortaya koydukları çalışmalarında, bölgede 25 adet Lessepsiyen balık türünün varlığından bahsetmişlerdir. Ayrıca, bölgede yürütülen avcılıkta S undosquamis ve U. moluccensis gibi Lessepsiyen balık türlerinin yüksek av değerlerine sahip olduklarını rapor etmişlerdir. Taşkavak ve Bilecenoğlu (2001), Türkiye’nin Akdeniz kıyılarından örnekledikleri 18 Lessepsiyen balık türüne ait boy-ağırlık ilişki sabitlerini hesaplamışlardır. Bu çalışmada, U. pori ’nin boy-ağırlık ilişki sabitlerinden a=0.0000028 ve b=3.256 (R2=0.98) olarak hesaplanmıştır.

9

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Erdoğan ÇİÇEK

Mert ve ark. (1983), Antalya Körfezi’ndeki M. barbatus, U. moluccensis ve P. erythrinus ’un boy kompozisyonu, yaş-boy ve boy-ağırlık ilişkilisi gibi bazı biyolojik parametreleri belirlemişlerdir. Kulan ve ark. (1984), İskenderun ve Karataş balıkçı barınaklarından sağlamış oldukları 172 adet M. barbatus ve 206 adet U. moluccensis bireyini kullanarak, ilgili türlerin boy-frekans ve yaş-frekans dağılımlarını rapor etmişlerdir. Çoral (1988), İzmir Körfezi’nde yapmış olduğu çalışmasında, M. barbatus ’un I’inci yaş grubuna kadar çok hızlı bir büyüme sergilediğini; eşeysel olgunluğa ulaştığı bu yaştan itibaren ise, büyümenin oldukça yavaşladığını bildirmiştir. Avşar ve ark. (1990), morfometrik karekterleri kullanarak, Mahalonobis’in Genelleştirilmiş Aralığını uyguladıkları stok ayrımı çalışmaları sonucunda, S. undosquamis ’in Mersin Körfezi’nde farklı stoklar oluşturmayıp, bölgedeki bu türün tek bir stoka ait olduğu sonucuna varmışlardır. Şahin ve ark. (1992), Doğu Karadeniz Kıyıları’nda yayılış gösteren M. barbatus ’un GSI değerinin aylık değişimini göz önünde bulundurarak, bu türün üreme mevsimini belirlemeye çalışmışlardır. Böylece bu çalışmada M. barbatus ’un üreme eylemini mayıs-eylül arasında kalan dönemde; en yoğun olarak ise, temmuz ayında gerçekleştirdiğini rapor etmişlerdir. Ayrıca bu alandan yakalanan M. barbatus bireylerinin çoğunlukla eşeysel olgunluğa ulaşmamış veya henüz ulaşmış ve hızlı büyüme dönemindeki bireylerden oluştuğuna dikkat çekmişlerdir. Kınacıgil (1994), Gülbahçesi Körfezi’nden elde ettiği M. barbatus bireylerinin %95.3’lük bir kısmının II’inci yaş grubunun altında olduğunu belirlemiştir. Aynı çalışmada, bölgedeki bu stoktan en verimli düzeyde yararlanılması için ölüm oranının 0.20-0.40yıl -1 olması gerekirken; 0.80yıl -1 olarak belirlediğini ve böylece söz konusu stokun aşırı avcılık baskısı altında olduğuna dikkat çekmiştir. Gücü ve Bingel (1994c), kuzeydoğu Akdeniz barbunya balıkçılığı üzerine yaptıkları çalışmalarında, bu türün büyüme parametreleri, ölüm oranları ve kullanılan avın seçiciliğini belirlemişlerdir. Buna göre boy-ağırlık ilişkisini W=0.006*L 3.251 ; doğal nedenlerle olan ölüm oranı (M) 1.31yıl -1; buna karşın balıkçılık nedeniyle meydana gelen ölüm oranını (F) ise, 1.51 yıl -1 olarak belirlemişlerdir. Böylece bu durumu, bölgede yürütülen avcılığın barbunya stoku üzerinde aşırı avcılık baskısı

10

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Erdoğan ÇİÇEK

yarattığının açık bir göstergesi olduğu şeklinde değerlendirmişlerdir. Ayrıca, barbunya için seçicilik değeri %L 50 =9.66cm olarak belirlenmiş olup; avcılığın bu boy grubunun üzerindeki bireyleri avlayacak şekilde düzenlenmesi gereğine işaret etmişlerdir. Mater ve Torcu (1996), Fethiye ve Mersin körfezlerinden elde ettikleri S. undosqumis bireylerini kullanmak suretiyle her iki körfez için ayrı ayrı olmak üzere, söz konusu türün, büyüme ve üreme gibi bazı biyolojik özelliklerini ortaya koymuşlardır. Bu çalışmada, Mersin Körfezi’nden elde edilen bireylerin boylarının (çatal boy) 13.5-32.2cm ve yaşlarının ise I-V’inci yaş grupları arasında değişim gösterdiğini; baskın olan yaş grubunun II. ve III’üncü yaş grupları olduğunu belirlemişler; ayrıca boy-ağırlık ilişkisini ise, log W=-0.9596+2.6165*LogL olarak hesaplamışlardır. Türeli ve Erdem (1997), Yumurtalık Koyu’ndan elde ettikleri M. barbatus ve S. undosquamis türlerinin büyüme özelliklerini belirlemişlerdir. Çalışmada elde edilen M. barbatus bireylerinin boylarının 7.5-15.1cm, yaşlarının ise 0-V’inci yaş grupları arasında değişim gösterdiğini; boy ağırlık ilişkisinin ise LogW=- 1.77494+3.02621*LogL şeklinde olduğunu hesaplamışlardır. Örneklemelerde elde edilen S. undosquamis boylarının 8.3-21.9cm ve yaşlarının ise 0-V’inci yaş grubu arasında değişim gösterdiğini; boy-ağırlık ilişkisinin bu tür için LogW=- 2.06171+3.02207*LogL şeklinde olduğunu rapor etmişlerdir. Şahin ve Akbulut (1997), Doğu Karadeniz M. barbatus stokunun eşey dağılımı, boyca ve ağırlıkça büyüme, büyüme oranı, Fulton’un Kondisyon Faktörü ve üreme dönemi gibi biyolojik özelliklerini ortaya koymuşlardır. Bu çalışmada, GSİ değerlerinin aylık değişimlerinden hareketle, bu türün üreme eylemini haziran- temmuz ayları arasında gerçekleştirdiği belirlenmiştir. Voliani ve ark. (1998), Batı Akdeniz’de 100m’den daha sığ kesimlerde dağılış gösteren M. barbatus bireylerinin çoğunlukla 10-14cm boy aralığındaki bireylerden oluştuğunu bildirmişlerdir. Buna karşın 100-200m derinlik katmanında dağılış gösteren bireylerin boylarının ise, en düşük 14cm olmak üzere, çoğunlukla 19- 21cm’ler arasında oldukları rapor edilmiştir. Diğer bir ifadeyle, bu çalışmada büyümenin hızlı olduğu genç bireylerin genellikle 100m’den daha sığ olan kıyısal kesimlerde dağılış gösterdikleri ortaya konmuştur.

11

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Erdoğan ÇİÇEK

Kaya ve ark. (1999), Türkiye’ni Doğu Akdeniz kıyılarından elde ettikleri U. moluccensis bireylerinin yaş-boy kompozisyonu ve boyca büyüme parametrelerini belirlemişlerdir. Genç (2000), M. barbatus ’un Doğu Karadeniz’de mayıs ayından itibaren yumurtladığını ve 2-3 aylık dönem sonunda 4-5cm’lik boya ulaşarak stoka katıldıklarını rapor etmiştir. Aynı çalışmada VIII’inci yaş grubuna ait bireylere kadar rastlanmış olmasına rağmen; II’inci yaş grubu ve bu yaş grubundan daha genç bireylerin toplam av içerisindeki oranlarının %80 civarında olduğunu tespit etmiştir. Çelik ve Torcu (2000), Edremit Körfezi M. barbatus populasyonuna ait 474 bireyden elde ettikleri veriler doğrultusunda, boy-ağırlık ilişkisini W=0.0157*L2.9811 olarak hesaplamışlardır. Aynı çalışmada elde edilen bireylerin %87.5’lik kısmının II’inci yaş grubuna ait bireylerden oluştuğu belirlenmiştir. GSİ değerinin aylık değişimi göz önünde bulundurularak, bu türün üremesini nisan-ağustos arasında kalan dönemde gerçekleştirdiği sonucuna varılmıştır. Kınacıgil ve ark. (2001), İzmir Körfezi’nde M. barbatus ’un büyüme parametrelerini ve geleneksel olarak kullanılan dip trolü ağının bu tür üzerindeki seçiciliğini belirlemişlerdir. Buna göre; elde edilen bireylerin I-III’üncü yaş grubu arasında dağılım gösterdikleri, boy-ağırlık ilişkisinin W=0.0071*L3.29 şeklinde olduğu ve von Bertalanffy boyca ve ağırlıkça büyüme parametrelerinin L∞=19.04cm, -1 W∞=115.1g, K=0.438yıl ve t 0=-0.777yıl olduğu hesaplanmıştır. Torba ağ göz genişliğinin 44mm olduğu dip trolünün Lc 50 değerinin ise, 12.98cm olduğu belirlenmiştir. Tserpes ve ark. (2002) Akdeniz’de değişik bölgelerin kıyısal kesimlerine ait M. barbatus ’un dağılımını inceledikleri çalışmalarında, Ege Denizi’ndeki populasyonun ortalama boyunun, Akdeniz’in batı bölgelerine oranla daha düşük olduğunu rapor etmişlerdir. Can ve ark. (2002), İskenderun Körfezi’nin Güney kıyılarından elde ettikleri örnekleri kullanmak suretiyle 13 balık türünün boy-ağırlık ilişki sabitlerini belirlemişlerdir. Bu türlerden S undosquamis ’e ait boy-ağırlık ilişki sabitleri; a=0.0117 ve b=2.7971ve (R2=0.90) olarak hesaplanmış ve bu türün negatif allmoetrik bir büyüme sergilediği belirlenmiştir.

12

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Erdoğan ÇİÇEK

Akyüz (1957), kuzeydoğu Akdeniz’de kullanılan dip trolü ağlarının torba ağ göz genişliğinin, 7-10cm’lik boy gruplarındaki M. barbatus bireylerini avlamayacak şekilde ayarlanması gerektiğini rapor etmiştir. Bu saptamayla ortaya konan soruna, yani 7-10cm’lik bireylerin yakalanmaması için hangi ağ göz genişliğinin kullanılması gerektiği sorusuna, ancak seçicilik çalışmalarıyla cevap verilebileceği ortadadır. Dolayısıyla 1950’li yıllardan bu yana, Türkiye’nin kuzeydoğu Akdeniz kıyılarında kullanılan dip trol ağları ve hedef türler için seçicilik çalışmalarının yapılması gerektiği ortaya çıkmış olmaktadır. Bu bağlamda, bugüne kadar Türkiye’nin Kuzeydoğu Akdeniz kıyılarında gerçekleştirilmiş sadece 4 seçicilik çalışması mevcuttur (Gücü ve Bingel 1994c; Bayhan 1998; Avşar ve ark., 2003; Özyurt, 2003). Bu çalışmalarda Gücü ve Bingel (1994c), M. barbatus avcılığında kullanılması gereken torba ağ göz genişliğinin ne olduğunu; Bayhan (1998) karides trolü ve algarna için Penaeus semisulcatus ’un seçicilik parametrelerini; Avşar ve ark. (2003) S. udosquamis , M. barbatus , U. moluccensis, U. pori, P. erythrinus ve Leiognathus klunzingeri ; Özyurt (2003) ise, S. udosquamis , M. barbatus , U. moluccensis , U. pori ve Spicara maena için seçicilik parametrelerini belirlemişlerdir. Özyurt (2003), Kuzeydoğu Akdeniz’de ticari balıkçı teknelerinin kullandıkları dip trolü ağının M. barbatus , S. undosquamis , U. moluccensis ve U. pori için seçicilik eğrilerini belirlemiştir. Bu çalışmada balıkçılığın S. undosquamis göz önünde bulundurularak düzenlenmesi durumunda, diğer üç türün aşırı avcılık baskısı altında kalacağı; buna karşın M. barbatus ’a göre ayarlanması durumunda ise, diğer türler üzerinde ve özelliklede S. undosquamis üzerinde yetersiz avcılığa sebebiyet verileceğine dikkat çekilmiştir. Tokaç ve ark. (2004), farklı materyallerden yapılmış olan trol ağı torbasının seçicilik üzerine etkilerini ortaya koydukları çalışmalarında, kullanılan materyalin ağ seçiciliğinde farklılıklar meydana getirdiğini belirlemişlerdir. Ayrıca aynı çalışmada, farklı göz açıklığına sahip ve farklı materyallerden yapılmış olan trol torbalarının M. barbatus , D. annularis , S. smaris ve P. erythrinus için seçicilik parametreleri belirlenmiştir.

13

3. MATERYAL VE YÖNTEM Erdoğan ÇİÇEK

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. Materyal

3.1.1. Çalışma Sahası

Karataş Limanı’ndan ava çıkan dip trolleri, genellikle 34 o50 /-36 o00 / E enlemleri arasında kalan bölgede avlanmaktadırlar (Şekil 3.1). Bu bağlamda örnekleme çalışmaları, 2002-2003 av sezonunda, 2002 yılının Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık ayları ile 2003 yılının Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında, Şekil 3.1’de gösterilen, 0-20m, 20-50m ve 50-100m derinlik katmanlarında seçilen birer adet istasyonda yürütülmüştür. Trol çekimleri, belirtilen üç istasyonda, sekiz ay boyunca, Coşkun Reis (6116GT0081) adlı ticari trol teknesi kullanılarak, birer saatlik süreyle gerçekleştirilmiştir. İstatistiksel analizlerin yapılmasında, bu üç derinlik katmanı ve aylar dikkate alınarak karşılaştırmalar yapılmıştır.

3.1.2. Örneklemede Kullanılan Tekne ve Ağın Özellikleri

Örnekleme çalışmaları, bölgede faaliyet gösteren Coşkun Reis adlı trol teknesi kullanılarak yapılmıştır. Bu tekneye ait teknik özellikler aşağıda sunulmuştur. Tekne boyu: 19.2m Tekne Eni: 6.5m Su Kesimi: 2.2m Motor Gücü: 270HP (Volvo Penta Marine) Söz konusu teknenin boyutları ve motor gücü dikkate alındığında, bölgede faaliyet gösteren dip trolü teknelerini temsil gücüne sahip olduğu ileri sürülebilir. Nitekim, Karataş Liman Başkanlığı kayıtlarına göre, Karataş Limanı’nda bağlı bulunan toplam 33 adet trol teknesinin boylarının 14-26m ve motor güçlerinin ise, 180-540HP arasında değiştiği belirlenmiştir.

14

3. MATERYAL VE YÖNTEM Erdoğan ÇİÇEK

Şekil 3.1. Çalışma Sahası ve Örnekleme İstasyonları

Çalışma süresince 44mm torba göz açıklığına sahip, 700 gözlü Akdeniz tipi dip trolü ağı kullanılmıştır. Sözü edilen Akdeniz tipi dip trolü ağının teknik özellikleri ve genel görünümü Şekil 3.2’de görülmektedir. Kullanılan dip trolü ağının torba seçiciliğinin belirlenmesi amacıyla, bu ağın torba kısmına 16mm ağ göz açıklığına sahip, çemberli örtü torba geçirilmiştir. Seçicilik çalışmalarında, örtü torbanın trol torbası üzerine gelerek, torbadan balıkların kaçmalarına engel olması (maskeleme etkisi) nedeniyle (Pope ve ark., 1975; Reeves ve ark., 1992; Sarı ve Tokaç, 1995) çemberli örtü torbanın kullanılması önerilmektedir (Main ve ark., 1992). Bu nedenle örtü torbanın çemberli olmasına

15

3. MATERYAL VE YÖNTEM Erdoğan ÇİÇEK

karar verilerek, örneklemeler sırasında, seçicilik çalışmalarında çemberli örtü torba kullanılmıştır.

Şekil 3.2. Çalışmada Kullanılan Dip Trolü Ağının Teknik Özellikleri

16

3. MATERYAL VE YÖNTEM Erdoğan ÇİÇEK

3.2. Yöntem

3.2.1. Dip Trolü Ağının Taradığı Alan

Yukarıda teknik özellikleri verilmiş olan dip trolü ağının kullanılmasıyla her derinlik katmanında birer saat olmak üzere, trol çekimleri yapılmıştır. Değişik hesaplamaların yapılması için ihtiyaç duyulan trol ağının bir saatlik çekim sırasında taradığı alan a = D *h* X 2 eşitliği kullanılarak belirlenmiştir (Avşar, 2005). Bu eşitlikte; a: Trol ağının taradığı alanı (km 2), D: Taranan alanın uzunluğunu (m) (Söz konusu uzunluk teknenin hızı kullanılarak belirlenmiştir. Tekne hızı Coğrafik Konumlama Sistemi kullanılarak belirlenmiştir.) h: Trol ağının mantar yakasının uzunluğunu (22m) ve

X2: Mantar yakanın açılma oranını (Pauly, 1980’e dayanarak 0.5 olarak alınmıştır) göstermektedir.

3.2.2. Birim Alandaki Ürün Miktarı

Örnekleme çalışmalarında kullanılan dip trolü ağının birim zamanda yakaladığı av değeri ile taranan alanın kullanılmasıyla birim alandaki ürün miktarı cw belirlenmiştir. Bu amaçla, B = eşitliğinden yararlanılmıştır (Avşar, 2005). a * q Bu eşitlikte; B: Birim alandaki ürün miktarını, cw : Trol çekimleri sonucunda hesaplanan ortalama ürün miktarını (g), a: Trol ağının taradığı alanı (km 2), q: Trol ağının avlayabilirlik katsayısını göstermektedir (Bu değer, Bingel (2002)’ye göre; ağın önüne çıkan tüm canlıları avladığı varsayılarak 1 olarak alınmıştır).

3.2.3. Örneklerin Değerlendirilmesi

Öncelikle vatoz ve keler gibi büyük ve tehlikeli türler ayrılmış, bu türlere ait bireylerin boy ve ağırlıkları kaydedilmiştir. Elde edilen ürüne ait türlerle organik ve

17

3. MATERYAL VE YÖNTEM Erdoğan ÇİÇEK

inorganik tüm materyal gemi güvertesinde topluca naylon poşetlere konarak, içerisinde buz bulunan plastik buzluklar yardımıyla laboratuara getirilmiş ve soğuk hava deposunda -18C o’de saklanmıştır. Bu örnekler daha sonra çözdürülerek içinden organik ve inorganik çöp ayrılmış; inorganik çöp bileşenlerinden plastik ve metal materyal ayrı ayrı kaydedilmiştir. Daha sonra kabuklular, kafadan bacaklılar ve balıkların tür tayinleri yapılarak, her bir türe ait ağırlık değerleri kaydedilmiştir. Kabuklu ve kafadan bacaklıların tür tayinlerinde Fischer ve ark. (1987); balıkların tayininde ise, Whitehead ve ark. (1984, 1986a ve 1986b) ile Froese ve Pauly (2004)’ten yararlanılmıştır. Balıkların sistematik sıralanmasında Nelson (1994) ve Bilecenoğlu ve ark. (2002) kullanılmıştır. Avdan çıkan türlerin boy ve ağırlık dağılımlarının belirlenmesi amacıyla, sayıca az çıkan türlerin tamamının; bol miktarda avlanan türlerde ise, tesadüfi olarak alınan alt örnekteki bireylerin boyları milimetrik olarak ve ağırlık değerleri ise 0.01g duyarlılıkta ölçülüp kaydedilmiştir. Yukarıda sözü edilen işlemler yapıldıktan sonra, alt örneğin işlenmesi ve elde edilen değerlerin toplam ava yansıtılmasıyla; - Trol av kompozisyonunun belirlenmesi ve av kompozisyonunun avcılık sezonu boyunca değişimi, - Birim Çabada Yakalanan Ürün (CPUE) değerinin av sezonu boyunca değişimi, - Birim alandaki biyokütle değeri, - Ekonomik öneme sahip bazı balıkların aylık boy ve ağırlık dağılımlarının belirlenmesi ve av sezonu boyunca değişimi, - Iskarta miktarı ve tür kompozisyonun belirlenmesi, - Türlerin avdaki oransal bulunurluklarının belirlenmesi ve - Ana avı oluşturan türlerin büyüme ve ölüm parametrelerinin tahmini yapılmıştır. Birim çabada elde edilen biyokütle değerinin derinlik katmanları itibariyle durumu ve aylık değişimini ortaya koymak amacıyla, türlerin avdaki yüzde olarak oransal bulunurlukları hesaplanmıştır. Elde edilen tüm av içerisinde ana avı oluşturan türlerin belirlenmesinde; Bingel (1987)’nin yaptığı şekilde, toplam av içerisinde en bol olarak bulunan ilk 10 tür ana av olarak ele alınmıştır.

18

3. MATERYAL VE YÖNTEM Erdoğan ÇİÇEK

3.2.4. Büyüme ve Ölüm Parametrelerinin Belirlenmesi

Ana avı oluşturan türlerden ekonomik öneme sahip olan balık türlerinin büyüme parametrelerinin belirlenmesi amacıyla, bireysel yaş tayinleri sagittal otolitlerin kullanılmasıyla yapılmıştır. Boy-ağırlık ilişkisinin belirlenmesinde, Ricker (1975)’in önerdiği W=a*L b eşitliğinden; boyca büyüme sabitlerinin tahmininde ise, Sparre ve ark. (1989)’un verdiği Regresyon Yöntemi’nden yararlanılmıştır. Boy ve ağırlıkça büyümenin matematiksel olarak incelenmesinde von Bertalanffy’nin boyca büyüme eşitliği -K(t-to) (L t=L ∞[1-e ]) ve daha önce değinilen Boy-Ağırlık ilişkisinden yararlanılmıştır. Ölçülen ve eşitlikler yardımıyla hesaplanan boy ve ağırlık değerleri arasında istatistiksel anlamda herhangi bir farkın olup olmadığı ise, Khi Kare (X 2) Testi ile belirlenmiştir. Toplam ölüm oranlarının hesaplanmasında İlk Yakalanma Boyu dikkate L − L alınarak Beverton ve Holt (1957) tarafından geliştirilmiş olan Z = K (* ∞ ) L − Lc eşitliğinden yararlanılmıştır. Bu eşitlikte; Z: Toplam ölümlerin üssi katsayısını (yıl -1), K: Brody’nin büyüme katsayısını (yıl -1),

L∞: Sonuşmaz uzunluğu (cm), L : Ortalama boyu (cm) ve

Lc: İlk yakalanma boyunu (cm) göstermektedir. Doğal nedenlerle olan ölüm oranlarının hesaplanmasında ise, Ursin (1967)’in

1 −( ) ortalama ağırlığı kullandığı yöntemden ( M = W b ) yararlanılmıştır. Bu eşitlikte; M: Doğal nedenlerle olan ölümlerin üssi katsayısını (yıl -1), W : Ortalama ağırlığı (g) ve b: Boy-Ağırlık ilişkisinin eğimini göstermektedir. Balıkçılık nedeniyle olan ölümlerin üssi katsayısı Z=F+M eşitliği kullanılarak hesaplanmıştır.

19

3. MATERYAL VE YÖNTEM Erdoğan ÇİÇEK

F Sömürülme oranı ise, ölüm oranlarının kullanılmasıyla E = eşitliği Z yardımıyla hesaplanmıştır. Bu eşitlikte; E: Sömürülme ya da stoktan yararlanma düzeyini, Z: Toplam ölümlerin üssi katsayısını ve F: Balıkçılık nedeniyle olan ölümlerin üssi katsayısını göstermektedir.

3.2.5. Familya ve Tür Çeşitliliği İndekslerinin Hesaplanması

Çalışma süresince, sekiz ay ve üç derinlik katmanında gerçekleştirilen toplam 24 trol çekiminden elde edilen türlerin biyokütle değerlerinin kullanılmasıyla, tür

f çeşitliliği, Shannon-Wiener Çeşitlilik İndeksi ( Η′ = −∑(Pi ln Pi) ) yardımıyla i=1 hesaplanmıştır (Shannon ve Wiener, 1949). Burada, Pi : her bir türe ait biyokütle değerinin toplam biyokütle içerisindeki oranını göstermektedir. Maksimum tür

çeşitliliğinin belirlenmesinde ise, H max =lnS eşitliğinden yararlanılmıştır. Burada S: H ′ Toplam tür sayısını göstermektedir. Evenness fonksiyonu ( J ′ = ) ise bu iki H max değerin kullanılmasıyla hesaplanmıştır. Benzer şekilde, familya zenginliğinin hesaplanmasında Shannon-Wiener

f Çeşitlilik İndeksi ( Η′ = −∑(Pi ln Pi) ) düzenlenerek kullanılmıştır. Burada, Pi : Her i=1 familyaya ait tür sayısının toplam tür sayısı içindeki oranını göstermektedir.

Maksimum familya zenginliği, Hmax =lnS eşitliği kullanılarak hesaplanmıştır. Burada, H ′ S: toplam tür sayısını ifade etmektedir. Evennes fonksiyonu ise, J ′ = eşitliği H max yardımıyla hesaplanmıştır. Ayların ve trol çekimlerinin tür kompozisyonu yönünden birbirleriyle olan benzerlik oranları, Aşamalı Kümeleme Yöntemi (Hierarchical Cluster Analysis Method) kullanılarak SPSS paket programı yardımıyla ortaya konmuştur. Bu yöntemde, birimler arasındaki mesafe Öklit Uzaklığı kullanılarak, dendogramı çizilmiştir. Benzerlik ölçeği yüzde olarak ifade edilmiştir.

20

3. MATERYAL VE YÖNTEM Erdoğan ÇİÇEK

3.2.6. Balıkların Genel Özelliklerine Göre Sınıflandırılmaları

Yakalanan balık türlerinin genel karakteristik özelliklerini ortaya koymak amacıyla kullanılan biyoekolojik özellikler Froese ve Pauly (2004)’ten alınmıştır. Buna göre; balıklar beslenme şekilleri göz önünde bulundurularak; - Bitkisel kaynaklı besinlerle beslenenler (herbivor), - Planktonik organizmalarla beslenenler (planktivor), - Omurgasız canlılarla beslenenler, - Omurgasız+balıkla beslenenler ve - Sadece balıkla beslenenler (piscivor) olmak üzere beş ayrı kategoride ele alınmıştır. Tercih ettikleri habitat şekillerine göre; - Pelajik, - Bentopelajik, - Kumlu-çamurlu yumuşak zemin ve - Kayalık ortamları tercih edenler olmak üzere dört farklı grup altında toplanmıştır. Ekonomik değer göz önünde bulundurularak, elde edilen ürünü oluşturan türler; - Ekonomik öneme sahip olanlar, - Ekonomik potansiyeli olanlar ve - Ekonomik olmayanlar olmak üzere üç grup altında ele alınmıştır. Balıklar, literatür bilgilerinde yer alan maksimum toplam boyları göz önünde bulundurularak, boyutlarına göre; - Küçük (TL≤10 cm) boylu balıklar, - Orta (1050 cm) boylu balıklar olmak üzere üç kategoriye ayrılmıştır. Coğrafik dağılım alanlarına göre de bir sınıflandırmaya gidilmiş; bu bağlamda; - Kozmopolit (tüm dünya denizlerinde yayılış gösteren) türler, - Lessepsiyen türler, - Akdeniz’e özgü (endemik) türler ve

21

3. MATERYAL VE YÖNTEM Erdoğan ÇİÇEK

- Atlantik-Akdeniz kökenli türler olmak üzere dört grup altında ele alınmıştır.

3.2.7. Trol Torba Seçiciliğinin Belirlenmesi

Seçicilik parametrelerinin belirlenmesi amacıyla 2002 yılı kasım ve aralık ayları ile 2003 yılı ocak, şubat, mart ve nisan aylarında kullanılan trol torbasına 16mm ağ göz genişliğine sahip çemberli örtü torba kullanılmıştır. Trol torba seçiliğinin belirlenmesinde örtü torba yönteminin esası, torbadan kaçan balıklar ile torba içerisinde alıkonulan balıklar arasındaki oransal ilişkiye dayanmaktadır. Bu yöntem uygulanırken takip edilen işlem sırası Sparre ve ark. (1989) ile Sparre ve Venema (1992)’nin önerdiği şekilde aşağıdaki veriliş sırasına göre yapılmıştır. Buna göre; 1- İç torba ile örtü torbada bulunan balıkların her boy aralığı için alıkonma oranı İT S = (İT: İç Torba, ÖT: Örtü Torba) eşitliği yardımıyla (İT + ÖT) hesaplanmıştır.  1  2- Alıkonma oranı 0 ile 1 arasındaki değerlere ait boy grupları için Ln ( ) −1  S  değerleri hesaplanmıştır. 3- Alıkonma oranları 0 ile 1 arasındaki boy grupları için ortalama boy değerleri − (L + L ) ( L = 1 2 ) hesaplanmıştır. 2 4- 2’de hesaplanan değer bağımlı (Y) ve 3’te hesaplanan ortalama boy değeri

− ( L ) ise bağımsız (X) değişken olarak ele alınıp, Doğrusal Regresyon Analizi yapılmıştır.

5- Regresyon Analizi sonucu belirlenen kesişme noktası (a), (S 1) ve (b) ise (S 2) olarak kabul edilmiştir.

6- S(L) = 1+ exp(S1 − S2 * L) denkleminde (L) değiştirilerek, değişik boy grupları için çözülmek suretiyle ağın seçicilik eğrisi çizilmiştir. 7- Kullanılan ağın, ağa giren balıkların %25, %50 ve %75’ini yakalayıp geri

kalanını seçtiği boy değerleri (%L25 ) , (%L50 ) ve (%L75 ):

22

3. MATERYAL VE YÖNTEM Erdoğan ÇİÇEK

S1 − ln 3 %L25 = , S 2

S1 %L50 = ve S2

S1 + ln 3 %L75 = eşitlikleri kullanılarak belirlenmiştir. S 2 %L (mm) 8- Kullanılan ağın seçicilik faktörü ise SF = 50 eşitliği kullanılarak TGG(mm) hesaplanmıştır. Bu eşitlikte TGG: Torba Göz Genişliğini göstermektedir.

23

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

4. BULGULAR VE TARTIŞMA

4.1. Elde Edilen Türler ve Sistematikteki Yerleri

2002-2003 avcılık sezonunda 8 aylık süre boyunca 3 farklı derinlik katmanında gerçekleştirilen 24 trol çekimi sonucunda, 15 kabuklu, 5 kafadan bacaklı ve 90 adeti de (8 kıkırdaklı, 82 kemikli) balık olmak üzere toplam 110 tür elde edilmiştir.

4.1.1. Kabuklular

Örnekleme çalışmalarında 7 familyaya ait toplam 15 kabuklu türüne rastlanmıştır. Elde edilen kabuklu türlerinin sistematikteki yerleri aşağıda sunulmuştur:

Şube : ARTROPODA Sınıf : CRUSTACEA Altsınıf : MALACOSTRACA Takım : DECAPODA PENAIDAE Marsupenaeus japonicus (Bate, 1888) Melicertus kerathurus (Forskal, 1775) Parapenaeus longirostris (Lucas, 1846) Penaeus semisulcatus De Haan, 1844 Trachysalambria palaestinensis Steinitz, 1932 ALBUNIDAE Albunea carabus (Linnaeus, 1758) HOMOLIDAE Homola barbata (Fabricius, 1793) Paramola cuvieri (Risso, 1816) CALAPPIDAE Calappa granulata (Linnaeus, 1758) MAJIDAE Maja squinado (Herbst, 1788) PORTUNIDAE Callinectes sapidus Rathbun, 1896 Charybdis longicollis Leene, 1938 Portunus pelagicus (Linnaeus, 1758)

24

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Şube: STOMAPODA SQUILLIDAE Erugosquilla massavensis (Kossmann, 1880) Squilla mantis (Linnaeus, 1758)

Şubat ayında 0-20m derinlik katmanında yapılan çekimde elde edilen Albunea carabus ’un Türkiye denizleri için ilk kayıt olduğu tespit edilmiştir (Katağan ve Çevik, 2003). Diğer türlerin tamamının bölgede daha önce yapılmış olan çalışmalarda rapor edildikleri belirlenmiştir.

4.1.2. Kafadan Bacaklılar

Örnekleme çalışmaları boyunca 3 familyaya ait, olmak üzere toplam 5 adet kafadan bacaklı türüne rastlanmıştır. Bunların sistematikteki yerleri aşağıda verilmiştir:

Şube : MOLLUSCA Sınıf : CEPHALOPODA Altsınıf : COLEOIDEA Takım : SEPIIDA SEPIIDAE Sepia officinalis Linnaeus, 1758 TEUTHIDA Loligo vulgaris Lamarck, 1798 Takım : OCTOPODA OCTOPODIDAE Octopus vulgaris Cuvier, 1797 Eledone moschata (Lamarck, 1798) OCYTHOIDAE Ocythoe tuberculata Rafinesque, 1814

Söz konusu kafadan bacaklı türlerinin Doğu Akdeniz’de bulundukları daha önceki çalışmalarda rapor edilmiştir (Salman ve ark., 2002).

4.1.3. Balıklar

Örnekleme dönemi boyunca 8 tanesi kıkırdaklı olmak üzere, 50 familyaya ait

25

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

90 adet balık türüne rastlanmıştır. Bunların sistematikteki yerleri aşağıda verilmiştir:

Şube : CHORDATA Altşube : VERTEBRATA Üstsınıf : GNATHOSTOMATA Sınıf : CHONDRICHTHYES Altsınıf : ELASMOBRANCHII Takım : RAJIFORMES TORPEDINIDAE Torpedo marmorata Risso, 1810 RHINOBATHIDAE Rhinobatos rhinobatos (Linnaeus, 1758) RAJIDAE Raja clavata Linnaeus, 1758 Raja miraletus Linnaeus, 1758 Raja radula Delaroche, 1809 DASYATIDAE Dasyatis pastinaca (Linnaeus, 1758) Gymnura altavela (Linnaeus, 1758) MYLIOBATIDIDAE Myliobatis aquila (Linnaeus, 1758) Üstsınıf : TELEOSTOMI Sınıf : OSTEICHTHYES Altsınıf : ACTINOPTERYGII Takım : ANGUILLIFORMES OPHICHTHIDAE Echelus myrus (Linnaeus, 1758) CONGRIDAE Conger conger (Linnaeus, 1758) Gnathophis mystax (Delaroche, 1809) Takım: CLUPEIFORMES CLUPEIDAE Dussumieria elopsoides Bleeker, 1849 Etrumeus teres (Dekay, 1842) Sardinella aurita Valenciennes, 1847 ENGRAULIDAE Engraulis encrasicolus (Linnaeus, 1758) Takım: AULOPIFORMES SYNODONTIDAE Saurida undosquamis (Richardson, 1848) Takım: GADIFORMES BREGMACEROTIDAE Bregmaceros sp.

26

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

GADIDAE Phycis phycis (Linnaeus, 1766) MERLUCCIIDAE Merluccius merluccius (Linnaeus, 1758) Takım: OPHIDIIFORMES OPHIDIIDAE Ophidion barbatum Linnaeus, 1758 Takım: LOPHIIFORMES LOPHIIDAE Lophius piscatorius Linnaeus, 1758 Takım: BERYCIFORMES HOLOCENRTIDAE Sargocentron rubrum (Forsskal, 1775) Takım: ZEIFORMES ZEIDAE Zeus faber Linnaeus, 1758 Takım: SYNGNATHIFORMES FISTULARIIDAE Fistularia commersonii (Rüppell, 1835) MACROROMPHOSIDAE Macroromphosus scolopax (Linnaeus, 1758) Takım: SCORPENIFORMES SCORPAENIDAE Scorpaena porcus Linnaeus, 1758 Scorpaena scrofa Linnaeus, 1758 DACTYLOPTERIDAE Dactylopterus volitans (Linnaeus, 1758) TRIGLIDAE Chelidonichthys lastoviza (Bonnaterre, 1788) Chelidonichthys lucernus (Linnaeus, 1758) Trigla lyra Linnaeus, 1758 Takım: PERCIFORMES SERRANIDAE Serranus hepatus (Linnaeus, 1758) Serranus scriba (Linnaeus, 1758) Anthias anthias (Linnaeus, 1758) Epinephelus aeneus (Geoffroy St–Hilaire, 1817) TERAPONIDAE Pelates quadrilineatus (Bloch, 1790) APOGONIDAE Apogon nigripinnis Cuvier, 1838 ECHENIDAE Echeneis naucrates Linnaeus, 1758 CARANGIDAE Alectis alexandrinus (Geoffroy St–Hilaire, 1817) Caranx rhonchus Geoffroy St–Hilaire, 1817 Seriola dumerili (Risso, 1810) Trachurus mediterraneus (Steindachner, 1868)

27

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

LEIOGNATHIDAE Leiognathus klunzingeri (Steindachner, 1898) HAEMULIDAE Pomadasys incisus (Bowdish, 1825) SPARIDAE Boops boops (Linnaeus, 1758) Dentex dentex (Linnaeus, 1758) Diplodus annularis (Linnaeus, 1758) Diplodus vulgaris (Geoffroy Saint–Hilaire, 1817) Lithognathus mormyrus (Linnaeus, 1758) Oblada melanura (Linnaeus, 1758) Pagellus acarne (Risso, 1826) Pagellus erythrinus (Linnaeus, 1758) Pagrus caeruleostictus (Valenciennes, 1830) Sparus aurata Linnaeus, 1758 CENTRACANTIDAE Centracanthus cirrus Rafinesque, 1810 Spicara maena (Linnaeus, 1758) Spicara smaris (Linnaeus, 1758) SCIAENIDAE Argyrosomus regius (Asso, 1801) Umbrina cirrosa (Linnaeus, 1758) MULLIDAE Mullus barbatus Linnaeus, 1758 Mullus surmuletus Linnaeus, 1758 Upeneus moluccensis (Bleeker, 1855) Upeneus pori (Ben-Tuvia&Golani, 1989) CEPOLIDAE Cepola rubescens Linnaeus, 1766 SPHYRAENIDAE Sphyraena chrysotaenia Klunzinger, 1884 Sphyraena sphyraena Linnaeus, 1758 TRACHINIDAE Trachinus araneus Cuvier, 1829 Trachinus draco Linnaeus, 1758 URANOSCOPIDAE Uranoscopus scaber Linnaeus, 1758 BLENNIDAE Blennius ocellaris (Linnaeus, 1758) CALLIONYMIDAE Callionymus filamentosus (Valenciennes, 1837) GOBIIDAE Aphia minuta (Risso, 1810) Deltentosteus quadrimaculatus (Valenciennes, 1837) Gobius niger Linnaeus, 1758

28

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

SIGANIDAE Siganus luridus (Rüppell, 1829) Siganus rivulatus (Forsskal, 1775) TRICHIURIDAE Trichiurus lepturus (Linnaeus, 1758) SCOMBRIDAE Scomber japonicus Houttuyn, 1782 Scomber scombrus Linnaeus, 1758 Takım: PLEURONECTIFORMES CITHARIDAE Citharus linguatula (Linnaeus, 1758) BOTHIDAE Arnoglossus laterna (Walbaum, 1792) Bothus podas (Delaroche, 1809) CYNOGLOSSIDAE Cynoglossus sinusarabici (Chabanaud, 1931) Symphurus nigrescens Rafinesque, 1810 SOLEIDAE Solea lascaris (Risso, 1810) Solea solea (Linnaeus, 1758) Takım: TETRAOTONTIFORMES BALISTIDAE Balistes caroliensis Gmelin, 1789 MONACANTHIDAE Stephanolepis diaspros Fraser&Brunner, 1940 TETRAODONTIDAE Lagocephalus suezensis Clark&Gohar, 1953 Sphoeroides pachygaster (Müller & Troschel, 1848)

Saptanan balıklar arasında yer alan Bregmaceros cinsi Türkiye için ilk kayıt niteliği taşımaktadır (Yılmaz ve ark., 2004). Bu cinse ait 3 adet bireye, ekim ayında 50-100m derinlik katmanında rastlanmıştır. Ancak, yeterli ve ayrıntılı literatüre ulaşılamaması nedeniyle tür tayini yapılamamıştır. Saptanan familyalar içerisinde 10 adet ile en fazla tür sayısını Sparidae familyası içermekte olup; bunu 4 tür ile Serranidae, Carangidae ve Mullidae familyaları izlemektedir. Diğer familyalardan 5 tanesinin 3; 12 tanesinin 2 ve 29 tanesinin ise 1 adet tür ile temsil edildiği belirlenmiştir. Buna göre, familya başına düşen ortalama tür sayısının 1.8 adet olduğu ortaya çıkmış olmaktadır.

4.2. Tür ve Familya Çeşitliliği

Örnekleme çalışmalarının yürütüldüğü 8 aylık dönem boyunca rastlanmış

29

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

olan 110 türün toplam biyokütle içerisindeki payları dikkate alınarak yapılan hesaplamalarda, tür çeşitliliği Η′ = .3 51; maksimum tür zenginliği Η max = .4 71 ve Evenness Fonksiyonu J ′ = .0 75 olarak belirlenmiştir. Bölgede saptanan 62 familyaya ait 110 tür göz önünde bulundurularak yapılan hesaplamalarda ise, familya

çeşitliliğinin Η′ = .3 94 ; maksimum familya zenginliğinin Η max = .4 13 ve Evenness Fonksiyonu’nun J ′ = .0 95 olduğu belirlenmiştir. Çeşitlilik indeksi değerlerinin 0-5 arasında değişim gösterdiği ele alındığında (Bilecenoğlu ve Taşkavak, 1999b), bölgenin gerek tür ve gerekse familya çeşitliliği yönünden oldukça zengin olduğu söylenebilir. 0-1 arasında bir değer alan Evenness Fonksiyonu göz önüne alındığında ise, türlerin belli familyalarda birikmediği, az çok homojen bir dağılım sergilediği; buna karşın sayısal (ve dolayısıyla biyokütlesel) yoğunluğun ise, nispeten belirli türlerde toplandığı söylenebilir.

4.3. Derinlik Katmanları ve Ayların Elde Edilen Türler İtibariyle Benzerlikleri

Örneklemenin yapıldığı 8 ay boyunca derinlik katmanlarının elde edilen türlerin bulunma miktarları göz önünde bulundurularak, Aşamalı Kümelenme Yöntemi’nin kullanılmasıyla oluşturulmuş olan dendogram Şekil 4.1’de görülmektedir. Şekil 4.1’de %50 benzerlik düzeyi gözetildiğinde, derinlik katmanlarının aylara göre benzerliklerinin 5 farklı grup altında toplandıkları belirlenmiştir. Bunlardan I’inci grupta yer alanlar 50-100m derinlik katmanına, II’inci grupta yer alanlar 20-50m derinlik katmanına; III’üncü, IV’üncü ve V’inci gruptakiler ise, 0-20m derinlik katmanına ait örneklerden oluşmaktadır. Dolayısıyla, 0-20m derinlik katmanında aylar itibariyle tür çeşitliliği ve yoğunluğu bakımından farklılıkların olduğu; buna karşın, diğer derinlik katmanlarında bu farklılığın daha düşük düzeylerde gerçekleştiği söylenebilir. 20-50m ve 50-100m derinlik katmanlarına ait aylık örnekler birer grup altında toplanmışken; 0-20m derinlik katmanına ait aylık örnekler 3 farklı grup oluşturmaktadır. Bu durum 0-20m derinlik katmanında tür kompozisyonu itibariyle aylık değişimlerin daha fazla olduğuna işaret etmektedir. Bu durumun, kıyıya yakın sığ kesimde yer alan 0-20m derinlik katmanının, değişik türler tarafından farklı dönemlerde üremek, kışlamak ve

30

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

beslenmek vb. gibi değişik biyolojik ihtiyaçları için kullanıyor olmasından kaynaklandığı öne sürülebilir. Örneğin, S. officinalis normalde derin kesimlerde dağılış gösterirken, üreme döneminde, yumurtlamak amacıyla kıyısal kesimlere göç etmesinden dolayı, sığ kesimlerde bol olarak bulunabilmektedir. Bu durum diğer bazı türler için de geçerli olabilmektedir.

Şekil 4.1. Derinlik Katmanlarının Aylara Göre Av Kompozisyonları Bakımından Birbirleriyle Olan Benzerlikleri (I: 0-20m; II: 20-50m ve III: 50-100m Derinlik Katmanı)

Aylık tür kompozisyonu dikkate alınarak elde edilen dendogram Şekil 4.2’de görülmektedir. Şekil 4.2’ye bakıldığında, %50 benzerlik düzeyinde 5 farklı grubun oluştuğu görülmektedir. I’inci grupta birbirleriyle yaklaşık %95 oranında benzerlik

31

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

gösteren mart ve nisan ayları yer almaktadır. II’inci grup ocak ve şubat, IV’üncü grup ise ekim ve kasım aylarından oluşurken, III’üncü grupta sadece aralık ve V’inci grupta ise, yalnızca eylül ayı yer almaktadır. Buna göre, ardışık ayların aynı grup içinde yer aldıkları belirlenmiş olmaktadır. Yine ardışık ayları içeren grupların benzerlik düzeylerinin, diğer gruplara göre daha yüksek oranlarda olduğu görülmektedir. Örneğin I’inci ve II’inci gruplar yaklaşık %48; sonbahar aylarının yer aldığı IV’üncü ve V’inci gruplar ise, %30 benzerlik düzeyinde aynı grup altında toplanmaktadırlar. Sonbahar ile kış mevsimi arasında geçiş niteliği taşıdığı söylenebilecek aralık ayı ise, kendinden önceki aylardan çok bu ayı takip eden aylarla benzerlik taşıdığı görülmektedir.

Şekil 4.2. Ayların Av Kompozisyonu Bakımından Birbirleriyle Olan Benzerlikleri

4.4. Birim Çabada Avlanan Ürün Miktarı (CPUE) ve Zaman Serileri

Örnekleme çalışmalarında kullanılan av boyutları, çekim hızı ve süresi göz önünde bulundurulduğunda; her bir trol operasyonunda taranan alanın a=0.0263km 2 olduğu hesaplanmıştır. Tüm örnekleme dönemi boyunca gerçekleştirilen 24 trol operasyonu sonucunda, toplam olarak 631403.89g ürün elde edilmiştir. Buna göre birim zamanda avlanan biyokütle değeri (CPUE)’nin aylık değişimi Şekil 4.3’te verilmiştir. Şekil 4.3’ten de açıkça görülebileceği gibi, en yüksek CPUE değeri (66756.3g saat -1) avcılık sezonunun başlangıcı olan Eylül ayında gerçekleşmiştir. Bunu takip eden aylarda ise bu değer, devamlı olarak düşüş göstererek mart ayında

32

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

12478.5g saat -1’lik bir değer ile en düşük seviyesine ulaşmış olup; balıkçılık sezonunun sonu olan nisan ayında ise tekrar bir yükselme eğilimi sergilemiştir. Bu yükselmenin, ilgili ayda kafadan bacaklıların av değerindeki artıştan kaynaklandığı belirlenmiştir. Tüm avcılık sezonu göz önünde bulundurulduğunda, ortalama CPUE değeri 26308.5 ±18954.2g saat -1 ve birim alan başına elde edilen ortalama ürün miktarının ise, 1000323.02 ±720692.60g km -2 olduğu hesaplanmıştır.

70000 60000 )

-1 50000 40000 30000 20000 CPUE (g saat CPUE 10000 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.3. Birim Zamanda Avlanan Ortalama Biyokütle Değeri (CPUE)’nin Aylık Değişimi

Derinlik katmanları itibariyle elde edilen CPUE değerinin aylık değişimi Şekil 4.4’te verilmiştir. 20-50m derinlik katmanından elde edilen CPUE miktarının eylül, kasım ve ocak ayları hariç, diğer tüm aylarda daima en yüksek olarak gerçekleştiği görülmektedir (Şekil 4.4). Aylar itibariyle en düşük CPUE değerine ise, daima 50-100m derinlik katmanında rastlanmıştır. Toplam ürün miktarının derinlik katmanları itibariyle dağılımı göz önünde bulundurulduğunda; ürünün %42.33’lük kısmının 20-50m derinlik katmanından, %39.46’sının 0-20m derinlik katmanından ve geriye kalan %18.21’lik bir kısmının ise, 50-100m derinlik katmanından elde edildiği görülmüştür. 20-50m derinlik katmanında toplam biyokütle değerinin en yüksek çıkmasında en büyük pay sahibi olan türün, 20-50m derinlik katmanındaki toplam biyokütlenin %31’lik kısmını tek başına oluşturan C. longicollis olduğu saptanmıştır.

33

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m

100000

80000

60000

40000

CPUE (g saat-1) (g CPUE 20000

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.4. Derinlik Katmanları İtibariyle Ortalama CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi

Gerek 0-20m ve gerekse 20-50m derinlik katmanında en yüksek CPUE değerinin avcılık sezonunun açıldığı eylül ayında elde edildiği görülmektedir (Şekil 4.4). Bunu takip eden aylarda CPUE değeri düşüş göstererek mart ayı itibariyle en düşük değerine ulaşmıştır. 50-100m derinlik katmanından elde edilen CPUE değerinde ise, diğer derinlik katmanlarınınkinden farklı bir değişim sergilediği gözlenmiştir. En yüksek ve en düşük CPUE değerine sırasıyla ekim ve aralık aylarında rastlanmış olup; aralık ayından itibaren sezon sonuna kadar devamlı bir artışın olduğu gözlenmiştir. Birim çabada elde edilen ürün miktarları ve birim alandaki biyokütle değerinin, 0-20m derinlik katmanında 31060.89 ±27865.9g saat -1 ile 1125484.6 ±1029415.3g km -2; 20-50m derinlik katmanında 33319.8 ±25540.1g saat -1 ile 843702.2 ±520901.1g km -2 ve 50-100m derinlik katmanında ise, 13544.8 ±8218.0g saat -1 ile 403487.71 ±227603.7g km -2 olduğu hesaplanmıştır. Canlı gruplarının toplam av içerisindeki paylarının aylık değişimi Şekil 4.5’te verilmiştir. Şekil 4.5’ten de görülebileceği gibi, tüm aylar itibariyle balıklar oransal olarak toplam avın en yüksek kısmını oluşturmaktadırlar. Genel ortalama olarak ise,

34

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

balıkların toplam avın %79.10’luk kısmını oluşturduğu, bunu %13.73 ile kabuklular ve %7.17’lik bir değerle kafadan bacaklıların izlediği belirlenmiştir.

Kafadan Bacaklı Balık Kabuklu

100

80

60

40

20 OransalBulunurluk (%) 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.5. Canlı Gruplarının Toplam Biyokütle İçerisindeki Oransal Bulunurluklarının Aylık Değişimi

4.5. Canlı Gruplarının Ürün Zaman Serileri

4.5.1. Kabukluların Ürün Zaman Serileri ve Avdaki Bulunurluk Oranları

4.5.1.1. Kabukluların CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi

Çalışma dönemi boyunca elde edilen kabuklulara ait CPUE değerlerinin aylık değişimi Şekil 4.6’da verilmiştir. Şekil 4.6’dan da görüldüğü üzere, en yüksek CPUE değerine 11504.7g saat -1’lik bir değerle eylül ayında rastlanmış ve bu değer takip eden aylar itibariyle azalış göstererek ocak ayında 760.2g saat -1’lik bir değerle söz konusu avcılık sezonundaki en düşük seviyesine inmiştir. Bu aydan itibaren tekrar artış eğilimine girerek, avcılık sezonunun son ayı olan nisan ayında 2416.2g saat -1’ lik değere ulaşmıştır. Ortalama CPUE değerinin ise, 3613.66 ±3951.54g saat -1 ve birim alan başına elde edilen ortalama kabuklu miktarının ise, 137401.55 ±251331.32g km -2 olduğu hesaplanmıştır. Ortalama olarak toplam avın %13.73’ünü oluşturan kabukluların avda bulunma oranlarının aylar itibariyle %2.63 ile %39.80 arasında

35

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

değişim gösterdiği; bunlardan en düşük değerin ocak ayına ve en yüksek olanın ise eylül ayına denk geldiği saptanmıştır.

12000

10000 ) -1 8000

6000

4000 CPUE (g saat CPUE 2000

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.6. Kabukluların CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi

4.5.1.2. Kabukluların CPUE Değerlerinin Derinlik Katmanlarına Göre Aylık Değişimi

Kabuklulara ait CPUE değerlerinin derinlik katmanları itibariyle aylık değişimi Şekil 4.7’de görülmektedir. Tüm çalışma dönemi boyunca, 0-20m, 20-50m ve 50-100m derinlik katmanlarında rastlanan ortalama CPUE değerlerinin ise, sırasıyla 874.58, 8464.79 ve 1501.61g saat -1 olduğu hesaplanmıştır. Bu durumda, 20- 50m derinlik katmanındaki CPUE değerinin 0-20m derinlik katmanından 9.7 ve 50- 100m derinlik katmanından ise, 5.6 kez daha yüksek olduğu görülmektedir. Nitekim toplam kabuklu miktarının %78.08’ine 20-50m derinlik katmanında rastlandığı, %13.85’inin 50-100m derinlik katmanından ve %8.07’sinin ise, 0-20m derinlik katmanından elde edildiği belirlenmiştir. En yüksek CPUE değerine 20-50m derinlik katmanında rastlanmış olmasının başlıca sebebi olarak, toplam kabuklu biyokütlesinin %90.17’sini tek başına karşılayan C. longicollis ’in bu derinlik katmanında yoğun olarak av vermesi gösterilebilir.

36

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m 32000 28000

) 24000 -1 20000 16000 12000

CPUE (g CPUE saat 8000 4000 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.7. Kabukluların CPUE Değerlerinin Derinlik Katmanlarına Göre Aylık Değişimi

4.5.1.3. Kabukluların Toplam Avdaki Oransal Bulunurluklarının Aylık Değişimi

Kabukluların toplam av içerisindeki paylarının aylık değişimi Şekil 4.8’de görülmektedir. Şekil 4.8’den de anlaşılacağı gibi, kabukluların toplam av içerisindeki en yüksek payının %18.65’lik bir oranla ekim ayında olduğu saptanmıştır. Bunu takip eden aylarda düşüş göstererek, ocak ayında %4.54 ile en düşük değerine ulaşmış ve bu aydan itibaren de devamlı bir artış eğilimi sergilemiştir. Gerçekten de kabukluların toplam av içindeki oransal değerinin av sezonunun başlangıç ve bitiş aylarında yüksek; buna karşılık aynı avcılık sezonunun ortalarında ise en düşük değerle temsil edildiği Şekil 4.8’de açıkça görülmektedir.

4.5.1.4. Kabukluların Toplam Kabuklu Biyokütlesindeki Aylık Oransal Bulunurluğu

Çalışma dönemi boyunca aylar itibariyle elde edilen kabuklu miktarının toplam kabuklu biyokütlesindeki aylık oransal dağılımı, Şekil 4.9’da verilmektedir. Şekil 4.9’dan da görülebileceği gibi, tüm çalışma dönemi boyunca elde edilen

37

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

kabukluların 2/3’lük kısmının eylül ve ekim aylarında olmak üzere sırasıyla %39.80 ve %27.19’luk oranlarla avlandıkları saptanmıştır. Geriye kalan %33.01’lik kısmın ise, diğer 6 aylık dönemde avlandığı belirlenmiştir.

20

16

12

8

Bulunurluk(%) 4

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.8. Kabukluların Toplam Avdaki Oransal Bulunurluklarının Aylık Değişimi

50

40

30

20 Bulunurluk(%) 10

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.9. Kabukluların Toplam Kabuklu Biyokütlesindeki Aylık Oransal Bulunurluğu

38

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

4.5.2. Kafadan Bacaklıların Ürün Zaman Serileri ve Avdaki Bulunurluk Oranları

4.5.2.1. Kafadan Bacaklıların CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi

Kafadan bacaklıların CPUE değerlerinin aylık değişimi Şekil 4.10’da görülmektedir. Şekil 4.10’dan da anlaşılabileceği gibi, kafadan bacaklıların CPUE değerinin avcılık sezonunun başlangıcıyla bitiş aylarında en yüksek; buna karşılık sezon ortalarına doğru düşüş eğilimi sergileyerek, sezon sonuna yaklaştıkça mart ayı itibariyle en düşük değerine indiği belirlenmiştir. Kafadan bacaklıların aylar itibariyle CPUE değerinin 427.3g saat -1 ile 3179.7g saat -1 arasında değişim gösterdiği belirlenmiş olup; ortalama miktarın 1816.5 ±1033.8g saat -1 olduğu hesaplanmıştır. Birim alandaki ortalama biyokütle değerinin ise, 69067.97 ±39306.98g km -2 olduğu saptanmıştır.

3500

3000

2500 ) -1 2000

1500

1000 CPUE (g CPUE saat 500

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.10. Kafadan Bacaklıların CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi

4.5.2.2. Kafadan Bacaklıların CPUE Değerlerinin Derinlik Katmanlarına Göre Aylık Değişimi

Kafadan bacaklıların derinlik katmanlarından elde edilen CPUE değerlerinin aylık değişimi Şekil 4.11’de görülmektedir. Şekil 4.11’den de açıkça görülebileceği

39

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

gibi, kafadan bacaklıların yoğun olarak 20-50m ve 50-100m derinlik katmanlarından avlandıkları; sadece bu eğilimin şubat ayında bozularak, 0-20m derinlik katmanından avlanan kafadan bacaklı miktarının diğer derinlik katmanlarından elde edilenden daha fazla olduğu saptanmıştır. Toplam kafadan bacaklı biyokütlesinin %46.66’sı 20-50m derinlik katmanından elde edilmiş; 50-100m derinlik katmanından elde edilen %42.98’lik değerin de bu değere oldukça yakın olduğu belirlenmiştir. 0-20m derinlik katmanından elde edilen %10.36’lık kafadan bacaklı biyokütle oranının ise, bu 2 istasyona göre ¼ oranında daha düşük olduğu görülmüştür.

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m 9000 8000

) 7000 -1 6000 5000 4000 3000

CPUE (g CPUE saat 2000 1000 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.11. Kafadan Bacaklıların CPUE Değerlerinin Derinlik Katmanlarına Göre Aylık Değişimi

4.5.2.3. Kafadan Bacaklıların Toplam Avdaki Oransal Bulunurluklarının Aylık Değişimi

Kafadan bacaklıların toplam av içerisindeki oranlarının aylık değişimi Şekil 4.12’de görülmektedir. Şekil 4.12’den de anlaşılacağı gibi, kafadan bacaklıların toplam avdaki oranı eylül ayında %3.75’iken; bu oranın artış göstererek, kasım ayında %10.28’e kadar yükseldiği saptanmıştır. Takip eden aylarda bu oran tekrar düşüş eğilimi sergileyerek; mart ayında, tüm çalışma döneminin en düşük değeri olan %3.44’e kadar gerilemiş; nisan ayında ise, %18.76’lik bir oranla tüm örnekleme

40

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

döneminin en yüksek oranına ulaşmıştır. Tüm çalışma dönemi itibariyle ise, kafadan bacaklıların toplam avdaki ortalama bulunurlukları %7.17 olarak hesaplanmıştır.

20

16

12

8 Bulunurluk(%) 4

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.12. Kafadan Bacaklıların Toplam Avdaki Oransal Bulunurluklarının Aylık Değişimi

4.5.2.4. Kafadan Bacaklıların Toplam Kafadan Bacaklı Biyokütlesindeki Aylık Oransal Bulunurluğu

Elde edilen kafadan bacaklı biyokütlesinin toplam kafadan bacaklı biyokütlesindeki aylık oransal değişimi Şekil 4.13’te görülmektedir. Şekil 4.13’ten de anlaşılacağı gibi, toplam biyokütlenin yarıdan fazlası (%51.15), balıkçılık sezonunun henüz açıldığı ilk 3 aylık dönemde avlanmıştır. Toplam kafadan bacaklı biyokütlesinin %21.08’i ise, balıkçılık sezonunun son ayı olan nisan ayında elde edilmiş olup; geriye kalan %27.77’lik kısım ise diğer 4 aylık dönemde elde edilmiştir.

41

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

24

20

16

12

8 Bulunurluk(%) 4

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.13. Kafadan Bacaklıların Toplam Kafadan Bacaklı Biyokütlesindeki Aylık Oransal Bulunurluğu

4.5.3. Balıkların Aylara Göre Dağılımı ve Avdaki Bulunurluk Oranları

4.5.3.1. Balıkların CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi

Balıkçılık sezonu boyunca her ay 3 kez olmak üzere gerçekleştirilen 24 trol operasyonu sonucunda toplam 499421.13g balık elde edilmiştir. Birim zaman başına düşen balık miktarının aylık değişimi Şekil 4.14’te görülmektedir. Şekil 4.14’ten de açıkça anlaşılacağı gibi, en yüksek biyokütle değerinin 52196.2g saat -1’lik bir değerle avcılık sezonunun başlangıcı olan eylül ayında gerçekleştiği saptanmıştır. Bunu takip eden aylarda ise bu değerin devamlı olarak düşüş göstererek mart ayında 12478.5g saat -1’lik değerle en düşük düzeyine ulaştığı belirlenmiştir. Balıkçılık sezonunun son ayı olan nisan ayında ise, az da olsa tekrar bir yükselme eğiliminin olduğu gözlenmiştir. Tüm avcılık sezonu boyunca hesaplanan ortalama CPUE değerinin 20809.21 ±14388.72g saat -1 ve birim alan başına elde edilen ortalama ürün miktarının ise, 791224.86 ±606783.22g km -2 olduğu hesaplanmıştır. Aylık CPUE değerinin mevsimsel değişimi dikkate alındığında, avcılık sezonunun başından itibaren biyokütlenin hızla azaldığı açıkça görülmektedir. Bu durum avcılığın, trol balıkçılığının kapalı olduğu yaz aylarında, ilgili yıl içerisinde oluşturulan kohort sayesinde meydana gelen biyokütle artışından sağlandığını

42

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

göstermektedir. Diğer bir ifadeyle avcılık ilgili yıllıktaki artışa bağlı olarak gerçekleşmektedir. Aynı sonuç, trol avcılık rejiminin Türkiye ile büyük benzerlik gösterdiği Yunanistan kıyılarında da gözlenmiştir (Stergiou et al., 1997). Somarakis ve Machias (2002), yaz döneminde avcılığın yasaklanmasının, olgun olmayan bireylerin korunması açısından uygun bir düzenleme olduğu ancak, böyle bir düzenlemeyle olgun bireyler üzerindeki üreme aşırı avcılığının önüne geçilemediği bildirilmektedir. Üreme aşırı avcılığına sebep olarak ise, üreme kapasitesine sahip birey sayısının, avcılık nedeniyle devamlı olarak azalması gösterilmektedir.

60000

50000 ) -1 40000

30000

20000 CPUE CPUE (g saat 10000

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.14. Balıkların CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi

4.5.3.2. Balıkların CPUE Değerlerinin Derinlik Katmanlarına Göre Aylık Değişimi

Derinlik katmanları itibariyle balıkların CPUE değerlerinin aylık değişimi Şekil 4.15’te görülmektedir. Şekil 4.15’ten de anlaşılacağı gibi, şubat, mart ve nisan ayları hariç birim zamanda avlanan en yüksek av miktarına daima 0-20m derinlik katmanında; en düşük av değerine ise daima 50-100m derinlik katmanında rastlanmıştır. Diğer bir deyişle birim zamanda avlanan balık biyokütlesinin sadece şubat, mart ve nisan ayları hariç, kıyısal kesimden açığa doğru gidildikçe azalış gösterdiği gözlenmiş olmaktadır. Nitekim avlanan toplam balık biyokütlesinin %47.42’lik yarıya yakın kısmı 0-20m derinlik katmanından elde edilmişken, bunu

43

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

%35.58 ile 20-50m ve %17.00’lık bir değerle 50-100m derinlik katmanının izlediği belirlenmiştir.

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m 100000

80000 ) -1 60000

40000 CPUE (g CPUE saat 20000

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.15. Balıkların CPUE Değerlerinin Derinlik Katmanları İtibariyle Aylık Değişimi

Birim çabada yakalanan balık miktarının derinlik katmanları itibariyle değişimi dikkate alındığında, bu değerin 0-20m derinlik katmanı için 29600.25 ±27073.62g saat -1, 20-50m derinlik katmanı için 22215.67 ±13699.70g saat - 1 ve 50-100m derinlik katmanı için ise, 10611.73 ±5985.97g saat -1 olduğu hesaplanmıştır. Bu değerler doğrultusunda birim alandan elde edilen balık miktarının ise, 0-20m derinlik katmanında 1125484.65 ±1029415.33 g km -2, 20-50m derinlik katmanında 844702.19 ±520901.12 g km -2 ve 50-100m derinlik katmanında ise, 403487.74 ±227603.37 g km -2 olduğu belirlenmiştir.

4.5.3.3. Balıkların Toplam Avdaki Oransal Bulunurluklarının Aylık Değişimi

Balıkların toplam avdaki bulunurluklarının aylık değişimi Şekil 4.16’da görülmektedir. Şekil 4.16’dan da açıkça anlaşılabileceği gibi, balıkların toplam avdaki oransal bulunurlukları en düşük olarak %67.45’lik bir değerle nisan ayında ve en yüksek olarak ise, %90.08’lik bir oranla ocak ayında gerçekleşmiştir. Diğer bir

44

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

deyişle balıkların tüm çalışma dönemi boyunca toplam avın daima 2/3’ten daha fazlasını oluşturdukları görülmüştür.

100 90 80 70 60 50 40 30 Bulunurluk (%) 20 10 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.16. Balıkların Toplam Avdaki Oransal Bulunurluklarının Aylık Değişimi

4.5.3.4. Balıkların Toplam Balık Biyokütlesindeki Aylık Oransal Bulunurluğu

Aylık olarak avlanan balık biyokütlesinin toplam balık biyokütlesindeki değişimi Şekil 4.17’de verilmiştir. Şekil 4.17’den de açıkça görülebileceği gibi, toplam balık biyokütlesinin %45.12’lik kısmının; diğer bir deyişle neredeyse yarıya yakınının balıkçılık sezonunun açıldığı eylül ve ekim aylarında avlandığı; bu değerin ocak ayındaki çok hafif bir yükselişi göz ardı edilecek olunursa, devamlı düşüş gösterdiği belirlenmiştir. Diğer bir ifadeyle aylık olarak avlanan balık miktarının avcılık sezonunun açılmasıyla en yüksek olmak üzere sezon boyunca giderek düşüş gösterdiği saptanmıştır.

45

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

30

25

20

15

10 Bulunurluk(%) 5

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.17. Balıkların Toplam Balık Biyokütlesindeki Aylık Oransal Bulunurluğu

4.6. Trolle Avlanan Balık Türlerinin Genel Karakteristik Özellikleri

4.6.1. Balıkların Tür ve Familya Çeşitliliği

Örnekleme dönemi boyunca elde edilen 90 adet balık türünün biyokütle içerisindeki oransal payları dikkate alınarak yapılan hesaplamalarda, tür çeşitliliği

Η′ = .3 31; maksimum tür zenginliği Η max = .4 50 ve Evenness Fonksiyonu J ′ = .0 74 olarak belirlenmiştir. Çalışma dönemi boyunca elde edilen 50 familyaya ait 90 balık türü göz önünde bulundurularak yapılan hesaplamalarda ise, familya

çeşitliliğinin Η′ = .3 69 ; maksimum familya zenginliğinin Η max = .3 91 ve Evenness Fonksiyonu’nun J ′ = .0 94 olduğu belirlenmiştir. Bu hesaplanan değerler göz önünde bulundurulduğunda, bölgenin balıklar itibariyle gerek tür ve gerekse familya çeşitliliği yönünden oldukça zengin olduğu söylenebilir. Türlerin homojen olarak bulunup bulunmadığının göstergesi olan Evenness Fonksiyonu değeri (J ′ = .0 74 ) göz önünde bulundurulduğunda, balık biyokütlesinin nispeten belirli türlerde yoğunlaştığı sonucu çıkartılabilir. Buna karşın, familya için hesaplanan Evenness Fonksiyonu değeri (J ′ = .0 94 ) dikkate alındığında ise, balık türlerinin belirli familyalarda birikmediği, az çok homojen bir dağılım sergiledikleri ileri sürülebilir.

46

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

4.6.2. Balıkların Genel Karakteristik Özellikleri

4.6.2.1. Beslenme

Elde edilen balıkların beslenme şekli ve habitatlarına göre dağılımının karşılaştırılması Şekil 4.18’de görülmektedir. Buna göre, trol avcılığı sonucunda elde edilen balıkların hemen yarıya yakın bir kısmını (%48.9, 44tür) omurgasız+balık ile beslenen türlerin oluşturduğu; bunu sırasıyla %37.8’lik (33 tür) bir oranla sadece omurgasızlarla beslenen; %7.8’lik (7 tür) bir değerle planktonla beslenen; %3.3’lük (3 tür) bir değerle sadece balıkla beslenen ve %2.2’lik (2 tür) bir oranla da herbivor olan türlerin izlediği belirlenmiştir.

Habitat Tipi Pelajik Bentopelajik Yumuşak Zemin Kayalık-Resif

45 40 35 30 25 20

TürSayısı 15 10 5 0 Herbivor Planktivor Omurgasız Omurgasız+Balık Balık Beslenme Şekli

Şekil 4.18. Balık Faunasının Beslenme Şekli ve Habitatlarına Göre Dağılımı

Beslenme şekliyle yaşam alanı bir arada değerlendirildiğinde, omurgasızlarla beslenen türlerin ya yumuşak zeminli ortamları (%61.8) veyahut ta kayalık-mercan resifli bölgeleri (%38.2) yaşam alanı olarak kullandıkları görülmüştür. Omurgasız+balıkla beslenen türlerin büyük oranda (%56.8) yumuşak zeminli yaşam alanını tercih eden türlerden oluştuğu, bunu %25.0’lik bir oranla bentopelajik ve %18.2’lik değerle de pelajik bölge türlerinin izlediği belirlenmiştir. Planktonik

47

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

beslenme şekline sahip türlerin ise, bentopelajik ortam haricindeki diğer yaşam ortamlarında dağılış gösterdikleri ortaya çıkmıştır. Herbivor beslenme özelliğine sahip olan iki türün kayalık-resifli ve sadece balıkla beslenen türlerin ise tamamının bentopelajik bölgeyi yaşam alanı olarak seçtikleri belirlenmiştir. Balıkların beslenme şekli ve coğrafik kökenlerine göre dağılımları Şekil 4.19’da görülmektedir. Şekil 4.19’dan da anlaşılabileceği gibi, herbivor beslenme özelliğine sahip 2 türün de Lessepsiyen olduğu; planktivor beslenme özelliğine sahip 7 türden 2’sinin Lessepsiyen; diğer 5 tanesinin ise, Atlantik-Akdeniz kökenli olduğu belirlenmiştir. En yaygın beslenme şekli olan omurgasız+balık ile beslenen türlerin (44 tür) ise, çoğunlukla Atlantik-Akdeniz kökenli oldukları, bunu 4 tür ile Lessepsiyenlerin ve birer tür ile de kozmopolit ve endemik olanların izlediği belirlenmiştir. Diğer yaygın bir beslenme şekli olan omurgasızlarla beslenen türlerin de yine çoğunlukla Atlantik-Akdeniz kökenli türlerden oluştuğu, bunu 8 tür ile Lessepsiyenlerin ve 1 tür ile de kozmopolit olanların izlediği; sadece balıkla beslenen 3 türden birinin Lessepsiyen ve 2 tanesinin ise Atlantik-Akdeniz kökenli olduğu saptanmıştır.

Coğrafik Köken Kozmopolitan Atlantik-Akdeniz Akdeniz Endemik Lesepsiyen

45 40 35 30 25 20

TürSayısı 15 10 5 0 Herbivor Planktivor Omurgasız Omurgasız+Balık Balık Beslenme Şekli

Şekil 4.19. Balık Faunasının Beslenme Şekli ve Coğrafik Kökenine Göre Dağılımı

Balıkların beslenme şekli ve ekonomik olma derecelerine göre dağılımları Şekil 4.20’de görülmektedir. Şekil 4.20’den de anlaşılabileceği gibi, herbivor olan 2

48

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

tür ile balıkla beslenen 3 türün tamamının ekonomik öneme sahip türlerden oluştuğu; planktivor olan 7 türden 5 tanesi ekonomik öneme sahipken; 2 tanesinin hiçbir ekonomik öneme sahip olmadığı belirlenmiştir. Ekonomik öneme sahip türlerin, gerek omurgasızlarla beslenen 34 tür (%70.6; 24 tür) ve gerekse omurgasız+balık ile beslenen 44 tür (%93.2; 41 tür) içerisinde büyük bir çoğunluğu oluşturduğu görülmektedir (Şekil 4.20). Ayrıca ekonomik öneme sahip olmayan toplam 12 türün %74.4’lük (8 tür) kısmının omurgasızlarla beslenen türlerden oluştuğu belirlenmiştir.

Ekonomik Olma Derecesi Ekonomik Ekonomik Potansiyele Sahip Ekonomik Olmayan

45 40 35 30 25 20 Tür Sayısı 15 10 5 0 Herbivor Planktivor Omurgasız Omurgasız+Balık Balık Beslenme Şekli

Şekil 4.20. Balık Faunasının Beslenme Şekli ve Ekonomik Önemlerine Göre Dağılımı

Balıkların beslenme şekli ve boyutlarına göre dağılımları Şekil 4.21’de görülmektedir. Şekil 4.21’den de anlaşılabileceği gibi, balıkların beslenme şekli ile boyutları göz önünde bulundurulduğunda, herbivor beslenme özelliğine sahip 2 türün de orta; planktivor 7 türün orta (6 tür) ve küçük (1 tür); balıkla beslenen 3 türden 2 tanesinin büyük ve 1 tanesinin ise orta boyutta türler olduğu görülmektedir. Omurgasızlarla beslenen türler arasında ise az bir farkla da olsa, orta boyuttaki türlerin fazla olduğu (%47.1; 16 tür); bunu %44.1 (15 tür) ile büyük ve %8.8’lik (3 tür) bir oranla da küçük boyutlu türlerin izlediği ortaya çıkmıştır. Omurgasız+balıkla beslenen 44 türün ise çoğunluğunun (%65.9; 29 tür) büyük boyutlu türlerden oluştuğu; bunu %34.1’lik (15 tür) bir oranla orta boyutlu türlerin izlediği; öte taraftan

49

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

bu besleneme özelliğine sahip türler içerisinde küçük boyutlu türlerin yer almadığı belirlenmiştir (Şekil 4.21). Sonuç olarak, evrimsel gelişmişlik düzeyi itibariyle ilkel organizmalarla beslenen balıklardan yüksek organizasyonlu canlılarla beslenenlere doğru gidildikçe, balıkların boyutlarında bir artış meydana gelmekte olduğu ortaya çıkmıştır.

Boyut Küçük Orta Büyük

45 40 35 30 25 20 TürSayısı 15 10 5 0 Herbivor Planktivor Omurgasız Omurgasız+Balık Balık Beslenme Şekli

Şekil 4.21. Balık Faunasının Beslenme Şekli ve Büyüklüğüne Göre Dağılımı

4.6.2.2. Yaşam Alanı (Habitat)

Çalışma dönemi boyunca elde edilen balıkların yaşam alanları dikkate alınarak, diğer karakteristik özellikleri ile karşılaştırılması Şekil 4.22; Şekil 4.23 ve Şekil 4.24’te görülmektedir. Balıkların yaşam alanları ve coğrafik kökenlerine göre dağılımları Şekil 4.22’de görülmektedir. Şekil 4.22’den de anlaşılacağı gibi, yaşam alanı göz önünde bulundurulduğunda, trolle avlanan balıkların büyük çoğunluğunun yumuşak zeminli ortamları tercih eden türlerden oluştuğu (%53.3; 48 tür); bunu %17.8’lik (16 tür) bir oranla kayalık/mercan resifli; %15.6 ile (14 tür) bentopelajik bölgeyi ve %13.3’lik (12 tür) bir değerle de pelajik bölgeyi tercih eden türlerin izlediği belirlenmiştir. Dip trolü operasyonlarının genellikle kumlu-çamurlu ve kayalık olmayan düz zeminli

50

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

bölgelerde çekildiği göz önünde bulundurulacak olursa, elde edilen türlerin büyük bir çoğunluğunun yumuşak zeminli ortamları tercih eden türlerden oluşmasının beklenen bir sonuç olması doğaldır.

Coğrafik Köken Kozmopolitan Atlantik-Akdeniz Akdeniz Endemik Lesepsiyen

50 45 40 35 30 25

Tür Sayısı 20 15 10 5 0 Pelajik Yumuşak Zemin Kayalık-Resif Bentopelajik Habitat Tipi

Şekil 4.22. Balık Faunasının Yaşam Alanı ve Coğrafik Kökenine Göre Dağılımı

Yine Şekil 4.22’de görülebileceği gibi, Lessepsiyen balıkların çoğunlukla ya yumuşak zeminli (%41.2, 7 tür) veyahut ta kayalık-mercan resifli bölgeleri (%35.3; 6 tür) tercih eden türlerden oluştukları, bunu sırasıyla pelajik (%17.6; 3 tür) ve bentopelajik (%5.9; 1 tür) türlerin izlediği belirlenmiştir. Kozmopolit olan 2 türden 1 tanesi yumuşak zeminli, diğerinin pleajik bölgeyi yaşam alanı olarak kullandığı, tek endemik türün ise, yumuşak dip yapısına sahip kumlu çamurlu bölgelerde bulunduğu belirlenmiştir (Şekil 4.22). Atlantik-Akdeniz kökenlilerin ise, büyük çoğunluğunun (%55.7; 39 tür) yumuşak zeminli ortamları tercih eden türlerden oluştuğu, bunu %17.1’lik (12 tür) bir değerle bentopelajik, %14.3’lük (10 tür) bir oranla kayalık/mercan resifli ve %12.9 (9 tür) ile de pelajik bölgeyi yaşam alanı olarak kullanan türlerin izlediği saptanmıştır. Balıkların yaşam alanı ile ekonomik öneme sahip olma dereceleri arasındaki ilişki Şekil 4.23’te görülmektedir. Şekil 4.23’ten de anlaşılacağı üzere, ekonomik

51

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

öneme sahip türlerin çoğunluğunun (%48.0; 36 tür) yumuşak zeminli alanları tercih eden türlerden oluştuğu; bunu %18.7’lik (14 tür) oranlarla bentopelajik ve kayalık/mercan resifli ve %14.6’lik (11 tür) bir değerle de pelajik kesimde dağılış gösteren türlerin izlediği saptanmıştır. Ekonomik potansiyele sahip olan 3 türün tamamının ise, yumuşak zeminli bölgede yaşamlarını sürdürdükleri; ekonomik öneme sahip olmayan türlerin büyük bir kısmının (%75.0; 9 tür), ekonomik türlerde olduğu gibi çoğunlukla yumuşak zeminli ortamlarda yaşamlarını sürdürdükleri ve 2 tanesinin kayalık-mercan resifli ve 1 tanesinin de pelajik bölgeyi tercih eden türlerden oluştuğu belirlenmiştir.

Ekonomik Olma Derecesi Ekonomik Ekonomik Potansiyele Sahip Ekonomik Olmayan

50 45 40 35 30 25

TürSayısı 20 15 10 5 0 Pelajik Bentopelajik Kayalık-Resif Yumuşak Zemin Habitat Tipi

Şekil 4.23. Balık Faunasının Yaşam Alanı ve Ekonomik Önemlerine Göre Dağılımı

Balıkların yaşam alanı ve büyüklüklerine göre dağılımı Şekil 4.24’te görülmektedir. Şekil 4.24’ten de anlaşılacağı gibi, büyük boyutlu türlerin yarısının (%50.0; 23 tür) yumuşak zeminli ortamları; geriye kalan yarısının ise, %23.9’unun (11 tür) bentopelajik, %15.2’sinin (7 tür) kayalık/mercan resifli ve %10.9’unun (5 tür) da pelajik bölgeyi yaşam alanı olarak tercih ettikleri ortaya çıkmıştır. Benzer bir durum orta büyüklükteki balık türleri için de geçerlilik taşımaktadır. Küçük boyutlu 4 türün 2 tanesinin yumuşak zeminli; birer tanesinin ise kayalık/mercan resifli ve pelajik kesimde yaşayan türlerden oluştuğu görülmektedir.

52

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Boyut Küçük Orta Büyük

50 45 40 35 30 25

TürSayısı 20 15 10 5 0 Pelajik Bentopelajik Yumuşak Zemin Kayalık-Resif Habitat Tipi

Şekil 4.24. Balık Faunasının Yaşam Alanı ve Büyüklüğüne Göre Dağılımı

4.6.2.3. Coğrafik Dağılım

Balıkların coğrafik dağılımları dikkate alınarak, diğer karakteristik özellikleri ile karşılaştırılmaları Şekil 4.25 ve Şekil 4.26’da görülmektedir. Balıkların coğrafik köken ve ekonomik olma derecelerine göre dağılımları Şekil 4.25’te görülmektedir. Şekil 4.25’ten de anlaşılacağı gibi, elde edilen ekonomik türlerin büyük bir çoğunluğu (%77.8; 70 tür) Atlantik-Akdeniz kökenli türlerden oluşmakta olup; bunu %18.9’luk (17 tür) bir değerle Lessepsiyen türler izlemektedir. Ekonomik türlerden 2 adetinin kozmopolit (Z. faber ve M. scolopax ) ve sadece tek bir türün ise endemik (R. radula ) olduğu görülmüştür. Coğrafik dağılım ile ekonomiklik bir arada değerlendirildiğinde, kozmopolit türlerden birinin ekonomik ve diğerinin ise, herhangi bir ekonomik öneme sahip olmayan türden oluştuğu görülmüştür (Şekil 4.25). Tek endemik türün ise, ekonomik öneme sahip olduğu belirlenmiştir. Lessepsiyenlerin büyük bir çoğunluğunun (%76.5; 13 tür) ekonomik; 1 türün ekonomik potansiyele sahip olduğu; 3 türün ise, herhangi bir ekonomik değeri bulunmadığı saptanmıştır. Atlantik-Akdeniz kökenli balıkların çoğunluğunun (%85.7; 60 tür) ekonomik öneme sahip türlerden oluşmakta olduğu; bunlar içerisinde ekonomik öneme sahip olmayanların oranının sadece

53

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

%12.9’luk (9 tür) bir oranla yer aldığı ve 1 türün ise ekonomik potansiyele sahip olduğu görülmektedir.

Ekonomik Olma Derecesi Ekonomik Ekonomik Potansiyele Sahip Ekonomik Olmayan

70 60 50 40 30 TürSayısı 20 10 0 Kozmopolitan Atlantik-Akdeniz Akdeniz Endemik Lesepsiyen Coğrafik Köken

Şekil 4.25. Balık Faunasının Coğrafik Köken ve Ekonomik Önemlerine Göre Dağılımı

Balıkların coğrafik köken ve boyutlarına göre dağılımları Şekil 4.26’da görülmektedir. Şekil 4.26’dan da anlaşılacağı gibi, 2 kozmopolit türden birisinin büyük diğerinin ise orta boyutta olduğu; elde edilen tek endemik balığın ise, büyük boyutlu bir tür olduğu saptanmıştır. Lessepsiyen balıkların çoğunlukla orta boyutlu (%64.7; 11 tür) türlerden oluştuğu; bunu %29.4’lük (5 tür) bir değerle büyük ve %5.9’luk (1 tür) bir değerle de küçük boyutlu türlerin izlediği saptanmıştır. Atlantik- Akdeniz kökenli türlerin ise, hemen tamamına yakın bir kısmının büyük (%55.7; 39 tür) veya orta (%40.0; 28 tür) boyutlu türlerden meydana geldiği; küçük boyutlu türlerin yalnızca %4.3’lük (3 tür) bir kısmı oluşturduğu hesaplanmıştır.

54

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Boyut Küçük Orta Büyük

70

60

50

40

30 TürSayısı 20

10

0 Kozmopolitan Atlantik-Akdeniz Endemik Lesepsiyen Coğrafik Köken

Şekil 4.26. Balık Faunasının Coğrafik Köken ve Büyüklüğe Göre Dağılımı

4.6.2.4. Ekonomiklik

Balıkların ekonomik önemleri ve büyüklüklerine göre dağılımları Şekil 4.27’de gösterilmiştir. Şekil 4.27’den de anlaşılacağı gibi, bölgede trol avcılığından elde edilen balıkların büyük bir çoğunluğu (%83.3; 75 tür) ekonomik; geriye kalanın %14.4’ü (13 tür) ekonomik değere sahip olamayan ve %2.2’lik (2 tür) kısmı ise ekonomik potansiyele sahip türlerden oluşmaktadır. Ekonomiklik ile boyut dikkate alındığında, ekonomik olanların büyük çoğunluğunun (%57.3; 43 tür) büyük ve geriye kalan %42.7’lik (32 tür) kısmın ise orta boyutlu türlerden oluştuğu saptanmıştır. Ekonomik potansiyele sahip olarak değerlendirilen 3 türden 1 tanesinin büyük; diğer 2 tanesinin ise orta boyutlu türler olduğu belirlenmiştir. Ekonomik öneme sahip olmayan türlerin ise çoğunluğu (%53.8; 6 tür) orta boyutlu türlerden oluşmakta olup; bunu %30.8’lük (4 tür) bir değerle küçük ve %15.4’lik (2 tür) oranla büyük boyutlu türler izlemektedir.

55

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Boyut Küçük Orta Büyük

80 70 60 50 40

TürSayısı 30 20 10 0 Ekonomik Ekononmik Potansiyele Ekonomik Olmayan Sahip Ekonomik Olma Derecesi

Şekil 4.27. Balık Faunasının Ekonomik Önemi ve Büyüklüğüne Göre Dağılımı

4.7. Lessepsiyen Balıkların Durumu

Daha önceki bölümlerde de belirtildiği üzere, çalışma dönemi boyunca trol avcılığından 50 familyaya ait 90 adet balık türü elde edilmiştir. Bunlardan 14 familyaya ait 17 adet balık türünün Kızıldeniz göçmeni olduğu tespit edilmiştir. Böylece elde edilen toplam tür sayısının %18.90’lık kısmının Lessepsiyen balıklardan oluştuğu saptanmış olmaktadır.

4.7.1. Lessepsiyen Balık Türleri ve Aylık Değişimleri

Elde edilen Lessepsiyen balık türleri, sistematik sıraya göre aşağıda verilmiştir:

Şube : CHORDATA Altşube : VERTEBRATA Üstsınıf : TELEOSTOMI Sınıf : OSTEICHTHYES Altsınıf : ACTINOPTERYGII

56

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Takım : CLUPEIFORMES CLUPEIDAE Dussumieria elopsoides Bleeker, 1849 Etrumeus teres (Dekay, 1842) Takım: AULOPIFORMES SYNODONTIDAE Saurida undosquamis (Richardson, 1848) Takım: BERYCIFORMES HOLOCENTRIDAE Sargocentron rubrum (Forsskal, 1775) Takım: SYNGNATHIFORMES FISTULARIIDAE Fistularia commersonii (Rüppell, 1835) Takım: PERCIFORMES TERAPONIDAE Pelates quadrilineatus (Bloch, 1790) APOGONIDAE Apogon nigripinnis Cuvier, 1838 LEIOGNATHIDAE Leiognathus klunzingeri (Steindachner, 1898) MULLIDAE Upeneus moluccensis (Bleeker, 1855) Upeneus pori (Ben-Tuvia & Golani, 1989) SPHYRAENIDAE Sphyraena chrysotaenia Klunzinger, 1884 CALLIONYMIDAE Callionymus filamentosus (Valenciennes, 1837) SIGANIDAE Siganus luridus (Rüppell, 1829) Siganus rivulatus (Forsskal, 1775) Takım: PLEURONECTIFORMES CYNOGLOSSIDAE Cynoglossus sinusarabici (Chabanaud, 1931) Takım: TETRAOTONTIFORMES MONACANTHIDAE Stephanolepis diaspros Fraser & Brunner, 1940 TETRAODONTIDAE Lagocephalus suezencis Clark & Gohar, 1953

Saptanan 17 Lessepsiyen türün 9 adetinin ( D. elopsoides , E. teres , F. commersonii, S. undosquamis, U. moluccensis , U. pori , S. chrysotaenia , S. rivulatus ve S. luridus ), diğer bir ifadeyle yarıdan fazlasının ekonomik öneme sahip türlerden oluştuğu belirlenmiştir. Lessepsiyen balık türlerinin toplam Lessepsiyen biyokütlesi içindeki oransal bulunurluğunun aylık değişimi Çizelge 4.1’de verilmiştir. Çizelge 4.1’den de görülebileceği gibi, bazı türlere ( C. flamentosus , C. sinusarabici , L. klunzingeri , S.

57

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

undosquamis ve U. pori ) çalışmanın yapıldığı dönem boyunca her ay rastlanırken; bazılarına ( P. quadrilineatus ve S. rubrum ) sadece tek bir defa rastlanmış; geriye kalan türlerin ise ( A. nigripinnis , D. elopsoides , E. teres , F. commersonii , L. suezensis , S. chrysotaenia , S. diaspros, S. luridus , S. rivulatus ve U. moluccensis ) birkaç ay av içerisinde yer aldıkları saptanmıştır.

Çizelge 4.1. Lessepsiyen Balık Türlerinin Toplam Lessepsiyen Balık Biyokütlesi İçindeki Oransal Bulunurluğunun Aylık Değişimi

Aylar Türler 2002 2003 Ortalama Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan (%) (%) (%) (%) (%) (%) (%) (%) (%) A. nigripinnis - 0.39 0.01 0.22 - 0.01 - - 0.11 C. flamentosus 1.94 3.31 0.16 0.55 0.92 0.22 0.18 0.89 1.46 C. sinusarabici 0.66 2.22 1.76 1.23 1.61 0.30 0.62 1.80 1.23 D. elopsoides - - - - - 0.14 1.46 0.85 0.22 E. teres - 0.18 1.72 - - 0.29 - - 0.19 F. commersonii 0.38 0.17 0.26 2.07 1.56 0.30 - - 0.48 L. klunzingeri 18.82 11.13 3.73 3.36 14.82 11.89 19.22 4.05 12.79 L. suezensis - 1.87 2.63 2.76 - 0.30 - - 0.83 P. quadrilineatus - 0.14 ------0.03 S. chrysotaenia 0.37 - - 1.43 1.38 - 0.98 0.79 0.48 S. diaspros 0.87 0.41 2.86 3.16 0.69 - 0.49 1.19 0.95 S. undosquamis 28.38 43.64 71.49 64.03 45.31 47.79 54.61 50.79 45.56 S. rubrum - - - 0.29 - - - - 0.02 S. luridus - 0.06 - - 0.19 - - 0.17 0.04 S. rivulatus 0.11 - 0.49 0.17 -0 0.17 0.21 0.42 0.15 U. moluccensis 1.38 4.00 3.27 - 7.82 4.49 2.76 1.48 3.04 U. pori 47.11 32.48 11.62 20.73 25.70 34.10 19.47 37.57 33.11

Lessepsiyen tür sayısının derinlik katmanlarına göre aylık değişimi Şekil 4.28’de görülmektedir. Şekil 4.28’den de görülebileceği gibi, ocak ayı hariç, daima en yüksek Lessepsiyen tür sayısına 0-20m derinlik katmanında ve en düşük tür sayısına ise sözü edilen ay da dahil olmak üzere, 50-100m derinlik katmanında rastlanmıştır. Aylar itibariyle en yüksek tür sayısına 13 tür ile ekim ayında rastlanmıştır. En düşük tür sayısı ise, 10 tür ile eylül, aralık ve mart aylarında elde edilmiştir. Tür sayısının aylık değişiminde herhangi bir düzenli değişimin söz konusu olmadığı belirlenmiştir. Bununla birlikte, Lessepsiyen türlerin göreceli olarak avcılık sezonunun soğuk dönemlerini oluşturan ocak ve şubat aylarında kıyısal kesimlerden biraz daha derin sulara çekildikleri dikkati çekmiştir. Derinlik katmanları göz önünde bulundurulduğunda, en yüksek ortalama CPUE değeri 10.84 ±9.87kg saat -1 ile 0-20m derinlik katmanından elde edilmiş; bunu

58

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

sırasıyla 4.40 ±1.95 ve 0.84 ±0.49kg saat -1’lik değerlerle 20-50m ve 50-100m derinlik katmanlarının izlediği belirlenmiştir. Tüm çalışma dönemi göz önünde bulundurulduğunda, toplam Lessepsiyen balık biyokütlesinin %68.18’inin 0-20m derinlik katmanından; %25.60’lık kısmının 20-50m derinlik katmanından ve geriye kalan %6.22’lik bölümünün ise 50-100m derinlik katmanından elde edildiği belirlenmiştir. Bu durum Lessepsiyen balıkların daha çok kıyısal kesimlerde dağılış gösterdiğini; derinliğin artışıyla birlikte, biyokütle değerinde çok büyük bir azalmanın söz konusu olduğunu göstermektedir. Gerek Ben-Tuvia (1985) ve gerekse Gücü ve Gücü (2002), Lessepsiyen balıkların daha çok kıyısal kesimleri yaşam alanı olarak kullandıklarını bildirmektedirler. Benzer şekilde Ben-Yami ve Galser (1974), trol operasyonlarından elde edilen Lessepsiyen tür biyokütlesinin derinliğin artışına bağlı olarak azalış gösterdiğine işaret etmektedirler. Söz konusu çalışmalarda verilen bilgiler dikkate alındığında, bu çalışmada toplam Lessepsiyen balık biyokütlesinin %68.18’lik kısmına kıyısal kesimde yer alan 0-20m derinlik katmanında rastlanmış olmasının tesadüf olmadığı ortaya çıkmış olmaktadır.

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m Toplam

14 13 12 12 12 12 11 10 10 10 10 8 6

TürSayısı 4 2 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.28. Derinlik Katmanlarına Göre Elde Edilen Lessepsiyen Tür Sayısının Aylık Değişimi

59

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

4.7.2. Lessepsiyen Balıkların CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi

Derinlik katmanları ve 3 derinlik katmanının tamamından ortalama olarak elde edilen Lessepsiyen balıkların CPUE değerinin aylık değişimi Şekil 4.29’da görülmektedir. Şekil 4.29’dan da anlaşılacağı gibi, şubat ayı hariç, daima en yüksek biyokütle değeri 0-20m derinlik katmanından; en düşük olarak ise, daima 50-100m derinlik katmanından elde edilmiştir. Tüm çalışma dönemi boyunca, en yüksek ortalama CPUE değerine, avcılık sezonunun başladığı ay olan eylül ayında 11.73kg saat -1’lik değerle; en düşük olarak ise, 3.39kg saat -1’ lik bir değerle kasım ayında rastlanmıştır. Tüm avcılık sezonu için Lessepsiyen türlerin ortalama CPUE değerinin ise, 5.28 ±3.32kg saat -1 olduğu hesaplanmıştır.

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m Ortalama

35

30 ) -1 25

20

15

CPUE (kg CPUE saat 10

5

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Ortalama Aylar

Şekil 4.29. Lessepsiyen Balıkların Derinlik Katmanları ve Üç Derinlik Katmanından Ortalama Olarak Elde Edilen CPUE Değerinin Aylık Değişimi

Gücü ve Bingel (1994b), Lessepsiyen balıkların toplam av içerisindeki bulunma oranını, çalışma sahasının da içerisinde bulunduğu İskenderun Körfezi için %62.00 olarak bildirmişlerdir. Bu çalışmada elde edilen %26.66’lık değer göz önünde bulundurulduğunda, Lessepsiyen balıkların toplam av içerisindeki oranının zaman içerisinde çok büyük bir gerileme gösterdiği açıkça ortadadır. Gerçekten de

60

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Gücü (2000), bölgede en yüksek populasyon büyüklüğüne ulaşmış olan S. undosquamis ’in CPUE değerinin 1984’ten 1996’ya gelindiğinde yaklaşık 10 kat düşüş gösterdiğini bildirmekte ve bu denli yüksek bir değişimi ise, bölgede yürütülmekte olan aşırı avcılığa bağlamaktadır. Ancak daha önce yapılmış olan çalışmalarda elde edilen CPUE her ne kadar karşılaştırılmış olsa da, CPUE değerinin trol ağının ağız açıklığı, trol teknesinin motor gücü vb gibi faktörlere bağlı olarak değişim göstereceği göz ardı edilmemelidir. Örnekleme dönemi boyunca Lessepsiyen balıkların toplam avdaki oransal bulunurluğunun aylık değişimi ve ortalama bulunma oranı Şekil 4.30’da görülmektedir. Şekil 4.30’dan da anlaşılacağı gibi, Lessepsiyen balıkların toplam av içindeki bulunma oranları göz önünde bulundurulduğunda, en düşük bulunma oranının %14.01’lik bir değerle kasım ayında; en yüksek olarak ise, %33.47’lik bir değerle mart ayında olduğu saptanmıştır. Ortalama olarak ise, Lessepsiyen balıkların toplam av içindeki bulunma oranının %26.66 olduğu hesaplanmıştır. Lessepsiyen balıkların toplam tür sayısının %18.90’lık kısmını, buna karşın toplam balık biyokütlesinin %26.66’sını oluşturması, Lessepsiyen balık türlerinin bölgede yüksek populasyon yoğunluklarına ulaştıklarının bir göstergesi olarak algılanabilir. Gerçekten de S. undosquamis , U. moluccencis , U. pori ve L. klunzingeri İskenderun Körfezi trol balıkçılığının önemli bileşenleri haline gelerek ana av içerisinde yer aldıkları tespit edilmiştir (Bingel, 1987; Gücü ve ark., 1994; Avşar ve ark., 2000). Ana av içerisinde yer aldığı belirlenmiş olan S. undosquamis , U. pori ve L. klunzingeri ’nin ana avdaki bulunma oranları ve sıralamadaki yerleri Çizelge 4.2’de verilmiştir. Çizelge 4.2’den de anlaşılacağı gibi S. undosquamis , tüm çalışma dönemi boyunca ana avda ve hem de ilk sıralarda yer aldığı görülmektedir. Söz konusu türün ana avdaki bulunma oranı %4.99 ile eylülde en düşük ve %18.03’lük bir değerle de mart ayında en yüksek olarak gerçekleşmiştir. S. undosquamis ’in tüm örnekleme dönemi boyunca ortalama bulunma oranı ise, %9.25 olarak hesaplanmıştır. Ana avda, aylar itibariyle 1’inci ve 6’ıncı sıralar arasında yer alan S. undosquamis , tüm çalışma dönemi itibariyle ise, ana avda 3’üncü sırada yer almıştır. Ana avda yer alan diğer bir tür olan U. pori ’nin bulunma oranı ise, %4.13 ile %8.28 arasıda değişme göstermiş olup; ortalama %5.87’lik bir değerle ana avda 5’inci sırada yer aldığı

61

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

belirlenmiştir. Ana avda eylül, ekim, ocak, şubat ve mart aylarında yer alan L. klunzingeri ’nin bulunma oranı %2.44 ile %6.35 arasında değişim göstermiş olup; ortalama %2.60’lık değerle 10’uncu sırada yer aldığı belirlenmiştir. Ana av içerisinde Lessepsiyen balıkların toplam bulunma oranı %8.61 ile %30.81 arasında değişim göstermiş olup; bu değerler sırasıyla kasım ve mart aylarında elde edilmiştir. Bu 3 Lessepsiyen balık türünün ana avdaki ortalama bulunma oranı ise, %17.72 olarak hesaplanmıştır.

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m Ortalama

60

50

40

30

20 Bulunurluk (%) Bulunurluk 10

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Ortalama Aylar

Şekil 4.30. Derinlik Katmanlarından Elde Edilen Av İçindeki Lessepsiyen Balıkların Oransal Bulunurluğunun Aylık Değişimi ve Ortalama Bulunma Oranı

Çizelge 4.2. Saurida undosquamis , Upeneus pori ve Leiognathus klunzingeri ’nin Ana Av İçindeki Bulunma Oranları ve Sıraları

S. undosquamis U. pori L. klunzingeri Toplam Aylar % (sıra) % (sıra) % (sıra) % (sıra) Eylül 4.99 (6) 8.28 (3) 3.31 (7) 16.58 (1) Ekim 9.58 (2) 7.13 (4) 2.44 (10) 19.15 (1) Kasım 8.61 (2) - - 8.61 (2) Aralık 12.77 (1) 4.13 (8) - 16.90 (1) Ocak 9.81 (2) 5.57 (6) 3.21 (9) 18.59 (1) Şubat 17.80 (1) - 4.43 (4) 22.23 (1) Mart 18.03 (1) 6.43 (4) 6.35 (5) 30.81 (1) Nisan 7.96 (4) 5.89 (6) - 13.85 (1) Ortalama 9.25 (3) 5.87 (5) 2.60 (10) 17.72 (1)

62

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Bölgede balıkçılıkla ilgili olarak daha önce yapılmış çalışmalarda (Bingel, 1987; Anonim, 1993; Gücü ve ark., 1994), S. undosquamis , U. moluccensis , L. klunzingeri ve son yıllarda da U. pori ’nin (Çiçek ve ark., 2002) ana av içerisinde yer aldıkları bildirilmektedir. Bu çalışmada da benzer şekilde U. moluccensis hariç diğer türlerin ana avda yer aldıkları belirlenmiştir. Daha önceki yıllarda ana avda yer aldığı halde, bu çalışmada pek rastlanmamış olan U. moluccensis ile ilgili olarak Ben-Yami ve Glaser (1974), bu türün av değerinin 1956-1970 yılları arasında, yıldan yıla büyük dalgalanmalar gösterdiğini bildirmektedirler. Bu veri göz önünde bulundurulduğunda, benzer bir dalgalanmanın İskenderun Körfezi’nde de söz konusu olabileceği yorumu yapılabilir. 2000 yılı öncesine ait olan çalışmalarda U. pori ’nin ana av içerisinde yer aldığına dair herhangi bir kayıt yokken; gerek Çiçek ve ark. (2001; 2002)’nin araştırmalarında ve gerekse bu çalışmada bu türün ana avda yer aldığı belirlenmiştir. Bu durum, ilgili türün halen bölgede yurt edinme sürecinin devam ettiğini veyahut ta aynı aileye ait olan U. moluccensis ’te olduğu gibi, biyokütle değerinde yıldan yıla büyük dalgalanmalar sergilediğinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir.

4.8. Ana Avı Oluşturan Türler

Toplam av içerisinde en yüksek biyokütleye sahip olan ilk 10 tür ana av olarak değerlendirilmiştir. Derinlik katmanları itibariyle ana avı oluşturan türler takip eden paragraflarda verilmiştir. 0-20m derinlik katmanlarındaki ana avı oluşturan türler, CPUE değerleri, birim alandaki biyokütle miktarları, toplam av ve ana av içerisindeki bulunma oranları Çizelge 4.3’te verilmiştir. Çizelge 4.3’ten de görülebileceği gibi, 0-20m derinlik katmanında ilk sırayı %19.24’lük değerle Lessepsiyen bir balık türü olan U. pori ’nin aldığı; bunu bir diğer Lessepsiyen balık türü olan S. undosquamis ’in %17.66’lik bir değerle izlediği ve 3’üncü sırada ise, %17.00’lık bir değerle bölgenin yerli türlerinden yüksek ekonomik değere sahip olan M. barbatus ’un yer aldığı belirlenmiştir. Söz konusu derinlik katmanında, ana avın, 3 tanesi kıkırdaklı olmak üzere (%8.43), tamamının balıklardan oluştuğu görülmüştür. 0-20m derinlik katmanında ana avda yer alan türlerin %76.84’lük bir değerle toplam avın dörtte

63

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

üçünden fazla bir kısmını oluşturduğu saptanmıştır. Ayrıca, 0-20m derinlik katmanında Lessepsiyen balıkların ana av içerisinde biyokütlesel olarak %41.88’lik bir değerle önemli bir paya sahip oldukları görülmüştür. Lessepsiyen balıkların genellikle sığ kesimleri tercih ettikleri ve bu nedenle de kıyısal kesimlerde dağılış gösterdikleri düşünüldüğünde (Ben-Yami ve Glaser, 1974), bu durumun şaşırtıcı olmadığı söylenebilir.

Çizelge 4.3. 0-20m Derinlik Katmanında Ana Avı Oluşturan Türler

Sıra CPUE Biyokütle Toplam Avdaki Ana Avdaki No Türler (g saat -1) (g km -2) Oran (%) Oran (%) 1 Upeneus pori 4592.26 36738.1 14.01 19.24 2 Saurida undosquamis 4162.50 33300.0 12.69 17.44 3 Mullus barbatus 4057.13 32457.0 12.37 17.00 4 Pagellus erythrinus 3504.13 28033.0 10.69 14.68 5 Bothus podas 3490.85 27926.8 10.65 14.62 6 Leiognathus klunzingeri 1240.63 9925.0 3.79 5.20 7 Rhinobatos rhinobatos 879.38 7035.0 2.68 3.68 8 Trachinus draco 808.13 6465.0 2.47 3.39 9 Gymnura altavela 575.00 4600.0 1.75 2.41 10 Myliobatis aquila 557.63 4461.0 1.70 2.34 Toplam 76.84 100

20-50m derinlik katmanı için ana avı oluşturan türler, CPUE değerleri, birim alandaki biyokütle miktarları, toplam av ve ana av içerisindeki bulunma oranları Çizelge 4.4’te verilmiştir. Çizelge 4.4’ten de anlaşılacağı gibi, 20-50m derinlik katmanında ana avı oluşturan türlerin en önemli bileşeninin Lessepsiyen bir kabuklu türü olan C. longicollis (%31.91) adlı bir yengeç olduğu; bunu %13.46 ile M. batbatus ve %13.33’lük bir değerle de S. undosquamis ’in izlediği belirlenmiştir. 20- 50m derinlik katmanında ana av içinde kemikli balıkların dışında 1 adet kabuklu ve 1 adet de kafadan bacaklı türünün ( S. offcinalis : %7.79) olduğu tespit edilmiştir. Bu istasyonda kemikli balıkların ana av içindeki oranının %60.30 olduğu hesaplanmıştır. 0-20m derinlik katmanında ana avın %41.88’lik bir kısmını oluşturan Lessepsiyen balıkların oranının bu derinlik katmanında oldukça fazla bir düşüş göstererek %16.07’lik oranla temsil edildikleri belirlenmiştir. Ancak, Lessepsiyen bir kabuklu olan C. longicollis de hesaba katılacak olursa, Lessepsiyen canlıların ana avdaki oranlarının %55.77’lik bir değere ulaştığı görülmektedir. 20-50m derinlik

64

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

katmanında ana avı oluşturan türlerin toplam avdaki oranlarının ise, %64.99 olarak gerçekleştiği görülmüştür.

Çizelge 4.4. 20-50m Derinlik Katmanında Ana Avı Oluşturan Türler

Sıra CPUE Biyokütle Toplam Avdaki Ana Avdaki No Türler (g saat -1) (g km -2) Oran (%) Oran (%) 1 Charybdis longicollis 6910.3 55282.1 20.74 31.91 2 Mullus barbatus 2914.3 23314.0 8.75 13.46 3 Saurida undosquamis 2887.8 23102.0 8.67 13.33 4 Serranus hepatus 1773.4 14187.5 5.32 8.19 5 Sepia officinalis 1687.0 13496.0 5.06 7.79 6 Spicara smaris 1262.7 10101.8 3.79 5.83 7 Citharus linguatula 1230.7 9845.7 3.69 5.68 8 Pagellus erythrinus 1196.9 9575.0 3.59 5.53 9 Uranoscopus scaber 982.6 7861.0 2.95 4.54 10 Leiognathus klunzingeri 810.8 6486.0 2.43 3.74 Toplam 64.99 100

50-100m derinlik katmanındaki ana avı oluşturan türler, CPUE değerleri, birim alandaki biyokütle miktarları, toplam av ve ana av içerisindeki bulunma oranları Çizelge 4.5’te verilmiştir. Çizelge 4.5’ten de görülebileceği gibi, en derin katman olan bu derinlik katmanı için ana avda ilk sırayı %23.69’luk bir değerle M. barbatus ’un aldığı; bunu %14.01 ile S. officinalis ’in ve %12.02’lik bir değerle de M. merluccius ’un izlediği belirlenmiştir. Ana avda yedi balık türünün bulunurluk oranı %70.00 olarak hesaplanmış olup; bunu %18.77’lik bir değerle kafadan bacaklılar (2 tür) ve %11.23’lük bir değerle de kabukluların izlediği belirlenmiştir. 50-100m derinlik katmanı itibariyle ana avı oluşturan türlerin toplam avdaki oranının ise, %68.81 olarak hesaplanmıştır.

Çizelge 4.5. 50-100m Derinlik Katmanında Ana Avı Oluşturan Türler

Sıra CPUE Biyokütle Toplam Avdaki Ana Avdaki No Türler (g saat -1) (g km -2) Oran (%) Oran (%) 1 Mullus barbatus 2370.8 18966.0 16.30 23.69 2 Sepia officinalis 1402.5 11220.0 9.64 14.01 3 Merluccius merluccius 1203.4 9627.0 8.27 12.02 4 Penaeus semisulcatus 1124.1 8992.9 7.73 11.23 5 Spicara smaris 1007.4 8058.95 6.93 10.07 6 Trachurus trachurus 734.4 5875.0 5.05 7.34 7 Boops boops 673.1 5384.5 4.63 6.73 8 Citharus linguatula 589.3 4714.3 4.05 5.89 9 Loligo vulgaris 476.0 3808.0 3.27 4.76 10 Pagellus erythrinus 427.9 3423.0 2.94 4.26 Toplam 68.81 100

65

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Tüm çalışma dönemi boyunca elde edilen toplam avda ana avı oluşturan ilk 10 tür Çizelge 4.6’da verilmiştir. Çizelge 4.6’dan da görüldüğü gibi, ana avı oluşturan türler arasında ilk sırada %19.48’lik bir oranla M. barbatus yer almakta ve bunu C. longicollis (%15.98) ve S. undosquamis (%15.56) izlemektedir. Ana av içerisinde %76.98’lik bir değer ile kemikli balıkların ilk sırada yer aldıkları; bunu %15.98’lik bir değerle kabukluların ve %7.04 ile kafadan bacaklıların izlediği belirlenmiştir. Ayrıca tüm derinlik katmanları itibariyle Lessepsiyen balıkların ana avın %29.80’lik kısmını oluşturduğu saptanmıştır (Çizelge 4.6). Lessepsiyen bir kabuklu türü olan C. longicollis ’te hesaba katıldığında, bu oran %44.88’e yükselmiş olmaktadır. Diğer taraftan toplam av içerisinde ana avı oluşturan ilk 10 türün oranı ise, %61.05 olarak hesaplanmıştır.

Çizelge 4.6. Tüm Çalışma Dönemi Boyunca Ana Avı Oluşturan Türler (L: Lessepsiyen)

Sıra CPUE Biyokütle Toplam Avdaki Ana Avdaki No Türler (g saat -1) (g km -2) Oran (%) Oran (%) 1 Mullus barbatus 3114.0 74737.0 11.83 19.48 2 Charybdis longicollis (L) 2554.6 61310.7 9.70 15.98 3 Saurida undosquamis (L) 2487.6 59702.0 9.46 15.56 4 Pagellus erythrinus 1709.6 41031.0 6.50 10.70 5 Upeneus pori (L) 1578.3 37879.1 6.00 9.87 6 Bothus podas 1219.6 29270.5 4.64 7.63 7 Sepia officinalis 1125.7 27016.0 4.28 7.04 8 Spicara smaris 808.1 19395.4 3.07 5.06 9 Merluccius merluccius 764.4 18345.0 2.91 4.78 10 Leiognathus klunzingeri (L) 689.8 16771.0 2.66 4.37 Toplam 61.05 100

Gücü ve Bingel (1994b) 1983-1984 yılları arasında yaptıkları örnekleme çalışmalarında, İskenderun Körfezi’nde ana avı oluşturan türlerin CPUE değerleri ve toplam avdaki oransal bulunurluklarını Çizelge 4.7’deki gibi belirlemişlerdir. Çizelge 4.7’den de açıkça görülebileceği gibi, İskenderun Körfezi’nde 1983 ve 1984 yıllarındaki durum ile 2002-2003 balıkçılık sezonundaki durum karşılaştırıldığında, ana avı oluşturan türler açısından büyük bir farklılığın doğduğu açıkça görülmektedir. 1983 yılında ana avda yer almış olan 6 ve 1984 yılında ise 5 türün, 2002-2003 balıkçılık sezonunda artık ana avda yer almadıkları gözlenmiştir. Ayrıca, geçmiş dönemlerde ana avda yer alan türlerin sıralamadaki yerleri, CPUE ve yüzde

66

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

bulunurluk değerleri ile bugünkü değerleri arasında da büyük farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin, 2002-2003 balıkçılık sezonunda toplam av içerisinde 3114.0g saat -1’lik CPUE ve %19.48’lik bulunma oranı ile ilk sırada yer almış olan M. barbatus , 1983 yılında 1480.0g saat -1’lik CPUE ve %3.61’lik bulunma oranı ile 7’inci sırada ve 1984 yılında ise 3307.0g saat -1’lik CPUE ve %8.61’lik bulunma oranı ile 3’üncü sırada yer almıştır. Bu durum, söz konusu türe ait biyokütle değerinde çok büyük bir değişiklik olmadığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir. 1983 yılında ana avda yer almadığı, 1984 yılında ise 1901.0g saat -1’lik CPUE ve %4.95’lik değerle dördüncü sırada bulunan C. longicollis ’in, 2002-2003 balıkçılık sezonuna gelindiğinde 2554.6g saat -1’lik CPUE ve %15.98’lik bulunma oranı ile 2’inci sıraya kadar yükseldiği gözlenmiştir. Bu çalışmada 2487.6g saat -1’lik CPUE ve %15.56’lık bulunma oranı ile 3’üncü sırada bulunan S. undosquamis ’in ise, 1983 ve 1984 yıllarında, sırasıyla %26.79 ve %41.85’lik bulunma oranlarıyla ana avın ilk bileşenini oluşturduğu tespit edilmiştir. CPUE değerleri göz önüne alındığında, bu değerin 1983 yılında şimdiki değerden 4 kat ve 1984 yılındakinden ise 6 kez daha düşük olduğu görülmüştür.

Çizelge 4.7. 1983 ve 1984 Yılları İtibariyle İskenderun Körfezi’nde Dip Trolü Avcılığında Ana Avı Oluşturan Türlere Ait CPUE Değerleri ve Bunların Toplam Avdaki Oransal Bulunurlukları (Gücü ve Bingel, 1994b’den)

Sıra 1983 1984 No Türler CPUE % Türler CPUE % 1 S. undosquamis 10971 26.79 S. undosquamis 16080 41.85 2 S. diaspros 5966 14.57 C. linguatula 3513 9.14 3 L. klunzingeri 4479 10.94 M. barbatus 3307 8.61 4 S. rivulatus 2514 6.14 C. longicollis 1901 4.95 5 D. pastinaca 2353 5.74 M. merluccius 1546 4.02 6 P. erythrinus 2350 5.74 P. longirostris 1454 3.78 7 M. barbatus 1480 3.61 S. squatina 1238 3.22 8 M. surmuletus 1343 3.28 A. laterna 1221 3.18 9 D. annularis 1054 2.57 M. aquila 925 2.41 10 C. flamentosus 866 2.11 S. officinalis 800 2.08

Yukarıda bahsedilen farklılıklar, zaman içerisinde bölgede sürdürülen balıkçılık faaliyetleri veya yıla özgü ekolojik ve iklimsel özelliklere bağlı olarak stoka olan katılım miktarındaki farklılıklardan kaynaklanmış olabileceği gibi;

67

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

yukarıda verilen değerlerin tüm İskenderun Körfezi için verilmiş olmasının da payı olduğu düşünülmektedir. Nitekim 2002-2003 balıkçılık sezonunda yürütülmüş olan örnekleme çalışmalarının yürütüldüğü Karataş açıkları, İskenderun Körfezi’nin bir parçası olmakla birlikte, körfezin tamamını temsil gücüne sahip olduğunu söylemek de pek olası değildir.

4.9. Ana Avda Yer Alan Türlerin Ürün Zaman Serileri ve Bazı Populasyon Parametreleri

Tüm çalışma dönemi boyunca elde edilen toplam av içerisinde yer alan ilk 10 tür ana av olarak ele alınmıştır. Sözü edilen türler daha önce Çizelge 4.6’da verilmişti. Bu bölümde bu türlerin ürün zaman serileri ile boy-ağırlık ilişki sabitleri, boyca ve ağırlıkça büyüme parametreleri ele alınacaktır.

4.9.1. Mullus barbatus

4.9.1.1. Ürün-Zaman Serisi

M. barbatus ’a ait derinlik katmanları itibariyle elde edilen CPUE değerlerinin aylık değişimi Şekil 4.31’de görülmektedir. Şekil 4.31’den de anlaşılabileceği gibi, ortalama olarak en yüksek CPUE değeri, 15570.3g saat -1’lik bir değerle balıkçılık sezonunun açıldığı eylül ayında gerçekleşmiş ve bu değer, geçici bir yükselişin tespit edildiği ocak ayı hariç, sürekli düşüş göstererek 233.3g saat -1’lik bir değerle mart ayında en düşük değerine ulaşmıştır. Avcılık sezonu itibariyle ortalama CPUE değeri ise, 3114.0 ±5182.1g saat -1 olarak hesaplanmıştır. Tüm örnekleme dönemi boyunca avlanan M. barbatus ’un %62.50’lik kısmının balıkçılık sezonunun açıldığı ilk ay olan eylül ayında; %14.78’lik kısmının ise ekim ayında ve geriye kalan %22.72’lik kısmının ise, diğer 6 aylık dönemde gerçekleştiği belirlenmiştir. Diğer bir ifadeyle, toplam avın 3/4’ten fazla bir değeri, henüz balıkçılık sezonunun açıldığı ilk 2 ayda avlanmış olmaktadır. Gücü ve Bingel (1994b) İskenderun Körfezi’nde yapmış oldukları çalışmalarında, bu türün toplam avdaki yüzde bulunurluk ve CPUE değerlerini 1983

68

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

yılı için %3.61 ve 1480.0g saat -1 ve 1984 yılı için ise, %8.61 ve 3307.0g saat -1 olarak bildirmektedirler. Bu çalışmada elde edilen 3114.00g saat -1’lik CPUE değeri düşünüldüğünde, özellikle 1984 yılı için verilen sonuçla çok fazla bir değişikliğin söz konusu olmadığı sonucu çıkartılabilir. Ancak, toplam avdaki bulunma oranı dikkate alındığında, bu türün 1983 yılında %3.61; 1984 yılında %8.61 olan avdaki bulunma oranının, bu çalışmada %19.48 olarak belirlenmiş olması; aradan geçen dönem içerisinde bu türün CPUE değerinde önemli artışlar olmamasına rağmen, avdaki oransal bulunurluğunun arttığının bir göstergesi olarak ele alınabilir. Bu durumunda, söz konusu türün bölgedeki avlanabilir biyokütle değerinde çok büyük bir azalış olmadığı kolayca söylenebilir.

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m Ortalama CPUE

25000

) 20000 -1

15000

10000 CPUE (g CPUE saat 5000

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.31. Derinlik Katmanlarından Avlanan Mullus barbatus ’a Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi

Derinlik katmanları dikkate alındığında, en yüksek av miktarının %43.43’lük bir değerle 0-20m derinlik katmanından sağlanmış olduğu; bunu %31.19’luk bir değerle 20-50m ve %25.38’lik bir değerle de 50-100m derinlik katmanının izlediği görülmektedir (Şekil 4.31). Bu dağılım değerleri göz önüne alındığında, söz konusu türün kıyısal kesimdeki geniş bir bölgeyi yaşam alanı olarak kullandığı; ancak kıyısal

69

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

kesimden derinlere doğru gidildikçe avdaki oranlarının giderek düşüş gösterdiği açıkça görülmektedir.

4.9.1.2. Bazı Populasyon Parametreleri

M. barbatus ’un Populasyon parametrelerinin belirlenmesi amacıyla toplam 212 adet birey incelenmiş olup; bunların boylarının 6.90-15.70cm’ler arasında değişim gösterdiği belirlenmiştir. Bu bireylere ait boy-frekans dağılımı Şekil 4.32’de görülmektedir. Şekil 4.32’den de anlaşılabileceği gibi, örneklenen bireylerde baskın olan boy grubunun %23.59’luk bir oranla 9cm’lik boy grubu olduğu; bunu %20.75’lik değerle 8cm ve %20.28 ile de 10cm’lik boy gruplarının izlediği belirlenmiştir. Bu tür için Çelik ve Torcu (2000); İşmen ve İşmen (2001) ve Özyurt (2003) tarafından belirlenmiş olan yaklaşık 11cm’lik ilk eşeysel olgunluk boyu göz önünde bulundurulduğunda, avcılık sırasında elde edilen bireylerin %78’lik kısmının henüz eşeysel olgunluğa ulaşmamış bireylerden oluştuğu görülmektedir. Voliani ve ark. (1998), 100m’den sığ kesimlerde dağılış gösteren M. barbatus bireylerinin boylarının çoğunlukla 14cm’den küçük olduğunu bildirmektedirler. Dolayısıyla bu iki çalışmada elde edilen veriler arasında büyük bir uyum olduğu kolayca görülmektedir. Voliani ve ark. (1998); aynı çalışmada 100-200m derinlik katmanı arasındaki bölgede dağılış gösteren bireylerin çoğunlukla 19-21cm’lik boya sahip bireylerden oluştuğunu belirlemişlerdir. Benzer şekilde Somarakis ve Machias (2002), olgun M. barbatus bireylerinin 60-80m derinlik katmanında yoğun olarak bulunduklarını, buna karşın ergin olmayan bireylerin daha çok sığ kıyısal kesimlerde dağılış gösterdiğini bildirmektedirler. Bu veriler ışığında, avcılık faaliyetlerinin mümkün olduğunca kıyısal kesimden uzak (derin) alanlarda yürütülmesinin ne denli doğru olacağı açıkça ortaya çıkmış olmaktadır. M. barbatus ’un yaş gruplarına ait frekans değerleri ile, yaş grupları için ölçülen boy ve tartılan ağırlık değerlerinin minimum, maksimum ve ortalamaları Çizelge 4.8’de sunulmuştur. Çizelge 4.8’den de anlaşılacağı gibi, incelenen bireylerin yaşları I ile V’inci yaşlar arasında değişim göstermekte olup; baskın olan yaş grubunun %50.5’lik bir değerle II’inci yaş grubu olduğu görülmektedir. Örneklenen bireylerin ortalama boy ve ağırlık değerlerinin ise, sırasıyla

70

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

10.07 ±1.83cm ve 12.04 ±8.22g olduğu hesaplanmıştır. İlk eşeysel olgunluk yaşının II’inci yaş grubu olduğu düşünüldüğünde (Türeli ve Erdem, 1997; Genç ve ark., 2002), avlanan bireylerin %86.8’lik kısmının eşeysel olgunluğa ulaşmamış veya henüz ulaşmış bireylerden oluştuğu açıkça ortadadır. Diğer bir ifadeyle, avlanan bireylerin büyük bir çoğunluğunun henüz hızlı büyüme dönemindeki bireylerden oluştuğu söylenebilir (Çoral, 1988).

60 25 50 20 40

30 15

20 10 (%) Frekans Frekans (Adet) Frekans

10 5

0 0 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Boy Grupları (cm)

Şekil 4.32. Mullus barbatus ’a Ait Boy-Frekans Dağılımı

Çizelge 4.8’den de görüldüğü üzere, incelenen bireylerin boylarının 6.90- 15.70cm; ağırlıklarının 3.41-51.38g ve yaşlarının ise I-V arasında değişim gösterdiği belirlenmiştir. Ayrıca baskın olan yaş grubunun %50.50’lik bir oranla II’inci yaş grubu olduğu ve bunu %36.3’lük bir değerle I’inci yaş grubunun izlediği görülmüştür.

Çizelge 4.8. Mullus barbatus ’a Ait Yaş-Frekans Dağılımı ile Yaş Grupları Ait Minimum, Maksimum ve Ortalama Boy ve Ağırlık Değerleri

Yaş Frekans Min-Max Ortalama Min-Max Ortalama Grubu (% Bulunurluk) Boy (cm) Boy (cm) Ağırlık (g) Ağırlık (g) I 77 (% 36.3) 6.90-9.90 8.40 ±0.73 3.41-9.55 6.15 ±1.70 II 107 (% 50.5) 8.70-12.50 10.40 ±0.87 6.89-25.00 12.00 ±3.50 III 20 (% 9.4) 10.70-13.80 12.80 ±0.84 12.55-35.33 23.02 ±6.86 IV 7 (% 3.3) 14.20-15.60 14.87 ±0.52 32.03-46.17 38.92 ±5.36 V 1 (% 0.5) 15.70 15.70 51.38 51.80 Genel 212 6.90-15.70 10.07 ±1.83 3.41-51.38 12.04 ±8.22

71

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Örneklenen bireylerden ölçülen boy ve ağırlık değerlerinin kullanılmasıyla elde edilen grafik ve hesaplanan boy-ağırlık ilişki sabitleri Şekil 4.33’te görülmektedir. Şekil 4.33’ten de anlaşılabileceği gibi, boy-ağırlık ilişkisi W=0.0072L 3.162 olarak hesaplanmıştır. Konfidans aralığının 3.066-3.258 olarak bulunduğu dikkate alınacak olursa, bu türde pozitif allometrik bir büyümenin söz konusu olduğu ortaya çıkmış olmaktadır.

60

W = 0.0072*L 3.1618 50 R2 = 0.9526 n=212

40

30 Ağırlık(g) 20

10

0 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 Boy Grupları (cm)

Şekil 4.33. Mullus barbatus ’a Ait Boy-Ağırlık İlişkisi

Türkiye’de daha önce yapılmış olan çalışmalarda M. barbatus için hesaplanmış olan boy-ağırlık ilişkisi ve büyüme parametreleri Çizelge 4.9’da verilmiştir. Çizelge 4.9’dan da anlaşılabileceği gibi, “b” değerinin 2.981 ile 3.392 arasında değişim gösterdiği görülmektedir. Çelik ve Torcu (2000)’in bildirimi hariç diğer tüm çalışmalarda bu türün pozitif allometrik büyüme özelliği sergilediği belirlenmiştir. Çizelge 4.9’dan da görülebildiği gibi, daha önceki çalışmalarda hesaplanmış olan “b” değerleri ile bu çalışmada elde edilen 3.1618’lik değer arasında büyük bir benzerlik olduğu iddia edilebilir.

72

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Akdeniz’in değişik bölgelerinde M. barbatus ile ilgili olarak yapılan çalışmalarda “b” değerinin 2.508 ile 3.295 arasında değişim gösterdiği tespit edilmiş olup; bu tür için orta değerin b=3.060 olduğu bildirilmiştir (Froese ve Pauly, 2004). Bu çalışmada elde edilen b=3.1618’lik değer düşünüldüğünde, orta değer ile bu değer arasında büyük bir farklılık olmadığı söylenebilir.

Çizelge 4.9. Türkiye Denizlerinde Mullus barbatus İçin Belirlenmiş Olan Büyüme Parametreleri

L∞ K t0 b a R2 (cm) (yıl -1) (yıl) N Yazar/lar Açıklama 2.981 0.0157 0.96 26.08 0.127 -3.530 474 Çelik ve Torcu, 2000 3.001 0.01 0.94 24.4 0.716 -0.450 106 Bingel, 1987 3.011 00132 0.97 22.42 0.089 -8.125 765 Kınacıgil, 1994 3.026 0.1695 - 19.10 0.176 -3.923 348 Türeli ve Erdem, 1997 3.392 0.000312 0.98 - - - 628 Bingel ve ark., 1993 1990 3.134 0.00644 0.98 - - - 6098 Bingel ve ark., 1993 1991 3.103 0.00729 0.98 - - - 1220 Bingel ve ark., 1993 1992 - - - 24.80 0.52 -0.330 - Bingel ve ark., 1993 1992 3.105 0.0121 0.99 - - - - Hekimoğlu, 1992 3.143 0.0000078 0.98 - - - 1090 Anonim, 1993 İlkbahar 3.106 0.0000091 0.99 - - - 636 Anonim, 1993 Kış 3.117 0.0078 0.97 26.09 0.239 -0.949 - Avşar ve ark., 2000 3.182 0.0063 - 23.82 0.227 -1.624 - Genç, 2000 3.218 0.00527 0.99 21.26 0.231 -1.943 - Şahin ve Akbulut, 1997 ♀ 3.221 0.00537 0.99 21.03 0.204 -2.327 - Şahin ve Akbulut, 1997 ♂ 3.290 0.0071 - 19.04 0.438 -0.777 220 Kınacıgil ve ark., 2001 - - - 24.26 0.565 -0.305 110891 Özbilgin ve ark., 2004 3.162 0.0072 0.95 21.98 0.194 -1.168 212 Bu çalışma

Örneklenen M. barbatus populasyonuna ait boyca büyüme sabitlerinin -1 L∞=21.98cm, K=0.194yıl ve t o=-1.168yıl olduğu hesaplanmıştır. Daha önceki yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlar dikkate alındığında (Çizelge 4.9), sonuşmaz uzunluk (L ∞) değerinin 19.04 ile 26.08cm arasında değişim gösterdiği görülmektedir. Bu çalışmada hesaplanmış olan 21.98cm’lik (L ∞) değeri dikkate alındığında, Çelik ve Torcu (2000)’in çalışmaları hariç, diğer çalışmalarda elde edilen değerlerle aralarında benzerlik olduğu söylenebilir. Ancak, elde edilen

73

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

değerlerden to’ın oldukça yüksek olarak hesaplanmış olması bir problemin varlığına işaret etmektedir. Bu değerin bu denli yüksek çıkmış olmasının olası sebepleri olarak, alt örneğin M. barbatus populasyonunu temsil edecek düzeyde alınamamış olması ve/veya örnek büyüklüğünün az olması gösterilebilir. Akdeniz’in değişik bölgelerinde yapılan 28 adet çalışmada hesaplanmış olan

(L ∞) değerinin 17.8 ile 32.9cm arasında değişim gösterdiği belirlenmiş olup; orta değer 24.0cm olarak bildirilmiştir (Froese ve Pauly, 2004). Söz konusu çalışmalarda hesaplanmış olan değerler göz önüne alındığında, bu çalışmada hesaplanmış olan

21.98cm’lik (L ∞) değerinin düşük olduğu ortaya çıkmış olmaktadır. Boy-ağırlık ilişki sabitleri ile büyüme sabitlerinin kullanılmasıyla, yaş grupları için hesaplanan boy ve ağırlık değerleri Çizelge 4.10’da verilmiştir. Buna göre, yapılan istatistiksel analiz sonucunda, ölçülen ve hesaplanan boy ve ağırlık değerleri arasında istatistiksel anlamda herhangi bir farklılığın olmadığı tespit edilmiştir (p>0.05).

Çizelge 4.10. Mullus barbatus ’a Ait Yaş Grupları İçin Ölçülen ve Hesaplanan Boy ve Ağrılık Değerleri

Yaş Ölçülen Hesaplanan Ölçülen Hesaplanan Grubu Boy (cm) Boy (cm) Ağırlık (g) Ağırlık (g) I 8.40 7.54 6.15 4.27 II 10.40 10.08 12.00 10.71 III 12.80 12.17 23.02 19.47 IV 14.87 13.90 38.92 29.60 V 15.70 15.32 51.38 40.28

4.9.1.3. Ölüm Oranları ve Stoktan Yararlanma Düzeyi

Ana av içerisinde ilk sırada yer alan M. barbatus için, toplam ölüm oranlarının üssi katsayısı (Z) 1.39, doğal nedenlerle olan ölüm oranı (M) 0.45 ve balıkçılık nedeniyle olan ölüm oranının üssi katsayısı ise (F) 0.93 olarak hesaplanmıştır. Bu değerler yardımıyla hesaplanmış olan stoktan yararlanma düzeyinin (E) 0.67 olduğu düşünüldüğünde, söz konusu tür üzerinde aşırı avcılığın söz konusu olduğu açıkça görülmektedir.

74

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

4.9.2. Charybdis longicollis

4.9.2.1. Ürün-Zaman Serisi

Ana av içerisinde biyokütle olarak ikinci sırada yer alan C. longicollis ’in CPUE değerinin aylık değişimi Şekil 4.34’te görülmektedir. Şekil 4.34’ten de anlaşılacağı üzere, bu türde en yüksek av değerine 10000.7g saat -1’lik bir değerle eylül ayında rastlanmış; bunu takip eden aylarda av değerinde sürekli olarak bir düşüş gözlenmiş ve en düşük CPUE değerine 111.0g saat -1 ile ocak ayında rastlandıktan sonra tekrar bir artış eğilimi sergilemiştir. Tüm çalışma dönemi boyunca C. longicollis için ortalama CPUE değerinin ise, 2554.6 ±3589.4g saat -1 olduğu hesaplanmıştır. Toplam av değerinin yarıya yakın bir kısmının (%48.93) eylül; %30.17’sinin ekim ayında ve geriye kalan %20.90’lık kısmının ise, diğer 6 aylık dönemde elde edildiği görülmüştür. Derinlik katmanları itibariyle elde edilen av değeri dikkate alındığında, toplam avın %90.16’lık kısmının 20-50m derinlik katmanından sağlandığı; bunu %6.90’lik bir değerle 0-20m ve %2.94’lük bir değerle de 50-100m derinlik katmanının izlediği belirlenmiştir. Bu türün yaşam alanı olarak daha çok çamurlu zemine sahip bölgeleri tercih ettiği düşünülecek olursa (Galil ve ark., 2000), zemini çamurla kaplı olan 20-50m derinlik katmanında bol miktarda avlanmış olması şaşırtıcı değildir.

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m Ortalama CPUE

30000

25000 ) -1 20000

15000

10000 CPUE saat (g 5000

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.34. Charybdis longicollis’e Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi

75

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

4.9.3. Saurida undosquamis

4.9.3.1. Ürün-Zaman Serisi

Kuzeydoğu Akdeniz’de İlk kez görüldüğü 1950 yılını takip eden yıllarda trol av kompozisyonunun en önemli bileşeni haline gelen Lessepsiyen bir balık türü olan S. undosquamis ’in (Ben-Yami ve Glaser, 1974) CPUE değerlerinin aylık değişimi Şekil 4.35’te görülmektedir. Bu tür, toplam av içerisinde en yüksek av değerine sahip olan Lessepsiyen balık türü olup; ana avda da ilk sıralarda yer almaktadır. Şekil 4.35’ten de anlaşılacağı gibi, söz konusu türün CPUE değeri, avcılık sezonu boyunca dalgalı bir seyir izlemektedir. En yüksek CPUE değerinin 4037.3g saat -1’lik bir değerle ekim ve en düşük olanının 1641.3g saat -1’lik bir değerle ocak ayında elde edildiği; ortalama CPUE değerinin ise, 2487.6 ±827.8g saat -1 olduğu belirlenmiştir.

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m Ortalama CPUE

9000 8000 )

-1 7000 6000 5000 4000

CPUE (g CPUE saat 3000 2000 1000 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.35. Saurida undosquamis ’e Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi

Derinlik katmanları dikkate alındığında, bu türün toplam av değerinin yarıdan fazlasının yani %55.78’lik kısmının 0-20m derinlik katmanından sağlandığı; bunu %38.69 ile 20-50m ve %5.53’lük bir değerle de 50-100m derinlik katmanının izlediği belirlenmiştir. Diğer Lessepsiyen balık türlerinde olduğu gibi, bu türün de genellikle kıyısal kesimlerde dağılış gösterdiği dikkate alındığında (Ben-Yami ve

76

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Glaser, 1974), en yüksek av değerinin 0-20m derinlik katmanından elde edilmiş olması beklenen bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Gücü ve ark. (1994)’ün İskenderun Körfezi’nde yapmış oldukları dip trolü örneklemelerinde, S. undosquamis için CPUE değerlerinin; 1983 yılı sonbaharında 11959.1g saat -1; 1984 ilkbaharında 6762.5g saat -1; 1984 sonbaharında 12963.4g saat -1 ve 1989 sonbaharında ise 522.2g saat -1 olduğu bildirilmiştir. Buna göre, 1983-1989 yılları arasında kalan 6 yıllık bir dönemde bu türün av değerinde yaklaşık 20 kat bir düşüş söz konusu olduğu açıkça ortadadır. 1989 yılı için verilen CPUE değeri (Gücü ve ark., 1994) ile 2002-2003 balıkçılık sezonunda yapılan örneklemelerde elde edilen ortalama 2487.6g saat -1’lik CPUE değeri kıyaslandığında, bu türün av değerinin, 1989 yılına oranla tekrar bir artış eğilimi sergilediği iddia edilebilir. Ancak, 1983- 1984 yıllarındaki CPUE değeri göz önünde bulundurulduğunda, 2002-2003 balıkçılık sezonunda elde edilen CPUE değerinin sözü edilen yıllara göre yaklaşık 5 kat daha düşük olduğu açıkça görülmektedir. Tüm örnekleme dönemi boyunca elde edilen S. undosquamis miktarının toplam avdaki oranının %15.56 olduğu belirlenmiştir. 1983-1989 yılları arasında yapılmış olan örnekleme çalışmalarında ise, bu oranın ortalama %31.99 olduğu bildirilmektedir (Gücü ve ark., 1994). Bu durum, söz konusu türün CPUE değerinin yanı sıra (Gücü, 2000), toplam av içerisindeki oransal bulunurluğunda da son yıllarda düşüş olduğuna işaret etmektedir. Sonuç olarak, İskenderun Körfezi’ndeki S. undosquamis ’in hem biyokütlesel ve hem de oransal olarak gerileme gösterdiği söylenebilir. Bu durum, Gücü (2000) tarafından Lessepsiyen türlerin bölgedeki dağılımlarından değil; bölgede yürütülen aşırı avcılık baskısından kaynaklanmış olma ihtimaline bağlanmaktadır. S. undosquamis ile ilgili diğer çarpıcı bir bulgu ise, av sezonu boyunca yüksek av değeri verme özelliğine sahip bir kemikli balık türü olmasıdır. Nitekim diğer türlerde değişim katsayısı çok yüksek düzeylerdeyken (örneğin M. barbatus için değişim katsayısı %175.4 olarak hesaplanmıştır), bu türe ait değişim katsayısı %33.28 olarak hesaplanmıştır. Diğer türlerde, av miktarının büyük bir kısmı balıkçılık sezonunun açıldığı ilk 2 ayda sömürülerek stok çökertilmekteyken; bu türe ait stok, balıkçılık sezonu boyunca devamlılığını sürdürmektedir. Bu durum, 2 şekilde açıklanabilir; bunlardan birincisi, bu türün ince uzun vücut yapısı sayesinde

77

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

ağdan yüksek oranda seçilmesi (Özyurt, 2003); ikincisi ise göç yoluyla diğer bölgelerden ilgili stoka devamlı bir katılımın olmasıdır. Bunlardan ilkinin geçerli bir değerlendirme olduğu, takip eden bölümlerde ele alınan bu türe ait seçicilik parametrelerinden de açıkça görülmektedir. İkincisi ile ilgili olarak ise, herhangi bir bulgu ve çalışmaya rastlanılmamıştır.

4.9.3.2. Bazı Populasyon Parametreleri

Alt örnekleme yapılarak seçilen 279 adet bireye ait boy-frekans dağılımı Şekil 4.36’da görülmektedir. Şekil 4.36’dan da anlaşılacağı gibi, ilgili grafiğin normal bir dağılış sergilediği ve baskın olan boy gruplarının 12-15cm’ler arasında yer aldığı açıkça görülmektedir. Bu aralıktaki her bir boy grubu yaklaşık %11’lik paya sahip olup; bu 4 boy grubu toplam boy gruplarının %45’lik kısmını oluşturmaktadır. Türeli ve Erdem (1997) ile Özyurt (2003) tarafından bu tür için belirlenmiş olan yaklaşık 12.50cm’lik ilk eşeysel olgunluk boyu göz önünde bulundurulduğunda, örneklenen bireylerin %70.20’lik kısmının ilk eşeysel olgunluğa ulaşmış bireylerden oluştuğu açıkça görülmektedir. Ancak, İşmen (2003) tarafından bildirilmiş olan 16.0cm’lik ilk eşeysel olgunluk boyu göz önünde bulundurulduğunda ise, yukarıdaki bildirimin tam tersi bir oranla, yani yaklaşık %70’lik kısmın eşeysel yönden olgun olmayan bireylerden oluşacağı dikkati çekmektedir.

35 12 30 10 25 8 20 6 15

4 (%) Frekans Frekans (Adet) Frekans 10

5 2

0 0 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 Boy Grubu (cm)

Şekil 4.36. Saurida undosquamis ’e Ait Boy-Frekans Dağılımı

78

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

S. undosquamis ’e ait her yaş grubu için ölçülen, minimum, maksimum ve ortalama boy ve ağırlık değerleri ile aynı tür için saptanan yaş gruplarının frekans değerleri Çizelge 4.11’de verilmiştir. Çizelge 4.11’den de anlaşılacağı gibi, incelenen bireylerin yaşlarının I-VI’inci yaş grupları arasında değişim gösterdiği ve populasyonda baskın olan yaş grubunun %44.1’lik bir değerle II’inci yaş grubu olduğu ve bunu %31.9 ile I’inci yaş grubunun izlediği görülmektedir. İncelenen bireylerin boylarının 4.70-24.40cm ve ağırlıklarının ise, 1.68-98.02g arasında değişim gösterdiği belirlenmiş olup; ortalama boy ve ağırlık değerlerinin ise, sırasıyla 14.22 ±3.42cm ve 20.73 ±15.42g olduğu hesaplanmıştır.

Çizelge 4.11. Saurida undosquamis ’e Ait Yaş-Frekans Dağılımı ile Yaş Gruplarına Ait Minimum, Maksimum ve Ortalama Boy ile Ağırlık Değerleri

Yaş Frekans Min-Max Ortalama Min-Max Ortalama Grubu (% Bulunurluk) Boy (cm) Boy (cm) Ağırlık (g) Ağırlık (g) I 89 (%31.9) 4.70-12.60 10.47 ±2.00 1.68-13.51 7.23 ±3.00 II 123 (%44.1) 11.80-16.50 14.53 ±1.08 10.87-29.74 18.48 ±5.01 III 16 (%5.7) 15.50-17.20 16.90 ±0.22 24.80-36.50 31.00 ±3.41 IV 42 (%15.1) 16.40-21.30 18.61 ±0.93 30.11-62.08 41.76 ±7.93 V 6 (%2.2) 20.60-21.30 20.80 ±0.29 53.54-64.80 59.35 ±3.83 VI 3 (%1.1) 23.40-24.40 23.80 ±0.53 78.93-98.02 86.95 ±9.91 Genel 279 4.70-24.40 14.22 ±3.42 1.68-98.02 20.73 ±15.42

Toplam 275 adet S. undosquamis bireyinden elde edilen boy ve ağırlık değerlerinin kullanılmasıyla elde edilen boy-ağırlık ilişki grafiği ve hesaplanan sabitler Şekil 4.37’de sunulmuştur. Şekil 4.37’den de görülebileceği gibi, boy-ağırlık ilişkisi W=0.0048*L 3.079 olarak hesaplanmıştır. Bu eşitlikte “b” değerinin 3’ün üzerinde bir değer alması nedeniyle, ilgili türün büyümede pozitif allometri sergilediği ortaya çıkmış olmaktadır. Türkiye’nin kıyı verdiği denizlerde gerçekleştirilmiş olan çalışmalarda S. undosquamis için hesaplanmış olan büyüme ve boy-ağırlık ilişki parametreleri Çizelge 4.12’de verilmiştir. Çizelge 4.12’den de görüldüğü gibi, bu çalışmalarda hesaplanmış olan “b” değerlerinin 2.6165 ile 3.2957 arasında değişim gösterdiği anlaşılmaktadır. Mater ve Torcu (1996) ile Can ve ark. (2002) tarafından hesaplanmış olan değerler hariç, bu çalışmada elde edilen “b” değeri ile, daha önceki çalışmalarda elde edilmiş olan değerlerin tamamı için bu türün pozitif allometri

79

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

gösterdiği ve dolayısıyla hesaplanan “b” değerleri arasında büyük bir benzerlik olduğu söylenebilir. Dünyanın değişik bölgelerinde S. undosquamis ile ilgili olarak yapılmış olan çalışmalarda, “b” sabitinin 2.933 ile 3.320 arasında değişim gösterdiği ve bu sabitin orta değerinin ise 3.031 olduğu bildirilmektedir (Froese ve Pauly, 2004). Bu çalışmada “b” değeri 2.8791 olarak hesaplanmıştır. Konfidans aralığının 2.808-2.950 olarak hesaplandığı göz önünde bulundurulduğunda söz konusu türde negatif allometrik bir büyümenin olduğu açığa çıkmış olmaktadır.

110

100

90

80 W = 0.0083*L 2.8791 2 70 R = 0.9627 n=275 60

50 Ağırlık(g) 40

30

20

10

0 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24 26 Boy Grupları (cm)

Şekil 4.37. Saurida undosquamis ’e Ait Boy-Ağırlık İlişkisi

Çalışmanın yürütüldüğü alandaki S. undosquamis populasyonuna ait boyca -1 büyüme sabitleri L ∞=38.05cm, K=0.124yıl ve t o=-1.680yıl olarak hesaplanmıştır. Daha önceki dönemlerde aynı alanda yapılan çalışmalarda Türeli ve Erdem (1997),

(L ∞) değerini 22.43cm olarak bildirmektedirler (Çizelge 4.12). Bu çalışmada elde edilen 38.05cm’lik değer düşünüldüğünde, söz konusu çalışmada elde edilen değerden neredeyse 2 kat daha fazla olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu denli yüksek bir farklılığın kaynağı, Türeli ve Erdem (1997)’nin hesaplamada kullandıkları örneklerin

80

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

özelliği gösterilebilir. Çünkü söz konusu çalışmada ölçülen en büyük balığın boyunun 21.92cm olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmada ise, ölçülen en büyük boylu S. undosquamis 24.40cm’dir. Ayrıca, bölgedeki balıkçıların 30cm’nin üzerindeki bireyleri de sıklıkla avladıkları bilinmektedir. Dünyanın değişik bölgelerinde gerçekleştirilmiş olan 27 adet çalışmada S. undosquamis için (L ∞) değerinin 29.8 ile 68.5cm arasında değişim gösterdiği belirlenmiş olup; bu sabitin orta değeri 36.8cm olarak bildirilmektedir (Froese ve Pauly, 2004). Söz konusu çalışmalar göz önünde bulundurulduğunda, S. undosquamis için bildirilen (L ∞) değerinin çok büyük bir değişim aralığına sahip olduğu açıkça görülmektedir. Ancak, bu çalışmada hesaplanmış olan 38.05cm’lik

(L ∞) değeri ile orta değer olarak bildirilen 36.8cm’lik değerin birbirine oldukça yakın oldukları açıkça görülmektedir.

Çizelge 4.12. Türkiye Denizlerinde Saurida undosquamis İçin Belirlenmiş Olan Boy- Ağırlık İlişkisi ve Büyüme Parametreleri

L∞ K t0 b a R2 (cm) (yıl -1) (yıl) N Yazar/lar Açıklama 2.617 0.3830 0.81 - - - 430 Mater ve Torcu, 1996 Mersin K. 2,797 0,0117 0.90 - - - 100 Can ve ark., 2002 3.022 0.1270 - 22.43 0.597 -1.365 333 Türeli ve Erdem, 1997 3.086 0.0047 0.98 41.27 0.118 -1.895 2757 Avşar ve ark., 2000 3.092 0.0000052 0.98 - - - 137 Anonim, 1993 Sonbahar 3.105 0.0000045 0.98 - - - 66 Anonim, 1993 Kış 3.296 0.2650 0.91 - - - 100 Mater ve Torcu, 1996 İskenderun K. 2.8791 0.0083 0.96 38.05 0.124 -1.680 275 Bu çalışma

Boy-ağırlık ilişkisi sabitleri ile büyüme sabitlerinin kullanılmasıyla, S. undosquamis ’in yaş grupları için hesaplanmış olan boy ve ağırlık değerleri Çizelge 4.13’te verilmiştir. Buna göre, ölçülen ve hesaplanan boy ve ağırlık değerleri arasında istatistiksel anlamda herhangi bir farklılığın olmadığı tespit edilmiştir (p>0.05).

81

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

4.9.3.3. Ölüm Oranları ve Stoktan Yararlanma Düzeyi

S. undosquamis için, toplam ölüm oranlarının üssi katsayısı (Z) 1.77, doğal nedenlerle olan ölüm oranı (M) 0.35, balıkçılık nedeniyle olan ölüm oranı (F) 1.42 ve stoktan yararlanma düzeyi ise (E) 0.80 olarak hesaplanmıştır. Stoktan yararlanma düzeyinin 0.50’nin üstünde olması nedeniyle, söz konusu tür üzerinde aşırı avcılık baskısı olduğunun açık bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Çizelge 4.13. Saurida undosquamis ’e Ait Yaş Grupları İçin Ölçülen ve Hesaplanan Boy ve Ağrılık Değerleri

Yaş Ölçülen Hesaplanan Ölçülen Hesaplanan Grubu Boy (cm) Boy (cm) Ağırlık (g) Ağırlık (g) I 10.47 10.72 7.23 7.68 II 14.53 13.90 18.48 16.21 III 16.90 16.70 31.00 27.52 IV 18.61 19.18 41.76 41.00 V 20.80 21.38 59.35 55.98 VI 23.80 23.31 86.95 71.86

4.9.4. Pagellus erythrinus

4.9.4.1. Ürün-Zaman Serisi

Sparidae familyasının bir üyesi olan ve trol avcılığında ana avın temel bileşenlerinden birisini oluşturan P. erythrinus ’a ait CPUE değerinin aylık değişimi Şekil 4.38’de görülmektedir. Şekil 4.38’den de anlaşılacağı üzere, söz konusu tür için en yüksek CPUE değerine 4753.7g saat -1’lik bir değerle eylül ayında rastlanmıştır. Ekim ayındaki bir düşüşten sonra tekrar bir artış göstererek, kasım ayında 3187.7g saat -1’lik bir değere ulaşmıştır. Bu aydan sonra ise devamlı bir düşüş eğilimi sergileyerek, nisan ayında 253.3g saat -1’lik değer ile örneklemenin yapıldığı avcılık sezonunun en düşük değerine gerilemiştir. Tüm örnekleme periyodu süresince ortalama CPUE değerinin 1709.6 ±1561.4g saat -1 olduğu hesaplanmıştır. Avcılık sezonu göz önüne alındığında, aylar itibariyle en yüksek oransal av miktarının %34.76 ile eylül ayında elde edildiği gözlenmiştir (Şekil 4.38). Derinlik katmanları itibariyle ise en yüksek oransal av değerinin %68.32’lik bir değerle 0-20m derinlik

82

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

katmanından elde edildiği; bunu %23.24 ile 20-50m ve %8.34’lük değerle de 50- 100m derinlik katmanının takip ettiği belirlenmiştir.

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m Ortalama CPUE

9000 8000 7000 ) -1 6000 5000 4000 3000 CPUE (g CPUE saat 2000 1000 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.38. Pagellus erythrinus ’a Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi

4.9.4.2. Bazı Populasyon Parametreleri

Çalışma sahasında dağılış gösteren P. erythrinus populasyonuna ait parametrelerin belirlenmesi amacıyla 181 birey kullanılmıştır. Bu bireylere ait boy- frekans dağılım grafiği Şekil 4.39’da görülmektedir. Şekil 4.39’dan da anlaşılacağı üzere, örneklenen bireylerin boy-frekans dağılımının normal dağılım göstermediği, buna karşılık değişik boy gruplarına ait farklı modları ihtiva eden çok modlu düzensiz bir dağılım sergilediği görülmüştür. Böylece, boy grupları arasında %24.31’lik bir değerle en baskın olarak bulunan 14cm’lik boy grubunu %17.68 ile 7cm’lik boy grubunun izlediği belirlenmiştir. P. erythrinus ’a ait yaş grupları için ölçülen minimum, maksimum ve ortalama boy ve ağırlık değerleri ile bu tür için tayin edilmiş bulunan yaş gruplarının frekans değerleri Çizelge 4.14’te verilmiştir. Çizelge 4.14’ten de anlaşılacağı gibi, incelenen bireylerin yaşlarının I-VI’ıncı yaş grupları arasında değişim gösterdiği ve bunlar

83

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

içerisinde baskın olan yaş grubunun %27.6’lık bir değerle II’inci yaş grubu olduğu; bunu %24.3 ile IV’üncü ve 22.1’lik bir değerle de I’inci yaş gruplarının izlediği belirlenmiştir. İncelenen bireylerin boylarının 5.00-15.40cm ve ağırlıklarının ise, 1.77-58.37g arasında değişim gösterdiği belirlenmiş olup; ortalama boyun 11.04 ±2.93cm ve ve ağırlığın ise, 20.95 ±14.26g olduğu hesaplanmıştır .

50 45 25 40 35 20 30 15 25 20 10 Frekans (%) Frekans

Frekans (Adet) Frekans 15 10 5 5 0 0 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Boy Grupları (cm)

Şekil 4.39. Pagellus erythrinus ’a Ait Boy-Frekans Dağılımı

Çizelge 4.14. Pagellus erythrinus ’a Ait Yaş-Frekans Dağılımı ile Yaş Gruplarına Ait Minimum, Maksimum ve Ortalama Boy ve Ağırlık Değerleri

Yaş Frekans Min-Max Ortalama Min-Max Ortalama Grubu (% Bulunurluk) Boy (cm) Boy (cm) Ağırlık (g) Ağırlık (g) I 40 (%22.1) 5.00-8.00 7.23 ±0.53 1.77-6.83 5.10 ±1.00 II 50 (% 27.6) 7.90-10.70 9.29 ±0.80 6.17-15.20 10.53 ±2.70 III 28 (% 15.5) 10.20-14.30 12.41 ±1.38 13.35-37.59 26.06 ±8.25 IV 44 (% 24.3) 13.00-14.90 14.08 ±0.42 27.37-44.06 35.39 ±3.44 V 18 (% 9.9) 12.00-15.70 14.58 ±0.80 22.64-58.37 40.28 ±7.27 VI 1 (% 0.6) 15.40 15.40 49.89 49.89 Genel 181 5.00-15.40 11.04 ±2.93 1.77-58.37 20.95 ±14.26

P. erythrinus ’a ait boy-ağırlık ilişkisi grafiği ile hesaplanan boy-ağırlık ilişkisi sabitleri Şekil 4.40’ta görülmektedir. Şekil 4.40’tan da anlaşıldığı gibi, “a” ve “b” sabitleri sırasıyla 0.0148 ve 2.9429 olarak belirlenmiştir. “b” değerinin konfidans aralığının 2.897-2.988 olarak belirlendiği dikkate alındığında söz konusu tür için büyümenin negatif allometrik bir özellik sergilediği söylenebilir.

84

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

60 W = 0.0148*L 2.9429 R2 = 0.9919 50 n=181

40

30 Ağırlık (g) 20

10

0 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 Boy Grupları (cm)

Şekil 4.40. Pagellus erythrinus ’a Ait Boy-Ağırlık İlişkisi

Türkiye denizlerinde bu türün büyümesi ile ilgili olarak yapılmış çalışmalar ve rapor edilen büyüme sabitleri Çizelge 4.15’te verilmiştir. Çizelge 4.15’ten de anlaşılacağı üzere, söz konusu tür için hesaplanmış olan “b” değerinin 2.2029 ile 3.080 arasında değişim gösterdiği açıkça görülmektedir. Buna göre, bu çalışmada hesaplanmış olan 2.943’lük “b” değeri, diğer çalışmalardaki değerlerden en yüksek olana yakın olduğu açıkça görülmektedir.

Çizelge 4.15. Türkiye Denizlerinde Pagellus erythrinus İçin Belirlenmiş Olan Boy- Ağırlık İlişkisi ve Büyüme Parametreleri

L∞ K t0 b a R2 (cm) (yıl -1) (yıl) N Yazar/lar Açıklama 2.873 0.343 - 37.23 - - 712 Ünsal, 1984 2.839 0.0192 0.97 16.91 0.116 -1.743 1775 Avşar ve ark., 2000 2.203 0.1151 0.80 30.0 0.639 -0.250 83 Bingel, 1987 2.917 0.000029 0.98 - - - 387 Anonim, 1993 Sonbahar 3.080 0.0000122 0.98 - - - 117 Anonim, 1993 Kış 2.943 0.0148 0.99 27.69 0.102 -1.777 181 Bu çalışma

85

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Akdeniz’in değişik bölgelerinde yapılmış olan 35 adet çalışmada “b” sabitinin 2.428 ile 3.116 arasında değerler aldığı belirlenmiş olup; orta değer ise, 3.00 olarak bildirilmektedir (Froese ve Pauly, 2004). Söz konusu orta değer ele alındığında, P. erythrinus ’un izometrik bir büyüme özelliği sergilediği görülmektedir. Bu çalışmada ise, “b” değerinin 3’ün altında çıkması nedeniyle, negatif allometrik bir büyüme özelliği sergilendiği belirlenmiştir. Bölgede yaşayan P. erythrinus populasyonuna ait boyca büyüme sabitleri -1 L∞=27.69cm, K=0.102yıl ve t o=-1.777yıl olarak hesaplanmıştır. Akdeniz’in değişik bölgelerinde yapılmış olan çalışmalarda sonuşmaz uzunluğun 27.0 ile 51.7cm arasında değişim gösterdiği belirlenmiştir (Froese ve Pauly, 2004). Dolayısıyla, bu

çalışmada hesaplanmış olan 27.69cm’lik (L ∞) değerinin diğer çalışmalarda elde edilen değerlere göre çok düşük olduğu ortaya çıkmış olmaktadır. Bu durumunun, çalışmaların yürütüldüğü alanların farklı ekolojik koşullara sahip olmasından, ya da örneklerin değişik boy kompozisyonlarına sahip olmasından kaynaklanmış olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, bu çalışmada (L ∞) değerinin diğer çalışmalara oranla küçük çıkmış olması, söz konusu türün kuzeydoğu Akdeniz’de aşırı avcılık baskısı altında olduğunun bir işareti olarak da değerlendirilebilir. Nitekim daha sonraki bölümlerde de değinileceği gibi, seçicilik parametreleri de bu türün aşırı avcılık baskısı altında olduğunu açıkça göstermiştir. Çalışmalarda elde edilen değerler arasında bu denli büyük farklılıkların olmasının nedenlerinden birisi olarak; örneklerin elde edildiği bölgelerin farklı ekolojik koşullara sahip olması gösterilebilir. Nitekim, bir türün farklı bölgelerde dağılış gösteren birim stokları için farklı büyüme özellikleri sergilediği bilinmektedir (Avşar, 2005). Diğer bir sebep olarak ise, hesaplamalarda kullanılan örneklerin boy- frekans dağılımları arasında farklılıkların olması gösterilebilir. P. erythrinus ile ilgili olarak yapılmış olan çalışmalarda boy-frekans dağılımı dikkate alındığında, bir çalışmada kullanılan örneklerin 11.7-21.2cm boy aralığında; buna karşın başka bir çalışmada ise, 22.1-42.9cm’lik boy aralığında dağılım gösterdiği görülmüştür (Froese ve Pauly, 2004). Diğer bir ifadeyle, bir çalışmadaki en yüksek boy, diğer bir çalışmadaki en düşük boydan daha küçük olabilmektedir. Dolayısıyla, çalışmalar

86

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

arasında, hesaplanan değerler yönünden farklılıkların ortaya çıkması kaçınılmaz olarak ortaya çıkmış olmaktadır. Boy-ağırlık ilişkisi sabitleri ve büyüme sabitlerinin kullanılmasıyla, P. erythrinus ’un yaş grupları için hesaplanmış olan boy ve ağırlık değerleri Çizelge 4.16’da verilmiştir. Çizelge 4.16’dan da anlaşılacağı gibi, ölçülen ve hesaplanan boy değerleri arasında istatistiksel anlamda herhangi bir farklılığın olmadığı tespit edilmiş (p>0.05) olmasına karşın; ölçülen ve hesaplanan ağırlık değerleri arasında istatistiksel anlamda farklılığın olduğu tespit edilmiştir (p<0.01)

Çizelge 4.16. Pagellus erythrinus ’a Ait Yaş Grupları İçin Ölçülen ve Hesaplanan Boy ve Ağrılık Değerleri

Yaş Ölçülen Hesaplanan Ölçülen Hesaplanan Grubu Boy (cm) Boy (cm) Ağırlık (g) Ağırlık (g) I 7.23 6.81 5.10 4.19 II 9.29 8.83 10.53 8.99 III 12.41 10.65 26.06 15.62 IV 14.08 12.30 35.39 23.85 V 14.58 13.79 40.28 33.38 VI 15.4 15.13 49.89 43.88

4.9.4.3. Ölüm Oranları ve Stoktan Yararlanma Düzeyi

P. erythrinus için toplam ölüm oranlarının üssi katsayısı (Z) 0.97, doğal nedenlerle olan ölüm oranı (M) 0.36 ve balıkçılık nedeniyle olan ölüm oranının üssi katsayısı da (F) 0.61 olarak hesaplanmıştır. Bu değerler yardımıyla hesaplanmış olan yararlanma düzeyinin (E) 0.63 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bölgede söz konusu tür üzerinde aşırı avcılık baskısının olduğu açıkça söylenebilir.

4.9.5. Upeneus pori

4.9.5.1. Ürün-Zaman Serisi

Mullidae familyası üyesi Lessepsiyen bir tür olan U. pori , son yıllarda özellikle de kıyısal kesimlerde bol olarak avlanmaya başlamıştır (Çiçek ve ark., 2001; 2002). Söz konusu türe ait CPUE değerlerinin aylık değişimi Şekil 4.41’de görülmektedir.

87

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m Ortalama CPUE 18000 16000 14000 ) -1 12000 10000 8000 6000 CPUE (g CPUE saat 4000 2000 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.41. Upeneus pori ’ye Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi

Şekil 4.41’den de anlaşılacağı gibi, en yüksek CPUE değeri 5524.5g saat -1’lik bir değerle eylül ayında elde edilmiştir. Bu türe ait CPUE değerinin takip eden aylarda düşüş göstererek, kasım ayı itibariyle 338.7g saat -1’lik değerle en düşük değerine ulaştıktan sonra; artış eğilimi sergilediği ve daha sonra dalgalı bir seyir izlediği belirlenmiştir. Tüm çalışma periyodu boyunca U. pori ’ye ait ortalama CPUE değerinin 1645.8 ±1771.1g saat -1 olduğu hesaplanmıştır. Bu türe ait toplam av değerinin yarıya yakın kısmının (%50.66) eylül ayında; %27.51’lik kısmının ekim ayında ve geriye kalan %21.83’lü kısmının ise, diğer 6 aylık dönem içinde elde edildiği belirlenmiştir. Derinlik katmanları dikkate alındığında, U. pori ’ye ait av değerinin neredeyse tamamının (%96.99) 0-20m derinlik katmanından elde edilmiştir. Geriye kalan %3.01’lik kısmın ise 20-50m derinlik katmanından elde edilmiş olup; 50-100m derinlik katmanından ise tek bir bireyin dahi avlanmadığı dikkati çekmiştir (Şekil 4.41).

4.9.5.2. Bazı Populasyon Parametreleri

Toplam 247 adet bireyin kullanılmasıyla elde edilen boy-frekans dağılım grafiği Şekil 4.42’de görülmektedir. Şekil 4.42’den de anlaşılacağı gibi, bölgede

88

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

yaşayan U. pori populasyonunda baskın olan boy gruplarının %28.75’lik bir oranla 8cm ve %27.13’lik bir değerle de 9cm’lik boy gruplarının olduğu belirlenmiştir.

80 30 70 60 25

50 20 40 15 30

10 (%) Frekans Frekans (Adet) Frekans 20 10 5 0 0 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Boy Grupları (cm)

Şekil 4.42. Upeneus pori ’ye Ait Boy-Frekans Dağılımı

U. pori ’ye ait yaş grupları için ölçülen minimum, maksimum ve ortalama boy ve ağırlık değerleri ile bu türe ait tayin edilmiş olan yaş gruplarının frekans değerleri Çizelge 4.17’de verilmiştir. Çizelge 4.17’den de görülebildiği gibi, incelenen U. pori bireylerinin yaşlarının I-V’inci yaş grupları arasında olduğu; baskın olarak bulunan yaş grubunun ise, %71.26’lık bir değerle II’inci yaş grubu olduğu saptanmıştır. Örneklenen bireylerin boylarının 6.30-15.50cm’ler ve ağırlıklarının ise, 2.23-38.13g arasında değişim gösterdiği belirlenmiştir. İlgili populasyon için ortalama boy ve ağırlık değerlerinin ise, sırasıyla 9.83 ±1.56cm ve 9.74 ±5.03g olduğu hesaplanmıştır.

Çizelge 4.17. Upeneus pori ’ye Ait Yaş-Frekans Dağılımı ile Yaş Gruplarına Ait Minimum, Maksimum ve Ortalama Boy ve Ağırlık Değerleri

Yaş Frekans Min-Max Ortalama Min-Max Ortalama Grubu (% Bulunurluk) Boy (cm) Boy (cm) Ağırlık (g) Ağırlık (g) I 21 (% 8.5) 6.30-8.70 7.56 ±0.78 2.23-7.12 4.26 ±1.45 II 176 (% 71.3 8.00-12.40 9.46 ±0.95 4.70-16.01 8.26 ±2.46 III 37 (% 15.0) 10.50-13.20 11.56 ±0.65 10.84-20.64 14.87 ±2.51 IV 12 (% 4.8) 11.50-15.50 13.02 ±1.33 14.40-38.13 22.05 ±7.04 V 1 (% 0.5) 14.05 14.05 27.80 27.80 Genel 247 6.30-15.50 9.83 ±1.56 2.23-38.13 9.74 ±5.03

89

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

U. pori ’ye ait boy-ağırlık ilişkisi grafiği ve sözü edilen ilişki sabitleri Şekil 4.43’de görülmektedir. Şekil 4.43’ten de anlaşılabileceği gibi, boy-ağırlık ilişkisi sabitlerinden kesişme noktası a=0.0107 ve eğim ise b=2.9487 olarak hesaplanmıştır. “b” değerinin konfidans aralığının 2.880-3.017 olarak belirlendiği göz önünde bulundurulduğunda, bu türün izometrik büyüme özelliği sergilediği ortaya çıkmış olmaktadır. Türkiye’de yapılmış iki çalışmaya rastlanmıştır (Taşkavak ve Bilecenoğlu, 2001; Çiçek ve ark., 2002). Bu çalışmalarda boy-ağırlık ilişkisi sırasıyla W=0.0083*L 3.0691 ve W=0.0000028*L 3.256 olarak rapor edilmiştir. Bu iki değer düşünüldüğünde, U. pori ’nin pozitif allometrik büyüme özelliği sergilediği açıkça ortaya çıkmış olmaktadır. Dolayısıyla, bu çalışmada elde edilen “b” değeri ile daha önceki çalışmalardan elde edilen değerler arasında bir farklılığın olduğu açığa çıkmaktadır. Öte taraftan dünyanın değişik bölgelerinde, bu türle ilgili olarak yapılmış olan çalışmalarda “b” değerinin 2.508 ile 3.295 arasında değişim gösterdiği ve orta değerin ise 3.060 olduğu bildirilmektedir (Froese ve Pauly, 2004). Böylece herhangi bir türün zaman ve zemin itibariyle farklılık gösteren örnekleri için boy- ağırlık ilişkisi sabitlerinin farklılık gösterebileceği açıkça ortaya çıkmış olmaktadır.

40 W = 0.0107*L 2.9487 35 R2 = 0.9606 n=247 30

25

20

Ağırlık(g) 15

10

5

0 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 Boy Grupları (cm)

Şekil 4.43. Upeneus pori ’ye Ait Boy-Ağırlık İlişkisi

90

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Örneklenen U. pori populasyonuna ait boyca büyüme sabitleri L ∞=21.98cm, -1 K=0.194yıl ve t o=-1.168yıl olarak hesaplanmıştır. Daha önce Çiçek ve ark. (2002) yapmış oldukları çalışmada, (L ∞) değerini 22.54cm olarak rapor etmişlerdir. Bu durumda, bu iki çalışmada hesaplanan değerler arasında büyük bir benzerliğin olduğu açıkça ortadadır. Boy-ağırlık ilişkisi sabitleri ile büyüme sabitlerinin kullanılmasıyla, U. pori ’ye ait yaş grupları için hesaplanmış olan boy ve ağırlık değerleri Çizelge 4.18’de verilmiştir. Buna göre, ölçülen ve hesaplanan boy ve ağırlık değerleri arasında istatistiksel anlamda herhangi bir farklılığın olmadığı tespit edilmiştir (p>0.05).

Çizelge 4.18. Upeneus pori ’ye Ait Yaş Grupları İçin Ölçülen ve Hesaplanan Boy ve Ağrılık Değerleri

Yaş Ölçülen Hesaplanan Ölçülen Hesaplanan Grubu Boy (cm) Boy (cm) Ağırlık (g) Ağırlık (g) I 7.56 7.33 4.26 3.80 II 9.46 9.51 8.26 8.21 III 11.56 11.30 14.87 13.64 IV 13.02 12.76 22.05 19.53 V 14.05 13.96 27.8 25.44

4.9.5.3. Ölüm Oranları ve Stoktan Yararlanma Düzeyi

U. pori için toplam ölüm oranlarının üssi katsayısı (Z) 5.24, doğal nedenlerle olan ölüm oranı (M) 0.46 ve balıkçılık nedeniyle olan ölüm oranının üssi katsayısı ise (F) 4.78 olarak hesaplanmıştır. Bu değerler yardımıyla hesaplanmış olan stoktan yararlanma düzeyinin (E) 0.91 göz önünde bulundurulduğunda, bu değerin 0.50’nin oldukça üzerinde olmaları nedeniyle, 44mm ağ göz genişliğine sahip trol ağıyla bölgede yürütülen avcılığın söz konusu tür üzerinde aşırı avcılık baskısı oluşturduğunu açıkça göstermektedir. Ancak, U. pori ’nin büyük oranda 0-20m derinlik konturunda dağılım gösterdiği ve söz konusu bölgenin avcılığın yasak olduğu 3 millik alan içinde yer aldığı göz önünde bulundurulacak olursa, bu tür üzerindeki ticari avcılık baskısının burada hesaplanandan daha düşük olduğunu söylemek yanlış olmaz.

91

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

4.9.6. Bothus podas

4.9.6.1. Ürün-Zaman Serisi

B. podas , çalışma bölgesindeki dip trolü avcılığında elde edilen ana av içerisinde yer alan tek yassı balık türü olup; bu tür ekonomik potansiyele sahip olduğu halde, bölgede şu anda ekonomik anlamda değerlendirilmemektedir. B. podas ’a ait CPUE değerinin aylık değişimi Şekil 4.44’te görülmektedir. Şekil 4.44’ten de anlaşılabileceği gibi, en yüksek CPUE değeri 4420.9g saat -1’lik bir değerle eylül ayında elde edilmiştir. Ekim ayındaki düşüşten sonra aralık ayına kadar hafif bir yükselme eğilimi sergilemiş ve izleyen aylarda ise, sürekli olarak tekrar bir düşüş eğilimi içinde olmuştur. Tüm çalışma periyodu dikkate alındığında ise, söz konusu türe ait ortalama CPUE değeri 1219.6 ±1333.6g saat -1 olarak hesaplanmıştır.

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m Ortalama CPUE 14000 12000 )

-1 10000 8000 6000 4000 CPUE (g CPUE saat 2000 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.44. Bothus podas ’a Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi

4.9.7. Sepia officinalis

4.9.7.1. Ürün-Zaman Serisi

Ana av içerisinde yer alan tek kafadan bacaklı türü olan S. officinalis ’in CPUE değerinin aylık değişimi Şekil 4.45’te görülmektedir. Şekil 4.45’ten de

92

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

anlaşılacağı gibi, eylül ayında 2166.7g saat -1 olan CPUE değerinin izleyen aylarda, sadece aralık ayı hariç azalma eğilimi göstererek, mart ayında 1.7g saat -1’lik bir değerle neredeyse sıfır düzeyine indikten sonra; nisan ayında 2880.0g saat -1 ile en yüksek değerine ulaştığı görülmektedir. Tüm çalışma periyodu itibariyle bu türe ait ortalama CPUE değerinin 1125.7 ±1031.8g saat -1 olduğu hesaplanmıştır. Derinlik katmanları göz önünde bulundurulduğunda, avcılık sezonu itibariyle toplam av değerinin yarısının 20-50m; geriye kalanın %41.5’inin 50-100m ve yalnızca %8.5’lik bir kısmının ise 0-20m derinlik katmanından elde edildiği belirlenmiştir.

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m Ortalama CPUE 9000 8000 7000 ) -1 6000 5000 4000 3000

CPUE (g CPUE saat 2000 1000 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.45. Sepia officinalis ’e Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi

4.9.8. Spicara smaris

4.9.8.1. Ürün-Zaman Serisi

S. smaris ’in CPUE değerlerinin aylık değişimi Sekil 4.46’da görülmektedir. Şekil 4.46’dan da açıkça anlaşıldığı üzere, CPUE değeri değişiminde aylar itibariyle bir dalgalanma söz konudur. Eylül ayında ortalama 885.2g saat -1 olan CPUE değeri, ekim ayında 1751.3g saat -1 ile en yüksek değerine ulaştıktan sonra azalış eğilimine girerek, aralık ayında 261.2g saat -1 ile en düşük seviyesine inmiştir. Bu aydan sonra ocak ayında tekrar bir artış ve ardından avcılık sezonunun sonuna doğru düşüş

93

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

göstermiştir. Tüm örnekleme çalışmaları süresince bu türe ait ortalama CPUE değeri 808.1 ±536.4g saat -1 olarak hesaplanmıştır. Aylar itibariyle göreceli olarak en yüksek oransal bulunurluk ekim ve ocak aylarında gözlenmiştir. Derinlik katmanları itibariyle toplam av değerinin %52.1’lik, yani yarıdan fazlasının 20-50m derinlik katmanından sağlandığı, bunu %41.5 ile 50-100m ve %6.4’lük bir değerle de 0-20m derinlik katmanının izlediği belirlenmiştir.

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m Ortalama CPUE 4500 4000 3500 ) -1 3000 2500 2000 1500 CPUE (g CPUE saat 1000 500 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.46. Spicara smaris ’e Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi

4.9.8.2. Bazı Populasyon Parametreleri

S. smaris ’e ait 210 adet bireyin kullanılmasıyla elde edilen boy-frekans dağılımı Şekil 4.47’de görülmektedir. Şekil 4.47’den de anlaşılacağı üzere, bölgede yaşayan S. smaris populasyonunda en baskın olan boy gruplarının %30.47’lik bir oranla 6m ve %29.05’lik bir oranla da 5m’lik boy grupları olduğu belirlenmiştir. S. smaris ’e ait yaş grupları için ölçülen minimum, maksimum ve ortalama boy ve ağırlık değerleri ile bu türe ait tayin edilmiş olan yaş gruplarının frekans değerleri Çizelge 4.19’da verilmiştir. Çizelge 4.19’dan da anlaşılacağı gibi, incelenen bireylerin yaşlarının I-V’inci yaşlar arasında değişim gösterdiği ve baskın olarak bulunan yaş grubunun ise, %67.1’lik bir değerle I’inci yaş grubu olduğu

94

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

görülmektedir. Örneklenen bireylerin boylarının 6.10-17.80cm’ler ve ağırlıklarının ise 2.14-59.65g arasında değişim gösterdiği belirlenmiş olup; ortalama boy ve ortalama ağırlık değerleri sırasıyla 8.95 ±2.80cm ve 10.02 ±11.28g olarak hesaplanmıştır.

70 30 60 25 50

40 20

30 15

10 (%) Frekans Frekans (Adet) Frekans 20

10 5

0 0 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 Boy Grupları (cm)

Şekil 4.47. Spicara smaris ’e Ait Boy-Frekans Dağılımı

Çizelge 4.19. Spicara smaris ’e Ait Yaş-Frekans Dağılımı ile Yaş Gruplarına Ait Minimum, Maksimum ve Ortalama Boy ve Ağırlık Değerleri

Yaş Frekans Min-Max Ortalama Min-Max Ortalama Grubu (% Bulunurluk) Boy (cm) Boy (cm) Ağırlık (g) Ağırlık (g) I 141 (% 67.1) 6.10-8.40 7.20 ±0.54 2.14-5.54 3.60 ±0.79 II 18 (% 8.6) 9.00-11.50 10.33 ±0.63 6.18-15.77 11.43 ±2.09 III 30 (% 14.3) 11.00-14.40 12.37 ±1.05 13.33-35.64 21.37 ±6.16 IV 20 (% 9.5) 11.10-16.50 14.58 ±1.17 15.02-47.15 34.54 ±7.71 V 1 (% 0.5) 17.80 17.80 59.65 59.65 Genel 210 6.10-17.80 8.95 ±2.80 2.14-59.65 10.02 ±11.28

S. smaris populasyonuna ait boy-ağırlık ilişkisi grafiği ve sözü edilen ilişki sabitleri Şekil 4.48’de görülmektedir. Şekil 4.48’den de anlaşılabileceği gibi, boy- ağırlık ilişkisi sabitlerinden kesişme noktası a=0.0066 ve eğim b=3.1879 olarak belirlenmiştir. Bu durumda, ilgili türün pozitif bir allometrik büyüme özelliği gösterdiğinden söz edilebilir. S. smaris ’in büyümesiyle ilgili olarak, Akdeniz’de çalışma bölgesinin hemen batısında yapılmış tek bir çalışmaya rastlanmış olup; bu

95

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

çalışmada “b” değeri 3.1151 olarak rapor edilmiştir (Avşar ve ark., 2000). Bir karşılaştırma yapılmak istendiğinde, bu çalışmada elde edilen değerin Avşar ve ark. (2000)’in çalışmalarında hesapladıkları değerden büyük olmasına karşın, birbirlerine oldukça yakın değerler olduğu dikkati çekmektedir.

70

60

W = 0.0066*L 3.1879 50 R2 = 0.9913 n=210 40

30 Ağırlık (g)

20

10

0 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 Boy (cm)

Şekil 4.48. Spicara smaris ’e Ait Boy-Ağırlık İlişkisi

Akdeniz’in değişik bölgelerinde gerçekleştirilmiş olan çalışmalarda “b” sabitinin 2.663 ile 3.389 arasında değişim gösterdiği; bu sabitin orta değerinin 3.04 olduğu belirtilmektedir (Froese ve Pauly, 2004). Bu çalışmada ise “b” değeri 3.1879 ve konfidans aralığı ise 3.147-3.229 olarak bulunmuştur. Bu nedenle söz konusu tür için büyümenin pozitif allometrik bir özellik sergilediği açıkça söylenebilir. Örneklenen S. smaris populasyonuna ait boyca büyüme sabitleri -1 L∞=22.76cm, K=0.213yıl ve t o=-0.805yıl olarak hesaplanmıştır. Daha önce

Yunanistan’ın Ege Denizi kıyılarında yapılan bir çalışmada, bu türe ait (L ∞) değeri erkek ve dişi bireylerde ayrı ayrı olmak üzere sırasıyla 17.1 ve 17.3cm olarak bildirilmiştir (Froese ve Pauly, 2004). Bu durumda, bu çalışmada elde edilen

96

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

22.76cm’lik (L ∞) değerinin Yunanistan’ın Ege Denizi kıyılarındaki S. smaris ’ler için belirlenen değerlerden daha yüksek olduğu gözlenmiş olmaktadır. Boy-ağırlık ilişkisi sabitleri ile büyüme sabitlerinin kullanılmasıyla, S. smaris ’in yaş grupları için belirlenmiş olan boy ve ağırlık değerleri Çizelge 4.20’de verilmiştir. Buna göre, ölçülen ve hesaplanan boy ve ağırlık değerleri arasında istatistiksel anlamda herhangi bir farklılığın olmadığı tespit edilmiştir (p>0.05).

Çizelge 4.20. Spicara smaris ’e Ait Yaş Grupları İçin Ölçülen ve Hesaplanan Boy ve Ağrılık Değerleri

Yaş Ölçülen Hesaplanan Ölçülen Hesaplanan Grubu Boy (cm) Boy (cm) Ağırlık (g) Ağırlık (g) I 7.19 7.27 3.60 3.68 II 10.32 10.25 11.43 10.99 III 12.37 12.65 21.37 21.51 IV 14.58 14.59 34.54 33.92 V 17.8 16.16 59.65 46.97

4.9.8.3. Ölüm Oranları ve Stoktan Yararlanma Düzeyi

S. smaris için, toplam ölüm oranlarının üssi katsayısı (Z) 1.68, doğal nedenlerle olan ölüm oranı (M) 0.49, balıkçılık nedeniyle olan ölüm oranının üssi katsayısı (F) 1.19 ve stoktan yararlanma düzeyi (E) ise 0.71 olarak hesaplanmıştır. Stoktan yararlanma düzeyinin 0.50’nin üstünde olması nedeniyle, bölgede yürütülen avcılığın söz konusu tür üzerinde aşırı avcılık baskısına sebep olduğu açıkça ortadadır.

4.9.9. Merluccius merluccius

4.9.9.1. Ürün-Zaman Serisi

Bölgenin yerli türlerinden olan M. merluccius ’un CPUE değerlerinin aylık değişimi Şekil 4.49’da görülmektedir. Şekil 4.49’dan da anlaşıldığı üzere söz konusu tür, özellikle kış ve ilkbahar aylarında, diğer bir ifadeyle su sıcaklığının düşük olduğu dönemlerde, daha yüksek bir av değerine ulaşmaktadır. Aralık ayında en düşük seviyede bulunan av değerinin gittikçe artış göstererek, nisan ayında 1766.7g

97

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

saat -1’lik miktarla en yüksek değerine ulaştığı ve toplam avın %28.9’unun ise bu ayda elde edildiği belirlenmiştir. Tüm örnekleme dönemi boyunca bu türe ait ortalama CPUE değerinin ise, 764.4 ±577.4g saat -1 olduğu hesaplanmıştır. Derinlik katmanları dikkate alındığında, en yüksek biyokütle değerinin %52.5’lik bir oranla 50-100m derinlik katmanından elde edildiği; bunu %39.9 ile 20-50m ve %7.6’lık bir değerle de 0-20m derinlik katmanının izlediği belirlenmiştir. Diğer bir deyişle, elde edilen av miktarının, derinlik artışına paralel olarak artış gösterdiği gözlenmiştir. Bu durumda, M. merluccius ’un bölgedeki ekonomik öneme sahip türler arasında derin suları tercih eden bir tür olduğu ileri sürülebilir.

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m Ortalama CPUE 3000

2500 ) -1 2000

1500

1000 CPUE (g CPUE saat 500

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.49. Merluccius merluccius ’a Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi

4.9.9.2. Bazı Populasyon Parametreleri

Çalışma süresince örneklenen 203 adet bireye ait boy-frekans dağılımı Şekil 4.50’de görülmektedir. Şekil 4.50’den de anlaşılacağı üzere, bölgede yaşayan M. merluccius populasyonunda baskın olan boy gruplarının sırasıyla %13.80’lik bulunma oranıyla 13cm ve %13.13’lik oranla da 12cm’lik boy grupları olduğu açıkça görülmektedir. Ayrıca 10-16cm’lik boy grupları arasında yer alan bireylerin toplam populasyon içerisindeki paylarının %82.76 olduğu belirlenmiştir.

98

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

M. merluccius ’a ait yaş grupları için ölçülen minimum, maksimum ve ortalama boy ve ağırlık değerleri ile bu türe ait saptanmış bulunan yaş gruplarının frekans değerleri Çizelge 4.21’de verilmiştir. Çizelge 4.21’den de görülebileceği gibi, incelenen bireylerin yaşlarının I-IV’üncü yaş grupları arasında değişim gösterdiği; baskın olan yaş grubunun %67.00’lik bir değerle I’inci yaş grubu olduğu; bunu %21.2, %11.3 ve %0.5’lik oranlarla sırasıyla II’inci, III’üncü ve IV’üncü yaş gruplarının izlediği belirlenmiştir. İncelenen bireylerden ölçülen boy değerlerinin 8.80-21.80cm ve ağırlıkların ise, 7.12-77.12g arasında değişim gösterdiği belirlenmiş; ortalama boy ve ağırlık değerlerinin ise sırasıyla 12.87 ±2.67cm ve 22.93 ±12.86g olduğu hesaplanmıştır.

30 14

25 12

20 10 8 15 6

10 Frekans(%) Frekans(Adet) 4

5 2

0 0 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 Boy Grupları (cm)

Şekil 4.50. Merluccius merluccius ’a Ait Boy-Frekans Dağılımı

Çizelge 4.21. Merluccius merluccius ’a Ait Yaş-Frekans Dağılımı ile Yaş Gruplarına Ait Minimum, Maksimum ve Ortalama Boy ve Ağırlık Değerleri

Yaş Frekans Min-Max Ortalama Min-Max Ortalama Grubu (% Bulunurluk) Boy (cm) Boy (cm) Ağırlık (g) Ağırlık (g) I 136 (% 67.0) 8.80-15.70 12.40 ±1.69 7.12-51.38 16.85 ±7.76 II 43 (% 21.2) 14.40-18.30 16.10 ±0.84 17.89-45.24 29.93 ±6.94 III 23 (% 11.3) 16.30-20.80 18.13 ±1.34 27.64-78.02 43.42 ±11.65 IV 1 (% 0.5) 21.80 21.80 77.12 77.12 Genel 203 8.80-21.80 13.87 ±2.67 7.12-77.12 22.93 ±12.86

99

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

M. merluccius ’a ait boy-ağırlık ilişkisi grafiği ve söz konusu ilişki sabitleri Şekil 4.51’de görülmektedir. Şekil 4.51’den de anlaşılabileceği gibi, boy-ağırlık ilişkisi sabitlerinden kesişme noktası a=0.0267 ve eğim b=2.5380 olarak belirlenmiştir. “b” değerinin konfidans aralığı 2.377-2.699 olarak hesaplanmıştır. Bu aralık dikkate alındığında söz konusu türün negatif allometrik büyüme özelliği sergilediği açıkça görülmektedir.

90

80 2.5380 W = 0.0262*L R2 = 0.828 70 n=203 60

50

40 Ağırlık (g)

30

20

10

0 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 Boy Grupları (cm)

Şekil 4.51. Merluccius merluccius ’a Ait Boy-Ağırlık İlişkisi

Türkiye denizlerinde gerçekleştirilen çalışmalarda, M. merluccius için hesaplanmış olan büyüme parametresi değerleri Çizelge 4.22’de verilmiştir. Çizelge 4.22’den de görüldüğü gibi, bu çalışmalarda rapor edilmiş olan “b” sabitinin 2.942 ile 3.194 arasında değişim gösterdiği; bu çalışmada ise, “b” sabitinin 2.5380’lik bir değerle daha önce yapılmış olan çalışmalara göre oldukça düşük olduğu bulunmuştur. Akdeniz’in değişik bölgelerinde gerçekleştirilmiş olan 32 farklı çalışmada, bu türe ait “b” sabitinin 3.0 ile 3.408 arasında değişim gösterdiği belirlenmiştir. Yukarıdaki değerler, bu çalışmada hesaplananın aksine, söz konusu türün izometrik

100

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

veya pozitif allometrik büyüme özelliği gösterdiğini işaret etmektedir. Bu denli büyük bir farklılığın ise, hesaplamalarda kullanılan örneklerin boy dağılımları arasındaki farklılıktan kaynaklanmış olma ihtimalinin yüksek olduğu düşünülmektedir. Nitekim, bu çalışmada elde edilen örnekler, 8.80 ile 21.80cm boy grupları arasındaki bireylerden oluşmaktadır. Ancak, daha önce yapılmış olan çalışmaların çoğunda 40cm’nin üzerinde örneklerin de kullanıldığı ve hatta bir çalışmada 92.0cm’lik bir bireyin dahi yer aldığı tespit edilmiştir (Froese ve Pauly, 2004). Örneğin bir çalışmada kullanılan örneklerin 22.0 ile 54.0cm’lik boy grupları arasında değişim gösterdiği rapor edilmiştir. Söz konusu çalışmada kullanılan en küçük boylu örneğin boyunun, bu çalışmada elde edilen en büyük boya sahip bireyden dahi daha büyük olduğu açıkça görülmektedir.

Çizelge 4.22. Türkiye Denizlerinde Merluccius merluccius İçin Belirlenmiş Olan Boy-Ağırlık İlişkisi ve Büyüme Parametreleri

L∞ K t0 b a R2 (cm) (yıl -1) (yıl) N Yazar/lar Açıklama 3.194 0.0045 0.98 81.70 0.085 -1.155 336 Uçkun ve ark., 2000 2.942 0.0091 0.98 - - - 165 Torcu ve ark., 1997 3.090 0.0000043 0.99 - - - 614 Anonim, 1993 Kış 3.117 0.000037 0.99 - - - 1114 Anonim, 1993 Sonbahar 3.1424 0.0048 0.98 29.54 0.133 -1.615 Avşar ve ark., 2000 2.538 0.0262 0.83 42.61 0.123 -1.906 203 Bu çalışma

Örneklenen M. merluccius populasyonuna ait boyca büyüme sabitleri -1 L∞=42.61cm, K=0.123yıl ve t o=-1.906yıl olarak hesaplanmıştır. Uçkun ve ark.

(2000) tarafından yapılmış olan bir çalışmada (L ∞) değeri 81.66cm olarak hesaplanmıştır. Bu çalışmada hesaplanmış olan 42.61cm’lik değer düşünüldüğünde, Uçkun ve ark. (2000)’in hesaplamış oldukları değerden çok daha küçük olduğu açıkça görülmektedir. Bu durum, bu çalışmada örneklenen bireylerin çoğunlukla küçük boy gruplarına ait olmasına, diğer bir ifadeyle büyük boy grubuna ait bireylerin örneklenememiş olmasına bağlanabilir. Örneklemelerde büyük boy gruplarına ait bireylere rastlanamamış olması ise, M. merluccius ’un İskenderun

101

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Körfezi’ndeki stokunun aşırı avcılık baskısı dolayısıyla yıpratılmış olmasından kaynaklanmış olabileceği iddia edilebilir. Akdeniz’in değişik bölgelerinde yapılmış olan çalışmalarda M. merluccius ’a ait (L ∞) değerinin 19.7 ile 117.0cm arasında değişim gösterdiği ve bu çalışmalar göz önünde bulundurularak belirlenmiş olan orta değerin ise, 63.8cm olduğu bildirilmektedir (Froese ve Pauly, 2004). Bu çalışmada hesaplanmış olan

42.61cm’lik (L ∞) değerinin, gerek orta değerden ve gerekse bir çok çalışmada hesaplanmış olan sonuşmaz uzunluk değerinden daha düşük olduğu ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu durum, söz konusu türe ait İskenderun Körfezi stokunun aşırı avcılık baskısı altında olduğunun bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Boy-ağırlık ilişkisi sabitleri ile büyüme sabitlerinin kullanılmasıyla, M. merluccius ’un yaş grupları için hesaplanmış olan boy ve ağırlık değerleri Çizelge 4.23’te verilmiştir. Buna göre, ölçülen ve hesaplanan boy ve ağırlık değerleri arasında istatistiksel anlamda herhangi bir farklılığın olmadığı tespit edilmiştir (p>0.05). Çizelge 4.23. Merluccius merluccius ’a Ait Yaş Grupları İçin Ölçülen ve Hesaplanan Boy ve Ağrılık Değerleri

Yaş Ölçülen Hesaplanan Ölçülen Hesaplanan Grubu Boy (cm) Boy (cm) Ağırlık (g) Ağırlık (g) I 12.40 12.83 16.85 17.05 II 16.10 16.29 29.93 31.17 III 18.13 19.34 43.42 48.14 IV 21.8 22.04 77.12 67.01

4.9.9.3. Ölüm Oranları ve Stoktan Yararlanma Düzeyi

M. merluccius için toplam ölüm oranlarının üssi katsayısı (Z) 2.41, doğal nedenlerle olan ölüm oranı (M) 0.29 ve balıkçılık nedeniyle olan ölüm oranının üssi katsayısı (F) ise 2.11 olarak hesaplanmıştır. Bu değerlerin kullanılmasıyla hesaplanmış olan stoktan yararlanma düzeyinin (E) 0.88 olduğu dikkate alındığında, söz konusu türün aşırı avcılık baskısı altında olduğu açıkça görülmektedir.

102

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

4.9.10. Leiognathus klunzingeri

4.9.10.1. Ürün-Zaman Serisi

Ana av içerisinde son sırayı alan ve ekonomik anlamda bölgede halihazırda değerlendirilmeyen bir Lessepsiyen balık türü olan L. klunzingeri ’ye ait CPUE değerlerinin aylık değişimi Şekil 4.52’de görülmektedir. Şekil 4.52’den de anlaşılacağı üzere, diğer balık türlerinde olduğu gibi, L. klunzingeri için de en yüksek CPUE değerine 2207.0g saat -1’lik değerle eylül ayında rastlanmıştır. Daha sonra takip eden aylar itibariyle bu değerin azalış göstererek, aralık ayında 113.3g saat -1’lik değerle en düşük seviyesine ulaştıktan sonra tekrar artış eğilimi göstererek, bu yükselişin mart ayına kadar sürdüğü ve ardından nisan ayında ise tekrar düştüğü görülmüştür. Tüm çalışma periyodunca bu türe ait ortalama CPUE değerinin ise, 698.8 ±699.6g saat -1 olduğu hesaplanmıştır. Aylar itibariyle oransal olarak en yüksek CPUE değerinin %39.5’lik bir değerle eylül ayında gerçekleştiği saptanmıştır. Derinlik katmanlarındaki oransal dağılım göz önünde bulundurulduğunda; avcılık sezonu süresince elde edilen toplam biyokütlenin %59.2’lik kısmının, yani diğer bir ifadeyle yarıdan fazlasının 0-20m derinlik katmanından elde edildiği; bunu %38.7’lik bir oranla 20-50m derinlik katmanının takip ettiği ve 50-100m derinlik katmanından elde edilen miktarın ise yalnızca %2.1 düzeyinde olduğu belirlenmiştir.

Derinlik Katmanları 0-20m 20-50m 50-100m Ortalama CPUE 7000

6000

5000

4000

3000

2000 CPUE saat-1) (g

1000

0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.52. Leiognathus klunzingeri ’ye Ait CPUE Değerinin Aylık Değişimi

103

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

4.10. Iskarta

Bu çalışmada, trol çekimlerinden elde edilen tüm organizmalar, türlerine göre ayrılıp tartımları yapıldıktan sonra, balıkçılarca pazarlanan ekonomik türler (bu gruptakilerin sadece küçük boylu bireyleri tekrar denize atılmaktadır) ve ekonomik olarak değerlendirilmeden daima denize geri atılan türler “ıskarta” adı altında değerlendirilmiştir. Bu grup altında değerlendirilen türler ile ilgili bilgiler gelecek bölümlerde verilmiştir.

4.10.1. Iskarta Türler

Bu çalışma dönemi boyunca elde edilen ıskarta türlerin listesi Çizelge 4.24’te verilmiştir. Çalışma dönemi boyunca elde edilen toplam 110 türden, 6 kabuklu, 4 kafadan bacaklı ve 48 balık türünün ekonomik olarak değerlendirildiği; buna karşın geriye kalan 9 kabuklu, 1 kafadan bacaklı ve 42 balık türünün (35 kemikli ve 7 adeti kıkırdaklı) ise, pazarlanmadan ölü veya diri olarak denize geri atıldığı belirlenmiştir.

104

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Çizelge 4.24. Tekrar Denize Atılan Iskarta Türler (K: Kıkırdaklı)

Balıklar (n=42) Phycis phycis Anthias anthias Raja clavata (K) Aphia minuta Raja miraletus (K) Apogon nigripinnis Raja radula (K) Arnoglossus laterna Serranus hepatus Blennius ocellaris Solea lascaris Bothus podas Stephanolepis diaspros Bregmacoros sp. Symphurus nigrescens Callionymus flamentosus Torpedo marmorata (K) Cepola rubescens Trachinus araneus Citharus linguatula Trachinus draco Conger conger Trichiurus lepturus Cynoglossus sinusarabici Trigla lyra Dactylopterus volitans Uranoscopus scaber Dasyatis pastinaca (K) Deltentosteus quadrimaculatus Kafadan Bacaklılar (n=1) Echelus myrus Octopus tuberculata Echeneis naucrates Fistularia commersonii Kabuklular (n=9) Gnathophis mystax Albunea carabus Gobius niger Calappa granulata Gymnura altavela (K) Charybdis longicollis Lagocephalus lagocephalus Erugosquilla massavensis Lagocephalus suezensis Homola barbata Leiognathus klunzingeri Maja squinado Macroromphosus scolopax Paramola cuvieri Myliobatis aquila (K) Squilla mantis Ophidion barbatum Trachysalambria palaestinensis Pelates quadrilineatus

4.10.2. Iskartanın Ürün Zaman Serileri

Iskarta ve ıskarta bileşeni miktarının aylık değişimi Şekil 4.53’te görülmektedir. Örnekleme dönemi boyunca 24 defa gerçekleştirilen trol çekimleri sonucunda toplam 631403.89g ürün elde edilmiştir. Toplam ıskarta miktarı ise,

105

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

244194.90g olarak belirlenmiştir. Buna göre, toplam avın %38.68’inin ıskartada yer aldığı açıkça ortadadır. Iskarta miktarı en yüksek olarak, balıkçılık sezonunun henüz açıldığı eylül ayında ve 82106.30g olarak elde edilmiştir. Bu değer, balıkçılık sezonu boyunca aydan aya giderek azalış göstererek, mart ayında 10655.20g ile en düşük değerine ulaşmıştır. Tüm çalışma dönemi için ise, bu değerin ortalama 30524.36 ±24985.95g olduğu hesaplanmıştır.

Canlı Grupları Kafadan Bacaklı Balık Kabuklu 90000 80000 70000 60000 50000 40000 30000

Iskarta Miktarı (g) Miktarı Iskarta 20000 10000 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.53. Iskartada Yer Alan Canlı Gruplarının Aylık Değişimi

Iskartada yer alan canlı gruplarının aylık oransal değişimi Şekil 4.54’te verilmiştir. Şekil 4.54’ten de görülebileceği gibi, en yüksek ve en düşük değerler sırasıyla kasım ve mart aylarında %44.5 ve %28.6 olarak gerçekleşmiştir. Balıklar %68.6’lik bir oranla ıskarta içerisinde ilk sırada yer almaktayken; bunu %26.7 ile kabuklular ve %4.7’lik bir değerle de kafadan bacaklıların izlediği belirlenmiştir. Iskarta içerisindeki en önemli türün ise, toplam ıskarta miktarının %25.1’ini tek başına oluşturan, Lessepsiyen bir yengeç türü olan, C. longicollis olduğu belirlenmiştir.

106

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Canlı Grupları Kafadan Bacaklı Balık Kabuklu 50 45 40 35 30 25 20 15 10 Toplam Oran (%) Avdaki 5 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.54. Iskartada Yer Alan Canlı Gruplarının Aylık Oransal Değişimi

4.10.3. Iskarta Miktarının Derinlik Katmanlarına Göre Değişimi

Iskartada yer alan canlı gruplarının derinlik katmanlarına göre oransal değişimi Şekil 4.55’te görülmektedir. Şekil 4.55’ten de anlaşılacağı üzere, toplam ıskarta miktarının yarıdan fazlası (%50.9) 20-50m derinlik katmanından elde edilmiş olup; bunu %32.5 ile 0-20m ve %18.4’lük bir değerle de 50-100m derinlik katmanının izlediği belirlenmiştir. Tüm derinlik katmanları itibariyle ıskartanın yarıdan fazlasını balıkların oluşturması çarpıcı bir bulgu olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca, ıskarta balık miktarının derinliğin artışına bağlı olarak düşüş gösterdiği; buna karşın ıskarta kafadan bacaklı miktarında ise, tam tersi olarak derinlikle birlikte bir artışın olduğu gözlenmiştir. Iskartada yer alan kabukluların ise, %80.0 gibi büyük bir kısmının 20-50m derinlik katmanından elde edildiği belirlenmiştir. 0-20m derinlik katmanında avlanan balıkların çoğunun ıskartaya ayrılması, balık yavrularının daha çok sığ kesimlerde dağılış göstermeleri ile ilişkilendirilebilir (Bone ve ark., 1996). Gerçekten de Sanchez ve ark. (2004), kuzeydoğu Akdeniz’de dip trolüyle yapılan avcılıkta, oransal olarak en yüksek ıskarta miktarına kıyısal kesimlerde yapılan avcılıkta rastlandığını rapor etmişlerdir. Bu durumu da yılın belirli dönemlerinde jüvenil balıkların sığ kesimlerde yoğunlaşmalarına bağlamışlardır. 20-50m derinlik katmanından avlanan kabukluların çoğunun

107

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

ıskartada yer alması ise, beslenme alışkanlığı dolayısıyla genellikle yumuşak çamurlu zeminleri tercih eden C. longicollis ’in (Galil ve ark., 2000) bu istasyonda yoğun olarak bulunması ile açıklanabilir.

Canlı Grupları Kafadan Bacaklı Balık Kabuklu 35

30

25

20

15

Bulunurluk(%) 10

5

0 0-20m 20-50m 50-100m Derinlik Katmanları

Şekil 4.55. Iskartada Yer Alan Canlı Gruplarının Derinlik Katmanlarına Göre Oransal Değişimi

Alverson ve ark. (1994), dünyadaki doğal stoklardan yıllık olarak avlanan ıskarta su ürünü miktarının, ortalama 27 milyon ton olmak üzere; 17.9 ile 39.5 milyon ton arasında değişim gösterdiğini hesaplamışlardır. Bu değer, dünyada avcılıktan elde edilen toplam avın yaklaşık 1/3’lük kısmının değerlendirilmeden suya geri atıldığı anlamına gelmektedir. Akdeniz Sular Sistemi’nde ise, yıllık ortalama 565000ton ıskartanın ortaya çıktığı hesaplanmıştır (Alverson, 1998). Akdeniz’deki ortalama toplam üretim miktarının yaklaşık 2 milyon ton düzeyinde olduğu düşünüldüğünde (FAO, 2002), ıskartanın toplam avdaki oranının %25 düzeyinde olduğu ortaya çıkmış olmaktadır. Machias ve ark. (2001), Yunan dip trolü balıkçılığı faaliyetleri sırasında ortaya çıkan ıskarta oranının %39-49 arasında değişim gösterdiğini ve bu değerin ortalama olarak %44 olduğunu bildirmektedirler. Buna göre, bu çalışmada elde edilen %37.9’luk değerin bu iki veri ile benzerlik gösterdiği söylenebilir.

108

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Çalışma süresince, bazı kıkırdaklı balık, yengeç ve ahtapot bireyleri hariç, organizmaların neredeyse tamamının ölü olarak denize geri atıldığı gözlenmiştir. Bozzano ve Sarda (2002)’ye göre Hill ve Wassenberg (1990) yapmış oldukları bir çalışmada, balıkların hemen tamamının, kabukluların yarıya yakınının ve kafadan bacaklıların ise %98’inin denize ölü olarak atıldığını hesaplamışlardır. Örnekleme çalışmaları sırasında denize geri atılan avın büyük bir kısmının denizel ortama organik madde girdisi olarak girmediği ve gemiyi takip eden deniz kuşları tarafından yendiği gözlenmiştir. Gerçekten de Bozzano ve Sarda (2002)’ye göre, Camphuysen ve ark. (1995), ıskarta miktarının %70’den fazlasının deniz kuşları tarafından tüketildiğini hesaplamışlardır. Bu olayla denizel ortamdan alının organik materyalin tekrar denize dönüşünün büyük bir kısmının engellendiği ortaya çıkmış olmaktadır. Böylece deniz kuşu populasyonları ve üreme performansları üzerinde olumlu etkilere yol açan bu durumun (Arcos ve ark., 2001), denizel ortamdan organik materyalin eksilmesine sebep olması nedeniyle olumsuz etkilere yol açtığı ileri sürülebilir.

4.11. İnorganik Materyal (Çöp)

Trol çekimleri esnasında azımsanmayacak miktarlarda plastik (poşet, kutu, ağ ve misina parçaları) ve metal (kutu, makine parçası vb gibi) materyallerin de ağdan çıktığı gözlenmiştir. Bu materyaller, bölgedeki balıkçılık faaliyetleri sırasında balıkların seçilmesi esnasında veya seçim sonunda ıskarta su ürünleriyle birlikte tekrar denize atılmaktadır. Ayrıca, teknede üretilen organik ve inorganik çöpler de denize atılmakta ve böylece kirlilik yükü daha da arttırılmış olmaktadır. Örnekleme çalışmaları süresince trol ağından çıkan plastik ve metal materyallerin aylık dağılımı Çizelge 4.25’te verilmiştir. Çizelge 4.25’ten de anlaşılacağı gibi, gerek plastik ve gerekse metal materyal miktarının aylık olarak büyük dalgalanmalar gösterdiği açıkça görülmektedir. Her bir trol operasyonundan ortalama olarak 0.407kg plastik ve 0.393kg metal materyalin av ile birlikte güverteye alındığı hesaplanmıştır. Bu değerlerin kullanılmasıyla da birim alandaki plastik materyal miktarının 15459.4g km -2 ve metal materyal miktarının ise, 14939.8g km -2 olduğu hesaplanmıştır. Buna göre, bir trol teknesinin bir av sezonu boyunca ortalama olarak 504 kez trol çekimi

109

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

gerçekleştirdiği düşünülecek olursa, toplam olarak 204.6kg plastik ve 198.1kg metal materyalin ağda yer alacağı ortaya çıkmış olmaktadır. 2002-2003 balıkçılık sezonu itibariyle Karataş Limanı’na bağlı olan 35 trol teknesi göz önünde bulundurulduğunda ise, toplam olarak 7161.84kg plastik ve 6932.52kg metal materyalin bir avcılık sezonu boyunca balıkçı ağlarına takıldığı ortaya çıkmış olmaktadır. Balıkçılar ağlarından çıkan çöpü denize tekrar atmayarak bir kenarda biriktirmiş olsalar, çalışma alanındaki avlaktan yılda toplam 14094.36kg çöp temizlenmiş olunacaktır. Ancak böyle bir çalışmanın hayata geçirilebilmesi için, gerek çevre sorunlarıyla ilgilenen kamu kuruluşları ve gerekse sivil toplum örgütlerinin plan ve desteğine ihtiyaç olduğu açıkça ortadadır.

Çizelge 4.25. Bir Saatlik Trol Çekiminden Elde Edilen Plastik ve Metal Materyal ile Bunların Birim Alandaki Miktarlarının (g) Aylık Dağılımı

Aylar Plastik materyal km 2’deki miktarı Metal materyal km 2’deki miktarı Eylül 573 21799.8 175 6666.7 Ekim 196 7452.5 1826 69455.0 Kasım 812 30899.9 98 3726.2 Aralık 430 16375.2 0 0 Ocak 208 7934.1 580 22053.2 Şubat 394 15006.3 0 0 Mart 278 10570.3 10 380.2 Nisan 358 13637.5 453 17237.0 Ortalama 406.6 15459.4 392.9 14939.8

Bingel ve ark. (1987), 1983 ve 1984 yıllarında kuzeydoğu Akdeniz’de trol avından çıkan plastik materyal miktarını belirledikleri çalışmalarında, Karataş kıyılarında bir saatlik trol operasyonundan elde edilen plastik materyal miktarını 358.3g olarak bildirmektedirler. Bu değer göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu edilen yıllar itibariyle birim alandaki plastik materyal yükünün yaklaşık 13000kg km -2 düzeyinde olduğu söylenebilir. Bu çalışmada 2002-2003 yılı avcılık sezonu için hesaplanan 406.6g saat -1’ lik değer dikkate alındığında, aradan geçen 20 yıllık süre zarfında bölgenin avlak sahasındaki plastik materyal miktarında %13’lük bir artışın olduğu ortaya çıkmış olmaktadır. Ayrıca bu çalışma boyunca çıkan çöp içerisinde, değişik ülke menşeli ürünlere ait çöplere de (Arapça yazılı kola kutuları, plastik torbalar, İngilizce yazılı tanker temizliğinde kullanılan temizlik maddesi tenekeleri vb. gibi) rastlanmıştır. Bu

110

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

durum, İskenderun Körfezi’ndeki çöp yükünün kaynağının sadece Türkiye olmadığı, diğer komşu ülkeler yada uluslar arası ticaret yapan gemilerden de kaynaklandığının bir göstergesi olarak algılanabilir. Ayrıca Akdeniz’deki siklonik karakterli kıyısal akıntının Afrika Kıyıları’nı kat ettikten sonra İskenderun Körfezi’ne doğru yönelmesi ve taşıdığı çöpü bölgeye bırakmasının da değişik ülke menşeli çöplere rastlanmasında etkisinin olduğu iddia edilebilir (Bingel ve ark., 1987).

4.12. Balıkçılık Sezonunun Açılışına İlişkin Değerlendirmeler

Ana avı oluşturan türlerin boy ve ağırlık değerlerinin aylık değişimleri incelendiğinde, M. barbatus ve U. pori dışında kalan türlerin üreme dönemlerinin avcılık sezonu ile çakıştığı belirlenmiştir. Bu nedenle sadece bu 2 türe ait bireysel boy ve ağırlık artışlarının avcılık sezonundaki değişimi ile av sezonunun açılış zamanı arasında bir ilişki kurulmaya çalışılmıştır. 2002-2003 balıkçılık sezonu 1 Eylülde açılarak 30 Nisanda kapanmıştır. Çalışma dönemi boyunca ana avda yer alan türlerden M. barbatus (%11.55) ve U. pori ’nin (%5.85) aylık boy dağılımları incelendiğinde, bu türlerin, balıkçılık sezonunun açıldığı tarihte henüz hızlı büyüme döneminde oldukları belirlenmiştir.

4.12.1. Mullus barbatus

M. barbatus ’un aylık ortalama boy ve ağırlık değerleri kullanılarak hesaplanmış olan boyca ve ağırlıkça büyüme oranları ve tüm derinlik katmanları itibariyle ortalama CPUE değerleri Çizelge 4.26’da verilmiştir. Çizelge 4.26’dan da açıkça görülebileceği gibi, söz konusu türün ortalama ağırlık artışı eylül-ekim döneminde %15.05 ve ekim-kasım döneminde ise %58.95 olarak hesaplanmıştır. Buna göre, balıkçılık sezonunun ekim ayında açılması durumunda toplam av miktarında %15.05’lik, bu tarihin kasım ayına kaydırılması durumunda ise, %82.87’lik bir artışın söz konusu olacağı belirlenmiştir.

111

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Çizelge 4.26. Mullus barbatus ’un Aylık Ortalama Boy ve Ağırlık Değerleri Kullanılarak Hesaplanmış Olan Aylık Büyüme Oranları

Ortalama Ortalama Aylar İtibariyle Eylül’e Göre AYLAR Boy Ağırlık CPUE Boy Farkı Ağırlık Farkı Ağırlık Artışı (cm) (g) (kg) (%) (%) (%)

Eylül 9.86 ±2.05 11.56 ±8.49 15.57 5.27 15.05 Ekim 10.38 ±2.12 13.30 ±9.70 3.68 16.38 15.05 58.95 Kasım 12.08 ±2.44 21.14 ±15.55 1.00 1.08 82.87 -1.89 Aralık 12.21 ±1.25 20.74 ±8.13 0.35 1.72 79.41 1.45 Ocak 12.42 ±1.61 21.04 ±11.63 2.74 -1.37 82.01 -2.38 Şubat 12.25 ±1.73 20.54 ±12.97 0.65 3.92 77.68 12.46 Mart 12.73 ±1.74 23.10 ±12.97 0.23 5.50 99.83 28.70 Nisan 13.43 ±1.94 29.73 ±15.59 0.69 157.18

Ortalama 11.30 ±2.34 17.48 ±12.71 2.91

M. barbatus ’a ait tüm derinlik katmanları itibariyle ortalama CPUE değerlerinin aylık değişimi, aylık ortalama boy değerleri ve boy-zaman arası ilişkisi Şekil 4.56’da görülmektedir. Avcılık sezonunun eylül yerine ekim ayında açılması durumunda, bu dönemde meydana gelecek %15.05’lik bireysel ağırlık artışı göz önünde bulundurulacak olursa (Çizelge 4.26), eylül ayında elde edilen 15.57kg’lık CPUE değeri, bir ay sonra 17.92kg’a çıkmış olacaktır. Balıkçılık sezonu açılışının kasım ayına alınması durumunda ise, çok daha büyük bir fark ortaya çıkmaktadır. Bu türe ait bireylerde ekim-kasım döneminde meydana gelen ağırlık artışı %58.9 olarak bulunmuştur (Çizelge 4.26). Bu artış dikkate alındığında, avcılık sezonunun kasım ayında başlaması durumunda ise, eylül ayında elde edilen 15.57kg’lık CPUE değeri, %82.87’lik bir artışla kasım ayında 28.48kg olarak gerçekleşecektir. Bu durumda, tüm avcılık sezonu için hesaplanmış olan ortalama 2.91kg’lık CPUE değeri ise %52’lik bir artışla 4.73kg’a çıkmış olacaktır. Biyokütle olarak gerçekleşecek olan bu artışın yanı sıra, gelir olarak ta bir artışın söz konusu olacağı açıkça ortadadır. M. barbatus balıkçılar tarafından 5 farklı boy kategorisine (Ekstra, I’inci, II’inci, III’üncü ve Bizri=Zibil Barbun) ayrılarak

112

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

fiyatlandırılmaktadır. Eylül ayında avlanan M. barbatus ’ların %60.00 gibi büyük bir çoğunluğu “bizri” diye tabir edilen en küçük boy grubuna dahil edilerek fiyatlandırılırken (bu grubun eylül 2002 itibariyle fiyatı 500000TL/kg); kasım ayında yakalananların büyük bir çoğunluğu “II’inci Barbun” diye tabir edilen (bu grubun kasım 2002 itibariyle fiyatı 1750000TL/kg) boy grubunda yer alacaklardır. Böylece, M. barbatus eylül yerine kasım ayında pazarlanacak olursa, bu balıklardan elde edilecek kazancın %350 oranında artacağı ortaya çıkmış olmaktadır. Bu veriler göz önünde tutulacak olursa, balıkçılık sezonunun kasım ayında açılması durumunda, toplam biyokütledeki %82.87’lik ve fiyattan kaynaklanan %350’lik artış göz önünde bulundurulduğunda, balıkçının M. barbatus ’tan sağladığı geliri de %290.22 oranında bir artış gösterebileceği ortaya çıkmış olmaktadır.

Boy Aylık Avlanma Oranı 15 70

14 60

13 50

12 40 y = 0,446x + 9,9132 11 30 R2 = 0,8336 10 20 Boy Grupları Boy (cm)

9 10 (%) Oranı Avlanma Aylık

8 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.56. Mullus barbatus ’un Boy ve Derinlik Katmanları İtibariyle Ortalama CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi

Şekil 4.56’dan da görüldüğü üzere, çalışma dönemi boyunca avlanmış bulunan toplam M. barbatus biyokütlesinin %62.50’si eylül ayında; %14.78’lik kısmı ekim ayında ve 22.72’si ise, geriye kalan 6 aylık periyotta avlanmıştır. Bu durumun, M. barbatus avcılığının bir önceki yıla ait yavruların avcılığına dayandığının açık bir kanıtı olarak öne sürülebilir. Ayrıca, derinlik katmanları göz önünde bulundurulduğunda, 3 mil yasağına tabi olan 0-20m derinlik katmanında da

113

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

M. barbatus biyokütlesinin avcılık sezonunun başlamasıyla birlikte çöktüğü görülmektedir. Bu veri, balıkçıların 3 mil yasağını uygulamadıklarının bir göstergesi olarak düşünülebilir. Durum böyle olmamış olsaydı, bu türün 0-20m derinlik katmanındaki biyokütlesinde azalma olmaması beklenirdi. Çoral (1988) M. barbatus ’ta en hızlı büyümenin ilk yaş içerisinde olduğunu ve bu yaştan itibaren büyüme hızında büyük bir düşüş gerçekleştiğini bildirmektedir. M. barbatus ’un mayıs-eylül arasında kalan dönemde, yoğunlukla da temmuz ayında üremesini gerçekleştirdiği düşünüldüğünde (Şahin ve ark., 1992; Şahin ve Akbulut, 1997), balıkçılık sezonunun açıldığı eylül ayında, ilgili yıllığa (tertip) ait bireylerin henüz hızlı büyüme aşamasındayken avcılık baskısı ile karşı karşıya kaldıkları görülmektedir. Nitekim Şahin ve ark. (1992), yaptıkları çalışmalarında bu gerçeği gözlemleyerek, Doğu Karadeniz’den avlanan M. barbatus bireylerinin büyük bir kısmının henüz ilk eşeysel olgunluğa ulaşmamış bireylerden oluştuğunu rapor etmişlerdir. Ayrıca, gerek tüm Akdeniz havzası (Zingano ve ark., 1995) ve gerekse kuzeydoğu Akdeniz’de (Kıdeyş ve ark., 1989; Polat ve Piner, 2002), sonbahar döneminde birincil üretim düzeyinin oldukça yüksek bir değere ulaştığı bilinmektedir. Bu durum, temmuz ayında yumurtadan çıkmış ve hızlı büyüme dönemi içerisinde olan M. barbatus bireyleri için çok iyi bir gelişme fırsatı sunmuş olmaktadır. Bu çalışma kapsamında yapılan hesaplamalar ve daha önceki yapılan çalışmalardan derlenen veriler ışığında, M. barbatus göz önünde bulundurulduğunda, avcılık sezonunun kasım ayından önce açılmaması gerektiği gerçeği ortaya çıkmış olmaktadır.

4.12.2. Upeneus pori

Ana avda yer alan diğer bir tür olan U. pori ’ye ait ortalama boy, derinlik katmanları itibariyle ortalama CPUE değeri ile boyca ve ağırlıkça büyüme oranındaki aylık değişimler Çizelge 4.27’de verilmiştir. Çizelge 4.27 göz önünde bulundurulduğunda, bu türe ait bireylerin eylül-ekim dönemi itibariyle ağırlığındaki artış %76.18 ve ekim-kasım arasında ise, bu değer %4.08 olarak hesaplanmıştır.

114

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Çizelge 4.27. Upeneus pori ’nin Aylık Ortalama Boy ve Ağırlık Değerleri Kullanılarak Hesaplanmış Olan Aylık Büyüme Oranları

Ortalama Ortalama Eylül’e Göre AYLAR Boy Ağırlık CPUE Boy Farkı Ağırlık Farkı Ağırlık Artışı (cm) (g) (kg) (%) (%) (%)

Eylül 8.15±1.39 5.29 ±3.17 5.52 19.51 76.18 Ekim 9.74 ±1.58 9.32 ±4.71 3.00 2.46 76.18 4.08 Kasım 9.98 ±1.24 9.70 ±3.49 0.34 5.91 83.36 25.26 Aralık 10.57 ±1.10 12.15 ±4.19 0.7 4.16 129.68 10.29 Ocak 11.01 ±1.00 13.40 ±3.84 0.93 -0.18 153.31 4.48 Şubat 10.99 ±0.92 14.00 ±4.02 0.25 1.18 164.65 0.57 Mart 11.12 ±0.84 14.08 ±3.44 0.11 -4.95 166.16 -15.70 Nisan 10.57 ±1.05 11.87 ±3.80 0.05 124.39

Ortalama 10.44 ±1.30 11.68 ±4.46 1.29

U pori ’ye ait derinlik katmanları itibariyle ortalama CPUE değerlerinin aylık değişimi, ortalama boy ve boy-zaman arasındaki ilişki Şekil 4.57’de görülmektedir. Şekil 4.57’den de anlaşılacağı gibi, toplam biyokütlenin %50.66’sının eylül; %27.51’inin de ekim ayında avlandığı göz önünde bulundurulacak olursa, avcılık sezonun ekim ayında açılması durumunda, eylülde 5.52kg olan CPUE değerinin ekimde 9.75kg’a çıkacağı açıkça ortadadır. Avcılık sezonu açılışının bir ay daha ertelenerek kasım ayında açılması durumunda ise, bu değerin 10.15kg’a çıkacağı açıkça görülmektedir. Buna göre, tüm örnekleme dönemi için 1.29kg olarak hesaplanmış olan CPUE değeri, %36’lık bir artışla 2.16kg’a çıkmış olacaktır. Ancak, piyasada U. pori ’nin genellikle en düşük fiyatlı M. barbatus ’la birlikte fiyatlandırılması nedeniyle, zamana bağlı olarak fiyat yönünden herhangi bir avantajlı durum söz konusu olmayacaktır. Sonuç olarak, tüm bu veriler değerlendirilerek, U. pori göz önünde bulundurulduğunda, avcılık sezonun ekimden önce açılmaması gerektiği açıkça ortaya çıkmış olmaktadır.

115

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Boy Aylık Avlanma Oranı 13 60

12 50

11 40

10 30 y = 0,3244x + 8,8064 R2 = 0,6483 9 20 Boy Grupları Boy (cm) 8 10 Aylık Avlanma Oranı (%) Oranı Avlanma Aylık 7 0 Eylül Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Aylar

Şekil 4.57. Upeneus pori ’nin Boy ve Derinlik Katmanları İtibariyle Ortalama CPUE Değerlerinin Aylık Değişimi

Sonuç olarak, M. barbatus ve U. pori ’nin seçicilik eğrileri ile ilk eşeysel olgunluk dönemlerine denk düşen boy değerleri dikkate alındığında, avcılık sezonunun ekim ve hatta kasım ayında başlatılması durumunda, bu stoklar üzerinde balıkçılıktan kaynaklanan olumsuzlukların daha düşük düzeyde gerçekleşeceği şüphe götürmez bir gerçektir.

4.13. Kullanılan Trol Ağının Seçicilik Parametreleri

Örnekleme çalışmalarında kullanılan trol ağının seçiciliğinin belirlenmesi amacıyla torba kısmına çemberli örtü torba geçirilerek gerçekleştirilen örnekleme çalışmaları sonucunda S. undosquamis, M. barbatus, U. pori ve P. erythrinus ’un seçicilik parametrelerinin belirlenmesine olanak sağlayacak yeterlilikte örnek sayısına ulaşıldığı görülmüştür. Buna göre, sözü edilen türlerin seçicilik parametreleriyle ilgili bulgular devam eden bölümlerde verilmiştir.

116

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

4.13.1. Saurida undosquamis

S. undosquamis için belirlenen regresyon sabitlerinden kesişme noktası

(a=S 1) ve eğim (b= S 2) Çizelge 4.28’de; bu değerler kullanılarak, söz konusu türün seçiciliği için modellenen seçicilik eğrisi ise, Şekil 4.58’de görülmektedir. Şekil 4.58’den de anlaşılacağı gibi, seçicilik parametrelerinden seçicilik faktörünün (SF) 5.7048; torbaya giren balıklardan %25’inin yakalanıp %75’inin kaçtığı boy grubunun

(%L 25 ) 8.60cm; %50’sinin yakalanıp %50’sinin kaçtığı boy grubunun (%L 50 )

12.55cm ve %75’inin yakalanıp %25’inin kaçtığı boy grubunun (%L 75 ) 16.49cm olduğu belirlenmiştir. S. undosquamis için seçicilik fonksiyonu ise 1 SL = olarak saptanmıştır. 1+ e .3( 4916− .0 2782*L) Bugüne kadar yapılan çalışmalarda sadece Özyurt (2003) tarafından, Mersin Körfezi’nin batı girişinde yer alan Babadıllimanı Koyu S. undosquamis bireyleri için dip trolü ağının seçicilik parametreleri belirlenmiştir. Sözü edilen çalışmada, geleneksel Akdeniz tipi dip trol ağının 44mm’lik torba ağ göz genişliği için S. udosquamis ’in %L 50 değeri 10.41cm olarak bildirilmektedir. Bu çalışmada hesaplanan 12.55cm’lik değer dikkate alındığında, Özyurt (2003)’ün elde ettiği değerin daha düşük olduğu görülmektedir. Her iki çalışmada da geleneksel Akdeniz tipi dip trol ağı kullanılmış olmasına rağmen, bu tip bir farklılığın ortaya çıkmış olması, kullanılan örtü torbaların farklılığına yorumlanabilir. Özyurt (2003), örneklemelerinde normal örtü torba kullanmışken, bu çalışmada sözü edilen örtü torbanın maskeleme etkisini ortadan kaldırmak için (Main ve ark., 1992) çemberli örtü torba kullanılmıştır. Nitekim bir çok araştırıcı, örtü torbanın maskeleme etkisine dikkat çekmişlerdir (Pope ve ark., 1975; Reeves ve ark., 1992; Sarı ve Tokaç, 1995).

117

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Çizelge 4.28. Saurida undosquamis İçin (S 1) ve (S 2) Parametrelerinin Tahmini

Boy İç Dış (X) Toplam Alıkonma (Y) Grupları Torba Torba Orta Boy SL (n) Oranı (S) ln((1/S)-1) (cm) (n) (n) (L1+L2)/2 3 0 1 1 0 3,5 0,074613 4 1 1 2 0,5 0 4,5 0,096242 5 5 33 38 0,1315789 1,88706965 5,5 0,123305 6 3 91 94 0,0319148 3,41224722 6,5 0,156659 7 11 126 137 0,0802919 2,43838663 7,5 0,197008 8 22 123 145 0,1517241 1,7211419 8,5 0,244734 9 75 122 197 0,380710 0,48653293 9,5 0,299706 10 120 73 193 0,6217616 -0,4970323 10,5 0,361121 11 161 65 226 0,7123893 -0,9070171 11,5 0,427441 12 157 73 230 0,6826086 -0,7657864 12,5 0,496475 13 169 55 224 0,7544642 -1,1225655 13,5 0,565644 14 183 36 219 0,8356164 -1,6259672 14,5 0,632347 15 130 43 173 0,7514450 -1,1063343 15,5 0,694342 16 96 19 115 0,8347826 -1,6199092 16,5 0,750016 17 63 21 84 0,75 -1,0986123 17,5 0,798493 18 42 19 61 0,688524 -0,7932306 18,5 0,839579 19 41 13 54 0,7592592 -1,1486227 19,5 0,873614 20 31 6 37 0,8378378 -1,6422277 20,5 0,901277 21 39 4 43 0,9069767 -2,2772673 21,5 0,923417 22 29 2 31 0,9354838 -2,6741486 22,5 0,940916 23 20 0 20 1 23,5 0,954614 24 20 0 20 1 24,5 0,965253 25 15 0 15 1 25,5 0,973468 26 14 0 14 1 26,5 0,979781 27 18 0 18 1 27,5 0,984616 28 9 0 9 1 28,5 0,988308 29 7 0 7 1 29,5 0,991122 30 7 1 8 0,875 30,5 0,993264 31 4 0 4 1 31,5 0,994891

S1= 3.4916

S2=0.2782

118

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

1

0,75

0,5

Alıkonma Oranı Alıkonma 0,25

0 0 3 6 9 12 15 18 21 24 27 30 33 Boy Grupları (cm)

Şekil 4.58. Saurida udosquamis İçin Belirlenen Seçicilik Eğrisi

Bölgesel anlamda daha önce gerçekleştirilen çalışmalarda S. udosquamis için ilk eşeysel olgunluk boyu, Türeli ve Erdem (1997) tarafından İskenderun Körfezi için 12.36cm; Özyurt (2003) tarafından Mersin Körfezi’nin batı girişinde yer alan Babadıllimanı Koyu için 12.8cm ve İşmen (2003) ise, İskenderun Körfezi için 16.0- 16.5cm’ler arası olarak belirlemiştir. İşmen (2003) tarafından belirlenmiş olan ilk eşeysel olgunluk boyunun, diğer çalışmalarda elde edilen değerlere oranla oldukça yüksek olduğu dikkati çekmiştir. Söz konusu çalışmalardan Türeli ve Erdem (1997) ile Özyurt (2003)’ün belirlemiş oldukları ilk eşeysel olgunluk değerleri ile bu

çalışmada elde edilen 12.55cm’lik %L 50 değeri arasında büyük bir uyumun olduğu açıkça ortadadır. Bir başka deyişle, 44mm’lik torba ağ göz genişliğine sahip geleneksel Akdeniz tipi dip trol ağı ile yapılan balıkçılık, bu tür için oldukça uygun gibi gözükmektedir. Ancak İşmen (2003) tarafından belirlenmiş olan 16.0-16.5cm’lik ilk eşeysel olgunluk boyu dikkate alındığında, bu tür üzerinde aşırı avcılık baskısından söz etmek gerekmektedir. Bu durumda, söz konusu tür üzerindeki avcılık baskısının değerlendirmesini yapmadan önce, ilk eşeysel olgunluk boyu ile ilgili olarak rapor edilen sonuçlar arasındaki birlikteliğin sağlanmasının gerekliliği ortaya çıkmış olmaktadır. Öte yandan, stoktan yararlanma düzeyinin (E) 0.80 olarak

119

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

belirlendiği dikkate alınacak olursa, bu tür üzerinde aşırı avcılık baskısının olduğu açıkça söylenebilir.

4.13.2. Mullus barbatus

M. barbatus için hesaplanmış olan regresyon sabitlerinden kesişme noktası

(a= S 1) ve eğim (b=S 2) Çizelge 4.29’da; bu değerlerin kullanılması sonucu sözü edilen türün seçiciliği için modellenen seçicilik eğrisi ise Şekil 4.59’da görülmektedir. Ayrıca seçicilik parametrelerinden; SF=3.8683; %L 25 =7.25cm,

%L 50 =8.51cm ve %L 75 =9.76cm olarak belirlenmiştir. Seçicilik Fonksiyonu ise, 1 SL = olarak saptanmıştır. 1+ e .7( 467− .0 8774*L)

Çizelge 4.29. Mullus barbatus İçin (S 1) ve (S 2) Parametrelerinin Tahmini

Boy İç Dış (X) Toplam Alıkonma (Y) Grupları Torba Torba Orta Boy SL (n) Oranı (S) ln((1/S)-1) (cm) (n) (n) (L1+L2)/2 4 1 32 33 0,03030303 3,465735903 4,5 0,028735 5 4 83 87 0,045977011 3,032546247 5,5 0,066391 6 23 117 140 0,164285714 1,626679719 6,5 0,145978 7 66 172 238 0,277310924 0,957839735 7,5 0,291213 8 145 122 267 0,543071161 -0,172712698 8,5 0,496875 9 170 42 212 0,801886792 -1,398128819 9,5 0,7036 10 167 29 196 0,852040816 -1,750697982 10,5 0,850877 11 121 14 135 0,896296296 -2,156733216 11,5 0,932043 12 136 4 140 0,971428571 -3,526360525 12,5 0,970559 13 78 8 86 0,906976744 -2,277267285 13,5 0,987538 14 59 9 68 0,867647059 -1,880312867 14,5 0,994777 15 27 4 31 0,870967742 -1,909542505 15,5 0,997821 16 11 2 13 0,846153846 -1,704748092 16,5 0,999092 17 6 0 6 1 - 17,5 0,999622 18 6 0 6 1 - 18,5 0,999843 19 2 0 2 1 - 19,5 0,999935 20 0 0 0 - - 20,5 0,999973 21 1 0 1 1 - 21,5 0,999989

S1=7.467

S2=0.8774

120

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

1

0,75

0,5 AlıkonmaOranı 0,25

0 0 3 6 9 12 15 18 21 24 Boy Grupları (cm)

Şekil 4.59. Mullus barbatus İçin Belirlenen Seçicilik Eğrisi

M. barbatus ’un Türk mutfağı için özel bir yerinin olması nedeniyle bu tür, çok eski dönemlerde dahi yoğun bir balıkçılık baskısı altında kalmıştır. Dolayısıyla daha 1950’li yıllarda Akyüz (1957) tarafından bu türle ilgili olarak gerçekleştirilen çalışmalarda, İskenderun Körfezi’nde kullanılan dip trolü ağlarının torba ağ göz genişliğinin, 7-10cm’lik boy gruplarındaki M. barbatus bireylerini avlamayacak şekilde ayarlanması gerektiği rapor edilmiştir. Daha sonra bu bölgede yapılan çalışmalarla, kullanılan dip trol ağlarının M. barbatus için seçicilik parametreleri belirlenmeye çalışılmıştır. Gücü ve Bingel (1994c), M. barbatus avcılığında kullanılması gereken uygun torba göz genişliğini belirleme çalışmalarında, bu tür üzerinde aşırı avcılık baskısını ortadan kaldırmak için, 35mm’den daha büyük torba göz genişliğinin kullanılması gerektiğini ortaya koymuşlardır. Türkiye denizlerinde bugüne kadar yapılan seçicilik çalışmalarının özellikle Ege Denizi’nde ve M. barbatus üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Tüm bu çalışmalarda bu tür için belirlenmiş olan seçicilik parametreleri Çizelge 4.30’da verilmiştir. Çizelge 4.30’dan da görülebileceği gibi, M. barbatus ’un seçicilik parametrelerinin belirlendiği çalışmalarda, Özyurt (2003) hariç diğerlerinin tamamında rapor edilen %L 50 değerinin, 12-15cm’ler arasında değişim gösterdiği belirlenmiştir. Su ürünleri avcılığını düzenleyen sirkülerde M. barbatus için ilk

121

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

yakalanma boyunun 13cm olarak bildirildiği düşünüldüğünde, kullanılan mevcut dip trol ağlarının M. barbatus için aşırı avcılık problemi yaratmadığı gibi bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Ancak, gerek bu çalışmada ve gerekse kuzeydoğu Akdeniz’de yapılan diğer iki seçicilik çalışmasında (Gücü ve Bingel, 1994c; Özyurt, 2003) bu tür üzerinde aşırı bir avcılık baskısının olduğu vurgulanmakta ve seçicilik parametrelerinden %L 50 değerinin 7-9cm’ler arasında olduğu bildirilmektedir. Nitekim Tokaç ve ark. (1995), geleneksel Akdeniz tipi dip trol ağının, örneklemede kullanılan kesimli trol ağına oranla son derece düşük bir seçiciliğe sahip olduğunu belirtmişlerdir. Dolayısıyla yapılan bu çalışmada, M. barbatus için belirlenen

8.51cm’lik %L 50 değerinin, diğer çalışmalarda belirlenen %L 50 değerinden (Çizelge 4.30) küçük olması doğal gibi gözükmektedir. Tosunoğlu ve Tokaç (1997)’nin çalışmalarında kullandıkları 6 farklı torba modelinin her biri için farklı bir seçicilik değeri belirlemiş olmaları göz önünde bulundurulduğunda, seçicilik parametresi değerlerindeki farklılıkların kullanılan ağların farklı kesim ve donam özelliklerine sahip olmalarından kaynaklanmış olabileceği akla gelmektedir. Tosunoğlu ve Tokaç (1997)’nin ağ modeline göre seçicilik parametrelerinin değişim gösterdiği şeklinde savları dikkate alındığında, stok düzenleme çalışmalarında yararlanılması düşünülen seçicilik parametrelerinin belirlemesinde, ticari balıkçı teknelerinin kullandığı ağ modelinin kullanılmasının en uygun seçim olacağı açıkça ortadadır. Bu nedenle örnekleme çalışmalarında, bölgede faaliyet gösteren ticari balıkçı teknelerinin kullandığı dip trol ağı üzerinde hiçbir değişiklik yapılmaksızın kullanılmış olmasının uygun bir seçim olduğu iddia edilebilir. M. barbatus ’un ilk eşeysel olgunluk boyunun belirlendiği çalışmalarda bu değer, Mert ve ark. (1983) tarafından 10.2-13.5cm’ler arası; Türeli ve Erdem (1997) tarafından 12.36cm; Çelik ve Torcu (2000) tarafından 11.34cm; Özyurt (2003) tarafından 10.5cm; İşmen ve İşmen (2001) tarafından ise 11.0cm olarak belirlenmiştir. M. barbatus ’un %L 50 değerinin 8.51cm ve değişik çalışmalarda belirlenen ilk eşeysel olgunluk boyunun 10.2-13.5cm’ler arasında olması birlikte değerlendirildiğinde, bu türün çok aşırı bir avcılık baskısı altında olduğu kolayca söylenebilir. Ayrıca, stoktan yararlanma düzeyinin (E) 0.67 olduğu dikkate alındığında, söz konusu tür üzerinde aşırı avcılık baskısının bulunduğu açıkça söylenebilir.

122

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Aşırı avcılık baskısının azaltılmasında, gerek ağ göz açıklığının arttırılması ve gerekse geleneksel Akdeniz tipi dip trol ağları yerine kesim formülü uygulanmış, seçiciliği yüksek ağların kullanılmasının gerekli olduğu gözükmektedir. Nitekim Metin (1995), Tokaç ve ark. (1995), Lök ve ark. (1997) ve Tokaç ve Tosunoğlu (1997)’nin kesimli trol ağı ile yaptıkları denemelerde, M. barbatus için belirledikleri

%L 50 değerleri ile bu türün ilk eşeysel olgunluk boyu arasında belirgin bir uyumun olduğunu göstermektedir.

Çizelge 4.30. Türkiye Denizleri İtibariyle Mullus barbatus İçin Belirlenmiş Olan Seçicilik Parametresi Değerleri

Çalışmanın Yapıldığı Torba Göz Genişliği %L 50 SF Yazar/Yazarlar Alan ve Şekli (mm) Ege Denizi 44/Rombik 13.53 Tokaç ve ark., 1995 Ege Denizi 44/Rombik 13.53 Metin, 1995 Ege Denizi 44/Kare 14.67 Metin, 1995 Ege Denizi 44/Rombik 13.68 3.1 Lök ve ark., 1997 Ege Denizi 44/Rombik 14.7 3.34 Gurbet ve ark., 1997 Ege Denizi 44/Kare 15.46 3.51 Gurbet ve ark., 1997 Ege Denizi 44/Rombik 11.52 2.617 Tosunoğlu ve Tokaç, 1997 Ege Denizi (Kış) 44/Rombik 12.82 2.91 Tokaç ve Tosunoğlu, 1997 Ege Denizi (Yaz) 44/Rombik 13.40 3.05 Tokaç ve Tosunoğlu, 1997 Karadeniz 44/Rombik 13.77 Genç, 2000 Karadeniz 40/Rombik 13.19 Genç, 2000 Karadeniz 24/Rombik 10.91 Genç ve ark., 2002 Kuzeydoğu Akdeniz 44/Rombik 7.73 3.5136 Özyurt (2003) Ege Denizi 36/Rombik (PA) 12.8 3.46 Tokaç ve ark., 2004 Ege Denizi 40/Rombik (PE) 10.7 2.55 Tokaç ve ark., 2004 Kuzeydoğu Akdeniz 44/Rombik 8.51 3.8683 Bu çalışma

4.13.3. Upeneus pori

U. pori için belirlenen regresyon sabitlerinden kesişme noktası (a=S 1) ve eğim (b=S 2) parametreleri Çizelge 4.31’de; bu değerler kullanılarak modellenmiş olan bu türe ait seçicilik eğrisi ise, Şekil 4.60’ta verilmiştir. Ayrıca seçicilik parametrelerinden seçicilik faktörü (SF= 4.4720); kullanılan ağın bu türü %25 oranında yakalayıp %75 oranında seçtiği boy (%L 25 ), %50 oranında yakalayıp %50 oranında seçtiği boy (%L 50 ) ve %75 oranında yakalayıp %25 oranında seçtiği boy

(%L 75 ) değerleri ise, sırasıyla 8.61cm, 9.38cm ve 11.06cm olarak belirlenmiştir. Bu 1 tür için seçicilik fonksiyonu ise SL = olarak saptanmıştır. 1+ e .8( 8193− .0 8964*L)

123

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Türkiye’de daha önce gerçekleştirilmiş olan seçicilik çalışmalarında bu türle ilgili olarak herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu nedenle bu çalışmada elde edilen değerin herhangi bir değerle karşılaştırma imkanı da olmamıştır.

Çizelge 4.31. Upeneus pori İçin (S 1) ve (S 2) Parametrelerinin Tahmini

Boy İç Dış (X) Toplam Alıkonma (Y) Grupları Torba Torba Orta Boy SL (n) Oranı (S) ln((1/S)-1) (cm) (n) (n) (L1+L2)/2 5 0 6 6 0 - 5,5 0,020053 6 0 12 12 0 - 6,5 0,047757 7 3 36 39 0,076923077 2,484906650 7,5 0,109457 8 22 90 112 0,196428571 1,408767217 8,5 0,231493 9 109 71 180 0,605555556 -0,428668005 9,5 0,424702 10 210 86 296 0,709459459 -0,892760234 10,5 0,644030 11 235 54 289 0,813148789 -1,470601468 11,5 0,815973 12 86 12 98 0,877551020 -1,969440646 12,5 0,915730 13 19 5 24 0,791666667 -1,335001067 13,5 0,963810 14 4 1 5 0,8 -1,386294361 14,5 0,984910 15 1 0 1 1 - 15,5 0,993787

S1=8.8193

S2=0.8964

1

0,75

0,5 Alıkonma Oranı 0,25

0 0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 Boy Grupları

Şekil 4.60. Upeneus pori İçin Belirlenen Seçicilik Eğrisi

124

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

Daha önce yapılmış olan iki farklı çalışmada U. pori ’nin ilk eşeysel olgunluk boyunun 10.0cm (Özyurt, 2003; Çiçek ve ark., 2002; İşmen ve İşmen, 2001) olduğu belirlenerek rapor edilmiştir. Bu çalışmada elde edilen 9.38cm’lik %L 50 değeri göz önüne alındığında, bu değerin ilk eşeysel olgunluk boyundan daha küçük olduğu dikkati çekmektedir. Nitekim stoktan yararlanma düzeyini de 0.91 olarak bulunması bu tezin doğruluğunun açık bir göstergesidir. Bu durumda 44mm’lik torba göz genişliğine sahip dip trolü ile yapılan avcılığın bu tür üzerinde aşırı avcılık baskısı yarattığı açıkça söylenebilir. Ancak, daha önceki bölümlerde de bahsedildiği üzere, bu türün daha çok 0-20m derinlik katmanında dağılım gösterdiği ve söz konusu bölgenin avcılığa yasak olan 3 millik alan içerisinde yer aldığı dikkate alındığında, bu tür üzerindeki ticari avcılık baskısının hesap edilenden daha düşük olacağını söylemek yanlış olmaz.

4.13.4. Pagellus erythrinus

P. erythrinus için belirlenen regresyon sabitlerinden kesişme noktası (a=S 1) ve eğim (b=S 2) parametreleri Çizelge 4.32’de; bu değerlerin kullanılması sonucu P. erythrinus için modellenen seçicilik eğrisi ise Şekil 4.61’de görülmektedir. Seçicilik parametrelerinden (SF=3.1855); kullanılan ağın bu türü avlarken %25 oranında yakalayıp %75 oranında seçtiği boy (%L 25 ); %50 oranında yakalayıp, %50 oranında seçtiği boy (%L 50 ) ve %75 oranında yakalayıp %25 oranında seçtiği boy (%L 75 ) değerleri ise sırasıyla 5.53cm, 7.00cm ve 8.48cm olarak hesaplanmıştır. P. erythrinus 1 için seçicilik fonksiyonunun ise, SL = olduğu belirlenmiştir. 1+ e .5 2296− .0 7462*L) Bugüne kadar bu türün seçicilik parametresini belirlemek amacıyla yapılan

çalışmalarda, Tokaç ve ark. (1995) 20mm ve 24mm’lik ağ göz genişlikleri için %L 50 değerini sırasıyla 10.07cm ve 13.27cm; Özbilgin ve Tosunoğlu (2003) 20mm’lik torba göz genişliği için 10.50cm ve Tokaç ve ark. (2004) ise 44mm’lik torba göz genişliği için 13.8cm olarak hesaplamıştır. Bu çalışmada torba ağ göz genişliği

44mm olan ağ için belirlenmiş olan 7.00cm’lik %L 50 değeri, diğer 3 çalışmada elde edilen değerlere göre oldukça düşüktür. Bu farklılığın olası sebepleri arasında çalışmaların farklı denizlerde yapılmış olması ve diğer 3 çalışmada kullanılan ağ

125

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

materyali ve modellerinin farklı olması gibi nedenler düşünülmektedir (Tosunoğlu ve Tokaç, 1997; Tokaç ve ark., 2004). Ayrıca, P. erythrinus için belirlenen stoktan yararlanma düzeyi de (E=0.63), 44mm göz açıklığına sahip dip trolü ile yapılan avcılığın, bu tür üzerinde aşırı avcılık baskısı oluşturduğuna işaret etmektedir.

Çizelge 4.32. Pagellus erythrinus İçin (S 1) ve (S 2) Parametrelerinin Tahmini

Boy İç Dış (X) Toplam Alıkonma (Y) Grupları Torba Torba Orta Boy SL (n) Oranı (S) ln((1/S)-1) (cm) (n) (n) (L1+L2)/2 1 0 1 1 0 - 1,5 0,016138 2 0 11 11 0 - 2,5 0,033436 3 1 38 39 0,025641026 3,637586160 3,5 0,067995 4 2 50 52 0,038461538 3,218875825 4,5 0,133345 5 32 69 101 0,316831683 0,768370602 5,5 0,244993 6 141 97 238 0,592436975 -0,374048912 6,5 0,406296 7 231 83 314 0,735668790 -1,023577103 7,5 0,590710 8 193 28 221 0,873303167 -1,930485679 8,5 0,752707 9 170 6 176 0,965909091 -3,344038968 9,5 0,865215 10 201 9 210 0,957142857 -3,106080331 10,5 0,931215 11 145 5 150 0,966666667 -3,367295830 11,5 0,966160 12 98 6 104 0,942307692 -2,793208009 12,5 0,983664 13 102 2 104 0,980769231 -3,931825633 13,5 0,992187 14 70 0 70 1 - 14,5 0,996280 15 35 0 35 1 - 15,5 0,998233 16 21 0 21 1 - 16,5 0,999161 17 2 0 2 1 - 17,5 0,999602 18 2 0 2 1 - 18,5 0,999811

S1=5.2296

S2=0.7462

126

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

1

0,75

0,5 Alıkonma Oranı 0,25

0 0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 Boy Grupları (cm)

Şekil 4.61. Pagellus erythrinus İçin Belirlenen Seçicilik Eğrisi

4.13.5. Seçicilik Parametrelerinin Birlikte Değerlendirilmesi

Seçicilik çalışmalarından elde edilen bilgilerin balıkçılık yönetimi açısından faydalı olabilmesi, ancak ilgili türün üreme biyolojisiyle, özellikle de ilk eşeysel olgunluk boyu ile ilgili verilerin bilinmesiyle mümkündür. Bu nedenle bu çalışmada belirlenmiş olan seçicilik parametreleri ile daha önce yapılmış olan çalışmalarla belirlenmiş olan ilk eşeysel olgunluk boyları birlikte değerlendirilmiştir. Daha önce gerçekleştirilmiş olan çalışmalarda M. barbatus için ilk eşeysel olgunluk boyunun 10.2-13.5cm’ler arasında değişim gösterdiği belirlenmiştir (Mert ve ark., 1983; Türeli ve Erdem, 1997; Çelik ve Torcu, 2000; İşmen ve İşmen, 2001; Özyurt, 2003).

Bu çalışma için M. barbatus ’un %L 50 değerinin 8.51cm olduğu düşünüldüğünde bu türün, İskenderun Körfezi’nde aşırı derecede sömürüldüğü rahatlıkla söylenebilir. Bu sorunu aşabilmenin yollarından biri ağ göz genişliğinin arttırılmasıdır. Nitekim Gücü ve Bingel (1994c) kuzeydoğu Akdeniz M. barbatus populasyonu üzerindeki aşırı avcılık baskısının azaltılması için 11cm’den küçük bireylerin avlanmaması gerektiğine dikkat çekmekte ve bunu sağlamak içinse torba göz genişliğinin en az 35mm’ye çıkartılması gerektiğini bildirmektedirler. Diğer bir yol ise, seçiciliği

127

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

oldukça düşük olan geleneksel Akdeniz tipi dip trol ağları (Tokaç ve ark., 1995) yerine kesim formülü uygulanmış, seçiciliği yüksek olan ağların kullanılmasıdır. Gerçekten de kesim formülü uygulanarak yapılmış olan trol ağlarının seçicilik parametrelerinin geleneksel trol ağlarına göre çok daha yüksek olduğu, değişik çalışmalarla ortaya konmuştur (Tokaç ve ark., 1995; Tosunoğlu ve Tokaç, 1997) Ancak, M. barbatus göz önüne alınarak, bölgede kullanılan torba göz genişliğinin arttırılması veya kesimli trol ağlarının kullanılması durumunda; üzerinde aşırı avcılık baskısı olmayan, beslenmesinin %36.8’ini M. barbatus üzerinden gerçekleştiren (Bingel ve Avşar, 1988a) ve Doğu Akdeniz’de M. merluccius ile girdiği yarışta üstünlük sağlamış olan (Ben Yami ve Glaser, 1974) S. udosquamis üzerindeki avcılık baskısının daha da azalmasına neden olunacaktır. Bu sonucun balıkçılık yönetimi açısından doğru olduğunu söylemek olası değildir. Bu noktada, S. udosquamis ’in diğer türlerden bağımsız olarak sömürülebileceği yöntemlerinin geliştirilmesinin gerektiği ortaya çıkmış olmaktadır. Bu da ancak su altı gözlemlerinin yapıldığı, daha ayrıntılı seçicilik çalışmalarıyla mümkün olabilir. Bu veriler ışığında en geçerli çözümün, Doğu Akdeniz’de kullanılan geleneksel Akdeniz tipi dip trol ağlarının kademeli olarak kesim formülü uygulanmış, seçiciliği yüksek ağlara dönüştürülmesi ve bu esnada da S. udosquamis ’in diğer türlerden bağımsız olarak nasıl sömürülebileceği konusundaki çalışmalara hız verilmesinin gerekliliği ortaya çıkmış olmaktadır. Tüm bu sonuçlar, sadece seçicilik çalışmalarıyla kuzeydoğu Akdeniz balıkçılığı için uygun bir avcılık stratejisi geliştirilmesinin mümkün olmadığını göstermektedir. Çünkü gerek vücut morfolojileri ve gerekse üreme stratejileri bakımından birbirinden büyük farklılıklar gösteren türlerin birlikte yakalanması, tüm türler için uygun olabilecek bir ağ göz genişliğinin geliştirilmesini olanaksız kılmaktadır. Bu noktada en geçerli çözüm önerisi Gücü (2001) tarafından ortaya atılmıştır. Bu araştırıcı, biyolojik olarak üreme alanı olmaya uygun küçük yerel alanların balıkçılığa tamamen kapatılmasını önermiştir. Böylece bu alanlardan dışarıya doğru göçlerin olacağı ve diğer alanların biyokitlesel olarak besleneceği ileri sürülmüştür. Araştırıcı, Akdeniz fokunun korunması amacıyla balıkçılığa tamamen kapatılan alanlardan elde ettiği Birim Çabada Elde Edilen Ürün (CPUE) değerlerinin çok hızlı bir şekilde artış gösterdiğini ve böylece elde ettiği sonucun da ortaya konan

128

4. BULGULAR VE TARTIŞMA Erdoğan ÇİÇEK

savı desteklediğini belirtmiştir. Benzer şekilde, kuzeybatı Sicilya’da Castellammare Körfezi’nin 4 yıl boyunca avcılığa kapatılmasından sonra, CPUE değerinde 8 katlık bir artış meydana geldiği rapor edilmiştir (Pipitone ve ark., 2000). Hatta bu artış, bazı türlerde 185 kata kadar çıkmıştır. Bu çalışmada diğer dikkat çekici bir nokta da, Akdeniz’in en değerli demersal balıklarından birisi olan M. barbatus ’un CPUE değerindeki artışın 24-126 kat arasında azalma göstermiş olmasıdır. Sonuç olarak eldeki tüm veriler değerlendirildiğinde, öncelikli olarak Doğu Akdeniz’de geleneksel Akdeniz tipi dip trol ağı yerine kesim formülü uygulanmış, seçiciliği yüksek ağların kullanımının yaygınlaştırılması ve Gücü (2001)’in önerileri doğrultusunda, balıkçılığa sürekli olarak yasaklanacak küçük alanların belirlenmesinin gerekliliği ortaya çıkmış olmaktadır. Bu uygulamalara koşut olarak ayrıca S. udosquamis ’in diğer türlerden bağımsız olarak ne şekilde sömürülebileceğine yönelik olarak çalışmalara da ivedilikle başlanması gerekmektedir.

129

5. SONUÇ VE ÖNERİLER Erdoğan ÇİÇEK

5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Çalışma dönemi boyunca, üç farklı derinlik katmanında aylık olarak yapılan dip trolü örneklemeleri sonucunda, 90 adet balık (8 kıkırdaklı ve 82 kemikli), 5 adet kafadan bacaklı ve 15 adette kabuklu türü olmak üzere toplam 110 tür elde edilmiştir. Elde edilen türlerin kullanılmasıyla yapılan çeşitlilik indeksi analiz sonuçlarına göre, bölgenin mesleki balıkçılar tarafından avlanan tür çeşitliliği açısından oldukça zengin olduğu sonucuna varılmıştır. CPUE değeri göz önünde bulundurulduğunda, bu değerin balıkçılık sezonunun başında en yüksek olduğu ve avcılık sezonu boyunca zamanla büyük bir azalma sergilediği gözlenmiştir. Bu durumda, bölgede yürütülmekte olan balıkçılığın bir önceki üreme döneminde yumurtadan çıkan bireylerin avcılığına dayandığı sonucu ortaya çıkmış olmaktadır. Derinlik katmanları göz önünde bulundurulduğunda, CPUE değerinin en yüksek olarak 20-50m derinlik katmanında gerçekleştiği, bunu sırasıyla 0-20m ve 50-100m derinlik katmanlarının izlediği belirlenmiştir. Örnekleme dönemi boyunca elde edilen balıkların %18.9’luk kısmını (17 adet) Lessepsiyen balıkların oluşturduğu ve bu balıkların toplam balık biyokütlesindeki oransal bulunurluklarının ise, %26.7 olduğu ve böylece Lessepsiyen balıkların bölge balıkçılığında önemli bir yere sahip olduğu belirlenmiştir. Gerek bu grubun mevcut koşullar altındaki önemi ve gerekse ilgili gruba ait balıklar tarafından bölgeye gerçekleştirilen göçün hala devam ediyor olması gibi nedenler yüzünden, göç olayının devamlı olarak izlenmesi ve ekosistem üzerine olan etkilerinin ortaya konmasına yönelik çalışmaların aralıksız olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Dip trolü çekimleri sonucunda elde edilen toplam ürünün %38.68’inin ıskartadan oluştuğu ve ıskarta içerisinde balıkların %68.6’lık bir değerle ilk sırada yer aldığı, bunu %26.7 ile kabukluların ve %4.7’lik bir oranla da kafadan bacaklıların izlediği hesaplanmıştır. Derinlik katmanları göz önünde bulundurulduğunda, ıskarta miktarının yarıdan fazlasının (%50.9) 20-50m derinlik katmanından elde edildiği, bunu %32.5 ve %18.4’lük değerlerle sırasıyla 0-20m ve 50-100m derinlik katmalarının izlediği belirlenmiştir. Dolayısıyla mesleki balıkçılığın ıskartanın en az elde edildiği 50-100m derinlik katmanına kaydırılmasına yönelik yolların araştırılması önerilebilir.

130

5. SONUÇ VE ÖNERİLER Erdoğan ÇİÇEK

Avcılık sezonunun açılışına ilişkin yapılan değerlendirme sonucunda, bölgede avcılık sezonunun 15 Eylül yerine, 1 Kasımda açılması durumunda, toplam avın %11.83’lük kısmını oluşturan M. barbatus biyokütlesinde %82.92’lik bir artışın meydana geleceği hesaplanmıştır. Aynı olumlu etkinin diğer türlerde de gözleneceği düşünüldüğünde, böyle bir değişikliğin gerek balıkçıların kazançlarını arttırmaları ve gerekse balık stoklarının güçlenmesi açısından oldukça uygun bir karar olacağı açıkça ortadadır. M. barbatus, S. undosquamis, U. pori ve P. erythrinus için yapılan seçicilik parametreleri hesaplamaları sonucunda, bölgede kullanılan 44mm’lik göz genişliğine sahip olan trol torbasının, incelenen türler için aşırı avcılık baskısı oluşturduğu belirlenmiştir. Ayrıca M. barbatus, S. undosquamis, U. pori, P. erythrinus, S. smaris ve M. merluccius için hesaplanmış olan stoktan yararlanma düzeyi değerleri de söz konusu türler üzerinde aşırı avcılık baskısının olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla var olan avcılık baskısını azaltmaya yönelik olarak tedbirlerin alınması gerekmektedir. Ancak, bölgenin çok türlü yapısı ve çok çeşitli av araçları ile avcılık faaliyetlerinin yürütülmesi gibi nedenlerle, sadece ağ göz genişliklerinin ayarlanarak, balıkçılığın düzenlenmesinin mümkün olamayacağı sonucuna varılmıştır. Bu durumda, balıkçılığın düzenlenmesinde küçük koruma alanlarının oluşturularak, bu alanlarda balık stoklarının kendini yenileyebilme güçlerine katkıda bulunması uygulamasının daha iyi sonuçlar vereceği düşünülmektedir.

131 KAYNAKLAR

AASEN, O., and AKYÜZ, E., 1956. Some Data Concerning Fisheries in the İskenderun Bay. Rep. Fish. Res. Cen., İstanbul, 1 (4):1-8. AKŞİRAY, F., 1987. Türkiye Deniz Balıkları Tayin Anahtarı. İ.Ü. Rektörlüğü Yayın No: 3490. II. Baskı, Kardeşler Basımevi, İstanbul, 811s. AKYOL, O., ÜNAL, V., CEYHAN, T., ve BİLECENOĞLU, M., 2005. First Record of the Silverside Blaasop, Lagocephalus sceleratus (Gmelin, 1789), in the . Journal of Fish Biology, 66: 1183-1186. AKYÜZ, E., 1957. Observation on the İskenderun Red Mullet ( Mullus barbatus ) and its Environment. Proc. Gen. Counc. Med., 4: 305-326. ALVERSON, D.L., 1998. Discarding Practices and Unobserved Fishing Mortality in Marine Fisheries: an Update. Washington Sea Grant Programme, University of Washington, 82p. ALVERSON, D.L., FREEBERG, M.H., POPE, J.G., and MURAWSKI, S.A., 1994. A Global Assessment of Fisheries Bycatch and Discards. FAO Fisheries Technical Paper, No. 339, FAO, Rome, 233p. ANONİM., 1993. Marmara, Ege ve Akdeniz Demersal Balıkçılık Kaynakları Sörvey Raporu. Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA), T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, 579s. ARCOS, J. M., ORO, D., and SOL, D., 2001. Competition between the Yellow- Legged Gull Larus cachinnans and Audouin’s Gull Larus audouinii Associated with Commercial Fishing Vessels: the Influence of Season and Fishing Fleets. Rapp. Commun. Int. Mer. Medit. 35: 292-293. AVŞAR, D., BİNGEL, F., and ÜNSAL, M., 1988. Aplication of Mahalanobis Distance Function for the Morphometric Separation of Lizardfish ( Saurida undosquamis RICHARDSON) Stocks in the Gulf of Mersin. METU Journal of Pure and Applied Sciences, 20, No:3, 311-320 AVŞAR, D., BİNGEL, F., and ÜNSAL, M., 1990. Aplication of Mahalanobis Distance Function for the Morphometric Separation of Silverbelly (Leiognathus klunzingeri Steindachner) Stocks in the Gulf of Mersin. Acta Adriatica, 29:153-160.

132 AVŞAR, D. (Raportör ve Koordinatör), 2000 (Ed. Ercan SARIHAN). Akkuyu Nükleer Santralı Mevcut Durumun Saptanması Deniz Ortamı Biyolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Projesi Kesin Raporu, Diğer katılımcı Araştırıcılar: Prof. Dr. Mustafa AKAR, Doç. Dr. M.Z. Lugal GÖKSU, Yrd. Doç. Dr. Ünal ERDEM, Yrd. Doç. Dr. Oya IŞIK, Yrd. Doç. Dr. Sevim POLAT, Yrd. Doç. Dr. Cem ÇEVİK, Yrd. Doç. Dr. Tuncay KULELİ, Yrd. Doç. Dr. Canan TÜRELİ, Yrd. Doç. Dr. Fatma ÇEVİK, Arş. Gör. Makbule YANGÜN, Arş. Gör. Erdoğan ÇİÇEK, Arş. Gör. Özlem FINDIK, Arş. Gör. Caner E. ÖZYURT, Arş. Gör. Levent SANGÜN, Arş. Gör. Benin TOKLU ve Arş. Gör. Önder DUYSAK; Uzman Meltem ÖZÜTOK; Yüksek Mühendis Hacer YELDAN. Temmuz 2000., 108s. AVŞAR, D., 2005. Balıkçılık Biyolojisi ve Populasyon Dinamiği. Nobel Kitabevi, Adana, 332s. AVŞAR, D., ÖZYURT, C., ve ÇİÇEK, E., 2003. İskenderun Körfezi’nde Geleneksel Olarak Kullanılan Akdeniz Tipi Dip Trollerinde Torba Seçiciliğinin Belirlenmesi. Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, Proje No: SÜF2002BAP7, Adana, 29s. BAŞUSTA, N., 1997. İskenderun Körfezi’nde Bulunan Pelajik ve Demersal Balıklar. Ç. Ü., Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri Anabilim Dalı, Doktora Tezi, Adana, 202s. BAŞUSTA, N., ERDEM, Ü., ve MATER, S., 1997. İskenderun Körfezi’nde Yeni Bir Lesepsiyen Göçmen Balık Türü; Kızılgözlü Sardalya, Etrumeus teres (Dekay, 1842). Akdeniz Balıkçılık Kongresi, 9-11 Nisan 1997, İzmir, 921-924. BAYHAN, K., 1998. Karides Trol Ağının Penaeus semisulcatus Üzerine Seçicilik Deneyleri, Av Miktarı ve Kompozisyonları Bakımından Algarna ile Karşılaştırılması. Ç.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Adana, 64s. BEN-TUVIA, A., 1966. Red Sea Fishes Recently Found in the Mediterranean. Copeia, 2: 254-275. BEN-TUVIA, A., 1985. The Impact of the Lessepsian (Suez Canal) Fish Migration on the Eastern Mediterranean Ecosystem. In: Moraitou-Apostolopoulo, M., Kiortsis, V., (Eds.). Mediterranean Marine Ecosystem, Plenum Press, New York, 367-375.

133 BEN-YAMI, M., and GLASER, T., 1974. The Invasion of Saurida undosquamis (Richardson) into the Levant Basin-an Example of Biological Effect of Interoceanic Canals. Fishery Bulletin, 72 (2): 359-373. BİLECENOĞLU, M., 2005. Observations on the Burrowing Behaviour of Dwarf Blaasop, Torquigener flavimaculosus Hardy & Randall, 1983 (Osteichthyes: Tetraodontidae) along Fethiye Coasts, Turkey. Zoology in the Middle East, 35: 29-34. BİLECENOĞLU, M., and TAŞKAVAK, E., 1999a. Some observations on the habitat of the Red Sea immigrant Sweeper, Pempheris vanicolensis , on the Mediterranean coast of Turkey, Zoology in the Middle East, 17: 67-70. BİLECENOĞLU, M., and TAŞKAVAK, E., 1999b. General Characteristics of the Turkish Marine Ichthyofauna. Zoology in the Middle East, 18: 41-56. BİLECENOĞLU, M., and KAYA, E., 2002. Growth of Marbled Spinefoot Siganus rivulatus Forsskål, 1775 (Teleostei: Siganidae) Introduced to Antalya Bay, Eastern Mediterranean Sea (Turkey). Fisheries Research, Volume 54 (2): 279-285. BİLECENOĞLU, M., TAŞKAVAK, E., MATER, S., and KAYA, M., 2002. Checklist of the Marine Fishes of Turkey. Zootaxa, 113: 1-194. BİLECENOĞLU, M., BİLGE, G. & FİLİZ, H. (in press): First record of the Small– toothed Argentine, Glossanodon leioglossus (Valenciennes, 1848) (Osteichthyes: Argentinidae), from Turkey. Zoology in the Middle East . BİNGEL, F., 1987. Doğu Akdeniz’de Kıyı Balıkçılığı Av Alanlarının Sayısal Balıkçılık Projesi Kesin Raporu. ODTÜ, Deniz Bilimleri Enstitüsü, Erdemli, Mersin, 312s. BİNGEL, F., 1988a. Prey Size of Saurida undosquamis in the Northern Cilician Basin (Eastern Mediterranean). Rapp. Com. Int. Mer Medit., 31 (2): V-II11. BİNGEL, F., 1988b. Note on the Spawning of Saurida undosquamis in the Northern Cilician Basin-Turkish Coast. Submitted to the Workshop of XXXI st Congress of I.C.S.E.M., October 17-22 1988, Athens, GREECE. BİNGEL, F., 2002. Balık Populasyonlarının İncelenmesi. Baki Kitabevi, Adana, 404s.

134 BİNGEL, F., AVŞAR, D., and ÜNSAL, M., 1987. A Note on Plastic Materials in Trawl Catches in the North-Eastern Mediterranean. Meeresforschung, H3-4: 227-233. BİNGEL, F., and AVŞAR, D., 1988a. Food Items of Saurida undosquamis in the Northern Cilician Basin (Eastern Mediterranean). Rapp. Com. Int. Mer Medit., 31 (2): V-II9. BİNGEL, F., and AVŞAR, D., 1988b. Time Series of the Stomach Fillings of Saurida undosquamis in the Northern Cilician Basin (Eastern Mediterranean). Rapp. Com. Int. Mer Medit., 31 (2): V-II10. BİNGEL F., KIDEYŞ, A. E., ÖZSOY, E., TUĞRUL, S., BAŞTÜRK, Ö., and OĞUZ, T., 1993. Stock Assessment Studies for the Turkish Coast. NATO- TU Fisheries Final Report. Project Director: ÜNLÜATA, Ü., Institute of Marine Sciences, METU, Erdemli, Mersin-TURKEY, 108p. BONE, Q., MARSHALL, N. B., and BLAXTER, J. H. S., 1996. Biology of Fishes. Second edition, Chapman & Hall, LONDON, 332p. BOZZANO, A., and SARDA, F., 2002. Fishery Discard Consumption Rate and Scavenging Activity in the Northwestern Mediterranean Sea. ICES Journal of Marine Science, 59: 15-28. CADDY, J,-F., 1993. Some Future Perspectives for Assessment and Management of Mediterranean Fisheries. Sci. Mar, 57 (2-3): 121-130. CAN, M. F., BAŞUSTA, N., and ÇEKİÇ, M., 2002. Weight-Length Relationships for Selected Fish Species of the Small-Scale Fisheries off the South Coast of Iskenderun Bay. Turk J. Vet Anim Sci., 26:1181-1183. CİHANGİR, B., TIRAŞIN, E.M., ÜNLÜOĞLU, A., BENLİ, H.A. & BİZSEL, C. (2003): New records of three deep-sea fishes: Diaphus rafinesquei (Myctophidae), Lobianchia gemellarii (Myctophidae), and Notolepis rissoi (Paralepididae) from the (Turkish coast). Journal of Ichthyology , 43: 568-571. ÇELİK, Ö., ve TORCU, H., 2000. Ege Denizi, Edremit Körfezi Barbunya Balığı (Mullus barbatus Linnaeus, 1758)’nın Biyolojisi Üzerine Araştırmalar. Turk. J. Vet. Anim. Sci., 24: 287-295.

135 ÇİÇEK, E., AVŞAR, D., ÖZYURT, C., YELDAN, H., ve ÖZÜTOK, M., 2001. Lesepsiyen Göçmeni Balıkların Babadıllimanı Koyu’ndaki (Kuzeydoğu Akdeniz) Aylık Dağılımı ve Bolluğu. XI. Ulusal Su Ürünleri Sempozyumu, 04-06 Eylül 2001, Hatay, Bildiri ve Poster Özetleri Kitapçığı, 68. ÇİÇEK, E., AVŞAR, D., YELDAN, H., ve ÖZÜTOK, M., 2002. Population Characteristics, Growth, Reproduction and Mortality of Por's Goatfish (Upeneus pori Ben-Tuvia & Golani, 1989) Inhabiting in Babadıllimanı Bight (Northeastern Mediterranean-Turkey). Workshop on Lessepsiyen Migration Proceedings, 20-21 July 2002, Gökçeada, TURKEY, 92-99. ÇORAL, S, 1988. Ege Denizi’nde Barbunya Balığının (Mullus barbatus, L.) Biyolojisi ve Populasyon Dinamiği Üzerine Bir Ön Çalışma. Dokuz Eylül Üniversitesi, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü, Canlı Deniz Kaynakları Programı, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 136s. CORSINI, M., MARGIES, P., KONDILATOS, G., and ECONOMIDIS, P. S., 2005. Lessepsian migration of fishes to the Aegean Sea: First record of Tylerius spinosissimus (Tetraodontidae) from the Mediterranean, and six more fish records from Rhodes. Cybium, 29(4): 347-354. FAO., 2002. FAO Yearbook, Fishery Statistics. Capture Production. Rome, Vol: 90/1: 617p. FISCHER, W., BAUCHOT, M.-L., AND SCHNEIDER, M., (redacteurs) 1987. Fiches FAO d’identification des Especes Pour les Besoins Dela Pe’che. (Révision I) Méditerranée et mer Noire. Zone de péche 37. Volume I. Végétaux et Invertébrés. Publication préparée par la FAO, résultat d’un accord entre la FAO et la Commission des Communautées Européennes (project GCP/INT/422/EEC) financée conjontement par ces deux organisations. FAO, Rome, Vol. I, 760p. FROESE, R., and PAULY, D., (Editors) 2004. FishBase World Wide Web Electronic Publication. www.fishbase.org , Version (08/2004). GALIL, B., FROGLIA, C., and NOEL, P., 2000. Ciesm Atlas of Exotic Species – Vol. 2. Crustaceans. Frederic BRIAND (Ed.) CIESM Publishers, 192p.

136 GENÇ, Y., 2000. Population Parameters and Bio-ecological Features of the Red Mullet ( Mullus barbatus ponticus Ess., 1927) Stocks from the Eastern Black Sea Coast. Fisheries Technology Engineering, PhD Thesis, TRABZON, 182p. GENÇ, Y., MUTLU, C., AYDIN, İ., ZENGİN, B., ve TABAK, İ., 2002. Doğu Karadeniz’deki Av Gücünün Demersal Balık Stokları Üzerine Etkisinin Tespiti. Tarım Köy İşleri Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, TAGEM/IY/97/17/03/006, Trabzon, 114s. GOLANI, D., ORSI-RELINI, L., MASSUTI, E., and QUIGNARD, J.P., 2002. CIESM Atlas of Exotic Species in the Mediterranean - Vol. 1. Fishes. Frederic Briand (editor), CIESM, 256p. GÖKOĞLU, M., BODUR, T., ve KAYA, Y., 2003. First Record of the Red Sea Bannerfish ( Heniochus intermedius Steindachner, 1893) from the Mediterranean Sea. Israel Journal of Zoology, 49 (4): 324-325. GÖKOĞLU, M., BODUR, T., ve KAYA, Y., 2004. First records of Hippocampus fuscus and Syngnathus rostellatus (Osteichthyes: Syngnathidae) from the Anatolian Coast (Mediterranean Sea). Journal of the Marine Biological Association of the United Kingdom, 84 (5): 1093-1094. GÜCÜ, A. C., 2000. Kuzeydoğu Akdeniz Balık Stokları-20 Yıllık Zaman Serisi-. 1. Ulusal Deniz Bilimleri Konferansı, 30 Mayıs-2 Haziran, Ankara, 160-164. GÜCÜ, A. C., 2001. Ekosistem Değişimleri ve Doğu Akdeniz Türk Balıkçı Filosunun Gelişimi Arasındaki Etkileşimler. Balıkçılıkta Teknolojik Gelişmeler, Çalıştay, 19-21 Haziran 2001, İzmir. GÜCÜ, A. C., and BİNGEL, F., 1994a. State of the Fisheries Along the Turkish Mediterranean Coast. Tr. J of Zoology, 18: 251-258. GÜCÜ, A. C., and BİNGEL, F., 1994b. Trawlable Species Assemblages on the Continental Shelf of the Northeastern Levant Sea (Mediterranean) with an Emphasis on Lessepsian Migration. Acta Adriatica, 35 (1/2):83-100. GÜCÜ, A. C., ve BİNGEL, F., 1994c. Kuzeydoğu Akdeniz Barbunya Balıkçılığı Üzerine. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Dergisi, Seri: B, Ek: 16/1: 1027- 1035.

137 GÜCÜ, A. C., BİNGEL, F., AVŞAR, D., and UYSAL N., 1994. Distribution and Occurrence of Red Sea Fishes at the Turkish Mediterranean Coast-northern Cilician Basin. Acta Adriatica, 34 (1/2): 103-113. GÜCÜ, A. C., and GÜCÜ, G. M., 2002. Why Lessepsian Immigrants are so Successful in Colonising the Defenders of the Native Ecosystem? Workshop on Lesepsiyen Migration Proceedings, 20-21 July 2002, Gökçeada, TURKEY, 75-82. HEKİMOĞLU, M. A., 1992. İzmir Körfezi Barbunya Balığı ( Mullus barbatus L., 1758) Populasyonu Üzerine Çalışmalar. Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri A.B.D. Yüksek Lisans Tezi, 41s. İŞMEN, A., 2003. Maturity and Fecundity of Lizardfish ( Saurida undosquamis Richardson, 1848) in İskenderun Bay (Eastern Mediterranean). Turkish Journal of Zoology, 27: 231-238. İŞMEN, A., ve İŞMEN, P., 2001. İskenderun Körfezinde Mullidae Familyasına Ait Türlerin Üreme Biyolojisi, Fekonditesi ve Populasyon Dinamiği Üzerine Bir Çalışma. M.K.Ü. Araştırma Fonu Projesi, No: 99/E-3702, 27s. KATAĞAN, T., and ÇEVİK, C., 2003. A New Record of Albunea carabus (L., 1758) (Decapoda, Anomura, Hippidea) from the Eastern Mediterranean Coast of Turkey. Crustaceana, 76 (5): 637-640. KAYA, M., MATER, S., and BENLİ, H. A., 1992. A New Indo-Pacific Gobiid Fish Oxyurichthys papuensis (Valenciennes, 1837) for the Eastern Mediterranean Coasts of Turkey. Rapp. Comm. Int. Mer. Medit., 33, 298. KAYA, M., BENLİ, H. A., KATAĞAN, T., and ÖZAYDIN, O., 1999. Age, Growth, Sex-ratio, Spawning Season and Food of Golden Banded Goat Fish, Upeneus moluccensis Bleeker (1855) from the Mediterranean and South Aegean Sea Coast of Turkey. Fisheries Research, 41: 317-328. KIDEYŞ, A. E., ÜNSAL, M., and BİNGEL, F., 1989. Seasonal Changes in Net Phytoplankton off Erdemli, Northeastern Mediterranean. Doğa TU J. Botany, 13 (1): 45-54.

138 KINACIGİL, H. T., 1994. Gülbahçe Körfezi’ndeki Barbunya Balığı ( Mullus barbatus ) Stoklarının Yoğunluk Dağılımı ve Avlanabilirliği Üzerine Araştırmalar. Ege Üniversitesi, Fen Fakültesi Dergisi, Seri B, Ek.16/1: 1013- 1025. KINACIGİL, H. T., İLKYAZ, A. T., AKYOL, O., METİN, G., ÇIRA, E., ve AYAZ, A., 2001. Growth Parameters of Red Mullet ( Mullus barbatus L., 1758) and Seasonal Cod-end Selectivity of Traditional Bottom Trawl Nets in İzmir Bay (Aegean Sea). Acta Adriatica, 42 (1): 113-123. KULAN, H., ÇETİNKAYA, S., KIRAT, M., ve SAĞAT, Y., 1984. Nil Barbunyası (Upeneus moluccensis ) ve Keserbaş Barbun ( Mullus barbatus ) Balıklarının Morfolojik Nitelikleri ve Üreme Zamanlarını Saptama Araştırması. İçel Su Ürünleri Müdürlüğü, Mersin, 12s. LÖK, A., TOKAÇ, A., TOSUNOĞLU, Z., METİN, C., and FERRO, R. S. T., 1997. The Effect of Different Cod-end Design on Bottom Trawl Selectivity in Turkish Fisheries of the Aegean Sea. Fisheries Research, Vol: 36, 1-14. MAIN, J., SANGSTER, G. I., KYNOCH, R. J., and FERRO, R. S. T., 1992. An Experiment to Measure the Selectivity of Cod-ends Using Two Designs of Cover. Scottish Fisheries Working Paper No: 2/92, 11p. MACHIAS, A., VASSILOPOULOU, V., VATSOS, D., BEKAS, P., KALLIANIOTIS, A., PAPACONSTANTINOU, C., and TSIMENIDES, N., 2001. Bottom Trawl Discards in the Northeastern Mediterranean Sea. Fisheries Research, 53: 181-195. MATER, S., ve KAYA, M., 1987. Türkiye’nin Akdeniz Sularında Yeni Kaydedilen Üç Balık Türü Sudis hylina Rafinesque, Pelates quadrilineatus (Bloch), Apogon nigripinnis Cuvier (Teleostei) Hakkında. Doğa, Tu.J. Zool. D., 11 (1): 45-49. MATER, S., TOĞULGA, ve M., KAYA, M., 1995. Lesepsiyen Balık Türlerinin Türkiye Denizlerinde Dağılımı ve Ekonomik Önemi. II. Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi, 11-13 Eylül 1995, Ankara, 453-461. MATER, S., ve TORCU, H., 1996. Fethiye ve Mersin Körfezi Saurida undosquamis (Richardson, 1848) Iskarmoz Balığının Biyolojisi Üzerine Bir Araştırma. XIII. Ulusal Biyoloji Kongresi, 17-20 Eylül 1996, İstanbul, 178-189.

139 MERT, İ., DOĞAN, M., TÜRKMEN, M., KARATAŞ, B., ve YAVUZKAN, Y., 1983. Antalya Körfezi’nde Ekonomik Öneme Haiz Su Ürünlerinin Avlanmalarına İlişkin Üreme Periyotlarının Tespiti Projesi. Tarım Köy İşleri Bakanlığı, Su Ürünleri Daire Başkanlığı, Proje no: 82-A050050-7, Antalya, 34s. METİN, C., 1995. Modern Dip Trollerinin Torbalarında Kare Gözlü Ağ Kullanımının Seçiciliğe Etkileri Üzerine Araştırmalar. Doktora Tezi, Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İzmir, 77s. MORAN, G., ve GÜCÜ, A. C., 2002. Ecological Significance of Sea Grass Meadows ( Posidonia eceanica (L.) Delile) in Bozyazı-Kızılliman Marine Protected Area. Second Int. Conf. Oceanography of the Eastern Mediterranean and Black Sea. 14-18 October 2002, Ankara-TURKEY. NELSON, J. S., 1994. Fishes of the World. 2nd edition. A Wiley-Interscience publication, USA, 523p. ÖZBİLGİN, H., TOSUNOĞLU, Z., BİLECENOĞLU, M., and TOKAÇ, A., 2004. Population Parameters of Mullus barbatus in İzmir Bay (Aegean Sea), Using Length Frequency Analysis. J. Appl. Ichthyol., 20: 231-233. ÖZBİLGİN, H., and TOSUNOĞLU, Z., 2003. Comparison of the Selectivity of Double and Single Codends. Fish. Res., 63: 143-147. ÖZÜTOK, M., 1999. Yumurtalık (Adana) Koyundaki Eksi Balığı ( Leiognathus klunzingeri ) ve Küçük Dilbalığı ( Arnoglossus laterna ) Populasyonlarında Üreme, Büyüme ve Ölüm Oranlarının Belirlenmesi. Ç. Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Adana, 83s. ÖZYURT, C. E., 2003. Babadıllimanı Koyu’nda (-MERSİN) Dip Trolü ile Avlanan Ekonomik Öneme Sahip Bazı Demersal Balık Türleri İçin Uygun Ağ Göz Genişliğinin Belirlenmesi. Ç. Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri Anabilim Dalı, Doktora Tezi, Adana,124s. PAULY, D., 1980. A Selection of simple methods fort he assessment of tropical fish stocks. FAO Fish. Circ., 729:54p. PIPITONE, C., BADALAMENTI, F., D’ANNA, and G., PATTI, B., 2000. Fish Biomass Increase after a Four-year Trawl Ban in the Gulf of Castellammare (NW Sicily, Mediterranean Sea). Fisheries Research, 48: 23-30.

140 POLAT, S., 2002. Nutrients, Chlorophyll a and Phytoplankton in the İskenderun Bay (Northeastern Mediterranean). Marine Ecology, 23 (2): 115-126. POLAT, S., and PİNER, M. P., 2002. Seasonal Variations in Biomass, Abundance and Species Diversity of Phytoplankton in the İskenderun Bay (Northeastern Mediterranean). Pak. J. Bot., 34 (2): 101-112. POPE, J. A., MARGETS, A. R., HAMLEY, I. M., and AKYÜZ, E. F., 1975. Manual of Methods for Fish Stock Assesment. Part 3. Selectivity of Fishing Gear. FAO Technical Paper, No: 41, 165p. POR, F. D., 1978. Lessepsian Migration. The Influence of Red Sea Biota into the Mediterranean by Way of Suez Canal. Ecological Studies: 23. Springer- Verlag, Berlin, 228p. QUIGNARD, J. P., and TOMASINI, J. A., 2000. Mediterranean Fish Diversity. Biol. Mar. Medit., 7 (3): 1-66. REEVES, S. A., ARMSTROG, D. W., FREYER, R. J., and COULL, K. A., 1992. The Effect of Mesh Size Cod-end Extension Length and Cod-end Diameter on Selectivity of Scottish Trawls and Seines. ICES J. Mar. Sci., 49: 279-328. RICKER, W. E., 1975. Computation and Interpretation of Biological Statistics of Fish Populations. Bull. Fish. Res. Board Can., (191): 382p. ŞAHİN, T., BAŞAR, S., ve CANBAZOĞLU, Ş., 1992. Ekonomik Deniz Ürünleri (Barbunya) Araştırma Projesi. Tarım Köy İlleri Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, Trabzon Su ürünleri Araştırma Enstitüsü, TRABZON, Proje No: 82A040030, 9s. ŞAHİN, T., ve AKBULUT, B., 1997. Some Biological Characteristics of Mullus barbatus ponticus Essipov, 1927 in the Eastern Black Sea Coast of Turkey. Tr. J. Zoology, 21: 179-185. SALİHOĞLU, İ., SAYDAM, C., BAŞTÜRK, Ö., YILMAZ, K., GÖÇMEN, D., HATİPOĞLU, E., and YILMAZ, A., 1990. Transport and Distribution of Nutrients and Chlorophyll-α by Mesoscale Eddies in the Northeastern Mediterranean. Marine Chemistry, 29: 375-390. SALMAN, A., KATAĞAN, T., and BENLİ, H. A., 2002. Cephalopod Fauna of the Eastern Mediterranean. Turkish Journal of Zoology, 26: 47-52.

141 SANCHEZ, P., DEMESTRE, M., and MARTIN, P., 2004. Characterisation of the Discards Generated by Bottom Trawling in the Northwestern Mediterranean. Fisheries Research, 67: 71-80. SARI, M., ve TOKAÇ, A., 1995. Trol Seçiciliği Çalışmalarında Deneysel Metotlar. E. Ü. Su Ürünleri Fak., Su Ürünleri Dergisi, Cilt No: 12 (1-2): 171-183. SHANNON, C. E., and WIENER, W., 1949. The Mathematical Theory of Community. University Illinois Press, Urbana, Illinois, USA. SPARRE, P., and VENEMA, S. C., 1992. Introduction to Tropical Fish Stock Assesment-Part I: Manual. FAO Fisheries Technical Paper, No: 306/1, Rev. 1, Rome, 376p. SPARRE, P., URSIN, E., and VENEMA, S. C., 1989. Introduction to Tropical Fish Stock Assesment-Part II: Manual. FAO Fisheries Technical Paper, No: 306/2, Rome, 429p. SOMARAKIS, S., and MACHIAS, A., 2002. Age, growth and bathymetric distribution of red pandora ( Pagellus erythrinus ) on the Cretan shelf (eastern Mediterranean). J. Mar. Biol. Ass. U.K., 82: 149-160. STERGIOU, K, I., CHRISTOU, E. D., GEORGOPOULOS, D., ZENETOS, A., and SOUVERMEZOGLOU, C., 1997. The Helenic Seas: physics, chemistry, biology and fisheries. Oceanography and Marine Biology Annual Review, 35: 415-538. TAŞKAVAK, E., MATER, S., ve BİLECENOĞLU, M., 1998. Kızıldeniz Göçmeni Balıkların Doğu Akdeniz Kıyılarımızdaki (Mersin-) Dağılımı ve Bölge Balıkçılığına Etkileri. Doğuanadolu Bölgesi III. Su Ürünleri Sempozyumu, 10-12 Haziran 1998, Erzurum, 151-162. TAŞKAVAK, E., and BİLECENOĞLU, M., 2001. Length-Weight Relationships for 18 Lessepsian (Red Sea) Immigrant Fish Species from the Eastern Mediterranean Coast of Turkey. J. Mar. Biol. Assoc. U.K. 81 (5): 895-896. TAŞKAVAK, E., BİLECENOĞLU, M., and KUNT, K. B., 2002. Range Extension of Three Lessepsian Migrant Fish ( Fustilaria commersonii , Sphyraena flavicauda , Lagocephalus suezensis ) in the Mediterranean Sea. J. Mar. Biol. Ass. U.K., 82: 525-526.

142 TOKAÇ, A., ve TOSUNOĞLU, Z., 1997. Barbunya ( Mullus barbatus L., 1758) Balığının Trol Ağlarındaki Seçicilik Kriterleri. E. Ü. Su Ürünleri Fak., Su Ürünleri Dergisi, Cilt No: 14 (3-4): 289-306. TOKAÇ, A., LÖK, A., METİN, C., TOSUNOĞLU, Z., and ULAŞ, A., 1995. Trol Balıkçılığında Demersal Balık Kaynaklarının Korunmasına Yönelik Seçicilik Araştırmaları. TUBİTAK, Proje No: DEBAG-105, İzmir, 80s. TOKAÇ, A., ÖZBİLGİN, H., and TOSUNOĞLU, Z., 2004. Effect of PA and PE Material on Codend Selectivity in Turkish Bottom Trawl. Fisheries Research, 67: 317-327. TORCU, H., ÇELİK, Ö., AKA, Z., ve TÜRKER, D., 1997. Ege Denizi Edremit Körfezi’nde Berlam Balığının ( Merluccius merluccius L., 1758) Populasyonunun Biyolojik Özellikleri Üzerine Bir Araştırma. IX. Ulusal Su Ürünleri Sempozyumu, 17-19 Eylül 1997, Eğirdir/Isparta, Cilt I: 152-162. TORCU, H., ve MATER, S., 1997. Fethiye ve Mersin Körfezi Upeneus moluccencis (Bleeker, 1855) Paşa Barbunyası Balığının Biyolojisi Üzerine Bir Araştırma. Akdeniz Balıkçılık Kongresi, 9-11 Nisan 1997, İzmir, 545-554. TORCU, H., and MATER, S., 2000. Lessepsian Fishes Spreading Along the Coast of the Mediterranean and the Southern Aegean Sea of Turkey. Turk. J. Zool. 24: 139-148. TOSUNOĞLU, Z., ve TOKAÇ, A., 1997. Dip Trol Ağlarında Torba Seçiciliğinin Geliştirilmesi. Akdeniz Balıkçılık Kongresi, 9-11 Nisan, İzmir, 103-109. TSERPES, G., FIORENTINA, F., LEVI, D., CAU, A., MURENU, M., ZAMBONI, A., and COSTAS, P., 2002. Distribution of Mullus barbatus and M. surmuletus (Osteichthyes: Perciformes) in the Mediterranean Continental Shelf: Implications for Management. Scientia Marina, 66 (Suppl. 2): 39-54. TÜRELİ, C., ve ERDEM, Ü., 1997. Adana İli Kıyı Bölgesinde Ekonomik Öneme Sahip Balık Türlerinden Barbunya ( Mullus barbatus Linnaeus, 1758) ve Iskarmoz ( Saurida undosquamis (Richardson, 1848) Balıklarının Büyüme Özellikleri (İskenderun Körfezi, Türkiye). Tr. J of Zoology, 21: 329-334. UÇKUN, D., TOGULGA, M., and TASKAVAK, E., 2000. A Preliminary Study on the Growth of the Common Hake ( Merluccius merluccius L., 1758) in Izmir Bay, Aegean Sea. Acta Adriatica, 41 (2), 25-34.

143 ÜNSAL, N., 1984. Determination of the Sparids (Sparidae) of the and Research on the Biology of Two Dominant Species Pandora ( Pagellus erythrinus ) and Annular Bream ( Diplodus annularis ). İstanbul Üniv. Fen Fak. Mec. Seri B, 49: 99-118. VOLIANI, A., ABELLA, A., and AUTERI, R., 1998. Some Considirations on the Growth Performance of Mullus barbatus . in LLEONART, J. (Ed.) Dynamique des populations marines = Marine populations dynamics, Zaragoza, Cahiers Options Méditerranéennes, v. 35, CIHEAM-IAMZ,. Deuxième Réunion du Groupe de Travail DYNPOP, 1996/10/02-05, Genova (ITALY), 358p. WHITEHEAD, P.J.P., BAUCHOT, M.-L., HUREAU, J.C., NIELSEN, J., and TORTONESE, E., (Eds.) 1984. Fishes of the North-Eastern Atlantic and the Mediterranean. Richard Clay Ltd, I: 1-510. WHITEHEAD, P.J.P., BAUCHOT, M.-L., HUREAU, J.C., NIELSEN, J., and TORTONESE, E., (Eds.) 1986a. Fishes of the North-Eastern Atlantic and the Mediterranean. Richard Clay Ltd, II: 511-1007. WHITEHEAD, P.J.P., BAUCHOT, M. -L., HUREAU, J.-C., NIELSEN, J., and TORTONESE, E., (Eds.). 1986b. Fishes of the North-Eastern Atlantic and the Mediterranean. UNESCO, Paris, III: 1008-1473. YELDAN, H., ve AVŞAR, D., 1998. Kuzeydoğu Akdeniz Sokar Balığı ( Siganus rivulatus (FORSSKAL, 1775)) Stokundan Yararlanma Düzeyinin Belirlenmesi. XIV. Ulusal Biyoloji Kongresi, Hidrobiyoloji Seksiyonu, 7-10 Eylül 1998, Samsun, Cilt: II, 152-162. YELDAN, H., ve AVŞAR, D., 1999. Kuzeydoğu Akdeniz Sokar Balıklarında (Siganus rivulatus (FORSSKAL, 1775)) Gonad Gelişiminin Histolojik Olarak İncelenmesi. X. Su Ürünleri Sempozyumu, Temel Bilimler-Biyolojik Çeşitlilik Seksiyonları, 22-24 Eylül 1999, Adana, 790-803. YELDAN, H., ve AVŞAR, D., 2000. A Preliminary Study on the Reproduction of the Rabbitfish (Siganus rivulatus (Forsskal, 1775)) in the Northeastern Mediterranean. Turkish Journal of Zoology. 24: 173-182.

144 YILMAZ, A., BAŞTÜRK, Ö., SAYDAM, C., EDİGER, D., YILMAZ, K., and HATİPOĞLU, E., 1992. Eutrophication in Iskenderun Bay, North-Eastren Mediterranean. Science of the Total Environment, Supplement, 705-717. YILMAZ, R., BİLECENOĞLU, M., ve HOŞSUCU, B., 2004. First Record of the Antenna Codlet, Bregmaceros atlanticus Goode & Bean, 1886 (Osteichthyes: Bregmacerotidae), from the Eastern Mediterranean Sea. Zoology in the Middle East , 31: 111-112. ZINGANO, A., CASOTTI, R., d’ALCALA, M. R., SCARDI, M., and MARINO, D., 1995. St. Martin’s Summer’: the Case of an Autumn Phytoplankton Bloom in the Gulf of Naples (Mediterranean Sea). Journal of Plankton Research, 17 (3): 575-593.226

145 ÖZGEÇMİŞ

1973 yılında Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesine bağlı Kovalı Köyü’nde doğdum. İlköğrenimimi Kovalı Köyü İlköğretim Okulu’nda bitirdikten sonra, 1990 yılında Kayseri Lisesi’nden mezun oldum. 1990-1992 yılları arasında İstanbul Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, Tıbbi Laboratuar Bölümü’nde ön lisans öğrenimi gördüm. 1992 yılında girdiğim Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden 1996 yılında mezun oldum. 1996 yılında Ç. Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri Ana Bilim Dalı’nda başladığım yüksek lisans öğrenimimi 2000 yılında tamamlayarak, aynı enstitüde doktora öğrenimime devam ettim. Kasım 1997-Şubat 2006 tarihleri arasında, Ç.Ü. Su Ürünleri Fakültesi’nde Araştırma Görevlisi olarak göreve yaptım. Ocak 1999–Nisan 2000 tarihleri arasında Tokyo Balıkçılık Üniversitesi’nde (Japonya) Araştırmacı Öğrenci (Research Student) olarak bulundum. Halen Harran Üniversitesi, Bozova Meslek Yüksek Okulu’nda Öğretim Görevlisi olarak görev yapmaktayım. Evliyim ve Veysel isminde bir oğlum var.

146