BİZİM HİKAYE 1.

SENARYO: Seda TURGUTLU

1 DIŞ/GÖKYÜZÜ/GÜN (FLASHBACK) 1

(1980)

İSMAİL (45) ve AHMET (5) bir zirai ilaçlama uçağındadırlar, uçak bulutların arasında gökyüzünde uçmaktadır. Ahmet çok mutludur. İsmail de bir yandan uçağı kullanmakta, bir yandan da çok mutlu olan Ahmet’e bakmaktadır.

AHMET Babacım bak bizim ev!

İsmail uçağı kullanmaya devam eder, mutludur. İsmail’in gözüne aşağıdaki evlerine yaklaşan askeri araçlar takılır. İsmail, Ahmet’e belli etmemeye çalışarak, askeri araçlara dikkat kesilir. Ahmet herşeyden habersiz babasına bakar.

AHMET (CONT’D) Evimiz uzaktan çok güzel görünüyor değil mi baba? İsmail’in dikkati aşağıdaki, mahallerini saran askeri araçlarda kalmıştır, göz ucuyla Ahmet’e bakıp cevap verir. İSMAİL Evet oğlum. İsmail bir terslik olduğunu hissetmiştir, Ahmet’e belli etmemeye çalışır. Ahmet iki yana kollarını açmış aşağıyı izlemektedir. AHMET Uçunca özgür oluyoruz değil mi babacım? İstediğimiz her yere, bulutların arasına gidebiliyoruz. İsmail aşağıda olup bitenden huzursuz gülümser Ahmet’e, İSMAİL Kumandalar sende olduğu müddetçe özgürsün oğlum. Ahmet anlamaz, AHMET Nasıl yani babacığım? İsmail, Ahmet’i yanına çağırır, (ya da yan koltuk önünde de, yan koltuk uçucusu için, lövye varsa lövyeyi işaret eder) İSMAİL Gel bakalım buraya. (Al bakalım artık kontrol sen de)

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 2.

Ahmet İsmail’in kucağına oturur, İsmail uçağı kontrol etmek için kullandığı lövyeyi Ahmet’in tutmasını sağlar. Ahmet heyecanlanır,

AHMET Babacım sakın bırakma! Ben tek başıma süremem uçağı!

İsmail göz ucuyla aşağıdaki kasabayı saran askeri araçlara bakarak Ahmet’i cesaretlendirir ve kendi elini lövyeden çeker,

AHMET (CONT’D) Babacım, bırakma! Ben yapamam!

İsmail tebessüm eder, Ahmet lövyeyi düzgün, olması gerektiği gibi tutmayı başarmıştır.

İSMAİL Kendine inanırsan, özgürsün oğlum. Bunu hiç unutma. Ahmet lövyeyi tutarak mutlu gülümser, başarmanın mutluluğu yüzüne yansımıştır. AHMET Yaptım! Özgürüm! Bak baba! İsmail aşağıya bakar, askeri araç konvoyunu takip eder gözleriyle, kaygılıdır, mutlu olan Ahmet’e bakar. İSMAIL İnanç özgürlüktür oğlum. İnandığın kadar özgürsün. Ahmet’in gülen yüzü görülür. İsmail yeniden lövyeyi eline alır. İSMAIL (CONT’D) Hadi artık inelim. Annen merak etmesin. Ahmet gülümser. DIŞSES (İSMAİL) Oğlumun yüzünü böyle sonsuz tebessümler içinde bir daha görmedim.

2 DIŞ/AHMET EV-BAHÇE/GÜN (FLASHBACK) 2

İsmail ve Ahmet evin bahçe kapısına doğru yürürler. Ahmet çok mutludur, uçakta babasının kontrolü kısa bir süreliğine de olsa ona verdiğini evdekilere anlatmak için can atmaktadır. İsmail evin bahçesindeki askeri araçları evin sokağına girer girmez görür. İsmail koruma iç güdüsüyle Ahmet’in elini tutar. Birlikte evin bahçesine girerler.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 3.

İsmail’in hamile olan karısı NİMET (42), TUBA (4) kapıda askerlerin arasında kaygılı gözlerle, kendilerine yaklaşmakta olan Ahmet ve İsmail’e bakmaktadırlar. Ahmet durup İsmail’e bakar.

AHMET Ne oluyor baba?

Ahmet temkimli görünmektedir. İSMAİL Bilmiyorum. Anlarız şimdi oğlum.

Askerler İsmail’in etrafını sararlar, içlerinden birinin elinde bir kitap vardır.

İSMAİL (CONT’D) Hayırdır komutanım. Bir terslik mi var?

Komutan elindeki kitabı İsmail’e gösterir. KOMUTAN Bunu siz mi yazdınız İsmail bey? İsmail gayet kendinden emindir. İSMAİL Ben yazdım. Komutan yanındaki askerlere İsmail’i almalarını işaret eder. KOMUTAN Alın! Askerler İsmail’in koluna girerler, İsmail direnir, İSMAİL Bırakın beni! O kitapta yasak birşey yok. Kötü birşey yok içinde... Bırakın ben! Askerler İsmail’i çekiştirirler, askeri araca doğru götürürler. İSMAİL (CONT’D) Bırakın beni! Komutan, İsmail’e ukala bir bakış fırlatır. KOMUTAN Mahkemede anlatırsın kitabını da içindekileri de! Askerler İsmail’i araca doğru çekiştirirler. Nimet ağlamaya başlar.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 4.

NIMET Bırakın kocamı! İsmail!

Ahmet ve Tuba da yaşlı gözlerle İsmail’e ve askerlere bakmaktadırlar.

AHMET Baba! Nereye götürüyorsunuz babamı?

İsmail kendisini askeri araca bindirmeye çalışan askerlerin arasında inanan gözlerle ailesine bakar.

TUBA Babacım! Gitme!

AHMET Bırakın babamı!

NİMET O birşey yapmadı! İsmail birşey söyle! İsmail ağlayan ailesine bakar. İSMAİL Suçsuzum ben! Er ya da geç ortaya çıkacaktır! Ağlamayın! Metin olun! Ahmet gelip askeri araca bindirilen babasının elini tutar, İsmail, Ahmet’in elini sıkıca kavrar, İSMAİL (CONT’D) Unutma Ahmet özgürlük, inanmaktır. Askerler İsmail’i araca bindirirler, Ahmet ve İsmail’in elleri birbirinden ayrılır. Askeri araç evin bahçesinden çıkar, uzaklaşır. Tuba, Nimet ağlamaktadır. Ahmet dimdik durmuş, gözleri dolu dolu babasını götüren askeri araca bakmaktadır. Uzaklaşan aracın içindeki İsmail görülür. İsmail’in gözünden gittikçe uzaklaşan ailesi görülür. DIŞSES (İSMAİL) En büyük tutkum, uçmak ve yazmak. Bunlardan biri yüzünden ailemin yüzünün, gencecik ömrümün solacağını bilmiyordum.

3 İÇ/CEZAEVİ-KAYIT ODASI/GECE (FLASHBACK) 3

(Montaj sekans)

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 5.

DIŞSES (İSMAİL) Ömrüm boyunca sadece inandım. Ellerim oğlumun ellerinden koparılınca bile inandım. Bir cezaevi köşesinde sessiz sedasız fişlenince bile...

İsmail’in üzerindeki şahsi eşyalar asker tarafından alınır. (anahtar, alyans, cüzdan vs)

İsmail’in cezaevine giriş işlemleri yapılmaktadır. Tek tek mürekkebe bastırılan ve kağıda izi çıksın diye bastırılan parmakları görülür. İsmail kederli görünmektedir.

İsmail elinde cezaevi numarasının yazılı olduğu bir plaka tutmaktadır. İsmail’in cezaevi kaydı için fotoğrafı çekilmektedir. İsmail bir sağa, bir sola, sonra tam karşıya bakacak şekilde döner. Kederli bir ifadeyle bakan İsmail’in ard arda parlayan flashlarla fotoğrafı çekilir.

Demir parmaklıklı kapıların şiddetli bir şekilde kapanma sesi duyulur. (montaj sekan sonu)

4 JENERİK 4 Jenerik akar.

5 İÇ/ADLİYE-KORİDOR/GÜN 5

AHMET (39) ve kardeşi NECİP (33)koridorda kalabalıkları yararak ilerlemektedirler. Ahmet üzerinde avukat cübbesiyle önden hızlı adımlarla yürümektedir. Necip ise onu takip etmektedir, önden hızlıca giden Ahmet’e yetişmek için nefes nefese kalmıştır. NECİP Ahmet abi ne dersin? Babamızın günlüğünü geri verecekler mi? Ahmet bir yandan hızlı adımlarla yürüyerek, kararlı bir ifadeyle konuşur, AHMET Vermek zorundalar! Cezaevi envanterinde saklanması gereken günlüğü, kaybeden kendileri. Onu bulup bize vermek de onların görevi. Necip heyecanlanır,

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 6.

NECİP Düşünsene abi. Babamın o yıllarda neler yaşadığını, neler düşündüğünü öğreneceğiz.

Necip heyecanla düşünür, NECİP (CONT’D) Acaba bizden birşey saklamış mıdır?

Ahmet hızlı adımlarla yürürken tebessüm ederek konuşur. AHMET Hele bir alalım günlüğü Necip. Gerçeklerle yüzleşmek için cesaretimizi toplarız elbet.

Necip, Ahmet’e hak verir. Abi kardeş duruşma salonuna doğru yürürler. Ahmet’in kararlı yüzünü görürüz.

6 İÇ/ADLİYE-DURUŞMA SALONU/GÜN 6 (müzikaltı) Sahne müzikaltı olarak başlar. Savcı hakime hararetli bir şekilde önündeki dosyaya bakarak birşeyler anlatmaktadır. Ahmet gergin bir ifadeyle savcıya bakmaktadır. Hakim, Ahmet’e birşey sorar, Ahmet net ve kararlı bir ifadeyle cevaplar. Hakim yeniden savcıya söz verir. Ahmet yerinde oturmuş dinlemektedir. Hakim, savcıyı dinlerken bir savcıya bir Ahmet’e bakmaktadır. Ahmet sakin ve kararlı bir tavırla savcıyı dinlemektedir. Savcı sözünü bitirir, Ahmet el kaldırır, hakim Ahmet’e bakar, söz verir. (müzik sona erer) AHMET Babamın günlüğünü teslim etmek konusunda savcı beyin takındığı tavır ve duruma bakışa açısı akıl alır gibi değil. Savcı gergin bir ifadeyle Ahmet’e bakar. AHMET (CONT’D) İsmail Akıncı’nın, yani babamın 1980-83 yılları arasında tutuklu bulunduğu cezaevinde yazmış olduğu notlar ailesine yadigarıdır. Savcı dinlemektedir.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 7.

AHMET (CONT’D) Babam 83 senesinde cezaevinde vefat edince, günlüğü, dönemin koşullarında cezaevi yönetiminin dikkatsizliği nedeniyle kaybolmuştur.

Savcı ve hakim Ahmet’i dinlemektedirler. AHMET (CONT’D) Babamın günlüğü savcı beyin iddia ettiği gibi suç isnad etmemektedir. Sadece bir hatırattır. Ve bu hatırattan korkmak yersizdir. İsmail Akıncı’nın günlüğünün ailesine teslimini talep ediyorum sayın hakim.

Hakim düşünür, ortam gergindir. Savcı da gergin bir ifadeyle Ahmet’e bakmaktadır. Hakim, Ahmet’in söylediklerini kabul etmeyecek, günlüğün iade edilmemesine karar verecek zannederiz. Hakimin düşünceli, Ahmet’in gergin ifadesinde kalırız.

7 DIŞ/CEZAEVİ ÖNÜ/GECE 7

Necip kapıda beklemektedir, heyecanlıdır, arada durup cezaevinin kapısına bakmaktadır. Cezaevinin kapısı sonunda açılır. Ahmet elinde çantasıyla çıkar. Necip, Ahmet’e meraklı gözlerle bakar. Ahmet defteri alamadığıyla ilgili bir şaka yapacaktır. Necip, Ahmet günlüğü alamadı zanneder. NECİP Ne oldu abi? Günlük nerde? Ahmet mutsuz numarası yapmaktadır. AHMET Şimdi de buraya yollarken kaybetmişler. Necip çok üzülür. NECİP Bizimle dalga mı geçiyorlar? 34 yıl önce kaybolması normal de... Offf! Bu kadarı fazla! Ahmet, Necip’i daha fazla üzmek istemez, bıyık altından gülümser, çantasından günlüğü çıkarır, Necip’e bakar. AHMET Tamam dur, sinirlenme! Necip deftere bakar, defteri eline alır, geçmişi hatırlamak ister gibi koklar. Ahmet gibi Necip de çok mutludur.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 8.

NECİP Bunu başaracağını biliyordum abi!

Ahmet başını kaldırıp gökyüzüne bakar. AHMET Bu cezaevinin kapısından içeri her girişimde, her adımda, söz verdim Necip. Sözlerimden birini tuttum. Şimdi sıra diğerinde...

Ahmet elini Necip’in omzuna atar birlikte yürürler, mutludurlar.

AHMET (CONT’D) Hadi iftara geç kalmayalım. Anneme müjdeyi sen vermek ister misin?

Necip sevinir, NECİP İsterim abi. Ahmet ve Necip cezaevinin önünden yürüyüp uzaklaşırlar.

8 İÇ/AHMET EV/GECE 8

(Ramazan ayının son günü, son iftarıdır) Ahmet’in annesi NİMET (74) Ahmet’in kardeşi TUBA (38) Ahmet’in eniştesi EKREM (40) Ahmet’in yeğeni SUDE (3) ve Ahmet’in diğer yeğeni FURKAN (5) yemek sofrasındadırlar. Ezan okunmaktadır. Çocuklar yemeğe başlamak için sabırsızdır. Ezan biter. Herkes masadaki hurmayla orucunu açar. FURKAN Yarın ramazan değil mi anne? Tuba gülümser, TUBA Değil bitanem. Ramazanı bu gece uğurluyoruz. Yarın bayram gelecek evimize. Furkan gülümser, Ahmet’le Necip’e bakar. FURKAN Dayım bayram gelecek diye mi bu kadar mutlu anne? Tuba ve Nimet ve Ekrem, Ahmet ve Necip’e bakarlar. NİMET Bugün bir hal var sizde! Anlatın bakalım ne oldu?

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 9.

Ahmet, Necip’e bakar gülümser. Necip sürprizi açıklamak için sabırsızlanmaktadır. Ahmet büyük sürprizi açıklaması için Necip’e işaret eder ve çantasından çıkardığı günlüğü ailesine gösterir.

NECİP Abim babamızın günlüğünü geri aldı.

Herkes çok mutlu olur. Nimet elini Ahmet’in elinin üzerine koyar,

NİMET Bunu başaracağını biliyordum oğlum.

Ekrem de çok mutlu olmuştur, EKREM Helal olsun sana Ahmet.

Ahmet çok mutludur, AHMET Abartacak birşey yok canım. Yıllardır bize borçlu oldukları emanetimizi geri aldık sadece. Nimet duygulanmıştır, elini defterin kapağına sürer, NİMET Ahhh! Ahhh! İsmail bey. Neler yazdın, neler yaşadın kim bilir? Bu günlük bize neler anlatacak kim bilir? Tuba defterin sayfalarını çevirir, defterin sayfaları paramparça edilmiş ve sonradan birleştirilmiş gibidir. Tuba bu durumu fark eder. TUBA Sayfaları niye böyle? Ahmet de deferi inceler. EKREM Parçalanmış gibi sanki. Ahmet ev halkına bakar, bir izin isteyecektir, AHMET Babamın günlüğünü ilk ben okuyabilir miyim, müsaade ederseniz? Herkes birbirine bakar, herkes kabul etmiştir.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 10.

TUBA Oku abiciğim. En çok sen hak ettin bunu.

Furkan günlüğe bakar, merak eder, FURKAN Dedemin mi o defter anne? Dedem mi göndermiş?

Nimet buruk bir tebessümle Furkan’a bakar. Tuba ne diyeceğini şaşırır.

TUBA Evet dedenin defteriymiş o güzel oğlum. Bize hatıralarını anlatmak için yazmış.

Furkan bütün tatlılığıyla annesinin söylediklerini beğenir. FURKAN Iyi yapmış annecim. Herkesin yüzüne buruk bir gülümseme yayılır. Nimet, duvardaki, İsmail’le birlikte çekilmiş aile fotoğrafına bakar, NİMET Ah İsmail bey göçüp gitmeseydin, en mutlu günlerin olurdu bunlar. Torunlarını seveceğin, oğullarının mürüvvetini göreceğin zaman geldi bak. Herkes hüzünlemmiştir. Ahmet ortamdaki bu hüznü bozmak ister, Necip’e döner. AHMET Yarın nişan tarihini de belirleriz değil mi Necip. Necip heyecanlıdır. NECİP Belirleriz abicim. Ahmet, Nimet’e döner. AHMET Oğlun damat oluyor annecim. Artık senden mutlusu yoktur? Nimet, Ahmet’in elinin üzerine elini koyar, NİMET Mutluyum tabi oğlum. Hem de çok mutluyum. (MORE)

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 11. NİMET (CONT'D) Sen de helal süt emmiş bir kız bulduğun gün daha da mutlu olacağım.

Ahmet ne diyeceğini bilemez. Tuba imdadına yetişir konuyu değiştirir.

TUBA Ben imdadına yetişeyim de bir an evvel konuyu değiştireyim değil mi abi?

Ahmet başıyla onaylar, herkes gülümser. TUBA (CONT’D) Nişanı bayramdan sonra yapsak, Mardin’e dönecek misin? Yoksa nişana kadar burada mı kalacaksın Necip?

Necip, Ahmet’e bakıp gülümser, Nimet’in dikkatini değiştirme oyunu oynamaktadırlar abla kardeş. NECİP Burdayım. Iki haftalık izin aldım. Tuba, Nimet’e bakarak gülümser. TUBA Çok iyi. Nimet kendisini eğlendirmek ve konuyu değiştirmek için küçük bir oyun oynayan evlatlarına bakar. NİMET Hadi yemeğinizi yiyin bakalım. Herkes mutludur.

9 İÇ/AHMET ODA/GECE 9

Ahmet yatağına oturur, heyecanlı görünmektedir, babasının defterinin üzerinde elini gezdirir, okumaya kıyamayan bir hali vardır. Ahmet defteri başucuna koyar ve yatağına uzanır.

10 İÇ/AHMET EV-FURKAN ODA/GECE 10

(montaj sekans)(Kamera evin bütün odalarını gezer.) Tuba’nın çocukları Furkan ve Sude yataklarında mışıl mışıl uyumaktadırlar.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 12.

11 İÇ/AHMET EV-TUBA ODA/GECE 11

Komodinin üzerinde Ekrem ve Tuba’nın düğün fotoğrafları görülür. Tuba ve Ekrem de uyumaktadırlar.

12 İÇ/AHMET EV-NİMET ODA/GECE 12

Nimet’in baş ucundaki komodinin üzerindeki İsmail’le çekilmiş düğün fotoğrafları görülür. Nimet de çift kişilik yatağın bir tarafında, sanki yanı doluymuş gibi uyumaktadır.

13 İÇ/AHMET EV-NECİP ODA/GECE 13

Necip’in odasındaki masanın üzerinde Necip’in, Mardin’deki kütüphanenin önünde çocuklarla birlikte çekilmiş fotoğrafı görülür. Duvar saati 05:00 i göstermektedir. Necip de uyumaktadır.

(montaj sekans sonu)

14 İÇ/AHMET ODA/GECE 14

Ahmet hala yatağında aynı şekilde uzanmaktadır, gözleri açıktır, uyuyamamaktadır, uyku problemi vardır. Ahmet’in uyku problemi çektiğini anlayacağımız bir şekilde ve zamanın geçtiğini anlatacak şekilde Ahmet’in uyumaya çalışması, gözlerini kapatması bir süre sonra uyuyamayıp açması, yastığını sağına soluna alarak uyumaya çalışması görülür. Furkan gözlerini ovuşturarak koridordan geçerken, Ahmet’in odasının aralık kapısının önüne gelir, uyuyamayan Ahmet’e bakar. Ahmet için üzülen Furkan yine gözlerini ovuşturarak kapıdan uzaklaşır. Ahmet uyuma çabaların sonucunda gözlerini kapatır, uykuya dalar. Uzun uğraşlar sonucu uyumayı başarmıştır.

15 DIŞ/AHMET EV-BAHÇE/GECE (RÜYA SAHNESİ) 15

(NOT: Rüya sahneleri flash çakmaları şeklinde açılır ve kapanır) Askerler İsmail’i kollarından tutmuş çekiştirerek götürmektedirler. Ahmet (5) çaresiz bir ifadeyle İsmail’e bakmaktadır. Tuba (4) ağlamakta, 41 yaşında ve hamile olan Nimet ise çocuklarına sarılmış ağlamaktadır. Ahmet gelip askeri araca bindirilen babasının elini tutar, İsmail, Ahmet’in elini sıkıca kavrar, İSMAİL Unutma oğlum özgürlük inanmaktır. Askerler İsmail’i araca bindirirler, Ahmet ve İsmail’in elleri birbirinden ayrılır. Askeri araç evin bahçesinden çıkar, uzaklaşır.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 13.

16 DIŞ/GÖKYÜZÜ/GÜN (RÜYA SAHNESİ) 16

İsmail (45) ilk sahnede gördüğümüz küçük uçağı kullanmaktadır, gülümseyerek Ahmet’e bakmaktadır. Ahmet reel zamanda olduğu yaştadır (39). Ahmet, uçağı kullanan İsmail’e gülümseyerek baktığında İsmail bir anda yok olur, uçak pilotsuz halde bulutların arasında süzülmektedir. Ahmet panik olur.

17 DIŞ/CEZAEVİ ÖNÜ/GECE (RÜYA SAHNESİ) 17

(1983) Bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaktadır. Cezaevinin giriş kapısının önünde, bir cenaze aracının yanında,, Ahmet (8) Tuba (7) ve kucağında bir bebekle Nimet (43) kederli bir şekilde beklemektedirler. Kucağındaki 3 yaşındaki Necip’tir. Yağmurdan ıslanmaktadırlar. Ahmet güçlü ve dimdik durmaya çalışmaktadır. Cezaevinin kapısı açılır. Askerler bir tabutu cezaevinden çıkarırlar. Ahmet, Tuba ve Nimet tabutu görünce daha da yıkılırlar. Nimet can havliyle bağırır, NIMET İsmail! Tuba cenaze aracına yerleştirilen tabuta bakar, ağlayarak kendi kendine mırıldanır. TUBA Babacım... Gitme! Nimet’in kucağındaki Necip ağlamaya başlar. Ahmet elini cenaze aracındaki tabutun üzerine uzatır, kararlı bir ifadeyle tabuta bakar, ağlamamakta, güçlü durmaya çalışmaktadır. Ekran kararır, Necip’in ağlama sesi gittikçe şiddetlenir. (rüya sekansı sonu)

18 İÇ/AHMET ODA/GECE 18

Necip, Ahmet’in baş ucunda oturmaktadır, uykusunda terler içinde kıvranan, kötü bir rüya gördüğü belli olan Ahmet’i uyandırmaya çalışmaktadır. Sabah ezanı okunmaya başlar. NECİP Abi! Abi uyan! Abi! Ahmet terler içinde, elleriyle kulaklarını kapatmış halde, uykusundan uyanır, çok kısa ve huzursuz bir uyku uyumuştur. Ahmet nefessiz kalmış bir halde konuşur, AHMET Necip!

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 14.

Ahmet yattığı yerde dikleşerek oturur, Necip, Ahmet’e sürahiden bir bardak su doldurup uzatır.

NECİP Babamı mı gördün yine?

Ahmet “evet” anlamında başını sallar. Necip düşüncelidir. NECİP Kaç saat uyuyabiliyorsun geceleri?

Ahmet’in nefesi biraz olsun düzelmiştir. AHMET Bazen 1-2 saat. O da en iyi ihtimalle.

Necip, Ahmet için kaygılanmaktadır. NECİP Kabuslar her gece var mı? Ahmet “evet” anlamında başını sallar. Necip, Ahmet için üzülmektedir. NECİP (CONT’D) Bir doktora görünmelisin abi. Ben kendimi bildim bileli böylesin. Acı kendine. Ahmet sakinlemiştir artık. AHMET Babama sözümü tutunca geçecek Necip. Canını sıkma sen. Ahmet, Necip’in canını daha fazla sıkmaması için konuyu değiştirir. AHMET (CONT’D) Bugün büyük gün ha? Nişan tarihini aldık mı düğüne ne kalıyor ki? Necip’in yüzüne mutlu bir tebessüm yerleşir. NECİP Sen de geleceksin değil mi abi? AHMET Geleceğim tabi. Kardeşimi en mutlu gününde yalnız bırakır mıyım hiç? Necip, Ahmet’e büyük bir sevgi ve bağlılıkla bakar,

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 15.

NECİP Annem gibi baskı yapmak istemem abi ama sen ne zaman evleneceksin?

Ahmet göz ucuyla İsmail’in günlüğüne bakar, kararlı bir ifadeyle söyler,

AHMET Huzurlu uykular uyuyabildiğim zaman.

Necip derin bir nefes alır, günlüğe bakarak konuşur, NECİP Okumaya başladın mı?

Ahmet kederli bakar, AHMET Cesaretimi toplayamadım.

19 DIŞ/GENEL- MAHALLE/GÜN 19

Gün ağarır, mahalleli namaza gitmektedir. İnsanlar birbirleriyle bayramlaşır. RABARBA Hayırlı bayramlar. İyi bayramlar. Hayırlı bayramlar. Ahmet ve Necip bayram namazı için cemaatle birlikte cami avlusuna doğru yürürler, yolda gördükleri mahalleliye, AHMET Hayırlı bayramlar. ADAM Saol Ahmet oğlum. Senin de bayramın mübarek olsun. NECİP İyi bayramlar. Ahmet ve Necip cemaatle bayramlaşarak camiye girerler.

20 İÇ/CAMİ/GÜN 20

Ahmet ve Necip cemaatle birlikte namaza dururlar. Ahmet yanında küçük oğluyla namaz kılan bir baba görür. Ahmet, heyecanla etrafa bakan ve babasının yaptıklarını yapmaya çalışan çocuğa bakar, geçmişi hatırlar.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 16.

21 İÇ/CAMİ ÖNÜ/GÜN (FLASHBACK) 21

Ahmet (5), İsmail (45) aynı camiden çıkmaktadırlar, Ahmet babasının elini tutmuş çok mutlu görünmektedir.

AHMET Bayramlarda kimse yalnız kalmaz değil mi baba?

İsmail gülümser, İSMAİL Kalmaz oğlum. Bayramlar birlik ve beraberlik zamanlarıdır.

Ahmet dikkatle dinler. AHMET Ben pilot olunca bile, her bayram uçup sizin yanınıza geleceğim.

İsmail gülümser, İSMAİL Pilot mu olacaksın sen bakalım? Ahmet kararlıdır, AHMET Pilot olmak için çok çalışacağım babacım. İsmail, Ahmet’in başını okşar, İSMAİL Hayallerin, amaçların değişir belki zamanla. Ama sen sen ol, onların peşinden bir an olsun ayrılma. Ahmet hayran hayran babasına bakar, AHMET Senin gibi olacağım babacım. Söz veriyorum. İsmail gurula bakar oğluna, cami avlusundan yürüyüp çıkarlar.

22 DIŞ/MEZARLIK/GÜN 22

Ahmet, Necip, Tuba, Ekrem, torunlar mezarlıktadır. SES (Tuba’nın Kur’an okuyan sesi duyulur.)

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 17.

Mezartaşı görülür. Doğum tarihi: 1935, ölüm tarihi:1983 Tuba Kur’an okumayı bitirir. Nimet, Necip, Tuba, Ekrem, Ahmet ellerini açıp dualarını içlerinden ederler. Furkan ve Sude de büyüklerine bakıp ellerini onlar gibi yapıp dudaklarını kıpırdatırlar. Tuba çocuklarına bakar, gururla tebessüm eder.

TUBA Aferin benim güzel çocuklarım.

SUDE Dedeme dua ettik anne.

Nimet’in gözleri dolar. Herkesin yüzüne buruk bir tebessüm yayılır

23 DIŞ/MEZARLIK ÇIKIŞI/GÜN 23

Ahmet ve ailesi mezarlıktan çıkmaktadırlar. Nimet, Ahmet’e yaklaşır, NİMET İsmail hayatta olsa, ne çok isterdi senin de mürüvvetini görmeyi. Ahmet cevap vermez, bu konuda söyleyecek lafı yoktur annesine. Nimet de bilmektedir zaten, Ahmet’in önceliklerini evlenmekten başka olduğunu, yine de son bir defa dener, NİMET (CONT’D) Oğlum, belki kızacaksın bana ama dayanamayacağım, söyleyeceğim. Tuba’nın tam ailemize uygun bir arkadaşı var. Adı Elif, mesleği elinde. Doktor. Ahmet annesinden bunları duymaktan sıkılmıştır, herkes farkındadır. NİMET (CONT’D) İzin ver Tuba tanıştırsın seni Elif kızımla. Ahmet ses çıkarmaz. Nimet, Ahmet’ten bir cevap beklemektedir. Necip ortam gerilsin istemez, konuyu değiştirir. NECİP Akşam yemeğine gidiyoruz değil mi Aslılara? TUBA Evet. Öyle haber verdik.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 18.

NECİP Hadi o zaman daha tatlı yaptıracaz, hazırlanacaz. Çok işimiz var.

TUBA Aa biz annemle yapacağız baklavayı. Dışarıdan almakla olmaz.

Nimet’in aklı hala Ahmet’e sorduğu sorudadır, Ahmet ise cevap vermemiştir.

24 İÇ/AHMET EV-MUTFAK/GÜN 24

Görüntü Nimet’in derin bir kap içinde yoğurduğu hamurdan açılır. Tuba ve Nimet hamuru küçük parçalara ayırıp yuvarlamaya başlarlar. Nimet’in yüzü asıktır.

TUBA Yapma annecim. Bak bayram günü hepimiz üzülüyoruz. Nimet elindeki küçük hamur parçasını hamur tahtasında açmaya başlar. Nimet’in yüzü hala asıktır, kederli görünmektedir. NİMET Sen cevizleri hazırla kızım hadi. Geç oldu. Tuba üzülerek annesine bakar. TUBA Annecim abimin evlenmesini sen hepimizden çok istiyorsun. Ama bilirsin o verdiği sözü tutmadan, evlenmeyecek. Nimet gözleri dolu dolu hamur açmaktadır. NİMET Bilirim. Nimet üzgün görünmektedir, yufkayı açmaya devam eder. Tuba annesi için üzülmektedir. TUBA Hadi gel yapma böyle anne. Biraz olsun oluruna bırak. Sen böyle ısrarcı olunca abim daha çok üzülüyor. Nimet elindeki oklavayı kenara koyar, gözleri dolu dolu konuşur.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 19.

NİMET Babanız tutuklandığında hamileydim. Iki çocukla, karnım burnumda kalıverdim. Üç sene sonra babanızın tabutunu verdiler geriye. Acım içime oturdu. O gün bugündür aldığım nefesler hep yarım.

Tuba da duygulanmıştır. Nimet gözleri dolu dolu devam eder. NIMET Siz de benim gibisiniz biliyorum. içinizde hep aynı acıyla yaşadınız.

Tuba “evet” anlamında başını sallar. NİMET Ama bak sen yuvanı kurdun, evlendin, çocukların oldu. Necip’im sizin yaşadığınız acıları hiç bilmedi. Ama o da babasına sarılamadı. Bak yine de hayatına bir yön verdi. Tuba dikkatle dinlemektedir. NİMET (CONT’D) Ahmet’im yarım kaldı. Tuba başını “evet” anlamında sallar. Nimet kararlı bir ifadeyle konuşur. NİMET (CONT’D) Geçmişi unutsun demiyorum. Babanın hatırası için savaşmayı bıraksın da demiyorum. Tuba annesini anlamaktadır. Nimet devam eder, NİMET (CONT’D) Sadece kendine mutlu bir hayat kursun. Buna gücü kalsın istiyorum. Tuba, Nimet’e sarılır.

25 İÇ/AHMET ODA/GÜN 25

Ahmet odasına girer, cesaretini toplar, İsmail bey’in defterini açar, ilk sayfayı okumaya başlar.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 20.

DIŞSES (İSMAİL) Canım karım... Evlatlarım... bu hatıratımı belki bir gün birlikte okuruz, belki de size bensiz yıllarda yol gösterir.

26 DIŞ/CEZAEVİ- AVLU/GECE (FLASHBACK) 26

Mahkumlar sıraya dizilmişler, sayım vermektedirler.

DIŞSES (İSMAİL) Cezaevine girdiniz mi bir kere, oradakilerden hiç bir farkınız kalmaz. Hiç benzemezsiniz diğerlerine ama tek bir sırada hepiniz aynı muameleyi görür, aynı şeye layık sayılırsınız.

Bir yüzbaşı başlarında durmuş sayımın bitmesini beklemektedir. Her mahkum sırası geldiğinde sıra numarasını söylemektedir. MAHKUMLAR 16- 17- 18- 19- 20. Sıranın en sonunda duran İsmail sayımı sonlandırır. İSMAİL 21 son. Yüzbaşı ters ters İsmail’e bakar. YÜZBAŞI 21 son değil! “21 son komutanım “ diyeceksin. İsmail dişlerini sıkarak yüzbaşıya bakmaktadır, karşılık vermez, yüzbaşının dediğini hemen yapmaz. Yüzbaşı sinirlenir, YÜZBAŞI (CONT’D) Söyle! Sesin çıksın! İsmail çaresiz söyler. İSMAİL 21 son komutanım. Yüzbaş’nın gündemi başkadır ama İsmail’e de kafayı takmıştır o an. Yüzbaşı sıra halindeki mahkumların önlerinden geçer, YÜZBAŞI Yemek sırasındaki kavgayı çıkaranlar bir adım öne çıksın.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 21.

Sıradaki hiç kimse öne çıkmaya cesaret edemez. Yüzbaşı tekrar bağırır,

YÜZBAŞI (CONT’D) Bütün koğuş yansın istemiyorsanız öne çıkın. Bakın günah benden gider yoksa.

Iki kişi öne çıkar. Yüzbaşı öne çıkan mahkumları inceler. YÜZBAŞI (CONT’D) Suçun ne senin ihtiyar?

Mahkum yutkunur konuşur. MAHKUM 1 Cinayet komutanım.

Yüzbaşı öne çıkan diğer mahkuma bakar, YÜZBAŞI Senin? Mahkum söyleyemez, yüzbaşı sinirlenir. YÜZBAŞI (CONT’D) Oğlum cebir problemi sormuyorum. Suçunu soruyorum. Mahkum zorlanarak söyler, utanmaktadır. MAHKUM 2 Irza geçmek ve cinayet komutanım. Yüzbaşı Mahkum 2’ye ters ters bakar. YÜZBAŞI Şimdi anlatırken utanacağına, yaparken utansaydın da hatandan dönseydin. Yüzbaşı mahkumları inceler, İsmail’e ters ters bakar. YÜZBAŞI (CONT’D) Bana bakın benim için hiç birinizin birbirinden farkı yok. Hepiniz adi suçlularsınız. Cezanızı çekmek için buradasınız. Burada benim kurallarım geçerlidir. Bu kuralların dışına çıkanı, düzeni bozanı gözünün yaşına bakmam, yakarım. Sıradaki tüm mahkumlar yüzbaşıyı dinlemektedirler. İsmail de dinlemektedir.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 22.

YÜZBAŞI (CONT’D) Bir daha avluda, yemekte, cezaevinin herhangi bir yerinde kavga edeni duymayayım, mahvederim. Anlaşıldı mı?

Mahkumlar hep bir ağızdan bağırır, MAHKUMLAR Anlaşıldı komutanım.

En az sesi çıkan İsmail’dir. Yüzbaşı bunu fark eder, İsmail’in ne yapacağını görmek için emrini yeniler,

YÜZBAŞİ Anlaşıldı mı dedim?

Mahkumlar yine hep bir ağızdan bağırır, MAHKUMLAR Anlaşıldı komutanım! Yine en az İsmail’in sesi çıkmıştır. Yüzbaşı İsmail’in yanına gider, iyice sokulur, YÜZBAŞI Burada tekmil vererek sizi rahatsız ediyoruz sanırım. İsmail ileriye bakmaktadır, yüzbaşıya bakmaz. Yüzbaşı sinirlenir. YÜZBAŞI (CONT’D) Suçun ne senin, adın ne? İsmail dişlerini sıkarak cevap verir, İSMAİL İsmail Akıncı... Yazarım. Yüzbaşı, İsmail’e bakar, ona saygı duymuştur ama sesini çıkarmaz.

27 İÇ/AHMET EV-AHMET ODA/GÜN 27

Ahmet yatağında uzanmış günlüğü okumaktadır. Defterin ilk sayfasının sonuna gelir, okuduklarından etkilenmiştir. Ahmet elini defterin parçalanmış, sonradan birleştirilmiş sayfalarına dokundurur. Ahmet defteri kapatır.

28 İÇ/AHMET EV- AHMET ODA/GECE 28

Necip ve Nimet giyinmiş, hazırlanmış halde odaya girerler, Ahmet başını defterin üzerine koymuş uyumaktadır. Nimet, uyuyan Ahmet’i görünce sevinir. Nimet, Necip’e fısıldayarak konuşur, Ahmet’i uyandırmamak için.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 23.

NİMET Uyumuş!

Necip de sevinmiştir. NECİP Uyandırmayalım. Biz gidelim anne istersen.

Nimet, Ahmet’e şefkat dolu gözlerle bakar. NİMET Kimbilir kaç gündür uyumuyor. Uyandırmayalım.

Necip ve Nimet odadan çıkmaya karar vermiştir ki Ahmet uyanır.

AHMET Vakit geldi mi? Gidiyor muyuz?

Nimet, uyumaya başladığına göre, babasının günlüğünün Ahmet’e iyi geldiğini düşünmektedir. NİMET Baban ne yazmış anlat bakalım. Ahmet annesine buruk bir ifadeyle gülümser. AHMET Babamla karşılıklı sohbet eder gibi hissettim. Eski günlerdeki gibi. Nimet ve Necip buruk ifadelerle odadan çıkan Ahmet’e bakarlar.

29 İÇ/AHMET EV-BANYO/GECE 29

Ahmet banyoya girer, yüzünü yıkar, okudukları kimseye belli etmemeye çalışsa da onu sarsmıştır. Ahmet aynadaki aksine bakar, yüzünü kurularken Tuba içeri girer. TUBA Abi annem çok üzülüyor. Ahmet gerilir. AHMET Beni anlamadığı için Tuba. Bir anlasa. O da rahat edecek ben de. Tuba sabırla devam eder. TUBA Abi ne olur Elif’le tanışsan! Hem benim hem annemin gönlü olur. (MORE)

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 24. TUBA (CONT'D) Bakarsın birbirinizi çok beğenirsiniz. Evlenmeye karar verirsiniz abi. Belli mi olur? Hiç belli olmaz bu işler. Bak gerçekten belli olmaz bu işler.

Tuba son hız aynı şeyleri, Ahmet’i ikna etmek için sıralamaktadır. Ahmet sürekli aynı şeyi duymaktan sıkılmıştır, başka çaresi kalmamıştır.

AHMET Tamam Tuba. Tanışalım bakalım.

Tuba sevinir, Ahmet’i yanağından öper. TUBA Çok iyi olacak göreceksin. Annem de çok sevinecek. Herşey çok güzel olacak.

Tuba sevinçle banyodan çıkar.

30 İÇ/ASLI EV/GECE 30

Necip’in sözlüsü Aslı’nın evinde aile arasında bir yemek yemektedirler. Masada Necip, Ahmet, Nimet, Tuba, Ekrem, Furkan, Sude, Necip’in nişanlısı ASLI (25), Aslı’nın anne ve babası vardır. NİMET Sizin için de uygunsa, bayramdan sonra nişan yapalım diyoruz. Aslı’nın babası Aslı’ya ve Necip’e bakar. ASLI BABA Aslı da tamam diyorsa. Bizim için bir sorun yok. Aslı tebessüm ederek babasına bakar. ASLI Siz nasıl uygun görürseniz babacım. Necip saygıyla lafa girer, NECİP Bayramla birlikte iki haftalık izin aldım efendim. Eğer müsaade ederseniz nişanı yapıp öyle dönmek istiyorum Mardin’e. Aslı’nın babası eşine bakar, eşi onaylar şekilde başını sallar.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 25.

ASLI BABA Olur. Bayramdan sonraki hafta münasiptir.

Necip de Aslı’da çok sevinmiştir.

31 İÇ/AHMET EV-AHMET ODA/GECE 31

Ahmet takım elbisesini çıkarmış pijamalarını giymiştir. Ahmet takım elbisesini askıya asmış, dolaba yerleştirirken Nimet odaya girer, Nimet’in elinde eskimeye yüz tutmuş yüz yıllık bir risale vardır. Ahmet, Nimet’e ve elindeki risaleye bakar. Nimet mutlu görünmektedir.

NİMET Bunu sana vermenin vakti geldi oğlum.

Ahmet anlamaz, AHMET Babamın sana armağanı değil mi bu risale? Nimet, Ahmet’in elinden tutup yatağa oturtur, NİMET Babaannenden babana kalmış. Ona da büyük annesinden kalmış biliyorsun. Ahmet “evet” anlamında tepki verir. NİMET (CONT’D) Annesi en büyük evladı olduğu için babana vermişti. Baban da sana verilmesini istedi ölmeden önce. Nimet risaleyi Ahmet’e verir. Ahmet risaleyi alır, bakar. NİMET (CONT’D) Bu risaleyi ilk defa baban bana evlenme teklif ettiğinde görmüştüm. Nimet duygulanmıştır. Ahmet, Nimet’in elini öper. NİMET (CONT’D) Artık sende kalabilir. İlk defa evlenmeye sıcak baktığını duydum, artık ölsem de gam yemem. Ahmet risaleye bakar.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 26.

AHMET Saol annecim. Sanırım biraz bakıma ihtiyacı var. Musa amcaya bıraksam, elden geçirse olur mu?

NİMET Artık senin. Onu korumak senin görevin.

Ahmet gülümser. Nimet yerinden kalkar. NİMET (CONT’D) Vakit geç oldu. Sen de uyumaya çalış. Belki uyursun yine.

Ahmet gülümser.

32 İÇ/MUSA DÜKKAN/GÜN 32

Her yerinde, ciltleri yenilenmiş ve yenilenmemiş kitaplar olan bir mücellithane görülür. Dükkanın her köşesine tarih ve yaşanmışlık sinmiştir. MUSA (70) dükkan tezgahında ciltlediği bir kitabı sayfalarına özenle dokunarak kontrol etmektedir. Dükkanın eski kapısı açılır, Ahmet dükkana girer. Musa’nın yüzü Ahmet’i görür görmez sevinçle aydınlanır. MUSA Ahmet oğlum! Hoş geldin! Ahmet saygıyla Musa’nın elini öper. AHMET Hoş buldum Musa amca. Kolay gelsin. Musa Ahmet’i gördüğüne sevinmiştir. MUSA Sağ ol Ahmet. Taze çayım var, içer misin? AHMET Yok Musa amca. Hemen çıkmam gerek. Adliyeye geç kalmayayım. Musa “tamam” anlamında başını sallar. Ahmet çantasından risaleyi çıkarır. AHMET (CONT’D) Senden babamın risalesini tamir etmeni rica edecektim. Musa risaleyi görünce yüzü aydınlanır.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 27.

MUSA Ne güzel okurdu İsmail bu beyitleri. Süleymaniye’nin sokaklarının, birlikte gittiğimiz kahvenin dili olsa da anlatsa.

Ahmet tebessüm eder. AHMET Teshipleri eskimiş baya Musa amca. İstedim ki senin elinden geçsin, öyle saklayayım.

Musa büyük bir saygıyla risaleye dokunur, tebessüm ederek Ahmet’e bakar.

MUSA Şimdi sende olduğuna göre gönlün ya aşka düştü, ya da aşk niyetine girdi demektir evlat.

Ahmet mahçup tebessüm eder. MUSA (CONT’D) Aşk sevda kaderdir evlat. Alnına yazılmışsa kısmetin bir gün çıkıverir karşına, hayırlı bir yuva kurarsın. Ahmet’in umutlu yüzü görülür.

33 DIŞ/GENEL/GÜN-GECE 33

Fatih, Süleymaniye civarından sokak manzaraları görülür. Gece güne döner.

34 İÇ/ADLİYE-DURUŞMA SALONU/GÜN 34

Ahmet avukat masasında oturmaktadır. Duruşma için beklemektedir. İçeriye 30’lu yaşlarında bir savcı (NESRİN) girer. Ahmet, Nesrin’i görür görmez, beyninden vurulmuşa döner. Nesrin elindeki evrakları incelemekten, Ahmet’i görmemiştir. Mahkeme heyeti, girer, herkes yerine oturur. Nesrin başını kaldırır, Ahmet’i görür ve donup kalır. HEYET BAŞKANI İsmail Akıncı adına açılan iade-i itibar davasının görüşülmesine başlandı... Nesrin, Ahmet’e, Ahmet Nesrin’e şaşkın ifadelerle bakmaktadırlar, birbirlerini uzun zamandır görmedikleri, şimdi görünce şaşkına döndükleri bellidir. Ahmet ve Nesrin’in birbirlerine şaşkınlıkla baktıkları andan geçmişe gideriz.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 28.

35 DIŞ/ÜNIVERSİTE KAMPÜS BAHÇESİ/GÜN (FLASHBACK) 35

10 sene önceye gideriz. Ahmet bir bankta oturmuş ders çalışmaktadır. Nesrin ise arkadaşlarıyla sohbet edip gülüşmektedir. Ahmet ve Nesrin göz göze gelirler. Ikisi de utanıp başka taraflara bakarlar. Nesrin arkadaşlarıyla sohbete devam eder. Ahmet ise kitabını okumaya başlar. Ama ikisi de diğerine tekrar bakmak için sabırsızlanmaktadır. Ikisi aynı anda tekrar birbirlerine bakarlar, göz göze gelip, utanırlar. Mahçup ifadelerle yine başka tarafa bakarlar.

36 İÇ/ADLİYE-DURUŞMA SALONU/GÜN 36

Ahmet, Nesrin’e bakmamaktadır. Nesrin mahkeme heyetine fikrini beyan etmektedir.

NESRİN İsmail Akıncı hakkında 1980 senesinde verilen kararın bozulmasını gerektirecek bir durum olmadığını düşünüyorum sayın hakim. Dosyanın yeniden incelenmesine gerek yoktur. Hakim Ahmet’e bakar. HAKIM Sizin son sözünüz nedir avukat bey? Ahmet gergin bir ifadeyle yerinden kalkar, Nesrin’e bakmadan konuşur. AHMET 1980 senesinde verilen kararlar ve hükümler malesef bir kuşağın gururunu kırmıştır. Iade-i itibar istemek hakkımdır. Babamın itibarının iadesini istiyorum sayın mahkeme heyeti. Mahkeme heyeti kendi arasında bizim duyamayacağımız şekilde konuşur. Nesrin hala Ahmet’le göz göze gelmeye çalışmaktadır. Ahmet ise dikkatle heyete bakmaktadır. HAKİM Gereği düşünüldü. Herkes ayağa kalkar. HAKİM (CONT’D) İsmail Akıncı için açılan iade-i itibar davasının reddine. Bilir kişi incelemesine gerek duyulmadığına hükmedildi.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 29.

Ahmet çok sinirlidir, hayal kırıklığına uğramış durumdadır. Nesrin henüz Ahmet’le göz göze gelmeyi başaramamıştır.

37 DIŞ/ADLİYE-BAHÇE/GÜN 37

Ahmet sinirli bir şekilde binadan çıkar, arabasına doğru yürür. Nesrin de peşinden gider.

NESRİN Ahmet dur lütfen! Dinle beni!

Ahmet arkasına bile bakmadan arabasına doğru yürümektedir. Nesrin peşinden gitmekte, derdini anlatmak istemektedir.

NESRİN (CONT’D) Ahmet! Gerçekten Bilmiyordum! Gerçekten seninle karşılaşmayı beklemiyordum. Dur dinle beni! Ben de şaşkınım.

Ahmet arabasına doğru yürümektedir. Nesrin’e bakmamaktadır bile. Nesrin inatla peşinden gitmekte, anlatmaya çalışmaktadır. NESRİN (CONT’D) Savcıyım ben Ahmet. Senin gibi istediğim dosyayı seçemiyorum. Lütfen anla beni, böyle yapma! Ahmet, Nesrin’in sesini duymuyor gibidir. NESRİN (CONT’D) İki hafta önce döndüm. Seni arayıp, konuşacaktım. Ama korktum, konuşmak istemezsin diye düşündüm. Ahmet arabasının kapısını açar, arabaya binecekken arabanın yanına kadar gelmiş olan Nesrin’e bakar soğuk bir ifadeyle, AHMET Babamla ilgili ne biliyorsun? Dosyasının incelenmesine gerek olmadığını neye dayanarak düşünüyorsun? Nesrin sanki günlerdir bu cevabı düşünüyormuş gibi bir solukta söyler. NESRİN Ben kanunlar çerçevesinde- Ahmet, Nesrin daha fazla konuşsun istemez, sözünü keser, lafın devamını duysa daha çok kalbi kırılacak diye düşünür.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 30.

AHMET Kanunların içinde boğulup, insanı unuttun sen! Geçmişte de böyleydin.

Ahmet çok sinirlidir, arabasına biner. Nesrin kalakalmıştır, son defa şansını denemek ister.

NESRİN Ahmet! Lütfen dinle!

Ahmet arabasını çalıştırıp, hızla uzaklaşır. Nesrin adliyenin bahçesinde kalakalmıştır.

38 İÇ/BİR KAFE/GÜN 38

Tuba ve 30 yaşlarında güzel bir kız ( ELİF ) deniz kenarında bir kafede oturmuş sohbet etmektedirler. Elif utangaç bir tavırla konuşur.

ELİF Ben eve gitsem artık, geç oldu Tuba! Belli ki abinin bir işi çıktı. Tuba, Elif’e gülümser. TUBA Biraz daha bekleyelim. Olmaz mı? Belki duruşması uzamıştır. Birazdan gelir! Elif tebessüm eder. Tuba, Elif’e belli etmemeye çalışarak telefonunun saatine bakar, belli ki Ahmet gecikmiştir. Elif fark eder, espri yapar. ELİF Abin tanışmaktan vazgeçip, kaçtı bence. Tuba gülümser, Ahmet gelmediği için kaygılıdır ama Elif’e belli etmemeye çalışır. Elif denize bakar. Tuba, Elif’e belli etmemeye çalışarak, telefonunu masanın altına götürür, “ abi nerede kaldın” yazar. Tuba telefonunu yeniden masanın üzerine koyar. Elif Tuba’nın geciken abisine mesaj attığını anlamıştır ama anladığını belli etmez, konuyu değiştirir. ELİF Nimet teyze de üzülüyordur abinin uyuyamamasına. Tuba, Elif’e döner.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 31.

TUBA Evet. Eskiden annem de abimle birlikte geceleri otururdu. Uyumaya gönlü el vermezdi.

Ahmet geç kaldığı için tedirgin olan, Elif’e mahçup olan Tuba’nın kaygılı yüzü görülür.

39 DIŞ/SAHİL/GÜN 39

Ahmet arabasını park etmiş deniz kenarında oturmaktadır. Çok sinirli ve gergin görünmektedir, Nesrin’i öylece karşısında görmek, babasının davasında karşı karşıya kalmış olmaları canını çok sıkmıştır, Tuba’yla anlaştıkları randevu da tamamen aklından çıkmıştır. Ahmet gergin bir ifadeyle denize bakmaktadır.

40 İÇ/BİR KAFE/GÜN 40

Elif kahvesinin yudumlar. ELİF Yavaş yavaş kalkıyorum ben Tuba. Bugün izin günümdü. Biraz da annemle vakit geçireyim. Tuba panik olur abisinin geleceğini ummaktadır, telefonunu eline alır. TUBA Ben yine de abimi arasam iyi olur. Merak etmeye başladım. Elif, Tuba’yı kırmamaya çalışarak konuşur. ELİF Mesajına cevap vermediğine göre, işi olmalı. Tuba mahcup olmuş şekilde bakar Elif’e, telefonu kulağına dayar, TUBA Umarım gerçekten geçerli bir mazereti vardır. Tuba telefon kulağında karşı tarafın cevap vermesini beklemektedir.

41 DIŞ/DENİZ KENARI/GÜN 41

Ahmet denize dalıp gitmiştir. Ahmet’in arabasının içindeki telefonunun sesi kapalıdır ve telefon çalmaktadır. Denize gergin bir ifadeyle dalıp gitmiş olan Ahmet’in telefonunun çaldığından haberi yoktur.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 32.

42 İÇ/BİR KAFE/GÜN 42

Tuba telefonu kulağından çeker, sinirlenmiştir ama Elif’e belli etmemeye çalışmaktadır.

TUBA Yok! Açmadı! Duruşması uzamış olabilir.

Elif’in telefonu çalar, Elif irkilir, telefonuna cevap verir.

ELİF Efendim Candan? (telefondakini dinler) Evet. Ama yarın sabaha planlanmamış mıydı o ameliyat? (telefondakini dinler) Tamam! Tamam hemen geliyorum.

Elif telefonu kapatır, yerinden kalkar. TUBA Gidiyor musun? Elif sakindir ama hızlı davranmaktadır. ELİF Yarına planlanmış bir ameliyatım vardı. Hastanın durumu kritikleşmiş, hemen ameliyata almamız gerekiyormuş. Elif, Tuba’yı öper, gider. Tuba kalakalmıştır. Abisine çok kızgındır.

43 İÇ/HASTANE- AMELİYATHANE/GECE 43

Elif ve en yakın arkadaşı 40 yaşlarında bir kadın (CANDAN) ameliyattadırlar. Elif’in alnı terlemiştir, hemşirenin biri terini siler. Elif’in elleri hastanın içindedir, ciddi bir ameliyat yapmaktadır, Candan da Elif’e yardım etmektedir. CANDAN Demek gelmedi ha! Bak çok sinirlendim şimdi. Ne demek ya gelicem diyip gelmemek. Elif ameliyata devam eder. Candan, Elif’e yardıma devam eder. CANDAN (CONT’D) Aman canım sıkma canını. Bir daha denersiniz görüşmeyi. İşi çıkmıştır ya da uzamıştır ne bileyim.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 33.

Elif bir ameliyat aletini elinden bırakır. ELİF Öyle birşey olmayacak!

Candan, Elif’e bakar abartılı bir üzülmüş mimiği yapar. CANDAN Şansını kaybetti yani? Offf Elif! Bu gidişle evde kalacaksın benden söylemesi.

Elif ellerini hastanın içinden çeker. Candan’ın ona her zamanki gibi takıldığını bilmektedir, kırılmaz.

ELİF Sen mi kapatacaksın ben mi kapatayım?

Candan eline dikiş malzemelerini alır. CANDAN Bende. Elif ellerini yıkamak için çıkarken, ELİF Ben kaçtım. Yarın görüşürüz. Candan hastanın dikmekte olduğu yarasına bakar, komik bir kadın olan Candan, ameliyat masasında baygın yatan hastayla konuşur. CANDAN Yine kestirip attı. Görüyor musun? Hemşireler ameliyat masasındaki hastayla konuşan Candan’a gülümserler, CANDAN (CONT’D) E yalan mı canım ama? Hemşireler gülüşürler.

44 DIŞ/DENİZ KENARI/GECE 44

Ahmet hala deniz kenarında oturmaktadır. Gözleri aynı noktaya kitlenmiş gibidir, daldığı yerden bir martı sesiyle uyanır, denize bir taş atar, geçmişten bir şeyler hatırlar.

45 İÇ/ ÜNIVERSİTE- ANFİ/ GÜN (FLASHBACK) 45

(SES) (Sınıfta konuşan öğrencilerin uğultusu duyulmaktadır)

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 34.

Ahmet anfide dersi beklemektedir. Nesrin sınıfa girer. Ahmet, Nesrin'i görünce oturuşu değişir, biraz daha çeki düzen verir kendine. Nesrin'den etkilendiğini anlarız. Ahmet, Nesrin’le göz göze gelecekleri anı kollamaktadır. Nesrin yaklaşmaktadır, Ahmet iyice heyecanlı hafifçe yerinden kalkacak gibi olur.

FİLİZ Nesrin!

Nesrin diğer tarafa döner, Ahmet'i görmemiştir. Nesrin arkadaşlarına gülümseyerek el sallar. Ahmet, Nesrin onun yanına gelmeyecek zannedip yüzüne ciddi bir ifade yerleştirirp kitabına bakmaya devam etmiştir.

NESRİN Buraya oturabilir miyim?

Ahmet şaşkın başını çevirir, donup kalmış gibi Nesrin'e bakmaktadır. Nesrin gülümser,

NESRİN (CONT’D) Anlaşılan oturamam. Ahmet, Nesrin’e olan ilgisini belli etmemeye çalışarak, AHMET Oturabilirsin tabi ki. Ahmet kayması gereken tarafa kaymamış, Nesrin ayakta kalmıştır, Nesrin gülümser, AHMET (CONT’D) Özür dilerim biraz uykusuzum da… Ahmet yana kayar, yüzünü çevirir, kendi kendine "Herşeyi berbat ettim" anlamında bir mimik yapar. NESRİN Rahatsız etmedim değil mi? Kızlar çok konuşuyor da. Yanlarına oturunca dersi dinleyemiyorum. Ahmet utangaç bir halde cevaplar, AHMET Estağfurullah… Ne rahatsızlığı… Nesrin gülümser, Ahmet tekrar önüne döner, hala heyecanlıdır. Hoca girer. Ahmet göz ucuyla Nesrin'e bakmaktadır. Hoca kürsüye vurur, sınıftaki uğultu birden sona erer. Hoca başını öne eğmiş gözlüklerinin üzerinden sınıfa bakmaktadır, ukala ve kibirli bir ifadesi vardır. Öğrenciler pür dikkat Hocaya bakmaktadırlar.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 35.

HOCA Anayasa hukuku dersi kapsamında İlk dönem temel hak ve hürriyetler konusunu işleyeceğiz… Sorusu olan var mı?

Sınıftan çıt çıkmamaktadır. Hoca öğrencilerden birini işaret eder.

HOCA (CONT’D) Sen anayasanın 17. maddesini okumaya başla.

Seçtiği öğrencinin eli ayağına dolanır, gecikir. HOCA (CONT’D) Sabaha kadar bekleyecek miyiz?

Hocanın seçtiği öğrenci sayfayı aramaktadır. Bu sırada hoca arka sıralarda dersi dinleyen başörtülü kızı görür, ayağa kalkar, bağırır, HOCA (CONT’D) Sen nasıl bu şekilde sınıfa girersin! Başörtülü kız etrafına bakınır, anlamamıştır, sınıfa gergin bir hava yayılır. HOCA (CONT’D) Sana diyorum sana! Bir de etrafına bakıyorsun! Ya o başındakini çıkar ya da hemen sınıfı terk et! Başörtülü kız hocanın kendisini kastettiğini anlamıştır, gözleri dolar. Sınıftaki kimse bu haksızlığa ses çıkarmaya cesaret edemez. Ahmet öfkelenir, ayağa kalkar, AHMET Siz böyle konuşma hakkını nereden buluyorsunuz? Hoca sinirlenir, HOCA Sana söz veren olmadı haddini bil! Otur yerine. Ahmet kendine güvenen bir tonda konuşur. AHMET Hoca olabilirsiniz ama insanlara hakaret edemezsiniz. Hoca iyice sinirlenmiş, burnundan solur hale gelmiştir.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 36.

HOCA Burası muz Cumhuriyeti değil! Herkes kanuna nizama uyacak!

Ahmet iyice sinirlenmiştir, AHMET Siz hangi kanundan hangi nizamdan bahsediyorsunuz? Anayasanın 17. maddesini okumamızı istediniz değil mi! Okuyorum 17. maddeyi!

Ahmet kitabı alırken Nesrin fısıldar, NESRİN Ahmet sakin olur musun biraz?

Ahmet oralı olmaz, kitabını alıp yüksek sesle okumaya başlar,

AHMET Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir! Ahmet başını kaldırıp hocanın yüzüne bakarak, AHMET (CONT’D) Temel hak ve hürriyetlerden bahsedip bir insanı inancından ötürü cezalandırıyorsunuz! Hoca bozulur cevap veremez, küplere binmiştir. HOCA Arkadaşınız çok biliyor! Dersi onunla işlersiniz artık! Hoca çantasını toplamaya başlar, KALABALIK Mahfettiniz dersi! Bak hala oturuyor! Arkadaşım çıkar mısın? Hocam lütfen gitmeyin / Gitmeyin hocam! Başörtülü kız gözleri dolu dolu kitaplarını toplar, hızla sınıfı terk eder, Hoca kızın çıktığını görünce ağırdan alır, ama gözü Ahmet'tedir. Ahmet de eşyalarını toparlamaya başlar. Nesrin Ahmet'in toparlandığını görür, NESRİN Ahmet ne yapıyorsun? Ahmet cevap vermez.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 37.

NESRİN (CONT’D) Hoca sana takarsa. Bu dersten kaldın demektir. Naparsan yap geçemezsin.

Ahmet hayal kırıklığı içinde Nesrin'e bakar, AHMET Ben adaleti öğrenip uygulamak için hukuk fakültesine girdim. Ders geçmek için değil!

Ahmet hızla sınıfı terk eder. Nesrin üzgün ve pişman bir şekilde arkasından bakar.

46 DIŞ/DENİZ KENARI/GECE 46

Ahmet yerinden kalkar ve arabasına yürümeye başlar, düşünceli görünmektedir. Nesrin’i görmek ona iyi gelmemiştir.

47 İÇ/ELİF EV-SALON/GECE 47

Duvarda asılı olan siyah beyaz düğün fotoğrafından görüntü açılır. Fotoğrafta çok mutlu elele bir gelin damat görülmektedir. Elif’in evinin eski eşyalarla döşenmiş salonu görülür. camın önündeki hastane yatağında yatmakta olan kadın, Elif’in annesi ( TÜRKAN ) görülür. Elif elinde bir tepsiyle odaya girer, Türkan’ın yatağının yanındaki sandalyeye oturur, neşeli görünmeye çalışmaktadır. ELİF Yemek vakti anneciğim. Türkan tepsideki yemeklere bakar. TÜRKAN Oooo Yine donatmışsın masayı kızım. Elif tepsideki çorbadan bir kaşık alır ve Türkan’a içirir. Türkan’ın omuzlarından aşağısı tutmamaktadır. Türkan, Elif’in uzattığı kaşıktaki çorbayı içer, beğenir. TÜRKAN (CONT’D) Ellerine sağlık güzel kızım. Çok güzel olmuş. Ne ara yaptın sen bunları? Elif bir yandan çorbayı içirerek konuşur. ELİF Dün gece sen uyuduktan sonra yaptım anne. Türkan keyifle, Elif’in içirdiği çorbayı yer.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 38.

TÜRKAN Sen yedin mi? Aç aç dolaşma. Vallahi bir ameliyatta düşüp kalırsın hastanın yanına.

Elif tebessüm eder. ELİF Yedim annecim ben. Merak etme.

Türkan artık dayanamaz itiraf eder. TÜRKAN Çok merak ettim kızım. Anlat da ben de rahata ereyim.

Elif gülümser, anlamamış gibi yapar. ELİF Neyi merak ettin bakalım Türkan sultan? Türkan tebessüm eder. TÜRKAN Tuba’nın abisiyle tanıştın mı? Nasıl bir çocuk? Gönlün ısındı mı? Hayırlısıyla ne karar verdin? Türkan bir nefeste bir sürü soru sıralar. Elif mimik yapmadan, yemeği yedirmeye devam eder, bu konu hakkında konuşmak istemediği bellidir. Türkan iyice meraklanmıştır. TÜRKAN (CONT’D) Bak bak! Hiç oralı oluyor mu? Elif annesine üzgün bir ifadeyle bakar. Türkan ters giden bir şeyler olduğunu anlar. TÜRKAN (CONT’D) Kötü bir şey mi oldu yoksa? Tuba’nın abisinden de bir terbiyesizlik beklenmez ama? Bir şey mi oldu? Elif annesini daha fazla merakta bırakmak istemez, söyler. ELİF Ahmet gelmedi anne. Tuba’yla oturduk, bekledik. Gelmedi. Onunla ilgili hiç bir soruna cevap veremeyeceğim malesef. Türkan üzülür ama Elif’e belli etmek istemez.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 39.

TÜRKAN Sen de kafanda bir sürü şey kurdun. Bu saate kadar üzdün kendini değil mi?

Elif annesine açılır. ELİF Bu yaptığı saygısızlık değil mi peki anne? Madem gelmeyeceksin, fikrini değiştirdin. O zaman söyle Tuba’ya iptal edelim.

Türkan sabırla ve dikkatle kızını dinlemektedir. Elif içini dökmeye devam eder.

ELİF Zaten kabul etmekle hata etmiştim. Yani hata ettiğimi o gelmeyince daha iyi anladım.

Türkan kızına sevgi dolu bakar. TÜRKAN Ahmet kaderinse, yollarınızın bir daha kesişir. Elif dayanamaz, atılır, ELİF Istemiyorum art- Türkan sözünü keser Elif’in gayet sakin bir sesle. TÜRKAN Gururun böyle çabuk kırılmasın. Gurur kibirden gelir kızım. Elif biraz olsun sakinlemiştir ama hala tanımadığı sadece fotoğrafını gördüğü Ahmet’e kızgındır.

48 İÇ/AHMET EV/GECE 48

Necip, Ekrem ve Nimet salondadır. Nimet nişanda Necip’in nişanlısı Aslı’ya verilecek olan bohça için hazırlık yapmaktadır. Necip ve Ekrem televizyon izlemektedir. Ahmet salona girer, AHMET Iyi geceler. Herkes Ahmet’e bakar. NİMET Hoş geldin oğlum.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 40.

Necip ve Ekrem de başlarıyla Ahmet’e selam verirler. Ahmet, Nimet’in yanına oturur, çeyiz için hazırladığı işlemelere bakar.

AHMET Nişan bohçası için hazırlık mı?

NİMET Evet oğlum. Vakit yaklaşıyor. Şunun şurasında ne kaldı nişana.

Necip gülümser. Ahmet, Ekrem’e bakar. AHMET Tuba uyudu mu?

Ekrem, Nimet’e bakar, ne diyeceğini bilemez. Nimet söze girer,

NİMET Bugün Elif’le görüşmeye gitmemişsin oğlum. Ahmet mahçuptur, AHMET Babamın iade-i itibar duruşması bugündü. Hepsi merakla bakarlar. NECİP Ne oldu abi? Kabul edildi mi yoksa? Ahmet üzgündür AHMET Bilir kişi incelemesine bile gerek duyulmadı. Nimet kederli bir ifadeyle bakar. NİMET Bizlerin, babanın o dönemde nasıl haksızlıklara uğradığımız nasıl hala kimsenin umurunda olmaz? Ahmet düşüncelidir. Necip konuyu değiştirmek ister. NECİP Ablamın gönlünü alsan iyi edersin abi. Bugün duruşma olduğu aklından çıkmış onun. Ahmet’in düşünceli yüzü görülür, Necip’e hak verir ve yerinden kalkar. Ekrem alçak sesle konuşur,

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 41.

EKREM Uyuyor numarası yapıyor.

Ahmet tebessüm eder ve Tuba’nın odasına doğru yürür.

49 İÇ/AHMET EV- TUBA ODA/GECE 49

Tuba yatağında uzanmış gözlerini tavana dikmiş, gergin bir ifadeyle düşünmektedir. Yaklaşan adım seslerini duyan Tuba gözlerini kapatır, uyuyor numarası yapmaya başlar. Ahmet oda kapısına gelir ve uyuyor numarası yapan ama gözlerini kırpıştıran Tuba’ya bakar. Ahmet odaya girer, Tuba’nın başucuna oturur.

AHMET Çok mu kızdın bana?

Tuba hala uyuyor numarası yapmaktadır. AHMET (CONT’D) Çıkıp gelemedim işte. Aramışsın, mesaj atmışsın duyacak durumda değildim. Çok ayıp oldu ikinize de biliyorum. Tuba daha fazla dayanamaz, komik bir şekilde yataktan kalkar, aniden uyanmış gibi komik görünür. TUBA Ya abi tamam anladım, beni hiç düşünmüyorsun, üzülür müyüm, kırılır mıyım diye. Ama bari Elif’in gururunun ne kadar kırılacağını hesap edip gelseydin. Ahmet ne diyeceğini bilemez. AHMET Gelemedim işte. Tuba sinirlenir ama yinede saygı sınırlarını aşmaz, TUBA Abi bırakıp gelemeyeceğin kadar önemli ne oldu? Ne olmuş olabilir? Ahmet cevap veremez, ne diyeceğini bilemez. Tuba devam eder. TUBA (CONT’D) Senden hiç beklemezdim biliyor musun abi? Elif belli etmedi ama çok üzüldü. Sana ne diyeyim bilemiyorum.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 42.

Ahmet, Tuba’nın çok sinirlendiğini anlar ve gerçeği anlatmaya karar verir.

AHMET Bir sır saklayabilir misin?

Tuba sinirlidir. TUBA Sır değil bu. Önce tamam dedin ama sonra düşününce evlenmek istemediğine karar verdin biliyorum abi.

Ahmet, Tuba’nın onu yanlış anlamasını istemez. AHMET Nesrin’le karşılaştım bugün. Babam için açtığım itibar davasının savcısı olarak çıktı karşıma. Tuba’nın şaşkın yüzü görülür. TUBA Nasıl yani? O Amerika’ya gitmemiş miydi? Ahmet kederli bakar kardeşine, AHMET Gitmişti. Ama dönmüş. Tuba’nın şaşkın yüzü görülür. TUBA Yok artık! Tuba’nın şaşkın, Ahmet’in kederli yüzü görülür.

50 İÇ/ELİF EV- SALON/GECE 50

Elif’in uyumakta olan annesi görülür. Elif salondaki masaya koyduğu ebru teknesinde ebru yapmaktadır. Elif’in ebru sıvısına boyayı yayan cerrah hassasiyetindeki parmakları, ebruyu renklendiren dokunuşları görülür. Elif başını kaldırır ebrudan, duvarda asılı olan anne ve babasının düğün fotoğraflarına bakar, dönüp masum bir bebek gibi uyuyan annesine bakar. Elif derin bir iç geçirir ve ebru yapmaya devam eder.

51 İÇ/NESRİN OTEL ODASI/GECE 51

Nesrin’in yaşadığı küçük ama gayet lüks ve son derece tasarım objelerle döşenmiş otel odası görülür.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 43.

Nesrin’in içinde kıyafetleri fışkırmış, özensizce bırakılmış bavulları yerdedir. Masanın üzerinde tek kullanımlık diş macunları, küçük şişelerde tek kullanımlık şampuanlar görülür. Nesrin’in büyük bir yalnızlığın içinde yaşadığını anlayacağımız detayla görülür. Tek kişlik yatak vs...

SES (Odanın dışından koridordan, yan odadan insanların konuşma ve gülüşme sesleri duyulmaktadır. )

Nesrin, zaten küçücük olan odanın bir köşesine sıkıştırılmış gibi duran tek kişilik masada oturmuş, küçük kare bir kaptaki çin yemeğini yemektedir. Nesrin mutsuz görünmektedir. Nesrin’in masanın üzerinde, kapısında HUKUK FAKÜLTESİ tabelası olan bir binanın önünde sınıf arkadaşlarıyla çekildiği bir fotoğraf görülür. Ahmet ve Nesrin fotoğrafta yanyana duran iki arkadaştırlar. SES (CONT’D) (Yan odalardan mutlu insanların sohbet ve gülüşme sesleri gelmektedir.) Nesrin seslere aldırış etmeden yemeğini yemeğe devam etmeye çalışır. Yan odalardan ya da koridordan gelen gülüşme seslerine daha fazla dayanamaz kulaklarını elleriyle kapatır, öylece durur. Nesrin kulaklarını kapatsa da seslerin gelmeye devam ettiğini farkeder, kederli görünmektedir, odasına bakar, kendine acır, inatla yemeğini yemeğe devam eder. Nesrin sonsuz bir yalnızlığın ortasında bu daracık odada sıkışıp kalmıştır.

52 İÇ/AHMET EV- AHMET ODA/GECE 52

Duvardaki saat görülür. Saat 04:15 dir. Ahmet uykusuzdur, önündeki dosyaları incelemektedir. İsmail bey’in iade-i itibar davasıyla ilgili evrakları gözden geçirmektedir. Bir evrakın en altında “ dosyanın yeniden incelenmesine gerek görülmemiştir” ibaresi görülür. Bu ibarenin altında Nesrin’in adı soyadı ve imzası bulunmaktadır. Detay plan olarak görülür. Ahmet dosyayı inceledikçe içi sıkılır, daha da düşünceli bir ifade yerleşir yüzüne. Ahmet durur, arkasına yaslanır, bu dosyanın içinden çıkabilmek için bir çare düşündüğü bellidir. Ahmet masadan kalkar, yatağının üzerine oturur, babasının defterini alır açar, okumaya başlar. DIŞSES (İSMAİL) Ben içerideyim, onlar dışarıda. Ben mahpusum, onların boyunları bükük. Ben onlara, onlar bana hasret.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 44.

53 İÇ/CEZAEVİ-KOĞUŞ/GECE (FLASHBACK) 53

Koğuş uyumaktadır, İsmail gaz lambasının ışığında defterine yazı yazmaktadır. Yaklaşmakta olan postal sesleri duyulur. Askerler cezaevinin koridorunda yürümektedirler, sesler koğuşa doğru yaklaşmaktadır.

DIŞSES (İSMAİL) Yazdıklarımdan korkup beni buraya kapatarak, yavrularımdan, karımdan ayıranlar, yeni doğan bebeğimin kokusundan beni mahrum bırakanlar da bir vicdanlarıyla başbaşa kalacaklar elbet.

İsmail yaklaşan adım seslerini duyunca tedbir olsun diye gaz lambasını söndürür ama askerler koğuşun kapısını çoktan açmışlardır bile ve uyanık olan İsmail’i görmüşlerdir. Artık çok geçtir. Koğuşa askerlerle birlikte giren komutan İsmail’e bakar.

KOMUTAN Ne yapıyorsun sen bu saatte? İsmail kendinden emindir. İSMAİL Yazı yazıyorum efendim. Komutan çok sinirlidir, acımasızdır. KOMUTAN Yasak olduğunu bilmiyor musun peki? İsmail ses çıkarmaz, meydan okuyan bir ifadeyle komutana bakar. Komutan, İsmail’in korkusuz bakışlarından rahatsız olur, tepeden tepeden konuşur. KOMUTAN (CONT’D) Sen neden burdasın? Bu anarşiklerdensin belli. Ne iş yaparsın sen? İsmail derin bir nefes alır, kendinden emin bir ifadeyle konuşur. İSMAİL Yazarım. Komutan ukala bir ifadeyle gülümser, KOMUTAN Cumhuriyeti yıkmaya çalışanlardansın yani? İsmail dik dik, korkusuz bir ifadeyle komutana bakar, cevap vermez, komutan yine İsmail’in bakışlarından rahatsız olur.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 45.

KOMUTAN (CONT’D) Ne bakıyorsun yüzüme öyle garip garip?

İsmail komutana acıyarak bakar. İSMAİL Acınacak halinize bakıyorum.

Komutan sinirlenir, bağırmaya başlar. KOMUTAN Koğuşun gaz lambasını alın. Iki gün yemek vermeyin bu yazar bozuntusuna da aklı başına gelsin. Yazdıklarını da parçalayın.

Komutan koğuştakilere, uyanan ve kendisine bakan diğer mahkumlara bakar, göz dağı verir.

KOMUTAN (CONT’D) Ben benden önceki yüzbaşılara benzemem. Benim olduğum yerde nizam olur, intizam olur. Yatılacak saatte yatılacak kalkılacak saatte kalkılacak. Sözümden çıkanı, karşı koyanı bitiririm. Asker defteri parçalamaya başlar. Komutan askerin parçaladığı defterden yere düşen küçük parçalara bakar. KOMUTAN (CONT’D) Yaz bakalım şimdi defterine yazar efendi. Komutan önden çıkar. Askerler çıkar. Koğuştakiler İsmail’in etrafına toplanır. İsmail askerin param parça edip her parçasını başka tarafa dağıttığı defterine bakar, yerinden doğrulur, yerdeki parçaları toplamaya başlar. İsmail hala güçlü görünmektedir.

54 İÇ/AHMET EV-AHMET ODA/GECE 54

Ahmet elini sayfaları yırtılıp sonradan yapıştırılmış olan deftere sürer, yeni bir günün sayfasını okumaya başlar. DIŞSES (İSMAİL) Parçaları bir arada tutmak zor iş. Parçalananı bir araya getirmek de. Ben olmadan, bana hasret geçirmek zorunda kaldığınız günlerin hesabını kim, nasıl verir, bilmiyorum. Sizi çok özlüyorum.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 46.

Ahmet geçmişi hatırlar.

55 İÇ/AHMET EV-SALON/GECE (FLASHBACK) 55

(montaj sekans başı)

Ahmet 6 yaşındadır, camdan dışarıya, yoldan geçen askerlere ve tanklara bakmaktadır. Askerler yakaladıkları ikişerli üçerli insan guruplarını, elleri kelepçeli halde götürmektedirler. Ahmet korkmaktadır. Gözünü içeriye çevirir, sesi kapalı olan televizyonda Kenan Evren konuşmaktadır.

SES (Doğum yapmakta olan Nimet’in çığlıkları duyulur)

Ahmet oturduğu odadan annesinin çığlıkları gelen iç odaya doğru yürür.

56 İÇ/AHMET EV-YATAK ODASI/GECE 56

Ahmet aralık oda kapısından içeri bakar. Ahmet’in bakışından içeride olanları görürüz. Nimet, evdeki ebenin de yardımıyla Necip’i doğurmaktadır. Tuba (5) kapının kenarında ağlamaktadır. Nimet acıyla bağırmaktadır. Ahmet annesinin acı çekmesine daha fazla dayanamaz ve koşup içeri girer. Ebenin yanındaki kadın Ahmet’i tutar, KADIN Dur bakalım Ahmet! Bu odaya giremezsin! Dışarıda beklemelisin! Ahmet kadına bakar, gözleri dolu dolu ama çok kararlı konuşur. AHMET Yapamam ki! Zaten babam da yok. Annemi yalnız bırakamam ki! Kadın Ahmet’in söylediğinden etkilenmiştir, Ahmet’in Nimet’in yanına gitmesine izin verir. Ahmet annesinin elini tutar sıkıca, AHMET (CONT’D) Korkma ben burdayım anneciğim. Nimet, Ahmet’e bakar, Ahmet’in kendi elini sıkı sıkı kavrayan küçük eline bakar, acı içinde, yüzü aydınlanır, artık bağırmaz, gözlerinden yaşlar süzülür. Ahmet korkusuz ve kararlı bir ifadeyle annesine bakar. Nimet tebessüm ederek ıkınmaya devam eder.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 47.

SES (Necip’in ilk ağlama sesi duyulur. )

Nimet’in elini sıkı sıkı tutmakta olan Ahmet, Nimet’e bakıp tebessüm eder.

57 DIŞ/AHMET EV ÖNÜ/GECE (FLASHBACK) 57

Ahmet 6, Tuba 5 yaşındadır. Necip, Nimet’in kucağında kundaktadır. Ahmet ve ailesi evlerinin bahçesinde yanlarında üç-dört parça eşyayla beklemektedirler. Nimet ağlayarak, karşılarında sinirli bir ifadeyle bekleyen ev sahipleri HACER ’e derdini anlatmaktadır.

NİMET Hacer abla nolur birkaç hafta daha izin ver. ikinci bir işe daha girer, çalışır öderim kiranı. Hacer oralı bile olmaz. HACER Kundakta bebeğinle çalışamayacağın ortada. Ben de hayır kurumu değilim kızım. Tek gelirim bu evden aldığım kira. Ahmet çok sinirlenir, o küçük boyuyla bir kaç eşyayı sırtlanır Nimet hala Hacer’e yalvarmaktadır. NİMET Bu bebelerin hatrına yapma. Ben şimdi nerde kalırım? Kurban olayım insaf et. Hacer vurdum duymaz bir kadındır. HACER Elimden birşey gelmez. Nimet üsteler, çaresizdir. NİMET Hacer abla- Hacer başını başka tarafa çevirir, artık konuşmak istemediği bellidir. Ahmet, Nimet’in koluna girer, Hacer’in tavrına daha fazla göz yumamaz. AHMET Yürü anne! Yürüyün gidelim! Ahmet bir kenarda elinde oyuncak bebeğiyle ağlayan Tuba’ya bakar.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 48.

AHMET (CONT’D) Hadi Tuba. Hadi abicim. Gidiyoruz.

Kucağında Necip’le Nimet ve Tuba da birkaç parça eşya alırlar ve evin önünden ayrılırlar.

58 DIŞ/SOKAK/GÜN (FLASHBACK) 58

Ahmet (6) gazete satmaktadır.

AHMET Yazıyor... Yazıyor... Reisi cumhur Kenan Evren’in ziyaretini yazıyor.

Yoldan geçen bir adam gazete almak için durur, ADAM Ver bakalım bir tane evlat. Ahmet bir gazateyi adama uzatır, adam gazeteyi alır. AHMET Bereket versin abi. Adam Ahmet’in başını okşar, ADAM Bereketini gör evlat. Ahmet bilmiş bilmiş cevap verir. AHMET Helal paranın bereketi görülür elbet abi. Adam, Ahmet’e bakar, yaşına göre, zekası ve ettiği güzel laflar dikkatini çekmiştir. ADAM Ne olacaksın sen büyüyünce söyle bakalım? Ahmet hemen cevap verir, AHMET Avukat! Adam Ahmet’in bu heyecanının sebebini merak eder. ADAM Nedenmiş bakalım o? Ahmet yine bir solukta söyler.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 49.

AHMET Babamın suçsuzluğunu ispatlamak için.

Adam merak eder. ADAM Ne yapmış ki baban?

Ahmet özelini yaşı küçük olmasına rağmen bir yabancıya daha fazla anlatmak istemez.

AHMET Orası da bende kalsın abi. Haydi hayırlı günler.

Ahmet adamın yanından ayrılır. Daha önce Ahmet ve İsmail’i gökyüzünde gördüğümüz uçak Ahmet’in üzerinden geçer, Ahmet başını kaldırıp uçağa bakar. Ahmet’in gözleri dolar.

59 İÇ/ÇADIR YA DA İZBE BİR BİNA/GECE(FLASHBACK) 59

Ahmet ve ailesi ev sahibi evden attıktan sonra yeni ev bulana kadar bir çadırda kalmaktadırlar. (Çadır yerine tek katlı harabe bir bina ya da bir inşaat da olabilir kaldıkları yer) Tuba (5) uyumaktadır. Nimet, kundaktaki Necip’e sarılmış uyumaktadır. Sadece Ahmet (6) uyanıktır. SES (Sokakta yürüyen sarhoş adamların naraları duyulur. Bir taraftan da boğuşan köpeklerin sesleri duyulur.) Ahmet dışarıdan gelen seslere kulak kabartır, korkmaktadır ve uyuyamamaktadır, evin erkeğidir artık, gözünü kırpmadan annesinin ve kardeşlerinin başlarında beklemelidir. Ahmet ailesinin başında gözünü hiç kırpmadan nöbet tutarken babasının Nimet’e evlendikleri gün emanet ettiği risaleyi elinde tutmaktadır, bu Ahmet’e güç vermektedir. Ahmet risalenin sayfalarına bakarken çadırın önünde bir karaltı belirir, belli ki dışarıda biri beklemektedir. Ahmet korkar ama belli etmemeye çalışarak çadırın kapısını ani bir hamleyle açar, AHMET Kim var orada? Ahmet korkarak sırtı dönük olarak duran adama bakar, sert olmaya çalışarak konuşur. AHMET (CONT’D) Sana diyorum! Uzak dur evimizden! Adam yüzünü döner, adam Musa’dır. Ahmet rahatlar.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 50.

AHMET (CONT’D) Musa amca!

Musa, Ahmet ve ailesi için üzülmektedir ama tebessüm eder. MUSA Anneni, kardeşini uyandır oğlum. Bize gidiyoruz.

Ahmet’in şaşkın ve rahatlamış yüzü görülür.

60 İÇ/MUSA EV/GECE 60

Musa, Ahmet’i, Nimet’i, Necip’i ve Tuba’yı çadırdan almış ve kendi evine getirmiştir. Ahmet, Tuba ve Nimet salondaki koltuklara çekingen ifadelerle otururlar. Musa ve Karısı (MERAL ) tebessüm ederek bakmaktadır.

MUSA Bana haber vermek yerine sokakta uyumanıza alındım Nimet hanım. Nimet konuşacak olur. MUSA (CONT’D) Artık eviniz burası. Siz İsmail’in bana emanetisiniz. Nimet, Ahmet ve Tuba, Musa’ya minnetle bakarlar. Meral gülümseyerek bakar. MERAL Ben sofrayı kurayım. Çocuklar açıkmıştır. Nimet dolu dolu gözlerle Meral’e bakar. NİMET Yardım edeyim. Ahmet, gözleri dolu dolu olan annesine, koltuğun kenarında uyuya kalan Tuba’ya bakar, yumruklarını sıkar, ağlamamak için kendini zor tutmaktadır, Ahmet çadırdan yanında getirdiği sıkı sıkı tuttuğu risaleye daha bir sıkı tutunur. (montaj sekans sonu)

61 İÇ/MUSA DÜKKAN/GÜN 61

Elif, Musa’nın dükkanındadır. Tezgahın üzerindeki ebru boyalarına bakmakta, renk seçmektedir. Elif birkaç renk boyayı ayırır. Musa ciltlediği kitapları tezgahın başka bir kenarına dizmektedir. ELİF Bu kadar yeterli Musa amca.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 51.

Musa, Elif’in aldığı boyaları bir poşete yerleştirir. Elif’in gözü tezgahın kenarında duran risaleye ilişir, risaleyi işaret ederek sorar,

ELİF (CONT’D) Bakabilir miyim Musa amca?

MUSA Tabi ki kızım.

Elif risaleyi inceler. ELİF Ne kadar güzel. Süslemeleri eskimiş olmasına rağmen çok güzel.

Musa “evet” anlamında başını sallar. ELİF (CONT’D) Senin mi Musa amca? MUSA Kardeşimin sayılır. En yakın dostumundu. Ailesine yadigar kaldı. Elif elini risalenin eskimiş süslemelerine sürer, ELİF Kuşkusuz çok kıymetlidir o aile için. Musa başını “evet” anlamında sallar. MUSA Rahmetli arkadaşıma anneannesinden yadigar kalmış. Anneannesine de Kore savaşında şehit düşen kocasından. Arkadaşımın annesi ölmeden önce oğluna bırakmış, evlendiğinde eşine hediye etsin diye. Öyle de olmuş. Şimdi arkadaşımın eşi risaleyi oğluna verdi müstakbel karısına hediye etsin diye. Elif merakla dinlemektedir. MUSA (CONT’D) Senin anlayacağın kızım. İçindeki güzel beyitler kuşaktan kuşağa sevgi taşır. Elif risaleye dokunur tekrar,

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 52.

ELİF Müsaade eder misin, sen ciltlemeden önce süslemelerini yenileyeyim?

Musa sevinir, MUSA Pek tabi ki isterim kızım.

Elif çok sevinir. ELİF Bitirir bitirmez getiririm emanetini.

Musa gülümser, MUSA Eksik olma kızım.

Elif boyalarını alır, çıkacakken Musa’ya döner, ELİF Sergime geleceksin değil mi Musa amca? Musa elindeki ciltlenmeyi bekleyen kitapları gösterir, MUSA Bu kadar işin arasında zor güzel kızım. Ama bir dahakine söz. Elif gülümseyerek dükkandan çıkarken dükkanın kapısı açılır, Ahmet içeri girerken Elif’le çarpışırlar, Elif’in elindeki poşet yere düşer, içindeki boyalar yere düşer. AHMET Çok özür dilerim. Benim dikkatsizliğim. Kusuruma bakmayın. Elif yerdeki boyaları toplamak için eğildiğinde Ahmet’le gözgöze gelir, o da Ahmet’ten etkilenmiştir. ELİF Ziyanı yok. Kırılmadılar zaten. Sorun değil. Ahmet ilk görüşte Elif’ten etkilenmiştir, eli ayağına dolanır. AHMET Şey ben... İzin verin ben toplayayım. Ahmet gözlerini Elif’ten alamayarak boyaları toplarlar, Elif utanmıştır, heyecanlanmıştır.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 53.

AHMET (CONT’D) Tekrar özür dilerim.

Elif boyalarını toparlar, başıyla Ahmet’e selam vererek gider. Ahmet arkasından bakar, Elif’ten etkilenmiştir.

62 İÇ/MUSA DÜKKAN/GÜN 62

Musa kapı önünde olan çarpışmayı görmüştür. Ahmet yüzünde şaşkın bir ifadeyle dükkana girer. Musa, Ahmet’i tebessümle karşılar. Ahmet, Musa’nın kapıdaki şaşkın halini gördüğü için tebessüm ettiğini anlar, birşey belli etmemeye çalışır.

AHMET Bittiyse risaleyi almaya gelmiştim Musa amca.

Musa bıyık altından tebessüm ederek konuşur. MUSA Daha bitmedi oğlum. Tamir ediliyor. Ahmet başını çevirip dükkanın kapısına bakar, utangaç bir ifadeyle sorar, AHMET Az önce çıkan hanımı tanıyor musun Musa amca? Musa, Ahmet’in Elif’ten etkilendiğini farketmiştir, MUSA Tanıyorum tabi. En iyi müşterilerimden biridir. Ahmet gülümser, utangaç bir tavırla sorar, AMHET Ebru mu yapıyor? Musa “evet” anlamında başını sallar. Musa, Ahmet’in Elif’i merak ettiğini anlamıştır. MUSA Bugün halk eğitim merkezinde sergisi var. İstersen gidip birbirinden güzel eserlerini görebilirsin. Beni de davet etti ama iş güç çok gidemedim. Ahmet “tamam” anlamında başını sallar, heyecanını gizleyemediği için utanmıştır. AHMET Kal sağlıcakla Musa amca.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 54.

Musa başıyla selam verir, bıyık altından gülümsemektedir. MUSA Sen de oğlum. Sen de.

Ahmet çıkar. Musa, Ahmet’in arkasından tebessüm eder.

63 DIŞ/SOKAK/GÜN 63

Ahmet yürümektedir, telefonu çalar, ekranda sadece numara görünmektedir. Ahmet telefonu açar,

AHMET Alo?

Karşı taraftaki ses vermez, Ahmet tekrar konuşur, AHMET (CONT’D) Buyrun!

64 İÇ/NESRİN ARABA/GÜN 64

Telefonun karşı tarafındaki Nesrin’dir. Arabasında oturmuş, uzakta yürümekte olan Ahmet’e bakmaktadır, sonunda konuşabilir. NESRİN Ahmet benim. Nesrin. Nesrin tedirgin görünmektedir. SES (AHMET) Seninle konuşacak hiç bir şeyim yok. Nesrin üsteler, NESRİN Lütfen sana kendimi anlatmama izin ver. SES (AHMET) Seninle konuşacak her şeyimi tükettim. Tek kelimem kalmadı. Nesrin inatçıdır, arabasını Ahmet’in olduğu yöne doğru sürer, NESRİN Ahmet sana bu tavrı hiç yakıştıramıyorum. Nesrin inatçıdır.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 55.

65 DIŞ/SOKAK/GÜN 65

Ahmet telefon kulağında konuşmaktadır. Nesrin’in aracı Ahmet’e doğru yaklaşmaktadır.

AHMET Bir daha beni arama. Bu durum zaten mesleki olarak da etik değil.

Nesrin, Ahmet’in yürüdüğü kaldırıma yanaşır, NESRİN Ahmet yapma böyle.

Ahmet, Nesrin’in arabanın içinde olduğunu görür. NESRİN (CONT’D) Seninle konuşmanın bir yolunu arıyorum sadece Ahmet.

Ahmet nettir. AHMET Konuşacak birşey yok aramızda. Nesrin arabadan inip gitmek isteyen Ahmet’in koluna dokunur.

66 İÇ/SOKAK-PASTANE ÖNÜ/GÜN 66

Elif elinde poşetlerle bir pastaneden çıkar. Pastanede çalışan çocuk da elinde poşetlerle Elif’in yanında yürümektedir. ÇOCUK Sergi için mi bu pastalar Elif abla? ELİF Evet. Yeter mi bilemedim? ÇOCUK Yeter abla! Yetmez mi! Elif yanındaki çocukla elleri dolu halde arabasına yürür, elindeki poşetleri arabaya yerleştirirken, Nesrin’le konuşmakta olan Ahmet’i görür, yüzü asılır. Elif’in bakışından Ahmet’in koluna dokunmuş Nesrin ve ona bakıp bir şeyler söyleyen Ahmet görülür. Elif poşetleri arabaya yerleştirir, çocuğun başını okşar. ELİF Sağ ol Samet. Eksi olmaz. Elif arabasına binip, uzaklaşır.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 56.

67 DIŞ/SOKAK/GÜN 67

Ahmet, Nesrin’in kolunu tutan elinin bileğini kavrar, Nesrin’e sert bir ifadeyle bakar.

AHMET Bence seninle artık sadece duruşmalarda karşılaşabiliriz. Olduğum tarafın hep karşısında olacağına eminim.

Nesrin iyice üzülmüştür. Ahmet kendinden emin bir tonda devam eder.

AHMET (CONT’D) Lütfen daha fazla uzatmayalım Nesrin! Kalbimiz kırılmasın.

Ahmet hızla uzaklaşır. Nesrin arabasının yanında kalakalmıştır.

68 İÇ/SERGİ SALONU/GÜN 68

Duvarlarında çok güzel ebru eserlerinin olduğu bir sergi salonu... Ahmet, Elif’in sergisine gelmiştir, etrafına büyülenmiş gibi bakmaktadır. Elif sergiyi gezen bir kadının yanındadır. KADIN Gerçekten çok güzel eserler bunlar Elif hanım. Tamamı size ait değil mi? Elif mütevazi bir ifadeyle konuşur. ELİF Bir kısmı bana ait. Halk eğitim merkezindeki öğrencilerin çalışmaları da var. Elif kadınla konuşurken salondaki Ahmet’i görür Ahmet’in sırf Elif’i görmek için buraya gelmiş olmasını sempatik bulur. Kadın Elif’in eserlerini incelemeye devam eder. Elif kadının yanındadır. Ahmet ise kaçamak bakışlarla Elif’e bakmakta bir yandan da sergiyi geziyor gibi yapmaktadır. KADIN Bu sizin eseriniz herhalde. ELİF Evet. Kadın resme hayran hayran bakar. KADIN Ne sonsuz bir gökyüzü... Ne şahane renkler.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 57.

Elif resminin beğenilmiş olmasının mutluluğuyla tebessüm eder. Ahmet hala kaçamak ve utangaç bakışlarla Elif’e bakmakta, Elif’e baktığı anlaşılmasın diye ara ara resimlere de bakmaktadır. Candan’ın kapı aralığından kaçamak bakışlarla Elif’e bakan Ahmet’e baktığı görülür. Elif yanındaki kadına bakar.

ELİF Ikramlarımızdan almak istemez misiniz?

KADIN Ah tabi ki. Çok güzel görünüyorlar.

Ahmet sergiyi gezmekte bir yandan da gözleri Elif’i aramaktadır. Oraya sadece Elif’i görmek için geldiği çok belli olmaktadır. Elif sergiyi gezen kadınla birlikte pastaların olduğu standın yanına gitmiştir.. Ara ara kendisine bakan Ahmet’e utangaç gözlerle bakmaktadır. Elif arkasından yaklaşıp, omzuna dokunan Candan’la irkilir. CANDAN Ne o sergiyi beğenmeyenler mi var? Elin ayağın titriyor. Elif şaşkındır. ELİF Yooo! Ben öylesine! Candan salonu inceler. CANDAN Dur bakayım kimmiş o sergiyi beğenmeyen densiz. Candan Ahmet’i görür, içeride zaten 3 kadın ve Ahmet vardır. Candan, Ahmet’e bakarak muzipçe gülümser, CANDAN (CONT’D) Bu adam sana aşık olmuş bence. Baksana gözleri seni arıyor. Nasıl da utangaç. Tanıştınız mı bari? Elif utanır, ELİF Tanışmadık. Sabah çarpıştık. Mücellit Musa’nın dükkanında. Candan tebessüm eder. CANDAN Sonunda dualarım kabul oldu. Aradığın aşkı buldun.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 58.

Elif utanmıştır ama Ahmet’in peşinden sergiye gelmesi durumunu sempatik bulmaktadır. Ahmet, Elif’ten etkilenmiş halde ara ara kaçamak bakışlar atmakta çok sempatik görünmektedir.

ELİF Ben aşık falan olmadım. Nerden çıktı şimdi bu Candan? Aşk olsun!

Candan hin hin tebessüm etmektedir. Kaçamak bakışlarla bir resimlere bir Elif’e bakan Ahmet’in sempatik ifadesi görülür.

69 DIŞ/GENEL/GECE-GÜN 69

Zamanın geçtiğini gösteren geneller görülür.

70 DIŞ/ADLİYE BAHÇESI/GÜN 70

Nesrin, arabasına doğru hızlı adımlarla yürüyen Ahmet’e yetişir, NESRİN Ahmet! Beni yine dinlemeyeceksin biliyorum. Ama şunu bil. Ben sadece senin için döndüm. Ahmet sarsılır ama arabasına yürümeye devam eder. NESRİN (CONT’D) Aramızda hiç başlamayan aşk için döndüm. Belki geç kalmamışımdır, belki senin de kalbinde bana karşı bir kıpırtı canlanır umuduyla döndüm. Ahmet düşünceli bir ifadeyle yürümeye devam etmektedir. NESRİN (CONT’D) Aramızda birşey yaşanmadı diyeceksin, biz sadece sınıf arkadaşıydık diyeceksin biliyorum. Ama ben sana hep aşıktım. Hep seninle bir hayat hayali kurduğumu farkettim, senin aileni, babanın mücadelesini bırakıp bana gelmeyeceğini anladığım için. Sana aşkımı itiraf edemeden gittim. Başka bir ülkede, başka bir hayat kurup seni unuturum sandım. Ama olmadı. Ahmet arabasına yürümektedir, yüzü daha da gerilmiştir.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 59.

NESRİN (CONT’D) Sen de bana aşıktın. Bunu hiç itiraf edemedin biliyorum ama sen de bana aşıktın.

Ahmet düşünceli bir ifadeyle aniden durur, Nesrin’e döner. AHMET Biz seninle hep birbirine karşı iki kıyıdaydık Nesrin. Bunu sana hiç söyleyemesem de sana aşık oldum evet.

Nesrin’in yüzü yumuşar, Ahmet devam eder. AHMET (CONT’D) Sen benimle aynı kıyıda buluşma ihtimalini bencilliğin yüzünden yok ettin.

Nesrin, Ahmet’in lafları karşısında sarısılmıştır. AHMET (CONT’D) Kalbini kırmak istemem ama. Benim için dönmen çok saçma, çünkü senin hayatında, bencilliğinin ortasında kendime yer bulamam, bulmak da istemiyorum. Nesrin kalakalır, derin bir nefes alır. NESRİN Davanın sonucundan dolayı böyle konuşuyorsun. Bana değil sonuca kızıyorsun. Zaten bütün hayatını bu dava uğruna bitiren sensin asıl. Herşeye geç kalan sensin. Ahmet daha da gerilir, çantasından babasının günlüğünü çıkarır, çok sinirlenmiştir. Ahmet günlüğü Nesrin’e uzatır. AHMET Ben baştan sona okudum. Nesrin günlüğe bakmaktadır. AHMET (CONT’D) Cesaretin varsa al sen de oku! Asıl hayatı, umutları, itibarı mahvolan kimmiş gör! Kimin hakkında yersiz kararlar verdiğini gör! Nesrin ne yapacağını şaşırır. NESRİN Ben-

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 60.

Ahmet, Nesrin’in lafını keser, AHMET Babamın günlüğü... Al! Bilmeden ahkam kestiğin dava neymiş, babam kimmiş, ben ne uğruna herşeye geç kalmışım öğren! Cesaretin varsa tabi!

Ahmet, Nesrin’in birşey söylemesine fırsat vermeden, arabasına binip uzaklaşır. Nesrin elinde günlükle kalakalmıştır, ne yapacağını bilemez.

71 İÇ/ELİF EV/GECE 71

Elif çalışma masasında oturmuş risaleyi yenilemektedir, rengi solmuş tezhiplerin üzerinden geçmektedir. Türkan yattığı yerden Elif’e bakmaktadır. Elif’in sırtı ağrır, oturduğu yerde geriye doğru sırtını esnetir. Elif risalenin yenilediği tezhiplerini ışıl ışıl haline bakar mutlulukla. TÜRKAN Bugün kaç ameliyatın vardı kızım? Elif daldığı işten başını kaldırır, ELİF Iki tane annecim. Türkan, Elif’i inceler. TÜRKAN Tuba’ların nişanına gitmeyecek misin? Saati gelmiştir. Elif düşünceli bir ifadeyle bakar. ELİF Gitmeyeceğim Türkan sultan. Türkan dikkatle Elif’e bakar. TÜRKAN Olur mu öyle şey kızım. Tuba’ya nice ayıp olur hiç düşünmedin mi? Elif kederli görünmektedir. TÜRKAN (CONT’D) Abisini görmemek için gitmiyorsun biliyorum. Elif annesinin onu anladığını bilmektedir, içini döker.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 61.

ELİF Karşılaşmak istemiyorum. Nişanda karşılaşırsak mecburen, formaliteden tanışacak, konuşacak benimle anne. Bu hale düşmek istemiyorum.

Türkan hak verir şekilde başını sallar. TÜRKAN Haklısın kızım. Ama Tuba’ya da ayıp olmayacak mı gitmezsen. En mutlu gününde yanında olmazsan kalbi kırılmayacak mı?

Elif’in kararsız yüzü görülür. TÜRKAN (CONT’D) Tuba’nın hatrı için git kızım, hem hiçbirşey hakkında aslını bilmeden karar verme. Elif’in düşünceli yüzü görülür.

72 İÇ/NESRİN OTEL ODASI/GECE 72

Nesrin daracık otel odasındaki küçük masaya oturmuş İsmail’in defterini okumaktadır. Nesrin sayfaları hızlı hızlı okumakta, çevirmektedir. DIŞSES (İSMAİL) Bugün görüş günüydü. Küçük oğlumu, Necip’imi ilk defa aldım kucağıma. İnsana yaşama, inanma gücü veren kokusunu ilk defa çektim içime. İlk defa kavuştuk. Ahmet’imi Tuba’mı, Nimet’i mi gördüm bugün. Nesrin okuduklarından etkilenmiş bir ifadeyle okumaya devam eder. Flashbacke geçeriz.

73 İÇ/CEZAEVİ-AÇIK GÖRÜŞ SALONU/GÜN (FLASHBACK) 73

İsmail, Tuba(5), Ahmet(6) ve kucağında Necip olan Nimet karşılıklı oturmaktadırlar. Etrafta başka mahkumlar ve mahkum aileleri de vardır. Salona konuşmalardan oluşan bir uğultu hakimdir. İsmail, Ahmet’i ve Tuba’yı öper, koklar, çocuklarına sarılır. Nimet, İsmail’e moral vermek istemektedir. NİMET İyi gördüm seni İsmail bey? İsmail tebessüm ederek cevap verir. İsmail de ailesine iyi görünmeye çalışmaktadır.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 62.

İSMAİL İyiyim Nimet hanım. Sizi gördüm daha da iyi oldum.

Nimet tebessüm eder, NİMET Yakında çıkıp evimize geleceksin. Herşey düzelecek İsmail bey.

İsmail buruk bir ifadeyle teberessüm eder. İSMAİL O da olacak Nimet hanım. O günler de gelecek. Yine evimizde birlikte olacağız.

İsmail çocuklarına bakar. İSMAİL (CONT’D) Sizler nasılsınız bakalım? Ahmet ve Tuba aynı anda tebessüm ederek atılırlar, AHMET-TUBA Iyiyiz. İsmail, Nimet’in kucağında kundaktaktaki Necip’e bakar. İSMAİL Necip’im nasıl? Nimet, Necip’in kundağını İsmail’e uzatır. NİMET Seninle tanışmak için sabırsızlanıyor babası. İsmail Necip’i ilk defa kucağına alır, kokusunu içine çeker, onu okşar, sevinçle Nimet’e, Ahmet’e ve Tuba’ya bakarak tebessüm eder. Tuba, Ahmet ve Nimet’in yüzlerinde buruk bir tebessüm vardır. DIŞSES (İSMAİL) Çocuklarımın, karımın, yüzlerine bir hüzün yerleşmiş ama yine de beklediğimden iyi gördüm onları.

74 İÇ/NESRİN OTEL ODASI/GECE 74

Günlüğü okuyan Nesrin görülür. Nesrin okuduklarından etkilenmiştir. Meraklı bir ifadeyle günlüğün bir sayfasını daha çevirir, okumaya devam eder.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 63.

75 İÇ/NİŞAN SALONU/GECE 75

Nişan salonu görülür. Çoluk çocuk bütün mahalle oradadır, herkes mutlu görünmektedir, en çok da pırıl pırıl görünen Aslı ve Necip... Ahmet kederli bir ifadeyle Tuba ve Nimet’in yanında oturmaktadır. Tuba, Ahmet’in halini farkeder.

TUBA Biraz gülümsesene abi. Gören de bu nişana karşı olduğunu düşünecek.

Ahmet daldığı yerden uyanır, Tuba’ya bakar. TUBA (CONT’D) Babamın davasıyla mı ilgili?

Ahmet konuşmadan “evet” anlamında başını sallar. İçeriye Elif girer. Ahmet’in sırtı Elif’e dönüktür.İkisi de birbirini görmez. TUBA (CONT’D) Aaa! Bana küsmemiş. Geldi. Elif geldi! Ahmet, Tuba’nın baktığı yöne döner. Elif’e yüzünü dönmüş olur. Elif ve Ahmet göz göze gelmişlerdir. İkisinin de şaşkın ifadeleri görülür. Tuba, Elif’in yanına koşacakken Ahmet durdurur, AHMET Benimle tanıştırmak istediğin arkadaşın- Tuba erken davranıp Ahmet’in sözünü keser. TUBA Evet abi. Her şeyi mahfetmesen! Ahmet hala üzerindeki şaşkınlığı atamamıştır. Tuba Elif’in yanına gider. Ahmet şaşkın bir ifadeyle Elif’e bakmaktadır. Elif de şaşkın halini belli etmemeye çalışmaktadır. Tuba’nın, Elif’le öpüştüğünü Ahmet’in bakışından görürüz. Ahmet cesaretini toplayıp Elif’le Tuba’nın yanına yürür. Tuba, Ahmet’i Elif’e tanıştırır. Elif de Ahmet de şaşkındır. TUBA (CONT’D) Abim. Ahmet. Karşılaşmanız bugüne kısmetmiş. Ahmet saygılı bir ifadeyle Elif’e başıyla selam verir. TUBA (CONT’D) Işte abi, benim can arkadaşım Elif.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 64.

Elif’te Ahmet’in selamına başıyla karşılık verir, selamlaşırlar.

76 İÇ/NESRİN OTEL ODASI/GECE 76

Nesrin, İsmail’in günlüğünü okumaktadır. Günlüğü okuyan Nesrin’in okuduklarından etkilendiği bellidir.

DIŞSES (İSMAİL) Burada zaman zaman kendi çocukluğum gelir aklıma. Özgür günlerim. Gözü karalığım.

Nesrin ilgiyle okumaya devam eder. Flashbacke geçeriz.

77 DIŞ/YAYLA/GECE-GÜN (FLASHBACK) 77

DIŞSES (İSMAİL) Hayvanlarımızı otlatmaya yaylaya giderdim, çocukken. Gece de yaylada yatardım. Anamın mısır ekmeğini de azık ederdim mis gibi. (Sahnenin sesi yoktur. Dışses duyuyulur sadece)İsmail’in 5- 6 yaşlarındaki hali görülür. Bir yaylada ağaç altında mışıl mışıl uyumaktadır. İsmail uykusunda sağa sola döner, huzurlu bir uyku uyumaktadır. İsmail’in elinde sıkı sıkı tuttuğu mısır ekmeği görülür. Köylüler uzaktan yaklaşmaktadırlar. İsmail uykusundan uyanır, kendisine doğru yaklaşan kalabalığı görür, şaşırır, kalabalığın arkasından koşarak gelen annesini görür. DIŞSES (İSMAİL) (CONT’D) Bir gece yaylada bir ağaç altında uyuya kalmayayım mı? Bir de baktm köylüler, aralarında da anam. Koşa koşa gelmesinler mi? Meğer sürüyü kurt basmış da benim haberim yok. Uykumdan uyanmamla, sürüyü aramam bir oldu. İsmail etrafına bakar, sürüden hiç bir hayvan yoktur ortada. İsmail yokuşa doğru koşmaya başlar. Arkasından bakan kalabalık ve annesi tedirgin olur. DIŞSES (İSMAİL) (CONT’D) Yokuşa doğru ben koşarım. Anam da köylüler de tepenin başında yapma etme diye bağırır dururlar. İsmail yayla boyunca koşar, artık nefes nefese kaldığı yer, bir tepenin başıdır. İsmail tepeden aşağıdaki yaylaya bakar. Aşağıda bir kurdun sürüdeki hayvanların etrafında onları boğmak için fırsat kollayarak dört döndüğü görülür.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 65.

DIŞSES (İSMAİL) (CONT’D) Yokuşun biraz aşağısında gördüm sürüyü, kurt saldırmaya hazır pusuda.

İsmail nefes nefese halde aşağıda olanlara bakar. Bu arada köylüler ve annesi koşup yetişirler. İsmail birazdan ölecek olan hayvanlarına bakar, büyük bir cesaretle tepeden aşağıya, hayvanların yanına doğru koşmaya başlar. Köylüler ve annesi gitmesin diye bağırmaktadırlar.

DIŞSES (İSMAİL) (CONT’D) Aklıma tek bir çare geldi hayvanlarımızı kurtarmak için. Kurdu korkutmak.

Tepeden aşağı doğru koşan İsmail’in kararlı ifadesi görülür. İsmail tepeden aşağıya koşarken köpek gibi havlamaya başlar. Kurt geri çekilir. İsmail hiç durmadan havlayarak kurda doğru koşar. Kurt korkup kaçar. İsmail nefes nefese kurtardığı hayvanlarının yanına yere yatar. Derin derin nefesler alarak gökyüzünde artık silikleşmeye başlayan yıldızlara bakar. Köylüler ve annesi İsmail’in yanına gelmişlerdir. Annesi İsmail’e sarılır. DIŞSES (İSMAİL) (CONT’D) En çok anam ve köylüler korkmuştu ama kurt da en az onlar kadar korkmuştu. Annesi tebessüm ederek İsmail’e sarılır.

78 İÇ/NESRİN OTEL ODASI/GECE 78

DIŞSESL (İSMAIL) Korkularımla yüzleştim o günden sonra. O kurt, o ay ışığı beni daha güçlü bir çocuk yapmıştı... Belki de beni bugünlere hazırlamıştı. O kurt bana, korkmamayı, inanmayı öğretti. Nesrin dikkat ve merakla okumaya devam eder defteri. Açtığı yeni sayfayı görürüz.

79 İÇ/NİŞAN SALONU/GECE 79

Elif ve Ahmet karşılıklı durmaktadırlar. Elif heyecanını belli etmemeye çalışmaktadır. Ahmet ise Elif’e aşkla bakmaktadır. AHMET Buluşacağımız gün yanınıza gelemedim. Size mazeretler sıralamam boşuna biliyorum. Ama özür dilerim.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 66.

Elif, Ahmet’e soğuk bir ifadeyle bakmaktadır. ELİF Ziyanı yok. Kısmet değilmiş. Nefesinizi yormayın Ahmet bey.

Tuba, Elif’in buz gibi soğuk olduğunu farkeder, Ahmet de. Nimet uzaktan onlara bakmakta mutlu bir şekilde gülümsemektedir.

80 İÇ/NESRİN OTEL ODASI/GECE 80

Nesrin ilgiyle günlüğü okumaya devam etmektedir. Nesrin yeni bir sayfa çevirir.

DIŞSES (İSMAİL) İstanbul’a geldiğimde bizim oraları özledim elbet. Ama içimde yine büyük bir azim vardı.

81 DIŞ/İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ- KAMPÜS/GÜN (FLASHBACK) 81

DIŞSES (İSMAİL) Bu okul bu sokaklar, bu tarih kokusu beni kendine doğru köyümün yaylarından, bağrına doğru çekmişti. İsmail (25) İstabul Üniversitesi’nin kampüsünden içeri girer. 60’lı yıllardır. Bahçede değişik standlar açmış öğrenciler, arı kovanı gibi hareketli bir ortam vardır. Kamera kampüs bahçesinde durmuş etrafına bakan genç İsmail’in etrafında döner, döner, döner.

82 İÇ/YEŞIL AY GENÇLİĞİ DERNEĞİ/GÜN (FLASHBACK) 82

DIŞSES (İSMAİL) Tutkulu gençlerdik. Azmimizin elinden hiç bir şey kurtulmazdı. Bu dergiyi çıkarmak ve halka ulaştırmak için elimizden geleni yapardık. Kapısında “yeşilay gençliği derneği” yazan binadan içeri girer İsmail, yanında arkadaşlarıyla. Hepsinin yüzlerinde büyük bir tutku ve azim görülmektedir. Gençler ve İsmail bir dergi dizgi masasını başına otururlar. Bir genç kapak resmini tasarlarken İsmail de dergi için yetiştirmeye çalıştığı yazıyı daktiloda yazmaya başlar.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 67.

83 İÇ/MARMARA KİRAATHANESI/GÜN (FLASHBACK) 83

DIŞSES (İSMAİL) Bizi bir araya getiren ilmi ve kültürel her türlü bilgimizi paylaştığımız pekiştirdiğimiz yer Marmara kıraathanesiydi. Hayatın koşuşturması içinde bir nefes alımlık sığınağımızdı.

İsmail arkadaşlarıyla oturmakta, sohbet etmektedir. İsmail ve arkadaşları pırıl pırıl heyecanlı, azimli gençlerdir.

DIŞSES(İSMAİL) (CONT’D) Çocuklarım olduğunu, mutlu bir ailem olduğunu hayal ederdim. Bir gün çocuklarımın kokusuna hasret kalacağımı bana o yıllarda anlatsanız inanmazdım.

84 DIŞ/FATİH SOKAK/GECE (FLASHBACK) 84

DIŞSES (İSMAİL) Babamın okul için gönderdiği harçlık kimi zaman bütün masraflarıma yetmezdi. Eve çoğu akşam yorgun argın ama umutlu, yürüyerek giderdim. İsmail yolda yürümektedir, yanından geçenlere selam verip, selamlarını almaktadır. Tarihi bir çeşmenin yanından geçerken genç güzel bir kadın görür, 20 yaşındaki Nimet’tir bu. İsmail ilk görüşte etkilenir Nimet’ten... DIŞSES (İSMAİL) (CONT’D) İyi ki de param bitermiş de yürürmüşüm o yolları. Yoksa Nimet’i göremez, gözlerine vurulamazdım. Onu ilk gördüğüm anda biliyordum. Yuvamın bekçisi, eşim olacağını... Ben mapustayken yavrularıma kol kanat gereceğini...

85 İÇ/NESRİN OTEL ODASI/GECE 85

Nesrin merakla günlüğü okumaktadır. Nesrin merakla okuyarak sayfaları çevirir. Nesrin okudukça sayfaları hızla çevirir. Zaman geçer. Nesrin defterin son sayfasını okuyup defteri kapatır. Nesrin okuduklarından etkilenmiştir.

86 İÇ/NİŞAN SALONU/GECE 86

Elif ve Ahmet karşılıklı konuşmaktadırlar. Elif soğuk davranmaktadır. Ahmet yapıcı olmaya çalışmaktadır.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 68.

AHMET Tuba’ya da anlatmaya çalıştım. O gün duruşmam planladığım gibi gitmedi. Sürprizler oldu. Tekrar özür dilerim.

Elif soğuk davranmaktadır. ELİF Sizi anlıyorum Ahmet bey. İş hayatında böyle aksilikler olabiliyor. Çok normal.

Ahmet aşkla bakar Elif’e, ondan çok etkilenmiştir. AHMET Yine de kendimi affettiremedim sanırım.

Elif Ahmet’e soğuk bir ifadeyle bakar. ELİF Bu konuda bu kadar ısrarcı olmanız garip beyefendi. Konuştuk, mazeretinizi söylediniz bitti. Ahmet, Elif’in soğuk tavrı karşısında birşey diyemez. AHMET Siz öyle diyorsanız, öyle olsun Elif hanım. Elif, Ahmet’e soğuk davranmaya çalışmaktadır. Ahmet aşkla bakmaktadır Elif’e.

87 DIŞ/NİŞAN SALONU ÖNÜ/GECE 87

Nesrin, İsmal’in günlüğüyle mahalleye gelmiştir, önünde bir çocuk yürümektedir, Nesrin çocuğu takip etmektedir. Çocuk ve Nesrin nişanın yapıldığı salonun önüne gelirler. ÇOCUK Burası abla. Ahmet abi içeridedir. NESRIN Sen olmasan bulamazdım. Nesrin çocuğa para uzatır. ÇOCUK Koy onu cebine abla. Para istemez. Nesrin nişan yapılan salona bakar. Nesrin’in gözünden içerde konuşmakta olan Ahmet ve Elif görülür.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 69.

Nesrin’in yüzü asılır. Nesrin içeri girmek için yürür, sonra vazgeçer durur, içeriyi izlemeye devam eder. Nesrin, konuşan Ahmet ve Elif’e bakar. İçeriye girmeye cesareti yoktur. Az önce Nesrin’i buraya getiren çocuk çıkar.

ÇOCUK (CONT’D) Ne o abla? Niye girmedin, birini mi bekliyorsun? Ahmet abi içerde.

Nesrin çocuğun sesiyle irkilir, Ahmet ve Elif’e bakarak dalıp gitmiştir. Nesrin elindeki günlüğü çocuğa uzatır,

NESRİN Bunu Ahmet abine verir misin?

Çocuk günlüğü alır, arkasını dönüp, Nesrin’e bakarak salonun kapısına doğru yürür.

88 İÇ/NİŞAN SALONU/GECE 88

Ahmet ve Elif karşılıklı durmaktadırlar, Ahmet heyecanlı görünmektedir. AHMET Saygısızlık olarak algılamazsanız sizinle görüşmek istiyorum. Yani ilk buluşmayı mahfettim. Bir yenisi için şans verir misiniz bana? Elif düşünceli bakmaktadır, o da Ahmet’ten etkilenmiştir ama belli etmemeye çalışmaktadır. Elif tam konuşacakken, çocuk elinde günlükle Ahmet’in yanına gelir. ÇOCUK Ahmet abi! Ahmet abi! Bunu bir abla verdi. Sana vermemi söyledi. Dışarıda. Ahmet defteri eline alır, şaşkındır, karşısındaki camdan göz ucuyla dışarıya bakar. Çocuk gider. Elif kibarca tebessüm eder, Ahmet’ten uzaklaşır, Ahmet’in bir kız arkadaşı olduğundan emindir artık. Ahmet, Elif’in peşinden gider. AHMET Bir cevap vermediniz. Elif dönüp Ahmet’e buruk bir ifadeyle gülümser. ELİF Buna gerek olduğunu düşünmüyorum Ahmet bey. Elif yürüyüp uzaklaşır. Ahmet, Elif’in arkasından bakar, elindeki günlüğü sıkı sıkı kavrar.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 70.

89 İÇ/AHMET EV-SALON/GECE 89

Ahmet ve ailesi nişandan eve gelir. Herkes çok mutludur. Ahmet düşüncelidir. Necip gözünü yüzüğünden alamamaktadır. Nimet nişan yüzüğüne hayran hayran bakan Necip’e bakar, duvardaki düğün fotoğrafına bakar.

NİMET Keşke İsmail bey’de sağ olsaydı da bugünleri görseydi.

Nimet çocuklarına sevgiyle bakar. Tuba ortamın havasını yumuşatmak için konuşma gereği duyar.

TUBA Babam bizi görüyor ve bizimle gurur duyuyordur annecim.

Herkes mutlu bir ifadeyle Nimet’e bakar. Ahmet babasının duvardaki fotoğrafına dalıp gitmiştir. Ekrem yerinden kalkar, EKREM Ben izninizle uyuyorum. NİMET Iyi geceler oğlum. Ekrem odadan çıkar. Nimet, mutlu bir ifadeyle nişan yüzüğüne bakan Necip’e bakar. NİMET (CONT’D) Hadi biz de uyuyalım damat bey. Çok yorulmadın mı sen de? Necip gülümser, NECİP Herşey yolunda gitti. Çok güzel bir nişan oldu sayenizde. Hepinize çok teşekkür ederim. Nimet, Necip’e sarılır. NİMET Teşekkür etmek ne demek canım oğlum. Sen bizim herşeyimizsin. Nimet ve Necip odadan çıkarlar. Nimet aslında Tuba ve Ahmet başbaşa kalsınlar diye Necip’i alıp çıkmıştır. Tuba, babasıyla annesini evlilik fotoğrafına dalıp gitmiş olan Ahmet’e bakar. TUBA Dalıp gittin yine abi. Ahmet, Tuba’ya bakar, açık açık sorar,

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 71.

AHMET Elif bana kızgın galiba?

Tuba gülümser, Ahmet’e takılır. TUBA Sence abi. Kızgın olması gayet normal. Arkadaşımı ektin resmen. Bir de şirinlik beklemiyordun değil mi?

Ahmet, Tuba’ya bakar, pişman bir ifadeyle, AHMET Görüşmeye gelmeyerek çok ayıp ettim. Ama durumu anlattım sana.

Tuba, Ahmet’e takılır, TUBA Ettin abicim. Valla ayıp ettin sevgili Ahmet Akıncı... Ben konuşur gönlünü alırım Elif’in. Ahmet utangaç bir tavırla tebessüm eder. Tuba, Ahmet’e sarılır. TUBA (CONT’D) Sen hep böyle gül yeter ki abicim.

90 DIŞ/ADLİYE BAHÇESI/GÜN 90

Nesrin adliye binasına doğru yürümektedir. Ahmet, Nesrin’i görür, binaya girmeden yakalamak için koşar. Ahmet, Nesrin’in yanına gider. AHMET Nesrin! Nesrin dönüp bakar, AHMET (CONT’D) Günlüğü neden kendin vermedin bana? Nesrin derin bir nefes alır. NESRİN Yapamadım. Ahmet, gözlerini kaçıran Nesrin’e bakar. AHMET Suçlama kendini. Nesrin kararlı konuşur.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 72.

NESRİN Istifamı vermeye geldim. Artık başka bir iş yapmak istiyorum.

Ahmet, Nesrin’in haline üzülür. AHMET Kendini suçlamayı bırak lütfen. Benim dosyamın sana gelmesi, tamamen bir tesadüf.

Nesrin biraz olsun rahatlamıştır, Ahmet’in ona kızgın olmadığını düşünmüştür.

AHMET (CONT’D) Sen dosyada delil yetersizliği olduğuna karar vermeseydin. Benim aklıma yeni deliller gelmeyecekti.

Nesrin gülümser, NESRİN Babanın günlüğü değil mi? Ahmet mutlu bir ifadeyle başını sallar. AHMET Bugünleri görür gibi, herşeyi an be an kayıt etmiş. Nesrin’in yüzü aydınlanır. NESRİN Günlük yeni kanun değişikliğine göre nitelikli kanıt sayılacaktır. Ahmet gülümser, AHMET Sana kızgın değilim. Hiçbir şey için kendini suçlama. Mesleğini de bırakma lütfen. Nesrin’in gözleri dolu doludur.

91 İÇ/HASTANE- ELİF ODA/GÜN 91

Elif masasında oturmuş, hemşirenin uzattığı evrakları imzalamaktadır. HEMŞİRE Ilk ameliyatınız için hastamızı anesteziye alıyoruz Elif hanım. Elif saatine bakar.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 73.

ELİF Alın. Candan hanım geldi mi?

HEMŞİRE Geldi efendim.

ELİF Tamam. Çıkabilirsin.

Hemşire çıkar. Elif, Tuba’ya bakar. ELİF (CONT’D) Kusuruma bakma Tuba.

Tuba çayını içmektedir. TUBA Ne kusuru Elifcim. Asıl sen benim kusuruma bakma. Böyle habersiz geldim.

ELİF Iyi ettin. Nişanda doğru düzgün laflayamadık. Tuba çay bardağını masaya koyar, dayanamaz sorar, TUBA Abimden hoşlanmadın mı? Elif ani ve net bu soru karşısında afallar. ELİF Estağfurullah olur mu öyle şey! Tuba çok direkt sorduğunu düşünür ve toparlamaya çalışır. TUBA Yani tanışacağınız gün gelmediği için mi kızgınsın hala yoksa onunla tanışmaktan görüşmekten vaz mı geçtin demek istedim? Off nasıl soracağımı bilemedim, böyle dosdoğru sordum işte, kusuruma bakma. Elif düşünür, Tuba’ya açılmaya karar verir. ELİF Abini geçenlerde kız arkadaşıyla gördüm Tuba. Sanırım sevgilisiydi. Tuba hemen lafa girecek, yanlışlığı düzeltecek olur, Elif devam eder.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 74.

ELİF Açıkcası sözünde durmamasına değil, boşu boşuna söz vermesine üzüldüm.

Tuba açıklamaya yapmaya, yanlış anlaşılmaları gidermeye koyulur.

TUBA O gördüğün Nesrin. Abimin sevgilisi değil. Hiç bir zaman olmadı.

Elif yerinden kalkar, saatine bakar. ELİF Tubacım yanlış anlamazsan bu konu hakkında daha fazla konuşmak istemiyorum. Abin için de benim için de hayırlısı olsun. Ameliyata gitmem gerekiyor. Tuba çaresiz ayağa kalkar, TUBA Tamam. Ama yanlış anlaşılmayı gidermek istiyorum. Elif konuşmak istemez. ELİF Nolur daha fazla konuşup canımızı sıkmayalım. Tuba diretir, Elif’e gerçekleri anlatmak istemektedir. TUBA Elif lütfen dinle. Lütfen anlatmama müsaade et. Elif yeniden yerine oturur. Tuba sevinir, Elif’in inadını kırmış olduğu için, TUBA (CONT’D) Yolda gördüğün kız Nesrin, abimin okuldan arkadaşı. Sınıf arkadaşı. Hiç sevgili olmadılar. Şimdi de değiller. Çok garip bir tesadüfle Nesrin savcı olarak abimin babam için açtığı iade-i itibar davasına atanmış. Abim bu durumdan çok huzursuz. Nesrin de öyle sanırım. Elif mimimksiz bir ifadeyle dinlemektedir. Tuba, Elif’e açıklama yapma derdindedir.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 75.

TUBA (CONT’D) Hah işte. Kesin duruşmayla ilgili konuşuyorlardır. Dediğim gibi bu durum ikisi için de çok zor ve gergin bir durum.

Elif’in düşünceli yüzü görülür. ELİF Kafamda çok soru var Tuba. O kadar çok ki!

Tuba da ne diyeceğini bilemez. ELİF Ben gitsem iyi olacak. Ameliyata geç kalacağım. Nimet teyzeye selam söyle.

Tuba, Elif’i öper. Elif odadan çıkar.

92 İÇ/HASTANE KORİDOR/GÜN 92

Elif aceleyle ameliyathaneye doğru yürür, Ahmet’e hala biraz kızgındır.

93 İÇ/ADLİYE-SAVCI ODA/GÜN 93

Ahmet ve Nesrin, savcı KENAN ’ın(40) karşısındadırlar. Kenan günlüğün fotokopisinin sayfalarını çevirmektedir. Kenan başını okuduklarından kaldırır, KENAN Babanın günlüğü reddedilen davanın seyrini tamamen değiştirir. Ahmet tebessüm eder. Kenan, Nesrin’e bakar. KENAN (CONT’D) Tabi savcı hanım itiraz etmezse. Ahmet ve Nesrin birbirlerine bakarlar. Ahmet dayanamaz güler, Nesrin de Ahmet’ten cesaret alarak güler. NESRİN Savcı hanım bu defa her türlü delilin incelenmesine karar verecek. Kenan gülümser. KENAN Dosyayı yeni delillerle yeniden işleme koyuyorum.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 76.

Ahmet “evet” anlamında başını sallar. Nesrin ve Kenan imrenen bakışlarla Ahmet’e bakmaktadırlar.

94 DIŞ/ADLİYE BAHÇE/GÜN 94

Ahmet ve Nesrin adliyeden çıkarlar. Nesrin biraz daha rahatlamış, Ahmet ise kararlı görünmektedir.

NESRİN Bu defa başaracaksın. Görürsün.

Ahmet umutla gülümser, AHMET Babama verdiğim sözü tutayım yeter.

95 İÇ/MUSA DÜKKAN/GÜN 95

Musa tezgahındaki ciltlenmiş kitapları kontrol etmektedir. Elif elinde tezhiplerini yenilediği risaleyle gelir. ELIİF Bitirdim Musa amca. Umarım beğenirsin. Musa risaleyi açıp pırıl pırıl yenilenmiş süslemelere bakar. MUSA Eline sağlık güzel kızım. Pek bir güzel olmuş. Çok emek vermişsin, sana zahmet oldu. Elif tebessüm eder. ELİF Ne zahmeti Musa amca. İçindeki beyitler büyüleyiciydi. Benim için zevkti. Musa risaleyi ciltlenecek kitapların arasına koyar, MUSA Cildini de yeniledim mi sahibi çok sevinecek. Elif’in acelesi vardır. ELİF Bana müsaade Musa amca. Hastaneye geç kaldım. Musa Elif’e başıyla selam verir. Elif Musa’nın selamını alır.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 77.

MUSA Kolay gelsin kızım.

Elif çıkarken, ELİF Sağ ol Musa amca.

Elif çıkar. Musa dükkanın telefonundan eski telefon defterine bakarak bir numara tuşlar, bekler.

MUSA Ahmet oğlum!

96 DIŞ/GENEL/GECE 96

Gün geceye döner. Şehir manzaraları görülür.

97 İÇ/MUSA DÜKKAN/GECE 97

Ahmet ve Musa çay içip sohbet etmektedirler. AHMET Senin bize çok hakkın geçti Musa amca. Seni hep öz amcamız bildik. Bizi sokakta kalmaktan sen kurtardın. Musa duygulanır. MUSA En yakın arkadaşımın hatırına size kol kanat germek benim görevimdi. Siz benim ailemsiniz evlat. Ahmet, Musa’ya minnetle bakar. AHMET Sen çok kıymetlisin Musa amca. hepimiz için. Musa, Ahmet’e risaleyi verir, MUSA Risale yenilendi. Bak bakalım nasıl bulacaksın. Elif kızım yeniledi. Ahmet şaşırır, risalenin sayfalarını özenle çevirir. MUSA (CONT’D) Bana sadece cildini yenilemek kaldı. Ahmet risalenin son haline şaşkınlıkla bakmaktadır.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 78.

AHMET Muazzam olmuş. Kim bilir belki de ilk günlerdekinden daha güzel olmuş.

Musa, Ahmet’in beğenmesine sevinir, meraklı bir ifadeyle sorar,

MUSA Elif kızımla tanıştınız galiba. Sizi Necip’in nişanında konuşurken gördüm.

Ahmet utangaç tebessüm eder. AHMET Tanıştık evet Musa amca.

Musa, Ahmet’in utangaç tebessümünden herşeyi anlamıştır, üstelemez.

MUSA Çok kıymetli bir insan Elif kızım. Sanata eli yatkın. Çok saygılı. Ahmet utangaç bir ifadeyle tebessüm eder, gözlerini kaçırır. Ahmet yerinden klakar, AHMET Ben çayları yenileyeyim Musa amca. MUSA Yenile bakalım evlat. Musa, Ahmet’in Elif’e ilgisini anlamıştır, elinde bardaklarla giden Ahmet’in arkasından bakar.

98 İÇ/HASTANE KORİDOR/GÜN (MÜZİKALTI) 98

(montaj sekans başı) Ahmet koridorda Candan’la konuşmaktadır, Elif’i sormaktadır. Elif’in ameliyathanenin kapısının arkasına saklandığını görür. Candan Ahmet’e Elif’in olmadığını söyler. Candan’ın el kol hareketlerinden anlarız bunu.

99 İÇ/ELİF EV/GÜN (MÜZİKALTI) 99

Ahmet, Elif’in evinin kapısını çalmaktadır. Elif hiç ses çıkarmaz, kapıyı da açmaz. Elif’in annesi de ses çıkarmadan Elif’e bakmaktadır. Ahmet kapıyı son bir defa çalar ve terbiyesizlik etmek istemediği için daha fazla direnmez ve gider.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 79.

100 DIŞ/ELİF EV CIVARİ/GÜN (MÜZİKALTI) 100

Elif evden çıkarken Ahmet’in yakınlarda beklediğini görür, yolunu değiştirir. (Ahmet’in bu ilgisi Elif’in hem gururunu okşamaktadır hem de kafası karışıktır.)

(montaj sekans sonu)

101 İÇ/ADLİYE- DURUŞMA SALONU/GÜN 101

Nesrin savcı makamında, Ahmet avukat masasında mahkeme heyetinin karşısındadırlar. Ahmet kararlı bir ifadeyle konuşur.

AHMET Mahkemenize sunmuş olduğum günlük babamın 1980 ve 83 yılları arasında tutuklu bulunduğu cezaevinde yazdığı hatıratıdır.

Hakim önündeki fotokopilere bakar. Ahmet devam eder, AHMET (CONT’D) Sadece babam olan İsmail Akıncı için istemiyorum itibarın iadesini. Nesrin, Ahmet’e bakmaktadır. Ahmet kararlı ve inanarak konuşur. AHMET (CONT’D) 1980 ve sonrasında yaşananlar sadece babamın değil bu ülkenin büyük bir kısmının gururunu kırdı. Heyettekiler Ahmet’i dinlemektedirler. Nesrin, azmine ve kararlılığına saygı duyarak bakmaktadır Ahmet’e. AHMET (CONT’D) Bu sadece benim ve babamın davası değil. Bu hepimizin davası. Yalan yanlış delillerle, kulaktan dolma,dedikoduya dayanan ihbarlarla, cezaevlerine kapatılmış herkesin davası. Heyettekilerin biri düşüncelidir, ikisi pür dikkat Ahmet’i dinlemektedir. Heyetteki kadın hakimin gözleri dolmuştur. Ahmet inançlı bir tonda devam eder. AHMET (CONT’D) Babam suçlu olmadığını kanıtlayamadan vefat etti. Ama eminim bugünleri göreceğimize inandı.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 80.

Ahmet kendinden emindir. Nesrin, Ahmet’i takdir eden bir ifadeyle dinlemektedir. Heyetteki kadın başını eğer, heyetteki iki kişi de ikna olmuş görünmektedir.

AMHET Günlüğü okudunuz sayın heyet. Sizden darbe döneminde gururu, itibarı zedelenen herkes adına, inancı her ne olursa olsun haksız yere hüküm giyen tüm vatandaşlarımız adına, parçalanan aileler adına, soğuk koğuşlarda yalnız ölen insanlar adına babamın iade-i itibarını istiyorum.

Ahmet yerine oturur, nefessiz kalmıştır, boğazına birşey düğümlenmiş gibidir. Heyettekiler ve Nesrin de sarsılmıştır. Heyetekiler kendi aralarında konuşurlar, önlerindeki dosyaya bakarlar. Heyetteki hakimlerden biri ayağa kalkar, diğerleri de ayağa kalkar, herkes ayağa kalkar. HAKİM Ahmet Akıncı'nın vefat eden babası için açtığı iade-i itibar davasında, yapılan yeni incelemeler ve bilir kişi raporlarıyla- Nesrin de Ahmet de meraklı ve heyecanlı gözlerle bakmaktadırlar. Hakimin ne diyeceğini merak etmektedirler. HAKİM İsmail Akıncı'ya suç isnat edilen fiillerin yeni Anayasal düzenlemeler ışığında suç kapsamından çıkmış olduğunun tespitinden hareketle, Ahmet tebessüm eder, yüzü aydınlanır. Nesrin sevincini belli etmemeye çalışmaktadır. HAKİM (CONT’D) İlgili hüküm kararının bozulmasına, Ahmet’in yüzü sevinçle aydınlanmıştır, yıllardır bu anı beklemektedir. HAKİM Merhum İsmail Akıncı'nın kaybolan itibarınınve tüm haklarının iade edilmesine karar verilmiştir. Ahmet’in mutlu yüzü görülür. Nesrin de mutludur.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 81.

102 İÇ/NESRİN OTEL ODASI/GECE 102

(Zaman geçmiştir.)

Nesrin eşyalarını toplamıştır, boşalttığı odasına son bir defa bakar, kararlı görünmektedir. Nesrin bavulunu alıp odadan çıkar.

103 İÇ/AHMET EV/GECE 103

Nimet ve Tuba mutfakta sarma sarmaktadırlar. Ahmet sevinçli bir ifadeyle mutfağa girer,

NİMET Oğlum, ne bu neşe?

Tuba da merak etmiştir. TUBA Abicim seni hiç bu kadar neşeli görmemiştim. Ahmet kollarını iki yana açar, büyük bir haberi açıklayacaktır. AHMET Müjdemi isterim! Nimet de Tuba da meraklı gözlerle Ahmet’e bakmaktadırlar. TUBA Anlat abi hadi, öldük meraktan. Nimet yerinde duramamaktadır. NİMET Oğlum! Söylesene! Ahmet derin bir nefes alır, AHMET Babam için açtığım iade-i itibar davasını kazandım. Nimet de Tuba da şok olurlar. Nimet Ahmet’e sarılır. NİMET Baban şimdi mezarında rahat uyuyacak oğlum. Tuba da Ahmet’e sarılır. TUBA Biliyordum. Bunu başaracağını biliyordum.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 82.

Necip ve Ekrem odaya girerler. Furkan da yanlarındadır. Necip, Nimet ve Tuba’yı Ahmet’e sarılmış, çok mutlu görünce merak eder.

NECİP Ne oldu? Bize de söyleyin.

Nimet mutlulukla anlatır. NİMET Ahmet babanız için açtığı davayı kazanmış.

Tuba, Necip’e sarılır. TUBA Başarmış.

Ekrem de Necip de çok sevinmişlerdir. NECİP Bunu başaracağından hiç şüphem yoktu abi. Artık içim daha da rahat döneceğim Mardin’e. Ekrem de çok mutlu olmuştur. EKREM Tebrikler Ahmet abi. Hepimiz seninle gurur duyuyoruz. Ahmet çok mutludur. AHMET Sağ olun. Furkan etrafında yaşanan bu coşkudan dolayı çok mutludur ama neler olduğunu tam olarak anlayamamıştır, yine de dayısına sarılır. FURKAN Aslan dayım benim. Ahmet aniden boynuna sarılan Furkan’ı bağrına basar, gözleri dolar mutluluktan.

104 İÇ/AHMET EV-AHMET ODA/GECE-GÜN 104

Saat 24: 00 ‘ü göstermektedir. Ahmet o gece çok mutludur, ilk defa normal insanlar gibi yatağına girer, üzerini örter. GEÇME Zamanın geçer. Saat 04:00’ü göstermektedir.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 83.

Ahmet yatağında mışıl mışıl uyumaktadır. Kapı aralığından bakan gülümseyen Furkan görülür.

GEÇME Zaman geçer. Saat 08:00’i göstermektedir.

Ahmet yatağında huzur içinde uyanır. Bu yıllardır ilk defa olmaktadır.

105 İÇ/ELİF EV/GÜN 105

Elif giyinmiş çıkmak üzeredir. Türkan, Elif’e bakar.

TÜRKAN Düşündün mü Tuba’nın söylediklerini kızım?

Elif sesini çıkarmaz. Türkan duvarda asılı olan düğün fotoğrafına bakar, fotoğrafta ayakta durmaktadır, kederlenir. TÜRKAN (CONT’D) Baban yanımdayken böyle dimdik ayaktaydım biliyorsun. Elif buruk bir ifadeyle fotoğrafa bakar. TÜRKAN (CONT’D) O gidince ayaklarım, ellerim tutmaz oldu. Senin teşhis koyduğun gibi yüksek tansiyona bağlı bir felç değil bu kızım. Elif, Türkan’a bakar. TÜRKAN (CONT’D) Bu babandan kopmanın acısı. Elif yanına gelip, Türkan’ı alnından öper. ELİF Anne! Türkan kızının saçlarını koklar. TÜRKAN Ahmet’i seviyorsun biliyorum. Ona bir şans ver. Benim babanı sevdiğim gibi sev onu. Elif duygulanmıştır. TÜRKAN (CONT’D) Birbirinden kopmamacasına birleşsin elleriniz ki bu bana da umut versin. (MORE)

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 84. TÜRKAN (CONT’D) yeniden büyük bir aile olalım. Mutluluğun bana acımı unuttursun.

Elif duygulanmıştır. ELİF Bilmiyorum anne... Kafam çok karışık...

106 İÇ/HAVAALANI/GÜN 106

Nesrin pasaport kontrolünden geçer ve kalabalığın arasında uzaklaşır. Nesrin aniden durup arkada bıraktıklarıyla vedalaşır gibi bakar. Nesrin yeniden yolcu kalabalığının arasına karışarak yürümeye başlar. Amerika’ya gitmektedir, kararlı ve kendinden emin görünmektedir.

107 DIŞ/SÜLEYMANİYE- BİR SOKAK/GÜN 107

Ahmet yürümektedir. Yüzünde birşey arıyormuş gibi bir ifade vardır. Sadece yürümektedir. DIŞSES (İSMAİL) Canım çocuklarım, size annenizle tanışma hikayemi anlattım mı hiç. Anlatamadım. Çünkü sizi doyuncaya görmedim. İlk gülüşleriniz kaldı aklımda. Tıpkı anneniz gibi şen bakan gözleriniz.

108 DIŞ/SÜLEYMANİYE- SOKAK/GÜN 108

İsmail(30’lu yaşlarında.) yolda yürümektedir. Etrafına bakmaktadır, sanki birini arar gibidir. DIŞSES (İSMAİL) Annenizle aynı mahallede oturduğumuzu biliyordum ama evini bilmiyordum. O gün Fatih sokaklarında sadece annenizi belki görürüm ümidiyle yürüdüm durdum. Bir köşeden sokağa giren Ahmet görülür. Ahmet düşünceli bir ifadeyle yürümektedir. Uzakta durmuş etrafına bakan İsmail’i görür. Ahmet babasının hayalini gördüğü için mutludur. İsmail yürür, Ahmet de babasını takip eder. DIŞSES (İSMAİL) (CONT’D) Annenizi görsem ne derim, ona aşkımı nasıl anlatırım bunu bile bilmiyordum sadece yürüyordum. Ahmet de İsmail’in peşinden yürür.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 85.

109 DIŞ/SÜLEYMANİYE- BAŞKA BİR SOKAK/GÜN 109

Elif yolda yürümektedir, düşünceli görünmektedir. Elif de hangi yöne gideceğini önceden kestirmemiş gibi içinden gelen tarafa yürümektedir.

DIŞSES (İSMAİL) Mahallemizin sokakları, asılık çınarları sanki yol arkadaşı olmuştu, annenize ulaşmam için yarenlik ediyorlardı bana.

110 DIŞ/SÜLEYMANİYE- BAŞKA BİR SOKAK/GÜN 110

Önde İsmail, arkada Ahmet yürümektedirler. Ahmet büyük bir zevkle babasını takip etmektedir.

DIŞSES (İSMAİL) Nimet biliyordum ki can yoldaşım olacak. Çocuklarımın annesi, benim yaşama neşem olacak. Ellerimiz sevgiyle birleştiği vakit, bizi kimse ayıramayacak.

111 DIŞ/SÜLEYMANİYE-MARMARA KIRAATHANESİ/GÜN 111

Önde İsmail, arkada Ahmet yürümektedirler. İsmail Marmara kıraathanesinin önünden geçerken bir masada dostlarıyla sohbet eden Necip Fazıl Kısakürek’i görür. İsmail gülümseyerek yanındakilerle koyu bir sohbete dalmış olan Necip Fazıl’a saygıyla bakar, tebessüm eder, onu gördüğü için mutlu olmuştur, sohbetini bölmek istemez. Ahmet de İsmail’i takip etmeye devam eder.

112 DIŞ/SÜLEYMANİYE- BAŞKA BİR SOKAK/GÜN 112

Elif yoldan geçen bir kaç teyzeye selam vererek yürür, başını kaldırıp asırlık çınarlar bakar, hafif hafif esen rüzgar yüzüne vurur. Elif kendini yürüdükçe daha iyi hissetmektedir. DIŞSES (İSMAİL) İnanmak en büyük kuvvettir. Ben hep inandım. Nimet’le gözlerimizin bir kere daha birbirini bulacağına inandım. İsmail tarihi bir çeşmenin yanına gelmiştir, karşı sokaktan yaşlaşmakta olan Nimet görülür. (Nimet ve İsmail’in evlenmeden önceki gençlik halleridir bunlar. İsmail 30, Nimet 20’lerinin başındadır) İsmail, Nimet’e bakar, tebessüm eder. Ahmet de uzaktan İsmail ve Nimet’in tesadüfen karşılaşma anlarına bakmaktadır. İsmail ve Nimet yavaş yavaş görüntüde eriyerek gözden kaybolurlar.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 86.

DIŞSES (İSMAİL) (CONT’D) Mutlu bir yuvamız oldu. O gün, o çeşmenin başında birleşen ellerimiz bir daha ayrılmadı. Bizi ancak ölüm ayıracaktı. Öyle de oldu. Birine ömrünü adamak cesaret ister ama sadece cesurlar hatırlanır, iz bırakır.

Ahmet çeşmenin yakınlarında olduğu yerde durmaktadır, başını arka tarafa çevirdiğinde Elif’in sokağa girdiğini görür, şaşırır. Karşıdan gelen Elif’de Ahmet’i karşısında görünce şaşırır. Ahmet, Elif’in yanına gider. Elif heyecanlıdır, utangaç bakışlarla Ahmet’e. Ahmet, Elif’e aşkla bakar. Ahmet çantasından çıkardığı risaleyi Elif’e verir. Risaleye bakan Elif duygulanmıştır, tamir ettiği risalenin Ahmet’in olduğunu orada anlamıştır. Elif risaleyi alır, kalbinin üzerine koyar. Ahmet ve Elif birbirlerine bakarlar, mutludurlar.

113 İÇ/CEZAEVİ-AVLU/GÜN (FLASHBACK) 113

(1983) İsmail komutanın parçaladığı günlüğünü ilkel yöntemlerle (yumurta akı ve su olabilir, cezaevi ortamında zar zor bulduğu malzemelerle) yapıştırmaktadır, itinalı ve özenli görünmektedir. Bütün sayfaları tek tek seçmiş, sayfa sayfa ayırmış, birleştirmektedir. Çok zor bir işe girişmiştir. DIŞSES (İSMAİL) Parçaları birleştirdim. Ömrüm boyunca yaptım bunu. Daha güzel bir hayat için aydınlık parçalar biriktirdim. İsmail binlerce parçayı bir bir birleştirmektedir.

114 İÇ/CEZAEVİ KOĞUŞ/GECE (FLASHBACK) 114

(1983) İsmail parçalarını yapıştırıp birleştirdiği defterine pencerenin kenarından sızan ay ışığında zar zor görerek yazmaktadır. Bir mahkum uykusundan uyanır, MAHKUM Sahur yaptın mı İsmail abi? Ezan okunur birazdan. Yapmadıysan çay demleyeceğim, birlikte yiyelim. İsmail defterinden başını kaldırır. İSMAİL Yaptım. Saolasın.

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 87.

Mahkum çay suyunu ocağa koyarken, MAHKUM Bakalım kaç mübarek ramazanı burda geçirecez abi?

İsmail gözünü yazdığı defterinden ayırır, mahkuma döner. İSMAİL Bu mahpus geçirdiğimiz son ramazanımız olsun. Ilk sahurun mübarek olsun kardeşim.

Mahkum İsmail’e saygıyla bakar. MAHKUM Saol İsmail abi. Senin de.

Mahkum sahur hazırlamaya gider. İsmail yazmaya devam eder. İsmail bütün sayfaları yazılmış, yazılmamış birkaç sayfası kalmış olan defterine not almaktadır. İsmail günün tarihini attığı sayfaya yazar, yazar, içinden geçenleri kağıda aktarır. DIŞSES (İSMAİL) O gece benimle en büyük acıları, en derin yalnızlıkları, mahpusluğumu paylaşan defterime son satırlarımı yazdığımı bilmiyordum. Çocuklarıma, karıma hasret ama dünyayla barışık gidiyorum. İsmail defterini kapatır, yatağının üzerinde katlı duran seccadesini alır, yere serer, namaza durur.

115 DIŞ/CEZAEVİ AVLU/GÜN (FLASHBACK) 115

Avludaki kuşlar, aniden havalanır, kanat çırpışlarını hissederiz.

116 İÇ/CEZAEVİ- KOĞUŞ/GÜN (FLASHBACK) 116

(1983) İsmail namazını bitirir, seccadesini katlar, yatağına doğru yürürken kalbi sıkışır, ranzaya zar zor tutunur, elindeki seccadeyi yatağının üzerine koyar, yere düşsün istemez. İsmail sanki son defa bakar etrafına ve daha fazla tutunamayarak, eli kalbinin üzerinde yere yığılır. İsmail’in yere düşme sesini duyan birkaç mahkum yataklarından fırlarlar, müdahale ederler, birkaçı koğuş kapısını yumruklar,

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 88.

MAHKUM Gardiyan! Kimse yok mu! İsmail abiye birşey oldu! Yetişin!

Yerde hareketsiz yatan İsmail’in bakışından başına toplanmış mahkumların endişeli yüzleri görülür, ortam sesi kesilir, mahkumlardan kimi İsmail’i sarsmakta, kimi sağa sola koşuşmakta, kimi hava alsın diye elini sağa sola sallamaktadır. Biz bu koşuşturmayı yerde yatan İsmail’in gözünden görürüz.

DIŞSES (İSMAİL) Çocuklarımın masum gülücükleri geldi aklıma, karımın sakin elleri... Yıllarca onlardan ayrı aldığım nefes, nefes miydi bilmiyorum. Ama bu aldığım son nefesim, bunu biliyorum. Köyümün özgürce koştuğum yaylaları, anacığım gözlerimin önündeydi...

117 DIŞ/YAYLA/GÜN (FLASHBACK) 117

SES (KÜÇÜK İSMAİL) İsmail'in nefes alıp verme sesi duyulur. 6-7 yaşlarındaki İsmail yaylada koşmaktadır. Soluk alışverişlerini duyarız. Annesi uzaklaşmaktadır, dağı saran patika yoldan sağa dönüp kaybolur. Annesini göremeyen İsmail panikleyip iyice hızlanır. Dönen yolun ağzına geldiğinde annesini görür. Annesini görünce rahatlar elleriyle dizlerine eğilip dinlenir. Nefes nefesedir soluğu kesilmiştir. Annesi oğlunu fark eder. Annesi kabullenmiş gülümseyerek oğluna “gel yanıma” der gibi işaret eder. İsmail annesinin yanına gider. Annesi İsmail'in başını okşar. Elini tutar. İsmail mutludur, rahatlamıştır.

118 İÇ/CEZAEVİ- KOĞUŞ/GÜN (FLASHBACK) 118

İsmail’in dudakları kıpırdar, son nefesini alır, başına toplanmış olan arkadaşlarına tebessüm eder ve gözlerini kapatır, son nefesini verir. Koğuşta yeni bir koşuşturma başlar, İsmail’i sarsanlar, kapıya koşanlar, şaşkın yüzler görülür, mekan sesi yoktur.

119 DIŞ/YAYLA/GÜN (FLASHBACK) 119

Küçük İsmail ve annesi el ele yürüyerek gözden kaybolurlar. DIŞSES (İSMAİL) Gideriz, Nur yolu izde gideriz… Taş bağırda, sular dizde gideriz… (MORE)

(4.yazım) BİZİM HİKAYE 89. DIŞSES (İSMAİL) (CONT'D) Bir gun aksam olur, biz de gideriz… Kalır dudaklarda sarkımız bizim…

-SON -

(4.yazım)