11 08 2014.Pdf
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
CUMHURUN BAŞI DEĞİL Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP’nin 30 Mart’ta aldığı oyun daha azını aldı. TOPLAM SEÇMEN SAYISI Erdoğan’a destek veren seçmenlerin oranı, toplam seçmen sayısının ancak %38’ine !!! 55 892 858!!! ulaşabildi. Seçmenin %62’si Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasına HAYIR dedi SANDIĞA GİTMEYEN SEÇMEN SAYISI Sayfa 10’da www.aydinlikgazete.com 15 141 399 VATAN GEÇERSİZ OY SAYISI EMEK 722 547 NAMUS İHSANOĞLU’NUN ALDIĞI OY SAYISI 15 464 435 11 AĞUSTOS 2014, PAZARTESİ 1 TL KURULUŞ: 1921 ERDOĞAN’IN ALDIĞI OY SAYISI 20 806 963 SENİ ORADAN İNDİRECEĞİZ Erdoğan İhsanoğlu Demirtaş TC’yi tabelalardan söken, PKK Açılımı’nın memurluğunu yapan Andımız’ı kaldıran BOP Eşbaşkanı %51.7 %38.5 %9.8 Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu. Eşbaşkan şimdi daha yüksekten düşecek Türk değil ‘Türkiyeli’ dedi TÜRKİYE’de yurttaşlar, Cumhur- 3 TEMMUZ 2014 başkanını seçmek için ilk kez sandık başına gitti. Ancak katılım oranı Aydnlk, aday belirlemede Tayyip yüzde 73’te kaldı. Tayyip Erdoğan, Erdoan’ yenmek için Ankara’da yaptığı balkon konuşma- vatansever ve cumhuriyetçi sında, Anayasa’nın değiştirileceği me- bir aday çkarlmas gerektiini yazmt. sajı verdi ve şöyle konuştu: “Müslü- man, Hıristiyan, Musevi, Süryani, Ezidi’den önce Türkiyeli vardır. Türk BAŞYAZI ve Kürt’ten önce Türkiyeli vardır.” Partiler açıklama yaptı Köşk: Yüce Divan’dan AKP MYK, seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz bir araya geldi. Merkez önce son durak Karar Yönetim Kurulu da bugün saat 11.00’de toplantıya çağrıldı. CHP İstediği kadar oy alsın. adına Parti Sözcüsü Haluk Koç açık- Vatanı bölüyorsa ve Cumhuriyeti yıkıyorsa lama yaptı. Koç, “Demokrasi kay- Köşk’e değil, dünyanın tepesine bile çıksa Er- betti” dedi. MHP lideri Bahçeli, suçu doğan’ı devirmek namus ve şeref görevidir. oy vermeyenlere attı. Selahattin De- İndirileceği yere çıktı. Oy kaybetti. mirtaş ise “Hedefimize ulaştık” diye Tüm devlet olanaklarını kullanmasına rağ- men, toplam seçmenin ancak yüzde 36’sının konuştu. 10-11-12’de oyunu aldı. Çoğunluk Erdoğan’ın karşısındadır. O yüz- den yutkunarak konuşuyorlar, huzursuzlar ve oğu PERİNÇEK ayakları titriyor. Suçları boyunlarında asılı. “Yürütme” olanağı vardır, fakat yönetme meşruiyeti yoktur. Çıktığıyükseklik Öncülerin gözleri dürbünlüdür. düşeceği İlk gün ilan ettik: Erdoğan’ın önüne kırmızı D halı seriyorsunuz... yüksekliktir MHP seçmenini Erdoğan’a ittiler, CHP seç- Akşam saatlerinde Ankara’ya giden Erdoğan, AKP Yükseğe çıkmak, menini sandıktan uzaklaştırdılar, PKK’ya da Genel Merkezi’ nde balkon konuşması yaptı. alan açtılar. birikimsiz kişilerin başını Paçamızdan tutan, enerjimizi harcayan, güç döndürür. Ama çıktığı toplamamızı engelleyen yandaş muhalefet yükseklik, düşeceği yük- dönemi de bitmiştir. Yandaş muhalefet Er- sekliktir. Tayyip Er- doğan’ı çıkarabileceği kadar yükseğe çıkar- doğan’ın seçim başarısı, mıştır. aslında düşeceği yerin Siperde öfkeyle bekleyen vatanseverler! yükselmesidir. Daha yük- Karanlığa süngü hücumu sonuç getirmez! sekten düşecektir. Programsız muhalefet işte bu enkaza yol Düştüğü gün, yandaşları açıyor! “Keşke bu kadar yüksek- ABD piyonluğuna, bölücü açılım tuzağına, ten düşmeseydi” diye- başkanlık dayatmasına, sıcak para ekonomisine cekler. Ve bu saptamayı ancak alternatif siyasi-ekonomik programı yapacakları günler olanlar direnerek başarı kazanabilir. uzak değil. 10’da Erdoğan, Köşk’te yalnızdır ve artık indirile- ceği yerdedir. Yüce Divan sandalyesi için son durağa vardı. TAYYİP Erdoğan, ilk konuşmasında şunları söyledi: “Daha ileri bir Durum bundan ibarettir. İLK VAADİ demokrasi standartlarını ülkemizde egemen kılmak için mücadele- mizi sürdüreceğiz. Çözüm sürecini ülkemizde egemen kılmak için M. İlker Yücel [email protected] gayretle koşturacağız. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.” 12’de PKK Açılımı ISSN 2146-2356 2 11 AĞUSTOS 2014, PAZARTESİ Haz›rlayan: MURAT ŞİMŞEK [email protected] SUDAK‹ DUMAN Tuna MEYDANI K‹REM‹TÇ‹ zgürlük [email protected] ö Gelelim Ne utanmaz köpekleriz fasulyenin faydalarına umhurbaşkanlığı hakkında söy- Kimi görsek etekleriz lenecek sözler seçimden çok C önce bitti, tekrarlamak gereksiz. ‘Üstadlar, iyi ki günümüzde yaşamamışlar, bu günleri görmemişler. Kendi Şimdi bir Galatasaray tesislerinin ka- fikirlerini dayatmaya çalışan, halkın kanını emerek beslenen günümüz sözde TAYFUN pısına sıkışarak can veren Sabah mu- İÇLİ habirinin fotoğrafına bakıyorum... aydınlarını görselerdi taşlama yapacak halleri kalmaz, hücceten ölürlerdi!’ Bir de kulüp doktorları onu kurtar- Devlet Eski Bakan maya çalışırken olayı izleyen Galatasa- BAZEN belirli olayları, belli kişileri an- raylı futbolcuların fotoğrafına. latmak için kelimeler, sözcükler yetmez. Kelimeler, sözcükler yetersiz kalır... Milyonları peşlerinden sürükleyen Ama bazen ironik bir kaç cümle ya da yıldızlardan çok korkmuş çocuklara bir kaç kıt’a çok şey anlatır. benziyorlar. Victor Hugo’nun, günümüzden yaklaşık Sanırsın mahallede maç yaparken 260 yıl önce yazmış olduğu “joyeuse vie” caddeye kaçan topun peşinden giden isimli şiiri de bunlardan biri. arkadaşları kaza geçirmiş. “Ha gayret! yağmacılar, salaklar, sayın Muhabirin ölümü, gösterinin yaldı- baylar! zını döküp bizi gerçeklerle yüz yüze ge- Hazların etrâfına çöreklenin, şölen var! tirivermiş. Bir başka muhabir de Koşun! yeriniz hazır... basıvermiş deklanşöre, o ânı ölümsüz- Baylar! hayat kısadır. Yiyin, için, eğlenin! leştirmiş. Sizlersiniz sâhibi bu tâlihsiz ülkenin! Metal kapı, gerçeklerin endüstriyel Bu millet malınızdır!” diyor Viktor futbolun illüzyonlar dünyasına sızmasını Hugo, “joyeuse vie” nin ilk kıt’asında. sağlamış. Tevfik Fikret ise 102 yıl önce “Han-ı Fotoğraftaki Galatasaraylı futbolcu- yağma” isimli şiiirinde; “bu sofracık, efendiler-ki bekler yutul- ların yüzünde hiçbir imaj çalışmasının mayı silemeyeceği bir insaniyet var. önünüzde titriyor-şu milletin hayatıdır Mikrofonlar uzatılıp ne düşündükleri milletin ki acılı, milletin ki eşiğinde ölü- sorulduğunda, muhtemelen yine orta- mün! lama şeyler söyleyecekler. ama sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır Hiçbiri “kardeşim biz alt tarafı spor hapır... kulübüyüz, ne işi var metal güvenlik ka- ...yiyin, efendiler yiyin; bu can dirilten pısının orada?” demeyecek. sofra sizin; Birinin aklına “Asıl o kapıyı yap- doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar maya kulübü mecbur eden dünya utan- yiyin! sın!” demek gelse bile muhtemelen verir zavallı memleket, verir ne varsa; ma- tutacak dilini. lını, Erkan Koyuncu toprağa verildikten varlığını, hayatını, umudunu, hayalini, sonra endüstriyel sporun illüzyonları tüm olanca rahatını, olanca gönül ba- bugün ki mideler sağlam, bugün ki çor- “Ah biz ödlek aydınlar” adlı eserinin bir lamayı, ne uzak görüşlüymüş ki, daha o balar sıcak; bölümünde şöyle diyor: zamandan bizi bile görmüş.” aynen devam edecek. lını. hemen yutun, düşünmeyin haramını, atıştırın, tıkıştırın kapış kapış, çanak “(...) Büyük yurtsever Namık Kemal, Üstadlar, iyi ki günümüzde yaşama- Tabii büyük kulüpler de o dünyanın helalini... çanak... çağdaşları olan aydınların kısa görüşlülü- mışlar, bu günleri görmemişler. içinde ağır metalden güvenlik kapıla- yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra yiyin, efendiler yiyin; bu cümbüşlü sofra ğünü, sorumsuzluğunu, ödlekliğini görüp Kulaklarına fısıldanan fikirleri rıyla korunmaya... sizin; sizin; dayanamamış da şöyle haykırmış: kendi fikirleri gibi dayatmaya çalışan, Sadece kulüplerin değil, artık hepi- doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar Ne utanmaz köpekleriz kendileri gibi düşünmeyenleri hemen mizin karşılıklı çelikten duvarlar ördüğü yiyin! yiyin!” diyerek o da Viktor Hugo gibi Kimi görsek etekleriz “alçaklıkla”, “şerefsizlikle”,”hain- bir çağ bu. bu harmanın gelir sonu, kapıştırın gider kendi çağdaşı olan aydınlara, siyasetçi- Sabır, taşı bile çatlatır. Ama gün gelir likle” suçlayabilen ve halkın kanını O duvarların ardına yığılan hayalle- ayak! lere bir kaç dörtlükle meramını anlatıve- aydının vurdum duymazlığı karşısında emerek beslenen günümüz sözde ay- rimiz, özlemlerimiz ve umutlarımızla yarın bakarsınız söner bugün çatırdayan riyor! sabrın kendisi bile çatlar. Namık Kemal, dınlarını görselerdi taşlama yapacak çalışacağız yine hayata tutunmaya. ocak! Aziz Nesin, 1983 yılında kaleme aldığı salt çağdaşları için söylememiştir bu taş- halleri kalmaz, hücceten ölürlerdi! Birbirimizin dünyasına bir kapı ara- lanır gibi olduğunda başımızı uzatıp ür- kekçe göz atmaya. Ta ki çelikten kapılar günün birinde bedenimizi ya da ruhumuzu sıkıştırıp zalimce ezene kadar. O zamana kadar devam, acı gerçek- Sıcak para ne kadar sıcaktır? ler yerine illüzyonların dünyasında ya- şamaya. En becerikli illüzyonistleri en iyi siya- setçiler, kanaat önderleri ya da rol mo- delleri sanmaya. Futbol yazarlarının tatlı bir huyu var- dır. Kendi aralarında yaptıkları işten bahsederken şakayla karışık “yalan- dolan” derler. İnsana “Şu alemde alacağın bir ne- festir, o da boştur boş!” diyen Hay- yam’ı hatırlatan bir ekabirliktir bu. Keşke hepimiz aynı samimiyeti gös- terebilsek. Hiç olmaza ileride gerçeğin girebileceği bir kapı aralamış olurduk. SEÇIMLERDEN SONRA BAŞLIYORUZ SORU şudur; ABD düşürmek için, iki ABD çilir. nanmış işbirlikçi kadroları vardır. BU mektubu sizlere Cumhurbaşkanlığı neden Erdoğan’ı gözden para spekülatörünün para Batının Erdoğan üzerindeki bazı ufak Bu kadroların oluşturduğu zümre- seçimlerimleri yapılmadan önce gönderi- çıkarmaz? BÜLENT hareketleri yeterlidir. para operasyonları, kulak çekme ve ye- lerle, halkın arasında uçurumlar oluşur. yorum. Sonra göndersem de seçim sonuç- Bu sorunun cevabı;