Gözlerimizin Önünde — 11 Eylül'den Donald Trump'a
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Gözlerimizin önünde « Arap Baharları » Dehşetengiz Hilesi 11 Eylül’den Donald Trump’a Thierry Meyssan Çeviri Murat Özdemir Voltaire İletişim Ağı www.voltairenet.org/tr Yazarın diğer yapıtları: • La Protection des homosexuels dans le droit européen (Avrupa hukukunda eşcinsellerin korunması), Thierry Montchâtre ve Antoine Ulma ile birlikte, Projet Ornicar (Paris), 1993 (ISBN 2-910209-00-8) • L'Intégration des transsexuels (Transeksüellerin entegrasyonu) (2 cilt), Thierry Montchâtre ve Antoine Ulma ile birlikte, Projet Ornicar (Paris), 1993 (ISBN 2-910209-01-6) • Terrorisme en soutane: Jean-Paul II contre l'IVG (Cübbeli terörizm: IVG’ye karşı II. Jean Paul) İfade Özgürlüğü için Voltaire İletişim Ağı, L'Esprit frappeur (Paris), 2000 (ISBN 2844051413) • 11 Eylül 2001 Dehşetengiz Hile, Med Cezir (Istanbul), 2002 (ISBN 9758730002) • Le Pentagate (Pentagate), Carnot (Paris), 2002 (ISBN 2912362776)62 • Os Senhores da Guerra (Savaş senyörleri), Frenesi (Lizbon), 2002 (ISBN 972-8351-67-4) • James Hatfield’in Cartel Bush (Bush karteli) kitabının önsözü, Timeli (Cenevre), 2004 (ISBN 2-940342-05-9) •Politicamente Incorrecto (Siyaseten doğru), Collectif, Fidel Castro’nun son sözü, Ciencias sociales (Havana), 2004 (ISBN 959-06-0640-7) • El Neron del siglo XXI (21nci Yüzyılın Neron’u) kitabının önsözü (José Saramago ile birlikte), Apostrofe (Madrid), 2004 (ISBN 844550258-1) • L'Effroyable imposture 1 et Le Pentagate (Dehşetengiz Hile ve Pentagate), açıklamalı yeni basım, éditions Demi-Lune, 2007 (ISBN 978-2-952557-16-0) • Resistere alla menzogna in Zero, Perché la versione ufficiale sull'11/9 è un falso (Sıfır nokta yalanına direnmek, 11/9’un resmi yorumu neden bir düzmecedir) (Giulietto Chiesa ile birlikte), Piemme (Milan), 2007 (ISBN 978-88-384-6838-4) • L'Effroyable Imposture 2. Manipulations et désinformation (Dehşetengiz Hile 2. Manipülasyon ve dezenformasyon), Alphée-Jean-Paul Bertrand yayınlar ı (Paris), 2007 (ISBN 9782753802391) • İsabel Pisano’nun Yasser Arafat, intime (Yaser Arafat, yürekten) sonsöz ve ekleri (Tarık Ramazan ile birlikte), Demi-lune yayınları, 2009 (ISBN 9782917112069) Belgesel: • Syrie, 10 ans de Résistance (Suriye, 10 yıl süren direniş) (6 yayın), Suriye Ulusal Televizyonu, 2014 . Yazarın önsözü 7 Birinci Bölüm 9 Paris’in gözüyle « Arap Baharı » 9 « Arap » Jacques Chirac 9 Amerikalı Nicolas Sarkozy 12 Libya ve Suriye işgallerinin hazırlığı 15 Libya’ya karşı savaşın başlangıcı 18 Suriye’ye karşı savaşın başlangıcı 20 Libya ve Suriye’deki operasyonların ortak noktaları 22 Libya Arap Cemahiriyesinin düşmesi 24 Libyalı savaşçıların Suriye’ye nakli 31 Suriye: 4ncü nesil savaş 32 François Hollande ve sömürgeci partinin geri dönüşü 37 Suriye’ye karşı ikinci savaş 40 « Kırmızı çizgi » 44 Kararsızlık 47 Söz Suriye halkının 51 IŞİD ve Halifelik 52 Rusya’nın müdahalesi 57 Geçici bilanço 58 İkinci Bölüm 60 Müslüman Kardeşler’in yaşadığı « Arap Baharı » 60 Mısırlı Müslüman Kardeşler 60 Anglosaksonlar tarafından yeniden kurulan Cemaat ve İsrail ile özel barış 62 Cemaat, Carter-Brzeziński stratejisinin hizmetinde 67 Bir uluslararası cihadın oluşturulmasına doğru 69 Pentagon’un yönetimini ele geçirdiği İslamcılar 71 İki « Gladio »’nun birleşmesi ve IŞİD’in hazırlıkları 75 Tunus’ta « Arap Baharının » başlangıcı 78 Mısır’daki « Arap Baharı » 79 Bahreyn ve Yemen’de devrimin ayak sesleri 80 Libya’daki « Arap Baharı » 81 Suriye’deki « Arap Baharı » 84 Mısır’da « Arap Baharının » sonu 87 Suriye’ye karşı savaş 88 IŞİD ve Halifelik 90 Üçüncü Bölüm 96 Washington’dan örgütlenen « Arap Baharı » 96 ABD üstünlükçülüğü 96 11 Eylül’ün yön değiştirmesi 98 ABD’yi kim yönetiyor? 100 Washington’un stratejisi 101 Afganistan ve Irak’a karşı yürütülen savaşlar 102 Teo-politika 105 Savaşın yayılması 106 Hedef « Arap Baharları »! 109 Lübnan’a karşı savaş 113 Baker-Hamilton Komisyonu 114 Şiilere karşı savaş Lübnan’da gerçekleşmeyecek 115 İran’a karşı başarısız savaş girişimi 117 Devlet terörü 118 Obama’nın Başkanlığı 120 İran’da renkli devrim 121 « Geriden liderlik » 123 MI6’nın rolü 126 Suriye Devleti ve Beşar Esad 129 Washington-Tahran yakınlaşması 131 İsrail-Suudi ikilisi 134 Katar’ın fırsatçılığı 138 Türkiye ve Ukrayna’nın istikrarsızlığı 140 Savaş silahı olarak örgütlenen göçler 147 ABD derin devletinin Suriye’ye karşı planı 149 Uluslararası adalet efsanesi 154 Feltman Planının uygulanması 157 Cihatçılar’ın güçlü Kara Kuvveti 159 Rusya’nın müdahalesi 160 Çin’in müdahalesi 162 Şam ruhu 165 Sonsöz 168 « Hiçbir Devlet, bir başka Devletin rejimini şiddet kullanarak devirmeye yönelik yıkıcı, terörist ya da silahlı etkinlikleri örgütlemeyecek, kışkırtmayacak, teşvik etmeyecek ya da bunlara yardımda bulunmayacak, mali destek sağlamayacak, hoşgörü göstermeyecek veya bir başka Devletin içerisindeki sivil mücadeleye müdahale etmeyecektir » Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 24 Ekim 1970 tarih ve 2625 sayılı kararı. Yazarın önsözü Hiçbir bilgi kesin değildir. Tarih, diğer tüm bilimler gibi, doğruluğu kesin olanın ve ortaya çıkan yeni unsurlar karşısında değişenin, hatta çürütülenin yeniden sorgulanmasıdır. Bir tarafta « Akıl çemberi » ve « üstün düşünce » ve diğer tarafta duygular ve « gerçek ötesi » arasında bize önerilen seçimi kabul etmiyorum. Kendimi bir başka düzlemde konumlandırıyorum: görünür olguları, iletişimin gerçekliğini ayırt ediyorum. Özellikle de, insanlar diğer insanları sömürmeye devam etmeye çalıştıkları sürece, uluslararası ilişkilerin tamamen demokratikleşeceğine ve dolayısıyla da şeffaf olacağına inanmıyorum. Bu yüzden, kurnazlıkların ötesinde, doğal olarak uluslararası olayları gerçekleştikleri anda kesin olarak yorumlamak olanaksızdır. Gerçek ancak zamanla ortaya çıkacaktır. Anı değerlendirirken hata yapabileceğimi kabul ediyorum ama izlenimlerimi yeniden sorgulamaktan ve anlamaktan hiçbir zaman vazgeçmiyorum. Dünya bizi beklemeden tavır almaya zorlayan savaşlardan muzdarip iken bunu uygulamak daha da zorlaşıyor. Kendi adıma, kentlerine tanımadığı insanların girdiğini ve onlara kendi yasalarını dayattığını gören, kendilerini idare edenlerin zalim olduğu ve artık meydanı Batılılara bırakmaları gerektiği mantrasını yineleyip duran uluslararası televizyon kanallarını dinleyen, isyan ettiklerinde NATO bombalarıyla ezilen masumların tarafında olduğumu söyleyebilirim. Hem nesneliği gözlemlemeyi deneyen bir analist, hem de acı çeken insanlara elinden geldiğince yardım etmeye çalışan bir adam olma iddiasındayım. Bu kitabı yazarken, güncel belgelerin ve doğrudan tanıklıkların çok ötesine geçme iddiasındayım. Bununla beraber, benden önceki yazarlardan farklı olarak, ülkemin izlediği siyasetin haklılığını ortaya koyma kaygısı içerisinde olmak yerine, aynı zamanda hem nesnesi hem de öznesi olduğum olaylar arasındaki bağlantıyı anlama çabası içerisindeyim. Bazıları görüşümü açıklamadığımı, tersine gerçekte yaptıklarımı haklı göstermeye çalıştığımı ve bilerek ya da bilmeyerek, açıkça taraf tuttuğumu ortaya koyduğumu ileri süreceklerdir. Onların gerçeğin ortaya çıkarılması sürecine katılmalarını ve dikkate almadığım belgeleri yayınlayacaklarını ümit ediyorum. Bu olaylar içerisinde oynadığım rol sayesinde, özellikle geniş halk kesimlerinin ve çoğu zaman başka birçok aktörün de bilmediği, çok sayıdaki unsuru öğrenme ve inceleme imkanı buldum. Bu bilgileri sadece ampirik yollarla elde ettim. Ancak daha sonra, gün geçtikçe yaşanan olayların mantığını daha iyi anlamaya başladım. Okuyucuya kullandığım düşünsel yolu izleme imkanı vermek için, Arap Baharının Genel Tarihi’ni değil, ama üç farklı bakış açısıyla üç kısmi tarih yazdım: Art arda gelen Fransız hükümetlerinin, Müslüman Kardeşler’in ve ABD yetkililerinin tarihi. Sadece kendi çıkarlarının peşinden koşan Fransız yöneticiler, ne Müslüman Kardeşler’in, ne de ABD’li efendilerinin mantığını anlama çabası içerisinde olmadılar. Tek kaygıları sömürgeciliğin sağladığı faydalara yeniden kavuşmak ve bu yolla ceplerini doldurmaktı. Müslüman Kardeşler iktidara gelebilmek, halklara egemen olmak için yürüttükleri mücadeleye Fransa’yı nasıl dahil edebileceği üzerine kafa yorarken, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletlerinin hizmetine girdi. Ne olup bittiği ve neyin hazırlıklarını yaptıklarına ilişkin bilgilere sadece Washington ve Londra sahipti. Dolayısıyla ortaya çıkan sonuç Rus Matruşka bebeklerine benziyor: kendiliğinden gelişmiş gibi görünen olayların örgütlenmesini, bazı kararların en ince ayrıntı ve ilintileri sonucunda oluştuğunu ancak zamanla anlayabiliyoruz. Tanık olduklarım, aynı konu hakkında okuyucularımın bugüne kadar duyabildiklerinden öylesine farklı ki, kimileri yazdıklarımın doğurabileceği sonuçlardan ötürü korkuya kapılacaktır. Bazıları ise aksine bu devasa yönlendirme ve buna son verme yöntemi üzerine kafa yoracaktır. Yüzlerce gerçeği ortaya koyan bu kitabın, daha sonra düzeltmemin isteneceği bazı yanlışları içermesi de olasıdır. Bu durum gün ışığına çıkardığım bağıntılardan bir iki tanesi için söz konusu olsa da, bunların ezici toplamının rastlantısal olması kesinlikle mümkün değildir. Hiç şüphe yok ki emperyalizm taraftarları, fetiş deyimleriyle beni « komploculukla » suçlama fırsatını kaçırmayacaklardır. Bu, on beş yıldır yineledikleri ucuz bir hakarettir. 11 Eylül 2001 saldırılarının resmi anlatımına karşı çıktığım günden beri bunu fazlasıyla kullandılar. Yalanlarında ısrar ediyorlar ve ABD’de, Fransa’da, Belçika’da, v.b. katliam gerçekleştirmekle suçladıkları El-Kaide’yi Libya ve Suriye’de açıkça destekleyerek kendilerini ele veriyorlar. Sonuç olarak samimi olan herkesin, küçük hatalar düzeltildikten sonra ortaya çıkan gerçekler toplamına mantıklı ve uyumlu bir açıklama önererek