PAYLAŞIMDAN ın ı ve şkin ıran, ında. ğimiz Şükür, ğumuz ık olduğunu ın! Futbolda ış açısındaki ıkladı. şunu diyoruz; ın okuyucunun ıra “hizmet sek- mız 3. Türk-Arap ı s şmak istiyoruz... ı. Bu faaliyetlere ili ır süren negatif yorum- ı” olarak aç ılarımızda Hakan ımızın konukları aras şeyler olacak. ıldızlara yer vermiştik. Bu ında yer aldığı şimcimizin önünü aç ımızda yer alıyor. Türkiye Finans’ ı aras Şafak Altun’un yan ınız. ın sevilen yüzü; Elveda Rumeli’nin Sütçü ırsatlar var. Aylard şarılar kazanmaya devam ediyor. New York ım! ğumuz Leaders in Islamic Finance zirvesi İslamic Bank” kategorisinde ülkemizde ımızın, giri ğümüz bir dönemde, her şeye rağmen pozitif ızı “Yılın Katılım Bankas şarılı teknik adamı seçilen konu ızın ekonomiye ve olaylara pozitif bak ında bulacaks il ama dünyada en çok izlenen, en büyük ilgi uyand ğil ama dünyada en çok izlenen, en nda enflasyon verileri de olumlu yönde geldi. Morallerimizi ında enflasyon verileri de olumlu yönde ği yaptığımız önemli organizasyonlard ey de ı “en iyi” olarak seçti. Ekovitrin dergisi de on bine yak ndan, hayata dair pek çok konuyu sizlerle payla şarılar, önümüzde nice f er biz gerçekten istersek Türkiye’nin önünün aç ğrendik ve eğer biz gerçekten istersek Türkiye’nin ızımız ilk çeyrekte % 6.6 olarak ğmen, açıklanan verilere göre büyüme h içinden ve dışı Hedefimiz bu çıtayı her zaman en yüksekte tutmak. Büyük ortağımız NCB ile birlikte ana sponsorlar törünün yıldızları” bankamızın Çay Ocağı ekibi de bu say Yeni ürün ve hizmetlerimize ilişkin haberler, tatil önerileri, cam üfleme sanat mortgage hakkında ayrıntılı bir yazı da sayfalar k Euro 2008’de adeta kendini bir kez daha gösterdi. Biz hep haklılık Euro 2008’de adeta kendini bir kez iş adamımızın, sanayicimizin, ihracatç katıldığı anket sonucunda bankam ayrıntıları dergimizin sayfalar Ramiz’i Erdal Özyağcılar ve ekonomi yazarı Gazeteci yazar Mehmet Barlas, ekranlar olmayı ö k. Son ana kadar vazgeçmemeyi, pes etmemeyi, rakiplerin Sizden çok dersler aldık. Son ana kadar vazgeçmemeyi, pes sizden öğrendik... Toplum olarak büyüklüğünden korkmadan mücadele etmeyi biraz karamsar bir havaya büründü Teşekkürler Milli Tak lara ra çok daha güzel yüksek tutar, birbirimizi yüreklendirirsek gerçekleşti. Haziran ay Evet, futbol her ş bir kez daha gördük. İsmini Türkiye’den alan bankam hemen her alanda kazanabilece olduğu gibi ekonomide, bilimde, sanatta ve çok büyük ba oldu. Milli Takımımız gibi Türkiye Finans da ba merkezli Global Finance dergisi “Best Türkiye Finans’ Ekonomi Forumu, yine sponsoru oldu ’da evsahipli Saygılarımla. kitleleri harekete geçiren bir etkinlik. Biz de önceki say Rıdvan Dilmen, Bülent Uygun, gibi y sayımızda ise Euro 2008’in en ba 1 paylaşımdan 10

2 içindekiler

6 bizden haberler

14 bankamızdan

22 içimizden biri 18 28 kültürümüz

40 zaman

44 uzman görüşü

46 şube 24 52 aile

54 dvd arşiv

58 ürünlerimiz

Çambaşı Yaylası 63 şube bilgileri

Pastoral Vadi 32 Ayder Yaylası imtiyaz sahibi türkiye finans katılım bankası adına yunus nacar

36 genel yayın yönetmeni aydın gündoğdu

sorumlu yazı işleri müdürü kemal kaptaner

yayın kurulu mehmet ali akben süleyman çelik ahmet ikizoğlu selçuk aydemir

halkla ilişkiler şinasi akhan

yönetim yeri yakacık mevkii, adnan kahveci cad. no. 139 42 34876 kartal / istanbul tel : 0216 452 54 54 (pbx) faks : 0216 452 54 00 turkiyefinans.com.tr [email protected]

yapım hayat yayıncılık, iletişim, yapım, eğitim hizmetleri ve tic. ltd. şti.

editör ali ihsan bayrak

muhabirlik hizmetleri

sanat yönetmeni 48 kenan özcan grafik ve tasarım birol doğanay

baskı ve cilt bilge matbaacılık a.ş. yılanlı ayazma sokak, no:8 örme iş merkezi kat: 1 davutpaşa zeytinburnu - istanbul tel : 0212 483 15 16 faks : 0212 483 30 5

56

6

Türkiye Finans Sporda da Zirvede Bu yıl beşincisi düzenlenen Türkiye Finans Bahar Futbol Turnuvasını Forever Körfez takımı kazandı. Forever Körfez, final maçında Olympique Tahlil takımını 8-2’lik skorla mağlup etti.

portif ve kültürel etkinliklerle çalışanları da sergilenen mücadelenin profesyonel sahalarda arasında kaynaşmayı sağlamayı sergilen mücadeleden bir farkı yoktu. İşin gü- amaçlayan Türkiye Finans, beşinci zel tarafı tüm bu mücadelenin fair play ruhunda Geleneksel Bahar Turnuvası’nı sergilenmesi ve sporun birleştirici yönünün or- B gerçekleştirdi. taya konmuş olmasıdır. Türkiye Finans çalışanları arasında bu bağı oluşturmakta oldukça başarılı İ Turnuva final maçı, eski Trabzonsporlu futbol- olmuş gözüküyor. Önümüzdeki yıllarda da bu gü-

ZDEN HABERLER ZDEN S cu Lemi ÇELİK’in katılımıyla Merter Best Spor zel ortamda bulunmaktan mutluluk duyarım” dedi. Tesisleri’nde yapıldı, 07 Haziran’da oynanan final Türkiye Finans Genel Müdür Yardımcısı Mehmet maçı müthiş bir mücadeleye sahne oldu. Final Ali AKBEN, “Burada yıllardır bu organizasyonu maçını Olympique Tahlil takımını 8-2’lik skorla başarıyla gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu mağlup eden Forever Körfez takımı kazandı. Tur- yaşıyorum. Her yıl bu müsabakalara katılmak için nuva üçüncüsü ise NCB Karaköy’ü 3-1’lik skorla çalışanlarımızın başvuruları artıyor. Türkiye Finans yenen Paragücü takımı oldu. bankacılık alanında olduğu kadar sporda da zirveye Maçtan sonra yapılan kupa seremonisinde bir doğru yükseliyor. İlerleyen yıllarda çok daha güzel konuşma yapan eski futbolcu Lemi ÇELİK, “Bura- mücadeleler izleyeceğimizi umuyorum” dedi. [email protected] 7

Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin Yeni Başkanı Yunus Nacar Türkiye’de faaliyet gösteren dört katılım bankası Türkiye Finans Genel Müdürü Yunus Nacar, Türkiye Finans, Bank Asya, Albaraka Türk ve Ku- veyt Türk tarafından 2001 yılında kurulan Türkiye dört katılım bankasının oluşturduğu Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin (TKBB) yeni başkanı Katılım Bankaları Birliği’nin (TKBB) yeni Türkiye Finans Genel Müdürü Yunus Nacar oldu. başkanı oldu... 14 Mayıs 2008 tarihinde gerçekleştirilen TKBB 6.Olağan Genel Kurulu’nda yapılan seçimle iki yıllığına TKBB Yönetim Kurulu Başkanlığı göre- vine getirilen Yunus Nacar, bu dönemde katılım bankalarının her türlü sorunun çözümü için gereken çalışmaları yapacağını belirtti. Katılım bankalarının yakaladığı büyüme ivmesinin önü- müzdeki dönemde artarak devam edeceğine ve bankacılık sisteminden alınan payın her yıl giderek artacağına inandığını belirten Nacar, bu doğrultuda çeşitli çalışmalar yapılacağını belirtti.

Yunus Nacar, Körfez bölgesinde bulunan fonların sukuk gibi çeşitli yeni faizsiz enstrümanlarla ülke- mize çekilmesi gerektiğini ve bunun için hükümetin yeni kanuni düzenlemeler yapması gerektiğini be- lirtti. Bu alanda ilgili kuruluşlarla temasa geçeceğini belirten Nacar, yeni dönemde bu enstrümanların hayata geçeceğine inandığını belirtti.

Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin geçen dönem yönetim kurulu başkanlığını Bank Asya Genel Müdürü Ünal Kabaca yürütmüştü. Hisse Senedi İşlemleri Artık Türkiye Finans’la Daha Rahat Hisse senedi işlemlerinde yeni “Emir Şekillerini” hizmete sokan Türkiye Finans’ta hisse senedi işlemleri artık daha rahat yapılabilecek.

Türkiye genelindeki şubeleriyle yatırımcılara Bizim Menkul Değerler acen- tesi olarak hizmet veren Türkiye Finans, hisse senedi işlemlerinin daha rahat yapılabilmesi için yeni “emir şekillerini” hizmete soktu. Türkiye Finans İnternet şubesi üzerinden daha önce yapılabilen “Emir Takibi”, “Emir İyileştirme”, “Emir Bölme” ve “Emir İptali” hizmetlerinin yanında şimdi “Hedef Emir”, “Toplu Emir” ve “Portföy Boşalt Emri” hizmetleri de yapılabilecek. Hedef Emir 15 işgünü boyunca ileri tarihli hisse senedi alış ve satış emirlerinizi verebilirsiniz. Toplu Emir Birden fazla hisse senedi alış ve satış emirlerinizi kısa sürede tanımlayabilir; tü- münün aynı anda iletilmesini sağlayabilirsiniz. Portföy Boşalt Emri Portföyünüzde yer alan hisse senetlerinin tümü için tek seferde satış emri vere- bilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için: www.turkiyefinans.com.tr 8

Türkiye Finans’ın Şube Sayısı 157’ye Ulaştı Kurulduğu günden bugüne “Yerel Kaynak, şubelerle şube sayısını 157’ye ulaştırdı. Yeni şube açılışlarıyla ilgili konuşan, Türkiye Finans Yerel Kalkınma” anlayışını benimseyen ve Genel Müdürü Yunus Nacar, Türkiye Finans olarak bu anlayış çerçevesinde hareket eden Türki- “yerel kaynak, yerel kalkınma” anlayışını benim- ye Finans, hizmete soktuğu yeni şubeleriyle sediklerini söyledi. Nacar, “Bu anlayışı özümsemiş uzman kadromuzla yeni şubeler açtığımız yerlerde artık daha çok kişiye ulaşıyor, Türkiye bireysel müşterilerimizin yanı sıra ülke ekonomisi- coğrafyasının daha fazlasını kucaklıyor. nin dinamosunu oluşturan KOBİ’lerimize güçlü destek vermeyi amaçlıyoruz” dedi.

Sunduğu kaliteli ve çağdaş bankacılık hizme- Ulaşılan noktanın henüz bir başlangıç olduğunu da tini ülkenin tamamına yaymayı amaçlayan ve bu belirten Nacar; “Yıl sonuna kadar açacağımız yeni doğrultuda Türkiye’nin dört bir yanında yeni şubeler şubelerle toplamda 175 şubeye ulaşacağız. Şube açan Türkiye Finans geçtiğimiz dönemde artışına paralel olarak alacağımız yeni personeller Ceyhan, İzmir Pınarbaşı, Bafra, Yozgat, ile çok sayıda kişiye iş imkanı sağlayacak, ülke Yıldız, Çerkezköy ve İstanbul’da hizmete soktuğu kalkınmasına da doğrudan destek olacağız” dedi. Türkiye Finans Kredi Hatırlatma Servisi Kredinin son ödeme tarihinin unutulması sebebiyle yaşanan sıkıntılar son buluyor. Türkiye Finans Kredi Hatırlatma Servisi, günü gelen bireysel kredi taksidini cep telefonuna SMS ile bildirecek. Her geçen gün iş koşullarının yoğunlaşması ve • Örnek SMS metni fatura, kredi kartı vb. birçok farklı ödeme alanı “Sayın AKSU, 03.06.2008 tarihli kredi ödemeniz nedeniyle unutulan ödemeler yüzünden yaşanan bulunmaktadır. Kredi Türü: Taşıt, Taksit Tutarı: sıkıntılara Türkiye Finans Kredi Hatırlatma Servisi 1,020.45YTL, Taksit: 6/18 TURKIYE FINANS” çözüm oluyor. • Gecikme taksit hatırlatması Türkiye Finans Kredi Hatırlatma Servisi saye- Bireysel kredi taksit vadesinde, ilgili taksitlerini sinde günü gelen bireysel kredi taksidiniz cep ödemeyen veya kısmi olarak ödeyen müşterilere, telefonunuza atılan SMS ile hatırlatılıyor. Ödemeyi vade tarihinden sonraki ikinci işgünü taksit öde- kısmen yaptığınız ya da hiç yapmadığınız durum- meleri SMS ile tekrar hatırlatılacak. larda cezalı durma düşmemeniz ve çeşitli zor- luklarla karşılaşmamanız için servis sizi ikinci kez • Örnek SMS metinleri “Sayın AKSU, 03.06.2008 tarihli kredi ödemeniz uyarıyor. yapılmamıştır. Kredi Türü: Ihtiyaç, Taksit Tutarı: 705.30YTL, Taksit: 3/12 TURKIYE FINANS” • Normal taksit hatırlatması “Sayın AKSU, 03.06.2008 tarihli krediniz kısmen Bireysel kredi taksit vadesi gelen tüm müşterilere ödenmiştir. Kredi Türü: Konut, Taksit Tutarı: ödeme tarihinde SMS’le taksit ödemeleri bildiri- 2,100.90YTL, Ödenen: 1,700.95YTL TURKIYE FI- lecek. NANS” 9

BİZDEN HABERLER Dünyanın Her Yerine 10 dk.’da Para Transferi Türkiye Finans, Western Union işbirliği ile artık uluslararası para transferleri 10 dakika içinde yapılabilicek.

Türkiye Finans ve Western Union işbirliği saye- sinde 200 ülkeye 10 dakika içinde para gönderip alabilirsiniz. Üstelik bunun için hesap açmaya bile gerek yok.

Yurtdışı para transferlerindeki prosedürlerden Transferi Kontrol Numarası’nı ve diğer detayları dolayı yaşanan zaman kaybının önüne geçen alıcıya haber verin. Western Union, 150 yılı aşkın bir süredir çalışan, hızlı, güvenilir, global para gönderimi ve alımını sağlayan, 200’den fazla ülke ve bölgede, Western Union ile Para Almak 320.000’den fazla acentesiyle faaliyet gösteren bir firmadır. için • Kimliğinizle birlikte, en yakın Türkiye Finans Western Union ile Para şubesine gidin. • ‘Para Alma’ formunu doldurup, ilgili şube yet- Göndermek için kilisine kimliğinizle ile birlikte ibraz edin (gönderici ismi ve soyadı,beklenen tutar ve gönderilme yeri • Kimliğinizle birlikte, en yakın Türkiye Finans bilinmelidir). şubesine gidin. • Onaylanan işleminizin WU formunun alt kopyasını • ‘Para Gönderme’ formunu doldurup, ilgili şube ve paranızı dakikalar içinde alıp, gidin. yetkilisine kimliğinizle ile birlikte ibraz edin. • Havale tutarını ve masrafını ödeyin, paranız Western Union hakkında daha fazla bilgi almak dakikalar içinde karşı tarafa ulaşacaktır. için sizleri şubelerimize bekliyoruz. Size verilen formun alt kopyasında bulunan ‘Para

Türkiye Finans’a Uluslararası Bir Ödül Daha Dünyanın en saygın finans dergilerinden Bu ödül hakkında bir açıklama yapan Türkiye Finans Genel Müdürü Yunus Nacar, “Bu ödül birisi olan Global Finance, Türkiye Finans’ı çalışmalarımızın çok doğru bir yolda ilerlediğinin onurlandırdı. Dergi, bankamızı “Best Islamic göstergesidir. Artık sadece iç piyasada değil Bank” kategorisinde Türkiye’nin en iyisi uluslararası piyasada da adımızdan sıklıkla bah- sedilir oldu. Bu ve bundan önce aldığımız ödüller seçti. gücümüze güç katıyor, bizi daha da şevklendiriyor” dedi. Nacar, ilerleyen dönemde Türkiye Finans’ın Yaptığı başarılı çalışmalar ve sunduğu kaliteli global bir marka olacağına inandığını da sözlerine hizmetle sadece yurt içi piyasada değil, uluslararası ekledi. piyasalarda da adından sıklıkla söz edilen Türkiye Finans’a bir ödül daha. Türkiye Finans daha önce de İslamic Finance News dergisi tarafından “Best İslamic Bank” seçilmiş, Uluslararası piyasalarda saygın bir kitle tarafından Standard Chartered Bank ve Bank Of New York takip edilen New York merkezli Global Finance tarafından, yapılan işlemlerdeki mükemmellikten dergisi Türkiye’de “Best İslamic Bank” kategori- dolayı ödüllendirilmişti. sinde Türkiye Finans’ı “en iyi” olarak seçti. 10

Mehmet Barlas Kaç Hakim Yasaları Gerçek Dilinden Okuyabilir?

Fotoğraf: Emrah Gürel

Gazeteci yazar Mehmet Barlas Türkiye’nin temel sorununun cehalet ve içe kapanıklık olduğunu söylüyor. Barlas “Türkiye’de bütün temel kanunlar, anayasa, sistemli demokrasi

GÜNCEL borçlar kanunu, medeni kanun, ceza kanunu, serbest pazar dahil… aklınıza gelen bütün [email protected] kanunları yabancı ülkelerden almışız değil mi? Türkiye’de hakimlerin yüzde kaçı, bu kanunları orijinallerinden okuyabilir?’’ diye soruyor.

ürkiye siyasal, ekonomik ve sosyal lenlerinden Mehmet Barlas’la, Türkiye’nin içinden açıdan kritik bir süreçten geçiyor. geçtiği bu süreçle ilgili sohbet ettik. Barlas, ül- Bu süreçte medya, bazen olayları kenin özellikle aydın kesiminin temel sorununun yansıtan, bazen de körükleyen bir işlev cehalet olduğu üzerinde duruyor. Kendisinin de üstleniyor. Yıllarını medyaya vermiş, hukuk fakültesi mezunu olduğunu hatırlatan Bar- TTürk entelektüel camiasının önde ge- las, ülkemizdeki bütün temel yasaların Avrupa’dan 11

alındığını vurguladıktan sonra soruyor: “Kaç ha- anlayan bir arkadaş benim yerime geçecek- kim, bu ülkelerin dillerini bilir ve yasaları orijinal tir. Ben bunu bir süre için nöbet devralmış gibi dillerinde okuyabilir? O yüzden aynı kanunlar o yapıyorum.” Yoksa benim mesleğim haber ülkelerde farklı, biz de farklı uygulanıyor.” sunuculuğu değil tabi…

Amerika’nın zenci ve beyazın eşit olduğunu an- Bırakacaksınız o zaman… cak 250 yılda keşfedebildiğini vurgulayan Barlas, Türk demokrasisinin gideceği daha çok yolunun Tabii… Sürekli her akşam oturup niye haber olduğunu hatırlatıyor. Barlas’la sadece ülke üz- sunayım? Böyle bir mesleğe sahip değilim ki! erine konuşmadık tabii... Kendisinin çok güzel menemen yaptığını da sohbetimiz esnasında Yakın bir zamanda mı bırakacaksınız? öğrenmiş olduk. Süresini bilmiyorum. Söylediğim gibi genç arkadaş yerime bulduğum ve bulunduğu anda İnsanlar zaman yoksulu bırakacağım. Öncelikle bizi ağırlamayı kabul ettiğiniz için Kanal D, Star ve Show’la teşekkür ederiz. İnsanlardan randevu almak gün geçtikçe daha zor oluyor. Sizce neden? yarışmak haksız rekabet olur

Zaman… Modernite demek zamanın hızlanması İyi de, arkanızdan “Mehmet Barlas yarışta ve kısalması demek. Modernleştikçe toplumlarda geriye kaldı çekildi” diyecekler. Bu sizi korkut- zaman daralıyor. Galiba böyle bir şeyin kurbanıyız. muyor mu? En büyük zenginlik, zamanın insanın kendisine ait olmasıdır. İnsanlar bu açıdan yoksullaşıyor. Buna Başta da söyledim. Ben yarışa girmedim. Ben bağlamak lazım. yardıma geldim. Benim yarışacağım alan yazarlık. Babıâli’de, ya da Türk yazı dünyasında, medyada Ayrıca insanlar medyadan da daha çok kork- yarışmayacağım yazar yok. Veya yorumculukta. maya mı başladılar? Ama ben kendimi televizyonda haber sunmak için eğitmedim. Böyle bir yarışa girmedim. Bana Yok, medyadan korkmuyorlar. Bir sanatçıya “Yarışıyor musunuz?” diye sordular. Bir, “Ben gittiğiniz zaman mesela ses sanatçısı disk çıkardı. kendimle yarışıyorum” dedim. İşte onun klipi çekilecek, stüdyoya girip kayıt ya- pacak falan. Vakit azalıyor. Eskiden bir an da her İki, BBC ile yarışıyorum dedim. Benim her gün şey olurdu. severek okuduğum gazete Wall Street Journal… En fazla izlediğim televizyon BBC… Ben burada Medyadan ve zamandan girmişken, size sor- Kanal D, Show ve Star’la niye yarışayım? Onların madan edemeyeceğim. Siz televizyonda haber çok önemli gördüğü konular benim için çok sunmaya başladınız. Yıllarca yazarlık yaptıktan önemsiz. Ama herkesin önemli gördüğü konu sonra ekran yüzü olmak biraz zor değil mi? aynı Türkiye’de. Böyle bir yarışa giremem. Benim açımdan haksız rekabet olur. O bir zorluk değil. TMSF’nin el koyma süre- cinin sonuçlanması ile ben bu gruba geri Reyting sonuçlarına baktığınızda da, AB’de döndüğümde, ATV’deki haberlerin boşalmış durumunuzun daha iyi, genel de ise daha kötü olduğunu gördüm. Ali Kırca, çok değerli ve olduğunu görüyoruz. Bunun sebebi habere yetenekli bir televizyoncu… Bütün ekibini alıp bakış açısındaki farklılık mı? gitmişti SHOW TV’ye. Aşağıda arkadaşlar yalnızdı, çaresizdi. Ben geçici bir süre nöbete Diğer kanallarla yarışacak kadro gerekiyor. ATV geldim. Genç arkadaşlarıma yardımcı olmaya haberin şuan Ankara’da iki kişisi var. Mesela geldim. Yoksa benim bu yaştan sonra televizyon- bugün, hiçbir naklen yayın aracı yok Ankara’da. da sunucu olacağım diye bir hedefim herhalde Hepsi futbol maçı için İsviçre’de. Şimdi Anayasa olamazdı. Mahkemesi İptal kararı vermiş. 4 tane naklen yayın arabası gönderip, altı tane muhabirle bütün ka- Başladığım gün, meslektaşlarıma verdiğim de- nallar yayın yapıyor. Bizim naklen yayın aracımız meçlerde şunu söyledim: “Bu benim için kalıcı yok. Şimdi böyle bir yarışta ne yaparsınız? bir iş değil. Mutlaka genç, dinamik, haberden 12

canlı yayın değil, stüdyo da çekim yapılacaksa, Mutlaka yayına geç başlarsınız. Arada ses cihazı bozulur. Ya kameralarda bir şey olur. Canlı yayında ise hiç arıza olmaz. Başladığı gibi biter. Ben 74’ten beri bu alandayım. 74’te TRT Haber dairesi başkanıydım. Bütün Kıbrıs müzakerelerini ben sundum. Benim için yeni bir iş değil bu. Canlı yayında stres olmaz, cansız yayında olur.

Türk medyasının yazılı hafızası yok

Güncel birkaç soru sorayım istiyorum. Türkiye çok ilginç bir süreçten geçiyor.

Her zaman olduğu gibi…

Biz bu sefer farklı olacak zannetmiştik.

Genç olduğunuzdan yeni gibi görüyorsunuz. Bir- birinin tekrarı… Bana heyecan vermiyor.

Türkiye 28 Şubat sürecini atlatıp AB’ye aday ülke olunca farklı olacağını düşünmüştük. Ama değişen bir şey yok. Yine toplumsal gerilimlerle karşı karşıyayız. Sizce medyanın bundaki rolü nedir?

Medyanın çok temel bir kusuru var. Çok fazla okuyan kadrolar yok. Herkes hatırladığı kadar geçmişi biliyor. O yüzden her şey tarihi oluyor burada. Anayasa Mahkemesi karar alıyor, “Tarihi Grup yatırım düşünüyor mu? karar.” Ak Parti cevap veriyor “Tarihi cevap!” Oysa şöyle biraz okusalar. Yazılı hafıza denen şey Türk Yapacak tabii. Burayı satın alan gruba söylediğim medyasının mensuplarında olsa, burada her şeyin de şu: Bu pahalı, masraf yapılması gereken bir tekrar olduğunu görürler. Geçenlerde AB uzmanı alan. Özellikle habercilik. Mutlaka bu yatırımlar Can Baydaroğlu ile konuşuyorduk. “Oğlum var” yapılacak. Kadro takviyesi yapılacak. Araç gereç dedi “13 yaşında. Hep onun yarınını düşünüyorum. takviyesi yapılacak. Ben haberleri aldığımda hiç Sabah kalkıyorum gazeteyi açıyorum, yabancı yabancı ajans yoktu. Bir tek AP ile ben bağlantı vakıflar mal sahibi olacak mı? Bu sorun 1453’ün so- yaptım. O bile yoktu. runu. Fatih İstanbul’u fethettiği zaman İstanbul’daki Rumlar’ın malları ne olacak konusu. Türkiye’deki Hangisi daha zor. Ekran mı, gazete mi? bir diğer konuya giriyorum. Aaa biz bunu Lozan’da konuşmuştuk. 1923’ün sorunu. Bir başka sorun Hiç biri zor değil… 1924’ün sorunu. Biz dünle uğraşmaktan yarına dönük düşünemiyoruz.” Türkiye’ye baktığınız za- İzleyiciye hergün canlı yayınla ulaşmak stres man 1924’te ne konuşuluyordu? Üç ana konu var: yaratmıyor mu? “Ya hilafet geri gelirse, ya ekonomik kalkınmada dünyanın gerisinde kalırsak, ya bölücüler ül- Bende canlı yayın stresi değil, canlı olmayan yayın keyi bölerse? Şeyh Sait isyanı falan…” Bugün stresi vardır. ne konuşuyoruz? “Ya şeriat gelirse, ya ekono- mik kalkınmamız dünyanın gerisinde kalırsa, ya Nasıl yani? bölücüler Türkiye’yi bölerse?” 1924’te konuştuğumuz üç konuyu 2008’de de Canlı olmayan yayında mutlaka arıza olur. Mesela konuşmaya devam ediyorsak, bunda heyecan- 13

GÜNCEL lanacak bir şey yoktur. Çünkü bir tekrar vardır. TÜSİAD’çılar dünyaya en açık kesim. Çünkü Şayet Türk medyasının mensupları kendi tarihleri- yabancı sermaye ile ortaklıkları var. TÜSİAD üyeleri- ni, sosyolojilerini, ekonomilerini kendi gazeteleri nin hepsinin, Londra’da, Paris’te, New York’ta ev- yerine kitaplardan okurlarsa, bu tekrarı görürler ve leri var. Cannes’te mutlaka tatil yaparlar. Yatları yazdıkları yazılar, yaptıkları haberler daha boyutlu var. Fakat benim gördüğüm, Türkiye’de genel bir olur. Ama onlar hep günceli düşünüyorlar. alışkanlık bu; Onlar Amerika’ya, Avrupa’ya gitmeyi, Ak Parti, Cumhuriyet Halk Partisi, Anayasa Mah- o uygarlıkların bütün nimetlerinden yararlanmayı kemesi, baba yasası mahkemesi… Bunlar ilk değil çok seviyorlar. Ama Avrupa’nın buraya gelmesini ki! Hep vardı Türkiye’de. Eskiden Demokrat Parti- fazla istemiyorlar. Çünkü dünya buraya geldiği za- Halk Partisi kavgası vardı. Daha sonra Demirel- man, rekabetin kuralları değişiyor. Yargıya bakış Ecevit kavgası oldu. İnönü-Bayar kavgası vardı. Bu açısı değişiyor. Hukukun üstünlüğü gibi bir kavram kavga hep var. Bu yeni değil. gündeme geliyor. O yüzden yabancı şirketler Çok iyi geldiği zaman “Tahkim” anlaşması istiyorlar. Önemli olan bu dünyada yeni ne oluyor? İletişim “Burada bir anlaşmazlık olduğu zaman İsviçre’deki Menemen yaparım... çağından bahsediyoruz. Komünist ülkelerin, liberal mahkeme karar verecek” diyorlar. Anayasa’ya Siz uzun yıllar üst düzey ekonomiye katılması. Avrupa’da, Fransa ve Al- bile girdi. Türkiye’nin eski egemenleri Avrupa’ya gazetecilik yaptınız. manya gibi üç defa bir biriyle savaşmış iki ülkenin gitmeyi çok istiyorlar ama Avrupa’nın buraya gel- Hep merak etmişimdir, ortak para birimi kullanması. ABD’de bir zencinin mesini istemiyorlar. Böyle bir ikilem var. üst düzey gazetecilik başkan adayı olması. Bunlar bizi hiç etkilemiyor. yapanlar, menemen İş dünyası ve toplum böyle dönemlerde ne yapıp, ekmeği bandırıp Bu tekrarın temel sorumlusu kim sizce? yapmalı? yer mi? Ben menemen yapmayı Cehalet… Ümmi değiliz ama cahiliz. İçe dönüğüz Aslında zamana ihtiyacımız var. Bakın 1776 çok severim, çok da iyi Amerikan Bağımsızlık beyannamesi yayınlanmış. yaparım… İmzalayanlardan birisi Thomas Jefferson… Kaç hakim yasaları orijinal dilinde Jefferson’ın evindeki siyah köleden gayri meşru okuyabilir? çocuğu olmuş. 1876 Amerikan İç Savaşı… En son ne zaman Niye? Güneyliler zenci köle çalıştırıyor. Kuzeyliler yaptınız? 10 gün önce… Ama bugün Anayasa Mahkemesi üyelerinin hep- sanayici olmuş. si üniversite bitirmiş, hatta bazıları Avrupa’da büyükelçilik yapmış. 1976 Robert Kennedy öldürülmüş, Marten Lut- Anayasa Mahkemesi’nin üyelerinin kaç tanesi her King öldürülmüş. yabancı dil biliyor? Anayasa dahil, Türkiye’deki Amerika’da kentlerde bütün temel kanunlar yabancı ülkelerden alınma. ırk çatışmaları var. Si- Sistemli demokrasi, borçlar kanunu, medeni ka- yah, beyaz kavgaları, nun, ceza kanunu, serbest pazar dahil aklınıza getto savaşları. Ara- gelen bütün kanunları yabancı ülkelerden adapte dan demek ki 250 yıl etmişiz, değil mi? Türkiye’de hakimlerin yüzde geçmesi gerekiyor si- kaçı, bu kanunları orijinallerinden okuyorlar? Ben yahlarla beyazların eşit de hukuk fakültesi mezunuyum. Hukuk fakülte- olduğunu anlamak için. sin de İtalyanca, Almanca, Fransızca eğitim veriliyor Amerikan Demokra- mu? Aynı kanunlar orda başka türlü uygulanıyor, sisi Bağımsızlık Beyan- burada başka türlü uygulanıyor. Niye? namesi Anayasası’nda İki tane olay var. Biri ümmi olmak. Ümmi değiliz, bile “İnsanlar eşit hepimiz okuma yazma biliyoruz. Diğeri de cahil ol- doğar, hür doğar, eşit mak… Cahil olmak, işi tek boyutlu görmek. Dünya- ölür” deniyor. 250 yıl ya kapalı olmak. sonra eşitliği kabul edi- yor. Biz de 1946 yılında Bütün bu iç çatışmalar, sonuçta ülke gençliğinin demokrasi gelmiş. enerjisini de alıyor. Halbuki bu genç kuşak yeni Biraz zaman gerekiyor. işleri, geleceği tartışabilirdi. Bütün bunlar, yeni kuşakların beyninin de gelecek için düşünmesini engelliyor. Sonuçta bir ülkenin insan kaynağı heba oluyor. Bu durum, Türk ekonomisine de zarar veriyor. TÜSİAD gibi işadamları örgütlerine sorumluluk düşmüyor mu sizce? Kübra Demir Enver ŞAHİN “Biz İyi Bir Ekibiz”

Türkiye Finans Katılım Bankası Kurumsal Pazarlama Müdürü Enver Şahin: “KOBİ’lerin kredilere ulaşmada zorluk çektikleri doğrudur. Ama asıl problem, bugün KOBİ’lerin % kaçının ciddi projelerle bankaların önüne çıktıklarıdır.” “Biz iyi bir ekibiz. Şubedeki güvenlikçisinden, yönetim kurulu başkanına kadar sahip olduğumuz özelliklerimizle başarıyı yakalıyoruz.”

üçük ve orta büyüklükte ki işletmeleri basar ve başlar mızrapla saza vurmaya. Meraklılar BANKAMIZDAN temsil eden meslek örgütleri 2007 araya girerler. “Hocam saz öyle çalınmaz. Perdeler yılının KOBİ’ler için kaybedilmiş bir üzerinde gezinmen lazım” derler. Hoca “Siz onlara yıl olduğunu, 2008 yılı içinse umut bakmayın. Onlar benim bulduğum yeri arıyorlar” dolu olduklarını açıklamışlardı. der. Şimdi bankacılar da bizim tuttuğumuz yeri KOBİ’lerin gelişimi, sorunlarının ne- aramaya başladılar. Kler olduğu ve neler yapılabileceği ile ilgili fikirlerini aldığımız Türkiye Finans Katılım Bankası Kurumsal Pazarlama stratejileriniz nelerdir? Pazarlama Müdürü Enver Şahin, sektörde gelişen en önemli trendlerden birinin KOBİ bankacılığı 2008 yılı içerisinde öncelikle “Bizim müşterilerimiz olduğunu söylüyor. Şahin, KOBİ’lerin kredilere kimlerdir?” diye bir ayrıma gittik. Özellikle kurum- ulaşmada neden zorluk çektikleri sorununa, yine sal bankacılık alanındaki müşterilerimizi KOBİ,

[email protected] bir soru ile yanıtlıyor. “Türkiye’de KOBİ’lerin % kaçı Ticari ve Kurumsal olarak üç segmente ayırdık. ciddi proje- lerle bankaların önüne çıkmaktadır?” Şu anda sektörün trendlerden bir tanesi KOBİ Şahin Türkiye Finans’ın uzman olduğu konular- bankacılığıdır. Türkiye Finans 20 yılı aşkın bir dan birinin “KOBİ Bankacılığı” olduğunu söylüyor. süredir reel sektörün içerisinde yer almaktadır. Konu uzmanlık olunca, “Nedir bu başarının sırrı?” Dolayısıyla bu anlamda ciddi bir yetkinliğimiz söz diye soruyoruz. Şahin, sorumuzu bankanın güven- konusu. Herkesin KOBİ bankacılığı yaptığı bir likçisinden yönetim kurulu başkanına kadar sahip dönemde, Türkiye Finans’ın bir KOBİ tanımının oldukları insanı değerleri anlatarak cevaplıyor ve olması gerektiğini düşündük ve bir KOBİ tanımı her şeyden önce iyi bir ekip olduklarını sözlerine yaptık. Müşterilerimizi belirli segmentlere ayırdık ve ekliyor. Konuyla ilgisi olan bir fıkrayla sözlerine bunlara göre stratejilerimizi geliştirdik. KOBİ’leri de başlıyor: ”Hoca’ya saz çalar mısın?” diye sorarlar. mikro, küçük ve orta büyüklükteki işletmeler olarak “Tabii ki çalarım” der... Eline bir saz tutuştururlar üçe ayırdık. “Hadi çal“ derler. Hoca bir perdeye parmağıyla Bu kriterlere göre de karlılık analizlerimizi yaptık. 15 Böylelikle, Türkiye Finans’ın uzman olduğu, yansıtamayan, atadan babadan gördükleri ge- daha çok kar elde ettiği segmentin KOBİ seg- leneklerle işletmelerini devam ettiren firmalardır. menti ve ticari segment olduğunu gördük. Uz- Tabi Basel ll kriterlerinde yol aldığımız bu süreçte man olduğumuz alanlarda derinleşmek ve KOBİ de yavaş yavaş bu düşünceler değişiyor. Biz hem bankacılığı alanında büyümek stratejilerimiz müşteri ziyaretlerimizle hem de KOBİ’lerle olan arasında en önemli yeri işgal etmekte. Bu alan- çalışmalarımızla onların ihtiyaçlarını tespit ediyor, da neler yapıyoruz? En büyük hizmet sahamız onları hem doğru yöne kanalize etmeye, hem de olan şubelerimizde şu anda 300’e yakın kurum- bir nevi danışmanlık vermeye gayret ediyoruz. sal pazarlamacı arkadaşlarımız çalışmaktadır, KOBİ diye tabir ettiğimiz küçük ve orta büyüklük- te ki işletmelerin finansal ve finansal olmayan “Bankalar, KOBİ’ler için ihtiyaçlarını tesbit ederek onlara yönelik ürün pa- kaçınılmaz” ketlerimizle hizmet ediyoruz. KOBİ’lerin rekabet edebilmeleri için kurumsal KOBİ’ler de böyle bir eksiklik mi vardı? Neden destek almaları bir zorunluluk mu? bu tarz uygulamalara gerek duyuldu? Bankacılık sektörünü 2000’li yıllar öncesi ve 2000’li Bu, yıllardır bankacılık sektöründe tartışılan yıllar sonrası olarak ayırmamız gerekiyor. bir konudur. Türkiye’de herkes ağırlıklı olarak Benim mesleğe başladığım 90’lı yıllarda, bankacılık KOBİ’lerin kredi iştahından, kredilere yeterince ulaşamadıklarından bahseder. tamamen farklıydı. Sahadan gelen bir pazarlama Türkiye’de her bankanın farklı bir KOBİ anlayışı müdürüyüm. Yaklaşık 14 yıllık bir şubecilik de- vardır. Bugün, KOBİ diye tabir ettiğimiz firmaların neyimim var. Şubecilik yıllarımda çok daha fazla kredilere ulaşmakta zorluk çektikleri doğrudur. müşteri ziyaretinde bulundum. Müşteri ziyaretler- Ama esas problemin bu olduğunu düşünmüyorum. imde bazen sohbet esnasında müşteri kasasını Bizim KOBİ’lerimiz neyi nasıl üreteceğini çok iyi açar, çeklerini gösterir ve akabinde de borç ve biliyor. Fakat bir süre sonra büyümeye başlayınca, alacaklarını takip ettiği kara kaplı bir defter çıkarırdı. Türkiye Finans Katılım pazarlama önemli hale geliyor, satış önemli hale Birçok müşterinin “Bakın, benim bankaya ihtiyacım Bankası’nın Kurumsal geliyor, dış ticaret konusu önem kazanıyor. İşin yok” dediğini hatırlıyorum. Ama 2000’den sonra ki Pazarlama Müdürü başında kendi kendine yeten KOBİ’miz, büyümey- bankacılık anlayışında müşterilere gittiğimiz zaman Enver Şahin, iyi bir le beraber herşeyi kendi parasıyla, özkaynaklarıyla aynı şeyi anlatanlara şunu diyoruz; “Keşke, bir ekibi olduğunu ve ekip yapamayacağını görüyor. İşte o zaman da bankayla çalışabilme kabiliyeti gösterebilseydin.” arkadaşları ile gurur finansmanı yönetmek mesele oluyor. KOBİ Örneğin, paranız var ama teminat mektubu ve- duyduğunu söylüyor. pazarında yüzde kaçlık bir kesim ciddi projelerle remiyorsunuz. Bu nedenle bankaya ihtiyacınız var. Şahin: “16 yıldır bu sek- bankaların önüne çıkıyor? Bunun da bir analizinin Demek istediğim, günümüzde artık bankacılığın törün içerisindeyim. Ben yapılması gerektiğini düşünüyorum. Tabii, kay- hayatın her alanına girmiş olması. KOBİ’lerin onlara dürüst ve samimi naklara ulaşılmasında bir takım sıkıntıların olduğu bundan kaçması mümkün değil. Onların da artık olma sözü verdim” diyor. bilinen bir gerçektir. Çünkü bunlar geleneksel bankaya ihtiyaçları var. Bu yüzden bankayla usullerle çalışan, çok fazla kayıt içine rakamlarını çalışabilme kabiliyetini gösterebilmeleri gerekiyor.

Türkiye Finans Kurumsal Pazarlama Müdürü Enver Şahin ve ekibi 16

BANKAMIZDAN

Biraz önce de söylediğim gibi, büyümeyle bera- kaynaklardan bir tanesidir. Sermayenizin olması ber herşeyi kendi kaynaklarınızla yapamazsınız. her zaman para kazanacağınız ve kar edeceğiniz Finansmanı ve dış ticareti bilmeniz lazım. Çoğu anlamına gelmiyor. Gelinen noktada anladık firma işi bilmedikleri için değil, finansmanı ve liki- ki, kıt olan müşteriymiş. Pazarlama birimleri- diteyi iyi yönetemedikleri için zora girmişlerdir. nin önemi burada çıkıyor. 2. Dünya Savaşı’ndan Bizlerin de bankacılar olarak misyonumuz bilgi ve sonraki dönemlerde siz bir şey üretiyordunuz, danışmanlık dahil KOBİ’lere İhtiyaç duydukları fiyatı siz belirleme imkanına sahiptiniz ve insanlar her alanda hizmet etmektir. bunu satın alıyorlardı. Artık İnternet çağındayız. Bugün, fiyatı ürünü çıkartanlardan ziyade alıcıların Sektördeki gelişimi nasıl buluyorsunuz? belirlediğini görüyoruz. Artık fiyatı belirleyen müşteridir. İnternet’in ortaya çıkması ve müşteri Özellikle bankacılık sektörü ve onun içerisinde yer veri tabanlarının gelişmesi pazarlama üzerinde alan katılım bankacılığı sektörü için konuşalım. devrimci bir etki yaratmıştır. Müşteri ile iyi iletişim GSMH içerisinde Türkiye’nin bankacılık sektörün- kurduğunuz, müşteriye artı bir değer kattığınız den almış olduğu pay hala çok düşüktür. 2000 sürece çok daha karlı olabiliyorsunuz. Artık ürün yılından önceki dönemlerde bu oran yaklaşık odaklı olmaktan müşteri odaklı olmaya, ürün yüzde 30 – 35’ ler de iken; şu anda yüzde 60 – satıcılığından müşteri memnuniyetine doğru bir 70’lere ulaştı. Halen gidilecek çok yol olduğunu değişim yaşıyoruz. düşünüyorum. Aktif büyüklük anlamında dünya bankacılığı ile kıyasladığımız zaman, çok daha Peki, müşteriye ulaşma yolları nelerdir? gerisinde olduğumuz doğrudur. Ama 2000 yılından sonraki gelinen noktada çok sevindirici gelişmeler Öncelikle hedef kitlenizi tespit edeceksiniz. olmuştur. Bankacılık hem aktif büyüklük anlamında “Hedef kitleniz kim? Kimlerle çalışıyoruz? Hangi hem de öz kaynak anlamında büyümüştür. Şu müşterilerden daha çok kar elde ediyoruz?” Gibi anda dünyada ( Hem ABD’de, hem de Avrupa’da) soruların cevaplarını vermeniz gerekiyor. Müşteri global bir resesyon yaşanıyor. Ama Türk bankacılık segmentasyonu yapmamızın nedenlerinden biri de sektörünün gelişmesine baktığımız zaman, sağlam budur. Örneğin bizim, müşterilerimize ulaşmada adımlarla ilerlenildiğini görmekteyiz. Diğer taraf- güçlü olduğumuz yönlerden biri de şubelerimizdir. tan, katılım bankaları yıllarca çevresel ve yasal Hala müşteriniz sahada ve müşteri ile ilişki bazı engeller yüzünden büyüyemediler. Banka- kurduğunuz en iyi yer şubelerdir. Şubelerimiz bizim lar kanuna tabi olduktan sonra, rekabet şartları tüm ürünlerimizi sattığımız, tabiri caizse finansal eşitlendi. Katılım bankalarının, normal bankalara süpermarketlerimiz. Özellikle 2000 yılından sonra nazaran aktif büyüklük ve diğer temel rasyolardaki her bankanın hızlı bir şekilde şubeleştiğini görüyo- büyümeleri çok daha hızlıdır. Türkiye’de ve dün- ruz. Bizim de her yıl minimum 25 şube açmak gibi yada çok ciddi bir pazar var. Katılım bankalarının, bir projemiz var. Dolayısıyla müşterilerimize ve yeni önümüzdeki 10 yıl içerisinde çok daha hızlı müşteri kaynaklarına, İnternet, referans, sanayi ve büyüyeceğini tahmin ediyorum. ticaret odaları rehberleri vb. gibi bilgi kaynaklarının dışında, şubelerimiz ve onların üzerinde bölge “Kıt olan sermaye değil, müdürlüklerimiz ve genel müdürlük pazarlama ekibimizle ulaşmaya çalışıyoruz. müşteri!”

Geleceğe yönelik öngörünüz nedir? Yeni Sayılardan ziyade insanları pazarlama stratejilerinin neler olduğunu sevmek düşünüyorsunuz? Örneğin e-ticareti bankacılık sektörünün son zamanlarda Müşteriye ulaşmada çalışanlara ne gibi eğitimler yatırım yaptığı alanlardan biri olarak görebilir miyiz? veriliyor?

Üniversitedeyken, bizlere, ekonomi bilimi- Kendi birimimle ilgili olarak konuşursam, “ Kimler nin şu şekilde bir tanımını öğretmişlerdi: pazarlamacı olabilir? Pazarlama müdürlüklerinde Ekonomide kaynaklar kıttır, ihtiyaçlar çalışacak arkadaşlarda hangi özellikleri arıyoruz?” sonsuzdur. Ekonomi bilimi de bu son- gibi soruları düşünmek gerekiyor. Aranılan özel- suz ihtiyaçların kıt kaynaklarla optimal bir liklerden biri iletişime açık olmasıdır. Tabi, güler dengede karşılanmasıdır. Sermaye de kıt yüzlü olması, insanlarla uğraşmayı tercih etmesi, zorluklarla boğuşmaktan hoşlanması, birçok 17

konuya birden el atmayı sevmesi, yenilikçilik ve yaratıcılıktan keyif alması, hayal gücü olması bizim de aradığımız kriterlerdir. Pazarlamacı arkadaşlarımızın işini sevmesi, insanları sevmesi, hizmet etmeyi sevmesi çok önemlidir. Bu arada, caret hacmiyle, orada yaşanan herşey bütün belirli periyotlarla müşteri ilişkileri, pazarlama ve dünya ekonomilerini etkiliyor. Türkiye’de ise makro satış konuları başta olmak üzere pekçok alanda ekonomik veriler anlamında geçmiş yıllara nazaran eğitim verilmektedir. çok daha güzel gelişmeler olmaktadır. Ülkemizin en büyük problemi moral. Topluma pozitif elektrik Sizce, bir bankanın devamını sağlayan ve yükleyebilirsek morallerimizi de yüksek tutabilirsek karlılık oranlarını artıran en önemli departman bütün sorunlarımızı da çözebiliriz. Hiç bir problem hangisidir? çözümsüz değildir.

Ünlü işletme gurularından Peter Drucker’ın Türkiye Finans bu farklılığı nasıl yakalıyor? söylediği sözlerinden birini hatırladım. Drucker, “İşletmelerde kar getiren iki fonksiyon vardır: Biri Türkiye Finans bu noktada bir başarı örneğidir. pazarlama diğeri de yenilikçilik” der. Demek ki 2000 yıllarından sonra bu sektörün yenilikçi bir işletmelerde “Pazarlama ve İnovasyon” kavramları şirketi varsa o da Türkiye Finans’tır. Biz iyi bir ekibiz. çok büyük önem teşkil ediyor. Bu iki kavram, Bir bankada pazarlama üst yönetimde başlar. işletmenin her departmanını, asli işleri kadar Amacımız, bankamızın genel gardırobundan ilgilendirmeli en azından desteklenmelidirler. bütün çalışanlarımızın pazarlama şapkasını giyme- si için çalışmaktır. Biz şubedeki güvenlikçisinden, yönetim kurulu başkanına kadar sahip olduğumuz Hiçbir problem çözümsüz değildir. özelliklerimizle başarıyı yakalıyoruz. Nedir bu özel- likler? Pazarlamada marka kavramı ne ifade etmekte- dir? • Bu ekip, her zaman her konuda birbirine danışan bir ekiptir Pazarlama hayatın her alanında var. Doğduğumuz • Birbirine samimi davranan bir ekiptir andan itibaren pazarlamanın içerisindeyiz. Doğar • Heyecanı olan bir ekiptir doğmaz ağlamanız bile diğer insanlara “Ben • İnsanlara hizmet etmeyi seven bir ekiptir buradayım, beni fark edin” anlamına gelmektedir. Müşterilerimden düzenli olarak duyduğum bir söz 2000’den sonraki bankacılık anlayışında bankaların vardır: “Siz diğer bankalardan çok farklısınız. Sizin devleti fonlamaktan vazgeçip reel sektöre dön- şubeleriniz de kendimi evimde gibi hissediyorum” meleri ile beraber pazarlama kavramı biraz daha ön plana çıkmıştır. Markalaşma pazarlamanın getirdiği bir sonuçtur. Şirketler, marka inşa etmek Müşteri çay içmeye gelsin... için çok çaba göstermelidir. Markanın reklamını yapmaktan ziyade onu yaşamak gereklidir. Mar- Müşteri bize, her zaman para yatırmaya, kredi al- ka, müşterilerimize olumlu bir deneyim sunan maya gelmemeli. Çay içmeye gelsin, geçerken çalışanlarımız tarafından inşa edilmekte. Benim de uğrasın, öneri sunsun... Rol yapmıyoruz, ekibime her zaman söylediğim söz şudur, siz iyi bir müşterimizle doğal bir iletişim içerisinde oluyoruz. marka mısınız? Eğer iyi bir marka iseniz gelecekle Tabi ki, insan ilişkilerinin olduğu her yerde problem olacaktır. Müşteri nasıl tek tek karını, 1968 Kastamonu ilgili endişe sizi ilgilendirmez. Ama iyi bir marka doğumlu Enver Şahin, değilseniz, kendinizi sorgulamanız gerekiyor. zararını hesaplıyorsa; biz de bütün olasılıkları ve alınabilecek tedbirleri düşünerek hareket ediyoruz. İstanbul Ünivesitesi Müşteri bizim için her zaman önemlidir. Biz hem Siyasal Bilimler Farklılık müşterilerimize katma değer sağlayalım, hem de Fakültesi’ni bitirdikten kurum olarak kazanalım düşüncesindeyiz. Her iki sonra 1992 yılında tarafın da kazandığı bir pazarlama anlayışı gös- bankacılık sektörüne Global ekonomi içerisinde Türkiye’nin termeye çalışıyoruz. Pazarlamanın kısa vadeli atılmış. İşin mutfağından sorularının neler olduğunu düşünüyorsunuz? bir satış çabası olmadığının, uzun vadeli bir geldiğini söyleyen yatırım olduğunun bilincindeyiz. Bizimle büyüyen Şahin, “Artık benim de Bu soruyu dünyadan bağımsız bir şekilde cevap firmalarımız var ve onlarla gurur duyuyoruz. Tüm bir hikayem var” diyor. vermek mümkün değil. Global bir resesyon pazarlama ekibimizin parolası, kalite, hizmet ve yaşanıyor. Hepimiz bundan etkileniyoruz. ABD’nin değer’dir. trilyon dolarlık gayri safi milli hasılası ve dış ti- 18

Teşekkürler FATİH TERİM! UEFA Kupası’nı kazanan ilk Türk takımı Galatasaray’ın teknik direktörüydü. Türkiye’yi Avrupa Şampiyonası’na götüren ilk ve son teknik adam yine ‘‘O’’ idi. Milan gibi bir dünya devini çalıştıran tek Türk teknik direktör oldu. Euro 2008’de Türkiye’yi yarı finale taşıyarak başka bir ilke imzasını attı. Teşekkürler Fatih Terim!

Milli Futbol Takımımız Euro 2008’de çocukları kız arkadaşları ile Antalya Gloria Golf yarı finale kadar yükseldi. Turnuva Resort”ta bir araya geldi. Fatih Terim futbolcularını öncesi, millilerimize kimse şans sadece maçlar için değil, saha dışı kaynaşmayı tanımıyordu. Oysa onlar, göster- sağlayacak organizasyonları da mükemmel dikleri performansla turnuvanın en planlayan bir spor adamı. Milli Takım futbolcuları gözde takımı oldular. Yarı finalde, Antalya’da eşleri ile birlikte yaptıkları kamp AAlmanlar karş ısında muhteşem bir futbol sergile- sırasında takımdaşlık ruhunu da fazlasıyla hisset- melerine rağmen, son dakika da şansız bir golle tiler. Daha sonra Almanya kampı başladı. Burada final yolundan döndüler. Bu başarı da, sakat Fatih Terim”in yanında çok güçlü bir ekip vardı. sakat oynayan futbolcular kadar, onları oynatmayı Her zaman yanında olan teknik heyetin dışında, başaran Fatih Terim’in büyük katkısı oldu. Tur- EURO 2008 için Amerika’dan özel olarak getirilen nuva öncesi basın tarafından çok eleştirilen performans ve beslenme uzmanları Fatih Terim ve Terim, kuşkusuz ki Türk futbolunun en büyük teknik ekibine yardımcı oldular. Amerika’dan gelen ismi. Türkiye, ilk ve son defa onun zamanında ekip antrenmanlarda etkisini gösterdi. Performans

[email protected] Avrupa Şampiyonası’na katıldı. Aynı zamanda ve beslenme üzerine uzman olan ekip, özellikle Galatasaray’ın başındayken, UEFA Kupası’nı sabah basına kapalı çalışmalarda futbolcuların kaldıran Fatih Terim, Türkiye’de ilk defa bu kupayı performanslarını arttırmaya yönelik bir program alan takımın teknik direktörü olarak tarihe geçti. uyguladı. (2006 Dünya Kupası’nda da Alman milli SPOR Florentina ve Milan gibi dünyaca ünlü takımları da takımı ile benzer bir çalışma yapmışlar.) çalıştıran Fatih Terim’in kariyerine baktığınızda, Türkiye’nin yetiştirdiği en başarılı teknik direktör Biz kampta Terim’le konuştuk. Fatih Terim’le hem olduğunu görüyorsunuz. liderlik, hem de Türk futbolu üzerine sohbet ettik. Kim ne derse desin, Terim’in en büyük başarısı Dergimizin yayın periyodu nedeniyle bu röpor- futbol bilgisinin yanı sıra liderlik özellikleri. Kendi taj yapıldığında, Euro 2008 henüz başlamamıştı. hırsını ve özgüvenini oyuncularına da yansıtmayı Fatih Terim turnuvalar öncesi güzel planlamalar başaran Terim, maç esnasında en çok heyecan- yapmıştı. Önce A Milli Takım futbolcuları eşleri, lanan kişi oluyor. Hırsrsım sonson raddederaddede TaTakkımı EEurouro 202008’de08’dde yoyyok.kk. FFatihatih TTerimerim oolaraklarak bbunuunu nanassıl Hocam,Hocam, 2008 turnuvasıyla ililgiligili ne değeerlendiriyorsunuz?rlendiriyorsunuz? söyleyeceksiniz?söyleyeceksiniz? İnngilizgiliz futbolu öncelikle bütün 2002’den2002’den beriberi uluslararasuluslararası orga- AAvrupa’danvrupa’dan aayryrılırrddı. AAncakncak BBos-os- nizasyonlardanizasyonlarda yoktuk.yoktuk. BizBiz kendimizikendimizi mmanan yayasassası sonrası ffutbolutbol düdünyasnyası tekrartekrar hathatırlatmayarlatmaya gittik.gittik. BuBu taktakım ddaa başkkaa bir hal aldı. KulüKulüplerpler sınırsız kendini bütün dünyaya göstermiştir. sayıda yabancıyı oynatabiliyoroynatabiliyor- Futbol her sonuca gebe bir oyun- lar. İngiliz kulüplerinin şirketleşmiş dur. İnsanları cezbeden yönü de yapısı onlara ekonomik olarak büyük bu zaten. Bu turnuvada da hayal avantaj sağlıyor ve istedikleri futbol- kırıklığına uğrayan ekipler, elenen fa- cuyu transfer etme imkanına sahipler. voriler olacaktır. (Oldu da) Açıkçası puan almadan Amerikalı, Rus işadamları İngiliz kulüp- dönmeyi aklımın ucundan bile geçirmedim. Ben lerine yatırım yapıyor. Kulüp takımları çocuklarıma her zaman güvendim. İyi bir jenera- yabancı oyuncusu serbestliği ile milli syonumuz var. Bu tür turnuvalar için artık daha takımlarının başarı düzeyi rahatlıkla tecrübeliyiz. Ben de 1996’ya göre daha tecrübeli- geçtiler. Ekonomik açıdan baktığınızda yim. Avrupa Şampiyonası, Dünya Kupaları’ndan dünyanın önde gelen kulüpleri arasında ingiliz başlangıç olarak daha zor. Spor yazarları, yazılı, takımlarının çokluğunu görürsünüz, bu tesadüf görsel basınımız, teknik adamlar, oyuncular, seyir- değildir. cimiz, başkan, bütün çalışanlarla hep beraber biz bu turnuvalara gidiyoruz. Kazançta herkesin hakkı Medyanın olumsuz tenkitlerinin futbolcuları mo- olmalı. Ben her zaman aynı heyecan içindeyim. tive ettiği yönünde iddialar oluşuyor. Ben bu heyecanı her şeyime kadar hissediyorum. 12 yılda kadrodan tabiî ki birçok oyuncular değişir. Medya futbolcuları beni, her şeyi etkiliyor. Ama Ancak bir tek değişmeyen şudur. Gideceksiniz ve bu eleştirileri alış biçiminize bağlıdır. Herkes aynı başarılı olacaksınız. Başarılı olmaya mecbursunuz. şekilde motive olabilir mi? Ağır tenkitler karşısında Hırsım ve heyecan son raddede. Bunlar olmasa yıkılan özgüvenini kaybeden kişiler de olabilir. zaten biz burada olmazdık. Tecrübeli bazı isimler bunu pozitife çevirip hırs ya- pabilirler. Her zaman söylüyorum eleştiri elbette Bu turnuva sonucu Avrupa’ya transfer yolu olmalı. Ama kişiliklere saldırı ve kişiler hakkında açılacak oyuncularımız olabilir mi? yalan haberler insanı yıpratıyor, zarar veriyor. Ayrıca olumlu eleştiriler de size katkı sağlayabilir. Milli Takım’daki bütün oyuncularımız Avrupa’nın Olumsuz eleştiri “takımı ateşliyor” diyerek, hemen önde gelen liglerinde forma giyecek düzeyde saldırmaya mı gerek duyuluyor? oyuncular. Artık takımlar transfer edecekleri oyun cuyu bir ya da üç maça göre değerlendirmiyorlar. Milli takıma alınmayan oyuncuların tepkisiyle Bir Arda’yı, Servet’i, Gökhan Gönül’ü Avrupa ilgili ne düşünüyorsunuz? kulüpleri zaten biliyorlar. Burada gösterecekleri Liderlik vasıfları yönetici performans onları popülerliğini artıracaktır önce- Türkiye liginin her kategorisinde, her futbolcu Avru- olmak için önemli. Bunun likle. Bu turnuva sonrasında bazı oyuncularımızın pa Şampiyonası’nda oynamak ister. Bunlar benim yanı sıra kriz dönem- Avrupa’ya transfer olasılıkları da güçlenecektir tercihlerim. Hak ettiğine inandığımız oyuncular lerinde çözüm üretmek açıkçası. burada. Sesler üslubunda olursa kabulümüzdür. de çok önemli. Yöne- Bunun dışındakilere gerekli cevaplar verilir. ticinin zaman zaman Şampiyonlar Ligi finalini M.United ile Chel- oluşabilecek krizleri sea oynadı. İngiltere Premier Ligi bütün Turnuva öncesi Gökhan Gönül’ün sakatlığından çözmesi gerekir. Avrupa’nın önüne geçti. Ama İngiltere Milli haberdar mıydınız? SPORSPOR

TabiiTaTabiii kik doktorlardokttoorrllararımızın bundanbunnddan haberihaabberir vardvaarrdı. AnAAn-- tettercihlerimdir.erccihleleriimdmdirir. cacakak hhahadisenindiseninin bbu kkadaraddarr büyüdübüüyyüdüğüününüü ggögörmekrmmekek HHaHakk etettitiiğineinee inandinnana dığım oyuncularoyoyuncuullaarı kadroyakaddror yay ssürprizürpriz ololdu.du. SakatlSakatlığına rağmenmen son 90 dakikaydakikayı çaçağırdım.m. BirBir de şu var bizbiz şu ana kadarkadar tamamladı. Bu nedenle de o bölgede tahribat açıkladığımız kadroda muhakkak hiç kimse mem- oluştu. Kemik ödemi halinde sakatlığı büyümüş. nun olmadı. Biz doğru olduğuna inandığımız Ancak bizimle gelecek ve milli takımda da aynı şeyleri yapmaya devam edeceğiz. fedakarlıkla oynayacaktır. Forvet seçiminiz de eleştirildi…

Emre Mehmetçik gibi Semih, Nihat, Halil ve Mevlüt herkesten daha formdalardı. O yüzden tercih ettim. Tek tek izah et- meye gerek yok. Nihat, Halil, Mevlüt, Semih. Hatta Hakan Şükür’ü kadroya almadınız. Bu konuda Yıldıray’ı da koyabilirdim oraya. Bu arkadaşların eleştirildiniz. Ne düşünüyorsunuz? diğerlerinden önde olduğunu düşündüm. Semih Türkiye’de en fazla gol atan isim, Nihat İspanya’da 1989–90 yıllarından beri Hakan’a formayı seve öyle, Halil Schalke’yi taşıdı, Mevlüt değişik bir tip seve verdim. Hakan, Türk futbolunun en önemli bizim için. golcülerinden biri. İnsan olarak da sevdiğim ve her platformda savunduğum bir isim. Bu kez böyle Emre Aşık ve Tümer’in kadroya çağrılmasını düşündük. Verdiği hizmetlerin karşılığını biz de uğur olarak mı değerlendiriyor musunuz? göstermeliyiz. Onun da zamanı var. Kadro seçimi- yle ilgili eleştiriler oldu. Mevcut oyuncularımın bu Ben uğura inanmam. Emre Aşık’ı 17 yaşından beri konuyu kendilerine bir hırs silahı olarak döndüre- tanıyorum. Ne zaman çağırsak geldi oynadı. Bir ceklerini düşünüyorum. Ben almadığım kişileri Mehmetçik gibi vazifesini her zaman yaptı. Yine de savunuyorum, çünkü onlara da ben forma Tümer’i 30 yaşından sonra Milli Takım’a çağırdık, verdim. Dışarıdakileri alsaydım kadroya, yine so- o da çok güzel maçlar oynadı. Bu oyuncular gerek run olacaktı. Biz bir kadro açıkladık. Bu bizim oynadıkları futbolla gerekse tecrübeleri ile bize çok kararımızdır. Herkes burada olmak istiyordur. Her yardımcı olacaklar. Tümer’i bir de sol ayaklı fazla futbolcunun Avrupa Şampiyonası’nda oynama oyuncumuz olmadığı için kadroya aldık. isteği vardır. Ancak bu seçtiğim oyuncular benim Rüüştütü şaampiyonadanmppiyiyono adadanan sonrasoonraa MilliMili li TakTakkımm’’ı amaamama olooldukçaduukçkça zorzozor birbib r spor.spporo . BütünBütüün birbib r maçmamaç boyuncabooyuy ncnca bırarakakıyoyyor.orr. OOnunlanunlla iililgiligiilil nnee sösöyleyeceksiniz?öylyleyyecekksiiniiz?? sussudadaa yyüzmeküüzmek zozorundasrunddasınızz.. YYoYorucurucu birbiir spor.spop rr. FizikFiizik kokondisyonndisyon üst seseviyedeviyede oolmallmalı. Rüştü, yıllardır Türk Milli Takımı’nın yükünü çeki- yor. Rüştü ile beraberliğim 20 yıla ulaştı. Kalecile- Sizce yönetici olmak için gereken vasıflar rin performansı futbolcuya göre daha uzun sureli neler? olabiliyor. Rüştü takımda ağabeylik ve liderlik açısından da önemli bir oyuncu. O ve onun nesline Her şeyden önce lider olmak gerekiyor. Liderlik dikkatle bakmalıyız. Bundan sonraki Türk futbolu- vasıfları yönetici olmak için önemli. Bunun yanı sıra na onları hazırlamak lazım. Bu tür oyuncuların, kriz dönemlerinde çözüm üretmek de çok önemli. futbolculuk dışında da Türk futboluna hizmet etme- Yöneticinin zaman zaman oluşabilecek krizleri si gerekir. Onlara her zaman destek vereceğim. çözmesi gerekir.

U 17 Milli Takımı’nın Fransa’ya elendiği maçtan Daha önce pilot olmak istediğinizi söylediniz, sonra soyunma odasına inmişsiniz. Neler söyle- neden? diniz oyunculara? Çünkü pilot olmak çok zor bir iş. Sorumluluk Soyunma odasına indim ve onları kutladım. gerektiriyor. Kokpite baktığınızda oldukça karışık Ağlayanlar vardı ve onlara başlarını dik tutmalarını gözüküyor. Ama o kadar yükseklikte yüzlerce kişiyi söyledim. Batuhan bizim çok şeyler beklediğimiz yere sağ salim indirmek çok önemli bir iş. yetenekte bir gencimiz. Elbette hataları vardır. Biz onları düzeltmeliyiz. Batuhan’ın hataları varsa Peki ya boş zamanlarınız da neler yaparsınız? farkına varmalı ya da vardırılmalı. Televizyon ve müzik ile aram iyi. “Ipod”um sürekli yanımda. Bazen kendimi müziğe kaptırıyorum ve Yönetici lider olmalı konuştuğumda sesim farkında olmadan yüksek çıkıyor. İyi bir tv izleyicisi olduğum kadar iyi bir Hocam biraz da sizden bahsedelim. Yapmaya müzik dinleyicisiyim de. Boş zamanlarımı ailemle cesarete edemediğiniz spor hangisi? geçirmeyi seviyorum. Bunun yanı sıra dünya fut- bolu Avrupa maçlarını yakından takip ediyorum. Yamaç paraşütü. Tehlikeli gözüküyor. Gerçekten Yine boş zamanlarımda televizyon izlemeyi ve film zor bir spor. Bunun yanı sıra su sporu tehlikeli değil seyretmeyi seviyorum. ğal ğini, ğiniz Kitaplardan ğim bilgiler oldu. ına giderek servis ıda bulabilece şe başladıktan sonra ı ve en iyi hizmeti nasıl ıyorum. Tabii, en büyük şı özel bir merakınız ğlıkl ştırma yapmayı çok seviyo- ık çalışanlar. Bu hayat oku- ım. ğında bir aktarc ı nerelerde yapıyorsunuz? ğimi düşündüm ve akabinde geniş çaplı şüyorum. Özel bitkisel alışverişlerimi her ştırma yaptım. 10.30 – 13.30 – 15.30 saatlerinde çay servisimiz oluyor. Herkesin bire bir masas yapıyoruz. Bitkisel ürünlere kar rum. Bunlardan biri de bitkisel ürünler. Do ürünler kullanmaya bilhassa özen gösteriyorum. Bu merak Türkiye Finans’ta i gelişti. En kaliteli, en sa olduğunu öğrendik. Ben her konuda ara verebilece birçok bitkisel ürün var. Her birinin neye iyi geldi nasıl kullanılacağını çok iyi biliyorum. ve internetten yararlan kaynağım sürekli gezerek elde etti Örneğin Mısır Çarşısı’na gidiyorum, aktarlarla bire bir görü zaman ben yapar bir ara Bu araştırmalar Şu anda, çay oca ılık ılım ının şime, yenilenmeye aç ğının şlıyor. ğı Değil, ştirmeye şilik ekibi ışımın tari- İşimizi çok ırken bula- şı ayrı bir ılından beri ştırarak ken- ştırmayı çok ışan Seçkin’i ılan en önemli ımıyor. Seçkin’i ğının baş garsonu Fatih Seçkin. “Yeni bir şey öğrenmek için da fikir al ı ğunu söylüyor. şi çok sevmesidir. ı’nın baş garsonu ve genel şiye hizmet veriyoruz. Önemli ıl geçiyor? şında yeni bir bitkisel kar ersonele günde dört kere, 09.00- ını yapan 15 kişi… ğı ama beş yıldızlı otelde verilen hizmetten daha fazlas da sorumlusu. 2002 y Türkiye Finans’ta çal diğerlerinden farklı k Bankas müdürlük içerisinde 3 çay oca atih Seçkin… Türkiye Finans Kat ın yaptığı i fini okurken, ya da bir aktarc ya bir kitap ba çalışıyoruz. Mesaimiz sabah saat 9.00’da ba seviyoruz ve sürekli olarak kendimizi geli 15 kişilik ekibimle birlikte her gün en kaliteli hizme- ti çalışanlara ve gelen misafirlerimize vermeye çalışıyoruz. P özelliği işini çok sevmesi ve sürekli ara dini geliştirmesi. Fatih Seçkin “Ben sadece çayc yapmıyorum. Hayatım boyunca ara bilirsiniz. Genel müdürlük içerisinde 15 ki sevdim” diyor. Bitkisel ürünlere kar merakının olduğunu söyleyen Seçkin, yaptığı özel karışımlı çaylarla kendine rakip tan ile birlikte hizmet veren Seçkin, çay ocaklar aslında bir hayat okulu oldu olan insan Bir gününüz nas Biz günde 800 ki Bir çay oca geli Güleryüz, bitkisel ürünler ve sürekli lunun mimarı ise çay oca dünyanın öbür ucuna bile gidebilirim” diyecek kadar işine âşık bir profesyonel… F Çay Oca Hayat Okulu

[email protected] şı İÇİMİZDEN BİRİ Personelin ba ağrıdığı zaman başka bir çay götürüyorum, morallerinin bozuk olduğunu hissedi- yorsam başka bir karışım yapıyorum. Kübra Demir 23

O zaman başarının sırrı nedir?

Başarının sırrı sadece iki kelime; çalışmak ve araştırmak. Ben her konuda araştırma yapmayı çok seviyorum. Bu bende adeta bir hastalık haline geldi. Yaptığınız iş ne olursa olsun çok sevmeniz gerekiyor. Burada sadece çaycılık yapmıyoruz. Ben hangi işe girdiysem, her zaman işimi seve- rek yapmışımdır. Beni başarıya ulaştıran neden- lerden biri budur. Hiçbir zaman bir çaycı olmak- tan gocunmadım. Çünkü burada sadece çaycılık yapmıyoruz. Burada 800 çalışan var ve her birini memnun etmek zorundasınız. İnsanlara sadece çay vermiyorsunuz... Gösterdiğiniz güler yüzün, çalışanların iş yaşamında da önemi var.Güler yüzle ikram ettiğimiz çayımızın daha lezzetli olacağına ve arkadaşlarımızın moral, motivasyon ve çalışma Fatih Seçkin zevkini artıracağına, müşteri ile yaptıkları sohbete güzel bir tat katacağına inanıyorum. Böylece, banka mümkün. Ada çayı, ıhlamur, tarçın, karanfil… vb. performansına katkımız olduğunu düşünüyoruz. Bizim için personelin ve tabii ki müşterilerimizin beğenisi çok önemli. Burada herkesi çok iyi Hayat okulu tanıyorum. Sürekli olarak birebir iletişim hal- indesiniz. Ben her sabah işe geldiğim zaman, Çay ocağında çalışacak kişilerin ne gibi özel- onların psikolojisine göre bir karışım hazırlıyorum likler sahip olması gerekiyor? ve onlarda beğeniyorlar. Başı ağrıdıkları zaman başka bir çay götürüyorum, morallerinin bo- Aradığımız birinci özellik, kişinin diksiyonunun zuk olduğunu hissediyorsam başka bir karışım düzgün olması. Çünkü burada sürekli insanlarla yapıyorum. iletişim halindesiniz. Diksiyonunuzun çok düzgün olması gerekiyor. Tabii ki olmazsa olmaz şartlardan Peki hemen soralım. Baş ağrısı için ne öneri- biri güler yüz. Kişinin saygılı, tabir etmek gerekirse yorsunuz? efendi ve temiz olması gerekiyor. Bizim önem verdiğimiz başlıca konulardan biri de temizliktir. Baş ağrısı için biberiye yağını öneriyorum. Bir Burada 15 arkadaşımız çalışıyor ve her biri işini pamuğa birkaç damla damlatıp, alnınıza sürüyor- en iyi şekilde yapan saygılı arkadaşlardır. Belirli sunuz ve 15 dakika içerisinde baş ağrınızı alıyor. aralıklarla kendi aramızda toplantılar yapıyoruz. Yarım bardak su içerisine dört damla damlattığınız Sürekli olarak işimizi nasıl daha iyi yapabileceğimizi zamanda ağrınızı kesiyor. Kolastrolün düşürülmesi ve kendimizi nasıl geliştirebileceğimizi tartışıyoruz. için de şu tarifi uygulaya bilirsiniz: Karabaş otu, Çay ocağımız adeta bir hayat okulu. Arkadaşlar kekik, melisa, zeytinyaprağı, biberiye, şahder, her şeyi burada öğreniyor ve kendimizi hergün civanperçemi, demirdikeni, damarotu, yeşilçay, geliştiriyoruz. kekik ve keten tohumunu her fincan için 1 tatlı kaşığı koyulup kaynatılması gerekiyor. 3 – 5 dakika En çok talep gören çayınız hangisi? bekledikten sonra servise sunabilirsiniz. Ayrıca bu Bitkisel ürünlere karışım birçok hastalığa da birebir. ayrı bir merakının En çok talep gören çayımız meyve çayı. Meyve olduğunu söyleyen Fatih çayında tamamen doğal ürünler vardır. Elma ku- Başınızdan geçen ilginç bir olayı Seçkin’den Paylaşım rusu, armut kurusu, portakal ve limon kabuğunu anlatırmısınız? Dergisi okuyucuları için karıştırarak meye çayını yapıyorum. Tabi renk tarif aldık. Onlardan vermesi için de Mekke gülünü kullanıyorum. Bu Burada giyimimize, diksiyonumuza çok dikkat birisi de biberiye çayı. çayı her zaman içebilirsiniz. Normalde, çayı çok ederiz. Yurtdışından yabancı misafirler gelmiş Bu çay, funda yaprağı, fazla içtiğiniz zaman başınız ağrır ama meyve çayı ve bende çay servisi yapacağım. Toplantının kekik, yeşil çay, mate tamamen bitkisel ağırlıklı olduğu için sağlıklıdır. başlaması için müdürlerimizden birinin gelmesi çayı, kiraz sapı ve mısır Bomba ismini verdiğimiz çay da en çok talep bekleniyormuş. Ben de çay servisi yapmak için püskülünün sadece 3 görenler arasında. Bu çay ıhlamur, tarçın ve ada içeri girdim. Misafirler hemen ayağa kalktılar, – 5 dk. kaynatılmasıyla çayı karışımından oluşuyor. Bomba ile nezle, grip, kartlarını uzattılar. Ben de yaşadıkları yerlerde elde ediliyor.Biberiye soğuk algınlığı ve boğaz ağrılarından kolayca garsonlara bu şekilde davranıldığını düşündüm. çayı düzenli kullanıldığı kurtulabilir, vücudunuzdaki stresin atılmasına Meğerse, beni bekledikleri müdür sanmışlar. Tabii, takdirde ayda 4 – 5 kilo yardımcı olabilirsiniz. Misafirlerimiz geldikleri za- işin gerçeğini öğrendikten sonra çok güldüler ve verebiliyorsunuz . man özellikle bomba çayından istiyorlar. Bunların toplantı sürekli gülüşmeler içerisinde geçti. dışında çay ocağımızda her türlü çayı bulmanız Türk-Arap Ekonomi Forumu İstanbul’da Yapıldı. Türkiye Finans’ın sponsor olduğu 3. Türk-Arap Ekonomi Forumu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. Forumda bir konuşma yapan Erdoğan, “Türkiye son 5,5 yılda yapılan çalışmalar ve yatırımlarla ekonomide tarihi rakamlara ulaştı. Bu tabloda Arap ülkelerinin daha fazla payı olması gerekir” dedi.

ış Ekonomik İlişkiler Kurulu yöneticiler de programa katıldılar. NCB Yönetim (DEİK) işbirliği ve Arap Ligi Genel Kurulu Başkanı Abdullah Bahamdan’a Türk-Arap Sekreterliği resmi desteğinde ekonomik ilişkilerine üst düzey katkılarından ötürü düzenlenen 3.Türk-Arap Ekonomi ödülünü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan takdim

GÜNDEM Forumu (TAF’08) 12-13 Haziran etti. Başbakan, NCB ve Türkiye Finans standlarını tarihlerinde İstanbul’da yapıldı. da ziyaret ederek Suudi Arabistanlı konuklarımız

[email protected] AçDılış oturumuna, Başbakan Recep Tayyip ve yöneticilerimizle görüştü. Erdoğan, Suriye Başbakanı Muhammed Naci Itri, Filistin Başbakanı Selam Feyyad, Katar Devlet Başkanı Hamad bin Jasim bin Jabir Al-Thani, So- Üç yılda 50 milyar Dolar yabancı mali Başbakanı Nur Hasan Hüseyin, Irak Başbakan sermaye girdi Yardımcısı Behram Salih, Türkiye Odalar ve Borsa- lar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Nejat Koçer ve Toplantının açılışında konuşan TOBB Başkan çok sayıda üst düzey Arap ve Türk yetkili katıldı. Na- Yardımcısı Nejat Koçer, Arap ülkelerinden tional Commercial Bank ile birlikte Türkiye Finans, Türkiye’ye son 5 yılda 4 milyar dolar yatırım geldiğini forumun ana sponsorları arasında yer aldı. Türkiye belirterek, “ Türkiye ile Arap dünyası arasındaki Finans’ın büyük ortağı NCB’den Yönetim Kurulu coğrafi yakınlık, tarihsel ve kültürel bağlar, Arap Başkanı Abdullah Bahamdan, CEO Abdülkerim dünyasının 2 trilyon dolarlık ve 200 milyonluk bir Abu Alnasr, Yönetim Kurulu Üyeleri ve üst düzey pazar olduğu, Türkiye’nin dış ticaretinin 300 mil- yar dolara ulaştığı, Türkiye’ye son 3 yılda 50 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye geldiği ve yılda 20 milyonun üstünde yabancı turistin ziyaret ettiği dikkate alındığında ekonomik ilişkilerimizi yete- rince geliştiremediğimizi ifade etmek zorundayım. Bu forum vesilesiyle daha çok ekonomik ilişki kurmanın yollarını aramalı ve ticaretin önündeki engelleri kaldırmalıyız” diye konuştu. Türkiye ve Arap ülkeleri ile ortak tarih ve kül- tür değerleri paylaştığını dile getiren Başbakan Erdoğan da Arap ülkeleri ile Türkiye’nin dost ve komşu olmanın ötesinde kardeş milletler olduğunu söyledi. arada yaşayacağına, örnek oluşturacağını belirtti. Başbakan Erdoğan, bazı ülkelerin ve çevrelerin bu Bölgemizde barış ve refah süreci sabote etme çabası içinde olduğuna dikkat çemberi oluşturmak istiyoruz çekti. Erdoğan, “Bazı ülkeler bu barış projesini sa- bote etme çabası içinde olabilirler. İslam dünyasını Küreselleşen dünyada ülkelerin sınırlarının rencide eden, Müslümanlarla terörü aynı kefeye belirsizleştiğini ve bir bölgede meydana gelen koyan ve ayrışmayı körükleyen anlayışa karşı en problemin tüm dünyayı etkiler konuma geldiğini güzel cevap, Türkiye’nin birliğe katılması olacaktır” belirten Erdoğan, sadece bir ülkenin barış ve hu- şeklinde konuştu. zurunun kalkınma için yeterli olmayacağını belirtti. Türkiye’nin son 5,5 yılda yapılan çalışmalar ve Savaşlar, çatışmalar, çevre sorunları ve terörün yatırımlarla ekonomide tarihi rakamlara ulaştığını artık tek bir ülkenin problemi olmaktan çıktığını anlatan Erdoğan, bu tabloda Arap ülkelerinin vurgulayan Erdoğan, “Örneğin, Türkiye’ye yöne- daha fazla payı olması gerektiğini ifade etti. Arap lik bir terör tehdidi sadece Türkiye’yi değil, başta işadamlarını inşaat ve enerji sektöründe yatırım komşuları olmak üzere tüm bölgenin istikrar ve yapmaya çağıran Erdoğan, Türk Hava Yolları, güvenin etkisi altına alabiliyor. Böyle bir ortamda Tekel ve Halkbank başta olmak üzere yapılması tehditlere karşı ortak mücadele vermek, ortak planlanan özelleştirmelere katılmaya çağırdı. Arap tavır sergilemek, dayanışma içinde olmak gibi ülkeleri ve Türkiye arasında işbirliğinin artmasına zorunluluğumuz da var. Ülkelerimiz arasındaki rağmen potansiyelin çok altında olduğunu kayd ekonomik işbirliği bu ortak mücadelenin önemli bir eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye ve ayağını oluşturuyor. Türkiye olarak bu anlayıştan Arap dünyası arasında ekonomik ve ticari ilişkiler hareketle, kendi bölgemizden başlayarak dünyanın giderek güçleniyor ancak bu ilişkilere bakıldığında diğer bölgelerine yayılan bir barış, refah çemberi mevcut potansiyelin çok altında olması gereken oluşturmak için çaba gösteriyoruz. Bundan sonra noktada değil. Aslında çok imkanımız var. Bunları da barış çabalarına katkı sağlamaya kararlılıkla geliştirmeliyiz. Gerçekleşirse çok ciddi bir güç devam edeceğiz” diye konuştu. aktarımı olacak. Türkiye olarak üzerimize düşeni Türkiye ile Avrupa Birliği arasında devam eden en iyi şekilde yerine getireceğimizi bilmenizi istiyo- müzakereler hakkında da bilgi veren Erdoğan, rum.” Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğinin farklı kültürlerin bir Türkiye Finans’ın Ortağı NCB İcra Kurulu Başkanı’na 2008 “Banker Middle East” Ödülü

Türkiye Finans’ın yüzde 60’ına ortak olan Suudi Arabistan’ın en büyük bankası National Commercial Bank’ın (NCB) İcra Kurulu Başkanı Abdülkerim Abu Alnasr, 2008 Banker Middle East “Ömür Boyu Başarı” ödülüne layık görüldü. Abdülkerim Abu Alnasr, bankacılık sektörüne sağladığı katkılardan dolayı finans sektörünün en prestijli ödüllerin- den “Banker Middle East” ödülünü almaya hak kazandı.

ürkiye Finans’ın yüzde 60’ına ortak yerli, bölgesel ve global alanda en üst düzeyde olan NCB İcra Kurulu Başkanı Abdül- rekabet edebilen öncü bir finans kuruluşu ha- kerim Abu Alnasr 2008 Banker Middle line getiren modern standartlar ve ürün yenilikleri East “Ömür Boyu Başarı Ödülü”nün getirmiştir. Arap dünyasındaki en büyük finans sahibi oldu. Dubai’de gerçekleştirilen kuruluşlarından birinin başkanı olarak, Abu Alnasr tören ile ödülünü alan NCB İcra Ku- sadece banka için değil bir bütün olarak bölge Trulu Başkanı Abdülkerim Abu Alnasr “Bölgedeki için de ileriye dönük bir yol çizen vizyon sahibi bir en eski ve en prestijli bankacılık kuruluşlarından liderdir” değerlendirmesinde bulundu. John Fos- birinin parçası olmaktan onur duyuyorum. Bankayı ter, NCB’nin uzun yıllardır Suudi Arabistan’da ki bugünkü konumuna taşıyan çalışanlarımıza ve bankacılık girişimlerinde ön planda yer aldığına da müşterilerimize desteklerinden ve güvenlerin- işaret etti. den dolayı teşekkür ediyorum” dedi. Abdülkerim Abu Alnasr, bankanın, müşterilerinin artan talep- lerini karşılamak amacıyla daha yenilikçi finansal [email protected] çözümler üretmek üzere sektördeki başarılarını sağlam temeller üzerine oturtmayı sürdüreceğini belirtti. Banker Middle East yayıncısı CPI Financial Yazı İşleri Müdürü John Foster ise “Banker Middle East okuyucuları, hem bölgede hem de global olarak tecrübe sahibi bankacılardan oluşmaktadır. Okuyucularımız Abdülkerim Abu Alnasr’ı bankacılık kariyeri boyunca sürdürdüğü öncülüğü nedeniyle bu prestijli ödüle layık görmüştür” dedi.

Foster, “NCB İcra Kurulu Başkanı ve NCB Capi- tal Başkanı olarak, Abdülkerim Abu Alnasr NCB’yi Dağlar

Burçlarında ceylan taşıyan yücelere ey Ayın hüzün saati gözlerinden Kuytu yerlerine sümbüller dökülen Nergisler açan eteklerinde Göklerden muştular indiren güvercinleriyle Dorukları bembeyaz yaşmaklarıyla Güneşe uzanan ağaçlarıyla Zamanı hiç geçmeyecekmiş gibi donduran Ey bir yanıyla derin sulara dayanan Ey dağlar nerdesiniz ey.

Kim bizi senden koparan

Hangi ses çağıran bulvarlara Dengemizi bozan intihar vitrini bulvarlara

Erdem Bayazıt Fotoğraf: Mustafa Yılmaz Kübra Fidan Cam’ın Anavatanı Anadolu Anası da, Topraktır!

Anadolu kültürünün şeffaf hazinesi: Cam...

am; saflık, doğallık ve sağlık de- Bursa, İznik, Çorum, Yozgat civarlarında M.Ö. ait mektir. Çünkü topraktan yaratılan cam örnekleri bulunmuştur. insan gibi, onun da anavatanı topraktır. O yüzden, petrol ürün- Anadolu’da Türklere ait rastlanan ilk cam eser- leri gibi doğayı ve insan sağlığını leri, 13. yüzyılda Selçuklular dönemine aittir. tehdit etmez, tam tersine, cam en Cami, medrese gibi önemli mimari yapıların alçı saCğlıklı saklama kabıdır. Anadolu kültürünün şeffaf pencerelerinde kullanılmış olan düz cam levhalar hazinesi cam, ilk medeniyetlerin çıktığı bölgede, vardır. Konya’nın Beyşehir gölünün batı kıyısındaki Anadolu-Mezopotamya bölgesinde vücuda Selçuklu Sultanı 1. Alaeddin Keykubat döneminde gelmiştir. Camın anavatanı Anadolu Mezopotamya yapılmış olan Kubad-Abad Sarayı’nın kalıntılarında bölgesidir. Bilinen ilk medeniyetlerin kurulduğu bu çok sayıda renkli cam parçaları mevcuttur. bölgede, en eski cam kalıntıları da bulunmuştur. Burada bulunan bir tabağın renkli işlemeleri, bu Camcılıkla ilgili eski belgelerin bir kısmı günümüze dönemde cam sanatında çok ileri gidildiğini gös- kadar gelebilmiştir. Özellikle geçmişteki cam teriyor. Daha sonraki yüzyıllarda Anadolu’daki tekniği ile ilgili birçok belge bulunmaktadır. Bunların yoğun savaşlar nedeniyle, cam sanatı gelişememiş, arasından çok ilginç olanlardan bir tanesi M.Ö. bu gelişim batıya kaymıştır. Venedik ve Ceneviz 1690-1696 yıllarından kalan Bağdat yakınlarında mirası nedeniyle İtalya yarım adasında cam sanatı bulunmuş çivi yazılı bir tablettir. Bu tablette “yeşil gelişim göstermiştir. sır” ın yapımı şöyle anlatılmaktadır: Ama bu sanata Osmanlı’nın parlak zamanlarında “Bir mina zuku camını (kum ve kül ile yapılan ilkel yeniden ilgi duyulmuştur. Özellikle İstanbul’un bir cam), 10 ölçü kurşun, 15 ölçü bakır, yarım ölçü fethinden sonra zanaatkarlık ve Lonca sistemi küherçile, yarım ölçü kireci karıştır. Bunları potada sayesinde Osmanlı’da cam endüstrisi gelişmiştir. erit, sonuç “kurşunlu santu camı” (Kırmızı cam) İstanbul Eğrikapı’da, Tekfur Sayarı ve Eğrikapı olur…Anadolu’da cam ürünlerinin varlığı ilk kez arasında bir cam merkezinin olduğu bugün biliniyor. M.Ö. 1500-1200 yılları arasında “Son Tunç Çağı” Cam sanatının yeniden gelişmesi için 1. Mahmut uygarlıklarından olan “Hurri-Mitanni” ve Miken döneminde Fransa’dan cam ustaları getirilmiştir. dönemlerinin eserleridir. Anadolu’da bulunan Ayrıca III. Selim döneminde Mehmet Dede is- diğer cam örnekleri Roma dönemine aittir. Bulu- mindeki bir Mevlevi Dervişi, cam yapım tekniklerini nan eserler, üfleme tekniğinin ilk defa Roma döne- öğrenmek için İtalya’ya gönderilmiş. Rivayete minde geliştirildiğini göstermektedir. göre bu Mehmet Dede, dönüşte Beykoz civarına bir atölye açmıştır. Atölyenin burada açılmasının Antalya Kaş’ta Uluburun Batığı’nda Miken dönem- sebebi ise bu bölgenin ormanlık oluşudur. Çünkü ine ait koyu mavi camlar, yine Bodrum, Afyon, camın elde edilmesi için ateşe ihtiyaç vardır ve BeykozB k bbölgesiöl i ormanllık bibir alanl olduld ğu iiçini limli ve ne türtüü eğitimleriniiti l i olduld ğundand bahsedelim:b h d li odun elde etmek kolaydır. Mevlevi ustasının bu Cam Ocağı’nda Cam üfleme, sıcak döküm, atölyede yaptığı çalışmalardan çok güzel eserler boncuk yapımı, alevle çalışma, füzyon, kalıpla ortaya çıkmış ve bugünde popülerliliğini koruyan şekillendirme, karışık malzeme, neon ve boyama Çeşm-i Bülbül tarzı oluşmuştur. gibi tekniklerin çalışmaları veriliyor.

Mehmet Dede’den sonra Beykoz civarında camcılık gelişmeye devam etmiş ve Cumhuri- - Boncuk Yapımı yet tarihinde Türk cam endüstrisinin unutulmaz fabrikası Paşabahçe açılmıştır. Buradaki fabrika- Renkli cam çubuklar, masa üstü ocak alevinde da üretilen desen desen camlar, Türkiye’deki her eritilip çelik tellere sarılarak cam boncuklara eve girmiştir. dönüşüyor. Nasıl yapabilirsiniz? - Cam Üfleme Cam bugün, sadece bir kap-kacak olmaktan çok öte, önemli bir sanat dalı. Yabancılaşmanın Akıcı haldeki sıcak cam, üflenerek ve çeşitli aletler depresyona neden olduğu günümüzde, insanın yardımıyla şekillendiriliyor. yaratıcılığını geliştiren, eğlendiren ve sakinlik sağlayan zevkli bir uğraş. Şayet cam sanatıyla uğraşırsanız, stresinizi atmaktan öte, evinizde - Füzyon kullanacağınız vazonuzu, çay bardağınızı, tabağınızı, sürahinizi kendiniz yapabilirsiniz. Asırlardır mekanlara renk ve ışık veren camla resim Bu işi yapabileceğiniz şuan Türkiye’de tek yer var. yapma sanatı vitray yavaş yavaş yerini füzyona Orası da Beykoz’daki Cam Ocağı… Bu ocak, cam bırakıyor. Her geçen gün yaşadığımız mekan- üretmekten öte sanat eğitimi veriyor. Dünyanın lara daha çok giren füzyon, camla çalışmak birçok yerinden, cam ustaları gelerek, bura- isteyenlerin en çok ilgi gösterdikleri tekniklerden da gösteriler yapıp, cam teknikleri anlatıyorlar. biri olarak yoğun ilgi görüyor. Bu iki günlük atölye Merkez de, cam için gerekli altyapının yanı sıra, çalışmasında kısa da olsa bu teknikle tanışabilir, öğrencilerin rahatça konaklayabilmesi için gerekli bu tekniğin sunduğu imkanlar konusunda fikir imkanlarda var. Yüzme havuzu, apartlar ve cafe sahibi olabilir ve camdan kullanım eşyaları mevcut. yapmanın keyfini yaşayabilirsiniz. Bir kase, bir tabak, bir pano üzerinde sizden izler taşıyan ve Ayrıca, cam işinde ustalaşmış Türk ve yabancı daha sonra sizde kalacak küçük bir hazine. Renkli hocalardan cam eğitimleri alabiliyorsunuz. cam parçalarıyla nasıl bir desen oluşturacağınızı İlgilenenler için gelin bu işin biraz ayrıntısına gire- önceden belirleyebilir veya derste içinizden geldiği gibi çalışabilirsiniz. Gelirken yanınızda formunu - Mixed & Media beğendiğiniz renkli bir şişe getirmeyi unutmayın. Bu programda, katılımcılar çeşitli malzemeleri sıcak ve soğuk camla birlikte kullanarak kendilerini - Kalıpla Cam Şekillendirme ifade etmede yeni yöntemler keşfedebiliyorlar.

Kalıpla cam şekillendirme, katılımcıların istedikleri formu camdan bir objeye dönüştürebilecekleri, - Sıcak Döküm heykel ve seramikle önemli benzerlikleri olan bir teknik. Bu teknikte, kalıpla ve soğuk cam Fırından alınan sıcak cam, farklı malzemelerden parçalarıyla çalışıldığı için camın istenildiği gibi yapılan kalıplara ya da kum içinde oluşturulan kontrol edilmesi mümkün. Uygulama ağırlıklı bu kalıp alanı içine dökülüyor. iki günlük atölye çalışmasında kilden modelin hazırlanması, modelin alçı kalıbının alınması,renkli cam parçalarının yerleştirilmesi gibi aşamalar işleniyor. Katılımcılar kendi modellerini oluşturarak - Cam Boyama bu teknikleri uygulama fırsatı buluyor, kendi Boyalar farklı tekniklerle ve bir fırça yardımıyla tasarladıkları ve ürettikleri parçaları bu keyifli hafta- soğuk camın iç veya dış yüzeyine uygulanıyor. sonunun anısı olarak saklayabiliyorlar

- Lampworking (Alevle Çalışma) - Neon Neon için uygun masa üstü ocak alevinde neon Camın doğrudan şalümo aleviyle ( üfleçli alev ) gazı doldurmaya elverişli cam formlar yaratılıyor, şekillendirildiği bu teknikte, malzeme olarak cam içleri neon gazı ile dolduruluyor ve formlar elektrik çubuk ve tüpler kullanılıyor bağlantısıyla ışıklandırılıyor Camın Bulunuşu… [email protected]

Yaygın olarak camın tesadüf eseri keşfedildiğine inanılmaktadır. Camın keşfine dair en sık bahsi geçen açıklama Yunan tarihçi Piny’nin açıklamasıdır. Piny’e göre birtakım tüccarlar teknelerinden kıyıya çıktıktan sonra bir nehir kıyısında kamp kurmuşlar, nehir yatağında bir ateş yakmışlar. Sonraki gün ise önceki günün ateşinin külleri arasında şeffaf, parlak cam parçaları bulmuşlar. Erken dönemlerinde, cam sanatı daha çok Mısır ve Mezopotamya’da gelişmiştir. Bu bölgede odunla yanan cam ocaklarının var olduğu düşünülmektedir. (Bilgiler Cam Ocağı’ndan alınmıştır.) Hoş Bir Hediye Çeşm-i Bülbül Çeşm-i Bülbül tarzı cam işlemesi bir dosta goturulebilicek en guzel hediyedir. Çeşm-i Bül- bül, filigrano tekniğine verilen Türkçe isimdir. Diğer filigrano teknikleri dünya çapındaki çeşitli cam merkezlerinde bilinmektedir. Çeşm-i Bülbül Anadolu atölyelerinin çıkardığı bir üründür. Bu teknik, modern cam endüstrisinin ilerlemiş yöntemlerinin bile geleneksel ustaların çalışmalarını geçemediği bir tekniktir. Çeşm-i Bülbül son derece kalifiye bir tekniktir. Ürünün oluşumundaki her bir etap titiz bir şekilde yerine getirilmeli ve çok kısa bir zamanda bitirilmelidir. Teknik, genel olarak farklılık göstermeyebilir ama her bir ustanın ona yaklaşımı, yani tarzı farklı olacaktır. Bu teknik asla hata kabul etmez. Hata yapıldığında düzeltmek neredeyse imkansızdır, bu nedenle camı yapmak için ortaya konan kuralların her biri büyük bir kesinlikle yerine getirilmelidir. ı İşte ğday ğin özelliği ım çiftlikleri Bozcaada Pastoral Vadi ı mekan tavsiyesi ığınız sürece ürünlerin ğrenebilirsiniz. Biz bun- ırsatı da vermesi. Çünkü ışmak zorunlu değil, sa- ışan organik tar ında var. Dernekle irtibata ıtacağız. Bu iki çiftli imiz yer, Pastoral Vadi Ekolojik imiz yer, Pastoral , Marmaris gibi bilindik tatil gibi bilindik ı, Marmaris şa çal ğ ... Peki nereye gidilebilir? ıktı... Peki nereye gidilebilir? ğlıksız ve yüksek kolesterol içeren yi- olmaktan ç Pastoral vadi: İlk tavsiye edece ikisi de Fethiye’de. geçerek yerlerini ayrıntılı ö lardan iki tanesini tan Yaşam Çiftliği: Fethiye’nin Yanıklar Köyü’nde Kargı Çayı’nın hemen yanı başında 42 dönüm çiftliklerde yaptığınız işçilik, pansiyon ücretinizden de düşülüyor. Tabi, çal dece pansiyoner olarak da kalabilirsiniz. Bu aynı zamanda size deniz f derneği ile ortakla Türkiye’nin dört bir yan yetiştirilmesine katkıda bulunabiliyorsunuz. Baz gibi sa yecekler yok. Adı üstünde, organik besinler tüketi- yorsunuz. Bu çiftliklerde kald k ailecek gidilecek, sakin bir yer beldeleri artık ailecek gidilecek, Yaz geldi... Tatile gitmek gerek. Ama neresi? gerek. Ama neresi? Tatile gitmek Yaz geldi... Bodrum, Kuşadas Bodrum, size 3 farklı aktivite ve 15 ayr ıl ğı ı ğu ınına ı artık şehrin es- ım Çiftlikleri ılar şgal eden otel ı zorlaştırıyorlar. şmanıza bile engel.

ıldızlı otelleri de tercih m çiftlikleri ı

gürültüye ve kirliliğe teslim olmuş durumda. Kaçak yap uğrayan, popüler tatil mekanlar uşadası, Bodrum, Marmaris gibi tatil mekanları herkes tarafından biliniyor. Yerli ve yabancı turistlerinin ak ık çok hesaplı hale gelen “her şey dahil” ıkıcı olabiliyorlar. Birçok insan, tatil yapt şeritlerinde açılan, beş y eki, ailecek tatil yapabileceğiniz, henüz çok yerin kent merkezini bile görmeden bu otellerden geri geliyor. P ve restoranlar denizle bulu tetik güzelliğini bozarken, sahilleri i Ayrıca gece hayatı ve pahalılıkta sınır tanımayan restoranlar da, ailece tatil yapmay Tabii, art sistemiyle bir otele de yerleşebilirsiniz. Çeşitli sa- hil edebilirsiniz. Lakin bu oteller, ilk bir iki günden sonra s yapılır? İşte size bir takım öneriler: pahalı olmayan yerler nereleri? Bu yaz tatilinizi nasıl değerlendirebilirsiniz? Alternatif tatil nas tavsiye edilebilir. Bu çiftlikler de otellerde oldu 1- Organik tar Organik 1- Deniz, kum, güneş ve bol bol yemek alternatifi dışında tatil arayanlar için Organik Tar K

[email protected]

MEKAN

Ama Nereye? Ama Tatile Gitmeli… Gitmeli… Tatile büyüklüğünde bir arazi üzerinde kurulu olan Pas- nak sularından içerek tatili geçirmek fena bir fikir ol- toral Vadi, yemyeşil ağaçların arasında, Burada masa gerek. Türkiye’de bugün hala yüzlerce yayla taş, kerpiç ve ahşap evlerde konaklayabilir ve var ama bunlardan sadece 47 tanesi turizme açık. yıllık, aylık, günlük olarak planlanan çiftlik işleri, (Konaklama, yeme-içme vb. imkanlar düşünülmüş üretim atölyeleri ve diğer sanat ve kültür etkinlik- yerler) lerine katılabilirsiniz. Vadi’de, Akdeniz mutfağının Biz bunlardan üç tanesini tanıtacağız. İlki birçok özelliklerini taşıyan ve geleneksel yöntemlerle kişinin bildiği Rize Ayder Yaylası: hazırlanan yemekler ikram ediliyor. Ayrıca, sağlık sorunu veya diyet düşüncesi olanlara ise diye- Ayder Yaylası: Rize’nin Çamlıhemşin İlçesi’nin 19 tisyen desteğiyle yemek programı sunuluyor.Bu km güneydoğusunda, kayın ve ladin ağaçlarıyla çiftliğin en büyük özelliği ise, yediğiniz yemeklerin kaplı, muhteşem bir manzarası olan bir yerdir artıklarının bile geri dönüşüme tabi olması. Ayder. 1350 m. rakıma sahip Ayder’den, meşhur Tükettikleriniz, hayvanların beslenmesinde veya Fırtına Vadisi’ni oluşturan ırmağın bir kolu da gübre olarak toprağın daha verimli olmasında geçer. Turizm bölgesi olarak ilan edilen Ayder’de kullanılıyor. Organik olmayan atıklar ise, Fethiye’deki konaklamak için pansiyon bulabilirsiniz. Ama “Geri Kazanım Projesi” ne gönderiliyor. Ayrıca, yeşilliklerin arasında bir bölgeye kendi çadırınızı toprakta çalıştıktan sonra yüzme havuzunu kul- da kurabilirsiniz. Şifa deposu olan balıyla da ünlü lanabilir, Eylül’de asmalardan organik üzümlerinizi olan Ayder’de, 50 derece sıcaklıkdaki kaplıcadan toplaya- bilirsiniz. (www.pastoralvadi.com) (Not: da yararlanabilirsiniz. Pastoral Vadi, plajda bütün gün ya- tarak tatil yap- mak isteyenler, oda servisi isteyenler, organik tarım çiftliğini çok yıldızlı bir tatil köyü ya da otel olarak düşünenler için maalesef ideal bir seçim değil.)

Patika: Şayet, denize daha yakın bir yerde konak- lamak isterseniz, size Patika’yı tavsiye ederiz. Patika Pastoral Vadi kadar geniş bir arazi üzerinde organik çiftçilik yapmıyor. O yüzden daha sınırlı sayıda ziyaretçi kabul ediyor. Ama çamların arasında, masmavi deniz manzarası ve sakin koyu Çambaşı Yaylası ile görülmeye değer bir yer. Fethiye Faralya’daki bu tatil evi, özellikle çocuklar için gün boyu etkin- Çambaşı Yaylası: Yemyeşil doğası ve bol oksi- likler yapıyor. Keçiler ve evin sahiplerinin köpeği, jeniyle ile bilinen diğer bir yayla, Ordu ilinin 61 km. çocukların sevgilisi. Deniz yürüme mesafesinde ve güneyinde bulunan Çambaşı Yaylası’dır. Deniz çok temiz. (www.patikadayolculuk.com) düzeyinden 1850 metre yükseklikte olan bu yayla, güzel bir mesire yeridir. Çambaşı, doğal güzel- Tabi daha iç kesimlerde, daha izole çiftliklerde de liklerinin yanı sıra pazarı, piknik yerleri, lokantaları tatilinizi değerlendirmeniz mümkün. Diğer çiftlikleri ve otelleri olan; sütü, eti, yağı, peyniri, sebzesi, Buğday’ın internet sitesinden öğrenebilirsiniz. meyvesi bol bir yaz dinlenmesi yeridir.

Soğucak Yaylası: İstanbul’a daha yakın bir yerde 2- Yaylalar: yaylaya çıkmak isteyenler için Sakarya Soğucak Yaylası’nı önerebiliriz. 1100 m rakıma sahip yay- Sıcaktan bunalan, yazın serin bir yerde tatil yap- la, Sapanca’ya 17 km mesafede. Biz bu yaylaya mak isteyenler için en iyi tercih yaylalar. Çam Temmuz ayının ikinci haftası gitmenizi öneririz. ağaçlarının arasına hamağınızı kurup, buz gibi kay- Çünkü bu tarihte, yöre halkının ve dışardan gelen- lerin yoğun katılımıyla “Soğucak Yayla Şenlikleri” yapılıyor. Yaylada çam ağaçlarının arasında kalan yemyeşil otlaklar insana huzur veriyor.

3- Ege ve Akdeniz turu:

Ama bütün bu önerilere rağmen, yine Ege ve Akdeniz kıyılarını görmek ve denize girmek mi Ayder Yaylası Olmypos Pastoral Vadi Patika Edremit

istiyorsunuz? İstanbul’dan Akdeniz’e kadar uzan- fiyata alabalık yiyebilirsiniz. Yerli kadınların yaptığı an sahil şeridinde gidebileceğiniz farklı mekanlar gözlemelerin tadına muhakkak bakmalısınız. Va- nereleri? İşte bizim önerilerimiz: kit bulursanız, yüksekliği yer yer 600 m.’yi bulan, Gökçeada ve Bozcada: Ege Denizi’nin en kuzey- uzunluğu 18 km olan Kanyon’da gezinin. Tabi faz- indeki bu iki adaya, ya Eylül’de, ya da Mayıs’ta git- la uzaklaşmamanızı tavsiye ederiz. Çünkü rivayete mek gerekiyor. Çanakkale merkezden 45 dakika göre, henüz sonunu getirebilen çıkmamış. Şayet uzaklıktaki bu adalara her gün vapur seferleri var. denize gitmek isterseniz, Saklıkent’ten Ölüdeniz 1 Üzüm bağları ve iki katlı beyaz evleri ile meşhur bu saatlik bir mesafede. Assos adalar, kısa bir tatil için ideal olabilir. Patara: Bizim önerimiz Saklıkent’ten sonra Assos: Çanakkale’den bahsetmişken, adalara çok herkesin kullandığı yolu kullanarak Antalya’ya yakın olan Assos’a da uğramadan geçmeyin. geçmemeniz. Bu kez bir farklılık yapıp, Antalya’ya Athena Tapınağı, antik tiyatrosuyla adeta ilk Batı yönündeki sahilden gidin ve Patara’ya geçin. çağlara ait tarih geçidi sunan Assos’tan aynı za- Patara dünyanın en uzun kumsallarindan birine manda buranın köylüleri tarafından satılan kekik, sahip. Ayrıca burada, Likyalılar dönemine ait bir- bal, zeytin tarhana gibi ürünleri de alabilirsiniz. çok tarihi eseri barındıran antik kenti de ziyaret edebilirsiniz. Güre-Edremit: Saklı Kent Kanyonu Gittiğiniz yerin hem güzel denizi olsun, hem sağlıklı Kalkan: Patara’dan yaklaşık 40-45 dakika uzaklıkta besinleri olsun istiyorsanız Edremit Güre’yi tercih Kalkan var. Kalkan, dağın eteğine kurulmuş, küçük, edebilirsiniz. Sırtını Kazdağları’na yaslamış Edremit şirin bir tatil köyü. Çok geniş sokakları, eğlence körfezinde yemyeşil bir cennettir Güre... Temiz merkezleri olan bir yer değil burası. Tepenin he- denizinin yanı sıra, taze meyve, bol oksijen, doğal men dibinde, ortalama 500 evden oluşan küçük zeytin ve zeytinyağı arayanlar da Güre’ye uğrasın. bir yerleşim merkezi. Beldenin dokusunu oluşturan eski sokaklar, buz gibi sularıyla eski çeşmeler, harikulade bir camiyi Kaş: Kalkan’dan Kaş yönüne devam ediyorsanız, ve eski hamamı ile mimari biçimlenişi tamamlayan arabanızı dikkatli kullanmanızı öneririz. Çünkü Foça eski evler Güre’yi muhakkak görülmesi gereken bu yol çok kıvrımlı ve deniz tarafında çok yük- yerlerden kılıyor. sek uçurumlar var. Ama manzarası muhteşem. Burada birçok sakin, ıssız koy bulabilirsiniz. Ama Ayvalık: Ayvalık bilinen bir tatil mekanı olmakla Kaş’a ulaştıktan sonra, aynı bölgeye teknelerle birlikte, Kuşadası-Marmaris kadar yoğun bir yer de gelebilirsiniz. Birçok su altı mağarası ve berrak değil. Ayrıca ailecek tekne turuna çıkıp, sakin koy- koy mevcut. Kaş’ta konaklamaya karar verirseniz, lara gidebilirsiniz. Cunda adasına uğrayıp papali- belirtelim, Kaş henüz çok pahalı bir yer değil. Büt- na balığını muhakkak tatmalısınız. Sadece burada çenize uygun pansiyon bulabilirsiniz. Hafta da bir bulunan (biz başka bir yerde henüz görmedik) bu gün, yerel halk ürünlerini getiriyor ve pazar da balık, hamsiden daha küçük ve unda kızartıldığında satıyor. Ayrıca Kaş’ta yamaç paraşütü yapabilir- Kelebekler Vadisi çok hoş bir tadı oluyor. Ayrıca gün batımı Şeytan siniz. Sofrası’nın manzarası muhteşemdir. Oliympos (Çıralı): Bu turda size önereceğimiz Foça: Eski ve Yeni Foça olmak üzere iki ayrı son iki yer: Oliympos ve Çıralı… Oliympos, son Foça var. Ama bizim tavsiye edeceğimiz yer Eski zamanlarda popüler olmaya başlayan (aslında bu Foça. Yeni Foça daha küçük bir yer olmakla bir- kötü bir şey, popülerlikle birlikte bakirliğinden de likte, Eski Foça kadar tatil imkanına sahip değil. birşeyler kaybediyor), bir tatil mekanı. Yemyeşil Eski Foça, küçük bir tatil kasabası gibi. Küçük bir çam ağaçlarının içerisinden sahile iniyorsunuz. çarşısı ve uzun bir sahil şeridi var. Hayat, diğer tatil Apartlar, oteller v.b. turistik tesisler yok. Yerli halkı, beldelerine göre daha ucuz. Kasabayı ikiye ayıran kendi bahçelerine ahşap restoranlar yapmış. kale Cenevizliler tarafından yapılmış. Bu şirin tatil Burayı geçince, antik Oliympos kentine geliyor- beldesinde, pansiyonda kalabilir, küçük teknelerle sunuz. 1.yüzyılda Korsanların barınma yeri olan ailecek tura çıkabilir ve limandaki balıkçı tekne- bu tarihi kentin içinden küçücük bir dere akıyor. Bu lerinden günlük taze balık alabilirsiniz. dere denize gelmeden önce birikiyor. Bu birikin- tide tatlı su balıkları yüzüyor. Karetta Karettaların Gümüldür: Şayet Ege’de bir yerlerde yaşıyorsanız yaşam alanı olan bu koyda piknik yapmak ya- ve hafta sonu bir yere gitmek istiyorsanız, Gü- sak. Deniz sabahları dalgalı, öğleden sonra ise müldür güzel bir tercih olabilir. Kuşadası, Çeşme genelde sakin oluyor. Kayalardan denize atlamak arasındaki en sakin koylar burada bulunuyor. muhteşem. Kesinlikle görülmesi gereken bir yer. Ayrıca ailecek çadır kurmak için uygun mekanlar Ama aile tatiline pek uygun olmadığını söyleyelim. da var. Gümüldür’den sonra Efes Antik kentini Çünkü genelde dünyanın her yerinden hippilerin görebilirsiniz. mesken tuttuğu bir tatil mekanı. Ama hemen yan tarafında bulunan Çıralı köyünde kalmanız müm- Saklıkent: Tabi burada bahsedilen, Antalya kün. Bu köyün hemen arkasında bir dağ var. Bu Patara değil, Fethiye Saklıkent… Dağların arasında dağdan, yerin altından ateşler çıkıyor. Akşamları olması nedeniyle, güneşin ancak saat 10’da üz- burada doğal ateşte, mangal yapanları da görebil- erine doğduğu, yemyeşil ağaçların arasından irsiniz. (Eski volkan olan bu dağdan gaz sıkışması ırmakların aktığı cennetten bir köşe… Ailecek, sonrası ateş çıktığı söyleniyor) akarsuyun üzerine kurulmuş ağaç evlerde uygun Üçağız Köyü

it

Kekova (Üç ağız köyü): Kaş’tan Kınık köyünün yakınındaki Eşen Antalya yönüne doğru devam çayının ayırdığı Muğla-Antalya il ederseniz, sapaktan 10 dakika sınırında. Kent, Likya bölgesinin sonra Kekova’ya dönün. Burada (Teke Yarımadası) idarî ve dinî sakin ve çok güzel bir köy sizi merkeziymiş. karşılayacak: Üçağız Köyü… Elbette Türkiye’de gezilecek Genelde yerli halkın işlettiği yerler bunlarla sınırlı değil. pansiyonlar bulunan Üçağız, Aynı sahil şeridinde Phaselis, balıkçı kasabası olarak bilini- Beldibi gibi çok hoş mekan- yor. Önünde gelişigüzel dizilmiş larda var. Bizim tavsiye ettikleri- adalar (ve bu kıyıların hepsinde miz, henüz yoğun bir şekilde bulabileceğiniz, masmavi ve yapılaşmaya açılmamış, henüz tertemiz bir deniz…) Bura- talan edilmemiş doğal çevreler. da denize sıfır bir pansiyona Siz maddi ve ailevi durumunuza, yerleşebilirsiniz. İlk gün denizin tatil anlayışınıza göre bir yerleri ve doğanın tadını çıkarıp, ikin- seçebilirsiniz. Ama ne olursa ol- ci gün buraya yakın tarihi yer- sun, ülkemizin doğal sermayes- leri ziyaret edebilirsiniz. Simena ine sahip çıkmak için; ayrılırken (Kaleköy), Xanthos bu yerlerden. o coğrafyaya bıraktığınız tek şey Kınık olarak da anılan Xanthos ayak iziniz, aldığınız tek şey ise (Arnna), Fethiye-Kaş yolu üzerin- bir fotoğraf karesi olsun. de, Fethiye’ye 46 km. uzaklıkta, Elveda Rumeli’nin Sütçüsü, Ayaklı Tiyatro Tarihi

Erdal Özyağcılar, Elveda Rumeli dizisinde beş kız babası fakir bir sütçüyü canlandırıyor. Osmanlı’nın son dönemlerini anlatan dizi, pazartesi günlerinin reyting rekortmeni. [email protected] Özyağcılar dizideki rolü ile ilgili şöyle diyor: ‘‘Köyde yaşıyan fakir bir sütçü. Bu sütçünün YA beş kız çocuğu, bir de baskın karısı olursa hafiften sıyırması normaldir.’’

lveda Rumeli dizisiyle yeniden lerinden, belki de tarihimizdeki en popüler ve en Ş popülerliğin zirvesine çıkan Erdal uzun dönemli dizisi Bizimkiler’de ise çekirdek Türk Özyağcılar, ayaklı tiyatro tarihi gibi. ailesinin iyi aile babasını oynadı. Türk sinema tarihi- AM Özyağcılar, ilk filmi Ölüm Tarlası’nı nin kült filmlerine de imza attı Özyağcılar. Yılanların oynadığında daha 18 yaşındaydı. Öcü, Kibar Feyzo, Şabaniye, Postacı, Namuslu, Yıl 1966 - 1977 yılında Çöpçüler Züğürt Ağa, Karakolda Ayna Var, bu filmlerden EKralı’nda kameranın karşısına geçtiğinde, ona sadece bazılarıdır. Arkasından özel televizyonlarla bıçkın delikanlı rolü verildi. Türkiye’nin ilk dizi film- birlikte başlayan dizi furyasının aranan oyuncusu 37

oldu.oldu Şehnaz Tango ve uzun süre reytingleri altüst ededen Yabancı Damat dizisi… Burada canlandırdığı Gaziantepli baklavacı Kahraman rolü üzerine yapışmıştı ki, yeni bir dizi de daha karşımıza çıktı. Baklavacı gitti yerine, sempatik, kızları için canını vermeye hazır, 5 kız babası, fakir Sütçü Ramiz geldi. Şimdi onu son dönemin popüler dizisi Elveda Rumeli’de izliyoruz. Pazartesi günleri, rey- ting sıralamasında birinciliğe demir atan Elveda Rumeli’nin çekimleri Makedonya’da yapılıyor. Dizi Osmanlı’nın Rumeli’deki son günlerini anlatırken, farklı dinlerden ve ırklardan insanların bir arada nasıl kardeşçe yaşadıklarından örnekler veriyor. Yabancı devletlerin Osmanlı’nın işine karışması ve dolayısıyla çeteciliğin ortaya çıkmasıyla bir- likte yaşamın ne kadar zorlaştığının üstünde du- ruluyor. Bu zor zamanlarda, tek süt ineğiyle süt satarak yaşama tutunmaya çalışan Sütçü Ramiz, pozitif bakış açısı ve tevazuya dayalı yaşam biçi- mi ile Pürsıçan’ın Nasrettin Hoca’sı. Özyağcılar, Rumeli şivesini de o kadar güzel konuşuyor ki, Bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz? Antepli baklavacıyı unutturmuş durumda. Erdal Özyağcılar’la 10 günde bir geldiği İstanbul’da Emek sarf etmek ve projeye inanmak çok önem- konuştuk. Özyağcılar Elveda Rumeli’den sonra bir li. Çekim yapacağımız köy bir zaman tüneli gibi. süre ekranlara veda etmek istediğini söyledi. Makova’da yıl hala 1897. Hiçbir ekstra dekora fi- lan gerek yok. Gerçi sanat yönetmeni arkadaşımız çekim mekânları olarak oraya uygun harika evler yaptı ve var olanları da elden geçirdi. Ama yine de Çekim yapılan köy zaman tüneli doku o yılları aynen yansıtıyor. Çok izleneceğini gibi… tahmin ediyordum. Çünkü yapımcılar orayı çok iyi öğrenmişti. Kaldığımız Manastır çok küçük bir Elveda Rumeli bir hayli ilgi gördü. yer. Gezip dolaşabileceğin tek bir cadde var. Ama doğası çok güzel. Tabiat şartları biraz farklı orada. Dizimiz hem Türkiye’de hem de Makedonya’da Tam kara iklimi. Bu dizide çok emek var. Dizi çekil- büyük ilgi görüyor. Verdiğimiz bütün emekler ne meden önce Tarkan Karlıdağ, Serdar Akar, projeyi 1948 yılında Bursa’da mutlu ki ekrana yansıyor. yapanlar yedi ay kadar oralara gitmişler. Önce me- kan bulmuşlar. Biz ilk defa yurt dışında bir dizi çe- doğan Özyağcılar, Reytingler dizinin Türkiye’de gördüğü ilgiyi or- kiyoruz ve 1897’de geçen bir dizi. Çok güzel me- şimdiye kadar 37 taya koyuyor. Peki, Makedonya civarındaki tep- kanlar bulmuşlar. Bir de zaman tüneli gibi. Tarihsel sinema ve dizide kiler nasıl? dokusu, bir dönem dizisi olunca seyircinin ilgisini oynadı. Sinemaya çekiyor. Biz tabii orada oyunculuğumuzun dışında 1967’de Ölüm Türk televizyon seyircisinin reytinglere yansıyan çok zaman vererek dili de hallettik. Rumeli ağzını Tarlası adlı filmle yoğun ilgisinin yanı sıra bir de reytinglere çözdük. Kostümüyle, mekanıyla, ön çalışmasıyla giren Özyağcılar, yansımayan özellikle Makedonya’daki Türklerin il- yapılmış bir proje ile olay güzel gidiyor. Seyirci ile aynı zamanda gisi var. Hatta sadece oradaki Türkler değil Make- daha rahat buluşuyor. Şehir Tiyatroları’nın donlar da diziyi çok seviyor. Pazartesi akşamları oyuncusu. Özyağcılar Üsküp’te trafik bile azalıyor. Gostivar’da bir 23. Antalya Film arkadaşım var. ‘O akşam burada kimse dışarı 5 kızı olan adamın sıyırması Şenliği’nde çıkmıyor’ diyor. Gazetelerden öğrendik ki mil- normaldir Yılanların Öcü’ndeki letvekillerinin de en çok izlediği diziymiş. Sanatçı oyunculuğu nedeniyle arkadaşlarımız da beğenilerini dile getiriyor. Dizideki rolünüz, köyün Nasrettin Hoca’sı gibi. “En İyi Yardımcı Erkek Kökeninde Rumelilik olanlar daha da çok seviyor Oyuncu” ödülünü aldı. tabii. Verilen emek resimlere de yansıyor. Yani Köyde yaşayan fakir bir sütçü. Bu sütçünün beş kimse şöyle demiyor: ‘Bu ne biçim Rumeli dizisi!’ kız çocuğu, bir de baskın karısı olursa hafiften sıyırması normaldir. Tipik bir Nasrettin Hoca. Ama Dizide çok hoş Rumeli Şivesi konuşuyorsunuz. kızlarını çok seven, onlara “Kuzicıklarım” diye hitap Bunu nasıl başarıyorsunuz? eden bir baba. Elveda Rumeli için Zekir Sipahi Ağabeyimle Televizyon dizilerinin devamı gelecek mi? birlikte çalışıyoruz. Üsküp Türk Tiyatrosu’nun dramaturglarından kendisi. Senaryo elimi- Bu benim aralıksız 14. dizim. 25 yıldır televizyonda ze gelince o ağabeyimize gidiyoruz, sırayla ara vermeden çalışıyorum. Verdiğim aralar en fa- diyalogları çalışıyoruz. Ama abartmamak lazım zla birkaç ay. 88’de Bizimkiler başladı zaten ki on- şivenin zorluğunu. Bir oyuncu elindeki malze- dan önce TRT için yaptığımız başka diziler vardı. meyle çalışırsa, kitapları araştırır oranın dilinin Bu dizi bittikten sonra sanıyorum biraz dizilere ara ses uyumlarını öğrenirse, bir de bunu canlı olarak vereceğim. Ama en fazla üç ay sonra boş durmak- öğretecek birisi varsa şive zor olmaz. Tamamen tan sıkılırım. Ben evimdeki mutlu yaşantımı setin çalışmayla ilgili bir şey. Zamanla o ağız oturuyor içine de sokabiliyorum. Kameranın önünden çok artık. çevreyle, insanlarla yeni ilişkiler kuruyorum. Bunu her dizide yaptım ben. Onun için işe ara vermek, Yine şivesi olan bir karakteri oynar mısınız? yaşamıma ara vermek gibi geliyor bana. Ama ille de olsun diye paldır küldür gelen her projeye atla- Diğer iki dizi gibi çok sağlam bir proje olmadıktan mak diye bir şansım yok. Yabancı Damat bittikten sonra Karadeniz ağzı, başka bir yöre filan yapmam sonra beni bu projeye zor ikna ettiler. Bir numara artık. Nasıl olsa seyrederler diye yapmam. olmuş bir Yabancı Damat dizisi vardı ve orada bir ağız oynamıştım. İki defa düşündüm yani. Bu di- zide de bir Rumeli ağzı oynayacaktım.

Dizideki çok sayıda genç oyuncu var. Bazılarının da ilk projesi. Genç oyuncuları nasıl buluyor- sunuz?

İlk başlarda biraz tutuktular ama gün geçtikçe iyileştiler. Büyük bir özveriyle çalışıyorlar. Yaptıkları işi öğrenmeyi, dinlemeyi ve bunları uygulamayı biliyorlar.

Senaryoyu Rumeli şivesiyle çalışıyorum

Reyting kaygısını sizin gibi usta bir oyuncu da hissediyor mu?

Tabii ki hissediyorsunuz. Yeni bir dizi yeni bir heye- can oluyor. Çok büyük beklentiler oluyor, reyting hesapları yapılıyor. Bazı işler de gün birincisi olarak başlıyor, birkaç bölüm sonra hiç tutmuyor. Bunun bir formülü yok. Ama bence en iyi formül düşük başlayıp yükselmek. Bu daha iyi geliyor insana. Tabii ki kaygılanıyoruz çünkü ortada kocaman bir ekip var. Yaptığımız işin tutması, orada verilen emeği gördüğüm için beni çok mutlu ediyor. 150 kişilik bir ekibiz. Makedon arkadaşlar da var ekibi- mizde.

Yaylaktan Kışlağa Ana ile evladın ayrılığı çoğu zaman kuzuyla koyunun ayrılığına benzetilir dilimizde Anakuzusu deyimide buradan gelir. “Yaylak” ve “Kışlak” kelimeleri ilk Türkçe metin- devam eden göçer geleneği çok köklü esaslara lerden günümüze kadar çok az değişiklikle gelen bağlıydı. Herkesin hem kışlakta hem yaylakta kelimelerden ikisidir. Eski Türkler, yılı Kış, Yaz, yurtları belliydi. Yazın yayladaki kendi yerlerine Yay, Güz diye dörde ayırırdı ve bu dört mevsimi çadırlarını kurarlar kışın kışlaktaki evlerine iner- dört farklı çevrede geçirirdi. Bu dört farklı çevre lerdi. Bu gelenek Anadolu’da da sürdü. Köyler için de konar göçerdi. Dadaloğlu’nun ünlü şiirinde, kasabalar kurulurken onların birer de yaylası oldu. ‘kalktı göç eyledi Avşar illeri’ deyişindeki gibi, boy- Bugün Anadolu’nun neresine gidersek gidelim lar, köyler yaylaktan kışlağa, kışlaktan yaylağa akar yerleşim yerlerinden çoğunun baharın ve yazın durdurdu. Bu tasnif bugün de Türk dünyasının bazı çıktıkları yaylalarının olduğunu görürüz. Yayla-kışla bölgelerinde kullanılmakla birlikte Anadolu’da Yaz arasında yaşayan bu insanlar kurdukları şehirler kelimesi daha önce Yay olarak kullanılan dönemin ve yaptıkları eserlerden de anlaşılacağı gibi adı olmuş, kendi yerine de Bahar gelmiştir. Şimdi aslında medenidir. Onların hayatını ilkel kabilelerin mevsimleri Kış, Bahar, Yaz, Güz yani Sonbahar göçebeliğiyle karıştırmamak lazımdır. Yaylaya çıkış diye adlandırıyoruz. İşte bu kelimelerden türe- esas itibariyle otlak aramak içindir. yen Yazlak Baharın, Yaylak Yazın, Güzlek Güzün, Kışlak Kışın oturulan yer anlamını taşır. Yazlak biraz değişerek Yazlık olarak devam etmekle bir- Heybenin bir gözünde çocuk likte Güzlek daha az kullanılır olmuştur. Yaylak ve kışlağı ise bugün de Yayla ve Kışla olarak kullan- Türk insanı ihtiyaçlarının büyük bir kısmını maya devam ediyoruz. karşıladığı hayvanlara büyük ihtimam gösterir. Çünkü hayvancılık özel bir ilgi gerektiren ve iklim- “Yazın ederler idi dağı yaylak” lerin durumuna göre mekânların belirlendiği bir meslektir. Onları çok sıcaktan ve çok soğuktan ko- Eski Türk hayatı yaylak- kışlak esaslı bir hayattı. rurlar, iyi besleyebilecekleri iyi otlaklara götürürler. Mevsim ve yer tercihi hem insan hem de besledikleri Bunun için de mevsimlere göre yer değiştirirler. hayvanlar için biraz da zorunluluktu. Çünkü ba- Bu iniş çıkışlar gidiş gelişler rastgele olmaz Mustafa har ve yaz aylarında serin ve otlu yaylaları, kışın büyük törenler düzenlenirdi. Günler öncesinden soğuktan korunabilecekleri sıcak ve korunaklı hazırlıklar yapılır, denkler yükler hazırlanır yaylalara Nadir Önay yerleri tercih ediyorlardı. Yayla çok önemli olmakla doğru kafileler halinde yola çıkılırdı. Bu yolculuk birlikte kışlaklara da dikkat ederlerdi. Ne kadar esnasında heybenin bir gözünde yeni bir çocuk Yazar - Yönetmen yaylak yani yayla varsa o kadar da kışlak vardır. bir gözünde yeni doğmuş bir oğlak veya kuzuya Bugün bu yaylak ve kışlakların bazısı iki ayrı köy sıkça rastlanırdı. olmuştur. Aşağı Dodurga Yukarı Dodurga, Aşağı Anadolu’da hayvancılıkla uğraşan göçerler yılın Yazır Yukarı Yazır gibi köyler bu yaylak kışlak esaslı hangi gününde nereye konacaklarını, nerede hayatın yansımalarıdır. olacaklarını bilirler. Eski bir Türk atasözü “ Ağıl’da Kaşgarlı Mahmut’ta “Er evinde kışladı” deyişine oğlak toksa, arkta otu öner.” der. Yani ağılda oğlak rastlanıyor. Eski Türk hayatında devamlı olarak doğsa hendekte otu biter. Bunu bilen göçer yeni kışlakta oturmak tembellik olarak algılanıyordu. doğan oğlağın ve kuzunun rızkı olan otu aramak

[email protected] Bunu ifade için de yatuk kelimesini kullanıyorlardı. için yılın belirli günlerinde belirli mekânları kendine ZAMAN Önceleri tembel manasına gelen bu kelime za- mesken edinir. Eski Türkçe’de de “otlak” ve “otlu man içerisinde, oturma, bir yerde sürekli bulunma yer” tabirlerine rastlanmaktadır. Dede Korkut’ta anlamı taşımıştır. Asıl makbul olan yazın yaylakta beylerin halkına otlak yani yayla yeri verdiğinden kışın kışlakta oturmaydı. XV. yüzyılda Osmanlılar söz ediliyor. Yaylak kışlak arasında yaşayan bu döneminde yazılan bir şiirde şöyle deniyor: insanlar At, koyun, keçi, deve gibi hayvanları “Yazın ederler idi dağı yaylak beslerler ve bunların etinden, sütünden, deri- Ovasın eylemişler idi kışlak” sinden, yününden ve daha birçok özelliğinden Daha sonraki yüzyıllarda yerleşimler artmış ve yararlanırlardı. Ticaret ve sanatlar da bu hayvanlar kışlaklarda köyler kasabalar şehirler oluşmuştur. ve yaylak kışlak esaslı hayat etrafında gelişmişti. Ulukışla, Akkışla gibi birçok yerleşim yerinde kışla Eski Çin kaynakları Göktürkler döneminde bir de- adı korunmaya devam ediyor. Bugün de kısmen fada onbinlerce at ve koyun ticaretinden bahsedi- yor. Yaylak kışlak esaslı göçer kültürünün izleri o Biz bu sözlerde Türkçe’nin şiir tarafını buluruz. Em- lik, emişme, katışma kelimeleri göçer Türkmen’in, yörüğün sade ama şiirli dilinin örneği kelimelerdir. Kuzular koyunlar katıştıktan ve emiştikten sonra birlikte bir müddet dinlenirler. Daha sonra yine göçerlerin kendi kelimeleriyle ayrışırlar. Ayrışırken çobanlar kuzuları bir tarafa, koyunları bir tarafa götürürler. İnsanlar için olduğu gibi kuzu ve koyun içinde yamandır ayrılık. Ana kuzusu deyimi anlamını bulur burda. Ana ile evladın ayrılığı çoğu zaman kuzuyla koyunun ayrılığına benzetilir dilimizde. Bu ayrılığın zor olduğunu bilen çobanlar, ayrıştırma zamanında çok çabuk davranırlar ve değişik ses- lenme biçimleriyle onları yönlendirirler. Koyun ve kuzu ayrıştıktan sonra kendi meralarında yayılırlar.

Göçerin hayatı bu renklerle bu seslerle yüzyıllardır böylece sürüp gidiyor. Süt gibi sade ve katışıksız Türkçe de onların dilinde nesiller boyu aynı şiiriyetle yaşıyor… Onların gerek dil, gerekse bir kültür öğesi kadar köklüdür ki halı, kilim ve metal gibi değişik eser- olarak hayatımıza kattıkları bir başka güzellik de kil- lerde de bu hayatın yansımaları görülür. imlerde halılarda yaşamaktadır. Onların esas malze- Göçerlik ve hayvancılıktan gelen kültürel etkiler birçok mesi yün de koyunlardan elde edilmektedir. alanda kendini gösterir. Dilimizdeki birçok kelime de göçer kültürünün etkisini taşır. Bu konuya araştırmacı Halıcılık ve kilimcilik en eski el sanatlarımızdandır. ve yazarlar dikkat çekmiştir. Bilhassa halıcılığın Türkler tarafından geliştirildiğine Göçer hayatının musikiye, sanatlara kısaca ruhumu- dair bilim dünyasında yaygın bir kanaat oluşmuştur. za işlediğini ifade edenlerden birisi de Ahmet Hamdi Halı tabirine eski metinlerde de rastlıyoruz. Kalı- Tanpınar’dır. Ahmet Hamdi Tanpınar, Bursa-Uludağ’da kilim ile küvüz, küyüz deyişleri çok eskiden beri koyunlarla kuzuların katışmasına şahit olmuş ve bu olayı kullanılıyor. Dede Korkut’ta da kalı şeklinde geçiyor. şöyle anlatmıştır: “Hiç unutmam: Uludağ’da bir sabah Ortaasya’da yapılan bazı arkeolojik buluntular da bu saatinde, dinlediğim çoban kavalına birbirini çağıran kanaati güçlendiriyor. Bütün bu çalışmalar nereye koyun ve kuzu seslerinin sarıldığını gördüğüm anda, varırsa varsın halı konusunda zengin bir geleneğe gözlerimden, sanki bir perde sıyrılmıştır. Türk şiirinin sahip olduğumuz konusu tartışmasız kabul görüyor. ve Türk mûsikîsinin bir gurbet mâcerâsı olduğunu bi- Halılar ve kilimler sadece bir ‘yaygı’ olarak değil, bir lirdim, fakat bunun hayatımızın bu tarafına sıkı sıkıya kültür taşıyıcısı olarak da önem taşıyor. Çünkü onlar bağlı olduğunu bilmezdim. Manzara hakikaten güzel da Batı ülkelerinde yeni farkedilen sembolik anlatımın ve dokunaklıydı, beş on dakika bir sanat eseri gibi eşşiz örnekleri vardır. seyrettim. Bir gün Anadolu insanının his tarihi yazılır ve Halı ve kilimin göçer kültürüyle ve hayvancılıkla hayatımız bu zâviyeden gerçek bir sorgunun süzgecin- çok yakın ilişkisi vardır. Çünkü halı ve kilimin en den geçirilirse, moda sandığımız bir çok şeylerin önemli malzemesi yündür. Yün çok eskiden beri hayatın kendi bünyesinden geldiği anlaşılır.” karşılaştığımız bir Türkçe ad olarak karşımıza çıkıyor. Koyunun yapağısını almaya veya yapağı Ahmet Hamdi Tanpınar haksız değildi. Gerçekten dökülmesine tülümek deniyordu. İyi bir halı ve kilim de bugün bile göçer hayatında inanılmaz sahnelerle için iyi yüne ihtiyaç duyulduğundan yün ve yapağı karşılaşırız ve orada eski hayatımızdan günümüze akıp ayrılmıştır. Yapağı, baharın koyunların kışlık yününün gelen bir devamlılığı görürüz. Mesela ‘ana kuzusu’ toplanmasıdır ki bu değersiz sayılır. Yün diye tabir deyimi nereden geliyor acaba? Koyunlarla kuzuların edilen ise kırkım zamanı, yani mevsim sonunda katışmasında bunun ipuçlarını bulabiliriz. Kuzular ve koyunların yününün kırklık veya koyun makası denilen koyunlar ayrı ayrı otlaklarda otlandıktan sonra Koyunlar özel makaslarla kırkılmasıyla elde edilen yündür. ber diye adlandırılan bir yere alınırlar ve sütleri sağılır. Koyun ve keçi gibi eski Türk hayatında etkili olan bir Her koyun belli bir miktar sağılır bir miktar süt de ku- başka hayvan da atlardır. Atlar da etinden sütünden zulara ayrılır. Kuzunun bu andaki adı emliktir. Yani derisinden yararlanılmakla birlikte özellikle bir binek anasını emen yavru kuzu. Koyunlarla kuzular biraraya ve yük hayvanı olarak öne çıkmıştır. Onlarla ilgili gelir. Sağma işlemi bitince Ahmet Hamdi Tanpınar’ın zengin bir kültür ve dil malzememiz vardır. da şahit olduğu müthiş sahne o zaman açılır. Müthiş Hayvanlarla ve göçer kültürüyle Anadolu’ya taşınan bir sahnedir bu. Bir kıyameti andırır. Sesler birbirine bir başka kültür unsuru da musikidir. Bugün kavalın karışır. Göçerler kuzuyla koyunun böyle buluşmasına çobanla özdeşleşmesi gibi türkülerimizde koyundan ‘katışma’ diyor. Yani ‘emlikler emişmek için koyunlarla atlardan çok sık söz edilmektedir. katışıyorlar’. ı ş ını İşte ıştır. şuz, şmak ıkmak şudur: ıkışa da ğzından ım geldi. İki olay çok can ım?” “Yok.” dedi ıyorum. Sen bu işi ini. Turgut ım ne istediğini. Turgut ğünde kötü muamele ş Genel Müdürü var diye. ıcak bir yandan ve ç ı değildir. ıyla Kozlu THY Genel ında ki, bunun için ula ışız... Bir hostes han ınız.” dedi. “Niye?” dedik. “Bu ısrar ısrar ın ında net bir plan var. Bir taraftan ş buna Tari ında tam 8 saat mahsur kalm İstanbul’a arabayla gitmek, polis ç şten atıp, yerlerine “nasıl yapabiliriz?” İzmir dönüşü esnasında eşi ve çocuklarıyla urgut Özal’ şarı Öyküsü uçakta First Class yok.” Tamam… First class yok ama bizim first class biletimiz var, biz de geldik oturduk. “Yok!” dedi… Bunun üzerine kalktık, biz arka tarafa oturduk. birisi söylemi O da devlet görevlisi ya... Geri geldi “Afedersiniz, dinleyelim: “Libya’ya gitmişiz, ihale almışız. Tari izin vermez. Diğer olayı ise Kozlu’nun a Genel Müdürü, Halis Komili ve ben. First Class bilet aldık ve uçağa geldik oturduk. Yorulmu bitmişiz, Libya gümrü görmüşüz, horlanm isterler, “Buraya oturamazs Ortalıkta sivrisinekler, s Müdürlüğü’nü kabul eder. Elbette kabul etmesinin tek nedeni, Özal’ın yakmıştır Kozlu’nun. Onlardan bir tanesi Bir hava alan işletmeciliğinden ben ne anlar Bey… “Ben seni tan Turgut halledersin.” Çok iyi anlad bey dünyaya açılmak istiyor, ekonomiyi açmak istiyor. Fevkalade fark lazım. Kafas Amerika’ya uçmak istiyor, bir taraftan Japonya’ya ulaşmak istiyor, Orta Asya’da etkili olmak istiyor. Ama önünde de engeller var. Habire ondan olmaz, şundan olmaz diyerek engeller çıkartıyorlar. Bir de çok şikâyet var, hizmet kalitesi düşük…” T ım. ı’na ımcılarını i ğı da urgut ı da 16. . Cem Kozlu’ya kadar Türk Hava Yollar ımcıları aldı. Cem Kozlu’ya kadar Türk Hava ğişime de şalar genel ıca havayolu ısıdır. Dönemi latan Turgut Özal, şlatan Turgut ş deneyimi olan,

ı verilememekte, tan sona ştan sona ığına göre, yolculara ğe kadar yükseldi. Peki şirketiydi. Değişim hamlesiyle dördüncülü ını eleştiren raporlar şeyden önce yaş kavramı ın kendisine iş teklifi yaptığı ğım” dedi. “Aman…” dedim. ıllara kadar Türk Hava şımda. Seni Türk Hava Yollar ı’nı da değiştirmek istemektedir

şanmakta ve hatta tuvaletler bile Şirketi vardır, Türk Hava Yollar ğişim hamlesi ba ı da, Özal’ Yolları’nın hali içler ac yaşayanların anlatt 980’li y bilet numaralar ikram sunulamamakta, 7 saati bulan şöyle anlatır: “Bir gün bir telefon ald bu başarı nasıl geldi?

bey eşofmanla kar genel müdür yapaca Ondan önceki dönem hep emekli pa müdür olmuşlar. Her var, sivil asker problemi var. Ayr 1 nasıl değiştirilir? ’dan Cem Kozlu Ba Kurumsal “Yapamayız” diyen genel müdür yard diye kafa yoran genel müdür yard Bir kurum ba Bir kurum Avrupa’nın en kötü 16. sıradadır. Ülkede de rötarlar ya temizlenememektedir. Avrupa’da toplam 16 Hava Yolu “Harbiye Ordu Evi’ne Sayın Başbakan bekliyor.” diye. Komili’nin Genel Müdürü’yüm. Gittim. T direnmektedir. Özal’ın dikkatini, o dönem Komili’nin Genel Müdürü olan Cem Kozlu çeker. Kozlu, habire ülkenin ihracat politikas ama önünde bürokratik engeller mevcuttur. Gerekli değişim için iyi yetişmiş insan kayna mevcut değildir. Mevcut bürokratlar, etliye sütlüye dokunmak istememekte, o nedenle de hazırlayıp, değişimi tetiklemek için bakanlığa Türk Hava Yollar göndermektedir. Yurtdışı i değişime açık bu genç yöneticiyi, Özal THY’nin başına geçirmeye karar verir. Kozlu daha sonraki bir toplant günü

[email protected] ğiştirmek

ız, lider KİŞİSEL GELİŞİM Bir kurumu de istiyorsan konumdaki kötü örnekleri kesinlikle göndermelisiniz. Fotoğraf: Bülent Kavakkoru ben sizin kim olduğunuzu bilmiyordum. Gelin daha çok karartıyor, şaşırtıyor veya yanıltıyor. ön tarafa.” “Yok! Kalsın…” dedik. Gayet tatsız Personelim yol göstermek, beni aydınlatmak için bir şey oldu.Hiç unutmam, Türk Hava Yolları’nın çaba sarfetmiyor.” Genel Müdürü oldum. Personelle tanıştırıyorlar. İşte bu bilmem kim, bu bilmem kim… Tam onunla Kozlu’nun önündeki en büyük problem nsanlardır. tanıştırıyorlar, göz göze geldik. Baş hostesmiş Nasıl yapılacağı ile ilgili değillerdir. Enerjilerini ve meğerse. “İlk görüşmemizde sizi biraz üzdük vakitlerini neden yapılamayacağını açıklamak galiba” dedi. “Evet. Sanırım bu son görüşmemiz için harcamaktadırlar. Kozlu, bu işin burada Cem Kozlu, THY ile olacak” dedim. Ben aslında hiç hoşlanmam yapılamayacağını fark eder. Bunun için hava yolu ilgili başka bir konuyu ama anında onu görevden aldım. Çünkü anlayış deneyimi olan uzmanların öğrencisi olmaya karar şöyle anlatıyor: Ben meselesi… Başhostes bu… Liderlik yapıyor, genç verir. İlk iş olarak SAS’ı zarardan, 150-200 milyon zamanımın büyük hostesler onu örnek alıyorlar.” dolar kara geçiren Jan Carlzon’un yanına gitmeye bir kısmını Uçuş karar verir. Carlzon ona “Üç tane şey söyleyeyim, Hareket Merkezin de bir kere bu işe kendi personelinin birbirine verdiği geçirdim. Hangarda, hizmetle başlayacaksın. Sorunlu şirketlerde Müdürler aydınlatacaklarına araç tamiratı işi, işte çalışanlar birbirleriyle geçinemezler, hoşlanmazlar o uçağın üç numaralı karartıyorlar… birbirlerinden, birbirlerini yokuşa sürerler, motoru onarıldı birbirlerine bürokratik engel yaratırlar. Böyle bir mı falan… Bazen Bu anekdot, bir kurumda değişim için Cem ortamda sen yolcuya kaliteli hizmet veremezsin. İç lahmacun ısmarlayarak Kozlu’nun verdiği ilk ipucu. Bir kurumu değiştirmek atmosferi değiştireceksin” der. Bir yılı aşan uzun ve işçilere… istiyorsanız, lider konumdaki kötü örnekleri sıkı bir eğitimden sonra Türkiye’ye döner. Özal’a bir Lufthansa’nın o kesinlikle göndermelisiniz. Elbette ki THY’deki reform paketi sunar. THY’nin özerk hale gelmesini zamanki Genel sorun bir hostesi göndermekle çözülebilecek kadar ister. Bu yapıldıktan sonra “Neden yapamayız” ı Müdürü Hans Ruhnan basit değildir. Örneğin uçaklarda koltuk numarası anlatan personelin işine son verir. Yerlerine, henüz bir ara Türkiye’ye yoktur. Uçuş öncesi sanatçılar, işadamları siyasiler beyni negatif bakış açısıyla kirlenmemiş gençler geldi gitti. En gurur apronda beklemektedir. Polis kapıyı açınca, uçağa alır. Yeni ekiple, Avrupa’dan öğrendikleriyle birlikte duyduğum yer bizim doğru olimpiyat koşusu başlamaktadır. Çünkü değişim hamlesini başlatır. THY, bu değişim hangar O zamanlar insanlar koltuk kalmamasından korkmaktadırlar. atmosferi içinde, 16.lıktan 4.cülüğe kadar yükselir. hangar. Türk Hava Daha bunun gibi yaşanan bir sürü sorun Avrupa Hava Yolları Birliği “network”üne katılır. Yolları’nın ilerisinde. vardır. Kozlu bunları çözmek istemekte ama bir Kozlu, bir sene sonra birliğin ilk Türk Yönetim Pazar günü arabamla türlü başarılı olamamaktadır. Çünkü kurumun Kurulu Başkanı olur. köhneleşmiş yöneticileri her çözümün önüne engel aldım, Hangar’ın çıkarmaktadırlar. Kozlu yaşananları şu şekilde içinde, yanında falan anlatıyor: “Genel müdür oldum, sordum: “Biz Doğru sonucu çıkarmak gezdiriyorum. koltuk numaralarını neden vermiyoruz?” “Efendim “Grev mi var?” dedi altyapı müsait değil”. “Nedir altyapı?” “PTT hatları Cem Kozlu, başarının temel anahtarının doğru “Yok.” dedim. “Eee bilmem ne oluyor, buradan versek, İstanbul bilmem sorular sormak olduğunu söylüyor. Doğru kimse yok.” dedi… ne oluyor.” Peki geçtik. “Uçaklar pis. Uçakları niye sorulara verilecek doğru cevapların sizi başarıya “İyi de bugün pazar” temizleyemiyoruz?” “Efendim uçakları boyamak götüreceğine inanıyor. Kozlu’nun doğru soruyla dedim. “Siz de pazar için kapalı alan lazım… Kapalı alanımız yok.” ilgili anlattığı bir anekdotla yazıyı bitirelim: “Frigya günü kimse çalışmaz Tamam, bunu da geçtik, “İkram.” THY’nin ikramı o Kralı Harun, Persler’e savaş kararı alır. Bunu mı?” diye sordu. zamanlar iki çeşit. Nereye gidersen git... Buradan yapmadan evvel Delfi Tapınağı’na rahibe bir heyet “Valla böyle.” “Senin giderken tavuk-pilav, dönüş pilav-tavuk… “Peki, gönderir. İşte böyle, böyle… Biz savaşacağız ne uçakların pazar günü bunu neden değiştiremiyoruz?” İşte “Efendim dersiniz? Tapınaktan Kahin’in dediği, “Kızılırmak yatıyor mu?” dedi. USAŞ var. USAŞ şöyle yapıyor, böyle yapıyor nehrini geçince, bir imparatorluk çökecek.” “Hayır!” dedim. “Bir falan…” Ondan sonra Türk Hava Yolları çok kaza Frigyalılar, Perslilere savaş ilan ederler. Harun uçak kaç para? 30 yapıyor. En önemli işimiz güvenlik. “Efendim hava Pers kralının esiri olur. Hayret eder Pers kralı, milyon dolar. Hangar alanlarının altyapısı çok yetersiz.” O konuda da “Biz İran’da zenginlik ve güç içerisinde yaşıyoruz. ne kadar? 30 milyon yapacak bir şey yok. Koltuk numarasında da yok, Nasıl oldu da bize savaş ilan ettiniz?” der. Harun dolar… O neden ikramda da yok, temizlikte de yok, bakımda da anlatır “Biz gittik tapınağa, tapınakta rahip ‘Bir yatıyor? Böyle şey olur yok… Eee o zaman “Neden kâr edemiyoruz?” ordu Kızılırmak’ı geçince bir ülke düşecek’ dedi. mu?” dedi. Düşündüm, diye sormanın alemi yok. Üç ay içerisinde bir karar ‘İyi de’ der Pers Kralı ‘Sen veya gönderdiğin heyet ben kaç senedir vermem lazım, ne yapacağım diye. Bir yol almalıyım akıl edemedi mi hangi imparatorluk göçecek diye görevdeyim, bu soruyu ama yol alamıyorum. Soru soruyorum, aldığım sormayı?” sormak benim aklıma cevap insanın önünü daha çok aydınlatacağına, gelmedi. Nedir Bu Mortgage! Konut Almak İçin Acele mi Etmeli ! Yoksa Beklemeli mi?

Cem Çıplak Tüm dünyada etkilerini hissettiren mortgage krizi neticesinde ülkemizde konut fiyatlarında bir düşüş yaşanırken krizin enflasyonist etkileri, petrol fiyatlarındaki artışlar ile birlikte üretim maliyetlerini arttıran diğer unsurlar inşaat maliyetlerini arttırmakta ancak oluşan durgunluk nedeniyle inşaat firmaları maliyetlerdeki bu artışları fiyatlara yansıtamamaktadırlar.

ngilizce kökenli bir kelime olan ve Türkçe ke- Böylece uzun yıllara yayılmış olan risklerini ikincil UZMAN GÖRÜ UZMAN lime anlamı Tutulu Satış olarak ifade edilen piyasalarda ipoteğe dayalı olarak nakde çevirerek Mortgage, bir taşınmazın, bu taşınmazı mevcut risklerini azaltma yoluna gitmektedirler. elinde bulunduran kişi ya da kurumdan, Tabii ki sistemin işleyişinde bireysel emeklilik baştan belirlenen koşullarla başka bir kişinin fonlarının oluşturulması da konut kredilerinin vade eline geçmesidir. Daha basit anlatımla Mort- yapısının uzamasında ve kira öder gibi ev sahibi gageİ kişilerin kira öder gibi ev sahibi olmasını olunabilmesinde büyük önem arzetmektedir. sağlayan bir sistemdir. Sistem zamanla daha sağlam Amerika’da ve diğer gelişmiş birçok ülkede uzun yıllardır uygulanmakta olan mortgage sistemi ül- olacak kemizde ise ekonomik krizler ve inşaat sektöründe- ki yapısal düzenlemelerin oluşturulamaması gibi Türkiye’de ise sistemin kurulmasıyla birlikte bir sebeplerden dolayı uzun bir süredir beklenme- takım yasal düzenlemeler yapılmıştır. Fakat ikin- [email protected] kteydi. Mortgage sistemi yapılan son düzenle- cil piyasaların oluşmaması, bireysel emeklilik melerle Mart 2007’de çıkan kanunla uygulamaya fonlarınının yeterli büyüklüğe ulaşmaması gibi alınmıştır. nedenlerle sistemin işleyişi istenilen seviyeye ulaşmamıştır. Mortgage sisteminde konut edinmek maksadıyla yapılan gayrimenkul alımları, finansal kuruluş ve Mevcut durumda tabii ki sistemin faydaları bankalarca ipoteğe dayalı olarak finanse edilmek- bulunmaktadır. Bu faydalar arasında gayrimen- Ş tedir. İlgili finansal kuruluş ve bankalar yaptıkları kul alımında BSMV istisnasının tanınmasıyla bir-

Ü finansman neticesinde ellerinde bulundurdukları likte alım işlemlerinde yapılan diğer tüm gider- ipotekleri mortgage sistemiyle birlikte oluşturulan lerin BSMV’den istisna tutulmasını, uzun vadeli ikincil piyasalarda nakde çevirebilmektedirler. finansman sağlanmasını, değişken ödeme 45

yapılabilmesini, tarafların karşılıklı anlaşarak kredi petrol fiyatlarındaki artışlar ile birlikte üretim mali- oranlarının ilerleyen yıllarda değiştirilebilmesine yetlerini arttıran diğer unsurlar inşaat maliyetlerini olanak sunmasını, kredi maliyetlerinde arttırmakta ancak oluşan durgunluk nedeniyle değişiklik yapılabilmesini, refinansmana olanak inşaat firmaları maliyetlerdeki bu artışları fiyatlara sağlanmasını sayabiliriz. yansıtamamaktadırlar. Dış kaynaklı enflasyonist baskı hem faiz oranlarını arttırmakta hem de inşaat Ülkemizde ise mortgage denince akla ilk gelen ve üretim maliyetlerini arttırarak konut piyasasında özellik, uzun yıllara yaygın olarak kira öder gibi 2 yönlü maliyet arttırıcı etki yapmaktadır. konut alımına olanak sağlanacağı beklentisidir. Ancak ülkemizde ikincil piyasaların oluşmaması Konut almak için beklemeli mi? nedeniyle finans sağlayan kuruluş ve bankalar, mevcut fon kaynaklarıyla tüketicilerin bu anlam- Pekala şu durumda ne yapmalı konut almak için daki ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamamakta beklemeli mi yoksa acele mi etmeli? Tüm bu veya kredi oranlarının sistemin ihtiyacı olan dü- sebepler dikkate alındığında tüketiciler, ödeme zeye gelememesi nedeniyle kira öder gibi konut dengesini iyi hesaplayarak aşırı risk almaya- alımına imkan sunulamamaktadır. Mevcut du- cak şekilde konut ihtiyaçları varsa bu ihtiyaçlarını rumun ana sebeplerinden biri de ekonomimizin karşılayabilirler. Tüketici bütçesine uygun bir konut hala kırılgan bir yapıda olması ve siyasi krizlere bulmuşsa kredi oranı yüksek olsa bile konut fiyatının yönelik negatif beklentilerin, ekonomiye etkileri- düşüklüğünü alım fırsatı olarak değerlendirmeli ve nin ciddi riskler getirmesi nedeniyle sistemin tam kredi maliyetindeki artış ile konut fiyatındaki düşüşü anlamıyla işleyememesidir. karşılaştırarak reel olarak kazançlı çıktığı durumda konut alımını gerçekleştirmelidir. İlerleyen dönemlerde sistemin temellerinin daha sağlam olacağı ve böylece beklenilen avantajların Kredi maliyetleri ile ilgili karşılaştırma yaparken sa- tam anlamıyla oluşacağı söylenilebilir. Sistemin dece kredi oranına göre değerlendirme yapmak tam anlamıyla işleyeceği beklentisiyle konut yanlış olacaktır. ‘’En düşük kredi oranı en hesaplı alım ihtiyacını bu zamana ertelemek uygun ola- mortgage değildir!’’ düşüncesiyle hareket edilmeli bilecektir. Fakat bu noktada inşaat sektörü ve ve kredi esnasında ek masraflar ile birlikte kre- beraberinde konut piyasasındaki gelişmeler de dinin toplam maliyetine bakılarak değerlendirme önem arzetmektedir. yapılmalıdır.Ayrıca ön ödemeli mortgage kredileri de cazip imkanlar sunmakta ve toplam maliyetleri Tek partili iktidar dönemiyle oluşan iyimser hava düşürmektedir.Konut alımı esnasında mutlaka ön ve nihayetinde 1999 depreminden beri durağan ödemeli mortgage kredileri araştırılmalıdır. seyreden inşaat sektöründeki canlanma, konut fiyatlarında ciddi bir artışı beraberinde getirmiştir. Konut alımı yatırım amaçlı olarak düşünülüyor 2007 yılı sonunda tüm dünyada etkilerini his- ise diğer yatırım araçları ile karşılaştırıldığında ül- settiren mortgage krizi son altı aydır konut kemizde her zaman gayrimenkul yatırımlarının en fiyatlarında ciddi bir ivme kaybı yaşanmasına iyi yatırım araçları arasında olduğu düşünülerek neden olurken krizin etkileriyle tüm dünyada hareket edilebilir.Alınacak konutun yapı ruhsatı enflasyonist bir döneme girildiği beklentileri veya yapı kullanım izninin bulunması mortgage güçlenmiş ve buna bağlı olarak bir kısmı spekü- sistemi açısından zorunluluk olup araştırma latif hareketlerden kaynaklanan üretim maliyet- yapılırken bunlara dikkat edilmelidir. lerinde artışlar yaşanmıştır. Tabii ki inşaat sek- törü de bu yaşanılanlardan etkilenmekte ve girdi Bu noktada “alırken kazanmak” önemli bir yatırım maliyetleri de artmaktadır. Uzmanların yaptıkları stratejisi olacağından likidite ihtiyacına yöne- araştırmalar gösteriyor ki son 1 yıl içerisinde lik kampanyalı satış yapan müteahhit ve inşaat inşaat maliyetlerinde %50 civarında bir artış firmaları araştırılmalı, uygun fiyatlarla bulunan ko- mevcuttur. nutlara yatırım yapılmalıdır. Bu görüşe yönelik son yıllarda ülkemize gelen yabancı sermayenin içinde Tüm dünyada etkilerini hissettiren mortgage gayrimenkul yatırımlarının oldukça fazla olduğu da krizi neticesinde ülkemizde konut fiyatlarında söylenebilir. Halk arasında söylendiği gibi ‘’ Alınmış bir düşüş yaşanırken krizin enflasyonist etkileri, her zaman alınmıştır. ’’ 46

Ersoy Soysal Ege’nin Büyükleri Türkiye Finans İzmir Şubesi ile Çalışıyor!

İzmir ticaretinin kalbinin attığı Çankaya’da bulunan Türkiye Finans İzmir Şubesi, Ege’nin en büyük sanayi kuruluşlarıyla çalışıyor. Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu içerisinde de yer alan bu şirketler, Türkiye Finans müşterisi.

ge Bölgesi’nin lokomotif şehri İzmir; da belirttiğimiz gibi İzmir’de ticaret hayatının kalbi, Liman şehri ve büyük körfeze sahip, Çankaya bölgesinde atar. Her şeyin çeşidinin ve ülkemizin üçüncü büyük ili olması hesaplısının bulunduğu, binlerce esnafın ticaret Ş nedeniyle Ege Bölgesi’nin ticaret yaptığı tarihi Kemeraltı Çarşısı burada. Diğer yan- merkezi konumundadır. Ege’nin inci- dan, özellikle tekstil üzerine ihracat yapan birçok UBE TANITIMI UBE si bu kentte, Türkiye Finans ailesinin toptancı ve ticaret erbabının bulunduğu Mimar ilkE şubesi şehir merkezi kabul edilen Çankaya’da Kemalettin Bulvarı da bu bölgede. Kemeraltı açılmış. İzmir ekonomisinin kalbinin attığı bu semt- Çarşısı’nın çıkışında ve metro durağının önünde teki Türkiye Finans Şubesi, her türlü bankacılık bulunan, konumuyla Türkiye Finans Çankaya faaliyetini, İzmirlilere güler yüzle ve ivedilikle sunu- Şubesi, yükselen bir grafikle bankacılık faaliyetleri- yorlar. Biz de, Türkiye Finans Katılım Bankası’nın ni yürütüyor. İzmir Şubesini müşteri gözüyle irdeledik. Yukarıda İzmir’in en iyileri ile çalışıyorlar [email protected] “Şubenizi ve sizi tanıyabilir miyiz?” sorusunu yönelttiğimiz Türkiye Finans İzmir Şube Müdürü Murat Demir, öncelikle şubesini tanıtmayı tercih etti. “ Bugün itibariyle İzmir’de bulunan beş Türkiye Finans Katılım Bankası şubelerinden ilk kurulan ve en büyüğü olan Türkiye Finans İzmir Şubesi, ku- rumsal, bireysel pazarlamadan gişe memuruna kadar, güvenlik personeli dahil 16 çalışanı ile hizmet vermekte. Türkiye’nin en büyük 500 sa- nayi kuruluşları arasında yer alan İzmir firmalarının birçoğu Türkiye Finans İzmir Şubesi ile çalışıyor.“ İzmir Şube Müdürü Murat Demir Şubenizde yapılan işlemler sorusuna ise şöyle yanıtlıyor; “Kurumsal finansman destek, leasing, ihracatın desteklenmesi amaçlı dövize endeksli kredi, döviz kredisi, teminat mektubu, akreditif, dış ticaret ve finansmanı ve business card gibi bi- reysel ve kurumsal bankacılık işlemlerinin tümünü gerçekleştiriyoruz.”

Müşteri odaklı hizmet anlayışı temel prensiplerimizdir Akça Holding Finans Müdürü Mehmet Oğuz

Özellikle dışarıda birebir müşterilerimizi ziyaret Bütün personel sinirleri eden çalışanlarımız başta olmak üzere, önce- alınmış gibi likli hizmetimiz müşterimizin ihtiyaç ve beklen- tilerini öğrenip, bu ihtiyaç ve beklentilerine uy- Türkiye Finans İzmir Şubesi’nin müşterisi gun hizmet sunmak. Tabi bunu gerçekleştirirken Akça Holding Finans Müdürü Mehmet bankacılığın en temel özelliğinden biri olan risk Oğuz’a şubede rastladık ve sorduk: yönetim anlayışını göz önünde bulunduruyor, Murat DEMİR ölçülebilir riskler almaya özen gösteriyoruz. Sizi tanıyabilir miyiz? Firma olarak ne Kimdir? Müşteri memnuniyeti ve müşteri tabanını da yük- zamandır bu şubeyle çalışıyorsunuz? 1972 Batman doğumlu selen bir değerde tutmak diğer bir prensibimizdir. DEMİR, Boğaziçi Üniver- Bankamızın misyonu ve vizyonu doğrultusunda, Emekli bir bankacı olarak 1999 yılında sitesi Siyaset Bilimleri şubemizin müşteri tabanını müşteri memnuniyeti Akça Holding’de çalışmaya başladım. Ege ve Uluslararası İlişkiler ile doğru orantılı olarak yükseltmeye çalışıyoruz. Bölgesi’nin en büyük gıda ve tekstil ihracatını bölümünü 1995 yılında Bunu yaparken müşteri memnuniyetini de doğru yapan Akça Holding’in Finans Müdürlüğü bitirmiş. Aynı yıl Garanti orantıda yükseltmeye çalışıyoruz. Takdir edersiniz görevini yürütmekteyim. Türkiye Finans İzmir Bankası’nda Müşteri ki; tüm bu hizmetler ancak ekip çalışması, takım Şubesi’nin sekiz yıllık müşterisiyiz. 2007 yılı Temsilcisi olarak çalışma ruhunun ortaya konulmasıyla gerçekleşebilir. Sık itibariyle 204 milyon dolar ihracat yapmış olan hayatına başlamış. müşteri ziyaretleri ile yoğun bir pazarlama faaliyeti firmamız 2000 yılından bu yana tüm finansal 1998 yılında EGS Bank sonunda, hem memnuniyet artışı hem de müşteri ürünlerde desteği bu şubeden almıştır. Üretim Gaziemir Şubesi pazar- artışı sağlanabilir. Tüm bunların yapılabilmesi için destek kredisi ve ithalatın finansmanı, leasing lama uzmanlığının de, çalışma arkadaşlarımın gösterdiği gibi işini ve diğer bankacılık konularında firma olarak ardından 2000 yılında seven, yoğun çalışma temposu içerisinde takım ilişkilerimiz büyüyerek gelişti. Demirbank’a geçmiş. sinerjisini oluşturan, iş disiplini sağlamış bir ekip HSBC Bankasının Demir gerekmektedir. Neden Türkiye Finans ve neden İzmir Bank’ı satın almasının Şubesi? ardından Uşak HSBC Hedefimiz ilk on şube arasında Bank Şube Müdürü iken, Geride kalan sekiz yıllık süreçte çok iyi hizmet 2007 yılı Ekim ayında yer almak... aldık ve çokta iyi ilişkilerimiz oldu. Bankacılıkta Türkiye Finans İzmir karşılıklı güven çok önemlidir. Biz geçen Şube Müdürlüğü’ne “Türkiye Finans İzmir Şubesinin hedefini kısaca bu süreçte bu güveni hissettik. Ve daima getirilmiş.Eşi öğretmen özetler misiniz?” sorusuna ise şube müdürü arkamızda bir banka olduğunu bize hisset- olan iki çocuk babası Murat DEMİR şöyle cevaplıyor: “İzmir’de katılım tirdiler. Tüm personel adeta sinirleri alınmış Murat DEMİR, yoğun bankacılığından yeterli pazar payı almış değiliz birer profesyoneller olarak karşımıza çıktılar. bankacılık faaliyetlerin- henüz. Biz de daha çok müşteriye ulaşıp, devamlı En zor veya sıkıntılı durumlarda müşteriyi den arda kalan zamanı artan kaliteli hizmet anlayışı ile pazardaki payımızı sakinleştirmeyi, onu telkin etmeyi biliyorlar. ailesiyle geçirmeyi arttırmaya çalışıyoruz. 2008 yılının İzmir Şubemiz Burada işlemler müşteriyi yormayacak, sıkıntı yeğliyor. Dokuz yaşında ve bankamız için iyi bir yıl olacağına inanıyorum. yaşatmayacak bir şekilde yapılıyor. Güvenlik oğlu ve yedi aylık kızına Ve bu yıl bankamızın ilk 10 şubesi arasında kendi- görevlisinden şube müdürüne kadar bütün vakit ayırmaya çalışan mize yer bulmayı hedefliyoruz. Yoğun pazar faali- çalışanlar güler yüzlü, işini seven, gösterdikleri DEMİR’in en büyük hobi- yetleri, geniş müşteri tabanı ve katma değeri yük- sabırla müşteriye huzur veren kişiler. Çok iyi si ise yeni yerler görmek sek işlemlerle bu hedefimize de ulaşacağız.” bir takım olduklarını rahatlıkla söyleyebilirim. ve seyahat etmek. Ayrıca finansal sıkıntılarda bize her zaman çözüm getiriyorlar. Bu durum da bizim için büyük avantaj. Gazateci-Yazar Şafak Altun İyi Fikir Çalışanlardan Çıkar

İyi fikir her zaman kazandırır! Peki, iyi fikir nasıl bulunur? Bir yönetici, kazandıran fikirleri bulmak için ne yapmalıdır? Yazar Şafak Altun, kazandıran iyi fikirlerin artık şirketin alt kadrolarından çıktığını, çağdaş yöneticinin asıl işinin bunun için gerekli ortamı yaratmak olduğunu söylüyor.

ünümüzde sadece sermaye ve Bu fikirler de, genelde yaşamın daha çok içinde üretim gücüyle para kazanmak olan alt kadrolardan geliyor. Lakin doğru fikirleri çok zor. Çünkü, her mal ve alıp hayata geçirmek ayrı bir yöneticilik becerisi… hizmet başka şirketler tarafından Peki, fikirlerin yaşayacağı bir atmosferi oluşturmak da hızlıca üretilebiliyor. Fiyat için bir yönetici ne yapmalı? Bu konuyu ekonomi YÖNET avantajıyla rekabet etmekte zor, gazetecisi ve yazar Şafak Altun’a sorduk. Şimdiye çünkü daha ucuzunu bir başkasının üretmesi her kadar 7 kitabı basılan Altun’un 8. kitabı, “İyi Fikir

[email protected] G zaman mümkün… Her Zaman Kazandırır” adıyla Hayat Yayınları’ndan çıktı. Böyle bir rekabet ortamında nasıl ayakta kalacağız? Büyümek ve pazarda var olabilmek için farklılaşmaya ve yeni fikirlere ihtiyaç var. Daha Cin fikirli insanları işe almalısınız doğrusu cin fikirlere. Hayata geçirmesi kolay olan inovatif fikirlerden bahsediyoruz. Durum böyleyken, “İyi fikir her zaman kazandırır” derken, halkın içinde pek fazla vakit geçirmeyen tepe inovasyonu mu kastediyorsunuz? yöneticilerinden bu fikirlerin gelmesi mümkün İ mü? Evet! Yenilikçi fikirleri, yani o dönem ekonomisini M ileriye götürecek, katma değeri yüksek işleri Toplumsal ihtiyaçlara dönük fikirler bulmak gerek. kastediyoruz. 49

“Biz birisine para verelim, o fikri bulsun” dönemi Son zamanlarda gördüğünüz “iyi bir fikir” var geçti. Hiç olmadık kişilerden hiç olmadık fikirler mı? çıkabiliyor. Artık hayal gücü yüksek kişiler bizim iş dünyamıza yön veriyor, patronlar değil. Sabahleyin buraya gelirken gördüm. Papağan markası çekirdeğin yanında çöp poşeti vermiş. Peki, neden en alt çalışana dahi ihtiyacımız Bu iyi bir fikir. İnsanlar artık çevreyi düşünüyor. var? Çekirdekler tamam, yeniyor, nereye atılıyor kabuklar, yere atılıyor. Çevreye zarar veriyor, Rekabet ortamından. Şu bardağı, ya da bilgisayarı görüntü kirliliği… Tamam organik bir ürün ama bütün şirketler üretiyor. Ucuzluksa ucuz üretiyor. “Bu çekirdek kabukları yere atılmasın. Poşetin içine Kaliteyse aynı kalite. Peki farkı nasıl yaratacağız? konsun”u düşünmek bile iyi fikirdir. İnovasyondur. İşte orada inovasyon devreye giriyor. Aslında inovasyon dediğimiz şey dönüp dolaşıp topluma faydası olan iştir. Sadece para kazanmak değil. Yani inovatif fikir hem işletmeye hem topluma Maille artık direk yöneticiye kazandırır. Örneğin, ben çekirdek alacaksam ulaşmak mümkün Papağan markayı tercih ediyorum. Bunun gibi örnekler her geçen gün artıyor. Her cin fikri uygulamaya geçirmeli mi?

İyi fikirler genelde hangi kadrolardan çıkıyor? Elbette değil. Her iş yavaş yavaş daha özel alanlara gidiyor. Örneğin sadece yaşlılar için huzur evi veya İyi fikirler genelde alt kadrolardan çıkar. Üstteki sadece engelliler için bir eşofman takımı, pijama… yöneticinin görevi onları organize etmektir. Sadece Bizde önceden engellilere yönelik bir şey yapılır üst yöneticilerin kararlarının uygulandığı bir yönetim mıydı? Şimdi yapılıyor. Öyle alanlar var ki, hiç el modeli artık yok. Bu eskidi. Farklı, dahiyane, cin atılmamış. Yurtdışına tabut veya Çin’e tavuk bacağı fikirli insanları şirketlerin işe alması gerekiyor ki, ihraç etmek gibi. kazandıran fikirler ortaya çıksın. Bu gerçek yavaş yavaş fark ediliyor. Yöneticinin işi alt kadroları yönlendirmek.

Yöneticiler yenilikçi fikirleri yaşama geçirmek için ne yapmalı?

Bir takım şirketlerde buna yönelik organizasyonlar yapılıyor. Yarışmalar ve çeşitli aktivite yapanlar var. Her uygulamanın illa üretimle ilgili olması şart değil. Bu muhasebe, üretim bandı gibi yerlerde de olabilir.

Bazen iyi niyetli projeler sürdürülebilir olmadığı için yarıda kalıyor. Sürdürülebilir yeni fikirler için ne yapmak gerekiyor?

Diyoruz ya, demokrasi… Öncelikle sorunların tespiti, şeffaflık ve kurum içi iletişim… Laf olsun diye konuşmamalı. “İnovasyon” demekle değişim olmuyor. Sözde değil, özde bunun benimsenmesi gerekir. Astığım astık yönetici tarzı geçti. Çalışan niye üretsin? Çalışan o şirketle kendinin birebir organik ilişkisini görecek ve inanacak ki, o da işine aşık olsun. Aşık olduğu şirket için üretsin. İnovasyon Bir bankanın kredi kampanyası bir güvenlik batıya ait bir buluş değildir görevlisinin fikriymiş… Kuru Kahveci Mehmet Efendi bizdeki örneğidir… Tabii… Şimdi o güvenlik görevlisi veznede çalışıyor. 505050

YÖNETİM

Bir şirkette fikirleri değerlendirme süreci nasıl Galiba en önemlisi çıkarılan ürünün son işlemeli? kullanıcıya sunduğu fayda. Siz faydalı bir ürün ortaya çıkardıktan sonra, o bir şekilde Bir piramit sıralamasına gerek yok. O, onun pazarlanıyor. amirine gidecek, o şefine gidecek, o genel müdür yardımcısına gidecek gibi… Artık e-mail denen bir Tamam da, o çok hızlı bir şekilde taklit edilebiliyor. şey var, direk kişi yöneticiye de ulaşabilir. Değişik Öncelikle insanlar marka ürünü tercih ediyor. yol ve yöntemler üretilebilir. Markalara bağımlılar. Siz şayet tutulan bir marka olmayı başardıysanız, insanlar kolay İyi bir fikir tek başına kazandırır mı? kolay bırakılmazsınız. Çok büyük vahim hatalar Kazandırması için ne tür argümanlarla yapılmadıkça, insanlar ihtiyaçları neyse, ekonomik desteklenmeli? birikimleriyle de bağlantılı olarak hep aynı markadan almaya çalışıyorlar. Elbette ki reklam! Ama para varsa, ilişki varsa… Lakin birtakım bölgesel markalar var. Reklam “Siz pazarlamanızı yapmaz, sadece satış yapamıyorlar, güçleri yok. Onlar haber olarak da kanalını kullanırsanız, piyasa sizi çok hızlı yer alabilirler. Medyanın dikkatini o şekilde de tüketebilir” mi demek istiyorsunuz? çekebilirler. Bunun değişik yol ve yöntemleri var muhakkak. Tabi sermaye varsa ne ala… Evet! Pazarlama için de yeni yöntemler var. Kulaktan kulağa pazarlama yöntemi gibi. Gerçi bu sistem bizim, “Ya geçen ben şurdan bir şey aldım. Pazarlama için de cin fikirlere Çok güzel” in bir gelişmiş şekli. Yani kulaktan kulağa, siz diyorsunuz ki, “Benim işte bilmem ihtiyaç var neye ihtiyacım var. Ne yapsam acaba?” İşte ben de size diyorum ki, “Aaaa! Şurda şu var.” Böyle Reklam ve pazarlama çalışmaları yapılmadan şeyler başladı. Tabi bu daha bilimsel yapılıyor iyi bir fikir para kazandırabilir mi? Avrupa’da. WOW deniyor... Çağdaş pazarlama anlayışında böyle yöntemler de uygulanıyor. Bana kalırsa yine olabilir ama zor olur. Pazarlama Şirket ürünleri onlara veriyor. Gerçekten de, için de çok farklı, çok cin fikirlere sahip olmak memnuniyeti varsa, memnuniyetlerini söylüyorlar. gerekiyor. Yani cin bir fikrin de cin bir pazarlamaya Tabi laf olsun diye değil. “Ben bu şirketin ürününü ihtiyacı var. Yani hem sermayeniz iyi, hem kullandım, a o zaman iyi şeyler söylemem gerekir” iyi çalışanlarınız var, reklam yapacak kadar gibisinden değil de, hakikaten memnun kaldıysa sermayeniz var, uluslararası bağlantılarınız var… memnuniyetini söyleyen, kalmadıysa da onu İşte o zaman mükemmel oluyorsunuz. Ama bizde söyleyen, kurumlar üzerinden yapılan profesyonel genelde hep bir şeyler eksik oluyor. bir pazarlama sistemi. Türkiye’de de buna benzer Lakin bir takım cin fikirlerle reklam için farklı şirketler kurulmaya çalışılıyor ama daha çok işin yöntemler bulunabilir. Basında yer almak için başındalar. reklam şart değil. Bu konuda bir de kitap yazdınız. Kitap ne zaman yayın hayatına girdi? Kitap iki üç ay oldu yanılmıyorsam. Tabii adı ilgi çekti. Kendi entelektüel çalışmalarım sırasında okuduğum, bulduğum örnekleri verdim. “İyi fikir olarak gördüğüm şey neydi? Bir şirkete para kazandıran fikir neydi?” onu analiz etmeye çalıştım.

Bu kitap, direk hap halinde fikirler vermiyor. Buradan hazır bir fikir bulup uygulayamazsınız. O zaman taklide girer. Ama kitap, insanların kafalarında yeni fikirler uyanmasını sağlar. Önemli olan sürdürülebilir fikirleri bulmak ve devam ettirmek.

Son zamanlarda şahit olduğunuz en iyi fikir hangisi?

Birçok var aslında. Ama ben bir tanesini anlatayım. İşte üniversite öğrencileri bir araya gelip dağcı kulübü kuruyorlar. Birlikte tırmanırken “Ya biz iş hayatına bu fikri neden taşımıyoruz?” diye düşünüp “HighWorks Endüstriyel Tırmanış” diye bir şirket kuruyorlar. Boğaz Köprüsü ışıklandırılmasını onlar yaptı. İşte sanatçıların sahnelere uçarak inmesi işlerini onlar yapıyorlar.

Kuru Kahveci Mehmet Efendi inovasyon örneğidir

İnovasyan diyince, genelde bilişimle ilgili yeni- likçi işler akla geliyor.

Öyle bir şey yok. İnovasyon dediğimiz aslında para kazandıran bir şey. Bankamatikler de inovasyon… Eskiden kuyrukta beklerdik, şimdi beklemiyoruz. Şafak Altun Ya da internet şubesi kullanmak. Artık herkes ken- di hesabını yönetebiliyor. Cep telefonuna müzik kimdir? eklemek inovasyondur. İnovasyona yabancı kelime olunca, insanlar bu- Şafak Altun 15 yıldır gazetecilik sek- nun batıya has ve yeni bir şey olduğunu zannedi- töründe çalışıyor. Son beş yıldır da ekono- yorlar. Oysa kurukahveci Mehmet Efendi’nin mi üzerine araştırmalar yapıyor ve ki- yaptığı da bir inovasyondur. Zamanın da kahve taplar yazıyor. İlk kitabı bundan 4 yıl önce normal tohum olarak satılıyor. O insanların bunu “Yolsuzluğun Yüzyıllık Tarihi” adıyla çıktı. el değirmenlerinde öğüttüğünü fark ediyor. “Ben Ardından “Türk Popüler Tarihinde İlkler”, bunu niye öğütüp satmıyorum?” diyor. Öğütüp “İnovasyonla Başarıyı Yakalayan Türkler”, satıyor. İşte bu bir inovasyon. Arabalı vapur mese- “101 Ekonomi Hikayesi”, “İlk Hedef la. Mehmet Efendi ile Şirket-i Hayriye’nin Müdürü Akdeniz’di, İkinci Hedef: İktisat”, “Olay Haki Efendi bir araya geliyor. O dönem dünyada ve Kişileriyle Popüler Ekonomi Sözlüğü”, benzer bir tasarım yok. Her iki tarafa kapaklar Artık hayal gücü düşünüyorlar. Ama Türkiye’de bunu yapacak “Türkiye’de Yabancı Sermayenin Tarihsel yüksek kişiler bizim iş teknoloji olmadığı için İngiltere’de yapılıp Türkiye’ye Gelişimi” ve son olarak “İyi Fikir Her Za- dünyamıza yön veriyor, getiriliyor. İlk arabalı vapur Türkler’in fikri… man Kazandırır” kitaplarını yazdı. Altun patronlar değil İşte inavosyon denince “Haa biz de inovasyon yok- halen Doğuş Dergi Grubu’nda çalışıyor. tur… Yeni fikirler çıkmıyordur” diye düşünüyoruz. Yakın zamanda yapılanlar inavosyon zannediliyor. Adil Maviş - MuratTunalı Çocuğunuzun Gelişimi İçin Yazın Ne Yapmalısınız? İşte okullar bitti… Çocuğunuz her sabah erkenden kalkıp okula gitmek zorunda değil. Peki ne yapacaksınız? Onu sabahleyin başı boş mu bırakacaksınız? Ya da, zorunlu bir eğitime mi tabi tutacaksınız? İyi de bu sefer de tatil yapamadığı için sosyal gelişimden mahrum kalırsa? İşte çocuğunuz gelişiminin yazın da devam etmesi için yapabilecekleriniz...

kulların bittiğine çocukların Sosyal gelişim sevindiği kadar anne-babalarının sevindiği söylenemez. Okul- Çocukların fiziksel gelişimi önemli olduğu kadar lar ailelerin yükünü ne kadar zihinsel gelişimi de önemlidir. Zihinsel gelişim hafiflettiği okullar bitince daha iyi sürecine etki eden önemli faktör sosyal gelişimdir. anlaşılıyor! Sosyal yönden gelişimini sağlayamayan bir Şimdi ne olacak? O çocuk ileriki yaşamında içine kapanık, sorumluk Her mevsimin güzelliği olduğu gibi yaz tatilini de duygusu olmayan kötü arkadaş çevresine sa- güzelleştiren yazın kattığı güzelliklerden yarar- hip bir birey olacaktır. Uzmanlar sosyalleşmesini lanabilmeyi öğrenmektir. Yazın en güzel tarafı tamamlayamamış bir çocuğun bir süre sonra özgürlüğün verdiği mutluluktur. O zaman yaz sosyal pedagojiye ihtiyaç duyacağını belirtiyor. tatilinde kişisel gelişim amaçlı ne yaparsanız Sosyal pedagoji, toplumda mağdur duruma yapın onun özgürlüğünü tehdit eden değil de düşmüş, sosyal yönden tecrit edilmiş veya kişilik güzelleştiren bir şey olmasına özen gösterin. sorunları olan insanların toplum hayatına yeniden kazandırılmasını sağlıyor. Bu kişilerin bağımsız, Yaz tatili en uzun özgürlük üretken hale gelmelerini sağlayan eğitimsel faali- yetlerini yerine getirip onlara danışmanlık hizmeti Öğrencilik yıllarımdan hatırlarım. Okulun son günü sunuyor. Okul dışında verilen eğitimler, çocuğun karneyi aldıktan sonra eve giden o yol adeta bitmek ileriki yaşamında olmak istediği bir meslek var- bilmezdi. Nihayet eve geldikten sonra çantayı bir sa, buna daha da yatkın hale gelmesine katkı köşeye fırlatır ardından defterimle kalemimi elime sağlıyor. alıp çalakalem bir şekilde yapmam gereken son ödevimi de yapardım. Sanırım o dönemde severek yaptığım tek ödevdi. Basit bir soru ve cevabı o yıl Yaz kampları için kitap ve defterle vedalaştığım son günün öde- vi olurdu: “Tatili nasıl geçirdiniz?” Cevap aslında İşim gereği öğrencileri belli dönemlerde gözlem- lemem ve analizler yapmam gerekiyor. Yaptığım [email protected] çok basittir. Mahalleden arkadaşlarla bol bol fut- bol maçı yaptık, akşamları yazlık sinemaya gidip gözlemlerde öğrenciler için değişmeyen mutlak çekirdek çıtlattık ve her hafta sonu yüzmeye gittik. gerçek mayıs ayı stres, haziran ayı özgürlüğün Fakat illaki bu etkinliklerin için de fiili anlamda habercisi olmuştur. Fakat, son dönemlerde eğitim yapılmayıp yerini alması gereken bir iki etkinlik sisteminde yapılan atılımlar, okulların yanında al- daha olurdu. Kitap okudum ve tiyatroya gittim. ternatif eğitimleri de beraberinde getirmektedir. A Şimdi düşünüyorum da tatile çıkmadan hemen Örneğin, son yıllarda dershanelerde ve bazı ko- önce, eylül dönemi ödevimi neden okulun son lejler yaz kampı, matematik kampı, izci kampı gibi İ günü yapıyordum? Herhalde 3 ay boyunca kitap organizasyonlarla öğrencilerin başıboş bir tatil LE ve defterin yüzüne bakmak istemeyeceğimdendir. geçirmesine engel oluyor. Bu sayede öğrenciler Yaz boyunca özgürlüğün tadını çıkarırken ödev okul döneminde başarısız olduğu dersleri tekrar de gümbürtüye gitmesin ve unutulmasın diye öğrenme fırsatı yakalayabiliyorlar. Tabi aynı za- yapılıveriyordu işte. manda eğleniyorlar. Özellikle son 2 yılda yerel 53

yönetimler de bu konuda çalışmalar yapmaktadır. bilgi evleri bulunmaktadır. Ayrıca gönüllü vakıf ve Öğrenciler için doğal tesislerin olduğu yerlerde, dernekler de bu tarz eğitimlere destek vermektedir. izci kampları kurarak buralarda çocukların ileriki Öğrencilerin genel anlamda internet, kitap, semi- yaşamlarında önemli yer tutan sorumluluk duy- ner ve kurs gibi her türlü ihtiyaçlarına buralarda gusu öğrenmeleri sağlanıyor. Çeşitli aktiviteler ve turnuvalar düzenleniyor. Bu aktiviteler esnasında cevap verilmektedir. İnternet ve kitaplar dönüşümlü çocuklar rekabeti, dostluğu ilişki kurmayı ve yürüt- ve kontrollü olarak kullanılmaktadır. Bunların yanı meyi öğreniyor. İlk defa bir araya geldiği insanlarla sıra Karagöz- Hacivat, Pamuk Prenses ve Yedi kısa zamanda kaynaşarak arkadaş oluyor. Cüceler, Nasrettin Hoca gibi çocukların masal ve hikayelerden tanıdıkları kişiler tiyatro etkinlikleriyle çocuklara daha da yakından tanıtılmakta ve kül- Okul dışı eğitimler beynin farklı türel gelişimlerine katkı sağlamaktadır. bölümlerinin çalışmasını sağlıyor! Okul dışında verilen eğitimleri iki başlıkta topla- Kültür turları yabiliriz. Doğrudan meslek edindirmeye yönelik kurslar ve sosyal yönden gelişime katkı sağlayan kurslar. Her iki eğitim de çocukların beyinleri- Değişik kurumların kültür turlarına ailece nin farklı düşünme bölgelerini çalıştırmalarını katılabileceğiniz gibi yetişkin çocukların sağlamaktadır. Klasik anlamda verilen eğitim arkadaşlarıyla oluşturdukları bir grup olarak çocuğun beyninin sol lobunu ağırlıklı olarak katılımını da teşvik edebilirsiniz. çalıştırmaktadır. Beynin bu bölümü analiz, ezber, sıralama gibi işlevleri yerine getirir. Oysa çocuğun yaratıcılığını ortaya koyacağı etkinliklere de ihtiyacı vardır. Ayrıca Gardner’ın çoklu zeka kuramına göre, Prof. Dr. H. Gardner’ın her insan farklı zeka türlerine sahiptir. Kimisinin görsel zekası çok iyiyken kimisinin de işitsel zekası Çoklu Zekâ Kuramı’na göre harikadır, ya da bedensel zekası. Okul dışında mevcut zekâ türleri kamplarda yapılan eğitimlerde çocuklar farklı zeka türlerine sahip olmaları nedeniyle doğuştan sahip oldukları yeteneklerini geliştirebilmektedirler. •Sözel-Dilbilimsel Zekâ •Mantıksal-Matematiksel Zekâ •Görsel Uzamsal(Mekâni) Zekâ Kültür merkezleri ve bilgi evleri •Bedensel-Kinestetik Zekâ Özellikle büyük şehirlerde, okulun yanında ye- •Müziksel-Ritmik Zekâ rel yönetimlerin kontrolünde olan ve çok yönlü •Bireylerarası (Sosyal) Zekâ eğitim veren kültür merkezleri, öğrenci kampları ve •Bireysel Zekâ

Yazın verilebilecek okul dışı eğitimler

Meslek Edindirme Sosyal - Kültürel Özel Eğitimler Kursları Kurslar • Bilgisayar • Şan • Hızlı Okuma Teknikleri • Biçki - Dikiş • Enstürman (Gitar, Bağlama, • Hafıza Teknikleri • Giyim Ney, Keman, vs.) • Zihin Haritaları • Modelist • Dans • Nlp Teknikleri • Kilim - Halı dokuma • Santranç • Fonetik - Diksiyon • El Örgüsü • Yabancı Dil • EFT • Yapma Çiçekcilik • Okul Bitirmelere Hazırlık • Reiki • Nakış • Spor (Jimnastik,Karate, Futbol, • Yoga • Elektrikçilik Voleybol,vs.) • Oto Elektrik • Ev Eşyaları Yapımı • Trikotaj • Torna - Tesvise • Marangozluk 54 DVD ESARETİN BEDELİ Tür: Macera Oyuncular: Tim Robbins ve Morgan Freeman Yönetmen: Frank Darabort Senaryo : Frank Darabort Bu filmi belki birçok kişi izlemiştir. İzlemeyenler ve yeniden izlemek isteyenler için hatırlatalım istedik. Esaretin Be- deli, Baba’dan sonra gelmiş geçmiş en iyi ikinci film seçildi. 1994 yapımı film, dünya çapında geniş hayran kitlesi yakalamıştır. IMDB sitesinde 300.000’den fazla kişinin oylarıyla 10 üzerinden 9,1 puan almıştır. Haksız bir şekilde Amerikan hapishanesine düşen temiz bir bankacının, nasıl hayatta kaldığı ve sisteme göre kendini nasıl değiştirdiğini anlatır. Film içindeki birçok anekdot, hayatla ilgili dersler içerir.

EQUILIBRIUM Tür: Gerilim / Bilim Kurgu / Aksiyon Oyuncular: Sean Bean, Taye Diggs, Tchtner, Emily Watson Yönetmen: Kurt Wimmer Senaryo : Kurt Wimmer

Hereketli bilim kurgu filmleri sevenler bu DVD’yi izleyebilir. Her ne kadar afişleri nedeniyle Matrix’le karıştırılsa da, film Matrix kadar orijinal… Konusu ise yine orijinal olmakla birlikte konsept olarak Matrix’e benziyor. Filmde olaylar gelecekte cereyan etmekte- dir. Baskıcı bir hükümet tarafından sanatla ilgili olan her şey (müzik,kitap vs..) yasaklanmıştır. Yönetim halkın beynini tamamen uyuşturmuştur, kurallara karşı gelenler ise hemen öldürülmektedir. Başkahramanımız Christian Bale ise infazla görevli ajandır. Ajanlara duygularını bastırmaları için ilaç verilmektedir. Ajanımız bir gün ilacı almayı unutunca yaşadığı dünyanın absürtlüğünü fark eder ve anarşist olur. ÇiNGENELER ZAMANI

Tür: Dram

KÜLTÜR - SANAT Oyuncular: Davor Dujmovic, Bora Todorovic, Ljubica Adzovic Yönetmen: : Emir Kusturica Senaryo : Emir Kusturica, Gordan Mihic Emir Kusturica’yı dünyaca ünlü yapan etkileyici bir film. Ayrıca filmin müziklerini yapan Goran Bregovic, bu filmden sonra ününe ün kattı. Anlayacağınız, filmin müzikleri sizi mest edecek. Filmde birkaç oyucudan başka, profesyonel oyuncu yok. Sanki Romanya’da yaşayan Çingeneler kendi hayatlarını oynamışlar. Filmin baş kahraman ı Perhan, büyükannesi, bacağından sakat kardeşi ve amcasıyla aynı evde yaşamaktadır. Kardeşinin bacağını ameliyat ettirebilmek, büyük annesine daha güzel bir yaşam sağlamak ve sevdiği kızla ev- lenebilmek için İtalya’ya Ahmet isimli bir adamla çalışmaya gider. Ama Ahmet, kirli işler çeviren bir simsardır. Fakir çingenelerin umudun peşinden yolculuğunu anlatan 142 dakikalık bu filmi muhakkak izleyin.

[email protected] KAYIP YÜZÜK Tür: Dram Oyuncular: : Christopher Plummer, Shirley Maclaine, Gregory Smith, Mischa Barton, Stephen Amel Yönetmen: Richard Attenborrough Senaryo: Peter Woodward

ABD Sineması 2. dünya savaşına dair çok sayıda film çekti. Hollywood’un savaşa ilgisi devam ediyor. Yüzbinlerce ABD askerinin öldüğü dönemle ilgili son film Kayıp yüzük. Filmin konusu ise şöyle: Savaş esnasında, 1 Haziran 1944’te 10 genç askerin içinde bulunduğu B-17 uçağı yoğun bir sis içerisinde kalarak Belfast Cave Tepesi’ne çarpar. Kazanın öncesinde bir asker, nişan yüzüğünü uzaklardaki sevgilisine ulaştırması için köylülerden birine ema- net etmiştir. Yıllar sonra yüzüğün ortaya çıkmasıyla geçmişten kalan bazı sırlar da gün yüzüne çıkacaktır. 55 KİTAP FORMDA KALMAK İÇİN 1453: 3 NiSAN’DAN SAĞLIKLI 29 MAYIS’A FETiH Dr. Sefa Saygılı, Dr. BESLENME Ali Akben, Dr. Özer GÜNLÜĞÜ Odabaşı Meryem Aybike Sinan Sağlık kitaplarının üç İstanbul’un fethinin 555. önemli yazarı, Doç. Dr. Yıldönümünü kutladığımız Sefa Saygılı, Dr. Ali Ak- bugünlerde, ilginizi çekebi- ben ve Dr. Özer Odabaşı lecek bir kitap: 1453… tarafından hazırlanan bu Kitap, büyük ve görkemli eserde sağlıklı beslenme kuşatmayı günü gününe ele ve formda kalma ile ilgili alıyor ve fetih hazırlıklarını pek çok sorunun cevabını an be an anlatıyor. bulacaksınız. Sıcak yaz günlerini yaşadığımız 1453, Fatih Sultan Meh- bugünlerde, dengeli beslenmeyi sağlayan temel fak- met, Zağanos Paşa gibi törleri öğrenmek, hem aileniz, hem de sizin için önemli Osmanlı ordusu yöneticile- olsa gerek. Kitabın içeriğinde, “Sağlıklı ve dengeli rinin yanı sıra, savaşa hazırlanan askerleri de anlatıyor. beslenme nedir?”, “Sağlıklı beslenmede nelere dik- Aynı bakış açısı Bizans ordusu ve İmparator Kons- kat etmeliyiz?”, “İdeal formu yakalamak ve bunu ko- tantin için de yansıtılmış. Kitapta Fatih’in eşi Sittin rumak için neler yapmalıdır?”, “Uzun süre aç kalarak Hatun’la mektuplaşmalarına da yer verilmiş. zayıflamak mümkün müdür?”, “Her gün vücudun alması gereken kalori miktarı nedir?” gibi konular var.

MÜZİK YENİLERDEN RÜYA

Sanatçı: Funda Arar Albüm adı: Rüya Tür: Türk Sanat Müziği Yaptığı popüler müziklerle bilinen Funda Arar bir Türk müziği albümüne imza attı. Kon- servatuarda klasik Türk müziği eğitimi aldığı bilinen Arar, ilk defa kendi alanıyla ilgili bir albüm çıkartmış oldu. Albümde, Hicaz, Rast, Hüzzam, Muhayyerkürdi, Uşşak, Kürdi- lihicazkar ve Nihavend makamlarında 16 Türk sanat müziği eseri var. Yaşar Okyay’ın müzik yönetmenliğini yaptığı “Rüya” adlı albümde değerli saz üstatları bir araya geldi. Ayrıca Gündem Yaylı Grubu orkestrasyonda yer aldı. Albümdeki bazı parçalar şunlar: 1. Gönlümün İçindir 9. Dertleri Zevk Edindim 2. Hicaz Saz Semaisi 10. Artık Yeşerecek Bir Dalım Yok 3. Görmedim Ömrümün Asude Geçen Bir Demini 11. Niçin Baktın Bana Öyle 4. Yollarına Gül Döktüm 12. Ne Gelen Var Ne Soran Var 5. Saçının Tellerine 13. Minimini Nihavend Peşrev 6. Ben Küskünüm Feleğe 14. Kimseye Etmem Şikâyet 7. Pişman Olur da Birgün 15. Aşk Bu Değil 8. Dilimi Bağlasalar 16. Gözleri Aşka Gülen

ENSTRÜMANTAL Sanatçı: Farid Farjad Türü: Enstrümantal Dinlendirici müzik diyince Newage, Newage diyince de batı gelir aklımıza. Size bu sefer bambaşka bir müzisyeni ve albümünü tanıtacağız. İranlı keman ustası Farid Farjad. Al- bümlerinde sadece piyano ve keman kullanan keman virtuozu müzisyen, çok sakin ve hoş müzikler yapıyor. Özellikle kitap okurken ve çalışırken dinleyebileceğiniz, sakin ve hüzün- lü parçalar Farjad’ın çaldıkları. Ayrıca kültürler yakın olduğu için, yer yer Türk müziğine benzer tınılara rastlıyorsunuz. Söylenen o dur ki, Türkiye’deki bazı müzisyenler Farjad’ın notalarından aşırmalar yapmış. Hangileri olduğunu dinleyince siz de bulabilirsiniz. 56

5 Yıl Hiç Durmadan Uçabilen Uçak

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, havada yakıt ikmali yapmaksızın 5 yıl kesintisiz uçabilen uçak ürettiğini açıkladı. Akbaba ( Vulture) ismini alan uçak, Pentagon’a bağlı araştırma kurumu tarafından geliştirildi. 5 yıl gibi uzun bir süre havada kalmayı başaran uçağın, iletişim ağlarında ki sorunları kendiliğinden tamir ettiği açıklandı. Verilen bir diğer bilgi ise uçakta güneş enerjisini elektriğe dönüştüren jene- ratör benzeri bir aletin bulunduğu. Uçağın daha çok doğal afet bölgelerinde kullanılacağı, ayrıca teröristlerin yerini tespit için de kullanılabileceği belirtildi. Bir gün sonra İlk Kez Bir Yıldızın Ölümü Kameralarda

Bilim dünyası ilk kez bir yıldızın ölümünü kameraya almayı başardı. Princeton Üniversitesi’nden Alicia Soderberg, süpernova patlamasıyla ilgili yaptığı açıklamada , “Yıllardır bir yıldızı infilak ederken görmeyi düşlüyorduk. 9 Ocak’ta, doğru teleskopla, doğru zamanda, doğru yerdeydik. Tarihe tanıklık ettik” derken, bir diğer açıklama bilim adamı Edo Berger’den geldi. Berger, yerde ve uzaydaki en güçlü teleskopları kullanarak yıldızdan gelen patlamanın gelişimini gözleyebildiklerini anlattı. Peki yıldız hangi teknoloji ile görüntülendi? Dünya’dan 88 milyon ışık yılı uzakta bulunan NGC 2770 Galaksisinin bir kolunu buldukları, NASA’nın bir uydusunun yardımıyla Süpernova 2008D’nin ölüm sancısına tanıklık ettikleri belirtildi.

B Güneşin Sıcaklığının 10 Katı

İngiltere’de Rutherford Appleton Laboratuvarı’nda güneşin sıcaklığının yaklaşık 10 katına eş değer ısı İ veren lazer geliştirildi. Lazer füzyonun denemelerinde, lazer ışının üzerine düştüğü materyalin sıcaklığını L 10 milyon santigrat dereceye çıkardı. Üzerine düştüğü materyali güneşten daha sıcak hale getiren

İ lazerin ürettiği enerji, dünyada üretilen tüm elektrik enerjisinin 100 katına eş değer araştırmayı yapan bilim adamları, bir saniyede parçalanma için gerekli koşulları yaratabildiklerini belirterek, deneylerin M - TEKNOLOJ gelecekte nükleer füzyon reaktörü yapmayı sağlayacak konseptin ipuçlarını verdiğini kaydettiler. İngiliz araştırmacılar, deniz suyunda bulunan hidrojenin iki ağır biçimi “deuterium ve tritiyum”u yakıt olarak kullandıkları nükleer füzyonu Dünya’nın giderek artan enerji ihtiyacına çare olarak görüyorlar.

İlginç Tasarımlı PC’ler Piyasada

Suissa firması farklı bir PC örneğini piyasaya sürdü. Kanadalı PC üreticisinin satışa çıkardığı PC şık tasarımı ile de dikkat çekiyor. PC, göze hitap eden [email protected] tasarımının yanında sahip olduğu özellikler ile de bir hayli iddialı.

Firma, Müşterilerine AMD ve Intel paketleri arasından seçim yapabileceklerini açıkladı. Intel sistem Core 2 Duo Extreme QX6700 (2,66 GHz), 4 GB RAM ve bir Nvidia GeForce 8800 Ultra’dan (768 MB yerel bellek) oluşuyor. Hitachi ve Western Digital sabit disklerin yanında AuzenTech’in harici bir ses kartı da sistem bileşenlerinin arasında yer alıyor. İ Dünya Tehdit Altında!

Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanan 9. Kalkınma Planı çerçevesinde özel bir rapor oluşturuldu. Özel İhtisas Komisyonu’nun hazırladığı “Toprak ve Su Kaynaklarının Kullanımı ve Yönetimi” başlıklı rapor büyük bir gerçeği de gözler önüne serdi. 110 ülke çölleşme tehdidi ile karşı karşıya…

Rapor da çarpıcı açıklamalar yer alıyor. Verilen istatistiki bilgilere göre dünya genel- inde insan müdahalesi sonucunda yaklaşık 48 milyon kilometre alanın çölleştiği ve bu alanlardan yaklaşık 900 milyon kişinin etkilendiği açılandı. Birleşmiş Milletler Çevre Programı ise maliyetin yılda yaklaşık 42 milyar Dolar olduğunu bildirdi.

Google Facebook’a Rakip Oluyor

Son zamanların en çok konuşulan portallarından Facebook’a rakip Google’dan geldi. Google, “Friend Connect” adlı yeni yazılımıyla, kullanıcıların kişisel profil ve uygulamalarını diğer web sitelerine taşıma olanağı sağlayan bir sistem geliştirdiklerini açıkladı. Böyle- likle dünyanın en büyük arama motoru Google sadece Facebook’ değil, MySpace gibi popüler arkadaşlık sitelerine de rakip olmuş oldu.

Şirketin mühendislik direktörü David Glazer konu ile ilgili yaptığı açıklamada uygulamanın henüz geliştirilme aşamasında olduğunu söyledi. Glazer, karmaşık bir program yazmak zorunda kalmadan yeni sosyal uygulamalar elde edebileceğinin müjdesini verdi. Otomobil Pille Çalıştı

Nissan ve Renault elektrikle çalışan ve yeniden şarj edilebilen bir elek- trikli araba ürettiklerini açıkladı. Araç lityum pille çalışıyor. Araştırmacılar aracın 2010 yılında trafiğe çıkabileceğinin müjdesini verdi. Öte yandan aracın bazı dezavantajları düşündürüyor. Bunlardan biri 200 kilogram ağırlığında bir pille arabanın yaklaşık 200 kilometre yol kat edebileceğinin açıklanması oldu. Araştırmacılar bu sorunu birçok nok- tada pil ve şarj değiştirme istasyonları açarak çözmeyi planlıyor.

Tazmanya Kaplanı Geri Geliyor

Son Tazmanya Kaplanı 1936 yılında Hobart Hayvanat bahçesinde ölmüştü. Şimdi bilim adamları, soyu tükenen bu hayvanı geri getirmek için çalışıyorlar. Avustralyalı ve Amerikalı bilim adamları Thylacine olarak bilinen kaplanın DNA’sını, yaşayan bir organizma olan fare embriyosunda kullandı. Bilim adamları, Tazmanya kaplanının DNA’sının canlı bir organizmada harekete geçmesi için yapılan çalışmada, bir müzede etanol içinde saklanan 100 yaşındaki Tazmanya Kaplanın’dan alınan Col2A1 geninin bir kıkırdağın içinde üretilen fare embriyosuna enjekte edildiğini belirtti. Melbourne Üniversitesi’nden Andrew Pask, Col2A1 geninin büyüyen kıkırdakta ve faredeki kemik gelişiminde benzer bir işlev gördüğünü belirterek, genin kıkırdak dokusunda ürediği, bunun, DNA parçasının Tazmanya Kaplanı’nın iskeletinin oluşmasında gerçekten önemli olduğunu gösterdiğini söyledi.

Araştırmacı Pask, bu çalışmanın yeni biyo-ilaçların geliştirilmesi ümidini artırdığını, bazı genlerin kıkırdak yenilenmesine sağlayabileceğini gösterdiğini ve bu keşfin bütün soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan hayvanlar için önemli olduğunu söyledi. 58

İşte Kart İşte Nakit Avans

ürkiye Finans, hayatı kolaylaştırmak için bir ilke daha imza attı ve tüm Tür- Tkiye Finans kredi kartı müşterilerine nakit avans ayrıcalığı hizmete sundu. Ücretsiz, komisyonsuz, vade farksız nakit avans! Herhangi bir ek bedel alınmayan nakit avans uygulmasında avans limitiniz, ekstreye yansıyan toplam alışveriş tutarınız üzerinden hesaplanır. Harcama- lara göre avans limiti değişen bu hizmette harcamalarınızı Türkiye Finans kredi kartında toplayın, daha yüksek nakit avans kullanma hakkı kazanın!

Kimler nakit avans kullanabilir? Nakit avans tüm Türkiye Finans kredi kartı müşterilerine sunulan bir hizmettir. Nakit avans kul- lanabilmeniz için en son ödeme yükümlülüğünüzü yerine getirmiş olmanız yeterlidir.

Nakit avansı kullanmak istediğinizde... Türkiye Finans ATM’lerinden nakit para çekebilir, İnternet bankacılığı üzerinden cari hesabınıza transfer ederek ödemelerinizde kullanabilirsiniz.

Hemen başvurun Türkiye’de bir ilk olarak ücretsiz, komisyonsuz, vade farksız nakit avans hizmeti sunan Türkiye Finans kredi kartına sahibi olabilmek için size en yakın şubemize başvurabilirsiniz.

Nasıl Ödemek İsterseniz O Şekilde Mortgage

Bankamızın, konut alımı için fon ihtiyacı bulunan müşterilerine sunmuş olduğu; İ ÜRÜNLER Ara Ödemeli Mortgage Eşit Taksit Ödemeli Mortgage Değişken Ödemeli Mortgage

Gibi değişik ödeme ürünlerine ilave olarak, müşterilerilerimizin farklı istek, ihtiyaç ve taleplerine cevap verecek şekilde; Azalan Taksit Ödemeli Mortgage, Artan Taksit Ödemeli Mortgage, Eşit Anapara Ödemeli Mortgage, Değişken Anapara Ödemeli Mortgage, [email protected] Ürünleri müşterilerimizin hizmetine sunulmuştur.

Katılım bankacılığı alanında bir ilk olarak uygulamaya alınan yeni ödeme yöntemleri ile Mortgage kredisi talep eden müşterilerimizin hizmetine sunulan mortgage kredisi ürün sayısı 7 ‘ye çıkarılmıştır. Hizmete sunulan yeni ürünlerimiz ile birlikte müşterilerimiz M tercih ettikleri mortgage ödeme sistemine göre farklı ödeme tabloları oluşturabilecek, aynı taksit sayısına göre toplam ödemede daha az ödeme yapma imkanına sahip İ olabileceklerdir. Z Konut satın almak isteyen müşterilerimiz Mortgage kredileri ile ilgili detaylı bilgi almak için şubelerimize başvurabilirler. 59

Hız ve Kolaylığın Adı: EASY T-POS (E-Kolay Tahsildar)

asy T-POS, web tabanlı olarak geliştirilmiş pos ürünleri içerisinde Türkiye’de bir ilk olarak müşterilere sunulan bir kartlı ödeme yönetimi sistemidir. EBu sistem sayesinde müşterilerine taksitli veya ileri vadeli satış gerçekleştiren tüm firmalar, kredi kartı olmayan müşterilerinin bankamız kredi kartı almasına aracılık ederek, ilgili müşterilerine ürün satışını yapabilirler ve ilgili müşteriye bankamızca kart tahsis edildiği anda satılan ürünün tahsilatını gerçekleştirebilirler. Easy T-POS Taksit ödemeleri için okullar, sigorta şirketleri, vb. tarafından ko- layca kullanılabilecek bir hizmettir.

Avantajları: √ Vadesi gelen işlemlerin otomatik olarak topluca otorizasyonu alınabilmektedir. √ Üye iş yerinin değişik yetki düzeylerinde kullanıcı tanımlayabilmesiyle işlemler birden fazla operatör tarafından takip edilebilmektedir. √ Takside girmeyen işlemler için doğrudan otorizasyon modülü, √ 30 gün içerisinde gerçekleştirmiş olduğunuz provizyonların iptal edilebilmesi, √ Tüm işlemlerin geriye dönük sorgulanıp raporlanabilmesi, √ Bir müşteriye üç farklı kart numarasına kadar kredi kartı tanımlanabilmesi gibi imkanlar sunulmaktadır.

Türkiye Finans kredi kartınızla Geleceğe Işık Tutun...

redi kartınızla kazandığınız kat puanları isterseniz çeşitli yardım dernekleri ve vakıflara bağışlayabilir, birçok insanın yarınlara umutla bakmasını sağlayabilirsiniz. Sosyal sorumluluk çerçevesinde Türkiye’de yapılan ilk kredi kartı projesi olan bu Khizmette bağış yapmak için kredi kartı talep eden müşterilerimize değişik avantajlar sunulmuştur.

İlk 500 YTL’lik harcamaya 10 YTL kat puan hediye! Kart ücreti yok!

Kampanya çerçevesinde kazandığınız bu kat puanları internet şubesine girerek seçtiğiniz dernek ya da vakıflara bağışlayabilirsiniz.İsterseniz kampanya dönemi boyunca birden fazla ek kart talebinde bulunabilir, tüm kartlarınızla yapacağınız ilk 500 YTL’lik harcamaya 10 YTL değerinde hediye kat puan kazanabilirsiniz.

İşte kat puanlarınızı yardıma dönüştürebileceğiniz dernek ve vakıflar:

Kızılay, Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Deniz Feneri Derneği, İHH İnsani Yardım Vakfı ve Kimse Yok Mu Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği. The 3rd Turkish-Arab Economic Forum he Turkish Prime Minister, Recep The two-day Turkish-Arab Economic Forum fea- Tayyip Erdogan inaugurated The 3rd tured seven panel sessions covering a Summit Turkish Arab Economic Forum, which for Ministers; banking and financial markets; eco- was hosted by Istanbul and organized nomic developments and investment environment; by Al-Iktissad Wal-Aamal Group in co- real estate and tourism; Turkey’s geopolitical role; operation with the Foreign Economic Turkey’s energy requirements; and economic and RelationsT Board (DEIK) and the League of Arab business prospects in Arab countries. Participants States. National Commercial Bank (NCB) and Tür- will be given the opportunity to interact with repre- kiye Finans were among Platinum Sponsors of the sentatives of governments and investment boards forum which took place on June 12-13. and join bilateral meetings during the last day. The opening ceremony was attended by more Speakers at the conclusion ceremony expressed than 700 participants headed by: Qatari Prime relief over turning the Forum into an annual event Minister and Minister of Foreign Affairs, Sheikh and over its continuous development that reflect- Hamad Bin Jassem Bin Jabr Al Thani, Syrian ed in this session through the participation of five Prime Minister, Mohammad Naji Otri, Palestinian Premiers and a large number of ministers. Prime Minister, Dr. Salem Fayyad, Somalia Prime The forum discussed topics of interest to investors Minister, Nur Hassan Hussein, Iraqi Deputy Prime and businessmen in the region, including the in- Minister, Bahram Saleh and General Coordinator vestment opportunities, establishing joint projects [email protected] for the Arab Economic, Social, and Development and issues of energy and the pivotal role of Tur- Summit, The League of the Arab States Dr. Mer- key as a passage for oil and gas supplies to the vat Tallawy. In addition to a number of Arab and West. The forum also discussed developments, Turkish Ministers, Government Officials and repre- economic reforms, the investment environment in sentatives of the private sector in Turkey and Arab Turkey and Arab countries, political and economic countries. cooperation between the two sides, business and Sheikh Abdullah Bahamdan, Chairman of NCB, investment opportunities for Turkish and Arab firms received an award from the Turkish Prime Min- in Euro- Asia states in addition to the prospects of ister, Recep Tayyip Erdogan for his outstanding establishing joint projects in oil, gas and heavy in- contributions to the economic relations between dustries and developmental infrastructure. Turkey and KSA. Also, Erdogan visited the exhi- bition stand of NCB and Türkiye Finans after the ceremony. The CEO of NCB Abdulkareem Abu Alnasr wins Prestigious award at the 2008 Banker Middle East

bdulkareem Abu Alnasr, the CEO Commenting on the individual award recognition of of the National Commercial Bank Mr. Abdulkareem Abu Alnasr John Foster, manag- (NCB), received top recognition for ing editor of CPI Financial, publisher of the Banker his outstanding contributions to the Middle East commented, said, “The readers of banking industry as the recipient of Banker Middle East are all experienced bankers in the 2008 Banker Middle East Best the region and globally. In my opinion, they have ALifetime Achievement Award category at the gala selected Mr Abdulkareem Abu Alnasr for this pres- ceremony held at the Emirates Towers Hotel in tigious award based on his truly exceptional lead- Dubai. ership throughout his banking career”.

As CEO of NCB and Chairman of NCB Capital The Banker Middle East Industry Awards en- he has driven modern standards and product in- compass 30 different categories with the lifetime novations to make NCB a leading financial institu- achievement award recognizing a truly inspiring tion that can compete at the highest levels on a character that has lead from the front through- domestic, regional and global basis”. out of their career and now is being recognized by his peers for that outstanding contribution to As the head of one of the top financial institutions the financial sector and the region’s position on a in the Arab world, Mr. Abu Alnasr is a visionary global stage. leader who is charting a way forward not only for the bank but also for the region as a whole. John The recognition based on financial pointed out that NCB has been at the very fore- front of banking development in the Kingdom of results, developing markets, Saudi Arabia for many years. product innovation and exceptional performance.

Upon receiving the prestigious award, NCB’s CEO Abdulkareem Abu Alnasr thanked the audience for the prestigious award recognition. He said: “It gives me great pride to be part of one of the old- est and most prestigious banking institutions in the region. I would also like to thank the Bank’s employees and customers for their support and trust in making the bank what it is today.”

Looking ahead, he said the Bank would continue to build on its achievements and history of excel- lence in the financial services sector to provide more innovative financial solutions to meet the growing demand of today’s customers.

63

Ş UBE Bİ LGİ LERİ

1 ADANA Tel: (0 322) 359 55 35 39 ERZURUM Tel: (0 442) 213 50 10 2 ADANA CEYHAN Tel: (0 322) 611 52 64 40 ESKİŞEHİR Tel: (0 222) 230 02 98 3 ADANA KURTTEPE Tel: (0 322) 247 24 04 41 GAZİANTEP Tel: (0 342) 215 35 31 4 ADANA SEYHAN Tel: (0 322) 363 07 11 42 GAZİANTEP SUBURCU Tel: (0 342) 231 20 10 5 ADIYAMAN Tel: (0 416) 213 34 34 43 GİRESUN Tel: (0 454) 212 04 90 6 AFYON Tel: (0 272) 213 06 07 44 HATAY Tel: (0 326) 225 36 12 7 ANKARA Tel: (0 312) 430 50 50 45 ISPARTA Tel: (0 246) 233 00 21 8 ANKARA BALGAT Tel: (0 312) 284 87 07 46 İSKENDERUN Tel: (0 326) 613 16 15 9 ANKARA DEMETEVLER Tel: (0 312) 335 04 76 47 İSTANBUL AHL Tel: (0 212) 465 04 47 10 ANKARA ETLİK Tel: (0 312) 322 04 06 SERBEST BÖLGE 11 ANKARA GİMAT Tel: (0 312) 397 22 77 48 İSTANBUL AKSARAY Tel: (0 212) 518 83 84 12 ANKARA KEÇİÖREN Tel: (0 312) 356 00 70 49 İSTANBUL ALTUNİZADE Tel: (0 216) 651 87 90 13 ANKARA KIZILAY Tel: (0 312) 417 44 40 50 İSTANBUL AVCILAR Tel: (0 212) 593 34 44 14 ANKARA OSTİM Tel: (0 312) 385 68 23 51 İSTANBUL BAĞCILAR Tel: (0 212) 462 92 28 15 ANKARA POLATLI Tel: (0 312) 621 11 33 52 İSTANBUL BAHÇELİEVLER Tel: (0 212) 555 28 20 16 ANKARA SİNCAN Tel: (0 312) 276 77 47 53 İSTANBUL BAYRAMPAŞA Tel: (0 212) 612 24 20 17 ANKARA SİTELER Tel: (0 312) 348 10 90 54 İSTANBUL BEŞİKTAŞ Tel: (0 212) 236 69 59 18 ANKARA ULUS Tel: (0 312) 309 27 41 55 İSTANBUL BEŞYÜZEVLER Tel: (0 212) 479 71 66 19 ANKARA YILDIZ Tel: (0 312) 441 36 11 56 İSTANBUL BEYLİKDÜZÜ Tel: (0 212) 876 68 00 20 ANTALYA Tel: (0 242) 244 53 57 57 İSTANBUL CADDEBOSTAN Tel: (0 216) 355 70 07 21 ANTALYA ALANYA Tel: (0 242) 512 90 06 58 İSTANBUL ÇAĞLAYAN Tel: (0 212) 291 55 25 22 ANTALYA MANAVGAT Tel: (0 242) 743 23 94 59 İSTANBUL ÇAMLICA Tel: (0 216) 461 00 06 23 BALIKESİR Tel: (0 266) 244 12 55 60 İSTANBUL ÇARŞI Tel: (0 216) 316 85 85 24 BATMAN Tel: (0 488) 214 15 06 61 İSTANBUL DES Tel: (0 216) 420 38 00 25 BOLU Tel: (0 374) 217 61 31 62 İSTANBUL DUDULLU Tel: (0 216) 540 70 70 26 BURSA Tel: (0 224) 221 33 00 63 İSTANBUL EMİNÖNÜ Tel: (0 212) 514 01 54 27 BURSA İNEGÖL Tel: (0 224) 711 90 80 64 İSTANBUL ERENKÖY Tel: (0 216) 478 54 02 28 BURSA NİLÜFER Tel: (0 224) 443 43 00 65 İSTANBUL ESENLER Tel: (0 212) 568 10 80 29 BURSA ULUCAMİ Tel: (0 224) 223 48 40 66 İSTANBUL ESENYURT Tel: (0 212) 596 00 76 30 BURSA YILDIRIM Tel: (0 224) 361 52 22 67 İSTANBUL FATİH Tel: (0 212) 631 04 90 31 ÇORUM Tel: (0 364) 225 31 82 68 İSTANBUL FINDIKZADE Tel: (0 212) 491 20 40 32 DENİZLİ BAYRAMYERİ Tel: (0 258) 265 06 03 69 İSTANBUL GAZİOSMANPAŞA Tel: (0 212) 614 40 46 33 DENİZLİ Tel: (0 258) 241 67 00 70 İSTANBUL GİYİMKENT KOOP. Tel: (0 212) 438 35 61 34 DİYARBAKIR Tel: (0 412) 229 00 03 71 İSTANBUL GÜLTEPE Tel: (0 212) 280 20 42 35 DİYARBAKIR KAYAPINAR Tel: (0 412) 252 24 54 72 İSTANBUL GÜNEŞLİ Tel: (0 212) 602 03 30 36 EDİRNE Tel: (0 284) 214 92 40 73 İSTANBUL HADIMKÖY Tel: (0 212) 886 22 82 37 ELAZIĞ Tel: (0 424) 236 43 74 74 İSTANBUL İKİTELLİ Tel: (0 212) 671 21 00 38 ERZİNCAN Tel: (0 446) 223 39 39 75 İSTANBUL İSTOÇ Tel: (0 212) 659 58 00 Ş UBE Bİ LGİ LERİ

76 İSTANBUL KADIKÖY Tel: (0 216) 414 56 76 116 İZMİT SANAYİ Tel: (0 262) 335 60 35 77 İSTANBUL KARAKÖY Tel: (0 212) 297 09 09 117 KAHRAMANMARAŞ Tel: (0 344) 224 00 32 78 İSTANBUL KARTAL Tel: (0 216) 387 21 51 118 KARAMAN Tel: (0 338) 214 70 70 79 İSTANBUL KAVACIK Tel: (0 216) 680 38 60 119 KAYSERİ Tel: (0 352) 222 34 88 80 İSTANBUL KÜÇÜKBAKKALKÖY Tel: (0 216) 469 74 80 120 KAYSERİ OSB Tel: (0 352) 322 16 70 81 İSTANBUL KÜÇÜKYALI Tel: (0 216) 518 50 30 121 KAYSERİ SANAYİ Tel: (0 352) 336 45 28 82 İSTANBUL LEVENT SANAYİ Tel: (0 212) 278 58 34 122 KIRIKKALE Tel: (0 318) 218 89 89 83 İSTANBUL MALTEPE Tel: (0 216) 442 80 05 123 KIRŞEHİR Tel: (0 386) 212 32 62 84 İSTANBUL MALTEPE Tel: (0 216) 441 74 75 124 KONYA ALAADDİN Tel: (0 332) 350 72 15 ECZACIBAŞI 125 KONYA EREĞLİ Tel: (0 332) 710 10 15 85 İSTANBUL MECİDİYEKÖY Tel: (0 212) 356 03 15 126 KONYA SANAYİ Tel: (0 332) 345 31 00 86 İSTANBUL MEGA CENTER Tel: (0 212) 640 06 75 127 KONYA Tel: (0 332) 238 06 66 87 İSTANBUL MERKEZ Tel: (0 216) 452 86 43 128 KONYA MEVLANA Tel: (0 332) 353 61 03 88 İSTANBUL MERTER Tel: (0 212) 637 26 09 129 KASTAMONU Tel: (0 366) 212 97 90 89 İSTANBUL OSMANAĞA Tel: (0 216) 348 28 19 130 KÜTAHYA Tel: (0 274) 216 40 81 90 İSTANBUL OSMANBEY Tel: (0 212)231 18 12 131 LÜLEBURGAZ Tel: (0 288) 412 05 55 91 İSTANBUL PENDİK Tel: (0 216) 483 64 05 132 MALATYA Tel: (0 422) 325 03 25 92 İSTANBUL PERPA Tel: (0 212) 222 66 16 133 MANİSA Tel: (0 236) 239 84 84 93 İSTANBUL RAMİ Tel: (0 212) 417 38 40 134 MANİSA TURGUTLU Tel: (0 236) 314 70 60 94 İSTANBUL SAHRAYICEDİT Tel: (0 216) 411 14 94 135 MARDİN Tel: (0 482) 212 32 87 95 İSTANBUL SULTANÇİFTLİĞİ Tel: (0 212) 475 36 00 136 MERSİN Tel: (0 324) 238 20 24 96 İSTANBUL TUZLA Tel: (0 216) 394 09 42 137 MERSİN TARSUS Tel: (0 324) 613 95 01 SERBEST BÖLGE 138 NEVŞEHİR Tel: (0 384) 214 36 00 97 İSTANBUL SULTANBEYLİ Tel: (0 216) 496 12 22 139 ORDU Tel: (0 452) 223 27 47 98 İSTANBUL SULTANHAMAM Tel: (0 212) 514 02 98 140 ORDU FATSA Tel: (0 452) 424 24 06 99 İSTANBUL ŞİRİNEVLER Tel: (0 212) 551 73 13 141 OSMANİYE Tel: (0 328) 813 56 26 100 İSTANBUL TELSİZ Tel: (0 212) 416 26 09 142 RİZE Tel: (0 464) 213 21 08 101 İSTANBUL TOPÇULAR Tel: (0 212) 612 13 00 143 SAKARYA Tel: (0 264) 274 01 91 102 İSTANBUL TOPHANE Tel: (0 212) 251 65 20 144 SAKARYA/ADAPAZARI Tel: (0 264) 276 99 81 103 İSTANBUL TOPKAPI Tel: (0 212) 674 33 36 ERENLER 104 İSTANBUL TUZLA Tel: (0 216) 493 13 82 145 SAMSUN Tel: (0 362) 435 86 04 105 İSTANBUL ÜMRANİYE Tel: (0 216) 523 13 63 146 SAMSUN BAFRA Tel: (0 362) 542 54 74 106 İSTANBUL ÜSKÜDAR Tel: (0 216) 391 00 70 147 SİVAS Tel: (0 346) 225 72 00 107 İSTANBUL YAVUZSELİM Tel: (0 212) 631 93 53 148 ŞANLIURFA Tel: (0 414) 215 54 21 108 İSTANBUL ZEYTİNBURNU Tel: (0 212) 665 07 27 149 SİİRT Tel: (0 484) 224 69 30 109 İZMİR Tel: (0 232) 445 51 75 150 TEKİRDAĞ ÇORLU Tel: (0 282) 673 57 26 110 İZMİR BORNOVA Tel: (0 232) 339 57 07 151 TEKİRDAĞ ÇERKEZKÖY Tel: (0 282) 726 48 58 111 İZMİR ÇİĞLİ Tel: (0 232) 329 54 60 152 TRABZON Tel: (0 462) 326 01 36 112 İZMİR KARABAĞLAR Tel: (0 232) 253 66 86 153 UŞAK Tel: (0 276) 227 11 10 113 İZMİR PINARBAŞI Tel: (0 232) 479 90 82 154 VAN Tel: (0 432) 215 62 62 114 İZMİT Tel: (0 262) 325 25 20 155 YALOVA Tel: (0 226) 811 21 50 115 İZMİT GEBZE Tel: (0 262) 644 71 36 156 YOZGAT Tel: (0354) 212 45 62 157 ZONGULDAK Tel: (0 372) 323 53 23 KARADENİZ EREĞLİ