T.C. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dali

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

T.C. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dali T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ KLASİK ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI ANTİK DÖNEMDE TIP VE BİTKİSEL TEDAVİ Yüksek Lisans Tezi Seda Karaöz Arıhan Ankara 2003 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ KLASİK ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI ANTİK DÖNEMDE TIP VE BİTKİSEL TEDAVİ Yüksek Lisans Tezi Seda Karaöz Arıhan Tez Danışmanı Prof. Dr. Coşkun Özgünel Ankara 2003 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ KLASİK ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI ANTİK DÖNEMDE TIP VE BİTKİSEL TEDAVİ Yüksek Lisans Tezi Tez Danışmanı: Prof. Dr. Çoşkun Özgünel Tez Jüri Üyeleri Adı ve Soyadı İmzası …………………………………….. ……………………. …………………………………….. …………………… ……………………………………. …………………… ……………………………………. …………………… ……………………………………. …………………... Ankara 2003 “Hayat kısa; sanat uzun; olay ani; tedavi riskli; kayıp ağırdır. Bir hekim için önemli olan yalnızca tedaviyi uygulamak değil, hastanın kendisi, yakınları ve çevresi düşünülerek de tedaviyi gerçekleştirmektir”. Hipokkrates ÖNSÖZ Arkeoloji bilimi sayesinde geçmişte yaşayan insanların yaşamları hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Her biri birer ip ucu niteliğinde olan buluntular bizi geçmişin karanlığından biraz olsun çıkarmakta. Ben de tez bu tez çalışmasıyla Antik dönemin tıbbını antik kaynaklar, arkeolojik buluntular ve mitolojik özelliklerle destekleyerek anlatmaya çalıştım. Tez çalışmam boyunca yardımını ve desteğini benden esirgemeyen Sayın Hocam Prof. Dr. Coşkun ÖZGÜNEL’e teşekkür ederim. Tüm çalışmalarım , arazi gezileri ve sayamayacağım pek çok yardımını benden esirgemeyen Eşim Okan ARIHAN’a, Tez çalışmam sırasında bana verdikleri destek için Araş. Gör. Ayça ÖZCAN’a, Deniz KARAGÖZ’e e Arkeolog Zeynep SARAY’a ve kaynaklara ulaşmamda yardımlarını esirgemeyen Dr. Ayşe Mine ÖZKAN’a, Tüm hayatım boyunca bana destek olan aileme, geniş kütüphanesinden yararlanmamı sağlayan Gazeteci yazar Özgen ACAR’a Teşekkür etmeyi bir borç bilirim. En son olarak da eserleriyle ve hayatlarıyla insanlığın tarihinde onlara sağlık için hizmet eden, bu uğurda mücadele vermiş ve bugünkü tıp seviyemize ulaşmamızda katkıda bulunmuş olan sayısız insana teşekkür etmeyi bir borç bilirim Saygılarımla Ankara 2003 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ……………………………………………………………………………..I İÇİNDEKİLER……………………………………………………………………II GİRİŞ... ……………………………………………………………………………IV TARİH ÖNCESİ ÇAĞLARDA TIP …………………………………………….1 ESKİ MEZOPOTAMYA’DA TIP ve TEDAVİ…………………………………7 - Mezopotamya Tıbbi Kaynakları: Çivi Yazılı Tabletler…………………..…8 - Mezopotamyalı Tıp Uygulayıcıları …………………………………..…….12 - Mezopotamya’da Kullanılan Bitkisel İlaçlar ………………………………18 - Mezopotamyalılarda Hastalık ve Tedavi Kavramları ……………………...19 ESKİ MISIR’DA TIP VE TEDAVİ…………………………………………....24 - Eski Mısır’ın Tıp Metinleri Papirüsler ……………………………………...25 - Eski Mısır’ın Bitkisel İlaçları………………………………………………..28 - Doktorlar, Hastalıklar ve İmhotep………………………...…………………30 - Diş ve Göz Tedavisi…………………………………………………………33 - Mumyalama İşlemi ve Anatomiye Katkıları……………………………...…33 ESKİ HİTİT UYGARLIĞINDA TIP …………………………………………..37 YUNAN VE ROMA MİTOLOJİSİNDE ASKLEPİOS VE AİLESİ …………44 ASKLEPİEİONLAR……………………………………………………………..52 - Kos………………………………………………………..…………………59 - Knidos…………………………………………………….…………………60 - Epidauros……………………………………………………………………61 - Atina.……………………………………………………………… .………66 - Korinth………………………………………………………………………67 - Pergamon…………………………………………………………………… 68 ANTİK YUNAN VE ROMA’DA ÖNEMLİ TIP ADAMLARI………………84 - Hipokrates………………………….………………………………………84 - Herophilos…………………………………………………………………105 - Erasistratos…………………………………………………………………111 - Theoprastos…………………………………………………..……………115 - Galenos…………………………………………………………………… 120 - Celcus & Plinius……………………………………………………………137 - Soranus …………………………………………………………………… 145 - Dioscorides……………………………………………………………….155 ANTİK YUNAN DÖNEMİNDE TIP ……………………………….………166 - Antik Yunanda Bitkisel İlaçlarla Tedavi………………………………..186 - Yunan Herbalistleri……………………………………………………...199 - Antik Yunan’da Hastalıklar……………………………………………...202 - Antik Tıpta Rüyalar ……………………………………………………..204 ANTİK ROMA’DA TIP ……………………………………………………..210 - Antik Roma’da Tıp ……………………………………………………..210 - Bitkisel ve Diğer İlaçlarla Tedavi ……………………………………...226 SONUÇ……………………………………………………………………………. ÖZET………………………………………………………………………………. SUMMARY…………………………………………………………………………. BİBLİOGRAFYA…………………………………………………………………. GİRİŞ Tıp, tarih öncesinde de insanlıkla birlikte varlığını sürdürmüş ve insan yaşamının vazgeçilmez bir unsuru olmuştur. Sağlık ve hastalık üzerine gerçek ve bilimsel bir bilgiye sahip olamayan antik dönem insanları ellerindeki imkanlar ve üretebildikleri teoriler ile bu sorunlara çözümler bulmaya çalışmışlardır. Bu çalışmadaki amaç Antik Dönemde Yunan ve Roma uygarlıklarında uygulanmış olan tıp ve özellikle de bitkilerle tedavi yöntemlerinin arkeolojik bulgular ve antik literatürler ışığında incelenmesidir. Bu uygarlıkların uygulamalarını etkilemiş olan Mezopotamya ve Mısır medeniyetlerinin bitkilerle tedavi konularına da kısaca yer verilmiştir. Antik dönemde tıp modern dünyada olduğu gibi kesin ve katı sınırları olmayan bir meslekti. Eğitimli ve entelektüel antik kalemlerin aktardığı hekim tipleri muhtemelen vaktiyle uygulanmış olan tedavi yöntemlerinin az bir kısmını ifade etmektedir. Antik tıptaki çoğulculuk dikkat çekicidir. Artan miktarda arkeolojik bulgu gün ışığına çıkmaktadır. Özellikle Roma dönemine ait tıbbi araçlar, tapınaklardaki adak materyalleri, ilaç tarifleri, duvar resimleri ve diğerleri bu dönemin tıbbına ait daha belirgin bir resim ortaya çıkarmaktadır. Ancak yine de antik tıp literatürü yazarları ile arkeoloji arasındaki mesafe zor kapanmaktadır. Bitkiler insanların hayatı için vazgeçilmez canlılardır. Besin, yakacak ve giyecek elde etmede insanlar bitkilerden büyük ölçüde yararlanmışlardır. Bitkilerin, hastalıkların tedavisi amacıyla kullanımlarının nasıl başladığı tam olarak bilinmese de binlerce yıl boyunca biriken deneyimlerin giderek bir halk tıbbına dönüşmüş olduğu kesindir. Doğanın her zaman kendi dili vardır ve insanlarla bu dil aracılığı ile konuşur. Mevsimler, gece gündüz, gelgit olayları bu dilin sadece birkaç hecesidir. İnsan bunu okumaya ne zaman başladı bilinmez ama doğa hep insana fısıldamaya devam etti. İnsanın ilk yardıma ihtiyacı olduğunda yardıma koşan doğa olmuştur. Doğa insana sunduğu bin bir şeyle şifa olmuş, insanın acılarını dindirmeye çalışmıştır. Ancak insan, bu dili sezgisi ve zekasıyla çözebildiği ölçüde doğadan şifa bulacaktır Pek çok değişik boyutu bulunan tıp gibi bir konuyu tek bir çalışmada incelemek mümkün olmadığından bu çalışmada Antik Dönemde Yunan ve Roma tıbbı özellikle bitkilerin kullanımı konusuna yoğunlaşarak verilmeye çalışılacaktır. Günümüz eczacılığının temelleri bu eski uygarlıkların deneyimlerinden köken almış, geçen çağlar boyu olgunlaşmış ve modern bilim ve teknolojinin geliştirilmesi ile günümüzdeki şeklini almıştır. Ancak geçmişte olduğu gibi bugün de bu tür doğal kaynakların kullanımına devam edilmektedir. Doğanın sunduğu bu şifa kaynakları, insanoğlu onları yok etmediği sürece hizmet etmeye devam edecektir. TARİHÖNCESİ ÇAĞLARDA TIP Tıbbın hastalıkların tedavisi için geliştirilmiş bilinçli bir çaba olduğunu düşünürsek ortaya bu bilim dalının insan bilinci kadar eski olduğu sonucu çıkar, ancak elimizde belgelere dayalı kanıt bulunmadığı için, tıbbın ilk dönemlerinde nasıl olduğu konusunda sadece tahmin yürütebiliriz. Bununla birlikte 19. ve 20. yüzyıllardaki araştırmaların yanı sıra, paleontoloji ve antropolojinin sunduğu kanıtlar ışığında inceleme yapıldığında, tıbbın kökenlerinin büyüye ve dini pratiklere uzandığı ortaya çıkmaktadır. 1 19.yy’da Sir Marc Armand Ruffer “Paleopatoloji” terimini yaygınlaştırmıştır. Bu bilim dalı antik ve daha eski dönemlerden kalmış insan ve hayvan kemiklerindeki hastalıkları inceler. Kalsiyum yetmezliği, aşırı büyüme, kalınlaşma kolaylıkla saptanabilen hastalıklardır. Fosil dişlerde aşınma, apse görülmektedir. Dişlerde çürüme nedeniyle oluşan oyuklar (cavite) oldukça yaygındı. Prehistorik dönemdeki insanların yaş ortalaması, kemik verilerine dayanarak 30-40 yaş arasındaydı. Tüm çalışmalarda gösterildiğine göre erkekler kadınlara göre daha uzun süre yaşıyorlardı. Bunun nedeni kadınlara hamilelik ve doğum olaylarının getirdiği yüktür. Bunun yanı sıra erkek çocuklar büyüyünce avcı olacaklarından kız çocuklarına göre daha iyi besleniyorlardı. Peki insanlar hastalıklarını ne zaman tedavi etmeye başladılar? Aslında hayvanlar da yaralanmış olan yerlerini yalayarak bir tür tedavi işleminden geçirirler. Buna ek olarak kusturucu otlar yemeleri çok ilginç bir örnektir. Plinus’un dediğine göre bazı hasta hipopotamlar bilinçli olarak sık sazlık alanlara girerlerdi. Sert 1 Lewis 1998, 8 kamışlar ayaklarında çizikler açar ve böylece bir cins kanatma işlemi meydana gelirdi (daha sonraki dönemlerde sıkça uygulanacak olan bir tedavi yöntemi olan, kan alma yönteminin bir gözlem sonucunda ortaya çıkmış olduğunu düşünebiliriz). 2 Belki de tarih öncesi insanlar, açıklanabilir olan ve olmayan arasında bir ayrım yaparak işe başlamışlardı. Bir yanda diğer insanlarla ve hayvanlarla yapılan savaşlar sonucunda meydana gelen yaraların verdiği zararlar vardı ki bunların nedenleri belli olduğu için tedavileri göreceli olarak kolaydı. Ama diğer yanda, görünürde anlaşılır hiçbir nedeni olmayan ve birden bire ortaya çıkıp insan sağlığını ve yaşamını tehdit eden hastalıklar vardır. (Günümüzde bulunan fosil kalıntıları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, artrit, tüberküloz gibi hastalıklara ait izlere rastlanılmıştır.) Dolayısıyla hastalıklardan ve ölümden korkan insan, yaşamın doğasını incelemeye başladı. 3 Prehistorik
Recommended publications
  • Plinius Senior Naturalis Historia Liber V
    PLINIUS SENIOR NATURALIS HISTORIA LIBER V 1 Africam Graeci Libyam appellavere et mare ante eam Libycum; Aegyptio finitur, nec alia pars terrarum pauciores recipit sinus, longe ab occidente litorum obliquo spatio. populorum eius oppidorumque nomina vel maxime sunt ineffabilia praeterquam ipsorum linguis, et alias castella ferme inhabitant. 2 Principio terrarum Mauretaniae appellantur, usque ad C. Caesarem Germanici filium regna, saevitia eius in duas divisae provincias. promunturium oceani extumum Ampelusia nominatur a Graecis. oppida fuere Lissa et Cottae ultra columnas Herculis, nunc est Tingi, quondam ab Antaeo conditum, postea a Claudio Caesare, cum coloniam faceret, appellatum Traducta Iulia. abest a Baelone oppido Baeticae proximo traiectu XXX. ab eo XXV in ora oceani colonia Augusti Iulia Constantia Zulil, regum dicioni exempta et iura in Baeticam petere iussa. ab ea XXXV colonia a Claudio Caesare facta Lixos, vel fabulosissime antiquis narrata: 3 ibi regia Antaei certamenque cum Hercule et Hesperidum horti. adfunditur autem aestuarium e mari flexuoso meatu, in quo dracones custodiae instar fuisse nunc interpretantur. amplectitur intra se insulam, quam solam e vicino tractu aliquanto excelsiore non tamen aestus maris inundant. exstat in ea et ara Herculis nec praeter oleastros aliud ex narrato illo aurifero nemore. 4 minus profecto mirentur portentosa Graeciae mendacia de his et amne Lixo prodita qui cogitent nostros nuperque paulo minus monstrifica quaedam de iisdem tradidisse, praevalidam hanc urbem maioremque Magna Carthagine, praeterea ex adverso eius sitam et prope inmenso tractu ab Tingi, quaeque alia Cornelius Nepos avidissime credidit. 5 ab Lixo XL in mediterraneo altera Augusta colonia est Babba, Iulia Campestris appellata, et tertia Banasa LXXV p., Valentia cognominata.
    [Show full text]
  • The Turkish Conquest of Anatolia in the Eleventh Century
    Hawliyat is the official peer-reviewed journal of the Faculty of Arts and Social Sciences at the University of Balamand. It publishes articles from the field of Humanities. Journal Name: Hawliyat ISSN: 1684-6605 Title: The Turkish Conquest of Anatolia in the Eleventh Century Authors: S P O'Sullivan To cite this document: O’Sullivan, S. (2019). The Turkish Conquest of Anatolia in the Eleventh Century. Hawliyat, 8, 41-93. https://doi.org/10.31377/haw.v8i0.335 Permanent link to this document: DOI: https://doi.org/10.31377/haw.v8i0.335 Hawliyat uses the Creative Commons license CC BY-NC-SA that lets you remix, transform, and build upon the material for non-commercial purposes. However, any derivative work must be licensed under the same license as the original. The Turkish Conquest of Anatolia in the Eleventh Century S.P. O'Sullivan Many historical events are part of common knowledge yet are understood only superficially even by specialists. Usually this is because the historical records are insufficient, something we would expect for remote and inconse­ quential events. But an event, neither remote nor at all unimportant. which remains obscure even in its broadest outlines would be cause for surprise. Such is the case for the conquest of Anatolia by the Turks. which took place during the late II th century. specially between 1071 and 1085. The Turkish con­ quest was important mainly because it spelt the end of the Greek presence in Asia. The Hellenic movement to the East eventually reached the borders of India and then slowly fell back in stages, each territorial loss inevitably followed by the extinguishing of Greek culture.
    [Show full text]
  • Byzantium and France: the Twelfth Century Renaissance and the Birth of the Medieval Romance
    University of Tennessee, Knoxville TRACE: Tennessee Research and Creative Exchange Doctoral Dissertations Graduate School 12-1992 Byzantium and France: the Twelfth Century Renaissance and the Birth of the Medieval Romance Leon Stratikis University of Tennessee - Knoxville Follow this and additional works at: https://trace.tennessee.edu/utk_graddiss Part of the Modern Languages Commons Recommended Citation Stratikis, Leon, "Byzantium and France: the Twelfth Century Renaissance and the Birth of the Medieval Romance. " PhD diss., University of Tennessee, 1992. https://trace.tennessee.edu/utk_graddiss/2521 This Dissertation is brought to you for free and open access by the Graduate School at TRACE: Tennessee Research and Creative Exchange. It has been accepted for inclusion in Doctoral Dissertations by an authorized administrator of TRACE: Tennessee Research and Creative Exchange. For more information, please contact [email protected]. To the Graduate Council: I am submitting herewith a dissertation written by Leon Stratikis entitled "Byzantium and France: the Twelfth Century Renaissance and the Birth of the Medieval Romance." I have examined the final electronic copy of this dissertation for form and content and recommend that it be accepted in partial fulfillment of the equirr ements for the degree of Doctor of Philosophy, with a major in Modern Foreign Languages. Paul Barrette, Major Professor We have read this dissertation and recommend its acceptance: James E. Shelton, Patrick Brady, Bryant Creel, Thomas Heffernan Accepted for the Council: Carolyn R. Hodges Vice Provost and Dean of the Graduate School (Original signatures are on file with official studentecor r ds.) To the Graduate Council: I am submitting herewith a dissertation by Leon Stratikis entitled Byzantium and France: the Twelfth Century Renaissance and the Birth of the Medieval Romance.
    [Show full text]
  • Discorso Astrologico Per L'anno Bisestile 1684. Dell'astrologo Reale
    D I S C O R `S O ASTROLOGlCO TER‘L’ANNO BISESTILE M.DC.LXXXIV. Dell’Aſtrologo Reale di Bard Ci oè D E L P A R M E N A L’ AR ATORE DE’ CIELI. D E D I C A T O All’ E ”clienti/ſimo S igu ore D. PAOLO SlGNORE DELLA FAMIGLIA .DI SANGRO, PRÌNCIPE Dl SANSEVERO, Duca di Torremaggiore , Marcheſe di Cz ſtelnuouo, e Barone delle Terre di Ca ſtelfranco, e (Z‘M'aluecchio,18a:.- / ‘ ,-ñ-«ç ñ I ,_ . I/T' u @XA-L ~ …. , 3)_ ‘ r - VÙTOÌONMX_ r IN NAPOH, Per Gio.- Franc. Paci 1684~ r @a ”fica-”za gig’ :Superiori . á L `_ u uo ECC. SIGNORE . SCE alla luce del Mon--~ - - do il Diſcorſo delle.-d Stelle ſaprei dell’ Annö 1 6 84- da Pellegrino , che hà di portarſi in molti paeſi: A me non è parſo farlo and-ar ſolo , e ſpro uiſto , per eſſerli facile il finiſkro incontro . ò degli Ariflärchi 10-" quaci , ò dei Cini-ci mordenti : Hò adocchiato il glorioflflìmo Perſonaggio diV.E. nel quale.: vi è l’inuitto nome di Paolo, o l’Eroico Cognome di Sangro A' ſorto l’ombra protettrice di tale., Eccellcntiffimo inneſto lo faccio ‘ comparire per eſſere dall’vnocol brando difeſo , e col valore ac compagnato dall’altro , e ſetua.; queſto quaſi nuouo teſchio dì Meduſa ad inſaffire ammutolitii Momi moderni. Queſta opere:: @W , WUOTECA B10 MAP-*>3- fl 77 z … , .f a ‘ - ra eſſendo dell’Aſtroiogo Reale di Bari. , .detto il Paxmena Ara-‘ è core de’Cieli, mio Zio, per ogni .capo è douuta à gl’imparegiabili meriti di-V.E.
    [Show full text]
  • Their Fellow-Men. Temptation by an Unseen Tempter, Is an Experience As Familiar to Every Spiritually-Observant Man, As Rescue by an Unseen Deliverer
    ST. PAUL'S FIRST JOURNEY IN ASIA lriiNOR. 281 their fellow-men. Temptation by an unseen tempter, is an experience as familiar to every spiritually-observant man, as rescue by an unseen deliverer. Nor is there any abstract reason why we should refuse credence to this evidence of our experience reinforcing the evidence of holy writ. All thinkers will agree that our mind is unable to comprehend the origin of evil, and this is no mean confirmation of the doctrine that it did not origin­ ate among beings of our rank but was imported to us from other spheres. If so, the question is at an end. And if attr fall has been able to inflict calamity upon the whole creation which groaneth, why should this principle be con­ fined to us ? What abstract reason can be urged against the existence of Beelzebub which would not also disprove the possibility of Heliogabalus, Philip the Second, and the Napoleons? Evil, that is the portent, and not the exist­ ence of evil spirits any more than evil men. And concerning the existence of evil one can only say that Christianity is no more responsible for it than theism, while atheism, the rival of both, can neither explain evil nor good, except by confounding them with the profitable and the injurious, sin with a bad accident, remorse with pain, the joy of an approving conscience with that of a good investment. G. A. CHADWICK. ST. PAUL'S FIRST JOURNEY IN ASIA MINOR. III. IT is characteristic of the way in which the figure of Paul dwarfed that of Barnabas in the memory of later genera­ tions in Asia Minor, where the Acta Theklce was written, that no reference to the latter occurs in these Acta.
    [Show full text]
  • The Socialist Car : Automobility in the Eastern Bloc
    Free ebooks ==> www.Ebook777.com www.Ebook777.com Free ebooks ==> www.Ebook777.com The Alphabet of Galen. Pharmacy from Antiquity to the Middle Ages The Alphabet of Galen is a critical edition and English translation of a text describing, in alphabetical order, nearly three hundred natural prod- ucts – including metals, aromatics, animal materials, and herbs – and their medicinal uses. A Latin translation of earlier Greek writings on pharmacy that have not survived, it circulated among collections of ‘authorities’ on medicine, including Hippocrates, Galen of Pergamun, Soranus, and Ps. Apuleius. This work presents interesting linguistic features, including otherwise unattested Greek and Latin technical terms and unique pharmacologi- cal descriptions. Nicholas Everett provides a window onto the medieval translation of ancient science and medieval conceptions of pharmacy. With a comprehensive scholarly apparatus and a contextual introduction, The Alphabet of Galen is a major resource for understanding the richness and diversity of medical history. nicholas everett is an associate professor in the Department of History at the University of Toronto. www.Ebook777.com This page intentionally left blank The Alphabet of Galen. Pharmacy from Antiquity to the Middle Ages A Critical Edition of the Latin Text with English Translation and Commentary by NicHoLAS EvErETT UNivErSiTy of ToroNTo PrESS Toronto Buffalo London Free ebooks ==> www.Ebook777.com © University of Toronto Press 2012 Toronto Buffalo London www.utppublishing.com Printed in canada iSBN 978-0-8020-9812-2 (cloth) iSBN 978-0-8020-9550-3 (paper) Printed on acid-free, 100% post-consumer recycled paper with vegetable-based inks. Library and Archives Canada Cataloguing in Publication Everett, Nicholas The Alphabet of Galen : pharmacy from antiquity to the Middle Ages : a critical edition of the Latin text with English translation and commentary / by Nicholas Everett.
    [Show full text]
  • Bygone Geography I: Forgotten Cities
    Bygone Geography I: Forgotten Cities June 8, 2020 Category: History Download as PDF Generally speaking, collective memory is formed according to any given community’s (desired) legacy. As might be expected, this does not necessarily correspond to what really happened. If something–be it a person, an event, or the existence of an entire metropolis–does not play a key role in the favored historical narrative, it will eventually be discarded as time goes by. This is especially the case when it comes to sacred histories and national origin stories. False memory is either a matter of remembering things that never actually happened (the Mandela Effect) or omitting things that actually happened (selective forgetting). While the former are fascinating (mythical cities that are likely figments of people’s imaginations), the latter will be addressed in the present piece. The erasure of historical facts can be illustrated by major cities that no longer exist: neither in fact NOR in the minds of those who are now living. This is not to be confused with FICTIONAL cities that, it is supposed, no longer exist–as with, say, the Edenic “Arcadia” in Greek legend; or “Camelot” in English legend. Note, for example, what was posited in Judaic lore as the first city: that of Enoch in the land of Nod…which likely corresponded to a Sumerian or Assyrian city in Chaldea (perhaps Ur.) Sanctified folklore is a funny thing, and often involves as much confabulation as obfuscation–a fact of which we are reminded every time we hear tales of the lost city of Atlantis…or of El Dorado.
    [Show full text]
  • Saint Paul at Ephesus
    SAINT PAUL AT EPHESUS. IT is impossible for any one to invent a tale whose scene lies in a foreign land without betraying in slight details his ignorance of the scenery and circumstances amid which the event is described as taking place. Unless the writer studiously avoids details, and confines himself to names and generalities, he is certain to commit numerous errors. Even the most laborious and minute study of the circum­ stances of the country in which he is to lay his scene will not preserve him from such errors. He must live long and observe carefully in the country, if he wishes to invent a tale which will not betray his ignorance in numberless details. Allusions of French or German authors to English life supply the readiest illustration of this prin­ ciple. Even after all the study that has been expended on classical writers, I will engage to prove it in detail from almost any commentary on a Greek or Roman author, where the commentator ventures beyond mere linguistic exposition of his text. , Even to relate an incident that has. actually occurred in a foreign land is no easy task for one who has not actually witnessed it. The one chance· of safety for a writer in such a case lies in faithfully reproducing the narrative of an eyewitness. As soon as he ventures to write from an independent point, and to modify the account of his authority, he is certain to import into his version some of those slight inaccuracies that betray the foreigner. I propose to examine from this point of view some details in the account given by Luke of the riot fomented VOL.
    [Show full text]
  • Thesaurus Systématique 2007
    Banca dati bibliografica Gnomon Thesaurus sistematico Auctores Acacius theol. TLG 2064 Accius trag. Achilles Tatius astron. TLG 2133 Achilles Tatius TLG 0532 Achmet onir. C. Acilius phil. et hist. TLG 2545 (FGrHist 813) Acta Martyrum Alexandrinorum TLG 0300 Acta Thomae TLG 2038 Acusilaus hist. TLG 0392 (FGrHist 2) Adamantius med. TLG 0731 Adrianus soph. TLG 0666 Aegritudo Perdicae Aelianus soph. TLG 545 Aelianus tact. TLG 0546 Aelius Promotus med. TLG 0674 Aelius Stilo Aelius Theon rhet. TLG 0607 Aemilianus rhet. TLG 0103 Aemilius Asper Aemilius Macer Aemilius Scaurus cos. 115 Aeneas Gazaeus TLG 4001 Aeneas Tacticus TLG 0058 Aenesidemus hist. TLG 2413 (FGrHist 600) Aenesidemus phil. Aenigmata Aeschines orator TLG 0026 Aeschines rhet. TLG 0104 Aeschines Socraticus TLG 0673 Aeschrion lyr. TLG 0679 Aeschylus trag. TLG 0085 Aeschyli Fragmenta Aeschyli Oresteia Aeschyli Agamemnon Aeschyli Choephori Aeschyli Eumenides Aeschyli Persae Aeschyli Prometheus vinctus Aeschyli Septem contra Thebas Aeschyli Supplices Aesopica TLG 0096 Aetheriae Peregrinatio Aethicus Aethiopis TLG 0683 Aetius Amidenus med. TLG 0718 Aetius Doxographus TLG 0528 Banca dati bibliografica Gnomon La ricerca full-text di una voce del Thesaurus italiano equivale alla ricerca della voce corrispondente del Thesaurus tedesco e conduce allo stesso risulato. Versione 2009 Pagina 1 Banca dati bibliografica Gnomon Thesaurus sistematico Aetna carmen Afranius Africanus, Sextus Iulius Agapetus TLG 0761 Agatharchides geogr. TLG 0067 (FGrHist 86) Agathemerus geogr. TLG 0090 Agathias Scholasticus TLG 4024 Agathocles gramm. TLG 4248 Agathocles hist. TLG 2534 (FGrHist 799) Agathon hist. TLG 2566 (FGrHist 843) Agathon trag. TLG 0318 Agathyllus eleg. TLG 2606 Agnellus scr. eccl. Agnellus med. Agrestius Agri mensores (Gromatici) Agroecius Albinovanus Pedo Albinus Platonicus TLG 0693 Albucius Silo Alcaeus Messenius epigr.
    [Show full text]
  • Map 62 Phrygia Compiled by T
    Map 62 Phrygia Compiled by T. Drew-Bear, 1996 Introduction So far as is known, the area covered by the map does not pose significant problems of changes in physical geography. Deforestation has wreaked havoc in recent times (note Drew-Bear 1990, 1924-26), but no attempt is made to indicate the extent of forests in antiquity, since this is usually indeterminable–although it may be assumed that mountains were normally heavily forested, whereas plains were certainly treeless already in the classical period. Epigraphy is our primary source for the toponyms that appear on the map. Relating inscriptions to the landscape is the result of generations of work by scholars who have traveled in this region, found inscriptions and coins, and described geographical features that may be related. Very few inscriptions earlier than the Roman period are known from Phrygia. Hence there survive here very few attestations of toponyms from times earlier than the Roman empire. Nonetheless the great majority of toponyms known from inscriptions of the imperial period are indigenous and not Greek, which proves that these communities must have existed already for centuries before the arrival of Greeks in Asia Minor. The sites even of cities founded in Hellenistic times are normally known in Phrygia only if they survived as important communities into the Roman period. The picture that results from the available epigraphic evidence is therefore distorted: the second and third centuries A.D. are strongly over-represented, after which comes the great amount of Christian archaeological material preserved here. Notable among the many voyagers who have explored this area are W.M.
    [Show full text]
  • I Cardboard Slide Box 436 Slides Accession No. 89-15 Prepared By
    COMPUTER NAME: ANTIBES.SCH RAYMOND V. SCHODER, S.J. 1916-1987 ANTIBES SLIDE COLLECTION I cardboard slide box 436 Slides Accession No. 89-15 Prepared by Brent P. Wold April 12, 1991 LOCATION: I7B RAYMOND V. SCHODER, S.J. (1916-1987) Classical Studies Department ANTIBES SLIDES 436 slides Ace. No. 89-15 Computer Name:ANTIBES.SCH 1 Cardboard Box Location: 17B The following Antibes slides are from the collection of Raymond V. Schader, S.J. They are arranged alpha-numerically in the order in which they were received at the archives. The list below provides a brief description of the categorical breakdown of the slides and is copied verbatim from Schader's own notes on the material. 5. ANTIBES: AIR: (Pharos) gen.fr. S far 12. ANTIBES: AIR: Acrop, port close fr. SE 14. ANTIBES: AIR: gen. fr. Se, to Vaugrenier 16. ANTIBES: AIR: Acrop, port fr. SE close 21. ANTIBES: AIR: fort fr. N close, port 50 a. AIR: Cagnes sur Mer, Provence: Hotel 70. ANTIBES: TOWN: Acrop.fr. sea, fr. SE 71. ANTIBES: TOWN: Bastion, Acrop. fr. sea, fr. S close 71 a. ANTIBES: TOWN GEN: across bay, fr. Salis (H. Josse) 71 a. ANTIBES: Bastion S. Andre 71 b. ANTIBES: Bastion S. Andre, w. garden 72. ANTIBES: TOWN: Ramparts, Acrop.fr.Bastion S.Andre, fr.S along sea 72 a. ANTIBES: TOWN GEN: across harbor, fr. NW 72 a. ANTIBES: SEA WALL: Gk? stones, Rampe Saleurs 72 b. ANTIBES: SEA WALL: Gk? stones at Rampe des Saleurs 72 c. ANTIBES: SEA WALL: Gk? stones, Rampe Saleurs 72 d.
    [Show full text]
  • Travel and Communication in the New Testament
    ABINGDON PRESS Nashville Travel and Communication in the NT 652 Travel and Communication in the NT game animals such as deer and gazelle, but that gener­ on the travel structures and communication mediums ally involved driving the herd into a triangular-shaped that were already in place in the 1st cent. CEo corral or kite and trapping them (a method possibly re­ ferred to by madhkhefah [i1~1'J10] "hunt down" in Ps A. Travel in the New Testament World 140: 11 [Heb. 140: 12]). It may be that trapping the hare 1. Roads and highways and the coney, or hyrax, is not explicitly mentioned in 2. Waterways the Bible because they are prohibited as unclean from 3. Reasons for travel the Israelite diet (Lev 11 :6; Deut 14:7). However, there 4. Private and public correspondence are quite a number of references to laying a snare on a 5. Rates of travel and communication path (Ps 142:3 [Heb. 142:4]; Prov 22:5; Hos 9:8) and 6. Perils of travel that would be an appropriate location to trap small ani­ B. Travel in the New Testament mals as they crossed game trails. This suggests that the 1. Jesus practice was known and that supplementing the diet 2. Paul with a little fresh meat while sparing one's domesticat­ 3. Other early Christians ed stock seemed to be a plausible strategy, especially in Bibliography hard times. A. Travel in the New Testament World The type of hunting most associated with traps or Despite notions that travel was unusual or that it snares in the Bible is fowling.
    [Show full text]