Mitinginde, ODA Baþkanýmýz Gökhan GÜNAYDIN Halka Seslendi
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
15 ÞUBAT-30 NÝSAN 2006 SAYI : 79 40. DÖNEM OLAÐAN GENEL KURUL YAPILDI 40. DÖNEM I.DANIÞMA KURULU ÜRGÜP’TE GERÇEKLEÞTÝ SANAYÝ BAKANLIÐI ÝLE PROTOKOL ÝMZALADIK ON GÜN SÜRELÝ TOPRAK KORUMA PROJE EÐÝTÝMÝ’NÝN ÝLKÝ TAMAMLANDI "SARMISAKLI SATILAMAZ! TOPRAÐINA SAHÝP ÇIK!" EUREPGAP’A ÜYE OLDUK MÝTÝNGÝ ODA'MIZIN 40. DÖNEM OLAÐAN GENEL KURULU COÞKUYLA GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ ODA'mýzýn 40. Dönem Olaðan Genel Kurulu, 11 Mart 2006 Cumartesi günü DSÝ Konferans Salonu'nda baþladý. Genel Kurula, CHP Muðla Milletvekili ve ODA'mýz Önce- ki Dönem Baþkaný Prof. Dr. Gürol ERGÝN, CHP Osmaniye Milletvekili Necati UZDÝL, ANAP Hatay Milletvekili Züheyir AMBER, Çankaya Belediye Baþkaný Muzaffer ERYIL- MAZ, TMMOB Baþkaný Mehmet SOÐANCI ve Gýda Mühendisleri Odasý Baþkaný Petek ATAMAN katýldý. ODA'mýz Baþkaný Gökhan GÜNAYDIN ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz ile Denetleme ve Onur kurullarý üyeleri ve önceki dönem yöneticilerimiz de Genel Kurul'da hazýr bulundu. Yoðun ilgi nedeniyle pek çok katýlýmcý Genel Kurul'u ayakta izledi. Ayrýca ANAVATAN Partisi Genel Baþkaný Erkan MUMCU, DYP Genel Baþkaný Mehmet AÐAR, Tarým ve Köyiþleri Bakaný Mehdi EKER'in de aralarýnda bulunduðu çok sayý- da siyasi ile sendika ve meslek odasý baþkanlarý Genel Kurulumuza gönderdikleri telgraflar ile baþarý dileklerini ilettiler. Genel Kurul'da Divan Baþkanlýðý'na oybirliðiyle Orhan AKBULUT seçildi. Divan Baþkan Yardýmcýlýklarýna Doç. Dr. Haydar ÞENGÜL ve Karaca BOZGEYÝK getirilirken, Hanife SAÐLAM, Dr. Doðan AKAR, Yeþim DELÝL ve Feyyaz UYSAL da Yazman Üyeler oldular. Saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý'nýn okunmasýnýn ardýndan, Genel Kurul gündemi oybirliði ile kabul edildi. ODA Baþkanýmýz Gökhan GÜNAYDIN, açýlýþ konuþmasýnda, 1954 yýlýnda kurulan ve 52 inci onur yýlýný yaþayan Ziraat Mühendisleri ODASI'nýn, yarým asrý aþkýn süredir, ülkede yaþanan tüm deðiþimlere karþýn, onurlu - saðlam duruþunu hiç bozmadýðýný söyledi. Ülkeden ve halktan yana olan ZMO'nun "çe- kinmediðini, gerilemediðini, kimseye yalan söylemediðini" anlatan GÜNAYDIN, "Söyleminin teknik - ekonomik - sosyal gerekçeleri hep vardý, demogojiye düþmedi, "belagat sanatýna" sýðýnmadý, idare - i maslahatçý olmadý" dedi. GÜNAYDIN, ulusal gelire % 11, istihdama % 30 katký koyan, kýrsal alanýn hemen tek ekonomik getiri kaynaðý olan tarým sektörünün son yýllarda sürekli kan kaybettiðini, iç ticaret hadlerinin korkunç bir þekilde tarým aleyhine geliþtiðini, sektörün genelinde üretim artýþlarýnýn nüfus artýþ hýzýnýn gerisinde kaldýðýni, bazý alt sektörlerde üretimde de geriye gidiþlerin yaþandýðýný, kýrsal yoksulluðun dayanýlmaz boyutlara ulaþtýðýný kaydetti. Türkiye'nin bu yapýyý hak etmediðini vurgulayan GÜNAYDIN, þu görüþleri dile getirdi: "Türkiye'de tarým sektörü, sosyal ve ekonomik yönleriyle, neoliberal politikalarýn uygulandýðý son çeyrek yüzyýllýk dönemde sürekli olarak güç kaybetmektedir. Bununla birlikte, 2000'li yýllarla birlikte uygulanan Dünya Bankasý ve IMF taþeronu teslimiyetçi politikalarýn sonucunda sektör, çöküþ noktasý- na gelmiþtir. 1999 yýlýndan bu yana deðiþen Hükümetlere karþýn sözü edilen "teslimiyetçi anlayýþ" aynen sürdürülmüþ; böylelikle giderek artan bir dýþa baðýmlýlýk, kendine yeterliliði kaybetme, üreticinin yoksullaþmasý ve kuralsýz piyasa koþullarýnda çokuluslu þirketlerin egemenliðinin pekiþtiði "kesintisiz bir süreç" yaþanmýþtýr." "Çiftçi 450 bin hektardan vazgeçti" 1999 - 2002 yýllarý arasýnda tarýmsal sübvansiyonlarýn 6 milyar dolar azalarak 1.1 milyar dolara indiðini, çiftçiler üzerinde yaklaþýk 4 milyar dolar tutarýnda yýllýk zarar oluþtuðunu belirten GÜNAYDIN, "1999 - 2001 arasýnda, Türkiye'de üretilen baþlýca tarým ürünlerinin brüt deðeri, reel olarak % 16 azalmýþtýr. Nihayetinde üretici, 450 bin hektarý ekmekten vazgeçmiþtir" diye konuþtu. 2 1998 yýlýndan bu yana genetiði deðiþtirilmiþ ürünler, yasal ve teknik altyapý yetersizlikleri nedeniyle, herhangi bir gümrük kontrolüne tabi tutul- 2 madan iç piyasaya girerek, iþleme veya besin zinciri süreçleriyle tüketici sofrasýna ulaþtýðýna dikkat çeken GÜNAYDIN, "Türkiye'de tarýmýn içinde bulunduðu baðýmlýlýk iliþkisi böylece pekiþtirilirken ve halk saðlýðý ile oynanýrken, kimse tüketicinin tercihini sormuyor. Bu yapý içinde, ziraat mühendisinden üretici köylüye kadar, sektörde bulunan herkesin yaþam alaný giderek daralýyor. Kamu organizasyonunun yaþama müdahil olma gücü kesiliyor, mühendis ile köylünün baðý adeta koparýlýyor, tarlanýn bilgi ve teknoloji ile buluþturulmasýna yönelik bir politika seçimi, ufukta gözükmüyor" dedi. GÜNAYDIN, DTÖ'nün baskýlarý doðrultusunda, gümrük vergilerinde yaþanabile- cek radikal bir indirim sürecinin, Türkiye iç piyasasýný tümüyle korumasýz durumda býrakabileceði uyarýsýnda bulundu. GÜNAYDIN, AB'nin müzakere döne- minde dayatmaya çalýþacaðý "çift taraflý sýfýrlama" (double zero) koþullarýnýn da, Türkiye'nin yalnýzca yaþ meyve sebze, koyun eti, bakliyat ve fýndýkta rekabetçi olabileceði bir ortamda, tarým sektörü için yýkýcý etkiler doðuracaðýný belirtti. "10 yýllýk dönem iyi deðerlendirilmeli" Türkiye'nin OTP'ye uyumu için, yýllýk 11 milyar euro ila 20 milyar euro arasýnda deðiþen bir kaynaða gereksinimi olduðuna iþaret eden GÜNAYDIN, AB'nin Türkiye'ye yýlda ortalama 170 milyon euro olmak üzere 10 yýlda toplam 1.7 mil- yar euro kaynak ayýrdýðýný kaydetti. GÜNAYDIN, "Türkiye'nin verili koþullarda tarýmýna bütçesinden 2 milyar euro dolayýnda kaynak aktarabildiðini düþündüðümüzde, olasý AB katkýsý ile birlikte, uyum için yýlda 9 ila 17 milyar euro'luk bir açýðýn bulunduðu hesaplanabilir. Türkiye, halen iç pazarýný koruya- bildiði ve daha az üretmeye odaklý Topluluk Tarým Müktesebatýný üstlenmek için hazýrlýk yaptýðý 10 yýllýk dönemi çok iyi deðerlendirmeli, ortalama maliyetleri azaltýcý, verimliliði yükseltici, rekabetçi bir tarým yapýsýný kurmalýdýr." Türkiye'nin içeride ve dýþarýda, sektörel gerçek ve gereksinimlere uygun bir tarým politikasý seçmesi ve uygulamasý gerektiðini anlatan GÜNAYDIN, þu görüþ- leri dile getirdi: "Dýþa yönelik politikanýn temel ilkeleri baðlamýnda, DTÖ görüþmelerinde G 32 ülkeleri ile birlikte pozisyon almak ve AB- ABD'yi iç destek ve dýþsatým sübvan- siyonlarýný indirgemeye zorlamak, ancak radikal bir indirim süreci sonrasýnda gümrük vergileri indirimini görüþmeye açmayý düþünmek doðru olacaktýr. Tavizlerle yürüyecek AB müzakere dönemi sonunun 'özel statülü iliþki' ile sonuçlanmasý durumunda, sektör üzerinde onarýlamayacak yýkýmlar doðacaktýr. Tarýmýn altyapý sorunlarý çözülmeli; sulama - arazi toplulaþtýrma ve tarla içi geliþtirme hizmetlerinin önümüzdeki on yýllýk süreçte tamam- lanacaðý bir planlama - uygulama sürecine girilmelidir. Tarlanýn bilgi ve teknoloji ile buluþmasý önündeki engeller kaldýrýlmalý, pazarlama ve örgütlenme sorunlarý kalýcý - köktenci yaklaþýmlarla çözülmeli, üretici ve tüketicinin bir avuç aracýnýn çýkarýna teslim edildiði yapýlar tarihe gömülmelidir." Tarým sektörüne yýlda en az 10 milyar euro düzeyinde kaynak aktarýlmasý gerektiðini belirten GÜNAYDIN, buna karþýn Tarým Yasasý Tasarýsý'nda, tarýma aktarýlan kaynaklarýn alt sýnýrýnýn, GSMH'nin % 1'i olarak belirlenmesinin, sektördeki kaynak eksikliði sorununun, önümüzdeki dönemde de süreceðine iþaret ettiðini söyledi. Ziraat mühendislerinin sorunlarý Kamuda çalýþan ziraat mühendislerinin çalýþma alanlarýnýn yok edildiðini ve/veya kýsýtlandýðýný vurgulayan GÜNAYDIN, 1989 yýlýndan bu yana Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý'na "olaðan yollardan" ziraat mühendisi alýnmadýðýný kaydetti. Tarýmsal Araþtýrma Enstitüleri'nin kapatýldýðýný, üretme istasyonlarýnýn da kapatýldýðýný ya da kiraya verildiðini anlatan GÜNAYDIN, TÝGEM'in bazý iþletmelerinin de kiralandýðýna iþaret etti. GÜNAYDIN, "Dalaman ve Yalova Ýþletmeleri üzerindeki rant baskýsý sonuç vermiþ, birinci sýnýf tarým arazileri amacý dýþýnda kullanýma açýlmýþtýr. Ülkenin sebze tohumunda hemen tümüyle dýþa baðýmlý olduðu, sertifikalý tohum gereksiniminin ancak % 25'inin karþýlanabildiði, yýllýk 25 bin damýzlýk gereksinimine karþýn 2005 yýlýnda hiç damýzlýk daðýtýlamadýðý bir süreçte, bitkisel ve hayvansal üretim materyali temin etme ile ödev- lendirilmiþ bir Kuruluþun iþletmelerinin bu ödev ile baðdaþmayan bir þekilde 30 yýllýðýna kiraya verilmesinin de, bizim anlayýþýmýza göre, bir yapýlandýrma çalýþmasý ile ilgisi olamaz" diye konuþtu. GÜNAYDIN, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüðü kapatýldýktan sonra toprak ve su kaynaklarýnýn yönetilmesinde büyük bir boþluk ortaya çýktýðýný; Büyükþehir Belediyelerine devredilen bölge ve illerde toprak uzmanlarýnýn asfalt þantiyelerine, Ýl Özel Ýdarelerine devredilen bölge ve illerde ise yine toprak uzmanlarýný, uzmanlýk alanlarý ile ilgisi olmayan alanlara görevlendirildiðini söyledi. Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý çalýþanlarýnýn maaþlarýnýn, asgari geçim standartlarýnýn altýna düþmesi ve neredeyse tüm Bakanlýklar arasýnda en az maaþ düzeyinin Tarým Bakanlýðý'nda yaþandýðýný belirten GÜNAYDIN, bakanlýk ve baðlý/ilgili kuruluþlarda çalýþan mühendislerin maaþlarýnda gerekli düzenlemelerin ivedilikle yapýlmasýný istedi. GÜNAYDIN, Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý ile baðlý - ilgili Kamu Ýktisadi Ýþletmelerinde, bu boyutta hiç yaþanmayan bir haksýz atama - terfi sisteminin inatla sürdürüldüðünü kaydetti. Tarým Bakanlýðý'nýn yeniden örgütlenmesine iliþkin hazýrlanan 4 yasa taslaðýnýn, bakanlýkla yapýlacak görüþmeden yalnýzca 1 gün önce ZMO'ya iletilmesini de eleþtiren GÜNAYDIN, bakanlýk per- sonelinin sayýsýnýn azaltýlmasýný kabul etmeyeceklerini kaydetti. "Tarým danýþmanlarýnýn sorunlarý çözülmeli" 3 Tarým danýþmanlarý konusunda da ziraat mühendisliði mesleðine iliþkin bir baþka sancýlý süreç yaþandýðýný vurgulayan GÜNAYDIN, þöyle konuþ- tu: "2004 yýlý