KIM KI-DUK DOSYASI: KI-DUK’UN GÖSTERGELER GIZEM ŞIMŞEK DÖNGÜSÜ Kim Ki-Duk Kim

20 Aralık 1960’da Güney Kore, Bonghwa’da, Kyung- lik anlatımı oldukça yoğun kullanan Ki-duk, Bin-jip (3- sang’ın kuzeyindeki bir taşra köyünde doğan Kim Ki- Iron, 2004) filmiyle diyalogları oldukça azaltır. Moebius duk, 1990-1993 yılları arasında Paris’te Güzel Sanatlar (2013) ile de tamamen diyalogsuz bir film yapmayı ba- eğitimi alır. Ardından Güney Kore’ye geri dönen Ki-duk, şarır. 2014 yapımı Il-dae-il (One on One, 2014) filmini senarist olarak kariyerine devam eder ve 1995 yılında toplum eleştirisini intikam ve adalet üzerinden ele ala- Kore Film Konseyi tarafından düzenlenen senaryo ya- rak, diyaloga çokça başvurarak çeker. Öncesinde, daha rışmasını kazanır. Bunu takip eden 1996 yılında düşük çok toplumu oluşturan bireylere yönelen kamerasını bu bütçeli ilk filmi Ag-o’yu (Crocodile, 1996) çeker. Sinema filmle birlikte topluma çevirmeye başlar. Bu bağlamda eğitimi almamasına, bir yönetmenin yanında asistanlık tümevarımla ilerleyen Ki-duk sineması tümdengelime yapmamasına karşın dünyaya adını duyuran ve sembo- geçiş yapar.

51 na bırakır. Filmlerinde odaklandığı erkek karakterlerin sert olmasının nedenlerini tam olarak açıklamaz- ken, bedensel ihtiyaçlarının gide- rilmesinde hayvanlardan farklı gö- rünmediklerinin de altını çizer. Ki- duk, içgüdülerin toplumsal kural ve tabular olmaksızın giderilmesinin yarattığı ve yaratacağı sorunlara da odaklanır. Bu sorunların ortasında yaşanan, anormal olarak değerlendi- rilebilecek ilişkiler üzerinden sevgi ve aşkı sorgulamayı da ihmal etmez.

Ki-duk, Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom (Spring, Summer, Fall, Winter and Spring, 2003) filmiy- le birlikte, daha yumuşak görseller Ki-duk’un filmografisini ikiye ayıra- kullandığı, hatta ilişkilere ve aşka kendi tanımıysa “sessizliğin şiiri”dir. rak incelemek mümkün. Ki-duk’un odaklandığı bir döneme geçer. Bu Ki-duk, toplumdan dışlanmış karak- ilk filmleri, Ag-o (Crocodile, 1996), dönemde Bin-jip (3-Iron, 2004), Sa- terlere odaklanan ilk filmlerinde de, Paran daemun (Birdcage Inn, 1998), maria (, 2004), Hwal modern toplum içindeki herhangi Shilje sanghwang (, (The Bow, 2005),Shi gan (Time, biri olabilecek karakterlerinde de 2000), Seom (Isle, 2000), Nabbeun 2006), Soom (Breathe, 2007), Bi- yaşanan hastalıklı ilişkileri seyircile- namja (Bad Guy, 2001) ve Haeanse- mong (Dream, 2008) filmlerini çe- re sunar. Budizm felsefesinde haya- on (The Coast Guard, 2002), toplum ker. Ve bu filmlerle Kore sokakla- tın özünün ızdırap ve acıdan oluş- ve sistem eleştirisi içeren, değişen rında daha sık gezinerek modern tuğu gerçeği yer alır. Yönetmenin modern Kore’nin yeni görünüşüne toplum içerisinde yaşanan aşk ve filmlerinde de bu duyguları yaşayan inat fakirlik, ahlaksızlık ve sefalet ilişkilere dair sorgulamalara başlar. karakterlerin kurmaya çalıştığı has- içerisindeki anormal Kore’nin port- Yumuşak dönemindeki filmlerde di- talıklı ilişkiler seyirciye yansıtılır. resini çizen ve gerçekçiliği oldukça yalogların oldukça az olduğu dikkat Hastalıklı ilişkilerse kötünün için- yoğun kullanan deneysel filmlerdir. çekmektedir. Amen (2011) filmi bu deki iyi ve iyinin içindeki kötüyü Adı geçen bu filmler cinsellik ve şid- döneme ait son filmi olmakla birlik- sembolize eden kadın ve erkekler det içeren sahnelerin oldukça fazla te, öğrenci filmlerine benzer şekilde üzerinden kurulur. Fiziksel olarak kullanıldığı, kurgu ve gerçekçiliğin el kamerası, minimal kurgu ve efekt- yan yana olmanın aşkta mümkün çoğu zaman iç içe geçtiği, seyircile- lerle diyalogsuz çekilir. Bu film için olmadığı, ancak biri ‘hayalet’ olur- rin silkinmesinin ve rahatsız olma- sa aşkın yaşanabileceği düşüncesini sının amaçlandığı sert yapımlardır. Bin-jip (3-Iron, 2004), Hwal (The Bu filmlerde kullanılan mekânlar Bow, 2005) gibi filmleriyle akta- modern Kore’nin görülmek isten- rırken, Ag-o (Crocodile, 1996), Bi- meyen, çirkin, karanlık tarafları ara- mong (Dream, 2008) filmleriyle de sından seçilmiştir. ‘iki hayaletin’ yani ölümün aşkı taşı- yacağını söylemektedir. İlk filmlerinde hayat kadınlığı, ka- dın satıcılığı, hırsızlık gibi toplumun Ki-duk’un özellikle Ag-o (Crocodi- ahlak dışı olarak nitelendirdiği mes- le, 1996), Paran daemun (Birdcage lekleri tercih eden Ki-duk, toplum- Inn, 1998), Yasaeng dongmul boho- dan dışlanmış, içgüdüleriyle yaşayan guyeog (Wild Animals, 1997), Shil- ve bu özellikleriyle vahşi hayvanlara je sanghwang (Real Fiction, 2000), benzeyen karakterlerin yaşamlarına Suchwiin bulmyeong (Adress Unk- odaklanır. Bir yandan gerçekçi sert- nown, 2001), Soom (Breathe, 2007), liği erkeklerin kadınlara uyguladığı Amen (2011) gibi filmlerinde yer şiddet üzerinden ön plana çıkarır- alan ressam ya da resimlere dair ken, diğer yandan bu şiddetin ortaya göstergeler, Paris’te geçirdiği yıllara, çıkış nedenlerini izleyicinin yargısı- resim yaparak hayatını kazanmasına

52 gönderme içerir (Chung, 6). bohoguyeog (Wild Animals, 1997) reum gaeul gyeoul geurigo bom’d a Ki-duk’un filmografisinde suyla ve Seom (Isle, 2000) filmlerindeki (Spring, Summer, Fall, Winter and arınmanın bağıntısı, deniz, nehir erkek karakterler bakır tellerle oyna- Spring, 2003) insan hayatının dö- ya da göl gibi görseller üzerinden yarak, düşüncelerini ve duygularını nemlerini yansıtan mevsimler ile yansıtılmaktadır. Deniz, göl, nehir heykellere aktarmakta, yine adı ge- Soom’da (Breathe, 2007) yer alan gibi su kaynakları, arınma, yalnız- çen filmlerin her ikisinde de görülen duvarlara asılan mevsimler; Ag-o lık, ıssızlık gibi farklı anlamlara altın kol saati, sırları ve cinayetleri (Crocodile, 1996), Nabbeun namja gelebilecek göstergeler, neredeyse ortaya çıkaran nesne olarak konum- (Bad Guy, 2001) ve Bin-jip (3-Iron, tüm filmlerine serpiştirilmiştir. Ag-o landırılmaktadır. Bin-jip’te (3-Iron, 2004) filmlerinde aynı açıyla görü- (Crocodile, 1996), Seom (Isle, 2000), 2004) erkek karakterin hapishanede len Han Nehri üzerindeki Hangang Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo göründüğü sahne, Shi gan (Time, tren geçidi köprüsü; Nabbeun namja bom (Spring, Summer, Fall, Winter 2006) filminde kurguculuk yapan (Bad Guy, 2001) ile Yasaeng dong- and Spring, 2003), Hwal (The Bow, erkek karakterin montajını yaptığı mul bohoguyeog (Wild Animals, 2005) filmlerinde yabancılaşma, yal- film olarak ekranda görünmekte. 1997) filmlerinde âşık oldukları ka- nızlık ya da arınma, suyun ortasın- Ag-o’da (Crocodile, 1996) sevdiği dınla iletişim kuramayan erkeklerin daki yaşam üzerinden yoğun olarak kadın suda boğularak ölünce ken- onları cam ya da ayna arkasından yansıtılırken; Paran daemun (Bir- dini kadının cesedine kelepçeleyen izlemesi; Paran daemun’da (Birdca- dcage Inn, 1998), Yasaeng dongmul bir adam bulunurken, Bi-mong’d a ge Inn, 1998) kadının sık sık gittiği bohoguyeog (Wild Animals, 1997), Nabbeun namja (Bad Guy, 2001), Hae Anseon (Coast Guard, 2002), Samaria (Samaritan Girl, 2004), Shi gan (Time, 2006) filmlerinde aynı göstergeler karakterlerin kentteki deniz ya da nehir gibi su kaynakla- rının yakınlarına gittiği sahnelerde hissedilmektedir.

Ki-duk’un imzası olarak yorumlana- bilecek bazı görseller de tüm filmle- re farklı biçimlerde serpiştirilmiştir: Ag-o’da (Crocodile, 1996) çöplükte bulunan büst şeklindeki kadın man- keni, Yasaeng dongmul bohoguye- og’da (Wild Animals, 1997) kendini beyaz boyayla kaplayarak sokak- larda heykel gibi duran kadın, Bin- (Dream, 2008) huzur bulmak adına sahilin Nabbeun namja (Bad Guy, jip’te (3-Iron, 2004) evin bahçesinde kadın ve erkeğin ellerini kelepçele- 2001) filminde kullanılması; Bin-jip bulunan venüs heykeli, Samaria’d a k i yerek uyuduğu sahne vardır. Yasa- (3-Iron, 2004) ve Moebius (2013) (Samaritan Girl, 2004) heykeller, Shi eng dongmul bohoguyeog (Wild Ani- filmlerindeki iki erkek ile bir kadı- gan’da (Time, 2006) karakterlerin mals, 1997) filminde sevdiği kadını nın birbirine sarılması; Seom (Isle, gezindiği heykel bahçesi ve evde bu- ve kendini kurtarmak için en yakın 2000) ve Hwal (The Bow, 2005) film- lunan Yasaeng dongmul bohoguye- arkadaşını kelepçeleyerek suya atan lerinde kullanılan ağza yerleştirilen og’deki (Wild Animals, 1997) heykel ve boğmaya çalışan bir adamla, bah- olta uçları; Nabbeun namja (Bad başı, Amen (2011) filminde Fran- si geçen iki erkeğin başka adamlar Guy, 2001), Bin-jip (3-Iron, 2004) sa’daki mezarlıkta bulunan heykel- tarafından birbirlerine kelepçelene- ve Soom (Breathe, 2007) filmlerin- ler, Soom’da (Breathe, 2007) kadının rek denize atıldığı sahneyi izleriz. deki hapishane sahneleri; Samaria yaptığı heykeller… Hepsi, “Bu bir Paran daemun (Birdcage Inn, 1998) (Samaritan Girl, 2004) ve Hwal (The Ki-duk filmi” göstergesi olarak dik- filminde yer alan, denizin ortasın- Bow, 2005) filmlerinde yer alan kat çekmektedir. Ayrıca birçok fil- daki gözetleme merdiveniyle, Shi kablosu takılı olmayan walkman- mindeki küçük detaylar bir öncekini gan (Time, 2006) filminde heykel ler; Shi gan’da (Time, 2006) estetik anımsatmakta, dolayısıyla da filmler adasında bulunan ve sular yüksel- operasyon sonrası takılan maske ile arasında organik bir bağ oluştur- diğinde denizin ortasında kalan el Seu-top’da (Stop, 2015) yer alan rad- maktadır. Örneğin Yasaeng dongmul şeklindeki merdivenler; Bom yeo- yasyondan korunma amaçlı takılan

53 maske ve Amen’de (2011) kimliği halen yaşamakta olan balıkları ak- karşımıza çıkar. gizlemek için takılan askeri oksijen varyumdan atıp üzerlerine işemesi, maskesi; Bom yeoreum gaeul gyeoul ölmüş balığı oltanın ucunda sürük- Ki-duk’un filmlerinde, Budizme ait geurigo bom (Spring, Summer, Fall, leyerek gezdirmesi, balıkları dişleyip semboller dışında, Budizm öğretisi- Winter and Spring, 2003), Seom akvaryum dışına atması delilik ve nin nedensellik çemberi ve bağımlı- (Isle, 2000), Samaria (Samaritan umutsuzluğun; Bom yeoreum gaeul lıkları da bulunmaktadır. Her şeyin Girl, 2004) filmlerindeki su almış gyeoul geurigo bom (Spring, Sum- bir nedeninin olması Ki-duk’un kayıklarla, Hwal (The Bow, 2005) mer, Fall, Winter and Spring, 2003) filmlerindeki karakterlerin etrafı- filminde batan tekne Ki-duk’un filminde balık, kurbağa ve yılana nı saran senaryonun belkemiğini filmlerini birbirine bağlayan or- bağlanan taşlar bağımlıkların, be- oluşturmaktadır. Düşüncelerin kö- ganik yapı olarak göze künün yanılgıdan gelmesi, çarpmaktadır. kararların eylemlere dönüş- mesi, filmlerdeki karakter- Ki-duk’un tüm filmle- lerin değişim ve döngüsünü rinde Budizm öğeleri kontrol etmektedir. Karak- bulunur. Ag-o (Crocodi- terlerin düşünceleri karar- le, 1996), Paran daemun larını, kararlarıysa eylem- (Birdcage Inn, 1998), lerini belirlerken, eylemleri Bom yeoreum gaeul gye- de kararlarını etkilemekte oul geurigo bom (Spring, ve onları zorlamaktadır. Summer, Fall, Winter Karakterlerin her düşün- and Spring, 2003) film- cesi sonraki düşüncelerini lerinde hayatın uzun- sınırlamakta ve kontrol et- luğunu ve uzun ömrü mektedir. Bu nedenle karak- simgeleyen kaplumbağa; terler, özgür olduklarını dü- Paran daemun (Birdcage şündüklerinde dahi aslında Inn, 1998), Seom (Isle, kendilerini sınırlandırmış- 2000), Bom yeoreum tır. Bu bağlamda Ki-duk’un gaeul gyeoul geurigo karakterleri film boyunca bom (Spring, Summer, gitgide özgürlük alanlarını Fall, Winter and Spring, kısıtlayıp daraltmaktadır. 2003), Yasaeng dong- Kişilerin kendilerini sınır- mul bohoguyeog (Wild landırması tüm filmlerde Animals, 1997) filmle- alt metin olarak yer alır ve rindeyse mutluluk ve örneğin Bom yeoreum gaeul özgürlüğü yani bağım- gyeoul geurigo bom (Spring, lılıklardan kurtulmayı Summer, Fall, Winter and temsil eden balık birer Spring, 2003) filminde tapı- metafor olarak izleyici- nakta bulunan duvarsız ka- lerin karşısına çıkar. Paran daemun raber yüzen iki balıksa mutluluğun pılar üzerinden görselleştirilir. (Birdcage Inn, 1998) ve Pieta (2012) göstergeleri olarak yansıtılmakta- filmlerinde akvaryumda beslenen dır. Ayrıca Bom yeoreum gaeul gye- Filmlerdeki ana karakterlere bakıl- balık umudun; Seom (Isle, 2000) fil- oul geurigo bom (Spring, Summer, dığında, her birinin kendi bağımlı- minde oltayla tutulup bıçakla hun- Fall, Winter and Spring, 2003) ve lığının esiri olduğu göze çarpmak- harca parçalanan ancak yenmeyen Bi-mong (Dream, 2008) filmlerinde tadır. İstek ve tutkulardan gelen balıklar mutluluk ve özgürlüğün dünyayı ve olayları tepeden izleyen bağımlılıklar, yanlış görüş ve kanı- kaybedilmesinin; Yasaeng dongmul Buda heykeli ve Budist tapınağı iki lardan oluşan bağımlılıklar, erdemli bohoguyeog (Wild Animals, 1997) filmdeki ‘tutku’nun sonuçlarını ve bir yaşamla ve kurallara tıpatıp uy- filminde görülen buzluktan çıkarı- döngüyü anlatır. Bom yeoreum gaeul gun davranmakla kurtuluşa erişile- lan donmuş balığın şiddet nesnesi gyeoul geurigo bom’da (Spring, Sum- bileceğini sanmaktan kaynaklanan olarak kullanılmasıysa tutsaklığı ve mer, Fall, Winter and Spring, 2003) bağımlılıklar, son olarak da sürekli dolayısıyla mutluluğun çoktan yiti- bağımlılıkların yansıması olan taş, ve değişmez bir benliğin varlığına rilmiş olmasının; Hae Anseon (Co- Moebius’ta (2013) hazzın sonuçla- inanmaktan gelen bağımlılıklar… ast Guard, 2002) filminde kadının rını simgeleyen bir metafor olarak Ve bunların sonucunda özgürlüğü

54 kısıtlanmış karakterler ve bu karak- miş oğlun kinini, yine ona tecavüz ederek göstermesi oedipus kompleksinin terlerin kendi döngülerini kırmaya başka bir yansıması olarak sunulmuştur. Ki-duk Samaria’daysa (Samaritan çabalaması. Kısaca bu bağımlılık- Girl, 2004) baba kız ilişkisine odaklanmıştır. tan kurtulmaya çalışmaları… Hepsi Ki-duk’un filmlerinin alt metinini Ki-duk’un Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom (Spring, Summer, Fall, oluşturmaktadır. Filmlerindeki ana Winter and Spring, 2003) ile başlayan yumuşak dönemi, doğa manzaraları karakterlerin en büyük bağımlılı- eşliğinde, büyüleyici bir atmosferde, ahlak, Budizm, aşk, hayat gibi kavram- ğıysa genellikle karşı cinse duyulan ları irdeleyen filmlerden oluşur ve yönetmen bu filmlerle dünya çapında üne tutkudur. kavuşur. Ki-Duk, sonrasında Pieta (2012), Moebius (2013), Il-dae-il (One on One, 2014), Seu-top (Stop, 2015), Geu-mul (The Net, 2016) ile tekrar sert Ki-duk’un filmlerinde kadınlar, ço- filmler çekmeye başlar ve bu filmlerde toplum eleştirisi, ahlak, kadın-erkek ğunlukla, ataerkil toplum içerisinde ilişkisi, ensest gibi tartışma yaratacak konulara tekrar döner. Il-dae-il (One bulunan ve sessizlik sarmalı içeri- on One, 2014) filmi yükselişe geçen Güney Kore Sineması’nın diğer örnek- sinde yaşayan, erkeklerin hayvansal lerine benzer bir yapı taşımaktadır. Yönetmen, bu film sonrasında toplum içgüdüleriyle tüketilen, et olarak eleştirisine dair düşüncelerini diyaloglara dökerek yansıtmaya başlar. Kendi- görülen, cansızlaştırılan bir meta sinin ve sinemasının da Nabbeun namja (Bad Guy, 2001), Bom yeoreum ga- olarak konumlandırılmıştır. Bu sert eul gyeoul geurigo bom (Spring, Summer, Fall, Winter and Spring, 2003), Shi konumlandırmayla izleyicilere, du- gan (Time, 2006), Moebius (2013) filmlerinde olduğu gibi sonsuz bir döngü rumun ne kadar hayvansal ve kadın içerisinde olduğunu göstermektedir. açısından ne denli tiksindirici oldu- ğunun altı çizdirilmektedir. Ayrıca KIM KI-DUK’UN FİLMOGRAFİSİ Ki-duk’un filmlerinde genellikle ka- Ag-o / Crocodile (1996) (Timsah) dınlar da kadınlara karşı konumlan- Yasaeng dongmul bohoguyeog / Wild Animals (1997) (Vahşi Hayvanlar) dırılmıştır. Olumsuz yani kötücülü Paran daemun / Birdcage Inn (1998) (Kuş Kafesi Oteli) temsil eden ahlaklı çirkinle, olumlu Seom / Isle (2000) (Ada) ve iyiyi barındıran güzel yani ah- Shilje sanghwang / Real Fiction (2000) (Gerçek Roman) laksız arasında gidip gelen seyirci, Suchwiin bulmyeong / Adress Unknown (2001) (Bilinmeyen Adres) sonunda kendini ahlaksız olanla Nabbeun namja / Bad Guy (2001) (Kötü Adam) özdeş bulmaktadır. Ki-duk filmle- Hae Anseon (Coast Guard) (2002) (Sahil Güvelik) rindeki kadınlar, erkeklere duydu- Bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom / Spring, Summer, Fall, Winter and Spring (2003) (İlkba- ğu bağımlılık nedeniyle sindirilmiş, har, Yaz, Sonbahar, Kış ve İlkbahar) özgürlükleri kısıtlanmış ve sıkışmış Samaria / Samaritan Girl (2004) (Fedakâr Kız) karakterler olarak gösterilmektedir. Bin-jip / 3-Iron (2004) (Boş Ev) Erkekler, iletişimi yalnızca şiddet Hwal / The Bow (2005) (Yay) ya da cinsellik üzerinden kurabilen Shi gan / Time (2006) (Zaman) vahşi hayvanlar olarak gösterilirken, Soom / Breathe (2007) (Nefes) kadınlar yalnızca “sevdiği erkeğin Bi-mong / Dream (2008) (Rüya) öldürülmesi” ya da “kaybedilme Arirang (2011) tehlikesi” karşısında yani tehdit so- Amen (2011) nucunda şiddete yatkın hale gelen Pieta (2012) (Acı) karakterler olarak yansıtılmaktadır. Moebius (2013) Il-dae-il / One on One (2014) (Bire Bir) Annenin, sevgili ya da hayat kadını Seu-top / Stop (2015) (Dur) olsun, hem oğul hem baba tarafın- Geu-mul / The Net (2016) (Ağ) dan seçilmesi Ki-duk’un filmlerin- deki oedipus kompleksinin yansı- KAYNAKÇA ması konumundadır. Ag-o (Croco- Chung, Hye Seung. Kim Ki-duk: Contemporary Film Directors. USA: University Of Illinois Press, dile, 1996), Paran daemun (Birdcage 2012. Inn, 1998), Moebius (2013) filmle- Çalkıvik, Suha. “Kim ki-duk Üzerine”, Cnbc-e Dergisi, S: 81, 2006. rinde karşılaşılan bu durum, erkeğin Erden, Ali. “Varoluşçu Bir Yönetmen”, 17.10.2009, https://sadibey.com/2009/07/05/varolus- bilinçaltındaki oedipus kompleksini cu-bir-yonetmen-kim-ki-duk/#.WBXvjtSLRH0 oldukça başarılı şekilde seyirciye Katipoğlu, Bedri. Din Psikolojisi Açısından Freud Psikanalizi ve Din. İzmir: Özden Ofset, 1991. aktarmaktadır. Ayrıca Pieta (2012) https://en.wikipedia.org/wiki/Kim_Ki-duk filminde annesi tarafından terk edil-

55