Devrek Müftüsü Hacı Abdullah Sabri (Aytaç) Efendi

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Devrek Müftüsü Hacı Abdullah Sabri (Aytaç) Efendi Bahar 2012 . Cilt 2 . Sayı 3 Zonguldak’ta Milli Mücadele Destekçisi Bir Müftü: Devrek Müftüsü Hacı Abdullah Sabri (Aytaç) Efendi Tunay KARAKÖK1 Özet: Zengin taşkömürü yataklarına sahip olması sebebi ile Zonguldak ve havalisi işgalci- ler için ayrı bir önem arz etmekteydi. Bu nedenle Fransızlar, Zonguldak ve havalisini işgal etmişlerdir. Yaşanan bu işgaller karşısında Devrek’te Müftü Hacı Abdullah Sabri Efendinin halkı direniş için ikna etmeye çalıştığı ve işgalcilere karşı oluşturulmaya çalışılan direniş örgütlerinin oluşturulması için büyük çabalar sarf ettiği görülmüştür. İşte bu çalışmada, sayıları sekseni aşmış ve Milli Mücadele yıllarında Anadolu’nun her tarafında mücadele için seferber olmuş ve ahaliye seferber etmeyi başarmış din adamlarının Milli Mücadele- ye katkıları noktasında; İngiliz, İtalyan ve Fransızların işgaline uğramış olan Zonguldak – Devrek havalisindeki direniş hareketini “Muhterem Cemaat; Türk Yurdumuzda bugün- den itibaren kurtuluş Savaşı başlamıştır. Şimdi ise alacağınız karar ve çekeceğiniz telgrafl a kadınımız, kızımız, topumuz, tüfeğimizle Mustafa Kemal’in yanında yer almalıyız. İşte vatan elden gidiyor. Hep beraber kurtaracağız” diyerek başlatmış olan Devrek Müftüsü ve Devrek Kuvay-i Milliye Örgütünün kurucusu Hacı Abdullah Sabri Efendinin bölgedeki milli mücadeleye dair oluşumlarda ve faaliyetlerdeki etkinliği hakkında bilgiler verilmeye çalışılmıştır. Anahtar kelimeler: Milli Mücadele, Din Adamları, Zonguldak, Devrek, Abdullah Sabri Efendi GİRİŞ: Milli Mücadele’de Din Adamları 19. yüzyıl sonlarından itibaren Avrupa devletleri bir sömürge yarı- şına girişmişlerdir. Osmanlı İmparatorluğu ise; geniş topraklara sahip oluşu, dünya ticaret yolları üzerindeki stratejik konumu, sanayinin can damarı haline gelecek olan petrol ve diğer yer altı zenginlikleri olan 1 Öğr. Gör. Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Ortaçağ Tarihi ABD, [email protected] 145 Tunay KARAKÖK maden bölgelerinin elinde bulunuşu ve Avrupa’ya yakınlığı dolayısıy- la emperyalist güçler için son derece uygundu. Bu sebeple 20. Yüzyıl başlarında Osmanlı toprakları; İngiltere, Fransa, Rusya, Avusturya ve Almanya gibi devletlerin yarıştığı bir yer durumuna geldi. İşte Osmanlı toprakları için birbirleri ile yarışan bu devletler amaç- larına nihayet 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Ateşkes antlaşması ile ulaşmış olacaklardı, zira şartları çok ağır olan bu antlaşma ile İngiliz- ler, Fransızlar ve İtalyanlar Osmanlı topraklarının çeşitli bölgelerini işgal etme fırsatı bulmuşlardır. Unutulmamalıdır ki bu devletlere bu fırsatı veren ise 1914 – 1918 tarihleri arasında dünya tarihinde ilk kez şahit olunaN Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğunun yenilen devletler (İttifak Devletleri) safında yer tutması ve şartları Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalamakla birlikte Türk halkını esir etmeye yö- nelik olarak tam teslimiyeti ön gören bir ateşkes antlaşması imzalamış olmasıdır. Savaşın sonlarına doğru her ne kadar yenilen devletlerden toprak alınmayacağı bir başka ifade ile işgal hadisesine kesinlikle izin verilmeyeceğini dünyaya duyuran Wilson İlkeleri adındaki bir nevi Sa- vaşı sona erdirmeyi başaran talimatname yayınlanmış olsa da Ameri- ka Birleşik Devletleri Başkanı Wilson tarafından, galip devletler (İtilaf Devletleri) çeşitli toplantı ve aldıkları kararlar neticesinde bu kuralı çiğnemişler ve uzun süredir uğraş verdikleri Osmanlı topraklarını ilk fırsatta işgal etmekten geri kalmamışlardır. I. Dünya Savaşı’nın akabinde imzalanan Mondros Mütarekesi neti- cesinde yurdun haksızca işgaline, vatanın her köşesindeki meslek ve iş erbabının yanı sıra din adamlarının da karşı çıktığı görülmüştür. Öyle ki bu karşı çıkma din adamları noktasında; işgalcileri yurttan kovma eylemi olarak doğan Milli Mücadele’ye katkılar ortaya koyma şeklinde bile kendini göstermiştir. Hz. Peygamber tarafından “Benim varislerim ümmetimin âlimleridir” şeklinde tasvir edilen din adamları Osmanlı Devletinin kuruluşundan itibaren ve sonraki dönemlerde devlet yapısı içerisinde ve sosyal gruplar arasında temel direklerden biri olarak en güvenilir zümreyi meydana getirmişlerdir (Ebu Davud,1981,22). Osmanlı Devleti’nin sonunu hazırlayan I. Dünya Savaşı’na gelindi- ğinde de yine din adamlarını – ulemayı en önde ve en ileride görmekte- yiz. Bilhassa çok kanlı geçen Çanakkale Savaşlarında din adamları yine en ön safl arda halkı düşmanla savaşmaya teşvik etmiştir. Bu hususu 146 Zonguldak’ta Milli Mücadele Destekçisi Bir Müftü: Devrek Müftüsü Hacı Abdullah Sabri (Aytaç) Efendi Fransız – İngiliz Kara Kuvvetleri Başkomutanı General Hamilton hatıra- tında şöyle belirtmektedir: “Her taarruzdan evvel başlayan genel bom- bardıman sırasında imamlar ya da taburdaki din adamları, ellerini çevrelerinde topluyor, onlara dini telkinlerde bulunuyor, ölürseniz şe- hit, kalırsanız gazi olurdunuz. Allah (C.C.) Muhammed (S.A.V.) aşkına dövüşün, diyorlardı. Erlerin cevabı bir koro halinde, ama gözleri şevk ile dolu olarak “İnşallah Efendim” oluyordu” (Hamilton, 1972, 64). Devamında ise din ve namus duygusunu var olma şartlarından biri olarak gören Türk milleti, önceki dönemlerde olduğu gibi I. Dünya Sa- vaşı sonrasında imzalana Mondros Ateşkes Antlaşmasına binaen baş- layan işgaller sırasında da düşmana karşı direnme fikrini ateşleyen din adamları ve manevi din büyüklerini ortaya çıkarmakta gecikmemiştir. Bu din adamları ise ülkeyi kurtarmak için Anadolu’da filizlenen müca- delede Mustafa Kemal Atatürk’e kayıtsız bir şekilde bağlanmış, milli hareket lehinde olağanüstü gayret sarf etmiş ve böylece Milli Mücadele fikrinin doğuşunda önemli görevler üstlenmişlerdir. Daha mütareke döneminde boş durmayan din adamları, gerek Os- manlı ülkesinde gerekse İslam âleminde ortaya çıkan bazı dini mesele- lerinin çözümü ve İslam’a yapılan saldırıları İslam hükümlerine göre cevaplandırmak için 1918 yılında Darü’l Hikmeti’l İslamiye’yi2 kur- muşlardır (Albayrak, 1990, 411-412). Pek çok din adamı, cami kürsüle- rinde ve meydanlarda düzenlenen mitinglerde, bizzat kurdukları veya içerisinde bulundukları cemiyetlerde, hatta cephelerde halka rehberlik etmişlerdir. Bu hususta hiç çekinmeden mallarını harcayanlar olduğu gibi bir kısmı da şehit olmuştur. Ayrıca Tekâlif-i Milliye emirleri içe- risinde de yer alan bu şahıslar, Milli Mücadelenin lokomotifi olan I. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında ve çalışmasında da hazır bulunmuşlar, hatta Anadolu’da çıkarılmaya çalışılan isyan hareketleri- nin bastırılmasında önemli görevler üstlenmişlerdir. Sonuç olarak; Milli Mücadelenin kuruluşunda ve işleyişinde din adamları ilk sıralarda yer almışladır. Çünkü devrin yapısı gereği ulema- nın içinde bulunmadığı bir teşebbüsün başarı kazanması pek çok açıdan zorluklar taşımaktaydı (Güneş, 1987, 24). 2 Bu cemiyetin kurucuları arasında Mehmet Akif Ersoy, Bediüzzaman Said Nursi, Şeyhülislam, Ahali Fır- kası ve daha sonra Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın kurucularından olan Mustafa Sabri Efendi gibi kişiler yer almaktaydı. 147 Tunay KARAKÖK Zonguldak ve Civarında Milli Mücadele’nin Doğuşu Kömür rezervlerinin işletmeye açılması sebebi ile özellikle 1882 yılından itibaren Zonguldak’a3 yerli ve yabancı göçler olmuştur. Bu göçler sonucu yöre nüfusu hızla artmıştır. Bunun en belirgin örneği ise 1899 öncesinde Kdz. Ereğli’nin Elvan Köyünün Gaca adında bir mahal- lesi iken bu gün il merkezi olan Zonguldak’ın 1899 tarihinde belediye teşkilatı kurulması sebebi ile bir kaza merkezi olarak ortaya çıkışıdır. Bu göçler esnasında maden iletmecisi olarak Rumlar, Ermeniler, Fran- sızlar ve İtalyanlar da yöreye gelmişlerdir. Milli mücadele başlarında Zonguldak şehir merkezinde yabancı- lar ve azınlıklar hâkim duruma geçmişti. Bolu Mebusu Tunalı Hilmi Bey; “Zonguldak’ta Askerlik Mükellefiyeti Hakkındaki Kanun” teklifi ile ilgili olarak TBMM’nin 21.10.1920 tarihli oturumunda bu durumu 3 19. yüzyılın yarısından sonra kömür ocaklarının işletilmesi hızlanınca Zonguldak ve çevresinin geliş- mesi, o güne kadar Çaycuma nahiyesine bağlı Gaca köyünün bir mahallesi olan Zonguldak’ı 19 Ağustos 1889’da kaza merkezi yapar. Kaza merkezi olunca Devrek’ten 49, Ereğli’den 20 köy Zonguldak’a bağlanır. Bolu Sancağının 9. kazası olan Zonguldak’ta aynı tarihte belediye teşkilatı da kurulmuş ve ilk belediye başkanı olarak madenci Elbasanlı Mehmet Lütfi Bey (1899–1903, 1908–1911, 1919–1920) seçilmiş- tir. Kaza’nın ilk kaymakamı olarak ise Süleyman Naifi Bey’i görmekteyiz. Birinci Dünya Harbi’nin sona ermesi ve Mondros Mütarekesinden sonra yurdumuzun İtilaf Devletleri tarafından işgali sonucu idari taksimat tamamen değişmiş ve elimizde ancak Doğu Anadolu’daki ve iç kesimlerdeki vilayetlerden başka bir toprak kalmamıştır. Nitekim bu kayıplar arasında Batı Trakya, Suriye, Irak ve Kafk asya’daki pek çok vilayetler 1919-1920 yıllarından hemen önce el değiştirmiş, Güney’de Beyrut, Halep, Suriye Vilayetleri, kuzey’de ise Elviye-i Selase (Kars, Ardahan, Batum), elden çıkmıştır. Bu tarihlerde ancak 15 vilayet ve vilayetlere bağlı 35 liva ve 17 müstakil livanın kaldığı görülmüştür. I. Büyük Millet Meclisi tutanaklarından yararlanılarak hazırlanan listede Zonguldak Müstakil 17 Liva’dan biri olan Bolu Livası sınırları içersisinde yer almaktadır. Ancak, TBMM Hükümeti, 20 Nisan 1920’ de bölgedeki isyanların Zonguldak, Ereğli ve Bartın’a sıçramasına engel olmak için Devrek, Ereğli, Mudurnu, Bartın, Göynük ve Zonguldak’ı Bolu Bağımsız mutasarrıfl ığından ayırarak, Kastamonu vilayetine bağladı. 14 Mayıs 1920’ de Kastamonu Vi- layetine bağlı Zonguldak kazası Bartın, Devrek ve Ereğli’nin kendisine bağlanması sureti ile mutasarrıfl ık haline getirilmiş ve 1916 tarihinden beri Kaza
Recommended publications
  • The Mechanisms for Terrorizing Minorities: the Capital Tax and Work Battalions in Turkey During the Second World War
    Çetinog˘lu: The Mechanisms for Terrorizing Minorities 15 The Mechanisms for Terrorizing Minorities: The Capital Tax and Work Battalions in Turkey during the Second World War Sait Çetinog˘lu Two policies against non- Muslim minorities implemented during the Second World War by the Turkish government are analyzed in this essay: (1) the Capital Tax (Varlik Vergisi) implemented as a means of economic destruction of these minorities from November 1942 to March 1944 and (2) the mobiliza- tion of minority young men aged 18 to 45 into the so- called work battalions (amele taburlari) from May 1941 to September 1942 as a reprise of the work battalions during World War I. The motivations, conditions, and implemen- tation of both antiminority measures are examined and their consequences discussed. The Capital Tax The Varlik Vergisi constitutes a dark chapter in the history of modern Tur- key. It was implemented during 1942 – 44 under the pretext of controlling the price of goods and preventing accumulation of capital in a few hands, even though the very same government had taken no measures to stop the expansion of a black market and consequent increase of illegal profits in the previous two years. Passed under the pretext of public complaints, this measure implemented a devastating economic destruction policy against non- Muslim minorities through heavy taxation, confiscation of properties, and exile of members of these groups to work camps. The aim was to destroy the economic and cultural base of these minorities, loot their properties and means of livelihood, and, at the same time, “turkify” the economy of Turkey.
    [Show full text]
  • Zonguldak Il Brifingi
    ZONGULDAK İL BRİFİNGİ ŞUBAT 2021 ZONGULDAK’IN DERİN TOPRAKLARI ALTINDAKİ SERVET-İ MADENİYE NE KADAR KIYMETLİ İSE BİZİM NAZARIMIZDA ZONGULDAK’TA O KADAR KIYMETLİ BİR VİLAYETİMİZDİR. GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK 26 AĞUSTOS 1931 2 / 50 SUNUM Tarihi 4 Sayılarla Zonguldak 5 Ekonomik Göstergeler 7 Eğitim 9 Sağlık 10 Sosyal Durum 11 Yükseköğretim 13 Gençlik ve Spor 14 Sanayi ve Ticaret 16 Tarım ve Orman 17 Kültür ve Turizm 18 Ulaştırma 21 Çevre ve Şehircilik 24 Enerji ve Tabii Kaynaklar 25 Kamu Gelir ve Giderleri 28 Dış Ticaret 29 Mahalli İdareler 30 Emniyet ve Asayiş 32 Afet ve Acil Durum 33 Devam Eden Önemli Projeler 34 Kamu Yatırımları (2003-2020) 44 Özet 45 Karşılaştırma 46 Talepler 47 3 / 50 TARİHİ İlimizin ismini nereden aldığı konusunda çeşitli rivayetler bulunmaktadır. Zonguldak isminin kaynağına yönelik yapılan araştırmalar incelendiğinde; sazlık ve kamışlık anlamına gelen “zongalık”, sıtmanın titremesini tarif eden “zonklamak”, sisli bir havada gemisiyle Zonguldak’a giren kaptanın sis kalktıktan sonra burası “zongalık” (sazlık, bataklık) demesi ve ilimizde ocakları ilk işleten Belçika ve Fransız şirketlerinin Göldağı mevkiini “Zone Ghuen Dagh” diye belirtmeleri Zonguldak isminin oluşmasında etken olmuştur. M.Ö. 2.500 yılından başlayarak günümüze kadar uzanan bir geçmişi bulunan Zonguldak sınırları içinde sırasıyla; Frig boyları, Yunan kolonizasyonları, Persler, Makedonya İmparatorluğu, Bizanslılar, Anadolu Selçuklu Devleti, Beylikler dönemi (Candaroğulları) ve Osmanlı İmparatorluğu hüküm sürmüştür. İlimizin ve bölgenin önemi II. Mahmut döneminde Uzun Mehmet’in 1829 yılında Kdz. Ereğli ilçesi Kestaneci köyünde taşkömürünü bulması ile artmıştır. 1 Nisan 1924 tarih ve 491 sayılı Teşkilat-ı Esasiye kanununun 60’ncı maddesi uyarınca sancaklar kaldırılınca Zonguldak Cumhuriyet sonrası kurulan ilk il olma unvanını kazanmıştır.
    [Show full text]
  • China in the Broader Black Sea Region
    CHINA IN THE BROADER BLACK SEA REGION www.globsec.org CHINA IN THE BROADER BLACK SEA REGION The broader Black Sea region is the scene of increasing tensions amid renewed great power competition and conflicting geopolitical and geo-economic interests. The rise of China and its solidifying regional footprint requires a better understanding of how this influence is capitalized at national and regional level, what type of challenges it creates for respective countries, and what choices decision-makers have at their disposal in this new complex and complicated geopolitical setting. A report coordinated by Alexandra Martin, Head of GLOBSEC Brussels Office March 2021 China in the Broader Black Sea Region PARTNERS: PARTNERS This is a joint publication of GLOBSEC, the Wilfried Martens GLOBSEC is a global think-tank based in Bratislava Centre for European Studies and the Black Sea Trust for committed to enhancing security, prosperity and Regional Cooperation. This publication receives funding sustainability in Europe and throughout the world. Its from the European Parliament. GLOBSEC, the Wilfried mission is to influence the future by generating new ideas Martens Centre for European Studies, the Black Sea Trust and solutions for a better and safer world. We believe for Regional Cooperation, and the European Parliament we can change the world by putting together the right assume no responsibility for facts or opinions expressed in stakeholders at the right time for a free exchange of this publication or any subsequent use of the information ideas. In an interconnected world, GLOBSEC stimulates contained therein. Sole responsibility lies on the authors public-private dialogue to shape agendas for the future.
    [Show full text]
  • 2 GÖKÇEBEY ÜÇBURGU EMPORİONU Doç. Dr. Şahin
    Çeşm-i Cihan: Bartın Üniversitesi Tarih KültürGÖKÇEBEY ve Sanat Araştırmaları ÜÇBURGU EMPOR E - DergisiİONU – Doç. Dr. ŞahinBartın YILDIRIM ve Yöresi ISSN: 2149–5866 Cilt:7, Sayı:1, s. 2-31, Yaz 2020 Tarih – Kültür Araştırmaları Araştırma-İnceleme Uygulama ve Araştırma DOİ: 10.30804/cesmicihan. 771683 Merkezi BARTIN – TÜRKİYE (BAYTAM) GÖKÇEBEY ÜÇBURGU EMPORİONU Doç. Dr. Şahin YILDIRIM* Öz: Antik çağlarda Doğu Bithynia ve Batı Paphlagonia bölgeleri arasındaki önemli geçiş noktalarından birisi olan Tieion antik kenti, ülkemizin Batı Karadeniz bölgesinde, Zonguldak İli, Çaycuma İlçesi, Filyos beldesi sınırlarında bulunmaktadır. Kent, Filyos (Billaios) Nehri’nin hemen ağzında yer almakta idi. Billaios Nehri, Tieion antik kentinin ekonomisi için çok büyük bir öneme sahipti. Billaios Nehri, vadisi boyunca uzanan bereketli toprakları sayesinde burada yaşayan topluluklara hatırı sayılır miktarda tarımsal fayda sağlamıştır. Nehir ağzından 30 km. kadar ötedeki Gökçebey’e kadarki ulaşım, küçük tekne ve kayıklarla sağlanmakta idi. İç bölgelerden elde edilen ticari eşya, tarım ürünleri ile gemi yapımında kullanılan keresteler, Tieion limanına bu elverişli nehir yolu ile ulaştırılmaktaydı. Billaios Nehri’nin Devrek Çayı (Ladon) ile birleştiği Gökçebey Üçburgu’da 2009 yılında meydana gelen büyük bir sel neticesinde nehir kenarında Roma Dönemi’ne tarihlendirilen yapı kalıntıları ortaya çıkmıştır. Tieion antik kentinin güney sınırında bulunan bu yerde kazı ekibinin gerçekleştirmiş olduğu yüzey araştırmaları sırasında, nehir içinde üzerlerinde Grekçe yazıt bulunan iki kurşun terazi ağırlığı bulunmuştur. Bu bölgede 2012 yılı Eylül ayı başında Karadeniz Ereğli Müzesi’nin başkanlığında, Doçent Dr. Şahin Yıldırım’ın bilimsel danışmanlığında bir kurtarma kazısı başlatılmış ve Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlendirilen çok sayıda çanak çömlek ve amphora parçaları bulunmuştur. Bölgede bulunan tüm bu yazıtlı kurşun ağırlıklar ve çanak çömlekler bize yapının işlevi hakkında ipucu vermektedir.
    [Show full text]
  • Devrek Ve Gökçebey Havzasinda Imalat Sanayi Sektörel Çeşitlilik Mevcut Durum Ve Gelişme Projeksiyonlarina Ilişkin Ön Değerlendirme Raporu
    DEVREK TİCARET VE SANAYİ ODASI DEVREK VE GÖKÇEBEY HAVZASINDA İMALAT SANAYİ SEKTÖREL ÇEŞİTLİLİK MEVCUT DURUM VE GELİŞME PROJEKSİYONLARINA İLİŞKİN ÖN DEĞERLENDİRME RAPORU 2016/2 ARAŞTIRMACI ÖZETİ Devrek ve Gökçebey iş dünyasının çatı örgütü konumunda bulunan Devrek Ticaret ve Sanayi Odası tarafından gerçekleştirilen bu çalışmada bölgede geleceğe yönelik alternatif sanayi alanlarının gelişimine yönelik mevcut plan, program ve veriler ile ekonomik bir analiz gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Çalışmanın temel amacı Oda faaliyet alanına giren bölgenin sanayiye yönelik sektörel çeşitliliğini ortaya koyarak hangi alanlarda daha fazla gelişebileceğine yönelik eldeki veriler ışığında tespitlerde bulunmaktır. Araştırmada izlenen yöntemlerden birincisi makro çerçevede ulusal ve bölgesel kalkınma plan ve programları incelenerek bölgeye ilişkin projeksiyonların belirlenmesidir. Bu noktada makro nitelikte incelenen temel planlardan biri onuncu kalkınma planı (2014-2018), diğeri ise kalkınma bakanlığının 2014-2023 bölgesel gelişme ulusal stratejisidir. Mikro nitelikte ise TR81 bölgesi için Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından hazırlanan 2014-2023 Batı Karadeniz Bölge Planıdır. Planlar içerisinde özellikle Devrek ve Gökçebey için belirlenen kalkınma stratejileri önemli yol gösterici niteliğindedir. Ağırlıklı olarak çalıştay ve saha çalışmalarına dayalı bu yöntem kısıtlı bir bilgi ağı sunmaktadır. İkinci yöntem ise imalat sanayiinde faaliyet gösteren işletmelerin kapasite raporlarının analizidir. Kapasite raporları incelenirken kısıtlı bir veri
    [Show full text]
  • A Note on the Prehistory of the Devrek Region, Northern Turkey
    ANATOLICA XXXV, 2009 A NOTE ON THE PREHISTORY OF THE DEVREK REGION, NORTHERN TURKEY Güngör Karau÷uz1 and Bleda S. Düring2 INTRODUCTION In this brief report we would like to present Prehistoric ceramics collected at a number of sites in central Zonguldak (see fig. 1). These assemblages are of interest in relation to the broader topic of Anatolian Prehistory for two reasons. First, at present nothing has been published about the Prehistory of this part of northern Turkey, except in passing in brief reports in the Arkeoloji SonuçlarÕ ToplantÕsÕ (Karau÷uz 2005; 2006; 2007). Second, we are convinced that some of these sherds date to the fifth millennium BC, and are thus of great importance because they date to the Middle Chalcolithic (ca. 5500 to 4000 cal BC), which is archaeologically poorly documented and understood across most of Asia Minor. THE SURVEY AND THE REGION The material presented here was collected in an archaeological surface survey directed by Güngör Karau÷uz from Selçuk University in Konya that took place between 2004 and 2006 in central Zonguldak.3 In this survey the districts (ilçeler) of Devrek, Gökçebey, Çaycuma, and Ere÷li were investigated. However, the main focus of the survey was on the Devrek district, in which all but one of the sites discussed in this paper are located (fig. 1). Prior to this survey no archaeological work of any kind had been done in the central Zonguldak region. In recent years, however, a rescue excavation was performed in the Ere÷li region of Zonguldak, at the site of YassÕkaya, located about 20 kilometres south of the village of Zoro÷lu, in which Early Bronze Age remains were uncovered probably dating to the EBA II or III (Efe and Mercan 2001).
    [Show full text]
  • Microchelonus SZÉPLIGETI 1908 (Hymenoptera: Braconidae: Cheloninae)
    ZOBODAT - www.zobodat.at Zoologisch-Botanische Datenbank/Zoological-Botanical Database Digitale Literatur/Digital Literature Zeitschrift/Journal: Linzer biologische Beiträge Jahr/Year: 2006 Band/Volume: 0038_1 Autor(en)/Author(s): Aydogdu Mitat, Beyarslan Ahmet Artikel/Article: Microchelonus SZÉPLIGETI 1908 (Hymenoptera: Braconidae: Cheloninae) species from the Marmara, Western and Blacksea regions of Turkey 397-407 © Biologiezentrum Linz/Austria; download unter www.biologiezentrum.at Linzer biol. Beitr. 38/1 397-407 21.7.2006 Microchelonus SZÉPLIGETI 1908 (Hymenoptera: Braconidae: Cheloninae) species from the Marmara, Western and Blacksea regions of Turkey M. AYDOGDU & A. BEYARSLAN A b s t r a c t : The study was carried out in spring, summer and autumn periods between 1985-2004 year from a wide range of habitats at different altitudes in the Marmara, Western and Middle Blacksea regions of Turkey. 18 species were determined and all of them belonging to Microchelonus SZÉPLIGETI 1908, eight species are reported for the first time in the Turkish fauna. The general distribution and known hosts of the taxa are added. This research is the first faunistic study on Microchelonus (Hymenoptera: Braconidae: Cheloninae) fauna of Turkey. Key words: Hymenoptera, Cheloninae, Microchelonus, fauna, Turkey. Introduction The Braconidae is the largest group of parasitic Hymenoptera with least 40.000 species worldwide (WAHL & SHARKEY 1993). They are well disturbed and highly diverse in almost all terrestrial habitats (LA SALLE & GAULD 1993), and play important role as the regulatory agents for phytophagous insect populations dynamic, particularly the econo- mically important insects pests (LA SALLE 1993). All members of the subfamily Chelo- ninae (Hymenoptera: Braconidae) are solitary egg-larval koinobiont endoparasitoids of Lepidoptera (SHAW & HUDDLESTON 1991).
    [Show full text]
  • İl Planlama Ve Koordinasyon Müdürlüğü
    T.C. ZONGULDAK VALİLİĞİ İl Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü ZONGULDAK İL BRİFİNGİ OCAK 2020 İLETİŞİM www.zonguldak.gov.tr [email protected] İÇİNDEKİLER A. İLİN GENEL OLARAK TANITIMI ........................................................................................... 1 1. İLİN TARİHİ ............................................................................................................................. 1 2. İLİN COĞRAFİ KONUMU VE YERYÜZÜ ŞEKİLLLERİ ................................................... 2 2.1. Dağlar .................................................................................................................................. 2 2.2. Vadiler, Platolar, Ovalar ..................................................................................................... 2 2.3. Kıyılar ................................................................................................................................. 3 2.4. Baraj Gölleri ve Göletler ..................................................................................................... 3 2.5. Bitki Örtüsü ......................................................................................................................... 3 3. İDARİ YAPI VE NÜFUS DURUMU ...................................................................................... 4 4. SOSYAL YAPI VE İSTİHDAM DURUMU............................................................................ 6 4.1. SGK’nın 2019 Yılı Verileri ...............................................................................................
    [Show full text]
  • Kdz. Ereğli Turizm Master Planı Projesi
    KDZ. EREĞLİ TURİZM MASTER PLANI PROJESİ SÖZLEŞME NO: TR81 / 14 / DFD / 0042 Bu proje 2014 Yılı Doğrudan Faaliyet Desteği Programı kapsamında Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından desteklenmektedir. Bu çalışma, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından yürütülen 2014 Yılı Doğrudan Faaliyet Desteği Programı çerçevesinde İMEAK Deniz Ticaret Odası Batı Karadeniz Bölge Şubesi tarafından uygulanan “Ereğli Turizm Master Planı” projesi kapsamında hazırlanmıştır. Bu araştırmanın içeriğinden İMEAK Deniz Ticaret Odası Batı Karadeniz Bölge Şubesi sorumludur. Bu içeriğin herhangi bir şekilde Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın veya T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın görüş ya da tutumunu yansıttığı mütalaa edilemez. 0 İÇİNDEKİLER TABLOLAR DİZİNİ ............................................................................................................................ 3 GRAFİKLER DİZİNİ ........................................................................................................................... 3 RESİMLER DİZİNİ .............................................................................................................................. 4 ÖNSÖZLER .......................................................................................................................................... 5 YÖNETİCİ ÖZETİ ............................................................................................................................... 7 GÖRÜŞLERİYLE ÇALIŞMAYA KATKIDA BULUNAN KURUMLAR ........................................ 8 1. ARAŞTIRMANIN AMACI
    [Show full text]
  • Devrek Heyelan Mekanizmasinin Analizi K
    70. Türkiye Jeoloji Kurultayı Bildiri Özleri 10-14 Nisan/April 2017 Abstracts of the 70th Geological Congress of Turkey DEVREK HEYELAN MEKANİZMASININ ANALİZİ K. Uğur Aydına, Kamer Taşa aKarayolları 15. Bölge Müdürlüğü, Araştırma ve Geliştirme Başmühendisliği ([email protected]) ÖZ Batı Karadeniz Bölgesi tektonizmanın etkisiyle orta-yoğun ölçekte kıvrımlanma geçirmiş bi- rimlerden oluşmaktadır. Güncel ve eski heyelan sahalarının oluşumunun fazlaca bulunduğu bölgede Zonguldak İli, Devrek İlçesinde meydana gelen heyelan, kütle hareketinin gelişim sü- reci boyunca hem progresif hem retrogresif özellikler sunması, büyüklüğü ve hızı bakımından bilinen diğer heyelanlardan farklı özellikler sunmaktadır. Heyelan sahası Erken-Orta Eosen yaşlı Çaycuma Formasyonu ile kendisinden daha yaşlı bi- rimleri uyumsuz olarak örten Kuvaterner yaşlı güncel çökellerden oluşmaktadır. Erken-Orta Eosen dönemi sürekli bir çökelimi ifade eden şelf ortamını işaret etmektedir. Volkanik ara kat- kılı kumtaşı, silttaşı, kiltaşı ve şeyl ardalanmasından oluşan Çaycuma Formasyonu alt ve orta seviyelerinde grimsi, yeşil renkli, ince-orta tabakalı şeyl, karbonatlı şeyl ile daha seyrek olarak da yeşil ve mor renkli kireçtaşlarından oluşmaktadır. Üst seviyelerde tüfit ara katkılı birimler, en üst kesimlerde kireçtaşı ara katmanlı şeyller ile karakterize edilir. Heyelan sahasında 34 noktada, bunlardan 31 adeti inklinometre borusu tesis edilmiş olmak üzere, toplam 1091.5 metre derinliğinde temel sondajı, 4 lokasyonda toplam 80 metre derin- liğinde piyezometre sondajı yapılmış olup yerinde (in-situ) deneylerden SPT (Standart Pe- netrasyon Testi), presiyometre ve basınçlı su testi yapılmıştır. Heyelanın hızı ve büyüklüğü inklinometre tesis edilen kuyulardan belirli periyotlarla alınan okumalar ile belirlenmiştir. İnklinometre okumalarından elde edilen sonuçlara göre en düşük kayma derinliği 6.00 m, en yüksek kayma derinliği ise 52.70 m olarak tespit edilmiştir.
    [Show full text]
  • 67 Zonguldak Ulaşimda Ve Iletişimde
    ULAŞIMDA VE İLETİŞİMDE 2003/2019 67 ZONGULDAK Yol medeniyettir, yol gelişmedir, yol büyümedir. Türkiye’nin son 17 yılda gerçekleştirdiği büyük kalkınma hamlesinin temel altyapısı ulaşımdır. RECEP TAYYIP ERDOĞAN Cumhurbaşkanı Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Yatırımlarımızı ve projelerimizi çağın Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü İstanbul gereklerine, gelecek ve kalkınma Havalimanı, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu gibi planlamalarına uygun şekilde geliştirmeye biten nice dev projenin yanı sıra binlerce devam edeceğiz. Ülkemizin rekabet gücüne ve kilometre bölünmüş yol ve otoyol, yüksek toplumun yaşam kalitesinin yükseltilmesine hızlı tren hatları, havalimanları, tersaneler ve katkı veren; güvenli, erişilebilir, ekonomik, buralardan mavi sulara indirilen Türk bayraklı konforlu, hızlı, çevreye duyarlı, kesintisiz, İl İl Ulaşan gemiler, çekilen fiber hatlar… dengeli ve sürdürülebilir bir ulaşım ve iletişim sistemi oluşturacağız. Bunların tamamı, 17 yıl önce Ve Erişen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Bu vesileyle bakanlığımız uhdesinde Erdoğan önderliğinde başlatılan “insanı yaşat gerçekleşen tüm hizmet ve eserlerde emeği ki, devlet yaşasın” anlayışı ile harmanlanan olan, Edirne’den Iğdır’a, Sinop’tan Hatay’a Türkiye ulaşım ve iletişim atılımlarının ürünüdür. ülkemizi ilmek ilmek dokuyan tüm çalışma arkadaşlarıma ve bizlerden desteklerini Tüm bunların yanında, ulaşım ve iletişim Küreselleşme ve teknolojik gelişmelere esirgemeyen halkımıza teşekkür ediyorum. altyapıları çalışmalarında her geçen gün artış paralel olarak hızla gelişen ulaştırma ve gösteren yerlilik ve millilik oranı, geleceğe Herkes emin olsun ki 2023 yılı vizyonumuz iletişim sektörleri, ekonomik kalkınmanın itici umutla bakmamızı sağlayan sevindirici ve kapsamında yatırımlarımızı dur durak demeden unsuru, toplumsal refahın da en önemli onur duyacağımız bir gelişmedir. Bu gidişat sürdüreceğiz. Bizim için “yetinmek” değil göstergelerinden biridir. göstermektedir ki, önümüzdeki kısa vadede “hedeflemek ve gerçekleştirmek” esastır. Bu Ülkemiz, cumhuriyetimizin 100.
    [Show full text]
  • Zonguldak (Tr) Policy Brief #3 • Liveability
    ZONGULDAK (TR) POLICY BRIEF #3 • LIVEABILITY EXECUTIVE SUMMARY This policy brief investigates an inventory of state interventions that are judged to be most effective in creating a sustainable urban environment and maintaining a vibrant local community in Zonguldak – a small shrinking city in north- western Turkey. Amongst many initiatives, two Gross domestic product per capita index by provinces, 2019 stand out, in particular. (Turkey = 100) The first is Zonguldak’s urban renewal programme concerned with housing provision, city centre redevelopment, and upgrading municipal facilities and public infrastructure. The urban renewal efforts that are underway in the city are aimed at 1) regularising squatter settlements that were being built illegally, without the obligatory permits, on public land for many decades; 2) initiating the redevelopment of these residential areas; and 3) growing the stock of new, good quality housing in the city. The second – award-winning – smart shrinkage solution that Zonguldak offers to many mining and seaport cities across the globe concerns repurposing industrial and maritime heritage and converting the city’s historical legacy into a liveability asset. The key lesson learnt in Zonguldak is that a shrinking city must prioritise urban liveability if it is to become resilient. INTRODUCTION Liveability had not been on Zonguldak’s founders’ minds, when the local village was granted a city status in 1899. The latter was rather in recognition of Zonguldak’s emergence as an industrial powerhouse of the Ottoman Empire, half a century since the beginning of commercial exploitation of Turkey’s hard coal reserves in 1848. Initially, coal administration were under control of the Ottoman Imperial Navy (Admiralty), though the pits were mainly operated by British, Belgian, Italian, German, and Russian industrialists.
    [Show full text]